Académique Documents
Professionnel Documents
Culture Documents
EVENGUR
Metis Yaynlan . ,
Ipek Sokak 5, 34433 Beyolu, stanbul Tel: 212 2454696 Faks: 21 2 245451 9
e-posta: info@metiskitap.com www.metiskitap.com
Metis Edebiyat
lk Basm: Mart 20 I O
Yayn Ynetmeni:
Bask ve Cilt:
Fatih Sanayi Sitesi No: 12/197-203 Topkap, stanbul Tel: 212 5678003
i
ISBN-13: 978-975-342-744-9.
ANDREY PLATONOV
eviren:
Her be ylda bir ktlk nedeniyle kyn yans madenlere ve ehirlere ger,
yars ise ormanlara dadanrd. Ornan aklklannda yasz senelerde bile
iyi ot, sebze ve tahl yetitii eskiden beri bilinirdi. Nfusun kyde kalan
yars, agzl seyyahlann yeillii bir rpda yamalamasn nlemek iin bu
aklklara saldnrd. Gel gr ki bu kez kuraklk bir sonraki yl da tekrar
etmiti. Kyller damlarn kapayp iki kol halinde anayola dzlmt;
kollardan biri dilencilik etmek iin Kiev'e, dieri geici iler bulmak iin
Lugansk'a yollanmt. Kimileri ise onuana ve yabani ot brm hendeklere
dnp i ot, kil ve kabuk yemeye balam, vahilemiti. Gidenlerin
neredeyse hepsi yetikinlerdi, ocuklar kendiliklerinden lm ya da dilenmek
zere dalmlard. Emzikli anneler memedeki ocuklar do-yurasya
emzirneyip yava yava dermandan kesiyordu. .
htiyar bir kadn vard, gnatyevna, kklerin alna bir are biliyordu:
Onun verdii mantar suyuna banlm tatl otu yiyen ocuklar, dudaklannda kuru
kpk, huzur iinde susuyorlard. Anne, ocuunu yalanm, knk alnndan
pyor ve fsldyordu: ,
m
gnatyevna da orackta dikiliyordu: .
"br dnyada imdi yavrucak: una baksana, canldan da rahat yatyor,
cennette gmi rzgrlan dinliyordun.."
dne inanyordu.
"Al eski eteim senin olsun, gnatyevna, verecek baka eyim yok. Sa olasn."
gnatyevna etei a tutuyor ve yle diyordu:
"Ala sen biraz, Mitrevna: Alaman icap eder. Ama etein pek es-ki psk; bir
mendilcez ekleyivereydin ya da tceizini armaan edeydin yannda..."
Zahar Pavlovi kyde yalnz kalm, insanszlk houna gitmiti. Fakat daha
ok ormanda, topraktan bir damda yersiz yurtsuz bir kylyle birlikte
yayordu; bu adamn, faydalarn nceden rendii otlar kaynatp
iiyorlard.
Herkese malum olan sarsc gizler elini kolunu zveriyordu byle yersiz
yurtsuzun. Bir kere olsun kimse bu adama olaylarn basitliini aklamamt;
belki de kendisi bsbtn kaln kafalyd. Tevekkeli deil Zahar Pavlovi
kendisine rzgrn neden yerinde durmayp estiini aklamaya altnda
yersiz yurtsuz daha da arm, rzgrn kendisini gayet net hissedebilmesine
ramen hibir ey anlamamt.
"Is ha?!" demiti yersiz yurtsuz, akn. "Cadya bak sen cadya!"
"Zahar Pavlovi, ben lyorum, dn bir kertenkele yediydim... Sana iki mantar
getinnitim, kendime de kertenkeleyi kzartmtm. Yukarlarma biraz
dulavratotu salla hele -rzgn seviyorum."
Uykulu, rzgrsz yamurun arasndan bouk ve zgn bir sesin arks iitildi;
o kadar uzaktan geliyordu ki ses, herhalde arknn sylendii yerde yamur
yamyordu ve gndzd. Zahar Pavlovi yersiz yurtsuzu da, yamuru da,
al da hemen unutup ayaa kalkt. Uzaklarda uuldayan bir makineydi bu,
canl, alan bir lokomotif.. Zahar Pavlovi dar kt, huzurlu bir yaam ve
dnyann enginlii zerine arksn syleyen scak yamurun slaklnda
dikildi. Yamurun efkatiyle sarmalanm karanlk aalar yaylm
uyukluyordu; o kadar mutluydular ki, mayyor, rzgr hi esmedii halde
dallarn oynatyorlard.
sizdir, hem de bak ifadesiz; bir danay al misal, o bile dnr, ama balk
dnmez - o her eyi zaten bilir." Seneler boyu gl seyreyle-yen balk hep
ayn eyi dnmt: lmn ilginliini. Zahar Pavlovi onu caydrmaya
alrd: "Yok orada zel bir ey, darack bir yer ite." Bir sene sonra balk
dayanamad ve kayktan gle atlad, yanllkla yzmeye kalkmayaym diye
ayaklarn da iple balamt. Gizliden gizliye lme hi inanmyordu aslnda,
asl istedii orada ne olduunu grmek iin yle bir bakvennekti: Kim bilir
belki kyde ya da gl kysnda yaamaktan ok daha elenceliydi; lm,
gkyznn altndaki bir komu vilayet gibi dnyordu, serin suyun
dibindeki bir yer - ve meylediyordu ona. O lmde yaayp da sonra geri dnme
niyetini dinleyen kimi kyller balky caydrmaya abalamlard, ama
destekleyicileri de vard: "Eh, denemekten zarar gelmez., Mitriy Ivanovi.
Dene bakalm, sonra bize de anlatrsn." Dmit-
"Mahsus deil, Sa* aptallndan. Seni zarara sokmu oldu imdi. Bir daha
uzun sre balk tutmas gerekmeyecek.
ksz baka bir hatun almt, yedi ocuklu Mavra Fetisovna Dvanova.
Kendisine elini uzatan kszn yzn eteinin ucuyla temizlemi, bumunu
silmi ve damna gtnnt.
"Teyze, suda balm tutulmutur, demiti Saa. 'zin ver gidip karaym da
yiyeyim, beni beslemen gerekmesin."
Kilise sada kalmt, arkasndaysa dinmi bir rzgr kadar sakin, dmdz
tarla uzanmaktayd. Kk yardmc an harekete geip ald: on iki kez.
adriei tapna sarp sarmalam, haa kadar ulamaya meyletmiti.
Kilise duvarnn nndeki papaz mezarlarn nu-zr otlar brm, alak
halar sk otun iinde yok olmutu. Iini kurtaran beki hl kilisenin eiinde
dikiliyor, yazn geliimini izliyor-
du; alar saati yllar yl altktan sonra hesabn armt artk, buna karn
yalanan beki zaman gayet kesin ve dakik duyumsamaya balamt, ac ve
mutluluu duyumsar gibi; ne yaparsa yapsn, hatta uyurken bile (geri yallkta
hayat uykudan gldr - gz aktr, dakika sektirrnez), saat sonlarnda beki
bir tedirginlik ya da arzuya kaplyor, kalkp an alyor ve tekrar
sessizleiyordu.
"Hayatta msn daha, dede?" dedi bekiye Zahar Pavlovi. "Kimin iin
sayyorsun gnleri?"
Beki, Zahar Pavlovii, ellerini her i iin konuturan ama zamann deerini
bilmeyen biri olarak tanyordu.
"Syle madem," dedi Zahar Pavlovi ve kyden kp gitti. Sapa bir yerde
avlusuz bir dam grd - birisi yel yeperek evlenmi, babasyla kavga etmi ve
tanm olmalyd. Bu dam da botu ve ierisi rezil haldeydi. Ayrlrken tek
bir ey sevindirdi Zahar Pavlovii: Damn bacasnda bir ayiei bymt,
olgunlayordu artk ve yeti-
i w w M
Tozdan khnemi kuru otlar brmt yolu. Sigara imek iin her oturuunda
Zahar Pavlovi zeminde otlann aalat ho ornanlar gryordu: ufak,
endieli hayvanlann gnlk ihtiyalanna uygun do-
| I | W 1 1
"Neyle urayorsun sen? Hibir eyle yle mi? Otur gitsin o zaman, benim
ocuklar kafan koparana kadar..."
Doru sylemiti: Hemen ilk gece marangozun oullar -on ile yirmi ya
arasnda ocuklar- uyuyan Zahar Pavlovi'i sidikleriyle ykadlar, kilerin
kapsna ise ocak maas dayadlar. Fakat hibir zaman insanlarla ilgiJenmeyen
Zahar Pav Jovii kzdrmak zordu. Makinelerin, karmak, gl aletlerin var
olduunu biliyor, insann asaletini bunlara gre lyordu, yoksa yle rasgele
bir kstahla gre deil. Nitekim Zahar Pavlovi sabahleyin marangozun
byk olunun ustalk ve ciddiyetle dev bir balta yaptn grd, demek ki on-
daki esas ey sidik deil e) becerisiydi.
Bir hafta sonra Zahar Pavlovi isizliinden yle bir mteessir oldu ki,
marangozun evini izin almadan onarmaya koyuldu. atnn ereti birleme
yerlerini dzeltti, sofa nndeki ta merdiveni yeniden yapt, bacalarda biriken
kurumu temizledi. Akam vakitlerinde de kk kazklar yontuyordu.
Zahar Pavlovi bir tek atda oturup, bazen ehrin iki verst tesinden geen
kudurgan demiryolu trenlerini izlerken mutlanyordu. Lokomotifin hzl hzl
soluk alndan, tekerlerin dnnden Zahar Pavlovi'in vcudu tatl tatl
kanyor, gzleri lokomotife duyduu efkatin hafif yalaryla slanyordu.
Marangoz, kiracsna bir mddet bakt, bakt, sonunda kendi sofrasna oturtup
bedavaya yedirip iinneye balad onu. Marangozun oullar ie Zahar
Pavloviin hususi ksesine smk atmakla baladlar; babalan ayaa kalkt ve
tek sz etmeden, en byklerinin elma-ckkemiine elinin tersiyle bir i
konduruverdi.
"Kendim insan gibi insanm," dedi marangoz sakin sakin ve yerine oturdu,
"ama yle bir pislik dourtmuum ki az kald ldrecek beni. Bak u Fedkaya!
eytan gc var: Nerede iirdi ikembesini byle anlamadm gitti -
kklkten beri ucuz a yiyor bunlar..."
"Altm dingilli bir katarn eimlerde nasl durakladn bilir misin sen?"
diyordu dinleyiciterin cehaletine isyan ederek makinist ve ellerini esneterek
duraklama gcn gsteriyordu. "Yaa! Fren kolunu bir aarsn, tankn altndaki
tutaklardan mavi alev vurur, vagonlar ense enseye gelir, lokomotif kapal
buhar fler-bir hamlede boruyu fkrdatr! Vay anasn be! .. Doldur! Turu
almadn fena olmu: Sucuk mideyi iiriyor! ..
Makinist anlattka, mekanik aletlere duyduu ilgi daha mahrem ve kederli bir
hal alyordu, karlksz ak gibi.
"Ne diye ekidin yle?" Zahar Pavlovi'in efkrn fark etmiti makinist.
"Yarn depoya gel, bamakinistle konuurum ben, belki silici olarak alrlar
seni! Karnn doyunnak istiyorsan psrk durmayacaksn, orospu ocuu...
"Aksi eytan, senin sucuk ters taraftan kyor! On kapie aldn getirdin tabii,
sefil herif, paavra attrsam daha iyiydi... Ana," dedi makinist tekrar Zahar
Pavlovi'e ynelip, "ama lokomotifi ayna gibi isterim, mays eldivenleriyle her
parasn yoklayabileceim, ona gre! Lokomotifin toza tahamml yoktur:
Makine, karde, kkha-nmdr... Kadn oldu muydu ie yaramaz - fazladan
delikle makine
.... IV
yurumez...
Makinist, birtakm kadnlara ilikin soyut szlerle epeyi ald. Zahar Pavlovi
dinliyor, dinliyor ve hibir ey anlamyordu: Kadnlarn zel bir ekilde ve
uzaktan sevilebileceklerini bilmiyordu; bu durumdaki bir insann evlenmesi
gerektiini biliyordu. Dnyann yaradlndan ya da bilinmeyen nesnelerden
ilgiyle sz edilebilirdi ama
Bir saat sonra makinist nbetini anmsad. Zahar Pavlovi ve marangoz ona
ikmalden kan lokomotife kadar elik ettiler. Makinist daha uzaktan grev ba
tonlamasyla yardmcsna seslendi:
"Buhar ne durumda?"
"Su?"
"Normal duzey."
"Ate?"
"Bastnyorum."
"Harika."
"Evine git, nce u suratn bir yka, sonra yakla lokomotife," dedi
bamakinist, Zahar Pav lovi'e.
kincign Zahar Pavlovi yzn ykayp tekrar geldi. Bamakinist,
lokomotifin altna girmi dikkatlice yaylara dokunuyor, kk ekiciyle hafife
vuruyor ve nlayan demire kulan dayyordu.
"Motya!" diye seslendi banakinist tesviyeciye. "Bu somunu yarn izik kadar
sktnver!"
"Ha? Fark ettin deil mi sen de? O, o... bir oduncu, tesviyeci filan
Zahar Pavlovi lokomotifin altna girip her eyi doru ve gerektii ekilde
yapt. Sonra banakinist akama kadar lokomotiflerle urat, makinistlerle
diditi. Iklar yakldnda Zahar Pav lovi ba-makiniste kendisini anmsatt.
Beriki yine karsnda durnu kendi d-
i **! i
ncelerini dnyordu.
yr git!
Zahar Pavlovi marangozun kilerinde bir gece daha uyudu, afakla birlikte,
mesaiye saat kala depoya geldi. Dzletirilmi raylar, uzak lke adlar
yazan yk vagonlar vard burada: Trans-Hazar, Trans-Kafkasya, Ussuri
demiryollar. Yollarda farkl, tuhaf adamlar geziniyordu, akll ve dnceli
adamlar: makaslar, makinistler, bakmclar ve dierleri. Etraf bina, makine,
alet ve tehizatlarla doluydu.
Zahar Pavlovi'in nnde yeni, ustalkl bir dnya vard. Sanki uzun zamandr
tanyor, seviyordu bu dnyay; sonsuza dein tutunmaya karar verdi ona.
| .# | w 1 1 1
ksz stn imi, ekmeini yemi, sonra geri ekilip yabanc insanlara
gzlerini yummutu.
"Tanr bir dert daha gnderdi ... Bymeden lr herhalde: Gzlerinden belli,
mr uzun deil; bo yere ekmek yiyecek srf..."
Ne var ki ocuk iki yl boyunca lmemi ve hatta bir kere bile has-
talanmamt. Az yiyordu, Mavra Fetisovna ksz kabullendi.
"Dert etme," diye avutuyorlard onu. "Bakarsn bir olan daha do-
"Hadi ordan Proa," diye yantlad onu Mavra Fetisovna, "douran ben deil
miyim, gerekirse elimde torba dilenirim onlar iin, sana ne oluyormu!"
"Insanlar ktlk olacak diyorlar, Tanr yle bela gstermesin: Me-medekiler bir
yandan.. ufaklklar dier yandan, ne yaparz biz?'*
"Ne diye oturuyorsun suspus?" dedi Marya Fetisovna fkeyle. ''Agapka yedi
yamdakini gnderdi, Mika Duvakin kzn koturdu. sen daha otur, aymaz
budala! Darmz Noel'e kadar kmaz, yaz bayramndan beridir ekmek yz
grdmz yok! .."
Prohor Abramovi btn akam eski uval bezinden kullanl ve bol bir torba
dikmekle urat. fki defa Saay arp omuzlarn lt:
"Fena deil ha? Sknyor deil mi uras?"
"Ne diye gevezelik ediyorsun sen?" diye kzd baba. "Sen de by, sen de
dileneceksin."
cag m."
1 * 1 i w i i
"Sen uyumuyor musun Sa?" diye sordu Prohor Abramovi. "Uyumana bak, ne
oldu ki?"
i w 1 1
vi ksze eildi:
"Saa, uraya bak imdi. Yol kyden kp daa uzanyor, gryor musun?
Oradan yryeceksin. Sonra koca bir ky ve tmsein zerinde bir kule
greceksin. Korkma sakn, dosdoru git, karna kan ehirdir, ehrin
ambarlannda ok ekmek var. antay doldurdun muydu eve dinlenmeye gel...
Hadi bakalm, olum benim, yolun ak olsun!"
vard orada? Kt, sessiz ve darack bir yerdi; bastonlu, torbal dilen* fl
1 1
ocuk asasn mezarn zerine koydu, zerini yapraklarla rtt, gvende olsun
ve kendisini beklesin diye.
"Bak hele, nasl dikmiim antay: Boyu sefile deil, agzllme uygun,"
diye ge bir sitemde bulundu kendisine Prohor Abramovi. "Ekmek doldurdu
mu tayamaz onu... Ama artk nemi yok: Ne olacaksa olsun...
"Ne diye alyorsunuz? Saka kendisi dnecek. Baba, bana kee izme yapsan
daha iyi edersin, Saka senin oiun deil, kszn. Oturmu ba
kreltiyorsun boyuna, yandan utan."
Ama Proka haklyd: ksz iki hafta sonra geri dnd. O kadar ok ekmek
kabuu ve kuru francala getirmiti ki, kendisi hibir ey yememi olmalyd.
Getirdiklerinin tadna bakmak da nasip olmad Saa'ya, nk akama doru
ocan zerine yatt ve snamad - yol rzgrlar btn scakln fleyip
kamt iinden. Baygn vaziyette yapraklarn arasndaki bastondan ve
babasndan sz ediyordu: Babas korusundu bastonu ve halarn byyp
dt gl kysndaki zeminlikte beklesindi.
Proka iki kere Saann peinden mezarla gitti. kszn kendi kendisine
elleriyle mezar kazdn ve derin kazamadn grd. O zaman ksze
babasnn kreini getirdi ve krekle daha kolay kazabileceim syledi - btn
kyller onunla kazyorlard.
"Seni her halkrda kap dar edecekler," diye haber verdi Proka
gelecekten. "Babam gzden beridir hibir ey bimedi, anneni ise yazn
yavrulayacak - z douracak gibi bu sefer. Kesin sylyorum sana!"
"Geni kazma - tabut alacak para yok, olduun gibi giriverirsin ieri. Elini
abuk tut, yoksa annem douracak, sen fazladan boaz olacaksn."
. H
rm te.
"O zaman yaa," dedi Proka rahatlayarak. "Bize de dilenmeye gelme sakn:
Verecek eyimiz yok."
"Uyuuk," dedi bir gn, ocan zerinden ayn sesle baran ikizlere bakan
babasna. "Unu yutunca ne olacak, alktan gebereceiz! Dourttun bizi, doyur
imdi!"
Proka yznde aylak m aylak bir ifade, nasl baba olunmas gerektiini
dnerek oturuyordu. ocuklann anasnn karnndan ktklarn biliyordu
artk -karn olduu gibi yara izleri ve krklklarla kaplyd- peki ya
kszler? Proka iki kere, geceleyin uyandnda, babasnn bizzat annesinin
karnn mnckladn grmt, sonra karn iiyor ve snt ocuklar
douyordu. Bunu da anmsatt babasna:
"Annemin stne yatma sen de! Yanna yatp uyu. Baksana, Pa-raka kadnn
bir tane bile veledi yok... Fedot Dede karnn mncklamyor da ondan..."
_ ] zn gstermeden.
Kamlama faslnn ardndan Proka kalkt ve konutu:
"Ne var?" dedi Proka suratn asarak. "Hem dvyorsun, hem Pro
diyorsun..."
"Pro, Marya Teyze'ye bir bakver ha, karn imi mi zayf m? oktandr
rastlamyorum neye hikmetse, hastaland m ne etti?!"
Proka kindar deildi, hem kendi ailesi sz konusu oldu mu alkand da.
"Benim baba, senin Proka olmamz gerekirdi," dedi babasna. "Ne diye
bakacaksn kadnn karnna: Klklar bimedin mi? A kaldnn resmidir
ite."
Annesinin uunka'sn* giyinen Proka aile reisi edasyla homurdanmay
srdryordu:
"Btn bebeler annelerini em iyorlar, ekmek filan yedikleri yok," diyerek kar
kt Proka. "Anne de yazlklarla besleniverir... Gitmem
%f | iw' w * * 4. * * 1 1**
senin Marya ya - onun gbei ierse sen ocan stnden hi inmezsin: Otlar
kacak dersin, yazlklar da iyi durumda. Ama bizim alk ekmeye niyetimiz
yok: Bizi ne demeye dourdunuz ki annemle!"
dee dee yryen kambur bir adam vard kyde: Pyotr Fyodo-rovi
Kondayev. Uzun zamandr belinde an yoktu - demek ki hava-
W | l 1** I** 11
"ehir kale gibidir," diyordu. "Her eyden yeterince bulunur orada; hem gne
tepemize bindi baksana, inadna da binecek - hangi mahsulden sz ediyorsun
sen! Kendine gel bakalm!"
"Ya sen ne yapacaksn, Pyotr Fyodorovi?" diye soruyordu karsndakinin
kaderini kyl.
1 yaayp grrd.
w i 1*11 1 ""1
W W 1 W / 1 | W ] W W \
lecei nceden sezip eve kant bile. Kambur, avluya girdi, koarken elleri
topra spryordu. Yoluna Saa kt; Kondayev ona zayf elinin parmak
eklemleriyle tepeden vurdu, Saa'nn kafa kemikleri nlad. Salarnn
altndaki derisi patlayp temiz, serin kanyla hemencecik slanveren Saa yere
dt.
Bir ara kendine geldi, sonra tekrar yar baygn dt ve ryaya dald. Bir
yandan havann scak olduunu, uzun, a bir gnn srp gittiini ve kamburun
kendisine vurduunu da hatrnda tutarak, glde, nemli sisin iinde babasn
grd: Babas kayyla puslu yerlere karyor ve annesinin kalaydan
yzn frlatyordu kyya. Saa yz slak otlarn iinden alyor ve ite
kambur bu yzkle kafasna vuruyordu. Bu srada scaktan kurumu,
atlaklarnn birinden kara bir yamurun dkld gn trts duyuluyor,
yamurla birlikte ortalk derhal sessizleiyordu: Beyaz gnein nlay dan
ardnda, sular altnda kalan ayrlarda yitip gidiyordu. ayrda kambur dikili-
.I 1 1 w 1 !! * * ** 1 f*
getir."
Saa, eer kendisi buradan giderse onsuz btn avlunun ayn yerde dura dura
daha da sklacan dnyor ve burada gerekli oldu-
u iin seviniyordu.
Saa oracktayd.
"Ne istiyorsun?"
"Olamaz m? Tabii ya tek bamza!" dedi Proka. "Yeni bir sntmz dodu, o
olmayayd sen bedavadan yaayacaktn! Ama imdi bize hi lazm deilsin -
yksn anca, annem dourmad ki seni, sen kendin dodun..."
dan kt, ksze bir daha dnmemesini anmsatacakt. kszn henz bir yere
gittii yoktu, yeldeirnenindeki kk atee bakyordu.
"Saka!" diye emretti Proka. "Bize bir daha gelme sen. Torbana ekmek
konuldu, apka hediye edildi - imdi yoluna git. istersen harman yerinde yat,
gece ne de olsa. Penceremizin nnde grmeyelim seni bir daha.. yoksa
babamn akl bana gelir..."
Saa sokak boyunca yrd.. mezarla doru. Proka avlu kapsn kilitledi,
bostan gzden geirdi ve sahipsiz sr yerden ald.
Sonradan mezarla iki adam geldi, halar yakt niyetine koparyorlard fakat
uykunun alp gtrd Saa hibir ey duymad.
"Ka verst belli deil, nk rak!" diyordu Zahar Pavlovi. "Fakat bir
yerlerde bir knaz var ve en son verok* da nihayetinde bitiyor... Sonsuzluk
diye bir ey gerekten de var olsayd, kendiliinden geni bir alana yaylrd
ve katlk diye bir ey olamazd... Nasl yani - sonsuzluk? Nihayetinde bir
kmaz olmak zorunda!"
"Sen altn ve akllandn tabii! Ama aslnda insan safsatadr!.. Evinde yan
gelir yatar ve hibir deeri yoktur... Oysa kulan alalm..."
"Ya insann nesi var?" dedi Zahar Pavlovi, anlamakszn. lnsann makineleri
var! Anladn m? nsan her mekanizmann temelidir, kular ise kendi varlnn
amacdr."
Banakinist nasl da haklyd: Her insan emeiyle kendi kendisini ayor, daha
iyi, kendi fani anlamndan daha uzun mrl aletler yapyordu. Dahas, Zahar
Pavlovi insann o ateli, heyecanl gcn lokomotiflerde grebiliyordu, o
g ki, iide hibir neticeye varama-yarak susuyordu. Bir tesviyeci ancak
sarhoken iyi konuurdu, oysaki lokomotifte sakl insan her zaman yce ve
korkuntu.
Bir keresinde Zahar Pavlovi, yerinden kan bir somunu vidaya sokmak iin
gerekli cvatay bulamamt. Deponun iinde dolap
soruyordu: U sekizlik cvatas olan var myd - vida iin. Ona byle bir cvata
olmadn sylyorlard, oysaki bu tr cvatalardan herkeste vard. Mesele u
ki, almaktan sklan tesviyeciler i meselelerini birbirleri iin zorlatrarak
eleniyorlard. Zahar Pavloviin bu her atlyede rastlanan kumazca, gizli
elenceden haberi yoktu. Bu sessiz taklma, dier ustalann, ignnn
uzunluuna ve tekd ze iin skntsna katlanmalarn salyordu. Komularnn
keyfi olsun diye Zahar Pavlovi bo yere az i grmemiti. Broda yl
durmalarna ramen paavra almaya ambara gidiyordu; depoda zaten fazla
fazla bulunan ahap merdiven ve ya bidonlar yapyordu; hatta birinin
dolduruuna gelmi, lokomotif kazannn kontrol sigortalarn kendisi
deitirmek istemiti. neyse ki oralara tesadf eden bir atei vaktinde
uyarmt onu - yoksa Zahar Pavlovii tek kelime etneden ko-vabilirlerdi.
Bu kez uygun cvatay bulamayan Zahar Pavlovi, somun v idas-n skmak iin
entikli bir ivi uydurnaya girimiti, uydururdu da nk sabrn asla
yitirmezdi, ama ona yle dediler:
/"* 1 | 1 W 1 I J W W J
f
srrn renen Zahar Pavlovi, zaman diye bir eyin olmadn, yal w
1** 1* w f w
Yine de tabiatta sessiz ve hazin bir ey vard, birtakm gler dnsz olarak
faaliyet gsteriyordu. Zahar Pavlovi rnaklan gzlemliyordu: Ne hzlar, ne
su seviyesi deiiyordu ve bu istikrar ac bir keder veriyordu insana. Karlar
eriyordu tabii, boucu saanaklar boanyordu, rzgr soluk kesiyordu ama
yine de sessiz, aldrsz yaamd hkmn sren - nnaklar, byyen otlar,
deien mevsimler. Zahar Pavlovi, bu dzenli glerin btn dnyay bir
donakalmla
| || t
"Defolular m ayryorsun?" ,
meden, kendi utancn yenmek iin sadakasnn iyiliini kaba bir szckle
rtbas etmeye alarak.
"Yo, ben yankesici deilim, ben dilenciyim," diye yantlad ocuk, torbadaki
kabuklar sktrp dzelterek. "Annem babam var benim, alktan
saklandlar."
"Babamn ocuuyum, yetim ksz deilim. Aha unlar var ya, hepsi yankesici,
ama babam beni krbaladyd vaktinde."
"Evet ya, kt," diye onaylad ocuk. "Siz eytanlardan sadaka koparmak kolay
m sanrsn? Laf uydurmaktan insann karn ackyor! Belii verdin ama iin
de cz etmitir ha! Ben olsam asla vermezdim."
ocuk, bozuk ekmekten kfl bir para ald; belli ki ekmein iyisini kye,
ebeveynlerine gtryor, ktsn kendisi yiyordu. Bu hal hemen houna gitti
Zahar Pavloviin.
ocuk, inemedii yeil ekmei pskrtt azndan ama atmad, torbaya geri
koydu: Sonra yutard.
"Benim ya!"
"Gitti. Nereye gittiini kendi de bilmiyor. Geri evir, bu tarafa yrr: snt
eytanlar! ''
"Saka m?" diye tahmin etti Proka. "O herkesten nce kat ky-
__
den! Ifritolunun tekiydi ha, hayat zehir ederdi insana! Son ekmek kabuumuzu
da alp ortalardan kayboldu bir gece! Peinden az komadm.. sonra ne hali
varsa grsn dedim ve eve dndm..."
sanlardan ekmei topladm topladm kye geldim, bir baktm ne annem var, ne
ocuklar. Milletin yerine de srganotu bitmi damlarda..."
Zahar Pavlovi Proka'ya bir ellilik verdi ve ehre gelirse tekrar ug ramasn n
ca ett.
"Kasketini vereydin keke!" dedi Proka. "Naslsa hibir eyine acdn yok.
Kafan yamurlar ykyor, souk alabilirim."
"Senin iin sylemesi kolay, ekmeksiz kalmazsn," diye sitem etti Proka.
"Bizde o da yok."
Sen Sakay bana getirsene bir ara, diye yantlad Zahar Pavlo-v.
"Tamam," dedi Proka. "Getiririm sana onu. Ama bak altrma sakn, yoksa
dizginlerini kaptrrsn ha."
"Proka benim yamda ve aklmda olsa kim bilir neler yapard ." diye
dnd Zahar Pavlovi, durumunu deerlendirerek. "Bir eyleri bozard o
kanckolu! .. Geri Saka onun krallnda da dileniyor olurdu."
Temiz bir rzgr esmi, Zahar Pavlovi'in iinde huzur ve gvenle yaad
makine sevgisinin scak sisini datmt. Zahar Pavlovi in karsna,
makinelerin yardmna gvenerek kendilerini kandrmayan plak insanlarn
korunmasz, yalnz yaam dikiliverniti.
"Sen yine mi alyorsun, smkl eytan?" diye iine ara vermeden sordu
Proka. " Gel uray eele, ben de gidip bir ay ieyim: Tuzlu yemitim
demin."
Proka nce masal okunduunu dnerek dinledi ama sonra hayal krklna
urad ve hemen sze girdi:
"Zahar Pal.. ver bakalm bir rubleyi, ksz Saka'y getireceim sana!"
1 1 W (f 1** *1 , TN | I * 1 *
Proka tekrar Saann fiyatn bildirdi ve Zahar Pavlovi ona bir ruble verdi,
ne de olsa imdilerde Saka'ya da razyd. Marangoz dairesinden tanm,
travers fabrikasna gemiti, iki odann boluu kalmt Zahar Pavlovie. Son
zamanlarda tedirgin edici olsa bile elenceliydi marangozun oullaryla
oturmak; o kadar delikanhlan-lard ki glerini nereye harcayacaklarn
bilemiyorlard ve birka kez bile isteye evi yakm, her seferinde tamamen
yaylmasna kalmadan sndrmlerdi atei. Babalar kzdka yle
diyorlard: "Ateten mi korkuyorsun be dede? Yanan ey rmez! Sen ihtiyar
yakmak lazm asl, mezarda rmeyesin, hi kokmayasn diye!"
a
Proka hemen gitmedi Sakann yanna: Once bir paket "Zemlya-ok" sigaras
ald ve tezgh bandaki kadnlarla bo bo laflad. Son-
w ]
Yalnz bana lmemek iin can skc bir arkada edindi kendisine, kars
Darya Stepanovna*y. Kendisini hi hissetmemek daha ok iine geliyordu:
Depoda iten ban alamyor, evde kans vrvr ediyordu. Dorusu, bu ift
vardiyal tela Zahar Pavloviin bana belayd ama o da olmasa yollara
vururdu kendisini, avare. Makine ve aletler eskisi gibi ilgisini ekmiyordu
artk: Birincisi, o ne kadar alsa da insanlar yine yoksul ve zavall
yayorlard; kincisi, dnyas aldrsz bir dle rtlmekteydi. Galiba Zahar
Pavlovi fazlasyla yorulmutu ve lmnn sessizce yaklatn gerekten de
sezinleyebiliyordu. Yalanan birok ustann bana gelir bu: On yllar boyunca
uratklar kat maddeler onlara toplu mahvolu yazgsnn deimezliini
retir gizliden gizliye. Lokomotifler gzlerinin nnde bozulur, gnein
altnda yllarca rr, sonra da hurdaya dner. Pazar gnleri Zahar Pavlovi
rnaa balk tutmaya ve son dncelerini dnmeye gidiyordu. -
Evdeki tesellisi Saa idi. Ne var ki her daim honutsuz kans bu teselliye
younlamasna bile izin vermiyordu. Belki bunda da hayr vard: Zira Zahar
Pavlovi kendisini cezbeden nesnelere layyla younlaabilseydi, herhalde
oturup alard.
Uzun yllar boyunca byle dalgn dalgn yaad. Bazen karyolasnn zerinden,
kitabn okuyan Saay gzlemliyor ve yle soruyordu ona:
lar?"
"Ben de onun gibiyim." derdi Saa kendi kendine sk sk. Eskimi ite
baktnda samimi bir sesle dnrd: "Duruyor ylece!" Kendisi de bir
yerlerde hi gereksiz duruyordu ite. Sonbahar akamlar evde sklan Saa
tahta panjurlarn hazin hazin gcrdayn dinler ve hissederdi: Onlar da
sklyor, dedi miydi geerdi sknts.
e gitmekten bktnda Saa kendisini gece gndz esip duran rzgrla teselli
ederdi.
"Ben de onun gibiyim," derdi rzgr grdnde, "hem ben sadece gndz
alyorum, o ise gece gndz - onun ii daha beter. 1
s
"Sorna a canm! Neler neler itim ben. Cilaya, ve
so
epumy anlamt:
"Bylece gidivereceksin,'' demiti Pi yusya, karar
Ne var ki ocuun straplar dinmek bilmiyor, sn
Serbinov ehri, kendisini bir hanmn bekledii ba
ha la?"
Proka, hem Prohor (baba Dvanov), hem Prokofiy (evlat Dvanov) isimlerinin
samimi syleniidir. ocuk kendi babasndan -belki de dalga gemek iin-
"amca diye sz ediyor. -.n.
s
myordu Saa - her zaman duygulan yardmyla bir eyler hayal ediyor ve
hayal, kendisine ilikin tasavvurunu kovalyordu iinden. Hayat derin ve
kesintisiz akp geiyordu, bir annenin ryasnn o scack ve sk sk
ortamndaym gibi. eylerin d grnts etkiliyordu onu, tpk yeni lkelerin
bir yolcuyu etkilemesi gibi. On alt yana girmi olmasna ramen kendi
amalarna sahip deildi, buna karn her bir hayat en ufak bir i dirence
taklmakszn duyarllkla izliyordu - clz avlu otlarn da, gece vakti sokaktan
geen, snacak yeri olmad iin biri kendisini duysun da acsn diye
ksren rasgele bir insan da. Saa dinliyor ve acyordu. Yetikin insanlarn
bir kadna duyduklar biricik sevgiden dolay kapldklan o esin dolu heyecana
kaplyordu. Pencereden bakyor, sokaktan geenle ilgili tahminlerde
bulunuyordu elinden geldiince. Yabanc, karanln kuytusunda kayboluyor,
yrrken kaldrmn zerindeki, kendisinden daha da isimsiz ufak talar
tkrdatyordu. Uzaklardaki kpekler korkun ve uultulu seslerle
havlyorlard, gkyznden yorgun yldzlar dyordu ara sra. Kim bilir
belki de gecenin en koyu yerinde, serin, dmdz tarlann ortasnda seyyahlar
yryordu, sessizlik ve len yldzlar Saa' nn olduu gibi onlarn da ruh
halinin bir parasna dnveriyordu.
Zahar Pavlovi Saa'ya hibir konuda engel olmuyordu - onu yalln btn
sadakatiyle, hesapsz, mphem birtakm mitlerle seviyordu. Saa'dan sk sk
sava hakknda bir eyler okumasn rica ediyor, zira kendisi lamba nda
harfleri seemiyordu.
9 I
"yle ite, diye yantlyordu Zahar Pavlovi ve couyordu. "Baka bir
ekilde. Kavga daha yeni baladnda beni gnderselerdi yanna, bir rpda
uzlardm o Alman'la, daha da ucuza gelirdi ylesi. Bir de en akll insanlan
gnderdiler gya!" '
Saa ilk kez kendi deposunda l bir insan grd. Mesainin son saatiydi,
ddkten hemen nce. Saa silindirlerin salmastralarn sktrrken, iki
makinist solgun bamakinisti tad ieri; kafasndan fkran koyu kan mazotlu
topraa damlyordu. Bamakinisti broya gtrdler, oradan telefonla kabul
odasn aramaya koyuldular. Bamakinist byle ak sal ve yal iken kannn
bu kadar krmz ve gen
" eytanlar!" dedi banakinist ak seik. "Kafama petrol srn, kan dursun
bari!"
Ateilerden biri abucak bir kova petrol getirdi, iine batrd paavray
bamakinistin kan iindeki kafasna srd. Kararan kafadan herkesin
grebildii bir buhar kt.
