Académique Documents
Professionnel Documents
Culture Documents
Bir Kurum Hekimliği'nin Tanıtımı ve İdeal Hekim Hasta İlişkisinin Uygulanması Sonucunda
Hastanelere Sevk Edilen Hastaların Sayısındaki Değişim
Yrd. Doç. Dr. Sencer OZAN TOKER ...............................................................................................69
Akraba Evliliğinin Kültür Birikiminde ve Toplum Hayatındaki Bazı Görünümleri: Dil, Din ve Tıp
Dr. Dursun AYAN - Rahlme BEDER-ŞEN - Semra YURTKURAN - Gülsen ÜNAL..............................77
Menopoza İlişkin Yaklaşımların Ve
Kültürlerarası Çalışmaların
Gözden Geçirilmesi
Prof. Dr. Rüveyde BAYRAKTAR • Dr. Zehra UÇANOK
Özet Abstract
The present article aims to review the majör
Bu yazıda, menopoza ilişkin temel yaklaşımlar, approaches and empirical studies on menopausal
hem Türkiye'de hem de farklı kültürlerde yapılan symptoms and variables re/ated to these symptoms in
çalışmalar kısaca gözden geçirilmiştir. Menopoz, Turkey and cross-cuituraİİy. Menopause is a medlcai
biyolojik ve tıbbi anlamda son adet kanaması ola- term indicating the absence of menstrual bleeding for
one year, but the term climacteric İs used for the
rak tanımlanmakta, klimakterik terimi ise menopoz
entire processes including premenopause,
öncesi, menopoz ve menopoz sonrası dönemi içe- perimenopause and postme nopause. Early studies of
ren tüm sürece karşılık olarak kullanılmaktadır, the menopausal transition focused on patient
Menopoza ilişkin yapılan ilk çalışmalar genellikle populations that came to the attention of health çare
yoğun şikayetleri nedeniyle hastanelerin jinekoloji professionals because of problems reiated to
ve psikiyatri kliniklerine başvuran kadınlar üzerin- menopause. This focus produced a bias showing more
negative results than would occur in the general
de yapılmış ve bu çalışmalardan elde edilen bulgu-
population. More recently population-based studies
lar menopoz dönemindeki tüm kadınlara genel- ha ve been published and the results of these studies
lenmiştir. Ancak daha sonraları hastane kliniklerine began focusing more on the dispute regarding the
parelel olarak alanda yapılan çalışmalar sonucu universality of menopausal experience in women and
menopoz yaşantısının evrenselliği reddedilmiş, the role of the socio-cu/tural context A number of
bunun yerine menopoz yaşantısının anlaşılmasında studies ha ve shown that menopausal experi ence
varies across cultures. Research findings comparing
sosyokültürel bağlamın önemi üzerinde durul- women from Eastern and Western societies suggest
muştur. Farklı kültürlerde yapılan çalışmalar hem that Eastern women conceptualize menopause as a
kültürün kendi içinde hem de farklı kültürlerde natural developmentai processes and view this period
menopozun yaşanması açısından büyük farklılıklar more positive/y than their Western counterparts.
olduğunu ortaya koymuştur. Doğu ve Batı kültürle- Studies ha ve also shown that the re were large
differences in the menopausal experience within the
rindeki kadınları karşılaştıran çalışmalar, Doğudaki
same culture. İt was concluded that the combination
kadınların menopozu doğal bir süreç olarak gör- of variables such as physical changes, cultural
düklerini ve Batıdaki yaşıtlarına göre yaşamın bu influences and individual perceptions are very
dönemini daha olumlu değerlendirdiklerini gös- important in determining the so cal/ed menopausal
termiştir. Bu çalışmalardan yola çıkarak menopoza symptoms. Empirical studies conducted in Turkey are
ilişkin belirtilerin fiziksel değişmeler, kültürel etki- discussed within the framework of these latter studies
focusing on the psychological, demographic and
ler ve bireysel algıların bir kombinasyonu olduğu
socio-cultural variables on the appearance of
sonucuna varılmıştır. Türkiye'de yapılan görgül menopausal symptoms.
çalışmalar da bu bağlamda tartışılmıştır. Key Words: Middle age, climacteric, menopausal
Anahtar Sözcükler: Orta yaş dönemi, symptoms, psychological and social factors, cultural
klimakterik, menopoza ilişkin belirtiler, psikolojik effects
ve sosyal faktörler, kültürel etkiler
(*)
Hacettepe Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bö
Menapoza İlişkin Yaklaşımların ve Menopoz döneminde, kadınlarda somatik,
Kültürlerarası çalışmaların Gözden psikosomatik ve psikolojik birtakım belirtilerin
Geçirilmesi Tanım ve Sınıflama ortaya çıktığı öne sürülmekte ve yaygın olarak ifa-
de edilen bu belirtiler iki grupta toplanmaktadır.
Sıcak basması, gece terlemesi, uykusuzluk, sinir-
Biyolojik ve tıbbi anlamda, son adet kanaması lilik hali, konsantrasyon kaybı, unutkanlık, idrar
olarak tanımlanan menopoz, orta yaş dönemini yolu şikayetleri gibi ilk gruba giren belirtiler, bu
yaşayan tüm kadınlar için evrensel bir olaydır. Anı- dönemde kadını huzursuz edebilmekte, ancak tek
lan olay, yaşamın üretkenlik (doğurganlık) kısmının başına ciddi sağlık sorunlarına neden olmamakta-
sona erdiğine işaret eden bir parametredir. Meno- dır. Buna karşılık, osteoporoz adı verilen kemik
poz, geniş bir yaş ranjını içeren (35-65 yaş) ve yoğunluğunun kaybı ve kalp-damar hastalıkları
klimakterik olarak tanımlanan dönem içinde ya- gibi başlangıçta belirti vermeyen, ancak yıllar iler-
şanmaktadır. Yaş dönümü ya da klimakterik terimi, ledikçe ortaya çıkan ikinci gruba ait belirtiler ise
orta yaşta hem kadınlarda hem de erkeklerde or- ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Me-
taya çıkan hormonal, fiziksel ve duygusal değiş- nopoz sonrasında yaşanan fiziksel şikayetlerin
melerin geniş bir bileşimine karşılık olarak kulla- giderilmesi için yaygın olarak östrojen ve
nılmaktadır. Anılan dönemde hormon düzeylerinde progesteron içeren hormon tedavisi (hormon
meydana gelen değişmeler sonucunda 45 ile 55 replacement therapy) uygulanmaktadır. Anılan
yaş arasındaki kadınlar, adet kanamasının sona tedavi, menopoz döneminde kanda belirli bir dü-
ermesi ile doğurganlığın bitmesi anlamına gelen zeyin altına inen östrojen hormonunun yerine ko-
"menopoz" a (perimenopoz) girmektedirler. Meno- nulmasını içermektedir (Hunter, 1990).
poz döneminde, kandaki östrojen düzeyi düşmekte
ve buna bağlı olarak da FSH (follicule stimulating Tarihsel İnceleme
hormone) ve LH (luteinizing hormone) düzeyi art-
maktadır. Menopoza giriş yaşı 45 ile 55 yaşları
Tarihsel olarak incelendiğinde, menopoza iliş-
arasında değişmekle birlikte, genellikle 50 yaş
kin yaklaşımların zaman içinde değişikliğe uğradığı
civarıdır. Amerika Birleşik Devletleri'nde ortalama
görülmektedir. Ondokuzuncu yüzyılda, orta yaş
menopoz yaşı 51 olarak belirtilirken, Japonya'da
dönemindeki kadınların yaygın olarak depresyon ve
menopozun 50 yaş civarında yaşandığı bildirilmiştir
kaygıyı ifade eden "involüsyonel melankoli" yi
(Kono, 1990). Benzer şekilde, ülkemizde de
(invo/utİonal melancholia) yaşadığı görüşü kabul
menopozun 45-50 yaşları arasında başladığı belir-
edilmekteydi. Yirminci yüzyılın başlarında da
tilmektedir (Aksoy, 1988; Batıoğlu, 1990). Bu
depresyon, gerginlik, çabuk sinirlenme ve kişilikteki
doğrultuda hem kentte (Temiz ve Bayraktar 1999)
değişmeler, menopozun başlangıcına işaret eden
hem de kırsal kesimde yapılan bir çalışmada
belirtiler olarak değerlendirilerek menopoz döne-
(Alıtkan ve Bayraktar, 1999) menopoza girme yaşı-
minde ortaya çıkan kişilik bozuklukları ve nevrotik
nın ortalama olarak 48 olduğu görülmüştür. Ka-
belirtiler menopozun bir sonucu olarak kabul edil-
dınlar menopoza ilişkin değişimleri 35 yaşından
miştir. "Menopoz sendromu" terimi orta yaş döne-
itibaren yaşamaya başlamakta ve bu durum 50
mindeki kadınlarda meydana gelen tüm duygusal
yaşına kadar devam etmektedir. Menopozdan ön-
problemleri ifade etmekteydi. Menopozun pek çok
ceki yıllara menopoz öncesi dönem (premenopoz),
kadını "deli" ettiği düşüncesi zamanla çoğu kültür-
menopozdan sonraki yıllara ise menopoz sonrası
de kabul edilen bir kalıpyargı haline gelmiş ve
dönem (postmenopoz) adı verilmektedir. Anılan
değişimleri doğal olarak yaşamanın yanısıra, bazı
kadınlar sağlık nedenlerinden dolayı (örneğin yu-
murtalık kistleri, tümörleri, rahim miyomları gibi)
cerrahi yolla menopoza girmektedirler (Patterson
ve Lynch, 1988).
sözü edilen psikolojik belirtiler kadınların orta yaş nimi olduğu ifade edilmiştir (Hunter, 1993). Ayrıca
dönemlerinde beklenen bir durum olmuştur araştırma bulguları, menopoz döneminde ortaya
(Ballinger, 1990). çıktığı öne sürülen tüm belirtilerin hormon düze-
1950'li yıllara gelindiğinde, menopozun kadı- yindeki değişmelerden kaynaklanmadığını, orta yaş
nın ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkisi olduğu ve döneminde yaşanan sosyal ve psikolojik değişme-
kadınların büyük çoğunluğunun bu dönemde dep- lerin de bu dönemdeki belirtilerle ilgili olabileceğini
resyon yaşadığı görüşü oldukça yaygındı. Özellikle, açıkça ortaya koymuştur (örn., Greene ve Cooke,
yoğun şikayetleri nedeniyle hastanelerin jinekoloji 1980; Polit ve LaRacco, 1980; Hunter, 1990; Holte
ve psikiyatri kliniklerine başvuran kadınlar üzerin- ve Mikkelsen, 1991; Avis ve McKinlay, 1991; Koster
de yapılan çalışmalardan elde edilen bulgular, me- ve Davîdsen, 1993; Mittchell ve Woods, 1996;
nopoz döneminde olan tüm kadınlara genellen- Coope, 1996). Özet olarak, bu doğrultuda yapılan
mekteydi. Bu dönemde geleneksel biyolojik-tıbbi çalışmalar sonucu menopoz yaşantısının evren-
(biomedical) yaklaşım, menopozu kadının zihinsel, selliği reddedilmiş, bunun yerine sosyokültürel
duygusal ve fiziksel sağlığı üzerinde olumsuz bağlamın kadının menopozu algılamasında ve ya-
doğurguları olan östrojen eksikliği hastalığı olarak şamasında nasıl bir rol oynadığını incelemenin
ele almaktaydı (Palmlund, 1997). Ancak, 1970'li önemi üzerinde durulmuştur (Beyene, 1986; Lock,
yıllarda ve 19801i yılların başında hastane klinikle- 1 994; Kaufert, 1 996).
rine paralel olarak alanda daha kontrollü bir şekil-
de yapılan çalışmalar, sözü edilen görüş ile çelişkili Psikolojik, Sosyal ve Kültürel
bulguların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ge- Faktörlerin Önemi
nellikle enlemesine-kesitsel yöntemle yapılan bu
çalışmalardan elde edilen bulgular, sadece Menopoz, en basit şekliyle adet
vazomotor belirtilerin (sıcak basması ve gece ter- kanamasının sona ermesi olarak tanımlanmakla
lemeleri gibi) ve vajinal kuruluğun menopozla beraber, menopoz yaşantısının anlaşılabilmesi için,
doğrudan ilişkili olduğunu açık biçimde ortaya biyolojik faktörlerin olduğu kadar psikolojik, sosyal
koymuştur. Buna karşılık duygusal problemler ile ve kültürel faktörlerin de dikkate alınması
menopoz arasındaki ilişki sözü edilen araştırma gerekmektedir. Farklı kültürlerde menopoza
bulgularına göre belirsizdir. Bu nedenle orta yaş girmenin etkisinin değerlendirildiği bir yazıda
dönemindeki kadının tüm sıkıntılarını menopoza (Robinson, 1996), hem kültürün kendi içinde hem
bağlı hormon değişmelerine yüklemenin hatalı de farklı kültürlerde menopozun yaşanması
olacağı belirtilmiştir (Hunter, 1993). açısından büyük farklılıklar olduğu ve menopoza
1 980'li yıllara gelindiğinde, başta Kuzey Ame- ilişkin belirtilerin fiziksel değişmeler, kültürel etkiler
rika ve Avrupa olmak üzere geniş örneklem grup- ve bireysel algıların bir kombinasyonu olduğu
larının kullanıldığı boylamsal araştırmalar yapıl- sonucuna varılmıştır. Pek çok kültürde cinsellik,
mıştır. Sözü edilen alan araştırmaları bir bütün kadının toplumdaki rolleri, cinsiyete özgü stres ve
olarak değerlendirildiğinde, menopozun orta yaş yaşlanma gibi konular menopozun fiziksel ve
dönemindeki kadının sağlığında vazomotor belir- sembolik anlamı ile oldukça yakından ilgilidir. Doğu
tiler ve vajinal kuruluk dışında bir değişikliğe ne- ve Batı kültürlerindeki kadınları karşılaştıran
den olmadığını, daha önceki araştırma bulguları ile çalışmalar, Doğudaki kadınların menopozu doğal
belirlenen vazomotor belirti sıklığının ise %70 yeri- bir süreç olarak gördüklerini ve batıdaki yaşıtlarına
ne, %50 ile 60 arasında değiştiğini ortaya koy- göre yaşamın bu dönemini daha olumlu
muştur. Söz konusu belirtilerin en önemli değerlendirdiklerini göstermiştir (Lock, 1986;
yordayıcılarmın cerrahi yolla menopoza girme ve 1991; 1994; Lock ve ark., 1988; Bowles, 1990;
sigara içme alışkanlığının olduğu, diğer etkenlerin Adler ve ark., 2000) . Elde edilen bu farka ilişkin çok
daha fazla ve daha ayrıntılı araştırılmaya gereksi- sayıda açıklama getirildiyse de bu
fark henüz çok iyi anlaşılamamıştır. İleri yaşlarda Türkiye’de Yapılan Araştırmalar
kadının sosyal statüsü ile menopozu yaşaması
arasındaki bağ, bu kültürel farka getirilen açıkla-
malardan yalnızca birisidir. Sosyal statünün yaşla
birlikte arttığı toplumlarda ya da kültürlerde ka- Konuyla ilgili yazılı kaynaklar incelendiğinde,
dınların klimakterik döneme ilişkin olumsuz belir- depresyon ve menopoz arasındaki ilişkinin ince-
tileri daha az yaşadıkları görülmüştür. Bunun lendiği çok sayıda çalışmaya rastlanmaktadır. Bu
yanısıra, menopoza ilişkin kültürlerarasi çalışmalar eğilimin nedeni, menopozun kadının ruh sağlığı
Avrupalı ve Kuzey Amerikalı kadınların menopoza üzerinde büyük ölçüde olumsuz etkisi olduğu ve
ilişkin daha fazla şikayetleri olduğunu ve bu ne- kadınların büyük çoğunluğunun bu dönemde dep-
denle sağlık kuruluşlarına daha çok başvurduklarını resyon yaşadığı görüşünün yaygın olmasındadır.
ortaya koymaktadır (örn., Tang, 1994; Boulet ve Son yıllarda bu konuda yapılan bir çalışmada, a-
ark., 1994; Avis ve McKinlay, 1995). Ayrıca, beyaz, yakta depresyon tedavisi gören kadınlarda 40 ya-
orta sınıftan gelen ve Avrupa kökenli Amerikalı şından sonra depresyonun başlama sıklığının er-
keklerden anlamlı olarak farklı olmadığı görül-
kadınların diğerlerine göre özellikle hormon teda-
müştür. Elde edilen bu bulgu, yanlış inançların
visini içeren tedaviye daha fazla başvurdukları ve
aksine kadınların menopoz döneminde depresyon
genel olarak Batılı kadınların Batılı olmayanlara
geçirme olasılıklarının erkeklerden daha fazla ol-
göre daha fazla hormon kullandıkları görülmekte-
madığını göstermektedir (Benazzi, 2000). Bunun
dir. Ancak kültürlerarası karşılaştırmaları içeren ve
yanısıra, menopoz öncesi, menopoz sonrası ve
son on yılda ağırlık kazanan bu çalışmaların ge-
cerrahi yolla menopoza girmiş üç farklı grubu içe-
nellikle bazı özel gruplarla Kuzey Amerikalıların
ren bir çalışmada depresif belirtiler açısından
menopoz yaşantısını karşılaştırdığı ve Amerikada
gruplar arasında herhangi bir farklılık elde edil-
yapılan pek çok çalışmanın da sadece orta sınıf
memiştir (Barensten, 2001). Bu doğrultuda, ülke-
beyaz Avrupa kökenli Amerikalı kadınların meno-
mizde yapılan bir çalışmada, Beck Depresyon En-
poz yaşantılarına dayalı olduğu öne sürülmektedir.
vanteri kullanılarak menopoz öncesi ve menopoz
Buna karşılık, Amerika'da menopoz ve orta yaş
sonrası dönemdeki kadınlarda depresyon sıklığı
dönemi yaşantılarını ırk, etnik köken, eğitim düze-
incelenmiştir. Araştırmanın örneklemi Fırat Üniver-
yi, mesleki statü, kültür veya sosyoekonomik sta-
sitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum
tüye göre karşılaştıran çalışmaların oldukça az
Anabilim Dalına başvuran 45-50 yaş grubu ve 50
sayıda olduğu belirtilmektedir (Adler ve ark., 2000)
yaş üstündeki kadınlar oluşturmuştur. Menopoz
Daha önce de belirtildiği gibi menopoz, evrensel
öncesi dönemdeki kadınların Beck Depresyon Öl-
biyolojik bir olgu olmakla birlikte, orta yaş
çeği puanlarının menopoz sonrası dönemdeki
dönemindeki kadının yaşamında meydana gelen
kadınlara göre daha yüksek olduğu görülmüştür.
pek çok değişiklikle iç içe yaşanmaktadır. Bilindiği
Ayrıca cerrahi müdahele gören menopoz sonrası
gibi, orta yaş dönemi pek çok birey için yaşamın
dönemdeki kadınlarda şiddetli depresyon düzeyi-
yeniden gözden geçirildiği bir dönemdir. Bu ne-
nin (% 53) aynı dönemdeki doğal menopozlu ka-
denle, bu dönemde ortaya çıktığı öne sürülen be-
dınlara (% 4) göre daha yüksek olduğu görülmüştür
lirtilerde yaşın, menopoza girmenin ve meydana
(İçmeli ve Yılmaz, 1992).
gelen sosyal ve psikolojik değişikliklerin ayrı ayrı
Benzer şekilde yapılan bir başka çalışmada
katkısını belirlemek oldukça güçtür. Bu noktada,
menopoza girmiş kadınların Beck Depresyon Ölçe-
menopozu, ülkemizde orta yaş dönemi ve ilgili
ği'nden aldıkları puanlar, hormon tedavisi ve eği-
diğer değişkenler çerçevesinde irdeleyen ve ge-
tim düzeyleri açısından incelenmiştir. Eğitim düzeyi
nellikle bu bakış açısıyla yürütülen araştırmalardan
düşük kadınların Beck Depresyon Ölçeği'nden al-
bir kısmı izleyen bölümde kısaca özetlenmiştir.
dıkları puanların yüksek olduğu ve eğitim düzeyi
yükseldikçe depresyon puanlarının azaldığı görül-
müştür.
