Vous êtes sur la page 1sur 15

Kuram ve Uygulamada Eitim Bilimleri Educational Sciences: Theory & Practice 12 (2) [Ek zel Say/Supplementary Special Issue]

e] Bahar/Spring 1211-1225 2012 Eitim Danmanl ve Aratrmalar letiim Hizmetleri Tic. Ltd. ti. www.edam.com.tr/kuyeb

Ahlak Geliimine Klasik ve Yeni Kuramsal Yaklamlar*


Zekeriya AM
a

Duygu AVDAR
Eskiehir Osmangazi niversitesi

Ankara niversitesi

Sedef SEYDOOULLARI
Ankara niversitesi

Figen OK
Bakent niversitesi

z Ahlak geliimi alannda literatrde yer alan bilgiler ounlukla Piaget ve Kohlbergin kuramlarna dayanmaktadr. Gilligan ve Turiel gibi kuramclarn ahlak geliimine yaptklar katklar bilinmemekte ve kuramlar hakknda Trke kaynaklara rastlanmamaktadr. Bu nedenle Piaget ve Kohlbergin katklarna deinerek, Gilligan ve Turielin kuramlarn tantmak ve bylece ahlak geliimi konusuna daha geni bir kuramsal perspektiften bakmak gerekli grlmtr. Bu almann amac ahlak geliimi konusundaki psikoloji kuramlarn tantmak ve karlatrarak tartmaktr. Piaget, ahlak geliiminde dabaml evre ve zerk evre olmak zere iki evreli bir geliimsel eilim nermitir. Kohlberg ise kuramn Piagetin zihin geliimi alannda ortaya koyduu evreler stne ina etmitir. Kohlberg, dzey ve alt evreli byk bir ahlak geliim kuram nermitir. Kohlbergin ahlak geliimi kuram ok etkileyici bir kuram zellii tamakla birlikte, yerel, kltrel ahlaki dnceleri gz ard etmesi, ahlaki davranla ahlaki yarg arasndaki balantszlk alarndan eksiklikler iermektedir. zellikle Kohlbergin erkeklerle almasna bir tepki olarak Gilligan yeni bir yaklamla ahlak geliimi alanyaznna katkda bulunmutur. Ona gre ahlaki konularda kadnlar bakalarnn bakm ve korunmasn gz nnde bulundurmaya erkeklerden daha ok eilimlidirler. Gilligan sz konusu farkll bakm ahlak ve adalet ahlak modelleri ile aklamtr. Ancak alanyaznda geleneksel Kohlberg kuramsal yaklam erevesinde kadnlar ve erkekler arasnda yrtlen ok az sayda almann ahlaki yarg farkna iaret ettii grlmtr. Ayrca Gilligann grlerinin farkl balam ve kltrlerde snanmay da bir snrllk olarak deerlendirilmektedir. Turiel ise ahlak geliimine farkl bir bak asndan yaklam ve daha ok sosyal yaamla ahlaki dnce arasndaki ilikilere odaklanmtr. ncs olduu Toplumsal Alan Kuram, ahlak anlayn toplumsal yaam ierisinde deerlendirmi ve toplumsal gelenek ile ahlaki yarg arasnda farkllk olduu gereini vurgulamtr. Bu almada sz edilen kuramlar ne kan noktalar erevesinde sunulmaktadr. Anahtar Kelimeler Ahlak Geliimi, Ahlak Geliimi Kuramlar, Gilligann Ahlak Geliimi Yaklam, Toplumsal Alan Kuram, Eliott Turiel.

Ahlak geliimi konusundaki kuramsal yaklamlar yaklak son 30 ylda ok nemli deiimler kat etmitir. Konu alannda var olan kuramsal yaklamlarn eitlilii genilemi ve ele alnan ahlaksal konular artmtr. Gnmzde ahlak
* Bu alma, 26-28 Ekim 2011 tarihleri arasnda Eskiehirde dzenlenen Deerler Eitimi Sempozyumunda szl bildiri olarak sunulmutur.

geliimi aratrmalar sivil haklar, kltrel farklar, gruplararas ilikiler, toplumsal cinsiyet, aile ilikileri, anababalk, vicdan, deerler, toplum hizmetleri, saldrganlk, doa, ocuk haklar, su ve maduriyet ve karakter eitimi gibi ok eitli alanlarda yrtlmektedir. te yandan ahlak geliimi alan giderek daha disiplinleraras bir yapya dnmektedir. Ahlakn ocuun vicdan geliimine bal olarak gelitiini dnen Psikanalitik Kuram, bireyin geliiminde ahlak geliimini ele alan ilk kuram olmutur. Jean Piaget de ahlaksal eleri kavramlara dayandrarak bireyin geliiminde ahlak incelemitir. Bu iki temel kuramda Freud anababa ilikileri, duygular ve sululuk, Piaget ise bili, adalet ve akran ilikileri gibi temel konulara deinmitir.

a Zekeriya AM Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesi Eitim Psikolojisi anabilim dalnda aratrma grevlisi ve ayn programda doktora rencisidir. alma alanlar arasnda psikososyal geliim, ahlak geliimi ve olumlu sosyal davranlar yer almaktadr. letiim: Ankara niversitesi, Eitim Bilimleri Fakltesi, Eitimde Psikolojik Hizmetler Blm, 06590, ankaya/Ankara. E-posta: zekeriyacam@gmail.com Telefon: +90 312 363 3350/7103. Fax: +90 312 363 6145.

KURAM VE UYGULAMADA ETM BLMLER

Ahlak geliimi alannda literatrde yer alan bilgiler ounlukla Piaget, Kohlberg ve daha sonra gelitirilen kuramlara dayanmaktadr. Gilligan ve Turiel gibi kuramclarn ahlak geliimine katklar snrl olarak alanyaznda yer almaktadr. Bununla beraber Gilligan ve Turieln kuramlarna ilikin ok az sayda Trke kaynaa rastlanmaktadr. Bu incelemede ahlak geliimi konusunda Freud, Piaget ve Kohlbergin katklarna deinerek, snrllklarn ve onlara ynelik eletirilerini ele alarak, Gilligan ve Turielin kuramlarn tantmak ve dier kuramlarla karlatrarak tartmak gerekli grlmtr. Freud, Psikanalitik Kuramda ahlak geliimini temel kimlik yaplarndan biri olan speregonun bir ilevi olarak grm ve speregonun iinde yer alan vicdan ahlak geliiminin sonucu olarak ele alnmtr (Turiel, 2002). Toplumsal standartlarn iselletirilmesi, anababalarn beklentileri gibi eler, gereksinim ve arzularn karlanmasnda gelien birey iin temel sreler olarak grlmtr. Bu noktada kuramda korku ve kayglarn speregonun grevindeki nemi vurgulanmaktadr. Freud, kiilik ve ahlak geliiminin ana hatlarnn ilk be ylda tamamlandn ve alt yandan sonra nemli baka bir gelimenin olmadn belirtmitir (Katba, 1999). Freud iin ocuk ile anababa ilikileri nemlidir. Ayrca Freud, ocuun ihtiyalarnn karlanmasnn, anababa ocuk arasnda oluan gvenin ahlak geliimi zerindeki etkisine vurgu yapmtr. Bilindii zere Freudun temel ilgi alan ahlak geliimi deildir. Ancak gelitirmi olduu kapsaml psikoseksel geliim kuramlarna bakldnda, gerek kiiliin oluumu gerekse cinselliin geliimi asndan iyi-kt, vicdan, sululuk gibi ahlak konularnn kuramda nemli bir yer tuttuu grlmektedir. Dolaysyla bu kuramsal bak asnn ahlak geliimi konusunda nemli dolayl dourgular bulunmaktadr. zellikle vicdan geliimi, kurallarn geliimi ve ocuklukta fiziksel cezann etkisi gibi konularda psikanalitik kuram temelinde nemli bir bilgi birikimi bulunmaktadr. Piaget ve Kohlbergin Ahlak (Moral) Geliim Kuramlar Ahlak geliimi; bireyin toplumda etkin bir ekilde kullanaca bir deerler sistemini oluturma srecidir. Geliim psikolojisine kazandrdklar nemli kavramlarla karmza kan Jean Piaget ve Lawrence Kohlberg ahlak geliimini bilisel geliim asndan ele almlardr. Piaget, ocuklar gzlemleyerek bilisel bir geliim kuram gelitirmitir, bu kuram gemiten gnmze de olduka ilgi grmektedir. Bilisel geliim anlayna dayal olarak Piaget, ay-

rca ocuun ahlak yargsn ele alarak ocukta ahlak yargsnn geliimini aklamaya almtr. Piagetye gre ocuun bilisel ve kiilik geliimi yetikininkinden nasl farklysa ahlak geliimi de ayn ekilde farkllk gsterir. Kohlberg ise Piagetnin ahlak geliimi ile ilgili aklamalarn genileterek olduka nemli bir ahlak geliimi kuram oluturmutur ve bu kuram gnmzde ahlak geliimi alannda en ok sz edilen kuramdr. Piaget ve Kohlberge gre ahlak, daha ok bireyin ahlaki yarg ve dncesini kapsamaktadr (Wright ve Croxen, 1989). Ahlak geliimine ynelik ilk kuramsal yaklam olarak Piaget, ahlak geliiminde dabaml evre ve zerk evre olmak zere iki evreli bir geliimsel eilim nermi ve zellikle ocuklarda sonu odakl bir ahlak anlayndan niyet odakl bir ahlak anlayna doru geliimsel geie dikkat ekmitir. Son ocukluk yllarnn bu geite nemli olduu vurgulanmaktadr. Piaget ocuklarn ahlak geliimini anlayabilmek iin, onlarn oyunlarn gzlemleme, onlarla oyun oynama, oyunlar ve oyunlardaki kurallar hakknda sorular sorma, hrszlk, yalan syleme, ilahi adalet, cezalandrma ve eitlik anlay ile ilgili yaamdan rnek hikayeler anlatp bunlar hakknda dncelerini alma yollarn kullanmtr (Wright ve Croxen, 1989). Piaget, duygu ve dncenin paralel geliimini vurgulayarak ahlak geliiminin de bilisel geliim ile paralel olduu varsaymn ortaya atmtr. Piagete gre, ahlaki geliim, iki olgunun gereklemesine dayanr; karlkllk ve zerklik, birbirini tamamlayc niteliktedir. nk bakalaryla ilikisi olmadan ahlak olmaz, ahlak da zerklii de art koar. zerklik kendini tanmay gerektirir, kendini tanma ise bakas ile iletiim kurularak salanr (Onur, 1979). Piagetnin almalarnda, 7 ya alt ocuklarn ahlaki gereklik ilkesine uygun olarak dndkleri ifade edilmektedir. Gzlenen bu temel zellikler bu dnemin, da baml evre olarak ifade edilmesine yol amtr. Bu evredeki ocuklara gre kurallar deimez bir nitelik tamakta ve kurallara uymama ceza ile sonulanmaktadr (Fleming, 2006; Katba, 1999). Piagetnin kuramnda zerk ahlak evresi olarak adlandrlan ikinci evre, yaklak olarak 9-10 ya dolaylarna denk dmektedir. Bu dnemin temel zellii kurallarn insanlar tarafndan konulduu ve deitirilebilir olduu inancdr. Ayrca bu dnemde ocuklar davrann somut niteliklerine bakarak ahlaki deerlendirmelerde bulunmak yerine olaylarn arkasndaki niyetlere odaklanmaktadrlar (Fleming, 2006; Gander ve Gardiner, 2010; Katba, 1999). Kuram ahlaki deerlendirmelerin cinsiyetler arasnda nasl farkllat konusunu da

