Vous êtes sur la page 1sur 142

Dr.

Tnlrm an P ffln g lr
1965 ylnda Trabzon'un Vakfkebir ilesinde
dnyaya geldi. Samsun'da orta retimini tamarnladktan sonra girdii Erzurum Atatrk
niversitesi Felsefe Blmnden 1985 ylnda
mezun oldu. Bir sre M illi Eitim Bakanl
nda felsefe retmenlii yapt. 1993te 19
Mays niversitesi Sosyal Bilimler Enstits'nde Schopenhauer'da Ac Olarak Dnya ve
Kurtulu Yollan adl teziyle yksek lisansm ta
mamlad. Ayn yl Aratrma Grevlisi olarak
girdii Krkkale niversitesi taralndan gnde
rildii, Almanya'nn Frankfurt J. W. Goethe
niversitesinde, Das Problem, einer ratrchen
Dialektik der prukttschen Vemurft balkl te
ziyle almasn tamamlayarak Felsefe Dokto
ru nvann ald. 1999 ylnda Krkkale ni
versitesine geri dnd. Halen ayn nlverslte'de grev yapmaktadr.

Ells Yaynlan: 3

Anka Basm Yayn San. ve Tlc. Ltd. U.


Dizgi, redakte ve kapak: Ells Yaynlan
Bask, cilt, kapak basks: zkan Matbaaclk
Birinci basm: ubat 2003

ISBN: 975 - 8774 - 0 4 - 2

Ells Yaynlan
stanbul Cad. stanbul ars 48/81 Ulus/Ankara
T e l/ t^ B (0312) 341 06 90

Niin Felsefe?

G iri ve derlem e
L o k m a n ilin g ir

E lis Y ayn la n
Ankara/2003

1*1-1* T-H-W

G R
F elsefe n e d ir ? ............................................................................7
R D G E R BU BN ER
F elsefe n e yap ab ilir, n e yapm aldr, n eyi u m abilir? .......... 25
H AN SLE N K
Foku s ve Forum O larak F e ls e fe ............................................ 41
JO SE PH J. KO CKELM ANS
"N iin felsefe?" soru su zerin e d n celer ........................ 71
H AN S M IC H AEL BAU M G ARTN ER
N iin h l fe ls e fe ? ...................................................................95
M ANFRED R IED EL
"F elsefen in sonu ndan son ra felsefe y a p m a ? .................... 115
D ZN

143

GR

Felsefe nedir?

Kavram olarak
niversitede felsefe eitim ine baladm dan bu yana yirm i
y l akn bir sre geti, ancak hala felsefe nedir? sorusuyla
karlatm da nasl b ir cevap vereceim i belirleyebilm i, hem
karm dakini hem de kendim i ikna edebilecek bir tanm ortaya
koyabilm i deilim . Gerekten eer bir tartm a esnasm da fizik,
kim ya, ekonomi szckleri gese, herkesin aa be yukan
zerinde anlaabildii som ut bir kavram veya tanm lam a ortaya
kar. ayet bir anlam azlk sz konusu olursa, herhangi bir
ders kitab ya da kapsam l bir szle bavurularak salam bir
bilgiye ulaabilir ve kim se de yaplan tanm larn doruluundan
pek phe etmez.
Felsefeye gelindiinde ise durum ok farkldr. Hangi felsefe
ciye sorarsak soralm veya hangi felsefe yaptna bakarsak baka
lm zerinde uzlalabilecek bir tanm bulm ak hemen hemen im
kanszdr. Sonuta her dnr ve yazar felsefeyi kendi bak
asndan ve farkl am alarla tanm lar. Belki de basit bir tarzda
sorulm u olan felsefe nedir?" sorusu, bylece gittike etrefille
en ve kendi iinde bal bam a bir problem tekil eden soru ha
lin i alr. Bu zorluun kabaca iki nedeni vardr. Bunlardan ilki
bizzat felsefenin m ahiyeti ve ilgilendii konularn eitliliine
bal olarak ortaya kan farkl bak as, kincisi ise herkesin
tanmlamadan daha ziyade alk olduu bilim m odeline para
lel nesnel, somut b ir belirlem e beklentisi iinde olm asdr. kin
ci nedene dayal zorluk zsel ve alm az olm asa da, ilkinin yani
felsefenin m ahiyeti ve kapsamnn ne olduu felsefenin de en
nem li problem lerinden biridir. Daha dorusu ne olduunu ara
trdm z felsefe kavram , bizzat felsefenin tem el konusunu
oluturur. im di felsefe nedir? sorusuna, felsefenin tarihsel
geliim ini gz nnde bulundurarak mmkn cevaplan verm e
ye alalm .

N iin Felsefe

Felsefe akla dayak b ir abadr. m ytos "tan logosa geii


gsterir. nsan doas, nsann doal yaants ve bunlara bal
olarak ortaya kan glkler, problem ler ve sorular felsefi d
ncenin kaynan oluturur. Bu problem ler ve sorulara lk ce
vap genelde geleneksel kalplar ierisinde m ytos"dan gelir. Bu
erevede lk Yunan felsefesi m itostan logosa (akl) bir geii
sim geler.
G enel olarak alndnda m ytos kelim esi ilahi, tanrsal olay
la r zerine sylenen sz, fade ve hikayelerdir ve bu haliyle az
veya ok tm kltrlerde karm za kar. Bilhassa Hom eros
devrinde nem li sz" demektir. Ancak ayn gelenek erisinde
zam anla m ytos ile logos arasnda belirgin bir ayrm yaplm
tr. Logos (akl) geleneksel zem in zerinde dnya, insan ve var
lk zerine esasl gzlem ve derin dncenin rn olan sz
dr. Logosu n gereklii olduu gibi tasvir etm esine karn, m i
tos hayali ve tasviridir. ncelikle felsefi dnceyle, yani insa
nn bizzat kendi gzlem ve akl yrtm esine dayal bilim sel bil
giyle birlikte m itler pheyle karlanrlar ve yaln m asallar,
uydurm a ya da sradan hikayeler olarak grlr. Platon ve A ris
toteles m itosu genelde uydurm a" sz olarak deerlendirir. An
cak ilkadan bugne felsefe m itosa hep olum lu bir anlam ver
me eilim inde olmutur. rnein Platon'da teorik dncenin
sorulan yneltip, ancak cevaplan verm ede zorland anlarda
m itosun yardm na bavurulur. Stoikerler ise onu m itologlann
kendi dncelerini allogorlk resim lerle fadesi eklinde anlar
lar. Keza yenia aydnlanm aclan da (Vlco, Herder) m itolojiye
baka b ir adan bakarak onu yeniden anlam landrm a eilim ine
girerler. Bu ekliyle m itos daha ziyade insanln bilim ncesi
devrinin tarihi ve lkel b ir bilim i olarak deer kazanr.
M itos tannsal olaylar, evren, yaratl, insann konumu ve
kaderi hakknda eitli aklam alar, hikayeler diye anlaldn
da felsefenin grevi esas olarak, m itolojiyle kendi aklam as
arasnda mmkn olduu lde belirgin b ir ayran ortaya koy
m ak olm aldr. Filozofun inceledii konuyu en st seviyede ak
lk 'v e seiklikle dile getirm eye alm as ve bunu yaparken de
tutarl olm as felsefi yaklam m itolojik fadeden, logosu m itos-

G iri

dan ayran en nem li zelliktir. Fakat dier yandan, gnmz


de bile felsefi dncenin tm deerlendirm elerinde m itos ve
bilgeliin aklam alarn, en azndan gz nnde bulundurm as
gerektiine nanan gl bir eilim mevcuttur.
Felsefe bilgeliktir, bilgiyi elde etmeye alm aktr. Yukarda
felsefi dncenin, insann y z yze olduu glkler karsn
da, kendisi, evresi ve evrene ilikin m erak ve sorularn, m ito
lojinin verileriyle yetinm eyip, kendi akln kullanarak cevapla
m ay denem esiyle baladm sylem itik. "Philo-sophia keli
m esini oluturan szcklerden eski ve ilk olannn, yan i sophia'run asl anlam m pratik yaam dan alm as bir tesadf deil
dir. Sophia bylece bu zorluklan, problem leri aacak yetenek
te olm a, el sanatlar, politika veya herhangi bir sahada zeki, be
cerikli, iin i b ilir olm a anlam larna gelir. Bu yeteneklere sahip
kii de sophosdur. Bu anlam da Trkede stn bilgi ve zeka
sahibi kiiye bilge deriz. lk filozoflar olarak bildiim iz Thales,
Anadmandros ve Anexim enes de sophoi olarak adlandrlyor
du. Balangta olum lu anlam tayan sophlsteai sonra Pla
tonla birlikte, bugn kullandm z ekliyle (Sokrates in sava
at Sofistler anlam nda) olum suz bir anlam yklenm itir.
Phllosophos deyim ini lk nce H erakllt (M.. 544-484), ba
z felsefe tarihilerine gre de Pythagoras (570-494?) kullanm
tr ve bilgiyi elde etm eye alm a demektir. Sonradan bu deyim
eski anlam m yitirm eksizin dzenli, sistem li aratrm a olarak
tanm lanm aya balar. Belki ncelikle Sokrates (470-399), ama
kesin olarak Platon (427-347) szcn lk ksm na (sophos)
arlk verir. nk onlara gre gerek manada yalnzca Tann
bllgedir, nsan olsa olsa ancak gerek bilgeye benzem eye ak
r veya bilgelii elde etm eye abalar. Sophos szcnn kulla
nm ndan kanlmas, onun yalnzca Tanrya layk grlm esi,
gerek bilgiyi elde edilm i donuk bir yapda yanstyor olmas,
buna karn aratrm a ve gelim eyi vurgulam am as ve bata So
fistler olm ak zere baz dnrlerin bu ad ile kt bir n yap
masndan kaynaklanyor olsa da, bize gre sophos veya bilgeli
in olum lu tarzda felsefi etkinliin her zaman asl am alarndan
biri olarak kalm as gereklidir. Nitekim Dou ve slam Felsefesi

N iin Felsefe

10

ierisinde bilgelik veya hikmet' eriilebilir insani bir erdem


olarak kabul edilm itir. Ancak yine de yanl anlam alar nle
m ek in bilgelik yerine, insani boyutu vurgulam ak amacyla,
dnya bilgelii deyim i tercih edilebilir.
Felsefe b ir b ilim d ir, bilim lerin bim idir. B ilgi tr olarak
felsefe kendini her zam an, en genel anlam yla, b ir bilim olarak
grm tr. Bu erevede. rnein Aristoteles (384-322) felsefe
den btnyle bilim i anlar ve ondan da ilk felsefeyi", tm bi
lim lere tem el tekil eden varlk olarak varl inceleyen b ir b ili
m i ayrr. Platonda ise bilim gerek varlk, idealar anlam na
gelir. lkada zel bilim lerin henz felsefeden bam szlklarm
kazanm adm da dikkate alrsak, geni anlam yla felsefenin bir
bilim , hatta tm bilim leri altnda toplayan bilim lerin bilim i"
olarak anlalm asn norm al karlam ak gerekir. zellikle bu an
lay hikmet ile zdeletirilen felsefi dncenin hkm sr
d slam Felsefesi sahasnda ok daha yaygndr.
Gnmzde felsefeyi bilim veya m oda tabiriyle kesin bir
bilim olarak adlandrm ak mmkn deildir. Ancak, aada da
greceim iz gibi, zellikle kat bilim cilik anlaynn terk edilm e
sinden sonra yeniden felsefe, bilim ve bilgelik arasnda sk bir
ba kurulur. Kesin olan bir ey var ki, balangcnda olduu gi
bi bugn de felsefe ile bilim arasndaki ilikinin ierik ve boyu
tu felsefenin en nem li problem lerinden birini oluturmaktadr.
Felsefe hem te ori hem de praksisin kesin, m utlak bilgisi
dir. lada felsefeyle ayn anlamda kullanlan kavram lardan bi
ri de theoria" (Latincesi contem platia, spekulatio) kelim esi
dir. Platon teoriyi felsefi bilginin ruhsal seyri" olarak anlar.
Aristotelesde ise teori felsefe demektir; geri asla pratik bir ya
ran gzetmeyen, srf kendisi iin elde edilm eye allan, akl ye
tisine sahip bir insann dncesinde en yksek konumda bu
lunan tannsal seyir" olarak. Am a teori ayn zamanda sophiadr, filozoflarn bilgisi" veya gerein bilgisidir.
Bu noktada felsefe ve teori ile birbirine ok yakn anlamda
kullanlan m etafizik" kavramm da ksaca hatrlatm ak faydal
olacaktr. Aristo'nun ilk felsefe"den sz eden eserleri rencile

G iri

11

ri tarafndan doay nceleyen eserlerinden sonraya konuldu


undan m etafizik", fizikten sonra (m eta ta physko) anlamna
gelir. O aym zam anda bizzat bu yazlarn ieriini, yani varlk
olarak varl inceleyen retidir. Bu kavram Aristotelesi Sko
lastikte meta , trans ya da doarm tesinde" m anas ykle
nerek ska trans-physiko" diye adlandrld ve doal olanla, bir
baka ifadeyle, vahiyden bam sz akl vastasyla oluturulan
teolojiyle aym anlam da kullanld. Bu hafiyle m etafizik 19. yz
yla kadar bilim lerin kraliesi" olarak varlk ve nem ini korudu.
Genel olarak prads teoriye, yaln dnlm geree kar
lk olarak eylem e dnen bilgidir. Bizim tavr ve eylem lerim i
zin arkasndaki gdleri, am alan ve aralan belirleyen deer
ler ve norm lardr. Yaant ve tecrbelerim izle kavradm z dn
ya yalnzca nesnel deil ayn zam anda b ir deerler dnyasdr
da. Geneli, tm kavram ay am alayan felsefe ne teoriyi ne de
praksisi ihm al edebilir. Felsefi bilginin bu anlam boyutuna lk
dikkati eken Sofistler diye adlandrdm z dnrler grubu
dur. Onlann genel geer bilgiye pheyle yaklam as ve tm ke
sin yarg ve nerm elerin tek tek insanlarn kanaatleri" olduu
nu belirtm elerinin yannda -rnein Protogoras, insan varolan
ve varolm ayan her eyin lsdr diyor-, felsefeye kazandr
dklar nem li bir alm da, doal olarak verili ve dolaysyla
deim ez olanla, insann iradi" olarak oluturduu ve bu yz
den deitirilebilir olan arasnda yaptklar kesin ayrm dr. Bu
aynm n sonucu olarak zel ve politik yaam daki baar, fayda ve
m utluluk felsefi dncenin konulan aram a girer. Sofistleri ta
kiben Sokrates ve rencileri, her ne kadar bilginin deeri a
sndan keskin birer sofist kart olsalar da, praxis"i felsefenin
ana ura alan yaparlar. Sokratesin asl am ac ahlaki hayatta
gerek bilgiye dayal bir reform gerekletirm ektir. nk ona
gre erdem retilebilir ve tm erdem ler nihai olarak b ir erdem
de toplanr, o da bilgidir, bilgeliktir.
Felsefe hayret etm ektir. Kiiyi felsefe yapm aya ynelten ne
denlerin banda hayret etm ek" gelir. nsan evresinde olup bi
ten olaylar hakknda hayret eder: kendini, iinde yaad evre
y i ve evreni tanmaya, anlam aya alr. Aristoteles bu konuda

N iin Felsefe

12

yle der: "H ayret sayesinde nsanlar im di ve ilkin felsefe yap


m aya baladlar; esasl olarak onlar ak glkler karsnda
hayrete dtler, sonra da adm adm ilerleyerek byk prob
lem leri kefettiler (M etafizik, 982 c 12). Hayret veya m erak in
sann herhangi b ir karlk beklemeden, s rf b ilgi iin bilgiyi el
de etm e gayretidir.
Felsefe soru sorm aktr. Felsefe algladm z, tecrbe ettii
m iz eyleri sorgulam aya tabi tutarak kavram aya alr. leride
tekrar deineceim iz gibi, kendim izle, yaantm zla veya dnya
m zla ilg ili farkl tecrbeler, deiik sorular sorm am za neden
olur. V erilen cevaplar ve zm nerileri felsefi dnceler veya
kuram lar olarak karm za kar. H er bir yntem veya kuram n
san, varlk ve deerler hakknda bize rasyonel ve evrensel b ir bil
g i sunar. Felsefi grlerin hepsinde ortak olan yn, hayrete d
len olay veya yaantlar karsnda sorulan sorularla varl
n" kavranlm aya allm asdr. Buradan denilebilir k, felsefe
insann nsana, doaya, m utlak varla, iyiye, adalete, zgrl
e ve gerek bilgiye ynelttii sorular ve bu sorulara aranan ce
vaplarn toplam dr.
Felsefi sorulara her devirde yeni soru ve problem ler eklenir
ve onlara da filozoflar tarafndan farkl ya da benzer cevaplar ve
rilir. H er cevap ve neri yeni soru ve problem leri beraberinde ge
tirir.
Soru sorm a insan srekli olarak bilgi edinm eye ynelten te
m el felsefi tavrdr. Gerekten soru sorm a yalnzca nsana zg
bir durum dur ve ancak nsan her eyi her t r soruyla aratrm a
yeteneine sahiptir. nsan hibir eyi bilm ediinin bilgisiyle" so
ru sorarak sahip olduu b ilgi snrlarm aar ve yeni bilgileri el
de etm e im kann yakalar. Bu sayede o, iinde bulunduu art
lara bam l olm adm , "dnyaya ak olduunu" (Scheler), do
laysyla m addi ve m anevi artlan aarak onlarn karsnda ta
v r alabileceini anlar.
Varln z nedir? Gerek bilginin kayna ve deeri nedir?
M utlak b ir varlk, genel geer bir ahlak yasas var m dr, yok
mudur? Hayatin anlam ve am ac nedir? Felsefe bu ve benzeri so

G iri

13

rulan yneltip onlara cevap arayarak varlk, insan ve deerler


hakknda tutarl, sistem li ve btncl bir bilgi elde etm eye al
r.
Felsefe phe etm ektir. Gerei aratran kii gvenilir, sa
lam bir bilgiye erim ek in esasl phe eden kiidir. Kr k
rne yaln bir pheciden farkl olarak felsefl-bilim sel pheci,
neden phe ettiini ve ne lde, nereye kadar phe edecei
n i bilir. O yalnzca phe etm ekle yetm en deil, ayn zam anda
pheyi de sorgulayan bir kiidir. Bylece o, aratrm adan, sor
gulamadan, phe etmeden bir eyi doru kabul etmemekle ola
s hata ve yanllardan kurtulm ay renir.
Felsefe aratrm adr". Hem teorik hem de pratik sahadaki
tm bilgi birikim inin tem elinde yatan asl neden insann doal
renm e ve aratrm a m erakdr. Etim olojik olarak felsefenin
gerek" bilgiyi elde etm ek in yrtlen dzenli, sistem li ara
trm a" gayreti olduunu sylem itik. Aratran kim se neyi bilip
neyi bilm ediini bilir, yani o bilgisinin snrlarm bilm ek duru
munda olan ve ayn zam anda bu snrlan bilginin lehinde geni
letm ek arzusunda olan insandr. A ratnc bildiklerini sorgula
m ay ve de bilm ediklerini, soraca uygun sorular ve takip ede
cei doru yntem lerle ortaya koym ay ilke edinen kiidir. O bu
tavnyla bilim sel phenin gerek uygulaycsdr.
Felsefe aydnlanmadr. Aydnlanm a h er tr bilgi, kanaat ve
nanc akim alfanda bilin alanna karmak, herkesin anla
yaca ve kabul edecei genel geer bir bilgi haline getirm e de
m ektir. Kantm anlad ekliyle aydnlanma, insann dm
olduu kt durum dan kendi kendisini, yine kendi aklna da
yanarak ku rtarm asfdr. Bireyin z-bilincine kavum as ve by
lece de kendini gerekletirebilm esi ancak felsefi aydnlanm a ile
mmkndr.
Felsefe gerekelendirm e ve tem ellendirm e dem ektir H er tr
fik ir ve iddia salam , tutarl bir tem ele kavutuktan, ksacas gerekelendlrildlkten sonra felsefi b ir bilgi olur. Tem ellendirm e o
u kez felsefi bilginin arkasnda", ona geerliliini salayan ve
bylece de bu geerlilie kar yneltilm i her bir pheyi orta

14

N iin Felsefe

dan kaldran, daha fazla sorgulanam az bir ilke ve odak talep


eder. Bu nedenle tem ellendrilem eyen hibir iddia ve nerinin
felsefi olm as mmkn deildir.
Felsefe eletirel b ir reflekslyondur. Eletiri (kritik) her tr
yanl yarg ve tem ellendirm elerle, doruluk iddialarm akl sz
gecinden geirm ek, doruyu yanltan ayrm a ilem idir. Felsefe
gerekte bilim lerde olduu gib i yeni bir bilgi kefetm ez, daha zi
yade eldeki m evcut bilgi zerine bir bilgidir. Ancak o m evcut bil
giye pheci ve eletirel bir adan yaklar. Bunu da kavram lar
ve o kavram lar zerine bina ettii teoriler araclyla yapar. F el
sefe ilkin felsefi olm ayan tecrbe ve dnceler, sonra da bizzat
kendi zerine derin bir dnce, refleksif b ir eletiri veya eleti
rel reflekslyondur.
Felsefi eletiri, siyasi veya gnlk kavga! adan farkl olarak,
herhangi bir konuyu toptan reddetm e, u veya bu tedbire kf
retme, yaln bir nkar veya hakaret deildir. zellikle toplum sal
adan bakldnda eletiri, hakim fik ir ve ideolojileri, davran
kalplan ve sosyal ilik ileri yaln geleneksel tarzda kabul etm e
yen, daha dorusu, onlan akln szgecinden geirm eden doru
veya yanl olarak nitelendirm eyen felsefi tavnn addr.
Felsefe retilm ez, y a p lr". Felsefe herhangi bir zel bilim g i
bi retilem ez, nk onun konu ve problem atii her bilim i ilgi
lendiren disiplinler aras bir nitelie sahiptir, am a ayn zam an
da onlarn bilgi ve yntem lerini de sorgulayan b ir refleksiyondur. Bu noktada felsefe eitim inde karlalan problem lere k
saca deinm ek faydal olacaktr.
Nasl tm bilim ler kendi sahalarndaki aratrm alarla srek
li b ir balant iindeyseler, ayaklan yere salam basan felsefe
eitim i de mmknse farkl yntem kullanan birka bilim le ya
kn dirsek tem as iinde olm aldr. Bunu felsefe zerine tarihsel
bilgi takip etm elidir. Felsefenin tarihsel bilinci kendine m al et
tikten sonra, gem iin dnrleriyle eletirel bir yzlem esi,
diyaloga dayal b ir felsefe yapm a iin vazgeilm ezdir. Felsefe ta
rihine olan ilgi yalnzca reti ve akm larn bilgi baznda sunul
m asndan ibaret olm am aldr; tarihi m etinler her b ir felsefi ko
num a veya tartm alm kar muhatab kabul edilerek gerek

G iri

15

bir diyalog ortam var edilm elidir. Tem el, eleraentar bilgi ren
m enin yannda, konuyla ilgili sistem atik, iyi dzenlenmi bir
tartm a ve dnce alveriine ihtiya vardr. Bu da ancak
eletirel, pheci, zm lem eci ve nihayet btncl ve tem ellen
dirilm i bir tarzda felsef bilgiyi ortaya koym akla mmkndr.
Unutmamak gerekir ki her tartm a, konuma ve fikir deiimi,
Sokrat bir tabirle, bilgiyi dourucu ebelik sanat anlamnda
bir diyalog deildir.
Felsefe eitim inde zellikle retici ve tarihi klasik m etinleri
tem ele almak gerekir. Bu erevede rnein Platon'un (Apologie,
K ritos, Phaldon, len ve D evlet gibi) diyaloglaryla balam ak ve
Aristotelesin Nikom akhos E ti i ve Politikasyla devam etm ek
doru bir seim olacaktr. Bunun yarm da her felsefi devrin ken
dine has artlan gz nnde bulundurularak salkl tercih ve
yntem ler kullanlm aldr.
Ksaca, felsefe dier bilim ler gibi renilem ez ve retilem ez.
Felsefe yaplr, daha dzgn b ir ifadeyle, ancak felsefe-yapm a
retilebilir. Felsefe-yapm ay renm ek demek, felsefi anlayn
olum as iin gerekli bilgi ve beceri ile donanarak, felsefi tehis
ve nerilerde bulunabilm ek dem ektir. Bunun iin uygun yntem
ve tartm a tekniklerini kullanm ak arttr. Bu anlam da felsefe
yapma bilim den ziyade bir sanaTtr ve tm dier sanatlar gibi
denenir, renilir, retilir: bilisel olm aktan ok pragm atik ola
rak icra edilir.

Felsefenin Konusu, devi ve bilimsel levi


Felsefe, yukarda da belirttiim iz gibi, ok deiik alardan
gzlem lenebilir. Bu nedenle her ekoln felsefeye ykledii ilev
tem elde kendi bak am yanstr.
M odem ada doa ve deney bilim lerindeki ba dndrc
gelim eler tek tek bilim lerin felsefeden koparak bam sz bir
bran (alan) olm as neticesini dourur. Bu durum hakl olarak
felsefenin kendisine has bir konusunun kalp kalmad, hl
ona bir bilim denilip denilem eyecei sorularnn sorulmasna
yol aar. Hatta baz dnrler felsefeye gerek kalm adn, ar
tk devrini tam am ladm ak bir ekilde dillendirm eye balar

16

N iin Feieje

lar. Deneysel bilim lerdeki gelim elere paralel olarak, niin felse
fi bilginin bilim sel bilgide olduu gibi objektiflik, doruluk, ba
ar ve ilerlem e ltleriyle deerlendirilem edii, ayn konuda
farkl hatta birbirine zt grlerin hkm srd eletiri ko
nusu olur. Bu aslm da felsefenin de ana problem lerinden biridir
ve felsefe tarihi boyunca byk filozoflar yeni bir tem el ve yeni
bir yntem gelitirm ek suretiyle kendi zm nerilerini ortaya
koym ulardr. Kant'n transendental eletirisini. Hegelln idealdiyalektiini. Bergson'un sezgiciliini, Popperm eletirel rasyo
nalizm ini ve Heldeggerln varoluuluumu bu ekilde anlamak
gerekir. Keza herm eneutik, sosyolojik, yapsalc ve dil-anallzci
yntem ler bir bakm a felsefe sahasnda ortaya kan yeni prob
lem lerin mmkn zm yollan olarak deerlendirilebilir.
Yirm inci yzyla geile birlikte kendi ura sahasnn me
ruluuna kukulu yaklam a felsefenin en tem el problem i olur.
G eri Descartes, Leibniz, Hume, Kant ve H egel gibi filozoflar ye
niada felsefeyi salam bir tem ele oturtm ay baarm lard, an
cak zam anla kendilerinin bu felsefi etkinliinin bizzat sorunsal
olaca akllarna bile gelm em iti (kr. H onneth 1999,479). Bylece 20. yzyln sonunda felsefenin en nem li ura, bizzat
kendi konu, ama ve ilevine ynelik, hatta btnyle varlk
hakkm nereden aldn irdelem eye ynelik eletirel ve kafa kurcalayc sorulara cevap aram ak oldu.
Durup dururken hibir bilim kendi varlk m eruiyetini, ne
m ini, faydal olup olm adm sorgulam aya kalkmaz, dolaysyla
niin felsefe?", niin tarih veya sosyoloji?" gibi sorular normal
bir durumda yneltilecek sorular deildir. Bu tr sorular pato
lojik bir halin, Lbbenin tabiriyle, kltrel bir kn emare
leridir (bkz. Lbbe 1978, V). Ancak genel olarak bakldnda
m eruluk sorusu veya krizi felsefenin kendi m ahiyetinden kay
naklanan ve ona srekli olarak elik eden en zgn problem le
rinden biridir. Heideggerin Felsefenin S onu m akalesiyle tm
arln hissettiren ve Adom o'nun N iin Hala Felsefe?" adh ya
zsyla h z kazanan niin felsefe? sorusuna s rf 1945-1977 yl
la n arasnda 692 yazl m etinle cevap verilm esi, konunun felse
fe asndan ne denli nem li olduunun en bariz gstergesidir.

Giri

17

Niin felsefe?" sorusu, niin felsefe yapyoruz, amac nedir,


ne ie yarar, niin felsefeye ihtiya duyarz?, tarznda tasviri ola
rak anlalabilecei gibi, niin felsefe yapm ak zorundayz? ek
linde norm atif olarak da anlalabilir. Tm bu sorular bizim fel
sefeden ne anladm za bal olarak cevaplandrlabilir.
nsann ruhsal alm giderm ek nem li bir felsefi grev ola
rak karm zda durmaktadr. Bu balam da felsefenin devi, bi
lim lerin bilgiyi para para etm eleri neticesinde doan kopuklu
un genel bir dnya ve insan tasarm oluturmadaki yetersizli
ini giderm e olm aldr. B ir baka ifadeyle filozofun grevi, haya
tn anlam ve deerine dair bilim ler tarafndan ksm en ya da hi
cevaplandrlm ayan sorulan yneltip cevaplandrm aya al
maktr. Bu, insan olmamzdan, belli bir kltrel ve sosyal yap
iinde yaamamzdan, yaam la ve lmle, sevinle ve elemle,
iyiyle ve ktyle, zgrlkle ve zorunlulukla kar karya kal
mamzdan kaynaklanan kanlm as mmkn olm ayan bir so
rumluluktur.
Baumgartner ve Hffe felsefenin grev ve ilevini drt tem el
sahada ele alp incelen 1) bilim sel sah a 2) toplum sal planlama
sahas, 3) insan varlnn anlam sorusuyla ilgili saha, 4) felse
fenin asl amacnn gerekletin sahas; eer felsefeyi bilginin
yntem sel olarak belirlenen form u ve ayn zam anda insann, ba
at insanlk desine (Humanen) bal etkinlii IBaum gartner/H ffe 1980,271) olarak anlarsak. Bilim asndan felsefenin
ilevi, hem bilim sel disiplinler hem de aratrm alar iin yeni bir
kim lik (Identitaet) oluturmaktr. Bu erevede onun grevi de,
gerek aratrclarn gerekse reticiler ve renenlerin farkl et
kinliklerinde refleksiyoner bir anlaya erim eleri iin, bilim lerin
nsancl ve yntem sel anlam perspektifinde eletirel, ama ayn
zamanda norm atif bir bilim teorisi kurmaktr. Toplum sal plan
lam a sahasnda felsefenin ncelikli amac, pratik felsefe olarak
anlald srece, insanlk idesine toplum sal planlam ada geer
lilik kazandrmaktr. Felsefe toplum sal planlam ann teori ve
praksisini insanlk idesi dahilinde aratrm aldr(.Baumgarfner/H ffe 1980, 266). nsan varlnn anlam sorusuyla ilgili
olarak felsefe, anlam kazandrma, m utluluk ve zgrlk teme

18

N iin Felsefe

linde norm ve davran ekillerinin kurucu taslan" oluturm a


grevini stlenm elidir. Felsefi etik, yenian eritii refleksiyon
seviyesine paralel ve ada yaam tarzna uygun ekilde ahla
ki tem el zihniyeti tartm al, tartablm eli ve onu (hogr ve
dayanm a gibi klasik erdem lerin yannda) m utluluk ve zgr
lk ilkelerinden hareketle tem ellendirerek gelitirm eli, gelitire
bilm elidir" [Baum gartner/H ffe 1980, 270).
Bilim lerin btnyle felsefenin yerini alm as veya onun ko
nu ve grevini stlenm eleri mmkn deildir. Bilim ler kullan
dklar yntem in doruluk ve uygunluuyla ilgilidirler, ancak
hibiri doruluk ve uygunluun ne olduu veya doruluun l
t sorunuyla ilgilenm ez. Daha da nem lisi, tm bu bilgilerin
insann btnl asndan ne anlam tadm veya herhangi
bir am a ve anlam balantsn?" ortaya koyacak durumda deil
ler. Bilim lerin tm eitliliine ram en ve tam da bu yzden bi
lim lerin eletirisi diye adlandrabileceim iz kuatc bir refleksiyona ihtiya vardr. Bu yzden felsefecinin insann tarihsel var
lndan kaynaklanan tm mmkn problem lerin tek tek bilim
lerin bnyesinde gerek manada tem sil edildiinden phe et
m esi doal karlanm aldr.
Ancak felsefenin daha fazla speklatif bir masa ba ura
ve bilim lerden kopuk bir disiplin olarak varln devam ettire
m eyecei aikardr. Yani felsefe deneysel bilim lerin sonularm
gz nnde bulundurmak, zellikle sosyal bilim lerle sk bir
grup alm as erisine girm e zorundadr. Felsefe asndan ba
kldnda nem li bir nokta da, bizzat felsefenin kendi bilim sel
ve teorik seviyesini muhafaza iin bilim sel aratrm alarla dolay
sz balantsn srdrmesinin gerekliliidir, aksi takdirde ken
di tarihinin ve speklatif kurgularnn iine saplanp kalmaktan
kurtulamaz. Bu arada hatrlatm ak gerekir ki, felsefenin kendi
alt dallarnda (doa-, hukuk-, dil- ve sanat felsefesi gibi) an
kurumsallamas paralanm lnn trajik durumunu artr
maktan baka bir ie yaramaz. Bundan dolay felsefe kendi ger
ek ilevini ancak zel bir disiplin olarak varln srdrerek
yerine getirebilir.

Giri

19

Felsefenin bilim lerle ilikisi ve bilim sel ilevinin ne/nasl ol


m as gerektii konusunda zellikle ada Alm an felsefecileri
gz nnde bulundurularak u ekilde b ir snflandrm a yapla
b ilir
1. Felsefeye doa ve insan bilim lerinin gelitirilm i b ir metateorisi ilevini ykleyenler. Baumgartner, Staudinger ve Acham
gibi ada Alm an felsefecilerinin yannda Popper, Kuhn ve Feyerabend genel olarak bu erevede deerlendirilebilir (bkz. O elm ller, 1988, 169 vd.J. Bu dnrler deiik seviyelerde farkl
yntem ler kullanarak aratrm alarm tarihsel erevede, bilhas
sa bilim tarihinin nderliinde yrtrler. Felsefi ve bilim sel te
oriler arasndaki benzerlik ve farkllklar ana ilgi odaklarn olu
turur.
2. Felsefeyi bilim (le)in bilim i olarak, bilim in, teknolojinin,
ekonominin, kltrn, bilim -d ve bilim sel b ilgi enformasyo
nunun kopleks srecine gre dzenleyen ve ynlendirenler.
Zim mer ve Spinner bu gruba dahildir. Endstri toplum lannda
enform atik bilgi tm sahalarda srekli artan bir tarzda ve kk
l bir ekilde deim ektedir. Felsefe bilim lerin bilim i olarak u
anki felsefe ve bilim teorisinin mrn doldurmasndan sonra
yeni bir dzenleme ve ynlendirm e ilevi stlenm elidir. Byle bir
program felsefeyi ada toplum ve bilim sahasnda yeni bir n
derlik ve ynelim m erkezi yapacaktr.
3. Oelmller, Piepm eier ve W elsch gibi, felsefeyi, bilim -m itosbilgelik geninde insann bilgi ve eylem leri iin zel b ir ynlen
dirm e bilgisinin kurucusu ve gelitiricisi olarak gren dnr
lerin oluturduu grup. Bunlara gre felsefe bugn bile sontem ellendirm e olm akszn gnlk hayattan, bilim den, sanattan ve
esasl ynelim bilgisinden farkl olarak, zel bir felsefi ynelim
bilgisi gelitirebilir ve bu da b ilgi ve eylem iin nem li, o lde
de zorunlu olabilir.
4. Felsefeyi varlk zerine prae-, yani postm odem aratrma,
bir baka ifadeyle gnostik m anevi bilim leri elde etme ura ola
rak anlayanlar. Bu grn tem silcisi Honnefelder ve W etz gibi
baz dnier, m odem bilim lerin tek bam a gerein bilgisini

20

N iin Felsefe

elde etm eye ve de nsan aklnn her eyin tem elinde yatan varl
tanm aya elverili olm adna inanrlar.
im di bu snflandrm adaki, zellikle ilk ki ktaki grleri
nce Kam bartel ve Funke, sonra da Yeni Pozitivizm akm asn
dan biraz daha yalandan inceleyelim . Felsefe geri, Kambarteln
da belirttii gibi, kesin b ir bilim deildir, ama bilim lerde ke
sinlik elde etm e abasdr" (Kam bartel 1974, 6). Kam bartel daha
da ileri giderek, felsefe in zel b ir konuya (nesneye) ihtiya yok
tur der. Onun soru ve problem leri daha ziyade zel bilim lerin
tezlerinden kaynaklanr (Kam bartel 1974, 15). Buna gre felse
fenin grevi, zel bilim lerin olgusal yntem lere bal olarak olu
turm aya altklar tem ellendirm e grevlerini gn na kar
m ak ve onlarn gerekleim im kanlar zerine kafa yormaktr.
Ayn konuda Funkenin Mainz niversitesinde sunduu konfe
ranslarda verdii cevaplan ksaca buraya aktarm ak istiyorum:
Felsefenin nesnesi tam olarak, tek tek bilim lerde ileri srlm
olan, 'kantlanm am olarak kabul edilen kantlam alardr'"
(Funke 1966,83). Genel anlam yla felsefe hayat alanyla, inan
la, ideolojiyle, bilim le ilgili anlaylarn eletirisi, kontrol, d
zeltm esidir (Funke 1966.. s. 84). Fakat felsefe daim a eer ise
... o zaman balantsnda varolur, m utlak kurallam taslaklar
da deiT (Funke 1966, 85). Felsefenin grevi gvenilir kanaat
tem elinin daim a gelitirilen tekrarnda kendini gsterir ve felse
fenin amac [daima] yineleyid-eletirel kalr". (Funke 1966, 86).
Felsefe sreklilikteki eletirel refleksiyondur (Funke 1966, 87).
Felsefe gelien bilginin srekli, radikal, esasl aydnlanmasdr
(Funke 1966, 88). Felsefe yapm a Platondan Kant'a ve Husserle
soru sorabilm ek ve soru sormak zorunda olm aktr, her eyin ka
nlm az bir tarzda anlalr olduu yerde bile (Funke 1966, 89).
Bylece Kambartel ve Funke felsefeye daha ziyade bilim sel bilgi
nin genel yaprm ve genel anlam kazandrmann eletirel refleksiyonu olarak bir ilev yklerler.
am zda bilim ve felsefe arasndaki tartm ann ou kez
odak noktasnda bulunan Yeni Pozitivistlere gre felsefe, deil
dier doal ve deney bilim lerim , kendisinin b ir alt dal duru
m unda olan etik gibi bilim lerin sahasna giren problem leri bile

G iri

21

inceleyem ez (kr. Noack 1972, 80 v.d.). nk onlara gre felse


feciler artk kazuistik olarak baka nsanlarn nasl davranma
lar gerektiini buyurmak durumunda deiller, kald ki geerli
ahlakn her devir ve toplum iin ayn olm as da mmkn deil
dir. Bu yzden ahlaki norm larn okluu ve eitlilii imdiden
psikoloji, antropoloji ve sosyoloji gibi, ahlaki bilincin deim esi
nin nedenlerini aratran eitli bran bilim lerinin problem ala
nna girm itir. Keza ayn durum hukuk-, devlet-, tarih-, din fel
sefesi ve pedagoji gibi branlar iin de geerlidlr. M etafiziin h
l ilk felsefe" olarak uzun sre kabul edilen tem el bilim " sfa
tyla geerli olm as mmkn deildir. Bunun im kanszl kendi
durumundan, kendi iddialarm yine kendisinin rtmeye kalk
masndan dolay dt elikiden bellidir. Dorudan varla,
hilie, olua, yaam a, ruha, Tanrya kar yneltilen sorular ise
szde problem lerdir ve bu sorulara kar pozitif, genel geer bir
cevap verm e im kan yoktur. Bu ve benzeri itirazlar dikkate aln
dnda felsefenin bilim ler karsnda nasl bir ilevi kalabilir, ya
da bir baka ifadeyle, hl felsefenin kendine has bir nesnesi ve
ya konusu kalm m dr?
im di, eer felsefenin sorgulanabiliiiine dair argmanlara
hak verilirse, genye felsefeye kendi tarihini aratrm aktan ba
ka bir konu" kalm yor. yle ya. bilim lerin son derece branla
m as neticesinde felsefeye kalan biricik grev, Comte'un da be
lirttii gibi, evrensellik iddias, yani tek tek bilim lerin ansiklo
pedik zetini sunmaktr. B ir baka ifadeyle, bu durumda felsefe
ancak, m etodoloji ve bilim teorisinin bran bilim leriyle olan sk
ilikisinin dzenli b ir zetim sunmak veya deerlendirm esini
yapm ak grevi kalr.
Ancak bu tarz bir yaklam felsefeyi bilim in hizm etisi" konu
muna drmez m? rnein benzer bir u gr bugn m odem
sosyoloji tarafndan tem sil edilm ektedir. Buna gre felsefe genel
bir toplumsal grev, yani ideolojiyle zdetir. Bu demektir ki fel
sefi dnce zel bir toplum sal durumun ifadesidir. Her sosyal
grup kendi konumuna uygun kavramlar, ayn ekilde yntem ve
dnce tarzlar gelitirir. Her dnce tarz, felsefi veya klt
rel rn, kendilerini oluturan ve varlklarm ona baladklar

22

N iin F elsefe

belli bir gruba aittir. O zaman her dnce tarz veya kalb bir
ideoloji oluyor. Bu yaklam belli lde doru olabilir, ancak yal
nzca belli bir sosyal gruba gre dzenleme yapma yeterli deil
dir. Horkhelm er'in de belirttii gibi, ok daha esasl derin bir yol
zlemek, sosyal gruplarn bizzat anlam m bulaca tarihi bir s
reten hareket etmek gerekir (bkz. H orkheim er 1968, 270 vd.).
Gerekten klasik toplumlarda var olan ahlaki ve siyasi deerlerin
hom ojen dnyas m odem ala zlnce felsefeye, zellikle pra
tik felsefeye yeniden ykl bir grev dmektedir, (bu konuda ge
ni bilgi iin bkz. Lenk 1978, 35-70; Riedel 1972-4).
Pozitivizm , bilim sel aratrm a sonularnn deer yargsndan
uzak olarak deerlendirilm esi gerektii ilkesine dayanmakla
hakl olabilir. Ancak elde edilen bilim sel verilerin veya bilim in
insan hayatnda bir g, daha dorusu politik bir g olutur
duu da yadsnam az bir gerektir. Dolaysyla bu bilim sel so
nular toplum ve birey asndan farkl ekillerde manlpule edi
lebilir ve tehlikeli sonular dourabilir. ada bir filozofun da
belirttii gibi, teknik ve bilim oktan ideolojiolm utur
(kr.Haberm as 1968, 287).
D ier taraftan daha im diden bilim ler incelem e alanlarnn
snrlarm belirlem ede ortaya kan krizler nedeniyle, kendi var
saym larm sorgulamaya baladlar. Fizik sahasnda Nobel d
l sahibi Heisenbegin tespiti bu balam da dikkate ayandn
D oa-bilim sel bilginin nesnesi doa deil, onun hakkmdaki bilgim izdir. Bu bilgi bize gerekte doayla lgili deil, aksine (yalnz
ca) insani sorgu vastasyla varsaylan doaya dair bir resim sunar"(H eisenberg 1955, 21). Heisenbergln szlerini u ekilde de
anlam ak mmkn: Felsefi refleksiyon problem atik olan tmn
aydnlatlm asn tem in edebilir ancak eer ncelikle bu tmde
bilim ler tarafndan paralanm olan gereklik bir araya getirile
bilirse. Bu gerei W elzsaecker farkl b ir ekilde dile getirin
Een insan nedir? sorusu cevaplandnlam azsa, doa bilim i ta
nm lanam az" lWeizsaecker, 1957, 60).
Sonu olarak felsefe kendi tarihsel kim lik ve m irasm inkar
edemez. Bu nedenle o. dnya bilgeliine erim e yolunda mevcut

G iri

23

bilgileri akln szgecinden geirerek genel, sistem atik ve gerekelendirilm i bir bilgiyi, yani bilim lerin bilim ini" oluturma a
basndan vazgememelidir.
Felsefe, her biri kendi asndan topyekn varl kavrama,
anlamlandrma iddiasnda olan m itoloji, din, sanat vb. sahalara
srtm dnemeyecei gibi, bunlardan herhangi birini kendi yeri
ne ikame ederek, logosu arka plana itecek bir naivlie de demez. Bu balamda felsefenin grevi inan, anlay ve zihniyetle
ri ak, nyarglardan arnm bir ekilde deerlendirmek, ger
ek aydnlanma ve irade zgrln engelleyen kabulleri ayk
lamak olmaldr.
Keza felsefe ne bilim e ram en yoluna devam edebilir, ne de
kendini bilim in hizm etisi konumuna indirgeyebilir. eitli bilim
dallaryla ortak, koordirjeli alm a yollarnn aranm as hem fel
sefe hem de bilim lere nem li yararlar salayacaktr.
Felsefe, m evcut bilgi zerine sorgulayc, aratrc, eletirel
bir refleksiyonla yaplr, ancak bunlar tek bana asla felsefenin
am ac deildirler, olsa olsa felsefenin asl amacna, yani klasik
lem i bir tanmlamayla, dnya, insem ve deerler hakknda ge
nel geer, tem ellendirilm i bir bilgiye erim ede yardm a olabile
cek yntem lerdir.
Felsefeci, gnlk m agazin yorumculuuna yeltenm eksizin,
iinde yaad devir ve topluma, kamuoyunu yakndan ilgilen
diren olaylara kar duyarl olm ak zorundadr. Bu erevede o,
sosyal adalet ve eitlik, zgrlk ve bireysellik, iyi ve baarl bir
yaam v.b. konularda tem el taslaklar ortaya koyabilir, koym al
dr da-

24

N iin Felsefe

KAYNAKA

Aristoteles: Metafizik, (bers. V. H. Bonltz), Relnbek bel Hamburg 1976.


