Vous êtes sur la page 1sur 65
ANLAM ALISVERISi OLAYLARI VE TURKCE DoGan AKsan Giris Tarih boyunca, topluluklari birbirleriyle cesitli iilkelerinde yagryan insan aret, komsuluk, ilgilenmisler, savasmislar, tic: dostluk baglart kurmuglardir, Bu temas dilleri arasmda da yakimlagmalar, etki Bugiin, te ve genel dilbiliminde, bir dilin, baska dillerin etkisi altmda kalmadan jar sonunda, bu topluluklarm nmeler, aligverigler olmustur. nik ile akinlagn jemeler dolayisiyle bu var daha da artmis yasayamryacagi diisiin migtir. Diller arasindaki ilgilenm sonunda daha cok kelimeler almmg ve her dilde gériilen, yabanci kelimeler meydana gelmistir. Ses yapilart dolayisiyle yabaneiiklarim ¢ok zaman belli eden ve dilin dig formu ile ilgili degisikliklere sebebolabilen bu unsurlar, ayn zamanda diller arasinda birtakim yakmbara da. yol agar. Bunlarm yaninda, dilin sikliklere olmyan ba: . anlam alisverisi 1 halde, des dis formunda cog zaman. de} lasmalar da vardir. Konan nel aldigumz ve ilk bakasta fazla gize carpmad zaman biiyiik gergekler tagidija gérillen, dillere oldukge bityiik sayida kelime kazandiran bu anlam olaylarmt igine almakta ve yabaner d lerle rkee arasida bu tiirlii yakinliklar: in Sz konusu ettigimiz yakiniklar, bagka bagka deyimlerin ses yapilarmda degil, anlamlarmda, lendiren ve tamamhyan di i emege yénelmekted le ait kelimelerin, yapilarm dexer- mekte ve bu pilarinda be ‘een yiizyiln sonlarindan beri birtakim dil bilgi carpmig_ bulunmaktaydi: durum g lerinin géziine ilk olarak 1875 yilmda Richard Heinzel, Uber den Stil der alt- germanischen Po adh calismasinda (s. 1-2) “typkr siirin, kita seki lerini, imajlari ve éteki, sii aralarmda belirli bir kiileiir e ait geyleri, “ Bu yazida, 1958 yilnda tamamlanan doktora tezimizin ikinei béliimii ah mig ve baz yerleri kisaltlan bu biliime, son yillarda buldugumuz birtalam yeni drnekler eklenmistir. 208 DOGAN AKSAN bagi olan uluslarm yavas yavag miisterek mah haline getirdigi gibi, toplumun, gazetelerin, mektuplagmalarm ve bilim dilinin de, 0 dilin konuguldugu iilkenin smirlarmi agarak genigledigini”” ileri_ siiriiyor ye Almanca ile Fransizea arasmda benverlik gésteren sé unsurlari- na dikkati gekiyordu. Ornck olarak Alm. Gefahr laufen, Pr. encourir danger ‘tehlikeye maruz kalmak’; Alm. Gnade finden, Fr. trouver merci Jatfa mazhar olmak’; Alm. Dank wissen, Fr. savoir gré ‘minnettar ol- arap gekmek’ deyimleri mak’; Alm. Wein abzichen, Fr. tirer le vin arasmdaki sémantique yakmbia ve bunlarm kendiliginden mi meydana geldikle dan Fr. dan gevrilmek suretiyle mi meydana getirildikleri iizerinde bir sligi belirtmek istiyen Heinzel, jar tarafin- . yoksa Alman karara varamamakta, bunlarm yanmda Alm. den Hof machen ‘kur yapmak’ deyiminin Alman kaynakht olmadigmm (Fr. faire la cour) siiphesiz. bulundugunu belirtmekteydi. Heinzel'den on iig yil kadar sonra, Macar bilgini Zs. Simonyi’nin, Avrupa dillerinde gériilen bu tirlii birtakim drneklerden ve Tiirkgeden Mac. ya gevrilen nyelvet fogni ‘dil almak’ deyiminden bahsettifini goriiyoruz (Magyar } : XVII [1888], 487). Observations sur Vhistoire des langues sibériennes adh yazasmda (Mémoires de la Société de Linguistique de Paris VIL [1889], 429 ve dtesi) Geo Mbhl ise, “miinasebette bulunulan yabanci dildeki gekillere cokluk bagh kalmarak, bir béliimii veya tiimii yerli unsurlardan, tak- lit yolu ile viicuda getirilmig birtakam sizlerden babsedecegini, éenek Nyely olarak Fr. vraisemblable ‘muhtemel olarak’ (asil anlami: gergeze benzer) ve Alm. wahrscheinlich (a. a.) kelimelerinin, varliklarim Lat. verisimilis kelimesine borglu olduklarinda gsiiphe bulunmadizim” belirtmektedir. Daha sonralart Louis Duyau da “dilde eskiden beri bulunan ele- rden dis gériiniiy bakimindan. farkh manlann yardimiyle, eski kelimel ohmyan, fakat ancak baska bir dilde meveut olanm taklidi demek olan, tiireme veya birlesik, yeni bir kelimenin kurulmastndan siz agiyordu (Varia: Mémoires de la Société de Linguistique de Paris VILL-2 [1893], 183). Michel Bréal, Essai de sémantique adh eserinde (Paris 1896, 1921 de gikan besinci basrmmnda s. 135 ve dtesi) “Avrupanm eski uluslarin- da, ister tesadiif, ister ddiing alma olsun, mutlak bir kiiltiir birligine tamk olan miigterck bir métaphore'lar (deyim aktarmalart) fonu bulundu- funu” ileri siirmektedir. Bréal’i bu yargiya gitiiren, Fr. sexprimer ANLAM ALISVERISL OLAYLARI VE TURKGE 209 ‘ifade edilmek’ ve Alm. sich ausdriicken (a.a.), Fr . comprendre ‘anlamak’ ve Alm, begreifen (.a.a.) ... gibi, cevrilme oldugunu kabul ettigi deyim aktarmalari idi. XX. yiizyiln baslarmda birtakim dileilerin baska dillerden covi yaparak daha me yolu ile meydana getirilmis unsurlar tizerinde incelem bol drnekler tesbit ettikl lik olarak, alfabetik gekilde Singer’in gahsmasi (Beitracge zur vergleichenden Bedeutungslehre: Zeitschrift fiir deutsche Wortforschung HI [1902], 220 ve dtesi, IV [1903], 125-131) kayda deger '. Singer, bu gibi séz unsurlarms Bedeutungs~ Iehnworter ve Bildungslehnwérter olmak dan birincisinde baska dildeki kelime ise yabanci dildekine benziyen yeni kelime durumunun bulundugunu gistermekte ve Almancada bu gekilde mey- Alm. betraechtlich ‘dikkate dexer; ini giriiyoruz : alanmig cok sayida drnek veren 8. zere ikiye ayirmakta, bunlar- anlaminin alinmast, ikincisinde in meydana_getirilmesi dana gelen kelimeleri stralamaktadir: (Ex. considérable), Eisenbuhn ‘demiryolu’ (Fr. chemin kuv- snemli, biiyi de for), itbergewieht ‘agar hasan, bir bagkasima oranla daha ag vetli? (asil anlar: ‘agirhkiistii’) (Fr. surpoids, Ing. overweight), Naech- maschine ‘dikig makinesi’ (Ing. sewing machine, Fr. machine & coudre)... 1912 yilmda, Danimarkah dilei Kr. Sandfeld-Jensen’in, Notes sur les calques linguistiques (Festschrift Wilhelm Thomsen, Leipzig 1912, s. 166-173) adh bir galsma yaymladigim griiyortiz. Baska dil- ki kargihklarmdan cevrilen kelimeleri calques linguistiques (lengii- istik taklitler, kopyalar) terimiyle ele alarak simflandiran ve bugiin de kabul edilebilecek olan birtakim temeller kuran Sandfeld-Jensen’- in®, konumuzla ilgili ana kaynaklardan biri olan yazisinda Avrupa ve Balkan dillerinden verdigi birgok ¢evrilmig kelime ve deyim vardir. Anlam ahgverisi drneklerini genig olarak, bugiin de kabul edilebilecek sekilde béliimlere ayiran Sandfeld-Jensen’dir (s. g. ¢., 8. 167 ve Stesi): 1. Bir kelimenin anlam:, baska dildekinin anlamma uyarak genis- ler (Om, Leh. ve Gek. zamek ‘kilit” Kelimesi, Alm. Schloss “kilit, sao’ i ato? anlamim da kazanmistir). 1 Singer, 1912 yshnda yayimladyja Die deutsche Kultur im Spiegel des Bedeutungs- Iehnwortes, Aufsactze und Vortraege (Tibingen 1912, s. 104-122) adh galigmasiyle ve yeni drneklerle bu konuya déniiyor. ® Aymt dileinin daha dnce yaymnladi Die Sprachwissenschaft adh eserinde 110 ve ate v'le birlikte yayrmladhg Syntaxe rumaine adh eserinde (s, 279) Konumuza kisaca dokunduiunu girityoruz 1. D. Yaloje, Ut 210 DOGAN AKSAN 2. Cevirme yolu ile yeni k Alm. entdecken gibi); bu da siy a) Birlesik kelimenin her ity kal (It. biscouto> Fr. biscuit, Alm, Zwieback gibi). b) Cevirme daha serbest olur (Fr. déjeuner> Ing. breakfast gibi). ©) Sonekler mutlaka gevrilmiyebilir (Lat. atramentum > SL. cérnilo; materia > Mac. anyag! Alm. Gegend gibi). Birlesik kelime halinde de olurlar (Lat. purgatorium > Alm. Fegefeuer, Dani- contrata ° marka dilinde skersild gibi). d) Gok kere, yabanc > Danimarka dilinde statholder gibi). 3. Ciimle imler cevrilir (was fiir ein Mann, Rus. to za %elovtk, Litvanya dilinde kasper smogus; Fr. de premiére main, Alm. aus erster Hand ... gibi). seklin ancak yanist gevrilir (Alm. Statthalter illeri ve Sandfeld- Jensen’den sonra O, Weise (Unsere Muttersprache, Leipzig 1912, s. 208-209), EB. Wellander (Studien zum Bedeutungswan- 103-120: Die Bedeutungsentlehnung, Sprachform durch cin fremdes Idiom), Ven- BAL ve Stesi), A. Carnoy (La du mot, Louvain 1927, s. 229 ve dtesi) gibi bilginlerin dogrudan dogruya iyle cle aldiklar: konu énem ke 1 ek genel dilbilimi, gerck filoloj birtakim yargilara varilmiguir. 1935 yilnda Elisabeth Back’, dogrudan dogruya bu cevirme un- surlarla ilgili eseri yaynmlamyor: Wesen und Wert der Lehniibersetzung n 1935). Back, Almancadan érnckler getirmek suretiyle, yabanct nm dil unsurlarmm. ézellikleri ve del im Deutschen, Uppsala 1917 Beeinflussung der inn dryes (Le langage, Paris 1921, nce veya dolay anmaga baslamis, bunlar stirmalarma girisilmis, iizerinde gel rden cevrilerek meydana get degerleri tizerinde durmakta, bunlar genel dilbilimi agismda incelemege de yénelmig bulunmaktadir: Alm. Lebenslauf ‘hal terciimesi® (Lat. curriculum vitae’den, s. 29), Mittelalter ‘orta gaz’ (Lat. medium aevum), Eintagsfliege ‘bir giin yagryan sinek” (Yun. -Lat. ephemera’dan, 8. 27). 1938 de yaymlanan Jelentéstani kérdések (Budapest 1938) adh kiigiik eserinde Macar dilindeki birtakim kelimelerle bunlarm baska dillerdeki kargibklart arasmdaki sémantique ilgileri ve yakinhklari ele c. anyag kelimesi dil devrimi swasinda, Lat. materia kelimesine ben- uydurulmus bir kelimedir. ANLAM ALIS) URKGE aun ERISE OLAYLARI VE in sonlarinda, bu dilde yabanci etkiyle iti unsurlardan bahsediyordu: kézépis- alan Janos Melich de ese meydana geldigine ihtimal ve kola ‘ortaokul’ (Alm. Mittelschule), szépirodalom ‘edebiyat’ (Fr. belles lettres, Alm. schéne Literatur, s. 30). ch und Lateinisch, die Lehnbildungen der inde (Bonn 1949) yine inden énecki gahg- Werner Betz’in Dev st althochdeutschen Benediktine gevrilme unsurlarm ele almdyan g malan, konulmug olan terimleri, ileri siiriilen tne, Saint Benoit yasalarmi bir araya tophyan Benediktinerregel’deki malzemenin_incelenmesine ve Almanea iizerinde bu gevrilme unsurlar bakimmdan filolojik arastrmalara giriymektedir. Eserinde yabanet Kelimeleri de igine almak iizere, yabanet dildeki drneklerin etkisiyle riisleri inceliyen arag- dilde meydana gelen sekiller igin etrafh bir de sema veren Betz, bunlar arasmdaki ilgileri de belirtmek istemistir (s. 28): Lehngut ay any “Mqwe. (Lw.: Lehnwort, Ls.: Lehnsyntax, Lb.: Lehnbedeutung, Lawe.: Lehn- wendung, Lse.: Lehnschipfung, entw.: entwickelnd, her.: bereichernd, Liit. Lehniibertragung, Lis. Lehniibersetzung, Lbi.: Lehnbildung, Lp. Lehnpraegung. Buradaki te le bunlarm agiklanmasi, gemay: yeni den gizden gecirerek kendi goriisiin kuran Yasar Onen’in, agagada sézii edilecek olan yazisinda ve yazim- imal tiren ve ikinci bir sema gore d ain ilerdeki béliim baghklarmda bulunmaktadir.) Memleketimizde —Yagar Onen’in caligmasi digmda~ konumuzla il- gili, hele Tiirkgeyi hedef tutarak Tiirk 212 DOGAN AKSAN yénelen her hangi bir calismaya raslamiyoruz; yalniz baska firsatlarla ye konumuza dolayisiyle temas eden bir-iki kayda raslams bulunu- yoruz : a Gokalp, Tiirklesgmek, Islamlagmak, Muastlasmak (Istanbul 1918) adh eserinin Lisan béliimiinde, dildeki “m lityordu: “Asrm miimessili olan milletlerin gaze- irlagma”*dan_bah- sederken gunlan. sby telerinden, kitaplarmdan terciimeler yapryoruz, Bu suretle de irfamt- ni manalar natikamizdan = y mizda meveut olmyan bi lafvlarin ibdam istiyor, Lisantm miiterakki dillerle kargilaguikga, adeta kelime bekelime onlarm taklidini yapryor. Bazan (hurdebin microscope), (durbin téléscope), (sehkar chef-d’ocuvre), (mefkitre idéal) kelimelerinde oldugu gibi laf (istinsah calque) lar yapryor. Baz kere de (tayyare adroplan), (tekdmiil évolution), (mesrutiyet constitution), insablar husule (bediiyat estéthique) tabirlerinde oldugu gibi ménevi uetiriyor (s, 30).” Gerek bu eserinde, gerek bagka ndisi de birtakum h"lar yapmig olan Ziya Gékalp dedi verdigi drnekler ise Arapoa veya Farscadir, Bununla birlikte, daha 0 rihte ve calque terimiyle bu konudan kasaca bal-setmesi kayda deger. Necip Usok, Genel Dilbilim (Ankara 1947) adh bilim béliimiinde (s. 67-68) cesitli dillerdeki birtakim sémantique ben- zerliklere dokunurken, bunlarm meydana gelmesinde sosyal kanunlarm, belki de takli sebetl betler sonucunda kavram gekirdefinin ddiing alnmasinm rol oynadyant serlerinde ke a “lisanimi “ist Osmanhica, erinin Anlam- t kanunlarmm, komsuluk miin bu miinase- ileri iiriiyor. Ayriea, kelime cegitlerini stralarken “bu kelime cinslerine bir de tereiime kelimeyi katmak lizmdir (s. 149)" seklinde, kisaca gevirme kelimelere dokunmaktadir. Deutsches im ‘Tiirkischen (Ankara 1955) adh eserinde ‘Tiirkceye Almancadan gelen kelimeleri incelerken, yer yer (6rn. s. 29 ve étesi) gevrilme unsurlara temas eden Yasar Onen, daha sonra konumuzla ilgili iirkge bellibash gahgmayi meydana getirmistir: Alman dilindeki muhteva iktibaslari iizerine arastrmalar (Ankara Universitesi Dil ve Tarih- aragtirmasimda Onen, Almancada yabanci dillerde Imig séz unsurlari iizerinde bugiine Cografya Fakiiltesi Dergisi XII [1955], 13-37) adim tasryan bu cevrilmek veya aktarilmak suretiyle meydana g kadar yapilan aragtirmalar: gézden gegirerek bunlardan genis dzetler vermekte, bu gevrilme unsurlarm tiirlerini tamtarak bunlara Tiirkge- ANLAM ALISVERISi OLAYLART VE TURKGE 213 den de birtakim dmekler getirmekte, ayrica Bots tarafindan yapilan semayi gelistirerck yeni bir sekle sokmaktadir: Dil temaslarmn sonuglart Yeni tegkiller Beniinsenmis tegkill Yaratma teskiller Reo z Ree 3 a BRR Ee $ Ba: 8 g BBS 6 7 eer x BERE & REESE 5 igmalar ve drneklerden anlast- Buraya kadar siziinii ettigimi lacag) iizere, konumuz daha cok, bi bulunan uluslarm dilleri arasmda, kelimelerin degil, anlamlarmm ah- a onlarin sémantique etkisiyle bu dillerde iyle kiiltiir baglart olan ve ilgi mip verilisi, cevrilmesi vey yeni kelime, deyim ve sézlerin meydana gelmesidir. Verecedimiz, émek- cktir ki, anlant alisverisi_genel adi altnda epe ler gizden gegirilince gorii topladiguin bu olaylarm dilimizde de kelime hazinemizde tutan bireok belirtileri vardir. iste biz bu belirtileri genel dilbilimi esas tutulmak iizere ineclemege gahstik. Burada Jan semayla Onon’in banw itlerini g liyoruz, Yal- rlerden yee yer agisindan ve Tiirkge isaret etmeliyiz ki biz Betz tarafindan yapi gelistiren gemasin: anlam ahgverisi érnekle igine alan dikkatli ve basarik gahsgmalar olarak kabul ¢ mz, elimizde toplanan érnekleri gézden gegirdikten sonra, ti her birinin ayri anlam olaylari olarak diisiiniilmesi gerekti#i kamisina vardik. Ove yandan, ¢esitli bakamlardan yakniklar: bulunmakla ber ber, yabane1, kelimelerin bu olayla birlikte diisiiniilmemesinin daha iyi “dil temaslarmm. sonuglar’” nig olarak in CE olacagim ve bu iki siniflamada giriih gergevesinin, igine daha bagka phonétique, morphologique etkilenmel kural alinmalar: da girebilecegi icin, burada zikredilmemesi gerektigini samyoruz, Anlam alsverisi olaymm climizde toplanan drneklerini ve 214 DOGAN AKSAN bizden énce verilmis olan rnekleri gizden gecirdikten sonra, bunlart asajidaki sekilde simflandirabilecegimizi diigiindiik + Genel Durumlar 1) CEVIRME YOLU ILE ANLAM ALINMASI A) TAM GEVIRME KELIMELER B) YARI GEVIRME KELIMELER C) SERBEST GEVIRME KELIMELER 2) ANLAM ETKILENMESI A) ANLAMI TKILENEN KELIMELER B) YENIDEN YAPILAN KELIMELER 3) SENTAKS ETKILENMESI Ek: Ozel Duramlar 1) DEYIM GEVIRMELERI 2) OZEL SEKILLER 3) TERIM GEVIRMELERL Her seyden dnce sunu belirtelim ki, anlam abgverigi adi altinda yukardaki gekilde smflandirdigimys biitiin bu tiirler, birbirinden az veya cok farkh ayn ayn sémantique olaylan: géstermektedir. Genel Durumlar béliimiinde, en sik raslamlan anlam aligverisi Srnekleri ele almmakta, ek olan Ozel Duramlar biliimiinde ise, kuruluglan ve séman- tique dzellikleri bakimmdan genel olarak birinei béltimdekilerden ayrilmadif halde, meydana getivilislerindeki duramun ve diisiiniisiin dogisikligi yiiziinden ayniimalari gereken drnekler gézden gecirilmektedir. Genel Durumlar 1) CEVIRME YOLU ILE ANLAM ALINMASI Anlam aligverisi olaymm basglica drnekleri_gevirme kelimelerdir ve konu bunlar yiiziinden énem kazanmg, ele almmigur. Hatta bu yiizden, anlam alisvetisinin dteki émeklerinden bahsedilirken bile vaman zaman (érnek olarak Sandfeld-Jensen tarafindan) gevirme ke- limeleri gésteren terim yeya terimler kullamimstir ki, biz de araswra aym seyi yaptuk, ANLAM ALISVERISI OLAYLARI VE TURKCE 215 Meydana golislerine ayrilan biliimde géritleceZi gibi bu siz unsur- akelime gruplarm ifade edil- mesinden ¢ok, bir olupbitti havast iginde gevri lari genel olarak dilde yabane1 kelime v mesiyle meydana gelicler. Gevirme kelimelerin en biiyitk kismt, birlesik kelime, deyim ve gesitli kelimelerden bir araya gelen kahplagmis sézler gibi, cok iiyeli unsurlardir!, Ote yandan bu gibi unsurlarm baska bir dilden gevrilme olup olmadiimn | tek tiyeli gekillerden daha kolaydir. Giinki benzerlik gdsteren unsurlar ve dolaytsiyle, benzerlik ihtimali bir- -stirilmes: den ikiye, tige gikmiy olur®, Yart cevirme kelimelerde ise yabancilk biitiin biitiin kendisini gésterir. A) TAM GEVIRME KELIMELER Gevirme kelimelerin en kalabalik titriinit teskil ederler ve yabanet dildeki sz unsurlarmm her iiyesinin, aslma uygun olarak, dilde onlart steren kelimelerte tam karsthyan veya anlamca pek az degisiklik g cevrilmesi yolu ile meydana gelirler (Bu béliimdcki drnckler, Sandfeld ’nin Bildungs- oder -Jensen’in smiflamasindaki 2a béliimiinii, Wei Ubersetsungslehnwarter, A. Bach’ wortliche Neubildungen, Back’ im, Betzin ve Ohmann’m Lehniibersetzung, Onen’in cevirme kelime adi kargilar). altmda bahsettikleri érnekl ‘me kelime érnekleri Herde belirtilecei gibi, ‘Tiirkgede tam gev daha cok Tanzimat sonrasi yam dilimizde girii ance, daha eski birkag drnegi gisterelim: mektedir, Bunlardan ORNEKLER yu”) tamlamasi ‘geref, saygt, Far. 55 21? (“yiiziin suyu, itibar...’ anlamlarma_gelmek kiden beri kullantimaktaydi: “osrT ole oF Gar yk Safak., s. 85) Bu tamlamanin Ti kelimesine cevrildigini gbriiyoruz: “Her ki hilye-i din-i islam ile bezendi spr al ylst” (Firdovsi, Sahndme, rkgeye yiiz swyu ‘seref, itibar’ seklinde, kelimesi 1 Blisabeth Back, bu duruma temas etmistir (s. g. ¢., 8. 8). 2 Melich, birlosik kelime veya kelime takimla Stekilere oranla daha kolay oldugunu belirtmektedir (s. ge. & da sémantique etkiyi goster 0). ® Krg. Goel 659 oT ¢ 91 T bngiin de ‘water of the face, sweat, lustre, brightness in, Ines, dignity of mien, reputation, renown, glory, honour, goriilmektedir (Steingas of countenance, 1 estimation, rank, office, station, a 216 DOGAN AKSAN iki Alemde yiiz suyun kazandi” (Saadetname [XV]}), *...revnak ve etten ve fidemin yiizii suyundan kinaye olunur”? (Burh, revae ve iz Ka. ‘serefini, itibarm kaybetmek’ (“yiiz suyu dékmek”) fiilinin de yiiz carpmaktadir: “Keffiia . 19). Hafif bir sémantique yalvarmak’ (‘T. $.) anlamiyle ‘die Bhre’ (Radloff). Ayrica Far. daki g#) ws T. bas cekmek (a.a., “diigmen ki bag gekiip gizede paye-i biilend” |Seyhi., s. 38]; “sah kahri in r+ cath bag cekse ide zir ti zeber” [Seyhi., s. 69] ) ve Fa zengin’ (“deniz, goniill (a. a., Hurgit ve Ferahsat, 1) érneklerinde de de bulunmiyan r Ja Lys ‘eémert, génlii bkz. Tar. ing. honey moon’balay’’ (buradaki anlammda- dir; XVI, Oxford); honey month ‘balay:’ (buradaki ay ise miiddet’ anlammdadw; XVI. sonlarmdan beri, Oxford, Webster's) | Fr. la lune de miel ( ° demektir; ilk ola- rak Voltaire tarafindan kullamhyor; Littré). . balayt birlesik kelimesinin tarihi daha yenidir. Fr. lune de miel, §.Sami’nin 1882 d inde “teehhiiliin illk ay” seklinde karstlanmaktadw; balayt ilk olarak Radloff’ta gériiliiyor (daha sonralar: Dairet, [1913], M. Ali, Has. Bedr.). Topluluk hayatmda etkisi altnda kaldigmz Fransayla Tanzimattan sonra giristigimiz miina- ‘otuz giinliik a., buradaki ay yir vali ayimlanan Fr, -T sebetler sonunda Fr, dan almmig olmast akla yakindr. Birtakim bitki isimlerinde de tam sevirmelerle kargilasryoruz: Atropa belladonna : it. ‘bella donna ‘giizel hanim’ (Bonelli) > Fr. belle dame (a. a., Littré) ve belladone (XVII, Bloch), Ing. belladonna (Redh.). 1 Ball adh eser, bkz, Tar, bu érnek igin aynt y 2 Bugiin de ‘to disg maktadir, Saadetname irli Mehmet Muhyiddin Caminin Farscadan gevirdigi ly. XIV-XV. bkz, yillara ait Gteki bam kaynaklarda da gegen to lose one’s honow”? (Steingass) anlaminda kullansl- ANLAM ALISVERISE OLAYLARI VE TURKCE 217 T. de, Fr. belladone’dan alindija anlagilan bellé@don geklinin yanmda at (otu) adi, eski kaynaklarmmdan! higbirinde gériil- memekte, ilk olarak, gegen yiizythn sonunda giizel avret gekliyle ge¢- giriilen giizel mektedir (Tmghir); ayrica giizel hatun (Lehg. Osm., Radloff, Ka.) adiyle karsilasryoruz ki, Iehgelerde ve halk dilinde gériilmiyen bu iki ayn ismin gevrilme oldugu ve bu gevrilmenin Fr. kanaliyle gelen bel- lédon kelimesinden yapildigi gize garpiyor (Baska drncklerde de gi lecegi gibi yabanei gekil dilde bir zaman yagadiktan sonra o di vri- lebilmektedir). Bu kelimenin Ing. si igin bkz.: H. C. Jerome- I. Colodny, Word ays (New York 1946, s. 79; Yasar Onen (Deutsches im Tiirkischen, 8. 32). Saxifragus : feangere ‘kumak’; En saxifrage (Webster's); Lat. saxifragus, suxifraga (saxum ‘tas Meillet) > Fr. saxifrage (Littré, Bloch); ing. Ar. jab! lS (a. a., Ferdid. s. 212 b, Meninski). dine gelinceye kadar highir li lehcelerde raslantmamakta, ilk olarak T. tasktranotu adina, Tighe siizlii kaynakta, halk dilinde ve gesi bu sézliikte Ar, siyle birlikte gériilmektedir ki, gevrilme oldugu ve bu cevrilmenin Ar. sindan yapildigi anlagihyor. Auricula muris : Alm. Vergissmeinnicht ‘beni unutma’ (XV,.. Kluge) > Fr. ne m’oublie mie (a. a.) ve sonralart ne moubliez pas (Bloch) sekillerinde gev- rilmistir. Ing. forget-me-not (a. a.) seklinin (Oxford, Webster's) Fr, dan cevrildigi belirtilmektedir. T. unutmabeni, yakin zamana gelinceye kadarki kayna‘larmuzdan higbirinde gecmemektedir; ilk olarak 1917 de yayimlanan bir Alm. -T. sdzliikte (M. Ali) kargilaguigumu ve yeni oldugu sezilen bu bilegik ismin, le yakmhgi giz éniine almmea Almancadan gevrild Almaneasi an- lagilmaktadir. 1 Bu gibi bitki adlarm-ei az tanmantarma kadar igine alan, XIV. yiizydla ait Miifredat. ve XVILL yiizyila ait Feraid, gibi eserlerde rastanilmiyan bu bitki a s gibi sizliiklerde gegtigi halde Tirk- mm Arapeast (cl), Abteri, Vankulu, Ukyan cesi gériilmemekte, drnek olarak Ahteri’de “hos kokulu bir ottur ve etubba katinda ma’ruftur” diye agiklanmaktadi, 218 DOGAN AKSAN Sandfeld-Jensen (s. e., 8. 27); Onen (Deutse 172); Burgui rkischen, s. 32). 97); Back (s. g. im T Fr. opinion publique ‘genel diigiiniig, toplulugan genel_g (La Fontaine, bkz. Littré) > umumiye (ilk olarak Tnghir [1891] sézliigiinde Fr. siyle birli riiliiyor) > umumi efkar. Ar. ASHI Yfikirler’ ve ¢y¢ ‘gene!’ kelimelerinden Far. tamlama kuralma gore yapilan bu tamlama yerine Ar. da bu anlam: kargilamak iizere pial lj! (Wehr) tamlamas kullambr. Son yiizyilda bu gekilde imix hélet-i ruhiye, saheser drneklerinde de giriilecegi -agagida ver gibi- daha birgok cevirmeler yapilmistir. Alm. Unterseeboot! ‘denizaltt botw? > Osm. tahtelbahir sefinesi (ilk olarak Ser. Fn. dergisi no. 776 [1341], 341 de gegiyor) > taltelbahir (Res. Kit. no. 24 [1326], 1010; Ali Seydi) > T. denizaln (gemisi). Arapga kuralma gére yapilan bu tamlama Arapgadan alinma olmay:p bu dilde ” (Wehr) kelimesi_kul- 1 oldugu ve denizal- aymt anlama gelmek iizere iwl",é ‘daher, dalg lamthr, Bu alanda ilk miinasebetlerimizin Alma ticlanmizm Almanyada egitim gérmiis bulunduklart hatirdan uzak tutulmamalhidir, ilk ses kaydetme araglarindan olan fonografin (< Fr. phonographe) an’ Tiirkiyede bu adla anild kelimelerinden yapilma xsi lie tamlamasiyle karglandigim (Mec. Ebiizziya 1,29-20) gériiyoruz; bu tamlama da Far. da yoktur. zi gibi, Far. ‘is'ses” ve Gust Fr. eau minérale ‘maden suyw’ > T. maden suyu. Bu Tiitkce tam- lamaya ilk olarak Fr. siyle birlikte, Ser. Fn. dergisinde rashyoruz (Suppl. no, 438 [1899], 175, daha sonra li su (Hang), madeni havi sular (§ miyordu. st, maden- Fr. morte saison ‘slit mevsim’ (Littré, Bloch, P. L. 1) > T. alii mevsim (daha cok tiyatroyla ilgili konularda gecer; ahsilmyan mev- sim). Fr. mettre en scéne ‘sahneye koymak’ (P. L. 1.) > 'T. sakneye koymak. Fr. metieur en scéne ‘sahneye koyucu, koyan’ > T. sahneye koyan. ‘Ger hiikmii Fr. jugement de valeur ‘dex > T. Kuymet hitkmii > yargisi. ' Pr, da. sousemarin, ing. de submarine, ANLAM ALI isi OLAYLARI VE TURKCE 219 Fr, état d’éme ‘rub hali, ruhi durum’ > Osm. halet-i ruhiye* (bugiin. de kullamimaktadir) > ruh hali. Fr. idée fixe (P. L. 1) ‘sabit fikix’ > Osm. fikr-i sabit > sabit fikir. ) > V. ig deniz ‘biiyiik kara Fr. mer intérieure parcalan arasindaki tuzlu biiytik gol’. Fr. viville fille ‘yash kw’ Fr. école maternelle ‘ana okulw’ (PB. L. f) > (Ts). Fr. avion @ réaction ‘tepki ugag, tepkili ugak’ (P. L. 1.) > T. tephili ucak (T. S.) Fr. chasseur ‘aver (ugag aver tayyaresi (ugage). Fr. (T. S). Fr. le mur du son® ‘ . ihtiyar kuz *. T. ana mektebi (okulu) veya avion de chasse (P. LL) > PT. clef anglaise ‘ingiliz anahtar’ (P.L. 1.) > T. Ingiliz anahtare duvar’ > 'T. ses duvart ‘ugaklarin ses hizinda ugmalar’. Fr. matiére premitre > Osm. madde-i iptidaiy T. iptidai madde Fr, édition critique > T. tenkidli basum. ing. cover girl ‘kapak kaza’ (dergi kapaklarmda resmi ¢ikan aktris)> T. kapak kuz. Ing. school ship ‘okul gemisi? > Osm. mektep s no. 609 [1318], 161) > okul gemisi. Ing. snowman ‘Himalaya’larda gériildiigii_ sdylenilen yaratik’ (“kar adami”) (On the air, London 1951, s. 17) > T. kar adami. inesi (Ser. Fn. savaglarmda deniz altmda ve ii ‘inde gbrev ing. frogman ‘deni goren denizci’ (“kurbaga adam”) > T. kurbaga adam (ikinei diinya savas sirasinda ing. de kullanslan bu deyim, T. ye dogrudan dograya cevrilmigtir ve bugiin gériilmektedir; Alm. da bu anlam: karsilamak iizere Kampfschwimmer deyimi kullambyor). kurulan bu tamlama ne izyilda gériiliiyor (Has. Ue ve c42 kelimelerinden, Far, kuralina gir Ar. da, ne de Par. da buhinmaktadir; bizde ilk olarak XX. Bedr., . 2 Alm, ya da Fr. dan gevrilen (bkz, Wellander'in gah T. ye roman terciimeleri araciyle cevrilmig olmasi akla gok y 8 116) ba deyimin » Ing. si sound barrier ‘ses maniasi’ geklindedir. 220 DOGAN AKSAN ing. iron curtain ‘demir perde’ (Redh.) > T. demirperde komiinist Rusyay: ve peykleri sm, (T. S.). Onen, Alman dilinde muhteva iktibaslar ni hiir diimyadan ayiran ve giris gikigt engelliyen 38 ing. blind flying ‘girmeden ugus’ (“kér uguy”) (Redh.)>T. ker ugus. ing. shipman ‘gemi adams’ (Redh.) > T. gemi adam(lar )t. Ing. round table meeting (veya conference) ‘yuvarlak masa toplantisi (veya konferansi)’ > T. yuvarlak masa toplanuse (veya konferanst). Alm. Ubermensch ‘istiin insan’ (ilk olarak, Alman_ diigiiniivii he [1844-1900] tarafmdan kullanilmistir; Mackensen) > ing. ford); Fr, surhomme (Bloch, Nietzsche’den alindigimt belir- * superman (Ox tiyor; Sandfeld-Jensen, s. 169, Onen, Alman dilinde muhteva iktibaslari, 8.33; P.LL): T. iis Alm. Kisberg ‘huz dag’ (Onen, Deutshes im Tiirk T. buzdage (ilk olarak Nevsal-i Asir [1316] s. 79 da g Alm. erste Hilfe ‘ilk yardum’ > T. ill yardum (yaralanana yapilan ilk yardbm; “ilk yardim hastanesi” tamlamasma’ raslaniimaktadir). Alm. Luftbriicke thava yelu ile, gevrilmis bulunan bir iilke veya sehirle bag kurulmasi’ (“hava képriisii”) > T. hava képriisii. Buraya kadar verdigimiz tam gevirme kelime érneklerinin genel 2 insan (Alm. sindan, Nietzsche gevirilerinden). chen, 8. 59) > iyor). olarak hangi dilden abndigim. veya bagka dillerdeki kargihklarmn hangi- sinden cevrildigiini belirtmege calistik. Ozellikle XIX. yiizyiln ortalarin- dan bashyarak, yukarda ancak bir biliimiinii verdigimiz bu tirrlii drnek- I sayismm durmadan arti, bunlara her gegen giin yenilerinin eklen- goriilmektedir. Asajada yerecegimiz drneklerde ise farkh bir durum meydana gelmistir. Kargihklari Tanzimattan sonra genig dlgiide etkisi al- unda kaldigimi Bats diinyas: dillerinin birgounda birden bulunan veya birbirinden gevrilen bu éreklerin, Tiirkgenin kimi zaman bu dillerden yalny biri, kimi zaman hepsiyle birden temasta bulunmas: dolay:siyle, hangisinden almdiga kesin olarak séylenemez, Fakat hemen belirtmeliyiz ki, bunlarm, hangi dilden almma olabileceklerini belirtmekle beraber biz bu. tiirlit dmeklerde genel olarak temkinli harcket edilmesi gerektifii kamisndayr ing. railroad ‘demir yolu’ (1755 den beri, Oxford) / Alm. Eisenbahn * (a. a., 1818 den beri, Kluge) / Fr. chemin de fer (a. a., 1823 den beri, Dauzat) | it. ferrovia (a. a.). evrilme olduklarda giiphe yoktur, Yalnz, zaman zaman gibi S. Singer (1902 de gikan calgmasi, s. 225), ini kaydediyordu, 1 Daha nee de igaret ettigimi: bunun Fr. chemin de fer'den cevrildigi ANLAM ALISVERISi OLAYLARI VE TURKGE, 221 T. de dneeleri demiryol (Redh. [1856], Ruz. Cer. Hav. no. 141 [1861], s. 4, Lehg. Osm. [1877], Tmghir, Ser. Fn. no. 76 [1308)] s. 376, 389 ve daha sonra demiryolu (Res. Gaz. no. 31 [1307], s. 403, Sore HIF [1308], 1), bunun yamnda ayrica simendifer (< Fr. chemin de fer) kelimesiyle kargilagihyor (Res. Gaz. no. 31 [1307], s. 301, Tmghir, Ali Seydi, M. Ali). Simendifer kelimesiyle ag ym tarihlerde be- ree kullanims olan demiryol ve fa-yuk 2 demiryolu tamlamalarmin Fran- dan cevrilmis olmasi diigiiniilebilir. Mauthner (Wort s. 30), F. Wrede (Ube! Folge II [1930], 156). Vr, musique de chambre ‘kiigiik bir topluluk tarafindan iera edilen i (Littré, PLL.) / Alm. Kammermusik (a. a., Grimm’e gore, It] musica da camera ‘dan almmadhr; Mackense n) / ing. chamber-music (a. a., Oxford). ‘buch der Philosophie, s. LXLI), Melich (s. g. ¢., ctzungsworter, Zeitschrift fiir Volkskunde, ne miizik’ (“oda mi 1. oda miizigi. Alm, iibermenschlich ‘insan iistii’ (Cassell’s, Mackensen) / Ing. superhuman (a.a., Oxford’a gére 1633 den beri; Redh.) / Fr. surhumain (Ga Citwe Ps in): Ar., Osm. fevkalbeser, T. insaniistii (T. S.). Alm. Wunderkind ‘harika cocuk’ (XVIIL, Kluge) / ing. wonder child (a. a.) | Fr. enfant prodige *harikulade cocuk? (PLI). T. harika gocuk (Viirkcede son onbes-yirmi yildan beri gériilen ve Onen’e gére [Alman dilinde muhteva’ iktibaslar1, s. 33] “Lehniiber- setzung” olmasi cok muhtemel bulunan bu dmiegin, Ing. sinden gevril- mis olmasi akla yakindir). Alm. Léwenanteil ‘aslan pay’ (XIX., Kluge, Denker) / Ing. the lion’s share (a. a., Oxford) / Fr. la part du lion (a. a. PLI) TT. aslan payt ‘hakkindan gok fazla alman pay’ (T.S). Fr. la part du lion’u agikhyan §. Sami [Fr. -T., 1905] ve Has. Bed. [1928] gibi manm meydana getiriliy tarihi konusunda bir fikir verebilir. iiklerde T. aslan payi’nm kullaniilmamakta olmasi, bu tamla- ing. horsepower ‘mekanikte birim’ (“beygir giici”) (Redh.) / Alm. Pferdestaerke (a. a., Mackensen), Pferdekraft (a. a., Elisabeth Back, Ing. sinden evrildigini belirtiyor [s. g. ¢., s. 30]). T. beygir giieii (a. a.). 222 DOGAN AKSAN Ing. handbook ‘el kitaby’ | Alm, Handbuch (a. a gore Lat. manuale kelimesinden gevrilmedir [s. g. ., T. el kita (‘toplu bilgi Adnan Otiiken’in Bibliyote bulunuyoruz). Elisabeth Back s. 29]). eri igine alan kilavuz kitap’ anlaminda nin El Kitabr adh eserinde raslamis ing. pocket book ‘cep kitaby’ / Alm. Taschenbuch ‘not defteri’ (‘No- tizbuch’, Mackensen), ‘cep kitabr’ | F¥. livre de poche (a. a.) T. cep kitaby. Fr. télégraphie sans fil ‘telsiz telgraf? veya kisaca sans-fil (P. L. i) { ing. wireless ‘telsiz’ (Redh.) / Alm, drachtlose Telegrafie (a. a., Mac- kensen). T. telsiz telgraf veya tlsiz. Ing. war of nerves ‘sinir harbi’ (Redh.) / Alm. Nervenkrieg (a. a., Onen, Alman dilinde muhteva iktibaslari, s. 33). T. s kullanihyor: ir harbi, Aym anlama gelmek iizere agajidaki kelimeler de Fr. la guerre froide ‘soguk harb’ { ing. cold war (a. a..) / Alm. kalter Krieg (a. a.) T. soguk harb. ing. air ship hava gemisi? (Redh.) / Alm. Luftschiff (a. a.) T. hava gemisi. Fr. brice-glace ‘bux karan gemi’ (“buz kirar”) (P.L. f.) / ing. icebreaker (a. a., Redh.) / Alm. Kisbrecher (a. a., Mackensei T. buzkiran (T. S.). Fr. homme d'état ‘devlet adam’ (PB. L. 1) | ing. states man (a. a., Redh.) / Alm. Staatsmann (a. a., Onen, Deutsches im Tiirkischen s. 80). T. devlet adam. Fr. premier violon ‘orkestrada kemanlarm bag’ (“birinci keman”) / ing. first violin. T. birinci_keman. Agajadaki drnekler de ézellikle son yillarda meydana gelen yeni kavramlarm bat: dillerindeki kargklarmdan cevrilerek gazeteler ve radyolar araciyle getirilmistir : ANLAM ALISVERISL OLAYLARI VE TURKGE 223 Alm. totale Abriistung ‘toptan, topyekém silahsizlanma’ | Ing. total disarmament (a, a.) | Fr. désarmement général ‘gencl silahsilanma’. T. topyekiin silahsuzlanma Alm. gemeinsamer Markt ‘miigterek pazar Fr. marché commun. Ing. common market | T. miisterek pazar. Alm. Gipfelkonfer konferansy’ / Ing. summit conference (a. a.) Fr. la conférence au sommet veya kisaca au sommet (a. a.) T. dnceleri yiiksek kademede honferans, yiiksck kademe konferanst sekilleri yeniden yapma kelimelere 6rnek olarak kullamlirken sonra ‘zit zirve konferans, toplanust genellesmis Fr. banque de sang ‘kan bankas’ (P. L. L.) | Ing. blood bank (a. a.) T, kan bankast ‘gerektigi zaman kullanilmak iizere kanin veya (burada Tiirkgeye giren ine de dikkat edilmelidir; plazmanm biriktirildiz i ve saklanildigt banka kelimesinde goriilen anlam genislei krs. géz bankasi). B) YARI CEVIRME KELIMELER Genel olarak iki kelimeden kurulu birlesik kelime, d unsurlarmda bu iki kelimeden birinin gevrilerek, dtekinin oldugu gibi dile almmasiyle meydana gelmig cevirme kelimelerdir (Bu biliimde verdigjimiz érnekler Sandfeld-Jensen’in smiflamasinda 2 d biliimiinde, yim gibi siz Kanfmann’m Gotcadaki gevirme kelimeleri bit araya toplayan cahs- masinda (bkz. Bibliyografya) 3. biliimde gézden gecirdikleri érnekleri ve asagr-yukan1 Ohmann’im halbe Lehniibersetzung terimiyle adlandir- digi drnekleri karsilar). ikiden fazla i; olan kelime birlesimlerinde bu tiyclerden birinin vrilmeden almmasiyle meydana gelenleri de yine yart gevirme kelime sayryoruz. Dikkat edilecek olursa bu durumu ile yar1 gevirme kelimeler, agaz-yukari yan yabanci kelimeler olarak diisiintilebilir; biinyelerindeki yabanci kelimeler dolayisiyle de yabancihklarm biisbiitiin belli ederler. ORNEKLER Far, ptt (< Qi! ‘ath’ ve 4 ‘kanat’) kelimesi, kanada ben- ziyen alt. pargast olan giiraiin, topuzun adidir, Bunun T. ye alte perli seklinde gevirildiini gérityoruz: “alte perli giirz ile depesine kati tuta urdr? (Dede K. [0. Saik] s. 24), “alt perli giirzin ele aldy” (a. y., 224, DOGAN AKSAN s. 96). Burada T. de ile kargilagsaydik min gevrilme oldugu anlagthyor; exer alt: kanath. bir dereceye kadar, yerli bir kelime karsisinda bu- inebilirdik. Agagidaki érneklerde de aym durum lundugumuzu di vardir: © yapmak”): oS, 37; bugiin ‘to make Far. 03 $7! ‘iz brrakmak, tesir etmek? 