1212

AM, AVDAR, SEYDOOULLARI, OK / Ahlak Geliimine Klasik ve Yeni Kuramsal Yaklamlar

dikkate almaktadr. Buna gre Piaget, kz ocuklarnn kuralara ynelik duyarllklarnn erkeklerden daha gelimi olduunu belirtmektedir. Ancak bu durumun yzeysel bir gzleme dayand ifade edilmekte ve herhangi bir genelleme ve karlatrma yaplmas glemektedir (Fleming). Piagetnin ahlak geliimi kuram zellikle ocuun yaplandrc rol, yetikin ahlaki dncesinden fark ve ocuun ahlak kavramlarnn nemi alarndan son derece etkileyici olmutur. te yandan anlan kuram, zellikle yntembilimsel adan eitli eletirilerle de karlamtr. rnein ocuklara sunulan ahlaki ikilemlerin uzun ve karmak olmas ve ocuklarn kendi deneyimlerinden uzak varsaymlara dayanmas nemli eletiriler olarak ileri srlmtr. ocuklarn kiisel yaamlarna uygun rnekler kullanldnda Piagetnin nerdiinden daha erken yalarda ahlaki akl yrtmenin gelitii bulunmutur. Ayrca hem da baml hem de zerk evreden kaynaklanan yantlarn ayn zamanda ayn ocuktan alnabilecei ile ilgili bulgular Piagetnin kuramna baka bir eletiri olarak sunulmaktadr (Schaffer, 1997). Piagetnin ahlak geliimine dair sunmu olduu bilgiler dier bir kuramc olan Kohlberge yol gstermitir. Alanyaznda ska yer bulan Kohlbergin ahlak geliimi kuram Piagetnin kuramna benzemektedir. Her iki kuram da ahlak geliimini, bilisel geliim paralelinde ele almaktadrlar. Piagetden farkl olarak Kohlberg, iki evreli bir yaklam yerine dzey ve alt evreli bir yaklam ngrm, kuramn olutururken ocuklar yerine, ergen ve yetikin gruplarla almtr (ileli, 1987). Kuramda birinci dzey olan gelenek ncesi dzeyde bulunan evreler itaat /baml ahlak evresi ve arasal ama-karlkllk, saf karc eilim evresidir. kinci dzey olan geleneksel dzeyde bulunan evreler iyi bir iliki iin iyi bir ocuk evresi ve yasa ve dzen- vicdan evresidir. nc dzey olan gelenek sonras (ya da tesi) dzeyde bulunan evreler ise demokratik olarak kabul edilen kurallar- toplumsal szleme ve evrensel etik bilinci evresidir (Gander ve Gardiner, 2010; Kohlberg, 2008). Kohlberg, anti-davran yaklamyla oluturduu ahlak geliim kuram ile birlikte devrim yaratmtr. Ahlak geliimi alanna, bireysel ahlaki geliim evrelerini izlemeyi nererek byk bir katkda bulunmutur (Stroud, 2001). Kohlberg de Piaget gibi ahlaki geliim evrelerinin deimez srayla gittiini sylemitir. Devinim ileriye dnktr, bu srete evreden evreye atlamak olanakl deildir. Bireysel farkllklara gre evrelerin gei hz farkl olabilmektedir (Mercin, 2005). Her evre yapsal

bir btndr, bilisel geliim evrelerinde olduu gibi, ahlak geliimi evreleri de bireyin nasl dndnn yeniden inasdr (ileli, 1987). Bu ynleri ile Piaget ile ortak nitelikler tayan Kohlberg, almalarn erkekler zerinde gerekletirip tm cinsiyetlere genellemesi bakmndan eletirilmektedir. Kohlbergin kuramna dayanan almalar, daha ok batl kltrlerin daha st ahlaki evrelere ulatna ilikin kantlar ortaya koyarken, Trkiyede ve ABDde yaplan karlatrmal bir almada Kuyel ve Glover (2010) Trk niversite rencilerinin ABDli rencilere gre daha st ahlak geliimi evrelerinden yantlar verdiini ortaya koymutur. Benzer bulgularn Hindistan ve ABD iin de bildirildii grlmektedir (Miller, 2006). Dolaysyla Kohlbergi gr, batl toplumlarn st evrelere ulamada daha uygun bir ortam hazrladn vurgularken, bundan ok farkl sonulara da rastlanmas kurama bir eletiri nitelii tamaktadr. Schaffer (1997), Kohlbergin insanlar yalnzca ilkeleri dorultusunda yargda bulunur! iddias erevesinde Kohlbergin ilkeli ahlak anlayn deerlendirmi ancak, ayn bireylerin durumdan duruma deien ahlaki davranlarn ve ahlaki ilkelerine uymayan davranlarn ilkeler dorultusunda aklamakta bir zayflk fark etmektedir. rnein, insanlarn baz durumlarda yaknlarn aldatmalar ya da frsatlar olduunda vergi dememeleri gibi davranlardan kanmalarn ahlaki ilkeler erevesinde aklamann zayfln fark etmitir. 1980li yllarda Yeni-Kohlbergi model adyla Kohlbergin bak asna katk salanm ve drt eli modele dayal olarak Rest tarafndan Grleri Belirleme Testi (Defining Issues Test) gelitirilmitir (Thoma, 2006). Trkiyede de aratrma birikimine yansm olan bu konuda Eki (2006), Yeni-Kohlbergilerden olan Restin, halen bu kuramn geerliliini koruduunu ve yalnzca aratrma srelerinde yaplmas gereken baz deiiklikler ngrdn ifade etmektedir. Carol Gilligan ve Ahlak Geliimi Kohlbergin kuramna eletiri ynelten kuramclarn banda Carol Gilligan gelmektedir. Harvard niversitesinde profesr olan Carol Gilligan; Erikson, Piaget ve Kohlbergin grlerinden etkilenerek bir kuram gelitirmi olmakla beraber; Freudla balayan geliim kuramlarnn erkeklere odaklanmasn bir problem olarak tanmlam, yapt almalarla ahlak geliiminde kadnlar ve erkeklerin nemli lde farkllatklarn gstermitir (Austrian, 2008).

1213

KURAM VE UYGULAMADA ETM BLMLER

Gilligann kadnlarn ahlaki geliimini incelemek zere yapt aratrmalar, bilisel ahlak geliimi kuramlarna farkl bak alar sunmutur. Kadnlarn ve erkeklerin ahlaki yarglamasnda baz niteliksel farkllklarn olduunu belirten Gilligan sz konusu farkll Farkl Bir Sesle (In a Different Voice) ve Ses ve Sessizlik Arasnda (Between Voice and Silence) adl bayaptlarnda dnya ve etik seimlerle ilgili yarglamada iki farkl model formle ederek belirtmitir (Talbot, 2002). Birinci model; insanlarn ihtiyalaryla uyumlu olarak; koruma, sorumluluk ve bakm zerine odaklanan bakm ahlakdr. kinci model ise adalet, eitlik ve bireysel haklar gibi etik ilkeler temelinde dnmeyi vurgulayan adalet ahlakdr (Gilligan, 2003; Jaffe ve Hyde, 2000; Kyte, 1996; Rhodes, 1985). Gilligan, bu iki ahlaki yarglamann zaman zaman hem erkekler, hem de kadnlar tarafndan kullanldn; bakm ahlaknn arlkl olarak kadnlara (feminen), adalet ahlaknn da erkeklere (masklen) zg olduunu belirtmektedir (Gilligan, 1982den akt., Jaffee ve Hyde, 2000). Ona gre kadnlar karlatklar ahlaki konularda karar verirken bakalarnn bakm ve korunmasn gz nnde bulundurmaya ve onlar incitmekten saknmaya erkeklerden daha ok eimlidirler (Friedman, Robinson ve Friedman, 1987; Hotelling ve Forrest, 1985). Erkekler ise ahlaki ikilemlerde karar verirken bakalarnn ihtiyalarn gz ard etmeye kadnlardan daha fazla eimli olmakla beraber, adalet ve eitlik gibi ilkeleri daha ok gz nnde bulundururlar (Friedman ve ark.). Gilligan; kadnlarn ve erkeklerin ahlaki yarglamasndaki niteliksel farkllklardan dolay, kadnlarn baz zelliklerinin deerlendirilmesinde ahlaki geliim evrelerine dayanan lmlerin yetersiz kaldn vurgulamtr. Bu noktada zellikle Kohlbergin ahlaki yarglamay lmek zere yapt grmeleri eletirmitir. Ona gre lmler erkek rneklemler zerinde yapld iin sonular sadece erkekler iin geerlidir. Buna ek olarak ahlaki yarglamann llmesinde deerlendirilen ahlak, bakm ahlakn iermekten daha ok doruluk ve adalete ilikin ahlak ltnden yetersizdir (Friedman ve ark., 1987; Jaffe ve Hyde, 2000; Lasch, 1992; Woods, 1996). Gilligann yntemi ise, kadnlarn ahlaki geliimini incelerken Kohlberg gibi ahlaki ikilemlerin yer ald hikayeler kullanmak yerine kadnlarn eitli kriz durumlarn ieren gerek yaam yklerini incelemek olmutur (Gilligan, 2003). Sz konusu yntemle eitli yalardaki, eitli sosyo-ekonomik dzeydeki ve etnik yapdaki krtaj deneyimi yaam olup olmad gz nnde bulundurulan 29 kadnla grmeler yapm ve bu

