Académique Documents
Professionnel Documents
Culture Documents
Annemarie Schimmel
----/.:\
---,,
Gri Yayn Dizisi: 75
Al-HaIIadsch
"O Leute, rettet mich vor Gott''
ISB]'; 978-9944-396-94-3
Annemarie Schimmel
4
indekiler
------------------------M9YJ:07'@C________
Her eyde Tanr'y Grmek!
* Bu kitap yayma hazrlanrken, "Anan bir yerde bir yanllk yap1p Byk
Hallac'a kar bir kusur etmeyelim." diyerek rpnan Ik ve Ferruh Gener'e kat
klanndan dolay teekkr ediyorum. Bu almada onlarn emei daha fazladr.
Daha dorusu ve gzelini bulabilmek iin hemen hemen her cmleyi, bazen ke
limeleri tarttk. nk burada szkonusu olan metin, zat- ahsna mnhasr bir
slup sahibi Annemarie Schimmel'in diliyle "Hallac el-esrar" ile ilgiliydi!
8
Kim'dir? Hallac cevap veriyor: "Ben, O'yum, benim sevdiim O ,
v e O , benim sevdiim O , Ben' im." Hazm zor bir sylem nsann
aknl gemeden o devam ediyor: "O'nu tanmak iddias, ceha
lettir. O'na daima hizmet ettiini dnmek, sayg eksikliine ia
rettir. O'nunla mcadeleden sakmmak iddias, deliliktir. O'nun
huzuruna kanmak, ahmaklktr. O'nun sfatlarm tartmak, a
kmlktr. O'nu tandn sylememek (bu konuda susmak) kor
kaklktr. O'na yaklamaya almak, cesarettir. O'nun uzaklna
kredip memnun kalmak, basit (aa) bir zihniyettir. "
Hallac'm dier bir ilgin yn d e onun Trklere duyduu ya
knlktr. Onun Horasan Trkleri ve o devirde Halife'nin ordu
sunda paral askerler olarak alan Trk kkenli askerler arasn
da ok sayda dostlarnn olduunu biliyoruz; rnein Badatl
nl sufilerden Trkistan kkenli ibli de bunlardan biridir.
Hallac, Trk boylarnn slamn duygusal-mistik yzyle ta
mma ve bu yz sevme srecinin ncsdr. Yesevllik ve Bekta
ilik gibi Trk kkenli akmlarn ilham kaynadr. pek Yo1u 1 'i
yazarken,' Dou Trkistan'n en cra kelerinde Hallac'm izleri
ne rastladmda kendime u sornyu sordum: Acaba Hallac gibi
byk bir slam sufisinin Trklerle b u denli ilgilenmesinin sebe
bi neydi? eriat islam'na ve hilafete muhalif gr ve aykr dav
ranlaryla evresini rkten, iktidar kaygs tayan halifelii
korkutan ve sonunda Halife'nin ve ulemann mterek kararyla
hunharca katledilen bu derviin Trkistan'm "kafir Trkleri"yle
ne alakas olabilirdi? nk Tanr a bu derviin bizim anlad
mz manada dinlerle, inanmak veya inanmamakla bir ii yoktu.
Ve nitekim diyor ki: "Ben dinlerin ne olduu konusunu ok d
ndm. Neticede grdm ki, dinler, bir kkn eitli dallardr."
9
Bir insandan, onu alkanlklarndan alkoyan ve balarndan ko
paran bir din semesini talep etme. O zaten varln sebebini ve
yce gayelerin manasn kendisinin en iyi anlad ekilde araya
caktr'
ran'n Horasan blgesinde younlaan eski bir Trk boyu
nun adnn halen Halac (Kalac) olmas zerinde dnrmaya
demeyecek bir tesadf mdr Hallac'n birtakm fikirleri ile es
ki Trk Tengricilii arasnda ana hatlar itibaryla ilgin paralel
likler dikkati ekiyor. Tesadf m yoksa mterek hafza ml
Aratrmaya deer bir konu
Hallac'n daha ok yanl yorumlanan "Ene'l-Hak" szyle
zdeletirilmesi, onun daha geni kitleler tarafndan anlalmas
na engel oluyor; oysa bana gre Hallac olgusunun anahtar "in
de Tanr'y grmediim hibirey grmyorum. " szdr. Halk
dilinde de "Hak'tan geldik, Hakk'a gideceiz" denilmiyor mu
Hallac ne gzel sylemi: "Ah Tanrm, Sana kretmekten aciz
olduumu biliyorsun; o halde benim yerime Sen kendine kret;
zira gerek kr sadece budur."
G. Ahmetcan Asena
10
Giri
11
rinde bir panteist olarak gsterilmitir. Asl anlam "Ben Yaratc
Hakikatim" olan "Ene'l-Hak" sz de, "Ben Tanr'ym" eklinde
yorumlanm ve slamn ilk devirlerinden beri tasavvuf evrele
rinde Allah'm en gzel 99 isminden biri olan Hak szc,
Hallac'a istinaden, Allah yerine kullanlmtr.
Hallac ;adece sufilerin arasnda deil halk arasnda da tan
np bilinmektedir. Bir defasnda, stanbul'da yataklarmzn kee
leen pamuklarn, yay ve tokmann ritmik vurularyla zp
ayran bir hallatan, Hallalar Loncas'nn piri saylan Byk
Mansur'un yaad zdrab ve ackl lmn btn teferruat
ile dinlemitik ileyi ve zulm bilerek ve isteyerek sineye eken
Hallac, modern ark airlerine gre, yerleik adetlerin dnda ka
lan ve kiisel dindarl yaarken belli sosyal reformlar da ger
ekletirmek isteyen ilerici dindarlar iin bir rnektir. Kelimesi
kelimesine doru olmasa da, Hallac'n yaptklarnn bu modern
yorumu, onun ada entelekteller arasnda bu kadar yaygn bir
etkisi olmasna bir nedendir. Muhalif grleri yznden Hint
yarmadasnda yarglanan veya hapse atlan ilerici yazarlar ise,
"daraac ve yal ip" in gerek aklarn (veya daha iyi bir gelece
in kavgasn veren insanlarn) bir kaderi olduu ve olaca d
ncesiyle kendilerini teselli etmilerdir, Zaten, Hallac da, varo
lan dzenin kavramad veya kavramak istemedii eyleri syle
memi miydi 7
12
19. yzylda, Mirza E. Galib' Delhi'de yazd bu drtlkle,
eski bir motifi ilemitir: Hallac ilahi aka dayal tevhid srrn
aklad iin yarglanmtr. Zira Tanr ile insan arasndaki ak
srrnn bu ekilde ifas yasaktr. Vuslat zerine alenen konu
mak edebe aykrdr. Tasavvufi yoruma gre "Ene'l-Hak" cesur
bir szdr. Ve Hallac, bunun bedeli olarak lm tatmak zorun
dadr. Sel gibi taan ak, saliki cotursa bile, eriat onun susmas
n gerektirir.
Ayn nedenle, "mutedil" saylan tarikatlara mensup sufiler de
dahil olmak zere, ok sayda nnekkid, Hallac'n "Ene'l-Hak"
diye haykrmasn onun hanlnn bir iareti olarak yorumla
mlardr. Onlara gre Hallac, ayet gerek vahdete (Tanr'yla bir
lk) ermi olsayd, susard. Zira "Kazan, iindeki su tam kayna
mad srece grlt karr." ve "Kervan, hedefe vardktan son
ra an sesleri susar." yleyse Hallac aslnda Allah'n cezbesine
kaplmamtr. O, ilahi vahyin arln kaldrmaya muktedir ol
mayan s bir kaptr, bu yzden de abuk tamtr!
Daha sonraki yzyllarda yaayan birok sufi, Hallac' pante
ist olarak kabul etti ve onun mehur szn de "btn var!hla
nn birlii"nin bir ifadesi eklinde yorumladlar. Bu nedenle de,
Hallac'n 17. yzyldan itibaren tannmaya balamasyla birlikte
ilk Avrupal aratrmaclar da, onu "hathsz bir panteist" olarak
grdler. Yaplan bu ilk yorumlarn kayna olan protestan din
adam F.A.D. Tholuck'un 182l'de yaymlanan Ssfisms sive the-
13
-------"-:x:::r"--
osophia persarum pantheistica adl eserinin balnda bile slam
tasavvufunun "panteist karakterinden" yola klmaktadr. Ve bu
eserde Hallac'n "inanlmaz bir cesaretle alenen panteizmin pee
sini yrtt" ileri srlmektedir. Bu dnceler, Tholuck'un fay
daland kaynaklarla ilgilidir. Onun elinde, Badatl ehidin
panteist olduunu iddia eden, ge devirlerde yazlm Farsa
eserler vard,
Vaktiyle Alnanya'nn ilk byk Arap filologu Johann Jacob
Reiske (. 1774) , Hallac'n Tanr'ya irk kotuunu iddia eder
ken, Fransz Bartholome d'Herbelot, Bibliotheque Orientale adl
eserinde Hallac' "gizli bir Hristiyan" olarak gstermitir. Bu g
r daha sonra August Mller ve Adalbert Merx gibi bilimcilerce
de benimsenmitir. Bu gr Hallac'n insani ve ilah ftrat hak
knda sylediklerine dayanr. Bir sre nce Teoloji blmnde
bu clorultucla sayfa says epey kabark bir doktora tezi de ya
ymlanmtr. Tezin sahibi N. M. Dalda!, Hallac', Hristiyanvari
dnceleri yznden katledilen gizli bir Hristiyan olarak gs
termeye almtr. Hallac' akl hastas olarak gren bilim insan
lar ela vardr. (Vaktiyle Hz. Muhammecl'i ele bir psikopat olarak
grenlerin kt gibi') Baka bir grup bilimci ele, Hallac'n elde
kalan az saydaki szlerinde, katksz bir monizm' olduunu id
dia etmilerdir. A. von Krener ve daha ok Max Horten, Hallac'n
"Ene'l-Hak" sz ile Upaniacllarn "Aham Brahmasmi" (ben
Brahma'yn) arasnda bir paralellik kurmulardr. Bu eilime za
man zaman bugn ele rastlanmaktadr, zellikle ele baz Msl
man Hint bilimciler arasnda ...
Hallac' doru bir ekilde anlamak, Louis Massignon'un bir
mr boyu sren almalar neticesinde mmkn olmutur.
Massignon, Hallac'n btn risalelerini -bulabildii kadaryla- ya
ymlayarak, byk sufinin slam tasavvufu iindeki rol konu-
14
sunda yeni bir anlayn olumasn salamtr. Ancak,
Massignon'un, eserinde, Hallac gereinin tarihi boyutu ile daha
ilk devirlerde ortaya kan ve gelien efsanevi boyutunu her za
man birbirinden ayrmam olmas, N. M. Dalda! tarafndan ele
tirilmitir. Ancak ilk devir Arap kaynaklarndaki saysz tarih\ bil
giye ramen ehit Hallac'n geree uygun bir biyografisini hazr
lamak hemen hemen imkanszdr.
