Académique Documents
Professionnel Documents
Culture Documents
Akif Kayapnar
Giri
Devletler neden ykselir ve der? Neden baz toplumlar daha baarl bir
siyas ve sosyal yap gelitirebilirken dier bazlar bu konuda yetersiz kalr?
Her siyas rgt nnde sonunda yok olmaya mahkm mudur? Bir siyas ya-
pya hayat veren temel dinamik nedir? Tarih boyunca bu tr sorular cevap-
lama abalar eksik olmamtr. Ne var ki, son zamanlarda bu konudaki a-
lmalarn younlat grlyor. Tarihsel sosyolojinin ve makro tarihiliin
ykselii bile tek bana bu younlamann bariz bir gstergesi olarak algla-
nabilir. Randall Collinsin ifadesiyle akademik almalarda 1960larn orta-
larndan itibaren bugne gelene kadar geen sre, makro tarihiliin altn
a olarak adlandrlmay hak eder.1 Aydnlanma dncesi zerine ykse-
len geleneksel teorik yaklamlarn son zamanlarda hayatn hemen her ala-
nna nfuz etmi kresel deime ve gelimeleri anlama ve aklama nokta-
sndaki zaaflar, tarihsel-sosyolojik aratrmalara ynelen bu ilginin ardndaki
baat neden olarak grlebilir. inden gemekte olduumuz kresel deiim
ve dnm, yle kapsaml bir yap arz etmektedir ki bu srecin siyas, kl-
trel ve ekonomik unsurlarn yan sra, temel felsef (zellikle epistemolojik)
alglamalara da sirayet ettii gzden karlmamaldr. Byle kapsaml bir d-
nm anlayabilmek ve aklayabilmek de btncl ve disiplinleraras bir
yaklam zorunlu klar. Dolaysyla, tarihsel sosyolojinin, makro tarihiliin
ya da medeniyetler tarihiliinin ihtiya duyulan btncl yaklama yatkn
disiplinler olarak byle gei dnemlerinde ne kmas anlalr bir durumdur.
84
bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm
85
slm Aratrmalar Dergisi
dr.6 Her ne kadar bn Haldndan pek haberdar olmasa da, Charles Dorann
izgisel (lineer) olmayan dnemlerde izgisel dnmek, ancak deiimin
ivmesini artrr ynndeki yargs da bn Haldnun deiim teorisinin anla-
lmasna yardmc olur.7 bn Haldn, bu ekilde sreklilik ve dzenlilik arz
eden deiimin genel kurallarn ve temel dinamiklerini kefettiini iddia eder.
Ona gre her bir dnemin kendine has dzenleyici bir kanunu vardr8 ve o
dnemdeki sosyo politik ve ekonomik gelimeleri anlayabilmek iin o dne-
min dzenleyici kanununu bilmek gerekir.
6 Peter Turchin, Historical Dynamics: Why States Rise and Fall (Princeton: Princeton
University Press, 2003), s. 3.
7 Bk. Charles F. Doran, Systems in Crisis: New Imperatives of High Politics at Centurys
End (New York: Cambridge University Press, 1991).
8 mdi alar, o alarda meydana gelen meselelerin, kabilelerin ve asabiyetlerin deime-
siyle deiir. Maslahatlarn deimesiyle farkllk gsterir. Her an kendine has bir hkm
vardr. bn Haldn, Mukaddime, ev. Sleyman Uluda (stanbul: Dergh Yaynlar, 1988),
s. 583. Ayrca belirtilmedii takdirde Mukaddimeye ynelik tm referanslar bu baskya
verilecektir.
9 Lenn Evan Goodman, Ibn Khaldun and Thucydides, Journal of the American Oriental
Society, 92/2 (1972), s. 258.
10 Will Kymlicka, ada Siyaset Felsefesine Giri, ev. Ebru Kl (stanbul: Bilgi niversite-
si Yaynlar, 2004), s. xiii.
