Vous êtes sur la page 1sur 12

ASR-I SAADETTE DEVLET BAKANLII Prof.Dr. hsan Sreyya Srma GR Birinci Blm HZ.

PEYGAMBER'N DEVLET BAKANI OLUU I. Ksaca Mekke Dnemi II. Hicret Ve slm Devletinin Kurulmas III. Devlet Oluturuluyor kinci Blm DEVLET BAKANININ BAZI HAK VE YETKLER I. taat II. Sava Olgusu NETCE

ASR-I SAADETTE DEVLET BAKANLII Prof.Dr. hsan Sreyya Srma


(Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi retim vesi. Sakarva)

hsan Sreyya Tarihi, yazar. 1944 ylnda Pervari'de dodu. Srma Ortarenimini Siirt Lisesi'nde yapt. 1966'da Ankara lahiyat Fakltesinden mezun oldu. 1967'de doktora iin gittii Fransa'dan, 1969'da Tunus'a geti. Tekrar Fransa'ya ve 1973'te de slm Tarihi dalnda doktor olarak Trkiye'ye dnd. Erzumun Yksek islm Enstits'nde slm Tarihi retmenlii yapt, (1973-74). Ayn yl, slm limler Fakltesi'ne asistan olarak girdi; 1980'de Doent, 1989'da Profesr oldu. Halen Sakarya niversitesi, lahiyat Fakltesinde, slm Tarihi retim yelii yapmaktadr. eitli gazete ve dergilerde makaleleri yaynlanan yazar, evli ve ocuk babasdr.
Bugne kadar yaynlanan eserleri: Osmanl Devleti'nin Yklnda Yemen syanlar, Birka Sahife Tarih,Tarih uuru, Tunus Hatralar, Peygamber Ordusu'nun Tarihi (tercme),slm Messeselerine Giri (tercme), lk slm Devleti -Makaleler (tercme), slm ncesi Mekke Dnemi ve Hz. Muhammed, slm Tebliin Mekke Dnemi ve kence, slm Tebliin Medine Dnemi ve Cihad, tslm Tebliin rnek Halifeler Dnemi, Emeviler Dnemi, Abbasiler Dnemi, Smr Ajan ngiliz Misyonerleri, Hz. Peygamber Devrinde Yahudi Meselesi, II. Abdlhamid'in slm Birlii Siyaseti, Tanzimat'n Gtrdkleri, slmiyet ve Hristiyanlk (tere), slm ve Tarih, Neler Sordular, Pakia Mektuplar ve Bir Garip Tarih, Nasl Smrldk. [1]

GR
islm' Batl msteriklerin etkisinde kalarak inceleyen bilim adamlar, mslman olsun, y da olmasn, tpk msterikler gibi, meseleye laik y da l din bir gzle baktklarndan, baka komalarda olduu gibi Hz. Peygamber(s.a.s)'in devlet bakanl, ve slm Devleti vakas konusunda da hataya dmlerdir. Konuya aklk getirebilmemiz iin, Allah'n insanlar uyarmak iin gnderdii son Peygamberin mcadele tarihinden baz kesitler zerinde durmamz gerekiyor. Bunu yaparken de, kaynaklarmz, onun devletinin temeli olan Kuran ve Snnet bir de muteber slm tarihi kaynaklar olacaktr. Mildi VII. yzyla ait olan bu meseleyi zmek iin, medeni diye bize kabul ettirilmek istenen Bat hukuk kaynaklarn kullanmamz hi kimse beklememeli. Zira genellikle temeli Roma hukukuna dayanan Bat hukuklarnn dahi, iki yz yldan fazla bir mazileri yoktur.nk Bat, her kralnn, kendine zg kanunlaryla ynetiliyordu. Ve bu kanunlarn tamam beeri ve de keyfi tasarruflardan ibaretti. islm ise, ilh kanunlara balyd, ve bu ilh kanunlara ters debilecek bir kanunu, Peygamber dahi koyamazd. ite, bu ilh kanuna gre konulmu olan kulluk stats, insann her ynn ilgilendirmekte, baka bir deyile, Islm(din) kanuna teslim olmu olan kimse, ayn zamanda laik bir statye sahip olamamaktadr, islm, insan madd-manev her ynyle kuattndan, mslman insan "u konuda, slm hukukuna, dier konularda ise, Roma hukuku ve Bat medeni(!) hukukuna uyarm" diyemez. Tabi bunu sylerken, gnmzde, baz Bat kompleksli bilim adamlarnn bir yaptrm ve dikta yntemi ile islam' Bat'ya uyarlamak iin olan gayretlerim kale almyoruz. [2]

Birinci Blm HZ. PEYGAMBER'N DEVLET BAKANI OLUU


Bu ksa giriten sonra, imdi de konumuzu ilemek zere, Hz.Muhammed(s.a.s)'in mcadelesini ele alalm. slm tarihileri, genel olarak Siret dediimiz bu rnek mcadeleyi iki dnem olarak ele alrlar: 1. Mekke dnemi

2.Medine dnemi. Bu her iki dnemde meydana gelmi olan hadiselerin hepi-si zerinde durmak phesiz imknszdr. Onun iin biz, daha ziyde bir eitim ve yetime dnemi saylabilecek olan Mekke dneminden fazla sz etmiyecek, islm'n bir devlet hvviyetine brnd Medine dnemi zerinde duracaz. Hz. Muhammed(s.a.s)'in slm iin vermi olduu mcadele eklini ele alp incelersek, kanaatmzca konu tebellr edecek, ve onun sradan bir airet reisi deil, fakat rnek bir devlet bakam olduu ortaya kacaktr. [3]

I. Ksaca Mekke Dnemi


Hz. Peygamber(s.a.s) islm' tebli etmeye balaynca, balangta bu ie pek nem vermemi olan Mekke Devleti, ona kar ciddi tavr almaya balad. Mamafih, Hz.Muhammed(s.a.s)'e kar fiili tecavze balamadan nce Devleti temsil eden bir heyeti ona gndererek, tebliinden vazgemesi teklifinde bulunmay yelediler. Bu tekliflerini Hz.Peygamber(s.a.s)'in amcas Ebu Ta-lib'e u ekilde ilettiler: "Y Eb Talib, senin yeenin(yni Hz. Muhammed(s.a.s) ilhlarmza, putlarmza kfretti. Dinimizi ayplad, atalarmza hakaret etti; babalarmzn sapk yolda olduklarm syledi. Y onu bu iten vazgeilirsin, y da bizle onu babaa brakrsn; nk sen de bizim gibi ona inanmyorsun"[4] Mekke Devlet yetkililerinin sylediklerine baklacak olursa, gerein hi de kendilerinin syledikleri gibi olmad grlr. nk Hz. Muhammed (s.a.s) kimseye kfretmiyordu. O sadece putlatrlm, il anlatrlm baz kurumlarn, y da kiilerin Allah'a ortak koulmamasm, kulluk yaplacak tek makamn Allah olduu inancn yerletirmek istiyordu. zerinde durulmas gereken bir dier husus da udur: Mekke toplumunda, islm'n yamsra bir ok deiik din ve inan sistemi bulunmasna ramen, -tpk gnmzde olduu gibi- Devlet sadece islm'la ve onun tatbikisi olan Hz. Muhammed (s.a.s)'le urayordu. Bunun anlam udur: Mekke Devleti sadece islm' kendisi iin, yni rejimi iin tehlikeli gryor. Nitekim, rejimleri tehlikeye dm olan btn devletlerin, zellikle baz gruplarn mslmanlar zerine varp onlar sindirmek istemelerinin altnda da bu yatyor. [5]