2S Ness Oly! ease (Gull [Kavian an impression, to understand ‘(Steingass) > 'T. eser etmek (a. a.): “eser etmez nideliim Gh-1 seher-gah sana” (Necati [XV.], bkz. Hasibe Maz- oglu, Neciti'nin Tiirk dili ve edebiyatinm gelismesindeki yeri, ‘Tiirk Dili no. 114 (1961), 367); ‘handeln, Einfluss haben > (Radloff). Far. gts 234) ‘oruca sahip olmak, orug tutmak’ (Feridiiddin Attar, Tezkiretiil Evliya [Nicholson basimi] 1,59; Steingass) > T. orug tutmak (Kit,. Idr. [Caf] s. 12, Radloff, 'T. S.). Deyimin T. de ve Far. da gérilliigii arasmdaki tarih_yakmhju, ayrica 'T, orug kelimesinin Far. «5s ile miinasebeti, bir gevirme durumunun bulundagunu gdsteriyor. Allah vasfetmek igin kullanilan ve daha cok dinle ilgili konularda gegen agazidaki ornekler de yar cevirmelerdir: Ar. "fo % “fe ‘aziz ve celil (Allah)’ (Lane) > Far. “Oey Je dae 39, 42; Gulistan, s. 7, 82), T. terigri doze ve celle ve celle (Rabguzi, Kisas. Malov (a. a., Sefernime, (Kut. Bil s. 1g, 10,, 17 bash) ve i3i azze Zapiski s. 508-14, bkz. 'T. Leh. s. 1 Ar. dil 52 ‘ania Allah” > Tl aziz Tain (Dede K. [0. Saik] s. 45,80). Far. 025% pé ‘gam yemek’ > T. gam yemek ‘tasalanmak, iiziil- mek? (Sarica Kemal Divam s. 27, bkz. Tar. $. IV; Baburname, bkz. T. Lehg. s. 118, EvloG. TL, 41). Far, Gul cel ‘ihtiyacim belirtmek? (“hacet istemek”) (Gulistin 8 63) > T. hacer dilemek (Dede K. [0. Saik] s. 5, Meninski). Asajadaki todir : imekte de ayn: durumun bulunmast akla yakin gelmek- Far, o4T JU ‘galip gelmok? (Gulistin, s. 15, Steingass) > T. galip gelmek *yenmek, iistin gelmek’ (T. S.). Burada, yabanci dilden Tiirkgeye dexil, Tiirkgeden yabanci dile gevrilen agajdaki eklemek istiyoruz : negi, yine bir yar: gevirme olmast bakimmdan ANLAM ALISVERISi OLAYLARI VE TURKCE 225 Rus dileisi K, Dondua, Ob odnoy lingvistigeskoy kal’ke (Yank i Mislenie X [1940], 102-106) adh yazismda konumuza temas ctmekte, émck olarak T. volta (veya olta) vurmak ‘bir halati bir yere bir defa dolastirmak, zikzak yapmak, maksatsy, dolasmak’ deyiminin Ermenice ve Giirciiceye de cevrildigini (bolSa tal ve bolts Sema) belirtmekte- dir. Burada volta nim T. ye It. dan geld aygih’am Apas Manileri’nde gegmektedir? ¢ balta “(bkz. Develliozlu, Tiirk ni cklemek ger vurmak, Osman Cemal na volta-Olma kim: basim, s. 51). Fr. extrait de malt ‘malt bz den almmigtir; Alman kaynaklidir. Fakat malt it) > T. malt huldsasi (ilk olarak § (malt kelimesi, Bloch’a gére Ing. alz Bon- bon seklinde mektedir ki, daha énce hig bir yerde gecmiyen bu tamlamanin Fr. sindan cevrildigi gize garpryor) > malt éxi ayacak hareketlerde ) Onen, Alman. dilinde muhteva iktibaslari, s. 34. Fr. jouer le réle ‘rol oynamak’ (Littré’ye gore, tarihi oldukca eski- dir) > T. rol oynamak. Fr. papier carbone ‘karbon kajady’ (PLL) > 'T. karbon kaguds (T. S.) Ing. to break the record, rekor kirmak’ (Redb.) > T. rekor kurmak (T. $.). Alm. Kélnisches Wasser (Onen, Deutsches im Tiirkischen, s Fr. eau de Cologne > 'T. Kolonya suyu ($. Sami [Fr. -T., 1905]) > lonya. T. deki karaborsa ‘piyasadan cekilen digs yer’ (T. S.) tamlamasmin ¢esitli dillerde kargihgi bulundugunu goriiyoruz (Fr. marché noir [P. L. i], ing. black market [Redh.], Alm, Schwarzmarkt [Spr. Brock.]). Borsa kelin Tt. dan alm iirkcede Lehniibi g olmast muhtemel érnekle WS. ge Gy 8. 33) tamla- 8 Bonelli}) akla 5 olmast ( < borsa nera [a. yakindir. . faire la cour} *bir kimseye duygularm: ok bulunmak’ (XVII, Littré) << 'T. kur yapmak (V. satil- ara pasar’ seklinde unin yiiksek fiya olmasi gibi karaborsa (One arasinda gisteriy masmuin da It. dan cevril: x gibi, bu deyimin Alm, 2 Fr, cour’un ilk anlams ‘avlu’dur; daha énee belicttiigin kelimesi_yardumiyle- den Hof machen geklinde cevrild ritlmekteyai. ya -‘avlu’ anlamindaki I Hoinzel tarafmdan ileri 7D. Yalhg, 15 226 DOGAN AKSAN C) SERBEST CEVIRME K tLIMELER Yabane: bir dildeki kelimelerin, dilde onlar. tam olarak kargi- an kelimelerle degil, agagi-yukant kargihyan kelimelerle cevrilmesi sonunda meydana gelir (Buradaki drnekler Sandfeld-Jensen’in simf- sindaki 2b biliimiinde verdiklerini ar Onen’in aktarma kelime terimleriy karsilar). Bu érneklerdeki durum, yabanci bir eseri geviren gevir- men‘in, onu kendi dilinde. daha iyi anlatabilmek igin asi! metinden biraz olsun ayrilmasi durumu ile benzerli terir. Verecegimiz drnek- Je giriilece cogunda giriilen “cevirme kokusu” yoktur; bunlar dilin ken Betz’in Lehniibertragung ve Je anlatmak istedikleri drnek- lerd i gibi, bu cevirme kelimelerde bu y zden stekilerin larmdan aynimaz durama gelmislerdir. Bu kelimelorin yabaner dillerdeki karghKlariyle baglarmin tam ve yan cevirme kelimelerdeki kadar siki olmayigi, bunlarm her dilde kendi basma meydana gelmig unsurlar olduklarm akla getirebilir. Fakat dikkat edilecek olursa, yabanci dana gelmemekte, asaiadaki saheser ke dille temasa gecildikten’ sonra dilde gi drnek ortada bulunmadan mey- mesinde oldugu gibi, bi Imektedirler : abane. Br. chef-d’oewvre tamlamasi, XIUL. yz. dan beri tesbit edilmig olup dnceleri ‘sanatglarm usta unvanmt almak igin hazirladsklari_eser” anlaminda iken sonradan ‘kendi alannda en olgun ese’ anlamm kazanmistir (Littré, Bloch). ‘Ar. jl kelimesiyle Far. ol kelimesinden yapilan ve bugiin de kullamlan T. saheser “vasfi terkibi” sinin bundan gevrilme olduga an- lagimaktadir. Aragtirmamiza gére bu tamlama yakin zamana kadar Tirkcede bulunmuyordu?. Ote yandan, iki tiyesi iki ayr: dilden alman bu tamlama Far. da ve Ar. da da bulunmamaktadir. Fr. chef ‘bas, bas- kan, kumandan’ kelimesine karghk sah ve oeuvre ‘eser’ kelimesi igin de eser kullamlarak, Far. ve Ar. da bulunmryan bu tamlamanin meydana getirilisinde aym zamanda Far. da bu anlami tagryan J+ keli- U kelimesiyle yapilan lt, Jip, sett gibi tamlamalarm iniilebilir. mesinin vi etkisi di Asazadaki bitki admda da bayle bir gevirme durumu goriiliiyor : 1 Br, chef d’oewvre, Bianchi “ustalik “igin alasr”, “Susta igi”; Tinghi’da [1891] “eser-i Saheser kelimesi ilk olarak Hits. Ki. da gegiyor. efi”; Malouf’ seklinde karg [1856] mmagtar. ANLAM ALISVERISL OLAYLARI VE TURKCE 227 Lat. angelicus > Fr. angélique (XVI. Bloch), ing. angelica, Alm. Angelika, It. angelic yn bitki igi . de [s. 8b] ancelika gekli Sancelika yunanidir... meldike hoki demektir”; Lehg. ‘ir de melekoru (Hang., Lehg. Osm., ‘Tmghir, §. Sami [T.- Fr. 1891], Ka.) adma raslamyor. Anjelika, Feriid, adh eserde ilk olarak gériilmekte, melekotw’na ise bundan daha sonra taslanmaktadir, Yalmz bu eserde ancelika adimm “melaike kékii” seklinde agiklanmasi ve bu iki adm daha sonral Klerde gee melekotu? nun digerinden cevrildigine bir isaret sayilabilir, bir anjelika (F 1 birlikte ve aymt sé Ar, de dle lin) ‘yiice Allahin rahmeti iizerine olsun’ ibare- sinin 'T. de Allah rahmet eylesin (‘T.S.) seklinde kargilandigt gériil- mektedir ki, T. dekinin Ar. dan serbest cevirmeyle meydana getirilmis olmast akla cok yakindir. ing. to be in form ‘sporcunun antrenmanhi ve spora miisait durumda bulunmasr’ (“formda olmak”) (Cassell’s) > ‘T. formunda olmak érneyi de burada eklenebilir. Aym gekilde Ing. cold wave ‘soguk dalga’ deyiminin T. ye soguk dalgast scklinde gevrildigini Burada, bu gevirme kelime t oranla oldukga nadir bulunduzunu eklemeliyi de de (dm, Sandfeld-Jensen’de) aym durum gor 0: i T. sit bast ‘ordu kumandan’ (“asker basi”) (Tonyukuk amt: ku- zey yam, 31 [Orkun I, 110]; Sine-Usu yaztr batt yam 10, sonu, kenarda [Orkun I, 128])> subas: ‘der Armeckommandeur’ (Radloff); Gaz. ‘der Polizeimeister’ (Radloff, Sii. Ef.). Far., Ar. hayranhgi ve 'T, kelimeleri bile bunlarla karsilamak yénelimi yiiziinden Kiigiikeekmece, cekmece gibi dzel isimlerin Gekmece-i Sagir, Cekmece-i Kebir (vl. G. TI, 289, 291) sekli balyemez geklinde giren bir terimin bile Farsca ifade edilmek (355+ 4¢ Je) istendigi swralarda sitbagx veya subagr’na da Farsga kargiik bulundugunu girii- yoruz: sergesme (Evl. G. UI, 42). Su yerine cesme, bas igin de ser (a. a.) olu ile XVII yz, da meydana getirildigini da aneak niin, tam ve yani cevirmel ilgili literatiir- rs konu i yor. olan bir serbest ge ini de géstermek istiyoruz rapgalastiridigt ve dilimi: konularak serbest gevirme sandigimy bu dmegin dikkate deger yonii «tz nin Fars ‘a fountain-head, spring’ anlamnda_olusudur ,(Steingass). 228 - DOGAN AKSAN 2) ANLAM ETKILE A) ANLAMI ETKILENEN KELIMELER (Bu bdliimde verdii dlandird, hirinci béliimii, Bel mai ewtungslehn- érier scklinde 1 kelimeleri, Sandfeld-Jensen’in simiflamasin- di in Lehnbedeutung, Onen‘in yaratma ména, Ohmann'm Bedeutungsenilehnung terimiyle ifade etmek istedikleri jar). Dilde eskiden beri bulunan bir kelime, bir bagka dille girigilen dmekleri_ kai bet sonunda, o dildeki kelimenin anlamim alir. Yeni anlam ka- miini r yanan kelime coxunlukla eski antammt kaybetmes ve bu iki anlam Bu durum genel olarak bir polysémie (cok anlanililk) a yabanci etkiyle ula- birlikte yasa durumu sayilabilir, Ondan farkh, cok anlambbi silmig olmasindadir. Anlam etkilenmesinin bu tiiriinden ilk olarak Méhl (s. g. ¢. 430) séz agmigtir, Latincedeki Yunanca Bedeutungslehnwort'lari! in- celiyen A. Debrunner (Gri Festschrift F. yatinda, bu arada incil hische Bedeutungslehawor carl Andreas, Leipzig 1916) de bunlarm irmelerinde aranmast gerek' ni ileri siir- miigtiix. Erik Wellander (6. g. ¢ her hangi bir sekild s. 103 ve tesi), yabaner kelimenin ruhsal muhtevasi, , bunun karsihgi olan yerli kelime- nin yanma getirilirse bir dil karigmasinm meydana geldigini, bayage kelime almmalarmda oldugu gibi, bu anlam etkilenmelerinin meydana nde de ayni sebebin. bulundugunu séylemektedir. inde Kronasser (Hand- 140 § 101-103), bu tirlii dmneklerdeki olay: “eksik bir miinasebetin deldurulmast” olarak vasif- abanei dildeki anlami iizerine aldigimt amdast oldugunu belirtmektedir. Ornek mantique el kitabr " buch der Semasiologic. Heidelberg 1952, Jandirmakta ve bir kelimeni ve baska bir deyimle, onun ani olarak Alm, daki Gesehmack ‘l ‘giizellik zevki? anlamim, bu iki anlam birden tagryan Fr. goat ve Lt. et, tad’ kelimesinin Sinn fiir Schénheit gusto kelimelerinden, bu dillerle miinascbete girdigi zaman aldigmt gisteriyor. 1 Hofmann ve Rubenbauer’in kaleme und metrischen Tetminologie (Heidelberg Jerden ayn terimle bahsediliyor. rt Worterbuch der grammatischen 0) adh eserde de bu tiirlit Grnek- ANLAM ALISVERISi OLAYLARI VE TURKGE 229 ORNEKLER Far, sig ‘p amber’ (< pla 4 o ren’) kelimesinin tarihi eskidir (Seferniime [XI. yz.], s. 21, 43, 83; Mesnevi, s. 58, 65, 78). Bu kelimenin Tiirkgede yabanei kelime olarak eskiden beri kul- lamildiga gériiliiyor (Yunus, s. 104). T, de eskiden beri gegmekte olan 2s p getiren’ (T.T. 1V, 10), (Div. TH, 154) anlamlarma gelen saver! (savg1) kelimesinin, Islamhgin Tiirkler ara- ve ‘si 2 git smda yaythmasmdan sonra bu Far. kelimenin etkisiyle ‘peygamber’ anlamins kazandigint gdriiyoruz? : “Yusuf Saver (peygamber) kissasine kalduk iydn “(Kassa-i Yusuf [Seyh Muhsin-i Fani, Mahdumkuli Divan ve Yedi Aswhk Tiirkce Bir Manzume. istanbul 1340], s. 63; Radloff, P. de Court., Sit, Ef). Ote yandan savgr'nin énceden bu anlama sahip degilken sonradan ‘p sinin Tiirkgeye girmesinden sonra olmustur. i kelime, yabanc: kelimenin gamber’ anlamim kazanmasi, peygamber kelime- Daha b: eklerde de émantique etkisinde kal- oldugu gibi ye mistir. nin Mac. nyelvet fog, nyelvet hoz ‘dil almak, dil getirmek’ deyimle T. dil almak, dil getirmek deyimleriyle ilgili oldugu veya bunlardan cevrildigi, eskiden beri ileri siiriilmiistiir. 1888 yilmda Simonyi ® (Mag, Nyelvér, XVIT, 486 ve stesi), 1936 da Ligeti (Magyar Nyelv X 45) ve Melich (Jelentéstani kérdésck, s. 5) bu drnekten bahsetm Ligeti, bundan ilk olarak Thury’nin Tordk térténetirok adh eserinde (I, 49) bahsettigini kaydettikten sonra, Mac. da dil ve bununla ilgili yimlerin T den kaldigim ve T. dil kelimesinin Orhun avitlarinda dahi gectigini ileri siirmiistiir. Mogoleadaki kelen de bu espion, avant-coureur @une armée” (Kow.). devri anlamdadir: “langue. Yaptifrmis arastirmaya gire 'T. til kelimesinin bu anlami gergekten * (okat, 8. D. D.) ve savac' eyle ilgist burada belirtilebi + Anadoluda halk ag veren’ (Ti ) kelimelerinin bu ke anda giriilen suva ‘niijde * Gerek bu : + 8 in sémantique etkisiyle meydana geli abanei dille devamh ilgisi olan din adamlarmm, aracih gériilmektedie, Ayn durum, takim kelime vrilmesinde de giriilir. nde, dogrudan dogeuya halkin a siz agihyor. 8, 79) bu drnek gosterilerok i ileri siiriitlmek ® Simonyi’nin Die ungarische Sprac XVEXVIL yz. lurda birkag 230 DOGAN AKSAN eskidir: “er anda basmis, til tutmus” (Sine-Usu, dogu yam 12 [Orkun, 1, 172): “tkg kelirti sabe andag” (Tonyukuk, batt yant 36 [Orkun, I, 1124}) seklinde yor. Div. da da “al tutam” (I, 336-16); “yagidan tal tute (11, “134 -14 ) Srncklerine rashyorun,(Mittel. Wort., 206: “auszuhorchender Kriegsgefangencr”). Gesitli tarihlerimizde de gestigi givin: “.. bise bir hisi gorek hi dee gidiib, varub, kafirden ail alub haber bileyiie, dil almaga” (Nogsi 1, 267, 327); *.. .buldublare hafirleri: kurdilar, dil gukartmadidar. Malin yazmaladilar” (Dede K., s. 111); “...ve Kanije Beylerbeyisi Seydioglu Mehmet Pasadan yedi dil geldi” (Silahdar, s, 19): “o giin aksam vakti dil nutulup,.. 419); “gurre-i zilkaidede (Naima, I, 125). Gag. ti’ de buna yakan oldugunu gériiyoruz: Spion’ (Radloff). Tiirkgenin ky Ce jprit binasina miibaseret olundu dil tutulup der malt kaynaklarmdan bashyarak raslamlan bu onra yeni anlamiyle adakinin Tiirkgeden deyimle Macareada ancak Tiirk hakimiyetinden goriilon deyim arasmda ilgi bulunduga ve Mac ahndia, arastmeiar tarafmdan kabul edilmigtir. Ancak fiktimizce dil keli- mesi ve bunun Macareadaki kargihgidir. Tiirkge kelimenin etkisiyle burada esas olan gekil, dil almak, dil tutmak, dil getirmek d Macarea nyelv kelimesinde sémantique bir geligme meydana gelmistir. Getirmek, almak, gukarmak, tumak gibi fiiller, yukardaki drneklerde de goriileceZi gibi, bu kelimenin ciimle igindeki yardimeilant olmaktadu. Ayn durum, Arapga 4+! kelimesinin Tiirkcedcki kullanthgmda da “griilmektedir: “esir” (Negri, I, 255: Evl. G, V., 168); “esir etmek” (Naima, VI, 441); “esir edilmek” (Evl. G. V., 312); “esir getirmeh” (Pecevi, s. 69), “esir suden (Far. O32 ‘olmak’)” (Naima, I, 350). Bugiinki Tiirkgede de buna benzer gelismelerle kargilagryoruz: Bugiin T. deki yzldiz kelimesi, esas anlammdan baska, ‘tanmms, parlak sinema sanatgisi’ anlamina gelmektedir (T.S.), Halbuki bu kelime bundan elli_yil énce bu anlama sahip bulunmuyordu, Buradaki anlam genislemesi? kendi kendine olmamis, dig etkiyle meydana gol- an, bu anlamda oldugu Jasmmm, bu anlam + Ayn yatta (I, 32: T, 110) gegen ve Orkun tarafin gdsterilen “tilig sabig alt olur tidi” ‘dil baberini ahp ovur dedi tagimadhi sanisindayyz. ® Son zamanlarda dilimizde futbol yildiz, basketbol yildist... gibi deyimler de kullanilma ANLAM ALISVERISI OLAYLARI VE TURKCE 231 Fr. étoile ‘yildiz’ kelimesinin de bu ikinei anlam dneeleri bulun- muyordu (Littré); kelime bunu sonradan kazanmigtir, Alm. Stern (Spr. Brock.), Ing. star (Redh.), Fary ost» kelimelerinde de ayni cok anlamllk vardir. 'T. deki kelime, Ing. star kelimesinin etkisiyle bu anlami kazanmig olacaktir. imesi ayni zamanda ‘bir bilimin béliim- Littré). Fr. branche ‘dal, azag dali Ierinden biri” anlamimi uzun zamandan beri tasimaktadir (bk: Bu kelimenin, yalniz bu ikinci anlamida ve brans sekliyle T. de oruz, Bunun yaninda dal kelimesi de branche de kullanildigim girii karghjnda kullamlmaga baslanmstir ve bugiin ‘kol, sube, bilimin tirlii dallar’ (T. S.) anlamm da kazanmistir, Burada, dildeki yabancr kelimenin sémantique etkisi goriilmektedir ki, bu duruma baska érnek- lerde de rashyoruz. T. dalga kelimesi sémantique gelisme gecirerek fizik terimi haline gelmig ve ‘akislarm devirli hareketlerinde bir devir zarfindaki hareket” (T.S,) anlamm: kazanmistir ki, Ing. wave, Alm. Welle, Fr. onde kelimele- rindeki anlam gelismesine paralel olan bu geligmede yabaner etkinin varhii inkér edilemez. T. gig kelimesinin, fizikte ‘hareket saghyan kuvvet? anlamint kazanmasmnda da aym durum vardir (Fr. puissance). Sporla ilgili kavram alanlarmda da buna benzer geligmelere ras- lamr. Boksérlerin agarhk élgiilerini gosteren T. horox siklet, tity suklet gibi gekillerin meydana gelmesinde, Fr. da bu anlamlart karghyan coq in ctkisi go- ‘horoz, horoz siklet’, plume ‘tiiy, tiiy siklet’ kelimel Dilimizde eskiden beri bulunan kelimele in béyle yeni anlamlar kazanmasinda, dil devriminden sonra yabanei kelimelerin tiirkgelesti- rilmesi srrasmda, bunlara dildeki kelimelerden kargilklar bulunmak istenilmesinin de pay: olmustur.: T. jeri yalmz bu anlamda kullanih istegiyle ve bu kelimenin etkisiyle son yillarda ‘gen sabakalarda verilen miikafat’ anlamimi kazanmuistir. iil ‘giireslerde kazanan giiresgiye verilen miikafat’ kelimesi n, Osm. miik@fat kelimesinin 1 Gnee tiirkcelestirilm olarak gesitli mii T. armagan kelimesi de son yillarda miikéfat kelimesinin tiirkgeles- tirilmesi sirasinda ‘hediye’ anlammdan baska, bir de ‘gesitli kimseler tarafmdan cesitli gayelerin gerccklestirilmesi igin agilan miisabakanm miikéfaty’ anlammi kazanmustrr, 232 DOGAN AKSAN Aynt gekilde, 'T. de énceleri yalniz ‘yol yiyecesi” anlamina gelen yolluk kelimesi, Osm. harerah (Bar. ely g +) ‘gorevle bir yere gin- derilen kimseye verilen yol paras’ tamlamasim kargilamak anlami kazanmistir. Bu béliimdeki érneklerden birtakimi-dzellikle armagan ve édiil érnekleri- bir bakrma tek unsurlu tam gevirme kelimeler olarak kabul edilebilirler. Fakat burada bi: kel bunun etkisiyle yeni anlam kazanma durumu vardir, Ote yandan yu- ee bir gevirme durumundan gok, yabanct imeyle dilde birlikte bulunma sonunda, bundan faydalanilarak ve karda da belirttigimiz gibi, anlam etkilenmesinin bu tiiriinde, yabancr etkiyle de olsa bir gok anlamliga gidig giriilmektedir; bu bakimdan bu olay: rahatca anlam genislemesi olay: olarak vasiflandirabiliris B) YENIDEN YAPILAN KELIMELER (Bu_ bl wwérter'lerini, Sandfeld, drnekleri, Betz’in Lehnschépfung, Onen’in yaratma kelime geklinde tamm- nde verecezimiz kelimeler, S. Singer’in Bildungslehn- siiflamasinda 2. biliimde verilen ladiklart érnekleri kargilar.) Anlam ctkilenmesinin bu tiiriinde, yabanci dildcki kelimeyi anlamea kargilamak iizere dilde yeni bir kelimenin yapilmas: siz konusndur. Osear Weise, bu tirlii kelimeleri Ersatzlehneérter olarak tamm- lamakta (s. g. ¢., 8. 