Vous êtes sur la page 1sur 35

AKTF TEKTONK

1. GR Tektonik, dnya kabuunun deformasyonu ile ilgili her trl sre, yap ve yzey ekilleri ile ilgilenir. Geni anlamda bu yaplarn ve yzey ekillerinin zaman iindeki evrimi ile ilgilenirken global lekte ktalarn ve okyanus basenlerinin orijini ile, blgesel lekte da zincirlerini oluturan yaplarla, yerel lekte ise kk kvrmlar, fay diklikleri, fay yarklar ile ilgilenir. Tektoniin zaman lei tamamen srecin zelliine baldr. rnein, ktalarn olumas birka milyar yl, geni okyanus basenlerinin oluumu bir ka yz milyon, dalarn olumas ise bir ka milyon yl srerken tepe oluturan kvrmlar birka yz bin ylda oluabilir. Birka metre ykseklikteki fay diklikleri ise deprem srasnda oluabilir. Srelerin hz ise gene ok deiiktir. rnein fay yarnn ilerlemesi saniyede birka kilometreye ulaabilirken, ktalarn hareketi ylda birka on santimetre ile snrldr. Aktif tektonik, insanlk tarihini de iine alacak bir zaman dilimi iinde dnya kabuu zerinde deformasyona neden olan tektonik sreleri inceler. Aktif tektoniin en nemli elemanlarndan olan tektonik jeomorfoloji aktif faylarn tannmas, jeolojik yaplarn oluumu, sismik tehlike deerlendirmesi, ve dnya yzeyinin oluumu gibi konular ieren uygulamalarn, nemi gittike artan bir aleti olmutur. Neotektonik, tektonik rejim deiikliinin zaman bakmndan zamansal bir kavramdr. Herhangi bir blgede, son tektonik rejim deiikliini izleyen ve gnmzde de sren dneme Neotektonik Dnem denir. Tektonik rejim, belli bir blgeyi denetleyen gerilme sistemidir. Dnemin uzunluu veya ksalna gre bu dnemi ifade eden yapsal unsurlar ve birtakm jeolojik olaylar ortaya km olabilir. Dnem ksa ise zellikle st kabukta skmay ifade eden yapsal unsurlarn belirmesi gtr. Ancak ekmeyle ilgili yaplar daha kolayca ortaya kabilirler. Bu ekilde skmal (saf makaslama) blgelerde ilk hareket noktas normal faylar ve tansiyon atlaklar olabilirler. Zamann uzunluu, volkanik etkinlie kadar uzanan bir dizi jeolojik olayn ortaya kabilmesine imkan verebilir. Yerbilimlerinde 1960larn sonlarnda gndeme gelen levha tektonii mekanizmas, yeryuvarmzda birincil hareketliliin yatay dorultuda olduunu gstermitir. Dey yndeki izostazik hareketler ve bu srada meydana gelen yaplanmalar yatay gerilmelerin yansmalar durumundadr

2. TEKTONK REJMLER Bir blgedeki tektonik rejim, skma, ekme veya basit makaslama sistemlerinden birisi tarafndan denetlenir. rnekleri lkemizde de grld zere bal bana basit makaslama rejimleri belli bir uzunluun zerindeki dorultu atml faylar evrelerinde sz konusudur. Levhalarn birbirlerine gre verev hareketleri baz snrlarda bu durumu ortaya karabilir. Okyanus ortas srtlar teleyen ve okyanus taban yaylmasn dengeleyen transform faylarn evrelerinde yarattklar basit makaslama, neden olduklar jeolojik olaylar bakmndan da farkl bir durumdur. En belirgin yaplanmalar, ktaii durumlu dorultu atml faylar evrelerinde geliir. Bu ekilde en genel olarak tektonik rejimleri ekme ve skma olarak ikiye ayrabiliriz.

ekil 2.1

ekil 2.2.

2.1. SIKIMALI TEKTONK REJM (Saf makaslama) (Compressive tectonics) Balca levhalarn greceli skmalar, skmal rejimi dourur. Bu rejimi karakterize eden yaplar, rejimler ierisinde en zengin eitlilie sahiptir. Bunlar progresif bir deformasyonda birbiri ardsra ortaya karlar. Levha ileri youn torsiyon rijiditesine sahip olduklar iin en iddetli deformasyonlar levha kenarlarnda belirirler. Bunlara ym prizmalarndaki imbrike yaplarla karakterize edilirler. Burada levha kenarnn ve burada gelien skmal deformasyonlarn alan ve genilikleri tam bir lye uymazlar. Bu konuya levhalarn byklkleri bakmndan bakmak gerekir. rnein; 6000 km genilikteki bir levhann kenar diye bahsettiimiz alan birkayz km genilikte olabilir.
1 S1 3 2 S2

ekil 2.3.

1) Devaml skma 2) Skmay izleyen ekme 3) ekmeyi izleyen skma 4) Devaml ekme S1-S2 Sfr deformasyon zonlar (Dorultu atml faylar)

Trkiyemiz gibi neotektonik dnemi ksa olan alanlarda tm deformasyon yaplar gevrek davran karakterinde ortaya karlar, nk, henz derinlerdeki bir plastik deformasyonun yzeye kabilmesi (erozyonlarla) mmkn olmaz. Bu tr rejimler derinlii sdan ok derine kadar olabilen sismik etkinliklere yol aarlar. Bu deprem i merkezler, arpma zonuna yakn kesimlerde 200-250 km daha ieride olan kesimlerde yeniden skmal rejim sergilerler. Bu tr aktif yaplar zerinde meydana gelen hareketlilik olduka geni bir alanda etkili olur. Nedeni, kayalarda kompresif dayanmn ok yksek olmasdr.

( )
3

(2)
x

y= Yardmc dzlem zerinde x= Fay dzlemi zerinde

Elenik krklar (Conjugate)

(3) (1)

P (1)
y

(2) (1) (3) (2)

(2)

(1) (3)

(1)

Tv Tb

ekil 2.4.

2.2. EKME TEKTONK REJM (Extensional Tectonics) Genellikle ktaii alanlarda ya dorudan lokal snmaya veya bir yay gerisi yaylma eklinde dalma batmaya bal olarak geliirler. Herhangi bir blgede, nceki arpmalarla kabuun ar derecede kalnlamasnnda sonunda bir orojenik kmeye ve dolaysyla bir ekme rejimine sahne olaca ileri srlr. Bunlarn ierisinde rnei grlen en gereki olan lokal snmaya ve dalma batmaya bal olanlardr. Anadolu levhamz gibi batya itilirken Yunan makaslama zonunda ar derecede skmann belirli bir blgede yaplanmaya yol aacak yeterli ekme gerilmesi dourmas da mmkndr. Benzer durum aslnda saf makaslama srasnda da gelimektedir. Fakat saf makaslamada ilerleyici yamulmann ge evresinde ekme yaplar grlrken, Anadolunun batsnda bu durum herhangi bir skma yapsna neden olmadan en erken aamada ortaya kmaktadr. Dolaysyla burada rejimin zgn ekme olduunu syleyebilmekteyiz.
P (1)

(1)

( 2)

3 (Aktif)

( )
3

(2) (3) (1) (2) (3)

Tb

(1)

Tv

ekil 2.5.

Tansiyon

Yaygerisi yaylma

Amfibolit fasiyesi (Arlama) Isnma (Domlama)

ekil 2.6.

2.3. DORULTU ATIM TEKTONK REJM (Basit makaslama) (Strike-slip tectonics) Dorultu atml faylar zellikle skmal alanlarda en ok rastlanan yaplar olmalarna karn bir basit makaslama rejiminde ana yapnn karakteristik ekilde bir dorultu atml fay, dier yaplarnda ikincil olmalar gerekir. Levha hareketlerinin verev yaklamal durumlarnda veya lkemiz gibi iki sper levha arasnda sktrlmakta olan alanlarda zgn dorultu atml rejimler grlebilir.

Anadolu

Kuzey Amerika

Pasifik hareketleri

Pradtl geni

ekil 2.7
1
3 1

1 2

ekil 2.8 Dorultu atml faylar, meyana gelmeleri iin byk bir gerilme birikimini gerektirdiklerinden iddetli sismik etkinlie neden olurlar. Skmal blgelerde ortaya kan dar ksa uzanml dorultu atml faylarda da sismik etkinlik grlrse de zgn basit makaslama rejimlerinde yap, lkemizdeki gibi genellikle uzun mesafeli olduu iin ok geni alanlarda etkili olan hareketlilie yol aarlar. Neotektonik almalarda arazide en belirgin ekilde tannabilecek yaplar dorultu atml faylardr. Gerek birimleri uzun mesafeli telemelerinden, gerekse gncel ya da ok gen depolarda telenmelere neden olduklarndan kolayca tannabilirler. Gnmzde meydana gelen bu tr yaplarda, meydana gelen depremlerde esasen hareketlilik gncel olarak grnmekte ise de gemi 500.000 yla yayl ekilde, rnein; drenajda meydana gelen arplmalar, uzun mesafeli telenmeler neotektonik dnemin uzunluu ve blgesel yamulma oran hakknda bile fikir verebilirler.