86
bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm
kkl eletiriler yneltebilmitir. Ne var ki, pratik adan gl bir sylem ge-
litirebilse de, kapsayc bir ontoloji ve epistemoloji oluturamam olan ce-
maatilik kuramsal adan liberal demokrasinin alternatifi olmaktan ok uzak
grnyor.11 te yandan, pratik adan derin bir kriz yaadn iddia edebi-
leceimiz liberal demokrasi ise kuramsal olarak Aydnlanma gelenei gibi,
Batda henz alternatifi ekillenmemi gl ve kuatc bir felsef gelenee
yaslanyor. Dolaysyla cemaatilerle liberal demokratlar arasndaki tartma-
nn, biri dierine stn gelemeden, Batda bir sre daha devam edeceini
tahmin edebiliriz.
11 Siyaset teorisindeki yeni yaklamlarn ksa bir deerlendirmesi iin bk. Andrew Haywood,
Political Theory: An Introduction (New York: St. Martins Press, 1999), s. 11.
12 Franz Rosenthal (group feeling), De Slane (esprit de corps), Vincent Monteil (esprit de clan),
Von Kremer (gemeinsinn ve nationalitatsidee), H. Ritter (feeling of solidarity), M. Halpern
(group solidarity), S. H. Bahsh ve H. Shirvani (communal spirit), Hourani (corporate spir-
it), Aziz el-Azmeh (group will), Ernest Gellner (social cohesion and martial spirit), Erwin
Rosenthal (solidarity and striking power), D. S. Margoliouth (clannishness) ve M. Mahdi
(social solidarity). Bk. Sleyman Uluda, Giri: bn Haldn ve Mukaddime, Mukaddime,
ev. Sleyman Uluda (stanbul: Dergh Yaynlar, 1988), s. 120, 21; Yavuz Yldrm, bn
Haldnun Bedavet Teorisi (doktora tezi, Marmara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits,
1998), s. 83, 84.
87
slm Aratrmalar Dergisi
13 J. P. Arnason-G. Stauth, Civilization and State Formation in the Islamic Context: Re-read-
ing Ibn Khaldun, Thesis Eleven, 76/2 (2004), s. 33.
14 Franz Rosenthal, Introduction, The Muqaddimah: An Introduction to History (New
Jersey: Princeton University Press, 1980), I, s. lxxvii.
15 Yldrm, bn Haldnun Bedavet Teorisi, s. 82.
16 Muhsin Mahdi, Ibn Khalduns Philosophy of History (London: George Allen and Unwin
Ltd., 1957), s. 196.
17 T. Khemiri, Der Asabija-Begriff in der Muqaddima des Ibn Haldn, Der Islam, 23 (1936),
s. 163-88.
18 bn Haldn, Mukaddime, s. 429.
88
bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm
89
slm Aratrmalar Dergisi
90
bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm
91
slm Aratrmalar Dergisi
yaca iin, birey deta toplumla zdelemi gibidir. Bdiyede insanlar ha-
yatlarnn neredeyse her annda birbirlerine ihtiya duyarlar. Birlikte al-
mak, canlarn ve mallarn birlikte muhafaza etmek zorunluluklar vardr. Ya-
am alanlar, hadarettekinin aksine, i ie gemitir. Dolaysyla da iltiham-
dan kaynaklanan asabiyet, bdiyede ok daha gldr.
Asabiyeti douran temel amil, tek kelime ile mahrumiyettir. Dier insan-
larn yardm ve destei olmakszn bdiyede (yani darda) yaamak, nere-
deyse mmkn deildir. Dolaysyla bdiye hayat, bir arada yaama, yek-
dierini savunma, uzun sren mmarese, birlikte yetime ve st emme du-
rumunun meydana getirdii rabta ile hayat ve mematla ilgili olan sair halleri
beraberinde getirir ki bu hususlar neticede asabiyeti dourur. Dier bir deyi-
le, bn Haldnun sebep-sonu ilikilerini merkeze alan metodunu gz nn-
de tutarsak, yle anlalyor ki, insanlarn kaynamasna sebep olan husus
asabiyet deildir. Tam aksine asabiyet, zaman ierisinde, zor artlarn bera-
berinde getirdii kaynamann (iltihamn) bir neticesi olarak ortaya kar.
