Vous êtes sur la page 1sur 179

Bat Klasikleri

TERCME SANATI
Theodore Savory

eviren
PROF. HAMT DEREL

stanbul, 1994
NDEKLER

Sayfa

3 Tercme i 7
II Tercme Sanat ......................................... 24
III Devirler Boyunca Tercme ..................... 42
IV Tercmenin Prensipleri ............................ 56
V Klsiklerin Tercmesi ............................... 72
VI iir Tercmesi 93
VII Almanca ve Franszca Tercmeler ........ 114
VIII incilin Tercmeleri 128
IX Eitimde Tercme 140
X Tercme Ameliyesi .................................. 150
XI lm ve Teknik Tercme .......................... 163
I
TERCME
Haydi aa inelim de dillerini ka
rtralm, birbirlerinin szlerini an
lamasnlar."
Tekvin, XI. 7

Bbil hikyesi, tekm lnn ilk gnlerin


den beri insan soyunun ekmek zorunda k al
d b ir skntnn meneini efsane eklinde
anlatr. Bakalar ile anlam ak kudreti, dier
hibir yaratn sahib olmad k arakteristik
b ir insan baars saylm am akla beraber, fark
l dillerle konum ak itiyad yalnz insana m ah
sustur. Bu sebeple biyoloji bakm ndan eine
rastlanm ayan b ir durum ortaya kmtr bir
t r iinde bir takm ferdler dier b ir takm
fertlerin szlerini ve m eram larn anlayamaz
lar. nsanlar her ne zam an byk b ir mesafe
den veya byk b ir zam an faslas getikten
sonra birbirleriyle anlam ak isterlerse, bu
olay onlarn m nasebetine b ir engel ortaya
karr. Bu engeli am ak iin b ir ey yapm ak
lzmdr.

Tercme, yani b u eddin almas, b ir d


ncenin t rl lafz ifadeleri ardndaki dn-
TERCME SANATI

ce eitlii sayesinde m m kn olur. Hi p


hesiz ki b u eitlik b t n m illetleri tekileden
insanlarn ayn tre m ensup olm alarndan ileri
geliyor. Bir ngiliz "my m o th er diye anlat
t kadn dnrken b ir Fransz "m a n re i,
b ir Alman "m eine M utteri dnm ektedir.
N orm al insanlar arasnda b u dnce b ir
birine pek benzer, ayn efkt, sevgi ve anne
;gururunu h atrlatr. Netice olarak "annem
sz pek l "m y m o th er, "m a m re, "meine
M u tter le evrilebilir.
Dnceler ve onlarn ifadelerinde bu e
it m uadelete ait kfi m isallerin toplanm as
b ir Franszca kelim eler listesi, b ir Franszca
vokabler, yahut b ir Almanca vokabler o rta
ya karacaktr. B u iin tekrar, yeter derece
de devam edilirse, b ir Franszca szlk veya
bir Almanca szlk m eydana getirecektir. O
halde tercm e niin ok defa imknsz sayla
cak k ad ar gtr? Birok kim selere faydal
ve m tercim iin deeri tak d ir edilmeyecek
k ad ar byk olan szlkler yok m udur?

Bu sorulara cevap x = y tipinde b ir szl


n mevcut olabilecei fikrinin esas itibariyle
yanl olduu anlald zam an kolayca veri
lebilir. Bu fikir, yani b ir dildeki szn dier
bt n dillerde tam karl b ir sz olduu
fikri, gereklere uym am aktadr. stelik, im l
la r ayn veya hem en hem en ayn, fak at baka
TERCME SANATI 9

dillerden iki kelim enin ayn m naya gelebile


cei fikri de, m azur grlse bile, hi te doru
deildir. H akikaten, hepimizin bildii gibi, iyi
bir szlk, okuyucusuna m anasm arad b ir
kelimenin yerine iki , h att daha fazla kar-
d k vermekle, bu gerei zmnen kabul eder.
Okuyucu elinden geldii k ad ar m aksadna en
uygun olan sem ek zorunda kalr. B ir keli
menin tam karlm ararken b ir m tercim ,
bir sr glklerle karlar. imdi, terc
me konusunun btn zerinde konum aya
balarken, bu glklerin en aikr olanlarn
ele alalm. Bu, tercm e iine hakiki mevkiini
vermee, m tercim in iine kar davranm
snrlandrm aya yaryacaktr. Ayn zam anda
dncelerim izin kalan ksm na da b ir temel
vazifesini grecektir.
B ir tercm e rencisinin yolu zerinde en
sk karlat ve sonra, tercbesi artt za
m an bile, daim a decei tuzak, "aldatc ben-
zerliktir. renci Ltince luridi flores kelim e
lerini okur okumaz, hi dnm eden ngiliz
ceye lurid flovers diye evirir. Bu nevi g
lkler ciddi saylm am aldr, nk bu n lar ger
ekte m tercim in ihm alinden doan neticeler
den baka b ir ey deildir. Szle bakm
olsayd, o luridusun karl olarak "sa r y
bulacakt. Szln kullanm ayan b ir m te-
cim de hibir zam an m azur grlemez.
10 TERCME SANATI

Fakat bunun b ir de dier yzne bakalm.


"Sar iekler i Ltinceye evirmesi istensey-
di, b ir yazar belki luridus yerine flavus sfat
n kullanrd. nk flavus um um i olarak da
ha ziyade ieklerin zihnimizde uyandrd ai
rane arm lar hakknda kullanlr. ok de
fa flavum aurum, sar altn, yahut daha fazla
coma flava, sar sa, yahut daha houmuza
giden, altn sa, ibarelerinde bulunur. Flavus
kelimesinde b ir prl prl yanma imas var
dr ki bunu V irjil ve H oratius'un m etinlerin
de kullanlm as yznden kazanm tr. Luri-
dusda ise parlaklk fikri deil, aksi vardr.
Baz hallerde soluk sar, dierlerinde ise uuk
hatt kara s n imas vardr. Gray "Ozan
iirinde "kana bulanm ve l benzi gibi sap
sar dem ektedir. te bu szler luridusun
tam m anasn verir. Edebiyat leminde b itki
ler lemine gmek m m kn olsayd, b ir bo-
tanistin aklna flavi flores karotin ve xanthop-
hyll, luridi flores ise etiolin getirirdi. Gerek
ten ne flavus, ne de luridus "sa r m anasna
gelmez.
Bu sebeple m tercim bu aldatc benzer
likten doan hatadan ancak b ir kelimenin son
radan kazand m anlar veya, genel olarak
sylendii gibi, uyandrd arm lar hak
knda bir fikri olursa, kanabilir. Baka dil
lerden gelen fakat im llar ayn olan iki keli
me, m uhakkak ki bir zam an ayn m anda idi-
TERCME SANATI 11'

ler, imdi farkl olabilirler, nk iki dilde b ir


ok yazar onlar baka baka ekillerde kul
lanm lardr. Kendim yllardan beri b ir vesi
leyi hatrlyorum . M alvernde otu ran b ir arka
dam ziyarete gitm itim . alma odasnn
penceresinden yaz gnei altnda nmze se
rilen Evesham vdisinin esiz gzelliine ba
kyordum . Kekeleyerek m anzaray anlatacak
b ir sz bulm aya altm. "Evet, dedi ben
daima Ltince splendidus kelim esinin bu m an
zaray anlatm ak iin bildiim h er kelimeden
daha uygun olduunu dnrm . Galiba in--
san bir saat Ovidiusu okusa b u szlerden
rendiini renemez: Splendidusun yalnz
splendid (muhteem, parlak) m anasna gelme
diini renmek iin de bundan daha kestirm e
bir yol bulm ak hemen hemen m m kn deil
dir.
Tercme ederken dillerde doldurulam a
yan boluklar yznden baka eit glkler
ortaya kar. nk b ir dilde h er gn kullan
lan b ir kelimenin dier b ir dilde karl yok
tur. htim al oumuzun aklna gelen ilk misal
Franszcada ngilizcedeki home kelimesini k ar
layacak b ir kelim enin bulunm aydr. ngi
liz I shall go home der; Fransz ise Jirai chez
moi. ngiliz evine varnca This is my home der,
fakat Fransz Voil ma maison yahut mon lo
gis veya ma demeureden baka b ir eyle bunu
12 TERCME SANATI

ifade edemez. Btn bu kelimeler ngilizcede


yalnz house veya rsidence mansna gelirler.
Bunun gibi, Franszca menu kelimesinin,
yahut Ltince augur kelimesinin ngilizce hi
bir karl yoktur. ngilizce premier kelime
sini de Ltincede hi bir kelime karlyamaz.
alacak bir misal daha. Ispanyolcada jungle
kelimesini karlyacak kelime yoktur. Rud
yard Kiplingin Jungle Book'u Ispanyolcaya
evrildii zaman ad El Libro de Las Tierras
Virgines (Bkir Topraklarn Kitab) olmutur.
detleri, oyun ve elenceleri, teknik geli
me dereceleri farkl olan iki milletin dillerin
den her trl yazlarn tercmesinde bu eit
^glklerle sk sk karlalr. Mesel saat
bete ay imek deti Fransaya Ingiltereden
;gelmitir. Fransz dilinde byle bir yemek ismi
bulunmamas dolaysiyle le fiveocloque diye
adlandrlm ve bundan bir fiil bile yaplm
tr. Bu sebeple bugn bir otelde insan On
fiveocloque quatre heure cmlesini okuya
bilir. Teknik tercmede mesele daha aikrdr.
Mesel open-cast coal-mining acayip bir ngi
lizce ibaredir ki Franszcaya iyi bir ekilde e
virm ek, dilbilgisi kadar dnme ve yaratma
kudreti ister.
Deyimler ve deyimsel ibareler her mter
cimin hemen karlaaca aikr glkler
arzeder. A widow lives in sleepy Chester dpe
TERCME SANATI

dz bir szdr. Kolaylkla kelime kelime s


panyolca'ya veya talyancaya veya baka b ir
dile evrilebilir. Fakat Kipling'in bir iirinim
ilk msras There's a widow in sleepy Chester-
dir
ngilizce en yaygn deyimlerden biri olan,
there is deyimi Franszcada II ya He there-
has; ve Almancada Es gibt It gives ile kar
lanacaktr. Bu suretle ortaya daha fazla g
lkler kmaktadr. Bunlardan kurtulmann^
aresi ancak tecrbe ile bulunabilir. II n'ya
pas de quoi kelime kelime "He there has not
of v/hat diye evrilse bir ey ifade etmez, ama.
onun "It does not matter (bir ey deil ma
nasna geldiini insan nasl tahmin edebilir.
Deyimsel ve dier garip ifade ekilleri ak:
olarak tannacak derecede mill vasflarn ne
ticeleridir. Bunlar da mtercimin iini kolay
latrmaz. Yllarca nce Punch dergisinde b ir
Fransz: "Mon Dieu, diyordu, cest magni
fique, superbe, cest... what you Eengleesh cali
pas demi mauvais! phesiz ki Fransz do
ruydu ve tesiri sfra dren komik ilve de-
doruydu, ama hikyeyi unutmayan bir m
tercim ykn kendisi iin daha ar olduunu
hissedecektir. Bir daha an hayranlk cmle
leri ihtiva eden bir pasaj okurken durmaa ve-
bunlar not half bad kelimeleriyle evirip e-
viremiyeceini kendisine sormak zorunda ka
lacaktr.
14 TERCME SANATI

Buna benzeyen bir glkle atalar szle


rini evirirken karlarz. Mit Wlfen muss
man heulen dpedz bir sz gibi grnr ve
mtercim bunu "Kurtlar arasnda inan hav
lamak! diye evirebilir. O zaman mnekkid
"Bu sama deil mi? der, bu cmle "When in
Rome, do as Rome does, Romada iken Roma'-
llar gibi hareket ediniz, eklinde evrilmeliydi.
Mtercim, "fakat yazarn yazd bu deildi
diye cevap verir. "Hayr der mnekkid, fakat
onun demek istedii ey budur. te bu sebep
le mtercim bir mesele ile kar karyadr:
vazifesi esas metnin kelimelerini mi evirmek
tir, yoksa mansn m vermektir?
Yukarda ana hatlarn verdiimiz basit
glkler, her eit tercmede nmze ka
bilir, fakat baz zel tercmelere has olan g
lkler de vardr. Bu bizi pek nemli bir olayla
karlatryor. Tercme konusu zerinde ya-
ziln yazlarn byk bir ksm onu sanki mo
noton bir imi gibi gsteriyor ve hemen dai
ma sanki yalnz Ltince ile Grekenin ngiliz
ceye manzum olarak evrilmesinden ibaretmi
gibi kabul ediyor. Halbuki tercme ok tarafl
bir sanattr ve onun hibir tam veya nisb tet
kiki bu gerei grmezlikten gelemez. Terc
menin mahiyetindeki bu karmaklk bu kitap
ta onun, hakknda syliyeceklerimizin temeli
ni tekil eder ve bu noktann burada etrafl
TERCME SANATI 15

olarak dnlmesi elzemdir. Drt ayr eit


tercme olduunu kabul edeceiz.
Bunlar saymaa balamadan nce terc
menin lzumsuz olduu ve hakikatte de yapl
mad halleri zikretmek faydal olur. Alelde
bir misl seelim: bir zamanlar Fransa'da
nemli tenis malarnda hakem saylar ngi
lizce olarak barrd Tenisde saylar, phesiz
okuyucularmzn bildii zere, u ekilde sa
ylr: "love, "fifteen, "thirty, "fortv, ve
"game. Niin sfra "lov dendii niin ilk
puann herbirinin onbeer, ncnn on sa
yld, drdncnn ise hibir say ilave edil
memesinin sebeplerini aratrmak lzumsuz
dur. nk durumun esas udur: kelimeler
aka sembol olarak kullanlmlardr. Bu
sembollere, ind olarak veya bilerek, veya bel
ki de gelenekle, bir anlam eklenmitir. Bura
da man inddir. Mademki kullanlan kelime
lerin herbiri normal bir oyunun dortt birini
temsil eder, onlarn yerini baka herhangi bir
ses grubu alabilirdi. Mesel, bir, iki, , drt
yahut ak, bira, bak ve don gibi. te bu sebep
tendir ki onlarn yerini quinze, trente, qua
rante ve jeu alsayd bir ey kazanlm olmaz
d. Bunun yaplmam olmas, burada belirt
mek istediimiz bir prensibin ifadesidir: yni
Sz, geleneksel bir mans olan bir sembolden
baka bir ey deildir. Hund, chien, perro, ca
ne, dog, kpek szlerinin bildiimiz hayvanla
16 TERCME SANATI

ilgisi ancak uzun zamandan beri sregelen bir


dettir. Bu dete gre sembol veya sz, fikri
temsil eder.
Burada matematik bir netice nmze
kar: insanlarn zihinleri kelimelerle ifade
edebileceklerinden daha ok fikir imal eder.
Bu ancak iki ekilde karlanabilir: biri yeni
kelimeler icad emektir. ocuun oyun oynar
ken ve limin lboratuvarnda kulland nor
mal usul budur. Dier usul baz kelimeleri iki
misli veya daha ok yk tamaa, bylece bir
den fazla ey ve fikirleri ifade etmee zorla
maktr. Mesel ngilizcedeki Square" kelime
sinin Franszcada karl carr (kare), juste
veya vrai (tam, doru), place (meydan, Trafal
gar Square), querre (gnye), galiser (eitle
tirmek) olarak grlebilir. Ayn zamanda tr
l hallerde, mesel, to get square with ve saire
gibi deyimlerde kullanlabilir.
Bu gerei devaml olarak, uurumuzun
altnda da olsa zihnimizde tutmayacak olur
sak, tercme hakknda konumann hibir ma
ns olamaz.
Yukarda ad geen tercme eitlerini
imdi tarife alalm: I. Srf bilgi veren, me
sel, yolcularn karlat veya ilnlarda kul
lanlan ifadeler. Waterloo Hava Alannda ze
rinde u szler yazl bir iln tahtas asldr:
TERCME SANATI 17

IMPORTANT
Please ensure that your baggage is
correct before leaving the air termi
nus.
ATTENTION
Messieurs les passagers sont pris de
vrifier leurs bagages avant de quitter
l'arogare.
ACHTUNG
. berzeugen Sie sich bitte, dass Sie
Ihr eigenes Gepck haben, bevor Sie
dieses Gebude verlassen.
IMPORTANTE
Se ruega a los seores Pasajeros cont
rolen su equipaje antes de salir de
esta estacin terminal.
(Baz Fransz garlarnda bu gibi ilnlar Espe
ranto, diliyle verilmitir.)
Her cle ve tela eden yolcunun milliye
tine grej 'bunlardan yalnz birini okuduu far-
zedilir; fkt hava meydannda oturup bir ar
kadamn bindii uan gelmesini bekliyn.
bir 2iyareti, bu drt ilnn hepsini tetkik ede
bilir ve odlarn aikr vasflarn kolayca an
layabilir. Drt yaz her bakmdan ayndr; Bir
TERCME .SANATI
18

ngiliz, bir Fransz, bir Alman, bir Ispanyol


ayn bilgiyi edinmekte, ok defa ona kar ayn
tepkiyi gstermekte, belki de ayn hisleri duy
maktadr. Baka bir deyimle, mkemmel bir
tercme karsndayz. Hi bir tenkidi bu
ilndaki szlerden hi birine itiraz edemez,
ederse itirazn uzun zaman devam ettiremez.
Aka grlyor ki tercmelerin mkem
mel oluu asim ifade ettii mnann mahiye
tinin bir neticesidir. Dpedz, heyecansz, hi
bir iddetli arm uyandrmayacak ak ke
limelerden meydana gelmitir. Bu sebeple ter
cme, ihtimal, gayet kolay yaplm, yaparken
mtercim pek fazla dnmemitir. Ensure,
baggage, leaving kelimelerinin yerlerini alacak
en uygun kelimeler zaten hazrd. Mtercim
her kim ise, hi phesiz cmlelerinin btn
okuyucular tarafndan, kimler olurlarsa ol
sunlar, doru anlalacandan emin bulunu
yordu.
Bunda da hakl idi; onun tercmedeki ba
ars bu konuyu tetkik edenler iin ok m
himdir. Baz hallerde mkemmel tercmenin
mmkn olduunu isbat eder. Tercme hak-
kmdaki tartmalarn ou baz eit yazlar
mkemmel ekilde tercme etmek imknsz
lndan doar. Bu sebeple mkemmellie eri
ilebileceini kabul ve bunun hangi nadir art
lar altnda yaplabileceini tarif etmek arzuya
ayandr.
TERCME SANATI 19

II. Mkemmel tercmeden kfi tercmeye


geiyoruz. Bu eit tercmeler pratik olarak
o kadar tatmin edicidir ki urada burada ke
limelere veya cmlelere yaplacak itirazlar,
kelime oyunlar olarak karlanabilir ve kabul
edilemezler.
Bu ikinci kategoriye pek ok, hemen he
men hi bir karakteri olmayan ve umumi oku
yucular iin yaplm olan tercmeler girer.
Bu okuyucular ellerindeki kitabn esas itiba
riyle kendi dillerinde yazlm olmadn zerre
kadar dnmeden okurlar. Dumasnn Siyah
Lle, Bcaccio'nun Decameronu, Cervantesin
Don Quixotes, Tolstoyun Anna Kareninas
ve saire tercmelerinin alelade okuyucular bu
eit tercmelerin ortaya kmasna sebep ol
mulardr.
Aka grlyor ki bu eit hallerin o
unda okuyucularm esas metnin dili hakkn
da pek az bilgileri vardr veya hi yoktur. Bel
ki de tercmenin ortaya bol bol kard bu
gibi dil meselelerine kar da bir ilgi duymaz
lar. Netice itibariyle mtercimin bunu anlaya
rak, kulland kelimeler ve ibareler zerinde
dnerek zaman kaybetmemesi dorudur.
Mulak bulduu kelimeleri hatt btn cm
leleri atlayabilir; uygun bulduu zaman esas
mnay tefsir yoluyla serbeste izah edebilir.
Dier bir tabirle kolay artlar altnda alr
ve bu da yapt evride grlr.
20 TERCME SANATI

Gerekten de okuyucular hikyeden ba


ka bir ey istemedikleri mddete, bunun by
le olmamas iin hibir sebep yoktur. Gen bir
niversite rencisinin, Decameronun sansr
den gememi bir nshasn adet yutar gibi
okumas talyan diline ve edebiyatna kar
duyduu alkadan deildir, fakat ara sra ken
dilerini umumi ahlkn bekileri sayanlar ra
hatsz eden bir kitapta blbln veya dier
tiplerin davranlarn renmek hevesinden
dolaydr. Alelde, kolay okunan ve gze ba
tan vasflar bulunmayan, byk edebiyat ol
mak iddiasnda da olmayan bir nesri bir dil
den 'baka bir dile evirerek, yine alelde, ko
lay okunan, iddiasz bir evri ortaya koymak,
umumi olarak, pek enteresan bir i deildir,
ve neticede ok defa hakknda tenkid, tefsir
veya tavsiye olarak pek ilgi ekici bir ey de
sylenemez.
Btn bunlar, gerek asl metinde, gerek
tercmede, sylenenin syleyi tarzndan da
ha nemli olduunu baka bir ekilde tekrar
demektir. Bu bizi nc kategoriye gtrr.
Bu kategoriye syleyi tarznn hi olmazsa
sylenen kadar nemli, hatt daha stn olan,
her trl yaznn tercmesi girer. Baka bir
deyimle bunlar bilginlerin ciddi renciler iin,
okumalarnda elenceden fazlasn arayanlar
iin, yaptklar edeb tercmelerdir.
T ercm e sa n a ti 21.

III. nc kategori karmaktr. Nesrin


nesre, iirin iire, iirin nesre tercmesi bu s
nfa girer. Gemite gerek mtercimlerin, ge
rek mekkidlerin ilgisini eken, tercme sana
t hakknda yorum ve tartmalara sebebolan.
hemen btn tercmeleri iine alr.
Yalnz bu kategoride nazari olarak m
kemmel tercme yapmak imknszl o ka
dar ciddi bir tesir yapabilir ki vicdanl bir m
tercim eseri zerinde pek uzun bir zaman har
cayabilir. Gerekte, zaman o kadar uzun ola
bilir ki tercmenin ticari deeri bsbtn ih
mal edilir. Btn kazan, sarfedilen gayretin
neticesi olan bir zihn idman ve zevktir. Ter
cmelerin byk bir ksm hakikatten bu se
beple yaplr, baslr ve yaymlanr mter
cim bir pasaj veya iiri okumu ve sevmitir.
inde bunu kendi diline evirmek, kendi di
linde ifade drtsn duymu ve bu ie ken
disini o kadar kaptrmtr ki duyduu zevki
bakalariyle paylamak istemitir. Yine bu ka
tegoriye Roma ve Yunan edebiyatnn btn,
yksek, vasfl tercmeleri dahil edilmelidir.
Onalt yzyldan beri bu eserlerin mkem
mel , ve bilgiyle yaplm pek uzun bir terc
meler serisi srekli olarak yaymlana gelmi
tir. Modem hayatn ilim ve kltr sevenlere
gerekten cesaret veren pek az taraflarndan
biri bu eit tercmelerin bu gn bile hl
yaymlanmalarna devam edilmesidir.
22 TERCME SANATI

IV. Drdnc ve son kategoriye btn bi


lim, fen, teknik ve pratik yazlar girer. Bu e
it tercmeler ikinci kategoriye girenlerden
pek farkl grnmeyebilirler ve belki de zel
bir yardmc gruba dahil edilebilirler; phe
siz ki bunlarda muhteva ok mhim, slb ise
nemsizdir. Bununla beraber, fenn ve teknik
tercmenin kendine mahsus mhim zellikle
ri vardr.
klim, bu tercmeler asl eserin gerek
nemi dolaysiyle yaplrlar. Bu nem hayatn
tamamiyle pratik tarafiyle ilgilidir. Profesr
R. C. Punnett'in Mendelism'i Japoncaya terc
me edilmitir. nk Japonlar irsiyet prensiy-
lerini renmee ihtiya duymulardr. hti
mal Tokyo'da bir tek okuyucu tercmeyi okur
ken Punnetin yazd dilin doruluunu, ak
l ve kesinlii hakknda bir fikir edinme-
mitir.
Yine, fenn ve teknik tercmenin bir zel
lii de udur: mtercimin asim konusunu te
kil eden fen ve ilim hakknda olduka bilgi
sahibi olmas gerekir. Anabasisi tercme ede
nin Gerekeden baka pek az bilgiye ihtiyac
olduu halde yabanc bir jeoloji el kitabn
tercme edenin bir para jeoloji bilmesi art
tr. Bilmezse tercme imknszlar.
lm ve teknik tercmenin baka tarafla
r da vardr. Bunlar daha sonraki blmlerde
TERCME SANATI 23

daha tafsiltl olarak ele alacaz. imdi ver


diimiz bilgi ayr bir kategori yaratmay hakl
gsterecek mhiyettedir. Burada u da belir
tilmelidir ki bu tercmeler mutlaka gelecekte
daha artan bir nem ve rabet kazanacaklar
dr. Teknik problemler zerindeki yazlarn
hi phesiz bir cazibesi vardr. Teknik geli
me ilerledike, bu gibi yazlan okuyanlarn
saylan da artacaktr. Bizim yaay tarzmz,
zntl bir zamannda Horatiusun bir iiri
ile znt ve i skntsndan kurtulan insan
lara deil, phe nlannda makine aletleri ka
talogundan veya bir elektronik sayacn ilnn
dan ilham arayanlara baldr. Bir robot me
deniyeti bize yeni bir eit tercme getiriyor
ki hedefi cemiyetin tipik bir blmne bilgi
vermektir.
II

TERCME SANATI
"Btn tercme; kelimesi kelimesine
tercme yapmak gayreti ile dilin i
vesine uygun bir tercme yapmak
gayreti arasnda bir uzlatrmadr.
Benjamin Jovvett

Her devirde ve her yerde tercmeler srf


faydac maksatlarla yaplmtr. Mtercimin
zihninde yazarla okuyucunun arasna dil far
knn ekmi olduu eddin kaldrlmasndan
baka bir dnce yoktur.
Ve zerine Grek, Ltin ve brani
harfleriyle bir yazt da yazld....
Aziz Lukanm bu szleri bize yalnz bilgi
vermek iin yaplan tercmenin en tannm
rneini vermektedir.
Bu tercmenin ilkel halidir ve tpk ilkel
yaratk gibi, kendisinden daha gelimi, daha
zellemi ekiller ortaya kacaktr.
Arma virumque cano....
Arms and the man I sing....
(Silahlar ve adam terennm ediyo
rum....)
TERCME SANATI 25

B u ilkel tercm enin mkem m el b ir rne


idir. Lafzan doru, fakat vlebilecek b aka
her t rl vasftan m ahrum dur. B ir m tercim
bundan farkl ve daha iyi b ir evri ortaya koy
m ak isterse veya koymaya m ecbur tu tulursa,
kelim eleri sem ekte karlalan b t n mese-
lelerler karlar.
Bu i esas yazarn iinden ok daha zor
dur. Yazar b ir dnceyi veya b ir tecrbeyi
ifade etm ek iin b ir kelim e ararsa, kendi di
linde birok kelim eler vardr. Fazla glk
ekm eden ve gecikm eden kendine en uygun
olan ve houna gideni seebilir. B u suretle
seilen kelim enin m tercim i, en yakn k ar
l zerinde k a ra r verm ek zorundadr. K arar
verirken m ellifin b t n m uhtem el dnce
lerini, m ellifin okurlarnn ve kendi okurla
rn n m uhtem el duygularn, mellifin tarih te
yaad devri hesaba katm ak zorundadr.
B undan anlalr ki h er adm da m tercim
b ir seim yapacaktr; birinci blm de kelime
lerin karlklar hakknda sylediklerim izden
anlalr ki seim tam karlk olan klar ara
snda deil, fakat hepsi de az ok tam olma
yan karlklar arasndadr. Byle b ir seim,
byk b ir ksm itibarile, m tercim in ahsiye
tine baldr. Bunun esas itibariyle estetik b ir
seim olduu da inkr edilemez.
26 TERCME SANATI

B u fikirlerden hakl olarak karlacak ne


tice udur: m tercim in eseri soruya cevap
verecek ekilde tahlil edilebilir. Asl dilde ya
zlm b ir pasajla karlanca kendisine un
lar sorm aldr:

(I) Mellif ne diyor?


(II) Ne m an kasdediyor?
(III) B unu nasl sylyor?
Bu tahlil usul paragrafa, cmleye, hatt iba
reye bile tatbik edilebilir: bu bakm dan b asit
b ir rnek retici olabilir.
Mesel m tercim u bilinen kelimelik
ventre k terre deyimini okur ve ilk soruyu so
rar. Tabii olarak bu soruya cevap verirken faz
la pheye m ahal yoktur, karlalan h er han
gi b ir glk lgat yardm ile halledilecektir.
B urada cevap udur: m ellif karn yere" de
m ektedir. Bu kulaa o kadar garip gelir ki
ister istemez ikinci soruyu sorarz. Cevap u
dur: m ellif "p ek abuk" belki "m m kn ol
duu kadar abuk" veya "son sratle" demek
istem ektedir. F akat m tercim ne ilk evrinin
kabal, ne kincinin soukluu, ne de n-
cdeki deyijnle tatm in edilecektir ve edilm e
lidir. Bu deyim lerin hi biri ventre te rre deki
bacaklar hem en hem en yere mvazi olarak
koan b ir atn veya taznn hayalini zihnimizde
canlandram az. Bnu iin m tercim in n-
TERCME SANATI 27

c soruyu sorm as lazmdr. Nasl sylyor?


M ellif ak ve skin mi yazyor, yoksa alka
sz ve hayali yoksul okuyucularn zihnini ha
rekete getirecek bir kuvvet ve belgatle mi ya
zyor? Tercme eden m ellifin slp karakte
rin i kavraynca daha az kuvvetli olan "ok hz
l" ile daha kuvvetli olan "d rt nala" veya
"u ar gibi" arasn d a b ir seim yapabilir.
Bu basit m isal m tercim in zmek zorun
da olduu problem in m ahiyetini ak olarak
gsterir, m evcut baka hal tarzlar arasnda
nasl seim yapacan belirtir. Dier m ehur
b ir Fransz szn l esprit descalier szn
alalm . Ka defa b ir dostum uza son zam anlar
da yaptmz bizim iin tatm in edici olm a
yan b ir tartm ay an latrken u itirafla sz
mz bitirm ek zorunda kalm zdr: "S onra
dan dndm . Tabiatile yle diyebilirdim ..."