Hormon tedavisi alan grubun tedavi öncesi ve kin şikayetleri ile başetmede, evliliklerinin ve eşle-
sonrasındaki puanları arasında anlamlı bir fark riyle olan ilişkilerinin oldukça önemli bir rol oyna-
bulunmuş; hormon tedavisi sonucunda menopoz dığı gösterilmiştir (Montero ve ark. 1990; Koster ve
döneminde ortaya çıkan depresif duygu durumun- Davidsen, 1993). Bu doğrultuda yapılan bir çalış-
daki belirtilerin azaldığı veya tamamen ortadan mada, evli olmayan kadınların evli olanlara göre
kalktığı görülmüştür. Elde edilen bu sonuç çerçe- depresyon düzeylerinin daha yüksek olduğu, ancak
vesinde araştırmacılar, eğitim düzeyi yükseldikçe evlilikleri iyi gitmeyen kadınların depresif duygu
psikolojik belirtilerle baş etme becerisinin artabi- durumlarının daha kötü olduğu görülmüştür. Bu-
leceğini ve hormon tedavisinin depresif belirtilerin nun yanısıra, evlilikten alınan doyum ile menopoza
azalmasına katkıda bulunabileceğini bildirmişlerdir ilişkin belirtiler arasında olumsuz yönde ilişki elde
(Bulgurlu, Bayraktar ve Şen, 1993), edilmiştir (Kurpius ve arkadaşları, 2001). Ülkemiz-
Uçanok ve Bayraktar (1995) tarafından yapılan de yapılan bir çalışmada (Uçanok ve Bayraktar,
bir başka çalışmada ise, "klimakterik" ya da "orta 1996 a) yaşları 35 ile 65 arasında olan kadınlarda
yaş dönemini" temsil eden 40-65 yaşları arasındaki yaş, eğitim düzeyi, çalışma durumu, medeni hal,
kadınlarda depresyon İle yaşam olayları, sosyal yaşam olayları ve evlilikte uyum düzeyinin bu dö-
destek, menopoza girme ve bazı sosyo- nemdeki genel belirti düzeyini yordamaya olan
demografik değişkenlerin ilişkisi incelenmiştir. katkıları belirlenmeye çalışılmıştır. Bulgular, genel
Araştırmanın bulguları, depresyon puanlarının belirti düzeyini yordamaya anlamlı katkısı olan
yordanmasında anlamlı katkıları olan değişkenlerin değişkenlerin sırasıyla, evlilikte uyum düzeyi, eği-
sırasıyla eşten alınan sosyal destek ve çocuk sayısı tim düzeyi ve yaşam olayları olduğunu göstermiş-
olduğunu göstermiştir. Depresyon ve genel belirti tir. Kağıtçıbaşı'nın (1981) kültürlerarası bir proje
düzeyi ile yaşam olayları arasındaki ilişkinin ince- kapsamında 8 ülkeyi içeren çalışmasında, Türk
lendiği araştırmalarda, sosyal destek gibi stresin kadınlarının % 62'sînin "eşe yakın olmayı" birinci
zarar verici etkisini azaltabilecek bir ara değişken veya ikinci sırada bir değer olarak seçtikleri dikkate
üzerinde durulmuştur (Cohen ve Wills, 1985; alındığında, Türk toplumunda da evlilik ilişkisinin
Brown ve Harris, 1978). Anılan çalışmalarda evlilik niteliğinin ve eşten alınan sosyal desteğin
ve diğer yakınlardan alınan sosyal destek arasında klimakterik döneme ilişkin şikayetler ile baş etme-
bir ayırımdan söz edilmektedir. Eş önemli bir sırdaş de oldukça önemli rolü olduğu ileri sürülebilir.
olarak gözükmekte, anne-baba, akraba veya arka- Eğitim düzeyinin ve yaşam olaylarının genel belirti
daşla olan sırdaşlığın eşin verdiği desteği karşıla- düzeyini yordamada anlamlı katkısının olması bu
makta yeterli olmadığı belirtilmektedir. Araştırma- konuda yapılan diğer çalışmaların bulguları ile
nın örneklemi sınırlı olduğu için genelleme yapmak tutarlık göstermektedir (Polit ve LaRacco, 1980;
oldukça güç olmakla birlikte, araştırmada Batı Bulgurlu ve ark., 1993; Uçanok ve Bayraktar,
örnekleminde yapılan çalışmaların bulgularına pa- 1996b).
ralel olarak, arkadaştan ve akrabadan çok, eşten Ülkemizde bu doğrultuda yapılan bir başka
alınan sosyal desteğin önemli olduğu söylenebilir. çalışmada 29-60 yaş arasındaki kadınlarda meno-
Bunun yanısıra, çocuk sayısı ile depresyon puanları poza ilişkin belirtiler ve tutumlar hem gelişimsel
arasında elde edilen pozitif yöndeki ilişki, orta yaş olarak incelenmiş, hem de menopoz açısından
dönemindeki kadının çok sayıda çocuğun farklı kritik olan 45-54 yaşları arasındaki dönemin kendi
türden ihtiyaçlarını karşılamak durumunda kalma- içindeki değişimleri ayrıntılı olarak irdelenmiştir.
sının depresif belirtileri arttırıcı bir rolü olabilece- Belirlenen amaç çerçevesinde araştırmada, 29-34
ğini düşündürmektedir. yaş arası genç yetişkin grubu, 39-44 yaş arası
Evlilikteki uyum düzeyi ile menopoza ilişkin menopoz öncesi grubu, 45-54 yaş arası menopoz
belirtiler arasındaki ilişkiyi irdeleyen çalışmalarda, grubu ve 55-60 yaş arası menopoz sonrası grubu
menopoz dönemindeki kadınların bu döneme iliş- olmak üzere dört farklı yaş grubu kullanılmıştır.
Ayrıca araştırmada 45-54 yaş grubunu henüz me- Yaşa göre toplam belirtilere bakıldığında, en yük-
nopoza girmemiş, menopoza girmiş ve menopozda sek ortalamanın menopoz öncesi ve menopoz
olup kliniğe başvurmuş olmak üzere üç ayrı alt sonrası gruba ait olduğu görülmektedir. Boyutlar
grup oluşturmuştur. Anılan çalışmanın bulguları, açısından ayrı ayrı incelendiğinde, psikolojik belir-
kadınların menopoza ilişkin toplam belirti puanla- tilerin en yoğun olduğu dönem menopoz öncesi
rında yaşa göre bir farklılaşma olduğunu, 55-60 dönem, somatik belirtilerin ise en yoğun yaşandığı
yaş grubunun belirtiler açısından en yoğun grup dönemin menopoz dönemi olduğu dikkati çek-
olduğunu ve eğitim düzeyi yükseldikçe toplam mektedir. Bunun yanısıra eğitim düzeyi yükseldikçe
belirti puanının düştüğünü ortaya koymuştur. Ay- menopoza ilişkin toplam belirtilerde, somatik ve
rica, 45-54 yaşları arasındaki menopozda olup psikosomatik belirtilerde azalma olduğu görül-
kliniğe başvuran grubun toplam belirti puanının müştür. Psikolojik belirtilerde ise eğitim düzeyine
anlamlı olarak daha yüksek olduğu görülmüştür. göre bir farklılık gözlenmezken, psikosomatik be-
Menopoza ilişkin tutumlar açısından da sonuçlar, lirtilerde de yaşa göre bir farklılık elde edilmemiş-
yaş ilerledikçe ve eğitim düzeyi yükseldikçe meno- tir. Ayrıca araştırmada yaş ve eğitim düzeyinin
poza ilişkin tutumların daha olumlu hale geldiğini yanısıra, 45-54 yaş grubunda medeni durumun da
göstermiştir. Araştırmada yaşama bakış açısı (i- toplam belirtileri, psikolojik ve somatik belirtileri
yimserlik) ile menopoza ilişkin tutumlar arasında yordamaya anlamlı katkısı olduğu görülmüştür.
pozitif yönde bir ilişki bulunmuştur. Elde edilen bu Araştırmanın örnekleminde bekar, boşanmış ya da
sonuç, menopoza ilişkin tutumların oluşmasında eşini kaybetmiş kadınların yeterince temsil edile-
kalıp yargıların ve menopoz yaşantısının olduğu memesi, medeni durumun daha sonraki çalışma-
kadar bireylerin kişilik Özelliklerinin de önemli bir larda ayrıntılı olarak ele alınması gereğini ortaya
faktör olabileceğini ortaya koymuştur. Ayrıca ça- koymaktadır. Menopoz dönemini temsil eden 45-
lışmada, menopoza ilişkin belirtiler ile yaşama 54 yaş grubuna ilişkin daha ayrıntılı bulgular, me-
bakış açısı arasında ters yönde bir ilişki olduğu, nopoz kliniğine başvuran kadınların hem genel
iyimserlik arttıkça toplam belirti puanında düşme şikayetlerinin daha fazla olduğunu hem de psiko-
olduğu görülmüştür (Uçanok ve Bayraktar, 1996b). lojik, somatik ve psikosomatik belirtilerinin daha
Ayrıca ülkemizde kentsel ve kırsal alanlarda fazla olduğunu göstermiştir. Ayrıca bu yaş gru-
yaşayan kadınlar üzerinde de çalışmalar yapılmış- bunda yapılan analizler eğitim düzeyi yükseldikçe
tır. Temiz ve Bayraktar (1999) tarafından 35-64 hem genel belirtilerde hem de psikolojik, somatik
yaşları arasındaki Türk kadınlarının menopoza ve psikosomatik belirtilerde azalma olduğunu or-
ilişkin belirtilerini daha ayrıntılı olarak incelemek taya koymuştur. Bunun yanısıra medeni durumun
amacıyla yapılan çalışmada ise, bu amaca yönelik söz konusu belirtileri yordamada anlamlı katkısı
olarak Türk toplumuna özgü yeni bir ölçek gelişti- olduğu görülmüştür.
rilmiş, güvenirliği ve geçerliği saptanmıştır. Araş- Bu konuda Alıtkan ve Bayraktar (1999) tara-
tırmanın örneklemini kentte yaşayan, en az ilkokul fından yapılan paralel bir çalışmada ise, yaşları 35-
mezunu farklı eğitim düzeyindeki kadınlar oluş- 64 arasında olan, kırsal kesimde yaşayan ve okuma
turmuş; 34-44 yaş arası menopoz öncesi dönemi, yazması olmayan kadınlarda menopoza ilişkin be-
45-54 yaş menopoz dönemini ve 55-64 yaş arası lirtiler ve tutumlar incelenmiştir. Araştırmacıların
da menopoz sonrası dönemi temsil etmiştir. Me- bu örneklem grubu üzerinde geliştirdiği belirti
nopoz grubunda (45-54 yaş) hem alandan hem de tarama listesine verilen cevaplar üzerinden yapılan
menopoza girip bu şikayetleri nedeniyle kliniğe faktör analizi sonuçları vazomotor, somatik ve
başvuran kadınlar yer almıştır. Araştırmada Türk psikolojik olmak üzere üç faktör ortaya koymuştur.
kültürüne özgü olarak geliştirilen Belirti Tarama Çalışmada, aynı yaş döneminde olup kentte yaşa-
Listesi maddelerinin üç faktör (psikolojik, somatik yan kadınlar üzerinde yapılan çalışmadan farklı
ve psikosomatik) altında toplandığı görülmüştür. olarak vazomotor belirtiler ilk sırada ve ayrı bir
faktör olarak ortaya çıkmıştır. Psikolojik belirtileri lecek çok sayıda değişkenin birarada ele alınması-
içeren faktör ise son sırada yer almıştır. Yaş grup- nın yararlı olacağı düşünülmektedir. Ancak bu tür
larına göre bakıldığında, hem genel belirti düzeyi- çalışmalarla, klimakterik dönem boyunca meydana
nin hem de vazomotor ve psikolojik belirtilerin gelen sosyal, psikolojik ve biyolojik değişiklikler ve
menopoz dönemi olarak tanımlanan 45-54 yaş orta yaş dönemindeki kadının gelişim süreci tam
döneminde yoğunlaştığı, somatik belirtilerin ise olarak anlaşılabilir.
hem menopoz (45-54) hem de menopoz sonrası
(55-64) dönemde yoğunlaştığı görülmektedir. Kaynaklar
Ancak araştırmada menopoza ilişkin belirtiler ile
tutumlar arasında anlamlı bir ilişki bulunmamış, Âdler, S. R., Fosket, j. R., Kagavva-Sİnger, M., McGravv, S. A.,
bunun yanısıra menopoza ilişkin tutumlarda yaşa Wong-Kim, E., Goid,
göre de herhangi bir değişme gözlenmemiştir. E. ve Sternfeld, B. (2000). Conceptualizing menopause and
midlîfe: Chinese American and Chinese women in the US.
Maturitas, 35, 11-23.
Sonuç Aksoy, M., Palaz, E. ve Semerci, E. (1989). Menopozun kadında
vücut ağırlığı, beslenme alışkanlığı, fizyolojik ve psikolo-
jik durumlarına etkisi. Sağlık Dergisi, 61 (1), 51-59.
Özet olarak, ülkemizde henüz çok yeni
Alıtkan, C. ve Bayraktar, R. (1999). Menopoza ilişkin belirti tarama
olan araştırmalar, Batı örnekleminde ve diğer farklı listesinin kırsal kesim için geçerlik ve güvenirlik çalışma-
kültürlerde yapılan çalışmaların sonuçları ile bir- sı. Yayınlanmamış makale. Ankara.
likte değerlendirildiğinde, menopozun yaşanma- Avis, N. E., ve McKinlay, S.M. (1991). A Longitudinal analysis of
women's attitudes toward menopause: Results from
sında bireysel ve kültürel düzeyde önemli farklılık-
Massachusetts Women's Health Study, Maturitas, 13, 65-
lar olduğu görülmektedir. Türk örneklemleri üze- 79.
rinde yapılan ve bu yazıda kısaca özetlenmeye Avis, N. E., ve McKinlay, S.M. (1995). The Massachusetts Women's
çalışılan çalışmalarda, 45-54 yaş ranjını içeren Health Study: An Epidemiologic investigation of the
menopause. Journal of American Medicine and Women's
menopoz döneminde genel olarak belirtilerin yo-
Association, 50, 45-63.
ğunlaştığı, menopoza girme ile vazomotor belirtiler Bailinger, C. B. (1990). Psychiatric aspects of the menopause.
arasında güçlü bir ilişki olduğu, ancak söz konusu British Journal of Psychiatry, 156, 773-787.
nedensellik ilişkisinin psikolojik şikayetler ya da Barentsen, R., van de Weijer, P. H.M., van Gend, S. ve Foekema, H.
(2001). Climacteric symptoms in a representative Dutch
deperesif belirtiler açısından daha ayrıntılı araştı-
population sample as measured wîth the Greene
rılmaya ihtiyacı olduğu görülmektedir. Ayrıca, yaş, Climacteric Scale. Maturitas, 38, 1 23-1 28.
eğitim düzeyi, medeni hal gibi sosyodemografik Batıoğlu, S., Songül, S., Keleş, G. ve Durmuş, Z. (1990). Ortalama
değişkenlerin yanısıra yaşam olayları, sosyal des- menopoz yaşı. Dr. Z.T.B. Kadın Hastanesi Kadın Doğum
Dergisi, 2, 19-22.
tek, yaşama bakış açısı gibi değişkenlerin bu dö-
Bayraktar, R. (2000). The role of women's education in middle
nemdeki belirtileri incelemede oldukça önemli rolü adulthood. The 4th Women's Conference for Peace in the
olduğu izlenmektedir. Bunun yanısıra, kentte ve Middle East Women and Culture of Peace, May 1 7-20,
şüne önemli ölçüde destek sağlamaktadır. Ülke- Benazzi, F. (2000). Female depression before and after
menopause. Pyschotherapy and Psychosomatics, 69, 280-
mizde ileride bu konuda yapılacak olan çalışmalar- 283.
da, hem kentte hem de kırsal kesimde geliştirilen Beyene, Y. (1986). Cultural significance and physiological
ve geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu sap- manifestations of menopause: A Biocultural analysis.
Culture, Medicine and Psychiatry, 1 0 , 4 7 - 7 1 .
tanan Belirti Tarama Listesinin kullanılmasının ve
Brown, G. W., & Harris, T. (1978). Social origins of depression: A
söz konusu döneme ilişkin belirtilerle ilişkili olabi- Study of psychiatric disorder in women. Tavistock,
Landon.
Boulet, M. J. Oddens, B. J., Lehert, P., Vemer, H. M. ve Visser A. Lock, M. (1994). Menopause in cultural context. Experimental
(1994). Climacteric and menopause in seven South-East Cerontology, 29, 307-317.
Asian countries. Maturitas, 19, 1 57-1 76. Bulgurlu, H., Lock, M., Kaufert, P. ve Gilbert, P. (1988). Cultural construction of
Bayraktar. R., & Şen, B. (1993). The relationship of the menopausal syndrome: The Japanese case. Maturitas,
educational level and socio-economic factors to 10, 317-332.
th
menapousal complaints in a Turkish sample. 7 Matthews, K. A. (1990). Myths and realities of the menopause.
International Congress on Menopouse, Stockholm, Psychosomatic Medicine, 54, 1-9.
Sweden, June 20-24, Abstract Book, 22. Cohen, S., & Mitchell, E. S. ve Woods, N. F. (1996). Symptom experiences of
Wills, A. (1985). Stress, social support and the midlife women:
buffering hypothesis. Psychological Bulletin, 98, 310- Observations from the Seattle Midlife Women's Health Study,
357. Coope, J. (1996). Hormonal and non-hormonal Maturitas, 25, 1-10.
interventions for Montero, I., Ruiz, I. ve Hernandez, I. (1993). Social functioning as
menopausal symptoms. Maturitas, 23, 159-168. Greene, a significant factor in women's help-seeking behavior
J. G. ve Cooke, D. J. (1980). Life stress and symptoms at during the climacteric period. Social Psychiatry
the climacterium. British Journal of Psychiatry, 136, 486- Epidemiology, 28, 178-183.
491. Holte, A. ve Mikkelsen, A. (1991). Psychosocial Palmlund, I. (1997). The social construction of menopasue as risk.
determinants of Journal of Psychosomatic Obstetric and Gynaecology, 1 8,
climacteric complaints. Maturitas, 13, 205-215. Hunter, 87-94.
M. S. (1990). Somatic experience of the menopause: A Patterson, M. M., & Lynch, A.Q. (1988). Menopause: Salient issues
Prospective study. Psychosomatic Medicine, 52, 357-367. for counselors.