grmelerden yola karak bakm ahlaknn 3 geliim evresinden getiini ileri srmtr. Buna gre birinci evre, kiinin kendi ihtiyalarna odakland evreyken, ikinci evre kiinin kendisini feda ettii ve bakalarnn isteklerini merkeze ald evredir. nc evre ise kiinin kendisinin ve bakalarnn ihtiyalar arasndaki dengenin kurulabildii evredir (Austrian, 2008; Jaffee ve Hyde, 2000). Kohlbergi, erkek rneklemden elde ettii bulgular kadnlara da genellemek ve kadnlarn ahlaki yarglamadaki farklln ihmal etmekle eletiren Gilligan, ne srd bakm ve adalet ahlaknn kkenlerinin; ocukluk dnemlerindeki balanma figryle ve ilikilerle ilgili deneyimlerde ve toplumlardaki kz ve erkek ocuklara ynelik farkl eitim ve uygulamalarda yattn belirtmektedir (Austrian, 2008; Gilligan ve Attanucci 1988). Ona gre birok toplumda kz ocuklar yetitirilirken bakm verenlerine yani balanma figrlerine -genelde annelerine- yaknlklar ve ballklar desteklenir. Erkek ocuklarnn ise kzlardan farkl olarak annelerinden ayr ve bamsz olarak bymeleri salanr. Baka bir deyile birok toplumda kzlarn eitiminde balanma deneyimi ve ballk daha nemliyken; erkeklerin eitiminde ayrlk yani bamszlk daha baat bir konumdadr. Sz konusu farkl tutumlar, kzlarn; bakalarnn duygularn nemseyen ve ilikileri korumaya zen gsteren bireyler olarak yetimesini beraberinde getirmektedir. Bu ilk deneyimler ocukluk ve ergenlik dneminde de dorulanarak cinsiyet ve ahlaki ynelim arasndaki balanty oluturmaktadr (Austrian; Gilligan ve Wiggins, 1987). Buradan hareketle Gilligan, Kohlberg in snflamasna gre kzlarn ahlaki yarglamann nc aamasndan sonra erkeklerden daha dk dzeyde olma eilimini dile getirmektedir (Gilligan, 2003). Kohlbergin nc evresi yeniden hatrlanrsa; geleneksel dzeydeki iyi kz/iyi olan evresi; ilikiler temelli, bakalarna iyilik etmenin ve sosyal kabuln nemli olduu bir evredir (Gander ve Gardiner, 2010). Gilligan, bu evreden sonra toplumun beklentilerine ilikin cinsiyet farkllklarnn ak hale geldiini ve onay grme abasnda olan kzlarn Kohlbergin ahlak geliimi snflamasndaki nc evreyi aamadklar ynnde deerlendirildiini vurgulamaktadr. Bu nedenle de Gilligan Kohlbergin evre anlaynn evrensel olmadn belirtmekte ve bu kurama ok nemli bir eletiri getirmektedir (Gilligan, 2003). Gilligan kadnlarn ahlaki geliimine odaklanmasndan ve kadnlarn ahlaki geliiminin erkeklerden farkl olduunu gstermesi bakmndan ahlak

1214

AM, AVDAR, SEYDOOULLARI, OK / Ahlak Geliimine Klasik ve Yeni Kuramsal Yaklamlar

geliimi asndan nemli bir yere sahip olmakla birlikte aklamalar eitli kuramclar tarafndan eletirilmitir. Gilligan, Kohlbergin kuramn adalet ynelimli olmas bakmndan eletirmi ve bu noktada Kohlbergin kuramn ar basitletirmi olduu ifade edilmitir (Puka, 1991). Bununla beraber Gilligan, Kohlbergin sadece ahlak ynelimi ile ilgilenerek bakm ynelimini gz ard ettiini ve ahlaki sorunlara ok fazla vurgu yaptn ifade etmektedir (Steinberg, 2007). Dier bir eletiri de Gilligann tanmlam olduu ahlaki ynelimler ile ilgili yeterince alma yaplmadnn ileri srlmesidir. Bununla ilikili olarak da ahlaki ynelimlerin eitli durumlar karsnda kullanlp kullanlmad ve bu ynelimlerin birbirleriyle ve ahlaki davranla nasl ilikilendirildiinin ak olmamas da kuramn zayf ynleri olarak deerlendirilmektedir (Walker, 1989). Buna dayal olarak alanyaznda kadn ve erkeklerin etik konularda birbirlerinden farkl dndkleri konusunda ksmen, ergenlerin ahlaki problemler hakknda akl yrtme biimleri asndan cinsiyetler arasndaki farkllklarn bulunduuna dair ise ok az grgl kantn bulunduu belirtilmektedir (Steinberg). Skoe ve Marcia (1991) Gilligann bakm ahlak evrelerini deerlendirmek iin gelitirmi olduklar Bakm Ahlak Grmesi formunu kullandklar aratrmalarnda kadnlarn bakm ahlak dzeyinin erkeklerden daha yksek olduu sonucuna ulam olsalar da bu bulgularn ayn lein kullanld dier aratrmalarla desteklenmedii grlmtr. Ayrca bakm ahlaknda bir evreden dier evreye nasl ve niin geildii konusunda da tartmalar sz konusudur. Gilligan bakm ahlaknda bir st dzeye geilmesinin kriz durumlar aracl ile olduunu belirtmektedir. Fakat Gilligann bu aklamasna ramen, bir kii en st evreye gelir ve orada kalrsa ne olaca ak deildir (Jaffe ve Hyde, 2000). Gilligann kuram ile ilgili olarak 77 almay ele alan Walker (1989) ahlaki yarg konusunda cinsiyetler arasnda anlaml bir farklln olmadn ifade etmektedir. Bununla beraber alanyaznda Gilligann ahlak geliimi konusundaki grlerinin hem akademik hem de popler evrelerce desteklendii de ifade edilmektedir. zellikle dier kuramclar tarafndan ihmal edilen ve nemli bir ahlaki erdem olan efkat (compassion) kavramna yapt vurgu nedeniyle takdir grmtr. Dier taraftan ahlak geliimini yalnzca cinsiyet farkllklarna balamas asndan eletirilmektedir. Oysaki ahlak geliiminin cinsiyet farkllklarnn tesinde ok farkl deikenler tarafndan ekillendii ifade edilmektedir (Thomas, 1997).

Bunun yan sra sosyal ve kltrel balamn nemini vurgulayan Toplumsal Alan Kuramclar, Gilligan tarafndan ortaya konan grlerin bireyci ve topluluku kltrlerde farkl sonular douracan belirtmektedirler. Yine alan kuramclar bakm ahlak ve adalet ahlaknn hem erkek hem de kadnlarda farkl balam ve durumlarda gzlendiini bildirmektedirler. Bu nedenle Gilligann grlerinin deiik kltr ve balamlarda snanmay, kuramn eksik bir yn olarak ifade edilmektedir (Turiel, 2002). Toplumsal Alan Kuramclar tarafndan gerekletirilen grgl almalardan elde edilen sonularn da yine Gilligann ahlak geliimine dair grlerini desteklemedii ifade edilmektedir. Brezilyada 125 orta sosyo-ekonomik dzeyden kz ve annesi ile 124 dk sosyo-ekonomik dzeyden kz ve anneleri zerinde gerekletirilen bir almada topluluku kltrlerde anneler ile kzlar arasnda kiisel seimler ve zel yaamlar konusunda bir uzlamann olduu ifade edilmektedir. Oysaki bu bulgu, alanyaznda Gilligann da ifade ettii ve topluluku kltrlerde kzlarn bamszlklarnn baskland grn desteklememektedir (LinsDyer ve Nucci, 2007). Toplumsal Alan Kuram (Eliott Turiel) Kuramn ncs olan Turieln ahlak geliimi konusuna eilmesine neden olan kiisel yaants aada bir gazetecinin kaleminden ksaca aktarlmaktadr: Turiel, 1944 ylnda Rodosta yaamakta olan 10 yanda bir Yahudi ocuu olarak, o zaman 30 yanda olan Trk konsolos Selahattin lkmen tarafndan ailesi ile birlikte Nazi igalinden kurtarlmtr. Bu gen konsolos, Turieln da iinde bulunduu yaklak 200 kiinin Auschwitz toplama kampna gnderilmesine tank olmak yerine, byk bir risk alarak Trkiyeye getirip, Trk vatandalna geirmi ve yaamlarn kurtarmtr. Turiel, ailesinin soykrmdan kurtarlmasnda emei olan Trk bykeli Selahattin lkmen iin o an yasalar ve brokratik engellerin basks altnda olmasna ramen, kendisi bu basklara boyun emek ve bu insanlarn lme gtrlmesi yerine insanlar kurtarmaya almtr demektedir (Rosett, 2003). Toplumsal Alan Kuram (Social Domain Theory) Eliott Turiel (1978; 1979; 1983) tarafndan gelitirilmi bir kuramdr. Turiel, 30 yl akn bir sredir ergenlerde ahlaki yarg geliimi zerine odaklanmtr. Kuram daha ok bireyin geliiminde toplumsallama srecinin aklanmasna ynelik bilgiler ortaya koymaktadr. Toplumsal Alan Kuram, insanlarda toplumsal bilginin geliiminin tanm-

1215

KURAM VE UYGULAMADA ETM BLMLER

lanmasnda, bireylerin kazandklar bu toplumsal bilgileri ve sosyal dzenlemeler ile kurallara nasl uyguladklarna ynelik gerek grgl gerekse kuramsal aklamalar getirmektedir. Ayrca bireylerin kazandklar bu toplumsal bilgileri farkl balam ve durumlara uyarlamalar da bu kuramn dier bir alma alandr. Smetanaya (2011) gre insanlar gnlk yaamda srekli toplumsal etkileime girmektedirler. Bu durumlarda insanlar toplumsal yapya ilikin bir bilgi bombardmanna maruz kalmaktadrlar. Toplumsal etkileimde kurallarla ve farkl dzenlemelerle yz yze gelen insanlar kimi zaman kurallar inemektedir. Bu durumlar iin temel iddia, ocuklarn kendi toplumsal dnyalar hakknda farkllatrlm ve sistematik bir dnceye sahip olduklardr. Bu, toplumsal bilginin organize edilmi sistemiyle ya da alanyla tanmlanmaktadr. Toplumsal bilginin alanndan biri olan ahlak alannda (moral domain) ocuklarn etkileime girdikleri insanlarn haklar ve mutluluklar ile sonulanan eylemlere dayal olarak ahlaka ilikin dnce gelimektedir. Alanyaznda mevcut olan birok alma zellikle de okul ncesi dnem ocuklar zerinde yaplan almalar bu durumu ak bir ekilde ifade etmektedir (Smetana, 1983). Smetana (2011) okul ncesi dnem ocuklarna ynelik olarak yapm olduu gzlemlerinde bir ocuun baka bir ocuun oyuncak arabasn kendisinden izinsiz almas ya da bir ocuun baka bir ocua ynelik fiziksel ac ve zarar veren eylemlerini incelemitir. Bu almalarda madurun yaad acnn, karsndaki kiiye eylemde bulunmasnn ahlaki olup olmadna ilikin bilgiler sunduu ifade edilmektedir. Yine anababalarn duruma ilikin deerlendirmeleri de bir durumun ahlaki olup olmadnn anlalmasnda ocuklara katk sunmaktadr. Benzer ekilde Turiel (1983; 2002; 2006) ocuklarn deneyimlerinin adil-adil olmayan ve doru-yanl hakknda zet kanlar oluturmalarna yardmc olduunu ifade etmektedir. Buna bal olarak ocuklar zarar verici ya da adil olmayan durumlara ait dorudan deneyimleri ile ahlaki sorunlara ilikin bir anlay gelitirirler. Bunun yan sra baka bireylerin iletiimlerinde ortaya kan zarar verici davranlardan da ahlaki sorunlara ynelik bir anlay gelitirmeleri mmkndr. ocuklarn gelitirdikleri bu ahlaki anlay, bakalarna kar nasl davranlmas gerektii konusunda varolan ahlaki yarglar temellendirmektedir. Toplumsal bilginin ikinci kayna olarak ise gelenekler ya da toplumsal gelenekler (social conventions) alan ifade edilmektedir. Toplumsal gele-