B ir tartm ay kesip atabilecek b ir yolun


sonradan ok ge olarak akla gelii I esprit
descalier sznde m ndem itir. n san m g
znn nne sinirli, sinirli konuan b ir ada
m n m erdivenden yukar k gelir. Dvas
n iyi m dafaa ettiinden em in olm ayarak ne
syliyebilecei anszn aklna gelen b u adam ,
b ir aya m erdiven basam anda, tereddd
iinde, "Acaba geri dnsem de unu sylesem
mi, btn tartm aya yeniden balasam m ?"
diye dnm ektedir. Fakat ngilizcede esprit
28 TERCME SANATI

d escalierye benziyen bir deyim yoktur. Spirit


of the staircase (merdiven ruhu), diye evir
mek hemen hemen mnsz, ventrre terre'i
stomach to the ground olarak evirmek kadar
budalacadr. yle ise mtercim ne yapsn?
Ak konumak lzm gelirse, deyimin hi bir
karl yoktur; mtercim ancak elinden ge
leni yapabilir.
Mmkn olan klar arasnda bir seim
yapmak, sylediimiz gibi, mtercimin sana
tnn temelidir. Mnann olduu kadar sl
bun da dier dile nakli buna baldr. Esas
mellifin yazs kaba veya ince, durgun veya
akc, ciddi veya neeli, muhteem veya baya
olabilir; tercme de evirenin zek ve meha-
retdne gre bunlardan biri olabilir. Bir terc
menin esas metnin slbunu nasl bozduunu,
dier birinin ise aynile verebildiine bir rnek
Ritchie ile Moore tarafndan gsterilmitir.
Franszca bilenlerin ou bunu grmlerdir,
fakat burada tekrar etmek ok iyi olacaktr.
Victor Hugo unlar yazmtr:
"la nature mla quelquefois ses effects
et ses spectacles nos actions avec une espce
d- propos sombre et intelligent, comme si
elle voulait nous faire rflchir. Sir Lascalles
Wraxall bunu, u ekilde evirmitir: Nature
at times blends her effects and spectacles with
TERCME SANATI 29

Our actions, with a species of gloomy and in


telligent design, as if wishing to make us
reflect.
Tabiat, sanki tizi dndrmek istiyor
mu gibi, bir eit karanlk ve zeki maksatla,
bazen tesir ve manazalarm hareketlerimizle
meczeder.
Yukarda isimlerini verdiimiz yazarlar
ise bize pek farkl bir tercme veriyorlar:
There are times when nature matches
her shows and pageants to human actions
with a weird and startling fitness, as though
she were a conscious intelligence, bidding us
pause and ponder.
Serbest ve sadk tercmeler zerinde sy
lenebilecek olanlarn byk bir ksm rnek
olarak alnan bu para zerine dayanabilir.
Sanat, atalar sznde olduu gibi, uzun
dur. Tercme de bir sanat olduuna gre, ay
n ekilde zamansz olmal, birbirini takibeden
nesillerin duyduu ihtiyaca uygun olarak s
rekli bir surette yeniden yaplmaldr. Bir ya
l boya veya sulu boya ressam, Mapledurham
deirmeninin birok defalar resmi yaplm
tr diye onun yeni resimlerini yapmaktan e
kinmez; bu olay kendisinin yapmas iin bir
fazla daha sebep sayar. Ayn ekilde yazarlar
da baka dillerde yazlm, epigramlardan ve
beyitlerden tutunuz da, destanlara ve uzun ki-
30 TERCME SANATI

taklara kadar her t rl eserleri kendi dillerine


aktarm aa daim a heves duym ulardr. Onla
rn gayretlerini tevik iin h er nemli eserin
yeni b ir tercm esi daim a iyi karlanr. Bu
dilde veya edebi itiyatlarda deiiklikler oldu
u iin deil, daha ziyade her t rl sanat e
killerinin zamansz olduu iindir. yi b ir ter
cme, herhangi gzel b ir sanat eseri gibi, dai
m a dikkatle tetkike lyktr. Bu suretle m
tercim in m etodu sezilebilir. Onun glkleri
yenmesi, bakalarnn yenmesiyle m ukayese
edilir. Byle olm asayd, Thucydidesin Dr. Jo-
w ett tarafndan, Sophoklesin Dr. Jebb ta ra
fndan yaplan tercm elerinin yerlerini baka
lar alamazd. Homeros m tercim i Alexander
Popeu Samuel B utler takibetm ez, bugn Winc
hester O kulunun m dr olan Mr. Desmord
Lee, E fltun'un yeni b ir tercm esini yapmazd.
kinci derecede nemi ol am b ir gerek de
udur: edeb deeri olan b ir eserin yeni b ir
tercm esi her zam an iyi karlanr, nk mev
cut tercm eler zam anla kulaa eskimi ve mo
das gemi gibi gelir. Bu da ihmal edilmiye-
cek ve unutulam ayacak b ir m ildir. Yeni ter
cm elerin kmaya devam etmesinin sebeple
rinden biri, balcas olm asa bile, phesiz bu-
dur. E debiyatta m oda ve zevk deiir. Bu yz
den- onaltnc asrda ngilizleri tatm in etm i
olan b ir Virjil tercm esi yirm inci asr ngiliz-
TERCME SANATI 31

erinin holarna gitmeyebilir. Em ek ekmeye


deer b ir tercm eye balam ay dnen b ir
kim se iin fazla tereddde lzum yoktur. Bu
gnn edeb alka ve faaliyetlerinin en amaz
alm etlerinden biri de yeni tercm elerin tu
tulm alar ve bolluudur.

ngiliz radyosunun (B.B.C.) nc Prog


ram n dinleyenlere bunu hatrlatm ak lzum u
yoktur. nk onlar son yllar zarfnda terc
m e eserlerden yaplan yaym lar dinlemek fr
satn bulm ulardr. B unlarn iinde en karak
teristik olan Dr. Gilbert M urrayin eski Grek
piyeslerinden yapt tercm elerdir. B unlarn
ou ihtim al asllarnn hreti yznden rad
yoda yaynlanm ak zere seilm ilerdir. B un
lar orta b ir insann kendi kendine: N edir bu
eek arlar, kurbaalar, filn? Anlamyorum!
diyecei gelen kitaplar ve iirler ve piyeslerdi,
i te bu tercm eler gayet aikr olarak Blm
IV de anlatld zere, R obert B row ningin
Agamemnon'i evirirken dnd eide gi
rerler.
Radyoda yaynlanan tercm elerin daha
nemli b ir taraf ngiliz radyosunun arasra
ilkin asl m etni okutm as, sonra baka baka
yazarlar tarafndan yaplm iki veya daha faz
la tercm esini vermesiydi. B urada tercmeye
nem veriliyor ve yaymn esasn tekil edi
y ordu. Birden fazla tercm enin verilmesi ise
32 TERCME SANATI

yabanc dilde yazlm b ir pasajn anlalm as


ve takdiri iin iki tercm enin b ir tercm eden
ok daha faydal olduu nemli prensibini or
taya atyordu.
Tercme ii ile ok uraanlarn hepsi te r
cm enin b ir sanat olduu iddiasn hi tered
dtsz kabul ederler; am a bakalar da olabi
lir ki teklif eser yazm akta sanat olm akla be
raber, ikinci derecede b ir i olan tercm ede
daha az, belki hibir sanat bulunm adn sy-
liyebilirler. Bu blm n bandaki fikirlerle
ikna edilemiyen bu gibi tenkidcilere cevap ola
rak ve tercm enin b ir sanat olduunu niha
olarak tesbit etm ek iin, b tn ekilleri ve ka
tegorileri ile tercm e iini, herkes tarafndan
sanat olduu kabul edilmi olan, resim le m u
kayese etm ek m m kndr. B unlarn adm
adm paralel olduklar grlecektir.

lk in , sanat rencisinin almas ile dil


rencisinin almas mukayese edilebilir.
H er ikisi de ilerini renirler ve bunu yapar
ken tecrbesizliklerini gsteren neticeler elde
ederler. Yanl renk veya yanl izgi kalnl
yanl kelim enin m uadililidir; desende, pers
pektifte bir hata, b ir ibarenin m ansndaki
hatann ayndr.
Tercm enin olgun kategorilerinde nesrin
nesre, iirin nesre ve iirin iire evrileri ara
snda fark lar olduunu sylemitik. Sanat bak-
TERCME SANATI 33;

m m dan nesrin nesir olarak tercm esi shhat ve


kesinlik itibariyle S ir Gerald Kelly nin b ir p o rt
resi yahut C onstablen b ir peyzajna benzer;
bunlarn yannda Mr. Graham S u th erlan d n
b ir p ortresi yahut T u rn erin b ir peyzaj iirin
iir olarak tercm esine benzerler. Ayn ekilde
Spencerlaye ve Picasso gibi artisler, tercm e
iinde sadk ve serbest olarak tannan b irb iri
ne zd fikirleri tem sil ederler.
iir, nesir olarak tercm e edildii zaman,
daha byk olan deiiklik, mesel, S ir Muir-
head Bone gibi b ir sanatkrn iskelerinde g
rlebilen m ahiyettedir. M na vardr, fakat naz
mn musikisi yoktur. Sahnenin rengi ise yal
nz beyaz, siyahtr. B ununla b erab er, u sta b ir
m tercim okuyucularna, nasl k ara kalemle
yaplm b ir resm e renk duygusu verilebilirse,
esas m etnin ahengini duyuran b ir nesir vere
bilir.
Bunlar, sanatn olduu gibi, tercm enin
en yksek ekilleridir, fakat benzerlikler b u ra
da bitmez. Uak yolcularnn bilgi edinmesi
iin Blm I. de verdiimiz tercm e rnei,
m ekanik resm i andrr. Bunun en ok grmee
altmz rneini yeni otom obil alanlara ve
rilen brorlerde bulabiliriz. H er ikisinin de
bilgiyi ak ve zl bir ekilde ifadeden b aka
bir gayesi yoktur.
34 TERCME SANATI

Fenn eserlerin tercm eleri, aikr olarak,


fotorafnn iini h atrlatr ve bunda ihtim al,
sanatkrn anlad nisbette, sanat vardr. Fa
kat gerek tercm e, gerek fotoraf, yapanm ve
ekenin teknik bilgisine gre deiir. Yal bo
ya resim le yaplm b ir sahneyi elik veya ba
kr levha zerine oyarak bize gsteren b ir gra-
vrc, P lutarchosun "M ehur Rom allarn
H ayatlar isim li eserini Jacque Amyotnun
Franszca evirisinden tercm e eden Sir Tho
m as N o rth la ayn durum dadr.

Mizah ynnden bile b ir benzerlik bulu


nabilir. B ununla caeruleae puppes Skye terri
ers, yahut daha iyi tannan Le peuple, emu, re-
pondit, The parple em u laid ano th er egg, gibi
m ehur tercm eleri kastetm iyorum ; fak at na
sl sanatta k arik at r varsa tercm ede de ka
rik at r olabilir. Bu sonuncu phesiz ki ok
daha az grlen b ir eydir, fakat onun en yk
sek rnei unutulam az ve bu blm de zikre
dilm eden geilemez.
M ark Twain "Zplayan K urbaa adl ese
rinde b ir Fransz dergisinde b ir hikyenin
nerini takibeden beklenm edik sonular anla
tr ve bunlar Fransz dilinin zelliklerine at
feder. B unlar o dhice setii literal tercm e
lerin yardm ile ortaya atar. aheseri zanne
derim u d u r: I no see not that, th at forg had
nothing of b etter than each frog (Je ne vois
TERCME SANATI 35

pas que cette grenouille n a rien de m ieux


que Chaque grenouille), ve buna u tefsiri de
ilve eder: Eer b u tohum a kam gram er
deilse, ben de kendim i hkm verecek du
rum da saym am . Okuyucunun da byle dn
memesine im kn yoktur.
Bir m tercim de aranlacak vasflarn tet
kiki bu m lahazalarn tabi b ir neticesini te
kil eder. Tercm e b ir sanatsa, san atk r nasl
b ir adam dr? Byle b ir tetkike ihtiy atla giri-
ilmelidir, nk umum i kaideler koymak h er
hal ve krda tehlikelidir. Dier btn insan
grublar gibi, m tercim ler de b irb irin d en fark
ldrlar. Alk olduumuz iyi, fena, orta snf
la ra ayrlrlar. Son iki snf, belki daha az
nem li saylarak ihm al edilebilirler, fakat sa
yca az deildirler. Hi phe y oktur ki m
tercim in m uhta olduu ilk vasf b ir yabanc
dili kolaylkla okuyabilen fak at onu kt ze
rinde kendi diline aktarm aa teebbs etm e
yen b ir kim senin sahibolduu dilbilgisinden
biraz farkl tipte b ir dilbilgisidir. M terci
m in tercm e ettii yabanc dil zerinde geni
b ir bilgisi olmas arttr; ayn zam anda bu bil
gi, teferruat kaybolm ayacak ekilde m uhake
me ile tatbik edilm elidir. nsann kendi yazs
kadar tenkid etmesi g b ir yaz ekli yoktur.
Kaleme al esnasnda verdii zevk ne k ad ar
byk olursa olsun, sonra te k ra r gzden gei
rilince hi te cazib olm ayan b ir ehreye br-
36 TERCME SANATI

nebilir. Bir tercm e, ilk yazann m eharet ve


kudretini aksettirm esi dolaysiyle, h e r kelime
sinin doru olduunu iddia eder gibi grn
yorsa, taham m l edilemez; tenkid geri teper
ve samimi b ir aratrm a ruhu ile esas metine
ynetilm elidir. Bu yaplamazsa, kanlm as
m m kn olan yanllar sezilemez. Baz okuyu
cular h atrlarlar ki la n Hay'in First Hundred
Thousand Fransz diline evrilmi ve Les
Premiers ent Milles adiyle yaynlanmt. lk
blm lerden birinde Temen Bobby L ittlea
sevdii akrabalarn d an toplanan ilalarla dol
durulm u ila sandm (the m edicine chest)
alm adan harbe gitmemesi tavsiye olunuyordu.
Franszca evirisinde ise ona "gs ilcn
arkada brakm am as syleniyor. Aka gr
lyor ki esas m etin daha iyi tetkik edilseydi,
okul ocuklarnn snfta yaptklar gln
yanllar seviyesine den b ir tercm e h ata
sndan kolayca kam labilirdi.
B ir m tercim in tercm e ettii dili ne de
receye k ad ar bilmesi gerektii konusunda sy
lenecek ok ey v ardr. nk olduka iyi b ir
bilgi olm adan tercmeye balanam az. B urada
garip b ir olay karsndayz: bir yabanc dil
zerinde, senelerce tahsil ve okum adan sonra,
edinilen derin ve doru bilgi, m tercim in ken
di ana dili zerinde gayet bariz b ir tesir ya
pabilir. Bu hem en hem en b ir felkettir. Gr
dm z gibi, b ir m tercim in ii zor b ir itir.
TERCME SANATI 37

Zorluu azaltabilecek kabiliyet kendi dilini


yazm aktaki p ratik edeb kabiliyeti ve kendi
dilinin geni kelime hzineleri ile sk tem a
sn verdii akc slubtur. te bu kabiliyet ve
bilhassa bu arzu edilen akclk ve kvraklk,
yabanc b ir sentaksa uzun zam an alm aktan
m teessir olur. Netice tercm e kokan bir
dil olur. M tercim, esas m etinden kendini kur-
taram am , ar derecede kelimeye sadk kal
m ak itiyadn edinm itir. Tercme doru ol
m akla beraber, ikide bir aksar, yabanc dilin
allm am diksiyonuna esir dm tr. By
le b ir tercm e okuyucu iin hi te cazip de
ildir.
Aka grlyor ki b ir m tercim in yk
sek vasflar sahibi olm asna zaru ret vardr. Fa
kat yalnz dilbilgisi ve edebi kabiliyet de iyi
tercm e yapm ak iin kfi deildir. Tercme
edilm ekte olan eserin konusuna b ir dereceye
kadar sevgi ve sempati, daha yksek b ir de
recede vukf elzemdir. iir veya tam am iyle
edeb her hangi m ensur b ir parann terc
mesinde mellifin duygularna kar sempati
tabi olarak beklenir, nk byle b ir sempa
ti olmaz, m tercim bu ii zerine almaya bir
meyil duymaz. Bilgi veren lm veya felsefi
eserlerin tercm esinde, konuya vukf terc
meyi ok kolaylatrr. Sonra da ok kere bil
gisizlik dolaysiyle grm eden geilen yanllar
dan saknm ay salar.
TERCME SANATI

Byle b ir vukfun deerini aka gste


ren bir m isalle birka yl nce ben karlatm .
Bir Danim arka gazetesinde, zerinde dnl
mesi istenilen bir paragraf vard. Norve dilini
bildiini syleyen b ir arkada benden yardm is
tedi. Bir cmle yle balyordu: Savory
(1930) e r ved Undersogelser ver to Hjulspin-
dere kom m et tildet R esultat........ Bunun k ar
l olarak u cmle veriliyerdu: Savory
(1930) iki krkla tecrbelerinden bu netice
ye v a rd .. . B urada iki krkla" lf bu cm
leyi sam a b ir hale getiriyordu. rmcekler
hakknda azck b ir ey bilseydi, m tercim a
ren iki rm cekle" szlerini kullanacakt.
Y ukarda ana h atlarn verdiimiz artlar
ta m manasiyle haiz ve hi kusursuz bir terc
m e seviyesine ulaacak b ir m tercim phesiz
ki kolayca bulunam az. B undan da u anla
lr ki tercm e yksek deer verilm esi gereken
b ir san attr ve m tercim alm alarnn tam
m kfatm grmelidir. Fakat ite byle de
ildir.

Bunun izah ihtim al b t n devirlerde ve


b t n m em leketlerde edeb zihniyetin garip
tecellisinde bulunabilir: tercm eye kar du
yulan iddetli arzu. Anlalyor ki tercm e bu
bakm dan retm enlie benzem ektedir. He
m en herkes retm enliin kolay olduuna ve
gerekirse yapabileceine inanr. Kendini
TERCME SANATI 39

retm enlerin alm alarn tenkide yetkili sa


yar. Her iki halde de bu inanlar tecrbenin,
altnda uzun zam an yaayam azlar, fakat
fena tercm enin fena retim gibi nisbeten
kolay bir i olduu da dorudur. Neticede Ro
mal air Ovidius'un Epistulae isimli eserine
Dryden tarafndan yazlan nszdeki u sa
trlar her eit m tercim hakknda sylenebi
lir. Bana yle geliyor ki b u k ad ar az taham
ml edilebilecek tercmeye sahip olmamzn
gerek sebebi, mellifin m anasna ok fazla
sadakatten dolay deil, fakat tercm e iin ge
rekli btn kabiliyetleri haiz pek az kii bulun-
m asm dandr. Sonra bu kadar ok bilgi istiyen
bir ii biz pek az vyoruz ve tevik ediyoruz.
Bir m tercim de bulunm as gereken vasf
lar zerinde hi b ir phe olamaz. B ir ok ya
zarlar bize b ir m tercim in iki dile hkim ol
masn sylerler, fakat bu hkim iyetin h er iki
dilde ayn cinsten olm asn da szlerine ek ler
ler, nk onun yabanc dilbilgisi tenkidi,
kendi ana dilbilgisi ise amel olm aldr. iiri
iir olarak evirecekse iir yazm akta bir az:
teknik m ehareti olmas gerekir. Baz kim seler
bir airi ancak b ir airin tercm e etmesi la
zm geldiini sylerler. Dierleri de Bir air
kendi glgesinden kurtulam az. Bunun iin
kendi airane duygularn esas yazarn duygu
lar yerine koyar. derler. Sonra dilbilgisi ve
40 TERCME SANATI

edeb kabiliyete m tercim sem pati, derin g


r, alkanlk ve nam uskrl da ilve et
m elidir.

B tn b u n lar veya bunlarn, hi olmazsa,


b irb irin i nakzetm eyen ksm lar kabul edilirse,
inkr edilemiyecek b ir ekilde aktr ki birin
ci snf tercm enin gerektirdii ii yapmaya
ehliyeti olan b ir bilgin, hi pe gtrm ez is
tidadn telif eserler meydana getirmee has
retm eyi tercih edecektir.

yle ise, netice olarak u sorulabilir: ni-


in biri kp ta tercm e yapyor? Mnekkid-
ler bunun hem en hem en im knsz b ir i oldu
unu kabul ed er grnyorlar, sonra ekilen
zahm et ve harcanan emee karlk olarak bir
m k fat da yok. Ama istenilm edikleri ve m
k fa t da olm ad halde, yine tercm eler
kyor. 1953 de Kralie Mary ld zam an
The Sunday Times gazetesinde Mr. Charles
M organ'm, ona ithaf edilen b ir iiri kt. E r
te si hafta m ektuplar stununda onun iirinin
Ltinceye mersiye eklinde b ir tercm esi var
dr. Exeter niversitesi rektr Dr. E. A. B ar
b e r tarafndan yaplm tr.
TERCME SANATI 41

te m eselenin izah buradadr. ok defa


b ir tercm eden en ok faydalanan m tercim
olduu sylenir. Fakat unu d a ilve ederek
aklam ak lazm dr ki m tercim in tek m k
fat zihn idm andan duyduu hazdr. ret
m enler ocuklarn cmle yapm aktan holan
m adklarn bilirler ve belki buna zlrler.
Okuyucular da ayn ekilde b ilirler ki btn
yetikinler tercm e yapm aktan holanrlar.
Byle olmasayd, tercm e en n ad ir sanatlar
dan biri olurdu.
m
DEVRLER BOYUNCA TERCME
"T raduttore, traditore"

Tercme hemen hem en telif kad ar eski


dir ve edebiyatn dier herhangi b ir dal ka
dar erefli ve karm a b ir tarihe m aliktir.
A vrupada ismi edebiyata geen ilk m
tercim , zad edilmi bir kle olan Y unan'l
Livius A ndronicusdur. sa dan 240 yl nce
Odysseiay manzum olarak Ltinceye evir
m iti. K endisinin tercm e apan ilk yazar ol
m am as ok m m kndr, fak at eserinin uzun
zam an yaam as bakm ndan alm alar ilgi
eker. H oratins onun eserini biliyordu ve on
dan faydalanm tr. Bugn bile eserinden ba
z paralar h l okunm aktadr.
Daha sonra, ilk Ltin yazarlar Naeviui ile
Ennius Y unan piyeslerinden, bilhassa Euripi-
desin piyeslerinden, b ir ksmn tercm e etti
ler. Yunan iir vezni olan hexam eteri R om aya
geirenler onlard. ieron ok tercm e yap
yordu, bu bakm dan Catullus da ondan geri
kalmaz. Gerekten Yunancadan Ltinceye, da
ha m ahdut lde Ltinceden Yunancaya, ter
cmeler, evrilmeye lyk edebiyat ve evrilen-
TERCME SANATI 43

Icrin deerini takdir edebilecek b ir ilim m u


inli mevcut olduu m ddete devam etti.
Birka asr atlarsak, Avrupa ilmine yap
tklar tesir dolaysiyle, tarih nemi olan te r
cmelere geliriz. Sekizinci ve dokuzuncu asr
larda Arap leminin domas ve gelimesi, hi
phesiz, Yunan ilm inin tem elleri zerinde ol
mutu. Yunan yazarlarnn eserleri Suriye b il
ginleri tarafndan evrilm itir. B unlar Ba
d a ta gelerek Aristo, Efltun, Galien, Hippok-
rates ve dierlerinin eserlerini Arapaya ter
cme ettiler. Badat ehri deta b ir tercm e
okulu haline geldi. Arap ilm i bu faaliyete ok
eyler borludur.
Bu tercm elerin nem i zam an ve m ekn
sm rlarm at. Vakti gelince Arap ilm i de ge
riledi. Onun yerine A vrupada zihni almala
ra k ar b ir ilgi uyand. asr sonra bile Arap
m etinlerinin Ispanyada hayatiyetlerini kaybet
memi olduklarn gryoruz. B adatn yerini
Toledo ald. Bir m tercim ler heyeti hi d u r
m adan Arapay Ltinceye zevirmekle ura
yordu. Bu sebeple, onikinci asrda b ir yazar
A ristodan bahsederken gerekte onun Yunan-
cadan Sryaniceye, Sryaniceden Arapaya,
Arapadan Ltinceye yaplan tercm esini d
nm ektedir. Bu eit ameliye doruluun b ir
garantisi olamaz ve birok yanl ve anlal
m azlklara sebep olm utur.
44 TERCME .SANATI

Toledo b ir asrdan fazla m ddetle bilgin


leri almak zere ktphanelerine ekti. Bu
m aksatla gelenler arasnda Euklidesin lke
le r in Arapa tercm esinden Ltinceye evi
ren ngilterenin Batl ehrinden Adelard,
1141 -43 de K ur'ann ilk tercm esini veren Ro-
b e rt de Retines de vard. . S. 1200 ylnda esas
Grek m etinlerinin kopyalar Toledoya gelme
ye balad. Bunlar nc b ir dilin aracl
na hacet kalm adan dorudan doruya tercm e
etm enin daha doru olaca dncesi belirdi.

Toledo'da yaynlanm am olm akla bera


ber, Josephat'm Liber gestorum Barlaam diye
tanlan m ehur tercm esi bu devirde yaplm
tr. Esas Greke m etinde B u d an n m asalm s
hal tercm esi, b ir H ristiyan hikyesi ekline
sokularak anlatlm t. Bu kitap birok Avru
pa dillerine evrilmi, geni b ir okuyucu kitle
si bulm utu. Barlaam H ristiyanlar zerinde
yle byk b ir tesir yapt ki katolik Kilisesi
onlar, tam am iyle uydurm a olm alarna ra
men, aziz olarak tanm ak zorunda kald. Bu
belki tercm enin elde ettii en garip b ir ne
ticedir.
Onikinci asrda tercm e sanat yle b ir
ykseklie eriti ki o zam andan beri belki ona
eit b ir durum elde edilmi, fakat zerine -
klam am tr. Wycliffin ncilini Tyndale ve
Coverdalein ncilleri takibetti. Fakat bunlarn
TERCME SANATI 45

hibiri tercm e bakm ndan M artin L uther'in


(1483 - 1564) Almanca ncili ile kyas edilemez.
Bu eserin birok neticeleri arasnda b ir Alman
edebiyat dilinin domas da vardr. Biraz son
ra "m tercim lerin ah" Auxerre piskoposu
Jacques Amyotnun eseri yaymland. ngiliz
edebiyatnn ona en byk borcu 1559 da yap
t P lutarkhosun "M ehur Grekler ve Rom a
llarn H ayatlar" adl eserin tercm esi dola-
ysiyledir. nk b u evri Sir Thomas N ortun
1579 da yapt ngilizce tercm esine kaynak
vazifesi grm, bu suretle Shakespeare'in
Coriolanus, Julius Caesar, ve Anthony and
C leopatra adl piyeslerin yazlm asna byk
lde yardm etm itir.
Kralie Elizabeth I devri ayn zam anda
ngiltere'de ilk byk tercm e devri idi. k in
ci Elizabeth devri de ikinci b ir tercm e a
olm utur. Tabiat dnyasnda b ir m acera ve
fetih ruhu olan devrin m ill ruhu, ktphane
lerde grlyordu. M tercim ler ayn ih tiras
larla alyorlar, yeni edebiyat lkeleri ke
fediyorlar, insan tefekkrnn yeni hzinele
rini yurtlarna getiriyorlard. Mesel Philemon
Holland baard ileri b irer fetih olarak g
ryor ve onlar byle vasflandryordu. O ve
onun adalar gemiteki byk m illetlerin
siyas ve tima hareket ve itiyatlarn gster
mee urayorlard. Esas lakalar yazarlarn
edeb m aharetinden ziyade, yazdklarnn m-
46 TERCME SANATI

na zerinde toplanyordu. Bu yzden nadiren


dorudan doruya asl m etinden tercm e edi
yorlard, Toledo'nun kurduu bu tem el pren
sibi hemen bsbtn unutm ulard. Plutark-
hos'un tercmesi iin North, Amyotnun ter
cm esini kulland, fakat bu bakm dan North,
yalnz deildi. Thukydides hi phesiz tarihi
ni Greke yazmt. Laurentius Vallon onu L-
tinceye evirdi. Ltinceden Claude de Seysel
Franszcaya evirdi, Franszcadan Thomas Ni
cholls ngilizceye evirdi. Bu zincirleme ter
cmeye ancak tek b ir rnektir. Bunun gibi
daha biro k lar vardr. Nicholls, L ondra'da
yaayan b ir kuyum cu idi. Elizabeth devri m
tercim lerinin ou onun gibi akadem ik iddia
lar olmayan, fakat kafalar ileyen uyank kim
selerdi. Aldklar neticeler pek doru ve sh
hatli olm am akla beraber, Elizabeth devri ha
yatnn kendisi kadar, neeli ve hareketli idi
ler. H er sahaya el atyorlar, byk iler b aa
ryorlard.
Sir Thomas N orth belki onlarn en me
hurlarndandr. Adn etm i olduumuz Phile
mon H olland (1552- 1637) b ir doktor, ayn za
m anda Coventry'de b ir okulun m dr idi.
K lsik edebiyat iyi bilen, alkan b ir yazard.
Tercm eleri asllar ile boy lebilir. Kaen-
ophon, Livius, Suetenius ve Plinius'dan ter
cm eler yapm tr.
TERCME SANATI 47

Unutmamalyz ki George Chapm an'm Ho-


m erosu 1598 ile 1616 arasnda yaym lanm tr,
binanaleyh bu devre aittir. Fakat bugn ancak
K eats'in daha m ehur olan sonesinin kayna
olarak biliniyor. John Florio (1553- 1625) Mon-
taigne'in Denemelerin in b ir evirisini 1603 de
ortaya koydu. E seri N orth'm Plutarkhos ter
cmesiyle hi olmazsa eit seviyededir. Sha
kespeare bunu da tekisi gibi beeniyordu. Bu
sebeple Frtna isimli piyesinde baz ksm la
rn kullanarak benim sedi. S onra bu tercm e
Ingiliz yazarlarna ilk defa deneme (essai)nin
edeb b ir ekil olrak m ahiyet ve im knlarn
gsterdi. Nihayet Thomas Shelton, 1612 de
Don Quixote tercm esini ortaya koydu.
Onyedinci asr bir b t n olarak baka
diyarlarn edebiyatn tetkik ve tercm ede bu
na benzer b ir kudret ve zenginlik asla gste
rem edi. H obbes'in Thukydidesi ve daha sonra
H om eros'u hibir zam an beenilmedi. S ir Ro
ger I'E strange'm ieron, Juvenalis, ve Sene-
cadan tercm eleri kolay okunabilirlerse de
asllarm dan ok farkl olduklar iin hretle
rini m uhafaza edemediler. Ayn sadakatsizlik
ve shhatsizlik itham John D rydenm Juvena
lis (1693) ve Vergilius (1697) evirilerine kar
da ynetilebilir, fakat b u n a ram en Dryden,
devrinin nemli m tercim lerinden biri sayl
m aldr.
48 TERCME SANATI

Bunun sebebi, seleflerinin aksine olarak,


tercm e ii zerinde ok d ik k atli durmas,
tenkiti b ir zihniyetle hareket etmesi, belkide
daha doru sylemek gerekirse, vard neti
celeri iirlerindeki nszlerin birok yerlerin
de yaz ile ifade etm esidir. Tercm enin bir sa
n at olduunu, m tercim in riayet etm esi gere
ken belirli prensipleri ve b ir tem el teorisi bu
lunduunu ilk defa anlayan ve anlatan odur.
Onun, mesel aynen tercm e usul olan(me-
taphrase) ile tefsir yolu ile tercm e olan (pa
raphrase)! dikkatle ayrm as, esas yazann sz
lerine kar titiz davrannn b ir belirtisidir.
unu da ilve etmeliyiz ki tercm e ze
rinde dnm e ve yazma meselesinde Dryden -
dan nce Lord Roscomm on (1633-85) gelir.
Onun m anzum iir tercm esi zerine dene
m e sinde bugn m tercim lerin dnebile
cei eylerin birou vardr.

Tercm eler onsekizinci asrda ayn dere


cede boldu. Burada ilk zikre deer olanlar
Alexander Pope (1688 - 1744) ve William Ow-
per (1731 - 1800)in H om erosu ngilizceye
m anzum olarak tercmeye teebbsleridir. Po-
pen Ilias 1715 ve 1720 de, Odysseias 1725
ve 1726 da, Cowperin Odysseias ise 1791 de
yaymland. Cowper, hatrlanaca zere, asl
na m m kn olduu kadar sadk kalm oldu
unu iddia ediyordu. F akat Popen hi de boy-
TERCME SANATI 49

le bir endiesi yoktu. Bu sebeple b ir m nek


kit: Gzel bir iir, Mr. Pope, am a buna H o
m eros diyemezsiniz'' demiti. Bu tercm eler
birbirleriyle ve J. H. V oss'un Almanca terc-
m anlaryie mukayese edildikleri zaman nem
leri artar. Voss'un Ddysseias 1781 de, Ilias
ise 1793 de yaymland. Yine bu asrn sonlar
na doru A. W. Schlegel pek baarl olarak
Shakespearei Almancaya evirdi.
Onsekizinci asrn son on yl iinde terc
me sanat zerine nadir kitapklardan biri ya
ymlad. Yazan (Alexander Fraser Tyther)
Lord W oodhouselee idi. Tercme Prensipleri
zerine Deneme adn tayan kitab, 1792 de
basld. W oodhouselee Edinburghda domu
tu ve Edinburgh niversitesinde tarih profes
r idi. 1790 da o ehrin lim Cemiyeti huzu
runda tercm e konusu zerinde b ir tebli oku
du. Denemesi bu tebliin geniletilmi eklidir.
Bir talihsizlik eseri olarak Aberdeendeki Ma-
rischal K olejinin M dr Dr. Camphell de
bir m ddet nce Notlu ncil Tercm esi isimli
bir eser yaymlam, buna tercm e hakknda
tesbit etm i olduu teorileri aklayan bir n
sz de eklemiti. Ayn fikirler, biraz daha i
lenmi ekilde, isimsiz olarak yaym lanan De
nem e de grlnce ortaya b ir anlamazlk
kt. F akat Woodhouselee, yazarn kendisi ol
duunu iln ederek Dr. C am phelli intihal ba
his konusu olm adna ikna etti. in dorusu
TERCME SANATI
50

u idi: iki bilgin ayn zam anda ayn prensip


leri ararken ayn neticelere varm lardr.
Bugne kadar alka ve deerinin byk
b ir ksm n m uhafaza etm i olan Woodhouse-
leenin kitab b ir tercm enin yaplmas ve hak
knda hkm verilmesi iin temel p ensip
koyuyordu:
1. Bir tercm e, aslndaki fikirleri, tam ve
eksiksiz, olduu gibi vermelidir.
2. Yaznn slp ve tarz aslininki ile ay
n vasfta olmaldr.
3. Bir tercm e, telif kadar, kolay okuna-
bilmelidir.
W oodhouselee bunlar ve aklna gelen di
er fikirleri Yunanca, Ltince, Franszca, s
panyolca ve talyancadan b ir sr binekler ve
rerek izaha alt. Bu suretle kitab kendi b a
na ayr bir kategori tekil eder. Onun tenkit
fikirleri bugnk grlere uymayabilir. Ama
bilgisinin geniliine diyecek yoktur. Yzyl
sonra Valry L arbaud, Sous l'Invocation de
Saint Jrme adl kitabnda unlar yazyor
du: Eserim in birgn Lord W oodhouseleenin
eseriyle kyaslanacandan em in olsaydm, gz
lerim i hi zlmeden bu dnyaya kapardm .
Ondokuzuncu asr m tercim leri arasnda
birok byk isim ler vardr. Bunlarn iinde
ilk akla gelen Thomas Cariyle olm aldr. 1824
TERCME SANATI 51

de Goethe'den Wilhelm Meister'i tercm e etti.