İçmeli, C. ve Yılmaz, T. (1992). Premenopozal ve postmenopozal Journal of Counseling and Development, 67, 1 85-1 88.
dönemdeki kadınlarda depresyon sıklığının saptanmasında Beck Polit, D. F. ve Laracco, S. A.(1980). Social and psychological
Envanteri. VII. Ulusal Psikoloji Kongresi Bilimsel Çalışmaları (Ed. correlates of menopausal symptoms. Psychosomatic
Bayraktar ve Dağ pp.101-111) VII. Ulusal Medicine, 42 (3), 335-345.
Psikoloji Kongresi Düzenleme Kurulu ve Türk Psikologlar
Robinson, G. (1996). Cross-cultural perspectives on menopause.
Derneği Yayını, Ankara, 1992 Hunter, M. S. (1993).
Journal of Nervous Mental Disorder, 1 84 (8), 453-458.
Predictors of menopausal symptoms:
Tang, G. W. (1994). The climacteric of Chinese factory workers.
Psychosocial aspects. Baillieres-Clinical Endocrinology
Maturitas, 19, 177-182.
and Metabolism, 7(1), 33-45. Kağıtçıbaşı, Ç. (1981). Early
Temiz, N. ve Bayraktar, R. (1999). Menopoza ilişkin belirti tarama
childhood education and intervention.
listesinin geliştirilmesi: Geçerlik ve güvenirlik çalışması.
UNESCO: Child, Family, Community. Kaufert, P.A
Yayınlanmamış makale.
(1996). The social and cultural context of
Uçanok, Z., & Bayraktar, R. (1995). Orta yaş dönemindeki kadın-
menopause. Maturitas, 23, 169-180. Kono, S.,
larda demografik özelliklerin, menopozun, yaşam olayla-
Sunawagay, Y., Higa, H. ve Sunawagay, H. (1990). Age of
rının ve sosyal desteğin depresyonla ilişkisinin incelen-
menopause in Japanese women. Maturitas, 12 (1), 43-49.
mesi. Yayınlanmamış makale.
Koster, A. ve Davidsen, M. (1993). Climacteric complaints and
Uçanok, Z., & Bayraktar, R. (1996a). Klimakterik dönemdeki ka-
their relation to menopausal development: A
dınlarda demografik özelliklerin, menopozun, yaşam o-
retrospective analysis. Maturitas, 17, 155-166. Kurpius,
lavlarının ve evlilikteki uyum düzeyinin menopoza ilişkin
S.E.R., Nicpon, M. F. ve Maresh, S. E. (2001). Mood,
belirtilerle ilişkisinin incelenmesi. Yayınlanmamış makale.
marriage and menopause. Journal of Counseling
Psychology, 48 (1), 77-84. Uçanok, Z., & Bayraktar, R. (1996b). Farklı yaş gruplarındaki
Lock, M. (1986). Ambiguities of aging Japanese experience kadınlarda menopoza ilişkin belirtilerin, tutumların
perceptions of menopause. and. Culture, Medicine ve yaşama bakış açısının incelenmesi. 3P Dergisi: Psiko-
Psychiatry, 10(1), 23-46. Lock, M. (1991). Contested loji, Psikiyatri, Psikofarmokoloji, 4(1), 11-20.
meanings of menopause. The Lancet,
337, 1270-1272.
Hepatit-B İnfeksiyonu
Ve
Koruyucu Önlemler
ÖZET SUMMARY
Hepatit-B İnfeksiyonu dünyada yaygın olarak Hepatitis B is found wor/dwide, even in remote
görülmektedir. Görülme sıklığı nüfus yoğunluğu- areas. its incidence increases in areas of high
nun fazla olduğu ve kötü hijyen koşulları olan böl- population density and poor hygine.
gelerde daha fazladır. The majör sources of this infection are carriers
and clients with the acute process. Contact with
İnfeksiyonun en önemli kaynağı taşıyıcılar ve the serum of an infected client is the majör mode
hastalığın akut evresindeki bireylerdir. İnfekte bi- of transmission. The virüs also may be transmitted
reyin serumuyla temas infeksiyon geçişinin en by other body fluids, such as saliva and semen.
önemli yoludur. Virüs aynı zamanda tükürük, meni Health care workers are at high risk for
gibi diğer vücut salgıları yoluyla da bulaşır. hepatitis B because of theire close contact with the
Taşıyıcı ya da hasta bireylerin kanı ile yakın te- blood of carriers.
ması olan sağlık çalışanları Hepatit-B için yüksek Many health care facilities use disposable
risk grubundadırlar. eguipment, especially needles and syringes, to
Sağlık kuruluşlarının bir çoğunda hepatit reduce hepatitis transmission. Nondisposible
bulaşını en aza indirmek için özellikle tek kulla- equipment must be sterilized to prevent virüs
nımlık iğne ucu ve enjektörler kullanılmaktadır. transmission.
Tek kullanımlık olmayan gereçler, bulaşmayı önle- All health care workers, of course, follow the
mek için mutlaka steril edilerek kullanılmalıdır. Centers for Disease Control universal precautions.
Sağlık çalışanlarının tümü Hastalık Kontrol Mer- Keywords: Hepatitis B, Üniversal precautions.
kezinin önerdiği üniversal önlemlere uymalıdırlar.
Anahtar sözcükler: Hepatit-B, Üniversal önlem-
ler.
Özet Summary
Amaç: Bu çalışmada, Ankara İlinden seçilen sağlık
ocağı ve AÇSAP bölgelerindeki 1 5-49 Yaş Kadın İzlem
With Regard To Their Number Of Children, The Family
Formlarının değerlendirilmesiyle, kadınların sahip olduk- Planning Methods Using By Women Between Age 15-49
ları çocuk sayılarına göre, kullandıkları aile planlaması Living İn Selected Primary Health Care Service And Mother
And Child Health Care-Family Planning Center Areas İn An-
yöntemlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. kara
Yöntem: Bu çalışmanın verileri 2000 yılına ait 15-49 Objective: The aim of this study was to determine the
Yaş Kadın İzlem Formlarından elde edilmiştir. Araştırma- family planning methods that, with regard to their number of
children, use the women between age 15-49, living in
da Ankara iline bağlı Yenimahalle 1 Nolu AÇSAP (13415 selected Primary Health Çare Center and Mother and Child
form), Polatlı AÇSAP (9535 form), Saray Sağlık Ocağı Health Care-Family Planning Center areas in Ankara. For
(1298 form), Uyanış Sağlık Ocağı (584 form), 9 Nolu this study, the follow-up special document forms of women
between age 15-49 of the selected areas were investigated.
Sağlık Ocağı (3028 form) değerlendirmeye alınmıştır. Method: The data of this study were obtained from the
Formlardan kadınların sahip oldukları çocuk sayıları ve year 2000 records of the follow-up special document forms
kullandıkları aile planlaması yöntemleri belirlenmiştir. ofwomen betıveen age 15-49. Yenimahalle No 1 Mother and
Child Health Care-Family Planning Center (13415 forms),
İstatistiksel değerlendirmelerde ki-kare önemlilik testi Polatlı Mother and Child Health Care-Family Planning Center
uygulanmış ve Epi-info versiyon 6.0 istatistik paket (9535 forms), Saray Primary Health Çare Center (1298
programı kullanılmıştır. forms), Uyaniş Primary Health Çare Center (584), No 9 Primary
Health Çare Center (3028 forms) were included to this study.
Bulgular: Modern yöntemlerin kullanımı %52.4, et- The number of children that each woman ha ve, and, the
kisiz yöntemlerin kullanımı ise %12.6'dır. İncelenenlerin family planning methods that they use were determined from
these forms. İn s tat istical evaluations, Epi-lnfo version 0.6
%4.2'si yöntem kullanmamaktadır. Modern yöntemlerden statistical packet program was used and Chi Sguare test was
en çok RİA (%42.8), ikinci ve üçüncü sırada ise kondom applicated.
(%17.0) ve hap (%12.1) kullanılmaktadır. Bekar olanların Results: The use of modern methods was 52.4%, the
use of ineffective methods was 12.6%. The 4.2% of the
hiçbiri yöntem kullanmamaktadır. Kadınların sahip ol- investigated women were not us İng any methods. Among the
dukları çocuk sayısına yöntem kullanma durumları ara- modern methods IUD was the most commonly used method
sında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur (42.8%), in the second and third rank were condom (17.0%)
and o rai contraceptives (12.1%). No ne of the single women
(p<0.05). were using any contraceptive methods. There was a
Sonuç: Bu çalışma ile saptanmış olan, aile planla- statistically significant diffe rence between the status of using
any contraceptive methods of the women with regard to their
ması yöntemi kullanma sıklığı sahip olunan çocuk sayısı- number of children (p<0.05).
na göre kullanılan aile planlaması yöntemleri 1998 Tür- Conclusion: The freguency of using any family
kiye, Nüfus Sağlık Araştırması sonuçlarına göre Türkiye planning methods, the methods using with regard to the
number of children that the women ha ve, determined with
için saptanmış olan sonuçlara oldukça benzerdir. Ancak this study, were quite simi/ar to the results that 1998 Türk is h
modern yöntemler Türkiye için saptanmış sonuçlara göre Demographic Health Survey was determined for Turkey.
daha fazla kullanılmaktadır. Otherwise, modern methods were using more than the
results determined for Turkey.
Anahtar Kelimeler: Aile planlaması, 1 5-49 yaş ka- Key Words: Family planning, women betıveen age 15-
dın, modern yöntem, geleneksel yöntem. 49, modern method, traditional method
Aşırı doğurganlık, ana ve çocuk sağlığını o- Bu çalışmanın verileri 2000 yılına ait 15-49
lumsuz yönde etkilemekte, gelişmekte olan ülke- Yaş Kadın İzlem Formlarından elde edilmiştir. A-
lerde sosyal ve ekonomik alanlarda pek çok sorunu raştırmada kayıtları düzenli ve güvenilir olan An-
beraberinde getirmektedir. Türkiye'deki ana-çocuk kara iline bağlı Yenimahalle 1 Nolu AÇSAP (13415
sağlığı göstergeleri ve yüksek olan nüfus artış hızı, form), Polatlı AÇSAP (9535 form), Saray Sağlık O-
aile planlaması hizmetlerine, diğer sağlık hizmet- cağı (1298 form), Uyanış Sağlık Ocağı (584 form), 9
leri arasında öncelik vermeyi gerektirmektedir (1). Nolu Sağlık Ocağı (3028 form) değerlendirmeye
Türkiye'de aile planlaması konusunda yaklaşık alınmıştır. Formlardan kadınların sahip oldukları
35 yıldır, riskli gebelikleri önleyerek, kadın ve ço- çocuk sayıları ve kullandıkları aile planlaması yön-
cuk sağlığını korumayı amaçlayan, ailelere gerekli temleri belirlenmiştir.
bilgi ve hizmeti sunarak doğurganlıkları ile ilgili İstatistiksel değerlendirmelerde ki-kare ö-
özgürce ve bilinçli seçim yapmalarını sağlayan nemlilik testi uygulanmış ve Epi-info versiyon
politikalar izlenmektedir. (2) 6.0 istatistik paket programı kullanılmıştır
Türkiye'de Ana çocuk sağlığı hizmetlerinin
değerlendirilmesinde birinci basamak sağlık kuru- Sonuçlar
luşlarında 15-49 yaş kadın izlem formları kullanıl-
maktadır. Bu formlarda kadınların doğurganlık Araştırmada toplam 27860 adet 15-49 Yaş
özellikleri, son gebeliğe ilişkin bilgiler, aile planla- Kadın İzlem Formu değerlendirilmiştir.
ması yöntemi kullanılıp kullanılmadığı, bağışıklama Tablo 1 'de incelenenlerin yerleşim yerleri ve
bilgileri gibi bilgiler yer almaktadır. sahip oldukları çocuk sayılarına göre aile planla-
Bu çalışmada, Ankara ilinden seçilen sağlık ması yöntemi kullanma durumları verilmiştir.
ocağı ve AÇSAP bölgelerindeki 1 5-49 Yaş Kadın
İzlem Formlarının değerlendirilmesiyle, kadınların
sahip oldukları çocuk sayılarına göre, kullandıkları
aile planlaması yöntemlerinin belirlenmesi amaç-
lanmıştır.
Tablo 1: 15-49 Yaş Kadınların Yerleşim Yerleri ve Sahip Oldukları Çocuk Sayılarına Göre, Kullandıkları Aile Planlaması Yöntemlerinin
Dağılımı, Ankara, 2000.
Çocuk Sayısı Yenimahalle 1 Polatlı Saray Sağlık Uyanış Sağlık 9 Nolu Sağlık Toplam
Kullanılan Yöntemler Nolu AÇSAP AÇSAP Ocağı Ocağı Ocağı
Yüzde* Yüzde* Yüzde* Yüzde* Yüzde* Yüzde**
Bekar Modern Yöntemler _ _ _ _ _ _
Hap - - - - - -
Kondom - - - - _
RİA _ - - -
Tüp Ligasyonu _ _ - - - -
Vazektomi - - - - - -
1 Aylık Depo Enjeksiyon - _ - - -
3 Aylık Depo Enjeksiyon - - _ - - -
Etkisiz Yöntemler _ _ _ _ _
Yöntem Kullanmayanlar 100.0 100.0 100.0 _ _ 100.0
Toplam 100.0 100.0 100.0 _ _ 100.0
Modern Yöntemler 32.3 25.5 _ 23.3 62.1 29.6
Çocuksuz
tırmamız ve 2000 yılında yapılan araştırma); 10 yıl Yorulmaz F. Dağdeviren N. Şahin EM. Keşan İlçesi Ana
öncesine göre modern yöntemlerin kullanım duru- Çocuk Sağlığı Dispanserinin 1987-1999 Aile Planlaması
munun artması aile planlaması hizmetlerinde ba- Çalışmalarının Değerlendirilmesi. VI. Ulusal Halk
şarılı olunduğunu düşündürmektedir. Sağlığı Günleri Bildiri Özet Kitabı 1999: 147. Yardımcı E.
6. Sabuncu H. Yardımcı O. Baysal B. Onat I. İstanbul Üniversitesi
Araştırmada incelenen merkezlerde yaşayan
İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Polikliniğine
kadınlardan 1 ve üzerinde yaşayan çocuğu olanla-
Başvuran 15-49 Yaş Grubunda Evli Kadınların Bildikleri ve
rın aile planlaması yöntemi kullanımı anlamlı de-
Kullandıkları Kontraseptif Yöntemler; Kullanımı Etkileyen
recede artmaktadır. TNSA 98'de Türkiye genelinde
Faktörler. IV. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi Bildiri Kitabı
0-1 sayıda çocuğa sahip kadınlar daha az korun-
1994: 77-80.
maktadır (3). 1993 yılında İstanbul'da yapılan bir
Okan N. Kentsel Alanda Evli Kadınların Aile Planlaması
araştırmada (6) ve Erzurum-Pasinler'de yapılan
Yöntemleri Kullanma Eğilimleri ve Sonuçları. Halk Sağlığı
başka bir araştırmada ise iki ve üzerinde çocuğa
Günleri I Bildiri Özetleri 1989: 56-57.
sahip olan kadınların aile planlaması yöntemi kul- 8.
Ayçan S. Arıtürk MO. Özaltın S. Bumin Ç. Gölbaşı Merkez Sağlık
lanma durumlarının önemli derecede arttığı belir-
Ocağında 15-49 Yaş Grubu Evli Kadınların Aile Plan-
lenmiştir (17). Yaşayan çocuk sayısı arttıkça ko-
runmaya olan istek de artmaktadır. Bu hem fazla
laması Hakkındaki Bilgi ve Tutumları ile İlgili Araştırma. 1 3. Gün İ. Öztürk A. Öztürk Y. Evaluation of Fertility and Using
Halk Sağlığı Günleri I Bildiri Özetleri 1989: 58-59. Family Planning Methods in Çankırı Province. International
9. Akdeniz M. Çocuk Sayısı, Öğrenim Durumu, Yaş ve İsteye Public Health Congress Abstracts 2000:35.
rek Yapılan Düşüklerin Kontraseptif Seçimine Etkisi. I. U- 14. Güngör Y. Güngör L Açık Y. Elazığ Yenimahalle Eğitim ve
luslararası ve II. Ulusal Üreme Sağlığı ve Aile Planlaması Araştırma Sağlık Ocağı Bölgesinde Sunulan Ana Çocuk
Kongresi Abstrakt Kitabı 2001:1 Sağlığı ve Aile Planlaması Hizmetlerinin Değerlendirilmesi.
10. Dönmez L. Aydın Ö. Bulur HB. Antalya 10 No'lu Sağlık Ocağı 1. Ulusal Ana-Çocuk Sağlığı Kongresi. 2001:245
Bölgesinde Aile Planlaması Yöntem Kullanma Durumu ve 15. İlhan MN. Yıldırım A. Maral I. Comparison of The Preferred
15-49 Yaş Kadın Formlarının Güvenilirliği. I. Uluslararası ve Contraceptive Methods and The Causes of Not Using
II. Ulusal Üreme Sağlığı ve Aile Planlaması Kongresi Contraceptive Methods Between Semi-Urban and Urban
Abstrakt Kitabı 2001:120 Women Of Reproductive Age. International Public Health
11. Şahin G. Şahin HA. Zeteroğlu Ş, Tuncel H. Van Yöresinde Congress Abstracts 2000:27.
Kullanılan Aile Planlaması Yöntemleri. I. Uluslararası ve II. 16. Güraksın A. Pasinler Eğitim ve Araştırma Bölgesinde 1 5-49
Ulusal Üreme Sağlığı ve Aile Planlaması Kongresi Abstrakt Yaş Grubu Evli Kadınların Gebeliği Önleyici Yöntem Kullan
Kitabı 2001:81 ma Durumları ve Etkileyen Faktörler. III. Halk Sağlığı Günleri
12. Şahinöz T. Şahinöz S. Ceyhan O. Öztürk Y. 15-49 Yaş Evli Kongre Kitabı 1993: 341-345.
Kadınların Aile Planlaması Kullanma Durumlarını Etkileyen
Faktörler. I. Uluslararası ve II. Ulusal Üreme Sağlığı ve Aile
Planlaması Kongresi Abstrakt Kitabı 2001:1 56
Çoğulcu Demokratik Toplum İçin
Aile Eğitimi Projesi
• Prof. Dr. Sevda ULUĞTEKİN * 0 Doç. Dr. İbrahim CILGA * Yrd. Doç. Dr. Sunay İL
Özet: Abstract:
Türkiye'de demokratik toplumun gelişmesinde Famjly js seen as the basjc lnstitutlon in tne
aile temel kurumlardan biridir. Bu projenin a- maçı, process of development of a democratic society
gecekondu bölgelerinde yaşayan göç etmiş aile in Turkey The aim of thjs proJect js to support
üyelerini, yurttaşlık bilinci kazanarak yerel members of the migrated families, living now in
yönetimlerin karar mekanizmalarına gecekondu areas, to gain a citizenship
katılımını sağlamak için desteklemektir. consciousness in order to participate in decision
making process of local governments.
maları ve uygulamaları özellikle önem verilen bir TEKELİ, İlhan. "Türkiye'de Çoğulculuk Arayışları ve Kent Yönetimi
etkinlik olacaktır. Üzerine". Kentte Birlikte Yaşamak Üstüne. Ed. Ferzan
Bayramoğlu Yıldırım. İstanbul: Dünya Yerel Yönetim ve
Demokrasi Akademisi ( WALD ) Yay. 1 996, s.l3-26.