2.4. TRKYE EVRESNDE VE AKDENZ BLGESNDE GNCEL GERLME DURUMU Afrika ve Lavrasya levhalarnn arpma blgesi olan ve Trkiye levhacnnda (platelet) bulunduu kesimde levhalar aras yaknsama tm blgeye bir K-G skmas olarak yansmaz. Bu durum, sismik kaytlarda da kendisini gsterir. Bu durumun nedeni, Akdeniz blgesinde birtakm kk levhalarn ve bunlar snrlayan deiik ynelimli levha snrlarnn bulunmasdr. K-G yaknsama, Triyastan beri srmektedir. Blgede, ligosen sralarnda balayan arpma (zmirAnkara-Erzincan zonunun oluumu) ktasal alt bloklarn hareketlenmelerine yol am, Orta Miyosen sonunda, dou Akdeniz blgesinde Neotetis gney kolunda meydana gelen arpma, izleyen evrede ve zellikle Pliyosenden sonra blgede bat ynl de bir skma gerilmesinin domasna yol amtr. Bu gerilme, neden olduu yamulma hz bakmndan da daha nceden beri almakta olan D-B ynl byk yaplarda bat ynl bir ekme bileeninin domasna yol amtr. Akdeniz tabannn Anadolu altna dalmasyla 180-250 km derinliklerde meydana gelen s art, Anadolu levhas ierisinde kimi volkanik olaylara ve yay gerisi gerilme ve genileme olaylarna yol amtr. Btn bu olaylar, etkileri bugnde sren birtakm alt gerilme alanlarnn domasna yol amtr.

ekil 2.9 Kompresyonel Rejim Altndaki Blgeler Helenik yayn nyz: bu kesim Levanten, yon ve Adriyatik denizlerine bakmaktadr. Ege altna doru dalan bir deprem zonu bu ekilde meydana gelir. Bu kesimde skma, KB-GDdan KD-GBya doru yelpaze tarznda bir geliim gsterir Dou Alplerde, K-G dorultusunda, orta Alpler nlkesinde KB-GD dorultusunda, bat Alplerde ise D-B dorultusunda bir skma etkisi grlr. Cezayirin kuzey Atlas zonu ve Tunus ile Sicilyann bat ksmlarna kadar yine kompresif bir yelpaze sz konusudur.

Gneybat Fasta kompresif gerilmeler batda KD-GB, douda ise KB-GD durumludur. Azor adalar izgisinin dou ksm ile GB spanyada K-Gden KB-GDya doru geliir.

Tansiyonel Rejim Altndaki Blgeler Bat Cezayirin Alboran denizi ve Cebelitark boaznn gney kesimlerinde KD-GBdan K-Ge kadar genileme sz konusudur. Sicilyann dou ksmyla Apeninlerde bir genileme yelpazesi sz konusudur. Sicilyada KB-GDdan, gney talyada KD-GB, kuzey talyada da D-Bya doru deiir. Geni anlamda, Ege denizi sahas. Bu blge geni olarak Ege dalma batma zonu, orta derinlik deprem blgesi zerinde yer alr. Sahann kuzeyinde KB-GDdan, gneyinde KD-GBya kadar deiir. Karpat yaynn GD blgesinde de yine tansiyonel rejimler hakimdir.

Anadolu levhas zerinde dou Anadolu blgesinde bir skma rejimi sz konusuyken, Pliyosenden itibaren ortaya kmaya balayan KAF ve DAF evrelerinde zgn basit makaslama rejimi ve bal yaplarn meydana getirmilerdir. Anadolu levhas zerinde karmak etkilerin altnda bulunan alt blgeler sz konusudur. Akdeniz levhas dalmasnn meydana getirdii skma, Anadolu levhasnn batya kamas, Akdeniz levhasnn skmaya ramen meydana getirdii yay gerisi yamulma prosesi, bu kesimde karmak durumlarn ortaya kmasna yol aar. Gerek dou Anadoluda gerekse Krehir-Toros blou ad da verilen Anadolu levhac zerinde en gze arpan neotektonik unsurlar, K-G ynl saf makaslamann ortaya koyduu KD-GB ve KB-GD ynelimli, srasyla sol ve sa yanal dorultu atml faylardr. Gerek depremsellik gerekse ktaii yamulmann oransall bunun yannda da bu yamulmalarn yol at havza oluumlar bu dorultu atml faylanmalarn kontrollerinde gelimekte ve ngrlmektedir. Bu yaplar ister tam bir basit makaslamann eseri isterse saf makaslamaya bal yaplar olarak meydana gelsinler, yamulmann llmesine ait metodlar ve havza oluturmalar benzer ekillerde cereyan eder. Her ne kadar genilemeli yaplarda havza oluturmakta iseler de Anadoluda, kenarlar dz hatlarla snrlandrlm uzunlamasna ovalar gncel gerilme durumunu anlatmakta olan ve gelimelerini halen srdren havzalar durumundadrlar. Bu nedenle, neotektonik almalarda dorultu atml faylanmalarn zerinde zellikle durulmaldr.

3. TEKTONK JEOMORFOLOJ VE FAYLAR Hangi tektonik rejimde olursa olsun, tektonik hareketler yeryznde karakteristik bir ekil olutururlar. 3.1. NORMAL FAYLARLA GELEN YZEY EKLLER

ekil 3.1. Normal faylarda gelien fay diklii (fault scarp) ve alvyon yelpazesi (alluvial fan)

ekil 3.2. Fay dikli zerinde gelien gen yzeyler (triangular facets) ve allvyon yelpazeleri.

ekil 3.3. Eimli tabakalar kesen bir normal fayda bloklarn ayn seviyeye kadar anmas nedeniyle ortaya kan yanal telenme.

3.2. TERS FAYLARLA GELEN YZEY EKLLER.

ekil 3.4. 3.3. DORULTU ATIMLI FAYLARLA GELEN YZEY EKLLER izgisel vadiler (linear valleys), telenmi nehirler (offset streams), sapm nehirler (deflected streams), basn srtlar (pressure ridge), fay diklii (fault scarp), bank (bench), kaynak (spring), fay gl (sag pond) dorultu atml faylarla gelien nemli tektono-morfolojik yaplardr.

ekil 3.5.

Dorultu atml faylar boyunca, arazide ve laboratuvarlarda yaplan model deneyler sonucunda, yanal atmn dnda deiik yapsal deformasyonlarn olutuu gzlenmitir. Bunlar: (a) elenik dorultu atml faylar (conjugate faults), (b) tansiyon atlaklar ve normal faylar (open fractures and normal faults), (c) ters faylar ve bindirmeler (reverse and thrust faults) ve (d) kvrmlardr (folds)

ekil 3.6. Fay izinin (fault trace) gidiine gre dorultu atml faylar dz dorultu atml faylar bkml dorultu atml faylar ve sramal dorultu atml faylar olmak zere e ayrlr.

ekil 3.7. A. Dz dorultu atml fay B. Bkml dorultu atml fay. Releasing bend: Geveyen bklm; Restaining bend: sktran bklm

10

Dz dorultu atml faylar arazi ya da harita zerinde izgisel gidili, son derece dzgn ve dorusal hatlar eklinde grlr. Bu faylar, makaslama hareketi oluturmalarna ramen, fay zonlar boyunca nemli deformasyon olaylarna (kme, ykselme, kvrmlanma, ters ve normal faylanma gibi) neden olmazlar. Fay izgisi boyunca grlen bkmlerde fayn sol veya sa ynl oluuna ve bklmn sola veya saa doru oluuna gre fay bloklar ya birbirini sktrr, ya da bloklar birbirinden ayracak ekilde serbestletirir.

ekil 3.8. (A) Saa bklml, sol ynl dorultu atml fay (Transpression zone: skma zonu), (B) Sola bklml, sol ynl dorultu atml fay (Transtension zone: serbestlenme zonu)

ekil 3.9. (A) Saa sramal, sol ynl dorultu atml fay (B) Sola sramal sol ynl dorultu atml fay

11

ekil 3.10. Deiik ynl dorultu atmlarda bklm (bend) veya sramann (step) durumuna gre genileme (extension) veya skmann (contraction) meydana gelmesi, skan (restraining) ve serbestleen (releasing) alanlarn olumas ve bunlara bal olarak basn srt (pressure ridge), knt (sag) gibi yaplarn gelimesi.

ekil 3.11. Dorultu atml faylarn dallanarak ayrlmas (divergence), birlemesi (convergence) ve rglenmesi.

