Académique Documents
Professionnel Documents
Culture Documents
KURTULUÞ CEPHESÝ
Zafer Bizim Olacaktýr !
Kontrol Kulesindeki
Küçük-Burjuvalara
Kuþbakýþý
Filistin, Lübnan, Ýsrail
Sol Ekonomistlerin
Çýkmazý
Sol Yayýnlarda
Ekonomi Yazýný
Terörizm
hiçbir zaman proleterin
silahý olmamýþ...!
Dolarýn
Mehter Yürüyüþü (II)
KURTULUÞ CEPHESÝ Temmuz-Aðustos 2006
%
nin son olaylar karþýsýndaki tutumu
KUÞ BAKIÞI
üzerine bir deðerlendirme. FÝLÝSTÝN, LÜBNAN, ÝSRAÝL
SOL
Dünyada ve Türkiyede geliþen
ekonomik olaylar karþýsýnda YAYINLARDA
%
sol yayýnlarýn tutumunu irdeleyen EKONOMÝ
bir yazý. YAZINI
%
Venezüellanýn yakýn tarihinin genel DOLAÞTIKLARI ÜLKE:
bir deðerlendirilmesi.
VENEZÜELLA
Çukurovada bir akþam. Bir konser akþamý. Konu, Sivas. Sesini yitiren
þehir. Önce sinevizyon gösterimi var. Yangýnda Semah Dönenler yüzümü-
ze yüz sürüp geçiyorlar bir bir. Sonra þiirler ve þarkýlar
Bir Acýya Kiracý
Metin, derken türküler ve Hasretimiz.
Yaklaþýk 800 kiþi var etkinlikte. Program için çok güzel bir alan seçilmiþ.
Teknik donaným harika. Coþkulu, þahane bir kitle var. Ki, her sanatçýya
nasip olmaz. Belli ki, çok etkili ve verimli bir hazýrlýk yürütmüþ organiza-
törler. Afiþ, stand, radyo programlarý, ilanlar, her þey yerli yerinde düþünül-
müþ. Ajitasyon ve propaganda araçlarýnýn pek çoðu etkili bir biçimde kul-
lanýlmýþ. Neticesi salona da yansýmýþ. Ýþte þu coþkulu kitleye bakýn; Arapça,
Türkçe, Kürtçe, Lazca þarkýlar, halklarýn kardeþliðini haykýrýyor.
Yalnýz bir sorunumuz var. Bizim dýþýmýzda bir baþka sanatçý arkadaþ
da çaðrýlmýþ. Etkinlikten önce bir dünya para peþin peþin bu arkadaþýn he-
sabýna yatýrýlmýþ. Lakin etkinliðin geliri bu arkadaþa yapýlan ödemeyi karþýla-
yamadýðý için organizatörler, etkinlikten sonra öderiz diye söz vererek al-
dýklarý borçlarýn bir bölümünü ödeyemez durumda kalmýþlar.
Gerçekten tatsýz bir durum. Hele de þu güzelim etkinlikte hiç çekilmez.
En iyisi aldýrmamak. Þarkýlar söylemek. Usul usul dans etmek.
(Atýlým, Rahþan Köse, Çukurovada bir konserin düþündürdükleri, Sayý:
115, 13 Temmuz 2006.)
Yýllar önce ilkokul Alfabe kitaplarý uyu, mek amacýyla öðrencilerin fruko adýný
uyu, yat uyu diye yazardý. Ýnsanlar uzun taktýklarý toplum polisini oluþturdu*.
yýllar uyutuldular. 1965 seçimlerinde %3 oy alarak Meclise
1960lara gelindiðinde, dört yýldýzlý gene- girmiþ olan TÝP milletvekilleri Mecliste sal-
ralin sözüyle sosyal uyanýþ ekonomik ge- dýrýya uðrarken, sokaklarda toplum polisi-
liþmeyi aþtý. 61 Anayasasýnýn getirmiþ ol- nin saldýrýlarý daha da arttýrýldý. Toplumsal
duðu nispi demokratik ortamda DÝSK, TÝP,
TÖS, FKF kuruldu. 1965 seçimlerinde De- * Yasal tanýmýyla Toplum Polisi Teþkilatý, 1960 son-
mirelin baþkanlýðýnda AP tek baþýna ikti- rasý artan toplantý, gösteri yürüyüþü, grev ve lokavt
dara geldi. Ama bir kez sosyal uyanýþ eko- gibi toplumsal olaylara müdahale etmek üzere 1965
yýlýnda Adana, Ýstanbul, Ankara, Zonguldak ve Ýzmir-
nomik geliþmeyi aþmýþtý, toplumsal muha-
de kuruldu. Baþlýca görevleri, kanun dýþý sokak ve
lefet yaþamýn her alanýnda yaygýnlaþmaya meydan hareketlerini önlemek, toplumun ve kiþinin
ve yükselmeye baþlamýþtý. maddi ve manevi varlýklarýnýn kanunlara aykýrý grev
Emperyalizm ve yerli iþbirlikçileri Demi- ve lokavtlar yüzünden kýsmen ya da tamamen tah-
rel hükümeti aracýlýðýyla, bir yandan özel ribe uðramasýnýn önüne geçmek, her çeþit kanun-
suz toplumsal olaylarýn meydana gelmemesini sað-
yüksek okullarýn açýlmasýný saðlayan yasayý lamak ve gerekirse zor kullanarak etkisiz hale ge-
meclisten geçirirken, diðer yandan toplum- tirmekti. Toplum Polisi, 1982 yýlýnda Çevik Kuvvet
sal muhalefeti etkisizleþtirmek ve sindir- adýný aldý.
!
KURTULUÞ CEPHESÝ Temmuz-Aðustos 2006
ve bir öz savunma olarak uyumlu bir sos- tirmek için kollarý sývadýlar. Çocuklarýný
yal davranýþa yol açtý.* Anadolu liseleri, özel okullar için çocukluk-
Silahlar sustu, marþlar söylenmez oldu. larýný bilmeden sýnav yarýþýna soktular.
80li yýllar özgün müzikin hüzünlü, acýlý, Klasik batý müziði çaðdaþlýðýn simgesiydi,
aðlamaklý parçalarýyla, Kuruçeþme toplan- ardýndan jazz geldi. Adýnda komünist sý-
týlarýyla, sivil toplumcu açýlýmlarla geçti. fatý taþýyan partinin demo cdlerinin jazz
Hýzlý Gazeteciyle bacý edebiyatý yerle eþliðinde daðýtýlacaðý günler yakýndý.
bir edilirken, cinsellik keþfedildi, 12 Eylül Eski solcularýn çaðdaþ çocuklarý, sý-
öncesinde yitip gitmiþ yaþamlarýna aðýt- nav yarýþlarýyla, güzide okullarda okuma-
lar yakýldý, filmler çekildi, romanlar yayýn- nýn heyecaný ve ayrýcalýðýyla büyütüldü-
landý. Kadýnýn Adý Yok denilirken, Dul ler.
Bayanlar ortalýkta dolaþýyor, Atilla Ýlhan Çok etkili ve verimli bir hazýrlýk yürüt-
Kartallar Yüksekten Uçarla toplumu hu- müþ organizatörlerin düzenlediði kültür
sulet ve suhulet içinde olmaya çaðýrýyor- festivallerinde, Rumeli açýk hava konserle-
du. rinde müzik gýdalarýný aldýlar. Özgür bi-
Solcu býyýklar ve sesler kesilmiþ, birey rey olarak umudu büyütmek misyonunu
keþfedilmiþ, sosyalist olmadan önce birey üstleneceklerdi, piyasacý oldular. Ve böy-
olmak gerekir diye konuþulur olmuþtu. lece eylemin yerini etkinlik alýrken, dev-
Zonguldak maden iþçileri Çankayanýn rimci ajitasyon ve propaganda reklama
þiþmaný, iþçi düþmaný sloganlarý eþliðinde dönüþtü.
Ankaraya doðru yürürken, sendika baþkaný Ve bugün þunlar yazýlýr oldu onlar için:
bir Jaguar otomobille satýn alýnýyordu. Onlar bizim çocuklarýmýz, bizim
1990lar silahlý devrimci örgütlerin elle- kardeþlerimiz, öðrencilerimiz, kadro-
rindeki tüm güçleriyle yeniden savaþa giriþ- larýmýz... Onlar bizim bunalýmýmýz,
tikleri günlerle baþladý. 1984den beri silahlý bizim yalnýzlýðýmýz, bizim deðiþimi-
mücadele yürüten PKKnin yükseliþ günle- miz, bizim aþkýmýz, bizim devrimi-
riydi. miz (bunlar týrnak içinde), bizim ü-
Büyük kentlerde devrimci örgütlere yö- rünlerimiz, bizim gerçeðimiz, bizim
nelik operasyonlarda onlarca devrimci kad- yanýlsamamýz... Bu ucubelerin Dr.
ro katledilirken, Þýrnak, Lice yerle bir edili- Frankesteinlarý biraz da biziz.**
yordu. Þimdi yeni kuþaklara, ... aldýrmamak.
