Académique Documents
Professionnel Documents
Culture Documents
10 yılın
M
T
AY L I K C O Ğ R A F YA KEŞİF DERGİSİ
dijital arşivi
SAYI 301 / NİSAN 2018 l ATLAS DAĞLARI l DAĞLIK KİLİKYA l
SAYI: 301 - NİSAN 2018 FİYATI: 11.00 TL (KKTC FİYATI 13.50 TL) NO: 2018 / 04
ZİRVEDE
l VİYANA l HORONUN ÇOCUKLARI l EKLER: İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ / ATLAS 25. YIL ÖZEL
DOĞU KARADENİZ
HORONUN
ÇOCUKLARI
10 yılın
M
T
AY L I K C O Ğ R A F YA KEŞİF DERGİSİ
dijital arşivi
SAYI 301 / NİSAN 2018 l ATLAS DAĞLARI l DAĞLIK KİLİKYA l TAYVAN l VİYANA l HORONUN ÇOCUKLARI l EKLER: İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ / ATLAS 25. YIL ÖZEL
Son 10 yılda yayımlanmış
tüm konular ve fotoğralar
için şifre 10. sayfada.
İÇİNDEKİLER
SAYI: 301 - NİSAN 2018 FİYATI: 11.00 TL (KKTC FİYATI 13.50 TL) NO: 2018 / 04
HORONUN
ÇOCUKLARI
Yayıncı
Doğan Burda
Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.
İcra Kurulu Başkanı
Cem M. Başar
Yayın Direktörü
Murat Köksal
Yayın Danışmanı
Mehmet Yaşin
Yayın Yönetmeni
Kansu Şarman
Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu)
Mustafa Türker Erşen
Fotoğraf Kurulu
Gökhan Tan (Fotoğraf Danışmanı), Yasin Akgül, Sinan Anadol, Ali Murat Atay, Dağlık Kilikya 118
Servet Dilber, Şebnem Eraş, Umut Kaçar, Selim Kaya, İzzet Keribar,
Ali Ethem Keskin, Zafer Kızılkaya, Ufuk Sarışen, Tolga Sezgin,
Hakan Öge, Mustafa Seven, Kerem Yücel
Yazı Kurulu
PANORAMA FAS
Füsun Arman, Prof. Dr. Rüstem Aslan (Arkeoloji), Oya Ayman, Nezih Başgelen,
Cenk Durmuşkâhya (Botanik), Yard. Doç. Dr. Yıldırım Güngör (Jeoloji), Nedim Gürsel,
Prof. Dr. Necmi Karul, Serkan Ocak, Prof. Dr. İlber Ortaylı,
Tülay Zihli Özgür, Selcen Pirge, Yeşim Pütgül, Melih Şabanoğlu,
Mehmet Sait Taşkıran
Katkıda Bulunanlar Her sayıda yeni bir dünya 14 25’inci yılda Atlas Dağları 60
Burcu Başar, Hüseyin Alsancak, Alkım Doğan, Alper Günay, Hilmi Hacaloğlu,
Tolga İldun, Hale Güzin Karaaslan, Erol Kesici, Serkan Seymen,
Şahan Nuhoğlu, Dr. Umut Yıldız
Marka Müdürü ATLAS RAPORU DOĞU KARADENIZ
Ayşegül Parlayan
Ankara Temsilcisi: Erdal İpekeşen
0 312 207 00 71 - 95
atlas@doganburda.com www.atlasdergisi.com Antarktika araştırmaları 32 Horonun çocukları 78
Yönetim
Tüzel Kişi Temsilcisi: Mehmet Rauf Ateş TAYVAN
Satış ve Dağıtım Direktörü: Ali Egemen Erkorol
Finans Direktörü: Didem Kurucu ÇEVREN
Kurumsal İletişim Müdürü: Seren Urun Tekno-Ada 100
Reklam Kulaktaki sır 36
Grup Başkanı: Nisa Aslı Erten Çokça
Grup Başkan Yardımcısı: Neslihan Can DAĞLIK KILIKYA
Satış Koordinatörü: Suzan Özen - Haluk Demir
Satış Müdürü: Hatice Tarhan, Altuğ Selçuk, Burcu Acavut
Reklam Teknik: Ayfer Kaygun Buka 0 212 336 53 62 - Şaban Yazır 0 212 336 53 61
Faks: 0 212 336 53 90
UZAY ATLASI Tanrıçaların izinde 118
Stephen Hawking’in ardından 38
Rezervasyon: Tel: 0 212 336 53 00 - 57 - 59 - Faks: 0 212 336 53 92 - 93
Ankara Reklam Bölge Temsilcisi: Sezinur Balıkçıoğlu Tel: 0 312 207 00 72 - 73
Hedef Sayfalar: Tel: 0 212 336 53 70 - Faks: 0 212 336 53 91
Bölgeler Reklam Satış Müdürü: Dilek Ünlü Tel: 0 212 336 53 72
VIYANA
Uluslararası Reklam Satış Temsilcilerimiz
Almanya: Vanessa von Minckwitz
Tel: +49 89 92 50 3532, vanessa.vonminckwitz.denz@burda.com KIRPEREST Avrupa’nın sahnesi 140
Michael Neuwirth
Tel: +49 89 9250 3629, michael.neuwirth@burda.com
Avusturya: Christina Bresler
Tel: +43 1 230 60 3050, Christina.Bresler@burda.com
İsviçre: Goran Vukota
Bir üzüm tanesi 42 ISTILACI BALIKLAR
Tel: +41 44 81 02 146, goran.vukota@burda.com
Fransa/Lüksemburg: Marion Badolle-Feick
Tel: +33 1 72 71 25 24, marion.badolle-feick@burda.com
İtalya: Mariolina Siclari TEKNOLOJI
Göldeki yabancı 156
Tel: +39 02 91 32 34 66, mariolina.siclari@burda-vsg.it
İngiltere/İrlanda: Jeannine Soeldner
Tel: +44 20 3440 5832, jeannine.soeldner@burda.com
ABD/Kanada/Meksika: Salvatore Zammuto Kablosuz USB 44 KUMANO KODO
Tel: +1 212 884 48 24, salvatore.zammuto@burda.com
Yönetim Yeri
Trump Towers, Kule 2, Kat: 21-23, 34387, Şişli, İstanbul
Huzura yürümek 174
Tel: 0 212 410 35 66 Faks: 0 212 410 35 64 GEZGINCE
Baskı
Bilnet Matbaacılık ve Yayıncılık A.Ş. HAFTA SONU
Dudullu Organize San. Bölgesi 1. Cad. No:16 Ümraniye-İSTANBUL
Tel: 444 44 03 • Fax: (0216) 365 99 07-08 Yerim seni Adana 46
Dağıtım
Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık İznik’te bahar 192
Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri A.Ş
0 212 449 63 63 ATLAS - WILO
Yayın Türü: Yerel, Süreli, Aylık
üyesidir
Suya yürüyüş 48 EKLER
© Atlas dergisi, Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.
tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır.
Atlas dergisinin isim ve yayın hakkı Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve
Pazarlama A.Ş’ye aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf,
• İSTANBUL ARKEOLOJİ
harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır.
İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. FOTOKEŞIF MÜZELERİ-TARİHİN HAZİNELERİ
DB Okur Hizmetleri Hattı: 0 212 478 0 300
okurhizmetleri@doganburda.com
DB Abone Hizmetleri Hattı: 0 212 478 0 300
Faks: 0 212 410 35 12-13
abone@doganburda.com - www.doganburda.com
Superior Gölü / ABD 52 • ATLAS 25. YIL ÖZEL
Pazar hariç her gün saat 9.00 - 22.00 arasında hizmet verilmektedir.
LAN
AIR
D
NAVITIMER 1
EDİTÖR KANSU ŞARMAN ksarman@doganburda.com
Atlas dergisi 301’inci sayısıyla 25 yaşında. Bu Tolga İldun Avrupa’nın sahnesi olarak adlandırılan
sayıyla birlikte hem Atlas’ın 25’inci yıl ekini, hem Viyana’da günlük hayatı ve müzikle iç içe yaşantıyı
de İstanbul Arkeoloji Müzeleri ekini okurlarımızla aktardı.
paylaşıyoruz. Bu sayıda Atlas dergisi, Türkiye’den ve Bu sayıda Türkiye’den de değişik coğrafyalardan
dünyadan çok daha fazla dosya ile yayımlanıyor. örnekler bulacaksınız. Hilmi Hacaloğlu ve Umut
Yıldırım Güngör ile Tunç Fındık’tan oluşan Atlas Kaçar, Doğu Karadeniz’de Laz kültürünün izlerini
ekibi, Fas’a Atlas Dağları’na gitti ve Kuzey Afrika’nın araştırdılar.
bu özel coğrafyasını Atlas okurları için yazdı ve Alkım Doğan ve Atlas fotoğrafçısı Turgut Tarhan,
fotoğrafladı. Mersin, Mut ve Silifke bölgesinde tanrıçaların
Serkan Seymen ve Şahan Nuhoğlu’ndan oluşan bir gözünden Dağlık Kilikya’yı kaleme alıp fotoğrafladılar.
başka Atlas ekibi 20’nci yüzyılın ortasında Çin’den Erol Kesici ve Ali Ethem Keskin ise Türkiye’nin
ayrılanların kurduğu Tayvan’a gitti ve ülkenin dışardan çeşitli etkilerle endemik türlerini yitiren
kültürünü ve günlük hayatını konu haline getirdi. göllerini çok özel su altı fotoğraflarıyla aktardı.
Daha önce Atlas için New Orleans konusunu 25’inci yaşını dolduran Atlas’ın daha nice sayılarda
hazırlayan Burcu Başar, Japonya’da geleneksel hac okurlarını yeni keşif ve maceralarla buluşturması
yolculuğunun yapıldığı Kumano Kodo’yu anlattı. dileğiyle.
TAV PASSPORT'LA
ŞİMDİ HAVALİMANI
BENİM ÖZEL ALANIM.
TAV Passport Üyeliği Wings ve Axess Platinum sahiplerine özel ilk alımlarında
%15, yenilemelerde %20 indirim ile sunulacaktır. 12 taksite kadar taksit imkanı
da sunulacaktır. Kampanya 1 Haziran 2018’e kadar geçerlidir. İndirim ve taksit
fırsatından sadece Wings, Wings Black, Axess Platinum asıl/ek kart sahipleri
faydalanabilir. Bir müşteri aynı anda en fazla 9 adet TAV Passport satın
alabilir. Duty Free’deki indirimler indirim yasaklı ürünler, alkol ve tütün
mamulleri için geçerli değildir. TAV Passport Kart’a başvurmak için
444 25 75’i arayabilir, hizmetlerin geçerli olduğu şehirler ve detaylı bilgi için
HAYAT. ŞİMDİ. BENZERSİZ. www.tavpassport.com web adresinden bilgi alabilirsiniz.
Wings’e hemen başvurmak için WINGS yazın, 5990’a kısa mesaj gönderin.
PANORAMA
K
onya, Aksaray ve Ankara il sınır- selamlıyor. Atlas, 25’inci yıl ekiyle
larına yayılan Tuz Gölü’nün çeyrek asrın öyküsünü, şimdiye dek
suyu yaz sonunda iyice azalıyor. imza attığı dosyaları, Atlas’ı Atlas
“Bu dönemde gölün su bulunabilen yapan özellikleri en güzel fotoğraf-
köşelerinden biri de Cihanbeyli’ye larının eşliğinde anlatıyor. Derginin
bağlı Gölyazı Mahallesi’nin doğusun- bir diğer eki de İstanbul Arkeoloji
da” diyor Atlas fotoğrafçısı Turgut Müzeleri-Tarihin Hazineleri kitabı.
Tarhan, “flamingolar buradaki dar Uniq İstanbul katkısıyla hazırlanan
bir alandaki tuzlu suda karınlarını bu özel çalışma, dünyanın en seçkin
doyurmaya, hayata tutunmaya çalışı- koleksiyonlarından birini ayrıntıla-
yor”. Atlas çıktığı günden bu yana o rıyla tanıtıyor. Atlas’ın bir diğer sür-
su, o kuş, o tuz için yollara düşüyor, prizi de son 10 yılın tüm sayılarını
doğayı ve hayatı savunuyor… içeren dijital arşiv. Bu sayıda içinde-
Elinizde tuttuğunuz 301’inci sayı- kiler sayfasında verilen kodla dijital
sıyla 25 yılı geride bırakıyor Atlas. arşive bilgisayarınızda, akıllı telefo-
Bu özel ayda okuyucularını daha boy nunuzda ve tabletinizde ulaşabilir-
sayfalı özel bir sayı ve özel eklerle siniz l
Luxuriant
Natural
Undiscovered
Taiwan!
