Vous êtes sur la page 1sur 6

AKP; ADALETSİZ ARTAN İŞSİZLİK VE SICAK

PARAYLA KALKINMA (AYRIŞTIRIP BÖLME)


PARTİSİ

Prof. Dr. Mehmet Erdaş, Berlin, 19.12.2010

Ayaklar baş olursa, kıyamet kopar; Ben Başbakan olduktan


sonra faiz gerçeğini öğrendim, abdestimden şüphem yok ki
namazımdan şüphem olsun; Yabancı dil bilmek ne kadar
önemli diyen birine, elini havaya kaldırıp: ‘Boş ver ya, ben
Tercüman kullanırım’ demişti. Ne dersiniz, bu sözleri kim,
hangi psikoloji ile söylemiş olabilir?

İnsanlar kendilerini nasıl görürlerse, çevresindekileri de aynen


öyle görür, aynı ölçülerle değerlendirirler. Kendini gerçekte
olduğundan, çok daha yükseklerde görenler, elde ettikleri
gücün ve paranın da etkisiyle kendisini de çevresini de
bambaşka gözlerle görmeye başlarlar. Adolf Hitler’ den
Tayyip Erdoğan’ a, Süleyman Demirel’ den Özal ve Evren’ e
kadar iktidar gücüne kavuşan tüm siyasetçilerde ve askerlerde,
elde ettikleri muazzam iktidar gücünün de etkisiyle, kendi
özgeçmişlerine ve gerçek kişiliklerine, çevresine
yabancılaşma, tabiat kuvvetlerine bile meydan okuma
psikolojisi görülür. Bu yüzden hem Napoleon hem de Hitler
Orduları Rusya seferinde soğuktan donarak yok olmuştur.
Bizim yakın tarihimiz de ise, Sarıkamış’ ta donarak ölen yüz
binlerce askerimiz aynı kör psikolojinin kurbanı olmuşlardır.
Güç sahipleri, ele geçirdikleri gücün büyüsüyle, körleşerek
sonunda nerede duracaklarını bilemezler. Şeyh Edebali’ den
Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Bey’ e verilen önemli
tarihi nasihatin maksadı, işte bu gücün kör eden, en
yakınındaki düşmanı ile dostunu, doğru ile yanlışı, iyi ile
kötüyü ayıran feraseti (farkında lığı) önleyen psikolojiye
kapılmamasını sağlamak değil miydi?

Tayyip Erdoğan’ ın bizzat kendisi ayak iken, hiç hak etmediği


halde, sürekli inancı ve değerleri ile alay edilen, büyük bir
imparatorluk iken, on yıl da küçücük bir devlete indirgenmiş
büyük bir milletin onu bir arada tutan tüm tarihi hassasiyetleri,
muhteşem zamanlama ile tüm derin psikoloji yöntemleri
kötüye kullanılarak, Amerikan ve İsrail istihbaratınca en ince
ayrıştırıcı ve karmaşık psikolojik savaş yöntemleri ile tüm
Siirt’ lilerin Eniştesi olarak Kasımpaşa’ dan Başbakan
yapılmış değil midir? Ayaklar baş olursa, kıyamet kopar
sözünü Tayyip Erdoğan söylerse ne anlarsınız? Düz Aristo
mantığı ile, kıyametin geldiğini, sonunda idare ettikleri ülkede
çok kötü şeyler olacağını anlarsınız değil mi? Her nefis, her
benlik, sonunda kendi kendini hesaba çekmekte, tüm
yaptıklarının hesabını vermektedir.