Elimizde, Hallac'n olu Hamd'dan kalma bir hayat hikayesi
var. Bu belge, tarihi geree en yakn olandr, ancak bu da riva
yetlerle takviye edilmitir. Dier bir kaynak da Massignon'un yl
larn vererek toplad iirlerdir. Bunlar Hallac'n mistik dene
yimlerini anlamak asndan ok nemlidir. Bu iirlerde, Hal
lac'n, Tanr'ya yaknlk ve uzaklk arasnda nasl zdrap ektii;
bu zdrab nasl can- gnlden arzulad ve nadir vuslat anlar
n nasl dile getirdii, gzel ve ilahi bir dille anlatlmaktadr. Eli
nizdeki kitapta yer alan bilgiler Hamd'n ksa biyografik notlar
nn yan sra Massignon ve Faul Kraus'un Ekber el-Hallac adl
eserde topladklar bilgilerden kaynaklanmtr.
Hallac'n hayatyla ilgili sathi bilgileri yle sralamak mm
kndr: Hallac, yaklak 858 ylnda iran'n gneyindeki Fars eya
letinde, Beyza'da dodu. Pamukuluk bakmndan zengin olan
Tustar veya Vazit'te byd. Hallac mahlas, baba mesleinden
kaynaklanm olabilecei gibi, genliinde gsterdii bir kerame
te de bal olabilir. Olu Hamd'a gre, Hallac, kalpleri tamamen
"altst" ettii iin sevenleri arasnda Hallac el-esrar eklinde isim
lendirilmitir. Takriben iki yl eyh Sehl bin Abdullah et-Tsle
ri'ye (. 896) akirdlik yapt. eyh Tsterf'nin slam tasavvufuna
en nemli katks, ezeli nur teorisini gelitirmi olmasdr. Bu te
oriye gre, Hz. Muhammed'in nuru, ezeli nur olarak kabul edilir
ve btn yaratln sebebi olarak grlr. Hallac, bu dnceyi
daha sonra Kitab et-Tavasin adl risalesinde iirsel bir dille ele al-
15
mtr. Bir sre sonra, aa yukar on sekiz yalarndayken Ba
dat'a giden Hallac, bnrada zamann iki nemli sufisine akirdlik
yapt. Abbasi Halifeliinin bakenti olan Badat ayn zamanda s
lam dini iindeki tasavvuf akmnn da merkeziydi.
En akm, hzla byyen ve zenginleen slam mparatorlu
16
ile (bilhassa tasavvuf! slam) , zellikle Pers etkisiyle Irak'ta yay
gnlaan dualist Zerdt retisi ve Hristiyan teslis retisi aras
na net snrlar ektiler. Fiilin tek Fail'i O'dur, evet, O'nun Bir'lii
o kadar saftr ki, O tek Mevcuddur.
Tevhidin bu tr srlan Badat'ta kk ezoterik evrelerde
konuuluyordu. Ancak sufiler bu srlar, uzun ve ileli bir hazrlk
srecinden gememi, onlarn dili ile, tarikatn hal ve mertebele
rini yaamam; tvbe edip tevekkl, sabr, korku ve mide sn
mam; mutlak "luzur"un basamaklann takdir-i ilahiyle kma
m; ister rahmet, ister ceza eklinde olsun, O'nun tarifi mmkn
olmayan rahmetinden baka bir eye mit balamam ham kim
selere amann ne kadar tehlikeli olduunun idraki iindeydiler.
Bu arada tarikat yolunda ilerlemenin ruhsal mertebeleri aa
yukar sistematize edilmiti. Sonunda genelde Tanr ak veya
Tanr idraki vard. Sufinin nihai hedefi "Fena fillah" , yani "Tan
r'da fan! olmak" idi. Bu hal Ortaa Alman mistiklerinin isabet
li bir ekilde Tanr'da yok olmak (Entwerden) olarak isimlendir
dikleri haldir. Onlarn hedefleri var olmadan nceki hallerine,
yani "sadece Tanr'nn var olduu " , yani zne ile nesne arasnda
ki ayrln olmad, Tanrsal birlie (tevhid) ; Tanr'nn yaratl
mam ruhlara hitap ettii ana geri dnmekti. Tanr o zaman ruh
lara yle sormutu: "Ben sizin Rabbiniz deil miyim?" ve onlarn
cevab, . . . Evet Rabbimizsin, ahidiz. . " (Sure 7/172)" olmutu. Bu
" .
;
- , Araf suresi, 172. ayet. Kadim and'n iildii an; Tanr'nn n1hlara; "l::'.les
t bi-rabbikm?'' (Ben sizin Rabbiniz deil niyin?) diye sorduu gn. (Kur'an
Kerin'clen yaplan tm alntlar, Elmahl Hamdi Yazr mealinden alnntr.)
(.n.)
17
mritler ilah srlarn alenen konuulmasnn ne kadar tehlikeli
olduunu biliyorlard. "Ben demek hakk, sadece Tanr'ya mahsus
tur." diyen Harraz ve zellikle onun daha gen ada Badatl
Cneyd gibi mritler mritlerine, konumalarnda telmih ve
tevcih yolunu tutmalarm telkin ediyorlard. nceki sufilerin
eserlerinde grlen paradokslar da gerei alenen sylemek yeri
ne gizlemek abas olarak grlebilir. harfli kklerden reti
len ve istenen istikamette tretilebilen, ancak buna ramen k
kndeki farkl manalar tamamen kaybetmeyen Arap dili, st
kapal ifade tarz iin ideal bir arat. Zaten eski tasavvuf\ metin
leri tercme etmenin zorluu da burada yatmaktadr. Kald ki, bu
tr metinlerin edebi dil gzelliini evirilerde aynen vermek de
mmkn deildir.
Gen Hseyin ibn Mansur el-Hallac, ite byle bir ortamda
Badatl mritlerin arasna girdi. Onlardan ders ald ve ilerinden
birinin kzyla evlendi. Ancak ok gemeden kaynpederi kzm
"ok kurnaz bir sihirbaz ve sefil bir kafir"le evlendirdiini anlad!
Dier mritlerle de geinmekte zorluk eken Hallac, hac niyetiy
le Mekke'nin yolunu tuttu. Orada srdrd riyazet hayat ok
gemeden adalarm dehete drd. Rivayetlere gre, Ba
dat'a dndkten sonra bir gn tasavvufi bir meseleyi danmak
zere Cneyd'in kapsn alan Hallac, onun "Kim ol" sorusuna,
"Ene'1-Hak" cevabn verir. Bunun zerine Cneyd onu, "Bakalm
kannla hangi daraacn 1ekeleyeceksin" eklinde lanetler.' Bu ola
yn 896 ylnda, yani Hallac otuz sekiz yalarndayken vuk bul
duu tahmin ediliyor. yle anlalyor ki, halkn Hallac'a tevecc-
18
h adalar ve bilhassa Badatl sufiler arasnda kskanlklara
yol amt. Badat' ve ailesini terkeden Hallac, bir ka sene slam
mparatorluunun kuzeydousunu gezer; Dou ran, Trkistan
ve Sistan' dolatktan sonra Gney ran zerinden geri dner. Ah
vaz zerinden Basra'ya geer. Gittii yerlerde srekli vaaz eder ve
halk Allah yoluna arr. Rivayete gre, Basra'dan drt yz m
ridi ile birlikte ikinci hac yolculuuna kar.
Bir sre sonra Badat'a geri dner. Ahvaz'daki ailesini yanna
"kafirler diyarna giderek halk Hak yo
getirtir ve kendi ifadesiyle,
luna annaya" karar verir. Hallac'n dmanlar onun Hindistan'a
nl ip oyunu gibi Hint bylerini renmek iin gittiini ileri s
rerler. Gemiyle Basra'dan Gucerat'a geen Hallac, Sind vadisini do
laarak Pencap'a ve muhtemelen Kemir zerinden Trkistan'a"
geer. Seyahatleri esnasnda ne kadar insann slam dinine geme
sini saladn bilmiyoruz. Fakat Sind, Pencap ve Kemir gibi bl
gelerin mistik halk ii.rinde Hallac adna dier blgelere nispeten
daha ok rastladmz syleyebiliriz. Her ne kadar bu yrelerin
edebiyat eserleri daha sonraki devirlerde yaratlmsa da, biz onun
ektii tohumlarn insanlar ilahi ak ve birlik fikirlerine hazrlam
olduunu kabul edebiliriz. Hallac'n faaliyetlerini pheyle takip
eden merkezi idare, onun Sind vadisini gezerken o devirlerde s
lam dnyasnn her tarafnda ortaya kan ve tehlikeli bir huzur
suzluk kayna olarak grlen ar ii grubu Karmatlar ile irtibat
kurmu olabileceinden endieleniyordu. Zira Karmatlarn ezote
rik retisi siyasi bir darbeyi hedefliyordu.
Olu Hamd'n bildirdiine gre, Badat'a dnen Hallac, dnya
nn drt bir yanndan mektuplar almaya balar. Hallac'a esrarengiz
* Hallac'n Trkistan (Kagar zerinden Uygurlann bugnk Turfan ya
knlarndaki bakenti Koo, daha sonra oluacak olan Karahanllar devletinin
ilk bakenti nalasagun ve benzeri nemli yerleim merkezlerini) blgesini gez
dii ve Trkler zerinde halen canlln koruyan derin bir etki brakt bilin
mektedir. Yesevflik ve Bektafhk gibi byk Trk Larikatlannda Hallac'n zel
bir yeri vardr. (.n.)
19
ad ve unvanlarla hitap edilen bu mektuplarn arasnda Orta As
ya'daki Maniheistlerin" zengin desenli el yazmalarnda olduu gibi
ok kymetli katlara yazlm olanlar da vard. Tabii bu arada mu
halif sufilerin ekememezlii iyice artmt; ynetim de onun faali
yetlerini yakn takibe almt. Hallac'n byle bir ortamda yeniden
hacca gittiini gryoruz. Orada iki sene kaldktan sonra tekrar
Badat'a dner. Burada bir arsa alr ve mehur vaazlarna balar.
Badat pazarlarm gezerken anlalmas g ifadelerle halk kendi
ni ldrtmeye armas, mutaassp Mslmanlar artan szleri,
haykrlar, yksek sesle alamalar ve uluorta glmeleriyle halk
dehete drmesi Hallac'n farkl veheleri olarak rivayet olunur.
Dzen yanllarnn Hallac aleyhinde olmalarn anlamak
mmkndr. Bu srada "platonik" ak zerine bir kitap yazan en
kat mezhebin temsilcileri de Hallac'a dman oldular ve bir iftira
ile onu saraya ihbar ettiler. Zira Hallac'n mutlak Tanr ak ve in
sann, vecdin nadir anlarnda yaad yaratlm insani ruh ile ya
ratlmam (yani ezelden var olan) ilahi Ruh arasndaki ak ve
vuslat retisi, ilahiyatlara ve ulemaya gre caiz ve mmkn de
ildi. Bir yandan ela siyasi durum, Hallac gibi pheli kiilerin ze
rindeki denetimin younlatrlmasn gerektiriyordu. Srekli de
ien ve birbirine dman hkmet yelerine baml gen Hali
fe, lkedeki Snni ve ii gruplar kontrol altnda tutmann gayre
ti iindeydi. Fakat malf durumun da kt olmas, lkede yneti
mi zorlat
r yordu. Hallac tasavvuf evrelerinden yeni muhalifler
edinince, beklenen oldu ve ynetim Hallac'n tutuklanmasna ka
rar verdi. Bunu nceden haber alan Hallac kat, fakat ksa srede
yakaland. Ayaklarna zincir vurularak zindana atld. ilk yarglan
masndan sonra nispeten yumuak muamele grd ve bir zindan
dan tekine nakledildi. Hallac'n, bir hastaln tedavi ettii tal-
_,,
Bugnk Dou Trkistan blgesinde meskn bata Uygurlar olmak zere
birtakm Trk boylan, Hristiyan-Mazdeist karm Mani dinine inanmaktaydlar.