Amerikan emperyalizminin project de- Þarkýlar söylemek. Usul usul dans etmek
mocracysiyle fonlanan eski solcular pi- kaldý! Bunun dýþýna çýkabilenler için ise,
yasaya sürüldü. Özelleþtirmeler sayesinde uyu uyu, yat uyu tekerlemeleri eþliðinde
yeni iþler ve yeni sahipler buldular. Arta- legalizmin masallarý var hâlâ.
kalanlarý babadan kalma yollarla iþ-güç sa- Devrimin olacaðý güne kadar umu-
hibi oldular. du büyütme düþleriyle büyütülen bu kuþa-
Evlendiler, çoluk-çocuða karýþtýlar. ðýn bahtý, devrimin yapýldýðýný öðrendikle-
Çocuklarýný çaðdaþ birey olarak yetiþ- rinde deðiþmiþ olacaktýr.
Kontrol Kulesindeki
Küçük-Burjuvalara
Kuþbakýþý
Filistin, Lübnan, Ýsrail
Lübnan, Ýsrailin yirmi iki yýl iþgal ettiði lan bölümünü de diðer hýristiyanlarýn oluþ-
Güney Lübnandan 2000 yýlýnda çekilmesiy- turduðu, her dinsel kesimin kendi içinde
le birlikte yeni bir döneme girmiþtir. Yeni deðiþik siyasal gruplara ayrýldýðý karmaþýk
dönemin en temel özelliði, Filistinlilerin yapýsýndan çýkartýlan Yeni Lübnan, ulus-
Lübnanda, özellikle Beyrut ve Güney Lüb- lararasý yardýmlarýn ve geleceði varsayýlan
nandaki etkinliklerinin büyük ölçüde sona uluslararasý sermayenin paylaþýmý üzerin-
erdirilmiþ olmasýydý. Bir bakýma Filistin ha- de varýlmýþ bir consensusa dayanýyordu.
reketi Lübnanda yenilgiye uðratýlmýþtýr. Bu Yeni Lübnanýn en etkili silahlý gü-
Ýsrailin Güney Lübnandan çekilmesi, cü olarak kabul edilen Hizbullah ise, 1970
Filistinlilerin gücünün kýrýlmasý kadar, böl- ortalarýnda baþlayan Lübnan iç savaþýnda
genin Hizbullahýn denetimi altýna geçme- Þiilere dayanan Emel örgütlenmesinin bir
siyle doðrudan baðlantýlý oldu. devamý olmuþtur. Hizbullah hernekadar
Hizbullah ve Ýsrail arasýnda yapýlan giz- Musa Sadrýn Emel örgütlenmesine daya-
li anlaþma ile, Güney Lübnanýn denetimi nýyorsa da, asýl gücünü bölünmüþ Þiileri tek
ve yönetimi Hizbullaha býrakýlýrken; Hizbul- bir çatý altýnda toplayabilmesinden alýr.
lah da Filistin gerillalarýnýn hareketlerini de- Refik Hariri, uluslararasý fonlarýn güve-
netim altýna alacaðý konusunda Ýsraile gü- nilir ismi olarak baþbakanlýða getirildiðinde,
vence vermiþtir. Hizbullah Þiilerin tek temsilcisi olarak orta-
Böylece 2000 yýlýnda baþlayan yeni ya çýkarken, Sünniler eski parçalanmýþlýkla-
Lübnan dönemi, Lübnandaki kamplarda rýný sürdürdüler.
on yýllardýr mülteci olarak yaþayan Filis- Refik Haririnin ilk iþi, uluslararasý sýcak
tinlilerin Lübnan cephesindeki mücadele- para baronlarýnýn desteðinde adam satýn
sinin sona erdirilmesi üzerinde yükseldi. alarak Sünnilerin birliðini saðlamaya giriþ-
3 Eylül 2000de yapýlan seçimleri kaza- mek oldu. Ancak sýcak para baronlarý
nan Refik Hariri Yeni Lübnanýn ilk baþba- böyle bir birlikten daha çok, Lübnanýn için-
kaný oldu. deki parçalý güçler dengesinin sona erdi-
Beyrut, Refik Hariri yönetiminde eski rilmesini talep etmiþlerdi. Bu ise Refik Hari-
günlerindeki gibi uluslararasý sermayenin rinin parayla gerçekleþtirebileceði bir þey
kara para aklama cenneti olmak için ha- deðildi.
zýrlanýrken, bugün Ýsrailin terör örgütü Öte yandan Suriye ve Ýranýn devlet ola-
olarak ilan ettiði Hizbullah, Yeni Lübnanýn naklarýyla bu karmaþýk güç dengesi içinde-
Güney bölgesi egemeni olarak Ýsrailin gay- ki deðiþik kesimlere verdikleri destek, Ýs-
rý-resmi müttefiki oldu. rail ve ABDnin beklediði Yeni Lübnanýn
Nüfusunun %32si Þii, %21i Sünni, %7si oluþumunu engelliyordu.
Dürzi, %24ü hýristiyan Marunilerin ve ka- Yýllardýr sürüp giden, dinsel gruplara, fe- %
KURTULUÞ CEPHESÝ Temmuz-Aðustos 2006
yerlerde trafiði yönetmek için inþa edilmiþ Sýnýf mücadelesinin tarihinde, ezilen ve
yüksek binalardýr. Bu kulelerden kuþ bakýþý sömürülen sýnýflar çoðu zaman yenilgiye
trafik izlenir. Trafiðin durumuna göre de, uðratýlmýþlardýr. Ama sýnýf mücadeleleri or-
neyin nereye yerleþtirileceðine karar veri- tadan kaldýrýlamamýþtýr.
lir. Bizler, bugün Lübnanda bulunan güçle-
Ýþte küçük-burjuvazinin büyük bir kesi- rin ayrýntýlý ve somut bir bilgisine sahip de-
mi, dünya ve ülkede geliþen olaylar karþý- ðiliz. Daha da önemlisi, o somut koþullarda
sýnda her zaman kontrol kulesinde otur- yer almýyoruz. Bu nedenle, Ýsrail saldýrýsý
mayý tercih ederler. Olaylar geliþtikçe, her- karþýsýnda neler yapýlabileceðini, bunun ne
þey görünür oldukça, onlar da tavýrlarýný ve kadar olanaklý olduðunu saptayacak du-
tutumlarýný belirlerler. Bu sayede, geliþen rumda da deðiliz. Bugün için emperyaliz-
olaylarýn içinde yer almazlar, izleyici olmak- min denetimi altýndaki medya haberleri-
la yetinirler. ne bakarak mevcut durum saptamasý ya-
Bu, ayný zamanda küçük-burjuvazinin pabilmek de fazlaca olanaklý deðildir.
güce tapýnmasýnýn dýþavurumudur. Þu kadarýný açýk ve net olarak söyleye-
Her zaman güçlüden yana tutum taký- biliriz:
narak kendi sýnýfsal konumunu korumaya Emperyalist ülkelerin desteðinde Ýsrailin
çalýþan küçük-burjuvalar, kontrol kulesi Lübnana saldýrýsý, uluslarýn kendi kaderle-
aracýlýðýyla güçler dengesini izlerler, güç- rini tayin hakkýnýn, uluslarýn ve ulusal-dev-
ler dengesinin hangi yönde deðiþeceðini letlerin varolma hakkýnýn açýkça çiðnenme-
saptamaya çalýþýrlar. sidir. Ulusal-devlet sýnýrlarý, eski koloni gün-
Küçük-burjuvazinin bu tutumu, sadece lerinde olduðu gibi, emperyalizmin istediði
siyasal olaylarda görülmez. Ekonomik ve zaman ortadan kaldýrabileceði, istediði za-
toplumsal olaylarda da benzer bir tutum ta- man cetvelle çizebileceði basit çizgiler hali-
kýnýr. Bu nedenle, borsa, piyasa haberleri- ne dönüþtürülmüþtür. Bu nedenle, anti-em-
ni dikkatle izlerler. Dolarýn, borsanýn, faiz- peryalist mücadelenin temel hedefi, ülke-
lerin nasýl yön deðiþtireceðini önceden bi- lerin emperyalist sömürüden kurtarýlmasý
lerek, geliþmelerden kendileri için maksi- ve baðýmsýz ulusal devletler olarak varol-
mum çýkar saðlamaya çalýþýrlar. Modayý ma ve kendi kaderini belirleme hakkýnýn
yakýndan takip ederler. Hiçbir zaman mo- kayýtsýz-þartsýz tanýnmasýdýr.