12

ekil 3.12. Sa ynl dorultu atml bir fay zonunda gelien yaplar

ekil 3.13. Negatif iek yaps (Negative flower) (a) ve Pozitif iek yaps (Negative flower) (b)

13

4. AKTF FAYLAR (DR FAYLAR) 4.1. FAYLARIN AKTVTELERNE GRE SINIFLAMASI Faylar, retmi olduklar depremlerin says ya da geirmi olduklar hareketin zaman diliminin sresine gre drt kategoriye ayrlr. Bunlar srayla: Aktif faylar (Active faults), Aktif olmaya yatkn faylar (Capable faults), Potansiyel aktif faylar (potential active faults) ve Aktif olmayan (inactive) faylardr. Aktif Fay, son 10.000 Ylda (Holosen dneminde) en az bir kez hareket etmi ve deprem retmi olan faydr. Baz mhendislik kurulular ve konu ile ilgili bilim adamlar ise, aktif fay tanmnda baz alnan zaman dilimini son 35.000 yl olarak kabul etmektedir. Pratik olarak, Holosen yal yap, sediman ve lavlar kesen tn faylar Aktif fay olarak kabul edilmektedir. Aktif olmaya yatkn faylar, gemi 50.000 yl iinde en az bir kez, ya da gemi 500.000 yllk zaman dilimi iinde birden ok hareket etmi ve deprem retmi olan faylardr. Pratik olarak, Orta ve Ge Pleyistosen yal tm yap ve birimleri kesmi olan faylar aktif olmaya yatkn faylar olarak tanmlanr. Potansiyel aktif faylar, son 1.65 milyon yllk zaman diliminde en az bir kez hareket etmi ve deprem retmi olan faylardr. Pratik olarak, Kuvatermer yal yap ve birimleri kesen faylar potansiyel aktif fay olarak kabul edilir. Aktif olmayan faylar, gemi 1.65 milyon yllk sre iinde hi hareket etmemi ve deprem retmemi olan faylardr. Pratikte, Kuvatemer yal yap ve birimleri kesmeyen, aksine, Kuvatermer yal sediman ve lavlar tarafndan rtlen faylar diri olmayan faylar olarak kabul edilir. Ancak, zaman iinde, gerek doal olarak oluan havzalarda hzl depolanmaya bal olarak sediman kalnlnn, dolayl olarak litostatik ykn artmas, gerekse byk boyutlu mhendislik yaplarnda, rnein barajlarda su birikmesiyle hidrostatik basncn artmas, ya da ok yakndaki aktif bir fayn tetiklemesiyle, yal ve aktif olmayan faylar da, zaman zaman hareket ederek aktif hale gelebilmektedir. 4.2. AKTF FAYLARIN NEM Aktif faylar deprem tehlikesinin doru olarak belirlenmesinde ve deprem tehlikesinin

deerlendirilmesinde kullanlan ana parametredir. Bu nedenle aktif fayn tr, geometrisi, kinematik fonksiyonu, derinlii, boyutu, ya, atm miktar ve yn, tarihsel ve tarih ncesi dnemlerde deprem retip-retmedii, eer retmise, rettii depremin bykl, depremlerin yinelenme aral ve nihayet fay zerindeki yllk kayma hznn doru olarak saptanmas gerekir. Ayrca aktif fayn bykl ile, rettii depremin bykl arasnda da bir oran vardr, rnein, aktif fayn uzunluu arttka bu faydan kaynaklanacak depremin bykl de artar. Bylece, aktif faylardan kaynaklanan depremlerin bykl artp, odak derinlii azaldka, bu depremler yzey krklar (ground ruptures)

14

ve yzeyde yer deitirmelere (kalc fiziksel deiimlere) de yol aabilir (17 Austos 1999 GlckArifiye ve 12 Kasm 1999 Dadibi-Dzce depremlerinde oldugu gibi). 4.3. AKTF FAYLARIN BELRLENMES Aktif faylar baz durumlarda saptamak son derece zordur. rnein aktif fay zerindeki hareket (yer deitirme ya da kayma hz) ok dk, buna karn o alandaki kelme hz ok yksek ise, bu gibi durumlarda fay ou kez kaln bir sedimanla (alvyon ile) rtlmekte ve tannmas glemektedir. Dier taraftan, fayn tr de baz durumlarda fayn tannmasn gletirmektedir. rnein, dorultu atml faylarda olduu gibi, fay zerindeki kayma fayn dorultusuna paralel ynde gerekleiyorsa, bu tr faylarn belirlenmesi de son derece glemektedir, nk bu tr faylarm morfolojik yansmas ya ok az ya da hi yoktur. Aktif faylarn tannmasnda yaygn olarak kullanlan kriterler ve teknikler gnmzde ok daha fazladr ve bunlar balca kategoriye ayrlr: 1. Jeolojik kriterler: a) Fay dzlemi kriterleri b) Morfotektonik kriterler 2. Aletsel kriterler: a) Simolojik jeofiziksel kriterler (Seismic reflection profiles, ground penetrating radar) b) GPS lmleri c) Satalit radar grntleri ve interferogram d) Sondaj

3. Paleosismoloji kriterleri Aktif fay tanmnda kullanlan zaman diliminin uzunluu 10.000 yldr (Holosen dnemi). Ancak, fay aktiviteleri ve ilgili parametreler Trkiye'de son 50 yldr, Amerika Birleik Devletleri'nde son 200 yldr, in'de ise son birka bin yldr aletsel yntemler (sismograflar) kullanlarak saptanabilmektedir. Bu nedenle, aktif faylardan tarihsel ve tarih ncesi dnemlerde kaynaklanm olan depremleri ve ilgili parametreleri saptayabilmek iin, son yllarda yaygnca kullanlmaya balanan bir dier popler bilim dal da Paleosismolojidir. 4.3.1. Paleosismoloji Paleosismoloji, aletsel dnem ncesi, baka bir deyile tarihsel ve tarih ncesi dnemlerde olumu ve yzey kr oluturmu depremlerin saysn, bykln, atm miktarn (dey, yatay ya da her iki ynde) ve yinelenme araln saptamak iin yaplan almalarn tmdr. Paleosismoloji 'nin iki ana amac vardr: 1. Aktif fay zerindeki kayma hzn saptamak, 2. Aktif faydan kaynaklanan ve yzey kr oluturan tarihsel ve tarih ncesi depremlerin yinelenme araln saptamak.

15

Her iki ama, bir alan ya da blgedeki deprem tehlike deerlendirmesinde kullanlan en nemli iki parametredir. Bu durum Paleosismoloji'nin deprem tehlikesi ve deprem riskinin azaltlmasndaki nemini yadsnamaz bir biimde ortaya koymaktadr. Paleosismoloji iki grup jeolojik veri kullanr: 4.3.1.1. Morfolojik veriler. Fay sarplklar Faylanm yer biimleri Akarsu sekileri (terraces) Ky sekileri telenmi ya da saptrlm dereler Kvrlm ve eimlenmi yer biimleri

4.3.1.2. Stratigrafik yaplar Yer deitirmi katmanlar. Kolvyal kamalar Kum toplar ya da kum mercekleri Ak atlak dolgular Aniden gmlm malzemeler - fosiller ve kabuklar - odun paralar - kmr - kmr paralar - bataklk tortullar - plaj kumlar - kanal dolgular - fosil ormanlar - karbon bakmndan zengin kahve-siyah renkli topraklar Bu verileri elde etmek iin paleosismoloji tarafndan kullanlan yntemler ise unlardr: 1. Yksek znrle sahip uydu grntlerinin analizi, 2. Hava fotoraf almas, 3. Yzey jeoloji haritalamas, 4. Sondaj, 5. Yeralt grntleme teknikleri (Sismik yansma kesitleri, Jeoradar (Ground-peneterating radar), 6. Hendek almas (Trenching), 7. Radiometrik yalandrma

16

Bu yntemler kullanlarak elde edilen morfotektonik ve stratigrafik veriler, paleosismoloji tarafndan analiz edilir ve bylece aktif bir fayn (sismik segmentin) tarihsel ve tarih ncesi dnemdeki depremsellii ortaya konur. 4.3.1.3. Hendek (Trench) Ama Bir fay sarpl zerinde hendek almas, yzey kr meydana getirmi bir diri fayn aratrlmas iin en yaygn ve yksek potansiyel tayan bir tekniktir. Bu tip uygulamann geni lde kullanlmasndan dolay, hendek teknii detayl bir ekilde anlatlacaktr. Bu alma, gemi yzey faylanmas oluturmu depremlere ait jeolojik belirtilerin tanmlanmas zerinde younlamtr. Yukarda bahsedildii gibi gemi yzey faylanmas oluturmu depremlerin belirtilerinin, fay boyunca her yerde korunma ve tannma olaslklar ayn deildir. Bu yzden hendek yerlerinin seimi ok dikkatli bir ekilde yaplmaldr. Bu ama iin iki artn yerine getirilmesi gereklidir; 1- bu yerlerde fay sarplklarnn yerleri birka metre hassasiyetle saptanmal, ve 2- bu yerlerin jeomorfolojik konumlar, gemi depremlerin jeolojik kaytlarnn gmlmesi ile korunmasn salayacak uygun sedimantasyonun gelimesi gereklidir. Hendek yerleri, fay tarafndan kesilmi ve yalandrlabilir sedimanlarn korunmasn salayabilecek alanlarda seilmelidir. Hendek derinliklerinde fayn her iki kenarnda korunmu daha fazla olay elde etmek iin her bir olay iin telenme miktar az olsa bile, fayn her iki kenarnda alvyonlarn korunduu yerlerde hendekler amak olduka iyi sonular vermektedir. ncelenen fayn tipine bal olarak hendekler farkl ekillerde alr. Eim atml faylarda hendekler, fay sarplklarna dik olarak, dorultu atml faylarda sarplklara dik ve paralel olarak bir ift hendek alr. lk durumda esas olarak dey olan fay boyunca kayma, fay zonu mostrasnda deerlendirilebilir. kinci durumda ise, faya paralel olan hendeklerde eskiden yan yana olan hatlarn yeniden inaa edilmesi, yatay atmn deerlendirilmesi iin gereklidir. Hendekler, genellikle kazclar ile alr. Bununla birlikte, kazclar ile eriilemeyen veya in gibi lkelerde hendek almasnn pahal olduu blgelerde birka gn ierisinde el kazmalar ile hendek almaktadr. Hendekler genellikle 20 ile 30 m uzunlukta, 3 ile 4 m derinlikte ve 1 ile 4 m geniliklerde alr. Hendekler, fay tarafndan etkilenmeyen ksmlara eriinceye kadar devam ettirilir. Sediman trne bal olarak hendek genilii ile derinlii arasndaki iliki, hendek stabilitesi ve hendek ierisinde alan insanlarn gvenlii asndan nemlidir. Stabiliteyi artrmak iin hendek duvarlar desteklenebilir. Bu durumda hendek genilii, 1 m kadar kk boyutta olabilir. Desteklenme, makineli veya hidrolik krikolar kullanlarak aa atlar inaa ederek yaplabilir. Desteklenme mmkn deilse hendek genilikleri 3 ile 4 m kadar olmaldr. ki duvarn birinde 1 m genilikte ve 1 m derinlikte basamaklar yaplarak emniyet salanabilir. Hendek aldktan ve desteklendikten sonra bahe veya inaat aralar kullanlarak elle hendek duvarlarnn dzlemesi yaplr. Hendek duvarlar mmkn olduu kadar dzlemsel yaplarak sedimanter ve tektonik yaplar ak bir ekilde grlebilir.