H. M. Baumgamtner/O. Hffe: ZurFunktion der Phllosophle, n: Was st
Phllosophle? (hrsg. K. Salamm). Tblngen 1980.
G. Brand: Rolle und Funktlon der Phllosophle, n: Wozu Phllosophle?
(hrsg. H. Lbbe), Berlin/New York 1978.
R. Bubner: Was karn, sofi und darfPhllosophle?, n: Wozu Phllosophle?
(hrsg. H. Lbbe). Beriin/New York 1978.
G. Funke: Beantwortung der Frage, welchen Gegenstand dle Phllosop
hle habe der ob sle gegenstandlos sel (Malnzer Unlversltaets-Reden 26), Malnz 1966.
J. Habermas: Erkenntnls und teresse, Frankfurt 1968.
M. Heldegger: Das Ende der Phllosophle und dle Aufgabe des Denkens,
in: Heldegger: Zur Sache des Denkens, Tblngen 1969, S. 61-80.
W. Heisenberg: Das Natubild der heutlgen Physlk, Hamburg 1955. S.
21, aus: H. Noack, Allgemelne Elnfhrung n dle Phllosophle
1972, S. 110.
A. Honneth: Wozu Phllosophle? Antworten des 20. Jahrhunderts ln der
Dlskusslon, n: Deutsche Zeltschrift fr Phllosophle, 47. Jahrgang 1999. Heft 3. S. 479-490.
M. Horkhelmer: Dlegesellschaftliche Funktlon der Phllosophle, aus gew.
Essayys, Frankfurt/M 1968.
F. Kambartel: Was st und soll Phllosophle?, Konstanzer Unlversltaetsreden (hrsg. v. G. Hess), Konstanz 1974.
H. Lenk: Phllosophle als Fokus und Forum, ln: Wozu Phllosophle? (hrsg.
H. Lbbe). Berlln/New York 1978
H. Lbbe: Wozu Phllosophle? Aspekte elner aergeiichen Frage, n: Wozu Phllosophle? (hrsg. H. Lbbe). Berlln/New York 1978, S. 127148.
H. Noack: Allgemelne Elnfhrung n dle Phllosophle, Darmstadt 1972.
W. Oelmller (Hrsg.): Phllosophle und Wlssenschaft Paderbom/Mnchen/Wlen/Zrlch 1988. S. 79-93, 169-171.
M. Riedel (Hrsg.): 1972-4. RehabUltlerung der praktischen Phllosophle.
Bd. 1. Geschichte, Probleme, Aufgaben. Frelburg 1972, Bd. 2.
Rezeptlon. Argumentatlon, Dlskusslon. Frelburg 1974.
C. F. V. Weizsaecken Das Naturbild der heutlgen Physlk, Frankfurt/M
1957, S. 60, aus: H. Noack, Allgemelne Elnfhrung n dle Phllosophie 1972, S. 110.

Felsefe ne yapabilir, ne yapmaldr, ney! umabilir?


Rdiger BUBNER

Ahi I see - in at the palace door one day,


Out at the wlndow the next. PhUosopher. slr?*
Charles Dickens, The Plckwlck Pape s

Felsefe srekli bir m eruluk krizi iinde bulunmaktadr. Biz


zat aratrm am olan hi kim se, sa f dncenin ne olm as ge
rektiini henz anlayabilm i deildir. Bu nedenle o, asla baka
trl olm ad.
Daha Plato Gorgias'da, Aristophanesd alayla bulutlar diya
rna itilen, ancak sonra da Atina toplum u tarafndan genleri
yoldan karm a sulam asyla bedenen yok edilm eye kalklan
Sokrates'e, devlet ileri gelenleri ve gerekten yararl yurttalarn
yannda saygn bir yer var etm ek iin abalam t. M eruluk kri
zi nihai olarak en st seviyede bir hkm et darbesiyle zlr.
lk defa, eer filozoflar kral olursa, susturulam az soru daha faz
la gndem e gelmez: niin felsefe? Felsefe, biricik m eruluk m er
cii saylm a ve bylece de hakllatrm a sorularna dair tm kay
glarm giderm e durumunda ne Platon ne de sonraki devirlerde
olabildi. Aristoteles sa f teori araclyla tannlannkine benzer bir
saygnlk kazandrm ay denedi. Sonrasnda felsefenin teolojinin
klesi olarak hayatm idam e ettirdii, nihayet yenian balan
gcndaki doal bilim sel ve teknik gerdderle badam aya al
t yzyllar vard. Hant felsefeyi ylesi acnas bir durum da bul
du ki, iflas etm i m etafizie bel balam ak yedi, b ir artla ki, o
bizzat akl vastasyla radikal bir eletiriyle yeniden ina edile
rek, gelecekte bir bilim olarak ortaya kabilsin. Transendental
varlk gerekelendirm esiyle felsefe b ir sre olduka iyi yaad, ta
k i z ortaya kana ve 19. yzylda soru tekrar g kazanana ka
dar: niin hl felsefe?
Bir gn bir saray kapsnda.
Bir gn pencerenin dnda. Filazof. efendim?

26

N iin Felsefe

Esasnda bugn bile her bir phenin basks altndayz. Fel


sefe gibi bir eyin hl varolm as ve ne ie yarayaca eklinde
ki aktel hayret, benim gzm de Hegel sonras dnemde meru
luk tem elindeki krlm aya kar ortaya kan btnyle geici
bir durumdu^ B ir yandan tarihi ve politik praksls, dier yandan
da doa bilim lerinin yaygnlaan baarlan, felsefi zbilin krizi
nin yeni bir devresi olarak kapnn eiinde duruyor. Geri praksis postulat gkyznden yere inm iyor, o dncenin gereklelm inin lan olarak, zamanm dnce ile kavramak iddiasnda
olan H egelci felsefe ile geriliyor. O zam andan beri felsefenin bir
blm dnya tarihinde gerekli inanrln, eer bu herhangi
bir tarzda felsefi bir anlay ise, en yksek tarzda elde etti. An
cak bir bilim in faktumunun alternatifi de dolaysz yeni bir kana
at ortaya koyam yor. M ant ilkin bir bilim teorisi olarak kullan
m ak isteyen H egelin rencisi K. Fischerdl. Bylece felsefenin
m eruluk borlanan devri, kurulu ve h er ynyle rasyonellik
paradigm as olarak tannan bilim lerde ilan edilir. Pratik nem in
parolas ve bilim sel ilerlem e dahilindeki artk varlk (residualeJdstenz), felsefenin 19. yzyldan aktarlan m eruluk krizi belitileridlr.
Buna gre benim birinci tezim udur: M eruluk k rizifelsefeye elik eden srekli b ir grnm dr. Felsefe varolduundan be
ri niin-sorusu onu b ir glge g ib i takip etmektedir. Burada tarih
sel olarak yeni b ir ey grm ek bir yanlgdr. Yine de meruluk
kavgasnn ada ekilleri 19. yzyldan kaynaklanmaktadr.
M eruluk krizinin kdem inin belirlenim inde hibir ekilde,
zam anla sre am na uram soru tarznda b ir ih m alkarlk
mazeret olam az. Buna karn tarihi gzlem , felsefenin meruluk
krizini ciddiye alm as ve bizzat srekli olarak yenilem esi gerek
tiini sylyor. H er halkarda ben soruyu adil bir ekilde, ya
btnyle felsefe d ya da felsefeyle en kk bir ilgisi yoktur
eklinde karara balayabilecek bir yarg m ercii grmyorum.
Felsefe kendi tarihinden, toplum sal neme sahip veya bilim sel
olarak doyurucu olan harici sorulan her zam an basit b ir ekil
de bir kenara atam ayacam renm eli, eer o bu t r sorulan

Felsefe ne yapabilir, ne yapm aldr, ne um abilir?

27

kendi asndan da ortaya koyam yor veya bizzat akli nedenler


den dolay kabullenemiyorsa. Felsefenin nemi zerine felsefe
nin haricinde veya felsefi dnceleri reddetm ek suretiyle yarg
da bulunulamaz. Bu tr tehditlere kar felsefe kendini savun
m ak zorundadr. Ya niin felsefe? eklindeki soru sorma ve s
radan insann anlam a yetisinin sarsntya uramas, felsefe iin
en az herhangi bir bilim iin olduu lde bir argman deeri
tam aktadr. Bakalarnca paylalm ayan bir alk altnda ge
nel olarak yi grnml bir m ahiyete erim eye alan felsefe
nin yaps daha ziyade gvensizlik arz etm ektedir.
Burada ben kendilerince btnyle hakl olan ekonomik,
yksek politik ve bilim sel ideolojik bak alarndan sz etm iyo
rum. Ben felsefenin hakllatnlm asm a ynelik kavgann yr
tlebilecei seviyeden bahsediyorum . Felsefe asla kendisinin
tem sil edem eyecei beklentiler ortaya koym am aldr, nk
bunlar dogm atik deerlendirm e ve tem ellendirm e yeteneinden
mahrum kanaatlerden kaynaklanm aktadr. O. oluum una d
nsel olarak bizzat katlm ad karara mahkum edilm em elidir.
lkesel olarak felsefe d ltlere dayal bu saknmann dnya
bilgeliince dorudan belirlenen m utlak bir kibirle ilgisi yoktur.
O daha ziyade, m antki olarak felsefe yapm a eylem inin olduu
yerde, yani tamda, grnte gerekli deilm i sanlan, sorularn
sorulduu yerde ve sradan akim oktan doyurulm u olduu
yerde, nedenlere erim ek istendiinde ortaya kar. Eer varlk
m eruiyeti erevesindeki tartm alar dndaki bu tr eylemler
bir zorlam aya (Octroi) tabi tutulursa, felsefe yapm ann uzman
sorgucu tavrna toslanm olur. Buradan hareketle ikinci tez
oluur: M eruluk sorusu, felsefen in tartm a ve yarglamadan
uzak duramayaca en zgn konusudur.
Felsefi etkinlie kar yneltilen en eski itirazlaradan biri
uzunca tarih ve saknlr snrl son oluturm ada kendini gste
rir. Norm alde bir disiplin trnn dierlerinden daha uzun s
reli olm asna ram en hi bir ilerlem e kaydedem eyii dnle
mez. Gem iten beri sregelen devlerden hibiri zlm g
rnm edii gibi, daha ziyade srekli bir yanlg ve okul kavgalan
hkm srmektedir. Tehislerin tem elinde yatt olgular tart

28

N iin Felsefe

m aszdr, ancak onlar btnyle fa ik l yorum lanm ak zorunda


dr. Felsefeye kar srekli yenilenen lgi, geriye dnldnde
kesin olan hibir eyin um ulm ad eski m ahir phecilii red
detm ektedir. Deien devirlerin entelektel ve toplum sal gelii
m inin fa ik l durum larnn, bilim ler aras karlatrm alarn d
zenli olarak felsefi refleksiyona bavurm as deneyim i, yerleik
bir brann p ozitif sonulan toplam ndaki geliim dncesinin
altnda deerlendirilem ez. Hep ayn ey szkonusu oldu
undan felsefeyle bir ey elde edilem ez kanaati eski Sokratik bir
bilgidir ki, bu ironide yanl um m alarn reddi sakldr.
Neden acaba felsefe bilim ler gibi ilerlem iyor? Tm yle felsefi
dncelerinden bam sz olarak meydana gelm em i olan yeni
bilim , tarihsel ve bilim sel teorik tartm alarn bir sonucu, bilgi
nin dorusal evrim ine dair esasl bir phede vcut bulmakta
dr. Her zaman bilim lerin ilerlem esi noktasnda tercih edildii g i
bi, ilerlem enin aklla zde olduuna daha fazla inanlm yor. Her
halkarda ak tarihine uygun olarak felsefe ruhun ilerleyen de
il, aksine srekli bir etkinliidir. Bu yalnzca evrim le olan Praeokkupation vaktinden nce yaplm a nedeniyle yetersiz olarak
kabul edilebilir. Gerekte tarih felsefenin kaderi deil, aksine do
asnn ifadesidir. Tarihin tayclar tm gereklik teorisinin
tmn nce yava yava hatalar zerinden tecrbe ettiklerin
den insann yetersizliine dayandrlam az, buna karn kurucu
teori kendiliinden tm reel bilim lerde olduu gibi tarihi b ir ka
rakter tamaz. H atta Hegelin m utlak sistem i bile m utlakln
yalnzca felsefenin tarihselliinin dnsel ilenim ine borludur
Felsefenin tarihten ne lde derin etkilendiini, felsefenin
ne olduunu tarihe bir gnderm ede bulunm akszn ifade etm e
nin gl gsterm ektedir. Bundan saknan kii, btnyle
felsefe tanhini bir kenara atarak mmkn m ertebe dorudan ve
m ecazi olm ayan tarzda felsefenin m ahiyetini tanm lam ak zorun
da olduundan, kat dogm atizm e dm ek gibi byk bir tehli
keyle kar karyadr. Bu, bugn fenom enolojik zgrs, ya
rnsa atlm tk, ilkin fzikalizm daha sonra da tekrar gnlk dil
m antdr. Bununla birlikte mahkum m irass olduum uz ta
rihin balangc, felsefi anlayn yaplanm as iin sunulan po-

Felsefe ne yapabilir, ne yapm aldr, ne um abilir?

29

zlyonlann konu ynetim sel gncellem eler vastasyla teorik


devin belirlenim ine aittir. de retisinin gerekte neyi ifade et
me zorunda olduunu Sokrates ncesi dnrlere ynelik Platoncu eletiri gsterir ve Aristotelesi m etafizik neredeyse bt
nyle dzenlenm i b ir tarih problem i yardm yla kavram larm
belirler. Doxagraflk-sam a olm ayan anlam da felsefe tarihi, her
b ir felsefi etkinliin problem olarak kendini gsterdii b ir ber
raklam a sahasdr. k devirlerinin nedenini tarihi bak
asna balamak, m eruluk krizi zelde yeni b ir tarihe sahiptir
eklindeki b ir tahm inden daha az yanltc deildir.
Buna karn p ozitif bilim ler iin ska, kendi tarihleri gz
nnde bulundurulm akszn renildiklerine dair bir iaret g
rlr. Dahas bu ayn zam anda, eer eitim kitaplarnda yer
alan retiler yerine disiplinin kelim elerden uzaklatrlm gele
neiyle ilgilendirse, problem ieriinde b ir kopm a anlamna ge
lir. H er bir yeni aratrm a durumunda nceki grler dzeltil
di. Bilim sel ilerlem eye dair kabul ieriksel olarak aratrm a ni
teliinin tarihsel olm asyla balantldr. O ysa bu felsefede geer
li deildir. Onun ieriinin sorgulanrl eski nerilere bavuru
yu kanlm az klar. Tarihsellik bizzat felsefeye ait olduundan,
son olarak ondan tarihselliin alm as ve gerekliin gerek
tem sili tarzndaki bir ilerlem e de umulamamz. Tarihi cehalet
phesiz felsefeyle zorunlu olarak birlikte yrm eyen darkafal
lktr. Her kim s rf baka seenekler bilm edii iin kendi gere
inden em in olursa, kendi asndan hibir inandrc neden yok
dem ektir. Bylece de darkafallk eitim vastasyla, yani ikinci
b ir istikrarn devriye girm esi olan akliletirm eyle ve potansiyel
seeneklerle giderilem ez. Bunun tam terside geerlidir. Dogma
tik olm ayan bilgilerin yaygnlndan haraketle dncenin de
rinlii sonucuna varlam az.
Bylece nc tezi ileri sryorum: Felsefenin ne olduu ta
rihinin esasl b ir ekilde dlanm as suretiyle karara balana
maz. H er b ir soruya verilen fa rk l cevaplar gelenei ayn zamanda felsefe yapm ann kendini yenilem e yeteneinin gsteri sahas
dr. Felsefe tarihi yalnzca srekli m eruluk krizi ile ilg ili b ir rnek
aktarmyor, aksine ayn zamanda fe ls e fe sz konusu olduunda,

30

N iin Felsefe

en azndan m eruluk krizinin btnyle bo olm adn da ret


mektedir.

n
Elbette bunun in nem li nedenler olm al. G eri lm
tansnn eskiden beri varolm ad eklindeki yaln durum, bu
t r tansal varsaym larn felsefenin varlk kaynan tm yle
kavrayp kavram adna dair derin dncelere olanak salar.
Dier taraftan varlm devam ettirm e kontenjan varolm a hakk
sunm az ve hakl olarak ciddi ekilde daha fazla yaam a ansm
garanti etm ez. Bu noktada yeni bir dnce silsilesi balar Bu
raya kadar esas itibariyle aratrm am da daim a belli b ir inanr
lk pay hesaba katarak, ana konuyu sergilem em e, malum te
hisleri farkl ekilde yorum lam am a veya onlarn varsaym larm
reddetm em e ram en, bu yntem zam anla yeterli olm az. Tecr
belerin herm eneutik farkl yorum lan geerli tahm inlerin doru
land yerde deil, aksine felsefenin ilgili grevlerinin tam ola
rak tasvir edildii ve tem ellendirilm esinin gsterim ine gerek du
yulduu yerde sona erer. nce felsefenin ne yapabilecei, onun
kaynana sorular vastasyla dardan yneltilen phe redde
dilerek gsterildikten sonra, im di onun ne yapm as gerektii
sylenm elidir.
Teorik zerklik ve orijinalliin uzun sre hkm sren tasav
vuru, felsefi refleksiyonun esasl olarak m evcut bilgiye atfta bu
lunduunu gizledi. Felsefi dnceler asla gkten inm ez, aksine
bilgi ve kanaatlerin felsefe ncesi zem ininde yeerir. zgr tak
lan teorisyen olarak filozoflarn yaygn grleriyle elien bilim
sel yarglar dncenin gerek verim ini kavranlr klar ve so
m ut ieriiyle birlikte s a f reflekslyonu destekler. Felsefeye atfta
bulunan bilgi genel bir dnya gr, toplum sal ynelim veya
tarihsel anlay yapm a sahip olabilir. Bugn bilim ler genelde
her b ir bilgiyi sunuyor. nsani hayat tasavvurunun umumi bi
lim selliinin bu zel tarihi durumdan dolay her tr felsefenin
daim a ve sonu olarak bilim teorisi olduu eklinde kesinlikle
bir sonuca varlam az.

Felsefe ne yapabilir, ne yapm aldr, ne um abilir?

31

Mevcut bilgiyle llikilendirm e felsefi refleksiyona ikincil bir


pozisyon kazandrr, fakat bu yzden onun ilevi trevsel deil
dir. Dier bilgiler karsnda felsefenin grevi daha ziyade ilkesel
bir aydnlanma, tem ellendirm e ve eletiride kendini gsterir. Ay
dnlanm a bizzat toplum da varolan fikir ve ifadeleri deim ez ve
herkese anlalr tarzda bilin alanna karm a abasdr.
Bunun sonucunda zneler arasnda bir gven oluur. Temellen
dirm e daim a ancak, uygunluk veya onay talebinde olan kanaat
ve iddialar genel geer bir kant olarak ortaya konulm ak sten
dii zam an gereklidir. Eletiri, yanl iddia ve szde hak ddias
ortaya kt ve gerekte onlar tarafndan reklam edilen zorun
luluk ve aklilik sz konusu olm adnda gerekli olur. Yukarda
ad geen aydnlanm a, tem ellendirm e ve eletiri tarzndaki
felsefi ilkesel ilev, eer kendileri iin gerekli olan bilgi form lar
tarafndan bizzat problem siz bir ekilde yerine getirilirse zel bir
disipline ihtiya duym azlar. Ancak genelde felsefenin konusu
olan ey m evcut bilgide kesin b ir tarzda ortaya konulduundan,
uzak olduundan gerekte bu durum sz konusu deildir. Mev
cut bilgi asndan felsefi refleksiyonun biriciklii, bu bilginin
aklen yetersizliine dayanr.
Esas itibariyle felsefenin ilgilendii ana ilev vardr: kav
ram, yntem ve tavrlar (tutum lar). Kavram lar en geni ve rasyo
nel tarzdaki evren arabuluculuu olarak, tm bilgiler iin kuru
cudurlar ve felsefenin en eski problem sahasna aittirler. Ana r
nek Sokratesci soru t esti (x nedir) olabilir. Yntem ler bilgi elde
etm enin rasyonel hareket tarzdr ve bylece de felsefenin metodik refleksiyonuna aittirler. Bu haliyle o dialektiki Platonun
m atem atik hipotezlere kar ynelttii eletiriden beri vardr. Ta
vrlar birey ve sosyal gruplarn eylem kalplandr, ki bunlarn de
nenm esi iin felsefe greve arlm tr. yiye ynelik soru ile bir
likte etik ve sosyal felsefe tesis edildi. -Rasyonelliin ana sonlannn her ekli iin Antik adan gnmze dein aralksz
birbirini takip eden geerli rnekler mevcuttur.
Benim drdnc tezim bylece en azndan kontrovers olabi
lir: Felsefi refleksiyon aydnlanma, temellendirme ve eletiri ama-

32

N iin Felsefe

a n a ynelik olarak m evcut bilgiye atfta bulunur. B u trden refleksiyonlaru konusu zellikle kavramlar, yntem ler ve tavrlar
dr.
im di, gelitirilen grev tasla felsefi dncenin karakteris
tik tarihsellisi iddiasyla b ir uyum a kavuturulm al. Szn et
tiim iz m evcut bilgi, onun verilerinden hareketle refleksiyona
varld srece, doal olarak tarihi bir neme sahiptir. Bana bu
nun yaln lakrddan ziyade b ir ey hatrlatp hatrlatm adn
sorm ak btnyle norm al geliyor. Bilginin tarihsel olan varl
nn belirlenim i bylece, eer bu tr bilgilerin bilgi stats artl
bir tarihsel hatrlam a vastasyla relave edilirse, ilk defa ok
aktel bir sahaya dayanm olur. Yalnzca tarih ve rasyonelliin
birbirine kartrlm as, tarih seldlik zerine basit bir dikkati
kavga vesilesi yapar. Mevcut b ilgi bu ekilde tarihi bir olgu olur
sa, bunun zerine baka bir ddiada bulunulamaz.
Bilim sel gereklie ynelik felsefe, daim a ayn zam anda tari
hi bir gereklie de ynelik olduunu unutmutur. Bunun yeri
ne o, program l bir ekilde bilgiye deer olan her eyi kapsar ve
bilgiye ehil olan her eyi aam al olarak ierisine dahil eden bir
bilgi binas olarak grrse, em in b ir ekilde rasyonelliin sarsl
m az paradigm asna inanm olur. Bilim teorisinin pozitivizm
sonras tartm as, bilim in tarih dm a itilm i bir olgu olduu
inancm ykt.
V erili bilginin m evcut oluuna, tarihselliinden kopuk bir bi
linle retilem eyecei aittir. Kendiliinden ikna edici her tr
b ilgi bu ekilde naiv kalm aktadr. Yalnzca sunulu bilgi zerine
ynelik felsefi refleksiyon tarihsel anlam boyutu kazanr. Sunu
lu bilgi zerine refleksiyon, daim a onun sunulmuluu zerine
de bir refleksiyondur ve bilginin sunulm u olm akl zerine ref
leksiyon rasyonelliin snrllnn aydnlanm am bir anm or
taya karr. Felsefi refleksiyon bu t r bilgiyi bilgi olarak dikka
te aldndan, am a ayn zam anda sunulmuluunu da tand
ndan m evcut bilginin iddia edilen rasyonelliinin snrlarm
belirleyebilir. Ancak bilginin sunulmuluunun alglam as tari
hi karlatrm ada gerekleir.

Felsefe ne yapabilir, ne yapmabdr, ne um abilir?

33

Burada beinci tez ortaya kar: Felsefe m evcut bilgiye atfta,


bulunarak, onun sunulmuluunu tarihi b ir olgu olarak tanr.
Bylec o her bilgide zorunlu olarak g izli d an , yani onun rasyonel
lik iddiasn snrlayan aru M ir. Tarihi balamda aidi snrlln
alm asfelsefeye zg rejleksiyonun gstergesidir.
Eer felsefi refleksiyon m evcut bilgiye atfta bulunuyor ve bu
da tarihi bir aydnlanm ay tem sil ediyorsa, o zam an u ekilde
sorulabilir, felsefe bunun zerine baka ne yapyor. H er eyin
herhangi bir tarzda tarihsel olduu eklindeki basit kabul ayn
ekilde dier taraftan da ileri srlebilir. Felsefenin m evcut bil
giye atfta bulunm as gerektii tezi, refleksiyonun bilginin tarih
sel bam llnn artlara gre belirlenim ini ortadan kaldrm as
n ierm ez. Felsefe daha ziyade m evcut bilgide zm sz kalm
problem leri stlenir ve mevcudun tarihselliinde, onun rasyonel
liinin snrlarnn tannaca eklindeki bir refleksiyonun ikin
cil bir sonucunu ortaya koyar. Geri rasyonellik snrlanm
ieren gr form el olarak, ieriksel tarzda kendini kantlam ,
m teakip refleksiyonun hakllm ortaya koyar. Ksaca felsefe
nin nesnesi, form el ve her b ir durum da eit arlktaki tarihi ba
m lln kantlanm as deil, aksine bilginin snrllndan kay
naklanan zm sz problem lerdir.
Argm entasyonda eksik kalan bir taraf var diye kar konu
labilir, nk dier bilgilerin snrll anlayndan m antki ola
rak orada b ir kenara itilm i sorularn nesnel ekilde stesinden
gelinecei sonucu kmaz. Daha ak b ir ifadeyle, sz konusu
olan m evcut bilginin krlnde onun her bir tarihsel duruma
kar dile gelen rasyonellik sn rll dolaysz olarak belli bir
problem eksiklii kapsam nda yenilir, yani bu ekilde felsefi reflekslyon tarafndan tehis edilebilir ve uygun b ir zm e kavuturulablir. Felsefe tarafndan yadsnan problem ler daha fazla
kaynandan hareketle tarihsel olarak m evzletirilem ediinden
ve de problem zmnde kopuk balantlar grldnden uy
gun bir kant ortaya koym ak gtr.
Geni lde felsefi bir problem sahas olarak grlen soru
yna iinde ilk bakta zam an tesi, bilindik sonsuz bilm ece

34

N iin Felsefe

ler le belli bir sre yeniden geerlik kazanan aktel konularn


tm tem sil trleri bulunur. Am a im diki duruma gre, felsefe
nin kendine m al ettii problem lerin ne tarihsel kaynana dair
ayrdetici b ir iaret ahuna yazd grnmektedir, ne de tarihsel
kaynana kar bir kant mevcuttur. Yani felsefe problem leri
problem olarak ele alm aldr, tarihi dokman olarak deiL Zira
o zorunlu olarak onlarn kronolojik zelliini gzard eder. A yr
ca kendisinden kaynakland bilgi kom pleksi devam ettii sre
ce, phesiz m teakip etkileri olan problem ler vardr. Gereklik
zerine bu kabuller ve anland ifadeler varolduu srece, leri
srlen ontolojik ve m antki problem ler bunun iin m ek tekil
eder. Ayn ekilde geici problem ler hesaba katlmak, ancak on
lar bu yzden felsefi bir deerlendirm ede deersiz tutulm aldr
Buna ek olarak kanm ca yzylm zda birikm i olan bilim lerin
bilinen tem el problem leri de hesaba katlm al.
Ortaya k asndan tm problem lerin herhangi bir sre
te sorunsal olduu m akul b ir ncldr. Sorular ortaya kyor
ve bu umulm adk tarzda yenilerini besliyor. Buna karn sonsuz
kurallarn iyi oluturulm u b ir kanunu sorunsalln kaybetti
ve farazi b ir srekli felsefenin (philosophia perennis) dekorasyo
nu oldu. Zamanst alglanan felsefenin h er b ir kardinal soru
sunu, nceden verili her tr bilginin problem kaynann yeri
olarak tarihi bir ortam da renm e denemesi cazip olurdu. A n
bir ekilde form le edildiinde, m antk nce Platonun Sofistleri
eletirisinden bu yana sz konusudur, iyi kavram da buradan
kaynaklanr; varlm Sokrates ncesi bir tartm aya, irade z
grl Augustinin Hristiyanlktaki teodiziye ilgisine ve zbilin
inan kaybndan sonraki bilim sel dnya grnn tem ellendi
rilm e ihtiyacna borludur.
B ir problem in tarihi oluumunun gncelletirilm esinin ta
rihsel zdeletirm e ile en kk bir alakas yoktur. Anlan d
nce her bir sorunun ciddiyetini azaltacak yerde artrr. Bu tr
sorular vardr ve onlar felsefenin devini oluturur. Ancak bun
lar m evcut her b ir bilginin yetkin olm ayan zm kapasiteleri
nin belli durumundan beri vardr. Rasyonelliin snrll tarih
sel olarak kaytlanm aldr. zmsz olann felsefi problem ola-

Felsefe ne yapabilir, ne yapm aldr, ne um abilir?

35

rak kabul her b ir rasyonellik snrlandrm asn yener ve bylece de problem ler tarihi an arkasnda brakan bir konusal anlam
kazanr.
Buna gre ben altnc tezimde, felsefen in konusuyla ilgili
problem lerin m evcut bilginin snrl icra yeteneine sahip olduu
ortam da meydana ktn kabul ediyorum, ancak onlarn tarihi
kaynafe ls e fi refleksiyonun her tr rasyonellik eksikliini gider
mesiyle alr. B u anlamda H egelin, her fe lsefe devrindeki d
ncede kavranr, ifadesi gereklik kazanr.
Felsefe tarafndan oluturulan dnceler, tarihi bir gerek
lik olarak hazr bulduklan ve rasyonellik kopukluklarm dil
problem i olarak tandklar mevcut bilgiye gnderme yaparlar.
Problem lerin norm al, gnlk pratie ilikin ve bilim ler tarafn
dan tanan bilginin grlm edii yerde m uhafazas, -iddia etm i
olduumuz gibi-, felsefi kavram alm asn gerekli klar. Fakat
hangi tarzda felsefi kavram alm as varlm borlu olduu
m evcut bilgiyle olan ilikisi tarafndan belirlenir?
F elsefi dncelerin, aydnlatm alar gereken bilgilerd e
olduu gibi, basite ve ayn tarzda dnlem eyecei aikardr.
M evcut bilginin ayn dzeyde btnlenm i b ir tr deil, aksi
ne ikin bir iyiletirilm esi ve dzeltilm esi felsefi bir kazantr.
Ama, eer felsefenin kendi haricinde hibir ekilde problem ola
rak tannmayan problem leri kavrad geerliyse, yaln bir b
tnlem e eylem i de m antki olarak im kanszdr. Bylece proble
m in ortaya konulduu yer, ayn anda zm vastasnn sunul
duu yer olamaz. Mevcut bilgi erevesinde her defasnda problem atlk olarak alglanm alar, felsefe tarafndan kavranlan prob
lem lerin tipik b ir gstergesidir. Bu problem ler nce geniletilm i
rasyonalligin altnda problem atik olm aktadr. Ancak geni
letilm i rasyonalizm nasl grnyor? Sylenenlere gre bir nok
ta kesin: felsefi problem bilgisi esasl olarak m evcut b ilgi seviye
sinden hareketle kestirilem ez. Bu felsefi ilevin zgllnn
kayb anlam na gelir ve nem li problem boyutu sona erer. By
lece kabul edilm elidir ki, gerek felsefi kavram sal ilev yalnzca
hakim her tr rayonafiteye kar bir ham le olarak bdirlenebi-

36

N iin Felsefe

lir. Bu durumda ilk belirlenim negatiftir. Felsefi kavram kendi


ne a tfla bulunulan bilgi form u gibi dnmez. Buna karn fel
sefede varolan her ey dnlm ek zorundadr. Bylece ente
lektel etkinliin ik i tarz paralanm az bir rasyonellik iddiasn
da bulunan bir yap sunm aktadr k, bunlardan yalnzca biri ne
g a tif olarak dierine kar belirlenm e gcne sahiptir. Birinin
olum suz belirlenim i dierinin rasyonellik iddiasnn inkaryla
sonulanr. Felsefi dnce m eruiyetini varolan bilgiye yetersiz
rasyonellik, akli eksiklik atfederek kazanr. ki dnce tarz
birbirinden bylece, birinin dierini yeteri derecede akli olm ad
m gsterm esiyle ayrlr. Bu denem e, gizli ancak tannm ayan ve
dolaysyla da stesinden gelinem eyen problem leri kantlamada
baarlrsa, o zaman bu kantlam ay gerekletiren dnce tar
zna zg hakllk, eer rasyonellik talebi btnyle ciddiye al
nacaksa kabul edilm ek zorundadr.
Felsefi dncenin meruluu, mevcut bilginin akli eksikli
inin kantlanm as ve onun rasyonellik iddiasnn yadsnm as
yolunda baarlr. Srekli olarak m eruluk krizinin elik ettii
felsefenin varlk hakk tarihi karakteri nedeniyle asla bir defa
dahi olsa a priori transzendental tarzda kayt altna alnam ad
ndan, bu tr bir kantlam a dalm a eylem le birlikte yrtlm ek
zorundadr. Bununla birlikte s a f form el yaps haricinde kantn
her durumda ve felsefenin tm mmkn geleceinde nasl ve
hangi m ahiyette icra olunaca kararlatnlam az. Yetersizlik ka
nt vastasyla felsefi akim temeUlendinlii. rasyonellik iddias
nn inkar ve mevcut bilgide snrl ak h ligin alm as olum suz bir
doaya sahiptir.
Ben bu son dnceleri mmkn olduu lde diyalekten
(idiom ) zgr, ama mmkn olduu lde de diyalektik kavra
m na uygun ifadeler olarak anladmdan, rnek olarak Platon
ve Hegelin onu form el ve m etodik dnce teknii olarak geli
tirm esi gibi, yedinci tez u ekilde oluur: Felsefi dnce mev
cut bilgiye kar, onun rasyonellik iddiasn reddederek ve snr
lanm belideyerek esasl olarak olumsuz belirlenir. S n rl rasyo
nelliin etkin olarak alm as akim zel b ir hak talebinin genile
m esiyle baarlr. B u yntem diyalektik diye adlandrlr.

Felsefe ne yapabilir, ne yapm aldr, ne um abilir?

37

m.
Kim ne lde neyi yapabileceini gsterir ve o buna ek
olarak da neyi yapm as gerektiini bilirse, ona neyi umabilecei
sorusu gizli kalmaz. Felsefeye ynelik ilk iki soru birka adan
ortaya konuldu. nc soru ise hl duruyor. O belki en zor
olanyd, nk dier iki konu iin denilebilir ki felsefe bizzat sz
syleyebilir, onlarn potansiyeli geni apta kullanld ve genel
likle ok nl m eslek gruplan bu konuya el att. Felsefenin ne
y i um abileceine dair kopma noktasndaki ara hatt ekilm i de
il, o geleneksel kanon arasnda saylm yor -ve hangi m erci bu
nun iin yetkilidir?
Bu son blmde felsefenin ilevine dair gzlem lerim i byk
lde, gerek felsefi aktivitenin artan balantlan dahilinde or
taya koyacam. Benim, felsefenin ilevine ilikin her yerde or
taya konulan soruyu gerek b ir felsefi soru olarak kabul etme
diim ak bir ekilde anlalm tr. Tam tersine m eruluk krizi
iin felsefe burada ilk adres deildir. Felsefenin ilevinil likin
eitim aratrm acs ve m illi ekonomist olarak, tarih yazcs ve
ya yksek eitim politikacs olarak soru sorulabilir. Bu demek
tir ki felsefeciler hibir ekilde bu soruya kar kulaklanm tka
m ak zorunda deiller, nk onun felsefecilere dokunan b ir ta
raf yoktur. En genel anlam yla siyasi m evki belirlenim ine felse
feciler olduka geni apta katlm allar. Ancak bana m eselede
bir terslik var gibi geliyor, eer bir eyler yaplacak yerde, niin
yaplm as gerektii dnlerek duraksanrsa, yksek sevfyede
etkinlik kaygsndan ve nceki ilev dncesi engellendiinden,
daha sonra hibir ey yaplam ayacaktr.
lev sistem in teorik bir kategorisidir. inde bir elem ann bir
ilevi yerine getirdii balam bilinm ek zorundadr. Felsefenin i
lediinin denenebilecei pek ok balam dnlr olduun
dan, hereyden nce hangi balam n kastedildii ve hangi anla
ma uygun olarak b ir ilevin atfedildii veya yok sayld aikar
olm ak zorundadr. Tam olarak alndnda bu felsefenin konusu
olamayacandan -ilev kategorisi, eer felsefe her bir ilevi bir
tm erevesinde icra eder ve hem de tm bizzat bellilerse or

38

Niin Felsefe

tadan kalkar- ben bunun sonucunda zam ana uygun, felsefe


zerine bir baka tanm lanabilir balam daki ilev olarak atp
tutmuyorum.
Bununla birlikte felsefe tarafndan onun ilevi iin darya
sylenecek ey, eletiri parolas altnda dile geliyor. Bu ekilde,
felsefe ne um abilir sorusunu kavram ay arzuluyoruz. Zamansal
grnm lerine kar felsefenin eletirel rol yine onun en eski
geleneine aittir. Muhtemelen Heraklit, am a kesin olarak Plato
zam ann eletirm enleri idiler. Politik eletiri bununla birlikte en
gl vurguya sahipti, ancak en geni anlam da hakim kltr
iklim inin en genel hayat ideolojileri ayn surette eletirinin nes
nesi olduklar ve olabilecekleri unutulmam aldr. Tm yeni a
felsefesi eletirel b ir dnceden geirilir. Felsef ifadeler Yeni
ada her yerde geici kanaatlerin snrllna kar,kr m isti
sizm e (Obskurantizm)ve entelektel korkakla kar nem li bir
eletirel an ihtiva ederler.
H egel sonras devirde politik durum, toplum sal ticaret form
lar ve hakim dnya grlerine kar eletiri btnyle felsefe
nin gerek ieriidir. Speklasyonun zam an eletirlsindakl
Gen-Hegelci evrim i gerekte btnyle H egelin m utlak d
nce sistem inin m odeli altnda blunuyordu. Hereyi kapsayan
dnya felsefesi yalnzca bir eyi akta brakm bulunuyor:
dnya tarihi praksisine uyarlanm.
Gnmzn eletirel teorisi tm yle Yeni-Hegelcidir ve
onun Marxa yan resm i angajman bir dereceye kadar yanl bir
anlaya dayanmaktadr. nk Marx iin felsefenin eletirel i
levini y z yze [vis- vis] kt grnm lerinde icra edemeyece
i ve zorunlu iyiletirm eyi hesaba katam ayaca, ancak bizzat
felsefe olarak kalabilecei aikard. O baka hi kim sede olm a
d kadar, eer felsefe belli toplum sal ve tarihi ilevle ilgiliyse,
ilevselliini kendi eline almas gerektiini dnyordu, yani
bu dem ektir ki felsefe sahasn terketm elidir. O eletirel bir ile
vin ilkin ortaya kaca bir ereveyi varetm ek zorundadr. Bu
nu o tarihi ve toplum sal, evrensel bir yetkinin real politik orga
nizasyonu ve pozitif bilim olarak yapar. Felsefeciler felsefenin

Felsefe ne yapabilir, ne yapm aldr, ne um abilir?

39

felsefi olmayana, felsefi olarak m otive edilen geiinden bu yana


ba rla rn a ta basmaktalar. Teorik arlk tayan Manc tart
m a her bir gei belirlenim i denem esinden uzak durmakta.
Ben bu noktada Mandst program n ikna gcne dair neden
leri tartm ak istemiyorum. Ancak bugn artan b ir ekilde ka
bul gren, felsefenin btnyle eletiriye ekilm i olduu anla
ynn, anlam kazand gozard edilm em eli. Felsefenin ancak,
yalnzca eletiri olabilecei ve onun tesinde ihanetin balad
eklindeki kaderci yaklam , bir tek M arx'n analitik olarak tas
v ir ettii, hereyi kapsayan krlem e balam na younlaan fe
tiizm inde olduu gibi, tarihin felaketim si b ir yorumunun kaba
nclleri altnda tutarldr. Sonu verici ncl ise ya tarih felse
fesinin iyi b ir parasdr, bu durum da ncl sonula eliir: ya
ni o durumda ketum teori mmkndr ve son noktada da ele
tiri deildir, yahut krlem ebalam (verblendungszusammenhang) tehisi tarihi bir gereklik kazanr, bu durumda se tehis
kendi asndan im kansz olur ve tm eletiri krlem enin anla
lm az ifadesi olur. Burada eer doru gryorsam sekizinci tez
oluur: Felsefenin gnmzde ya yalnzca eletiri ya da felsefe
olm ad tezine dayal pozisyon tutarl deildir.
Ben yalnz, tm eletirel ciddiyetine ramen dogmatik phe
sinden uzak kalamayan eletirel teorinin ekstrem pozisyonunu
izah etm eye altm : Ancak, eletirel gn felsefenin zne ait
olduu ve halihazrda da etkili olduu katksz bir ekilde geerlidir. Bel ki de bu tr etkiler tarihsel olarak kefetm ek filozofla
rn m esleki bir yanlgsdr. Hakikaten 18. asr felsefesinin Fran
sz devrim lne dorudan ne lde etkide bulunmu olduu ok
zor tahm in edilebilir. Felsefenin etkilerinden hareketle anlam l
bir pheye sahip olunamaz.
Felsefenin kendi etkinlii dndaki etkileri, felsefe yapm ann
kendi inde bulunduu devir le balants dahilinde eletirel i
lev zerine bina edilir. Felsefe iin belli bir ilev tayan balam
lar, fa ik l alardan belirlendiinden ilevsellii anlam l ve geer
li bir ekilde de snrlayam azlar. Darya ynelik mmkn bir
ilevin yntem i aktr ki, m evcut bilgi iin felsefi dncenin

N iin Felsefe

40

olum suz dzeni vastasyla belirlenir. Felsefeye zg akillik da


lm a felsefe d sahalarla esasl b ir tezat tekil eder. Ztlk, za
m ansa! grnm lere dair somut b ir ilgiyi dile getiren sa f dn
sel ifadeler anlalr olduu srece eletiride keskinleir.
Eletiri, felsefi b ir dnce le tarihi hayat alannn bir
blm arasnda aslen olum suz olan ilikide ortaya kan bir
anlaytr. D ar anlam da ne zam an felsefeye dair bu t r bir anla
yn ortaya kaca, felsefi bir dzenlemeye bal deildir. Fel
sefe eletirel etkilerini kayt altna alam az ve nerede dncesi
yalnzca bu tr etkileri m anpule etm eye kalkarsa felsefe ol
maktan kar. Bu Heidegger ve Adom o ile gayri ihtiyari bir tarz
da oluan hakl bir gr birliidir.
Felsefenin u noktasyla ilgili olduundan daha az belirgin
olan dokuzuncu bir tez ile sonulandryorum: Felsefe, kendi
otantik sahasn aan etkiler yapmaktadr. Felsefe, fe ls e fi dn
cenin zgnl esasen yalnzca ohmsuzlama yolunda kazanl
d srece eletirel etkide bulunur. O yetkin, p o z itif ve dorudan
aktarm lar iin yetersizdir. R etorik arabuluculuk mmkndr, an
cak gerekte, daha fa z la fe ls e fi b ir vesile deildir; nk aidi
nedenler asla tek bana, b ir anlayn ne zaman ve ne ekilde
s a f teori ile zam ansal grnm ler arasndaki eletirel gerilim
ilikisinde tesis edileceini belirleyemez.