(.n.)
20
min edilen Halifenin annesinin araya girmesi neticesinde, rnahk
miyet hayat kolaylatrld ve mabeyinci Nasr el-Kuri, Hallac'n
sadk bir dostu olarak kalmaya devam etti. 919 ylndan sonra,
belki de yaanan byk malf kriz neticesinde siyasi artlar da iyi
ce arlamt. Bu srada Hallac alt ya da yedi yldr hapisteydi.
Hallac'n, mabeyinci Kurf'nin adamlarnn yan sra bir ok
gardiyan ve cezaevi hizmetlisine, "lleri diriltmeye muhteclir ol
d m ve ruhlarn ona hizmet ettikleri"ni anlatmas, vezir Ha
mid'in de kulana gitti. Hallac'n evi arand. Verilen bilgilere g
re, "aramalar esnasnda bazlar altn mrehkeple in kadna ya
zlp brokar ve ipelle ciltlendikten sonrn kaliteli deriyle kaplanm
ok sayda risale ele geirildi. Bnlann arasnda ilerinde garip r
nellerin yer ald yazmalar vard. Mektuplarda Hallac arkada
larnn dnyann drt bir yanna dalmalarn istiyordu. nsanlar
onun yoluna armalarn; kendisinin onlara rettii gibi, nihai
hedefe varncaya kadar ilmi halden hale, mertebeden mertebeye
adm adm aktarmalarn ve bunu yaparken de herlese kendi akl ve
anlay, alglama ve itaat llerine gre hilap edilmesini tlyor
du. Ayrca kendisine sanlan sanlara verilen cevaplar da bu risale
lerde yer alyordu. Bunlarn pek amda sadece yazan ve yazlan
kiilerin anlayabilecei sembolil ifadeler kullanlmt. Tomar
halindeki kallann bazlarnda resimler, resimlerin iine bir em
ber eklinde Allah'n (cc) ad ve bunun iine de "Ali'ye rahmet" cm
lesi yle ilina ile ilenmiti ki, bn ancak dikhatle inceleyen ve clii
nen kimse zebilirdi. "
Nihayet vezir bakady Hallac'n lm kararn imzalamas
iin ikna etmeyi baard. Karar ayrca seksen drt ahide imzala
tld ve 23 Zilkade 309'da (26 Mart 922) infaz edildi.
Elde kalan raporlarn ounda Hallac'm daraac ve armh
taki lm zerinde durulmaktadr. Tam onun arzulad bir
lm olmutu; halk srekli olarak -dinin mdafaas iin- kendi-
21
----Jf4fiQF
---ffi/tiiP:P,. C-J$7:X<:.R.-
ni ldrtmeye tevik eden o deil miydi' Zira halk, Hallac' l
drmekle, iledii hayrn mkafatn alacak; Hallac da hasretiyle
yanp tututuu Tanrsna kavuacak, O'nda fena bulacakt. Aca
ba burada Massignon'un dedii gibi, "kendini bakalan iin kur
ban etme lks"nden sz edilebilir mi, bilmiyorum. Fakat Hal
lac, adalarndan birinin ifade ettii gibi, lm sevgiliye gt
ren bir kpr gibi gren, uzun ehit sufiler zincirinin ilk halkas
dr. O gnden itibaren Hallac'n ad, ak yolunda kendini mutlak
aka kurban eden ve akn mauktan gelen her cefaya severek
katlandn ve hatta bu cefay hararetle arzuladn rnek alan
ve bu yzden duygusuz din adamlar ve zalim ynetimler tarafn
dan ldrlen herkes iin bir sembol olmutur.
te Hallac menkbede karmza bu ekilde kmaktadr ve
bu ekildeki bir Hallac efsanesini ykmak pek de kolay bir i de
ildir -onun aleyhinde ve hatill ona dman yeni ve eski devre ait
bu kadar kaynaa ramen!- Tutucu Snni evreler daima onun
szlerine kar olmulardr. Bir ksm adalar gibi daha sonra
ki devirlerde yaayan baz yorumcular da onun Tanr'nn ikili ta
biatn anlatan gizli bir Hristiyanolduunu zannetmi olabilirler.
Fakat Hallac'n Hristiyanla zg terimleri kullanm olmas,
kesinlikle bu inancn bir ispat olarak gsterilemez. Unutulma
maldr ki, Hristiyan dn tarz o ada Yakn Dou'da ok
yaygnd ve o evrelerde gelitirilen terminolojinin bir blm
btn din alimleri ve sufiler arasnda kullanlmaktayd.
Massignon, Hallac'n Kur'an- Kerim'deki Hz. sa menkbesini
kendine rnek aldn gstermektedir; fakat Hallac, "Allah'n
Peygamberi"nden sz etlii zaman, N . M . Dahdal'in iddia ettii
gibi Hz. sa'y deil, daima derin sayg duyduu Hz. Muhammed'i
kastetmektedir. Her sufi gibi Hallac da kesin bir biimde
Kur'an'n emirlerine gre yaamaktayd; hatta kk bir ksm
gnmze kadar ulaan bir de Kur'an tefsiri yazmt. Kur'an'la
22
1
'
yaamak onun iin "kyamet gnn yaamak"t. nk Allah'n
kelam olan Kur'an, olmu ve olacak her eyi ihtiva etmektedir.
Sufinin gayesi, onun manasnn derinliklerine inmek ve daima
yeni manalar kefetmektir. Peder Nwyia hakl olarak, tam ve ke
sin manasyla Kur'an'a gre ve Kur'an'da yaayan ilk devir sufile
ri iin "hafzann Kur an l at rlmas "ndan sz etmitir. Ayn ey,
' '
23
Massignon'un syledii gibi, bata Badatl Cneyd olmak
zere, Hallac'n ada byk sufilerin nazarnda Tanr ile birlik
hali ancak "ulalmas mmkn olmayan ilah birlik gnei ile
kavrulup yok olunduktan sonra" mmkndr. Hallac'a gre kut
sallk Tanr'dan gelen her eye bile isteye katlmaktr. Hallac,
kendi iradesinin Tanr iradesi iinde eki.l deitirmesi iin gay
ret etmitir. nsan iradesinin Tanrsal iradeyle tam olarak birle
mesinin yolunu da "ileyi zlemek ve ona tahamml etmekte"
bulmutur. Tanr iradesine bu derece canl katlm sayesinde su
fi, "ilah rahmet hallerini yaam, Tanrya dohnm" ve bylece
"Hz. Mhammed'in vahiy esnasndahi rh halini da tatmlr."
o
24
d", dier bir ifadeyle, "Tanr'nn, beni dahil her eyini. . . elinden
ald" bir insann feryaddr. Burada sz edilen, insani ve ilahi
Zat'n birlikte davranmasdr; yoksa daha sonraki alarn mistik
akm ve edebiyatlarnda tekrar tekrar yorumlanan insan ve Tan
r'nn neticede bir zn iki yz olduu bir tevhid gr deil
dir. Bu gr nedeniyle Hak kelimesinin Tanr olarak tercme
edilmesi adet olmutnr; fakat unutmamak gerekir ki, Hallac hi
bir zaman "Ene Allah" (Ben Tanr'ym) dememitir. nk by
le bir ifade gerek bir irk olnrdu.
Hallac eserlerinde ayrntl bir ekilde eytanla da megul ol
mutur. slamiyet'e gre, iblis veya eytan, Allah'n btn melek
ve ruhlara Hz. Adem'e secde etmeleri yolundaki emrine itaat et
medii iin lanetlenmitir. Vaktiyle " meleklere retmen"lik ya
pan ve stelik ateten yaratlm olduu iin gurur duyan eytan,
bu emre itaat etmez ve lanetlenir. Hallac ve ondan sonraki bir ok
sufi, eytan, birlii tanyan yegane yaratk olarak vmlerdir.
eytan, Tanr' dan bakasna nasl secde edebilirdi7 Burada olduk
a girift bir mesele ile kar karyayz. Tanr, eytann Adem'e
secde etmesini emretmiti; fakat, kendisinden baka kimseye sec
de edilmemesini emreden de O deil miydi' eytan bu ikilemden
nasl syrlabilirdi? znde eytann itaatsizlik etmesini isteyen
Tanr idi; yoksa o kendi iradesiyle emre itaatsizlik edemezdi.
Gerek ak, sevgiliye itaatkardr ve sevgiliden yz evirmek ye
rine, onun laneti.ni bir eref nianesi olarak kabul eder. Hallac'n
bazen kendine de atfettii u msralar, eytann kmazm tasvir
etmek asndan dikkate ayandr:
25
Kitab et-Tavasin adl eserinde bu konuyu geni bir biimde
ilemesi, onun, ilahi irade ve ilahi emir ikilemi karsnda ne ka
dar byk zdrap ektiini gstermektedir. O burada kendini
eytann ve Firavun'un yanna koymaktadr; nk burada ad
geen herkes "Ben" demitir. eytan: "Ben ondan (Adem'den) da
ha stnm." dedi. Firavun ise "Benim en byk Rabbiniz." (Su
re 79/24)." Hallac: "Ben Yaratc Hakikatim." dedi. Bu "Ben" s
znn arkasndaki sr, Hallac'tan sonraki sufilerin daima zihinle
rini kartrmtr. slam'n en byk mistik airi Mevlana Cela
leddin Ruml'nin de Mesnevi'de, Hallac'n "Ben"i ile Firavun'un
"Ben"ini karlatrd mehur bir iiri vardr.''
Rumf'nin Mesnevisi'ndeki karlatrmaya istinaden bir iir
yazan Friedrich Rckert, iirinin son blmnde yle seslen
mektedir:
26
O an bir ses duydu:
"Firavun o sz sylediinde
Ben'i unutmutu,
Sadece kendini dnmekteydi,
Hallac feryat elliinde ise,
Sadece Ben'i dnyordu
Kendini tamamen unutmutu.
Ve bu nedenle
Firavm'm azndahi "Ben"e
Lanet ettim
Hallac'n azndaki "Ben"e ise
Rahmet! "
27
----------------------,,,-;
---------
rlerini ierir: Hz. Muhammed iin yazlm byk methiye, ey
tan savunmas ve ilk defa burada karmza kan, sonradan ran
lirizminde en ok ilenen konu olan pervane ve mum motifi gibi.
eitli eserlerin Bat dillerine tercme edilmesinden sonra Goethe,
Rahmet Hasreti adl iirinde bu motifi kullanmtr.
te yandan ayn eserden Hallac'm Badatllar nasl hayretler
iinde braktn, ibadet esnasnda halkn alk olnacl davra
nlarda bulunduunu, rnein amuda kalkarak ibadet ettiini de
(muhtemelen burada yoga etkisi sz konusudur) reniyoruz.