II. Hicret Ve slm Devletinin Kurulmas


Hz. Peygamber(s.a.s)'inr Mekke'deki mcadelesi on sene devam etmesine ramen islm' kabul eden MekkelilerinCbunlara yabanc kleler de dahil) says 1000'i gemedi. nk Mekke Devleti o denli acmasz ve toleransszd ki, hemen hemen hi tebli imkn vermiyordu. Oysaki mslmanlar fiili hi bir eylemde bulunmuyorlard. Buna ramen Mekke Devleti hergn terrn biraz daha artrd ve mslmanlara uygulad ikence de daha acmasz oldu. Mekke Devletinin,sadece mslmanlara uygulam olduu pervaszca saldrlarnda bu kadar ileri gidebilmesinin bir tek izah vardr: Mslmanlarn bir gce, yni bir Devlete sahip olmamalar!... ite , slm tebliin Mekke'de imknsz hle gelmesi zerine hicret etmeye mecbur kalan Resulullah(s.a.s), bunun farknda olduundan, Medine'ye varr varmaz ilk olarak ele ald eylerden hirisi devlet kurmak oldu. imdi de konuyu daha da vuzuha kavuturmak iin, biraz devlet kavram zerinde duralm: ekilleri ne olursa olsun, Devletler insanlann ynetimleriyle glar. Tarih boyunca genel olarak insanlar ekilde ynetilmislerdir: 1. ilh kanunlarla, 2. Beeri, yni bizzat insanlarn yapm olduklar kanunlarla,

3. Bilhassa gnmzde olduu gibi, yozlatrlm ilh kanunlarla, beeri kanunlarn karm olan karmak idare sistemleriyle.
Devletten szetmeye balar balamaz hemen kanunlardan hareket etmemizin sebebi, devletlerle kanunlarn zdeliinden ileri geliyor. Baka bir deyile devlet deyince kanun akla geliyor.

Meseleyi izah sadedinde, biz ikinci sistemden balamak istiyoruz. Yni toplumlarn beeri kanunlarla ynetildii devlet ekilleri.
Kk materyalizme dayanan, ve ister kapitalist, ister sosyalist, isterse de faist olsun, bu sistemlerde teri', yni kanun koyma kayna insandr. nsanlar ynetmek iin kanun koyma yetkisini elinde tutan bu mekanizma, bazan Firavun ve Nemrut gibi tek insan; bazan Roma Senatosu gibi bir grup; komnist uygulamalarda, ya da Trkiye Cumhuriyetinin ilk yllarnda grdmz tek parti ve Polit-Bro, ve nihayet kandrmaca demokrasilerdeki(nk gerek demokrasi hi bir zaman tatbikatm grmemitir) partilerin oluturduklara parlemento yeleri insanlar eklinde tezahr eder ki, bunlara beeri sistemler diyoruz. Totaliter rejimler eklinde de tanmladmz Firavun, Nemrut, Kayser, ah sistemlerinde tek kanun koyucu insan, krallk tahtnda oturan ahastr. Devlet ona aittir; devletinin kanunlarn da o yapar, y da yaptrr. Kraln maiyetinde bulunup, birinci snf kle( bunlarn resmi adlar kle deildir tabi) statsnde alanlar ,btn hareketlerini, kraln direktifleri dorusunda ayarlarlar. Birinci snf kle dediimiz bu insanlar, devletin, yni Kraln memurlardrlar.[6] Bunlar, alt tabakadaki ikinci snf kle durumunda olan ve toplumun ounluunu tekil eden halk, Kral adna idare eder, onlarn en sadk kleler olmasn salarlar. Her iki kle snfnn da dnme ve dndklerini aka syleme haklar yoktur. Ne varki me'mur dediimiz birinci snf kleler, Kraln emri zerine dnebilir, hatta dnmeye mecburdurlar. Mesela Firavun, memurlarndan birine,"bana en karmak olan bir ant mezar tipi yap!" diye emretse, memuru, yni kulu olan mimar, ldrlmemek iin, veya en azndan ikinci snf kle durumuna dmemek iin yllarn harcar ve birer amt-kabir, yni ant-mezar olan piramitleri ortaya koyar... Bylesi sistemlerde her ey Devlet iin, devlet de banda bulunan kiinin menfaatleri iin vardr. Firavun ve onun gibi olanlarn devletleri de , mezarlar gibi piramit eklindedirler: En tepede btn yetkileri elinde bulunduran Firavun; onun altnda da tabana doru genileyen kle snflar y da tabakalar yer'alr. Tepedeki ne derse o olacandan, onun altndakilerin tek abas da klelikte bir st rtbeye ulamak iin klelii en mkemmel bir ekilde yerine getirmek olacaktr. Bunun iin rpmr dururlar. Ve tabiidir ki piramit; en tepede oturan taut'a doru daraldndan, yni st klelik makamlarnn kadrolar azaldndan, yukar doru kldka kle snflar arasnda ve zellikle bir snfn birey kleleri arasnda amansz bir kadro kapma mcadelesi srer durur. Ve bu mcadelede birey kleler birbirlerini yerken, tepedeki taut, keyif ierisinde smr rejimini devam ettirir. Aslnda, tm beeri sistemlerde -modem demokrasiler dahil, idare mekanizmas ayn piramitle alr: Krallklarda Devlet pi-rarniti'nin st tabakas Kral, komnizm1 de polit-bro, kapitalist rejimlerde parti, ve parti bakan, nasyonal-sosyalizmlerde , yni faist sistemlerde ise diktatrdr. Piramitin alt tabakalarnn tamam tepedeki taut iin al-ir, onun iin vardrlar. Taut, smrd insanlarn bu ekilde meseleye bakp, gerekleri grmemeleri iin Devlet diye bir tabu uydurur ve bu devleti kutsallatrp, kendi ahsyla zdeletirir. u yetmiyorsa, yni devleti kutsallatrmada baar elde edemiyorsa, bu defa iine dini motifleri de ileyerek, vatan ve bayrak gramlarn gndeme getirir; bunlar uruna yaplan mcadelece ldrlenlerin ehid olacaklarn empoze ederek, kendi sanatnn selameti iin din smrs yapar/yaptrr. Zaten zavalllatrlm olan halk, bilmez ki vatan ve bayrak gibi beeri kutsallar her millet iin varolagelmi idollardr. Bylece devlet ve tabi onun bakan, piramiti oluturan halk iin her eydir. Ve o ekilde artlandrlm olan halk barr durur: Yaasn Kral! Yaasn Devlet! Kahrolsun Devlet dmanlar! Tarihin seyri ierisinde, ilim ve teknoloji ilerledike de, pira-mitin elementleri daha bir salamlayor, Tepe'nin, resmi ideoloji hline getirmi olduu baz kavramlar tabulatrldmdan eletirilmesi bile imknsz hle geliyor. Tepede kendisini tannlatrm olan Kral, parti, y da diktatr, kendini ve rejimini koruyucu kanunlar kartarak dokunulmazlk, eletirilmezlik gibi prensipler koyar ve bunlar l yus'el ve deitirilmeleri teklif bile edilemez bir hle sokarak piramitin alt tabakalarm kendisine baml

