Vous êtes sur la page 1sur 196

URİZ

10 yılın

M
T
AY L I K C O Ğ R A F YA KEŞİF DERGİSİ

dijital arşivi
SAYI 301 / NİSAN 2018 l ATLAS DAĞLARI l DAĞLIK KİLİKYA l

Son 10 yılda yayımlanmış


tüm konular ve fotoğralar
için şifre 194. sayfada.

SAYI: 301 - NİSAN 2018 FİYATI: 11.00 TL (KKTC FİYATI 13.50 TL) NO: 2018 / 04

ATLAS EKİBİ, ATLAS DAĞLARI'NDA

ZİRVEDE
l VİYANA l HORONUN ÇOCUKLARI l EKLER: İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ / ATLAS 25. YIL ÖZEL

DOĞU KARADENİZ

HORONUN
ÇOCUKLARI

İSTİLACI BALIKLAR DAĞLIK KİLİKYA


GÖLDEKİ YABANCI TANRIÇALARIN
JAPONYA / KUMANO KODO
HUZURA YÜRÜMEK YURDU
TAYVAN
TEKNO-ADA
EKLER:
ATLAS 25. YIL ÖZEL / VİYANA
İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ AVRUPA'NIN SAHNESİ
ROUTE 66
LOS ANGELES, CA
URİZ

10 yılın

M
T
AY L I K C O Ğ R A F YA KEŞİF DERGİSİ

dijital arşivi

SAYI 301 / NİSAN 2018 l ATLAS DAĞLARI l DAĞLIK KİLİKYA l TAYVAN l VİYANA l HORONUN ÇOCUKLARI l EKLER: İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ / ATLAS 25. YIL ÖZEL
Son 10 yılda yayımlanmış
tüm konular ve fotoğralar
için şifre 10. sayfada.

İÇİNDEKİLER
SAYI: 301 - NİSAN 2018 FİYATI: 11.00 TL (KKTC FİYATI 13.50 TL) NO: 2018 / 04

ATLAS EKİBİ, ATLAS DAĞLARI'NDA

SAYI: 301 - NİSAN 2018 ZİRVEDE


DOĞU KARADENİZ

HORONUN
ÇOCUKLARI

İSTİLACI BALIKLAR DAĞLIK KİLİKYA


GÖLDEKİ YABANCI TANRIÇALARIN
JAPONYA / KUMANO KODO
YURDU
KAPAK FOTOĞRAFI
HUZURA YÜRÜMEK
TAYVAN
TEKNO-ADA
EKLER:

ATLAS DAĞLARI / YILDIRIM GÜNGÖR


ATLAS 25. YIL ÖZEL / VİYANA
İSTANBUL ARKEOLOJİ MÜZELERİ AVRUPA'NIN SAHNESİ

Yayıncı
Doğan Burda
Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.
İcra Kurulu Başkanı
Cem M. Başar

Yayın Direktörü
Murat Köksal
Yayın Danışmanı
Mehmet Yaşin

Yayın Yönetmeni
Kansu Şarman
Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu)
Mustafa Türker Erşen

Haber Müdürü: Nazlı Kurt


Görsel Yönetmen: Tolga Çoruh
Araştırma: Tevfik Taş
Foto Muhabiri: Turgut Tarhan
Sayfa Yapım: Bahadır Erşık

Fotoğraf Kurulu
Gökhan Tan (Fotoğraf Danışmanı), Yasin Akgül, Sinan Anadol, Ali Murat Atay, Dağlık Kilikya 118
Servet Dilber, Şebnem Eraş, Umut Kaçar, Selim Kaya, İzzet Keribar,
Ali Ethem Keskin, Zafer Kızılkaya, Ufuk Sarışen, Tolga Sezgin,
Hakan Öge, Mustafa Seven, Kerem Yücel
Yazı Kurulu

PANORAMA FAS
Füsun Arman, Prof. Dr. Rüstem Aslan (Arkeoloji), Oya Ayman, Nezih Başgelen,
Cenk Durmuşkâhya (Botanik), Yard. Doç. Dr. Yıldırım Güngör (Jeoloji), Nedim Gürsel,
Prof. Dr. Necmi Karul, Serkan Ocak, Prof. Dr. İlber Ortaylı,
Tülay Zihli Özgür, Selcen Pirge, Yeşim Pütgül, Melih Şabanoğlu,
Mehmet Sait Taşkıran
Katkıda Bulunanlar Her sayıda yeni bir dünya 14 25’inci yılda Atlas Dağları 60
Burcu Başar, Hüseyin Alsancak, Alkım Doğan, Alper Günay, Hilmi Hacaloğlu,
Tolga İldun, Hale Güzin Karaaslan, Erol Kesici, Serkan Seymen,
Şahan Nuhoğlu, Dr. Umut Yıldız
Marka Müdürü ATLAS RAPORU DOĞU KARADENIZ
Ayşegül Parlayan
Ankara Temsilcisi: Erdal İpekeşen
0 312 207 00 71 - 95
atlas@doganburda.com www.atlasdergisi.com Antarktika araştırmaları 32 Horonun çocukları 78
Yönetim
Tüzel Kişi Temsilcisi: Mehmet Rauf Ateş TAYVAN
Satış ve Dağıtım Direktörü: Ali Egemen Erkorol
Finans Direktörü: Didem Kurucu ÇEVREN
Kurumsal İletişim Müdürü: Seren Urun Tekno-Ada 100
Reklam Kulaktaki sır 36
Grup Başkanı: Nisa Aslı Erten Çokça
Grup Başkan Yardımcısı: Neslihan Can DAĞLIK KILIKYA
Satış Koordinatörü: Suzan Özen - Haluk Demir
Satış Müdürü: Hatice Tarhan, Altuğ Selçuk, Burcu Acavut
Reklam Teknik: Ayfer Kaygun Buka 0 212 336 53 62 - Şaban Yazır 0 212 336 53 61
Faks: 0 212 336 53 90
UZAY ATLASI Tanrıçaların izinde 118
Stephen Hawking’in ardından 38
Rezervasyon: Tel: 0 212 336 53 00 - 57 - 59 - Faks: 0 212 336 53 92 - 93
Ankara Reklam Bölge Temsilcisi: Sezinur Balıkçıoğlu Tel: 0 312 207 00 72 - 73
Hedef Sayfalar: Tel: 0 212 336 53 70 - Faks: 0 212 336 53 91
Bölgeler Reklam Satış Müdürü: Dilek Ünlü Tel: 0 212 336 53 72
VIYANA
Uluslararası Reklam Satış Temsilcilerimiz
Almanya: Vanessa von Minckwitz
Tel: +49 89 92 50 3532, vanessa.vonminckwitz.denz@burda.com KIRPEREST Avrupa’nın sahnesi 140
Michael Neuwirth
Tel: +49 89 9250 3629, michael.neuwirth@burda.com
Avusturya: Christina Bresler
Tel: +43 1 230 60 3050, Christina.Bresler@burda.com
İsviçre: Goran Vukota
Bir üzüm tanesi 42 ISTILACI BALIKLAR
Tel: +41 44 81 02 146, goran.vukota@burda.com
Fransa/Lüksemburg: Marion Badolle-Feick
Tel: +33 1 72 71 25 24, marion.badolle-feick@burda.com
İtalya: Mariolina Siclari TEKNOLOJI
Göldeki yabancı 156
Tel: +39 02 91 32 34 66, mariolina.siclari@burda-vsg.it
İngiltere/İrlanda: Jeannine Soeldner
Tel: +44 20 3440 5832, jeannine.soeldner@burda.com
ABD/Kanada/Meksika: Salvatore Zammuto Kablosuz USB 44 KUMANO KODO
Tel: +1 212 884 48 24, salvatore.zammuto@burda.com

Yönetim Yeri
Trump Towers, Kule 2, Kat: 21-23, 34387, Şişli, İstanbul
Huzura yürümek 174
Tel: 0 212 410 35 66 Faks: 0 212 410 35 64 GEZGINCE
Baskı
Bilnet Matbaacılık ve Yayıncılık A.Ş. HAFTA SONU
Dudullu Organize San. Bölgesi 1. Cad. No:16 Ümraniye-İSTANBUL
Tel: 444 44 03 • Fax: (0216) 365 99 07-08 Yerim seni Adana 46
Dağıtım
Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık İznik’te bahar 192
Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri A.Ş
0 212 449 63 63 ATLAS - WILO
Yayın Türü: Yerel, Süreli, Aylık
üyesidir
Suya yürüyüş 48 EKLER
© Atlas dergisi, Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve Pazarlama A.Ş.
tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır.
Atlas dergisinin isim ve yayın hakkı Doğan Burda Dergi Yayıncılık ve
Pazarlama A.Ş’ye aittir. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf,
• İSTANBUL ARKEOLOJİ
harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır.
İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. FOTOKEŞIF MÜZELERİ-TARİHİN HAZİNELERİ
DB Okur Hizmetleri Hattı: 0 212 478 0 300
okurhizmetleri@doganburda.com
DB Abone Hizmetleri Hattı: 0 212 478 0 300
Faks: 0 212 410 35 12-13
abone@doganburda.com - www.doganburda.com
Superior Gölü / ABD 52 • ATLAS 25. YIL ÖZEL
Pazar hariç her gün saat 9.00 - 22.00 arasında hizmet verilmektedir.

@AtlasDergisi ATLASDergisi atlasdergisi.com atlas_dergisi


ULAŞIM SPONSORU
SEA

LAN
AIR

D
NAVITIMER 1
EDİTÖR KANSU ŞARMAN ksarman@doganburda.com

25’inci yılda Atlas Dağları’nda


ATLAS DAĞLARI / YILDIRIM GÜNGÖR

Atlas dergisi 301’inci sayısıyla 25 yaşında. Bu Tolga İldun Avrupa’nın sahnesi olarak adlandırılan
sayıyla birlikte hem Atlas’ın 25’inci yıl ekini, hem Viyana’da günlük hayatı ve müzikle iç içe yaşantıyı
de İstanbul Arkeoloji Müzeleri ekini okurlarımızla aktardı.
paylaşıyoruz. Bu sayıda Atlas dergisi, Türkiye’den ve Bu sayıda Türkiye’den de değişik coğrafyalardan
dünyadan çok daha fazla dosya ile yayımlanıyor. örnekler bulacaksınız. Hilmi Hacaloğlu ve Umut
Yıldırım Güngör ile Tunç Fındık’tan oluşan Atlas Kaçar, Doğu Karadeniz’de Laz kültürünün izlerini
ekibi, Fas’a Atlas Dağları’na gitti ve Kuzey Afrika’nın araştırdılar.
bu özel coğrafyasını Atlas okurları için yazdı ve Alkım Doğan ve Atlas fotoğrafçısı Turgut Tarhan,
fotoğrafladı. Mersin, Mut ve Silifke bölgesinde tanrıçaların
Serkan Seymen ve Şahan Nuhoğlu’ndan oluşan bir gözünden Dağlık Kilikya’yı kaleme alıp fotoğrafladılar.
başka Atlas ekibi 20’nci yüzyılın ortasında Çin’den Erol Kesici ve Ali Ethem Keskin ise Türkiye’nin
ayrılanların kurduğu Tayvan’a gitti ve ülkenin dışardan çeşitli etkilerle endemik türlerini yitiren
kültürünü ve günlük hayatını konu haline getirdi. göllerini çok özel su altı fotoğraflarıyla aktardı.
Daha önce Atlas için New Orleans konusunu 25’inci yaşını dolduran Atlas’ın daha nice sayılarda
hazırlayan Burcu Başar, Japonya’da geleneksel hac okurlarını yeni keşif ve maceralarla buluşturması
yolculuğunun yapıldığı Kumano Kodo’yu anlattı. dileğiyle.

12 ATLAS · NİSAN 2018


TAV PASSPORT ÜYELİĞİ'NDE
%15 İNDİRİM VE
12 TAKSİT FIRSATI

TAV PASSPORT'LA
ŞİMDİ HAVALİMANI
BENİM ÖZEL ALANIM.