Hallac'n zaman zaman bilerek yapt aykr hareketler insanlar
rahatsz ediyordu. nsann aklna yle bir soru geliyor: Acaba
bugn, Hallac gibi, mutlak ilahi birlii arayan ve elinin radikal bir
biimde iselletirilmesini talep eden ve bunlar hasret dolu hay
krlarla gsteren garip bir insan kp gelse, ona nasl davran
lrd? O inananlar imtihana arrken, onun anda Badat'ta
bir ilahiyat veya sade bir vatanda olsaydk, tepkimiz ne olur
du? Ne elerdik? Onun vaazlarn inanlmaz bir kstahlk olarak
m grrdk, yoksa mecnunluk mu sayardk?
Hallac efsanesini bu kadar canl tutan, belki de onun bu tah
rik edici karakteridir. Hint slamnn slahats ve Pakistan'n
manevi mimar Muhammed ikbal (. 1 938), balangtaki terecl
cltnclen sonra, Hallac'n heyecanl ahsiyetini idrak etmi ve
onu adeta, keneli ideali olan, "Manevi llerin Dirilii"nin bir
modeli olarak benimsemitir. Massignon'un Hallac biyografisini
ngilizceye tercme eden Amerikal yazar Herbert Mason, ehit
sufiye kar besledii duygular sadece kk bir dramada dile
getirmekle kalmam, 1966 ylnda yazd bir iirle Hallac' a
da insan iin belki de biraz daha anlalr bir hale getirmitir:
28
Sahne hazrlanmt; belki bir cilvesiydi
nce tutuklanmana ve sonra lmne
Sebep olan mazinin: "Dedesi mecusi ",
Belki, "isyanda grlmtn klelerle",
Belki, ''fazla beraber olmulun simyaclarla",
Belki, Hindistan gezisi - veya baka eyler. . .
29
Yasann dedii gibi; lakin O idi,
Seni seven; bir emir, bir dstur deil.
Durumada kskan bir sufi,
Mecnun ilan etti seni.
O "enni'tir" dedi bir muhafazakar.
Resmi makamlarn gznde ikisi de sutu
30
@] @]
= =
= =
= =
= =
= =
= =
= =
= =
= Dualar - iirler - Rivayetler =
= =
=
=
= =
= =
= =
@] @]
le buradaym, benim srrm, srdam!
Buradaym, emrine amade, gayem, arzum,
Sana sesleniyorum; aslnda seslenen Sen'sin bana
Sen benimle konumasan bir ey syleyebilir miyim ben
Sana?
33
Biitnm kaplayan O sevgiliden gayri;
Sadece O biliyor ektiim ileyi benim:
O'nun iradesindedir lmm ve hayatm.
Ey en byk arzum, misafirim, hasretim,
Hayatn ruhu, dnyam, inancm!
"Seni azat ettim!" de, kulam, gzm!
Neden tereddt ediyorsun, Sana uzam diye mi ?
Sana uzaktakilerin gzlerine perde eksen de
Kalbim Sen'i uzaktan da gryor ok uzaktan
34
Bir dost anlatyor:
Bayda sokaklarnda arkasndan gidiyordum. Bir damn ze
rinden birinin glgesi zerine dnce, Hallac glgenin sahibini
grmek iin ban yukar kaldrd. Glgenin sahibi gzel bir ka
dnd. Sonra Hallac bana dnd ve "Bu ksack an yznden ba
ma gelecek belalar greceksin." dedi. Aradan yllar geti. Hal
lac' armha gerdiklerinde, ben de toplanan kalabaln iindey
dim ve alyordum. Bir ara gz gze geldik. Bana yle seslendi:
"Musa, senin de ahit olduun gibi kim ban ge kaldrr da ca
iz olmayan bir eye bakarsa, o da byle benim gibi halkn bak
larna maruz kalr."
1 Bu, sadece Ramazan aynda oru tutmak farz olmasna ramen, Hallac'n
Mekke'de srekli oru tuttuu eklinde yorumlanabilir.
35
----------------------!
iii!'.
0!0PPF7
FA_______
brahim ibn Seybani anlatyor:
Ebu Abdullah el Maribi ile Mekke'ye geldik. Bize Hallac'n
Ebu Kubeys danda olduunu sylediler. Oraya gitmek zere
yola koyulduk. le saatlerinde Hallac'n bulunduu yere vardk.
Hallac bir kayann zerinde oturuyordu. O kadar terlemiti ki,
zerinde oturduu kaya tamamen slanmt. Bu hali gren Ebu
Abdullah, geri dnd; bize de geri dnmemizi iaret etti, biz de
geri dndk. Sonra Ebu Abdullah, "brahim, eer mrn kifayet
ederse, o yukarda grdn adamn bana neler geleceini g
receksin. Hallac, Tann ile sabr yarna girmi. Tanr, hibir
mahlukatn dayanamayaca bir bela verecek ona."
36
Hallac bir gn bir davette birka muamma okudu. Orada hazr
bulunanlar HaIIac'n szlerini tasvip etmediklerini hissettirdiler.
Ev sahibi bn Harun'nn lmcl hastal olan bir olu var
d. Hallac'a, "Olum iin dua et." diye ricada bulundu. Hallac,
"Korkmana gerek yok. Olun artk iyilemitir." cevabn verdi.
O anda ocuk sanki hayatnda hi hasta olmam gibi ieri girdi.
Herkes hayretler iinde kald. bn Harun, az mhrl bir kese
getirdi ve Hallac'a uzatarak, "eyhim, bu kesenin iinde bin
dinar var. stediin gibi dat." dedi. O anda misafirler nehrin ke
narndaki bir odada toplanmlard. Hallac, keseyi ald ve Dicle'ye
att' Sonra eyhlere dnerek, "Siz benimle tartmak istiyorsu
nuz, ama ne hakknda? nk ben, sizin hakl olduunuzu, be
nim haksz olduumu biliyorum." dedi ve ekip gitti.
Ertesi gn bn Harun akamki konuklarnn hepsini yeniden
ard. Keseyi onlarn nne koydu ve unlar anlatt: "Dn Hal
lac'a ne verdiimi dndm ve piman oldum." Aradan bir saat
bile gememiti ki, Hallac'n dervilerinden biri kt geldi ve de
di ki: 'eyhin sana selam var. Sana unlar iletmemi istedi: Pi
manlk duyma, kesen ite burada! nk Tanr'ya itaat edene,
karalar ve denizler itaat eder ! "
37
----------------------<
.0%c --------
---
Bir dost anlatyor:
Zerdt Behram ibn Marzuban, bir gece yans bana geldi; ok
varlkl bir kiiydi. inde iki bin dinar bulunan bir keseyi bana
uzatarak, "Beni Hallac'a gtrr msn? Belki sana olan saygs
nn hatrna, bu keseyi senin elinden kabul eder." dedi. Kalktk,
beraber Hallac'n evine gittik. Seccadenin zerinde oturmu, yk
sek sesle Kur'an okuyordu. Buyur etti, oturduk. "Bu saatte neye
ihtiyacnz var'" diye sordu. Olanlar anlattm. Paray almay red
detti; fakat ben ok srar ettim. Beni ok sevdii iin, kramad.
Keseyi ald ve bana dnerek, "Sen burada kal, gitme." dedi. Ben
kaldm, Zerdt Behram gitti.
Sonra Hallac ayaa kalkt ve beraberce Mansur Camii'ne git-
tik. Derviler ieride uyuyorlard. Onlar uyandrd. Kesesinin
iindeki btn paray onlara datt. Ben, "eyhim, niin sabaha
kadar sabretmedin?" diye sordum. "Gerek fakirler iin geceyi
Nisibin2 akrepleriyle geirmek, bu kadar parayla geirmekten da
ha iyidir." diye cevap verdi.
38
Ebu Yakup en-Nehracuri anlatyor:
Hseyin ibn Mansur, Mekke'ye ikinci geliinde yannda drt
yz kii vard. ehre girdikten sonra etrafa daldlar; sadece k
k bir grup onun yannda kald. Akam olduunda ona, "Mrit
lerin iftara ne yiyecekler? " diye sordum. Bana, onlar Ebu Kubeys
dana gtrmemi, syledi. Gtrdm. Yanmzda iftarmz aa
cak bir eyler vard. Orucumuzu bozduktan sonra, Hallac, "Biraz
tatl yesek nasl olur?" dedi. "Fakat biz hurma yedik" cevabn
verdik. O da, "Ben atete pimi bir ey yemek istiyorum." dedi.
Sonra bir an kayboldu. Geri geldiinde, elinde eitli tatllar
la dolu bir tepsi vard. phelendim. Bir para tatl aldm sakla
dm, sonra pazara gtrdm; btn tatlclara gsterdim, kimse
bu tatly tanmad. "Mekke'de bu tr tatl yaplmaz ! " dediler.
Sonra tatly gsterdiim bir kadn a, "Bu tatly sadece Za
bid'de3 yaparlar. Fakat bunun tanmas mmkn deildir. Bura
ya kadar nasl getirildi, anlamyorum." dedi. phem iyice artt.
Kadn da Zabid'e gideceini syleyince, ona, Zabid'e vardnda,
btn tatlclar gezmesini ve tatl dolu bir tepsinin kaybolup
kaybolmadn renmesini tembihledim. Kadndan bir ka gn
sonra bir mektup aldm. Gerekten de bir tatlcnn tatl dolu bir
tepsisi yok olmu. O andan itibaren Hallac'n kanun d fiiller
den de ekinmeyen bir sihirbaz olduuna inanmaya baladm; ta
ki kadndan ikinci bir mektup alncaya kadar. kinci mektupta,
Hallac'n tatlcya tepsinin ve tatllarn parasn fazlasyla dedii
yazlyd. Bunun zerine Hallac hakkndaki kt dnceler kal
bimden silindi ve bunun onun kerametlerinden biri olduunu
anladm.
39
-------------------------:,?iPf
+c/
i________
Ebu shak el-Hulvanf anlatyor:
Hallac'a on yl sreyle hizmet ettim. Ona en yakn insanlar
dan biriydim. Hakknda srekli dedikodular duyuyordum; sula
nyordu, kafir olduu syleniyordu. Etki altnda kalarak ben de
pheye dtm. Bir gn bu dedikodulardan ona bahsettim ve
dedim ki, "eyhim, hatmi ilimler konusunda biraz bilgi sahibi ol
mak istiyorum." "Sahte batmf mi, gerek hatmi mi7" diye sordu.
Ben dnrken o devam etti:
"Gerek batn!: Bunun zahiri eriattr. Her kim hakikati eri
atn zahirinde dikkatlice arar ve bulursa, ona bunun batn da a
lr. te bu batn Tanr'y bilmektir. Ama sahte batniliin ii d
ndan daha irkindir ve d iinden daha irentir. Bununla
megul olma! . imdi sevgili olum, ben sana, eriatn zahirini
nasl yaadm anlatmak istiyorum: Ben hibir mezhebin hibir
koluna tabi olmadm;4 bilakis onlarn hepsinin en zor ve en ar
taraflarn aldm ve bunlara uydum. Hibir zaman gusletneden
ve abdest almadan namaz klmadm. Ve u anda karnda duru
yorum. Yetmi yanda ve mrmn son elli ylnda bin yln iba
detini yapm bir halde . . . Ve her ibadetim, bir nceki hatal iba
detimin yerine gemek zere."5
40
@] @]
= =
Tevhid zerine
Tevhid, Tanr'nn Bir'liini bilmektir.