nekler, farkl sosyal ortamlarda sosyal etkileimleri dzenleyen ve zerinde ortak kanya varlm dzenlemeler ya da beklentiler eklinde tanmlanmaktadr. ocuklar iin toplumsal gelenekler, keyfi bir nitelik tayan ancak izlenmesi gereken bir dizi kural ve standartlardan olumaktadr. ocuklar toplumsal geleneklere uymaya almaktadrlar. nk bu toplumsal geleneklerin yetikinler iin nemli olduunun farkndadrlar (Smetana, 2011). Toplumsal geleneklerin, kiilerin toplumsal etkileimlerinde bir rehber grevi olduu da ifade edilmektedir. rnein, insanlara kar nezaketli davranma, uygun giyinme ya da kiilere unvanlar ya da toplumda allm ifadelerle ile hitap etme (bay, bayan, retmenim, hocam gibi) davranlar toplumsal gelenek alan ierisinde tanmlanan davranlar arasnda yer almaktadr (Vasta, Miller ve Ellis, 2004). ocuklar bu gelenekleri ve geleneklerin amalarn da anlamaya almaktadrlar. rnein geleneklerin farkl balamlarda ve farkl biimlerde grlebildiini fark ederler (Smetana, 1993). ocuk arkadalarnn evine gittiinde ayakkablarn kartabilir ancak bunu kendi evinde yapmayabilir. Bunun yan sra bir ocuk evinde yemekten sonra afiyet olsun diyebilir ancak bunu anaokulunda yapmayabilir. te bu rneklerde de grld gibi, ocuklar geleneklerin hangi ortamlarda ve nasl uygulanacan anlamaktadrlar (Smetana, 2011). Turiel (1979; 1983) ocuklarn geliim srecinde geleneklerin neminin kabulnden bunlarn reddedilmesine doru bir geliim ve deiim gsterdiklerini belirtmektedir. rnein erken ya da kk ergenler, kurallar var olduu iin toplumsal geleneklerin keyfi ve deiebilir olduu inancna sahiptirler. Ergenliin ortalarnda ise genler toplumsal yapy anlamak iin daha sistematik kavramlar gelitirmeye balarlar. Genler bu dnemde toplumsal yapda yer alan ve hiyerarik bir yap gsteren rolleri (retmen-renci rolleri, anne-baba ocuk rolleri) ve toplumsal beklentilerin bu rollerin bir paras olduunu kavramaktadrlar. Bylelikle genler toplumsal geleneklerin, toplumsal dzen ierisinde normatif bir yap tadn renmektedirler. Yine bu dnemde toplumsal geleneklerin toplumsal sistemde yer alan hiyerarik yap ve sabit roller nedeniyle varolduuna ilikin anlay gelitirmektedirler. Son olarak toplumsal bilgi kaynaklar arasnda yer alan alanlardan biri de kiisel ya da psikolojik (personal domain) alandr. Psikolojik alan, kendini anlama, kimlik, kiilik, nedensel yklemeler, bir eyi anlama, kendisinin ya da baka bir kiinin davrannn nedenlerini anlama gibi durumlar iermektedir. Bu durumlar incelendiinde dikkat edil-

1216

AM, AVDAR, SEYDOOULLARI, OK / Ahlak Geliimine Klasik ve Yeni Kuramsal Yaklamlar

mesi gereken noktalardan biri her birinin psikolojik alann bir paras olmas, bu alann da nc yap olan ve toplumsal bilginin nc kavramsal alan olan geliimsel sistem olmasdr (Smetana, 2011). Kiisel alan, bireylerin zel durumlarn iermektedir. Bunlar ise bir kiinin gnlnn okunmas, kiinin bedeni zerinde bir kontroln salanmas, kiisel tercihler ve seimler gibi konular olabilmektedir (Nucci, 1981; 1996; 2001; 2008). Bunlarn yan sra kiisel alan ierisinde tedbire dayal (prudential) ya da nleyici nitelik tayan baz davranlar da yer alabilmektedir. Bu davranlar, her ne kadar benlie ait olsa da bir dereceye kadar, psikolojik alann iinde saylabilir. rnein, anababa ynergelerine rnek olarak da saylabilecek baz durumlar (hava souk olduunda montunu giy!, caddede koma! gibi) kiinin kendi sal, rahat ve kendine zarar getirme olasl bulunan durumlardr. Tedbirli durumlar kendi ierisinde sigara ime, alkol kullanm, uyuturucu madde kullanm gibi ergen sal asndan risk ieren davranlar da iermektedir. Hem ahlaki hem de tedbirli durumlar kii asndan zararl ve olumsuz fiziksel sonular olan durumlar da iermektedir. Ancak burada tedbirli durumlar ahlaki durumlardan ayran yn, ahlaki durumlarn kiileraras zararla ya da kiileraras ilikilerde meydana gelen zarar verici bir eylemle sonulanmasdr. Tedbirli durumlarda meydana gelecek bir zarar ise toplumsal deil, daha ok bireysel bir nitelik tamaktadr (Smetana, 2011). Tisak (1986) 15 ya ve altndaki ergenlerin ailenin gzetiminde ve denetiminde olduklarn ifade etmektedir. Buna bal olarak anababalar ocuklarnn davranlarn dzenleyerek, ocuklarn salk asndan gvende olma durumlarn kontrol etmektedirler. Bu durum anababalarn tedbirli durumlara ynelik kontrollerinin bir iareti olarak deerlendirilebilir. Smetana ve Asquith (1994) ise yan ilerlemesine bal olarak tedbire dayal davranlarn ergenlerin kendi alanlarna ait davran snfna dahil olduunu ifade etmektedirler. Dier bir ifade ile yan ilerlemesine bal olarak bu davranlar kendi sorumluluk alanlarnda grmektedirler. Toplumsal Alan Kuramnda yer alan ifadeler ve Turiel tarafndan ne srlen grler baz grgl almalar ile desteklenmitir. Bu almalar gerekletiren aratrmaclardan Nucci ve Nucci (1982) 6-13 yalar arasnda yer alan ve okula devam eden ocuklar gzlemlemilerdir. Bu ocuklar okuldaki ortamlarnda ve dier ocuklarn geleneksel ve ahlaki kurallar ihlal ettikleri eitli durumlarda gzlemlenmitir. Bu gzlemlerde ocuklarn iki farkl ekilde tepkide bulunduklar grlmtr.

Bunlardan ilki, ocuklarn geleneksel kurallarn ihlali durumlarnda okul kurallarnn ihlallerine gre daha fazla tepkide bulunduklardr. Dieri ise ahlaki durumlara ait kural ihlallerinde cezaya uygun ya da yaplan olumsuz davran ile ayn davrana maruz brakma eklinde cezalandrlmay ngrmeleridir. Ancak gelenek alanna ilikin kurallarn ihlallerinde ise farkl tepkiler sunmulardr. Bu durumda ahlaki kurallarn ihlali toplumsal geleneklerin ihlalinden daha nemli grlmektedir. Tisak ve Turiel (1988) tarafndan yaplan bir almann bulgular Nucci ve Nuccinin almalar ile paralellik gstermektedir. Tisak ve Turiel yalar 6,5 ile 12,5 arasnda deien bir grup ocua ahlaki durumlara ait kk ihlaller (bir silginin alnmas) ve gelenek alanna ait daha nemli saylabilecek bir kural ihlali (okula pijama ile gelmek) durumlar sunmulardr. Bu durumlarda renciler ahlak alannda yer alan ve gelenek alanndan daha az olumsuz sonu dourabilecek bir durumu daha iddetli tepki ile karlamlardr. Ayrca alma kapsamnda ocuklara neden bu ekilde dndkleri de sorulmutur. Bu durumda ocuklar, gelenek alanna ilikin ihlallerin, ahlak alanna ait ihlallerden daha az yanl olduu ynnde gr belirtmilerdir. nk ocuklara gre ahlak alanna ait bir ihlal, kiisel rahat ve mutluluk zerinde daha nemli bir etki yaratmaktadr. Yine Tisak (1993) tarafndan yaplan bir almada ocuklara varsaymsal/hayali (hypotetic) durumlar zerinden davranlarn deerlendirmesi yaptrlmtr. Bu almada Tisak (1993) ocua, bir rnek durum sunmutur. rnek durumda bir ocuk bakalarn bir zarardan korumak iin bir yerden atmtr, dierinde ise amal bir ekilde ocuu bir yerden atmtr. Her iki durumda da hayali ocuklar zarar grmlerdir. Bu durumda gerekleen eylemlerin ahlaki nitelii ocua sorulmutur. ocuklar, tedbir amal ocuun zarar grmesine karn durumun bir ahlaki ihlali iermediini ifade etmitir. Ancak kastl olarak ocuun atld durumlarda ise eylemin ahlaki olmad ifade edilmitir. Buna dayal olarak Tisaka (1993) gre her ne kadar bir eylem benzer sonular ierse de ya da bir eylemin sonucu dierinden ar olsa bile ocuklar eylemin arkasndaki niyeti fark etmektedirler. Buna bal olarak bir eylemin tedbir amal ya da keyfi oluu ocuklar tarafndan fark edilmekte ve ahlaki deerlendirmeler buna gre yaplmaktadr. Sonu olarak ocuklar bir davrann verdii zararn iddetinden bamsz olarak, davrann tedbire dayal bir durum oluu ya da ahlaki bir ihlal oluuna gre yargda bulunmaktadrlar. Toplumsal Alan Kuramnda nemli olan farkllk toplumsal bilgi kaynaklarnn alanlara ayrlmas ve