“Taiwan is an astounding country of beauty, culture, beaches, coastal scenery, historic shrines where you can
explore buzzing urban city life, shop till you drop, eat amazing food or relax in natural hot springs”
Connect with us!
s.zaidi@ttbrep.ae www.taiwan.net.tw
PANORAMA
25’İNCİ YILA ÖZEL HEDİYE WWW.MAGZTER.COM ADRESİNDE
A
tlas daha önce de eski 5. TABLET VE
Arşive girmek için TELEFONDA OKUYUN
sayılarını okurlarıyla pay-
laşmış, geniş bir coğrafya gereken adımları Atlas arşivine iPhone, iPad,
koleksiyonu oluşturmuştu. www.atlasdergisi.com/dijitalarsiv/ Android telefon ve tabletiniz-
Bu ay 25’inci yılını kutlayan adresinde de den de ulaşabilirsiniz. Bunun
Atlas, şimdi de son 10 yılın bulabilirsiniz. için cihazınıza App Store’dan
sayılarını dijital arşivle okur- veya Google Play Store’dan
larına sunuyor, kütüphane- Atlas Dergisi uygulamasını in-
sini genişletiyor. Bu sayının dirmeniz yeterli. Uygulamayı
194’üncü sayfasında verilen açtıktan sonra sol alt köşede-
kodla bilgisayarınızda, akıllı ki dişli çark simgesine doku-
telefonunuzda ve tabletinizde nun, menüden “Hesap”ı seçin,
son 10 yılın dergilerini okuya- “Giriş yap”a dokunun ve daha
bilirsiniz. Aşağıdaki adımları önce oluşturduğunuz Magzter
izleyerek arşiv aboneliğinizi hesap bilgilerinizle giriş ya-
etkinleştirebilirsiniz: pın. Giriş yaptıktan sonra tüm
Atlas arşivini “SAYILAR” bö-
1. MAGZTER’A GIRIN lümünde göreceksiniz. İstedi-
Arşivinize Magzter adlı di- ğiniz sayıyı “OKU” düğmesine
jital dergi platformundan ula- dokunarak açabilir, isterseniz
şacaksınız. Dergileri çevrim- ok işaretine dokunarak sayıyı
dışı okumak üzere tablet ve cihazınıza indirebilir ve in-
telefonunuza indirebileceksi- ternet bağlantınız yokken de
niz. Atlas arşivine her yerden sonra “register” düğmesine köşedeki “Login” linkine tık- okuyabilirsiniz.
ulaşabilmek için önce Magz- tıklayın. Birkaç saniye içinde lamanız gerekiyor.)
ter’a ücretsiz üye olmanız ge- e-posta adresinize bir onay 6. BILGISAYARDA
rekiyor. www.magzter.com mesajı gelecek. Gelen mesaj- 4. KUPON KODUNU OKUYUN
adresine girin ve sağ üst köşe- daki “Activate Account” düğ- ETKINLEŞTIRIN Arşive bilgisayarınızdan
deki “Login” linkine tıklayın. mesine tıklayarak e-posta ad- Şimdi kupon kodunu hesa- ulaşmak istediğinizde Mag-
Açılan ekranın üst kısmındaki resinizi doğrulayın. bınıza ekleyeceğiz. Kodunuz zter’a girin, sağ üst köşede-
“Register” sekmesine tıklayın. derginizin ilk sayfasındaki eti- ki “Adınız Soyadınız” linkine
3. GIRIŞ YAPIN kette yer alıyor. www.magzter. tıklayın, açılan menüden “My
2. ÜYE OLUN Doğrulama linkine tıkla- com/coupon/redeem adresine Subscriptions”ı seçin. Açı-
Karşınıza gelen kayıt for- dıktan sonra karşınıza siteye gidin, kodunuzu yazıp “Cla- lan sayfadaki Atlas’a tıklayın.
munu doldurun. “Name” ala- giriş formu gelecek. “Email im Now” düğmesine tıklayın. Sonraki sayfadaki Atlas’ın son
nına adınızı, “Email” alanına Address” alanına e-posta ad- Unutmayın ki her kod yalnız- sayısını göreceksiniz. Sayfayı
e-posta adresinizi, “Password” resinizi, “Password or OTP” ca bir kez kullanılabilir. “Cla- biraz aşağı kaydırarak “Recent
alanına da kullanmak istedi- alanına parolanızı yazın ve im Now”a tıkladıktan sonra Issues” başlığının yanındaki
ğiniz parolayı yazın. Cinsiyet “login” düğmesine tıklayın. karşınıza gelen “My Subscrip- “View All” linkine tıklayın. Bu-
seçimi yapmak ve doğum gü- (Gelecekte yeniden siteye gir- tions” sayfasında Atlas dergi- radan istediğiniz sayıyı seçebi-
nünüzü yazmak zorunda de- mek istediğinizde www.magz- sini görüyorsanız kodunuz et- lir, “Read Now” düğmesine tık-
ğilsiniz. Formu doldurduktan ter.com adresine girip sağ üst kinleşmiş demektir. layarak okuyabilirsiniz l
Bir saatlik
karanlık
WWF tarafından dünya-
daki çevre sonralarına dikkat
çekmek için 2007’den bu yana
her yıl gerçekleşen “Dünya
Saati” (Earth Hour), bu sene
21 Mart Cumartesi günü saat
20.30-21.30 arasında gerçek-
leşti. Ayasofya Müzesi, Dol-
mabahçe Sarayı, Boğaz köp-
rüleri, Truva Atı, Haydarpaşa
Garı, Selimiye Camii, Gala-
tasaray Üniversitesi, ODTÜ
gibi kurumlar ışıklarını bir
saat kapatarak etkinliğe destek
verdi. Küresel çapta gerçekleş-
tirilen en büyük çevre hareke-
ti olan “Dünya Saati”, biyolojik
çeşitliliği korumak ve insanın
Tasarruflu üretim Akarsu şunlar söyledi: “Dünyan n özellikle son 50 y l nda tü-
ketim miktar hiç olmad ğ kadar artt . Bu talebi karş lamak için
Beş y ld r düzenlenen ve bu y lki temas “Denizli Tekstil ve üretilen ürünlerin doğaya ve sağl ğa olan olumsuz etkisi de
Haz r Giyim Sektöründe Temiz Üretim ve Enerji Verimliliği” ayn oranda art yor. Bu gidişat n durdurulmas na yönelik ça-
olan panel, 22 Mart 2018’de Dünya Su Günü’nde gerçekleş- l şmalardan biri de ülkemizde, Ege Bölgesi’nde başl yor. Çal ş-
ti. Sektörün önde gelenleri, STK temsilcileri, tasar mc lar, AR- ma kapsam nda düzenlenen panel, özellikle tekstil sektöründe
GE uzmanlar Denizli’de bir araya gelerek bölgenin en önemli daha az enerji ve kirlilik için, sektör temsilcileri ve sivil toplum
sektörü olan tekstil konusunu tart şt . Temiz üretim ve enerji kuruluşlar n bir araya getirdi. Daha önce Bursa’daki tekstil kü-
verimliliğinin nas l sağlanacağ konuşuldu. Güney Ege Kalk n- mesinde gerçekleştirilen faaliyetler sayesinde yüzde 25 enerji
ma Ajans ’n n organize ettiği, çok say da kurumun işbirliğiyle kazanc sağlanm şt .”
Topkapı Sarayı Müzesi’nin en nadi- cepheleriyle iki cilt olarak bilim dünya- Şengör’ün “Kitaplarının Işığında Fatih
de eserlerinden, Klaudios Ptolemaios’un sıyla buluştu. Baskıda coğrafyacı Klau- Sultan Mehmet’in Entelektüel Kişiliği”
Coğrafya El Kitabı, araştırma raporuyla dios Ptolemaios’un, 1300’lerde basılarak makalesi ve İlber Ortaylı’nın sunuş yazı-
birlikte tıpkıbasım olarak Boyut Yayın- Konstantinopolis’te el yazmasıyla ço- sı da eklendi. El yazmaları İsviçre Bern
cılık tarafından yayımlandı. Fatih Sultan ğaltıldığı düşünülen eserine, 27 özgün Üniversitesi Ptolemaios Enstitüsü’nde
Mehmet’in çevirttiği kitap ilk kez tüm harita, İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Celal yürütülen çalışmalarla restore edilmişti.
8 Mart’ın kökeni
Kadının özgürlük özleminin simgesi 8 Mart... Eylemleriyle gülümseten, afallatan bu günün tarihi de
şaşırtıcı. Örneğin 1857’de New York’ta bir fabrika yangınında 129 kadın işçi öldü mü? On binlerce
kadın bu nedenle gösteri yaptı mı? Bu tarih yoksa mitolojik bir öykü mü?
YAZI: TEVFİK TAŞ / FOTOĞRAFLAR: HALE GÜZİN KARAASLAN
K
adın hareketi “tuhaf sokakta isyan var!” “Memelere kadınların yaşamını ölüm solun belli kesimlerinden
zamanlar” dediğimiz özgürlük!” “Kadın kadındır, tarlalarına çeviren cinayet- eleştiri de alıyor. “Cinselliğe
bütün zamanlarda, çiçek babandır!” “Ezdirmem ler, 8 Mart’ın pankartlarına, aşırı vurgu, toplumda ‘olum-
eylemleri, rengârenk buluşları sana kendimi, rujumu sürer özü şu olan sözleri de yaz- lu’ görülen kimi değerlerin
hem şaşırtıyor, hem de “tıkan- giderim!” Bu sloganlar atıldı. dırdı: “Kadınız! Öfkeliyiz! de sarsılması, emek yaşamına
dı” denen sokakta söz söyle- Bunlar daha çok cinsiyet Peşinizdeyiz!” vurgunun kıt olması...” Bunlar,
menin yolunu açıyor. 8 Mart eşitsizliğini teşhir eden; ölüm- “Peşinizdeyiz” sözüyle eleştirilerin ilk sırasında geli-
2018’de özellikle İstanbul’daki den beslenenlerin karşısın- biten slogan, yargı kurumları- yor. Ve sözler temelde ikiye
gece yürüyüşü de olanca şen- da yaşamı savunan; gülme- nın, zalimce olan tüm davra- ayrılıyor. “Dünya Kadınlar
liği, ışıltısı ve sloganlarıyla nin, gülümsetmenin en güzel nışlar için “erkekleri bunlara Günü” mü; yoksa “Dünya
umutvar olmaya ilişkin çok protesto biçimi olduğuna özendiriyor” dedirten kararlar Emekçi Kadınlar Günü” mü?
şeyi yeniledi, yeniden gösterdi inanmak kadar, başkaldırı ve vermesine karşı, bir başkaldırı 8 Mart’ın “Dünya Emekçi
ve söyletti. değiştirebilme gücünü yaygın- davetini de kapsıyor. Kadınlar Günü” olarak ilan
“On binlerin yürüyüşü!” laştırma özleminin de slogan- edilmesinin tarihine ilişkin
Bu yıl da yine en çok onla- ları oldu. SLOGAN “bilgiler,” bu eleştirilerin de
rın sloganları konuşuldu. Cinsel taciz, tecavüz- ANLAŞMAZLIKLARI dayanağı oluyor.
“Ev işlerini Marslılar yap- ler, kadına, çocuğa ve farklı Ne var ki 8 Mart’larda, Pek çok yayın organında
sın!” “Dolapta zıkkımın kökü, bütün cinslere yönelik şiddet; kadınların şiarları, özellikle ve bildiride bu kutlamanın
Toprağın mirası
Rezan Has Müzesi, “Toprağın Mirası” sergisiyle Anadolu topraklarının yaklaşık 9 bin
yıllık serüvenine tanık olma imkânı sunuyor. 300’e yakın parçanın bulunduğu sergi,
8 Şubat-31 Ekim tarihleri arasında ziyarete açık kalacak.
K
adir Has Üniversite- Binlerce yıl öncesinin insanıy- te kurulan Cibali Tütün
si Cibali Kampüsü’nde la bugünün modern insanının Fabrikası’nın binası Reji ida-
bulunan Rezan Has günlük hayatları, yaşayış tarz- resi tarafından dönemin ünlü
Müzesi, antik dönemler- ları, sosyal ve dini ihtiyaçları mimarılarından Alexandre
den itibaren Anadolu’daki arasında kurulabilecek para- Vallaury’ye yaptırıldı ve bina
medeniyetlere tanıklık etmiş lellikler rahatlıkla gözlemleni- bu tarihten, kapatıldığı 1994
eserlerden oluşan “Toprağın yor. Roma döneminde boynu- yılına kadar kesintisiz hizmet
Mirası” sergisine ev sahipliği na astığı tılsımla teselli bulan verdi. 2002 yılından itibaren
yapıyor. Sergilenen eserler, bir Anadoluluyla, Selçuklu de Kadir Has Üniversitesi
Rezan Has Müzesi koleksiyo- döneminde yaşamış ve başka olarak bir eğitim kuru-
nunda bulunan 3 bine yakın bir tılsımda teselli bulan bir muna dönüştü.
parça arasından proje ekibini başka Anadolulunun buluş- “Cibali Tütün
oluşturan arkeologlar Mehmet malarına tanıklık ediliyor. Fabrikası – Emeğin
Ayrancı ve Günşıl Öncü tara- Arkeoloji ve sanat seven- Mekânı” sergisinde,
fından seçildi. Serginin proje leri olduğu kadar Anadolu sadece ekonomik ola-
koordinatörlüğünü Zeynep mirasını merak eden herke- rak değil, aynı zaman-
Çulha üstlendi. se hitap eden sergi, 31 Ekim da sosyal ve siyasi
“Toprağın Mirası” sergisin- 2018’e kadar, her gün 09.00- bakımdan Osmanlı ve cum-
de neolitik çağdan Selçuklu 18.00 saatleri arasında ziyaret huriyet dönemlerinde pek çok
dönemi sonuna kadar edilebilecek. konuda öncülük yapan fab-
Anadolu topraklarındaki rikanın geçmişi ve kültürü-
insanın hayatı geniş bir yelpa- TÜTÜN FABRIKASI müze yaptığı katkılar ön pla-
zede ve kesintisiz bir tarihsel SERGISI UZATILDI na çıkarılarak anlatılıyor. İşçi
süreçte ele alınıyor. Sergide Rezan Has Müzesi’ndeki hakları mücadelelerin-
zeytinyağı konulan, yemek bir diğer sergi de 2017’nin den ilk tekel idaresinin
yenen, ya da mezarlara arma- Haziran ayından beri devam kurulmasına, siyasi
ğan olarak bırakılan kaplar- eden, “Cibali Tütün Fabrikası darbelerden küre-
dan tanrılara sunulan adakla- – Emeğin Mekânı”. 31 Mayıs’a selleşmeye, Osmanlı
ra kadar çeşitli eserler sergile- kadar devam edecek olan ser- Devleti’nin son
niyor ve ziyaretçilere, gide, eski tütün dönemlerinden Türkiye
toplumların dini fabrikası bina- Cumhuriyeti’nin kuruluşu-
inanışları, günde- sını kulla- na, ülke tarihine tanıklık etmiş
lik hayatı ve aske- nan Kadir Has bir mekânın değişen yüzünün
ri gereçleri tanı- Üniversitesi’nin hikâyesi ziyaretçileri bekliyor. Ö 6-5’inci yüzy llara ait
tılıyor. Serginin Cibali’deki Sergilenen eserler sayesinde, gümüş buhurdanl k İüstteı.