Fokus ve fonun olarak felsefe


Hans LENK

Pratik felsefenin rol zerine:


O lum suz rnek ve k aram sar teh isler

B ir sre nce televizyonda tesadfen yle b ir ske izledim :


Pratisyen hekim olan tp doktoru, bir niversitenin tp faklte
sinin dekan olan eski arkadann yanma gelip, tp tahsili iin
gerekli olan 1.6 ya da 1.8 (ondalk rakam tam olarak tekrariayam ayacam ) yerine, diplom a notu ortalam as yalnzca 2.0 olan
olu iin kayt yaptrm ak ister. Ancak aralarndaki niversite
renci birliine dayal federal kardelik bana ramen "yapla
cak b ir ey yoktu. Dekan ynetm eliklere istinaden -yaplacak
bir ey yok" der. ocuk kayt yaptram az. Bu arada Dekan ken
di olunun diploma notunun 3.5 olduunu da itira f eder, yani
bu farm azi veya b ir gda kim yagerlii iin dahi dahi yeterli deil
dir. Bu dk ortalam ayla ancak hukuku olm a im kan vard
veya hibir ey olam azsa" nihayet felsefe okuyabilirdi. Felsefe
szc getiinde stdyodaki seyircilerden bir kahkaha ykse
liverdi. Bu spontan ineleyici ve pek anlalm ayan glm eler, be
nim bu skei yorum lam am n asl nedenidir. Bu biraz dram atik
srprizle kank durum, gnmzde kamuoyunda felsefe eti
ket ve kelim esinin nasl bir tepki aldn gsteriyor. A yn ca ga
zete yorum larna gre im dilerde Nordhein-W estfalen eyaletinin
not artalam a aritm etiinden sorum lu olan bilim bakam , ky
doktoru olm ak iin m ezunlarn 1.5 not ortalam asna sahip ol
m asn iyi bulmazken, felsefe profesrl iin 4.5 not ortala
m asn yeterli buluyormu.
O denli dram atik olm asa da b ir baka belirti de felsefenin ka
m uya ak yayn organlarndaki itlbandr. Spiegel (1975/Nr.7)
de b ir hikayede, ayrntl olarak tonazi problem inin felsefecile
re m alzem e sunan b ir konu olduundan sz ediliyor. Am a m e

42

N iin Felsefe

rakl, bir o kadar da felsefeyle lgili olan okur h er bir felsefi be


yanat aram yor deil. Filozoflardan yalnzca ik i alnt n plana
kyor: B iri sarsc cm lesiyle Kant: Am alan istiyorsak, ara
lan da isteriz". B ir dieri ise ayn ekilde felsefi bir aklam a ol
mayan. sadece b ir soruyu kapsayan Kolakowskinln sz: Ne
den iyi gelirli topluluklar ve st snflardan insanlar, m ilyonlar
ca gdasz norm al bnyeli ocuklar ya da kt tbbi bakm y
znden kurban denler varken, gelim em i ve ktrmlemi
ocuklan byk m asraflarla hayatta tutm aya alr.
G eri bu yaym da felsefi bir problem, b ir zm nerisi veya
felsefe tarafndan belirlenm i bir problem sz konusu deil. A n
lan durumun farkl bir tarzda bizim sahada da yetersiz kamu
oyu tepkisi sergiledii ve oynad, W alter Schutzun tehisin
de dorulanyor: "Btn alar asndan bakldnda, felsefe
gnmzde, b ir kenara itilm itir" (FAZ 8.2.75). Yine insan Lw ith'ln birka y l evvelki karam sar veya bozguncu hkmn
hatrlyor: Btn Faklte Felsefe diye adlandrlyor, oysa ger
ekte bugn daha fazla felsefe yok ortada" (Spiegel 1969/Nr.
43). Buna dierleri de eklenebilir Epey zam andr, kendi inde
blm lendikten sonra, dorudan bir felsefe fakltesi szkonu
deil veya hemen hemen hi yok. Gerek sarsnt tecrbe bilim
lerinden kaynaklanyor -veya tam bir ifadeyle: Yeni Rahipler laboratuvartan kyor" (The new priests come ffom the lab]
(McKeon in Tim e, 7.1.1966). Felsefe ie yaram az iplikinin" l
zumsuz, zevk iin yapt ii gibi grnyor.
Gerekten felsefenin durumu bu kadar umutsuz mudur? Bir
zam anlar bilim lerin kraliesi iken acaba topyekn bir ke
m i geti, yalnzca zel gerekelendirm e abalarnda ideolojik bir
ba, akadem ik b ir soyutlama, dier disiplinler ve yeni problem
zm lem eleri iin verim siz ve faydasz m dr?
Aadaki eletirel ve program l tezlerde, adlandrlan k
tehislerine b ir cevap aranyor -pragm atik (pratik problem lere
ynelik) b ir felsefe yapm ann yeni veya en azndan yeni aktel
lem i ilevini aydnlatm as gereken bir cevap.
(...)

Fokus ve fo ru m ola ra kfelsefe

43

Yeni talep ve neriler

Btnyle karam sar ve tmden bozguncu yaklam lara ra


men felsefenin sonunun gelm i olduuna inanmyorum. Biz,
felsefenin sona ermesinden sonra" felsefe yapyor deiliz. Felse
fede yalnzca m utlaklm devri sona erm i, geip gitm i gibi g
zkyor, ancak bizzat felsefe ve onun nem li bilgisel, kltrel,
entelektel ve politik ilevleri deil.
lk olarak felsefe nceden olduu gibi Sokrates benzeri (nasl
adlandrlrsa adlandrlsn) bir leve sahip, -eh il kiileri konu
m aya dahil eden, toplum veya herkes iin bak alan ve ilgiler
vareden ve farkl disiplin snrlan zerinden belli bir entegras
yon ilevini tartm am n forum ve oda olarak (zellikle niver
sitede) icra eden bir dev. Bu bilhassa, disiplinler aras ve
brantan aan problem lerin koordinasyonunun gitgide zorla
m as ve gerekliliinden dolay artan b ir neme sahiptir: Sistem
problem leri, ama belirlem e- ve deer problem leri daima, hemen
hemen tm geni kapsand, uzun vadeli ve orta vadeli p la n la m a
problem lerinde daha ok gncellik ve nem kazanmaktadr. Bu
durum aada daha yalandan incelenecek.
ik in ci bir nokta: Filozof eskiden olduu gibi, norm atif olan
test eden, ama belli lde dengeli tartm al eylemde bulunan
bir uzman kalacak, eer dorudan m utlak bir ahlak felsefesi ve
ya m utlak tarzda tem ellendirllebilen bir eletiri sunamyorsa.
Bu bilhassa ahlak teolojisi iin olduu kadar ahlak felsefesi iin
de geerli gibi grnyor. Ahlak teolojisi gerekte bu ynyle,
felsefeden farkl olarak, daha fazla toplum sal aktalite kazanma
yeteneine sahiptir.
A ynca bundan baka nc olarak anlam l bir grev veya
felsefecilerin alm a sahas olarak, rasyonel tartm alara katl
m ak iin rnek problem zerindeki bir eitim hesaba katlm ak
zorundadr. Disipline edilen ve edilm i olan tartm a yntem le
rinin. mantn, ieriksel argm anlarn retim inin -gerektiin
de de dorudan norm atif kalplar iin de- nceden olduu gibi
renciler iin, ama evet zellikle bugnk renciler iin bt
nyle gereksiz olm ad anlalyor. nanyorum ki burada da fel-

44

N iin Felsefe

sefecl buun ve gelecek iin kesin nem e sahip bir eitim ilevi
grebilir ve grm ek zorundadr.
Drdnc bir nokta: Bugn bile hl felsefi soru kalplarna
ihtiya duyulmaktadr. Lbbenin (1973) gerek bir duyu tecr
besi boluu tehisiyle hem fikir olunabilir: entelektel ynelim
ihtiyacnn ortaya kt kim lik sahibi olm a ve istikrara erim e
de apak bir eksiklik. Bu adan bakldnda bugn teoloji bi
le yeni ynelim araylarna terkedilm itir. Felsefeciler tekrar ya
pc neriler, kurgular oluturm ak iin cesur olabilirler, olm ak
zorundalar, zira m utlak felsefi son tem ellendlrm eler artk mm
kn deildir: dem ek ki her halkarda taslak rizikosu son bul
mak zorundadr. A ltern atif topyalarn tasviri phesiz entelek
tel ynelim iin nem li bir rol oynam aktadr. Neden tm bun
lar yalnzca veya gelecein global taslan yapm a, daha ziyade
speklatif, bazen de ksm en veriler iinde boulmu veya eksik
olarak cilalanm senaryo tekniini kullanan deney bilim cilerine
ve gelecek-bilim cilerine terkedilsin.
Beinci nokta olarak, bilindik eski H egelci ilke, felsefe dev
rindeki dncede tecrbe edilir ilave edilm eli. Bu ilke felsefe
nin srekli ve dalm a yenilenen ana tem alarndan biri olarak
im dinin tehisi diye aratrlm asdr. Bu en azndan Nietzsche nin kehanetinin Avrupa nihilizm ini kaynandan alp drama
tik zirvesine vardrm asndan bu yana geerlidir. Burada Adom o
da alntlanabilir: Rimbaude gre m utlak ada olm ak gere
kir' [ilkesi] estetik bir programn veya estetikilerin deil felsefe
nin koulsuz buyruudur (1963, 28) nceden olduu gibi.
Bunlara phesiz bu zam ana kadar byk apta ihm al edi
len ve kesin olarak kamuoyunda felsefenin yetersiz etkide bu
lunm asnn en nem li nedeni olan a ltn a bir nokta, toplumsal
problem lere felsefe sahasnda ve filozoflar tarafndan gsterilen
tepki aittir. Biz m esela Felsefe ve Toplum sal Olaylar (Philosophy
and Public A ffairs) gibi bir dergiye sahip deiliz. Jaspersin rne
inden bu yana filozoflar hemen hemen hi gncel toplumsal so
rular karsnda yeniden tavr alm adlar,-bir kez dahi olsun ol

Fokus ve fo ru m olarak fe ls e fe

45

m ad, ta k bu ahlaki olanla lgili olana dein. ocuk drme


ve 218. Paragraf StGB zerine, gebelii nlem eye dair. tonazi
zerine ve her bireyin yaam a hakk ile nfus patlam as an
da insan onuruna yakr bir hayat Standard arasndaki dilem
m a zerine tartm alar profesyonel b ir felsefi tavrdan bam sz
olarak srdrld. Tem el haklarla ilgili, insan haklaryla, z
grlk ve toplumla, toplum sal deerlere kar bireysellem e,
sosyalizm e kar bireyselcilik, zgrlk ve manipulasyon, planl
hedeflerin oluturulm as ve projelendirilm esi, teknolojik gcn
tehisi ve etkisi, bununla balantl teknolq)ik im kanlarn norm atiflii zerine sorular: bunlarn hepsinin de sorgulanmas ge
rekiyor, sorulabilecek her ey, nihayet politik katlm problem le
ri, ilgili herkesin sz hakk ve ilkesel bazda uzlama, zneye y
nelik sorular, keza bizzat tem sili dem okrasinin ilkelerinin olu
turulm asyla ilgili -tm bu problem ler norm atif b ir yne sahip
tir ve fe ls e fi tem el grlere dayanmaktadr veya en azndan or
tak sorumluluk sahasn oluturm aktadr. F ilozof burada bir ta
raftr ve bir tavr alm aldr, alm ak zorundadr.
Konularndaki banz n egatif atmasyoncu etiket izlenim ine
ramen felsefenin belli b ir lde -b elk i de gizli b ir- konjktre sahip olduuna younlam ak zorunluluu var, her ne kadar
buna felsefi adan ksm en karam sar, adeta bozguncu diye kar
ktsa da.
Hereyden nce belirtm ek gerekir ki, bugn gerekten felse
fi dnceler kamuoyunda daha fazla felsefe etiketi altnda ele
alnm yor ve tartlm yor. Etiket felsefesi sznn iflas ettii id
dia edilebilir, ve bu olgu felsefenin m utlaklatnld devir ile
onun ykseklerden uan gururuna veya haddini am cesare
tine kar, yani szde tm problem ler iin, m utlak kesin aksi
yom lardan m antki olarak tretilebiln b ir zmn elde edildi
i iddiasna kar btnyle salkl bir tepki olarak kavran
mak. Gerekte belirtm i olduumuz gibi, felsefe vastasyla son
yllarda sosyal, kltr-politik ve genel olarak toplum -politlk, ke
za her halkarda politik tez ve eletiriler etki kazand: siyasi
arlkl M arx tezler, ksm en yanl anlalan ekonom ist
Mancn deil, aksine sosyal ve tarih felsefecisi M a rjn d r, o to-

46

N iin Felsefe

pist b ir vizyonerdi. ksm en yeni b ir aziz olarak takdis edildi ve


hl ediliyor. M arx b ir filozoftu ve filozoftur, bu yzden fikirleri
etkili olm utur. G eri felsefe ile deoloji arasndaki snr ou kez
belirsizdir. Belki felsefe, eer eletirel ve aydnlatc deilse bazen
yalnzca ideolojik olarak byk bir kamuoyu etkisine eriir -an
cak buras bunun tartlaca yer deildir
Her halkarda felsefenin (daha ziyade dolayl olan), toplum
sal ve politik etkileri yadsnam az. Bugn sk sk felsefi ifadeler
ve tavrlar da sosyolojinin etiketi (Signum) altnda ortaya kyor.
Bilindik Frankfurt Okulunun eletirel sosyal bilim i, bilim olarak
lanse edilen, bu t r bir sosyal felsefedir; bununla birlikte farkl
abalarn bilim sel" sfat yardm yla ideolojik olarak yeniden de
erlendirilm esi fenom eni belli b ir rol oynam tr. Buna uygun
olarak, ksm en bilim in deer ykl m arkal etiketi altnda sat
lan, gerekte ise fe ls e fi dncelerle kavranan baka tezler ve
problem zm nerileri de vardr. rnein toplum -teorlsi. ide
oloji eletirisi, norm ve deer problem leri, bilindik yntem prob
lem leri v.d. iin.
Pratik felsefenin rehabilitasyonu

Genel tespitler: Felsefenin belli lde yceltilm esi en azn


dan ihtiyaca bal olarak ortaya kt -sosyal felsefe ve keza ah
lak felsefesi, genel olarak pratik felsefe iin. Bu anlam da baa
rlm ve belki de pratik felsefenin rehablitasyonu"nun (riedel)
snrl ekilde kam usal sahada etkili, sloganvari bir formln
den sz edilebilir ve bu da pratik (hayat) felsefesinin basks al
tnda. pratik nedenlerden dolay pratik felsefenin bir rehabilitas
yonudur; prataik felsefenin pratik" rehabilitasyonu ifadesinde,
anlalaca gibi, pratik kelim esi ik i anlam da kullanlyor. Pra
tik felsefenin bu yeniden anlam landrlm as iin pek ok neden
saylabilir, onlardan b ir ka ksaca zetlenirse: tem el problem
lerini bilim sel teorik olarak tartan zel bilim lerin yntem sel ge
reklilii diye adlandrlan ilkinin yarm da, kincisi u ekilde dile
getirilebilir: ynelim ve ve kim lik garantisi ihtiyac, her defasn
da kronik olarak yaylan ynelim krizinin" hedef noksanl
(zellikle yeni yetim ekte olan akadem ik nesilde); Lbbe (1973

Fokus ve fo ru m olarak fe ls e fe

47

u.a.) tarafndan ortaya konulan bu isabetli tan, ksm en felsefi


anlaylarn felsef olm ayan (analitik olmayan, bilgiyle ilgili ol
mayan) ilevini, son on yln niversitelerinde ideolojikletirilen
geleneksel kurtulu retileri abalarndan bir ka aklar.
Dorusu ben Lbben in (1973.4). felsefe im di profosyenel bir
letirici uzm anlarn, ynelim -krizi yneticileri"nln, sem iner fel
sefecilerinin devi le snrlandrlm tr, grne kablm yorum. Ayrca Lbbe bu grecelii szl olarak da kabul etti.
Felsefenin yeniden ihya edilm esi in nc neden, tek tek
her bir blm aan kltrel-sosyal-politik-ekonom ik-ekolojik
balam lar dikkate alndnda, disiplinler aras problem lerin i
ie girm iliinin yaygnlam asnda yatm aktadr: B ir disiplinin
tek tek eksperleri kendi balarna, problem durumunu basit bir
ekilde daha fazla kavrayamamaz. D isiplinler aras ve takm tar
zndaki koordinasyonun gereklilii yarm da herbirinin eksikli
inden (boluundan) kaynaklanan belli lde b ir zorlam a or
taya kar, nem li olanla snrlandrm a cesareti, keza ska
ak olarak bak tarzlarnn bireysel anlaylarda sniandnlm as ve dier grlere kar hogr ve de onlann gereklilii
anly iin, eksiklik iin cesaret zorunludur. Bu tekrar eleti
ri iin cesaretli olm aya, yap c speklasyon' iin hareket serbes
tisine yol aar. Genellem eciler kullanld -geri yalnzca onlar
deil ayn zam anda niuersalistler de. Ska geleneksel tarzda fi
lozof olarak gsterilen genel iin uzman olan kii", deney bilim
sel genellem ecilertn yannda olm ak zorunda kalan felsefi niversalist veya globalist, bugn son on yln problem ve bilgi patla
m asna nazaran daha fazla evrensel saylam az. Bir Leibnlz tek
rar gelm ez. Hakl olarak Alm an dealizm inin an umutlan, tm
problem lerin ciddi tecrbi kontroller olm akszn yalnzca spek
la tif dnce vastasyla zlebilecei iddialan asndan hayal
krklna yol at.
Bununla birlikte branlan aan sorunlar iin genel ve evren
sel tavr allar nceden olduu gibi bugn de hatta, daha da
fazla gerekli. Onlar bugn ancak disiplinler arastve disiplin-ii
birlikte alm ayla, bilim insanlarnn filozoflarn -farkl istika
m etteki filozoflarn- ve dier genellem ecilerin takm ahmasy-

48

N iin Felsefe

la cevaplandrlabilir. Diyalogsal, daha dorusu ok m antkl


(m ultilojikal) bir felsefe yapm a ve speklativ-konstruktiv-sentetlk bir dnce, tm belirli, ayrm c analizlerin yannda bakalannn okluunun garanti altna alnm asna ve yeni taslaklan n entegrasyonuna gerek duyar. Meslek bilim cilerl-lllozoflar ve
praktikerler -aym ekilde planclar ve politikaclar- arasndaki
yzlem e ve karlkl dzeltm eler iin ok ynl bir tartm a ge
reklidir. Yukarda anlan ve gnm zdeki felsefenin de stlen
m esi gereken Sokratesi forum sa! ilev, snrl bir isel zorunlu
lukla takm alm as tarznda bir blmne vardrr, -hatta
bizzat felsefede de (kr. aada s. 62).
Felsefenin davran bilim leri ve doa bilim leri ile birlikte a
lm as asndan her halde A dom onun (1963, 25) teziyle hem
fikir bir ekilde alnt yaplabilir -felsefe ii uyum ekol farklarn
dikkate alm ad srece, bugn en azndan yeniden doal bi
lim sel tecrbelere uygun olm as gereklilii dncedeki am atr
analoji ve sentezler olm akszm .phesis felsefenin yapm as ge
reken devlerden phesiz sonuncusu deildir'*. Dorusu ben
bu alnty, tm veya yalnzca bir k s m tinsel veya felsefi prob
lem lerin doal yada doabilim sel olanlara indirgenir olduunu
iddia etm eksizin, yalnzca doabilim sel deil, aym zam anda tm
davranbilim sel (zellikle sosyalbilim sel) sonulara ve doal bi
lim ler iin de, bilhassa biyolojiye uyarlam ak arzusundaym.
Felsefenin yeniden gncellem esinin drdnc nedenini de
er sorulan ve yarglam a ltlerinin tesisi ile gerekelendirilm esi oluturur, rnein yeniden deerler ve tem el deerler ze
rine yarglan ieren tecrbi bilim sel ve pratik olarak ngrlebi
lir neticelerin ndaki plan taslaktan ve tartm alar iin. Eer
tem el deerler zerine m utlak nerm eler talep edilm ezse deer
ve norm lar zerine rasyonel bir tartm a mmkndr, bylece
norm larn kabul veya reddedilm esi, hatta tem el norm lar rasyo
nel olarak tartlabilir; yani dierlerine nazaran kulaktan duy
ma, (tem el) kym et deerleri veya yarglanabilir sonular asn
dan. Bylece kesin iddialar m utlak bir tem ellendlrm eyle olutu
rulm adan veya oluturulm aya kalklm adan, keza son tretm e
nedeni de tmyle ikm al edilm i ieriksel bir ahlakn gerekli a

Fokus ve fon u n olarak felsefe

49

priori genellem esi zahm etine katlanlmadan, pratik kullanl


argm anlar ve genelde norm larda da uyuma im kanlar vardr.
Norm atif tartlabilirlik zerine sylenenler bilhassa hedef
(ama) projeleri iin, sistem planclar, gelecek aratrm aclar
in geerlidir ki, onlar bugn aka yeni deerler' yeni norm
lar" (Ozbekhan 1969, 93, 143, 152 If. u. a) seslendirmekteler.
H edef tem ellendirm e problem leri, ama belirlem e sorulan, hedef
planlam asna ynelik uygulam alar ve benzer balam lar felsefeyi
son zam anlarda daim a yeni deerler, yeni norm lar, yeni hedef
tasanlan, yeni ana hatlar iin b ir reete gelitirm eye zorluyor.
Ozbekhan (1970) teknikerlerin sululuklarm ortaya koydu
unu, im di yeniden felsefecilere sra geldiini gl bir ekilde
ifade etti. Ancak filozoflar d il kullanm analizine, yaln tarihsel
hermeneuttk veya form el hesap tertipleri sradanlana dein ge
ri ekildiler. Analitik felsefenin kazanm lann ve de kanlm az
sonularm km semeksizin, bu konuda Ozbekhann nemli
lde hakl olduunu kabul etm ek gerekir. Onun yanl anla
lan kesin bilgiye erim e abasnda filozoflar olduka dikkatli,
olduka ekingen davranm aktalar; onlar daha ziyade beylik, an
cak nesnel zm lenebilir, acil nem arzeden problem lerle me
guller.
Analitik filozoflar bizim iin ncelik arzeden katm erli prob
lem leri bir kenara attlar, oysa bugn onlar ok nem lidir, yle
ki, onlarn ilenm esi iin belli enstrm anlar hizm ete sununcaya
ve doyurucu bir zm tem in edinceye kadar asrlarca beklene
bilirdi. Felsefede asla kesin zm ler yoktur. Bu tam olarak,
eer belirli problem durum lar, perspektif keifleri, tem el anla
ylar daha fazla ihm al edilm ezse, tinsel, tarihsel olarak geriye
dndrlmezse geerlidir. Dorusu felsefecilerin, m utlak kesin
ve kat tem ellendirilm i deer ve norm lar iin, sanki yeni reete
ler elde edeceklerine dair m idi, m antksal olarak kna edici ve
topiktir; bu son yllarn bilim sel teorik tartm alarna dair
nem li bir netice olm al. Tm problem lerin zm iin felsefe
nin yryecei bir kral yolu yoktur. zellikle teknologlar ve
planclarn "yeni deer ve am alara dair talepleri, eer onlar fel
sefecilerin iddialarna yaklap, bunun m utlak geerli reeteler

50

N iin Felsefe

le olduunu kabul ederlerse kna edicidir. Bu bilhassa Ozbekhann kendi iinde tutarh felsefesinde aka grnyor; o bu
nu felsefecilerin tavr altaki eksikliine balam aktadr. O. tek
niin yararclk, bilim in gerekilik ve sosyal ilikilerin de H
ristiyanln eski iyilikseverlik deeri altnda bulunduunu be
lirtiyor. Tm bunlar elbette yeni deerler deiller. Ozbekhan ge
zegenim izde yeni tem el deer olarak, deer reten yen i fundem ental form olarak (1969, 146-50) ekolojik dengeyi (ecological
balance) neriyor. im di gerekten olduka ilgin ve birka y l
dan beri, ilgili norm atif talebiyle ok yksek aktaliteye sahip
deer tasavvuru sz konusudur, ancak phesiz burada tem el
bir deer sunulmuyor; nk bu deer ve ona uygun norm, ha
yat kalitesinin tehdit edilm esi ve onun ekoloji problem atii tar
tm asnn son yllarda gsterdii gibi, insanln serbest, salk
l, onurlu yaayanlarnn ya da insanlarn byk bir m iktarnn
hayatta kalabilm as veya canl tm varlklarn optim al hayatta
kalabilm e anslarnn garanti edilm esi tem el deerinden treti
lebilir.
Esasen hayatn nitelii parola kom pleksine dair uyan ve
tartm alar ne Forrester ne de Eppler tarafndan balatld, ak
sine bu tr tasavvurlar fakl ekilllerde de olsa daha antik a
dan bu yana vgye deer bir gelenee sahiptir; dorusu bu de
er eskiden hakl bir ekilde genel olarak ll ve akllca iyi
hayat, doru hayat tarz idealinde (Platon: Nomai 890a d, s.a.
133,d) kabul edildi, hayatta kalabilm ek (berleben)de deil.
Genel olarak norm kalplan ve yazl hukuktaki felsefi deer
sistem lerine dair -ilk in doa ve doalln m uhafazasnn (veya
tm yle yeniden tesis edilm esinin) hibir ekilde yok edilm ezlii asndan tezler gzden geirilm elidir. D eerlerin gerekelendirilm esi problem i esash olarak son tem ellendirm e ilkesi tart
m asnda gizliym i gib i grnmyor, aksine deerlendirm e uygu
lam asyla birlikte, etki alannn snrlandrlm asnda, daha fazla
nem sorulan ve vurgulam a atm alarnda, gerekleim modalitelerinde ve ikincil deerlerin pratik norm atif deerlendirilm e
lerinde, tem el deerler zerine uyum a yerine icrada grnyor.
Nihai tem el deerler zerine genelde greli bir uyuma vardr ve

Fokus ve fo n u n olarak fe ls e fe

51

ya kltr ya da kurumsal garantili deerler szkonusu olduu


srece ve onlardan bir ksm m utiaklatrlm az ve bylece de d i
erleri bask altna alnm azsa hemen uyuma salanabilir. Ya
ni bylece ilevsel dnce ve argm anlar tem el deer yarglar
nn altnda kantlanabilir, -nsan onuruna yakr bir ya
am srdrme iin - buradan hareketle kltrler aras anlay
ans doar, en azndan iinde bat kltrnn dnya apnda
yaygnlat ve, yeterince sorunsal olan, tm dier kltrleri a
m gibi gzken belli bir devir dahilinde. Burada da nem so
rularna, arlk atm alarna ve dier zorluklara dikkat etm e
zorunluluu vardr, ancak yine de u iddia ed ileb ilir Bugn ah
lakn birlii belli lde -tam da bat kltrnn ksm i sorun
sal baard nderliinden dolay- ampirik, deney bam l bir so
rundur.
Klana yk olmamak iin yal ebeveyinlerin ldrld ve
ya ldrlmek zorunda olduu geleneksel kabile" (stam) ahla
knn daha fazla savunulm ad bir Mauri'de olduu gibi bir Es
kimoda da. nce sosyal yardm ve televizyon seyretm e anda
tabi olunan baskn problem ler, okul eitim i ve kitle iletiim
aralar vastasyla zme kavuturulabllir. Doaldr ki eskiler
den gelen ahlak ortadan kaldrm ak veya olum lu bir ekilde d
zeltm ek ve yeni deer sistem lerine deitirerek entegre etm ek
ok gtr. rnek olarak yalnzca Korsika usul kan davas g
den toplumu, onun gei problem lerini ve yeni norm atif yne
lim lerini hatrlam ak yeteriidir. Fakat buna ramen belli lde
kendini am ve tarihsel olarak kaytlanm sistem ilerlem eleri,
tam olarak sylenebilirse, sistem basklan (systemzwaenge) ,
yaygn bat kltrnn nderliinde denilebilir ki, ahlakn belli
m inim al norm larnn tam bir birliinden (yaam-, kltr- ve ku
rulularn garantisi altnda) balangtaki ksm i genel paydaya
vardrrlar.
Buna ram an byk gruplar ile onlann ahlaktan arasndaki
karlkl ilikiye dair geni apl iyim serlik pek hakl grlm
yor. Halklar arasnda, uluslar aras tehdit oluturan tavrlar, bi
lindii gib i ska u intlbay uyandrr; Gruplar ne lde b
ykse ahlaki tepkiler o lde ilkel olur, eer burada hl (veya

52

N iin Felsefe

yine) tm yle ahlaki b ir tepkiden sz edilebilecekse. Gerekten


kabileden veya sr adetlerinden nihai olarak diergam lk eti
inden, kaynaklanan geleneksel grup "ahlak- byk apta yz
yze etkileim in artlarna gre, ve kesin olarak kabile tarihsel
bam l kk grup zihniyetine gre ynlenm ektedr,sanki sis
tem teknolojik ve uzay devri problem lerinin stesinden gelebile
cekm i gibi.,
nsan yalnzca ahlaki analogsal duyum eii problem atiini
dnyor, her nekadar bu eik ou insanda, m esela b ir insan
plak elle ldrlm ek istendiinde etkin oluyorsa da, eer bir
dm eye basm akla yzbinlerce insan ldrlyorsa gerekte
ie yaram yor.
Bugn yine oka sknt veren atom km az belli sistem
basklarna yol ayor; bu ise sper glerin kendi karlar u
runa, yabanclar ve ayn zamanda kendilerini tehdit eden fela
ketin zm iin akll" b ir ekingenlik douruyor. Bilinen u:
Geni kapsam l etkiye sahip karklklar anda baz sistem
basklan kltrler arasnda veya farkl g odaklan arasnda
ortaya kan asgari uyuma ansn artryor. Belki de aklilik
iin yaplan bu tr hileli bir baskda daha kzla bir (grup-) ahla
knn ilerlem esi sz konusu olam az. Ksm en bu zam ana kadar
ifade edildiinden sylenenlere dair daha fazla baz norm lan tek
tek rneklem eye gerek yok. O nlarn tm bir sralan verilebilir
-ocuk doum una engel olunm asndan ferdi- ve cins siferinin
b ilgi m anipulasyonunun ve em niyetinin salanm asna dein.
Tm bu problem sahalar karsnda filozoflardan anlalr ve
yeni tavr allar beklenilm ektedir. F ilozof bu noktada, dorudan
ahlak diktatr veya bizzat ahlak reformcusu rol oynamadan
neriler retebilir ve sunabilir. Politika ve plan uygulayclan ta
rafndan felsefecilerin ahlak felsefesi problem lerine kar yalnz
ca analltik-form al deil, ayn zam anda ieriksel olarak da tavr
almaya, cesurca norm atif yarg kurallarnn yeni taslaklarn
tartm aya arlm alar topluca selam lanr, ancak yanl garanti
ve m utlaklatrm alara yer verilm eden ve am pirik davran bilim
lerinin sonulan harite tutulmadan.

Fokus ve foru m olarak felsefe

53

Belki bu ekilde ihtiyatl bir iyim serlik ile gelecekte pratik fel
sefenin bir rehabilitasyonunu, belli lde topya iin cesaret
te, henz garipsenen akliliin gerekletin midinde grm eye
m saade vardr. Burada belki tarihi olarak etkili, ancak ama
sz akn hilesi ortaya km aktadr; ilevsel sistem basks a
sndan global problem atm alar ve karlkl bam llklar ar
tan bir tarzda bireysel yararn akliliini koruyor. Geri yalnzca
bilindik srpriz zgrlk", lgn devletlerce ngrlen senar
yo projeksiyolannda gizli olan akim yolu uzaktr, -hepten
uzaktr. Her halkarda belli b ir istikam ete ynelten b ir yol. Fel
sefe gzergah projesi olm adr, olm ak zorundadr. Akldan yana
olan tem el tercihine uygun olarak, norm atif sahada o kafasn
kuma gmmeye m saadeli deildir, gmemez -m eer k o, haya
tn tm deerlerini yadssn veya kabul etsin, am a hayatn tm
deerlerini, Nietzschenin inkarc kahramanlna dmeden,
kuatc bir inkarda oluturabilsin.
Yeni talepler ve ilevselcilik im kanlar erevesinde btny
le felsefenin yeniden canlandrlm as iin, ok farkl bilim sel ve
entelektel katklarla ciddi bir birlikte alm a iin, daha ok ve
cesur taslaklarn daveti iin, yeniliki yaratclk iin, sa f anali
tik tekniklerin yaln felsefesini daha speklatif yaplar vastasy
la am ak iin, ieriksel taslaklar ve norm atif-yargsal tavr al
larda daha fazla cesaret iin bir mesaj verilm eli.
Bilim teorisi ve analitik felsefede olduu gibi, kendiliinden
veya yalnzca ieriksel problem lerin zm iin, daha fazla fay
das olmayan yntem lerin yaln aratrm alarna dair neticeleri
ciddiye alyoruz. Felsefenin yeni (btnyle Kantdaki pragmatik akl" (KrV A 80) anlamnda) pragmatik devlerine dair iyim
serlik optim al problem zm iin ieriksel bir retim meka
nizm as zerine deil, aksine dardan felsefeye tanm olan
-eer syleyebilirsek: toplum tarafndan- bir ihtiya zerine bi
na edilebilir.
Bu daha ok politik, diyalogsal veya Sokratesi forum sal i
leve ve onun gerekleebilirlik ile etkililik midine dayanr. Bil
hassa burada, son yllar ve son onvllarda felsefe retim inin ay-

54

N iin Felsefe

dm latc etkisine dair tm umutsuz tecrbeler ve felsefi ifadele


rin iktidar ideolojisi ynnde tm kt kullanm larna ramen
niversite gereklidir. fade edildii gibi, burada belki arlkl
olarak tem sil edilen, ama hl olduka greceli olan yim serlik
ksm en kendi kendine kehanette bulunm ak" trndendir, ay
nen b ir palm iye aknts argmannda kanm land gibi, "m
saade edilm eyen, olam az. Bylece buradaki ihtiyatl iyim serlik
m esajm s karakteriyle, filozoflarn angaje olduklar birlikte a
lm ada bu iyim ser tehisin kendi dinam iini talep etm ek ve bu
nu etkin bir ekilde savunmak zorunda olduklarm kantlam
tr. Bu durum aadaki on pragmatlk tezin b ir ksm nda tekrar
alda kavuturulacaktr.
Pratik felsefe zerine on tez

Bu bildiride bu zam ana kadar gelitirilen yahut iaret edilen


lerin aada tezim si bir younlukta yeniden zetlenm esi gerek
m ektedir. Bununla birlikte ilk blmde, bu yazlarn yazarnn
nceden Karlsnhede sunduu giri konferans takip edilm ekte
dir. Mteakip on tezim si ksm da sz edilen konferansa kar
lk geldii srece yalnzca ksaca tekrarlanacak ve gerektii yer
de de tadl edilecektir. lk tez kompleksi felsefe ile sosyal bilim
ler arasndaki ilikiden ve belli lde Yeniada gncelleenfelsefi ilevlerden" veya btnyle sonuncusunun yan ilev
lerinden sz edecektir ki, burada bilhassa Sosyoloji rnei ele
alnd.
Tez 1: Sosyal bilim felsefenin devlerini, ancak eer bu dev
lerde sosyal felsefe sosyoloji" veya sosyal bilim " olarak dzen
lenirse yerine getirebilir. Bu gerekte - bilim sel" nerm eler ola
rak norm atif nerm elerin ideolojik savunulm as ve teori ile praksis arasnda yaln kavram sal bir kpr kurm ak iin olumu ve
oluacaktr. nceden olduu gibi fe ls e fi soru ihtiyac, her nekadar ska daha fazla felsefi etiket" altnda ortaya km yor, en
azndan o tarzda kamuoyunda etkili bir karlk bulm uyorsa da
yaygn ve yapsal olarak kanlmazdr. Felsefi szcnden ka
nmak, hereyden nce felsefi problem lerin azalan nemi ze
rine hibir ey sylem iyor.

Pokus ve foru m olarak felsefe

55

Tez 2: Teorik bilim ler ile norm atif davran kurallarnn irbatlandnlm as iin belirli kpr ilkelerin" (Albert) formlasyonu ve analizi, nceden olduu gibi felsefenin ncelikli grevidir.
Bu. planlam a problem lerinin tartlm as ve pek ok politikac,
planc ve pedagogun uygun talepleri asndan da aikardr. Bu
tr kpr ilkeleri gelitirm ek, analiz etm ek ve argm entatlv o la
rak desteklem ek felsefenin nem li bir grevidir. Deer sistem le
rinin aratrlm asnda ve global ynelim li ahlaklarn kuruluun
da, bilhassa tm insanl ynlendiren, ilevsel belirlenm i m i
nim al etik ve strateji ile sistem ci planlam alar iin gerekli karar
ltleri m odellerine filozoflar, (felsefi problem lere bilim etike
ti yaptran ve yntem lerle, deney ieriiyle, norm atif karekterle vd. ile ilgili yaplm as gerekli ayrndan pas geen kat kuralc
ve teknokratik eilim lere veya deolojik etiket kaybna sahay
terketm em ek iin) eletirel olarak katlm ak zorundalar.
Gerekten bugn filozoflar ahlakn m utlak olarak tesis edilen
veya son aksiyomlardan tretilen tamamlanm bir sistem ini or
taya koyam azlar, ancak hayat, kltr ve kurum lan em niyet
altna alan tem el deerlerde, belli bir ilevsel uyumu destekleye
bilirler. Ahlaki taslaklar lehinde norm enlojik birletirici -sonusal kullanlabilir zorunlu ve tutarl argm anlar yarmda, ahlakn
tmden greceliine kar olanlar da vardr. Sayg gibi tem el de
er ve norm lar, insani olann mmkn olan en fazla em niyeti ve
korunm asnda ve de yaratc hayat ile gereksiz acrm engellenm esde/azaltlm asnda bir rol, gerekte esasl bir rol oynamak
tadr ve eer bunlara ilikin norm lar kltr greceli deikense
ler, tm kltrlerde herhangi bir tarzda kurumsal olarak onanr
ve kabul edilirler. Sonsuz arlklar ve atm a zm leri ve de
icra m odalitesi zerine filozof, doal olarak nceden, hibir kav
ram sal (belirlem ede bulunamaz, aksine tartm a varetm e ve di
er grleri argm entativ olarak yarglam ak amacyla dier
nerilerle ahenkli bir yapya kavuturur. Aynca bat kltrnn
iinde ve kendisi iin sorunsal nderlik tayclnda belli bir
m inim al etiin am pirik olarak uygulanabilirlii gze arpar. fa
de, sper gler ve dier byk gruplarn tabi olduu akl iin
-veya daha dorusu: kendi akarlaryla ilgili akli bir ekingenlik
iin - belli sistem basklan zerineydi. Grecelik yergisine gelin

56

N iin Felsefe

ce. ben dalma, Boildngin szde tmden (total) ahlaki grecelik


asndan syledii isabetli forml hatrlyorum; Eer greceli
in kendi kendisini yiyip bitirm esi szkonusu ise, bu durumda
grecelik yle farkedilm ez deil, kesin bir k iindedir.
Tez 3 bilginin parsellenem ezliinden szedlyor: Felsefi bilgi
ler daha fazla bilm sel bilgilerden soyutlanm tarzda bam sz ve
de ilkesel olarak hayat pratiinden kopuk bir ekilde deerlen
dirilem ez. Tam tersi, m etodik-bilim sel, teorik, bransal problem
tespitlerine, keza felsefi bak alarna baldrlar.
zellikle tem ellendirm e aratrm alannn, sistem ve sosyal bi
lim lerin ve teknolojik byk aratrm alarn pek ok sahasnda
bilginin kat disipline edilm i blm leri yoktur. Parsellenem ez
tem el tartm asndaki farkl ekol, disiplin ve istikam etlerin tem
silcilerindeki problem ynelim i yalnzca bilim sel teorik eletirel
tartm a iin deil, ayn zamanda disiplinler aras problem lerin
zm iin de gereklidir. Bununla birlikte felsefe meta kuramsal-yntem sel disiplin ve tartm a formundaki sadk sim sar'
olarak kanlm az bir arac ilevine sahiptir.
D isiplinler aras birlikte alm a talebi, doal olarak eriilm i
olan m antki seviyenin yok edilm esi veya eriilm i olan yntem
sel kavram lardan vazgem e anlam na deil, aksine tam da onla
rn uygun balam larndaki zorlayc kullanm anlam na gelir.
Reel bilim lerle disiplenler aras birlikte alm a gerekten felse
feciler asndan bran bilim sel ortak paylalan b ir yetkiyi var
sayar.
(M arquardn bu bildirideki tartm as gibi) 'Felsefenin baz
etkinlik ve levleri', m esela disiplinler aras alm a drts,
zel b ir felsefi tekel oluturam az', keza ayn ekilde felsefecile
rin varl olm akszn ilevseldirler' belirlem esiyle hem fikir olu
namaz. Bilim teorisi felsefe disiplini olarak ncelikle karlatr
m al m etodik tartm ay mmkn klar. Gerekten bran bilim
ciler de bllm sel-teorik tantlam alarda bulunabilirler -ancak bu
nu o zam an felsefi tarzda yap arlar yalnzca filozoflar felsefe yap
m azlar. Eer felsefe (Marquardn bizzat vurgulad gibi) (1973,
116) yaam sal m eselelerde asla konusal yetki im tiyazna' ve

Fokus ve foru m olarak fe ls e fe

57

sonra da ieriksel balantl bilim sanlarna sahip deilse, o za


m an ieriksel bir im tiyazn eksik tem ellendirilm esinin yi bir
eletirel tantlam as yaplam az. -M arquard filozofun abalamaya deer konumu iin dorudan ilevselsizliini, delice rl
n" kabul eder. zellikle entelektel lgnlk zgllnn
verim li kullanm nn (bkz. a. S 37f., 40f.) yeni bak alarnn
oluturulm as, yeni problem lerin kefi ve ortodoks olmayan form ulasyonlan iin nem li b ir ilev grd de felsefeciler tarafn
dan teslim edilm itir. Kald k b ir levin kabul -zellikle
branspesifik yntem sel olm ayan- hibir ekilde ilev taycs
nn onunla snrlanm as anlam na gelmez. Baka ilevler de var
dr -ve artlara bal olarak tamamen onlarn karekteristik ter
kipleri ve dorudan levletirilm l oyun sahalarnn arta kalan
(resti) felsefenin ayrcaln oluturabilir.
Tez 4 baka bir bak asndan, ayn ekilde nceki tezde s
z edilen deney bilim leriyle disiplinler aras ibirliiylc, yani on
larn bizzat felsefe iin yararlaryla ilgilidir: Disiplinler aras bir
likte alm a yalnzca bilim sel teorik temellendirme tartm as
iin ve bilhassa bran mtehasssnn, anlan sistem sel kark
lklar da ieren bran aan problem leri asndan avantajl ve
gerekli deildir, ayn zamanda filozof brand tartmadan da
fayda salayabilir. Felsefi aratrm alar dier disiplinlerin eleti
rel dzeltm eline tabidir, -bu gnmzde daha da belirgindir.
Hele evrensel ilgiye sahip bir filozof dorudan, m esela insan dav
ranlarnn eitlenen problem sahalarm daha fazla kuatc bir
tarzda gzlemleyemez. Bu tek tek bilim lerin abalarna baldr.
A k tif olarak aratrm ada bulunan bran bilim cilerin ve felsefe
yapanlarn personel-birlii, geri artlara gre hl arzu edil
m ekte ve gereklidir, ancak bu (birlik) bran spesialistik at gzl
lk ve perspektivist tek yanllk eitim ini engellem ek iin yeterli
deildir. -Srekli bir disiplinler aras ve ii tartma, m asa ba
felsefesinin zorunlu tam amlaycsdr: tam tlayc eletiri ve yz
lem e ve de karlkl anlaya dayal dzeltme arzusu ve srek
li problem e ynelik birliktelik zerine bina edilen b ir tartma.
Tartm ann kooperatif tarz, dier istikam etlerin eksperleriyle
ou bran aan problem sahalarnn karmakln? uygundur,
bu bir aratrm alm kapasitesini aan bir karm aklktr

58

N iin Felsefe

niversitelerde bile -kolay anlalr disiplinleraras dzeni


engelleyen en azndan aksatan brokratik retim dzeninin
km esinden nce- m onolog dersleri artan bir ekilde yerini di
siplinler aras sem inerlere brakt. Anlam l bir zm, bilhassa
bir problem -disiplini ve ncelikli olarak nesnel yapya sahip ol
mayan felsefe gibi bir branta. uras aktn Bugn bir filozof
alglam a psikolojisinin bilgilen olm akszn daha fazla alglam a
zerine dnce yrtem ez. Tam tersine, birlikte b ir alma,
psikoloji tarafndan tekrar (mesela Herrmann tarafndan) belir
gin bir ekilde onaylanp vurguland gibi, alglam a psikologlan iin de ilgi ekicidir.
Son zam anlarda analitik filozoflarn ezici bir ounhu da
m etafizik idelerin vazgeilm ez olduunu tanm aya hazrlar. Bu
rada Tez 5 tartm a gtrm em elidir: tiraz kaldrm az bir m etafi
zik ancak m etafiziin yardm yla reddedilebilir (Stegm ller 1954,
105). Yani felsefe bizzat m utlak tem ellendirm eyi ortadan kald
ramaz; bylece felsefi temel varsaym larn ve onlarn eletirel
tartm asnn saydam latrlm as, uzun sre etkili felsefe kana
at ve akm lara kar (yer altna inm i, kltr ve sosyal tarihsel
am a daim a kmsenen, ok etkili artlar altnda) zorunlu bir
dzeltm edir. Dem ek ki felsefe bizzat kendini dzeltm ek iin ge
reklidir ve btnyle kamlamayan, grlem eyen kriz durum
larndaki ynelim ler iin ve keza belli lde gerekli ideolojiler
iin de.
Burada Specht (a. a. O., 20)le tam b ir uyum sz konusudur
-bu bilim teorisi zerine tartm ay bilim tarihiyle balantl ola
rak ortaya karr-: m etafizik speklasyonlar bilim sel lerlem e
nin kesintisiz m otorlar" olarak kantlanm tr.
Feyerabend m etafizik idelen em briyo durum undaki bilim sel
teoriler olarak gsteriyor: M etafizik sistem ler en ilkel aama
sndaki bilim sel teorilerdir (1963, 137). Lakatos (Lenkde 1971,
86, kr. A. Lakatos 1970, 132, 136 v.d.) ve Elkana (1974, 198,
218,227 v.d.) bilim in entegral paras" olan ve tem ellendirm e ile
deneysel bilim sel teorilerin ilk gelim elerinde belirleyici rol oyna
yan b ir bilim sel m etafizik ten sz ederler. Kepler ve N ew tonun