1217

KURAM VE UYGULAMADA ETM BLMLER

bu alanlarn hangi yalarda edinildii gibi konulardr. Kuramda zellikle ocuklarn gelenek ve ahlak alanlarnn ayrmn fark etmeleri nemli bir katk olarak sunulmaktadr. Piaget ve Kohlbergin ahlak geliimine ilikin grleri incelendiinde ocuklarn gelenek ve ahlak alanlarn ayrmadklar grlmektedir. Fakat kimi kltrler ya da toplumlarda yetien ocuklarn 3 yandan itibaren ahlak alanna ait bir kural ihlalini (bir ocua vurma gibi) gelenek alanna ait bir kural ihlalinden (bir yiyecei eliyle yeme gibi) daha yanl bulduklar ifade edilmektedir. Bunun yan sra 4 yandan sonra bir yetikinin olmad ya da herhangi bir kural ve kstlamann olmad ortamlarda ocuklarn ahlak alanna ait bir kural ihlalini yanl bulduklar belirtilmektedir (Smetana ve Breages, 1990). Kurama ynelik akla gelebilecek olas sorulardan biri ahlak geliiminde alanlarn nasl ayrtrld konusudur. Turiele gre ahlak alanna ilikin dncenin gelimesi zellikle toplumsallama sreleri ile aklanabilmektedir. ocuklarn akranlar ile etkileimleri srasnda maruz kaldklar ahlaki ya da ahlaki olmayan durumlar ile olumsuz sonulara yol aan eylemler ahlak alanna ait dncenin geliiminde etkili olmaktadr. Bunun yan sra toplumsal gelenek alanna ilikin dncelerin geliimi ise daha ok ocuklarn farkl toplumsal ortamlarda bulunmalar ve bu ortamlardaki deneyimleri ile gereklemektedir. Her ocuk farkl toplumsal ortamda farkl geleneklerin olduunu fark etmekte ve bylelikle geleneklere ait dncenin de geliimi salanm olmaktadr. Bu toplumsal ortamlardan en nemlisinin ise kltrel balam olduu vurgulanmaktadr. Toplumsal Alan Kuramnda ne srlen modelin temel iddialarndan biri her kltrde yetien tm ocuklarn ahlak alan ve toplumsal gelenek alanlar arasndaki fark erken yalarda edindikleridir. Ancak bunun yan sra zellikle toplumsal gelenekler, kltrler arasnda olduka farkl biimlerde olabilmektedir (Turiel, 2002; Turiel ve Wainryb, 1994; Wainryb, 1993). Toplumsal Alan Kuram ve Kohlbergin bilisel geliimsel kuramna dair grlerin sadece batl olan ve dindar olmayan toplumlara uygulanabilecei ifade edilmektedir. zellikle dindar kimseler, kendi inanlarna dair ilkeleri ahlak alanna dair kurallar olarak alglamaktadrlar. Oysaki dindar olmayan kimseler iin bu inan ilkeleri daha ok toplumsal gelenek alanna ilikin ilkeleri ifade etmektedir. Kiiler bu ilkeleri kendi ahlaki topluluklarna uygulamaktadrlar (Vainiu, 2011). Bu dorultuda Toplumsal Alan Kuram temelinde Trk niversite rencileri zerinde yaplan bir aratrma dindar ve dindar olmayan niversite rencilerinin ahlaki yarglamalarna temel

olarak adalet ve hak kavramlarn aldklarn, ancak daha dindar genlerin baz yarglamalarnda (bir kzn zorla zorla evlendirilmesi ve ecinsellik gibi konular) dini, adaletten daha ok dikkate aldklar, daha az dindarlarn ise adalet ve haklar temelinde deerlendirdiklerini bulmutur. te yandan daha az dindar genlerin de ktlkleri Tanrnn cezalandracana inanmalar almann bulgular arasndadr (Kuyel, 2007). Batl toplumlarda yetien ocuklarn Turielin ahlaki geliim modeline uygun yarglarda bulunduklar belirtilmektedir. Ancak her toplum ve kltrde benzer yalarda ve benzer ekillerde ahlak alan, gelenek alan ve kiisel alana ilikin geliim paralel bir seyir izlemekte midir? sorusu kuram iin tartma konularndan biridir. Alanyazndaki bu tartmalar kltrler aras almalarda Turielin ne srd modelin uyarlanm biimlerini dourmutur. rnein Turielin kuramnda yer alan ahlaki durumlarn yer ald varsaymsal (hypotetic) durumlar deiik kltrlere uyarlanmtr (Vasta ve ark., 2004). Ahlak geliimi konusunda almalar yapan Rest, Toplumsal Alan Kuramna dair deerlendirmesinde ahlaki ve ahlaki olmayan davranlarn toplumsal-geleneksel ve ahlak alanna dahil edilmesi ve bu alanlar arasndaki kat ayrm eletirmektedir. Ayrca Rest, toplumsal-geleneksel alan ile ahlak alannn, genel kabuller olan anayasalar, szlemeler ve antlamalar iermediini belirtmektedir (Swaner, 2004). Ancak kuramn ncs olan Turieln ahlak geliimi konusuna eilmesine neden olan kiisel yaants dikkate alndnda bu durumun olaan olduu da sylenebilir. nk o dnemde gen konsolos, yasalarn uygulanmas yerine insan yaamnn deerini tercih ederek, grevinin ve sorumluluklarnn stnde bir ahlaki eyleme girimitir. Turieln yaamn borlu olduu kran dolu bu olay, ahlak, toplumsal gelenek ve kiisel alanlarn hepsinin ahlak geliimi ile ilgili ancak, birbirinden bamsz konular olduunu farketmesine neden olmutur. Bu nedenle toplumsal gelenek alan ile ahlak alannn genel yasalar ya da szlemeleri iermemesi bu duruma balanabilir. Rest ve arkadalar tarafndan Toplumsal Alan Kuramna yneltilen eletirilerden biri de alanlarn deiik balamlara gre sonsuz sayda gzlenebileceidir. rnein ya, durum ve ortam gibi bir dizi deikenle beraber snrsz sayda alan tanmlanabilecei ifade edilmektedir. Ayrca alanlarn dnce balantlar ya da emalar ile aklanmas durumunda aile, i, din ve kimlik gibi zelliklerle beraber yalnzca iki alann deil, daha ok alann gzlenmesinin mmkn olduu belirtilmektedir.

1218

AM, AVDAR, SEYDOOULLARI, OK / Ahlak Geliimine Klasik ve Yeni Kuramsal Yaklamlar

Bununla beraber zel balamlarda gzlenen deiik ilikiler ve buna bal olarak gzlenen ahlaki deerlendirmelerin kiiden kiiye farkllamas durumu kuramn olumlu taraflar arasnda sralanmaktadr (Swaner, 2004). Toplumsal Alan Kuramnn gl ynlerinden biri, bireyin zellikle ergenin- geliiminde gnlk yaam olaylarna, rnein, anababa-ergen ilikilerine odaklanm olmasdr. Bu da kurama ahlak geliiminin tesinde ergen geliimini anlamaya katk konusunda bir zenginlik getirmektedir. Aratrmaclar anababa-ergen ilikilerinde ergenlerin kiisel tercih ve seimleri ile aile otoritesi arasnda bir atmann olabileceine vurguda bulunmulardr. Bu balamda anababalar ocuklar yerine kararlar almakta ve ergenlerin zgrlklerine snrlamalar getirmektedirler (Nucci, Camino ve Sapiro, 1996; Smetana ve Asquith, 1994). Ergenlerle anababalar arasnda meydana gelen bu durum, anababa-ergen atmas olarak adlandrlmtr. Smetana (2011) inli ve Hong Konglu 300den fazla kiiden anababa-ergen atmalarna ynelik olarak veri toplamtr. Smetanann bu almas ailelerin gzlenmesi bata olmak zere aile iindeki bireylerle yaplan grme kaytlarn da iermektedir. Kmeleme analizi yntemi kullanan Smetana temel anababa-ergen atma alan betimlemitir. Bunlardan en yaygn olan ve iinde 70ten fazla ahlaki toplumsal deerlerin geliimini ieren atmal aileler (squabbling families)dir. Smetana bu tr aileleri atmal aileler olarak tanmlamaktadr. Atmal ailelerde ergenler ve aileler sk bir iliki iindedirler. Bu ailelerde sk sk atmalar yaansa da bu atmalar dk younlukludur. Kme analizi sonucunda ortaya kan ve daha kk bir grup olan dier bir aile de sakin/ yumuak aile (placid family) olarak adlandrlmtr. Bu tr ailelerde meydana gelen atmalar da ya dk ya da orta younluklu atmalardr. Son grup aileler ise alkantl/grltl aileler (tumultous families) olarak tanmlanmtr. Bu ailelerde hem atmalar sk yaanmakta hem de atmalar daha iddetli gemektedir. alkantl ve atmal ailelerin karmak durumlara kar sakin ailelere gre daha fazla kurallara sahip olduklar grlmtr. Yine alkantl ailelerin dier aile trlerine gre boanma ve yeniden evlenme oranlarnn yksek olduu ile dk sosyo-ekonomik dzeyde olduklar belirlenmitir. alkantl ailelerdeki anababalarn dier aile trlerindeki anababalara gre daha otoriter, daha kuralc, ergenlerin zgrlklerini kstlamada daha baskc olduklar grlmtr. Bu anababalar, ergenlerin kiisel konularna ynelik olarak daha kat ve baskc bir tutum izlemektedirler. Smetanaya (2011) gre bu aileler ergenlerin kiisel

alanlarna, kltrel ve geliimsel yollardan daha ok, zorlayc bir yolla mdahale etmektedirler. Nucci (2001) ergenlerin kiisel alanlarna mdahalenin sonucu olarak ergenlerde depresyon ve buna benzer belirtilerin gzlendiini ifade etmektedir. Sakin ailelerde her ne kadar az sayda atma yaansa da bu ailelerde atmalarn yokluundan sz edilemez. Bu ailelerin zellikleri arasnda ise yksek sosyo-ekonomik dzey ve anababalarn profesyonel bir meslekte almalar yer almaktadr. Bu aileler ergenlerin karar alma sreci ile ilgilenmekle beraber dier aile trlerine gre daha az kstlayc ve daha iten bir ortam sunmaktadrlar. Atmal aileler de yine birok ynden sakin ailelerle benzer zelliklere sahiptirler. Bunun yan sra ailedeki ergenlerle uzlama ve anlama konusunda istekli bir tutum izlemektedirler. Bu aileler alkantl ailelere gre daha iten ve scak bir aile ortamna sahiptirler. Sakin ailelere oranla atmal aileler toplumsalgeleneksel alana ynelik nedenler ortaya koymaya daha ok bavurmaktadrlar (Smetana, 2011). Sonu Bireysel ahlaki geliim evrelerini izleme nerisinde bulunan Piaget ve Kohlberg, ahlak geliimi konusuna getirdikleri katklarla alanda nemli bir yer tekil etmektedirler. ki kuramc da k noktas olarak heteronomi ve zerklik kavramlar zerinde durarak bu kavramlarla evrelerin geliimine ve bilisel geliime vurgu yapmtr. Piaget ocuun ahlak geliiminin bilisel geliime bal olarak olutuunu belirtirken ocuklara rnek olaylar ile ilgili sorular sorarak ve onlar oyunlar oynarken gzlemleyerek farkl bir yntem kullanmtr. Yntemi eletirilse de kuramnn ardndan yeni fikir ve tartmalara yol amtr. Kohlbergin grleri de Piagetye dayanmasna karn, zellikle toplumsal olarak yapt aklamalar Piagetnin olduka nne gemitir. Ancak Kohlberg de almalarn bir grup erkek zerinde yapmas ile eletirilmektedir (Wright ve Croxen, 1989). Bu iki kuram birbirlerine benzemekte ve ahlak geliimi konusuna nemli ancak snrl bir bak as getirmektedir. Bu eksiklii gidermek amacyla bu derlemede, mevcut dier nemli ahlak geliim kuramlar tantlmaya ve daha geni bir ahlak geliimi perspektifi sunulmaya allmtr. Ahlak geliimini aklayan kuramlara genel hatlaryla bakldnda oluturulan kuramlarn, kuramclarn bili ve toplumsallama zerine oluturduklar varsaymlarnn bir uzants olduklar sylenebilir. Daha iyi bir kavray iin kuramlara eklektik