klar, onlar hafife alr ve ahsiyetlerini kaybettirerek, onlar birer uydu insan ekline sokar. Bu duruma gelmi olan bir insan(!)dan da, artk insanlk namna hi bir ey beklenemez. O, yni insan, hakszlklara kar isyan eden ulvi lksnden, Eref-i mahlukat olan erefli sfatndan arnm, ahsen-i takvim makamndan ayrlarak kaybolmu, adeta idiletirilmi ve sadece Yaratcya kul olmas gerekirken, kendisi gibi bir insana kul olmutur. Artk o sadece verilen emri yerine getirmeyi dnr, insan bu ekilde ahsiyetinden arndran Firavun ve ona kul olanlar Kur'an yle dile getiriyor: "(Firavun) bylece kavmini kmsedi (yni ellerinden ahsiyetlerini ald); onlar da kendisine itaat ettiler"[7] Bu piramidi devlet yaplanmas Tepeye o denli bamldr ki, kleletirilmi olan piramit birimleri teprenmeye bile korkarlar. nk onlara gre Tepe kutsaldr, ve ona kar yaplacak her hareket sutur, devlet dmanldr, yni byk gnh'tr. Nitekim kendilerini bu denli smrdklerinden bazlar dnmeye balayp, haklarn aramaya baladlar m, bunlar, her trl iftiralarla sulanr, tehdid edilir, rejimin hakimleri tarafndan mahkemelerde srndrlr. Kutsalf!) devletin koruma ve kollama grevini yapanlar da u ekilde konumaya balarlar: "Fazla teprenmeyin, aksi hlde piramitimiz banza yklr. Biz tepeye yakn olanlar sevgili rejimimiz, yani devletimiz (bunlarda devlet, rejim, hkmet hep ayn eydir) iin her eyi yaparz.[8] Bizleri velinimet olarak kabul edin. nk siz istemezseniz de biz yleyiz ve yle olmaya mecburuz. Aslnda biz tepedekiler, piramit talar altnda kalp ezilmemeniz iin tepenizde duruyor, hayatnz dzenliyoruz, itaat eder, sesinizi karmazsanz, huzur iinde yaarsnz. Grmyor musunuz ki, sizden olanlar, hatta sizden daha ok camilere devam edenler, din iin sizden daha cok alayanlar, rejimimize destek veriyor, Devletimizin bekas iin dualar ediyorlar. Sizden olup rejimimize kar isyan edenleri bizler asarken ya da kuruna dizerken, yahud da bombalarla evlerini yerlebir ederken, byle davranmamzn fetvasn almyormu-yuz sanyorsunuz! itaat etmeniz vacip olan Hocalarn, rejimimizin birer simgesi ve kutsal olan vatan ve bayrak iin ne kadar alayp gz ya dktklerini, bu devletimizin yklmamas iin ellerinden geleni yaptklarn grmyor musunuz? Karklk Beeri idare sistemlerini bu ekilde ksaca grdkten sonra, imdi de yasama gcn ilh kaynak'tan alan devlet ekline geelim: ilh kanunlara dayal olan ynetimlerin, teri, yni kanun koyma yetkisi, Vahy'e, yni Allah'n peygamberleri vastasiyle gndermi olduu Kitaplara, Suhf a dayanmaktadr. Bu gibi ynetimler, bizzat Peygamberler; onlarn lmlerinden sonra da, belirledikleri siyaseti takip eden zatlar tarafndan yrtlmtr. Bylesi devletlerde, Devlet Bakan olan Peygamber, Melek Cebrail vastasiyle ald kanunlarla devleti idare eder. Mamafih devlet bakam olan Peygamberlerin de ilh vahye ters dmeyecek ekilde ictihadlarda bulunup, kanun koyma yetkileri vardr. Neki Peygamberlerin, beeri sistemlerde olduu gibi, heva ve heveslerine uyarak kanun yapmalar, insanlar smrmeleri sz konusu deildir. Dolaysiyle onlarn btn icraatlar, vahiy ile uyum ierisinde olmaya mecburdur. Yni esas olan ilh kanunlardr. Bu ilh kanunlar yrtmekle ykml olan Peygamber, yni Devlet Bakan, hi bir ekilde, Allah'n verdii ykmllkten te, srf kendi menfaati iin, insanlara ykmllkler getiremez, ve byle yasalar koyamaz. Hele hele beer sistemlei-de olduu gibi, insanlar kendisine kul olmaya davet edemez! nk Allah yle uyaryor O'nun nizamn yrtecek olan Peygamber'i: "Beerden hi kimse, Allah kendisine Kitab', (Allah'n emret-tiiyle) hkmetmeyi ve peygamberlii verdikten sonra o, insanla-ra;"Allah' brakp bana kul olun!"[9] diyemez" O halde, mutlak iktidar ve tasarruf sahibi(Maliku'l-mulk, Ehkemu'l-hakimin) olan Allah, Kendi emirlerini insanlara tebli ve tatbik etmek zere Peygamberleri gnderiyor ve bu grevde hi bir taviz vermemelerini emrediyor. ite Hz. Muhammed(s.a.s) de bu sistemi yrtmekle grevli son Peygamber olduu iin, onun ilhamn alaca Yce Kaynak da tam ve mkemmel olmalyd ki, bu mkemmel Kaynak Kur'an'dr. [10]

III. Devlet Oluturuluyor


islm ncesi dnemde, Arabistan yarmadasnn genelinde kabilecilik hakimdi. Her ne kadar Yemen gibi blgelerde krallklar hakim idiyse de, idari organizasyon asndan kabileler nemli bir fonksiyon icra ediyordu. Bu kabile insanlar umumiyetle iki ekilde yayorlard:

