Vous êtes sur la page 1sur 151

T.C.

SLEYMAN DEMREL NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS TEMEL SLAM BLMLER ANABLM DALI TEFSR BLM DALI

HZ. ALNN KURN TASAVVURU VE YETLER TEFSR


YKSEK LSANS TEZ

Hazrlayan Muhammed Zahid BELEK

Tez Danman Do. Dr. Ali Galip GEZGN

ISPARTA 2010

NSZ Kurn- Kermin ilk mfessiri Hz. Muhammedin (s) vefatndan sonra, bavurulacak en salam kaynak, sahbe-i kirm (r.anhum) olmutur. Onlar hem vahyin nuzlne ahit hem de Kurn hakknda bizim asla vkf olamayacamz nebev beynata muhatap olmaktaydlar. Dolaysyla, sahbenin yapt aklamalarn birou birer tevilden te, sahihlii sabit olmakla birlikte, merfu tefsr hkmne girmektedir. Asr- sadette, Kurn, fkh, hads ve tefsr gibi birok alanda uzmanlam, ashb arasndan tebrz etmi birok sahb bulunmaktayd. Bu sahbelerden biri ve belki de en mmtaz olan Hz. Ali (r)dir. Her sahbenin kendi zel anlay ve melekesine gre, bir Kurn tasavvuru, yorumu bulunmaktadr. Dolaysyla her biri ayn yetlerden ayn eyleri anlamayabiliyordu. Bu farkllktan hareketle, Hz. Alinin, Kurn tasavvuru ve tefsr anlay ve kulland metodu tesbit asndan byle bir almay uygun grduk. almamz, bir giri ve iki blmden olumaktadr. Girite, aratrmann konusu, amac ve metodu zerinde durulmu; istifade edilen kaynaklardan bahsedilmitir. Birinci blmde, Hz. Ali hakknda ksa bir biyografi almas yaplmtr. Hz. Alinin hayat, Hilfeti ve ahsiyeti hakknda ksa bir malmt verilmekle birlikte, ilm kiilii ile kendisi hakknda indii rivyet edilen yetler ve Allh Raslnn (s) sylemi olduu hads-i eriflerden bir ksm da bu blme ilave edilmitir. kinci blmde ise, Hz. Alinin Kurn tasavvuru, mushaf ve tefsr anlayn rnekleriyle zikredilmitir. almamzn son blmnde, netice olarak elde edilen bilgiler nda Hz. Alinin Kurn tasavvuru ve tefsr anlay deerlendirilmitir. almam sresince, bana mnen ve ilmen hibir desteini eksik etmeyen, tm eksikliimize ramen mtevziliini ve samimiyetini srekli hissettiim, ok muhterem danman hocam Do Dr. Ali Galip GEZGNe minnetlerimi sunarm. almam srdrrken, mnev yardmlarn grdm esiz aileme; yazdm

ii

nshalar okuyup, bana her konuda yardmc olan bata babam ve kardeim olmak zere, DB Kayseri Eitim Merkezindeki mesai arkadalarm ve muhterem hocalarma kran borluyum. almamzn msveddesini kontrol edip, dzeltilmesi gereken yerlerde yardmlar bulunan kymetli hocam Yard. Do. Dr. Ali BULUTa da teekkrlerimi sunarm. Son olarak, almamzn dzgn bir ekle girmesinde mesaisini harcayan deerli arkadam Aratrma Grevlisi Muhammed ZDLe de ne kadar teekkr etsem azdr.

Muhammed Zahid BELEK Isparta, 2010

iii

HZ. ALNN KURN TASAVVURU VE YETLER TEFSR

NDEKLER

NSZ......................................................................................................................... i NDEKLER ......................................................................................................... iii ZET........................................................................................................................... v ABSTRACT ............................................................................................................... vi KISALTMALAR ..................................................................................................... vii GR I. ARATIRMANIN KONUSU VE AMACI ............................................................. 1 II. ARATIRMANIN KAYNAKLARI VE METODU .............................................. 2 III. SAHBENN KURNA BAKII VE TEFSRDEK YER ............................. 3 IV. HZ. ALNN HAYATI VE LM KL ...................................................... 11 1. Cahiliyyede Hz. Ali .................................................................................. 11 2. slmiyet Dneminde Hz. Ali..................................................................... 15 3. lk Halfe Dneminde Hz. Ali .............................................................. 21 4. Hz. Alinin Hilfet Dnemi ........................................................................ 27 5. Hz. Alinin ahsiyeti Ve lm Kiilii ........................................................ 32 6. Hz. Ali Hakkndaki Rivyet Edilen Hads-i erfler .................................. 38 BRNC BLM HZ. AL VE KURN I. HZ. ALNN KURNA YNELK ALIMALARI ...................................... 42 1. KURANIN CEM VE TERTBNDEK ROL ................................... 43 1.1. Kurnn Cemedilmesindeki Konumu ................................................... 44

iv

1.2. Hz. Alinin Mushaf Ve Mushaf Tertibi.................................................. 48 2. HZ. ALNN KURN ANLAYII ......................................................... 51 II. HZ. AL HAKKINDA NZL OLDUU RVYET EDLEN YET- KERMELER ............................................................................................................. 58 KNC BLM HZ. ALNN KURNI TEFSR I. KURNI KURN LE TEFSR ....................................................................... 61 II. KURNI SNNET LE TEFSR ..................................................................... 67 III. REY LE TEFSR ............................................................................................ 71 1. Fkh Konularla lgili Tefsri ...................................................................... 72 2. Kelm Bir Konuyla lgili Tefsri ............................................................... 96 3. Ahlk Konularla lgili Tefsri.................................................................... 98 4. eitli Konularla lgili Tefsri .................................................................. 102 IV. ESBB-I NZL LE TEFSR ...................................................................... 116 V. HZ. ALYE ATFEDLEN SRL RVYETLERDEN BAZILARI ............ 121 SONU.................................................................................................................... 127 BBLYOGRAFYA ............................................................................................... 131 ZGEM ............................................................................................................ 142

ZET (HZ. ALNN KURN TASAVVURU VE YETLER TEFSR) Hz. Ali, son peygamber Hz. Muhammedin (s), hem en yakn akrabas hem de damad olmakla merref bir sahbdir. O, Sahbe ierisinde, ocukluundan beri puta tapnma ve cahiliye detlerine saplanma gibi bir durumla karlamadan Mslman olmutur. Bunun yannda Hz. Ali, daha kk yalardan itibaren, Allh Raslnn (s) yannda bulunmutur. Hz. Ali, her trl ahlk ve din bilgilerini, son peygamber Hz. Muhammedden (s) alm ve ilm temellerini nebev iklimin gzetiminde atmtr. Hz. Ali, Allh Raslnn (s) zel ktipliini yapmasnn yan sra, nazil olan vahyleri de yazmakla grevli vahy ktiplerinden de birisidir. Birok sahbe gibi o da Kurn hafzdr. lm derinlii hakknda pek ok rivyet gstermektedir ki, Hz. Ali sadece sahbenin nde gelenlerinden olmayp, kendinden sonraki insanlar dahi ynlendirecek bir kapasiteye de sahiptir. Hz. Ali, Kur'n- Kermi tedebbre dayal olmayan ve amelsiz bir okumayla anlalamayacan ifade etmektedir. Hz. Aliye gre Kurn her zaman insanlarla konumaktadr. Zira Kur'n- Kerm, dili yorulmayan bir konumac ve rknleri yklmayan bir evdir. Ona gre Kur'n- Kerm, emir ve yasaklar bulundurmasnn yannda, kullarn maslahatna uygun olarak brakt ruhsatlar da ihtiva eden ilah bir kitaptr. Hz. Ali, Kur'n- Kermin tefsrinde, Kurnn Kurn ile, Kurn Snnet ile ve Kurn rey ve ictihadla tefsr etme yolunu takip etmitir. Kur'n- Kermi tefsr ederken, Kurnn btnln ve Snneti hareket noktas yapan Hz. Ali, rey ve ictihada msait olarak hkm bina edilmeye mnasip yetlerde, kendine gvenen ve tutarl bir fikr hareket ierisinde aklamalar yapmtr. Hz. Alinin, yeri geldiinde herhangi bir fkh yeti, hrszlkta el kesme cezasnda nc kesme cezasn vermemesi gibi, riin makasdna uygun maslahatlara gre tefsr edip hkme balad grlmektedir. Anahtar Szckler: Kurn, Tefsr, Hz. Ali, Tefsr Anlay

vi

ABSTRACT (HZ. ALIS UNDERSTANDING OF THE QURAN AND INTERPRETATION OF VERSES) Ali is a companion who was honoured both becoming a closely relative of Prophet (peace be upon him) and also his groom. In companions, he chose Islam without being involved idolatry and jahiliyya (days of ignorance) traditions since his childhood. Additionally Ali, from his early ages, was with messenger of Allh (peace be upon him). He obtained all kind of moral and religious knowledge from last Prophet Mohammad (peace be upon him) and laid the foundations of wisdom under control of prophetic atmosphere. Besides being private scribe of messenger of Allh (peace be upon him), Ali was one of the scribes of divine revelation who was supposed to record verses received from Allh. Like most of other companions he was hafid as well. As many narratives about his perspective of knowledge indicates that Ali is not only a prominent one in the companions but also he had capability to guide next generations. Ali utteres that Quran can not be understood with a deedless and unwary reading. According to Ali, Holy Quran always talks to people. Because Holy Quran is a tireless lecturer and a house which has indestructible pillars. According to him, Quran is a hymn-book that includes not only instructions and restrictions, but also allowances which were tolerated in accordance with human benefits. The interpretation way that Ali followed was, interpretation of Quran with Quran, with sunnah and with personal opinion (rey) and ijtihad. Ali who takes entirety of Quran and Sunnah as a reference point, made self-confident and consistent explanations on verses which are suitable to be adjudged in accordance with personal opinion (rey) and ijtihad. It has been observed that, whenever needed, he adjudged by interpretting any juristic (fqhi) verses- like not giving third cutting punishment for theft issues- according to benefits which are in accordance with aim of Shari. Key Words: Quran, Interpretation (Commentary), Ali, Understanding of Interpretation

vii

KISALTMALAR

A. . a.g.e. a.g.m. a.g.t. ASBE b. Bkz. c. ev. DA DB FSBD H. h. Haz. FAV SAM Ner. No. s. SFD t.y TDV

: Ankara niversitesi : Ad geen eser : Ad geen makale : Ad geen tebli : Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits : bin : Baknz : Cilt : eviren : Diyanet slm Ansiklopedisi : Diyanet leri Bakanl : Frat niversitesi Sosyal Bilimler Dergisi : Hadis : Hicr : Hazrlayan : lahiyat Fakltesi Vakf : slm Aratrmalar Merkezi : Nereden : Numaras : Sayfa : Seluk niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi : Bask tarih yok : Trkiye Diyanet Vakf

viii

Terc. Thk. v. vb. vd. y.y Yay. Haz.

: Tercme Eden : Tahkik Eden : Vefat : Ve benzeri : Ve dierleri; Ve devam : Bask yeri yok :Yayna Hazrlayan

GR

I. ARATIRMANIN KONUSU VE AMACI Hz. Ali, slm tarihi boyunca ismi en ok anlan sahblerden bir tanesidir. Onun gerek mcadeleler ierisinde geen hayat ve hilfeti gerekse ilm ynden sahbe ierisindeki mmtaz ahsiyeti, her devirde kendinden sz edilir hale getirmitir. Sahbe arasnda Kurn ve tefsr ilminde en nemli kaynak sahblerden birisi de Hz. Alidir.1 Hz. Alinin bu durumundan dolay, tefsrde hemen hemen hibir eser ondan rivyette bulunulmadan yazlmamtr. Fakat bu kadar nemi haiz bir ahsiyet hakknda yeterli bir alma gnmze kadar yaplmamtr. Bu meyanda yaplan almalar ise Hz. Alinin sadece tefsr ilmindeki konumuna yneliktir.2 Asr- saadet dneminin en aktif karakterlerinden olan Hz. Ali, ilm birikimini ve ahlk prensiplerini, ok kk yatan beri yannda bulunduu Hz. Peygamberden (s) almtr. Ancak buna ramen tefsr alannda yaplan Hz. Ali ile ilgili almalar, genelde makale veya tebli dzeyinde; yani snrl aratrmalar dairesinde yaplm olup, kapsaml bir alma ortaya konulmamtr. Kurnn anlalmasnda, huss konuma sahip sahablerden olan Hz. Ali hakkndaki almalar, mstakil olarak, yapt tefsrlerle veya hakkndaki tarih zmlemelerle snrl kalmtr. Bunun yannda, duraan bir konuma indirgenen gnmz Kurn algsnn, sahbenin vahy ve Kurn tasavvuru karsnda yeniden gzden geirilmesi gerekmektedir.3 Zira vahy esasna dayal snnetle yaam bulmu Kurn hayatn tessinde ve Kurn alglamakta sahbenin nemi, nzl srecinden uzaklaldka,

ez-Zerke, Bedrud-dn Muhammed (v. 794/1392), el-Burhn f Ulmil-Kurn, DrulHads, Kahire 2006, s. 421. rnein almamz esnasnda Nurettin TURGAYn Hz. Ali ve Tefsirdeki Yeri adl eserini de inceledik. Ancak bu eserde Hz. Alinin hayat ve tefsr ilmindeki yeri incelenmi olup, Hz. Alinin Kurn tasavvuruna dair malmat bulunmamaktadr. Eserin tam knyesi almamz ierisinde verilmitir. Gezgin, Ali Galip, zgn Bir Kurn Yorumu Hz. mer rnei, Rabet Yaynlar, stanbul 2009, s. 21

zerinde daha fazla dnme ve mesi gerektiren bir konu haline gelmitir. nk asr- sadette capcanl ve hayatn ierisinde aktif role sahip olan bu vahy algs, sonraki dnemlerde elde ikmli tamamlanm, iki kapak arasnda statik bir vahy mecmas haline dnmtr ki bunun neticesinde de, karlalan toplumsal ve ferd sorunlara zmler retilememitir.4 Bahsettiimiz iki faktrden tr, Hz. Alinin Kurn tasavvuru ve yetleri tefsrine dair bir aratrma yapma gerei duyulmutur. Bu noktadan hareketle byle bir alma yapmay mnasip grdk. Bu aratrmann amac da, Hz. Alinin Kurn tasavvurunu ve tefsrde nasl bir metod kullandn rnekleriyle ortaya koymaktr.

II. ARATIRMANIN KAYNAKLARI VE METODU almann temel noktasn Hz. Ali oluturduu iin, onun hayat, yaad dnem, olaylar ve ilm altyaps nem arzetmektedir. Aratrmamzda ncelikle bu neme binaen, Hz. Ali hakknda ksa bir biyografi almas yaptk. Bu almamz yaparken, ilk dnem Tabakt kitaplarndan, bn Sadn (v. 230) Tabaktul-Kubr adl eserinden, Belzurnin (v. 279) Ensbul-Erf adl eserinden, bnl-Esrin (v. 630) Usdul-be adl eserinden, Nevevnin (v. 676) Tehzbul-Esm vel-Lut adl eserinden, Zehebnin (v.748) Siyeru Almin-Nubelsndan ve bnul-Hacerin (v. 852) el-sbe f Temyzis-Sahbe adl eserinden faydalandk. Bunlarn dnda Sytnin (v. 911) Trhul-Hulefsndan ve Ethem Ruhi Flalnn mam Alisinden ve biyografi tr dier eserlerden de yararlandk. Hz. Alinin Kurn tasavvuru ve tefsr metodu zerine olan ilgili blmde, ana kaynaklar olarak rivyete dayal tefsrler yer almaktadr. Bu blmde temel olarak, Tabernin (v. 310) Cmiul-Beyn, bn Kesrin (v. 774) TefsrulKurnil-Azmi, Suytnin (v. 911) Durrul-Mensru ile evknnin (v. 1250) Fethul-Kadr adl eserlerinden faydalandk. Hz. Alinin Kurnn tefsrinde bavurduu kaynaklardan birisi olan Snnet ile ilgili olarak, Ktb-i Sitte dnda, bn Hanbelin (v. 241) Musnedinden, Hkim en-Nisbrnin (v. 405) el-Mustedrek adl eserinden istifade ettik.

Gezgin, zgn Bir Kurn Yorumu, s. 20.

Fkh konularda yapt aklamarla ilgili olarak, Casssn (v. 370) Ahkmul-Kurn, bnul-Arabnin (v. 543) Ahkmul-Kurn, Kurtubnin (v. 671) el-Cmi li Ahkmil-Kurn ve Sbnnin Raviul-Beyn adl eserine ilaveten, Mernnnin (v. 593) el-Hidyesi, bn Rdn (v.595) BidyetlMuctehidi gibi baz fkh kitaplarndan da faydalandk. Son olarak Esbb- Nzl ile ilgili, Vhidnin (v. 468) Esbb- Nzl, Suytnin (v. 911) Lubbun-Nukl ile Bedreddin etinerin Fatihadan Nasa Esbb- Nzul adl eserinden yararlandk. Konu Hz. Ali olunca, Nehcul-Belann Muhammed Abduh erhli basksyla, Adnan Demircann evirisinden de faydalandk. Bunun dnda Kurn limlerine dair eserlerden, dirayete dayal tefsrlerden ve almamza yardmc olacana inandmz birok farkl eserden de azami derecede istifade etmeye gayret ettik. Aratrmamzda TDVnn yaynlad mel, Mustafa Hizmetlinin Aratrma Yaynlarndan kan meli ve Elmall M. Hamdi Yazrn tefsrinden sadeletirilerek, M. Sadi genli ve Nevzat Yankn hazrlad ve Huzur Yaynevi tarafndan baslm olan melinden faydalandk. Eserlerden istifde ederken, rivyetler bir deerlendirmeye tabi tutularak sentezlenmitir. Tmdengelim metoduyla, Hz. Alinin Kurn tasavvuru ile tefsrine rnek sadedindeki yorum ve aklamalar ortaya konulmaya allmtr.

III. SAHBENN KURNA BAKII VE TEFSRDEK YER Kurnn ilkesel bazda temel ve asl uygulaycs konumunda olan Hz. Peygamber (s), vahye muhatap olma srecinde bu ilkesel forma uygun bir de toplum in etmitir. Sahbe toplumu olan bu yeni ve ilk Mslman oluum, hem vahye ahitlik etmekte hem de vahyi tebell edip sindirmekteydiler. Allh Rasl (s) evvelemirde kendisi Kurn ezberlemekteyken, ayn zamanda muallim sfatyla5 sahblerine de talim ettirmekteydi. Raslllh (s), ashb- kirma, Kurn okumaya, ezberlemeye ve hayatlarnda aktif hale getirmelerine ynelik teviklerde bulunuyordu. Bu konuda Ukbe b. mirden mervi
5

62/Cuma, 2.

bir hadis-i erifte Allh Rasl(s): Sizden birinin, mescide gidip orada Allhn Kitbndan iki yet renmesi ya da okumas, onun iin iki deveden daha hayrldr. yet deveden, drt yet drt deveden ve okunacak yetler kendi saylarnca deveden daha hayrldr.6 buyurarak sahbesini Kurn renmeye tevik etmekteydi. Yine sahbeyi Kurn okuma ve onunla amel etmeye tevik niteliinde bir rivyette, Sehl b. Muz el-Chen babasndan yle nakletmektedir: Allh Rasl buyurdular ki: Kim Kurn okuyup da amel ederse, kyamet gn babasnn bana dnya evlerindeki gnein ndan daha parlak bir ta giydirilir. Varn, Kurnla bizzat amel edenin nasl olacak, bir dnn!7 Kurn bir hayat yaamaya ynlendiren, Hz. Alinin nakletmi olduu u hadis-i erifte de Raslullah (s) bu yaam tarznn erevesini izmitir: Kim Kurn okuyup ezberler; helalini helal, haramn da haram sayarsa, Allh bu sebeple onu cennete koyar.8 Tm bu rivyetleri uhdemize alp, sahbe devrine doru, kronolojik anlamda tarihi tersten okuduumuzda, anlalacaktr ki sahbe, Kurn bir ilm argman veya hafife alnacak trden bir eser olarak telakki etmemektedir. Onlarn en mhir olduklar alan edebiyat ve iirdi. Dilde zirvedeydiler. Yani dil zevkleri mkemmeldi. Bir milletin dili ise sahip olduu akl seviyesinin bir gstergesidir.9 Bu maharetlerinin karsna Hz. Peygamberin (s) ilahi kaynakl vahy mecmuas knca, bunun insan elinden kamayacan anlam ve teslim olmulardr. Bylece kendilerini slm ile erefyb eyleyen Kitabullaha ve snnete sarlmlar; sonraki nesillere aktarabilecekleri bir birikime sahip olmaya balamlardr. Artk Kurn, sahbe iin de hayatlarnn yol haritas ve ahlk olmutur.10 nk sahbe, Hz. Peygamberin (s) nderliinde ve bizzat mahede ederek, Kurnn havasn solumak, emir ve nehylerini iselletirmek gibi bir imkna sahipti. Onlarn birinci dereceden nem verdikleri ve hassasiyetle zerinde durduklar ey Kurnd. 11 Onlar, Hz. Peygamberin (s) Benim yoluma uyan sapmaz ve bedbaht olmaz12

6 7 8

9 10 11 12

Mslim, Fedill-Kurn, 41 (s. 804, H. No: 1873). Ebu Davud, Vitr, 14 (s. 1331, H. No: 1453). Tirmizi, Fedill-Kurn, 12 (s. 1943, H. No: 2905); el-Beyhak, Ebubekir Ahmed b. el-Hseyin (v. 458/1066), uabul-mn, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 2000, c. II, s. 329, H. No: 1946, 1947. Emn, Ahmed, Fecrul-slm, Drul-Kitbil-Arab, Beyrut 1969, s. 51. Kara, a.g.e, s. 36. apan, Ergn, Kurn- Kermde Sahbe, Ik Yaynlar, zmir 2002, s. 363. 20/Th, 123.

yetine istinden syledii u hadisin mnsn ir edinmilerdi: Kim Allhn Kitbna uyarsa dnyada asla armaz, ahirette de bedbaht olmaz.13 Sahbe iin Kurn, adeta semadan gelen ilah bir sofrayd. Ondan ne kadar faydalanabilirlerse kendilerini o denli bahtiyar saymaktaydlar.14 Zira rivyetlerden birinde Efendimiz (s), onlara ve onlarn zatnda tm inananlara yle diyordu: phesiz bu Kurn Allhn bir ziyafetidir. Gcnz yettiince o ziyafetten bir eyler renip faydalann. Muhakkak ki Kurn, Allhn ipi, apak bir nuru ve fayda veren ifa kaynadr15 Sahbe Kurna, kendilerini ilahi azaptan kurtarc bir reete ve bunun yannda da dnyalarn mamur eden bir mimar olarak bakyordu. Bundan dolaydr ki Kurndan inen her yetin mahiyetini, hikmetini ve sebebini bilmek iin Allh Raslnn (s) eitimindeydiler. Hayatlarnn her annda Kurnn izdii daireden kmamaya alyorlar ve Kurn amelleriyle, hayatlarnda tatbik ediyorlard.
Sahablere gre Kurnn nemi yalnz ahlaki telkinler ve itimai hkmlerle dolu olmasndan deildi. Zira Kurn bundan ibaret olsayd, onun mealini hatrda tutmak yeterli saylabilirdi. Fakat onlar, Kurnn ilahi vahy olduuna eksiz phesiz inanyorlard. lahi bir kaynaktan gelen Kurnn her kelimesi, her harfi onlar iin gkten inen ilahi srlarla dolu bir hazine gibiydi. Her biri, bu ilahi hazineyi en kymetli, en emin yerde, kalbinin samimiyet hareminde saklyordu.16

nk Mslman olmakla Allha verdikleri szlerine sadakatin lsnn, ehl-i kitabn dt gibi amelsiz yaamamak17, dnya menfaatini nceleyip vahyi telememek18 olduunu biliyorlard. mm bir toplum olan sahbe, Kurn sadrlarna nakediyor, onu iyice ezberleyip kayt altna alyorlard.19 Hafzalarnn hzll, kuvvetlilii ve zihinlerinin ak olmasndan tr, kalpleri kitaplar olmutu.20 Kurn hazmederek, yetlerin esbbn bilerek ve yaayarak ilahi kelam anlamaya alyorlard. Esbb- nzl renmeye almalarnn altnda yatan sik
13

14 15 16 17

18 19 20

er-Rdn, Muhammed b. Muhammed b. Sleyman (v. 1094), Byk Hadis Klliyat-CemulFevid min Cmiil-Usl ve Mecmaiz-Zevid, ev. Naim Erdoan, z Yaynclk, stanbul 2006, c. I, s. 82. apan, a.g.e, s. 363. el-Beyhak, a.g.e, c. II, s. 324-325, H. No: 1933; s. 326, H. No: 1937vd. apan, a.g.e, s. 367. el-Makdis, Eb me (v. 665/1266), el-Muridul-Vecz il Ulmin Teteallaku bil-KitbilAzz, Thk. Tayyar Altkula, DB Yaynlar, Ankara 1986, s. 194. 3/l-i mrn, 187. Emin, a.g.e, s. 195. ez-Zerkn, a.g.e, c. I, s. 203.

de, Kurnn olaylara, maslahata ve muktez-i hle gre nzil olmasdr.21 Bundan dolay, bakalarnn vkf olamad eylere vkftlar.22 Sahip olduklar bu altyapdan trdr ki, Yemene vali olarak gnderilen Muaz b. Cebeli, karlaaca problemlerde ilk bakaca kaynan Kurn; onda bir zm bulamazsa snnet; onda da bir zm bulamazsa (Kurn ve snnete uygun) ictihdi gr olacan beyan ederken grmekteyiz.23 Sahbe Kurn anlamaya alrken, kendisine dnyev ve uhrev faydas olmayacak ayrntya girmezdi.24 Zira Hz. Peygamber (s) onlar, zerinde Kurn metodun bulunduu bir yolda yrtmekteydi.25 ok soru sormazlard yahut kendilerine fayda salayacak sorular sorarlard.26 Bu metod, mesajn zahir lafzna veya lafzda bilinmesinin pratikte bir fayda salamayaca mphem kalan ksmlara deil de; dorudan metnin arka planna, ruhuna ve meksdna ynelik pratik hayatta kendilerine yarar salayacak verilere ulatrmaktayd. rnein Sana kyametin ne zaman kopacan soruyorlar. Onun vaktini sen nereden bileceksin! Onu ancak rabbin bilir.27 yetinin rtl anlam, Bu soru mlyn bir sorudur. O halde bilinmesiyle iktif edilecek kadar bilgi sahibi olmak kfidir demektir.28 O da kyamet kesinlikle kopacaktr bilgisidir; nasl, ne zaman gibi sorular maksada uymamaktadr. Bundan dolaydr ki Hz. Peygamber (s) Kyametin ne zaman kopacan soran bir sahbye, sarhaten bir cevap vermek yerine, edeb bir slupla muhatabna Ona ne hazrladn? diyerek karlk vermitir.29 nk pratik hayatta, bu zaman bilmenin bir faydas yoktur.30 Bu balamda sahbe, akl melekelerin zerinde olan, gayb konulara mteallik konularda, tefekkre binaen soru sormay deil iman ve teslimiyeti tercih

21

22 23 24 25

26 27 28 29 30

e-tb, Eb shk (v. 790/1388), El-Muvfakt F Usli-era, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 2009, s. 258; Emin, a.g.e, s. 195. e-tb, a.g.e, s. 264. Tirmizi, Ahkm, 3 (s. 1785, H. No: 1327); Ebu Davud, Kad, 11 (s.1489; H. No: 3592). Yldrm, Suat, Peygamberimizin Kuran Tefsri, Kayhan Yaynlar, stanbul 1998, s. 156. Canan, brahim, Ktb-i Sitte Muhtasar Tercme Ve erhi, Aka Basm-Yayn, Ankara 1998, c. II, s. 343. Kara, a.g.e, s. 185. ) 79/Nzit, 42-44: ( e-tb, a.g.e, s. 28. Mslim, Birr, 50 (s. 1137-1138, H. No: 164). e-tb, a.g.e, s. 28.

etmitir.31 Sahbe, fkh boyutta olan veya ahlkla alakal birok konuda Hz. Peygambere (s) artk size aklamadm eylerden sorup da mesul olmayn; ncekiler ok soru sormaktan helak oldu32 dedirtecek kadar ayrnt soru sormalarna ramen; metafizik boyutla ilgili veya derin tefekkr isteyen birok yetle ilgili, Raslullaha (s) hi soru sormamlardr. rnein hakknda trl tevillere gidilmesi sonucu birok mezhep ve grn ortaya kt yedullah33, kabzatullah34, nefsullah35 gibi akl st hususlarda hibir soru gelmezken36, ahlk ve fkh konularda sorular sorulmutur. rnek vermek gerekirse Nevvs b. Semn, ( Gnah ve dmanlkta deil, birr ve takvada yardmlan37 yetinde geen (birr) ve (ism) lafzlarnn mnsn sormu; Efendimiz (s) de Birr, ahlkn gzellii; sm ise, vicdann trmalayp seni huzursuz klan ve insanlarn bilmesini istemediin eydir.38 diyerek cevap vermitir.39 Bu konuda bir dier misal de haccn farz olduuna dair yet-i kerimede ( ) Ona bir yol bulabilenlerin (gc yetenlerin), Kabeyi

haccetmesi Allhn insanlar zerindeki hakkdr. 40 geen (sebl) kelimesini soran birisine Hz Peygamber (s), azk ve binek olduunu sylemitir.41 Sahbe arasnda Kurn en iyi bilen, onu en iyi okuyan daha kymetli ve saygdeer olmaktayd. Bu husus, bn merden (v. 73/692) gelen bir rivyette u ekilde ifade edilmektedir: lk muhacirler, Hz. Peygamberin (s) hicretinden nce, Mekkeden Medneye (hicretlerinde) el-Usabe42 denilen yerde konaklamlard. Bu esnada Eb Huzeyfenin mevls Slim (kafiledekilere) imamlk yapt. Zira o,

31

32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42

Pigin, Yasin, Kurna Gre Akl ve Aklcln Kurn Tefsrine Etkisi, (Baslmam Doktora Tezi), ASBE, Temel slm Bilimleri Tefsr Anabilim Dal, Ankara 2008, s. 125. Tirmizi, lim, 17 (s. 1922, H. No: 2679). 5/Mide, 64; 48/Fetih, 10. 39/Zmer, 67. 3/l-i mrn, 28. Pigin, a.g.e, s. 126. 5/Mide, 2. Mslim, Birr, 5 (s. 1126, H. No: 2553); Tirmizi, Zhd, 52 (s. 1891, H. No: 2389). Yldrm, a.g.e, s. 154. 3/l-i mrn, 97. Tirmizi, Tefsrul-Kurn, 3 (s. 1953, H. No: 2998); Yldrm, a.g.e, s. 164. el-Usabe: Kub yaknlarnda bir yerin addr. Bkz: bn Sad, Eb Abdillah Muhammed (v. 230/844), Kitbut-Tabaktil-Kubr, Mektebetl-Hanc, Kahire 2001, c. II, s. 304.

aralarnda Kurn en ok okuyan/en iyi bilen kiiydi.43 Ayn ahs hakknda Hz. Peygamberin (s) de, Kurnn renilmesi gereken kii olduuna dair hadisi de vardr.44 Sahbler, Kurnn emir ve yasaklarna titizlik gstermekteydiler. Zira Hz. Peygamber (s) onlara Kurn okumalarn, nehyettii eyden kanmalarn; ayet nehyettii eyleri yapmaya devam ediyorlarsa Kurn anlam veya zmsemi olamayacaklarn bildirmitir.45 Kurn zmsemenin rnekleri olarak birok sahbnin, kendi i lemlerindeki yansmalarna gre farkl yetleri bazen sabahlara kadar, bazen ardan eve gelene kadar, bazen de namazda tekrar edip durduklar rivyet edilmektedir.46 Ancak uras bir hakikattir ki, hi kimse kulland dilin btn lafzlarn en ince ayrntsna kadar bilemez.47 Bu olgu sahbler iin de geerliydi ve baz ifadelerin anlamn sahbe de bilmemekteydi. Mesela, Meyveler ve otlar (bitirdik).
48 anlamndaki ( ) ayette geen (fkiheten) kelimesini anlyoruz fakat (ebben) ne

demek? Bunu aratrmak zahmetli bir itir. diyen Hz. mere, orada bulunanlardan biri (ebben) kelimesinin ya meyve anlamna geldiini sylemitir.49 Hlbuki Hz. merin din ve ilm kudreti pek l bilinmektedir. O halde Hz. mer niin bu kelimenin mnsn bilememitir? nk sahbe, yetlerin icml mnsyla yetinmekteydi. Sahbe bilmekteydi ki Abese Sresindeki sz konusu yet grubu (24-32 aras) Allhn insana vermi olduu, yamurun yadrlmas, topran insanlar ve hayvanlar iin ekin, zm, sebze, zeytin, hurmavb bitkiler bitirmesi gibi nimetlerden bahsetmekteydi. Sahbe bunu idrak etmekte ve yetin ayrnts hakknda tafsilta inmeye ise bir lzm grmemekteydi. 50 Ancak Kurnn lafz ksmlarnda anlalmas g ibarelerin bulunmas mmknse de, metnin tesindeki anlama dair herhangi bir aksi durum sz konusu olmamtr. Hatta Kurnn

43 44

45 46 47 48 49 50

bn Sad, a.g.e, c. II, s. 303-304. Buhari, Kitbut-Tefsr, 8 (s. 433, H. No: 4999); Mslim, Fedilus -Sahbe, 22 (s. 1110, H. No: 2464). Ebu me, a.g.e, s. 194 Ebu me, a.g.e, s. 196-197. Emin, a.g.e, s. 195. 80/Abese, 31. Kara, a.g.e, s. 40. Emin, a.g.e, s. 196.

anlalrl hususunda ona inanamayanlardan bile zt fikir veya rivyetler zhir olmamtr.51 Hlsa, sahbe Kurn, beer hibir vasta olmakszn semv lemden, kalbine indirilmi olan son peygamber, Hz. Muhammedden (s) renmitir. Kurn nasl hayata geirmeli? diye sorulduunda, snnet onlara cevabn biztihi sz, fiil ve takrirleriyle vermekteydi. Sahbeye gre Kurn, dnya ve hiret mutluluu iin bir yol haritasyd. Bu noktadan hareketle sahbe, Kurnn tilvetine nem vermekle birlikte, ahlk tleri ve ahkmnn hayatn ierisinde deveran etmesinin, Kurnn inzlinin gerek amac olduunun bilincindeydiler. Bu esiz salam temellerinden dolay olsa gerek kendisinden nakledilen bir sznde mam afii (v. 204/820) Sahbe her trl ilim, ictihad, vera ve aklda bizden stndr. demitir.52 Kurnn ilk mfessiri53 Hz. Muhammede (s), ilh vahyi aklama yetkisi, bizzat Allh tarafndan verilmitir: Sana da kendilerine indirileni aklayasn diye Zikri indirdik ki dnsnler. 54 Hz. Peygamberden (s) sonra tefsr alannda ikinci kaynak sahbedir. Sahbenin yapt tefsr makbul ve mutemettir.55 Bunun birok sebebi olabilir ancak temelde iki faktre dayanmaktadr:56 Birincisi, sahbe gerekten salam bir imn sahipti. kincisi, sahbler nzl ortamnn ahitleriydiler57; vahyin havasn teneffs ediyor ve bizzat -her biri olmasa da- yetlerin ini sebeplerine tank oluyorlard. Bununla birlikte, fesahatta ve beyanda stn zelliklere sahip olmalar, selkalarnn bozulmam olmasyla beraber Kurn diline -en azndan yetin ierdii mesaj zmseyecek kadar- vkf olmalar da byk meziyetlerindendir.58

51 52 53

54 55 56 57 58

imek, M. Said, Gnmz Tefsir Problemleri, Kitap Dnyas Yaynlar, Konya 2008, s. 22. e-ehrazr, Eb Amr bn Salh (v. 643/1246), Ulmul-Hads, Beyrut 1986, s. 297. es-Suyt, Celld-din (v. 911/1505), el-tkn f Ulmil-Kurn, Thk: Ahmed b. Ali, DrulHads, Kahire 2004, c. IV, s. 455. ) 16/Nahl, 44: ( es-Sbn, Muhammed Ali, et-Tibyn f Ulmil-Kurn, Dersaadet, t.y., s.107. Cerraholu, a.g.e, s. 234; es-Sbn, Et-Tibyn, s.107. es-Suyt, el-tkn, c. IV, s. 455. es-Sbn, et-Tibyn, s.107; Demirci, Muhsin, Tefsr Tarihi, FAV Yaynlar, stanbul 2003, s. 43.

10

Bu faktrler ok mhimdir. Zira Hz. Peygamberin (s) vefat nedeniyle, vahy kesilmi; vahy kesilince vahyin tebyni de inktaya uramtr. Dolaysyla limlerin ouna gre bu noktada sahbe tefsri, Hz. Peygambere (s) ulaan tefsr hkmndedir.59 Yani rivyetlerde herhangi bir kopukluk veya zaaf bulunmad mddete sahbe tefsri, Hz. Peygambere (s) kadar ulaabilmi nebev yani sahih hadis mertebesindedir.60 Kurn- Kermin, ilh bir kitap olmas hasebiyle, hidayet ve irad erevesinde bir akde tesis etmek, bir erat (hukuk) vazetmek, ahlk prensipler ortaya koymak ve mikro kozmostan makro kozmosa kadar dndrmeyi hedeflemek gibi zellikleri vardr.61 Kurnn bu zelliklerinden dolaydr ki sahbler, mneccemen nazil olan yetlerin anlam ve muhtevasn tam renmeden dier yet grubunu ezber ve anlama eylemine girimiyorlard.62 nk onlar bilmekteydiler ki Kurn ehli olmak, Allhn hs kullar arasna girmekti.63 Kurn ehli olmak ise onu okumakla kalmayp, ierdii her ahkm her retiyi iselletirmekle mmkndr. Bu yzden sahbe, Kurn yetlerini ar eklinde onlu gruplar halinde ezberleyip, bunlarn anlamlarn renip hayatlarna yanstmadan dier yet grubuna gememekteydi.64 Kurnn sahip olduu literal ifadeleri, hadd-i zatnda sadece gramer veya filolojik adan zmleyebilmek mmkn deildir. Bundan dolay, Kurn ncelikle kendi btnl ierinde, ardndan snnetin aklamalaryla ve sahbenin rivyetleriyle anlamaya almak gerekmektedir.65 Zira bu konuda, sahbenin nemi byktr. Sahbe denilince tefsrde n plana kan baz kiiler vardr: Hz. Ebubekir, Hz. mer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Abdullah b. Mesud, Hz. Abdullah b. Abbas, Hz.

59

60 61

62 63

64 65

es-Suyt, el-tkn, c. IV, s. 455; el-Ksm, Cemaleddin, Kurn Anlamak, ev. Sezai zel, z Yaynclk, stanbul 1990, s.11. es-Sbn, et-Tibyn, s.107. ez-Zeheb, Muhammed Hseyin, Buhsun f Ulmit-Tefsr vel-Fkhi ved-Dave, DrulHads, Kahire 2005, s. 273. Kara, a.g.e, s. 41. Nes, Snnet, 16 (s. 2490, H. No: 215); en-Nisbr, el-mmul-Hfz Eb Abdullahil-Hkim (v. 405), el-Mustedrek Ales-Sahhayn, Drul-Haremeyn, Kahire 1997, c.I, s. 755, H. No: 2098; es-Suyt, el-tkn, c. IV, s. 390. es-Suyt, el-tkn, c. IV, s. 456. Demirci, a.g.e, s. 44-45.

11

bey b. Kab, Hz. Zeyd b. Sabit, Hz. Ebu Musa El-Ear ve Hz. Abdullah b. ezZbeyrdir.66 Sonu olarak diyebiliriz ki, Sahbeye gre Kurn, bir hayat rehberiydi. Onlara gre Kurn, ufku olmayan bir yaklamla deil, derin bir idrk ile okunmas gereken ve sadece okunmakla kalmayp, hayata da aksettirilmesi icp eden ilh bir kelmdr. Baka bir ifdeyle Kurn, Hz. Peygamberin (s) nderliinde her bir sahabnin yaad canl bir fenomendir.67 Bu anlamda, sahbenin tefsrine dair sahih rivyetler, Allh Raslnn (s) tefsrlerinden sonra, en geerli aklamalar olmaktadr. Kurn, ashba gre, zl bir ekilde anlalmas gereken ve lzumsuz ayrntlara girilmeyecek bir kitaptr. Hadd-i ztnda kendi fikr muhkeme gcn de kullanmlar ama tafsilta boulmadan, yetlerin zne ulamak hedefindedirler. Buna paralel olarak sahbe, vahyin ruhuna aykr ifade ve tutumlardan kanmlardr. Her ne kadar Kurnn nzl diline vkf olsalar da, anlayamadklar baz kelime ve terkiplerin, yetin ve Kurnn btnl iinde, tadklar mnnn anlalmas gayretindeydiler. IV. HZ. ALNN HAYATI VE LM KL 1. Cahiliyyede Hz. Ali 1.1. Hz. Alinin Soyu Hz. Alinin tam ad Ali b. Eb Tlib b. Abdilmuttalib b. Him b. Abdimenf b. Kusay b. Kilb b. Mrre b. Kab b. Luey el-Kure el-Himdir.68 Babas Eb Talib knyeli Amrdr69. Amr ise bilindii gibi Abdlmuttalibin olu olup Hz. Peygamberin (s) de amcasdr. Annesi ise Ftma bint Esed b. Himdir.70 Ftma bintu Esed daha sonra Mslman olmu ve Mekkeden Medneye hicret etmitir.
66 67

68

69 70

es-Suyt, el-tkn, c. IV, s. 479; ez-Zerkn, a.g.e, c. II, s. 16; Cerraholu, a.g.e, s. 235. Gezgin, Ali Galip, Kurnn Metinsel Nitelii, Din Aratrmalar, Ocak-Nisan 2007, c. IX, s. 80. bnul-Esr, Izzddn (v. 630/1233), Usdul-be f Marifetis-Sahbe, Drul-Fikr, Beyrut 1988, c. III, s. 588. bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 588. bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 588; Rza, Muhammed, Tercimu Hulef-i Ridn, DrulHads, Kahire 2004, s. 469; Flal, Ethem Ruhi, Ali, DA, c. II, s. 371.

12

Hatta bu kadn sahb iin annemden sonra annem diyen71 Efendimiz (s), kendisine ok minnettarlk duymu, vefat ettiinde onu kabre kendi elleriyle indirmi72 ve onu ven szler sylemitir.73 Hz. Alinin knyeleri Eb Turb (Topran Babas), Ebus-Sbteyn (ki Torunun Babas), Ebur-Reyhneteyn (ki Reyhan ieinin Babas), Ebul-Hasen (Hasann Babas), Ebu Muhsin (Muhsinin Babas) ve lakaplar da El-Murtaz (Honut Olunmu), Esedullahil-Glib (stn Gelen Allhn Aslan) olarak bilinmektedir. 74 Eb Turb aslnda knyesi olmayp, Hz. Peygamberin (s), Hz. Alinin yzn toz-toprak iinde grd bir gn, ona bu ekilde hitap etmesinden dolay lakab olmaktadr.75 Hz. Ali knyeleri arasnda, en ok bu knyeyle hitap edilmesinden holanmaktayd.76 Bunlarn yan sra, baz kaynaklarda Es-SddkulEkber (En Byk Tasdiki), Yasbl-Muvahhidn (Muvahhidlerin nderi) ve Ebul-Kur (oka Ata Binen; Kahraman Kii) isimlendirmelerinin de olduu belirtilmektedir.77 Kaynaklarda Hz. Alinin lakaplar konusunda rastlanlan ve toplumda da bir hayli hret bulmu olan Haydar lafz hakknda yle bir ey dememiz sanrz yanl olmayacaktr: Muslimde geen ve bizzat syledii bir iirinde Hz. Ali, annem bana Haydar ismini verdi demektedir.78 Dolaysyla Haydar veya Esed onun isimlerinden olmaktadr. Ancak o Ali ismiyle hret bulmutur ki bu ismi ona babas vermitir.79

71

72

73

74

75

76

77

78 79

en-Nisbr, a.g.e, c. III, s. 124 H. No: 4638; Saram, brahim, Hz. Alinin Hayat Ve ahsiyeti adl teblii, Hayat Kiilii Ve Dnceleriyle Hz. Ali Sempozyumu, Yay. Haz. M. Selim ARIK, Bursa Mftl, Bursa 2004, s. 17. en-Nevev, Eb Zekeriyya Muhyiddn B. eref (v. 676/1276), Tehzbul-Esm vel-Lut, D. Ktbil-lmiyye, Beyrut, t.y., c. I, s. 344. en-Nisbr, a.g.e, c. III, s. 124, H. No: 4638; Nedv, Seyyid Sleyman, Hz. Ali, Tima Yay., stanbul 2005, s. 18. bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 588; Saram, brahim, a.g.t, s. 17; Bilmen, . Nasuhi, Byk Tefsr Tarihi, Bilmen Yaynevi, stanbul 1973, c. I, s. 216; Rza, a.g.e, s. 469; Turgay, Nurettin, Hz. Ali ve Tefsrdeki Yeri, lhiyt, Ankara 2004, s. 24; Nedv, a.g.e, s. 15. bn Kesr, el-Hafz (v. 774/1372), el-Bidye ven-Nihaye, Drul-Hads, Kahire 1992, c. VI, s. 211; Saram, a.g.t. , s. 17. el-Belzur, Ahmed B. Yahy B. Cbir (v. 279/892), Ensbul-Erf, Drul-Fikr, Beyrut 1996, c. II, s. 345; En-Nevev, a.g.e, c. I, s. 344. Takprzde, sameddin Ahmed B. Mustafa (v. 901/1500), Mifthus-Sede ve MisbhusSiyde f Mevdatil-Ulm, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, t.y., c. III, s. 9-10. Mslim, Cihad, 4677; en-Nisbr, a.g.e, c. III, s. 124, H. No: 4637. Turgay, a.g.e., s. 23.