17

nemli yaplar, boyal iviler veya iviler ile birletirilmi biraz renkli bayraklar kullanlarak gsteriIi bir hale getirilir. Hendek aldktan sonra almak iin, duvarlarda ipler kullanlarak 1 m genilikte karelerden oluan yatay ve dey gridler inaa edilir. Bu gridler, hendek duvarlarndan kesitlerin izilmesi ve ayn yerlerde dier hendeklerdeki yaplarn karlatrlmas amac ile yaplr. Hendek iin gerekli hazrlk aamalar bitirildikten sonra tm yaplar ve zellikleri detayl bir ekilde gstermek iin hendek duvarlarnn 1:20 lekli loglar izilir. Log alnmalar ile birlikte hendek duvarlarndaki sedimanlar ve yaplarn arasndaki ilikilerin yorumlanmalar yaplr. Her bir ayr paleodepremin jeolojik kaytlar incelenir ve ayn zamanda fay izlerinin geometrisi, hareketin tipi ve deformasyon miktar deerlendirilir. Baz durumlarda tekrarl depremlerin kmlatif deformasyonlarna ait delilleri tanmak mmkn olabilir. Bir paleodeprem zamannda zemin yzeyini tekil eden stratigrafik seviye, genellikle bir depremin horizonu olarak kabul edilir. Hendek almalarnda en son ve en kritik aama, faydaki paleodepremlerin yalarn snrlayacak deprem horizonlarn yalandrmaktr. Genellikle her bir olay iin ya skalas, her bir zel deprem horizonunun altndaki ve stndeki sedimanlarn yalar ile snrldr. Bir fay sarplnn oluumunu belirten en bariz zellik, kolviyal kamalardr. Bunlar eim atml faylardaki kaymalardan veya toporafyann yanal olarak yan yana gelmesinden ileri gelen zemin yzeyinin ykselimindeki ani ve keskin deiiklikle dorudan ilgilidir. Kolviyal kamalar, fay sarpln ksmen rten ve fay sarplnn erozyonundan meydana gelen kama biimli tortulardr. Kolviyal kama, deprem sonras tortullar temsil eder. Deprem horizonu, kamann tabannda yer alr. Koliviyal kamay oluturan birimler, depremden sonraki bir yaa sahiptir ve rtt tortul, deprem ncesi bir yaa sahiptir. Bazen e-sismik deformasyon, hem fay yaknndaki karklklardan dolay hem de keskin bir krktan ziyade fay sarpl, zemin ve sedimanlarn fleksrlenmesi ile elik edildii iin, sediman tabakalarn tiltlenmesi ile refakat edilir. Depremden sonra sedimantasyon yeniden balad zaman, seride al bir uyumsuzluk oluur ve yeni sedimanlar, fay sarplnn zerine gelir. Bu uyumsuzluk, bir deprem horizonunu temsil eder. Deprem horizonlar, faylarn yukarya doru sona erdikleri yerlerde de yer alabilirler. Fay sarplklar genellikle birka fay kolcuundan olumu bir zonla karakterize edilir. Ana fay izleri, genellikle tekrarl faylanmal olaylar esnasnda aktif hale geerken, ikincil kolcuklar, daha sonraki olaylar esnasnda kayma gstermezler ve faylanmam sedimanlarn altnda gmlebilirler. Bir fay kolcuunu rten bu faylanmam sedimanlarn taban, bir deprem horizonunu temsil eder. Bununla birlikte, stratigrafide zel bir seviyede bir faylanma olay iin delil oluturmayan grnr bir yukarya doru fayn sona erme olasl tartmaya aktr. Bu durum zellikle dorultu atml faylarda olas olarak grnmektedir. Tekrarl yzey faylanmal depremler iin dier bir delil, artan sediman ya ile birlikte artan deformasyon miktarnn saptanmas ile ilikilidir. Bu durum, zellikle kaymann dey bileeni olduu zaman bariz olarak grlmektedir. Sedimanlar iyi tabakalanmsa, sedimanlar tarafndan kaydedilmi dey kayma miktarlar detayl bir ekilde llebilir. Ayn kayma miktarna sahip bir seride sttekiler

18

Trench -1

Beyky Trench-1 site (June 2001)

19

20

NORTH
98

SOUTH

90-91 89 65

93 63 64

92 62 61 94 95

8 7

53 88 71 69 70 50 51 83 68 81 85 84 86 87 77 52 55

60 96

5
54 4 59 97 58 56 57 3 72 73 75 74

66

UNIT
2 1b 1a

L ITHOLOGY Recent soil Fine-coarse sand Pebbley-sandy silt Fine sand Pal eosol Fine sand -silt C lay-silty clay Coarse-fine sand Gravel

SAMPLE

LAB.NO.