Bu eser, ngiliz okuyucularna Alman yazar
lar arasnda hi olm azsa b ir dhi bulundu
unu ve Alman edebiyatnn okunm aa deer
olduunu isbat etm itir. Devrin dier b ir zel
lii Byron, Shelley ve Longfellow'un ayn za
m anda tercm eler yaym lam alardr. iirin a
irler tarafndan tercm esine rnek olan bun
lar, hele Longfellowda, iir kabiliyetinin, b u
m aksatla kullanld zaman ne k ad ar deerli,
olabileceini gsterm ilerdir.
Btn bunlarn ok stnde b ir eser za
m anla btn devirlerin en m ehur tercm esi
oldu. Edw ard Fitzgerald (1809 - 1883) birok
kitaplarn mellifi iken anszn Ispanyol ede
biyatnn cazibesine tu tuldu ve 1854 de Cal-
deronun alt piyesini tercm e ederek yaym
lad. Sonra Farsaya dnd. Dhiyane b ir me-
haretle rubai veznini ngilizceye uydurdu. 1859
da yaym lanan mer H ayyam n Rubaiyat
Fitzgerald tarafn d an defa gzden geiril
di. Bugn hl sevilmekte ve beenilm ektedir.
Dr. Fitzmaurice-Kelly onun hakknda Mucize
denecek cretli b ir m eharetle yar unutulm u
bir ra n airini k aram sa r bir ngiliz dhisi k
lna soktu dem ektir.
Fitzgerald, tercm e ederken kelim esi ke
limesine tercm eyi deil, okuyucu zerinde
estetik tesiri m uhafazay hedef tutuyordu.
d2 TERCME SANATI

mer Hayyam 'daki byk baars onun Ais-


khylos ve Sophokles tercm elerini glgede b
rakm tr.
Hemen hem en ayn zamanda. 1861 de,
M athew Arnoldun H om eros Tercmesine Dair
denemesi yaymland. Altm sayfadan fazla
tu tan bu olduka byk denemede Homeros,
zerinde durulan tek konu deildir. Okuyucu
iin cazip olan birinci nokta iir tercm esinin
b ir air tarafndan yazlm izahdr. Bu da pek
byk bir deer tar. Bandan sonuna ka
d a r yazsnda Arnoldun kendi iir kabiliyeti,
avm zam anda ngiliz iiri zerindeki geni bil
gisi aka grlm ektedir. Bu sebeple eer biz
iirin iire evrilmesi esasn kabul edersek
A rnoldun btn fikirlerinin bizim iin alka
sn tanm am z gerekir. hret yapm hibir
ngiliz airi, h att Dryde bile, tercm e sana
t zerindeki grlerini onun kadar tam ve
ak olarak, ifade etm em itir.
Arnold'un tezi yle zetlenebilir: B ir ter
cme, aslnn ilk iitenlere nasl tesir ettii
tasavvur ediyorsa, bize de ayn ekilde tesir
etm elidir. Bu dem ektir ki o da, tpk Fitzge-
rald gibi, estetik netice elde etm ek iin, lfz
doruluu feda , etm ek istem ektedir. Home
ros'un Y unanllara nasl tesir ettiini bugn
hi kim senin bilmediini kabul eder ve bu
TERCME SANATI 53

gl yenmek iin p ratik bir test teklif eder:


Tercme ona gre, Yunanca bilen ve avn za
m anda iir zevki olanlara aslnn duyurduu
eyleri duyurm aldr. Arnold'un nazariyesi, ay
dnlatc rnekleriyle beraber, ncelenmee de
er.
Denemesi. Kardinal N ew m an'm kardei
profesr F. W. Newman'in Homeros tercm e
si zerinde iddetli bir tenkit olduu iin bize
pek ho gelmiyor. N ew m ann'm tercm e hali
kndaki fikirleri Arnold'un fikirleri ile taban
tabana zdd. Newman lfz doruluk ve ter
cmenin tercm e olduu vc orijinal b ir eser
olmad intibalm devaml olarak verilmesini
istiyordu. Bu sebeple gerek Arnoldun dene
m esi, gerek Newman'm cevab naho b ir po
lemik havas yaratm aktadr. Bu ayn zam anda
gayet faydaszdr. nk ayr ayr m izata iki
sanatkr ilerini nasl yapm ak gerektiini bir
birine retemez. ki airin, hele onlardan bi
ri bir tiyatro eseri, teki de d estan lar yazm
sa, en iyi lirik iirin nasl yazlacan birb i
rine sylem elerini insan tasavvur bile edemez.
Okurken Newman'in hibir eyi doru yapm a
d intiba hsl olursa, Arnold'un fikirlerinin
deerinden kolayca pheye dlebilir.

Yirminci asrn savala veya savan zarar


larn telfi ile gemeyen seneleri zarfnda ter
cm eler her m em lekette bilginlerin kalemle-
54 TERCME SANATI

rinden geni ve gr rm aklar gibi akm tr.


B alangta bu tercm elerin vasflar devrin
hakl olarak isteyebilecei k ad ar yksek de
ildi; cansz, ok defa p ara iin yaplm ey
lerdi. Sanki b ir sr ikinci snf yazar alelde
tercm enin kolayca baarldn ve tenkidi
olm ayan okuyucularn ounu tatm in edebile
ceini kefetm ilerdi ve bu esef edilecek o la
y istism ar ediyorlard. Byle iken bile, dille
ri fazla yaygn olm ayan m em leketlerde b ir ede
biyat domu veya dom akta olduunu ve ede
biyat sevenlerin bundan habersiz kalm ak teh
likesinde olduklarn anlayan b u m tercim le
re baz eyler borluyuz. En briz b ir m isal
alalm. Rusya yerli rom anclar bakm ndan b
yk bir a'naneye sahiptir ve Rusya dnda an
cak birka kii Tolstoy'un ve Dostoyevski'nin
eserini asllarndan okuyabilm ilerdir. Ancak
tercm e sayesindedir ki ehov'un, S trindberg-
in, bsen'in piyesleri m odern tiyatroda aikar
tesirler yapm lardr.
B tn bunlara ram en yine boluklar var
d, 1919 da yazan Ritchie ile Moore tercm e
lere gvenenlerin ada Fransz edebiyat
hakknda pek iyi b ir fikir sahibi olamyacak-
larm sylemee m ecbur olm ulard. F akat du
rum devam l olarak dzelm itir. B odm er 1934
de "Am erikan ve ngiliz yaynevleri m m essil
lerinin, yeni yazarlarn tercm e haklarm al
TERCME SANATI 55

m ak iin bt n Avrupay dolatklarn ya


zyordu.
kinci Dnya savandan sonra tercm e
hakknda iki olay ortaya kt. B unlardan biri
artk Ritchie ile M ooreun ikyetlerinin varid
olm aydr. Gazetelerin veya dergilerin edeb
sahifelerini stnkr incelem ek bile byk,,
ilm i her eit tercm enin yaym landn bize
gsterir. ada yabanc edebiyat hakknda
malmat edinm ek arzusunun gittike artt
inkr edilemez. Dieri ise klsik edebiyata k a r
duyulan alkann kuvvetlenm esidir. i P ar
tisinin iktidar devrinde o rta retim kurul
larndan yeni nesiller ktka Ltince okuya
bilenlerin says gittike azalm akta ve V irjilin
tercm eleri kaplm aktadr. Bu alka garip
olduu k a d a r devrim izin en artc tarafla
rndan biridir. Bunun sebebini ilkin ngiliz
Radyosunun yaynlarnda aryabiliriz. Onun
"nc Program birok dinleyicilere nce
hayal bile edem edikleri gzellikleri olan edeb
eserleri tantt. Sonra Pelikan Serisinde kan
hayran olunacak tercm elerde arayabiliriz.
B unlar o kadar ucuzdur ki ykselen fiyat he
lezonunu b ir iki halka geriye evirmi gr
nyorlar. O kadar da m kem m eldir ki baka
herhangi b ir devrin tercm eleriyle boy l
ebilirler.
IV

TERCMENN PRENSPLER
Hakiki tercme bir tenashtr.
Williamowitz

Her ne yaparsa yapsn, b ir sanatkra dai


ma nasl almas gerektii hakknda t ve
renler bulunur, yahut eserini nasl meydana
getirdiini kendisine anlatm aya ayn derecede
hazr m nekkidler vardr. Bu sebeple, eer
bundan nceki blm lerde tercm enin b ir sa
n at olduu kesin olarak tesbit edilmise, m
tercim ler de kendilerine ders ve t verilme
sini, tashih ve tefsire tbi tutulm ay beklemeli
dirler. Bunlar yapm aktan holanan insanlar
e ayrlabilir: bilenler, bilmeyenler yanl bi
lenler. Fakat her eye ramen, bu tipten
hi biri, h att sonuncu ve en tehlikelisi bile,
baz aydnlatc prensiplere inanm asa, btn
bu gibi kimselerin vasf olan kuvvetli gvenle,
sesini devaml olarak ykseitemez. Bu pren
siplere dikkat etmeliyiz. Acaba onlarn ortaya
att bir sr szlerden bu prensipler kar
labilir mi? Tannacak ekilde ifade edilebilir
ve doruluklar isbat edilebilir mi?
TERCME SANATI 57

Bu sorularn cevab udur: tercme pren


siplerinin zl ekilde ifadesi im knszdr. u
veya bu ekilde ifadesi tasavvur edildiinden
daha gtr. Sonra bu glk m tercim lerin
kendi yazlarndan km aktadr. Herkes ta ra
fndan kabul edilmi tercm e prensiplerinin
m evcut olm adn sylemek daha doru olur.
nk bunlar form le etmee yetkili olanla
rn kendileri aralarnda asla anlaam am lar
dr. Aksine birbirini o kadar ok ve uzun za
m an tekzip etm ilerdir ki bizi edebiyatn ba
ka alanlarnda ender rastlanan b ir dnce
kemekei iinde brakm lardr.
M stakbel m tercim lere yaplacak tavsi
yelerin m ahiyetini aklam ak iin onlar b ir
birine zd iftler halinde ifade etm ek uygun
-olur:

1 Bir tercme aslnn kelimelerini


verm elidir.
2 Bir tercm e aslnn fikirlerini ver
melidir.
3 Bir tercm e okunurken orijinal bir
eser hissini vermelidir.
4 Bir tercm e okunurken tercm e cl
duu belli olmaldr.
5 Tercme aslnn slbunu aksettir
melidir.
58 TERCME SANATI

6 Tercme m tercim in slbunu ver


melidir.
7 Tercme aslnn yazld devirde-
yazlm gibi okunabilm elidir.
8 Tercme m tercim in yaad de
virde yazlm gibi okunabilm elidir.
9 Tercmede ilveler ve atlam alar
olabilir.
10 Tercmede asl metne b ir ey ilve
edilemez ve ondan atlam alar o la
maz.
11 Nazm, nesir olarak evrilmelidir.
12 Nazm, nazm olarak evrilmelidir.
B unlardan bazlar aka dierlerinin t
dile uram veya tli ekilleri olm akla b era
ber, m stakbel m tercim e olduka sknt ve
aknlk verecek kad ar ok ve eitlidirler.
B unlardan son iki kk Blm V II de incele
yeceiz, fakat bundan nce dierlerini anla
maya alalm. B unlarn mevcut oluu bile-
alacak b ir olaydr ve izahn yapm ak lazm
dr. Bunu yapabilirsek tercm e ii ihtim al ok
aydnlanacaktr.
Y ukarda verdiimiz listenin bandaki
iki kkn, kelime kelime veya m etne sadk ter
cme ile serbest ve ideom atik tercm e arasn
TERCME SANATI 59

daki farka b ir ifade ekli verdii kolayca g


rlebilir. M mkn olduu kadar sadk terc
meye ta ra fta r olanlar daim a m evcut olm utur.
B u taraftarlk m etne sadakatin b ir m terci
m in ilk vazifesi olduu kavram na dayanr. Bir
m tercim hi b ir zam an asla sadakatsizlik it
ham na m aruz kalmak istemez; fakat bundan
kurtulabilm ek iin sadakatsizliin ne dem ek
olduunu ve neden ibaret bulunduunu aka
bilmesi lazm dr. Sadakat lafz, kelimesi keli
mesine tercm e demek deildir; bu en iptida
tercm e eklidir ve ancak en gnlk, en ba
ya ilere uygundur. Sadakat bu m naya aln
sa bile b ir dildeki b ir kelimenin daim a dier
b ir dildeki ayn kelime ile tercm e edileme
yecei gerei kanlmaz olarak o rtad a kalr.
oumuz daim a pius Aeneas diye anlatlan b ir
adam hakknda hi olmazsa baz eyler oku-
m uuzdur. Bu "piu s' sfatnn "pious kelime
siyle ngilizceye evrilemeyeceinden em in ol
duumuz gibi, hi b ir ngilizce kelimenin de
b ir m etinde onun tam karln veremeyece
ini duym uuzdur.
Sadakati m dafam n sebebi m tercim in
hi bir zam an kendisinin b ir m tercim oldu
unu unutam aydr. M tercim b ilir ki ken
disi asl mellif deildir, elindeki eser hi bir
zam an kendisinin olm am tr; daha dorusu
o b ir tercm andr, vazifesi mellifin zihni ile
okuyucunun zihni arasnda b ir kpr, b ir ge
60 TERCME SAKATI

it kurm aktr. Kendisi aradan silinmeli, Rom s


reva Berlin'in Londra veya Paris'le dorudan
doruya konum asna m sade etm elidir. Bu
nu yaptndan emin olursa, baars ile vn
mee hak kazanm dem ektir. William Cow
per, Homeros zerine yazarken "Benim bal
ca vndm olay asl m etne gayet sadk ka-
lm dr. diyordu.
Fakat bu prensipi kabul eden b ir m ter
cim ok gemeden glklerle karlar. B un
lar Rosseti u szlerle gayet iyi anlatm tr:
"M tercim lik bir feragat iidir. M tercimin
iradesi elinde olsayd, ok defa kendinin ve
devrinin zel bir ifade gzelliinden faydala
nrd, m ellifinin cmle kuruluu msade et
seydi, ok defa b ir ritm i, ritm i msade etseydi
baka b ir cmle kuruluu kullanrd. imdi
m nay musikiye, biraz sonra musikiyi m na
ya feda etm ek ister. Fakat hayr, bunlarn her-
birini aynen evirmesi lazmdr. Bazan eserde
b ir kusur cann skar, bunu yok etmek, dev
rinin yapm adn air iin yapm ak ister. Fa
kat hayr, senedde bu yazl deildir.
Bu cm leleri okuduktan sonra oumu
zun kelime kelime tercm enin mkemmel e
kilde yaplam ayacak kadar g olduuna hi
phesi kalm ayacaktr. B da bizi serbestlik
yollarna srkleyecektir. te bu sebeple Post-
gate sadakat prensipininin "tercm enin dier
ter SSB -a n a ti 61

ls olarak um um un m uvafakatile kon


duunu, fakat "evrensel olarak tatbik edilme
diini sylem itir. Serbest tercm eyi destek
lemek iin yazlanlarn ou bu intiba verir.
M tercim m etne sk sadakatin gerektirdii
em ekten kam tr ve Rosseni'nin istedii fe
ragat disiplininden m ahrum dur. Bunun zeri
ne kendi hareketini hakl gsterm ek ve kendi
vicdann tatm in etm ek iin bir "prensip bul
mak veya uydurm ak zorunda kalm tr.
Netice olarak, bize ok defa aslda b ir de
yim varsa, tercmeye onu alm ann ok doru
olduu, ngilizceye tercm enin ilk artnn iyi
ngilizceye olmas gerektii, yahut tercm enin
asl m etin gibi okunmas, asl m etnin btn
vasflarn gsterm esi lazm olduu syleniyor.
B tn bu tavsiyeler bizi u um um i kanaate
gtrr: bir tercm e kolay ve zevkle okuna-
bilm elidir, kolay ve zevkle okunam yorsa hi
bir zam an okunm ayacaktr, okunm ayacak ter
cm enin ise hi yaplmam as daha iyi olur.

Tehlikeler m tercim in kendisine m sade


ettii serbestliin derecesine gre deiir. S
nr, belki, bir yabancdan alm olduumuz
g okunan bir posta kartnn okunm as iin
dil bilen dostlarm za ba vurduum uz zam an
onlarn syledikleri u birka kelimede bu lu
nabilir. Glmseyerek vesikay zeki b ir eda ile
;gzden geirirler. Sonra "pek karam yorum ,
TERCM E SA N A TI
62

am a aa yukar u m anaya geliyor.... d e r


ler. phesiz b u hepimizin bandan gem itir
ve biliyoruz ki yaplacak tek ey k a rt b ir per-
tavszlk tetkik etm ek, b ir lgat yardmiyle ke
lime kelime okum aktr. Dostumuzun serbest
tercm esi ok defa b ir ie yaramaz.

Hem serbest, hem kabule ayan b ir ter


cm enin vasflar hakknda daha dikkatli b ir
inceleme m him noktay ortaya karr. l
kin, b ir tercm enin orijinal bir metin gibi
okunm as gerektii hakknda ok ksa ve ke
sin ifadenin makul olduu grlr. Orijinal
b ir m etin orijinal b ir m etin gibi okunur: bu
sebeple tercm esinin de yle okunm as elb e t
te doru olur. Sa duyu bunun byle olduu
nu bize syler. Bu kavram n m antk neticesi
udur ki yalnz tercm eden onun Franszca-
dan m , Yunancadan m, Arapa ve Ruscadan
m evrilmi olduunu anlam ak okuyucu iin
im knsz olur. B unun m him olup olm am as
tam am iyle okuyucuya ve onun tercm eyi ne
m aksadla kullandna baldr. Bu noktaya
te k ra r dneceiz.
kinci olarak, mellifle m tercim arasn
da b ir fark olduu, m tercim in daim a m elli
fe borcunu unutm am as gerektii kabul edilir
ken, tercm enin de m tercim in orijinal b ir
almas ve dncesi m ahsul olduu ayn
ekilde unutulm am aldr. Mellifin elindeki
TER C M E SA N A TI 63

tercm enin tannacak derecede sahibi olan


m tercim e ayn ekilde borcu vardr. Bu sa
hiplik, ona daha fazla sual sorm adan, asim
cmle yaplarnda istedii deiiklikleri yap
m aya m saade eder. Yalnz bu deiikliklerin
nereye k ad ar gidecei meselesi hakknda p
he vardr. Bu phe m tercim lerin arzulariyle
deil, fakat dilinin m ahiyetine gre ortadan
kalkar: Bu serbestlik tercmeyi, ive, ifade ve
'cmle kurulular bakm ndan tercm e dilinin
b ir rnei yapm aya kfi gelebilir, fakat b u n
d a n fazla olm am aldr.
nc olarak u olay d a vardr: m elli
fin aksine, m tercim ok defa kendinden nce
ayn ii yapm birka belki de b ir ok, yazar
lard an b iridir. Goethe'nin veya M aupassantm
m tercim i alrken b ilir ki kendisi im di k ar
lat problem ler serisine hal areleri bul
m aya alanlarn sonuncusudur. Bu ortaya
nazik b ir mesele kar. Mellifinin fikrini tam
olarak ifade eden b ir cmle bulduuna kani
olup da sonradan bu cm lenin kendisinden n
ce gelen m tercim lerin b iri veya b irk a ta ra
fn d a n kullanlm olduuna gre, m tercim
ne yapm aldr? Bu hususta otoriteler baka,
baka grler ileri srm lerdir. Bazlar b ir
tercm e, b ir defa yapldktan sonra, nce ya
plm tercmelerle karlatrlarak dzeltil
m esini doru bulm azlar. Bazlar ise daha ileri
/giderek b ir tesadf eseri olan benzerlikleri yok
64 TERCM E SA N A TI

etm ek iin byle b ir karlatrm ann yapl


m as gerektiini iddia ederler. Bu titizlikle ta t
bik edilirse, sam adr. Aeneisin ikinci k ita b
nn balangcnda u szler vardr: Conticuere
omnes. Bunu m tercim in biri "Hepsi sustu."
eklinde, b ir dieri "Hepsi sessizdi" diye e
virm iti. Yeni bir m tercim "Hepsi dillerini
yuttular." diye mi evirsin?

Daha kabule ayan grnen bir fikir Post-


gate tarafndan ileri srlm tr. Bu teki g
rle taban tabana zddr. B ir m tercim elin
den geleni yaptktan sonra kendi cm lelerinin
evvelce bakalar tarafndan kullanlm oldu
unu grrse, kendini onlar hi b ir ekilde de
itirm ee m ecbur saymamaldr. Aksine bu,,
"onlar olduklar gibi brakm ak iin bir se-
bepdir.
Bir tercm ede o dile has olan baz deyim
sel ifadeler bulunabilir ve m tercim bunlar
kullanmay uygun grebilir, fakat bundan do
lay tercm enin okuyucusu tarafndan um u
lan slpta olm asna lzum yoktur. slp her'
yazda bulunm as elzem bir vasftr. Yazarn
ahsiyetinin ve o andaki duygularnn bir ne-
ticesindir. Mellifin mizacn b ir dereceye ka
dar ifa etmeksizin hibir ibare yazlamaz. Fa
kat mellif iin doru olan bu sz m tercim
iin de dorudur. Tabii olsun, sun olsun, m
ellifin slbu b ir kelimenin seiminde rol oy-
TER C M E SA N A TI 65

nar. Evelce grdmz gibi, m tercim ok


defa birka k arasnda b ir seim yapm ak
zorundadr. ahsiyetinin bu seimde tesiri ol
duu pesizdir ve onun belli belirsiz ekilde
de olsa, m utlaka kendi slbunu aksettirir.
Okuyucu ne bekler ve tenkiti ne ister?
Asla sadk b ir tercm eyi tercih etm enin
sebeplerinden biri aslnn slbuna daha yak
lam as ihtim alidir. Daha doru olmas gere
kir, resim olsun, iir olsun, herhangi b ir kop-
ye hakknda hkm ok defa doruluuna g
re verilir. Bununla beraber u da b ir gerektir
ki asim tesirini yaratm aa alrken fazla sa
dakat hatadr. Mellifin cm lelerinin tesirini
baka b ir dile nakletm ek iin bazan onlarn
kuruluunu bile deitirm ek lzm olabilir. Dr-
E. V. Rieunn, Odysseia tercm esinin ns
znde dedii gibi, "H om erosda, b tn byk
yazarlar da olduu gibi, m na ve slp birbi-
riyle ayrlmaz ekilde karm tr... Eer H o -
m eros'u dorudan doruya ngilizce kelimele
re geirirsek ne mna, ne de slp k alr,

te doru, kesin, sadk tercm e ta ra fta r


larnn inkr edemeyecekleri kanlmaz ger
ek budur. M tercimin ulam ak istedii ideal
Ritchie ve Moore tarafndan o kad ar iyi anla
tlm tr ki szlerini iktibas etmeden geem i-
yeceim: "Farzedelim ki R uskinin k arak teris
tik b ir sahifesinin sadakatli b ir tercmesini-
66 TERCM E SANATI

yazmaa m uvaffak olduk. Sonra bunu tenkid-


etm eleri iin iki iyi tahsil grm Fransz dos
tum uza verdik. B unlardan biri ngilizceyi he-
; men hem en hi bilmiyor, tekisi ise dilimizi
ok iyi biliyor. Birincisi "Gzel b ir tasvir! Kim
yazm b u n u ?, kincisi ise "P asaj hatrlam
yorum , am a bu m utlaka Ruskinden olacak.
derse, slp bakm ndan tercmem izin ideali
mizden pek uzak olmadna gvenebiliriz,
i. Franszcay, Franszca gibi yazmal, ayn za
m anda aslnn tad ve enisini muhafaza et
m eliyiz.
B unlar dikkati eken szlerdir, in san kar
lalan duru m u n ancak pek nadiren vaki ola
bileceini dnebilir. Bununla berab er baa
rnn mihengi olarak deeri byktr.

Gerek yazarn ahsiyeti, gerek yazd ta


rih a slbu zerine tesir eder; tercm e za
m ana olduu gibi m ekna da kp r vazifesi
grr. C haucerin um um i olarak ngilizce yaz
d sylenir, am a birok okuyucular "Canter-
bury Hikyelerini anlayamazlar. Onlarn ter
cmesini veya ada ngilizceye evirisini
okum aktan holanrlar. Chaucerden sonra
Bapiskopos C ranm er Dua K itabm olaans
t gzel bir ligilizce ile yazm tr. Buna ra
men bugn birok papazlar onun kelimelerini
deitirmek istiyorlar... Umumi olarak terc-
7 meye gelince, mesele u ekilde ortaya konu-
TERCM E SA N A TI 67

labilir. Cervantes, Don K iotu 1605 de yaym


lad; hikye, o devirde Cervantes b ir Ingiliz
olsayd onun yazaca ada dille m i evril-
meli yoksa bu gnn ngilizcesi ile mi? Kaide
olarak, cevap zerinde pek az tereddt olabi
lir. ok hallerde okuyucu kendi alt dilin
kullanlm asn istem ekte hakldr. Tercm enin
gayesi okuyucularn zihinlerinde, aslnn oku
yucularn zihinlerinde uyandrd heyecan ve
duygularn aynn uyandrm aksa, cevap ai
krdr. F akat asl yazar m uhtevadan ziyade
slp bakm ndan okunuyorsa, b ir istisna yap
m ak im kn olduuna dikkati ekmek zaru
reti vardr. ieronun nutuklarn bilhassa
onun talkat ve hitabetini tak d ir frsatn b u l
m ak iin okuyabiliriz. Bugn en iyi ngilizce
konuan adam C hurchilldir, fakat C hurshillin
slbu ieronun slbu deildir. ieronun
b ir nutk u sanki Churchill tarafndan sylen
m i b ir nutuk gibi m i evrilm elidir? Hayr.

Son iki antitezi esas yerleri olan blm


VII de grm ek zere b ir yana brakalm .
Yazdklarm zn b ir zetini vermee alalm.
Sylediimiz gibi, grlerde bu kadar geni
b ir ayrln olmas bile aklanm as gereken
b ir olaydr.
Bu aklam a ksmen insan zihninin nor
m al olarak deiiklii sevmesinde bulunabilir.
Yalnz bu olay baz okuyucularn sadk, dier-
: 68 TERCM E SA N A TI

lerinin serbest tercm eyi tercih etm elerinin


sebebini vermee kfidir, fakat onun btn
eitlerini aklam aya kfi gelmez.
En m uhtem el sebep okuyucunun gr
n m nekkidin ihmal etmesidir. Tercm elerin
okuyucular yalnz ahsi tercihler bakm ndan
: ayrlm azlar, ayn zam anda ki bu ok m anidar
dr tercm eleri okum alarnn sebepleri bak
m ndan da ayrlrlar. Tercmenin ilkel hedefi,
yine tek rar edelim, faydac b ir hedeftir. Ba
ka bir deyimle, asl eserin yazld dile ait
bilgisizlii yenm ektir; fakat birok tercm e
ler asln dilini m tercim kadar iyi bilen kim-
. seler tarafndan okunur. B unlar tenkid etm ek
istedikleri zam an akllarndan bu olay kar
mazlar. Onlar unutulur ki asln dilini hi bil
meyen ve ihtim al yle kalacak olan b ir oku
yucuya kendi tenkidleri m nsz grnr ve
byle b ir okuyucu tercmeyi gzel ve tatm in
edici bulabilir. H att o asim dilini renmee
bile heves edebilir. yle ise, tercm eler kim
ler iin yaplr? Bunlar en aa d rt gruba
ayrlabilir.

B ata asln dilini hi bilmeyen okuyucu


gelir. Ya tecesss, dolaysiyle yahut da asln
dan b ir satrn bile okuyamayaca bir edebi
yata m erak sard iin okur. kincisi, asim
-dilini renm ekte olan rencidir. Tercme
m in yardm ile onun edebiyatn ksm en -
TERCM E SA N A TI
69

renm ek ister. ncs, dili eskiden bilen fa-


kat baka vazife ve m eguliyetler yznden
eski bilgisini bsbtn kaybetm i olan oku
yucudur. D rdncs ise, onu hl bilen bil
gindir.
Bu drt tip okuyucu, phesiz ki terc
meyi aka baka baka m aksatlarla k u lla n
m aktadrlar. B undan da u netice karlr:
m ademki farkl m aksatlar um um i olarak fark
l usuller ve farkl aletler yardm ile b aar
lr, o halde ayn tercm e hepsi iin ayn de
recede uygun deildir. Baka trl ifade etmek
lzm gelirse, okuyucu - tahlili mefhum u gs
terecektir ki her b ir tercm e eklinin kendi
fonksiyonu vardr. Hangi tip okuyucu iin ya
plm sa onun tarafndan kullanld tak d ir
de bu fonksiyonu tam olarak yerine getirm i
olur.

Bunu aklyalm. Yeni bir cilt tercmeyi


ellerine aldklar zam an bu drt tip okuyucu
nun dudaklarndan dklen szleri insan ko
laylkla tahayyl edebilir. Birincisi kendi ken
dine yle der: "Bu kitap ne hakknda a c a b a ? '
Niin bakalar bundan o k ad ar ok bahsedi
yor, yazar alka uyandracak b ir ey sylyor
m u? kincisi ise: "Bu tercm e yazarn konu
zerinde sylediklerini benim daha abuk an
lam am a yardm edecektir; daha abuk oku
m akla fikirlerini bir b t n olarak daha iyi.:
70 TERCM E SA N A TI

kavrayacam der. nc de "B ir zam anlar


pek de uzun b ir zam an nce deil - bu kitab
kendi bam a okuyabiliyordum . Tercme im
di bana hepsini h atrlatyor; ah, o g n ler;
der. D rdncs Bakalm , u kitab adam
caz nasl evirmi; ben onu ok severim. n
allah gzelliini berbat etm em itir. diye
sylenir.
Bu d rt eit okuyucuya bizim drt ayr
eit tercm em iz tabi ve tam olarak uygun
der.
Yabanc dil bilmeyen serbest tercm eden
m em nundur; nk m erakn tatm in eder ve
onu dnm e zahm etine katlanm adan kolay
ca okur. renci en fazla aslna sadk terc
m eden istifade eder. nk bu renm ekte
olduu dilin farkl cmle kurulularnn m a
nlarn anlam aya yardm eder, az allm
kelimelerin doru kullanln gsterir. n
c, tercm e kokan b ir tercmeyi tercih eder.
nk bu ona eski rencilik yllarn h atr
latr, uurunun altnda asl m etni okuyorm u
:gibi b ir intiba hasl olur. Aslnn m an ve s
lbunu bilen drdncs ise belki yer, yer
rastlad gzel evrilerden holanbilir, fakat
itira f etm elidir ki ok defa szleri ac tenkid-
le rd e n ibarettir.
B tn bu eit okuyuculara her yerde bol,
bol rastlanr. Ben gibi yirm i yl b ir umum i k-
TERCM E SA N A TI
7V

tuphanem n Ynetim K urulunda hizm et e tm i .


n kim se bilir ki o rta b ir okuyucu kendi
blgesinde bulunm ayan m efruz b ir ahstr ve
buyuk bir hreti olan herhangi b ir eserin k
tphane raflarna konan h er tercm esinin m ut
laka baz h ay ran lan bulunacaktr. Bundan
baka, birok okuyucular birden fazla terc
meyi okuyacaklardr. ki tercm e b ir terc--
m eden drt misli daha iyidir. Geni edebiyat,
alannda hepsi iin yer vardr. *
V

KLSKLERN TERCMES

"Yunan eserlerinin tercmelerini


okumak faydaszdr. Mtercimler
bize ancak onlarn mphem bir
karln verebilirler.
Virginia Woolf.

imdiye kadar tercm e konusu zerinde


btn yazdklarmz klsik dillerle ve onlar
okurken karlalan glklerle ilgilidir. Ba
zen tercm e kelimesinin Greke ve Ltinceyi
ngilizceye evirmek demek olduu sanlyor.
Bunun sebebi edebiyata atlacak olanlarn ei
tim inde bu dillerin nemidir. Fakat unu iyice
anlam aldr: tercm e yalnz b ir dil meselesi
sayld m ddete Ltince ve Grekeden ter
cmede karlalan hibir problem y oktur ki
herhangi bir dilden yaplan tercm elerde de
karlalm asn.