Fofcus ve fo ru m olarak fe ls e fe

59

teorileri ve evrenin yaratlna dair grleri aa yukar bna


rnek tekil eder. Specht (a. a. O., 20f.) bilhassa burada, yalnz
ca m etafizik iin teselli creti" tarznda olan paraziter bir me
ruluun sz konusu olduunu dnr. Bunu ben olduka sa
deletirilm i m eruluk kltlm esi olarak kabul ediyorum.
H er halkarda bilim teorisi ve bilim tarihinden kaymaklanan ta
lep yeniden m etafizik taslakta ortaya konm aldr; ve bylece me
tafizik dncenin diriliini istem ek ve ortaya karmak anlam
l grnyor - bu yalnzca lenstik (problem zm e yntem i) d
ncelerden veya m etafiziin dorudan m etafizik olm akszn or
tadan kaldrlam ayaca argmanndan domaktadr. Doal ola
rak bununla birlikte analitik yntem kesinliinin erim i olduu
seviye, im kan lsnde muhafaza edilm eli ve kullanlm aldr.
Bu tezin sonucu olarak, kendi bilim sahas iin, yani uzun
sre hemen hemen s a f davran ynelim ierisindeki psikolo
jis i iin benzeri tarzda argm antasyonlarda bulunan psikolog
Hermanna bir daha bavurulmal: O birka yl nce bir anlam
psikolojisi kongresinde kongre bakanl konumasn u sz
lerle kapatr: Tekrar dnmeye msaade edilm eli". Geri filo
zoflar arasnda dnce asla hesap d kalmad, ama, -felsefe
nin kendisini snrlam asnn belli bir safhasndan sonra teori
dm an duyusal-deneyci, protokolcu bir pozitivizm e kar uya
r btnyle faydasz deil, eer hl bu kat pozitivizm in nesli
tkenen trnn birka dank nshas varolm aya devam ede
cekse
Tez 6 deitirilen eski tezlerin sonuncusudur: Mutlak son te
m ellendirm e rasyonalizm inin akamete uramasndan sonra ras
yonel felsefe m etodik olarak dierleri yannda, ilkesel tarzda ni
versel (disiplinler aras) bir ideye, ancak pratik ve hmanite d
nceleri taralndan ynlendirilen, (gerekte zorunlulukla naivyanllam ac veya da yalnzca dar anlam yla yanllanac olarak
kavranm ak zorunda olan) bir bakm a dizginletirilm i rasyonel
eletiriyle yolunu tayin ediyor (kr. Lakatos 1970, S. 116ff.). Bu
nun zerine gerekten b ir eletirel rasyonalist olan Habermas
(1971, 29) alntlanm ak: Felsefe daha fazla felsefe cAarakT, daha

60

N ltn Felsefe

dorusu, byk sistem felsefesi olarak kavranamaz, o eletiri


olarak anlalm al. lk felsefeye kar eletiri olarak, son tem el
lendirm e ve varln toptan olum lu b ir yorum undan kanr.
Eletiri eer sunulan yapsal tasla argm entativ olarak
kontrol edecekse, nceden hazrlanm yapya ihtiya duyar.
Eletiri tek bana yeterli deildir. Yaplam a, ierlksel taslak
iin cesaret (o ncelikle felsefe iin yntem sel formu tamamlar),
ortak kltrel, yaam pratiki veya uzlam a yoluyla kazanlm
tem el kanaatlerin k noktas (gerekte bunlar esasb b ir ele
tiriye tabi tutulm am tr): Tm bunlar, ayn zam anda pratie ya
kn olan ve dogm atik olm amas gereken zorunlu felsefi taslaklar
olarak grlm ektedir.
M utlak son tem ellendirm e iddiasndan uzak, proje sever ve
de rasyonel kontroll ve gerekelendirilm i b ir dncenin te
mel desi (anlan, yaam -pratik artlar altndaki pragm atik zo
runlu ve tutarl gerekelendirm e bylece kesin pragm atik yeni
eletirel aydnlanm a felsefesinin yntem sel z olarak anlala
bilir. Bu tr b ir felsef aydnlanm a srekli bir norm atif im aj ek
linde anlalm ak zorundadr, bilhassa kesin zm garantisi
verm eyen ve yanl m itler sunmayan; ancak iyim ser ilerleye!
bilgiyi arayan gerekte uan olm ayan bir iyim serlii ngren bir
aydnlanma.
Sosyal felsef ekol olarak bu yeni eletirel felsefe topik-iyim ser reit b ir toplum sz verm ez, aksine yalnzca dzenleyici b ir
ana ide sunan O gerekte yalnzca, ncelikle felsefi ierikle dol
durulan b ir program iin yntem sel bir at ortaya koyar. steni
len tem el ide ve pratie yatkn program ksaca form le etmek,
bunun iin grler gelitirm ek ve kullanm ak, bugn felsefe
yapm ann ideal devidir. Felsefeciler istikam etlerin, bilim lerin,
eitim kurululannn ve politik tartm alarn ve kamuya ak
tartm alarn balanmda, bu t r b ir yklendirici ideal iin an
gaje olm al. Daha sonra buna, bu idealin kurumsallamasn,
eletirel a k ln dzenleyici idesinin toplum sal (sahada) genile
m esini eklem eliler. A kl en fazla ideal olarak kavranlabilir. O reel, fiziki bir yeti deildir, o her eyde nce norm atif, ynetici bir

Fokus ve foru m olarak fe ls e fe

61

idedir, dzenleyici bir ileve sahiptir ve yalnzca bu yorum dahi


linde varlk gsterebilir. A kl zerine saf, tm reel sahalardan
syrlm -veya synlabilen- geleneksel tezler, uydurma varsa
ym lar olarak kabul edilm ektedir.
7.Tez felsefe ve felsefecilerin kamusal problem ve yaam sal
sorunlara dair rol ve devleriyle ilgilidir: .Karmak m odem dn
ya toplumunda kapal sistem cl geni tesirli ve problem zincirle
m eleri dahilindeki yeni kurucu, ya speklatif zgr saha (veya:
oyun sahasysa dem ek gerekiyor) felsefeciler tarafndan artan bir
ekilde im diki zam ann aktel konularna uyarlanmak ve prob
lem lerin kamusal nem i ortaya konulmakdr. Felsefenin yeni bir
sosyal ve kamusal angajman, yani yaam sal pratik sorularn,
nihayet tam olarak toplum sal olan ve M im ler tarafndan ve sosyo-teknik, ekonom ik ve de ekolojik artlar tarafndan sunulan
sorunlarn bir felsefesi, yeni bir pragm atik felsefe gereklidir.
Pragm atistik felsefe yapm aktan olduka farkk olarak, prag
matik felsefe yapm a pratie yatkn, problem e yatkn ok mantkl" ve kooperatif felsefe yapm a olarak anlalm ak zorundadr.
Mesela bugne kadar alm a ve retim ilikilerinin ilenm i bir
felsefesi, Mandst varyantlar haricinde ekonomik fenomenlerin
ciddi alternatifini oluturacak bir felsefe, Simmelin ayn adla
anlan eserinden bu yana para felsefesi, bir planlama felsefesi,
ve asla ayrmlam bir teknik felsefe sz konusu deildir. Eko
nom i bilim lerinin, sistem bilim lerinin, planlam a bilim lerinin ve
nihayet gelecek aratrclnn bilim teorisine dair ortada hibir
alm a yoktur. Bu zam ana kadar sosyal ve davran bilim leri
nin m etodolojisi zerine yazlan ok az ciddi eser vardr.
Zam an-d felsefi tezlerin kltrel durum" ve aa uygun
grntsn ironik b ir tarzda aydnlatm ak iin gerek bir anek
dotu ksaca aktarmada fayda v a r nl Massachusett Teknoloji
Enstitsnde, Huston Smith adl bir felsefeci evre-dostu bir fel
sefeyi yaygnlatrd ve daha da nem lisi Meadows'un dnya
m odeli taslana etki ettii iin Konfyslk en m odem (te
ori) diye retmektedir. Donella Meadows ile bir tartma, konfuyanist idenin ve eski taoizm den esinlenen Ying-Yang-ilkeleri-

62

N iin Felsefe

nin bu ekolojik sistem -konseptl arkasnda durduunu ve ger


ekte yalnzca deim i stn yeni bilgisayar formunda etki
uyandrabileceini ve zellikle bu tarzda dnya apnda etki ya
pabileceini ortaya koydu. Aka onun felsefi fikirleri bugn,
kamu sahasnda tam bir etkiye erim ek iin, bilgisayar aracl
yla daha im diden gsterili bir ekilde sata sunuluyor:
gerekte korkun bir dnce. H alk dolandrcl iin bir zor
lama m var? phesiz toplum da, Steinbuch'un Yanl Programlamas tr kitaplar, gerekte iyi bir teknik bilim ci tarafn
dan, tahm in edilebilecei gibi, itin al yntem bilgisi yardm yla
form le edildiinden, tam da bu yzden avantajldr, her nekadar Steinbuch bu kitapta hemen hemen tm yle geleneksel
ruhbilim yntem lerini kullanm , ksm en ise gerekli zeni gs
termemi, m esela alntlardan faydalanm olsa da.
Herhalde ayn kitab bir filozof yazm olsayd, byk ihti
m alle bu etkiyi yapm ayacakt. Bu dikkate ayan bir etkidir ve
ekonomik olmayan b ir etiketle ve girite aktarlan televizyon
skeiyle ortaya konulan felsefenin kamuoyundaki im ajnn etki
siyle (ilk intihasyla) balant indedir: Felsefe olan veya adlan
drlan herey tozlanm " grnyor. Bu noktada felsefe asn
dan yapacak ok ey vardr (bkz. 10. Tez): Fildii kulesinde da
ha fazla gm l kalm ak istem eyen geni ufuklu filozoflar bu tr
imaj problem lerine angaje olm al ve ikna edici argm anlarla n
yarglar uzaklatrm ak ve etkisiz hale getirm eliler. Alm anca ko
nuan filozoflar arasnda bu zam ana kadar m alum hayat prati
i ile ilgili nfuz edici tartm aya, gnmzde her inam bask
alfana alan sorulara dair bir resm e hi rastlanm az. nceden ifa
de edildii gibi, Philosophy and Public A ffairs (Felsefe ve Toplum
sa l Olaylar) benzeri bir dergiyi bizde aramak bounadr.
Doaldr ki yukarda ortaya konulan olum suz katalog olum
lu talepler eklinde ortaya konulabilir ve o ekilde anlalm al
dr.
8 Tez, bu ihm alkarlk veya dev katolounun bir neticesi
olarak ortaya konulur, geri bizzat felsefeciler topluluu arasn
daki iblm erevesinde: Yalnzca ze? bilim teorilerinin ana

Fokus ve fa n m ala ra kfelsefe

63

lizinde deil, ayn zam anda kam usal sorularn tartm asnda da,
bizzat kendiliinden ortaya konulm ad srece, felsefecilerin hi
m ayesinde belli b ir ibirlii ortaya konulm al ve gelitirilm elidir.
Felsefecilerin him ayesindeki bir iblm. Kendi iinde eliik
bir durum -en azndan an derecede uygunsuz bir talep? Ge
nelin uzm anlar h er halde hereyin uzm an olam azlar. Bu ne
ri hibir ekilde, bu tebliin tartm asm da umulduu gibi, felse
fecinin tek tek ve btn olarak hereyle ilgilenm esi gerektii ta
lebini iermez, aksine tek tek bilim lerle felsefe arasnda ve biz
zat felsefe iinde anlam l b ir iblmn tem sil etm esi gerekti
ini syler (bkz. T ez 9).
B ir nceki tezde anlan sahalar anlam l b ir ekilde yan-uzman tarafndan alglanm aktadr; ona yardm c sahada en azn
dan birlikte yetki (Lbbe 1973,9) sahibi olm allar. Bu zaten bi
lim teorisi iin gereklidir ve burada uzun zam andr bilinmekte,
tannmaktadr. arlatanlk yapm akszn, daha fazla quantum
m ekaniinin tem el bilgileri olmadan, klasik sonras fiziin ciddi
bir ekilde felsefe ve bilim teorisi iin tavr alabilecei iddia edi
lemez. Bu birlikte yetkililik mmknse daha tem el eitim de
uygulamaya konulm al; Bilim teorisinin rencileri ikinci bir bi
lim sel tem el blm btnyle okumallar, mmkn mertebe
bilim sel alm a bu deney bilim sel sahada ortaya konulmal. Di
siplinler aras alm aya dair anlam l taleplerine ramen felsefe
ciler, hemen hem en hi ya da ok snrl m iktarda belli bir n
hazrlk gerektiren programlanm seviyede disiplinler arasnda
ibitirici sporcular" (Marquard 1973, 119) olabilirler. Genelin
uzman iin belli bir orta derecede uzm anlk gereklidir; toptan
birletirici bir globalist b ir sam alktr. Marquard'n (ebda. 112)
esprili bir tarzda belirttii gibi, o dorudan toptan birletirici
ahmak" olur; o bran ahm akl yolunda deer despotluu"
iin her b ir bran kim liini kaybeder. Alayc bir tarzda, onlarn
kendilerinin daim a alayc bir tarzda adlandrdklan gibi, bu globalistlerin igzar devlerinin okluu zerine burada ve u an
iin tek tek gidilm eyecektir. Ancak, dierlerinin yarmda filozo
fun grevleri aram a, yaln bilim in ciddi bran eksperlerinin tereddtnn ortaya kt, zgr b ir ortam varetm ek katlm al

64

N iin Felsefe

dr. D ar anlam da bilim lere a lt olmayan, ancak tecrbi bilim sel


sahay aan belli felsefi yntem ler vardr. Buna bilhassa norm a
t if yarg hazrl-sreci sahasndaki akil argmantasyon aittir.
D ierlerine nazaran felsefenin devi, baka eksperlerle konu
m ada forum sal bir ilevi ifa etm ektir; nk tecrbe, disiplin
uzm an bran bilim ciler arasndaki tartm ann nerdeyse bt
nyle yetersiz kaldn gsteriyor.
Bilhassa bilim lerin ve norm atif sahann tem el problem leri
felsefi dnce in benzer grev sahalar ortaya koyar. Shakespearedeki kak benzeri, filo zof verim li b ir eletirel ileve, karar
lar ve ideolojik deform asyonlann akla kavumas in olaa
nst pratik bir neme sahiptir. Yine filozoflar doal olarak kav
ram ve deoloji eletirisi faaliyetlerinde kendiliklerinden deolojik
at gzln takm adklarndan em in olam azlar. Geri farkl ba
k alarnn yzlem esi vastasyla (farkl filozoflarn ve farkl
bilim cilerin) bir karlam alarnn olaca umulabilir; yle k i tek
yanl deform asyonlann olm a ihtim ali ok ynl giriim ler yard
m yla -dikkate alnm asyla- azaltlabilir. Bu burada daha fazla
irdelenemez.
Bunun yerine 9. Tez, tekrar son tezin b ir sonucu olarak, or
taya konulur: Tartm ann uzm anlar ile ne deney-bilim sel genellem eciler ve dier istikam etlerin praktikerleriyle olan ad geen
ibirliki ekline -takriben bilim sel veya niversitelerdeki tart
m alarda- felsefede bizzat yeni bir entegrasyonun, kendi alanla
rnda iblm yapm , uzm anlam filozoflarn birlikte icras
nn gereklilii karlk gelm ektedir. Ska felsefede doal olarak
ikiden ziyade drt ve tekrar drtten ziyade sekiz gz bakar. Bun
dan dolay yetki ve ekol tartm alar geri ekilm ek zorundadr,
onlar kendileri nam na veya felsefi g politikas nam na hk
m etm ek zorunda deiller, aksine bunun yerine verim li klan"
tartm a uruna yaplan sevim li b ir kavga" tercih edilm eli: di
yalog yalnzca hukuk karm aasnn zihni bir flre sava olarak
deil (kald k i bu filozoflara hi de yabanc deildir -bizzat eletirel-rayonel deil, bazen onlar bu tarzda felsefe yapm akla da
ha ziyade kendi program larnn dogm atik bir tezini tem sil etm ek
in, eletiri am acyla polem ik yapyor veya bunlarn herhengi

Fokus ve fo ru m olarak fe ls e fe

65

birinin yerine geecek olan yeliyor grnyorlar). Diyalogu


felsefeye ynelik eski ar, tek ynl dnce btnyle bir
tarafa itilm eden veya itilm ek zorunda kalnmadan, kurumsal
lam al ve m ultilojik, daha iyi bir ifadeyle, ok m antkl (polylogisches) b ir dnceyle tamamlanmal.
Bu anlay erevesinde farkl ekol taraftarlarnn dalm a birarada, ortaklaa alm alar anlam l olur -basite ok eitli
bak alarm garanti altna almak ve karlam a- ve kontrol
frsatlarn, keza entelektel (ahsi olmayan) yzlem e ve ba
lant m kanlarm gerekletirm ek iin. Neden fenom onoglann ve
m antklarn, bilim teorisyenlerinin ve hukuk felsefecilerinin,
m etaflzikilerin ve dil bilim cilerinin ortak sem inerleri vuku bul
m asn? phesiz bu. bugn tek tek rneklerle kantlanabilecei
gibi, ok verim li olurdu. Karlkl yntem alverii, yardm la
m as ve verim lilii ivedi ve gereklidir. Farkl taraflarn bu tr bir
ortakl kurmaya hazr olduu grnyor -bizzat bu zamana
kadar birbirlerlyle atan taraftarlar arasnda bile. lyson -V akfi
tarafndan tevik ve talep edilen, elinizdeki bantta sunulan a
lm a, Felsefenin R ol ve levi", farkl alanlardaki felsefecileri
birlikte lm cl bir kavgaya girm eksizin uzun sreli b ir tart
m aya katt ve gsterdi ki. bu tr birlikte alm alara hazr olu,
anlamazhklarda birbirini tamamlayan katlm lar dourmakta
ve verim li karlam a ve sonulara yol aabilm ektedir.
Sonuncu, 10. Tez filozoflarn konuya ynelik alm alaryla
ilgilidir; bununla szkonusu olan -7 . Tezde (olduu g ib i)- felse
fenin filozoflarn nazarnda meruluundan daha ziyade, imkan
larn aratrlm as, felsefenin nasl kamuda tekrar etkili olabile
ceidir. nceki tezlerde talep edilen pratie yatkn ve birlikte
(kooperatif) felsefe yapm ann gelim esi, ycelm esi, tannmas
iin filozoflarn yeni b ir kamusal alm a yrtm esine ihtiya
vardr, -ancak bilgeliin yukardan bakan, km seyen ve ya
nlm az yargl, en iyi bilen tavn olmakszn.
A. Kaplan (Tim e 7.1. 1966, 21) phesiz daim a hakl aeil,
ama felsefenin hakikat sevgisi, bilgeseverlii ayn ekilde dier
sevgi trleri gibi geerlidir. teziyle btnyle de haksz saylmaz:

N iin Felsefe

66

profesyoneller bundan en az haberdar olan kiilerdir'. Anlan


tevazuya, dilin anlalrl ve dilsel anlalrla dair tavizler iin
kesin, asla yanl olm ayan veya yalnzca yanlla varana dein
sadeletirilm i hazr olu da aittir. Yeni sosyal felsefeci toplum
eletirisi, dorudan onun toplum bilim sel veya tercihen toplum
b ilim ci' argoyla nerdeyse byk b ir kamuoyu etkisine sahip ol
du, aslnda o bo yere -bilh assa iiler tarafndan- umulmutu;
buna karn niversitede etkisinin byk b ir blmn doru
dan (esoterik) isel szcklere ve Alm an derin dnce argm am 'na borlu gib i grnyor, yani anlalm ayann arkasnda
ki derin fikirlilie eilim olarak anlalabilir. Burada yeniden son
bir anektodu ilave etm ek gerekecek: Benim bir defasnda Berlin
zgr niversitesinin Auditorum Maximum'unda Adom o'nun,
eer doru hatrlyorsam -Negativizm ve topya konulu- b ir
sem lnerini dinlem e im kanm oldu. Kelim esi kelim esine m onoton
bir tarzda sunulan olduka karm ak tebliini hilafsz hemen
hemen hi anlam adktan sonra yanm da oturan bir renciye,
teblii nasl bulduunu sordum. O dedi ki, Harkulade, m
kemmel, -yle mkemmel ki, ben bile tam olarak anlam adm
O zam andan beri ben bu, ou kez ierlksel olarak kullanlan ve
o rencinin kayda deer bir ekilde ifade ettii sonusal figr
Alm an derin dnce argm an" diye adlandryorum.
B ilgilik taslam akszn ve hkm edicl aret parm an gster
m eksizin anlayl, m tevaz bir ib lliiyle sunulan bir felsefe,
gerek m anada Sokrat bir felsefe, kibirsiz bir tarzda mmkn
dr. Bu nedenle felsefenin yazar teblicileri (plaedoyer) doru
dan letiim istekli ve bylece de pratie yatkn, probleme yne
lik am balaj baarm ak zorundalar; dil ve ierik asndan i ar
kadana yaklam a zorunluluu vardr.
Sokratik felsefe yapm ann bu tarz gem ite felsefe nam na
ortaya konulan byk ilerin vgsn veya grnteki icra
atlar ya da gelecekte m it edilen ferdi sonulan snrlandrm a
mak yahut btnyle baltalam am aldr. Dier istikam etlerin uzm anlanyla birlikte sz edilen ortaklaa tartm alarn yannda,
takriben televizyondaki yuvarlak masa tartm alan, tek ynl
m onologlar halinde ortaya konulan kamusal anlay ufkuna da-

Fokus ve foru m olarak felsefe

67

ha ziyade uymaktadr. Diyalogu felsefe yapm aya dair, yu kanda


anlan eski an herkes tarafndan denenmek zorundadr.
phesiz m uhatap (partner) gibi, am alar ve artlar bu tr
bir tartmarun slubunu etki altnda bulundurur: Bilim dahi
lindeki bran tartm asndaki fikri m cadeleyi -bu ldrniversitelerin retim tartm alarnn vurgu ve slubunu, ayn
zam anda entelektel ov sava, ov pazarl tarzndaki pikin
medya profesrlerinin sk sk vuku bulan telejenik takdim lerinin
televizyonvari yuvarlak masa tartm alarndan belirgin bir ekil
de ayrt etm ek gerekir. Yok eer bran-disiplincl tartm alardan
ziyade yntem sel eletiri ve ak ayrntlara ynelinlrse, o zaman
sonuncusu daha ziyade taknlan genel tavr ve kantlam alara
a lt olm aldr. Kullanlan dil kom plekslik ve term inolojik adan
uygun ve her bir dinleyiciyi nazar dikkate alan, fa ik l bir yap
da olm aldr. Buna gre felsefeciler de Arap atasz zerine d
nm eli ve (hesaba katm allar) -etiam peccavi-: Byk bilgelik
ler daim a az -ve genelde basit- kelim elerle ifade edilir".
Son notlar

Ayrntl bir zet yerine ksa programlanm bir deerlendir


me u ekilde form le ed ileb ilir A k grl felsefeciler an ve
gereksiz tekrardan uzak kalarak, (hzl ynelim deiiklikleri ve
belli b ir hedef projeksiyonun yokluu zam anlarnda daima et
refilleen problem ve etki atm alar erevesinde) disiplin ii ve
disiplinler aras ortak alm aya katlm allar. Yalnzca bilim ciler
ve praktikerlerde (msl. planclarda) deil, ayn zamanda kamuoyundaki problem form lasyonu ve ynelim boluunda da fel
sefi (bu ayn zamanda, ama yalnzca deil, bilim teoriyeni anla
m na gelir) biriikte alm aya ihtiya vardr. Felsefecilerin slu
bu postm utlak felsefe devrindeki gibi daha fazla m utlak
olam az, bu pratik problem karsnda ve ortak alm aya ak
grl felsefeci, daha fazla rtlem ez aksiyom lardan hare
ketle szde m utlak bilgelikler tretem ez anlamna gelir, fakat
gerekte, iradi bir kabulden hareketle, nceden kararlatrl? maz, aksine o birlikte ve m tevaz bir tavrla disiplinler aras tar
tm aya katlm ak zorundadr. Bu sonuncusuna cesaret etm ek

68

N iin Felsefe

iin yalnzca uzay anda her biri alan bilgisini aan problem
durum lar frsat sunmuyor. Ayn zam anda bilim e dair, yaratc
yeni gelim elerdeki yeni taslaklarn ve m etafizik tem el idelerin
rolne dair ve ayn ekilde (sa f bir ekilde ayrm lam blm
lerde paketlenem eyen) bilginin paralanm azlm a" dair gr
ler felsefeciye tekrar cesaret verebilir; felsefecinin tm geniliiy
le, tm tereddtyle (korkutulmu, an yntem dnceleri ve
esasl ieriksel anlaylarn analitik perhizi vastasyla hemen
hemen sterilize edilm i) zledii b ir cesa ret Brokratik olma
yan, bazlarnn sevdii bir deyile riziko sever veya, Sim on Moserin ifadesiyle sylem ek gerekirse, sp ortif b ir felsefe yapm a"
tekrar mmkn ve gereklidir. Kam uoyunda bu artlar altnda
ufku ak felsefe yapm a, ancak eer o dolaysz olarak *felsefe eti
keti altnda icra edilm edii zam an yank bulur. Doaldr ki bu
na hibir ekilde kar klm az, bununla birlikte kamuoyundan
gelecek dolayl, rktc etkilerden kanm ak lazm. Ancak fel
sefede daha fazla kesin snrlandrlabilir, kendi iinde tek tze
bir birlik de sz konusu olam az. Koleksiyoncu b ir disiplin in
bu tarz bir fade, aynen felsefede olduu gibi, fa ik l istikam etler,
bak alan, teoriler, okullar", tarihi geleneksel akm lar ve ta
v r allardan kaynaklanan bir soyutlam adan baka bir ey ola
rak nitelendirilem ez.
Ancak bu felsefi problem lerin arlk ve aciliyetlnl azaltmaz.
Filozoflar term inolojik engellerle rahatsz edilm em eli, aksine li
beral olarak term inolojik uzlam larda -fo rtiter in re. suaviter in
m odo- kam usal nem arzeden problem leri usanmadan kavra
m ak ve de snrl bran veya ekol bam l a t gzl olm akszn
tartm ak zorundalar. Yetki uyum asnn srekli skntl yetki
sizlii her halkarda uyum tesi b ir yetki nazlanm asna duar
olur gibi grnm ekte veya tamamen felsefi b ir iktidarszlk etki
si brakm aktadr. Eylem in ekseriye ie dnk soyutlanm yo
rum lan ykseltilm itir. D isiplinler aras ibirliki ve okmantkl (yaln m onolog veya yalnzca ik i tarafh-bilaterar diyalog
yerine), yeni bir pragm atik felsefe yapm ak iin, ie dnk skc
bir tavr uygun deildir. nk yalnzca znt sorum lu kl
maz, acliliyet ve nem de sorum lu klar.

Fokus ve fo n u n ola ra k felsefe

Kaynaka
ADORNO, T. W.: Wozu noch Phlksophle? In: ders.: Elngrtffe. Frank
furt 1963, S. 11-28.
BOULDING. E.: The Interplay o f Technology and Values: The Emergjng Superculture. In: Baler, K./Rescher, N. (Hrsg.): Values and Future.
The Impact o f Technologlcal Change on American Values. New
York/London 1969, S. 336 bis 350.
ELKANA, Y.: The Problem o f Knowledge n Hlstorlcal Perspectlve. In:
Hellenlc Soclety n Hmanistle Studles: Proceeding o f the Second Inter
national Hmanistle Symposium at Athens, Delphi an Pellon, September 24 - October 2. 1972. Athen 1974. S. 191-247.
FEYERABEND. K.: How to be a Good Emperlclst. A Plea for Tolerance in Matters Epistemologlcal. In: Baumrin.: Philosophy o f Science. The
Delaware Semlnar. Bd. 2 New York 1963. S. 3-39. zlt. nach Wiederabdruck n Nidditch. P. H. (Hrsg.): The Philosophy o f Science. Qxford 1968,
S. 12-39.
HABERMAS, J.: Wozu noch Philosophy? In: ders.: Phllosophlsch-politlsche Profile, Frankfurt 1971. S. 11-36.
LAKOTOS, i.: Falslflcatlon and the Methodology o f Sclentlflc Rese
arch Progranrmes. In.: ders./Musgrave, A. (Hrsg.): Crlticlsm and the
Growth o f Knowledge. Cambrtdge 1970, S. 91-195.
LENK, H. (Hrsg.): Neue Aspekte der Wlssenschaftstheorle. Braunschweig 1971.
LENK, H.: Wozu noch Philosophie? In: ders.: Philosophie n teehnologischen Zeitalter. Stuttgart/Berlin/Kln/Malnz 1971 S. 9-36. S. 136142.
LENK, H.: Pragmatlsche Philosophie. Hamburg 1975.
LENK, H.: Plaedoyer fr praxlsnaehere Philosophie. In: ders.: VVozu
Philosophie? Mnchen 1974. S. 97-106.
LOBKOWICZ, N.: Die Situation der Philosophie n den bestehenden
VVlssenschaftsinstitutionen. In: Baumgartner. H. M./Hffe, 0./Wild, C.
(Hrsg.): Philosophle-Gesellschaft-Planung. Mnchen 1974. S. 82-88.
LBBE, H.: Philosophie als Aufklaerung. In: Riedel. M. (Hrsg.): Rehabllitierung der praktlschen Philosophie. Bd. I Frelburg 1972, S. 243265.

N iin Felsefe

70

LBBE, H.: Wlssenschaftspolltlsche Aspekte der Phllosophle. In: Dle


Rolle der Philosophle at wissenschaftspolitlseher Perspektlve. Wirtschaft und Wlssenschaft 21, (1973), H.I. S. 17-23.
MARQUARD, O.: Inkompetcnzkompensationskompetenz? ber
Kompetenz und Imkompetenz der Phllosophle. In: Baumgartner, H.
M./Hffe, 0./W lld, C. (Hrsg.): Phllosophle-Gesellschaft-Planung. Mnchen 1974, S. 114-125.
MERTON. R. K.: Sodal Theoy and Sodal Structure. Glencoe/ILL.
1957.
OZBEKHAN, H.: Toward a General Theoy o f Plannlng. In: Jantsch.
E. (Hrsg.): Perspectlves o f Plannlng. Paris (OECD) 1969, S. 47-155.
OZBEKHAN, H.: On Same o f the Fundamental Problems n Plannlng.
Technologlcal Forecashlng 1970,1.
RIEDEL, M. (Hrsg.): Rehabllltierung der praktisehen Phllosophle.
Bd. 1 Geschichte, Probleme. Aufgaben. Frelburg 1972. Bd.2. Rezeption,
Agumentatlon, Dlskusslon. Frelburg 1974.
SPAEMANN, R : Phllosophle als instltutlonallslerte Nahltaet. In: Ba
umgartner, H. M./Hffe, 0./WUd, C. (Hrsg.): Philosophle-GesellschaftPlanung. Mnchen 1974. S. 95-101.
SPECHT, R : Zur gegenwaertlgen Lage der Phllosophle. n: Mltteilungen der Gesellschaft der Freunde der Universltaet Mannhelm 19 (1970),
H. 2, S. 19-26.
STEGMLLER, W .: Metaphyslk-WissXTschaft-Skepsls. Frankfurt/Wlen 1954.
N. N.: What (lf anythlng) to expect from today s philosophers? In: Ti
me 1966. H. 1. S. 24-25.

Niin felsefe?" sorusu zerine dnceler


Joseph J. KOCKELMANS

I. Giri
Bu m akalede niin felsefe?" sorusu zerine, onun anlam n
belirlem ek ve bylece ona nasl cevap verilebileceine dair birka
som ut teklifde bulunm ak iin kafa yoracam . Dncelerim e
gerekli perspektifi kazandrm ak iin, fenom enoloji ve hermeneutik akm nn etkisi altnda felsefi kavraym a nasl erim i ol
duumu ksaca gsterm ek istiyorum . Bu fikirlerin ksa b ir ze
tinden sonra, yaznn balnda anlan sorunun tad mana
nn mmkn bir yorumunu gelitirm eye ve bu ekilde kavran
lan soruyu cevaplandrm aya alacam . Nihayet tartm am n
filozoflar arasndaki anlam zerine birka not deceim .
Felsefe nedir, onun balantlar nelerdir, din ve bilim le nasl
bir ilik i iinde bulunm aktadr, hangi yntem ler felsefi dn
celere daha uygundur vb. gib i sorular beni yllardan beri m egul
etti ve bu vesileyle sorularla ilgili tartm aya olum lu b ir katkda
bulunacak bir tebli sunm ay denedim. Aadaki sayfalarda
kendim i, ana tartm a noktalarna dorudan ynelen b ir ksa
zetle snrlandracam ve bu problem le ilgili olarak nceki ya
zlarm a atfta bulunacam .1

n . Felsefe nedir?
Pek ok ada filo zo f gibi ben de zam anla, felsefenin tm
klasik anlaylarna kar eletirel b ir tavnn takm lm as gerekti
i grne eritim . Klasik m etafizik glere kar bu eletirel1

1 Burada gelitirilm i olan ana tezler, altm]; yllarda A. de WaeUens yardmy


la (Den Haag: Ntjhoff, 1961) yaynlanan La Philosophle e t Jes ezperlences nafurelfcs'e dayanmaktadr. Hegelin yorumu Hyppollte, Meieau-Ponty, ve dr Waelhens'in yaynlaryla birlikte yapld. Ancak dncelerimin ana perspektifi
Heldegger'ln Varlk ve Zaman'ndan elde edilm itir.;...].

N iin Felsefe

72

tavrdaki lgim izi, klasik anlaylarda bu zam an kadar tm yle


gereklem em i bir idealin aklanm olduuna kanaat getirm i
olduumuzdan dolay olumlu olarak anlyorum . dealin gerek
anlam n ortaya karm ak ve ifade etm ek iin, felsefe tarihini n
kar etm ek yerine, ncelikle Yunanistan'da Parm anldes ve Heraklit tarafndan grlm olduu gibi, felsefi refleksiyonu ger
ek b ir aratrm a sahas olarak belirlem eyi deneyeceiz. Bu tek
rar srecinde, gem iin felsefesinin ortaya koyduu gerek b
ykl korumaya alacaz.
Felsefenin aratrm a sahasnn varlk olarak va ik 'ta , bizzat
varlkta bulunabilecei konusunda Grek felsefesiyle hem fikiriz.
Ancak dikkatim izi byk apta varlklar zerine, yani onta ze
rine, younlatrm ak yerine, varln snrl totalitesi veya varlk
larn naslsa o ekilde kendilerini gsterdii, anlam a karlk ge
len tmn ilgisine yneltiyorum . Descartes ve Kant ile birlikte,
tm gz nnde bulundurarak, nsani znellik am k
noktas olarak alm ak gerektiine inanyoruz. Bununla birlikte
biz znellii bu m odem felsefenin aksine, dnen bir tz. ka
pal b ir monad, p a sif kaydedici b ir dnce aleti, belli birletir
me yasalar yardm yla gelitirilen zlenim ideleri olarak veya sa f
bir bilin olarak ya da m utlan kendi z bilincini m utlak bilgi
diye gelitirdii yer olarak anlam yoruz. nsan kendini, dolaysz
bir ekilde bir dnyada bulunan ve bu dnya zerine btny
le tamamlanmam b ir bilgiye sahip olduunu bilen (her zam an
ne yapar, dnr, hisseder veya arzular) bir varlk olarak tec
rbe eder. Bu bir insann felsefi aratrm asnda, tmn anlam
na ynelik soruyu cevaplandrm ada hareket noktas olarak hiz
m et gren, dnyann ontoloji-ncesi anlaydr.
Baka bir ifadeyle biz, hemen hemen gem iin tm byk fi
lozoflar gibi, felsefenin tmn (Ganze) anlam zerine, yani in
sann her dnem inde anlalabilen anlam totalitesi zerine ele
tirel bir refieksiyon olarak anlalm as gerektii grne katl
yoruz. Keza biz Greklerden farkl olarak, felsefenin insann b
tn eylem lerinde ayn b ir yere sahip olm as gerektiini savunu
yoruz. Ancak m odem filozoflarn ounun aksine, insan kapal
b ir bilin m anasnda anlalm am al, esasl olarak aklk yard

N iin fe ls e fe sorusu zerine dnceler

73

m yla karakterize edilm esi gereken b ir zne olarak anlalm al,


yani onun dnyadaki varolusal ynelim i, aknlg ve zgrl
vastasyla. Bylece biz, btn dikkatini tmn anlam ze
rine toplayan, k noktasn insann varlnn yorum sal anali
zinden farkl b ir yere dayatm as gereken, insan varlna uygun
gerek b ir ontoloji tezini savunuyoruz. Bu analiz insani znelli
in esasl olarak am asal olduunu gsteriyor. nsan var-oluyor, dnyada ortaya kyor ve zorunlu bir ekilde kendini ve
nesneleri dnya istikam etinde aknlatnyor. Bu nedenle insan
bizzat kendinde gerekleen b ir ego veya nedensel b ir tarzda
evresine rglenm i karm ak b ir mekanizma deildir. Balan
gtan itibaren ve varlnn en derin zyle insan, dnyann
iinde ve onu aan b ir varlk olarak kendini gsterir. nsan dn
ya iindeki nesneler ve insanlarla diyalog iinde ve bu diyalog
yardm yla varlklar ve dnyay, her nasllarsa o ekilde kavrar.
O, onlar kefeder, anlam larm belirlem eye alr ve bylece ger
ek m analarm a kavuturur.
Eer biz, insann dnyann bir projesinden baka b ir ey ol
m adn ve dnyadaki varolusal ynelim inin farkl som ut e
killer alabileceini kabul edersek, hemen u soru ortaya kar:
dnyaya ilikin bu tavrlardan hangisi en esasldr? Descartes
ve Kantn, dnyayla ilikim izin esasen ve balangta teorik bil
gide kurulan ve elde edilen bilisel b ir iliki olduuna inanma
larna karn biz ise teorik bilgi ve bilim in yalnzca spesifik olan
ve btnyle yalnzca insann dnyaya tem el ynelim inin tre
tilm i yntem ve ekilleri olarak geerli olabileceini iddia ediyo
ruz. nsann dnyaya ynelim i esasl olarak nesnelerle ve insan
larla salanlan bir m egale tarznda oluur. nsan teorik d
nce ve bilim e yalnzca bu hareket noktasndan, dnya ile sa
lanlan birlikte-yapm a erevesinde eriir. nsann varl iin
esasl olan anlam a bylece asl olarak yalnzca m evcutlarn biri
nin srekli bir bakakalm asnda meydana kmaz, aksine temin
edilen dnyann elde edilm ilii, dnya ierisindeki varlklar
dorudan kendiliinden verilm i olarak bir tr Praktognosie'sini ihtiva eder.
Bu ksa deerlendirm eleri zorunlu olarak ok nem li sonu
lar takip ediyor. nce bizim bu arada neden geleneksel felsefe

74

N iin Felsefe

nin Platon ve Aristoteles ten beri tm (Ganze) ile sorgulayc


m egalesini, yani varlk problem ini, ynelim ini tek ynl olarak
dnya erisindeki varlklarn varlnda bulm u olduuna inan
dm z aktr. Yine ayn ekilde m odem felsefede bizzat eyle
rin tek ynl yalnzca teorik bilginin nesneleri ve zel deneysel
bilim lerin nesneleri olarak gzlenm i olduklar aktr. Bu suret
te nesneler varlklarn ve eyler nesnellem i varlklarn yerini
ald. Ancak eyler yalnzca teorik, bilim sel bilginin nesnesi oldu
u anlalr anlalm az, neden tm n gereklik (res) olarak an
lalp ve o ekilde olgunlatrld aydnla kavuur. V arlk an
layndaki bu yer deiikliine uygun olarak insann ontolojik
anlay bizzat bu varlk kavraynn ufkunda yerinden oynad.
nsan da bizzat bir nesne (eyidir, geri ok zel b ir nesne, d
nen b ir tz, dier m evcut eylere herhangi b ir ekilde nesne
ler olarak davranan b ir zne. Yine insan dier eyler gibi yalnz
ca sa f bir mevcuttur. Fakat varln gereklik, eyin nesne, insa
nn dnen z olarak anlalm as zorunlu olarak m odem ger
eklik problem ine vardrr, aynen Descartes ve sonradan Kant
vastasyla form le edildii gibi. Bu problem , m odem felsefede
olduu gibi, zne ve nesne birbirinden ayn lr ayrlm az kanl
m az olur. Bu balam da neden sonradan deerlere dair ilginin ol
duka artt da anlalm olur. nk, eyler yaln bilim sel bil
ginin konulan olarak anlald anda, gerekte nesnel varlklar
olarak daha fazla deer niteliine sahip olam azlar.
im di biz felsefi kavraym zn dier ok nem li unsurlarna
dnelim: asli tarihselliklerine ve felsefenin bizim insani tecrbe
lerim iz zerine yaplan eletirel refleksiyonda olum as idesine.
Her iki ide nce Hegel tarafndan form le edildi. Burada ilk n
ce H egel'in bizzat bu ideleri nasl anlad, nasl gerekelendirdilni ve neden onlar pek ok m odem filozofun yeniden form le
ettiklerini tam olarak aratrm ak ilgin olurdu. Bu soruyla n
ceden bir baka yerlerde m egul olduumdan, burada Hegelin
felsefesiyle ilgili aratrm am z tekrar gzden geirdiim izde eri
tiim iz yeni durumun ksa bir nitelendirm esiyle kendim i snr
landrm ay tercih ediyorum.
H egel ile birlikte, insann aslen zam ansal ve tarihsel olduu
nu ve eer insan esasen tarihselse, bu tarihsellie her bir ina-

N iin fe ls e fe " sorusu zerine dnceler

75

ni alm n katldn ddia ediyoruz. Bu, insan felsefesinin de


asl olarak tarihsel olduu anlam na gelir. Hegelin, felsefenin ta
rihselliine dair kavrayyla alm olan saha ierisindeki ara
trm ada, kendine has yollarn bulm ak iin birka ada filozof,
tarihsellin son noktada tmn asli tarihsel karakterinden kay
naklandm iddia ediyorlar, yan i bu insanlk tarihinin eitli
devirlerinde fa ik l tarz ve surette tm anlam larn totalitesinde
ortaya kar ve gizlenir. D ier yandan, doal olarak felsefenin tarihsellil de insan varlnn tarihselliinden kaynaklanmakta
dr.
Buradan hareketle mkemmel b ir felsefi senteze asla erielem eyecei sonucuna deh al varlabilir. H er filozof kendisinin ya
ad dnyay anlam ay dener. Bu b e lili dnya, dnyayla z
de olm adndan ve dnya da anlam larn tm yle zde olm a
dndan, aksine s rf belli tarzda bulunduundan, k onda tm
mmkn anlam larn totalitesi, aklanan dnyalarn b elli bir
m iktarnda nsan tarihinin belli b ir an iin alr ve gizlenir, ve
devam nda filozof bizzat bu dnya vastasyla birlikte eitildiin
den aikardr ki onun felsefesi asla onun tarihi durumunun s
nrlam asndan kurtulamaz. D ier bir ifadeyle biz Hegel ile u
hususta hem fikiriz: farkl felsefi perspektifler gerein gittike
artan bir geliim i olarak anlalabilir, yani tedrici bir alm a ve
kapanm a srel olarak. Buna uygun olarak nalv bilin, eer bu
farkllklarda bir eliki grrse yanlr. Burada Hegel ile birlik
te takip edem eyeceim iz biricik nokta, Hegelin farkl felsefi
perspektifleri, dierleriyle ayn lde nem li organik b ir sistem
veya bir birliin elem entleri olarak anlam asdr: o buradan hare
ketle zorunluluun tmn yaam in esasl olduunu iddia
eder. Buna kart olarak biz, sonraki felsefi sentezleri nceki d
nce ekillerinin zgr neticeleri olarak deniyor ve kesin bir e
kilde felsefe tarihinin h er bir felsefesi ve devrinin kurall olarak
olutuu ve diyalektik b ir sreln zorunluluunda tesis edilen
yasalara gre zm lendiini reddediyoruz.
Baka bir fadeyle, bugn tarih felsefesi ada filozoflarla
Hegelin diyalektiinin krlm az yasalar vastasyla balanm yor,
aksine felsefi gelenek (tm dier gelenekler gibi) inam zyor

76

N iin Felsefe

ve kurtaryor. nem li bir felsefi soruya cevap, bir dnrn


felsefe tarihinde ona karlk gelen hakiki (otantik) cevabnda
oluur. Bu tr hakiki bir cevap dnrn, nceden sylenene
kulak verm e ve de iitilenle araya bir m esafe koyma cesaretine
sahip oluunu ierir. Buradan hareketle felsefede gem ie kar
b elli b ir eletiri zorunluluu ortaya kar. Ancak bu eletiri ne
gem ile b ir kopukluk olarak ne de felsefe tarihinin bir kenara
atlm as olarak anlalm ak, aksine (yaadm z dnyaya bir d
nm ve uyum yapsnda) bize aktanlan eyin b ir kabul ola
rak anlalm aldr.
Baz dnrler, burada belirlendii gibi, felsefenin tem el zaafiyetnin H egelci tecrbe anlaynn kabulyle, tecrbelerin
yeniden m utlak b ilgi perspektifinden dnlm esini gerektiren
zorunluluun, Hegelin de ak b ir ekilde kantlam aya alt
zorunluluun, terkedilm esl gereinde yattm iddia ediyorlar.
Gerekte biz, Hegelin inam tecrbeleri yeniden iyice dnme
ve aknlatrm a tarznn kabul edilem ez olduu grn sa
vunuyoruz. Buna ram en bu olum suz gr, tecrbelerim iz fel
sefi refleksiyonda yeniden yaanm aldr kanaatine vardrmamaldr. nk yalnzca eletirel refleksiyon tecrbelerim izin gerek
anlam m kavramak iin bize yardm edebilecek durumdadr. An
cak bunun ortaya konulduu perspektif, m utlan m utlak bilgi
si deil, aksine tm n perspektifidir, bu dem ektir ki, u an an
layabildiim iz anlam n tml. O, insann kendi varlnn b
tn potansiyelinin anlalabilir perspektifinde yatm aktadr,
onun her bir tecrbede ortaya kt gibi, varlnn her bir ek
li, btn im kanlarn tmlyle m ukayese edilebilir; nk yal
nzca bu ekilde bu varlk eklinin gerek manas anlalr. Ayr
ca bundan baka bu perspektif ierisinde her b ir nesne (ey),
bizzat kendi tarafndan gsterildii gibi grlebilm ektedir. n
k yalnzca bu perspektif dahilinde, anlam n tmlne dair
nesnelerin projeksiyonu araclyla, nesne btn imkanlarnda
gsterilebilir, yle k i verilerin somut ekli (modusu), belli b ir tec
rbede bulunduu gibi, gerek anlam yla ortaya kabilsin.
Sonra felsefi refleksiyon eletirel olm aldr iddiasnda bulu
nuldu. H er ne kadar koulsuzluu ve m utlakl reddetme zo

N tirfelsefe sorusu zerine dnceler

77

runda olsak da, doaldr k i yntem ve kesinlii atamayz. Felse


fi refleksiyonum uzun lk, son ve daim i devi, hibir zaman n
yarglarm z aratrm adan kabul etm em ek ve yaln keyfi kavra
ylarn bize hkmetmesine izin vermemek, buna karn nce
den kabul ettiim iz kavraylarm z bizzat konudan hareketle
inceleyerek, nem li konulan bilim sel olarak salamlatrmamzdr.
Bu bizi, bizim iin byk bir neme sahip olan felsefenin Hegelcl kavraynn baka bir elem entine, yani felsefenin insani
tecrbe zerine eletirel bir refleksiyon olarak grlm esi zorun
luluuna vardrr. Ruhun Fenom enolojisinde Hegel felsefenin bi
lincin tecrbelerinin bilim i olduunu iddia ediyor ve bilincin b
tn tecrbelerinin totalitesi tarih olarak adlandnldndan, fel
sefe tarihsel tecrbedeki akli kavray ve bizzat tarih felsefenin
oluumudur. Ruhun Fenom enolojisinde Hegelin lk amac tm
tarihi m antn bir n belirlenim ci sistem e uyarlanmas deildi.
Eserin girii, filozof fa ik l insani tecrbelerin yerine ikame edil
m em elidir diyor. Onun devi daha ziyade tarihin ona aktarld
haliyle tecrbeleri biriktirm ek ve deifre etm ektin Tecrbelerin
bu ikin m antnn her sahasndaki alm nda nihai olarak da
ha fazla bilim sel tecrbelerim izin im kannn zorunlu artlan
sorgulanmyor -Kantm S a f Akln Eletirisi"nde olduu gibi; Hegelin problem i daha ziyade sosyal, ahlaki, estetik ve dini tecr
belerin nasl mmkn olduu ve buradan da insann tem el po
zisyonu dnya ve dier nsanlar asndan nasl deifre edilebi
lir sorusunda ortaya kar. Gerekten Hegelin n plana kar
m ak istedii sosyal dzen, ekonom ik ve hukuki sistem, sanat
eserleri, bilim , ahlak ve din anlay ve ayn lde insann bun
larda kendi varlnn snrlam alarna kar durmasyd. Bu ba
k tarz Hegelin tecrbeyi, bilim in bizzat kendini icra ettii di
yalektik hareket, eklinde tanm lam as anlalr klmaktadr.
Tecrbe burada, Kant'ta olduu gibi, daha fazla basite bizim
duyu dnyasyla yaln teorik ve refleksi ilikim iz anlamna gel
memektedir; kelim e yeniden, rnein eer bir insan kendi ya
antlar zerine konuursa, gnlk dilde y er bulan trajik yan
klar yklenm ektedir.

