Vous êtes sur la page 1sur 34

AHM YARGISINDA YEN DNEM: PROTOKOL NO.

14LE
GETRLEN YEN KABULEDLEBLRLK LTNN
UYGULANMASINA ELETREL BAKI
Yard. Do. Dr. H. Burak GEMALMAZ *
zet
Avrupa nsan Haklar Szlemesiyle (AHS) kurulan Avrupa nsan Haklar
Mahkemesi (AHM) bir sredir devasa bir i yk sorunuyla kar karyadr.
Bu i yk sorununu zmek amacyla yaplan almalarn somutlam son
rnei, 2004 tarihli Protokol No. 14 (P14) oldu. Rusyann ayak diremesi sebebiyle yaklak 6 yl boyunca yrrle giremeyen P14, 1 Haziran 2010 tarihinde
yrrle girmitir. P14 ile AHS sistemine getirilen ok sayda yapsal ve usuli
deiiklikten birisi, Szleme sisteminde allagelenden farkl nitelikte bir kabuledilebilirlik lt ngrmesidir. P14le AHS sisteminde ngrlen deiiklik sonucu, bavurucu, nemli bir lde dezavantajl durumdan muzdarip
olduunu gsteremedii mddete, ikayet kabuledilebilir bulunmayacaktr. Bilindii zere P14n yrrle girmesinden nceki AHS sisteminde, madur
statsnn kazanlmas iin, Taraf Devletlerin tasarrufundan etkilenmi olmak yeterli(y)dir; zarar grm olma koulu aranmaz(d). Madur kavramnn alann daraltyor olmas dolaysyla eletiri almakla birlikte P14le getirilen yeni kabuledilebilirlik lt, P14n yrrle girdii 1 Haziran 2010 tarihinden bu yana, AHM tarafndan yaplan kabuledilebilirlik incelemelerinde
kullanlmaktadr. Nitekim bu almada AHMin P14le getirilen deiiklikler
sonrasnda nne gelen bireysel ikayet bavurularnda inceleme yaparken dikkate ald(alaca) ltler saptanmaya allmaktadr.

Anahtar kelimeler: AHS, AHM, Protokol No. 14, nemli bir lde dezavantajl durumdan muzdarip olma, madur.
*

stanbul niversitesi Hukuk Fakltesi Genel Kamu Hukuku Anabilim Dal


[b_gemalmaz@yahoo.com]

MHB Yl 31, Say 1, 2011

210

Gemalmaz

NEW ERA IN THE JURISPRUDENCE OF THE EUROPEAN COURT OF


HUMAN RIGHTS: CRITICAL REFLECTIONS ON THE APPLICATION OF
NEW ADMISSIBILITY CRITERION OF PROTOCOL NO. 14

Abstract
It is well known that the European Court of Human Rights (the Court) which
was established by the European Convention on Human Rights (ECHR) is
faced with the enormous work load. The final effort with a view to solve work
load problem is the Protocol No. 14 of 2004 (P14). P14 entered into force on 1
June 2010. One of the structural amendments of P14 is the unusual admissibility criterion. With this amendment, an application is to be found inadmissible
unless he/she has not suffered a significant disadvantage. After 1 June 2010,
the Court consistently applies said amendment in its review of admissibility.
In this Article, the criteria of the Court in assessing the admissibility of the applications shall be critically analyzed.

Keywords: ECHR, European Court of Human Rights, Protocol No. 14, significant disadvantage, victim.

Giri
Avrupa nsan Haklar Szlemesiyle (AHS) kurulan Avrupa nsan
Haklar Mahkemesinin (AHM) bir sredir devasa bir i yk sorunuyla kar karya kald biliniyor. Sadece alldk cezai ve idari
uyumazlklara bakmakla yetinmeyip dpedz ticari ve zel hukuk
karakterli uyumazlklara da bakan ve yaklak 800 milyon kiiyi kapsayan bir ulusalst yarg yerinin i yk probleminden kanmas
pek kolay olmasa gerek.
Bu i yk sorununu zmek iin uzun yllardr eitli zmler zerinde tartlyor. Bu almalarn somutlam son rnei, bir ksm
son derece tartmal hkmler ieren eitli zm nerilerini yanstan 2004 tarihli Protokol No. 14 (P14)1 oldu. Rusyann ayak diremesi
1

nsan Haklarn ve Temel zgrlkleri Koruma Szlemesinin Denetim Sistemini Deitiren Protokol 14 (Protocol No. 14 to the Convention for the Protection of Human Rights and Fundamental Freedoms, amending the control system
of the Convention) 13 Mays 2004 tarihinde kabul edilerek imza ve onaya alm ve 1 Haziran 2010 tarihinde yrrle girmitir. Protokoln Trke evirisi
iin bkz. GEMALMAZ, M.S., Blgesel sistemler, s. 201-223.

AHM Yargsnda Yeni Dnem


211

sebebiyle yaklak 6 yl boyunca yrrle giremeyen ve bu sebeple


arlkl olarak akademisyenlerin ilgisine mazhar olan P14, 1 Haziran
2010 tarihinden itibaren avukatlarn ve uygulamaclarn gndeminin
de ilk maddeleri arasna girmitir.
AHS sisteminde ok sayda yapsal ve usuli deiiklik2 getiren P14n
ierdii yeniliklerden birisi, Szleme sisteminde allagelenden farkl
nitelikte bir kabuledilebilirlik lt ngrmesidir. P14 Madde 12ye
gre, Szlemenin bireysel bavurularn kabuledilebilirlik koullarn dzenleyen 35/3 Maddesi iki bende ayrlacak ve bavurucu nemli
bir lde dezavantajl durumdan muzdarip olduunu gsteremedii
mddete, ikayet kabuledilebilir bulunmayacaktr. Bylelikle, bireysel
bavuruda bulunabilmek iin Szlemenin arad madur kavramna bir yenilik getirilmitir. Bilindii zere, Mahkemeye gre madur
statsnn kazanlmas iin, Taraf Devletlerin tasarrufundan etkilenmi olmak yeterli(y)dir; zarar grm olma koulu aranmaz(d).3
Bu, bireysel bavurucu olabilecekleri genileten bir yaklamd. Oysa
ngrlen deiiklik, bu yerleik itihadn tam tersine olarak, maduriyet iddias iin nemli bir lde dezavantajl durumdan muzdarip4
olunduunu gsterme zorunluluunu getirmektedir. Herhalde nemli bir lde dezavantajl durumdan muzdarip olmak, Taraf Devletin
tasarrufundan etkilenmi olmaktan ok zarar grm olmak durumuna yakn olsa gerektir ve dolaysyla tehlikeli sonulara yol ama
riski tamaktadr. stelik bir madurun nemli bir lde dezavantajl durumdan muzdarip olup olmadnn nasl belirlenecei hususu
hem her bir uyumazlk tr hem de somut olay asndan deikenlik
arz edecek eitli problemleri de beraberinde getirmektedir.
te bu sebeple anlan deiiklik doktrinde ilkesel dzeyde ok youn
eletiriler almtr. Bireysel bavurular sistemden karmak zere
kurgulanan ve anayasal adalet5 kisvesiyle sunulan bu deiikliin
znde insan haklar koruma sisteminde geri dn mmkn olmayan bir deformasyon yarataca dnlmektedir.6
2

4
5
6

P14n getirdii yenilikler hakknda ayrntl ve eletirel bilgi iin bkz. GEMALMAZ M.S., Genel Teori, s. 1041-1068.
AHS balamnda madur kavram hakknda ayrntl bilgi iin bkz. ARSLAN, s. 81-109; ZWAAK, s. 1-93, zellikle s. 58-61; HARRIS/M. OBOYLE /
BATES/BUCKLEY, s. 790-796, zellikle 791.
Metin iin bkz. GEMALMAZ M.S., Blgesel Sistemler, s. 216.
WILDHABER, s. 161-165.
Bkz. ALTIPARMAK, Brokrasi Krizi, s. 31-44; GEMALMAZ, M.S., Genel Teo-

212

Gemalmaz

Ancak anlan hkme yneltilen eletiriler ne kadar hakl olursa olsun,


P14, 1 Haziran 2010 tarihinden itibaren yrrlktedir. Nitekim, bir yllk srete, yani Temmuz 2011 itibariyle, sz konusu yeni kabuledilebilirlik ltnn ok sayda uygulamas yaplmtr. Dolaysyla artk ksa
vadedeki pratik etkisi belirsiz eletirilerle zaman kaybetmek yerine, bir
an evvel yeni kabuledilebilirlik ltnn uygulamasnn nasl olmas
gerektiine ynelik almalar zerinde younlamak gereklidir. Bugne dek bireysel bavuru usulyle elde edilen kazanmlarn korunmas
ve srdrlmesinin belki de en etkili (ve hatta tek) yntemi budur.
I. Ekonomik Yn ne kan Davalar ve nemli Bir lde
Dezavantajl Durumdan Muzdarip Olma lt
A- Asgari Eik Sorunu, Maddi Zararn Greli Etkisi ve
Dikkate Alnmas Gereken Faktrler

Sz konusu bir yllk srete P14n getirdii yeni kabuledilebilirlik ltnn uyguland davalarn arlkl olarak mali/maddi yn n planda olan uyumazlklar olduunu gzlemlemek mmkndr. Gerekten
AHM nc Blm, 1 Haziran 2010 tarihinde verdii kabuledilebilirlik
kararyla (Ionescu v. Romanya)7 ayn tarihte yrrle giren P14 resmen uygulamtr. P14 ilk kez uygulayan Ionescu karar, mnhasran
yeni kabuledilebilirlik ltnn ilevsel klnmas zerine kuruludur.
Ionescu kararnda nemli bir lde dezavantajl durumdan muzdarip
olma ltnn tm unsurlaryla ele alndn grmekteyiz.8
Ionescu davasnda bavurucu, karayolu ile insan tama szlemesi
balamnda 90 Euroluk zarara uradn iddia etmitir. Dolaysyla zikredilen dava, P14n getirdii yeni kabuledilebilirlik lt ile
malvarlndaki kaybn ls arasnda bir balant kurmaktadr. Zaten nemli bir lde dezavantajl durumdan muzdarip olma lt
parayla llebilen uyumazlklarda daha kullanldr. Her ne kadar
insan haklar ihlalleri maddi boyuttan ve maddi zarardan fazla manevi boyut ve manevi zarar iermekteyse de, parayla llebilen maddi
zararlar zelinde deerlendirme yapmak daha kolaydr. Maddi zarar,

ri, s. 1041-1068.
Adrian Mihai Ionescu v. Romania, App. No. 36659/04, Admissibility Decision
of 1 June 2010.
Bu karar inceleyen bir alma iin bkz. AYBAY, s. 60-61.

AHM Yargsnda Yeni Dnem


213

duygusal/manevi zarardan daha kolayca gsterilebilir ve ispat edilebilir. Maddi zarar, manevi/duygusal zararn tersine mulk ve madurlara gre deiken karakterli olmayp daha rahat llebilir.
Bu balamda eklenmelidir ki, AHS erevesindeki haklarn byk
ounluunun maddi/mali boyutu bulunmaktadr. Bu adan, maddi
zararlar sadece mlkiyet hakk zelinde gndeme gelmemektedir. Nitekim Ionescu davasnda bavurucunun uradn iddia ettii zarar,
Szlemenin adil yarglanma hakkn dzenleyen 6. Maddesi (mahkemeye ulama hakk) kapsamnda bir sorun dourmutur. Anlalyor
ki AHM P14n uygulamasnn ilk rneklerini, hangi hak temelinde
ileri srldne baklmakszn, mali konulu uyumazlklara hasredecek, mteakiben manevi ve ilkesel boyutlu daha etrefil uyumazlklarda yeni ltn uygulanma kabiliyetini gelitirecektir.
Ionescu kararnda Mahkeme, yeni kabuledilebilirlik ltn somut
vakaya resen uygulamtr. Yeni kabuledilebilirlik ltnn daha
nce yorumlanmadn ve fakat baz muhalefet erhlerinde bu lte
deinildiini belirten AHM, ikayet konusu tasarrufun bavurucu bakmndan nemli bir dezavantaj dourup dourmadnn uyumazlk
konusu meselenin mali etkisi ve davann bavurucu iin nemi gibi
faktrler erevesinde belirlenebileceini dnmektedir. Bu balamda AHM, talebin kayda deer olmamasnn belirleyici faktr olduu
ve kabuledilemez bulunan Bock kararn hatrlatmaktadr.9
Mahkeme somut olay zelinde bavurucunun, kendi beyanna gre
sadece 90 Euroluk bir zarardan muzdarip olduunu tespit ederek ortada nemli bir lde dezavantajl durumdan muzdarip olma durumunun gereklemediine karar vermitir. Mahkeme devamla, dk
maddi zararn bavurucu zerindeki greli etkisini ele almtr. Mahkemeye gre, dava dosyasnda, 90 Euroluk zararn bavurucunun kiisel yaam zerinde kayda deer bir etkisi olacana delalet eden bir
delil bulunmamaktadr.10 Bavurucunun bilenen mali pozisyonu, sz
konusu 90 Euroluk zarar tolere edebilir.
9

10

Bock v. Germany, App. No.22051/07, Admissibility Decision of 19January2010.