Ö 7-6’nc yüzy llardan kalma
odak noktası merkez bir dönem bölgenin en yüksek aryballos İsoldaı.
ise, Anadolu kampüsü- tütün imalatını yapmış fabri-
insanının nün tarihi, kanın işleyişi; büyük çoğun-
ihtiyaçlarıy- geçmişinden luğu yerli olan sigara, puro ve
la şekillenmiş bugününe pipo tütünü gibi değişik ürün-
günlük yaşamına sunuluyor. leri ile ülke ekonomisine yap-
tanıklık etme isteği. 1884’te Haliç’ tığı katkı gözlemleniyor l
İMKANSIZI
ARKANDA BIRAK.
Ulaşılması güç yerlerde inanılması güç bir performans. Tüm bakışları üzerinde toplayan
yeni sportif tasarım ve olağanüstü konforun kusursuz birleşimiyle tanışmaya hazır olun.
Yeni Range Rover Sport, şimdi 240 BG Ingenium dizel ve çok yakında 400 BG Plug-in Hybrid
motor seçeneğiyle Borusan Otomotiv Yetkili Satıcıları’nda.
ATLAS RAPORU SERKAN OCAK
GREENPEACE
G
reenpeace üç ay önce
Arctic Sunrise gemisiy-
le Antarktika’ya yol aldı.
Okyanusta karides benzeri
minik deniz canlılarının (kril)
avcılığının son beş yılının
izini sürdü ve dünyayı tehdit
eden avcılığın kirli yüzünü
hazırladığı raporla gözler
önüne serdi.
Rapora göre, balıkçılık
endüstrisi krilleri hedef alı-
yor. Kriller, Antarktika’daki
besin zincirinin temelinde yer
alıyor. Başka bir deyişle kril-
ler olmazsa Antarktika’daki
GREENPEACE
yaşam son bulabilir. Buna kar-
şılık balıkçılık endüstrisi ise
krilleri, kril yağı ve Omega-3
tabletlerinde kullanmak için
avlıyor. Kriller aynı zamanda yer almakla birlikte karbonu
balık çiftlikleri ve evcil hayvan denizin derinliklerine taşıya-
gıdalarında da kullanılıyor. rak iklim değişikliği ile müca-
Araştırmanın sonuçları, delede de önemli bir rol oynu-
Antarktika’nın ve dünyanın yorlar. Bu süreç sayesinde her
geleceğine dair son dere- sene 23 milyon ton karbon
ce çarpıcı veriler sunuyor. döngünün dışına çıkarılıyor.
Antarktika’da yaşayan canlıla- Keten tohumu yağının bir
rın beslenme alanlarında ger- alternatif olabileceği Omega-3
GREENPEACE
Tahliyeler başlıyor
Ilısu Barajı Projesi’nin yarım asırdan uzun bir geçmişi var. İnşaatı tamamlanan baraj kısa süre
sonra su tutmaya başlayacak ve binlerce yıllık tarih sulara gömülecek. Henüz evleri yapılmadan
dükkânlarından tahliye edilmek istenen tarihi kale sokağı esnafı ise bu karara tepkili.
BAHADIR ERŞIK
D
icle Nehri üzerindeki vincin cami yanına kadar gel- El ş zk Camisi’nin minaresi Hasankeyf manzaras na damgas n vuruyor.
Ilısu Barajı’nın inşa edil- mesi gerekiyor. Ancak camiye Minarenin, Zeynel Abidin Türbesi gibi ta nmas planlan yor. Vincin ula mas için
camiye giden dar sokakta esnaf n tahliyesi gündemde.
memesi için uzun yıllar giden çarşıdaki dar sokak ise
yoğun bir mücadele yürütül- buna olanak vermiyor. tepkilerini ortaya koymak için sorunu çözmeye çalışacakla-
dü. Ancak olmadı. Batman’ın İş makinesinin çarşıdan belediye önünde toplandı. rını söyledi. Bunun üzerine
tarihi Hasankeyf ilçesi ve Dicle geçirilebilmesi için çarşı esna- Ellerinde bayraklarla Batman- esnaf karayolunu trafiğe aça-
Vadisi’nin bir bölümü yakın- fı hakkında tahliye kararı Mardin karayolunda yürü- rak dağıldı. Yeni Hasankeyf
da sualtında kalacak. Hasan- verildi. Vatandaşlara yollanan yüşe geçen Hasankeyf esnafı, yerleşim birimine ilçe sakinle-
keyf ’te kurtarma çalışmaları tebligatta, iki hafta içerisin- kısa süre yolu trafiğe kapattı. ri taşınmadan eski çarşı mer-
kapsamında daha önce Zeynel de ev ve dükkânların boşal- Olay yerine gelen Hasankeyf kezindeki iş yerlerini tahliye
Abidin Türbesi taşınmıştı. Bu tılmaması durumunda zorla kaymakamı Bülent Baygüven, etmek istemediklerini belir-
kez de ilçenin tam ortasındaki çıkartılacaklarının belirtilme- esnafla görüşme yaparak ten esnaf Ömer Güzel, “bize
El Rızk Camisi’nin minaresi- si üzerine esnaf ve bazı ilçe dağılmaları konusunda ikna iş yerlerinizi boşaltın diyor-
nin taşınması isteniyor. Ancak sakinleri karara tepki gösterdi. etti. Kaymakam Baygüven, lar, nereye gideceğiz” diyerek
bunun yapılabilmesi için Tarihi kale sokağındaki esnaf, DSİ yetkilileriyle görüşerek duruma tepki gösterdi l
milesandsmiles.com
ÇEVREN SELCEN PİRGE
DUYMAK
Kulaktaki sır
Yeni bir araştırma, ortamda hiç ses olmasa bile gözlerimiz hareket edince kulak zarlarımızın
da hareket ettiğini gösterdi.
S
onuçları Ocak 2018’de üç küçük kemik tit-
PNAS adlı akademik reşimleri güçlendire-
dergide yayımlanan araş- rek iç kulağa iletiyor.
tırma için katılımcılardan İç kulağımızda, koh-
karanlık bir odada oturmaları lea denilen salyangoz
ve değişen LED ışıklarını göz- kabuğuna benzer içi
leriyle takip etmeleri istendi. sıvı dolu bir organ var.
Kulak kanallarında, kulak zarı Kohleadaki hücrelerin
hareket ettiğinde meydana tüy benzeri mikros-
gelecek hafif titreşimleri belir- kobik çıkıntıları olan
lemek için küçük mikrofonlar stereosilyumlar titre-
bulunuyordu. Bilim insanları, şimlere tepki verince,
denekler, sola doğru baktık- beyne sinyal gitmesi-
Sesleri alg lamak için, iç kulağ m zdaki
larında kulak zarlarının sağa ne neden olan işlemler hücrelerin “tüylerinin” ayn yöne
doğru tümsek oluşturduğunu, devreye giriyor. bakan, hassas biçimde düzenlenmi
sağa doğru baktıklarında ise Mükemmel algıla- demetler halinde paketlenmi olmalar
gerektiği belirtiliyor.
sola doğru tümsek oluşturdu- ma araçları olan kulak-
ğunu tespit etti. larımız sayesinde bir
İşin ilginç bir yanı da, senfonideki farklı notaları
kulak zarlarının hareketi- ayırt edebildiğimiz gibi, bir ses frekanslarına duyarlı olan hücrelere daha fazla retinoik
nin gözlerinkinden yakla- fısıltıyı da duyabiliyoruz. Bu hücreler verir” diyor. Thiede, asit eklediğinde daha uzun
şık on milisaniye (Bir mili- sesleri algılamak için koh- yüksek perdeli seslerin, “tüy” demetleri ürettikleri
saniye saniyenin binde biri) leadaki hücrelerin “tüyleri- sesin kulağa girdiği yere en tespit edildi. Retinoik asidin
önce başlamasıydı. Araştırma nin” aynı yöne bakan, has- yakın olan ve daha kısa “tüy” aktivitesini engelleyen bir
ekibinden nörobilimci Prof. sas biçimde düzenlenmiş demetlerine sahip hücreler- madde kullanılınca da daha
Jennifer Groh, bu hareket- demetler halinde paketlenmiş ce algılandığını, alçak per- kısa boylu “tüy” demetleri
lerin beynin göz ve kulak- olmaları gerektiği belirtiliyor. deli seslerin ise daha içeride oluştu.
lardan gelen bilgileri eşleş- Demetlerin nasıl oluştuğunu bulunan, daha uzun “tüylere” Yeri gelmişken şunu da
tirmesine yaradığını düşü- ve nasıl dizildiğini araştıran sahip hücrelerce algılandığını belirtelim, iç kulakta denge-
nüyor. McGurk etkisi olarak Rockefeller Üniversitesi’nden söylüyor. Araştırma sonuç- yi kontrol eden bir kısım da
bilinen ünlü bir illüzyonda, Prof. James Hudspeth ve eki- larını 2014 yılında Nature var. Üç adet yarım daire şek-
sesler dudak hareketleriy- bi, bu süreci koordine eden Communications’ta yayım- linde, içleri sıvı dolu kanal ile
le eşleşmediğinde, “ba” sesi molekülü tespit etti. Kısa süre layan Dr. Thiede ve meslek- başın hareketleri ve konumu
“va” veya “da” olarak duyu- önce PNAS’ta yayımlanan taşları, hücrelerin tüy ben- takip ediliyor; gelen sinyal-
labiliyor. Gözlerinizi kapatıp çalışmaları, Daple adındaki zeri çıkıntılarının boylarının lere göre gözler ayarlanıyor.
dinlerseniz yine doğru ola- molekül olmazsa demetle- düzenlenmesinde retinoik Amerika’nın Johns Hopkins
rak “ba” sesini duyuyorsu- rin yanlış yönde oluşacağını asit adındaki molekülün etki- Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr.
nuz. (https://m.youtube.com/ gösterdi. li olduğunu ortaya çıkardı. Charles Della Santina, bunun
watch?v=PWGeUztTkRA) Virginia Üniversitesi Tıp Thiede, kohleanın uzunlu- vücuttaki en hızlı refleks
Ses dalgaları kulak zarımızı Fakültesi’nden Dr. Benjamin ğu boyunca farklı seviye- olduğunu söylüyor ve ekliyor:
titreştirince orta kulağımız- Thiede, “farklı sesler duydu- lerde retinoik asit aktivitesi “Olmasaydı dünya, elle tutu-
daki çekiç, örs ve üzengi adla- ğunuzda, kohleadaki her hüc- olduğuna dair kanıtlar bul- lan bir video kameradan izle-
rındaki, birbiriyle bağlantılı re tepki vermez, sadece belirli du. Laboratuar ortamında niyor gibi görünürdü.” l
Görseldeki otomobiller MINI Cooper S 3 Kapı ve MINI Cooper S 5 Kapı olup, kullanılan dış tasarım renkleri, jantlar ve diğer opsiyonlar sadece bu modeller için geçerlidir. Seçeneklerin çeşitliliği ve
kombinasyonları diğer MINI modellerinden farklılık gösterebilir. Detaylı bilgi için Borusan Otomotiv MINI Yetkili Satıcıları ile iletişime geçiniz.
UZAY ATLASI DR. UMUT YILDIZ NASA/JPL-CALTECH
C
ambridge Üniversitesi
teorik fizik profesörü
ve dünyaca bilinen
popüler fizikçi Stephen
Hawking, 76 yaşında hayata
gözlerini yumdu. Tekerlekli
sandalyesiyle ve bilgisayarla
modifiye edilen sesi ile evrene
kafa tutan açıklamalarını
ara sıra basında görüyorduk.
Aslında kime sorsak büyük
ihtimalle ismini duymuştur,
hatta hep Einstein ile
karşılaştırılıp “yaşayan
Einstein” deriz ama ne
yapmıştır diye sorsak çok az
kişiden cevap alırız.
Kozmolog ve teorik fizikçi
unvanlarının yanında her
seferinde çok satanlar listesine
giren kitaplarıyla ikon bir
popüler bilim yazarı olarak
ömrü boyunca “her şeyin
teorisini” bulmak için çalıştı.