Proje Yönetimi ve Süreci
Özet Summary
Bu çalışmanın amacı, demografik değişkenler The Relationship among Empathy,
ile empatinin evlilik uyumunu yordamadaki katkı- Demographic Variables and Marital Adjustment
larını araştırmak ve cinsiyete bağlı olarak empati
puanları arasında fark olup olmadığını belirlemek- The purpose of this study was to investigate
tir. Bu nedenle 150 evli kişiye (75 kadın, 75 erkek) demographic variables and empathy in predicting
Empatik Eğilim Ölçeği (EEÖ) ve Evlilikte Uyum Ölçe- marital adjustment and to examine the difference
ği (EUÖ) uygulanmıştır. Yapılan hiyerarşik between men and women in terms of empathy
regresyon analizi sonuçlarına göre, evlilik uyumu- scores. Empathic Tendency Scale and Marital
nu yordayan anlamlı değişkenin empati olduğu Adjustment Test were administered to 150
belirlenmiştir. Bu durumda empati ile ilişkinin ni- married peop/e (75 women and 75 men).
teliği birbiriyle olumlu olarak bağlantılı görün- Hierarchical regression analysis indicated that
mektedir. Empati puanlarının cinsiyete bağlı olarak empathy significantly predicted the marital
değişmediği de belirlenmiştir. Elde edilen bulgular, adjustment, so empathy and relationship guaiity
diğer araştırma bulguları çerçevesinde tartışılmış- are positively associated. İn addition, t test result
tır. yielded that empathy scores were not significantly
different in terms of gender. The findings were
Anahtar kelimeler: Evlilik uyumu, empati, de- discussed in the context of literatüre.
mografik değişkenler
Key words: Marital adjustment, empathy,
demographic variables
(*) Y. Doç. Dr., A.Ü. Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi, Psikoloji Bölümü
(**) Bu makale danışmanlığını Y.Doç.Dr.Şennur Tutarel-Kışlak'ın yaptığı, Fazlı Çabukça'nın (2000) yürüttüğü lisans tez verilerine
dayanmaktadır.
Empati, bir insanın kendisini karşısındaki in- sel ve duyuşsal öğeleri içermekte ve davranışsal
sanın yerine koyarak onun düşüncelerini doğru tepki ile ifade edilmektedir. Bilişsel empati, zihinsel
olarak anlama, duygularını hissetme ve bu durumu olarak diğer kişinin bakış açısıyla bakma
ona anlatma sürecidir. Bugün üzerinde uzlaşılan bu (perspective), onun rolünü alma ya da diğerinin
tanım, Rogers'ın 70'li yıllarda ulaştığı empati tanı- yerinde kendini imgeleme anlamını taşır (Giblin,
mıdır (Dökmen, 1999). Diğer bir ifade ile empati, 1996; Gladstein, 1983). Duyuşsal (affective)
bir başkasının ayakkabılarını giyebilmek ve onlarla empati, diğer kişinin duygusuna aynı duygu ile
hissetmektir, ancak o kişiyle birlikte üzülmek yani karşılık vermektir (Gladstein, 1983). Pitchers
sempati duymak değildir. Empati içgörüyü içerir; (1994) empatiyi, 'bilişsel olarak diğerinin bakış
birisine empati duyabilirseniz, o insanın niye öyle açısını algılayıp, içindeki duyuşsal uyarılmayı tanı-
davrandığını daha iyi anlayabilirsiniz. Empati oto- mak ve bu algılarla artan güdülenme üzerine mer-
matik bir tepki değildir, zihinsel ve duygusaldır. hametli (compassionate) davranışsal tepkileri o-
Diğer bir insanı anlamak için sabır ve gerçekten luşturmaktır' şeklinde özetlemiştir. Davranışsal
istemek gerekmektedir (Donahue, 1 997). tepki vermenin iki yolu vardır. Bunlar; yüzümüzü,
Empatinin varlığının tutum ve davranışlar ü- bedenimizi kullanmak ve sözlü olarak karşımızda-
zerinde yararlı, yokluğunun ise olumsuz etkileri kini anladığımızı ifade etmektir (Dökmen, 1999).
vardır. Empatinin yardım davranışını arttırdığı da Miller'a (2000) göre, zihinsel anlayıştan merhametli
belirlenmiştir (Batson ve ark., 1997; Dökmen, eyleme geçiş, ne çok az ne de çok fazla olmayıp,
1994). Stephan ve Finlay'e (1999) göre, empati uygun dozda olmalıdır.
olumlu sosyal davranışa yol açarken, empatinin Evlilik uyumu ve olaylara eşin bakış açısıyla
yokluğu antisosyal davranışlara neden olmaktadır. bakma arası ilişkiyi inceleyen araştırmalar vardır.
Empatik anlayış her zaman kişilerarası alan i- Franzoi ve arkadaşları (1985) eşlerle çalışmış ve
çinde oluşur. Kişilerarası etkileşim her iki yönde olaylara eşin bakış açısıyla bakmanın evlilikte yaşa-
bilgi ve duyguların akışını içerir, bu da karşılıklı nan gerilimi azaltmada yardımcı olduğunu gör-
geribildirim süreçlerini güçlendirip, anlayışı arttırır müşlerdir. Davis ve Oathout (1987), 264 romantik
(Starcevic ve Piontek 1997). Shamasundar'a (1999) çift ile çalışmış ve olaylara eşin bakış açısıyla bak-
göre, empati bireyin diğerini anlamasına yardım manın eş doyumunu etkileyen çeşitli davranışların
eder. İki empatik birey dili fazla kullanmadan, bir- güçlü yordayıcısı olduğunu ortaya koymuşlardır.
birini kolayca ve etkili bir şekilde anlayabilir. Long ve Andrews (1990) ise, bu durumun evlilik
Empati karşılıklı olarak, diğerinin duygu durumuna uyumunu anlamlı olarak yordadığını belirlemişler-
açık olmaya hazır oluş ve kişilerarası ilişkideki 'çok dir. Ayrıca, evli kadınlar, hem kocaları hem de ken-
yakın olma' (intimacy) ile bağlantılıdır. Rampage'ye dileri tarafından daha iyi rol alıcı olarak algılan-
(1994) göre, çok yakın olma; eşler arası eşitlik, mışlardır.
karşılıklı yaşantılara empati kurma, anlam ve eylem Karlsberg ve Karlsberg (1 994) yaptıkları araş-
işbirliğini istemeye dayalıdır. Sosyal açıdan çok tırmada, yakın ilişki ve duygulanım arasındaki ba-
yakın ilişki adını alan söz konusu ilişki, kısmen ğın karşılıklı empati ile arttığını ve bunun duygusal
terapi ilişkisini de anlamlı ve yararlı kılmaktadır açılımı başlattığını gözlemişlerdir. Olumsuz du-
(Shamasundar, 1999). Giblin'e (1996) göre ise, yuşsal ifadenin, özellikle evlilik öncesi ilişkilerde
empati evlilik ve aile terapisinin kalbinde yer alır, yaşanan doyumla negatif yönde ilişkili olduğu da
kısaca etkili terapi için empati çok önemlidir. Smith ve arkadaşları (1990) tarafından belirlenmiş-
Giblin'in (1996) aktardığına göre Mc Carthy tir. Uzunöz'e (1988) göre, çeşitli ileti düzeyleri
(1992) empatiyi duyuş, biliş, imge, beceriye dayalı, arasındaki tutarsızlıklar arttıkça, kişilerarası ilişki-
yaşama karşı tutum veya eğilim gibi farklı öğelere lerde sorunların çıkması kaçınılmaz hale gelmekte-
ayırmaktadır. Pitchers'a (1999) göre, empati biliş- dir.
USA Today Magazine (April,2000), empatinin edememişlerdir. Eşlerle çalışan Zubaroğlu (1996),
insanların bağışlama ve unutmasına yardımcı oldu- çocuklu eşlerin iletişim biçimleri ve çatışmaları
ğuna ilişkin sonuçlar elde eden çalışmalara yer üzerine yaptığı araştırmasında çatışmayı çözen
vermiştir. Makalede, doyumun yüksek olduğu ev- eşlerin, iletişimlerinde eşlerinin bakış açısını göz
liliklerde, karşılıklı olarak incinme durumunda, önünde bulundurabildiklerini belirlemiştir.
özrün ardından, kırıcı olan eşin bağışlandığı ve Bu araştırmanın amacı, eşlerin evlilik uyum
bağışlamayı sağlayan şeyin ise empati olduğu vur- düzeyini, empatik eğilim düzeyi ile yaş, cinsiyet, ev
gulanmaktadır. Everett'e (1998) göre, kîşilerarası işini üstlenme, evlilik yılı, çocuk sayısı, iş, eğitim
bağışlama bağlamındaki bağışlama süreçleri - gibi demografik değişkenler açısından incelemek-
empati, alçakgönüllülük ve bağlanma- çiftler tir. Ayrıca, cinsiyete bağlı olarak empati eğilim
arasında da vuku bulmaktadır. düzeyleri arasında fark olup olmadığı da araştırıl-
Stephan ve Finlay'a (1999) göre, empati eği- mıştır. Türk kültüründen elde edilecek bulguları
timle arttırılabilir. Long ve Angera (1999), romantik literatürde yer alan bulgularla karşılaştırmak he-
ilişki yaşayan 48 çifte on saatlik empati eğitimi deflenmiştir.
vermişler ve altıncı ayın sonunda empatideki o-
lumlu değişimin, ilişkiden alınan doyumla olan Yöntem
pozitif ilişkisini ortaya koymuşlardır.
Son yıllarda empati araştırmalarının sayısı a- Denekler
zalmıştır. Duan ve Hill'in (1996) eleştirisine göre,
Araştırmaya 75 evli kadın ve 75 evli erkekten
bu durumun altında yatan neden,
oluşan toplam 150 denek gönüllü olarak katılmış-
Gladstein'ın (1983) yayınladığı derlemede,
tır. Denekler Ankara ve İzmir'de yaşamakta olup,
empatinin terapötik işlevine yer verip diğer faktör-
seçkisiz olarak değişik SED'den, eğitim düzeyinden
lere dayanan çalışmaları desteklememesi yatmak-
ve yaşlardan seçilmeye çalışılmışlardır. Deneklerin
tadır; ayrıca ilgili derlemede gelecekte yapılacak
%49.3'ü ilköğretim ve lise mezunu, % 50.7'si üni-
çalışmalara başarılı öneriler getirilememiştir. Duan
versite mezunudur. Deneklerin %48.7'si ev işlerini
ve Hill yeni empati çalışmalarına ihtiyaç olduğuna,
çok, %40.7'si biraz, %10.7'si ise hiç üstlenmemek-
örneğin kültürün empatik deneyimler üzerindeki
tedir. %75.3'ü bir işte çalışmakta olup, %24.7'si
rolünün ihmal edilmiş bir alan olduğuna değin-
çalışmamaktadır. Ortalama aylık gelirleri 465 mil-
mişlerdir.
yondur. Deneklerin yaş, çocuk sayısı ve evlilik yılı
Empati için durum böyleyken, literatürde ev-
ile ilgili ranj ve ortalamaları Tablo 1'de gösteril-
lilik doyumu üzerine pek çok çalışmaya rastlan-
miştir.
maktadır (Bkz. Bradbury ve ark., 2000). Ülkemiz-
deki çalışmalar incelendiğinde ayrı ayrı evlilik uyu-
Tablo 1
mu (örn. Tutarel-Kışlak, 1997; Yıldırım, 1992;
Deneklerin Bazı Demografik Değişkenlerinin
A.Binici, 2000; Fışıloğlu, 1992; Yılmaz, 2001) ve Ranj ve Ortalamaları
empati (örn. Dökmen, 1987; 1988; 1990; Pişkin,
1989; Ataşalar, 1996; Aydın, 1996; Alver, 1998; Ranj Ortalama
Demografik
Eroğlu, 1995; Akçalı, 1991) üzerine yapılan çeşitli Özellikler
çalışmalara rastlanmaktadır. Ceyhan (1993) ise,
Yaş Çocuk 17-65 1- 38 2
ana-babaların empatik eğilim düzeylerini araştır- sayısı Evlilik 7 1-42 14
mış ve annelerin empatik eğilim düzeylerini daha yılı
yüksek bulmuştur. Bayram ve arkadaşları (1995)
çalışmalarında, erkekler ve kadınlar arasında Veri Toplama Araçları
empati düzeyi açısından fark olup olmadığını araş-
tırmış ve cinsiyet açısından anlamlı bir fark elde
Araştırmada veri toplama amacıyla Kişisel Bilgi test güvenirliği .57'dir. Ölçüt bağımlı geçerlik
Formu, Empatik Eğilim Ölçeği (EEÖ) ve Evlilikte korelasyon katsayısı ise -.54'dür. Ölçekte puanlar
Uyum Ölçeği'nden (EUÖ) yararlanılmıştır. uyumsuzluktan uyumluluğa doğru artmaktadır.
aşaması değişken
1 Yaş .20 .04 .17 .87 1.19
O Aynur UYSAL*
Özet Summary
Sağlık çalışanlarının çoğunluğu çocuk İstis- A Wor/d-Wıde Problem: Elder Abuse And
marına karşı uzun zamandan beri duyarlı olurken, Neglect
yaşlıların istismarı ancak 1970'li yıllarda toplumun While most medical caregivers have long be en
dikkatini çekmiş ve ancak 1981 yılında devlet dü- sensitivized to the need for violence against child
zenleyicileri yaşlı istismarının sonuçlarına yönel- abuse, it has only been since the 19 70s t hat abuse
miştir. İstismar ve ihmal tüm ırklarda ve dini sınıf- of elder citizens has en tere d the public's
larda tanımlanmakta ve tüm sosyo-ekonomik dü- awareness, and not un ti I 1981 was the attention of
zeylerde görülmektedir. Yaklaşık olarak yaşlıların government regulators turned to the issue of elder
%3-4'ünün; travma, tıbbi problemlere dikkat edil- abuse. Abuse and neglect cross ali socio-economic
memesi, kötü hijyen veya su kaybı, uygun olmayan strata and have been identified in ali races and
ev koşulları, incinme, sözel istismar, ekonomik religious denominations. Estimates suggest that
istismar, zorla eve hapsedilme veya aile üyeleri, approximately 3% t o 4% of the elder ar e victims of
komşular, yabancılar ya da yaşlıya bakım veren "elder mistreatment" the broad um bre I la ter m that
görevliler tarafından yapılan diğer zarar şekilleri includes: trauma, unattended medical problems,
"Yaşlı İstismar ve İhmali " şemsiyesi altında topla- poor hygiene or dehydration, substandard
nan "Yaşlıya Yönelik Kötü Muamele" kurbanı oldu- housing, battering, verbal abuse, financial abuse,
ğu tahmin edilmektedir. forced confinement or other types ofharm that can
occur at the hands offamily, neighbours, strangers
Anahtar Kelimeler: Yaşlı istismar ve ihmali, or professional caregivers.
yaşlı istismar ve ihmal belirtileri, yaşlı istismarını
önleme Key Words: Elder abuse and neglect,
indicators of elder abuse and neglect, elder abuse
prevention
'Araştırma Görevlisi, Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı, Bornova/İzmi
rinin azaldığı bir dönemdir. Ayrıca yine bedenin dış
ve iç gerilimlere karşı direncinin azaldığı, pek çok
süreğen hastalığın yaşandığı bir dönemdir
Yaşlılık, önüne geçilmesi mümkün olmayan (Koptagel 1984; Bayık ve ark. 2000). Yaşlılık dö-
biyolojik, kronolojik ve sosyal yönleri ve sorunları neminde görülen tüm bu sosyal ve bedensel deği-
olan bir süreçtir. Yaşlılık, fizyolojik bir olay olarak şimlerle birlikte son günlerde dünya boyutunda
ele alınıp, fiziksel ve ruhsal güçlerin bir daha yerine tartışılan ve ABD'de 20 kişiden birini inciten bir
gelemeyecek şekilde kaybedilmesi, organizmanın durum olan yaşlı istismarı ve ihmali konusu gün-
iç ve dış etmenler arasında denge kurma potansi- deme gelmiştir (http:// www. ncemsf. org/pulse
yelinin azalması, kişinin fiziksel ve ruhsal yönden archive/ a5-2-2.htm).
gerilemesi şeklinde tanımlanabilir (Bilginer ve
ark.1996). 2.Yaşlı İstismarı ve İhmali
Beklenen yaşam süresinin uzaması ve doğur-
ganlığın azalması gibi nedenlerle yaşlı nüfus tüm Sağlık çalışanlarının çoğunluğu çocuk istis-
dünyada hem sayısal olarak hem de toplam nüfus marına karşı uzun zamandan beri duyarlı olurken,
içindeki payı yönünden artmaktadır. Örneğin yaşlıların istismarı ancak 1970'li yıllarda toplumun
1970'de dünyada 60 yaş ve üzerindeki yaklaşık dikkatini çekmiş ve devlet düzenleyicilerinin bu
291 milyon kişi toplam nüfusun %8'ini oluşturur- konu ile ilgilenmesinin ilk örneği Amerika Birleşik
ken, aynı grup 2000 yılında 585 milyon kişiye u- Devletleri'nde (ABD) görülmektedir. ABD'nde yaşlı
laşacak ve toplam nüfus içinde %9'luk paya sahip istismarı, 1978 yılında kapalı kapılar ardından çı-
olacaktır (Dönmez ve ark. 1996). Türkiye'de de kıp, aile içi şiddet konusu kapsamında ulusal dü-
benzer bir durum söz konusudur. 65 yaş ve üzeri zeyde duyurulmuş ve 1979 yılında özel yaşlı istis-
nüfus genel nüfusun %.2'sini oluştururken 1990'da marı yasası oluşturulmuştur (http:// www. ncemsf,
%4.0'a yükselmiştir, bu oranın 2010 yılında %6.1 'e, org/pulse/ archive/ a5-2-2.htm; Wolf, 2000).
2020 yılında %7.7'ye ulaşacağı tahmin edilmektedir Yaşlı istismarı konusundaki çalışmalar daha
(Vançelik 1 997, DİE ve DPT 1 994). çok Kuzey Amerika ve İngiltere gibi yaşlı nüfusu
Yaşlı nüfustaki bu artış nedeniyle gün geçtikçe fazla olan ülkelerde toplanmaktadır. Bu ülkelerdeki
yaşlılıkla ilgili sorunlarla daha sık karşılaşılması da araştırmalar da yalnızca son 1 5 yıldan beri gerçek-
kaçınılmazdır. Yaşlı insanların çağımızda en büyük leştirilmektedir. Bazı kişiler yaşlı istismarının, gele-
sorunları; parasal güvence yokluğu ve yalnızlık neksel aile yapı ve değerlerinin yitirilmesinin bir
olmaktadır. Eski dönemlerde, geleneksel geniş aile ürünü olarak batı kültürüne özgü olduğunu düşü-
sistemi yürürlükteyken, ailelerin yaşlı kişileri genç nebilirler. Aslında yaşlı istismarı, tarih boyunca
kuşakların bakımı ve beraberliği içinde bu güven- dünya çapında her kültürde varlığını sürdürmüştür.
ceyi yaşarlardı. Değişen toplum yapısıyla aileler Bazı geri kalmış ülkelerde yaşam süresinin kısa
küçüldükçe ve ailenin genç kuşakları kendi çekir- olması ve bundan dolayı da yaşlı nüfusunun az
dek ailelerini kurup, ana-baba kuşağından uzak- olması nedeniyle yaşlı istismarı da ender olarak
laştıkça, yaşlılık dönemi önemli bir psikososyal görülmektedir. Ancak her ülke, yaşlı nüfusu az da
sorun haline gelmiştir. Yaşanılan ülkenin ekonomik olsa, yaşlıların kolayca incitildiğine ilişkin olguları
düzenine bağlı olarak hayatın giderek pahalılaştığı rapor etmektedir (http://www.cyberbeach.net/).
durumlarda ve emeklilik ya da ailede para sağlayan Genel olarak yaşlı istismarı, yaşlı bireyin sağlık
kişinin ölümüyle gelirin azalması ile yaşlılar kendi veya iyilik halini tehdit eden veya zarar veren her-
geçimlerini sağlamada zorlanırlar. hangi bir davranıştır. İstismar bedensel, psikolojik
Yaşlılık dönemi bireylerin statü kaybettiği, ba- veya ekonomik olabilir, aynı zamanda ihmale de
ğımlılık ve kaza riskinin arttığı, fiziksel yetenekle-
dönüşebilir (Edelman and Mandle 1990; Cyphers, - İhmal
1999; - Kendi kendini ihmal
http://ut1 2.librarv.utoronto.ca/www/aqinq/onpea.