Bu davada yaklak 8 (7.99) Euroluk alaca bakmndan adil yarglanma hakknn ihlalini gndeme getiren bavurucunun bireysel bavuru hakkn ktye
kulland deerlendirmesini yapan AHM kabuledilemezlik karar vermitir.
Ionescu v. Romania, App. No. 36659/04, Admissibility Decision of 1 June
2010, para. 35.

214

Gemalmaz

Buna gre, nemli bir lde dezavantajl durumdan muzdarip olma


ltnn iki ana unsuru bir arada etki dourmaktadr. Byle olmas kanlmazdr. Zira bir meselenin mali bedeli belki objektiftir ama
bavurucu zerindeki etkisi grelidir. Bir kez, hangi lye gre bir
zararn bavurucuyu nemli bir dezavantaja sokaca belirli deildir.
Dezavantajl bir duruma dldnn hangi miktara gre karar verilecei belirsizdir ve Ionescu kararndan bu konuda bir ilke kartmak
mmkn olmamaktadr. Kald ki, farkl haklar balamnda ok eitli
konularda gndeme gelebilen maddi zararlar bakmndan standart bir
ekonomik kayp ls belirlemek zaten mmkn deildir.
Nitekim AHM farkl haklara dair ok sayda kararda, esasa ilikin
olarak zararn miktar ile bavurucunun durumunun etkileim halinde olduuna dikkat etmitir. Mesela, tpk bu yazya konu olan Ionescu
kararndaki gibi Szlemenin adil yarglanma hakkn dzenleyen 6.
Maddesi kapsamndaki mahkemeye ulama hakknn mahkeme harlar sebebiyle ihlal edildiinin ileri srld bir davada Mahkeme,
herhangi bir geliri olmayan bavuruculardan asgari cretin drt katna denk gelecek seviyede yarg harc alnmasnn Madde 6nn ihlalini tekil ettii sonucuna varmtr.11 Mlkiyet hakk meselelerinde de
AHM uranlan zararn miktar ve malvarlndaki azalmann miktarnn mlkiyet hakkn ihlal edip etmediini tartarken, bavurucunun
kiisel ve ailevi durumunu dikkate almaktadr.12 Hatta AHM mlkiyet hakk zelinde, sadece esasa dair deil, hakkn uygulanabilir olup
olmadn saptarken de bavurucunun uradn iddia ettii zararn
miktarn l olarak kullanmaktadr.13 Byle hallerde belki mlkiyet
hakkna konu olabilecek bir deer mevcuttur ama bu deere ynelik
P1-1in uygulanmasna deecek lde zarar sz konusu deildir. Bu
tip durumlarda, hakka mdahale olumad kabul edilir.14
11

12

13

14

Mehmet ve Suna Yiit v. Turkey, App. No. 52658/99, Judgment of 17 July


2007.
rnek kararlar iin bkz. GEMALMAZ, H.B., Mlkiyet Hakk, s. 590602.
rnein bkz., Van der Mussele v. Belgium, Judgment of 23 November 1983;
Langborger v. Sweden, Judgment of 22 June 1989; Woonbron Volkshuisvestingsgroep and others v. Netherlands, App. No.47122/99, Admissibility Decision of 18 June 2002; Lyubov Nikolayevna Krivonogova v. Russia, App.
No.74694/01, Admissibility Decision of 1 April 2004; Zeman v. Austria, App.
No.23960/02, Admissibility Decision of 30 June 2005; Akgl v. Turkey, App.
No. 7673/02, Admissibility Decision of 30 January 2007.
Bu itihatlar temelinde doktrinde P14 yrrle girmeden nce AHSde d-

AHM Yargsnda Yeni Dnem


215

Ionescu kararna geri dnecek olursak, Szlemesel haklarn ihlalini


tekil ettii ileri srlen ve objektif olarak dk olduu hususunda
bir tartma bulunmayan zararn bavurucu zerindeki gerek etkisini gstermenin nemli olduunu gryoruz. Mahkeme aka belirtmese de, hem tercih ettii ifade tarz hem de klasik ispat kurallar gerei,
zararn gerek etkisini gstermek bavurucuya dmektedir. Elbette
Ionescu kararndan bavurucularn hangi aralarla zararn kendileri
iin nemli sonular douracan gsterebileceklerine ilikin bir veri
kmamaktadr. Herhalde, genel gelir ve gider pozisyonunun tercihen
resmi belgelerle (maa bordrosu, bakmakla ykml olunan kii says, vergi belgeleri, faturalar gibi) belirtilmesi zararn gerek etkisinin
takdirinde faydal olabilecektir.
Yukardaki mlahazalarn geerlilii Mahkemenin Birinci Blmnn 1 Temmuz 2010 tarihli Korolev v. Rusya15 kararyla iyice belirginlemitir. P14n ikinci kez uyguland Korolev v. Rusya karar, tpk
Ionescu karar gibi yeni kabuledilebilirlik ltnn ilevsel klnmas
zerine kuruludur.
Korolev kararna bakldnda, yukarda onescu karar iin sylenenlerin byk lde geerli olduu grlmektedir. Bu davada bavurucu
pasaportunu yenilemek zere yetkili kamu makamna bavurmasna
ramen bu konuda bir gelime elde edememitir. Bavurucuya gre,
ilgili kurumun amiri, kendisinin bavurusuyla ilgili belgelere ulamasn da engellemitir. Ulusal yarg makamlar bavurucunun pasaport
ilemleriyle ilgili belgelere ulamas ynnde hkm kurmu ve yaklak 22.50 Rublelik yarglama giderlerinin bavurucuya denmesine
karar vermitir. Bavurucu bata icra mdrnn eylemsizlii nedeniyle sz konusu 22.50 Rublelik tazminat alamam ve ulusal yarg

15

zenlenen mlkiyet hakknn uygulanabilirlii bakmndan P14n getirdii


yeni kabuledilebilirlik ltnn ilevselleebilecei ngrlmtr. yle ki,
baz davalarda nemli bir lde dezavantajl durumdan muzdarip olma lt ile P1-1in uygulanabilirlii iin aranan zarar eii kesiebilir. Byle bir
rtmenin yaanmas halinde Mahkeme, hi P1-1e gitmeyecek, dorudan
maduriyet koulunun gereklememesinden tr bavuruyu kabuledilemez ilan edebilecektir. Mlkiyetin temelde parayla llebilen bir deere karlk geliyor olmas, P1-1in ihlal edildii iddiasyla karlaldnda nemli
bir lde dezavantajl durumdan muzdarip olma ltnn iinin doldurulmasn kolaylatrabilir. Bkz. GEMALMAZ, H.B., Mlkiyet Hakk, s. 191-194.
Korolev v. Russia, App. No. 25551/05, Admissibility Decision of 1 July 2010.

216

Gemalmaz

makamlar nnde sadece bu konuda eitli giriimlerde bulunmasna


ramen, usuli sebeplerle bunlar kaybetmitir.
Bavurucu AHM nnde yetkili makamlarn ulusal yarg kararlaryla belirlenen 22.50 Rublelik meblan denmemi olmasnn AHSin
adil yarglanma hakkn dzenleyen 6. Maddesi ile mlkiyet hakkn
dzenleyen P1-1e aykrlk tekil ettiini ileri srmtr. Grld
zere burada da, tpk Ionescu davasnda olduu gibi, ekonomik olarak
belirlenebilir bir mebladan, yani maddi zarardan kaynaklanan ihlal
iddias bulunmaktadr ve bu sebeple Mahkeme P14n getirdii yeni
kabuledilebilirlik ltn rahata uygulama imkan bulmutur.
AHMe gre, nemli bir lde dezavantajl durumdan muzdarip
olma ltnde kullanlan terimler tketici bir tanma elverili olmayp itihadi alm gerektirmektedir. Bu noktada Mahkeme, anlan
ltn bir ikayetin uluslararas yarg organ nnde incelenebilmesi
iin asgari bir eii am olmas gerektirdiini aka vurgulamtr.
kence ve kt muamele yasan dzenleyen AHS Madde 3e gnderme yapan Mahkeme, sz konusu asgari iddet eiinin greli olduu ve davann btn koullarna bal olduu deerlendirmesini
yapmtr.16 Mahkeme devamla, ikayetin ciddiyetinin takdirinde hem
bavurucunun sbjektif alglamalarna hem de davann konusuna baklmas gerektiini belirtmitir.
Bu ynyle AHMin Birinci Blmnn karar, yukarda onescu karar hakknda yaplan eletirileri bir lde karlyor gibi gzkmektedir. zellikle asgari bir eik ihdas etmekle, doktrinde P11 mlkiyet
hakk zelinde daha nce ifade edildii zere17, nemli bir sistematik
alm getirmi olmaktadr. stelik AHMin konuyu ele al, sz konusu asgari eiin sadece kararda gndeme gelen adil yarglanma hakk
ve mlkiyet hakk ekseninden ibaret olmadn, btn Szlemesel
haklar iin geerli olduuna iaret etmektedir. Mahkeme, bavurucunun bir zararn etkisi hakkndaki sbjektif algsnn mutlaka objektif
verilerle de desteklenmesi gerektiini belirlemitir.
Somut olay zelinde bavurucunun bilgi edinme hakk iin deil de
sadece 22.50 Rublelik tazminat iin uluslararas yarg yoluna bavurduunu saptayan AHM aka dk miktarl bir zararn bile ba-

16

17

Ki bu yaklam Mahkeme ilk kez Madde 3 iin gelitirmiti. Bilgi iin bkz.
GEMALMAZ, H.B., ocuun Bedensel Cezadan Korunmas, s. 47-62.
GEMALMAZ, H.B., Mlkiyet Hakk, s. 191-194.

AHM Yargsnda Yeni Dnem


217

vurucunun spesifik koullar dorultusunda Szlemesel haklarn


ihlaline yol aabileceini kabul etmitir. Bu adan, yukarda onescu
karar vesilesiyle gelitirilmeye allan standartlarn byk lde
benimsendiini gzlemlemek mmkndr. Hatta AHM daha da ileri giderek, bir zararn gerek etkisinin bavurucunun iinde yaad
lke ya da blgenin durumunu gz nnde bulundurarak takdir etmek
gerektiini vurgulamtr. Yine de Szlemenin yorumlanmas ve uygulanmasna hakim olan ilkelerden etkililik ilkesine vurgu yapsayd
daha da yetkin bir standart retmi olurdu.18
Korolev kararnda Mahkeme olayn sadece maddi boyutuna bakmam
buna ek olarak uyumazlk konusunun ilkesel bir insan haklar sorunu tekil edip etmediini de deerlendirmitir. Bu adan bakldnda,
nemli bir dezavantajdan muzdarip olma ltnn ayn zamanda
ilkesel meseleleri de kapsayacan ngrmek mmkndr. Nitekim
Mahkeme aka, bilgi edinme hakknn, lehe ulusal yarg kararlarna
ramen kullanlmamasnn nemli bir dezavantaj tekil ettiini belirlemitir. Ancak bavurucu bunu ikayet konusu yapmadndan ve
taleplerini mnhasran 22.50 Rublelik maddi zararla snrl tuttuundan bu mesele zerinde durmamtr.19
Korolev itihadn yine Rusyaya kar Vasilchenko hkm izlemitir.
Birinci Blm tarafndan hkme balanan ve ok sayda alacak iddias
ile mahkeme kararlarnn icra edilmemesinin bir arada ileri srld
18

19

Szlemenin uygulanmas ve yorumlanmasna hakim olan esaslardan en


nemlisi etkililik ilkesidir. Bu ilkeye gre, Szleme sanal ve teorik haklar
deil; gerek ve uygulanmas gereken haklar vazetmitir. Bu ilke Szleme
hkmlerinin en etkin biimde uygulanmasn gerektirir. Kaynan ksmen
Szlemenin 34. Maddesinde byk lde de Szleme yapc devletlerin
insan haklarna ilerlik kazandrma niyetinde (bkz. AHS Balang ksm) bulan ilke Szlemenin konusu ve amacna uygunluun salanmasna
yardmc olan bir yorum arac olup biimselliin kartdr. Etkililik ilkesine gre haklara yaplan snrlamalar ve Szlemeye konulan ekinceler dar
yorumlanmak durumundadr; haklar ise geni. Yine etkililik ilkesine gre
Mahkeme, her bir vakada bavurucunun durumunu gz nne almal ve her
bir vakann btn artlarn deerlendirerek bir sonuca varmaldr (etkililik
ilkesi hakknda bilgi iin bkz. GEMALMAZ, H.B., ocuun Bedensel Cezadan
Korunmas, 69-70 ve orada gsterilen eserler). Bu ynyle anlan ilkenin
P14le getirilen yeni kabuledilebilirlik ltn ilevselletiren Korolev kararndaki konuya ilikin soyut ve genel belirleme balamnda olduka kullanl olaca anlalmaktadr.
Tabi burada da Mahkemenin resen inceleme yapabileceini hatrda tutmak
gerekir. Mahkeme tercihini uyumazln mali boyutuyla snrlamtr.