WINGS VE AXESS PLATINUM'UN İNDİRİMLİ SAHİP OLABİLECEĞİ TAV PASSPORT AYRICALIKLARI


• TERMİNAL GİRİŞLERİNDE ÖZEL GÜVENLİKTEN HIZLI GEÇİŞ • VALE & 30 GÜN ÜCRETSİZ OTOPARK
• BUSINESS CHECK-IN • ÖZEL PASAPORT & GÜVENLİK KONTROLÜ • ÜCRETSİZ LOUNGE KULLANIMI
• DUTY FREE'DE ÖZEL ALIŞVERİŞ AYRICALIKLARI & ÖDEME KASASI • HAVALİMANINDA İNDİRİMLİ
RESTORAN & KAFELER

TAV Passport Üyeliği Wings ve Axess Platinum sahiplerine özel ilk alımlarında
%15, yenilemelerde %20 indirim ile sunulacaktır. 12 taksite kadar taksit imkanı
da sunulacaktır. Kampanya 1 Haziran 2018’e kadar geçerlidir. İndirim ve taksit
fırsatından sadece Wings, Wings Black, Axess Platinum asıl/ek kart sahipleri
faydalanabilir. Bir müşteri aynı anda en fazla 9 adet TAV Passport satın
alabilir. Duty Free’deki indirimler indirim yasaklı ürünler, alkol ve tütün
mamulleri için geçerli değildir. TAV Passport Kart’a başvurmak için
444 25 75’i arayabilir, hizmetlerin geçerli olduğu şehirler ve detaylı bilgi için
HAYAT. ŞİMDİ. BENZERSİZ. www.tavpassport.com web adresinden bilgi alabilirsiniz.

Wings’e hemen başvurmak için WINGS yazın, 5990’a kısa mesaj gönderin.
PANORAMA

Her sayıda yeni bir dünya


“Bakir doğa parçaları, arkeoloji, folklor ve kültür… Atlas’ın her sayısında yeni bir dünya gözler
önüne serilecek…” Atlas, 1993 Nisan’ında çıkan ilk sayısında okurlarını böyle selamlamıştı.
Geride bıraktığı 25 yılda Atlas, Türkiye ve dünyanın dört bir yanına uzandı, doğa ve kültür
varlıklarını sayfalarına taşıdı, coğrafyayı okurlarıyla birlikte keşfetti…

TUZ GÖLÜ, CİHANBEYLİ / TURGUT TARHAN

K
onya, Aksaray ve Ankara il sınır- selamlıyor. Atlas, 25’inci yıl ekiyle
larına yayılan Tuz Gölü’nün çeyrek asrın öyküsünü, şimdiye dek
suyu yaz sonunda iyice azalıyor. imza attığı dosyaları, Atlas’ı Atlas
“Bu dönemde gölün su bulunabilen yapan özellikleri en güzel fotoğraf-
köşelerinden biri de Cihanbeyli’ye larının eşliğinde anlatıyor. Derginin
bağlı Gölyazı Mahallesi’nin doğusun- bir diğer eki de İstanbul Arkeoloji
da” diyor Atlas fotoğrafçısı Turgut Müzeleri-Tarihin Hazineleri kitabı.
Tarhan, “flamingolar buradaki dar Uniq İstanbul katkısıyla hazırlanan
bir alandaki tuzlu suda karınlarını bu özel çalışma, dünyanın en seçkin
doyurmaya, hayata tutunmaya çalışı- koleksiyonlarından birini ayrıntıla-
yor”. Atlas çıktığı günden bu yana o rıyla tanıtıyor. Atlas’ın bir diğer sür-
su, o kuş, o tuz için yollara düşüyor, prizi de son 10 yılın tüm sayılarını
doğayı ve hayatı savunuyor… içeren dijital arşiv. Bu sayıda içinde-
Elinizde tuttuğunuz 301’inci sayı- kiler sayfasında verilen kodla dijital
sıyla 25 yılı geride bırakıyor Atlas. arşive bilgisayarınızda, akıllı telefo-
Bu özel ayda okuyucularını daha boy nunuzda ve tabletinizde ulaşabilir-
sayfalı özel bir sayı ve özel eklerle siniz l

14 ATLAS · NİSAN 2018


Taiwan is nature at its best!
Unspoiled beaches, cherry blossoms
and stunning valleys...

Luxuriant
Natural
Undiscovered
Taiwan!

“Taiwan is an astounding country of beauty, culture, beaches, coastal scenery, historic shrines where you can
explore buzzing urban city life, shop till you drop, eat amazing food or relax in natural hot springs”
Connect with us!

Eastbound tourism LLC


taiwan tourism bureau, representative office in uaE:
Near Burj Khalifa, P.O. Box 114551, Dubai, UAE
taiwan tourism bureau, singapore office:
30 Rafles Place, Cheveron House #10-01, Singapore 048622

s.zaidi@ttbrep.ae www.taiwan.net.tw
PANORAMA
25’İNCİ YILA ÖZEL HEDİYE WWW.MAGZTER.COM ADRESİNDE

Atlas’ın 10 yıllık dijital arşivi


Atlas, 25. yılını kutladığı bu özel sayıda okurlarına özel bir hediye daha veriyor: Son 10 yılın
dijital arşivi. Atlas’ın imza attığı sayısız özel dosya, fotoğraf ve yazı bu sayının 194’üncü
sayfasında verilen kodla artık bilgisayarınızda, akıllı telefonunuzda ve tabletinizde.

A
tlas daha önce de eski 5. TABLET VE
Arşive girmek için TELEFONDA OKUYUN
sayılarını okurlarıyla pay-
laşmış, geniş bir coğrafya gereken adımları Atlas arşivine iPhone, iPad,
koleksiyonu oluşturmuştu. www.atlasdergisi.com/dijitalarsiv/ Android telefon ve tabletiniz-
Bu ay 25’inci yılını kutlayan adresinde de den de ulaşabilirsiniz. Bunun
Atlas, şimdi de son 10 yılın bulabilirsiniz. için cihazınıza App Store’dan
sayılarını dijital arşivle okur- veya Google Play Store’dan
larına sunuyor, kütüphane- Atlas Dergisi uygulamasını in-
sini genişletiyor. Bu sayının dirmeniz yeterli. Uygulamayı
194’üncü sayfasında verilen açtıktan sonra sol alt köşede-
kodla bilgisayarınızda, akıllı ki dişli çark simgesine doku-
telefonunuzda ve tabletinizde nun, menüden “Hesap”ı seçin,
son 10 yılın dergilerini okuya- “Giriş yap”a dokunun ve daha
bilirsiniz. Aşağıdaki adımları önce oluşturduğunuz Magzter
izleyerek arşiv aboneliğinizi hesap bilgilerinizle giriş ya-
etkinleştirebilirsiniz: pın. Giriş yaptıktan sonra tüm
Atlas arşivini “SAYILAR” bö-
1. MAGZTER’A GIRIN lümünde göreceksiniz. İstedi-
Arşivinize Magzter adlı di- ğiniz sayıyı “OKU” düğmesine
jital dergi platformundan ula- dokunarak açabilir, isterseniz
şacaksınız. Dergileri çevrim- ok işaretine dokunarak sayıyı
dışı okumak üzere tablet ve cihazınıza indirebilir ve in-
telefonunuza indirebileceksi- ternet bağlantınız yokken de
niz. Atlas arşivine her yerden sonra “register” düğmesine köşedeki “Login” linkine tık- okuyabilirsiniz.
ulaşabilmek için önce Magz- tıklayın. Birkaç saniye içinde lamanız gerekiyor.)
ter’a ücretsiz üye olmanız ge- e-posta adresinize bir onay 6. BILGISAYARDA
rekiyor. www.magzter.com mesajı gelecek. Gelen mesaj- 4. KUPON KODUNU OKUYUN
adresine girin ve sağ üst köşe- daki “Activate Account” düğ- ETKINLEŞTIRIN Arşive bilgisayarınızdan
deki “Login” linkine tıklayın. mesine tıklayarak e-posta ad- Şimdi kupon kodunu hesa- ulaşmak istediğinizde Mag-
Açılan ekranın üst kısmındaki resinizi doğrulayın. bınıza ekleyeceğiz. Kodunuz zter’a girin, sağ üst köşede-
“Register” sekmesine tıklayın. derginizin ilk sayfasındaki eti- ki “Adınız Soyadınız” linkine
3. GIRIŞ YAPIN kette yer alıyor. www.magzter. tıklayın, açılan menüden “My
2. ÜYE OLUN Doğrulama linkine tıkla- com/coupon/redeem adresine Subscriptions”ı seçin. Açı-
Karşınıza gelen kayıt for- dıktan sonra karşınıza siteye gidin, kodunuzu yazıp “Cla- lan sayfadaki Atlas’a tıklayın.
munu doldurun. “Name” ala- giriş formu gelecek. “Email im Now” düğmesine tıklayın. Sonraki sayfadaki Atlas’ın son
nına adınızı, “Email” alanına Address” alanına e-posta ad- Unutmayın ki her kod yalnız- sayısını göreceksiniz. Sayfayı
e-posta adresinizi, “Password” resinizi, “Password or OTP” ca bir kez kullanılabilir. “Cla- biraz aşağı kaydırarak “Recent
alanına da kullanmak istedi- alanına parolanızı yazın ve im Now”a tıkladıktan sonra Issues” başlığının yanındaki
ğiniz parolayı yazın. Cinsiyet “login” düğmesine tıklayın. karşınıza gelen “My Subscrip- “View All” linkine tıklayın. Bu-
seçimi yapmak ve doğum gü- (Gelecekte yeniden siteye gir- tions” sayfasında Atlas dergi- radan istediğiniz sayıyı seçebi-
nünüzü yazmak zorunda de- mek istediğinizde www.magz- sini görüyorsanız kodunuz et- lir, “Read Now” düğmesine tık-
ğilsiniz. Formu doldurduktan ter.com adresine girip sağ üst kinleşmiş demektir. layarak okuyabilirsiniz l

16 ATLAS · NİSAN 2018


PANORAMA

ATLAS TARİH’İN YENİ SAYISI

Anadolu’da Selçuklu mirası


A
tlas Tarih dergisi Nisan-
Mayıs 2018 sayısında
okurlarının uzun süreden
beri beklediği Anadolu Sel-
çukluları konusunu sayfala-
rına taşıdı. Konunun uzmanı
yazar ve akademisyenlerin
makale ve röportajlarının yer
aldığı dosyanın editörlüğünü
Sakarya Üniversitesi Tarih
Bölümü öğretim üyesi Prof.
Haşim Şahin yaptı. Dosyada
bu konuda Türkiye’deki en
önemli akademisyenlerden
biri olan Prof. Ahmet Yaşar
Ocak, Anadolu’nun fethi-
nin bilinenin aksine Sultan
Alparslan tarafından değil,
Kutalmışoğlu Süleyman Şah
tarafından gerçekleştirildiği-
ni anlattı. Prof. Haşim Şahin
hem Tuğrul ve Çağrı beylerin Gazneliler ile Selçuklular aras nda
Anadolu’ya girişlerini, hem 1040 y l nda gerçekleşen Dandanakan
Savaş ’n n dioramas . İAskeri Müze ve
de sultanların hocası Mec- Kültür Sitesi Komutanl ğ .ı
düddin İshak’ı yazdı. Zehra
Odabaşı ise Selçuklu-Moğol
ittifakını kuran Vezir Ata Fah- çirozun hikâyesini, Emrah
reddin Ali’yi aktardı. Tarihçi Sayar cumhuriyet döneminde
Necdet Sakaoğlu Sivas-Divri- kurulan ilk kartpostal kulü-
ği’de Anadolu Selçuklularına bünü, Sermet Erkin yakın
bağlı Mengücekoğullarından zamanda yitirdiğimiz sanatçı
günümüze kalan ve Mengüce- Celal Şahin’i, Mehmet Sindel
koğlu Ahmet Şah’ın eşi Turan “perdedeki tanrıça” Marilyn
Melek’in yaptırdığı darüşşifa- Monroe’yu ve Özgün Uçar
nın tarihini kaleme aldı. da Nazım Hikmet’in batıda
Derginin yeni sayısın- yayımlandığı bilinen ilk şii-
da, Olgay Söyler insanların rini yazdı. Prof. İlber Ortaylı,
ve cinleri ustası Muhammed geçen ay kaybettiğimiz “arke-
Siyah Kalem’i, Erol Üyepazarcı olojinin delikanlısı” Prof.
ilk sol yayını çıkaran İştirakçi Muhibbe Darga’yı anlattı.
Hilmi’yi, Gazanfer İbar 55 Ayrıca Atlas Tarih
yıl yayımlanan mizah der- okurlarına Çanakkale
gisi Karagöz’ü, Gökhan Muharebeleri’nin
Akçura Türkiye’ye gelen 103’üncü yılında Gelibolu
Medrano sirklerini, Cengiz Yarımadası’nda Türk Anıtları
Kahraman Boğaziçi’nde kitapçığı hediye ediyor l

18 ATLAS · NİSAN 2018


PANORAMA
DÜNYA SAATİ

Bir saatlik
karanlık
WWF tarafından dünya-
daki çevre sonralarına dikkat
çekmek için 2007’den bu yana
her yıl gerçekleşen “Dünya
Saati” (Earth Hour), bu sene
21 Mart Cumartesi günü saat
20.30-21.30 arasında gerçek-
leşti. Ayasofya Müzesi, Dol-
mabahçe Sarayı, Boğaz köp-
rüleri, Truva Atı, Haydarpaşa
Garı, Selimiye Camii, Gala-
tasaray Üniversitesi, ODTÜ
gibi kurumlar ışıklarını bir
saat kapatarak etkinliğe destek
verdi. Küresel çapta gerçekleş-
tirilen en büyük çevre hareke-
ti olan “Dünya Saati”, biyolojik
çeşitliliği korumak ve insanın

SELİMİYE CAMİİ, ÜÇ ŞEREFELİ CAMİİ / ENVER ŞENGÜL


doğayla uyum içinde yaşadı-
ğı bir geleceğin kurulmasına
katkıda bulunmak amacıyla
yapılıyor. Bu kapsamda doğa
sohbetleri, gece koşusu, bisik-
let turu, doğa masalları, yıldız
gözlemi, müzik dinletisi gibi
etkinlikler de düzenleniyor.