Mantken, zor artlara maruz kalmak ile asabiyetin olumas arasnda bir za-
man fark sz konusudur. Ne var ki bir kere olutu mu, asabiyet insanlarn
28 Burada Franz Rosenthalin tercmesini tercih ettik. Nobility originates in the state of being
outside, as has been said. That is, being outside of leadership and nobility and being in a
vile, humble station, devoid of prestige. Bk. The Muqaddimah, I, 279. Burada bn Haldn
ayn zamanda, eref ve asaletin kalc olmadn, bir sreliine var olduunu vurgulamak
iin byle bir ifade kullanmtr.
92
bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm
Sebep-sonu ilikisini bu ekilde tespit etmek bize bdiyenin zor artlar ile
asabiyeti birbirinden ayrma imkn verir. Baka bir deyile, her zor art asa-
biyeti beraberinde getirmez. srailoullarnn Kurn- Kermde zikredilen ve
bn Haldn tarafndan da iktibas edilen tecrbeleri asabiyet ile bdiyenin zor
artlar arasndaki ilikinin daha iyi anlalmasna yardmc olur:30
20. Bir zamanlar Musa, kavmine yle demiti: Ey kavmim! Allahn size
(ltfettii) nimetini hatrlayn; zira O, iinizden peygamberler kard ve sizi
hkmdarlar kld. lemlerde hibir kimseye vermediini size verdi.
22. Onlar u cevab verdiler: Ya Musa! Orada zorba bir toplum var; onlar
oradan kmadka biz oraya asla girmeyeceiz. Eer oradan karlarsa biz de
hemen gireriz.
24. Ey Musa! Onlar orada bulunduklar mddete biz oraya asla girme-
yiz; u halde sen ve Rabbin gidin savan; biz burada oturacaz dediler.
29 Yves Lacoste, Ibn Khaldun: The Birth of History and the Past of the Third World (London:
Verso, 1984), s. 100.
30 el-Mide 5/20-26.
31 bn Haldn, Mukaddime, I, 454-55.
93
slm Aratrmalar Dergisi
Suriye arasndaki Tih lnde krk yl kalmalarn murat etti. Bu sre zarfn-
da srailoullar hibir ehirde ikamet etmemiler ve hibir umran ile mna-
sebet iinde olmamlard. srailoullarnn tam krk sene, hibir yerde ikamet
etmeden Tih lnde babo dolamalarnn hikmeti zillet, kahr ve kuvvet
penesinden (ezilmi olma hlinden) yeni kan, aalanmay ve horlanma-
y huy hline getiren ve asabiyetleri bozulan bir neslin lde yok olmas, ar-
kasnn gelmesi ve lde dier bir neslin ortaya kmasdr.32 bn Haldna
gre krk yl, bir neslin yerine yenisinin gelmesi iin gerekli olan asgari sre-
dir. Dolaysyla bu tecrbe neticesinde srailoullar ierisinden aalanma ve
zillet nedir bilmeyen bir nesil gelmitir. Artk bu nesil zelil deil, azizdir.
Ahkm, kanun ve kahr nedir bilmemektedir; zerinde zillet damgas tama-
maktadr. Bu suretle dier bir asabiyet vcuda gelmi olmaktadr. Bu millet bu
asabiyetle hakkn aramaya ve tagallbe muktedir bulunmaktadr.33
94
bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm
95
slm Aratrmalar Dergisi
96
bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm
Meydan okumann yetersiz kalmasn ise yine byle bir grubun mlkn
tamamn ele geirmeden ulatklar refah ve lks hayat artlar eklinde tarif
edebiliriz. Bu durumda da, bedeviliin getirdii uyarlar kaybolmu, insanla-
rn hayatlarn srdrmek iin fazla bir gayret sarfetmeleri durumu ortadan
kalkmtr. Bylece, zor artlara birlikte gs germekten kaynaklanan kay-
nama (iltiham) hli ve bu hlin zaman ierisinde tekil ettii asabiyet de
kaybolur.