"Ne demeye ahyor bu? Geraska mal da kazan yakt yine... Ne diye alyor
yahu? Toparlan da yeni bir insan yap..."
1 _ w 1
den tr samyordu...
"Toparlan da yeni bir insan yap... Somun yapamazsn, aalk herif, ama insan
dedin miydi annda...
" yice sokun beni boruya," diye fsldad ikin ocuk dudaklany-
"Asla olmaz," diye yantlad doktor. "Protokol iin lazm o bize." Protokole,
bamakinistin, be sajenlik1 elik halatla balanm ilemeyen lokomotifin
aktarmnda lmcl yaralar ald yazld. Makastan gei srasnda halat
yoldaki fener direine srtnm, direk dm ve mesnet, ekici lokomotifin
tankndan arkadaki lokomotifi izleyen bamakinistin kafasna zarar vermiti.
Olay, bamaki-nistin kendi dikkatsizlii, ayrca ngrlen hareket ve kullanm
kurallarn ihlali yznden meydana gelmiti.
Zahar Pavlovi Saa'nn elini tuttu, depodan eve geldi. Akam yemeinde
kars piyasadaki ekmek ktlndan, ayrca hibir yerde sr eti
bulunmadndan sz etti.
"Biz de lrz, olup olaca o, diye yantlad onu Zahar Pavlovi ilgis izce.
Gndelik hayat mhim anlamn yitirmiti kendisi iin.
Omrnn o genlik yllarnda Saa iin her gnn kendine zg, gelecekte
tekrar etmeyecek, isimsiz bir bys vard; bamakinistin sureti onun iin
anlarn kuytusuna ekilmiti. Fakat Zahar Pavlovi in byle kendiliinden
kabuk balayan bir yaam gc yoktu: hti-yarlamt ve o yata da
ocukluktaki kadar hassas ve plaktr insan lm karsnda; kalan mrnde
bamakinist aklna her geldiinde gamlanacakt.
"Gidecek misin? Eh, git bakalm! aft millerini nasl da dikmisin, alak
yolcular ar olmal."
"Hayr," diyordu Zahar Pavlovi uysal uysal. "ok skmlar gibi geldi de
bana..."
Makinist kzmyordu.
"Grdm ben zaten," diye i geiriyordu Zahar Pavlovi. "Ama ben siliciyim,
kendin de biliyorsun, bana inanmazlar."
"Ben eziyet ektim, Saa ise okuyor - hepsi bu!" diyordu Zahar Pavlovi,
olana imrenerek.
Saa, kefinin btn sevincini yok eden bu ani utanla tutuarak hemen sustu.
Yalnz oturduunu sanmt, oysa Zahar Pavlovi kendisini dinliyordu.
Zahar Pavlovi bunu fark etti ve sorusunu kendi kendisine verdii kaytsz bir
yantla ldrd:
"Kitap kurdusun sen, hepsi o... Yat uyu iyisi mi, ge oldu..." Zahar Pavlovi
esnedi ve barl bir tonla konutu tekrar: "Eziyet etme kendine, S a, zaten
zayfsn...
"Bu da merakndan suda boulacak," diye fsldad kendi kendine Zahar Pav
lovi yorgann altnda. "Bense yastmda boulacam. Ayn ey."
V1 .
"Al sana bilim," dedi Zahar Pavlovi fkeyle, hem buna hem de baka bir eye
kzmt. "Lokomotif daha yeni gelmiti fabrikadan, perinler havaya utu! ..
Kimsenin bir eyleri gerekten bildii yok... Canl, aklnn tersine gidiyor...'
Btn ustalara, yine gya pek akll insanlarn iktidara geldiklerini sylyordu
- bundan bir hayr ummamak gerekirdi.
Ta ekim ayna kadar, ilk kez akll bir insan olnann tadn kararak dalga
geti Zahar Pavlovi. Ne var ki bir ekim gecesi ehirden gelen silah seslerini
duyunca btn geceyi avluda geirdi, eve yalnzca sigarasn yakmak iin
giriyordu. Btn gece kaplar arpt, karsn uyutmad.
"Rahat dur be .. kuduruk ifrit!" diyordu yalnzlk iinde dnp duran ihtiyar
kadn. "Kurtlu!.. Ne olacak imdi? Ne ekmek, ne giyecek! .. O ate eden elleri
nasl da kopmuyor? Anasz bym bunlar!"
| | | |
"Program, tzk, karar, anket," dedi. "Doldurun ve her biriniz ikier kefil
gsterin."
"imknsz: Kartlannz neye gre yazacam? Ankete gre, aikr, kurul sizi
onaylarsa tabii."
"Sen kaydol Sa, deneme iin," dedi Zahar Pavlovi. "Ben bir yl bekleyeyim."
Saa anketi doldurmak zere oturdu. Zahar Pavlovi partili adam devrim
konusunda sorguya ekmeye koyuldu. Beriki, daha ciddi bir eyle meguld,
iinin arasndan yant veriyordu.
"Hadi canm?" .
"yi de yahu, askerlerle iiler isyan kann, size ne oluyor? Kendi gleriyle
devam etselerdi ite!"
"Amma yaptn, ii yolda," dedi parti yesi sakin sakin, "byle dnecek
olsak.. bugn burjuvazi elinde tfek ayakta olurdu, Sovyet iktidar da olmazd."
"Moskovada yoksul kyller yok ki," dedi Zahar Pavlovi kukuyla. '
Ask ehreli partili adam daha da att kalarn: Kitlelerin byk cehaletini ve
partinin gelecekte bu cehaletle ne kadar ok uramas gerekeceini getirmiti
gznn nne. Daha iin banda yorulduunu hissetti ve Zahar Pavlovii
yantlamad. Ama Zahar Pavlovi onu dolaysz sorularla bezdirmeyi
srdryordu. ehirde imdi kimin bamdr olduunu, iilerin iyi yaayp
yaamadklarn nerak ediyordu.
Ask ehreli adam canland hemen; bylesi sert, dolaysz bir sorgu
neelendirmiti onu. Bir yere telefon at. Zahar Pavlovi unuttuu bir merakla
bakt telefona. "Bu eyi dikkatimden karmm," diye dnd kendi
aletlerini anmsayarak. "Bundan mrmce yapmadm hi."
"Perekorov yolda ver bana," dedi partili adam telin iine doru. "Perekorov
mu? yle bir durum var. Bir an nce gazeteyle bilgilen-dinneye balamak
gerekiyor. yle bolca popler kitap karlsa hi fena olmaz... Dinliyorum.
Sen de kimsin? Kzl Ordulu mu? Hadi hadi, kapa telefonu - senin bir eyden
anladn yoktur..."
"Ben yreim szlad iin sordum bunlar sana, sense beni gazeteyle
avutuyorsun... Hayr arkada, her iktidar bir arlktr, ayn syn-kletos2 ve
monari, ok eyler dndm ben..."
Alt ay sonra Aleksandr yeni alan demiryolu kursuna, sonra teknik okula
girdi.
Akamlan Zahar Pavlovie yksek sesle teknik ders kitaplarn okuyor, beriki
ise bilimin anlalmaz seslerinin ve Saasnm onlar anlyor oluunun keyfini
karyordu.
Ne var ki ksa sre sonra Aleksandr'n renimi kesintiye urad, hem de uzun
sreliine. Parti onu i sava cephesine gnderiyordu,
Zahar Pavlovi Saa ile garda btn gn oturdu, istasyondan geecek katar
bekledi, heyecanlanmamak iin libre mahorka3 iti. Ak dnda her eyi
konumulard. Zahar Pavlovi utanga bir sesle ihtiyatl szler syledi ak
zerine:
"Sa.. sen artk yetikin bir ocuksun... Kendin de biliyorsun her eyi... En
nemlisi bu ii mahsus yapmamak... ok aldatc bir meseledir bu: Ortada fol
yok yumurta yoktur ama bir ey bir yere eker seni, bir ey istersin... Her
insann aasnda koca bir emperyalizm vardr..." '
"Bana mektup yazver bir ara, yaadn, salnn iyi olduunu yaz... hepsi
o..."
Gar an be defa alnt bile, hepsinde de er kere, katar ise bir trl
kalkamyordu. Yabanc insanlar Saay vagonun kapsndan ieri itelediler,
bir daha da grnmedi danda.
Zahar Pavlovi bitkin dt ve evine gitti. Eve varmas uzun srd, yol
boyunca sigarasn yakmay unuttu ve bu kk tatszlktan tr eziyet ekti.
Evde Saa'nn devaml oturduu kedeki masann bana oturdu ve heceleye
heceleye cebir okumaya koyuldu, hibir ey anlamyor ama yava yava teselli
buluyordu.
Dvanova mhim bir i vernediler, "Kal bizimle burada, hepimiz iin iyi olur,"
dediler sade.. "sonra bakarz en ok neye cann sk lacak.
1 # 1 1 1 | i4 | w
On ya da daha fazla isimsiz insan yerde oturmu, kendilerini daha iyi bir yere
gtrecek bir trenin gelmesini mit ediyorlard. Devrimin eziyetlerine
szlanmadan katlanyor, bozkr Rusyasnda ekmek ve kurtulu aray iinde
sabrla dolanyorlard. Dvanov dan kt, beinci yolda bir ordu treni grd
ve ona doru yrd. Tren, araba ve top tayan sekiz adet st ak yk
vagonu ile iki yolcu vagonundan olumaktayd. Arkasna iki st ak vagon
daha taklmt, kmr ykl.
"Yalnz biz Razgulyayevski denen ara istasyona kadar gidiyoruz, yolda!" diye
bildirdi komutan. "Oradan sonra tren gerekmeyecek bize: Mevzie kyoruz."
"midimiz denizin dibine demir atmtr," diye yazmt mehul bir ordulu
gezgin ve dncelerinin meknn ilitirivenniti: "Can-
koy, 18 Eyll 1918."
Tren rkeke kesti hareketini. Komiser dar kt, Dvanov da onunla birlikte.
Belli ki Kazaklar hatt atee tutuyordu, bataryalar yaknlarda bir yerde
parldyor ama mermileri hedefin gerisine dyordu devaml.
Serin ve kederliydi gece, iki kii uzun uzun lokomotife doru yrd. Aracn
kazan azck grlt karyor, manometren in zerinde kandil gibi kk bir
k yanyordu.
' "Peki!" diye kabul etti makinist. "Ama sadece bir yardmcn var... Ba
edemez, ocaa bir asker verin!"
Dvanov anlad ve yardm etmek iin lokomotife bindi. Lokomotifin nnde bir
arapnel patlad ve btn katar aydnlatt. Rengi atan makinist reglatr
kolunu oynatt ve Dvanov ile yardmcsna seslendi:
"Buhar koru!"
notif tkr tkr sesler kararak hzland. Ol karanlk seri ln iti nlerinde ve
belki de iinde sklm raylar saklyordu. Kavislerde tren yle bir
savruluyordu ki raydan kacaklarn sanyordu Dvanov. Tren ska ve gl
bir ekilde buhar karyor, lokomotifin koan bedeninin srtnmesiyle oluan
hava cereyannn uultulu sesi iitiliyordu. Lokomotifin altnda arada bir kk
kprler gmbrdyor, yukarda ise ak ocaktan kaan atei yanstan bulutlar
esrarengiz bir kla parlayveriyordu. Dvanov abuk terlemiti, hem Kazak
bataryas geride kaldna gre makinistin treni ne diye byle koturduuna
ayordu. Ne var ki korkuya kaplan makinist, ocan beslenmesine bizzat
yardm ederek buhar talep ediyordu dunadan ve reglatr bir kez olsun en
u noktadan ayrnamt.
Sonra lokomotif tekrar, nndeki yolun karanlk kuytuluuna ve son srat giden
trenin fkesine gmlyordu. Kavisler lokomotif ekibinin ayan yerden
kesiyor, hza uyum salayamayan arka vagonlar raylarn bitime yerlerinde
tekerleri inleyerek snyordu.
Yardmc iten bkm olacak, makiniste seslendi:
Dvanov anlamamt:
"imdi nereye gitti ya? Bataryay geince neden hz kesmediniz peki, daha
Maryinski Istasyonu'na varmadan?.."
"Maryino'ya varana kadar neydi peki aceleniz?" diye azn yoklad yine
Dvanov makinistin.
1 1 9 9 dnd.
"Makinist korkan teki, zrhl tren filan yoktu arkamzda!" dedi Dvanov
sonradan komisere.
"Can cehenneme - bir ekilde gtrr!" diye sakin ve yorgun yantlad onu
komiser, sonra da arkasn dnp vagonun yolunu tuttu; yrrken kendi kendine
kederle syleniyordu: "Ah., Dunya., Dunyam benim, ocuklarm nasl
doyuruyorsun acaba?.."
Vagona binen Dvanov yatt, gelgelelim afak skmeden nce bir tehlikenin
serinliini duyumsayarak uyand.
"Durduk!"
"Lanet olsun! Gnde yz verst yol gidiyoruz!" dedi komiser fkeyle ve Dvanov
yine onunla birlikte lokomotife yneldi.
Komiser ciddileti:
*_
U saat sonra katar yola koyulmutu. Dvanov her eyi -oca, suyu, yolu-
kendisi denetliyordu, bir tr heyecan iindeydi. Koca tren uslu uslu
gitmekteydi, Dvanov da fazla koturmuyordu onu. Yava yava yreklendi ve
hzland ama yine de meyil ve kavislerde sert bir ekilde fren yapyordu.
Yardm eden Kzl Ordululara ii anlatmt, buhar gereken basn seviyesinde
tutmada olduka iyiydiler.
Uzayp giden dz bir meyil balad. Dvanov buhar kapad ve hzn artrarak
ilerledi.
"Yavalayacam imdi, atlayn siz!" dedi onlara Dvanov: N aslsa artk bir
faydalar olamazd. Westinghouse freni almyordu,
Aleksandr bunu nceki gn renmiti, eski makinist gitmeden nce. Tek are
geri geri gitmekti - buharn ynn deitirnek. Kardaki tren de
Novohopyorsk katannn ayrdna varm, tehlike dd alyordu aralksz.
Dvanov, tehlike alarm susmasn diye ddn halkasn bir supaba takt ve
ters yn manonunu evinneye koyuldu.
Katar yavaa geriye doru kayd; bacasndan su pskrten lokomotif geri geri
gitmeye balad.
tutundu ve son kez hasnna bir gz att. teki trendeki insanlar geliigzel
dklyordu, sakatlanarak ve canlarn kurtarmann derdinde; lokomotiften de
biri atlayverdi: makinist ya da yardmcs. Dvanov ardna, kendi trenine bakt:
Grnrde kimseler yoktu, herkes uyuyor olmalyd.
Dvanov korktu:
Bir Kzl Ordulu da melmi, kannn dk kalite koyu renk arap gibi akt
kasna bakyordu; Kzl Ordulunun yz sararyordu, ayaa kalkmak iin
eline dayanyor ve aksak szcklerle kanna sesleniyordu:
Ne var ki kan tadn duyuracak denli youndu, nce kara kara akmaya balad,
sonra hepten kesildi; Kzl Ordulu srtst devrildi ve sessizce, yant
beklemeyen bir samimiyetle konutu:
Dvanov Kzl Ordulunun yanna geldi, heriki ak bir bilinle ricada bulundu:
"Acyor..." diye aklad Kzl Ordulu ve gzlerini kapamak iin dilerini skt.
"Olan dodu!
Dvanov yoluna devam etmek zere yanura kt. Drt yandaki olan
pencerenin kenannda oturmu, hayal ettii, kendi hayatna benzemeyen bir ey
iziyordu parmaklaryla cama. Aleksandr veda niyetine iki kere el sallad ona
ama ocuk korktu, indi pencereden; Dvanov bir daha da grmedi onu,
grneyecek de hibir zaman.
Bir verst sonra eli bohal din bir ihtiyar kadna denk geldi.
"Dourdu ha?!" dedi kadn birden ararak. "Dk yapt zahir, grdn m
baa geleni, anam babam! Ne gnderdi Tanr?"
ihtiyar kadn derhal Dvanov'u ilgilendirmeyen uzun bir konuma balatt, beriki
onun lafn kesti:
"Haydi nene, kal salcakla! Senle benim douracamz yok, ne diye tartalm
ki?"
olma!"
"Geldin ha, Sa?" diye sordu Zahar Pavlovi. "yi oldu geldiin, yalnz bama
kaldydm yoksa burada. Gece sen yokken uyku tut-
"Sa, bir istein var m?" diye soruyordu arada bir Zahar Pavlovi.
Ksa sre sonra Dvanov Zahar Pavlovi'in sorularn duyamaz oldu; geceleri
Aleksandrn oraplarnn snd sobaya yzn dayayp aladn da
gremiyordu. Tifo olmutu Dvanov; bu tifo, hastann bedenini sekiz ay boyunca
terk etmedi, tekrarlad durdu, sonra da akcier iltihaplanmasna dnt.
Aleksandr hayatn unutmu yatyor, ancak k geceleri. pek seyrek, lokomotif
ddklerini duyuyor. anmsyordu onlar; kaytsz kulaklarna uzaktaki bir
topu birliinin uultusu eriiveriyordu bazen. sonra hasta tekrar scak ve
grltl vcudunun dar ortamnda skp kalyordu. Bilinli olduu anlarda
bombo ve kupkuru yatyordu Dvanov, bir tek derisini hissedebiliyor ve
yatana tutunuyordu sk sk - kuru. hafif rmcek cesetleri gibi
w * i
Paskalya arifesinde Zahar Pavlovi evlatlna bir tabut yapt: salam, gzel,
yakal ve srgl bir tabut, usta-babadan oluna son bir armaan. Zahar
Pavlovi, Aleksandr byle bir tabutun iinde saklamak istiyordu. canl
deilse bile tek para halinde, ki an p sevebilsin onu; her on ylda bir olunu
mezarndan karmak niyetindeydi, onu grp kendisini onunla birlikte
hissedebilmek iin.
11* i I * * *
geldi ona, alev alev yanan gne grltl, btn dnya ise o gsz haline
gre fazla taze, fazla yakc, esritici. Hayat bir kez daha parlad Dvanovun
nnde - bedeni geriliyor, dncesi hayal gcyle kanatlanyordu.
d i?"
"yi. Sen?"
"Ben de iyiyim. Neden byle zayfsn peki? lm geldi ama sen iine alnadn
deil mi?"
1I 1 Jw ! | IV
"Bilmediimiz her eyi. Orada bir retmen diyor ki, biz le kokulu
hamurnuuz, kendisi bizden tatl rek yapacakm. Ne derse desin, sonuta
ondan politika reneceiz, doru deil mi?"
Dvanov ona tekrar alabilmek iin eline dokundu, ikinci elini de verdi ona
Sonya.
"Byle daha abuk iyileirsin," dedi. "Sen souksun, ben scam. Hissediyor
musun?"
Sonya geldi akam; Saa ona resim yapt, kz da nasl daha iyi yaplacan
gsterdi. Zahar Pavlovi tabutu yavatan dar kard ve yakmak zere
paralad. "Artk beik yapmak lazm," diye dnd. "yle yumuak yayl
demir nereden bulurum ki?.. Yok bizde, lokomotif iin olandan var. Belki
Saa'nn Sonya'dan ocuklar olur, ben de onlar korurum. Sonya yaknda
byyecek - yaasn tabii, o da bir ksz."
Sonya gidince Dvanov hemen yatt korkusundan, sabaha kadar uyumak, yeni
gn grmek ve geceyi anmsamamak istiyordu. Gel-gelelim yatyor ve ak
gzleriyle gryordu geceyi; iindeki glenen, heyecanl yaam dalp gitmek
istemiyordu. Dvanov, tundra karanln canlandrd gznde, yeryznn scak
yerlerinden kovulan insanlar oraya gelmilerdi yaamaya. O insanlar,
kaybettikleri yaz ikliminin yerini tutacak evleri ina edebilmek iin kereste
tayabilecekleri kk bir demiryolu yapmlard. Dvanov kendisini, yeni
ehirlerin kurulmas iin tomruk tanan o kereste yolunun makinisti olarak
hayal etti, aklndan makinistin btn iini yapmaktayd - ssz menzillerden
geiyor, istasyonlarda su depoluyor, kar frtnasnn ortasnda slk alyor,
yavalyor, yardmcsyla konuuyordu, en sonunda Kuzey Buz Denizinin
kysnda bulunan menzil istasyonunda uyuyakald. Ryasnda, yoksul zeminden
fkrm byk aalar grd, evrelerinde uucu, hafif hafif kprdanan
meydan vard, bo yol da sabrla uzaklara gidiyordu. Dvanov btn bunlara
imrendi; aalar, havay ve yolu ahp iine sdrmak istedi, himayeleri altnda
lmeden evvel. Ve bir ey daha anmsamak istedi Dvanov, ne var ki bu aba
annn kendisinden daha ard ve dncesi, hareket eden tekerlein zerinden
havalanan ku gibi bilincinin dnemecinden havalanp gitti ryasnda.
GECELEYN RZGAR IKTI ve btn ehri ayaz kuatt. Birok evde souk
ba gsterdi, ocuklar korunmak iin tifolu annelerinin ateli bedenlerine
sokularak snmaya alyordu. Vilayet Yrtme Kurulu Bakan umilin'in
karsnda da tifo vard, iki ocuu uykularn scakta uyumak iin iki yandan
sokulmulard kadna; u-
milinin kendisi ise oday aydnlatmak iin masann zerinde gaz oca
yakyordu nk lambalar yoktu, elektrik ise snmt. umi-Jin, bir iple
pulluu ekip topra srecek bir rzgr motoru izmekteydi. Vilayette at
sknts ekilir olmutu ve yeni at neslinin domasn sonra da cer gcne u
amasn bekleyecek zaman yoktu, demek ki bilimsel bir zm aramak
gerekiyordu.
Aklna, okuduu bilimsel bir kitap geldi odasnda; hzn etkisiyle ekim
kuvveti, bedenin ve hayatn arl azalyordu, demek insanlarn balar
beladayken hareket edip durmalar da bundand. Rus seyyah ve haclar da,
halkn gaml ruhuna ken arl datmak iin yle devaml geziniyor
olmalydlar. Vilayet Yrtme Kurulunun penceresinden ekilmemi plak
tarlalar grlyordu; kirnileyin orada yalnz bir insan belirirdi, enesini
asasna dayayp ehre odaklanr,
"yi madem, gnder," dedi sekreter kabul ederek. "Bulurum ben sana birini, sen
de gerekli emirlerle donatverirsin."
"Hemen bugn yolla." diye rica etti umilin. "Benim eve sevk et." Sekreter,
emri kurumunun alt birimlerine gnderdi ve sonra meseleyi unuttu.
Organizasyon Blm ktibi, sekreterin emrini komite mekanizmasnda
indirebilecei daha derin bir yer bulunmad iin kendisi dnmeye koyuldu:
Vilayeti incelemeye kimi gnderseydi? Kimse yoktu: Tm komnistler zaten
faaliyet halindeydiler; kaytlarda yalnzca Novohopyorsk'tan ehrin su
tesisatn onarmas iin arlan Dvanov diye birinin ad geiyo rdu, onun da
siciline hastalandna dair bir belge ilitirilmiti. "Olmediyse onu
gnderirim, diye karar verdi ktip ve Vilayet Komitesi sekreterini Dvanov
konusunda bilgilendirmeye gitti.
"Kendisi stn bir parti yesi deil," dedi kt ip. " stnlk gsterecei bir
durum yaanmad bizim buralarda. Ama byk iler verilirse insanlar
kendilerini gsterebilirler, sekreter yolda.
"iekleri hemen hemen herkes sever zaten, bakalarnn ocuklarn ise seven
azdr, anca ebeveynleri."
nce umilinin oturduunu sand o tahmini evin avlusuna girdi. Avluda bir
dam, iinde bir kapc vard; hava karanyordu artk, tahta ranzaya uzanmt
kapc karsyla birlikte, temiz rtnn zerine apansz gelecek bir konuk iin
ekmek brakmlard. Dvanov dama bir kye girer gibi girdi; saman ve st, tm
Rus kyllerinin ierisinde doduu o bereketli ev scakl kokuyordu buras
ve kapc-ev sahibi karsyla mesleinin dertleri zerine bir eyler fsldayor
olmalyd.
"Ben de gidiyorum Sa. Klua kovdu beni yine. Kyde tek bama yaarm
daha iyi."
Zahar Pavlovi eikte, yapm yarm kalm demir bir bavulla dikiliyor ve ya
biriktirmemek iin gzlerini krptrmyordu.
" Korkma," dedi yanna yklan adam. "Uykumda dm, baktm sen de
yatyorsun... Gel kucaklap uyuyalm da snalm."
"Bekle," diye yantlad snm yaya hnltl, mahorka atla bir sesle.
"Sylerdim sana ama aldm ekmeksiz devretmiyor. Eskiden insanlar vard,
imdi onlar boaz oldular. Anladn m szm?"
"Gece gecedir be adam! nsann derdi gnein yolunu izler; akamleyin iine
batar, sabahleyin kar tepeye. Akam donduydum ben, gndz deil ki!" '
"Al, ye," diyerek verdi ekmei, "akln kamna devretsin, sen ol-
i iw i 5 w w* "11
O gn leyin Dvanov, faaliyet halindeki bir koyan iinde uzak bir ky buldu
ve ky sovyetindekilere*, onlara ait bozkr topraklarna Moskoval
gmenlerin oturtulacan syledi.
bir yaratma yeteneine sahip olmadn, iini sabrla grdn bil- * dirdi:
Finlandiyadan bir buzulun diline binip, ovalar ve zamann kasvetli uzunluunu
aarak sapkn kayalar gelmiti Petropavlovkaya. Yenilenmi hayat zerinde
kurmak iin tek tk derelerden, derindeki kaynaklardan su verilmeliydi yksek
bozkra. Finlandiyadan sapkn kaya getirmeye kyasla daha yakn bir hedefti
bu.
dan emin.
"Bak sen una! Demek en akll insanlar terif etmi! Siz olmasaydnz aklmz
ernezdi karnmz doldurmaya!"
Bu adam kendisini tanr sanrn meer, her eyi de bilirni. nanc gerei
topra srmeyi brakm, dorudan beslenir olmu toprakla. Ekmek topraktan
geldiine gre, topran iinde tokluk banndr-dn sylyormu - mideyi
altrmak gerekiyonu ona yalnzca.
"Merhaba, Nikanor, Lenin olma vaktin geldi Lenin, yeter tanrlk ettiin!"
Tanr, zerinde yapayalnz bir insan olduu ky meydanna karamsar bir bak
frlatt.
"Bir gece topraklann ellerinden aldm ilan ederim, korkudan inanrlar ite."
_m
"Ka kere dedim size erken geleceksiniz diye!" dedi Varya erkek kardelerine
bas bas. "Kr olascalar sizi! Derhal giysilerinizi ka-nn! Nereden bulacaz
yenisini?"
Kk erkekler, eski psk koyun postundan paltolann kan-verdiler, gel gr
ki altlarnda ne pantolonlan, ne gmlekleri vard. Sonra plak vaziyette
masann kenanndaki sraya ktlar ve me-lip oturdular. ocuklar
kyafetlerini bu ekilde esirgemeye ablalan tarafndan altrlm olmalydlar.
Varya koyun postundan paavralar bir araya getirdi ve kaklan datmaya
koyuldu.
"imdi ben sizi, imdi ben sizi!" diye tehditler savuruyordu Var-ya, kardeleri
babalaryla ayn anda kseye davrandklannda.
"Varka, babam hep koyu yerleri kapyor, syle kapmasn!" dedi ablasndan kat
adalet dersini renen erkeklerden biri.
"Bir yldr ayn erza yemekten hkramaz oldum!" diye bildirdi Pogankin
ciddi ciddi Dvanov'a. "Eskiden yle miydi ya, bir le yemei yerdin, ta
akam ayinine kadar hkra hkra ebeveynlerini anardn! Lezzet denen bir
ey vard!"
Dvanov uykuya dalmak ve bir an nce ertesi gne erimek iin toparlanyordu.
Ertesi gn eve dnmek zere demiryoluna gidecekti.
"Oyle ya, elense miydik de! Kyde her yer skc. Ondan ya, fazladan
yavrulayp duruyor millet. Baka ii olayd, herkes kadnna eziyet mi ederdi?"
1**1 T 11 . 1 * 1 * | Mt
"kt," dedi Dvanov. "En iyi topraklar ne diye bo duracakm? Koca devrim
oldu toprak yznden, verdiler onu size ama imdi de hi dournuyor
neredeyse. Topra yabanc gmenlere verecekler. binsinler diye tepesine...
Kuyular kazacak, kurak vadilerde iftlikler kuracak onlar da - toprak bin
douracak. Sizse anca nisafirlie gidiyorsunuz bozkra..."
"O doru ite," diye dertlendi Pogankin. "O zaman datm* da rahata
kotarr!"
"k tabii," diye bastrd Dvanov. "On ifti daha bulup yollan..."
anlayamaz. iki insandan geriye birer insan kalr! Ama unu unutma, bir insan
dierinin dostluundan doar, ben ise kendi ruhumun kilinden byyorum."
Dvanov bu Tanr'nn akll olduuna karar verdi ama ters istikamette yayordu;
olsun, Rus insan ift ynl etkiye ak insandr: Byle de yaayabilir, tersi
ekilde de ve her iki durumda da sa kalr.
Bu boyun emi, snmekte olan dnyada Dvanov kendi kendisiyle bir sohbete
tututu. Ak havada yalnz bana sohbet etmeyi severdi ve birisi kendisini
duyacak olsa, sevdalsyla akn karanlnda baslm k gibi utanrd
Dvanov. Mevcut duyguyu ancak szckler dnceye dntryor, bu nedenle
sohbet ediyordu dnen insan. insann kendi kendisiyle sohbeti sanat.
bakalaryla sohbeti ise elenceydi.
"O yzden insan kalabala, elenceye gidiyor, suyun yoku aa akmas gibi,"
diye bitirdi szn Dvanov.
v 'm 1 I ' * 1 * !
Bayla yarm daire izdi ve grnr dnyann yarsn szd. Sonra dnmek
iin tekrar konumaya koyuldu:
"Ne olursa olsun tabiat ciddi ey. Bu arks sylenen rmaklar ve dereler
sadece kr iiri demek deil. Onlarla topra, inekleri ve insanlar
sulayabilirsin. Kazan getirirler hem, ki daha iyidir ylesi. Toprak ve sudan
insanlar beslenir; benim de insanlarla birlikte yaamam gerekecek.
w * ! i i w 11* 1 w
Atl mfrezenin n sralarndaki bir gen. cesur sesiyle bir ark tutturdu, fakat
szleri ve ezgisi buralardan uzaklara aitti arknn.
Karsnda bu kynn,
Atlar dzenli adm atmaya balad. Mfreze ndeki arkcnn arksn baka
bir ezgiyle bastrd koro halinde:
Ah elmack,
Cancazm benin,
insanlar bir azdan slk aldlar ve bir rpda bitirdiler arky: Eh elmack
f W II
Ozgurluunu sakla:
Ne Sovyet'e, ne arlara,
ark dindi. Koyan iindeki geit trenini merak eden Dvanov duraklamt.
"abuk buraya gel!" dedi biri yksek, kaln sesiyle, galiba ilk arky
tutturand. "Aksi takdirde bire kadar say ve arpacn zerine oturduunu bil!"
.
Nikitok tfeini dorulttu fakat nce Tanrya yklenip ezilen ruhunu boaltt:
Koyan iine den Dvanov bir atn scak bacana yapt ve ite bu bacan
yannda korkusu geip gitti. Bacak yorgunluktan sessizce titriyor, ter, yol otu ve
durgun hayat kokuyordu.
| iw i
Nikitok geldi yanna ve alnn yoklad Dvanovun: Scak myd daha? Eli
byk ve kzgnd. Dvanov, bu elin hemen aynlmasn istemiyordu kendisinden
ve okayan avucunu koydu zerine. Fakat Dvanov Nikitokun neyi kontrol
ettiini biliyordu ve yardmc oldu ona:
" Hah, sen sa msn? Datmayacam seni, dikiini skeceim: Neden hemen
lecekmisin, insan deil misin? Ac ek, srn biraz...
nderin atnn ayaklar yanat. Kaln ses Nikitok'a haddini bildirdi derhal:
"Eer, alak herif, bir kez daha bir insanla alay ettiini grrsem seni de
mezara dikerim haberin olsun! iini bitir, stndekiler senin-dir, dendi.
Mfrezemizin ete deil anari olduunu ka kere syledim!"
"Yazarsnz siz! Kitabnz okumutum. Fark etmez artk ama kitabnz houma
giderdi."
"Burana denk geldim ha?" diye sordu Nikita bacan zenle kaldrarak.
"Kalsnlar," dedi Nikita. "Biraz zler unuturlar. Annelerle babalar iin tam
zleme vaktidir imdi! Komnist misin sen?"
"Komnist."
"Evet dedim ya," diye onaylad Dvanov ve bacandaki ryen yaraya bakt.
"Ya kendiniz kitaptaki fikre katlyor musunuz? Anmsyor musunuz onu?" diye
azn yoklad nder. "Ufuk izgisinin tam zerinde yalnz bana yaayan bir
insan vardr kitapta."
"Hayr," dedi Dvanov. "Fikrini filan unuttum ama ilgin kurgulanmt. Olur
byle. Maymunun Robinson'a bak gibiydi insana baknz: Her eyi ters
anlamsnz, ilgin bir kitap km ortaya.
Mfreze yola koyuldu. Dvanov, Nikita'nn atnn zengisine tutundu ve tek sol
aya zerinde yrmeye alt. Sa aya anm-
hamarata.
Nikita gcenmedi:
"Bakacak deilim donuna," diyerek avuttu Dvanov Nikitay. "yle bir eyi
fark edersem de ayplamam ben."
"Nasl olsa hanm olduunda, benimle oturacan vakit resmi geri getirirsin,"
demiti.
Grevi gerei nerede bulunmas gerekirdi ya? dedi beki, akn. "Hem sana
ne ondan? Koyar mym ben seni onun yanna hi? Arsz herif!
Kopyonkin onurlu ama gergin bjr tavrla ban eerek herkesi selamlad ve
Sonyaya iki aydr kim bilir kimin iin cebinde tad amberbaris ekerini
ikram etti.
"Yolda Kopyonkin'in ordusunun dier yeleri nerede peki?" diye sordu Sonya
Dvanova.
Nikita bira iesi iinde bal, beki ise semaver getirdi. Bal gazya kokuyordu,
yine de silip sprdler hepsini.
"Sen imdilik mutfaa gidiver. arkada, bir saat sonra da atlara su vereceksin...
Petruka! diye seslendi Kopyonkin bekiye. "Bunlardan gzn ayraym
deme! Yr sen de," dedi Nikitaya. "Kaynar suyu kafana dikme, lazm
olabilir. Scak lkede mi sandn kendini?"
"Akm imdi klta ve tfekte parlyor, zavall yrekte deil! diye ilan etti
Kopyonkin ve klcn kard. "Rosa'nn dmanlarm fukara. kadn demeden
muzr otlar gibi bieceini!"
"Var mdr?" diye sordu Kopyonkin. "O zaman kiilik asker pay al ama
nce kantarda bir tart! Fazlasn da alaym deme!"
"Yarna kadar eti gizlerler, yolda Kopyonkin," diye tahminde bulundu Nikita
ama gitmedi, zira Kopyonkin irdelemeleri sevmez, aniden harekete geebilirdi.
1**1 1 *
Okur levhaya cangnlden katld: Raylarn zerinden kim bilir nereye giden
n yldzl, bombo, salam bir lokomotif canlandrmt gznde; vr zvr
eyleri anm lokomotifler tard, tarih lokomotifleri deil; levha.. o an
gitmekte olanlar kastetmiyordu.
Bir adamn len erkek kardei gibi srdrr varln bu seyirci: insana ait her
ey vardr, meydandadr da onda, ne ki ufak fakat en nemli bir ey eksik kalr.
nsan hi anmsamaz onu ama hep gvenir ona - bir sakinin evinden ayrlrken
ardnda brakt karsn kapc-
Harem aasdr o ruhun. ahit olduu budur ite. ilk bir saati konumadan
geirdi Dvanov. Nerede bir kitle varsa orada derhal bir nder peydahlanr.
Kitle nder araclyla beyhude mitlerini sigortalar, nder ise kitleden
gereksindii eyleri edinir. Yinni kiinin st fren sahanl, kendisi
binebilmek iin dierlerini vagona ittiren o adam nder kabul etmiti. Bu
nder hibir ey bilmiyor ama her eyi bildiriyordu, bu nedenle insanlar ona
inanyorlard: Bir yerlerden bir pud un bulmak istiyorlard ve eziyet ekme
gcne kavumak iin sahiden de bulabileceklerini bilmeleri gerekiyordu ite.
nder herkesin kesinkes un takas edebileceini sylyordu: imdi gittikleri o
yerde nceden de bulunmutu kendisi. Kyllerin tavuk ve buday brei
yedikleri o varlkl kasabay biliyordu. Yaknda orada bir dini bayram olacak
ve btn meon/klere* muhakkak ikramda bulunulacakt.