14

C AGE (BP) FAULTING EVENT

Beyk y Trench 1, E ast wall

1m

8 7 6 5 4

1 2 N ovember, 199 9 Event 2


B1-E53 N UTA2-3494 380+/-30 900+/-30
1285+/-30

80

79 78

1m

SOUTH

NORTH

B1-E51 B1-E75 B1-E80

NUTA2-3372 N UTA2-3495 N UTA2-3496

3 2 1b

E vent 3

1605+/-35

8
7
99 01 34 33 02 10 11 12 13

14 28

15 16 27 31 32

1a

6
24 5 25 08 4 06 04 0703 05 18 17

30 29

3
19 20

1m 1m
23

2 1b 1a

21

22

Beyky Trench 1, West wall

21

daha belirgin olarak bykse, seriler arasndaki snr, bir deprem horizonu olarak yorumlanabilinir. Stratigrafi masif veya tabakalanma ayrt edilemedii zaman, belli bir zaman aral esnasnda fay boyunca birikmi sadece uzun sreli deformasyonu tahmin etmek mmkndr. Bu sk sk dorultu atml faylarda telenmi hatlarn (dere kanallar, yelpaze snrlan, teras ykselimleri gibi) birletirilmesi sonucu yaplabilir. Depremin ikincil etkileri, sismojenik kaynaktan birka yz kilometre uzaklklarda yer alan stratigrafik kesitler ierisinde gzlenebilir. Bu yaplarn kkenleri, depremler tarafndan meydana getirilmi sarsntlar ile ilgilidir ve belli yerlerdeki belirli artlara baldr. Bunlar, svlama, kme, kaymalar, kaya dmeleri, trbditler ve tsunami tortullar gibi yaplardr. Bu tr deprem etkileri, belli bir yere kadar erimi ivmeler ve belli bir zamandaki bir tsunami dalgasnn var hakknda bilgiler verir. Fakat bu depremlerle ilgili sismojenik yaplarn zellikleri hakknda bilgi vermezler. 4.3.1.4. Yalandrma teknikleri ve problemleri Paleosismolojik aratrmalarn en nemli ksm, paleodepremlerin yalandrlmas ve deformasyonu kaydeden sedimanlarn ve jeomorfolojiik yaplarn yalandrlmasdr. Paleosismolojide yalandrma iin kullanlan en yaygn metot, C14 tekniidir. Kuvaterner yal ktasal tortullar, C14 yalandrmas iin uygun kmr paralar, organik tabakalar ve toprak seviyeleri ierir. Geleneksel olarak C14 yalandrma teknii, birka gram kmrl ksm veya her zaman mevcut olmayan byk miktarlarda zenginlemi malzemeye ihtiya duyulmaktadr. Yakn yllarda paleosismolojik aratrmalarda byk gelimeler, C14 yalandrmas iin vme Ktle Spektrometrelerin (KS) kullanlmas sayesinde olmutur. KS yalandrmas, geleneksel yalandrma tekniklerinden daha pahal olmakla birlikte sadece birka miligram karbon kullanlmasn gerektirir. Faylanm tortullarn yalandrlmas iin mit verici dier bir metod, termolminisans (TL) metodur. Bu metot, gne n iyonize eden termolminisans zellii gsteren kuvars ve feldispat gibi minerallere dayanmaktadr. TL ya, laboratuarda termolminisans zellii sfr oluncaya kadar numune stlarak llr ve yalandrmaya hassas mineral tanelerini gmlme zamanndan balayarak yeniden inaa edilir. Faunal kysal tortullarda amino-asid rasimizasyonu ve epimerizasyonu Kuvatemer kronolojisi hakknda nemli bilgiler salayabilir. Bununla birlikte, belli bir trn rasemizasyonu scaklk ve kinetik modele bal olduu iin, bu metod saysal metodlarla tanmlanan iyi kalibrasyon noktalarna ihtiya duyar. Son olarak, aa halka analizleri, paleodepremlerin yalandrlmas iin kullanlabilmektedir. Bu metot, sismojenik bir fayn yaknnda yer alan aalarn, faydaki byk bir depremin oluumu esnasnda aa halkalarn geliiminde grlen karklklar esasna dayanr. Kuraklk, frtnalar, seller gibi aa halka geliiminde karklklar meydana getirebilen tm dier sebeplerin elimine edilmesi zorunluluu vardr. Bu tr alma, aa halkas geliiminde dorudan e-sismik deformasyondan ileri gelen karklk belirtileri durumunda, ya, byklk, toporafik ve jeolojik konumlara dayanarak

22

seilen ok saydaki aalarn tahrip olmayan ekirdek ksmlarndan numunelerin alnmas ile balanr. Bu almada en az iki aata e zamanl olarak gelien karklklar belgeleyecek birka numunede denetimli yalandrma ve dikkatli kontroller yaplr. Bu metodun uygulanabilirlii, paleodepremlere gre aalarn yalar, faya olan yaknlklar, fayn lokasyonu gibi birka faktrlerle snrl kalr. Fakat bu metot, dnyann baz blgelerinde olduka mit verici bir metodu oluturmaktadr. 4.3.2. Paleosismolojik sonular Tarihsel ve tari ncesi (pre-historic) depremlerin jeolojik kaytlar, sismojenik faylarn davranlar hakknda temel bilgiler verir. Farkl yaklamlar kullanlarak, belli bir fayn belli bir zaman ierisindeki kmlatif kaymann deerlendirilmesi sonucu, yalandrma ve her bir depremin deformasyon miktar hakknda bilgiler elde edilebilir. Bu jeolojik verilerle, bir fayn sismik tehlikesini belirleyecek ve bir fayn sismik davranlarn tanmlayacak ana parametreler hesaplanr. Bu parametreler, bir fayda tekrar eden byk depremlerin oluumlar ile ortaya karlabilir. Bu parametreler: 1. Her bir depremin meydana getirdii kayma miktar Bu parametre, tek bir deprem tarafndan meydana getirilen e-sismik kayma miktarn ifade eder ve deprem esnasnda aa kan enerjiyi temsil eder. Bu kayma miktar, sadece bir deprem tarafndan meydana getirilmi yatay ve dey bileenleri ifade edildii zaman deerlendirilebilir. Fay dzleminin eimi biliniyorsa, dzlemdeki kayma hesaplanabilir. Tek bir deprem esnasnda meydana gelmi kayma miktarlar, fay boyunca kesinlikle muntazam bir dalm gstermezler; ou durumlarda kayma miktarlarnda byk deiebilirlik gzlenebilir. Bu yzden fay boyunca yaplan ok sayda gzlemler sayesinde hesaplanm kaymann ortalama deeri gz nne alnr. 2. Kayma Hz Bu parametre, faydaki deformasyon hz olup fayn ortalama aktivitesini ve bu yzden strain-enerji boalmn temsil eder. Kayma hz, belli bir zaman aralnda fay tarafndan meydana getirilmi deformasyon esas alnarak hesaplanr. Burada temel bilgiler, deforme olmu sedimanlarn yalar ve tahmin edilen deformasyon miktarlardr. Mevcut olan gzlemlere dayanarak, kayma hzlar, ksa sreli (Holosen) ve uzun sreli (Ge Pleyistosen) deformasyonlar olarak hesaplanr. Ksa sreli deformasyonlarla ilgili deerlendirmeler, fayn jeomorfolojisinden ve fay zerinde alan hendeklerden elde edilir. Dier taraftan uzun sreli deformasyon oranlar, blgesel jeomorfolojiden (teraslar, paleoyzeyler, havza ve da silsilerin geliimlerinin allmas ile) elde edilir. Ksa sreli deformasyon oranlar, belli bir zaman periyodu ierisindeki deformasyonu temsil eder. Dier yandan uzun sreli deformasyon oranlar, kayma hz ve kayma ynnn daha uzun bir zaman aralnda sabit olduu varsaymlarna dayanr.

23

3. Tekrarlanma Periyodlar Bu parametre, ayn fay segmenti zerinde olumu iki deprem arasndaki ortalama zaman araln temsil eder. Fayda her bir depremi ayrmak ve yalandrmak mmkn olduu zaman, ortalama zaman aral dorudan hesaplanabilir. Her bir depremi tanmakszn da, fayda oluan her bir deprem iin kayma miktarnn karakteristik olduu varsaylarak, kayma hzndan ve her bir depremde oluan kayma miktarndan ortalama tekrarlanma zaman elde edilebilir. Bu durumda ortalama tekrarlanma zaman, beklenilen kayma miktarn meydana getiren bir deprem esnasnda aa kacak yeterince deformasyonun birikmesi iin gerekli zaman olarak kabul edilir. Sonra, her bir depremde oluan kayma miktar kayma hzna blnerek ortalama tekrarlanma zaman hesaplanabilir. Her bir tekrarlanma aralklar, fay davrannn anlalmas iin olduka nemlidir ve ana sismojenik yaplar iin yaplan tekrarlanma modellerinin esasn tekil eder. Bir sismojenik yapy oluturan her bir fay segmenti boyunca depremlerin zaman dalmlar, esasen dzensiz olarak gzlenebilir. Bununla birlikte, kmelenmi tekrarlanma zamanlan da grlebilir. Bir yapy temsil eden tekrarlanma zaman tipinin belirlenmesi, sismik tehlike tayinlerinde olduka nemli bilgiler verir. 4. Son depremden sonra geen zaman miktar Bu parametre, belirli bir fay boyunca oluan son byk depremden bu yana gemi zaman miktarn ifade eder, Bu zaman miktar, ortalama tekrarlanma zamanna yakn veya daha bykse tehlike asndan kritik bir anlam tar. Bu miktar, belli bir fay boyunca sismik olarak ok yaknda aa kabilecek yeterince deformasyonun birikmi olduunu belirtir. Bu, belli bir fayda, bir depremin oluum olasln hesaplamak iin kullanlr.

4.4. SEGMENTASYON VE SEGMENT Aktif faylarla ilgili ok nemli iki kavram da aktif fay segmenti ve segment oluumudur. Bir fayn ya da bir fay zonunun belirli bir kesiminin ya da tm kesiminin (tm segmentlerinin) yzey kr oluturan bir deprem ile ya da bir seri depremle aktif hale gelmesi segmentasyon (segmentation) olarak tanmlanr. Bir fayn belirli bir kesimi ya da tm segment olarak adlanabilir. ki tr segment vardr: (1) sismik segment, (2) yapsal segment. Sismik segment, bir fayn ya da fay zonunun yzey kr oluturan bir deprem srasnda aktif hale gelen kesimine denir. Depremin byklne gre sismik segment bir fayn belirli bir kesimi olabilecei gibi, bir fayn tm, ya da bir fay zonunun aktif hale gelmi tm segmentleri de olabilir (17 Austos 1999 ve 12 Kasm 1999 depremleri srasmda ok sayda sismik segment olumutur). Yapsal segment, bir fayn ya da fay zonunun, yapsal dzensizliklerle (bklme, kollara ayrlma, saa-sola srama) snrlanan paralardr. Ayn zamanda, kesien iki fayn, kesime noktas dnda

24

kalan paralar da yapsal segment olarak tanmlanr. rnein, Kuzey Anadolu ve Dou Anadolu Fay Sistemleri deiik boyutta ok sayda sismik ve yapsal segmentten oluur. Yapsal segmentler ounlukla, fay zerindeki hareketin kilitlendii ve kayma hznn (slip rate) belirli bir sre ok azald hatta durduu yerlerdir. Bu nedenle, bu yerler uzun sreli elastik deformasyon enerjisinin (elastic strain energy) biriktii yerlerdir ve Sismik Boluk olarak da adlanr. Sismik boluklar tarihsel ve tarih ncesi dnemlerde byk depremlerin gerekletii yerler olup, bu yerler, gelecekte yzey kr oluturacak byk depremlerin potansiyel yeridir. Bu nedenle, sismik segmentler ve sismik boluklar deprem tehlikesi ve deprem riski deerlendirmelerinde ok nemlidir. zetle segment ve segmentasyon aadaki nedenlerden dolay byk neme sahiptir. 1. Segment, uzun sreli deprem kestirimlerinde ve deprem tehlikesinin olasl deerlendirilmesinde kullanlr. 2. Herhangi bir fay zerinde oluacak depremin maksimum byklnn ne olacann kestiriminde kullanlr 3. Kuvvetli yer hareketlerinin kestiriminde kullanlr. nk kuvvetli yer hareketi fay zonunun yaps ve segmentasyonu ile yakndan ilgilidir. 4. Bir fay ya da fay zonu uzerinde krlmann balad (point of nucleation of ground rupturing) ve sona erdii yerlerin (barriers) saptanmasnda kullanlr. 5. Deprem ve faylanma mekanizmasnn anlalmasnda kullanlr 6. Bir fay zonu ya da fay sisteminin yapsal dzensizliklerinin (structural complexities) belirlenmesinde kullanlr.