1) Bedeviler, yni gebe halinde yaayanlar, 2) Hadarler, yni yerleikler, ya da ehirlerde yaayanlar. Her iki durumda da kabile hayat sz konusu olup, bu kabilelerin ynetimlerinde kabile reisleri nemli rol oynard. Peki bu kabileler nasl idare ediliyorlard? "Kabilede her zaman iin bir reis vard ve bu reis kayd- hayat artyla seiliyordu... Kabile reisinin seimi verasetle deildi. Yni babadan oula gemiyordu. Yeni seilen reisin, ayn kabileden olmas normal bir eydi. nk bu kabileye gre, kabileleri dnyay temsil ediyordu. Onlar iin yabanclar fazla nem arzet-miyordu. u halde yeni reis, ayn kabileden olmas artyla eski reisin olu olmayabilirdi. Kabilenin ileri gelen ihtiyarlar toplanyor ve yeni seilecek reis konusunu gryorlard. Yeni seilecek olann, eski reisin olu veya yeini olmas art da yoktu. Kabilenin baka bir ferdi de pekala reis seilebilirdi. Filhakika, islm ncesi Arap kabilelerinde, en mhim ey, yeni seilen reisin iyi bir komutan oluu idi. nk bu kabileler arasnda devaml olarak savalar vard. Ve ayet kabilenin komutan, iyi bir idareci olmayacak olursa, kabile sava kaybeder, harabolurdu. Bunun iindir ki, kabile reisi seiminde aranan ilk art, seilecek olann cesur, gl ve iyi bir komutan olmas idi. Muhtemelen, akll, zengin olmak gibi baka zellikler de, bu seimlerde nazar dikkate alnyordu."[11] Mekke'de de durum aa yukar aynyd. Neki Mekke'nin dini ve sosyal durumu, baz zorunlu kurumlarn varln gerektiriyordu ki, Ka'be de bunlardan bir tanesiydi. Genel hatlar itibariyle bir devlet yapsn andrmasna ramen, Mekke'nin bir kral yoktu. Bu ekilde kralsz olan Mekke ehir devletinin idaresi ise, genellikle Ka'be'yi ilgilendiren eitli bakanlklarn elinde bulunuyordu. Kral ya da baka trl bir devlet bakan olmadndan, ehir devleti bakanlklararas bir koordi-ne ile ynetiliyordu. Mekke'den, siyasal bakmdan tamamen farkl olan Medine'de ise bir devlet, yni Mekkedekine benzer organize bir idare sistemi yoktu. Fakat Medine toplumunda da keza kabilecilik hakimdi. Cahiliye dneminden sonra slm gelince, kabilenin yerini mmet ald. Bylece kabilelerdeki yap da ister istemez deiiklie urad. Eskiden kabileyi sadece o kabilenin, ayn dnce ve inanan paylaan Araplar olutururken; kabilenin yerini alan mmet'te ise, her eit rktan ve fakat ayn inanc paylaan mslmanlar oluturmaya balad. Bu suretle Arap kabileciliin-den, islm mmetiliine varld. Fakat kabileler bnyesinde meydana gelen deiiklik, her alanda olmad; islm'la elimeyen rf ve adetler bylece kendini korumu oldu. Araplarn bnyesinde meydana gelen bu sosyal deiiklik, zellikle ilk islm Devletinin kurulmu olduu Medine'de kendini gsterdi. Medine'de, bir ksm mslman, fakat byk ekseriyeti mrik olan Evs ve Hazrec adndaki iki byk Arap kabilesi, deta ehrin hakimleri durumundaydlar. Nfusun yarsna yakn bir oranm tekil eden Yahudiler ise bu iki Arap kabilesinin antlamak bamllar(Mevli) durumundaydlar. rnein Kaynuka oullar yahudileri, bir Hazrec'li olan Abdullah b. Ubeyy'in meva-lileri idiler. [12] Benu Kaynuka, Benu Nadir ve Benu Kurayza adlarndaki bu byk Yahudi kabilesinin Medine'de hi bir siyasi etkinlikleri olmad gibi, bir ka aileyi gemeyen Hristiyanlarn da fazlaca bir fonksiyonu yoktu. Her ne kadar Medine'de bir devlet yok idiyse de; Hz. Muham-med(s.a.s)'in oraya gelip, slmi teblie devam etmesinden sonra, gayrimslim unsurlarn, slm dmanl yapmayacaklar garanti deildi. Bunu ok iyi bilen Hz. Muhammed(s.a.s), Medine'ye gelir gelmez, kendisi de mbarek omuzlarnda kerpi tayarak bir cami yaptrd. Bu sralarda, yukarda ad geen Abdullah bn Ubeyy, Medine halkn smrmek ve onlar kendi bamllar yapma sevdasna dm, Medine Kral olmak istiyordu. Hatta Yahudi kuyumcular onun iin altndan bir ta bile yapmlard. Abdullah ibn Ubeyy'in kral iln edilmesi demek, Medine'de bir devletin kurulmas demekti, islm d bir tarzda kurulacandan, ve byk bir ihtimalle Mekke devletinin yapt gibi, mslmanlara mslmanca yaama imkn tanmayacandan, Hz. Peygamber(s.a.s) byle bir devletin kurulmasn tabii ki istemiyordu. ikinci bir husus da udur ki; mslmanlar Medine'ye hicret etmi olmalarna ramen, Mekke Devletinin tehlikesi tamamen bertaraf edilmediinden, her an iin Medine'deki mslmanlara saldrabilirlerdi. Nitekim mslmanlan barndrmamalar iin, durmadan Medinelilere tehdid haberleri gonderiyorlard. te bu iki tehlikeye maruz kalmamak iin, Hz. Peygam-ber(s.a.s) erken davranarak devleti hedef ald; ve Medine'deki Arap ve Yahudi kabile reislerini bir araya toplayarak, onlarla bir

saldrmazlk ve da kar mterek savunma antlamas yapt ki; bugn[13] zellikle Trkiye mslmanlarnn gndeminde olan Medine Vesikas, bu antlamann ieriidir. Bu hadiseler cereyan ettii'sralarda Medine'nin nfusu 10-15 bin kadar olup, mslmanlar bu nfusun 1/10 ni tekil ediyordu. Ne varki Medine'de nfus itibariyle aznlk olmalarna ramen, Devlet mslmanlann elinde saylyordu. Neden? nk kemiyet itibariyle olmazsa bile, keyfiyet itibariyle mslmanlar ounluktaydlar. yle ki; yukarda arzettiimiz gibi, o dnemlerdeki toplum yaplarnda, kiiler deil, kabile asl olduundan, ve kabile reisleri, kabilelerini temsil ettiklerinden sz onlarda bitiyordu. Medine'de, yukarda adlarn zikrettiimiz iki byk kabile olan Evs ve Hazrec'in liderleri olan iki Sa'd da; yni Sa'd b. 'Ubade ve Sa'd b. Muaz mslman olmulard. Dolaysiyle onlarn, reisleri olduklar kabilelerin herhangibir gayrimslim ferdinin fazla bir yaptrm gc yoktu. Ayrca; Mekke dneminde, Hicret ncesinde Hz. Peygamber(s.a.s)'in Medinelilerle yapm olduu Akabe biatlan'nda nakb, yni temsilci seilenlerin hepisi de, bu Sa'd'lar ayarnda olmasalar bile, onlara yakn sosyal bir pozisyon sahibi idiler. Ve Medine'de bulunan gayrimslim Araplarn byk bir ekseriyeti de bunlarn emrinde bulunuyordu. Bu bakmdan diyebiliriz ki Medine'nin idari ve siyasi kontrol, Evs ve Hazrec kabilelerinin elinde bulunuyordu. Bu iki kabile, deta Medine'de kurulan slm Devletinin yaam stunlar oldular. nk bu iki kabilenin bir zellii daha vard ki, bu zellik, Medine islm Devletinin etkinlii konusunda olduka byk bir rol oynamtr; o da udur: Evs'in de, Hazrec'in de reisleri mslman olmulard. Yukarda grdmz gibi, Arap kabileciliinde reislerin etkinliklerinin ne kadar byk olduunu hatrlarsak, bu iki reisin kabilelerinde, ve dolaysiyle Medine toplumu zerindeki nfuzlarn kolayca anlam oluruz.