165 ve dtesi), Wellander ise bu tiirlii kelimeler dilde yeniden tiiretildikleri igin, bunlarda dogrudan dogruya yabanei bir etkinin bulunmadiam belirtmektedir (s. g. ¢., 8. 110). Wellander, burada muhtevanin ilk olarak dilde ifade buldugunu, fakat bu ifadenin sekli- nin Ersatswort’un teskiline temel ohmadigmi belittiyer. Elisabeth Back da (s. g. es. 110 ve dtesi) Ersatzwérter terimiyle ayn drneklere dokun- makta, 0 da burada muhtevanm séz konusu oldugunu isaret etmektedir. Asagidaki Tiirkgeden verdigimiz, kelimeler giriildiikten sonra, anlam etkilenmesi sonunda yeniden yapilan kelimeler hakkmda fikir edinile- bilecektir : Tiirklerin [slamhgi kabul ctmelerinden dnecki metinlerde ras- lanmyan yaraigan (yaradan) kelimesi, Av. da Tanm igin kullamlan gilt “yaraticr’ sifatmm sémantique ctkisiyle meydana _getirilmis- tir: Div. IIT, 521: “yaratgan tériitgen me kadir kemal ” (Kut. Bil. s. 49); “yaradan” sekli (Garhname, s. 25), Dede K. [0. Saik] s. 71, “ya- eyyat Hamza [Mee- rgu” (S ratganum huzurunda kilam siniin bile ANLAM ALISVERISL OLAYLARI VE TURKCE dut Mansuroglu, Seyyat Hamzanin Dogu Tiirkgesine yaklagan manzu- mesi, Tiirk Dili Arastirmalan Yili, [1956], s. 131). nama gelmek iizere )\F 4, 3) Dikkati ¢eken yon, Far. da da ayn (a. a. 04 57 tyaratmak’) sifatmm meydana getirilmig olmasidir (Cev. Hik. [XII yz.], bkz. A. Ates, 8. 151). islamhktan dnecki metinlerde raslammiyan agagidaki T. kelime de buna benzer bir sémantique etkilenmeyi akla getirmektedir: T. yaradiims (Ar. 392 ‘tyaradilms olan’ [Wehr] kelimesinin etkisiyle): “eiimle yaradimisa bir géx ile bakmayan “(Yunus, s. 172), Miracname (P. de Court., bkz.'T. Lehg., 8. 165) 8. 95 serdiir” (Garhname, s. 6, 32. de). radilmus com dli- 1908 yihnda Ingilterede kurulan izcilik teskilauy, birtakim mem- Icketlerde, bu arada bizde de benzeri tesckkiillerin kurulmasina sebeb- oluyor, ing, de buna verilen ve o zamana kadar ‘kegfetmek, gézlemek’ anlamina gelen scout (Redh. [1856], Webster's) kelimesini kargilamak ere binde, Ar, GAS kikiinden tiiretilme Ar, C3AS ( miibalagalr ismi fail, ‘gizley anlaminda) kelimesi bulunuyor. Bu kelime ii kesfedi uzun zaman kullanilmiyor; yine Ing: scout’) kargilamak iizere iz isct kelim kiindon -z bulucu, takibedici” anlaminda (1917 de yaymmlanan, M. Sami’nin izci Rehbe asagryukart bu tarihlerden beri kullanimakta oldugu anlasilryor). yapihyor adh eserinden, izei’nin Burada kessaf ve izci kelimelerinin, Ing. scout’a benzetilerek meydana getirildizinde siiphe yoktur. Osm. mefhkire kelimesi, Ziy alp tarafindan, Ar. )S3 kékiin- den, Fr, idéal kelimesi érnek alimarak yapilmistir; Lat. idealis kikiin- den gelen (bk: Bloch) idéal igin bulunan bu Ar. kelime, Ar. da yok- tur. Gékalp, bu kelime igin géyle séyliiyor (Islamlasmak, s. 42): “(idée) ) gibi, (fikx)den miistak olan (mefkéire)yi bu den miigtak olan (id mevkide istimal etmek daha miinasipt Fr. modern ‘inden, mua- isation igin, Ar. pols ‘cagdas’ kelim surlusmak fiili, yine Gokalp tarafmdan tire! in baginda [s.3] bu kelimeyi yazdiktan sonra, parantez tilmistir (Gokalp, bu adi tasryan e: iginde modernisation kelimesini vermektedir. Yalniz burada ‘belirtmeli- yiz ki, modernisation ‘muasirlagmak’ degil, ‘muastrlagtirmak’ anlamin- dadir. Yine Gékalp tarafindan kullacilan hars (Ar > ‘¢ift.siir ne, tarla isleme’) kelimesi de, Fr. culture kelimesini karstlamak iizere kul- 234 DOGAN AKSAN lanlmis (Tiirkgiiliigim Esaslan, Ankara 1339, s. 88) ve Gékalp’ten sonra daha bir zaman dilde yer almistir. Dil devriminin baslamasiyle, Tiirkgede eskiden beri kullamlan yerlesmig yabanc: kelimelere kargibklar bulunmast yoluna gidilmi Gerek Tiirk Dil Kurumu, gerek gesitli kimseler tarafmdan sarfedilen, dilin arilastirilma cabalan sirasmda Tiirkgeden, yabancr_kelimeleri tam kargihyan kelime bulunmad i kéklerden yeni kelimelerin tiiretilmesi yoluna gidilmistir. Biiyiik sayidaki bu r- neklerden burada bir béliimiinii verelim: Far. Gulé ‘gisteri? (0255 ‘géstermek’ [‘to show’, Steingass]). T. gésteri (a. a., < gister-). Burada, yabanci kelime olarak kul- lamlagelmig bulunan kelimenin (niimayis) drnck alnarak, sonradan fa zaman, dilde bulunan buna benzer yeni bir kelime tiretilmesi durumu vardir. Osm. celse (Ar. ile , yl ‘oturma’ kikiinden, Wehr). T. oturum. Osm, ikmal (Ar. Jf kékiinden, ‘tamamlama, olgunlastirma’ anlammnda, Wehr). T. biitiinleme (smavi). Aym gckilde, Osm. mukavele (Ar. J,3 kékiinden, Usa) yerine sdslesme, malzeme (Ar. ¢j) kékiinden, ‘liizamlu geyler’ anlamina) yerine gerec, hususi yerine anlam, prensip (Er. principe) igin ilke, tamim igin genelge... gibi birgok dmekler burada_ siralanabilir. el, bilhassa yerine dzellikle, ma@na Tiirkceye yabanci dillerden gelme birgok unsurlara_kargihklar bulma yolunda Nurullah Atag, Tiirkcede bu tiirli, yeniden yapilan kelimelere érnek teskil edecek kelimeler uda getirmistir ki, bun- lardan birkagim burada veriyoruz + Giince (Fr. journal ‘her gin tatulan not’karphiadir; bu anlam kargilamak ii raslanmaktadi). Séylesi (Osm. sohbet [Ar. 5°] karst). Tiimee (Osm. ciimle [Ar. de, kargiiga] ). Ak ajin (Osm. hiisniiniyet kargihg). Gokce yazin (Fr. belles-lettres karst). Giiciin (zorla kelimesini karsilamak iizere). re giinlith kelimesine de -bagka yazarlarm yazilarmda- Yukardaki érneklerden de gériilece bu tiiriinde yabanci dillerin etkisi_ kiigiimsenemez, Bu bakimdan, gibi, anlam etkilenmesinin ANLAM ALISVERISi OLAYLARI VE TURKCE 235 Szellikle Oscar Weise ve Wellander kadar, yabanca dilin etkisini kiigiim- sememek lizimdir, Her ne kadar, bu tiirde temel olarak, muhtevanin, aktarildigim gériiyorsak da, dig gériiniig bakimindan defilse bile yine baner gekille sikt bir baghhk oldugu inkar edilemez. Bu yiizden biz esi iginde, yeniden yapilan kelimelerin gevir- anlam alisverigi olay gerge me kelimelere yakin olarak diisiiniilmesi gerektigi kamsmdayiz. Orn. idéal kelimesi_ olmasaydi_mefkiire hele biyle JS kel den, pki idée kikiinden idéaVin. tiiretildizi gibi meydana getirilemi- yeeekti. Yalniz, burada gunu da cklemelidir ki, bu tiiriin her kelimesinde yabaner sekille olan baghhk bu derece siki olmyabilir. Ayrica, simfla je kanigtirmy olan Sandfeld-Jensen masinda bunlari gevirme kelimele kadar da ileri gidilmemesi gerekir. 3) SENTAKS ETKILENMESi Hemen hemen her dilde zaman zaman, baska bir dilin ciimle ku- a hatirlatan ciimlelere raslanr. Dilin sen- esi igindeki 6teki et- rulug dzelligini andiran ve taks kurallarma aykin ve anlam aligverigi ger kilenmelerden daha kii¢iik dlgiide olan bu gekillerin birtakimmm mey- dana gelisinde, temasta bulunulan yabanet dilin etkisi giriilmektedir. Macar bilgini Zs. Simonyi, Die ungarische Sprache (Strassburg 1907, s. 80) adh eserinde, bir dilin sentaksinda yabanet etkilerin bulun- masinm az raslanilan bir olay olmadzm belirtmekte ve bir yabanet dilin 6Zrenilmes dilinin kuruluslarin: bu dile tatbik ettigini séylemektedir'. Simonyi sirasinda, baslangigta ve uzun zaman, insanin kendi burada bir gercegi igaret etmektedir. Yalnz b nilmesi sirasindaki’ bu gibi sentaks etkilenmeleri daha gok kisisel yara- tmlar olarak kalir ve genel olarak dile mal olmaz. ce, yabanei dilin @ J. Vendryes ise (s. g. ¢., 8.314 ve Stesi), Fransiz sentaks1 etkisiyle Almancada meydana gelen er ist kraenker als du nicht denkst (Pr. il est plus malade que tu ne le penses ‘di finden [diisiinebileceginden] daha cok hastadwr’), Recht hat er (Fr. il a raison thakkt var, hakldir’) ve guten Morgen wiinsehich Ihnen (Fr. je vous souhaite le bonjour ‘size iyi ' Bu gibi sentaks etkilerinin bulunabileceginden, Miklosich (G ik der hen Sprachen [1875], bkv, Betz, sg. ¢., 8. 14), Bach (s. g. ¢.8. 25), Marouzcau (Linguistique ow seience du langage. Paris 1950, s, 97) gibi dilciler de bahsetmekte, atm gekillerinde, ciimle tiplerinde birbirinden slaw Marowzeau, komsu diller arasinda, etkilenme durumunun bulundugunu belirtmektedir. 236 DOGAN AKSAN gin dilerim [giimaydin]’) gibi alisthmamis ciimle gekillerinden ornekl vermektedir ki, bunlarm bugiin pek kullanlmadygim 6grenmig bulu- nuyor Ch. Bally, Linguistique générale ct linguistique francaise (Berne 1950, S. 360, 379) adh kitabinda calque syntaxique ‘sentaks kopyast” torimiyle bu konuya dokunmakta ve Fransizcayla Almanea arasindaki ctkilonmelerle ilgili érnekler vermektedir: Fr. pot @ lait (Alm. Milehtopf) Alm. der Fall Wagner (Er. Vaffaire Dreyfus)... 28) yaptiia semaya Lehnsyntax adiyle bu tiirii almakta ve bunu anlam ctkilenmeleri ve deyim cevirmeleriyle birlikte, Lehnbildung gergev Werner Betz inde zden gecirmektedir. Obmann da (s. g. Gs 60 ve dtesi) probleme, Lehnsyntax adiyle dokunmakta, Almanca iizerinde Franszeanin bu bakmdan_ tkisini teren drnckler vermekte, o da bu baliimii deyim cevirmeleriyle aynt gi gergeve iginde ele almaktadir. entaks verimiyle ele ala- Yasar Onen i rak bunlari cevirme kelimeler, aktarma kelimeler ve gevirme deyim- mektedir, Onen » bu etkilenmeleri yaratma le birlikte, yaratma teskiller biliimit iginde giste , bu konuda Tiirkgeden de drnekler veriyor: “Tiirkgede kati bir sentaks tesiri olmasa bile gramerle ilgili yabanci tesirler alunda kullamlan. baz sekiller vardir: mesela bayan, bay, general, maresal v. s. gibi unvan ifade eden kelimclerin ait olduklar: isimlerden énce kullaniimasi ve Mehmed IV, Ahmed IH, Selim I gibi kullanislar. Ay- nica son birkag sene zarfinda sik sik raslanan Pamukbank, Akbank, Sekerbank, Dogubank v.s. mitrekkep kelimelerin teskilinde, bu terkipler ‘Viirkcenin biinyesine uygun olsalar dahi, yabanei érncklerden miilhem olmast ihtimali kuvvetlidir. Ote yandan banyo almak, taksi almak, bir kahve.almak, alkol almak, acelem var gibi de sekillerinin yabanei tesirlerle meydana geldikleri” agiktrr. Bu arada, bilhassa Trakyada oturan Tiirklerin konugmasinda daha agik olarak kendini gésteren, alirsin bana bir kitap, gérdiim orda bir biiytik bina, atarem sana bir temiz dayak gibi-ciimlelerle son zamanlarda baz yazarlar tarafmdan da kul- adi verilen ciimlclerde fiilin ciimle sonundan lanilan ve ‘devrik time re, bilhassa baga alimmasmda Bats tesirinin olduge diigiinii- 4-25) bagka yerl Iebilir (s. ANLAM ALISVERISi OLAYLARI VE TURKCE 237 Onen'in calsmasinda verilen rnckler, gergekten dikkati gekici- dir.! Ozellikle, tipki, Selim IIT, Ahmed I gibi peron I, kusim IT, no. 17, saye 9.. gibi kuruluglarda-birinci peron veya I. peron, Lf. kusem, 17 numara, 9. saye (bir derginin 9. sayisi) gibi mig olmasmda = Bati etkisinin, bizee birinei Srncklere benziyen normal kurulugtan ays nin buluindugu diisiiniileblir. plinda Pransiz etki Trakya ‘Viirklerinin dilindeki ciimle kuruluslarimda da®, ikidil- liligin pay. vardw. sentaks ctkisine eskiden beri ras- Dinsel_konulardaki yabane lamtmaktadir + Peygamberden bahsedilirken, Ar, (all gale Jy geklinin etkisiyle, yalavag ‘aleyhi’s-selam (Kut. Bil., s. 20),? il lS ys etkisiyle, Musa Kelim (Dede K. [0. Saik], rinin kullanihg: burada gésterilebilir. lusa Peygamber igin Ar. 21) sekille- Ar. pye 5 sfatinn Tiirkgede zaman zaman isimden sonra kul- lamimast durumunda da (rn. “Hoca ‘Tahsin Efendi merhum” [R. Kit. T-6 (1325), 562] ) aym etki goriilmektedir. Son yillarda yurdumuzdaki birtakim ticaret miiesseselerine de verlerine uymak aym sekilde, Bati diinyasmdaki ve dillerindeki } kaygisiyle Otel Berlin, Kliip 47, Restoran Bekir gibi adlar verilmek- tedir. Tiirkiyede Migros tesekkiilii kurulurken, buna Tiirk Migros’w yerine, Migros Tiirk adi verilmistir. Gerek konumuzla ilgilenen arastimetlarm baska dillerden verdik- leri, gerck Tiirkg belirtmek istiyoruz ki bu gibi, yabanc: sentaks drnegine-gére meydana gelen sekiller, ihidilliligin bulundugu duramlar bir tarafa biakilsa hagka dillerde de, Tiirkgede de cok kiigiik digiide ve eski deyimle, ant- rekleri gizden gegirdikten sonra sunu dzellikle zidirler, olan anlam ahgsverisi tiiriinii tegkil riesi en az bulunabile ederler. Ayrica, meydana gelen gekiller, dile mal olmas1 oldukga zor kuruluslardir. Ote yandan bu konuda “ddiing sentaks” teriminin ve * Yalnz burada, banyo almak, taksi almak... gibi érneklerle, yabaner etkiden cok, konugma dilinin etkisiyle meydana gelen ve yazt diline tepki olarak kullantlan devrik: tiimeeteri, bu konu iginde diigiinmemek gerektigi 2 M. Mansurogiy’nun, Edirne agvanda yap, anlam, de Jeri (Tiirk Dili Arastumalart Yalhia Belleten 1960, 181-187) adh ga agzmda girilon “devrik kullanthslar"dan driiekler verihnektedir (Hen, liam para bize... gibi). 2 Bu drnekte gevirme durumu da akla gelmektedir myorwZ, im ve siz dizimi Ozellik- nasinda Edirne 238 DOGAN AKSAN giriigiiniin yerine, daha dar anlamda ve kiigiik dleiideki sentaks etki- Ienmeleri teriminin dne siiriilmesi gercktigini: samyorus Ek: Ozel Durumlar J) Deyim Cevirmeleri Srneklerden de giriilecegi Bundan dnceki béliimde v i, cevirme kelimelerin biiyiik bir béliimiinii deyimler teskil etmekte irmelerin dértte birinden g Tiirkce igin d falas bunlar teskil lecek olursa, bitin. ¢ der. Konumuz gevirme kelimeler oldugu, her hangi bir gevirme keli« meyle bir cevirme deyim arasinda, yapilg ve gevrilig bakimmdan en wlak bir aynhk bulunmadia! ve smflamami, bunlarm kuruluslari ilerle birlikte ver- yoniinden yaptizim igin, deyim drneklerini de 6 megi uygun gordik, Ustelik bunlar gevrilirken, deyim olduklant éniine almarak farkh islem gérmemektedirler, Bréal (8. g. ¢., s. 131 ve dtesi), Avrupanin eski uluslarmda ister steren, tesadiif, ister ddiing alma olsun, mutlak bir kiiltiir bieligini “miisterek bir métaphore'lar fonu” olduzundan bahsettikten ve ddiing alma mi, yoksa insan zekasmin egitlifinden ilerigelén tesadiif mii oldugunu belirtmenin giigliigiinden séz agtizi birtakim érnekler® verdike ten sonra, deyim aktarmalarnin gevrilebileceyini de (s. 134) ileri site mektedir. Bréal’in verdigi kelimeler bizce, anlam etkilenmesi béliimiine siren Omneklerdir ve gonel anlamda, en sik gériilen, birden fazla ityeli deyimlerin yam stra, tek iiyeli deyimler olarak kabul edilebilitler, Burada kaydedilmesi gereken asil deyim cevirmeleri, Betz’in ve Ohmanin’m Lehwendung ve Onen‘in cevirme deyim adi altmda sbz konusu ettikleri Grneklerdir ve yabanei dildeki s her unsuranun sevrilerek almmasiyle dile gegen deyimlerdir. Banlarm, yukarda da slemi bakummdan dtekilerden farki yoktw lerinin hepsinde, biylece meydana belirttigimiz gibi, cevrilme tam, yar ve serbest cevirme getirilmis deyimlere raslamr. * Orn. aslan payt, yiiz suyu, alii mevsim deyimleriyle, giizelavratote, demiryolu tam gevirmeleri arasinda, geveilig bakimmdan highir fark yoktur, Orn. ing, answer cevap vermek’ fiilinin, aym anlamdaki Lat. de oldugu gibi, ‘déniige yemin etmek’ anlamma sahip olugu, respondere fiilin- ANLAM ALISVERISI OLAYLARI VE TURKGE 239 Burada ayrica belirtmeliyiz ki, bu deyimlerin cevrilisleri sirasmda, drnek olarak, birden fazla deyimlerde, deyimin iki tiyesinin birden tagidigi anlam aktarmamakta, dtcki cevirmelerde oldugu gibi, her iiyeye kargik aramlmaktadr. 