13

1.2. Doumu, ocukluu ve slmiyeti Kabul Kaynaklarda Cahiliye Dnemine ait hayatnn ilk ksm hakknda fazla bir bilgi olmamasna ramen, kabul edilen gre gre Hz. Ali, Hicretten yirmi veya yirmi iki yl kadar nce yani 600 veya 602 ylnda Mekkede domutur. 80 Hz. Alinin ocukluk yllarna rastlayan iddetli bir kuraklk ve ktlk zamannda, babas Eb Tlib, ocuklarnn ihtiyalarn karlamaktan ciz kalmtr. Bu durumu tespit eden Efendimiz (s) kendisine vahy gelmeden bir mddet nce amcas Hz. Abbas (v. 32/653) ile Eb Tlibe gitmi ve evlatlarndan birkann bakmn stlenmek istediklerini, bu ekilde kendisine yardm etmek arzusunda olduklarn beyan etmilerdir. Bunun zerine Efendimiz (s) Aliyi, Hz. Abbas (v. 32/653) da Caferi yanlarna almlardr. Hz. Ali bu dnemde be yandadr.81 Aslnda ocukluu ve slm ncesi yaants hakknda fazla bilgi bulunmayan Hz. Ali iin bunlar ok nemlidir. nk Efendimizin (s) bu tr bir davranta bulunmas aklmza, Onun (s) yetim kalm olduu dnemlerde, sekiz yandan itibaren bakmn stlenmi kiiyi yani amcas Eb Tlibi getirmektedir. Zira Mekkedeki koruyucusu ve yardmcs o olmutur. te Eb Tlibin bu davranna kar vefkrlk rnei sergileyerek olu Alinin bakmn stlenmi ve byl ece vef borcunu yerine getirmitir. Hz. Ali, terbiye edilecek yalardan itibaren bir koruyucu ve yardmcdan te, mstakbel peygamberin82 scak aile yuvasnda sz ve davranla yorulan bir hayata balamtr. Bu yatan sonra kendisinden zhir olan tm iyi ve kutlu hallerin temelleri, Onun (s) hne-i sadetlerinde atlmtr. Hz. Alinin Hz. Peygambere (s) akrabalktan sebep yaknl, Onun (s) tarafndan deruhte edildii dnemden itibaren bir kardelie dnm ve slma giden yolculuu bu ekilde balamtr. Dolaysyla ilk Mslman olanlardan83 kabul edilmesinin temelinde bu yaknlk yatmaktadr. Kendisinin Mslman oluu hakknda mehur olmu rivyet

80

81

82 83

bn Hcer, Ahmed b. Ali El-Kinn el-Askaln (v. 852/1448), el-sbe f Temyizis-Sahbe, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, t.y., c. IV, s. 269; Saram, brahim, a.g.t, s. 17; Nedv, a.g.e, s. 18; Turgay, a.g.e, s. 23. el-Belzur, a.g.e, c. II, s. 346; Rza, a.g.e, s. 469; Hamidullah, Muhammed, slm Peygamberi, ev. Mehmet Yazgan, Beyan Yaynlar, stanbul 2004, s. 71; Saram, brahim, a.g.t , s. 17; Nedv, a.g.e, s. 18. Bu tabir M. Hamidullaha aittir. Bkz: Hamidullah, a.g.e, s. 49, vd. bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 588; bn Hcer, a.g.e, c. IV, s. 269.

14

gstermektedir ki, Hz. Ali, slmiyeti kabul eden kiilerin banda gelmektedir.84 Mslman olan ilk ocuk erefini kazanan Hz. Ali, o srada on yandayd. Fakat bu sayda da birok farkl rivyet vardr.85 slma girenlerin, ncelik bakmndan kimlerin olduu konusu ile ilgili farkl mlahazalarla bir tasnif yapldnda, ocuk yata Mslmanl kabul edenlerin banda Hz. Ali gelmektedir.86 Hatta onun bu konuda nde olmas ve belki de Yasbul-Muvahhidn denmesinin nedeni Enes b. Mlikten gelen u rivyettir:87 Nebiye (s) Pazartesi vahy gnderildi ve Ali de Sal gn Mslman oldu.88 Yine ayn ekilde Hz. Ali, kendisinin Hz. Peygamber (s) ile birlikte namaz klan ilk kii olduunu bildirmitir.89 Hz. Ali drt-be yandan itibaren Efendimizin (s) terbiyesi altnda bulunmutur. Dolaysyla o, esiz terbiyenin eseri olarak, akranlarna gre ferset ve ahlk bakmndan da stn bir seviyedeydi. Kendisinin kk yalardan itibaren Hz. Peygambere (s) yaknlndan mtevellit olsa gerek hi puta tapmad sylenmekte90 ve bu yzden o kerremallhu vecheh (Allh yzn kerm klsn, aydnlatsn) dua cmlesi ile de anlmaktadr.91 Tebli faaliyeti esnasnda Efendimize (s), ya gen olmasna ramen, Hz. Ali yardm ve mnev destekte bulunmutur. Allh Raslnn (s), kendisine hibir faaliyetinde destek olmayan Kureyli akrabalarn toplayp teblie baladnda, Ona (s) yardmc olarak, Hz. Hatice (v. 620), Zeyd b. Hrise (v. 45/666) ve Hz. Ebubekir (v. 13/634) gibi ilk Mslman kimselerin yannda Hz. Ali de bulunmaktayd.

84 85

86 87

88

89 90 91

bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 589. bn Sad, a.g.e, c. III, s. 19-20; en-Nisbr, a.g.e, c. III, s. 128-129; bnul-Esr, a.g.e. , c. III, s. 589-592; bn Hcer, a.g.e, c. IV, s. 269. Tirmz, Menkb, 79, (s. 2036, Had. No: 3734). Ancak bu rivayet hakknda, isnaddaki Mslim e l-Mlnin cidden zayf biri olarak nitelendirildiini belirtmek gerekmektedir: Bkz.: en-Nisbr, a.g.e, c. III, s. 130 (Rivyetle ilgili 2. dipnot); Ayn ekilde bir tahric Tirmzde de vardr. Bkz: Tirmz, Menkb, 77 (s. 2036, H. No: 3728). Tirmz, Menkb, 77, (s. 2036, Had. No: 3728); en-Nisbr, a.g.e, c. III, s. 130; el-Mbrekfr, Eb Al Muhammed b. Abdirrahman (v. 1353), Tuhfetul-Ahfez erh-i Cmiit-Tirmiz, Mektebet bn Teymiyye, Kahire 1991, c. X, s. 234. bn Sad, a.g.e, c. III, s. 19; el-Belzur, a.g.e, c. II, s. 346-347. Rza, a.g.e, s. 472. Flal, Ethem Ruhi, Ali, DA, c. II, s. 374.

15

2. slmiyet Dneminde Hz. Ali 2.1. Mekke Dnemi Bilindii gibi Hz. Peygambere (s) ilk vahiy, 610 ylnda gelmitir. Ancak ilk vahyin ardndan, vahyin gelmesi bir mddet durmutur. Bu fetret dneminde Hz. Peygamberi (s) tasdik etmeyen kimselerin moral bozucu sz ve davranlar karsnda kendisine destek verenler, ilk olarak iman ederek gvence vermi kimselerdi. Bunlarn arasnda daha gen yata Mslmanl kabul etmi olan Hz. Ali de vard. O, ocukluk dneminde, Mekkede tevhid faaliyetinin kvlcmlarn gsteren eitli eylemlerde de bulunmutur. Ya kk olmasna ramen Hz. Ali, ilk Mslmanlardan, Efendimizin (s) azatl klesi Zeyd b. Hrisenin (v. 45/666) olu Usme (v. 58/679) ile birlikte, bulduklar pislikleri, Mekkeli mriklerin byk ihtimam gsterdikleri putlarnn stne atarlard. Putlarna yaplan bu saygszl gren mrikler deta deliye dner ve bunu kimin yaptn sorutururlard. Netice alamaynca putlarn st ve su ile ykayarak temizlerlerdi.92 Allh Rasl (s) tebliin ikinci aamasnda En yakn akraban uyar!93 yeti gerei, davetinin sesini artk bir perde daha artrmakla ykml klnmaktayd. Sz konusu yet, bisetin drdnc yl nzil olmutur.94 Bu konuda kendisinden gelen u rivyet, bizlere, vahyin ilk evresinde Hz. Alinin nasl bir tavr ierisinde olduunu belirgin bir ekilde gstermektedir: En yakn akraban uyar! yeti geldiinde Hz. Peygamber (s), ehl-i beytinden olanlar bir araya getirdi. Saylar otuzdu. Yediler, itiler. Hz. Peygamber (s) onlara: Hanginiz benim dinimin gereklerini yerine getirmeyi, szlerimi dinlemeyi taahht eder ki95 benimle beraber cennette olabilsin ve ailem arasnda da benim Halfem olsun? diye sordu. Akrabalarndan birisi bu szler karsnda: Ey Allhn Rasl! Sen bir denizsin. Kim bu vazifeyi yerine

92 93 94 95

Hamidullah, a.g.e, s. 106-107. 26/uar, 214. Gler, lhami; zsoy, mer, Konularna Gre Kuran, Fecr Yaynevi, Ankara 2006, s. 831. ... Orijinali byle olan bu ifadeyi: Borlarm ve szlemelerimi / vaadlerimi demeyi, yerine getirmeyi kim tazmin eder / bana garanti verir? eklinde evirmek de mmkndr. Ama biz, yetin ierdii mana ve toplant ortamn gz nnde bulundurarak bu sze, yukardaki verdiimiz anlam tercih ettik. nk bu toplant bir tebli faaliyetidir.

16

getirebilir ki? dedi. Sonra Hz. Peygamber (s) bunu defa tekrar etti. Fakat hibir cevap alamad. Bunun zerine -Hz. Ali- Ben kabul ediyorum dedim.96 Bu rivyete baktmzda ve tarihsel verileri karlatrdmzda Hz. Alinin bu dnemde, henz on iki-on yalarnda olduu anlalmaktadr. Onun bu kk yana ramen, inat mriklerin direnmeleri karsnda nasl bir irade hkimiyetine sahip olduunu ve Hz. Peygamberin (s) de ona ne denli sayg gsterdiini bu iki merv olay ortaya koymaktadr. Tebliin bu aamasnda, Mekkeli mriklerin tahammlszlkleri ve ikenceleri artm, Mslmanlar giderek toplumdan soyutlanmaya, bununla birlikte her trl haktan uzaklatrlmaya balanmt. Byle zor bir dnemde kendisine tbi olmu bir avu insann karlat meakkat ve tehditlere nce zm bulamayan Hz. Peygamber (s), ashbna, isterlerse Habeistana g edebileceklerini sylemitir. Bu ekilde de olsa bir nebze rahatlama frsat bulmalarn salamtr. Bisetin beinci yl olup, mild 615 ylnda vuk bulan bu hicretten yedi yl sonra 622 ylnda da- Medneye hicret emredilmitir. Medneye hicretten bir gn nce, Mekkede, herkesin gz nndeki putlar gece karanlndan faydalanarak Hz. Peygamber (s) ile birlikte Hz. Ali, krp paralamlardr. Hatta mriklerin en byk ilahlar olarak addettikleri bakrdan maml ve Kbenin tavanna aslm olan Hubel adl putu, Hz. Ali parampara ederek deta bir hurda yn haline getirmitir.97

2.2. Hicret ve Medne Dnemi slm Tarihinde byk bir nemi hiz Medneye hicretin, en nemli noktasnda yine Hz. Ali vardr. nk o, can pahasna Allah Raslnn (s) yatana yatarak mriklerin Raslllahn (s) uyuduunu zannetmelerini salayarak dikkatlerini datm ve bylece Hz. Peygamberin (s) hicret etmesini kolaylatrmtr. Hicrette onun yapt bu byk fedakrlk, slmn asrlar
96

97

bn Hanbel, Ahmed (v. 241/842), Musned, Thk. uyb el-Arnavt, dil Murid, MuessesetrRisle, Beyrut 1999, c. II, 883; 1371; bn Kesr, Imdddn Ebil -Fid smail b. mer (v. 774/1372), Tefsrul-Kurnil-Azm, Dru Sdr, Beyrut, t.y., c. IV, s. 104 -105; elKandehlev, Muhammed Yusuf (v. 1384), Haytus-Sahbe, Muessesetur-Risle, Lbnan 1999, c. I, s. 126-127. Hamidullah, a.g.e, s. 106.

17

geirerek ktalar amasna tesir etmi ve Mslmanlarn gnlnde onu ayr bir mevkiye yerletirmitir. Mekke mriklerinin bask, zulm ve boykot eylemlerinin zerine, Drun-Nedvede toplanarak suikast planlamalar, Efendimiz (s) iin Medneye hicret srecini balatmtr. Medneye hicret emr-i ilhisini alan Hz. Peygamber (s), sinsi cinayet plann bertaraf ederek, kendi yatana yirmi yandaki Hz. Aliyi yatrm ve Medneye doru yola kmtr.98 Aslnda Efendimizin (s) bu hareketi, mrikleri oyalama ve yokluunda Mekkede olanlar, en gvendii kiiler arasnda bulunan, Hz. Ali gibi birisinden renme amac tamaktayd.99 Hz. Peygamberin (s) hicretinden gn sonra Hz. Ali, bir gre gre yanna annesi Fatma b. Esedi ve gelecekte hanm olacak Hz. Fatmay (v. 12/633) da alarak yola kmtr.100 O, hicretini yle anlatmaktadr: Hz. Peygamber (s), Medneye hicret ettikten sonra bana, kendisinden sonraya kalmam ve kendisinde bulunan emanetleri sahiplerine teslim etmemi emretti. (Emnetlere riyet etmesinden dolaydr ki zaten) Ona (s) el-emn denmiti. gn (daha) Mekkede kaldm. (Mrikler phelenmesin diye) bir gn bile ortadan kaybolmakszn, her gn ortaya kyordum. Sonra hicret iin, Mekkeden ktm ve Raslullahn (s) yolunu takip ettim... 101 Hz. Ali, hicret yolculuunda gndzleri saklanarak, geceleri yryerek Medneye ulamtr. Medneye vardnda Hz. Alinin ayaklarndan kanlar akmaktayd. Ulatn haber alan Efendimiz (s), onu yanna arm, fakat yryecek kudretinin olmad sylenince, Hz. Alinin yanna giderek boynuna sarlmtr. Hz. Alinin ayaklarnn imi ve kanamakta olduunu gren Hz. Peygamber (s), hznlenip alamtr. Mbarek ellerini, onun ayaklarna srm ve ifa bulmas iin dua etmitir. Ayaklar iyileen Hz. Ali rivyete gre, bu olaydan ehid edilinceye kadar ayaklarndan bir kez dahi ikyeti olmamtr.102 Hz. Peygamber (s) tarafndan, Mednede hayata geirilen ilk uygulama muht sistemidir. Muht, Muhcir ile Ensr birbirlerine karde yapan, stat ve

98

99 100 101 102

bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 592; en-Nevev, a.g.e, c. I, s. 344; el-Kandehlev, a.g.e, c. I, s. 407-409; Nedv, a.g.e, s. 31. Flal, Ali, DA, c. II, s. 371. Flal, Ali, DA, c. II, s. 371. bn Sad, a.g.e, c. III, s. 19; el-Kandehlev, a.g.e, c. I, s. 422; Rza, a.g.e, s. 473. bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 593.

18

farkllklar ortadan kaldran, nebev bir uygulamadr. Buna gre Efendimiz (s), g birlii salamak amacyla, muhcirlerden her bir sahbyi, ensrdan bir sahb ile karde ilan etmitir.103 Bu kardelik tesisinde, karde yapaca kimse kalmaynca Hz. Aliyi, Efendimiz (s) Sen benim dnyada ve hirette kardeimsin! diyerek kendisine karde edinmitir.104 Hicretin ikinci ylnda Hz. Ali, Efendimizin (s) kz Hz. Fatmay (v. 12/6 33) istemi ve onunla ilk evliliini gerekletirmitir.105 Bu evliliinden Hasan, Huseyin, Muhsin (veya Muhassin106), Zeynebul-Kubr ve Ummu Gulsum el-Kubr adlarnda ocuklar olmutur. Hasan, Huseyin ve Muhsin (veya Muhassin) isimlerini Raslullah (s) bizzat kendi vermitir.107 Raslullahn (s) Medneye yerlemesinden sonra, slm Tarihinde yeni bir sayfa almtr. Bu yeni srecin en nemli olaylar phesiz ki, mriklerle yaplan savalardr. Savalarn kimisi savunma kimisi ise taarruz savalar olmutur. Yaplan savalarn hemen hepsine katlan Hz. Ali, ayn zamanda birok kez ordunun sancaktarln da yapmtr.108 Gerekletirilen ilk sava, hicr ikinci ylda vuk bulan Bedir Savadr. Bedir Savanda ordu sanca kendisine teslim edilen Hz. Ali, sava ncesi, Arap sava detlerinden bir tr meydan okuma ve kahramanlk gsterisi olan mbrezeye katlmtr.109 Mrik elebalarndan Velid b. Mureyi bu mbrezede ldren Hz. Ali110, Bedirden sonra, hicr nc senede yaplan Uhud Savana da itirak etmi; hatta bu savata on alt yerinden kl darbesi almtr.111 Hz. Ali, Allh Raslnn (s) yapm olduu savalardan sadece Tebk Seferine katlamamtr. nk Efendimiz (s) onu, Mednede vekili olarak brakmtr. Bu ekilde ordudan geri kalmas houna gitmeyen Hz. Ali, savaa itirak

103 104

105 106 107 108 109

110 111

Hamidullah, a.g.e, s. 159-160; Flal, Ali, DA, c. II, s. 371. bn Sad, a.g.e, c. III, s. 20-21; bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 588; bn Hcer, a.g.e, c. IV, s. 269; Rza, a.g.e, s. 479; en-Nevev, a.g.e, c. I, s. 344. bn Hcer, a.g.e, c. IV, s. 269; Flal, Ali, DA, c. II, s. 371; Rza, a.g.e, s. 470. bn Hanbel, Musned, c. II, 769. bn Hanbel, Musned, c. II, 769. bn Hcer, a.g.e, c. IV, s. 269. el-Belzur, a.g.e, c. II, s. 348; en-Nedv, Ebul-Hasen el-Huseyn, es-Sretun-Nebeviyye, Dru-urk, Mekke 1989, s. 222. Nedv, a.g.e, s. 36. bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 595.

19

etmek istediini belirttiinde Efendimiz (s) ona yle cevap vermitir: Musaya gre Harunun (konumu neyse benimle ayn ekilde) olmak senin de houna gitmez mi? 112 Byle diyerek Hz. Aliyi taltif eden Efendimiz (s), onun gnln alm ve yardmcs seerek ehl-i beytine halefi olarak brakmtr. Allh Rasl (s) tarafndan, kendisine tevd edilen bir baka grev daha vardr. Bu grev, hicr dokuzuncu ylda nazil olan Tevbe Sresinin ilk otuz ya da krk yetini113, liderliini Hz. Ebubekirin (v. 13/634) yapt hac kafilesindekilere bildirmekten ibaretti. Bildirme grevinin Hz. Aliye verilmesinin nedeni ise, antlamalar zerinde bakan veya ailesinden birisinin sz sahibi olmas geleneinin bulunmasdr.114 Bu bildiriyle birlikte, mriklerle Mslmanlarn bu yldan sonra hacda bir arada bulunamayacan ve hi kimsenin Kbeyi plak tavaf edemeyecei bilgisini de ulatrmtr.115 Hz. Ali, slmn ilk yllarndan itibaren hem sava meydanlarnda mcadele ederek hem de insanlara lisan- hliyle dini anlatarak, daima tebli ve irad faaliyetlerinin nderlerinden olmutur. Bu faaliyetlerden birinde, bizzat Hz. Peygamber (s) tarafndan grevlendirilerek, hicretin onuncu ylnda, Yemene slm anlatma vazifesinin sorumluluu yklenmitir. Bu iin ok zor olduunu syleyen Hz. Ali iin116 Raslullah (s): Y Rabbi! Alinin dili tercman, kalbi hidyet nurunun memba olsun. diye dua etmitir.
117

Bu vazifeyi de Hz. Ali

baaryla yerine getirmitir. Hz. Peygamber (s) ayn yl ierisinde, Zil-hicce aynda Veda Haccn if etmi ve Mekkeye dnmek zere yola kmtr. Bu esnada Mekke ile Medne arasnda Gadru Hum denilen yerde kafilesiyle birlikte mola vermilerdir. stirahat esnasnda Efendimize (s) Maide Sresi 67. yet-i kerimesi vahyedilir: (

) Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebli et. Eer bunu


yapmazsan Onun eliliini yapmam olursun. Allh seni insanlardan koruyacaktr.
112

113 114 115 116 117

Buhari, Fedilu Ashbin-Nebi, 9 (s. 303, H. No: 3706); Mslim, Fedilus -Sahbe, 4 (s. 1101, H. No: 6217, 6218); El-Belzur, a.g.e, c. II, s. 346. Flal, E. Ruhi, mam Ali, TDV Yaynlar, Ankara 1998, s. 38. Saram, a.g.t, s. 22. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. III, s. 5-7; Flal, Ali, DA, c. II, s. 372. bn Hanbel, Musned, c. II, 1342. elik, Mustafa, Fkhus-Sahbe, Ftvvet Yaynlar, stanbul 2006, c. I, s. 223.

20

Dorusu Allh, kfirler topluluuna rehberlik etmez. yet-i kermeyi tebli etmek iin Efendimiz (s), herkesin etrafna toplanmasn istemi ve bir hutbe rad ettikten sonra -Yemenden yeni dnm olan- Hz. Aliyi yanna ararak

( Ben kimin mevls isem Ali de onun mevlsdr)118 demitir. Hutbenin sonunda
da, Allhm onu seveni sev, ona dman olana dman ol diye de dua etmitir.119 Bu yetten bir sre sonra da Kurn- Kermin son ahkm yeti olduu kabul edilen120 Mide Sresinin 3. yet-i kerimesi nazil olmutur: (

)Bugn size dininizi ikmal ettim, zerinize


nimetimi tamamladm ve sizin iin din olarak slm beendim i mntesipleri, hadis-i erifteki mevl lafz ve son nazil olan yeti delil gstererek, Hz. Alinin veli, vasi, imam ve Halfe olarak tayin edildii grn savunmaktadrlar.121 Oysa az nce de deindiimiz gibi bu yetin son nazil olan yet olmad; bundan sonra herhangi bir ahkm yetinin inmedii gr vardr.122 Ayn zamanda yette geen dini ikmal etme ve nimeti tamamlama hakknda birok gr bulunmaktadr.123 Hadis-i erifteki mevl kelimesine gelince, anlam itibariyle bu lafz mlik, kul/kle, zad eden, zad edilen, arkada, akraba, komu, mttefik, oul, amca, konuk, ortak, kz kardein olu, dost, efendi, yardmc, nimet veren, nimet verilen, seven ve tbi olan anlamlarn iermektedir.124 Dolaysyla bu ifadeyle Efendimiz (s) Hz. Alinin, iktidar ve otorite olmas ynnde herhangi bir ekilde anlam yklemeden, gayet veciz bir ekilde kendisiyle olan, yakn ilikisini ortaya koymutur.125 Dier taraftan Gadru Humda vuk bulan bu rivyete dair kendisine soru sorulan, Hz. Alinin torunu Hasan el-Msenn soruya u ekilde cevap

118 119 120 121 122 123

124

125

bn Hanbel, Musned, c. II, 641, 961 vd Tirmizi, Menkb, 19 (s. 2034, H. No: 3713); bn Hanbel, Musned, c. II, 641, 961, vd es-Suyt, a.g.e, c. I, s. 107; ez-Zerkn, a.g.e, c. I, s. 91. Flal, mam Ali, s. 45. es-Suyt, el-tkn, c. I, s. 107. Bkz.: bnul-Arb, Ebbekir Muhammed b Abdillah (v. 543/1148), Ahkmul-Kurn, DrulFikr, Beyrut 2005, c. II, s. 40. el-Frzbd, Mecdddin Muhammed b. Yakb (v. 817/1413), el-Kmsul-Muht, Messesetr-Risle, Beyrut 2003, s. 1344. el-urs, Muhammed Slih, Faslul-Htb f Mevkfil-Ashb, Drul-Kalem, Dmek 2006, s. 130.

21

vermitir: Fakat bununla emirlii ve sultanl kastetmedi. yle demek istemi olsa idi; bunu aka sylerdi; nk Raslullah Mslmanlarn en fasih olandr126 Aka anlalmaktadr ki, Efendimizin (s) vefatna yakn zamanda geekleen bu olayda hibir ekilde ynetici tayinine iaret eden ak, kat ve hs bir ifade yoktur. Bunun yan sra biraz nce de belirttiimiz gibi Yemene gnderilen Hz. Ali hakknda Efendimiz (s) ile Bureyde arasnda geen konumada, Hz. Aliden kaynaklanan bir ikyet olmutur. Efendimizin (s) bundan dolay yz kzarm ve ona karlk olarak (Ben kimin mevls isem Ali de onun mevlsdr) szn sylemitir.127 Hz. Peygamber (s) aslnda bu ifadesiyle Mslmanlar arasnda mrik akrabalarn ldrd, din ve iman konusunda hibir taviz vermedii, ganimet ve benzeri hususlarda gsterdii titizliinden dolay Hz. Aliye kzgn olanlar uyararak, onun herkesin dostu olduunu bildirmek istemitir.128

3. lk Halfe Dneminde Hz. Ali Hz. Peygamber (s), hicr 11 (m. 632) ylnn Rebl-evvel aynn on ikisine denk gelen Pazartesi gn vefat etmitir. Vefat sonras Hz. Peygamberin (s) ykanmas ve kefenlenmesi iini, Hz. Alinin de iinde bulunduu bir grup sahbe stlenmitir. Bu sahbler, Hz. Abbas (v. 32/653), oullar Fadl (v. 13/634) ve Kusem (v. 57/677) ile birlikte sme b. Zeyd (v. 58/679)dir. Hatta Hz. Peygamberin (s), vefatndan sonra kendisini ykamasn Hz. Aliye vasiyet ettii bildirilmektedir.129 Tm bunlar olurken, yeni liderin kim olaca merak edilmekteydi. Bu soru aslnda her sahbnin aklndayd. Hz. Abbasn, Hz. Aliye Allh Raslnn (s) hastal nedeniyle tecrbesine dayal olarak dediklerini zikretmitik. Nitekim Hz. Abbas, ayn esnada Hz. Alinin kolundan tutarak: Git Allh Raslne (s) kendinden sonra hilfet iinin kime verileceini sor. Ki eer bu ahs bizden olacaksa biliriz; bizden bakas olacaksa bize vasiyet etsin. Szne cevaben Hz. Ali: Vallhi, eer ki Allh Raslne (s) bu ii sorarz, O (s) da bizden bu ii engeller ve yasaklarsa, insanlar emirlik iini bir
126 127 128 129

Flal, mam Ali, s. 46-47. el-urs, a.g.e, s. 130; Flal, mam Ali, s. 45. Flal, mam Ali, s. 46. Flal, Ali, DA, c. II, s. 372; Turgay, a.g.e, s. 32.

22

daha asla bize vermezler. Allha yemin ederim ki o soruyu asla sormam. eklinde karlk vermitir.130 Hatta rivyete gre Efendimiz (s) bir defasnda kendinden sonra yetkinin kimde olmas gerektii hakkndaki bir soruya: Eer Ebubekiri yetkili klarsanz (biliniz ki) o, emn, zhd sahibi ve hirete dkn biridir. Eer meri yetkili klarsanz (biliniz ki) o da, emn, gl ve knayann knamasndan korkmayan biridir. ayet Aliyi yetkili klarsanz ki bunu yapacanz hi sanmyorum-, onu hidayete ermi ve hidayet verici olarak bulursunuz ve o sizi srt- mstakme ynlendirir. diye cevap vermitir.131 Dier taraftan Raslullahn (s) vefatndan sonra, Hz. Alinin hilfet iine dair beklentisi olduu ynnde baka bir rivyet daha vardr.132 Ben Sakfede yeni lideri semek zere toplanan bir grup sahbe, toplantnn sonunda Hz. Ebubekiri (v. 13/634) ilk Halfe olarak semitir. Hz. Alinin Raslullahn (s) techiz ve tedvin ileriyle uramaktan mtevellid, bu olaydan haberi olmamtr. Mescidde alnan tekbir seslerini duyan Hz. Ali, bunun nedenini sorduunda Hz. Abbas, ite bu benim seni ardm fakat senin de reddettiin eydir diyerek, Halfenin seildiini ima etmitir.133 Bu arada baz kaynaklarda, yeni Halfeyle, Hz. Fatma (v. 12/633) arasndaki bir sorundan bahsedilmektedir.134 Bu ihtilaf sebebiyle, hanm lnceye kadar, ona duyduu hrmetten tr135, Hz. Alinin yeni Halfeye biat etmesi alt ay gecikmitir denilmektedir.136 Hz. Ali, biat etmeden geirdii bu sre zarfnda, Kurn- Kermi bir araya getirme iiyle megul olmutur.137Hz. Ebubekir ile Hz. Ali arasndaki bu tr fikir ayrlnn arka plannda, aralarnda kin ve nefrete dayal bir honutsuzluun
130

131

132 133 134

135 136 137

Buhari, stizn, 29, (s. 528, H. No:6266); Mez, 84, (s. 365, H. No: 4447); Rza, a.g.e, s. 487; el-urs, a.g.e, s. 130. bn Hanbel, Musned, c. II, 859; bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 609; bn Hcer, a.g.e, c. IV, s. 271. bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 609. Flal, mam Ali, s. 48. Hz. Fatma (v. 12/633) ile Hz. Ebubekir (v. 13/634) arasnda, hurmalk Fedek arazisi yznden bir ihtilaf vki olmutu. Hz. Fatma (v. 12/633), bu arazinin k endisine verilmesini isterken, Hz. Ebubekir (v. 13/634) Allah Raslnn peygamberlerin miras brakmadna Buhari, Feriz, 3 (s. 562, H. No: 6725, 6726,vd) dair sznden dolay araziyi vermeye yanamam ve aralarnda ksa sreli bir dargnlk meydana gelmitir. Bkz.: bn Kuteybe, Abdullah b. Muslim ed-Dnever (v. 276/899), el-mme ves-Siyse, Matbaat Nl, Msr 1904, s. 23; elik, a.g.e, c. II, s. 406. bn Kuteybe, el-mme ves-Siyse, s. 24; Nedv, a.g.e, s. 51. Saram, a.g.t, s. 22. bn Kuteybe, el-mme ves-Siyse, s. 21; Nedv, a.g.e, s. 51.

23

deil de, Hz. Alinin ok deer verdii eine hrmeti ve belki de delikanlln verdii youn hissiyatn stne akrabalarnn da ne onu srmesiyle, mminlerin liderliine kendisini daha layk grmesinin yatt s ylenebilir. Ancak uras bir hakikattir ki, Hz. Ebubekir de dhil, hibir Halfe dneminde Hz. Ali, ynetime gereken uyum, itaat ve saygda kusur etmemitir. Hatta o, Kim ki beni, Ebubekir ve mere stn kabul ederse, ona iftira haddi uygularm.138 diyebilecek kadar kesin bir duru sergilemitir. lk Halfe dneminde Hz. Ali, asleten herhangi bir grev almamtr. Ancak vekleten birka grevi yrtmtr. rnein Hz. Ebubekir, ridde harekt esnasnda, Medneye bir saldr olabilir dncesiyle, Zbeyr, Talha ve Abdullah b. Mesud ile birlikte Hz. Aliyi de vekil olarak brakmtr.139 Hz. Ebubekirin hicr on ylnda (m. 634), vefat etmeden nce, Hz. merin (v. 23/645) Halfe olacana dair tavsiyesiyle, Hilfette Hz. mer dnemi balamtr.140 Hz. Ali, mminlerin ikinci Halfesi Hz. mere biat etmeyi, ilk Halfe devrindeki gibi yapmayp, geciktirmeksizin yerine getirmi ve Hilfete dair herhangi bir itiraz da vaki olmamtr.141 Hz. Ali, bu dnemde, devlet idaresindekilere ve halka, gerek fikr gerekse idar ynden yardmlarn hibir ekilde esirgememitir. Hz. mer zamannda da, Halfenin en yakn istiare ehlinden olmakla birlikte, fkh ynden de ift makamnn nde gelen ahs olmutur.142 Hatta bu konuda, Ali, mer b. El-Hattb zamannda insanlar arasnda kadlk yapar, hkm verirdi. denilmitir.143 Hz. Alinin sahip olduu ferset ve ilm derinlie iaret eden bir dier rivyette dnemin Halfesi Hz. mer, Eer Ali olmasayd, mer mahvolmutu. demitir.144 Zira vki ve zm zor bulunan hemen her olayda Hz. mer, mvere heyetinden olan Hz. Aliye danr, yle karar verirdi. Sonuca balanan bu kararlar

138 139 140

141 142 143 144

el-urs, a.g.e, s. 139. Rza, a.g.e, s. 490. es-Suyt, Celld-din (v. 911), Trhul-Hulef, Thk: Ahmed b. Ali, Mektebet Nezzr Mustafa el-Bz, Birinci Bask, 2004, s. 1 05-106; el-Hatb, Ali Ahmed, Umer bnul-Hattb Haytuh-lmuh-Edebuh, leml-Ktb, Beyrut 1986, s. 53. Turgay, a.g.e, s. 34. Flal, mam Ali, s. 56. Rza, a.g.e, s. 490. Nedv, a.g.e, s. 52.

24

da ittifakla, en doru ve en salam kararlar olurdu. Ayn hususta bn Abbastan (v. 68/687) merv bir rivyette Hz. mer yle demitir: En iyi hkm verenimiz Ali idi.145 Halfe tarafndan kendisine yaplan tm bu iltifatlar karlksz brakmayan Hz. Ali, o dnemde mescitlere kandil koyarak aydnlatma hizmeti veren Hz. mer hakknda, Bizim mescitlerimizi aydnlatt gibi Allh da, merin kabrini aydnlatsn. diyerek dua etmitir.146 Asr- saadetin zirve ahslarndan olan bu iki sahbnin, birbirleri hakkndaki bir nebze bahsettiimiz iltifatlar ve Hz. merin Hz. Alinin kz Ummu Gulsum ile evlenmesiyle147 aralarndaki hsmln tesisi gstermektedir ki, Hz. Ali, Hilfet-i mer devrinde de gayet lml, uyumlu ve faydal bir tutuma sahiptir. Hz. Ali bu dnemde de herhangi asker ve idar bir grevi kabul etmemitir. Buna mukabil, Mednede kalarak din ilimlerle, Kurn, snnet ve zellikle de er muamelta dair ilimlerle itigl etmeyi tercih etmitir.148 Hz. mer (v. 23/645) dneminin fthtlar yannda belki de en dikkat ekici olay, sonraki alarda slm dnyas iin nemli bir uygulama olan Hicr Takvimin tespit edilip yasalatrlmasdr. Bu takvim sisteminin tespiti hususunda temelde neri Hz. Ali tarafndan ortaya atlmtr. Bu teklife gre Hz. Ali sene dzenlemesinde Hicretin baz alnmas nerisini sunmutu. Sonuta bu nerinin nda Hicr Takvim, kabul edilerek karara balanmtr.149 Hz. mer hicr 23 (m. 645) tarihinde Mure b. ubenin (v. 50/670) azatl klesi Ebu Ll tarafndan bir sabah namaznda suikasta urayarak yaralanmt r.150 Vefat etmeden bir sre nce Hz. mer ashabn aere-i mbeere denilen grubun kalan alt kiisini, bir sonraki Halfe tayini iin r Heyeti olarak belirlemitir. slm tarihinde r olay olarak bilinen bu olayda, heyette Ali b. Eb Talip (v. 40/611), Osman b. Affn (v. 35/655), Talha b. Ubeydullah (v. 36/656), Zbeyr b. el Avvm (v. 36/656), Sad b. Eb Vakks (v. 55/675) ve Abdurrahmn b. Avf (v.

145

146 147 148 149 150

el-Adev, Eb Abdillah Mustafa, es-Sahhul-Musned Min Fedilis-Sahbe, Dru bn Receb, 2005, s. 134. es-Suyt, Trhul-Hulef, s. 110. el-Kandehlev, a.g.e, c. II, s. 276-277; Turgay, a.g.e., s. 34. Flal, mam Ali, s. 56. Rza, a.g.e, s. 491; el-Hatb, a.g.e, s. 72-73; Flal, mam Ali, s. 56-57. bn Kuteybe, el-mme ves-Siyse, s. 35.

25

32/652) bulunmaktayd.151 Bu heyet tarafndan nc Halfe olarak Osman b. Affn seilmi ve Hz. Ali ile birlikte dier ashab da Hz. Osmana hemen biat etmilerdir.152 Hz. Osmann Hilfeti esnasnda da ona destek olan Hz. Ali, Halfeliin son alt ylnda tebrz eden Emev-Him rekabetinin tesiriyle ortamn gerginlemesinden dolay bu desteini azaltmtr. Ancak yine de Halfeye ynelik nasihat, tevch ve ikazda bulunmaktan da geri durmamtr.153 rnein sahbe arasnda karkla sebep olan, akrabalarnn da tesiriyle, lehlerine kararlar vermesi hakknda Hz. Alinin Halfeye ynelik muhakkak ki sen, akrabalarna yumuak davranmakla zayfla dtn demesi, bu vkay tespit asndan nemlidir.154 Bunun yannda nemli bir olay olan, Hz. Ebubekir devrinde cemedilen Kurn - Kermin, bu dnemde oaltlp dier slm lkelerine gnderilmesi hususunda da Halfeyi desteklemi olduunu da sylemek gerekmektedir.155 Hilfetin ilerleyen yllarnda Hz. Osmann baz yanl tasarruflar neticesinde belirgin bir ekilde ortaya kan Emev-Him gerginlii, sahbe arasnda ihtilaflar dourmu ve muhalif kanadn, sesini daha da ykseltmesine neden olmutur. Ashabn arasnda byle zc olaylarn kayna noktasnda, Hz. Osmann tenkit edilen baz uygulamalar yatmaktayd.156 Hz. Alinin bunlar ve nceki saydmz hususlarda Halfeyi tenkit etmesi, Halfenin bu eylemleriyle Kurn ve snnet izgisinden uzaklamas gibi telakki edilen ve hakl olarak yaplmas gereken bir uyar mahiyetindedir. Bu uyumazlk durumu o raddeye varmtr ki, r heyetinde bulunan Abdurrahman b. Avf tarafndan dahi, Hz. Aliye, sen klcn al, ben de alrm denilerek, ashab anari ortamna gtrecek silahl eyleme girimeyi
151 152 153 154 155 156

bn Kuteybe, el-mme ves-Siyse, s. 35; bn Hcer, a.g.e, c. IV, s. 269. Turgay, a.g.e, s. 35. Saram, a.g.t, s. 23. Rza, a.g.e, s. 497. Saram, a.g.t, s. 23. Bu uygulamalardan bir ksm unlardr: Hz. merin (v. 23/645) olu Ubeydullaha ksas uygulamamas (ki bu olayda Hz. Ali ksas cezas verilmesi taraftaryd), sarho iken namaz kldran Kfe valisi Velid b. Ukbeyi (v. 37/657) grevden uzaklatrmas gerekirken uzun sre bir ey yapmamas, hac esnasnda nceki Halfelerin uygulamasna ters olarak namazlarda kasr yoluna gitmemesi, Emevleri ve zellikle de am valisi Muaviyeyi (v. 60/680) sadece maddiyata, dnya malna ve refaha dknlkten dolay tenkit etmesi sonucu (Bu tenkid iin bkz.: et-Taber, Eb Cafer Muahmmed b. Cerr (v. 310 /922), Trhul-Umem velMulk/Trhut-Taber, Beytl-Efkrid-Devliyye, Amman, t.y., s. 737-738) Ebuzer elfryi (v. 32/652) Rebezeye srgn etmesidir. Hatta bu bahsi geen son olayda Hz. Ali, Ebuzer el-fryi Medneden bizzat kendi uurlam ve karara olan muhalefetini kati bir surette gstermitir. Bkz.: Flal, Ali, DA, c. II, s. 372 ve mam Ali, s. 58.

26

ima eder hale gelinmitir.157 Fakat nceki yllardaki Hilfet ilerinde olduu gibi, bylesine kark ve istismara ak bir zamanda da Hz. Ali soukkanlln muhafaza etmi ve Halfeye kar herhangi bir kart eyleme girimemitir.158 Ancak Hz. Ali bata olmak zere, Talha b. Ubeydullah (v. 36/656) ve Zubeyr b. el-Avvmn (v. 36/656) aka ve kimi zaman sert tenkitlerinden de destek alarak Halfeye kar isyana girienler olmutur. syanclar eylemlerinin sonunda Halfeyi evinde muhasara altna almlar ve Hz. Osman cemaate imamlk yapmaktan ve sokaa kmaktan alkoymulardr. Hatta vicdanlarnn muvazenesi o kadar bozulmutu ki, Halfenin suyu bitmesine ramen su yardmn bile engellemilerdir.159 Halfeye su vermek isteyen Ummu Habbenin (v. 44/664) bu yardm faaliyetini engellemiler ve onu tartaklamlardr.160 Su ihtiyac olan Halfeye su verilmesine engel olan isyanclara bir ara Hz. Ali yle bir serzenite bulunmutur:161 Sizin bu yaptnz ne mmin ne de kafir iidir! Bu adamn su ve gda ihtiyacn kesmeyin. Rumlar ve Farsiler bile (birilerini) esir aldklarnda, (esirleri) yedirir ve iirirler! Bu olaylarn akabinde hicr 35 (m. 655) senesinde, ilerinde Muhammed b. Ebbekirin de olduu bir grup isyanc Hz. Osmann evine girip Halfeyi yakalamlardr. Bu esnada Hz. Ebubekirin olu Muhammed Halfenin sakalna yapp onu tahkir eden davranlar sergilerken Hz. Osman baban seni bu halde grse honut olmazd ey kardeimin olu! diyebilmitir. Her ne kadar Muhammed b. Ebbekir bu szden sonra evi terk etse de, dier isyanclar Halfeyi ve hanm Nile (r)y tartaklamaktan geri durmayarak, Hz. Osman korumak isteyen hanmnn parmaklarn kesmiler ve Halfeyi de ehit etmilerdir.162 Bu elm olayn sonunda Emevler ehri hzla terk ederken, ehir, isyanclarn hkimiyetine gemitir.163 nc Halfe Hz. Osmann ehid edilmesiyle Mslmanlar arasndaki huzursuzluk daha da artm ve Halfe kim olacak? sorusu yeniden ortaya atlmtr.

157

158 159

160

161 162 163

Apak, Adem, Hz. Alinin Siyasi Kiilii adl teblii, Hayat Kiilii Ve Dnceleriyle Hz. Ali Sempozyumu, Yay. Haz. M. Selim Ark, Bursa Mftl, Bursa 2004, s. 32 -33. Rza, a.g.e, s. 491. bnul-Esr, Ebul-Hasen el-Cezer (v. 630/1233), el-Kmil Fit-Trh, Drul-Ktbl-lmiyye, Beyrut 1987, c. III, s. 63. bnul-Esr, el-Kmil, c. III, s. 63; Algl, Hseyin, slm Tarihi, Gonca Yaynevi, stanbul 1997, c. II, s. 438. bnul-Esr, el-Kmil, c. III, s. 63. bnul-Esr, el-Kmil, c. III, s. 65-69. Flal, mam Ali, s. 59.

27

4. Hz. Alinin Hilfet Dnemi 4.1. Hilfete Geii Asiler duruma hkimdir. Hilfeti kime teklif ettilerse geri evrilmektedir. Bu durumda asiler, Hz. Ali, Talha ve Zbeyri, iki gnlk sre ierisinde Halfe seilmezse ldrme tehdidinde bulunmaktadr. Bu olaylarn neticesinde, Mednelilerin oy okluuyla yeni Halfe olarak, Hz. Ali seilmitir.164 Bu seimin sonucu Hz. Aliye bildirildiinde Hz. Ali, bu iin byle olamayacan, herkesin Mescidde toplanp bit etmeleri artyla ancak bu grevi stleneceini bildirmesi zerine, Mescidde toplanlp (Kab b. Malik, Hassan b. Sabit, Sheyb b. Sinan gibi birka sahb hari) herkesin bit etmesiyle Talha ve Zbeyrin de kerhen bit ettii sylenmektedir-165 Hz. Ali yeni Halfe olmutur.166

4.2. Hilfeti Dneminde Yaanan nemli Olaylar ve ehadeti Halfelii sresince Hz. Aliyi ok byk skntlar beklemekteydi. Zira kendinden nceki devlet bakan katledilmi, huzur ve gven ortam bozulmutur. Dolaysyla en byk sknt Hz. Osmann katillerinin bulunup cezalandrlmasyla birlikte, sarslan toplumun huzur ve gvenliini tesis etmek de ayr sorun tekil etmektedir. Hz. Aliden katillerin cezalandrlmasn isteyen Talha ve Zbeyr gibi sahbler bata olmak zere birok kii, Halfeye bu konuda harekete gemesi ynnde telkinlerde bulunmaktaydlar. Hz. Alinin onlara verdii u cevap, bulunulan ortamn artlarn, olaylar ve Hz. Alinin idarecilikte sahip olduu ufku gstermesi asndan nemli ipular iermektedir: Ey kardelerim! Olanlar bilmiyor deilim. Fakat ne yapaym ki bahsettiiniz topluluk bize hkimdir; biz onlara deil! te onlar! Onlarla birlikte sizin kleleriniz de isyan etti!.. Bu durum karsnda istemi olduunuz eyin hayata geirilebileceine imkn gryor musunuz?167 Hz. Ali, ortalk ifsada uramken, kiilerin ne niyetle birbirlerine

164 165 166 167

et-Taber, Trih, s. 794-795. bnul-Esr, el-Kmil, c. III, s. 83. bnul-Esr, el-Kmil, c. III, s. 81; Algl, a.g.e, c. II, s. 469-470. bnul-Esr, el-Kmil, c. III, s. 85.

28

yaklatklarn bilme imkn ortadan kalkmken, phe ve tereddt ierisinde, katiyetten uzak bir karar vermektense; ortaln sakinleip, yrek ve zihinlerin dinginletii bir halde ancak gerekli ilemlerin yaplabileceine inanmaktayd.

4.2.1. Cemel Sava Tm bunlar olurken rivyete gre Hz. Osmann evinin muhasara altna alnd dnemde Hz. Aie (v. 58/678), hac iin Mekkeye gitmitir. Dnte, Medneye yakn bir yerde Halfenin ehid edildiini renip zgn ve akn olarak tekrar Mekkeye hareket etmitir. Baka bir bilgiye gre ise Hz. Osmana kendi icraatlarndan bizzat ikyeti olmak iin Medneye ynelmi fakat yolda Halfenin lm haberini ve Hz. Aliye bit edildiini duyunca tekrar Mekkeye dnmtr.168 Hz. Aienin Mekkeye dndnde, halkn nde gelenlerine, Hz. Osmann katillerinin bulunmasn talep etmeleri ynnde telkini neticesinde bir ordu teekkl etmitir. Bu ordunun Basraya doru hareket ettiini duyan Hz. Ali de harekete geerek onlarla Basraya yakn bir yer olan Hureybede kar karya gelmitir. Her iki ordu liderlerinin aralarnda yaptklar mzakereler neticesinde sulha dair eilim ortaya kmtr. Fakat bu durum ilerine gelmeyen (Abdullah bn Sebe ve arkadalar gibi) mnafk kiilerin169 kkrtmas ve her iki ordu mensuplarnn nasl olsa antlama oldu; artk sava olmaz dedikleri bir gaflet annda, bu mnafklarca baskna uratlmas sebebiyle sava kanlmaz bir hal almtr. nk Hz. Ali ve Hz. Aie taraftarlarnn her ikisi de bu saldry yapanlarn kar taraf olduunu iddia etmektedir. Neticede hicr 656 senesinde vuku bulan bu sava Hz. Ali kazanm; savata Zbeyr ve Talha da dhil olmak zere pek ok Mslman lmtr. Hz. Aienin harp esnasnda deve zerinde olmasndan dolay, bu savan ad tarihe cemel vakas olarak gemitir.

168 169

Flal, mam Ali, s. 63-64; Algl, a.g.e, c. II, s. 483. Ayn kii etrafndaki grup Sffin Savanda da fitneye sebep olmulardr: Keskiolu, Osman, Fakh Sahbler ve Mezheb mamlar, DB Yaynlar, 2. Bask, Ankara 1972, s. 16.