"Kulbeleri scak, hamam gibi," diye onlan temin ediyordu nder. "Koyun
yana doy, srtst yat uyu! Orada her sabah bir testi eki st ierdim, ondan
ki iimde bir tane barsak solucan yoktur. O-le yemeinde desen, kaynar
bor'tan** terlersin, sonra etleri yutmaya bir balarsn ki, sonra lapay, sonra
krepleri... Elmackkemiklerine kramp girene kadar yer durursun. Yemek direk
gibi dikilir ta boazna dayanr. Eh, sen de kana biraz domuz ya alr
srersin, yedirirsin bir gzel, sonra zaten hemen uykun gelir. Zenginlik yahu!"
nsanlar tehlikeli bir sevincin korkusu iinde dinliyorlard nderi. "Tanrm,
eski devirler dnecek mi ki bir gn?" dedi zayf bir ihtiyar, handiyse
bahtiyarlkla; karnnn doymayn, bir kadn ocuunun lmn nasl
hissederse yle strap ve tutkuyla hissediyordu. "Hayr efendim, geip giden
ey dnmez geri!.. Ah, ah, bir kadehce-iz iivereydim imdi -
balayverirdim arn btn gnahlarn!" "Ne o babalk, ok mu cann
ekti?" diye sordu nder.
Sovyet szc metinde iki farkl anlamda kullanlmtr. Cins isim olarak
kullanlan sovyet szc, "devlet iktidarnn temsil organ". bir tr "heyet" an
lamna gelir, kimi zaman da bu kurumun yer ald yapya iaret eder. zel
isin olarak geen Sovyet szc ise ("Sovyet iktidar" tamlamasnda olduu
gibi) SSCByi,
nendirmiyor ruhunu alak! Hatrlar msn votkay? Nasl mis gibi ya-
..<
parlard o ala! effaft, sanrsn tanrnn havas - ne bir toz, ne bir koku,
kadnn gznden akan ya gibi. iecii yle muntazamd, yaftas
dzgncecik - sanat eseriydi sanat! Bir yzlk attn myd eitlik, kardelik
geldi zannederdin. Ne hayatt be!
sadece. Onder det yerini bulsun diye dokmanlarn kontrol etmek istedi ve
nereye gittiini sordu ona. Dvanov uyumuyordu, yantlad: tek bir istasyon.
"Varmak zeresin durana, diye bildirdi nder. "uncack mesafe iin bouna
yer kapladn: Yryerek gitseydin ya."
Gn balamt ama gazya feneri halen aydnlatmaktayd istasyonu, fenerin
altnda nbeti mdr yardmcs dikilmekteydi. Yolcular lokomotifin her
tkrtsndan rkerek, ellerinde aydanlklar, bu istasyonda ebediyen
kalakalmamak iin kouuyorlard, acele etmelerine lzum yoktu oysa: Bu tren
bu istasyonda gndz. hatta geceyi de geirecekti.
kara sakalyla bir kyl ocan banda oturmu, atein hareketini takip
etmekteydi. eki ve horlamalar ylesine grltlyd ki burada uyunmuyor
da allyor sanlrd. O kayglarla dolu gnlerde uyku bile bir iti. Tahta
blmenin arkasnda bir oda daha vard, daha kk ve karanlk. O odada. Rus
ocann zerinde yalnzca iki plak insan uyumadan oturuyor, kyafetlerini
onaryordu. Dvanov ocak stnn geni olmasna sevindi ve oraya trmand.
plak insanlar yer atlar ona. Fakat ocan zeri ylesine kzgnd ki patates
konsa pierdi.
Dvanov yine de uzand. Yannda: birisi var gibi geldi ona: Ayn anda hem
iinde olduu dam hem de ocan zerine uzanm kendi kendisini
gmekteydi. Yol arkadana yer amak iin teye kayd ve onu kucaklayp
kendinden geti. ,
iki plak giysilerini onardlar. Biri, "Ge oldu, baksana ufaklk uyuyor, dedi
ve ikisi birden, uyuyan insan boazlar arasnda kendilerine yer aramak zere
aa indiler. Kara sakall adamn oca snmt; ayaa kalkt adam,
kollaryla gerindi ve yle dedi:
"Of. derdim derdim bezdirenim!" Sonra dar kt ve bir daha geri dnmedi.
Birdenbire odann ortasnda, yeni biten sakalnn tutamlar dik dik, ikin bir
delikanl dorulup oturdu.
"Anne, ana! Ver o kuponu bana, ihtiyar cadaloz! Bana ver dedim o kuponu...
Demiri ona giydir!"
"Yat, sersem, yat," dedi ihtiyar. "Milletin iinde neyden korkarsn? Uyumana
bak."
"Ne aryorsun, eytan, ne? diye sordu yakkl bir adam sessiz bir fkeyle.
"Ne ektiydin buraya ha, uykusuz ifritolu seni?"
"arp una izmeni, Stepan. sen daha yaknsn!" diye nerdi, tula zerine
yaslad ba apkal bir baka adam.
Yar yarya kr ama o yzden daha da hassas bir adam antasn yoklad ve
konutu:
Dier odadan, Rus ocann zerinden birinin giderek kalnlaan sesi ykseldi:
"Hal, unun iin bir de enenizi yoruyorsunuz!" diye bard kapnn yanndaki
koca alnl bir delikanl ve ayaa frlad. Dvanovu devrilmi bir aa gvdesi
gibi belinden kavrayp dar srkledi.
"Petrua," diye bekiye seslendi, "herkese yetecek kadar su kaynat, ben yarm
gnlne aynlyorum! .. Gece neden sylemediniz bana, yolda?" diyerek
sitem etti Sonyaya Kopyonkin. "Gen bir adam o, zgr bir varlk; tarlalarda
snp gider, yaras da var. imdi bir yer-
11 J A 11 I 1 , II
Kopyonkin avluya, atnn yanna gitti. At muazzam bir yapya sahipti, insandan
ziyade odun tamaya elveriliydi. Sahibine ve i savaa alm, taze it ve
at samanyla besleniyor, azla yetiniyordu. Ne var ki karnn adamakll
doyurabilmesi iin gen bir orman n sekizde birini yemeli, zerine kk bir
bozkr gl imeliydi. Kopyonkin atna sayg duyuyor, nc dereceden paha
biiyordu ona: Rosa Luxemburg, devrim ve at. .
Eer yol uzunsa ve karsna bir dman kmyorsa Kopyonkin daha bir
derinden ve yrekten heyecanlanyordu.
Rosa! diye haykryordu hazin hazin Kopyonkin, atn korku tarak; kuytularda
bereketli iri yalarla alyordu, sonradan kendiliklerinden kuruyan.
At minnettar kalyor, nne kan otlar topran iine gmyordu gayretle. Yol
anszn ikiye ayrldnda Kopyonkinin atn pek yle ynlendirdii
sylenemezdi. Proleter Gcnn kendisi yollardan birini dierine yeliyor,
her zaman da Kopyonkinin silahl eline ihtiya duyulan bir yerlere kyordu.
Kopyonkin ise plansz, istikamet-siz, rasgele ve atnn iradesi dorultusunda
hareket ediyordu; ortak yaam kendi kafasndan akll sayyordu.
"Ailecek dar kn, derhal!" diye emretti tok bir sesle Kopyonkin.
Rosa'nn biraz daha yaknna gidelim, Proleter Gc, diyerek tekrar atna
seslendi Kopyonkin.
Bana bak, kadn: Geenlerde buraya apkasz bir delikanl gelmi olacak,
kars douramyor bir trl, seni aryordu bu gen galiba, bir kou damlar
dolan da soruver, buralarda bir yerde miymi? Sonra gel bana syle! ittin
mi?!
u.
"Getir onu bana, kadn, sana proleter teekkrlerimi sunanm!" dedi Kopyonkin
ve Proleter Gc'n okad. At makine gibi duruyordu: byk, titrek, kas
dmleriyle sarmalanm. Byle bir atn zerinde insan ham topra snneli,
aa skmeliydi.
Feklua, dolgun pembe kollarn svam, bir dul kadnn ne serveti olursa
ykamaktayd.
Ebe ha kard ve sordu:
Feklua Dvanov'un kolunu drtt. Beriki uykulu korkusundan hemen dile geldi
ve yzn gsterdi.
Kopyonkin karanlk kene kadar yol ald ama daha kestirme bir yoldan.
Geceydi, deirmeni ve okulun aydnlk pencerelerini seti.
Dvanov bir av luda ngiliz bayrandan bir kadn gmlei grd. Bu gmlek
Rus rzgrnda kuruyor, bir kadn tarafndan giyilmili-in delik ve izlerini
tayordu nicedir.
"Sen neden byle dncelisin, gen?" diye sordu ona. "Yemek mi istersin,
yoksa cann m sklr?"
"Atei sndr, " dedi yalnayak Fekla Stepanovna, "yoksa yarn kalnz ortada."
Eski inan, bu srgn edilen clz bilinci "koruyucu melek" olarak adlandnrd.
Dvanov o manay anmsayabiliyordu hl ve yaayan insann boucu
karanlndan soua kovulan o koruyucu melee acd.
Dvanov sessizce ocan zerine kt. Fekla Stepanovna koltukalt arn hart
hart kayor.. bir o yana bir bu yana dnp duruyordu.
"Yatyor musun?" diye sordu aldrsz uykusunda. "iyi, iyi: Uyumana bak.'
Ocan scak tulalar daha da tedirgin etti Dvanovu, uyku tutmad, ancak
scaktan yorgun dp sayklamalarla kendinden geince uyuyabildi. Kk
eyalar -kutular, kseler, kee izmeler, bluzlar-dev hacim] i heybetli
nesnelere dnerek ylyordu Dvanovun zerine. Onlar iinden geirn1eye
mecburdu; iine smsk giriyor, derisini geriyorlard. En ok derisinin
patlamasndan korkuyordu Dvanov. Canlanan boucu nesneler deildi onu
rkten, derisinin patlamas.. diki yerlerine taklan kuru scak kee izme
ynnn kendisini bo-masyd.
Fekla Stepanovna elini Dvanovun yzne koydu. Dvanov solmu ot kokusu
duyduunu sand, zavall, yalnayak bir yar-kzdan bir itin nnde ayrln
anmsad ve Fekla Stepanovnamn elini skt. Sakinleip kederden kurtulurken,
kadnn kolunu daha yukarsndan kavrad ve Fekla Stepanovnaya yasland.
"Neden rpnyorsun yle, delikanl?" dedi kadn bir eyler sezerek. "Yatp
uyu."
fl
"Neyin var? diye yakn, grltl bir sesle fsldad Fekla Stepanovna.
"Oras herkeste ayndr."
| 1 1 !! 1 w .
"Niye bittin dibimde?" diye sordu ona ar adm giden Kopyonkin. "Yaknda
leceim ben, atn zerinde tek kalacaksn! .."
Kulbesinde pek ok yol insan gecelemi olan beki yle dedi: "Az adam m
gelip geiyor imdilerde, millet boaz derdinde -hepsini aklda tutmak ne
mmkn! Ben umumi adamn, her surat anmsamaya takatim yok!"
Kopyonkin.
'Burnun tkanm senin. Telsiz sinyalleri havay yakyor. " "Sopan salla!" diye
emretti aniden Kopyonkin. "Kartr grltlerini, hibir ey zemesinler."
"Ne dersin," diye sordu Dvanov, "kyleri Sovyet usulne gre yerletirmemiz
yakn mdr?"
"Oncelikle bozkra su getinneliyiz," diye akl yrtt Dvanov. "Oras pek kuru,
havzalarmz Trans-Hazar lnden farksz."
"Biz de su tesisat deriz," diyerek abucak avuttu yoldan Kopyonkin.
"Fskiyeler kurarz, kurak yllarda topra slatrz, hatunlar kaz yetitirir,
herkesin kuty yast olur - parlak i!"
Bu srada Dvanov dalp gitti; Kopyonkin, onun yaral ayann altna yumuak
ot koydu, sonra o da sabaha dein sessiz kald.
Saysz ayan inedii yoldan kendilerine doru bir yaya gelmekteydi. Zaman
zaman yatp yuvarlanyor, sonra yeniden ayaklar zerinde gidiyordu yaya.
"Iyi ama ben Batum'dan geliyorum, iki yldr ailemi grmedim: Dinleneyim
desem zerime bir sknt kyor, yuvarlanarak gidersem yava da olsa eve
yaklatm diye dnyorum."
"Nerede burann sovyeti, a namuslu insan?" diye seslendi Kopyonkin topal bir
yurttaa.
Nedense gururlu bir ifade taknan topal yurtta ar admlarla, kurum kurum
kurularak yrmekteydi.
"Dinle beni. yetk ili yolda!" dedi Kopyonkin, sesinde frtnalar. "Karnda
Vilayet Yrtme Komitesi'nin bagrevlisi var!" Dvanov atndan indi ve
yetkiliye elini uzatt. "Devrimci vicdan ve tama y-
i...... 1 J i i
Yetkili hi de korkmamt:
"Bo konuma yolda! Dnd daha, resmi emir yazdm: Bugn arlktan
kurtuluumuzun erefine ayin yaplyor kymzde. Bir gnlne tarafndan
keyfi davranma izni verildi halka. Bugn ne istersen yap: Karmadan
geziyorum, devrim de dinleniyor biraz... aktn m?"
"Bu keyfi iktidar sana kim verdi?" diyerek att kalanm atnn zerinden
Kopyonkin.
"Yahu ben burann Lenini sayhnm!" diye aklad topal basit gerei. "u sra
kulak fukaraya ikramda bulunuyor - benim filerime gre yryor i, emrimin
yerine getirilip getirilmediini denetliyorum." "Denetledin mi bari?" diye
sordu Dvanov.
"Hane hane ve zenle: Her ey gerektii gibi yryor. Sava ncesinden bile
dayankllar, atszlar da memnun."
w w i 1
"Yaparz," diye yantlyordu ikisi de, "sen onayla yeler ki, bir de rapor veriver.
kendisi dnyordu.
Dostoyevski'nin damnda buday lapas yiyen Dvanov ve Kopyonkin gelecek
yaz sosyalizmi kurmann gereklilii zerine acil bir sohbet balattlar. Dvanov
bu acelenin Leninin kendisi tarafndan onaylandn sylyordu.
"Nasl bir bitsin sen yahu: Vilayet Yrtme Komitesi sylemi bir defa - yaza
sosyalizmi hazr edeceksin ite! Mademki disiplinimiz demirden, karacaksn
komnizmin klcn. Senden Lenin olur mu? Sovyet bekisisin sen; Ykmn
temposunu yavatatyorsun anca, zararl ruh! "
den gemi vaziyette dalgn dalgn otunnaktayd; namuslu, gzel kzlar yiyecek
getiriyorlard kendisine -bor ve domuz eti- fakat Dostoyevski'nin eli bile
demeden geri gtrmeleri gerekiyordu: Ban kaldramyordu ki iinden.
mey.
Dostoyevski, Rosa szn fark etti ama tam olarak anlamad -devrimin ksa
sylenii2 ya da kendisinin bilmedii bir slogan olabi-
f w* 1 I
leceini dnd.
"Anlalr bir durum: Burada btn mevcut olaylarn altndan sen kyorsun,"
dedi Kopyonkin, Dostoyevski'nin kymetine arka karak.
Gelgelelim Fyodor Mihaylovi o gece rahat uyuyamad; bir o yana bir bu yana
dnyor, dncelerinin ufak tefek aynntlann sayklyordu yeknesak.
"Madem yle neden daha nce uyandrmadn? diye sert bir sesle sordu
Kopyonkin.
"Sen beyaz destekisinin tekisin. blge Lenin'i filan deil! Kafa yorduu eye
bak. Yarn milletin elinde kalan btn canl hayvan meydana kart. itenlikle,
devrim duygusuyla paylatr. ite o kadar!"
Kendi uzun ince ama surat kk ve allak, gen kz sesli bir kyl yorga atn
getirdi; hi sitem etmedii gibi, tm tasal kyllerini avutmaya da alyordu:
"Ne oldu sana, Mitriy Amca?" diyordu zgn bir ihtiyara yksek sesle. "Batsn
yerin dibine yahu: Hayata m veda ediyorsun allascn? Kahrolduu eye bak -
atn alacaklarm, eytan alsn yahu. yenisini ediniriz. Kalrn topla sen geri!"
Gelgelelim ksa sre nce Dostoyevski onu vatanda listesine "ahsi soyad
edinmemi kaytarc orta kyl" ad altnda mrekkeple kaydetmi, bylelikle
varln iyiden iyiye salamlatrmt: Nok-san Sovyet karlarna hizmet
iin dourmu saylrd.
Bozkr yaants eskiden hayvann izi sra ilerlerdi, hayvansz kalp alktan
lme korkusu halkn iine ilemiti, bu yzden insanlar zarara urama
korkusundan ziyade nyargdan alyorlard.
i selametle sona ererken ayn Noksan ortaya kt ve hrltl bir sesle konutu:
"Fyodor Mihayh, yolda Dostoyevski, bizimkisi tabii zrva ama sen gcenme
imdi syleyeceim eye. Sakn gceneyim deme ha!"
Noksan, tasal halka dnd. Bele atlan korka korka tutan yoksullar bile
tasalyd, birou hayvanlar gizlice geri veriyordu varlkl-lara.
_j* _ J 1 _ III
aman diyeyim iinden bana gcenmeyesin!
"zin verin de bir sz soraym ha, vilayetli yolda?" dedi sonunda cesaretlenen
Noksan ocuksu sesiyle.
oM
net
ett.
"Syledik ya sana ite her eyi," diye talimat verdi Dostoyevski' ye. "Hayvan
var. Snf kitleleri ayaklarnn zerine basyor. imdi tama ykm ilan et,
bozkrda kuyu ve havuz kazdr, bahardan itibaren de yaplar tat. Yaza kadar
sosyalizm otlann iinden grnm olsun ha! Urayacam yanna yine!"
"Demek oluyor ki srf fukaralar alacak - atlar onlarda nk, varlkllar ise
haybeye yaayacaklar!" dedi yine pheye den Dostoyevski .
Noksan'n yorga at, Proleter Gc'nn yan banda yryordu. Kendi lerini
nfusun darlndan alp uzaklara eken yolu hissettiklerinde her iki atl da
rahatlad. Yerleik hayat bir gn dahi srse, kasvet salyordu yreklerine; bu
nedenle Dvanov ve Kopyonkin dam tavanlarndan korkuyor, yreklerindeki
fazla kan emip gtren yollara yneliyorlard.
Atlarn trs koturan iki adamn karsna geni bir ile yolu kt.
Tepelerinde, oktan batan gnein yar yarya aydnlatt gece bulutlar yksek
yksek duruyordu, gndz rzgnnn boaltt hava kprdanmyordu artk.
Bask meknn serinliinden ve suskunluundan gsz dt Dvanov, atnn
zerinde uyuklar oldu.
"Bir konuta rastlarsak afak skene kadar kestiriverelim," dedi.
Kopyonkin, engin topraklarn zerine kara bir sessizlik ve huzur gibi uzanm
yakndaki orman iaret etti.
1 i w t i* W1
s .
"Nereden geldiniz acaba?" dedi Boleviklere kafa yoran beki. "Bir zamanlar
var olmu olmalsnz, hibir ey dier bir eye benzemeden var olan bir eyi
armadan gerekleemez."
I 11 1*1"
lmn engelleyebilsin.
m*
Kpekler endieli seslerle ulumaya koyuldu, beki ise tfeini alp ge vakit
kapsn alan konuklan karlamaya kt.
Yarm saat sonra adam, yaam soluuyla snm tomruktan evin iinde,
lambann etrafnda dikiliyordu. Beki konuklanna ekmek ve st kard.
"Syleyin, yolda, orman desyafina bana ne kadar gelir getirir?" diye sordu
Dvanov bekiye.
"Ortalama dersek?"
"avdar biraz daha fazla... Yirni-otuz rubleye varr kylnn temiz geliri
desyarina bana. Daha az deildir sanyorum."
yarglamazd.
de avdarn aatan faydal olduunu sezmi. Yaz, Saa, orman kesme emrini."
Dvanov, Yukan Motninski nahiyesinin btn kyl-fukara halkna hitaben uzun
bir emir yazd. Vilayet Yrtme Komitesi adna yazlan emirde, fukaralk
vaziyetini bildirir rapor alnmas ve Bitterna-novski ormannn acilen
kesilmesi emrediliyordu. Bylece, deniyordu emirde, sosyalizme ayn anda iki
yol alacaktr. Bir yandan o rma-n alan fukaralar yksek bozkrda yeni
Sovyet ehirleri kuracak.. dier yandan ise toprak, avdarn ve uzun srede
kan aatan daha fayda h dier tahllarn ekimi iin serbest kalm olacaktr.
"Harika!" dedi notunu vererek. "Gel ben de imzam ataym altna, daha
korkutucu olsun: Burada oklar anmsar beni - silahl insanm ne de olsa."
"Aynn ite - topra sr ve beslen! Herhalde senelik maan koca bir iftlii
yemene yetiyordu deil mi? imdi kitle nasl yayorsa yle yaa ite sen de."
111 f *1* ** t W t | . w
O saat belki de mutluluun kendisi mutlu olacaklar aryor, mutlu olacaklar ise
mutlulukla akrabalklarn unutarak, gnlk sosyal kayglarnn yorgunluunu
karmaya alyorlard.
.i *1**1 11 ! *
Kopyonkin kd uzun uzun okudu ve bir eyler dnd, sonra akam yemei
karnelerini imzalayan bakana sordu:
"Bu yl srmedik.'
"Neden o?"
"Eh, nadem yle, ekmek de varsa..." dedi Kopyonkin kukularn bir kenara
brakarak.
"Vard, vard," dedi bakan, "hemen kayda geirdik onu, toplumun tokluu
iin."
Dvanov ve Kopyonkin uzun yola kmadan evvel atlan yeme doysun diye bir
gnlne komnde kaldlar.
"Bu insanlar," diyordu Dvanov ekyalar iin, "afa sndrnek isterler, oysa
afak mum deil, uzak, gizli yldzlannda insan neslinin onurlu ve kudretli
geleceini saklayan devasa gkyzdr. Zira kukusuz -yeryz
zaptedildiinde- tm evrenin kaderinin belirlenecei saat gelecektir, insan
korkun mahkemesinde yarglayacaktr evre-
n...
1 mdr.
"Ses karmadan anlamaya al," diye sessizce tavsiyede bulundu ona bakan.
"Eh, yle gibi," diyerek kabul etti ayn konukan canl ulam m-
1 dr.
Fakat biraz daha kart iler: Malanya Otverkova elbette kar oy kulland
ama onun dnda bir de toprak gbreleme bakan -tekdze, sradan yzyle
kzl sal bir komn yesi- ekimser kald.
sylemiyordu.
"Sana gre hibir yere dikmeyelim mi yani?" diye sordu bakan ekimsere.
j-'V i ^ w i r i*
"Burada hem ebediyet, hem snrszlk var, tamamdr, daha zekice bir ey
dnlemez: Kabul etmeyi neriyorum."
Bir kar oy ve bir ekimserle kabul ettiler figr. Antn iftliin ortasna,
uzun yllar devrimi bekleyen eski deinnen tann zerine dikilmesine karar
verdiler. Demir ubuklardan antn kendisini yapma iini de demirci ustasna
verdiler.
1 de srnnt sonra.
Kopyonkin bir kulak1 ilk kez ylesine fkeyle doramt. Aslnda yaad
gibi cokuyla deil kaytszca ldrrd o dmann, ama iini bitirmeden de
brakmazd tabii, sanki verim ve ekonominin gcyd onu harekete geiren.
Kopyonkin Beyaz Ordulular ve ekyalar ahsi fkesine layk nemli
dmanlar olarak gmyor, bir hatunun dan ayklamas gibi gndelik bir titizlik
ve gayretle ldryordu onlar. amaz ama aceleci bir savayd, ayakzeri
ve at srtnda, duygularn -bilmeden- gelecek mitlere ve eyleme saklayarak
savard.
Gn yere, insann insana dedii noktada rak, sessiz ufuk izgisi dnyann
sonu gibi dikiliyordu. Atl seyahatiler memleketlerinin kuytu derinliklerine
doru ilerlemekteydiler. Yol nadiren bir yarn evresinden dolanyor, o zaman
uzak bir ukurlukta bir garip ky gzkyordu. Dvanov'un iinde bu yapayalnz
yabanc yerleim yerine kar bir acma duygusu kabaryor. karlkl hayatn
mutluluunu derhal balatabilmek iin oraya sapmak istiyor ancak Kopyonkin'i
Gn. ylgn ve insansz srp gitmekteydi, tek bir ekya kmyordu atllarn
karsna.
Patikann bittii yerde iki ta stun dikiliyordu. Birinin zerinde elle yazlm
bir gazete, dierinin zerinde ise atmosfer yalarndan tr yazs yar
yarya silinmi bir teneke tabela aslyd:
Dvanov glmsedi:
Patika boyunca bir buuk verst ilerlediler. Yksekte heybetli beyaz bir iftlik
belirdi, ylesine insansz kalmt ki kimseleri barnd-ramaz gibi
grnyordu. Ana binann tpatp canl kadn bacana benzeyen stunlar,
zerine salt gn yasland kirii kurumlu bir edayla tutuyordu. Evin kendisi
birka sajen geride duruyordu, kprdanmadan iki bklm alan devlere
benzetilmi zel stunlar vard. Kopyonkin yalnz balarna dikilen stunlarn
anlamna eremedi ve onlar devrimin hakkndan geldii tanmaz maln artklan
sayd.
"Btn kayglar bir kenara brakp biz de yle dnya apnda, harikulade bir
ey yapsak ne iyi olur!" dedi Dvanov zgn zgn.
i 1 i w
"Ama biz daha iyisini yapacaz - hem de dnya meydannn zerinde, yle
kyda kede deil!" Dvanov eliyle tm evreyi iaret etti, fakat iinden bir
sesin "Dur bakalm!" dediini duydu hemen: Drst, kendine acmayan bir
yanyd onu uyaran.
Kopyonkin dev insan aya izlerine rastlad ve onlar izleyerek atn srd.
Atllar ykk evin bodrum katna alan ezeli kunt kapya vardlar. Bir insan
evladna ait olamayacak izler oraya gtryordu; kapnn ardnda bir heykel
topra nlplak brakasya tepinmiti sanki.
"Yrtc bir insandan bakas olamaz. imdi kkreyecek bize, hazr ol yolda
Dvanov!" .
Dvanov seslendi:
"Yolda Paintsev!"
"Ha!" diye uzak, koca bir ses ykseldi topran rutubetli, nlamal barndan.
"Atsana haydi, pislik!" dedi kuytusundan esrarengiz adarn, sakin bir sesle.
"Sayende silahlarm kontrol etmi olurun. Benim bombalar paslanm m
nemlenmi ne, bir trl patlamyor eytanlar!
"Benimkilerden de ses yok!" diye yantlad mehul adam ciddi ciddi. "Pimini
ektin miydi sen pimini? Ver de bir markasna bakaym unun."
Ardna dein alan kapdan ufak tefek bir adam kmt; batan ayaa zrh ve
cebelerie ambalajlanmt adam, miferi ve ar bir klc vard. iri, metal
izmeler giymiti ayaklarna; bronz borunun birlemesiyle oluan konlan
vard izmelerin ve adam yrdke otlar lmne eziyorlard.
"Bomban nerede?" diye sordu karlanna dikilen, hrltl ve ince sesiyle; metal
nesnelere ve meskeninin boluuna arpp yanklandnda nlayan bu ses
gerekte acnas idi.
"Seni rezil!" diye haykrd Kopyonkin, fkesiz ama ayn zamanda saygsz bir
sesle. valyeye byk bir ilgiyle bakyordu.
Dvanov ak ak gld - bu adamn abartl kyafeti konusunda kimden
esinlendiini hemen anlamt. Ama glmesi, antika kaskn zerine cvatayla
tutturulmu ve somunla sktnlm Kzl Ordu yldzn fark etmesindendi.
valyenin meskeni iftlik evinin bodrum katnda yer almaktayd. sli lambann
karaya alan yla aydnlanan bir salonu vard. Uzaktaki kede tepeleme
valye zrhlar ve souk silah, teki kede ise -orta yerde- el bombalarndan
bir piramit ylyd. Salonda bir de masa, masann yannda bir tabure,
zerinde mehul bir iecek veya belki de zehirle dolu bir ie duruyordu.
ienin zerine hamurla bir kt yaptrlm, mrekkepli kalemle
"Burjuvalara lm!" slogan yazlmt.
"Ben ahsi bir insanm," diye bilgi verdi Paintsev Kopyonkine. "Kendi
kendime kardm karar der ki on dokuz senesinde bu i bitmitir... Ordu,
iktidar, dzen kurulmutur; bugn yine birileri halka 'hizaya gir', 'pazartesi
bala' demektedir... Ben sizin gibi..."
"On sekiz ve on dokuz senelerini anmsar msn?" diye sordu Paintsev sevin
gzyalaryla. Ebediyen yitip gitmi bir zaman cokun
"Yaa, ite!" diye bitirdi lafn memnun kalan Paintsev. "Ben de bundan byle
ortak ateten ayn yanacam!"
"Hi, ynetim nedir bilmeden yayorum, harika oluyor. ktidar yan gzle
bakmasn diye de buray devrim park ilan ettim, devrimi el dememi
kahramanlk kategorisinde saklyorum..."
Dvanov yazya aina olmayan titrek bir elin duvara kmrle izdii harfleri
grd. isli lambay eline alp devrim parknn duvar ahitliklerini okudu.
"Oku, oku," diye tavsiye etti ona sevinerek Paintsev. "Kimileyin insan susup
susup sonunda duvarda konumaya balyor: Uzun sre insansz kaldmda
iim bulanr benim..."
Dvanov duvardaki iiri okudu:
"Olmaz," diyerek onu geri evirdi Paintsev. "Ne zamana kadar retmenlik
edeceim ben size? Ambara ilan asmadm m: Toprak
kendiliinden biten bir eydir, demek oluyor ki kimsenin deildir. Sormadan
alsaydn izin verirdim..."
"Saolasn o zaman. Madem rica etmi olduk bir kere, sna dokunmayacam,
baka bir ey armaan ederim ben kendime. "
"ok doru, Maksim Stepan," diye onaylad kapnn tesindeki ricac btn
ciddiyetiyle. "Kendiliinden kaptyla yaar kii. iftlik olmayayd
kymzn yans lmt. Be yldr maln gtryoruz burann: Bolevikler
adil insanlar! Saolasn, Maksim Stepa-nov . "
"Madem iki kiisiniz," diye bitirdi konumay Paintsev, "beyaz stundan hatun
baca gtrn... Evde bir yer bulursunuz ona."
"Olur," dedi memnun kalan ricac. "Rmorkrle ufak ufak gtrrz biz onu -
ini keseriz sonra."
Gecenin banda Dvanov Paintsev'e daha iyi bir fikir nerdi: iftlii kye
srklemektense ky iftlie tasnd.
"Bak imdi, dedi Dvanov, kendisinin bile beklemedii bir ey akl ederek.
"iftlii kye dei: iftlii kyllere ver, ky devrim park yap. Naslsa
senin iin fark etmiyor - insanlar nemli, yer deil. Millet koyan iinde
kvranyor, sen tek bana tepeyi tutmusun!.."
. 'te bu harika! Aynen yle yapacam. Hemen yarn kye gidip kylleri
ayaklandryorum."
"Gelirler mi?"
"Bir gn iinde hepsi burada olacak!" diye cokun bir inanmlk-la haykrd
Paintsev, sabrszca ileri doru atld hatta. "Hemen imdi gideyim ben yahu!"
dedi fikrini deitirerek.
imdi Dvanov'u da sevmiti Paintsev. Bata pek holanmamt
Ana binada hepten bannaksz ve hibir kaytta ad gemeyen bir grup insan
yaamaktayd. Drt pencere ak ocaktaki atein yla parlyordu; ocan
iinde yemek piiyordu. Paintsev hane halknn huzuruna kyp pencereyi
yumruklad.
Sana tarak girmemi bir gen kz ayanda uzun kee izmelerle kt.
Grunya sokuldu:
"Sana bir haller oldu - ciddi adamdn gya... kar u demiri zerinden yahu,
btn yumuak etimi trmalayacaksn..."
Fakat Paintsev onu koyu renk kuru dudak kabuklanndan ksaca pp geri
dnd. Uzerine sarkan kudretli gn altnda rahatlam, eskisi kadar bunalmaz
olmutu. Hacmi byk, nitelii stn her ey Paintsevde seyretme keyfi
deil, savama hissi, byk ve farkl ola-
i j * i i *
di. -.n.
2
"Uyku vakti," diyerek esnedi Kopyonkin. "Bizim kural bir kenara yazdn m
sen? Kylleri geni topraa oturtuyorsun: Misafircilik oynayacak halimiz yok
ya seninle..."
"Kylleri yarn srkleyeceim, sabotaja yer yok!" dedi Paintsev kesin bir
dille. "Ama siz kaln biraz, balarmz kuvvetlendire-
I im! Grunka yarn le yemei piirir size... Benim burada bulduunuzu baka
yerde bulamazsnz ha! Nasl etsem de Lenini arsam uraya diye dnp
duruyorum - ne de olsa nderdir!"
"Tabii ki bozuklar: Kendim boalttm onlar. Ama halkn bir eyden akt
yok: Srf politikayla alt ediyorum onlar - demirler kuanp geziyorum,
bombalarn zerinde uyuyorum... Az gle dman atlatma manevras, anladn
m? Ama bir yerlerde aklna gelirsem bur-dan bahsedeyim deme.11
sli lamba snd. Paintsev durumu aklad:
yerlemeye alrken.
Paintsev gcenmeden yantlad:
Sabaha doru yeryz yldzl yceliini yitirdi, gri kla deitirdi prltsn.
Gece parlak bir svari birlii gibi ekildi, yeryzne
. c* % j
Yol, verst'ler boyunca uzanan bir meyle dnt. nsan hzlanrsa zerinden
kopup uabilirdi sanki. leride, karanlk ve hznl vadinin zerinde, erkenci
akam alacakaranl donup kalmt.
Staraya Kalitva kasabasyla birlikte atllarn karsna torbal bir adam kt.
apkasn kard ve eilip atllar selamlad adam, tm insanlarn karde
olduuna ilikin o kadim annn etkisiyle. Dvanov ve Kopyonkin de selam
verdiler, de iyi hissetmiti kendilerini.
Kasabann giriinde iki kyl nbet beklemekteydi: Biri ksa namlulu tfek,
dieri it kaz tutuyordu.
"Yahudi misiniz?"
Kopyonkin elini cebine att, oysa ne dokman ne herhangi bir kad olmutu
mrnce: Ekmek krntlarn ve dier pleri yoklad.
Dvanov iinde ne olduunu bilmedii ama yldr gittii her yere gtrd
zarf kard ve korumaya frlatt. Nbetiler agzllkle saldrdlar zarfa,
krk ylda bir grevlerini yerine getirmenin sevinciyle.
Kopyonkin deiti:
itin ardna bir hatun mmt, lmeye hazr. Dar kma nedeni yar yolda
durmutu iinde.
"Sen damlattn galiba, pis budala!" diyerek iliklerine dein kzd ve eteini
aralayp fkeli baklarla ayaa kalkt.
"Yolda Dvanov, gzn bende olsun, geride kalaym deme!" diye bard
Kopyonkin, klc emrine amade parlayarak havada.
Kopyonkin bard:
I 1 fl a a mm 1 1 1 W mm 1 .
Demirhaneler kapal duruyor, damlar ise terk edilmi gibi susuyordu. Yalnzca
itin nnde bir eyler kurcalayan bir ihtiyara rastladlar; o da her tr
kargaaya alm olmalyd ki dnp bakmad onlardan yana.
Dvanov hafif bir tngrt duydu, biri kilise annn dilini metale azck srterek
sallyor sand.
Sokak kvrld ve eskiden devlete ait iki dkknlarna meskenlik eden pis
krnz tula evlerden birinin nnde toplanm kalabal meydana kard.
Halk ar, kaln bir sesle bir azdan baryordu; Dvanov'a ulaan salt szsz
uultuydu.
Dvanov kiliseye doru iki el ate etti ve klcn savurarak kendi kendisini
coturmaya balayan Kopyonkin'in pei sra bardn iitti. Yumuak bir
dalga halinde kprdanan kyl kalabal, arkalarna baknan yabanc yzlerle
aydnland, kaan insan selleri aktmaya balad iinden. Kimileri de yardm
midiyle komularna tutunarak yerlerinde tepiniyordu. Bu tepinenler
kaanlardan daha tehlikeliydi: Korkuyu dar bir yere hapsetmilerdi ve
cesurlara kprdayacak yer brakmyorlard.
Dvanov kendisini eikte buluverdi. Atndan inip eve dalmas kalmt artk.
Kapya ate etti, kap kurunun ittirmesiyle ar ar ald ve Dvanov koarak
ieri girdi. Sofa ila ve korunmasz mehul bir insann kederi kokuyordu.
Kilerde nceki atmalarda yaralanm bir kyl yatmaktayd. Dvanov onu
ayrmsamad ve mutfaktan geip otunna odasna dald. Odada kzl bir kyl,
salkl sa kolu havada., tabancal sol eli aada, boylu boyunca
dikilmekteydi; bu elden arada bir.. yanurdan sonra yapraklardan su
damlamas gibi kan damlyor, adamn mrnn mahzun hesabn tutuyordu.