DENİZLİ gerçekleşen etkinlikte ilin doğal alanlar da ziyaret edildi.


Etkinliğe kat lan Çevresel Sürdürülebilirlik Uzman Ferdi

Tasarruflu üretim Akarsu şunlar söyledi: “Dünyan n özellikle son 50 y l nda tü-
ketim miktar hiç olmad ğ kadar artt . Bu talebi karş lamak için
Beş y ld r düzenlenen ve bu y lki temas “Denizli Tekstil ve üretilen ürünlerin doğaya ve sağl ğa olan olumsuz etkisi de
Haz r Giyim Sektöründe Temiz Üretim ve Enerji Verimliliği” ayn oranda art yor. Bu gidişat n durdurulmas na yönelik ça-
olan panel, 22 Mart 2018’de Dünya Su Günü’nde gerçekleş- l şmalardan biri de ülkemizde, Ege Bölgesi’nde başl yor. Çal ş-
ti. Sektörün önde gelenleri, STK temsilcileri, tasar mc lar, AR- ma kapsam nda düzenlenen panel, özellikle tekstil sektöründe
GE uzmanlar Denizli’de bir araya gelerek bölgenin en önemli daha az enerji ve kirlilik için, sektör temsilcileri ve sivil toplum
sektörü olan tekstil konusunu tart şt . Temiz üretim ve enerji kuruluşlar n bir araya getirdi. Daha önce Bursa’daki tekstil kü-
verimliliğinin nas l sağlanacağ konuşuldu. Güney Ege Kalk n- mesinde gerçekleştirilen faaliyetler sayesinde yüzde 25 enerji
ma Ajans ’n n organize ettiği, çok say da kurumun işbirliğiyle kazanc sağlanm şt .”

20 ATLAS · NİSAN 2018


PANORAMA
BOMONTİ

Semte adını veren fabrika


Deniz Müzesi, İstanbul’un en
köklü yerleşim birimlerinden
Bomonti’nin şehir yaşamına ve
sosyal hayata kattıklarına odak-
lanan “Kendine Has Sergi”ye ev
sahipliği yapıyor. 13 Mart-12
Nisan 2018 arasında ücretsiz
olarak ziyarete açık olan ser-
gi, Bomonti’de kurulan fabri-
kanın şehrin sosyal hayatının
şekillenmesine yaptığı katkıyı
gözler önüne seriyor. Modern
tekniklerle üretime başlayan
ilk fabrika olan Bomonti Bira
Fabrikası 1902 yılında İsveçli
Bomonti Kardeşler tarafından
kurulmuştu. İlk bira üretim
tesislerini Feriköy’den daha
sonraki dönemde Bomonti Bira
Fabrikası olacak yere nakleden tanıklıklar, dönemi anlatan Deniz
Müzesi’nde 13
Bomonti Kardeşler’in bu işlet- siyah beyaz fotoğraflar, birçok
Mart-12 Nisan
mesi, bölgenin sosyal tarihine belge ve fabrikaya ait çeşit- 2018 aras nda
damgasını vurmuş ve semte de li ürünler bulunuyor. Mert ziyarete aç k
adını vermişti. Sandalcı’nın yıllarca topladığı olan “Kendine
Has Sergi”
Küratörlüğünü Burçak değerli koleksiyonun parçala- Bomonti’nin
Madran’ın yaptığı “Kendine rından oluşan sergi, hem sem- geçmişine ş k
Has Sergi”de fabrikanın döne- tin dönüşümünü göstermeyi, tutuyor.
min sosyal yaşantısına kat- hem de İstanbulluların hatıra-
kısıyla ilgili sözlü ve edebi larını tazelemeyi amaçlıyor l

TRANS TROY YARIŞLARI

Bisikletle 1200 kilometre


2018 Troia y l kapsam nda düzenle- tüm planlamalar sporcular ta- Türkiye’de ise 1200 kilometrelik
nen ve başlang ç noktas Çanakkale olan raf ndan karş lan yor. Yar şa parkur Çanakkale’den başlay p
Trans Troy Yar şlar , 28 Nisan-6 May s bireysel veya çiftler halinde s ras yla zmir ve Bodrum’u ta-
2018 tarihleri aras nda düzenleniyor. Bir kat lmak mümkün. Yurtd - kip edip Kemer’de son buluyor.
kazanan olmayan bu yar şlarda kat l m- ş nda düzenlenen benzer Ayr ca, “sprint etab ” ad al-
c lar n dayan kl l ğ ve iradesi ön plana faaliyetlerde kat l mc lar n t nda, Çanakkale- zmir aras nda
ç k yor. Yar şmac lar n d şardan destek mecburi bir güzergâhlar n n ol- 300 kilometrelik daha k sa bir etap
almad ğ zorlu yar şlarda, bisiklet, yeme mamas na karş n belirlenen dört kon- muvcut. Ayr nt l bilgi için:
içme, mola, konaklama, güvenlik gibi trol noktas ndan geçmek zorundalar. www.eventhlon.com/transtroyrace

22 ATLAS · NİSAN 2018


PANORAMA
KİTAP

Ptolemaios’un 700 yıllık eseri

Topkapı Sarayı Müzesi’nin en nadi- cepheleriyle iki cilt olarak bilim dünya- Şengör’ün “Kitaplarının Işığında Fatih
de eserlerinden, Klaudios Ptolemaios’un sıyla buluştu. Baskıda coğrafyacı Klau- Sultan Mehmet’in Entelektüel Kişiliği”
Coğrafya El Kitabı, araştırma raporuyla dios Ptolemaios’un, 1300’lerde basılarak makalesi ve İlber Ortaylı’nın sunuş yazı-
birlikte tıpkıbasım olarak Boyut Yayın- Konstantinopolis’te el yazmasıyla ço- sı da eklendi. El yazmaları İsviçre Bern
cılık tarafından yayımlandı. Fatih Sultan ğaltıldığı düşünülen eserine, 27 özgün Üniversitesi Ptolemaios Enstitüsü’nde
Mehmet’in çevirttiği kitap ilk kez tüm harita, İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Celal yürütülen çalışmalarla restore edilmişti.

Çizgi romanla ekonomi Düşünürün yaşamından


Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Darryl Cun- Metis Yay nlar ’n n diyaloglar serisine yeni bir çal şma daha eklendi. Filo-
ningham’ın yazdığı ve resimlediği Büyük Çöküş, zoflar ile yap lan söyleşileri ve filozoflar aras ndaki felsefi tart şmalar okurla-
konunun uzmanı ekonomistlerin binlerce sayfada r na sunan “Metis Diyaloglar” serisi, Didier Eribon’un Claude Lévi-Strauss ile
ancak aktarabildiği meseleleri grafik romana sığ- yapt ğ söyleşileri, Uzaktan Yakından adl kitapta derliyor. Üç k s m halinde
dırıyor. Kitap, “toplumun menfaatine işleyen bir kaleme al nan kitap, öncelikle Lévi-Strauss’un merak uyand r c yaşant s n
ekonomik düzende devletin ve özel sektörün anlat yor; devam nda ise kademeli olarak okuyucu-
rolleri neler olmalı” sorusu- yu Lévi Strauss’un düşün hayat na katt ğ kitaplar,
nu gündeme getiriyor. Taraf- kavramlar ve fikirlerle tan şt r yor. Geçerliliğini günü-
lardan birisi görevini ihmal müzde de koruyan toplumsal meselelerin de işlen-
ederse veya gücünü kendi diği bu kitab , felsefe ve sosyal bilimlerle ilgilenen
çıkarları için kullanırsa kim okurlar kadar, çağdaş düşünce tarihine merak du-
mağdur olur? Hangi bedeller yan herkes de zorluk çekmeden okuyabilir. Faşizmin
ödenir? Büyük Çöküş akıcı bir Avrupa’daki yükselişi, kinci Dünya Savaş , 1968’deki
dille kotarılmış, tekrar okuma Paris öğrenci olaylar gibi 20’nci yüzy la damgas n
isteği uyandıran, ekonomiye vuran büyük olaylara şahitlik etmiş Claude Lévi-Stra-
bakış açınızı ve değer yargıla- uss’un ilham verici yaşam ve düşünceleri, Haldun
rınızı etkileyebilecek bir eser. Bayr ’n n çevirisiyle okurlarla buluşuyor.

24 ATLAS · NİSAN 2018


PANORAMA

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

8 Mart’ın kökeni
Kadının özgürlük özleminin simgesi 8 Mart... Eylemleriyle gülümseten, afallatan bu günün tarihi de
şaşırtıcı. Örneğin 1857’de New York’ta bir fabrika yangınında 129 kadın işçi öldü mü? On binlerce
kadın bu nedenle gösteri yaptı mı? Bu tarih yoksa mitolojik bir öykü mü?
YAZI: TEVFİK TAŞ / FOTOĞRAFLAR: HALE GÜZİN KARAASLAN

K
adın hareketi “tuhaf sokakta isyan var!” “Memelere kadınların yaşamını ölüm solun belli kesimlerinden
zamanlar” dediğimiz özgürlük!” “Kadın kadındır, tarlalarına çeviren cinayet- eleştiri de alıyor. “Cinselliğe
bütün zamanlarda, çiçek babandır!” “Ezdirmem ler, 8 Mart’ın pankartlarına, aşırı vurgu, toplumda ‘olum-
eylemleri, rengârenk buluşları sana kendimi, rujumu sürer özü şu olan sözleri de yaz- lu’ görülen kimi değerlerin
hem şaşırtıyor, hem de “tıkan- giderim!” Bu sloganlar atıldı. dırdı: “Kadınız! Öfkeliyiz! de sarsılması, emek yaşamına
dı” denen sokakta söz söyle- Bunlar daha çok cinsiyet Peşinizdeyiz!” vurgunun kıt olması...” Bunlar,
menin yolunu açıyor. 8 Mart eşitsizliğini teşhir eden; ölüm- “Peşinizdeyiz” sözüyle eleştirilerin ilk sırasında geli-
2018’de özellikle İstanbul’daki den beslenenlerin karşısın- biten slogan, yargı kurumları- yor. Ve sözler temelde ikiye
gece yürüyüşü de olanca şen- da yaşamı savunan; gülme- nın, zalimce olan tüm davra- ayrılıyor. “Dünya Kadınlar
liği, ışıltısı ve sloganlarıyla nin, gülümsetmenin en güzel nışlar için “erkekleri bunlara Günü” mü; yoksa “Dünya
umutvar olmaya ilişkin çok protesto biçimi olduğuna özendiriyor” dedirten kararlar Emekçi Kadınlar Günü” mü?
şeyi yeniledi, yeniden gösterdi inanmak kadar, başkaldırı ve vermesine karşı, bir başkaldırı 8 Mart’ın “Dünya Emekçi
ve söyletti. değiştirebilme gücünü yaygın- davetini de kapsıyor. Kadınlar Günü” olarak ilan
“On binlerin yürüyüşü!” laştırma özleminin de slogan- edilmesinin tarihine ilişkin
Bu yıl da yine en çok onla- ları oldu. SLOGAN “bilgiler,” bu eleştirilerin de
rın sloganları konuşuldu. Cinsel taciz, tecavüz- ANLAŞMAZLIKLARI dayanağı oluyor.
“Ev işlerini Marslılar yap- ler, kadına, çocuğa ve farklı Ne var ki 8 Mart’larda, Pek çok yayın organında
sın!” “Dolapta zıkkımın kökü, bütün cinslere yönelik şiddet; kadınların şiarları, özellikle ve bildiride bu kutlamanın