Fakat Grekeden tercm e yalnz bir dil


den bir dile evirme ii deildir, ondan fazla
bir itir. nk Greke dnyann stn edeb
dillerinden birid ir. Grekede dier hibir dilde
bulunmyan bir zellik vardr. Grekenin, bil
ginlerin grne gre, stnlnn srr ne-
TERC M E SA N A TI 73

dir? Byleyici b ir gzellii olduunu syle


mek dorudur, am a pek fazla b ir ey ifade
etmez, nk byleyici gzellik elle tutulur
gzle grlr b ir vasf deildir. M uhtevasn
dan ayr olarak okuyucular tarafndan takdir
edilen ve konusunun stne kan b ir dil g
zelliini ta rif etmek pek gtr. Virginia Woolf
bunu bizi kendisine en fazla balayan d il
olarak ifade ediyor, nk bu dil henkli, ta t
l, manl ve zldr.
Ahengi ksm en btn biribirine uymayan
seslerden kanm ann neticesidir. Alfabede sa
yca pek fazla olan sessiz harfler, konum ada
azalr ve hele b ir kelim enin sonunda bulun
mazlar. Sessiz harfle biten Greke kelim elerin
hem en hepsi v yahut p veyahut ile biterler.
Bir Greke cmleye bunun verdii hafiflik
%, z ve o gibi parlak sesli harflerin skk te
k err r ve sert, cansz ve o seslerinin azl
ile daha da arta r ve desteklenir.

Bir cm lenin veya b ir bendin ritm i he


m en hemen tamamiyle vokallerinin b iribiri
zerine tesir ve deim elerindendir ve Grek-
ede deime ifte seslerin (diphtong) okluu
ile tem in edilir. B unlar yalnz manya tesir
etm ekle kalmaz; ayn zam anda vurgularn id
detlerini deitirir ve herhangi b ir pasaj te
kil eden cm leler silsilesine eitli b ir mod-
lasyon verir.
74 TERCM E SA N A TI

B undan anlalr ki Greke kelimelerin,


ayr ayr ve kendi balarna, baka dillerin
kelim elerinde bulunm ayan, b ir m usikisi var
dr. Virginia Woolf misal olarak 0sc'X55,
0cs'v7O, v0o, "Sr/j'p ve EkTj'vv/yi veriyor.
Gereikten bu semenin Ltince veya Fransz-
cada, talyanca veya spanyolcada daha iyisi
ni yapm ak zordur. K senophonun m ehur On-
binlerin Ricatinde, yorgun askerler nihayet
K aradenizin sularm grnce koarak Tha-
lassa! Thalassa! diye bardlar. B unlar tari
h kelimeler oldu. 1908 de Profesr Davidin
adam lar A ntartikada Drygalski buz eddini
amaa urarken Ross Denizini grnce, yine
"T halassa! diye bardlar. Bu kelim enin ken
disi doyurucu, m anl ve coturucudur. Baka
durum larda insanlar La mer!" veya Die
See! diye barabilirlerdi, fakat bu heceler
okuyucularn zihinlerine nesiller boyunca a
klp kalabilir miydi? B unlar barm aya veya
barlsa bile kayde deer miydi?
Buna ramen, insanlar b ir dili ho sesler
karm ak iin kullanm azlar, fakat dncele
rine iitilir bir ifade verm ek iin kullanrlar.
Greke en kk im a ve en kuvvetli ifade in
celiklerini verebilecek k u d retted ir. Bunu ya
pabilir, nk onun b t n isim ve fiil ekim
leri baka hibir dilde bulunm ayan b ir tam -
lktadr. Sanki bu da yetm iyorm u gibi, ekle
TERCM E SA N A TI 75

rin ve edatlarn kullanl, renen iin ar


tc olm akla beraber, dile daha da byk bir
zarafet verir. te bu sebeptendir ki Greke
"'insan dilinin en asil ekli" veya insan d
ncesini ifade vastas olarak esiz" b ir dil
olarak vasflandrlm tr.
Nesillerden beri, bilginler Grek diline kar
hayranlk duydular. Bu hayranlklarn
rencilerine de duyurm ak istediler. Bu asrn
bana kadar her tahsil gren kim se norm al
olarak b ir az Greke bilirdi. Okuyucular Ra-
venshoedaki ksa b ir konumay h atrlarlar:
Ben b ir centilm en deilim; ben b ir ko
rucunun oluyum. Arabac Sen galiba Grek
e okuyabilirsin, deil m i?" dedi. Charles oku
yabildiini itiraf etmek zorunda kald. Araba
c Elbette, dedi, b tn orm an korucular
nn oullarna Greke renmeye zorluyorlar
ki orm anda ruhsatsz av avlyanlar onunla bi-
linmiyen b ir dilin argosu ile konuabilsinler!"
Bugn Greke bilm ek ancak zel b ir tah
sil grm enin neticesidir ve h er yl gittike
azalan b ir hnerdir. Greke bilm ediklerine
esef etmeksizin faydal ve h a tt nemli hayat
srebilen ngiliz vatandalarnn nisbetinde
bir oalma olmakla beraber, biroklar d a
vardr k i eski Grek edebiyat hakknda, b ir
p ara olsun, bilgi sahibi olm ay zlyorlar.
te bun lar iin tercm elerin deeri tak d ir edi
76 TERCM E SA N A TI

lemeyecek kad ar fazladr. B unlar Grek ruhuy


la tem asa gelmek iin en iyi vastalardr. Grek
ruhu dnyada hem en h er edebiyata tesir et
m itir.
Bu ilk dnceler bizi Higham ve Bourne
tarafndan "H elenletirenler ve "Modernle-
tirenler diye Greke m tercim lerin iki um u
m i ve kesin blme ayrlm asn anlamamza
yardm eder. Belki bunlar sadk veya serbest
diye vasflandrdm z eitlerin b ir ikinci b
lm veya zel b ir hali olabilirler ve phe
siz Higham ile Bourne yalnz Grek iirleri hak
knda yazyorlard. Fakat byle bile olsa yine
dikkati ekerler.
H elentiricinin gayesi, tercm esini ve oku
yucusunu, daim a m any olduu gibi harfi
h arfine m uhafaza ederek ve yaplabildii ka
d a r k arak teristik deyimleri de alarak, m m
kn olduu nisbette Greke aslna yaklatr
m aktr. M odernletirici ise aksi fikirdedir.
Grekenin ngilizce tam karln vermek is
ter. Bu belki onun benzeridir, am a Grekeden
ziyade ngilizcedir. Pek basit b ir misal bize
fark gsterecektir. ncildeki tohum ekici h i
kyesinden alm an bu cmlenin Grekesi (Luka
V , 8) u ekildedir: Kat stspoy s-sasv Tr;v
yTjv aya07;v.
ncilin Resmi evrisinde "And other fell on
good ground (Ve dieri iyi to p rak zerine^
TERC M E SA N A TI 77

dt) diye tercm e edilm itir. Bu "m odern


letirici b ir tercm edir. yi, sade ngilizcedir.
Bir "helenletirici ise cdya0r/v sfatndan son
ra y7jv ism inin k arak teristik ekilde geliini
verilmemi sayard. Luka, z~ tvjv aya0'7v y/7
yazmam, sfata biraz fazla bir kuvvet ver
mek iin "on ground w hich was good (iyi
olan topraa), yahut buna benzer b ir ey yaz
m t. Helenletirici b ir m tercim fark ifade
ye alrd. M uvaffak olup olmayaca ayr
b ir meseledir.
H er zaman olduu gibi, meselenin iki ta
rafn da destekleyenler oktur. Mesel, Ro-
b ert Browning, Agamemnon tercm esinin n
sznde "Eer b ir m tercim in hizmetine l
zum grseydim, dilimizi zorlamadan, her ne
pahasna olursa olsun, sadk b ir tercm e is
terdim ." Demekte ve bu fikrini u szleriyle
desteklem ektedir. "Bu kad ar m ehur b ir ese
rin her cmlesini m m kn olduu kad ar Grek-
eye yakn b ir ekilde evirmek iin yaplacak
kaba, saba teebbsleri bile ho grrdm .
Browning asim hretini k a ra r verm ekte mil
sayarken, Robert Bridges yazarn slbunun
tercm eyi okuyan iin nemi olduuna inan
yordu. Ona gre, okuyucuya M iltonu veya Ten-
nysonun veya Sw inburne h atrlatan b ir Ho
m eros tercm esi yapm ak yanltr. nk Ho
m erosun tercm esi yalnz H om eros'u h atrlat
m aldr.
78 TERC M E SA N A TI

Bu dn tarzlarnn ikisi de olduka


doru grnyor, fakat bunun aksi gr sa
vunanlarn dnleri de doru gibidir. On
lara gre ngilizceyi Grekenin veya herhangi
baka b ir dilin kalbna zorla sokmaa al
m ak iin hakl b ir sebep olamaz, nk Grek-
eye has deyim leri sezemiyeceklerdir. "We
know thee, who Thou art," (Biz senin kim ol
duunu biliyoruz) gibi cm leler, bu okuyucu
lara Greke cmle kuruluunu hatrlatm aya-
caktr, ancak garip grnecektir. Gerek Ed
w ard Fitzgerald, gerekse Samuel B utler ter
cm enin her ne pahasna olursa olsun, kolay
okunan cinsten olm asn isterler. B unlardan
ilki canl b ir sereyi doldurulm u b ir kartala
tercih ettiini syler. kincisi ise, gayet sade
olarak, ne kad ar iyi yaplrsa yaplsn kelime
kelim e tercm enin tercm e olmadn iddia
eder.

B u zt fikirler dier her hangi b ir yazar


dan d ah a ok H om erosun tercm esi hakknda
kuvvetle ifade edilm ilerdir. B unun byle ol
m as da tabii ve kanlmaz b ir olaydr. Bun
dan da anlalr ki m tercim lerden Homeros'-
un m ehur iirlerinin hem m na ve m uhteva
sn, hem de H om erosun slbunu vermeleri
beklenm ektedir.
ok g olm akla berab er bu ie girmee
hazr olanlar ve ngilizceyi H om erosun Grek-
TERCM E SA N A TI 79

esiyle boy ltrm ee alanlar hi eksik


olm am tr. B aarlarnn derecesi ne olursa
olsun bunlar daim a okuyucu bulm ulardr.
Dr. F. A. W right "H er nesil Homeros, Sapho
ve H o ratiu sun etrafndaki yna yeni cesed-
ler ilve edildiini gryor." diyor. Ona gre
bu airde yle bir sihir v ard r ki b tn
m tercim leri tehlikeli bir sahile ekiyor, ora
da lp kum lar zerine beyaz kem iklerini b
rakyorlar. "Bunda o kadar byk b ir hakikat
pay var ki Kings College m drnn "Ei
tim in gayesi H om erosu Grekeden okum ak
yetkisini kazandrm aktr. szne inanaca
geliyor.
Tercme rencisi Homeros problem leri
zerinde dnrken iyi b ir olayla karlar.
nk o M athew Arnoldun edeb denem eleri
arasnda m ehur "H om erosu Tercm e" adl
denem esini okum ak frsatn bulacaktr. Bu
denemeden III. Blmde bahsetm itik. Tam
bir helenist olan Londra niversitesi Ltince
Profesr F. W. Newmanin yapt b ir terc
me dolaysiyle yazlmt. Kendi sylediine
gre Newman "elinden geldii kad ar aslnn
her zelliini, ne kadar garip gelirse gelsin,
byk b ir dikkatle, m uhafaza etmee al
m t. O okuyucularna okuduklar tercm enin
bir taklid olduunu hibir zam an un u ttu rm ak
istem iyenlerden biriydi. Arnold bunun iddet
le aleyhindeydi. nk tercm ede sadkati o
80 TERCM E SA N A TI

k arakteristik ve m utad olmayan b ir mihenge


vurm ak ister. Ona gre sadk b ir tercme,
Greke bilen ve ayn zam anda iirden anlayan
bir kimseye aslnn duyurduu hisleri duyura-
bilm elidir. Bu yaplacaksa, m tercim Home-
ro sun balca d rt vasfn, yani, akclk, sz
lerindeki ve fikirlerindeki sadelik, aklk ve
dncelerindeki asillii tam am iyle benimsemi
olm aldr. Hi phe yok iki bunlar tavsiye et
mek baarm aktan daha kolaydr.
H om erosun m tercim in karsna kar
d baka b ir mesele vezin m eselesidir. Ho
m erosun hekzameteri, W righta gre, hafif
lik ve kuvvette b ir harikadr, halbuki ngiliz
hekzam etri b ir "hilkat garibesi saylabilir.
Bu ok sert b ir tenkiddir, nk bu vezinle
iyi iirler yazlmtr. Arnold da bu fikirde de
ildir. E pik iirin tercm esinde hekzameteri
hararetle destekler. Grlyor k i Odysseiada-
ki en sevdii pasajlardan biri Sekizinci K ita
bn sonudur. nk onu fikirlerini aydnlat
m ak iin birka defa m isal olarak kullanm
tr. Son satrlar kendisi nesir olarak yle
eviriyor.
There were kindled a thousand fires in the
plain; and by each one there sat fifty men in
the light of the blazing fire. And ten horses,
munching white barley andry, ond standing
by the chariots, waited for the bright - throned
morning.
TERCM E SA N A TI 8F

(Ovada binlercs ate yaklmt; herbiri-


nin banda, alev alev yanan atein nda,
elli kii oturuyordu. A tlar azlarnda beyaz,
arpa ve avdar ineyerek arabalarn yannda
ayakta duruyorlar, p arlak tahtl sabah bek
liyorlard.)
Bunu yahut Greke aslm Alexander Pope-
un tercmesiyle mukayese etm ek hem entere
san, hem reticidir:
A thousand piles the dusky hortos gild,
And shoot a shady lustre o er the field.
Full fifty guards each flaming pile atten d
W hose um bered arm s, by fits thick
flashes send;
Loud neigh the coursers oer their heaps
of corn,
And ardent w arriors w ait the rising
morn.
Y ukardaki satrlar Popeun m sralar hak
knda sylenilen Onlara H om eros diyemem
szn hakl karm aa kfidir. Lord Tenny-
sonun tercm esi ise yledir:
So m any a fire between the ships an d
stream
Of X anthus blazed before the towers of
Troy,
A thousand on the plain; and close by
each
TERCM E SA N A TI

Sat fifty in blaze of burning fire;


And eating hoary grain and pulse the
steeds
Fixt by their cars, w aited the golden
dawn.
M athew Arnold Ingiliz hekzam eterine olan
iinancini u ekilde isbat ediyor:
In the plain there w ere kindled a thou
sand fires; by each one
There sat fifty men in the ruddy light
of the fire;
By their chariots stood the steeds, and
cham ped th e w hite barley
While their m asters sat by the fire and
w aited fo r th e m orning.
H om eros tercm esine nisbetle, G rek ti
y a tro eserlerinin tercm esine b u rad a fazla yer
verm ek lzm deildir. M odernletirm e ilkesi
n in hi tartm asz kabul edilecei b ir yer v ar
sa, o d a Grek piyeslerinin evrilmesindedir.
Sebebini uzun uzadya aratrm aya lzum yok
tu r. Grek dram , baz nadir p asajlar m stes
n a, hibir zam an H om erosun eritii stn
mkem m ellie eriem em itir. E sef edilecek fa
kat phesiz doru olan b ir olaydr ki Grek
olm ayan b ir kimse b ir Grek piyesinin m etne
ok sadk b ir tercm esini okurken hi gln-
m esi gerekmiyen yerde kahkahalarla glebilir.
TERC M E SA N A TI 8J

Bir m tercim Oidipus veya K urbaalar' e


virm e iini byle alay ve elence olm ak iin
zerine almaz. Herkese kabul edilebilecek b ir
m odernletirm e ile bundan kanabilir ve sa
dk b ir m tercim kalabilir. Gerek Yunanca
nesrin, gerek Ltince nesrin esas ve tip ik ta
raf hitabetin onlarn gelimesi zerindeki te
siridir. Gen A tm allar halk arasnda ve to p
lantlarda konum ak hner ve yetkisini kazan
m aya urayorlard. Yksek sesle konum ak
her tahsil ve terbiye grm insann b aara
bilm esi gereken b ir sanat olm utu. R om allar
da ayn ideallere bal idiler. imdi Ltin di
line geelim.
lm in beii olarak A tinann hreti yava,
yava snerken Romannki parlam aya bal
yor, geni b ir sahadan bilginler Rom ada top
lanyorlard. Sulla Atinadan dnerken yann
da b ir Grek ktphanesi getirdi. Romal
renciler Greke okuyup yazmay rendiler.
Sezar'n plnlarn yapt ve neticede Augus-
tu s'u n kurduu byk ktphanede balca,
iki blm vard; Ltince ve Greke.

Sonunda Atinada olduu gibi Rom ada d a


hitabet geliti. H itabete en uygun sl p vasf
lar arand ve b u n lar elegantia, com positio
ve diginitas olarak belirtildi. B unlardan birin
cisi kelim elerin doru seilmesinden doan
ifade akln gsteriyor, kincisi seilen ke-
B4 TER C M E SA N A TI

lim elerin en iyi ekilde tertibini gerektiriyor


du. ncs ise dnce ve duygu dorulu
u ile ilgili idi. H itabete kar duyulan bu hay
ranlk ieron ve Sezar'n kulland dilin ni
ha karakterinin tekm lnde dier herhangi
b ir m ilden daha byk b ir tesir yapt. Ltin
ce Grekeden farkl idi, birok bakm lardan
ondan aa olduu da inkr edilemez. Gra
m erinde sadelik, tek heceli kelimelerin nisbe-
ten az oluu, m ahdut vokalleri, vurgu yekne
sakl ile Grekenin ahengini verem iyor ve
onun inceliini gsterem iyordu, Grekenin
tipik vasf olan bileik kelim eler onda yoktu;
kelim eler daha kat ve serttirler. Bu vasflar
ona birok ekillerde kendini gsteren b ir kuv
vet verdi. Grekeyi gklere karanlar, Ltince
iin de onun baka hibir dilde kolayca bulu-
nam yacak bir sarihlik ve kudret gsterdiini
sylediler. "Latince ne sylemek istediini tam
olarak bilen ve onu glerinin yettii kadar
kuvvetle syleyen insanlarn dilidir." Byle b ir
vasf herhangi b ir dilde elbette hayran oluna
cak b ir eydir ve b u Ltinceye asrlarca yaa
m a gcn verm itir.
En yksek vasfl Greke yalnz ksa bir
m ddet yazld. Demosten'in dili E pikr'n ve
Polybios'un dilinden o k ad ar uzaklam tr ki
gerileme ve bozulma alm etleri inkr edilemi-
yecek derecede aikrdr. Ltince ayn bozul
m aya hi uram ad fakat gelimesine devam
T E R C M E SA N A TI

la Lvus'un zengin nesrinde C atullusun iirin


den Ovidius, H oratius ve Virgilin iirlerinin
m kemmelliine eriti. Ltincenin p ratik de
eri o k ad ar bykt ki edebi b ir dil o larak
O rta alara k ad ar kullanlm akta devam etti.
K endinden istenen her eyi karlyabilen b ir
dildi. Mesel, byle b ir eyi ksa ve doru ola
ra k ifade edebilen b ir dil hukuk iin idealdi.
Son devirlere kadar biyoloji bilginleri bitki ve
hayvanlar zerine, doru ve zl olm as iin,
m ahedelerini Ltince yazarlard. ok cephe
li bir dil oluunun delili b t n dnyada dua
dili olarak kullanldr. Papaz J. O. Hannay
kendi hal tercm esinde piskoposlarn zel ve
silelerle hazrladklar dualarn bayalndan
ikyet ediyor ve Ltinceden baka b ir dille
dua yazlamaz" diyor. Piskoposlarn, eer
unutm adlarsa, d u alar ilkin Ltince yazp son
ra onlar tercm e ettirm elerini istiyor. H an
nay'in Y aratana hitap iin uygun bulduu dili
vmesi pek yersiz grnm yor Aadaki du
ay okuyanlar, Ltinceyi pek az bilseler bile,
Ltin nesrinin mahiyeti hakknda baz eyler
renebilirler. ngilizceye evrisinin alk ol
duumuz kelimeleri ayn yksek seviyeye eri
irler. Rahip H annay'in tezi de budur.
Tenebras nostras illumina, qua-
esumus, o Domine et nos per immen-
sam misericordiom tuam ab omni-
6 TE R C M E SANATI

bus hujusce noctis insids atque pe-


riaulis immunes praesta, propter car
tatem filii tui unigeniti, Jesu Christi,
Servatoris nostri.
phesiz ki b t n Ltin nesri byle deil
d ir. ngilizce karl da ayn eit olamaz.
Sezarn yazlarnn oumuzun tand terc
m eleri ile Ksenorhonun tercm esi arasn
daki muvazilik pek aikrdr. kisi de ak
siyon adamiyle edip hviyetini ahslarn
da m ezcetm iler ve alelade yurttalarndan
ok fazla eyler yapm lar ve yaptklarn
alelde vatandalarna anlatabilm ilerdir. Bun
dan baka ikisi de konularn seme iin
de pek talihli olm ulardr. Anabasis yahut
Onbin Kiinin Ricati ve De Bello Gallico veya
Gallia Sava, ikisinin mizacna uygun mesele
lerle ilgiliydi. B tn bu olaylarn b ir neticesi
olarak kelim elerinin ruhunu baka b ir dilin
kelimelerine nakletm ek her zam an olduun
dan daha az
Bir m isal arark en Romallar Britanyaya
ilk ayak bastklar zaman cesaretiyle onlar zor
b ir durum dan k u rtaran Onuncu Lejyonun isim
siz bayraktarm vmek iin Sezarn yazd u
satrlar alalm:
Atque nostris militibus cunctan-
tibus, maxime propter altitudinem
maris, qui decimae legionis raquilam
ferebat, coniestatus deos, ut ea res
TE R C M E SA N A TI 87

legioni feliciter eveniret Desilitie'r


inquit milites, nii vultis aquilam
hostibus prodere: ego certe meum rei
publicae atque imperatori officium
praestitero, Hos cum voce magna dix-
isse t, se ex navi proiecit atque in hos
tes aquilam ferre coepit. Tum nostr
cohortati inter se, ne tantum dedecus
admitteretur, universi ex navi desilu-
erunt.
'Askerlerimiz, bilhassa denizin fazla derin
liinden dolay, hal tereddt ederlerken.
Onuncu Lejyonun sancaktar, hareketinin lej
yona uur getirm esi iin tan rlara dua ettik
ten sonra: "Askerler!" diye bard. "Bayra
nzn dm an eline dmesini istem iyorsanz,
atlayn! Hi olmazsa ben vatanm a, kom uta
nm a kar vazifemi yapm olacam !" Bunu
yksek sesle syledikten sonra gem iden atlad.
Bayra dm ana do ru gtrm ee balad. 0
zam an askerlerim iz byle byk bir erefsiz
lie uram am ak iin birbirini teci ederek hep
birden denize atladlar.'

Ltinceden tercm enin kolay olduu sa-


nlm am as iin bu blm Ltin iir tercm e
siyle bitirm ek iyi olur. Y ukarda adlar geen
Ltin airi, Ovidius, Vergilius ve H oratius-
d an sonuncusuna X. Blmde byk b ir yer
verilm itir. sebepten dolay Ovidius un ye
T E R C M E SA N A TI

rine Vergilius'u seiyoruz. lkin o, Tennyson'-


um dedii gibi :

nsan dudaklarnn ekil verdii


E n asil vezni kullanan'

airdir ve yalnz bu ona rchan hakk vermee


kfidir. Sonra iirini ngiliz okuyucularn o
u b ilir Hele Aeneis herhangi b ir iirinden
fazla tannm tr. nc olarak, daha pek az
b ir zam an nce, Aeneis'n hikyesi C. Day-Le
wis tarafndan evrilmi ve radyoda yaymlan
m tr.

D estann bu en son tercm esinde, m ter


cim iirin ihtiva ettii ve VI. Blmde ortaya
atlan bt n problem lerle karlam tr. Day-
Lewis bunlar gpta edilecek b ir em niyetle z
mee m uvaffak olm utur. H akikatte o unu
sylem ektedir: Kabul edelim ki V irjilin ne
dem ek istediini anlam ak pek zor deildir,
fakat onun syleyi tarzn tercm ede tam ola
rak vermek hem en hem en im knszdr Bu
im knszlktan kamay ve Aeneis'in hikyesi
ni, tabii anlat vastas olan nesirle vermeyi
epik iir iin deersiz sayar ve doru bulmaz.
nszn "M tercim mellifin tarz ve ruhunu
yakalayacaksa, ikisi arasnda b ir nevi ru h ya
knl olm aldr diyerek bitirir. Bu yaknl
pek yerinde olarak m tercim in tlsm ' olarak
^vasflandrr. F akat bu tlsm n nasl buluna-
T E R C M E SANATI 89

ca hakknda b ir fik ir vermez, yalnz b ir talih


eseri olarak bulunabileceini syler.

B urada en yksek seviyede tercm e iin


yeni b ir kavram ortaya atlm tr. Asln diline
vukufa, ana dili yazm a kabiliyetine, konuyu
hkim iyete ilveten m ellif ile m tercim a ra
snda b ir ruh yaknlk ve akrabalk aranacak
tr. B u gerekten cazib b ir faraziyedir ve da
ha uzun b ir tetkike deer. B undan u anla
lr k i belirli b ir eser iin m tercim gerekten
Bay X, Bay Yden daha uygun olabilir, nk
o n u edeb kabiliyetinden veya bilgisinden do
lay deil, esas itibariyle ahsiyetinden dolay
sememiz gerekir.
Okuyucu bu prensiplerin, Laocoon'un va
tan d alar T roia'llar ta h ta atn m uhtem el teh
likelerine kar uyaran sahneye tatbikinden
holanabilirler. H atrlanaca zere Laocoon
jiokaleden:
magna ccnitante caterva
girt with a throng of Iliums sons
(Conington)
hundreds straggling behind him
(Day - Lewis)
Yzlerce kii ardndan koarak ve yle
bararak gelmiti:
90 T E R C M E SA N A TI

et procul; o miseri, quae tanta insania,


cives ?
creditis avectis hostes? aut illa
putatis
dona carere dolis Danaum? sc notus
Ulites?
aut hoc inclusi ligno oscultantur
Achivi,
aut haec in nostros fabricata est
machina muros
inspertura domos venturaque de
super urbi;
aut aliquis latet error; equo ne
credite, Teucri,
quidquid id est, tineo Danaos et dona
ferentes.
Kelime kelimesine tercm esi aa yuka
r yledir :
Uzaktan zavall y u rttalarm , diye ba
ryordu, ldrdnz m siz? D m anlann git
tiini m i sanyorsunuz? Yunanllarn b ir he
diyesi hilesiz olabilir mi? Ulysses'i b u kadar
m tanyorsunuz? Ya Y unanllar b u tah ta e
yin iine kapanm , gizleniyorlar, yahut bu
m akine surlarm za kar, evlerimizi gzetle
mek ve ehre yukardan girm ek iin, yaplm
tr. B urada m utlaka gizli b ir oyun var; ata
inanmayn, Troiallar, h er ne olursa olsun, ben
Y unanllardan ve hediyelerinden korkarm
T E R C M E SA N A TI 91

Coningtonn (1861) m anzum evresi y-


edir :
W retched countrym en,' he cries,
W hat m onstous m adness blinds your
eyes?
Think you your enemies removed?
Come presents w ithout wrong
From Danaans? have you thus approved
Ulysses known so long?
Perchance-who knows? - the bulk we see
Conceals a Grecian enemy,
Or tis a pile to o' erlook the tow n,
And p o u r from high invaders down,
Or fraud lunks somewhere to destroy:
M istrust, m istrust it, m en of Troy!
W hateer it be, a Greek I fear,
Though presents in his hand he bear."
nc olarak, C. Day - Lewis yle e
viriyor :
Citizens, are you all stark m ad?
Do you really believe our foes are gone?
Dou you imagine
Any Greek gift is guileless? Is th at your
idea of Ulysses?
This thing of wood conceals Greek
soldiers, or else it is
A m echanism designed against our
walls - to pry into
92 TE R C M E SA N A TI

Our houses and to b ear down on th e


city; sure, some tric k
Is there. No you m u st never feel safe
w ith the horse, Trojans,
W hatveer it is, I d istru st the Greks, even
w hen they are generous'
Aeneisden bu ksa pasaj yalnz Ltin nes
rinin tercm esi ile Ltin iirinin tercm esini
m ukayese etm ek iin deil, ayn zam anda ay
n m etni ayr ayr m tercim lerin nasl evir
diklerini gsterm ek iin verilm itir. Ayn ola
yn baka b ir cephesi h er hangi b ir kitab e
virmee ve ona ok zaman ve dnce ver
mee srkleyen sebeptir. Grek tiyatrosu hak
knda ok az yazdm, tarihi H orodotes ve
Thukhydides hakknda ise b ir ey yazmadm.
Grek piyeslerini tercm ede gsterdii deha
dolaysiyle profesr Gilbert M urray'i te b rik
etm eden bu blm kapam ak hakszlk olur.
Ayn ekilde Odysseia, ve Ilia sn m ensur ev
rilerinde Profesr S. H. B utcher ile Dr. And
rew Langm hi phe gtrm eyen zaferlerini
h atrlatm ak yerinde olur. F akat Ltince ve
Greke klsiklerin m tercim leri o kadar ok
tu r ki, byle kk b ir kitapta, hepsinin de
erini taktire kalkm ak abestir. Onlarn sa
ysz okuyucularnn m innetini kaydetmek, bi
zim okum am z ve zevk almamz iin em ek ek
memi olsaydlar n eler kaybedeceimizi durup
dnm ek daha akllca b ir hareket olur.
VI
R TERCMES

"Her tercme bana sadece zlmez


bir meseleyi zmeye teebbs gibi
grnyor.
Humboldt

iir tercm esi ve onunla birlikte nazm


eklinin tercm esi, ilgili olduum uz sanatn
ayr, bamsz ve son derece nemli b ir bl
m tekil eder. Tercm enin, pek ok uzm anla
rn zerinde anlam aya vardklar tek taraf
budur. Byle olm akla beraber, onlar ancak u
noktada ayn fikirdedirler : iirin tam m na-
siyle tercm esi im knszdr, am a bu im kn
szl yenm ek iin en iyi usullerin ne olduu ve
yenm ee teebbs edenlerin alm alarn ten-
kid ve deerlendirm e hususunda ayr ayr fi
k irlere sahiptirler. lkin u im knszlk mese
lesini ele alalm .
iir nedir? iir kelim eleri duygularmz
d a b ir illzyon, b ir hayal uyandracak ekilde
kullanm ak sanatdr. Ayn zam anda, iir h a
trlanabilir szdr. Kolayca tannabilen fa
k a t iradeyle hasl edilmeyen baz zellikler va-
94 T E R C M E SA N A TI

stasyla hayal u yandrr ve hatrlan ab ilirlik


kazanr. iirde ritim , veznin ritm i vardr; he
yecan, duyguya dayanan heyecan vardr. Git
tike artan mecazlar, istiareler ve b ir dereceye
k ad ar allm kelime dizisine uymazlk v ar
dr. Bir airden bakasnn sezemeyecei bir-
eyin veya durum un zelliklerini hayal etm e ve
grme kudreti vardr.
B tn b u n lar dorudur, am a okuyucu
nun gzne ayn derecede doru olarak arpan
b ir ey de bunlarn hi birinin herhangi b ir di
lin imtiyaz olm amasdr. Heyecan, ritim ve
sezgiyle yazm ak k u d reti h er soydan insann
daim a sahip olduu b ir eydir. B ir Ingiliz b ir
Alman, b ir Grek ayn ilham karsnda ayn e
kilde bu k u d reti gsteremez mi? Grne g
re cevap m enfidir.
Bu bizi tercm enin szde imknszl ile
kar karya getirir. Bu im knszlk hakknda
Anatole France'n unlar sylemi olduu ri
vayet e d ilir: Tam am, dostum , b u gerein
kabul san atta baarya lzum lu b ir balan
gtr. Bu oxm oron (aksi tabirle anlatm a) b i
ze u suali sordurur: "yle ise u kolayca
syleniveren 'm kem m el tercm e im knszdr'
sznden ne kasdediliyor? Bundan kasdedi-
len m na ancak u olabilir : tercm e yaparken
m tercim in okuyucuya verm ek istedii b ir ey
kaybolur ve b u kaybedilen ey tercm enin te
orik m kem m elliini bozar.
T E R C M E SA N A TI 95

phesiz bu nceden aslnda kaybolduu


sezilebilecek b ir eyin m evcud olduunu far-
zetm ek dem ektir. Byle b ir ey de olmayabilir:

Baa, baa, mouton noir


Avez-vous de la laine?'
Oui, monsieur, oui monsieur,
Trois poches pleines.
Une pour le matre et
Une pour la demoiselle
Et une pour le petit garon
Qui vit dans ntre ruelle/
Bu satrlar ben yarm asr nce ezberle
m itim . Aslnda bilgi, incelik, h a tt m na bile
olm ad iin im di m kem m el b ir tercm e r
nei olarak bana faydal oluyorlar.