- Duygusal istismar
htm). ABD'de yaşlı istismarına ait ilk istatistiklerin
- Terk etme
toplandığı 1987 yılından 1994 yılına kadar yaşlı
istismar ve ihmali vakalarının %206 arttığı saptan 2.1. Fiziksel İstismar
mıştır (117.000'den 241.000'e çıkmıştır). Yaşlılara Yaşlı bireye bakan veya yaşlının güvendiği bir
yönelik kötü muamele tiplerine baktığımızda: konumda olan birisi tarafından yaşlıya kasıtlı olarak
%58.5 ihmal; %15.7 fiziksel istismar; 9612.3 eko ağrı, acı verici her tür bedensel uygulama fiziksel
nomik istismar; %7.3 duygusal istismar; %5.1 diğer; istismar olarak kabul edilir. Fiziksel istismar; doğ-
%6 bilinmiyor ve %5 cinsel istismar yer almaktadır. rudan vurma ve cinsel saldırıyla sınırlandırılamaz,
İstismarı uygulayan kişilerin %52'si kadın, %48'i de açıklanamayan fiziksel gerileme ve uzun süre su
erkektir. Yine kurbanların çoğunluğu da kadınlardır veya yemekten yoksun bırakılmayı da içerir.
(%62.1) ( http:// www. nvc. org/ stats/ elderly.
htm). Her yıl 25 Kanadalı'dan birinin istismar veya
2.2. Ekonomik İstismar
ihmal kurbanı olduğu bildirilmektedir ve bildirilen
Güvendiği bir konumda olan birisi tarafından
olgulardan ekonomik istismar yaşlı istismarının en
yaşlı bireyin para veya malının kötüye kullanılması
yaygın şekli olarak görülmekte ve olguların %40'ını
veya çalınması ekonomik istismar olarak kabul
oluşturmaktadır. %38 oranında utandırma, taciz ve
edilir.
sosyal ayırım şeklinde görülen duygusal istismar
ve %23 oranında da fiziksel istismar yer almaktadır
(Nahmiash, 1998; 2.3. İhmal
http://www.wwlia.orq/elderabuse.html). İngilte- Yiyecek veya günlük hizmetlerde bakım so-
re'de 65 yaş üstü yaşlıların %5'inden fazlasının rumluluğunu yerine getirmede yetersizliktir. İhmal
ailesinden birisi ya da yakın akrabası tarafından aşağıdaki durumları içerir ama bunlarla da sınır-
sözel; %2'sinin fiziksel; %2'sinin de ekonomik ola- landırılamaz:
rak kötü muamele gördüğü saptamıştır (Wolf, - Yaşlının bedensel temizliği veya giyinmesi
2000). ne yardım etmede yetersizlik
Yaşlı istismarı üç temel grupta incelenmekte- - Yaşlının bedensel ve ruhsal sağlık gereksi
dir: Ailesel, kurumsal ve kendi kendini ihmal. Ai- nimlerini sağlamada yetersizlik (bu yaşlının
lesel yaşlı istismarı, yaşlı bireye kendi evinde veya
tedaviyi reddettiği durumları içermez)
bir bakıcının evinde kötü muamelede bulunulması-
- Yaşlıyı sağlık ve güvenlik zararlarından
dır. Kurumsal istismar, yaşlı kişilerin yaşamlarını
korumada yetersizlik
sürdürmeleri için oluşturulmuş yerlerde, yaşlı bi-
reye kötü muamelede bulunulmasıdır. Örneğin,
huzur evleri, yaşlı bakım evleri gibi. Kendi kendini 2.4. Kendi Kendini İhmal
ihmal, yaşlı bireyin sağlık veya güvenliğini tehdit Yaşlının kendi kendine dikkat ve özeni sağla-
eder bir şekilde, tek başına yaşama davranışını mada yetersiz olmasıdır.
belirtir ( http://www.cyberbeach.net/; Cyphers,
1999).Yaşlı istismarı ve ihmali genel olarak 6 şekil-
2.5. Duygusal İstismar
de görülmektedir (http://www.oactrees.org/elder:
Yaşlının güvendiği konumda olan birisi tara-
Cyphers, 1999; Wolf, 2000):
fından kasıtlı olarak ruhsal açıdan acı verme psi-
- Fiziksel istismar
kolojik/duygusal istismar olarak kabul edilir. Ör-
- Ekonomik istismar neğin: sözel saldırılar, tehdit etme, utandırma,
kendi yaşıtından ayırma.
2.6. Terk Etme - Depresyon
Yaşlının, bakım ve nezaretinde ona eşlik eden - İnkar (red)
herhangi bir birey tarafından isteyerek terk edil- - Sıkıntı
mesidir (http://www.oactrees.org/elder).
3.4. Ekonomik İstismarın Olası Be-
3. Yaşlı İhmali ve İstismarının Saptanması lirtileri
- Banka hesaplarında olağan dışı veya bek
lenmedik değişiklik
Aşağıdaki belirtiler istismar ve ihmalin kesin
belirtileri değildir ama istismar ve ihmali tanılama- - Çeklerde yaşlı kişinin imzasına benzeme
da yararlı ipuçları olabilir. yen imzalar, yaşı birey imza atamadığında
çeklerin imzalanması
- Birey karar veremeyecek durumda oldu
3.1.İhmalin Olası Belirtileri ğunda onun yerine başka birisinin iş görme
- Hassas cilt veya kötü cilt hijyeni yetkisinin verilmesi veya yeni değişimler ya
- Hastalıkla ilişkisi olmayan vücutta su kaybı da vasiyetin düzenlenmesi
ve/veya beslenme bozukluğu - Yaşlı kişinin bakımına aşırı miktarda para
- Kilo kaybı harcanılmasına bakım veren kişinin olağan
dışı ilgisi
- Kirli giysi veya yatak
- Çok sayıda ödenmemiş faturalar, gecikmiş
kira
3.2.Fiziksel İstismarın Olası Belirtileri - Yeterli ekonomik gücü olmasına karşın
- Kesiler, küçük yara bereler kişisel eşyalarının (TV, uygun giysiler) ye
- Çürük, sopa veya kamçı izleri, lekeler tersiz olması
- Öyküyle uyumlu olmayan herhangi bir yara - Kendisine ait tablo, gümüş veya mücevhe
rin kaybolması
- Üzerinde durulmamış herhangi bir yara
- Bakım veren kişinin bütün kontrole tek
(bazen yaralar, normalde giysiyle örtülü o-
başına sahip olması nedeniyle, aileden ve
lan bölgelerde saklanmıştır).
arkadaşlardan kasıtlı ayırma
- Saçın olmaması ve/veya saçlı deride kana
ma
3.5.Bakıcı Tarafından Yapılan İhmalin
- Yanıklar: Sigara, kostik, asit, ip veya zincir Olası Belirtileri
sürtmesi nedeniyle olabilir. - Kir, dışkı/idrar kokusu veya yaşlının yaşa
mındaki diğer sağlık ve güvenlik zararları
3.3.Psikolojik/Duygusal İstismarın - Deride kızarıklıklar, yaralar
- Yaşlının uygunsuz giyinmesi
Olası Belirtileri
- Yaşlıda beslenme bozukluğu veya vücutta
- Çaresizlik
su kaybı
- Açıkça konuşmada kararsızlık, duraksama
- Yaşlının tedavisinin yapılmaması
- İnanılmaz öyküler
- Bilinç bulanıklığı veya uyum bozukluğu 3.6.Kendi Kendini İhmalin Olası Belir-
- Öfke tileri
- Korku - Kişisel parasal durumunu yönetmede ye
tersizlik: Biriktirmek, aşırı tüketmek, para
- Çekingenlik
sını kaptırmak veya faturaları ödeyememe.
- Kişisel bakım, alış-veriş, yemek hazırlama, - Bakıcının uygun olmayan savunması
ev işlerini içeren günlük yaşam etkinlikleri (http://www.oactrees.org/elder).
ni düzenlemede yetersizlik
- İntihar girişimleri, dolanıp durma, tıbbi te 4. Yaşlılar Neden İstismar Ediliyor
daviyi reddetme, ayırım, madde bağımlılığı
- Yetersiz tuvalet alışkanlığı Yaşlı istismarıyla çalışan araştırmacılar,
- Deride kızarıklıklar, yaralar, gaita/ idrar yaşlı istismarıyla ilgili birkaç faktör
kokusu, uygunsuz giyim, beslenme bo saptamıştır:
zukluğu, vücutta su kaybı vb. - Yaşam süresinin uzaması, bakıcılara so
- Düşünsel işlevlerde değişiklik: Bilinç bula rumluluk yükler, bu da yaşlının istismarına
nıklığı, uygunsuz veya hiç yanıt vermeme, yol açabilir. Bu durum özellikle bakıcının
yer ve zamana uyum sağlayamama, bilinç banyo ve tuvaletini yaptırma gibi yaşlının
kaybı, tutarsızlık bedensel gereksinimlerini gerçekleştirmek
zorunda olduğu durumlarda daha geçerli
- Ciddi hastalıklar için tıbbi şevkleri yerine
dir.
getirmeme
- Uzun zamandır işsiz olma gibi ekonomik
problemler, bakıcının yaşadığı gerilimi art
3.7.Bakıcı Tarafından Yapılan İstis- tırabilir ve ekonomik istismar ihtimali ar
marın Olası Belirtileri tar. Bunun yanı sıra, genelde daha az kay
- Yaşlıya bakıcısı (şüpheli istismarcı) olmak nak demek olan ekonomik yetersizlik, ak
sızın başkalarını görme veya onlarla kendi rabaları, yaşlı bireyin bakımına yardım et
başlarına konuşma sorumluluğu verilme meye yöneltebilir.
mesi - Yaşlılık konumunun daha düşük olduğu
- Değişen tutumlar veya yaşlıya karşı kız kültürel değişimler ve bunun sonucunda
gınlık ya da açık bir şekilde yardım etmeme gençlerden daha az saygı görme istismar
olasılığını arttırabilir.
- Aile üyelerinin veya bakıcısının yaşlıdan u-
tanması (Örn: İstemli olarak altına kaçırıyor - Madde bağımlılığı veya akıl/ruhsal bozuk
diye yaşlıyı suçlama) luklar gibi problemler, yaşlıların ihmal e-
dilmesine ve bazen istismarına neden ola
- Bakıcısı tarafından yaşlıya yönelik saldırgan
bilir.
davranışlar (tehdit, hakaret, taciz vb.)
- Toplumsal olarak ayırıma tutulmuş yaşlıla
- Yaşlı ile ilgilenen kişilerin eski istismar öy
rın sayısında artma; ki bu da daha fazla
küleri
yaşlının yalnız ve istismara açık olmasına
- Alkol veya ilaç problemleri
yol açar.
- Bakıcı tarafından gerçek olmayan sevgi
- Yaşlı kadınlar daha çok istismar edilmek
gösterisi
tedir, çünkü kadın nüfusu erkeklerden da
- Flört gibi uygun olmayan cinsel ilişki be ha fazladır. Bunun yanı sıra, kadınlar eko
lirtileri nomik olarak diğerlerine daha çok ba
- Bakıcı tarafından ailenin toplumsal ayırımı, ğımlıdır.
ailedeki diğer yaşlı kişilerle etkinlikleri sı
- Ev koşullarının iyi olmaması istismara kat
nırlama veya soyutlama
kıda bulunabilir.
- Yaşlının bakım planını uygulamada hizmeti
- Ailede şiddet öyküsünün olması, şiddetin
planlayan kişiye uymada, bakıcının isteksiz
gerilime bir yanıt olarak kullanıldığı anla
olması mına gelebilir.
- Kurumlarda yaşayan yaşlılar, güçsüz ve in- insidansı yaşla birlikte düşmesine rağmen, eşler
cinebilir olabilirler ve personel düşük üc- dövmeyi 60 yaşına kadar sürdürürler. Aslında a-
retli, yetersiz ve aşırı çalışıyor olabilir. Bu raştırmalar, rapor edilen yaşlı istismarı olgularının
faktörler yaşlı istismarını oluşturabilecek yarısından çoğunun eşler tarafından gerçekleştiril-
bir ortam yaratır diğini göstermiştir. Genç çiftlerdeki eş istismarıyla
(http://www.cyberbeach.net/). ilgili risk etkenlerinin çoğu yaşlı çiftlerde de görü-
lür. Bunlar; mal, işsizlik, alkol veya madde kullan-
ma, problemleri şiddet kullanarak çözme tutumla-
rıdır (http://www.cyberbeach.net/).
Kaynaklar
Özet Zusammenfassung
" Aile Mahkemesi" ; Türkiye'de yeni bir adım- " Das Familiengericht " ist der neuliche schritt
dır. Türk Medeni Kanununa bağlı olarak gelişen bir in der Türkei. Es ist e i ne Abtei/ung be i m
uzmanlık mahkemesidir. Aile mahkemeleri yasası, Amtgericht hinsichtlicht des Rechtszugs
evlilik ve aile hukuku açısından gerekli yasal bir unterscheidet es sich von dem Türkische
gelişmedir. Bürger/iche Gesetzbuch. Das Familien
Bu yazıda, aile mahkemesinin yapısı, mahke- gerichtgesetz ist für Ene und Famiiienrechts auf die
menin politikası ve stratejisi tartışılmıştır. Öngörü- Notvendigkeit einer gesetziichen Weiterentwick
len yasa; evliliği, aileyi, ve çocukları çatışma ve aile lung.
sorunları karşısında korumaktadır. Bu çalışma; in dem Art/kel wurde Struktur des
toplumsal durumun güçlüklerini, aile politikalarının Familiengerichts, Gerichtpolitik und Strategie
anlamını, yasal düzenlemenin geliştirilmesi için diskutiert. Dieser Arbeit ist es ein Zeitdokument,
bazı ipuçlarını sergileme denemesidir. Bu çalışma das in einer schwierigen gesellschhafttiche
başka çalışmalarla devam ettirilmelidir. Situation und Bedeutung der Familienpolitik auf
zuzeigen versucht und auf die Notvendigkeit einer
gesetziichen Weiterentwicklung der Familienhilfe
Anahtar Kelime: Aile Mahkemesi
hinweist. Dieser Arbeit soll folgend mit anderem
Arbeit dauern.
Önce verilen araştırma ve inceleme yapmak görevi, Aile Araştırma Kurumu, 1998, III. Aile Şurası, Ankara.
uyarı ve uzlaştırma görevini güçlendirici yeni ça- Aktaş Mavili , Aliye, 1997, Aile İçi Şiddet ve Önleme Yolları,
Songür Eğitim Hizm. Yayıncılık, Ankara.
lışmalarla desteklenmelidir. Aile Mahkemesinin
Arıkan Çiğdem, 1996, Halkın Boşanmaya ilişkin Tutumları Araş-
önem kazanan bu işlevi yasa tasarısında güçsüz
tırması, Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu, Bilim Serisi:
kalmıştır. Madde 6) 1-a da sayılan uyarı ve uzlaş-
96, Ankara
tırma yaklaşımı ve ilkeleri ile yöntem ve teknikleri Beyazova, Ufuk, Şahin, Figen, 2001, Çocuğun Şiddetten Korunma
yönünden birimin oluşturulması ve görevleri bir Hakkı, Milli Eğitim Dergisi, s. 151, s. 90-94
yönetmenlikle ele alınmalıdır. Cılga, İbrahim, 2001, Demokrasi, İnsan Haklan Kültürü ve Çocuk
Hakları, Milli Eğitim Dergisi, Ankara, s. 151, s. 69-73
Cılga, İbrahim, 1991, Toplumun Koruması Altındaki Çocukların
9. Aile Mahkemelerinin Görevlerinin İhmali ve İstismarı, Çocuk İstismarı ve İhmali, Çocukların
Güçlendirilmesi Kötü Muameleden Korunması I. Ulusal Kongresi, Ankara.
Uzmanlık Mahkemesinin ana dayanağı Türk Devlet Bakanlığı, 1998, 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair
deni Kanunundaki tüm boyutları kapsamaktadır. T.B.M.M, 2001, Adalet Bakanlığı' nca Hazırlanan Türk Medeni
Uzmanlık Mahkemesi olarak Aile Mahkemesi yeni Kanunu Tasarı ve Gerekçesi, Ankara.
Özet Summary
Kitle iletişim araçları içinde en çok televizyon Probably the television is the most widely
kullanılmakta, dolayısıyla da insanları en çok tele- used mass-medîa and the more influential in
vizyon etkisi altına almaktadır. Kitle iletişim araç- people 's life. The researcher studying mass media
ları konusunda çalışanların üzerinde hemfikir ol- agree that mass media has an unconditional
duğu konu, bu araçların insanlar üzerinde mutlak impact. M o re över, the research facts ha ve shown
bir etkisi olduğu yönündedir. Yapılan araştırmalar the negative direction ofthis impact.
bu etkinin çoğu zaman olumsuz yönde olduğunu The music videos which are products of po-
göstermiştir. pular culture a/m at young people as the target
Popüler kültür ürünlerinden müzik videoları popula t/on and ha ve influence on the/r life
hedef kitle olarak gençleri almakta ve gençlerin practices varying form the/r preferences for
tüketim kalıplarından, duygusal ilişkilerine kadar consumption to the/r emotional relationships. The
olan yaşam pratikleri üzerinde olumsuz etki yap- messages of the music videos often include
maktadır. Müzik videoları mesajları çoğu zaman v/olence and aggressiveness and at the gender
şiddet, saldırganlık öğeleri içerirken, toplumsal roles are redefin/ng. More dramatically, the suicide
cinsiyet rolleri de yeniden üretilmektedir. Hatta event can be a scenic top/c. People handle these
daha da ileri gidilerek, intihar olgusu dahi tanımla- negative impacts of music videos like a magazine
narak müzik videolarında işlenebilmektedir. Müzik events.
videolarının bu olumsuz etkilerine de çoğu zaman The purpose of this study is to review the
magazinsel yaklaşılmakta, uzun dönemli etkileri research es that revealed the negative influence s of
ise, tamamen görmezden gelinmektedir. the music videos which seem to be an innocent
Bu çalışma, masum birer eğlence aracı olarak entertainment ways and thus draw attention of
görülen müzik televizyonlarının, dolayısıyla müzik corresponding bodies to the negative effects of
videolarının gençler üzerindeki olumsuz etkilerine music videos on the young people and propose
ilgili çevrelerin dikkatini çekmek ve bu konuda suggestions for the research studies to be done.
yapılacak araştırmalar için öneride bulunmak ama-
cıyla gerçekleştirilmiştir. Key Words; impacts of the music videos, po-
Anahtar Kelimeler; müzik videolarının etkileri, pular culture, messages of music videos
popüler kültür, müzik videolarının mesajları
Özet Summary
Bu araştırmada, Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerine Introduction of an Occupational Health Center and the
önemli katkılarda bulunan bir Kurum Hekimliği tanıtılmış, change at the number of patients who are sent to Hospitals
ve bu sağlık kuruluşunda sağlanan ideal hekim - hasta af ter the applîcation of İdeal Doctor - Pat/en t Relationship
ilişkisinin hastanelere sevk edilen hasta sayısına olan This study has been designed to introduce an
etkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Occupational Health Center which have been giving support
Bu araştırma, tanımlayıcı tipte bir çalışmadır. Araş- to Primary Health Services. And also, it was designed to find
tırmanın evrenini, 1993, 1994 ve 1995 yıllarında İzmir out the effect of ideal doctor - patient relationship to the
number of the patients who have been sent to hospitals
Emniyet Müdürlüğü Başhekimliği isimli Kurum Hekimliği
(Secondary Health Units).