Bu iki ynden byledir:


1) Medine nfusunun ekseriyetini tekil eden Evs ve Hazrec kabilelerinin her ikisinin de lideri mslman olmulard. Her iki kabilede de mslman olmayanlarn saylar, mslman olanlardan fazla olmasna ramen, aslolan, her szn kendilerinde bittii kabile reisleriydi ki, dediimiz gibi bunlar mslman idiler. Kabile bireylerinin, kabile reislerine kar, hemen hemen hi bir yaptrm gleri yoktu. Nitekim mteakip senelerde meydana gelen nca savalarda, mslman olmamalarna ramen, slm Devletine kar herhangibir harekette bulunmamlardr. 2) Zannedildii gibi mslmanlar g olarak zayf olsalard, Hicretin 2. ylnda, Medine nfusunun saysal olarak yarsn tekil eden yahudilerden Benu Kaynuka oullarna nasl sava aabilsinler? Nitekim, Kaynuka ile yaplan savata, mnafklarn ba olan Abdullah ibn Ubeyy'in btn abalarna ramen ne Benu Nadir yahudileri, ne de Benu Kurayza yahudileri -kardeleriolan Kaynuka oullarna yardm edebildiler. Fakat Evs ve Hazrec kabilelerinin mslman olan liderlerinin bu siyasi stnlklerine ramen, Hz. Peygamberfs.a.s) Mekke'den hicret etmi olan mslmanlarn yaam garantilerini n plnda tutarak, hadiseyi btn boyutlaryla dnm, devletini ona gre kurmutur. nk Medine'deki gruplarn mslman-lara kar birleip ortak bir tavr almalar hlinde mslmanlar, tpk Mekke'dekine benzer bir dmanlkla karlaabilirlerdi. Nitekim Abdullah b. Ubeyy adndaki bir Medineli, byle bir giriimde bulunmu ve yukarda belirttiimiz gibi, Medine'ye kral olmak istemiti. Onun iindir ki Hz. PeygamberCs.a.s), her eyden nce Islm teblii kolaylatracak ve mslmanlar gvenceye alacak bir devlete ihtiya grd. nk Mekke'yi terk etmi olmalarna ramen, tehlike tamamen bertaraf edilmi deildi, ve Mekke Devleti her an iin mslmanlara saldrabilirdi. ite Resulullah(s.a.s) bunun iin acele etti ve asl gayesini kimseye aklamadan, Medine'de bulunan Arap ve Yahudi kabile reislerini bir evde koplaya-rak, onlara ortak savunma nerisinde bulundu. Devlet yaps hakknda bir bilgiye sahip olmadklar gibi, iin nemini de fazla kavrayamayan Yahudi ve dier gruplar Hz. Mu-hammed(s.a.s)'in teklifini kabul ettiler. Fakat o, bu konunun ihml edilmesinin byk sakncalar douracan bildiinden, gruplararas bu szl antlamay yaz'ya dkt ki, kaynaklarmz bunu Kitab(yazl antlama) olarak zikrederler.[14] Batl msteriklere gre(mesel AVellhausen) 47 madde olan bu Yaz, Hamidullah Hocann tasnifine gre 52 maddedir. [15]1-25. maddeler aras olan Birinci Blm mslmanlarla, geriye kalan 27 madde de Yahudilerle ilgilidir. Konumuzun snrll itibariyle, bu tarihi antlamann btn ayrnt] anna girmiyoruz. Ancak bir

iki husus zerinde durmamz gerekiyor: 1. Ayn Devleti oluturan deiik toplumlarn mterek d savunmas. Yni, etnik ve dini yaps ne olursa olsun, Medine Devleti'ne dardan gelecek her trl saldrya kar antlamaya katlan btn gruplar beraber savunma yapacaklardr. 2. Her toplumun , din, hukuk ve kltrel bamszl olacak, hi kimse bir dierinin dinine, ibadetine; ksaca iilerine karmayacak. 3. Hz. Muhammed(s.a.s)'in, bu Antlamaya gre Devlet'in ba, ve toplumlararas anlamazlklarda Hakem ve Hakim olmasn btn gruplar kabul edecek; onun,-gruplarn kanunlarna gre- verecei karara hi kimse itiraz edemiyecek. 4. Antlama metninin, Devlet Bakan olan Hz. Muhammed (s.a.s) tarafndan hazrlanmasn btn gruplar kabul edecek., 5. Bu deiik insan gruplarnn idareleri iin hazrlanan Antlama, ilh Kanun'a, yni Kur'an'a ters dmeyecek. Metinde byle bir ifade olmamasna ramen, metni dikte ettiren Hz. Peygamber (s.a.s) olduundan, zaten bunun aksi dnlemez. Yni Hz. Muhammed(s.a.s) kendi risaletine ters decek bir antlamaya imza koyamaz.