218

Gemalmaz

anlan davada Mahkeme, bavurucunun 12 Euroluk zarar bakmndan esasl bir dezavantajdan muzdarip olmadna karar vermitir.20
Mahkemenin Beinci Blmnn 30 Ekim 2010 tarihli Rinck karar Korolev itihadnn etkisinin hissedildii en net rneklerden biri
olarak ayrca zikredilmelidir. Hz limitinin 50 km/sh olduu muhitte
hz sabit radar tarafnda 51 kilometre olarak llen bavurucunun
polis tutanaklarna ulama ve radarn doru lm yapp yapmadn renmek adna alt derece mahkemesi nezdinde yapt giriimler
sonusuz kalmtr. stelik ehliyetine el konulduu gibi avukat olan
bavurucu 150 Euroluk ceza ile 22 Euroluk yarglama masraflarn
da demitir Temyiz talebi reddedilen bavurucunun ikayeti nne
geldiinde AHM toplam 172 Euroluk zararn kayda deer olmadna karar vermitir. Olayn btn ynlerini ilk kez Korolev kararnda
benimsenen yaklam dorultusunda bir de bavurucunun kiisel durumu asndan inceleyen AHM devamla, hem maddi kaybn hem de
ehliyetin alnmasnn bavurucunun hayatnda mali ya da dier bir
ekilde nemli bir problem dourmad ve uyumazln ilkesel bir
mesele iermedii deerlendirmesini yapmtr.21
AHM kararnn Rinck kararnn ana hatlaryla yerinde olduunu
sylemek mmkndr. Ancak yine de karara iki eletiri getirilebilir.
Birincisi, buradaki hukuki meselelerden birinin kabahatlerde ispat
klfetinin deimesi ve kabahatlere ilikin yarglamalarda silahlarn
eitlii olduu dnldnde Mahkeme daha hassas ve ayrntlara giren bir deerlendirme yapmalyd. kincisi, para cezas deilse de
ehliyete sadece 1 kilometrelik fazla srat iin el konulmasnn hem
orantl bir yaptrm olup olmadn hem de avukat olan ikayetinin
araba kullanmasnn ii bakmndan elzem olup olmadn gz nnde bulundurmalyd. Hatrlatmak gerekir ki, ehliyete el konulmasna
ilikin ikayetler daha nce de Strasbourg organlar nne mlkiyet
hakk zelinde gelmitir.22 Eer src ehliyeti, sahibinin ticari iletmesi veya geimini salayan meslei iin elzem nitelikteyse, mlkiyet
hakkn ieren P1-1 uygulanabilir bulunabilecei gibi tpk Rinck davasnda ileri srld gibi adil yarglanma hakk da gndeme gelebilir.23
20

21
22

23

Vasilchenko v. Russia, App.No. 34784/02, Judgment of 23 September 2010,


para.49.
Rinck v. France, App. No. 18774/09, Admissibility Decision of 19 October 2010
X. v. Germany, App. No.9177/80, Admissibility Decision of 6 October 1981, DR
Vol. 26, sf:258; D.K. v. Slovakia, App.No. 41263/98, Admissibility Decision of
14 May 2002, para. 2 (The Law).
GEMALMAZ, H.B., Mlkiyet Hakk, s.
247-248. Ayrca bkz. ve kr. TRECH-

AHM Yargsnda Yeni Dnem


219

Mahkemenin Beinci Blm, 30 Kasm 2010 tarihli Kovalenko ve


Boyko kararnda da benzeri bir yaklam srdrmtr. z itibariyle zel hukuk kiileri arasndaki bir alacak davas niteliinde olan ve
maalarn yaklak iki yllk gecikmeyle tahsil edebilen ve bu arada
0,40 Eurolk bir alacaklar kalan bavurucularn ikayeti Mahkeme
tarafndan kabuledilemez ilan edilmitir. Bu karara varrken Mahkeme, dier birok gerekenin yan sra, icra mdrlnn tahsilat yavalnn ikayet edilmesini, maa alacaklarnn sadece 2 yllk bir
gecikmeyle denmi olmasn ve alnamayan alacan ok dk meblal olmasn gz nnde bulundurmutur.24
Mahkemenin nc Blmnn 2011 banda karara balad
Gaftoniuc davas da hem konu hem de ierik bakmndan Korolev itihadn takip etmektedir. retmen olarak atanmasna dair ulusal
mahkeme kararlarnn yarglama masraflarna dair ksmnn ge icra
edilmesine ve geen zaman iin bir faiz denmemesine ilikin bir ikayeti de ieren davada Mahkeme, P14 muhakemesine temel alarak
yaklak 25 Euroluk (84 Romen Leyi) faiz zararnn bavurucu iin
esasl bir dezavantaj tekil etmediine karar vermitir. Asgari zarar
eiine spesifik vurgu yapan AHM, zararn etkisinin greli niteliini
ve bunun gerek etkisinin bavurucunun iinde yaad lke ya da
blgenin durumunu gz nnde bulundurarak takdir etmek gerektiini tekrarlamtr. Buna ramen, devlet okulunda retmen ve bekar/
dul bir anne olan bavurucunun 25 Euroluk zarardan etkilenmedii
sonucuna varmtr.25
Akas, Gaftoniuc kararnda Mahkemenin nemli bir frsat teptii grlmektedir. Bir kez, dstur olarak benimsenen bavurucunun
somut koullarnn dikkate alnmas ilkesi bu dava bakmndan fev-

24

25

SEL, s. 25, 35.


Kovalenko and Boyko v. Ukraine, App.No.15066/03, Admissibility Decision of
30 November 2010. Bu davann ilgin ynlerinden birini emein mlkiyet
hakk bakmndan stats problemi oluturmaktadr. Emeklerinin tam karln alamamalarnn Szlemenin klelik kulluk yasan dzenleyen 4.
Maddesine aykrlk tekil ettii iddiasn Mahkeme, bavurucular ie rzalaryla girdikleri iin adil yarglanma hakk kapsamna sokmu ve kabuledilemez ilan etmitir. Emein mlkiyet hakk bakmndan stats hakknda
tartmalar iin bkz. GEMALMAZ, H.B., Mlkiyet Hakk, s. 257-269.
Gaftoniuc v. Romania, App. No.30934/05, Admissibility Decision of 22 February 2011, paras.30-33.

220

Gemalmaz

kalade ilevsel olabilirdi, zira bavurucunun devlet okulunda retmen olmas ve ocuunu ei olmakszn bytmesi zellikle dikkate
alnabilecek faktrlerdi. Mahkeme, bavurucunun spesifik artlarn
zikretmi ama bunlarn gerek etkisini tartmamtr. Bu balamda,
bavurucunun ald maan miktar, ocuk iin yaplan yllk veya
aylk masraflar, varsa lkedeki enflasyon ve lkenin genel ekonomik
durumu (ki ilkesel itihatta bu faktrn dikkate alnaca belirtilmektedir), ocuun babasndan nafaka alnp alnmad veya alnyorsa
ne kadar alnd gibi faktrler somutlatrlp yle bir sonuca varlmalyd. Bu somutlatrmalar belki kararn sonucunu etkilemeyecekti
ama bavurucunun kiisel ve ailevi durumundaki faktrler bir itihat
oluturulmas adna kullanlmaya olduka msaitti.
Nihayet 09 Haziran 2011 tarihli Luchaninova kararnda bavurucunun bireysel koullarnn zararn etkisinin tartmnda btnyle
hesaba katldn gzlemlemekteyiz. Arlkl olarak adil yarglanma hakknn eitli unsurlarnn ihlalinin ileri srld bu davada
Mahkeme, resen P14le getirilen yeni kabuledilebilirlik ltn olaya
uygulayarak Gaftoniuc kararnda kard frsat bu defa deerlendirmitir. alt i yerinden pek deerli olmayan mallar alan bavurucu bir ceza almam olmasna ramen sulu bulunmutur ki bunun
bavurucu zerinde olumsuz etkisi olduu aikardr. AHM buna ek
olarak, adil olmad iddia edilen yarglama neticesinde sulu bulunmasn mteakip iten karldn, ie iade davalarnn yine ayn sebeple aleyhine sonulandn dikkate almtr.26 Bylelikle Mahkeme,
yukarda Gaftoniuc karar balamnda dile getirilen eletirileri ksmen
karlam ve somut olay adaletine uygun bir yaklam gelitirmi olmaktadr. AHMin Beinci Blm tarafndan verilen Luchaninova
kararnn bir hkm niteliinde olduunun ve sz konusu tartmn
resen yapldnn altn izmek gereklidir.
B- Kmlatif/Ylmal Deerlendirme Yntemi

Ekonomik yn baskn karakterli uyumazlklarda yukarda analiz


edilen unsurlarn dnda, maddi zararn toplam etkisine de baklmaldr. Dikkat edilirse, yukarda analiz edilen kararlarda mali zarar
arlkl olarak tek kalemdir. Oysa, zellikle mlkiyet hakkna ynelik
itihadndan bilinmektedir ki AHM, somut olayn zelliklerine ok
26

Luchaninova v. Ukraine, App. No. 16347/02, Judgment of 9 June 2011, paras.46-50.

AHM Yargsnda Yeni Dnem


221

nem vermekte ve ayn genel uyumazln ierisindeki farkl kalemleri bir btn olarak ele almaktadr. Bununla kastedilen, tek balarna
ele alndklarnda ar bir klfet yklemedii gerekesiyle bir ihlale
vcut vermeyen mdahalelerin, toplu olarak ele alndklarnda bu sefer ihlale yol amasdr. Bu yaklama olaydaki btn mdahalelerin
kmlatif/ylmal etkisi denilebilir.
AHM Beinci Blmn 23 Kasm 2010 tarihli Dudek karar ylmal
yaklam asndan okunabilir. Dudek karar da Ionescu ve Korolev
itihatlar dorultusunda olmakla birlikte bir ek faktr olarak birden
fazla uyumazlk iermekle onlardan ayrmaktadr. Dudek davasnda
di hekimi olan bavurucu, kamusal salk sigortalar (zorunlu salk
sigortas) erevesinde bakt hastalar iin yapt masraf ve cretlerin bir ksmn tahsil edemedii gerekesiyle, sistemi organize eden
bal olduu meslek rgtne kar ulusal dzlemde be dava amtr.
Bunlarn bir ksmnda hakl bir ksmnda ise haksz bulunan bavurucu AHM nnde sadece ulusal yarg makamlar nnde grlen davalarn ok uzun srd iddias temelinde Szlemenin adil yarglanma
hakkn dzenleyen 6. Maddesi ile etkili ulusal hukuk yollarna hakk
dzenleyen 13. Maddesinin ihlal edildiini ileri srmtr.
Hkmet kendisini, ulusal yarg makamlar nnde grlen davalarn
gerekten fazla uzun srdn itiraf etmekle birlikte, bu davalarda
uyumazla konu meblalar kk olduu iin bavurucu bakmndan
fazla bir nemi haiz olmad eklinde savunmutur. Gerekten de sz
konusu be dava yaklak 97, 71, 208, 213 ve 312 Euroluk alacaklardan
ibarettir. Byle olunca Mahkeme hemen P14le getirilen yeni kabuledilebilirlik ltn devreye sokmaya almtr. Ancak yeni kabuledilebilirlik ltnn uygulanabilirlik koullarndan ikyetin ulusal yarg
makamlar nnde laykyla ele alnm olmas gerei sebebiyle AHM,
yeni kabuledilebilirlik koulunu ilevselletirememitir.27
Yine de Mahkeme, bavurucunun zararnn kayda deer olmadna bir
kez ikna olduu iin, yeni kabuledilebilirlik ltn somut olaya uygulayamasa bile, sz konusu meblalarn dkln Szleme Madde
35de yer alan klasik kabuledilebilirlik ltleri ierisinde deerlendirme yoluna gitmitir. Yukarda Ionescu karar ele alnrken zikredildii
zere, Mahkeme, yine Almanyaya kar Bock kararnda, henz P14n
yrrle girmedii dnemde, yaklak 8 (7.99) Euroluk alaca ba27

Dudek davasndaki bu meseleye aada spesfik olarak deinilecektir.