29

4.2.2. Kfenin Bakent Oluu Mslmanlarn byle bir duruma dmesi vesilesiyle yaplan bu savatan hi holanmayan, ama mecbur kalan Hz. Ali, buna ramen savata kar ordunun geri kalan mallarn ganimet saymam ve sa kalanlar da esir etmemitir.170 Zira her ne kadar sava da yaplsa bu kimseler Mslman topluluudur. Bu esnada Hz. Alinin ordu komutanlarndan biri olan Eter de Kfeyi ele geirmitir.171 Hz. Ali Basraya hareket etmeden nce ve Basray ele geirdikten sonra, Kfelilere gnderdii iki mektubunda ksaca unlar demektedir: (Ey Kfeliler!) biliniz ki dr- hicret diyar (Medne) ahalisini skp karmtr ve ahalisi de Medneyi skp atmtr. Mednede galeyn oldu ve bizzat Halfenin kendisine kar fitne kartld. (Bu fitneyle mcadele etmek iin Medneden sefere km olan) Halfenize uymakta ve Allhn izniyle dmannzla mcadele etmekte acele edin.172 Allh, tm Kfeliler olarak size, nebinizin ehl-i beytine (desteinizden ve emre uymadan) dolay, (Allha) itaat edenlere ve salad nimetlere kar kredenlere verdii mkfattan daha gzelini versin. (Zira) siz (fitneye kar mcadele etmeye olan davetimi) iittiniz ve (bana) uydunuz; arldnz ve siz de bu arya olumlu cevap verdiniz.173 Hz. Ali, Mslmanlar arasndaki bu zc olaylar ve ilk savatan sonra devletin idare merkezini Medneden Kfeye nakletmi174 ve artk slm devletinin yeni bakenti Kfe olmutur.

4.2.3. Sffn Sava ve Hricler Kfeye yerleen Hz. Alinin ilk hedefi, bozulmu olan i huzuru temin edip, birlii yeniden tesis etmekti. Bunun iin almalara balam ve ilk olarak yeni valiler atamtr. Fakat am valisi Muviye, Halfeye kar olumsuz tavrlarnda devam etmekteydi. Hz. Osmann kanl gmleini ve ei Nailenin kesilmi parmaklarn am halkna gstererek, ortaln hareketlenmesine sebep olmutu. Bunun yannda Amr b. el-s komutasnda Halfeye kar sava hazrlklarna da
170 171 172

173 174

Flal, mam Ali, s. 65-66. Flal, mam Ali, s. 66. er-Rad, e-erif, Nehcul-Bela, erh: Muhammed Abduh, Drul-Hads, Kahire 2003, s. 319320. er-Rad, a.g.e, erh: Muhammed Abduh, s. 320. Algl, a.g.e, c. II, s. 488.

30

balamt.175 Bu haberi duyan Hz. Ali de ordusuyla Muviyeye kar harekete gemitir. Hicr 36/37 (m. 656/657) senesinde iki ordu Sffnde kar karya gelmitir.176 Zafer Hz. Alinin lehine doru meyletmiken, Muviyenin ordusundaki Amr b. el-s askerlerin mzraklarna Kurn- Kermi takmalarn ve iki grup arasnda Kurnn hakem olmasn talep etmelerini istemitir. Bu manzaray gren Hz. Alinin ordusu tereddde kaplmtr. Her ne kadar Halfe ve ordusunun komutanlar bu davrann bir hile olduunu syleseler de, askeri savaa devam etmeye ikna edememilerdir.177 Artk sava durmutur. Her iki tarafn askerleri ilerin artk mzakereyle yrtlmesini istemiler ve Hz. Ali istemeyerek, Muviye ise yenilgiden kurtulmann verdii rahatlk sonucu memnuniyetle bu teklifi kabul etmitir. Her iki ordu Sffn sava olarak tarihe geen bu muharebede byk kayba uramtr. Artk bu amansz kavgann sonlandrlmas, slm Tarihine hakem olay eklinde geen, iki ordu liderinin seecei hakemlerin ortak kararna kalmtr. Hz. Alinin hakemi Eb Mus el-Ear, Muviyenin hakemi de Amr b. el-s olmutur.178 Mzakereler neticesinde iler zleceine daha da karmak bir hal almtr.179 Zira mezkr iki hakem, Ezruhta biraraya gelip antlamaya vardklar karar, Hz. Alinin de Muviyenin de Hilfetlerinin lavedilmesi ve yeni bir Halfe seilmesi ynndeydi.180 Bu karar halka duyurma esnasnda Amr b. el-s, ortak kararlarn ncelikle Eb Musann aklamas iin sz ona vermitir. Bu tekaddmn Amr b. el-sn bir tuza kansnda olan bn Abbas (v. 68/687) her ne kadar Ebu Musann konumasn istemese de181, Ebu Musa ilk sz alarak kararn Hz. Ali ile Muviyeyi Hilfetten uzaklatrdn ve yeni Halfenin de bir ur heyeti tarafndan seilmesi ynnde aklamtr. Daha sonra sz alan Amr b. el-s kararn aklarken, Ebu Musann kararnn tersine aklamalarda bulunarak Hz. Aliyi Hilfetten aldn ve Muviyenin Halfe olduuna dair aklamalarda

175

176 177 178 179 180 181

bn Hcer, a.g.e, c. IV, s. 269; Dorul, mer Rza, Byk slm Tarihi-Asr- Saadet, Eser Matbaaclk, stanbul 1975, c. V, s. 92-96. bn Hcer, a.g.e, c. IV, s. 269. bnul-Esr, el-Kmil, c. III, s. 192-193. bnul-Esr, el-Kmil, c. III, s. 194. Saram, a.g.t , s. 24. bnul-Esr, el-Kmil, c. III, s. 207. bnul-Esr, el-Kmil, c. III, s. 208.

31

bulunmutur.182 Aklamayla sorun halledileceine daha da zorlatrlmtr. Bu Hilfet kargaas Hz. Ali ehid edilinceye kadar srmtr. Sffn savandan sonra devlet idareciliini kimin yapacana dair kargaann hakemlere braklmasna rza gstermeyenler de ortaya kmtr. Hz. Ali bu ihtilaf sonrasnda Kfeye dnme hazrlndadr. Bu esnada Zura b. el-Burc ve Hurkus b. Zuheyr

= L hukme ill lillh (Hkm ancak Allhndr) diyerek Hz.

Aliye kar kmlar ve tvbe edip dmana kar savamad mddete gnahkr olacan ne srmlerdir.183 Bylelikle Hz. Ali ve Muviye ile birlikte hakemlerden ve onlarn fikr dairelerinden k yaptklar iin184 Hricler diye isimlendirilen bu grup, kendilerine Abdullah b. Vehbi imam seerek, biatn Allha olabileceini ve emr-i bil-marf nehy-i anil-mnker yaplacana dair szlemilerdir.185 Bu grup Harr denilen yerde toplanmlardr. Bu yere nisbetle Hrriyye olarak da isimlendirilen bu oluum,186 slm Tarhinde ilk frka hareketi olmutur.187 Halk arasnda yeni bir fesada sebep olan bu oluuma kar Hz. Ali harekete gemi ve onlarla grmesi iin Abdullah b. Abbas gndermitir.188 bn Abbasn onlarla yapt mzakereler neticesinde Hriclerden bir ksm Hz. Ali tarafna gemi, kalan ksm ise Nehrevn denilen blgeye yerlemilerdir.189

4.3. Hz. Alinin ehdeti Hz. Ali ordusuyla Nehrevna gelerek hicr 38 (m. 658) senesinde bu frka sahipleriyle savam ve neticede Hriclerden sa olarak kaan ok az bir ksm

182 183 184

185

186

187

188 189

et-Taber, Trih, s. 866-867; bnul-Esr, el-Kmil, c. III, s. 208. bnul-Esr, el-Kmil, c. III, s. 212. en-Neccr, Amir, F Mezhibil-slmiyyn-El-Havric/El-bdiyye/E-a, el-HeyetulMsriyye 2005, s. 66. bnul-Esr, el-Kmil, c. III, s. 213; aatay, Neet; ubuku, . Agh, slm Mezhepleri Tarihi, A. . Basmevi, Ankara 1976, s. 15. el-Badd, el-mam Ebu Mansur Abdulkaahir b. Tahir b. Muhammed (v. 429), Mezhepler Arasndaki Farklar (el-Fark Beynel-Frak), ev. Ethem Ruhi Flal, Kalem Yaynevi, stanbul 1979, s. 68. Sarkaya, Mehmet Saffet, slam Dncesi Tarihinde Mezhepler, Tura Matbaas, Isparta 2001, s. 93. bnul-Esr, el-Kmil, c. III, s. 202-204. et-Taber, Trih, s. 871; Flal, a.g.e, s. 77.

32

hari hepsi ortadan kaldrlmtr.190 Fakat bu sa kalanlar kendi aralarnda bir durum deerlendirmesi yaparak Hz. Aliyi, Muviyeyi ve Amr b. el-s ldrmeden kendi inanlarnn yaylmayacana kanaat getirirler. Abdurrahman b. Mlcem Hz. Aliyi, Berke b. Abdullah Muviyeyi, Amr b. et-Temim de Amr b. el- s ldrme konusunda anlarlar.191 Muviye ve Amr b. el-s suikasttan kurtulurken, Hz. Ali, Kfe mescidinde Abdurrahman b. Mlcem tarafndan zehirli bir hanerle yaplan suikast neticesinde yaralanr. Ancak ksa bir sre sonra hicr 40 (m. 661) senesinde ehid olur.192 Bylece drt Halfe devri de sona ermitir.

5. Hz. Alinin ahsiyeti Ve lm Kiilii Hz. Ali, Peygamber efendimizin (s) hem amcaolu hem de damaddr. Bu yakn ilikiden dolay, bir edep ve ahlk timsali olmutur. Hz. Ali ortaya yakn ksa boylu, koyu esmer tenli, iri siyah gzl, sakal sk ve geni, yz gzeldi. Glmserken dileri grnrd.193 Hz. Ali daha gen yata, hicret denilen slm Tarihinin nemli annda ortaya kp, Hz. Peygamberin (s) yatana yatp, Onun (s) gizlice Mekkeden Medneye g etmesine yardmc olmutur. Bu, Allhn rzasn kazanma uruna canndan vazgemekle ifade edilebilir. Hz. Peygamberin hicreti esnasnda, Hz. Aliye emanetlerini yerine getirmesi iin grev yklemesi de, Hz. Alinin ne kadar gvenilir bir zt olduunun delilidir. Hudeybiye mzakeresinde, mriklerin antlamada yazan Allh Rasl ifadesine itiraz edip, bunun silinmesini istediklerinde musalahann ktibi olan Hz. Ali bunu yapmaktan imtina etmi ve bunu silmeye benim gcm yetmez diyerek tabiri silmemitir. Ancak Allh Raslnn (s) ifadenin yerini bana gster emriyle Hz. Peygambere (s) tabirin getii yeri gstermi ve o ifadeyi Raslullah (s) kendisi silmitir.194 Bu olay, onun Hz. Peygambere (s) sadakatinin, teslimiyetinin ve davasn nasl benimsediinin en bariz gstergesi haline gelmitir.

190 191 192 193 194

et-Taber, Trih, s. 871-875. et-Taber, Trih, s. 894-895; bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 617. bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 617. Flal, Ali, DA, c. II, s. 374. Buhari, Sulh, 6 (s. 214, H. No: 2699)

33

Hz. Ali cesurdur. Cesaretini gsteren en belirgin olay, ok gen olmasna ramen Bedir savanda mriklerden Velid b. Mure ile mbarezeye kalkp onu yenmesidir.195 Basiret sahibidir. Zira bn Abbasn, Hz. Peygamberin (s) leceini anlamas zerine kendisinden, Raslullaha (s) gidip, Hilfetin kime verileceini renmesini; kendi slalelerine intikali iin izin mahiyetinde Onunla (s) konumasn isterken, Hz. Ali buna kar kmtr. Bu muhalefetini de Vallhi, eer ki Allh Raslne (s) bu ii sorarz, O (s) da bizden bu ii engeller ve yasaklarsa, insanlar emirlik iini bir daha asla bize vermezler. Allha yemin ederim ki o soruyu asla sormam. eklinde belirtmitir.196 Bu cevabyla o, ne kadar geni bir ufka sahip olduunu gstermektedir. Ayrca Hz. Ali cmertliiyle de rnek olmu bir sahbdir. Rivyete gre ( Onlar, yoksula, yetime ve esire seve seve yemek yedirirler) yet-i kerimesi197, Hz. Ali ve ailesi hakknda nzil olmutur: Hz. Ali bir gece bir miktar arpa karlnda hurmalk bir araziyi sulamt. Sabah olunca creti olan arpay ald ve te birinden, tp, hazra denen bir yemek yaptlar. Yemek piince bir yoksul geldi ve yemek istedi. Onlar da pien yemei ona verdiler. Sonra arpadan kalan miktarn te ikisinden yemek yaptlar. Yemek piince bir yetim geldi ve bir eyler istedi. Onlar da o yemei ona vererek onu doyurdular. Daha sonra arpadan kalan te birlik ksm tp yemek yaptlar. Piince bir mrik esir geldi ve o da bir eyler istedi. Ona da son yemeklerini verdiler. Bylece gnlerini a olarak geirdiler. Ardndan haklarnda bu ayet indi.198 O, temiz bir maziye ve erdemli yaantya sahip bir ahstr. nk ilk Mslman ashab da dhil olmak zere hemen hemen tm sahbler, hayatlarnn belli bir dneminden sonra Mslman olmulardr. Ancak Hz. Ali ocukluundan beri Hz. Muhammedin (s) kucanda yetimi, slmiyetle tanm ve slmiyet onun

195 196 197 198

el-Belzur, a.g.e, c. II, s. 348. Buhari, stizn, 29, (s. 528, H. No:6266). 76/nsan Suresi, 8. el-Vhid, Ebul-Hasen Ali b. Ahmed (v. 468/1075), Esbbu Nuzlil-Kurn, Drul-Meymn, Riyad 2005, s. 705; etiner, Bedreddin, Ftihadan Nsa Esbb- Nzl-Kurn yetlerinin ni Sebepleri, ar Yaynlar, stanbul 2006, c. II, s. 927.

34

hayatn ekillendiren ve tanzim eden kkl bir yaam tarz olmutur.199 Hz. Ali kendinden nceki rid Halfelere kendi adna leke srlmesi ve onlar hakknda rencide edici laflar sylenmesine de raz deildi. Bir szlerinde yle sylemektedir: Kim ki beni Ebubekir ve mere stn kabul ederse, ona iftira haddi uygularm.200 Baka bir konumasnda, bir grup insann Ebubekir ve mere hakaret ettikleri haber verilince, bundan mtevellid gzleri dolmu ve bu konuda unlar serdetmitir: nsanlara ne oluyor ki de, Raslullahn (s) iki kardei, iki veziri, iki arkada, Kureyin iki efendisi ve Mslmanlarn iki nderi hakknda (kt szler) sylyorlar. Ben (o ikisine kt sz syleyenlerden) beryim Tohumu yarana ve insanlar yaratana yemin olsun ki, o ikisini ancak fazilet sahibi mmin kii sever; o ikisine ise ancak dinden km asi kimse buzeder. O ikisini sevmek dine yaknlk; o ikisine buzetmek ise mrtedliktir.201 Peygamber Efendimizin (s) zel ktipliini yapmasnn yannda, vahy ktiplerinden de olan Hz. Ali202, Kurn da bizzat Allh Raslnden talim etmitir. Kurna skca balyd. Bir konumasnda Kurn hakknda yle demitir:203 Kurn, hem emreden hem meneden; hem susan hem konuandr. Allhn mahlkat zerindeki delilidir nsanlara, hidayet ahkmn onunla tamamlamtr. O sizden, dininden bir ey gizlemez Kendinden nceki rid Halfeler dneminde aktif rol almadn belirtmitik. Onun bu dnemlerde herhangi bir grev almamas kiisel beklentilerine balansa da204, idarecilik tr bir vazife almamasnn en nemli yansmas kendini Kurna vermesi olarak tebellr etmitir.205 Allh Raslnn (s) snnetine ball ise, onun din eitimini Hz. Peygamberin (s) eliinde almas sonucu mkemmel yetimesiyle ortaya kmtr. O, Hz. Peygamberi (s) ok sevmekteydi. Hz. Peygamber (s) onu karlksz brakmam, sevgisinde ona ayr bir yer tahsis etmiti. Tirmizde geen

199

200 201 202

203 204 205

er-Rad, e-erif (v. 406), Hz. Ali-Nehcul-Bela, ev. Adnan Demircan, Beyan Yaynlar, stanbul 2006, s. 18. el-urs, a.g.e, s. 139. el-urs, a.g.e, s. 140-141. Sancakl, Saffet, Hadisler Balamnda Hz. Peygamberin Hz. Ali le Olan likilerinin nemi ve Analizi adl teblii, Hz. Ali-Sempozyum Bildirileri (24-25 Ekim 2007), zmir 2009, s. 170. er-Rad, a.g.e, s. 191-192. bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 609. er-Rad, a.g.e, s. 19.

35

bir rivyette Efendimiz (s) Hz. Ali iin206 phesiz ki Ali bendendir ve ben de ondanm. O benden sonra mminlerin dostudur. demitir. nk o kklnden beri hem vahyin nzlne hem de snnetin hayata yansmasna ahitlik etmitir.207 Bir keresinde Hz. Alinin de iinde olduu bir orduyu sefere gnderirken Hz. Peygamberin (s) mbarek azlarndan u dualar dklmtr: Y Rabbi! Aliyi (tekrar) grnceye kadar benim canm alma. 208 Hz. Peygamberin (s) sevgisine mazhar olduunun gstergesi bir dier rivyette Allh Rasl (s), hne-i saadetlerinin kaplarnn kapatlmasn emrederken, o kaplar Hz. Ali iin ak tutturmutur.209 Yani hi kimse izinsiz giremezken, Hz. Ali zel bir hakka sahipti. Hz. Ali lmnden nce yapt bir vasiyetinde snnete ittiba ve Allha ortak koulmamas konusunda yle demitir:210 Vasiyetime gelince, Allha hibir eyi ortak komayn. Muhammedin (s) snnetini kaybetmeyin. Bu iki stunu ayakta tutun; bu iki kandili yakn O bir defasnda da yle demitir: Biliniz ki ben ne peygamberim ne de bana vahy gelmekte. Ama ben gcm yettii nisbetle Allhn Kitab ve Raslnn snnetiyle amel ederim.211 Hz. Alinin Kurn ve snnete ball, ilm kiiliinin mihenk talar olmutur. O bu konularda kendisini yetitirerek ashab topluluu arasnda tebrz etmi ve ismi sonraki alarda hep zikredilir hale gelmitir. Ashabn iinde ilm derinlii sebebiyle parmakla gsterilir kii olan Hz. Ali hakknda, bn Eb Selmann, Ashb- Muhammedde Aliden daha fazla bilgisi olan var myd? eklindeki sorusuna, At, Hayr yoktu diye cevap vermitir.212 zellikle tefsr ve fkh alannda akla gelen ilk kii Hz. Ali olmutur. Hz. Ali denilince akla ilim gelmesinin gstergelerinden biri de Bana Allhn Kitabndan sorun! Allha andolsun ki ister gece indirilmi olsun ister gndz indirilmi olsun

206 207 208 209 210 211 212

Tirmiz, Menkib, 30, (s. 2034, H. No: 3712). Sancakl, a.g.t, s. 164. bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 603; el-Mbrekfr, a.g.e, c. X, s. 240. Tirmiz, Menkib, 20, (s. 2036, H. No: 3732). er-Rad, a.g.e, s. 150. Erul, Bnyamin, Sahbenin Snnet Anlay, TDV Yaynlar, Ankara 2005, s. 60. bnul-Esr, Usdul-be, c. III, s. 597.

36

bilmediim bir yet yoktur.213 demi olmasdr. Tefsr ilmindeki nemine dair konulara ileride rneklerle deineceimiz iin burada fazla ayrntya girmeyeceiz. Tm bunlar uhdesinde toplayan Hz. Ali, derinlemesine bir anlay gerektiren fkh alannda da sahbe arasnda sz sahibiydi. Hz. mer onun iin en iyi hkm verenimizdi.214 demitir. Hz. Peygamberin (s), sahblerini belli alanlarda seip yetitirdiini ve Hz. Aliyi de, fkhn en nemli ksmn tekil eden uygulayclar olmas adna kadlkta dier sahblere tekaddm ettirdii aktarlmaktadr.215 Yine kendi ifadeleriyle ilm kiiliini yanstan bir sznde: Gzme giren uyku ve bamdaki herhangi bir i beni, o gn Raslullah zamannda Cebrilin helal, snnet ya da farz kld, emir veya yasaklad eyleri indirdiini ve yetin kim hakknda indiini bilmekten alkoymamtr.216 demitir. Hz. Ali kendisine gelip Ey mminlerin emri! Ben ticaret yapmak istiyorum. Allha benim iin dua et. diyen bir adama yle demitir: Yazklar olsun! ncelik fkhndr. Ticaretle uramak sonra gelir. Eer bir kimse (bir mal) helal mi yoksa iinde haram olan faize gtren bir phenin olup olmadn sormadan (aratrmadan, bilmeden) satar ya da satn alrsa muhakkak kurtuluu olmayan bir hataya der.217 Hz. Ali, asr- saadette okuma ve yazmay bilen nadir sahblerdendi. O hem hesap ilminde ileri bir seviyede hem de air sahbler arasndadr.218 airliine bir rnek vermek gerekirse: 219 (Her kim ki malla mlkle gururlanyorsa


213 214 215

lim ve edeptir bizim gururumuz (haberi olsun)!

216

217 218 219

bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. IV, s. 504; Saram, brahim, a.g.t, s. 25. el-Adev, a.g.es. 134. Yaman, Ahmet, Bir Mctehid Fakih Olarak Hz. Ali adl teblii, Hayat Kiilii Ve Dnceleriyle Hz. Ali Sempozyumu, s. 156. mam Zeyd, bn Ali el -Huseyn (v. 122), Musnedul-mam Zeyd, Cemeden: Abdlazz b. shak el-Badd, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, t.y., s. 343. mam Zeyd, a.g.e, s. 227-228. Sancakl, a.g.t, s. 166. el-Keyder, a.g.e, s. 150.

37

Hayr yoktur hr bir adamda edep yoksa, Evet yoktur!sterse Araba mensb biri olsun!..)
Hz. Ali hadis ilminde de sonraki nesillere aktarmlarda bulunmutur. Kendisinin Hz. Peygamberden (s) duyduu ve bizzat yazd bir sahifesi 220 de vardr. Hz. Alinin bu sahifesi, sahbe tarafndan hadislerin yazlm olduuna en byk delillerden bir olarak kabul edilir.221 Hz. Ali, Allh Raslnden (s) 500222 veya 586223 rivyette bulunmutur. almamzn bu blmnde son olarak Hz. Aliden birka vecize sunmak istiyoruz. Bu konuda kendisinden rivyet edilen bir hayli sz vardr. Bunlarn sahihini uydurma olanndan ayrmak ok zordur. Tarih boyunca onu sevmekte arla gidenler olduu gibi, aleyhine uydurmalarda bulunanlar da olmutur. Elbette tm rivyetleri bu almamzda zikretmek imkn dhilinde deildir. Ancak biz elimizden geldii kadar ulaabildiimiz szlerinden bir demet sunmak istiyoruz: Dnya, ancak rmcein rd bir ev gibidir ve ebed kaln olmad bir yokluktur. Ey azk isteyen kii! Sana dnyadan sahip olduun eyler yeter! u az olan mrme yemin ederim ki, dnyadaki herkes lecektir; krallar da, (refah iinde) yaayanlar da lecektir. Hayy ve L Yemt Allhtan baka hi kimse kalmayacaktr.224 nsanlar babalarnn ekillerine benzemekten ziyade, zamanlarnn ahlkna benzerler.225 Bilmi olun ki, siz arkasnda ecelin olduu, mit gnlerindesiniz. Kim mit gnlerinde, eceli gelmeden alrsa, ameli ona fayda verir, eceli ise ona zarar
220

221 222 223 224 225

Bu sahife 1986 senesinde Dr. Rifat Fevz Abdlmttalib tarafndan Sahfetu Ali b. Eb Tlib An Raslillh-Dirsetuh-Tevskuh-Fkhyyetuh adyla Drus-Selm Matbaas araclyla yaymlanmtr. Esere mellif, sahifenin orijinal olup olmadnn, salamlnn tespiti hakknda bilgi vermekle balamaktadr. Daha sonra hadislerin Hz. Peygamber dneminde yazlmasyla ilgili bilgiler verilerek, baka sahblerin de sahifelerinin olduuna dair rnekler verilmektedir. Bu bilgileri verdikten sonra mellif, sahifeyle ilgili muhteva hakknda bilgilere gemektedir. Sahifenin ieriinde Mednenin harem blgesi oluu, Mslmanlarn zimmetleri, Mslmanlarn kanlarndaki denklik meselesi, Zimm olan bir kfirin ldrlemeyecei konusu, Esirlerin salverilmesi, byk gnahlar ile baz hadisler bulunmaktadr. Canan, a.g.e, c. I, s. 31. Erul, a.g.e, s. 365. Sancakl, a.g.t, s. 167; Keskiolu, a.g.e, s. 14. el-Keyder, a.g.e, s. 154. Vatvat, Reidddin, Hazret-i Alinin Yz Sz-Gl-i Sad-Berg, Haz. Adem Ceyhan, Buhara Yaynlar, stanbul 2008, s. 102.

38

vermez.226 (Yani akabinde lm vaktinizin olduu bu rahat gnlerinizde, gzel ameller ileyin). Her ey akla muhta; aklsa edebe muhtatr. Akl ve edep hari, her lnn bir sonu vardr.227 Hi kimse kalbinde bir ey gizlemez ki, dilinin srmesi ve yznn ifadesiyle onu aa karmasn.228 Fakr (eksiklik hissetmek), imann ssdr. Kalp dilin hazinedrdr (gizledii eylerin bekisidir). Dil ise kalbin tercmandr.229

6. Hz. Ali Hakkndaki Rivyet Edilen Hads-i erfler Allh Raslnn (s) Ben sendenim ve sen de bendensin dedii; Hz. merin Raslullah, Aliden raz olarak vefat etmitir diyerek kymetini ortaya koyduu Hz. Ali hakknda230, Allh Raslnden (s) merv pek ok sz bulunmaktadr. Bu ksmda, Hz. Peygamberin (s), srekli yaknnda bulunup, kzn almakla erflenen, hayat boyunca hi puta tapmayan, slmn drdnc Halfesi, fakh, lim ve ehdet mertebesine ulam bulunan Hz. Ali hakknda, Allh Raslnn syledii baz hadis-i erifleri zikretmek istiyoruz: 1.

( : " "

: " " :

" " : ... )u sanca, yarn yle birine vereceim ki, Allh onun eliyle
fethi nasip edecek. Ravi (Sehl b. Sad) dedi ki: O gece, insanlar sancan kime verileceini dnerek geirdiler. Sabaha ulatklarnda da, herkes sancan kendine verileceini umut ederek erkenden Allh Raslne kotu. Bu esnada Raslullah: Ali b. Eb Tlib nerededir? diye sordu. Orada bulunanlar O,
226 227

228 229 230

er-Rad, a.g.e, s. 53. el-mid, Abdlvahid b. Muhammed (v. 510), urerul-Hikem ve Durerul-Kilem, Matbaatulrfn, 1931, s. 173. Vatvat, a.g.e, s. 135. el-mid, a.g.e s. 6. Bu iki sz iin bkz.: Buhari, Fedilu Ashbin -Nebi, 9 (s. 302); Tirmizi, Menkb, 19 (s. 2034, H. No: 3712).

39

gzlerinden rahatsz, Y Raslellah! dediler. Bunun zerine Allh Rasl Gidin, getirin onu bana! dedi. Ali gelince de, Raslullah, onun gzlerine hafife tkrp, dua etti. Hz. Ali, bu olayn ardndan yle bir iyileti ki, sanki hi ac ekmemi gibi oldu ve Allh Rasl sanca, Hz. Aliye verdi.231 Birok sahbden gelen bu rivyette Allh Rasl (s), Hayber savanda sanca Hz. Aliye vermitir. Bu hadisinde Hz. Peygamber (s), Hz. Ali eliyle zaferi de mjdelemitir. 2.

( : ) Allh Rasl,

Aliye: Musaya gre Harunun (konumu neyse benimle ayn ekilde) olmak senin de houna gitmez mi? demitir.232 Hz. Ali, Allh Raslnn (s) yapm olduu savalardan sadece Tebk Seferine katlamamtr. nk Efendimiz (s) onu, Mednede vekili olarak brakmtr. Bu ekilde ordudan geri kalmas houna gitmeyen Hz. Ali, savaa itirak etmek istediini belirttiinde Efendimiz (s) ona byle bir cevap vermitir. 3. mevlsdr.233 4.

) Ben kimin mevls isem Ali de onun

( " :

. . . . . . . ) Allh Rasl yle buyurdu: Allh Ebubekire


rahmet etsin. O beni kzyla evlendirdi, beni Medneye gtrd ve Bilali, kendi malvarln (vererek) azad etti, Allh ayn ekilde, mere de rahmet etsin. O, ac bile olsa her zaman doruyu syler; doruluundan dolay etraf onu terk eder, dostu olmaz. Allh Osmana da rahmet etsin. Onun haysndan melekler utanr.

231

232

233

Buhari, Fedilu Ashbin-Nebi, 9 (s. 302, H. No: 3701, 3702); Mslim, Fedilus -Sahbe, 4 (s. 1101, H. No: 6222); ez-Zeheb, emsud-dn Muhammed b. Ahmed b. Osman (v. 748/1374), Siyeru Almin-Nubel, Siyerl-Hulefir-Ridn, Messeset Kerme-Risle, Beyrut 1998, s. 228. Buhari, Fedilu Ashbin-Nebi, 9 (s. 303, H. No: 3706); Mslim, Fedilus -Sahbe, 4 (s. 1101, H. No: 6217, 6218); ez-Zeheb, Siyeru Almin-Nubel, s. 229. Tirmizi bu hadis iin Hasen-Garb demektedir. Bkz.: Tirmizi, Menkb, 19 (s. 2034, H. No: 3713); bn Hanbel, Musned, c. II, 641, 961, vd

40

Allh Aliye de rahmet etsin. Y Rabbi! Onunla beraber, hakk, doruluu dnecei yere (olduu yere) ilet!234 5. ("

" : ) Allh Rasl

yle derdi: Aliyi sevmeyen mnafktr; ona buzetmeyen ise mmindir.235 6.

(" " : ) Allh Rasl yle buyurdu:

Ben hikmetin (ilmin) eviyim ve Ali de onun kapsdr.236 7.

( " :

". ) Nebi, (torunlar) Hasan ve Hseyinin ellerinden tuttu ve yle


dedi: Kim ki beni, u iki (ocuu), onlarn babasn ve annesini severse, kyamet gnnde benimle birlikte ayn derecede olurlar.237 8. ( :

" " : )mm Atyye yle dedi: Allh Rasl, iinde


Alinin de bulunduu bir orduyu (sefere) gnderdi. mm Atyye devamnda dedi ki: Allh Rasln, ellerini (semaya) kaldrm bir halde yle dua ederken iittim: Y Rabbi! Ali bana tekrar gsterilinceye kadar, canm alma!238 9.

( ..." : :

". )Ebu Zerrin klesi Sbit Hz. Peygamberin yle buyurduunu


syledi: Ali Kurn ile beraber, Kurn da Ali ile beraberdir. Bu ikisi, (Kevser) havuzunda bana gelinceye kadar asla ayrlmayacaklardr.239 10.

( :

. " :
234 235 236

237 238 239

Tirmizi bu hadis iin Garb demektedir. Bkz.: Tirmizi, Menkb, 19 (s. 2034, H. No: 3714). Tirmizi bu hadis iin Hasen-Garb demektedir. Bkz.: Tirmizi, Menkb, 20 (s. 2035, H. No: 3717). Tirmizi bu hadis iin Hasen-Garb-Mnker demektedir. Bkz.: Tirmizi, Menkb, 20 (s. 2035, H. No: 3723). Tirmizi bu hadis iin Hasen-Garb demektedir. Bkz.: Tirmizi, Menkb, 20 (s. 2036, H. No: 3733). Tirmizi bu hadis iin Hasen-Garb demektedir. Bkz.: Tirmizi, Menkb, 20 (s. 2037, H. No: 3737). en-Nisbr, a.g.e, c. III, s. 337, H. No: 4686.

41

... . : : . : : ) Ebu Sadden yle nakledildi: Bir defasnda Allh Rasl ile beraberdik. Ayakabs yrtld (skld). Ali de onu tamir etmek iin geride kald. Az bir mesafe yrmtk ki Allh Rasl (s) yle buyurdu: Muhakkak ki iinizde, benim, Kur'n- Kermin tenzli iin verdiim mcadele gibi, Kurnn tevili iin mcadele edecekler var. Ebu Bekir ve merin de iinde olduu grup bir anda baklarn ona yneltti. Ebu Bekir O ben miyim? dedi. Raslullah Hayr dedi. Bu defa mer O ben miyim? dedi. Raslullah:Hayr, lakin (o kimse) ayakkaby tamir edendir. Yani Alidir dedi. 240

240

en-Nisbr, a.g.e, c. III, s. 335, H. No: 4679 (eyhaynin artlarna gre sahih bir hadistir).

42

BRNC BLM HZ. AL VE KURN

I. HZ. ALNN KURNA YNELK ALIMALARI Hz. Ali, sahbe arasnda entelektel bir kiilie sahip olmasndan tr ayr bir neme sahiptir.241 Her ne kadar, hakknda birok uydurma rivyet ve menkbe vaki olmusa da, onun ilm birikimi hakknda i ve Snn ulema ittifak halindedirler.242 Tbin limlerinden Mesrk, sahbenin ilimde mihenk talar olan ahslar, bir sznde yle ifade etmektedir: Ashab- Nebnin ilminin u alt kiide toplandn grdm: mer, Ali, beyy, Zeyd, Ebud-Derd ve Abdullah b. Mesud. Bu alt kiinin ilminin de, u iki kiide toplandn grdm: Ali ve Abdullah.243 Bununla birlikte, Allh Raslnn (s) ilim ve fetva ehli olan sahbesinin mer, Osman, Ali, Abdurrahman b. Avf, Muaz b. Cebel, bey b. Kab ve Zeyd b. Sabit olduklarna dair nceki rivyeti destekleyen baka bir haber de mevcuttur.244 Ayn ekilde es-ab de, sahbenin ilimde nde gelenleri arasnda Hz. Aliden bahsetmektedir.245 Sahbe arasnda byle bir farklla sahip olan Hz. Ali, ayn zamanda birok sahbenin ilm terakkisinde de etkili olmutur. rnein, bn Abbasn ilm altyaps ve kltrel ilerlemesindeki en byk pay sahiplerinden birisi de Hz. Alidir.246 Zira bn Abbas, Kurn tefsri hakknda aldm/rendiim her ey Ali b. Eb Taliptendir. demitir.247 Bu meyanda Hz. Alinin Kurna ynelik almalar ve Kurn anlay nem arzetmektedir. Dolaysyla bu blmde bunlara deinilecektir.

241

242

243 244 245 246 247

Sahbe arasndaki konumuna rnek vermek gerekirse: Hz. merin, Hz. Alinin olmad bir problemin zm konusunda, tek bana karar vermekten kand rivyet edilmektedir. Bkz.: bn Hcer, a.g.e, c. IV, s. 270. ztrk, Mustafa, Tefsr ve Hadis Tarihinde Hz. Ali, adl teblii, Hayat Kiilii Ve Dnceleriyle Hz. Ali Sempozyumu, Yay. Haz. M. Selim Ark, Bursa Mftl, Bursa 2004, s. 58. bn Sad, a.g.e, c. II, s. 303; e-ehrazr, a.g.e, s. 297. bn Sad, a.g.e, c. II, s. 302. e-ehrazr, a.g.e, s. 297. es-Sbn, a.g.e, s. 112. ez-Zeheb, Muhammed Huseyin, et-Tefsr vel-Mufessirn, Drul-Hads, Kahire 2005, c. I, s. 81.

43

1. KURANIN CEM VE TERTBNDEK ROL Hz. Ali, Allh Raslnn (s) vahy ktibi, ayn zamanda da hfzulKurndr.248 slm Tarihinin drdnc Halfesi Hz. Ali, tefsr ilminde kendisinden en ok rivyette bulunulan sahbdir.249 Hz. Alinin, ilmen kendisinden en ok rivyette bulunulan ahs olmasnn ardnda yatan en nemli faktr, phesiz ki onun nebev iklime en yakn sahb olmasdr. Ancak bunun yannda o, kendinden nceki rid Halfelerden daha uzun sre yaam bir sahbdir. slm medeniyeti, ftuht ve eitli faaliyetlerle dier corafyalara yaylrken, bu yce dinin fonksiyonelliini icra edecek bilgileri de yeni Mslman toplumlara aktarmak gerekliydi. te bu ihtiyac, kat ve sahih yoldan karlayacak kiiler, nebev havay solumu, vahyi her zerresine kadar sindirmi ve bu uurda her eyini feda etme cesaretini gstermi olan kiiler olarak, sahblerdi. Bu sahblerin nde gelenlerinden Hz. Ali, Kurna muhta yeni nesillere, hazinesindeki btn ilm birikimini aktarmaktayd. Bundan dolay kendisinden pek ok rivyet hsl olmutur.250 Hatta Hz. Ali bir konumasnda halka yle hitap etmitir: Sorun bana! Allha yemin ederim, soracanz hibir eyi cevapsz brakmayacam. Bana Allhn Kitabndan da sorun! Vallhi, hibir yet yoktur ki, gece mi gndz m, ovada m dada m nzil oldu bilmi olmayaym.251 Bu rivyete paralel baka bir konumasnda Vallhi, hibir yet yoktur ki, ne hakknda, nerede nzil olduunu bilmemi olaym. uras muhakkak ki Rabbim bana, idrak edici bir kalp ve ok sorgulayc bir dil bahetmitir.252 Bu rivyetlerde Hz. Ali, ilm birikiminin ne kadar fazla ve hibir pheye mahal brakmayacak kadar salam olduuna dikkat eken bir slup kullanmtr. Rivyete gre, sahbe ierisinden, Hz. Aliden baka, bana sorun diyen bir sahb kmamtr.253

248

249 250 251 252 253

ez-Zerkn, a.g.e, c. I, s. 209; el-Azami, Mustafa, Vahyediliinden Derleniine Kuran Tarihi, ev. mer Trker-Fatih Serenli, z Yaynclk, stanbul 2006, s.102 ve 107. es-Suyt, el-tkn, c. IV, s. 479. es-Sbn, et-Tibyn, s. 110. es-Suyt, el-tkn, c. IV, s. 479. es-Suyt, e-tkn, c. IV, s. 479; ez-Zeheb, et-Tefsr vel-Mufessirn, c. I, s. 81. es-Suyt, Trhul-Hulef, s. 133.

44

1.1. Kurnn Cemedilmesindeki Konumu slm Tarihi asndan phesiz en nemli olaylardan biri, Kurnn iki kapak arasnda toplanmasdr. Kurn toplanp bir kitap haline getirilmeden nce, Hz. Peygamber (s) dneminde ve yine Onun (s) kontrol altnda kayt altna alnmtr.254 Kurn Tarihi asndan Kurn- Kermin cemedilmesi olay ilk defa Hz. Peygamber (s) zamannda; ikinci kez Hz. Ebubekir devrinde ve son kez Hz. Osman dneminde vuku bulmutur.255 Bu srete Hz. Ebubekirin rol ok byktr. O, Hz. Peygamber (s) devrinde, para para kayt altna alnm yazmalar derleyip bir araya getirmi ve esas bu mecma dayanan Mushaf da, Hz. Osman dneminde oaltlmtr.256 Hz. Ali, ilk Halfe Hz. Ebubekirin bahsedilen bu uygulamas hakknda unlar sylemitir: Mushaflar hakknda, insanlarn en ok sevap alan Ebubekirdir. Allh Ebubekire rahmet etsin. O, Allhn Kitabn ilk cemeden kiidir.257 Bu rivyetin devamnda Syt, Hz. Alinin, Kurn bir araya getirinceye kadar, dar iin kullanm olduu kyafetini giymeyip, Kurn cemedinceye kadar Cuma namazlar hari evinden kmayacan ifade eden bir rivyet vermektedir.258 Verdiimiz son rivyetle, Hz. Ebubekir hakkndaki rivyet tezat oluturmakta gibidir. Oysa bir gre gre, Hz. Alinin cemden kasdnn, Kurn, kendi kendine iyice okuyup, ezberini kuvvetlendirmek yoluyla hfzn korumak olduu sylenmitir.259 Nitekim Kurnn, Hz. Peygamber (s) devrindeki cemedilmesinden maksat da ayn ekilde yetlerin yazya geirilmesi, yani kitabetidir.260 O halde Suytnin, Kurn Hz. Alinin cemettiine dair vermi olduu rivyetteki alt izili

254

255

256 257 258 259 260

el-Azami, a.g.e, s. 107; Hamidullah, Muhammed, Kuran- Kerim Tarihi, ev. Abdlaziz Hatip-Mahmut Kank, Beyan Yaynlar, stanbul 2000, s. 41. Ersz, smet, Kuran Tarihi-Kuran- Kerimin ndirilii ve Bugne Gelii, Ravza Yaynlar, stanbul 1996, s. 45. Ersz, a.g.e, s. 112. es-Suyt, el-tkn, c. I, s. 187; ez-Zerkn, a.g.e, c. I, s. 214. es-Suyt, el-tkn, c. I, s. 187. es-Suyt, el-tkn, c. I, s. 187. ez-Zerkn, a.g.e, c. I, s. 208-209.

45

ksmn son kertede anlam ezberlemeyi tamamlayncaya kadar eklinde anlalacaktr.261 Aslnda rivyete bu ekilde bir anlam yklemek mmkn ise de, Hz. Alinin Kurn bir araya getirdiine dair rivyetleri olduu gibi anlamak da mmkndr. Zira okuma ve yazmay bilen hemen her sahbnin kendine has birer mushaf yahut suhufu olduu bilinen bir gerektir. O halde bu ahs Mushaflar Hz. Ebubekirin cemettii Mushafn nne geebilecek veya stne kabilecek bir vasf haiz deillerdi. Bunun yannda, Hz. Ebubekirin onayyla bir araya getirilen Mushaf, derlendikten sonra resm Mushaf haline gelmitir. Bu derleme faaliyetinde, ferd olarak kendi Mushaflarn tertip etmi sahbler, bunlar muhafaza etmeye devam etmekteydiler. Yani yazdklar bu sahifeler, icm bir mushaf olma zelliini tamamaktaydlar.262 Dolaysyla Hz. Alinin kendisi iin yazm olduu suhufu bir araya getirmesi gayet normal bir eydir. Bu Mushaf tertibi hakknda ileride bilgi vereceiz. Biraz nce bahsettiimiz ezberlemeyi tamamlayncaya kadar ifadesi, Hz. Alinin, daha Nebi (s) hayattayken Kurn ezberlemi bir hafz olmasyla da badamamaktadr. Ayrca Hz. Ali, Efendimize (s) vefat etmeden nceki srete, Kurnn yarsn veya hepsini okumutur. 263 Bu srecin akabinde Kurn kendi ahsnda cemetmi, bir araya getirmitir.264 Kanaatimizce, Hz. Alinin kendisi iin yazm olduu mushaf, vefat- Nebiden (s) sonra derleyip toparlamas, ilm ihatasna ve tarih kaytlara ters dmemektedir. Ama bu mushaf, hadd-i zatnda kendisi iin hazrlam olduu muhakkaktr. Eer ki, Hz. Ebubekirden nce imam mushafn yerini alabilecek bir cemde bulunmu olsayd, bununla ilgili bir bildirimde bulunurdu. Oysa o, bunun tam aksine, evvelemirde Kurn ilk toplayan kiinin Hz. Ebubekir olduunu rivyet etmitir: Mushaflar hakknda, insanlarn en ok sevap alan Ebubekirdir. Allh Ebubekire rahmet etsin. O, Allhn Kitabn ilk cemeden kiidir. Hz. Alinin bu

261

262 263

264

en, Ziya, Hz. Alinin Kurana Yapt Hizmetler adl teblii, Hz. Ali-Sempozyum Bildirileri (24-25 Ekim 2007), zmir 2009, s. 523. ez-Zerkn, a.g.e, c. I, s. 215. ez-Zeheb, emsddin Eb Abdillah (v. 748), Marifetul-Kurril-Kibr Alat-Tabakti velAsr, Thk. Tayyar Altkula, SAM Yaynlar, stanbul, 1995, c. I, s. 107. ez-Zeheb, Marifetul-Kurr, c. I, s. 107.

46

sz de grmz desteklemektedir. Kald ki, ayet Hz. Ali tek bana imam mushaf deerinde bir cem yapm olsayd, u anda iilerin elinde muhakkak byle bir Mushaf elden ele dolayor olurdu.265 Bu noktada son olarak unu belirtelim ki, her ne kadar Hz. Ali kendi mushafn derlemi olsa da o, bu konuda herhangi bir inada taklmayp, icma-i mmete ittib ederek266, imam mushaftan sonraki hayatnn geri kalann, Hz. Osmann istinsh ettii Kurn okuyarak geirmitir.267 Kurn hafz olan Hz. Ali, Kitabullaha vukfiyeti asndan da, tefsr ilminde ayr bir neme sahiptir. Zira o, Kurnn sebeb-i nzlne vkf ve Hz. Peygamberin (s) yapt yetlerin tefsrine yahut beyanna da muttali idi. Bundan dolay Hz. Ali, Kurnn byk mfessirlerindendir.268 Hatta bir rivyette Allh Rasl (s), Hz. Alinin Kur'n- Kerme vukfiyeti ve tevilindeki ayrcaln yle ifade etmektedir: Ebu Sadden yle nakledildi: Bir defasnda Allh Rasl ile beraberdik. Ayakkabs yrtld (skld). Ali de onu tamir etmek iin geride kald. Az bir mesafe yrmtk ki Allh Rasl (s) yle buyurdu: Muhakkak ki iinizde, benim, Kur'n- Kermin tenzli iin verdiim mcadele gibi, Kurnn tevili iin mcadele edecekler var. Ebu Bekir ve merin de iinde olduu grup bir anda baklarn ona yneltti. Ebu Bekir O ben miyim? dedi. Raslullah Hayr dedi. Bu defa mer O ben miyim? dedi. Raslullah: Hayr, lakin (o kimse) ayakkaby tamir edendir (Yani Hz. Alidir) dedi.269 Bu konuyu biraz genie ele almak gerekirse, Allhtan Raslullaha (s) bilinmeyen bir tecrbeyle gelen vahyin, dikey ve yatay olmak zere iki temel aamas bulunmaktadr. Vahy, ncelikle dikey bir yol almaktayd. Bu aamada vahy, direk Hz. Peygamberin (s) kalbine inmekteydi.270 Bu aamada vahy, sadk ryalar, grnmeyen bir melek tarafndan kalbe ilk, Cebrilin bir insan suretinde gelmesi, ngrak sesi Cebrilin asl suretinde gelmesi, direkt Allh ile mlki olarak veya

265 266

267 268 269 270

ztrk, a.g.t, s. 73. Topalolu, Fatih, Hz. Alinin Hz. Osman Dneminde Halfe le likileri adl teblii, Hz. AliSempozyum Bildirileri (24-25 Ekim 2007), zmir 2009, s. 313. Ebu me, a.g.e, s. 69. en, a.g.t. , s. 525. en-Nisbr, a.g.e, c.3, s. 335, H. No: 4679. 26/uara, 192-194.