2) Ozel Sckiller Daha énce verdigimiz birtakim érneklerde de oldugu gibi ve ce- Hiklerinin cle alindig béliimde gosterile vitme kelimele kilde, cevirme kelimelerin balan birtakim gahislar tarafmdan ortaya atilmig veya ilk defa kullamilmis, sonradan yayilarak dilin mal olmus- lardir. Tipki bunun gibi, yine gahuslar tarafindan kullanilan, fakat meden kalan birtakim ézel sekiller vardir ki, Tanzimattan in. Bi se dile yerles sonra Batt diinyasiyle siki‘baglar kurmamm sonunda Tiirkgede cok biiyiik sayida gériilen bu unsurlara ayrica iligmek zorunda kaldik. a Gokalp’in Mefkiire, hars gibi kelimeleri meydana_getiren ye onun gibi, yeni kavramlara kargihklar bulmak istiyen baska bilim ve sanat adamlarmm, dile yerlegen veya dilde az kullanlan Arapga a kelimeler yardimiyle tiirettikleri bu gibi kelime ve tamla- malar, denilebilir ki, yabane: dildeki kelimelerden faydalanilmi olmast ve sayilarmin biiyiikliigii bakammdan pek az dilde, bizde oldugu kadar dikkati gekici ve genig dlgiidedir, Bu durumda, bilim ve sanat alan- ve Far: larmda Bat diinyasmm kavramlarmi bir an evvel aktarma gabasinin biiyiik etkisi olmustur. Asazada’ goriilecegi gibi bu drneklerin, Genel Durumlar biliimii igine giren éteki émeklerden, kurulus bakimmdan farki yoktur; kimin- de tam gevirme, kiminde serbest cevirme, kiminde de anlam etkilen- mesi durumu. goriiliir: Osm. cemaat-i diniye (Fr. communauté religieuse, Z. Gikalp, Islam- lagmak., s. 21). Osm. seyiyet (Fr. objectivité, Z. Gdkalp, islamlagmak., s. 20). Osm. iktitafgr (Fr. éclectique, Z. Gikalp, Tiirkgiiliigin Esaslars, s. 89). Osm. mevkié (Fr. régionale, Z. Gikalp, islamlagmak., s. 45). Osm. hayat- teakkuli (Fr. la vie rationelle, Abdullah Cevdet, As- rm Nusus-i Felsefiyyesi, Istanbul 1913; s. 59). Tevfik, Osm., illet-i evveli (Fr. cause premidre, Raz Istanbul 1330; s. 26). 240 DOGAN AKSAN Osm. biinye-i uavi (Fr. constitution organique, Riza Tevfik, a. y.). Osm. muhibb-i hikmet (giaoctdost’, oogix *hikmet’ kelimelerinden tiireyen guddcope¢ kargihjs, Riza Tevfik, Felsefe Dersleri s, 14). Sahislar tarafindan kullanilan, sayisi yiizleri, hata binleri_bu- lan ve burada daha fazla srnegini vermedi gerckli_ girmedigimiz bu itlikitap ve gazetelerde sekillerin diginda, anonii sayilabilecek olan, ¢ raslamlan bagkalant da vardir ki, bunlardan birkagim verelim : Osm. cemiyetin devleti hayat (Fr. la vie étatique de la société, Bilgi Mec., no. 25 [1339], 8. 97); avami hayate (Er. la vie publique, a. y.). Osm. igtimai muayyeniyyet (Fr. déterminisme social, Bilgi Mee., no. 25 [1339], s. 58). Osm. istiraké hareket (Er. mouvement da 1[1339], s. 65). Osm. tenef] sociation, Bilgi Mec. no ffiis-i cimnastikt! (Fr. gymnastique respiratoire, Ser. Fn. dergisi, no. 851 [1323], s. 299. Osm. avami (Fr. démocratique, a. y., s. 89). Bilim ve sanatla ilgili hemen biitiin konularda raslamlan bu gibi dmekler diginda, yi dilimizde tpki, Tiirkce kelimeler yerine bunlarin o dillerdeki karsibk- ryillardan beri Fars ve Arap etkisinde kalan yazt Jarmm kullanitmasi ve birtakim Tiirkge deyim veya kelimelerin, oldugu gibi degil, Farsca veya Arapeadan karghklan bulunarak kullanilmas: gibi, cok acayip bir durum gésteren érnekler de vardir, Yabaner dil- lerin etkisinden cok, yabanci dil severlikle yorumlayabilecegimiz ve bagka bir vesileyle de temas cttigimiz bu duruma, bagka bir dilde kolay anyoruz, Orn. géztimiin nuru yerine nur-i aynum, Kit. T [1325], s. 562); géziiniiz (veya gézler) aydin yerine dideler rusen, can diismani yerine hasm-t can (Ali raslanamiyacagim, el yanst yerine hat-i dest (Res. Riza Seyfi, Turgut Reis, s. 81) gibi sekiller, edebiyat dilinde ve hatta yiiksek tabakanm giinliik dilinde bol ve sik olarak kullamimigtr. 3) Terim G Konumuz iizerinde simdiye kadar yaymlanan cahymalarda gene) ‘irmeleri olarak, verilen drnekler arasmda terimler de bulundugu ve kimi zaman im olanlari bunlar cogunlugu teskil ettikleri halde, gevirmelerden. te: nde ayriea durul- veya problemin igi altmda terimler konusu tix madigm: giriiyoruz. 1 Cimnastikei toneffiisi kargihiy daha yerinde olurdu. 241 ANLAM ALISVERISi OLAYLARI VE TURKG Genel olarak, meydana getirilig bakimimdan dtcki_ kelimelerden ndi gitdiisii ile degil, sahislar veya az-cok farkl olan ve gokluk, dilin k kuromlar tarafndan,yaratilan bu séz unsurlar izerinde ayriea durmak irmeler arasmdaki smm gizmek, hem konunun ve bunlarla dtcki gergevesini belli etmek, hem de terim probleminin yerini, dnem belirtmek bakimmdan gereklidir. Bu arada, terim olmyan drneklerle arasmdaki ayrihja gésterebilmek igin, terimle her idir. Bu fark, Ragip Hulisi terim gevirmelari hangi bir kelime arasmdaki farks belirtme Ozdem tarafindan, isabetli bir sckilde géylece anlaulmstir: “Terim nin nisbeten dar bir gergeve ige- yani istilah, her hangi bir lisint aim risinde kullandij hususi bir sézdiir. Ayn siz, ziimrenin daha genig zaman umumi bir séz, yani adi gevrelerinde kullanilmaga baslandsga bir kelime olur. Bu itibarla adi kelime veya istilah arasmda mahiyet - kullams veya vazife (fonksiyon) farkt vardir, Nitekim an, sitma, nezle, romatizma” hatta degil, belki sad “tag, toprak, toprak, ot, agag, fid amper, vat” gibi keliméler de madeniyat, nebatat (dogrusu_nebatiyat), tp (burada dogrusu hayatiyat), nihayet, fizik-kimya (cismiyat) ilim- lerinde birer astilah veya terim (Macarlarin tabiri 70) oldugu halde, biitiin Lisi ziimre tarafindan kullanidg igin, ayne ii—miis ce fen si atlerde de yer almalari lazrm gelen sézlerdendir m bir ilmin istilahi zamanda umumi lig: ve bunlar gibi, dilin her hangi bir kelimesi, mua olabilir” (Terimler Me Miinasebetiyle Dilimizin Isla Uzerine Muhura, Istanbul 1941, Bu goriis gergege uygundur; aynica ¢esi kop, atom gibi buluslar gésteren kelimeler, itk zamanlar ligini tasirken, bu buluslarm diinya yiiziine yayilmalan ve kullanihs alanlarmin geniglemesi sonunda dteki kelimelere yaklagmislar ve zaman onlardan farksizlagmislardir, Bu bakimdan, konumuzla ilgili érnckleri incelerken, terimle h i bir kelime arasmda kesin bir sim gizmek her zaman igin miimkiin olmamaktadiw. Ayniea, s giren daha birgok kelime de, her hangi bir seyi anlatmak igin kullanihmig kelimeler olduklarmdan, terim sayilabilir. Burada akla sdyle bir soru almak m1, yoksa li dillerde radyo, mikros- ja terim ézel- cou hang! Saliiklere gelebilir: Su halde terimleri konumuz gergevesi igine almamak mi gerekir? Bu soruyu gizmek igin syle diigiinitlebilir: Ornek olarak Tiirkgedeki biitim terimleri veya terim ¢cevirmelerini aldigmuza diisiinelim. Bu terimler daha cok bilim kurumlar: veya bilginler tara~ findan ortaya atildiklari i¢in, dilin kendi giidiisii ile veya mantifa ile meydana getirilen veya cevrilen sz unsurlarmdan farkh, y apma olacak, 1. D. Yaltie, 16 242 DOGAN AKSAN en dnemlisi, konumuz dilin kendi gitdiisii ile, kendiliginden meydana gelen bir dil olayt hiiviyetini kaybedecektir. Ote yandan, ézellikle bizim dilimizde ve son yillarda -tarim terimleri, teknik terimler, bit- kibilim terimleri gibi- terimler kurum eliyle (Tiirk Dil Kurumu) mey- Jen, dogrudan dogruya terimlerden ve uz dana getirilmistir. Bu yi . Bununla birlikte te de} manhk alanlarindan érnekler vermek dogru olms vaman zaman, dzellikle kurulug bakimmdan dil ornekler gésterilmelidir ki, biz de anlam aligv i érneklerini verirken aynt yolu tuttuk (birinci keman, beygir giicii, kan bankast, ses duvart, dalga.. drnekle ANLAM ALISVERISININ OZELLIKLERI, SONUGLAR A) MEYDANA GELISLERI Meydana Gelig Sebepleri: Gevirme ke limelerin hangi sebeplerle meydana geldikleri iizerinde, konumuzla ilgilenen aragtincilardan birkagi, gériiglerini ileri_siirmiig- lerdi Elisabeth Back (s. g. ¢. , s. 12), baghea sebebin, bunlarm meydana gelmesi igin duyulan ihtiyac: karsilamak oldugunu kabul etmektedir. Werner Betz ise (s. g. ¢., 8), bu i duyulmadan da Lehnii setzunglarm meydana gelebileceyini belirtiyor. Onen de (Alman dilinde ‘a iktibaslan, 8, 26) “fikrimiz inde bir jer muhte ¢ Lehniibersetzung rm meydana gelmi aruret varsa, bu, eks iya ancak kargilagilmis, almmus, benimsenip igten duyulmus bir kavramm ifade edilmesi saruretidii demektedir. B mesi, onlarin ézelliklerinin aydinlaulmasmda genig dlgiide yardimer irme kelimelerin meydana gelis sebeplerinin tesbit edil- olacaktrr. Elimizde toplanan drekleri gizden gegirdikten sonra su sonuea variyoruz: yabaner dillerdeki kelimelerin gevirilmesine baz durum- lard gergekten ihtiyag vardir. Ozellikle, terimler konusunda, bir dil igin yeni olan, dnccleri o dilde bulunmyan kavramlarm anlatilmast strasinda bunlarn baska dillerden cevrilmesi gerekmektedir, Bunun se- bebi de o dili Konuganlarm, baska bir toplumun medeniyetleriyle ine ulagmaza gabalamalandir. ‘Tiirk dili igin de durum béyle olmustur. masa eri ve onlari ilerilik se Ote yandan bam durumlarda da dnemli bir ihtiyag duyulmadan, kendiliginden, birtakim yabanc: sézlerin, deyimlerin gevriliverdigi ANLAM ALISVERISL OLAYLARI VE TURKCE 243 gbritImektedir (bkz. meydana gelis gckilleri: olimpiyat midi drnegi, kar adamu, ayrica daha ilerde gegen sallan-yuvarlan dregi). Fakat dikkat edilecek olursa, bu durumlarda da yine yabanct kavramlarla, yeni geyler- le ve baska uluslarin medeniyetleriyle kargilagildig géze garpar. Uluslar arasindaki dinsel yakmlagmalar da dilden dile birtakim Bir din doduktan sonra, ona cevirmelerin. yapilmasma_ sebebo kabul eden uluslarm dillerine 0 dinin dualari, deyimieri ve gesitli, kalyp- lasmmg sézleri, ya dogrudan dograya, ya gevrilerck gecmektedir. Genel - islamhian yayildiga yerlerde konugulan dillerde olarak Fbristiyanhian v -bu arada dilimizde- durum biyle olmustur. Burada -deyim yerinde ise- dinlerin bir temel dili (Hiristiyanhk igin Latince, islamhk igin Arape: oldugu ve bashea gevirmelerin bunlardan yapildigi séylenilebilir, Gevirme kelimelerin meydana gelmesinde, uluslar _arasutdaki sm da rolit biiyiiktiir. Bu yakinlasmalar en ok, aclarmm biiyik halk tabakalarmt kiiltiirel yakinlagmala gazete, dergi, radyo gibi kiilt birlestirdigi_yakin cagda belirmektedir. Diinyanin bir ucunda kul n iginde- ébiir ucunda, asliyle UI lan yeni bir kelime veya deyim -bir ¢ Sinemamn da bu konuda biiyiikce veya cevrilerck séylenilmekte bir pay: vardrr. virme kelime- Bilimde, teknikte ilerlemeler ve yeni buluslar da cbeplerdendir. Ozellikle terimler iizerinde yapr- lacak bir arastirma, gevirme yolu ile yapilan t teknik alanm- daki ilerlemelerin ve yeni bulunan geylerin ne kadar biiyiik pay: oldu- lerin dogmasindaki imlerd funu gisterecektir, Yeni buluslar, bugiin her zamankinden daha kolaylikla biitiin diinya nda ya dogrudan dogruya yabaner uluslarma yay:makta, bunlarm adle kelime olarak, yahut gevrilerek 0 ulustarm dillerine geomektedir. iyasal ve ekonomik yakinlagmalar da bun- Uluslar_arasindaki larm dilleri arasmda algverislere yol agmaktadir. Ohmann(s. 38), Al- akmlagmalair gizden gecirirken, kiil- melerin artmasinda Hach Sefer- manea ile Fransizea arasindaki tir bazlarmm, dolayrsiyle cevirme ke ulusun askerleri arasmdaki_yakm- lerinin ve bu seferler yiiziinden lasmalarm pay: oldugunu ileri siiriiyor. Ukinei diinya sw Amerika Birlesik Devletleri ile kurdugumuz siyasal, kiiltéi aret anlasmalar: sonunda dilimizde meydana gelen smdan sonra 1 baglar ve yapuigimm tic 1 Maurice Schine, Vie ct mort des mots (Paris 1951, s. 28) adh eserinde, gaze~ calque'lardan kisaca sz agmaktadi, telerde gi 2A DOGAN AKSAN yabaner veya yabanct kaynakh gelismeler, Ohmann’m bu goriigiinii kuvvetlend Goriilecegi_gib hay her durumda, yabanci uluslarla cevirme keli- etmen oldugu anlagilr, Su halde cevirme slerine scbep, baska whuslarla, dolayrsiyle Ote yandan dikkat in meydana_ gelmesindeki sebep, eptir, Bu bakim- ve onlarm kiiltiir, bilim, din varbklariyle ilgilenmenin, melerin dogimasinda bash kelimele onlarm dilleriyle dana ge temasa gelinmesidir, -diyebiliri edilecek olursa, gevirme kelimel aym zamanda yabaner kelimelerin almmasindaki sel dan, yabanet kelimelerle bunlar arasmda bir yakimhk oldugu séyleni- lebilir. Ortam ve Sartlar : Acaba gevirme kelimeler, daha cok hangi ortam ve sartlarda giriiliiyorlar? Macar hilgini Horger, A nyelvtudomény alapelvei (Budapest 1926, s. 109 § 263) adh kitabmm yalmz bir paragrafinda, birtakum dr- nekleriyle ve kisaca calque linguistique olaymt agiklarken, bunun gogun- lukla iki dilin birden konusuldugu iilkelerde gis giinii ileri_ siir- mekteydi. Carnoy da (s. g. e., 8. 229 ve dtesi) -sanmuzca, Horger'den haberi olmadan- aym konuya dokunmakta ve calque’lanm daha cok, iki dilin kullanaldy bol oldugunu belirtmektedir. Bununla igi olarak Kj bélgele adadan émekler veren Carnoy, Kanadada_raslanilan Fi prendre une marche (Ing take a walk), parler au meilleur de sa connais sance (to the best of one’s knowledge), prendre du trouble (take trouble)... gibi drnekleri gésteriyordu. E kimsenin (bir Almanm), abeth Back (s.-g. ¢. s. 11) da Frans, hududunda oturan bir +. daki il y @ dan drnck alarak, es ist yerine es hat geklini kullandijam kaydetmekte ve aynt sekilde, Schleswig inin konusma dilinde Daniraarka dilinin etkisiyle m dana gel- mig ibarelerin kullanildigim: belirtmektedir. Orn, ich bin das gut (jeg hardet godt) ciimlesi, ‘ich bin wohl’ anlamma gelmek tizere kullamhyor. climelerin ikidillilik (Fr. bilinguisme, Alm. Zweisprachig- iilmesi gok tabiidir. Giinki, birbirinden ayr: alanlarda yagyan diller arasmda etki Keit®) durumunun bulundugu topluluklarda i enmeler ? Bu konuda bkz. Leo Weisgerber, 7 (Sprache X [1933]); Weinreich, Uriel, Lang ANLAM ALISVERISL OLAYLARI VE TURKGE 245 meydana gelirken, aymt topraklarda ye aymt kimseler tarafmdan Konugulan diller arasinda gecismeler olmast akla daha yakindir. Ornek olarak, Belgika gibi, bir ulusal dili (Flamanca), bir de resmi dili(Fran- sviea) olan iilkelerde, okulda veya devlet dairelerinde, aile gercevesi iginde konugulan dilden baska bir dil kullanmak zorunda bulunan bir kimsenin -daha gok, okumus kimselerin-bu iki dil arasindaki gecis~ meler ve etkilenmelerde aracthk yapmalart ve farkinda olarak veya olmadan birtakim cevirmeler meydana getirmeleri_miimkiindii ‘Ayniea, anlam aligverisiolays bid In ikidillilik: durumunun eya daha fazla dilin bir araya geldigi her yerde ve her zaman goriilebilir. Bu bir araya gelis, lengiiistil on ve fetheden tabakanm. alt ta- yerlerde degil, iki superstrat (list tabakanin, galip gel bakaya, yani yenilenlerin diline etkisi) ve lengiiistik substrat (bunun tersi, alt tabakamm etkide bulunmas:) olaylarmin bulunduga durum- larda da kendisini gisterebilir. Giinkii_yine birden fazla dilin konusul- mast durumu séz konusudur. Fakat sanmmuzea, biitiin bu evirmelerin sayist gok degildir ve Srnekleri bir araya getirilecek olursa bityik bir toplam meydana gel- mez. Asil genig dlgiide gevirmeler, bir bagka ulusun kiiltiirel bakimmndan Imekte, dil etkisi altmmda kalan veya dinini kabul eden ulus jarda git yillarca din ve bilen kimseler araciyle gevirmeler yaprhmaktadi. Yi kiiltiir kanaliyle Arapganm, Farscamm etkisi altnda kalan, Tanzimat- tan sonra Fransizcayla genig élgiide temasa gegen Tiirkge buna en giizel Smektic. Farscanm kelime hazinesinde Arapganin bitytik bir boliim tutmasinda islamhgin bityiik rolii_vardir. Burada belirtilmesi gereken bir nokta, gevirme kelimelerin her dilde, daha cok, kiiltiirlii kimselerin dilinde gériilmesi ve halk diline genis dlgiide gecmemesidir. Verdigimiz dmneklerden de gériilece®i gi bunlar cokluk kiiltirle ilgili kavram alanlarmda géze garpmaktadi. te yandan, yabancr dil bilen bir kimsenin, bagka dilde girdiigii ve kendi dilinde bulunmryan 3 banct bir sekli kendi dilinde anlatmak iste- in bityiik bir boliimit iil- , cok zaman, ancak kiiltiir ve yaz dilinde yerlesmesinden ve mesi burada biiyiik bir rol oynamakta ve gevirmele ¢ meydana gelmig bulunmaktadi. Bunlarm halk dilinde gi uzun zaman kullaniimasmdan sonra miimkiin olmaktadir, Bunun dr- ginda, halk dilinde gdriilen gevirmeler, din etkisiyle ve din adamlant tarafindan yapilan gevirmelerin halka kadar inmesiyle olmaktadir, 246 DOGAN AKSAN Din adamlant, yukarda sézii edilen, dinin temel dilini gok zaman bildik- lerinden, kutsal kitaplardan cevirmeler yapmaktadirlar, Almancada Latinceden gelme, Tiirk rede Arapgadan gelme bir sira gevirmeler burada _gésterilebilir. Meydana Gelis Tarihleri : Bir dilden baska bir dile kelime gevirme- leri, acaba belli bir siire iginde mi yapihyor, yoksa bunlarm dogusla- rida zaman bahis konusu degil midir? ler ileri siiriilmiisti Bu problem iizerinde gesitli g Sandfeld-Jensen (s. g. ¢ baska dile aktarilan cevirme ‘kelimelerin eski gajlara ait olduklarm: s. 169), her unsuru dogrudan dogruya ileri siiren Wundt’un diisiineesini kabul ctmekte, bunlarm her zaman Uebilecegini belirumektedir. ve herkes tarafmdan me ydana gel Cstiry, bir irmelerle dolu ok dillerin, bu arada Macarcamn oldugu ve bunlarm Macareanm yeni ve #larmda kimi zaman kiigiik ve kimi zaman da biiyiik Gl¢iide bulunduklarm: sdylemektedir (Magyarosan TIL, 4-11; bkz. Melich, s. 4-5). Csééry’nin bu goriigiinti igaret eden Melich ise, bu konuda giyle diigiiniiyor: “benim kanaatime gre, dilimize yabanci dillerden kelimeler almdizindan beri, bu dillerden cevirmeler de yapilmistir (s. g. ¢., s. 5). Bu gériig akla yakindir ve yabanet kelimeler aldijam dillerden sevirmeler yapmamak icin highir sebep yoktur. Burada, eldeki érneklere dayanarak vardigimm bir sonuew ileri tiyoruz : siirmek is iki ay: dili konugan uluslar arasmdaki yakmlasmalar sonunda, éneeleri daha ¢ok, birinden stckine dogru, gok sayida kelime gecisleri olmaktadir. Kelime, deyim ve terim gibi unsurlarim gevrilmesi ise, bunlar a » halka kadar inmege basladiktan ve o yabanei dili bilenlerin sayisi arttiktan sonra gériilmektedir. Yabanct kelimelerin almdigs ilk zamanlarda da -tektiik ve baz: kimseler tarafin- dan- birtakim kelimelerin biiyiik bir bi kelimelerin: ilk olarak nerede ve ne evirmeler yapilmis olabilir, Bununla birlikte, gevirme mii igin durum biyle degildir.. Gevirme aman meydana geldikleri -pek az estirilemez. Bunlar bir durumlar diginda- cok zaman kesin olarak k« giin bir din adam, bir bilgin, bir kullamhr; baskast tarafindan benimsendigi ve kullamldigi zaman da, eci tarafindan. anater veya bir gazel yayilmasma dogru adim atilmiy olur, ANLAM ALISVERISE OLAYLARI VE TURKGE 247 Yalmz, bilimsel, buluglar, teknik ilerlemelerle ilgili: gevirme keli- ‘lig tarihleriyle bir oldugundan, meler, tarilleri, meydana ge tirilebilir, Demiryolunun, tep tarihleri, bunlarm bulunduklar tarihlerden étey Meydana Getiren Saluslar : Gevirme kelime miiniin, ilk olarak kimler tarafndan kullanildg sayisi pek az olan birtakim drnekleri ilk olarak kullananlar veya mey- ucagin'cesitli dillerdcki karstliklarmim gideme: in en, biiyiik bilii- belli degildir. Ancak, dana getirenler kestirilebilmektedir. Elisabeth Back, Alman Lehniibersetzunglarmm yaratcilarmm en eskilerinden biri olarak, Notker Labeo III von St . Gallen’i gistermekte (6. g. es. 18) ve kelime yaraticlarmin cogunu isimle miimkiin olmadifamt belirterek birkag isim vermektedir. 