222

Gemalmaz

kmndan adil yarglanma hakknn ihlalini gndeme getiren bavurucunun bireysel bavuru hakkn ktye kulland deerlendirmesini
yapmt.28 te Bock kararn hatrlatan AHM, bavurucunun ulusal
yarglamalardaki alacaklarnn dklnn, youn i yknden
muzdarip bir uluslararas mahkemeye bavurmay hakl klmad
deerlendirmesini yapmtr. P14n amacnn, nemsiz davalardan
ziyade hukuki esas akla kavumam ve gerek Szleme gerekse
de Avrupa Kamu Dzeni asndan nemli addedilen davalara arlk verilmesi olduunu gz nnde tutan ve 19 ubat 2010 tarihinde
Interlakende yaplan AK toplantsnda dstur olarak benimsenen hakim nemsiz ilerle ilgilenmez (De minimis non curat praetor29) ilkesini hatrlatan Mahkeme, kendisinin i yk ve elindeki nemli davalar karsnda somut olayda bavurucunun bireysel bavuru hakkn
ktye kullanld sonucuna varmtr. Mahkemeye gre, sz konusu
meblalar, di hekimi bavurucunun mali durumunu olumsuz ekilde
etkilememektedir ve bavurucunun bunlarn denmesinde srar, muhtemelen sbjektif algsnda meseleyi bal olduu meslek rgtne kar bir ilke sorunu olarak grmesinden kaynaklanmaktadr.30
Grld zere Dudek karar byk lde Korolev kararn izlemektedir ve yukarda dile getirilen eletiriler Dudek karar bakmndan da
aynen geerlidir. Ancak Dudek karar zelinde asl dikkati eken husus
ilk kez Korolev kararyla getirilen asgari eik hususundaki belirsizliktir. Bir kez ulusal davaya konu olan alacaklar arasnda yaklak 200 ve
300 Euroluk meblalar bulunmaktadr. Oysa nceki onescu (90 Euro)
ve Korolev (22 Ruble) davalarnda bu meblalar ok daha dkt.
Asl nemlisi, Mahkemenin kyas yapt ve P14 uygulanabilir olmad iin bireysel bavuru hakknn ktye kullanld gerekesiyle kabuledilemezlik karar verilen Bock davasnda ise uyumazlk konusu
mebla sadece ve sadece 8 Euroydu. Bu durumda, Mahkemenin Dudek
davasyla Bock davasn kyaslamas ve bireysel bavuru hakknn ktye kullanld gerekesiyle kabuledilemezlik karar vermesi eletiriye aktr. Bu kararlarda AHMin ne zaman (hangi eik aldnda)
davann esasn grmeye geeceini kestirmek mmkn olmad gibi
28
29

30

Bock v. Germany, App. No.22051/07, Admissibility Decision of 19January2010.


Hukuk/hakim nemsiz ilerle ilgilenmez (De minimis non curat praetor) ilkesi zellikle modern rekabet hukukunda halen sklkla kullanlmaktadr.
Dudek v. Germany, App.Nos. 12977/09, 15856/09, 15890/09, 15892/09 and
16119/09, Admissibility Decision of 23 November 2010.

AHM Yargsnda Yeni Dnem


223

birbirinden 50 kat mebla fark olan davalar ayn kefeye koymasnn


hakkaniyetle badat da sylenemez.
Dudek karar bakmndan asl nemli nokta, bavurucunun be dava
bakmndan toplam alacann yaklak 850 Euroya tekabl ettiinin AHM tarafndan btnyle gz ard edilmesidir. Anlan kararda
belki her bir ulusal davaya konu olan alacaklar dk meblal olarak nitelendirilebilir, ama toplam 850 Euroluk meblaa kimse kolay
kolay dk diyemez. Zaten kararn hibir yerinde Mahkeme toplam
meblaa bir gnderme yapmamtr ve ifadeleri, her bir mebla tekil olarak ele aldna iaret etmektedir. Dudek davasndaki toplam
mebla dikkate alndnda Bock kararyla aradaki fark 100 katna
kmaktadr. Toplam meblan dikkate alnmas yaklamna olaydaki
btn mdahalelerin kmlatif/ylmal etkisi denilebilecei yukarda belirtilmiti. Grlyor ki, Mahkeme alacaklarn ylmal etkisini
tartmay ihmal etmitir. Ylmal etki hesaba katldnda asgari eiin belirsizlii iyice meydana kmaktadr ve bu durum olas bavurucular tereddde drme tehlikesi iermekle hukuki gvenlik ve
ngrlebilirlik ilkesini zedelemektedir.
Oysa AHMin ikayete konu olgularn ylmal etkisini dikkate ald ok sayda uygulamas olduu bilinmektedir ki bunlarn bir ksm
ekonomik nitelikli uyumazlklarla bir ksm da kendisinin P14 balamnda atf yapt Madde 3le ilgilidir.31 Aslnda ekonomik nitelikli
olmayan uyumazlk trlerini ifade eden Madde 3n nemi uradadr
ki, AHM P14le getirilen yeni kabuledilebilirlik lt iin asgari eik
ihdas ederken Madde 3 yargsndan esinlenmiti.32 Dolaysyla Mahkemenin benzeri bir esinlenmeyi ylmal deerlendirme metodu iin de
benimsemesinin nnde bir engel yoktur.
Neyse ki Dudek kararna yneltilen ylmal yaklam yokluu
eletirisi, 18 Ocak 2011 tarihli kinci Blm kararnda ksmen telafi edilmitir. Portekizde uygulanan tarmsal reform erevesindeki
31

32

Ekonomik nitelikli bir uyumazlk olarak kamulatrma ilemleriyle ilgili


Jokela kararn burada anmsatabiliriz (Jokela v. Finland, App. No.28856/95,
Judgment of 21 May 2002). Bilgi iin bkz. GEMALMAZ, H.B., Mlkiyet Hakk, s. 586-587. AHS Madde 3 zelinde kmlatif yaklam hakknda bilgi iin
bkz. GEMALMAZ, H.B., ocuun Bedensel Cezadan Korunmas, s. 63-65.
Korolev v. Russia, App. No. 25551/05, Admissibility Decision of 1 July 2010.

224

Gemalmaz

kamulatrmalarn mlkiyet hakk zelinde ikayet edildii ve daha


nce kendisinin kararlarna33 konu olan davada Mahkeme, bavurucularn her bir ulusal dava zelindeki alacak iddialarn tek tek
toplam ve bu toplam meblalar gz nnde bulundurarak asgari
eiin aldna karar vermitir.34 Aslnda esasa dair bir hkm ieren Sancho Cruz kararnda uyumazlk konusu meblalar toplamda
76 362,81 ve 30 046,96 Euroya denk geldiinden Mahkeme karar
vermekte zorlanmam ve asgari eiin ls hakknda bir deerlendirme yapmak zorunda kalmayarak Bock, Ionescu ve Korolev kararlarna genel atf yapmakla yetinmitir. nceki kararlarla ve atf
yaplmayan Dudek kararyla karlatrldnda, anlan meblalarn
esasl bir orana tekabl ettikleri aikardr. Yine de, Sancho Cruz kararnda Mahkemenin kmulatif deerlendirme yapmas yerinde bir
tercih olmutur. Bu yaklam, Mahkemenin davalarn somut koullarn belirginletirmesini kolaylatracak ve bavurucularn tereddde dme ihtimalini azaltarak hukuki gvenlik ve ngrlebilirlik
gerekliliini kuvvetlendirecektir.
II. lkesel Yn ne kan Davalar ve nemli Bir lde
Dezavantajl Durumdan Muzdarip Olma lt
P14n getirdii yeni kabuledilebilirlik ltnn uyguland davalar arasnda ekonomik yn ar basmayan veya ekonomik boyutu
hi olmayan uyumazlklar da bulunmaktadr. Bu tr uyumazllarda nemli bir lde dezavantajl durumdan muzdarip olma lt,
byk lde ilkesel/hukuki meselenin Szleme sistemindeki arlna ve ksmen de olsa madurdaki etkisine baklarak tartmaktadr.
P14n yrrle girmesinden bu yana geen bir yllk srede, yeni
kabuledilebilirlik ltnn uygulanmasna dair ilkesel/hukuki meseleleri ieren uyumazlk says son derece azdr ve bulabildiimiz
kadaryla bunlarn tamam ayn Devlete kar ayn olay rntsne
(anayasa ikyetinde silahlarn eitlii) ilikindir.
Holub ve Zatkove davalarnda bavurucular anayasa ikayeti yarglamasnda alt derece mahkemelerin mtalaasna kar ek lahiya vereme33
34

Bu konuda bkz. GEMALMAZ, H.B., Mlkiyet Hakk, s. 436.


Sancho Cruz and 14 Others (Reforme Agraire) v. Portugal, Judgment of 18
January 2011, paras. 30-35.

AHM Yargsnda Yeni Dnem


225

melerinin adil yarglanma hakknn ihlalini tekil ettiini ileri srmtr. Aslnda sz konusu mesele, ek anayasa ikayeti yarglamasnda
ciddi bir sorundur ve AHM konuya ilikin eitli kararlarnda adil
yarglanma hakknn ihlali olduu deerlendirmesini yapmtr. Ancak
Mahkemeye gre anlan davalarda bavurucular esasl bir dezavantajdan muzdarip deildir. Mali yn olmayan istisnai davalardan olan bu
kararlarda Mahkeme, bavurucularn ek lahiya sunmakta herhangi
bir yararnn olmayacan, cevaplayamad ulusal mahkeme lahiyalarnn ncekilerden farkl olmadn bildiini ve yeni bir argman
ileri srmediklerini dikkate almtr. AHM zellikle bavurucularn
Anayasa Mahkemesi nndeki yarglama srecine katlma hakknn
uygulanmasnda nemli bir dezavantajdan muzdarip olmadna vurgu yaparak uyumazln mali yn olmadn belirtmitir.35
Bu ynyle Korolev davasn andran ve fakat ondan farkl olarak tamamyla ilkesel mesele zerinde duran Holub ve Zatkove davalar yeni
ilevselleen P14 pratiinde nadir rneklerdir.36 u husus da not edilmelidir ki, Holub ve Zatkove davalar gibi ilkesel bir meseleye (yargsal
srelere etkili katlma hakk) ilikin uyumazlkta AHMin kabuledilemezlik karar vermesinde rol oynayan iki unsurdan biri ilkesel meselenin hukuki znn AHMin nceki kararlaryla akl kavumu
olmas iken dieri daval Devletin bu konuda ulusal hukukunda ald
tedbirlerin Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesince yeterli addedilmesidir. Bu noktaya hemen aada ayrca deinilecektir.
Kald ki mlkiyet hakknn yan sra znde Holub ve Zatkove davalaryla ayn uyumazl ieren Benet Praha davasnda Mahkeme, savcnn Anayasa Mahkemesi nndeki mtalaasnn yeni unsurlar iermesinden hareketle kabuledilebilirlik karar vermitir. AHMin tespitine gre Anayasa Mahkemesi bu davada savcnn bavurucu irket
tarafndan cevaplanamayan lahiyasndaki argmanlar temelinde bir
karar vermitir. AHMe gre bavurucu, Anayasa Mahkemesi nndeki ekimeli yarglama hakknn kullanmnda nemli bir dezavantaja

35

36

Holub v. Czech Republic, App.No.24880/05, Admissibility Decision of 14 December 2010; Zatkove v. Czech Republic, App.No.20862/06, Admissibility Decision of 8 February 2011.
Holubla tamamen ayn ynde daha yeni iki karar iin bkz. Cavajda v. Czech
Republic, App. No. 17696/07, Admissibility Decision of 29 March 2011; Matousek
v. Czech Republic, App. No. 9965/08, Admissibility Decision of 29 March 2011.