25

5. DEPREM

5.1. GR Yerkremiz, dtan ie doru Yerkabuu, Manto ve ekirdek olarak adlandrlan katmanlardan olumutur (ekil 1). Yerin en dtaki katman olan yerkabuu, ktalar altnda 25-80 km, okyanuslarn altnda ise 5-8 km'lik bir kalnla sahiptir (ekil 2). Yerkabuu kendisi gibi kat olan ve Litosfer (Tayuvar) ad verilen ve yaklak olarak 70-100 km kaln bir katmann en st ksmn oluturur. Litosferin altnda ise st Mantonun daha yumuak (akc) blgesi olan ve Astenosfer olarak adlandrlan blm yer alr. Okyanus tabanlarn ve ktalar oluturan yerkabuu buralarda farkl fiziksel ve kimyasal zelliklere sahiptir. Ktalar oluturan kabuk alminyum oksit ve silisyum oksite zengin ve az youn (2.7-2.9 gr/cm3) kayalardan, okyanus tabanlarn oluturan kabuk ise demir ve magnezyum oksite zengin daha youn (2.9-3.0 gr/cm3) kayalardan oluur. Litosferin kat ve rijid yapsna karlk Astenosfer kendi ierisinde senede santimetre mertebesinde bir hzla hareket etmektedir. Astenosfer ierisindeki bu konveksiyon akmlar stteki Litosferin paralara ayrlmasna ve farkl ynlere srklenmesine neden olurlar. Astenosferin senede santimetre mertebesindeki hareketleri sonucunda Litosfer birbirine gre hareket eden eitli boyutlardaki paralara ayrlmtr. Bu litosfer paralarna Levha, bunlarn hareketini inceleyen bilim dalna da Levha Tektonii ad verilir. Dnyada yedi tane byk, ok sayda da kk levha bulunur. Bunlar her yl birbirlerine gre 1 ile 10 santimetre arasnda hareket etmektedirler. ok yava olduu iin insan gz ile farkedilmesi mmkn olmayan bu hareketler gnmzde uydular ile balantl olarak alan GPS (Corafi Pozisyon Sistemi) cihazlar yardmyla ile hassas olarak llebilmektedir.

ekil 1. Yerkrenin katmanl i yaps

26

ekil 2. Dnyamzn d ksmndaki katmanlar gsteren blok diyagram. Levhalar birbirlerine gre uzaklar, yaklar ya da yanal olarak kayarlar. Bu hareketlere bal olarak yerkabuu paralar da gerilerek, sktrlarak, ya da makaslanarak deforme olurlar. Bu deformasyon snek kayalarda kvrlma ve akma yolu ile krlgan kayalarda ise krlma yolu ile sonulanr. zerine stres uygulanan kayalar deforme olurken (yamulurken) bu strese (gerilmeye) farkl yantlar verirler. Bu yantlardan biri de kayalarn fay ad verilen krklar boyunca yrtlmalardr. Bu yrtlma annda meydana gelen yer sarsntsna ise deprem ad verilir.

5.2. DEPREMLERN OLUUMU nsanln varoluundan bu yana depremler insanlar etkileyen en nemli doal afetlerden biri olmutur. Getiimiz yzylda nfus artna, teknolojik ve ekonomik geliime paralel olarak insanlar dank ve tenha yerleim stilinden vazgeerek kentlere gmler, bylece ehirler bymeye balam, insanolunun dnya zerinde grlmesinden milyonlarca yl nce de varolan depremlerin ehirler zerindeki etkisi de giderek artan boyutta hissedilmeye balanmtr. lk dnemlerde insanlar depremlerin doa st gler tarafndan oluturulduunu dnm ve depremlerin nedenleri zerinde bilimsel olmayan grler ileri srmlerdir. Ancak 18. yzyln sonundan itibaren bu banaz grler etkisini yitirmi, bilimsel dnlmeye ve gzlemlerin bilimsel yntemlerle deerlendirilmeye balanmas ile depremlerin nedenleri de ortaya konmaya balanmtr. 20. yzylda ise dier btn bilim dallar gibi deprem bilimi de byk bir geliim sreci yaamtr. Bugn deprem bilimi teknolojik yeniliklerden nemli oranda faydalanmakta hatta teknoloji retmektedir. Bugn bilinen ve kabul edilen gerek depremin yerin hareketleri sonucunda olutuudur. Depremler eitli nedenlerden dolay olumaktadr. Bunlar arasnda balcalar olarak volkanik patlamalara bal olarak oluan depremler, yerkabuu ierisindeki boluklarn kmesi ile oluan depremler ve en nemlisi olan faylanmaya bal olarak oluan depremler saylabilir. Deprembilimin en nemli kuramlarndan biri 1910 ylnda Amerikal bilim adam H.F. Reid tarafndan ileri srlen esnek yamulma enerji salnmas (elastic rebound) kuramdr. Bu kurama gre mevcut bir fayn iki tarafndaki bloklar fay dzlemi boyunca birbirlerine srtndkleri iin hareket edemez, zerlerine gelen kuvvetleri deforme olarak karlarlar. Bu durumdaki faylara kilitli fay denir. zerlerine yklenen enerjiyi biriktiren ve deforme olan kayalar deformasyonun gc srtnme gcn

27

ya da bloklardan birini oluturan kayalarn krlma dayanmn yenecek seviyeye gelince aniden krlrlar ve bylece fay oluur. Kayalar ierisinde o zamana kadar biriken enerji depremin odak noktasnda boalr, fay harekete geerek bloklar bir miktar atlr. Fayn iki tarafndaki kayalar ise deformasyon ncesindeki hallerine dnerler. Kayalara etki eden kuvvet devam ettike bu dng de bylece srer. ekil 3 esnek serbestlenme kuramna gre kat bir ortamda yerkabuunun krlmas (faylanmas) ve depremin oluumunu zaman iinde aamal olarak gstermektedir.

ekil 3. Esnek serbeslenme kuram nda esnek bir yer blokunun tektonik kuvvetler altnda krlmas (faylanmas) aamalar. Bir fay kuanda bu dng jeolojik zaman dilimi iersinde srer ve depremlerin olumasna neden olur. 1-Deprem ncesi gerilme yok; 2-Deprem ncesi, gerilme maksimum; 3-Deprem an, krlma (fay) oluur; 4-Deprem sonras, gerilme yok. (Press ve Siever, 1999dan alnmtr) 5.3. DEPREMN BYKL (MAGNITD) Birok fiziksel olguda olduu gibi depremi tanmlamak iin de depremin olu zaman, episantr (st merkez) koordinat, hiposantr (odak, i merkez) derinlii ve byklk (magnitd) gibi parametreler kullanlr. Bir depremin olu zaman fay zerinde ilk krlmann olduu andr. Depremin odak derinlii depremi oluturan ilk krlmann balad odak noktasnn (hiposantr) derinliidir (ekil 4). Depremler odak derinliklerine gre s (0-60 km), orta (60-300 km) ve derin odakl (300-700 km) depremler olarak snfa ayrlr. 700 km den daha derinde ise kat malzeme olmadndan deprem olumamaktadr. Depremin bykl ise krlan yzeyin bykln, ve dolaysyla ortaya kan enerjinin dzeyini belirten bir ldr. 1841 ylndan itibaren depremleri kaydeden aygtlarn (sismograf) yaplmaya balanmasyla birlikte aletsel kayt dnemi balam, bylece depremin lsn belirleyen lekler ortaya kmtr. 1935 de Charles Richter deprem kaytlarnn genliklerinden hesaplanan ve Byklk ad verilen bir lek gelitirmitir. Bu lein yarar, depremin lsn bulunulan konumdan bamsz olarak saptayabilmeyi olanakl klmaktr. Richter byklk lei logaritmiktir, 4 byklnde bir depremin yer hareketi 3 byklndeki depreminkinden 10 kat daha fazladr. Ancak enerji asndan ele alndnda, 4 leindeki depremin enerjisi 3 leindekine kyasla 30 kat daha fazla olmaktadr. rnein M=2.0 byklnde bir deprem, yeryznn derinliklerinde yaklak bir futbol sahas