33 ve 34) birtakum Grnekler criliyor (Ing. iron curtain iyle tanmmanin ilirken, Onen’in yazismda da ( bunlan ilk olarak kimlerin kullandiga gis! ‘demirperde’nin ilk olarak Sir W. Churehill, a dan 2 ye kadar deyiminin bizde Refik Saydam tarafindan kullamldiklar). Burada Ziya Gokalp gibi, topluluga yeni fi Nurullah Atag gibi, dili arilagtirmak amaciy dana getiren sahsiyetl irler, giriisler getirmek, ari kelimeler mey- , Tiirkgede gevirme kelime yapretlarmdan cevirm ikisi olarak kaydedebi Saim Ali Dilemre (Dil Devrimi Igin. Il, 25), eskiden ateh-i bakir geklinde karsilanan démence précoce terimine bir gin doktorlarimuin arken bunama, ir-bunama deyiverdiklerimi, bunu ilk olarak Mustafa Hayrullah’m kullandigimt sandigimt belirtmektedir. Hallucination- birsam karsihi, varsane ‘olmyan. seyi var sanma hastaligi’ teriminin de Falih Rifki (Atay) tarafindan konuldugu ayni yazida kaydediliyor. ‘Alm. da Handbuch, Ing. de handbook kelimeleriyle antatlan 'T. el kitabi ‘toplu bilgileri igine alan kilavuz kitap’ deyimine ilk olarak ‘Adnan Otiiken’in, Bibliyotekginin El Kitabr adh eserinde raslamig bulunuyorus. Yeni buluslar, yeni bilim terimleri gok zaman, onlart ilk tanitan kimselerin kullandiklar: adlarla tanmmakta, dile yerlegmektedir. Tiirki- den eser olarak, Semsettin Sami’nin . Bu kitabinda yede genel dilbiliminden ilk bahs Lisan adh kitabma (Istanbul 1303) genel dilbilimi konularmn bir biliimiinii ele alan amy bulunuyere Semsettin Sami, bu de hep bu terim bilim dali igin ém-iil lisan terimini kullanmakta ve gecmektedir. de énce onun tarafindan kullamdmig oldugu unutulacakti, + ilm-iil lisan tamlamasi genellesmis olsaydi, belki 248 DOGAN AKS. N Cevirme kelimelerin bir béliimii de, éneeden bir degil, birgok kim- selerce meydana getirilmig veya kullammis olabilir, Bununla birlikte, burasm: aydmlatmak -pek az durumlar disinda- zordur. Fakat ister bir, ister birden fazla kimse tarafindan meydana getirilmis olsunlar, kesin olan yin, bu kimselerin yabaner dil bilen kimseler oldugudur. Meydana Gelis Sekilleri : Kdgar EL, Sturtevant, An introduction ence (New Haven 1947, ¢. 146) adh eserinde anlam abg- verisi olaylarimi, translation loans adi altinda kasaca ele almakta, ve ba- van bir yabanci kelimenin. “ding alms olarak cevrildigi” seklinde ben kelimelerinden to linguistic bunlart tamtmaktadir, Alm. dbertreiben ve iibert yapilan ing. overdrive ve overdriven kelimelerini érnek olarak veren Sturtevant, Almanyadason- yiizyilda dilin arilastiriimast srrasmda t Stenographie icin Kuraschrifi, Mo- edilen cabalar: belirtmel in bu arada meydana getirildigini gis- noplan igin Kindecker sekille termektedir. Maurice Schine (s. g. e., 8. 28) de drnek olara XV. yiizyilda bir katibin yapui bir doublenin (asagi-yukart, gevirme kelime) bugiin bir cevirme kelimenin gazetelerle yaytlmasinda olduga gibi_yayihver- digini_ sbylemektedir. Gevirme kelimelerin meydana gelis yolunu Yasar Onen, daha isabetli bir gckilde, sdylece gistermektedir (s. g. 15) : “Bir kimse, gesitli yollarla ana dilinden baska, bildigi yabaner bir dilde meveut her hangi bir yeni kavramla karstlasmakta, onu alp mektedir. Daha sonra da bu kavrami ti duymaktadir, Bu alindga dilde benimsemekte, kendine mal kendi diliyle ifade etmek istemekte veya bu zarur ifadede ‘muhteya’ kendi kahgindan styrilmstir; ye yabanet bir kelime halinde degildir. Yabanet érnege gore yeni dilin malzemesiyle teskil edilip, konusan veya yazan kendi dilindeki kavram: imi gibi ifade edilmigtir.* Daha asagida, dildeki bu. “iktibas’ larm iki sekilde agiklanabilecegini belirten Onen, suntan ileri siitiiyor : “Birinci sik, agagi-yukar: géyle anlatilabilir: Bir dilde her hangi bir muhteva ile karglasthr; bu muhteva almp benimsenir, igten duyu- lur ve sonra da, gerei benzer hir tarzda, fakat yeni bit hiiviyetle diger dilde ifade edilir (s. 36, 37).” Ukinci sik, sdyle anlatilyor : “Bir dilde bir muhtevaya raslam ve bu ahmp benimsenir. Yeni muhteva alindiji dildeki ‘ri takibedilen bir sekilde, bazan da gizli kalan bir iksir tesiriyle gelis- tirir,” eym’le temasa gelir ve onu bazan ¢' ANLAM ALISVERISL OLAYLART VE TURKCE 249) Bizce bu ikinei sekil, daha cok anlam etkilenmesi_ érncklerinin me: dana gelisleri igin ileri siiriilebilir. Ote yandan, birinci kta anlatilan, ni bir hiiviyetle ifade kargilagilan muhtevanin énee benimsenip sonra y edilmesi durumu dikkate deger olmakla, beraber, baz drnckler igin kabul edilebilir Bu konuda bizce, yabanci dildekiy sindaki bagin daha siki oldugunu, il yabancr dildeki-muhtevanm abuk ve birlikte vukua geldi le, bundan gevrilen yerli ge ar benimsenmesiyle anlatilmas: iginin dah {ini kabul etmek gerekir. Ge olup-bitti hava inde yapilmaktadir, Ornek olarak, bir gazete (4/8/1956 tarihh altnda T, olimpiyat iimidi ‘olimpiyat oyunlarmda dere Imaktadi. Bi i irme igi gok zaman otomatik olarak, bir Zater garetesi , s. 6) bir resim yayimlanmakta, banun ce almasi bekle nilen sporeu’ deyimi kulla yabaner gazeteden alman bu resmin kenarinda, ing. sine giziimiiz ilisiyor: olympic hope (a. a.). Gazetenin ceviricisi bu yabaner gekli dogrudan dogruya gevirivermis- tir, Ovellikle son yillarda, gazetelerde ve gogunlukla radyolarda boy! e pek cok raslanmaktaci: kapake bagka dillerden cevrilme drnekl Iuze (< ing, cover girl), sinir harbi (ing. war of nerves, Alm. Nerven’- krieg) kan bankast, topyehiin silahsizlanma, miisterek pazar ... gibi. Ancak birkag yilhk gecmisi olan bu drneklerin apihsmda bizee, muh- tevanin benimsenip yerli dilde anlatrm bulmasi kaygismdan cok, pratik findan ¢ jer tar maksatla, dzellikle gazete bucak gevirmeler yapilmak istenmesi rol oynamaktadir. Bu gevirmeler tutunduge zaman, ortaya bir gevieme kelime gikmaktadir, Bununla beraber, uzmanhk dallariyle ilgili kavram alanlarmda, terimlerde, dinsel siz unsurlarindaki gevril- me iginin bunlara oranla daha uzun siireli ve daha temkinli hareket edilerck yapildig, yabancr terimlerin dile aktariimak istendigi duram- larda, drnekler tizerinde daha uzun durulabildigi de goriiliir, Fakat bunlarm da her hangi bir bilim veya din adami tarafindan, bir girpida vrilmemesi igin higbir sebep yoktur. Dillerde zaman zaman giriilen dzlestirme v sirasinda (rn. Tiirkeede dil devrimi stwrasinda) kelime veya kelime ta- ya aritma gabalani nlar iizerinde daha ézenle durul- kimlarmm meydana getirilmesinde bu ‘iniilebild dugu ve daha uzun zaman dii bir gergektir. Fakat dilin 2 unsurlart kendi geligmesi iiriinii olan ve kendiliginden ortaya gikan s bizee bu konuda daha énemlidir. Ayrica burada belirtmek gereklidir er kurumlar tarafmdan ortaya konulmus yabanct ki, ister tek tck gahislar, bulunsunlar, biitiin bu, yabaner drnege gére yapilma sekille 252 DOGAN AKSAN . 2. Sanat ve Genel Olarak, Kiihtiirle lgili Konu ve Kavram Alan- larinda Bilindigi gibi sanat alam da, uluslar arasmdaki temaslarm en cok goriildiigi alanlardan biridir. fginde bulundugumuz yiizyiln verdigi le uluslar arasmdaki sanat miinasebetlerinin art- imkénlar dolay mast sonunda, bu alandaki birgok sz unsurlar: ya dogrudan dogruya, ya da cevrilerek dilden dile geemektedir. Sinema burada en basta gelen yeri almaktadi. Sinemayla ilgili terminologie miinasebetlere konu olduktan baska, filmlerin 0 diller arasmdaki nallerindeki dil de, bu filmlerin gsterildigi yabancr iilkelerin diline etkide bulunmak- tadir, Sinema endiistrisinde en ileride bulunan Amerikada gevrilen filmlerin biitiin diinyada gisterilmesi, Ingilizcenin bu alandaki etki saglamaktadir. Bugiin Tiirkgedeki durum da buna érnektir, Ayrica bugiinki Tiirkeede Ingiliz kaynakh yabanct kelime v reklerinin (yildis, kapak kuz...) meydana gelmesinde de sinemanm anlam ahgverisi rolii olmugstur. Edebiyat alanmdaki anlam aligyerisi drnekleri de oldukga biiyiik atin etkisi altinda sayrya van, Edebiyatlart bir baska ulusun ede kalmig olan uluslari dilinde bu et nin izleri gordi rn Yiizyillar boyunca Fars edebi Tirk di kelimeler bakimmdan da bu etkinin izleri gériiliir. atinin biiyiik dlgiide etkisinde kalan inde, yabancr kelimeler bakimmdan oldugu kadar, cevirme Kiiltiir kavramlarmdaki gevirmelerin sayismm, bitin gevirme- lerin sayisimm asaji-yukari yarisina eristigini, burada_belittebiliriz. 3. Dinle igi Gevirme kelimeler iizerinde kasaca duran yazisinda Louis Duvan Konu ve Kavram Alanlarinda (s. g Gs 8. 191), bagka bagka diller arasinda, yalm kutsal kitaplarm gevrilmesi yolu ile m bunlarin teskil ettikleri bi eydana getirilen yeni kelimelerin gokluguna ve ik kitleye dikkati ¢ckmektedir. Mauthner de (s. g. ¢ dua sézlerini gevirdiklerini” belirtiyor. s. 61 ve étesi), “dillerin birbirlerinden, tesirli LAtincenin Almanca iizerindeki etkilerini inceliyen eserinde Betz’in de, Benediktinerregel’deki gekiller iizerinde uzun uzadiya durdugunu giriiyorux. Bir bagka iilkede dogmug olan dini kabul eden uluslarm dilinde, bu iilkenin dilinin etkisi gértilmektedir, Bu etki dogrudan dogruya ANLAM ALISVERISi OLAYLARI VE TURKCE, 253. kutsal kitaplarm gevrilmesi yolu ile oldugu kadar, bu kitaplardaki dua ve dinsel sz unsurlarmm din adamlarmdan halka kadar yaythst ve bu yayths sonunda yerli dilden karghklarmm bulinmas: yolu i ol- maktadir. Onecki béliimlerde yerd Arapcanm, din yolu ile Tiirk etkis mii Arapga kelimeler mniz drneklerden de giriilecegi gibi iizerinde, kelime aktaniimalan. diginda cevirmeler bakimmdan da olmugtur. Kelime hazinesinin biiytik bir bi aymudir. on kurulu bulunan Farsga igin de durum Anlam ahsverigi drneklerinin raslamildia daha birgok alanlar, bilim dallan, kavram alanlart vardir. Singer (s. g. Uk yazs1, s. 222 ve Stesi) hukuk, Mauthner (s. g. ¢ tasnifi, ruhi ve tabii hayat gi s. 7 ve dtesi) kanunlarm ve cezalarm jeri, Back (s. g. ¢ : ve psikoloji, matematik, tarih, filoloji, askerlik alanlarmda giriilen acmakta, bzellikle Back, daha cok uzmanhk alan- lariyle ilgili terimlerden érnekler vermektedir. cevirmelerden. sé: Orncklerimizden de gi lece#i gibi, bu saydiklarmizm digmda raslanmaktadir. kalan cesitli kavram alanlarmda da gevirme kelimel Alman dilindeki “muhteva iktibaslarm” gizden gegiren yaz- smda Onen, bunlarm maddi kiiltiirde de meveut olmakla beraber, ikle diller arasinda manevi sahada yapilan aligverislerde kendisini rdigini belirtmektedir. Lexicologie ile ilgili konularda adet ileri siirmenin dogru olmiya- cagim ve dilin kelime hazine: nabilecegini gizden uzak tutmadan, Tiirkge iizerinde bu bakimdan her hangi bir alanda uzmanlik konusu olabilecek genel kavramlar bakimmdan, maddi kavram- in aneak yaklagik olarak hesapla- kayramlara_gitmeden, lardaki anlam alisverisi érneklerinin, manevi kavramlardaki kadar ol- dugunu ileri siirebiliriz, Tabii bilimler, teknikle ilgili konularda ancak uzmantlar tarafindan kullanilan terim ve cegitli sbz, unsurlar: g6z éniine almacak olursa, bunlardaki gevirmelerin cok biiyiik sayrya vardiklart goriiliir, Orellikle teknik bakimmdan, bugiiniin ilerilik dere maga cabalyan uluslarm dillerinde, bu konularla ilgili kavramlarim sine ulas- ya dogrudan dogruya, yahut cevrilerck almdgint séyliyebiliriz. Bugiin- ki Arapga ve Farscada Batidan almma birgok yabanci kelimeler yaninda, gevirmelere de raslani, Teknik ilerlemeleri baska iilkelere bagh olarak ve onlarm etkisiyle kaydeden biitiin uluslarda da durum biyledir. Bu 254 DOGAN AKSAN bakimdan, Sandfeld-Jensen‘in (s. g. ¢., 8. 166) anlam aligverigini Bally’ me olarak vasiflandirmasi, fikrimi ye dayanarak mentali bastan basa yanhstir, Tiirkce buna en giizel drnektir. Melich’in vardiZa sonuglar arasinda (s. 29) “dilimizde igreti kelime aldigumiz biitiin dillerden alan teretimeler, taklitler vardwr. Bunun gibi, Macareadan kelime alms olan biitiin dillerde de Ma taklitler vardir. Giinki giiphe yoktur ki, iki dilin i yerde muhakkak, sémantique etkile europe cadan alinma_terciime! miinasebete geldig in olmasi gerekir” dedir. seklindeki gori cok ye iyle hangi alanlarda ilgi- Hini belirtmek is de, uluslar, birbirle alanlarda raslanabile Zi gibi gerck soyut, gerck somut olan bircok aktariimstir. Sonug olarak bi lenmiglerse, gevirmele Orncklerden de girii kavramlar, gesitlidille KONUNUN KULTUR AKRABALIGI ILE iLGisi yamilardan bir béliimiinde, 6zcllikle Avrupa ilmekte, gevirme keli- Konumuzla ilgili dilleri_ arasmdaki kiiltiir akrabahgmdan. bab; elerin bu akrabahkla olan ilgisi gésterilmektedir (Bréal, 8. g. e., 8. Schwyzer, Genealogische und kulturelle Sprachverwandschaft, 136; Mauthner, Wh. dnsizii; N. Ugok, s. g. e., s. 123, Yasar Onen, s. g. ¢., 8. 13 ve dtesi), Bu kiiltiir akrababgr ned Diller arasmda kaynaga, morphologique ve psychologique ixelliklere dayanan akrabahklarm yambagmda, uluslarm ayni uygarhk gartlant iginde bulunmalany ve buna ayak uydurmaga caliymalan sonunda cl geliymeler de meydana gelmekte ve bu ulusla- yakinlagmalar ve pa nm dilleri arasinda bir kiiltiir akrabahgi kurulmaktadir. Bu miinasebet- ler genel olarak yabane: dildeki kelimelerin. -ya dogrudan dogruya, ya da cevrilerek-alinmast ve cesitli anlatim évelliklerinin taklidi geklinde olur. mdi, syle bir soru akla gelebilir: acaba bu kiiltiir akrabaligamm, bi yeri ve konumuz bakimmdan ne oteki akrabahklar arasmda ne gibi i vardir? Bunu cevaplandrmak igin kiiltiir akrabalhgumn diller iizerindeki etkilerinin derecesine bakmalidir : Ornck olarak, Tiirkgenin. kelime hazine: erinde yapilacak arag- scektir, Bilindigi gibi dilimiz turma bize ipuen ve ki yabaner kelime- lerin sayisi -Arapga ve Farsgadan abnanlar, son yiizyilda Fransizea, éniine almmrsa- gok yiiksektir son yillarda da Ingilizceden gegenler gi ANLAM AL Rist OLAYLARI VE TURKCE 285 ve bunlar, bu dilleri konugan uluslarla aramizdaki kiiltiirel baglardan, yakinlagmalardan ilerigelmigtir. Ote yandan, Osmanheaya Arapga yanmnda, gevirmeler yapildigi, ayriea ve Farsgadan alan kelimele bu dillere ait tamlama, cogul yapma kurallarr gibi birtakim kurallarm Béylelikle bu akrabahk sonunda, dilin da alndiga goriilmektedi biinyesinde yer edecek kadar biiyiik etkiler meydana gelmig olmaktadir. Fakat en dnemlisi, yabanct kelimelerin, kelime hazinemizde biiyiik yer tutacak kadar gok sayida olmasidir. Bu da kiiltiir akrabalginin diller i kurallar ve dile phonétique ve morphologique bakamdan yabanet olan sekiller ve sentaks ézellikleriyle dilin ig biinyesine yénelen birtakim etkiler de ortaya gikmaktadir. Biitiin bu noktalar ine almacak olursa, kiiltir akrabahginm y indeki etkisini gésteren kuvvetli bir taniktr. Ayrica, alman sin ni diliginden ortaya gikar: bu hiivi- yetiyle kiiltiir akrabahginm, 62 , iginde bulundugumuz yiizytlda, hig degilse dtcki akrabahklar kadar dnem kazandigi gize carpar. akrabal Anlam algverigi konusu bakimmdan da_ kiil dnemini unutmamak gerekir, Giinki, yabaner kelimelerde oldugu gibi gevirmelerde de diller arasmdaki yakinlagmalar ve ayni kiiltiir birligi ne girilmesi séz konusudur, ellander, “yabanct bir kiiltiiriin kabuliiniin, yabaner dil mater- yallerinin édiing almmasiyle ilgili oldugunu’ belirtmektedir (s. g. ¢: 107 ve dtesi). Elisabeth Back, bu konuda daha ileri giderek “gegitli diller arasindaki kiiltiir birliginin temelinin, anlam aligyerigi cergevesi 1 Be, 8 6). igine giren unsurlar oldugunu” belirtmektedir Bizce, anlam aligverisi konusunda kiiltiir akrabalgmm_ birinci derecede dnemi oldugunu, bir dilden stekine yapilan biiyiik gapta ve sayidaki aktarmalarm, ancak birbiriyle kiiltiir akrabast olmug dil- ler arasinda goriildiigiinii ve bir yabanci ulusla kiiltiirel baglart olan bir memleketin, onun dilinden, gerck bu ulusun dilini bil gerekse kurumlar eliyle dil unsurlarm ve yeni kavramlart kolayhkla aldiamt, dzellikle belirtmek gereklidir. Yabanci dil bilen. bir sahsin yaphia ¢e ulusla kendi memleketi arasinda kiiltiirel baz yoks: saluslar, baner dilikonugan pek azdir. Ancak, dana irme unsurlarm yayilma ganst, eer 0 yabaner dili bilen birgok kimselerin birden kulandiga veya m getirdigi sekiller, daha kolay yayslabilir. inde durmak istiyoruz: Kiiltiirel el olarak en Yalmz, burada bir nokta i baglar ve kiltiir akrabahgr sonunda diller arasinda ge 256 DOGAN AKSAN ¢ok almp verilen geyler bizee, yabanc: kelimelerdit ve bunlar ill planda gelir. Ote yandan, bunlann, dilin dig yapist ve ses biinyesi cboldugu gelismeler daha gize batierdir. Bu bakimdan bu konuda Back kadar ileri gitmemek gerektigini sam- yoruz. rinde C) SAYILARI, TURKCEDEKI DURUM VE BU DURUMDAN CIKARDIGIMIZ SONUCLAR neklerine temas ederken bunlarm, nla daha Carnoy, anlam abysverisi baner kelimelere) or 229 ve btesi). Melich ise bu konudaki fikrini géylece agkhyor: “Her ne kadar bir kelime takunmun, bir terkibin veya cok anlamh kelimenin bir anlamiin cevirme olup olmadifinm tesbiti cok gitg r yap dogrudan dogeuya alman unsurlara (y rmektedir (s. g. az olduklarm ileri bi ise de yabanes kelime aldigimy dillerden cevirme kelime Yalnz bir mesele vardir, bu cevirmele sayilar, yabanci kelimelerin sayilarmdan muz da siiphesi ne kadardir? Kanaatime giv az defildir (s. g. s., 8. 