Bu blme son vermeden nce birka hususun alt izilmelidir. Her ey-
den nce asabiyet siyas bir zelliktir. Mevcut olmas hlinde grup yelerini
siyas anlamda kolektif eyleme sevk eder. Onlar, sahip olduklar siyas po-
zisyondan daha st bir pozisyonu talep etmeye iter. kincisi, asabiyeti ortaya
karan hususiyet zor artlar ve mahrumiyettir. Baka bir deyile asabiyet,
mlkn ve mlkten kaynaklanan refah ve konforun dnda kalmaktan hu-
sule gelir. Son olarak mahrumiyet, baka insanlarn elinden ve bir zorlama
neticesinde oluuyorsa, bu durum asabiyeti dourmaktan ziyade var olan
asabiyeti de yok eder. Ksaca asabiyet, optimum dzeyde bir meydan okuma
neticesinde husule gelir.
97
slm Aratrmalar Dergisi
Bedevilerin hayra daha yakn olmalarnn bir dier sebebi de bedavetin ilk
tabii hle, bn Haldnun ifadesi ile ilk ftrata (ftratul-l) daha yakn olma-
sdr. lk ftrat insan iradesinin henz etkilerinin grlmedii, sadece Allahn
iradesinin ekillendirdii, dolaysyla her trl ktlkten uzak olan hl de-
mektir. bn Haldnun da zikrettii, Hz. Peygamberin Her ocuk ftrat ze-
re doar. Sonra ebeveyni onu Yahudi, Hristiyan ya da Mecusi olarak yetiti-
rir hadisi de bu duruma iaret eder. Bedavet, umrann balangc; hadaret ise
sonudur. Dolaysyla hem bedeviler birey olarak hem de bedavet sosyoeko-
nomik bir yap olarak tabii hle (iyilie) hadaretten daha yakndr.
98
bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm
Burada alt izilmesi gereken iki husus, cesaret ve metaneti kran uygula-
mann insan iradesinin hilafna ve haric bir otorite tarafndan tatbik edilme-
sidir. Dier bir deyile, karakterin bu ekilde deimesi iin, belli bir yndeki
davrann bireyin ierisinde bir gerilime neden olmas zorunludur. Byle bir
i-gerilimin olmad durumlarda kanunlara itaat etmek, kiisel z-gveni za-
afa uratmaz. Nitekim bn Haldn bu hususta ilk Mslman toplumun duru-
munu rnek olarak tartr.46 Sahabenin davranlar Hz. Peygamberin getir-
dii yeni kural ve dzenlemelerle kstlanmasna ramen, bu, onlarn metanet
ve mukavemetini zedelemedi. Tam aksine sahabe, slm ncesi durumlarna
99
slm Aratrmalar Dergisi
nazaran, daha cesur ve metanet sahibi idi. bn Haldna gre ashap, imanla-
rnn gcnden dolay, Hz. Peygamberin getirdii kanun ve dzenlemeleri
yle bir iselletirdiler ki, artk bu kanunlarn kstlayc etkilerinin haric olma
vasf kalmad. Kstlamalar insanlarn ierisinden geliyordu ve bu da kiisel
iradenin bastrlmas neticesinde ortaya kan psikolojik gerilime neden olmu-
yordu. Ne var ki nesiller getike insanlarn iman zayflad; kstlamalar isel
olma zelliini yitirdi. Kanunlar dsal otoriteler eliyle kiisel iradeler hilafna
uygulanmaya balad. Bu durumda da insanlar sahip olduklar metanetleri ve
mukavemet gcn yitirdiler.
100
bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm
Asabiyet ve Din
mdi bir kimse iin, kudreti tekeffl eden asabiyet husule gelir ve o kimse
halk arasnda Allahn ahkmn tenfize mnasip den hayrl hasletlerin
kendisinden zuhur etmesini itiyat edinirse artk o kimse kullar arasndaki
(ilah) hilafete ve halk iindeki (Rabban) kefalete hazrlanm ve ona
aday olmutur. Verilen izahattan aka anlalmaktadr ki, iyi ve gzel
hasletler, kendisinde asabiyet mevcut olan ahslarda mlkn de mevcut
olduuna ahitlik eder.51
101
slm Aratrmalar Dergisi
Ne var ki, bn Haldnun din ile asabiyeti birbirinden kesin izgilerle ayr-
d yargsna varmakta acele etmemek gerekir. Zira bn Haldn Mukaddi-
menin muhtelif yerlerindeki tartmalarnda din ile asabiyeti i ie gemi ve
birbirlerini tamamlayan czler eklinde ele alr. Birincisi, bir nceki blmde-
ki aklamalardan hatrlanaca zere, asabiyet sahibi insanlar bedavete has
bir zellik olarak hayra daha yakndr. Zira insanlar ilk ftrat zere doarlar.