N iin Felsefe

78

Daha sonra H egel bu deyi idealist tarzda yorum lad ve ak


U r ekilde filozofun, yalnzca filozofun dncesi vastasyla
gereklii btn tecrbelerin tesinde tanyabilecei, onu enteg
re edebilecei, stesinden gelebilecei ve bu derin bilgelikle di
er nsanlarn yalnzca inan vastasyla eriebildi^, dnya tari
hinin gerek m anasm kefedebilecei grn savundu. Bu
idealist yorumu reddediyoruz ve iddia ediyoruz ki, felsefe esasl
bir insani im kann gncellem esidir ve bu nedenle insann dini,
ahlaki, politik, sosyal ve estetik hayatnn ve ayn ekilde insani
varoluunun btn dier ekillerinin sa f felsefi b ir varolu er
evesinde hepten tkeneceini umma b ir samalktr.
Felsefe, bizim felsefe-ncesl yaantm zn dnya inde ve
dnya ile birlikte radikal b ir izahdr. O daim a ikin bir tarzda
hayatm zda gizli olan gerekliin b ir blmn kefeder. O, alt
olduumuz gelenek vastasyla paylalan, dnyamz ve bizzat
kendim iz ile ilgili tem el kavraym z ortaya karr ve hakiki bir
anlaya vardrr. Keza felsefe dnya ve dnyadaki varlm z
zerine gnlk bilgim izin yalnzca belli bir dzenlemesi deildir;
o nce bu bilginin tahrip edilm esidir. nk biz felsefeciler ola
rak dnmeye ve kendim ize felsefi sorular yneltm eye balad
m zda. oktan onlarn kklen ve kaynaklan olan kendi dn
ce, kavray, ide ve grlerim ize sahibizdir. Herkesin kendi ha
yatndan bildii gibi, bu nyarglar farknda olm akszn dn
cem ize hkm ettiklerinden bu anlayn etkisinden uzak dur
m ak olduka gtr. Bu yzden burada indirgeme ve eletiri
gereklidir, ve Hegelin de grm olduu gibi, bu yntem ler hereyden nce bizim doal ve sa f em in olm aklm zn k ola
rak kendilerini gsterirler.
Bununla birlikte problem ilk bakta grldnden daha
karm aktr. Bu, eer felsefe ncesi hayatn bir ocuun ilk tec
rbeleriyle veya ilkel bir insann dnya gryle zde olm ad
gz nnde bulundurulsa hem en fark edilir. Tm doal yap
lar iin karekteristik olan felsefe ncesi hayat sahamzda, dnya-da-olm aklm zn asli tecrbesinden bizzat kaynaklanan ha
yatm z, batan ok ynl dzenlenir. Dn-ya-da olm aklm
zn iinde bizzat m evcut olan balang tecrbesinde ok ynl.

N lin je ls e je sorusu zerine dnceler

79

kklemi, ama snrl tecrbeler kendini gsterir. fade edilen


ve ilenilen bu tecrbe sahasnn en nem lileri mitos, din. teolo
ji, san at siyaset, sosyal teori, etik, bilim , teknoloji ve genelde
kltrmz olarak bize malum olan eylerdir. Felsefe srekli
olarak, daha felsefe ncesi tecrbede gelitirilm i olan ve ortaya
konulan tecrbe sahasna kar kendi varlk hakkm savunmak
zorundadr.
Kendi felsefi refleksiyonum ile kendi reflekslyonumun da ta
bi olduu geleneim izde m evcut olan farkl felsefi akm lar ara
sndaki diyalektik ilikiye ilave olarak, benim ahsi felsefi kavra
ym ve genel olarak benim de a it olduum ayn kltr-tarihsel
periyodunun felsefi-olm ayan tecrbelerinin b ir veya daha fazla
ekli arasndaki ilikilerin (en azndan bunlar henz dile getiri
lenler kadar nem lidir) pek ok eidi vardr.
Bylece felsefe tarihi b elli b ir adan denilebilir k, ierisinde
insan hayatndaki felsefi boyutun srekli olarak arand, daha
ziyade dorudan kendi geliim i vastasyla ortaya kan, kendi
varlk hakkm dier tm tecrbe trleri karsnda savunan di
yalektik bir hareketten ok farkl bir ey deildir. Felsefi boyut,
bilhassa insan hayatnda felsefi olm ayan eyden ayrlamaz. Bu
nedenle felsefi boyut, tecrbenin felsefi-olm ayan form larna
kendilerini ondan bam sz olarak gelitirm e, bizzat ak ve yineleyici tarzda felsefi refleksiyona kar koyma veya muhalefet
etme imkan verm ek zorundadr. Buna ram en dier taraftan
aklkla bilm eliyiz ki, felsefi-olm ayan tecrbenin deiik form la
r hibir zaman tm e dair ilgiden kaynaklanan felsefi refleksiyonun devini stlenm ek durumunda deildirler.
Baka bir fadeyle, felsefe bizzat dolaysz anlam oluturma
durumunda deildir. Bu dorudan insani tecrbenin deiik
form larnn devidir. Yine de bu tecrbeler bizzat felsefi olm ad
ndan m anay hepten anlalr bir tarzda tesis edemezler. Tec
rbe bunu ak olarak bilm eksizin, kendini akl yerine koyuyor.
Bundan baka her tecrbe, tem atize edem edii bir anlam ufku
varsayar. Dnya dahilindeki nesnelerin alglanm as, bilim sel
aratrma, insann yazgs zerine derin dnce, toplum haya-

N iin Felsefe

80

, sanatn oluum u, -bunlar, her ne kadar aka akldan kaynaklansalar da. henz felsefe deildirler. Esasl olarak tecrbe
nin bu fa ik l form larna ynelen ve onlarn gerek anlam n tm
dahilinde eletirel refleksiyon vastasyla aydnla kavuturm a
ya alan felsefe, ne balangta ne de sonuta varln tnd
dahilindeki tecrbenin her bir aklanan (artikule edilen) for
munun ilevi olm as gereken, norm atif olarak gsterilebilecek bir
araca sahip olm adm bilir. Felsefenin bildii biricik ey, her ne
kadar hibir zam an baarl olm asa da, daim a teden beri bala
m olan ve hibir zam an btnyle akamete uram ayan anla
m n tem ellendirilm esidir. Felsefenin devi, anlam n btnl
nn perspektifi dahilindeki bu srecin nem inin am lanmasn
da ve bu tm n srekli oluumunda kendini ortaya koyan ve
ayn zam anda sakl bulunan tarzn ifasnda yatm aktadr.
Bylece im di, felsefi olm ayan tecrbelerin hangi anlamda,
felsefenin kayna olduu belli olmutur. Felsefe bu tecrbeleri
hareket noktas olarak alm ak ve sonra da onlar tm istikam e
tinde aknlatrm ay denemek zorundadr Felsefe ve asli tecr
be arasndaki bu eliki her hlkarda kiisel bir felsefi pers
pektifin kaynan ve oluumunu aklam ak iin yeterli deildir.
Felsefi refleksiyon ile tecrbenin felsefi olm ayan form lar arasn
daki yatay iliki, felsefe tarihi asndan felsefenin dikey bir
ilikisiyle irtibatlandnlm aldr. Bu, verili bir felsefenin, her ne
kadar o esasl olarak ska kendine yabanc yeni bir tecrbeden
gelitirse de, daha az olmayan bir ekilde kendi derin anlam n
dan ve de iskeletinden gerekletii anlam na gelir, eer o ak
olarak gelenein tipik felsefi problem dairesinde yerleikse. An
cak o bunu yalnzca felsefe tarihine eletirel bir ekilde m raca
at etm ekle bilir.
m . N eden fe ls e fe ?
Neden felsefe sorusu, iki anlam l bir sorudur ve gerekte ne
den byle olduuna dair farkl sebepler sz konusudur ilk n
ce, daha Aristotelesten beri pek k dnr, felsefenin kendi
haricinde bir ilevi olm asna kar fikir yrttler; felsefe hangi
am aca hizm et edileceini ortaya koyan bir ey deildir. lev*

N iin fe ls e fe sorusu zerine dnceler

81

kavram sistem teorik bir kategoridir; her bir verili sistemde onu
oluturan farkl elem entlerin ilevini anlamlandrmak mmkn
dr. Felsefenin, anlam n tmyle ilgilenm esi olgusu, onun biz
zat bu tmn esi olamayacam ierir. Ayrca bu tm her
mmkn anlam n totalitesi olduundan ve felsefe yalnzca do
laysz olarak bu tmle balantl olanla ilgilendiinden neden
felsefe?" sorusu felsefi, olarak nem siz bir sorudur. Ancak bu
gerekte, daha sonra greceim iz gibi, bir doent, bir politikac,
bir ekonom ist iin nem siz olabilir anlamna gelmez,
kinci olarak, biz soruyu iki farkl tarzda anlayabileceim iz
den ift anlam ldr. Bu soru u ekilde ifade ed ileb ilir niin fel
sefe? (Wozu Phllosophie?). Ancak o u ekildede de kavranabilir
niin bu felsefe? (Wozu die Phllosophie?) kinci tarzda okuma,
felsefenin bir din gibi bir ey veya belki de b ir bilim tr olduu
anlamna gelir. Buna karn ilk okum a imkan farkl ekilde yo
rum lanabilir ve o zaman soru yle o lu r Neden insan hayatn
da felsefi bir boyut vardr ve var olm aldr? Bu m akalenin ikinci
blm ndeki kantlamam, ilk soru tarzn olum lu karladm ,
buna karn kincisini anlam sz bulduumu ak b ir ekilde or
taya koym aldr. Bu noktaya zel nem verdiim den daha sonra
tekrar deineceim.
nc olarak, felsefe kavram bizzat iki anlam ldr. Felsefe
tarihini tanyan herkes ska, felsefenin gerekte b ir bilim veya
disiplin tr olduu etkisine kaplm tr ve hatta pek ok filozof
aka felsefenin bilim lerin kraliesi, bilim lerin bilim i, her hal
karda tm dier bilim ler yannda ayrcalkl konuma sahip bir
bilim olduunu iddia eder. Bazen felsefe, bir dnya grnn
beyan ve bylece de dinle olduka benzer bir tarzda ortaya ko
nuldu. Hatta felsefeyi dnya grnn bilim sel bir tem eli ola
rak anlayan dnrler de vardr. Yine bir ksm dnr iin,
felsefe insanlara, eer eitlik ve aydnlanmann ruhunda kendi
ilkel din ve inanlarm terk edeceklerse, snacabileceklerl bir
ahlak sistem i sunmal. Felsefe kendi uzunca tarihinde, estetik
ten politik sahaya kadar, ok deiik ekillerde anlald. B ir n
ceki blm de ben, neden bu kavraylar yanl anlam a olarak
gzlem lediim i aklam aya altm ; nk bu grlerin hep

N iin Felsfe

82

sinde felsefe haksz bir ekilde kendini gerek insani tecrbeler


ve bu tecrbeler zerine bina edilen snrl anlam sahalar iin
payanda olarak ortaya koymaya kalkld. Bu yzden ada
felsefenin bize, Yahudilik ve Hristiyanlkta olduu gibi, bir dn
ya gr sunmaya kalkm asn kabul edilem ez buluyorum . Yi
ne felsefenin bize Eski Kilisenin, Yahudiliin. Hristiyanln,
Grek felsefesinin ve Roma yasalarnn unsurlar yardm yla ge
litirm i olduugibi, b ir ahlak dzeni tem in edebilecei de, do
rusu yanl bir kabuldr. Son olarak felsefenin, m atem atik ile
sosyoloji arasnda veya bu balam da seilen bir bilim in ilevini
stlenebileceine inanm ay yanl kabul ediyorum.
Drdnc olarak soru, her insann bir yandan felsefeyle me
gul olabilecei, buna karn dier yandan onu retip ve rene
bilecei ve renmek zorunda olduundan ift ynldr. Felse
fenin retilir ve renilebilir olm as ve de olduu gerei, onu
belli bir kavram sal yapnn ak tanmlanm nesnel sahasna
sahip bir bilim le karlatrm ay akla getirir. Bundan baka bu
gerek, btn bunlar oktan bilen reticilerin olduuna ve y i
ne henz bilm eyen dierlerine iaret eder ve dolaysyla eitim
sreci reticilerin bildiklerini rencileriyle paylam asndan
meydana gelir. ncelikle bu olgu, reticilerin yalnzca ild alter
n atif kullanm sunduunu gsterir, otorite veya kantlam a. Her
ne kadar felsefenin retilebilecei ve renilebilecei ve renil
m esi gerektii inkar edilem ezse de, yine de felsefenin bir disiplin
le hibir ortak taraf yoktur: o lanm lanabilir bir nesne sahasna
sahip deildir, o evrensel olarak kabul edilebilir bir kavramsal
yapya sahip deildir ve o ne m antki ne de am pirik yntem leri
kullanm a durumundadr. Keza kesin olarak geerli olan ve ciddi
bir abayla eriilebilir yenilikle]* olarak rencilere sunulacak g
rler yoktur. Bundan baka, kesin ve snrl m anasyla alnd
nda, kantlanabilir grler yoktur. Btn bunlar felsefenin
insani tecrbelere dair eletirel refleksiyonda olutuu gerein
den tretilebilir, bununla birlikte bu refleksiyon tm le megul
olm aktadr, tem elde bu tm tesis eden elem entlerle deil.
Elbette benim amacm burada, felsefenin hibir eyle megul
olm adn veya onun bizzat yntem sel kesinlik olm akszn var

'N iin fe ls e fe " sorusu zerine dnceler

83

olabileceini nermek deildir. Ben yalnzca felsefenin hibir bi


lim in m egul olam ad eyle megul olduunu ve amacn, bi
im sel ve deneysel bilim lerden esasl olarak fa ik l b ir kesinlikte
takip ettiini iddia ediyorum. Benim kabulme, gerekliin fel
sefe erisinde m utlak kesinlik anlam nda tanmlanamayaca
tezini de lave etm eli. Bylece felsefeyi m utlak bir bilim olarak
anlamak im kanszdr. Sanrm Descartes, matematik disiplinler
den hareketle, tm nesneleri kapsayan (scientia omnium rerum)
ideal bir bilim sel kavray tretebilir ve o da felsefe vastasyla
gerekletirilebilir, diye ddia ederken yanlm t. Felsefe bugn
bile epistem e olabilir, ama kesin olarak Science deil.
Yine de bana, niin felsefe? sorusu, insann nasl felsefe ya
pabilecei gibi, farkl tarzlarda aklanabilir ve buna uygun ola
rak, insanlarn belli m egalelerinin felsefi olarak da gzlem lene
bilecei artlar ierisinde, anlam l bir tarzda yorum lanabilir g
rnyor.
Bir nceki blmde felsefi boyutun insani gerekliin esasl
bir karakter zellii olduu ve bu nedenle her yetikin insann
bu boyutu kltrletiebilecei ve buna m ecbur olduu iddias
n gerekelendirm e denemesine giriildii anlalm olmal.
Eer felsefe, henz oluan tecrbeler zerine eletirel refleksiyonsa, o zam an felsefi boyut tm, sonlu, insani anlayn ayrl
m az bir parasdr. Bu boyut dahilinde her insan tecrbelerini
onlann anlam zerinde dener, geri tecrbelerin inde gerek
letii gelenein altnda; bu dem ektir ki, bu tecrbelerde
nceden kavranlr durumda bulunan snrl anlam sahasnn
altnda ve de bu insann adalaryla paylat dnyann
anlam totalitesinin altnda ve son olarak da, hepim izin ait
olduu bat toplumunun iinde yaad zam ann anlam bt
nnn altnda anlalabilirler. Demek k i felsefi boyut insan
da, bizim herbirim izin iinde gelim i olduu gelenekle hesap
lam ay garanti etm elidir; nk her bir insani anlay, yalnzca
gelenek ierisindeki duruumuz m anasnda anlalabilen bir
eydir ve yle kalr; bir gelenek ki, fertler ve fertlerden oluan
gruplar onunla ilikiye, bizzat birbiriyle ilikide bulunm ak iin
girerler.

84

N iin Felsefe

im di, her insan kendi felsefi reflekslyonundaki hareket nok


tasn, onun bizzat kendi geleneine atfen oluturduu tecrbe
lerden alm ak zorunda olduu kolayca kabul edilecektir. Bu tec
rbelerin hepsinin ayn olm ad da dikkate alnm al. phesiz
her insann bu tr refleksiyonlarda ondan ncekilerin felsefi d
ncelerinin sonularm da, en azndan onlara yakn durduun
da, dikkate almak zorunda olacan sylem ek olduka zordur.
Bu talebi tem ellendirm ek iin nce, bizim bat kltrnde
nceki felsefi refleksiyonlann sonularnn geleneim izin bir
blm n oluturmu olduunu belirtm ek sterim . Byk ap
ta eitim sistem i ve kltrmzn edebi kaynaklan vastasyla
gem iin byk felsefi fikirleri, kltrmze katlan kiiye ileti
lir. Dahas felsefi geleneim izin b ir blm hemen hemen btn
bilim lerce ilhak edilm itir. Ba kltrnde ou insann, felse
fe tarihi olarak adlandrdm z bilgiden ok az haberdar olduu
doru olabilir; bizden herbirim izin, eer felsefi refleksiyonunu
tecrbeleriyle ifade ediyorsa, esasl olarak nceki nesillerin fel
sefi refieksiyonlanndan kaynaklanan grlerin byk b ir bl
m nden faydalanm adn inkar etm ek gtr. Aynca farkedilm esi gerekir ki, eer biz felsefeyi nceden vuku bulmu insani
tecrbeler zerine eletirel refleksiyon olarak tanm lyorsak ve
bir kez bu refleksiyonun btn insani anlayn nem li bir ele
m enti olduunu iddia ediyorsak, am acm z felsefem izin yalnzca
kiisel bir anlamdan daha fazla ey olduu ve refleksiyonlann,
bir gelenei ve onun dnyasn paylaan btn dier insanlar
iin zel bir deere sahip olabilecei im kanm sona erdirm ek de
ildir.
nk, her ne kadar felsefi boyutun her yetikin ve otantik
insann yaam nda esasl bir unsur olduu gerek olsa da. bizim
felsefe kavram n snrl bir tasan grubundan sz ederken kul
landm z da daha az gerek deildir. B iz felsefe zerine konu
urken daha ziyade felsefeyi m eslek olarak icra eden kiiyi kas
tediyoruz; yani geleneim izin byk felsefe idelerini, ayn ekil
de gem ite gelitirilm i olanlar ve felsefi refleksiyonun karak
teristiini, yani onlarn amalarm , yntem lerini ve n o r m la rn
bizzat aklayarak, eitim sistem inin ierisindeki gen nesilleri

N iin fe ls e fe " sorusu zerine dnceler

85

felsefi refleksiyona hazrlayanlar. nk felsefi boyutun btn


hakiki insani anlayn esasl b ir elem an olduu gerek olsa da,
hemen hemen hi kim senin bu boyutla, eer bu dev iin yeter
li derecede n hazrlk yapm adysa, anlam l olarak m egul ola
m ayaca da b ir gerektir. Tarihi-eletird refleksiyonun gerekli
artlan insanlara, onlann eitim srecindeki geliim leri esna
snda yeteri derecede verilm ek zorundadr. Keza bu boyutu dier
insanlarda aktif hale getirm ek iin yardm da bulunan kiiler
vardr. Btn dier reticiler gibi bu filozoflar kaynaklarn her
trn kullanm aktadrlar. Bu boyutun zel yaps nedeniyle
kaynaklar ksmen tarihi, ksm en tarihl-tem atik ve ksmen de
yntem seldir. Gen neslin eletirel refleksiyonuna nderlik et
m esi gereken bu kaynaklarn iinde, kendi nesilleri iin kendi
tecrbelerini eletirel olarak reflektive etm eyi bizzat denemi
gem iin byk dnrlerinin eserleri nem li bir yer tutmak
tadr. Felsefe doenti, rencilerin bu eserlerle gerek bir tecr
be edinmesine yardm c olm ak zorundadr. Orada bulunabilecek
ey ne bir dnya gr veya inan bilgisi, ne de tam olarak ta
kip edildiinde byk ve nem li dnce ve idelere vardran,
yntem sel adm larn b ir dizisidir. Orada daha ziyade dnl
m eye deer sorular ve de nem li sorular zerine eletirel dn
ceyi ortaya kartabilen iaretler bulunm aldr
Eer filo zo f szcn kullanyorsak, bylece biz ska, bel
li b ir a veya devirde tm e dair kavraylarn ve bu tm ieri
sindeki her bir tecrbe sahasnn ilevim aklayan gem iin d
nrlerini kastediyoruz. Bunu gerekten baarm olan gemi
in bu byk dnrleri, k i biz onu im di felsefe tarihi diye
adlandryoruz, genelde felsefe doentleriydi, ancak her zaman
deil; bir ksm bir kez dahi gerek manada felsefe 'eitim i alma
m t. Felsefe kavram nn bam l kullanm b ir adan en
nem lisidir; dier taraftan da bize byk glkler karan en
ift anlam lsdr, nk o felsefeyi b ir dine, b ir ahlak sistemine,
bir bilim e yaklatrr, yani o iyi tanm lanan varlk sahas, prob
lem alan, tem el varsaym lar, yntem leri v.b. dolay, matematik
veya biyoloji nasl renlliyorsa o ekilde renilebilir. Bylece
bu kullanm felsefeyi, felsefe reten herkesin ierik, kavram sal

N iin Felsefe

86

yap ve yntem asndan uyum ak zorunda olduklar bir ey


olarak telkin eder.
im di ben niin felsefe?* sorusunu ynelten herkesin soruyu
nasl anladn tam olarak ortaya koym as gerektiini dn
yorum . Ondan sonra, felsefenin srekli olarak tabi olm u g
rnd m ehur m eruluk krizinin anland b ir tarzda son bul
m as da mmkn olabilir.
Son problem e, burada yalnzca olum suz b ir pesim izme yer
yoktura gelince, Lenk ile btnyle hem flkirim . Mutlak b ir fel
sefenin devrinin sona erm esi sevindiricidir ve de byk felsefi
sentezler devrinin gem esi de gerek olmak; buradan evrensel
b ir phe tretm ek iin olduka haddi am olm ak gerekir.
M utlak sistem kurucularnn' im kansz denem i olm alar ve
baansszlkla sonulanmas felsefi refleksiyonun im kansz ya
da geersiz olduu neticesini dourmaz.
Bana gre, felsefe hereyden nce m ahiyet itibaryla insani
imkan olarak anlalabilir. Biz. zgr ve yaratc olarak kendi ge
leneklerine bal eitilm i insanlar olm a arzusuna sahip olduu
m uz srece, felsefe lzum suz olarak deerlendirilem ez.
kinci olarak: tm dier zel insani m kanlarda olduu gibi,
insanlar bu im kanda da eitilm ek zorundalar. zel tecrbeleri
eletirel olarak dnp tartmak, ilkesel olarak hepim izin sahip
olduu bir sanattr; fakat buna ram en bu im kan eitim vasta
syla gelitirilm elidir. Bu nedenden dolay da felsefenin retil
m esi lzum suz olm ayabilir. Eer biri kalkar felsefe dersinin
hakllm sorgularsa, ondan sonra dilin, edebiyatn, tarihin ve
gzel sanatlarn retilm esini de pheyle karlam alidir. Kana
atim ce bu tarz dnceler, ksaca sam a olur.
Sonu olarak, b ir insan topluluunu derin ve geni ufuklu
dnr ve kiiler olm akszn varlm devam ettlrem iyeceine
dair inancm ifade etm ek isterim . Bununla birlikte bu dnr
lerin byk fikirleri dini inan gibi dogm atik kabul edilm em eli
veya ideolojik olarak yorum lanm am aldr. Byk dealler bir
toplum un yelerine, kendi im kanlarnn bykln ve snr
larn gstererek ilham kayna olurlar.

'N iin fe ls e fe " sorusu zerine dnceler

87

Bylece ben, ayet doru anlalrsa, felsefenin asla gerek bir


meruluk krizinde olamayaca grndeyim. nk eer felse
fe varolan tecrbeler zerine eletirel refleksiyon olarak anlalr
sa, o zaman o. tarihi bir bilincin gelitirilm i olduu toplumlarda
asla meruluk krizi olarak grlmez. Bu manadaki bir felsefenin
nem ve ilevinden phelenmek iin, insann ilkesel olarak son
suz bir anlaya sahip olm as veya bilgisizlik ve g klhanmn
tem el insani erdem ler olduu kanaatini tam as gerekir.
Felsefe ncesi diyalogum erevesinde, gelenekle ortaya
kan gelenein aracl benim adalarm ve atalarm zla akt
el iletiim im i ierir, buna karn dier taraftan o ayn gelenei
paylaanlarla etkin bir iletiim i mmkn klar. Bu ekilde elde
edilen tecrbelere dair eletirel refleksiyon doal olarak dolayl
ve hatal bir iletiim trdr. nk eletirel bir refleksiyonda
kendim i ayn gelenei paylatm kiilerden aynnm , bylece
ben kendim le hesaplaabilir ve aktarlanlardan hareketle gerek
ve doru anlay yakalayabilirim . Aynca, geleneim izde genel
olarak kabul gren birka esasl anlay belki yaln nyarglar
olarak deifre edilebilir, buna karn dierleri yeniden yorum lanm aldr. Burada bylece gerekte ben, her ne kadar benim le
ayn gelenei paylasalar da, bu gelenekte eletirel refleksiyon
olm akszn yaayanlar ve buradan da onlarn bizim iin tad
gerek anlam bilm eyi aratrm ayanlan ayrt ediyorum. Keza
benim eletirel refleksiyonum bu anlam sa f formu iinde ifa
edebilir; ve bu bizim iin tekrar yeni im kanlar dourabilir. By
lece bu refleksiyon, birbirim izle paylatm z dnyay ve de bu
dnyadaki kendi varlm z, onun im kanlaryla birlikte gster
m ektedir. Bu tem el zerinde yenilenm i ve anlam dolu bir diya
log adalarm la birlikte gerekletirilebilir.
Am a eer felsef refleksiyonun esas olarak ayrm ve eletiriyi
dourduu bir gerekse, buradan neden m eslek filozoflar ara
sndaki tartm ann ayn zamanda esasl ayrm, gerilim ve orantszlk ihtiva eden bir iletiim form u olduu da anlalabilir. Ba
na yle geliyor ki, Speaman bu tipik iletiim formu iin ok iyi
b ir tasvir sundu, her ne kadar ben hala tartm a' szcnn
kavgay artrdna inansam da.

N iin Felsefe

88

M eruluk krizi deyim inin felsefeyle bulutuu yalnzca bir


durum vardr: felsefenin insani tecrbenin farkl form larnn b
tnyle kendine yeterli olduu kanaatini engellem eye m uktedir
olm ad durum. Hepim izin bildii gibi, bu gr artsz ve et
kin bir ekilde savunmu olan dini, politik ve bilim sel taraftar
la r olm utur. H er ne kadar ou durumda, bu insanlarn neden
bu tr b ir inanca vardklarm aklam ak zor olm asa da, buna
ram en bu kanaatlerin, eer anlaym nn otantik kalm as ge
rekiyorsa, insan anlaynn sonluluunun ve de eletirel refleksiyonun nsan anlaynda sahip olm as gereken asli ilevinin
yanl bir anlalm asna indirgenebilecei de bir gerektir.

IV. Meslek filozoflar arasndaki


tartma zerine birka dnce
Bu blm de; herhanki bir ekilde m esleki olarak felsefeyle
megul olanlar arasndaki tartm aya biraz daha deinm ek isti
yorum. M eslek filozofu kavramndan, adalan olan insanla
rn hayatlarndaki felsefi boyutu korumaya alan ve felsefi refleksiyonun gerekliini hepim ize b ir m iktar eritiren kiileri an
lyorum, aynen yaynlar ve ferdi etkinlikler vastasyla kam usal
tartm alara esasl bir katkda bulunabildiklerine inanan kii
lerde olduu gibi. Burada ben kendimi, iinde yaadm z devir
de felsefi tartm alarm dorudan doruya sk sk grm e, toplant, dergi ve yaynlar ortaya koyarak gelitiren dnr gru
buyla snrlandrm ak istiyorum .
Felsefi tartm ay ben, m esleki olarak felsefeyle m egul olan
larn karlkl olarak anlam alarm salayan ara olarak anlyo
rum. Eer byle ise. buradan felsefi tartm alm dier iletiim
ekilleriyle ortak ynlerinin olduu beklenebilir. Yukarda da
vurguladm gibi ben. btn insani anlay bireylerin ve birey
lerden oluan gruplarn gelenekle uyutuklar ve bylece de birbiriyleriyle iletiim kurabilecekleri gelenek paylam ufku dahi
linde kavram aktaym. Geleneim izin tem sil edildii felsefe nce
si anlaynzdaki anlam a yetim iz, iinde dinleyen ve konuann
iie girdii b ir diyalog formuna sahiptir. Tecrbem ize dair felse
fi refleksiyonda yeni b ir e anlaym za dahil olur: ayrm latr

N iin JdseJe" sorusu zerine dnceler

m a denemesi; tam olarak gzlem lendiinde, u an tasavvur ede


bildiim iz btn mmkn anlam larn totalitesinin altnda
kendi kabul ve nyarglarm z eletirel olarak kontrol etme; an
cak bu ekilde haldi bir gr ortaya kabilir.
D ier taraftan, eer felsefe niversitelerdeki retim plannn
bir blm olarak renilen ve retilen bir ey olarak anlalr
sa, nasl olurda hl bir meruluk krizinden sz edilebildiini
anlamak zor grnyor. Tm yetikin Am erikallarn ngilizce
konuup ve yazabileceinin kabul edilm esine ramen ngiliz di
li ve literatr yksek okullarm zda meru bir ders sahas ola
rak kalyor. Buna analog olarak, her ne kadar prensipte tm in
sanlar nceden akland tarzda felsefe yapabilseler de. yine de
felsefenin niversite dzeyinde meru bir ders sahasnn kald
iddia edilebilir. Gerekte felsefi boyut insan hayatnda yetikin,
olgun bir insan varln varsayyor, nk yalnzca yetikin in
sanlar gerek tecrbelerini oluturduktan aktarlan gelenee
kar eletirel bir tavr alabilirler. Bu yzden felsefe, tm dier
eitim branlarna nazaran, niversite dzeyinde en iyi retile
bilecek bir brantri.
Eer felsefe insan toplumunun byk ve derin ideleri mana
snda anlalrsa, aktr ki o zam an felsefe b ir meruluk krizi
nin iine saplanamaz, ayet bu toplum insani olarak geliecek
se. nk kanmca, byk bir insan topluluu, yeni ve byk
ideler gelitirilebilen yelen olm akszn varlm devam ettire
mez.
Nihayet eer biz felsefeden, insan topluluunun yelerine ev
rensel olarak kabul edilen grleri sunan bir sistem olarak,
dnyann sistem atik tarzda gelitirilm i bir konseptini anlarsak,
o zaman felsefenin, bizzat yanl anlaldndan, bir meruluk
kirizine srklenmesi gerekir. H er kim felsefeyi bu ekilde kav
ryorsa, onu ya seklerlem i din ya da evrensel bir bilim le ka
rtryordun Bence felsefe, felsefi sistem ler ve dnya grleri
anlam nda gereksizdir. Geri bu tez, bu tr sistem leri ortaya ko
yanlardan hibir ey renem eyiz dem iyor. Ben yalnzca, eer
biz gem i bir filo zof ve onun felsefi sistem inden bir ey reni

N iin Felsefe

90

yorsak, bunu gelitirm i olduu sistem e ram en yaptm z d


dia ediyorum.
Ancak baka b ir nokta daha va r k, bu balam da nem arzetm ektedir. H er nekadar biz ska iletiim den olum lu anlam da
sz ediyorsak da, nsani iletiim in her bir formunun kendi zor
luklarna sahip olduu inkar edilem ez ve hizm etim ize sunulan
m odem iletiim aralarnn byk aptaki nicelii ve yksek ni
telii, iletiim in inde yaadm z devlide kendi aram zda ve
ska da bu yzden glem esi, her ne kadar ayn gelenei paylasak da, daha fazla ayn dnyaya a lt olm adm z gereini
esasl bir ekilde deitirm iyor.
Eer iletiim kopar ve dier nsanlarla daha fazla anlam a
im kan kalmazsa, bakalarnn ne iddia ettii veya kantlam aya
altnn anlalm ad sylenir. Bu durum da insan dierleri
nin anlam landrd m kanlar tecrbe etm eye kabiliyetli deil
dir. Nihayet bunun nedeni, dierlerinin szn ettii dnyann
(veya anlam n snrl bir totalitesinin) kiinin anlam l b ir ekilde
yaayabilecei bir dnyay ortaya koym am as gereinde yatar;
yani o, yalnzca kendisi iin gerek im kanlar kapsayan b ir dn
yadr. Bizim bat geleneim iz im di her bir birey veya bireylerden
oluan grubun tercih ettii pek ok dnya ve dillerin karm
durumundadr, buna karn dierleri ya deersiz grlm ya
da btnyle yadsnm tr. Eer b iz daha iyi iletiim yollarm
aarsak, dier insanlarla diyaloga girm eye hazr olu zerine an
cak nadiren soru yneltiniz. Yine biz esasl bir ekilde, pratik
bir bak asndan da zorunlu grlen, nasl daha gzel ve da
ha iyi iletiim aralarm kullanm a sunabileceim ize dair soruy
la ilgilenm eliyiz. Biz b ir kere olsun esasl olarak, eer toplum sal
olarak da zorunlu ise, m antiki yntem sel ve retorik tedbirleri
salam ada ve karlkl fik ir al verilerim izi etkili bir tarzda donatabilm ede bize yardm c olabilecek sorularla ilgilenm edik.
Gerekten bizim pek ok durumda aradm z ey, hepim iz, di
erleri tarafndan hi veya daha henz tecrbe edilem eyen belli
bir anlam ufku veya bir dnyay tercih edeceim izden, kendi
iinde anlam l b ir iletiim i im kansz klan b ir durumu aknla
trm a (transzendieren) olanadr. Ben bilhassa bugn bran fi-

"N iin fe ls e fe " sorusu zerine dnceler

91

lozoflan arasndaki tartm ann, gerekten dalm a ayn dnyay


varsaym adm zdan dolay, zor getii kanaatindeyim.
Ska, zellikle bran filozoflarnn (Fachphilosophen) hibir
eyde anlaam adklar iddia ediliyor. Bu hakikaten tm yle ger
ek deildir. Tm dnce farkllklarna ramen bran filozof
tan pek ok grte uyum aktadrlar, bilhassa felsefenin bizzat
ilgili olduu zellikle eyde. Ben, felsefeyle retim bran olarak
ilgilenen her birim izin, felsefenin dini bir tarz olm ad, yine ma
tematik. fizik veya biyoloji anlamnda bir bilim olm ad konu
sunda uyutuumuzu kabul ediyorum, her ne kadar felsefe, bel
ki din ve bilim den bir ksm bak alarn tam olsa da. Bun
dan baka biz, her dncenin felsefi dnce olm ad ve her
refleksiyonun felsefi refleksiyona ihtiya duym ad gereinde
uyuuyoruz. Felsefe btnyle zel bir anlam da refleksiyondur
ve tecrbelerle ilgili bir refleksiyonda bulunuyorsa belli norm ve
llere sahip olm al k, bylece o eletirel olarak geerli olabil
sin. Nihayet ben hepim izin, felsefi refleksiyonun esasl olarak in
sani olan bir ey olarak gzlem lenm esi gerektiinde uzlatm
z kabul ediyorum. lkesel olarak btn insanlar felsefi refleksi
yonda bulunma im kanna sahiptir; felsefi refleksiyan. insann
gelenei erevesinde kendine has hareket noktasn bulm as
denemesinde belirleyici rol oynad srece her bir insann ger
eklii ve zerkliiyle liki iindedir.
Ancak buna karn, ada bran filozoflar sahnesinin
nem li bir zellii, farkl ekoller ve akmlarca savunulan ihtilaf
l felsefi grlerin byk bir ounluu oluturm as gereidir.
Bunlarn arasnda fa ik l ferdi perspektiflerin belirli b ir m iktar
da bulunabilir. M eslek filozofu (Berufsphilosoph) olm ayan kim
se. bu durum ve bran filozoflarnn buna ilgisiz grnm eleri ol
gusu bakmndan, yanltc b ir duygudan uzak duramaz. Eer
felsefedeki durum, m esela fizikteki szde benzer bir durumla
karlatrlrsa, bran filozofu olm ayanlarn karklnn nede
ni aikar olur. Burada bazen fik ir ayrlklar da ortaya kar.
Bunlar eer nem li konularla ilgiliyse, o zaman bu farkllklar
ortadan kaldrm ak iin sem inerler dzenlenm eli ve ahsi temas
lar ve yaynlar vastasyla fik ir alveriinde bulunulm aldr. Bu

92

N iin Felsefe

na karn felsefede grnrde hi kim se benzer tedbirler zeri


ne dnmyor.
G eri filozof olm ayan, felsefedeki gerek durumu btnyle
nesnel gzlem leyem ez. Felsefe tarihini iyi bilen herkes, felsefi g
rlerin okluunun (ya da son ik i bin y l iinde ortaya konul
duu gibi felsefi grlerin okluu olarak veya ayn zamanda
b elli b ir devirde savunulan grlerin okluu olarak) gem iin
byk filozoflarnn nem li b ir m iktar in b ir toslam a ta oldu
unu bilir. Yine bugn, felsefi fik ir ayrlklarn deerlendirm ek
ve aabilm ek iin rasyonel olduu gibi entem ayonel adm larn
da atlabilecei inkar edilem ez. G em ite Descartes, Leibniz,
Kant, Natorp, Husserl, Russel, YVittgenstein, Schlick ve Cam ap
gibi dnrler, felsefenin paralanm karakterini anlam aya ve
baarl b ir ekilde ortadan kaldrm aya altlar, buna karn
ada felsefede bu gr, btnyle ya bilim sel bir felsefeye ya
da kat bir bilim anlam ndaki bir felsefeye inanan ou fenemonologlar, analitiki filozoflar ve m antk pozitivistler tarafndan
tem sil edilifiyora benziyor.
Daha nce de deinm i olduum gibi Hegel, gem iteki felse
fi sistem lerin okluunu felsefe dahilinde bizzat zorunlu b ir ey
olarak gzlem leyen m odem an ilk filozofu olmutu. O Ruhun
FenomenolojisCne felsefi sistem lerin farklln gerein tedrici
(progresiv) geliim i olarak anlam ak istem iti. Ancak bizzat Hegel
bu farklln sonuta alm as gerektiini ve bu gelim enm m ut
lan m utlak bilgisine ynelm ek zorunda olduunu da lave etti.
1830dan beri yalnzca birka filozof H egel'in pozisyonunu esas
l deiiklikler yapm akszn tem sil ettiler, ancak bu grlerden
etkilenen filozoflarn says greceli olarak byktr. Bu filozof
lar H egel ile, gem iin felsefi sistem lerinin okluunun gerein
progresiv geliim i m anasnda anlalabilecei noktasnda ayn
grteler. Buna ram en onlar, yeni b ir felsefi sistem in nceden
gelitirilm i felsefi b ir sistem in zorunlu neticesi olm as gereklili
ine kar kyorlar. Am a yine de bu filozoflar Hegel ile birlikte
gem iin felsef grlerinin byk bir m iktarm yalnzca nor
m al bir ey olarak deil, ayn zam anda, bu okluk insann tarihselliinin zorunlu b ir neticesi olduundan, felsefe iin esasl

N iin fe ls e fe sorusu zerine dnceler

93

bir ey olarak deerlendiriyorlar, aynen felsefenin zerine derin


refleksiyon yapt tecrbelerin b ir dnyada ortaya karak, biz
zat srekli deim esi ve gelim esi gereinde olduu gibi. a
da filozoflarn grlerinin okluuna gelince, bu filozoflar da
bu fenom enin gerekte bizim dikkat ve gelien felsefi refleksiyonumuzu talep ettii grn savunuyorlar
Kiisel olarak, biraz nce tasvir edilen pozisyona m eylediyo
rum, ancak felsefi pozisyonlarn okluu zerine tasalanm ak ge
rekm edii kanaatindeyim. Eer felsefe, insanlarn gerekten sa
hip olduu ve yapt eletirel refleksiyondakl tecrbelerden olu
uyorsa ve eer bu tecrbeler daha fazla evrensel olarak payla
amayacamz anlam totalitesinde ya da dnyalarnda ortaya
kt gerek ise, o zam an bana felsefi perspektiflerin snrl bir
m iktar (belki de hi arzulanm am asna ramen) kolayca anla
labilir gibi grnyor. nk bizim hepim iz ne ayn tecrbelere
sahibiz, ne ayn dnyay paylayoruz, ne farkl tecrbe sahala
r iin ayn lde duyarlyz, ne de gem iin byk filozoflar
nn bugn iin tadklar nem konusunda ayn hassasiyetlere
sahibiz. Nihayet bana gre aktr ki, onlar vastasyla, ne zaman
ve hangi artlar altnda b ir refleksiyonun eletirel olarak adlan
drlm as gerektiini belirleyen genel geer kriterler yoktur.
Yaadm z dnyann karm akl ve de bu karm ak dn
yay bize sm an birbirinden bam sz tecrbe sahalarnn greci
olarak olduka eitli olm asndan dolay bana, bugn felsefede
k i diyalektik birlik talebi, herey iin btncl b ir felsefe olu
turm a denemesine nazaran tercih edilm ek zorundadr gibi gr
nyor. Ancak im di btncl b ir bilim sel felsefe istikam etinde
b ir zm aranm as veya benim de tercih ettiim , felsefedeki di
yalektik birlik istikam etinde gelitirilm esi konusunda, bana g
re, herkesin uzlaaca ilk ve en nem li adm, bu iki istikam etin
her biriyle yakn ve dorudan bir tem asm ve felsefi refleksiyonla ilgilenenler arasnda canl b ir diyalogun oluturulmasdr.
Eer ada dnyamzda felsefe retim i b ir ileve daha sahip
olacaksa, bu yaam larn bakalarna yardm etmek, onlarn
kendi dncelerini anlam ak gibi zor bir deve atayanlar ara
snda ak bir diyalog olm akszn gerekleemez.