da yaratýcýsý olarak ortaya çýkmazlar. Bu- Marksizm-Leninizm, geliþen
nun yerine egemen modayý taklit etmek- olaylarý etkileyen çeliþmeleri yakala-
le yetinirler. yan ve genel geliþme dinamiðine
Kontrol kulesi, küçük-burjuvalarý her baðlý olarak ön plana çýkaran unsu-
türlü kazadan ve beladan koruyan sýðýnak- ru, çözücü eylemi öne çýkaran bir
týr. Bu yolla, herþeyi kuþbakýþý izlerler, olay- eylem kýlavuzudur. Buna uygun dü-
larýn dýþýnda kalýrlar. þen ve içinde bulunulan durumu
Gerek Amerikan emperyalizminin Irak sergileyen tahliller, her þeyden önce,
iþgalinde, gerek Filistin ve Lübnan olayla- içinde bulunulan durumun tarihi
rýnda kontrol kulesi sakinlerinin tutumu köklerini içinde bulunulan anýn pra-
aynýdýr. Roma arenasýnda gladyatörleri iz- tiði ile olan baðlarýný açýða çýkaracak
leyen seyirci gibidirler. En gözde sporlarý biçimde olmalýdýr. Durum tahlilleri,
olan futbolda olduðu gibi, iyi oynayan ka- toplumdaki sýnýflararasý iliþki ve çe-
zansýn derler. Bunu söylerken de, kont- liþkileri, genele (sisteme) baðlý bir bi-
rol kulesinde olmanýn avantajýyla, kimin çimde deðiþimini (içinde bulunulan
kazanacaðýný önceden bileceklerini sanýr- pratiði de kapsayacak biçimde) kýsa
lar. bir tarihi dilimde inceler. Tahliller
Bu kontrol kulesi sakinlerinin bazýla- analitik bir metodla, geliþen olgularý
rýnýn, zaman zaman geliþen siyasal olaylar (unsurlarý) tespit eder, bu unsurlar
içinde istemeden yer aldýklarý olur. Aldýklarý arasýndaki iliþkiyi kurar ve geliþim
yanlýþ kararlarla baþlarýný belaya soktukla- çizgisini tayin eder. Ne var ki, sade-
rýnda ise, yenilen taraftaydýk diyerek ken- ce olgularý yakalayýp aralarýndaki iliþ-
dilerini teselli ederler. kileri tespit etmek yetmez. Bu kadarý
Tarih, sýnýf mücadelelerinin tarihidir. ile yetinmek yüzeyseldir ve anti-
Temmuz-Aðustos 2006 KURTULUÞ CEPHESÝ
marksistir. Esas olan, olaylar içinde proletarya için önemli olan, ülkenin
geliþen unsurlarýn (olgularýn) iç çe- içinde bulunduðu durumu doðru
liþkilerini yakalamak ve bu çeliþki- tespit ederek ona uygun düþen (dev-
lerin ortaya çýkardýðý o döneme iliþ- rimci hareketi yönlendiren ve bu ha-
kin öne çýkan çeliþmeyi ve hareke- reket içindeki sýnýfsal öncülüðü ko-
tin yönünü tayin etmektir. Pratiðe yö- ruyan) sýnýfsal taktik tavrýný belirle-
nelmeyen ve salt dýþsal gözlemciliði mektir. Nasýl ki durum tahlilleri sýnýf-
taþýyan durum tahlilleri, gözlemcili- lar arasý iliþki ve çeliþkilerin kavran-
ðin (amprizmin) pasifizmini taþýr ve masýný ifade ederse, her tavýr da sý-
devrimci hareketi yönlendiremez. nýfsal bir karakter taþýr.*
Durum tahlilleri özünde sýnýfsal tah- Kontrol kulesindeki küçük-burjuva
lillerdir ve toplumu kavrayýþýn ürün- kamuoyunun taleplerine uygun kahinlik
leridir. Olaylarýn geliþimi, ülkenin yapmak, onlarýn kontrol kulesinden ine-
(özel olarak Türkiyenin) emperyalist ceði günü beklemek yerine, emperyalizmin
sistemin belirleyiciliðinde sýnýflarýn ve ülkenin içinde bulunduðu nesnel koþul-
alacaðý tavra göre biçimlenir. Ülke- larýn doðru bir tahlilini yapmaya çalýþmak
deki ekonomik, sosyal ve siyasal ya- devrimci sol hareketin temel görevidir.
pý nasýl sýnýflarýn hareketini yönlen- Bu, anti-emperyalist ve anti-oligarþik
dirirse, sýnýflarýn tavrý da ülkenin ya- devrimci mücadelenin geliþtirilmesinin ve
pýsýný ayný þekilde etkiler. Devrimci yaygýnlaþtýrýlmasýnýn da önkoþuludur.
Sol*
Ekonomistlerin
Çýkmazý
Dünya ve ülkesel ölçekte ekonomik yönelimi, bir bakýma yeni umutlarýn orta-
bunalým (ya da latin dillerindeki tek karþýlý- ya çýkýþý, Marksizmin yeniden keþfi ve bi-
ðý ile kriz) ortaya çýktýðýnda en fazla rað- limselliðine yeniden iman ediþ halini al-
bet gören ve en çok yazý yazan, hemen her mýþtýr.
zaman solcu ekonomistler olmuþtur. Bu iman tazeleme yýllarýnda, özellik-
1970lere kadar solcu ya da yeni sol le 1971-74 döneminde her kesimden (Sov-
ekonomi yazýný, daha çok kuramsal tartýþ- yet revizyonizminden troçkistlere kadar)
malarla, ulusal kalkýnma üzerine yapýlan ekonomist, beklenen anýn geldiðine, pat-
polemiklerle ve çok daha önemlisi II. yeni- lak veren bunalýmýn, emperyalist-kapitaliz-
den paylaþým savaþý sonrasýnda Amerikan min son bunalýmý olduðuna karar verdiler.
ekonomisinde ortaya çýkan canlanma Paul Sweezy, Harry Magdoff gibi yeni
üzerine teorilerle dolu olmuþtur. sol ekonomistler, Mandel gibi troçkistler
1969da dolarýn sürekli deðer kaybetme- 1969da baþlayan dolar krizi ve ardýndan
ye baþlamasý, ardýndan devalüe edilmesi gelen dünya ekonomik bunalýmýna baka-
ve nihayetinde Bretton-Woodstan beri süre rak, yeni bir dönemin baþladýðýný, ABDnin
giden dolar-altýn eþdeðerliðinin kaldýrýlma- emperyalist bloktaki hegemonyasýnýn sona
sýyla birlikte yeni sol ekonomistlerin ilgi- erdiðini açýk biçimde dile getirdiler.
si, emperyalist sistemin ekonomik bunalým- 1974 petrol bunalýmý, Avrupanýn emper-
larýna yönelmiþtir. yalist ülkelerinin paralarýný dalgalanmaya
Neredeyse tüm sol ya da yeni sol býrakmalarý, ABD ekonomisindeki durgun-
ekonomistler, emperyalist sistemin tarihinin luk, ABD bütçe ve ödemeler dengesi açýk-
en aðýr ve en derin bunalýmýna girdiðini, bu larý gibi olgular birleþtirilerek, yaþanýlan bu-
bunalýmýn nihai bir toplumsal dönüþü- nalýmýn büyüklüðü ve son bunalým olduðu
mün baþlangýcý olduðuna inanmaya baþla- kanýtlanmaya çalýþýldý.
mýþlardýr. Bu yýllar Marksist ekonomi-politiðin zir-
Önceki dönemde, yani 1945-69 döne- veye çýktýðý, hemen her iktisatçýnýn Marks-
minde emperyalizmin (tekelci kapitalizmin) sit ekonomi-politiðe gönderme yaparak tez-
kendini yenilemesi, üretici güçleri ge- lerini kanýtlamaya uðraþtýðý yýllar oldu.
liþtirmesi karþýsýnda þaþkýnlýða düþmüþ, bu 1980e, Reagen-Thatcherlý günlere ge-
þaþkýnlýkla Marksist ekonomi-politiðin ye- lindiðinde, büyük ve son bunalýmýn bü-
tersizliðinden söz eden kesimlerin bu yeni yük çöküþe dönüþmemesi düþ kýrýklýðý ya-
rattý. Özellikle sosyalist bloka dahil ülke-
* Buradaki sol sözcüðü, marksist ekonomi yan-
lerin IMF kapýsýna dayanmalarý, IMFden
daþý her cinsten ve kategoriden ekonomi yazarýný borç alýr hale gelmeleri düþ kýrýklýðýný daha
kapsamaktadýr. da büyüttü. Ama bu olgular sadece ilgili-
Temmuz-Aðustos 2006 KURTULUÞ CEPHESÝ
riyle tahlil etmek oldu. Marksist ekono- tarihinden çýkardýklarý tek ders, geniþ halk
mist olmanýn ölçütü ise, sistem içi çözüm kitlelerinin beklentilerini yönlendirmek
arayýþlarýna sosyal boyut eklemekten iba- olmuþtur. Böylece ekonomi-politik iktisat-
ret kaldý. laþtýrýldýkça, medya, ekonominin yöneti-
Deðiþen dünya, küreselleþme gibi cisi haline gelmiþtir.