Stephen Hawking, 1988 Yakaland ğ hastal k tüm vücuduna yay lmas na rağmen Hawking sadece parmağ ve gözüyle yazmay , konu may sürdürdü.
yılında yayınladığı ilk kitabı
Zamanın Kısa Tarihi ile 21 yasındayken iki sene ömrü sürdürdü. teori haline geldi.
meşhur olmuştu. Her ne kadar kaldığını söylediklerinde Her ne kadar ismini sürekli Stephen Hawking
kitap 10 milyon satmış olsa da, elbette 76 yaşına kadar bilim karadeliklerle, ya da Big Bang doktora yıllarında Big Bang’i
o sıralarda lise öğrencisiydim dolu bir ömür geçireceğini ile duymuş olsak da bunları karadeliklerin tersi olarak
ve kitabını okumak için bayağı kimse tahmin etmemişti. ilk keşfeden Stephen Hawking düşündü ve çok uzun yıllar
emek harcamıştım ve pek de Hastalık zaman içinde bütün değil. Hatta Big Bang teorisi boyunca teorik fiziği biraz
bir şey anlamamıştım desem vücudunu kapladı ve sadece 60’lı yıllarda belli çevrelerden da felsefe ile birleştirerek
yalan olmaz. parmağı ve gözünü oynatması destek görebilen kendine Big Bang’den önce ne vardı
1963 yılında henüz bir haricinde hiçbir kas gerektiren göre güçlü bir teori olsa da, sorusuna cevap aramaya
doktora öğrencisiyken ALS hareketi yapamaz hale geldi. ta ki 2003 yılında WMAP çalıştı. Aslında buna tam
(Amyotrofik Lateral Skleroz) Ancak o deha derecesindeki uydusundan alınan gözlemsel olarak felsefe dememeliyiz,
hastalığının teşhisi kendisine beyni hastalıktan hiç verilerden sonra herkes çünkü bunu matematiksel
daha yeni konmuştu ve daha etkilenmeyerek çalışmayı tarafından kabul gören bir olarak kurgulamaya çalıştı.
“B
ağcılık meşakkatli iş” 45 yıllık bağcı Tahir Abi’den
dediler... “Civardaki söz aldım. Ama söz almakla
köylüler bile dededen iş bitmiyor. Dinmek bilmeyen
kalma bağlarını söküp, daha yağmurlar izin vermedi; kesi-
iyi para ediyor diye kiraz ağacı len dallar hastalığa açık oldu-
dikti, sen de bağı kökle, kiraz ğu için yağmurda budama ya-
dik” diye öğüt verdiler. Ama pamadık. Tahir Abi’ye uygun,
gönlüm bağa düştü bir kere... yağmursuz bir günde yeniden
Ama romantizm bir yere sözleştik ancak bu kez ay tak-
kadar... Her aşk gibi, bağa duy- vimi izin vermedi. Çünkü yeni
duğum aşkın da çekici olduğu ay ve onu takip eden üç dört
kadar güç yanları var. Asmala- gün boyunca yapılan budama
rın arasında mevsimler geçirip, olmuyor, aşı tutmuyor. Ayın
bağın rüzgârını, nemini, topra- karanlık günleri geçince yine
ğını, dalını, yaprağını, meyve- yağmur başladı; bir hafta daha
sini tanıdıkça daha fazla tanı- bekledik. Sonunda budama
Kuru üzümün tabağ n za gelebilmesi için tohum, toprak, su, rüzgâr, çiftçiler,
mam ve çabalamam gerekiyor. zamanını son birkaç gününde i çiler ile kurutmas , paketlemesi, nakliyesi ve sat dahil pek çok insan uygun
Bir arkadaşım, “bir yılda yakalayıp, asmaları baha- ko ullar bekledi, i birliği yapt , emek verdi.
bağı en az 14 gerekçeyle ziya- ra hazırlayabildik.
ret ediyor, her bir kütüğü en az Ama daha işin mümkün, ama için çöpe giden yemekler, veya
14 kez tavaf ediyoruz” demişti. başındayız; yaba- hava koşullarını buzdolabı raflarında unutulup
Sanırım benimki 14’ü çoktan ni otları sökmek, veya ayın dön- çürüyen besinler daha fazlasını
geçti. Budama, kabuk yolma, omcaların hasta- gülerini değiş- hak ediyor.
çapalama, gübre dökme, has- lık kapıp kapmadı- tirmek imkân- Zor şartlar altında yapılan
talığa karşı ve toprakta yararlı ğını gözlemlemek, sız. Ufak bir hata, doğayla uyumlu üretimin de-
bakterilerin üremesi için bir- gerekirse doğal ilaçlar ya da gecikme bir ğerini bulması, sadece doğa
kaç kez ilaçlama, yabanileri hazırlamak ve daha bir sürü yılın heba olmasına ne- dostu ürünler tercih etmekten
aşılama, filiz kırma, domuzlara iş bizi bekliyor. Bir de zaman- den olabilir. Doğayla işbirliği- değil, aynı zamanda ihtiyacı-
karşı çit kontrolleri ve hasat... sız donlar, aşırı sıcaklar, sağa- nin ödülü çoğunlukla sağlıklı mız kadarını almaktan geçiyor.
Hepsi de deneyim gerektiriyor. nak yağmurlar bağı yakmaz, ve bereketli bir hasat olsa da, Buzdolabınıza bakın ve eğer
Örneğin bağın nasıl budandı- dondurmaz, üzümler hastalan- ürününüz para etmeyebilir. raflarda çürümek üzere olan
ğı çok önemli. Eğer budamacı mazsa, bağ bozumu gerçek bir Gıda yetiştirirken verilen meyve ve sebzeler görüyorsa-
işin ehli değilse bağ küsebilir, kutlamaya dönüşecek. bütün bu çabalara karşılık, nız, bir süre buzdolabını fişini
kurtlanabilir, mantar kapabilir. Elbet her işin bir zorluğu dünyada tüketilen gıdanın üçte çekip yaşamayı deneyin. Bu
İşin ehli budamacıyı bulmak var. Ancak çiftçiliğin zorluk- biri tarladan sofraya uzanan deneyim size, uzun süre koru-
ise başka bir iş. Civar köylerde ları diğer işlerden biraz farklı. yolda bozuluyor, çürüyor. Gıda yamayacağınız için ihtiyacınız
bu işi yapan o kadar az insan Sentetik kimyasallar kullan- üretimi için verilen emek, kul- kadarını almayı öğreneceğiniz
var ki... Onların da çoğu yaşlı madan üretim yapan çiftçiler, lanılan tonlarca su, fosil yakıt eşsiz bir fırsat sunacak.
ve yorgun. iyi ürün alabilmek için toprak- ve başka kaynaklar çöpe gi- Bu deneyimin ardından,
Bu yıl budamacı ve aşıcı la, tohumla, rüzgârla, güneşle, den gıdalarla heba oluyor. Pa- tabağınızda kalan üzüm tane-
bulmak için üç hafta boyunca ayla, yağmurla, suyla işbirliği zardan, marketten ”nasıl olsa sinin değerinin ve lezzetinin
civar köylerde, çok sayıda yaşlı yapmak zorundalar. Tohumu yenir” diye fazlasıyla alınan artacağından hiç şüpheniz ol-
bağcı ile konuştum. Sonunda seçmek, toprağı iyileştirmek gıdalar, tabakta bırakıldıkları masın. l
Kablosuz USB
Yolculuklarda kablolara bağlı kalmamak fazlasıyla önemli. Bir USB
düşünün ki, dosyaları kablosuz olarak da aktarabilsin...
Connect Wireless Stick, temel olarak bir USB bellek, fakat Üç cihaza aynı anda kablosuz olarak
onu özel kılan şey, aynı zamanda kablosuz depolama alanı bağlanabilen ve her birine aynı anda
olarak kullanabilmesi. Andorid veya iOS marketten mobil dosya aktarımı yapabilen Connect Wireless
cihazınıza indirebileceğiniz Connect Drive uygulamasını Stick, bu anlamda büyük bir kullanım kolaylığı
kullanarak hızlıca Connect Wireless Stick’e bağlanabiliyor sağlıyor. 128 GB depolama alanı sunan Sandisk
ve içinde, burada depoladığınız dokümanlarınıza, Connect Wireless, kablosuz dosya aktarımı yaparken hızlı
fotoğraflarınıza ve videolarınıza anında erişebiliyorsunuz. çalışmasıyla da ideal. 299 TL
A
dana denince akla ilk bir başka seçenek de kelle-
gelen yemek kebaptır. paça çorbasıdır. Bunun için
Hatta bu kentin mutfağı- önereceğim adres ise Özler
nın kebaptan ibaret olduğunu Caddesi’ndeki Kuruköprü
sananlar çoğunluktadır. Paça Salonu.
Bence kebabın en lezzetlisi Sabah kahvaltısının bir
Adana’da yenir. Adanalı, salaş başka kahramanı da börek-
kebapçılara daha çok rağbet tir Adana’da. Bence en lezzetli
eder nedense. Kebabın lezzeti börekleri de, Karşıyaka Sanayi
mutfağın diğer kahramanlarını Çarşısı’ndaki bir köşe başın-
geri planda bırakır. Bu mut- da konuşlanmış olan seyyar
fak et, bulgur, sebze, hamur ve Levent Börekçi satar. Tepsilerin
ŞAHAN NUHOĞLU
Suya yürüyüş
Atlas ve WILO ortaklığıyla düzenlenen “Su İçin
Yürüyoruz” etkinliği, 11 Mart 2018 tarihinde okurların da
katılımıyla Çatalca’nın Binkılıç beldesinde düzenlendi.
YAZI: YILDIRIM GÜNGÖR FOTOĞRAFLAR: HÜSEYİN ALSANCAK
I
stranca Ormanları’nın en güzel noktaların-
dan birindeyiz. Toplam 140 kişi, Binkılıç-Çi-
longoz yolu kenarında son hazırlıklarımızı
yapıyoruz. Birazdan sekiz kilometre sürecek
yürüyüşe başlayacağız. Aramızda yaşları üç
ile on arasında değişen yaklaşık on çocuğun
olması etkinliği daha da anlamlı kılıyor. At-
las ve WILO Pompa Sistemleri’nin düzenlediği “Su İçin
Yürüyoruz” etkinliği için bu sefer Çatalca’nın Binkılıç
beldesindeyiz. Burası İstanbul’un en son yerleşimi, bi-
raz ileride Tekirdağ ili başlıyor. Istranca Ormanları’nın
kenarında bulunan Binkılıç, iki büyük derenin arasında
kurulmuş; batıda Büyük Dere ile doğuda Şeytan Dere-
si’nin arasındaki yamaca yerleşmiş. Biz Şeytan Dere-
si’nin kaynağından başlayarak belde merkezine ineceğiz.
Atlas ve WILO ekipleri ile okuyuculardan oluşan 140
kişilik grubumuz nihayet yürüyüşe başlıyor. Hava mevsi-
me göre çok güzel. Üç gün önce yaptığımız keşif yürüyü-
şünde tüm rotayı yağmur altında ve sulara bata çıka kat
etmiştik. Oysa şimdi yol kurumuş, hava sıcaklığı ise 18
derece. Yola çıkar çıkmaz kuş cıvıltıları ile baş başa kalı-
yoruz. Küçük derelerden sızan sular aşağılara doğru akı-
yor. Buradaki su kaynaklarının tümü çok temiz. Yeraltı
sularının faylardan sızarak yüzeye çıkması ile bir derenin
oluşum öyküsü başlıyor. Biz bu öyküyü takip ederek aşa-
ğı doğru ineceğiz.
Yola çıktıktan 15 dakika sonra Şifalı Su denen mev-
kiye geliyoruz. Faylardan sızan sular, içinden geçtikleri
magmatik kayaçlardaki yararlı elementleri çözerek bel-
li noktalara taşıyor. Bu noktalardan çıkan sular bazen
çok yararlı olabiliyor. Burada büyük damacanalara su
dolduran insanlarla sohbet ettikten sonra yola devam
ediyoruz. Bu noktadan sonra doğayla baş başayız artık.
ZORUNLU MOLA
Yürüyüşümüzün ilk etabı, derenin yolu kestiği nokta-
da bitiyor. Burada zorunlu dinlenme var. Kalabalık oldu-
ğumuz için sırayla ve rehberlerin yardımıyla taşlara basa-
rak sudan geçiyoruz. Yürüyüşe katılan çocukların yol bo-
yunca eğlenmesi yürüyüşü daha da keyifli kılıyor. Dereyi
geçenler tam nefes alacakken karşımıza derenin en fazla
genişlediği ve sadece kayaların dibinden geçit verdiği
nokta çıkıyor. Burayı da sırayla, ama dikkatle geçiyoruz.
Doğa sürprizlerini hiç eksik etmiyor. Bu kez de karşımıza
küçük bir heyelan çıkıyor. Yukarıdan kopan küçük bir
parça yolu kapatmış. Yürüyüşün en zorlu etabı burası
oluyor bir anda. Geçen kişi sayısı arttıkça bu küçük he-
yelanın üzerinden geçmek zorlaşmaya başlıyor. Rota kısa
bir süre içinde çamurlu ve kaygan bir hale dönüşüyor.
Bu noktayı dikkatli geçerek yürüyüşün son etabına başlı-
yor ve yaklaşık yarım saat içinde derenin alüvyonlarının
oluşturduğu düzlükteki çeşme başına varıyoruz. Yaklaşık
500 metre daha yürüyerek bizi bekleyen araçlara ulaşıyo-
ruz. Binkılıç’taki çay bahçesindeki çay molasından sonra
bir sonraki yürüyüşte buluşmak üzere ayrılıyoruz… l
Çok say da
gemi facias n n
ya anmas ndan sonra
kazalar önlemek
amac yla 1910
y l nda 40 metre
yüksekliğindeki
Split şock adl kaya
kütlesi üzerine deniz
feneri in a edildi.
Yüksekliği 16,5
metre olan fenerin
kullan m , teknolojiye
bağl yön bulma
sistemlerindeki
geli meler sonras nda
1969 y l nda
durduruldu ve yap
turistik ziyaretlere
aç ld .
D
Stil ile fonksiyonelliği
sporları için gerekli gamında, trolley ve kabin buluşturan VAUDE
kıyafet, ayakkabı, trolley olmak üzere çeşitli sırt çantaları zararlı
PVC içermiyor.
çanta ve teçhizatları üreten ürünler bulunuyor.