94

N iin Felsefe

Ben dalm a, tm felsefe doentlerinin ayn adan hareketle


dnm edikleri, ayn tarzda refleksiyon yapm adktan ve ayn
tecrbeler zerine kafa yorm adklan yerde zevkle felsefe ret
tim. Yksek seviyede ayrm lam bir felsefe fakltesinde, felse
fe renm enin b ir dizi tekdze cevaplarn, ayn tarzda tekdze
sorular zerine verilm esinden olutuu izlenim inden uzak dur
m ak greceli olarak kolaydr. Bylesi bir ortam da renci hzl
bir ekilde felsefenin din ile ok az ortak ynlerinin olduu ve di
er taraftan da bilim in b ir t m olm ad konusunda ikna ola
caktr. retm enin rencilerini etkiledii yerde tehlike ok az
dr ve ou renciler, kendilerininki gibi benzer tecrbelere sa
hip olan ve tecrbeleri zerine, bakalarnn eletirel refleksiyona tabi tuttuklar gibi akl yrtecek doentleri kolayca bula
caklardr. Kanaatim ce, tm rencilerin bilim ler hakknda ger
ek tecrbelere sahip olduklarn kabul etm ek yanltr ve yine
onlarn btn gerek tecrbelerini dinle, ahlak sistem leriyle ve
ya sanatla edindiklerini kabul etm ek de yanltr. Fakat eer bu
byle ise ve dahas, insann gerek tecrbelere sahip olduu ye
rin felsefi refleksiyonun m ekan olduu doruysa, o zam an
rencileri felsefeye ayrm lam felsefi faklteler yavaa dahil et
mek tlenm eye deer grnyor.

Hans M ichael BAUMGARTNER

Hakl Ama Asla


Zorunlu Olmayan Bir Sorunun Perspektifleri
Felsefenin sona erdiini aklayan, bir buuk asrlk aratr
m alarn bilgisi dahilinde Adom o, formlasyonundan kendisini
sorum lu tuttuu "niin hala felsefe?" sorusunu ortaya koydu
unda, u ifade aka fark edilin "Bulunduu devirde vakti ge
m i ve gereksiz b ir konuyu savunan kii naho bir pozisyonda
bulunur. Onun argm anlar ok az etkilidir. Ancak hele b ir de
onun kendisini, bakalarnn a rzulam ad b ir eyi, olm ayacak
duaya am in der gibi alglam akta olduunu sylediini dnn.
Bu naholuk felsefeden vazgeilm edii srece norm al karlan
m al.1 Felsefenin kendini savunm asnn naholuundan kay
naklanan bu anlay gerekte Alm an Felsefesinde hakim olan
her iki akm n, bilim sellik ve varolu felsefesinin, m etafiziin kla
sik gelenei olarak lm cl darbe alm olduunu gsteriyoyor.
15 yl sonra [1978] entelektel m anzara ve durum daha verim siz
ve vahim olmutur. Hl gayret sarfedilen zam ann ruhu", fel
sefeyle balants iinde m ahiyet tibariyle daha az anlam l gr
nyor. Ve felsefenin bugn bam sz bir ekilde ve belli ller
de itiraza m uhatap olm akszn, kendi durumunu tarihde ve g
nnzde analiz edilebilm esi ve hibir ekilde m akul olm ayan so
rularn onun m eruluuna yneltilm em esi, eletiri idesi ve akn
zerklii olarak felsefenin klasik potansiyelinin, bilim in yceltil
m esi ve yetkinliine kar bir geerlilik kazanmas zellikle Adorno tarafndan giriilen denemenin bir kazanc saylm aldr. Mn
ferit ekilde ortaya kan art saldrlar ve doal olarak felsefe
nin kendi kendini tahrip etm esi bu konuda hibir eyi deitirTH. W. ADORNO, Wozu noch Phllosohle (Niin Hala Felsefe), n: Der., Elngriffe Neuen krltlsche Modelle ed. Surhkamp 10, Frankfurt am Maln 1963. 11.

N iin Felsefe

96

m iyor; bunlar her yerde elikiyle kar karyadrlar ve -m aale


se f- ok az yank buluyorlar. Bu yzden nsan bunu bir an yeni
yaynlardan, mutsuz ve m aalesef kendi inde elikili lm mersiyecisl W llly Hochkeppelden, E m st Topitschln speklatif m itos
tarihine ve de kanlm az yetki kayb zerine (Odo Marquard) fel
sefi bir matemin hibir ekilde dogm atik olmayan varsaym larn
daki sevim lilikten bu yana fark ediyor; yalnzca Fritz-ThyssenVakf erevesinde bu ekilde tasvir edilm iyor, hereyden nce
konum aya katlan tebliciler ve katlm clar tarafm dandan da
yeterince kabul gren esas u: Felsefe her halkarda kam usal
yarann bilim sel-politik ve ideolojik-politik bir sorunu2 olarak
ortaya km aktadr ve buna benzer nedenlerin tmnden dolay
onun varl yksek okullarda devam ettirilm elidir.
N iin hl felsefe?" sorusu hakl, dardan bakldnda ive
di, ancak asla zorunlu olm ayan bir sorudur. Ona dair verilen
pek ok cevap vardr ki. bunlardan bir ksm bu alm a dahi
linde ortaya konuldu ve tartld. Bu alm a sahasnn katlm
clar konuyla lgili dncelerini kamuoyuna akladlar; ayn
ekilde bu bildirinin yazarna a lt bir seri yayn saylabilir ki, on
larn en yenisi Otfried H ffe le birlikte ortaya konuldu ve ona,
Herm ann Kringsin onuruna dzenlenen Felsefe-Toplum -Planlam a oturumuna katlan yazarlarca yneltilen eletirilere cevap
verilm eye alld.3
B ir yandan felsefenin anlam m hakl karm ak iin ortaya
konulan olum lu argm anlar az veya ok aydnlanm grnd
nden ve dier yandan sz konusu sorunsaln bilinen arg
m anlarnn takran uygun olm ayan bir tarzda haddini atndan
bana, bu dnceler iin yem den felsefenin anlam, rol ve ile
vine dair soruya dorudan girm ektense, aksine bu alm a gru
bunun tartm alarnda ak kalan birka soruyu irdelem ek
am aca daha uygun grnyor. Keza ak sorular unlardr: 1.

2
3

H. LBBE, Unsere stille Kulturrevoluon (Sessiz Kltr Devrimlmlz). n: Texte


und Theser 68. Zrich 1976, 97.
Kr. H. M. BAUMGARTNER, Stellung und Aufgabe der Phllosophlc n der modem en Unlversltaet (Felsefenin

Modem niversitelerdeki Yeri ve devi), n:

Hochland 59 (1966/67). 413-420. |...).

N iin hal felsefe?

97

Niin felsefe? sorusuyla dile getirilen eitli soru boyutlarnn


b ir analizi. 2. Olum lu cevaplarda kullanlan cevaplarn m antki
deerinin ve tartm a kapsam nn aratrlm as: m esela felsefe
kanlm azdr, gereklidir, zorunludur: felsefe arzuya deerdir,
tercihe ayandr, mmkndr, m analdr gibi. Bu soru kom p
lekslerini zaman nedeniyle detayl olarak ortaya koyam adm
dan, yalnzca adlandrm akla yetiniyorum . 3. Olumsuz bir ceva
bn hangi varsaym lar ana sorunun tem elinde yatm aktadr, so
rusunun tartlm as.
ik i ve te sz edilen ak sorular (desiderate) niin-sorusunun herbir soru boyutundan bam sz olarak ele alnam ayaca
ndan, onlan ilk sorunun btnl ierisinde, problem soru
su boyutunda ele alacam , yklem lerin m antki tartm asna
ise yalnzca yeri geldiinde deineceim.
Biz niin felsefe?" sorusunu ynelttiim izde, neye dair soru
soruyor, neyi hakl karyor veya inkar ediyoruz? Aadaki
analizde iaret olunan problem dzeylerinin teorik eksikliinin
yanl anlalm asndan saknm ak iin, eer niin felsefe? soru
su yneltilirse, neye dair soru soru lu yor..." soru form u, biz ne
ye dair soru sorduk" veya baka b ir ifadeyle neye dair soru so
rulabilir, soru form uyla snrlandrlabilir. Aadaki analizin
iddias sistem atik b ir btnle deil, aksine mmkn soru ie
rikleri (Intentlon) ve onlara uygun tartm a artlarnn eitlilii
ne yneliktir. nerilen bu snrlam ayla aadaki be soru dze
y i zorluk olm akszn ayrt edilebilir:

1.
Niin felsefe? sorusu kesinlikle daim a btnyle felsefe
nin kim liine, anlam na dolaysyla onun m eruluuna dair bir
sorudur ve unu da ierin Felsefe insanlar, dolaysyla insanlk
iin tm yle ne anlam tam aktadr. O u ekilde de anlalabi
lir:
2.

Niin, tarihi perspektiften niin hlya ait olduundan

zellikle niin bugn hl" eklinde; yle ki burada yneltilen


soru, felsefenin nceleri byk b ir neme sahip olup olm ad,
gnmz perspektifm dense, im diki zam ann tem el belirlenim i
ve karakteri asndan hala zam ana uyup uym ad, oktan khnem i ve bayalam olarak grnp grnm edii ile ilgilidir.

N iin Felsfe

98

3. B ir sorunun istikam eti onu sorgulayan bilim ler asndan


felsefenin anlam zerine olabilir. Bilim ler asndan niin felse
fe?" sorusu doal olarak ikinci soru ieriinin ekstrem ekli ola
rak anlalabilir, yani, eer bilim tarihi bir tem el belirlenim ola
rak, im diki devrin sinyali eklinde deerlendirilebilirse. Geri
burada kastedilen bu deildir, daha ziyade bilim bu soru ieri
inde kavram larn, ifadelerin ve yntem lerin genel kavram (Inbegrifl) olarak, bilginin biricik tr olm a iddiasndaki bilgilerin
toplam olarak anlalm aldr.
4. B ir farkl soru ierii tekrar, felsefenin belli toplum ekli
dahilinde, burada ise bizim an derecede karm ak ve dinam ik
dem okratik yapl endstri toplum um uzda oynayabilecei rol ve
ilevine atfta bulunm aktadr. Bu soru erii, eer toplum kav
ram sosyal devrim in evrensel tarih teorileri erevesinde anla
lm azsa, ikinci soru ieriinden (gnmzn perspektifinde fel
sefe) ayrlm as gerektiine dikkat edilm eli. Bu aam adaki soru
ierii daha ziyade, toplum sal (birlikte) yaam belli bir tarzda
bask altnda tutan her bir olgusal art ve yaplarn analizine da
yanm aktadr; felsefi ideler hem bireylerin varlm hem de top
lumun anlam beklentilerini btnyle, (ya tmden ya da ak
olarak) talep ediyor grnm ekteler. Bu, felsefenin hangi anlam
nn dierlerine nazaran ve m evcut toplum ekillerinde, m uhte
melen toplum sal srecin hkm sren form lar asndan ger
ekliin tercih edilen anlam sistem lerinde cesaret verici olabile
cei sorusudur.
5. Soru ierii felsefenin olgusal kurum sal m ekanlaryla ilgi
lidir, yani soru, felsefenin bugn hangi organize erevesinde
srekli artan b ir tarzda eitim veren byk irketler grn
m ndeki niversitelere girip girem eyeceidir. Felsefenin, nce
den olduu gibi, profesyonel b ir akadem ik disiplin olduu savu
nulabilir m i, savunulam az m ?
Niin-sorusunun bu be soru ierii, aada zellikle
ak sorunun perspektifinden incelenm eli ve mmkn olan so
ru ierikleriyle uyum lu cevaplar erevesinde tartlm aldr.

1. Soru erii: Niin btnyle felsefe?


Sorulan bu sorunun arlk noktas felsefenin esasl bir ekil
de olum suzlanm asdr ki, onun kar argm an tarihi olarak fel-

N iin hl fe ls e fe ?

99

sefenin daim a gze arpan paralanm lndan, felsefecilerin


szde sonsuz kavgasnn herbir yeknesak nesnesinin hatasn
dan ve nihayet herkesin herkesi eletirdii bilindik durumun
dan kaynaklanr. Felsefenin hibir olum luluk tam ad, onun
genel olarak insanlk ve de som ut insan vatl iin herhangi b ir
anlam a sahip olm ad eklindeki b ir kabul tu haf karlanm a
mak. Bu tartm alardan kan sonu, filozoflarn anlam sz et
kinliklerinin inandrclm kaybettii yerde, kendileriyle babaa terkedilm eleri, her halkarda onlara daha fazla iltifat ve iti
bar edilm em esidir: felsefenin hibir faydas yoktur, kendi iinde
paralanm , elikili, stelik anlam szdr, nk srekli olarak
kendi kendini yalanlam akta ve yok etmektedir.
Bu ekilde veya benzeri tarzda konumlanan argm anlarn
varsaym na soruyu ynelttiim izde; felsefe burada nihai olarak,
tek tek soyutlanm bilgilerden olumu grnen ve bu tr bir
bilgi ve nerm elere uygun olarak bilhassa toptanc b ir tarzda
hkm edilen bir giriim olarak anlald. A z veya ok soyut, birbirleriyle elien cm leler kar karya getirildi ve birbirleriyle
mukayese edildi, yle ki sanki felsefi ifadeler hereyden nce on
lara zel anlam m kazandran belli b ir felsefi teori balanm da
bulunmuyormu gibi. Yzeysel olarak felsefecilerin kavgasna
ram en, onlarn felsefi grlerinin esasl birlikteliinin d
nlebilecei im kan gz art ediliyor, susarak geitiriliyor. tira f
etm ek gerekir ki, bu belirti, her ne kadar felsefi ifadelerle olan
tm naiv ilikisini yeteri derecede sorunsal klsa da, felsefecile
rin kavgasndan kaynaklanan argm ana henz kar deildir.
Dahas bu tartm ada tu haf b ir hata vardn yukarda da geen
felsefecilerin kavgasndan kan sonu, ya bu kavgann gelecek
te d e devam edecei ya da kavgann konusu hakknda gerek b ir
b ilgi elde edilem eyeceidir. Am a her ikisi, netice itibariyle felse
fenin anlamszl altnda toplanyor. Bu yzden felsefe yasak
lanm aldr sonucu teorik olarak tutarl deildir ve dolaysyla, di
erlerine kar argm antasyon m ant asndan ayn lde
kantlanabilir, betim leyici bir ifadedir: kavgay bitirm ek iin fel
sefeyi sona erdirm eye karar verm ek. Kavgann varlndan hare
ketle. onun felsefenin zne ait olduu genel yargsna varla
maz; bu nedenle felsefenin dilsel, ancak belli b ir konses veya ge

100

N iin F elsefe

erli b ir bilgiye vardraca a priori bir im kan olarak ortaya


konulam az. Yine ayn ekilde, aranlan anlam szlk kantnn sa
vunm as vastasyla felsefenin anlam olum lu ekilde ileri sr
lem ez: kim bunu kantlam aya kalkrsa kanaatim ce ilkesel ola
rak belli felsefi teorilere, ifadelere, ieriklere atfta bulunamaz,
aksine felsefi dncenin refleksif form una sormak ve onun ya
pm a bavurm ak zorundadr. Bu yolu ben TransendentaUk
desi adl yazm da takip ettim ve bu dncelerin sonularm
H. Krings ve C. W ild ile birlikte kalem e alm an Felsefi Tem el
Kavram lar El-Kitabndaki felsefe m addesine tadm . O nlar ana
hatlanyla u ekilde zetlenebilin Felsefi refleksiyonun formu,
en azndan bizim klasik olarak adlandndm z filozoflarn b
tn nazarnda tek tek felsefi teorilere kar zde ve deim ez
dir. O verili her b ir kouldaki koulsuz olann n egatif dinam ik
b ir denem esi olarak tasvir edilebilir ve Kant term inolojiyle for
m le edildiinde, insan iin kurucu olan b ilgi yetisi daha ziyade
teorik anlam a yetisi ile pratik akl arasndaki yapsal ilik i ze
rine bina edilir. Dolaysyla felsefe anlam n, her bir sonlu akl
varlnda verili olan sonlu bilginin transendental-apriori yap
sndan kazanr. Bu yapda insani b ilgi ve bylece de kendi bilgi
sinde anlalr olan sonlu insan, onu felsefenin icrasnda bilinir
klan, kendisi olm asn salayan form el-refleksiv bir mkemmel
lie eriir. Buna gre felsefenin anlam sorusuna cevap, sonlu
bir akl varl olarak insan ancak onun vastasyla kendi olabi
lir ve kendiyle zdelerde yatm aktadr 4 Bu dzeydeki bir soru
ve argm anla felsefe arzu edilir, elikiye dm eksizin kullan
lr, am asal olarak nerilir b ir ey olarak karektenze edilem ez;
aksine: felsefe bu aamada anlam l, zorunlu ve kanlm azdr.

4 J. PIEPER'de klasik geleneksel felsefenin yorumsal belirlemelerini hi dikkate


almayan analoglanyla karlatrnz: Verteldlgungsrede (ur dle Phllosophie
(Felsefenin Savunusu), Mnchen 1966. 70 fT; keza karekterlstlk bir zet in: J.
PIEPER, Was helsst Akademlsch? Zwel Versuche ber dle Chance der Unlversltaet heute (Akademik Ne Demektir? Bugnk niversitenin ans zerine ki
Deneme), Mnchen 1964, 107: Felsefede yalnzca yetenekleri tasdik ve gle
re uygunluk szkonusu deil. nsani zihin (Gelst) daha ziyade en son varlk im
kann gelitirmekle kendini sorumlu gryor; yalnzca yapabilecei ey iin de
il. aksine ne se o olabilmek iin: dnyann tutumunun alglanmas in"

N iin hl,fe ls e fe ?

101

Onun iin szkonusu olan, tekrar Kantn tabiriyle, b ir bilgi te


orisinin m antki m kem m ellii deil, aksine sonlu b ir varlk ola
rak insann z benliinin bilgisi ve gereklelm i iin insanln
en yce amacdr. Felsefenin beyle bir anlam iddiasnda olm as
una dayanyor: koulsuzluk (m utlaklk) idesi ve ona a it olan
birlik ve btnlk ideleri herhangi b ir ekilde tarihsel dnken
ve argm entativ olarak reddedilebilir elem entler deiller, tersine
a priori yap anlan, yan i insani bilgim izin kurucu kurallardr
lar.

2. Soru erii: Niin hal bugn felsefe?


Felsefe b ir kez koulsuzluk idesinin yntem sel alm olarak
kurulup ve tarihi olarak yoluna koyulduktan sonra, yukarda s
nrlan izilen birinci soru ieriine dair cevap, insani bilginin ya
ps esasl olarak deim edii srece, yani klasik dil ile ifade edi
lirse, insan varl sabit kald srece yrrlktedir. Bu neden
le tem elde felsefenin anlam m soru olarak ortaya koyabilen,
im diki devrin bir analizinin artlara toslam as dnlemez.
Asla basite, felsefenin geleneksel ve her zam an sevim li olan bir
eklinin parltsn kaybettii ve hakim felsefenin onu hem en ya
rn kaybetm eyecei eklinde bir karm da bulunulamaz. Bu
yzden biz hemen bu balamda, im diki devrin genel durumun
dan kaynaklanan felsefenin son bulmuluunun yalnzca muh
tem el tespitini yapan deil, ayn zamanda gerekelendlrm ek is
teyen kiinin ddia etm ek durumunda olduu varsaym lar sorguluyoruz.
Bu tr teoriler, ister onlar im diki devri olum lu isterse olum
suz deerlendirsinler, a global ve zne uygun karakterize et
m esi gereken genel belirtileri kapsarlar. Gnmzde bunlar
H orkleim er ve Adom onun "Aydnlanm ann DiyalektiTnden
Schelskyin Bilim M edenlyetTnin analizine ve oradan da, sosyal
devrim in genel b ir teorisiyle ilgili Haberm as ile Luhmann arasn
daki karlatrm aya dein uzanrlar. Tek tek zerine gitm eksi
zin bu felsef-tarihsel teoriler u parolalar altnda belirtm ek isti
yorum: Onlar genel akliletirm e, insann zyabanclam asnn
yeni ekli, am asal eylem ler ve uyum sal tavrlar kategorisi dahi
linde insann kendini kazanm , bilim sel-teknk uygarlk, zne

102

N iin F elsefe

yahut bireyin sonu v.s. gibi, indirgem eci evrensel tarihsel genel
bir srecin sahas olarak tasarlandlar. Doal olarak biliyorum
ki hem Schelsky hem de Habermas, ister m etafizik isterse ele
tirel olsun, bu balam da felsefenin potansiyeli iin, belirleyici ol
m asa da nem li b ir rol oynamaktalar, yani asla onlarn u anki
tanlarnda olduu gibi, felsefenin sonu gelm i grnmyor; bu
na gre benim argm anm bu tr b ir yntem in tutarllk asn
dan mmkn olup olm adm denem eye yneliktir, -b ir kim se
nin bu t r b ir zam ana bal tandan hareketle bilim de ya da oto
nom znenin ortadan kaldrlm asnda, ister zam ann krlem i
balanm da, ister karm ak toplum sal sistem lerin sistem bask
s altnda olsun, felsefenin sonunun geldiini kantlam a arzusu
n u - Bana gre, ik i adan bu tr b ir kantlam a denem esinin ba
arszlkla neticelenecei gsterilebilir. B ir yandan zam ann ge
nel tasvirlerinde ne bilim sel olarak zm lenebilir ne de felsefi
olarak dorulanacak genelletirm eler sz konusudur, yani ge
nelletirm eye dair im kansz nesnelletirm eleri Baka bir yerde
gsterdiim gibi, bu tr denem eler, Kant hatrlarsak, bilindik
tarihi akln diyalektii eletirisine mahkumdur.5 Dier yandan
onlar, eer bir kez bu tr kavram kurulular mmkn olarak
ortaya koyarlarsa, szde felsefenin ortadan kaldrlm as onlar
asndan felsefeyi tekrar felsefe-tarihsel b ir forum ierisinde
mmkn klan bir iddiaya zorlayacandan, kendi kendileriyle
eliirler. Burada aret edilen sonu u ekilde form le edilebi
lir: Sona-varm -olm anm ilkesel b ir kant, baka b ir ifadeyle,
felsefenin ortadan kaldrlm as im dinin her zam an tasarlanan
b ir tansndan hareketle oluturulam az. Keza u ifadelerin hi
biri tem ellendirilem ez. nsann kendine yabanclam as asn
dan teknik-bilim sel uygarlkta fesefe anlam szdr veya da, felse
fe pratik adan bizzat zorunlu du r kendine yabanclam a v.b.
ile bir devrin varlk belirlenim leri kastedilm ektedir. Tam tersine,
bu tur kantlam a denem elerine kar -ayrca bunlar tarih prob-

Kr. H. M: BAUMGARTNER Thesen zur Grundlegung elner transzendentalen


Histerik fftansendental Bir Tarihin Temellendirtlmesl zerine Tezler), n: Semlnan Geschlchte und Theortt. Umrisse elner HIstorIk, hrsg. v. H. M. Baumgartner u. J. Rsen, Suhrkamps Taschenbuch Wlssenschaft 98, Frankfurt a. M.
1976. 274-302.

N iin h l fe ls e fe ?

103

lem lne yeteri derecede felsefi tartm a bilgisi olm a k szn giriti
le r- speklatif tarih felsefecilli trnde dnsel olm ayan te
orik b ir aamaya nem atfedilir ki. bu tarihin eletirel teorisi an
lam nda daha fazla hakl gsterilem ez.

3. Sora ierii: Felsefe ve bilim


B ilim ler dikkate alndnda veya bilim ler asndan felsefe,
bilginin m utlak tr olarak grlm ektedir; ancak o eskiden y
celtm i olduu bilgi talebini yitirm i ve esasl bir ekilde sorgu
lanm aya balanm tr. Deniliyor ki, bilim ler yeni an aknda
aam al olarak felsefeden bam szlat ve bylece zam anla git
tike artan bir lde ona a lt olan bilgi nesneleri uzaklat ve ni
hayet genye felsefe olarak tannabilecek fazla b ir ey kalmad.
Bilim ler onun -ilevin i stlenerek- yerini alm oldular. Bu tr
b ir argmantasyon dorusu anlalabilir varsaym larn zorlam a
syla olamaz. Gerekte u varsaylyor:
1. Bilim ler kendi ilerinden zerk ve bam szdrlar, 2. onlar
mmkn ve anlam l olan bilginin biricik eklini ortaya koymak
tadrlar ve 3. yine onlar insan iin nem li olan bilgiyi olutur
m ak iin btnyle yeteriidiier.
Keza m utlak bir bilim anlayna dair varsaym lar hemen
reddedilebilir. lk adm da tam da, artl yntem sel am pirik bir
bilim kavramm tem eline koyan bu varsaym larn bizzat bilim sel
olarak olutunlam ayaca gsterilebilir; ite bunun mmkn
olm as iin -^varsaymsal olarak- bilim in bilginin biricik mm
kn ekli olm as gerekm ektedir. zerklik, biriciklik ve nem li
olan bilginin ne olm as gerektiinin tespiti iddialan, yaln ampi
rik bilgiyle ortaya konulamaz. Neyin zel neme sahip b ir bilgi
olduu ancak deerler, yani norm lar araclyla, dolaysyla
am pirik olm ayan bilgi vastasyla tem ellendirilebilir; stelik ne
tem el kavramlar, aksiyom lar ve tek tek bilim ler asndan -rn e
in M ittelstrass ve Kam barteln yapt g ib i- bilim lerin birka
varsaym n tem ellendirm eye kabiliyetli ve tem ellendirm eye ihti
ya duyduklar kantlanabilir ve ne de yalnzca refleksif tem el
lendirm enin zel b ir abasyla yaplabilen norm atif bir tem el
varsaylabillr. Bu yzden, bilim sel bilginin mmkn olan biricik

104

N iin F elsefe

ekil olduu varsaym uyumuyor -b ir artla ki, bilgi ad altn


da yalnzca bu dnyann nesnelerinin ve onlarn ilikilerinin bil
gisi anlalm olsun. Felsefeyi bilim sel seviyeye karm a arzu
sunda olan bilim in m utlaklk anlay, bylece bir bilim felsefe
sidir, ancak dorusu kt bir ekilde. Hakikaten o bilim in an
lam ve nem ini -gerekte herhangi bir kesin kant olm akszntayin etm ek iddiasndadr. Ancak tam da bu konu, bilim lerin
anlamnn, etki alannn snr ve nem inin analizi Yunan felsefe
sinden bu yana -nsan yalnz Platon ve Aristotelesi dnyorfakat zellikle Kantn felsefesinden bu yana felsefi refleksiyonun
tem el dev ve incelem e sahasdr. Bu gelenekle balants iinde
ve de kurucu olan belirlem e erevesinde u noktada srar edi
lebilir: En azndan bilim sel tem el kavramlar, aksiyom ve yn
tem ler, ayn ekilde bilim sel hedefler asndan tem ellendirm e
sorunsal ya teorik ya da pratik zorunlulua vard gibi, felsefe
de hi olm azsa m antk ve etik olarak aklanabilecek norm atif
bilim teorisi anlam nda belirlenebilir.
Ancak dier taraftan bilim lerin tem ellendirilm esi sorunsaln
dan hareketle felsefi refleksiyonun mteakip iki dev alanna
gnderm ede bulunm a haklym gibi grnyor, bu da felsefeyi,
nce bilim sel bilginin tem ellendirilm esi asndanrdeil, ama be
lirlenim i asndan zorunlu klar. nk 1) felsefe her tr insa
ni bilgiye, yalnzca bilim sel bilginin zel bir trne deil, btn
olarak insan bilgisine karlk gelir ve 2) o pratik felsefe olarak
yalnzca bilim sel aralarn oluumu ve kullanm nn kuruluu
olan her bir hedef ve amacn gerekelendirilm esm e ynelik de
il, aksine ayn zam anda bilim sel bilginin zm lenebilir ve ba
m sz kullanlabilir sonularnn tem elledirilm e-balam ndan
kaynaklanan bilim sel etkinliin yararna ynelik sorgulamada
bulunur. Felsefe bylece, Kantn klasik transendental felsefesi
anlam nda, bilim sel bilginin etki alanm ve nem ini hem mm
kn bilgi m odisinin tm l asndan, hem de bilim sel etkinli
in insani anlam asndan, plansz etkileri ve yan etkileri pers
pektifinden belirler. Bilim ler tarafndan bizzat talep edilen bilim
sel bilginin transendental refleksiyonunda felsefe yalnzca nor
m atif bilim teorisi deil, ayn zam anda dier mmkn bilim ek

N iin hl fe ls e fe ?

105

li olarak din, sanat veya tarihin de teorisidir; bundan baka pra


tik felsefe onu en geni anlam yla bilim lerin yaln norm atif tem e
li olarak belirleyebilir ve oluturabilir.
Bilim felsefeyi kendi katma yceltm i gibi grnyor. Bu g
r felsefenin, felsefi olarak eletiriye ak olan, bilim zerine
ifadelerine dayanmaktan. Gerek kurucu (konstruktivistisch) ve
gerekse transendental felsefi olarak, bilim lerin kendilerinin dahi
zm leyem eyecei bir tem ellendirilm e problem atiine dtk
leri gsterilebilir. Bilim sel bilginin transendental yinelenm esi
(Rekonstruktion), kurucu olana nazaran art olarak iki avantaja
sahip: n ce o bilim i bir tek felsefi bilgiye kar sadece felsefe ve
bilim varm gibi snrlandrm yor ve ikinci olarak pratik felsefe
asndan bilim sel etkinlik ve aratrm a sonularm anlalr kl
m a faturasn tayor ki, onun ilgili bilim lerin norm atif tem eline
kar tepki gsterm esi im kanszdr. Ayn ekilde bilim kavram,
aksiyom ve yntem lerin m antki sistem i olarak anlaldnda,
felsefeyi gerek teorik gerekse pratik adan bizzat bilim nam na
varsaym ak zorundadr. En azndan ikin (Im plizit) bir felsefe ol
m akszn. kim se bilim i denem e idesine varam az ve dsal (explizite) felsefe olm akszn, her zam an olduu gibi, bu eylem ne kav
ranabilir ne de gerekelendirilebllir

4. Soru erii: Felsefe ve toplum


Bu problem seviyesinde yneltilen sorunun balang nokta
s olan yksek seviyede karm ak sistem ler olarak gnmz en
dstri toplumlanrun tartm al olm ayan tasvirleri, artarak ivm e
kazanan tm toplum sal sree uygun olarak srekli tehdit edi
ci ynelim krizi iinde bulunuyor. Bu durumda olan toplum lara
teselli verm e asndan felsefenin rol ve ilevi, lehte ve aleyhte
argm anlarn tutarll lsnde, bu ynelim krizinin hangi
tarzda anlam landnlacam a baldr.
H er kim bu kriz durumunu, m esela Luhmann gibi, prim er
bir sistem entegrasyonu problem i olarak ve buradan aa arlk
l ekilde, kendi kendini dzenleyen toplum sistem lerinin sevk
ve idare problem i olarak yorum larsa, nceden felsefe tarafndan
belirlenen ve olum lanan akli znelerin ben-kim lii artmakta

106

N iin F elsefe

olan kompleksliin retttii aksaklk potansiyeli olarak kavran


lr ve buna uygun olarak toplum sal sistem in devam etm esi iin
levsiz veya zararl elem entler ortadan kaldrlr. Felsefe bunun
zerine yalnzca bir ilevinden mahrum kalm ad, hatta netice
itibariyle hayati tehlike arzedebilirdi. Bunun kart b ir duruma,
ynelim krizinin Habermasda tam tersinden yorum u rnek gs
terilebilir, o bunu, kesin olarak olum lu anlam da b ir bym e de
il, aksine m isillem e tehdidi olarak anlalm asnn zorunlu g
rld, sosyal entegrasyon ve sistem entegrasyonunun ta
m amlanamayan arka plannda, akll znelerin sosyallem esi
m odusunu dorudan teknokrat em irlere tabi olan toplum for
m asyonu karsnda korunmas ve akll varlklar topluluunun
yeni b ir kim liinin oluturabilm esi am acyla, felsefenin zorunlu
ilevi olarak gsteriyor. Felsefe burada kanlm azdr, o nesnel
liin her bir mmkn ekli, bilhassa bilim lerin bilim sellik anla
ym ve teknokratik bilinci yorum lam a ve eletirm e ilevine sa
hiptir. Felsefe zrefleksiyon olarak "gnm zde kendisiyle top
lum ve onun yelerinin ^ itileb ilece i biricik a ra tr... Ben, fel
sefe olm akszn, akl taralndan bylesine paralanm beden
zerinde, b ir kim lik oluturm a ve garanti altna alm a gcne
sahip olacam za inanmyorum "6 Buras Habermas ile Luhmann arasndaki tartm ay ortaya koym ann yeri deil. Bizim le
balantsnda nem li gzken gerek udur: Daha henz ilk
adm da h er ikisi de nerme zengini bir teori sunuyor, her ne ka
dar felsefenin anlam btnyle nceden karara balanmam
olsa da, toplum kavram zerine felsefi varsaym lar btn kap
sam aktadr; bu yzden ikisi arasnda b ir karlatrm a, ncelik
le tasvir edilen sonularda deil, aksine onlann toplum analizle
rinn felsef tem elleri aamasnda yaplm al. H er biri, felsefi po
zlsyonlardan bam sz olm ayan ve felsefi adan bakldnda
eletirilebilir olarak grnen bir toplum sal varlk kavram tasar
lyor. Burada ben, Habermasn yazsnn Luhmannnki ile kar
latrldnda, yaln dncede ynlendirilen llevselclllin
felsefi olarak daha ziyade kantlanabilir gzkt noktasnda 6
6 J. HABERMAS, Dte Rolle der Philosophle im Mandsmus (Markslzinde Felsefe
nin Rol), in: Ders., Zur Rekonstruktion des hlstorlschen Materlallsnus. Suhrkamp Taschenbuch Wissenschaft 154, Frankfurt a. Maln 1976, 58

N iin h l felsefe!?

107

susamyacam; ancak o ge kapitalist toplum (parola kelim eler:


teknokrasi ve nesnellem e) yaps erevesinde gnmz belir
lenim inde sorunsal genellem eler iermektedir. Bizim durumu
muzda, ynelim krizini bariz grnlerinde bizzat gz nnde
bulundurmak, onun ierdiklerini gsterm ek ve felsefenin hangi
anlam kabul edilebilirdir diye sorm ak daha amaca uygundur.
Felsef-teorik taslak olm akszn ynelim krizini sorunsal er
evesinde belirlem e denenirse, u her halkarda tartm aszdr:
Sreklilii toplumu ve ayn ekilde yelerini kim lik krizine s
rkleyen ynelim krizleri, bizim anlaym zn norm al ve tercih
edilen rneinin hayat pratii sahasnda kopm as ve stabil g
cn kaybetm esiyle ortaya kar; bu ise Lbbe nin form lyle,
"dalm a oalm akta olan bir ivm enin toplum sal deim elerdeki
temposunun"78bir sonucu olarak ve yetenein gitgide azalm as
ile, asli tecrbeler vastasyla kurulan likinin yksek seviyede
karm ak toplum lann btnne uyarlanmasdr.*
Bu balamda, ne ekilde bu tr ynelim krizleri krkleni
yor, sorusu yneltildiinde dikkat edilm esi gereken ey, gelenek
sel ynelim ve yorum sistem leridir. Din, tre, sanat artan bir e
kilde genel anlamlarm kaybettiler ve bilim ler de, kendiliklerin
den koullu toplum sal belirlenlm li etki ve yan etkilerinin ste
sinden gelecek durumda deiller. Bundan baka aktr k, bi
zim ynelim rneklerim iz dalm a dnyann ve nsani toplu yaa
m n felsefi yorum larna dayanmaktadr; yle ki felsefe, en azn
dan form el ynyle, refleksiyon sanat olarak hayat praksisim lzin ynelim problem inin stesinden gelebilm ek iin yetki sahibi
olm aya aka zorlanm aktadr. Bu noktada, mmkn olduu l
de Lbbenin kavrayna yeniden dnmek ve onunla ayn
devi stlenm ek itiyorum , eer o felsefeyi ynelim krizinin
zm hedefine ynelik refleksiyonunun entelektel sanat9 ola
rak belirler ve bunu esoterik (isel) profesyonel felsefesi olarak,
eitlilikten ve keza bizim hayat pratiim izin tem el nerm eleri ve

7 H. LBBE, a.a.O. 81.


8 A..a.O. 81.
9 A a.O . 76.

108

N iin F elsefe

eitli tali sistem lerin ana tasavvurlarn kapsayan ve onun ta


ralndan 'felsefeler diye adlandrlan exoterikten (dsal) ayrr
sa. Takdir etm ek gerekir k i bu ekilde tanm lanan bir felsefe szkonusu U r toplum da ortaya kan ynelim krizlerinde kanl
m azdr. Onun tavsiye edilirlii asla phe gtrm ez. nk ger
ekte, onun taralndan tayin ve tespit edilen bilim ve hayat
praksisim iz, bizzat felsefi gelenekten kaynaklanan veya en azn
dan felsefeye uygun olan tem el tasavvurlarn etkisi altndadr,
bu nedenle btnyle, am a bilhassa verili kriz durum larnda
felsefi olarak yorumlanmak, yorum lanm ak zorundadr.
Ancak bir, belki de en nem li noktay vurgulam ada fayda
var: Lbbenin felsefenin ilevine dair tasviri, ya tam tanm lan
m am , ya da am alad baany elde ediyor. Eer o. 'felsefe bi
zim bilim sel ve dier praksislerde yolum uzu bulm am za araclk
eder, gereklik ynelim lerinin elem enter em asnn deien du
rum lara uyum salam as ilevini gr r.'10 diye yazyorsa; felse
fe grevini durum deiikliklerinin srekli artan temposunda
btnyle yerine getirem ez, nk o srekli olarak ayn tempo
da gereklik ynelim inin her bir yeni kategorik em asn ret
m ek zorunda kalr. Herhalde burada felsefenin ancak, eer o
kendi kaynandan harketle, en azndan form el a priori bilgiyle
(m uhtem elen insana ilikin) deien durum lar analiz eder, kav
rar ve yorum larsa, ynlendirici olabileceini izaha gerek yok.
Yoksa o, yalnzca ynelim noksanlm , bir dzeyden dierine
aktarm akla kalr, fakat ortadan kaldram azd.
Bilinen yksek seviyede kom pleks toplum lann durum larnn
analitik tasviri, bizim hayat praksisim izin felsefece etkilenen yo
rum sistem inin ynelim krizi olarak, her zam an olduu gibi, biz
zat kendisi iin belirlenen felsefenin esasl, gerekte dolaysz e
kilde etkide bulunmayan ilevine atfta bulunm ak iin yeterlldir.
Bu olum lu ilev, eer hzl ve ynelim em asnda geerli a priori
bir bilginin tem eli olmakszn toplum sal gerekliin deien du
rum larna uyan, ynelim krizi ynetim i {orientienngskriesen
m anagem ent)' olarak kavram lrsa, elbette yeterli olarak nitelen-

10 A*.C>. 76.

fltfn hl fe ls e fe ?

109

Ilrilemez. Koullu (hypotetik) buyruk: Eer toplum lar dalma ar


an b ir ekilde kim lik kaybna uram salar, felsefe yalnzca
inerilm eye deer deil, aksine pratik olarak zorunludur denett
ir; fakat bu ancak ve ancak felsefenin anlam toplum sal krizleln tesinde ve onlardan bam sz ve onlarla balantl talepler
arite tutulabilirse m m kndr.

5. Soru ierii: Niin niversitelerde felsefe?


Ne lde ve hangi nedenlerden dolay felsefenin niversiteerde va ik hakkm kaybettiini, son olarak Hochkeppel Mios Felsefesi" adl kitabnda ortaya koym aya alt. O, fesefenln
kendine zg yntem , reti veya sistem o la ra k ... varlk hakk
n iddia edem eyeceini"11 dnr ve u sonuca vann Felsefe
bamsz, dsal ve kurumsal b ir giriim olarak ciddi b ir ekilde
:ehlike arzetm ektedir."1
12 Onun ana argman, felsefenin bilim
ler tarafndan ortadan kaldrld ve bylece de bam sz bir
bran olarak gereksiz olduudur. Ondan niversitelerden geriye
kalan, btnyle tek tek bilim lerin konteksine entegre edilm esi
gereken speklasyon oyunu nun yannda, yalnzca m anta gi
ri ve felsefe tarihidir. Mantk rasyonel argmann aleti olarak
zaten im diden yksek snflarda eitim bran olarak verilebilir
ve verilm ek zorundadr; felsefe tarihi ise dnce ve refleksiyon
cimnastii olarak, ne de olsa insan ruhunun kendine has kur
tuluu ve sapknl, ycelii ve snrlan zerine bir i aydnlan
ma 13 olarak katkda bulunabilir.
Hochkeppel'ln felsefe yapm ann geleceine dair tasviri, felse
fe ile bilim arasndaki karlatrm ada ve sonuncusunun yok ol
masnda yaam akta; bu felsefe yapm ann gelecekteki im kanlan
asndan farkllar, ancak kanaatim e gre, esasl olarak yanl
tr. Bu devrin ruhundan haraketle tartld srece Hochkeppeln gr, gsterildii gibi -teorik olarak ne ispat ne de inkar
edilebilir; Hochkeppel bilim ve felsefe arasndaki ilikilerden ha
raketle kendi grn tem ellendirm eyl am alad srece, bu
daha im diden norm atif bir bilim teorisinin kurucu- kontrusti11 W. HOCHKEPEL, Mythos Philosophle (Mitos Felsefesi). Hamburg, 1976, 162.
12 A.a.O. 167
13 A. a. O. 161.

110

N iin F elsefe

vistik gr vastasyla, am a ayn zam anda transendental bi


lim teorisi asndan yeterince rtlebilir. A yrca Hoclkeppel,
niversitelerin bilginin yalm olarak aratrld ve yeniden su
nulduu yer olarak tanm lanam ayacan, aksine bilim sel bilgi
nin, bilim teorisi araclyla paylald yer olduunu fark etm i
yor; yin e o niversitelerin toplum sal bir kurum olarak toplum a
kar sorum lu olduunu, bununla da bilim sel sonularn yalm
sunumu kabilinden b ir toplum sal eitim grevini icra edemeye
ceini gzden karyor.
Yukarda anlan bak tarzlarm dikkate alarak benim kendi
cevabm tezim si tarzda sunm ay deneyeceim ve bunu fark
l. 1. felsefe, 2. niversite ve 3. toplum ve onlarn talepleri a
sndan yorum layacam :
1. Felsefe, bilim asndan bakldnda bilim sel bilginin an
lam ve nem inin yntem sel analizidir. O bilim in doruluu ve s
nrlan zerine eletirel refleksfyondur. Onun nesnesi bylece,
farkl tarzlarda ve de tek tek bilim lerde gerekletii lde, bil
gi olarak bilgidir. Onun yntem i, her bilim sel eylem de kantla
nabilir genel ilkelere dair sorular araclyla belirlenir. Bu suret
le o, gerek teorik gerekse pratik adan tm gerekliin ilkesel
bilgisidir, eer bu gerekliin tm yalnzca bilgide ortaya kar
sa. Buradan hareketle felsefe, yalnzca felsefeden bam szla
m alaryla zedelenm i deil, ayn zam anda belli lde talep edi
len bilim lere kar kalc bir deve sahiptir. Bana, insan bilgisi
nin tm lk idesi ve insanlk idesi felsefe vastasyla belli bir yn
tem sel form dahilinde canl tutulm as ve bylece felsefenin hem
bilim ler hem de toplum iin -yaln zca onun araclyla deilkatalizatr deerinin artrlm as ok nem li grnyor. Bilim ler
le kuraca balant sayesinde felsefe, bilim lerin m uhafazas ve
ve nitelikleriyle refleksiyon standartlarnn geliim ini salayabi
lir ve bununla birlikte o, onlarn gelenekleri zerine yaplan
aratrm ada ve bilim ler tarafndan varlan sonularn eletirel
kabulnde olduu gibi, gerek doal gerekse insan bilim lerinin
yenilenm esi iin de hafife alnm ayacak lde fik ir ve teori kay
nadr. H er ik bak tarz, bilim lerin kendiliindenlii iin d
zenleyici ilevi ve de varsaym ile idelerin potansiyel reticisi ola

N iin hl fe ls e fe ?