47

Raslullah (s) uykudayken inzali gibi, eitli ekillerde Allh Raslne (s) ulamaktayd.271 Vahyin bu geli ekilleri ve ilks, Hz. Peygamberin (s) hatta sahbe-i kirmn, bazen ok zor anlar yaamasna sebep olmaktayd. Nitekim bir hadis-i eriflerinde, vahyin bazen bir ngrak sesi (salsaletlceres) eklinde geldiini ve en arnn da bu olduunu bildirmektedir.272 Hz. Aieden gelen bir rivyetten rendiimize gre, Allh Raslne (s) ok souk havalarda gelen vahy esnasnda dahi, akaklarndan terler akmaktayd.273 Hz. merin mahede ettii bir inzalde, Hz. Peygamberin (s) yz kpkrmz olduu ve hrldayarak nefes ald grlmtr.274 Zeyd b. Sabitin bildirdiine gre, Hz. Peygambere (s) bir vahyin gelii esnasnda, Zeydin dizi Allh Raslnn (s) dizinin altydayken, gelen vahyin arlndan dolay, Raslulullah (s) Zeydin dizine km ve Zeyd de dizinin krlacandan korkmutur.275 Zira Allh-u Tel Dorusu biz sana (tamas) ar bir sz (kavlen sakl) vahyedeceiz.276 buyurmaktadr. Bu rivyetler vahyin dikey boyutta Hz. Peygamberin (s) kalbine olan yolculuunda, Allh Raslnn (s) yaam olduu psikolojik ve fizyolojik deiimi ifade etmekle birlikte, vahyin tenzlinde verdii mcadeleyi de bizlere yanstmaktadr. Bu durum vahyin dikey boyutta geliini ifade ederken; alnan vahyin yeryznde tebliini ise, vahyin, yatay boyuttaki yolculuu oluturmaktadr. Alnan vahyi, tebli etme noktasnda da, Hz. Peygamberin (s) bir mcadelesi vardr. te az nce Ebu Saidden verdiimiz rivyetteki, Hz. Peygamberin (s), tenzl mcadelesini kanaatimizce, bu ynde anlamak gerekmektedir. Raslullah (s), tpk verdii byle bir mcadele gibi, Hz. Alinin de Kurnn tevli hususunda, mcadele edeceini ifade etmitir. Hz. Ali de, Hilfeti dneminde, yaamnn en youn mcadelesini kendine kar Kurn delil getirenlerle yapmtr.

271 272 273 274 275 276

Cerraholu, a.g.e, s. 48-50. Buhari, Bedul-Vahy, 1 (s. 1, H. No: 2). Buhari, Bedul-Vahy, 1 (s. 1, H. No: 2). el-Azami, a.g.e, s. 81. Buhari, Cihad, 30 (s. 228, H. No: 2832). 73/Mzzemmil, 5.

48

1.2. Hz. Alinin Mushaf Ve Mushaf Tertibi Sahbe-i kirm, vahyin nzln biztihi Raslullahn (s) ahsnda mahede ederken, ayn zamanda okuma-yazma bilenler inen yetleri eitli malzemelere yazarak tespit etmekteydiler.277 Allh Rasl (s) vefat ettiinde, Hz. Alinin Cuma namazlar hari evden kmayp Kurn cemedecei278 bilgisini nceki blmde vermitik. Yakubnin (v. 284/905) vermi olduu bilgiye gre, Raslullah (s) vefat edince, Hz. Ali Kurn cemetmi ve onu bir deve zerinde sahbenin huzuruna getirerek, te, Kurn bir araya getirdimdemitir.279 Hz. Ali, rivyetin devamnda, cemettii Kurn yedi cze bldn ifade etmitir.280 Yakbnin bu rivyetine gre Hz. Alinin cemettii Mushaf tertibi yledir:281

I. Cz (Bakara) 1. Bakara Sresi 2. Yusuf Sresi 3. Ankebut Sresi 4. Rum Sresi 5. Lokman Sresi 6. Secde Sresi 7. Zriyt Sresi 8. nsan Sresi 9. Tenzl (Secde) S.

23. Hkka Sresi 24. Meric Sresi 25. Abese Sresi 26. ems Sresi 27. Kadr Sresi 28. Zilzl Sresi 29. Hmeze Sresi 30. Fl Sresi 31. Kurey Sresi III. Cz (Nisa)

46. Tn Sresi 47. Neml Sresi IV. Cz (Mide) 48. Mide Sresi 49. Yunus Sresi 50. Meryem Sresi 51. uar Sresi 52. Zuhruf Sresi 53. Hucurt Sresi 54. Kf Sresi

68. Tahrm Sresi 69. Mmin Sresi 70.Mcdele Sresi 71. Har Sresi 72. Cuma Sresi 73. Munafikn S. 74. Kalem Sresi 75. Nuh Sresi 76. Cin Sresi 77. Mrselt Sresi

91. Nebe Sresi 92. iye Sresi 93. Fecr Sresi 94. Leyl Sresi 95. Nasr Sresi VII. Cz (Enfl) 96. Enfl Sresi 97. Tevbe Sresi 98. Th Sresi 99. Ftr Sresi

277

278 279

280 281

Suyt bu konuda, Zeyd b. Sbitin u szn nakletmektedi r: Biz, Kurn, Allah Raslnn yannda rikalara yazardk (veya rikalarda toplardk). Bkz.: es-Suyt, el-tkn, c. I, s. 186. es-Suyt, el-tkn, c. I, s. 187. el-Yakb, Ahmed b. Eb Yakb b. Cafer el-Abbs (v. 278/284/901), Trhul-Yakb, Matbaa-i Bril, Leiden 1883, c. II, s. 152. el-Yakb, a.g.e, c. II, s. 152. el-Yakb, a.g.e, c. II, s. 152-154.

49

10. Nzit Sresi 11. Tekvir Sresi 12. nfitr Sresi 13. nikk Sresi 14. l Sresi 15. Beyyine Sresi II. Cz (A. mrn) 16. A. mrn Sresi 17. Hud Sresi 18. Hacc Sresi 19. Hicr Sresi 20. Ahzb Sresi 21. Duhn Sresi 22. Rahmn Sresi

32. Nisa Sresi 33. Nahl Sresi 34.Mminn Sresi 35. Ysn Sresi 36. r Sresi 37. Vka Sresi 38. Mlk Sresi 39. Mddessir S. 40. Mn Sresi 41. Tebbet Sresi 42. hls Sresi 43. Asr Sresi 44. Kria Sresi 45. Brc Sresi

55. Kamer Sresi 56. Mmtehine S. 57. Trk Sresi 58. Beled Sresi 59. nirah Sresi 60. diyt Sresi 61. Kevser Sresi 62. Kfirn Sresi V. Cz (Enm) 63. Enm Sresi 64. sr Sresi 65. Enbiy Sresi 66. Furkn Sresi 67. Kasas Sresi

78. Duha Sresi 79. Teksr Sresi VI. Cz (raf) 80. raf Sresi 81. brahim Sresi 82. Kehf Sresi 83. Nur Sresi 84. Sd Sresi 85. Zmer Sresi 86. Csiye Sresi 87. Muhammed S. 88. Hadd Sresi 89. Mzzemmil S. 90. Kyme Sresi

100. Sfft Sresi 101. Ahkf Sresi 102. Fetih Sresi 103. Tr Sresi 104. Necm Sresi 105. Saff Sresi 106. Tebn S. 107. Talak Sresi 108. Mutaffifn S. 109. Felak Sresi 110. Ns Sresi

Tablo 1. Ya'kb'ye Gre, Hz. Ali'nin Mushaf Tertibi Grld gibi, Hz. Aliye dair, Tablo 1deki bu Mushaf tertibinde, u anki Kur'n- Kerm tertibinden drt sre eksiktir. Bu eksik sreler, Fatiha, Rad, Sebe ve Alak Sreleridir. Bunun yannda, sralann verdiimiz Mushaf tertibinde, alt ve dokuzuncu sradaki sureleri, musannif Yakb muhtemelen, bir istinsah hatasnda bulunarak iki kere yazmtr. Listede seksen altnc srada bulunan Csiye Sresi, verdiimiz kaynakta era Sresi olarak zikredilmitir. Ancak Abdulmtel es-Sadye gre, Hz. Alinin Mushaf tertibinde gzettii sra nzl sras olmas hasebiyle, Yakbnin verdii tertip, bu bilgiye aykr dmektedir.282 Bu sebepten tr, Hz. Alinin mushaf, bn Abbasn Mushaf

282

es-Sad, Abdulmutel, Edeb Mesaj Kurn (en-Nazmul-Fenn fil-Kurn), ev. Hseyin Elmal, Yeni Akademi Yaynlar, zmir 2006, s. 51.

50

tertibiyle ayn olmaldr. demektedir. nk, bn Abbas Hz. Alinin yetitirdii bir ahsiyettir.283 bn Abbas da mushafn nzl srasna gre tertip etmitir. Aada vereceimiz tablo, her ne kadar, Hz. Osmann hazrlatt Mushafa uymasa da, en azndan sre says itibariyle muvfakatndan dolay, Hz. Alinin Mushaf tertibinin bu ekilde olmasnn doruluunu gstermektedir.284 Rivyete gre, Hz. Alinin mushafndan baz yapraklarn, oullar araclyla asrlarca miras kalmtr.285 Bu belki, birka yaprak iin sz konusudur. Fakat kanaatimizce, bunun pek de doru olduu sylenemez. Zira bilinmektedir ki, ashab- kirm, Hz. Osman Mushafndan sonra bu mushafa tbi olmu ve mushaflarn imha etmitir. Ancak tevrs edilen yapraklar ayet mevcutsa, u anki Kur'n- Kerme bir zarar vermemekle beraber tarih bir deer ifade ettii de yadsnamaz bir gerektir. Sahbe Mushaflarna dair rivyetlere bakldnda, genellikle sahblerin ferd Mushaflarnn sre says ve yetlerde, Hz. Osman Mushafyla uyum gsterdii grlmektedir. Srelerin tertibindeki ihtilaf ise bu birliktelii bozacak veya Kur'n- Kerme herhangi bir menf vasf kazandracak nitelikte deildir. 286 bn Abbas mushafna dayal olarak, Hz. Alinin mushafna uygun ekildeki muhtemel tertip sras da yledir:

1. Al Sresi 2. Alak Sresi 3. Duha Sresi 4. Fatiha Sresi 5. Fecr Sresi 6. Kalem Sresi 7. Leyl Sresi

25. Brc Sresi 26. Tn Sresi 27. Kurey Sresi 28. Kria Sresi 29. Kyme Sresi 30. Hmeze Sresi 31. Mrselt Sresi

49. Hud Sresi 50. Yusuf Sresi 51. Hicr Sresi 52. Enm Sresi 53. Sfft Sresi 54. Lokman Sresi 55. Sebe Sresi

73. Tr Sresi 74. Mlk Sresi 75. Hkka Sresi 76. Meric Sresi 77. Nebe Sresi 78. Nzit Sresi 79. nfitr Sresi

97. nsan Sresi 98. Talak Sresi 99. Beyyine Sresi 100. Cuma Sresi 101. Secde Sresi 102. Munfikn S. 103. Mcadele Sresi

283 284 285 286

es-Sad, a.g.e, s. 53. es-Sad, a.g.e, s. 53. es-Sad, a.g.e, s. 55. es-Sad, a.g.e, s. 55.

51

8. Mesed (Tebbet) S. 32. Kf Sresi 9. Mddessir Sresi 33. Beled Sresi

56. Zmer Sresi

80. nikk Sresi

104. Hucurt Sresi 105. Tahrm Sresi 106. Tebun Sresi

57. fir (Mmin) S. 81. Rm Sresi 58. Fussilet Sresi 59. r Sresi 60. Zuhruf Sresi 61. Duhn Sresi 62. Csiye Sresi 63. Ahkf Sresi 64. Zriyt Sresi 65. iye Sresi 66. Kehf Sresi 67. Nahl Sresi 68. Nuh Sresi 69. brhim Sresi 70. Enbiy Sresi 82. Ankebt Sresi

10. Mzzemmil Sresi 34. Trk Sresi 11. Tekvir Sresi 12. erh (nirah) S. 13. Rahmn Sresi 14. Asr Sresi 15. Kevser Sresi 16. Teksr Sresi 17. Mn Sresi 18. Fl Sresi 19. Kfirn Sresi 20. hls Sresi 21. Necm Sresi 22. Abese Sresi 23. Kadr Sresi 24. ems Sresi 35. Kamer Sresi 36. Sd Sresi 37. raf Sresi 38. Cin Sresi 39. Ysn Sresi 40. Furkn Sresi 41. Ftr Sresi 42. Meryem Sresi 43. Th Sresi 44. uar Sresi 45. Neml Sresi 46. Kasas Sresi 47. sr Sresi 48. Yunus Sresi

83. Mutaffifn Sresi 107. Sf Sresi 84. Bakara Sresi 85. Enfl Sresi 108. Mide Sresi 109. Tevbe Sresi

86. l-i mrn Sresi 110. Nasr Sresi 87. Har Sresi 88. Ahzb Sresi 89. Nr Sresi 111. Vka Sresi 112. diyt Sresi 113. Felak Sresi

90. Mmtehine Sresi 114. Ns Sresi 91. Fetih Sresi 92. Nisa Sresi 93. Zilzl Sresi 94. Hacc Sresi

71. Mminn Sresi 95. Hadd Sresi 72. Rad Sresi 96.Muhammed Sresi

Tablo 2. bn Abbas Mushafna Gre, Hz. Ali'nin Mushaf Tertibi

2. HZ. ALNN KURN ANLAYII Hz. Ali Kurn, kuru kuruya bir okuma veya anlamlandrma vastas olarak grmemekteydi. Nitekim Hriclerin ( ) Hkm ancak Allha aittir. deyip de, ellerindeki Kurn sahfelerini mzraklarna taktklarnda, o: Bu sz doru bir sz fakat bununla btl kastolunuyor. demitir. Devamnda ( ) Ben konuan Kurnm. diyerek, kendisinin Kurn hafz olduunu ve buna dikkat

52

ekerek, yaplan eylerin Kurnn ruhuyla badamadn anlatmak istemi olmakla birlikte, ilm kudretini, Kurna vukfiyetini de ortaya koymutur.287 mm Selemeden merv bir rivyette Hz. Peygamber (s) yle demitir: Ali Kurn ile beraber; Kurn da Ali ile beraberdir.288 Bu bilgiye gre Hz. Ali, Kurn uhdesine alp, zmseyen; ezberlemekle kalmayp onu hayatnn en temel unsuru kabul ederek, yaamn ekillendiren bir ahstr. O, gzlerin, Kurn okumakla temizleneceini, kulaklarn da onun tefsriyle hikmetlerden nasibini alacan bilmekte ve bu uurda hayatn srdrmekteydi.289 Yani Kurn tekrar tekrar okumakla ve onun ierii hakknda tedebbr etmekle sanki gzlerdeki perdenin kalkacan ve insann, Kurnn nzl esnasnda sahbenin sahip olduu idrake ulaabileceini ifade etmek istemitir.290 O, Kurn, kopmaz salam bir ip291, yol gsterici ve aydnlatc bir rehber olarak grmektedir. Ayn zamanda ona gre Kurn, ifa veren, ilm ve iman konularda kiinin susuzluunu gideren bir kaynaktr. Nitekim bir sznde yle demektedir: Size Allhn Kitabna uymanz tavsiye ederim. nk o, kopmaz bir ip292, apak bir nur, fayda salayp ifa veren ve susuzluu giderendir. Gnahlardan korunma ona tutunanda; gerek kurtulu ona bal olandadr.293 Bu szn hadis-i erif olduuna dair rivyetler de mevcuttur.294 Tarih bir sre olarak vahyin kaynandan uzaklaan -genelde insanlk, zelde MslmanlarKurna, epistemolojik bir veri salaycs olarak baktklarndan dolay, sahbenin ve zelde de Hz. Alinin iselletirdii vahyin bu niteliini teler hale gelmilerdir.

287 288 289 290 291 292

293 294

Keskiolu, a.g.e, s. 17. en-Nisbr, a.g.e, c. III, s. 144-145, H. No: 4691; es-Suyt, Trhul-Hulef, s. 135. er-Rad, a.g.e, s. 151. er-Rad, a.g.e, erh: Muhammed Abduh, s. 189. Tirmizi, Menkb, 77 (s. 2041, H. No: 3786 ve 3788). 3/l-i mrn, 103: Topluca Allahn ipine sarln, ayrla dmeyin ifadesine paralel olan bu yette geen ( ) ibaresinden maksat genel kabule gre Kurn- Kermdir. Bkz: bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 345; en-Nesef, Ebul-Berekt Abdillah b. Ahmed B. Mahmd (v.710/1308), Medrikut-Tenzl ve Hakikut-Tevl/Tefsrun-Nesef, Thk. Y. Ali Bedev, Drul-Kilemit-Tayyib, Dmek 2005, c. I, s. 279. er-Rad, a.g.e, erh: Muhammed Abduh, s. 197-198.. Hz. Alinin bu szne kaynak mahiyetindeki hadisler iin bkz.: es-Sann, Ebubekir Abdirrazzk b. Hemmm (v. 211/826), el-Musannef, El-Mektebetl-slm, Karai 1983, c. III, s. 375-376, H. No: 6017; el-Beyhak, a.g.e, c. II, s. 324-325, H. No: 1933 ve s. 326-327, H. No: 1937, 1940; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 346.

53

Hlbuki

Mslmann

varoluunu

yanstan

Kurnn

anlalmasnda,

sahbenin kabul ettii bu husus gz ard edilmemelidir. Bunun aksi durumda Kurn bir bilgi deposu gibi alglanp, maddi ve manevi hayattan soyutlanr hale gelecektir. Bu konuda u tespitler ok manidardr:
Kabaca biz Kurnn sadece bir bilgi kayna olmayp, bunun tesinde bir varlk kayna olduunu syleyebiliriz Kurnn anlalmasnn Mslmanlar iin varolusal bir esas olmas, onunla irtibatn hibir zaman kopmad ve kopmayaca anlamna gelmektedir. Ancak bu irtibat, bandan itibaren insanlarn iinde yaadklar bir dnya iinde gerekletii iin, bu dnyann zellikleri ve insanlar kar karya brakt zaruretler, Kurnn anlalmasnda da etkin olmutur295

Kurna vukfiyeti ve ayn zamanda konjonktrel artlarn belirledii Kurna dayal bir anlaya rnek olmas ynnden, Hz. Alinin Abdullah b. Abbasa, Hriclerle grp ikna etmesi iin gnderdiinde syledii szler, hem Ulml-Kurn hem de tarih bir vakay tespit asndan nemlidir: Git! Onlarla Kurndan delil getirmeden tart. nk Kurn z-vchtur (Birok anlamlara gelecek kelimeler iermektedir). Dolaysyla sen, onlarla Snnetten (Hz. Peygamberin (s) yaantsndan) delil getirerek tart.296 Ayn yerde Syt, bu rivyetin devam niteliinde baka bir rivyeti daha vermektedir: Abdullah b. Abbas. Ey mminlerin emri! Ben Allhn Kitbn onlardan daha iyi biliyorum. nk o bizim evimizde nazil olmutur. dediinde Hz. Ali: Haklsn. Fakat Kurn z-vch ykldr. Sen (Kurndan) bir ey dersin (bir delil getirirsin), onlar da (Kurndan) baka bir ey der (baka bir delil getirirler). Lakin sen onlarla snnetle tart. Zira onlar, bundan bir ka yolu bulamazlar. diye cevap vermitir.297 barelerde her ne kadar ufak nanslar bulunsa da, anlam asndan tek mnya gelen bu iki rivyet, bizlere Hz. Alinin iki ynn gstermektedir: Birincisi, Hz. Ali, Kurnn ierdii mfredtn, -ayn kelime dahi olsa ekil, form, hareke ve kalp asndan- her birisinin tek anlama gelmeyip, Kurn- Kermde her lafzn bir hikmete binen kullanldn bildiini gstermektedir. Bunun yannda alar aan bir tespit olarak, Kurn, iki kapak arasnda, satrlar halinde yazldr. O

295 296 297

Grgn, Tahsin, Anlam ve Yorum, Gelenek Yaynclk, stanbul 2003, s. 142-143. er-Rad, a.g.e, s. 333; es-Suyt, el-tkn, c. II, s. 446. es-Suyt, el-tkn, c. II, s. 446.

54

herhangi bir dil konumaz; ona bir tercman gerekir; onun hakknda insanlar konuur.298 szyle, aslnda Kurna uymasa da, bir ksm insanlarn fikr sultalarn Kurna syletme amacn gttklerini veya gdebileceklerini vurgulmaktadr. Oysa bu, hem saknlmas emredilen299 hem de Kurnn ilkesel anlamda meksdna uymayan bir yaklamdr.300 Tm bunlardan daha nemlisi Kurn, keyflii kaldracak tarzda, beerin inisiyatifine braklacak yapda bir metin deildir.301 kincisi, Hz. Alinin, Kurn zerinden, snnete yklemi olduu anlam da ortaya kmaktadr. Snnet, Hz. Alinin kiiliinin ve entelektel tezahrnn, da yansmasnda ok etkin bir role sahiptir. Zira Hz. Peygamber (s), istedii ekilde ve kvamda yetitirmitir.302 Snnet aslnda bir anlamda Peygamberin fiil beynnn, fiil olarak nesilden nesile aktarlm303 ilah kaynakl, nebev ilkeler btndr. Bu anlamn mulne, Kurnn anlalmas ve hayata aksettirilmesi de girmektedir. Bu minvalde Hz. Ali, Kurn anlamada snnetin nemini en iyi bilen sahblerdendi. Hz. Ali, (

) Ey iman edenler!
Allha, Raslne ve sizden olan yetki sahiplerine itaat edin. ayet bir konuda anlamazla derseniz, Allha ve hiret gnne inanyorsanz, onu Allha ve Raslne gtrn. Bu daha hayrl ve sonu olarak daha gzeldir.304 yet-i kermesiyle ilgili olarak yle demektedir: (Tartmal konunun) Allha gtrlmesi, Onun Kitabyla hkmetmemiz; Rasle gtrlmesi ise, Onun (s)

298 299

300

301 302 303 304

er-Rad, a.g.e, s. 131-132.. Zira birok rivayette Hz. Peygamber (s), herhangi bir bilgisi olmakszn Kurn hakknda tevil ve tefsre kalkanlarn sonunun cehennem olaca konusunda uyarmtr. Bkz.: Ebu Davud, lim, 5 (s. 1494, H. No: 3652); Tirmizi, Tefsrul -Kurn, 1 (s. 1948, H. No: 2950, 2951 ve 2952); el-Beyhak, a.g.e, c. II, s. 423, H. No: 2275, 2276, 2277. Her ne kadar Allahn hkmlerinin bir illetle muallel mi deil mi konusu tartmal da olsa, genel kabul, kullarn maslahatna binaen Ahkmullahn muallel olduu gr etrafndadr. Ayn ekilde Kurn lafzlarnn da bir ksm mm iken bir ksm hs klnmtr. Dolaysyla bu tr ayrmlar bilmeden Kurn doru anlamak, anlatmak ve yorumlamak pek isabetli bir hareket deildir. Bunlarn yannda yetlere yklenen manalarn Kurnn, nzl amacna muvafk olmas da ayrca nemli bir konudur. Daha fazla bilgi iin bkz: e-tb, a.g.e, s. 220; 255-256; 710, 711...vd. Grgn, a.g.e, s. 165. Sancakl, a.g.t, s. 164. Grgn, a.g.e, s. 140. 4/Nis, 59.

55

snnetine uymamzdr.305 Yani, Peygamberinizin klavuzluunu kendinize rehber edinin306 diyen Hz. Alide snnet, yaant ekli itibariyle gayet salamca anlalm ve hayatn Kurn harla youran hkim bir ilke haline gelmitir. Hz. Ali, kiisel anlamda Kurn renip okumakla kalmam, halka da talimde bulunarak, Kurn renmeye, Kurn kavramaya ynelik teviklerden de geri durmamtr. rnein bir konumasnda unlar sylemitir: Kurn renin; zira Kurn, szn en gzelidir.307 Kurn kavrayn; zira o kalplerin bahardr. Onun nuruyla ifa arayn; zira o, gslerin ifasdr.308 Onu gzel okuyun309; zira o haberlerin en yararlsdr. lmiyle amel etmeyen lim ceh letinden kurtulamayan akn chil gibidir. Hatta onun aleyhinde hccet daha byktr.310 Hz. Ali, Kurn, ibret alnmas gereken en byk nasihati olarak grmekte ve yle demektedir: Biliniz ki, bu Kurn kandrmayan bir nasihati311, saptrmayan bir yol gsterici ve yalan sylemeyen bir hatiptir312 Mnezzeh Olan Allh, hibir kiiye bu Kurnn benzeriyle nasihat etmedi. O Allhn salam ipi313 ve gvenilir vastasdr.314 Hz. Ali bu szyle de Kurn, kulun rabbi ile iletiimini salayan en gvenilir arac olarak tavsif etmektedir. Hz. Ali, Kurnn efaati olacan kabul edip, kyamet gnnde lehte ve aleyhte ahitlikte bulunacan ifade ederken; Kurn ile ili dl olan Kurn taciri olarak isimlendirmekte; Kurn mihenk ta olarak kabul edip, kiinin dncelerini onun kontrolnden geirmesi gerektiinin altn izmektedir: Biliniz ki, o efaat eden efaati kabul edilen, konuan ve tasdik edilendir. Kurn kime Kyamet gn efaat ederse yapt efaat kabul edilir. Kyamet gn Kurnn kt konutuu kii hakknda Kurn dorulanr. Kyamet gn biri yle seslenir:

305 306 307

308

309 310 311

312 313 314

er-Rad, a.g.e, s. 132. er-Rad, a.g.e, s. 118. 39/Zmer, 23: Allah, szn en gzeli olan Kurn, benzeen ve tekrarlanan ayetler halinde indirmitir. 10/Yunus, 57: Ey insanlar! Rabbinizden size bir t, gslerdekine ifa, mminlere de rahmet ve hidayet geldi; 17/sr, 82: ndirdiimiz bu Kurn, mminlere ifa ve rahmettir. Ebu Davud, Vitr, 20 (s. 1332, H. No: 1468). er-Rad, a.g.e, s. 118. 38/Sd, 87: Bu, lemler iin yalnzca bir ttr; 43/Zuhruf, 44: Dorusu o, sana da kavmine de bir ttr. er-Rad, a.g.e, s. 180. 3/l-i mrn, 103. er-Rad, a.g.e, s. 182.

56

Bilmi olun ki, Kurn tacirleri hari, her kazanan kii kazand ey ve amelinin akbeti nedeniyle imtihan edilecektir. Onun tacirlerinden ve tabi olanlarndan olun. Onu rabbinizin huzurunda delil yapn. Nefislerinize kar ondan ders aln. Onu l alarak grlerinizi itham edin. Kurn karsnda arzularnzn aldatc olduunu bilin.315 Hz. Ali, tilvet edilen Kurnn ayn zamanda hkmleriyle hkmetmeyi, farzlar hakknda tedebbr ederek yaamay ve snneti ihya edip bidatleri ortadan kaldrmay tavsiye etmektedir.316 Hz. Aliye gre Kurn, insanla srekli hitapta bulunan, onunla konuan; getirdii hkmlerin yklmad -bir noktada itikd ve ahlk ahkmnn, olaylara, zamn ve artlara gre deimedii- ilah izzeti haiz bir kitaptr; onun hdimi yani hizmetisi konumunda olan kiiler ise asla hsrana uramayacaklardr. Bunlar yle ifade etmektedir: Allhn Kitab, dili yorulmayan konumac, rknleri yklmayan ev, yardmclar hezimete uramayan izzet olarak aranzdadr.317 Bununla birlikte o, Allhn beyanndan, sonuna kadar yararlanmay, alar aan tlerinden dersler karmay ve nasihatlerini kabul etmeyi tavsiye etmektedir. nk Kurn, kandrmayan bir nasihatidir.318 Kurn Hz, Aliye gre, hem emreden hem yasaklayan; hem susan hem de konuandr.319 Bu szyle Hz. Ali, Kurna bir btn olarak baktn ortaya koymaktadr. Kurnn yle ifadeleri vardr ki, bunlar vcb ifade etmektedir. Byle yetler, Allhn kullarna yklemi olduu mkellefiyetleri, sorumluluklar emir diliyle bildirmektedir. Be vakit namaz klma, Ramazan orucunu tutma gibi kulluk grevleri, Kurnn, emreden lafzlarnn sonulardr. Dier taraftan Kur'n- Kerm, bu tr emirlerin zdd olan yasaklar ve haramlar da ihtiva etmektedir. Zina etmek, iki imek, haksz olarak yetim mal yemek gibi eylemler ve davranlar yasaklanmtr. Kanaatimizce, Hz. Alinin, Kurnn konumasndan maksad bunlardr. Yani ri, belirlemesi gereken ahkm aklam ve geri kalan konularda herhangi bir hkmde bulunmamtr. te, ahkmna dair herhangi bir bildirimde
315 316 317 318 319

er-Rad, a.g.e, s. 180-181. er-Rad, a.g.e, erh: Muhammed Abduh, s. 236. er-Rad, a.g.e, s. 139. er-Rad, a.g.e, s. 179-180. er-Rad, a.g.e, erh: Muhammed Abduh, s. 237.

57

bulunulmayan bu alanlar Kur'n- Kerm, insann, zamann, olaylarn ve artlarn durumuna bal olarak kullarna brakmtr. Hz. Alinin deyimiyle, susan Kur'n- Kermin sessiz kald konular, kullarn maslahatna gre ekillenecek, hayata dair meselelerdir. Maslahata uygun konularla ilgili olarak Kur'n- Kermin bu vasfna deinen Hz. Ali, ayn zamanda Kur'nn, insan merkezli ve evrensel olma tarafn da ortaya koymaktadr.320 Sonu olarak Hz. Ali, entelektel kiiliiyle sahbenin nde gelen simalarndandr. Birok sahb, onun ilm birikiminden istifade etmitir. Hz. Alinin, Allh Rasl (s) dneminde vahy ktiplii yapmas, hafz olmas, esbb- nzl hakkndaki vukfiyeti, tefsr ilminde onu nemli bir konuma getirmitir. Hz. Aliye gre Kurn, okunmasyla ibadet edilen ve tefsriyle de okuyucusuna hikmetler sunan ilah bir kitaptr. Ayn zamanda Kurn, dnya ve ahiret mutluluu asndan, ierdii tavsiye niteliindeki ifadeleriyle kopmaz, salam bir ip; bir ifa kayna ve semav bir kurtulu reetesidir. O Kurnn z-vch olduunu ifade etmekle, insanlarn Mushaf delil getirerek, ind fikir ve dncelerinin bir tasdik makam grebileceklerini ortaya koymutur. Bunun yanl bir yol olduunu bildiinden mtevellid, snnet ile Kurnn birbirini tamamlayc zelliinin idrakiyle Kurn anlamaya ynelmitir. Hz. Ali, Kurn sadece okumakla yetinilmeyecek bir kitap dncesinden hareketle, onu halka da reterek, insanlar Kurn renme ve retme konusunda tevik etmitir. Ona gre Kurn, ibret alnmas gereken en byk nasihati ve kul ile Allh arasndaki en gvenilir aracdr. Hz. Aliye gre Kurn, okuyucusuna efaat

320

Bu konuyu somutlatrmak gerekirse, Kur'n- Kerm yani ri, iki hakknda haram hkmn vermitir. Bu bir emir olmakla birlikte maslahata da uygun bir hkmdr. Gazzlye (v. 505/1111) gre, maslahat veya makasd temelde din ve dnyev diye iki ksma ayrlmakta ve her biri de tahsl ve ibk diye iki temele dayanmaktadr. Tahsl, celb menfaat yani, fayda verecek eyi salamak, elde etmektir. bk da, defu mazarrat yani, zarar verecek eyi ortadan kaldrmaktr. Akln selamette olmasn salama amac tahsl olmaktayken, akla zarar verecek eyi gidermek ibk olmaktadr. Dier bir ifadeyle, iki, uyuturucu, eroin, kokain gibi akl gideren eyleri yasaklamak akl korumak asndan tahsl iken; bunlara mukabil cezalar da, bu amac salamaya ynelik ibk olmaktadr. te bu tr bir karm, insann maslahatna binaen, akln korunmas ilkesine dayal olarak yaplmaktadr. Dolaysyla, Kur'n - Kermin sustuu alanda, riin makasdna uygun, kullarn maslahatyla alakal konular bulunmaktadr. Bkz.: el-Gazzl, Eb Hmid Muhammed b. Muhammed et-Ts (v. 505/111), iful-all F Beyni-ebehi vel-Muhli ve Meslikit-Tall, Matbaatl-rd, Badat 1971, s. 159.

58

edecektir. O, alar aan ilah hitabyla, hkmlerinin yklmayaca ve ahkm hakknda tefekkrn gerektii izzetli bir kitaptr.

II. HZ. AL HAKKINDA NZL OLDUU RVYET EDLEN YET KERMELER Birok kaynakta, Hz. Ali hakknda nzil olan yetlerden bahsedilmektedir. Hz. Alinin, birok olayda yetin veya yetlerin nzlne bizzat mahede ettii, rivyetlerinden anlalrken (Esbb- Nuzl ile ilgili ksmda bunlara rnekler vereceiz), bir ksmnn da kendisi hakknda indirilmi olduu sylenmektedir. Hz. Ali hakknda nzil olduu rivyet edilen baz yetler unlardr: 1. (

)Mallarn gece ve gndz, gizli ve ak hayra sarfedenler var ya, onlarn


mkfatlar Allh katndadr. Onlara korku yoktur, znt de ekmezler.321Rivyete gre bu yet-i kerme, Hz. Ali hakknda nzil olmutur. Buna gre Hz. Ali, sahip olduu drt dirhemin birini gece, birini gndz, birisini gizli, kalan bir dirhemi de aktan infak etmitir.322 2. (

) Evlerinizde oturun, eski cahiliye


detinde olduu gibi alp salmayn. Namaz kln, zekt verin, Allha ve Reslne itaat edin. Ey Ehl-i Beyt! Allh sizden, sadece gnah gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.323Eb Sadin bildirdiine gre, bu yet, be kii hakknda nzil olmutur: Hz. Peygamber (s), Hz. Ali, Hz. Ftma, Hasan ve Hseyin.324 mm Seleme kaynakl bir baka rivyette, Hz. Peygamberin (s), kendi evinde olduu bir srada Hz. Ftma, Allh Raslne (s) toprak bir kapta Hazre denen bir yemek getirmitir. Bu srada Efendimiz (s), Hz. Ftmaya, Bana eini ve iki ocuunu da

321 322

323 324

2/Bakara, 274. el-Vhid, a.g.e, s. 210; es-Suyt, Celld-din (v. 911/1505), Lubbun-Nukl f EsbbnNuzl, El-Mektebetl-Asriyye, Beyrut 1994, s. 38; etiner, a.g.e, c. I, s. 118. 33/Ahzab, 33. el-Vhid, a.g.e, s. 566.

59

ar! diyerek Hz. Ali, Hasan ve Hseyini artmtr. Devamnda mm Seleme yle sylemektedir: Akabinde, Ali, Hasan ve Hseyin geldiler. eri girip, oturdular ve hazreden yemeye baladlar. O srada Allh Rasl (s), yatmakta kulland Hayber yapm rtnn stndeydi. Ben o esnada, odada namaz klmaktayken Allh Ey Ehl-i Beyt! Allh sizden, sadece gnah gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor. yetini indirdi. Bunun zerine Allh Rasl (s), rtsnden arta kalan ksmyla, onlar (Hz. Ali, Hasan, Hseyin ve Hz. Ftmay) rtt. Sonra ellerini kaldrd ve Y Rabbi! te bunlar ehl-i beytim. Onlar pislikten (gnahlardan) arndrp tertemiz yap dedi. O srada, ben bam ieri soktum ve Ben de sizinle miyim Y Raslellah? dedim. Allh Rasl (s) de cevaben: Sen de hayrdasn! Sen de hayrdasn dedi.325 Ehl-i beyt kavram, Hz. Peygamberin (s) ailesi ve soyu mnsna gelen bir terimdir.326 Ehl-i snnet ve i limler arasnda, ehl-i beyte kimlerin dhil olduu, kimlerin olmad konusu ihtilafldr. Ehl-i snnet inancna gre, Hz. Peygamberin (s) hanmlar, btn ocuklar, kadn-erkek btn torunlar ve hatta Ben Himden -mmin olan- tm akrabalar ehl-i beyt kavramna dhildir.327 ilere gre ise, bata Hz. Peygamber (s), Hz. Ali, Hz. Ftma, Hasan ve Hseyin olmak zere, imam kabul edilen dokuz kii de ehl-i beyt saylmaktadr. Ehl-i beyte giren Hz. Peygamber (s), Hz. Ali, Hz. Ftma, Hasan ve Hseyine, ehl-i kis, pene-i l-i ab, hamse-i l-i ab denilmektedir.328 3. (

)u iki gurup, Rableri hakknda ekien iki hasmdr: mdi, inkr edenler iin
ateten bir elbise biilmitir. Onlarn balarnn stnden kaynar su dklecektir!329 Bu yet-i kerme, bizzat Hz. Aliden rivyet edildiine gre kendisi hakknda nzil olmutur. Hz. Ali bunu yle ifade etmektedir: Bedir gn yaptmz

325 326 327 328 329

el-Vhid, a.g.e, s. 566-567 z, Mustafa, Ehl-i Beyt, DA, c. X, s. 498. z, a.g.md, DA, c. I0, s. 498. z, a.g.md, DA, c. I0, s. 498. 22/Hacc, 19.

60

mbarezede hakkmzda ( ) yeti nzil oldu.330 Bir dier rivyette Eb Zer: Allha yemin ederim ki, ( ) yeti u be kii hakknda nzil olmutur: Hamza, Ali b. Eb Tlib, Ubeyde, Utbe, eybe ve elVeld b. Utbe. demitir.331 Bu yetler dnda, tesbit edebildiimiz kadaryla, daha pek ok yetin de Hz. Ali hakknda nzil olduu rivyet edilmektedir.332 Sonu olarak, Hz. Ali, ilm birikimi ve kiiliiyle, sahbe arasnda nemli bir konumu hizdir. Bu konumunun yannda, birok sahabnin ilm terakksinde pay olan Hz. Alinin, Kurn ve yetlerinin tefsrine dir bana allahn Kitbndan sorun diyebilmi tek sahb olmas da onun, Kurna ynelik almalarn ve Kurn anlayn mhim bir konu haine getirmektedir. Bu kayda deer almalarnn temelinde onun, Raslllaha (s) akrabalndan kaynaklanan ayrcalyla snneti idrak edecek bir ortama sahibiyetiyle birlikte, vahy ktiplii yapmas, hfzl ve Hz. Peygamberin (s) veftndan sonra Kurn bir araya getirmeye ynelik gayretleri yatmaktadr. Okuma-yazma bilen her sahb gibi, kendinin de bir mushaf bulunan Hz. Alinin Mushaf tertbi nzl srasna gre olup, baz nanslar ierse de sonuta mam Mushaf ile ayn sre saysna sahiptir. Hz. Ali, mmet-i Muhammed mam Mushaf etrafnda toplanmadan nce, kendine ait vahy msveddelerini tertib etmi, bir araya getirmitir. Ancak, kendine has olan bu cem ve tertib olay neticesindeki mushafn, hibir zaman Hz. Ebbekirin cemettii ve mam Mushaf kabul edilen mushafn nne geirmemitir. Hatta bu aamadan sonra, kendi mushafna deil, mam Mushafa tbi olmutur. Hz. Aliye gre Kurn, iki kapak arasnda bulunup sadece okunacak bir kitap deil; aksine mslmann onu okuyup tedebbr etmekle ykmll bulunan bir kitaptr. Hz. Aliye gre Kurnn mesaj ancak bu ekilde idrak edilebilir.
330 331

332

el-Vhid, a.g.e, s. 502. Buhari, Tefsrul-Kurn, Hacc, 3 (s. 399, H. No: 4743 -4744); el-Vhid, a.g.e, s. 502; es-Suyt, Lubbun-Nukl, s. 145. Bu yetler unlardr: 22/Hacc, 34-35. yetler; 28/Kasas, 61. yet; 32/Secde,18. yet; 33/Ahzab, 58. yet; 38/Sd, 28. yet; 39/Zmer, 22. yet; 45/Csiye, 21. yet; 58/Mcadele, 22. yet; 69/Hkka, 12. yet; 76/nsan, 8. yet; 98/Beyyine, 7 -8. yetler.

61

KNC BLM HZ. ALNN KURNI TEFSR

Kurnn ilk muhatab ashb- kirm, vahyin anlalmasyla ilgili herhangi bir problemde, Hz. Peygambere (s) bavurmaktayd. Fakat Allh Raslnn (s) veftyla bu imkn ortadan kalkmtr. Artk hem nzl-i vahye hid olan sahabler hem de yeni Mslman nesil Kurnn anlalmas noktasnda ilh kelm ile babaa kalmtr. Byle bir ortamda sahbenin nde gelenlerinden Hz. Ali, Kurnn anlalmas, aklanmas ve yorumlanmasnda da nclk edenlerdendir. Bu blmde Hz. Alinin, Kurn tefsr etmede nasl bir yol izlemi olduunu ksa balklar ve rnekler halinde sunacaz.

I. KURNI KURN LE TEFSR Kurn itinal bir ekilde tetkik edildiinde, bir vahy mecmuas ve son eriat koyucu olarak, iki kapak arasndaki metnin kendisine has bir slup ve btnle sahip olduu anlalacaktr. Bu btnlk ierisinde, Kurnn her bir kavramnn, her bir ibaresinin kendisine ait bir fikir rgs bulunmaktadr.333 Kurnn Kurn ile tefsri, Kurnn, Kurn btnlnde anlalmas abas demektir. Kurnn btnlnden maksat, Kurndaki bir ksm ifadelerin ve yet gruplarnn, metnin tamamn kapsayan bir faaliyetle, anlamca veya konu itibariyle bir olan yetler nda aklanmasdr. Bu faaliyet hedef itibariyle, Kurnn ihtiva ettii konularla, muhataplarnn zihinlerine yerletirmeye alt kavramlar bir araya getirerek ve dolaysyla Kurn bir btnlk ierisinde inceleyerek yaplan bir tefsr faaliyetidir.334 Kurn- Kerm, tabiri caizse, para para oluturulmu bir tablo gibidir. Nasl ki tablonun her bir paras, kendi mahiyetinde ksm bir anlama sahip olmakla birlikte, tablonun bir cz olarak o btnn ierisinde deerlendirilmedii mddete veya ereveden ayr tutulduunda o kesim, tablonun ana temasndan kopuk ve belki
333 334

Albayrak, Hlis, Kurnn Btnl zerine, le Yaynlar, stanbul 1998, s. 73. Albayrak, a.g.e, s. 43.

62

de tablonun ruhundan uzak bir ekilde yorumlanmayla kar karya kalacaktr. Tpk bunun gibi her bir Kurn yetinin, hadd-i zatnda ierdii anlamlar olmakla birlikte, nce kendi btnlnde, sonra Kurnn fikr rgs ierisinde deerlendirmemek metodik bir hata olacaktr. Kurn, kelimeleriyle, terkipleriyle ve kavramlaryla bir btndr. Allh kelam olarak herhangi bir yetteki mnferit bir kelime, bu btn ierisinde deerlendirildiinde belki de, sahip olduu mndan farkl bir anlama gelecektir. Muhtemeldir ki o kelime, Kurnn btnselliinde nemli bir maksad haizdir. Zira lafz ya da kelime, murad olunan mny ifade etmeye bir aratr; asl maksat mndr.335 Kelam, kelime ad verilen czlerden mteekkildir. Dolaysyla onun anlam ile czlerinin anlam arasnda bir alka mevcuttur. Ancak kelamn anlam, onun czlerinin anlamndan daha farkl bir seviyeye tekabl ettiinden mtevellid, czlerinin anlamna irca edilemez; belki czler anlamlarn kelam iinde her kullanta yeniden kazanr. Bu noktada kelimeler, varlklarnn devamn kelam iinde kullanlmalarna muhtatr. Kelam, en kk anlaml birimlerin oluturduu, daha byk anlam alanlar iin de kullanlr ki, Mushafn btnne ve anlaml olan her ksmna Allh Kelam denilmesinin esas burada bulunmaktadr.336 Ksacas kelimelerin, kontekse (siyak) gre incelenmesi gerekir. nk kelimenin anlam cmle iindeki kullanlna gre deiir.337 Ancak Kurndan her yet, kendi bana deerlendirildiinde, Kurnn btnlnde vermek istedii mesaj doru anlalmayabilir.338 Zaten baz yetleri siykndan kopartmak suretiyle her mezhep, Kurn, kendilerince makbul olan grlerine bir onama mercii haline getirmilerdir.339

335 336

337

338 339

el-Ksm, a.g.e, s. 95. Grgn, Tahsin, Dil, Kavray Ve Davran: Kurnn Vahyedilmesi ve slam Toplumunun Ortaya k Arasndaki Alakann Tahliline Mukaddime adl teblii, III. Kurn Haftas Sempozyumu, Fecr Yaynevi, Ankara 1998, s. 140. Gezgin, Ali Galip, Tefsrde Semantik Metod ve Kurnda Kavm Kelimesinin Semantik Analizi , tken Yaynlar, stanbul 2002, s. 27. Gezgin, a.g.e, s. 75. Gezgin, a.g.e, s. 75 ve 77.

63

Kurn, insanolunun yazd hibir kitaba benzemez.340 Bu yzden onda, her kitabn veya kompoze edilen her metnin sahip olduu giri, gelime ve sonu gibi bir biim rgs beklemek, aramak imknszdr ve yanltr. Dolaysyla Kurndaki her lafz, nce ait olduu kendi yet btnlnde, daha sonra Kurn btnlnde bir anlam kazanmaktadr. Hatta bu anlam kazanm, o lafzn getii her yet grubunda farkl bir mefhma dnebilir. Bu itibarla mnlar, yalnz balarna deil daima bir sistem iinde deer kazanmaktadrlar.341 Bu sistem ierinde Kurn- Kerm, ilk muhataplarnn lgat itibariyle anlamn bildikleri (salt), (zekt) gibi lafzlar, bilmedikleri yeni bir formatta -stlah anlamdakullanarak, bu kelimelere yeni bir anlam yklemitir.342 Bunlara Kurn ncesi farkl anlamlarda kullanlrken, vahyle birlikte anlamlar din huss bir kimlik kazanan (melek), (takv) gibi kelimeler de eklenebilir.343 Tefsrde, gerek kelimelerin muhtelif cmleler ve mn ereveleri iindeki lgav anlamlarnn tespiti, gerekse Kurn sistem ierisinde kazandklar yeni mnlarn kavranmas her zaman Kurnn tmel yapsndan kaynaklanmaktadr.344 Kurnn bir blm, baka bir blmn aklayan pek ok yeti ihtiva etmektedir. Bir yerde umum olarak gelen bir ifade baka bir yerde tahss edilir. Bir yerde mphem olan lafz baka bir blmde belirli hale345 gelebilmektedir. Bir yerde mutlak olan ifade de, ayn pasajda veya dier bir yerde mukayyed 346 olabilmektedir.347

340 341 342 343 344 345

Gezgin, a.g.e, s. 75. Albayrak, a.g.e, s. 23. Demirci, a.g.e, s. 44. Gezgin, a.g.e, s. 58-59. Albayrak, a.g.e, s. 48. rnein: 1/Fatiha 7. yette geen (

)Kendilerine nimet verdiklerinin

yoluna ifadesindeki kendisine nimet verilenlerden kast, (

)Kim Allaha ve resle itaat


ederse ite onlar, Allahn kendilerine nimet verdii nebiler, sdklar, ehidler ve salihlerle beraberdirler. Onlar ne gzel arkadatrlar. yetindekilerdir. Bkz.: es-Suyt, Celald-din (v. 911/1505), Mufhimtul-Akrn f Mubhemtil-Kurn, Matbaats-Sabh, Dmek, t.y., s. 11. rnein: 58/Mcadele 4. yette ( ( ) Kle azad etmeye) g yetiremeyenin karsna dokunmadan nce pepee iki ay oru tutmas gerekir). buyrulmaktadr. Burada zhar kefaretiyle ilgili olarak ayn yette, mutlak olarak oru tutmak

346

64

Dolaysyla Kurn Kurn ile veya kendi btnl ierisinde tefsr etmek, yaplan tefsre daha da salamlk kazandrmaktadr. Kurn kendi btnsellii iinde yetleri tefsr etse de evvelemirde bu tr bir tefsri yapan ilk kii Hz. Peygamber (s)dir. rnein: Kendilerine ok zulmeden gnahkr kullarma de ki: Allhn rahmetinden mit kesmeyin. Dorusu Allh btn gnahlar balar348 yeti inince Allh Rasl (s) Bana bu yetten daha houma giden baka bir ey yoktur dedi ve bu yeti sonuna kadar okudu. Bu esnada bir adam: irk de mi balanacak ey Allhn Rasl? diye sordu. Hz. Peygamber (s) bu sorudan holanmad, bir sre sustu ve Allh kendisine ortak koulmasn asla balamaz.349 yetini okudu.350 Sahbe de bu yntemin takipisi idiler. imdi konuyla ilgili olarak, Hz. Alinin bu metotla yapt tefsre birka rnek vermek istiyoruz: 1. Tr Sresinde (

) geen 5. yeti Ykseltilmi


tavana (yemin olsun ki) ve 6. yeti Kaynatlm (tututurulmu) denize (yemin olsun ki) ifadelerinin tefsrinde Hz. Aliden yle aklamalar gelmitir: ( )hakknda Hlid b. Urura, Hz. Aliyi yle derken iittiini sylemitir: Ykseltilmi tavandan maksat gkyzdr. demi ve bunu Gkyzn korunmu bir kubbe yaptk. Buna ramen hala Onun yetlerinden yz eviriyorlar.351 mealindeki yetini okuyarak desteklemitir.352 Hz. Alinin de gkyz olarak anlamlandrd lafzn getii yetin bu tefsrinde ehl-i tevil de ayn kanaate sahiptir.353
lafz, iki ay lafzyla mukayyed hale gelmitir. Bkz.: Zeydn, Abdlkerim, el-Vecz f UslilFkh, El-Mektebetl-slm, stanbul 1979, s. 236. Albayrak, a.g.e, s. 93. 39/Zmer, 53. 4/Nisa, 48. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. IV, s. 355-357; Yldrm, a.g.e, s. 202. ) 21/Enbiya, 32 : ( et-Taber, Eb Cafer Muahmmed b. Cerr (v. 310/922), Cmiul-Beyn an Tevli yil-Kurn, Drul-Fikr, Beyrut 1995, c. XVII, s. 25; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. IV, s. 511. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. XVII, s. 25; e-enkt, Muhammed el-Emn el-Muhtr (1325/1393), Advul-Beyn f dhil-Kurni bil-Kurn, Dru lmil-Fevid, y.y ve t.y, c. VII, s. 725-726.