lk ftrat hlinin, bir ftrat dini olan slm hli olduu noktasnda da ulema
arasnda bir uzla mevcuttur. Ayrca bn Haldna gre insan tabiat, kendi-
sine hayr ve erden hangisi ilk ularsa onun rengi ile boyanr. Bdiye de, ilk
ftrata en yakn sosyoekonomik rgtlenme biimi olmann yan sra, hada-
rette olduunun aksine, insanlarn ftratlarnda olan safl bozucu artlar haiz
deildir. Zira bedeviler her trl lks ve israftan uzak, hayatta kalma seviye-
sinde bir hayat srerler. Dolaysyla bedavette ftrat zere doan insanlara ilk
olarak hayr ular ve zaman iinde iyilik bu insanlarn tabiat hline gelir.
kincisi, tpk hayra daha yakn olmak gibi, gerek anlamda eref ve ana
sahip olmak da bedevilere has bir zelliktir. eref ve an ise zorunlu olarak
iyi hasletlerle zdelemitir. te yandan asabiyet erefin srrdr. Dolaysy-
la asabiyet ile iyi hasletlerle (din hasletler) donanmak arasnda zorunlu bir
balant sz konusudur. Bu konuda bn Haldn ok nettir.
ann zerine bina edildii bir asl ve kk vardr. Onun hakikati bu esas-
la gerekleir. Bu da asabiyet ve airetten ibarettir. ann bir de feri ve da-
l vardr. Onun varl bu sayede tam ve kmil hale gelir. Bu fer (itima
ve ferd) hasletlerdir. Mlk, asabiyetin gayesi olduu gibi, onun fr ve
mtemmimat olan hasletlerin de gayesidir. Zira tamamlayc unsurlar ol-
madan mlkn mevcut olmas, organlar kesik olan bir ahsn varl gibi-
dir veya halk arasna plak olarak kan bir kimseye benzer.57
102
bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm
ncs, bn Haldn mlkn hasl olmas iin iyi (din) hasletlerle do-
nanmann zorunlu olduunu hilafet teorisine bavurarak ispatlamaya alr.
Ona gre hilafet ve mlk, Allahn ahkmnn yeryznde tatbiki iin zorun-
ludur. Allahn ahkm ise srf hayrdr. Byle bir durumda, Allahn ahkm-
n yeryznde tatbik edecek kiilerin hayrl vasflarla donanmalar zorunlu-
dur. Bu durumda da mlkn kayna olan asabiyet, hayrl vasflarla btn-
lemektedir.58
103
slm Aratrmalar Dergisi
Bir milletin sahip olduu mlkn inkraza urayaca ve harap olaca yo-
lunda Allahtan izin kt vakit, Hak Teala sz konusu mlk sahiplerini
kt eyler yapmaya, rezalet nevinden olan ileri benimsemeye ve bunun
yollarn tutmaya sevk eder. Bylece kendilerinde var olan siyasetin fazi-
letleri tamamen kaybolur. Mlk, ellerinden kp bakalarna geinceye ka-
dar faziletler eksilmeye devam eder durur.65
Bu noktada dinin grd ilevi, nispeten daha ksa sreler iin geerli ol-
sa da, ideolojilerin de grebileceini ifade etmeliyiz. Nitekim Hellmut Ritterin
de belirttii gibi, bn Haldn iin tek bir ideoloji mevcuttu, o da din idi. Tpk
Goodman gibi, Ritter de asabiyete sahip topluluklarn ancak bir ideolojinin
salad rehberlik sayesinde anlaml bir amaca ynelik olarak eylemde bu-
lunacaklarn iddia eder.67
104
bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm
Asabiyet Nedir?