26 ATLAS · NİSAN 2018


Konforuyla bedeninizi, hijyeniyle aklınızı rahatlatan
Self Clean Yatak ile mükemmel bir uyku
deneyimi yaşayacaksınız.
PANORAMA
“Şubattaki kadın hareketi
olmasaydı, Ekim Devrimi ola-
mazdı” dedi.
Birleşmiş Milletler,
1975’teki Uluslararası Kadın
Yılı kapsamında, 8 Mart’ı
“Uluslararası Kadınlar Günü”
ilan etti. Böylece dünya ölçe-
ğinde kutlanmaya başlandı.
Himalayalar’ın Nun Kun
zirve kümesinin en üst nok-
tasına tırmanan Fanny
Bullock’un sözleriyle: “Oy
hakkı talebimizi dünya duy-
sun diye en yüksekten seslen-
stanbul’un stiklal Caddesi 8 mek için tırmandım.” Bullock
Mart 2018’de yine kad nlar n 1906’da 7 bin metreden söy-
gece yürüyüşüne sahne oldu. ledi sözünü ve 1934’e kadar
hiçbir dağcı ve grubu o kadı-
nın bir başına kırdığı rekora
tarih kökeni şöyle özetleni- des origines: A propos de la üzerine kalabalık bir miting erişemedi.
yor: “1857’de kadın işçilerin journée internationale des düzenledi. Bundan sonra 1909 Kadınlar “zaruri istekle-
ABD’nin New York kentinde femmes” (Dünya Kadınlar yılının 23 Şubatı’nda New re” sanatı, gülü, şarabı, sevgi-
başlattığı grevde, işçiler içe- Günü’nün köken miti” baş- York’ta Ulusal Kadın Günü yi, özgürce sevme ve sevişme
ri fabrikaya kilitlendi. Çıkan lıklı makalesinde şöyle diyor: (kadınlar değil) ilan edildi, hakkını da ekledi. 8 Martların
yangında 129 kadın işçi öldü. “1857’deki New York işçileri bundan böyle, şubat ayının renkleri, edaları, şarkısı, sözü,
Bunu protesto etmek için on olayı 1955 yılında oluşturu- son pazar günü Kadın Günü resimleri de değişti, değişiyor.
binlerce kadın sokağa dökül- lan bir mitti. Dünyada böyle olarak kutlanmaya başlandı.” Tarihine ilişkin öykü uzun.
dü. 8 Mart, bu acı ve müca- bir haber ilk kez, bir Fransız Pek çok araştırmacıya Örneğin 1911’de ABD’de bir
dele yüklü, günün anısını gazetesinde yer aldı.” göre, en dramatik Uluslararası tekstil fabrikasında çıkan
yaşatmak ve kadının özgürlük Temma Kaplan, 1985’te Kadınlar Günü kutlamala- yangında 129 işçinin ölümü,
mücadelesinin simge gün- yayımlanan “On the Socialist rından biri, 1917’de Rusya’da büyük bir acı yaratıyor. Fakat,
lerinden biri olarak doğdu. Origins Of International gerçekleşti. nedenleri grev değil.
1907’de bu olayın 50’nci yılıy- Women’s Day” (Dünya Çalışma koşulları ve açlık- Özellikle “oy hakkı” üze-
dı ve kutlamalar bu tarihte Kadınlar Günü’nün Sosyalist la mücadelenin bir parça- rinde düğümlenen, toplum-
başladı.” Kökenleri) kitabında bir nok- sı olarak yayılan kadın işçi- sal değiştiricilik bakımından
taya daha dikkat çekiyor: lerin grev dalgası, Ocak- eşitliğe erişmek için verilen
1857 MITOLOJISI “Bu Uluslararası Kadınlar Şubat 1917’de ülkeyi sarsı- mücadele, her dönemin yeni
Ne var ki, ne ABD yangın- Günü’nü Sovyet tarihinden yordu. Şubatın son pazarı taleplerini de kortejine kata-
lar tarihinde, ne kadın müca- kopartıp uluslararası bir ori- Uluslararası Kadın Günü’nde rak yürüyor.
delesi, ne de işçi eylemleri jine, Bolşevizmden önceki “Barış ve ekmek” için fabri- 8 Mart’ın kökenine ilişkin
kronolojisinde bu grevi, tari- bir Amerika tarihine kavuş- ka ve yiyecek kuyruklarında bu satırlar, kadınların sokağa
hi ve ölüm oranını doğrula- turmak için uydurulmuştu.” gösteri düzenledi. Bu tarih çıktığı her yerde yarattıkla-
yan hiçbir belgeye ve habere Ve o ülkedeki gelişmelere Gregoryen takvime göre 8 rı yaşama sevinci ve özgürlük
ulaşabiliyoruz. dikkat çekiyor: “1908 yılında Mart’a denk geliyordu. İki gün isteğinin tarihine ilişkin ber-
Bu konu Avrupa’da da Amerika’daki Sosyalist Parti, sonra Çar, General Kabalov’a raklık özlemimizden başka bir
hayli zamandır tartışılıyor. Ulusal Kadın Komitesi’nden kadınların eylemini bitirmek iddia taşımıyor. Olsa olsa araş-
Lilian Kandel ve Françoise oy hakkı için gösteri düzen- için emir verdi. Fakat geri tırmacıları, bu konuda daha
Picq’in Fransız feminist der- lemesini istemişti. Bunun tepti. Bu, Şubat Devrimi’nin titiz davranmaya davet olabilir.
gisi La Revue d’en face’ın için New York City Sosyal başlangıcı oldu. Ve 1917’de Çünkü sahici öykünün hatıra-
1982’de yayımlanan 12’nci Demokrat Kadın Topluluğu, gerçekleşen sosyalist devrimi sının olanca ışığıyla gönlümü-
sayısında yer alan “Le mythe 8 Mart 1908’de oy kullanımı değerlendiren araştırmacılar: ze yerleşmesini istiyoruz l

28 ATLAS · NİSAN 2018


Tarihi
güzelliklerimiz
gün yüzüne çıkıyor.
Zeugma’nın yeni hazinesi
Muzalar (Esin Perileri) Evi,
Türkiye’nin Bankası sponsorluğunda
gün yüzüne çıkıyor.
PANORAMA
SERGİ

Toprağın mirası
Rezan Has Müzesi, “Toprağın Mirası” sergisiyle Anadolu topraklarının yaklaşık 9 bin
yıllık serüvenine tanık olma imkânı sunuyor. 300’e yakın parçanın bulunduğu sergi,
8 Şubat-31 Ekim tarihleri arasında ziyarete açık kalacak.

K
adir Has Üniversite- Binlerce yıl öncesinin insanıy- te kurulan Cibali Tütün
si Cibali Kampüsü’nde la bugünün modern insanının Fabrikası’nın binası Reji ida-
bulunan Rezan Has günlük hayatları, yaşayış tarz- resi tarafından dönemin ünlü
Müzesi, antik dönemler- ları, sosyal ve dini ihtiyaçları mimarılarından Alexandre
den itibaren Anadolu’daki arasında kurulabilecek para- Vallaury’ye yaptırıldı ve bina
medeniyetlere tanıklık etmiş lellikler rahatlıkla gözlemleni- bu tarihten, kapatıldığı 1994
eserlerden oluşan “Toprağın yor. Roma döneminde boynu- yılına kadar kesintisiz hizmet
Mirası” sergisine ev sahipliği na astığı tılsımla teselli bulan verdi. 2002 yılından itibaren
yapıyor. Sergilenen eserler, bir Anadoluluyla, Selçuklu de Kadir Has Üniversitesi
Rezan Has Müzesi koleksiyo- döneminde yaşamış ve başka olarak bir eğitim kuru-
nunda bulunan 3 bine yakın bir tılsımda teselli bulan bir muna dönüştü.
parça arasından proje ekibini başka Anadolulunun buluş- “Cibali Tütün
oluşturan arkeologlar Mehmet malarına tanıklık ediliyor. Fabrikası – Emeğin
Ayrancı ve Günşıl Öncü tara- Arkeoloji ve sanat seven- Mekânı” sergisinde,
fından seçildi. Serginin proje leri olduğu kadar Anadolu sadece ekonomik ola-
koordinatörlüğünü Zeynep mirasını merak eden herke- rak değil, aynı zaman-
Çulha üstlendi. se hitap eden sergi, 31 Ekim da sosyal ve siyasi
“Toprağın Mirası” sergisin- 2018’e kadar, her gün 09.00- bakımdan Osmanlı ve cum-
de neolitik çağdan Selçuklu 18.00 saatleri arasında ziyaret huriyet dönemlerinde pek çok
dönemi sonuna kadar edilebilecek. konuda öncülük yapan fab-
Anadolu topraklarındaki rikanın geçmişi ve kültürü-
insanın hayatı geniş bir yelpa- TÜTÜN FABRIKASI müze yaptığı katkılar ön pla-
zede ve kesintisiz bir tarihsel SERGISI UZATILDI na çıkarılarak anlatılıyor. İşçi
süreçte ele alınıyor. Sergide Rezan Has Müzesi’ndeki hakları mücadelelerin-
zeytinyağı konulan, yemek bir diğer sergi de 2017’nin den ilk tekel idaresinin
yenen, ya da mezarlara arma- Haziran ayından beri devam kurulmasına, siyasi
ğan olarak bırakılan kaplar- eden, “Cibali Tütün Fabrikası darbelerden küre-
dan tanrılara sunulan adakla- – Emeğin Mekânı”. 31 Mayıs’a selleşmeye, Osmanlı
ra kadar çeşitli eserler sergile- kadar devam edecek olan ser- Devleti’nin son
niyor ve ziyaretçilere, gide, eski tütün dönemlerinden Türkiye
toplumların dini fabrikası bina- Cumhuriyeti’nin kuruluşu-
inanışları, günde- sını kulla- na, ülke tarihine tanıklık etmiş
lik hayatı ve aske- nan Kadir Has bir mekânın değişen yüzünün
ri gereçleri tanı- Üniversitesi’nin hikâyesi ziyaretçileri bekliyor. Ö 6-5’inci yüzy llara ait
tılıyor. Serginin Cibali’deki Sergilenen eserler sayesinde, gümüş buhurdanl k İüstteı.
Ö 7-6’nc yüzy llardan kalma
odak noktası merkez bir dönem bölgenin en yüksek aryballos İsoldaı.
ise, Anadolu kampüsü- tütün imalatını yapmış fabri-
insanının nün tarihi, kanın işleyişi; büyük çoğun-
ihtiyaçlarıy- geçmişinden luğu yerli olan sigara, puro ve
la şekillenmiş bugününe pipo tütünü gibi değişik ürün-
günlük yaşamına sunuluyor. leri ile ülke ekonomisine yap-
tanıklık etme isteği. 1884’te Haliç’ tığı katkı gözlemleniyor l

30 ATLAS · NİSAN 2018


YENİ RANGE ROVER SPORT

İMKANSIZI
ARKANDA BIRAK.

Ulaşılması güç yerlerde inanılması güç bir performans. Tüm bakışları üzerinde toplayan
yeni sportif tasarım ve olağanüstü konforun kusursuz birleşimiyle tanışmaya hazır olun.
Yeni Range Rover Sport, şimdi 240 BG Ingenium dizel ve çok yakında 400 BG Plug-in Hybrid
motor seçeneğiyle Borusan Otomotiv Yetkili Satıcıları’nda.
ATLAS RAPORU SERKAN OCAK

GREENPEACE

Antarktika araştırmaları tamamlandı


Antarktika Okyanusu’nda dünyanın en büyük koruma alanını oluşturmak için üç ay önce kampanya
başlatan Greenpeace, Almanya’nın üç katı kadar alana sahip Weddell Denizi’nin korumaya
alınmasını talep etti. Greenpeace gemisinin buradaki araştırmaları çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.