Kyl revolverini kannn iine att ve yere bakt: Silah srlsklam ettiine
zlmt - kuru vaziyette verse daha kolay affederlerdi kendisini.
Dvanov, yaral esirine o andan itibaren ne yapmas gerektiini bilmiyordu,
Kopyonkinin nerede olduunu da. Nefesini dzenledi ve kulak'lara ait
pell bir koltua oturdu. Kyl sarkan ellerine hkim olamayarak karsnda
dikilmekteydi. Dvanov bu adamn ekyaya benzerneyiine, sradan ve galiba
varlksz bir kyl oluuna ard.
Kyl oturmad.
"Yok, biz burann en aa adamlaryz," diye tane tane syledi gerei kyl.
"Kulak savamaz: Ekmei oktur - hepsini alamazlar e 11 n den...
1W 1 mm mm
. * w I
"Solam ben. Daha frlamama kalmadan dediler alay geliyor, yle gcme
gitti ki bir bama lmek...
naa kt. tede ocuklar sokan ortasna frlyor, Dvanovdan yana bakp
geri kayorlard. Kopyonkinin grltl acil arsna koturan filan yoktu.
Koca kasabann zerinde kara kara sylyordu arksn an, nefes ile niday
usulca deitirip durarak. Dvanov anlamn unutarak dinlemeye dald tehlike
ann. Endie, inan ve kukuydu melodinin anlatt. Devrim de bu tutkularla
yrr - salt demirden inanla deiL titreyen kukuyla da hareket eder insanlar.
1 . i 1
''Ne diye milletin rahatn kanyorsunuz siz?" diye sordu doruca. Yolunuza
gidin, dost yoldalar. On tane aptalmz var - anca o kadar desteki kar size
buradan..."
''Evvela ate edip sonra sual ediyorsunuz, ondan gelecek ya sonunuz da zaten,"
diye yantlad demirci kzgn kzgn. "Gel de k iin iinden: Topra verdiniz,
son tohumumuza varana dek alyorsunuz elimizden: Oyle topra siz tepe tepe
kendiniz kullann! Kylye anca ufuk manzaras dyor. Kimi kandrdnz
sanyorsunuz?"
''Kalsn!" diye reddetti bilgi bilgi demirci. "Halkn onda biri ya aptal, ya
serseridir kanckoullar, kyl gibi almamlardr mrlerince -kim
karsa giderler peinden. ar gelse, onun da peine decek bir ekip
karrdk biz. Partinize de bir sr yaramaz herif dol-dunnusunuz... Devrim
iin ekmek diyorsun! Ahmaksn sen ahmak, halk lyor, kime kalacak senin
devrimin ha? Bir de sava bitti demez 1 er m..."
. i i i i
"Alaksn sen, efendi! Bizler hepimiz eit yayoruz artk, sense yle
istiyorsun: Ii a kalversin, ben tahl votkas ekeyim!"
"Eit ama ne eit!" dedi demirci intikamn alarak. "Zmk anladn yok senin
eit hayattan! Ben evlendiimden beri kafa yoruyorum bu ie: Gryorum ki
hep tuhaflar bizi ynetmi, halkn kendisine hi gememi ki iktidar: Onun,
canm benim, daha ciddi ileri vard - aptallar doyuruyordu belee..."
"Olamaz! Daha kt baka bir ey icat edersiniz siz - eski bela kalsn bata
daha iyi: Naslsa alt kyller tahl zulaya gmmeye...
Halk eve yaklamaya balamt: Sekiz kii geldi.. keye oturdu. Dvanov
onlara yanat - Kalitva etesinin hayatta kalan yeleriydi bunlar.
"Konu bakalm!" diye alay etti demirci. "Ite btn tuhaflar toplat, azck bir
ey gelmemi..."
"Dinlesene sen beni. Be bin kiiyiz biz, kyle byyle. Aklnda tut.
imdi bir hesaplayaym sana: Yetikinlerin onda birini aL onlar bir grup oldu
muydu, devrim bitti demektir."
"O zaman cmle tuhaflar iktidara geer, halk ise kendi bana yaar- iki tarafn
da deme keyfine..."
"Millet, kzllar kyn giriinde! Koca atl alay buraya doru geliyor!"
I1w1
geldiini dnmt.
"Unutma, unutma, bana Soth derler. Burada benim gibisi yoktur. I aklma
yatarsa, kendim de bilirim kancarn kapp at kotumasn. Hem at da bulurum:
Sen asl unlara bak, atszm kanckoullar..."
- mt.
Unutulmaz bir yerdi. Taze ot kokusu bir verst teye yaylrd, imdi su bile
ryor burada..."
Dvanov pek nadiren rastlamt bozkrda byle uzun esrarengiz vadi arazisine.
Nehirlerin lrken sularn durdurnas, geit vermez bataklaryla kydaki
bitkileri kaplamas nedendi? Herhalde tm vadi boyu, nehirlerin lmnden
tr yoksullayordu. Kopyonkin Dva-nov'a bural kyllerin eskiden, nehir
henz taze ve canlyken, ne ok iftlik ve kmes hayvan olduunu anlatt.
i i . *11* * ! 1
m? imdi st ieceksin."
d i! "
w w i 1***1 !
"Bir eit iktidar olmal elbet; geri iktidar ok da lazm deil ya bize, diye
meseleyi her iki adan bakarak aklad iekbozuu suratl. "Olaya orta
noktadan bakarsan ular grnmez, u lardan baladn m da sonunu getirmesi
uzun srer. Gel de k u iin iinden..."
Dvanov acele ettirdi:
" Dman olmasna yok da, evremiz de pek bir geni.. gelirler: Komunun
tavuu komuya kaz grnrm... Deien bir ey de yok esasen; otlar
byyor, havalar deiiyor ama yine de bir kskanlk var iimizde: iktidarsz
dururken ya baz kolaylklardan mahrum kaldysak! Artk gda pay
alnmyormu deniyor, bizse topra ekmeye korkuyoruz hl... Halka baka
kolaylklar da gsterilmi, kaprlar da bize kalmazsa ya!"
Sayfiye. -.n.
Dvanov irkildi: Nasl olurdu da gda pay toplanmazd? Kim sylemiti bunu?
Fakat iekbozuu suratlnn kendisi de bilmiyordu: Gerekten duymu da
olabilirdi bunu, iinden geeni uyduruvenni de olabilirdi. ylece
aklayverdi: Kyden kimliksiz bir asker kaa gemiti, iekbozuu
suratlnn lapasndan yemi ve artk gda datm filan yaplmadn
bildirmiti - kyller Kremlin kulesine.. Lenin'in yanma kmlard: U gece
oturn1u ve msamaha denen eyi icat etmilerdi.
"Yolda Kopyonkin!" dedi Dvanov. "Biliyor musun, benim ehre gidesim var...
Sen beni burada bekle, abuk dnerim... Geici olarak sovyetin bana ge,
cann sklmasn - kyller kabul edecektir. Gryorsun ya hallerini..."
"Laf m olur canm? dedi Kopyonkin neeyle. "Gnlnce git ltfen, istersen
bir yl da beklerim ben seni... Bakanlk da yapanm elbet -bu blgeyi biraz
trmalamak gerek."
Kopyonkin uzun sre, arkadan gremez oluncaya dek dikildi sokakta; sonra
ky sovyetine dnd ve bo binann iinde alad. B tn gece sessiz ve
uykusuz, yrei ciz, yatt. Ky kprtszd evresinde, tek bir canl sesi
iitilmiyordu; eziyetli, bunaltc kaderinden ebediyen el ekmi gibiydi. Ancak
arada bir bo ky sovyeti avlusunda bahar bekleyen akstlerin plak
dallar hareket ediyordu.
Bugn ise annesi her zamanki gaml yzyle girrniti Kopyonkin in ryasna.
Krk gzya pnarlarn, tamam kirlenmesin diye mendilinin ucuyla siliyor
ve bym olunun karsnda kk, kuruyup ineye dnm haliyle
konuuyordu:
Yine bir llk bulmusun kendine, Styopuka. Yine yalnz brakmsn anan ,
elin insafna brakmsn. Tanr seninle olsun."
Kopyonkin annesini ve Rosay ayn ekilde seviyordu nk onun iin ayn ilk
varlk idiler, tpk gemi ile gelecein kendi biricik hayatnn iinde
barnabilmesi gibi. Bunun nasl olduunu anlamyor ama Rosann, ocukluu
ve annesinin devam olduunu hissediyordu, yoksa ihtiyar kadna bir hakaret
filan deil.
"Anne, o da senin gibi ld," dedi Kopyonkin ciz analk fkesine acyarak.
Ihtiyar kadn mendilini ekti - alad filan yoktu.
Bir deri bir kemik, boynunun zerinde de bir kar surat. te geliyor yavuklun,
unun salnna bak: Kck ocuun akln eldi rezil ey!..
Sokaktan Rosa geliyordu: ufak, canl, gerek, kara gzleri ky sovyetinde asl
duran resimdeki gib.i zgn. Kopyonkin annesini unuttu ve Rosa'y daha iyi
seyredebilmek iin cam krd. Pencerenin ardnda yazlk ky soka vard, bo
ve skc - kuraklk ve scak zaman tm kyler yledir. Rosa yoktu ama. Ara
sokaktan bir tavuk frlad uarak, tozlu kanatlann ayrp bir tekerlek izi
boyunca kotu. Sonra insanlar kt arkalanna bakna bakna ve nihayet baka
birile-ri boyanmam ucuz bir tabut kardlar, akrabalk nedir bilmemi
kiilerin kamu parasyla gmldkleri tabutlardan.
"Olur," diye yantlad ayn kyl. "Kuru kuruya gmmek gnahtr. Artk o tanr
kuludur ama yine de kaldrlacak gibi deil, insann omzunu kesiyor."
"Maka, Maenka, kabartma yle tylerini, burun bkme yle, sevap dediin
yapr kalr, gnah dediin dklr gider..."
"Kendin i, iti o!
Dnk iekbozuu suratl kyl geldi sabah sabah. Kopyonkin onu lafa tuttu,
sonra evine kahvaltya gitti ve masa banda otururlarken birden soruverdi:
Peki ya sizin burada Plotnikov diye bir kyl var m?" iekbozuu suratl,
sorunun i yzn anlamaya alrcasna
dnceli bakn dikti Kopyonkinin zerine:
"Benim Plotnikov. Niye sordun ki? Bizim kyde zaten topu topu soyad
yrrlktedir: Plotnikovlar, Ganukinler ve Tselnovlar. Sen hangi Plotnikovu
istedin?"
"Al donlu aygr olan - eli uz, boylu boslu, at stnde krtan... Bilir nisin?
Hatun, konuunun yreini yumuatmak iin azn arptp glmsedi ama iki
laf bir araya getiremedi.
1 1 w i 11*1* j w * * j aa i i w * 1
ler vard ayanda, ellerinde ise dnnden nce ald pejmrde apkasn
buruturuyordu nazik nazik. Hibir eyiyle sivrilmeyen bir grnme sahipti:
Benzerleri arasndan semek iin nce birlikte yaamak gerekirdi onunla.
Yalnzca gz rengi nadirdi - kestane: hrszln ve mahrem niyetlerin rengi.
Kopyonkin somurtmu, ekyay inceliyordu. Plotnikov rkmemi ya da kasten
korkusuz bir tavr taknmt:
"iyi, beni aklndan karna. Mahkeme deil tenkil olurum sana: Bir ey
duyacak olursam seni annda skerim kknden.. anann anasna varana kadar
kazarm topran, orackta gebertirim... Yr imdi evine ve lemde var bil
beni...
nce ehirde beyazlar var sand. Garda, gri francalalarn kuyruksuz ve kartsz
satld bir bfe bulunuyordu. Garn yanndaki Vilayet Gda Komitesine ait bir
deponun zerinde kalitesiz boyadan harfleri akm nemli bir tabeta aslyd.
"Tm vatandalara her ey satlr. Sava ncesi ekmei, sava ncesi bal,
taze et, kendi yapmmz tuzlamalar."
"Bir aclk var! Azck bir ey, anlarsn ya! Hamur mayas m koyuyorsunuz?"
"Hah! Ite, onun tad duyuluyor. Ama yine de azk ekmei gibi tlmemi,
maharetliymi piiren de: Fazla sze ne hacet!
Sonra adam etin bana gidiyor, efkatle yokluyor, uzun uzun kokluyordu onu.
n:
"Haniymi at eti?! Beyaz erkassk etidir bu - srf fileto! Duymuyor musun nasl
tatl tatl kokuyor? Dilerinin arasnda dalacak. Szme yourt gibi i i
yiyebilirsin."
ihtiyar bir kadn dkkna girdi ve uzun sre ieriyi szd. Alkla perinlenen
yallktan tr kafas titriyordu, diren merkezleri
ihtiyar kadn, O ya, babacm," diye fsldayp hngr hngr yle bir alad
ki gren de ihtiyarn bu iyi gnleri krk yl daha yaayacan sanrd.
Tezghtar, askeri komnizmin gnahlarn affettirmek iin bir dilim iyi pimi
ekmek verdi ona, dn yolunda yesin diye.
rektii gibi gitsin, kar bir rpdaerisin, su tarlalarda donup buzdan kabuk
balamasn istiyorlard: Klklara zarar verirdi bu. insanlar nceden
bilmedikleri birok eyi renmilerdi; meslekleri genilemi, yaam duygulan
toplumsallamt. Bu nedenle de imdi puf breklerinin tadn karyor, bu
puf breklerinin vastasyla yalnzca tokluklarn deil, isimsiz emee olan
sayglann da oaltyor, ifte keyif yayorlard. Bundand insanlarn
beslenirken avularn azlannn altnda ak tutmalar, avuta biriken
krntlar da yeniyordu sonra.
Akamleyin Dvanov umilinin evine gitti; yan sra birok kii sevgililerine
doru yrmekteydi. insanlar daha iyi beslenmeye balam ve ilerindeki ruhu
hissetmilerdi. Yldzlar ise herkesi cezbet-miyordu - ehir sakinleri byk
dncelerden ve usuz bucaksz meknlardan bkmlard: Grmlerdi ki,
yldzlar bir avu azk dars-
"Sindirime vakit yok," dedi umilin. "Parti toplantsna gitmeli artk... Sen
gelecek misin, yoksa herkesten akll m kesildin?"
1 i *1*1 w i
hemen hi ilgilenmediini gryordu.
"Duydum, duydum," dedi umilin. "Seni yalnzca nedir nasldr yle bir
bakmaya gndermilerdi, cins herif. Evraklara bakyorum da, bir zkkm
anlalmyor.. gzn neredeydi bilmem. Gitmi ortal datmsn. Kylleri
Bitternanovski ormann kesmeye fitillemisin, kanckolu! Bulmusun bir
snepe takm kmsn aylakla..."
"Onlar snepe deil, yolda umilin... devrim daha yapar onlar gklan
kmadan.. ayet gerekirse..."
"Kara kara dnerek dolanyorsun," dedi Fufayev kesin ve sakin bir sesle.
ardndan kemikten bir tmsee benzer gsne nefes dol-
durdu: Ondan ya, btn gmlekleri oktan yrtlmt, yamalyd hepsi de.
"Oysaki hepimizin konumadan bol bol almasnn zaman gelmitir.
Fufayevin kendisi uzaktan bakldnda pek sert yzl bir adamd.. yakndan
ise barl, hlyal gzlere sahipti. Byk kafas, kafatasnn iinde sklan
suskun aklnn bakir gcne iaret ediyordu. Salt dalm kararghlarn
listelerinde kalan unutulmu sava kahramanlklar bir yana, Fufayev tarm ve
genel olarak sakin retken emei severdi. imdilerde Vilayet Malzeme
Deerlendirme Blm'nn bandayd ve grevi gerei devaml bir eyler
icat etmesi gerekiyordu; iine de gelmiti bu durum: En son, atsz fukaralara
arazi gbrelemeleri iin karneyle gbre datacak bir ebeke kurnutu
vilayette. Kazand baarlarla yetinmiyor ve sabah sabah sokaklara
baknarak at arabasyla ehri dolayor, arka avlulara uruyor ve devletin
deerlendirebilecei bir hrt prt daha kefedebilmek iin yoluna kan dilen..
cileri sorguya ekiyordu. Gopner ile de engin deerlendirme sahasnda
karlamt.
Fufayev zorlanmyordu:
"Kemirilmi, i bir ey ya da yle lif filan, yahut baka bir... gze batmaz
malzeme..."
Bunun zerine Fufayev biraz olsun yatmt, ktleli ryalar nadiren eziyet
veriyordu ona artk.
"A adam nasl zgr olacak? dedi um ilin hor gren bir glmsemeyle.
"Ben de sana diyorum ki biz hepimiz ancak ortak derdimiz varsa yoldaz.
Ekmek olursa, mlk olursa, insan minsan kmaz ortaya! Milletin karnnda
ekmek ekirken, zgrlk m kalr, yrein aznda izlersin anca onu!
Dnce, hafiflii ve acy sever... Ezelden beri
| 1 1* w i w V
| p | ^ T | ^
"Gidip ufaktan dnp tanalm," dedi Gopner Dvanova. "Ne de olsa sen ve
ben artk nesne deil lanet olasca zneleriz: Konuuyorum ama kendi deerimi
anlayamyorum!"
Gndemde tek bir sorun vard: yeni ekonomi politikas. Gopner derhal kafa
yormaya koyuldu; politika ve ekonomiyi sevmiyor, hesabn makinede kolay
yapldn, hayatta ise srf deikenlerin ve tekil ahslarn yaadn
dnyordu.
"Toparla, toparla yolda, sen gevezelik edebil diye gda kollar ekmek
kazanmaya alyor - unutma bunu!"
Vilayet Komitesi sekreteri kederli bir yzle oturmaktayd; yan alm bir
adamd ve gizliden gizliye kulbeden dnme bir okuma salonunu ynetmeye
gnderilmek istiyordu, orada sosyalizmi el yordamyla ina edip herkes iin
grnr bir ekle sokmak. Bilgiler, raporlar.. bildiri ve genelgeler sekreterin
saln bozmaya balamt; on-
1 i . *
lar eve gtrp geri getirmiyor.. dosya yneticisine ise sonradan yle
diyordu:
"Yolda Molelnikov, olum yakm ben uyurken ocan zerinde. Uyandm, bir
baktm.. ocakta kl. Gel kopyalan gndermemeyi deneyelim bir de - bakalm
kardevrim olacak m olmayacak m?"
Dvanov, Gopner ile Fufayev'in arasnda oturuyordu; nlerinde ise yabanc bir
adam da kapal zihninde bir eyler dnerek ve szcklerden kendisini
alamayarak hi aralksz mrldanmaktayd. Dnmeyi devrimde renen her
zaman yksek sesle konuurdu ve kimse ondan ikyeti olmazd.
1 W I W | .> | 1 1 . m r~T
Nefes gaz tavann altnda bir tr bulank, mahalli gk oluturmutu bile. Mat
elektrik gcnden hafife titreyerek yanmaktayd - galiba elektrik
istasyonunun dinamosunda tek para transmisyon kay yoktu ve eski,
ypranm kayn ipi kasnaa deiyor, dinamonun gerilimini deitiriyordu.
Salondakilerin yars iin anlalr bir durumdu bu. Devrim ilerledike yorgun
makine ve mamuller daha iddetli bir diren gsteriyorlard ona; vadeleri
oktan dolmutu ve ancak tesviyecilerle tamircilerin kamlayan ustal
sayesinde dayanyorlard. .
Konumac imdi her bir sesinde anlam kprdanan kk, sradan szler sarf
ediyordu; bu szlerde konumacnn insana duyduu grnmez sayg ve
saduyusuna degin korku vard, bu yzden dinleyici, onu da akll
zannediyordu.
"te bu!" dedi meseleyi anlayan Gopner ve yz gizli bir zaafn etkisiyle
karard.
Konumac duraksad.
"Ne vzldyorsun sen orada, Gopner? Hemen onaylama bakalm, ben kendim
de her eyi anlam deilim. nandrmaya almyorum, danyorum size - en
akllnz deilim ben... '
"Sen de herkes gibisin!" dedi Gopner, sekreteri yksek sesle ana iyi niyetle
tanmlayarak. "Bizden de aptal olursan bakasn getiririz yerine, canmz
ksn ki!"
1 I
dnd.
Dvanov peinden kt. Dar knca Gopner durdu ve kafasn souk tula
duvara dayad.
"Devam et sen, Sa," dedi bir eyden utanarak Gopner. "Ben imdi
hallederim."
Dvanov dikiliyordu. Sindirilmemi siyah bir yiyecek kard Gopner ama pek
az.
Binann eiine oturdular. Salonun penceresi hava girsin diye ardna dein
almt ve tm szler duyuluyordu. Bir tek gece hibir
1 * ! I 1 I
"Ne sylyor o lanet olasca?" dedi Gopner ve kulak verdi . "Azna geleni
sylyor, yeter ki dnmesin... Su tesisat da bozuk: tfaiyeciler ne ie yaryor
acaba!"
''Hadi canm sen de! diyordu kendisine srarla ve yine kendisi dikkatle
dinliyordu. "O sylemese bilmiyorduk sanki: Ticaret, mal deiimi, vergiler!
Zaten vard bunlar: Ticaret de btn kollarda mevcuttu, kyl de kendi gda
payn kendisinden kesiyordu, vergi de oluyordu! Doru mu sylyorum yoksa
aptal mym?..
Adam arada bir basamaklarda duraklyor ve kendi kendisine itiraz ediyordu:
"Syleyiniz bana ltfen: Komnizm bende sel olmu gidiyor -onu politikayla
durdurabilir miyim yoksa gerekmez mi?"
"Eh, madem gerekmez, yleyse pheye ne hacet?" dedi adam kendi kendisini
avuturcasna ve cebinden bir itmik ttn kard. Ksa boyluydu, komnist
retici formas vard zerinde, arlk sava kaa bir askerin srtndan dme
bir kaput - yznde de clz bir bu
run.
"Ne kynden sz ediyorsun sen: Partisiz misin nesin? Oyle bir yer var.. koca
ile merkezi. Eskiden evengur denirdi. Ben hlen orann Devrim Komitesi
bakanym."
kulede?"
"Raspopov!"
"Gkyznde ne de ok ilgin yldz var," dedi bakan, "ama hibir ulam yok
onlara."
"Gtrrlerse giderim," diyerek cezay kabul etti sulu. "Benim iin fark
etmez: Orada da ayn az veriyorlar, kanuna gre allyor."
Gopner eve gitmek zere ayakland, btn vcudunu bir illet sarmt.
evengurlu bakan son kez ttn koklayp akyreklilikle bildirdi:
"Soyadnz nedir?
"Benim oralara gidip alalm, yolda," dedi. "Ah nasl da gzeldir imdi
bizim evengur!.. Gkte ay, altnda koca emeki blgesi, hem de olduu gibi
komnizmin iinde, glde balk gibi! Tek bir eksiimiz var: hret..."
"evkimden syleyiverdim onu," diye itiraf etti evengurlu. "Bizim ora aysz
daha da gzeldir. Abajurlu lambalarmz yanar."
"eytan bilir ne samalyor!" diye isyan etti Gopner. "Her yer perian, bir
bunun yanyor abajur altnda."
"Sevgili yolda Kopyonkin! ze] bir ey yok. Politika deimi ama doru.
Yorga atm herhangi bir fukaraya ver, kendin de git..."
"Benimki mi? epumy. Ama sen Japon diye yaz; btn blge Japon diye
bilir."
" ... Git Japon'un yanna. Onun orada sosyalizm olduunu sylyor. Doru ise
bana yaz, bense artk dnmeyeceim, canm senden ayrlmamak istese de. Seni
de Rosa Luxemburgu da unutmayacam. Sava arkadan A/eksandr
Dvanov!1
__---
. . 1*1 1* *
epumy'n ise kafasna bir ey takt yoktu: Onun ehri even-gur'da hem
hayat gnenci, hem hakikat kesinlii, hem de varolu acs, gerektii lde
kendiliinden meydana gelirdi. Hana varnca atna ot yedirdi ve kestinnek
zere bir arabaya trnand.
u Kopyonkin'in yorgasn arabaya kouveririm," diyerek verdi karar batan.
"Ne diye herhangi bir fukaraya verecekmi, fukaraya zaten bir sr haklar
verdiler, hadi canm sen de!"
Kyl yerde bir dingil ivisi grd, arabadan inip koncunun arkasna sktrdj
onu.
"Yerine gre," diye bildirdi deimez sesiyle. "Yolda Lenin. diyor gazeteler,
hesap severmi: Demek oluyor ki insan kt ellerden akanla torbasn
doldurabilir, yere dkleceine."
"Aynen yle. Yedim miydi azm balann. Senden dklyor ama toplayann
yok. Biz de yaman adamlarz, hemerim, ne diye bilmeden insanlar
zyorsun?"
11 * i w ....... 1 i /n 1*1 *
"Bir milyon, konuk odasnda yatmadysa tabii," diye fiyat biti yardmc.
Kyl arkasn dnd ve gmlek yakasnn altndan deri bir czdan kard.
"Al sana, canm, salver adam," diyerek uzatt paray evengur-lu'nun eski
muhatab.
"Mantkl/1 diyerek sakin sakin katld ona kyl. "Bura bozkr deil,
messese: insan ile hayvana eit konfor."
da gz szen.
Hoo," dedi ata ve ayn anda arabay zd. "Atn diri mrn l yke ni
harcatacaktm: Hadi canm sen de!" Ve koumlan brakp serbest kalan atn
srtnda yoluna devam etti; araba, okunu indirdi ve oralardan geecek ilk
kylnn keyfi muamelesini beklemek zere devri Idi.
Akama doru kk bir bozkr kyne eriti, o kadar sszd ki buras insanlar
oktan nallar dikmi sanlrd. Akam g bozkrn devam gibi grnyordu
ve evengurJu'nun altndaki at hudutsuz ufka yorgun bacaklarnn korkun
yazgsym gibi bakyordu.
Gecenin ilk saatlerinde ihtiyar kulbeye girdi. epumy, uyuyana kadar can
sklmasn diye koklamak zere cebindeki enfiye krntlarn birletiriyordu.
"Atn rpnp duruyor darda," dedi ihtiyar. "Az biraz ot verdim ona... Geen
yldan kaldyd bir kucak, yesin..."
"ki tavan lmden korkarsa koca kurdu kemirir atar, canm cierim! Millet
pek elemli, kymz desen yol kenarnda. can eken yamalay verir...
Kyller de ne yapsn aileleriyle dar koyaklara, uzak tenhalara ekildi, buraya
adm atana da yaamay yasaklyorlar..."
"Kes, serseri!" .
Sessizleiyordu at.
"Sovyet iktidar size bir nimet verdi, hepsini kullann ki dmanlara kalmasn.
Kendiniz de insansnz, yoldasnz, size akl hocal edemem, mahallenin
hrgrn ky sovyetine tamayn. Benim iim bellidir, her tr teebbs
kknden kaznn...
"O zaman nahiye bizim iin geerli olamaz," sonucuna varyordu Kopyonkin.
"Yasaya gre bu ktlar atmak gerekir."
"Gayet yasal!" diye onaylyordu orada bulunanlar. "Ver biz onlardan porsiyon
porsiyon cgara kd yapalm."
Bir yerlerde yalnz bana yatyordu imdi, bahar gecesinin karanlk alkants
altnda; scak ve diri olduu vakitler giydii bo potinleri ise kilere atlmt.
Al I * - 1 * *1 1 1* w 1
"Kes, serseri, kes," dedi ata, iinden scak bir utan dalgasnn
getiini duyarak.
Yrtk, kara bulutlar geiyordu gkten fena fena, uzak bir saanan kalntlar.
Yukanda i karartc bir gece kasrgas sryor olmalyd, aas ise sakin ve
grltszd; komu tavuklarnn bir o yana bir bu yana dn, kk,
zararsz srngenlerin hareketinden itlerin gcrday bile iitiliyordu.
w aal - J
"Rosa! Rosa'm benim, Rosa!" diye fsldad kendi kendine, atn duymamas
iin. Ne var ki at tek gzyle delikten bakyor, kuru, scak soluundan tahtalar
da kuruyup atlyordu. Gszce eilen Kopyon-kin'i fark eden at istinat
duvarna surat ve gsyle abanverdi ve btn yapy sarsnn zerine
devirdi. Ani sinir boalmasndan deve gibi brmeye koyuldu Proleter Gc
ve ahrn ezici yapsn sarsyla savurduu gibi Kopyonkine doru atld,
son srat komaya, aznda kpk, hava yutmaya, grnmez yollar koklamaya
hazr.
"Ne keyifli gitmesi!" dedi yksek sesle, ilerleyen gecenin nemini iine
ekerek, topra delip kan otlar koklayarak.
"Ne haz!" dedi kendi kendine ve souk, rahatsz edici ekmek k-nntlar gibi
ensesinden ieri doldu.
"Bulmu kanacak yeri!" dedi Kopyonkin adam knayarak. "Tan vakti tarlann
ortasnda dikildiine, uyumadna gre bir meguliyeti olmal. Varaym
yanna, kimlik sorup bir korkutaym hele u eytan!"
yavuklusuna sarlr gibi ballkla kavrayp derin bir uykuya dalmt. At ise
uyumuyor, gven dolu gzlerle, kendisine bir ktlk etmesini beklemeden
Kopyonkin'e bakyordu. Uyuyan adam dzensizce soluk alp veriyor ve arada
bir grtlann derininden sevinle glyordu, mutlu ryalarnda geziniyor
olmalyd o an. Kopyonkin adam tepeden trnaa szd ve dman olmadn
sezdi: Kaputu fazlasyla uzundu, yz desen uykuda bile devrimci
kahramanla ve evrens el birlikteliin sevecenliine hazrd. Uyuyann kendisi
yle pek gzel saylmazd, ancak zayf boynundaki damarlarda arpan kalbi
onun iyi, varlksz ve zavall bir insan olduunu dndryordu. Kopyonkin
uyuyann apkasn karp iine bakt, terden yalanm eski bir erit grd:
G. G. Breyder, Lodz.
"Doru deil bu, yolda, doru deil," dedi gcenen epumy. "Komnizmden
nce at almaya cesaret edebilir miydim hi? Biz komnizme kavutuk, fakat
yorga atmz az."
Kopyonkin doan gnee bakt: u dev, kzgn kre bile le vaktine doru
kolayca yzmekteydi - demek hayatta da hibir ey yle pek zor ve skntl
olmasa gerekti.
"Demek apkanzla yorga atnz noksan kald, dier her eyiniz bol ha?"
"Olmaz olur mu canm.. tabii ki var: Bir ky yerinde dikiliyor, hem de saf
tatan. Yan banda da yolda Liebknecht boylu boyunca dikiliyor, kitlelere
sesleniyor... Hk onlar dndk ya zaten: Yine lenler olursa, onlan da gzden
karmayz!"
"Peki ne dersin," diye sordu Kopyonkin, "yolda Liebknecht Rosa iin, kadn
iin erkek neyse o muydu, yoksa bana m yle geliyor?"
i 1**
zld.
"Ne diye havzalar kakyorsun ki kafama? Vadiler kime gitti peki? Toprak
aalarna m sence? Bizim evengur boydan boya sosyalizmdir: Her tmsek
uluslararas mlktr! Bizde hayatn yce stnl esastr!"
Aleksey Alekseyevi yemeini yle bir itinayla yerdi ki elli yana kadar
dileri bozulmamt ve az rk deil, scak soJuk kokar.. d. Genliinde,
akranlar kzlara sarlr ve geceleri delikanlln uyku tanmaz gcyle ehir
dndaki allklar ezerken, Aleksey Alek-
| . i w |j w 'w
seyevi ahsi gayretiyle yiyecein mmkn olduunca uzun sre i., nenmesi
gerektiini kefetmi, o gn bugndr de adamakll eritene dein geveler
olmttu Jokmalarn, yle ki Aleksey Alekseyeviin gn altnda geen
mrnn drtte biri buna harcanm saylrd. Devrimden nce Aleksey
Alekseyevi, bir kredi irketinin ynetim yesi, imdinin evengur ilesindeki
cra ehrin belediye meclisi azasyd!
imdi Aleksey Alekseyevi evengura giderken civar tepelerden ile
merkezini izliyordu. Temiz vcudundan yaylan o daimi taze ekmek kokusunu
kendisi de duyuyor, hayatta olmann sessiz sevinciyle
* w w
tkrn iniyordu. .
Sabahn krnde bile yal ehir tela iindeydi. ehrin evresindeki orman
aklklarnda, fundalklarda gezinen insanlar grlyordu: kimileri ift,
kimileri tek, ama hepsi de bohasz ve mlksz. e-vengur'un on an vard
ama biri bile almyordu, ekime msait ovalarn sessiz gnei altnda tek
iitilen halkn telayd; bir yandan da evler kprdanyordu ehirde - galiba,
buradan grlmeyen insanlar bir yerlere srklyordu onlar. Kk bir bahe
Aleksey Alekseyeviin gzleri nnde eildi ve zarif bir edayla ileri doru
atld - insanlar onu da kkyle birlikte kaldrn, daha iyi bir yere
grmekteydi.
Fakat ncelikle devrim masraflarna maruz kalan evengur'a kafa yordu biraz.
Yaz tozu emektar topraktan havalanp yakc scan yukanlarna trmanyordu.
Bahelerin, kk ile manastrlarnn ve
I i !* faw 1 1 w **
w rp f 1* i 1*1 w* * 1* 1
Aleksey Alekseyevi bir vakitler evengur'da kalmt, pek iyi bilirdi orann
yoksul ruhani yazgsn. ehir ve ileyi ynetmeye istasyondan yayan gelen
epurny -yetmi verst yol tepmiti- even-gurun ekyalkla geindiini
dnmt ilkin, nk kimse katiyen hibir ey yapmyor.. oysa herkes
ekmek yiyor, ay iiyordu. Bu nedenle zorunlu olarak doldunnalan iin tek
soruluk bir anket datmt insanlara: "Emekilerin devletinde ne uruna ve
hangi maddenin retimi sayesinde yaamaktasnz?"
evengur nfusunun hemen hemen tm ayn yant vermiti: Yant ilk uyduran
kilise hanendesi Loboihin olmu, komular ondan kopya.ekmi ve szl
olarak uzaktakilere aktarmt.
epumy tanrsal hayat tahayyl edememi, ehrin hane hane yinni drt saat
tefti i iin krk kiiden oluan bir komisyon kurmutu derhal. Daha anlaml
anketler de yaplm, bunlarda meguliyet sorusuna u cevaplar gelmiti:
hapishanede anahtarclk, hayatn hakikatini bekleme, Tanr'ya kavuma
sabrszl, lmcl yallk, gezginlere yksek sesle kitap okuma ve Sovyet
iktidarna sempati. epurny anketleri incelemi ve sivil meguliyetlerin
kamakhndan tr ac ektiini duyumsamt, neyse ki tan zanannda
Leninin "Bir devleti ynetmek ziyadesiyle zor itir" slogann anmsam ve
bsbtn rahatlamt. Sabah erkenden krk kiilik komisyon gelmiti yanna,
uzun yryn ardndan sofada oturup su imi. sonra da yle demilerdi:
Sovyetler'de bir rgt yahut kurum binasnn, propaganda amacyla eitli stant
ya da duvar gazeteleriyle donatlm kesi. -.n.
2
Asl ordunun arkasnda konulanan birlikler. Askerlerin sava meydanndan
kamasn engellemek, ajan ve kaaklar yakalamak, geride kalan yahut kaan
askerleri birliklerine teslim etmekle ykmlydler. -.n.
Bakan korkmutu:
"Hayr, yolda epurny! Ben ikinci geliin onlar iin faydal ola-
w 1 1 1 w 1 1 i** t* |
uzatnt epurny'a.
"Oyle bir komite mi var?" diye sormutu epurny aknlk iinde, Aleksey
Alekseyeviin elini hissetmeden.
kt zerinde dnmektir."
"imdi iimde parlak bir duygu kprdand," demiti o zaman epumy. "Keke
sylediklerimi derhal yazverecek bir sekreterini olsayd!.. ncelikle emekd
elerin bedenleri yok edilmelidir!.."
birtakm zayf insanlar dolanyor, gelecee dair bir eyler dnyorlard. Tam
evengur'un giriinde yaklak yirmi kii ahap bir evin yerini deitiriyor, iki
atl sevin iinde bu ii gzlemliyordu.
misiniz?
"Okusan fena olmaz, sevgili yolda: Tarih bitti sen farknda deil-
sn.
Aleksey Alekseyevi susup kald, somad bir ey ve yal otlarn bittii, eski
insanlarn yaad, ihtiyar kansnn kendisini bekledii uzaa gitti. Orada
yaamak zc ve zordu belki ama Aleksey Alekseyevi orada domu,
bym ve genlik yllannda kimi kimi gzya dkmt. Evindeki
mobilyalar, khne avlusunu, hanmn anmsad ve onlarn da Kar] Marx'
bilmediklerine, bu yzden de kocalarndan ve sahiplerinden ayrlmayacaklanna
sevindi.
"Ne o?" diye sordu. "Sizin burada Karl Marx' okumak art mdr?"