emperyalist sistem içi kavramlarla ekono- Son aylarda her türden ekonomist ya
mik geliþmeleri tahlil etmeye çalýþan sol da iktisatçýnýn dilinden düþmeyen spe-
ekonomistlerin piyasacý oluþlarý da kim- külasyon sözcüðü, kapitalist ekonominin
seyi þaþýrtmadý. neye dayandýðýný daha görünür hale getir-
1994 Tekila Kriziyle zirveye çýkan miþtir.
mikro iktisat, 1997 Asya Kriziyle yeniden 1980 öncesinde emperyalist sistemin
bunalýma girdi. Bunalýmýný aþabilmek için her aþýrý-üretim bunalýmýndan devrim aný-
daha fazla mikrolaþtý ve mikrolaþtýkça nýn geldiði sonucunu çýkartan sol ekono-
borsalarýn hizmetine koþuldu. mi tahlilleri, bugün sistemin sürekli ve ge-
Sol ekonomistler mikrolaþtýkça, pi- nel bunalýmýný bile göremez hale gelmiþ-
yasalarýn hizmetine girdikçe, körleþtiler. tir.
En geniþ anlamda, insan toplumunda Marksist ekonomi-politik kahinlik ol-
maddesel yaþama araçlarýnýn üretim ve de- madýðý gibi, kapitalizmin kendi çeliþkilerinin
ðiþimini yöneten yasalarýn bilimi4 olan sistem içi çözümleriyle de uðraþmaz. Mark-
ekonomi-politik, kapitalist sýnýfýn kârýný aza- sist ekonomi-politik, kapitalizmin kendi irsi
mileþtirmesi ve ortaya çýkan bunalýmlara hastalýðýnýn sistem içi çözümlerinin yeni bir
çözüm üretmesi beklenen bir ucubeye dö- bunalýmýn baþlangýcý olmaktan baþka bir
nüþtürüldü. anlamý olmadýðýný saptar.
Bugün bu ucube, bu hilkat garibesi eko- Kapitalist üretimin gerçek enge-
nomi-politikten emperyalist sistemin içinde li, sermayenin kendisidir. Ýþte bu ser-
bulunduðu durumu, geliþmeleri ve buna- maye ve onun kendisini geniþletme-
lýmlarý açýklamasý, geleceðe dönük projek- sidir ki, üretimin hem çýkýþ ve hem
siyonlar üretmesi, senaryolar yazmasý de sonuç noktasý, hem itici gücü,
beklenmektedir. hem amacý olarak görünür; üretim
Ve beklentiler gerçekleþmediði ölçü- yalnýz sermaye için üretimdir, ama
de, sol ekonomistler birer birer gözden bunun tersi doðru deðildir; üretim
düþme, iþlerini ve itibarlarýný kaybetme ris- araçlarý, sýrf, üreticiler toplumunun
kiyle yüz yüze kaldýlar. yaþama sürecinde, devamlý bir geliþ-
Bugün medya ekonomistlerini, med- menin araçlarý deðillerdir. Sermaye-
yadaki sol ekonomistleri izleyen herke- nin deðerinin, büyük üretici kitlelerin
sin hemen görebileceði gibi, ekonomi-po- mülksüzleþtirilmelerine ve yoksullaþ-
litik iktisatlaþtýrýldýkça emperyalist siste- týrýlmalarýna dayanan kendisini koru-
min tahlilini yapamaz, geliþmeleri kavraya- ma ve geniþletme sürecinin içersin-
maz ve açýklayamaz hale gelmiþtir. de devam ettiði sýnýrlar yalnýz baþýna
Oysa kapitalizm bir çeliþkiler sistemidir. hareket edebilirler; bu sýnýrlar, ser-
Kendi içinde sürekli çeliþkiler üretir ve bu maye tarafýndan kendi amaçlarý için
çeliþkilerin yaratmýþ olduðu bunalýmlarý ye- kullanýlan ve üretimin sýnýrsýz büyü-
ni ve daha aðýr bunalýmlara aktararak çö- mesine, üretimin kendisinin bir
zümler. Kapitalizmin irsi hastalýðý olan aþý- amaç haline gelmesine, emeðin top-
rý-üretim bunalýmlarý, bir yandan mülksüz- lumsal üretkenliðinin hiçbir koþula
leþmeyi, diðer yandan tekelleþmeyi artýra- baðlý olmadan geliþmesine doðru yol
rak ilerler. Üretici güçlerin engellenemez alan üretim yöntemleri ile sürekli bir
geliþmesine kapitalizmin boyun eðdiði her çatýþma haline girerler. Araçlar top-
aþamada ortaya çýkan nispi refah, kârla- lumun üretici güçlerinin hiç bir ko-
rýn yapay olarak azamileþtirilmesi için kul- þula baðlý olamadan geliþmesi, sý-
lanýlýr. Kapitalizmin ideologlarýnýn iktisat nýrlý bir amaçla, mevcut sermayenin
kendisini geniþletmesi amacý ile de-
4
Engels, Anti-Dühring, Bay Eugen Dühring Bilimi vamlý çatýþma içersine girerler. Ka-
" Altüst Ediyor, s. 227. pitalist üretim tarzý, bu nedenle,
Temmuz-Aðustos 2006 KURTULUÞ CEPHESÝ
$ 9
Marks, Ekonomi Politiðin Eleþtirisine Katký, Önsöz.
Temmuz-Aðustos 2006 KURTULUÞ CEPHESÝ
Sol* Yayýnlarda
Ekonomi Yazýný
Zaman zaman deðiþik haber sitele- rýn bir deðerlendirmesini yapmak da deðil-
rinde medya izleme ya da medya ra- dir.
porlarý yayýnlanýr. Özellikle AB fonlarýndan Yazýmýzýn amacý, solun marjinalleþtiði-
fonlanan kesimlerin sýkça yaptýklarý bu nin ilan edildiði bir dönemde, marjinal
medya izleme raporlarý, reklam firmala- konularýn alabildiðine yer aldýðý sol yayýn-
rýnýn yöntemlerini kullanarak, kendilerince larda, dünyada ve ülkemizde geliþen eko-
önemli olduðunu düþündükleri konu ve nomik, toplumsal ve siyasal olaylara yöne-
olaylarýn medyada hangi sýklýkla ele alýn- lik tahlil ve yorumlarýn ne denli derin ol-
dýðýný sayýsal olarak ifade ederler. Buna duklarýný ortaya koymakla sýnýrlýdýr.
baðlý olarak da medyanýn ilgili konulara Bilindiði gibi Marksizm-Leninizmin bi-
ve olaylara ne kadar yakýn ilgi gösterdiði- limsel niteliði, kapitalist ekonomiye, kapi-
ni raporlayarak medyanýn iþlevi üzeri- talist üretim sürecine iliþkin yaptýðý ayrýntýlý
ne yorumlar yapýlýr. tahlillerde kendisini gösterir. Marksýn Ka-
Bu medya izleme raporlarýnda en çok pitallerinde karþýlýðýný bulan bu bilimsellik,
dikkate alýnan köþe yazarlarý olmaktadýr. ayný zamanda tekelci kapitalizm (emperya-
Hangi köþe yazarýnýn, hangi konu ya da lizm) koþullarýnda Leninin Emperyalizm ki-
olaya ne kadar ilgi gösterdiði sayýsal hale tabýnda ortaya koyduðu tahlillerle geliþtiril-
getirilerek, yazarýn toplumsal sorunlar kar- miþtir.