Belki bu rnek biraz glntr, am a u


fikri iyice b elirtir : tercm ede kayp, ancak
asim kelim elerinde aik r m nasndan fazla
b ir ey olduu zam an olur. Bu fazla ey m na
ile ses arasndaki ahenk veya ince b ir seci, ti
pik b ir istiare, b ir yansm a veya dier b ir me
caz olabilir. B unlar olm ad zam an b ir iirde
kasd b ir sadelik bulunabilir ki herhangi b ir
ssten daha m essir olabilir ve tercm e ya
pld zam an hibir tesir kaybetm eden ifade
edilebilir.
96 T E R C M E SAKATI

A little sleep, a little slumber,


A little folding of tle hands to sleep;
So shall thy poverty cone as a rohber
And thy want as an armed man,
Yahut :
Un peu de sommeil, un peu dssou
pissement
Un peu croiser les mains pour dormir;
Et la pauvret te surprendra comme
un voleur
Et la disette, comme un homme en
armes.
(Proverbes vi, 10)
Bu tercm elerin hibiri b asit aslnn ifade
edebildii m anadan hibir ey kaybetm em itir.
kisinin kalitesi hakknda hibir phe olamaz.
Mamafih, b tn iirler byle basit deildir
ler. iiri nesirden ayrd eden gelime ve ihtilt-
la n n tercm e edilmez vasflar olduunu anla
m ak iin byk b ir zek lzm deildir. iir
yazarken air kelim elerini nesir yazarken det
ve lzum olduundan ok daha fazla seslerine
dikkat ederek seer ve tercm e ederken sesler
ok defa pek fazla deiir. Horse and hound
ile le cheval et le chien yahut equus et canis ve
ya at ve kpek ayn sesi vermezler. H ibir kuv
vet ve sistem yoktur ki b ir dildeki kelime
ye dier b ir dilde ayn sesleri verebilsin. Virjil:
TE R C M E SA N A TI 97"

Quadrupedante patrem sonitu quatit un;;


gula campum kelim elerini yazarken ritm inden,
ve drt nala koan b ir atn ayak seslerini a n
dran vurgularndan dolay o zam andan beri
m ehur olan b ir m sra yazyordu, fak at hibir
m tercim bunu m uhafaza ve taklid edemez..
Ltince bilmeyen okuyucu iin yaplacak b
t n ey h er kelim enin ayr ayr m anasn izah;
etm ek, onun VII. Blmde sorulacak suallerin
birincisine, Cyan, ne sylyor? sualine) cevap'
vermesine yardm etm ek; iirin m usikisinin ya
va yava zihnine tek rard an gelen b ir alkan
lkla, nfuz etm esine msade etm ektir.
Eer bu kelime, kelim e tercm e bir satr
iin yaplabilirse, phesiz birden fazlas iin'
de yaplabilir. Netice kat zerine dklnce,.,
iirin nesre evriliinden baka b ir ey deildir.
Bu da bizi IV Blm de listesini yaptm z k
larn son ikisine g e tir ir :
11 Nazm nesir olarak evrilmelidir.
12 - Nazm, nazm olarak evrilm elidir..
Bu birbirine zd fikirler zerinde b ira z ;
dnelim.
Profesr Postgrate, "Tercm eler ve M ter
cim ler adl kitabnn en nemli bendlerinden
birinde ana prensip olarak nesrin nesirle, naz
mn nazmla evrilmesi gerektiini sylyor.
Hi kim senin ilk ifadenin doruluundan p -
T E R C M E SA N A TI

he etm ediini, fakat pdk ok kim selerin kincisi


hakknda tartm aya hazr olduunu ilve edi
yor. Mesel M athew Arnold m ensur b ir iir ter
cm esinin son derece airane olabilecei kana-
.atini ifade ederken Cariyle, Leigh H unt ve
M/atley ise veznin estetik tesiri olm adan tam
iir olamayaca fik rin i ileri sryorlar. Lord
W oodhouselee lirik iiri m en su r olarak evir
m enin en sam a ilerden b iri olduu ve b ir
iirin ancak bir air tarafndan evrilmesi ge
rektiini sylyor. H albuki Hilaire Belloc ke
sin olarak nazm hem en daim a nesir olarak
evrilirse daha iyi o lu r. dem ektedir.

P ostgatein su gtrm eyen m antkim (nes


.ri nesirle, nazm nazmla evirmeli) unutm aya
ra k ilkin m anzum tercm e lehine m evcut se
bepleri incelersek iyi ederiz. Bu sebepler veya
rfikirler Sir John D enham 'm Aeneisin ikinci ki
tabna yazd ok iktibas edilen sznde zet
lenm itir : yalnz dili dile evirmek, deil,
iiri iire evirm ektir. iirin ru h u yle b ir ince
ru h tu r ki b ir dilden dierine aktarrken hemen
uar. N akilde yeni b ir ru h ktlmazsa, ortada
caput mortuum'dan baka b ir ey kalmaz." Bu
toptan hkm e onu gtren safhalar kefet
meye almalyz.
Birincisi phesiz m anzum tercm enin
.asln ekline daha ok benzemesidir. Manzum
tercme hi olmazsa mecaz ve kinaye gibi sz
TER C M E SANATI 99 1

sanatlarn gsterm ek ve aslda bulunan ve b ir


takm m tercim lerin muhafaza etm ek istedii
eitli kelim e srasn kabul etm ek frsatn
verir. Umumi olarak nazm n heyecan uyandr
m a bakm ndan kudreti nesrin kudretinden b
yktr. Bu sebeple bir iirin m ensur b ir terc
mesini istem ek m tercim in nne b ir engel
karm ak, daha ie balam adan nce yapaca te
sirin b ir ksm n feda etm esini istem ektir. Aa
daki misal basit olm akla beraber, bu szle
rin doruluunu isbat eder. Catullus'un u iiri:

O di et amo, quare id faciam fortasse


requiris,
nescio, sed fieri sentio et excrucior.
nesir olarak yle evrilebilir : N efret ediyo
rum ve seviyorum. Niin bunu yapyorum , belki
sorarsn. Bilmiyorum, fakat byle olduunu
hissediyorum ve ztrap ekiyorum ." Bu mz
mzca ikyeti aslndaki keskin ac ile ve Bayan
K rausenin tercm esiyle m ukayese e d in iz :
I hate yet love. You ask how this can
be,
Ionly knom it's truth and agony.
Bu m ukayese aka gsteriyor ki m an
zum tercm e aslnn m ans ile birlikte uslb-
ve tarza yakn ve onu andran b ir ey verm ekte
dir.
aoo T E R C M E SA N A TI

Archer ve Leonard gibi tecrbeli m tercim


ler bize manzum tercm eden m ensur terc
m eden daha doru, daha shhatli olabildikle
rini sylyorlar. Bu sebeple "nazm n nazm
olarak tercm esi prensibi su gtrmez ekil
de tesbit edilmi gibi grnyor.
Eer bu byle ise ve nazm, nazm n en uy-
,gun vastas ise m ensur tercm elerin niin ya
pldm aratrm ak yerinde olur. Niin baz
serilerde bunun b ir misali m ehur ve ok l-
.zumlu Loeb serisidir yaymlanm m ensur
tercm eler manzum tercm elerden daha fazla-
dr. Bunun b ir cevab birka satrlk Yunanca,
Ltince veya Franszca b ir iiri ngilizceye man-
:zum olarak evirmeyi deneyen b ir m tercim ta
rafndan hem en bulunur. Onun yapaca ilk i,
belki ne syliyeceini bilm ek iin iiri nesre e
virmek, sonra da nesri nazma dkm ek olacak
tr. Fakat, nazm, daha dorusu tatm in edici na
zm, norm al olarak dudaklara gelivermez veya
kendiliinden kalem den akmaz. M tercim en
iyi kelim eleri bulm ak, en iyi neticeyi elde etmek
iin dnce ve zam an harcam ak zorundadr.
Manzum b ir tercm enin m ensur b ir tecmeden
daha fazla emek ve m aharet istediini amel ola
rak ispat etm ek m m kndr. Ne k ad ar fazla di
ye sorulacak olursa, u cevaplar verilebilir. l
kin, m uhtelif insanlarn m eharetleri mukayese
edilemez. kinci olarak, S ir George Young ken
d i Sophokles tercm esi hakknda unlar yaz
T E R C M E SA N A TI o r .

m tr : K rk sene nce zevk iin ona balam


tm ve ztrap iinde baarabildim .

B undan baka, yukarda ifade edilen fikre


zd olm akla beraber, um um i olarak kabul edilir
ki m ensur tercm e asim cmle tertip ve k u ru
lularna daha yaklaabilir. En ok istenen de:
bu m udur?
Bu gibi pheler ve fikir ayrlklar ancak..
II. Blmde bahsettiim iz ve okuyucuyu tahlil,
dediimiz usul ile giderilebilir. Bugn ta rtt
mz konu iir tercm esidir; bundan dolay ilk
sorulacak sual udur; iir niin okunur? Bu so
ru nun cevabm her okuyucu ancak kendisi ve
rebilir. Ben bir lirik iiri, verdii heyecan iin
ve byle b ir tesir y aratan norm al nesrin tam .
zdd olduu iin okuyabilirim. Zam annda oku
nan ksa b ir iir bazan b ir yolculukta b ir din
lenme tesiri, bazan da benzerine inesi tesiri
yapabilir. Kaybolmu Cenneti okuyorsam, Mil-
ton'un Ptolem aios'un tekvin zerine fikirlerini,
renm ek istediim iin deildir. Eer M ilton
benim bunu yapmam isteseydi. Dr. H. Jeffrays
gibi. Tekvin zerine b ir b ro r yazar, b ir destan
yazmazd. Y ahut ben H oratius'un Integer vitae
scelerusque purus diye balayan o d u n u okuya
bilirim . Bunu eski Italyada kaak k u rtlarn ha
reketleriyle ilgilendiim iin okumam, H oratius
da benden bunu beklem em itir. Destan Mil--
ton'un iirinin ihtiam ndan heyecan d u y d u -
102 TE R C M E SA N A TI

.um iin okurum ; o d u ise son iki m sram n e


siz m usikisinden zevk aldm iin okurum :

dulce ridentem Lalagen amabo,


dulce loquentem.
Ksaca iir okum aktan m aksat, iirin verdi-
i hazdr.

F akat daha az talihli olan baka okuyucu


lar, uzun veya ksa, b ir iiri eitimsel gayelerle
okum ak zorundadrlar. Bu safha um um i olarak
byk iir, kk iir, b erb at iir, onlar iin hep
birdir. Kendileri air olan veya olmaya heves
eden bakalar da vardr k i bu n lar airin ru h u
n u anlam ak ve srlarn kefetm ek iin okurlar.

Bu tahlil seim iini kolaylatrr. iirin


ihtiam n ve kelim elerin m usikisini duym ak
isteyen okuyucu m ensur b ir tercm e ile hibir
zaman yetinmez. H albuki renci baka b ir
ey istemez iirin nesre evrilmesini tavsiye
eden yazarlar tercm enin zel b ir devini, ya
ni m sralarm nasl evrildiini gstermeyi d
ndkleri iin byle yaparlar. Okuyucu bunu
rendii zaman, asln kelimeleri onu tatm in
eder.

F akat baz kim selerin, b ir dili renm ekte


yardm olur veya olmaz gibi dncelerle ilgile
ri yoktur. Asln okum aya hibir zam an teeb
bs etmeyeceklerse, onun yerini tutacak b ir ey
T E R C M E SA N A TI 103

isterler. Bunun zerine, daim a cm ert olan m


tercim onlar tatm in edecek b ir eviri vermeye
alr.

Daha balangta hayal b ir soru ile kar


lar ve ona cevap vermek zorunda kalr. Ingi
liz iiri, Fransz ve Alman iiri gibi, kafiyelidir..
Latin ve Grek iiri kafiyeli deildir. Bunun ne
ticesi Franszca veya Almanca b ir iiri evirir
ken m tercim kafiyeli b ir evri yapm aa a
lacaktr :

Die Luft ist khl und es dunkelt


Und ruhig fliesst der Rhein,
Die Gipfel des Berges funkelt
In Abendsonnenschein
u ekli alr :
Chilly the air and darkling,
Soft the Rhine flows,
The peak of the mountain, sparkling;
In sunset, glows.
Bu ayn zam anda norm al olarak, ngilizce
de yaplan b ir eydir ve asla daha yakn b ir ev
ri verir, fakat b ir Grek veya Ltin iirini evi
rirken kafiyeli b ir tercm e asl gibi olmaz.
Yalnz u anlam da olabilir ki belki ngiliz oku
yucular arasnda vurgu ve ritm e bal kafiye
siz asln okuyucular arasnda uyandrd ay
n duyguyu uyandrr.
-104 T E R C M E SA N A TI

Kafiye lehine ileri srlen yukardaki se


bepler oaltlabilir. lkte, klsik tiyatro eser
lerinde hem diyalog, hem koro v ardr. Koro
nun sylediklerini diyalogtan ayrdetm ek iin,
-onu m utlaka kafiyeli yapmak lzmdr. Diya
log da kafiyeli olursa, b u ayrd etme ii o ka
dar kolay yaplamaz. Sonra, diyalog ve koroda
kullanlan farkl vezinler kafiyenin ilvesiyle
daha iyi b ir ekilde b elirtilir ve kafiye baka
her eyden d ah a fazla asl iirin beyitler veya
ktalar halinde tertibini gsterebilir.
Btn b u n lar nazar sebeplerdir. Btn
dillerde bitm ez tkenmez sayda kelim eler ol
sa ve kelimelerin byk b ir ksm nn tam kar
lklar bulunsa ve kendileri istenilen m an
ya ekilebilse bu sebepler gerekten kuvvetli
olabilirlerdi. Fakat byle birbirine tam eit iki
dil yoktur. Amel tercbe karsnda btn na
zar sebepler suya der. nk tecrbe bize
gsterir k i kafiye b ir Allahn belsdr. Bu ne
den byledir?

Kafiye yazarn om uzlarna bir yk ykler.


Bu ykn arl en fazla tercm e sanatnn
esasl vasf olan kelime seme iinde duyulur.
Kafiyeli b ir tek lirik iir tercm esi yoktur ki
bunun b ir delilini gsterm esin. Onda ya esas
m ellifin yazd bir ey evrilmemitir, yahut
yazmad b ir ksm ilve edilm itir. 1955 Hazi
rannda Times gazetesinde Tercm e Lirikler"
T E R C M E SA N A TI 105

konusunda yazan Oliver E w ards bunun tam a


m yla m odern b ir m isalini verm itir "H en Be-
nillion" adl b ir Welsh iirini evirirken
Karga sahilde hl yem ara r
m sran yazm tr. Eseri zerinde konuurken
karga hakknda "biraz serbest hareket" ettiini
itirf etm itir. Aslnda karga yuvasn yapyor
d u ve ngilizcede ona b ir kafiye bulam am t.
ite, ksaca, tercm ede kafiye problem i.
K usurlar ve m ahzurlar o kadar ok ve o ka
d a r sktr ki tercm e konusunda yaz yazan
m ellifler bunlar tab ii karlyorlar ve onlar
di tercm e kusurlar olm aktan ziyade ilve
veya karm a sayyorlar. Mesel Lord Wood-
houselee kitabnn nc blm n "B ir m
tercim in asldaki fikirlere ilve etmesine veya
o n lar karm asna m saade etmeli m idir?" so
ru su n a tahsis etm itir. nsann byle b ir tek
life kar ilk tepkisi kuvvetli b ir "hayr" de
m ek oluyor ve b u sadece b ir doruluk arzusun
dan deildir. Niin b ir m tercim mellifin yaz
d b ir eyi evirmez? Bu h er halde ya tenbel-
likten, yahut yazlan anlam adn gizlemek is-
tediindendir. Yine niin b ir m tercim m elli
fe hi sylemedii szleri syletmek kstahl
nda bulunur? Bu sorulara verilebilecek tek
cevap udur : M tercim kafiye zarureti yzn
den bunu yapm ak zorunda kalm tr.
106 TE R C M E SANATI

F akat baz yazarlar bu cinayetleri b ir "taz


min ve telfi" prensipi k u rarak gizlemek veya
balatm ak isterler. B ir m tercim bir eyi e
virm em ek ve atlam ak zorunda kalrsa, onun
yerine baka b ir ey koyduu takdirde m azur
grlebilir. Sanki o b ir tccardr. B ir m etdan
belirli b ir m ik tar teslim etmeye sz vermi, s
zn yerine getiremeyince beklenmedik b ir ik
ram iye vererek zarar telfi ve tazm in etm ek
istem itir. Lord W oodhouselee kitabn yazd
zam an b u o k ad ar ok yaplyordu ki adet ta
bi saylyordu. K itabnn b ir blm v ard r ki
orada "iir m tercim ine m sade edilen ser
bestlik" m nakaa edilm ektedir. Bununla be
raber, aikr olarak byle b ir ey tehlikelidir
ve sui istim al edilmeye m ahkm dur. Bugnk,
kan aat bunun ho grlm em esi m erkezindedir.
Kafiye artk zaruri olm aktan km tr. Zaten
geleneksel bu team ln kaybolmaya yz tu t
m as iir tercm esinde kolayca m balaa edi
lemeyecek neticeler dourm utur. ada ne
sir iir veya airane nesir yazarlar ne kafiye be
lsna, ne de geen nesillerin zerinde sra r et
tikleri vurgu ve sairenin doru olm asna nem
veriyorlar. B u sratle baka dilde yazlm b ir
iirin gerek m nasn, gerek hareket ve slbu
n u tercm ede verm ek frsatn kazanyorlar.
C. Day Lewisin radyoda yaynlanan Aeneis ter
cmesi hayran olunacak b ir rnektir.
TER C M E SA N A TI 107

iir tercm esinin imdiye kadar belirtil


meyen bir baka taraf v ard r 'ki o da nisbi
uzunluk m eselesidir. Tercmede sadakat ser
bestlik lehine feda edilemez. Tercme b ir tef
sir olm aya yz tutar. Tefsirin norm al tarafla
rn d an biri asldan dah a uzun olm asdr. N esir
de bu pek nem li deildir; kelim elerin says
iirin ta b ii bir ksm olan nazm da ise nemi
daha byktr. B ir m tercim bu olay ihm al
etm em elidir. Aeneisin birinci kitabnda 756
m sra vardr, onun Billson tarafn d an yaplan
tercm esi de 756 satrdr. Jam es R hoades'in
947 satr, Dryden'nki ise 1056 satrdr. Bu son
rakam hem en hem en yzde elli b ir art gs
te rir. Bizatihi bu olay neticenin mahiyeti ve
vasf zerinde aik r b ir te sir y apar, ihtim al
tercm ede ei grlm em i bir bym e ve ge
nilemeye rnek olarak Tate ve B rady'nin 34
nc M ezmurun tercm esi gsterilebilir. Dua
K itabnda "Tanrya daima kranm sunaca
m kelimeleri okunm aktadr. Ltince Incil
tercm esinde yalnz sem per (daima) kelimesi
vardr. 290 sayl Ilhi'de bu kelime u ekli al
m tr :
H ayatn btn safhalarnda
K ederli ve sevinli zam anlarda
yani b ir kelime yerine yedi kelime kullanlm
tr.
T E R C M E SA N A TI
108

Sonra b ir iir tercm esinin m utlaka asla


sadk olm as lzm gelmedii kabul edilirse,
asl kafiyesiz olduu halde kafiyeli olabilirse,
baz yerlerin karlm as veya ilveler yaplm a
s m azur ve ho grlrse, um um i kanaat b u
iin imknsz, idealin eriilmez olduu m erke
zinde ise tercm e b ir iirin m ahiyeti hakknda
nasl m akul b ir neticeye varlabilir? yle ise
tercm e iir orijin al b ir iirden tam am iyle ba
ka b ir eydir. Yalnz orijinal iirin m nasn ve
rir fakat yeni b ir m ahsul, yeni b ir zihni cehdin
neticesidir. phesiz b ir bakm a asl gibidir;
belki de iirin aslnn okunm as ve anlalm as
iin essas dilin renilm esine en byk b ir te
vik m ahiyetindedir. Fakat b ir iir yaplan, imaL
edilen b ir eydir, eer ngilizce kelim elerden
yaplm sa, Ltince veya spanyolca kelim eler
den yaplm b ir iirden farkldr. Tpk tu la
dan yaplm b ir evin ta ta n yaplm b ir evden
farkl olduu gibi.
Tercm enin ngilizce kelim elerden yapl
m b ir iir olabilm esi bal bana nemli b ir
olaydr, nk bu bizi tercm enin szde im
knszlna fazla deer verm em ek lzm gel
diini anlatr. Umumun hkm n kabul ede
rek gerekten g olan yapm am ak ok cazip
tir, fakat baar ile yapld takdirde ok tat
m in edicidir. Sonra bu bizi baka b ir dnce
ye gtrr.
TE R C M E SA N A TI 109

Biz imdiye kadar yalnz ngilizceye terc


me zerinde durduk : ihtim al ngilizcenin baz
vasflar vardr ki onu dier dillerden daha az
veya daha ok bu m aksada uygun yapar.
ngilizcenin geni, Ltince ve Franszca-
dan daha eitli ve daha mull b ir kelime
hzinesi vardr. ok kere ayn fikir basit b ir
ngilizce kelime ile veya d ah a az basit, baka
dilden ngilizceye gemi b ir kelime ile ifade
edilebilir. Mesel shh kelimesi ngilizcede u
kelim elerle karlanabilir : healthy (Anglo Sk-
son), sanitary (Ltince kkten), yahut hygienic
(Greke kkten).
Fakat b u m tercim in iini b ir bakm a ko
laylatrd gibi b ir bakm a da zorlatrr.
nk byk byk b ir kelime hzinesi daha
byk b ir ifade im kn salar, fak at m tercim i
trl klar arasnda en iyisini semee m ecbur
b rak arak iini zorlatrr. Bu ekilde byk
b ir kelime hzinesinin faydas ok azalm o-
lur.
Yine, ngilizcede ism in hallerini gsteren
ekler yoktur. Bu sebeple kelim eler daim a arzu
edilen tesiri hasl edecek ekilde sraya konul
mazlar. Kelimelerin cmle iindeki yerleri gra
m erin devlerinden b ir ksm n yapm ak zorun
dadr. Kelimelerin cmle iindeki yerleri, sra
lar bozulursa, m an alt st olabilir. And ali
the air a solema stillaess holds. G rayin mer-
T E R C M E SA N A TI
110

siyesinde gzel b ir m sradr; fak at iinde air


kelimesinin mi, yoksa stillness kelimesinin m i
fail veya meful olduuna dair b ir ip ucu yok
tur. Ltince, Gereke veya Almanca'da byle
bir phe ortaya kamaz. Bu da gsterir ki
ngilizce tercm e iin ideal b ir dil deildir.

ngilizce klsik vezinlerin k alp larn a ko


lay dklebilen yum uak b ir dil de deildir.
Tennyson'un bilhassa yapt u deneyi h atr
layalm :
When was a harsher sound ever
heardye Muses, in England?
When did a frog coarser croak upon
our Helicon?
ngilizcede fazla sessiz h arf vardr. Bu o-
lay onu sert, kat b ir dil yapar. ok olan tek
heceli kelimeleri ise, uygun olan yerlerde iyi
tesirler, y aratrsa da, yabanc m uhitlere kendi
lerini pek kolay uyduram azlar.

Bu dnceler akla olduka garip b ir so


ru getiriyor. Greke bilmeyen b ir okuyucu Ho-
m eros'un vasflarn bilm ek isterse, Homeros'-
un ngilizceye tercm esini mi, yoksa baka her
hangi b ir tercm esini mi okum aldr? Bu onun
setii dili ne k ad ar bildiine baldr. Aikr
cevabn nlem ek iin soruyu baka b ir ekil
de sorabiliriz. Hangi millet, H om eros'un yal
TE R C M E SA N A TI 111

nz kendi diline evrisini okuyarak, Homeros'-


un sihrini sezebilmek frsatna m aliktir?
Bundan sonraki blm de Alman dilinin
tercm e bakm ndan stnlklerini konua
caz. imdi yalnz H om eros'un tercm esin
de karlaan glkleri hatrlam ak kfidir.
M athew Arnold'un kanaatine ramen, eer Ho-
m eros baarl b ir suretle ngilizceye evrile
mezse, belki Almanca b ir evrisi daha tatm in
edici olabilir
Gerekten Odysseia 1793 de Johann Voss
tarafn d an hekzam eter vezniyle Almancaya
evrildi. Arnold'un mukayeseye en elverili ola
ra k setii Sekizinci K itabn sonundaki para,
Vossun tercm esinde u kelimelerle evril
m itir :

Also zwischen des xanthos Flut und


den Schiffen Achaias leuchteten weit
vor Ilios her die Feuer der Troer.
Tausende solche Feuer brannten im
Felde; aber an jedens sassen fnfzig
der Mnner im Glanz des lodernden
Feuers.
Doch die Rosse standen, mit Spelt und
Gerste genahret, der schn thronenden
Eos harrend, bei ihren Wagen.
B urada iki ey aktr. Birincisi, daim a ka
bul edildii zere, Alman dili hekzam eterin rit
112 TE R C M E SANATI

mine elverilidir. kincisi, Almanca evride n


gilizce tercm elerinde olmayan b ir ey Greke
bilmeyen Alman okuyucuyu H om erosa, Grek
e bilmeyen b ir ngilizceden daha fazla yakla
trr.
iir tercm esini dnrken zahiri im kn
szla fazla nem vermeye kar byk b ir me
yil duyuluyor. nk airane yazlarn daim a
b ir cephesi vardr ki bu ne sz, ne musik, ne
unutulm az ifade deildir. Daha ziyade airin d
ncelerini tahrik eden ve bize gstermeye a
lt, bizimle paylat hayaldir. air b ir ey
grm, iitm i veya tecrbe etm itir. iirini
okum am olsaydk bizim de ondan haberim iz
olm ayacakt. Bu tecrbeler baka b ir dilde ba
sit ve m etne ok sadk b ir tercm e ile ifade edi
lebilirler.
Bu fikri aklayabilm ek iin, baka dillere
kusursuz olarak evirebilecek Ingiliz iirlerin
den rnekler vermek iyi olacaktr. O dillerin
okuyucular airin hayalinin tam kudretini, a
irin realiteyi kendine has anlay tarzm anla
yabileceklerdir.
Sohrab ve R stem in son pasaj olduka
byk lde m stesna b ir rnektir, in san a-
ka anlayabilir ki, mesel Franszcada, bu pa
saj aslnda olduundan daha az tipik olm aya
caktr. F akat daha ksa b ir rnekte tesir daha
toplu, d ah a canl olabilir. Fleckerin h arik u lade
TER C M E SA N A TI 115

A ship, an isle, a sickle moon,


With few, but with how splendid
stars....
(Bir gemi, b ir ada, b ir o rak ay,
Az fakat ne k a d a r p arlak yldzlarla)
tercm ede fazla b ir ey kaybetm ez ve hafzaya
yerleen vasfn m uhafaza edebilir. Ayn ey
M athew Arnoldun moon - blanched grass
(ayn beyazlatt avr) iin de dorudur.
M ehtap nda evinin nndeki ime ba
k an b ir insan zihninde onu grebilir. iirin bu
fonksiyonu, yani daha keskin b ir anlay verme
fonksiyonu, tercmeye deer kazandrr.
FRANSIZCA VE ALMANCA TERCMELER
Ak olm ayan Franszca deildir.
Ritchie ve Moore.

Bir ngilizin yabanc olarak bildii diller


arasn d a Franszcanm kendine las b ir yeri
vardr. Franszlarla ngilizler arasnda uzun za
m andan beri, t ngiliz Saraynda kendi dille
rin i konuan Franszlarn yaad gnlerden
Entente Cordialee ve m teakip iki Alman h ar
bindeki ittifaka kadar, devam eden m nasebet
ler, dil itiyadlar da dahil olduu halde ken
dilerini saysz ekillerde gsteren b ir yakn
dostlukla neticelenm itir. Yabanc m em leket
lere gitm ek sz pek ok ngilizin akim a Al
m anya ve spanyadan pek fazla Fransay geti
rir. Mill b ir b uh ran srasnda dilcilere ihtiya
olduu zam an yalnz Franszca bilenler o kadar
o k tu r ki m rifetlerinin piyasa kym eti hemen
hem en sfrdr. Hizmet teklifleri ihtim al F ran
szca m? Onu yabanc dil mi sanyorsun yok
s a ? gibi szlerle reddedilir. G nlk h ayatta
yz ngiliz kk b ir srprizle karlatklar
zam an Mon Dieu derse, b ir ngiliz bile Me-
in G ott demez, halen T tj Kat. s diyen binde
b ir kii bile kmaz.
TER C M E SA N A TI 115

Ayn zam anda Fransz dilinin, ngiliz d ili


n e kelim e veren dier dillerde grlm eyen b ir
zellii bulunduu da aikrdr. Bu yzden ca
f", bureau, veya bonbom ie gibi allm
kelim eleri syler veya yazarken, filoloji ile il
gisi olm ayan o rta halli b ir ngiliz onlarn da
im a Franszca olduunu dnr, halbuki ra-
diusun Ltince, diam eter'in Yunanca olduunu
aklndan bile geirmez.
Rom ann askeri kudreti m paratorluun
snrlarn Avrupada gittike artan b ir hzla ge
nilettike, Ltin dili de onunla birlikte yayld.
stil ve igal edilen to p rak lar zerinde yaa
yanlarn dillerine tesir etti. Onlarn dillerinin
tesiri altnda kald. imdi sezmesi g olan se
beplerden dolay, Kuzey G alliada konuulan
Ltinceden daha abuk ve daha tam olarak de
iti. Neticede birok Roma diyelekleri arasn
da Franklarn konutuu ve bilhassa P arisde
kullanlan diyelek ayr b ir dil, yani Franszca,
saylmaya balad.
sadan nce 800 yllarnda bu dilin olduk
a iyi b ir edebiyat vard. B ir dile doum ta ri
hi verilebilirse, 9 uncu asr Franszcann do
um tarihi saylabilir.
Bu dil, b ir insan yavrusu gibi, ilk alarn
da hzla geliti, gdasn annesi Ltinceden al
yordu. Ama ikiyz sene so n ra da delikanllk
ann ruh buhranlar ortaya kt. Yeni ke-
116 TE R C M E SA N A TI

lim elerin dile girm esine kar nisb bir mukav-


vem et ba gsterdi. Bu sebeple onbirinci ve
onikinci asrlardaki "eski Franszca" ile onse-
kizinci ve ondokuzuncu asrlarn "yeni F ran
szca arasndaki fark ayn devirlerde konuu
lan ve yazlan ngilizce arasndaki fark tan ok
daha az barizdir.
Bu sebeple Fransz dilinde ikr b ir L
tince nvesi vardr ve birok Franszca kelime
ler Ltince m enelerine sk m nasebetlerini
m uhafaza etm ilerdir. Franszca renen b ir
ngiliz Ltinceden gelen kelimelere yabanc de
ildir. Bu ona ngilizce ile Franszca arasnda
b ir benzerlik olduu m idini verebilir, nk
byle b ir benzerlik Franszca renmeyi ok
kolaylatrr. F akat onun bu m idi ok srmez;
nk Franszcay d oru tercm ede karla
lan birok glklerin asl sebebi b u m terek
m enedir. Gerekten Franszcanm ngilizceye
tercm esi, hele tercm ede en yksek b ir doru
luk ve edeb vasf istenirse, en g dillerden b i
r i olduu tezini m dafaa ve gelitirm ek katiyen
g olmaz.