28

ekil 4. Bir faylanma sonucu oluan deprem odandan yaylan sismik enerjinin yer iinde yaylmas ve bu sismik enerjinin neden olduu hasara bal olarak izilen e-iddet erilerinin gsterimi. byklnde bir krn meydana geldiini gsterir. Byklk bir birim artarsa, yani 3.0 byklnde bir deprem olumu ise, yaklak 10 futbol sahasna eit bir alann krlm olduu anlalr. Gerekte, depremin bykl sadece krlan yzeyin alan ile oranl deildir. Bykl etkileyen iki etmen daha vardr: atm ve berklik (rijidite). Atm, krlan yzeyin iki tarafnda kalan kayalarn birbirlerine gre bal olarak ne kadar yer deitirdiini belirtir. Berklik ise, krlan kayalarn sertliine bal bir parametredir. Ancak depremin meydana geldii derinliklerde genelde berklik deeri hemen hemen hep ayndr ve sabit kabul edilebilir. Atm deerinin ise genelde krlan yzeyin byklne hep orantl olduu gzlenmistir. Bu nedenle, bykln bilinmesi iin sadece krlan alann yzmnn tahmin edilmesi yeterli saylablr. 5.3.1. Bykln llmesi Depremi oluturan krk genelde yer kabuunun derinliklerindedir, ancak byk depremlerde yeryzeyine kadar ular ve bizim fay kr dediimiz yzey krklarn oluturur. Bir deprem olduunda, derinlerde oluan kr dorudan gzle grmek mmkn olmadndan, onun yzlmn dolayl olarak tahmin etmek zorunda kalrz. Bir baka deyile deprem krn kendisini grmesek de, onun ortaya kardgi etkileri inceleyerek bykl hakknda bir fikir edinebiliriz. Buna rnek olarak, birisinin bir havuza ta attgn, ancak bizim tan bykln bilmediimizi kabul edelim. Tan havuza derken kard sesi dinleyerek veya havuzda oluan dalgalanmalarn boyutuna bakarak tan kk m, yoksa byk bir ta m olduunu tahmin edebiliriz. Depremin bykln kestirmek de tamamen buna benzer bir sretir. Deprem de, yerkabuu ierisinde havuzdaki suya benzer sekilde dalgalanmalar oluturur. Yerkabuunda oluan dalgalanmalar lmek iin sismometre dediimiz aygtlar kullanlr. Hangi yntem kullanlrsa kullanlsn, byklk hesaplanrken, depremin merkezinin doru bir ekilde belirlenmi olmas esastr. Havuza atlan ta rneine dnecek olursak, su zerinde oluan dalgalarn genlii, kaynak noktasndan uzaklastka

29

yava yava azalr. Bu nedenle, dalgalanmalarn genliini yorumlarken onun ne kadar uzak bir mesafeden geliyor olduunu bilmek arttr. Gznnde tutulmas gereken nemli bir nokta, yerkabuunun hibir zaman havuzun suyu gibi yaln bir yapya sahip olmamas, katmanlar, kvrmlar, vb ieren ok karmak bir dokuya sahip olmasdr. Bu nedenle depremle oluan yerkabuu dalgalanmalar yayld yne bagl olarak ok farkl deiimlere urayabilir. Olas bu bozulmalar gznne alnarak, bykl belirlemek iin ou zaman tek bir sismometrenin sonular ile yetinilmez. Depremi farkl ynlerden ve farkl uzaklklardan izleyebilmi birok sismometre lmnn ortalamas alnarak daha gvenli bir sonu elde edilir. 5.3.2. Deprem Bykln lmek iin kullanlan yntemler Yukarda deinildigi gibi depremin bykln belirlemek dolayl biimde yapld iin pek de kolay deildir. stelik deprem bykln belirlerken, tm lek iin tek bir yntemin kullanlmas maalesef mmkn deildir. Belirli bir yntem belirli bir byklk aralnda ve belirli bir uzaklktak depremler iin geerliyken, daha byk veya daha uzak depremler iin daha farkl yntemler kullanmak gerekir. 5.3.2.1. Sreye Bal Byklk (Md) Daha byk bir depremin, sismometre zerinde daha uzun bir sre iin salnmlara yolaacag ilkesinden hareket edilir. Depremin, sismometre zerinde ne kadar uzun sreli bir titreim oluturduu llr ve deprem merkezinin uzakl ile leklenir. Bu yntem kk (M<5.0) ve yakn (Uzaklk<300 km) depremeler iin kullanlr. 5.3.2.2. Yerel (Lokal) Byklk (Ml) Bu yntem 1935'da Richter tarafndan depremleri lmek iin nerilen ilk yntemdir. Bu yntem, havuza atlan ta rneinde, tan suya arparken oluturduu ses dalgalarnn suyun ierisine yerletirilmi bir mikrofon ile dinlenmesine benzetilebilir. Ses kaydnda oluan en yksek genlik deeri, uzaklk ile leklenerek tan bykl hakknda bilgi verecektir. Depremin bykln kestirirken de ayn ilke uygulanr. Bu yntem de grece kk (byklg 6.0'dan az) ve yakn (uzakl 700 km'den az) depremeler iin kullanlr. Doru deerlerin bulunmas iin sismometrelerin ok iyi kalibre edilmi olmas esastr. 5.3.2.3. Yzey Dalgas Bykl (Ms) Bu yntem ilk iki yntemin yetersiz kald byk depremleri (M>6.0) lmek iin gelitirilmitir. Havuz rneine geri dnecek olursak, suyun yzeyinde oluan ve halkalar eklinde merkezden evreye yaylan dalgalarn en yksek genliinin llmesi esasna dayanr. Bu tr dalgalar yeryznde kaynaktan ok uzak mesafelere yaylabilirler. Dier yntemlerin aksine bu yntemin gvenilirlii uzak mesafeden yaplan lmlerde daha da artar. 5.3.2.4. Cisim Dalgas Bykl (Mb) Bu yntem Yzey Dalgas yntemine benzer, tek fark yzeyden yaylan dalgalar yerine derinliklerde ilerleyen dalgalarn kullanlmasdr. Havuz rneine dnersek, tan suya arpmas ile oluan ses
30

dalgalar (akustik dalga) suyun ierisinde uzak mesafelere yaylabilir. Bu ses dalgalarnn bir mikrofon ile dinlenebilir ve ulat en yksek genlik tan byk konusunda bilgi verir. Deprem iin de durum benzerdir. Ancak yerkabuu ierisinde sadece ses dalgas deil, kesme dalgas ad verilen bir baka dalga tr de retilir. Bu iki dalga trnn tmne Cisim Dalgalar ad verilir. Sismometreler, mikrofondan farkl olarak her iki dalga trn (Cisim Dalgalar) de kaydedebilir. 5.3.2.5. Moment Bykl (Mw) Bu byklk tr, dierlerine gre en gvenilir olandr. Bilim dnyasnda, eer bir deprem iin moment bykl hesaplanabilmise, dier byklk trlerine gerek kalmad dnlr. Belirleme asndan hepsinden ok daha karmaktr. Esas olarak depremin oluumunun matematiksel bir modelinin yaplmasna karlk gelir. Bir aratrcnn gereklestirebilecei bilimsel bir alma sreci ile hesaplanabilir ve bu yzden hesaplamalarn belirli bir zaman almas kanlmazdr. Otomatik olarak uygulamaya konulabilimesi ise zordur, dnyada sayl birka gzlemevinde, sadece belirli bir byklgn zerindeki depremler iin rutin olarak hesaplanmaktadr. Uygulamada, sadece belli bir bykln zerindeki depremler iin (M>4.0) Moment Bykl hesaplanabilir. Depremler faylarn harekete gemesi (krlmas) esnasnda olumaktadr. Deprem srasnda fayn krlmas anlk olmamakta, krlma zaman iinde belirli bir hzla (2-3 km/s) eitli ynlerde ilerlemektedir. Bu ilerleme sresi ayn zamanda depremin de sresini tayin etmektedir. Faylar basit bir yaklamla tek bir dzlem olarak kabul edilirlerse de gerekte krlma tek bir dzlem eklinde deil bir krlma zonu eklinde gereklemektedir. Fayn zerindeki gerilme farkllklar, jeolojik yapnn deimesi nedeniyle oluan engel ve przler ve fay dzlemi zerindeki srtnme kuvvetinin deimesi gibi etmenler faylanmann karakterini, dolaysyla depremin ve zellikle depreme yakn noktalardaki yer hareketlerinin kimliini belirlemektedir.