þýsýnda gösterdiði duyarlýlýk saptanýr. 1980 sonrasýnda Marksist ekonomi ya-
Yazýmýzýn amacý, ekonomi ve ekonomik zýnýnýn derinliðini ve bilimselliðini yitirme-
konularda sol yayýnlarýn ne kadar duyar- si, giderek emperyalist sistemin çeliþkileri-
lý olduklarýný sayýsal olarak göstermek ve nin sistem içi tahlillerine yönelmesi ve bu
buna baðlý olarak medya izleme raporu tahlillere dayanarak çözümler ortaya at-
formatýnda veriler sýralamak deðildir. Bu masý, Marksist ekonomi yazýnýný büyük öl-
nedenle, yazýmýzdan böyle bir rapor ben- çüde sýradanlaþtýrmýþtýr.
zeri bir veri bekleyen okuyucu hayal kýrýk- Bu sýradanlaþmada, 1980 öncesinde
lýðýna uðrayacaktýr. Sovyet revizyonizminin emperyalist ekono-
Yazýmýzýn amacý, sol yayýnlarda egemen milere yönelik konjonktürel yaklaþýmla-
olan ideolojisizleþme, Marksist-Leninist teo- rýnýn da önemli bir payý bulunmaktadýr.
riyi önemsememe ve pragmatist anlayýþla- Bu revizyonist bakýþ açýsýyla, uzun yýllar
emperyalizm tahlilleri, kapitalist ekonomi-
* Burada sol ifadesi, kendilerini Marksist, Le- nin devrevi hareketinin izlenmesi ve bu
ninist, komünist ya da bunlarýn toplamý sýfatlarla
tanýmlayan, kimilerinin devrimci demokrat olarak
devrevi hareketin kriz aþamasýnýn olgu-
tanýmladýðý yapýlarý, örgütleri, legal oluþumlarý kap- larýnýn tahliliyle sýnýrlandýrýlmýþtýr. Yeni sol
samaktadýr. olarak adlandýrýlan Sweezy, Baran, Mag- %
KURTULUÞ CEPHESÝ Temmuz-Aðustos 2006
doff gibi marksist ekonomistlerin emperya- Ama bu, kapitalizmin tahlilini yaparken
list sistemi bütün olarak tahlil etmeye yö- Marksýn ortaya koyduðu þu temel sapta-
nelik çalýþmalarý böyle bir ortamda büyük manýn reddinden baþka bir þey deðildir:
ilgi görmüþtür. Bu ortamda, emperyalist Kafamda biriken kuþkularý gi-
dünya ekonomisinin tahlili, dünya ekono- dermek için ilk giriþtiðim çalýþma,
mik bunalýmýnýn incelenmesi, modern re- hegelci Hukuk Felsefesini eleþtirici
vizyonizmin ekonomizminin etkisinden bir gözle yeniden gözden geçirmek
yavaþ yavaþ arýndýrýlmýþtýr. oldu. Bu çalýþmanýn giriþi, Pariste,
Türkiye Devriminin Acil Sorunlarý-Ide 1844te yayýnlanan Deutsch-Franzö-
açýkça ifade edildiði gibi, bir ülkede devrim sische Jahrbücherde çýkmýþtýr. Araþ-
yapmanýn ilk þartý doðru emperyalizm týrmalarým, devlet biçimleri kadar
tahlilidir. hukuki iliþkilerin de ne kendilerin-
Ülkemiz somutunda ilk ve kapsamlý den, ne de iddia edildiði gibi insan
emperyalizm tahlili Mahir Çayan yoldaþ ta- zihninin genel evriminden aþýlama-
rafýndan Kesintisiz Devrim II-IIIde ortaya yacaðý, tam tersine, bu iliþkilerin
konulmuþtur. Mahir Çayan yoldaþa kadar köklerinin, Hegelin 18. yüzyýl Ýngiliz
yapýlmýþ olan emperyalizm tahlilleri, hemen ve Fransýz düþünürlerinin örneðine
her durumda Sovyet revizyonizminin bakýþ uyarak sivil toplum adý altýnda top-
açýsýyla cycle tahlillerinden öteye geçe- ladýðý maddi varlýk koþullarýnda bu-
memiþtir. lunduklarý, ve sivil toplumun anato-
Bugün ise, emperyalist dünya ekonomi- misinin de, ekonomi politiðin içinde
sinin tahlili bir yana, revizyonist bakýþ açý- aranmasý gerektiði sonucuna ulaþ-
sýyla cycle tahlilleri bile yapýlmaz olmuþ- tý.2
tur. Öncelikle bu gerilemenin ve ekonomik Marks, Kapitalin birinci cildine yazdýðý
tahlillere olan ilgisizliðin nedenlerini açýk- 1873 tarihli önsözde burjuva ekonomistle-
lýða kavuþturmak gerekmektedir. rin durumunu ve ekonomi yazýnýnýn geliþi-
Þüphesiz bunun nedenleri, genel ifadey- mini ise þöyle ortaya koyuyordu:
le, 12 Eylül sonrasýndaki depolitizasyon, Fransa ile Ýngilterede, burjuva-
ideolojisizleþme ve bilimsel teoriden uzak- zi, siyasal iktidarý ele geçirmiþti. Bun-
laþmadýr. Ancak bunlar genel nitelikte olup, dan sonra sýnýf savaþýmý, pratik oldu-
kitlesel ölçekte olgulardýr. Oysa sol yayýn- ðu kadar teorik olarak da gitgide da-
lar, her durumda sol örgütlenmelerin ken- ha açýk ve tehdit edici biçimler aldý.
di faaliyetleri ve bakýþ açýlarýnýn yazýnsal ifa- Bilimsel burjuva ekonomisinin ölüm
desidir. Bu yayýnlar, sadece kitleye yönelik çanýný çalýyordu. Artýk bundan son-
yayýnlar olmayýp, ayný zamanda kadrosal ra bu ya da þu teoremin doðru olup
örgütlenmenin de araçlarýdýr. olmamasý deðil, ama sermayeye
Bu açýdan bakýldýðýnda, sol yayýnlarýn yararlý mý yoksa zararlý mý, gerekli
emperyalist dünya ekonomisine, ekonomik mi yoksa gereksiz mi, siyasal bakým-
geliþmelere ilgisizlikleri ya da yüzeysellikleri dan tehlikeli mi tehlikesiz mi olduðu
12 Eylül sonrasýndaki depolitizasyonla açýk- sözkonusuydu. Tarafsýz incelemele-
lanamaz. rin yerini ücretli yarýþmalar, gerçek
Buna karþýt olarak, solda ideolojik ve bilimsel araþtýrmalarýn yerini kara
teorik düzeyin alabildiðine düþük olduðu, vicdanlý ve þeytanca mazur göster-
dolayýsýyla solda yer alan insanlarýn ekono- me eðilimleri almýþtý.3
mik tahlilleri ve yazýlarý kavrayacak dü- Ýþte Marksist ekonomi-politik bu koþul-
zeyde olmadýklarý, bu nedenle okunmayan lar altýnda ortaya çýktý.
yazýlarýn, anlaþýlmayan tahlillerin yayýnlar- Böylesine bir temele sahip olan, kapi-
da yer almamasýnýn doðal olduðu söyle- talist üretim iliþkilerinin ayrýntýlý ve bilimsel
nebilir.1 tahlilini yapmýþ olan Marksist ekonomi ya-
1
Bir parti baþkaný þöyle yazmaktadýr: Bu kadro ise son derece hayýrlý bir durumdur, zira kimi bula-
kaynaðýnýn marksizmi bilmemesi sorun deðildir, zira þýklýklarý temizlemek neredeyse imkansýz olabilir.
bilgi ve tarihsel bilinç açýðýnýn kapatýlmasý pekala (Aydemir Güler, 28 Ekim 2005.)
mümkündür. Bu insanlarýn çöken ve dejenere olan 2
Marks, Ekonomi Politiðin Eleþtirisine Katký, Önsöz.
& sollarla önemli herhangi bir iletiþiminin olmamasý 3
Marks, Kapital, Cilt: I, s. 23.
Temmuz-Aðustos 2006 KURTULUÞ CEPHESÝ
19
Fiyat, metada gerçekleþen emeðin para-adýdýr...
Kendileri meta olmayan vicdan, onur vb. gibi þeyler,
sahipleri tarafýndan satýþa çýkarýlýr hale gelirler ve
böylece bir fiyatlarý olduðu için meta biçimini alýr-
17
Marks, Kapital, Cilt: I, s. 150. lar. Demek ki, bir þeyin deðeri olmadýðý halde, bir
18
Marks, Ekonomi Politiðin Eleþtirisine Katký, s. 139. fiyatý olabilir.(Marks, Kapital, Cilt: I, s. 117.)
!