G
reenpeace üç ay önce
Arctic Sunrise gemisiy-
le Antarktika’ya yol aldı.
Okyanusta karides benzeri
minik deniz canlılarının (kril)
avcılığının son beş yılının
izini sürdü ve dünyayı tehdit
eden avcılığın kirli yüzünü
hazırladığı raporla gözler
önüne serdi.
Rapora göre, balıkçılık
endüstrisi krilleri hedef alı-
yor. Kriller, Antarktika’daki
besin zincirinin temelinde yer
alıyor. Başka bir deyişle kril-
ler olmazsa Antarktika’daki

GREENPEACE
yaşam son bulabilir. Buna kar-
şılık balıkçılık endüstrisi ise
krilleri, kril yağı ve Omega-3
tabletlerinde kullanmak için
avlıyor. Kriller aynı zamanda yer almakla birlikte karbonu
balık çiftlikleri ve evcil hayvan denizin derinliklerine taşıya-
gıdalarında da kullanılıyor. rak iklim değişikliği ile müca-
Araştırmanın sonuçları, delede de önemli bir rol oynu-
Antarktika’nın ve dünyanın yorlar. Bu süreç sayesinde her
geleceğine dair son dere- sene 23 milyon ton karbon
ce çarpıcı veriler sunuyor. döngünün dışına çıkarılıyor.
Antarktika’da yaşayan canlıla- Keten tohumu yağının bir
rın beslenme alanlarında ger- alternatif olabileceği Omega-3
GREENPEACE

çekleşen yoğun balıkçılık akti- hapları ve kril yağı için tüm


viteleri yiyecek için doğrudan dünyanın geleceği tehlikeye
bir rekabet yaratıyor. Bununla atılıyor. Arctic Sunrise, kril avc l ğ n n son be y l n n izini sürdü ve dünyay tehdit eden
birlikte takip verilerine göre Gemi araştırmalarını yap- avc l ğ n kirli yüzünü gözler önüne serdi.
tekneler, bölgedeki vahşi tığı sırada Oscar ödüllü aktör
yaşamı tehdit etme pahası- Javier Bardem de Greenpeace özel bir denizaltı ile iki saatlik eyleme geçerek Antarktika
na koruma altındaki alanla- gemisine gelerek okyanusun bir dalış gerçekleştirdi. Okyanusu’nda trol yöntemiy-
rın yakınına demirliyorlar ve en derin yerine bir dalış yap- Bu arada halen le avcılık yapan bir gemiye
Antarktika Okyanusu’ndaki tı. Greenpeace’in Antarktika Antarktika’da bulunan Arctic tırmandı. Dondurucu soğuk-
yaşamın temeli olan krilleri Okyanusu elçisi olarak Güney Sunrise gemisi araştırmalarını ta gemiye tırmanan aktivist-
avlıyorlar. Kriller bölgedeki Kutbu’na giden ünlü oyuncu, tamamladı. Bunun ardından ler “Antarktika Okyanusu’nu
beslenme zincirinin en altında 270 metre derine iki kişilik Greenpeace aktivistleri hemen Koru” pankartı açtı l

32 ATLAS · NİSAN 2018


XXL İLANI - ATLAS 22,5 x 29,7

Her zaman büyük


planları olanlar için.

En büyük net hacim


Kendi serisinin en büyük net hacmine sahip
Bosch XXL buzdolapları, çok daha fazla gıdayı
2 kat daha uzun süre taze tutar.
www.bosch-home.com.tr
ATLAS RAPORU
HASANKEYF

Tahliyeler başlıyor
Ilısu Barajı Projesi’nin yarım asırdan uzun bir geçmişi var. İnşaatı tamamlanan baraj kısa süre
sonra su tutmaya başlayacak ve binlerce yıllık tarih sulara gömülecek. Henüz evleri yapılmadan
dükkânlarından tahliye edilmek istenen tarihi kale sokağı esnafı ise bu karara tepkili.

BAHADIR ERŞIK

D
icle Nehri üzerindeki vincin cami yanına kadar gel- El ş zk Camisi’nin minaresi Hasankeyf manzaras na damgas n vuruyor.
Ilısu Barajı’nın inşa edil- mesi gerekiyor. Ancak camiye Minarenin, Zeynel Abidin Türbesi gibi ta nmas planlan yor. Vincin ula mas için
camiye giden dar sokakta esnaf n tahliyesi gündemde.
memesi için uzun yıllar giden çarşıdaki dar sokak ise
yoğun bir mücadele yürütül- buna olanak vermiyor. tepkilerini ortaya koymak için sorunu çözmeye çalışacakla-
dü. Ancak olmadı. Batman’ın İş makinesinin çarşıdan belediye önünde toplandı. rını söyledi. Bunun üzerine
tarihi Hasankeyf ilçesi ve Dicle geçirilebilmesi için çarşı esna- Ellerinde bayraklarla Batman- esnaf karayolunu trafiğe aça-
Vadisi’nin bir bölümü yakın- fı hakkında tahliye kararı Mardin karayolunda yürü- rak dağıldı. Yeni Hasankeyf
da sualtında kalacak. Hasan- verildi. Vatandaşlara yollanan yüşe geçen Hasankeyf esnafı, yerleşim birimine ilçe sakinle-
keyf ’te kurtarma çalışmaları tebligatta, iki hafta içerisin- kısa süre yolu trafiğe kapattı. ri taşınmadan eski çarşı mer-
kapsamında daha önce Zeynel de ev ve dükkânların boşal- Olay yerine gelen Hasankeyf kezindeki iş yerlerini tahliye
Abidin Türbesi taşınmıştı. Bu tılmaması durumunda zorla kaymakamı Bülent Baygüven, etmek istemediklerini belir-
kez de ilçenin tam ortasındaki çıkartılacaklarının belirtilme- esnafla görüşme yaparak ten esnaf Ömer Güzel, “bize
El Rızk Camisi’nin minaresi- si üzerine esnaf ve bazı ilçe dağılmaları konusunda ikna iş yerlerinizi boşaltın diyor-
nin taşınması isteniyor. Ancak sakinleri karara tepki gösterdi. etti. Kaymakam Baygüven, lar, nereye gideceğiz” diyerek
bunun yapılabilmesi için Tarihi kale sokağındaki esnaf, DSİ yetkilileriyle görüşerek duruma tepki gösterdi l

34 ATLAS · NİSAN 2018


2.000 MİL’E, ASİSTANS HEP SENİNLE!
Miles&Smiles Asistans ile hayatınızı kolaylaştıracak onlarca hizmete
sadece 2.000 Mil karşılığında bir yıl boyunca sahip olabilirsiniz.
Seyahat-rezervasyon, tesisatçı-çilingir temini, çiçek gönderimi, yol yardımı, ambulans, hukuki danışmanlık,
tamirat desteği ve concierge gibi hizmetlerden faydalanmak için Miles&Smiles çağrı merkezini 7/24 arayabilirsiniz.

444 0 849 444 62 39

milesandsmiles.com
ÇEVREN SELCEN PİRGE

DUYMAK

Kulaktaki sır
Yeni bir araştırma, ortamda hiç ses olmasa bile gözlerimiz hareket edince kulak zarlarımızın
da hareket ettiğini gösterdi.

S
onuçları Ocak 2018’de üç küçük kemik tit-
PNAS adlı akademik reşimleri güçlendire-
dergide yayımlanan araş- rek iç kulağa iletiyor.
tırma için katılımcılardan İç kulağımızda, koh-
karanlık bir odada oturmaları lea denilen salyangoz
ve değişen LED ışıklarını göz- kabuğuna benzer içi
leriyle takip etmeleri istendi. sıvı dolu bir organ var.
Kulak kanallarında, kulak zarı Kohleadaki hücrelerin
hareket ettiğinde meydana tüy benzeri mikros-
gelecek hafif titreşimleri belir- kobik çıkıntıları olan
lemek için küçük mikrofonlar stereosilyumlar titre-
bulunuyordu. Bilim insanları, şimlere tepki verince,
denekler, sola doğru baktık- beyne sinyal gitmesi-
Sesleri alg lamak için, iç kulağ m zdaki
larında kulak zarlarının sağa ne neden olan işlemler hücrelerin “tüylerinin” ayn yöne
doğru tümsek oluşturduğunu, devreye giriyor. bakan, hassas biçimde düzenlenmi
sağa doğru baktıklarında ise Mükemmel algıla- demetler halinde paketlenmi olmalar
gerektiği belirtiliyor.
sola doğru tümsek oluşturdu- ma araçları olan kulak-
ğunu tespit etti. larımız sayesinde bir
İşin ilginç bir yanı da, senfonideki farklı notaları
kulak zarlarının hareketi- ayırt edebildiğimiz gibi, bir ses frekanslarına duyarlı olan hücrelere daha fazla retinoik
nin gözlerinkinden yakla- fısıltıyı da duyabiliyoruz. Bu hücreler verir” diyor. Thiede, asit eklediğinde daha uzun
şık on milisaniye (Bir mili- sesleri algılamak için koh- yüksek perdeli seslerin, “tüy” demetleri ürettikleri
saniye saniyenin binde biri) leadaki hücrelerin “tüyleri- sesin kulağa girdiği yere en tespit edildi. Retinoik asidin
önce başlamasıydı. Araştırma nin” aynı yöne bakan, has- yakın olan ve daha kısa “tüy” aktivitesini engelleyen bir
ekibinden nörobilimci Prof. sas biçimde düzenlenmiş demetlerine sahip hücreler- madde kullanılınca da daha
Jennifer Groh, bu hareket- demetler halinde paketlenmiş ce algılandığını, alçak per- kısa boylu “tüy” demetleri
lerin beynin göz ve kulak- olmaları gerektiği belirtiliyor. deli seslerin ise daha içeride oluştu.
lardan gelen bilgileri eşleş- Demetlerin nasıl oluştuğunu bulunan, daha uzun “tüylere” Yeri gelmişken şunu da
tirmesine yaradığını düşü- ve nasıl dizildiğini araştıran sahip hücrelerce algılandığını belirtelim, iç kulakta denge-
nüyor. McGurk etkisi olarak Rockefeller Üniversitesi’nden söylüyor. Araştırma sonuç- yi kontrol eden bir kısım da
bilinen ünlü bir illüzyonda, Prof. James Hudspeth ve eki- larını 2014 yılında Nature var. Üç adet yarım daire şek-
sesler dudak hareketleriy- bi, bu süreci koordine eden Communications’ta yayım- linde, içleri sıvı dolu kanal ile
le eşleşmediğinde, “ba” sesi molekülü tespit etti. Kısa süre layan Dr. Thiede ve meslek- başın hareketleri ve konumu
“va” veya “da” olarak duyu- önce PNAS’ta yayımlanan taşları, hücrelerin tüy ben- takip ediliyor; gelen sinyal-
labiliyor. Gözlerinizi kapatıp çalışmaları, Daple adındaki zeri çıkıntılarının boylarının lere göre gözler ayarlanıyor.
dinlerseniz yine doğru ola- molekül olmazsa demetle- düzenlenmesinde retinoik Amerika’nın Johns Hopkins
rak “ba” sesini duyuyorsu- rin yanlış yönde oluşacağını asit adındaki molekülün etki- Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr.
nuz. (https://m.youtube.com/ gösterdi. li olduğunu ortaya çıkardı. Charles Della Santina, bunun
watch?v=PWGeUztTkRA) Virginia Üniversitesi Tıp Thiede, kohleanın uzunlu- vücuttaki en hızlı refleks
Ses dalgaları kulak zarımızı Fakültesi’nden Dr. Benjamin ğu boyunca farklı seviye- olduğunu söylüyor ve ekliyor:
titreştirince orta kulağımız- Thiede, “farklı sesler duydu- lerde retinoik asit aktivitesi “Olmasaydı dünya, elle tutu-
daki çekiç, örs ve üzengi adla- ğunuzda, kohleadaki her hüc- olduğuna dair kanıtlar bul- lan bir video kameradan izle-
rındaki, birbiriyle bağlantılı re tepki vermez, sadece belirli du. Laboratuar ortamında niyor gibi görünürdü.” l

36 ATLAS · NİSAN 2018


ŞEHRİ YENİDEN KEŞFET.
YENİ MINI 3 KAPI VE 5 KAPI.
mini.com.tr

Görseldeki otomobiller MINI Cooper S 3 Kapı ve MINI Cooper S 5 Kapı olup, kullanılan dış tasarım renkleri, jantlar ve diğer opsiyonlar sadece bu modeller için geçerlidir. Seçeneklerin çeşitliliği ve
kombinasyonları diğer MINI modellerinden farklılık gösterebilir. Detaylı bilgi için Borusan Otomotiv MINI Yetkili Satıcıları ile iletişime geçiniz.
UZAY ATLASI DR. UMUT YILDIZ NASA/JPL-CALTECH

STEPHEN HAWKING’İN ARDINDAN

Teorisi mezar taşına yazılacak


Stephen Hawking, 1988 yılında yayınladığı ilk kitabı Zamanın Kısa Tarihi’yle üne kavuştu.
1963 yılında henüz bir doktora öğrencisiyken ALS hastalığına yakalandı. 21 yaşındayken iki sene
ömrü kaldığı söylendi. Ancak, Hawking 76 yaşına kadar bilim dolu bir ömür geçirdi ve teorileriyle
insanları şaşırttı. Dâhi sözcüğü günümüzde en çok Hawking için kullanıldı.