6 in say1st in, gevirme anlamlarm, deyimlerin, yani umu- dladir; yabanet “Cevirme kelimele in Avrupa dillerinde dir (s. g. ¢., 8. 6).” miyetle ¢ kelimelerin, sa: Birtakim dill melerin sayisi_ bi sidan az le (orn. in sayisinm. gergekten mek nisi, s. 429). Fakat Ti- gosterdigi durum, oldukga dzel bir durumdur. Birbiriyle her zaman temas halinde bulunan Avrupa dillerindeki gevirmelerin de olmadigit bellidir, Ozellikle, yabancr dillerden gelme unsurlara kendi iginde -Fernsprecher ‘telefon’, Fernsehen ‘televizyon’ gibi- karshklar bulmaga cahsan Almanca gibi dillerde daha cok oldugu gériiliiy Fakat gerck baska dillerde, gerek Tiirkgedeki denekleri gézden gecir- tli dillerde ¢ illerin dikten sonra, genel olarak, ¢ rilme veya anlam etkil mesi yolu ile meydana gelen 5 sayisinm, yabanci kelimelerin say1s1 kadar olmachgim sdyliyebiliriz. Tiirkee gibi, biiyiik dleiide yabaner etki altmda kalms olan bir dilin gisterdigi durum, bu konuda hize fikir vereeektir : Daha dnce de belirttigimiz gibi, iki dil birbiriyle temasa_geldigi zaman, genel olarak, birinci planda kelime algverisleri_yapihyor. Yapilan tektiik gevirmeler bir tarafa birakilacak olursa, ¢evirmelerin ANLAM ALISVERISE OLAYLARI VE TURKCE 287 ki baglarm kuvvetlenmesind gokluk, bu iki dil arasmd sayida yabanes maktadir. Bilindigi gibi Tiirk dili, dzellikle, Islamhgin kabul edilmesinden sonra Arapga ve Farscanm biiyiik etkisi altma . Fakat dilimizin ilk islami iiriinlerindeki yabanci kelimelerin sayis, sonraki yiizyillardakilere oranla, daha azdir (6rn. Kutadgu Bilig’de). ik olarak, XUIL. yi ai Yusuf’anda akil, muabbir, galat... gibi Arapga kelimelere bol bol raslanmakta- dir. Atebeti’l Hakayik’ta da yer yer yabaner keli siz a‘sel (Far) teg bu yalgan” (Atebe., s. 53); “hang hizle razeig kisi y 8 54). Dili temiz olmakla beraber, Yunus Emre’de de, daha cok tasavvut yle kullamlan yabaner unsurlar vardw: clime alsverislerinden sonra gériildiigii_goze garp- irkler tarafindan girmist la ait olan, Ali’nin K bilmesiin” (raz Far, ki 291) Arapcaya ¢ ck yazmaia yénelen Evliya Gelebi’de veya Nef’, Nabi gibi XVII. yiizyil sairlerini rinde, Tanzimata gelincey kadar ve Tanzimattan. Cumhuriyete kadar olan yam dilimizde Arapoa ve Farsga asilli kelimeler korkung denilebilecek kadar biiyiik sayida ode ifade etmege olmakla beraber, kullanan ve yazanlarm, bunlari Tiirk gabalamamalan dolayisiyle gevirme kelimeler yine bityik saytda ol- mamustir. Eldeki gevrilme érnekler bu yiizden, daha cok Tanzimat rimimiz sonunda meydana gelen sonrast Fransizeadan yapilan, dil de killere ve bunlarm diginda, gesitli dillerden yapilan aktarimalara inhisar eder, Bu yiizden, sayilani ne de Kk olursa olsun, yabaner kelimeler kadar olamryacagim samyoruz. Yalmz burada, XV. yiizyil Divan gairlerinden Necati ve Seyhi’nin iran giirindeki birtakim tam- lamalart. kullamrken, zaman zaman bunlart tiirk eklemek gereki zimiz cevrilme unsurlar daha fazladir. XIV- irdiklerini de . Bu yiizden onlarm divanlarinda, birkagmt gisterdi- LY. yiizyilarm baz yazar- k bir davramig larmda da gériilen bu ézellik, onlarm Ichine sayilabil olarak belirtilmelidir. Fransizeadan yapilan cevirmelerin, éteki dillerden almanlara oranla coklugu, Tanzimattan’ sonra Batrya yénclirken ve yeni bulus- 7. D. Yang, 17 258. DOGAN AKSAN 1, bunlarla birlikte yeni kelime, terim ve deyimleri alirken, en gok Fransayla te elmig olmaldir. asta bulunmamizdan il diinyasindan uluslarm d je (Arapga ve Farsgayla) te- masimm daha eski oldugu ve yiizyillardan beri siren dinsel baghhgin etkisiyle bu dillerden kelimeler, tamlamalar, hatta kurallar almg oldugu- muz halde, yiik ctkisinde kal- madigimiz sbylenilebilir. Yalmz burada bir noktayt eklemeliyiz, ki, Osmanheaya Bats dillerinden baz siz unsurlarmm ¢evrilisi sirasmda, birtakim Smneklerde gériildiigii gibi, Arapca veya Farsga kelimeler kullanimgtr ki, bu dillerin burada indirect olarak etkisi diisiiniilebilir. virmeler bakrmmdan bu dillerin bi Bundan yabanet dilleri cevirme kelimeler veya genel olarak anlam abgverigi dillere ne gibi etkileri oldugu akla gelebi béliimlerde de belirttigimiz, konumuz bakimindan inde durulurken, Tiirkgenin akummndan yabanct Bat dillerinden cevrilerek Tiirkgeye gegen kelimelerin oldukga cok bulunmasina karsibk, Tiirkgeden bu dillere cevirme yolu ile gecen clemanlar, saythdir (Osm. Bab-. Ali> ing. Sublime Porte ‘Osmanh Hitkameti’ (“yiiksek kapi”) veya sadece Porte (Gatenby, s. 110), Fr. Sublime Porte (a. a.). Osmanh Imparatorlugunun yayilmy bulundugu Balkan yarima- dasmda konusulan dillerde, Tiirkgeden dogrudan dogruya almma un- surlar yaninda, Tiirkgenin etkisiyle meydana gelmig gekillere raslanir. Orn, Tiirkcede iki ig organm (solunum organ: akcizer ve viieutta nigasta diizenini saghyan karaciger) ayn: adla (cizer) tanmmasi etkisiyle, biitiin Balkan. dillerinde aym seyleri gisteren kelimelerde sémantique gelig- meler (anlam ctkilenmesi) meydana geldigi ve bunlarm bir kismmm dogrudan dogeuya Tiirkce kelimeler yardiiyle, bir kismimn da Tiirkge drnek tutularak ortaya gkarimg bulundugu, Giinter Reichenkron tarafmdan ileri_siiriilmektedir (Die Bedeutung des ram: Sprachatlas fiir die ungarische und tiirkische Philologi Jahrbiicher XX, 7-37). Ote olursa, yabanc: dillerden, rn. Fransiz enischen ngarische yandan, yabane1 kelimelér bakimmdan da durum diigitniilecck dan Tiirkgeye gegen veya alman unsurlarm yanmda, Tiirkgeden yabanct dillere, drm, Fransizeaya gecenlerin sayismin ne kadar kiigiik oldugu ilk bakista géze garpar. Fransizeadan akhgumy yiizler, binlerce kelime yanmnda, bu dile gecen ‘yenigeri’ gibi) sayihdir Tiirkce kélimeler (odalisque ‘odahk’, yénidjéri ANLAM ALISVERISL OLAYLARE VE TURKCE 259. ve bunlar cokluk, saray hayatiyle, genel olarak Tiirk hayatiyle ilgili de séyledigimiz gibi, diller arasmda kelime abs- nden daha biiyiik ve dzellikle, birbiriyle gegen seylerdir, Daha dne verigleri, anlam_ aligverisler ilgisi cok olan diller arasmda griilmektedir, Yabanci diller ‘Tiirkge unsurlarm saytsmm kiigitk oldugu ve anlam abigverisi yolu ile yabanei dillerde meydana gelen gekillerin daha da az olugu giz Gniine almursa, bu giriisiimiiz daha iyi anlagilmis olur. ¢) OTEKL OZELLIKLERI, FELSEFESI, DILIN I¢ FORMU iLE iLGisi Her geyden once, cevirme kelimelerin meveudiyetleri bakimindan énemi olan bir probleme burada dokunmak istiyoruz : Melick, cevrilerek meydana gelmig birtakim érne beraber, yazismda yer yer, bu tiirlii séz unsurlarmdan gogunun her lor Jer vermekle dilde serbest olarak viieuda geld cesine yénclen baat gi de ileri siirmektedir. Onun bu g masindan bava béliimleri alalim: Melich, “yabanei dil érnegine dayan- larak’ meydana gelen gevirmeler, gevirme anlamlar az-cok guurlu tak- litlerdir, Pek gok halde’ bunlarm suurlu bir. sckilde teskil edildikleri ispat edilebilir (szépirodalom - belles-lettres, schine Literatur gibi)” de- dikten sonra (s. g. ¢., 8. 31 ve dtesi), “her ne kadar bir kelime takmumm, bir tamlamanm veya ok anlamh bir kelimenin bir anlammin gevirme olup olmadigmm tesbiti gitg ise de yabanci kelime aldizimiz. dillerden inde durabilmek igin, cals- kelimeler gevirdigimiz de siiphesizdir (a. y.)” geklinde, bunlarm mev- cudiyetlerini kabul etmektedir. Melich, biraz daha agajida, “£ yabanet kelimelerimizin sayisiyle kargilagtiracak olursam ve orijinal in. sayisim ya- ‘akat esas kelimelerimizin sayismi bajumsi gelismeyle meydana gelen anlam defigmele banet dil érneklerine dayanilarak meydana gelen. anlam dexigmelerinin sayisiyle kargilastirmea gériiyorwm ki, alan anlamlarm sayrs1, miis- takil, kendi dilimizdeki geligmelerin sayisma oranla pek wadir (s, 31)” Zim baska dillerde de miistakil ge- ve “Macar dilinde ve benim bild ligsmeler, yabaner etki altmda vuku bulanlardan daha fazladir” gek- lindeki goriisii ile, bu tiirlii séz unsurlarmm hig degilse, her dilde ken- diliZinden meydana gelenlerden «, olduguna igaret etmektedir. Melich, daha asagida da géyle sdyliiyor : “Dilimizin orijinallikleri arasmda yabancr dillerin etkisinden uzak, anlam geligmeleri gok Gnemli bir yer tutar, Dilimizin yani bags: 260 DOGAN AKSAN ifade kabiliyetinin ve béylece maneviyatimrzm geligmesinin, bunlar idir, Dil degigmelerinin, gelismelerinin ilerlemesini tepkiliyen psiko-fizik kuvvetler ne kadar irrasyonel olurlarsa olsunlar, bunlar yabanct dillerle karigmalardan genel olarak wzak kalmuglardir. Bizim dilimizin geligmesinde de dilimizin esasim ilgilendiren ses, sckil, en dnemli Amille ciumle bilgisi ve anlam bilgisi olaylarr orijinal; miistakil teyekkiillerdir, degismelerdir ye dilimizde orijinal olmiyan degisme, tesekkiil ne varsa miistakil olanlara oranla son di andir,” Melich’in bu gériigiinii, seckin bir Macar dilcisinin, daha cok ken- diigii bir griig olarak belirttikten sonra, yazimuda ele aldijumiz-ve bagka yazarlarm yazilarmda gegen érnekleri giz dniine alarak, konunun bu yénii iizerinde edindigimiz intibalan verecegiz: Bizce, anlam algverisi érncklerinin teker teker iizerinde durul- dugunda, taribleri, meydana geligleri ve hele kimler tarafindan ilk olarak kullamdiklart veya meydana getirildikleri belirtildiginde artik, dilin yerli_- gelisme yle olunca, cevirme kelimelerin meveudiyetlerinin pek _gilgelendirilemiyecexini samyoruz, Nitekim Melich de, cevrilme olduklarmda giiphe bulunmyan dmekleri géstermigtir. Burada yaluz, birtakam drneklerin (ki bunlarn di dili igin ileri s 2 i olmadiklar: meydana ‘qkar. Durum bi sayist azchr) kendilizinden mi, yoksa yabanct etkiyle mi dogduklarmin kestirilmesinin zorlugunu belirtmelidir. Orn, Tiirkge dolma kalem tam- Jamasmin, bu tiirli kalemlere miirekkep dolduruldugu igin mi bu adt aldija, yoksa Almanca Fitllfederhalter kelimesinin etkisiyle mi ya- pilchgmt kestirmek zordur, Fakat tam cevirme kelimelerin en biiyiik lasmmnda, dzellikle yari gevirmelerde, belli bir tarihten veya yiizyildan bashyarak yabaner etkiyle yeni bir anlam kazandifr gériilen drneklerde ve hele te velligi tagryan rncklerin gozunda cevrilme durumu bu- lundugu goriilmektedir. Yan gevirmeler ise, tagidiklarr_yabanci keli- melerle, yabanct kaynakh olduklarmi ilk bakista gisterirler. Fakat bizee gevirme kelimelerin en géze baties niteligi, eski deyimle alameti farikas, bunlarm gogunda gériilen ve metne sadik kahnarak yapilma cevirmeleri hatrlatan bir “cevirme kokusw” tasrmalandir. Birtakim da insanda- dm. Tiirkee sz konusu oldugu zaman- “Tiirk cede bu kavram béyle anlatibmaz” diistincesini uyandinrlar, Orn, ‘Titrk- cedeki ses duvart, gemi adam(lar)t, hava hépriisii, olimpiyat timidi, kan bankast, kurbaga adam, kapak kuz... gibi cevirmélerin biyle bir hava taguhklan ve bu tamlamalarda bir araya gelen iiyelerin genel olarak birbirinden farkh kavram alanlarma ait bulunduklan, bu ba- ANLAM ALISVERISE OLAYLARI VE 261 PURKG kamdan dilin kendi tamlamalarmdan oldukea farkh sekilde bir araya geldikleri gériilir. Ote yandan, daba dnce de belirttigimiz gibi bu drneklerin bircogu, dzellikle son yillarda bir olup-bitti havasi iginde gevrilivermislerdir. Hatta bir iilkedeki bir olayla ilgili séz unsuru, bu olay: bildiren bagka iilkelerin radyolarmda, gabucak o dile cevrilerek kullantlmstir. Demir- sallan yuvarlan gibi bazlart burada sdylenilebilix. tanin- perde, hava képrii Bu sonuncu drnek, ifade ettigi dans ti madan ve ing. rock and roll seklinden cevrilerek gazete ve radyolarda a memleketimi: kullanihmigtir. Gevirme kelimelerin dikkati ceken bir yénii de bunlarm en biiyiik békimiiniin birlesik kelime veya tamlamalar olugudur. Bu dzellige Sandfeld-Jensen (s. g. g-, s 168), Back (s. g. e., 8. 8) ve Melich (s. g. e, s.29) dokunmuslardir. Melich ayrica, birlesik kelime veya kelime takim- larmda -bunlar eski degillerse- zanaat, mesick kelimelerinde, konugma veya edebiyat diline ait olmyan séz unsurlarmda sémantique etkiyi géstermenin oldukga kolay oldugunu da belirtiyor (s. 30). Bir drnegin cevirme olup olmadigmm. anlasilmasinda, onun cok li olmasi, hele ikiden fazla iiyeli olmast bize ipucu verir.. Yart ge- yirme kelimele Anlam aligverisi drneklerinden cogunun birden fazla iiyeden, meydana gelmis bulunmasinda, bunlardan gogunun deyim olmalarmin etkisi vardir, yabaner itye ise yabanethgm bashea belir Cevirme kelimelerin, bu konu ile ilgilenen yazarlarm temas ettikleri dzelliklerinden biri de bunlarm genel olarak aydinlarm dilinde, yam dilinde géze garpmalart, halk dilinde, dilin cesitli agslarmda giriilme- meleridir. Sandfeld-Jensen (s.'g. s. ¢, 172), “benzerlik gisteren ve den” bahsederken “son- or olan deyiml gikig noktalarmm bulunmast 7 radan yapilan gahymalar(?) gisteriyordu ki, bu deyimlerden gogu, Iehgelerde tanmmiyordu; veya ancak yabane: kelimeler kadar bulu- nuyordu” demektedir. de (5. g. e 8. 165 ve Stesi), bunlart mey- dana gotirenlerin yiiksek tabakadan kimseler olduklarm belirtiyor. Yasar Onen, Back’ bu husustaki diigiineesinden bahsederek bu yazarm, La arasmda ve ilim veya ih belirtmekte, Sandfeld-Jensen’in Die Sprachwissenschaft adh eserine niibersetzung'latin “hemen hemen istisnasiz, aydm tabaka isas dilinde meydana geldigini kabul ettigini dayanarak, bunlarm hudut bélgelerinde yasryan halk kitleleri araciyle 262 DOGAN AKSAN alman ve genel konugma diline mal olanlarinm da bulundugunu kay- detmektedir (s. g. ¢., 8. 25). _ Biz de -topladigim drneklerin igi altmda- anlam aligverisi olayima genel olarak yazt dilinde, bilim dilinde raslanildigan ileri siire- biliriz, Dig diinya ile temasta bulunanlar da halk tabakalan dedil, daha cok aydin kimselerdir. Bir nokta-i nazar, bir élii mevsim, bir dexer . Ote yandan bu yaada verdigi- yargist, kiiltiiri kimselerin dilinde gece mix -unutmabeni gibi- gigek adlari bile halk diline gegmemistir. Fakat, aydmlarm dilindeki bitin bu cevrilme: unsurlarm, dile yerlestikten sonra ve zamanla halk diline gegmemesi igin, bizce hichir sebep yoktur, Ustelik yerli: unsurlardan meydana geldikleri ve ses yapilart bakimmdan da genel olarak yabancihk gistermedikleri igin, yabanet ‘kelimelerden daha gok ve kolayea benimsenecek dzelliktedir. Kald: ki, yabanci kelimeler bile (avukat, kamyon, sinema, hata mersi gibi) halk diline gegcbilmektedirler. Vendryes (Le langage, s. 341), calque adiyle tammladigi anlam aligverisi olaymdan séz agarken bu olaym her biri ayr: bir dille ilgili iki fiil imajmm karsmasmdan ortaya giktimi ve karigtkligi kelimeler mekte, yine aym bél mde veya yapilar iizerine gegebildigini ileri bunun iki linguistique sistem arasinda bir ig etki meydana getirdigini fade etmektedir.. Vendyes'in, iizerinde uzun uzadiya durmadifi ve sii, yabaner ctkiyle dilde meydana ge- isi prob- aydinlatilmast gereken bu gi: len gekil araciyle, iki dil arasinda bir etkilenmenin meydana gel lemine burada isaret edilmelidir. Bizce, bir baska dilden alan’ anlam, veya muhteva araciyle bir dilin yeni unsurlar kazanmast, 0 dilin gergekten, dogrudan dograya olmasa bile bir etkilenmeyle karst kargiya kaldigum gisterir. Ote yan- hazinesi bakimindan.daha zengin olan, et- altmda kalan dilin kelime dan muhteva veya kelin kileyen dilin yardimiyle, bir bakima et hazinesi_zenginl Dilin I¢. Formuna Eth gelen etki acaba, bir dilin ig formuna yénel bolacak kadar. kuyvetli- midir? mig sayilabilir. Aulam ahgverisi araciyle bagka “dilden eek ve onda defisikliklere Bilindigi gibi bir dilin ig formu, o dili Konuganlarm diisiiniis, anlatig dzelliklerinde ve zihinlerinin caligyma geklinde kendini géstermekte ve onu dteki dillerden ayrmaktadi, Anlam ahgverisi olaymda yaban- ot bir dilin anlammm almmasi dolayisiyle Wellander, bu’ konuda, dilin ANLAM ALISVERISL OLAYLARI VE TURKGE 263 ig formunda yabanet etkinin kendini gisterdigini kabul etmektedir (s. g. G., 8 103 ve dtesi). Her ne kadar yabancr anlam almtyorsa da, bu anlam genel olarak rinin bulundugu durumlar disnda-dilin ig formunda pek biiyiik bir degisiklik . Yalnizea, dilde bulunmyan ve yaban- eri dilin ig formu bakimundan dnem dilin kendi s6z unsurlart vasitasiyle anlatildigmdan -sentaks evkil meydana gelmis sayilam: cahgm: belli eden anlatim gckil tagirlar ve ona yonelirler. Ote yandan, bagka bir dilin ig formu ile temas, gevirme kelime- lerin yapihslan sirasinda olmakta, bunlar dile gegtikten ve yerlestik- ten sonra kesilmektedir ki, bu