KURTULUÞ CEPHESÝ Temmuz-Aðustos 2006
Terörizm
hiçbir zaman
proleterin
silahý olmamýþ...!*
Türkiye Barolar Birliðinin (TBB) bir ça- numlarý, koþullarý, tarihleri vb. terö-
lýþma grubuna hazýrlattýðý Türkiye ve Te- rizmin ve teröristin yaratýlmasý için
rörizm 2006 araþtýrmasý Haziran sonunda elveriþli bir ortam mý oluþturmakta-
yayýnlandý. dýr? Düþüncemize göre soru böyle
Türkiye hukukçularýnýn en üst sivil ku- soruluyorsa cevabý evettir.
rumu olan TBBnin terörizm araþtýrmasýn- Hukukun en temel unsuru olan ýrk, dil,
da, terörizm hiçbir zaman proleterin silahý din, ulus vb. ayrýmý gözetilmeksizin herke-
olmamýþtýr hükmü ilan edilirken, terö- sin yasalar karþýsýnda eþit olduðunun sa-
rizmin din, ýrk ve uluslara ait bir özellik vunucusu olmasý gereken sivil hukuk-
olduðunun altý çizilmiþtir. çular birliðinin, terörizmi böylesine ýrksal,
TBBnin terörizm araþtýrmasýnýn basý- dinsel ve ulusal temele oturtan bir araþtýr-
na yansýyan bölümünde, Bazý din, ýrk, ülke maya imza atmasý, ülkemizde hukukçu-
ve uluslarýn da bizatihi terörist olarak yara- larýn nasýl bir yozlaþma içinde olduklarýnýn
týlmadýklarý doðrudur ama bu görüþ de da açýk ifadesi olmaktadýr.
esastan eleþtirilebilir denilerek, Ýsviçre, Ýs- Þüphesiz TBBnin imzasýný taþýyan terö-
veç, Fin ve Ýzlandada terörist örgüt orta- rizm araþtýrmasýndaki, terörizm hiçbir za-
ya çýkmadýðýndan hareketle þu sonuca ula- man proleterin silahý olmamýþtýr hükmü,
þýlmaktadýr: araþtýrmayý yapan grupun sol eðilimli
Buna karþýlýk, terörizm ve terö- olduklarýný gösteren bir alamet-i farika gibi
rizme karþý savaþ yöntemleri Ortado- kullanýlmýþsa da, tarihsel açýdan hiçbir
ðu patentlidir. Geliþmiþlik seviyeleri, hükme sahip deðildir.
geçmiþleri, ýrksal ve ulusal özellikle- Biraz tarih okumuþ hemen herkesin ko-
ri, ülkelerinin jeopolitik ve jeostrate- layca görebileceði gibi, proleterler, he-
jik deðerlendirmeleri birbirinden çok men her zaman ezilen sýnýflarýn tarih bo-
farklý olan Ruslar, Türkler, Almanlar, yunca ezenlere karþý mücadelesinde kul-
Fransýzlar, Araplar, Yahudiler ve Ýs- landýklarý þiddet yöntemlerini kullan-
panyollar neredeyse tüm tarihleri bo- maktan bir an için geri durmamýþlardýr.
yunca hem yukarýdan ve hem de Kendi kendine sýnýf olarak proletarya,
aþaðýdan terörle iç içe olmuþlardýr... tarihteki tüm diðer ezilen ve sömürülen sý-
Bazý ülkeler ýrklar, dinler ve ulus- nýflar gibi, egemen sýnýflarýn acýmasýz baský-
lar bizatihi terörizmi ve teröristi ya- larýna ve þiddetine maruz kalmýþlardýr ve
ratmasalar bile, o ülkelerin, uluslarýn, kalmaya da devam etmektedirler. Bu ne-
ýrklarýn ve dinlerin özellikleri, ko- denle, bulabildikleri her türlü araçla ege-
men sýnýflarýn baský ve þiddetine karþý sa-
" * Türkiye Barolar Birliði, Türkiye ve Terörizm-2006. vaþmýþlardýr. Bu savaþ, her durumda ege-
Temmuz-Aðustos 2006 KURTULUÞ CEPHESÝ
men sýnýflarýn þiddetine karþý þiddet kul- gibi kesin olarak terörizm deðildir.
lanmak þeklinde olmuþtur. Bireysel terörizmden amaç ve bi-
Proletarya baþta olmak üzere, tarihteki çim olarak farklýdýr.
tüm ezilen ve sömürülen sýnýflarýn þiddetini Lenin, 1905 Devrimi döneminde yazdý-
ve þiddetinin dozajýný belirleyen, her za- ðý Gerilla Savaþý yazýsýnda, gerilla savaþý-
man ve her çaðda egemen sýnýflarýn þiddeti nýn terörizm olduðunu ileri sürenlere kar-
olmuþtur. þý þunlarý söyler:
Terör bir þiddet yöntemi, egemen sý- Eski Rus terörizmi, aydýn komp-
nýflarýn þiddetine karþý bir þiddet aracý ve locunun iþi idi; bugün, genel bir ku-
biçimi olarak ilk kez 1789 Fransýz Devrimi- ral olarak, gerilla savaþý, iþçi savaþçý-
yle ortaya çýkmýþtýr. Jakobenlerin aristokra- larca, ya da doðrudan doðruya iþsiz
siye karþý yürüttükleri terör, Marksýn açýk- iþçilerce verilmektedir. Blankicilik ve
ça ifade ettiði gibi, burjuvazinin feodalizm- anarþizm, kliþecilik zaafý olan kimse-
le avamca hesaplaþmasýnýn bir ürünü ol- lerin kafasýnda kolayca oluþur, ama
muþtur. Aristokrasiye karþý sans-culottesin bir ayaklanma ortamýnda, ki bu Le-
terörünü, kendisi bir hukukçu, kamu avu- tonya topraðýnda çok açýktýr, böyle-
katý olan Robespierre 5 Þubat 1794te yap- sine bilinen yaftalarýn iþe yaramazlýðý
týðý konuþmada þöyle dile getirir: artýk herkesçe bilinmektedir.
Halk hükümetinin dayanaðý, ba- Gerilla savaþý, yýðýn hareketinin
rýþta erdemse, devrimde de hem er- bir ayaklanma noktasýna gerçekten
dem hem terördür. Erdemin olma- ulaþtýðý ve iç savaþýn büyük giriþim-
dýðý yerde terör kýyýcýdýr, terörün ol- leri arasýnda oldukça geniþ bir ara-
madýðý yerde de erdem güçsüzdür. lýk olduðu bir sýradaki kaçýnýlmaz bir
Terör, tetikte duran, sert, yumuþama mücadele biçimidir.
bilmez bir adaletten baþka bir þey Bir marksist, kendini sýnýf müca-
deðildir. Demek ki terörün kaynaðý delesine dayandýrýr, toplumsal barýþa
erdemdir. deðil. Belirli keskin siyasal ve iktisa-
Henüz proletaryanýn kendisi için sýnýf di bunalým dönemlerinde, sýnýf mü-
olarak tarih sahnesinde yer almadýðý, he- cadelesi doðrudan bir iç savaþ, yani
nüz sans culottes, yani donsuzlar ola- toplumun iki kesimi arasýndaki silah-
rak anýldýðý bu dönemde terör, devrimin lý mücadeleye doðru geliþme göste-
terörü, devrimci terör olmuþtur. rir. Böyle dönemde marksistler, iç
Proletaryanýn sýnýf partisinin terör kar- savaþtan yana yerlerini almak zorun-
þýsýndaki tutumunu Lenin, Devrimci Mace- dadýrlar. Ýç savaþýn herhangi bir mo-
racýlýk" yazýsýnda þu þekilde dile getirir: ral suçlamasý, marksist açýdan ke-
Gösteriler güçlendiðinde, göste- senkes benimsenemez.
rilerin örgütlenmesi ve kitlelerin si- Yine Lenin, 1905 Devrim günlerinde
lahlandýrýlmasý için çaðrýda bulun- yazdýðý Ýki Taktikde þöyle yazar:
maya baþladýk ve bir halk ayaklan- Eðer devrim kesin bir zafer ka-
masý hazýrlama görevini öne sürdük. zanacak olursa o zaman çarlýkla
Þiddet ve terörizmi ilke olarak as- jakoben, ya da isterseniz, avam biçi-
la reddetmeksizin, kitlelerin doðru- mi hesaplaþacaðýz.
dan katýlýþýný saðlayabilecek ve bu Ýþte örgütlü proletaryanýn devrimci mü-
katýlýþý teminat altýna alabilecek þid- cadele yöntemleri tarihte böyle yer alýr.
det biçimlerinin hazýrlanmasý için ça- Açýkça ifade edildiði gibi, proletarya, ge-
lýþýlmasýný istedik. rek kendi kendine sýnýf olduðunda, gerek
Mahir Çayan yoldaþ ise, Kesintisiz Dev- kendisi için sýnýf olarak örgütlü mücadeleye
rim II-IIIde, gerilla savaþýný politik kitle mü- giriþtiðinde, her zaman egemen sýnýflarýn
cadele biçimi olarak ele alan silahlý pro- baský ve þiddetine karþý, sýnýfýn devrimci
pagandanýn niteliðini þöyle ifade eder: þiddetini uygulamaktan bir an için geri dur-
Silahlý propaganda, askeri deðil mamýþlardýr.