1219

KURAM VE UYGULAMADA ETM BLMLER

bir bak as ile yaklalmas ahlak geliimi alannn kuramsal yaps asndan daha yararl olabilir. nk tm ahlaki geliim srecini aklayabilmek iin tek bir kavramsal sistem yeterli olamamaktadr. Bu balamda ele alnan dier bir kuram olan Gilligann kuram ise kadnlarn ahlaki geliimine odaklanmas ve kadnlarn ahlaki geliiminin erkeklerden farkl olduunu gstermesi bakmndan alanyaznda nemli bir yere sahiptir. Bununla beraber ahlak geliimi alanyaznna kazandrd yeni bir kavram olan ve kadnlara zg olduunu ifade ettii bakm ahlak kendisinden sonraki aratrmalara konu olmutur. Gilligan ve kuramyla ilgili alanyazn incelendiinde arlkl olarak Kohlberg ile ahlak geliimi konusunda dtkleri gr ayrlklar gze arpmaktadr. Bununla birlikte Jorgensen (2006) Kohlbergin A Current Statement on Some Theoretical Issues adl yazsn ve Gilligan ile yapt grmeyi deerlendirdii makalesinde iki kuramcnn ilikisinin bir dello deil bir det olarak da deerlendirilebileceini belirtmitir. lgili makalede yazar, Gilligann geliimsel ahlak anlayn reddedip reddetmediini incelemitir. Ayn aratrmada Kohlbergin evre anlayn ve evrelerin evrensellii iddiasn ve Gilligann kuramnn Kohlbergin kuramnn eletirisi mi olduu, yoksa onu geniletmek amacnda m olduunu sorgulamtr. Yaplan grmenin sonucunda Gilligann mantn geliiminde bir evrim geirildiini, kendisinin Kohlbergin evre anlayn reddetmekten ok, odan baka yne evirdiini belirttii ifade edilmitir. Ayrca Gilligann kuramnn ne kendisi ne de Kohlberg tarafndan bir eletiri olarak alglanmad, daha ok Kohlbergin kuramn geniletmeyi amalad belirtilmektedir (Jorgensen). Tm bunlara ek olarak; Kohlberg ve Gilligan 1971 ylnda yaymlanan ve Amerikadaki ergenlii tanmladklar Bir Filozof Olarak Ergen adl yazlarnda ergen ve geliimiyle ilgili konularda hemfikir olduklar noktalar da dile getirmilerdir. Kohlberg ve Gilligan; 1960larn sonu ve 1970lerin banda doruluk, gereklik ve iyilikle ilgili derin sorgulamalarn bir sonucu olarak; sosyal dzenin gemiteki gibi duraan (stabil) olmadn ifade etmilerdir. Bununla beraber ergenlerin daima yetikinlerin deer ve grlerinin karsnda olduklarn ancak, sz konusu tarihsel srete kltr kartlnn daha da aktif hale gelmesi nedeniyle buna yetikinlerin nceki deer ve inanlarn sorgulamalarnn da eklendiini belirtmilerdir. Kohlberg ve Gilligan kltrn ergenlerin adalet ilkelerini baarl bir ekilde somutlatrmas iin geerli alternatif ideo-

lojiler nerdii noktasnda ayn fikirleri paylamaktadrlar (Austrian, 2008). zet olarak ahlak geliiminde nemli iki kuram olan Kohlbergin adalet ve Gilligann bakm ahlak yaklamlarnn att gr uzun yllar hakim olsa da aslnda iki kuramcnn grlerinin ortak pek ok noktasnn olduu ve baz alardan birbirlerinin tamamlaycs olduklar da ifade edilebilir. Ancak Toplumsal Alan Kuram tarafndan ortaya konulan ahlak geliimine ynelik aklamalar, hem Kohlbergin hem de Gilligann grlerini eletirir ve bu yaklamlardan eitli biimlerde ayrr niteliktedir. Bu balamda ele alnabilecek ayrlklardan bir tanesi de Toplumsal Alan Kuramclar tarafndan balamsal faktrlere yaplan vurgudur. Toplumsal Alan Kuramna gre ahlaki deerlendirmeler boyutunda Kohlbergin genel/kresel grlerinden daha fazla balamsal eitlilikler bulunmaktadr. Yine Gilligann cinsiyet temelli (gender based) grnde vurgulananlarn tesinde bir ahlaki deerlendirme eitliliinin bulunduu alan kuramclar tarafndan vurgulanmaktadr. Alan kuramclar bu durumu ergenlikteki ahlaki deerlendirmelerin, ok daha greceli (relativistic) ve z-ynelimli (self-oriented) olmas ile aklamaktadrlar (Smetana ve Turiel, 2003). Toplumsal Alan Kuramclar insanlarn toplumsal bilginin kaynaklar olan ahlak ve toplumsal gelenek alanlarndan gelen bilginin farkna varmalarnn, yaklak olarak drt yanda gerekletiini vurgulamaktadrlar (Turiel, 1983). Ancak Kohlberg (1984) ise ahlak ilkelerinin aamal bir ekilde toplumsal normlar, toplumsal gelenekler ve kltrden ayrtn iddia etmektedir. Bu nedenle birok yetikinin ahlaki ikilemlerin zmnde toplumsal geleneklere bavurduu Kohlberg tarafndan vurgulanmaktadr. Smetanaya (1999) gre Piaget ve Kohlberg gibi bilisel-geliimsel yaklamlarda ahlak geliimi sreci, ahlaki ve ahlaki olmayan kavramlar, gelenekler, saduyu ve faydaclk gibi kavramlar arasndaki farkllklarn ilerlemesi ile gereklemektedir. Oysaki Toplumsal Alan Kuram, ahlak, gelenek ve psikolojik/kiisel alanlarn sadece geliimsel adan deil ayn zamanda z dzenlemeye (self-regulating) dayal bir ekilde geliimsel olarak gerekletiini vurgulayarak bu kuramlardan farkllamaktadr. Sonu olarak Toplumsal Alan Kuramnn (Social Domain Theory) ocuklarda ahlaki geliim ve ahlaki yarglarn geliimi srelerini betimlerken toplumsal bilgi kaynaklarna odakland sylenebilir. zellikle toplumsal bilgi kaynaklar alana ayrlm ve bu alanlar kiisel, toplumsal-geleneksel

1220

AM, AVDAR, SEYDOOULLARI, OK / Ahlak Geliimine Klasik ve Yeni Kuramsal Yaklamlar

ve ahlak alan olmak zere balkta ele alnarak incelenmitir. Yine Toplumsal Alan Kuram, ocuklarda ahlaki yarg ve deerlerin geliiminde sosyal etkileimlerin nemine dikkat ekmektedir. Bu balamda, ocuklarn arkadalar ile olan toplumsal ilikileri ahlaki yarglarn temellenmesine kaynaklk etmektedir. Bu yaps ile ele alndnda kuram, bilisel bir yaklam tamasnn yan sra bir renme srecini de iermektedir. Buna dayanarak Toplumsal Alan Kuramnn sosyal-bilisel arlkl bir kuram olduu sylenebilir. Ayrca kuramn ne srd iddialarn farkl kltrel balamlarda snanmas, bu kuramn ahlaki geliimi aklayan dier kuramlara ynelik bir stnl olarak kabul edilebilir. Yine Toplumsal Alan Kuramnn anababa-ergen ilikilerini aklamas kuramn eitim ve geliimsel adan nemi konusunda bir ipucu sunabilir. Ayrca Toplumsal Alan Kuramnn ncs olan Eliott Turielin yaam yks kuramn anlamlln daha bir arttrmaktadr. zellikle Turieln bandan geen gerek bir olaya bakarak, ahlak geliimi konusunda almalar yapmaya ynelmesi kurama daha bir anlam katmaktadr. Ayrca Trk bykeli Selahattin lkmenin 1944 ylndaki takdire ayan davran kuramn anlamllna katk sunan dier bir zelliktir. Bunlara ek olarak Turiel ve Killenn (1998) Toplumsal Alan Kuramn sadece ahlaki ikilemler ya da anababa ergen ilikileri ile snrlandrmam olmalar da dikkat eken bir zelliktir. Buna bal olarak Toplumsal Alan Kuramnda psikososyal geliim asndan nem atfedilen ve son zamanlarda pozitif genlik geliimi balamnda da tartlan olumlu sosyal davranlara (prosocial behaviours) da odaklanm olmalar nem tamaktadr. Uzun yllar ergenlie yaklam biiminin olumsuz olmas, olumlu zelliklerin ihmal edilmesine yol amtr. Ancak Toplumsal Alan Kuram geliimsel bir yaklam temel alarak olumlu sosyal davranlar aklamaktadr. nsan doasndaki olumlu niteliklere odaklanlmas kuramn, ergen geliimini aklayan klasik grlerden farkllatna dair bir ipucu sunmaktadr. Trkiyede geleneksel ahlaki geliim kuramlar olan Psikanalitik kuram, Piaget ve Kohlbergin kuramlar ok sayda kaynakta yer bulmu ve eitim bilimleri, psikoloji ve dier disiplinlerde bilinen yaklamlar olmutur. Ayrca bu kuramlarn derlendii yazlar yaynlanmtr. Eki (2006), almasnda Kohlbergin ahlak geliimi kuramna yneltilen temel eletiriler ve Yeni-Kohlbergilerin gnmzdeki bak alarn konu alarak, Kohlbergin kuramn ksaca zetlemi, Gilligan ve Turiela yneltilen detayl eletiriler zerinde durmutur. elen (2000), almasnda Kohlbergin ahlak geliimi