ite, pratii fevkalade kolay, dini ve etnik gruplarn her trl hrriyetlerini havi olan bu Antlamay, Medine'deki topluluklarn byk bir ksm seve seve kabul etti.
Kaynam ilh vahiy'den ald iin yanlmazl bir tarafa; sistem ve rejimlerin mnakaa edildii, mevcut beeri sistemlerin, herkese eit hak-hukuk veremedii ortamda, sadece mslmanlarn deil, btn dnya insanlarnn zerinde dnmeleri gereken bu model-devlet; ilerlii, ve insan ftratna uygunluu asndan , pratii dnlebilen tek model olarak grnyor. Gnmz insanlarna tek rnek devlet rejimi olarak kabul ettirilmek istenen, ve tarihte hi bir zaman pratiini grmemi olan demokrasi'nin artk insanlar tatmin edemedii, halk idaresi diye tanmlanan bu rejimin de pratikte baz snflarn domasna, idarenin bu snflardan herhangibirinin eline gemesi hlinde de, hukuklarna, dinlerine,kltr yaplarna,rflerine ters dse bile, iktidardaki grup dnda kalan btn gruplarn drt sene beklemeleri gerekir ki, her eyiyle kendilerine yabanc olan iktidar dei tir ebil sinler. Meerki iktidar, btn politik desiseleri kullanarak ve de halk, yapay vaadi arla kandrarak bir daha oylarn %51'ini alsn! Baka bir deyile uyguland toplumlarda demokrasi, %51'in %49'a tahakkmdr! Muhalefet durumuna dm olan bu %49'un ne teri, ne de yrtme konusunda hi bir sz hakk yoktur. Bu adan demokrasi rejimi paradokslarla doludur; veya en azndan ifte standartldr.Demokrasinin patronlu-unu(hocalm dememek iin) Bat yapt iin, uygulamada ide-al(i) demokrasiden ok . Bat'nm karlarm yrtecek bir demokrasi kendini gstermektedir. Yni Bat, zellikle mslrnanlara demokrasiyi empoze ederken, insan haklanm,y da tm insanlarn eitlii gibi bir kaygdan hareket etmiyor.nun iin "Batl deerleri reddeden bir Islmi siyasi hareket demokratik kurallar iinde iktidar olmay"[16] istese, onun bu istei demokratik kabul edilmedii gibi, hi bir ekilde faaliyetine de izin verilmez.Tpk Haziran-1991'de Cezayir'de vukubulan hadiselerin gsterdii gibi. Bat'nn karlarm yrtmekte olan Hkmet, demokratik olmasna ramen, bu harekete izin vermeyerek seimleri iptal etti ve demokratik yoldan iktidara gelmek isteyen mslmanlan sokaklarda kurun yamuruna tuttu."Bu olayda Bat'nn gzettii, demokrasinin btn kurum ve kurulularyla yerlemesi deil, kendi deerlerinin genel geer klnmasdr. Eer szkonusu deerleri dikta rejimleri koruyabilyorsa,bu durumda bu rejimlere gz yumulabilir."[17]Bu sebepten dolaydr ki, Bat, kendi deerlerine ters decek (ki bu ancak Islmi bir idareyle mmkn) demokratik bir rejimdense, kendi deerlerini koruyan, hatta gerektiinde bu deer(!)leri korumak iin ekinmeden mslman kan dken dikta rejimlerini yelemektedir ki, Orta Dou bunun en gzel grntsdr. ite Hz.Muhammed(s.a.s)'in kurmu olduu devlet, pratiklii ve insanlara tand hrriyet asndan nemli ve orijinaldir. O, Devletin merkezi olarak ittihaz ettii camide, Allah'tan ald vahiy nda insanlar eitiyor,ordularm dzenliyor ve insanlara insanlk retecek, adaleti uygulayacak neferler yetitiriyordu. Onun, devletinin merkezi olarak ittihaz ettii cami, makro plnda u esaslar gerekletirmeye alyordu:

1) Devletin btn ileri; askeri ve eitimle olanlar dahil oradan ynetiliyordu. 2) Devletin merkezi olan bu camide, Hz. Peygamber(s.a.s) ayn zamanda Allah'tan alm olduu vahyi insanlara tebli ediyor, bizzat kendisi de gelen buyruklar nefsinde tatbik ediyordu. 3) Netice itibariyle devletle din iice olup, bir laiklik sz konusu deildi. Yani Devlet Bakan olan Hz. Peygamber(s.a.s), ilh Kitap olan Kur'an'n aksine, "Devlet iin", "Bayrak iin", "Vatan iin" herhangi bir tasarrufta bulunamazd. Bugnk laisizmi de, zellikle Trkiye'deki uygulamasn, Hz. Peygamber(s.a.s)'in gayrimslimlere tanm olduu din hrriyetiyle kartrmamak lzm. nk laiklikte devletin bigne kald, daha dorusu kendisine hi bir hkm-i ahsiyet tanmad din, slm devlet anlayna gre devletin temelini tekil eder. Zira din devlet iin deil, devlet din iin vardr. Bakannn, Hz. Peygamber olduu devlet, vahiy'e asla aykr hareket edemez. Nitekim Devlet Bakannn bizzat kiilii dindir; yni Peygamber olduu iin laik deildir. Onun iin o, devleti camiden ynetiyordu. Baka deyile Medine'deki slm Devletini idare eden Bakann, yni Hz. Muhan-med(s.a.s)'in birbirinden farkl iki kiilii yoktu. Camide ibadetim yapp ktktan sonra o, "dinle devlet ileri birbirinden farkldr" deyip, din'i bir kenara brakmyor; bilakis devletinin btn ilerini dini olarak dzenliyordu. Buna rnek olarak, mesela onun yabanc delegasyonlar Mescid'de kabul edip, onlarla olan ilikilerini vahiy'e gre ve de camide kararlatrmasn gsterebiliriz, islm Devletinin merkezi olan cami, ayn zamanda o devletin par-lementosunu tekil ediyordu. "Yerli ve yabanc heyetler orada kabul ediliyor, dini ve siyasi mevzular orada grlyordu"[18] Devletin merkezi olan cami, ayn zamanda Devlet Bakam ile mmet, yni vatandalar arasndaki ilikiyi salyordu. yle ki: Gerek Hz. Peygamber(s.a.s) olsun, gerekse ondan sonra gelen slm Devlet Bakanlar olsun, cuma gnleri, bulunduklar ehidin en byk camisinde cuma namazn kldrmaya mecburdur-ar- Adeta haftalk siyasi gelimelerin deerlendirildii bir ibadet olan cuma namaznda, Devlet Bakan reaya ile buluma, ve onunla fikir teatisinde bulunma imkn buluyor. "Henangi bir yerde, Devlet Bakam ile halk arasnda oluan byle bir beraberlik bir mavere ortam meydana getirir. Burada birbirinden ayr iki durum sz konusudur: Birincisi; idareden, ya da Devlet kademesindeki herhangi bir memurdan ikayeti olan ahslar, bu ikayetlerini Devlet Bakanna iletme frsat bulmu .olurlar; ikincisi de, bizzat Devlet Bakam, halknn grlerini renme imkn bulur. "Devlet Bakannn halkla temasnn mmkn olmad hallerde, vatanda ikayetlerini bizzat Devlet Bakanna iletemedii iin, onun iinde Devlete kar bir kin oluur. Bu durumun olumamas, ve Devlet Bakannn gnde be defa halkyla temasm salamak iin, slmiyet onu, merkezin en byk camisinde namaz kldrmakla mkellef klmtr. Bu iki messese, yni namaz ve cami, sadece manevi ynden, kulun Allah ile temas etmesini salamak iin deil, ayn zamanda maddi ynden vatandan Devlet Bakan ile temas kurmasna da yneliktir. "Gerekten de Hz. Peygamber(s.a.s)'in tatbikatna gre, her-hangibir blge valisinin, ayn zamanda, camiye de imamlk etmesi gerekmektedir. Blge baehir ise, zaten Devlet Bakan namaz orada kldrmaya mecburdur. Baka bir deyile Fransa'da Devlet ile Kilisenin birbirinden ayrldklar gibi, slm'da dinle Devlet birbirinden ayr deillerdir."[19] Onun Devlet parolas ve uluslararas siyasetinin temeli uydu: Hi kimseye zulmetmeyiniz, size zulmedilmesine de asla msaade etmeyiniz! Gerekten de bu byk kanun szde kalmam, rnek Devlet Bakan olan Resulullah(s.a.s)'in elinde pratiini de grmtr. Onun Devletinde hi kimse dierine zulmedemedii gibi, byle yapanlar en ar ekilde cezalandrlyorlard. [20]