5.4. DEPREMLERN DDET Sismograflarn olmad dnemlerde, depremin gcn belirleme amacyla depremlerin canllar, yaplar ve yer zerindeki etkileri dikkate alnarak iddet ad verilen lek ortaya kmtr. Gnmzde yaygn olarak kullanlan lekler Medvedev-Sponheur-Karnik (MSK), Deitirilmi Mercalli (MM) ve Japon JM'dir. iddet lei niteliksel bir lek zellii tar ve bu nedenle depremin byklnn tam bir ls deildir. Deitirilmi Mercalli (MM) leine gre: I. Derecede zel konumda ve uygun koullar altnda bulunan bir ka kiiden baka genellikle insanlar tarafndan duyulmamaktadr. II. Derecede ancak istirahat eden (oturan, yatan) ve zellikle yaplarn st katlarndaki kiiler tarafndan duyulur. III. Derecede yaplarn zellikle yaplarn st katlarnda bulunan kiiler tarafndan duyulur, ancak birok kii bunun deprem olduunu anlayamaz. IV. Derecede gndzleri, yaplarn iinde bulunan birok kii, darda ise baz kiiler tarafndan duyulabilir. Tabaklar, pencereler, kaplar sallanr, duvarlar gcrdama sesleri karr. Duran aralar sarslr.

31

V. Derecede herkes tarafndan duyulur, birok kii uyanr. Mutfak eyalarndan ve pencere camlarndan bir blm krlabilir. Svalar atlayabilir ya da debilir. Sabit olmayan eyalar devrilebilir. Bazan aralarn, direklerin ve dier yksek eyalarn salland grlr. Sarkal saatler durabilir. Kt yaplm bacalar ve bahe duvarlar yklabilir. VI. Derece herkes tarafndan duyulur. Ar eyalardan bir blm yerinden oynar. Baz yerlerde svalarn ve bacalarn dt grlr. yi yaplmam ta, tula ve kerpi yma yaplarda nemli atlaklar oluur. VII. Derecede iyi hesaplanm ve iyi yaplm yaplarda nemsiz hasar olur. yi yaplmam ta, tula ve kerpi yaplarda nemli hasar ve yknt olur. Betonarme yaplarn duvarlarnn ereve sistemi ile dokanak yerlerinde atlaklar oluur. Ara kullanan kiler depremin farkna varrlar. VIII. Derecede zel olarak yaplm yaplarda az, iyi yaplmam ta, tula ve kerpi yaplarda ar hasar ya da tmyle yklma grlr. yi yaplm yma kagir yaplarda ar hasar, iyi yaplmam betonarme yaplarda tayc sistemlerde atlaklar oluabilir. Ar eyalar ters dner. Ara kullananlar rahatsz olurlar. Arazide kum fkrmalar, atlaklar ve yzey krklar oluur. Kayalar der ve heyelanlar olabilir. IX. Derecede yma kagir yaplar yklr ya da ok ar hasar grr. Betonarme yaplarda tayc sistemde mafsallama balar. Betonarme yaplarda nemli telemeler ve deyden kaymalar olur. Yeryznde byk yark ve atlaklar oluur. Yeraltndaki borular kopar. Kumlu zeminlerde svlama olur. X. Derecede iyi yaplmam ahap karkas, betonarme yaplarda ok ar hasar ya da krlma balangc grlr. Yeryznde byk atlaklar ortaya kar. Raylar bklr. Irmak kylarnda ve dik yamalarda heyelanlar olur, kum ve amur akmalar (svlama) grlr. XI. Derecede pek az yap ayakta kalr. Kprler yklr. Yeryznde geni atlaklar oluur. Yeralt borular tmyle ie yaramaz duruma gelir. Yumuak zeminde yer kaymalar ve toprak yntlar olur. Raylar ok fazla eilir. XII. Derecede tm yaplar yklr. Deprem blgesindeki yeryz biimi deiir. Yeryznde deprem dalgalarnn ilerleyii grlr.

5.5. SSMK DALGALAR Depremi oluturan faylanma ile birlikte odaktan evreye doru eitli trde sismik dalgalar yaylr. Bunlar boyuna dalgalar (P dalgas), enine dalgalar (S dalgas) ve yzey dalgalardr. Yaplarda en fazla hasara S dalgalar neden olurlar. S dalgalarnn hz P dalgalarndan 1.7 kez daha yavatr. Yzey dalgalar, yeryznde en byk genlikle oluurlar ve derinlikle azalrlar. S dalgalarndan sonra gelen bu dalgalar yakn depremlerde S dalgalar gibi ykc zelliktedir. (ekil 5 ve 6).

32

ekil 5. P, S ve Yzey dalgalarnn kayt izleri..

33

ekil 6. Depremlerden oluan sismik dalgalarn trleri ve yer iinde yaylma zellikleri. P dalgalar yayldklar ortamda hacm deiiklii yaratrlarken, S dalgalar hacm deiikliine yol amazlar.

5.6. DEPREMN DOA VE YAPILAR ZERNDEK ETKLER Depremlerin oluturduu yer sarsnts gerek insan yapm gerekse doal yaplarda deformasyona neden olur. Yer sarsntsnn dorudan neden olduu bu hasaralarn yan sra depremler rnein tsunami, su baskn ya da yangn gibi baz olaylar da tetiklemekte ve zararara yolamaktadr.Deprem nedeniyle yaplarda gzlenen hasarlar depremin bykl ve derinlii, depremin olu mekanizmas, zeminin tr, zemin-yap etkilemesinin durumu ve nihayet yapnn tr ve kalitesi gibi faktrler tarafndan denetlenir. Hasar azaltmak iin bunlardan zemin kalitesine snrl olarak mdahale edilebilmekte ve zemin ksmen iyiletirilebilmektedir. Zemin koullar ve olabilecek bir depremin bina zerindeki etkileri tahmin edilerek yaplacak binalar ise depremi can kaybna yol amadan ve minimum hasarla atlatabilmektedir. Getiimiz yzylda lkemizde ve dnyada yaanan depremlerden edinilen tecrbelere gre hafif elik yaplar en az hasara urayan yaplardr. Statik projeleri zemin ve deprem koullar dikkate alnarak hazrlanm betonarme yaplar depreme iyi dayanan yaplardr. Ahap yaplar byk depremlerde eilme ve katlar arasnda kayma gstermekle birlikte orta byklkteki depremlerde iyi davranmaktadrlar. Kagir ve kerpi yma yaplar ise depreme en az diren gsteren yaplardr. zellikle kerpi yma yaplar ortann altnda saylabilecek byklkteki depremlerde dahi yklmakta ve lmcl olmaktadrlar. 3 ubat 2002 de ayda yaanan depremde kerpi binalarn hemen hemen tamam km ya da ar hasar grmlerdir. statistiklere gre Trkiye binalarn depreme kar davran va hasar gren binaya oranla can kayb asndan dnyann en geri birka lkesi arasnda yeralmaktadr. Depremler doal unsurlar zerinde de ciddi tahribat yaratabilmektedir. 6 dan byk ve s depremler yeryznde fay krklar oluturabilirler. Depremin byklne bal olarak deprem esnasnda fayn iki tarafnda bulunan bloklar birbirine gre hareket eder, bylece yzey krklar olutururlar. Bu krklar bazan yzlerce kilometre uzunlua ulaabilmektedir. rnein 1939 Erzincan depreminde yzey kr 360 km, 1999 Glck depreminde ise 130 km olarak belirlenmitir. Krklarn yer iine doru olan derinlii ise genellikle kilometrelerle ifade edilmektedir. Depremin byklne bal olarak fayn
34

iki tarafndaki bloklarn birbirine gre hareket miktar (atm) da farkl deerler almaktadr. Atm miktar 1939 Erzincan depreminde 7.5 m, 1999 Glck depreminde 5 m, 2002 ay depreminde ise 25 cm civarnda olmutur. Depremler genellikle mevcut olan heyelanlarn tetiklenmesine de yolaarlar. Bu heyelanlar kara alanlarnda olabildii gibi 1999 Glck depreminde yaand gibi deniz altnda da olabilir ve bu durumda dev dalgalara (tsunami) da yolaabilirler. Depremler zaman zaman yeraltsuyu ieren tabakalar etkileyerek suyun mevcut atlaklardan yeryzne kmasn ve amurla birlikte akmasna neden olmaktadr. Dier yandan deprem esnasnda henz imentolanmam kayalarn boluklar ierisinde bulunan yeraltsular yksek basnn kazanarak zemin tanelerinin birbirlerine olan srtnmelerini yoketmekte, bylece kum orannn fazla olduu ya da zeminin gevek olduu ortamlar, depremlerin sarsnts etkisiyle sv gibi davranarak durayllklarn kaybetmektedirler. Svlama ad verilen bu olay sonucunda zemin tama gcn kaybetmekte, binalar svlam zemin zerinde yzdklerinden devrilmekte ya da zemine batmaktadr. 1999 Glck depreminde Adapazar merkezinde grlen hasarn byk bir ksm svlama nedeni ile olmutur.Denizler altndaki depremlerde oluan faylanma ve deformasyonlar ok byk su hacmn harekete geirerek kylarda deniz basmasna ve byk dalgalara neden olur. Bu dalgalara Tsunami denir. Kyya yakn yerlerde bu dalgalarn ykseklii artar ve kylarda ok byk zararlara neden olur. Yaplan aratrmalar Marmara evresinde tarihsel dnemlerde en az 12 tsunami hadisesinin yaandn iaret etmektedir.

35

Vous aimerez peut-être aussi