Franszcay tercm enin glkleri ngilizce


ile Franszcanm ayr ayr tekm l etmi olm a
larndandr. Franszca szm alara m ukavem et
ederek, nisbeten m ahdut kelime hzinesinden
azami surette faydalanyor, her kelimenin ak,
sarih b ir m an kazanm asna m sade ediyordu.
T E R C M E SANATI 117

ngilizce ise trl kaynaklardan gelen kelimele


ri alyor, bakalarn tretiyor, esas itibariyle
pek m tecanis olm ayan m uhtelit b ir dil olu
yordu. Geni b ir kelime hzinesi ve daha b
yk nisbette m radifleri vard. Bundan iki ne
tice ortaya kt : Franszca klsik Ltince ka
dar ak, kesin b ir dildir. ngilizce ayn derece
de usta yazarlar ve konuanlar tarafndan kul
lanld zam an ayn aklk ve kesinlii kolay,
kolay baaram az. Baka b ir tabirle, b ir ngili-
zin en iyi ngilizce yazmas b ir Franszn en
iyi Franszca yazm asndan daha zordur. Ger
ekten de iyi ngilizce yazanlarn nisbeti daha
dktr. kinci netice, Franszca ile ngilizce
arasnda gram er, deyim ve cmle k u ruluu ba
km ndan olan pek belli farktr. Hemen hem en
rastgele seilen u basit ibarelere bakalm :
Tout le monde
Comment a va?
Cela ne marche pas
Qu'est ce que c'est que a?
Btn bunlarda, saysz dierlerinde oldu
u gibi, harfi m na ancak hakiki m anann
b ir tefsiri saylabilir.
yle ise Fransz dilinin b u vasflarnn ter
cm e ameliyesi zerindeki tesiri nedir?
Birincisi hi phesiz iki dilin arasndaki
zahir ve korkun derecede aldatc benzerlik
1 18 TE R C M E SANATI

tir. Birok ngilizce kelim eler dile Franszcadan


girm iler ve b ir sr kelim e de gerek ngiliz
ceye, gerek Franszcaya ayn Ltince ve Grek
e kaynaklardan gelmilerdir. Bu yzden her
iki dilde bulunan kelim elerden byk b ir ksm
ayn veya tannacak derecede ayn, ekildedir
ler. Bir m tercim b u kelimelerin ayn m nalar
m uhafaza ettiklerini farzedip hi ngilizceye
benzemeyen kelim elerin ounu homme, cheval,
chien gibi kelim eleri tercm e edecek kadar
Franszca biliyorsa, herhangi b ir pasajn m uh
tevas hakkndan yle byle b ir fikir sahibi
olabilir. Fakat bu doru olmaz ve asl yazarn
sylemek istediklerinden ok farkl olabilir.

H akikaten Franszca b ir ngiliz iin alda


tc benzerlik rnekleriyle doludur. M tercim
olacak kim se ok gemeden Franszca "brave
in ngilizce brave, "honnte in "honest,
jo li nin "jolly m anasna gelmediini re
necektir. Bu rnekler daha da oaltlabilir.
Bir m ddet sonra m tercim una inanacaktr :
eer Franszca b ir kelime, ngilizce b ir kelim e
ye benziyorsa m utlaka baka b ir m anya gelir.

Franszcadan alman hemen herhangi bir


m ensur para Franszca tercm enin vasflarn
bize gsterir. B urada seilen para Flicien
M arbeaunun Lhomme du Roi isim li rom an
nn bandan alnm tr :
T E R C M E SA N A TI

Lorsquon passe maintenant rue des


Arcades et quon la voit si anime, si
bruyante, on a peine imaginer quen
1921 encore, ctait une des rues les
plus paisibles du quartier Nord. Le
tramway 22 qui aujourdhui la traver
se nexistait pas, ni lautobus rouge de
ligne Gare Centrale Place des Palais.
Les deux grand immeubles aparte-
ments ntaient pas encore construits.
En fait de magasins, il ny avait que
la boulangerie, qui existe toujours, et
un antiquaire maintenant remplac
par la librairie Anglaise.
Bunun ngilizceye tercm esi udur :
It would be difficult for anyone going
along the Arcade today and finding
such a busy, noisy street to believe
that even in 1921 it was one of the
quietest roads in the north quarter.
Tram 22, which now goes down it, did
not exist; nor did the red bus from the
Central Station to Palace Square. The
two great blocks of flats were not bu
ilt. As for shops, there was only the
bakers, which is still there, and an
antique shop, now replaced by the
English book sellers.
120 T E R C M E SA N A TI

Bu iki parann mukayesesi gsterir ki ko


lay okunur bir ngilizce p aragraf ortaya koy
m ak iin m tercim hem en h er cm lede tam
kuruluu deitirm ek zorunda kalm tr. P ara
nn m nasn mkem m el b ir surette m uhafaza
etm i ve ayn ani deiiklik intiban verm itir.
Fakat kelimeleri u gerei tam olarak gste
rir ki Franszcann h arfi harfine tercm esi ede
b ngilizceye hi benzemez.
Nesir iin b u doru olursa, Fransz iiri
iin ok daha dorudur. Fransz iiri Avrupa
edebiyatnn en tercm e edilemez ekillerin
den biridir. Fransz iirinde birka m sra e
virm ek bulunabilecek en g b ir lm testtir.
E n tatm in edici neticeler Prof. J. G. Weight-
m a n n u fikrini destekler: B ir Fransz iiri
nin hibir tercm esi yoktur ki aslnda yar
kuvvetini nakledebilsin.

Sylediimiz gibi, Franszca ak ve sarih


tir. B undan anlalr ki m tercim in karlat
mesele hem ngilizcede ayn derecede ak
ve sarih olmak, hem de aslnn m nasn m u
hafaza etm ektir. Bunu yapm ak Fraszcaya
tam b ir vukuf ve orta seviyede b ir ngilizin
bilgisinden ok stn bir ngilizce bilgisi ister.
Ritchie ile M ooreun iaret ettii gibi, hem de
ne yaynevlerinin, ne de m nekkiderin tam
m kfatn vermeyecekleri b ir zam an ve emek
ister.
TER C M E SA N A TI 121

B ir ok ngilizlerin olduka iyi bildii bu


Alman ve Fransz dilleri arasndaki fark lar o
k ad ar ok, o k ad ar geni, o k a d a r derindir ki
iki dil d e ta dilbilim meseleleri zerine yaz
yazanlarn fikirlerini aydnlatm ak iin ihtiya
lar olan rnekleri tem in etm ek zere zel b ir
m aksadla hazrlam lardr. Franszca, demin
-grdmz gibi, g, ngilizceden pek farkl
b ir dildir; ayn zam anda son derece ahenklidir.
Paris Radyosunda konuan b ir Fransz k ad n
nn sesi b ir kem an sesinden daha gzeldir. te
yandan, Almanca ngilizcenin yakn ak rab as
dr. Bu sebeple renmesi daha kolaydr. Ke
lime veya cmle kuruluu problem iyle karla
m adan Almanca okum ak Franszca okum aktan
daha kolaydr. Az ok b ir Almann yazaca gi
bi Almanca yazmak b ir Fransz gibi Franszca
yazm aktan kolaydr. Sonra, Almanca grtlak
tan kar, ok defa k ab a b ir dildir; Franszca
'da b ir kem an sesinin gzellii varsa, Almanca
kulaa piyano sesi kadar bile ho gelmez.
Alman dilinin mahiyeti hakknda pele-
siz pek ok kim senin bildii bu olaylar um ul
m ayan b ir netice veren basit b ir ekilde ay
dnlatlabilir. V. Blmde Ltin dilinin vasf
lar Cannon H annayn onun dualarda kullanl
m as hakknda syledikleri hatrlatlarak gs
terilm iti ve rnek olarak Akam Duasnn 3.
K itabndan b ir para alnm t. te ayn "Ka-
122 TER C M E SA N A TI

ranlklar aydnlat. duasnn Franszca ve Al


m anca evrileri :
Illumine nos tnbres, Seigneur; et
par ta grande misricorde garantis -
nous de tous les dangers et de tous
les accidents de cette nuit, pour lam
our de ton Fils unique, notre Sauveur
Jsus Christ.
Wir bitten dich, o Herr, erleuchte un
sere Finsternis, und beschtze uns
durch grosse Gute unter allen Gefah-
rendiesser Nacht, um der Liebe deines
ennzigen Sohnes, unseres Heilandes,
Jesu Christi, willen.
B unlar dikkatle okunm aa deer. Almanca
ngilizce k ad ar Ltinceye yakndr ve onun ka
dar aksam adan okunur. Franszca ilkin Ltin
ceye ok fazla yaklam grnr. Illum ine ye
rine illum ina, m isricorde yerine misericordi-
am ve bu yzden baka kkten geldiini ve-
ngilizceden baka b ir mahiyet tadn belli
eder. Bu k ab u l edilebilir, nk Fransz dilinin
kelim eleri hakknda ancak aikar olan bir neti
cedir. Fakat ondan sonraki ibarede yazar btn
"kazalara kar "garanti istedii zam an iki
dil arasndaki genileyen uurum m utlaka bir
sigorta poliesi iin m racaat andrr, itiraf
etmeliyiz ki bu b ir talihsizliktir yalnz bizim bu
gnk m aksadm za elverilidir.
TE R C M E SA N A TI 123

Aldmz rnekler ak olarak gsteriyor


ki ngilizce bir kelimeye benzeyen Franszca
'bir kelim enin m anas ancak pek n ad ir olarak
ayndr, ok defa bam bakadr. Almancada ise
ok defa ayn kelim edir. ngiliz ve Alman dil
leri arasnda "aldatc benzerlik" pek grl
mez. te tercm ede daha az hataya dlm esi
nin birinci sebebi budur.
O rta derecede b ir Almanca m tercim inin
gsterdii daha byk nisbette doruluun
ikinci sebebi Almanca cm lelerin daha kat
olan cm le kurulularndan ileri gelm ektedir.
Umumi olarak Alman nesrinin b ir sahifesinde
b ir ok cm leler arasnda ngilizce veya Fran
szca b ir sahifede bulunandan ok daha az e-
lilik vardr. ngilizce veya Franszcada cmle
le r norm al olarak gerek kurulu tarzlar, gerek
uzunluklar bakm ndan farkldrlar. Alman-
cadaki bu nisb deimezlik Almancay Fran-
szcaya evirmek iin belirli p rensipler koyma
y ve sonra bunlar uygulayarak tercm eyi ba
arm ay kolaylatrr. Misal olarak pek basit
b ir kaideyi alalm. Bu kaideye eitli fiil kip
lerini ve zam anlarn tercm e ederken riayet
olunur. H erkesin bildii b ir olaydr ki "Alman-
cadaki h e r kelim enin ngilizcede b ir karl
olm aldr," Eer nihai ekil "it shall have been
said" gibi b ir eyse, o zam an d rt kelime
"shall", "have", "been Almanca aslnda da
i veya be deil, d rt kelime olduu iin by-
124 T E R C M E SA N A TI

le yazlmlardr. Bu basit kaide Franszca b ir


cmleye uygularsa, netice M ark Tvvain'in yaz
d ve II. Blmde verilen komik szlere ben
zer.
Bu sebeple, b ir Alman teknik okum a ki
tabndaki u ifadeyi hakl grmek m m kn
dr. "Almancadan ngilizceye tercm e ok de
fa ilmi b ir form le balanabilir." Byle b ir
ifade slbun ancak ikinci derecede nemi o-
lan teknik yazlarda (lmyi bu m anda alrsak)
hakikate yakndr. Edeb eserlerde bile onu o r
taya karan ilkeler uygulanabilir.
te b u n lar um um i olarak dilcilerin Alman
ca tercm e iinde baka diller hakknda yazar
ken bulduklarndan daha az syleyecek, dah a
az artacak ey bulm alarnn balca sebebi
dir. Ksacas, Almancay ngilizceye evirirken
Ltince ve Franszcada karlalan glkler ve
meselelerle nadiren karlalr. Bu n o k talan
aydnlatm ak iin Almanca edeb b ir m etin bul
malyz. Ksa b ir tek m etin kfi deilse de yine
biz rnek olarak Goethenin S trazburga ait ilk
in tib alan n anlatan Aus Meinem Leben adl ese
rinden b ir paray alacaz :
Und so sah ich denn... die ansehnliche
Stadt die \veitumherliegenden, mit
herrlichen dichten Blumen besetzten
und durchflochtenen Auen, diesen
auffalenden Reichtum der Vegetation,.
TER C M E SA N A TI 125

der, dem Laufe des Rheins folgend, die


Ufer, Inseln and Werder bezeichnet.
Reichtum der Vegetation, der, dem
Laufe des Rheins folgend, die Ufer, In
seln und Werder bezeichnet. Nicht
weniger mit mannigfaltigem Grn
geschmckt ist der von Sden herab
sich ziehende flache Grund, welchen
die Iller bewssert; selbst westwrts
nach dem Gebirge zu finden sich man
che Niederungen, die einen ebenso
reisenden Anblick von Wald und Wies
enwuchs gewahren, sowie der nrd
liche, mehr hgelige Teit von unend
lichen kleinen Bachen durchschritten
ist die berall ein schnelles Wachstum
begnstigen.
B u yle ev rileb ilir:
And then I saw the considerable town,
the fields decked and mingled with
magnificent flowers, a striking luxuri
ance of plant life which, following the
course of the Rhine, marks its banks,
Islands and islets. The plain, running
up from the South and watered by the
Hier, is decorated with a no less varied
green; westwards, towards the moun
tains, it forms the lowlands that give
such a delightful vista, of forset and
126 T E R C M E SA N A TI

meadow; while to the nortbe the bro


ken hills are intersected by countless
little streams, encouraging rapid grow
th everywhere.
Bununla beraber, Almancadan tercm eyi
can skc saym ak veya tercm e sanat ta rt
m alarnda oynayacak rol olmadn dn
m ek doru deildir. Greke bilm eyenlerin Ho-
m erosu Almancadan okum alar gerektii ka
naatini V. Blmde ifade etm itik, fakat b u
kanaatim iz ancak Alman dilinin hekzam eter
veznile iir yazmaa uygun olduu esasna da
yanyordu. Bir gerek daha varsa, Almancann
yle vasflan v ard r ki iyi kulland tak d ird e,
baka dillerden ona ok defa en tatm in edici
tercm eler veya daha zel olarak, baka dillere
olduundan daha byk sadkat ve b aar ile
tercm eler yaplabilir.
Shakespeare'in oyunlarndan, hepsi deil
se de, ou Franszcaya evrilm itir. F ransada
onlar okunlukla deil, ilgiyle karland. Sha
kespeare Almancaya da evrildi. Tercm eler o
k ad ar baarl oldu ki b ir zam anlar, belki do
ru olarak, Shakespearein Almanyada kendi
m em leketinden daha ok beenildii ve Alman
sahnesinde daha sk oynand sylenirdi. B ir
ngiliz yazan hakknda bu iki a y n fikir iin dile
ait sebeplerden baka sebepler bulunabilir, fa
kat dilin kendisinin bunda pay olduuna pek
phe edilemez.
T E R C M E SA K A TI 127

Almancamn bu cephesini en fazla aydn


latan rneklerden b iri Strodtm ann'n Tenny-
son'dan evirdii The Princess tercm esinde
grlebilir. lk k ta m tercim in vezni, kafiye
tertibini, h a tt iki veya bir heceli kafiyeleri bi
Je Almancada verebildiini gstermeye kfidir.
The splendour falls on castle walls
And snowy summits old in story;
The long light shakes across the lakes,
And the wild cataract leaps in glory.
Blow, bugle, blow, set the wild echoes
flying,
Blow, bugle; answer echoes, dying,
dying, dying.
Es fallt der Strahl auf Berg und Thal
Und Schneeige Gipfel, reich an
Sagen:
Viel Lichter wehn auf blauen Seen
Bergab die Wasserstrrze Jagen.
Blas, Hufthom, blas, in wiederhall
erschallend,
Blas, Horn; antwortet Echos, hallend,
hallend, hallend.
V III

INCLN TERCMES

Alkanln gc o kadar byktr


ki bozuk olduu kabul edilen ksmlar
bile ok kimsenin houna gider, nk
onlar nshalarnn doru olmasndan
ziyade gzel olmasn isterler.
Jerome
Bu tetkiklerim iz arasnda Incil tercm e
lerinin nemli, hem en hemen esiz b ir yeri ol
m as icap eder. Bunun iin iki sebep vardr.
ilk ve daha esasl olan udur : ncilin ko
nusu, zellikle Eski Ahdinki, insann varlyle
ilgilidir; ona menei, m aksad, gayesi hakknda
bilgi verir. Saysz nesiller boyunca insanlara
hayatlarnn gayesini ncilin sahifelerinde ara
m alar, hayatlarna hkim olm as gereken kai
deleri ayn kaynaktan alm alar retildi. Bu b il
giyi gen yalarda edinenlerin ou In cil dok
trinleri heyecan hayatlarnn derinliklerine i
lemi olarak yetitiler. Incil gerek m anda
btn dier kitaplardan farkl b ir kitap oldu.
Dokunulmaz b ir hale geldi, in san lar onun sa
hifelerinde teselli, ilham , kuvvet aradlar ve bu.
nim etleri kendilerine m antk yoluyla deil, he-
TER C M E SA N A TI 129

yecan yoluyla sunulm u buldular. Onlarn is


tedii de buydu. Bu sebeple din davranlar
sarslm az b ir m na dayanr ve hibir deiik
lie uram az. Temeli heyecan olan inanlarla
isbat m m kn gerekler olan akideler arasn
daki fark belirtm ekten baka birey yapm ak
istemeyen b ir m tefekkirin souk m antki ok.
defa olduu gibi - ihtim al haksz ve yersiz ola
ra k bir m uhalefet ve k f r frtnas ile kar
lar.

Tercm eler arasnda Incil m etninin igal


ettii mevkiin ikinci sebebi phesiz Resm
eviri m etninin eriilmez vasfdr. Bu eviri o
kadar ok, o k adar um um i olarak o kadar uzun
zam an vld ki bu noktada bu olay h a tr
latm aktan b ak a b ir ey yapm aya lzum yok
tur. Ama bundan u netice kar ki ngilizce
konuan m illetler, onunla yetitikleri iin, n o r
m al ve tabii o larak eer on lar da dier insan
larn ou gibi norm al, tabii iseler ve rasyonel
deilseler onun emsalsiz kelime ve ibarelerinin
deitirilm esine kzarlar. Baka m tercim ler
den hi biri byle b ir durum la karlam az.
nk ncili tercmeye baladklar zam an ese
rin m uhteem b ir tercm esi zaten nlerindedir.
B u evri o kadar sevilmi, okuyucularn gn
lnde yle yer etm itir ki on lar ancak, urada,
burada, yalnz teferru ata ait meselelerde baz
dzeltm eler yaplabileceklerini bilirler.
-2 3 0 T E R C M E SANATI

Tercme rencisi bakm ndan ncilin zel


lii onun uzun zam andanberi tercm e olarak
bilinm esidir. En eski elyazma nsh alar ya kay
bolm u veya daha kefedilm em itir. Mildn ilk
asr sonunda Eski Ahdin branice b ir m etninin
. kullanlm akta olduuna dair deliller vardr.
htim al bundan Origen (nc Asr) Septua-
, gint diye tannan Yunanca tercm eyi yapm
tr. Hieronym os (Drdnc Asr) Vulgata diye
anlan tercmeyi m eydana getirdi.
Hieronymos, devrinin en byk bilgini idi.
ncilin tam am n Ltinceye b aar ile ilk terc-
: me eden o dur. Gayesi seleflerinin slbunu,
doru grnd zam an m uhafaza etm ek, an-
cak m etindeki bozukluklar lzm gsterdii
yerlerde deiiklikler yapm akt. Tercmesi uzun
zam andan beri ncilin en gzel evrisin-
den b iri saylyor. L utherin Almanca ncili ve
ngilizce Resm evrisi ile m ukayese ediliyor.
Reformasyona kadar ngilterede kullanlm ak
ta devam etm itir.
incilin ngilizceye ilk evrisini John Wyelif
-(1320-84) yapt. Onun b undaki pay Yeni Ah
de inhisar etm i olabilir. Wyelif ncilinin en az
iki evrisi vard. Birincisi 1382 de H erefordda
baslm t. Bunun John Purvey tarafndan gz
den geirilen ikinci basm 1390 da yapld. Fa
k a t u da unutulm am aldr ki Ltince okuya-
: m ayanlar iin ana dillerinde yazlm b ir ncil
olmas fikrini ilk savunan adam Wyelifdir.
T E B C M E SA N A TI 131

Bir asr sonra onu W illiam Tyndale (1484-


1536) takip etti. 1523 yllarnda Londrada ya
arken Yeni Ahdi tercm eye balad. Fakat ok
gemeden Almanyaya hicret etm ek zorunda
kald. Orada ilkin. Kolonyada, sonra W orm s-
de, Yeni Ahdin basm n tam am lad (1526). Ter
cme E rasm usun Yunanca m etninden yapl
m t ve tam am iyle Tyndalein kendi eseri idi.
Bunu 1530 da braniceye evrilen P entateuch
(Eski Ahdin ilk be kitab) takibetti.
Tyndale inanlar uruna hayatn verdii
zaman Eski Ahdi henz bitirm em iti. Bu s
rad a ilk tam ngilizce ncil Kolonyada Miles
Coverdale tarafndan 1535 de ortaya konuldu.
Bunu m eydana getirirken Tyndalein eserinden
olduu kadar V ulgatad an da faydalanm t.
Be alt sene sren ncili tercm e etm ek m o
dasnn onun tarafndan balatld sylene
bilir. Tyndale Eski Ahdin baz ksm larnn
elle yazlm tercm elerini brakm t. ren
cilerinden biri olan John Rogers bunlar ald,
Tyndalein tercm esine ekledi. M terek eser
Coverdalein gerekli ksm lar kullanlarak ta
m am land. Eserin b t n Anversde Thom as
M athew m stear ismi altn d a 1537 de yaym
land. ki yl sonra Richard Taverner tarafn
dan te k ra r bastrld.

1538 de Cromwell h er kilisede halkn fay


dalanm as iin ncil bulundurulm asn em retti.
TE R C M E SANATI

Talebi karlam ak zere Coverdale tarafndan


M athew ncili b ir daha gzden geirildi. Bu su
retle Byk ncil diye anlan nsha meydana
geldi. Bugnk Dua K itabnda grlen mezmut-
iar iliiva ettii iin bu nshay ngilterede
. hem en herkes bilir.
M ehur Cenevre ncili 1560 da yaymland.
P rotestanlk akidesini yaymaa k a ra r vermi o-
lan William W hittingham , John Knox ve dier
lerinin eseridir. Tekvin III, 7 de "ve ncir yap
raklarn birbirine diktiler ve kendilerine pan
tolon yaptlar. eklinde evirmesi "Pantolon
ncili diye tannm asna sebep olm utur.
Btn b u nciler hakknda, Tyndaleden,
itibaren, lehde ve aleyhde sylenenler m etnin
edebi seviyesine gre deil, daha ziyade n o tlar
daki doktrinin mahiyetine gre deim ektedir.
Bapiskopos Parker, Cenevre ncilinin sofuca
notlarn beenm edii ve Cenevre ncili de ken
disini tatm in etm edii iin Piskoposlardan ku
rulm u b ir heyete b ir b ak a evri hazrlatt.
Pek uygun olarak Piskoposlar ncili diye an
lan bu evri 1568 de yaymland. Yeni b ir ter
cm eden ziyade Cenevre ncilinin yeniden ya
zlm nshasdr ve krk sene Anglikan
' Kilisenin resm ncili olarak kalm tr.
Hemen hem en ayn zam anlarda Katolik
'Kilisesi de ayr b ir ncil ortaya koym ak lzu
m lunu.duydu. Netice Douai ncili adyla anlr.
TE R C M E SANATI

Yeni Ahit Rheims de 1582 de, Eski Ahit 1609


da yaymland. Umumi olarak pek baarl b ir
tercm e saylmaz.
14 Ocak 1603 de Kral I. James pisko
poslar ve dier papazlar Ham ton Sara
ynda bir toplantya ard. Ertesi gn
Oxfordda Corpus Christi Koleji m dr Dr.
John Reynolds u teklifi yapt : Mevcut olan
lar aslna uygun olm adklarna gre M ajesteleri
ncilin yeniden tercm esine m sade ederler'
m i? Kral bunu uygun buldu ve unlar syle
di : tiraf ederim ki ngilizceye iyi tercm e
edilmi b ir ncil henz grmedim; fakat bana
kalrsa hepsinin iinde Cenevre ncili en kt
sdr. te b u ekilde ncilin Resm evrisi
(Authorised Version) dodu.
Ertesi yln Tem muzunda k rk yedi bilgin
seildi. yl sonra ie baladlar. T ercm e1
1611 de K rallk M atbaasnda basld. Pisko
poslar ncili esas tutulm u, yukarda ad geen
dier tercm elerden olduu kadar Greke ve
branice m etinlerden serbeste faydalanlm t.
Kral James riayet edilmesi gereken kaideleri
tesbit etm i, m tercim ler okuyucularna harf
b ir tercm e yerine aslnn ruh ve m nasn
verm ek prensibini kabul etm ilerdi. Hele eser
lerinin ahengine ve tatl okunm asna byk iti
na gsterm ilerdi. Bu bakm dan b aarlar bu
gne kadar baka hi kimse tarafndan elde-
edilm em itir.
134 TE R C M E SA N A TI

Ebedi bir eser olarak Resm evirinin yeri


mi ngiliz dili yazlp okunulduu m ddete di
er hibir eser alam ayacaktr. Dnya edebiya
tnda baka herhangi b ir tercm e hakknda
byle b ir iddia ileri srlemez.
B tn selefleri gibi, Resm evri de baz
tenkidlere urad. Tenkidlerin lm bakm dan
doru olduklar yerlerde bunlarn dikkata aln
m as gerekir. B unu takibeden iki asr zarfnda
b ir ok kitap larn tercm eleri yaplm sa da
ancak 1870 de W inch ester piskoposu b ir pa
p azlar m eclisinde syledii b ir n u tu k ta imdi
Gzden Geirilmi evri" (Revised Version)
diye tanlan ncili hazrlam ak zere b ir kom i
tenin kurulm asn teklif etti. Yeni Ahit 1881 de,
Eski Ahit 1884 de, Aposkrypha 1895 de yaym
land. Gzden geirilmi evri pek beenilmedi.
Yeni Ahdin daha dzelmi olduu phesiz ise-
'de ayn eyin, um um i olarak, Eski Ahit hakkn
da sylenemeyecei m uhakkaktr.
Gzden geirilmi evrinin (Revised Versi
on) ortaya konm as olay nemsiz olmayan b ir
soruyu akla getirir. 1530 ile 1870 arasnda n i
in bu k a d a r ok ncil tercm esi yaym lanm
tr ve yine niin 1900 ile 1950 arasnda bu ka
dar ok ncil tercm esi baslm tr.
Bu sorunun cevab 1603 de Londra Pisko
posu R ichard B ancroft'un szleriyle verilebilir.
Ona gre : "H er adam n keyfine gre hareket
T E R C M E SA N A TI

edilse, tercm elerin sonu gelmezdi. Bununla^


beraber, m tercim ler um um i olarak srf ter
cme yapm ann zevki iin tercm e yapm azlar;
ekseri zaman tercm elerinin okunm asn ister
ler, takdir beklerler. Hi b ir ncil m tercim i,
Resmi evri den daha byk b ir edeb ahe
ser yaratm ay m id edemez. B undan dolay,!
m odern m tercim lerin ne baarm ak istedikleri
ni ksaca gzden geirmek nem lidir.
Byle b ir ie balam adan nce evrensel,,
esasl ve tam am yla tabi bir meyli hatrlayalm .
Btn insanlar m ukaddes kitaplarnn biraz
arkaik, isterseniz biraz eskimi deyiniz, gn
lk dilden hafife farkl, slup ve imaj bak
m ndan biraz esrarl b ir dille yazlmasn te r
cih e d e rle r.. B tn bu insanlar "M abedin tl
ikiye ayrld. szn onun yeni karl olan
"Tapm akta perde yarsna k ad ar yrtld. s
znden daha severek okurlar.
Aikr olarak Resm evri bu arzuyu t a t
m in etm ektedir. F akat yle grnyor k i bir
ok kim seler ncilin ancak gnm zn sade,,
ak diliyle yazlrsa, m ansna anlalabilece
ine, tak d ir edilebileceine ve harfi m ansyla
okuyucunun karakterine sinebileceine sam im i
olarak inanyorlar. Bu fikri kabul eden m ter
cim ler olduka iyi b ir ngilizce ile Resm ev
riye yakn saylabilecek b ir tercm e yapm ak
tan fazlasn da istem iyorlar. Dnceleri d a-
136 T E R C M E SA N A TI

ha kolay okunabilir b ir ncil m eydana getirm ek


ve bu suretle okuyucularm saysn artrm ak
olmaldr. Bu da vlecek b ir gayedir.
Bakalarnn da ilmi b ir m aksadla al
tklarna phe yoktur. lim ve aratrm a ncil
.m etninin en eski kaynaklar hakkndaki bilgile
rim izi artrm tr. Eski evrilerde dzeltilebile
cek yanllarn bulunduu gittike daha fazla
aikr olm aktadr. Artk anlalm az p asajlarn
kalm am as gerekir, bir zam an iki t rl okunan
paajlarn tercih edilmesi gereken klar belli
olm utur. Bu gibi kusurlar bugn ilim azalt
maya veya bsb t n yok etmeye m uktedirdir.
Hem asl yazarlarn gerekten okum am z is
tediklerine ok yakn ve doru, hem de bugn
k ngilizce yazld iin kolay okunan b ir ev
ri verm ek m m kndr.
Yeni tashihlerin tesirlerini doru olarak
takdir edebilmek iin baka yerde kulland
mz okuyucular tahlil prensipini tatb ik etm ek
ve u soruyu sorm ak faydal olur. nsan ncili
niin okur? O kuyucular u gruplara ayrla
b ilir :
(I) Papazlar ve lahiyat rencileri.
Bunlarn temel kitap vazifesini
gren ncille daim a meslek al
kalar vardr.
(II) badetleri esnasnda ncili oku
yan dindar kadn ve erkekler.
T E R C M E SA N A TI 137

(III) Srf kendilerini tatm in iin arasra


b ir ka satr b ir sahife ve blm
okuyan okuyucular.
(IV) Klilislerde ibadet esnasnda kendi
lerine yksek sesle ncil okunan
cem atlerin b t n yeleri.
Birinci grup b u tartm alara pek girmez.
nk profesrlerin konular hakknda m m
kn olduu kadar ok ey bilm eleri ve b t n
bilginler gibi ilm in ilerleyiine ay ak uydurm a
lar beklenir. Fakat u gereklerde ortada dur
m aktadr. lkin, ilmi doruluk gayreti ve al
m alar, doru ana branice ve Greke m etin
ler olmad iin, ok defa boa gitm ektedir.
Elindeki kaynaklar asl m etinler deil, kop
yadrlar, h att kopyalarn, kopyalardr. Hep
si de farkl, trl derecelerde bozukturlar. Ye
ni m tercim birka bozuk kaynaktan birini se
m ek, birbirinden ayrlan yerlerde ya tercih
ettiini alm ak, yahut hepsini yanl sayarak
kendi tashihlerini yapm ak zorundadr.
kinci olarak, bugnk dnyada, ilme ne
kadar deer verildii, hele ii Partisinin ikti
darda olduu b ir mem lekette, onun yeri ne ol
duu sorulabilir. nsan piskoposlarn ve bapi-
koposlarn vaaz krslerinden en son tercm e
lerin gzelliklerini yksek sesle iln ettiini ve
kendi blgelerinde um um i olarak kullanlma-
138 TE R C M E SA N A TI

larn tavsiye ettiklerini iitmiyor. Bununla b e


rab er m adem ki piskoposlar m antk olarak esas
itibariyla lm b ir mesleki temsil ediyorlar. By
le yapsalar bilginlerin grlerini hakl karr
ve ncil m etninde ilmi doruluun byk nemi
olduu fikrini desteklerdi.
Drdnc grup pek nemli deildir. n
k ellerinde kendilerine okunanlar zerine fi
kirlerini ifade etm ek veya ne okunm as gerek
tii hakknda arzularn sylemek frsat yk
tr. 1954 de m ehur b ir okulun kilisesinde b ir
deney yapld. ocuklara son evrilerden biri
okunduu zam an m him b ir ey ortaya kt.
ocuklar iyi tanyanlar bilirler ki onlarn ig
dleri esas itibariyle doru, fikirleri bykle
rinki kadar deerlidir. Onlardan sekiz m m es
sil, arkadalar adna, okul dergisinin s tu n la
rnda grlerini b elirttiler. Yazlar m akl ve
iinde her t rl deiiklie kar gsterilen mu-
tad dncesiz m uhalefet grlm yordu. Yal
nz itiraf etm elidir ki okul m d r Yeni ev
riyi pazar gnleri okutm am akla onlara yardm
etm iti. Pazar gnleri Resm eviri yeniden
okunm aya balad zaman herkes son derece
memnundu. Bu kk deneyin en ilgi eken
taraf okul papaznn derginin ondan sonraki
nshasnda kan m ektubuydu. O torite mev-
kiindeki bu adam bu m ektubunda yeni evrile
rin tercih edilmesi lehinde kandrc tek b ir s e
bep gsterem iyordu.
TE R C M E SANATI 139