kinci Blm DEVLET BAKANININ BAZI HAK VE YETKLER I. taat


Hz. MuhammedCs.a.s)'in kurmu olduu bu devlette, meru olan Devlet Bakanna itaat esast. Bu esas, onun devletinin elerini tekil eden btn bireyler iin byleydi. Gayrimslim statsnde olan vatandalar, genel hkmlerde, ve yukarda getii gibi, toplumla-aras anlamazlklarda Devlet Bakan olan Hz. Muhammed(s.a.s)'e itaat etmekle ykmlydler. Mslmanlar ise her konuda ona itaat etmekle mkelleftirler. Devlet idarelerinde,Devletin ilerinin dzenli ve aksamadan yryebilmesinin en nemli

unsurlarndan birisi de itaat'tr. ta-atn olmad devletlerde anari ve baboluk hakimdir.Bunun iindir ki Hz; Peygamber(s.a.s) bu konu zerinde hassasiyetle durmu, sahabesi de ona gereken itaati gstermitir ki, islm Devleti yle oluabildi, ve yle ayakta durabildi. Devlet Bakanna itaatin islm Devletinde kaybolmasiyle de hilafet saltanata dnt. Bir otoriteye itaatla ykml olmak, yni itaati kanunlarla icbari klmak ancak devletlerde mmkndr. Bunu sylerken, baz geici rgtlenmelerden itaat zorunluluunu kastetmiyoruz tabi! ilhi olsun, beeri olsun, btn devletlerde, iktidara itaat zo-u vardr. Bir baka deyile itaatin varl, devletin varl zdetir .Hi kimsenin kendisine itaatim salayamam olan otoritenin devlet olma olgusu tartlr bir teoriden baka bir deildir. Meer ki bu devlet, silah zoruyla bireyler zerinde geici bir otorite kurmu olsun! Kur'an- Kerim'de itaatla ilgili bir ok ayet vardr. Bu ayet-i ^melerde Allah kend". devletine itaat istiyor insanlardan. Ve Kendisine olan itaatin, ancak gndermi olduu son Peygamberi Hz. Muhammed(s.a.s)'e itaatla olabileceini emrediyor Kur'anda... Hatta Allah'n insanlar sevmesini bile, O'nun son Peygamberi1 ne, yni O'nun yeryzndeki devletini temsil eden Resulullah(s.a.s)'e kaytsz artsz tabi olmakta gryor Rabbimiz: "Deki: ayet siz Allah' seviyorsanz, bana tabi olun, Allah da sizi sevsin, ve gnhlarnz balasn; Allah balaycdr, ok merhamet edicidir."[21] Reslullah (s.a.s)'e itaat etmiyenlerin de kfirler olduunu bir sonraki yet-i kerimede, Cenb- Hakk yle ferman buyuruyor: "Deki: Allah'a ve Peygambere, itaat edin. ayet bunu yapmazlarsa, phesiz Allah kfirleri sevmez.[22] Keza itaatla ilgili olan u yet-i kerime, tamamen siyasetle, ve devlet ynetimiyle ilgilidir: "Ey imn edenler, sadece Allah'a itaat edin, Peygamber'e itaat edin ve sizden olan (mslmanl msellem olan) mirlere itaat ediniz! Allah'a ve Ahiret gnne imn ediyorsanz, bir konuda anlamazla dtnz m, onu Allah'a ve Peygamber'e havale ediniz (meselenin zmnde Kur'an' ve Peygamberin pratiini kaynak alnz); bu, hem hayrl, hem de netice itibariyle en gzel olan da budur"[23] Ayet-i kerimede geen itaat silsilesi, ms-lman insannn siyaset kanunudur. Ve ilhi olan bu kanun, deitirilemez bir kanundur; velev ki bazlar kp onu meriyyet-ten kaldrsalar da! Dikkat edilirse, yet-i kerime mu minlere hitap ediyor. Yni yet-i kerime m s lm ani ar balyor .Ve bir bakma mslmanca yaamann art olmu oluyor. Netice itibariyle de mslmanla-lin siysetleri, devletleri ve tabii devlet bakanlar bu deimez kanunla mukayyed olup; mslmanca yaanacaksa, bunun dna klamaz! Ayet-i kerimenin ilk muhatab, ve mslmanlara ilk uygulaycs da Devletinin Bakan olan Hz. Peygamber(s.a.s)dir. Devlet Bakan olan Hz. Peygamber(s.a.s), btn icraatlarnda Allah'n koymu olduu Kanuna uyma mecburiyetinde olduu gibi, mslman devlet bakanlar da Hz. Peygamber(s.a.s)'in icraatlarna, yni Allah'n Kanununa uymak mecburiyetindedirler. Onun iin Hz. Peygamber'e uymamak Kur1 an tarafndan kfr olarak nitelendirilmi; [24]ayn hatay ileyip, ayn kfre dmemeleri iin de mslmanlar Allah tarafndan u ekilde uyarlmlardr: "Ey imn edenler, Allah'a itaat edin, ve Peygamber'e itaat edin de amellerinizi boa karmayn!(nk byle yaparak) Allah'n yolundan sapan kfirler(o inan ve ameheriyle) lecek olurlarsa, Allah onlar asla affetmez." Bhari'de, Kitabu'l-Ahkm'm ilk babnda geen bir hadis-i erifde Resulullah(s.a.s) yle buyuruyor: "Kim bana itaat ederse, o Allah'a itaat etmi olur; ve kim bana isyan ederse, O Allah'a isyan etmi olur.Aym ekilde, kim benim tayin ettiim komutana itaat ederse, o bana itaat etmi olur; ve kim benim tayin ettiim komutana isyan ederse, o bana isyan etmi olur". Resuiullah (s.a.s)'in bu hadisi dikkatlice incelendiinde grlecektir ki. itaat ve isyan kelimeleri tamamiyle siyasidir. Nitekim. hadis metninde geen emr, yni komutan kelimesi de yle. Devlet Bakam olan Resulullah(s.a.s), kendisinin tayin etmi olduu komutanlara itaat istiyor. Hz. Peygamber(s.a.s)'i soyut bir din adam olarak grmek isteyenler, bir mftinin, bir papazn, y da rahibin emrinde komutanlarn olmadm pekla bilirler. Meer ki bunlar,din adaml

sfatlar yannda devlet bakam olsunlar! Dolaysiyle, insanln kurtuluu iin Allah'tan vahiy alan Hz. Muhammed(s.a.s), bu vahyi insanlara ulatrabilmek iin Devleti ara olarak kullanyordu ki o, bu Devletin Bakanyd. [25]

II. Sava Olgusu


Hz. Muhammed(s.a.s) Devlet Bakam olduu iin, onun ge-xek islm' tebli etmek iin, gerekse islm Devletine dmanlk yapanlara kar zaman zaman savam olmas gayet tabiidir, vunk sava, her devletin karlaabilecei bir olgudur. te, Devlet Bakan olan Hz. Muhammed(s.a.s) de bazan emr-i vakiler karsnda kalarak (Bedir savanda olduu gibi) , bazan da slm' tebli iin savamtr; Hayber ve Tebuk savalarnda olduu gibi.Yaplan bu savalar sonunda dmanlar ya yenilmi, ya da antlamalarla bar yaplmtr; Hudeybiye'de ve Fe-dek'te olduu gibi.