politik mücadeledir. Ferdi deðil, kit- TBBnin terörizm araþtýrmasýný kaleme
levi mücadele biçimidir. Yani silahlý alanlar bunlarý bilmiyor deðillerdir. Onlarýn
propaganda, pasifistlerin iddia ettiði amacý, çaðýmýzýn ezilen ve sömürülen sýný- #
KURTULUÞ CEPHESÝ Temmuz-Aðustos 2006
$
Temmuz-Aðustos 2006 KURTULUÞ CEPHESÝ
daya yazdýklarý mektupta, gerilla savaþý dikleri gibi, askeri birliklerin baþýnda
silahlý mücadelenin ayrý bir biçimidir, biz da deðillerdi. Büyük çoðunluðu ce-
gerilla savaþýna vurgu yaparken, onun þe- zaevlerinde bulunuyordu. Venezüel-
hirlerde yürütülecek kitle eylemleri ve pro- la halkýnýn politik sorunlarýndan çok,
paganda çalýþmalarýyla birlikteliðini savu- kendi kiþisel sorunlarýnýn aðýrlýðý al-
nuyoruz diyerek gerilla savaþýnýn sürdürül- týnda böyle düþünüyorlardý. Ve diye-
mesinden yana olduklarýný bildirdiler. An- biliriz ki, hükümetin askeri güçleriyle
cak gerilla eylemleri gerek MIR içinde baþ- yenilgiye uðratamadýðý gerilla hare-
layan tartýþmalar, gerekse seçim boykotu- ketini, parti yöneticileri bu silahlý mü-
nun baþarýsýzlýða uðramasýnýn getirdiði mo- cadeleden vazgeçme politikalarýyla
ral sorunlar nedeniyle büyük ölçüde durak- yenilgiye uðratmak üzereydiler.**
sadý. 1963 seçim boykotunun yenilgiye uðra-
Bu açýklamayý takip eden günlerde masýyla baþlayan silahlý mücadeleden vaz-
Pompeyo Márquez ve Theodor Petkoffun geçme tartýþmalarý ve düþünceleri yaygýn-
içinde yer aldýðý PCV merkez komite üye- laþtýkça, gerilla eylemlerindeki duraklama
lerinin büyük bölümü yakalandý ve tutuk- da sürüp gitti.
landý. 1964 yýlý bir yandan MIR ve PCV içinde
Merkez yöneticilerin yakalanmasýnýn silahlý mücadeleyi terk etme tartýþma ve
ardýndan yayýnlanan Mayýs 1964 tarihli PCV ayrýþmalarýyla, diðer yandan Avrupa mer-
Merkez Komitesi bildirisinde silahlý müca- kezli (özel olarak Ýtalyan Komünist Partisi)
delenin sürdürülmesinin gerekliliði þöyle sý- Politik Tutuklularýn Affý Ýçin Ulusal Komi-
ralanýyordu: te etrafýnda yürütülen af çalýþmalarýna yö-
Silahlý mücadeleye baþladýðýmýz nelik legal faaliyetle geçirildi.
zamanki koþullar bugün özsel olarak Aralýk 1964de Leoni hükümetinin re-
deðiþikliðe uðramamýþtýr. Binlerce habilite olmuþ komünistlerin siyasi faaliyet-
Venezüellalý hala yasadýþý kabul edil- te bulunabileceklerine iliþkin yeni politika-
mektedir, yurtseverlere yönelik bas- sýyla birlikte, silahlý mücadelenin terk edil-
kýlar devam etmektedir. Hala muha- mesi yönündeki görüþler daha da yaygýn-
lif kitle örgütlerine ayrýmcýlýk yapýl- laþmaya baþladý.
maktadýr. Bu koþullarda savaþa ara Nisan 1965de PCV Merkez Komitesinin
vermek bir zayýflýk iþareti olacak, ba- 7. Plenumunda legal çalýþma hazýrlýklarý-
rýþçýl mücadele yollarýný tümüyle ka- na baþlanýlmasý yönünde kararlar aldý.
patacaktýr. ÇKP-SBKP ayrýþmasýnýn keskinleþtiði,
Biz komünistler diyoruz ki: SBKP revizyonizminin kardeþ komünist
Eðer koþulsuz genel af çýkartýlýr- partiler üzerinde egemenliðini saðlamlaþ-
sa, temel hak ve özgürlükler yeni- týrdýðý bu yýllarda, PCVnin legalleþme ha-
den oluþturulursa, yasaklanmýþ parti- zýrlýklarý þöyle gerekçelendirilmiþti:
lerin yasal faaliyet haklarý geri veri- 1. Bugün devrimci savaþýn sür-
lirse, tutuklu ya da sürgündeki su- dürülmesine iliþkin militarist düþün-
baylarýn tüm özlük haklarýyla yeni- celer bulunmaktadýr. Politika silah-
den görevlerine dönmelerine olanak la belirlenir saçma görüþü politik
saðlanýra, ancak o zaman politik düþünce üzerindeki militarist ege-
mücadele barýþçýl yollarla sürdürüle- menliðin ifadesidir. Onlar silahlý mü-
bilir.* cadelenin sürdürülmesinde sekter
Douglas Bravo PCVnin bu açýklamasýný bir konumda bulunmaktadýrlar. Dev-
daha sonraki yýllarda þöyle deðerlendiriyor- rimci mücadeleyi öncünün yürüttü-
du: ðü sekter bir mücadele olarak görü-
Böylece devrimci hareket ken- yorlar. Mücadeleyi halk savaþýna dö-
disini büyük bir kriz içinde buldu. Bu nüþtürmek istiyorsak, bu sekterlik alt
görüþleri destekleyen PCV ve MIR edilmelidir.
yöneticileri ülkedeki durumu bilme- 2. Silahlý mücadele merkezi bir
* Mensaje del Comite Central del Partido Comuni- ** Avec Douglas Bravo dans les maquis Vénézueli-
sta de Venezuela al pueblo venezolano, Mayýs 1964. ens, Paris 1968.
'
KURTULUÞ CEPHESÝ Temmuz-Aðustos 2006
için çalýþmaya baþladýlar. Mart 1966da Do- peþinde olduðundan hareket ederek þu
uglas Bravo ve Elias Manuit imzasýyla Ira- kararlar alýndý: Partiye ve Genç Komünist-
cara Manifestosu yayýnlandý. Manifesto, ül- lere iki görev düþmektedir. Birincisi, her
kedeki durumu tahlil ederek, devrimci ha- türlü politik belge ve akýl gücünü kullana-
reketin karþý karþýya olduðu sorunlarý açýk rak, sorunlarý sükunetle tartýþmak ve kar-
dille ifade ettikten sonra, silahlý mücadele- þýsýndakini yeni taktik deðiþikliklerini des-
nin sürdüðünü ilan ediyordu. teklemeye inandýrmaktýr. Ýkincisi ise, mace-
18 Mart 1966da PCV genel sekreteri Je- racýlýða ve provokasyonlara karþý aktif bir
sus Faria ve MIRýn eski genel sekreteri Do- kampanya açmaktýr.
mingo Albetro Rangel, Leoni hükümeti ta- PCVnin 8. Plenum toplantýsýnda, ayrý-
rafýndan serbest býrakýldý. ca gerilla savaþýnýn bir köylü savaþý olduðu,
PCV ve MIR yönetiminin silahlý müca- nüfusunun büyük çoðunluðunun kentlerde
deleyi býrakma kararlarýnýn yanlýþlýðýný ve yaþayan Venezüella için tali bir mücadele
tutarsýzlýðýný parti kadrolarýna anlatmak ve biçiminden baþka bir anlama sahip olma-
þehir örgütlenmesini yeniden inþa etmek dýðý, geniþ bir muhalefet cephesi kurarak
için Karakasa gelen Fabricio Ojeda, 17 Ha- seçimlere katýlmaya yönelik hazýrlýklarýn
ziran 1966da tutsak edildi ve dört gün son- esas olduðu, kentlerdeki mücadeleyi kü-
ra öldürüldü. çümseyen goþistlerin mücadeleye zarar
5 Þubat 1967de Thodoro Petkoff, Pom- verdiði deðerlendirmeleri yapýldý.
peyo Márquez ve G. Garcia Ponce San Car- PCV silahlý mücadeleyi terk etme kara-
los askeri cezaevinden firar ettiler. rýný Leninden yapýlan aktarmalarla teorize
1 Mart 1967de FALN þehir örgütlenme- etmekten de geri kalmadý.
si tarafýndan Venezüella dýþiþleri bakanýnýn Ve Douglas Bravo parti disiplinine uy-
kardeþi olan tanýnmýþ sað politikacýnýn kaçý- madýðý ve parti yönetimini devirmek ama-
rýlmasý ve iki gün sonra öldürülmesi PCV cýyla komplo kurduðu suçlamasýyla PCV-
ile FALN-FLN ayrýþmasýnda yeni bir evre- den ihraç edildi, Pompeyo Márquez yeni
nin baþlangýcý oldu. genel sekreter seçildi.