"Tanr'dan baka ilah yoktur" inancnn zdr.
=
=
=
= =
=
@] @]
rencilerinden biri anlatyor:
Bir gn Hallac'n yanna gittim ve "Bana tevhid hakknda bir
t ver. " dedim. "Tevhid, kelimelerin tesindedir; bu yzden
tevhidi kelimelerle ifade edemezsin. " dedi. "O halde 'La ilahe il
lallah'n manas nedir?" diye sordum.
"Bu O'nun, gerek tevhid ehliyle karmasn diye, avam me
gul ettii bir ifadedir. Tevhid inancnn eriatn tesindeki izah
budur." diye cevap verdi.
Sonra yanaklar kzard ve dedi ki: "Sylediklerimi ksaca
zetlememi ister misin? " Evet, dedim. "Her kim Tanr'nn Bir'li
ine ahadet ettiini iddia ederse, o bununla Tanr'ya irk komu
olur . " 6
43
Bir dost anlatyor:
Nahrevan Camii'nde Hallac' grdm. Bir kede, iki rekat
namazda Kur'an' hatmediyordu. Ertesi gn selam verdim ve ba
na tevhid hakknda bireyler retmesini rica ettim. "Bilesin ki,
insan Tanr'nn Bir'liine ahadet ettii zaman, kendi varln da
teyit etmi olur ve kendi varln teyit eden kimse, gizli putpe
restlik yapm olur. Her eyden mnezzeh-ulu Tam, yarattklar
arasndan setii birinin dili ile kendi birliine ahadet eder. Eer
O benim dilimden kendi Bir'liine ahadet ederse, O, O'dur ve bu
O'nun iidir. Yoksa, O'nun Bir'liine ahadet etmek benim ne
haddime?"
44
Kim, Tanrsalln beeriyete kartn veya beeriyetin
Tanrsalla kartn sylerse, kafirdir. Zira, her eyden yce
Tanr, kendi zat ve sfatlarn , yarattklarnn zat ve sfatlarndan
tecrit etmitir. O, onlara hibir ekilde benzememektedir. Onlar
da Tanr'ya asla benzemezler. Ezeli ile fani arasnda benzerlik ol
duu nasl dnlebilir?
Ve kim Yaratc'nn bir mekann iinde veya stnde veya bir
mekana bal olduunu veya batn olarak kendini gstereceini
veya hayal edilebileceini veya tasavvur edilebileceini ileri s
rerse, Tanr'ya irk komu olur.
45
O'nu tanm olmann iareti, dnya ve ahiretten el ekmektir.
46
nsanln vasflar, ebediyetin vasflarnn bakfliinin ispat
nn delilidir ve bakfliin vasflar, insanln vasflarnn geicili
ini gsteren delildir. Her ikisi de, gerek tevhidin temeli olan
ezel! sebebin idrakine gtren yollardr.
47
Hallac, bir rencisine yazdryor:
And olsun ki, Rahman ve Rahim olan Tanr -Hamd O'na
mahsustur- mutlak hakim olarak kendi kendine var olmu bir z
dr, ezeliyetiyle kendi olmayan her eyden tamamen ayrlm ve
kendi dndaki her eyden tecrit olmutur. Hibir ey O'nunla
karmaz ve hibir ey O'nunla kartrlamaz. Hibir mekan O'nu
iine alamaz ve hibir zaman O'nu kavrayamaz, hibir dnce
O'nu tahmin edemez, hibir ey O'nu tasavvur edemez, hibir ba
k O'na ulaamaz, hibir yorgunluk ona yaklaamaz.
Sonra konutu:
48
Bir tank anlatyor:
Hallac'n Badat pazarnda yle bardn duydwn:
Ey Mslmanlar, yardm edin bana! O, ne ruhumla yakn bir
iliki kurmama izin veriyor, ne de ruhumu alyor ki, kurtulup
huzura kavuaym, Bu benim katlanamayacam bir cilve,
Sonra okudu:
49
------ --
Shm ve sonra sessizlih ve sonra dilsizlih,
Ve bilmeh ve sonra bulmah ve sonra gmmek
Ve toprah, zerinde ate ve sonra bir prlt,
Ve souhluh, sonra bir glge ve sonra gne.
Ve hayalh ve sonra dzlh ve sonra l,
Ve rmah ve sonra deniz ve sonra hurumah,
Ve sarholuk ve sonra aylma ve sonra hasret,
Ve yaknlh ve sonra buluma ve sonra ainalk
Shnt, sonra kurtulu, sonra yolwlu
Ve ayrlk, sonra vuslat, sonra tkeni
Yakalama, sonra bir itme, sonra cezbe,
Tasvir, sonra perdenin kalhmas, sonra rt.
Bo szler bunlar; bu dnyay deei olmayan
bir bakr akeyle bir tutanlara.
Kap ardndaki sesler bunlar; zira insana ait
helimeler yahnlatha dnr fsltya.
Ve insann menzile ulathtan sonra hatrlad
En son ey, "Ben"dir, "Benim hs111etim";
Zira mahluhat arzularn huludur,
Ve Tanr'nn hakihati "flu'dur".7
7 Hallac, bu iiri ile seyr-i slkta yaanan farkl tecrbelere iaret etmek
tedir.
50
@] @]
Tanr'ya Yaknlk - Tanr'ya Uzaklk
@] @]
----------
L' 0'f'
-... ----
Hallac, bir defasnda yats namaznn selamndan sonra yle
dua etti:
Ya Rabbiml Btn iyilikler Sen'dendir; btn iyiliklerin mit
kayna Sen'sin. Sen, her nemli konuda mracaat edilensin; her
ihtiyacn giderilmesi iin eller Sana alr; Sen'in her eyi kapla
yan ltfuna, affna, ve merhametine snlr. Sen tanrsn, fakat
tannmazsn. Sen grrsn, fakat grnmezsin. Yarattklarnn
kalplerinin en cra kelerindeki en kk duygular bilirsin ve
Sen her eye kadirsin. Ben ise, Sen'in aknn nesiminden bir
esinti ve Sen'in yaknlndan bir nebze kokn buldnum iin, y
ce dalar alak, gkleri ve yerleri kk gryorum. And olsun
ki, bir anlk cezbe hali veya ateli nefesimin bir lahzas karln
da bana cenneti satmak istesen, almam. nme Sen'i.n btn ce
zalarm ihtiva eden cehennemi koysan, onun ateine tahamml
etmek Sen'in bana kendini gsterdiin anlara tahamml etmek
ten daha kolaydr. Yarattklarnn hepsini affet, beni affetme; on
lara merhametli ol, bana merhamet etme! Sen'den kendim iin
bir ey istemiyorum ve Sana kendi haklarm iin yalvarmyorum
- ben kendimi Sana teslim ettim, bana istediini yap!
53
Nokta, her izginin balangcdr; izgi ise, bir araya gelmi
noktalardan oluur. Dolaysyla, ne izgi noktadan vazgeebilir,
ne de nokta izgiden. Ve her izgi, ister dz, ister eri olsun, bir
noktayla balar. Ve insann gz nereye iliirse ilisin, oras iki
noktann arasnda bir noktadr.
Ve bu hal, gzle mahade edilebilen her eyden ilah Haki
kat'in zuhur ettiinin ve gzle grlebilen her eyden parlad
nn iaretidir. Bunun iin "inde Tanr'y grmediim hibir ey
grmyorum. " diyorum.
54
Ufukta klarn gsterir sadece.
NasU Sadece zakiiyle bilinir o "Nasl".
Batn ise zn zyle.
Kr karanlkta arr mahlkat,
Onu ararken izlerden baka birey gremez,
Tanr'ya, hedefe ynelir zan ve hayalle
Havaya dnp yzn, semayla konuur
Halbuki Tanr daima onlarn arasndadr
Ve her an onlarn hallerini deitiir
Ah, O'ndan uzak olmadklarn bir bilseler
Ve O'nun onlar asla terketmeyeceini
55
@] @]
man ve manszlk
@] @]
--------------
brahim ibn Fatik anlatyor:
Bir gece Hallac'm yanna gittim. Namaz klyordu; Bakara su
resini okumaya balamt. Sonra ka rekat namaz kld bilmiyo
rum, beklerken uykuya dalmm. Uyandmda, Fussilet suresi
ni (41. Sure) okuyordu. O zaman anladm ki, Kur'an' hatmetmek
istiyor.s Kur'an'n btnn bir rekatta okudu. kinci rekatta da
ha fazlasn. Namazn bitirdikten sonra bana dnd ve glmse
yerek dedi ki: "O'nun rzasn kazanmak iin mi namaz kldm
zannediyorsun? O'nun rzasn ibadetleriyle kazanacan sanan
kimse O'nun honutluu iin bir fiyat bimi olur."
Sonra glerek devam etti:
59
Bir dost anlatyor:
Bir gece lde dolamaya ktm. Baktm ki, Hallac bana do
ru geliyor. Yaklanca, selam verdim. Bana, "Burada bir a kpek
var. Bana kzartlm bir kuzu ve iki pide al getir; burada bekliyo
rum." dedi. Gittim, bir eyler aldm getirdim. O, kpei, kendi
ayana balad ve kuzu ile pideleri nne koydu. Et ve pideyi ye
dikten sonra, kpei serbest brakt. Kpek gittikten sonra bana
dnd ve yle konutu: "Gnlerdir nefsimin benden istedii
buydu. Ben hep direndim; ancak bu gece nefsimin istediklerini
bulmak zere dar ktm. Ancak ulu Tanr beni onun zerinde
muzaffer kld. " o Sonra cezbe halinde okumaya balad:
60
ruyordu. O farkna varmadan yanna yaklatm. Hseyin ibn
Mansur olduunu grdm. Alayarak yle diyordu: "Ah, beni
akyla sarho eden ve yaknlyla akna eviren Sen! Ezeliye
tinle her eyden mnezzehsin ve tek bana hakikat tahtna otur
musun. Sen'in o tahtta oturman, yerin oras olduu iin deil,
adil olann o olduu iindir. Sen'in uzaklnn sebebi farkl ol
mandandr, yoksa kendini uzaklatrnandan deil. Sen'in huzu
runda olmak, Sen'i tanmakla mmkndr, mekan deitirmekle
deil. Sen'in gaybn, kendini perdelediin iindir, uzaklara gitti
in iin deil. stnde Sana glge drecek, altnda Sen'i kald
racak hibir ey yoktur. nnde Sen'i snrlayacak, arkanda Sana
yetiecek hibir ey yoktur.
Sana yalvaryorum. Sen'in kabul buyurduun bu mezarlarn
ve benim aradm makamlarn yz suyu hrmetine: Beni ben
den koparp aldktan sonra, beni bana geri verme. Beni benden
gizledikten sonra, beni bana bir daha gsterme. Beni ldrmeye
kalkacak kullarnn ve dmanlarmn saysn artr I "
Beni farkedince, dnp bakt ve glmsedi; sonra ban geri
evirdi ve dedi ki: "inde bulunduum hal, mridin ilk mertebesi
dir ! " Ben hayretler iinde sordum: "eyhim, sen diyorsun? Eer bu
mridin ilk mertebesi ise, onun mridinin mertebesi nedir?"