"Ne istiyorsun?'1
iw iw II
yanna tepe gibi yp, yere serdii giysisinin zerine yar plak uzand.
evengur ne kadar scak olsa, ne kadar yoldalk koksa da Kopyonkin, belki
de yorgunluktan, kendisini kederli hissediyor, yrei ise daha da telere
gitmeye aryordu onu. Henz evengurda aleni ve bariz bir sosyalizm fark
edememiti; tabiatn ortasnda dokunakl ama dayankl, ahlak h bir gzellik
seebilmi deildi. hani ikinci kk Rosa Luxemburg'un doabilecei ya da
Alnan burjuva topranda can veren birincisinin bilim tarafndan
diriltilebilecei bir yer. Kopyonkin epumya evengurda ne yapmas
gerektiini sormutu. Beriki yle yantlamt onu: Hibir ey, bizim
ihtiyalarmz ve meguliyetlerimiz yok. I yaamn srdrrsn! iyidir bizim
e-vengur. Gnei ebedi grevine seferber ettik, toplumu ise sonsuza dek
dattk!
"Senin taze gzle daha iyi grmen gerek," diye aklad isteksizce Piyusya.
"epurny bizim altmz iin ne zgrl, ne refah grebildiimizi
sylyor - buralyz ne de olsa, iki yldr burada yayoruz."
"Eskiden burjuvalar yayordu. Onlar iin epurny ile ben ikinci gelii
tertipledik."
"Neden olmasn?"
"Nasl olur yahu? Dolandrmadan syle!"
"Ne sandn beni, masalc m? Ani bir frsat domutu ite, Dura-anstnn
emriyle..."
"Olaanst m?"2
"Evet ya."
"Atma, serseri, devrim be yl bindi benim atma, sen ise kendin devrimin
srtna binmisin!"
Kopyonkin mutfaa gidip su iti, giyinip kuand. "Rezillere bak yahu, at bile
huylandrdlar!" diye dnyordu hiddet iinde. "Komnizmi akl ve fayda
sanyorlar, bedeni yokmu gibi - uyduruk bir ey, bir kazanmm gibi srf!"
t.
Kilisenin kapsnn stnde yarm ay eklinde "Gelin bana btn emek veren
ve zahmet ekenler, sizi huzura gark edeyim" yazmaktayd. Bu szler etkiledi
Kopyonkini, her ne kadar slogann kime ait olduunu anmsasa da.
Proleter Gc eilmeden serin manastr yapsnn iine dald; atl ise geri
dnen ocukluunun aknlyla girdi kiliseye, sanki yurdunda, ninesinin
kilerinde bulmutu kendisini. Kopyonkin daha nce de, yaad, gezdii ve
savat ilelerde ocukluunun unuttuu meknlarna rastlamt. Bir
zamanlar kyndeki yine byle bir kilisede dua eder, oradan da evine,
annesinin onu sarmalayan yaknlna dnerdi. Kilise, ocukluunun lp giden
akranlan, ku sesleri, yazlan gizemli Kieve yollanan korkun ihtiyarlar (o
ykseli halindeki zamanda gerekten de tm ihtiyarlar esrarengiz kimselerdi
nk anneleri lmt, onlar ise yayor ve alamyorlard) - belki tm
bunlar deildi de ocukluk denilen ey, kim bilir, hayattaki annesinin eteinin
kokusu yaz havasnda gezinen ocuun duyduu heyecand.
f *1*11 11 w 1
"Prokofiy, sen dnme.. ben dnrm; sen formle etmeye bak!" diye
buyuruyordu epumy.
"Kendin hisset yolda epumy: Bilime ters ise insan ne diye kprdasn?" diye
aklyordu gen adam ara vemeden. "Btn insanlar ortak darbe iin
toplayacak olsak, gnein gc karsnda, komn karsnda yalnz bana
ifti ne ise o olurlar ite! Ie yaramaz
diyorum sana!"
"Kimi szn doru, kimisi safsata! Sen mihrapta Klavdyua'y oka, ben de
izninle sezgilerimle ilgileneyim... Hakl msn deil misin grelim!"
"Pek bir bilgesiniz siz burallar," diyerek noktalad szn Kopyonkin. "Ama
aklda her daim sessizleri ezme kurnazl sakldr."
Kopyonkin gen adama derhal smrc tehisi koydu: Siyah bulank gzleri
vard, eskinin ekonomik zihni yznden okunuyordu, ehrenin tam ortasndan
koca delikli, hassas ve rezil bir burun baknyordu - namuslu komnistlerin
burunlar pabu gibidir.. gzleri ise saflklarndan tr gri ve daha bir
akrabams olur.
1 I
tr glmseyerek.
"Madeni yle epurny bana bo bir form versin, Saa'y buraya armak
gerek. Akl aklla kerteceksin ki komnizmin kvlcmlar sa 1 sn ..."
"Mika Luy yok mu?" diye anmsatt epumy. "Yol konusunda yamandr! Sen
vilayete gnderirsin, o Moskovada yahut Harkov'da alr soluu, mevsim sonu
da anca geri dner, ya iekler u vermitir, ya kar ylmtr..."
"epumy," diye seslendi kadn. "Luy'a biraz un veriver, takas etsin de bir ksa
al getiriversin bana."
"Sevgili yolda Ve dost Saa! Buraya komnizm gelmi de dnyor bile - bir
an evvel olay yerine gelmelisin. Burada srf yaz gnei alyor, insanlar anca
yavan yavan dostluk ediyorlar; oysaki hatunlar zorla ksa al koparmaya
alyor, ne kadar ho olsalar da resmen zarar veriyorlar. Kardein ya da
aileden akraban bana gayet antipatik geldi. Mamafih, birey gibi yayorum,
kendimden baka bir ey dnmyorum, nk bana hi de sayg
duymuyorlar. Bir olay olmuyor. Bilim ve tarih diyorlar buna.. ama ne id
belli deil. Devr. sayglarmla, Kopyonkin. Ortak fikriyat adna gel."
"Fena olmaz, yolda epumy!" dedi Prokofiy onaylayarak. "Yolda Lenin sana
bir slogan verir, alr getirirsin. Zira bylesi akllara zarar: Srf benim kafamla
dnlyor. Avangard da yorulur! Hem bir ayrcalk da gnnyorum
karlnda! "
epumy gcenerek.
"Ne var ki?" dedi gerginleen epumy. "Sence iler yolunda deil mi yani
burada?" .
"Ben biliyor muyum ki? Benim iim dman gleri ortadan kal-dnnaktr.
Hepsini kaldrdmda, olmas gereken ey kendiliinden olacak."
"Hadi canm?"
i* 1** 1 1
"Szlmeli oysa, bundan kam senin tadn bence," dedi Kopyonkin, ona
anlayla sitem ederek. "Temiz havaya kalm: Rutubet-I i tanr kokuyor
buras."
"kalm. Atn da al," dedi epumy hafifleyerek. "Ak havada ben de daha
gl olurum."
"O kadar derin deil o.. gelemez stesinden; zneyi bilir yklemi unutmutur.
Senin Dvanov'u sekreter yapacam ben, Prokofiy de zgrce haylazlk etsin...
Syle ltfen, o cmlenin nesi houna gitmedi? Dpedz kapitalizme kar
kyor..."
"Ne dersin?" diye sordu Kopyonkine. "Senin Dvanov buralara bilim getirmez
deil mi?"
* * n
ozgur yayorum.
___
"E, o emek deil ki, subbotnik\" diye aklad epumy. "Prokofiy bu hususta
doru anlad beni ve parlak bir cmle kard ortaya.
"Yok canm, gdk aklyla benim yce duygulann seyreltiyor ite. Ama sz
ehli delikanldr, o olmasa dilsiz straplar iinde kvra-nrdm...
Subbotnik'lere gelince, mlk retilmiyor ki onlarda -buna
izin verir miyim hi?- sadece kk burjuva miras gnll olarak ypratlyor
ite. Zulm bunun neresinde, syler misin ltfen!" "Hibir yerinde, diyerek
samimiyetle onaylad Kopyonkin. epumy ve Kopyonkin sokan ortasna
srklenen bir ambarda gecelemeye karar verdiler.
"Prokofiy mehul bir yere gtrd onu: Brak sevinsin, hepimiz eit
proleterleriz. Prokofiy bana kendisinden daha iyi olmadm ak-
lad."
"Ama sen demedin miydi yce duygutarm var diye, kadnlar byle adamlara
meyleder!"
"Hah," dedi Kopyonkin, "madem yle benimle kal, stirahat et: Benim kalbin
vaziyeti de pek fena! "
"Daha yce bir eye!" diye bir cevap uydurnutu Prokofiy. "Ak okyanusa,
sevgili yolda, ve de emalarn harmonisine!"
Luy nehir ile gl dnda su grm deildi, tek bildii harmoni ise
arnonikannkiydi.
1 II a . w w w i
rek. Atn gs var, gsnn iinde yrei var, yz gz de asil, aata ise
yle ey yok!"
Eik bir seyyar ambarn nnde bir delikanl ile gen kz -gvdesine baklacak
olursa Klavdyua-gocuk altnda yatmaktaydlar. Kopyonkin atn dikkatlice
dolandrd uyuyanlarn evresinden: Genlikten utanyor ve byk gelecein
krall olarak grd iin sayg duyuyordu ona. Kendisine devrim
yrynde yol arkadal eden Aleksandr Dvanov'u da genlii hatrna
sevmiti saygyla - kzlara kar kaytszlnn daha da gzel kld genlii
hatrna.
"Islk al, sesine geleceim!" diyerek kaln, sar edici bir sesle yantlad
Kopyonkin.
epumy canla bala slk almaya koyuldu, Kopyonkin kannan orman ehrin
dar boazlarndan geerek ona ulamaya alyordu. epumy ahrn ta
basamaklarnda, plak vcudunu kaputla rtm, yalnayak dikilmekteydi. ki
parman sl kuvvetlendirmek
w I 1 W | W 1 1 W 1 |
iin azna sokmutu, gzleri ise scan kzt gneli ge bak -yordu.
"En azndan."
"Eh, insan ruhu - imdi balca meslek odur. rn ise dostluk ve yoldalktr!
Meguliyet deildir de nedir bu, syler misin ltfen!"
"Ben yapmam, benim iim baka. Hele bir Dvanov gelsin, her eyi zverir."
Gne bireysel bir dikkatle epumy'n sska srtn aydnlatt, insan hep
kandran o grnmez mahlukat scayla cansz brakmak iin derisinin
btn terli yarklar na, girintilerine sokularak. Kopyonkin saygyla bakt
gnee: Birka yl nce Rosa Luxenburg'u stm-t .. imdi de mezarnn
zerindeki otlarn yaamasna yardm ediyordu.
Kopyonkin oktandr girmemiti nehre ve alana dein uzun bir sre titredi
souktan. epumy ise cesurca yzyor, suyun iinde gzlerini ayor, dipten
eitli kemikler, byk talar ve at kafalar karyordu. Nehrin acemi
Kopyonkinin yzerneyecei orta yerinde epumy bararak arklar sylyor
ve giderek konukanlayordu. Kopyonkin s yerlerde dalyor, suyu avuluyor
ve yle dnyordu: Bu da bir yerlere akyor, iyi hissettii bir yerlere!
"Nasl olur? Gne, al sana birinci tez! Su, iki, toprak ."
"Rzgrla birlikte drt. te o kadar. Doru olmal. Ama biliyor musun, eer
vilayetin tezlerine yant verip burada her eyin yolunda gittiini yazmazsak
komnizmimizi oracktan lavediverirler."
epurny dalgn dalgn sazln iine girdi ve clz gece renginde solgun
iekler kopard. Bunu, nadiren grd ama yine de kayg dolu bir efkat
besledii Klavdyua iin yapt.
"Gzel hava," dedi epumy bolua. "nsann btn scakl darda!" Eliyle
ehri ve iindeki tm insanlar iaret etti.
Sonra epumy iki parnan azna soktu, slk ald ve kzgn i yaantsnn
hezeyanna kaplarak kaputunu karmadan tekrar suya dald; kabna smayan
bedeninin kara sevinci eziyordu onu ve sazlklarn arasndan temiz nehre atld,
skntl, mphem tutkularn orada tketmek iin.
Sazlklarn arasnda bir kayk duruyordu.. iinde plak bir adam sessizce
oturmaktayd; dnceli dnceli nehrin kar kysn inceliyordu adam, oysa
kaykla gidebilirdi oraya. Kopyonkin onun kk kaburgal gsz bedenini ve
hasta gzn grd.
"Bomba kullansaydn..."
"Erken boaltmm onlar meer: Ve ite dramatik bir psikopat gibi hrmet
grmeden memleket memleket geziyorum."
her eyden deerli benim iin... Kellemle kolum iin de bir eylerini
"Eh.. bu sana yeter de artar bile," dedi Kopyonkin. "Fakat sylesene, devrim
parkn nereye gitti? O kadar m gsz kaldn da kyller
"Dedik ya sana yahu, byk bir sovhoz rgt atadlar oraya. Ne diye plak
vcuduma bakp duruyorsun?"
"O zaman giyin: Gidip birlikte evengur'u tetkik edelim. Burada da hakikat
eksiklii var, insanlar rya gryor."
"Hayr, iin rezil taraf ne biliyor musun? Konuurken bir yandan da metalik
kyafetini kurcalyordu Paintsev. "Devrim parkndan beni sa salim
salverdiler; tehlikedeydim ama canlydm, stm bam yerindeydi. Kyde
kendi kyllerim grdler beni, baktlar ki ii bitik adamn teki geliyor, stelik
de orduya yenilmi, btn kyafetimi kesiverdiler. afak vakti zrhla snaym
diye iki para frlattlar arkamdan, bombay ise kendim tuttum vennedim."
"Hah," dedi Kopyonkin, anlatlanlara inanarak. "Haydi gidelim, ver bir elime
demirlerini."
Karsna ilk kan Klabzdyua oldu; Paintsev'in vcudunu yle bir szp bir
Tatar kadn gibi gzlerini mendille rtt.
benlerle kapl, ama temiz, prz yok teninde!" Ardndan yksek sesle, "Buras
cephe deil yurttalar, plak gezmek pek de edebe uygun saylmaz," dedi.
Kopyonkin'in ilk geldiinde kald sabit tula evin nnde tek bana Piyusya
pineklemekte ve belirsizce her eye birden baknmaktayd.
Paintsev evin iine girdi ve yerden eski bir asker kaputu ald,
"imdi tam bir yurtta gibi giyinmi oldun!" dedi Kopyonkin onu tartarak.
"Ama kendine daha az benzedin."
"Olaya bak!" dedi Kopyonkin suskun aalar iaret ederek." eytanlar anca
kendilerine komnizm yapmlar, aacn can yok sanki!"
Devrim Komitesinin yer ald mezarln yaknnda toprak uzun bir sra
halinde gmt.
! 1 f 1 1 w w I
| aa1 1 _] I i ........ 1
"kinci gelii esas alarak!" demiti Prokofiy, daha net bir dille. "Kendileri
istiyorlar bunu, brakalm kavusunlar-gnah bizden gider."
"Gnah bizden gider de ne demek, syler misin ltfen! ayet biz devrimsek
tepeden tmaa suluyuz demektir! ayet kendini balatmak iin byle
fonnle ediyorsan defolup gidersin!"
"Mlk senin olsun," demiti epurny. "Proletaryann kendi elleri var. Byle
bir zamanda nasl olur da burjuva sandklarn sayklarsn, syler misin ltfen!
Karar yaz hadi."
Kararn sonunda, burjuvaziyi rgtl, acsz bir surette ahirete gtrecek ikinci
geliin sresi belirtiliyordu.
"Lzumsuz bir avantaj," diye sitem etmiti epumy, ama ikinci geliin
hzlandrlmas konusunda fazla da srar etmemiti.
Prokofiy ise Klavdiya ile bir olup btn varlkl vatandalann evlerini
dolam, ayakzeri kk boy el eyalann istimlak etmiti: bilezikler, ipek
earplar, altn arlk madalyalan, gen kz pudras ve benzeri. Klavdyua
eyalar kk sandna yerletiriyor, Prokofiy ise burjuvalara szl olarak
hayatlarnn uzatlacan vaat ediyordu., cumhuriyetin geliri artsn yeterdi;
burjuvalar orta yerde dikiliyor, uslu uslu teekkr ediyorlard. arambay
perembeye balayan geceye dein Prokofiy iini zor bitinni, ikinci gelii
cumay cumartesiye balayan geceye kesmediine yanmt.
Okumutu beriki:
ken evleri kontrolden dnen iki ekist unlar anlatmt: Ev ler tavandan
kmt zira tavan aralarna ar m ar tuz ve un uvallar ylmt;
burjuvalar un ile tuzu. stok mahiyetinde ymlard -ikinci geli srerken
beslenmek, onu sa salim atlattktan sonra da yaamaya devam etmek iin.
"Can insan, izin ver nefes alaym - eziyet etme bana. Kadn ar,
vedalaaym! Yahut elini veriver, uzaa gitme, korkuyorum yalnz kalmaktan."
apov ele kavuamam, yardm almak iin bir dulavratotuna tutunmu. yarm
kalan mrn ona emanet etmiti; vedalamak istedii kadna hasretini yitirene
dein de brakmamt bitkiyi, sonra dostlua ihtiyac kalmayan elleri
kendiliinden dmt. ekist anlam, nutku tutulmutu: Burjuvalar da
ilerine kurun girince proletarya gibi yoldala hevesleniyor, oysa kurun
yoksa bir tek mlkiyeti seviyorlard.
"Kafam bacaklarnn arasna koyup sk, bas bas baraym, hatunum dikiliyor
orada, hi duymuyor sesimi!"
Piyusya, bu burjuvann bedenini son kez hissetmek iin yanana bir yumruk
atmt; serzenili bir sesle barmt o zaman Duvaylo:
"Salama aldk ii," demiti tatmin olan Piyusya. "Gidip Kzl Ordulu lar
salverel im."
"Mektubu kendi sesimle anlatrm ona, daha akc olur!" diye dnd
saduyulu Luy ve kendi kendisine onaylad: "Elbette, aynen yle! Nasl
olacakt ya?"
Luy beton bendin stnden zayf, yorgun bir adamn uyukladn grd kyda,
ayakucunda da oltasnn kam kprdanyordu kendiliinden. Luy adama
yaklat, apan tutulduu oltay sudan kard: apak yayann av ucunda
yatt, solungalann at ve korku dolu yorgunluu iinde can verneye
koyuldu.
"Yolda," dedi Luy uyuyana. "Baln alsana! Dnya yklsa duyacan yok!"
"Lanet olasca, geldin uyandrdn beni," dedi Gopner fkeyle, "imdi yine
canm sklacak!"
"Nehir akyor, rzgr esiyor, balk yzyor," dedi Luy, ar ve sakin, "sense
oturmu acdan paslanyorsun! Bir yol tutmalsn, rzgr
r | 1 > w i
Gopner yant vernedi: Ne diye nne gelene yant verecekti ki, ne anlard bu
ky lamcs komnizmden?
"Yolda Aleksandr Dvanov hangi avluda oturur, hi duydu muydun?" diye
soruverdi Luy yol zeri halletmesi gereken ii anmsayarak.
"Artk canlanmaz!" dedi Luy pheli pheli. "O yolda yz yze bir grmem
gerek..."
"Hibir eyimiz yok," dedi Luy savunmaya geerek, "sahip olacak bir tek
insanlar kald, bu yzden de yoldalk ortaya kt."
"Lanet olsun, hakikaten pek akllca bu, ama ie yaramaz: Yedek destekler
olmadan yapmsnz! Anladn m beni, yoksa sen kendin de komnizmden
kamak iin mi kouyorsun?"
"Git karma grn, yedirsin iirsin seni, ben de ayakkabm karp s suya
gireceim, denekle kefal tutmay deneyeceim: O lanet olascalar akama
doru bcee kyorlar. .. "
Yayann arkasndan bakan Gopner bir bahe aacna benzetti onu; gerekten de
Luyun bedeni btnlkl bir dzenden, bir rgtllkten yoksundu: inden
dallarn dankl ve kerestenin sertliiyle frlam kollar ve bacaklar
arasnda bir uyumsuzluk vard.
Luy kprde gzden yitti, Gopner ise biraz daha dinlenmek zere uzand;
izinliydi ve ylda yalnzca bir kez hayatn tadn karabiliyordu. Fakat kefal
tutamad o gn, zira rzgr km, ehir kulelerinin ardndan bulut kmeleri
ba gstermiti, Gopner'in dairesine yollanmas gerekecekti. Oysa karsyla bir
odann iinde oturmaktan can sklrd, o yzden Gopner daima yoldalarna
misafirlie gitmek isterdi, en ok da Saa ve Zahar Pavlovilere. Bylece yine
yol zeri tandk ahap eve urayverdi.
Zahar Pavlovi yatyor, Saa ise insanlar unutmu kuru ellerini zerinde
ovuturarak kitabn okuyordu.
"O gnah keisini yemiler!" diye bildirdi Gopner, ahit olmuasna. "Artk
kendileri hayatn sulusu olacaklar."
Bir pusluk tahtalardan yaplma duvarn ardnda bir insan alamaya koyuldu,
giderek daha sesli bouluyordu gzyalanna. Dargn ban vurup durduu
masann zerindeki bira barda titredi; demiryolu deposunda ocak olarak
alan, ileri mevkilere hi mi hi ykse-lerneyen yalnz bir komsomol'lu6
otunnaktayd orada. Komsomol'lu
i 1 J J * * i#
"Ne biim esiyor rzgr, yamur da yayor!" dedi Zahar Pavlovi. "Olum ise
yaknda yine gidecek yanmdan."
' "Komnizmin lsn alrz," diye diretiyordu, "bire bir krokisini karr
dneriz gerisin geri vilayete; hele bir kalb elimize versinler evengurda.,
yeryznn altda birinde komnizmi kurmak kolay olur."
"Neden olmasn?" diye iddia etti Gopner inanla. "Yerel iktidar akllca bir
ey kefedivermi, becern1i ite lanet olasca! O kadar n inanlmaz bir ey
bu?"
"yle olmasna yle de, insan dediin yalz bir madde deildir. Aptal adam
lokomotifi yrtemez, ki biz ar zamann grm insanlarz. Anladn m imdi
beni?
"Kim yapm ki onlar yahu, kendi kendilerine olmu lanet olascalar!" diye
kar kt Gopner.
"O baka mesele! Yerel iktidarn o ile ilgisi yoktur demek istedim ben, nk
insan retilen eylerle akllanr, iktidardakilere gelince, onlar zaten lemin
aklls: Aklla ileri bitmi! ayet insan dertlere katlanacana dkme demir
gibi atlayverseydi, iktidar da ahane olurdu!"
"Lanet olsun! ok ey mi lazm bir erkee?" diye i geirdi Gopner. "Ama ite
sakin sakin tanzim etmeye frsat yok!"
"Aileden sz ediyorum: Benim hatunun bnyesinde bir pud canl ete karlk
be pud kk burjuva ideolojisi var. yle bir kar-ar-lk asl ite
boynumda!"
Gopner uyumutu bile, ama nefesi ylesine gsz ve acnas idi ki, Dvanov
yanna vard ve bu insann iindeki hayat bitiverecek diye korktu. Dvanov,
Gopnerin den elini gsne koydu ve uyuyann karmak, nazik yaantsna
kulak kesildi tekrar. Bu insann nasl krlgan, korunmasz ve gven dolu
olduu belliydi, yine de birisi onu da dvm, hrpalam, kandnn, nefret
etmi olmalyd ondan; halbuki zaten ld lecekti, nefesi uykusunda snd
snecek. Kinse seyretmez uyuyan insanlar, oysa hakiki sevgili yzler sadece
onlar-dadr; uyank insann yz ise hafzayla arplmtr, duygu ve
muhtalkla.
Dvanov Gopner'in iki yana att kollarn yattrd, sonra sevecen bir merakla
Zahar Pavlovii inceledi yakndan, o da derin uykuda kendinden gemiti.
Sonra sinen rzgara kulak verdi Dvanov ve ertesi gne kadar kalkmamak zere
yatt. Babas uykusunda salkl
W| | 1 * 1 ! 11 W 1 1
1a 11^* 1 1*1 1
geceleyin pek deimiyordu onun yz; rya grse bile yararl. uyankla
yakn eyler gryordu, insann sonradan utand, skld trden eyler
deil.
i w . w 11 w
il i i * 1 * ^ I
zaman baba gzyalar kurusun diye gnee evirdi olunun yzn, ne var ki
gne ocuun yumulu gzlerini gdklad, uyandrd onu.
Gopner yrtk dolama oraplarn ayana uydurmaya abalyor, Zahar
Pavlovi ise kesesine ttn doldurmu ie gitmeye hazrlanyordu. Gne
ormanlarn zerinde gezinir gibi ykseliyordu ev lerin tepesinde ve
Dvanov'un slak yzne vuruyordu. Zahar Pavlovi kesenin azn balad, bir
dilim ekmek, iki patates ald ve: "Eh, ben gittim. Tanr sizinle olsun," dedi.
Dvanov, Zahar Pavloviin dizlerine ve yaz kular gibi uuan sineklere bakt.
"Gideceim. Sen?"
Dvanov Gopner'e karsn sordu bir de, kendisi giderse ne yiyip ne iecekti? O
zaman Gopner dncelere dald ama basit ve ksa dncelere.
Gopner kendisine asl yola kma ilhamn veren eyi sylememiti. Kars
ekirdekle beslensin diye deil, evengur'un lsn alp bir an nce
vilayette komnizmi rgtlemek iin gidiyordu; o zaman komnizm dier
gereksiz insanlar gibi yalanan kansn da bolluk bereket iinde geindirecekti
kukusuz, imdilik bir ekilde dayanmalyd kadn. Kalp da sonsuza dek
alaym dese ileri ne bitecek, ne dzelecekti. Gopner yirmi be yl
almt gkn karmadan, gel gr ki ha ) hayattan kiisel bir kar elde
edebilmi deildi: Ayn eyler devam edip duruyor, anca zaman akp gidiyordu
bo yere. Ne gda, ne kyafet, ne yrekte saadet: oalan bir ey yoktu, demek
ki insanlarn imdi emekten ziyade komnizme gereksinimi vard. Dahas
kars Zahar Pavloviin yanna gelebilirdi, adamcaz bir proleter kadnndan
bir dilim ekmei saknacak deildi. Komnizmin henz bir fayda getiremedii,
fakat insanlann ekmek talep ettii, ailevi dertlerle ve kadnlar avutmakla
urat safhada, durmakszn alan uysal emekilere de ihtiya vard.
"Brak zannetmeyi, artk alaklarn snfn imha etme kararn ver bana."
"Varlar ama - sokaa bir kyorsun, dul kadnlar, kahyalar yahut kovulmu bir
proleter mdr ... Ne yapacaz, syler misin bana ltfen?"
"Ite ben de Karl Marxa gre var olmadklanna gre neticede var olmamalar
gerektiini zannediyorum."
Prokofiy en azndan bir rgtleme ekli dnmek iin zorlamt tekrar alkn
kafasn.
Kitap bouna okunmu gibi olmasin diye epumy baln altna bir iz
brakmt: "evengurda alaklarn artk snfnn tahliye edilmesi suretiyle
yerine getirilmitir. Bilgili Marx bylelerinden bahsetmiyor, ana gelecekte
tehlikeli olacaklar muhakkak. Neyse ki biz gereken nlemi verdik." Ve
ardndan epumy iinin bitmiliini memnuniyetle hissederek pencerenin
kenarna koymutu kitab zenle.
ehrin ucunda kudretli, derin bozkr ba gstermiti. Yaam dolu kesif hava
sessiz akam otlarn besliyordu usulca ve snp giden uzaklardan huzursuz bir
insan arabayla geiyor, ufkun boluunda toz kaldryordu. Gne batmamt,
ama plak gzle baklabiliyor-du artk o yorulmak bilmez scak kreye; kzl
gc yetmeliydi komnizmin ebediyetine ve fani karn doyurma ihtiyacndan
kaynakl kiileraras geimsizliin sona ennesine, ne de olsa bu koskoca
gkcismi insanlara aldrmadan yiyecek bytmek iin alacakt. Kiilerin
biri dierinden uzaklamalyd ki gnein aydnlatt o nifak meydan dostluk
nesnesiyle dolsun.
1 i* ||w |
w* i || ]
1 i i 11* 1 1
i /n t i i __ _
"Seviyorum sizi Klavdyua, yemek istiyorum sizi, ama sizin aklnz hep baka
yerlerde!" demiti Prokofiyin gaml sesi. epumyn byle uzaklara
gelebileceini dnmemiti.
epumy hazin bir edayla ite dayanmt; bu kara sakall adamn kendisi iin
pek sevgili ve deerli olduunu grnekteydi korkarak. Eer imdi o geliyor
olmasa, epumy bo ve skc evengur'da acsndan lebilirdi.
Klavdyuann helaya kabileceine, reme arzusu duyabileceine
inanmyordu iinden; evengur'daki tm yalnz komnistleri yoldaasna
avutan bu kadna saygs fazlasyla bykt; oysaki o gitmi Prokofiy ile muzr
otlarn iine yatmt, bu arada btn ehir komnizm beklentisi iinde sinmi
durumdayd ve epurny da zntsnden bir dosta ihtiya duyuyordu. imdi
Klavdyua ya sarlabilse rahatlkla iki- gn daha bekleyebilirdi komnizmi,
gel gr ki bu ekilde yaamaya sabn kalmamt, yoldalk duygusunun
yaslanabilecei kimse yoktu. Aslnda kimsecikler hayatn ak ve sonsuz
anlamn fornle edecek gce sahip deildi, ama dostluk iinde, yoldalann
srekli mevcudiyetine tutunarak yaanrsa, hayatn gailesi birbirini kucaklam
ilekelere eit ve kk paralar halinde paylatrlrsa, kard kiinin
aklndan o anlam.
"Hayr, yoldalarma."
Soth antasnn hakkndan gelmi, yoluna devam etmek zere bir adm atmt
bile; ne var ki epumy ona dikkatlice dokunup, korunmasz dostluunun
heyecan ve utancndan alamt.
"Demek ki, aladna gre, len iyi yoldalardan artakalmsn sen! Gel
sarlp yatya ekilelim, uzun uzun dnelim. Bo yere de alama, insanlar
ark deil: arklar alatr beni hep, kendi dnmde bile aladydm . .."
Sabahn ilk temiz saatlerine kadar enliksiz bir ahrn samanlar zerinde
yatmt epurny ile Soth, komnizmi ve ruhunu dnce yoluyla arayarak.
Szlerinin doru mu yanl m olduuna aldrnak-szn her proletere
seviniyordu epumy. Uykusuz kalmak, kendi ar glerinden boulan
duygularnn fonle ediliini uzun uzun dinlemek iyi gelirdi ona; bylece ii
huzurla dolar, nihayetinde uyuyabilirdi. Soth da uyumuyordu ama birok kez
susup szmt; uyku gcn yenileyince uyanyor, bir-iki laf ediyor ve yorulup
tekrar yar baygnla yuvarlanyordu. O uyuyunca epumy, daha iyi
dinlenebilsin diye bacaklarn dzeltiyor, ellerini kavuturuyordu.
"Ne oldun? Yat sana, dal gitsin," demiti zamann bu kadar abuk gemesine
hayflanan epumy.
"Uyku mu veriyorsun ki," diye siten etmiti Soth. "Bizim kasabada bir aktivist
vard, kyllere rahat vermezdi; sen de aktivistin tekisin, put arpasca!"
"Elveda, ahr! " demiti eikte durup, geceyi geirdii yapya. "Yaa ha.
yanmayasn sakn!"
Yavrularyla birlikte alrn derinliinde uyuyan kanck besien-rnek iin bir
yerlere gitmi, yavrular ana hasretiyle dalmlard; tombul bir yavru
epurnyn boynuna sokulmu, agzl bebe diliyle bademciinin zerini
yalamaya koyulnutu. epurny ilk bata yalnzca glmsyordu.. gdklyordu
onu yavru, sonra souyan tkrn verdii rahatszlktan uyanmaya
balamt.
Bir saat sonra btn evengur Boleviklerini -on bir kii- le Yrtme
Komitesinde toplam ve her zaman syledii eyi sylemiti onlara:
da ben iktidar koruyaym derken bozulur annm: nsan o kadar uzun sre
herkesten iyi olamaz ki!"
"Nasl isterseniz yolda epumy!" diyerek raz olmutu Prokofiy kat bir
alakgnlllkle.
"Ben nasl istersem deil, yolda Dvanov, siz hepiniz nasl ister-
seniz, Lenin nasl isterse, Marxn gece gndz dnd ekilde!.. Gelin
iimize bakalm, evenguru burjuva kalntlarndan temizle- yel m...
"Kararname deil emir, diyerek dzeltmiti daha sert olsun diye epumy,
"kararlar sonra karalarz, imdi eylem vakti."
epumy kd yrtmt.
"Gider misin sen hi, evin burada!" diye aklamt Piyusya Pro-kopenkoya
davrannn nedenini ve kulana bir tane geiri vermiti efkatle.
"Bu ii ele al, ehri boalt bana," diye tembihlemiti epumy Pi-yusya'ya son
olarak, kendisi ise daha fazla heyecanlanmamak ve komnizm hazrln
yetitirrnek iin uzaklamt. Gelgelelim yle hemen baaramamt Piyusya
burjuvalan srmeyi. Balangta tek bana alyordu. kalan varlkllar
bizzat dvyor, yiyecek ve eya pay 1 arn kendisi bohalyordu; ne var ki
akama doru yle bir yorulmutu ki avlu sakinlerini dvmeyi brakm,
yalnzca eyalarn boh-alanaya koyulmutu konumadan. "Byle giderse
zleceim!" diye korkmutu Piyusya ve kendisine yardmc olacak
komnistler aramaya kmt.
"Hayr, hayr," diyerek geri eviriyordu istekleri Piyusya, "siz artk insan
deilsiniz ve tabiat da batan sona deiti..."
yokluyorlard: Haklar olan her eyi koymu muydu ilerine Piyusya? Gecenin
ge saatlerinde alaklarn artk snfn evlerinden eden
Seriki yzn yoksul ellerine emi ve sreen bir alana tutturmutu. hazin
bir girizghta bulunmakszn. Piyusya scak kurunu onun bohasna skm ve
yar-burjuva atein duman iinde derhal dirilen ayaklarnn zerine sramt,
Piyusya ise bohay sol eliyle yakalayp teye frlatmt.
5
20. yzyl balarnda Rusyada faaliyet gsteren Anayasal Demokrasi Partisi
yesi. Sovyet tarihine Kardevrimci Liberal Burjuvazi Partisi olarak
gemitir. -.n.
Antik Yunan mitlerinde Lema bataklklannda yaayan dokuz bal canavar. -.n.
"Bylece gidivereceksin,'' demiti Pi yusya, kararl. "Proletarya sana eya
armaan ettiyse derhal kapp kaman gerekiyordu, indi de geri alyoruz ite."
evengut'-un zeri olduu gibi aresiz hznle rtlyd, sanki baba evinin
avlusuna annenin tabutu kanlmt ve yetim kalan ocuk kadar it de,
dulavratotlar da, terk edilmi sofa da hasret ekiyordu. Ve ite ocuk ban
ite yaslyor, eliyle przl tahtalar okuyor, snen dnyann karanlnda
alyor, baba ise gzyalarn siliyor, "Yok bir ey," diyordu, "yaknda her ey
dzelecek, allacak." epumy duygularn yalnzca anlar sayesinde
fornle edebilirdi, gelecee ise karanlk, beklentili bir yrekle, salt devrimin
kenarlarna tutunarak yryebiliyor, yolundan sapnamay bu sayede
baaryordu. Ne var ki bu gece hibir ans evengurun durumunu tespit
etmede yardmc olamamt epurnya. Evl er snk snk duruyordu,
yalnzca yar-burjuvalar deil, ufak hayvanlar da ebediyen terk etmiti onlar;
inek bile yoktu hibir yerde. Hayat bu yerin zerinden elini ekmi, l
kaderini de on bir kiiye teslim edip bozkr otlarnn iine lmeye gitmiti;
ilerinden onu uyuyor, biri ise mehul tehlike-
epumy bir itin nne yere otunnu, byyen bir dulavratotu-nu yoklamt
iki parmayla hafife: O da bir canlyd ve artk komnizmde yaayacakt.
afak nedense skmek bilmiyordu, oysa yeni gnn vakti gelmiti artk.
epurny sessizlemi ve korkmaya balamt: Gne doacak myd
sabahleyin, sabah gelecek miydi ki hi? Yoktu ki artk eski dnya!
1 1 A w a - w
"Juok, Juok!" diye arnnt epumy kpei sevinle. "Buraya gel ltfen! "
Juok uslu uslu yanam, kendisine uzanan insan elini koklam-t. el iyilik ve
saman kokuyordu.
epurny kpei bir eve gtrm, puf brekleriyle beslemiti. Kpek tehlike
rpertisi iinde yiyordu, zira byle bir yemek doumundan beri ilk kez
dmt payna. epurny kpein korktuunu fark etmi ve bir para da ev
ii yumurtal brek buluvermiti ona, ana beriki bree dokunmam, sadece
koklam ve hayatn sunduu bu armaana gvenemeyerek temkinlice
gezinmiti evresinde; epurny Juokun dnmeyi brakp brei yemesini
beklemi, sonra aJp kendisi yutmutu gvenli olduunu kantlamak iin ona.
Juok zehirden kurtulduuna sevinmi ve kuyruuyla yerin tozunu sprmeye
koyulmutu.