105
slm Aratrmalar Dergisi
Eer gleri birbirine denk olduu iin farkl asabiyetler birbirlerine galip
gelemezlerse o zaman kendi blgelerinde hkimiyet kurarlar ki dnyadaki
farkl asabiyetlerin (devletlerin) e zamanl varl byledir.80 Asabiyet ml-
ke ulamadan nce sahiplerinin nimetlere dalmalar nedeniyle zayflayan bir
unsurdur.81 Asabiyet iyi ve gzel hasletlerle bir arada bulunduunda mlk
hasl eden bir unsurdur.82 Allah, galebelerine ve asabiyetlerine mnasip ol-
mak zere iyi ve gzel hasletleri asabiyet sahiplerine sevk etmitir. Yoksa bu
gibi hasletler, asabiyet ve galibiyet dikkate alnmadan geliigzel onlara ve-
rilmi ve abes olarak onlardan vcuda gelmi deildir.83 d, Semd, Amli-
ka, Himyer, Himyerli Tb, Ezv ve Mudar ayn asabiyete mensup farkl
boylardr. Kayyanler ile Ssnler ve Yunanllar ile Romallar arasndaki iliki
de byledir.84
106
bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm
107
slm Aratrmalar Dergisi
105 Bu konuda bk. Apak, Asabiyet; ayrca bk. M. arc, Asabiyet, TDV slm Ansiklopedisi
(DA), III, 453-55.
106 Lacoste, bn Haldnun asabiyeti Maribe ve kabile rgtlenmesine mnhasr bir kavram
olarak kullandn, dolaysyla asabiyete evrensellik atfetmenin mmkn olmadn iddia
etse de, bu doru deildir. Bk. Lacoste, Ibn Khaldun.
108
bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm
bir araya geldii bir dinamiktir. Bu nedenle, yaygn olarak yapld gibi asa-
biyeti dayanma olarak tarif etmek yeterli deildir. Zira sosyolojik bir un-
sur olarak dayanma, asabiyetin aksine, dayanma ruhuna sahip bu grubu
zorunlu olarak daha st siyas taleplere yneltmez. Dolaysyla asabiyeti Ku-
zey Afrikann yerel artlar107 ya da patrimonyal siyas oluumlar108 ile s-
nrlandrmak hem Mukaddimenin ruhu hem de bn Haldnun amac ile e-
liir.
Hellmut Ritter, asabiyet ile Makyavelin virt kavram arasnda baz te-
mel benzerlikler grr.109 Kardei Gerhard Ritterden iktibas ederek virtyu
yle tanmlar:
Rittere gre asabiyet bu iki farkl virt anlaynn bir sentezidir. Ne var
ki, aralarndaki gl benzerlie ramen, ierdii gayri-ahlklikten dolay,
virtnun asabiyet ile ok temel bir zeminde elitii sylenebilir. Zira yukarda
da deinildii gibi, ahlk meziyetler asabiyetin en mhim bileenleri olmakla
kalmaz; bu meziyetlerin yozlamasna kout bir biimde asabiyet de gittike
zayflar ve yok olur gider.
109
slm Aratrmalar Dergisi
olarak anlar.111 Francesco Gabrieli ise asabiyeti milliyetilik ile zde gren
bu yaklam ar bir biimde eletirir; Kremer ve Khemiri gibi isimleri de
anakronizme (modernisierung) dmekle itham eder.112 Kanaatimizce milli-
yetiliin, en azndan baz eitlerinin, asabiyetin bir tezahr olduu kabul
edilebilir. Zira milliyetilik de nihayetinde, kalpleri ve zihinleri ortak bir ama
iin birletiren ve insanlar kolektif siyas eyleme ynelten bir dinamiktir. Ne
var ki, asabiyeti milliyetilik ile zdeletirmek byk bir hatadr. Milliyeti-
lik modern bir fenomen olmasna ramen asabiyet, bn Haldnun iddias
dorultusunda, insanlk tarihi boyunca siyas dnmn motoru olmutur.
Dolaysyla asabiyet milliyetilikten ok daha geni ve nevi ahsna mnha-
sr bir istikamet takip eden canl bir unsurdur.