"Yalan syledim. Bu, Mslmann olmann ilk mertebesidir.
Hayr, yine yalan syledim. Bu daha ok kafirin ilk mertebesidir."
cevabn verdi.
Sonra defa haykrd ve yere dt. Azndan kan gelmeye
balad. Eliyle bana uzaklap gitnemi iaret etti. Onu o halde b
raktm ve gittim. Ertesi sabah onu Mansur Camii'nde grdm.
Elimden tuttu. Beni bir keye ekti ve dedi ki: "Sana Tanr adna
and veriyorum. Dn gece grdklerini kimseye anlatma' "
61
rencilerinden biri anlatyor:
Badat pazarnda bir Yahudi ile tartyordum. Nasl oldu bil
miyorum. Bir an farknda olmadan Yahudi'ye, "Seni kpek' " de
dim. O anda Hallac yanmzdan geiyordu. Kzgn baklarla ba
na bakarak, "Kpeine sahip ol, havlamasn." dedi ve hzla biz
den uzaklat. Kavga bitince Hallac'n yanna gittim. eri girdim.
Beni grnce yzn te tarafa evirdi. Beni balamasn rica
ettim. Bunun zerine yeniden sakinleti ve yle konutu:
"Sevgili olum. Btn dinler, ulu Tanr'nn dinleridir. Tanr, her
bir dini ile ayn bir insan topluluunu megul etmektedir. nsanlar
inandklar dinleri kendileri semediler; bilakis Rahman ve Rahim
olan Tanr, insanlar inandiklar dinler iin semitir. Eer bir kimse
baka bir kimseyi inand dinin doru olmad iddiasyla knarsa,
bu hareketiyle o insann kendi iradesiyle bir tercih yapm olduu yo
lunda bir hkm vermi olur. Bu da aslnda, Kadercilerin tarzdir ve
Zerdtler byle bir dini topluluktur (yani bunlar dalisttir) .2
Bilesin ki, Yahudilik, Hristiyanlk ve dier dinler, sadece e
itli sanlar ve farkl isimlerdir; fakat hepsinde maksat ayndr,
farkl deildir.
Ben dinlerin ne olduu konusunu ok dndm. Neticede
grdm ki, dinler, bir kkn eitli dallardr. Bir insandan, onu
alkanlklarndan alkoyan ve balarndan koparan bir din se
mesini talep etme. O zaten varln sebebini ve yce gayelerin
manasn kendisinin en iyi anlad ekilde arayacaktr
Zahirde inan ve inanszlk arasnda sadece bir isim fark var
dr. Hakikatte ise, bunlarn ikisi arasnda hibir fark yoktur."
62
Hallac'n yeeni anlatyor:
Daymn el yazsyla yazlm u szleri grmtm: "man
szlk ile iman arasnda fark gzeten imanszdr ve her kim iman
sz (kafir) ile imanl (mmin) arasnda fark gzetmezse, o kii de
imanszdr."
63
Ha!lac'm bir mektubundan:
Rahman ve Rahim olan Tanr'nm adyla.
O istediine her eyde tecelli eder. Tanr'nn selam zerine
olsun, olum.
Tanr sana, eriatn zahirini kapatsn ve imanszln gerek
mahiyetini asn; zira eriatn zahiri gizli imanszlktr, imanszl
n gerek mahiyeti ise ak idraktir.
Ayrca, Tanr'ya krler olsun ki, O, dilediine bir inenin
ucunda zuhur eder. Biri ne kadar "La ilahe" veya bir dieri "La
ilahe illallah" diyerek ahadet ederse etsin, eer O grnmek is
temezse, kendini yerlerde ve gklerde gizler. Lakin, ne birinin "O
deil" demesi reddedilebilir, ne de dierinin "O'dur" yolundaki
ahitlii vgye layktr.
Bu mektuptaki maksadm, sana unlar tavsiye etmektir:
Tanr'dan dolay hayal krklna urama; O'ndan pheye d
me. O'nun aknn peine dmyorsan ve O'na ak olmadn
iin mutsuzluk duymuyorsan, asla O'nun varlna ahadet etti
ini syleme ve O'nu yadsmaya meyletme. Ve O'nun Bir'liini
tanmaktan sakn! Tanr'ya emanet ol!
64
@] @]
Tanr Sevgisi
@] @]
Kendine kalbimi mehan setin
O, Sen'in srlarnla dolu imdi
Evine hogeldin, umarm
Komu olmah houna gider
imdi orada Sen'den baha
Bir sr yoh benim bildiim
Kendi gzlerinle bak,
Davetsiz bir misafir var m orada?
Sen'in benden ayrldn gece,
ster uzun olsun, ister ksa
Sevgili yoldalarm kalr burada.
Hatralar ve umut
Eer houna gidiyorsa felaketim
Ben de memnunum halimden
Ah beni ldren! Sen benim iin
Ne istersen ben de onu isterim
67
Bir tandk anlatyor:
Hallac'n bulunduu bir camiye girdim; bir grup insan onnn
etrafnda toplanmt. Onlara hitaben konuuyordu. unlar sy
lediini duydum:
"Eer kalbimde olann bir zerresi yeryzndeki dalarn ze
rine atlsa, dalar buna dayanamaz, erirdi ve ayet kyamet gn
cehennem ateine atlacak olsam, cehennem ateini yakarm;
cennete girecek olsam, cennetin temelini kertirim."
Vaazlarndan birinde:
"Btn vgler Tanr'yadr. O, ahadiyetiyle her eyden m
nezzehtir; ei ve benzeri yoktur. Kendine ortak edinmemitir.
Ruh gvercinleri, O'nun mutlak kudretiyle beden glgelerine
iner, beklerler; O'nun rahmet rzgar hasret ekenlerin zerine
yle bir eser ki, onlar, O'na olan muhabbetlerinden cennet sevin
cini kyamet gnnden nce yaarlar. O herkesin farkedebilecei
68
kadar aikardr. fke kasrgasyla kendisine kaytsz kalanlarn
kalbine yle bir fler ki onlar yok olup giderler. Ve aklar vecd
halindeyken O, tevecchnn nesiminden yle bir eser ki onlar
vecdden yaylan kokuyla yok olup giderler! Ve biz ahadet ediyo
ruz ki, Tann'dan baka lah yoktur, O'nun ei benzeri, orta yok
tur, Rahman ve Rahimdir ve ahadet ediyoruz ki, Muhammed
O'nun kulu ve elisidir; Tann'nn rahmeti dinlerin ve halklarn
ts Muhammed'in zerine olsun! "
69
----'Mi
----W i'''';,; ;YQ> -------
Hallac, namazdan sonra selam verdi ve yle dedi:
Ey Tanrm, Sen o Bir'sin ki, Sen'in sayende mkemmel olma
yan hibir say mkemmel olamaz.' Sen o Tek'sin ki, hangi de
rinlie inerse insin hi kimse basiretiyle Sana ulaamaz. "O gk
te de ilah, yerde de ilahtr. Hakim O'dur, her eyi bilen O'dur."
(Sure 43/84)" Yznn, Sen'i tanyanlarn kalplerini nurland
ran ve asilerin ruhlarn karartan hrmetine Sana yalvaryo
rum; Sen'i Sen'in dndaki her eyden mkemmel klan ve Sen'i
Sen'in dndaki her eyden tecrit eden kudsiyetin hrmetine Sa
na yalvaryorum; beni aknln sonsuzluunda akn akn
gezdirme. Beni zan uurumundan kurtar. Beni bu fani dnyaya
yabanclatr. Beni iten sohbetlerinle kendine aina et; ey Ra
himlerin Rahimi! "
Bir sre sustuktan sonra, kendi kendine terennm etti; sesi
ni ykseltti ve konumaya balad:
"Ey aklarn fena bulduu ve nimetleriyle zalimleri kandran
Sen' . . nsann tasavvuru, Sen'in varlnn derinliklerine inemez
ve lkenin sakinleri Sen'in bilginin nihayetine ulaamazlar.
Sen'inle benim aramda, Sen'in Tanrln ve mutlak hakim olarak
iktidarndan baka hibir fark yoktur' "
Konuurken gzlerinden kan damlyordu.
*
Demek isteniyor ki: O'nun Bir'inin yaratlm. saylarla hibir alakas yoktur!
**
Zuhruf suresi, 84. ayet. (.n.)
70
Sen'in ruhun benimkiyle kant,
Rayihal miskin amberle hant gibi:
Sana dokunan, bana da dokunur,
O halde Sen bensin - aynlmaz Bir'!ik!
71
Ey beni O'na ilm diye knayan, daha ne kadar srecek bu
knama?
Kastm bilseydin eer knayabilir miydin beni hala
Avam hacca gider -ben Sevgili'ye gidiyorum!
Kurban koyundur onlann - ben canm sunuyorum !
Kimileri bedenleri olmadan tavaf eder Kilbe'nin binasn
Tann'y4 tavaf etmektedir onlar, Kilbe'ye yoktur
ihtiyalan
72
Bir dost anlatyor:
Hallac', Badat'n el-Hatice semtinin pazarnda grdm. A
lyor ve halka yalvaryordu: "Ey insanlar, beni Tanr'dan kurta
rn! Ey insanlar, beni Tanr'dan kurtarn! Ey insanlar, beni Tan
r'dan kurtarn! nk, O, beni benden ald ve beni bana geri
vermiyor ve gcm bu hali kaldrmaya yetmiyor ve ben ayrlk
tan, O'nun huzurunda olmamaktan ve O'ndan mahrum kalmak
tan korkuyorum. Vay o kimsenin haline ki, huzurda bulunduk
tan sonra ksmeti ayrlk olsun ve Bir olduktan sonra ayr d-
.. "
sun.I
Hallac'n etrafna toplanan halk da alyordu, Hallac da. Bu
hal Attab Camii'nins nne kadar devam etti. Hallac, caminin
kapsnn nne gelince durdu ve konumaya balad. Syledik
lerinin bir ksm anlalyor, bir ksmnn mahiyeti pek anlalm
yordu. Anlalabilenlerin bazlar unlardr:
"Ey insanlar! Dorusu O'nun yarattklaryla konumas lt
fundandr. O, onlar terbiye etmek iin, onlara grnmekte ve
tekrar saklanmaktadr. O, kendini zaman zaman aikar klmasa
herkes inansz olurdu ve O, kendini perdelemese, herkes yoldan
kard. Bunun iin O, bu hallerin hibirini devaml klmyor. Be
nim halim ise, bakadr! O, hibir an kendini benden saklamyor.
yle ki, benim insanlm O'nun Tanrlnda kaybolana kadar
ve benim bedenim O'nun varlnn nurunda eriyip yokolana ka
dar, ben hibir an huzur bulamyorum. imdi benim ne cevherim
ne de izim, ne suretim ne de bilgim var!"
73
Sultanm gnl gzyle grdm
"Sen kimsin ?" diye sordum: "Sen. " dedi
Nerede sorusu ne nereyi ne bir mekan ifade edebilir
Sz konusu Sen'sen nerede diye sorulamaz
Sen'in nerde oldun bildirecek
Resimler hayalimizde bile beliremez
Yoklua kadar btn neredeleri
Kucahlayan Sen'sin. Pehi Sen neredesin?