111

rak bulgusal levi, bilim sel yksek okullarda felsefenin kurum


sallam a gerekliini dourur. Ancak bizzat felsefenin de kendi
bilim sel ve teorik seviyesini korumas iin bilim sel aratrm alar
la dolaysz temas kurm as kanlmazdr; kendi tarihsel dzeyi
ne bal kalarak speklatif azgnla dmemelidir. Bu henz,
felsefenin nihai olarak belli bran bilim lerinin dzeni ierisinde,
blm lerde bilindik bir disiplin (-felsefesi) olarak bizzat tesis
edilm elidir anlam na gelmez. Bu t r bir kurumsallama acaba
yalnzca bir paralanm ln m itsiz durumunu mu krkler.
Tam tersine, felsefe kendi zel konumunu ancak bam sz bir
blm olarak ve zel bir bilim kom itesi ile baarya tar. ster b
lm, ister sem iner veya isterse ana enstit olsun -felsefe zel bir
blm olarak bilim lerin yalnzca aratrld deil, ayn zaman
da retildii toplumun bilim sel kurulularnda tem sil edilm eli
dir. O yalnzca bu ekilde, bilim in uygun b ir yntem i ve insani
anlay iin kayg duyabilir ve tek tek bilim lerin yntem leri te
sinde teorik ve pratik refleksiyonun standart ve norm larm olu
turabilir; felsefe icra edilm ezse, onlarn toplum sal kurumlardaki yeri mecburen artan bir ekilde ideolojiler tarafndan igal
edilir. Ksaca u sylenebilir: felsefe bilim lere nazaran, bilim le
rin konusunu evrensel b ir bilgi anlam nda kavrayan evrensel bir
bran karekterlne sahip deildin tek tek bilgiler felsefe vastasy
la tm bilinenlerin toplam m oluturmaz, bununla birlikte bilgi
nin karekteri onun yardm yla gerek insani bilginin tm gerek
se nsanlk idesi tarafndan retilen ve aktarlan refleksif bir yet
kinlik ierir. Bu ekilde felsefe bilim ler karsnda eletirel ref
lek sif bir yarg gc ilevini stlenir ve icra eder.
2.

Yine, yeni bilim insanlar neslinin eitim i iin byk hiz

met veren bir irket olarak niversitenin yaps, bilim lerin so


nularnn yaln toplam olarak tanmlanamaz. niversite kefin-retim in-renlm in-bilim sel buluun, bilim sel dncenin
bizzat retildii deveran yeridir, ama felsefe vastasyla araclk
edilen sahaya tm bilginin, yani bilim sel bilginin anlam ve ne
m inin felsefi refleksiyonu aittir. Bilim sel bilginin anlam ve ne
m ine dair bu belirlenim vastasyla hem niversiteye uygun tarz
da garanti altna alm an retim ve aratrm a zgrl, hem de
bilim in ne olduunun belirlenm esi, bizzat kendilerinin yapaca

112

N iin F elsefe

bam sz bir yorum la gereklem i olur. niversite kurumu her


hangi bir ekilde zgrce ve aratrm ac tarzda bilim sel bilgi
retisiyle lgilenecekse, bu durumda kendi doal yaps gerei fel
sefe, bam sz bir ekilde organize olan bilim kom itesi olarak
ona dahildir. Bilim i bilginin zel bir tarz olarak kavrama bylece. niversitelerde zorunlu bir ileve sahiptir ve bilim e zg ele
tirel tavrm bizzat bilim e kar sergilem ektedir. O, insann insan
iin bilim e kar her tr zgrln mmkn klan ve gncelleyen talep olarak, bu nitelikte bilim olm akszn dorudan bilim
olarak ortaya konulamaz. niversite felsefe kurumu vastasyla
bilim e kar kendi zgrln, tam da bilim namna insan iin
garanti altna alr. >4

3.
Toplum sal adan niversite, pek ok renci in byk
eitim hizm eti iletm esi ve gei kurumu durum undadr onlar
m esleklerinin tem elini orada alrlar ve kesin, bilim sel bilgi ge
rektiren eylem lerdeki yeterlilii toplum erevesinde elde eder
ler. Bu balam da ska toplum sal ihtiyacn yaln bir eitim ile gi-1
4

14 Felsefe, bilim ve niversite arasndaki liki iin, sonu tibariyle birbirine ya


kn, ancak yntem olarak baka tarzda temellendirilmi olan J. PlEPERln .
Was helsst Akademisch? Zwel Versuche ber dle Chance der llniversltaet he
ute (Akademik Ne Demektir? Bugnk niversitenin ans zerine ki Dene
me), Mnchen 1964, 92 vd., 97. zellikle 100-102'deki dnceleriyle karla
trnz: Mekan veya organizasyon olarak tek tek bilimlerin yanyana olmas,
niversitede onlarn adlaryla taahht altm a alnan her bir evrenin, tmsel ger
ekliin ak bir ekilde ortaya kmas in yeterli deildir. Dorusu niversite
bizzat kurum olarak 'baklarn bir eye yneltebllen' veya "bir eyi tasarlayabilen bir kii deildir. Bunun in bireye, bireysel ruha, kiiye htiya duyar.
Yalnzca niversitenin elemanlar btnyle szn ettiimiz akl tm in
gerekletirebilir. Onlar, yani tek tek bireyler, dierlerinden daha ziyade, ger
ekliin belli bir blm zerine ynelik olarak snrlanm olan kendi bilim
dallarn tercih ederler -tek tek renciler, kurum bilinci vastasyla bizzat ak
bir ekilde tevik edilme, cesaretlendirme, stne gitme suretiyle her defasn
da bizzat dnya ve varln tmne baklarm yneltebilecek kvamda olmak
zorundalar mesela onlar nsan hrriyetinin ne olduunu sorgulayarak, ancak
yalnzca psikolojik, biyolojik olarak deil, aksine tmyle, dnlebilir her
adan gzlemleyerek: veya: iirin esasm ne oluturmaktadr, ne olmas gere
kir'; veya: psikolojik ve yaln biyografik adan bakldnda bir nsann abala
rnn temelinde ne yatmaktadr ve devam. Baka hibir tarzda varln tmsel
balants tecrbe edilmez ve ortaya kmaz. Ancak bunun iin koruma, koru
yucu ortam, zg r toplum tesis edilmeli ve ilevse olmal, daha dorusu bizzat
ve yntemsel olarak bu i in atanm bir kunm araclyla: bu niversiteyi
niversite yapan eydir. Eer o bunu cra edemiyorsa ana devini yerine getir
memi olur.

N iin hl.fe ls e fe ?

113

derilecei yanlgsna dlr. Toplumun talebi dorudan uz


m an kiilerin bilim sel bilgileri iin deil, aksine gelim i toplum
bilim sel olarak eitilm i ve ayn zamanda yarglam a gc yele
ri iindir. Hakl olarak, bilim sel tarzda eitilenlerin elverili bil
giyi her bir somut durumda kullanabilecek yeterlikte olm alar
beklenir, yani henz bilginin renm e aamasnda elde edilem e
yen bir sanat. Gerekten bilgi kullanm durumu deerlendirm e
yeterliini, ayn ekilde, eer gerekli ve doru grlm se, u an
gerekleebilm eyi, gerekletirilm ek zorunda olm ay art koar.
Toplum un bilim sel olarak eitilm i ve yarglam a gc gelim i
yelere ihtiyac vardr. Ancak yarglam a sanat bilim renmey
le elde edilem ez, o dorudan doruya retilem ez, en iy i ekliyle
o felsefe tarafndan uyarlan ve bllim-yaam, teori-praksis pers
pektiflerinin talim edilen pozisyon deiim lerinin tekraryla
esasl olarak zgr bir dev stlenm eyle kazanlr. Bilim ve fel
sefenin karlkl ilikisinde niversite, rencilerin yalnzca
renm e ve bilm esine yarayan deil, ayn zamanda insani bilgi ve
hayatn tmn kapsayan dnce olarak, aydn bir bilincin
yarglam asna da im kan salayan ortam oluturur. Felsefe b
lm olarak, yaam ve bilim , teori ve pratik arasndaki ayrm
doru bir ekilde deneme ve kavram a ans sunar.
Bylece niln-sorusunun farkl soru ieriklerindeki durumu,
mmkn cevap ve nerileri gzden geirildi. Sonu yerine, ele
tirel yargy phe kaldrm az bir tarzda cokulu bir ifadeyle or
taya koyan bir bilim teorisyeni ve filozofundan alnt yapmama
izin verin. Felsefenin Temel Sorulan adl kitabnn sonunda Stephan K m er yle yazyor: Yalnzca bilgisizlik ve yetersiz dn
ce, felsefe devini yerine getirdi ve geliim ini tam am lad diye, in
am doru olan kanaatten sap trab ilir.... Felsefi refleksiyon yal
nzca, felsefi olm ayan refleksiyon son bulursa mrn doldur
mu olur. Geri ben, bir phllosophia perennisin olm adn, ya
ni felsefi gerekliin sabit ve deim ez z olm adm gsterm e
ye altm , ama yine de felsefe sonsuzdur15

15 ST. KORNER Grundfragen der Phllosophie (Felsefenin Temel Sorulan] (Deutsc


he Erstausgabe), Llsl Taschenbcher der Wlssenschalt Phllosophie, S. 1641,
Mnchen 1970, 325.

Felsefenin sonTndan sonra felsefe yapma?


Manfred RIEDEL

Bilim anda Dnce Konusuna Dair


Bildirinin bal bir soru iareti tayor. O, st dilde aporie
diye adlandrlan, zor bir duruma iaret eder. Aporie" mene
olarak, zor bir arazideki seyahati esnasmda aniden yolu kesilen
bir yolcunun skns, yine m al dalm nda darda braklan
veya olduka az nasiplendirilen kiinin m ahrum iyeti anlam na
gelir. Her iki anlam felsefe yapm ann bugnk durumunu tas
vir ediyor. Yalnzca bugnk durumu mu? Aadaki bildiri bu
soruya cevap aryor. Aratrdm z ey tem elde, felsefenin som Tndan sonra sorusu asndan felsefe yapm ann bir analizidir.
Bununla birlikte ben, bir bak tarznn dierini, daha az nem
li olmayan bak tarzlarm beraberinde tadn varsayyorum .
Ancak bu topluluk nnde oka tartlan niin felsefe?" soru
sundan sz etm ek iin talep geldiinde bu bal setim , nk
o bu sorunun anlam m aydnlatm ak ve bir cevap aram ak iin
uygun olabilir.
I
Niin sorusuna cevap verm e im kan -m saadenizle bu hatr
latm ayla balayaym - bana her eyden nce konusal nedenler
den dolay snrlanm gibi grnyor. Bunu bir dereceye kadar,
ilk nce aydnlanm aya muhta olan gram atik sorusu takip eder.
Her bir soru belli bir soru durumu tarafndan m otive edilm ekte
ve kendi asndan b elli cevaplan ieren kapsam l varsaym lan
gerektirm ektedir. Niin-sorulan bize gnlk hayattan gelm itir.
Onlann cevaplandrlm as genelde ya yaplan bir eyden dolay
ortaya konulan amala, ya da eylemin amaca erim ek in ara
olarak anlalm asyla olur. Biz bu tr sorulan teleolojik sorular
diye adlandnyoruz. Buna gre felsefe, esasl olarak nemine da-

116

N iin F eiseje

r nbeklentlleri vastasyla ve beklentinin rasyonel tarzda aba


lanan am alar veya ama balantlar iin koul veya ara ola
rak kullanm erevesinde belirlenen b ir eylem dir. Kim felsefe
yapyorsa, bu ekilde bir nbeklenti utkunu tasvir edebiliriz, bu
nu felsefe iin yapm az, o bunu baka bir am a uruna yapar, bu
zaman gem i anlam ertelem elerinde daim a farkl, ok ynl
belirlenen ve ok yapd farkl olmak eklinde kendini gsterir.
Gnmzde bilim " veya toplum " diye adlandrlan ey bir s
re nce halk bilim i" veya dnya gr idi, gelecekte tekrar
farkl b ir ey, evrensel nem arzeden form lasyon olacaktr.
Teleolojik sorular ve bir am a-ara rasyonalitesinin nbeklentileri ilk defa bugn ortaya knuyor. B iz onlarla felsefenin ta
balangcnda karlarz. Efsaneye gre, ilk nce her eyin de
iim inin arkasndaki birlii fark eden ve bunu su" diye belirt
m i olan Thales, su ekeyim derken kuyuya dm. Thales'in
figrnn etrafnda su kuyusu kazas hikayesi ve onunla irtibatlandnlan su eken TrakyalI hizm eti kzn kahkahas yann
da bir baka efsane boy gsterir: Thales, sefillii felsefenin pra
tikten uzaklm kantlyor olmal, hem ehrileri tarafndan ast
ronom i ve ekonom i ile ilgili verilerin rasyonel bir tarzda amaca
uygun kullanm yla iyi bir zevtin mahslnn ngrlp, Miletteki tm zeytin m engenelerinin kiralanm as ve m ahsul mev
sim indeki m teakip kiralam alarla olduka zengin bir insan olu
naca, tarznda bir sunu konumas iin tevik edilm i olma
l. Bu hikayeyi anlatan1 Aristoteles unu ilave eder: Thales bylece, filozoflarn nasl kolay bir ekilde kar kantlam alara d
tn gsteriyor, her ne kadar bunlar dorudan felsefenin ko
nusu olm asa da.
Bu tarz reti savunulan (apologien), dandan yneltilen ve
dardan cevaplandrlan sorulardan kaynaklanmaktadr. Biz
burada pragm atik sorulardan da szedebiliriz. Her ne kadar on
lar batan itibaren felsefe yapm aya elik etseler de, felsefenin
iine nce konularndan saptklarnda veya ekol dogm asna sap-

1 Politik 1 11, 1259a 5-28. K. dlog. Laert. I 26.

*F elsefenin sonu'n d an sonra fe ls e fe yapm a

117

landklannda girerler. Bu bizim kltr dairem izde -asyatik yk


sek kltrler de benzer grnm leri tam aktadrlar- H risti
yanlka zlen Ge-antik filozoflar evresinde ortaya kyor
ki. tecrbi bilim lerin tarihsel yeni tipleriyle son bulan erken ye
n i an okul felsefesinde ve nihayet -m utatis mutantis - AntikH ristiyan reti geleneinin speklatif yaratm ndan sonra Hegel felsefesinde. Felsefenin amacnm ne olduu, Greko-Romah
dnrler Epikrden Senecaya, Platondan Aristotelese. Er
ken- Hristiyanln ehit ve papalar olan Justin ve Augustinden Antik felsefe okullarna, G alilie ve Bacon'dan skolastie,
M arkdan Hegel'e dein sorulan sorudur ve cevap u du r salt te
ori yerine ruhun selam eti ve tek tek bireylerin mutluluu, mutluluku ruh teknii yerine inan, salt inan teorisi yerine doa
ya hkmetme, dnyann yorumu yerine dnyann deiim i
M arkn H egel-kritii ile birlikte elbette niin sorusunun gram atii sem antik erevesini deitiriyor. Feurbach zerine 11.
teziyle M ax (filozoflar dnyay yalnzca farkl ekillerde yorum
ladlar, szkonusu olan onun deitirilebilm esidir), bilindii gibi
daha da ileriye giderek felsefeyi, Hegel anlam nda evrensel-herm eneutiin akli yorum u olarak kavrad ve tamamlad, ancak
onun akl tarafndan dzenlenen b ir dnya talebi nce ancak
pratik olarak gerekleebilir. Bilim ve endstrinin amac olarak
dnyann deiim i daha fazla felsefi teorileri deil, aksine politik
ve sosyal bilim leri -p olitik ekonom inin eletirisini- varsayar.
M akro tarihsel bakldnda M arkn karsam as, felsefeyi
kendi tarafndan bilim vastasyla alana dek mythosdan kurta
ran, esash olarak pozitivlst tarih anlaynn bir varyantdr. Di
yalektik gibi pozitivlst tarih felsefesi bylece -fa ik la n zerinde
ayrntl durm ayacam - yalnzca pragm atik ama kavram larna
deil, aksine en d ve "en son aniarnnda bir son ama kav
ram na ynelir. Onlar felsefenin, bilim ve ona tabi toplumun
bakalnda ortadan kaldrldm iddia ederek, bunu felsefenin
zam ansal sonluluuyla irtbatlandnrlar. Onun sonu, kendini
daha fazla filozof deil bizzat dnr olarak anlayan Heidegger
bu ekilde aklyor, bilim sel-teknik bir dnyann ynlendrile-

118

N iin F elsefe

bilir donanmnn ve bu dnyaya uygun toplum dzeninin zaferi


olarak grnyor. Felsefenin sonu u dem ektin Bat-Avrupa d
ncesi zerine kurulu dnya m edeniyetinin balangc.23
B iz ncelikle bu tarihi ifadenin konusal zn aratrm yo
ruz, aksine soruyoruz: bir konudan, eer o sona varyor diye d
dia edilirse, gerekte dilsel olarak ne kastedilm ektedir? Gnlk
dilde son, daha ziyade bitm ek ve kaybolm ak deil, aksine
yer anlam na gelm ektedir. B ir sondan dierine gemek, bir
yerden dierine gei dem ektir. H er kim bir ehrin bir son (u
noktas) undan dierine geerse, bu durumda o hl ayn ehir
dedir, kim yabanc b ir lkeye seyahat ederse, bu durum da da
henz yer kreyi terk etm i deildir. Her ne kadar Heidegger bu
d il kullanm na belirgin bir ekilde atfta bulunuyorsa da, o yer
m anasndaki sonszcne baka bir anlam (m ekansal olm a
yan) ykler. Felsefenin sonu" sz Heldegger'e gre b ir son
yeri gsterir, yani tm (felsefe) tarihinin en son m kannn top
lanm olduu yer, kendisi araclyla b ir bakada kaldrlm a
syla felsefenin tamamlanmas. Burada biz b ir teleoloji kart
(dysteleologisch) anlam dan sz edebiliriz. Bu balam da -ve yal
nzca bu balam da- teleolojik soru um utlarn bitm esiyle birlikte
keskin bir ereve kazanr: niin hl felsefe?
Bu. 60'l yllarda ontoloji tarihisi dnrlerle birlikte, bil
hassa eletirel teori. Adom o ve daha sonra da Habermasm fikir
leriyle gndem de tutulan bir sorudur. Kim bu ekilde sorarsa,
felsefenin sonu nerm esini va r saymaktadr, o bilim ve endst
ri anda felsefenin zam annn sona erdii, geip gittii fikrin
den yola km aktadr. Felsefe, son devir Adom oda negatif-diyalektik olarak bu m anadadr, gereklem e an ihm al edildiinden
hayatta tutunm ak zorunda kald.3 Felsefe, diyor Heidegger, iin
de yaadm z ada son buluyor. O yerini toplum sal davranan
nsann bilim selliinde buluverdi.4 Sava sonras Alm an felsefe
si m uhaliflerinin paralel cevaplan, savuncal (apologetisch) sz

M. HEDEGGER, Das Ende der Phllosophle und dle Aufgabe des Denkens (Fel
sefenin Sonu ve Dncenin devi), Tblngen 1969, S. 65.
3 Negatlve Dlalektlk (Olumsuz Diyalektik). Frankfurt/M. 1966, S. 13.
4 Zur Sache des Denkens (Dncenin Konusu zerine), a.a.O., S. 64.

Felsefenin sonu ndan sonra fe ls e fe yapm a

119

den uzak durma konusunda kesiiyor. Bunun in onlar eskatolojik fade tarzn kullanyor.
Eskatoloji" son nesneler retisidir, -byk felaketler, eer
radikal' veya sonuncu" ise felsefeyle irtibatlandnlr. Son"
zerine dnrlerin derin nutuklar, ayet onlar yalnzca radi
kal yeterliyse, yani filozofluk adn tamaya hak k azan m larsa,
yabanc saylm az. Radikaller, Marxa gre, bir konuyu kknde,
yani onun kavram sal kaynanda kavrayan insanlar demektir.
Felsefi radikal olm ak her bir iddiann, eskatolojik ifade dta tu
tulm akszn, kavram sal bazda denenmesi anlam na gelir. Buna
gre sorm ak lazm: felsefenin m odem lzm e geile kt n asl
bilinebilir? Veya farkl ekilde ifade edilirse; b ir tarih a priori ola
rak nasl mmkndr? Kant ile birlikte sylem eyi denersem,
eer falc gaipten verdii bilgileri, bizzat kendisi uyduruyor ve
aktaryorsa.
Her ne kadar felsefenin zam ansal bir son buluu tehisi, amplrik-tarihsel kantsa! kabullerle uygunluk arzetse de, bu girii
m e kar durmak ve bunun yerine Kant ile birlikte m teakiben
sorm ak istiyorum : burada bilinm ek istenen nedir? Gerekte, fel
sefe yapm ann u veya bu zam ansal yapsnn sona erdiinin ve
tamamlandnn, felsefenin bir bakada" kendi kendine dn
p dnm ediininin bilinm esi yeterli deildir. Bizim bilm ek is
tediim iz, her zamanda son buluun veya baka b ir yapda, bi
lim ve teknikte, sanatta, din ve siyasetteki gereM eim in fels e fe
kavramna ait olup olm addr. Ancak biz burada bilm ek istedi
im iz nasl eyi bilebiliriz? Keza felsefenin bilim anda nasl
mmkn olduunu sormak, felsefe yapm am zdan baka bir ey
deildir. Aporiyi bu ekilde form le ederek tebliim izin konusu
nu belirlem i oluyoruz. Her halkarda onun im kanna dair soru
bizzat felsefi sylemdedir; hatta o, belli adan, felsefenin tem el
sorusudur.

n
Konunun im kannn kou llarfn a dair soru soran kii, ilk
nce gerekliin hesabn verm ek zorundadr. Bununla ben bu
rada, felsefi bir sistem in cmle yapm veya gem ite olduu g i
bi gnmzde de katlanlm az ekilde birbirine kar duran fark

120

N iin F elsefe

l felsefi istikam etlerin olgusal yapsn kastetm iyorum . Daha zi


yade, felsefi eylem lerin ereve artlarndaki deiikliklere iaret
eden olgular kastediliyor. Deien ey habtus cogitandidr, fel
sefenin d yapsdr. Bylece biz ncelikle, felsefe yapm ann ku
rum sal koullan veya ksaca kurum olarak felsefe zerine konu
arak her halkarda b ir tr yer belirlenim iyle e balyoruz.
Felsefe-yapm a -n e ekilde adlandrlrsa adlandrlsn- bu
gn, bilim in byk organizasyonlar ve bylece de bilim in Marx
ve Comteun tehislerine gre, gerekte en nem li retim gc ol
duu b ir toplumun ereve artlan altnda, esasen kurumsal ola
rak icra olunm aktadr. B ilim ann sosyal b ir kurumu olarak
felsefe -ilk tezim bu ekilde dile geliyor- bilim ler yannda b ir bi
lim, dier branlar yannda b ir bran ve ayn ekilde yksek se
viyede iblm ne gitm i toplumda dier m eslekler yannda da
b ir m eslektir.
Tez, nce burada yalnzca ana hatlanyla deerlendireceim
-m aalesef Alm anya da daha fazla takip edilm eyen M. W eber ve
Schelerin alm alanyla balants iinde-, bir b ilgi sosyolojisi
ve bilim sosyolojisi problem iyle ilgilidir. O am pirik olarak sonu
na dair tehislere btnyle kart olan, bilim in organizasyo
nuyla paralel olarak gereklem i olan felsefenin sosyal bir ku
rum sallam asnn uzun sreli tarihi bir srecine dayanmakta
dr. En gze arpan belirti, 1917deki Ekim Devriminden beri
Sovyetler Birliinde ve daha sonra in ve dier dou lkelerin
de, bugn de A frika ve Latin Am erika lkelerinde ortaya kan,
pek ok ve genelde resm i taraftarlaryla birlikte M arksistlk bir
okul felsefesinin planl bir ekilde oluturulan yapsdr. Ona ba
t lkelerinde ncelikle Amerikada, ngilterede ve skandinav
yada analog olan, ancak ok daha doal gelien kurum sallam a
sreci karlk gelir. Buna karn burada devrim ci M arksist d
nce ironik tarzda gelenei ok ynl olarak daha da muhafa
za ederek (Oxford filozoflar tarafndan, birka arlkla, ho bir
ekilde felsefede devrim olarak gsterildi) arka plandaki kat bir
Hegel kart tutum uyla kendince bir durum -deiildiine vanr.5

5 Kr. G. RYLE (Ed.J, The Revolution n Phllosophy (Felsefede Devrim), London


1960, S. 3f.

Felsefenin sonu'n dan sonra felsefe yapma

121

S. M ili ve dierlerine kadar, Q. Ryle sosyolojik gr tarzm


bu ekilde tasvir ediyor, felsefeciler normal dergilerde geni bir
kamuoyu katlm na itina gsterdiler, buna karn Moore ve Russel'den sonra felsefi dergilerde yazdlar veya akademi ve kongre
toplantlannda bildiriler sundular -bu, felsefi dnceleri fizik
ilerin veya arkeologlarnla gibi usta eletiriyle ortaya koyan ve
buna ek olarak felsefe yapm ay artan bir ekilde tartm a- ve ka
ntlam a teknikleri standardnda ve de zel problem leri vard s
nra dein dier bran bilim lerine ynelten bir alkanlk. B u
devrim bugn, felsefenin toplumda bilim olarak kurumsallama
s olarak, dnya apnda yrrlktedir. Bu, a) felsefenin gele
neksel yapsyla birlikte kar konulmaz profesyonellik, b) rutin
alm alarn ayrntlarna dein (yayn, yorum, dosyalama vb. g i
bi) zengin bir ayrmlama, ve c) daha imdiden olduka gelim i
bir dnce kullanm (instnm entalisierung) anlamndadr.
B elirtiler nce, eer biz bir tarihi nitelii: bilim auu daha ge
ni bir ekilde tam amlarsak tehis edilebilir. Bizim am z yal
nzca bilim in byk organizasyonlar devri deildir, ya bir tr
byk teknik zam an deildir. znde o, byk politika" a
dr. Bu nitelik ile ben, yzylm zdaki byk iktidar organizas
yonlarn, kk politikacm sonunda, lokal devletlerin ktalar
aras zgrlk garantisini ve i savalar varsayan yeyz haki
m iyeti savam kastediyorum. am z byk politikasnn temel
taycs, kendisinden yenian halk devrim ler! domu ve bu
gn bir karar aamasma varm olan dnya apndaki demokra
tiklem e srecidir. Grnrdeki rekabeti g m erkezlerinin ik
tidar savalarnn arka plannda bu dem okrasi" ilkesi yatm ak
tadr; deyim yerindeyse o, birbirleriyle savaanlarn fe lse fes in e
ayndr. im di, Nietzsche yeni durumu yle ifade ediyor: bu
Zyklopen inas a mdrt Tem elin sonlu emniyeti, bylece tm
gelecek onlar zerine garanti aranm akszn bina edilebilir.6
B ir an politik konteksi tarafndan bask altna alnan fel
sefe yapm a durum uyla kar karyayz. Hegelin de oktan be
lirttii gibi, Avrupa kltr evresinin filozoflar asl olarak ba
6

Menschllches, Allzumenschliches (nsancl, Tmden-lnsancl) 1806, Bd. 2, n:


VVerke. hreg. v. K. SCHLECHTA, Bd. 1, Mnchen 1954, S. 981f.

122

N iin F elsefe

m sz kiiliklerdir ve toplumda kendi snflarn oluturm ular


d r buna karn sonraki zam anlarda felsefedeki ferdi bam sz
lk hayat formunun birlii, snflarn m esleki farkllam asyla
birlikte kaybolur. Yenia filozoflar sivil hayatn kurulularnda
i, kurum ve m eslek hayatndan bam sz olarak yaarlar veya
onlar, zel hayatlar kendilerini ayn derecede toplum sal btn
den soyutlam olan zel kiiliklerdir. Hatta Hegel daha da ileri
ye giderek, felsefe yapan bireylerin ait olduktan dnyann dsal
sabitlenm i balantsnn bu t r bir g olduunu ve ayn ekil
de, sistem in refleksiyon formunda, bu kusursuz ikin dnya
lm olum asndan sonra filozoflarn dnyasndaki kopukluun
artacan dnr. Nihayet bizi devlet memuru olarak mcade
leye sokmadysa, o ya basit bir seyirci (Schopenhauer), b ir ba
ka m eslekte alan (F. D. Langer), ek m eslek olarak baka bir
m eslek dalm deneyen (Fechner und Lotze, Dilthey ve Stum ft g i
bi) yeni kapitalist ekonom inin bir em eklisidir, ya da Nietzsche ve
ondan sonrakiler gibi bam sz bir yazardr.7 Bugn felsefi hayat
tarz ksm en babo entelekt ellerden dolay daralm akta, ks
men de bilim sel iletm elerin zorlam alar altnda btnyle yok
olm aktadr.
Bilim ve politikann birlikteliinde sosyal kurum olarak felse
fe m odem dnyaya geile birlikte eskiden gelen hakim konu
munu kaybetti ve yerini bilim " kurumuna terk etti. Tek bam a
bilim sel ilerlem e m ant deil, ayn zam anda dem okratiklem e
sreci de deiim i hzlandrd. Bugn bizim deneysel bilim di
ye adlandrdm z ey, 17. yzyln eiine kadar genelde m e
rakllarn. am atrlerin ve m aceraclarn ek iiydi. Etkin demok
rasi anda deneysel bilgi Yenia bilim inin ilkesel yntem iyle,
nce aydnlanm a akadem ilerinde, sonra da 19. yzyln niver
sitelerinde ve teknik yksek okullarnda kurum sallat. O b
yk politika zerinden teknik ve bilim le toplum sal-tarihsel zen
gin bir balantya girerek, M. W eberin de kabul ettii gibi, mes
lek" halini ald.8 ikinci tezim udur: nceden hi grlm edii l-

7 Kr. M. SCHELER, Probleme elner Soztologie des Wlssens (Bir Bilgi Sosyolojisi
nin Problemleri), in: Gesammelte Werke, Bd. 8, Bem 1960, S. 175f.
8 \Vtssenschaft als Beruf (Meslek Olarak Bilim ),1918. n: Gesammelte Aufsaetze
zur Wssenschaftslehre, 2. Aufl.. Tblngen 1951, S. 566ff.

Felsefenin senundan sonra ftd seje yapm a

123

ilde, demokratikleme sreciyle amz, fe lsefe yapmann do


rudan m esleki tarzda kurumsallat meslek kuruluu olarak bi
lim in etkisi altndadr. Bugnk durumun aporisi, gerekte fel
sefe yapm a veya felsefi olarak adlandrlan etkinliin nasl
olutuunu bilm eden veya yalnzca em in bir ekilde sormaks
zn, devam l artan felsefi bir ilgi ve artm akta olan m eslek filozof
lar anda yaam am zdan kaynaklanyor.
Her eyden evvel m eslek kavram yalnzca filozoflarn etkin
liklerindeki kullanm nda deil, ayn zamanda dier sahalarda
da olduka dikkate deer b ir kavramdr. Bu etkinlii yalandan
analiz etmeden evvel, olguyu mmkn mertebe form le etmeye
alalm ! M. W eberin politika zerine iddia ettii ey ayn ekil
de felsefeyle de rtyor. nsan onu ya yardm c branta vesile-filozofu (Gelegenheitsphiloph) olarak ya da asl branta dene
yebilir. Biz hepimiz, pek ok vesileyle vesile-filozofuyuz [hukukfelsefecisi, tarih-felsefecisi gibi]: ar bir hastalk halinde veya
lm le yzyze kalndnda, yeni bir hayatn douunun ahi
di veya bir sanat eserinin gzlem cisi olarak, 19. yzyln fabrika
varolarnn veya 20. yzylda endstrileen blgelerin neden ol
duu gm enlikte, insan ynlarm veya bir siyasi partinin se
im m ahalini ziyaret ettiim izde. Yardm c m eslek-filozoflan -sa
ylan bu aralar srekli artm aktadr- eksperliin snrlarn bil
mek durumunda olan eksperleridir: yalnzca fiziki, biolog, ta
rihi ve arkeologlar deil, ayn zamanda, yksek seviyede sivil
lem i toplum biim lerinin ortasndaki hayat eklinin kayp ve
tehdit edici donukluu gibi zel vesile tecrbelerle, teknik ve m i
m arlardr da. Ana m eslek olarak bilim sel-kurum larda felsefe ya
plm aktadr. in garibi u, tam da m eslek filozoflar felsefe yap
m ann bir m eslek olm adna inanmaktadrlar.
Her ne kadar resm i istatistiklerce desteklense de.9 bu kana
at bana u sralarda yalnzca dogmatik olarak bir gedik deil,

Kr. Klassfflzierung der Berufe (Mesleklerin Snflandrlmas), Statistfsches


Bundesamt, Wlesbaden 1961, S. 119. Burada felsefeciler, Dier Bilimsel Mes
lekler' ad altnda tarihiler ve filologlarla birlikte verilmesine karn. Federal s
tatistik Merkezinin, Wlesbaden 1960, mesleklerin uluslar aras standart snf
landrmasnda hibir ekilde hesaba katlmazlar.

124

N iin F elseje

ayn zam anda pratik olarak da tehlikeli gzkyor. Kim bugn


k iblm n ve bilim sel kuram larda icra edilen felsefenin
gerekliini soukkanl bir ekilde gz nnde bulundurursa,
benim nc tezim i en azndan tartm al (kontrovers) bula
ca k tr kurum olcu-akfelsefen in ya gelecei yoktur veya ileride di
er branlar arasnda b ir bran, fe ls e fi b ir bran disiplini olacak
tr. Bran d isiplini olarak kurumsallam felsefe, bizzat tikel (kis
mi)fe ls e fe olarak evrensel temellendirme iddias ve buradan tre
tilen dnce ilkeleri olmakszn, konu itibariyle tikeldir. Ben,
bran bilim leri iin hazrlayc branlar gstergesi altnda esas
olarak uzun zam andr branlam b ir ekilde kullanlan mant
, gvenilir yarg ve karsam alarn reti sanat ve ayn ekil
de, daha henz olgunlam gvenilir anlam a ve yorum lam a
retisi sanat olarak herm eneutlk bran diye anlyorum . ie
gem i ok ynl bran bilim leri ierisinde bundan baka bilim
sel yntem retisini ve felsefe tarihini tercih ediyorum.

m
M antk ve herm eneutik geleneksel tarzda daim a felsefi bir
bran disiplininden daha fazla bir ey olm ak iin abalad. Bu
nunla lrtibatlandnlan snr am alarn olduka uzanda ksa
bir sredir etkin olan bir disiplin v a r bizim yzylm zn balangm da G. Frege ve B. Russel taralndan yeni oluturulan man
tk ki bran-bilim sel nerme balantlarnn analizine baarl
bir ara olarak hizm et etm ektedir ve bilim teorisi ad altnda bir
konuma sahiptir. O, Anglo-sakson d il sahasnda, m tevaz bir
ekilde, Bilim Felsefesi" (Philosophy o f Science), keza B ilgi
Kuram (Theory o f Knowledge) diye adlandnlr. lkem izde se
kam usal bilinte kehanet (probhezeiung) olarak tasdik edilir.
Bazlar iin o tem el, bazdan iinse felsefenin halefi b ir disiplin
olarak geerlidir. Bilim teorisi felsefenin tem el sorusunu cevap
landrm ay baard: felsefe bilim anda yalnzca bilim teorisi
olarak mmkndr.
Bu kabul bilim sosyolojisi asndan b ir sonuca vardramaz.
im di biz bu ekilde sorumuzun ierdii aporiyi radikalletirm i
oluyoruz, yani onun kavram sal kaynam aratrm am z gereki
yor. Bilim anda dncenin konusuna dair soru ynelterek.

F elsefen in sonundan sonra fe ls e fe yapm a

125

felsefenin bilim ve teorisiyle ilikisini sorguluyoruz. Felsefe ne


dir? tarzndaki sorular, niin-sorulanndan daha az ift anlam
l deildir. O nlar ncelikle, hangi birey ve/veya nerm elerin fel
sefe kelim esini adlandrdm gsterir, -tekrar ikircikli bir soru,
ya onun geleneksel olarak nasl kullanldm ya da bizim hangi
kelim e kullanm m nerdiim izi kastedebilir, -son olarak da,
bilim teorisi kelim esi vastasyla ikame edilen veya gizli bilim
ler (Okkultism us). m istik vb. gibi herhangi U r yer igal eden
b ir tanm lam a sorusu. Ne-D ir-Sonsu ayn zamanda kavram ta
riheleri gibi, sa f term inolojik belirlem eler zerinden hareket et
m eyi zorunlu klar. Eer biz zaman veya insan nedir eklinde bir
soru soraruyorsak, zaman veya insan kelim elerinin ne de
m ek olduunu bilm eyi arzuluyor deiliz; daha ziyade konu bilgi
sini talep etm ekteyiz. Keza kim byle sorarsa, felsefe yapm akla
ilgili olan konu zerine bir ey bilm ek istem ektedir.
Bu noktada btnyle basit ve bu yzden de kolayca sra
danlaan tehlikeyi, felsefe yapm ann bir etkinlik, yani dnme
olm asn belirtm ek gerekir. Eer Hegel nkteli b ir ekilde kq/h
st durm ay denemeden sz ediyorsa, ayn eyi kastediyor, -ve
belki de bu yzden, durumun tam tersi nedenlerinden dolay,
btnyle uygun deildir-. Dnme, dier etkinliklerle benzer
ve ayn zam anda onlardan ayrlan, bir yapabilm eyi aktelle
tiren bir etkinliktir. Baz eyleri, m esela ba st durma, ayak
lan hareket ettirm e, hazm yapm a gibi, dnmeden de yapm a
m za karn, bazlarm dnmeksizin ya hi veya en azndan
iyi yapam ayz, m esela bir iir yazm a, b ir bina ina etme, yemek
piirm e gibi. H er ne kadar, bina ina etm e veya yem ek piirm e
iin gerekli dnceyi felsefi" olarak adlandrm ak kim senin ak
im dan gem ese de, felsefe yapm ay dier tm etkinlikler gibi
benzer ekilde analiz edilen ve felsefenin tanm na uygun tarzda
tem ele alman, bir olgu tr olarak gzlem lem e akla yatkn g
rnyor. Felsefenin nem li zelliklerinden biri de keza sorunun
ne olduunun, ne olm as gerektiinden bam sz bir ekilde cevaplandnlam ayaca gereinde yatar. Piirm e sanatnda ge
erli olan eyin -bu daima, iyi piirm e s ta n d a rtla uyumlu o l
m aya alan, bir yapabilirliin aktelletirilm esi denem esidir-

126

Nttn F elsefe

felsefe yapm ayla en kk bir ilgisi yoktur. Biim sel olarak o,


varolan ve olm as gereken arasndaki gerilim den hareket eden
her bir aktelletirm e adm anlamnda bir yapabilirlik olarak
tanm lanabilir. Bylece bizim , n bir kavrayla radikal refleksiyon olarak gsterdiim iz, bu tr dncenin zel bir tarzna,
modus cogtandfye soru yneltilm i olur. Kim radikal bir refleksiyonda bulunursa, bunu daim a bilgi dahilinde yapar, o bir
ey bildiini ve ayn zamanda bilm ediini, ancak bilm ek istedi
ini, daha dorusu, bilm ek zorunda olduunu da bilir. Biz bu
rada birlikte-bilm e veya ikin rejleksiyondon sz ediyoruz.
Felsefe yapma etkinlii daima -drdnc b ir tezde bu ekil
de iddia ediyorum - oluturulm u olan kurulutan bam szdr, o
esasl olarak ikin bilgi-refleksiyonu modusunda meydana gelir.
Rejleksiyon olarak fe ls e fe dier M im ler arasnda b ir bilim deil
dir, bilim teorisi, bran bilim lerinin veya hakim tem el bilim lerin
sentezi de deildir, aksine o ayn rejlek sif birlikLe-bilmenin aydn
lanm as ve gerekelendirilm esidir. fa rk l yaplara etnolog olarak
oluur ve bu toplum sal-tarihsel kltrn birliini salar.
M etodlk-billm sel yapsnda zneler aras denem e ve genel
uyum aya elverili olan bilim in elem anlar: 1. gzlem , 2. deney,
3. sem bolik yap ve 4. gelenektir (Oberiieferun). Onlara 5. ola
rak refleksiyon katlr -bilim iin, mmkn olduu lde daima
harite tutulm as gereken son" element, felsefe in bilim sel ya
pda verili olarak aranm as gereken ilk" elem enttir- daima so
nusuz, hibir zam an tam olarak gereklem eyen giriim olarak.
H egel'in zam annda ve takriben 1910larda Yeni-H egelcilerde
zam annda eletirel olarak grlen refleksiyon" kelim esi u s
ralarda m oda oldu, onun grnmez sbjektif kaynandaki dil
sel ze has derece artrm nda z-refleksiyon", diyalektiki ve
herm eneutikllerin, -pozitivistler ve eletirel rasyonalistlerden
balam ak zere gnlk dilin analitlkilerine kadar- bilim cilerin tm mmkn nanslar karsnda, bir tr ayrt edici vas
fdr. Biz onu esas olarak, znel-psiik sorunsalla m ukayeseli
ekilde. Alm anca derin dnce (berlegen)" kelim esinin geni
anlam na paralel kullanmaktayz, ki bu Kantn Yarg Gcnn
Eletirisindeki latince deyime karlk gelir. O, Sokratik-Platon-

F elsefen in sonu ndan sonra fe ls e fe yapm a

127

cu felsefenin balangcndaki Greke Phronesls"le ayn anlam


dadr: n-veya tem el bilgi deil, aksine bilim in kesin ve ayn
zam anda kuatc yaps stikam etindeki birlikte-bilm e, -hereyden nce birlikte-bilm eyi-arzulam ayan kanaate, nihayet bilim i
de kart olan fe ls e fi bilgi.
Felsefe ve bilim arasnda sistem atik olduu kadar tarihsel
belli lde kom pleks karlkl iliki zerine bu biraz global id
dialardan hareketle, gnmzdeki yanl anlam alar da gznnde bulundurarak, tezi aadaki gibi aklam ak istiyo
rum:
a) Felsefe ve bilim Avrupadaki felsefe yapm a geleneinde as
la sorunsuz olm am tr.101Her ne kadar neden ve kantlara dair
talepler batan itibaren bilim le balantll olsa da, Thalesten
Epikura, ayn ekilde Descartes'tan Kanta ve Hegelden W hiteheada kadar, felsefi birlkte-bilm enin tem ellendirm e problem le
ri daima baka ekilde ortaya konulmutur. Onlarn ilikilerinin
sorunsallna dair klasik rnekleri Platonun geom etrinin hipo
tetik yntem i zerine eletirisi ve Kantn, bilim ler ancak mate
m atikten pay aldklar lde bir bilim olabilirler eklindeki diktumudur, -yan i kavram rgs srekli olarak refleksif olan ve
bylece de kesin bilim in snrlan dm da yol alan b ir felsefe
tarznda deil. Bu balamda, analitii bilim lerin tm yle siste
m atik olarak oluturulan ve uygulanan yntem retisi olarak
gelitiren A ristoteles'i de anm ak gerekir, ancak buna (onun ta
rafndan icra edilen dnce yntem i asndan) Aristotelesci
felsefe dahil deildir.
b) Bilim in elerinden hareketle tesis edilmesine, yntem sel
olarak deneme yollarnn fazlalnn, ayn ekilde konu itibariy
le bilgi elem entlerinin trsel farkllnn dourduu iblmsel
okluk aittir. B elirli bir bilim deil, yalnzca bilim ler yaratc
dr.11 Bu nedenle bilim teorisi ad altnda verilebilecek asla bir

10 Bu J. HABERMAS'n, Wozu Phllosophie? [Niin Felsefe?), n: Philosophisch-politische Profile, Frankfurt/M. 1971, S. 23dekl varsaym dr.
11 Kr. M. SCHELER, VVeltanschauungsienre, Sozlologle und Weltanschauungssetzung (Dnyagr retisi, Sosyoloji ve Dnyagr Oluturma), n:
Schrlften zur Sozlologle und VVeltanschauungzlehre. Bd. I. Leibzlg 1923. S. 9.