110
bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm
sonsuza dein etkin bir biimde var olamaz. Goodmann dile getirdii gibi
Asabiyetin metamorfozu, siyasetin de metamorfozudur, asabiyetin imknlar
ve snrlar, siyas deiimin de imknlarn ve snrlarn tayin eder. Asabiye-
tin kanunlar, tarihin de kanunlardr.118
Siyas bir dinamik olmakla birlikte, asabiyet psikoontolojik bir sre ze-
rinden iler. nsan tekinin toplum ve devlet ile ilikisini, dolaysyla da varo-
luunu yeniden tanmlar. Bireyi vatanda, ynlar da siyas adan i-b-
tnlkl toplumlara dntrr. nsan tekini, zerkliini ve zgr iradesini
muhafaza ederken bir btnn paras hline getirir. Bu anlamda asabiyet,
birey ile grubun zdelemesini salayan bir unsurdur. Bunu yaparken de bi-
reyin zerkliini ve zgrln muhafaza eder; zira insan davranlarn
ieriden (psikoontolojik olarak) deitirir, dardan (ekonomi-politik olarak)
deil. Yani gl bir asabiyete sahip bir toplumda, siyas hak ve ykmllk-
ler sz konusu olduunda, birey hibir zaman haric unsurlarla snrlandrl-
dn ve ynlendirildiini hissetmez. Byle hissetmeye balad andan itiba-
ren zaten asabiyet de zayflamaya balam demektir. Asabiyet grup yeleri-
nin en dk dzeyde birlikte hareket etmelerini, en st dzeyde ise grup u-
runa z varlklarn feda etmelerini salar.119
Bilmek gerekir ki, her trl siyas yapnn akbetini birey ile ait olduu
grup arasndaki ilikinin mahiyeti belirler. Birey ile siyas otorite arasndaki
iliki, zoraki bir iliki ise, o devletin salkl bir yapsnn olduundan bahse-
dilemez. Zira devlet sadece insanlardan, kurumlardan, kanun ve kurallardan
mteekkil bir yap deildir. Bu yapya can veren, bireylerin siyas varolula-
rn anlaml klan, vatandalar arasndaki gveni ve dayanmay salayan,
adalet ve meruiyeti tesis eden, bireysel iradeleri mtecanis bir kolektif iradeye
dntren bir ruha ihtiya vardr. te bu ruh da asabiyettir.
Ksaca asabiyet, bir siyas yapnn salkl olmasn salayan, bununla bir-
likte grnmeyen, elle tutulamayan ruhtur. Siyas yaplara hayat veren bir
ruhtan bahseden tek dnr bn Haldn deildir elbette. Ne var ki, bn
Haldnun asabiyet kavramsallatrmas endojendir. Yani asabiyet, bn Hal-
dnun sistemindeki dier deikenlerle irtibatl bir deikendir. Dolaysyla
ortaya k ve deiimi hem takip edilebilir hem de sebep-sonu ilikileri
balamnda aklanabilir.
111
slm Aratrmalar Dergisi
Sonu
Bir sredir siyaset teorisi uzmanlar arasnda yaygn bir biimde hissedi-
len yaln bir gerei, yeni milenyumun eiinde Noel OSullivan u ifadelerle
dile getirmitir:
120 Noel OSullivan, Introduction, Political Theory in Transition, ed. Noel OSullivan (New
York: Routledge, 2000), s. 1.
121 OSullivan, Introduction, s. 1.
122 Bk. Michael Freeden, Ideologies and Political Theory: A Conceptual Approach (New York:
Oxford University Press, 1996), s. 141.
123 Bk. Matthew Festenstein, Contemporary Liberalism, New Political Thought, ed. Adam
Lent (London: Lawrence & Wishart, 1998), s. 14.
124 Karl Marx ile Aydnlanma arasndaki irtibata dair bk. Ian Shapiro, The Moral Foundations
of Politics (New Haven: Yale University Press, 2003), s. 71.