74
Sen'de bir mana var, ruhlan cezbeden,
Bir iaret, Sen'den Sana doru
Benim gnl gzm ok ak
Ve btn bmlann hepsi elinde Sen'in.
75
@] @]
ile Hasreti
@] @]
Bir dost anlatyor:
Akam ve yats namazlar arasnda Hallac' ziyaret ettim; dua
ediyordu. . . Namazn bitirip selam verdikten sonra, secdeye ka
pand ve o gne kadar bylesini duymadm eyler syledi. Dua
esnasnda kendinden geti; sanki vecd halindeydi. Sesini yksel
terek konumaya balad: "Ey tanrlarn Tanrs, ey padiahlarn
Padiah; Sen, O'sun ki, '. .. O'nu ne gaflet basar, ne de uyur. . . ' (Su
re 2/255)' Beni bana geri ver. Ver ki, Sen'in kullarn benim y
zmden eytana uymasnlar. Ey, O olan ben ve ben olan QI Be
nim benliim ile Sen'in zatn arasnda, bakilik ve fanilikten baka
bir fark yoktur!"
*
Bakara suresi, 255. ayet. (.n.)
79
r
80
Bir dost anlatyor:
Hallac dedi ki: "Tanr, vahdaniyetine ahadet edilmesini bu
yurmutur ve zatnn derinliinin tasvir edilmesini yasaklamtr
ve kalplerin O'nun nasllna dalmalarna izin vermemitir ve
O'nun Tanrln kavrayacak fikir kvlcmlarn aciz klmtr.
Mahlukata O'ndan bir haber dnda hibir ey zuhur etmez. Bu
haber doru da olabilir, yanl da. Hamd senalar olsun O'na; O,
uludur. stediine hibir sebep olmadan grnr, istemediinden
nedensiz saklanr.
81
-------"''" -------
rencilerinden biri anlatyor:
Hallac'm Badat Pazar'nda yle dediini duydum:
Sonra onun arkasndan gittim. Evine girdi. "Allah-u Ekber ' "
diyerek namaza balad. nce Fatiha suresini, arkasndan u'ara
suresinden (26. Sure) Rum (30. Sure) suresine kadar okudu.
"Kendilerine ilim ve iman verilenler de derler ki . . . " (Rum suresi
30/56) Burada durdu ve tekrarlad. Sonra alamaya balad. Se
lam verdikten sonra, sordum: "eyhim, pazarda bir kafir gibi ko
nutun. imdi burada bu ekilde namaza duruyorsun! Sen ne is
tiyorsun, maksadn nedir!" O, eliyle kendisini gstererek, "Bu la
netlenmiin katledilmesini istiyorum . " dedi.
"nsanlar byle bir batl ie tevik etmek caiz midir?" diye
sordum. O da, "Hayr; hatta ben onlar Hakikat'e tevik ediyo
rum. Zira bana gre, (eliyle kendisini gstererek), bu ahsn kat
li eriata gre vaciptir ve onlar bu iten dolay mkafatlandrla
caklardr; nk gayretleri dinleri iindir. " diye cevap verdi .
82
Baka bir rencisi anlatyor:
Hallac', Mansur Camii'ne girerken grdm. erideki kalabal
a hitaben: "Ey cemaat, beni dinleyin, size bir szm var." dedi.
ok sayda insan etrafna topland. Bunlarn arasnda onu sevenler
de vard, onu reddedenler de. Ve o konumaya balad: "Bilin ki, ulu
Tann benim kamn size helal klmtr; artk beni ldrn!"
Bazlar alamaya balad. Ben kalabaln iinden seslendim:
"eyhim, namaz klan, orn tutan ve Kur'an okuyan bir Tanr ku
lunu nasl ldrebiliriz 7"
"Dostum, kan aktlma sebebinin derin manas, namaz klma
nn, orn tutmann ve Kur'an okumann tesindedir. Artk beni l
drn ki, siz hakettiiniz dle, ben de huzura kavuaym. Siz din
mcahidi olacaksnz, ben de ehit olacam." diye cevap verdi:
Etrafta toplananlar alarken, o gitti. Evine kadar arkasndan
gittim ve "eyliin, bu sylediklerinin manas nedir?" diye sordum.
O, "Dnyada Mslmanlar iin beni katletmekten daha nemli bir
ey yoktur." diye cevap verdi. Ben tekrar sordum: "Allah'a giden yol
nasldr?" "Yol ikiliin arasndadr ve hibir ey Ben'imle Bir deil
dir." dedi. Bunu bana akla dedim. "Telmihlerimizi anlamayana bi
zim aklamalarmz da yol gsteremez" dedi ve devam etti:
83
Ah Sen'inle benim aramda, bir ben duruyor bana azap veren.
Sen'in "Ben"inle benimkini kaldr aradan!
Musibetlerle beni pare pare etsen de, Sen'i her zaman daha
fazla seveceim
84
Bir dost anlatyor:
Hallac', el-Katiya pazarnda caminin nnde dururken gr
dm. Etraftaki insanlara sesleniyordu: "Ey cemaat, ayet Tanr
bir kalbe hakikati bildirmek isterse, o kalbi, O'nun dndaki her
eyden temizler. Ve eer O daima biriyle beraberse, onda, Kendi
dndaki her eyi yok eder. Ve O kullarndan birini severse, di
er kullarn sevdii kula kar dmanla zorlar ki o , O'na daha
ok meyletsin ve O'na daha ok yaklasn. Ve ben ne haldeyim
Ben, ne Tanr'nn bir nebze olsun kokusunu duyabildim, ne de
O'na bir lahza dahi olsa yaknlk bulabildim. Fakat buna ramen,
halk devaml bana dmanlk ediyor."
Sonra alad, pazar halk da alamaya balad. Onlar alarken
Hallac glmeye balad; ardndan yrekleri paralayan feryatlar
etti ve bir ka beyit syledi.
85
r
86
@! @!
w
w
Esaret ve lm
w
@! @!
brahim ibn Fatik anlatyor:
Bir gn habersiz Hallac'n tutuklu bulunduu hcreye gittim;
baktm ki, ban secdeye koymu konuuyor:
"Yakn olduu zaman daima benim ruhumda bulunan, uzak
olduu zaman, ezeli ile faninin birbirine uzak olduu kadar ben
den uzak duran Sen! Sen'in her ey olduunu dnene kadar,
gzmn nnde parldyorsun ve Sen'in olmadna ahadet
edinceye kadar kendini benden saklyorsun. Ne Sen'in uzakln
beni canl tutuyor, ne yaknln bana bir hayr salyor; Sen'inle
sava bana bir yarar salamyor ve Sen'inle bar bana gven ver
miyor."
Beni farkedince, kalkt oturdu ve bana dnerek, "Yakna gel,
ekinme. " dedi. Yaknna gittim, karsna oturdum. Gzlerinden
sanki alev fkryordu. Konumaya balad:
"Sevgili olum, bazlar benim kafirliime, bazlar ermilii
me tanklk ediyorlar. Lakin, benim kafirliime tanklk edenler,
hem Tanr nezdinde hem de benim nezdimde, benim ermiliime
tanklk edenlerden daha makbuldrler."
Bunun sebebini sordum.
"nk benim ermiliime tanklk edenler, bunu, benim
hakkmda iyi dndklerinden dolay yapyorlar; oysa beni ka
firlikle itham edenlerin hareket noktas, dinlerine olan ballkla
rdr. Ve Tanr'nn yannda, dinine nem veren bir kimse, birisi
hakknda iyi niyet besleyen bir kimseden daha evladr."
Sonra yle devam etti:
"Syle bakalm, benim armha gerildiimi, ldrldm
ve yaklarak klmn ge savrulduunu grdnde halin nice
olacak? - Ve bu benim hayatmn en mutlu gn olacak! "
Bir sre sustu, sonra "Daha fazla oturma, kalk git; Tanr'ya
emanet ol." dedi.
89
Bir ziyareti anlatyor:
Badat cezaevinde tutuklu bulunan kardeimi ziyarete gitti
im gecelerin birinde, gzel bir dua duydum. Kulak verdim; du
ac, uykusuz bir kalp ve gren bir dille konuuyordu:
"Ey benim Dostum, istediinde beni korursun ve bu Sen'in
elindedir. En byk musibetlerle bana eziyet etmelerini, Sen'in
en gzel rahmetlerinin bir ifadesi olarak gryorum; zira kalbin
derinindeki nur ualar, zahiri halleri oktan yakp yok etli. "
Onun unlar sylediini de duydum:
"Ey Tanrm, gnahkar olduum iin Sen'den korkuyorum,
ama mmin olduum iin umutluyum; affna sndm iin
Sen'in inayetine gveniyorum ve Sen'in hakknda gzel eyler
dndm iin uzun uzun dua ediyorum."
Bunun zerine dua eden kiinin kim olduunu sordum. H
seyin ibn Mansur el-Hallac olduunu sylediler.
90
Bir tank anlatyor:
Hallac'n katledilecei sabahtan bir nceki geceydi. O , tutuk
lu bulunduu hcrede ayaa kalkt, hrkasn srtna ald yzn
kbleye dnd. Ellerini ge at ve konumaya balad. Syledik
lerinin hepsi hatrmda kalmad; hatrladklarmn bir ksm y
ledir:
"Biz Sen'in tanklarnz. Sen'in kudretinin nuruna snyoruz
ve biz de Sen kendinden gstermek istediin kadarn gsterebi
lesin diye bu nurla nurlanyoruz. Taht gkte olan Sen'sin ve "O
gkte de ilah, yerde de ilahtr . . . " (Sure 43/84)'
Sen -iraden dorultusunda- istediin gibi 'en gzel biin
de'.s tecelli edersin. Ruh da bu biim iinde bilgi, yorum, kud
ret ve ispat yoluyla iler. Sonra Ben-olan tanna O-olan varl
n sunarsn.
Yaratc szmle ezeliyetinin tahtna doru ara ykselirken ,
Sen mertebelerimin sonunda bana benzerken ve bana benim va
stamla hitap ederken ve ilmimin ve mucizemin hakikatini aikar
ederken Sen' de neler oluyordu!
Beni yakaladlar ve tutsak ettiler ve buraya getirdiler ve ar
mha gerdiler ve ldrdler ve yaktlar ve ge savrulan parala
rm dne dne esen rzgar alp gtrd. Ve and olsun ki,
tecellilerimin" mabedinin stunu olan Yecc'n iizliiiiniin9 bir
atomu bile mhlanm dalardan daha kudretlidir I "
91
Sonra devam etti:
92
Hallac', elleri ve ayaklar zincire vurulmu bir halde ehrin
meydanna getirdiler. Bu haliyle sema eder gibi dnmeye balad.