"Sen burjuva deil fukara kpei olmalsn," diyerek sevmiti Ju-oku
epurny. "Kendini bildin bileli has un yememisin, yaa imdi evengurda."
iki horoz daha tmt darda. "Demek kuumuz var, diye saymt
epumy, "ve bir ba hayvan."
Tula evin iinde ate yanyordu: iki kii uyuyor, sekiz kii yatyor ve
tepelerine- bakyorlard konumadan: Yzleri ylgnd, kara dncelerle
glgelenmiti.
"Neden uyumuyorsunuz ki?" diye sormutu sekiz kiiye epurny. "Yarn ilk
gnmz, gne ykseldi bile, kular bize doru uuyor, bo yere korka korka
yatyorsunuz..."
"Bastr imdi, talar bile yeersin," diye fsldamt Piyusya bouk bir
cokuyla: lk atmasna yetecek kadar sz bulamamt, bilgilerine
gvenmiyordu. "Bastr!" diyerek bir kez daha sevinle skmt yumruklarn,
gnein kile, taa, evengura bastrmasna yardmc olmak iin.
Piyusya daha da uzaklara, gnein gidecei yerlere bakmt: Bir eyler engel
olmasnd sakn yryne. Derken bir hakaret iitmi gibi bir adm
gerilemiti: evengurun hemen dnda dnk yar-burjuva kafilesi
durmaktayd; ateleri yanyor, keileri otJuyor, hatunlar yamur
birikintilerinde amar ykyordu. Yan-burjuvalar ve grevden kovulanlar ise
didinip duruyor, galiba zeminlik kazyorlard; khya serin havada plak
vaziyette alarak i aman ve araflardan adr uydurmaktayd, yeter ki
konut ve mlk yapmak olsundu on lara.
rx* i 1 * 1 *
Piyusya orba pien varilin nnden gemi, ama iine hibir ey atmamt.
"Neyse ne filan deil: Tavuk elle boulur. Sen bo yere kurun skp durursan
fazladan bir burjuva hayatta kalr..."
"u dnk ahaliyi gryor musun? demiti Piyusya, Kireye snen atelerin
evresinde kk kolektifler halinde oturan yar-burju-valan gstererek.
"Kaybetme hasmn, iyice kestir gzne!" diyordu aylak aylak yatan Piyusya.
"Acele etme, namluyu stma!"
1*1*a > i
yere.
"Hafifledi zaten, yolda Piyusya!" demiti Kirey ve sonra kovay her zamanki
yerine, kilere gtrmt.
"Ben de sana sklacaz diyorum ya. Byle sosyalizm mi olur hi? Kendim de
hissediyorum zaten, neyi kantlamaya alyorsun bana?"
bir vasta aramaya koyulmutu. leye doru evre bozkrlardan sahipsiz bir at
bulmu ve Piyusya'nn yardmyla faytona komutu onu. Akama doru
arabaya iki haftaJk yiyecek ve giyeceini de ykleyen Prokofiy lkenin
kalanna -evengurun dna- doru yola kmt; kendisi faytonun iinde
oturmu blge haritasn inceleyerek gidecei yn belirlerken, Piyusya da
komay unutmu olan at sryordu. On Bolevik faytonun arkasndan yryor
ve gidiini izliyorlard, nk sosyalizm geldiinden beri ilk kez araba
srlyordu ve tekerler sz dinlemeyebilirdi.
"Pro," diye seslenmiti epurny ayrlrken. "Gzn drt u ha, -sen bize
gereken ahslar getir, biz ehri korumasn bi 1 iriz."
"Peh!" demiti Prokofiy gcenerek. "Ne yani, proletarya nu grmedik?"
"Proa," demiti, "kadn bakmay da ihnal etme, dilenci bile olur. efkat iin
lazm olacak bize, karde, yoksa gryorsun ite seni pmem gerekti."
"Onu imdilik bir kenara brak," demiti epurny. "Kadn yolda deil, tabiat
olay olarak gryorsun sen, ondan sayg duyuyorsun... Cazibesine gre deil
sosyal durumuna gre getir, Pro. Yolda olacaklarsa ar hatunlar ltfen,
aksi takdirde kovala gitsinlerbozkra!"
"Yoldalar, artk kendimiz bir eyler dnmek zorundayz, herkese yetecek bir
Prokofiy'imiz kalmad... ehir ak vaziyette duruyor, hibir yerinde ne bir
fikir yazyor ne bir ey: Kim yaar burada, ne iin yaar, nnden geen
yoldalarn haberi bile olmaz. Ayn ey yerler iin de geerli: Yerlerin
silinmesi gerek, Jeyev iyi fark etti bu perianl, evleri de rzgrla
havalandrmal, yoksa sokaktan geerken bakyorum da her yer burjuvazi
kokuyor hl... Dnmemizin zaman geldi yoldalar, yoksa ne iimiz var ki
burada, syler misiniz lu tfen!"
"Yr ehrin etrafn dola sen, ses seda var m dinleyiver: Biri geziniyordur
belki, belki de korka korka dikiliyordur. Hemen bitime iini, diri halde getir -
burada kontrol ederiz."
"Onu yapabilirim," diyerek kabul etmiti Kirey, "hem gece de uzun, biz
dnene kadar ehirde ne var ne yok bozkra karverir bi-rileri..."
Bir tek Jeyev bo oturmuyordu; sava zaman bozkrda bir mitingde kulana
alnan bir simge gelmiti aklna. Kendisine temiz kuma verilmesini istemiti
Jeyev: Gelip geen proleterleri sevindirecek, evengura uramadan
gemelerini nleyecek szler yazacakt zerine. epurny bizzat, burjuvalardan
kalma bir eve gidip temiz keten bezi getiriverniti. Jeyev bezi a tutup
dzeltmi, beenmi-t onu.
"Yazk," demiti Jeyev bez iin. "Ne ok gayret ve teniz kadn el i harcanm
buna. Bolevik hatunlar da byle ho mallar yapmay rense fena olmaz."
Uzak m yakn m anlalmayan sessiz gcrty ilk iiten epumy olmutu: Bir
ey kprdyor, tehdit ediyordu evengur'u, ne var ki esrarengiz nesne
fazlasyla yava hareket ediyordu, ya arlndan ve gcnden, yahut da
perianlndan ve yorgunluundan.
i 1 1*11 1* *11 a
birinin ryasna gece kmt sanki; derken bir silah sesi rzgar olup
gemiti eilen otlarn zerinden.
epuny ve yanndaki altl alkn olduklar zere zincir gibi dizilip ileri
atlmlard. Silah sesi tekrar etmemi, yrei sava ve devrim cokusundan
boazna dayanana dein koan epumy, ardnda kalan evengura bakmt.
evengur'da bir k yanyordu.
mm - 1 W * | * f
w | . 1 TT * f * 111
1 * 1 11* aa * * A
"Gaz niye yaktn peki, geri kafa?" diye sornutu epumy. "Proletarya
bastrd vakit neyle aydnlanacak? Proleter dediin okumay sever, partisiz
mh seni, gitmi gazyan yakm!"
"Yannz ama orada bir insan lyor, kendim kouverirdim peinden ya ehre
gz kulak olmam lazm..."
Kirey ise itin dna km, bann altna dulavratotu sermi, sabaha dein
dmanlan dinlemek zere uzanmt.
Kirey dmann bir yerlerde olmas gerektiini biliyor, ama ilenmeyen yoksul
bozkrda, hele ki arnm proleter ehrinde hissetmiyordu onu, o yzden
lmezolu bir muzafferin huzuruyla uyumutu.
epurny ise aksine bu ilk proleter gecelerinde kanyordu uykudan, imdi
dmann zerine seve seve giderdi, yeter ki yaklaan komnizm karsnda
utan ve korku sanclar ekmesin ve yoldalary-
k "
"Bir yldz dm, imdi anlald! demiti epurny yreinin uzun sre
alelacele yrmekten yandn duymakszn. "Onu evengur'a gtrr, be
tarafndan yontarz. Dman deil hu, bilinin ta kendisi umu da gelmi
komnizmimize...' '
"Artk her tr iyilik gelip bizi bulacak," diye aklyordu dierlerine epumy.
"Yldzlar da bize uacak, yoldalar da inecek oradan, kular da dirilen
ocuklar gibi dile gelecek - komnizm aka deil. kyametin ta kendisidir!"
"Bu bir yardm olmasn sakn, Enternasyonalden bir araba filan, demiti
Kea. "Belki de dkme demirden yuvarlak bir tatr, yuvarlayp burjuvalan
ezmemiz iin... Biz burada savarken Enternasyonal de bizi aklndan
kamyor olmal..."
Gidiyordum uzaklara,
"Hayr," demiti Jeyev. " kere syledi bile. Ka saattir gdyorum bunlan.
itiyorlar ierden, teneke dnyor. Bir kere de ate ettim, ama ie yaramyor. "
"Bilinmez," diye aklamt Jeyev. "Kak bir burjuva kadnla kardei - siz
gelmeden nce pyorlard ierde, sonra kardei niyeyse ld, yalnz
kalnca ark sylemeye balad bu da..."
"O zaman tenekeyi yardan atp geri dnelim, yerleri silmeye," diyerek
zmt bilmeceyi epurny. "Zaten Prokofiy de uzaklara
Sekiz Bolevik elleriyle tenekeye dayanm, bir mst sonra uuruma varan
eime kadar yuvarlamlard onu, evengur'un tersine doru. Hareket ettii
sre boyunca yumuak ii sallanp durmutu, ama Bolevikler acele ediyor,
tenekeyi hzlandryor, susan kak burjuva kadna kulak venniyorlard. Ksa
sre sonra teneke kendiliinden gider olmutu, yara doru uzanan eim
balaynca Bolevikler ilerini brakp durmulard.
"Hah," demiti epumy. "Demek kazan idi bu... Dnsn dursun, onsuz da idare
ederiz..."
Kirey kendisini mitralyze komu, ehrin geceyi geirdii ucuna tamt onu.
Gne tepedeydi artk ve imdilik hibir hasnn grlmedii bo bozkr
aydnlatyordu. Gelgelelim Kirey evenguru ve iindeki komnizmi
sapasalam korumakla grevlendirildiinin bilincindeydi; o yzden, proleter
iktidarn ayakta tutmak iin derhal mitralyz kurmu, kendisi de yanna
uzanm ve etrafn gzetlemeye koyulmutu. Elinden geldiince yattktan sonra
Kireyin can dn sokakta grd tavuu ekmiti, ne var ki mitralyz
babo brakmak olmayacak eydi -komnizmin silahn beyaz hasnn eline
tututurmaktan farkszd bu- ve Kirey evengur'u ayn anda tavuk avna
kabilecei bir ekilde korumann yolunu dnerek bir sre daha yatmt
yerinde.
"Keke tavuk kendisi gelse bana.,' diyordu iinden Kirey. "Naslsa yiyeceim
onu... Proka doru sylyor hani, evremizdeki hayat pek rgtsz. Artk
komnizm de balad: Tavuun bizzat gelmesi gere kir..."
Kirey soka bir utan bir uca szmt: Geliyor muydu tavuk kendisine?
Gelmiyordu tavuk, bir kpek srtyordu ortalkta sadece; sklyor ve insansz
evengurda kime sayg duymas gerektiini bilmiyordu; insanlar onun
mlkiyeti koruduunu sanyorlard, ama insanlar gidince kpek de brakmt
mlkleri ite, uzaklara doru srtmekteydi, kaygszd ama mutlu da deildi.
Kirey kpei yanna a-nn ve tylerinin arasna karan dulavratotlarm
ayklamt. Kpek mahzun gzlerle Kireye bakarak kaderini bekliyordu
sessizce. Kirey kpei kemerle mitralyze balam ve rahat rahat tavuk av na
kmt, nk evengurda t kmyordu ve bozkrda hir dman ya da
mehul bir insan belirirse Kirey kpein sesini her yerden duyabilirdi. Kpek
mitralyzn yanna oturmu kuyruunu sallyor, gya uyanklk ve gayret vaat
ediyordu.
murtasz kalknamayacak..."
epurny bu adama horoz ve iki tavuk vemeyi isterdi -ne de olsa Sovyet
iktidaryd rica eden- ancak sz konusu kular evengur avlularnda
gremiyordu ve Kireye evengur'da canl tavuk olup olmadn sormutu.
"Tavuk kalmad burada, demiti Kirey. "Geende vard bir tane, ama ben
yedim, zaten tavuk olsayd ben imdi ne diye zlecektim?.."
Tarih de koyun," diye rica etmiti Poepli grevli. "Falanca ay, filanca gn:
Tarihsiz-saatsiz tefti dokmana glge drr."
i | | 1111 1*1*
Hah," diyerek teekkr etmiti tavuku. "Bu kadan yeterli, bir iaret olsun
yeter ki. Teekkr ederim size."
"Nedense savata ve devrimde insanlar hep rya grr," deniti Jeyev. "Bar
zamannda olmaz yle ey: Herkes ktk gibi uyur.
"Komnizm nedir peki, yolda epumy? diye sonutu Jeyev. "Kirey bana
denizde bir adada komnizm olduunu sylemiti, Kea da gya komnizmi
akll adamlar icat etti diyordu...
"Tam olarak belli deil mi peki?" diyordu Jeyev, aklna koyduunu renmeye
alarak.
'Sen uyu, Pro, uyu, ben urarm proletaryann yanna." demiti epumy
rkeke.
epumy iki saat boyunca elinde bayrak, itin nnde dikilip afa ve
proletaryann uyanmasn beklemiti. In yerin zerindeki sisli karanl
andrn; rzgnn kuruttuu, sularn ykad, topra cscbl, bereketsiz o
plak kurgann aydnlann grm ve unuttuu bir baka manzaray anmsar
gibi olmutu, srf bir ovann ortasnda sivrildii iin tabiatn kemirdii bu
yoksul kurgana benzeyen. Halk, kurgann eteklerine yaylm, gnein ilk
klanyla kemiklerini styordu; insanlar, l, dev bir hayatn dklen
iskeletinin anm, kara kemiklerine benziyorlard. Kimi proleterler oturuyor,
kimileri bir an nce snmak iin akraba ya da komularn koyunlanna alm
yatyorlard. Zayf bir ihtiyar, ayanda bir pantoloncaz, dikiliyor,
kaburgalann kayordu; bir yeniyetme de ayaklannn dibine otunnu
kprdamadan evenguru izliyordu, orada kendisine geceleri yatmas iin bir
ev hazrlandna inanamayarak. ki kahverengi adam.. yattklar yerde kadnlar
gibi birbirlerinin kafalarn yokluyor, ama saa bakmadan, el yordamyla
yakalyorlard bitleri. Nedense hibir proleter evengura gitmek iin acele
etmiyor, herhalde orada kendisine komnizm, huzur ve ortak mlkiyet
hazrlandn bilmiyordu. insanlarn yans sadece bellerine kadar giyinmiti,
dier yans ise tek para st giysilerine sahipti, bir kaput ya da bir ul;
bunlarn altnda ise gngrm, kuru bedenleri vard, havaya, seyahate ve her
tr yoklua alkn.
1 f i w 1 1 * * w w
nin bir eyler yediini gmt, avucundakini azna serpiyor, iniyor, bir
yandan da arsn iyiletimek iin kafasn yumrukluyor-du. "Nerede
gmtm ben bunun aynsn? demiti epurny anmsamaya alarak. O
zaman da.. ilk kez grdnde de, gne byle uykulu sisler iinden douyor,
rzgr bozkr delip geiyor ve afetierin viran ettii kara kurganda proleter
olduklar iin yardm edilmesi gereken, varl hkmsz insanlar yatyordu
kaytszca; o insanlara yardm etmek imknszd oysa, nk bir tek kck
avuntuyla yetiniyorlard, birbirlerine ynelik amasz sadakatleriyle;
proleterler ite bu sadakat sayesinde yeryzn arnlyor, bozkrlarda koca
mfrezeler halinde uyuyorlard. epurny eskiden de insanlarla birlikte
almaya gider, yoldalarnn arasnda ambarlarda geceler. kanlmaz
felaketlerden onlarn merhameti sayesinde korunurdu, fakat bu ayrlmaz
birliktelikte kendisini yararl hissetmezdi asla. imdi de bozkr ve gnei
gryordu, kurgandaki insanlar bunlarn ortasnda dumak-tayd, oysa ne gnee
sahiptiler, ne de topraa. epurny burjuvalarn bozkr, ev, yiyecek ve
giyeceklerine karlk kurgandaki proleterlerin yalnzca birbirlerine sahip
olduklarn hissetmiti, nk her insann illaki bir eylere sahip olmas
gerekir; aralarna mlkiyet girdiinde
1 * i i i w j...... j i
"Anmsadn sanyorsun, ama aslnda hibir zaman olmam yle bir ey,"
diye formle ediyordu saduyulu epumy, Prokofiy'in
1 * * \ T I 1"*
- insan her zaman pein pein yaar ve kr krne... Neden bizim rgtten
kimse gelmiyor? Belki de proletarya onun iin inmiyordur kurgandan, hrmet
bekledii iin..."
Tula evden Kirey kmt. epumy ona seslenip btn rgt armasn
sylemiti, zira kitleler terif etmiti ve vakit gelmi saylrd. Orgt, Kireyin
talebi zerine uyanm ve epumy'n yanna gelmiti.
epumy endielenmiti.
"Kim bunlar? Bir snf babalan vardr herhalde deil ni, syler misin ltfen!
Muzr otlarn iinden toplamadn ya bunlan, sosyal bir yerden getirdin.
"O zaman sesten buraya gelsinler! 'ehriniz gzelce elden geirildi, itin orada
avangard dikiliyor.. proletaryaya saadet diliyor' de ve ey de: 'Btn dnyay
diliyor de, onlarndr naslsa."
i 1 fi 1 - 1 * * P i
1 nk.
I 1 1 1 I 1 * * * * w
mesi tohumun, acayip, allmadk itir; o tohumlardan meydana gelen hayat ise
yalnzdr, yeryznn bo diyarlan kuatr onu, besinini ancak minerallerden
alr.
Bakalarnn, kymetli hayatlarn glendirip gelitinek iin
bulundurduklar koca koca silahlara karlk berikiler bir tek silahn
yardmyla tutunurlar yeryzne: bebek bedenlerine sinen ana baba scakl.
Bu kadar bile hayatta kalmak, yetimek, geleceklerine sa salim kavumak
iin yeter isimsiz berikine. te byle bir gemi tketmiti glerini
evengura varanlann, ondand epumy'a illetli, gayriproleter ahslar gibi
grnmeleri - mr boyu gnele deil ayla snmlard sanki. Ne var ki
yabanc, dman hayatn kkten sk-neye meyledercesine esen rzgrna inat
berikiler, tm glerini o ilk ana baba scakln korumaya harcarken ve o
scakl namdier
gerekse bile. Ote yandan aslolan yerine getirilip hayatta kalndysa ve buna
ramen en gerekli eye -mutlulua deil ihtiyaca- rastlanama-dysa,
mrlerinin geriye kalan ksmnda da bir zamanlar kaybettikleri eyi bulmaya
vakitleri olmayacak demekti, zira o kaybedilen bsbtn yitip gitmitir
lemden: Birok beriki, btn ak ve geitsiz yollar yrm ve hibir ey
bulamamt.
Bize nasl bir proletarya getirdin, syler misin ltfen? demiti Prokofiy'e.
Bunlar srf kuku, stelik Rus da deiller.
Yok ya, proleter deillermi! demiti. Bunlar bir numaral snftr bir defa,
sen yeter ki ileri yrtmesini bil, gklarn karmazlar. Uluslararas
proleterler bunlar yahu: Grmyor musun, ne Ruslar, ne Emeni, ne Tatar -
bikimseler! Capcanl Entemasyonali tuttum getirdim sana, sen hl
dertleniyorsun...
epumy bir eyler hisseder gibi olmu ve sessizce yle demiti: Bize
proleter taburlannm demir admlar gerekli, Vilayet Komi-tesinin bu konuda
genelgesi var, sense kalktn berikileri doldurdun buraya! Aya plak adam
nereye yryecek?
Zayf ihtiyar eskiden apov'a ait olan evin silinmi tabannda yatyordu, yirmi
ile altm yalar arasnda grnen bir bakas da yannda oturmu, bir ocuk
pantolonunun iplerini skyordu iine girebilmek iin.
''Yolda, diye seslenmiti epumy ihtiyara. Tula eve geliver, Devrim
Komitesi orada ve sana ihtiyacmz var.
Yarm saat sonra, dulavratotu tentr sayesinde ve srt ile karn gzelce
ovulduu iin epeyce kuvvetlenen ihtiyarla birlikte kagelmiti Jeyev.
*1 at
rilmesi zerine...
"Aynen fornle et: Snfsz da pek tabii idare eder," diye buyurmutu
Prokofiye epumy. "Daha nemli sorunlara ge."
"O bizi ilgilendiniyor, geri kalm ileler iin geerli o," diyerek reddetmiti
epurny direktifi, nk komnizm evengurda zaten nihayetine
erdirildiine ilikin anafikri m temadiyen koruyordu iinde. "Ya sen nasl
formle ederdin?" diye ihtiyarn fikrini sonnutu epumy.
"Yahu bozkr zaten dolmu tayor. Git frenkmaydanozu kopar ye, buday kopar
ye. Gne parlyor, toprak nefes alyor, yamur yayor-daha ne istiyorsun ki?
Yine mi proJetaryay bo gayretlere sokacaksn? Biz sosyalizmden de tesini
elde etmiiz, bizimki sosyalizmden de iyi."
"Bu konuyu imdilik aklmn bir kenarna yazyorum, zira snfsal belirsizlikler
sz konusu," diye kararlatmt Prokofiy.
"Depola aklna," demiti Jeyev onaylayarak. "Aklda hep yle artklar kalr.
canl eyler harcanr da gider, akla smaz hi."
iin burasnda evengur Devrim Komitesi tek bir insan gibi ban emiti:
Kttan, yksek akl saana dklmekteydi ve dnp tartmadan ziyade
heyecanlanmaya alkn evengurlular halsiz dmeye balamlard bu
akldan. epumy yle bir silkelenmek iin ttn koklam ve rica etmiti:
htiyar sabrl gzlerini kederli evengur halkna evirmi, bir mddet iten
ie zlm, ama yardm dokunacak hibir ey sylememiti.
"Bir karar tasars hazrladm ben: Bunca ey bir rapora smaz," demiti
Prokofiy ve evengur Boleviklerinin gzden kard her eyin irdelendii
bir pudluk kt ynn kartnnaya koyulmutu.
"Kime gerek ki bu: Onlara m, buradakilere mi?" demiti ihtiyar. "O kttan
okunan eyi diyorum: Kimin derdi yazyor o mektupta,
"Bize. Ya kime olacakt, syler misin ltfen?" demiti rahatsz olan epumy.
"Biz kendimiz zaten biliriz yaamasn, hem de hepsinden iyi," diye aklamt
ihtiyar. "O tezkere bize deil zenginedir. Hayattayken zenginle de biz
ilgileniyorduk.. yoksul iin tasalanmaya vakit mi vard - durduu yerde, bir
sebebi yokken byrd o. Yoksulun kendisi fevkalade uurlu adamdr: Heves
etmedii halde bakalar iin koca bir lemi oyuncak gibi kunutur, kendisini
uykusunda bile esirgeyebilir yoksul, nk kendisine deiJse bakasna
dokunsun ister faydas, herkese deer verir..."
"oban st iecei vakti kendisi bilir," diye bildirmiti kendi adna Kirey.
"Sen bir adamn iini bitirmediin srece o rasgele yaar durur," diye ses
vermiti Piyusya.
"Hayr, hayr," demiti Prokofiy, "bizler btn ehri ve ileyi ara vermeden
ynetiyoruz, devrimin korunmasna dair btn kayg bizim omuzlanmzda.
Anladn m imdi, ihtiyar, evengurda nasl vatanda oluverdiini?
Sayemizde."
"Sayenizde mi? diye sormutu tekrar ihtiyar. "O zaman bizden size teekkr. '
t * * | | w 1** fi i 1
hastalar otursa daha iyi olurdu, onlar artk ezberden yaar, kalan mr-
f T 1 . *1 w 1 | f f I ......
lern srerler: I nbet ii deil mi, kolay i... Lakin sizin gcnz kuvvetiniz
yerinde daha - daha bir zor yaamanz gerekmez mi?..
"Ne o, ile bakan m olmak istiyorsun sen?" diye sormutu Prokofiy doruca.
"Ne iin yaayacaklar peki? diye sormutu Prokofiy, ahenkle dndrerek laf.
"inize gelirse gece aln daha iyi," demiti beriki ihtiyar, izni vererek.
"Gndzn yayan adam nnzden geer gider kendi yoluna, ona bir ey
olmaz, ama ya sizinki ayp deil midir: Oturmu bakasnn yaamn lp
biiyorsunuz, yaayan ise nnzden geip gidiyor, belki de geri
dnmeyecek..."
Prokofiy kalan btn ileri kendi ahsi takdirine brakarak ertelemi, yalnzca
en ehemmiyetsiz ve kolayca tartlabilecek maddeyi rapor etmiti.
hemen Kirey.
"Ne yaparsn, buluveririz ihtiyac da," diye vaat etmiti ihtiyar. nsan az, ev
ok burada - evleri daha m sk koysak ki, hem birbirimize de daha yakn
yaam oluruz?"
"Kimin nesiyiz biz?" demiti bunu ilk kez sesli dnen epur-ny. "Biz dnya
lkelerinin ezilen insanlarna yoldatan baka bir ey deiliz! Ya snfn
ilerleyen scak akmtsndan kopmamal ya da bir yn halinde dunnalyz, snf
nasl isterse yle. O snf ki tm dnyay yapmtr, ne diye onun yerine
dnecekmiiz, dertlenecekmi-iz, syler misiniz ltfen? Bu ona yle bir
hakarettir ki bizi alak artk snfna dahil edebilir gnl rahatlyla!
Toplanty burada bitirelim, imdi her ey anlald ve herkesin ruhu dindi."
Beriki ihtiyar zaman zaman yel ve sel hastal ekerdi, dengesiz beslenme
yznden gelmiti bana bu: Bazen uzun sre yiyecek bulamaz, karsna kan
ilk frsatta yiyecek depolamas gerekirdi, bu sayede midesi yorulur ve
patlamalardan mustarip olurdu. Byle gnlerde ihtiyar kendisini btn
insanlardan uzaklatrp bir yerlerde tek bana dururdu. evengura
geldiinde de agzllkle yenek yediinden, Devrim Komitesinin
toplantsnn sonunu zor getinni, sonra derhal muzr otlarn iine ekilip karn
zeri yatn ve sradan vakitlerde kymetlisi, sevgilisi olan her eyi unutup ac
ekmeye koyulmutu.
mulleri deil ayn zamanda mlkiyeti korusun diye burjuvaziyi de icat eden
snfn aklna gvenebilirdi rahata; hem sadece devrimi deil, komnizm
gelene kadar korusun diye partiyi de icat eden o snf deil miydi?
Arabann nnde otlar geri geri gidiyor, adeta evengura dnyordu; yar
yarya uykuda olan adam ise,-tepesindeki kara ykseklikten, ebedi ama artk
eriilir gelecekten k saan yldzlar grrneksi-zin ilerliyordu; yldzlar
yoldaa hareket ediyordu sessiz bir dzen iinde: birbirlerini unutmamak iin
fazlaca uzaklamadan, tek vcut olup farkllklarn ve karlkl beyhude
vurgunluklarn yitirmemek iin de ok yaklamadan.
Paintsev'in hibir eyi denetledii filan yoktu. Sebebini gayet iyi biliyordu
zaten evengurun.
"Ne diye ayplayacakm," dedi. "Kendi de revolverli bir hatun deil miydi?
Buras da benimki gibi bir devrim park ite, grmtn bende kaldnda ya. "
munzm arayan.
sca hkm srecekti, zira gne komnizmin daha ilk gnnde amt ve
btn tabiat bu nedenle evengur'dan yanayd.
Yakov Tit nce gizli vicdann duyarak i geirdi, sonra ald Kopyonkine:
"Hakikaten pek bol. nsan yalannca yatt yerde unu dnyor: Nasl olur
da benden sonra dnya ve insanlar salam kalr? On-ca i yaptm, onca yemek
yedim, onca zahmetler ettim, dnceler dndm, sanki btn lemi kendi
ellerimle tkettim, bakalarna ise yalnzca eskittiklerim kald. Ama sonradan
grdm ki bakalar da bana benziyor, bakalar da kk yatan beri
bedenlerini zar zor tayor, hepsi de dayanyor bir ekilde.
"Kkler alyor, yallar yatyor, diye sulad onu Kopyonkin kzgn kzgn
ve atna su iirmeye, alayan da avutmaya gitti.
evengura berikilerden ayr gelen bir yol dilencisi karanlk bir sofada
oturmu, dizlerinin de yardmyla ocuunu kucanda tutu-
w w f +1 * * 1 i i i 1 1
I w
ocuk sessizce ve itaatkr yatyor, kendisini acnas, yalnz bir skkla iten
hastaln eziyetlerinden korkmuyor, yalnzca arada bir inliyordu, o da
ikyetten ziyade skntdan.
"Neyin var, neyin var, canm benim? diyordu annesi. Syle neren anyor,
stvereyim oran, pvereyim oran.
gizli, yalnz yree yardm etmek iin ocuun gsn okuyor, ince
yaamnn zerinde nlad teli gevetmeye alyordu, susmasn, dintensin
diye bu tel.
"Uyumak ve suda yzmek istiyorum. Hastaydm ya ben hani, imdi artk bittim.
Yarn beni uyandr da lmeyeyim, yoksa unutup
.1 II
lrm.
"Hayr, olum," dedi anne. "Ben hep bekleyeceim banda, yarn sernn l n
sg r et steyeceg m."
"Tut beni, dilenciler almasn," dedi dermansz den ocuk, "kimse bir ey
verniyor onlara, hrszlk ediyorlar... Skldm senden
"Ben onu tedavi etmeye altm, esirgedim onu, benim suum yok," diyordu
anne, kendisini elem dolu gelecek yllardan korumak n.
"Ne yapacaksn bir dakikay? dedi Kopyonkin. "Naslsa geecek, yine lecek
o, sen yine inlemeye balayacaksn.
"Bu olur ite," dedi epurny. Ben kendim de uzun sre hasta yattm, salk
memuru olarak ktm kapitalist krmndan.
"Ne olmu yani syler misin ltfen? dedi epumy kat bir gvenle. "Annesi
istediine gre bir dakika daha yaayabilir: O kadar
yaad yaad da imdi mi aklna geldi? Buz kesseydi, kurtlansayd neyse, ama
ite scack yatyor ocuk - ii daha capcanl, d lm sadece."
"Hadi diyelim boyunda olsun," dedi Kopyonkin kabul ederek. "Yine de fikirdir
ruh dediin, hayat kollamaz, tketir; sen tabii evengur'da yayorsun.. hibir
ie elini srdn yok, o yzden kalple ne alakas var diyorsun: Kalp dediin
insann rgatdr yahu, iinin ta
i 1**1* *1 1 * * i * i
yok te!.."
"Brak aclanmay," dedi ona epurny. "Artk btn evengur strap ekecek
onun iin, sen sadece kk bir parack gamlanacaksn...1 "Ne zaman nefes
alacak?" dedi anne dinleyerek.
uzgun uzgun.
Sofaya Prokofiy, Jeyev ve Yakov Tit girdiler, bir kede durdular, hibir ey
sormadlar rahatsz etmemek iin.
"Aklla ilgisi yok," diye aklad epumy, "hafzamla hareket ediyorum ben.
Hem ben olmasam bile istediin u bir dakikay yaamas gerek: Komnizm
iliyor burada.. yan sra da btn tabiat. Baka yerde olsa daha dn lm
olurdu seninki.. evengur sayesinde fazladan yirmi drt saat yaad, kulak ver
szme!"
"Gayet mmkn, gayet olas, diye dnd Kopyonkin ve darya bir gz att,
havada, evengurda ya da zerindeki gklerde lene dair gzle grlr bir
merhamet var m diye. Gel gr ki danda hava deiiyor, rzgr muzr otlarn
iinde hrdyor, proleterler ise souyan topraktan kalkp evlere gidiyorlard
yatmaya.
"Daha fazla eziyet vermeyin ona," dedi anne, ocuun itaatkr dudaklarndan
ieri drt damla bitki ya damlatan epurnya. "Brakn dinlensin. ona
dokunulmasn istemiyorum, bittim demiti bana."
Kopyonkin atna yanat: Gerektii anda srtna atlayp gidebilir miydi? Szd,
yoklad hayvan; gidebilirdi. Proleter Gc nice yollar teptii gemi
gnlerdeki gibi glyd, uzaklara ve gelecee yollanmaya hazrd.
* | w* i w t j /^\ * * * % 1 1
i
anlamak iin gece mziine doru yrd. Orgtllk diye bir eyin
bulunamayaca tarlalarda bile evengur'da olduundan daha iyi hissediyordu
kendisini Kopyonkin; bir zamanlar Saa Dvanov ile birlikte gezerlerdi, kendisi
kederlenmeye balad myd Dvanov da dert-lenirdi, o vakit kederleri
birbirine yrr, karlanca yan yolda durur kalrd.
i .-'I v w 1 i w .
"Bekle hele," diye rica etti epumy. "Belki biz yokken dirilir."
"Doru ya! Neden ld, Pro?" diye ararak yineledi soruyu epurny.
Prokofiy bu sorunun yantn biliyordu:
"ocuk senin komnizminden ld, yle mi?" diye sordu Kopyonkin serte.
"Komnizm sosyal kouldur demez misin sen? Ondan ya zaten ara ki bulasn.
imdi bana her eyin cevabn vereceksin, kapital ruh! Devrin yolunda koca
bir ehri geinnisin eline... Paintsev!" diye seslendi Kopyonkin etrafn
kuatan evengura.
"Neredesin?"
" teyim."
epumy yoldan geen kadnn yanna gitti, lm olan ocuun sosyal koullar
sayesinde canlanp canlanmadn renecekti. Anne ocuu oturma
odasndaki bir karyolann zerine yatrm, kendisi de yanna uzanp ona
sarlm, uyuyakalmt. epurny ikisinin banda pheler iinde dikiliyordu:
Uyandrmal myd kadn? Prokofiy bir defasnda, "Gste ac varsa ya
uyumak ya da lezzetli bir ey yemek gerekir," demiti. evengurda lezzetli
hibir ey yoktu ve kadn kendisini avutmak iin uykuyu semiti ite.
"Uyuyor musun?" diye sordu kadna sessizce epurny. "Sana lezzetli bir ey
bulalm ister misin? Mahzenlerde burjuvaziden kalan yiyecekler var."
._ ff
mm.
1 W |t . 1 1 w 1 1
''Hayr," diye yantlad anne. "Ryamda grdm onu, canlyd, el ele bir
tarlackta yryorduk. Scakt, toktuk, kucama almak istiyordum onu, bana
dedi ki: 'Hayr anne, ayaklanmla daha abuk varrm gel kafa kafaya verip
dnelim, baksana ikimiz de dilenciyiz.' Gidecek yerimiz de yoktu. Bir
ukurun iine oturduk, ilamiz de alamaya baladk...
"Buna gerek yok," diye teselli etti onu epumy. "evenguru ocuuna miras
olarak hediye edebilirdik, ama o reddetti ve ld."
yordu."
epurny rahatlad.
"Nasl lebilir ki evengur'da, syler misin ltfen? Burada koullar
kazanlm onun iin... Biraz nefes alacan biliyordum zaten, sen de
uyumasaymsn keke.
d."
"Derdim merdim yok," diye yantlad abuk abuk epumy. Onu ryada bile
olsa canl grebilmi olman kymetli benim iin, demek ki
sen l.
"Gayet ak," diye belirtti Prokofiy. "lmek istedii halde hayatta kalsayd
zgr dzenden sz edebilir miydik?"
"Tabii ya, syler misin ltfen?!" Her tr kukuyu sprrcesine, ama soru
sorar gibi de kafa sallad epurny; nce bu szlerle neyin kastedildiini
anlamam, ama herkesin dardan gelen ocuk hususunda rahatladn
grnce o da sevinmiti. Yalnzca Kopyonkin bir umut gremiyordu.
"Hatun niye yannza kmad peki, niye ocukla ieri kapand?" dedi
Kopyonkin btn evengurlular knayarak. "Demek ki sizin ko-mnizmdense
orada kalmay tercih ediyor."
"Ufakln yannda kald, nk aralarnda tek bir kan var, tpk sizin
komnizm gibi. O lnn yanndan ayrlacak olsa. sizin de temeliniz sarslr."
Kopyonkin, sayg duymaya balad beriki ihtiyann sarf ettii doru szleri
adamakll pekitirdi:
w I II
Araba iine girmedi, gmbrtyle nnden geip gitti evengur un: Demek
komnizm haricinde de insanlar yayordu bir yerlerde, hatta teye beriye
gidip geliyorlard.
Kirey, ihtiyarn arklarn dinleyip yle sordu ona: "Derdin nedir, Yakov
Tit, yetmedi mi yaadn!"
Yakov Tit yalln inkr ediyordu. Elli deil yirmi be yanda olduunu
dnmekteydi, ne de olsa mrnn yarsn uyku ve hastalkla geirmiti,
saylmazd o, hsrand.