347 348 349 350 351 352

353

65

Ayn yet grubundaki ( )ifadesiyle ilgili olarak da Said b. elMuseyyebden yle bir rivyet vardr: Ali, Yahudi bir adama Cehennem nerede? diye sordu. O Yahudi de Deniz(de)dir (el-Kefta bu ifade,denizdedir eklindedir) eklinde cevap verdi. Bunun zerine Ali Adam doru sylyor demi ve ( )yetiyle birlikte 81. Sre olan Tekvrin, Denizler kaynatldnda (tututurulduunda) mealindeki 6.yetini (

) eklinde (Hatt-

Osmande sccirat olan lafz, scirat eklinde) tahvf ile okuyarak bir yeti baka bir yetle tefsr etmitir.354 Vel-bahrul-mescr yetiyle ilgili olarak Taber, drt gr olduunu sylemektedir: Birincisi, Hz. Alinin de ifade ettii gibi tututurulmu veya atelendirilmi deniz anlamnda olduunu syleyenlerin; kincisi, dolmu, tam deniz anlamn verenlerin; ncs, suyu ekilmi deniz mnsna geldiini kabul edenlerin; Drdncs de suyu tutulmu, hapsedilmi deniz aklamasnda bulunanlarn grdr.355 Grld gibi Hz. Ali, bahse konu yetleri, Kurnn btnnden baka yetlerle istidlalde bulunarak aklamtr. 2. Kurn Kurn ile tefsrine dair bir dier rnekte (

...

) Onlarn gslerinden kini karp atmzdr.

Altlarndan rmaklar akar356 anlamndaki yeti tekid babndan Hz. Ali, Gslerindeki kini karp attk. Sedirler zerinde kardee karlkl otururlar.357 yetiyle aklam ve bu yetin, haklarnda yani Bedir ehli hakknda nazil olduunu beyan etmitir; yetteki ( )den maksadn da cahiliyye dmanl olduu ifade edilmitir.358

354

355 356 357 358

et-Taber, Cmiul-Beyn, c. XVII, s. 26; ez-Zemaher, Ebul-Kasm Crullah Mahmud b. mer (v. 538/1143), el-Kef an Hakiki avmidit-Tenzl ve Uynil-Ekvl f VuchitTevl, Drul-Ktbil-miyye, Beyrut 2006, c. IV, s. 398-399. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. XVII, s. 25-27; e-enkt, a.g.e, c. VII, s. 727. 7/Araf, 43. ) 15/Hicr, 47 : ( et-Taber, Cmiul-Beyn, c. VIII, s. 240; el-Vhid, a.g.e, s. 457-458; etiner, a.g.e, c. I, s. 396.

66

Hatta aralarnda baz menfi olaylarn olduu sahb arkadalar hakknda yle dedii rivyet edilmitir: Umarm ben, Osman, Talha ve Zbeyr, Allhn, haklarnda Onlarn gslerinden kini karp atmzdr dedii ahslardan oluruz.359 3. Konumuzla ilgili Hz. Aliden bir dier tefsr rnei de udur: (

Eer hasta olur veya yolculukta bulunursanz veyahut biriniz abdest bozmaktan
gelince ya da elerinizle cinsel ilikide bulunup su da bulamazsanz o zaman temiz bir topraa ynelin360 Anlalmas olduka tartmal ve ihtilafl olan bu yet hakknda selef ve mezhep ulemas farkl grler ortaya koymutur.361 Bu farklln sebebi ise yette geen ( )ifadesidir. Bahse konu olan ifade mezheb gr ihtilaflarnn da nedenidir. Biz ncelikle Hz. Alinin bu konudaki aklamasn ve delillerini vermek istiyoruz. Hz. Ali ( ) ifadesini cima yani cinsel iliki eklinde aklamtr.362 Buna gre yetin anlam, mnsn verdiimiz tarzda olmaktadr. Hz. Ali bu aklamay yaparken, lafzn getii dier birka yetle istidlalde bulunarak yapmtr. Bahsettiimiz anlama dair verdii yet rnekleri (

)Ey iman edenler! Mmin kadnlar nikahlayp, sonra


onlarla cinsel ilikide bulunmadan (veya dokunmadan) kendilerini boadnzda363 yeti ile (

) Eer cinsel ilikide

bulunmadan (veya dokunmadan) boarsanz364 yetidir.365 Grld gibi Hz. Ali,

359 360 361 362

363 364 365

et-Taber, Cmiul-Beyn, c. VIII, s. 240. 4/Nisa, 43. bnul-Arb, a.g.e, c. I, s. 563. e-evkn, Muhammed b. Ali b. Muhammed (v. 1250/1834), Fethul-Kadr, Drul-Vef, y.y, 1997, c. I, s. 751. 33/Ahzab, 49. 2/Bakara, 237. e-evkn, a.g.e, c. I, s. 751.

67

konumuzla ilgili verdiimiz ilk kelimeyi, yani kk ( - - )olan ( )fiiliyle, kk ( - -) olan ( )fiilinin ayn anlama geldiklerini, dolaysyla hepsinin anlamnn cinsel iliki olduunu ifade etmek istemitir. Hz. Aliye gre () cinsel iliki anlamndadr; ancak Allh bu anlamda cimay dokunmaktan kinaye yapmtr.366 Selef ulemasndan Hz. Ali ile birlikte ayn gre sahip olanlar da vardr: bn Abbas ve Ebu Hanife (v. 150/767) gibi, Hasan Basr de bu grtedir. 367 Hatta Ebu Hanife bu grn ortaya korken, Hz. Alinin verdii yetlerle istidllde bulunmaktadr. Bu anlaya gre, cima yaplmakszn ehvetle olsun ya da olmasn, kadna yalnzca dokunmakla abdest bozulmamaktadr.368 Ancak kart grte olanlar da vardr: bn Mesud (32/653), bn mer (v. 73/692), ab ve mam afiye (v. 204/820) gre ( )ifadesi, kadna cnple sebep olmakszn pmek ve elle dokunmak anlamna gelmektedir.369 Buna gre, gerek ehvetle gerekse ehvetsiz olarak kadna dokunmak abdesti bozmaktadr.370 Bu hususta, verdiimiz iki gr uzlatran Mlikler ise dokunmak ayet ehvetle olursa abdesti bozar; ehvetsiz olursa abdesti bozmaz eklinde bir gre sahiptirler.371 II. KURNI SNNET LE TEFSR slm Dininde, Kurn- Kerimden sonra bilgi ve bilginin hayat bulmas asndan en byk kaynak, Hz. Peygamberin (s) snnetidir.372 Kurn- Kerimde

366 367

368 369

370 371 372

e-evkn, a.g.e, c. I, s. 757. bnul-Arb, a.g.e, c. I, s. 564; es-Sbn, Muhammed Ali, Tefsru ytil-Ahkm MinelKurn/Raviul-Beyn f Tefsri ytil-Kurn, Dru ve Mektebetl-Hill, Beyrut, t.y., c. II, s. 376. es-Sbn, Raviul-Beyn, c. II, s. 376. e-afi (v. 204/820), Ahkmul-Kurn Lil-mam e-fi, Cemeden: Ebubekir Ahmed b. ElHuseyn El-Beyhak (v. 458/1066), Dru hyil -Ulm, Beyrut 1999, s. 57. es-Sbn, Raviul-Beyn, c. II, s. 376-377. es-Sbn, Raviul-Beyn, c. II, s. 377. e-fi, Muhammed b. drs (v. 204/820), er-Risle, ev. A. ener-. alkan, TDV Yaynlar, Ankara 1997, s. 49; el-Hatb, Muhammed Accc, Snnetin Tesbiti, ev. Mehmet Aydemir, Yeni Akademi Yaynlar, zmir 2006, s. 42.

68

ayrntl bir ekilde ifade edilmeyen emir ve yasaklarn fiiliyata dnp, vcud bulmas hep snnetle olmutur. Hz. Peygamberin (s) grevleri arasnda olan tebli ile birlikte tebyn veya tefsr vazifesi, bu hususlarn temelini tekil etmektedir. Kurn ilk aklayan ve dolaysyla rivyete/nakle mstenid olan tefsrin ilk kayna, balayc olmas ynnden Allh Rasl (s)dir.373 Ancak Allh Raslnn (s), Kurnn ne kadarn tefsr ettii konusu, zerinde ittifak salanamam bir konudur. Bu konuda Hz. Aieye gre, Hz. Peygamber (s), Cebrailin kendisine rettii snrl sayda yetleri tefsr etmitir.374 kinci grte, mam Gazzali, Syt (v. 911/1505) ve Ahmed Emn gibi bir ksm lim, Hz. Peygamberin (s), Kurndan ok az bir blm tefsr ettiini iddia etmektedir.375 nc gr, bn Teymiyyenin (v. 728/1328) banda bulunduu, Hz. Peygamber (s), Kurn- Kermin tamamn tefsr etmitir diye iddia edenlerin grdr.376 Her ne olursa olsun, az ya da ok, Kurna dair Hz. Peygamberin (s) aklamalar vardr. Bu olmaldr. Zira bu grev, Ona (s) Kurnn vermi olduu bir grevdir.377 Snnet Kurn- Kermi birok ekilde aklamaktadr.378 Hz. Peygamber (s) ve dolaysyla snnet, Kurn- Kermin en byk mfessiridir. Bu sebeple, snnete tabi olmak, Kurna tabi olmak anlamna gelmektedir. Bu bilinle yetien Hz. Ali de, Kurna dair birok aklamasn snnetten vaki olmu uygulama veya szlerle yapmtr. nk onlar, nebev beyanatn tesiri altndaydlar. imdi bu konuda birka rnek vermek istiyoruz: 1. Fatiha Sresinde geen ( )Bizi srt- mstakme

(dosdoru yola) ulatr mealindeki 6.yette geen srt- mstakm hakknda Hz.

373 374 375 376 377 378

Yldrm, a.g.e, s. 22. Yldrm, a.g.e, s. 46. Yldrm, a.g.e, s. 53. Yldrm, a.g.e, s. 61. 16/Nahl, 44, 64vd. Suat Yldrm, Raslllahn (s) tefsr ediini 17 ana balk halinde rneklendirir. Bkz.: Yldrm, a.g.e, s. 200-335.

69

Ali, Allh Raslnn (s), Srt- mstakm Allhn Kitab (Kurn)dr.379 dediini bildiren hadis-i erif ile aklamasn yapmtr.380 Hz. Ali snnete dayanarak, yette ifade edilen srt- mstakmin Kurn olduunu beyan etmitir. Bu yet hakknda, bahsedilen terkip iin hak yol381, slm Dini382, Nebi (s)383 gibi anlamlar verilmitir. Ancak tm bunlar, Kurnn zmnnda, tevili doru olan eylerdir.384 Dolaysyla slm da olsa Hz. Peygamber (s) de olsa, srt- mstakme ulatran temel dayanak Kurndr. 2. Snnete ittibaen yapt bir dier tefsre rnek olarak unu verebiliriz:

( ) Oraya ulamaya g yetirebilenin Allh iin evi haccetmesi gerekir.385 anlamndaki bu yette anlatlmak istenen ey, Beytullhn yani Kabenin Allh rzas iin haccedilmesidir. Bu bir farz ibadettir. Ancak yette geen g yetirebilmekten kasdn ne olduu tam olarak anlalmamaktadr. yetteki bu aklanmaya muhta lafz Allh Rasl (s), Hz. Alinin rivyet ettii bir hadiste azkla birlikte binek hayvannn olmas durumu eklinde ifade etmitir.386 Bir rivyette de Hz. Alinin, g yetirebilmek ile ilgili olarak, Bu yet hakknda Allh Raslne (s) bir soru soruldu ve O da (s) Binebilecek bir deveye sahip olman diye karlk verdi. eklinde bir aklamas da vardr.387 Sonuta, Allhn maslahata binaen kullarna bir rahmeti olarak, hac farizasn herkese amil klmayp, hkm, belli artlar tayan kimselere vacip kldna dair

379 380 381 382

383 384 385 386 387

Tirmizi, Fedilul-Kurn, 14, (s. 1943, H. No: 2906). et-Taber, Cmiul-Beyn, c. I, s. 110-111. ez-Zemaher, a.g.e, c. I, s. 25; en-Nesef, Medrik, c. I, s. 32. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 28; ez-Zemaher, a.g.e, c. I, s. 25; el-Beydv, Nasrud-dn Eb Sad (v. 685/691/1286), Envrut-Tenzl ve Esrrut-Tevl, Dru Sdr, Beyrut 2001, c. I, s. 16; en-Nesef, Medrik, c. I, s. 32. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 28. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 28; ez-Zemaher, a.g.e, c. I, s. 387. 3/l-i mrn, 97. mam Zeyd, a.g.e, s. 199; Et-Taber, Cmiul-Beyn, c. IV, s. 24. e-evkn, a.g.e, c. I, s. 599; bnul-Cevz, Ebul-Ferec Cemld-dn Abdirrahman (v. 597/1201), Zdul-Mesr f lmit-Tefsr, El-Mektebetl-slmi, y.y ve t.y., c. II, s. 428; elKurtub, Ebu Abdillah Muhammed b. Ahmed (v. 671/1272), El-Cmiu li Ahkmil-Kurn, Messesetr-Risle, Beyrut 2006, c. V, s. 222; Ebu Hayyn, Muhammed b. Yusuf el -Endels (v. 745/1344), el-Bahrul-Muht, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1993, c. III, s. 14.

70

bu yet-i kermede388 geen istitattan kasdn, Hz. Alinin snnetten getirdii tefsr rivyetiyle, binek ve aza sahip olmak olduunu anlamaktayz. 3. Konumuzla ilgili olarak, Hz. Alinin snnetle tefsr ettii bir dier

yet de udur: ( ) Allh, peygamberine ve inananlara huzur ve gvenini indirmi ve onlarn takva szn tutmalarn salamt389 yette geen ( )dan muradn ne olduu konusunu Hz. Ali, Hz. Peygamberden (s), bu kelimenin ( ) Allhtan baka ilah yoktur. sznn olduunu rivyet etmitir.390 bn Kesrde de takva kelimesinin kelime-i tevhid olduuna dair pek ok rivyet vardr.391 Bununla birlikte Hz. Alinin kendisinden bu lafzn ( ) Allhtan baka ilah yoktur ve Allh en byktr. eklinde bir sz nakledilmektedir.392 yette geen takva kelimesi hakknda mfessirlerin ounluunun, kelime-i ehadet olduuna ilikin icma ettikleri bildirilmektedir.393 bn Kuteybe (v. 276/889) de Hz. Alinin rivyetine paralel olarak, bu szn ( ) olduunu sylemektedir.394 Beydv (v. 685/691) ise, bu ifadeden maksadn kelime-i ehadet veya besmele395 lafznn olduuna dair bir aklama getirmekle birlikte bunun, sebat, azim ve vefa olabileceini de bildirmektedir.396 yette geen bu terkipte, takvann kelimeye izafet klnmas nedeninin, kelimenin, takvann sebebi ve esas olmasna balanmaktadr.397

388 389 390 391 392 393 394

395 396 397

bnul-Arb, a.g.e, c. I, s. 386; el-Kurtub, a.g.e, c. V, s. 219. 48/Fetih, 26. e-evkn, a.g.e, c. V, s. 76-77. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. IV, s. 471. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. IV, s. 472. en-Nesef, Medrik, c. III, s. 342-343. bn Kuteybe, Ebu Muhammed Abdullah b. Mslim (v. 276/889), Tefsru arbil-Kurn, DrulKtbil-lmiyye, Beyrut 1978, s. 413. ez-Zemaher, a.g.e, c. IV, s. 335. el-Beydv, a.g.e, c. II, s. 996. ez-Zemaher, a.g.e, c. IV, s. 335.

71

Bu noktadan hareketle, takvann dayana iki kelimeden yani Kelime-i ehadet veya kelime-i tevhidden biri olmaktadr. 4. de udur: ( Hz. Alinin Hz. Peygamberden (s) rivyetle tefsr ettii bir dier yet

)Onlar affet, onlar iin balanma dile. konusunda onlarla mavere


et. Bir ie karar verdiin zaman da Allha tevekkl et. nk Allh, kendisine tevekkl edenleri sever.398 yetle ilgili olarak Hz. Aliden gelen bir rivyette yle bir aklama vardr: Hz. Peygambere (s) ifadede geen ()den kasdn ne olduu soruldu. Allh Rasl (s) de kanaat sahipleriyle istiare ettikten sonra onlarn grlerine uymaktr. eklinde cevap verdi.399 III. REY LE TEFSR Rey ile tefsrden kastedilen ey ictihad ve akl ekseninde yaplan tefsrdir. Bu tefsr eidi, Hz. Peygamberin (s) irtihalinden sonra ihtiyaca binaen ortaya kmtr. Zira tefsrin ilk ve mahhas kayna Allh Raslnn (s) mevcudiyeti son bulmu, slm corafya genilemi, slm toplumu yeni kltrlere sahip milletlerle mezcolmu, buna bal olarak fikr faaliyetler teekkl etmi ve hkim olunan vahy dilinin safl bozulmutur.400 Dolaysyla, din ve dinin temel kitab ve ahkm hakknda bilgi verme gerei ortaya kmtr. nceden akla taklan bir mesele Hz. Peygambere (s) sorulup, probleme dair sknt izale edilebilmekteydi. Ancak mteahhir dnemlerde bu imkn ortadan kalkm; bunun yannda fikr oluumlarda naklin vrid olmad birtakm yetler hakknda yorumlar yaplmaya balanmt. te bu ihtiya nedeniyle ortaya kan tefsr akmna dirayet tefsri denmi ve salt nakle dayanmayp, dil, edebiyat, din ve eitli bilgilere dayanlarak yaplan tefsr diye tanmlanmtr.401

398 399 400 401

3/l-i mran, 159. e-evkn, a.g.e, c. I, s. 643. Cerraholu, a.g.e, s. 230. Cerraholu, a.g.e, s. 230.

72

Sahbenin akl karmda bulunarak, yaptklar aklamalar, tefsrlerde byk bir yekn tutmaktadr. imdi Hz. Aliden fkh, kelam, ahlk alanyla ilgili ve eitli konularda vrid olmu tefsr rneklerinden bazlarn sunmak istiyoruz.

1. Fkh Konularla lgili Tefsri Hz. Ali, sahbe arasnda fkh bilgisi fazla olan kiilerdendi. Daha nce de bahsettiimiz gibi, kendinden nceki rid Halfeler dneminde de muamelata ve ibadete tealluk eden fkh konularda aranan sahbydi. O, sahbe arasnda mutlak mctehid seviyesindeydi. Nitekim Abdurrahman b. Avf, Hz. Osmana biat esnasnda, Kitap ve Snnet hkmleriyle, nceki Halfeler Hz. Ebubekir ve Hz.merin ictihadlaryla hareket etmesi artn sunmu ve ondan sonra biat etmitir.402 Yani Abdurrahman b. Avf, Hz. Osmandan nceki Halfeleri taklid etmesini istemitir. Hz. Osmann ehadetinden sonra, ayn art Hz. Aliye de syleyen Abdurrahmana, Hz. Ali yle cevap vermitir: Ben, Kitap, Snnet ve kendi ictihadmla karar veririm.403 Yani, Hz. Alide Kitap ve Snnet temelli kendi reyine dayal bir ictihad veya hkm, ncekileri taklid etmekten daha evl idi.404 Dolaysyla, onun bu konuda nemli bir mevkide olmas, fkhla ilgili yetleri nasl anladnn iyi idrak edilmesi asndan nemlidir. yetleri, nasl tefsr ettiini birka rnekle sunmak istiyoruz: 1. Kurn- Kermde yle buyrulmaktadr: ( almamzn bu blmnde, Kurn- Kermde geen slm hukukuna ait konular ieren baz

) Ey iman edenler! ldrlenler


hakknda size ksas farz klnd. Hre kar hr, kleye kar kle ve diiye kar dii (ksas edilir).405

402

403 404 405

el-Casss, Ebubekir Ahmed b. Ali er-Rz (v. 370/981), el-Fusl fil-Usl, Mektebetl-rd, 2. Bask, y.y., 1994, c. IV, s. 283. el-Casss, el-Fusl fil-Usl, c. IV, s. 283. el-Casss, el-Fusl fil-Usl, c. IV, s. 284. 2/Bakara, 178.

73

Bu yetle birlikte Kurn- Kermde ksas406 farz klnm din bir emirdir.407 Konu ile ilgili ayrntya girmeden nce Hz. Alinin yet hakkndaki grn aklayan rivyet yledir: Herhangi bir hr, bir kleyi ldrrse, hre ksas uygulanr. ayet klenin sahipleri hr ldrmek isterlerse, onu ldrp; hrn diyetini, klenin bedeliyle der ve yaknlarna, hrn diyetinin kalann verirler. Eer bir kle, bir hr ldrrse ona da ksas tatbik edilir. ayet hrn yaknlar isterlerse kleyi ldrebilirler ve klenin bedeline karlk ksas uygulayp, hrn diyetinin kalann alrlar. Dilerlerse, hrn diyetinin tamamn alp, kleyi ldrmezler. Herhangi bir hr, bir kadn ldrrse, o da ksasa tabi olur. Kadnn yaknlar isterlerse, onu ldrp, hrn yaknlarna diyetin yarsn verirler. Eer bir kadn, bir hr ldrrse, o kadna da ksas uygulanr. Hrn yaknlar isterlerse, onu ldrp, diyetin yarsn alrlar. ayet isterlerse, diyetin hepsini alp, kadn ldrmezler; dilerlerse affederler.408 Hz. Ali, ksas hkmnn mil olup da, yetin ifade etmedii baz durumlar aklayarak, yeti tefsr etmitir. Dikkat edilirse yette sadece grup ahsn birebir kendilerine uygulanacak ksas hakknda bilgi vardr. Bir hr kleyi ldrrse; kle bir hr ldrrse; kadn bir kiiyi ldrrse ksas uygulanr m? Bu gibi konular ak deildir. Hz. Ali, yette belirtilen hr, kle ve kadn hakkndaki, ksas yetinde anlatlmayan ve yaanmas kuvvetle muhtemel olan bu durumlar zikretmitir. yette geen lafzlarn ve bildirilen ahslarn mutlak olduu ve dolaysyla mesela bir hre kar bir klenin ldrlemeyecei gibi- bunlarn dnda herhangi

406

407 408

Ksas, slm hukukunda, herhangi bir yaralama veya katl olaynda, ayniyle cezalandrmak demektir. (Bkz.: Erdoan, Mehmet, Fkh ve Hukuk Terimleri Szl, Ensar Neriyat, stanbul 2005, s. 307). Baka bir ifadeyle Ksas, katilin, zerine uygulanmasyla ykml olduu Allhn emrine kendini brakmasdr.( Bkz.: el-Kurtub, a.g.e, c. III, s. 65.). Bu ynden ksas, sulular, fitne ve fesad engelleyen, caydrc er bir hkm olup, Kitap, snnet ve icma ile sabittir. (Bkz.: es-Sbn, Muhammed Ali, Fkhul-Mumelt, El-MektebetlAsriyye, Beyrut 2007, c. IV, s. 193-195). Ksasn mteallik olduu ldrmeler kasden ldrme, kasda benzer ldrme, hataen ldrme, hata saylan bir fiille ldrme ve sebebiyet vererek ldrme gibi durumlardr. (Bkz.: el-Mernn, Burhanud-dn Ebil-Hasen (v. 593/1196), el-Hidye erhu Bidyetil-Mubted, Drul-Erkm, Beyrut, t.y., c. IV, s. 443 ). Dier yetler iin bkz.: 17/sra, 33; 2/Bakara, 179. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. II, s. 143.

74

bir halde ksasn uygulanmayacan ifade edenler de olmutur.409 Bunlar cumhur ulema olup filer, Malikler ve Hanbellerdir.410 Bunlara gre ayrca, bir Mslman, bir zimmyi ldrrse, bu gibi durumda, zimmye kar Mslman ksasa tabi tutulmaz. Ancak Hanefler, bn Eb Leyl (v. 148/765) ve es-Sevr (v. 161/778), kleye kar hr de, zimmye kar Mslman da ksasa tabi tutularak ldrlebilir grndedirler.411 Bu, ayn zamanda az nce rivyetini verdiimiz Hz. Alinin gryle de mutabktr.412 2. Fkh boyuttaki bir baka yet-i kerme udur: (

( )Oru) sayl gnlerdedir. inizden hasta veya


yolculukta olan, tutamad gnler saysnca dier gnlerde tutsun. Eer oruca gc yetmiyorsa, bir fakiri doyuracak kadar fidye vermesi gerekir. Kim iinden gelerek daha fazlasn verirse, bu onun iin daha hayrldr. Eer bilirseniz, oru tutmanz sizin iin en hayrlsdr.413 yet-i kermede geen ( ) ifadesi hakknda Hz. Ali, zamiri oruca rci klarak, Oru tutmaya gc yetmeyenden maksat, pr-i fni yal kimsedir. Bu, oru tutmaz ve tutmad her gn iin bir miskini doyurur demitir.414 Yine Hz. Aliye gre, hasta ve misafirler orucu tutmayp daha sonra kaza ederler; bu kaza orular pe pee de tutulabilir, ara verilerek de tutulabilir.415 Bu yetin ilk blm indiinde, sahbeden kimisi oru tutmakta, kimisi de tutmayp her gn iin, bir miskini doyurarak fidyesini vermekteydi. Onlar bunu bir ruhsat olarak yapmaktaydlar.416

409 410 411 412 413 414 415

el-Kurtub, a.g.e, c. III, s. 67. es-Sbn, Raviul-Beyn, c. I, s. 133. el-Kurtub, a.g.e, c. III, s. 68; es-Sbn, Raviul-Beyn, c. I, s. 133. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 188; el-Kurtub, a.g.e, c. III, s. 68. 2/Bakara, 184. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. II, s. 188-189. mam Zeyd, a.g.e, s. 186-187.

75

Daha sonra bir rivyete gre ( ) ifadesi gelince417; bir rivyete gre de ( )418 yeti nzil olunca, bahsedilen oru tutmamak, hasta ve yolculara ruhsat; fakiri doyurmak da oruca gc yetmeyen ok yal kimselere zg olarak kalmtr.419 yette geen ( ) ifadesi, yaps icab farkl yorumlara gelebilmekte ve () zamirinin fidye vermeye mi, yoksa oruca m rci olduu konusu tefsrlerde tartlmaktadr. Bu konuda Elmall Hamdi YAZIRn u aklamasn burada zikretmek istiyoruz:
fal babndan ve itka mnsndan muzari bir fiildir. taka, takat ve
tavk kkndendir tka, burada ya istitaa: gc yetmek veya tatvik: g tkenmek mnsna olacaktr. stitaa mnsna olursa gc yetenler, oru tutmadklar takdirde fidye versinler demek olur ki, muhayyer bir vcub ifade eder ve oru tercih edilir nk kelimesindeki h zamiri, her halde oru kelimesine aittir. Kendisinden sonra gelen fidyeye gnderilmesi caiz deildir Zamirin, fidye ve tama gnderilmesi caiz olmadndan mn: Fidyeye gc yetenlere fidye vacibdir. demek olamaz. Zamirsiz: Gc yetenlere fidye vacibdir. gibi anlalmas ise hi caiz olamaz. O fidyeye gc yetenler buyurulmad gibi, sadece gc yetenlere... de buyurulmamtr. Eer maksat bu olsayd, bunlardan birinin sylenmesi gerekirdi ve zamirin hazfi daha veciz olurdu. imdi zamir syma rci olduu halde itkay vsu: kuvvet ve istitaat: gc yetmek mnsna yoracak olursak, mn yle olacaktr: Oruca gc yetenlere fidye vacibdir. Byle demekse akla uymayan bir eliki tekil eder. nk oruca gc yetenlere fidye vacib olunca oru size farz klnd ifadesi gereince, oru tutmas lazm gelenler, oruca gc yetmeyen acizlerden ibaret kalacaktr.420

Bu aklamaya ilveten unu syleyebiliriz: yette geen ( ) fiili () veznindendir. Bu veznin, fiillere ykledii anlamlardan biri de, olumsuzlua delalet etmesi yani anlam izale etmektir.421 Yani bahse konu fiil g yetirmek anlamndayken, ifl babna girmekten dolay gcn giderilmesi, izale olunmas; g yetirememek anlamna gelmektedir.

416

417 418 419 420 421

bn Kuteybe, arbl-Kurn, s. 73 (2. dipnot); bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 192; el-Kurtub, a.g.e, c. III, s. 145; Elmall, M. Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, Azim Datm, stanbul, t.y., c. I, s. 525-526. el-Kurtub, a.g.e, c. III, s. 145. 2/Bakara, 185. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 192; Elmall, a.g.e, c. I, s. 526. Elmall, a.g.e, c. I, s. 521-522. er-Rcih, Abduh, et-Tatbkus-Sarf, Drun-Nehdal-Arabiyye, Beyrut 2004, s. 33.

76

Dolaysyla yette ifade edilmek istenen mn Hz. Aliye gre, gc yetmeyenlerin oru tutmama ruhsatna sahip olduklar, bu gibi kimselerin fidye verebilecekleri hkmyle birlikte, hasta ve yolcular da orucu kaza etme gibi bir kolaylatrc hkme muhataptrlar. Kanaatimizce Hz. Alinin bu ekilde bir aklamas, verdiimiz gramer aklamalarna ve umm fkh kabullere uygun dmektedir. 3. Hz. Alinin fkh aklamalarna rnek tekil eden bir baka yet de

udur: ( ) Ey iman edenler! Kazandklarnzn temizlerinden ve yerden sizin iin kardklarmzdan Allh yolunda harcayn422 Hz. Ali zekt ibadetiyle ilgili olan sz konusu yette geen (

ifadesiyle anlatlmak istenenin, altn ve gm olduunu beyan etmitir.423 (

)lafzn da ekin ve meyveler olarak aklamtr.424


slm limleri, bu yette geen infak emri hakknda ihtilaf etmilerdir. Hz. Ali, Abde es-Selmn ve bn Srn gibi bir ksm lime gre infak emrinden maksat, farz olan zekt ibadetidir ve bu yet basit, deersiz eylerle gzel olan deitirmekten insanlar menetmektedir. Ber b. zib (v. 73/697), Hasan Basr (v. 110/728) ve Katadeye (v. 118/735) gre ise tatavv mnsnda sadakadr.425 yetteki ( )ifadesini cumhur ulema, kazanlan helal eylerin en gzellerinden seilerek verilmesi ynnde yorumlamlardr.426 Az nce de ifade ettiimiz gibi, Hz. Alinin yorumu ise altn ve gm idi. nsanlar, ya ticaretten ya mirastan ya da sahip olduklar ilerden kazan elde ederler. Bu kazanlarn iine para, menkul veya gayr-i menkul eya girdii gibi altn ve gm de girmektedir. Dolaysyla cumhurun gryle Hz. Alinin gr ayn paralelliktedir.

422 423 424 425 426

2/Bakara, 267. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. III, s. 112; e-evkn, a.g.e, c. I, s. 492-493. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. III, s. 113; e-evkn, a.g.e, c. I, s. 492-493. el-Kurtub, a.g.e, c. IV, s. 342. el-Kurtub, a.g.e, c. IV, s. 343.

77

Hz. Aliye gre bu yetin, farz ibadet olan zekt hakknda olduunu belirtmitik. Buna k tutacak olan, Abde es-Selmnden (v. 72/691) rivyet edilen haberde bir adam gelip Hz. Aliye, bu yet hakknda soru sormutur. Hz. Ali de Bir adam vard. Hurma toplamaya niyetlendi. Hurmalar toplad ve iyilerini bir yere ayrd. Bu esnada, zekt memuru geldi ve o adam da, memura, deersiz, kalitesiz hurmalardan verdi. diyerek cevap vermi ve bu yet farz klnan zekt hakknda nazil olmutur demitir.427 Hz. Ali, yetteki infak lafzn, vcbiyet ifade ettii ynnde zhiren anlam ve bu ynde aklama getirmitir. 4.

( )Fecrin

beyaz iplii siyah iplikten size seilinceye kadar yiyin, iin428 yetin bu ksmna gre, Ramazan Aynda, afak douncaya kadar veya tan yeri aarncaya kadar yiyip iilebilir. Orula ilgili olan bu yet nazil olmadan nce sahbler, iftar edip, uyumadan nce yiyip, ierler ve hanmlarna da uyumadan nce yaklarlard. Bu andan sonra da, imsak vakti gelinceye kadar herhangi bir yeme ime veya cinsel temasta bulunmazlar, bundan kanrlard. Byle bir durumda gecesini geiren, gndz orulu olarak alp, iftar vakti evine gelen bir ksm sahb, evinde yiyecek bir ey bulunduunda, hemen iftarn yapard. Fakat bulamayanlar, hanmlar kendilerine yemek hazrlamaktayken yorgunluklarndan uyuyakalrlar ve bir daha imsaka kadar yiyip, imediklerinden dolay ertesi gn halsiz derlerdi; hatta bu sebepten baylan sahbler bile olmutur. Rivyete gre, yet bunlar hakknda inmitir.429 yetle ilgili olarak, ( ) ifadesi sonradan nzil olmutur. Zira yet-i kermenin inen ilk ksmna gre, sahbeden bir ksm ayaklarna siyah ve beyaz renkte birer iplik balard; bu iplerin grntleri birbirinden seilinceye kadar da yeme ve imeye devam ederlerdi.430 Daha sonra yetin ( ) ksm inmi ve

427 428 429 430

e-evkn, a.g.e, c. I, s. 493-494. 2/Bakara, 187. el-Vhid, a.g.e, s. 158-160. el-Vhid, a.g.e, s. 160; etiner, a.g.e, c. I, s. 66-67.

78

yette geen iplerden muradn, gecenin karanl ve afan aydnl olduu anlatlmak istenmitir.431 Hz. Ali de, rivyete gre bir gn sabah namazn klm ve kldktan sonra yle demitir: te bu, fecrin beyaz ipliinin siyah iplikten ayrld zamandr.432 Hz. Ali bu ifadesiyle, orucun balad zaman ifade etmitir ki bu da az nce verdiimiz aklamalara uygun bir tefsrdir. Bunun yannda diyebiliriz ki Hz. Ali yeti, uygulamal olarak tefsr etmitir. 5. Hz. Alinin fkh konularla ilgili yapt tefsrine rnek

verebileceimiz bir baka yet de udur: (

)Hacc ve umreyi Allh iin tam yapn. Eer (dman, hastalk ve


benzer sebeplerle) alkonursanz kolaynza gelen kurban gnderin. Kurban, yerine varncaya kadar, balarnz tra etmeyin. Sizden her kim hasta olursa yahut bandan bir rahatsz olur (da tra olmak zorunda kalr)sa, fidye olarak ya oru tutmas ya sadaka vermesi ya da kurban kesmesi gerekir. Gvende olduunuz zaman hacca kadar umre ile faydalanmak isteyen kimse, kolayna gelen bir kurban keser. Kurban kesemeyen kimse hacda , memleketine dnd zaman yedi olmak zere oru tutar ki, hepsi tam on gndr. Bu sylenenler, ailesi Mescid-i Haram civarnda oturmayanlar iindir. Allha kar gelmekten saknn. Biliniz ki Allhn verecei ceza ardr.433

431

432 433

yetin bu ksmnda edeb bir gzellik olarak, istire sanat vardr. Beyaz iplik ile siyah iplikten maksat, sabahn beyazl ve gecenin karanldr. yetteki iplik lafz ise mecaz iindir. Sabahn beyazl, tan yerinin aard hafif bir aydnlktr. Bu esnada gecenin karanl ise kaybolup gider. Birinin geldii srada br kaybolduundan, her ikisinin de sahip olduu hassas ve krlgan dengelerinden dolay ipliklere benzetilmilerdir. Zira beyazlk gittike artar, karanlk ise gittike azalr. (Bkz.: es-Sbn, Safvetut-Tefsr, el-Mektebetl-Asriyye, Beyrut 2003, s. 108). Fakat yet hakknda, bu ifadenin istiare deil de, tebih-i bel olduu gr de vardr. (Bkz.: ez-Zemaher, a.g.e, c. I, s. 229). et-Taber, Cmiul-Beyn, c. II, s. 238. 2/Bakara, 196.

79

Rivyete gre bir adam Hz. Aliye gelip (

)yetini

sormutur. Hz. Ali de adama cevaben, hac ve umrenin tamamlanmasndan maksadn Senin ailenin evinden (yani memleketinden) ihrama girmendir. demitir.434 Kanaatimizce Hz. Ali bu aklamasyla, memleketi mikat yerleri dnda olan kimselerin nerede niyet edip ihrama girebileceklerini ifade etmitir. nk ona gre belli olan be mikatn dnda kalanlarn mikat yerleri, evleridir, memleketleridir.435 Zira hac iin mikat yerleri bellidir.436 Ayn ekilde lkemizde de, kutsal topraklara gidecek olan hac adaylar genelde kendi lkesindeki havaalannda ihrama girmektedirler. Dolaysyla bu uygulamann da temelinde yatan dncenin, Hz. Alinin, ifade ettiimiz aklamas olduu sylenebilir. Ona gre bu ibadetlerin her biri, niyetin, henz evdeyken kalbe yerletirilmesiyle balar. Yani hac veya umre yapmak isteyen ahs, evinde (yurdunda) ihrama girip, bu ibadeti yapmay murad etmelidir. Baka bir ifadeyle, Hz. Aliye gre, hacca veya umreye niyetlenen kimse, bilmelidir ki, bu ibadetlerin tamamlanmas daha evdeyken niyet ederek ihrama girmekle olmaktadr. Zira haccn sahih olmasnn artlarndan biri de niyetle ihrama girmektir.437 Kii evden karken, ne herhangi bir ihtiyacn giderme ne de ticaret niyetinde olmaldr. Ayn yette geen ( ) ifadesi iin Hz. Ali: Hac yapan kimse herhangi bir sebeple engellenirse, kurbann gnderir. Kurban kesildiinde ihramdan km olur; kesilmezse kesilinceye kadar ihramdan kamaz. demitir.438 hramdan kmak da tra ile olur. Zaten yetin devamnda ifade edilen ( ) lafzndan maksat da, Hz. Alinin verdii hkmn gerekesi niteliindedir.

434

435 436

437 438

e-afi, Ahkmul-Kurn, s. 128; et-Taber, Cmiul-Beyn, c. II, s. 283; bnul-Arb, a.g.e, c. I, s. 167; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 207; el-Kurtub, a.g.e, c. III, s. 263. mam Zeyd, a.g.e, s. 201. Mikat yerleri 5 tane olup unlardr: Medne tarafndan gelenler iin Zl -huleyfe, Irak tarafndan gelenler iin Zat- rk veya el-Akk, am tarafndan gelenler iin Cuhfe, Necid tarafndan gelenler iin Karen ve Yemen tarafndan gelenler iin Yelemlemdir. Bkz.: mam Zeyd, a.g.e, s. 200; el-Mernn, a.g.e c. I, s. 163. Elmall, a.g.e, c. II, s. 43. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. II, s. 306.

80

hsar ise, ihramda olan kimsenin, hac veya umresini hastalk, dman ve benzeri sebepten dolay tamamlamaya imkn bulamamas demektir.439 Byle bir durumdaki kimseye de muhsar denilir. Hz. Ali, yetin devamnda geen ( ) ibaresindeki kolay olan kurbandan maksat koyundur. diyerek, kesilmesi kolay hedy kurbanndan muradn, koyun olduunu aklamtr.440 lim ehlinin ounluu da bu grtedir.441 Ayn yette geen (

) lafzyla ilgili olarak Hz. Ali Bu, hedy kurban kesilmeden nce, kendisine bir
ey isabet eden kimseye keffaret gerekir. demektedir.442 Aslnda yette, muhsar kimse iin gereken ey, srasyla, oru veya sadaka yahut nsk olarak fidyedir. yet hakknda btn grler bu yndedir. Dolaysyla Hz. Alinin keffaret lafz muhtemeldir ki fidye iin sylenmi bir ifadedir. nk saydmz bu eyin fidye olduunu, bize yet beyan etmektedir ve yetin bu ksmnn mns aktr. Hz. Ali, ayn ibarede geen fidye iin, orucun gn; sadakann alt fakire verilmek zere sa ve nskn de bir koyun olduu ynnde aklama getirmitir.443 Bu ayn zamanda drt mezhebin de grdr ve muhsar, fidye vermekte hangisini dilerse onu yerine getirebilir.444 Yine Hz. Aliye gre umreyi, hac ile birletirinceye kadar tehir eden kimseye de bir hedy kurban gerekir. Yani, umreyi hacla birletirerek kran hacc yapmak isterse veya umre ihramndan kp hac ihramna kadar serbest kalmak ve ihramlyken yasak olan eylerden istifade etmek suretiyle temettu hacc yapmak isterse, kolayna gelen bir kurban -Hz. Aliye ve cumhura gre bu bir koyundurkesmesi vaciptir.445

439 440 441 442 443 444 445

mam Zeyd, a.g.e, s. 214; El-Mernn, a.g.e c. I, s. 213. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. II, s. 297; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 208. e-afi, Ahkmul-Kurn, s. 129; el-Kurtub, a.g.e, c. III, s. 282. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. II, s. 314. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. II, s. 323. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 209. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 210.

81

Bu kurbana da gc yetmiyorsa ahsn, (

) yetii gerei hac gnlerinde gn, hac dn de yedi gn


olmak zere tam on gn oru tutmas gerekir. Hz. Aliye gre, oru tutacak kimse, hac gnlerinde orucunu terviyeden nceki gn, terviye gn446 (Zilhiccenin sekizinci gndr) ve arefe (Zilhiccenin dokuzuncu gndr) gnlerinde tutar.447 Mstehab olan bu olup Zilhiccenin yedi, sekiz ve dokuzuncu gnlerinde tutulmasdr.448 6. Hz. Alinin bir baka tefsrine rnek 2/Bakara Sresi, 228. yet iin

yapt aklamadr. yet-i kerme boanm kadnlarn bekleyecei iddet mddetinden bahsetmektedir: (

) Boanm kadnlar, kendi


balarna ay hali beklesinler. Eer onlar Allha ve hiret gnne gerekten inanmlarsa, rahimlerinde Allhn yarattn gizlemeleri kendilerine hell olmaz. Eer kocalar bu arada barmak isterlerse, boadklar kadnlar geri almaya daha fazla hak sahibidirler. Erkeklerin kadnlar zerinde haklar olduu gibi, kadnlarn da erkekler zerinde belli haklar vardr. Ancak erkekler, bu haklarda kadnlara gre bir derece stnle sahiptirler. Allh Azzdir, Hakmdir. Bu yette geen ( )lafz mterek bir lafz olup, yeti mkil hale getirmektedir.449 Zira bu kelime hem temizlik hem de ayba hali anlamna gelmektedir.450 Dolaysyla, bu yet ile ilgili hkmlerinde, mezheplerin farkl grlerde olmasnn k yeri bu kelimedir.

446

447 448 449

450

Terviye, suya kandrmak demektir. Haclarn Arafata kmak zere, develerini sulayp, azk tedarik etmelerinden dolay Zilhiccenin sekizinci gnne Terviye Gn denir. Bkz.: Erdoan, a.g.e, s. 571. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. II, s. 338; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 210. Elmall, a.g.e, c. II, s. 51. Zeydn, a.g.e, s. 275; abn, Zekiyyddin, slm Hukuk lminin Esaslar (Uslul-Fkh), Terc.: brahim Kfi Dnmez, TDV Yaynlar, Ankara 2003, s.361. bnul-Arb, a.g.e, c. I, s. 250, 252.

82

filer, Malikiler, Hz. Aie ve dier baz hukukulara gre bu kelime temizlik mnsnadr ve iddet dnemi temizlie denk gelmektedir.451 Rid Halfelerle birlikte, Abdile, Hanefler ve bir ksm fkhya gre ise kur kelimesi, hayz hali olup, iddet mddeti de ayba hali beklemek anlamna gelmektedir.452 Hz. Ali bu konuya misal bir uygulamasnda, hanmn (ric talakla) bir veya iki defa boam bir kii hakknda yle demitir: Kars hayzdan temizlenip ve namaz klabilecek hale gelene kadar ricat (hanmna dnme), adamn hakkdr.453 Yani bu ifadeye gre, ric talakla boanm ve iddet bekleyen kadnn, ayba grmesi ve temizlenmesi sonunda talak, baine dnmektedir. Baka bir ifadeyle Hz. Aliye gre, yetteki kur kelimesi, ayba veya hayz anlamna gelmektedir.454 Dier bir deyile Hz. Ali, mkil bir lafz, ictihad bir yaklamla aklamtr. 7. Hz. Alinin, mehir hakknda baz hkmleri ieren u yet -i kerme ile

ilgili yorum veya aklamas yledir: (

Kendileriyle temas etmediiniz yahut kendilerine bir mehir tayin etmediiniz kadnlar boamsanz (bunda) size bir gnah yoktur. Onlar zengin olannz kudretince, darda bulunannz da halince olmak zere rfe uygun bir fayda ile faydalandrnz. Bu iyilik etme iarnda bulunanlarn zerine bir bortur.455 Bahse konu ettiimiz bu yet-i kermede de Allh-u Tel, mehrin456 sylenmeden de veya tayin edilmeden de, nikhn geerli sayldn ifade etmitir. Ayn ekilde, cinsel temas olmakszn da boamak, yete gre caizdir. Fakat yetin
451 452 453 454 455 456

et-Taber, Cmiul-Beyn, c. II, s. 600; abn, a.g.e, s. 361; Elmall, a.g.e, c. II, s. 105. abn, a.g.e, s. 362. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. II, s. 599, 601. mam Zeyd, a.g.e, s. 288. 2/Bakara, 236. Mehir, kadnn nikh akdiyle hak ettii mal demektir (Bkz.: Erdoan, a.g.e, s. 356). slm hukukuna gre mehir, kadnn kocas zerindeki haklarndan biri olup, nikh akdinin sonularndandr. Baka bir ifadeyle mehir, nikhn shhat art deil, sonucudur. Bu itibarla mehir sylenmeden de nikh geerlidir. Ancak, nikh akdi mnakid (olumu) sayldktan itibaren mehir lazm olur. (Bkz.: Ebu Zehra, Muhammed, el-Ahvlu-ahsyye, DrulFikril-Arab, Kahire 2005, s. 168).