VAUDE, uzmanlığını sırt VAUDE’nin tarpaulin
çantalarına da yansıttı ve materyalli yıkanabilir çantaları
böylece “Packs ‘N Bags” piyasaya çıktığı 1998
koleksiyonu doğdu. Bu yılından beri sırt çantaları
kategoride hem yetişkin, kategorisinde en çok satılan
hem çocuklar için sırt ürünler. Bu koleksiyon yeni
çantaları, çapraz görünümü ve daha
çantalar, da çevre dostu
bavullar özelliğiyle Şubat
ve seyahat 2016’dan itibaren
BU BİR İLANDIR
aksesuarları mağazalarda yerini
yer alıyor. aldı. Çok dayanıklı bir
İlhamını doğadan materyal olan tarpaulin
alan VAUDE artık zararlı PVC içermiyor.
dayanıklı, rahat ve pratik VAUDE bu özelliğiyle 2016
ürünleri ile bu alandaki lider yılında Almanya’nın en
markalar biri. VAUDE’nin çevreci markası ödülünün de
günlük ve spor yaşantısında sahibi oldu.
tercih edilen çantaları Görünümü ve
Tecolog II 14 L, Tecographic materyali yenilenen yeni
23 L, Tecoair 26 L ve jenerasyon tarpaulin çanta
Tecowork II 28 L renk koleksiyonunda modern
seçenekleri, fonksiyonelliği, vurgular yapılmış, ancak
dayanıklılığı ve hafifliği ile en tasarımda eski değerlere de
beğenilen ürün grubu. sadık kalınmış. VAUDE, stil
Seyahat kategorisinde ve fonksiyonelliği bir araya
Sapparo ve Tobago olmak getiren çantalarıyla her
üzere değişik renklerde ve yaş ve ihtiyaca seslenmeyi
değişik ihtiyaçlar dikkate sürdürüyor.
FOTOKEŞİF
Superior Gölü’nün
çevresindeki ormanlar,
hafta sonlar
Minnesota’n n çe itli
yerlerinden gelen
yürüyü çülerle doluyor.
499 kilometrelik Superior
Gölü yürüyü yolunun
yakla k be kilometrelik
bölümünü olu turan
Oberg Parkuru, güzel bir
orman manzaras sunuyor
İsoldaı. Say s 10 bini
a an gölüyle tan nan
Minnesota Eyaleti’ndeki
Oberg Gölü, Superior
yak n nda bulunan,
denizden 385 metre
yüksekte bir diğer doğa
varl ğ İüstteı .
Dü ya ı ilk kılı ı
Malatya şehir erkezi e k uzaklıkta bulu a kültür ve
ede iyei izleri i bulu duğu Arsla tepe Öre Yeri’ de ortaya çıka buğday
ta eleri, Malatya ye ek kültürü de baş aktörü , buğday ve buğdayda elde edile
bulgur çeşitleri i olduğu u doğrula aktadır. Evliya Çelebi, ü lü Seyahat a e’si de
Malatya ili de türlü ta eli buğdayı yeişiği de övgüyle bahset işir.
Arsla tepe Höyüğü, Malatya’ya k uzak- tarihle e ir kerpiç saray, tapı ak, iki i i aşkı ü-
lıkta Orduzu Beldesi dedir. Arsla tepe’de hür askısı parçası, kaliteli etal eserler ulu uştur.
Kral Tarhu za
ilk kazılar, 9 ’larda Louis Delaporte aş- Arsla tepe, aristokrasi i doğduğu ve ilk devlet şekli-
ka lığı da ir Fra sız ekip taraı da ya- i ortaya çıkığı res i, di i ve kültürel ir erkezdir.
pıl ışır. Kazılarda taş üzeri e alçak ka- İçerisi de depolar, arşiv ölü ü, tapı akları irarada
art a ile dekore edil iş avlu ve giriş olduğu ilk kerpiç saray ör eğidir. Sarayda kadar
kapısı ı iki ya ı da iki asla heykeli yetkili e ura ait ola ühürleri tespii yapıl ışır.
ve karşısı da devril iş ir kral hey- Bu yetkililer e depoları ve i arei ko trolü ü ir
keli ile ir Geç Hiit Sarayı ulu - ak uz görevi i göre ühürlerle yapıl ış ol ası,
uştur. Bu eserler A kara A a- gü rük olayı ı da aşla gı ı ı ifade et ektedir.
dolu Mede iyetleri Müzesi’ de Yöre, su kay akları akı ı da ze gi dir. Tarı içi
sergile ektedir. Replikaları ise so dere e uygu dur. Sık sık taşa Fırat Ir ağı’ ı taş-
Malatya Valiliği taraı da kı ala ı dışı dadır. Bu gi i se epler, Arsla tepe’ i
yılı da yapırılarak Açık Hava kesi isiz olarak iskâ edil esi de ö e li etke dir.
Müzesi i ö ü e kazılarda u- Bu etke ler, yüksek tarı pota siyeli ile irleşi e,
lu duğu içi de yerleşiril iş- Arsla tepe, toprakları ı de ei alı da tuta ile
ir. Kazılarda ortaya çıkarıla ve ölgedeki ha addeyi işleye ir erkez hali e
M.Ö. - yıları a tarih- gel ektedir. Arsla tepe’de, kerpiçte yapıl ış a ıt-
le e Geç Kalkoliik dö e i e sal i aları ulu duğu ge iş ir ortak kulla ı ala ı
vardı. Bu ala da farklı işlevlere
sahip görke li i ari ve farklı
ölü lerde oluşa çeşitli ya-
pılar yer al aktaydı. Bu a ıtsal
yapı topluluğu, saray olarak i-
tele dirile ilir. Sarayı koridor
duvarları askı oif ve duvar
resi leri ile eze işir. Çe-
şitli ölü leri de çok sayıda
ühür askısı ı ulu ası,
idari etki likleri yoğu luğu u
ve u işlerde, alları depolar-
da al a ve ühürle e yetkisi
ulu a çok sayıda e uru
B u b i r i l a n d ı r.
Geleli ke a ı
çalışığı ı ortaya koy aktadır. Bu ütü etki likleri erke-
zileşirildiği, kayıt a a ıyla etki ir ühürle e siste i i
kulla ıldığı ve giderek ürokrasi i gelişiği, güçlü siyasi ve
di i kuru ları ola ir devlet siste i i doğuşu a ka ıır.
Geç işte daha çok di sel a açlar içi yapıla üyük yapı
ilk kez aşka işlevler de kaza ıp içi de ka u hiz etleri i
de görüldüğü, i ari açıda geliş iş, Yakı Doğu’da sara-
yı aşla gı ı ı oluştur uştur. Saray ko pleksi de arse ikli
akır alaşı lı, gü üş kak alı kılıç, ha çer gi i silahları ya ı
sıra yüksek ayaklıklı eyvelikler ve Mezopota ya ipi uzu
vazolar da ele geç işir.
Arsla tepe, Hiit İ paratorluğu’ u şehri olarak, Melidia-
Meliddu adıyla kulla ıl ışır. Bu yerleşi , Orta A adolu Hiit
ke tleri e e zeye , etraı toprak surla çevrili ir Geç Hiit
şehri olarak kulla ıl ışır.
Arsla tepe’deki kazılara Prof. Dr. Mar ella Fra gipa e aş-
ka lığı daki İtalya kazı heyei taraı da deva edil ekte-
dir. Bulu tular Malatya Müzesi’ de sergile ektedir. Ayrı a
Geç Uruk/Kalkoliik Dö e i’ e ait kerpiç Saray Ko pleksi
yılı da Açık Hava Müzesi hali e geiril iş, ge işlet e
çalış aları ise Malatya İl Kültür ve Turiz Müdürlüğü e de-
va eiril ektedir. Arsla tepe yılı da UNESCO geçi i
aday listesi e alı ış olup, kalı ı listeye alı ası içi çalış-
alar sürdürül ektedir.
Malatya, ö e li ede iyetleri ortaya çık ası a ze i
hazırla ışır. Birçok kültüre ev sahipliği yap ış, ye ek kül-
türleri i çeşitliliği i de etkile işir. Malatya ufağı ı e
ö e li özellikleri de iri de, farklı alze e kulla ada Kiraz yaprağı da
da aklara lezzet vere çeşit çeşit ye ekleri hazırla a il- ekşili köte
lkbahar aylar nda Atlas
Dağlar ’nda hava her an
deği ebiliyor. Mart ay nda
mlil Vadisi’nin 3 metrelik
yüksekleri karla kapl .
Vadinin ekibin bulunduğu
noktas Atlas Dağlar ’n n
yükseldiği jeolojik
dönemlerde meydana
gelmi bir geçit gibi.
Buradan sonra ba layan
ani ini le birlikte hava da
s nmaya ba l yor.
25. yılda
Atlas Dağları
Afrika’nın kuzeybatısında Sahra
Çölü ile Atlas Okyanusu arasında
görkemli bir silsile uzanıyor. To“lam
uzunluğu 2 bin 400 kilometreyi
buluyor, yamaçlarına Berberi köyleri
sığınıyor, vadilerini soğuk ve kar
dolduruyor. Atlas, 25. yılında Atlas
Dağları’ndaydı. Yıldırım Güngör, Tunç
Fındık ve Ercan Selim Kolbakır’dan
oluşan eki“, dağların en yüksek
noktasına, Fas’ın 4 bin 167 metrelik
Toubkal Zirvesi’ne tırmandı.
YAZI VE FOTOĞRAFLAR: YILDIRIM GÜNGÖR
gelmeye başlıyor. Biraz daha ilerlediğimizde tırmanmaya başlıyoruz. Yaklaşık bir saat sonra
yemek kokularının bizim için hazırlanan sof- zirveye vardığımızda Atlas Dağları’nın görkem-
radan geldiğini anlıyoruz. Daha sonra Fas’taki li dorukları çıkıyor ortaya. Derin bir vadideki
günlerimizde aşina olacağımız tajini de ilk kez köyler ise manzarayı tamamlıyor. Rakımı 2 bin
burada görüyoruz. Tajin iki ayrı kaptan oluşan 370 metre olan tepeden sonra patikayı takip
basit bir tencere aslında. Üzeri kapatılan kap ederek aşağıdaki vadiye doğru inmeye başlıyo-
içeride buhar oluşturuyor ve yemek buharda ruz. Ekipten Tunç ile Ercan daha önce birlikte
pişiyor. İlk günümüzde tajinde pişmiş köfte tırmanmışlar, ben ilk kez onlarla olacağım. Bir-
vardı. birimize dağ anılarımızı anlatarak vadiye hâkim
Yemekten sonra tam karşımızdaki tepe- küçük bir tepenin yamacındaki patikadan ine-
ye doğru İspanyol ardıçlarının arasından rek geceleyeceğimiz İdaissa Köyü’ne ulaşıyoruz.
mlil Köyü, Atlas Dağlar ’n n lojistik merkezi, t rman a gelenler köye mutlaka uğruyor. Ana caddeye
aç lan sokaklar hediyelik e ya satanlarla renkleniyor İalttaı. kinci gün daissa Köyü’nden ba layan
yürüyü , Atlas Dağlar ’n n dibinde yer alan köylerden dağlara doğru devam etti. Atlas ekibi yol boyunca
taraçalar nda çal maya giden köylülerle kar la t İsağdaı.
oyunun kuralları, benim çocukluğumda Ma- İndiğimiz patika Aladağlar’da Hacer Boğazı’na
lazgirt’te oynadığım misketin kurallarıyla aynı. inen patikaya çok benziyor.
Birkaç dakika onlarla oynadıktan sonra ekibe Geçitten sonra yaklaşık bir buçuk saat yü-
katılmak için tekrar yola çıkıyorum. rüyerek İmlil’de konaklayacağımız Otel Riad
Karşımızda Atlas Dağları’nın görkemli zir- Jnane İmlil’e varıyoruz. Otelin dış görünüşü-
veleri uzanıyor. Bu zirvelerin dibindeki köyler- nün köydeki diğer evlerden farkı yok, içi de
den geçerek, yine İspanyol ardıçlarıyla kaplı bir geleneksel şekilde döşenmiş. Daha önce hiç
yamacı aşıp 2 bin 800 metredeki dinlenme ye- buradaki kadar güler yüzlü, samimi bir perso-
rimize ulaşıyoruz. Bu arada sol ayakkabım ya- nel görmediğimi söylemeliyim.
vaş yavaş beni zorlamaya başlıyor. Bu faaliyet Akşam yemeğinde çorba ve tajinde yapılmış
benim için biraz acılı geçecek anlaşılan. Güzel limonlu tavuk yedikten tarasta Atlas Dağları
bir öğle yemeğinden sonra yola koyuluyoruz. manzarasına karşı çay içiyoruz. Burada çay
M
uhteşem doğası, birbirinden güzel sokaklarına yayılan çiçek kokuları ve anlatan Antalya Büyükşehir Belediye
koyları ve tarihi eserleriyle yerli ve liman kıyısında Akdeniz’in ve Beydağla- Başkanı Menderes Türel şu açıklamayı
yabancı milyonlarca turisti ağırla- rı’nın muhteşem manzarasıyla keşfedil- yaptı: “Hıdırlık Sokak, Mermerli Sokak,
yan Antalya, doğa ve tarih tutkunlarının meyi bekliyor. Hesapçı Sokak ve Eski Yanık Hastane
vazgeçilmezi. Antalya’nın tarihi ve doğal alanının içinde yaptığımız düzenleme-
güzellikleri saymakla bitmiyor. Biz siz- 5 ÇIÇEKLI ALTIN ŞEHIR lerle Kaleiçi çiçek açtı. Antalya’nın falez-
lere “5 Çiçekli Altın Şehir” ödüllü tarihi Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu leri üzerinde oluşturduğumuz 12 metre
Kaleiçi ve Antalya’nın eşsiz ve Osmanlı döneminden uzunluğundaki Yat Limanı ve Antalya
manzarasını izleyebileceğiniz çok sayıda tarihi ve kültürel manzaralı cam seyir terası en güzel
Tünektepe’yi anlatacağız. değeri barındıran Kaleiçi, fotoğraflarınıza ev sahipliği yapmak için
Tarihi dokusu, doğal Antalya Büyükşehir Beledi- sizleri bekliyor. Sürdürülebilirliği ön
güzellikleri ve yaşam rit- yesi’nin Antalya Valiliği ile planda tuttuğumuz proje kapsamında
miyle Antalya’nın kalbi olan yürüttüğü proje kapsamın- elektrik güneş panellerinden sağlanıyor.”