Polikliniği'ne başvuran hastaların tümü oluşturmuştur.
This research has been designed as a descriptive study.
Emniyet Başhekimliği'nin her türlü fiziki imkanlarında ve
Data were collected from ali of the patients who had come to
teknik yapısında 1993, 1994 ve 1995 yıllarında
the policlinics of İzmir Security Department Health Center in
herhangibir değişiklik olmamıştır. 1994 ve 1995 yılların- 1993, 1994 and 1995. İn these years, the re have been no
da belirlenen bir protokol çerçevesinde ideal düzeyde change at the technical and physical conditions of this health
hekim - hasta ilişkisi kurularak hizmetler yürütülmüştür. center. İn 1994 and 1995, health service s were given by
1993 yılında bu uygulama yapılmamıştır. Bu araştırmada means of an ideal doctor - patient relationship which had
oluşan verilerin istatistiksel analizleri sırasında ise " Ba- been designed by the help of a spesific protocol. İn 1993,
ğımsız Gruplarda İki Yüzde Arasındaki Farkın Önemlilik routine health services were given without ideal doctor-
Testi" uygulanmıştır. patient relationship. Statistical analyses of this study were
made by us İng "T test".
Kurum Hekimliklerinin de verdikleri sağlık hizmet
leri çağdaş düzeyde olmalıdır. Bu kurumlarda, tek başına Health services given by the occupational health units
should be at the comtemporary level. Even alone, application
ideal bir hekim - hasta ilişkisinin uygulanması bile, bi
of ideal doctor - patient relationship at these units, will
rinci basamaktan ikinci basamağa (hastanelere) sevk olan
reduce the number of patients who are sent to secondary
hastaların sayısını azaltmaktadır. Emniyet Başhekimii-
health units (hospitals). This fa et has been proved by means
ği'nde de bu azalma istatistiksel olarak anlamlı bir şekil of this study which has been designed and performed at
de gözlenmiştir. Çalışmayı yaptığımız bu kurumda, 1994 Health Center of İzmir Security Department. İn 1994 and
yılındaki hasta sevk oranı, 1993 yılına göre % 5,5 azal 1995 the re have been statistically significant reduetions at
mıştır ( t = 1 5,27 ) ( p < 0,01 ). 1 995 yılında da the number of patients who have been sent to hospitals when
hasta sevk oranı yine 1993 yılına göre % 5,0 azalmıştır (t compared with 1993. İn 1994, the reduetion was 5.5 percent
= 15,15 ) ( p < 0,01 ). Her iki sevk oranındaki azalma (965.5) when compared with 1993 (t = 15,27) (p < 0,01).
istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. İn 1995, the reduetion was 5.0 percent ( % 5.0 ) when
compared with 1993 (t = 15,15) (p < 0,01).
Key Words: Occupational health, health services,
Anahtar Kelimeler: Kurum hekimliği, sağlık hiz- doctor - patient relationship.
metleri, hekim - hasta ilişkisi.
Not: Emniyet Başhekimliğine 1 5 yaşın altındaki hastaların başvurusu kabul edilmemektedir. Bu hastalara Bölge Polis
Polikliniği'ndeki Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanları hizmet vermektedir.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Başhekimliği'ne, edilmiş, 1 2329 tanesi ise ( % 35,3 ) sevk edilmiştir (
1993 yılında 37169 hasta başvurusu olmuş, baş Tablo 4). 1995 yılındaki toplam hasta başvurusu
vuruların 22013 tanesi ( % 59,2 ) bizzat kurumda 45205 olmuş, bu başvurulardan 29032 tanesi ( %
tedavi edilmiş, 1 5 1 5 6 tanesi ( % 40,8 ) ise ikinci 64,2 ) kurumda tedavi edilmiş, 16173 tanesi ise ( %
basamağa ( hastaneye ) sevk edilmiştir ( Tablo 4). 35,8 ) ise sevk edilmiştir ( Tablo 5).
1994 yılında, 34904 hasta başvurusu olmuş, baş
vuruların 22575 tanesi ( % 64,7 ) kurumda tedavi
Tablo 4. İzmir Emniyet Müdürlüğü Başhekimliği'ne 1993 ve 1994 yıllarında yapılan hasta
başvurularının tedavi edilen ve sevk edilen hastalara göre dağılımı
Tablo 5. İzmir Emniyet Müdürlüğü Başhekimliği'ne 1993 ve 1995 yıllarında yapılan hasta
başvurularının tedavi edilen ve sevkedilen hastalara göre dağılımı
1993 Yılı 1995 Yılı
1 994 yılında hasta sevk oranı 1 993 yılına göre 1995 yılında 1994 yılına göre tedavisini Kurum
% 5,5 azalmıştır ( t = 1 5,27 ) ( p < 0,01 ). 1 995 Hekimliği'nde yaptırmak isteyen ve sevk istemeyen
yılında da sevk oranı yine 1993 yılına göre % 5,0 hastaların başvuru sayısında oldukça fazla bir artış
azalmıştır ( t = 1 5,1 5 ) ( p < 0,01 ). Her iki sevk olmuştur. Bu sayı 1994 yılında 22575 iken, 1995
oranındaki azalma istatistiksel olarak anlamlıdır. yılında ise 29032 olmuştur. Uygulanan ideal Hekim
1995 yılında, 1994 yılına göre görülen sevk ora- - Hasta İlişkisi modelinin bu artışta rolü olduğu
nındaki % 0,5'lik artış istatistiksel olarak anlamlı ifade edilebilir ( Tablo 4) ( Tablo 5) ( Tablo 6).
bulunmamıştır ( t = 1,48 ) ( p > 0,05 ). Oysa,
Tablo 6. İzmir Emniyet Müdürlüğü Başhekimliği'ne 1994 ve 1995 yıllarında yapılan hasta
başvurularının tedavi edilen ve sevk edilen hastalara göre dağılımı
ları ve benzerlerinin yanısıra, iyi çalışan Kurum 1994 - 1995 yılları karşılaştırmalı çalışma ve genel değer-
lendirme raporları.
Hekimlikleri ile İşçi Sağlığı Merkezleri'ne de önemli
4. Weisbuch JB. Prison Health. İn: Last JM., Wallace RB (eds). Public
görevler düşmektedir. Kurum Hekimliği'nin, Birinci Health & Preventive Medicine. Connecticut, U.S.A.: Appleton
Basamaktaki önemini inkar etmeden, bu hekimlik- & Lange Publication; 1 992: 11 60.
lerin işlevlerini çağdaş düzeye getirmek gereklidir. 5. Speedling EJ, Rose DN. Building an effective doctor - patient
Bu aşamada, bu kurumlarda ideal hekim - hasta relationship; from patient satisfaction to patient
participation. Soc Sci Med, 1985; 21 ( 2 ): 11 5 - 20.
ilişkisininin uygulanmasının bile tek başına bu
6. Toker SO. Hekimler ve hastalar arası iletişim - etkileşim. Sağlık
kurumların işlevlerini arttırdığı ve hastanelere sevk
ve Sosyal Yardım Vakfı Dergisi, 1994; 4 ( 3 ): 8 - 9.
olan hastaların sayısını azalttığı bu çalışmamızla 7. Tuckett D. An Introduction to Medicai Sociology. London:
bir kez daha ortaya konmuştur. Tavistock Publications; 1986: 190.
Kurum hekimliği bazında verilen sağlık hiz- 8. Saunders BD, Trapp RG. Basic and Clinical Biostatistics.
Connecticut, U.S.A.: Appleton & Lange Publication; 1990.
metlerinde, iyi bir hekim - hasta ilişkisinin kurul-
9. Güler Ç. Sağlıkta iletişim. Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı Dergisi
masıyla, ikinci basamağı oluşturan sağlık kurumla-
1992; 2: 21-4.
rının ( hastanelerin ) yükünde anlamlı düzeyde bir 10. Kasapoğlu A. Hekim hasta ilişkisi ve uygulama davranışı.
azalma söz konusu olacaktır. Bu durum da, halkı- Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı Dergisi 1991; 1: 23-6.
mıza sağlık hizmetlerinin sunumu aşamasında çok
olumlu gelişmelere ve iyileşmelere sebep olacaktır.
Akraba Evliliğinin Kültür Birikiminde Ve
Toplum Hayatındaki Bazı Görünümleri :
Dil, Din Ve Tıp
• Dr. Dursun AYAN (Uzman) • Rahime BEDER-ŞEN (Uzman) • Semra YURTKURAN (Uzman)
Gülsen ÜNAL (İstatistikçi)
Özet Summary
Akraba evliliği olgusu tıp alanındaki çalışmalar Some Appearances of Consanguineous
ile bir sorun olarak kendinî gösterse de, aslında Marriage at Cultural Accumulation and Societal
kökleri tarihîn erken dönemlerine gitmektedir. Dil, Life: Language, Religion and Medicine.
din ve gündelik hayat pratiklerinin kültürel geri Hovvever, consanguinity have shovvn itself as a
planında akraba, akrabalık, kanbağı ve evlilik kav- problem with in studies at medicine, as a matter in
ramları hem birlikte hem de ayrı ayrı olarak vardır. fact, its roots have been going to early period of
Bu makalede akraba evliliği kavramı, bu olgunun history. Kin, kinship, consanguinity and family
çağcıl önemi açısından, bazı görünümleri ile ele concepts have been in cultural backgraund of
alınmıştır. Ayrıca okuyucu ve araştırmacılar için language, religion and everyday life practices as a
küçük bir kaynakça verilmiştir. unity and also with combination of each others. İn
this article consangeneous marriage concept
studied with its some appareances because of its
importance in modern age. And a brief
bibliographical list is given for readers and
researchers.
Bu yazı Aile Araştırma Kurumu Başkanlığınca yapılan Akraba Evliliğinin Kültürel Nedenleri-Ankara Örneği adlı çalışmanın birinci
kısmına dayanmaktadır. Söz konusu çalışmanı danışmanlığını Prof. Dr. Ergül Tunçbilek yapmıştır. Konuyu tamamlayıcı olması bak ı-
mından bkz. Ayan, D., R. Beder-Şen, G. Ünal, S. Yurtkuran"Ankara'da Akraba Evliliği", Aile ve Toplum, cilt. 1, sayı. 4, (s. 7-25).
Yazının bütünlüğü için yukarıda belirtilen çalışmadaki bazı bilgiler tekrarlanmıştır.
maktadır.2 Ancak hısım kavramına ayrıca deyinmek
gerekir.
Akrabadan başka Arapça'dan Türkçe'ye geçen
Konu
ve oldukça fazla kullanılan diğer bir kavram da
hısımdır. Hısımlık, yakınlık, evlilik bağı ile olan
Akraba evliliği, olgusu, tıp bilimlerindeki ça-
yakınlık, soydaşlık, aralarında yakınlık bulunan
lışmaların ilerlemesiyle birlikte, toplumun günde-
kimseler anlamındadır Anadolu'nun bazı bölgele-
minde daha çok ilgilenilen bir konudur. Akraba
rinde akraba ve hısım aynı anlamda kullanılsa bile
evliliği, aslında, kökleri tarihte olan olgu olduğu
kan bağı olanlara akraba; aralarında kan bağı ol-
için kültürel hayattaki görünümleri dilde, edebi-
mayanların evlilikleriyle oluşan, evlenen çocukların
yatta, halk biliminde oldukça yaygındır. Beşerî
yakınlarına hısım dendiği bilinmektedir.3 Bazı ak-
bilimlerin konuları, yapıları nedeniyle, diğer bilim-
raba evliliklerinden dolayı taraflar biri birilerine
lerin ve teknolojilerin konularıyla ortak alanlar
"hem hısımız, hem akrabayız" demektedir. Bu ay-
oluşturabilmekte, yeni disiplinler ortaya çıkmakta-
rım evlilik öncesi ve sonrasında ailelerin birbirleri-
dır. Akraba evliliği bağlamında da durum böyle bir
ne göre konumlarına işaret eden ayırımdır.
görünüm sergilemekte, tıp sosyolojisi, tıp antro-
polojisi gibi alanlar şekillenmektedir. Tıp bilimleri, Türkçe'nin erken dönemlerinde bu kavramı
akraba evliliğinin sakıncalarına deyinse de, Türki- yakın, yağu:k sözcükleri karşılamış görünmektedir.
ye'de ve diğer bazı kültürlerde akraba evliliğinin Aynı zamanda yakın; akraba için, zaman için ve
uzunca bir süre daha geçerli olacağını hesaba kat- yer için kullanılmaktadır. "Yekke yakın kelse /
mak gerekir. biligke yakın / özke yakın" bunlara birkaç örnek
olarak verilmektedir.4 (Clauson, 1972). Yakınlık da
Akraba evliliği doğrudan "akraba", "aile"
bu sözden türemiştir. Türkçede başka kavram ve
olguları ile ilgilidir, bu konulardaki tanımlar, yak-
terimler de kullanılmıştır: bunlardan soy ve sop
laşım biçimleri dil dünyası zenginliği ile bilimsel
sözcüklerini içeren bir kavram olarak oguş aile ve
akıl yürütmelere ve açıklamalara olanak vermektir.
akrabalığa işaret etmektedir. Türkçenin erken dö-
Bu yazıda akraba evliliği ile ilgili belli başlı kav-
nemlerini dikkate alan birinci el sözlüklerde
ramlara, tıp sosyolojisi için çağrıştırdıklarına deyi-
(Kaşgarlı Mahmud, Divan'ü Lügat'it Türk) ve Türkçe
nilecek ve okuyucu için küçük bir kaynakça veri-
etimoloji çalışanlarda (J. Nemeth, A.V. Gabain, A.
lecektir.
Caferoğlu, G. Clauson) oymak (Moğolca ayimak ve
Kavramlar
urug da hatırlanabilir) kabile, boy, soy, akraba,
nesil, aile olarak karşılanmaktadır.5
2.1- Akraba
Türk kültürüne akraba sözcüğü Arapça karîb
(tür. yakın) sözcüğünün çoğul şekli olan akribâ'dan 2
TDK, Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu yay., (dokuzuncu baskı),
gelmektedir. Türkçe ses uyumundan dolayı akraba Ankara
3
Türk Dil Kurumu'nun yayınladığı Derleme Sözlüğü ve Tarama
şeklini almıştır. Arapça' da kurb sözü yakınlık Sözlüğü bu kavramların farklı yörelerde kullanılmasını gös-
anlamına gelmektedir.1 Türk kültürü içinde kulla- termektedir.
4
nılarak bir kavram haline gelen akraba sözcüğü, Clauson, Gerard, An Etymological Dictionary of Pre-Thirteenth
Century Turkish, Oxford, At Clarendon Press, Oxford, 1 972.
aynı zamanda antropoloji, sosyoloji, etnoloji gibi 5 Donuk, Abdülkadir "Çeşitli Topluluklarda ve Eski Türklerde Aile",
disiplinlerin önem verdiği konu olmuştur. Akraba İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, sayı:33,
kelimesi genel olarak, "kan ve evlilik yoluyla birbi- Mart 1980-1981, (s.147-168) ayrıca, in Dikeçligil, B. - A.
Çiğdem, (ed), "Türk Ailesi", Aile Yazılan, cilt: I, Aile Araştırma
rine bağlı olan kimseler, hısım" olarak tanımlan- Kurumu yay., Ankara 1991, (s. 287 - 301). Eröz, Meh-
met, Türk Ailesi, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1977. ayrıca
in Dikeçligil, B. - A. Çiğdem, (ed) , "Türk Ailesi", Aile Yazıları,
Eyüboğlu, İsmet Zeki, Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü, (ikinci cilt: I, Aile Araştırma Kurumu yay., Ankara 1991, (s. 225-
baskı), Soysal yay., İstanbul, 1991. 247).
Batı dillerinde akraba karşılığı kullanılan evlilik..." 9( yakın akraba evliliği veya birinci dere-
kavramlardan birisi olan relative (İng)/ relatif (fr) ceden akraba evliliği kastedilmektedir. Bu tanımına
kavramı bu dillere Geç Dönem Latince'deki kardeş torunlarının evlilikleri uzak akraba evliliği
relatus/relativus sözcüğünden geçmiş. Bir yere, bir veya ikinci derece akraba evliliği de eklenince ta-
şeye dayanmak anlamındadır. Yakınlık, ilişki anla- nım birinci ve ikinci dereceden akrabaların evlilik-
mında da kullanılan relation (İng) da örneğin Orta lerini kapsamaktadır.
dönem İngilizce ve Fransızca'ya Latince'den Akraba evliliği kavramının yukarıda belirtilen
relatio'dan gelmektedir.6 sınıflamasından başka bir de paralel yeğen evliliği
İngilizce'de kullanılan ve köken olarak Orta (parallel-cousin marriage) ve çapraz yeğen evliliği
Dönem İngilizce'ye (kin / kiu / kuu) ve Anglo- (cross-cousin marriage) sınıflaması vardır. Amca
Saksonca'ya (cyuu / cyu / kin / kind) dayanan kin kızı-Amca oğlu ve Teyze Oğlu-Teyze Kızı arasın-
sözcüğü de aile, akraba, halk, doğumla veya evli- daki evlilikler paralel, Dayı Oğlu-Hala Kızı ve Hala
likle birbirine bağlı olanlar anlamındadır.7 Yakın ve Oğlu-Dayı Kızı arasındaki evlilikler çapraz yeğen
akraba kavramları gündelik hayatta oldukça geniş evlilikleridir.10
bir kullanım alanına sahiptir. Uzaktan akraba, yakın Akraba evliliği kavramının batı dillerindeki
akraba, akrabayı talukat, yakınım, soyum-sopum, bilimsel karşılığı olan consanguineous sözcüğü,
amcam-dayıcam gibi belirlemelerin hepsi geniş Latince kan anlamına gelen sanguis ve ortak an-
anlamda sosyolojik ve antropolojik birliğe işaret lamına gelen con sözcüklerinden yapılmıştır. Bu
etmektedir. Akraba kavramının incelenmesi sosyal kavramsal belirlemenin, örneğin İngilizce'deki ak-
bilimlerin tümü için önemli bir araştırma konusu raba, halk birliği, aile anlamına gelen "kin" sözcü-
olmuş, bu kavramın farklı kültürlerde tarif edici ve ğü ile değil de doğrudan kana dayanan bir söz-
tasnif edici özelliklerinden hareket ile aile ve evlilik cükle karşılanması bu kültürlerde de akraba kav-
olgularına/kurumlarına çeşitli yaklaşımlar sağlan- ramının geniş anlamından kaynaklanmaktadır.
mıştır.8
2.3-Aile
2.2- Akraba Evliliği Akrabalık ile yakından ilgili iki kavram olarak
Akraba kavramının bu geniş kullanımı yanında evlilik ve aile kavramlarına ve/ya olgularına bu
genetik biliminde (consanguineous marriage) ve çalışmada fazlaca deyinilmeyecektir. Bazı kuramcı-
kültür bilimlerinde kullanılan akraba evliliği (kin lara göre evlilik ve aile kurumları, daha geniş olan
marriage (İng)/ Verwandtenheire (alm)/ kavramı da akrabalık sisteminin birer parçası ve görüntüsü-
vardır ki bu özel bir kullanımdır. Gündelik dilde dürler. Sistemin anahtarı, akrabalık sözcüklerinde
kullanılan "akrabadan evlenmek" durumu her ko- saklıdır. Akrabalık sözcüklerini bir yana bırakarak
şulda kültür bilimleri ve genetik bilimleri açısından evlilik ve aileyi incelemek, olanak dışı değilse de
"akraba evliliği" sayılmamaktadır. Bilimsel anlamda zordur. Buna karşılık akrabalık sistemi, çözümle-
ve bu çalışmada kullanılan anlamıyla akraba evliliği nince, evlilik ve aile sistemleri çok kolaylıkla açık-
/ consanguineous marriage (İng):" Çeşitli evlilik lanabilmektedir.11
bağlarıyla akraba olan kimselerin; özellikle yeğen-
lerin (kardeş çocuklarının) birbirleri arasındaki 9
Sedat Veyis Örnek, Etnoloji Sözlüğü, Ankara Üniversitesi Dil ve
Tarih-Coğrafya Fakültesi yay., Ankara, 1971.