83

devamnda, mehir sylenmeksizin ve birleme olmakszn boamada da, erkein kadna rfe gre belli eyler verip, onun gnln ho etmesinin uygun bir davran olduu ifade edilmektedir. Bu ekilde bir boanma olaynda kadn, iddet de beklemez.457 Bu verilen eylere fkhta muta denmektedir. Muta, kocann, bir ikram, yardm ve talakn verdii sknty biraz olsun dindirmek iin, mal, giyecek veya yiyecek olarak, boam olduu hanmna verdii eylerin genel addr. 458 Miktar ise ictihada braklmtr.459 Hz. Aliye gre yette ifade edilen ve muta olarak verilecek ey, kadnn faydalanabilecei, mal saylan bir eyler olmas gerekir.460 Hz. Ali muta olabilecek eyleri aklarken, miktar ile ilgili herhangi bir hkm vermemitir. Kanaatimizce Hz. Ali bu hususu rfe braklm bir uygulama olarak kabul etmi ve snrlayc/belli bir miktar tayin etmemitir. Ancak mezheb imamlar bu konuda farkl grler belirtmilerdir: mam Malike (v. 179/796) gre mutada bu miktar rf belirler; mam fiye gre orta halli biri iin otuz dirhemdir; Ebu Hanifeye gre ise en az bir zrh, barts ve yorgan olup, muta mehrin yarsn geemez; Ahmed b. Hanbele (v. 241/855) gre de, bir zrh ve namazn sahih olabilecei miktarda bir rtdr.461 yette ifade edilen mutann, her boanm kadn iin vacip olup olmad limler arasnda ihtilaf konusudur. Hz. Ali, kadna muta verilmesi hususunda (2/Bakara Sresi, 241i de aklarken), hr olsun kle olsun, boanan her mmine kadn iin muta vardr demitir. Bu sznden sonra da, konumuz olan 2/Bakara Sresi, 236. yeti okumutur.

457 458

459

460 461

33/Ahzab, 49; es-Sbn, Raviul-Beyn, c. I, s. 290. en-Nesef, Necmud-din b. Hafs (v. 537/1142), Tlbetut-Talebe Fil-Istlhtil-Fkhiyye, Drul-Kalem, Beyrut, 1406, s. 97. es-Sbn, Raviul-Beyn, c. I, s. 291; Dndren, Hamdi, Delilleriyle Aile lmihali, Erkam Yaynlar, stanbul 2009, s. 230. e-evkn, a.g.e, c. I, s. 436. Ebu Zehra, a.g.e, s. 200-202; es-Sbn, Raviul-Beyn, c. I, s. 291-292; Dndren, a.g.e, s. 230.

84

Bu konuda Hz. Ali de yetin zhirinin vcb ifade ettiini belirtmitir.462 Zira ona gre, emir sasndaki ( )lafz vcbiyet ifade etmektedir. bn mer, bn Abbas, Said b. Cbeyr (v. 95/713), Ebu Klbe (v. 104-106/722), Dahhk (v. 105/723), Hasan Basr, Katade ve Zhrden (v. 124/742) de mutann vcbiyetine dair grler rivyet edilmitir.463 mam Malike gre muta vacip deil, mstehaptr. Hanefiler, filer ve Hanbellere gre muta, mehir tayin edilmeyerek boanm her kadn iin verilmesi vaciptir; eer mehir belirlenip boanmsa, kadna muta vermek mustehaptr.464 8. Evliliin sonlandrlmas sz konusu olup, talak gerekleecek ise

boanmann vuk bulmamas iin son bir alternatif sunan u yette her iki taraftan birer hakemin tayin edilmesi bildirilmektedir: (

) Eer(kar ile kocann)


aralarnn almasndan endieye derseniz o vakit erkein ailesinden bir hakem, kadnn ailesinden de bir hakem gnderin. Bu iki hakem bartrmak isterlerse, Allh aralarndaki dargnl giderme hususunda, o ikisini muvaffak klar. phesiz ki Allh Almdir, Habrdir.465 yette, evlilik esnasnda kar-koca arasnda vuk bulabilecek herhangi bir olumsuzlukta, kocann tarafndan bir hakem, hanmn tarafndan da bir hakem tayin edilmesi tavsiye edilmektedir. Eer bu iki hakem, gerekten kar-kocann arasn bulup, bartrmak isterlerse, Allhn da onlar, bu niyetlerine muvafk bir sonula destekleyecei anlatlmaktadr. Fakat maslahat gerei, kar-kocann tefrki icab ediyorsa, boanmalarna ynelik de anlaabilirler.466 Hz. Alinin yetin bu ksmlaryla ilgili olan hakemlerin yetkilerinin ne olduu hakkndaki aklamas ile alakal yle bir olay rivyet edilir: Aralarnda anlamazlk olan bir ift, Aliye geldiler. Beraberlerinde, her birinin akrabalarndan bir grup insan da vard. Ali onlara Erkein akrabalarndan bir hakem, kadnn
462 463 464 465 466

el-Kurtub, a.g.e, c. IV, s. 162; e-evkn, a.g.e, c. I, s. 436. el-Kurtub, a.g.e, c. IV, s. 162; es-Sbn, Raviul-Beyn, c. I, s. 291-292. es-Sbn, Raviul-Beyn, c. I, s. 291-292. 4/Nisa, 35. es-Sbn, Raviul-Beyn, c. I, s. 360.

85

akrabalarndan bir hakem gnderin (tayin edin). dedi. (Hakem olacak ahslar belli olunca) iki hakeme yle dedi: Yapmanz gerekenleri biliyor musunuz? Size den grev, ayet birlemeleri uygunsa, ikisini birletirmek; deilse aralarn ayrmaktr. Bunun zerine kadn Lehimde ve aleyhimde Allhn Kitabnn hkmne razym. dedi. Kocas ise (Her eye razym) ama ayrma iine gelince raz deilim. deyince Hz. Ali adama (dnerek): Yalan sylyorsun (hile yapyorsun)! Vallhi, kadnn dedii ekilde bir karar verinceye kadar yerinden ayrlamazsn. eklinde karlk verdi.467 Bu olaya gre Hz. Ali yeti, hakemlerin kar-kocann akrabalarndan seilmesi ve bu hakemlerin birletirmeye de boamaya da yetkileri olmas ynnde tefsr etmitir. Hatta Hz. Ali, hakemeynin boamaya dair karar verdikleri bir olayda iki hakem de onlar ayrma noktasnda icma etti. demitir.468 Hz. Aliye gre tarafeynin setii iki hakem de birlikte karar vermelidirler. Biri varken dieri yoksa verilen hkm geersizdir. Hkm ancak, hakemeynin bir araya gelip, ayn karara varmalaryla geerli olur.469 Tayin edilen hakemlerin ayn zamanda vekil olup olmadklar ynnde de bir ihtilaf vardr ve grler u yndedir: Ebu Hanife ve Ahmed b. Hanbele gre bunlar vekil olup, ancak elerin rzasyla tefrik karar verebilirler; mam Malike gre ise hem vekil hem de hkim olup, ceme de tefrike de yetkileri vardr.470 Az nceki rivyette Hz. Alinin de bu dncede olduunu ortaya koyduk. yet ile ilgili olarak hakemlerin akrabadan olup olmayaca; kar-kocann izni olmadan boama selahiyetlerinin olup olmad; kar-kocann arasnn almasndan korkarsanz hitabnda muhatabn kim olduu gibi konular da limler arasnda farkl grlerin olduu konulardr. Bu yetteki hakemeyne dair hkmlere mil aklamasnda Hz. Ali, iki hakemin de elerin akrabalarndan olmasn; hakemlerin birletirmeye de boamaya da yetkili olduklarn ve herhangi bir karar verme durumunda hakemeynin icma etmesini art komutur. Kanaatimizce bu tr bir yorum ve fkh zm, tamamen ailelerin ve elerin maslahatna gre yaplmtr.

467 468 469 470

et-Taber, Cmiul-Beyn, c. IV, s. 101. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. IV, s. 103. e-evkn, a.g.e, c. I, s. 742. es-Sbn, Raviul-Beyn, c. I, s. 365.

86

9.

Kurn- Kermde abdestin farziyyetine ve uygulamasna ynelik

yet-i kermede, her vakit namaz iin abdest art mdr? sorusu hakknda Hz. Alinin yapt aklamay vermek istiyoruz: (

) Ey iman edenler! Namaza


kalktnz zaman yzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi ve balarnz meshedip, her iki topua kadar ayaklarnz ykayn.471 badetlerle ilikili olarak, abdest ve teyemmm gibi ok nemli konular ihtiva eden bu yet-i kerme hakknda Hz. Alinin uygulamal bir tefsrde bulunduunu syleyebiliriz. nk Hz. Ali, yetin elfazn, zhiri anlamda anlam ve her namaz iin yeni bir abdest almtr. krimeden mervi bir rivyette Hz. Alinin, vakti giren her namaz iin abdest ad ve her abdestten sonra bu yeti okuduu ifade edilmektedir.472 yetin zahirine bakldnda, namazn art olan abdestin her namaz iin yenilenmesi gerektii anlalmaktadr. Hz. Peygamberin (s) de byle yapt rivyet edilmektedir: Enes b. Malike abdest hakknda bir soru sorulunca: Allh Rasl her namaz iin abdest alrd, biz ise tek abdestle namaz klardk.473 eklinde cevap vermitir. Mekkenin fethi esnasndaysa, Hz. Peygamber (s) be vakit namaz tek abdestle klmtr: Nebi (s) fetih gn, be vakit namaz mestleri zerine meshederek (ald) tek abdestle klmtr. Bunu gren sahbeden Hz. mer aknln: Hi yapmadn bir ey yaptn bugn (Y Raslallah)! diyerek yansttnda Hz. Peygamber (s): Bilerek yaptm Y mer! karln vermitir.474 Sahbeden Rid Halfeler de her namaz iin abdest almay tercih etmilerdir.475 Ancak onlarn bu

471 472 473 474 475

5/Maide, 6. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. IV, s. 152. Ebu Davud, Taharet, 66 (s. 1234, H. No: 171). Mslim, Taharet, 86 (s. 725, H. No: 642); Ebu Davud, Taharet, 66 (s. 1234, H. No: 172). el-Casss, Ebubekir Ahmed b. Ali er-Rz (v. 370/981), Ahkmul-Kurn, c. II, s. 416, DrulKtbil-lmiyye, Beyrut, t.y.; Elmall, a.g.e, c. III, s. 172.

87

davran kendi tercihleriyle ifa ettikleri mstehap bir uygulama olmaya hamledilmektedir.476 yetteki geen ( )ifadesini cumhur ulema zhir anlamda, her namaza niyetlenildiinde abdest almal eklinde anlamamlardr. Onlara gre, bu yette mahzuf bir kayt vardr. Bu da, ( ) abdestsiz olarak kalktnzda veya ( ) abdestsiz iken gibi bir kayt olup; anlamn zahiren deil de, mukayyed lafzla anlalmas gerektii ynnde aklama getirmilerdir.477 Tm bu aklamalardan sonra Hz. Alinin yete zahiren yaklamasn deerlendirmek gerekirse; sahbenin bu gibi davranlarda bulunmas -az nce de bir rneini verdiimiz- Efendimizin (s), yeni vakti giren her namaz iin abdest tazelemesine balanabilir. Bunun yannda bu tr bir ibadeti her namazdan nce tekrarlamay mstehap olarak da yapm olabilirler. Yani bu tr bir davran direkt zahirilie balamaktansa, Hz. Peygamberin (s) bir anlamda mfessir olarak uygulamaya koyduu snnetine ittiba olarak deerlendirmek daha doru olur kanaatindeyiz. 10. Allh, bu yet ile mminlere yeminlerin bozulmas durumunda, yerine

getirilecek keffaretler hakknda bilgi vermektedir. Bu meyanda Hz. Alinin yemin taksmini ve aklamalarn sunmak istiyoruz: (

)Allh, kastsz olarak aznzdan kveren yeminlerinizden dolay sizi


sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptnz yeminlerden dolay sizi sorumlu tutar. Bunun da keffreti, ailenize yedirdiiniz yemein orta hallisinden on fakire yedirmek yahut onlar giydirmek yahut da bir kle azat etmektir. Bunlar bulamayan gn oru tutmaldr. Yemin ettiiniz takdirde yeminlerinizin keffreti ite budur.

476 477

el-Casss, Ahkmul-Kurn, c. II, s. 416. bnul-Arb, a.g.e, c. II, s. 75; Elmall, a.g.e, c. III, s. 173.

88

Yeminlerinizi koruyun (onlara riayet edin). Allh size yetlerini aklyor; umulur ki kredersiniz!478 Yemin, bir ie Allh ahit tutarak, szn kuvvetlendirmek demektir.479 Bu anlamda, hatayla yaplan yemin (yemin-i lav)480 hari, bile bile, kasden yaplan yeminlerin bozulmasndan dolay keffaret gerekir. Hz. Aliye gre yemin eittir:481 Yemin-i Sabr (Yemin-i mus): Bu yeminde, kii bir eye bile bile yemin eder. Fakat bu yemini yalan zere kuruludur. te bu Sabr (mus) Yeminidir ki, byk gnahlardandr. Ne yaparsa yapsn, gnah keffaret olarak yaplacak eyden daha byktr. Hemen Allha tvbe etmesi ve vazgemesi gerekir. Zira bile bile yalan yere kasem etmek olan bu yeminde, keffaret yoktur. Yemin-i Lav: Bu yeminde, kii bir eye (hataen) zannyla yemin eder. Allhn ( ) Allh, sizi yeminlerinizde bilmeyerek ettiiniz lav (herhangi bir kast olmadan, kanaate gre yanl yere yaplan yemin)dan sorumlu tutmaz.482 buyurmasndan dolay bunda da keffaret ve gnah yoktur. Yemin-i Tehlle (= Yemin-i Mnakid/Muakkade): Bu yeminde, kii daha henz yapmad (halde yapacana veya yapmayacana dair: vallhi falan ii yapacam veya vallhi falan ii yapmayacam gibi) bir eye yemin eder. Bu tr bir yemini bozduu zaman keffaret gerekir. Zira Allh (

buyurmaktadr. Ayrca bu, u yetin ierdii hkme de girmektedir: (

)Allh, (gerektiinde) yeminlerinizi bozmanz


size meru klmtr. Sizin yardmcnz Allhtr. O, bilendir, hikmet sahibidir.483

478 479 480 481 482 483

5/Maide, 89. en-Nesef, Tlbetut-Talebe, s. 141. 2/Bakara, 225. mam Zeyd, a.g.e, s. 190. 2/Bakara, 225. 66/Tahrim, 2.

89

Hz. Aliye gre bu tr bir yeminin keffareti, fakirleri sabah akam, ekmekya, ekmek-i ya veya sirke-ya ile doyurmaktr.484 Baka bir rivyette de, fakirlere sabah-akam verilebilecek yiyecekler hakknda yle demitir: Etle birlikte ekmek, yala birlikte ekmek veya i yayla birlikte ekmek yeminin keffaretidir.485 Bu konuyla ilgili bir baka rivyette Hz. Ali yle demitir: Fakirlerin sabah-akam yiyecekleri yarm sa buday veya hurma ve ekerle yaplan bir tr ezme yahut undur. Veya bir sa hurma ya da bir sa arpadr. (yetteki ( ) lafzndan kast) ekmek ile i ya veya yadr. (Yedirilmesi istenen eylerin) en iyisi ekmek ve tuzdur (atr). (yetteki (

)ifadesinden maksat da) fakirlere, namazlar iin yeterli olacak lde bir
elbisedir.486 evkninin bildirdiine gre, on fakirin her birine verilecek bu yemein miktar Hz. Aliye gre, yarm sa budaydr.487 Hz. Aliye gre, fakirlere verilecek bu yemeklerde tecezz yaplamaz. Yani, akam verip sabah vermeme veya sabah verip akam vermeme gibi bir durum caiz deildir. Hem akam hem de sabah verilmelidir.488 Hz. Alinin yeminin keffaretine dair yapt nanslar ieren bu aklamalarn u ekilde zetleyebiliriz: Hz. Ali, yemin keffaretinde fakirlere verilecek yemek hususunda ekmei temel almtr. Ekmein yanna verilecek katn da, zamn ve duruma gre farkllk arzedeceini ortaya koyan aklamalarda bulunmutur. 11. Hrszlk olaynda, hrsza verilecek cezaya dair hkm ieren yet-i

kerme hakknda Hz. Alinin kime hrsz denilecei ve hrszla dair eitli fetvlarn da ieren yorumlarn sunmak istiyoruz: (

) Hrszlk eden erkek ve kadnn, yaptklarna

484 485 486 487 488

et-Taber, Cmiul-Beyn, c. V, s. 25. e-evkn, a.g.e, c. II, s. 101. mam Zeyd, a.g.e, s. 191. e-evkn, a.g.e, c. II, s. 101. e-evkn, a.g.e, c. II, s. 101.

90

karlk bir ceza ve Allhtan bir ibret olmak zere ellerini kesin. Allh Azzdir, Hakmdir.489 yet-i kermede, slmn hrszlk iin koyduu caydrc bir hkm olan el kesme olayndan bahsedilmektedir. Ancak r, yette, mutlak ifadeler kullanarak bu husustan bahsetmitir. Hrsz kime denir? Her eyi alan hrsz m saylacaktr? alnan eya ile ilgili olarak, hangi miktarda alnrsa hkm uygulanr veya hrszlk hkmnn cari olmas ne tr mallarda sz konusudur? Bu ve benzeri konular, yetin icmlen ifade edilmesi dolaysyla, belirgin deildir. Durumun byle olmasndan dolay, slm limleri arasnda bu konular zerinde birok gr serdedilmitir. slm hukukunda hrsz, kil ve bli olarak, (ihtiraz olunmu) sahibi belli bir miktar mal, hakk olmadan sahibinden gizlice ve pheye mahal brakmayan bir ekilde alan/alan ve zerine el kesme cezas uygulanmas gereken kimsedir.490 Buna gre, el kesme cezasna mteallik miktara ulamayan bir mal alan ahs, hrsz saylmamaktadr.491 Hz. Alinin bu konuda yetle ilgili bu ksm hakkndaki grn ifade eden iki rivyet vardr: lki, Kymete on dirhemden daha az eyi almada, el kesmek yoktur.492 kincisi, Hz. mer ile birlikte bu gr paylatklar bildirilir: be dirhemden daha az eyde el kesme cezas yoktur.493 Bu konuda, Rusl-Mesil muhakkiki Abdullah Nezr Ahmed, Beyhakiden rivyetle, Hz. Alinin belirlemi olduu on dirhemlik miktar hususu hakkndaki rivyette, mechl ve zayf rvlerin toplandn syleyerek isndnn gvenilir olmadn sylemektedir.494 Yine Hz. Aliye gre, Kendisine braklan emanete ihanet edenin (el koyann), yan kesicinin, ya meyveyi dalndan koparann, hurma tohumu (z veya ekirdei) alann, avlanan hayvan veya kuun tyn alann, ktlk zamannda alann eli kesilmez. Ayn zamanda, Mslmanlarn devlet hazinesinden alann da eli kesilmez. Zira bir ekilde onun da beytl-mlda pay bulunmaktadr.495

489 490 491 492 493 494 495

5/Maide, 38. en-Nesef, Tlbetut-Talebe, s. 158; es-Sbn, Raviul-Beyn, c. I, s. 428. el-Casss, Ahkmul-Kurn, c. II, s. 519. mam Zeyd, a.g.e, s. 301; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. II, s. 190. el-Casss, Ahkmul-Kurn, c. II, s. 520. ez-Zemaher, Rusul-Mesil, s. 491(4. dipnot). mam Zeyd, a.g.e, s. 302.

91

Mezhep imamlar bu konuda u grlerde bulunmulardr:496 mam- Azam Ebu Hanife, mam Zfer (v.150/767) Sfyan es-Sevr ,Ebu Yusuf (v. 182/798), mam Muhammede (v. 189/805) gre alnan ey, en az 10 dirhem (gm para) veya karl mal olursa hrszn eli kesilir. ayet 10 dirhemden aa olursa el kesme cezas uygulanamaz. mam Malik ve fiye gre ise el kesme cezasnn uygulanmas iin alnan para veya maln 1 dinarn (altn para) drtte biri veya 3 dirhem (gm para) veya karl mal olmaldr. Bu miktardan aa para veya mal iin el kesme cezas uygulanamaz. Sahbeden, el kesmeyi gerektiren miktar hakknda dirhem (bn mer, be dirhem (Enes(v. 90/709), on dirhem (Abdullah b. Abbas Abdullah b. Amr (v. 65/684), bir dinarn drtte biri (Hz. Aie) diyenler de olmutur.497 Bakldnda, fkh kitaplarnda ilgili blmlerde, Hz. Alinin bu

aklamasna paralel hkmler verildii grlecektir.498 Bunlarn yan sra Hz. Ali, nebbn (kefen soyucusunun) da elini kesmemitir. Bir rivyete gre, Hz. Aliye nebbn biri getirildiinde, elini kesmeyip, ona tazir cezas vermitir.499 Bu rivyet, nebbn eli kesilmez diyen Hanefi mezhebinin de hucceti niteliindedir.500 Ayrca yette mutlak olarak ifade edilen elin nereden kesilecei hususunda, Hz. Ali ve Hz. merin, hrszlk yapan kimsenin sa elini, bilekten kestikleri bildirilmektedir.501 yette kapal kalan bir ksm daha vardr: Hrszlk yapp, eli kesilen ahs tekrar hrszlk yaparsa hkm ne ekilde olmaldr? Bu konuda, Hz. Ali ve Hz. mer, sa eli nceki bir hrszlktan kesilmi ahsn, yapt bir sonraki hrszlkta sol ayan kesmilerdir.502 nc ve devamnda bir hrszlkta bulunursa ne yaplmaldr? Bu konuda Hanefler, (sa eli ve sol aya kesilmi kiinin) sol eli veya

496

497 498

499

500 501 502

el-Casss, Ahkmul-Kurn, c. II, s. 520; ez-Zemaher, Crullah Ebil-Ksm Mahmud b. mer (v. 538/1143), Rusul-Mesil, Drul-Beiril-slmiyye, Beyrut, 2007, s. 491; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. II, s. 189-190; es-Sbn, Raviul-Beyn, c. I, s. 428. el-Casss, Ahkmul-Kurn, c. II, s. 519. ez-Zemaher, Rusul-Mesil, s. 492; el-Mernn, a.g.e c. I, s. 408-421; bn Rd, Ebul-Veld Muhammed b. Ahmed el-Kurtub (v. 595/1198), Bidyetul-Muctehid ve NihyetulMuktesid, Mustafa el-Bb, Msr 1975, c. II s. 445, vd. el-Gaznev, Siracd-din Ebi Hafs (v. 773), el-urretul-Munfe f Tahkki Bad Mesililmam Eb Hanfe, (M. Zahid el-Kevsernin (v. 1952) derlemi olduu El-Fkh ve UslulFkh adl nerinden), Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, 2004, s. 421. el-Gaznev, a.g.e, s. 421. el-Casss, Ahkmul-Kurn, c. II, s. 526; es-Sbn, Raviul-Beyn, c. I, s. 430. es-Sbn, Raviul-Beyn, c. I, s. 428.

92

aya kesilmez, tvbe edinceye ve kendisinde salih zatlarn emareleri gzknceye kadar mebbeten hapis cezas verilir demekteyken; filer, nc bir hrszlkta sol eli, dier hrszlkta ise sa aya kesilir demektedirler.503 Hatta bu konuyla alakal olarak Hanefilerin de istidll ettii bir rivyette: Byle bir mesele Hz. Ali zamannda olmutur. (Sa eli ve sol aya kesilmi bir hrsz tekrar hrszlk yapnca)kesilmi el ve ayan Hz. Aliye gsterir. Hz. Ali de bunun zerine bu ahsa tekrar bir kesme cezas uygulanmamasn emreder ve yle der: Ben onda, ihtiyac hsl olduunda tutabilecei bir el ve yryebilecei bir ayak brakmamaktan dolay Allhtan utanrm.504 Hz. Alinin bu ifadesinden anlalmaktadr ki, el kesme cezas verilme nedeni, hrszlk yapan ahs ortadan kaldrmak deil; kullanabilecei organlardan kimisini brakmak yoluyla tekrar hrszlk yapmas durumunda bir zecr ve engelleme yntemidir.505 Zira herhangi bir hrszlktan dolay el kesme cezas mer iken, hrsz ldrmek gayr-i mer bir uygulama olmaktadr.506 Diyebiliriz ki, Hz. Ali, vermi olduu bu hkmde, ahsn maslahatna gre hareket etmitir. 12. (

)Mmin kadnlardan iffetli olanlar ile daha nce kendilerine kitap


verilenlerden iffetli kadnlar da, mehirlerini vermeniz artyla, namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak zere size helldir. Kim (slm hkmlere) inanmay kabul etmezse onun ameli boa gitmitir. O, ahirette de ziyana urayanlardandr.507 yet-i kermeye gre, ehl-i kitaptan iffetli olup, mehirleri de verilmek artyla Hristiyan veya Yahudi kadnlarla evlenilebilir. Sz konusu olan yette geen ehl-i kitabn iine kimler girmektedir?

503 504 505 506 507

ez-Zemaher, Rusul-Mesil, s. 496; el-Gaznev, a.g.e, s. 422. ez-Zemaher, Rusul-Mesil, s. 496. Benzer bir rivayet iin bkz.: el-Gaznev, a.g.e, s. 422. ez-Zemaher, Rusul-Mesil, s. 496. el-Gaznev, a.g.e, s. 423. 5/Maide, 5.

93

Bu konuda Hz. Aliye gre, bir Mslman erkek, Yahudi veya Hristiyan bir kadnla evlenebilir. Mecs veya mrik bir bayanla evlenemez. Ayrca harb (yani diyar- slm ile sava halinde olan) veya Hristiyan Araplarla evlenilmesini ho grmemi ve Onlar ehl-i kitap deildir.demitir.508 Hatta Ben Talib ile ilgili olarak nk onlarn iki imek dnda, Hristiyanlkla herhangi bir alakalar yoktur. imeye demitir.509Bununla tutundular (Yani birlikte, yalnzca ayn iki kavim ime hakknda noktasnda Ben Talib Hristiyanlarnn kestiini yemeyin. nk onlar, Hristiyanlardan (sadece) iki Hristiyanlara benzemekteler). demitir.510 Yani Hz. Aliye gre, ehl-i kitaptan olmak onlarn sadece bir zelliklerine uygulamak deildir. Ona gre, ehl-i kitap olmann temelinde, onlarn helal saydn helal saymak, haram saydn haram saymak; yani ksacas onlarn eriatna bal olmak yatmaktadr.511 13. (

)zerine dp urasanz da kadnlar arasnda


dil davranmaya g yetiremezsiniz; bri birisine tamamen kaplp da dierini askya alnm gibi brakmayn. Eer aray dzeltir, gnahtan saknrsanz Allh phesiz ok balayc ve esirgeyicidir.512 Hz. Aliye gre evlilikte, hakikaten gerekletirilemeyecek adalet, eler arasndaki sevgi, muhabbet ve cinsel yaamdr.513 Nafaka, giyim ve barnmaya dair konulardaysa Hz. Aliye gre, bunlarda adaletli olmak gereklidir. Bu hususta sahip olunan cariyelerin ise bir pay yoktur.514 14.

)Emzirmeyi

tamamlatmak isteyen (baba) iin, anneler ocuklarn iki tam yl emzirirler.515


508 509 510 511 512 513 514 515

mam Zeyd, a.g.e, s. 276; el-Casss, Ahkmul-Kurn, c. II, s. 411. el-Casss, Ahkmul-Kurn, c. II, s. 411; Elmall, a.g.e, c. III, s. 168. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. IV, s. 137. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. IV, s. 138. 4/Nisa, 129. mam Zeyd, a.g.e, s. 278. mam Zeyd, a.g.e, s. 278. 2/Bakara, 233.

94

Hz. Ali, stkardeliiyle ilgili olan bu yetteki ifadelerden yola karak: St emzirme (mddeti) iki yldr. ki yl mddetinde st emzirmeden dolay haramlk sabit olur. ki yldan sonraki, st emzirmede ise herhangi bir haramlk yoktur.516demitir. Sahbeden Hz. Ali ile birlikte, bn Abbas, bn Mesud, Cabir, Ebu Hureyre, bn mer gibi kiiler ve Said b. el-Mseyyeb (v. 91-94/715), At (v. 114/732), st akrabalnn ilk iki yllk srede olabileceini, bundan sonra olamayacan belirtmilerdir.517 Fukahann ounluuna gre de, st akrabal, ocuun ilk iki ya iinde emdii stle meydana gelir.518 Ebu Hanifeye gre bu sre iki buuk yl519; mameyn ile mam fiye gre ise iki yldr.520 St emme miktar hususunda, Hz. Ali, Abdullah b. Abbas ve Abdullah b. Mesud gibi sahblere, Hanefilere, Malikilere ve Zeydlere gre az olsun, ok olsun her iki haldeki emmeyle st hsml meydana gelir.521 filere ve Hanbellere greyse ayr ayr be emmeyle st akrabal oluur.522 Grlmektedir ki, sahbeden bir ksm ile fukahann byk ounluu arasnda kabul gren fikirler ve fetvalar, Hz. Alinin dnce ve aklamalaryla uyum arz etmektedir. Ayn zamanda Hz. Ali, bahse konu olan durumla ilgili bir baka yet olan ( ) Biz insana, ana-babasna iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle tad ve zahmetle dourdu. Tanmas ile stten kesilmesi, otuz ay srer.523 yeti ile ilgili olarak da aklamalar vardr.

516 517 518

519 520 521

522 523

mam Zeyd, a.g.e, s. 281. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 254. el-Ksn, Ald-dn Ebubekir b. Mesud el-Hanef (v. 587/1180), Bedius-Sani F Tertbieri, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, 1986, c. IV, s. 5; bn Kesr, Tefsrul-KurnilAzm, c. I, s. 253; Karaman, Hayreddin, Mukayeseli slam Hukuku, rfan Yaynevi, stanbul, 1978, s. 260. el-Ksn, a.g.e, c. IV, s. 6; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 254. el-Ksn, a.g.e, c. IV, s. 6. mam Zeyd, a.g.e, s. 282; el-Ksn, a.g.e, c. IV, s. 7; Karaman, a.g.e, s. 260; Dndren, a.g.e, s. 315. el-Ksn, a.g.e, c. IV, s. 7; Karaman, a.g.e, s. 260; Dndren, a.g.e, s. 315. 46/Ahkf, 15.

95

Hz. Aliye gre bu yete istinaden, hamilelik asgari alt ay ve st emzirme de tam iki yldr.524 Hatta Hz. Ali ile Hz. mer arasnda bu konuda bir olay yaanmtr. Bu olaya gre Hz. mere bir gn, ocuunu alt ayda dourmu bir kadn getirilmitir. Hz. mer bu kadn hakknda kesin bir hkme varamaynca Bana Aliyi arn. demi ve Hz. Ali de gelince ona Bu kadn hakknda ne dersin? diye sorunu ifade etmitir. Hz. Ali de Allhn Kitabnda onun iin geerli bir mazareti vardr. diyerek Tanmas ile stten kesilmesi, otuz ay srer. Ayetini okumutur ve onun hamilelii alt ay; stten kesilmesi de yirmi drt aydr. diyerek meseleye aklk getirmi ve kadnn en az alt ayda doum yapabileceini ifade etmek istemitir.525 15. (

)...Ellerinizin altnda bulunanlardan (kleler ve criyelerden) mktebe


yapmak isteyenlerle, eer kendilerinde bir hayr (kabiliyet ve gvenilirlik) gryorsanz, hemen mktebe yapn. Allhn size vermi olduu malndan siz de onlara verin.526 Allh Tel, bu yet-i kermede, bahsedilen klelerle ilgili olarak, onlara yardm edilmesini tavsiye etmektedir. Mkatebe, kle veya cariye ile efendisi arasnda yaplan bir akit olup527, bu akitte kle veya cariye, belli bir bedel dedii takdirde efendisinden, kendisine hrriyetini vermesini ister veya ayn teklifi efendisi ona yapar. zerinde anlamaya varlan bu bedel hazr ise kle bu bedeli hemen demek, deilse, efendisinin kendisine tand bir sre iinde temin ettikten sonra demek artyla hrriyetine kavuur. Sz konusu yardm hakknda Hz. Ali yle bir aklama yapmaktadr:

524 525 526 527

mam Zeyd, a.g.e, s. 281. mam Zeyd, a.g.e, s. 281. 24/Nr, 33. Erdoan, a.g.e, s. 312.

96

Allh Tel, efendiye mkteb klenin bedelinin drtte birini vermesini emretmektedir. Bu Allhtan bir farz olarak gelmi deil,(tavsiye anlamnda) bir ynergedir.528 Zaten slm limlerinin ekseriyeti, bu konuda yetin, yol gsterici olup, vcb mnsnda deil de, uyulmas mstehab bir emir anlamnda olduu grnde mttefiktirler.529Buna gre, klenin efendisi bu ite muhayyerdir; dilerse antlama yapabilir, dilerse yapmayabilir; aralarnda antlama olan klesine dilerse yardm edebilir, dilerse etmeyebilir.

2. Kelm Bir Konuyla lgili Tefsri Bu ksmda Hz. Aliye ait, Ruyetullah meselesiyle ilgili bir tefsri sunmak istiyoruz:

( )
Gzel davrananlara daha gzel karlk, bir de fazlas vardr. Onlarn yzlerine ne bir toz (kara leke) bular ne de bir horluk (gelir). te onlar cennet ehlidirler. Ve onlar orada ebed kalacaklardr.530 Kelam lminin nemli meselelerinden biri de Ruyetullah konusudur. Birok mtekellim bu konuda fikirlerini ve fikirlerini destekleyen delillerini ortaya koymutur. Bu yet-i kerme de, ruyetullah konusunda delil olarak getirilmektedir. Bu grlere gemeden nce, yet ile ilgili Hz. Alinin aklamasn vermek istiyoruz. Rivyete gre bu yet hakknda Hz. Ali, ( )kelimesini, cennet; ( ) kelimesini ise Allhn vechine bakmak diye tefsr etmitir.531 Byle bir tefsr,

528 529 530 531

bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. IV, s. 49; e-evkn, a.g.e, c. IV, s. 43. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. IV, s. 48. 10/Yunus, 26. e-evkn, a.g.e, c. II, s. 620; el-ls, ihbud-dn Mahmud el-Badd, (v. 1270/1853), Rhul-Men f Tefsril-Kurnil-Azm ves-Sebil-Mesn, Dru hy-i Tursil-Arab, Beyrut, t.y., c. XI, s. 102.

97

ashabdan birok kiinin de aklama olarak getirdii bir izahtr.532 Hatta Nureddin esSbnye (v. 580) gre, bu sahblerin says yirmi birdir.533 Ruyetullah ksaca Allhn grlmesi demektir. Kelam bir ifadeyle, Allhn ahirette grlp-grlememe meselesinin zel tabiridir.534 Ehl-i Snnet, ahirette, Allhn mminler tarafndan grlebilmesinin aklen mmkn, naklen de vacip olduunu kabul eder.535 Bu, ne aklamaya ihtiya duyan ne de idrak d bir konudur.536 Ruyetullaha delil getirilen yetlerden biri de, her ne kadar hakknda, ruyetullah harici farkl mnlara dair aklamalar yaplsa da537, az nce Hz. Alinin ruyetullahn imkn dhilinde olduunu destekleyen, tefsr ifadesini sunduumuz yettir. Bu yetin aklamalar ynnde farklln olmas yannda, Fahreddin er-Rz (v. 606/1210), sz konusu yette geen ( ), ( )ve ( )lafzlarnn tefsre muhta olduunu syledikten sonra, ( )lafznn mphem bir kelime olduunu kabul etmekte ihtilafn da bundan dolay olduunu ifade etmektedir.538 Ehl-i snnet, bu yetle ilgili olarak, Hz. Peygamberden (s) gelen, tefsr babnda bir rivyeti kant olarak sumaktadr: Cennet ehli cennete girdii zaman, Allh Tebreke ve Tel onlara yle hitap eder: Baka bir ey istiyor musunuz? Size ziyade edeyim. Onlar da derler ki: (Ya Rabbi! Sen) yzmz aartmadn m; bizi cehennemden kurtararak, cennete sokmadn m? (Allh Rasl (s) devam ederek) yle dedi: Bunun zerine, (Allh, aradaki) perdeyi kaldrr (ve cennet ehli, Allh grrler). O zamn kadar, kendilerine, bundan daha tatl bir ey

532

533

534

535 536

537

538

Bu sahbler Hz. Ebubekir, Hz. Huzeyfe, Hz. Abdullah b. Abbas, Hz. Ebu Musa el-Ear ve dierleridir. Bkz.: et-Taber, Cmiul-Beyn, c. VII, s. 137-140; bn Kesr, TefsrulKurnil-Azm, c. III, s. 76; En-Nesef, Medrik, c. II, s. 18. es-Sbn, Nureddin (v. 580), Matrdiyye Akaidi / el-Bidye f Uslid-Dn, Ner. ve ev. Bekir Topalolu, DB Yaynlar, Ankara 1995 , s. 100. zarslan, Selim, Allahn Grlebilmesi/Ryetullah Sorunu ve Dirilile likisi, Say: 1, Cilt: 11, s. 276, FSBD, Ocak-2001. es-Sbn, Matrdiyye Akaidi, s. 97. el-Mtrd, Ebu Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmud es-Semerkand (v. 333/944), Kitbut-Tevhd, El-Mektebetl-slmiyye, stanbul 1979, s. 77. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. VII, s. 142; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. III, s. 76; ezZemaher, a.g.e, c. II, s. 330; en-Nesef, Medrik, c. II, s. 18; el-ls, a.g.e, c. XI, s. 103. er-Rz, Fahrud-din (v. 606/1209), et-Tefsrul-Kebr/Mefthul-ayb, Drul-Ktbillmiyye, Beyrut, 1990, c. XVII, s. 62 -63.

98

verilmemitir. Sonra Hz. Peygamber (s) ite u yeti (10/Yunus Sresi, 26) okudu: Gzel amel edenlere daha gzel mkfat, bir de daha fazlas/ziyade vardr.539 Bu hadis dnda Hz. Peygamberden (s), ruyetullah destekleyen baka rivyetler de vardr.540 Grld gibi Hz. Alinin tefsrini verdiimiz yet, birok tefsrde, ekseriyetle Allhn ahirette grlmesi eklinde izah edilmeye allmtr. Ayn yeti, Ehl-i Snnet, ruyetullaha dair itikad grlerinin temel noktalarndan biri yapmtr. Kanaatimizce, Hz. Alinin aklamasnn aslnda yatan baat etken, yukarda tercmesini verdiimiz, Mslimde geen Hz. Peygamberin (s) yetin tefsrine dair beyandr. 3. Ahlk Konularla lgili Tefsri slm ahlknn temeli Kurn- Kermdir. Bundan dolaydr ki, slm ahlk, Kurn ahlkyla edeerdir.541 slm ahlknn gayesi, sadece teoriler ortaya koyup, pratik hayata yansmayan bir tavr sergilemek deildir. slm ahlknn amac, ortaya koyduu nazariyeler ile anlaylar tatmin etmekten te, amel bakmdan insanlarn ahlk alandaki gereksinimlerine karlk vermek, onlar ahlk olmayan kusurlu davranlardan uzak tutarak, erdemli, ahlk prensiplere sahip fertler ve yaamlar oluturmaktr.542 slm ahlk, ictima ve ferd alanda hibir ekilde dzensizlik kabul etmemektedir. Ayn ekilde ictim hayatn ekirdei olan ailede de, byle bir babozukluk ve dzensizlik istememektedir.543 Hz. Alinin ahlk konularla ilgili tefsrine rnek vermek gerekirse:

539 540

541

542 543

Mslim, man, 80 (s. 709, H. No: 297 -298). rnein: Uzun bir hadiste, kyamet gn Allahn grlp grlemeyeceini soran bir sahbye Hz. Peygamber (s): Siz, hi kameri grmek iin birbirinizi ezercesine itiip -kakyor musunuz? Ashab hep birlikte: Hayr Y Raslellah! dedi. Allah Rasl Peki, bulutsuz bir gnde gnei grmek iin itiip-kakyor musunuz? Ashab tekrar: Hayr Y Raslellah! dedi. Bunun zerine Hz. Peygamber (s): te siz bu ekilde Allah da greceksiniz. dedi. Bkz.: Mslim, man, 81 (s. 709-710, H. No: 299, 300, 301, vd) Bkz.: Buhari, MevtsSalt, 16 (s. 45, H. No: 554). arc, Mustafa, Asr- Saadette Oluan slm Ahlk (Btn Ynleriyle Asr- Saadette slm adl eserden), Ensar Neriyat, stanbul 2007, c. III, s. 30. arc, a.g.e c. III, s. 30. arc, a.g.e c. III, s. 70.

99

1.

) Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakt


insanlar ve talar olan ateten koruyun. Onun banda, acmasz, gl, Allhn kendilerine buyurduuna kar gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardr.544 Tahrim Sresindeki bu yet de, insanlarn, zellikle de mminlerin cehennemden kurtulular ynnde, fertlerin ve ailenin ateten halsna ilikin tavsiyelerde bulunmaktadr. Hz. Ali de, slm, Kurn ve Hz. Peygamber (s) tarafndan deruhte edilmi terbiye ve talim ile yetien bir sahb olarak, bu yette geen (

)ifadesiyle ilgili olarak, ailenin nasl korunmas hususuna ilikin,


onlar terbiye ederek ve retimlerini salayarak korunabilecekleri ynnde bir aklama yapmtr.545 Hz. Ali, kiinin ve ailenin cehennemden zad olmasnn temelini, ahlk eitimlerine ve retimlerine balamtr. Cemiyetin temeli olan aile, nasl ki toplumun kurucu ve kurtarc esiyse, ayn ekilde -dnyev yaantlaryla hem ebeveynin hem de dier fertlerinin ahiret kurtuluu iin- o derece kurtarc bir unsur olmaktadr. ocuun ailede edindii retim ve ahlk ile ilgili temeller, geleceinde, din, ahlk, toplumsal ve i hayatnn belirleyici unsuru olacaktr.546 Bu nedenle, ailede kendilerinin geliimi ve ocuklarn psikososyal yaantlar iin ahlk eitimi ve ilm terakki byk nem arz etmektedir. Hz. Peygamber (s) de, Hz. Alinin ifade etmi olduu edep ve talim hususuna altyap niteliinde birok sz sylemitir. Belki de bu hususta en ihatal ve z hads-i erfi udur:547 Hepiniz obansnz ve hepiniz srnzden mesulsnz. mam (lider kii) obandr ve srsnden mesuldr. Erkek ailesinin obandr ve

544 545 546 547

66/Tahrim, 6. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. XIV, s. 211; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. V, s. 112. arc, a.g.e c. III, s. 71. Bkz.: Buhari, Ahkm, (s. 595, H. No: 7138); Mslim, mret, 20 (s. 1006, H. No: 4724); Tirmizi, Cihad, 27 (s. 1826, H. No: 1705).

100

srsnden mesuldr. Kadn, kocasnn evinde obandr, o da srsnden mesuldr. Hizmeti, efendisinin malndan sorumludur ve srsnden mesuldr. bn mer der ki: Bunlar Raslullah (sav)tan iitmitim. Zannediyorum ki yle de demiti: Kii babasnn malnda obandr, o da srsnden mesuldr. Bu konuyla ilgili olarak, Dahhk ve Katadeden u tavsiyeler rivyet edilmitir: 548 Her Mslman iin, cariyelerine, klelerine ve akrabalarndan olan ailesine, Allhn zerlerine farz ve yasak kld eyleri retmesi bir haktr. Hadisler ve Hz. Aliden gelen bilgilerden hareketle, ebeveyne den en nemli vazife, ailenin ve dolaysyla toplumun gelecei olan ocuklarn yetimelerine azam gayret gstermektir. ocuklarnn ahlki ve dnyev hayatlarnn ekillenmesinde byk ehemmiyet arz eden davransal ve ruhsal gelimelerine ayak uyduracak ilm ve din donanma sahip olmak da ayrca hayat bir meseledir. Zira ocuklarna din emir ve yasaklar yklemeyen, ahlk eitimi vermeyen ebeveynin yetitirdii nesillerdeki bu boluu, ocuklar d dnyaya aldklarnda baka eyler dolduracaktr. Bu da kiinin hem dnyasnda huzursuzlua hem de ahiretinde kayba neden olacaktr. 2. (

) Allh size, mutlaka emanetleri ehli olanlara


vermenizi ve insanlar arasnda hkmettiiniz zaman adaletle hkmetmenizi emreder. Allh size ne kadar gzel tler veriyor! phesiz Allh her eyi iitici, her eyi grcdr.549 Mekke fethedildiinde, Kbenin perdesinin bakm ve anahtarnn

muhafazas (hicabe ve sidane), Osman b. Talhann uhdesindeydi.550 Kbenin anahtar, Hz. Ali tarafndan zorla, muhafazasyla grevli olan Osman b. Talhadan alnmt. Osman bu srada ayet Muhammedin, Allhn elisi olduunu kabul etseydim, anahtar ona vermezlik etmezdim. demitir. Hz. Peygamber (s), Hz. Alinin Kbenin kapsn amasyla ieride iki rekt namaz klmtr. Bundan sonra
548 549 550

bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. V, s. 112. 4/Nisa, 58. el-Vhid, a.g.e, s. 296; Saram, brahim, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesaj, DB Yaynlar, Ankara 2007, s. 31.