128

N iin F elsefe

letirici-bilim ler olm ad gibi, tam tersi tm bilim ler iin geer
li bir felsefi bran disiplini de yoktur. Buna karn tek tek bilim
ler ve birbirleriyle balantl bilim gruplan zerine refleksiyonlar
mmkndr ve belli bir erevede de daim a gerektir", -bran
bilim sel yntem retilerinden hareketle bu m egale, daim a yal
nzca birleebilir teorileri snrl b ir geerlilik alanna tar ve
gerek felsefe yapan bilim ciler gerekse bilim sel olarak eitilm i filozoflarca ciddiye alnr.
c) Refleksif-olm ayan bilim lerin aksine, kendi zerine refleksiyonu felsefenin ayrlm az bir parasdr, -kendi tarihiyle karla
trm al tarzda youn m egalenin nedenlerinden biri olarak. Heisenberg gibi b ir fiziki, brannn tarihi ve teorisi zerine derin
dnerek fizik teorisine bir eyler kattnda, bunu o hl bi
lim ci kim liiyle yapm az, filozof olarak yapar. Ayn ekilde tarih
teorisi tarih bilim inin deil felsefenin problem idir, -tarihinin
felsef bran disiplininin hazrlayc (giri) devlerini tam amla
m asna ve ek bran olarak tarih teorisi alm asna m ani oluna
maz. Buna karn felsefenin teorisi ve tarihi bizzat kendisi in
bir problem dir, geri dierleri yannda yalnzca biri olarak deil,
aksine felsefenin balangcndan itibaren zm eye alt tem el
bir problem olarak.
d) Kim bilim teorisi altnda felsefenin ardl bir disiplini anlar
sa, hem bilim leri hem de felsefeyi yanl anlam olur. Bizzat fel
sefeden kaynaklanan son tem ellendirm e konsepti ksm en, ev
rensel bir bilim in tarihi olarak deien yapsnda m etafizik", fenom enoloji", ontoloji" -ad altnda, ksm en - bilim lerin bnye
sinde, m atem atik, psikoloji, tarih, sosyoloji ve -son zam anlardadil bilim i gibi felsefi dncenin evrensel bran disiplinlerine y
nelim lerinde, daha az yanl anlalm alar ierm ez. Orada kesin
bilim in elem entleri ska gzden dm esine veya znel refleksiyonunun girdabm da zlm esine karn, burada b ilgi tem elleri
tikel kavram oluum una bam l kalnarak oluturulur. H er iki
adan netice tatm in edici deildir: ya bilin li kavram speklas
yonuna dein dncenin refleksif an-abas, ya da b ir bilim e
-genelde o an iin m oda olan - saplanp kalan, kavram -krsel
refleksiyon.

'F elsefen in sonu'n d an sonra fe ls e fe yapm a

129

Yzylm z tem el krizlerinde bilim ler bizzat refleksif olduktan


sonra, bu bnyeler desteksiz olarak ve bu yzden de gerekte
bilim anda felsefenin nihai yaps olarak ortaya ktlar. Bun
larda kendini gsteren bilim e bam llk alternatifi, geri bilim
dm anlnda anarist bir k veya m itolojiye ka deildir,
aksine son durumunda tekrar onun bana ve bylece -belki
d e- bilim lerin olgusal yapabilirliklerine ynelen zel bir yetenek
olarak felsefe yapm ann rehabilite edilm esidir. Bu bak tarz al
tnda beinci tez ortaya kan felsefey i bilim ile irtibatlandran ne
yntem basks ne de ilkelerin sonlu gvenirliliidir, aksine bilim i
yahuzea geici olarak sahiplenen ve onu daima ncelikle arama
s gereken bilgi anlamnda yntemsel phedir. B ilim i elde etm e
ye alm a aratrm a' demektir. Bu ayn zamanda ikin rejleksiyonm praksisini ifade eder.
Aratrm a, bilim anda en sk kullanlan, ama zerine en
az dnlen kavram lardan biridir. Byk politlkam n ine
ekilm i olan m odem d e vle t, bilim sel orgam zasyonlarca belirle
nen byk aratrm alar yrtm ektedir. Tem el aratrm a ve
uygulam al aratrm a, yksek okullardaki aratrm a ile
aratrm a ve retim birliinTnin ilkelerinden sz ediliyor. Fel
sefe tarihi zerine gnmz aratrm alarnn standart alm a
larn a varncaya kadar, dncesizlik alabildiince yaygn
form -deiiklii ve ilerlem e" arasnda, rem e" zerine bir
m akale aratrma kavramm hesaba katmyor. Onun tarihinin
buraya tanmas gerekm iyor, ama hatrlatm ada fayda var, da
ha Humbolt devrinde aratrm a", bir eyi btnyle bulm aya
abalama karlnda kullanlyor.12 Aratrm a, diyor Hum
bolt, nesnelerin zne, veya akln snrlarna eriecekse, derinli
in haricinde, ok ynl bir zenginlik ve ruhun isel scaklm ,
insanlarn birieen glerinin bir rahaam art koar. 13 Srek

12 Kr. J. RTTER (Hrsg.), Hlstorisches Wrterbuct der Phllosophle fTarihsel Fel


sefe Szl), Bd. 2, Basel/Stuttgart 1972 (D-F).
13 Werke, hrsg. v. W. FLNTER/K. GIEL, Bd. 1. Darmstadt 1960, S. 137f. "Ara
trma'' kavram kontekslnl kr. J. A. EBERHARD'n, Versuch elner allgemelnen
deutschen Synonymlk n elnem kritisch-philosophischen Wrterbuch, 1795.2.
Auflage Leibzlg 1826, Bd. I. S. 312-415; Bd. 2, S. 470

130

N iin Felsefe

li olarak tem el-bilgl ve de bilgi-olm ayann uzanda hareket etti


inden, ksm i olarak insani olan veya insann btnyle bulu
an bir yapabilm e" sz konusudur. Aratran kimse, daha faz
lasn bilm ek istediini bilir, her bilim in bilgi-olm ayan vastasy
la snrlandnm olduunu bilir. Snrlandrm alar asla grm e
yen ve hibir zam an snrlan belirleyem eyen kii, bir bilim i orta
ya koyam az ve bu bakmdan da yalnzca retici olur, aratnc
deil, -eer biz bundan, bilineni sorgulayan ve de henz bilin
m eyeni m teakip sorularla kefedebilen yetenei anlarsak.
Aratrm a yalnzca yntem disiplini ile deil, -fan tezi ve man
tn yannda- yntem sel phe ile de ilgilidir. pheci, m utlak
gvenilir bir tem ele -ya bilginin (Descartes) ya da bilgi erme
yen phenin- erim ek in olaan phe altrm alarm btne
ve tek tek eylere yneltirken, aratrc kkl olarak phe eden
kiidir. Yaln pheciden fa ik l olarak o, phe ettiinde ne yap
tn, bizzat phede radikal olup olm adn, neden phe etti
ini ve o anda yapt eyi gerekte nasl yapabileceini sora
rak, pheyi de sorgular. Aratrm aya ynelik, ancak phe ve
ya em inlie ynelmem i soru-sorabilm e olarak yntem sel-p
hecilik, tarihsel olarak Antik felsefenin balangcnda olduu gi
bi Yenia bilim inin balangcnda da kendini gsteren, tutarl
pheiliktir. Aratrm a" kavram, hibir eyi aratrm adan b
rakm am ay ve aratrm ada srekli olm ay pheilie borlu
dur. O, bilim ve felsefeye ortak olan bir praksise iaret eder.
Buradan hareketle altnc tez ortaya k a r felsefe yapan ne
skeptik veya tm iddialar sorgulayc ne de doketik veya her bir
iddiay tem ellendirici olarak hareket eder, aksine zetetik veya
a ra trcd r iddialar aratran. Aratrm a olarak felsefe, her za
man anlald gibi, bilim sel gereklie, bilim sel faktum a iaret
etmez, o mmkn bilgiye ve bilim sel stats szkonusu olduun
da btnyle problem adk bilgi idesine yneliktir.

IV
Felsefe bizzat bilim deil, aksine asl anlam yla aratrm a"dr, yani mmkn bilim olarak henz daha aratrlm as ge
reken, -bu felsefe yapm ann Greke kaynanda anlalr, buna

Felsefen in sonu rudan sonra fe ls e fe yapm a

131

ram en Yeniada tartm aldr, ya zaman zaman btnyle


unutulan bir varsaym dr. O aporik bir durumdan dolay, yani
farkl bilim lerin ve bilim sahalarnn ayrmasnda ok yeni or
taya km asndan veya her halkarda bir bilim in sahipliinde
deil, aksine kendi bana yolda olan ve bu yzden de daim a zor
yerlerde olm asndan kaynaklanyor. Felsefe kavram ondan
oluuyor. Bu kavram Platon ncesi, pek ok yan anlam la ba
lantl olarak, Platoncu felsefenin ak ierisinde, insan ne bilgi
siz ekilde h ayatn srdren ne de hayatm idame ettirm ek iin
gerekli bilgiyi tam olarak kullanan kiidir, eklindeki Sokrat
gr niteler.14 Kim, Tanr m isali, bizim iin mmkn olan
tm bilgiyi gerekten biliyor veya her eyi bilen Tann benzetme
sinde olduu gibi, gereklii tm yle bilm eyi kastediyorsa, snr
l bilgisine tamamen hakim olan b ir uzm an gibi felsefe yapm ak
tadr. Tann veya b ir uzm an veya bilindik kltr inam deil, in
san felsefe yapar.
O hereyden nce, eer doru gryorsak, bugnk durumu
bilim ve byk politika nn birlikte etkisi vastasyla belirlenen,
daim a tarihsel bir kltrn kltrszlnn ortasndaki in
sandr. Felsefe niin bu durumda?
Bu sorunun cevaplanm as iin bana, felsefeyi m etafizikle" ve
onu da bilim ve teknikle ortadan kaldrlm akla" ayniletiren15
Heideggerden farkl, ama yalnzca uzla ve tanmlama sorula
rnda hem fikir gibi grnen Popper ve bir ksm bilim teorisi"
taraftarlarna da kart olarak,16 felsefe kelim esinin kesin-kavram sal taslam ve onun tarihi kltr yaps iindeki insann
aporisiyle balantsn ieren bir dnce tarz zorunlu gibi geli
yor.
Kltr form el olarak, doay ve onun tarafndan gsterilen
yetenekleri amaca ynelik kullannay ieren insana zg yapa
bilm enin (becerinin) tm anlam na gelir. Eer biz felsefe yap-

14 Kr. Platon, Lysis, 218 a-b; Symposion 204 a


15 Zur Sache des Denkens (Dncenin Konusu zerine). a.a.O., S. 61f.
16 Kr. K.R. POPPER. Lojik der Forschung (Aratrma Mant), 3. Aufl., Tblngen
1969, p. XV1II-XIX.

132

Ntin Felsefe

m aktan" dne-bilm eyi anlarsak, dnme, yem ek yem e ve


rem eden farkl bir ey olm ayan doal bir yetenek gibi grn
m ektedir. Beslenm e ve cinsiyet gdsne analog olarak nsann
bir de bilgi gdsnden sz ediliyor. Antropolojik slklarda
kaybolm akszm , Kant'a atfta bulunursam, burada bir "bilgi ye
teneinden" sz edilebilir. Dnen kii, ayn anda daima daha
iyiyi aratrabilm eye m uktedirdir", o zel bir konuyla, dnme
nin konusu ile ilgilidir. Bylece bizim dnce tarzm z bu zam a
na kadar verilen kavram belirlenim leriyle uyuur. Sylemi ol
duumuz gibi, bilim ve felsefede aratrm a olarak ortaya konu
lan dnce, ikin refleksiyon modusunda m eydana kar. Bi
lim anda aratrm a, sylem i olduum uz gibi, bilim sel-kurum ve onun vasta, aygt ve devlerinin erevesinde organize
olur. Onun konusu tartlm azdr: bu tem elde yntem sel olarak
m teakip aratrm alara tem el olarak hizm et edecei herkese
kabul edilen kontrol edilm i bilgiyi sunar, bu nedenle insann
bizzat kendisine ve dnyaya a it bilgisini oaltr ve bylece de
onun akas tm yle problem siz bir manada, bilgi gdsn
doyurabilir. Buna karn, felsefenin konusu nedir?
Herm eneutik olarak dngisel veya btnyle totolojk b ir
ikide tehlikesini dikkate alm akszn, bu konuyu cevaplayacak
olursam, dncenin konusu bu tarzda nce Grek kltr ie
risinde, tam olarak sylem ek gerekirse, Platonun Sokrat diya
loglarnda gsterilm itir. Platoncu deyim pragmadr. O, Sokratesin itibarn sarsan ve sonunda da onu mahkeme nne
kartan eyi adlandrr17 ve bu rnek vesilesiyle Alm anca mah
keme kavgas", muhakeme", tartm a kelim elerinin de ona
karlk geldiklerine hkm edilebilir. B irbiriyle kavga eden taraf
lardan biri dikkate alndnda konu, bir kiinin iselletlrebildii, tem sil edebildii veya savunabildii ey anlamnda, sradan
bir ifadeyle onun m eselesidir". Buna karn o felsefe yapm a du
rumunda taraf olan konulardan deildir, Hegelden alntyla,
tartm al olan konunun bizzat kendisidir. Aratrm ann dr
ts felsefeden deil, bizim yzylm zn balangcnda Husserl
bu ekilde ilan ediyor, aksine konu ve problem lerden hareket et

i z Apologle 20 c.

"Felsefenin sonu ndan sonra fe ls e fe yapma

133

m ek zorundadr.18 znde onu harekete geiren ey, gerekte


ne paralolar ne de etim oloji vastasyla aklanabilir. Ben imdi
bilim ve felsefe ilikisi zerine olan global iddialara, bilim sel ve
fe ls e fi aratrm a arasnda var olan birka benzerlik ve farkllk
lar daha da ayrtrmak, ama kendimi yukardaki sraya an
derecede bam l klm akszn. bir cevap verm eye alacam.
a) Aratrm a'nn tr, yukanda da belirtildii gibi, konu ve
problem lerin her biriyle ilgilidir. Problem " apori yerine kullan
lan zayf bir deyim dir ki, gl bir temelden, yani m antksalherm eneutik bran disiplininden kaynaklanr. B ir bilim in uzma
n, belirli konulan aratrarak belli problem ler in zm ler
arayan aratnc filozof gibidir. A ratncy nem li klan problem
bilincidir, bu dem ektir ki ondan nce kim senin grem edii yer
de problem i grm ek ve problem i doru, yani bir zm as
kazandracak ekilde grm ektir. Aratrm ay felsefe asndan
yanl ynlendiren ey, felsefenin tm ile ilgili problem leri istika
m etinde bizim iin mmkn bilginin elde edilm esinde kolayca
ortaya kabilen yanlgdr (Scheln), -aldatc yanlg, yalnzca
apoillerle, bilindik sonsuz veya zmsz" problem lerle ve
bununla birlikte bizzat konuyla" ilgili olabilir. Bilim asndan
buna, tek tek bilim lerin problem zm lerinin kavram ve yn
tem lerini tm iin geerli sayan uzman kiinin aldatm as kar
lk gelir, -gerekte bran idiyotu" diye adlandrlan, daha ziya
de m antild ve herm eneutik adan eitim siz aceminin, asla
bran idiyotu olamayan, gerekten hakiki bran aratrcsyla
kartrlm as hata olur.
b) Felsefi ve bilim sel aratrma, bilim i oluturan elem entler
asndan daha az farkllk tar; fark refleksiyona dayal felsefi
aratrm alardaki yntem de bulunur. Bilim ler, varlkla ilgili
eyleri aratrp aratram ayacaklanndan ve nasl aratrabileceklerinden bam sz olarak, tikel nesneler ve nesne sahalarna
ynelirler. Mevcut konularla ilikilendlrerek sistem atik gzlem,
tecrbi kontrol, m etrik tasvir ve tarihi kaynak eletirileri, man
tki sonulam alar ve herm eneutik anlama yntem lerinin kural
la Phllosophle als strenge Wlssenschaft (Kesin Bir Bilim Olarak Felsefe), n: Logos
1(1910/11), S. 340

134

N iin Felsefe

lanyla balant iinde, problem leri snrlandrrlar ve bylece de


denenebilir bran bilgisini rettiler. Bna karn felsefe, tikel bi
lim olarak yanl anlalm ad srece, ne belli bir nesneye, do
laysyla nesne sahasna ne de belli bir yntem e veya yntem
kombininasyonuna dayanr. O daim a ayn anda bilgi-olm ayan
ve bylece de zel alanbilim sel snrlam alar reten, problem so
yutlam alar ve yntem sel olarak belirlenen bilginin tekrar am
lanm as iin, ok farkl icra kabiliyeti ve gr sahasnn reflektif yntem lerine hizm et eder.
c)

Nesnelerini dalm a kendi dnda kantlayabilen bilim sel

aratrm ann aksine, felsef aratrm ann nesnesi, ifade etm ek


gerekirse, bizzat felsefede kendini gsterir: felsefe yapm a kelim e
anlam yla felsefeyi oluturm ak" veya bu tarzda ilkin ortaya
koymazdr, yani bilgi-olm ayan mmkn bilgi istikam etinde tem atize etm ek tir. Tam olarak alndnda, felsefe bir nesneye sa
hip olmadndan, felsefenin bir nesnesine dair soru, eskatolojik-tezle balantl bir ekilde ortaya konulmu olan, felsefe ko
nusunu m odem aa geile bitlikte bran bilim lerindeki farkl
lam asyla kaybetti" eklindeki iddia lsnde anlam szdr.
Yanl anlam alardan saknm ak iin felsefenin bir nesnesinden
deil, aksine b ir konusundan (Thema) sz ediyoruz.19 Felsefi
aratrm a ne va r olan durum ve artlar veya m evcut yeni olgu
lar zerine bilgiye ne de bunlar tarafndan dzenlenen bilgiye
tabi kfinabilir. Onun tem as, bilginin baka b ir tarz olarak an
lalan insan iin m m kn olan bilgidir, bu olgulardan deil,
aksine bilgi ve eylem norm larnn tem el kabullerinin bak asn
dan hareketle na edilir. Bu. genelde bilim -ncesi veya bilim -d yaplanm bilgi, geleneksel olarak pratik bilgi diye adlandr
lr. Mantk, herm eneutik ve bilim sel yntem retisiyle balant
s iinde pratik bilgi, daim a konularn okluunu izah etmeye
alan, felsefen in m terek konusudur. O, dil, tarih ve dinin ya
tmda etik, teknik ve politikada iyi hayat a ynelik b ir sorudur

19 N. HINSKEnln ayn ad altndaki almasyla kr. N. HINSKE, Das Thema der


Phllosophte: Zur Lage der Philosophle n der Gegemvart (Felsefenin Konusu:
Gnmzde Felsefenin Durumu zerine), Trler 1975, geri nesne* ve konu"
arasnda ak bir aynm yapmyor.

Felsefenin sonundan sonra JelseJe yapma

135

ki. bu felsefe yapm ann zerinde hareket ettii srekli bir konu
dur. Felsefe, bu yzden ben onu bir defe u ekilde tanmlama
cesareti gsteriyorum , tarih b ir kltrn multiversumunun birlikte-bimidir.
d)

Kendi tem asnn yntem sel tesisi asndan felsefe tam an

lam yla a priori-am trm adr, -b iz btnyle bilim in imkannn


art olarak, gzlem ler, denemeler, hesaplamalar, karlatrm a
ve aynm latrm alar gibi tm teorik ynelim lerde, ayn ekilde
her bir pratik (ahlaki, teknik veya politik) tem el ynelim de da
im a birlikte-billriz. Bu yzden, a priori-kavram nn szlk anla
m nda nbilgiden de szediyoruz. Felsefi aratrm a yapan kimse
bilim inam gibi, nceden bilm edii yeni bir eyi kefetmez. Y i
ne bir bilim in teori balanm da yaplan ve orada yeterince ak
lanan ve tem ellendirilen keiflere ve devamnda btnyle son"
veya eksiksiz" aklam a ve tem ellendirm eye ayn ekilde uzak
tr. Varsaylan tem ellendirm e boluklarm kapamas" gereken
bir son tem m ellendirm e konsepti, ounlukla yaln refleksif
rnler tek tek bilim lerin bulank karm nda felsefeyle (birlik
te] olduundan, tarihsel olarak kopuk ve bundan baka yntem
sel olarak tutarsz olan bilim sellik talebiyle balantldr. K m
den farkl olarak, yalnzca bilginin ara kadem e veya derecesini
tandndan felsefe iin bir konunun "m utlak" bilgisi zerine
topyekn bilgisizliin bir derecelendirilm esi olamaz. Felsefi a
priori-aratrm a, ksm en kapal ksm en henz aydnlatlm ve
ksm en de yeniden bilinm eyenin snrlarna dein gm l olan
bilginin m erkezinde balar. Onun yntem sel olarak becerebildi
i ey, aratran n srarl aratrm asyla, nceden bildiinden
daha iyisini" bilm eyi salayan biflikte-bilm enin aydnlanmas
dr, bununla birlikte daha iyi" ifadesi b ir konu zerine nicelik
sel olarak daha fazla anlam nda deil, aksine onu baka bil
m ektir: gizU yerine ak, iine kapal yerine aktel, bununla bir
likte ksaca syleyebilirsek: yntem sel olarak bilinen veya aydn
latlan.
Muhtemelen tm bu ayrm lar en sonunda dile ait bilim sel ve
felsefi aratrm alarn farkl Uikilerine dayanmaktadr, yle ki
ben dncenin konusuna dair balang sorumuzun daima ol

136

N iin Felsefe

duka yetersiz taslayla irtibatlandrarak yedinci bir tezi ilave


deceim : B ilim ler kendi nesne sahalarnda dilsel temsilden kay
naklanan. problem lerde gelim em elerine karn, fels e fe yapma
iin dd, dolaysz b ir ekilde konu problem lerine a lt olan, yntem
sel b ir problem dir.
D il, -b u yzyln ortalarnda felsefe yapm ann linguistik d
nm noktasTndan olduka nce bu durum, daha W ilhelm von
Hum bolt tarafndan tehis ed ilir- sradan gnlk gzlem lerden
en felsefi-keskin refleksiyona kadar, tm mmkn bilim ele
m entlerini kavrayan evrensel b ir elem enttir: bilgi yoksa d il de
yoktur, ancak dil olm akszn ne bilgi ne bilim ne de felsefe var
dr. O hereyden nce, konuulan ve yazlan szn ortaya ko
nulm asyla bir yapya kavuan aratrm a srei iin art ve ta
yc nedendir. Onun ortaya koyduu hal ve durum lar iin her
b ir bilim bir bran dili veya term inolojiye ihtiya duyar. Branbilim sel b ir term inoloji ne bizzat b ir dil ve ne de bir dilin zel bir
blm dr, aksine -fark l bir derecede- m atem atik benzeri bir
sem bolizm dir. B ir bran dilinin terim leri gerekte yalnzca ta
nm lama vastasyla anlalr olduundan sembolizm kendini
yorum layan bir d ili art koar, ve yalnzca bir terim i tanm lam ak
iin bile dile ihtiya duyarz. D il bundan baka, bizzat genel lin
guistik olarak filolojilerin okluunda, fa rk l bilim lerin nesnesi
dir. O ayn zamanda felsefen in konusudur, -belki de bugn b
y k politika anda felsefe yapm ann konusunun sahip olduu
nem bu noktada gerekte ncelikli olarak gsterilebilm elidir.
D il tarihsel b ir kltrn kuatc genelliinin elem enti olm a
sna karn, term inolojik bran dilleri birbirlerini darda bra
kr. Karlkl dta brakma, onlarn tek tek ksm larnn da
m antksal gstergesidir. Bir kelim e, bir konumann devam iin
kelim elerin karlkl belirlenim lerinde olduu gibi, eer dier
kelim elerle karlkl kesim eyi ayn ekilde darda brakarak
kesin ve sabit bir anlam a sahip olursa bir bilim in terim i olur. B i
lim sel ifadeler balanmda terim ler, onlarn durum ve artlarna
uygun kesin aynnlar yapld srece, birbirlerini karlkl ola
rak danda brakm ak zorundalar. Bu yalnzca, konusu bitki ya
da om urgal veya Omurgasz hayvanlar olan biyoloji gibi am pirik

*Felsefenin som andan sonra fe ls e fe yapma

137

bilim ler iin geerli deildir; hassas lmde, -am piri daim a ge
ileri tan r- geom etride olduu gibi tem el bilim ler in karlk
l dta brakma kural geerlidir. izgi ya doru ya da eridir,
hibir izgi her kisi birden veya bir ncs olamaz. Bilim ler
daim a ok anlam llktan saknan bir term inolojiyi gelitirm ek
in abalam alarna karn, felsefe bandan itibaren ayn bir
yoldan yrd. O genelde bir terim oluturduu srece, onlarn
anlam daima yeniden deiti, geri bilim lerin yaptnn tam
tarsi olarak gzken bir tarzda: her seferinde dili kullandnda,
yaayan konuma diliyle beslenen term inolojilerin eletirel al
m veya terim lerin anlam genilem esi vastasyla.
Bunda bilim lerden bir sapm a veya tersine, stnlk ve ke
sinlikten bir ey gren kim se, kolayca felsefenin yntem sel g
ln ve onun kendi konu problem ini hafife almaya yatkndr.
Bilim lerde -bunu tekrar bir rnekle aydnlatm ak gerekirse- bil
g i ve m evcut konular iin kullanlan dilsel ifadeler farkldr.
Ktlelerin hareketi iin en yksek hzn, k hz c olduunu bi
liyorum " nermesi, 299790 km /s hz bir snr hzdr ve bunu
ben biliyorum " dem ektir. Felsefede durum farkldr. rnek ola
rak, biri insan onurunun en yksek anayasal deer olduunu
biliyorum derse, geri bu, ifade anayasann 1. maddesinde bu
lunm aktadr ve ben bunu biliyorum " anlam na gelebilir. Ancak
hz cm lesinde olduu gibi onu yapsal olarak aa yukan ayn
seviyeye getiren bu yorum dorudan cmleyi, ne ise o olarak ele
almyor, belli lde daim a oktan bilinen, ancak yalnzca d
nerek, dilsel ifade zerine bir refleksiyon vastasyla, hatta ortak
konu olarak kavranlan ve anlalan temel b ir kabul zerine pra
tik cm le olarak. Deer" kelim esi ne konuandan bam sz ola
rak varolan bir konuya, ne de dier hukuki iyiler yaranda en
yksek bir iyi vastasyla ayrm laan bir hukuki iyiye iaret
eder. Daha ziyade, kavram sal olarak daim a m teakiben akla
nan ve yorum lanan hukuki iyilerin bizzat belirsiz kavram sal b
tnl szkonusudur, -hukuki iyi veya bizzat konu", felsefi
bir ifadeyle: onun kavram . Eer konumac, insan onurunu ko
rum ann en stn anayasa iyisi olduunu sylyorsa, o bunun
la filo zof olm akszn bir kavram dan sz etmektedir. Am a o ayn

138

N iin Felsefe

zam anda tem el b ir kabul ortaya koyar, yani o ahs olarak insan
ve bu ekilde tarihsel b ir kltrn tm mmkn nesnel ve hu
kuki iyilerin balang -v e snr kavram olduunu; baka bir
ifadeyle onun insan haklarnn znesi olduunu kabul eder. Ve
kavram n karlk geldii konuyla ilikin bu tem el kabul, bilin
dii zere tartm aldr ve her halkarda srekli tekrar tekrar
sorgulanm tr, bu yzden de onun dilsel ifadesi, k hz c ze
rine olan dier analog ifade de olduu gibi, dolaysz bir ekilde
anlalr ve ak deildir.
Bununla ben gerekte yeni olan bireye deil, aksine eskile
rin eskisi, felsefede dncenin teknik dnmne kar,
ncelikle Soflstika vastayla balayan savaa dayanyorum; kav
ram oluturm a ve onun bilim ve felsefedeki yntem leri problem i.
Bugnk durumda yapsal olarak yeni olan b ir bakasdr: bu
problem i ve bununla birlikte bran bilim sel term inolojinin kul
lanm altnda felsefi konuma im kanm ivedilikle zme, veya
yntem sel kesin kavram sal reileksiyon olm akszn, baka ara
larla aratrm a denem esi. Bunun bilim sel" olarak yanl anla
lan felsefenin etkisi m i, karlkl olarak birbirini dta brakan
bilim sel konum a tarznn etkisi m i veya yoksa, rnein politi
kaclar gibi, devrin dier artlarnn bir etkisi m i olup olm ad
na karar verm eye cesaret edem iyorum . Kendimi, anlaym a g
re tez form unda geici belirlem eyle, bilim anda dncenin
konusu olan eyle snrlyorum . Bu, sekizinci b ir tezle u ekil
de dile getirilebilecek aydnlanm a sorunundan baka bir ey de
ildir: Aydnlanm a olarak fe ls e fe kavramsal bilgidir, -ta rih se l b ir
kltrn tem el kabullerinin gerekelendirilm esi amacna ynelik
analitik-herm eneutik kavram rejleksiyonudur.
V
Felsefe yapan, dolaysz olarak bilim sel veya politik etkinlikte
bulunamaz, o daim a ancak kavram sal olarak etkinlikte buluna
bilir. Felsefe yapm a tesadfi deil aksine dil sahasnda ve onun
tarafndan sunulan kavram larla hareket eder, esasl olarak
ikincil bir etkinliktir. Kavram analizi ve kavram yorumu onun
balangcnda bulunur. Ancak dilsel refleksiycs, felsefi etkinli
in bizzat am ac deildir. O daha ziyade onun gerek amacna

Felsefenin, sonu ndan sonrafe ls e fe yapma

139

erim ek iin, tem el kabullerin gerekelendirilm esl iin aratr,


felsefi olarak ifade edildiinde, tarihsel bir kltrn bilgisel ve
davransal ynelim lerini tayan tem el kavram lar veya ilkelere
erim ek iin bir aratr. Gnmzde her ik i dev de ihm al edil
m itir. Anglo-saksoncu-anahtik felsefe kavram analizini pren
sipte bizzat o i iin yapyor, buna karn diyalektik felsefe ekol
leri genelde n bir aydnlatm a olm akszn gerekelendirm e denem esindeler, bununla birlikte bunlar daim a yeniden felsefeden
hareketle ve bilim ile byk politika ann kltrel tarihsel te
m el ideolojilerinin dahilinde fik ir yrtrler. A yrc hat bizzat
felsefeden geen kavram larm analitik ve yorum sal olarak ay
dnlanm am brakan tarihsel bir kltrn tem el kabullerinin
gerekelendirm eleri ideolojilerdir, -kendi asndan felsefenin
konusu olan, toplum sal olarak zorunlu olan yanlg (Schein)
Felsefe, ne doketik ne de septik -inkar edici deil de. aksine
zetetik anlald srece, bir kltrn m uhafazas ileviyle do
rudan ortadan kaldrlm az. H er ne kadar gerekelendirm e (hakhlatrma) kelim esi bu tr yorum larla yaknlk arzediyorsa da
felsefe yapm a, muhafazann yannda daim a yeniliki devleri de
yerine getirir. Bu bilhassa bizim ki gibi, kltrszln kltr
ierisinde srekli ilerledii bir a iin geerlidlr. Geleneksel ve
ya genel onay gren tem el kabullerin eletirisiyle kltr kavra
m nn yeni belirlenim i neticede felsefenin santral bir problemi
olm aktadr.
Felsefe problem leri, tarihsel olarak farkl zam anlarda olu
mu ve tarihsel olarak yeni bir durumda bibiriyle birleen te
mel kabullerin kavgac, yorum kaldrm az tiplerinden kaynaklan
maktadr. Buradaki paradigmatik durum yine, bir yandan insa
nn yaratl ve kurtulu um utlan gibi Yahudi-Hristiyan gele
neinin belirli tem el kabulleriyle elien, am a dier yandan in
sann deeriyle ilgili pratik ilkeler gibi, asli kabulleri sorguluyormu gibi grnen Yenia bilim inin douudur. Her ne kadar
insann, Kopem ikus ile Danvtn arasnda kendi gzlerinde dee
rini drm, gerekte klm olm as20 phe gtrm ez
bir ekilde m odem an en genel gstergesi'ne alt olsa da, bu
20 F. NETZSCHE, Nachlass der Achtzlgerjahre, Werke, Bd. 3, S. 860.

140

N iin Felsefe

nedenle geleneksel-pratik tem el kabuller etkisiz klnnam aldr


Bunlar, ska yenilikik taraftarnn kantlam alarna dayanan
bilim lerin tem el kabulleri gibi, daim a tekraren yenilenm ekteler
ve aym ekilde eletirel olarak denenmektedirler. Felsefi gerek
elendirm eye ynelik talep her halkarda daima, eer tarihsel
bir kltrn tem el kabulleri birbirlerini darda brakrsa, eer
biz teorik veya pratik bir kabul onamak iin iyi nedenlere sa
hip olduum uza nanrsak veya nedenleri deitirm ek ya da b
tnyle yadsm aya ynelirsek ortaya kar.
Tem el bir kabul ncelikle ancak, eer o en azndan art
yeterince tayorsa gerekelendirilm i saylr: Birincisi m antn
tem el kabulleri asndan oluturulan elikisizliktir. H a n tem el
kavram lar hem de bir tem el kabuln kullanm kontekst eliki
den uzak olm aldr. Kim, m esela insan haklan kavram m bellli
gruplar iin harite tutar veya nsan haklarm danda savunur
ama kendi lkesinde savunmazsa, kendi kendisiyle eliir. n
san haklan m eselesi -kapsam l bir genellem eyle- ksm ileir ve
bylece de kolayca politik olarak gerekelendirilen tem el bir ka
bulden hareketle ideolojiye varr Gerekelendirilm i tem el ka
bulleri toplum sal yanlgdan ayrabilm ek in bundan baka,
kavram larn herm eneutik ieriklerini veya kavram tarihesini bil
mek zorundayz. D il zerine refleksiyonla biz, politik-hukuki te
mel kavram larn hangi anlam a sahip olduunu, onlarla esasl
olarak veya halihazrdaki eylem balanm da neyin kastedildiim
ve gerektiinde bir anlam deiiklii sunulup sunulam ayacam
anlam aya alrz. Anlam sorularnda karara varm ak iin niha
yet varolan konularn denenmesine gerek duyulur.
F ilozof ilk ik i art iin iyi donanm olm asna ramen, konu
aratrm as bilim lerin ana grevi olduundan, burada o daha
fazla hatr saylr bir konumda gzkmyor. Bilim anda, bu
ekilde yargya varm tk, filozof bran-bilim sel ibirliine ihti
ya duyar; ancak bununla o evrensel bilim talepleri vastasyla
yaplan gerekelendirm enin zel yntem ini de gzard etm em eli
dir. Bilim in devi, ilkesel kabuller vastasyla ortaya konulan ko
nularn aklanm as ve onlarn am pirik olarak denenen teoriler
erevesinde yorumudur, buna karn felsefe konulan, tem el ka

Felsefenin son u 'n d a n sonra fe ls e fe yapm a

141

bullerin nem li am pirik olgularla mukayesesi iin, ana devinin


sn rlan erevesinde aklar ve yorum lar. Gerekelendirmeler
aklam alar deildirler, aynen dier yandan olgularn aklam a
larnn henz tem el kabullerin ve de bir bilim in gerekelendir
m eleri olm ad gibi.
Bilim in aralan -genelde sk sk gzard ed ilir- kendi ala
rndan m etodik olarak daim e snrldr. Onlar ne pratik tem el
kabullerin bir yanllam asna ne de uygun b ir tasdikine zin ve
rirler. Nasl insan haklan trndeki norm lar, m esela tm nsan
lar eit ve zgr olarak dnyaya gelirler gibi, olgusal ifadelerden
hareketle tretilem ezse -am pirik bilim lerin sonulan daha ziya
de insanlar arasndaki doal aynm ve eitsizliklerden sz eder
le r- dolaysyla tam tersinden, norm lar olgular vastasyla da
reddedilm ezler. Teorik ve pratik nerm eler onlarn m antki for
muna bal olarak ayrlrlar. Bununla birlikte temelde ayn deil
dirler, onlar bizzat hayatn ikin olduu reflekslyondan kay
naklanrlar.
Bu ayrm larn nda bilim anda dncenin konusu,
felsefenin sonu tezinde srarla vurgulanandan farkl bir ekil
alr. Bu, bilim lerin hereye gc yeter sayld pozitivist batl
anlaytan kaynaklanmad srece, Alnanlara zg bir tarih
inancna dayanr -A dom o gibi Heidegger tarafndan da payla
lan bu inanca gre, Hegel ve Mantn felsefesiyle ortaya kan
durum bir kader olmutur, yani tarihsel olarak alamaz olma.
Bu tem elde, ontolojik-tarihsel-diyalektlk dncenin ge-rom antlzm vastasyla m odem dnyaya geie olan etkisiyle daha
da glenm i olan tarihsel tez (kmsenecek bir Alman tarih
fenom eni deil bu) gerek tarihsel gerekse ieriksel olarak sorun
saldr. Bilim lerde veya toplumda felsefenin ortadan kaldrlm a
s ' sz, bizzat yeniden, bilim ler ve eylem tem elleri zerine gerekelendirilem eyen kabuller ierm ektedir. O, dorudan analitik
ve hem eneutik tarzda aydmlatlamayan, felsefi olarak m utlak
latrlan belli bir tarihsel durumun bilim sel-politik devrinin her
bir dnce tarzna aittir.
Bu durum zerine, yzylm zda bilim lerin gelim esi ve onla
rn teknik kullanabiliiii dikkate alnmamtr. Dahas, felsefe-

142

Niin Felsefe

y lzum suz klm ak iin, gerekten bilgi -ve eylem ynelim leri
nin kayna daha da tartm al olan felsefi aratrm alarn bilim
leri yeni sahalar ortaya karm tr. Tarihsel olarak bakldn
da bilim lerin ykselii, endstrilem i toplum sal yaplardaki
teknik m esleklerin zam anla yksek seviyede ihtisaslam asyla
birlikte iten kurtulm aya [alm a hayatnda zgrlem eyel yol
am tr. Dnya apm da dem okratiklem e sreci adm adm a
lm a srecinin bilim sellem esine vardrm akta. Ykselen de
m okrasi yksek bir bilgi ve eylem seviyesine gereksinim duyar;
phe etmeyi, bireylerin eletirel yarg yetisini kullanm ayan ve
sorum lulua hazr olularm talep eder. Eer o gerekli politik
istikrara erim iyor veya baka ynlerden eksiklik arzediyorsa.
bu ncelikle 200 y l akn tarihinin deolojik olarak deien ya
plarnda kendisine elik eden, bilim e kar yanl bir inanta
bulunmamaktadr. Bugn (bu yanl inan), sibernetik ve sos
yolojik inter-aksiyon teorilerinde olduu gibi,btnletiri]m i
tikel dillerin bnyesindeki bilim sel term inolojilerin billm d kul
lanm larna karm aktadr; bu kuram lar bilim ile teknik arasn
da bulunan sahada byk politika ann tem el ideolojisi
olarak tesis edilirler ve bylece konuulan d ili -refleksiyon ve
gelenek tem elinde(gelien) ve ayn anda dem okratik irade
oluumunun biricik balayc arac olan hayatn d ilin i- bask al
tnda tutm ay denerler. Bilim in ykc g halini ald am z
da, ne batl inanlara sn rl bir gven tem eli var edilebilir ne de
farkl dnyalardan m odem dnyaya ka daha fazla devam
edebilir B atl inanlardan kurtulu 'aydnlanma dem ektir. An
cak aydnlanm a zam anda son bulabilecek bir sre deildir. A y
dnlanm a olarak felsefe, kendi kavram nda ihtiva ettii eyi ger
ekletirir: bu, felsefi hakllaf rm ada olduu gibi, bilim sel ara
trm ada kesinlik olarak kendini gsteren, akl elde etm eye
ynelik, zam ansal olarak snrlandnlam ayan bir abadr.

D ZN
prlori-aratirma 135
Arham 19
Adomo 40.44.43.95.101.116.141.16
Alman felsefesi 95,116
Alman ldealianl 47
Analitik felsefe 53
Anajdmandros 9
Aporl 115.119.123, 124.133.
131
Aratrma 129.130.133,13
Aristoteles 6. 10. 11. 15. 25. 74. 60. 116. 117. 127.
104
Aristotdesd 29
Akmlatrma 76,90
Augustn34.117
Avrupa nihilizmi 44
Aydnlanma 13.31.60.126,
138,142
Bamgartner 17,16,19.102
Bergson 16
Bilgelik 9.10. 19
Bilginin parsellenenezligi 56
Bilim teorisi 32.124,125,126, 127. 126

Bitimse! metafizik 58
Bilimsel phe 13
Birlikte yetkililik 63
Blrllkte-bme 126,127.135

Boildlng 55
Bran ahmakl 63
Bran filozofu 90,91
Bran idiyotu 133
Byk politika 121.129,131
Camap92
Comte 120,21
Danrtn 139
Deolq(l38
Descartes 72,73. 74.63.92.127.16
Digergamhk etii 51
Dilthey 122
Diyalektik 37
Diyalogu felsefe 64
Dnya bgei 27.10.23
Dnya-da-olmak 76
Eberhard 129
Ekolojik denge 50
Eletirel 14.31.39.40, 76
Eletirel dnce 85
Eletirel refleksiyon 74, 76, 77,82,64,66,67,88,93.

110
Elkana 58
Eplkur 127
Eplkr 117
Eppler 50
Eskatolojt 119
Etiket felsefesi 45

Faz 42
Felsefe ettlml 14
Felsefe yapma 14.15, 17
27. 29. 48. 115. 119. 121. 123, 125, 126.
127.129,131.134.136,138

Fdsefe-yapma 120
Fclsdenln mimari ilevi 19
Fdsdenln amaa 17.23
Felsefenin ilevi 17.19.36,37.38.54.56.80,96.
Felsefenin devi 17.20.23. 31. 54.
Felsefenin rehabilitasyonu 46
Fdsefl boyut 79,81,83.85.89
Felsefi refleksiydi 32. 33. 35, 76. 64, 65, 66, 67, 91.
93.94, 100.111,113
Felsefi phe 13
Fenomenok^i 128
Feuerbach 117
Feyerabend 58,19
Flscher26
Flinter 129
Forrester 50
Frankfurt okuh 46
Fransz (fevrimi 39
Frege 124
Fritz-thyssen-vakfi 96
Funke20
Genelin uzmam 63
Gerekelendlrllme 48,104.126
Gerekelendirme 25,60,63.138, 139,140,141,13
Giel 129
GZ bilimler 125
Grek felsefesi 72.82
Habermas 22.59.102.106.118,127
Hegd 26. 28. 35, 36. 38. 71, 74, 75. 76. 77. 78. 92.
117. 120, 121. 122. 125, 126. 127, 132.
141.16
Hegeld lke 44
Heidegger 40,117,116,131,141.16
Heisenberg 22
Herakllt36, 72.9
Herder8
Hermann 59
Henneneutlk 16. 30. 124, 132, 133. 134. 138, 140,
141.
Hristiyanlk 82
Hikmet 10
Hlnske 134
Hochkeppd 96, 109.110
Homeros 8
HonnefekJer 19
Honneth 16
Horkheimer 101.22
Hffe 17.18.96
Humbolt 129.138
Hume 16
Husserl92.132.20
kin reflekstyon 126,132
deoloji 46.68.139
nsanlk idesi 110,111
slam felsefesi 9,10
levsel dnce 51
Jaspera 44
Justb 117
Kambartel 103,20
Kant 13. 16. 20. 25, 42. 53. 72. 73. 74. 77. 92, 100.
101.102.104.119. 126.127,132

Kaplan 65
Kavramsal rdlekstyon 136
Kdakowskl42
ftonfiyslk 61
Kopemlkus 139
Kfimcr 113
Krlngs 56.96.100
Kuhn 19
KkpoUtlka 121
Kltr 131
Lakatns 58
Langer 122
Ldbnlz 47.92.16
Lenk66.22
Logos 6
Lfiwlth 42
Luhmann 105.106
Lbbe 16.44.48.47.63.107.106
lfarquard 56,63. 96
Man 38. 39.46,117.119.120.141
Mckeon 42
Mtedows61
Merleau-Ponty 71
Meslek filozofu 66.91
Meslek filozoflar 87
Meslek-fllozofu 123
Menhk sorusu 27
Meruhkkrizi 25.26.29.30.36,66.87.68,69
Meruluk sorusu krizi 16
Metafizik 131
M10121
Mitoloji 129.8
Mitos 19
Mlttelstraas 103
Moore 121
Multiversum 135
Mythos8,117
Natorp92
Nietsche 44.53,121,122
Obskurantlzm 36
Oelmller 19
Oxford filozoflar 120
Ozbekhan 49.50
zdeletirme 34
Faraziter meruhk 58
Parmanldes 72
Pleper 100.112
Plepmder 19
Plato 25
Platon 8.9.10.15.20.36.74.104.117.127.131.132
Popper 131.16.19
Pozitivist tarih anlay 117
Pozitivizm 32. 59,22
Ftagmatlk felsefe 61
Praksls 11,26.129
Protogoras 11
fythagoras9
Feflekriyon 14
Rledel 46.22
ratto 129

Russd 121.124

Rjdel21

Scbder 12.120.122.127
Schdsby 101.102
Schllck 92
Schopenhauo' 122
Seraca 117
Shakespeare 64
Snmd61
smhii basklan 51.52
Skolastik 11
Smlth61
Sofistlka 136
Sofistler9.11
Sokrat 9.11.25.26.29.31.34.48.53,131.132
Son temellendirme 44,59.60.128
Sophos9
Speaman 67
Speklasyon cyunu 109
Splegel41
Spncr 19
Staudfnger 19
Stegmller 58
Stelnbuch 62
StotkoierS
Stumft 122
phe etme 13
Taaizm 61
Tarihsel 29.32.33.34.74.75
Teteobjiksonj 115,116
Temellendirilme 105
Temellendirme 13.31, 49, 5a 56.56, 103, 104.124.
127

iteri 10
1haks9.116
Transendental refleksiyim 104
Transendentalhk desi 100
tenszendieren 90
Topttsch96
Vesile-fozofu 123
Vko8
Wadhas 71
Walter schutz 42
Weber 120,123
Welzsaecker 22
Wdsch 19
Wetz 19
WhJtehead 127
Wlld 100
Wltigenstdn 92
Yahudilik 62
Yeni pozitivtstlo-20
Yeni hegeldler 126
Ylng-Yang-tlkdCT 61
Ynelimkrizi 46,47.107,106
Yntemsel phe 129
Yunan felsefesi 8
ZLmmer 19

Vous aimerez peut-être aussi