C
ambridge Üniversitesi
teorik fizik profesörü
ve dünyaca bilinen
popüler fizikçi Stephen
Hawking, 76 yaşında hayata
gözlerini yumdu. Tekerlekli
sandalyesiyle ve bilgisayarla
modifiye edilen sesi ile evrene
kafa tutan açıklamalarını
ara sıra basında görüyorduk.
Aslında kime sorsak büyük
ihtimalle ismini duymuştur,
hatta hep Einstein ile
karşılaştırılıp “yaşayan
Einstein” deriz ama ne
yapmıştır diye sorsak çok az
kişiden cevap alırız.
Kozmolog ve teorik fizikçi
unvanlarının yanında her
seferinde çok satanlar listesine
giren kitaplarıyla ikon bir
popüler bilim yazarı olarak
ömrü boyunca “her şeyin
teorisini” bulmak için çalıştı.
Stephen Hawking, 1988 Yakaland ğ hastal k tüm vücuduna yay lmas na rağmen Hawking sadece parmağ ve gözüyle yazmay , konu may sürdürdü.
yılında yayınladığı ilk kitabı
Zamanın Kısa Tarihi ile 21 yasındayken iki sene ömrü sürdürdü. teori haline geldi.
meşhur olmuştu. Her ne kadar kaldığını söylediklerinde Her ne kadar ismini sürekli Stephen Hawking
kitap 10 milyon satmış olsa da, elbette 76 yaşına kadar bilim karadeliklerle, ya da Big Bang doktora yıllarında Big Bang’i
o sıralarda lise öğrencisiydim dolu bir ömür geçireceğini ile duymuş olsak da bunları karadeliklerin tersi olarak
ve kitabını okumak için bayağı kimse tahmin etmemişti. ilk keşfeden Stephen Hawking düşündü ve çok uzun yıllar
emek harcamıştım ve pek de Hastalık zaman içinde bütün değil. Hatta Big Bang teorisi boyunca teorik fiziği biraz
bir şey anlamamıştım desem vücudunu kapladı ve sadece 60’lı yıllarda belli çevrelerden da felsefe ile birleştirerek
yalan olmaz. parmağı ve gözünü oynatması destek görebilen kendine Big Bang’den önce ne vardı
1963 yılında henüz bir haricinde hiçbir kas gerektiren göre güçlü bir teori olsa da, sorusuna cevap aramaya
doktora öğrencisiyken ALS hareketi yapamaz hale geldi. ta ki 2003 yılında WMAP çalıştı. Aslında buna tam
(Amyotrofik Lateral Skleroz) Ancak o deha derecesindeki uydusundan alınan gözlemsel olarak felsefe dememeliyiz,
hastalığının teşhisi kendisine beyni hastalıktan hiç verilerden sonra herkes çünkü bunu matematiksel
daha yeni konmuştu ve daha etkilenmeyerek çalışmayı tarafından kabul gören bir olarak kurgulamaya çalıştı.

38 ATLAS · NİSAN 2018


AKMERKEZ | SUADİYE | A K A SYA
C I T Y’S N İ ŞA N TAŞ I | A PLUS | MOİ | BURSA

HEMINGTON_NİSAN_ILANLAR_2103.indd 1 22/03/18 13:20


UZAY ATLASI

Malum şu anda elimizdeki


veriler ile Big Bang’den
10-43saniye sonrasını fiziksel
olarak açıklayabiliyoruz ama
öncesi ile ilgili herhangi bir
veri olmadığından ya din, ya
da felsefe devreye giriyordu.
Stephen Hawking 1973
yılında fiziğin iki büyük
teorisi olan kuantum
teorisi ile görelilik teorisini
birleştirmek istedi. Kısaca
belirtmek gerekir ki,
kuantum teorisi atomik
düzeyde parçacıkları
açıklamak için kullanılırken,
Einstein’ın görelilik teorisi
de yıldızlar, galaksiler gibi
çok büyük cisimler, ya da
çok yüksek hızda giden
cisimler için kullanılıyor.
Biri mikro kozmos, diğeri
makro kozmosa hükmeden
bu iki teoriyi kullanarak, Stephen Hawking’in Cambridge Üniversitesi’nde doktora yaparken tan t ğ Jane Wilde ünlü bilim insan n n ilk e iydi.
karadelikleri kuantum
teorisiyle açıklamaya çalıştı. yayınlandı ve kuantum ile Bang anındaki o atom-altı her zaman kafalarımızı
Kendisinin de başta pek kütle çekimini birleştiren küçük parçacığa kadar geri meşgul edeceğe benziyor.
inanmadığı ama matematiksel bir kilometre taşı olarak sıkıştırırız. Bu çok küçük Sağlık durumunun güçlüğü
olarak elde ettiği sonuçlara bilim tarihine kaydedildi. ama aşırı yoğun ısı ve enerji hayatı doya doya yaşamasına
göre karadeliklerden Üzerinden 44 yıl geçmiş olsa noktasında, bildiğimiz fizik engel olmadı. Sürekli
parçacıklar çıkıyordu. da hâlâ bu ışınımı gözlemsel yasaları artık geçerli olmaz. yurtdışında konferanslara
Genel kabul gören teoriye olarak keşfedemedik. Bu Bir başka açıdan bakarsak, katılıp konuşmalar verdi,
göre, çevrelerindeki kütle gözlem yapılamadığından evren oluşup genişleme henüz gezgin olarak Antarktika dahil
çekim gücünün çok büyük dolayı da yıllardır beklenilen/ başlamadığından “zaman” birçok yer dolaştı, birçok
olmasından dolayı ışık dahil beklediği Nobel ödülünü de da henüz oluşmamıştır. Yani sinema ve dizi filmlerinde
karadeliklerin içine giren alamadan hayata gözlerini filmi geriye sardıkça, evren kısa rollerle sahne aldı.
hiçbir şey geri çıkamazdı. yumdu. Ancak 2002 yılında, geriye doğru küçüldükçe 65’inci yaş gününde Zero G
Sonradan “Hawking Işınımı” Hawking Işınımı formülünün zamanın da en sonsuz küçük uçağına binerek yerçekimsiz
olarak adlandırılan bu öldükten sonra mezar haline ulaşmış oluruz. alanda ağırlıksızlık deneyimi
fenomen, bilinen teorinin taşına işlenmesi vasiyetinde Hawking’in burada ifade yaşadı. Hatta eğer ki Richard
aksine maddeyi yok eden bulundu. etmeye çalıştığı şey; “zamanda Branson’un Virgin Galactic
değil, bilakis maddeyi yaratan Son yıllarını özellikle Big geriye gittikçe hiçliğe doğru şirketi uzay turizmi için
bir konuma getirmiş oldu. Bang öncesinde ne vardı geri gideriz ama tam olarak hazırladığı uzay aracını
Yani birisini karadeliğe sorusunu cevaplamak için hiçliğe ulaşamayız, yani bitirmiş olsaydı, uzaya gitmek
attığımızda, o kişi ve de onu harcadı ve yakın zamanda aslında Big Bang hiçlikten için de bileti hazırdı. Evet,
oluşturan hiçbir atom geri cevabı bulduğunu duyurdu. bir şey oluşması değildir, bir yıldız kaydı ve dünya
dönemez, ama onun kütle Hiçbir şey! Şöyle açıklıyor: biz sadece böyle düşünmek bir dehasını yitirdi. Charles
enerjisi ışınım olarak dışarı Şu anda evrenimiz sürekli istiyoruz”. Bu düşünce de Darwin ile Isaac Newton’un
çıkar. genişliyor. Eğer ki geri elbette fizik tarihindeki yerini mezarlarının yanı başına
Bu makale 1974 yılında tuşuna basarsak, hızla alacak, ancak Big Bang anı ve gömüldü. Huzur içinde
prestijli Nature dergisinde zamanda geriye gitsek Big öncesinde ne vardı soruları uyusun l

40 ATLAS · NİSAN 2018


KIRPEREST OYA AYMAN

Bir üzüm tanesi olgunlaşana dek


Bağından sofranıza meyve veya şerbet olarak ulaşan her bir üzüm tanesinin nasıl uzun ve zorlu bir
yolculuktan geçtiğini biliyor musunuz? Budamadan kabuk yolmaya, aşılamadan ilaçlamaya kadar her
aşamayı bağı küstürmeden geçmek gerekiyor.

“B
ağcılık meşakkatli iş” 45 yıllık bağcı Tahir Abi’den
dediler... “Civardaki söz aldım. Ama söz almakla
köylüler bile dededen iş bitmiyor. Dinmek bilmeyen
kalma bağlarını söküp, daha yağmurlar izin vermedi; kesi-
iyi para ediyor diye kiraz ağacı len dallar hastalığa açık oldu-
dikti, sen de bağı kökle, kiraz ğu için yağmurda budama ya-
dik” diye öğüt verdiler. Ama pamadık. Tahir Abi’ye uygun,
gönlüm bağa düştü bir kere... yağmursuz bir günde yeniden
Ama romantizm bir yere sözleştik ancak bu kez ay tak-
kadar... Her aşk gibi, bağa duy- vimi izin vermedi. Çünkü yeni
duğum aşkın da çekici olduğu ay ve onu takip eden üç dört
kadar güç yanları var. Asmala- gün boyunca yapılan budama
rın arasında mevsimler geçirip, olmuyor, aşı tutmuyor. Ayın
bağın rüzgârını, nemini, topra- karanlık günleri geçince yine
ğını, dalını, yaprağını, meyve- yağmur başladı; bir hafta daha
sini tanıdıkça daha fazla tanı- bekledik. Sonunda budama
Kuru üzümün tabağ n za gelebilmesi için tohum, toprak, su, rüzgâr, çiftçiler,
mam ve çabalamam gerekiyor. zamanını son birkaç gününde i çiler ile kurutmas , paketlemesi, nakliyesi ve sat dahil pek çok insan uygun
Bir arkadaşım, “bir yılda yakalayıp, asmaları baha- ko ullar bekledi, i birliği yapt , emek verdi.
bağı en az 14 gerekçeyle ziya- ra hazırlayabildik.
ret ediyor, her bir kütüğü en az Ama daha işin mümkün, ama için çöpe giden yemekler, veya
14 kez tavaf ediyoruz” demişti. başındayız; yaba- hava koşullarını buzdolabı raflarında unutulup
Sanırım benimki 14’ü çoktan ni otları sökmek, veya ayın dön- çürüyen besinler daha fazlasını
geçti. Budama, kabuk yolma, omcaların hasta- gülerini değiş- hak ediyor.
çapalama, gübre dökme, has- lık kapıp kapmadı- tirmek imkân- Zor şartlar altında yapılan
talığa karşı ve toprakta yararlı ğını gözlemlemek, sız. Ufak bir hata, doğayla uyumlu üretimin de-
bakterilerin üremesi için bir- gerekirse doğal ilaçlar ya da gecikme bir ğerini bulması, sadece doğa
kaç kez ilaçlama, yabanileri hazırlamak ve daha bir sürü yılın heba olmasına ne- dostu ürünler tercih etmekten
aşılama, filiz kırma, domuzlara iş bizi bekliyor. Bir de zaman- den olabilir. Doğayla işbirliği- değil, aynı zamanda ihtiyacı-
karşı çit kontrolleri ve hasat... sız donlar, aşırı sıcaklar, sağa- nin ödülü çoğunlukla sağlıklı mız kadarını almaktan geçiyor.
Hepsi de deneyim gerektiriyor. nak yağmurlar bağı yakmaz, ve bereketli bir hasat olsa da, Buzdolabınıza bakın ve eğer
Örneğin bağın nasıl budandı- dondurmaz, üzümler hastalan- ürününüz para etmeyebilir. raflarda çürümek üzere olan
ğı çok önemli. Eğer budamacı mazsa, bağ bozumu gerçek bir Gıda yetiştirirken verilen meyve ve sebzeler görüyorsa-
işin ehli değilse bağ küsebilir, kutlamaya dönüşecek. bütün bu çabalara karşılık, nız, bir süre buzdolabını fişini
kurtlanabilir, mantar kapabilir. Elbet her işin bir zorluğu dünyada tüketilen gıdanın üçte çekip yaşamayı deneyin. Bu
İşin ehli budamacıyı bulmak var. Ancak çiftçiliğin zorluk- biri tarladan sofraya uzanan deneyim size, uzun süre koru-
ise başka bir iş. Civar köylerde ları diğer işlerden biraz farklı. yolda bozuluyor, çürüyor. Gıda yamayacağınız için ihtiyacınız
bu işi yapan o kadar az insan Sentetik kimyasallar kullan- üretimi için verilen emek, kul- kadarını almayı öğreneceğiniz
var ki... Onların da çoğu yaşlı madan üretim yapan çiftçiler, lanılan tonlarca su, fosil yakıt eşsiz bir fırsat sunacak.
ve yorgun. iyi ürün alabilmek için toprak- ve başka kaynaklar çöpe gi- Bu deneyimin ardından,
Bu yıl budamacı ve aşıcı la, tohumla, rüzgârla, güneşle, den gıdalarla heba oluyor. Pa- tabağınızda kalan üzüm tane-
bulmak için üç hafta boyunca ayla, yağmurla, suyla işbirliği zardan, marketten ”nasıl olsa sinin değerinin ve lezzetinin
civar köylerde, çok sayıda yaşlı yapmak zorundalar. Tohumu yenir” diye fazlasıyla alınan artacağından hiç şüpheniz ol-
bağcı ile konuştum. Sonunda seçmek, toprağı iyileştirmek gıdalar, tabakta bırakıldıkları masın. l

42 ATLAS · NİSAN 2018


TEKNOLOJİ ERCAN UĞURLU

Kablosuz USB
Yolculuklarda kablolara bağlı kalmamak fazlasıyla önemli. Bir USB
düşünün ki, dosyaları kablosuz olarak da aktarabilsin...