B undan sonra ikinci ve nc gruplar


kalyor. Bunlar sayca en fazla ve bu sebeple
okuyucularn dima ve gnllerine nfuz et
mek isteyen m tercim iin pek nem lidirler.
Gerek dindar okuyucular, gerekse arada sra
da okuyanlar iin en esasl olay hemen hepsi
nin kolay tesir altnda kalnan ocukluk ylla
r zarfnda Resm evriyi tatm ve sevmi
olm alardr. Bunun pek byk nemi vardr.
H erkesin bildii annelerinin dizinin dibinde,
anne kucanda gibi tabirlerin hatrlatt
eyler btn ncil okum alarna tesir eder. o
cuklarn m uhafazakrl m alm dur. B tn in
sanlarn deiiklikten holanm adklar da bi
linir. M uhalefetlerinin m antksz, sevmeyile-
rinin haksz, btn davranlarnn aksilikten
ibaret olduu nemli deildir, nk durum la
r um um idir ve beeri ilerlem ede her t rl faa
liyette hakiki b ir mildir.
Bu okuyucular yeni evrilerden en az fay
dalanm as ihtim ali olanlardr. Yeni evrileri
byk bir m erakla inceden inceye tedkik eder
ler. ok sayda satn aldklar da dorudur.
Fakat ilerinden Resm evriyi brakp yeni
evrilere dnenlerin says hi denecek kadar
azdr.
IX
ETMDE TERCME

"Bana bak, Horatiusdan tercmeme


yardm edemezsin, deil mi? Horati-
us iin mesele yokmu, kelimeleri iste
dii gibi sraya koymu. Fakat onlar
bizim ayklayp sraya koymamz l
zm. O zaman bile mna kmyor. Ha
ni u iddiasnda hakl ve srarl olan
adam var. Biliyorsun kimi kasdettii-
mi. Fakat "adam daha ilk satrda "i
halinde. Bu da ngilizceye hi uymu
yor. Colin, "Horatius ngilizce yaz
maa almyordu. dedi.
Angela Thirkell

Ingilterede eitim in gelimesinde tercm e


sanatnn nem li rol oynadn anlam ak iin
uzun uzadya bu gelimeyi incelemeye lzum
yoktur. nem deimi eitli devirlerde eitli
dillere zel b ir nem verilm itir. K endisinin
tahsil grm saylmasn isteyen hi kimse
yoktur ki ilim yolunda m cadeleleri srasnda
kendisinden hi olmazsa b ir dilden, belki de
iki veya dilden kendi diline veya kendi di
linden b u dillere tercm e yapm as istenmesin.
T E R C M E SA N A TI 141

Ondokuzuncu asrda zel O kullar sistem i


bt n m em lekete yayld ve devrin erkek o
cuklar iin en iyi eitim ekli sayld zaman,
alm alarnn akadem ik taraf onlara gram er
okullarndan m iras kalm ve p ro g ram lan ta-
mamiyle klsik tahsil verecek ekilde ayarlan
m t. Benim iyi tandm b ir okulun progra
m kurucusu tarafndan 1597 de yaplmt.
Program da ieron, Sallustius, Sezar, Virjil, 0-
vidius, H oraius ve Seneca vard. Hemen he
m en yz sene sonra ayn okulda geen gn
lerini hatrlayan b ir yazar : "Biz okul iinde
ve dnda, yatakta ve m atem atik derslerinde
Ltince ve Greke iirlerle urayorduk. di
yor.
Bu eit b ir eitim in dar b ir eitim gibi
grndn inkr etm ek beyhudedir; ayn
zam anda bu tahsili gren kim selerin baarla
rndan anlalaca zere, daha sonraki yllarda
em saline rastlanm ayan neticelerini inkr etm ek
de im knszdr. Bu eitim m stakil b ir dn
m e kuvveti verdii gibi bugn elektronik tek
nisyenleri ve seme okul m ahsulleri arasnda
bile grlm eyen klt rl ve salam muhake-
meli insanlar yetitirm iti.
Fakat asrn sonlarna doru bu eitimi ge
niletm e ameliyesi balad. Demin ad geen o-
kula, ilk fen fakltesi m ezunu retm en 1894
de tyin olundu. Modern dil okutanlar zaten
on yldan beri vard, fakat bu dersleri ciddiye
142 TER C M E SA N A TI

alan rencilerin says azd. Birka acayip o


kul (ki buralarda m atem atii sevmiyen ocukla
rn tavan yetitirm elerine m sade olunuyor
du) m stesna, esas itibariyle Birinci Dnya Sa
vam a k ad ar d u ru m bu idi. Bu sralarda sk
klsik m etod ve onunla birlikte giden disiplinli
yetitirm enin pek l klsik olmayan alm ala
rn da vasf olabilecei eitim uzm anlarnca
anlald. Fen adam lar b ir m ddetten beri ak
dn ve doru uygulam a bakm ndan iyi bir
eitim verdiklerini iddia ediyorlard. imdi de
yaayan diller profesrleri ayn iddiay daha
kuvvetle ileri sryorlar.
Objektif olarak dnld zaman, ge
rek fen adam larnn, gerek dilcilerin kanaatle
ri esas itibariyle dorudur. nk klsik ei
tim in her ocuk iin en iyi b ir eitim olduuna
dair m nakaa gtrm ez b ir sebep yoktur ve
olamaz. En yksek zeklar iin en iyi tip ei
tim olabilir ve yledir; fak at bu sebeple o rta
derecede zekllar iin en iyi tip eitim olm a
s gerekmez ve deildir.

Bu ekilde m uhakem e eden m odern dilci


ler son b ir iki nesil boyunca kendilerini ve ko
nularn daha ciddiye aldlar. Kendilerine ve
tetkiklerinin deerine daha byk b ir gven ve
salam b ir im anla altklarn sylemek do
ru olur. Oxford veya Cam bridgede yaayan d il
ler burslarn kazanan ocuklara a rtk anlal-
TE R C M E SA N A TI 143

maz sebeplerden dolay klsikleri terketm i


gzyle baklmyor, aksine aklllk ederek gay
retlerini yeni b ir sahaya yneltmi gzyle ba
klyor.
R. L. Ritchie ile J. M. Mooreun m ehur
Franszcadan Tercm e ve Franszca Kom
pozisyon E lkitab eserleri "m odern diyebi
leceimiz ilmi aratrm ann ilk ve en baarl
m ahsulleridir. O nlarn ii aikr gibi gtrm ek
le beraber kolay deildi. lkin klsik eitim de
ki deerli unsurlar tecrid etm ek, kardklar
prensipleri Franszcaya (neticede, Almanca ve
Ispanyolcaya) uygulayarak okuyucular m odern
dillerin herhangi b ir eski dil k ad ar iyi b ir ei
tim vastas yaplabileceine ikna etm ektir.
Bu yazarlarn ortaya att ok enterasan
fikirler arasnda unlar gze arpyor :
"B tn dil retim inin esas tem ellerinden
biri en kk teferru ata k ad ar doruluk dersi
dir. Bunu herhangi b ir dilden yaplan dikkatli
b ir tercm enin retm esi gerekir.

Franszcadan tercm e Ltinceden terc


me k ad ar zordur. Glkler baka eittir ve o
k adar sk rastlanm azlar. Fakat ayn derecede
korkunturlar. Franszcadan tercm enin -g
l teferru ata ait b ir glktr, fakat teferru
a t nemli olduu k ad ar kolay kaybolan b ir
eydir... Ltincenin asl gl ngilizceden
144 T K H C M E SA N A TI

uzak oluunda Franszcanm ki sinsi benzerli-


indedir.
...Franszcadan tercmede tam dorulu
un ngilizce slp zarafetiyle uzlaabilecei
ne, gerekten en yksek eklinde doruluk
iin, ngiliz edebiyatn geni lde okuyarak
takviye edilmi, ince edeb b ir zevk gerektii
ne inanyoruz."

Dil retim inin neticeleri zerindeki um u


mi anlam a tercm e konusunda yazlanlarn
ou ile ho b ir tezad tekil eder. Biraz baka
b ir m na kasdederek, evvelce sylediimiz gi
bi, b ir tercm eden en fazla faydalanan kim se
m tercim dir. ok tek rarla b u fayda yllarca
srd zam an, m tercim in kendi dilini kulla
n zerindeki etkisi pek byktr.

Bu fikri destekleyen birok m ehur m isal


ler vardr. Fransz nesrinin aklk ve keskinli
i Lord M acaulay'nin ve daha sonra J. E. Aga-
te'in ngilizcesinde ve H einrich H eine'nin Al-
m ancasm da grlr. B unlarn hepsi Fransz-
caya k yazarlard. Klsikleri inceden inceye
tetkik ederek onlar benliklerine sindirm iler
di. Kendi ngilizce slplarnn karakterini bu
olaya borlu olan yazarlar bu k ad ar deildir.
Mesel, Byron, Gray, Milton, Shelley ve Tenny-
son klsik gelenek iliklerine ilemi olan be
byk ngiliz yazarnn adlardr.
T E H C M E SA N A TI 145

Edebiyat tahsilinin deerli b ir eitim un


suru olarak sz gtrm ez stnln izah g
deildir. nsanla dier hayvanlar arasndaki
fark insann soyut dnm e k u d reti ve rasyonel
konum asdr. Bu sebeple insanlar eitirken
baka insanlarn dnceleri ve szleri muaz
zam b ir nemi haizdir. Tercme ile uraanla
ra bundan evelki blm lerde lzum lu olduu
nu sylediimiz suali nasl cevaplandracak
lar gsterilm elidir? Ne sylyor? Cevap ama-
mus (seviyoruz) ile amamur (seviliyoruz) ara
sndaki dirait ile disait arasndaki, drucken ile
drsken arasndaki fark bilmei gerektirir. Ne
dem ek istiyor? Cevap plume' "kalem ile "t y
olarak evirme arasnda b ir seim yapm ak ih ti
yacn ortaya koyar. Nasl sylyor? Cevap
yazarn slbunun m ahiyetini anlam a ve onvt
dier b ir dilde verme k u d retin i anlatr.
H er eyi hesaba katarsak, bunun toplam
pek byk olur. Bu da kitabm zn baka b ir
yerinde ileri srdm z fikrin tamamiyle hak
l olduunu gsterir. Gerekten tercm e zah
metli, ok emek isteyen b ir itir. M mkn ol
duu kadar iyi yaplrsa, ok zam an alr.
Dil rencilerine im tihanlarnda, kaide ola
rak, tercm elerini yapm ak ve yazmak iin pek
uzun zaman verilmez. ok defa "hazrlanm a
m tercm e bal altnda, zerinde b iri m an
zum, dierleri m ensur iki veya para bulu
nan b ir kt verilir ve bunlar b ir buuk, iki
146 T E R C M E SA N A TI

saat iinde tercm e etm eleri istenir. imdi aday


byle b ir paray alnca b ir gz gezdirir veya
onbe, yirm i dak ik a iinde "olduka doru,
veya "mmeyizleri tatm in edecek b ir evri or
taya koyabilir, fak at ayn zam anda h er bakm
dan m kemmel b ir evri yapamaz. Bunun b ir
neticesi m m eyizlerin daim a tercm e seviyesi
nin ok dk olm asndan ikyetleri olmu
tu r.
phe yoktur ki, Dryden veya Postgatein
llerine gre hkm verilirse, okul veya ni
versite rencileri belki o rta b ir eviri ortaya
koyarlar, fak at byle b ir ey kabul edildii za
m an unutm am aldr ki, ilkin, m tercim ler
rencidirler; sz konusu olan dili hl renmek
tedirler. Mmeyizler gibi yirmi be yldan beri
meslekleri icab onu okuyup yazm am aktadr
lar. Sonra u sta b ir m tercim in parlak terc
m esini yapabilm ek iin gerekli olduu kadar
kendi dillerini henz bilm em ektedirler.
m tihanlarda genel o larak adaylara daha
iyi tercm e yapm aya vakit b ulsunlar diye hi
grm edikleri ksa b ir para verm ek doru de
ildir. Ksmen u sebepten ki im tihan esas ter
cm enin yksek derecelerinden biri iin yapl
m am aktadr. Ksmen de u sebepten ki zayf
adaylar b ir ka dakika iinde b ir tercm e ya
p a rla r, so n ra bu i zerinde ne k ad ar uzun
m ddet urarlarsa urasnlar, dah a baka
sn veya d ah a iyisini yapam azlar.
TE R C M E SANATI 147

Bunun iin, grne gre, mm eyizlerin


tercm ede o rta b ir seviyeyi kabule devam et
m eleri gerekm ektedir. Fakat burs ve daha yk
sek im tihan adaylarna gerekten ksa b ir p a r
a vererek onlardan b ir kelime kelime, b ir ser
best, b ir edeb tercm e istenirse, ayn zam an
da aralarndaki fark lar zerine kendi mtala-
larn beyan etm eleri sylenirse, pek enteresan
neticeler alnabilir. ok defa belirli b ir L tin
ce veya Franszca parann yalnz b ir karl
olduunu ve en yksek not alacak adayn b u
m efruz ideale en yakn evri ortaya koyan b iri
olmas gerektiini dnm ee fazla hazr deil
miyiz? Nihayet Dr. H. M. B utler, Tennysonu n
"Crossing the B ar adl iirinin Ltince ve Yu-
nancaya m anzum olarak yirm i b irer eit ter
cmesini yapm tr.
Dil renm enin eitimsel deeri renci
nin en az dili ayn zam anda renm ek kabi
liyetine baldr. Ltince renmek, cebir ve
geom etrideki m antki ta k d ir edem iyenlerin o
u iin, m an tk dnm ee hazrlam a bakm n
dan harikulde b ir eitim dir. Fakat tek dil ola
rak reniliyorsa, dil renim inden elde edile
cek deerin pek byk b ir ksm yok olur. Bu
gn o rta okul ve liselerdeki pek ok erkek ve
kz renciler Franszca okuyorlar. B unlarn -
znt verecek kad ar byk b ir ksm onu pek
g buluyor. Hi phe yok ki Franszcay g
bulanlarn ou hi Ltince renm em i olan-
148 T E R C M E SA N A TI

lardr. Bunlar, eer sylemek istediim i aka


anlatabiliyorsam , Franszcay b ir dil deil, b ir
ders saymaa balyorlar. Franszca, Ltince ve
Almancay, veya Franszca, Ltince ve span-
yolcay birlikte renen b ir erkek veya b ir kz
ocuk ayn hatay ilemek tehlikesine dmez.

Acaba "Yabanc diller" ad altnda, eer


bu bizim im tihan heyetlerimiz iin yeter dere
cede atafatl deilse, Umumi Len gistik ad
altnda b ir im tihan ihdas etm ek m m kn ola-
cakm dr? U zm anlarn ne gibi itirazlar olaca
n bilm iyorum , phesiz ki pek ok ola
cak tr fakat tecrbenin pek enteresan, bel
ki deerli olacan sanyorum .
Byle b ir teebbs hakl gsterebilecek
b ir analaoji de vardr. Fen adam lar b ir m d
detten beri yalnz kim ya veya fizik okum ann
mahzurlarn sezdiler ve gittike arta n b ir ba
ar ile "Genel Fen Dersleri" diye bilinen b ir
retim ve im tihan sistemi gelitirdiler. Bu ayr
fen kollarnda ilerleyecek o lanlara b ir balan
g olacak, yahut ta fen adam olmayan m odern
b ir yurttan zihn cihazlanmasnn lzumlu bir
u n surunu tekil edecektir. Gerekten de doru
b ir ekilde uygulanrsa bu gaye elde edilm ekte
dir. Teklif ettiimiz Genel Lengistik diller iin
"Genel Fen D erslerim in fen konular iin yap
tn yapabilir. lve olarak, fen adam larnn
fen dilinde kullanlan kelimeleri hatrlam asna,
T E R C M E SA N A TI 149

anlam asna, h att im llar doru yazm alarna


yardm edebilir. "B ir ocuk d rt sene Ltince
veya Franszca okuduu halde b irin i okuyam a
d gibi tekini de konuam yor. diyen m
nekkidi susturabilir. H att program eitim in
hakiki gayesi olan dnm e kudretini tenbih
edecek ekilde tertip edilebilir.
Bugn Londra niversitesi Lise mezunu
olacak adaylara o rta seviye iin altm bir, ile
ri seviye iin yirm i yedi, burs seviyesi iin sekiz
dil arasnda b ir seim yapm ak hakkn tan
m aktadr. B urada kfi genilikte b ir konu iin
kfi malzeme vardr.
X

TERCME AMELYES
"Siz sahiden aslnn byle olduunu
sanyorsanz, onda ne grdnz ki ter
cme edilmeye lyk olduunu dn
dnz."
Robert Bridges

H erhangi b ir sanat zerinde alan kim


seye stad lard an ders alm as; yapabilirse, uz
m anlarn nasl b aar elde ettiklerini inceleme
si tavsiye olunur. Bu suretle onun alm alar
n ayn yollar boyunca ynetecei sanlr. Bu
tavsiye, m tercim e yapld zaman herhangi
b ir yaratc faaliyet eklinde olduu kadar do
rudur. Tercme zerinde tartrk en dorudur,
nk baka baka yazarlar tarafndan evril
mi b ir pasaj bulm ak, onlarn yapt farkl
evrileri m ukayese etm ek, m m kn olan yerde
ayrlklarnn sebeplerini tyin etm ek kolaydr.
Bunu yapm ak edeb b ir idm andr ki ter
cm e ile uraan herkesin m utlaka houna gi
der. Bir zel defter alp iine nce seilen pa
sajn asln, sonra m uhtelif yazarlarn onun
zerine yaptklar b tn yorum larn ve notla
rn b ir zetini yazmak, sonra onun kendisi ta-
T E R C M E SA N A TI 151

rafndan yaplan b ir kelime kelime ve b ir ede


b tercm esini, en sonunda onun yaymlanm
bt n tercm elerini verm ek b t n bu n lar b ir
deneme ve kk lde, herkesin zevk alaca
, b ir eitim olur.
Bu bakas tarafndan yaplrsa veya ks
men yaplrsa, m utlaka cazibesinin ounu kay
beder, nk seilen pasaj seen yazarn hou
na gittii kadar okuyucunun houna gitmeye
bilir. Ayn zam anda eitli evrileri bulm ak,
okumak, iine sindirm ek zevki de kaybolm u
tur. Bu blm n zaruri olarak ksa olacan
kabul ederek im di fikrimizi aydnlatm aya a
lacaz.
Asl m etnin seimi tabi tam am yla ahs
b ir itir. B urada seilmi olan H oratius'un hak
k, lirik airler arasndaki st n mevkii dola-
ysiyle kuvvetlidir. B tn airler arasnda Ho-
ratius m tercim lere en fazla meydan okuyan
airdir. M tercim ler onu tercm e etm enin im
knszln aka kabul ederler. S ir Ronald
S to rrun dikkate deer "H oratius'u yenmenin
yaln m itsizlii ibaresi meseleyi kesin olarak
halletm eye yeter. Bununla beraber, insann
zel b ir iiri niin setiini izah daha da zor
dur. Ben de uzaklarda dolarken Lalagesini
dnen, tehlikeye aldrm ayan, en, geveze sev
gilisinin anlatlm az sevgisine gvenen airin
hayalinin cazibesine neden kendim i k ap trd
m n sebeplerini izaha alacam.
152 TER C M E SANATI

H oritiusun Birinci K itabnda 22 sayl car


m en (iir) yle b alar :
Integer vitae secelerisque purus
non eget Mauris iaculis eque arcu.
Bu iir alt ktadan ib a re ttir ve H o ratiu s-
un arkada Fuscusa hitaben yazlm tr. Bun
da air drst ve susuz adam n nerede olursa
olsun, silhlara ihtiyac olm adn syler. Bu
iddiasn ispat iin b ir zam anlar iftliinden
uzak b ir blgede dolarken nnden kocam an
b ir kurdun katn hatrlar. Sonra konusunu
deitirerek buz gibi souk havada olsun, ya
kc scak altnda olsun, sevgili Lalagesini ak
lndan karam adn syler.
Bu son fikir beinci ve altnc ktada ifade
edilm itir ve bunlar bizim m aksadm za kfi
gelecektir.
Pone me pigris ubi nulla campis
arbor aestiva recreatur aura,
quod latus mundi nebulae malusque
Iuppiter urget;
Pone sup curru nimium propinqui
solis in terra domibus negata :
dulce ridentem, Lalagen amabo,
dulce loquentem.
Evelce karar verdiimiz zere, bunu terc
me etmek iin ilk yaplacak ey H oratiusun
TER C M E SA G A TI 153

ne dediini tesbit etm ektir. Nasl syledii


meselesi bekleyebilir. iirin nesir olarak terc
m esinin fonksiyonunu da tyin etm itik. O bi
ze Ltince cm lelerin nasl kurulduunu gste
re n b ir klvuz olacakt. Belki hibir zam an
b u ndan fazla b ir ey olamaz. Fakat byle bile
olsa, ilkte elzem dir. Bu sebeple, beinci snf
taki b ir ocuun yapt gibi, kelime kelime
tercm esine balayacaz :
Pone me, Koyun beni; pigris campis, ve
rimsiz ovalara; ubi nulla arbor, ki orada hibir-
aa; recreatur, yeniden canlanmaz; aestiva au
ra, yaz rzgryla; latus mundi, dnyann bir ta
raf; quod nebulae, ki bulatlar; m alusque lup-
piter, ve fena havalar (Jpiter); urget, sknt
verir; pone, koyun; sub curru solis, gnein ara
bas altna; nim ium propinqui, ok yakn; in
terra, bir yere; negata, inkr edilmi; domibus,
evlere; dulce ridentem , tatl glen; dulce loqu-
entem, tatl konuan; Lalagen, Lalageni; ama-
bo, seveceim;
Bunu iyiletirm enin ilk yolu baz kelime
lerin karlklar zerinde dikkatle dnm ek
tir. Bu parada en az alt kelim e vardr ki en
yakn karlklarnn ne olduu biraz pheli
dir. Tam olarak karlklarn bulm ak iin d
nm ek lzmdr. Bu kelimeler unlardr :
pigris nebulae domibus
recreatur malus nagata
154 TE R C M E SANATI

(i) Piger iki m naya gelir. ahslar h a k


knda gnlsz, istemeyerek, m nasndadr;
eyler hakknda, verimsiz, ksr veya akm m a
nasna gelir. Bu parada, zannederim, ksr veya
verimsiz, olarak evrilmesi iyi olur.
(ii) R ecreatur, yeniden yaratlm , yeni
den uyanm , yahut, yeniden hayat ve harekete
getirilm i, km ldam , dem ektir. Zannederim,,
yeniden canlan veya kmldan, dierlerin
den daha iyi m nay ifade eder.
(iii) Nebulae sis veya pu stu r. Bu iirin m
tercim leri ok def a b u lu t szn kullanrlar. F a
kat b ulut baz lgatlarda karlk olarak veril
m em itir. B ulutlar ok defa gzel ve heybetli
dir, nebula bu intiba uyandrm az.
(iv) Malus esas itibaryla fena, kt, zarar
l, tahribkr m nasna gelir. Bu kelim eler lup-
p iter (gk, sema) hakkna pek uygun dmez
ler. Dman, garazkr Jpiter, m nay daha
iyi verir.
(v) Domibus, evlere. Kelime dativus halin
dedir ve negata kelimesine baldr.
(v) Negata - negonun iki m nas v ard r r
Hayr derim, yahut "inkar ederim, ikinci
olarak, "reddederim, yahut kabul etmem. Ev
gibi b ir kelimeyi tavsif ettii zam an iyi b ir
karln bulm ak kolay deildir. Evlere h a y r
demi, evlere inkr edilm i ok kt tercm e
TE R C M E SA N A TI 155

lerdir. Bunun iin evler bulunm ayan yere'


eklinde evrilebilir.
Bu fikirleri ifade ettikten sonra bunlar
uygulam ak ve bu fikirleri ihtiva eden m ensur
b ir tercm e m eydana getirm ek m antk olur :
Beni hibir aacn yaz rzgryla kmlda
mad (canlanmad) ksr ovalara, sisler ve
berbat bir gk (garazkar bir sm) altnda inle
yen bir yere koyunuz; beni yakc gne altna,
evlerin bulunmad bir blgeye koyunuz. Ben
yine tatl glmseyen, tatl konuan Lalageyi
severim.
Bunun iir denecek taraf olmad aikr
dr. Zaten iir olaca veya bu tesiri yaratm as
da dnlm em itir. lk gze arpan taraf
uzunluudur. H oratiusun sekiz m srasnda otuz
kelime vardr. B unlar H o ratiu s'u n iirinde
k i gzelliin ilk ve belki en tipik sebebini, y
ni, harikulade kelime ekonom isini gsterirler.
iirinin kabul edilebilecek b ir evrisini yapar
ken karlalan hem en hem en en byk g
lk slbundaki zll verebilm ektir.

Bunlar onun dier byk b ir cazibesini de


gsterm ektedir : m sralar yle k u ru lm u tu r ki
ilerindeki kelim elerin herbiri konulduklar yer
lere tam m anasyla uygun dm lerdir. Bu Ho
ra tiu s un o kadar tipik b ir tarafd r ki onu tere
um ede vermee alm ak S to rrun yaln im-
T E R C M E SA N A TI
156

knszl nn mnasn tecrbe ile renmek


dem ektir. Y ukarda verdiimiz m ensur evride
otuz alt (ngilizcesinde elli iki) kelime vardr.
Geni bir okuyucu kitlesi tarafndan tannan
dier drt m ensur evride m tercim lerin kul
landklar kelim elerin says 56, 54, 54 ve 66,
d r.....
Fakat nasl yaplrsa yaplsn, H oratiusun
b ir iiri hibir zam an m ensur b ir tercm e ile
kolay anlatlamaz. Baka m anzum tercmeci-
lerin gayretlerini gzden geirmek gerekir.
Y llardan beri bilinen b ir eviri Roscom-
m on'un (1633 - 88) tercm esidir. nk son iki
m sran m nasn tam am yla deitirdii iin
W odhouseleenin hakl tenkidine uram tr. O
bize u m sralar sunuyor?

The burning zone, the frozen isles,


Shall hear me sing of Celias smiles:
All cold, but in her breast, 1 will
despise.
And dare all heat, but that in Celias
eyes.
Dierleri ki saylar oktur, gruba ayr
lr. lkin Roscomm onun ar sularn ilem e
mekle beraber, H oratiusun havasnda pek uzak
latklar iin iyi m tercim ler olarak vlme
ye lyk olm ayanlar vardr. Edw ard M arsh
(1941).
TE R C M E SA N A TI 157

Where charioting too near the sultry


beach
The sun by noonday shrivels roof and
rafter
Still were I thrall to Lalaes sweet
laughter And sweeter speech.
yahut Sir Franais Walsingham (1821)
Place me where not a roof can rise
So neighbouring Phoebus fires the
skies
Thy cheek of smiles, sweet Lalage,
Thy lip of love, my joy shall be.
diye yazarlarken ancak kendi iilerini yazm
lardr. H oratiusla ancak uzak akrabalklar
vardr.
Dier iki grup vezin bakm ndan ayrlrlar.
H oratius'u bu iirinde kulland vezin sap-
hicdir :
lk ii m isra | U U | U |U [

Drdnc m sra | U ] U U |
ngilizcede bu veznin veya ona benzeyen
b ir veznin kullanlm am as iin aikr b ir se
bep yoktur. Dier ta ra fta n son m tercim ler
gurubu daha alk olduum uz b ir tip kta se
m ilerdir ve beyitler ve d rtl k ler eklinde
yazm lardr. H er ktada ilk m sra kafiyeli
-olan ngiliz saphic veznini kabul edenler ter-
J58 TE R C M E SA N A TI

cm enin m m kn olduu kadar orijinal ritm i


verm esini isteyen okula m ensupturlar. Dierleri
aslna dayanan, belki ona benzeyen fakat tan
nabilecek kadar farkl b ir iirden daha fazla
sna teebbs etm eyenlerdir.
Birinci grup ta A. S. Aylen (1896), Lord
Dunsany (1947), S ir Thodore M artin (1888) ve
W. F. Thornton (1888) vardr. Bunlarn hepsi
H o ratiu sun asl m nasndan ok ayrlm lar
dr.
Kafiyeli beyitler ve rubailer yazarlar iin
de J. Conington (1880), W. H. Cudvvorth (1917),
W. E Gladstone (1895) ve H. B. Mayor (1934)
vardr. B unlar da ayn glklerle karlam
ve ayn m alubiyete uram lardr.
Bu iiri nazmen tercm eye ok ilgi eken
iki teebbs W. H. Cudvvorth ile Lord Lytton
(1872) tarafndan yaplanlardr.
Cudvvorthn tercm esi Postgatein dikka
tini ekm iti. Ona gre m tercim in kulland
vezin, iambic pentam eter ve bir iambic tri-
m eter, Ltincesinin 38 hecesine karlk ngi
lizcesinde 36 hece verm ektedir. Cudvvorth bu
nun ngilizcenin stn ksaln ak olarak
gsterdiini sylyordu. F akat Postgate buna
itiraz etm i, hakl olarak H oratiusu tercm e
ederken fazla kelimeye lzum olm adn, b ir
saphic tercm esinde yalnz yirm ibe hecenin
kfi geleceini sylem itir. Bunun nasl yapla-
TE R C M E SA N A TI 159

can sylemiyor, am a Cudvvorthn son iki


m sra pek ksa ve zl deildir :
Yet ever I for Lalage will yearn
Sweet smiling, prattling sweet
L yttonun tecrm esinde klsik veznin ahen
gini verm ek iin byk b ir gayret sarfedilm i
ve kafiyeden de vazgeilmitir. Son m sra y-
Jed ir :
Place me lone where the earth is denied
to mansa dwelling,
All so near to its breast glows the car
of the day god;
And I still should love Lalage, her the
sweet - smiling,
Her the sweet talking.
B urada krk drt hece v ard r ve Postga-
t e in istedii yirmi'be heceden ok fazladr.
Fakat bir btn olarak alrsak onun hayran
olunacak bir tercm e olduunu grrz. n
k hem aslnn m ansn vermi, hem de oku
yucunun zihninde onun Ltince b ir iirin ter
cmesi olduu gereini devaml olarak m uha
faza etm itir.
Alacamz son ngilizce tercme Vinci B
lm de geen, m odern rriensur iir veya airane
nesrin geleneksel nesir ve geleneksel iire has
olan m ahzurlardan kurtulm ak frsatn veren
prensipi tatb ik eder..B u ilgi ekici ve pek de
haarsz saylmayacak b ir d en em ed ir: .
160 TERCM E SA N A TI

Put me on barren plains


With no trees reviving in breezes of
summer,.
A part of the world by mists
And a malicious sky oppressed;
Put me below the too close chariot of
the Sun,
In a land for homes unfit,
And sweetly smiling, sweetly
chattering
Lalage I shall love.
Evelyn Lambart (1955),
N ihayet unutulm am aldr ki H om erosun
tercm eleri zerinde (konuurken H om erosun
ruhunu Almanca tercm ede vermek im knn
iaret etm itik. H oratius'u incelerken b urada
aym areye ba vurm azsak incelememiz yarm
kalr. Sonra ayn glkler karsnda baka
m illetlerin yazarlarnn neler yapm oldukla
rn grmek enteresan olur.
V. H undhausen son m sralar yle evir
m itir :
leh liebe meine Plauderfee
Die wunderssse Lalage
Und kann den Frohsinn wahren
In Not und m Gefahren.
Bu slp bakm ndan H oratius intiban
vermedii gibi H oratius'un kelim elerinden de
TER C M E SANATI 161

ok ayrlm tr. B ununla beraber, ksa ve kv


rak ve bu bakm dan Gabriel Gustave de Wailly'-
nin 1878 de yapt uzun evriden pek farkldr:
Que sa haine me jette en ces deserts
affreux
Du diue de la lumire inhabitable
empire
Ou ses coursiers ardents vomissent
tous leurs feux;
Lalage au doux parler, Lalage au doux
sourire,
De mon coeur remplira le voeux?
Bu iki rnekten ngiliz m tercim lerinin
Fransz veya Alm anlardan renecekleri b ir
ey olmad neticesine varm ak tabii olur. Fa
kat byle bir kan aati byle zayf b ir delil ze
rine istinad ettirm ek doru olmaz. 1883 de le
Comte de Seignier tarafndan yaplan baka b ir
tercm e udur :
Mets moi sur le sol qui semble
interdire
Le char du soleil trop bas dirig :
Partout j amerai la voix, le sourire
Si doux... de Lalage.
Bu rnek H oratiusun en ok tannan
tercm eleri arasndadr, fakat hibiri daha ileri
bir aratrm aya tevik edecek m ahiyette deil
TE R C M E SA N A TI
162

dir. Almancanm H om erosu tercm e iin baz


stnlkleri olduu doru olabilir, fakat ona
karlk Ingiliz dilinin de H o ratiu su tercm e
bakm ndan stnlkleri olduu in k r edile-
XI

LM VE TEKNK TERCME

"Bir fen adam nadiren edip olarak se


lmlanr. Fakat onun daima kendi ih
tisas dahilindeki Franszca, Almanca,
Rusa veya Norvece en son eseri oku
yabildii farzedilir.
The Language of Science.
Yukarya aldmz szlerden de anlalr
ki lm ve fenn kitaplarn tercm eleri baka
eit kitaplarn tercm elerinden daha az yap
lr ve yaynlanr. Madd olaylar bilgisine daya
nan ilmin temel ilkeleri daim a h er m illetten
insanlar arasnda serbeste m badele edile-
gelmesidir. Yalnz son zam anlarda medeniye
tin ilerlemesi atom un paralan zerindeki
bilgiyi paylap paylam am ak hususunda on
lar tereddde drm tr. Bu yzden lm
b ir kitap yazmak iin gereken veriler daim a
m ellifin kendi m em leketinde ve kendi dilin
de bulunur ve tabii olarak o da onlardan fay-
dalanr. Bilgin k itab n kendi y urttalar iin
yazar, halbuki birka yz mil uzaktaki baka
b ir 'bilgin ayn ko n u veya hem en hemen ayn
konu zerinde buna benzer b ir kitab ihtim al
TERCM E SA N A TI

baka okuyucular iin baka b ir dilde yazm ak


tadr.
Belki de yllardan beri birbirleriyle m ek
tuplam olan h er iki yazar, yalnz en iyi ke
if ve fikirlerle ilgili olan fen uzm anlarnn nor
mal olarak bilgilerini kitaplardan deil, ilmi
dergilerde yaynlanan m akalelerden elde etmesi
olayndan faydalanrlar. B tn m ehur dergi
ler yaynladklar h er m akalenin birka ayrba-
sm m yazarna gnderirler, yazar d a bunlar
konu ile ilgili m eslektalarna datr. Netice-
. de fen adam nn karlat dil engeli on, yir
mi veya belki altm sahifelik b ir itir. Byle
nisbeten kk b ir b ro r renmek koca
man b ir cildle uram aktan ok daha farkl-
-dr. stelik, az yaygn dillerden biriyle basl
m olan m akale ile birlikte ok defa Ingiliz-
- ce, Franszca, veya Almanca b ir zet verilm itir.
Birok ilim adam lar bundan fazlasn istemez
ler. isteseler de pek az fazlasn isterler.
yle ise unu sorabiliriz. Eer buradaki
iyimserliimiz hakl ise, niin tercm ede ilim
konusu kendi bana b ir blm alacak kadar
deerli grlm tr? B unun iin drt sebep
vardr.
lkin, ilm i eserlerin tercm eleri, say h a
lam n d an edebi eserlerin tercm eleriyle kyas
edilmem ekle beraber, tercm e sahasnn ol-
.duka byk b ir kesini igal ederler. Bugn
TER C M E SA N A TI 165:

ihm al edilemeyecek olan bu ke gittike a r


tan b ir hzla nem kazanm aktadr, ilm in h
kim olduu m odern dnyada bilgiyi yaymann
pek nemli b ir mevkii olmas ve birok ilmi
yazarlarn dikkatini ekmesi gerekir. H er e
it tercmeyi gzden geirmeyi hedef tutan
b ir kitap ilme lyk olduu deeri ve yeri ver
m ek zorundadr.

kinci olarak lm eserlerin tercm esinde


konu ok nemli, slp ise zerinde dnm e
ye demeyecek k ad ar nemsizdir. Belki konu
ile slbun nisb kym etleri birbiriyle tersi
ne orantl bir serinin son terim ini tekil eder.
Nihayet H oratius'un lirik iirinde olduu gibi
slp konuya ok stn b ir hale gelir.
nc olarak, lm eserlerin tercm esi
bize m tercim in asln konusu hakknda bilgi
sahibi olm as lzum unu son derece iyi gs
terir D rdnc olarak, ilim ve fen terim lerinin
yle tipik taraflar v ard r ki lm eserlerin ter
cmesine baka yerde g bulunacak b ir zel
lik verirler.