226

Gemalmaz

maruz braklmtr.37 Benet Praha karar, Mahkemenin ilkesel meselelerde ekonomik nitelii ne kan ikayetlerden farkl olarak daha
hassas olacann iaretini vermektedir. Ayn uyumazlk bakmndan
verdii kabuledilemezlik kararlarna ramen, somut olay zelinde dosyay ayrntl deerlendiren Mahkeme, iki dava arasndaki farklar
tespit ederek Anayasa Mahkemesi nnde kiisel bavuru yolundaki
ekimeli yarglamann nemini ve silahlarn eitliini vurgulamtr.
III. Yeni Kabuledilebilirlik ltnn Uygulanabilirlik
Koulu 1: nsan Haklarna Sayg Gerei
P14 ile getirilen yeni kabuledilebilirlik ltnn somut olaylara uygulanmasnda normatif olarak gz nnde bulundurulmas gereken
nemli bir faktr, zarar dk bile olsa insan haklarna sayg gs
terilmesi kouludur. Bu koul salanmaz ise, zararn miktarnn veya
uyumazln ilkesel boyutunun bir nemi olmayacaktr. Dk zararl
bir mdahale veya ilkesel olarak nem arz etmeyen bir mesele bile,
insan haklarna sayg yle gerektiriyorsa, esastan bir hkmle sona
erdirilecektir. Tabi burada insan haklarna sayg gereinin nasl belirlenecei meselesi ortaya kmaktadr. P14 metnine bakldnda, insan
haklarna sayg gereinin Szleme ve Protokollerinde tanmland
ekliyle anlalaca ifade edilmektedir. Ancak Szleme ve Protokollerde bu ynde bir tanm bulunmamaktadr. Dolaysyla burada Strasbourg organlar itihadna baklmaldr.
Nitekim benzer bir sorun dostane zm usul ile davalarn listeden
kartlmas usuln dzenleyen Szlemenin 37 ve 38. Maddeleri
(P14n yrrle girmesiyle Madde 39) bakmndan da geerlidir.38
Dostane zmler zel giderim ve genel giderim olmak zere iki boyutludur.39 Birinci unsur bavurucuya taraf devletin belli bir miktar

37

38

39

Benet Praha, Spol. S.R.O. v. Czech Republic, App. No. 33908/04, 7937/05,
25249/05, 29402/05 and 33571/06, Judgment of 24 February 2011, para.135.
P14n Aklayc Raporunda (para. 81) bu benzerlik zikredilmitir. Buna
ramen Ionescu kararnda bu balantnn kurulamam olmas artcdr.
Dier yandan hemen aada incelenecek olan Korolev karar ve Finger hkmnde AHM bu balanty kurmutur.
Bu noktada P14n dostane zm konusunda baz yenilikler getirdiini not edelim. Dostane zm usul, Strasbourg yargsnda giderek daha ilevselleecektir.

AHM Yargsnda Yeni Dnem


227

tazminat demesi, dava masraflarn karlamas ve baz hallerde de


kiinin ulusal hukuktaki statsnn ve pozisyonunun deitirilmesini iermektedir. kinci unsur ise taraf devletin i hukukunda gerekli
deiiklikler yapma ykmll altna girmesidir. Birinci unsura
zel giderim veya bireysel tatmin; ikinci unsura ise genel giderim veya
kamu yarar denmektedir. Bir dostane zmde bu iki unsur bir arada
yer alabilecei gibi tek tek de bulunabilirler. Buna gre, bir dostane zmde insan haklarna sayg nosyonu ancak genel giderim yer alrsa
salanabilir. Komisyon bu yaklamn Gericke v. Almanya vakasnda
yle ifade etmitir: Szleme tarafndan tannan insan haklarnn
ve temel zgrlklerin korunmasndaki yarar, ilgili kiinin bireysel
yararnn tesine gemektedir.40 Dostane zm zelinde gelitirilen
bu mlahazalarn P14 ile getirilen yeni kabuledilebilirlik ltnn
uygulanmasnn bir snrn tekil eden insan haklarna sayg gerei
zelinde de aynen geerli olduunu sylemek mmkndr.
Zaten AHM Ionescu kararnda gerekelendirmesine ilkin nceki itihatlarn hatrlatmakla balamtr. Bu balamda AHM uyumazlk
konusu mevzuat deitiinde veya benzeri meseleler kendisi tarafndan zme kavuturulduunda, insan haklarna sayg koulunun
karlandna dair bir itihadna gnderme yapmtr.41 Byle hallerde,
AHSin nihai amac olan Szlemesel deerlerin ulusal hukuka aktarlmas o spesifik sorun zelinde tamamlanm olduundan, artk ayrca esasa mteallik bir hkm verilmesine gerek kalmayabilir.42 Somut
olayda hem ikayet konusu mevzuatta deiiklikler yaplmtr hem
de ulusal yarg makamlar olaan hukuki incelemelerini yapmlardr. Hatta bavurucu ulusal mahkemelerin en azndan birinin nnde
ekimeli yarglama hakkna sahip olup argmanlarn sunma frsat
bulmutur. stelik AHM ulusal yarg makamlar tarafndan usuli kurallarn uygulanmasna dair ok sayda itihat retmitir. Hal byle
olunca, iin z daha nceki itihatla akla kavumutur ve mesele
AHM iin yeni bir itihadi deer tamamaktadr. Dolaysyla, insan
haklarna sayg gsterilmesi ile uyumazln esasnn bir ulusal yarg
yeri tarafndan gereince incelenmi olmas koullar karlanmtr.43
40
41

42

43

Gericke v. Germany, App. No.2294/64, Yearbook VIII (1965), s. 314.


Lger v. France, App. No. 19324/02, Striking Out Judgment of 30 March 2009,
para. 51. Mahkemenin ayn dorultuda baka kararlar da bulunmaktadr.
Bu lt erevesinde tek tarafl irade beyannn AHM tarafndan onaylanmasn
mteakip ok sayda davann listeden kartlmas eletiriye olduka aktr.
Ionescu, paras. 37-40.

228

Gemalmaz

Yukardaki mlahazalar nda okunduunda Ionescu kararnn temkinli bir yaklamla sonulandrld kanaatine varlabilir. Mahkeme,
ksmen, greli bir deerlendirmeyle zararn gerek etkisini dosya kapsamnda tartmaya almtr. Bununla birlikte kararn, insan haklarna sayg koulunun amlanmas ynnden eksikleri olduunun altn
izmek gerekir.44 Szleme uygulanmasnda eski olan bu koul, yeni
kabuledilebilirlik lt ile yeni anlamlar yklenecektir. Hal byle
olunca, insan haklarna sayg koulunun mevcut ieriinin itihatla
netlie kavuturulmas arttr. Oysa Ionescu kararnda, uyumazln
kayna mevzuatn deimesi ve meselenin hukuki znn vuzuha ermi olmas, insan haklarna sayg koulunun gereklemi olduunun
kabulne yetmitir. Mahkeme, insan haklarna sayg koulunun bireysel giderim boyutuna hi bakmamtr. Belki, hepi topu 90 Euroluk
uyumazlkta bireysel giderim boyutu nemli addedilmemi olabilir;
ancak, yine de AHMin insan haklarna sayg koulunun bireysel giderimi de iermesi gerektiini en azndan ilkesel dzeyde belirtmesi
daha isabetli olabilirdi. Mevcut haliyle bu karar, uyumazln kayna
mevzuatn deimesinin ve meselenin hukuki znn vuzuha ermi
olmasnn her halkarda insan haklarna sayg koulunu karlayaca algsn dourmaya elverilidir.
Bu noktada Korolev kararna dnebiliriz. Korolev kararnda Mahkeme,
P14 ile getirilen yeni kabuledilebilirlik ltnn somut olaylara uygulanmasnda normatif olarak gz nnde bulundurulmas gereken dier
faktrler; insan haklarna sayg gsterilmesi ile uyumazln esasnn
bir ulusal yarg yeri tarafndan gereince incelenmi olmas gereklerinin karlanp karlanmad hususunu da ele almtr. Burada AHM,
onescu kararnda yaplmayan yapm ve benzeri bir koula yer veren
dier Szlemesel dzenlemeleri hatrlatmtr. Bunlar dostane zm
usuln dzenleyen hkmlerdir. Mahkeme, sz konusu hkmler erevesinde insan haklarna sayg gereinin Szlemenin yorumlanmas
ve uygulanmas ile ilgili genel nitelikli sorunlar doduunda davann
esasnn incelenmesini zorunlu kldn not etmektedir.
Bu aamada AHM, davann esasnn incelemesini gerektiren bir kamu
dzeni (ordre public) mlahazas bulunup bulunmadna odaklanmaktadr.45 zellikle uyumazlk konusu meselenin z daha nceki
44
45

Ayrca bkz. AYBAY, s. 61.


Bilindii zere AHS, Avrupa mekannda bir kamu dzeni oluturmutur.

AHM Yargsnda Yeni Dnem


229

kararlarda zme kavuturulduunda ve o spesifik mesele balamnda Devletlerin Szlemesel ykmllkleri aa kartldnda, artk
nemsiz ldeki bir maddi zarar iin ayrca esasa girerek bir deerlendirme yapmaya gerek kalmamaktadr. Somut davada hem kendi itihatlarn hatrlatan hem de Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin
konuya ilikin olarak rettii kararlara gnderme yapan AHM, insan
haklarna sayg gereinin davann esasnn incelenmesini gerekli klmad sonucuna ulamtr.46
Bununla birlikte burada Korolev karar u adan eletiriye aktr.
Dikkat edilirse Mahkemenin vurgusu, Rus kamu makamlarnn aleyhine verilmi ulusal yarg kararlarnn icra edilmemesine dair alnmas
gerekli genel tedbirlere iaret eden Bakanlar Komitesi kararlarnadr.
Oysa yukarda onescu karar vesilesiyle vurguladmz zere, insan
haklarna sayg gereinin bireysel giderim boyutu da bulunmaktadr.
Mahkeme Korolev davasnda da bu bireysel giderim boyutunu ihmal
etmi gzkmektedir. Bu sebeple onescu karar zelinde yneltilen
eletiriler burada da aynen geerlidir.
Ayrca, Korolev davas zelinde Mahkemenin davay kabuledilemez
bulmas da sorgulanabilir. Zira eer ulusal yarg kararlarnn uygulanmamas Rusyada olaan hale gelmise ve bu konuda Bakanlar Komitesi eitli tedbirlere iaret etmise, belki de yaplmas uygun olan,
yarg kararlarna uymamann ne kadar byk bir hukuka aykrlk
olduunu gstermek adna, byle ok kk bir meblaa tekabl eden
uyumazlkta bile otomatikman ihlal karar vermektedir. Ne de olsa
hukuk devletinin cari olduu veya gerek olduu varsaylan liberal
bir sistemde, yarg kararlarnn yerine getirilmemesi dnlemez.
AHSin de temelinde hukuk devleti/hukukun stnl nosyonu bulunduuna gre, bu ilkenin ve zellikle usuli gvencelerin nemini yanstmak amacyla Szlemenin ihlal edildii ynnde bir deerlendirme

46

AHSin ihlali, sadece ihlale maruz kalan bireyleri ya da birey topluluklarn


deil, ayrca Avrupa Kamu Dzenini zedelemektedir. te Szleme sisteminde bir dostane zmn insan haklarna uygunluu, bununla ayn anlama
gelmek zere, Avrupa Kamu Dzenine uygunluu ifade eder. Buna gre, bir
dostane zmde insan haklarna sayg nosyonu ancak genel giderim yer
alrsa salanabilir.
Korolev v. Russia, App. No. 25551/05, Admissibility Decision of 1 July 2010.
Tamamen ayn ynde olarak bkz. Vasilchenko v. Russia, App. No. 34784/02,
Judgment of 23 September 2010, para. 49.