Connect Wireless Stick, temel olarak bir USB bellek, fakat Üç cihaza aynı anda kablosuz olarak
onu özel kılan şey, aynı zamanda kablosuz depolama alanı bağlanabilen ve her birine aynı anda
olarak kullanabilmesi. Andorid veya iOS marketten mobil dosya aktarımı yapabilen Connect Wireless
cihazınıza indirebileceğiniz Connect Drive uygulamasını Stick, bu anlamda büyük bir kullanım kolaylığı
kullanarak hızlıca Connect Wireless Stick’e bağlanabiliyor sağlıyor. 128 GB depolama alanı sunan Sandisk
ve içinde, burada depoladığınız dokümanlarınıza, Connect Wireless, kablosuz dosya aktarımı yaparken hızlı
fotoğraflarınıza ve videolarınıza anında erişebiliyorsunuz. çalışmasıyla da ideal. 299 TL

Çift diyaframlı Retro fotoğraf seven gezginlere


akıllı telefon Gezerken doğayı kucaklamak ve anı yaşamak bambaşka bir haz;
onu fotoğraflayıp ölümsüzleştirerek her baktığınızda o anı yeniden
yaşamak da öyle keza... Eğer bir de retro tarzı seviyorsanız,
bu teknolojik cihaz tam size göre. Fujifilm Instax Mini 9, retro
görünümü yanında, oldukça da yetenekli bir fotoğraf makinesi.
Hem fotoğraf çekebilen hem de onu anında basabilen Fujifilm
Instax Mini 9, kredi kartı boyutunda renkli fotoğraf baskısı
yapabiliyor. Bu sayede fotoğraf albümlerini canlandırıyor; hatta
buzdolabı üzerinde ve fotoğraf albümlerinde güzel hatıralar biriktirmenizi sağlıyor.
Selfie çekimler için ön tarafında bir selfie aynası da bulunduran Fujifilm Instax Mini
9, 35 cm’ye kadar yakın çekimler yapabiliyor. Parlaklık ayarlama düğmesi ile mod
ayarlaması da yapabileceğiniz cihaz, fiyatıyla ise her keseye uygun sayılır; 309 TL.

Samsung, bu yılın yeni amiralleri Galaxy S9 ve


Galaxy S9+ akıllı telefonlarını tanıttı ve ülkemizde
hızlıca satışa sundu. Galaxy S serisinin bu yeni Yükselmenin en keyifli yolu
üyeleri tasarım konusundaki cazibeleri bir yana,
işlevsellik anlamında da büyük yenilikler getiriyor. Gezilerinizde gökyüzüne yükselmenin en basit ve eğlenceli yolu bir drone’dan geçiyor
Özellikle de fotoğrafseverlere! Ultra ağır çekim kuşkusuz. Üzerinde kamera bulunduran drone’lar, tercih edilen markanın sunduğu
modu sunan Galaxy S9 ve Galaxy S9+, saniyede modele bağlı olarak kapsamlı teknik özellikleri beraberinde getiriyor, ancak DJI bu noktada
960 kare video kaydı yapabiliyor. Ayrıca çift adeta standartları belirleyen drone’lar üretiyor. Bunlardan biri de Mavic Pro Drone.
diyafram açıklığı özelliğini de getiren Galaxy S9 ve Tasarımından teknik yeteneklerine, kameralarından kapsamlı kumandasına kadar çok
Galaxy S9+, AR Emoji konusunda da adeta dijital sayıda olanağı sunan DJI Mavic Pro Drone; 4K çözünürlükte video kaydı yapabiliyor ve
kopyanızı yaratmak ve bunu arkadaşlarınızla sosyal 12 MP’e kadar fotoğraf çekebiliyor. 3 eksenli gimbal’a sahip kamerasıyla fark yaratan DJI
medyadan paylaşmak için ideal. IP68 suya ve Mavic Pro Drone, kompakt yapısıyla da her an yanınızda taşıyabileceğiniz bir teknolojik
toza dayanıklılık, çift hoparlör ve sonsuz ekran ile oyuncak oluyor. Sadece 743
zenginleşen eğlence deneyimi gibi avantajların da gram ağırlığında olan DJI Mavic
sahibi olan S9 ve S9+, teknolojiyi takip edenlerin Pro Drone, yüksek kapasiteli
yakından incelemesi gereken akıllı telefonlar bataryasıyla tam 27 dakika
oluyor. 64GB’a sahip Galaxy S9’un fiyatı 4599 TL. boyunca uçabiliyor. Üstelik
64GB, 128GB ve 256GB seçeneklerini sunan Galaxy gökyüzünde saatte 65 kilometre
S9+ ise sırasıyla 5199 TL, 5399 TL ve 5699 TL. hızla yol alabiliyor. 4859 TL

44 ATLAS · NİSAN 2018


GEZGİNCE MEHMET YAŞİN myasin@hurriyet.com.tr

KAHVALTIDAN TATLIYA BİR YEMEK KENTİ

Yerim seni Adana


Adana’da üç öğün insanı farklı lezzetlere götürür. Ama kebabın yeri başkadır. Kendi
adıyla kebabı olan nadir kentlerden biridir Adana.

A
dana denince akla ilk bir başka seçenek de kelle-
gelen yemek kebaptır. paça çorbasıdır. Bunun için
Hatta bu kentin mutfağı- önereceğim adres ise Özler
nın kebaptan ibaret olduğunu Caddesi’ndeki Kuruköprü
sananlar çoğunluktadır. Paça Salonu.
Bence kebabın en lezzetlisi Sabah kahvaltısının bir
Adana’da yenir. Adanalı, salaş başka kahramanı da börek-
kebapçılara daha çok rağbet tir Adana’da. Bence en lezzetli
eder nedense. Kebabın lezzeti börekleri de, Karşıyaka Sanayi
mutfağın diğer kahramanlarını Çarşısı’ndaki bir köşe başın-
geri planda bırakır. Bu mut- da konuşlanmış olan seyyar
fak et, bulgur, sebze, hamur ve Levent Börekçi satar. Tepsilerin
ŞAHAN NUHOĞLU

baharatla yapılan muhteşem görünümü bile insanın ağzını


yemekleri barındırır. sularla doldurur.
Adana yemekleri say say Bir başka börek-
bitmez: Analı kızlı, ekşi- çi de, Kuruköprü Obalar
li topalak, sarımsaklı köfte, Caddesi’ndeki Kardeşler yemekçilerini andıracak kadar istediklerinizi önce yiyip,
munbar dolması, güveç, kabak Börekçilik’tir. Mermer tezgâh karmaşıktır. Bir yanda soğan sonra parayı ödersiniz. Size
çıntması, içli köfte... Say say üstünde çekerek açtığı yufka- közlenir, bir yanda közlenen öncelikle karakuşu öneririm.
bitmez. Bu yemekler evlerde larla yapılan böreklerinde bir soğanların kabukları soyulur, Kaymaklı cevizli taş kadayıf,
de pişer. başka lezzet vardır. biberler, domatesler şişe dizi- kaymaklı gönül bohçası, lok-
Adana’nın lezzetli yemek- Kebap konusuna gelince lir, kebaplar saplanır, siparişler ma ve halka tatlısı da damak
lerini tatmak isterseniz size söze başlamadan önce biraz tabaklara dizilir. Dumandan çatlatan cinsten tatlılardır.
Reşat Bey Mahallesi’ndeki durmak gerekir. Adana’da her- göz gözü görmez. Ama orta- Adana’nın sıcağını bicibi-
İkbal Lokantası’nı, Şakirpaşa kesin bir kebapçısı vardır. Biri ya çıkan eser her türlü övgüye ci tatlısı serinletir. Su muhal-
Mahallesi’ndeki Hanımeli’ni, diğerinin kebapçısına burun değer. Rengârenk salatalar ise lebisi, bol buz, pudra şekeri,
Hurmalı Mahallesi’ndeki Köy kıvırır. Bu konuda anlaşma birer tablo görüntüsündedir. gül suyu ile yapılan bu tatlı-
Sofrası’nı, Hilton Oteli’nin sağlamak oldukça zordur. Adana’ya gelinir de şalgam yı satan seyyar satıcıları her
lokantasını öneririm. Onun için ben tüm iti- içilmez mi? Şalgam konusu köşede bulmak mümkündür.
Adana’da kahvaltı önem- razları göğüsleyerek size bir da kebap gibi çekişmelidir. Adana’da gün şırdan yen-
li bir öğündür. Kahvaltıda kaç öneri de bulunacağım. Herkes kendi şalgamcısını meden bitmez. Şırdan koyu-
ciğer yemek adettendir. Sabah Kebapçı Mesut kebabın dua- över. Bana soracak olursa- nun mide parçalarından
erken saatlerde Adana sokak- yenidir. Yüzerler, 5 Ocak, nız size Ali Göde’yi öneririm. biridir ve içi biber salçasıy-
ları buram buram ciğer kokar. Elem, Onbaşılar ve Elvan Orada içeceğiniz hafif acılı bir la yapılan pilavla dolduru-
Çünkü her köşe başında bir kebabın kibar mekânları- bardak şalgam suyu, ruhunu- lur. Şırdancılar mesaiye gece
ciğerci dükkânı vardır. Hepsi dır. Ama Köylü Garajı’ndaki zu bile ferahlatır. başlarlar. Her köşebaşında
lezzetlidir, ama benim için Kaburgacı Yaşar’ın yeri ayrı- Bu kadar baharatlı yeme- bir şırdancı bulmak müm-
Karşıyaka Sanayi Çarşısı’ndaki dır. Etini kaburgadan sıyırır. ğin üstüne tatlı çok iyi gider. kündür. Benim önerilerim:
Ciğerci Kel Mahmut’un yeri Bir diğer kebap durağı ise O zaman soluğu Gönül Kocavezir Mahallesi’ndeki
başkadır. Kel Mahmut’un Ordu Caddesi’ndeki 20 yıl- Kardeşler’de almak gerekir. Şırdancı Ali Baba, Belediye
“yarı açık” dükkânı salaş keli- lık Yeşil Kapı kebapçısıdır. Burada self servis bir sistem Evleri’ndeki Şırdancı Cumali
mesinin tam karşılığıdır. Izgara bölümünün görün- vardır. Yani tezgâhın üstü- ve Mahfesığmaz’daki Şırdancı
Adana’da kahvaltı için tüsü Hindistan’ın sokak ne sıralanmış tatlılardan Cemil olacaktır l

46 ATLAS · NİSAN 2018


ÇATALCA / BİNKILIÇ

Suya yürüyüş
Atlas ve WILO ortaklığıyla düzenlenen “Su İçin
Yürüyoruz” etkinliği, 11 Mart 2018 tarihinde okurların da
katılımıyla Çatalca’nın Binkılıç beldesinde düzenlendi.
YAZI: YILDIRIM GÜNGÖR FOTOĞRAFLAR: HÜSEYİN ALSANCAK

I
stranca Ormanları’nın en güzel noktaların-
dan birindeyiz. Toplam 140 kişi, Binkılıç-Çi-
longoz yolu kenarında son hazırlıklarımızı
yapıyoruz. Birazdan sekiz kilometre sürecek
yürüyüşe başlayacağız. Aramızda yaşları üç
ile on arasında değişen yaklaşık on çocuğun
olması etkinliği daha da anlamlı kılıyor. At-
las ve WILO Pompa Sistemleri’nin düzenlediği “Su İçin
Yürüyoruz” etkinliği için bu sefer Çatalca’nın Binkılıç
beldesindeyiz. Burası İstanbul’un en son yerleşimi, bi-
raz ileride Tekirdağ ili başlıyor. Istranca Ormanları’nın
kenarında bulunan Binkılıç, iki büyük derenin arasında
kurulmuş; batıda Büyük Dere ile doğuda Şeytan Dere-
si’nin arasındaki yamaca yerleşmiş. Biz Şeytan Dere-
si’nin kaynağından başlayarak belde merkezine ineceğiz.
Atlas ve WILO ekipleri ile okuyuculardan oluşan 140
kişilik grubumuz nihayet yürüyüşe başlıyor. Hava mevsi-
me göre çok güzel. Üç gün önce yaptığımız keşif yürüyü-
şünde tüm rotayı yağmur altında ve sulara bata çıka kat
etmiştik. Oysa şimdi yol kurumuş, hava sıcaklığı ise 18
derece. Yola çıkar çıkmaz kuş cıvıltıları ile baş başa kalı-
yoruz. Küçük derelerden sızan sular aşağılara doğru akı-
yor. Buradaki su kaynaklarının tümü çok temiz. Yeraltı
sularının faylardan sızarak yüzeye çıkması ile bir derenin
oluşum öyküsü başlıyor. Biz bu öyküyü takip ederek aşa-
ğı doğru ineceğiz.
Yola çıktıktan 15 dakika sonra Şifalı Su denen mev-
kiye geliyoruz. Faylardan sızan sular, içinden geçtikleri
magmatik kayaçlardaki yararlı elementleri çözerek bel-
li noktalara taşıyor. Bu noktalardan çıkan sular bazen
çok yararlı olabiliyor. Burada büyük damacanalara su
dolduran insanlarla sohbet ettikten sonra yola devam
ediyoruz. Bu noktadan sonra doğayla baş başayız artık.