MÜSİAD Kongresinde, Recai Kutan’ dan sonra söz alarak,


faiz gerçeğini kendisinin ancak Başbakan olduktan sonra
öğrendiğini söyleyen Tayyip Erdoğan ne demek istiyordu? Bu
çok önemli bir beyandır; çünkü kendisini kimlerin iktidar
yaptığını söylemek istiyordu. Faiz ve döviz oyunları, sıcak
para giriş çıkışları ile sekiz yıllık AKP iktidarı döneminde,
Türkiye’ den en çok para kazanan kimlerdir? Küresel Siyonist
Sermaye ve onların yerli işbirlikçileri Fethullah Gülen hareketi
değil mi? İşte Tayyip Erdoğan ve AKP sini onlar iktidar yapıp
kullanmışlardır. AKP Kadrolarının ve Fethullah Gülen
hareketinin, Allah’ın son Peygamberi Hz. Muhammed ile
gönderdiği son hak dini İslam ve Kuran ile istismar etmekten
başka hiçbir samimi ilişkileri olamaz.
‘Abdestimden şüphem yok ki, namazımdan şüphem olsun’ ne
demektir? Abdest ve namazı n hükmü Allah a ait değil mi?
Sen hem savcı hem yargıç rolünde, abdest ve namazını nasıl
şüphesiz temize çıkarıyorsun? Evliya mısın, yoksa Peygamber
misin? Nasıl bu kadar ibadetinden emin olabiliyorsun? En çok
din iman sömürüsü yapanlar, inanç ile insanları kandıranlar
ibadetinden çok emin olanlar değil mi? Bu kadar zenginliği,
aşırı mal varlığını, bu kadar kısa sürede nasıl elde ettin? ABD
diplomatlarının Washington’ a çektikleri telgraflarında,
Wikileaks tarafından açıklanan belgelerde yazılanlar doğru
değil mi?

AKP kadroları ehliyetsizdir, iyi eğitim almamışlardır.


Aldıkları sadece din eğitimidir. Fensiz din olur mu? İsviçre
bankalarında 7 Milyar dolar, İstanbul Kısıklı’ daki helikopter
pistli ve havuzlu villalar, Bankalardaki paralar, oğluna, kızına
gelinine, damadına, Amerika’ da alınan daireler, gemiler,
firmalar, sayısız ortaklıkların kaynağını nereden buldunuz?
Örtülü ödeneği nasıl kullandınız? Mühendisler aç ve işsiz iken
neden Basketbolculara 23 Milyon dolar bağışladınız?
Babanızın parasını, kendi paranızı bağışlayabilirsiniz, ama
milletin parasının son kuruşuna kadar hesabını vermek
zorundasınız.

AKP sekiz yıllık iktidarının sonuna gelmiştir. Bu iktidar


döneminde, en büyük adaletsizlik olan işsizlik ve fakirlik
artmıştır. Her dört gençten biri işsizdir. Gençlerde gelecek
umudu kalmadığı için Üniversitelerde protestolar dalga dalga
yayılmaktadır. Polis sayısını artırarak güvenlik sağlayamaz,
işsizliği önleyemezsiniz. Türkiye, İmralı’daki bebek katili
mahkûmdan pilli ve iki dilli hale getirilmiştir. TBMM de bile
Kürtçe konuşulmaktadır. Türkiye’ nin Üniter yapısı ve
bağımsızlığı, devletin bekası, AKP ve Fethullah Gülen
kadrolarının tehdidi altındadır. Bunlar dünyadan, insanlığın
evrensel değerlerinden, Kur’an ve Tabiatın tam ve mükemmel
bütünlüğünden, güzelliklerinden, matematikten, fizikten ve
felsefeden, gerçek bilgiden ve imandan, hakikatten habersiz,
samimiyetsiz din tacirleridir.