B urada ilm in m odern hayattaki yerini ve


ya m odern yaam ada fen bilgisinin nemini
tartacak deiliz; bu n lar yllar deil, a y la r
getike daha aikr oluyor. M tercim in iiy
le bunlarn fazla b ir ilgisi yoktur. Bu sebeple-
yukarda adlar geen drt sebepten ilkini ge-
1 6 6 T E R C M E SANATI

eceiz ve dikkatim izi dierleri zerinde top


layacaz.
lm b ir kitab n m uhtevas m ahede ve
tercbe ile kefedilen, farazi olarak tartlp
daha da ileri tercbelerle denenen olaylar ze
rine kurulm utur. Okuyucusu bu olaylar
renm ek tercbeleri taki'betmek ve faraziyeleri
deerlendirm ekle ilgilenir; yazarn slbu ile
ya hi ilgilenmez veya pek az ilgilenir.

Yani o ak ifade edildii iin okuduu


eyi kolay anlayabilir veya ok defa belki
m ulak b ir dille yazld iin zor anlayabilir,
:fakat o lm kitab hiss b ir zevk iin okumaz.
Zihn b ir zevk duyabilir fakat bu R uskini
veya Sw inburne okum aktan duyulan zevkten
ayr b ir cinstir. Neticede pek nadiren lm b ir
kitap yazarnn slbundaki cazibe ve gzel
lik dolayisiyle okunur; slp ilim eserleri ya
zanlarn kendi haline terkettii b ir eydir. Ne
ticeleri de daim a vlecek m ahiyette deildir.
B urdan anlalr ki m tercim in ok tartm a
vesilesi olan b ir zellii ortadan kalkm tr,
veya belki baka b ir ekil alm tr. Hi kim se
ondan tercm esinde yazarn edeb vasfm ve
ll ritim lerini verm esini isteyemez, bu ba
km dan asln daha iyiletirmesi de m m kn
dr. Dr. Johnson "M tercim tpk mellifi gibi
olm aldr, stn olm ak onun devi deildir.
-demitir, fakat onun son devirlerde fen adam
T E R C M E SA N A TI 167

larnn kulandklar korkun ve anlalm az dil ,


hakknda b ir fikri olamazd.
Hi phesiz ki istisnalar vardr ve ihmaL
ok okum u her ilim adam karlat misal
leri hatrlayabilir. ngilterede Profesr DArcy
Thomson daim a slbunun edeb gzellii ile
tannm tr. Ben kendim M oissonun Le Fluor-
unu hi unutam yorum . Fluorinei nasl ayr
dn anlatyordu. Onun gzel, veciz, ak.
Franszcasm ve baarl aratrm asnn hik
yesini zevkle okum utum . Tekrar, Dr. W. Filc-
her, Zum Sechsten E rd teilda VVeddell Denizi
ne 1911 de yapt seferin lm neticelerini an
latrken yazd ak Almanca nesir, kitabn
okumay b ir zevk haline getiriyordu. Bu e
it kitaplarn tercm e edilm elerine lzum yok
tur.
Fen k itap lar yazar, iste r edeb slba -
nem versin, isterse onu ansa braksn, dier
b ir ideali daim a gznn nnde tutm aldr.
Bu ideal ifade akldr. lm k itaplar ihtiva,
ettikleri m alm at dolaysiyle o k unurlar ve
okuyucularnn iinde konularn zaten az ok
tam olarak bilenler, b ak a ilim branlariyle
daha fazla ilgisi olanlar ve belki daha kk
lde, ilimle pek az ilgisi olan dierleri v ar
dr. Btn bunlar bilgi arad k lar iin oku
yucular - tahlil prensipi b urada ksr kalr.
B tn okuyucular ayn ifade akl isterler;
lafz doruluktan m tercim in ideali yalnz bu:;:
168 T E R C M E S A N A T I,

olm aldr. Tercm enin orijinal b ir yaz kadar


kolay okunabilmesi, hangi dilden evrildiine
dair b ir ip ucu vermemesi, aslla tercm e ara
snda bir m ukayesenin hangisinin asl, hangi
sinin tercm e olduuna d air b ir delil gster
memesi hakkndaki b t n szler hi tered
dtsz ilm i eserlerin tercm esine tamamiyle
uygulanabilir.
fade aklna bu kad ar yksek b ir yer
verm ek b ir cm lenin, kelim elerinin uyandr
d arm lardan hasl olan, heyecan m uh
tevasn yok eder. lm kelim eler alelde keli
melerin artn ve iym alarm vermezler ve
bununla alelde b ir paragrafta hitabete yak
laan veya hitabet olabilecek h er ey kaybolur.
lm yazlarda heyecan ve hitabetin olmay
limde heyecan ve hitabet kabiliyeti olm a
dndan dolay deildir. Tarihi onyedinci as
ra kadar giden b ir gelenek dolaysiyledir. n
giliz lim Dernei (The Royal Society) k u ru lu
undan itibaren "her t rl mbala, istid-
ra t, slp iirm elerini" redde k arar vermi,
ve yelerinden "sam im i, yaln, tabi b ir konu
m a ve yazm a" tarz istem iti. lmi yazlarn
en gze arpan vasf budur. Bu onun terc
mesini dier herhangi b ir eit tercm eden
daha kolay, ok daha doru, ok daha az sa
natkrca yapar.
lm eserlerin tercm esi, m tercim in ya
zlan konu hakknda bilgisi olursa hasl olacak
faydalar en iyi ekilde gsterir. ok defa by-
TER C M E SA N A TI 169

le yanllar b ir veya iki kelimeden fazlasna


tesir etmezler, fakat neticenin mkemmelliini
bozarlar. Misal olarak Dr. Alain B om bardm
N aufrage V olontaire'inden bir para alabiliriz.
Bunda o deniz suyu imenin bbreklerin Mal-
pighain Corpuscles zerine m uhtem el tesirini
tartr. Bunlarn daha doru zooloji terim i
"M alpighian bodies ile tercm eleri gerekirdi,
fak at m tercim Bom bard Hikyesinde "corps-
cules" yerine "corpuscles" kullanm tr. h ti
mal o kan "corpuscles i olduu gibi bbrek
"corpuscles" i olduunu sanyordu.

Burada pek nemsiz b ir hatrm nakle


deceim. Birka sene evvel, K ostitzin'in Biolo
gie M athm atique adl eserinin tercm esini
bitirdikten sonra, yeni yaynlanan kitabn b ir
nshasn okulum un ktphanesine gtrm
tm . A rkadalarm dan odada idi. Birisi
"Ne kadar Franszca biliyorsun? diye sordu.
Bir dieri de "Ne kadar m atem atik biliyorsun"
diye ilve etti. ncs ise "Biyolojiden ne
biliyorsun? diye onlar tamamlad. Burada dik
kat edilm esi gereken no k ta kendiliinden so
rulm u sorudan yalnz birinin dil bilgisi
ile ilgili, dier ikisinin ise konu ile ilgili ol
m asdr.
Fen terim lerinin k arak teri tercm e ze
rinde pek nem li tesirler yapar. Bilginlerin
gndelik szlerden aldklar ve kendilerine g-
TE R C M E SANATI
170

re bir m an vererek kullandklar birka keli


me m stesna, fenn terim lerin her b iri zel
m aksatla uydurulm u, m ahlt kelimelerdir.
Netice o larak fen tabirlerinin her birinin an
cak m ans vardr. Bu m annn snrlar keli
me yapld zam an tesbit edilmi ve ondan
sonra deim em itir ve belki de bundan son
ra deimeyecektir. Bu durum , her gn kul
landm z kelim elerden iki rnek verm ek la
zm gelirse, m esel h er b iri tam am iyle baka
birok m anlara gelen box veya " tra in gibi
kelimelerle sert b ir tezat tekil eder.
Bundan baka, ilm i terim ler b t n diller
de ok defa ayndr Tercme edilmelerine ih
tiya yoktur. ngilizce alcohol kelimesiyle
Franszca alcool ve Almanca Alkohol
transkripsiyonlardan baka birey deildirler,
onlar ngilizce, Franszca ve Almanca kelime
lerin m utad ekilleri zaruri klm tr.
Plankton ve herm aphrodite gibi kelime
ler hi deimezler. Fen terim leri m atem atik
sem bollere benzerler. Nasl b ir cebir kitabn
da, Portekizce veya Lehe, (a + b )2= a 2+ 2 ab
+ b 2 ifadesini tercm eye lzum yoksa bun
lar da tercmeye lzum yoktur.
lmi tercm enin bu zelliklerinin neticesi
aktr ilmi b ir eserin tercmesi, pek az edebi
eserin eit olabilecei anlam ada, m kem m el
b ir tercm e olarak tavsif edilebilir. lm ter
TER C M E SA N A TI 171

cm enin m ayiyetini daha iyi anlatm ak m


im di ancak b ir iki n o k ta daha kalyor. Bun
larn ilki u basit g e r e k tir: lm eserlerin
ou esas itibariyle bilginlerin okum as iin
yazlr, ilmi tercm eler de onlar iin yaplr.
Bugn ilim ve fen dili o k ad ar ihtisaslam -
tr ki yalnz bir ilim adam ilim ve fen yaz
larna kar devaml b ir alka duyabilir; onlar
dier okuyucular iin hem en hemen anlal
m az b ir hale gelmilerdir. kinci nokta u
dur: ilm i tercm e daim a yeni b ir orijinal
eserden yaplr ve adalar tarafndan oku
nur. Bu iki vehe ilmi tercm eleri dier te r
cm elerden ayrm aya yarar.

lim ve fen eserlerinin tercm esi zerine


yukarda sylediklerim iz, ileri srlen fikir
lerin aydnlamas iin, b ir m isal ister. Aa
daki para Alferd W egenerin Neuere orsc-
hungen auf dem Gebiete d e r atm osphrischen
Physik'den alnm tr.
Noch ein andere Erscheinung spielt eine
ausserordentlich grosse Rolle bei den Form en
der Wolken.. Dies sind die Fallstreifen. Der
Niederschlag, der sich in der Wolke bildet,
sinkt ja vermge seiner Schwere herab, ver
dam pft aber in den m eisten Fllen sogleich
wieder, sobald er die untere Grenze der Wol
ke erreiht h a t und in die ungesttigte Luft
hineinsinkt. Wenn er aber schon grbere For-
172 T E R C M E SA N A TI

men angenom men hat, oder nam entlich, wenn


er aus Schnee oder Eis besteht und daher
nicht so schnell verdunsten kann, so sinkt
er noch m ehr oder weniger weit in die tie
feren Schichten hinab, ehe er sich ganz auf
lst in den Fllen, wo er den Erdboden er
reicht, sprechin w ir von Regen oder Schnee.
Yet another phenomenon plays an unu
sually large p art among clo u d -fo rm s. This
is the m ares tail". The precipitation th a t is
produced in a cloud sinks in consequence of
its weight, b u t in m ost cases evaporates aga
in as soon as it reahes the lower surface of
the cloud and falls into satu rated air. But
if it has already assumed a grosser form,
and especially if it consists of Snow orice and
thus Cannot diffuse so rapidly, it fall more
or less deeply to lower levels before it quite
disappears. In some cases it reahes the ground,
when we call it rain or snow."
Ama baka bir olay bulut ekilleri ara
snda olaanst byk bir rol oynar. Bu "ke
di kuyruu" dur. B ir bulutta hasl olan yo
unlam a, arl dolaysiyle aaya der,
fakat ou hallerde b u lu tu n aa sathna eri
ir, erim ez te k ra r buharlar ve doym u ol
m ayan havaya karr. Ama eer daha kaba
b ir ekil alm ve hele k a r ve buzdan ibaret
bulunuyor ve b u yzden o k ad ar abuk dal
myorsa, bsbtn kaybolm adan nce az ok
T E R C M E SA N A TI 173

derin olarak aa seviyelere der. Baz hal


lerde yere eriir ve buna biz yam ur ve kar
deriz.
Bu para Almanca b ir k itaptan alnm
tr. nk Almanca ngilizceden baka diller
arasnda ilim ve fende en ileri b ir mevki igal
etm ektedir. M esleklerinde ilerlemeye hevesli
gen fen adam larna ok defa Almanca ren
meleri tavsiye ediliyor. nk bu bilginin on
lara m esleklerinde p ratik yardm olacaktr.
F akat VII. Blmde grld gibi, Almanca
daim a ngilizceye Franszcadan daha kolay
tercm e edilen b ir dildir. Bu sebeple Alman-
cay tam am lam ak ve bu blm de ifade ettii
miz fikirleri teyid etm ek iin Fransz fen ki
taplarndan da b ir paragrafn ilvesi gerekir.
Cazip ve zengin b ir hayalin m ahsul olan
Le Vieillissement du M onde Vivante adl k i
ta p ta u satrlar okuyoruz. alacak b ir ey
dir k i bu kitap memleketim izde lyk olduu
takdiri hibir zam an grem em itir:
Lecorce terrestre est, en ralit un im
mense cim etire de vgtaux et d anim aux
appartenant des familles disparves, ou
n ayant laiss que de rares survivants. Sans
doute, la filiation est indniable. Larbre
gnaloque des tres ororganiss a t con
stam m ent en se ram ifiant et en tse di
versifiant, ce que laisserait mme sup
poser lexistence actuelle de form s plus
174 TE R C M E SA N A TI

plus en plus nom breuses. II faut bien consta


te r cependant q u il n en est rien. La p lu p art
de ces ram eaux sont m orts depuis fo rt long
tem ps. Ceux que subsistent n ont plus que
des reprsentants sensiblem ent moins nom b
reux. Les examples de ces extinctions abon
d en t.
The e a rth s cru st is actually an im mense
graveyard of plants and anim als belonging to
families which are either extinct o r which are
represented by only a few survivors. The con
nection is certainly undeniable. The genealo
gical tree of living organism s has so frequ
ently branched and changed th a t one is led
to imagine the existence today of m ore and
m ore num erous species. But there is nothing
of the kind. Most of these branches are long
since dead; those th a t survive have appreci
ably fewer representatives. Examples of such
extinction abound."
Yer kabuu, gerekte yokolmu veya pek
nadir m m essilleri kalm fasile ve cinslere
ait bitki ve hayvanlarn muazzam b ir mezar
dr. phesiz, aralarndaki m nasebet inkr
edilemez. Yaayan varlklarn eceresi yle de
vam l olarak dallanp budaklanm akta ve de
im ektedir ki gittike dah a ok cinsleri mev
cut olduu zaman veriyor. Fakat byle b ir ey
yoktur. Bu dallarn ou uzun zamandan beri
kurum utur. Yaamaya devam edenlerin ise
T E R C M E SA N A TI 175

ancak hissedilir derecede az m m essilleri var


dr. Bu yok olm alarn m isalleri pek oktur."
Bu pasajlarn tetkikinden anlalr ki lm
yaz tercm e edilm ekle m ansndan pek az
ey kaybeder veya hi etmez. Bu paralar fen
kitabndan b ir sahifenin m kem m el b ir ter
cm enin yalnz m m kn deil, h a tt pek
zor bile olmad hakkndaki iddiamz
teyid eder ve destekler- Mkemmel tercm e
den kasdm z uzm anlarn ileri srd b t n
icaplar yerine getiren tercm edir. N etice ola
rak lm tercm enin nemsiz b ir zellii var
d r ki bu blm iin m anl b ir sonu olabi
lir. lm b ir eser ayn dile iki defa evrilmez.
Oysa ki Aeneisin veya lh Kom edyann te r
cm eleri sayszdr. lm b ir eserin birka e
it evrisini ben hatrlam yorum .
Dil ayrlnn ortaya kard engel saf
ilimde ok defa alam ayacak kadar ciddi de
ildir, bununla beraber pratik teknoloji le
m inde onun ok daha byk b ir tesiri vardr.
Tatbik ilimlerle uraanlar baka m em leket
lerdeki teknik ilerlem eleri renmeye ok he
veslidirler. abuk bilgi edinmek ve bu bilgiyi
uygulayarak dnya piyasalarnda azam neti
celer almak hedefleridir. Teknik bilgi aratr
m a glkleri im di o kad ar geni b ir ilgi
uyandryor ki Unesco "lm ve Teknik Terc
m e ve Onunla lgili Problem ler bal altn
da b ir ra p o r hazrlam tr.
176 TE R C M E SA N A TI

Ksaca durum yledir. Pek kk b ir k


sm m stesna, dnyann b t n lm ve teknik
edebiyat alt dilde Ingiliz, Fransz, Alman,
Rus, Ispanyol ve Japon dillerinde yaynla
n r ve tahm inlere gre b tn baslanlarn ya
rs ilgililerin yars tarafndan okunam az. Bu
bilginin potansiyel deeri ancak ekilde ger
ekleebilir ilim adam larna yabanc dil
retm ekle, yahu t ilim adam larn eserlerini da
h a yaygn dillerde yazmaa ikna etmekle, ya
h u t da, nc olarak, iyi tercm elerle, Bizi
bu rad a ancak sonucu, k ilgilendirir.
Tatbik ilim eserlerinin tercm esinde, s
lp ve ifade gzellii bahis konusu olamaz.
Glkler hemen hem en tam am iyle lfzdir.
B unlar ancak alelde bir szln kendisini
srkliyebilecei yanllar bilen b ir teknisyen
tarafndan zlebilir. Mesel, ancak Fransz-
cadaki tatbikatn bilen b iri "cim ent kelime
sinin ngilizcede "b eto n ve ayn zam anda "i
m ento m nasna geldiini bilebilir.

M hendislerin ve dier teknisyenlerin ter


m inolojisi insana aknlk verecek kadar ge
nitir. N isbeten basit b ir m akine bile dzne-
lerle p aralard an ibaret olabilir ve ayn za
m anda m em leketin t rl blgelerinde bile bun
lar ayn adlarla anlm ayabilirler, (Gerekten
de byledir). Bu yzden b ir vakum pom pa
snn evsaf Italyancaya tercm e edildii za
TER C M E SA N A TI 177

m an B rindizide anlalabilir, fakat Genoa'da


anlalm ayabilir. Ingiliz S tan d artlar B rosu bu
nevi m bhem likleri azaltm aya alm aktadr-
1955 deki raporlarndan birinde b u kurum In
giliz km r m adenciliinde kullanlan alt yz
eitli iin isim lerini yze drm eyi tav
siye ediyordu. Bu olay gsterir ki b u ileri
anlatan b ir yabanc m etin ngilizceye tercm e
edilse, yirmiye k ar ondkuz b ir ihtim alle
yanl anlalacaktr.
iyi b ir teknik m tercim b u eit b ir ku
suru nceden grr. Okuyucular bunlar yen
m ek hususunda onun m uhakem esine gvene-
bilm elidirler. Teknik usullerdeki fark lar ken
di dillerinde okuyanlara gayet ak olan b ir
cmleyi, lafzen ve doru olarak evrildii za
m an baka okuyuculara son derece anlalm az
hale getirilebilir. Bu sebeple m tercim terc
mesini "aslndan daha iyi" yapm aya m ecbur
olur. Bu fikirle biz evvelce de karlatk ve
edeb tercm ede nem i olmad iin k sa k es
tik. Tatbik ilim lerde b u M utlak b ir zaru ret
olabilir.
Bu suretle teknik yazlar m tercim in Ho
m eros m tercim inden daha az kabiliyet ve ik
tidar istemedii, dil bilgisi ve tercm e sana
tnda tecrbeden baka konu zerinde!olduk
a derin b ir bilgiye ihtiya olduunu an lam ak
kolaydr. Aikr olarak bu vasflara sahip b ir
m tercim yksek cret alacaktr. Aksi takdir-
178 TE R C M E SA N A TI

de rueharet ve iktidarn baka alanlarda kul


lanr. Bu sebeple teknik tercm eler, pahaldr.
Dr. H olm strom b ir ,m u h tra veya ra p o ru n ta t
bik ilim ler erbabna belki iki iline mal, olur
sa, onun b ir tercm esini yapmann; 40 iline
m al olabileceine iaret etm ektedir. Bu yz-,
den b u bilgin okuyam ad asl m etnin oku
yabildii zam an m aliyetinin yz m isli deerin
de olup olmayacana k arar vermek zorunda
dr. Bugn fen adam nn g b ir dnyada ya
ad phesizdir. Dr. L. L, Sellin 1945 de
yazd ackl hikye byk b ir ksm itibariy
le doru olabilir: "Tenkiti b ir m terinin
alaylarn nlem ek ,iin yeni b ir ih tira . b erat
n n spanyolca veya Portekizce terim lerini bul
m ak maksadiyle beyhude yere iy i, b ir szlk
aray an mitsiz m em ur; yabanc b ir dille ba
slacak katalogun teknik terim lerini aratran
ve ok defa hreti ve geimi b u n a bal olan
v e ar zahm etlerden, sonra hem en daim a, iki
sini de kaybeden meyus m tercim ; kt, b ir
te k n ik szlkten yanl m nay al ayak m te
rinin sipari etmedii b ir maln gnderilme;
sinin sebebini patronuna aklam ak naho du
ru m u ile k a rla a n . korkm u nemr; yanl
b ir .teknik, szln yardm ile yanl hkme
vararak resm b ir zatn, bozuk b ir rap o r yer
m esine sebebolan .g u ru ru krlm yabanc, dil
uzm an; b t n .bunlar beynelmilel m nase
b etlerin yam r yum ru y o llan .boyuna diie
TE R C M E SA N A TI

kalka ilerleyen byk zavalllar ordusunun


pek ok olan rneklerinden yalnz b ir kadr
Bu m akina anda, b ir dildeki cm leleri
dier b ir dildeki cmlelere evirme ameliye-
sini yapacak b ir m akina yapm aa giriilm e
mi olsayd, alacak b ir ey olurdu. B ir elek
trik hesap m akinasm n bu m aksatla kullan
labilecei fikri ilk defa 1947 de Dr. A D Booth
tarafnda ortaya atld. O zam andan beri ze
rinde allarak ilmi y azlan tercm ede ol
duka tatm in edici neticeler alnd.
M ekanik tercm enin ku su rlar iki ayr e
ittir. lki ve daha aikr olan tercm enin sa
nat ve estetik mahiyetidir. Bu kitap ta belirt
mee altmz karakteristii de budur. Bit*
m akinanm hemen hemen temel zellii b ir ve
ayn tem bihe srekli olarak yan reaksiyonu
gsterm esidir. B unun neticesi m antk olarak
tercm e m akinesine verilen, sylenilen veya
tem in edilen her hapgi b ir kelime, tercm ede
hep ayn kelimeyi verecektir. Evvelce grl
d zere, hakiki b ir tercm e byle yapl
maz, Byle b ir tercm e b ir nevi tran sk rip si
yondur ki belki her zam an bsbtn deer
siz olamaz.
kinci kusur m ekaniktir. E lektronik uz
m anlarnn b ir hesap m akinesinin depo kabi
liyeti (storage capacity) dedikleri ve onu tas
vir eden yazarlarn mecaz olarak hafzas di-
180 T E R C M E SA N A TI

ye anlattklar ey birka bin kombinezondan


ibarettir. Bu say b ir tek dildeki btn keli
m eleri bile karlam aya yetmez. Fakat m aki
ne, m ahdud b ir ekilde de olsa, insanlarn ii
ne yarayabilir.

Bu ameliyenin m ekanizm asn anlam ak


da, anlatm ak ta gtr. Bunu tam olarak yap
maa girim ek bu kitabn konusu dndadr.
lk zaruret harfleri ve neticede, kelimeleri ra
kam lara evirm ektir. M akinann ii, kendisine
verilen rakam a karlk, kelimenin tercm e
sine tekabl eden rakam ortaya karm aktr-
Bu rakam bir teleprinter tarafndan alnr ve
bu alet sonra kelimeyi hedef dil diye anla
tlan dilde tape eder. B ir hesap m akinasnn
baz cm leleri sanki tek kelim elerm i gibi e
virm esi ve b u sebeple il ya szn o orada
maliktir diye deil, doru olarak tercm esi
inanlm ayacak b ir eydir. The Listener dergi
sinin b ir m akine boite de nuit kelimelerini
"Gece K ulb diye deil, m utlaka "Gace Ku
tu su diye evirecektir. yolundaki itiraz na
zar olarak doru , olsa bile, setii misal iin
doru deildir.
Hafzadn eksiklikleri orijinal dildeki ke
lim elerin kklerini eklerinden ayrm akla ks
m en telafi edilebilir. er, ing, ed gibi sonek
le r ve oul gsteren - es ve - en gibi ekler
m stakil olarak ele alnabilir.
TE R C M E SA N A TI 181

Y ukarda sylediimiz gibi, m ekanik ter


cm e ilmi ve teknik tercm elerde olduka ta t
m in edicidir. A ikrdr ki h er hangi b ir ilim
dalnda zel olarak ona ait olan bin k ad ar ke
lim e vardr. Ayn zam anda h er birinin dier
b ir dildeki karl deimez. Almancadaki
sauerstoff daim a oksijen diye evrilir. Ne ede
b kudret, ne estetik anlay bu olay deiti
remez. Bin teknik tbire bin de um um kelime
eklenebilir. Bunlarn toplam hesap makinas-
nn kapasitesi dahilinde, rnahdud b ir microg-
lossary tekil eder. M akinann il'k ayar kul
lanlan zel microglossaryye gre yaplr ve
tercm e ettii ilme baldr.
Gerekli microglossary m evcut olduu za
m an bile, bugn hal insan ibirliine ihtiya
vardr. Birinci editrn asl m etni m akinaya
verilecek b ir ekle sokmas lazmdr, sonra
ikinci b ir editrn m akinadan kan okuna
b ilir cm leler haline koymas gerekir. nk
b u n lar b ir takm sem boller ve klar ihtiva
ederler. Brian F o sterin dedii gibi, en iyi ek
linde bile olsa "tem el ngilizce ile ngilizcele
mi Hindce arasnda melez b ir dildir".
B ir m isal bugn m akina ile yaplan te r
cm enin baar derecesini bize aklayacaktr-
Bu rnei 1954 de Dr. J. E. H olm strom ver
m itir :
lkin asl m etni veriyoruz. Birinci editr
"bozuk yerlere b ire r dikey izgi ilve etm i
8 2 TER C M E SA N A TI

tir. Gmlyor ki bunlar oul ve zam anlar


gsteren ekleri iaret e tm e k te d ir:
Il n est pas e to n n /a n t de constat/er
que les horm one/s de croissance a g /
issent su r certain/es espece/s, alors
q u elles sont in /o p e r/a n te s sur d'aut-
re/s, si T o n so n g /e la 'g ra n d /e spe^
cificite de: ces su b stan ce/s.
kinci olarak, makine ile yaplan, tercm e:
v not is n o t/step astonish v of estab
lish ve th at/w h ich ? v hormone m of
grow th act m n certain m species
m, then th at/w h ich ? v not operate
on of other m if v one dream /consi-
der z to Ve great ve specificity of th o
se subsetance m.

B urada kelim elerin arasnda grlen sem


boller u m anaya g e lir :
v b o yani manasz
m r tesniye veya oul
? belli deil
B undan konuda ihtisasi olan fak at asl;
m etnin dilini bilmeyen ikinci editr u nihai
evriyi ortaya karr :
I t is not surprising t o . learn th a t
grow th horm ones may act on certain
TE R C M E SA N A TI 183

species while having no effect on ot


hers, w hen one rem em bers the n ar
row specificity of these substances.
M ekanik tercm enin henz ocukluk a
nda olduunu belirtm ee hacet yoktur. Ger
ekten dokuz yana girdii halde ocuk oda
sndan km am tr. Uan kefinden sonraki
ilk dokuz yl zarfnda bugnk ses duvarn
aan jetlerin yaplacan kimse bilm iyordu.
Mekanik tercm elerin geleceini dnrken
bu aklda tutulm aldr. Dr. Boot Eer biz,
bugn m akina ile G oethenin Almancasn
W ordsw orth'in ngilizcesine eviremiyorsak,
bunu be, on sene sonra da yapamayacamz
hi b ir suretle kesin deildir dem ektedir.
Cmlenin son yarsn b t n m an ve mealini
kabul ederek okumalyz.

Vous aimerez peut-être aussi