"Aradan szarm ben de, dzldm myd yola, ruhum uar gider iimden.
Herkesler iin el olurum gittiim yerde, kendini de kendimden geerim: Hayat
neremden geliyorsa orama geri kaar."
"Bo ehir. Yoldan geen adam huzur bulur burada; ana evler lzumsuz yere
duruyor, gnein yannda diren yok, insanlar desen bir amansz hayat
sryor: Ne gelene aldryorlar ne gidene. Cimrilik bilmiyorlar, nk mlk ve
yiyecek ucuz."
Kirey kendisi iin nerenin en iyi yer olduunu bilmiyordu: Buras. yani huzur
ve bo hrriyet iinde yaad evengur mu, yoksa uzak ve daha zor baka bir
ehir mi?
edemiyordu epurny.
"Yaa ve birikmeye bak sen de," diye tlyordu epurny, "senden de bir
eyler kar elbet."
" ime bir-ey dolarsa kaybolacak hali yok," diyordu beriki uslu uslu.
"Darda niye bir ey yok diye sormutum ben sana: Bize bir megale
emrediverseydin!"
w 1w i f i
i n
Adam dar kt, epumy ise uykuya dald - artk iyi uyur olmutu
evengur'da.
Yal bal adam on adm kadar yrdkten sonra vazgeti: "Yarn aranz, Sa,
gel nce a ve yatacak yer bulalm."
"Terif ettin demek?" diye sordu Prokofiy'e. "Yerinde kal, beni bekle."
"Yolda Kopyonkin.. sen devrim yapabilir misin ki?" diye sordu Prokofiy.
"yelik aidatlarn yatrdn m peki? Parti kartn gster bana!" "Vermem. Sana
iktidar verildi, sense yoksul halka komnizm salamadn. Mihraba yr, otur
ve bekle."
ey sylemiyordu.
Prokofiy.
"Madem Saa geldi, derhal k dar: Size ne yaplacan o kendi bilir, artk
senden korkmaya lzum kalmad."
yoruz.
"Neden fazla?"
Devrim bir gn gibi geip gitmiti; bozkrlarda, ilelerde, Rus tarasnn her
yerinde silah sesleri uzun sreliine dinmi, ordulann, atlarn, tm yayan Rus
Boleviklerinin yollann ot brmt yava
bir hzn iinde hr brakm, kendisi ise kim bilir nerelere gizlenmi, adeta
insann i karanlna ekilmiti, yrd yollardan bitkin derek.
Yeryzne akam km gibiydi ve Dvanov kendi iine de akamn indiini
duyumsad: olgunluun vakti, mutluluk ya da pimanln. Hayatn yine buna
benzer bir akamnda Dvanovun babas da, gelecein sabahn vaktinden
evvel grmek iin Mutevo G-Jnn derinliinde ebediyen yitip gitmiti.
imdi baka bir akam balyordu; belki de balk ivanoviin grmeyi
arzulad o sabah yaanp gemiti de olu tekrar akam yaamaktayd.
Aleksandr Dvanov ahsi hayat iin komnizm dileyecek kadar derinden
sevmiyordu kendisini, herkesle beraber ilerliyordu ite o da, nk
yrmekteydi insanlar ve yapayalnz kalmak korkuntu; insanlarla birlikte
olmak istiyordu Dvanov, ne de olsa bir babas ve ailesi yoktu. epumy'a ise
aksine azap veriyordu komnizm, Dvanov'un babasna lmden sonraki hayatn
srr nasl azap veriyorduysa aynen yle. Zamann smna katlanamayan
epumy, evengur'da komnizmi bir rpda kurarak tarihin uzunluuna son
venniti; tpk balk Dvanov gibi o da hayatna dayanamam, br dnyann
gzelliine erkenden kavuabilmek iin lme dnttnt onu. Ne var ki
babasna merak iin kymet veriyor deildi Dvanov ve epurny'dan
holanmas-nn nedeni, onun acil komnizme tutkunluu deildi. Babas,
yitirilen o ilk arkada olduu iin gerekliydi Dvanova, epurny ise
komnizm olmasa insanlarn aralarna almayacaklar kimsesiz bir yolda
olduu iin. Dvanov babasn, Kopyonkin'i, epurny ve daha biroklarn,
tpk babas gibi hayat karsndaki sabrszlklarndan tr lecekleri iin
seviyordu; kendisi ise yabanclarn iinde bir bana kalakalacakt.
"Bu doru," dedi epumy, akn. "Ben nasl fark edememiim? O yzden
akamlan kular akmyor, anca ocak ekirgeleri: Onlarnkine de ark
denmez! Bizde de yle ya, devaml ekirgeler ark sylyor, kuumuz az -
meer tarihimiz bitmimi! Bakar msn u ie. alametleri bilmiyormuuz!"
"Saa,'' dedi Kopyonkin. "Geldin mi imdi?.. Gel biraz peyim seni, bir an
nce bitsin u eziyet."
Kopyonkin glkle seebildi onun sesini ve korkuyla dnp bak. f->V i......
i w i
t. Dvanov elini yzne srmeden sessiz sessiz alyor, gzyalar arada bir
topraa damlyordu, Kopyonkin ve epumydan saklanacak yeri yoktu.
"Bu attr, kusuruna baklmaz," diye sitem etti epurny'a Kopyonkin. "Sen
insansn, akl edemiyorsun uzaklamay!"
"Saa," dedi Gopner, "burada zanaat diye bir ey grmyorum ben, ii insann
burada yaamas anlamsz."
"Fena olmasna fena deil," dedi Gopner, "ama o zanan insanlar yan yana
tutan nedir burada, o belli deil. Smkle ni yaptryorsun onlar, yoksa srf
diktatrlkle mi tutturdun?"
"Tepemizde gne yanyor, yolda Gopner," diye bildirdi epurny ksk sesle.
"Eskiden smr glgeliyordu onu, bizde ise yle ey
"Biz komnizmi bilmiyoruz ki," dedi Dvanov, "o yzden de burada var m yok
mu hemen anlayamayz. Hem yolda epurny'a eziyet etmen manas z, ondan
iyi bildiimiz hibir ey yok."
Yakov Tit dinlemek zere yanamt; hepsi ona bakp ihtiyar krmamak iin
sustular dalgn dalgn; hepsi de Yakov Tit'm kendisi yokken konuulmasna
krlabileceini dnmt. Yakov Tit dikildi, dikildi, sonra yle dedi:
"Gidene kadar, koparana kadar daha da karn ackr adamn," dedi Yakov Tit
pheyle, "ii demircilikle halletmek daha elverili olur."
Vakit leyi oktan gemi, gne eilmiti; yeryz yank kokuyordu, akam
saatlerinin kederi hsl olmutu. Bu saatlerde her yalnz insan bir arkadann
yanna gitmek, yahut gn boyu ypranan hayatn sessiz otlar arasnda avutmak
iin bir tarlaya ekilmek ister. Ne var ki evengurlu berikilerin ne gidecekleri
bir yer, ne bekleyecekleri birisi vard. Bitiik vaziyette yayor, daha gn
batmadan besleyici bitki aray iinde civar bozkn gezip dolam
oluyorlard: Hi kimsenin yalnz kalabilecei bir yeri yoktu. Demirhanede
Yakov Titn iini bir sknt sard - at snmt, her yerden rmcek alar
sarkyordu, birok rmcek lmt bile, en nihayetinde topraa dp
tannmaz toza dnecek hafif cesetikleri arpyordu gze. Yakov Tit
yollarda ve arka avlularda bulduu birtakm paracklara bakmay severdi:
Neydiler eskiden? Kini hayrand onlara, onlar kim esirgiyordu? Belki de bir
insana aitti bu paralar yahut yine bir rmcee ya da isimsiz toprak
sineklerine. Hibir ey salam kalmamt; bir zamanlar yaam, ocuklar
tarafndan sevilmi tm mahluklar biimsiz paralara ayrlp yok olmutu ve
arkada kalanlarn, yaayp kahrolanlann, zerine kapanp da alayacaklar bir
ey kalmamt. "Tamam, yine lseydi her ey," diye dnyordu Yakov Tit,
"ama bari l beden salam kalsayd, tutacak, anacak bir ey olurdu. Oysa yle
mi ya, rzgr esiyor, su akyor ve her ey boa gidiyor, toza dnp el oluyor.
Eziyettir bu, hayat deil. O len de bo yere lp gitti ite, bir zaman
yaayanlardan kimseyi bulamazsn artk, hepsi kayp."
bulamadn dieri getirirdi. stelik insann her daim yan banda olduklar
iin de iyiydi yoldalar, bir kars ve mlk, devaml biriken
"Beni al, Karpiy," dedi, "hem doumrum sana, hem temizliini yaparm, lahana
orban piiriveririm. Acayip de olsa iyidir hatun olmak: Kayglar iinde gl
gibi yaar gider kadn, dert nedir bilmez, kendinin farkna varmaz nk!
Burada byle kendi gznn nnde direk gibi dikiliyor insan, hayat m bu?"
Karpiy gerei inkr ediyor deildi, yalnzca olayn getii tarihi dzeltti: "O
devrimden nceydi."
"Git halka zevce getir," dedi Yakov Tit, "halkn cam istemi. Getirdin bizi
madem, imdi de zevce getireceksin. halk dinlenmi, zevcesiz daha fazla
yaamann mmkn yok diyor."
"Birlikte yaarz, Pro. Merak etme sen. Ite Kopyonkin de burada, birazdan
Gopner ve epumy da gelirler... Sizin buras iyiymi -sessiz, her yerden zak,
her taraf ot, ben hi gelmemitim buraya."
"Saa m - o vakit git dn," diyerek kabul etti Kopyonkin, "ben de yalnz
gideceksin sandm."
"Saa," dedi Prokofiy Aleksandra sessizce, "kyde bir hanem yok artk,
evengurda kalmak istiyorum ben; herkesle birlikte yaamak gerek, yoksa
partiden karrlar - destekleyiver beni imdi. Senin de oturacak yerin yok
naslsa, gel burada itaatkr bir aile rgtleyelim, btn ehri tek bir ev
yapalm."
"Zevce getir! " diye baryordu birok beriki Prokofiy'e. "Getirdin buraya,
yalnz bamza braktn bizi! Kadn salayacaksn bize, insan deil miyiz biz
yahu! Yalnz bamza korkuyoruz burada.. yaayacamza dnr olduk!
Yoldalktan dem vuruyorsun, kadn da insann z yoldadr, ne diye
yerletirmiyorsun onu ehre?"
Prokofiy Dvanova bir gz att ve komnizmin yalnz kendisinin deil, var olan
tm proleterlerin kaygs olduunu anlatmaya koyuldu; demek ki, evengur
Devrim Komitesi'nin son toplantsnda da kararlatrld zere, proleterler
artk kendi akllaryla dnmeliydiler. evengurda proleter dnda kimse
bulunmadna gre de komnizm kendiliinden gerekleecekti, baka yolu
yoktu.
"Akl bize ne gerek?" diye haykrd berikilerden biri. "Biz arzumuza gre
yaamak isteriz! '
"Yaayn ltfen," diyerek kabul etti hemen epurny. "Prokofiy, yarn git kadn
topla!"
Prokofiy komnizm zerine bir-iki laf daha etti: Eninde sonunda zaten
btnyle gelip atacakt komnizm, fazla eziyet ekmemek iin en iyisi
nceden rgtlemekti onu; oysa gelecek kadnlar, u an tek bir kszler
ailesinin yaad, insanlarn yat yerlerini deitirerek orada burada
srttkleri ve ayrlmaya ayrlmaya birbirlerine iyice altklar yekpare
evengur'un yerine bir sr ev kuracaklard.
"Eninde sonunda komnizm gelecek diyorsun!" dedi Yakov Tit tane tane.
"Yani muhtemelen en ksa zamanda, sonun yakn olduu yer ksadr nk. Bu
durumda hayatn uzun ksm komnizmsiz geecek demektir; o zaman ne diye
btn gvdemizle isteyecekmiiz onu? Doru ksa ise ayet, bizler uzun bir
yani yaayalm daha iyi! insan denileni yabana atma bakalm!"
"Saa!" dedi dalgn dalgn Prokofiy ve herkes ona kulak verdi. "ihtiyar doru
sylyor! Hatrlar msn seninle sadaka toplardk. Yemek isterdin de
vermezlerdi sana, bense istemezdim, yalan sylerdim, hara keserdim ama her
zaman da tuzlumu yer, sigaram ierdim."
Prokofiy temkinli davranp duraksayacak gibi oldu, ama berikilerin samimi bir
dikkatle azlarn atklarn fark ederek, epumy* dan ekinmeden devam
etti:
ey!
leri gryor, ama pelerinden gitmeye utanyordu: Jki adan kederli bir sohbete
dalm gibiydiler, yanlarna yaklamak ayp olurdu imdi.
w t1 i 1*1 1* t*t i i
sreliine hkmn srsn diye imdi koca bir ehri harcamaya, kh-netip
mahvetmeye deer miydi, emin deildi; komnizmi ve mutluluu tutumlu bir
ekilde biriktirmek daha iyi olmaz myd? Arada bir snfn ihtiyacna gre
ksmi porsiyonlar halinde datlrd kitlelere, nlkiyetin ve mutluluun
tkenmezlii kollanmalyd.
.i i 1 1 1 * 1 * * 1 f* 1 |
bir rgtllk varsa orada bir kiiden fazlas dnmyor. yksz ya-
yor dierleri, birincinin peine taklp. rgt pek akllca bir i: Herkes ne
olduunu biliyor, ama kimse kendisine sahip deil. Ve herkesin keyfi yerinde,
sadece birincinin ii kt, o dnyor. rgtlenme sayesinde kiinin sahip
olduu birok fazlala el konabilir."
"Ne iine yarayacak ki bu, Pro? Zorlanacaksn, en mutsuz kii sen olacaksn,
tek bana, ayr gayr, herkesin stnde yaamaktan korkacaksn. Proleterler
birbirleriyle yayor, sen neyle yaayacaksn
pek? "
Prokofiy Dvanov'a i bilir bir bak frlatt: Bu adam beyhude bir varlkt,
Bolevik deil, torbas bo bir dilenciydi, kendisi berikiydi bunun. Yakov Tit
ile konusa daha iyiydi Prokofiy: Tatmad yeni dertlerle beslendii takdirde
insann her bir eye katlanacan bilirdi o en azndan, cannn da hi
acmayacan. Insan toplumsal gelenee ballndan tr duyar acy,
kendisi anszn icat etmez. Yakov Tit Prokofiy'in iinin son derece tehlikesiz
olduunu anlard. Dvanov ise insan gereinden fazla hissediyor, fakat
muntazaman le-miyordu.
"zel olmasnlar!" dedi epumy. "Kadn olsunlar ltfen, ama yle ucundan
kysndan, heriften tek bir farklar olsun yeter. ekici olmasn lar.. ham
malzeme sala bize!"
> 1 * 1 *1* 1I
"Atla deve deil ya! Kimi istersen getiriveririm, topunu yekpare kitle yaparm,
kimse elemiyle bir bana kalmayacak."
"Nahiyeye teyzesine gitti," diye bildirdi Prokofiy, "dnte teslim ederim onu."
tan telgraf hattna benziyor! Oradan da uzaklar grnrd byle, ferah yer
buras!"
Yakov Tit da geziniyordu o sabah; mezarla her gn urard, bir tek buras
meelie benziyordu, ki Yakov Tit rzgrn sarst aacn skc seslerini
dinlemeyi severdi. Yakov Tit houna gitmiti Gopnerin: Zayf, ihtiyar bir
adamd, kulak derisi gerilmekten morarmt, tpk Gopner'inki gibi.
___
"yi misin burada, yoksa vasat m?" diye sordu Gopner; an kulesinden inmiti
ank, duvarn dibindeki insanlarn arasnda oturuyordu.
"Ne yapalm imdi?" diye sordu Gopner oradaki lere, hepsi de hafiften
heyecanlanverdi, bir tek Yakov Tit sakin sakin dikiliyordu.
Yakov Tit orman aklna ekildi ve snmak iin gnee kar uzand; son
gnlerde sabk Zyuzin'in evinde geceliyordu, iinde
kimsesiz bir hamambcei yaad iin sevmiti o evi, bir eylerle besliyordu
onu. Hamambcei ise dnyadan bihaber, her tr mitten yoksun. yine de
ektii eziyeti belli etmeden, sabrla ve azimle srdryordu varln; ite
bunun iin Yakov Tit ona zen gsteriyor, hatta iten ie rnek alyordu onu.
Bu arada evin ats ve tavam periand, dklyordu, geceleri iy damlyordu
Yakov Titm zerine; fakat o ne kadar se de barnan deitiremiyor,
nk hamambceine de kendisine acd kadar acyordu. Eskiden Yakov
Tit plak yerlerde kalrd, kendisine benzeyen bir yol arkada dnda
alp balanaca hibir eyin bulunmad yerlerde; bir canlya balanmak
ise Yakov Tit iin ihtiyat, ona gsterdii dikkat ve hogr sayesinde
yaama sabr bulur, daha kolay ve iyi yaamann yollarn ondan renmeye
alrd. Dahas, bakasnn hayatn seyretmekten, kapld merhamet
duygusundan Yakov Titn kendi hayat da tkenirdi; baka aresi yoktu zira,
Yakov Tit yeryz nfusunun artk ve fazlalk ksm iinde srdryordu
varln. Berikiler evengura gelir gelmez yitirmilerdi yoldalklann.
Elleriyle sk sk dokunduklar ve nereden ktn bilemediideri mlkiyete ve
ok sayda ev edevatna sahip olmulard. Birine hediye edilemeyecek kadar
pahalyd bunlar; berikiler eyalan rkek ellerle yokluyorlard, bu eyalar ki
len babalannn ve baka bozkrlarda kaybolan kardelerinin feda edilmi,
lgn hayatlanyd sanki. ehre sonradan gelen bu evengurlular da bir
zamanlar kulbeler kunnu, balk tutmu, kuyular amlard, ama burada deil,
uzaklarda: varoluun dairesel yolunun onlar bir vakit gtrd Sibirya'nn
smrgeletirilmi topraklarnda.
Fyodor Fyodorovi Gopner, Yakov Tit btn beriki kitlesinden ayr, zel
bir yere koymutu, zira srf doumunun verdii hzla gelecee yryen en
zgn insand o. Oysaki Yakov Tit'n znts lmt iinde, znty
rahatszlk veren bir duygu gibi hissetmiyor, srf bir eylerle oyalanmak iin
yayordu. evengurdan nce insanlarla birlikte yrr, eitli dnceler
uydururdu kendisine: Babasy-
Gopner btn bunlar olduu gibi tahayyl edebilmek istedi; stirahat ettii iin
derisinin morluu geen d kulan kad ve mademki lokomotif yok, hayatta
her bir insann kendi buhar makinesine sahip olmas gerekir, diye dnd.
man, insan ise gelecee dair midiyle kalakalyordu yerinde. epur-ny ile
evengur Boleviklerinin komnizmi neden bu kadar ok istediklerini
anlamt Dvanov: Tarihin sonuydu o, zamann sonu; zaman ise salt tabiatta
geerdi, oysa insann iinde baki kalrd keder.
Ne oldu orada, konu ltfen!" diye sordu ar aksak yryen zntl bir
berikine.
"Bir adam geliyordu," diye anlatt berikiler. "Bize geldiini sandk ama
kayboldu."
epurny dikiliyor, yaknda birok insan ve yolda dururken uzak bir insana
neden gereksinim duyulduunu anlamyordu. Ve bu hayrete ayan durumdan
atyla yanaan Kopyonkine bahsetti.
Bir defasnda epurny urad Yakov Tit'n yanma. Prokofiy bir trl
gelememi, epumy kaybettii gerekli dostun yokluunu duyar olmu, bu uzun
bekleyi srasnda kendisini nerelere uracan armt. Hamambcei her
zamanki gibi pencerenin nnde oturuyordu. Scak, koca bir gndzd uzun
mesafelere yaylan, fakat hava yaza gre daha hafifti, bir lnn nefesini
andryordu. Hamambce-
i sklyor ve seyrediyordu.
* ' I 1 ff
epumy Yakov Tit'n yanndan ayrld, hasta iin hafif bir yiyecek aramak
istiyordu. Gopner eskiden zerinde tekerlek lastii gerdirilen demirci tana
yerlemiti, yannda ise Dvanov yatyordu yzst, le sonras uykusunda
dinlenmekteydi. Gopner elinde bir patates tutuyor, onu inceden inceye yoklayp
youruyor, kendi bana nasl olutuunu renmeye alyordu adeta;
gerekte ise bunalyordu Gopner, bunald zamanlarda dikkatini ilk eline
geen eye harcamaya koyulur, bylece asl ihtiya duyduu eksik eyi
unutmaya alrd. epumy Gopner'e Yakov Tittan sz etti, hasta
olduundan ve hamambceiyle bir bana ac ektiinden.
Sen niye yalnz braktn onu?" diye sordu Gopner. "Yal orba piirmek
gerek! Biraz vakit gesin bulurum ben onu, lanet olascay!"
epurny da balangta bir eyler piimek istemi ama ksa sre nce
evengurda kibritin tkendiini kefederek ne yapacan kes-tirememiti.
Oysaki Gopner yaplmas gerekeni biliyordu: Yerinden grlen bahelerden
birinin kk kuyusunun zerindeki ahap tulumbay altrmalyd. Bir
yeldeirmeninin dndrd bu tulumbayla vakti zamannda elma aalarnn
dibindeki topra nemlendirmek iin su ekilirdi; Gopner bu g tesisatn
nceden fark etmiti, imdi ise. su tulumbasnn pistonunu kuru kuruya srtme
yntemiyle ate elde etmeyi kararlatrmt. Kopyonkin'e ahap tulumbann
silindirini samanla kapiayp yeldeinnenini dndnesini buyurdu,
"Sa, kalk abuk, biraz zahmet edelim. Sska ihtiyar gidici, ehre ate lazm...
Saa! Zaten sklyorum, bir de sen uyuyorsun! "
at. Gopner ciddi bir kaygyla bakt Dvanova, zaten nadiren glmser,
merhamet anlarnda ise dpedz somurturdu: Merhamet ettii kiiyi
kaybetmekten korkard ve kapld dehet kendini, somurtkanlk gibi vururdu
dar.
Uzun aylar boyunca kesintisiz bir sessizlik hkm srnt evengur'da, ilk
kez duyuluyordu emeki bir makinenin gcrdamas.
"Sizi sefil savalar," dedi tela h sesi incelemeye ilk koup gelen Kopyonkin.
"Bakas deil ya bir proleter bunu da icat edip buraya koyan. hem de baka
bir proleter iin! Yoldana hediye edecek bir eysi yokmu, o da bu yel
zmbrtsn ve kendi kendini emen u eyi yapm ite."
"El demeyecek kadar snmyor bir trl," dedi epurny tulumba iin. "Belki
yarn sabah frtna kar, o zaman sy bir rpda pompalarz."
nim. Mzikten bile korkarm - ocuklar arnonika alard da, hatrlann, oturur
alardm kederden."
Kopyonkin atnn yanna gitti ve onu geceleyin otlamas iin bozkra sald, ki
hi yapmad bir eydi bu, atn her an yamacnda tutard.
Dvanov evin iine girdi. Yerde karnst yatan Yakov Tit hastaln
yaamaktayd. Taburenin zerindeki Gopner bugn esen rzgrn clzlndan
tr zr diliyordu ondan, ate elde etmek mmkn olmamt. Yarn frtna
kacakt galiba, gne uzak bulutlarn ardna gizlenmiti, son yaz tipisinin
imekleri parlyordu orada. Bu arada epumy ayakta duruyor ve sessizce
endieleniyordu.
Yakov Tit eziyet ektiinden ziyade, artk kendisine tatl gelmeyen ama tatl
olduunu zihnen bildii hayat zlyor, sessizce yanyordu ona. Ziyaretine
gelen adamlardan utanyordu, nk onlara kar bir yaknlk duyamyordu
artk: Umurunda deillerdi, hi var olmasalar da kabulyd u lemde.
Hamambcei de pencere nnden ekilmiti, nesnelerin snanda
yayordu; gnein stt ama fazlasyla engin, korkun yeryz yerine, scak
eyalarn arasnda kendinden gemenin en iyisi olduuna karar verniti.
* x Tl 1 *1 1 *
nnda kalma arzusunu farknda olmadan yava yava unutmutu, zihni hisli,
duyarl hayatn yutuvemiesine.
"rgtsz yayorsun, Yakov Tit," dedi hastala bir neden uyduran epumy.
"Ne zrvalyorsun sen?" dedi Yakov Tit gcenerek. "Gvdemi rgtle hadi
madem. Anca evleri, mobilyalar oynatmasn bildin sen, gvde desen eziyeti
ekti ekiyor... Git dinlen, birazdan iy damlamaya balar."
"Damlatrm ben o laneti!" dedi Gopner serte ve soluu darda ald. atya
kp hasta Yakov Tit ten iyin damlad delikleri incelemeye koyuldu.
Dvanov da dama trmand, bir boruya tutundu; ay souk souk parlyordu artk,
nemli atlar ldyordu ssz iyden, bozkr ise imdi orada yalnz bana
kalan kii iin mahzun ve feciydi. Gopner kilerde bir eki buldu..
demirhaneden at makas, iki tabaka eski demir getirdi ve aty tamire
koyuldu. Dvanov aada demir kesiyor, ivileri dzletiriyor ve malzemeleri
yukar uzatyor, Gopner ise atda oturmu, tm evengur'u ayaa kaldryordu.
Komnizm geldiinden beri ilk kez eki sesi iitiliyordu burada ve ilk kez bir
insan alyordu gnein yan sra. Prokofiyin gelip gelmediini kontrol
etmek zere bozkra kan epumy eki sesini duyunca abucak geri dnd;
bir insann anszn almasna aran dier evengurlular da dayanamayp
izlemeye geldiler.
"Olur elbet," diye yantlad oklar ve Gopner geceyars atdan inip de "artk
szmaz" diyene dek dikildiler.
Ve btn berikiler rahat bir soluk ald.. Yakov Tit'n zerine artk hibir ey
szmayaca, adamcaz hastaln rahata srdrebilecei iin.
evengurlular Yakov Tit'a kar czi bir ilgi duyar olmulard, zira o sa
kalsn diye koca aty yamamak gerekmiti.
* . * i i i w *
w *11** * 11 1 i \ r o w
"Bak sen, bak sen! diyerek ilgisini ekmeye alt Paintsev'in. "Doruyor,
kesiyor, ama ne iin, syler misin ltfen?"
"Ne zaman yamaz ki, syler misin ltfen? dedi epurny. daha da kurnaz bir
sitemle. Sonunda dorudan aklamaya giriti: Kar evengur'un zerini
rtecek, biz altnda scack yaayacaz, dal nene gerek, ya ocak? ikna et beni
ltfen, anlamyorum nk."
"Baka birine ha?!" dedi epurny kukulu kukulu ve sonunda tatmin oldu. "O
zaman daha ok dora. Kendinize doruyorsunuz
sanmtm ben, mademki baka birine, o zaman tamam, buna emek deil
bedavaya yardm denir. O zaman dora! Ama ayaklann niye plak senin? Al
bari benim botlar, teceksin!"
11* ** ! ||
Oysaki Kirey ve Jeyev az evvel neden altklarn tam olarak bilmeseler de,
tan zerinden Yakov Tit'a dair kayglarn brakarak kalktklarnda
dardaki skc zaman hissediverdiler.
"Tabii ki lazm," diye onaylad Piyusya. "Burada komnizm var ama halk zayf!
Sska Yakov Titn vcudunda tutunabilir mi hi komnizm? Kendi bedenine
kendi zor syor!"
"Piyus," dedi, "gel derenin enine toprak serpelim, baraj olsun buras. Ne diye
insanlarn nnden bo yere akp gidecekmi su?"
"Toprak ier yazn," diye aklad Dvanov; yarn iinde suni sulama sistemi
kurmaya karar vermiti, bir dahaki yaz kuraklk ve gereklilik lsnde vadiyi
nemlendirmek ve besleyici budaygiller ile otlarn bymesine yardmc
olmak iin.
"Gzel bostan olur buras," diye iaret etti Piyusya. "Bereketli yerler...
Baharda bozkrdan ernozyom3 getirir rzgr ama yazn scaktan atlar toprak,
kuru rmcekler kalr geriye."
Bir saat sonra Dvanov ve Piyusya krekleri getirip dere suyunun ynn
deitirnek iin hendek kazmaya koyuldular, bylece baraj kuru yere
kuracaklard. Yamur bir an olsun durmuyordu ve imlenmi slak rty
krekle demek zordu.
"Olsun, insanlarn karn hep doyacak ya," diyordu agzl bir gayretle kree
davranan Dvanov.
leyin Gopner su tulumbasndan ate elde etti, evengur'u bir sevin uultusu
bast, Dvanov ile Piyusya da oraya kotular. epurny ate yakm, zerine
kazan koymu.. bayram ederek, evengur proleterlerinin hi yoktan ate
yakmay baannalaryla gururlanarak, Yakov Tit'a orba kaynatmaya
koyulmutu bile.
"u civan rastlad bize, buraya gnderdi," dedi bir ingene. "Zevce olarak
kaplanmaya geldik."
s/
"Aha orada." diye yantlad ingeneler. "Hasta myz diye bir yoklad bizi.
kovalad sonra da, biz de yrdk yrdk vardk ite. Bakyorum da mezar
kazyorsunuz, ama gelinlik hatununuz yok..."
i i i * i fi
nt ac.
"Korkutmaya kalkma bizi, yakkl!" dedi yaa byk ingene hzl hzl,
alknd insanlara. "Neler neler grdk biz, kadn gibi yaamadk ki, geldik
imdi de buraya. Derdin ne bakalm, sen onu deyiver? Senin ufaklk, yaayan
her hatun burada gelin olacak dediydi, ama sen 'dayanr msnz' diye atn
azn! Bugne kadar dayandklarmzdan beterini grecek deiliz merak etme,
vz gelir bize, civanm!
"Tabii ki dayanrsn! Seni denemek iin dedim ben onu. Kapitalizmi kendi
etinden geiren iin komnizm kolaylktr."
p 1 | | 1 ^ | ^ |
ra eritiren ve srf seilen kiinin dirlii iin alma istei uyandran o yegne
sevinci bulamamlard. Bunlar ancak glerini tketerek hissediyorlard
yorulan vcutlarnn tazelendiini. Yine de byleleri bile tahtakurularnn artk
insanlar sramayacan dnerek avunmaktaydlar; su tulumbas bile
almaya can atyordu ki Yakov Tit iin ate stabilsin - rzgr ve makine
insan saylmazd oysa.
Berikilerden Karuk adnda biri uzun bir kutunun yapmn tamamlam, tam
bir doyuma ulatn hissederek yatmt, oysaki ruhunun gereksinimi gibi
gnneye balad Kirey'in bu kutuya ne iin ihtiya duyabileceini o da
bilmiyordu.
"Merhaba civanm! " dedi ona ihtiyar ingene. "Kammz doyur hadi. sonra da
yatrver bizi: Ekmeini yiyelim, akn blelim."
MNe?,, dedi yan sar Karuk. "Bana gerekmez, ben byle de iyi-
"Yolda ne yapacaksn?" dedi yal ingene kar karak, genci ise suskun.
utana skla dikiliyordu. "Vcudunu benle paylarsan eyalara acmazsn,
yolda da unutursun - aha uraya yazyorum!"
ne...
di. Yorgun ve mutsuz bir adamd, kolay ikna olan, sabrsz bir kalbe, kinik bir
akla sahipti. Serbinov bilet almamt ve var olmay hemen hemen hi
istemiyordu; uras akt ki gerekten ve derinlemesine rmekteydi.
Kendisini ann hayranlk uyandran mutlu bir bireyi olarak hissetmesi
olanakszd; tek hissettii cokun kederiydi. Kadnlar ve gelecei seviyor,
iktidarn yemliine bumunu soktuu, sorumluluk gerektiren grevleri
sevmiyordu. Serbinov ksa sre nce Sovyet lkesinin uzak, engin ovalarnda
sosyalizmin kuruluuna ilikin bir aratrna gezisinden dnmt. Tara
tabiatnn derin sessizlii iinde drt ay boyunca ar ar yol almt.
Serbinov, le
1
Bal ve kuru zm He halanm pirin ya da baka bir yamann karmndan
m W
Kuzey Buz Denizinde Rusya'ya bal bir ada. Uyedineniye Rusa inziva
anlamna gelir. -.n.
Kadnn zerinde iyi cins bir yazlk pards, teniz bir yn elbise vard; giysi,
vcudunun yabanc, rahat yaantsn rtyordu. Belli ki bir iinin vcuduydu
bu, yal ve gsterili deildi zira - hatta zarifti kadn, o bildik ehvetli
ekicilik de yoktu onda. Serbinova en ok dokunan, kadnn bir sebepten
mutlu oluu, kendisine ve etrafna yaknlk ve merhamet dolu gzlerle
bakyd. Bu yzden hemen somurttu Serbinov: Mutlu insanlar yabanclar,
sevmez, korkard onlardan. "Ya ben ryorum," diye zmeye alrd
kendisini samimiyetle Serbinov, " yahut da mutlulardan mutsuzlara hayr yok."
Tuhaf bir biimde mutlu kadn Teatralnaya duranda indi. Yabanc topraklarda
yalnz, dayankl bir bitki gibiydi, tek banaln-dan bihaber olabilecek denli
saft.
"Bazen birine rastlarsn, iyi birisi kverir," dedi kadn. "Sonra ayakzeri
kaybedersin onu, sonra birazck zler unutursun. Size iyi
1 1 1 w _ r|H
_ lll
gre!
Serbinov ksa sredir tand arkadann ne denli salam bir bnyeye sahip
olduunu hissediverdi; ylesine bamszd ki bu bnye, bu kadnn insanlar
tarafndan yaralanmas olanakszd, belki de yeryznden geip gitmi, l,
yabanc bir toplumsal snfn son rnyd o. Aristokrat kuan kalnts
olarak canlandrd onu gznde; btn aristokratlar onun gibi olsalard tarih
yerlerine yeni bir ey koyma gerei duymazd - aksine, kendileri tarihten
diledikleri kaderi yaratrlard. Rusya bir ucundan dier ucuna mahvolan yahut
kurtulmaya alan insanlarla doluydu, ok nceleri fark etmiti Serbinov bunu.
Birok Rus insan, iindeki yaama yeteneini, becerisini canla bala yok
etmekle meguld: Kimi votka iiyor, kimi aklnn yansn yitirmi, bir dzine
ocuun ortasnda oturuyor, kimi beyhude fantazilerin peinde yollara
dyordu. Oysaki bu kadn kendisini
tamad ve mziin vaat ettii o mkemmel insan gre gre mahvolduu iin
etkilenmiti ondan. Belki de sadece efkrlanyordu ite, ihtiya duyduu ama
artk eriemeyecei eyler yznden; hem yol arkada sevgilisi olsa, Serbinov
bir hafta sonra yorulmayacak myd ondan da? Fakat gururun esirgedii bu
dokunakl yz; baka bir insan anlayan, ona doru ekilde yardmc olmasn
pek iyi bilen, ama kendisi iin bir yardm istemeyen muradna erni, kapal
ruh nereden kmt o zaman?
"Siz sklr msnz peki hi?" diye sordu Serbinov veda ettiine yanarak.
tur, ruhu sabr yolunda tketmeye de. Ite devrimin talan edilen bahesinden
kalan alanlar da kendiliinden bitiveren budaygillere bylece feda edilmiti,
alp eziyet ekmeden karnn doyurabilsin diye herkes. Gerekten de
Serbinov insanlarn ne kadar az altn grebiliyordu, naslsa budaygiller
herkesi doyuruyordu bedavaya. Ve uzun sre, budaygiller btn topra
yiyene, insanlar ise kendilerini kil ve ta zerinde bulana kadar byle
gidecekti bu, yahut dinlenen
I i A i 1 w r1a. w t
Kapal bir kapyla ayrlyordu oda yan komusundan; bir rabfak h,1 politika
bilimini yksek sesle, tane tane okuma yntemiyle hafzasna doldurmaya
alyordu orada. Eski zamanlarda yan odada, evrensel katedrallerin
dogmalarn renip sonunda ruhun diyalektik geliim yasalarna uyarak dinden
kan bir papaz okulu rencisi oturuyor olurdu herhalde.
Kadn tant adama ikram etmek zere bir eyler getirdi: Pasta, eker, bir
dilim turta ve yann ie tatl kilise arab., Visant. Bu kadar saf myd
gerekten?
Bakalar bu kadna mahrum olduu bir eyi elde etmesi iin deil de,
kendisindeki g fazlaln tketmesi iin gerekliydi daha ok. Serbinov onun
kim olduunu bilmiyordu henz, zengin bir ana-babann zavall kz olmalyd.
Bu konuda yanld anlald: Sofya Aleksandrovna, Tryohgomaya
fabrikasnda makine temizleyicisiydi ve annesi tarafndan doduu yerde terk
edilmiti. Yine de birini sevmi, ocuklar dourmu olmalyd - Serbinov yan
soruyor, yar tahminde bulunuyordu .