Kaleiçi, İÖ 4’üncü yüzyıl- da Kanada merkezli Com- Gündelik yaşamın içine karışmış
dan başlayarak günümüze munities in Bloom’un Ulus- tarihi dokusu ve keşfetme duygunuzu
kadar farklı kültürlere ev lararası Çiçek Açan Şehirler harekete geçirecek sokaklarıyla Kaleiçi’ni
BU BİR İLANDIR
sahipliği yapmış bir kültür Proje Yarışması’nda birinci gezerken antikçağlardan kalan Hıdırlık
hazinesi. Her noktasında oldu. “5 Çiçekli Altın Şehir” Kulesi’ni, Kesik Minare, Yivli Minare ve
geçmişin izlerine rastlayabi- ödülünü Antalya’ya kazan- Üçkapılar’ı (Hadrianus Kapısı) keşfetme-
leceğiniz Kaleiçi cumbalı evleri, daracık dıran çalışmalar kapsamında yapılanları den Kaleiçi gezinizi noktalamayın.
ZIRVEDE MANZARA KEYFI
Antalya’da görmeden dönmemeniz
gereken yerlerden biri de kentin man- Tünektepe’nin zirvesindeki sosyal tesis.
Horonun
çocukları
Nazım Hikmet’in Kuvayı Milliye
Destanı’nda “sırtı lacivert hamsilerin
ve mısır ekmeğinin / zaferi için / hiç
kimseden hiçbir şey beklemeksizin /
bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler” diye
tanımladığı Lazlar, en az 3 bin yıldır
Karadeniz’in doğusunda yerleşik.
93 Harbi’nde Batum’un kaybedilmesiyle
Sapanca, Düzce, Akçakoca gibi
merkezlere “muhacir” giden Lazlar,
bugün Rize’nin Pazar, Ardeşen,
Çamlıhemşin, Fındıklı ilçeleri ile
Artvin’in Arhavi, Hopa, Kemalpaşa ve
Borçka ilçelerinde yaşıyorlar.
YAZI: HİLMİ HACALOĞLU / FOTOĞRAFLAR: UMUT KAÇAR
LAZLAR · ATLAS 79
Arhavi s rtlar ndaki Kamilet Vadisi’nden gelen Çifte
Köprü, Ciha Kalesi’yle birlikte Arhavi’nin en görkemleri
eserleri aras nda yer al yor. Köprülerin 18’inci yüzy la
ait olduğunu söylense de Arhavili amatör ara t rmac
Osman Büyüklü bu köprünün en az 700 y ll k bir eser
olduğu iddias nda. Büyüklü, Cenevizlilere ait olduğu
belirtilen Ciha Kalesi’nin de Laz mimarisi örneği
olduğunu savunuyor.
Y
ıl 1980. Sekiz yaşındayım. İlk kez
dede ocağına gidiyoruz. Hava karan-
lık. Trabzon-Hopa arasındaki asfalttan
Fındıklı’nın merkezini geçer geçmez
mıcırla kaplı köy yoluna girdiğimizde
bizi yutacakmış gibi çağlayan derenin
sesini hatırlıyorum. Korkmuştum. Altı
kilometre yolu yirmi dakikada aldıktan
sonra eski adıyla Abu yeni adıyla Çağ-
layan Köyü’ne vardık.
Cılız bir sokak lambasının aydınlattığı şadır-
vanı geçer geçmez penceresinden ışık sızan bir
evin bahçesine doğru saptık. Otomobilin sesini
duyan ev ahalisi kapıyı açtı. O kapının aslında
benim bilmediğim geçmişime açıldığı anlamam
fazla vakit almadı. Cumhuriyet’in ilanından 29
yıl önce doğmuş olan büyük babaannemin hepi-
mizi öpüp kokladıktan sonra “güliçkimi” (gülüm
benim/sevdiceğim) diye yüzümü sevdiğini hiç
unutmuyorum.
İçeri geçtik. Altı odalı, iki salonlu bir konak-
TURGUT TARHAN
Topluca Köyü, Çaml hem in’in en büyük Laz köyü. Karadeniz’in en bakir
bölgelerini dahi etkisi alt na alan betonla ma, son dönemlerde Topluca’n n
da kaderi oldu. Aile bireyleri, yaz n çay toplamak veya izinleri geçirmek
için bir araya geldikleri köylerinde kalmak için apartman dikiyor. “Bu
apartmanlar Lazlar n mimari geleneklerine ayk r değil mi” sorduğumuzda,
“herkese ayr ev yapt racak toprak yok, olsa da eski konaklardan yapmak
çok pahal ” yan t n al yoruz İalttaı.
(Lazca Türkçe Sözlük) gibi eserleri kaleme Laz “Lazların çoğu anadillerini küçümsüyor, on-
Enstitüsü Başkanı İsmail Avcı Bucaklişi bu soru- dan utanıyor, çoğu zaman bu dili bildiklerini ka-
nun Lazların karşı karşıya kaldığı en büyük tehdit bul etmiyorlar. Maddi durumu nispeten iyi olan
olduğu görüşünde: “Lazca yok oluyor. Yalnız şe- Atina’da (Rize’nin Pazar ilçesi) yaşayan Lazlarda
hirlerde değil, köylerde de durum farksız. Bugün durum oldukça vahim. Burada Lazca yok olmaya
Türkiye’de en az 1 milyon Laz var, ama dil bilen emin adımlarla ilerliyor. Atina’ya ait özdeyişleri
sayısı 250 bini geçmez. Büyük çoğunluk çocukla- Atinalılar (Pazarlılar) artık bilmiyor.”
rına anadillerini öğretmiyor.”
Aslında Rus dilbilimci Nikolay Marr 1910 yı- MODERN LAZ COĞRAFYASI
lında bölgeye yaptığı seyahat sonrasında Lazların Trabzon’da uçaktan inip Sürmene, Of, Rize
20’nci yüzyılın en başında Lazcadan uzaklaşmaya yönünde ilerlerken aklımda yalnız Lazcanın
başladığını yazıyor. Aras Yayınları’nca “Lazistan’a bugünü hakkında gözlem yapmak yoktu.
Yolculuk” adıyla basılan kitaba göre, Ani harabele- Aynı zamanda kültür, sosyoloji ve gündelik
rinin kazı çalışmalarını da yöneten dilbilimci, Laz hayattaki değişimin nabzını nasıl tutacağımı
ailelerinin dillerinden utandıklarını dile getirmiş. düşünüyordum. Derken Rize’nin en kalabalık
LAZLAR · ATLAS 83
Topluca Köyü’nde ya ayan Emine Sarpkaya, muhtemelen
Çaml hem in’in en ya l Laz kad n . Kulaklar ağ r i iten ve
sürekli Lazca konu an 105 ya ndaki Emine Nine, acem
ku ağ yla, “mendili”siyle, alvar yla geleneksel Laz kad n
k yafetini önemli ölçüde muhafaza ediyor İsağda üstteı.
TURGUT TARHAN
arka arkaya çekiciyle darbe indirirken anlatmaya 25-30 kilometre genişliğinde, 120 kilometre
devam ediyor: “Bu baltanın sapı gürgen ağacın- uzunluğunda olduğunu yazıyor. O gün olduğu
dan yapılıyor. Ama bunlar yarma. Eskiden bunlar gibi bugün de Laz coğrafyasının en batısında
biçmeydi, damarları hep görünürdü. O zamanlar Hopa bulunuyor. Benim ilk duyduğum yer ad-
ustaydı herkes. Bizden çeliği alır sapını kendileri larından biri Hopa. Çünkü annemin kız karde-
takarlardı. Körlendi, her şey körlendi. Bitti, da, şimi uyuturken duyduğum ninni, “nana nana
bitti. Herkes çaya bakar oldu. Millet tembelleşti. feluka muğli, vaskiri vaskiri Hopaşa uli” (anne
Kumda halat bükenler gitti. İş bitti.” Öldürücü anne kayık geliyor, yok kızım yok kızım Hopa’ya
darbeyi vedalaşırken indiriyor: “Pazar’a doğalgaz gidiyor) hâlâ kulaklarımda. Bu ninninin bizim
geldi, 3-5 sene işler daha da düşecek. Ben ne ka- çocukluğumuzun vazgeçilmezi olmasında annem
dar daha devam ederim Allah bilir.” evlenmeden ölen anneannemin Hopalı bir Laz
olmasının etkisi muhakkak çok büyük. Ninniden
LAZ COĞRAFYASININ EN BATISI HOPA de anlaşılacağı gibi deniz Hopalıların hayatında
Şemseddin Sami’nin kaleme aldığı ilk Türkçe güçlü bir yer kaplıyor. İnsan ve deniz arasına set
ansiklopedi Kamus-ül Âlam, Lazistan Sancağı’nın çeken Karadeniz otoyolu, birçok yerde olduğu
LAZLAR · ATLAS 87
Pazarl lokantac Yusuf Usta, atmacay k n yumurta
ve etle besleyerek b ld rc n av na haz rlam . Lazlar, bir
ya ndaki atmacaya “tüylek” diyorlar. B ld rc n av n bu di i
atmacalar yap yor. Atmacac lar, di inin yar s kadar olan
narin erkek atmacalara ise “mumulitsa” diyorlar İsağdaı.
LAZLAR · ATLAS 89
TURGUT TARHAN
Takalar, g rg r ve trollerin fink att ğ Karadeniz’de geçmi güzel günlerini mumla ar yor. Denizin dibini oğlu Erdoğan Oral’la birlikte bahçeyle uğraşırken
tarayan dev tekneler, Türkiye’nin bal k ambar olan Karadeniz’in ekolojik ya am n da tehdit ediyor
bulduk. Tevellüt 1926, ama hem hafızası, hem
İüstteı. Hopa liman nda 60 tekne bağl , ama ekmeğini denizden ç karan taka say s 10’u a m yor.
Bal kç bar nağ nda bal k ağ n itinayla onaran Hüseyin Tuğaç, “eskiden k yamet gibi hamsi olurdu, enerjisi hepimize taş çıkartıyor. 75 yıl önce kendi
öyle ki satamaz dağ t rd k, g rg r bir sald ğ nda 150 ton bal k tutuyor, çak l olsa biter” diyor İalttaı. yaptığı evin ardında bulunan baba ocağını gös-
termek için ayağında kara lastik, elinde değne-
ğiyle keçi gibi tırmandı. “Unçamue” denen dibek
taşını gösterirken Cordaniler, Losrtrailer, Ma-
moylar, Kaşoğlular ile birlikte mensubu olduğu
Poshorilerin Hopa’nın en köklü aileleri olduğunu
anlatıyor.
Hakkını ver.
dacia.com.tr
Yeni Duster’ın ortalama CO2 salımı - g/km, yakıt tüketimi , - lt/ km aralığındadır. Model üzerindeki aksesuarlar ile satılanlar farklılık gösterebilir.
Ayrıntılı bilgi Dacia Yetkili Satıcılarında.
Doğu Karadeniz, son adı geçen Kolkhlar olduğu sanılıyor. Gürcülerin gecenin bu geç vakitlerinde,
15 y lda HES’lere kar “Tçani” dediği halkın adı, ilk kez Doğu Roma kaçak silah ve asker ceketi yükleyen Laz takaları
büyük bir mücadele verdi.
Arde en’deki F rt na Deresi
kaynaklı metinlerde Lazika olarak geçiyor. Doğu hürriyet ve ümit,
ile F nd kl ’daki Çağlayan ve Romalı tarihçi Prokopius, “Savaşlar” adlı eserin- su ve rüzgârdılar.
Ar l İfotoğraftaı derelerine de “Laz kralları Tsate ve Gubaz’a Bizanslı eşler ve Onlar, suda ve rüzgârda ilk deniz yolculu-
hidroelektrik santral
hatırı sayılır Bizans unvanları önerilmişti; Bizans ğundan beri vardılar.”
sokulmad . Borçka’da
ya ayan Cavit Kaboğlu, sarayında eğitildiler, vaftiz edildiler ve beyaz kaf- Bunu dedikten sonra Lazları şöyle tanımlar:
beton setlerin suyla insan tanlarla donatıldılar. Fakat Lazlar imparatorluğa “Dümende ve başaltlarında insanları vardı ki
ve hayvan aras ndaki ili kiyi hiçbir zaman başarılı bir şekilde entegre olmadı- bunlar
kesmesinden ikâyetçi: “Bu
çeper yüzünden ben dereye
lar” diye yazmış. uzun eğri burunlu
giremiyorum, ineğim su ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı ki
içemiyor. Haydi bizi geçtik, NAZIM HIKMET VE ARHAVILI ISMAIL sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin
ay var, kurt var domuz var.
Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethiyle zaferi için
Onlar ne yapacak?”
başlayan Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran seferiyle hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin
devam eden süreçte Müslümanlaşan Lazlar, ken- bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler.”
dilerini Anadolu’da en son Müslümanlaşmış halk Şiire konu olan İsmail’in memleketi Arhavi, ta-
olarak görmekle birlikte son iki yüz yıldır dev- mamı Laz köylerinden oluşuyor. İlçede İslamiyet
letin her zaman yanında yer almışlar. 93 Harbi öncesine ait izler de var. Laz kültürü hakkında de-
ve 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu rinlemesine araştırmalar yapan Arhavili Osman
safında savaşan Lazların İstiklal Savaşı’na olan Şafak Büyüklü, Cenevizlilere ait olduğu söylenen
katkısını da Nazım Hikmet, Kuvayı Milliye Des- Arhavi sırtlarındaki Ciha Kalesi’nin Laz yapısı
tanı’ndaki dizelerinde görüyoruz. olduğu iddiasında: “Ciha, Lazcada yumruk veya
“Ve çok uzak, savunma yeri. Araştırmada Bizans dönemi öncesi
çok uzaklardaki İstanbul limanında, olduğu ortaya çıkınca “Cenevizlilere ait” dendi.
www.miltabodrummarina.com
TURGUT TARHAN
F nd kl ve Arhavi’de Cenevizliler, soygun yapacağına kale mi yapmış? uzaktan görmüş ama selamlaşamamıştım. Yılmaz
art k para getirmeyen Burada “ohvame” (dua edilen yer) dediğimiz yer- Abi güldü: “Yahu geliyorlar, “Yılmaz amca öğretir
f nd k bahçelerini bir
yana b rak rsak bu
ler var. Bir tanesi birkaç yüz metre ötemizde. De- misin” diyorlar da, akşama kadar çalalım derdin-
coğrafyada dağ ta çay fine avcıları altın bulmak için duvarlarını patlattı. deler. Bu zormuş, emek harcamadan ne oluyor?
bahçeleriyle dolu. Ama bir kısmında fresk kalıntıları hâlâ var.” Fotokopi makinesi miyim ben? Bana kimse öğ-
Büyüklü’nün bahsettiği “ohvame”ye bir pa- retmedi. Bırak öğretmeyi, dedem günah diyordu.
tikadan çıktık. Hemen denizin üzerinde hâkim Dayımın kaç defa kemençesini kırdı ama aşk böy-
bir tepe. Müthiş esiyordu. Biz fresk göremedik, le şey işte. Gözün başka bir şey görmez.” Fındıklılı
ama uzun uzadıya inceleme fırsatımız olmadığını genç, ama usta tulumcu Efekan Bekiroğlu ile bir-
söylemeliyim. Daha sonra Ciha Kalesi’nin yolunu likte Berber Gürkan’a gittik. Onlar çaldı dükkân-
tuttuk. Arhavi’nin Hopa çıkışına doğru giderken dakilerle birlikte hepimiz neşemizi bulduk. Mini
Yukarı Hacılar istikametinde yarım saat tırman- konser sonrası Yılmaz Abi’ye sorduğum soruyu
dıktan sonra kırk beş dakika da yürüyerek kaleyi Efekan’a yönelttim. Onun yanıtı daha iyimserdi:
bulduk. O da çok görkemliydi. Yalnız bu iki yapı “Şimdiye kadar 12 tulumcu yetiştirdim. Tabii
değil, tüm bölge arkeolojik çalışmaları sonuna ka- Yılmaz Dede haklı. Emeksiz olmuyor. Ben de
dar hak ediyor. babaanneme sürekli türkü söyletirdim tulum çal-
mayı öğrenmek için. Bir de horonu iyi bilmek ge-
TULUM VE KEMENÇE SESI DUYMASIN! rekir iyi çalmak için. Genelde büyükler küçükleri
Horon, tulum ve kemençe. Laz hayatının üç horona almazlardı. Horonu babam oynattığı için
vazgeçilmezi. Gençlerin kemençeye düşkünlüğü- ben torpilliydim.”
nün durumunu öğrenmek için bölgenin en iyi Bahar geçiyor, yakında yaz gelecek. İnsanlar
kemençecilerinden biri olan Fındıklılı Yılmaz Şiş- büyük kentlerden, ilçe merkezlerinden köylerine
manoğlu’nun yanına uğradım. Gerçi Fındıklı’nın geri dönecek. Ve binlerce yıldır olduğu gibi Laz
kurtuluşunun 100’üncü yılı olan 11 Mart günü coğrafyası yeniden canlanacak l
Tekno-ada
Ş
iirin ilk dizesi haklı. Bina “uzaktan bir
iğneye benziyor” hakikaten. Ve devamında
dendiği gibi; “yakından bakınca da bir
gökdelene”. Tayvanlı şair Yen Şang
uzaktan bakınca bir de bambu kamışına
benzetiyor devasa kuleyi. Bu sanki daha
yerinde. Sonuçta bahsi geçen bina Doğu Asya’da,
Çin kıyılarından 160 kilometre kadar açıkta, Büyük
Okyanus sularında yer alan ve bambunun mebzul
miktarda bulunduğu Tayvan Adası’nın başkentinde,
Taipei’de dimdik ayakta duruyor.
“MILLIYETÇI” ÇIN
Çang Kay Şek, 1887 doğumlu. 1925 yılında
Çin’in yüzyıllar süren imparatorluk dönemine
son verip Çin Cumhuriyeti’ni kuran Sun Yat-
Sen’in ardından Çin Milliyetçi Partisi’nin başına
geçen bir isim. 1928-1948 yılları arasında iktidarı
elinde tutmuş bir lider aynı zamanda. Ve diğer
tarafta herkesin ismini daha çok bildiği Mao Ze-
dung ve Çin Komünist Partisi var. Aralarındaki
sahibi ve yayın yönetmeni olan Şevket Rado, oku- mücadele bir iç savaşa dönüşüp kaybedeni de Çin Tayvan’da ayak masaj
yucularına iki hafta süren tefrikasında hem Tay- Milliyetçi Partisi olunca, Şek askerleriyle birlikte salonlar çok yayg n. Bu,
asl nda ayaktaki belirli
van’ı tanıtmış, hem de ülke başkanının mesajla- Tayvan’a geçti. Ada üzerinde hâkimiyeti kısa sü- bölgelere bask yap p çe itli
rını iletmiş. Rado, kendisine o sırada 700 milyon rede sağlayıp Milliyetçi Çin hükümetini ilan etti. organlar iyile tirmeye
olan Çin nüfusunun çok büyük bir bölümünün 1975 yılındaki ölümüne dek, bir gün Çin’e dönüp yönelik alternatif bir tedavi
komünizme inanmadığını ve kendi fikirlerini komünistleri iktidardan indirme hayalini kay- yöntemi.
desteklediğini söyleyen Şek’i şöyle tarif etmiş: betmemiş olsa da 1970’den itibaren esas büyük
“Milliyetçi Çin Cumhuriyeti’nin dünya görüşü- yenilgisini yaşadı. 1970’e kadar ABD başta olmak
nü bizzat cumhurbaşkanının ağzından dinledik. üzere tüm Batı sistemi, hatta Çin Komünist Par-
Bunları söylerken o kadar imanlı görünüyordu tisi’yle itilaflı olduğu için Sovyetler Birliği bile
ki, ufacık bir adada mahdut bir askeri kuvvetle resmi Çin hükümeti olarak Tayvan’ı tanıdılar.
oturmakta olan bu ihtiyar askerin kararında en Ancak dünya siyaseti devasa Çin’i dışarda bıra-
ufak bir değişiklik yapmadığı, ümidini asla kay- kamayacağına hükmedince Tayvan’ın Birleşmiş
betmediği belli oluyordu.” Milletler’deki temsiline son verildi ve yerine Çin
G
lalarından getirdiklerini Akdeniz’e
bıraktığı ve 250 kilometrelik yolcu-
luğunun son bulduğu noktadayım.
Burası, uzaklarda heybetli dağ silü-
etlerinin seçildiği uçsuz bucaksız bir
kumul, tenha bir dünya. Bu coğraf-
yanın iki kadim sakini, Göksu ve
Akdeniz bu sessizlikte buluşuyor ve
tarihin kim bilir hangi ortak hikâye-
lerini paylaşıyor.
Göksu’nun yolculuğu Geyik Dağları’ndan çı-
kan Ermenek ve Haydar Dağları’ndan doğan
Hadım Suyu’nun birleştiği Mut’un Suçatı Kö-
yü’nden başlıyor. Bu coğrafyaya hayat verme-
sinin yanı sıra deltasında da sayısız su kuşuna
barınak oluyor. Evliya Çelebi Silifke’ye yaptığı
yolculukta nehirden “Göksu Nehri çok büyük bir
sudur” diye bahseder: “Bu iki nehir ol nehirler-
dir ki; Ermenek Kalesi’nden çıktığımız günlerde
görmüştük. Ol yaylalarından doğan bu iki nehir;
bir mahalde birbirleri ile birleşerek; Silifke’de
Paşa Sarayı dibinden güzar edip (geçip), heman
o mahalle yakın Çeltiklik nam mahalde Akde-
niz’e ulaşır.”
Göksu, Dağlık Kilikya’nın tarihinin de en bü-
yük tanıklarından biri, antikçağda Kilikya’nın
meşhur katran ağaçlarından, karaçamlarından
elde edilen ve gemi yapımında kullanılan, de-
nize dayanıklı, çürümez kerestelerin Akdeniz’e
larına, kayalıkların Akdeniz güneşi altında uza- Silifke ilçesi, Narl kuyu beldesindeki Üç Güzeller mozaiği,
yan gölgelerine, kaç yüzyıldır bu yarlı yamaçlara Bizans devri bir hamam yap s nda bulundu. Döneminin
seçkinlerinden biri olan olan Poimenios, ayn bölgedeki
tutunan makilere ve dağ bitkilerine eşlik eden Cennet Obruğu’nun derinliklerinden geçerek Narl kuyu
bir ruh. Yolculuk sırasında ilkbahar görüntüleri Koyu’nda denize kar an tatl su kaynağ ndan yararlanarak
ve çam kokuları da eklenince insan ister istemez bir hamam yapt rm , taban da mozaikle kaplatm t
doğada bir ana tanrıça dokunuşunu hissediyor. İsoldaı. Helenistik dönemde Olba Krall ğ , önemli bir ticaret
ve dinsel merkezdi. Üzerinde, “Olbal lar n Kenti” yaz t olan
Karstik oluşumlarla yol boyu farklı sahne kişilik- su kemerinin bulunduğu akropol pek çok dinsel mimari
leri gibi önünüze dizilen kayalıklar, düzlüklerde yap y da bar nd r yor İüstteı.
çiçeklenmiş badem ve erik ağaçları, ağaçların
altına kadife gibi serilen taze çimen ve dağ çiçek-
leri hep bir bereketi ve doğurganlığı hatırlatıyor.
2 3
peliparke.com
Mersin-Erdemli-Silifke nitelik taşıyor. Yörüklerdeki kadın erkek rolleri- Aslında Silifke yakın zamana kadar Rumlar,
karayolu üzerindeki nin başkalığından bahsediyor: “Bir Yörük kadı- Ermeniler ve Türklerin bir arada yaşadığı bir
K zkalesi, Korykos antik
yerle iminin bir parças nı kocasını istediği zaman boşayabilir. Eskiden yerdi. Hatta paskalya ve nevruz kutlamalarının iç
olan bir adac ğ n üzerine mavi feracesini giyip köy meydanına çıkması içe geçmesiyle “nevruz yumurtası gibi âlâ bula”
kurulmu tur. şoma ve yeterliymiş.” deyimi hayat buluyor. Gayrımüslim halkın ken-
Bizans dönemlerinde
Evliya Çelebi, Silifke’ye geldiğinde karşısına çı- di kutsal günlerinde, eğlencelerinde rengârenk
yoğun olmak üzere,
slami devirlerde de iskân kan Türkmen kadını da akla, Mustafa Bey’in “bil- boyayıp kır eğlencelerinde etrafa dağıttıkları yu-
görmü tür. Nekropol ge ebe” diye nitelendirdiği bu kadınları getiriyor. murtalar “nevruz yumurtası” ismini dahi almış.
alan ndan ç kar lan Seyahatname’den izleyelim: “Kapıdan çok yaşlı, Silifke’de yaşayan Rumlar, Yunanistan’a topluca
eserlerden burada ilk
yerle imin Ö 4’üncü feleğin çemberinden geçmiş, kınalı saçlı, hartavi göçüp Silifke’yi arkalarında bırakmış olsalar da
yüzy la ait olduğu (keçe külah) sarıklı bir nuhi avrat elinde asası ile yerleştikleri yere Yeni Silifke (Nea Selefka) adını
anla lm t r. gelip selam verip musafaha edince hayretler için- vermişler.
de kalıp, “safa geldin kadın ana” dedim. Hemen, Kadınların bu coğrafyaya sihirli dokunuşla-
“siz safa geldiniz” deyip oturdu. Ve karşısına 30 rının en çağdaş örneklerinden biri de Silifke’ye
tane bıyığı kulak memesinin arkasında şahbazlar mal olmuş Arife Karcıoğlu. Ziraat mühendisi
el kavuşturup hizmette durdular.” olarak Silifke’ye gelen Arife Hanım, burada çilek
Silifke Belediyesi’nde çalışanların yarısından yetiştirmeyi kafasına koyar, fakat etraftaki üre-
fazlasının kadın olduğunu görmek benim için ticiler onu pek ciddiye almaz. Antalya’ya gelip
hoş bir sürpriz oluyor. Belediye Başkan Yardım- gider, çilek yetiştiriciliğinin inceliklerini öğrenir,
cısı Esen Tuba Tol, “Silifke’de pek çok meslek toprak tahlilleri yaptırır ve en sonunda Silifke
odasının birliğinin başkanı kadındır, kadınlar yakınlarındaki Tekir’de (Atayurt) bir tarla alıp
ekonomik hayatın içindedirler. Bu, Silifke’de çilek üretimine başlar ve Silifke Ovası onun sa-
daha hoşgörülü bir ortam yaratıyor” dedikten yesinde çilekle tanışır. Şu anda Silifke Türkiye
sonra ekliyor: “Farklılıklarla bir arada yaşaması- çilek üretiminin yüzde 40’ını ve ihracatın yüzde
nı bilen bir kültürüz. “ 70’ini yapıyor. Arife Abla olarak anılan Arife
Avrupa’nın
sahnesi
A
vusturya’nın başkenti Viyana
tarih boyunca farklı impara-
torluklara ev sahipliği yapmış,
milyonlarca turistin ziyaret et-
tiği, dünyanın en yaşanabilir
şehirlerden biri. Aynı zamanda operaları ve ye-
tiştirdiği klasik müzik dâhileri ile Avrupa’nın
kültür ve sanata açılan kapısı. Valsin anavatanı,
Türklerden kalan zengin kahve mirasının tutkulu
bir şekilde yaşandığı ülkenin kültürel, politik ve
ekonomik merkezi…
Viyana’ya gelir gelmez ilk dikkatinizi çeken
sakinlik ve şehir merkezine ulaşımın çok kolay
olması. Her gelişmiş şehirde olduğu gibi Viya-
na’da da şehrin neredeyse tamamını kapsayan
bir ulaşım ağı mevcut. Metro başta olmak üzere
tramvay ve trenlerle ulaşılamayacak nokta yok
gibi. Tarihi bir doku içinde yaşayan bu şanslı
şehri neredeyse yere ayak bile basmadan rayla-
rın üzerinde gezmek mümkün. Hal böyle olunca
tarihi eserlerle süslü, İÖ 400’lü yıllarda Keltler
tarafından temelleri atılmış şehri gezmek kolay ve
zahmetsiz oluyor.