112
bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm
nini tekil etti. nsan hayatnn dier alanlarna dair meseleler ise kelimenin
tam anlamyla ihmal ve hatta inkr edildi. Bu durum, ortaya kan siyas,
ekonomik, kltrel, ekolojik ve bilimsel gelimeler nedeniyle liberal demok-
rasi tarafndan ihmal edilen hayat unsurlarn artk absorbe edilemeyecek bir
dereceye ulat birka sene ncesine kadar byle devam etti. Dolaysyla bir
sredir liberal demokrasinin temellerine ve dolaysyla da aydnlanma dn-
cesine ynelik kkl eletirilerin, entelektel tartmalara egemen olmaya
balad gzden karlmamaldr.125
Klasik dnem boyunca, asl amac insan ruhunun tekml ve bunun iin
de iyi toplum dncesi olan siyaset bilimi, byk oranda ahlk dncesinin
uzants olarak kabul grd. Modern dnemlerde ise, aydnlanma dncesinin
getirdii epistemolojik gerekelerle, daha somut olmak gerekirse 19. yzyl pozi-
tivizminin ve 20. yzyl mantksal pozitivizminin n-kabulleri uyarnca siyaset,
ahlk temellerinden arndrld ve gzle grnr, etkileri ve deerleri llebilir
madd kurumsal mekanizmalara indirgendi. Sadece bu mekanizmalarn insann
tekinin zgrln ve haklarn muhafaza edebileceine inanld.126 Bu bilim-
selletirme sreci boyunca iki ykc metodolojik yaklam benimsendi. lk ola-
rak disiplinleraras (ya da ok-disiplinli) yaklam terk edildi. Dier sosyal bilim
disiplinlerinin her biri gibi, siyaset de metodu, problemleri ve bu problemlere ver-
dii cevaplar asndan kendi kendine yeter olarak grld. kincisi ise Aydnlan-
ma paradigmasnn ilerleme dncesinden ve evrenselcilik iddiasndan mlhem
olarak siyasetin zaman ve mekn baml (spatio-temporal) karakteri grmez-
den gelindi. Baka bir ifade ile, belli bir zamanda ve belli bir yerde ortaya km
olan problemlere verilmi cevaplar mutlaklatrld, evrenselletirildi ve dier za-
man ve meknlara dayatld. Modern siyaset teorisinin rettii hemen her bilgi
krntsnda bu zellikleri grmek mmknse de, bu yaklamn en bariz rnei
kinci Dnya Sava sonrasnda formle edilmi ve yeni ulus-devletlerin ortaya -
kna elik etmi olan Modernleme Kuramdr.127
125 Bu konudaki tartmalarn bir zeti iin bk. Lent, New Political Thought.
126 Klasik siyaset felsefesi ile modern siyaset felsefesi arasndaki farklara dair bir tartma iin
bk. Leo Strauss, What is Political Philosophy?, On Classical Political Philosophy ve
Three Waves of Modernity, Political Philosophy: Six Essays by Leo Strauss, ed. Hilail
Gildin (New York: Pegasus, 1975).
127 Bk. Fahrettin Altun, Modernleme Kuram: Eletirel Bir Giri (stanbul: Kre Yaynlar, 2005).
128 Tracy B. Strong, The Idea of Political Theory: Reflections on the Self in Political Time and
Space (Notre Dame: University of Notre Dame Press, 1990), s. 3.
113
slm Aratrmalar Dergisi
Son olarak bir hususun daha alt izilmelidir. bn Haldn, asabiyet kavra-
mn formle etmekle byk bir eser ortaya koymu olsa da, bizim bu form-
lasyon ierisine hapsolma gibi bir zorunluluumuz yoktur. Baka bir deyile,
bn Haldnu bir k noktas olarak kabul etmek ve metodolojik adan tu-
tarl olmak artyla, asabiyet kavramnn erevesi, ada siyas gelimele-
rin anlalmas ve aklanmas amacyla daha da geniletilebilir. zerinde a-
lld takdirde asabiyet, siyaset felsefesinde byk almlar salayabilecek,
aklama gc yksek bir parametre hline gelebilir. Zira asabiyet, devlet-alt,
devletler-aras ve medeniyet gibi devlet-st yaplar dzeyinde kullanlabilecek
bir siyas kavramdr.
114