Her insan pheci bir kskanlkla takip ediyordu Serbinov: Kendisinden iyi
miydi yoksa? ayet iyiyse bu kimseyi durdurmak gerekirdi. yoksa nne
geerdi, sana denk bir dost olarak kalmazd asla. Sofya Aleksandrovnann da
kendisinden iyi olduunu dnd, dolaysyla kendisi iin bir kaypt; oysa
para gibi, hayat kazanc gibi biriktirmek isterdi Serbinov insanlan, hatta
tand kimselerin aynnt-l bir hesabn tutuyor ve evinin balca defterine
gelir ve giderlerin zel notlarn kaydediyordu.
11 w
olduunu grnt.
"Sizi biraz tutmak istiyorum," dedi Simon. "Ho grn beni, imdi gideceim.
"Ya size?" diye sordu Serbinov, emee ve yaz dnyasnn ortasnda skunete
dair arksn syleyen bir lokomotifin dikkat datan sesini dinleyerek.
"Giriin orada, sada. Sabun olacak ieride ama havlu yok, yka-
i* r *1* II
maya verdim onu, yzm arafa siliyorum.
Ekim alannn yzde yirmi orannda azald vilayetten sz etti ona Serbinov, o
alan aramaya gidiyordu.
"Btn mrm orada geirdim ben," dedi Sofya Aleksandrovna o vilayet iin.
"Orada pek sevgili bir yoldam var. Grecek olursanz selamm
syleyiverin.
"Kimin nesidir?"
"Kocam deildi, dedi fotoraftaki adam iin, "sevmiyordum da. Ama onsuz
kalnca iim darald. Onunla ayn ehirde yaarken daha rahattm... Ben hep bir
ehirde yaar, bir baka ehri severim..."
"Bense hibir ehri sevmem," deli Serbinov. "Sokaklar her zaman kalabalk
olan yerleri severim yalnzca."
w i *1**1 1 1 w 1 * 1 1 *1* i
gn, ana her ikisiyle de avunamadn sezdi, bylesi bir yz huzur bulup
durulamaz. aklda da yer edemezdi.
Sofya Aleksandrovna yalnz. kald, sabah ie gidene dein skc bir uykuya
dalacakt. Saat altda gazeteci ocuk urar, kapnn altndan Ii Gazetes/'ni
sokuturur ve her ihtimale karn kapy tkrda-trd: "Sonya, kalkma vakti!
Bugn onuncu gn, otuz kapik borcun var. Kalk, olaylar oku!"
"Neden gitmediniz peki?" diye sordu Sofya Aleksandrovna. "Dnden beri daha
m ok skld cannz?"
"Bir vilayetin muzr otlarn aramaya gideceim. Eskiden sosyalizm bit tehdidi
altndayd, imdi ise muzr otlar tehdit ediyor onu. Benimle gelsenize!"
Serbinov burada yatmak istedi, hibir yerde buradaki kadar rahat uyuyamazd.
Srtn ve sol brn yoklad; eskiden yumuak ve sabrl olan bir yerleri
birka aydr sert ve szlyd: Vadesi dolan genlik kkrdaklar kalc kemie
dnyor olmalyd. Unuttuu anas lmt bu sabah. Simon onun nerede
oturduunu bile bilmiyordu, Moskova'nn sondan bir nceki evinde mi ne,
ilenin ve nahiyenin balad bir yerde. Serbinov'un pmeler iin dilerini
irinden itinayla temizledii yahut jambon yedii saatte annesi lmt. imdi
Sinon ne iin yaamas gerektiini bilmiyordu. Serbinov'un lmnn
tesellisiz brakaca son insan lmt. Simon'un kalan salar arasnda
annesine denk kimsesi yoktu: Sevmiyordu belki onu, adresini unutmutu, fakat
yaamasnn nedeni, kendisine bir zamanlar bir sreliine ihtiya duyan
annesinin, bylelikle kendisine hi de ihtiya duymayan ok sayda insana
kar siper olmasyd Simon'a. imdi o siper yklmt; Moskova varolannda,
handiyse tarada, olunu kendisinden ziyade esirgemi ihtiyar bir kadn
yatyordu tabutunun iinde ve o tabutun taze tahtalan daha canlyd onun
kurumu bedeninden. Serbinov geriye kalan mrnn hrletiini, hafiflediini
O lm, susuyor.
Simon'un annesinin taze toprak altnda kalan mezar dier mezarlarn arasna
skm, onlarn harap tmsekleri arasnda bir bana duruyordu. Serbinov ve
Sofya Aleksandrovna ihtiyar aacn altnda duruyorlard; aacn yapraklar
durmadan esen gl rzgrda muntazaman hrdyordu, zaman ses kazanm
gibi zerlerinden geiyordu adeta. teden, l akrabalarn yoklayan insanlar
geiyordu arada bir, yaknlarda ise kimsecikler yoktu. Sofya Aleksandrovna
Si-monun yannda usul usul nefes ahyor, mezara bakyor ve lm
anlamyordu: Kimsesi yoktu lecek. Ac duymak ve Serbinova zlmek
istiyordu, ne var ki tek duyabildii esip duran rzgrn uzatmal uultusu ve
terk edilmi halarn grnts karsnda can sknts idi. Serbinov nnde
aresiz bir ha gibi dikilmekteydi ve Sofya Aleksandrovna daha iyi hissetmesi
iin anlamsz efkrnda ona nas 1 yardmc olabileceini bilmiyordu.
yere gidelim."
yaknna ekip neredeyse havada asl tutuyor, beriki ise hevessizce bakyordu
ona; neden sonra bir ksnne sesi veya ayak altndaki akll kumlarn gcrts
iitildi miydi, Serbinov tekrar uzaklatnyordu Sofya Aleksandrovnay.
Byk bir daire izerek yava yava btn mezarl dolatlar, snacak bir
ke bulamayarak Simonun annesinin mezanna dndler. kisi de yorulmutu
artk; Simon yreinin beklentiden nasl gsz dtn, acsn ve
yalnzln baka bir dostane bedene aktarmaya ve belki de Sofya
Aleksandrovnadan kymetli bir eyini almaya nasl ihtiya duyduunu hissetti,
Serbinovda sakl bu kaybna her zamah yansn, bylece de kendisini aklndan
karamasn diye.
etmiti; tersi ise olanakszd nk ancak pahal olan karlnda ucuz olana
kyabilir kii. Serbinov bu ekilde dnenin yalnzca kendi rm zihni
olduunu da kabul ediyordu.
"Ne diyebilirim ki?" dedi. "Zorlanyorum imdi; ac, bir madde gibi yayor
iimde, szlerimiz ondan ayr decek."
Bir sre sonra Serbinov cebinin kalabalndan zayf bir ihtiyar kadnn kk
uzun portresini karp yumuayan mezarn iine saklad, bylece bir daha
annesini anmsayp ac ekmesi gerekmeyecekti.
Gece deheti kuatyordu ortal. Issz gk kara kara souyor, yldzn dar
salmyordu, hibir yerde insan sevindirecek bir ey yoktu. Berikiler
yemeklerini yiyorlard, keyifleri yerindeydi. Yaban tabiatn ortasnda, uzun gz
gecelerine kar hi deilse bir yolda tedarik etmilerdi, onu kendi mlkleri
sayyorlard -hen yalnzca mlk de deil, insann srf hayalinde
gvenebilecei, fakat bedenini onaran gizemli bir mkfat. Gereksindii bir
insann alemde sa salin yayor olmas dahi berikinin onu bir tr yrek
esenlii, sabr kayna, en yce madde, fukaralnn serveti olarak grmesi
iin yeter-liydi. evengur ve slak gece, lemde kendine ait ikinci bir insann
var olmas sayesinde gayet yaanabilir, konforlu bir ortama dnyordu
berikilerden her biri iin. "Brakaym yesin/' diye dnd beslenen Yukay
seyrederken Karuk. "Sindirim kan oaltsn, uykusundan zevk alsn. Yarn
uyandnda da karn tok. vcudu scak olur: Ne rahat!"
Yiyecekten anan son svy da yutan Yuka insan halkasnn ortasnda ayaa
kalkt:
"Yoldalar, bugn bizler tek bir nfus gibi yayoruz burada, kendi varolu
prensiplerimize balyz... Ve her ne kadar alttabaka olsak da, her ne kadar en
kzl kitle olsak da birinin eksikliini hissediyoruz, beklediimiz biri var! .."
.
Dvanov her tr ahap inaat iin civar evlerden ivi skyordu; kapnn
ardndan zavall ingenelerin gidiini grm, acmt onlara. evengur'da e
ve ana olabilirlerdi oysa; korkun, kimsesiz yeryznde dalp gitmemek iin
tela iinde didinip itien, dostluun bititirdii insanlardan olabilirlerdi;
vcut deitokuuyla, derindeki kanlarnn fedakr gcn blerek
kuvvetlenebilirlerdi. Dvanov ev ve itlere aknlk iinde bakt: Ne ok ii
elinin scakln gizlemekteydiler, bu duvarlarn, ktk sralarnn, atlarn
arasnda ne ok hayat bir baka insana ulaamadan souyup gitmiti! Ve
Dvanov
! 1 i f/ i
bir sre iin ivi aramay brakt; gcn Kopyonkin, Gopner ve ii bandan
akn evenguru terk edip bozkr ve sefalete giden u iki ingene gibileri iin
korumaya, kendisini ve berikileri emek uruna tketmemeye karar verdi.
"zene bezene alp da insanlar gzden karacama oturur sklrm daha
iyi," dedi ikna olarak. "Hepimiz kendimizi ie kaptrdk, yaamak kolaylat
ama, nutluluk ertelenmede bu sefer de...
Duru gz sca, sesi kesilmi evengur dolaylarn yar l. parlak bir kla
aydnlatyordu, yerin zerinde hava yoktu sanki. Kini-leyin insann yzne can
skc bir rmcek a yapyordu, fakat k ve sy artk reddeden otlar lm
toprana eilmiti bile, demek yalnzca gnele deil kendi zamanlar
dorultusunda da yayorlard. Bozkr ufkunda havalanan kular daha bereketli
yerlere konuyordu: Dvanov kular izlerken, ocukluunda Zahar Pavlovi'in
evinin tavannda yaayan karasinekleri seyrederken duyduu kederi duyuyordu.
Ama ite havalanan kular aheste bir tozun iinde kalakalm*
t: U atn ektii bir araba evengura doru trs gidiyordu. Bir yabancnn
geliine aran Dvanov ite trmand, o srada bir atn yak-
nndan gmbr gmbr getiini iitti: Proleter Gcyd bu, srtnda, uzak
arabadaki dostu karlamak yahut dman ezmek zere e-vengur'dan frlayan
Kopyonkin oturuyordu. Dvanov da gereklilik halinde Kopyonkin'e yardm
etmek zere ehrin ucuna kt. Ne var ki Kopyonkin bizzat halletmiti ii:
Arabac ar adm yryen atlar dizginlerinden tutmu getiriyordu imdi,
arkadaki fayton botu, yolcu tede yryor, Kopyonkin at srtnda elik
ediyordu ona. Kopyonkin bir elinde kl tutuyordu, dierinde bir anta,
antaya yaptrd kirli baparmann ucunda bir hanm revolveri aslyd.
Bozkrda seyahat eden adam imdi yayan ve silahsz yryordu, fakat yznde
lm ncesi duyulan direncin deheti deil, merakl bir tebessm vard.
i _ nif
"Yol torbasn atmasaydm keke," dedi Kopyonkin zlerek. "Ondan Saa iin
bir Bolevik kasketi yapabilirdim... Ama yok, kalsn, ben Saaya
kendiminkini armaan ederim.
"Al," dedi Kirey, sen akllsndr, iine yarar, bize gerekmiyor. Serbinov
malzemeleri de ald. Daha sonra kuruyan otlarn arasnda antasn ve
revotverini arayp buldu; antasnn kttan iini kard derinin kendisini ise
att. Ktlarn iinde sahiptenrnek istedii insanlarn hesap defteri
bulunmaktayd; bu deftere kyamazd Simon akamleyin zerinde gocuk,
ayanda yn izme, yorgun den ehrin sessizliinde ak defterin bana
oturdu. Masann zerinde Kireyin burjuva stoklarndan buluturduu mum
yanmaktayd, evin iine ise bir zamanlar burada yaam yabanc bir insann
yal bedeninin kokusu sinmiti. Yalnzlk ve yer deiimi Serbinovu her daim
efkra gark eder, karn arr, defterine hibir ey yazamaz olur, ancak
okuyabilir ve btn gemiinin zararlarla dolu olduunu grrd: mrnn
sonuna dein yannda kalacak bir kii bile yoktu, kimsenin arkadal
gvenilir bir akrabala dnmemiti. Serbinov yalnzd, kendisini anan tek
kii kurumun sekreteriydi, Serbinovun imdi i seyahatinde olduunu, ancak
geri gelmesi gerektiini biliyor ve grev gerei bekliyordu onu. "Bana ihtiyac
var," diye geirdi iinden Serbinov sekretere kar bir ballk duyarak,
"grecek dndm gn, bana ilikin hatrasna ihanet etmeyeceim."
"Ekim alannzn azald doru mu?" diye sordu ekinlerle pek az ilgilenen
Serbinov, srf sekreteri memnun etmek iin.
"Devrim mi oluyor sizin burada yoksa ne?" diye sordu Serbinov Dvanova.
"Burada komnizm var. Danda ksren yolda Kopyonkin'i duydunuz
herhalde? Kendisi komnisttir."
il w i rp i i w | I 11*1 1'
Bu esnada Dvanov alnn masaya yaslad, akama doru feci ekilde yorulmu
oluyordu, hareketten ziyade koca bir gn evengur insanlarn ihtiyat ve
korkuyla takip etmekten.
Daha sabahleyin am aacndan bir tava grmt masann zerinde; atda ise
bir diree balanm demir bir bayrak vard rzgra boyun emeyen. ehrin
kendisi ylesine dar bir yere smt ki Serbinov sahiden de ekim alannn
yerleim sahasn kaplayarak genilemi olabileceini dnd. Hangi yana
baksa evengurlularn gayretle altklarn gryordu; otlarn iinde
oturuyor, ambar ve avlularda dikiliyor ve her biri cannn ektii ii yapyordu.
Iki kii ahap masa yontuyor, biri malzeme ktl yznden atdan skt
demiri kesip bkyor, drt kii ite dayanm, gezginlik etmek isteyecek biri
karsa diye yedek pabu ryordu.
"Vard ama artk yok - yrteceini yrtt," diye aklad Karuk. "Git
epumya sor, gryorsun ki yolda Paintsev'e kz kemiinden kl
yapmaktaym."
"Kime istersen sor, grdn gibi alyorum, demek ki seni deil klca sahip
olacak Paintsevi dnyorum.
Ve Serbinov, antlar iin koyaktan uvalla kil tayan Mool suratl bir baka
adama yneltti sorusunu.
Serbinov ona ve iki sajen enindeki tahta tekerlere, ayrca demirden dmelere
gld. Kendi glnden utanyordu Serbinov.. e-pumy ise karsnda
dikiliyor, bakyor ve gcenmiyordu.
"Zor iler peindesiniz," dedi Serbinov glmsemeyi bir an evvel kesmek iin,
"rnlerinizi grdm, faydaszlar.
epumy onu uyank uyank ve ciddiyetle szd, kitlelerin gerisinde kalm bir
insand grd.
leyin Serbinov'u alana yemee ardlar, birinci taba otlu lahana orbas,
ikinci ise ezilmi sebze lapasyd, Serbinov bunlarla pek gzel doydu. Artk
evengur'dan ayrlp Moskovaya gitmek istiyordu, fakat epurny ve Dvanov
ondan ertesi gne kadar kalmasn rica ettiler: Yan na kadar an olarak
saklayaca bir yol hediyesi yapacak lard ona.
Simon yazdn tekrar okudu; zekice, ifte manal, dman bir dille, alay
edercesine yazlmt (gerek vilayetle gerekse evengurla). Serbinov yolda
edinmeye mitlenmedii kiiler sz konusu olunca byle yazard hep. Tm
evengurlularn kendisi gelmeden evvel birbirlerini kaptklarn anlamt,
kimse kalmamt ona, bu yzden de i seyahatinde olduunu aklndan
karamamt.
epumy leden sonra yine kil tamaktayd; Serbinov mektuplarn nasl
gnderebileceini, postanenin nerede bulunduunu sordu ona. epumy iki
mektubu da ald ve yle dedi:
w i I 1 * 1 * o *
Simon dar kt. Kil fenerin zerinde bir kucak saman ve eski bir it utku
dolu bir alevle parlad; armonika da gvenilir ellerde sesini ksnyor, giderek
daha artryor, halk yaamak iin bir yere davet ediyordu.
Mzisyen ald.
"Proa, kadnlarn bir aciliyeti kalmad pek, sen geldin ya yeter. Ister misin
yarn sana ne dilersen yapp armaan edeyim?"
"Verirdim sana onu, Proa, ama kendin armaan ettin onu zaten kendine. Baka
bir ey al ltfen!"
"Merhaba Pro!" diye yantlad ayn ekilde Dvanov. "Bir yerlerde baka
insanlar grdn m? Neyle yayorlar orada?"
"Srf sabrlarndan yayorlar," diye formle etti Prokofiy herkesi teselli etmek
iin. "Devrimle beslenmiyorlar, kardevrim rgtlenmi, bozkrn zerinde de
dman kasrgalar esiyor artk, tek namuslu biz kaldk..."
"Yoldan geen bir burjuva. O bana ucuza mzii verdi, ben de ona varln:
evengur'da an dnda elence yok, o da din saylr."
"Bol bol nefes ver, havay st," dedi Prokofiy rica yollu. "Bo yerlerde
ttm galiba."
Kadn ban edi, ensesinin altn grd o zaman Yakov Tit: Derin bir gk
vard orada, iinde bannakszln kiri kol geziyordu. Kadn kafasn kaldrd,
kuru bir sapa benzer boynun zerinde gayet rkek durduu grld bu kafann.
"Kimsenin," diye yantlad kadn ve kalarn atp, Yakov Tit' tan uzak
durarak parmaklarn oynatt.
"Eve gidelim, kirini, kabuunu kazyaym boynundan," dedi bir kez daha Yakov
Tit.
"istemem," diyerek reddetti kadn. "Azck bir eyler ver, o zaman kalkarm."
Prokofiy ona karkocalk vaat etmiti yolda, ama o da arkadalar gibi bunun
ne anlama geldiini pek bilmiyor, bedenine birok kii yerine bir tek kiinin
eziyet edeceini biliyordu sadece, ite bu yzden de ikence balamadan nce
bir armaan talep etmiti: Sonrasnda hibir ey vermez, kovalarlard onu ne
de olsa. Koca kaputun altnda biraz daha bzt kadn, orada yaam, geim
kayna ve gereklemese de yegne umudu olan plak bedenini
korumaktayd. Derinin zerinde ise kadn iin yabanc bir dnya balyordu, o
dnyadan hibir ey alamyordu, kendisine yiyecek, bakalanna mutluluk
salayan bedenini stp koruyacak giysiyi bile.
"Bunlardan zevce mi olur, Pro?" diye sordu epurny kukulu kukulu. "Sekiz
aylk mahluk bunlar, maddeleri eksik bunlarn."
"Doru ya!" diye haykrd epumy sevinerek. "evengur'da scak bir karnn
iine dm gibi olur, abucak kemale ererler, o vakit ite bsbtn domu
olurlar."
"Evet yle! Hem proleter berikilere yle zel lezzetler tattrma-mal: Hayat
yorgunluundan az buuk kurtulsunlar yeter onlara! Nelerini beenmedin ki
hem: Ne olursa olsun kadndr bunlar, boluklu insanlardr, slacak yerleri
bulunur."
"Byle zevce olmaz," dedi Dvanov. "Byle anne olur, sahip olanlar iin."
m m
miti.
epumy herkesi dinliyor, alkanlk icab karar verneye hazrlanyor, fakat
tereddt ediyor, aklnn dknln anmsyordu.
man: nce btn yoldalar u zavall kadnlan birer kere psnler, bylece
onlar ne yapacamz anlam oluruz. Mzisyen yolda, mzii Piyusyaya
veriver ltfen, notal bir eyler alversin."
Btn kadnlan pme ii ilkin Dvanov'a dt: pck srasnda azn ayor
ve her bir kadnn dudaklarn kendininkilerin arasna agzl bir sevecenlikle
kstryordu, sol koluyla da hafife sradaki kadna sarlyordu, salam dursun
ve Dvanov brakana kadar srtn dnmesin diye.
Btn mstakbel zevceleri pme sras en son Serbinov'a geldi, geri o buna
da razyd: Simon, tanmasa bile ikinci bir insann varlyla huzur bulurdu
daima ve pcklerin ardndan bir gn boyunca doymu hissetti kendisini.
Artk gitmeyi pek de istemiyor, zevkten avularn skyor, glmsyordu,
insan hareketleri ve mzikli marn temposu arasnda fark edildii yoktu.
"Ee, ne dersin yolda Dvanov?" diye sordu azn silen epurny. "Zevce mi
yoksa ana m olur bunlardan? Piyusya, sessizlik ver de konualm!"
r\ 1 1 * * 1 1 * 1 * 1 * t i i w t
i 1 1*1*w"1 1 1 1* 1 11 w*
cuduna kendiliinden sokuluunu bir de, alkn, zgn yzn eip gizleyerek;
Dvanov bir ey anmsam, daha uzun kalmt onun yannda-kadn st ve terli
gmlek kokuyordu, gmleinin gsn rten ucundan bir kere daha pmt
onu Dvanov, ocukluunda l babasnn bedenini ve terini pt gibi.
Herkes yetimdi, oysa on kadn vard: Kimse annesini almak iin ilk hareketi
yapmad, her biri daha ok ihtiya duyan yoldana armaan ediyordu anneyi
peinen. O zaman Dvanov kadnlarn da yetim olduklarn anlad: Kendilerine
evengurlularn arasndan karde ve baba sesinlerdi, bylece de olup
bitsindi bu i.
"Fena kadn deilsin," dedi ona Kirey. "Ne istersen armaan ederim sana!
Scak yumrun doduunda soumasna asla izin vermem."
"Ya, ya, dedi Prokofiy. Kasvetli bir kil paras ald yerden ve teye bir yere,
yalnzla frlatt onu. "Ruhum niyeyse pek ciddi - bir aile rgtlemenin mi
vakti geldi, nce komnizmi mi atlatmal bilmem ... Ne kadar fon biriktirdin
sen bana?"
"Ne kadar biriktirecektim? imdi sattklanmm paras geti ite elime, Pro: iki
krk bir de gm iin para alabildim, dierleri gmbrtye gitti."
"Olsun, olsun: Akamleyin bana rapor vereceksin, gveniyorum sana ama yine
de endieliyim. Paray teyzende tutuyorsun deil mi
Enstrman. -.n.
"Ya nerede olacakt, Pro? Orada emin ellerde. Beni ne zaman vilayete
gtreceksin peki? Merkezi gstereceim diye sz vennitin, geri getirdin beni
bu kk burjuvaln iine. Ne yapaym ben burada, dilencilerin iinde tek
banaym, yeni elbisemi deneyebileceim
kimse yok! Kime grneceim ya? Ortam diye bir ey mi var bu ilede?
Kilisede geceleyen sefiller her yerde. Bunlarla m eziyet edecektin bana?"
Prokofiy i geirdi: Ne yaparsn akl kadns cazibesinden beter olan byle bir
ahsla?
"Yr Klavdyua, yeni gelen hatunlar salama al, dnmeyi bana brak: Bir
akl iyidir, ikincisi fazla."
"Yine mi ses istedi cann?" diye sordu ambarn ardndan. "Kahramanlk etmeye
etmeye skldn m?"
"Piyus, Kopyonkin ile bana "Yahloko"yu alversene. bize yaamak iin biraz
moral bala, ha?"
"DUL hepten mahvetme beni!" dedi Paintsev rica yollu. "Iimi karart biraz."
Paintsevin yz kurudu, hazin seslere kulak verip mziin pei sra bir ark
tutturdu az sonra:
Ah, yoldam ah, eme ban, iki ana vaat ettiydi bize yaam, Anam dedi ki
bana: Dur,
m
sun.. deil mi? Ite bir cad buraya doru kouyor."
"Nereye kayorsun, Grua? Senin iin dan topladm, gel tohumlar dvelim,
akam krep yiyeceiz, hamurii ekti canm niyeyse."
Ve ikisi eskiden Kireyin arada bir geceledii, imdi ise Grua ve kendisi iin
salam bir yuva kurduu kilere gittiler.
w i /*f 1*1* w 1 I 1 1 1 1 | ^
r, zerlerinde esen havay izlemeyi severdi. "Bir daha dnmez," diye dnd
Paintsev. "Benim de evenguru fethetmemin zaman
"Tekerlek gerek," dedi yksek sesle Dvanov. "Sac kapl ahap bir daire,
dmana tula, ta, p frlatacak - mermimiz yok nk. Atl dzenek kurar
yle dndrrz., ellerimizle de destekleriz, toz ve kum bile atlabilir. ..
Gopner imdi barajn orada oturuyor, su yine andrd oray galiba..."
i 1**1 * w* ] 1 1
"Ben de tanyordum."
"Siz bizi tam anlayamamsnz. Yine de sevindim hayatta olmasna, ben de onu
dneceim."
"Dnn. Size gre bunun anlam byk ne de olsa, dnmek sahip olmak ya
da sevmek demek..."
w i * *1**1* w i ff * a* . w 1
aaran gzleriyle szp ili ili alad; elleriyle acizce topraa dayanyor,
uyku telandan gsz den gvdesini tutuyordu. "Saa'm benim, Saa!
Mezarda ac ektiini, yarasnn acdn niye hi sy-
lemedin bana? Ne diye yayorum ben burada, onu bir bana mezar
eziyetlerine gnderdim de!.." Kopyonkin bu szleri ksknlnden yaknr
gibi alayarak, vcudunun iinde inleyen acya katlanamaya-rak sylemiti.
Hngr hngr alayan, sa sakalna karm bu yal adam koup gitmek iin
yerinden sramaya davrand. "Atm nerede, reziller? Proleter Gc'n nerede
benim? Ahrnzda zehirlediniz
i i i i i w
Serbinov bin verst tede Moskovann bulunduu uzaklara bakt; orada, mezar
kszlnde annesi yatyor, topran iinde kvranyordu. Dvanov
Kopyonkine yaklat, uyuyann ban apkasnn zerine koydu ve ryasnda
kprdanan yar aralk gzlerini grd. "Bana neden sitem ediyorsun?" diye
fsldad Aleksandr. "Benim babam da gln dibinde eziyet ekmiyor mu,
beklemiyor mu beni? Unutmadm ki."
1 || sz bir ey gryorum.
"Tavandaki sinekleri gryor musun, Sa?" diye iaret etti Prokofiy. "Bizim
dammzda da sinekler yaard, anmsyor musun yoksa yitip gitti mi
gznden?"
"Ha, evet: Sen glde yayordun tabii, damda deil, gkyz dnda ban
rten bir eyin yoktu, ku senin iin z sinein gibiydi."
"Komnizm iin klk yiyecek hazrlamak lazm, Sa, " dedi Prokofiy
kaygyla.
"Hazrlamaya balasak iyi olur artk, Pro," dedi Dvanov ona katlarak. "Ama
bak sen bir tek kendine reel getirmisin, Kopyonkin ise yllardr souk su
iiyor."
Gkleri bir kez daha szdkten sonra, gn tavandan daha byk bir
mlkiyeti kapsadn hesaplad Prokofiy, gn altnda evengurun tamam.
berikilerin aile evindeki mobilya gibi duruyordu. Ya birdenbire berikiler
yollara dzlrse, epumy lrse, evengur da Saka'ya kalverirse? O
zaman Prokofiy yanl hesap yaptn fark etti: evengur'u derhal aile evi ilan
etmeli, kendisi de iinde bir aabey, temiz gn altndaki mobilyann
mirass olmalyd. Hem yalnzca serelere bile baklacak olsa, sineklerden
semiz ve fazlaydlar evengur'da. Prokofiy dairesini yle bir szp
deerlendirdi ve kar iin onu evengur'a deimeye karar verdi.
"Bir an evvel gtr," dedi Prokofiy onaylayarak. "Kendin de kal ama orada
biraz, ben evengur'un tmn elde edene kadar."
"Politik temelin yok," diye yantlad onu beyi. "ehri alrken yanmda olursan,
belli ki bir tek sana hediye ederim onu."
"Emir kmadan acele etme bakaym!.. Neden sana hediye ederim peki?
nk, der insanlar, onunla yatyor, bizimle deil, vcudunu onunla deiiyor,
demek ki ehri de ac m az verir ona... Ama sen olmazsan herkes ehri kendime
almayacam anlar..."
"Of, bro musun nesin! Dinle nce u formlm! Ailem yoksa, btn
vcudum tek paraysa ehir neme gereksin? ehri ele geirip boaltacam,
sonra telgraf gnderip yerleimin dier biriminden seni aracam!.. Sen
toparlanadur imdilik, ben de gidip ehrin listesini karaym..."
Gne gayretini eksik etmiyor.. yeryzn stmak iin didiniyordu gkte, fakat
evengur'da emek azalmt. Kirey kars Grua ile sofada, bir ot ynn
zeride yatyor, kestirirken bile yanndan ayrmyordu onu.
i * 1 f i i i
tek tk kular daha bir bouk tyordu, gsnn iindeki ruh halsizlii ise
gemiyordu. Yemi ve budaygilini toplayan Kirey yorgun argn Gruann
yanna dnyor, o andan itibaren yalnzca bu kadn dnmeye cesaret
edebiliyor, onu kendi komnizm fikri olarak gryor, huzuru ve mutluluu da
yalnzca bunda buluyordu. Ne var ki Ja-kayt istirahat vakti geince Kirey ak
maddesinin yokluunda hayatn mutsuzlatn, anlamszlatm
hissediveriyordu. Ve dnya silba-tan iekleniyordu etrafnda: Gkyz mavi
bir sessizlie dnyor, hava iitilir bir hal alyor, kular bozkrn zerinde
yok olu arklarn sylyor, tm bunlar Kireye kendi hayatndan stn
grnyordu. Ne var ki Grua ile yeniden akrabalamasnn ardndan btn
lem puslu ve acnas bir hal alyor ve Kirey imrenmiyordu ona artk.
"Sa, Proka'nn ne zaman bir acs olacak, ne zaman orta yerde durup da
alayacak?"
"Yani o zaman acdan korumaz mydn ki onu? Kimse yanna almad onu,
insanlara ihtiya duymay unuttu, yolda yerine mlk biriktiriyor ite. "
yaras vard, kim bilir hangi sebepten alyordu: insanlar kendisini brakt diye
mi, yoksa kas bo kald da hayat ve kafas salam kald diye mi?
"Yolda Kopyonkin," diye sordu Dvanov, "hangisi daha deerli senin iin:
evengur mu, Rosa Luxemburg mu?"
Kopyonkin bozkrdan koarak gelen bir adam karlamak iin ayaa kalkt.
epurny konumadan ve duraklamadan ehrin iine doru komaktayd.
Kopyonkin onu kaputundan yakalad, kesti yolunu:
"Kazaklar! Atl kadet'ler! Yolda Kopyonkin, git vur hepsini ltfen.. ben de
tfeimi alp geleyim!"
"Sa, git denirhanede otur," dedi Kopyonkin. "Ben tek bama bitiririni
ilerini, ana oradan kaym deme, ben bir rpda hallede-
rm.
epurny ile birlikte bozkra giden drt beriki koarak geri dnd. Piyusya ise
bir yerlerde tek bana saf oldu, snen sessizlikte ate gibi parlad silah.
Dvanov ^ilah sesine doru kotu, elinde revolver; ksa sre sonra gl
admlarla yaklaan Proleter Gcnn srtndaki Kopyonkin de yetiti ona ve
ilk savalarn pei sra, silahl proleter ve berikilerden oluan koca bir g
hareket etti evengurdan. Silah bulamayanlar it kaz ya da ate kancasyla
yryordu, kadnlar da beraberlerindeydi. Serbinov, Yakov Tit'n pei sra
elinde hanm Browning'i ile kouyor, kime ate edeceine karar veremiyordu.
epumy, Prokofiy'in atyla kt meydana, Prokofiyin kendisi ise pei sra
kouyor, epurnya ncelikle bir karargh rgtlemesini ve komutan
atamasn tlyordu, aksi takdirde helak olacaklard.
Dman mfreze kendiliinden durdu yerinde, topu topu iki atlyd sanki gelen.
Ve evengur'un tanmad askerler iitilmeyen bir emre uyarak tfeklerini
yaklaan Boleviklerle berikilere dorultup,
f * * ] 1*'1 * * 1
iin kouyorlard.
Kopyonkin mfrezeye yetimiti, Proleter Gc'n aha kaldrd, eteyi kl
ve atn arlyla ldrecekti. Proleter Gc toynaklarn kardan gelen atn
gvdesine geirdi, kaburgalar krlan at yere kt, Kopyonkin ise klcn
sallad havada ve bedeninin tekmil gcyle karsndaki svariyi kesmeye
davrand, yz hafzasna kaznmadan. Kl nlayarak yabanc savann
eyerine arpt ve Kopyonkin'in elini yakarak titredi. O zaman sol eliyle
svarinin gen k-
" Ne diye atele vuruuyorsun?" diye sordu atnn zerinden, yetien dier bir
asker. "imdi ldreceim seni!"
"Ne yapyorsun sen?" dedi asker inanmayarak. "Ben sana dokun-. muyorum
ki!"
fi l" 1 i w i w I * * 1 1 *
* "1
di. Svari ise atn evirip Serbinov un zerine srd. Simon karnna gelen
toynak darbesinden ykld, kalbinin uzaa ekildiini, oradan tekrar hayatna
erimeye altn hissetti. Serbinov kalbini takip ediyor, ama pek de baan
dilemiyordu ona, zira Sofya Aleksandrovna kalp yaayacakt naslsa,
vcudunun izlerini saktasnd ite iinde, varln srdrsnd. Asker eildi,
klcn savunnadan Serbinovun karnn deti; hibir ey kmad iinden - ne
kan, ne organ.
imdiye kalrdn."
Dvanov yant vennedi, her iki revolverle birden ate ederek devirdi onu, sonra
da bir yerlerde lmekte olan Kopyonkinin yardmna kotu. Civar yerler
sessizdi artk, atma evengur'un ortalarna sramt, atlar tepiniyordu
orada.
"Grua!" diye bard Kirey meydana hsl olan sessizliin iinde. Gs yark
vaziyette yatmaktayd, hayat clzd.
ww i i
"Eh, elveda," dedi Aleksandr, zerine eilerek.. "Gel pelim, daha kolay
olur."
! 1aa^ \ | 1
"Hayatta msn, Sa?" diye sordu Kopyonkin onu grnce. "ehirde yabanc bir
ordu var, insanlar da hep ld... Dur! Biryerim acyor..."
Dvanov onu yere indirdi. Yrtk, kesik kaputunun zerinde ilk yaralarnn kan
kurumutu artk Kopyonkinin, taze, sv kan ise kaputun zerine sznarnt
henz.
Dvanov dnd.
"Bakma bana bir daha, utanyorum senin yannda lmekten... e-vengurda
taklp kaldm, lyorum ite imdi, Rosa da topranda bir bana eziyet
ekecek..."
Kopyonkin birden dorulup oturdu ve sava sesiyle bir kez daha grledi:
Dvanov acmad memleketine ve terk etti onu. Sakin tarla insansz bir hannan
yeri olarak uzanyordu, topran altlarndan perian yapraklarn kokusu
ykseliyordu, keder kokusu; oradan itibaren tm dnyay bo bir yere
dntren ksz gkyz balyordu.
Mutevo Gl'nn suyu, uzaklarda imdi dinen ikindi rzgrndan
rpererek kprdand hafife. Dvanov suyun kysna srd atn. mrnn ilk
demlerinde yzerdi bu suda, yiyecei buradan kard, bir zamanlar derininde
babasn avutmutu su ve ite Dvanov ile ayn kan tayan son yolda on
yllardr kendisini smsk saran toprakta yapayalnz yatyor, hasretini
ekiyordu onun. Proleter Gc ban edi, ayan yere vurdu - aada bir
ey rahatsz etmekteydi onu. Dvanov bakt ve atn kynn tmseinden beri
srkledii oltay grd. Oltann ucunda kk bir baln kurumu, krlm
iskeleti takl duruyordu ve Dvanov ocukluunda burada unuttuu oltasn
tand. Deimez, suskun gl szd utan uca, kulak kesildi. Babas kalmt
burada aslnda, kemikleri, vcudunun yaayan maddesi, terden slanan
gmleinin r - hayatn ve dostluun btn yurdu.. Burada Aleksandr
smsk saracak kalc bir yer vard, bir zamanlar babann vcudundan ayrlp
oula geen kann ebedi dostlukla dn bekleniyordu. Dvanov Proleter
Gcn gsne kadar suya ginneye zorlad ve ona veda etmeden, hayatn
srdrerek indi suya eyerin ze -rinden. Bir zamanlar lm merak eden
babasnn gittii yolu arayarak, kalntlar mezarn iinde perian olan o zayf,
unutulmu beden karsnda yaamndan utanarak yryordu Dvanov, zira
babasnn varlnn o henz yok olmam belli belirsiz iziyle ayn ey idi
aslnda Aleksandr.
ye sordu Zahar Pavlovi. 'Tster misin sana bir ruble daha vereyim? Git Saay
getir bana."