230

Gemalmaz

yapmak daha isabetli bir yargsal tavr olurdu. Mahkemenin tercihi,


Devletlerin kk zararlar sz konusu olduu durumlarda kamu makamlar aleyhine verilen yargsal kararlarn gereini yerine getirmemekte cesaretlenmelerine yol ama tehlikesini barndrmaktadr. Bu
tehlikeden kanmak iin, yarg kararlarnn uygulanmamas gibi sistematik, yaygn ve kronik ihlal alanlarnda yeni kabuledilebilirlik ltnn ok temkinli ve snrl olarak uygulanmas yerinde olacaktr.
Nitekim Korolev kararnn at tehlikeli yol AHM tarafndan derhal
ve temkinsizce kullanlmaya balanmtr. retmen olarak atanmasna dair ulusal mahkeme kararlarnn yarglama masraflarna dair
ksmnn ge icra edilmesine ve geen zaman iin bir faiz denmemesine ilikin bir ikayeti de ieren Gaftoniuc davasnda Mahkeme
(nc Blm), yaklak 25 Euroluk (84 Romen Leyi) faiz zararnn
bavurucu iin esasl bir dezavantaj tekil etmediine karar verirken,
Romanya ulusal hukukunda mahkeme kararlarnn ge uygulanmasnn kendisi tarafndan Szlemeye aykr bulunduunu hatrlatmtr.
AHM iin bu bulgu sz konusu ikayetin yeni bir hukuki ilkesel mesele iermemesi bakmndan insan haklarna sayg koulu bakmndan
bir sorun domamaktadr.47 Bu karar son derece isabetsizdir. Zira bir
kez Korolev itihadnn aksine, ortada atf yaplan bir Avrupa Konseyi
Bakanlar Komitesi karar bulunmamaktadr. Ne Romen ulusal mahkemelerinin kararlarnn ge icra edilmesine dair dosya kapatlm ne
de bavurucu bu adan bireysel bir giderim alabilmitir. Mahkeme,
sadece nceki itihatlarna atf yapmakla yetinmitir ki bu olduka
tehlikeli bir yaklamdr.
Gaftoniuc itihadndaki durumun tersi Holub ve Zatkove kararlarnda
gzlemlenmektedir. Hatrlanaca zere, anlan davalarda bavurucular anayasa ikayeti yarglamasnda alt derece mahkemelerin mtalaasna kar ek lahiya verilememesinin adil yarglanma hakknn
ihlalini tekil ettiini ileri srmt. Mesele ek hukuku bakmndan
kronik bir sorun olduundan ve AHM kararlaryla adil yarglanma
hakkna aykrl tescil edilmi olduundan ulusal hukukta eitli giriimler yaplmtr. Bunlar arasnda ek Anayasa Mahkemesi, eer
alt derece mahkemesinin lahiyas yeni bir argman veya olgu iermek-

47

Gaftoniuc v. Romania, App. No.30934/05, Admissibility Decision of 22 February 2011, paras. 34-36.

AHM Yargsnda Yeni Dnem


231

teyse davac tarafa tebli edilmesi uygulamasn getirmitir. Ayrca


AK Bakanlar Komitesi, sz konusu soruna ilikin AHM kararlarnn
icrasnn ek Hkmeti tarafndan laykyla yerine getirildiine karar vermitir.48 Korolev ve Gaftoniuc kararlarnda olduunun tersine,
kesinlemi bir yarg kararnn icra edilmemesi/ge ve faizsiz icra edilmesi gibi bir durumun sz konusu olmad Holub ve Zatkove kararlarnda, Bakanlar Komitesinin dosyay genel olarak kapatmas ve Anayasa Mahkemesinin ald nlemlerin insan haklarna sayg koulunu
karlad sonucuna varlabilir. Ancak her halkarda AHMin ulusal
anayasa mahkemesinin ald nlemlerin ilkesel sorunu gidermekte
yeterli olup olmadn deerlendirmesinde fayda bulunmaktadr. Dikkat edilecek olunursa, insan haklarna sayg koulu, mali yn ar
basan davalardan ziyade ilkesel hukuki meselelerin gndeme geldii
davalarda daha n plana kmaktadr.
Nitekim 20 Mays 2011 tarihli Finger hkmnde Mahkeme daha temkinli bir deerlendirme yaparak, hukuki esas nceden netlie kavuturulmu davalarda P14 asndan nasl bir yaklam izleyeceinin iaretlerini vermitir. Bulgaristan hukukundaki makul srede yarglama
sistematik problemini ieren davada AHM, bu makalede ilenen nc
kararlar zetledikten sonra, insan haklarna sayg gereinin almn
yapmtr. Mahkemeye gre, bavurucuyla ayn durumdaki kiilerin
haklarn etkileyen yapsal sorunlarn sz konusu olduu hallerde insan haklarna sayg gerei, somut zarar ne kadar kk olursa olsun
esasa dair bir incelemeyi zorunlu klmaktadr. zellikle ulusal hukukun Szlemeye uygunluu ile Szlemenin uygulanmas ve yorumlanmas bakmndan ciddiyet arz eden konular sz konusu olduunda, srf
zararn deeri dk olduu iin bir bavuru reddedilemez. Mahkeme
Finger davasn pilot dava olarak ele alm ve muhatap Hkmetin bu
konuda tavsiyelere ak olduunu not ederek, insan haklarna sayg
gereinin yeni kabuledilebilirlik ltnn uygulanmasn engelledii
sonucuna varmtr.49

48

49

Holub v. Czech Republic, App.No.24880/05, Admissibility Decision of 14 December 2010; Zatkove v. Czech Republic, App.No.20862/06, Admissibility Decision of 8 February 2011. Ayrca bkz. Cavajda v. Czech Republic, App. No.
17696/07, Admissibility Decision of 29 March 2011; Matousek v. Czech Republic, App. No. 9965/08, Admissibility Decision of 29 March 2011.
Finger v. Bulgaria, App. No.37346/05, Judgment of 10 May 2011, paras. 70-75.

232

Gemalmaz

Finger davasn mteakip 07 Haziran 2011 tarihli Duric davasnda da


Mahkeme, yine ilkesel sorunu n plana kartm ve uyumazlk konusunun miktar olduka dk olmasna ramen insan haklarna sayg
koulu erevesinde ikayeti kabuledilebilir bulmutur. Trkiyede de
kronik bir sorun olan zorunlu mdafii uygulamasndan hak kazand
vekalet cretlerinin denmemesinin ve bu konuda ulusal yarg yerlerinin yetkisizlik karar vermesinin Szlemenin adil yarglanma hakkn dzenleyen 6. Maddesi erevesinde ileri srld bu davada
AHM, P14le getirilen yeni kabuledilebilirlik koulunun uygulanmas
bakmndan insan haklarna sayg koulunu amlamtr. Mahkemeye gre, hazrlk soruturmasndaki zorunlu mdafilik kurumu, zellikle anlan aamada mdafinin yokluunda alnan ifadelerin soruturmann sonraki evrelerinde delil olarak kullanlabilmesi ihtimali
gzetildiinde Srp ceza adaleti sisteminin adil ekilde yrtlmesi
bakmndan elzemdir. Dolaysyla, zorunlu mdafilik sisteminin yrtm asndan vekalet cretlerinin denmesi meselesi asla nemsiz
olarak addedilemez.50
IV. Yeni Kabuledilebilirlik ltnn Uygulanabilirlik Koulu
2: ikayetin Ulusal Dzlemde Ele Alnm Olmas Gerei

Uyumazln esasnn bir ulusal yarg yeri tarafndan gereince incelenmi olmas koulu, P14n getirdii yeni kabuledilebilirlik ltnn uygulanabilmesini iin gerekli olan son kouldur. P14n
Aklayc Raporuna gre (para.82), adaletin inkarna/reddine (denial
of justice) yol almamas iin ulusal bir mahkeme veya nihayetinde
Avrupa Mahkemesi, uyumazl laynca ele almaldr. Uyumazln
esasnn bir ulusal yarg yeri tarafndan gereince incelenmi olmas Dudek davasnda nemli bir yer tutmaktadr. Hatrlanaca zere,
her ne kadar bu davada mebla dk de olsa Mahkeme, daha nce
Almanyann makul srede yarglama hakknn ihlali halinde etkili
bir giderim yolu salamadn hkme balad iin P14 uygulayamamt ve dk mebla sorununu bireysel bavuru hakknn ktye

50

Juhas Duric v. Serbia, App. No. 48155/06, Judgment of 7 June 2011, paras.53-56.
unu da eklemek gerekir ki, Duric davasnda Mahkeme ihlal olmadna karar
vermitir. Mahkemeye gre, bavurucu idari yollara tabi bir uyumazlkta grevsiz ve yetkisiz yargsal yollar kullanmaya almakla kendi hata yapmtr.

AHM Yargsnda Yeni Dnem


233

kullanlmas kapsamnda ele almt.51 Buna ramen Mahkeme, bavuruyu bir de ulusal dzlemde ele alnp alnmad ve hukuki esasnn Szlemesel anlamda kayda deer bir problem tekil edip etmedii
asndan ele almtr.52 Mahkemeye gre bavurucu dk meblaa
tekabl eden ikayetinin bireysel/birel bir ilemden ziyade, aleyhine
dava alan Devlette sistematik ve yapsal bir sorun tekil ettiini gstermelidir. Bu noktada Mahkeme, ulusal dzlemdeki yarglamalardan
birinin bavurucu lehine bitmi olmasnn da ikayetin znn ulusal
yarg makamlar tarafndan dikkatli ekilde ele alndn gsterdiine
kanaat getirmitir.
Somut olayn zelliklerine odaklanan AHM, ulusal yarglamalarn
uzamasnda bavurucunun tutumunun nemli rol oynadn somut
rneklerle saptamtr. zellikle ulusal hukuktaki uyumazlklara
konu olan dk meblalarla kendi nnde talep edilen yksek manevi tazminatlar arasndaki fahi farka dikkat eken Mahkeme, makul
srede yarglamalar gerekletirmesi ve bunun gideriminin salanmas bakmndan Almanyaya spesifik ykmllkler iaret ettiini
belirtmitir. Bu adan bakldnda, ortada hukuki esas belirsiz bir
sorun bulunmamaktadr ve dolaysyla yeni kabuledilebilirlik ltnn uygulanabilmesi iin aranan koullardan olan uyumazln esasnn bir ulusal yarg yeri tarafndan gereince incelenmi olmas koulu karlanmtr.53
Uyumazln esasnn bir ulusal yarg yeri tarafndan gereince incelenmi olmas koulu bakmndan iki dereceli yarglamann ve icra
sisteminin varlnn nemli olduunu not edelim. Rinck davasnda
AHM, trafik kabahatine ilikin yarglamann iki dereceli olduundan
bahisle uyumazln gereince ele alndna karar vermitir.54 Ayn
ekilde Mahkeme Gaftoniuc davasnda, bavurucunun iddialarnn
ulusal makamlar nnde gereince ele alnd sonucuna varrken,
hem alt derece hem de temyiz mahkemelerinde uyumazln ince51

52

53

54

Dudek v. Germany, App.Nos. 12977/09, 15856/09, 15890/09, 15892/09 and


16119/09, Admissibility Decision of 23 November 2010.
Aslnda bu durumda Mahkeme tutarszla dm olmaktadr. Bir kez bireysel bavuru hakknn ktye kullanld tespit edildiinde, direkt kabuledilemezlik karar verilmelidir. Daha fazla ve farkl alardan herhangi bir
inceleme yapmaya gerek kalmaz. Anlalan o ki AHM, eline geen frsat
deerlendirerek P14n yorumlanmasn gelitirmek istemitir.
Dudek v. Germany, App.Nos. 12977/09, 15856/09, 15890/09, 15892/09 and
16119/09, Admissibility Decision of 23 November 2010.
Rinck v. France, App. No. 18774/09, Admissibility Decision of 19 October 2010.