kuram zerine grlerini aklamtr. Bu balamda elen ve de Eki tarafndan ortaya konan almalar geleneksel kuramlarn tantlmasnn yan sra ada kuramlara dair bilgileri iermesi ve bu bilgileri alanyazna sunmas asndan nemli almalardr. elenin ve Ekinin almalar dnda Gilligan ve Turielin kuramsal almalarna ynelik Trkiyede kapsaml aratrmalara rastlanmamtr. Buna dayal olarak hem ahlak anlay hem de ocuk ve ergenlerin geliimine dnk nemli bilgileri sunan bu kuramsal yaklamlarn aratrmalara temel oluturmas mit edilmektedir. Bu almann belirtilen katklarnn yan sra baz snrllklar da mevcuttur. almann en temel snrll ise kuramsal bir alma olmas nedeniyle almada yer alan grlerin alanyazndaki dier grgl veriler ve kltrler aras almalar ile desteklenememi olmasdr. Ayrca hazrlanan bu almann kuramsal bir alma olmasnn yan sra Gilligan ve Turieln kuramlarna dair Trkiyedeki alanyaznda snrl bilgiler olmas, bu almann sonucunda eitimcilerin, politikaclarn ve uygulayclarn elde edebilecekleri faydalar snrlandrm bulunmaktadr. Belirtilen bu durum, almann dier bir snrll olarak dnlebilir. Bu nedenle alma alanyazndaki kuramlar tantc ve bu kuramlara dair eletirel bir yaklam temel almaktadr. Ancak bu ve benzeri almalardan hareketle konu alan ile ilgili olarak ileride grgl almalarn yaplmas hem ahlak geliimi ile ilgili yabanc alanyazna hem de Trkiyedeki ahlak geliimi alanyaznna katklar sunmu olacaktr. zellikle de ahlak geliimi alannda Kuyel (2010), Kuyel ve Glover (2007) tarafndan gerekletirilen almalar gibi kltrler aras karlatrmalar ieren almalara ya da alanyazndaki dier kuramlarn Trk kltrnde snanmasna ynelik almalarn yaplmas yararl grlebilir. Bu durum hem alanyazndaki kuramlarn daha net anlalmasna hem de kuramlara dair eletirel bir bak asnn gelimesine daha bir imkan salayabilir.

1221

Educational Sciences: Theory & Practice 12 (2) [Supplementary Special Issue] Spring 1222-1225 2012 Educational Consultancy and Research Center www.edam.com.tr/estp

Classical and Contemporary Approaches for Moral Development*


Zekeriya AM
Ankara University
a

Duygu AVDAR
Eskiehir Osmangazi University

Sedef SEYDOOULLARI
Ankara University

Figen OK
Bakent University

Abstract Most of the information in the moral development literature depends on Theories of Piaget and Kohlberg. The theoretical contribution by Gilligan and Turiel are not widely known and not much resource is available in Turkish. For this reason introducing and discussing the theories of Gilligan and Turiel and more comprehensive perspective for moral development were attempted. The purpose of this paper is to presenting and discussing comparatively the psychological theories of moral development. Piaget had proposed two stage theory in childrens development as called moral heteronomy stage and autonomous stage. Kohlberg, on the other hand, had established his comprehensive theory of moral development based on Piagets cognitive developmental stages in which he suggested 3 levels and 6 stages. Although Kohlbergs theory had been very influential, it has limitations with ignoring local, cultural, moral ideas and being disconnected between moral behavior and moral judgment. Gilligan particularly as a reaction of focus on male development rather than females contributed to the literature of moral development. For her, women tend to consider others care and protection and she emphasized this difference of ethic of care and ethic of justice. However only few studies in the literature have pointed out differences between women and men in terms of moral judgment. Besides Gilligans ideas are also been criticized for lack of different contextual and cultural support. Turiel, has quite a different perspective for moral development and he specifically focused on connections between social life and morality. As the pioneer of Social Domain Theory he mentioned the difference between social convention and morality. In this paper, theories are presented with their major concepts. Key Words Moral Development, Theories of Moral Development, Gilligans Moral Development Approach, Social Domain Theory, Eliott Turiel.

Most of the knowledge in moral development literature depend largely on theories developed by Piaget, Kohlberg and later theories. Contributions from Gilligan and Turiel are represented relatively limited. However, only few Turkish resources mention Gil* This study was presented at the Values Education Symposium, October 2628, 2011, Eskisehir Osmangazi University, Eskiehir, Turkey.

ligan and Turiels theories. In this review, contributions from Freud, Piaget and Kohlberg have been touched, criticisms are mentioned. Gilligans and Turiels theories comparatively introduced. In moral development, Freud considered conscience a key for moral development which develops in the superego (Turiel, 2002). In addition personality development is completed largely in the first 5 years of life (Katba, 1999). In the psychoanalytic theory, especially development of rules and effect of physical punishment are crucial. Piagets and Kohlbergs Moral Development Theories Piaget and Kohlberg approach moral development from cognitive perspective. Piaget used various sto-

a Zekeriya AM is currently a research assistant and Ph.D student at Educational Psychology Programme of Ankara University, Faculty of Educational Sciences. His research topics include psychosocial development, moral development and prosocial behaviours. Correspondence: Res. Assist. Zekeriya AM, Ankara University Faculty of Educational Sciences Department of Psychological Services in Education, 06590, ankaya/ Ankara. E-mail: zekeriyacam@gmail.com Phone: +90 312 363 3350/7103. Fax: +90 312 363 6145.

AM, AVDAR, SEYDOOULLARI, OK / Classical and Contemporary Approaches for Moral Development

ries in order to investigate moral development and observed the children during in the play settings (Wright & Croxen, 1989). Piaget emphasized the importance of mutuality autonomy in moral development (Onur, 1979). Piaget proposed two stages in the moral development as heteronomous stage and autonomous stage (Fleming, 2006; Gander & Gardiner, 2010; Katba, 1999). Although Piagets comments were very crucial in moral development, his method had been methodologically criticized (Schaffer, 1997). The Piagetian views led Kohlberg to develop a new theory based on three levels and six stages (ileli, 1987). The levels in the theory are preconventional, conventional and post conventional (Gander & Gardiner; Kohlberg, 2008). Kohlbergs contributions to moral development have been very influential (Stroud, 2001). Kohlberg and Piaget theories have common qualities (ileli; Mercin, 2005). Kohlbergs theory had reported western cultures reached higher stages. However this finding had not been supported by certain studies and criticized by some other researchers (Kuyel & Glover, 2010; Miller, 2006; Schaffer, 1997). Rest developed Defining Issues Test (DIT) which is used widely (Thoma, 2006) and most of findings support the validity Kohlbergs theory (Eki, 2006). Carol Gilligan and Moral Development Carol Gilligan stated already existing theories were developed mainly for man which was a problem (Austrian, 2008). Gilligan pointed out the quality differences women and men moral judgment (Talbot, 2002). Gilligan proposed two models in her theory which are ethic of care and ethic of justice (Gilligan, 2003; Jaffe & Hyde, 2000; Kyte, 1996; Rhodes, 1985). Gilligan stated that both women and men use two judgements from time to time. But ethic of care is mostly seen for women and ethic of justice is mostly viewed for men (Friedman, Robinson, & Friedman, 1987; Gilligan, 1982 cited in Jaffee & Hyde; Hotelling & Forrest, 1985). Gilligan criticized Kohlberg methodologically (Friedman et al.; Jaffe & Hyde; Lasch, 1992; Woods, 1996). Instead of hypothetical stories, she preferred real life events (Gilligan, 2003). Gilligan conducted interviews with 29 women from different socioeconomic backgrounds and suggested ethic of care had 3 levels (Austrian; Jaffee & Hyde). Gilligan criticized Kohlberg as he obtained all the findings from men and generalized the findings to all genders and stated experiences of girls and boys

in various societies differ. In addition, Gilligan stated Kohlbergs ideas are not universal (Austrian, 2008; Gander & Gardiner, 2010; Gilligan, 2003; Gilligan & Attanucci, 1988; Gilligan & Wiggins, 1987). Although Gilligan criticized Kohlbergs theory, she herself received series of criticisms in the literature. Not many researches was done based on Gilligans ideas and existing research only partially supported her ideas. Gilligans overemphasis on gender differences and her ignorance of sociocultural context are major criticisms (Jaffe & Hyde, 2000; Lins-Dyer & Nucci, 2007; Puka, 1991; Skoe & Marcia, 1991; Steinberg, 2007; Thomas, 1997; Turiel, 2002; Walker, 1989). Social Domain Theory (Eliott Turiel) Turiel himself is a child in the year 1944 had been saved by a Turkish consolade from being sent on Auschwitz concentration camp and this experience contributed him to study moral development (Rosett, 2003). Social Domain Theory was developed by Turiel (1978; 1979; 1983). Smetana (1983; 2011) as one of the Social Domain Theorists stated through social interactions, individual obtain a lot of information and moral thinking were also based on social interactions. Especially thinking for moral issues develop this way. Turiel (1983; 2002; 2006) similarly stated that childrens daily social experiences contributed the development of moral judgments. In this theory, social convention domain represent the rules that children think they are mandatory and these rules provide order for various social settings and they consist of series rules as a form of guide which are responsible for social interactions (Smetana, 1993, 2011; Vasta, Miller, & Ellis, 2004). Turiel (1979; 1983) thought children moved from accepting rules in the social convention domain towards rejecting these rules. The last sources of social knowledge are mentioned personal or psychological domain. This domain includes processes such as understanding and discovering the self (Smetana, 2011). In addition, personal domain includes individuals private life but also covers prudential conditions (Nucci, 1981; 1996; 2001; 2008). Prudential conditions in the social domain theory were mentioned by empirical studies in the literature (Smetana & Asquith, 1994; Tisak, 1986) and were supported (Nucci & Nucci, 1982; Tisak, 1993; Tisak & Turiel, 1988). From developmental perspective ages of sources of information in the social domain theory had been also mentioned (Smetana & Brages, 1990). However differences between cultural contexts and the

1223

EDUCATIONAL SCIENCES: THEORY & PRACTICE

separation age and quality in these cultural contexts have been discussed (Turiel, 2002; Turiel & Wainryb, 1994; Wainryb, 1993). Social Domain Theorists provided criticisms for Kohlbergs theory and the differences between religious and non-religious societies (Kuyel, 2007; Vainiu, 2011). So these are various form of Social Domain Theory adapted the different cultural contexts (Vasta et al., 2004). These are criticisms for social domain theory in the literature (Swaner, 2004). However focuses on adolescent parent relationship are considered strong aspects of the theory (Nucci, Camino, & Sapiro, 1996; Smetana & Asquith, 1994). In the literature, those are research in the context of adolescent parent relationships conducted in various cultures (Nucci, 2001; Smetana, 2011). Conclusion Although Piaget and Kohlberg provided valuable contribution to the literature, they were also exposed to criticisms (Wright & Croxen, 1989). Gilligan contributed the literature womens moral judgment. Jorgensen (2006) mentioned that Gilligan and Kohlberg criticized each other for their differing views. However they agree on the contributions of cultures on adolescents principles of justice (Austrian, 2008). Both Kohlberg and Gilligan had been criticized by social domain theorists (Smetana & Turiel, 2003). Social Domain Theorists and Kohlberg differ largely on awareness of sources of social knowledge and moral principles (Kohlberg, 1984; Smetana, 1999; Turiel, 1983). As contrary to other theories, Social Domain Theory is considered more social-cognitive. Turiel and Killen (1998) considered Social Domain Theorys limitation with social dilemmas and adolescent parent relationships a positive asset of the theory. In Turkey, there are limited studies on the moral development (elen, 2000; Eki, 2006). As these studies are first studies in moral development, they are valuable. However these researches are very limited in number. This paper does not include replications for practice which is considered as a limitation. Later studies may focus cross-cultural comparisons and theoretically and practically more functional.