Hz. Muhammed(s.a.s) Medine'de islm Devletini kurduktan sonra, bata Mekke ehir devleti olmak zere bir ok devletle savamak zorunda kald. Zorunluluk diyoruz; nk onun asl gayesi sava deil, insanlar Allah'n dinine davet etmekti. Neki ona inanmayan insanlar onun risaletini inkar etmekle kalmyor, ona ve arkadalarna, yni ashaba her trl ikenceyi uyguluyorlard, ite bunun iin savamaya mecburdu. Hz. Peygamber(s.a.s)'in yapm olduu savalar yle snflayabiliriz:
1) Mslmanlarn Mekke'den hicret etmelerine sebebiyet vermi olan Mekke Devletin ile yaplan savalar, 2) islm Devletine komu olup, zaman zaman mslmanlan taciz eden ve islm Devleti iin tehlike arzeden kk devletler; Suleym ve atafan gibi. 3) Mslmanlarn mttefikleri olduklar halde onlara ihanet eden Medine Yahudileri ile onlara destek salam olan Hayber ve Fedek Yahudiierine kar yaplan savalar. 4) islm Devletinin kuzeyinde tehlike arzeden Bizans devletini durdurmak iin yaplan savalar: Mute ve Tebk savalar. Burada u hususu vurgulamakta yarar vardr: Hz. Muham-med(s.a.s) bu savalar yaparken, hi bir maddi kar gzetmiyordu. Yani o, devletinin snrlarn geniletme yerine, insanlar kazanmak istiyor, onlarn islm'la kurtularak Rab'lerine kavumalarn temin etmeye alyordu. Klasik ve ada emperyalist devlet anlaylarnda olduu gibi o, ulusuluk felsefesinin rnleri olan vatan iin, bayrak iin, petrol kuyular iin, su iin, toprak iin savamyordu. Devlet Bakam olan Resulullah(s.a.s) katld btn savalarda bizzat Ba Komutan olarak da alt. [26]

NETCE
Btn bu anlatmaya altmz hususlar, Hz. Muhammed (s.a.s)in kurmu olduu islm Devleti'nin gerekliini ve onun da, peygambe-lii yannda hem Devlet Bakam hem de ordu komutan olduunu gstermek iindir. O, Allah'tan ald vahiyle insanlar eiten gerek bir nder, onlara kurtuluu mutulayan esiz bir Kurtarcdr. Dnyamzn bunalm uurumlarna getirildii u ortamda, Mikro plnda btn mslmanlann, makro plnda da btn insanlarn Hz. Muhammed (s.a.s)'i yeniden renmeleri, onun ilkelerini hayatlarna tatbik ederek yeniden hayat bulmalar gerekir. Nitekim gezegenimiz olan dnyann her yerinde insanlar, zmszlklerden dolay birbirlerini yemekte, birbirleriyle savaarak nesillerini yoketmededirler. Tm dnya ezilmileri unu ok iyi bilmelidirler ki, onlarn, Hz. Muhammed (s.a.s)'i rnek alan bir devletleri olmad mddete, onlar yerli ve yabana smrgecilerin zulmleri altnda ezilecek; verilecek tm tavizlere ramen dledikleri slmi rahat ve hr ortamlar bulamayacaklardr. Bizleri her gn biraz daha smren, smrdke de smr itahlar kabaran, ve bylesi bir dzene alnca da onu elinden karmak istemeyen kapitalist ik-udarlar, ancak ve ancak mehfetullah / Allah korkusuna dayal ve gcn ilahi vahiyden alan peygamberi devletin ikamesiyle mmkndr. Ezilmi insanlar bu rnek Devlet Bakannn, duvarlannda Hi kimseye zulmetmeyiniz, sizlere de

zulmedilmesine asla msaade etmeyiniz!", "ldrmek istediiniz, kuduz bir kpek dahi olsa, ona ikence yapmaynz!", "Allah' kzdrp baz idarecileri 'dalkavukluk yaparak) sevindirenler bizden deildir!", "komusu aken sofraya oturanlar bizden deildir" kanunlaryla sslenmi Parlementolanm kurup, onun kanunlarm tatbik etmeden asla kurtulamazlar. [27]
[1] Prof. Dr. hsan Sreyya Srma, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/19-20. [2] Prof. Dr. hsan Sreyya Srma, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/21. [3] Prof. Dr. hsan Sreyya Srma, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/22. [4] bn Hiam, es'Siretun'Nebeviyye, Msr,1955,1,264-265. [5] Prof. Dr. hsan Sreyya Srma, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/22-23. [6] Memur tabiri genellikle, sanki ok imtiyazl bir snfm gibi bir intiba uyandryor. Oysaki memur dediimiz kimse, kendisine emredileni itirazsz yerine getiren demektir. [7] Kur'an- Kerim, Zuhruf sresi, 254. [8] Bu konuda gerekten samimidirler. Yni menfaat zerine kurulu olan rejimlerinin yklmamas iin ellerinden geleni yaparlar. stikll mahkemelerden gizi Syon dememek iin) kurarak milleti daraacnda sallandrrlar, apka giymedikleri iin kuracaklar sehpa gereksinimini karlamak iin Brezilya ormanlar az gelir. nk onlarn byle yaptklarna gezegenimi-zn talar bile ahittir. [9] Kur'an- Kerim, Al-i mran suresi, 79. [10] Prof. Dr. hsan Sreyya Srma, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/23-28. [11] Muhammed Hamidullah, slm Messeselerine Giri, Tercme, I,S.Srma, istanbul,! 980, s.95-96. [12] bn shak, Siret, Muhammed Hamidullah neri, Rabat,1976, pr. no: 498, s.295. [13] 1992 ylndan beri bu konudaki aratrmalar hayli younlat. Durum yle gsteriyor ki, aratrmalar devam edecektir. [14] bn Hiam, ay.es. 11,501. [15] Bk. Muhammed Hamidullah, Le Propkete de l'Islam, 4. bask, 1,343. [16] Konunun ayrntlar iin bk. Ali Bula, Demokrasi Eletirisi, Kitap Dergisi, Temmuz-Austos-9l saylar, say,53-54. [17] Ali Bula, ay.makale. [18] Muhammed Hamidullah, slm Messeselerine Giri, 3. bask, Tere. hsan Sreyya Srma, stanbul,1992, s.77. [19] Muhammed Hamidullah, slm Messeselerine Giri, s.77-79. [20] Prof. Dr. hsan Sreyya Srma, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/28-36. [21] Kur'an- Kerim, Al-i mran suresi, 31. [22] Kur'an- Kerim, Al-i mran suresi,32. [23] Kur'an- Kerim, Nisa sresi, 59. [24] Muhammed sresi, 32. sre, 33-34. [25] Prof. Dr. hsan Sreyya Srma, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/37-39. [26] Prof. Dr. hsan Sreyya Srma, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/39-40. [27] Prof. Dr. hsan Sreyya Srma, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slam, Beyan Yaynlar: 2/41-42.

Vous aimerez peut-être aussi