234

Gemalmaz

lendiini ve lehe hkm kurulduunu, nihayetinde bu lehe hkmn


bavurucu tarafndan baarl (yaklak iki yllk gecikmeyle de olsa)
ekilde icra edildiine vurgu yapmtr.55
Holub ve Zatkove kararlar da uyumazln esasnn bir ulusal yarg
yeri tarafndan gereince incelenmi olmas koulu bakmndan burada ele alnmaya deer. Bavurucularn anayasa ikayeti yarglamasnda alt derece mahkemelerinin mtalaasna kar ek lahiya verememelerinden ikayet ettii davalarda AHM, uyumazln en az iki
ulusal mahkeme (ilk derece ve temyiz) tarafndan ele alnd ve ulusal
mahkemelerin temyiz edilemeyen nihai kararnn P14le getirilen yeni
kabuledilebilirlik ltnn uygulanmasnda bir engel tekil etmedii
deerlendirmesini yapmtr. Mahkemeye gre, aksi halde en nemsiz
davalar bile kendi nne gelecektir ve bu sonu P14n amacyla badamaz. Mahkeme devamla, gereince incelenmi/duly considered
kavramnn adil duruma grme/recieved fair hearing kavram kadar
kat olmadnn da altn izmitir.56
Uyumazln esasnn bir ulusal yarg yeri tarafndan gereince incelenmi olmas koulu, daval Hkmetler tarafndan sadece kabuledilebilirlik aamasndaki davalarda deil, esasa girilmi davalarda da
bir ilk itiraz olarak kullanlmaktadr. talyann kronik konut sorunu
Pinto yarglamalarna ilikin yeni ikayetlerde daval Hkmet, hem
ulusal yarg organlarnn bavuruculara verdii tazminat hem de ikayetlerin ulusal yargda ele alnm olmasn ve bylelikle ortada kayda deer bir zarar olmadn ilk itiraz olarak dile getirmitir. AHM
ise, bylesine kronik sorunu yanstan ve kendisinin nceki itihatlarna oka konu olan bir mevzuda sadece ulusal yarg kararlarna atfla
Szlemesel ykmllklerin yerine getirilmi saylamayacana hkmetmitir.57 Keza Finger davasnda da, zaten kendisi kronik bir sorun
arz eden makul srede yarglanma hakk bakmndan ulusal mahkeme
kararlarnn bir bana yeterli olmad deerlendirmesini yapmtr.58
55

56

57

58

Gaftoniuc v. Romania, App. No.30934/05, Admissibility Decision of 22 February 2011, paras. 37-39.
Holub v. Czech Republic, App.No.24880/05, Admissibility Decision of 14 December 2010; Zatkove v. Czech Republic, App.No.20862/06, Admissibility Decision of 8 February 2011.
Nitekim AHM ok bavuruculu davada ihlal neticesine varmtr. Bkz. Gaglione and others v. Italy, Judgment of 21 December 2010, para.17-18.
Finger v. Bulgaria, App. No.37346/05, Judgment of 10 May 2011, para.76.
Zaten bu uyumazlk bakmndan adil yarglanma hakknn ihlali sonucu
km ve Mahkeme bunun Bulgar yarglama usulnn genel ve kronik bir

Sonu
Yukardaki mlahazalar nda okunduunda, nc nitelikteki Ionescu ile Korolev kararlarnn temkinli bir yaklamla sonulandrld kanaatine varlabilir. Mahkeme, ksmen, greli bir deerlendirmeyle zararn gerek etkisini tartmaya almtr. Ancak hem anlan
kararlar hem de dier baz kararlar iin denilebilir ki, ilkesel dzlemde yerinde belirlemeler yapmasna ramen Mahkeme, somut vakadaki
dosya mnderecatn byk lde ihmal etmektedir. zellikle ikayetinin bekar bir anne ve devlet okulunda retmen olduu Gaftoniuc
kararnda somut olay verilerinin muhakemede dikkate alnmamas
veya nemsenmemesi yerinde olmamtr.
Bu sebeple, mali/maddi unsurun uygulanmas srasnda madurun/
bavurucunun ekonomik durumunun dikkate alnmas, yani mali
unsurun gerek etkisinin takdir edilmesi gereklidir. Zira mali unsur
objektif olmasna ramen, sz konusu zarar miktarnn gerek etkisi
madurlarn finansal ve ailevi durumuna gre deikenlik gsterebilir.
Uyumazla konu olan zarar miktarnn gerek etkisini ortaya kartabilmek iin greli bir deerlendirme yapmak icap etmektedir. Btn
unsurlar gz nnde bulundurmak, etkililik ilkesinin bir gereidir. rnein baz vakalarda dk miktardaki zarar, mali ve ailevi durumu
lke standartlarna gre normal kabul edilen bir kii iin bata mlkiyet olmak zere Szlemesel haklarn ihlali sonucunu dourmaz iken,
ayn miktar mali ve ailevi durumu lke standartlarnn altnda kalan
bir baka kii zelinde Szlemesel haklarn ihlalini sonulayabilir. Bunun tersi de mmkn olabilir. Bu kez, yksek veya dk zarar, bavurucunun durumu ile etkileime geerek mdahalenin lll hakkndaki varlacak neticeyi etkileyebilir.59 Bu adan yukarda ayrntl
olarak incelenen ok yakn tarihli Luchaninova kararnn olmas gereken yaklam ierdii sylenebilir. Sonu olarak, mali/maddi unsurun
n planda olduu uyumazlklarda yeni kabuledilebilirlik ltnn
nasl uygulanaca hususunda bir yol haritas izilmi olup bu haritada

59

sorunu olduu kanaatine varmtr.


Mlkiyet hakk zelinde gelitirilen bu argmanlarn (bkz. GEMALMAZ,
H.B., Mlkiyet Hakk, s. 590-602) P14le getirilen yeni kabuledilebilirlik lt iin de uygulanabilir nitelikte olduu kanaatindeyiz.

236

Gemalmaz

metinde yneltilen eletiriler ve aslnda AHMin eitli haklar zelinde


zaten gelitirdii yaklamlar dorultusunda gerekli uyarlamalar yapldnda bir belirlilik ve tutarllktan bahsetmek mmkndr.
Buna karlk, metinde incelenen kararlarn oundan maddi/mali boyutu olmayan veya maddi/mali boyutu n planda olmayan davalarda
yeni kabuledilebilirlik ltnn hangi esaslara gre uygulanacana
ilikin bir ipucu elde etmenin mmkn olmadn eklemek gerekir.
Temmuz 2011 itibariyle sadece 5 davada ilkesel mesele sz konusudur
ve bunlarn tamam ayn Devlete kar ayn olay rntsne (anayasa ikyetinde silahlarn eitlii) ilikindir. stelik bu be karardan
drdnde Mahkemenin zenli hareket etmedii kanaati oluturacak
sorunlar bulunmaktadr. Yine de beinci karar Benet Praha, Mahkemenin ilkesel meselelerde daha hassas hareket edeceinin sinyalini
vermektedir. Ayn uyumazlk bakmndan verdii drt kabuledilemezlik kararna ramen, Benet Praha davasnda ihlal hkm vermitir.
Ayn ulusal uyumazla dair sz konusu 5 davadan baka bir davann
henz bulunmamas, P14le getirilen yeni kabuledilebilirlik ltnn
uygulanmasnda Mahkemenin mali/maddi boyutlu davalar tercih
edecei anlamna gelmektedir. stelik nc nitelikteki Korolev davasnda yarg kararlarnn uygulanmamas ve hatta bilgi edinme hakk
konulu bir alt uyumazlk bulunduu ve fakat Mahkemenin zellikle
bu alt uyumazla girmekten kand da gz nne alndnda bu
sonuca varmak kolaylamaktadr. Mahkeme, mali boyut ile manevi/
ilkesel boyutun bir arada bulunduu uyumazlklarda mali boyutu n
plana kararak bavurular buna gre zme kavuturma politikasn benimseyecek olabilir, ki bu politikann pek yerinde olduu sylenemez. Bu politika, zellikle uyumazln mali boyutunun manevi boyutun feri bir neticesi olduu hallerde, esasa dair hakkn ihmal edilerek
srf mali unsur zerinde younlalmas tehlikesini iermektedir. Bu
tehlikeden kanmak iin nne gelen uyumazlklarda Mahkemenin
ilkesel meseleyi n plana karmas gerekmektedir. Kukusuz burada bavuruculara da nemli bir sorumluluk dyor: Byle davalarda
bavurucularn AHMin dikkatini uyumazln mali boyutundan ziyade ilkesel zne ekmeye almalar uygun olur.
Ksacas, Mahkemenin yeni kabuledilebilirlik ltn mali boyutlu
olmayan uyumazlklarda nasl uygulayaca belirsizliini korumaktadr. Bu noktada Mahkemenin Szlemesel haklar arasnda zmni
bir hiyerari kuraca, zellikle mutlak (snrlandrlamaz) nitelikteki

AHM Yargsnda Yeni Dnem


237

haklar (rnein yaam hakk ve kt muamele yasa) bakmndan


AHMin dezavantajl bir durumdan muzdarip olma ltn daha
hassas uygulayaca; buna karlk, snrlanabilir nitelikteki haklar
(rnein zel yaam hakk, ifade zgrl, mlkiyet hakk gibi) bakmndan biraz daha sk uygulayaca ngrlebilir. Elbette, snrlanabilir haklar sz konusu olsa bile, spesifik uyumazlk, yeni bir hukuki mesele iermekteyse, AHM esasa girme eilimi gsterecektir.
Yine Benet Praha hkmnn gsterdii zere, adil yarglanma hakk
erevesindeki ilkesel meseleler de ulusal hukukta sistematik sorun
tekil ettii lde dezavantajl bir durumdan muzdarip olma lt kapsamna girecektir.
Yukarda ele alnan kararlar AHMin yeni kabuledilebilirlik ltnn dier unsurlarna, zellikle de insan haklarna sayg gereinin
karlanm olmas kouluna daha bir zen gstermesi gerektiine iaret etmektedir. Bir kez insan haklarna sayg gereinin bireysel giderim boyutuna, en az genel giderim boyutu kadar zen gsterilmelidir.
Zaten AHMin dostane zm metinlerinde veya muhatap Devletin
tek tarafl nerilerinde bavurucunun bireysel giderimine zellikle
dikkat ettii grlmektedir. O halde ayn klozun kullanld (insan
haklarna sayg gerei) dier norm bakmndan da ayn incelemeyi
yapmas Szlemesel tutarlln bir gereidir. kinci olarak, zellikle usuli gvencelerin ar ve sistematik olarak ihmal edildii sorun
bekleri sz konusu olduunda, Mahkemenin hukuk devleti/hukukun
stnl ilkesi temelinde bir yaklam tercih ederek, zararn miktarna, yani mali boyutuna bakmakszn, otomatikman ihlal karar vermesi gereklidir. Spesifik davadaki hukuki sorunun esasnn yerleik
itihatlarla zlm olmas, o davann zorunlulukla kabuledilemez
ilan edilmesini gerektirmez. stelik AHMin artk neredeyse btn
Szlemesel haklara usuli boyutlar ekledii ve bu usuli boyutlara aykrln o hakkn ihlalini sonulad bir itihadi aamada, srf hukuki
adan bir yenilik iermemesi gerekesiyle insan haklarna sayg koulunun karland sonucuna varlmas, kendi iinde eliik bir yaklam dourmu olmaktadr.
Bununla birlikte insan haklarna sayg koulu bakmndan 2011 yl
ierisinde verilmi Finger ve Duric hkmleri yukarda dile getirilen
eletirileri byk lde karlamaktadr. Mahkemenin Finger davasn pilot dava olarak ele ald da not edilmelidir. Bylelikle Mahkeme,
hkmlerinin icrasna ilikin AHS Madde 46 ile insan haklarna sayg koulu arasnda bir paralellik kurmu olmaktadr.