References/Kaynaka
Austrian, S. G. (2008). Adolescence. In S. G. Austrian (Ed.), Developmental theories through the life cycle (pp. 79-131). New York: Columbia University Press. elen, N. (2000). Kohlbergin ahlak geliimi kuram zerine grler. Uluda niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 12 (1), 95-99. ileli, M. (1987). Ergenlikte ahlak geliimi. B. Onur (Ed.), Ergenlik psikolojisi (s. 265-286). Ankara: Ta Kitaplk. Eki, H. (2006). Bilisel ahlak geliimi kuram: Kohlberg ve sonras. Abant zzet Baysal niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 6 (1), 29-38. Fleming, J. S. (2006). Piaget, Kohlberg, Gilligan, and others on moral development. Retrieved August 12, 2011, from http:// swppr.com/Textbook/Ch%207%20Morality.pdf Friedman, W., Robinson, A. B., & Friedman, B. L. (1987). Sex differences in moral judgments? A test of Gilligans theory. Psychology of Women Quarterly, 11, 37-46. Gander, M., & Gardiner, H. (2010). ocuk ve ergen geliimi (ev. A. Dnmez). Ankara: mge Kitabevi. Gilligan, C. (2003). Hearing the difference: Theorizing connection. Anuario de Psicologia, 34 (2), 155-161. Gilligan, C., & Attanucci, J. (1988). Two moral orientations: Gender differences and similarities. Merrill-Palmer Quarterly, 34, 223-237. Gilligan, C., & Wiggins, G. (1987). The origins of morality in early childhood relationships. In J. Kagan & S. Lamb (Eds.), The emergence of morality in young children (pp. 277-305). Chicago: University of Chicago Press. Hotelling, K., & Forrest, L. (1985). Gilligans theory of sex-role development: A perspective for counseling. Journal of Counseling Development, 64, 183-186. Jaffee, S., & Hyde, J. S. (2000). Gender differences in moral orientation: A meta- analysis. Psychological Bulletin, 126 (5), 703-726. Jorgensen, G. (2006). Kohlberg and Gilligan: Duet or duel? Journal of Moral Education, 35 (2), 179-196. Katba, . (1999). Yeni insan ve insanlar: Sosyal psikolojiye giri. stanbul: Evrim Yaynevi. Kohlberg, L. (1984). The psychology of moral development: Essays on moral development, Vol. II. New York: Harper & Row. Kohlberg, L. (2008). The development of childrens orientations toward a moral order I. sequence in the development of moral thought. Human Development, 51 (1), 8-20. Kuyel, N. (2007). The relationship between religious rules and the moral judgments of more religious and less religious Turkish Muslims. Unpublished doctoral dissertation, The University of Texas at Austin, Austin. Kuyel, N., & Glover, R. J. (2010). Moral reasoning and moral orientation of U.S. and Turkish university students. Psychological reports, 107 (2), 463-479. Kyte, R. (1996). Moral reasoning as perception: A reading of Carol Gilligan. Hypatia, 11 (3), 97-113. Lasch, C. (1992). Gilligans island. The New Republic, December, 7, 34-39. Lins-Dyer, M. T., & Nucci, L. (2007). The impact of social classs and social cogntive domain on northastern Brazilian mothers and doughters conceptions of parental control. International Journal of Behavioral Development, 31 (2), 105-114. Mercin, L. (2005). Piaget ve Kohlbergin ahlak (moral) geliim kuramlarnn zelliklerinin karlatrlmas. Dicle niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 5, 73-86. Miller, J. G. (2006). Insights into moral development from cultural psychology. In M. Killen & J. Smetana (Eds.), Handbook of moral development (pp. 375-398). London: Lawrence Erlbaum Associates.

1224

AM, AVDAR, SEYDOOULLARI, OK / Classical and Contemporary Approaches for Moral Development

Nucci, L. P. (1981). Conceptions of personel issues: A domain distinct from moral or societal concepts. Child Development, 52, 118121. Nucci, L. P. (1996). Morality and personal freedom. E. S. Reed, E. Turiel & T. Brown (Eds.), Values and knowledge (pp. 4160). Mahwah, NJ: Erlbaum. Nucci, L. P. (2001). Education in the moral domain. Cambridge, England: Cambridge University Press. Nucci, L. P. (2008). Nice is not enough: Facilitating moral development. New York: Pearson. Nucci, L. P., & Nucci, M. S. (1982). Childrens social interactions in the context of moral and conventional transgressions. Child Development, 53, 403-412. Nucci, L. P., Camino, C., & Sapiro, C. (1996). Social class effects on northeastern Brazilian childrens conceptions of areas of personal choice and social regulation. Child Development, 67, 12231242. Onur, B. (1979). Ahlak eitiminin psikolojik temelleri. Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesi Dergisi. 12 (1), 1-13. Puka, B. (1991). Interpretive experiments: Probing the care justice debate in moral development. Human Development, 34, 61-80. Rhodes, M. L. (1985). Gilligans theory of moral development as applied to social work. Social Work, 30 (2), March- April, 101-105. Rosett, C. (2003, June). Two refugee stories: A Turkish hero vs. U.N. goats. Wall Street Journal. Retrieved March 15, 2012 from http://www.ulkumen.net. Schaffer, H. R. (1997). Social development. UK, Oxford: Blackwell Publishing. Skoe, E. E., & Marcia, J. E. (1991). A measure of care-based morality and its relation to ego identity. Merrill-Palmer Quarterly, 37, 289-304. Smetana, J. G. (1983). Socialcognitive development: Domain distinctions and coordinations. Developmental Review, 3, 131147. Smetana, J. G. (1993). Childrens conceptions of social rules. M. Bennett (Ed.), The child as psychologist (pp. 111141). London: Simon & Schuster. Smetana, J. G. (1999). The Role of parents in moral development: A social domain analysis. Journal of Moral Education, 28 (3), 311-321 Smetana, J. G. (2011). Adolescents, families and social development: How teens construct their worlds. UK: Wiley-Blackwell. Smetana, J. G., & Asquith, P. (1994). Adolescents and parents conceptions of parental and adolescent autonomy. Child Development, 65, 11471162. Smetana, J. G., & Breages, J. L. (1990). The development of toddlers moral and conventional judgements. Merrill-Palmer Quarterly, 36, 329-346. Smetana, J. G., & Turiel, E. (2003). Moral development during adolescence. In G. R. Adams & M. D. Berzonsky (Eds.), Blackwell Handbook of Adolescence (pp. 247-268). UK: Blackwell Publishing. Steinberg, L. (2007). zerklik. (ev. T. ener). F. ok (Ed.), Ergenlik iinde (s. 333-363). Ankara: mge Yaynevi. Stroud, S. (2001). Moral judgement and communicative action: Connections between moral development and formal-pragmatic presupposition awareness. Communications Reports, 14 (2), 131-142. Swaner, L. E. (2004). Review of the literature. Educating for personal and social responsibility: A planning project of the association of American colleges and universities. Retrieved from March 15, 2012, from http://www.aacu.org/core_commitments/documents/review_of_lit_000.pdf Talbot, M. (2002). Teen angels. The New Republic, July (22), 34-41.

Thoma, S. J. (2006). Research on the defining issues test. In M. Killen & J. Smetana (Eds.) Handbook of moral development (pp. 67-91). London: Lawrence Erlbaum Associates. Thomas, R. M. (1997). Moral development theories-secular and religious: A comparative study. Westport, CT: Greenwwod Press. Tisak, M. S. (1986). Childrens conceptions of parental authority. Child Development, 57, 167-176. Tisak, M. S. (1993). Preschool childrens judgments of moral and personal events involving physical harm and property damage. MerrillPalmer Quarterly, 39, 375390. Tisak, M. S., & Turiel, E. (1988). Variation in seriousness of transgressions and childrens moral and conventional concepts. Developmental Psychology, 24, 352-357. Turiel, E. (1978). Social regulation and domains of social concepts. W. Damon (Ed.), New directions for child development: Vol. 1. Social cognition (pp. 4574). San Francisco: Jossey-Bass. Turiel, E. (1979). Distinct conceptual and developmental domains: Social convention and morality. C. B. Keasey (Ed.), Nebraska symposium on motivation (pp. 77116). Lincoln, NE: University of Nebraska Press. Turiel, E. (1983). The development of social knowledge: Morality and convention. Cambridge, England: Cambridge University Press. Turiel, E. (2002). The culture of morality: Social development, context, and conflict. Cambridge, England: Cambridge University Press. Turiel, E. (2006). The development of morality. N. Eisenberg (Ed.), Handbook of child psychology, Vol. 3, Social, emotional, and personality development (6th ed., pp. 789-857). New York: Wiley. Turiel, E., & Killen, M. (1998). Adolescents and young adults evaluations of helping and sacrificing others. Journal of Research on Adolescence, 8 (3), 355-375. Turiel, E., & Wainryb, C. (1994). Social reasoning and the varieties of social experiences in cultural contexts. H. W. Reese (Ed.), Advences in child development and behaviour (Vol. 25, pp. 289-326). San Diego, CA: Academic Press. Vainiu, H. (2011). Religious conviction, morality and social convention among Finish adolescents. Journal of Moral Education, 40 (1), 73-87. Vasta, R., Miller, S. A., & Ellis, S. (2004). Child psychology. NJ: Wiley. Wainryb, C. (1993). The application of moral judgements to other cultures: Relativisim and universialty. Child Development, 69, 924-933. Walker, L. J. (1989). A longitudinal study of moral reasoning. Child Development, 60, 157-166. Woods, C. J. P. (1996). Gender differences in moral development and acquisition: A review of Kohlbergs and Gilligans models of justice and care. Social Behavior and Personality, 24 (4), 375-384. Wright, D., & Croxen, M. (1989). Ahlak yargsnn geliimi (ev. D. ngen). Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesi Dergisi, 22 (1), 289-310.

1225

Vous aimerez peut-être aussi