A
ziz Stephen Katedrali ayrı-
ca her yıl paskalya ve Advent
konserlerine ev sahipliği ya-
pıyor. Kulelerin manzarası ise
müthiş. Yaklaşık 370 basamağı
tırmanmayı göze alabilirseniz katedralin kulesi-
ne çıkıp Viyana’yı uzun uzun seyredebilirsiniz.
Kentin ilk kez büyük ölçüde genişlemesi 12’nci
yüzyılın sonundan itibaren gerçekleşmiş, sınır-
ları yaklaşık olarak günümüzdeki Ringstrasse’ye,
yani Ring Caddesi’ne kadar ulaşmış. Ring Cad-
desi, adını eski kentin, yani Innere Stadt’ın etra-
fını adeta bir halka gibi çevreleyen bulvarlardan
alıyor. Viyanalılar ise bu ismi 1848-1916 yılları
arasında hüküm sürmüş, hatta Aziz Stephen
Katedrali çatısında baş harfleri yazılı Avustur-
ya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph’e borç-
lu. İmparator Joseph emir veriyor ve diyor ki:
Aziz Stephen Katedrali’nin 370 “Şehirdeki bütün surlar yıkılacak, iç ve dış şehir
birleşecek.” Türk istilası korkusu da nispeten ge-
basamağını tırmananları benzersiz çince 1850’ye kadar 1. bölgeyi çevreleyen surlar
Viyana manzarası bekliyor. tamamen yıkılıyor yerine bugünkü halka şek-
lindeki bulvarlar inşa ediliyor. Surlar yıkılınca
oluşan diğer açık alanlara ise ihtişamlı binaları ve
müzeleri inşa ediyorlar.
Göldeki
yabancı
Verimi arttırmak, biyolojik mücadele
gibi gerekçelerle suya yabancı balık
türlerinin atılması, göllerin doğal
yapısını değiştiriyor. Eğirdir, Sapanca,
Ulubat, Azap, Bafa, Beyşehir ve daha
nice göl, balıklandırma çalışmaları
sonucu bambaşka bir çehreye büründü.
YAZI: EROL KESİCİ* / FOTOĞRAFLAR: ALİ ETHEM KESKİN
Türlerin mücadelesi
ürkiye suları dışarıdan getirilen egzotik tatlı ise sivrisinek balığı (Gambusia affanis) ve ot balığı, sudak, az da olsa eğrez, çöpçü balığı, dişli
HUZURA
YÜRÜMEK
S
aat sabahın beşi. Birazdan rahipler açılan kapıyı bulmam epey zaman alıyor. O esna-
ve rahip adaylarının ayak seslerini da sonradan deneyimleme fırsatı bulduğum dua
duymaya başlayacağım. Her sabah odasından geldiğini tahmin ettiğim şiddetli gonk
altıdan hemen önce başlayan sa- sesi, beni bir an ürküterek Umberto Eco’nun uzak
bah duası için mumların yakılma- bir manastırda geçen ünlü romanı Gülün Adı’n-
sı, onlarca fenerle dekore edilmiş daki gibi karanlık bir atmosferde hissettiriyor.
dua odasının ısıtılmasını da kapsayan hazırlıklar Neyse ki tedirginliğim uzun sürmüyor, ka-
saat beş buçukta başlıyor. Konakladığım tapınak pıyı bulduktan sonra önüme açılan dünya çok
800 metrelik irtifaya sahip Koya Dağı’nın sekiz daha kucaklayıcı. Tapınaktaki konaklama esna-
tepesi arasına konuşlanmış Koyasan’daki 117 sında tapınak hayatı ve ritüellerini bana hevesle
Shingon Budizmi tapınağından biri. Çin’de do- aktaran rahibe adayı sabah dualarına katılabi-
ğan ve Japonya’ya Kobo Daishi tarafından yakla- leceğimi söylüyor. Akşam yemeğini odamda,
şık 1200 yıl önce getirilen Budist okulu Shingon’a kahvaltıyı ise tapınakta konaklayan diğer mi-
ait bu tapınaklardan 52 tanesi gece konaklama safirlerle birlikte ayrı bir salonda yiyeceğimi
için kapılarını misafirlere de açıyor. Ben de bu 52 öğreniyorum. Özellikle akşam yemeği oldukça
tapınaktan biri olan Joki-in Tapınağı’na bir öğle önemli; et ve balığın tamamen dışarıda tutul-
vakti varıyorum. Eksi beş derece havada etrafta duğu Koyasan Budist (shojin ryori) mutfağı beş
tek bir kişi bile yokken odaların olduğu bölgeye tat ve beş renk üzerine kurulu. Yemeğin tamamı
Kumano Nachi
Ohechi Rotası Taisha
beş renk ve beş farklı tat içermeli. Hazırlanışı Japon. Hangi dinden olursanız olun duaları izle-
da dini bir ritüel olarak görülen yemeklerde en yebiliyor, hatta katılabiliyorsunuz. Tıpkı kelime
önemli nokta yediklerinizle mevsimler arasın- anlamı “en içsel mabet” olan ve yine hiçbir ay-
daki uyum. Etin dışarıda tutulmasına ek olarak rım yapmadan konuklarını ağırlayan Koyasan’ın
sarımsak, soğan gibi ağır kokulu olan ve bu ne- sonundaki Okunoin Mezarlığı gibi. Mezarlığın
denle vücutta huzursuzluk yarattığı düşünülen bu ev sahipliği ağaçlar altındaki 200 binden fazla
malzemeler de kesinlikle kullanılmıyor. mezar taşı arasında dolaşmak isteyen günübirlik
Ertesi sabah tapınaktaki konuklara yaklaşım- ziyaretçilerle sınırlı değil. Ebedi konaklamalar
dan çok etkilendiğimi fark eden ve Tokyo’da için de din veya ırk ayrımı gözetilmiyor.
işletme öğrencisiyken Koyasan’a yerleşmeye ka-
Tap naklarla bezeli Koyasan rar verip Koyasan Üniversitesinde rahibe olmak ATA JAPON
bölgesi, UNESCO Dünya
için eğitimine devam eden tapınak mensubu Çin’de geçirdiği yıllar esnasında öğrendiği
Kültür Miras Listesi’nde
yer al yor ve tüm dünyadan bana bilgiler veriyor. Tapınaklarda misafir kabul Shingon Ezoterik Budizmin sonradan Japonya’da
ziyaretçi çekiyor. UNESCO etmenin geçmişinin 1200 yıl öncesine gittiğini, kurucusu olan Kobo Daeshi tarafından 815 yılın-
buray “insan ve doğan n Koyasan’ın tapınaklarının kuruldukları yıllar- da kuruldu Koyasan. “Kukai” olarak da isimlendi-
birlikte yaratt ğ kültürel
değer” olarak tan ml yor
dan beri din adamı olsun olmasın özellikle haç rilen ve Okunoin Mezarlığı’nda mozolesi bulunan
İalttaı. Koyasan bölgesinde yürüyüşü yapanlara kapılarını açtığını söylüyor. Kobo Daeshi “Ata Japon” olarak adlandırılmasına
rahip ve rahip adaylar n Birlikte dua odasına geçiyoruz. Tam altıya da yol açacak şekilde yalnızca din alanında değil
kasaban n gündelik
on kala mumlar ve tütsü eşliğinde başrahibin sanat, edebiyat, dil gibi konulardaki öğretileriyle
hayat içinde, örneğin bir
pazar yürüyü ü yaparken komutasında dua başlıyor. Bugün benimle bir- de önemli bir figürdü. Belki de “halen öyle” de-
görebilirsiniz İkar sayfadaı. likte iki misafir daha var. Benim dışımda herkes mek daha doğru olur. Kobo Daishi’nin ölmediği
LEISA TYLER
BURSA
İZNİK’TE BAHAR
Küçük balaban, alaca balıkçıl, çeltikçi, erguvan balıkçıl, angıt, Macar ördeği, yılan kartalı, karabatak,
karabaş martı, bahri, yeşilbaş ve elmabaş patka... Bütün bu türleri ağırlıyor İznik Gölü... Baharda
şeftali, kiraz ve elma bahçeleri, farklı renklerde çiçekleriyle İznik doğasını süslüyor.
B
aharın geldiğini havalar-
dan önce leylekler haber
verir. Hava soğuk olsa bile
leylekler havada sürü halinde
görülmeye başladı mı bahar
gelmiş denektir. Baharın gel-
diğini anlamanın ikinci yolu
da bahar dallarıdır. Havalar
biraz ısınmaya görsün. Bir
anda tomurcuklanan ağaçlar
doğayı farklı renklere boyar.
Bursa’nın İznik İlçesi mart
ortasından nisan ortasına
kadar bahar dallarının en
güzellerinin gözlendiği yer-
lerden biri. Ancak bahar dal-
larından önce İznik ve elbet-
te göl hakkında bilgi sahibi
olmak gerek. Bir yeri keşfet-
meye giderken sadece hedefe
odaklanmak bazen etkinliğin
amacından sapmasına neden yapmak, özellikle gün batımı- znik tarihten beri çinileriyle ünlü. Sanatç lar n eserleri çini atölyelerinin
olabilir. nı izlemek veya fotoğraflamak önünde sergileniyor.
İznik denince akla doğal her mevsim favorimdir.
olarak İznik Gölü geliyor. İznik tarihi açıdan da rastlanan türler. Göl aynı Bahar aylarında şeftali,
İznik Gölü, Bursa’nın İznik önemli bir şehir. Kent yakın- zamanda çeltikçi, küçük ak kiraz ve elma bahçeleri fark-
ve Orhangazi ilçeleri arasın- larındaki Karadin, Çiçekli, balıkçıl, küçük balaban ve lı renklerde çiçekleriyle İznik
da, tektonik hareketler sonu- Yüğücek ve Çakırca höyükle- gece balıkçılı için bir üreme doğasını süslüyor. Kelebekler
cu oluşan bir tatlı su gölü. rinde çağlar öncesine dayanan alanı. ve arılar bu çiçeklerin vazge-
Gölün ana beslenme kay- uygarlık izleri saklıdır. İznik, Kış aylarında kuşların çilmez konukları. Bir şefta-
nakları kuzeyindeki Samanlı burada toplanan konsüller pek tercih etmediği göl, İç li veya kiraz bahçesi içinde
Dağları ve güneyindeki Katırlı nedeniyle Hıristiyanlık tari- Anadolu’daki sulak alanlar yürüyenler kendilerini Akira
Dağları’ndan gelen dereler. hinde de önemlidir. donduğu zamanlarda önem Kurosava’nın Düşler Tarlası
Gölü besleyen akarsuların en İznik Gölü, önemli kuş ala- kazanıyor. İlkbahar aylarında filminin sahnesi içinde bula-
büyükleri Karadere ve Sölüz nı statüsünde. Küçük balaban, yüksek bir noktadan bakıldı- bilir. Gölü çevreleyen tüm
Deresi. Yüzölçümü 298 kilo- alaca balıkçıl, çeltikçi, erguvan ğında mavi göl ve çevresinde- tepeler bu renk cümbüşünden
metrekare, uzunluğu 32 kilo- balıkçıl, angıt, Macar ördeği, ki meyve bahçeleri muhteşem nasibini alır.
metre. Gölün en geniş yeri 11 yılan kartalı gibi kuşlara ev bir renk cümbüşü sunuyor. Araçla göl kanarında yapı-
kilometre, en derin noktası ise sahipliği yapıyor. Karabatak, Gölün mavisinin İznik çinile- lacak bir bahar yolculuğu hem
yaklaşık olarak 65 metre civa- karabaş martı, bahri, yeşil- rine ilham kaynağı olduğu da gölü yukarıdan görmenizi,
rında. Göl kenarında yürüyüş baş ve elmabaş patka en sık rivayet ediliyor. hem de bahar dallarının her