Hem glyor, hem de iir okuyordu:
93
brahim ibn Fatih anlatyor:
Hallac' armhn nne getirdiklerinde, bir armha bakt,
bir ivilere bakt ve sonra gzlerinden yalar gelinceye kadar gl
meye balad. Sonra etrafta toplanan kalabala dnd. Kalabal
n iinde duran ibli'ye yle dedi: "Ebubekir, seccaden yannda
m7" ibli: "Elbette, eyhim" dedi. Hallac, rica etli: "yleyse onu
benim iin yere ser." Hallac, ibli'nin yere serdii seccade zerin
de iki rekat namaz kld. Ben yaknndaydm. ilk rekatta Fatiha
suresini, arkasndan Bakara suresinin 155. ayetini okudu: "are
siz sizleri biraz korku, biraz alk, biraz maldan, candan ve rn
lerden eksiklik ile imtihan edeceiz. Mjdele o sabrllara. "
kinci rekatta ise, yine nce Fatiha suresini, arkasndan Al-i
mran suresinin 185 . ayetini okudu: "Her nefis lm tadacak
tr. . . " Ve selam verdikten sonra bir dua etti, ounu hatrmda tu
tamadm; hatrladklarmn bir ksm unlardr:
"Ey Tanrm, and olsun ki, Sen her ynden tecelli edensin ve
her ynden mnezzehsin. Sen'in benim hakkm korumaya sz
vermenin karsnda, benim Sen'in hakkm korumaya sz ver
mem . . . Aslnda benim Sen'in hakkn korumaya sz vermemle,
Sen'in benim hakkm korumaya sz vermen birbiriyle eliiyor.
Zira Sen'in hakkn korumak iin benim vereceim sz benim in
san tabiatmdan, halbuki benim hakkm iin Sen'in verecein sz
Sen'in ilahi tabiatndan kaynaklanmaktadr. Ve nasl benim in
sanlm Sen'in Tanrsallna karmadan ykseliyorsa, Sen'in
Tanrsalln da benim insanlma hi dokunmadan onu ezip ge
iyor.
Sen'in ezeliyetinin karsnda benim fanfliim. . . Fanfliim,
Sen'in ezeliyet rtnn altnda. Bunun iin Sana sonsuz krler
olsun ki bakalarndan gizlerken, Cemalinin tecellilerini bana c
merte bahettin ve bakalarna yasakladn en derin srlarm
grmeme izin verdin. Bu kullarn Sen'in dinine olan ballklarn-
94
dan dolay beni ldrmek iin toplandlar. Bylece Sana daha ya
kn olmak istiyorlar. Onlar affet' nk, bana gsterdiklerini
onlara gstermi olsaydn, onlar bu ie niyetlenmezlerdi. Ve eer
Sen, onlardan gizli tuttuklarn benden gizli tutmu olsaydn, be
nim de bama bvle bir musibet gelmezdi. Sen yaptn her ey
iin vgye layksn; Sen, arzuladn her ey iin vgye layk
sn
Sonra sustu ve bir sre iinden duaya devam etti . .
95
stirahat ediyorum tuzlu toprakta,
Ve karanlk mezarda yatarak!
Hayret, benim annem
Hayat vermi hendi babasna,
Ve benim kk kzlarm
Kardelerim gibi etrafmda
Bunun sebebi
Ne aldatma, ne de devir deiimi,
Toplayn bir araya btn paralarm
Ikl bez paralar arasndan,
Havadan ve ateten,
Yanbanzdaki canl pnardan '
Ekin onlar ihtimamla,
Tozlu ve dmdz topraa,
Ve sulayn onu, ah dostlarm:
Brakn dnsn szlerek kadehler!
Brakn doldursun hizmetkarlar,
Fkrsn emelerden sular!
Bakn, yedi gn sonra burada
Ykselecek asil bir funda!
96
ibli anlatyor:
Hallac'n yanna yaklatm. Elleri ve ayaklar kesilmi, gvde
si bir diree balanmt. "Tasavvuf nedir?" diye sordum.
Dedi ki: "Burada grdn, onun en alt makamdr." "yley
se en yksek makam hangisidir? " diye sorunca, u cevab verdi:
"Senin iin oraya yol yoktur. Fakat onu yarn greceksin. Be
nim grdm gayb alemindedir ve bu yzden senden sakldr."
Ve akam namaz vakti geldiinde, halifeden, boynnnun vurul
mas iin izin kt. Bunun zerine beki "Artk bugn akam ol
du. Bu ii yarna brakalm! " dedi.
Sabah olunca, bal bulunduu direkten onu zdler ve
boynunu vurmak zere, n tarafa getirdiler. Hallac o anda yk
sek sesle yle syledi: "Vecde kaplamn nasibi, Bir'in onu Bir'li
e geri gtrmesidir." 2 1
Sonra Kur'an- Kerim'in i'lra suresinin (42) 18. ayetini oku
du: "Ona (Kyamete) inanmayan imanszlar onun abuk gelmesi
ni isterler, inananlar ise gerek olduunu bilirler de ondan kor
kar ve saknrlar. yi bil ki kyamet hakknda tartanlar, uzak
(derin) bir sapklk iindedirler."
97
Attar anlaty or:
Halk Hallac' talamaya balad. ibh de onlara uymak iin
bir gl att. Hallac, "ah" ederek inledi. "Halk bu kadar ta att.
Talar sana deerken inlemedin de, niin ibli gl atnca inle
din?" diye sordular.
Hallac, "Ne yaptklarm bilmeden yapanlar mazurdurlar. Fa
kat onun gl atmas zoruma gitti. nk atmamas gerektiini
biliyordn." dedi.
Onu daraacma getirdiklerinde, evvel merdiveni pt, sonra
ayan bast. "Naslsn?" diye sordular "Gerek erenlerin mirac,
c\araacmn tepesidir. " dedi.
Ellerini kestiler. Hallac gld. Niin gldn sorduklarn
da, "Elleri bal bir insann ellerini kesmek kolaydr. Er odur ki,
sfat elini arn zerinden eke ve kese."
Sonra ayaklarm kestiler. Tebessm etti ve eledi ki: "Bu ayak
larla dnyay gezerdim. Benim baka ayaklarm ela var onlarla iki
dnyada da seyahat edebilirim. Elinizden geliyorsa, onlar kesin'"
Sonra kesik bileklerinden akan kam, kollan ve yz kan
iinde kalana kadar yzne srd. "Niin byle yapyorsun?" di
ye sordular:
Cevap verdi: "ok kan kaybettim. Biliyorum ki, imdi benzim
sararmtr. Korkudan rengilnin sarardn zannedeceksiniz. Kan
yzme srdm ki, gznze yzm krmz (erefli) grnsn.
Yiitlerin gl rengi kaularc\r. " "Yzn niin kzarltn anladk
peki neden kann dirseklerine kadar srdn?" diye sorulunca:
"Ak abdesti alyorum." eledi. "Nasl bir abclest7" dediler. "Kanla
alnmayan abdestle klnan iki rekat namaz tam deildir." eledi.
98
ibli, Hallac'n ldrld gnn gecesi Tanr'ya yalvararak
dedi ki: "Ya Rabbim, daha ne zamana kadar aklar ldrmek is
tiyorsun?" Cevap geldi: "Onlar benim diyetimi bulana kadar. "
"Senin diyetin nedir?" sorusuna, "Aklarn diyeli, Benimle ve Be
nim gzelliimle karlamaktr." cevabn ald.
99
@] @]
Kitab et-Tavasin'den
fj
fj
@] @]
drak zerine
O ne lla yetiniyordu,
Ne de 0111111 scakl ile,
Kendisini alevin iine atverdi,
Arhadalar 0111111 dnn behlediler,
Grdklerini onlara anlatsn diye.
O bilgi ile yetinmedii iin.
Yanm kl olmu, dalmt.
Ondan geriye ne bir iaret ne bir beden
Ne bir isim ne de bir iz hald.
103
Neden tekrar bir biime girsin li
O hali lazandltan sonra
Grmeyi baaran artl bilginin peine lomaz
Grlene erien ise grmenin derdine dmez.
104
"Rivayet"ten (Aktarmlar)
105
--------------------
- --
-------
Ge ve yere dair:
Bunlarn ikisinin ftrat, kudretten, yaknln azametinden
ve ulu Tanr'dandr.
Ben'den bakasn dnmeyen ve Ben'im byklm,
kudretimi, rahmetimi ve ltfumu dnen kulumla beraber olu
rum. Bir kulum dardayken Ben'i arrsa, yanma giderim; eer
mminse onu duyarm. Ve Ben, ana ve babasn elinden aldy
sam, byynceye kadar o yetimin yannda kalrm. Ben anm,
kudretimi, kuvvetimi ve byklm dneu meleklerin ya
nndaym. Ben'i sevenlerin kalplerine yaknm. Bana bakanlara
ben de bakarm. Benim szlerime kulak verirlerse ilmimi ve ya
knlm, onlara dndrrm.
106
yana kadar, verdiklerimi de alrm. Pimanlk duyduu zaman
ona Ben, o gne kadar giymedii bir gmlek giydiririm. Piman
lk duymad takdirde, rahmetimi onun zerinden ekerim ve
onu cehennenin bir kesine, hibir zaman nazar etmeyeceim
bir yere koyarm. Verdiim nimetlerden Bana bir hediye vereni
-hele bunu Bana olan sevgisinden dolay vermise- faninin hibir
zaman yol bulamayaca bir mparatorlua hkmdar yaparm.
107
Kur'an Tefsiri'nden
108
rzgarlar mjdeleyiciler olarak gndermesi de O'nun
ayetlerindendir. " (Sure 30/46r
Aklarnn kalplerine ltfundan esintiler gndermek, O'nun
mutlak hakimiyetinin alametlerinden biridir ve aklar ekinme
den muhabbet halsnn zerine gelsinler diye onlara ekingenlik
perdelerini yrtmann sevinli mjdesini verir. O, bu halnn ze
rinde onlara ainalk arab iiriyor ve onlarn zerinde kerem
rzgarlar estiriyor ve O, onlar btn sfatlarndan arndrdktan
sonra, kendi sfatlar ve vasflaryla yaatyor. Ayrlk snrnda
kalan kimse, btn yaratlanlarn bir olduunu anlayana kadar
ve olmayann niin olmadn; sonu gelmeyenin niin sonunun
gelmediini anlayana kadar, Tanr'nn hakikat halsna oturamaz .
109
1'
110
Avrupa Dillerinde Yaymlanan Eserlerden Semeler:
113
H. H. Schaeder, Besprechung von Nlassig nons "Passion", Der Islam -XV,
1926.
Cari W. Ernst, Words of Ecstasy in Sufism (Albany, NY, 1985) adl ese
rinde sufilerin "paradoksu" ve slam zndklar yarglama problemi
ni incelemitir.
114
ark Edebiyat ve Sanatnda Hallac adl eserinde Hallac'n slam kl
tr zerindeki etkilerini irdelemekte ve Hallac'n "Divan"na yeni
bir yorun getirmektedir.
Msrl air Salah a-abur'un Ma'sat al-Halladsch adl eseri ngilizce ola
rak Erili Yaynevi'nce (1972) yaymlanmtr, Hallac'n idealini ve
hayatn dramatize eden Herbert Mason'un eseri The Death of al
Hallaj , University o f N o tre Dane Press yaynlan arasnda yaymlan
mtr (Notre Dame, ABD). Adonis'in ve Abdelvalab al Bayati'nin,
Hallac zerine yazd modern Arap iiri rneklerinin Almancalar
iin bkz. A. Sclimmel, Zeitgenssische Arabische Lyrik, Tbingen,
1975.
115
Faydalanlan Kaynaklar:
117