101

Kbenin anahtarn tama grevine Hz. Abbas talip olmutur. Bu olayn akabinde Cebrail inip, anahtarn Osmana geri verilmesini bildirmitir. Hz. Peygamber (s), Osman ararak, Kbenin anahtarn ona geri teslim etmi ve yukardaki yeti okumutur. Hatta Ey Eb Talha oullar! Sonsuza kadar Allhn u emanetini aln. O emaneti sizden ancak zalim kimse alr. buyurmutur.551 yetin ilk ksm, hem devlet yneticisine hem de fertlere amil olan emanetleri ehline verme emrini ifade etse de brokratik bir ahlk ortaya koymaktayken; ikinci ksm da insanlar arasnda hkmetmede adaletli olma emriyle de bir hukuk ahlk ortaya koymaktadr. Hz. Ali, yetin ilk ksmnda geen ( )ifadesi iin yle demektedir: Devlet yneticisi iin, Allhn indirdiiyle hkmetmek zorunluluu vardr. Bununla birlikte emanetleri yerine getirmelidir. Byle yaptnda, halkn onu dinlemesi ve ona itaat etmesiyle birlikte her arsna uymas gerekir. 552 Devlet ynetiminde en nemli konulardan biri de, greve getirilen ahslarn, o greve liyakati ve kiisel yatknldr.553 Zira bu da bir emanettir. Bu emaneti hak edene teslim etmek ve kendine verilen emanete riayet etmek ise devlet yneticisinin stlenmesi gereken nemli bir ahlk vazifedir. Devlet yneticisinin sergiledii bu tr bir tutum nasl ahlk bir davransa, ayn ekilde, byle davranan yneticiye halkn tabi olmas, onu destekleyip, dinlemesi de bir o kadar ahlkdir. Bu nedenle emaneti ehline vermek Kurnn en nemli prensiplerindendir. 3. (

) Senin izzet sahibi Rabbin, onlarn isnat etmekte olduklar vasflardan ycedir,
mnezzehtir. Gnderilen btn peygamberlere selam olsun! lemlerin Rabbi olan Allha da hamd olsun!554

551

552 553

554

el-Vhid, a.g.e, s. 295-296; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. II, s. 67-68; e-evkn, a.g.e, c. I, s. 767; etiner, a.g.e, c. I, s. 226. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. IV, s. 200; e-evkn, a.g.e, c. I, s. 767. Algl, Hseyin, Asr- Saadette dr Hayat (Btn Ynleriyle Asr- Saadette slm adl eserden), Ensar Neriyat, stanbul 2007, c. I, s. 388. 37/Safft, 180-182.

102

Bu yet hakknda Hz. Ali, Kim, kyamet gn sevabnn bir lekle tamamen llmesine sevinirse (yani sevaplarnn tam karln almak isterse), bir meclisten, bir oturumdan kalkt zaman son sz

olsun.555demitir.
Hz. Ali, meclis adab ile alakal bu tefsriyle bizlere, oturulan yerden kalklaca zaman veya kiinin o yerden ayrlaca zaman sylemesinin edeb bir davran olaca kelmn ne olduunu ifade etmitir. Yani bu bir meclis adab olmaktadr. Bilinmektedir ki sahbe-i kirm arasnda buna benzer ahlk davranlar olduuna dair rivyetler vardr. rnein ashaptan iki kii karlatklar zaman biri dierine Asr Sresini, dieri de tekine esenlik dilemeden ayrlmazlard.556 4. eitli Konularla lgili Tefsri Bu ksmda, Hz. Ali tarafndan yaplm eitli konulardaki tefsr rneklerinden birka rnek vereceiz. 1. (

)Her insan topluluunu nderleri ile birlikte aracamz o gnde kimlerin


amel defteri sandan verilirse, onlar, en kk bir hakszla uramam olarak amel defterlerini okuyacaklar.557 Hz. Alinin bu yet ile ilgili tefsri yledir: yette geen ( )lafzndan murad, kendi zamanlarndaki nderleridir. Kyamet gn, her asrn ashab, yasan yasak, emrini emir telakki ettikleri nderleriyle birlikte arlr.558 Bu yette geen Hz. Alinin bahse konu ettii lafz, peygamberleri, amelleri, kitaplar anlamnda tefsr edenler de olmutur.559

555

556 557 558 559

bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. IV, s. 328 (Ayn yerde, bu szn, hadis-i erif olduuna dair rivayet de bulunmaktadr). bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. V, s. 254. 17/sra, 71. e-evkn, a.g.e, c. III, s. 341. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. IX, s. 157-158.

103

Hz. Alinin bu ifadesi ile birlikte selef limlerinin kabul ettii bir gre gre, kendilerine gelen Hz. Peygamber (s) ile indirilen Kurn- Kerm ve eriattan dolay, bunlarla veya bunlardan biriyle arlacan ifade eden yete gre ashab - kirm en byk erefe nail olacaktr.560 2. (... ) Allh kendisine mlk

(hkmdarlk ve zenginlik) verdii iin mararak Rabbi hakknda brahim ile tartmaya gireni grmedin mi!..561 Birok tefsrde, Hz. brahim ile tartan ve kendisine hkmdarlk verilen bu ahsn kim olduuna dair mttefik olunan aklamalar mevcuttur. Hz. Ali de, bu hkmdarn Kenan olu Nemrut olduunu aklamtr.562 3. (

)Ey iman edenler! arap, kumar, dikili talar (putlar), fal ve ans oklar
birer eytan ii pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtulua eresiniz.563 Hz. Ali: Tavla ve satran da meysirdir. ve Satran acemlerin meysiridir. demitir.564 Hz. Alinin bu aklamalar belki fkh bir yaklamla da aklanabilir. Ancak Hz. Ali, yette geen ve nzl zamannn adet ve davranlaryla alakal olan meysir kavramn aklamtr. Dolaysyla, Hz. Alinin yaad dnce yapsnda ve dneminde kullanlan meysir kavramnn, erevesi hakknda bir bilgi vermektedir. Meysir, ( veya

)kknden mimli masdar olup, kumar oynamak565,

fal oklaryla oynamak gibi anlamlara gelmektedir.566

560 561 562 563 564 565

566

bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. III, s. 280. 2/Bakara, 258. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 270; e-evkn,a.g.e, c. I, s. 475. 5/Maide, 90. e-evkn, a.g.e, c. II, s. 107. bn Fris, Ebul-Ahmed (v. 395), Mucemul-Mekysu Fil-Lua, Drul-Fikr, Beyrut, t.y., s. 1110. el-Frzbd, a.g.e, s. 500.

104

Kumarda, kolay yoldan veya haksz bir ekilde kazan elde etmek vardr. Cahiliye devrinde Araplar ya kendilerinden trettikleri veya acemlerden rendikleri nerd yani tavla, satran ve dierleri gibi oyunlarla kumar oynarlard. Dolaysyla Hz. Alinin, tavla ve satranc meysir kavramnn iine dahil etmesi yanl olmamaktadr. Hatta Hz. Aliye, u kadar yumurtay yersen, u senin olsun diye iddialaan iki kimse gelmi ve bu szlerinin kumar olup olmad hakknda hkm istemilerdi. Hz. Ali de bunun kumar olduunu syleyip, o iki kimseye bu konuda izin vermemitir.567 4. (

) Ey iman

edenler! (Biliniz ki), hahamlardan ve rhiplerden birou insanlarn mallarn haksz yollardan yerler ve (insanlar) Allh yolundan engellerler. Altn ve gm yp da onlar Allh yolunda harcamayanlar yok mu, ite onlara elem verici bir azab mjdele!568 yet-i kerme, altn ve gm biriktirerek, biriktirdii mal Allh yolunda harcamayan kimselerin, kendileri iin iyi bir ey yapmadklar bildirmekte ve sonlarnn ackl bir azap olaca haber verilmektedir. yet-i kermede geen lafzlar iki ekilde anlamak mmkndr:569 Birincisi, Yahudi dini liderler (ahbr) ve Hristiyan dini liderler (rahipler) genelde iki kt haslet tamaktaydlar: Rvet almak ve mal biriktirip, bunlar hayr yollara harcanlmasndan menetmek. kincisi ise, yeti, infakta bulunmad halde mal biriktiren Mslmanlar iin de anlamak mmkndr.

567 568 569

Elmall, a.g.e, c. II, s. 90. 9/Tevbe, 34. ez-Zemaher, a.g.e, c. II, s. 257-258; en-Nesef, Medrik, c. I, s. 676-677.

105

Bu yet-i kermede geen ( )lafz ilgili olarak Hz. Aliden gelen bir rivyette, Drt bin dirhem ve aas nafaka; bu miktardan fazlas da kenzdir (biriktirilmi maldr). denilmitir.570 Bu rivyetten anlaldna gre, drt bin dirheme kadar, kii, ihtiyacn ve ailesinin nafakasn temin iin biriktirip, kazan elde edebilir. Ancak bu miktardan fazla olan kazan veya mal, mlk, ihtiya fazlas olup zekt gerektiren bir biriktirme ilemi saylmaktadr. Kenz, asl olarak yeraltnda gml olup, sahibi bilinmeyen eya, silah, mal, mlk iin kullanlmaktadr.571 Mal biriktirmek anlamna da gelen572 kenz, bn mere (v. 73/692) gre, zekt verilmeyen mala denmektedir.573 Hz. mer de bu konuda yle demitir: Zektn vermi olduun hangi mal olursa olsun kenz deildir. Velev ki yere gmlm olsun. Zektn vermediin hangi mal olursa olsun bu da yeryznde (yerin zerinde) olsa dahi sahibinin kendisiyle dalanarak azap edilecei kenzdir.574 5. ( ) Dalp toz duman haline geldii (zaman)575

Vuk bulmas kesin olan kyamet hakknda, azametlerinden dolay her insann, manzaralarn izlemekle bile mthi bir hisse kapld byk dalarn nasl un-ufak olacan, ok bel ifadelerle anlatan bu srenin ilk yetleri, bir kyamet gereinin telaffuz edilmi halidir. yette geen ( )ifadesiyle ilgili olarak, kendi menfezine girdiindeki gnein parlak veya toz, duman gibi anlam verenler olmutur.576 Mnbess lafz ayrlm, yaylm anlamlarna gelmektedir.577

570

571 572

573 574 575 576

es-Sann, Ebubekir Abdirrazzk b. Hmm (v. 211/826), Tefsrul-Kurnil-Azz/Tefsru Abdir-Razzk, Drul-Marife, Beyrut 1991, c. I, s. 246 ; et-Taber, Cmiul-Beyn, c. VI, s. 153. Erdoan, a.g.e, s. 304. el-sfehn, Ebul-Ksim el-Huseyn b. Muhammed er-Rb (v. 506/1112), el-Mufredt F arbil-Kurn, El-Mektebett-Tevfkyye, Kahire, t.y., s. 444. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. III, s. 21. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. III, s. 21-22. 56/Vka, 6. bn Kuteybe, arbul-Kurn, s. 445; et-Taber, Cmiul-Beyn, c. XIII, s. 218-219.

106

Hz. Ali ise bu terkibi canllarn kardklar veya harekete geirdikleri toz, duman gibi eklinde tefsr etmitir.578 Yani, kyametin bu mthi kopuu annda dalar, tpk canllarn hareketlendirdii veyahut kendilerinin oluturduu toz-duman gibi yaylp, un-ufak olup, dalacak, parampara olacak ve kendilerinden hibir eser kalmayacaktr.579 6. (

)Tozdurup savuranlara, Ykn yklenenlere,


Kolayca szlenlere, leri ayranlara andolsun ki, Size vdedilen, kesinlikle dorudur. Ve ceza mutlaka vuku bulacaktr.580 Bu sre, takvaya, iman esaslarna, akideye, Allhn g ve kudretine dair bilgiler ieren Mekk bir sredir. Yukarda ifadelerini sunduumuz bu yet grubu, Allhn baz eylere kasem etmesiyle balayp, muhataplarna, kyamete dair vaadinin hak olduu ve muhakkak bunun vuk bulacan anlatmaktadr. Ancak bu kasemlere konu olan olay veya eyler, ok bel ve z bir ekilde zikredilmektedir. Bu zikredilen eyler hakknda Hz. Alinin aklamalaryla ilgili bilgi vermek istiyoruz. Hkim en-Nisbrnin (v. 405/1014) bildirdii bir rivyete gre, bir gn Hz. Ali, Kfe camisinde minberde iken: Bana sormadan renemeyeceiniz ve benden sonra, benim gibi birine asla sormayacanz eyleri sorun bana! dedi. Bu srada bnl-Kevv (v. 80/701) kalkp ( )nedir? diye sordu. Hz. Ali de Rzgrlardr eklinde cevap verdi. Ayn ahs. Peki, ( ) nedir? diye sordu. O da yeti Bulutlardr diyerek aklad. bnl-Kevv tekrar: ( )nedir?diye sordu. Hz. Ali buna da

577 578 579 580

el-sfehn, a.g.e, s. 47; el-Beydv, a.g.e, c. II, s. 1038. es-Sann, a.g.e, c. II, s. 217; et-Taber, Cmiul-Beyn, c. XIII, s. 219. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. V, s. 16. 51/Zriyt, 1-6.

107

Gemilerdir diyerek karlk verdi. bnl-Kevv yine ( )nedir o halde? diye sordu ve Hz. Ali bu soruya da Melekler eklinde cevap verdi.581 Bu rivyete benzer nitelikte, Hz. Aliden gelen birok aklama bulunmaktadr. Buna rnek vermek gerekirse bir rivyette, Hz. Alinin u aklamas bildiriliyor: Bana, konuan kitaptan (Kurn- Kermden) ve snnetten sorun ki size o konuda aklamalarda bulunaym. dedi. Bunun zerine bnl-Kevv kalkp Y emirel-mminin! Zriyt nedir? diye sordu. Hz. Ali de buna rzgrlardr eklinde cevap verdi. Hmilt sordu. Hz. Ali de bulutlardr dedi. bnl-Kevv Criyt nedir diye sordu? Hz. Ali buna da gemilerdir diyerek cevap verdi. bnlKevv Mukassimt nedir diye sordu. Hz. Ali bu soruyu da melekler eklinde yantlad. 582 Az nce verdiimiz Hkim en-Nisbrnin rivyetine benzer Hz. Alinin yapt tefsre dair baka rivyetler, para para olarak da zikredilmitir.583 Hz. Alinin ifade ettii aklamalarla ilgili olarak unlar belirtmek gerekmektedir. ncelikle Hz. Ali, sz konusu srenin ilk yetinde geen zriyt lafzn, rzgrlar diye tefsr etmitir. Bu konuda bir yet de bu aklamay kuvvetlendirmektedir. Bu yette, ayn kkten mtak olan benzer bir fiille riyh yani rzgr kelimesi birlikte u ekilde gemektedir: Onlara unu da misal gster: Dnya hayat, gkten indirdiimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryznn bitkisi (nce geliip) birbirine karm; arkasndan rzgrn savurduu erp haline gelmitir. Allh, her ey zerinde iktidar sahibidir.584 kinci yetteki hmilt ifadesi iin Hz. Ali, bulutlar olduuna dair bir tefsrde bulunmutur. Bu tefsri de lgav ynden aklamak gerekirse, Rb elsfehn (v. 506/1112) bu kelimeyle ilgili olarak, su ykl veya ok su tadndan dolay, bulut iin de bu ifadenin kullanldn sylemektedir.585 Yaplan bu tr tefsre, paralel olarak, uygunluunu teyid eden bir yet-i kermede Cenb- Hak O,

581 582 583 584

en-Nisbr, a.g.e, c. II, s. 546 H. No: 3793; ez-Zemaher, a.g.e, c. IV, s. 385. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. I3, s. 240; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. IV, s. 504. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. I3, s. 240-242; . 18/Kehf, 45: ( ). el-sfehn, a.g.e, s. 139.

585

108

size korku ve mit iinde imei gsteren ve (yamur dolu) ar bulutlar meydana getirendir. buyurmaktadr.586 nc yetteki kolayca szlp giden anlamndaki, criyt lafzn da gemiler olarak tefsr eden Hz. Alinin bu aklamasna konu olan lafz Kurn- Kermde birok yerde ayn anlamda gemektedir. Bunlardan birini rnek vermek gerekirse; Cenb- Hak yle buyurmaktadr: phesiz, su bast vakit sizi gemide biz tadk.587 Hz. Ali, drdnc yette geen mukassimt ibaresini melekler olarak tefsr etmitir. Melekler, Allhn verdii grevleri yerine getirmekle memur, gayb varlklardr. Meleklere iman, slm inancnda, Allha imandan sonra ikinci srada gelmektedir.588 Melekler grev itibariyle, Mukarrabn ve lliyyn589, Mdebbirt590, Drt byk melek, yardmc melekler gibi insanla dorudan grevli melekler olmak zere gruba ayrlmaktadr.591 yette geen bu lafz Hz. Ali, melekler olarak aklamtr. Bu hususta elKef yazar ez-Zemaher (v. 538) de melekler olduunu syleyip unlar ilave etmektedir: nk melekler, yamurun yadrlmas veya erzakla ilgili ve bu gibi dier ileri taksim eder veya yerine getirir. 592 7. ( )Burlara sahip

gkyzne, Gelecei bildirilmi olan gne, (O gnde) tanklk edene ve edilene andolsun ki593 nc yette geen ve ibareleri, kken itibariyle gerek tam bir grme ve gerekse vukfiyetle olsun, mahedeyle birlikte bir yerde hazr olma anlamna gelen (- -)den mtaktr.594

586 587 588 589 590

13/Rad, 12: ( ) 69/Vka , 11: ( ) Glck, erafettin; Toprak, Sleyman, Kelam, Tekin Kitabevi, Konya 2001, s. 425. Allaha en yakn melekler olup tesbih ve tenzihle meguldrler. Bkz.: 7/Araf, 206; 39/Zmer, 75. Kinatla ilgili olarak gereken ilerin, Allahn koyduu kurallara gre dzenlenmesiyle memurdurlar. Glck, .; Toprak, S., a.g.e, s. 428-430. ez-Zemaher, a.g.e, c. IV, s. 385. 85/Brc, 1-3.

591 592 593

109

Kurn- Kermde bu fiilden treyen birok ibare vardr.595 Bunlarn genelde ierdii mnlar, peygamberler596, hafaza melekleri597, mmet-i Muhammed598, Allh yolunda can verenler599, insanlar arasnda adaletin tesisi iin doru bildiini sylemek600, hal-i hazrda bulunmak601 ve ortak602 gibi anlamlardr. ( )kelimesi, herhangi bir olayda, hibir detaydan bilgisi hli olmakszn, baka bir kimse hakknda, ahitlik adna grd, bildii ne varsa bunlar yerine getiren kii demektir.603 Bunun yan sra ( ), Hz. Peygamberin (s) isimlerinden bir isim olmakla birlikte, dil, melek, Cuma gn, yldz, kouu hususunda atn aleyhine ahitlik etmek, doum esnasnda ocukla birlikte kan smks bir ey ve akam namaz anlamlarna da gelmektedir.604 ( ) ise, ism-i mefl kalbnda olup, Cuma gn, arefe gn veya kyamet gn iin de kullanlmaktadr.605 Sz konusu srenin nc yeti hakknda Hz. Ali, ( )in Cuma gn;

( )un da arefe gn olduunu sylemitir.606


Bu konuda Hz. Peygamberden (s) gelen bir tefsr rivyeti de vardr. Ebu Hureyrenin rivyet ettii hadis-i erif yledir: Hz. Raslullah (s) buyurdular ki: (Brc Sresinin), lerinde burlar bulunan semaya, vadedilen gne, ahitlik edene ve ahitlik edilene andolsun. yetlerinde (1-3) geen den maksat

594 595

596 597 598 599 600 601 602 603 604 605 606

el-sfehn, a.g.e, s. 271. ed-Dmen, El-Huseyn b. Muhammed (v. 478?), Kmsul-Kurn/Istlhul-Vuch venNezir fil-Kurnil-Kerm, Drul-lm Lil-Melyn, Beyrut 1985, s. 269. 4/Nisa, 41; 5/Maide, 117; 11/Hud, 18; 16/Nahl, 84; vd. 11/Hud, 18; 39/Zmer, 69; vd. 2/Bakara, 143; 3/l-i mran, 53; 22/Hac, 78; vd. 4/Nisa, 69;vd. 2/Bakara, 282; 65/Talak, 2; vd. 25/Furkan, 72; 24/Nur, 2; vd. 2/Bakara, 23; vd. el-Frzbd, a.g.e, s. 292. el-Frzbd, a.g.e, s. 292. el-Frzbd, a.g.e, s. 292. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. XV, s. 161.

110

kyamet gndr; den maksat arefe gndr; den maksat da Cuma gndr. Raslullah (s) devamla buyurdular ki: Gne, Cumadan daha hayrl bir gn zerine ne dodu ne de batt. Onda bir an vardr ki, hayr duas o ana rastlayan bir kulun duas, mutlaka kabul edilir, bir erden saknma (istiaze) talebinde bulunan kimse de mutlaka ondan emin olur.607 Baz mfessirler, 3. yette geen bahsettiimiz lafzlar -konumuzun banda zikrettiimiz ekilde- dirayete ve tevile dayal tarzda lgav bir yaklamla, itikak veya kk kelimenin trevi olmas asndan aklamlardr. rnein Fahreddin erRz, nemli kaynaklarndan olan ve lgav tahlillerine ehemmiyet verdii, Ear merebli el-Kafflin (v. 365/975), bu konuda hid ve mehd iin belirttii u grnden faydalanmaktadr: hid, kendisiyle davalarn ve haklarn tesbit edildii tank veya hazr bulanan kii anlamndadr. demektedir. Fahreddin er-Rzi, bu grlerden ikincisinin daha uygun olduunu syleyerek kabul etmi ve mehd lafz hakknda ise, el-Kafflin ifadesine atfta bulunarak: ayet ilk mnda olsayd, mehd tabiri harf-i sladan (harf-i cerden) hli olmazd. Ki bu durumda mehd leh veya mehd aleyh denilirdi. Bu gayet aktr. Muhtemeldir ki, mehd tabirinden murad, harf-i slas mahzf olarak, mehd aleyhtir608 diyerek kendi fikrini ortaya koymutur. Bu ynde bir tefsr yaklamnda, kelimesinden murad kyamet gnndeki, olaanstlkleri mahede edecek olan, melekler, nebiler, cinler, insanlar ile evvel ve hir btn yaratklar; kelimesinden murad da kyamet gnnde gerekleecek harikulade eyler olarak belirtilmitir.609 Ancak az nce de belirttiimiz gibi, Hz. Ali bu yaklamn aksine ve Tirmizinin verdii bir gre gre hasen-sahih olan hadis-i erife de610 uygun olarak, rivyete dayal bir tefsrde bulunmu diyebiliriz.

607

608 609 610

Tirmizi, Tefsrul-Kurn, 85 (s. 1994, H. No: 3339); bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. V, s. 202. er-Rz, a.g.e, c. XXXI, s. 104; el-Beydv, a.g.e, c. II, s. 1144. ez-Zemaher, a.g.e, c. IV, s. 716; er-Rz, a.g.e, c. XXXI, s. 104; el-Beydv, a.g.e, c. II, s. 1144. Tirmizi, Tefsrul-Kurn, 85 (s. 1994, H. No: 3339).

111

8.

) Onlar ki, namazlarnda hu

iindedirler.611 Mminn Sresinin ilk yetlerinde, felaha ermi mminlerin kulluklarndan, ibadetlerindeki samimiyetlerinden ve ahlk erdemlerinden bahsedilmektedir. Bu yette de, o mminlerin namazlarnda nasl bir hal ve tavr iinde olduklar zikredilmektedir. yet-i kermenin nzl sebebine dair, Hz. Peygamberin (s), gzlerini semaya doru kaldrarak namaz kld ve bunun zerine bu yetin nazil olduu rivyet edilmitir.612 Bunun yannda sahbenin de, namaz, gzlerini semaya dikerek kldklar ve bundan dolay bu yetin nazil olduu da mervdir.613 Hz. Alinin bu tabir iin yapt tefsri sunmak istiyoruz. Hz. Ali yet-i kermede geen namazda hu konusunu, nasl ifade ettiine dair rivyetler yledir: Bir defasnda Hz. Aliye yeti hakknda soru soruldu. O da Namaz klarken (saa sola) dnmemendir. eklinde cevap verdi.614 Baka bir sznde, Hu kalptedir. Ve hu, (namazda), mmin kardein iin yan taraflarn yumuatman ve (saa sola) dnmemendir.615demitir. Namazn cemaat halinde klnmas mekked bir snnettir. Sahbe de buna ok dikkat eder ve zami ekilde namazlarn mescidde beraberce klmaya gayret ederlerdi. Hz. Alinin az nce verdiimiz aklamasnda da bu ynde bir uygulamann iareti vardr. Zira Hz. Ali, hunun kalpte olduunu sylemi ve huyu bozacak davranlardan uzak durulmasn tavsiye etmitir. Hz. Alinin ifadesine gre bu davran da, namazda, ynn kbleden ayrmak suretiyle baklarn saa sola evirmek ve saflar dzgn tutmamaktr. Bu tr davranlar, mnferit olarak namaz klan kiinin veya cemaatle klnan namazda, kendisiyle birlikte, ayn safta bulunan yanndaki kiilerin husunu bozabilmektedir. Yani Hz.

611 612 613 614 615

23/Mminn, 2. el-Vhid, a.g.e, s. 508; etiner, a.g.e, c. II, s. 625. etiner, a.g.e, c. II, s. 625. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. XVIII, s. 5. es-Sann, a.g.e, c. II, s. 37; et-Taber, Cmiul-Beyn, c. XVIII, s. 5.

112

Aliye gre namazda hu, kalbin husudur.616 Kalbin husunu bozacak herhangi bir davrantan uzak durmak, klnan namazda, yetin ifade ettii ahslarn seviyesine kmaya vesile olacaktr. Hz. Alinin yapt hu aklamas hem realiteye hem de insan ruhuna uygun bir tefsrdir. 9. (

) De
ki: Size, (yaptklar) iler bakmndan en ok ziyana urayanlar bildirelim mi? (Bunlar) iyi iler yaptklarn sandklar halde, dnya hayatnda abalar boa giden kimselerdir. te onlar, Rablerinin yetlerini ve Ona kavumay inkr eden, bu yzden amelleri boa giden kimselerdir ki, biz onlar iin kyamet gnnde hibir l tutmayacaz.617 yet-i kermelerde, amel bakmndan, insanlarn en ok kaybedeninin kim olduu bildirilmektedir. nsanlar davranlarnda daima bir ama gzetip ona gre alp abalarlar. Mesel kiinin hedefi Allhn rzasn ve ahireti kazanmak ise bu ideale ulamak iin abalar. ayet kii ulv deerlere aldrmayp, sadece maddi eyleri elde etmek isterse, yapt almalar ve ameller de ona gre olacaktr.618 Hz. Ali, yette ifade edilen amelce en ok zarara urayan kimseleri, kendilerini kiliselerde hapsedip (dnyadan elini eteini eken) ruhbanlar olarak aklamtr.619 Bir baka rivyette, kendisine sorulan bu yet hakkndaki bir soruya u ekilde cevap vermitir: Onlar ehl-i kitabn kfirleridir. Ehl-i kitabn nceki mntesipleri hak zerindeydiler. Fakat sonra rablerine ortaklar edinip, dinlerinde bidatler kardlar. yle ki, hak yol zere olduklarn zannedip, batl iin gayret ettiler; hidayet zere olduklarn sanp, sapklk iin altlar. Onlar iyi bir eyler yaptklarn zannetseler
616 617 618

619

bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. IV, s. 6. 18/Kehf, 103-105. Komisyon (H. Karaman-M. arc-. K. Dnmez-S. Gm), Kuran Yolu Trke Mel ve Tefsr, DB Yaynlar, Ankara 2007, c. III, s. 584. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. I6, s. 42; ez-Zemaher, a.g.e, c. II, s. 720.

113

de, kendi gayretleri dnya hayatnda stnlk verir. (Daha sonra sesini ykselterek yle dedi): Cehennem ehli olmak, bu kimselerden uzak deildir. 620 Aslnda yetin devam, bu kimseleri mahhas olarak anlatmasa da, nasl bir inanca sahip olduklarn ve ne niyetle amel ilediklerini ifade ederek, kendilerine has zelliklerini anlatmtr. yet-i kermede zikredilen amelleri boa giden kimseler, Allhn, Hz. Peygambere (s) indirdii vahyi inkr edip, ahiret hayatn da tasdik etmeyen inkrclardr. Bu sebeple, onlarn yapt her trl iyi ve gzel amel, Allh katnda boa kacaktr. Hz. Ali ile birlikte birok mfessirin yapt ise, kendilerinin vasflarndan bahseden bu yette anlatlmak istenen kiileri, daha mahhas klmaktr. Yani bu tr kimselerin nasl kimseler olabileceini somutlatrmaktr. Zira pek ok aklamada, bunlarn ehl-i kitap veya ruhban kimseler olduu ifade edilmektedir.621 Hz. Aliden gelen bir baka rivyete greyse, amelleri boa giderek, hsrana uram ahslarn ehl-i Harr olduu eklinde bir aklama vardr.622 Harrler ise, Hriclerin bir baka addr. Sffn dn, Halfenin ordusundan ayrlp konakladklar yere nisbetle bu ad almlardr. Zura b. el-Burc ve Hurkus b. Zuheyrin nderliindeki bu gruba gre, Hz. Ali, Kurnn hakemliini kabul etmekle byk bir gnah ilemitir ve tvbe ederek, geri dnp Muviye ordusuyla savamadka da gnahkr olarak kalacaktr. Hz. Ali daha sonra bu grubun hemen hemen hepsini Nehrevn denilen yerde ortadan kaldrmtr. Hz. Alinin bu aklamasyla, nceki verdiimiz aklamas, bir tearuz iermekte gibidir. Zira bir nceki tefsr aklamasnda, amel bakmndan en fazla hsrana urayacak ahslar rahipler veya ehl-i kitap olarak ifade ederken; son verdiimiz rivyette, bunlarn Harrler olduunu sylemitir. Ancak yet-i kerme, umum olarak, Allha ve ahiret gnne inanc olmayan ahslarn amellerinin boa gideceini, hatta bunlar iin kyamet gnnde herhangi bir l arac da kurulmayacan beyan etmektedir. Dolaysyla Hz. Alinin
620 621 622

et-Taber, Cmiul-Beyn, c. I6, s. 43. ez-Zemaher, a.g.e, c. II, s. 720; en-Nesef, Medrik, c. II, s. 322. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. III, s. 329; ez-Zemaher, a.g.e, c. II, s. 720.

114

Harrler olduuna dair yorumu tli bir yorum olarak deerlendirip, bu grubun mntesiplerinin yaptklaryla ehl-i kitabn yaptklar arasnda bir benzerlik kurulduunu syleyebiliriz. Yani, Hricler, her ne kadar ehl-i kitap dairesine dhil olmasalar da, yaptklar ifsat, bozgunculuk ve blclk faaliyetleri nedeniyle, onlarn da amellerinin boa ktn ifade etmek istemitir.623 Ancak unu da belirtmek gerekir ki, yetin mlne sadece ehl-i kitap akidesine sahip kimseler deil, Allha ve ahiret gnne kavumay inkr eden herkes girmektedir. Zira sre, Mekkdir. Yani, Mslmanlarn henz ehl-i kitap ile muhatab olmasndan ve Hriclerin ortaya kmasndan nce nazil olmutur.624 Zira Hz. Peygamber (s) bir hadis-i erifinde yle buyurmaktadr: Muhakkak ki, kyamet gn iri csseli, iman bir adam gelecektir. Oysa onun Allh katnda, bir sivrisinein kanad kadar dahi kymetli arl yoktur. Ve devamnda dedi ki: (u yeti) okuyun: ( Biz onlar iin kyamet gnnde hibir l tutmayacaz.)625 Kanaatimizce, Hz. Aliye isnad edilen ikinci gr bu ekilde anlamak daha doru olacaktr. 10. ( )Sana Zlkarneynden de

sorarlar: De ki: Size ondan bir hatra okuyacam.626 yette geen Zulkarneynin kim olduu srekli zihinleri megul etmi ve zerinde eitli isimlendirmelerde bulunulmutur. Hz. Alinin de bu konuda tefsr mahiyetinde aklamalar olmutur. Bunlardan birinde Zulkarneyn hakknda yle bir aklamas olduu mervdir: Bulutlar onun emrine verilmi, btn yollar, sebepler ona geniletilmiti. Ve kendisine bir nur sunulmutu. Ona ne sorulsa hemen cevabn verirdi.627

623 624 625 626 627

bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. III, s. 329. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. III, s. 329. Buhari, Tefsr, 18 (s. 397, H. No: 4729). 18/Kehf, 83. ez-Zemaher, a.g.e, c. II, s. 714; Ysin, Hikmet b. Ber, et-Tefsrus-Sahh/MevsatusSahhil-Mesbr Minet-Tefsri Bil-Mesr, Drul-Mesir, Medne 1999, c. III, s. 323.

115

Bu rivyetin devamnda veya mstakillen gelen u rivyette bnul-Kevv, Hz. Aliye Zulkarneyn hakknda onun neb mi kral m olduuna dair bir soru sormutur. Hz. Ali bu soruya cevaben yle karlk vermitir: O ne neb ne de krald! Fakat o, Allh seven ve Allhn da onu sevdii salih bir kuldu. O Allha kar samimiydi, Allh da ona iyilikle muamele etmitir628 Hatta bir baka rivyete gre, Hz. Ali, Zulkarneynin Nuh b. Yfesin evladnn ilk neslinden olduunu sylemitir.629 Bu ifadelerden anlalan odur ki, Hz. Aliye gre Zulkarneyn, Allha kar samimi ve salih bir kul olup, ne bir peygamber ne de bir kraldr.630 Bu tr bir tevil, vahyin ifadelerine ters dmemekte ve hatta dier zayf rivyetlerden daha makul gzkmektedir. yetin nzl sebebine gre, Yahdiler, Hz. Peygambere (s), Zulkarneyn hakknda soru sormular ve bu yet nazil olmutur.631 Bir baka rivyete gre ise yetin sebeb-i nzl hakknda Ukbe b. mir yle demitir: Ehl-i kitabdan bir grup ellerinde baz sayfalar (veya kitaplar) olduu halde bana geldiler ve: Yanna girmemiz iin Raslullahtan (sa) izin iste. dediler. Rasl-i Ekremin yanna girdim ve kendisiyle grmek zere geldiklerini ve kapda beklediklerini haber verdim. Bilmediim bir eyi bana sorduklarnda onlara ne cevap vereceim? Ben ancak bir kulum ve sadece Rabbmn bana rettiklerini bilirim. buyurdular. Sonra abdest almak iin su istediler, abdest alp evlerinde namaz kld bir keye ekilip iki rekat namaz kldlar. Oradan ayrlp bana doru geldiklerinde mbarek yzlerinde bir sevin grnyordu. Git, onlar ve kapda ashabmdan kim varsa onlar da ieri al. buyurdular. Ben onlar ieri aldmda onlar grnce: Dilerseniz bana sorduunuzun cevabn haber vereyim, dilerseniz baka eyler sorun, dilediinizi yapn. buyurdular. Ukbe b. mirin bu anlattklarna gre Zlkarneynle ilgili yet-i kerimeler, Yahudilerin, ya da onlarn

628

629 630 631

ez-Zemaher, a.g.e, c. II, s. 714; el-Kurtub, a.g.e, c. XIII, s. 365; Ebu Hayyn, a.g.e, c. VI, s. 149; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. III, s. 324; es-Suyt, Celld-din (v. 911/1505), ed-Durrul-Mensr Fit-Tefsril-Mesr, Drul-Fikr, Beyrut 1993, c. V, s. 435-436; Ysin, a.g.e, c. III, s. 322. bnul-Cevz, a.g.e, c. V, s. 184; Ebu Hayyn, a.g.e, c. VI, s. 150. bnul-Cevz, a.g.e, c. V, s. 183. el-Vhid, a.g.e, s. 491.

116

akl vermeleriyle Kurey mriklerinin ruhu sormalarndan nce bu olay zerine nazil olmutur.632 Zulkarneyn hakknda pek ok fikir ve grler serdedilmitir. Bu gizemli ahsn kim olduuna dair birok dnce ortaya atlmtr. Bunlardan kimi hi makbul deerlendirilmemi, kimi ise daha fazla n planda olmutur.633 IV. ESBB-I NZL LE TEFSR Ulmul-Kurnn nemli ksmlarndan biri de Esbb- Nzldr. Kurn- Kermi anlamaya yardmc olan bu ilim, vahyin ne maksatla indiini ifade etmeye almaktadr. Sebeb-i nzln aklla bilinemez olmasndan mtevellid, sahbenin ve onlardan sonraki neslin -tabinin- nakilleri ok mhimdir. Bu konuda, dier sahabler gibi Hz. Ali de mmtz bir yere sahiptir. Daha nce de belirttiimiz gibi kendisinden baka sorun bana diyen ayrca bir ahs olmad rivyet edilen634 Hz. Alinin u szleri, sebeb-i nzle vukfiyetini gstermesi bakmndan nem arz etmektedir:

632 633

634

bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. III, s. 324; etiner, a.g.e, c. II, s. 589-590. Bu meyanda en fazla ne km isimler yledir: Zlkarneyn, Pers kral (Feridun)dur. Hatta Trk ve Rum (Roma) kraldr: (ez-Zemaher, a.g.e, c. II, s. 714; bnul-Cevz, a.g.e, c. V, s. 184; el-Kurtub, a.g.e, c. I3, s. 366; Ebu Hayyn, a.g.e, c. VI, s. 149). Zlkarneyn, Himyer kral Ebubekir (veya Ebu Kerb) emsin lakabdr. (Ebu Hayyn, a.g.e, c. VI, s. 150; Ebus-Sud, bn Muhammed el-md el-Hanef (v. 982), rdu Aklis-Selm l Mezyal-Kitbil-Kerm, Mektebetr-Riyd el-Hads, Riyd, t.y., c. III, s. 545). Byk skenderdir denilmekte ve ismi hakknda Hermes olduu da rivayet edilmektedir. ( ezZemaher, a.g.e, c. II, s. 714; bnul-Cevz, a.g.e, c. V, s. 183; el-Kurtub, a.g.e, c. I3, s. 365; Ebu Hayyn, a.g.e, c. VI, s. 149; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. III, s. 324; Ebus Sud, a.g.e, c. III, s. 545). Allhn yeryzne gnderdii ve her eyi sebep olarak kendisine verdii meleklerden bir melektir. (ez-Zemaher, a.g.e, c. II, s. 714; Ebu Hayyn, a.g.e, c. VI, s. 149; es-Suyt, edDurrul-Mensr, c. V, s. 436). Hz. Aliden de gelen bahsettiimiz rivayete gre, kendisine ilim, hikmet ve hkmranlk verilmi, salih bir kiidir. (ez-Zemaher, a.g.e, c. II, s. 714; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. III, s. 324). Yunn b. Yfesin olu Merzubn b. Merzebe (veya Medreke) el-Yunndir. (el-Kurtub, a.g.e, c. I3, s. 365; Ebu Hayyn, a.g.e, c. VI, s. 150; Ebus-Sud, a.g.e, c. III, s. 545). Muhammed Hseyin ez-Zeheb, bunun isril bir rivayet olduunu ifade etmektedir. (ez-Zeheb, Muhammed Hseyin, el-sriliyyt Fit-Tefsri vel-Hads, Mektebet Vehbe, 4. Bask, Kahire 1990, s. 98 99). Rum (veya Romal) bir gentir. (el-Kurtub, a.g.e, c. I3, s. 366; bn Kesr, Tefsrul-KurnilAzm, c. III, s. 324). bn Abbasa (v. 68/687) ve dier baz grlere gre, bir peygamberdir. (ez-Zemaher, a.g.e, c. II, s. 714; es-Suyt, ed-Durrul-Mensr, c.5, s. 436). es-Suyt, Trhul-Hulef, s. 133.

117

Bana Allhn Kitabndan da sorun! Vallhi, hibir yet yoktur ki, gece mi gndz m, ovada m dada m nzil oldu bilmi olmayaym.635 Vallhi, hibir yet yoktur ki, ne hakknda, nerede nzil olduunu bilmemi olaym. uras muhakkak ki Rabbim bana, idrak edici bir kalp ve ok sorgulayc bir dil bahetmitir.636 Hz. Alinin bu szlerini mutlak mnda anladmz zaman, ister istemez insann aklna demek ki Hz. Ali, Kurn- Kermde bulunan her yetin nzl yeri ve sebebini bilmekte gibi bir fikir domaktadr. Oysa bu ekilde anlamak, esbb- nzle konu olan yetlerin saysnn, toplam yet saysna nisbeten az olmasyla badamamaktadr. Hz. Alinin, bir yetin nerede indiini bilmesi gayet normal bir durumdur. Zira bir vahyin inzlinde, yer olarak orada bulunmasa da, nerede nazil olduuna dair bilgiyi dier sahbeden renebilir. Ancak ne hakknda indiine dair szn, nzl, sebebe dayanan yetleri bilmesi asndan anlamaya almak bize daha doru bir fikir verecektir kanaatindeyiz. nk inen her yetin bir sebebe binaen inmi olduunu sylemek ok zor ve hatta imknszdr.637 Her yet bir hikmete mebn olarak inmitir ama her biri birer sebebe binaen inmemitir. Bu bakmdan Hz. Alinin, esbb- nzle dair ilmini gsteren szlerini bu bak asyla anlamak daha doru olacaktr dncesindeyiz. Bu blmde, Hz. Aliden nakledilmi, sebeb-i nzle dair birka rivyeti zikretmek istiyoruz: 1. (

) Gk grlts Allh hamd ile tesbih eder. Melekler


de Onun heybetinden dolay tesbih ederler. Onlar, Allh hakknda mcdele edip dururken O, yldrmlar gnderip onlarla dilediini arpar. Ve O, azab pek iddetli olandr.638

635 636 637 638

es-Suyt, el-tkn, c. IV, s. 479. es-Suyt, el-tkn, c. IV, s. 479. etiner, a.g.e, c. I, s. 1. 13/Rad, 13.

118

yet-i kermede Cenb- Hak, gk grltsnn de Allha kendince hamd ve krde bulunarak tesbih ettiini ifade ederken ayn zamanda, Allhn, gnderdii yldrmlarla da dilediini arptn beyan etmektedir. Hz. Aliden, bu yetin hangi nedenden dolay inmi olduuna dair iki rivyet bulunmaktadr. Bunlardan ilki yledir: Hz. Peygambere (s) gelip, Ona (s) Syle! Rabbin inciden midir, yoksa yakuttan mdr? diyen bir Yahudiyi, o srada yldrm arpt ve yakt. yet, bu Yahudi hakknda nazil olmutur.639 kinci rivyete gre, Hz. Peygamberin (s) bir zorbay tebli iin grevlendirdii elisine, o zorba ahs. Syleyin bakalm! Sizin rabbiniz altn m, gm m yoksa inci midir? diyerek alaya alp kar ktnda, Allh bir yldrm gndererek o zorbann kafasn koparmtr. Hz. Aliden gelen rivyette, teblile vazifeli elinin, bir kii olmayp, bir heyet olduu ifade edilmektedir. Bunlar Medneye dndklerinde kendileri, davete gittiiniz zorba yand denilerek karlanmtr. Onlar bunun nereden bilindiine ardklarnda, Allhn Hz. Peygambere vermilerdir.640 2. ( (s) mevzubahis yeti inzal buyurduunu syleyerek cevap

( )Reslm!) Mmin erkeklere, gzlerini (harama) dikmemelerini, rzlarn da


korumalarn syle. nk bu, kendileri iin daha temiz bir davrantr. phesiz Allh, onlarn yapmakta olduklarndan haberdardr.641 yet-i kermede, mmin erkeklerin, kendilerine haram olan eylerden gzlerini saknmalarn, namuslarn korumalarn emretmekte ve bunun kendileri iin en temiz yol olduunu buyurmaktadr. yetle ilgili olarak, Hz. Aliden sebeb-i nzl mahiyetinde yle bir rivyet vardr:

639

640 641

et-Taber, Cmiul-Beyn, c. VIII, s. 165; el-Kurtub, a.g.e, c. I2, s. 35; etiner, a.g.e, c. II, s. 521. etiner, a.g.e, c. II, s. 520. 24/Nur, 30.

119

Raslullah (s) dneminde, adamn biri Medne sokaklarndan birinde yrrken bir kadna bakmt. Kadn da ona baknca, eytan ikisine de, birbirlerinden holanrcasna baktklarna dair vesvese vermiti. Bu srada adam kadna bakarak yrrken, aniden karsna kan duvara arpp, burnunu yaralamt. O esnada kendi kendine Vallhi, Allh Raslne (s) gidip, yaptm bu ii anlatmadka burnumu ykamayacam demi ve Raslullaha (s) gelip, yaptklarn anlatmt. Hz. Peygamber (s) de ona: te bu ilediin gnahn karldr. diyerek cevap vermi ve bunun zerine Allh bu yeti indirmitir.642 3. Yirmi dokuzuncu sre olan Ankebt Sresinin ilk on yeti hakknda,

Meden mi Mekk mi olduuna dair bir ihtilaf sz konusudur. Hz. Ali ise, zerinde ihtilaf olan Ankebt Sresinin ilk on yeti hakknda, bunlarn ne Mekk ne de Meden olduunu ve bu yetlerin Mekke ile Medne arasnda nazil olduunu bildirmektedir.643 Bu durumda, bahse konu yet grubu hicret esnasnda nazil olmutur.644 Bu Mslmanlara bir grup sahb, hicret etmedikleri mddete hibir ikrarlarnn kabul olmayacan bildiren bir mektup yazmlardr. Bu mektubu okuyan Mekkedeki Mslmanlar, derhal hicrete karar vermiler, fakat yolda onlar takip eden mrikler tarafndan yakalanp, eziyet edilerek geri evrilmilerdir. Bunun zerine haklarnda Ankebt Sresinin ilk iki yet nazil olmutur. Bu olayn devamnda, Mednedeki ashab, haklarnda yet nazil olduunu bildiren yeni bir mektup yazmlar ve bunu okuyan Mednedeki Mslman grup, artk ne pahasna olursa olsun tekrar hicrete karar verip yola koyulmulardr. Yolda kendilerini takipte bulunan mriklerle savam ve kimisi yaralanm, kimisi de ehid olmulardr.645 Bu rivyet nda Hz. Alinin, Ankebt Sresinin ilk on yetinin Mekke ve Medne arasnda nazil olduuna dair grnn, doru olmas da mmkn gzkmektedir. 4. Hakknda, nerede ve ne zaman nazil olduu tartma bulunan bir

baka sre de Fatiha Sresidir.


642 643 644 645

el-ls, a.g.e, c. I8, s. 138; etiner, a.g.e, c. II, s. 649. el-Kurtub, a.g.e, c. I6, s. 333. Elmall, a.g.e, c. VI, s. 207. el-Vhid, a.g.e, s. 545; es-Suyt, Lubbun-Nukl, s. 165; ETNER, a.g.e, c. II, s. 649.

120

Bu konuda drt ayr gr bulunmaktadr: lki, Fatiha Sresi, ounluun kabulne gre Kurn- Kermde inen ilk srelerdendir; yani Mekkede nazil olmutur.646 Zira, vahyin balangcnda rperen Efendimizi (s) hanm Hz. Hatice, Varaka b. Nevfele gtrmtr. Bandan geenleri anlatan Hz. Peygambere (s), Varaka: Sana bu seslenme tekrar vukubulacak olursa olduun yerde kal, kap oray terk etme, iyice dinle eklinde tavsiyede bulununca, Allh Rasl (s) de, Cebril tekrar geldiinde, Varakann dedii ekilde yapt. Cebril bu esnada Rahmn ve Rahm Allhn adyla. ElHamd lillhi Rabbil-lemn de diye emretti.647 Buna gre Fatiha Sresi, vahyin balarnda inmi olmaktadr. Hz. Aliden bu konuda mehur olan rivyete gre, Fatiha Sresi, Arn altnda bir hazineden, Mekkede nazil olmutur.648 kincisi, Fatiha Sresinin Meden olduuna dairdir. Bu gr Mcahid tarafndan ortaya konmutur. Fakat Mcahidin, Mednede inmitir sz, bir yanlg olarak deerlendirilmi ve kabul grmemitir.649 ncs, Fatiha Sresinin iki defa nazil olduunu kabul edenlerin grdr. Buna gre, srenin deerini ve kymetini artrmak gayesiyle, bir defa Mekkede, bir defa da Mednede indirilmitir. Mesn olarak anldn kabul eden, el-Huseyn b. el-Fadl bu kanaattedir.650 Son gr de, Ebul-Leys es-Semerkandnin, Fatiha Sresinin yarsnn Mekkede, yarsnn ise Mednede nazil olduuna dairdir. Ancak bu gr garip karlanmtr.651

646 647 648 649 650 651

el-Vhid, a.g.e, s. 117; es-Suyt, el-tkn, c. I, s. 56. etiner, a.g.e, c. I, s. 13. el-Vhid, a.g.e, s. 118; es-Suyt, el-tkn, c. I, s. 56; etiner, a.g.e, c. I, s. 13. es-Suyt, el-tkn, c. I, s. 56; etiner, a.g.e, c. I, s. 13. es-Suyt, el-tkn, c. I, s. 57. es-Suyt, el-tkn, c. I, s. 57; etiner, a.g.e, c. I, s. 13.