TO (Winick, Winick, Charles, Dictionary of Anthropology, Green
6
Webster's Webster's New Twentieth Century Dictionary, Wood Press, Connecticut,1969; Örnek, yage; Ergül Tunçbilek,
Unabridged Second Edition. "Türkiye'de Akraba Evlilikleri", Katkı, 6 / (2), 1985, (s. 129-
7
Webster's 136); A. Hanaoğlu- E. Tunçbilek, "Akraba Evlilikleri, Sosyo-
8
Ali Rıza Balaman, Akrabalık, Evlilik ve Türleri, Karınca Matbaa- Demografik Özellikleri ve Çocuk Ölümlerine Etkileri", Çocuk
cılık yay., İzmir 1982; Bozkurt Güvenç, İnsan ve Kültür, Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, 1997, (s.139-1 53).
Remzi Kitabevi, İstanbul, 1984. 11
Balaman, yage, Güvenç, yage; Sayın, Aile Sosyolojisi, Ege
Üniversitesi yayınları, İzmir, 1990.
Aile ile ilgili tanımlarda ön plâna çıkan belli 3.Akraba Evliliği İle Kurulan Aile
başlı unsurlar; cinsel ilişki; bu ilişkinin biyolojik,
sosyolojik, dinî, hukukî/kanunî /meşruiyeti; bu Akraba evliliği yoluyla kurulan aile olgusunun
ilişkiden doğan ve geçen kan bağı ile bağlı kuşak- birincil belirleyicisi eşler ve onların ataları arasında
lar; bu kuşaklar ve aile üyeleri arasındaki toplumsal kan bağının olmasıdır (kardeş çocukları, kardeş
ilişkilerde süreklilik ve bunun gereği olan toplum- torunları). Sosyolojik ve antropolojik yönden "ak-
sallaşma ve meşrulaştırma süreçleri. Bunlara ek rabadan evlenmek" gündelik dil kullanımında geniş
olarak ailenin kurulmasına öncülük eden ve ailenin aile olgusunu ve geniş aile tipini hatırlatır durumda
sürekliliği sırasında etkili olan evlilik süreçleri de olabilmektedir. Bir ölçüye kadar bazı yörelerde
aile kavramının tanımında dikkate alınmalıdır. devam eden, boy, sülale, aşiret ve kabileye bağlığı
"Bu bağlamda aile tanımları yapılırken aileyi da çağrıştırmaktadır. Akrabadan evlenenlerin kar-
oluşturan temel unsurlar dikkate alınmıştır. Aile, deş çocuğu ve kardeş torunu olanları dışındaki
kuşak ilişkilerine göre ana, baba ve çocuktan mey- uzaktan akrabalar birinci ve ikinci dereceden "ak-
dana gelen bir gruptur (Winch, 1965). Eşlerin cinsel raba evliliği" kapsamına girse de bunlar arasında
ilişkisine dayalı, çocuk sahibi olma ve bu çocukları kanbağının olması önemlidir. Eski zamanlardan
yetiştirme özellikleri gösteren bir gruptur (Maclver- beri oldukça işlevsel olan atalar ruhu, grup daya-
Page, 1965). Aile en az iki neslin bir arada bulun- nışması, aileler birliği gibi dinî, tarihî, mitolojik ve
duğu, kan bağı ile karakterize edilen küçük bir beşerî fenomenlerin kendini sürekli kıldığı önemli
sosyal örgüttür (Sumner-Keller, 1966). Aile ana, kültür dinamikleri hem işlevselliklerinden hem de
baba, çocuklar ve tarafların kan akrabalarından psikolojik etkilerinden dolayı yaşayagelmektedir.
(aile biçiminin gereğine göre) meydana gelmiş Akraba evliliğinin geleneksel, töresel ve örfî nite-
ekonomik ve toplumsal bir birliktir".12 likli kültürel boyutları da vardır. Ailelerin içlerine
"Güvenç (1972) toplumun evrimini ailenin ev- yabancı sokmak istememeleri, akrabalık ruhunun,
rimine bağlayan evrim teorilerinin bugün geçerlili- dayanışmasının dışarıdan birinin etkisi ile bozula-
ğini tümüyle yitirmiş olduğunu, akrabalık sistem- cağı inancı, üretim ve mülkiyet potansiyelinin akra-
lerinin modern toplumlar içerisindeki yeri ve önemi ba dışı insanlar tarafından parçalanmaması, gele-
üzerinde yapılmış sosyolojik araştırmaların, belki neksel otoriteye uyum ve bu yolla maddî, manevî
de bu teorinin tersinin daha da doğru olabileceğini birikimlerin varlığının ve geleceğinin güvence altına
gösterdiğini belirtir. Buradan giderek ailenin top- alınması akraba evliliği olgusunun temel kurum-
luma değil, toplumun aileye ve akrabalık sistemle- laşma dayanakları olarak dikkate alınabilir.
rine biçim verdiği söylenebilir. Yine aynı şekilde
toplum akraba evliliklerinin de yapılıp yapılmama- 4. Beşeri Bilimlerinden Tıp Bilimlerine
sında etkilidir".13 Akraba Evliliği
Evlilikleri, Sosyo-Demografik Özellikleri ve Çocuk Ölümleri 15 Anthony Smith, İnsan, Yapısı ve Yaşamı, (çev. Erzen Onur-
Üzerine Etkileri", Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, Nida
1998/41,(s. 139-153). Tektaş), Remzi Kitabevi, (ikinci baskı), İstanbul, 1979. 16
yage.
"Akraba evlilikleri, tarihîn çok eski devirlerin- mez. Katoliklerde ikinci derece kuzen evlilikleri
den beri yapılagelmektedir ve bu tip evlilikler için özel bir izne bağlıdır." 18
toplumların çok değişik değer yargıları vardır.
Etnografik araştırmalar hısımlıkla ilgili evlenme 6.Akraba Evliliğinin Tarihi Görünümlerinden
engelleri konusunda ilginç verileri kapsamaktadır. Bazı Örnekler
Totem sisteminde akrabalıkları pek uzak olsa bile
bir erkeğin annesinin totemine mensup kadınlarla Bu yazının içeriği, semavî olmayan dinlere mensup
evlenmesi yasak olduğu halde, Meksika'nın Sierra kültürlerin erken dönemlerinde akraba evliliğinin
Madre bölgesinde baba kız evlenmeleri oldukça sık olup olmadığına ilişkin bir yargıda bulunacak
ve büyük çoğunlukla ekonomik nedenlerle yapıl- verilere sahip değildir. Ancak Japon Medenî
makta idi. Aynı kabileden bir kızla evlenmeyi büyük Yasası'nın akraba evliliğini yasaklaması, daha ön-
bir dehşetle karşılayan Khondlar tehlikeyi önlemek celeri bu tür evliliklerin olduğuna ve bazı sakınca-
için kız çocuklarını öldürürlerdi. Veddahlar ise larının görüldüğüne işaret etmesi bakımından
erkeğin ablasıyla evlenmesini suç saydıkları halde, anlamlıdır.
kendisinden küçük kız kardeşi ile evlenmesini İbn Haldun'un toplumsal tarih niteliğindeki
hoşgörürlerdi. Güney Avustralya kabilelerinde bir Mukaddime adlı eserinde19 el-asabiye bağı20 ö-
erkeğin annesi, kız kardeşi, birinci ve ikinci dere- nemle vurgulanmaktadır. Bu kavramın akraba ev-
ceden kuzenleri ile cinsel ilişkisi yasak olduğu hal- liliğini kapsaması normaldir. İbn Haldun kent ha-
de, Java'daki Kalonglar arasında ana-oğul evlen- yatının (ümran) ilerleyen dönemlerinde "el-
melerinin uğur getirdiğine inanılırdı. Bali'nin soylu asabiye"nin dayanışma ruhunun zayıfladığını ve
ailelerinde ise farklı cinsten ikiz kardeşlerin ana uygarlıkların çöktüğünü belirtmektedir. İslâm dü-
rahminde birleştiği sanıldığından, evlenmeleri şünürü olarak, onun kültür çevresi 14-15. yüzyıl
mümkündü. Doğu Afrika'daki Teita ahalisi de kendi Endülüs ve Kuzey Afrikadır. Ancak belirlemeleri
anne ve kız kardeşleri ile tamamen ekonomik ne- bakımından dünya genelinde beşerî bilimler açısın-
denlerle evleniyorlardı. Eski Mısır ve İnkalarda so- dan kabul gören bir ünü vardır. Konu geçmiş ile
yun asaletinin devamı için kardeş-kardeş evlilikleri bugünü bağlayacak daha ayrıntılı çalışmalara
sık yapılırdı. Mısır'da bu o derece abartılmıştı ki muhtaçtır. Güncel verilerde Arap kültüründe akraba
prenseslerin asil kanı tahtın varislerinden başkala- evliliğinin yüksek olduğu bilinmektedir. Bu konuyla
rına geçirmeleri kesinlikle yasaktı. II.Ramses'in ilgili olarak Hz Muhammed'in amcasının oğlu
kendi kızı ile evlendiğini gösteren kanıtlar vardır. Hz.Ali ile kızı Hz. Fâtimâ'nın21 akraba evliliği yap-
Tarihîn zekası ile tanıdığı Kleopatra da bir baba-kız mış olmalarının bir sünnet-i seniyye teşkil edip
evlenmesinden doğmuştu." 17 etmediği de dikkate değer bir yön olarak akılda
Semavî dinlerin ortaya çıkması ve yaygınlaş- tutulmalıdır.
masıyla ensest/ fücur evlilik ayetler ile (Tevrat: Türk kültürünün İslâm öncesi döneminin ak-
Leviler Suresi ve Ku'ran: Nisa Suresi) yasaklanmış- raba evliliği açısından farklı coğrafyalarda ve farklı
tır. Ancak akraba evliliğine ilişkin bir yasak yoktur.
18
"Çeşitli dinlerde akraba evlilikleri ile ilgili kurallar Tunçbilek, yage.
19 İbn Haldun'unun Mukaddime adlı eseri Cumhuriyet döneminde
getirilmiştir. Çağcıl devletlerin medenî hukuklarını Türkçeye Kadiri Ugan (Milli Eğitim Bakanlığı yayını), Turan
geniş ölçüde etkilemiş bulunan iki büyük din Müs- Dursun (Onur yayınevi) ve Süleyman Uludağ (Dergah yayınevi)
lümanlık ve Hıristiyanlık, evlenme engelleri arasın- tarafından ayrı ayrı üç kez çevrildi ve yayınlandı. Mukaddime
ve İbn Haldun üzerine ayrıca pek çok çalışma da yayınlanmış-
da yakın hısımlığa büyük önem verirler. Ortodoks tır.
Kilisesi hukuku prensip olarak yedinci dereceye 20 Kavramın karşılı olarak çeşitli çeviriler şöyledir: kabile ruhu/
kadar kan hısımları arasında evlenmeye izin ver- dayanışma ruhu/ group solidarity/ group feeling.
21 Kandemir, M. Yaşar,"Fatıma" maddesi, Türkiye Diyanet Vakfı
İslâm Ansiklopedisi, cilt: 12, (s.219-223).
7
Ergül Tunçbilek, "Türkiye'de Akraba Evlilikleri".
kültür ortamları ile etkileşimde nasıl bir durum Doğu Anadolu bölgelerindeki evlilik oranının yük-
gösterdiğinin ayrıntılı olarak tespit edilmesi başlı sekliği, kentleşme, eğitim ve refah düzeyinin düşük
başına bir konudur. Türk kültür tarihi ile ilgili ça- olması ile açıklanabilse de Anadolu'nun geneliyle
lışmalarda bir kabile ve boy anlayışının geçerli karşılaştırıldığında bu oran yüksekliğinin daha çok
olduğu bilinmektedir.22 Örneğin kavimden devlete kültürel nedenli olduğu izlenimi doğmaktadır A-
geçişte İbn Haldun'un ifadesiyle "el-asabiye" benzer nadolu Türk kültürünün İslâm öncesi döneminin
bir duygusunun önemini inkar etmek mümkün akraba evliliği açısından farklı coğrafyalarda ve
değildir. Kut (kutsallık), küç (yönetim gücü) ve ülük farklı kültür ortamları ile etkileşimde nasıl bir du-
(toplumsal düzeyde üretim ve paylaşım süreçleri) rum gösterdiğinin ayrıntılı olarak tespit edilmesi
Türk tarihinin toplumsal yapı ve yönetim anlayışı- başlı başına bir konudur.
nın belli başlı göstergeleri olarak belirtilmektedir.
Uruk /boy/ güçlü olmalıdır. Ancak akraba evliliği- 7.Günümüz Toplumlarında Akraba Evliliğine
nin bugünkü anlamda geçerli olup olmadığının İlişkin Notlar
ortaya konulması başlı başına bir çalışma olarak
düşünülmelidir. Mete Hanı'ın amcasının kızıyla Akraba evliliği ana ve baba yönünde iki ana
evlenmesi bir örnek olarak verilebilir. gelişme şekli göstermektedir. Ancak yaygın olarak
İslâmiyet öncesi Türk tarihinin genel olarak baba soyu gelişmesi (amca oğlu-amca kızı ve amca
Arap kültür çevresinden farklılıklar gösterdiği bazı oğlu-hala kızı) etkilidir. Kentleşmenin gittikçe art-
kaynaklarda belirtilmektedir. Ancak İslâmiyet'in ması ana yönünde gelişen akraba evliliği örneği
kabulüyle bu iki kültür çevresi önemli düzeyde bir verebilmektedir.24
etkileşime girmiş, hemen hemen Türk tarihinin "Akraba evliliğinin en fazla rastlanan biçimi
İslâmî dönemi inceleme ve araştırmalarda ön koşu- olan amca kızı-amca oğlu evliliğine ilişkin olarak
na çıkmıştır. İslâmiyet'in kabulünden sonra da araştırma sonuçlarına dayalı farklı görüşler bulun-
geniş bir coğrafyada akraba evliliğinin incelenmesi maktadır. Barth (1954) amca kızı evliliğinin, soy
ilgilenilmeye değer bir konu olmalıdır. Türk Dün- sop dayanışmasını (solidarity) sağlayıcı bir rol oy-
yası'nın yayıldığı geniş coğrafyadaki kültürel etki- namakta olduğu görüşündedir. Rosenfeld (1958)
leşimlerin ve uzun yıllarını egemenliği altında ge- amca kızı evliliğinin mal-mülkün akrabalık grubu
çirdiği yönetim, ideoloji ve dünya görüşünün akra- içinde kalmasını sağladığını savunmaktadır.
ba evliliği yapma anlayışını nasıl etkilediği konusu Murphy ve Kasdan (1959)'a göre amca kızı evliliği
da dikkate değerdir. Hem Türk coğrafyasında hem babasoyunun doğal bölünme sürecinin engelle-
İslâm coğrafyasında bugün kendinî gösteren akra- mektedir. Patai (1959)'ye göre amca kızı evliliği
ba evliliği olgusunun değişik çalışmalar ile ayrıntılı babayani mirası kendi içinde muhafaza etmek-
bir incelemeye tabi tutulması dünya genelinde bu te,savunma gücünü kuvvetlendirmekte,hane halkı
konunun anlaşılmasında önemli bir yer edecektir. yapısının kararlılığını(stability) sağlamakta ve eşle-
Güncel araştırma verileri, özellikle Anado- rin statülerinin eşitliğini pekiştirmektedir. Yine
lu'da, dikkate değer oranda akraba evliliğine işaret Cuisenier (1962) için amca kızı evliliği eş seçimin-
etmektedir.23 İlk bakışta Doğu Anadolu ve Güney deki seçenekler dizisinde alternatiflerle simgelenen
yapının en önemli ifadesidir. Khuri (1970) amca
22
kızı evliliğinin uyumlu aile ilişkilerine katkıda bu-
Ziya Gökalp'in çalışmaları akla gelebilir. Bahaeddin Ögel'in Türk
Kültür Tarihine Giriş adlı dokuz ciltlik çalışması, Sencer lunduğunu belirtmektedir. Hilal (1970)'e göre amca
Divitçioğlu'nun antropolojik tarih yaklaşımı belirtilmelidir: kızı evliliği içinde kadın eş olarak güvence (namus
Divitçioğlu, Kök-Türkler, Ada yayıncılık, İstanbul ve S.