Türkiye nin Teknoloji üreten lider ülke olabilmesi için


Teknolojiden anlayan, doğru kararlar alacak çekirdek
Mühendis kadrolarına ve akıllı kalıcı sermaye birikimine
ihtiyaç var. AKP Kadrolarında bunlar yok! Sıcak para ile de
ne süreklilik sağlanabilir ne de teknoloji üretilebilir! Türkiye
de önce devletin halkı aldatmaması, insan haklarına ve
şeffaflığa önem vermesi, gelir dağılımını düzeltmesi eğitim ve
sağlık yatırımlarını yapması lazım, sonra Avcı uçağı da üretilir
Bombardıman uçağı da füze kalkanı da, Yazılım da geliştirilir
teknoloji de. Önce ülkesini sadece pazarlamayan, pazarını
SAP gibi firmalara bedavaya hiç teknoloji transferi kalite ve
iyileştirme uyarlama yatırımları yapmadan, milyonlarca Euro
luk lisans paralarının elde edilip yurt dışına çıkarılamaması
sağlanmalı! Toplumun üstüne mühendisiyle Profesörüyle iş
adamıyla siyasetçisiyle ölü toprağı serpilmiş, duyarsızlık
kayıtsızlık almış başını gidiyor. Sahipsiz ülke elbette batar
bölünür bir gün. Batılı ülkelerde firmalarla devletin strateji ve
hedefleri aynı, devamlı ve kalıcı; hedef kar en çoklaması,
sonuç yeni istihdam yaratmak! Türkiye de ise günü
kurtarmak, kalıcılık ve süreklilik yerine köşe dönmece ve
kapkaç, kayırma rüşvet, istihdam yaratmak ise kimsenin
umurunda değil.

Bu yüzden AKP, iktidarda kaldığı sekiz yıl boyunca yaptığı


tüm icraatları ile Adalet ve Kalkınma Partisi olarak değil,
ülkeyi Kürt -Türk, Sünni - Alevi, dinli - dinsiz olarak
tamamen kutuplaşma ve bölünmenin, etnik ve dini kültürel
ayrışmanın, iç savaşın eşiğine getiren, işsizliği ve yoksulluğu
artıran, Türk halkını büyük sermaye lehine uygulanan faiz
döviz ve sıcak para politikalarıyla sadakaya muhtaç hale
getiren siyasi iktidar olarak anılacaktır. Türk Silahlı
Kuvvetleri ve Türk Gençliği, Üniversiteler ve Öğretmenler,
Hukukçular, Basın ve Medya kuruluşları başta olmak üzere,
tüm milli güç unsurlarının, Haziran 2011 seçimlerinde güç
birliği yaparak, demokratik yollarla, Türk toplumunun tüm
refleksleri harekete geçirilerek AKP iktidardan
uzaklaştırılamazsa ne olacaktır?

AKP yi 2001 krizinden sonra kimler iktidara getirmiş ise, İran


a Kasım 2012 ye kadar yapılacak olası askeri müdahale
öncesinde, AKP kadrolarını kesinlikle iktidardan götürecek,
ancak ondan daha tehlikeli olacak ve kendi söz ve
buyruklarından çıkmayacak, Türkiye yi üçe bölecek başka bir
işbirlikçi siyasi kadroyu işbaşına getirecektir. Türkiye
topraklarına hâkim olunmadan dünya güç dengeleri ve dünya
barışı, Ortadoğu da kilit önemdeki enerji gaz, petrol ve su
kaynaklarının güvenliği sağlanamaz ve korunamaz. Boşuna
Türkiye, ‘Türklere bırakılacak kadar önemsiz değildir’
denmemektedir. En çok uluslar arası toplantı ve pazarlığın
konusu Ortadoğu ve Türkiye’ dir. AKP’ nin sekiz yıllık tüm
Ortadoğu Irak ve Afganistan Politikalarını, NATO, CIA ve
MOSSAD, Alman BND ve İngiliz MI5 ve MI6
yönlendirmektedir. Toplumlar, bilgi ve sermaye birikimleri
oranında dünya refahından pay alabilmektedirler. En zengin
petrol, doğal gaz ve maden yataklarına, altına gümüşe
uranyum kaynaklarına, kalabalık nüfusa sahip olsalar da, bu
zenginlikleri ancak bilgi ve sermaye sahibi olanlar daha çok
kullanmaktadırlar.
İstanbul Boğazında, deniz kıyısında bulunan muhteşem
Villalar’ a sahip olanlar, tadını çıkaran kimlerdir?
Sorgulamaya ve ibret almaya, daha çok çalışmaya değmez mi?

Vous aimerez peut-être aussi