121

V. HZ. ALYE ATFEDLEN SRL RVYETLERDEN BAZILARI sriliyyt, kelime olarak = isriliyye lafznn oulu olup; ben isrile nisbetle, isril kaynaklardan aktarlan veya rivyet edilen kssa yahut olaylara denmektedir.652 srl, ibrnice bir kelimedir. Kul, dost (sfvet) veya arnmlk (safvet) anlamna gelen ( ) lafzndan gelmektedir ve bu kelimeyle Yahudilerin on iki boyunun atas Hz. Yakb b. shak b. brahim kastedilmektedir. l tabiri de Allh mnsna gelmektedir.653 Buna gre isril lafznn anlam Allhn kulu veya arnm haldeki Allhn kulu olmaktadr.654 Istlah olarak isriliyyt, aslen Yahudi kltrn ifade iin kullanlan bir lafz olup, genellikle Tevrat, Talmut ile ncil gibi Yahudi ve Hristiyan kaynaklarndan, slma yahut slm kltre nakledilenler demektir.655 Yani daha ak bir ifadeyle, slma yabanc her ey demektir.656 Bu konuda ok ey sylenebilir fakat daha fazla ayrntya girmeden, konumuz itibariyle ksaca bilgi vermek istediimiz, Hz. Aliye atfedilen sril rivyetlerden birka rnek vermek istiyoruz: 1.

( ) Sana ruh

hakknda soru sorarlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ancak az bir bilgi verilmitir.657 Bu yet-i kermede geen rh kelimesinden maksat, slm limlerinin ounluunun grne gre, her canlda olan, bedene hareket ve duyu kabiliyeti veren, mahiyeti bilinemeyen nefstir, kuvvedir.658 Zaten bu lafzn szlk anlam da

652

653

654 655 656 657 658

ez-Zeheb, el-sriliyyt, s. 13; Eb ehbe, Muhammed b. Muhammed, el-sriliyyt velMevdt f Kutubit-Tefsr, Mektebets-Snne, Kahire 1408, s. 12; Yakb, Thir Mahmd Muhammed, Esbbul-Hata fit-Tefsr, Dru bnil-Cevz, Medne 1425, c. I, s. 160; Aydemir, Abdullah, Tefsrde sriliyyt, DB Yaynlar, Ankara 1979, s. 6. ez-Zeheb, el-sriliyyt, s. 13; Eb ehbe, a.g.e, s. 12; Yakb, a.g.e, c. I, s. 160; Aydemir, a.g.e, s. 6 Yakb, a.g.e, c. I, s. 160; Aydemir, a.g.e, s. 6. Yakb, a.g.e, c. I, s. 160-161. Aydemir, a.g.e, s. 7. 17/sra, 85. ez-Zemaher, a.g.e, c. II, s. 663; en-Nesef, Medrik, c. II, s. 274; Aydemir, a.g.e, s. 87.

122

nefs demektir.659 Ayn lafz iin, meleklerden ulu bir yaratk, Cebrl veya Kurn olduuna dair anlam verenlerin de olduu rivyet edilmektedir.660 Ancak bunlarn yannda, yetin ruhuna ve ibaresine uymayan birok garip aklamalar da yaplmtr.661 Bu aklamalardan birinde, maalesef Hz. Ali de kullanlmtr. Eb Mervndan naklen, Hz. Aliye atfedilen bu garip rivyet yledir: Ali b. Eb Tlib, ( )yeti hakknda yle dedi: O (yani ruh), yetmi bin yz olan bir melektir. Her bir yznde, yetmi bin dil ve her bir dilinde de yetmi bin lehe vardr. te bu lehelerin hepsiyle, Allh tesbih eder. Allh da, onun her bir tesbihinden bir melek yaratr ki, bu melek dier meleklerle, kyamet gnne kadar birlikte uar. 662 Aslnda sze hacet brakmayan, akla ve insann gabya muttali olamayacana dair bilgiye aykr olan bu rivyet hakknda bn Kesr (v. 774), bu eser garb ve acayiptir demektedir.663 Bu yet hakknda, es-Suheylden Hz. Aliye atfedilen bir dier garib rivyet de yledir: O, kendisinin yz bin ba olan bir melektir. Her bir banda yz bin yz; her bir yznde yz bin az ve her bir aznda yz bin dil vardr. Allh eitli lehelerde tesbih eder.664 yetin nzl sebebi olarak zikredilen, Yahudi veya Kurey mriklerinin, Hz. Peygambere (s) ruh hakknda soru sormalar olduu rivyet edilmektedir.665 Dolaysyla, Hz. Aliye atfedilen byle acayip rivyetlerin, en azndan vahy havasn teneffs eden byk bir sahb olmas hasebiyle, kendisinden nakledilmedii aikrdr. Hal byle olunca, bu rivyetlere sahih olarak bir deer verilmemitir ve uydurma yahut isril bir rivyet olarak kalmtr.

659

660 661

662 663 664 665

er-Rz, Muhammed b. Eb Bekir (v. 666), Tefsru arbil-Kurnil-Azm, TDV Yaynlar, Ankara, 1997, s. 148. ez-Zemaher, a.g.e, c. II, s. 663; en-Nesef, Medrik, c. II, s. 274-275. rnein, bn Abbasa atfedilen, Allahn, bir melei vardr. Ona yedi kat g ve yerleri bir lokmada yutmas sylense, hemen yutar! O melein tesbihi Sbhneke hays kntdr. eklinde rivayet edilen garib-mnker bir rivayet vardr. Bkz.: bn Kesr, Tefsrul-KurnilAzm, c. III, s. 289. et-Taber, Cmiul-Beyn, c. IX, s. 195; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. III, s. 289. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. III, s. 289. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. III, s. 289; Aydemir, a.g.e, s. 88. Buhari, Tefsr, sra, 13 (s. 394, H. No: 4761); Tirmizi, Tefsrul-Kurn, sra, 17 (s. 1969, H. No: 3140); el-Vhid, a.g.e, s. 480-481; etiner, a.g.e, c. II, s. 573-575.

123

2.


hkmranl hakknda onlar, eytanlarn uydurup

Sleymann

sylediklerine tbi oldular. Halbuki Sleyman by yapp kfir olmad. Lkin eytanlar kfir oldular. nk insanlara sihri ve Babilde Hrut ile Mrut isimli iki melee indirileni retiyorlard. Halbuki o iki melek, herkese: Biz ancak imtihan iin gnderildik, sakn yanl inanp da kfir olmayasnz, demeden hi kimseye (sihir ilmini) retmezlerdi. Onlar, o iki melekten, kar ile koca arasn aacak eyleri reniyorlard. Oysa bycler, Allhn izni olmadan hi kimseye zarar veremezler. Onlar, kendilerine fayda vereni deil de zarar vereni renirler. Sihri satn alanlarn (ona inanp para verenlerin) ahiretten nasibi olmadn ok iyi bilmektedirler. Karlnda kendilerini sattklar ey ne ktdr! Keke bunu anlasalard!666 Rivyete gre bu yet, Yahudilerin Hz. Peygambere (s) Tevrat ve hkmleri hakknda soru sormalar neticesinde, Allh Raslnn (s) Tevrat hakkndaki bilgisini tecrbe ettiklerinde, sorularn sihir ve by konularnda yneltmeye baladklarnda nazil olmutur.667 yet ile ilgili olarak yaplan yorumlarda, bahsedilen iki melek hakknda baz garip rivyetler vardr. Bir rivyette Hz. Alinin, O ikisi (yani Hrut ve Mrut), semadaki meleklerden birer melektiler.668 dedii aktarlmaktadr. Bu rivyet, her ne kadar sahihlii tesbit edilmese de, yete kesinlikle aykr dt sylenemez. Hrut ve Mrut adndaki bu iki melek, insanlara, doru dine inanmalar ve sihirden uzak durmalar hususunda gnderilmi olmalar muhtemeldir.

666 667 668

2/Bakara, 102. etiner, a.g.e, c. I, s. 36. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 127.

124

Sahih olmayan bir ekilde, bu iki melein yeryzne yolculuklarnn ve dnya yaamna dair maceralarn anlatan, senaryolatrlm pek ok rivyet sz konusudur.669 Ayn ekilde, Hrut ve Mrutun bu maceralarnda Zhre ile alakal olarak da uydurma ve isril rivyetler bulunmaktadr. Bunlardan birinde, -gya- Hz. Ali yle demitir: Zhre, ranl gzel bir kadnd. Bu kadn bir dava hususunda, Hrut ve Mrut adl iki melee geldi. Melekler onu grnce, kadna meylettiler ama kadn kendisine, okunduu zaman ge kmasn salayan eyi retmeleri artyla onlara olur verdi. Melekler de kadna istediini rettiler ve kadn ge ykseldi. Ykselmesiyle birlikte o kadn yldza evriliverdi (gkyzndeki Zhre yldz oldu).670 bn Kesr, ayn yerde, bu rivyetin ricalinin sika olmasna ramen ok garb olduunu sylemektedir. Sahih kabul edilmeyip, mnker addedilen bir rivyette de Hz. Ali, Hz. Peygamberden (s) yle bir nakilde bulunmaktadr: Allh, Zhreye lanet etsin! nk o, Hrut ve Mrut adl iki melei fitneye drd.671 Hz. Peygambere (s) isnad sbt bulmayan bu ve benzeri rivyetlerin, dnp dolap ulat kaynak Kabul-Ahbr672 olarak ifade edilmektedir.673 Konuyla ilgili olarak son tahlilde, Hrut ve Mrutun Zhre diye hayal bir kadnla yaadklarn iddia eden rivyetler, akla, manta ve vahyin ruhuna uymayan eylerdir. Bunlarla alakal, sahih veya zayf olsun, Allh Raslnden (s) herhangi bir hadis de vrid olmamtr. Dolaysyla bu tr haberlerin kaynan, Yahudilere ait kltrden menkl rivyetler olduu sylenmektedir.674 Bunlara ilaveten, ald nebev eitim ve irfann da gz nne aldmzda, ilm muvazeneye sahip Hz. Ali gibi bir sahbnin, bu tr rivyetleri sylemesi veya nakletmesi pek de doru gzkmemektedir. Kanaatimizce bu tr rivyetlerde, Hz. Alinin ilm karizmas ve Raslullaha (s) yaknl kullanlm gzkmektedir.
669 670

671 672

673

674

bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 126-127vd; Aydemir, a.g.e, s. 142-146. es-Sann, Tefsru Abdir-Razzk, c. I, s. 73; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 126127; Aydemir, a.g.e, s. 148. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 127; Aydemir, a.g.e, s. 148. Tam ad Kab b. Mti b. Amr b. Kaystr. Allah Raslnn (s) hayatnda, Yahudi limiydi. Yahudi kitaplarn bilip, yazd iin, bu iin uzman anlamnda (hbr -ahbr) Kabl-Ahbr denilmitir. Tartmal da olsa (Hz. Ebubekir dnemi de denilmektedir) sahih bir gre gre, Hz. mer dneminde Mslman olmutur. Kendisi, Mslman olarak Hz. Peygamber (s) ile grmedii iin, rivayetleri mrsel hkmndedir. Hicr 32 (veya 33-34) tarihinde vefat etmitir. Bkz. Eb ehbe, a.g.e, s. 101. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 127; Eb ehbe, a.g.e, s. 163; Aydemir, a.g.e, s. 155. Aydemir, a.g.e, s. 156-157.

125

3.

) Peygamberleri onlara:
Onun hkmdarlnn almeti, Tabut'un size gelmesidir. Meleklerin tad o Tabut'un iinde Rabbinizden size bir ferahlk ve sknet, Musa ve Harun hanedanlarnn braktklarndan bir kalnt vardr. Eer inanm kimseler iseniz sizin iin bunda phesiz bir almet vardr, dedi.675 yet-i kermenin ncesi ve sonrasnda, sriloullarnn, -hakknda hangi peygamber dneminde olduu tartmal olup, bilinmeyen676- bir peygamber dneminde snandklar, imtihana tabi tutulduklar bir olay anlatlmaktadr. sriloullar, kendi asl yurtlar olan Msr ile Filistini ele geirmi olan ve liderliini Clutun yapt Amalikallardan geri almak iin savamak istemiler ve neblerine Allha bir kumandan gndermesi ve savamalarna izin verilmesi iin dua etmesini sylemilerdi. Kavminin, ahidlerine sadk kalacaklarna sz vermeleri taahhudne kar, duasn yapan bu nebnin haberine gre, Allhi onlarn bana kumandan olarak Tlutu tayin etmitir. Buna alamet olarak da iinde veya geliinde seknet bulunan ve uzun sredir kayp olan tabutun ortaya kmas gsterilmitir. Ancak onlar bu tayini kabul etmekte zorlanmlar ve fakat bu ahsn kumandanlnda, birka imtihan daha yaadklar halde, Clutu yenmilerdir. Bu yetle ilgili olarak, isril rivyetlerin younlukta olduu konular, nebinin kim olduu, tabut ve sekneden kasdn ne olduuna dair yorumlardr. Bu tr rivyetlere maalesef, Hz. Ali de kartrlmtr. Hz. Aliye atfedilen rivyetlerden birinde, sekne yle tarif edilmektedir: Sekne, insan yz gibi bir yz olup, esmesi ho bir rzgrdr.677 Baka bir rivyette ise Hz. Aliden, az nceki menkl rivyetin tam tersine bir aklama verilmektedir: Sekne, sert ve iddetli esen bir rzgrdr.678 Bu tr rivyetler, Kur'n- Kermde ve Sahih Snnette lehine delil bulunmayan, Ehl-i Kitap iken Mslman olan kimselerin naklettikleri isriliyyt tarz
675 676

677

678

2/Bakara, 248. Bu konuda u isimler peygamber olarak zikredilmektedir: Simon, Yua b. Nn, Hzkl, emoil, mvl (Emoil) b. Helef, Emoil b. Helkabe, Emoil b. Bal b. Alkame. Bkz.: es-Suyt, Mufhimt, s. 22; Elmall, a.g.e, c. II, s. 139 (1. Dipnot). ez-Zemaher, a.g.e, c. I, s. 289; bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 270; es-Suyt, edDurrul-Mensr, c.1, s. 757; Eb ehbe, a.g.e, s. 171. bn Kesr, Tefsrul-Kurnil-Azm, c. I, s. 270; es-Suyt, ed-Durrul-Mensr, c.1, s. 757.

126

haberlerdir. Bu tr haberlerin kayna, yine Vehb b. Munebbih679, Kabul-Ahbr gibi ahslardr.680 Aslnda, sekne, kalbin gvende olmas, tatmin olmas, nsiyet, bir eyin sakinlik ve istikrar bulmas anlamlarna da amildir.681 Bu ayn zamanda kalbin kendisiyle sknete erdii ey de demektir.682 Sekne ile ayn anlama gelen baka da yetler vardr. rnein, manlarn bir kat daha arttrsnlar diye mminlerin kalplerine gven indiren O'dur. Gklerin ve yerin ordular Allh'ndr. Allh bilendir, her eyi hikmetle yapandr.683 Bu yette sekne, gven mnsna gelmektedir. Ayn srenin yirmi altnc yetinde de, sekneden murad, kalplerin mutmain olmasdr. Hz. Aliden geldii sylenen bu akl ve vahyin ruhuna aykr rivyetlerin ok zorlama olduu gzkmektedir. Ayn kelime veya kavram Kur'n- Kermin baka yetlerinde de kullanld bilinmektedir. Dolaysyla, Bakara Sresindeki konumuz olan yette geen sekne lafzn, sahihlii ve hatta zayfl bile sz konusu olmayan, uydurma rivyetlerle aklamak yerine, Kur'n- Kermin btnlnde mnlandrmak daha makul olacaktr kanaatindeyiz.

679

680 681 682 683

Tam ad Vehb b. Mnebbih es-Sann el-Yemendir. Tbinin ileri gelenlerindendir. Hz. Osmann Hilfetinin son yllarnda domutur. Ehl-i Kitaptan nakilleri oktur. Hicr 110 ylnda Sanada vefat etmitir. Bkz.: Eb ehbe, a.g.e, s. 105. Eb ehbe, a.g.e, s. 171. ed-Dmen, a.g.e, s. 241-242. ez-Zemaher, a.g.e, c. I, s. 289; Eb ehbe, a.g.e, s. 171. 48/Fetih, 4.

127

SONU

Hz. Ali, fkh bilgisi, takvas, fazleti ve cesaretinden dolay hem Hz. Peygamberin ve ashbnn hem de Mslmanlarn takdrini kazanmtr. Hz. Ali, Kurn ahlkyla yaayan Allah Rasln (s) rnek alm ve hayatna bu yaam tarzn da yanstmtr. Hz Aliye gre, Kurn ve Snnet ayrlmaz iki paradr. Dinin dinamikleri olan bu iki asl unsura gre hareket etmek, hem saptmamann hem de hakikate ulamann dayanadr. Hz. Aliye gre, Kurn, her Mslmann renmesi, anlamas ve hayatna tatbik etmesi gerekmektedir. Zra Kurn, szlerin en gzeli, kalplerin bahar, gslerin ifsdr. Bundan dolay, Kurnn iyi renilmesi gerekir. Mslmann rehberi Kurndr. Dolaysyla onu iyi renmesi ve doru alglayp, yaamas gerekir. Kurn- Kerim Hz. Aliye gre, mmini Allahn rzasna gtren bir rehber ve hayatnda takip etmesi gereken bir yol haritasdr. Bundan dolay Kurn ifadelerden dersler alnmaldr. Yine ona gre Kurn, bir mihenk ta olarak da deerlendirilmelidir. Hz. Aliye gre, grler ona arz edilip, ona gre deerlendirilmelidir. Zira Mslmana yol gsterici olan Kurnn dstruna uymayan her dnce de, aldatc olan nefislerin, kiisel kabullerin, bencilliin ve cahilliin tesiri bulunmaktadr. Kurn- Kermde gemi nesillerin durumlarndan bahsedilmesi, bunlardan ibret alnmas hikmetine yneliktir. Hz. Aliye gre herkes, Kurnn gsterdii rehber edinmeli ve onun hidayetiyle hayatn aydnlatmaldr. Hz. Ali, slm Tarihinin en nemli olaylarndan birisi olan Kurnn toplanmas hususunda, yapc rol alm ve bu konuda hem Hz. Ebbekiri hem de Hz. Osman takdir etmitir. Bu yndeki aklamalaryla kendisi, mmetin tek bir Mushaf etrafnda toplanmasn uygun grdn ifade etmek istemitir. Kurna bu denli nem veren Hz. Ali, ihtilflarn ortaya kt dnemlerde dahi, ayet boyun eilmesi gereken bir otorite olacaksa, kuvvete dayal gcn deil, Kurnn otoritesi olmas gerektiini vurgulayan tutarl davranlar sergilemitir. nk Hz. Ali, Kurnn nderliini, ona itaat etmeyi n planda tutmaktadr. Zira Kurn Haktr ve Hakkn hkimiyetini istemektedir.

128

Hz. Aliye gre Kurn, kaynak olma zelliinden dolay, eitli anlamlara gelebilecek ifadelere sahip bir Kitaptr. Bunun iin, Kurn ifadeleri anlamlandrmada Snnetin fonksiyonu byktr. Ona gre, Kurn, grler iin bir lt olurken, Snnet de Kurn anlamada ve anlamlandrmada bir lt olmaktadr. Hz. Ali, Kurnn anlalmas hususunda, Hz. Peygamberin (s), vahyin tenzli konusunda stlendii benzer bir mcadeleyi yklenmitir. O da, Kur'n - Kermin doru anlalmasdr. Hayatn bu mcadele ierisinde geirmi olan Hz. Ali, Kur'n- Kermi ve snneti, yaamnn her admnda yol haritas olarak kullanmtr. Hz. Ali, sahbe arasnda, bilgi ynnden, vahyin nzlne ve tefsrine dair ilmine gvendiinden, sorun bana diyen tek kiidir. Zira o, kendisinde bulunan idrak edici bir kalp ve sorgulayc bir dilden dolay byle bir ilme sahip olduunu vurgulamtr. Hz. Ali Kurn ile beraber ve Kurn da Hz. Ali ile beraberdir. O, gzlerin ve kulaklarn, Kurn okumak ve tefsrinin hikmetlerinden nasibini almakla temizleneceine inanmtr. Hz. Alinin tasavvurunda Kurn, salam bir ip, yol gsterici bir rehberdir. O, Kurn, salt bilgi kayna olarak deil de, dnya ve ahiret mutluluunu salama konusunda, bir mrid olarak alglamaktadr. Kurnn satrlara yazldn ve dolaysyla herhangi bir dili konumadn ifade eden Hz. Aliye gre, Kurn bir tercmn muhtatr ve bu tercman da insanoludur. Zira Hz. Aliye gre Kurn, her zaman insanlarla konumaktadr. nk Kur'n- Kerm, dili yorulmayan bir konumac ve rknleri yklmayan bir evdir. Ona gre Kur'n- Kerm, emreden, nehyeden, konuan ve ayn zamanda susan ilah bir kitaptr. Yani, itikd konulardaki, din ve ahlk vecbelerdeki retileriyle Kurn, hem emreden hem de nehyeden konumundadr. Bir baka ifadeyle, Kurn, namaz klmak, oru tutmak gibi uygulamalarla Allaha ibadet etmeyi emrederken; faiz yememek, iki imemek, adam ldrmemek gibi menf tutum ve davranlar da yasaklamaktadr. te bu haliyle Kurn, mslmann hayatn tanzim eden ve insanla srekli bir iletiim halinde olan, yani Hz. Alinin ifadesiyle konuan Kurndr. Kurnn bu zelliinin yannda ayryeten o, susan bir kitaptr. Kurnn susmas, riin baz uygulamalarda kullarn maslahatn gzetmesi demektir. rnein

129

Kurnda ri, alverii helal olarak hkme balarken, nelerin alveriinin yaplaca hususunu kullarn maslahatna brakmtr. Hz. Ali, Kurnn, kul ile Yaratan arasnda en gvenilir vasta olduunu kabul etmektedir. O, Kur'n- Kermin kyamet gnnde, okuyucusuna efaat edeceine inanmakta ve bundan dolay lehte ve aleyhte ahitlik edeceini kabul etmektedir. Hz. Ali, Kur'n- Kermi tedebbre dayal olmayan ve amelsiz bir okumayla anlalamayacan ifade etmektedir. Kurn tasavvurunun temelinde bu yaklamlar bulunan Hz. Ali, Kur'n- Kermin tefsrinde de, Kurnn Kurn ile, Kurn Snnet ile ve Kurn rey ve ictihadla tefsr etme yolunu takip etmitir. Kur'n- Kermi tefsr ederken, Kurnn btnln ve Snneti hareket noktas yapan Hz. Ali, rey ve ictihada msait olarak hkm bina edilmeye mnasip yetlerde, kendine gvenen ve tutarl bir fikr hareket ierisinde aklamalar yapmtr. Yeri geldiinde herhangi bir fkh yeti, hrszlkta el kesme cezasnda nc kesme cezasn vermemesi gibi, riin makasdna uygun maslahatlara gre tefsr edip hkme balad grlmektedir. Esbb- nzle bal olarak yapt tefsrler, yetin iniindeki temel olay, ahs veya ahslar tespit etmede nemli almlar getirmektedir. Kendisine ilm derinliinin ve tarih olaylarn kazandrd etkileyici zelliinden dolay, uydurma ve isril rivyetlerde srekli ismi geen ve kullanlan bir sahb olmutur. Maalesef bu tr rivyetler, hemen hemen btn mesr tefsrlerde bulunmaktadr. Son olarak, Hz. Ali, kendinden nceki halfeler gibi, sahbe ierisinde sekin biridir. Dolaysyla hakknda daha fazla tedkik ve aratrma yaplmas gerekli bir ahsiyettir. rnein, Hz. Alinin Tefsr Uslndeki ve Kraat lmindeki konumunu ortaya koyan aratrmalarn yannda, Nehcul-Bela endeksli Kurn ile ilgili hususlarda da mstakil almalar yaplabilir kanaatindeyiz. Bunun yannda kanaatimizce, tefsrlerde Hz. Aliye atfedilen rivyetleri, Kurn ve Snnet perspektifinden bakarak ve Hz. Alinin hayatna dair sahih tarih bilgilerle mukayesede bulunarak, bir szgeten geirip, dorularn yanllardan ayracak almalar yapmak da byk bir hizmet olacaktr.

130

131

BBLYOGRAFYA

AZAM, Mustafa, Vahyediliinden Derleniine Kuran Tarihi, ev. mer Trker-Fatih Serenli, z Yaynclk, stanbul 2006. ABDLBK, Muhammed Fuad, El-Mucemul-Mfehres Li ElfzilKurnil-Kerm, ar yaynlar, stanbul, t.y. ADEV, Eb Abdillah Mustafa, es-Sahhul-Musned Min Fedilis-Sahbe, Dru bn Receb, 2005. ALBAYRAK, Hlis, Kurnn Btnl zerine, le Yaynlar, stanbul 1998. ALGL, Hseyin, slm Tarihi, Gonca Yaynevi, stanbul 1997. LS, ihbud-dn Mahmud el-Badd, (v. 1270/1853), Rhul-Men f Tefsril-Kurnil-Azm ves-Sebil-Mesn, Dru hy-i Tursil-Arab, Beyrut, t.y. MD, Abdlvahid b. Muhammed (v. 510), urerul-Hikem ve DurerulKilem, Matbaatul-rfn, 1931. APAK, Adem, Hz. Alinin Siyasi Kiilii adl teblii, Hayat Kiilii Ve Dnceleriyle Hz. Ali Sempozyumu, Yay. Haz. M. Selim Ark, Bursa Mftl, Bursa 2004. AYDEMR, Abdullah, Tefsrde sriliyyt, DB Yaynlar, Ankara, 1979. BADD, el-mam Ebu Mansur Abdulkaahir b. Tahir b. Muhammed (v. 429), Mezhepler Arasndaki Farklar (el-Fark Beynel-Frak), ev. Ethem Ruhi Flal, Kalem Yaynevi, stanbul 1979. BELZUR, Ahmed B. Yahy B. Cbir (v. 279/892), Ensbul-Erf, Drul-Fikr, Beyrut 1996. BEYDV, Nasrud-dn Eb Sad (v. 685/691/1286), Envrut-Tenzl ve Esrrut-Tevl, Dru Sdr, Beyrut, 2001. BEYHAK, Ebubekir Ahmed b. el-Hseyin (v. 458/1066), uabul-mn, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 2000.

132

BLMEN, . Nasuhi, 1973.

Byk Tefsr Tarihi, Bilmen Yaynevi, stanbul

CANAN, brahim, Ktb-i Sitte Muhtasar Tercme Ve erhi, Aka Basm-Yayn, Ankara 1998. CASSS, Ebubekir Ahmed b. Ali er-Rz (v. 370/981), Ahkmul-Kurn, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, t.y. _____, el-Fusl fil-Usl, Mektebetl-rd, 2. Bask, y.y. AATAY, Neet; ubuku, . Agh, slm Mezhepleri Tarihi, A. . Basmevi, Ankara 1976. APAN, Ergn, Kurn- Kermde Sahbe, Ik Yaynlar, zmir 2002. ELK, Mustafa, Fkhus-Sahbe, Ftvvet Yaynlar, stanbul 2006. ETNER, Bedreddin, Ftihadan Nsa Esbb- Nzl-Kurn

yetlerinin ni Sebepleri, ar Yaynlar, stanbul 2006. DMEN, Melyn, Beyrut 1985. DEMRC, Muhsin, Tefsr Tarihi, FAV Yaynlar, stanbul 2003. DORUL, mer Rza, Byk slm Tarihi-Asr- Saadet, Eser Matbaaclk, stanbul 1975. DNDREN, Hamdi, Delilleriyle Aile lmihali, Erkam Yaynlar, stanbul 2009. EBU HAYYN, Muhammed b. Yusuf el-Endels (v. 745/1344), elBahrul-Muht, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1993. EB EHBE, Muhammed b. Muhammed, el-sriliyyt vel-Mevdt f Kutubit-Tefsr, Mektebets-Snne, Kahire 1408. EBU ZEHRA, Muhammed, el-Ahvlu-ahsiyye, Drul-Fikril-Arab, Kahire 2005. El-Huseyn b. Muhammed (v. 478?), Kmsul-

Kurn/Istlhul-Vuch ven-Nezir fil-Kurnil-Kerm, Drul-lm Lil-

133

EBUS-SUD, bn Muhammed el-md el-Hanef (v. 982), rdu AklisSelm l Mezyal-Kitbil-Kerm, Mektebetr-Riyd el-Hads, Riyd, t.y. ELMALILI, M. Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, Azim Datm, stanbul, t.y. EMN, Ahmed, Fecrul-slm, Drul-Kitbil-Arab, Beyrut 1969. ERDOAN, Mehmet, Fkh ve Hukuk Terimleri Szl, Ensar Neriyat, stanbul 2005. ERSZ, smet, Kuran Tarihi-Kuran- Kerimin ndirilii ve Bugne Gelii, Ravza Yaynlar, stanbul 1996. ERUL, Bnyamin, Sahbenin Snnet Anlay, TDV Yaynlar, Ankara 2005. FILALI, E. Ruhi, mam Ali, TDV Yaynlar, Ankara 1998. FILALI, Ethem Ruhi, Ali, DA. FRZBD, Mecdddin Muhammed b. Yakb (v. 817/1413), elKmsul-Muht, Messesetr-Risle, Beyrut 2003. GAZNEV, Siracd-din Ebi Hafs (v. 773), el-urretul-Munfe f Tahkki Bad Mesilil-mam Eb Hanfe, (M. Zahid el-Kevsernin (v. 1952) derlemi olduu El-Fkh ve Uslul-Fkh adl nerinden), Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 2004. GAZZL, Eb Hmid Muhammed b. Muhammed et-Ts (v. 505/111), iful-all F Beyni-ebehi vel-Muhli ve Meslikit-Tall, Matbaatlrd, Badat 1971. GEZGN, Ali Galip, zgn Bir Kurn Yorumu Hz. mer rnei, Rabet Yaynlar, stanbul 2009. _____, Tefsrde Semantik Metod ve Kurnda Kavm Kelimesinin Semantik Analizi, tken Yaynlar, stanbul 2002. GLCK, erafettin; TOPRAK, Sleyman, Kelam, Tekin Kitabevi, Konya 2001.

134

GRGN, Tahsin, Anlam ve Yorum, Gelenek Yaynclk, stanbul 2003. GLER, lhami; ZSOY, mer, Konularna Gre Kuran, Fecr Yaynevi, Ankara 2006. URS, Muhammed Slih, Faslul-Htb F Mevkfil-Ashb, DrulKalem, Dmek 2006. HAMDULLAH, Muhammed, slm Peygamberi, ev. Mehmet Yazgan, Beyan Yaynlar, stanbul 2004. _____, Kuran- Kerim Tarihi, ev. Abdlaziz Hatip-Mahmut Kank, Beyan Yaynlar, stanbul 2000. HATB, Ali Ahmed, Umer bnul-Hattb Haytuh-lmuh-Edebuh, leml-Ktb, Beyrut 1986. BN FRS, Ebul-Ahmed (v. 395), Mucemul-Mekysu Fil-Lua, Drul-Fikr, Beyrut, t.y. BN HCER, Ahmed B. Ali El-Kinn el-Askaln (v. 852/1448), el-sbe f Temyizis-Sahbe, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, t.y. BN HANBEL, Ahmed (v. 241/842), Musned, Thk. uyb el-Arnavt, dil Murid, Muessesetr-Risle, Beyrut 1999. BN KESR, Imdddn Ebil-Fid smail b. mer (v. 774/1372), TefsrulKurnil-Azm, Dru Sdr, Beyrut, t.y. _____, el-Bidye ven-Nihaye, Drul-Hads, Kahire 1992. BN KUTEYBE, Abdullah b. Muslim ed-Dnever (v. 276/899), el-mme ves-Siyse, Matbaat Nl, Msr 1904. _____ , Tefsru arbil-Kurn, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1978. BN RD, Ebul-Veld Muhammed b. Ahmed el-Kurtub (v. 595/1198), Bidyetul-Muctehid ve Nihyetul-Muktesid, Mustafa el-Bb, Msr 1975. BN SAD, Eb Abdillah Muhammed (v. 230/844), Kitbut-TabaktilKubr, Mektebetl-Hanc, Kahire 2001.

135

BNUL-ARB,

Ebbekir

Muhammed

Abdillah

(v.

543/1148),

Ahkmul-Kurn, Drul-Fikr, Beyrut 2005. BNUL-CEVZ, Ebul-Ferec Cemld-dn Abdirrahman (v. 597/1201), Zdul-Mesr f lmit-Tefsr, El-Mektebetl-slmi, y.y ve t.y. BNUL-ESR, Ebul-Hasen el-Cezer (v. 630/1233), el-Kmil Fit-Trh, Drul-Ktbl-lmiyye, Beyrut 1987. BNUL-ESR, Izzddn (v. 630/1233), Usdul-be f Marifetis-Sahbe, Drul-Fikr, Beyrut 1988. MAM ZEYD, bn Ali el-Huseyn (v. 122), Musnedul-mam Zeyd, Cemeden: Abdlazz b. shak el-Badd, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, t.y. SFEHN, Ebul-Ksim el-Huseyn b. Muhammed er-Rb (v. 506/1112), el-Mufredt F arbil-Kurn, El-Mektebett-Tevfkyye, Kahire, t.y. KANDEHLEV, Muhammed Yusuf (v. 1384), Haytus-Sahbe,

Muessesetur-Risle, Lbnan 1999. KSN, Ald-dn Ebubekir b. Mesud el-Hanef (v. 587/1180), BediusSani F Tertbi-eri, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1986. _____, Kurn Anlamak, ev. Sezai zel, z Yaynclk, stanbul 1990. KESKOLU, Osman, Yaynlar, 2. Bask, Ankara 1972. KOMSYON (H. Karaman-M. arc-. K. Dnmez-S. Gm), Kuran Yolu Trke Mel ve Tefsr, DB Yaynlar, Ankara 2007. KURTUB, Ebu Abdillah Muhammed b. Ahmed (v. 671/1272), El-Cmiu li Ahkmil-Kurn, Messesetr-Risle, Beyrut 2006. KUTUBUS-STTE (Mevsatul-Hadsi-erf), Drus-Selm, Riyad 2000, 3. Bask. MAKDS, Eb me (v. 665/1266), el-Muridul-Vecz il Ulmin Teteallaku bil-Kitbil-Azz, Thk. Tayyar Altkula, DB Yaynlar, Ankara 1986. Fakh Sahbler ve Mezheb mamlar, DB

136

MTRD, Ebu Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmud esSemerkand (v. 333/944), 1979. MERINN, Burhanud-dn Ebil-Hasen (v. 593/1196), el-Hidye erhu Bidyetil-Mubted, Drul-Erkm, Beyrut, t.y. MUBREKFR, Eb Al Muhammed b. Abdirrahman (v. 1353), Tuhfetul-Ahfez erh-i Cmiit-Tirmiz, Mektebet bn Teymiyye, Kahire 1991. NECCR, Amir, F Mezhibil-slmiyyn-El-Havric/El-bdiyye/Ea, el-Heyetul-Msriyye 2005. NEDV, Ebul-Hasen el-Huseyn, es-Sretun-Nebeviyye, Dru-urk, Mekke, 1989. NEDV, Seyyid Sleyman, Hz. Ali, Tima Yay., stanbul 2005. NESEF, Ebul-Berekt Abdillah b. Ahmed B. Mahmd Drul-Kilemit-Tayyib, Dmek 2005. NESEF, Necmud-din b. Hafs (v. 537/1142), Tlbetut-Talebe FilIstlhtil-Fkhiyye, Drul-Kalem, Beyrut 1406. NEVEV, Eb Zekeriyya Muhyiddn B. eref (v. 676/1276), TehzbulEsm vel-Lut, D. Ktbil-lmiyye, Beyrut, t.y. NSBR, el-mmul-Hfz Eb Abdullahil-Hkim (v. 405), el(v.710/1308), Kitbut-Tevhd, El-Mektebetl-slmiyye, stanbul

Medrikut-Tenzl ve Hakikut-Tevl-Tefsrun-Nesef, Thk. Y. Ali Bedev,

Mustedrek Ales-Sahhayn, Drul-Haremeyn, Kahire 1997. PGN, Yasin, Kurna Gre Akl ve Aklcln Kurn Tefsrine Etkisi, (Baslmam Doktora Tezi), ASBE, Temel slm Bilimleri Tefsr Anabilim Dal, Ankara 2008 RCH, Abduh, et-Tatbkus-Sarf, Drun-Nehdal-Arabiyye, Beyrut 2004. RAD, e-erif (v. 406), Hz. Ali-Nehcul-Bela, ev. Adnan Demircan, Beyan Yaynlar, stanbul 2006.

137

_____, Nehcul-Bela, erh: Muhammed Abduh, Drul-Hads, Kahire 2003. RZ, Fahrud-din (v. 606/1209), et-Tefsrul-Kebr/Mefthul-ayb, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1990. RZ, Muhammed b. Eb Bekir (v. 666/1269), Tefsru arbil-KurnilAzm, TDV Yaynlar, Ankara 1997. RIZA, Muhammed, Tercimu Hulef-i Ridn, Drul-Hads, Kahire 2004. RDN, Muhammed b. Muhammed b. Sleyman (v. 1094), Byk Hadis Klliyat-Cemul-Fevid min Cmiil-Usl ve Mecmaiz-Zevid, ev. Naim Erdoan, z Yaynclk, stanbul 2006. SAD, Abdulmutel, Edeb Mesaj Kurn (en-Nazmul-Fenn filKurn), ev. Hseyin Elmal, Yeni Akademi Yaynlar, zmir 2006. SBN, Muhammed Ali, et-Tibyn f Ulmil-Kurn, Dersaadet, t.y. _____, Fkhul-Mumelt, El-Mektebetl-Asriyye, Beyrut 2007. _____, Tefsru ytil-Ahkm Minel-Kurn/Raviul-Beyn f Tefsri ytil-Kurn, Dru ve Mektebetl-Hill, Beyrut, t.y. _____, Safvetut-Tefsr, El-Mektebetl-Asriyye, Beyrut 2003. SBN, Nureddin (v. 580), Matrdiyye Akaidi / el-Bidye f UslidDn, Ner. ve ev. Bekir Topalolu, DB Yaynlar, Ankara 1995. SANN, Ebubekir Abdirrazzk b. Hemmm (v. 211/826), el-Musannef, El-Mektebetl-slm, Karai 1983. _____, Tefsrul-Kurnil-Azz/Tefsru Abdir-Razzk, Drul-Marife, Beyrut 1991. SARIAM, brahim, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesaj, DB Yaynlar, Ankara 2007. SARIKAYA, Mehmet Saffet, slam Dncesi Tarihinde Mezhepler, Tura Matbaas, Isparta 2001.

138

SUYT, Celld-din (v. 911/1505), ed-Durrul-Mensr Fit-TefsrilMesr, Drul-Fikr, Beyrut 1993. _____, el-tkn f Ulmil-Kurn, Kahire 2004. _____, Lubbun-Nukl F Esbbn-Nuzl, El-Mektebetl-Asriyye, Beyrut 1994. _____, Mufhimtul-Akrn f Mubhemtil-Kurn, Matbaats-Sabh, Dmek, t.y. _____, Trhul-Hulef, Thk: Ahmed b. Ali, Mektebet Nezzr Mustafa elBz, Birinci Bask, 2004. ABN, Zekiyyddin, slm Hukuk lminin Esaslar (Uslul-Fkh), Terc.: brahim Kfi Dnmez, TDV Yaynlar, Ankara 2003. AF, mam (v. 204/820), Ahkmul-Kurn Lil-mam e-fi, Cemeden: Ebubekir Ahmed b. El-Huseyn El-Beyhak (v. 458/1066), Dru hyilUlm, Beyrut 1999. _____, er-Risle, ev. A. ener-. alkan, TDV Yaynlar, Ankara 1997. TIB, Eb shk (v. 790/1388), El-Muvfakt F Usli-era, DrulKtbil-lmiyye, Beyrut 2009. EHRAZR, Eb Amr bn Salh (v. 643/1246), Ulmul-Hads, Beyrut 1986. ENKT, Muhammed el-Emn el-Muhtr (1325/1393), Advul-Beyn f dhil-Kurni bil-Kurn, Dru lmil-Fevid, y.y ve t.y. EVKN, Muhammed b. Ali b. Muhammed (v. 1250/1834), Fethul-Kadr, Drul-Vef, y.y, 1997. MEK, M. Said, Gnmz Tefsir Problemleri, Kitap Dnyas Yaynlar, Konya 2008. TABER, Eb Cafer Muahmmed b. Cerr (v. 310/922), Cmiul-Beyn an Tevli yil-Kurn, Drul-Fikr, Beyrut 1995. Thk: Ahmed b. Ali, Drul-Hads,

139

_____, Trhul-Umem vel-Mulk/Trhut-Taber, Beytl-EfkridDevliyye, Amman, t.y. TAKPRZDE, sameddin Ahmed b. Mustafa (v. 901/1500), MifthusSede ve Misbhus-Siyde f Mevdatil-Ulm, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut, t.y. TURGAY, Nurettin, Hz. Ali ve Tefsrdeki Yeri, lhiyt, Ankara 2004. VHD, Ebul-Hasen Ali b. Ahmed (v. 468/1075), Esbbu NuzlilKurn, Drul-Meymn, Riyad 2005. VATVAT, Reidddin, Hazret-i Alinin Yz Sz-Gl-i Sad-Berg, Haz. Adem Ceyhan, Buhara Yaynlar, stanbul 2008. YAKB, Thir Mahmd Muhammed, Esbbul-Hata fit-Tefsr, Dru bnil-Cevz, Medne 1425. YAKB, Ahmed b. Eb Yakb b. Cafer el-Abbs (v. 278/284/901), Trhul-Yakb, Matbaa-i Bril, Leiden 1883. YSN, Hikmet b. Ber, et-Tefsrus-Sahh/Mevsatus-Sahhil-Mesbr Minet-Tefsri Bil-Mesr, Drul-Mesir, Medne 1999. YILDIRIM, Suat, Peygamberimizin Kuran Tefsri, Kayhan Yaynlar, stanbul 1998. ZEHEB, Muhammed Huseyin, et-Tefsr vel-Mufessirn, Drul-Hads, Kahire 2005. _____, Muhammed Hseyin, Buhsun f Ulmit-Tefsr vel-Fkhi vedDave, Drul-Hads, Kahire 2005. _____, el-sriliyyt Fit-Tefsri vel-Hads, Mektebet Vehbe, 4. Bask, Kahire, 1990. ZEHEB, emsud-dn Muhammed b. Ahmed b. Osman (v. 748/1374), Siyeru Almun-Nubel, Siyerl-Hulefir-Ridn, Messeset Kerme-Risle, Beyrut 1998. _____, Marifetul-Kurril-Kibr Alat-Tabakti vel-Asr, Thk. Tayyar Altkula, SAM Yaynlar, stanbul, 1995.

140

ZEMAHER, Crullah Ebil-Ksm Mahmud b. mer (v. 538/1143), Rusul-Mesil, Drul-Beiril-slmiyye, Beyrut 2007. _____, el-Kef an Hakiki avmidit-Tenzl ve Uynil-Ekvl f Vuchit-Tevl, Drul-Ktbil-miyye, Beyrut 2006. ZERKE, Bedrud-dn Muhammed (v. 794/1392), El-Burhn f UlmilKurn, Drul-Hads, Kahire 2006. ZEYDN, Abdlkerim, el-Vecz f Uslil-Fkh, El-Mektebetl-slm, stanbul 1979.

Tebliler ve Makaleler ALGL, Asr- Saadette dr Hayat (BTN YNLERYLE ASR-I SAADETTE SLM adl eserden), Ensar Neriyat, stanbul, 2007. ARICI, Mustafa, Asr- Saadette Oluan slm Ahlk (BTN YNLERYLE ASR-I SAADETTE SLM adl eserden), Ensar Neriyat, stanbul, 2007. ERSZ, smet, Kurn ve lmu Esbabin-Nzul adl teblii, Kurn ve Tefsr Aratrmalar-III, Ensar Neriyat, stanbul, 2002. GEZGN, Ali Galip, Kurnn Metinsel Nitelii, Din Aratrmalar, OcakNisan 2007, c. IX, s. 79-108. GRGN, Tahsin, Dil, Kavray Ve Davran: Kurnn Vahyedilmesi Ve slm Toplumunun Ortaya k Arasndaki Alakann Tahliline Mukaddime adl teblii, III. Kurn Haftas Sempozyumu, Fecr Yaynevi, Ankara, 1998. ZTRK, Mustafa, Tefsr ve Hadis Tarihinde Hz. Ali, adl teblii, Hayat Kiilii Ve Dnceleriyle Hz. Ali Sempozyumu, Yay. Haz. M. Selim Ark, Bursa Mftl, Bursa 2004. ZARSLAN, Selim, Allhn Grlebilmesi/Ryetullah Sorunu Ve Dirilile likisi, Say: 1, Cilt: 11, FSBD, Ocak-2001. SANCAKLI, Saffet, Hadisler Balamnda Hz. Peygamberin Hz. Ali le Olan likilerinin nemi Ve Analizi adl teblii, Hz. Ali-Sempozyum Bildirileri (24-25 Ekim 2007), zmir, 2009.

141

SARIAM, brahim, Hz. Alinin Hayat ve ahsiyeti adl teblii, Hayat Kiilii Ve Dnceleriyle Hz. Ali Sempozyumu, Yay. Haz.: M. Selim ARIK, Bursa Mftl, Bursa, 2004. EN, Ziya, Hz. Alinin Kurana Yapt Hizmetler adl teblii, Hz. AliSempozyum Bildirileri (24-25 Ekim 2007), zmir, 2009. TOPALOLU, Fatih, Hz. Alinin Hz. Osman Dneminde Halfe le likileri adl teblii, Hz. Ali-Sempozyum Bildirileri (24-25 Ekim 2007), zmir, 2009. YAMAN, Ahmet, Bir Mctehid Fakih Olarak Hz. Ali adl teblii, Hayat Kiilii Ve Dnceleriyle Hz. Ali Sempozyumu, Yay. Haz.: M. Selim ARIK, Bursa Mftl, Bursa, 2004..

Ansiklopedi Maddeleri FILALI, Ethem Ruhi, Ali, DA, c. 2. Z, Mustafa, Ali Evld, DA, c. 2.

142

ZGEM

Kiisel Bilgiler: Ad ve Soyad : Muhammed Zahid BELEK Doum Yeri Doum Yl Medeni Hali : SAMSUN : 14.02.1981 : Bekar

Eitim Durumu: Lise Lisans : 1995-1999 zmir Karyaka mam-Hatip Lisesi : 1999-2005 Sleyman Demirel niversitesi lahiyat Fakltesi

Yksek Lisans: 2006-2010 Sleyman Demirel niversitesi Temel slm Bilimleri Anabilim Dal (Tefsr) Yabanc Dil ve Dzeyi: Arapa ngilizce Deneyimi: 2001:DB mam-Hatip : yi : Orta

Vous aimerez peut-être aussi