Divitçioğlu, Oğuzdan Selçuklu 'ya, Eren yayıncılık, İstanbul. Bu
açısından) altındadır. Pastner'e (1979) göre de
konudaki geniş kaynakçaya burada girilmemiştir,
24
23
Hancıoğlu, Attila - Ergül Tunçbilek, "Akraba Evlilikleri, Sosyo- Bu durum yukarıda belirtilen Ankara çalışmasında görülmekte-
Demografik Özellikleri ve Çocuk Ölümleri Üzerine Etkileri", dir. Toplumsal değişme kuramları açısından dikkate değerdir.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, 1998/41, (s,l 39-1 53). Bkz. D.Ayan, R. Beder-Şen, C. Ünal, S. Yurtkuran, yage.
evlilik örüntüleri ile üretim tarzı ve siyasi yol ara- 8. Türkiye’de Akraba Evliliği Hakkında Bazı
sındaki ilişki iki farklı evlilik stratejisini ortaya çı- Belirlemeler
karır. Bunlardan birincisi siyasi görevlerin ve toprak
sahipliğinin yararına olan evlilik yatırımı Akraba evliliklerinin oranı endüstrileşmiş Batı
babayanındaki akrabaların dağılımını engellemek- toplumlarında çok düşük olmasına rağmen, Tür-
tedir. İkincisinde de akrabalık organizasyonunda kiye akraba evliliğinin yüksek olduğu ülkeler (bazı
iki yandanlığı ve kardeş birliğinin önemini yansıt- Asya ülkeleri ve İslâm ülkeleri) arasındadır. Tercihli
maktadır.25 amca kızı evliliği Orta-Doğu ülkeleri ile birlikte
Batı toplumlarında akraba evliliğinin bisikletin Türkiye'de de görülmektedir. Türkiye'de akraba
ve otomobilin icadıyla azaldığı belirtilirken, akraba evliliklerinde başı kardeş çocukları evliliği çek-
evliliğinin azalmasında en önemli etken kent nü- mektedir.28
fusunun ister istemez ortaya koyduğu tesadüfi Türkiye'de akraba evliliklerine ilişkin ülke ça-
nüfus yapısıdır. Sanayi toplumunun ve buna bağlı pındaki veriler, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etüt-
olarak kentleşmenin değişik bölgelerden insanları leri Enstitüsü tarafından 1968'den bu yana beş
bir araya getirmesi akraba evliliklerinin azalmasına yıllık aralarla düzenli olarak yapılan demografik
neden olarak gösterilmektedir. Örneğin ABD'nin araştırmalardan elde edilmektedir. 1968 Türkiye'de
karışık ve hareket halindeki halkı onbinde sekiz Aile Yapısı ve Nüfus Sorunları Araştırması sonuçla-
(0.008) kardeş çocuğu evliliği ile yeni akıma iyi bir rına göre Türkiye'de evli çiftlerin yaklaşık olarak
örnektir. Bu tür evliliklere Utah eyaletinde 1870'te üçte birinin (9629) birbirleriyle yakın akraba olduk-
961, 1890'da %0.25, 1910'da %0.1 oranında rast- ları görülmektedir.
lanmaktaydı. Günümüzde ise yok gibidir. Fransa'da Atalay'ın (1981) çalışmasında geniş ailede
Loire-et-Cher'de bu oranlar 1918'de %6, 1932'de akraba evlilikleri oranı yadsınmayacak kadar yük-
963 ve 1952'de %1 idi. 26 Anthony Smith bazı ülke- sektir. Çekirdek ailelerde evli çiftlerin yüzde 17'si
lerde kardeş çocuğu ile evlenme oranlarını şöyle birbirleriyle akraba iken, geniş ailede bu oran yüz-
vermektedir: de 83'e çıkmaktadır. Kocası amcasının oğlu olanla-
rın yüzde 79.6'sı, kocası dayısının, halasının, tey-
İspanya % 4.6 zesinin oğlu olanların yüzde 84.6'sı geniş ailede
Japonya (Nagasaki) % 5.0 yaşamaktadır. Çekirdek ailede yaşayanlardan ise,
Japonya (Tarımsal Bölge) % 7.0 kocası amcasının oğlu olanlar yüzde 20, halasının,
dayısının, teyzesinin oğlu olanlar ise yüzde 15
İsviçre (Alp Köyleri) % 11.0
oranındadır. Birinci derecede yakın kan akrabaları
Hindistan (Bombay'da Parsi Etnik Grubunda) ile evlenme, geniş ailede yaşayanlarda en fazla
96 12.0 görülmesine karşın, uzak kan akrabaları ile evlen-
Brezilya (Köyleri) % 19.5 me de en fazla çekirdek ailede yaşayanlarda gö-
Fiji Adaları % 29.7 rülmektedir. Çekirdek ailelerde kocası ile çeşitli
derecelerde akraba olanların oranı, geniş aileye
Yukarıdaki tablodan anlaşıldığı kadarıyla, ak- oranla oldukça düşüktür. Geniş aile biçiminde ak-
raba evliliği oranları köylerden kente, doğudan raba evliliği oldukça pekişmiştir. Geniş ailede akra-
batıya geldikçe azalmaktadır.27 ba evliliklerinin yüksek olması, toprağın miras yolu
ile bölünmesini önlemek veya aynı nedenle birleş-
tirilmesini sağlamak, ailedeki bütünlüğü korumak,
25 Serpil Altuntek, 1993). Altuntek, Serpil, Van Yöresinde Akraba
Evliliği, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1993.
26
Smith, yage.
27 28
Smith, yage. Beder-Şen, yage,
asillik ve rençberlik özelliklerini pekiştirmek gibi yöresel/kültürel geleneklerin önemli bir yer tuttu-
nedenlere bağlanabilir.29 ğuna işaret etmektedir. 33
Şaylı30 çeşitli gruplarda yaptığı araştırmalar Geleneksel yapı ve toprağa bağımlılık, kan ya-
sonucunda akraba evliliği sıklığının %24-33 oran- kını evliliklerin sayısını arttırmıştır. Eğitim ve yaşam
ları arasında değiştiğini bulmuştur. Başaran'ın Di- düzeyi yükseldikçe akraba evliliklerinin sıklığında
yarbakır'da yaptığı çalışmalarda, merkezde %34 da azalmalar gözlenmektedir. Sosyo-ekonomik
oranında olan akraba evliliği sıklığı, köylerde %40'a gelişme, şehirleşme, endüstrileşme ve eğitim dü-
çıkmaktadır. Kalyoncu, Silivri'nin Fener köyünde zeyinin yükselmesi ile ailenin kuruluşundaki birçok
akraba evliliği sıklığını %1, Rize'nin Maden köyünde gelenekler ortadan kalktıkça akraba evliliği sıklı-
%47 olarak bulmuştur. Ankara Zekai Tahir Burak ğında azalmalar görüleceği kuşkusuzdur.34
Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ard
arda doğan 10.000 yeni doğanda yapılan bir çalış- 9. Semavi Din Metinlerinde Evlenmeleri Uygun
mada da akraba evliliği sıklığı %2] olarak bulun- Görülmeyenler
muştur.31
Periyodik olarak yapılan nüfus ve sağlık araş- Yeryüzünde pek çok dinîn varlığından
tırmalarına göre oldukça hızlı ekonomik, sosyal ve sözetmek mümkündür. Dinler bazı özelliklerine
demografik değişmelerin yaşandığı Türkiye'de göre belirli öbeklere ayrılmaktadır. Önemli din
akraba evliliğinin yaygınlığı devam etmektedir. öbeklerinden birisi Semavî Dinler, İbrahimî Dinler,
Akraba evliliği hem kadın hem de erkeğin eğitim Kitabî Dinler veya Tek Tanrılı Dinler olarak adlan-
düzeylerinin yüksek olduğu, Türkiye'nin gelişmiş dıran ve Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlıktan
yörelerinde yetişen ve bu yörelerde yaşayan ve kent oluşan din öbeğidir. Semavî dinler dışındaki tüm
kökenli gruplar arasında düşük düzeylere inmekte, dinlerin evlilik ve akraba anlayışlarının bir dökü-
ancak geri kalan nüfus gruplarında yaygın bir uy- münü yapabilmek hemen hemen güçtür. Ancak,
gulama olarak varlığını sürdürmektedir. Türkiye'de uzun yıllardan beri akrabalık ve evlilik konusunda
doğurgan yaştaki her dört kadından birinin eşiyle çalışan araştırmacıların bir kısmı inceledikleri ilkel
akraba olması, bu kadınların önemli bir bölümünün toplumlar yoluyla bazı Doğacı (Naturist) ve Ruhçu
de başlık parası alınan, imam nikahı kıyılan, geniş (Spritualist) din anlayışlarının telakkilerini yansıt-
aile içinde yaşayan ve evliliği ailesi tarafından ka- mışlardır.
rarlaştırılan kadınlar olması, Türkiye'de yalnızca Budizm, Brahmancılık, Şintoizm, Hinduizm gibi
akraba evliliği bakımından değil, evliliğin kurulu- semavî olmayan daha gelişmiş dinlerin de top-
şuna ilişkin diğer özellikler bakımından da gele- lumsal hayatı düzenleyen kurallarının olduğu ke-
nekleri sürdüren ve belki de toplumsal modern- sindir. İngiltere'de yapılan akraba evliliği ile ilgili
leşme ile büyük oranda uyum sorunları yaşayan bazı çalışmaların Hindistan örneklemi kullanması
büyük bir kitlenin varlığına işaret etmektedir.32 bu bölgedeki dinlere mensup aileler arasında da
Gerek (anadil île yaklaşık olarak belirlenen) akraba evliliğinin görülmesinin bir işaretidir. Ja-
etnik köken, gerekse bireylerin yetiştiği yörelere ponya'da medeni kanunun akraba evliliğini yasak-
göre akraba evliliği oranlarında önemli farklılıklar laması daha önce bu ülkede yaşayan dinlere men-
bulunması, akraba evliliklerinin nedenleri arasında sup ailelerin akraba evliliği yaptığına işaret etmek-
tedir.
29 Beder-Şen, yage.
30Şaylı, Bekir Sıtkı,"Anadolonun Genetik Yapısı Üzerine Çalışma- 33 Attila Hancıoğlu, - Ergül Tunçbiİek, "Akraba Evlilikleri, Sosyo-
laninfertil Evliliklerde Belirlenebilen İnfertilite Sebepleri", Demografik Özellikleri ve Çocuk Ölümleri Üzerine Etkileri",
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 8, (I), 1 / 3 ,
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, 1998/41, (s. 1 39-1 53).
1 991, (s,75-91). 34
Beder-Şen, yage.
31 Tunçbiİek, yage.
32 Beder-Şen, yage.
Türkiye nüfusunun hemen hemen tamamı Se- Muhammed'in amcasının oğlu olan dördüncü halife
mavî dinlerden İslâm dinîne mensuptur. Genel Hz. Ali ile evlenmiştir. Hz. Muhammed'in sünnet-
nüfusa oranları az olsa da Müslümanlık dışında lerini uygulamada ve Ehl-i Beyt'e saygı göstermede
kalan nüfusun Musevi ve Hıristiyan olan kesimi de çaba sarf eden İslâm Dünyası'nın akraba evliliği
Semavî din anlayışındadır. Tarihîn eski zamanların- konusunda böyle bir bilinçle hareket ettiği düşü-
dan beri kültürün oluşumunda etkili olan bu dinle- nülebilir.
rin akraba evliliğine ilişkin emirleri doğrudan akra- Akraba Evliliğinin Kültürel Nedenleri-Ankara
ba evliliği kavramından hareketle değildir. Bu din- Örneği çalışmasında anket uygulanan kişilerin bir
lerin evlilikte birinci derecede üzerinde durdukları kısmı akraba evliliği ile din arasında bir bağıntı
konu kimler ile evlilik yapılmayacağını belirtmek kursa da tamamen dinî bir nedenle akraba evliliği
şeklindedir. Yani, bu dinler evlenilmesi günah olan yapılmadığı dikkat çekmektedir. Belki ileride yapı-
yakın akrabaları belirtmektedir. Yapılması yasakla- lacak bir çalışmada böyle bir hipotezden hareket
nan ensest/fücür olacak ilişkinin sınırlarını belirt- edilebilir. Bu çalışmada akraba evliliğine İslâm di-
mektedir. nînin bakışı konusunda araştırma kapsamındaki
Uzun zamandan beri dünyanın değişik yörele- kadınların ve erkeklerin yarıdan fazlasının (%5 5 ve
rinde yapılan akrabalık ve evlilik araştırmaları da, %60) görüşü akraba evliliğinin din tarafından des-
bir iki örnek dışında, çok genel olarak ve önemli teklendiği yönündedir.
ölçüde ensestin/fücürün kabul görmediğini gös- İslâmiyet öncesi Semavî dinlerden olan Muse-
termektedir.35 Semavî dinlerin de evlilik yapmayı ve vilik/Yahudilik'te de bu dine inananların evlilik
cinsel ilişkide bulunmayı yasakladığı akrabalar, konusunda kendilerine yasaklanan kimseler var-
tüm dünyada ensestin/fücürün kapsamını hemen dır. 37 Bu kimseler hemen hemen Kuran-ı
hemen belirlemiştir. Kerim'deki evlenilmesi yasak kimseler listesiyle, süt
Kuran'ı Kerim'de36 "() Geçmişte olanlar hariç, anne ve süt kardeşler ayrı tutulur ise aynıdır.
artık babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin. Kitab-ı Mukaddes'in Eski Ahit (Tevrat) kısmı
Çünkü bu edepsizliktir, (Allah'ın) hısm(ı)dır ve iğ- Levililer Suresinde şu ayetler yer almaktadır: " 6-
renç bir yoldur. Size (şunlarla evlenmeniz) haram Sizden hiç biri kendi yakın akrabasından birine
kılındı: Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, onun çıplaklığını açmak için yaklaşmayacaktır; Ben
halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, kız kardeş Rab'ım 7-Kendi babanın çıplaklığını, ve ananın
kızları, sizi emziren analarınız, süt bacılarınız, çıplaklığını açmayacaksın, senin anandır; onun
karılarınızın anaları, birleştiğiniz karılarınızdan çıplaklığını açmayacaksın. 8-Babanın karısının
olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız- eğer çıplaklığını açmayacaksın; o senin babanın çıplaklı-
onlarla henüz birleşmemişseniz, (kızlarını almaktan ğıdır. 9-Kendi kız kardeşinin, babanın kızının,
ötürü) üzerinize günah yoktur- kendi sulbünüzden yahut ananın kızının çıplaklığını, evde doğmuş
gelen oğullarınızın karıları ve iki kız kardeşi bir olsun yahut dışarıda doğmuş olsun, onların çıp-
arada almanız. Ancak geçmişte olanlar hariç. Şüp- laklığını açmayacaksın. 10-Senin oğlunun kızının,
hesiz Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir." yahut kendi kızının kızının çıplaklığını, onların
Bu ayetten anlaşılan şu ki kardeş çocuklarının çıplaklığını açmayacaksın; çünkü onların çıplaklığı
ve kardeş torunlarının evliliği olarak kavramlaştırı- seninkidir. 11- Babanın karısının kızının çıplaklığı-
lan birinci dereceden ve ikinci dereceden akraba nı, babandan olan senin kız kardeşindir, onun çıp-
evliliği İslâm dinînce yasaklanmamıştır. Hatta, Hz. laklığını açmayacaksın. 12-Babanın kız kardeşinin
Muhammed'in kızı olan Hz. Fatimâ Hz. çıplaklığını açmayacaksın; o senin babanın yakın
akrabasıdır. 13-Ananın kız kardeşinin çıplaklığını
35 Güvenç Bozkurt, İnsan ve Kültür.
36
açmayacaksın; çünkü senin ananın yakın akrabası-
Kuran-/ Kerim, Maide Suresi: 22 ve 23. Ayetler. Bkz. Kur'an-
Kerim, Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali, (Prof. Dr. Süleyman A-
teş), Yeni Ufuklar Neşriyat, İstanbul. 37
Hristiyanlık için de Tevrat'taki bu kural geçerlidir.
dır. 14-Babanın kardeşinin çıplaklığını açmayacak- ile akraba evliliklerinde bir azalma olmuştur. Bu
sın, onun karısına yaklaşmayacaksın, senin yen- gün akraba evliliğinin gündemde olmasındaki ö-
gendir. 15-Kendi gelininin çıplaklığını açmayacak- nemli neden, bu tür evliliklerde doğan çocukların
sın; oğlunun karışıdır; onun çıplaklığını açmaya- bazı genetik rahatsızlıkları taşımalarıyla ortaya
caksın. 16-Kardeşinin karısının çıplaklığını açma- çıkan tıbbî bir durumdur.
yacaksın; o kardeşinin çıplaklığıdır. 17-Bir kadınla Bir yanda kültür konuları üzerine yapılan ça-
onun kızının çıplaklığını açmayacaksın: onun oğlu- lışmalar devam ederken diğer yanda biyoloji, fiz-
nun kızını yahut kızının kızını, onun çıplaklığını yoloji, kimya, genetik gibi temel tıp bilimlerinde
açmak için almayacaksın; onlar yakın akrabadır; kaydedilen gelişmeler kalıtsal olarak kan bağı ak-
alçaklıktır. 18-Bir kadını kendi kardeşi üzerine, onu rabalıklarının evlilikler yoluyla sürmesinin sonuçla-
kıskandırmak, o hayatta iken kendi yanında çıp- rına disiplinler arası yaklaşımı getirmiştir. Arkasın-
laklığını açmak için almayacaksın."38 da yüzlerce yıllık kültür birikimlerinin olduğu akra-
Museviler arasında da akraba evliliği yapıldığı- ba evliliği, böylelikle, tıp sosyolojisi konusu olarak
nın en önemli ve eski iki kanıtı, gene Tevrat'ta be- da ele alınabilecektir.
lirtilen, Hz. İsak'ın, amcasının kızı ile39 ve onun
oğlu olan Hz. Yakub'un ise dayısının kızları ile ev- 11.Kaynakça
lenmeleridir.40 Akraba evliliğinin Yahudiler arasında
yaygın olarak yapıldığına ilişkin bir bilgiye ula-
Akraba evliliği konusunun hem beşerî bilim-
şılmamıştır. Ancak İsrail'deki Müslüman ve Hıristi-
lerde hem de tıp bilimlerinde ele alınıp incelenmesi
yan Arap nüfusun akraba evliliği yapma eğilimi
bir ölçüye kadar sosyoloji /antropoloji ile tıp sos-
çeşitli nedenlerden dolayı oldukça yüksektir.
yolojisinin, halk sağlığının konularını biri birine
yaklaştırmaktadır. Bu aslında beşerî gerçekliğin
10.Sonuç ve Değerlendirme farklı yönlerine bakan bilim dallarının zorunlu bir
buluşmasıdır. Yazının bu kısmındaki kaynakça hem
Din, mitoloji ve tarih konularında yazılan e- metnin hazırlanmasında baş vurulan kaynakları
serlerden akraba evliliği olgusunun tarihin erken içermekte hem de ulaşılabildiğince farklı disiplin-
dönemlerinden beri görüldüğü anlaşılmaktadır. lerde yapılan çalışmaları göstermektedir. Bu kısım
Akraba evliliğinin sosyolojik/antropolojik nedenleri tamamlanmış bir akraba evliliği kaynakçaısı olarak
vardır. Ensest/fücür de ilginç bir akraba evliliği düşünülmemelidir. Belki ileride yapılacak bir kay-
türü olarak tarihin farklı dönemlerinde ve çeşitli nakça çalışması için ilk okumalar olarak düşünül-
toplumlarda izlenmiştir. Zamanımızda hemen mesi daha iyidir. İnternet olanaklarının arttığı dö-
hemen dünya genelinde yasaklanmış olan nemin başında olunmasına rağmen bazı kaynaklara
ensest/fücür olgusunun ortadan kalkmasında se- bu yolla ulaşılabileceği düşüncesiyle kaynakçanın
mavî dinlerin birinci derecede etkisi olmuştur. Türk internet dökümü burada verilmemiştir.
kültürünün uzunu bir tarih dönemden beri içinde
olduğu Müslümanlıkta ve diğer semavî dinlerde
akraba evliliği yasaklanmamıştır. Toplumsal de-
ğişme süreçlerinde özellikle kentlerin ortaya çık-
ması ve ulaşım araçlarının insan hayatına girmesi