FALN-FLN tarafýndan yapýlan açýklama- Silahlý mücadeleyi savunan kadrolarý ih-
da, dýþiþleri bakanýnýn kardeþinin Sosyal raç ederek partiye tam olarak egemen olan
Güvenlik kurumu yöneticisi olarak pek çok Merkez Komitesinde kuþaklar arasý ayrýþ-
ilerici ve devrimci memurun tutuklan- ma ve çatýþma su yüzüne çýktý. 1968 seçim-
masýndan sorumlu olduðu belirtilerek, ey- leri yaklaþtýkça çatýþma hýzlandý. Özellikle
lem, Fabricio Ojedanýn katledilmesine eski kuþakýn temsilcisi Pompeyo Márqu-
verilmiþ bir yanýttýr deniliyordu. ez ile yeni kuþak temsilcisi G. García
PCVnin yönetimi ise, eylemin anarþist Ponce arasýndaki polemikler tüm parti ay-
ve terörist bir eylem olduðunu ve eylemi gýtýna yayýldý. Aðustos 1968de Sovyetler
gerçekleþtirenlerin ajan provokatör olduk- Birliðinin Çekoslovakyaya müdahalesi ve
larýný söyleyerek þiddetle kýnamýþtýr. PCV Dubçek yönetimini görevden almasýyla bir-
bununla da yetinmeyerek, parti üyelerine likte PCV içindeki ayrýþmalar sovyet yan-
FALN adýna bir açýklama yayýnlatarak, ey- lýlar ile Avrupa komünizmi yandaþlarý
lemi yapanlarýn FALN adýný kullanan halk þeklini aldý.
düþmaný ajan provokatörler olduðunu, ey- Baþýný Thedoro Petkoffun çektiði Av-
lemcilerin halk mahkemesinde yargýlana- rupa komünizmi taraftarlarý, partinin sov-
caklarýný ilan etti. yet yanlýsý ortodoks çizgiye oturduðunu
Devlet baþkaný Leoni, PCVnin bu açýk- söyleyerek partiden ayrýlarak MASý kurdu-
lamalarýný, partinin hatalý davranýþlarýný dü- lar. Parti içindeki iktidar mücadelesinde
zeltme ve demokratik yasallýktan ayrýlma yenik düþen Pompeyo Márquez de MASa
isteðinden vazgeçme yolunda olduðunu katýldý.
gösteren içten bir tutum olarak deðerlen- 1968 seçimlerini kazanan hýristiyan de-
dirdikten sonra, PCVnin bu tutumunu sür- mokrat COPEI adayý Rafael Caldera, Mart
dürmesini istemiþtir. 1969da PCV yasaðýný kaldýrdý ve partinin
Ardýndan Nisan 1967de PCV Merkez legal faaliyetine izin verildi.
Komitesi 8. Plenum toplantýsýnda, aþýrý- 1973 seçimlerinde Avrupa komüniz-
sol grubun partiyi bölmek ve parçalamak mini savunan Thedoro Petkoff ve Pom- !
KURTULUÞ CEPHESÝ Temmuz-Aðustos 2006
!
Temmuz-Aðustos 2006 KURTULUÞ CEPHESÝ
Dolarýn
Mehter Yürüyüþü (II)
çenin ünlü para teorisi gibi, nasýl çýktýy- niðe kapýlmaya gerek yok, global piyasa-
sa, öyle inmiþtir. lardaki çalkantýnýn yansýlarý bunlar diye
Dolarýn ateþini indirebilmek için Mer- konuþtular. Utanmasalar, globalleþmeyi
kez Bankasý ve TMSFnin piyasalara ver- geliþmelerin baþ suçlusu olarak ilan ede-
diði dolar miktarý sekiz milyar dolarý geç- ceklerdi.
miþtir. Halkýmýzýn olumlu beklentiler için- Yabancý yatýrýmcýlar piyasalardan çe-
de tutulmasý için medyanýn tüm köþe ya- kildi denildi. Ardýndan satýþa geçenlerin bý-
zarlarý üzerlerine düþeni harfiyen yerine ge- yýklý yabancýlar olduðu duyuruldu.
tirmiþtir. Böylece dolar üzerinde resmi ve Menkul kýymetler borsasý kazandýrý-
medya manipülasyonlarý tarihsel bir reko- yoor denilerek ellerindeki parayý son kuru-
ra imza attý. þuna kadar borsaya kaptýran, Þubat kriziy-
Bir zamanlar enflasyon canavarý var- le tahvil ve bonolara yatýrdýklarý paralarý
dý. Friedman enflasyon parasal bir olgu- kaybeden halkýmýz ise, olaylarý sadece
dur teorisini ortaya attý. Anti-enflasyonist seyretmekle yetindi. Çünkü elde avuçta
uygulamalarýn temeline sýký para politika- pek bir þey kalmamýþtý.
sý yerleþtirildi. Kamu harcamalarý azaltýldý, Ama olan islamcý sermayeye, býyýklý
kamu hizmetleri özelleþtirildi, Merkez Ban- yabancýlarýn saçlarý jöleli yeþil sermaye
kasýnýn para basýmý IMF denetimi altýna sine oldu. Ýktidar kendilerinindi, ama ha-
alýndý. Ama kýsa süreli düþüþlerin ardýndan zýrlýksýz yakalanmýþlardý. Ahirette bile, AKP
enflasyon yeniden canavarlaþtý. nin yakasýný býrakmayacaklarýný ilan ettiler.
Friedman ve onun monetarizmi daha Oysa Avrupada gurbetçilerin dolandý-
80li yýllarýn ortasýnda gözden düþtü. Ama rýlmasýyla elde edilmiþ islami para biriki-
namý miras kaldý. minin sonuna gelinmiþti. Yaptýklarý tek þey,
Ardýndan sabit kur, esnek kur, dö- düþük kur-yüksek faiz uygulamasýndan el-
viz çýpasý ve dalgalý kur uygulamalarý de ettikleri helal faizleri, yeniden ve yeni-
baþlatýldý. den hazine kaðýtlarýna yatýrmaktan ibaretti.
Latin-Amerika ülkelerinde para kurulu Artýk taze paralarý kalmamýþtý, faizin fai-
ve sabit kur politikalarýyla enflasyon altý ziyle idare ediyorlardý.
ay gibi kýsa sürede tek haneli rakamlara Yaz sýcaðýnda, olumlu beklentiler teo-
indirildi. Ardýndan Tekila krizi, Brezilya kri- risi eþliðinde dövizin ateþi düþürülürken,
zi, Arjantin krizi baþ gösterdi. keriz durumuna düþmüþ olan islami pa-
Tansu Çiller zamanýnda 1994 Þubat kri- ra sermaye þimdi uyandý. Mayýs ayýnda
zi, 1999 krizi, Kasým 2000 krizi ve nihaye- uðradýklarý zararý telafi ettikten sonra, yeni
tinde Þubat 2001 krizi yaþandý. bir döviz yükseliþinin tetikçisi olmak için
Kemal Derviþ geldi. Enflasyon canava- hazýrlýða baþladýlar. 50-60 milyon dolarla
rý dalgalý kurla birlikte yenilgiye uðratýl- dövizi zýplatabileceklerine inandýrýldýkla-
dý. rýndan, zararlarýný telafi eder etmez dolarý
AKPyle birlikte siyasi istikrar dönemi yükselterek marjinal fayda elde etmeyi
baþladý. Enflasyon tek haneli rakamlara in- hesaplamaktadýrlar.
di. Dolar yerlerde sürünmeye baþladý. Ýtha- Bugün, yaz sýcaðýnda kýsmen duraðan-
lat patladý. Hazine kaðýtlarýnýn faiz oranlarý laþan ekonomi, islamcý para sermayenin
hýzla düþtü, %13lere geriledi. zararlarýný telafi etmesi sonrasýnda, bizzat
Ülkeye akýn akýn dolar geldi. Sýcak pa- islamcý para sermayenin baþýný çekeceði
ra denildi, önce altý aylýk, sonra bir yýllýk yeni bir krizin arifesinde bulunmaktadýr.
ve en sonunda 2-3 yýllýk hazine kaðýtlarýna Bu, ayný zamanda AKP iktidarýndan bek-
yatýrýldý. Artýk ha deyince çýkamazlardý. Pi- lentilerin sona erdiði anlamýna geleceðin-
yasalar rahatladý ve gevþedi. den, islamcý para sermayenin piyasalar-
Globalleþen dünyaya uyum saðlan- dan çekilmesi AKP iktidarýnýn da sonunu
mýþ, global piyasalarda aktör olunmuþ- getirebilecektir. Bugün AKP içindeki çatýþ-
tu. malarýn ve ayrýþmalarýn temelinde de bu
Ve birden Mayýs ayýna gelindiðinde glo- olgular yatmaktadýr. Ya mehteran takýmý
bal piyasalarda baþlayan çalkantý dolarýn gidecektir, ya dolar mehter yürüyüþüne
ve faizlerin yükselmesine yol açtý. devam edecektir. Halkýmýz her zamanki
!" En büyük baþlar ve köþe yazarlarý pa- gibi, bekleyip görecektir.
ERÝÞ YAYINLARI
Temmuz-Aðustos 2006 KURTULUÞ CEPHESÝ
Ýnternet Adresi:
www.kurtuluscephesi.com
www.kurtuluscephesi.org
www.kurtuluscephesi.net
E-Posta Adresi:
kurcephe@kurtuluscephesi.org
erisyayinlari@kurtuluscephesi.org