238

Gemalmaz

Son olarak uyumazln esasnn bir ulusal yarg yeri tarafndan gereince incelenmi olmas koulu bakmndan da baz karmlarda
bulunulmas mmkndr. ncelikle uyumazln esasnn bir ulusal
yarg yeri tarafndan gereince incelenmi olmas koulu bakmndan
iki dereceli yarglamann ve icra sisteminin varlnn nemli olduu
not edilmelidir. Buna ek olarak, Mahkemeye gre, ikayetiler ikayetin bireysel/birel bir ilemden ziyade aleyhine dava alan Devlette
sistematik ve yapsal bir sorun tekil ettiini gstermelidir. Nitekim
AHM, aleyhine dava alan Devlette sistematik ve yapsal sorunlara
ilikin davalarda uyumazln bir ulusal yarg yeri tarafndan gereince incelenmediine/incelenemeyeceine karar vermektedir.
Grlyor ki daha P14n hazrlk aamasnda ciddi eletirilere maruz kalan yeni kabuledilebilirlik lt, AHM tarafndan yle ya da
byle ilevselletirilmektedir. Yukardaki somut inceleme, almann
Giriinde ifade edildii zere, artk younlalmas gereken asl ve
acil hususun nemli bir lde dezavantajl durumdan muzdarip
olma ltnn iinin nasl doldurulaca, unsurlarnn hangi faktrler erevesinde belirlenecei ve nihayet somut uyumazlklarda nasl kullanlaca olduuna iaret etmektedir. Bu noktada AHM iin
yol gsterici genel ilkelerin aa kartlmasnn ve zellikle etkililik
ilkesi temelinde bir perspektif gelitirilmesinin gerekli olduunu dnmekteyiz.
Anlalyor ki Mahkeme P14 uygulamasna hz vermektedir. rnein
P14le getirilen tek yargcn kabuledilemezlik karar vermesi usul
de ok youn ekilde uygulanmaya balanmtr. Mahkemenin resmi
sitesinde Haziran 2011 sonunda itibariyle verilen bilgiye gre, 2011
yl bandan buyana bata i yknn ounluunun kayna olan
Devletler (Rusya, Trkiye, Romanya, Polonya ve Ukrayna) bakmndan bir filtreleme sistemi oluturulmutur ve bu Devletlere kar alan davalar ncelikle tek yargcn szgecinden geirilmektedir. Ayn
tarih itibariyle, 21.859 bavurucu szgeten geirilmi olup bunlarn
11.369u tek yarg tarafndan kabuledilemez ilan edilmitir.60 Bireysel
bavurucular asndan olumsuz bir zellik tayan bu usuln oka
iletilmesi karsnda daha zenli ve ierii daha doru temellendiril60

Bkz. Filtering Section-Progress Report (http://www.echr.coe.int/NR/rdonlyres/F484672E-0C6A-4815-9449-44157ED9C89C/0/Bilan_filtrage_EN.pdf).

AHM Yargsnda Yeni Dnem


239

mi bavurular hazrlamak elzem hale gelmekte ve dilekelerin AHM


itihatlaryla desteklenmesini kanlmazdr.61
Bunun yannda P14n getirdii baz olumlu deiiklikler de bulunmaktadr. Nitekim hukuki esas daha nce AHMin yerleik itihadyla62 zlm kopya davalarda yargtan mteekkil komitenin ayn
anda hem bavurunun kabuledilebilirliine hem de esasna ilikin karar verme imkan da ska kullanlmaya balanmtr.63 Bu usuln iletilmesi, Mahkemenin i yknn byk ounluunu oluturan kopya
davalarn sratle sistemden temizlenmesine imkan verme potansiyeli
tamaktadr. stelik atf verilen kararlara bakldnda Mahkemenin,
sadece yerleik itihada nceden konu olmu uyumazlklarda deil,
ayrca hukuki esas basit nitelikteki davalarda da sz konusu imkandan faydalanarak hzlca zme gittii anlalmaktadr. Normatif
dzenlemeyi esneten bu eilimin davalarn sonuca balanma sresini
hzlandraca umulabilir. Benzer ekilde P14le dorudan balants
olmamakla birlikte aleyhine dava alan Devletin Mahkemeyle ibirlii yapma ykmllnn etkisi grlmeye64 ve pilot karar usul de
sklkla uygulanmaya balamtr.65
61

62

63

64

65

Eklenmelidir ki, P14n yrrle girmesini takip eden iki yl boyunca tek
yarg yeni kabuledilebilirlik ltne dayanarak bir bavuruyu kabuledilemez
ilan edemeyecektir (bkz. Explanatory Report of the Protocol No.14, para.84).
ancak daha sonra tek yarglar da nemli bir lde dezavantajl durumdan
muzdarip olma ltn nlerindeki davalara uygulayacaklardr.
Yerleik itihat ifadesi ncelikle Daireler tarafndan tutarl ve istikrarl olarak verilmi birden ok karar ifade eder. Ayrca, istisnai hallerde Byk Daire tarafndan tek bir vakada olsa bile konulan ilke de yerleik itihat olarak
mtalaa edilebilir. Bkz. Explanatory Report of the Protocol No.14, para.68.
rnein Kascak v. Slovakia, App. No. 280/06, Judgment of 30 November 2010;
Vrabec v. Slovakia, App. No. 1941/06, Judgment of 30 November 2010; Bodor v.
Hungary, App. No. 31181/07, Judgment of 14 June 2011 (bu dava mnhasran
makul srede yarglanma hakkna ilikin olup Macaristana kar verilen nceki kararlara atf yoktur). Popovic v. Germany, App. No.34236/06, Judgment of 13
January 2011 (AHMin 5. Blmnce incelenen bu dava nce yargl Komiteye tevdi edilmi, ancak sonradan Komite tarafndan Daireye gnderilmitir).
Nitekim Mahkeme, P14le deiik Szleme Madde 38 erevesinde Rusyann kendisiyle ibirlii yapma ykmlln ihlal ettiine hkmetmitir
(bkz. Sasita Israilova and Others v. Russia, App. No.35079/04, Judgment of 28
October 2010, paras.141-146).
Rumpf v. Germany, App. No.46344/06, Judgment of 2 September 2010; Finger
v. Bulgaria, App. No.37346/05, Judgment of 10 May 2011. Pilot karar usul
hakknda eletirel deerlendirme iin bkz. ALTIPARMAK, Kopya Davalar, s.
60-107.

Kaynaka
ALTIPARMAK, Kerem; Avrupa nsan Haklar Sisteminde Brokrasi Krizi:
Tamam ya da Devam, amzda Hukuk ve Toplum, C. 28, S. 5,
(Brokrasi Krizi).
ALTIPARMAK, Kerem; Kopya Davalar ve Pilot Kararlar: Bir Kararda Bin
Adaletsizlik, 50. Ylnda Avrupa nsan Haklar Mahkemesi: Baar m,
Hayal Krkl m?, Yayna Hazrlayan: Kerem Altparmak, Ankara
Barosu Yaynlar, Ankara, 2009, (Kopya Davalar).
ARSLAN, Glay; Avrupa nsan Haklar Szlemesi Koruma Mekanizmasnn
Etkililii Meselesi, Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, stanbul
niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, stanbul 2002.
AYBAY, Rona; AHMce 14. Protokoln Uyguland lk Dava, Gncel Hukuk,
Austos 2010, S. 8-80, s. 60-61.
GEMALMAZ, H. Burak; Avrupa nsan Haklar Szlemesinde ve Trk
Hukukunda ocuun Bedensel Cezadan Korunmas, Legal Yay, stanbul,
2005, (ocuun Bedensel Cezadan Korunmas).
GEMALMAZ, H. Burak; Avrupa nsan Haklar Szlemesinde Mlkiyet Hakk,
Beta Yay., stanbul, 2009, (Mlkiyet Hakk).
GEMALMAZ, Mehmet Semih: Ulusalst nsan Haklar Hukuku Belgeleri,
I. Cilt Blgesel Sistemler, Legal Yay., stanbul Ocak 2010, (Blgesel
Sistemler).
GEMALMAZ, Mehmet Semih; Ulusalst nsan Haklar Hukukunun Genel
Teorisine Giri, Legal Yay., Nisan 2010 (7. Bask), (Genel Teori).
HARRIS, D. J. / M. OBOYLE / E. P. BATES / C. M. BUCKLEY; Law of the
European Convention on Human Rights, Oxford University Press, 2009.
TRECHSEL, Stefan; Human Rights in Criminal Proceedings, Academy of
European Law- European University Institute, OUP, 2005.
WILDHABER, L.; A Constitutional Future for the European Court of Human
Rights?, HRLJ, Vol.23, No.5-7, 2002, s. 161-165.
ZWAAK, Leo; (Revised by), Chapter 1 General Survey of the European
Convention, Theory and Practice of the European Convention on Human
Rights, (editors, Pieter van Dijk, Fried van Hoof, Arjen van Rijn and Leo
Zwaak), Intersentia, Antwerpen Oxford, 2006 (Fourth Edition).

AHM Yargsnda Yeni Dnem


241

AHM Vaka Listesi


Adrian Mihai Ionescu v. Romania, App. No. 36659/04, Admissibility Decision
of 1 March 2010.
Akgl v. Turkey, App. No. 7673/02, Admissibility Decision of 30 January 2007.
Bock v. Germany, App. No.22051/07, Admissibility Decision of 19January2010.
Bock v. Germany, App. No.22051/07, Admissibility Decision of 19January2010.
Benet Praha, Spol. S.R.O. v. Czech Republic, App. No. 33908/04, 7937/05,
25249/05, 29402/05 and 33571/06, Judgment of 24 February 2011.
Bodor v. Hungary, App. No. 31181/07, Judgment of 14 June 2011.
Cavajda v. Czech Republic, App. No. 17696/07, Admissibility Decision of 29
March 2011.
D.K. v. Slovakia, App.No. 41263/98, Admissibility Decision of 14 May 2002.
Dudek v. Germany, App.Nos. 12977/09, 15856/09, 15890/09, 15892/09 and
16119/09, Admissibility Decision of 23 November 2010.
Finger v. Bulgaria, App. No.37346/05, Judgment of 10 May 2011.
Gaftoniuc v. Romania, App. No.30934/05, Admissibility Decision of 22 February
2011.
Gaglione and others v. Italy, Judgment of 21 December 2010.
Holub v. Czech Republic, App.No.24880/05, Admissibility Decision of 14
December 2010.
Ionescu v. Romania, App. No. 36659/04, Admissibility Decision of 1 March 2010.
Jokela v. Finland, App. No.28856/95, Judgment of 21 May 2002.
Juhas Duric v. Serbia, App. No. 48155/06, Judgment of 7 June 2011.
Korolev v. Russia, App. No. 2551/05, Admissibility Decision of 1 July 2010.
Kovalenko and Boyko v. Ukraine, App.No.15066/03, Admissibility Decision of
30 November 2010.
Kascak v. Slovakia, App. No. 280/06, Judgment of 30 November 2010.
Langborger v. Sweden, Judgment of 22 June 1989.
Lyubov Nikolayevna Krinovogova v. Russia, App. No.74694/01, Admissibility
Decision of 1 April 2004.
Luchaninova v. Ukraine, App. No. 16347/02, Judgment of 9 June 2011.
Lger v. France, App. No. 19324/02, Striking Out Judgment of 30 March 2009.
Mehmet ve Suna Yiit v. Turkey, App. No. 52658/99, Judgment of 17 July 2007.

242

Gemalmaz

Matousek v. Czech Republic, App. No. 9965/08, Admissibility Decision of 29


March 2011.
Popovic v. Germany, App. No.34326/06, Judgment of 13 January 2011.
Rinck v. France, App. No. 18774/09, Admissibility Decision of 19 October 2010.
Rumpf v. Germany, App. No.46344/06, Judgment of 2 September 2010.
Sancho Cruz and 14 Others (Reforme Agraire) v. Portugal, Judgment of 18
January 2011.
Sasita Israilova and Others v. Russia, App. No.35079/94, Judgment of 28
October 2010.
Van der Mussele v. Belgium, Judgment of 23 November 1983.
Vasilchenko v. Russia, App.No. 34784/02, Judgment of 23 September 2010.
Vrabek v. Slovakia, App. No. 1941/06, Judgment of 30 November 2010.
Woonbron Volkshuisvestingsgroep and others v. Netherlands, App. No.47122/99,
Admissibility Decision of 18 June 2002.
X. v. Germany, App. No.9177/80, Admissibility Decision of 6 october 1981.
Zeman v. Austria, App. No.23960/02, Admissibility Decision of 30 June 2005.
Zatkove v. Czech Republic, App.No.20862/06, Admissibility Decision of 8
February 2011.

Vous aimerez peut-être aussi