dzcllik de -etkinin Glgiisii_ bakummdan kayda de D) GENEL DILBILIML VE TURKCE BAKIMINDAN AKLA GETIRDIGI PROBLEMLER VE ORTAYA KOYDUGU GERGEKLER Daha dneé de belirttigimiz gibi, konum arasuricilar, gesitli diller arasmdaki bu tiirlii malarm arastiimasinm, tesbit edilmesinin zorlugundan, hatta imkan- iizerinde galigan_ baz ilenme ve yakinlas- sizhjindan bahsetmislerdir. Biz de zaman zaman bu vzorlugu belirt- mekle beraber, bircok drnckler’ iizerinde durduktan sonra, bu érnck- leri aydmlatabilmek igin birtakim genel dlgit-ve kistaslardan. faydala- nilabileceginin, kendiliginden meydana giktigmt Genel olarak, ele alman dillerdeki kelimelerin ilk olarak hangi di sézliiklere sahip bulunulduktan sonra, gevirme ikce bir béliimii igin, i sézliikleri olan Ingi- gibi dil- ler igin durum béyledir!, Bu bakimdan kelimelerin tarihi geligmeleri yiizyilda ve yilda gi lerini belirten, geligmelerini ve durumlarm: dogrulukla tesbit eden kelimelerinin bir béliimii igin olmasa bile, b oldukga kesin. sonug lizce, Fransvzca, Almanca (Oxford, Littré, Grimm sé: a varilabilir, Orn. bu bize bir ipucu. olabilir. Ele alman érneklerin, ézcllikle. bunlarm yeni olanlarmin halk dilinde ve agalarmda ¢ giriilmemeleri de bir kistas sayilabilir, Ayrica ATiirkce igin, dtcki dillerde oldugu gibi Gtymologique ve tarihi sizlikler bulun- madigindan, lorimizin ta in tesbiti icin dogrudan dogruya kaynaklara inmek, hattd yakin zamanlara ait dergi ve gazete koleksiyonlanm: taramak zorunda kabnmigtir, 264 DOGAN AKSAN daha yukarda belirttigimiz “cevirme kokusu” da bu siz unsurlarmm yabaner kaynakh olduga konusunda fikir verebilir. Carnoy, anlam ahgverisi belirtilerinin diller arasindaki dteki ahs- di ileri siirmektedir (5. g. -dilin genel anlatim sekline v sonra- tehlikelerinden pek bahsedilemez (Orn. ii gist... gibi). Ote yandan, dillerin kelime hazinclerinin zenginlegmesi, bir dilin aym zamanda sanat ve bilim konul duruma gelmesi bakimidan, faydal: olduklant da: séylenilebil veriglere oranl: rin arshj bakrmmdan daha az telilikeli oldugunu bu séz unsurlarmm i¢ formuna taban tabana zit olmadiktan in insan, deger yar- min anlatimma elverigli ir, Orn, ‘Tiirkge igin bunu sdyliyebiliiz, Yalm.burada yani cevirmelerin tam Imemesi. gerek- sevirmeler veya anlam etkilenmeleriyle birlikte diisii tizini belirtmeliy Diller arasimdaki kelime ahsverisleri genel olarak o dillerin bir- varhiklariyle il- birine yaptklari dig etkileri gisterir ve daha gok ses gilidir. Cevirme yolw ile gegen kelime ve kelime guruplarinda daha ¢ok lini: aksettir itli diller yaratrlar, Fakat durum biyle seyler sakhdi; bunlar daha cok, diisiin kiiltiir birli; in yabanc: kavramlart kargilarken de onlart yabaner dillerdeki gekillerden cevirerck veya etkilenerck degil, kendi #2 kaynaklarmdan, kendi kék, ck ve takilarindan, kendi tiiretme yol- larmdan faydalanarak, serbest siz unsurlart olarak meydana getirme- amyoruz. Bugiinki teknik imkanlarm elverigliligi yiiziinden -daha énce de igaret ettigiimts gibi- uluslar, do- layisiyle diller arasmdaki bailar siklastikea, yabanet ve gevirme keli- meler de coxalacaktrr arasmda bir diigiince v olmakla heraber, dill lerinin daha dora olacazim Verdigimiz, birtakim drncklerden de giriilecegi gibi Osmanl ay- dinlan, Batida Kleri_kavramlani dillerine aktarmak istedikleri zaman, onlara Tiirkgeden defil, Arapca ve Farscadan karsiliklar bulmus- lar, kimi zaman, gerek gajlarmda, gerek simdi bu dillerde gir ord miyen, bu dillerin kurallarma da aykim olan sekiller meydana getir- mislerdir. Bu durum, konumuzla ilgilenen yazarlarm, érnegini baska dillerden gistermedigi, bagka dillerde belki de pek gésterilemiyecck olan bir ola Yiizyillar boyu, yabaner dillerin ctl karst gisterilen hosgi- riirliigiin, dilimize biiyik sayida yabaner unsurlarim, hatté kurallarm isaret eder, samyoruz, girmesine sebeboldugunu unutmamak gerekir, Bugiin ark dil konu- ANLAM ALISVERISL OLAYLARI VE TURKGE 265 sunda, eskisinden farkh bir tutuma sahip olmamuz ve dil devrimiyle tutulan yolda yiiriimemiz gercktigini gézden uzak tutmamahyrz. FAYDALANILAN CALISMALAR Bach, Adolf, Geschichte der deutschen Sprache. 4, basim. Heidelberg 1949. Back, Elisabeth, Wesen und Wert der Lehniibersetzung. Giessen 1935. Bally, Charles, Linguistique générale et linguistique francaise. 3. basim. Berne 1950. Betz, Werner, Deutsch und Lateinisch, die Lehnbildungen der althoch- deutschen Benediktinerregel. Bonn 1949. Burguidre, Paul, Remarques sur quelques noms de fleurs en francais : Garp Filolojileri Dergisi 1947, 93-100. Carnoy, A., La science du mot. Traité de sémantique. Louvain 1927. Debrunner, A., Griechische Bedutungslehnwérter im Latein: Fest- schrift Friedrich Carl Andreas. Leipzig 1916. De Saussure, Ferdinand, Cours de linguistique générale. Paris 1931. Dondua, K., Ob odnoy lingvistigeskoy kal’ke : Yazik i Miglenie X (1940), 102-106. Duvau, Louis, Varia : Mémoires de la Société de Linguistique de Paris VIII-2 (1893), 185. Eckhardt, Sandor, —Magyar Nyely XXXII (1936), 45. Erdmann, Karl Otto, Die Bedeutung des Wortes. Aufsactze aus dem Grenzgebiet der Sprachpsychologic und Logik. 4. basim. Leipzig 1925. . Guiraud, Pierre, La sémantique. Paris 1955. Hatzfeld, Helmut, Leitfaden der vergleichenden Bedeutungslehre. 2. basin Miinchen 1938, Hofmann, J. B. -H. Rubenbauer, Warterbuch der grammatischen und metrischen Terminologie. “Heidelberg 1950. Horger, Antal, A nyelvtudomany alapelvei. Beve' manyba. Budapest 1926. Jespersen, Otto Die Sprache, ihre Natur, Entwicklung und Entstehung. Heidelberg 1925. Jdzsef, Balassa, Milvelisegbeli kilesénhatds (1918), 59, sa nyclvtudo- Magyar Nyelvér XLVIL 266 DOGAN AKSAN Kaufmann, Friedrich, Das Problem der hochdeutschen Lautverschiebung : Zeitschrift fiir deutsche Philologie XLT (1915), 333-443. Kronasser, Heinz, Handbuch der Semasiologie. Kurze Einfihrung in die Geschichte, Problematik und Terminologie der Bedeutungs- lehre. Heidelberg 1952. Ligeti, Lajos, —Magyar Nycly XXXII (1936), 45. J., Lexique de la terminologie linguistique. 3. basim. Paris Marouzeau, 1951. Marouzeau, J., La linguistique ow science du langage. Paris 1951. Mauthner, Fritz, Die Sprache, Frankfurt 1907. Mauthner, Fritz, Wérterbuch der Philosophie. 2. basim. 2 cilt. 1910, 1914, Melich, Janos, Jelentéstani hérdések. Budapest 1938. Mahl, Geo, Observations sur histoire des langues sibériennes : Mémoires de la Société de Linguistique de Paris VIT (1889), 429 ve dtesi Ogden, C.K .—I. A. Richards, The meaning of meaning. A study of the mee of sym- influence of language upon thought and of the holism, London 1936. Ohmann, Emil, Die mittelhochdeutsche Lehnpraegung nach altfranaé- sischem Vorbild. Helsinki 1951. Onen, Yasar, Deutsches im Tiirkischen. Ankara 1955. Onen, Yasar, Alman dilindeki muhteva iktibaslart tizerine arastrmalar : i Dil ve Tarih-Cogratya Fakiiltest Dergisi Ankara Universit XIIL (1955), 13-44 Ozdem, Ragrp Hultsi, Terimler Mes: Aslahi iizerine Muhnra. istanbul 1941, Ozdem, Ragip Hultsi, Dilimizde yerlesmis yabanct unsurlar ; istanbul Universitesi Tiirk Dili ve Edebiyat: Dergisi 1-2 (1946), 138. Ozdem, Ragip Hulasi, Tanzimattan Beri Yas Dilimiz. Fikti Nesir Dilimizin Geligmesi—. Miinasebetiyle Dilimizin Paul, Hermann, Prinzipien der Sprachgeschichte. 4. basum. Halle 1909. Porzig, Walter, Das Wunder der Sprache. Miinchen 1950. Reichenkron, Ginter, Die Bedeutung des rumaenischen Sprachatlas fiir die ungarische und tiirkische Philologie. Ungarische Jabrbiicher XX, 7-34, ANLAM ALISVERISi OLAYLARI VE TURKCE 267 Rosen, Harold, Old high German prepositional compounds in relation to their ‘latin originals. Philadelphia 19: Sandfeld-Jensen, Kr., Notes sur les calques linguistiques: Festschrift Vilhelm Thomsen. Leipzig 1912. Sapir, Ed. : Le langage. Introduction & l'étude de la parole. Paris 1953. Schone, Maurice : Vie et mort des mots. Paris 1951. Schwyzer, Eduard : Genealogische und kulturelle Sprachverwandtschaft. h 1914. Sturtevant, Edgar EH. : An introduction to linguistic science. New Haven 1947. Simonyi, Zsigmond, —Magyar Nyelvd XVII (1888), 487. Simonyi, Zsigmond, Die ungarische Sprache. Geschichte und Cha- rakteristik, Strassburg 1907. . Singer, S., Die deutsche Kultur im Spiegel des Bedeutungslehnwortes. Aufsaetze und Vortraege. Tiibingen 1912. Zeitschrift fiir Beitraege zur vergleichenden Bedeutungsleh che Wortforschung. IIL (1902), 220. Semsettin Sami, Lisan. Etanbul 1303. Ucok, Necip, Genel Dilbilim (Lengitistik). Ankara 1947. Ucok, Necip, Filoloji bakimindan Tiirkler ve komsulart: Ankara Uni- versitesi Dil ve Tarih-Cografya Fakiiltesi Dergisi T (1942), 14. Vendryes, J, Le langage. Introduction linguistique & Vhistoire. Paris 1921. Weinreich, Uriel, Languages in contact. Findings and problems. New York 1953. Osear, Unsere Muttersprache. Leipzig 1912, s. 208. 209. : Die Sprache We Weisgerber, L., Zweisprachigheit, Schatfen und Schau IX (1933). erber, L., Sprachliche Begegnungen der Vilker: Austausch von Wortinhalten: Sprachforum 1-3-4 (1955), 185. Wellander, Erik, Studien sum Bedeutungswandel im Deutschen, I: sung der inneren Sprach- Die Bedeutungsentlehnung. Beeinflu form durch cin fremdes Idiom. Uppsala 1917. Wrede, Ferdinand, Ubersetsungslehnwérter : Zeitschrift fiir Volkskunde. Neue Folge I1(1913), 156. : Ziya Gokalp, Tiirklesmek, Islamlagmak, uastrlasmak, istanbul 1918. 268 A. Ateg Ahteri Bianchi [Fr. -T.] Bianchi(T. -Fr.] Bilgi Mec. Bloch Bonelli Burh. Ka. Cassell’s Cev. Hik. Carhname Dairet. Dauzat Dede K.[O. Saik] DOGAN AKSAN KISALTMALAR Ates, Ahmed-Abdiilychhab Tarzi, Farsca Grameri. Yeniden yaymhyan: Ahmed Ates. I: Gramer ve metinler. Istanbul 1954. Ahteri Mustafa Efendi, Ahteri-i Kebir, tstanbul 1324. Ali Seydi, Kamus-i Osmani. Istanbul 1330. Edib Ahmet B. Mahmut Yiikneki, Atcbetii’l-Haka- yik. Yayimhyan R. Rahmeti Arat. Istanbul 1951. Bianchi, T. -X., Dictionnaire frangais-ture. Elsine-i Fransaviyye ve Tiirkiyyenin Lagati. 2 cilt. Paris 1843, 1846. Bianchi, J. D.- Kieffer, Elsine-i Tiirkiyye ve Fransaviyyenin Ligati. Dictionnaire — ture- francais. 2 cilt. Paris 1850. Bilgi Mecmuasi. 1 (1329). Bloch, Oscar -W. von Wartburg, Dictionnaire étymologique de la langue frangaise, 2 cilt: Paris 1950. Bonelli, Luigi, Lessico italiano-turco. Roma 1952. (useyn bin Halef Tebrizi), Tibyan-i Naf der Tercume-i (Burhan-i_ Kat’). (Ceviren) (Miitercim) Asim. 2 eilt. 2. -basim. Istanbul 1287. Breul, Karl, Cassell’s german and english dic- tionary. 9. basim. London-Sydney 1951. Nuriiddin Muhammed Avfi, Muntehab Cevami’- iil Hikiyat ve Levami’-iil Rivayat. Tehran 1324. Ahmet Fakih, Garhname. Yaymlyan: Mecdut Mansuroglu. istanbul 1956. : Musavver Dairet-iil Maarif, I. Istanbul 1332. Dauzat, Albert, Dictionnaire étymologique de la langue frangaise. Paris 1949, Dede Korkut. Yayrmhyan: Orhan Saik Gékyay. istanbul 1938. ANLAM ALISVERIS! OLAYLARI VE TURKGE 269 Dede K.[Rossi] Denker Div. Er, -Meillet Evl. G Feraid. Gatenby Grimm uli Hang. Has. Bedr. Hiis. Ka. Ka. Kit. dr.[Caf.] Kluge Kut. Bil. Lane i “Kitab-i Dede Qorqut”. Yayrmhyan: Ettore Rossi. Vatican 1952. Denker, Arif Cemil -Biilent Davran, Almanca- Tiirkge Biiyiik Lagat. Grosses deutsch-tiirkisches Warterbuch. 3 cilt. istanbul 1944-1947. Divan i Lagat-it Tiirk Terciimesi. Geviren: Besim Atalay. 3 cilt. Ankara 1939-1941. Ernout, A.-A. Meillet, Dictionnaire de la langue latine, Histoire des mots. Paris 1932. Evliya Celebi Mehmet Zh tbn-i Dervis, Evliya Celebi. Seyahatnamesi, I-V. istanbul 1314-1315. Feri Miifredit. Istanbul Universite Kiitiip- hanesi yazmalari, T. 2702. ymologique Gatenby, E. V., Material for a study of turkish words in english. A. U. D. T. C. F. Dergisi XII [1954], 85 Grimm, J: terbuch. Leipzig 1854. Sadi-i Sirazi, Gulistin. Berlin 1340 [Kaviani]. Handjéri, Alexandre; Dictionnaire frangais-arabe- persan et ture. 3 cilt. Moscou 1840-1841. elm Grimm, Deutsches Wér- Hasan Bedrettin, Fransizcadan Tiirkgeye Kiigiik Kamus-i Fransavi. Dictionnaire frangais-ture. fs- tanbul 1928. Hiiseyin Kazim Kadri, Tiirk Lagati. Tiirk Dillerinin istikakt ve Edebi Lagatleri. 4 cilt. istanbul 1927- 1945. S(emsettin) Sami, Kamus-i Tiirki, istanbul 1317. Caferozlu, Ahmet, Kitab al-idrak li-Lisan al-Atrak. istanbul 1931. Kluge, Friedrich, Etymologisches Worterbuch der deutschen Sprache. 17, basim, Berlin 1957. Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig. Yayimbhyan: Resid Rahmeti Arat. I, metin, Istanbul 1947, Algernon -E. W. Lane, Lane’s arabic - english lexicon. I-VILI. London 1863-1885. 270 Lehg. Osm. Littré Mackensen. M. Ali Mallouf Mec. Ebuzziya Meninski Mesnevi Mittel. Wort. Miifreda. Naima Negri Nevsal-i Asi Orkun * Oxford P. de Court. Pegevi PLL. L. Radloff DOGAN AKSAN Ahmet Vefik Pasa, Lehge-i Osmani. Tab’-i cedit. Istanbul 1306. Littré Die cilt Paris 1873. Mackensen, Lutz, Newes deutsches Wérterb Laupheim 1952. Mehmet Ali, Almancadan Tiirkgeye Yeni Cep Lagati. Worterbuch Deutsch-Tiirkisch. Istanbul 1917. Mallouf, N., Dictionnaire frangais-ture. Paris 1856. Meemua-yi Ebuzziya, I. istanbul 1297. ionnaire de la langue francaise. on. arabico- - Meninski, Francisci A. Mesgnien, L persico-tvreievm. Viennae 1870. Mevlina Celileddin-i Rami, Mesnevi. istanbul 1288. Brockehnann, C., Mitteltiirkischer Wortschatz nach Mahmad al Kaggaris Divan Lugat at-Tiirk. Bu- dapest-Leipzig 1928. Miifredata ibn Baytar Terciimesi. istanbul Uni- versite Kiitiiphanesi yazmalan T. 1204. Naima, Tarih-i Naima, 6, cilt. istanbul 1283. Mehmet Negri, Kitab-1 Cihan-niima. Negri Tarihi. Yaymmbyanlar: Faik Resit Unat- Mehmet A. Kéy- men. Ankara 1949, Nevsal-i Asir dergisi. 1316. Orkun, Hiiseyin Namuk, Eski Tiirk Yamitlar. 4 cilt, istanbul 1936-194 The Oxford english dictionary. Oxford 1933 de Courteille, Pavet, Dictionnaire Turk-Oriental. Paris 1870. Tarih-i Pegevi. istanbul—. Augé, Claude-Paul Augé, Nouveau petit Larousse illustré Paris 1951. Radloff, W., Versuch eines Wérterbuches. der Tiirk-Dialecte. 4, cilt, St. Petersburg 1893-1899, ANLAM ALISVERISI OLAYLARI VE TURKCE 2am Redh. [1856] Redhouse, J. W., English and turkish dictionary. London 1856. Redh. Yeni Redhouse Lagati. ingilizee-Tiirkge. Revised Redhouse dictionary english-turkish. Istanbul 1950. Res. Gaz. Resimli Gazete, I. istanbul 1307. Res. Kit. Resimli Kitap dergisi. 5 cilt, Istanbul 1324-1327. Ruz, Cer. Hav. Ruzname-i Ceride eects Tiirkiyede Halk Agzindan Yaymbyan; Tiirk Dil Kuramu. LIT, V ciltler, istanbul-Ankara 1939-1957. Havadis gazctesi, 1861. iz Derleme Dergisi Sefername Hakim Nastr-i Husrey, Sefernime-i Hakim Naswr-i Husrev. Berlin 1340 (Kaviani). Ser. Fn. Servet-i Fiinun dergisi, 1308-1321, 1325. Silahdar Silahdar Mehmet Aga, Silahdar Tarihi. Yayim- liyan: Mustafa Nihat Ozin. Ankara—. Spr. Brock. Der Sprach-Brockhaus: Deutsches Bildwérterbuch fiir jedermann, 7. basim. Wiesbaden 1956. Steingass Steingass, F., A comprehensive _persian-english dictionary. 3. basim. London 1947. Si. Ef. Seyh Siileyman Efendi-i Buhari, Lagat-i Gagatay ve Tiirki-i Osmani. istanbul 1298. Safak. Rizazide Safak, Tarih-i Edebiyyat-i tran. Tehran 1321. Seyhi Divan. Tarama Sozliigii ve Niisha Farklan. Istanbul 1942. $. Sami [Fr.-T.] Semsettin Sami, Kamus-i Fransavi. Dictionnaire frangais-ture. istanbul 1882. Seyhi §. Sami[ Fr’ .1905] Semsettin Sami, Resimli Kamus-i Fransavi. Die= tionnaire frangais-ture illustré. 4. basim. {stanbul 1905. Tarama Dergisi Osmanheadan Tiirkgeye Siz Karghklan. Tarama Dergisi. 2 cilt. fstanbul 1934. Tar. S. XUL. Asirdan Giniimi Janmig ‘Tamklariyle ‘Tarama bul 1943-1957. ;e Kadar Kitaplardan Top- liigii. 4 cilt. Istan- 272 Tinghir Ukyanus Vankulu Webster’s Wehr Yunus DOGAN AKSAN Tinghrr, Ant. B. - gais-ture des termes techniques des sciences, des lettres et des arts. Fransizeadan Tiirkceye stilahat Ligati. istanbul 1891. Cagatay, Saadet, Tiirk Lehgeleri Ornckleri. Ankara 1950. Agakay, Mehmet Ali, Tiirkge Sézliik. 3. basim. Ankara 1955. Bang, W. -A. von Gabain, Tiirkische Turfan-texte, I-V; analytischer Index. Berlin 1929-1931. A. yon Gabain -G. R. Rachmati, Tiirkische Turfan-texte VI, Berlin 1934; A. von Gabain, Tiirkische Turfan- texte VIII, Berlin 1954, El-Ukyanus-el Bastt fi Tercemet-el Kamus-cl Mu- hit. (Firazabadi’nin Kamus’undan) geviren: Miiter- cim Asm. Istanbul 1268-1272 Lagat-i Vankulu, (Cevheri’nin Sihah’mdan) cevi- ren: Mehmet bin Mustafa-cl Vani (Vankulu). 2 cilt. istanbul 1217-1218, Webster’s new international dictionary of the Sinapian, Dictionnaire fran- english language. 2. basim. Springfield 1953. Wehr, Hans, Arabisches Worterbuch fiir die Schriftsprache der Gegenwart. Leipzig 1952. Yunus Emre Divam. 2 cilt. Yayrmlryan: Burhan Umit (Toprak). Istanbul 1933. ANLAM ALISVERIST OLAYLARI VE TURKGE 273 aa. aym anlamda Leh. Lehge Alm. Almanea Mac. Macarea Ar, Arapga Osm. Osmanhea ayn yer orn. drnek olarak bakimz Rus. Rusga Gag Cagatayea 8. ra Gek. — Gekce sézii_gecen galigma Far. ‘ sézit_gecen eser Fr. T Tiirkce ing. Yun. Yunanea it. italyanca ye. yiizyil kr. kargilagterimiz Lat. Latince erin yanlarmdaki Rumen yiizyillant gisterir. Not: Kaynaklardan alman_ ke rakamlan, bunlarm tesbit edildikle im 1. D. Yilhge, 18

Vous aimerez peut-être aussi