48 ATLAS · NİSAN 2018


Bink l ç’ n derelerinin
ke fedildiği doğa
yürüyü ü, dünyan n azalan
su kaynaklar na dikkat
çekmeyi amaçl yordu.
Etkinliğe Atlas ve WILO
Pompa Sistemleri
ekipleriyle okurlardan
olu an 140 ki i kat ld .

SUYA YÜRÜYÜŞ· ATLAS 49


Etkinliğin kat l mc lar aras nda Atlas Yay n Direktörü
Murat Köksal, meteoroloji mühendisi ve sunucu Bünyamin
Sürmeli, WILO Türkiye Genel Müdürü Ercüment Yalç n da
İsoldan sağaı bulunuyordu.

Dikkatli bakarsak bir karaca bile görebiliriz. Istranca


Ormanları’nın bu kesimi daha çok meşe, gürgen ve ka-
yın ağaçlarıyla kaplı. Şeytan Deresi’nin kıyılarında daha
çok kayın egemen. Ormanda vahşi hayvan olarak tilki,
çakal, domuz, tavşan ile köylülerin dediklerine göre va-
şak yaşıyor. Aşağı doğru indikçe küçük derelerden gelen
sular Şeytan Deresi’nin görkemini artırıyor. Dere artık
büyük bir gürültüyle, çağlayarak akıyor. Yer yer şelale-
ler de gözleniyor. Bu yıl hiç kar yağmamasına rağmen
dere coşkuyla akıyor. Dereye “şeytan” ismi Binkılıçlılar
tarafından verilmiş. Akarsuyun düze indiği noktalarda-
ki fasulye tarlaları dere tarafından sık sık tahrip edildiği
için bu muhteşem doğa varlığına hiç de yakışmayan bir
isim verilmiş. Oysa burası, su kaynaklarının nasıl büyük
bir dereye dönüşebildiğinin en güzel örneği. Bazen nazlı,
bazen de çok sert akıyor, ama akışında bir zarafet var.
Derenin suyu berrak ve temiz. Yukarıda yerleşim
olmadığı için akan sudan rahatlıkla içilebiliyor. Vadi-
nin ortalarına doğru içme suyu ihtiyacını karşılaması
için küçük bir gölet yapılmış. Çoğunlukla kuvarsit ve
granitten gelen su çok kaliteli. Rotamızın üzerinde gör-
düğümüz bir ıhlamur ağacı, kimilerinin doğaya zarar
vermekten asla vazgeçmeyeceğinin acı bir örneği. Ol- Kat l mc lar Bink l ç beldesinde ye illikler içinde, dere boyunca ilerledi. Su
çin Yürüyoruz etkinliği, Istranca Ormanlar ’n n daha çok me e, gürgen, kay n
dukça yüksek bu ıhlamur ağacının dallarına yetişeme- ağaçlar yla kapl kesiminde gerçekle ti.
yen birileri, tüm ıhlamuru almak için ağacı kesmiş…

ZORUNLU MOLA
Yürüyüşümüzün ilk etabı, derenin yolu kestiği nokta-
da bitiyor. Burada zorunlu dinlenme var. Kalabalık oldu-
ğumuz için sırayla ve rehberlerin yardımıyla taşlara basa-
rak sudan geçiyoruz. Yürüyüşe katılan çocukların yol bo-
yunca eğlenmesi yürüyüşü daha da keyifli kılıyor. Dereyi
geçenler tam nefes alacakken karşımıza derenin en fazla
genişlediği ve sadece kayaların dibinden geçit verdiği
nokta çıkıyor. Burayı da sırayla, ama dikkatle geçiyoruz.
Doğa sürprizlerini hiç eksik etmiyor. Bu kez de karşımıza
küçük bir heyelan çıkıyor. Yukarıdan kopan küçük bir
parça yolu kapatmış. Yürüyüşün en zorlu etabı burası
oluyor bir anda. Geçen kişi sayısı arttıkça bu küçük he-
yelanın üzerinden geçmek zorlaşmaya başlıyor. Rota kısa
bir süre içinde çamurlu ve kaygan bir hale dönüşüyor.
Bu noktayı dikkatli geçerek yürüyüşün son etabına başlı-
yor ve yaklaşık yarım saat içinde derenin alüvyonlarının
oluşturduğu düzlükteki çeşme başına varıyoruz. Yaklaşık
500 metre daha yürüyerek bizi bekleyen araçlara ulaşıyo-
ruz. Binkılıç’taki çay bahçesindeki çay molasından sonra
bir sonraki yürüyüşte buluşmak üzere ayrılıyoruz… l

50 ATLAS · NİSAN 2018


YÜşÜYÜ E
KATILANLAş
SEK Z
K LOMETşEL K
PAşKUşDA
YOL ALDI.

SUYA YÜRÜYÜŞ· ATLAS 51


FOTOKEŞİF

SUPERIOR GÖLÜ / ABD


Yeryüzünün en büyüğü
Yeryüzünün en büyük tatlı su gölü Superior, kalınlığı iki kilometreye yaklaşan buzulların 10 bin yıl önce
erimesiyle meydana gelmiş. ABD’nin Minnesota, Wisconsin ve Michigan eyaletlerinin sınırları içinde Minnesota Eyaleti’nin
bulunan gölün kuzey bölümü Kanada sınırları içinde kalıyor. Derinliği 406 metreyi bulan Superior Gölü, Duluth kentinde
bulunan Superior
yeryüzündeki tatlı suların yüzde onunu bünyesinde barındırıyor. Göl çevresi, Boreal orman kuşağında yer Gölü Denizcilik
alan nadir bitki türleriyle dolu. Kışın buzlarla kaplanan gölün ortalama sıcaklığı, yaz mevsimi dahil üç-dört Müzesi’nin limana
yak n olmas ndan dolay
derece civarında. Bu nedenle yaz mevsiminin başlarına kadar gölde yüzen buzdağlarıyla karşılaşmak civarda büyük yük
olağan. Gölü hırçın yapan da bu. Superior’ın da dahil olduğu Kuzey Amerika göllerinde hava koşullarının gemilerine rastlan yor.
etkisiyle bugüne dek sayısız gemi kazası meydana geldi, bunun sonucunda binlerce kişi yaşamını yitirdi. Ziyaretçiler dürbünlerle
gölü taray p ufukta bir
Yalnızca Superior Gölü’nde meydana geldiği bilinen kaza sayısı 350. gemi görmeyi umuyor.

YAZI VE FOTOĞRAFLAR: ALPER GÜNAY

52 ATLAS · NİSAN 2018


FOTOKEŞİF

Çok say da
gemi facias n n
ya anmas ndan sonra
kazalar önlemek
amac yla 1910
y l nda 40 metre
yüksekliğindeki
Split şock adl kaya
kütlesi üzerine deniz
feneri in a edildi.
Yüksekliği 16,5
metre olan fenerin
kullan m , teknolojiye
bağl yön bulma
sistemlerindeki
geli meler sonras nda
1969 y l nda
durduruldu ve yap
turistik ziyaretlere
aç ld .

54 ATLAS · NİSAN 2018


Çevreci sırt çantası
Avrupa’nın en çevre dostu firmalarından VAUDE,
lifestyle kategorisiyle günlük hayatımızda da
sırt çantasını bize sevdiriyor. Çevreci materyallerden
üretilen çantaları ile VAUDE, Almanya’nın en prestijli
doğaya saygı ödülünü de aldı.

ağcılık ve bisiklet alınarak üretilen sırt çantası

D
Stil ile fonksiyonelliği
sporları için gerekli gamında, trolley ve kabin buluşturan VAUDE
kıyafet, ayakkabı, trolley olmak üzere çeşitli sırt çantaları zararlı
PVC içermiyor.
çanta ve teçhizatları üreten ürünler bulunuyor.
VAUDE, uzmanlığını sırt VAUDE’nin tarpaulin
çantalarına da yansıttı ve materyalli yıkanabilir çantaları
böylece “Packs ‘N Bags” piyasaya çıktığı 1998
koleksiyonu doğdu. Bu yılından beri sırt çantaları
kategoride hem yetişkin, kategorisinde en çok satılan
hem çocuklar için sırt ürünler. Bu koleksiyon yeni
çantaları, çapraz görünümü ve daha
çantalar, da çevre dostu
bavullar özelliğiyle Şubat
ve seyahat 2016’dan itibaren

BU BİR İLANDIR
aksesuarları mağazalarda yerini
yer alıyor. aldı. Çok dayanıklı bir
İlhamını doğadan materyal olan tarpaulin
alan VAUDE artık zararlı PVC içermiyor.
dayanıklı, rahat ve pratik VAUDE bu özelliğiyle 2016
ürünleri ile bu alandaki lider yılında Almanya’nın en
markalar biri. VAUDE’nin çevreci markası ödülünün de
günlük ve spor yaşantısında sahibi oldu.
tercih edilen çantaları Görünümü ve
Tecolog II 14 L, Tecographic materyali yenilenen yeni
23 L, Tecoair 26 L ve jenerasyon tarpaulin çanta
Tecowork II 28 L renk koleksiyonunda modern
seçenekleri, fonksiyonelliği, vurgular yapılmış, ancak
dayanıklılığı ve hafifliği ile en tasarımda eski değerlere de
beğenilen ürün grubu. sadık kalınmış. VAUDE, stil
Seyahat kategorisinde ve fonksiyonelliği bir araya
Sapparo ve Tobago olmak getiren çantalarıyla her
üzere değişik renklerde ve yaş ve ihtiyaca seslenmeyi
değişik ihtiyaçlar dikkate sürdürüyor.
FOTOKEŞİF

Superior Gölü’nün
çevresindeki ormanlar,
hafta sonlar
Minnesota’n n çe itli
yerlerinden gelen
yürüyü çülerle doluyor.
499 kilometrelik Superior
Gölü yürüyü yolunun
yakla k be kilometrelik
bölümünü olu turan
Oberg Parkuru, güzel bir
orman manzaras sunuyor
İsoldaı. Say s 10 bini
a an gölüyle tan nan
Minnesota Eyaleti’ndeki
Oberg Gölü, Superior
yak n nda bulunan,
denizden 385 metre
yüksekte bir diğer doğa
varl ğ İüstteı .

56 ATLAS · NİSAN 2018


Yedi Kültür Yedi Medeniyet

Dü ya ı ilk kılı ı
Malatya şehir erkezi e k uzaklıkta bulu a kültür ve
ede iyei izleri i bulu duğu Arsla tepe Öre Yeri’ de ortaya çıka buğday
ta eleri, Malatya ye ek kültürü de baş aktörü , buğday ve buğdayda elde edile
bulgur çeşitleri i olduğu u doğrula aktadır. Evliya Çelebi, ü lü Seyahat a e’si de
Malatya ili de türlü ta eli buğdayı yeişiği de övgüyle bahset işir.

Arsla tepe Höyüğü, Malatya’ya k uzak- tarihle e ir kerpiç saray, tapı ak, iki i i aşkı ü-
lıkta Orduzu Beldesi dedir. Arsla tepe’de hür askısı parçası, kaliteli etal eserler ulu uştur.
Kral Tarhu za

ilk kazılar, 9 ’larda Louis Delaporte aş- Arsla tepe, aristokrasi i doğduğu ve ilk devlet şekli-
ka lığı da ir Fra sız ekip taraı da ya- i ortaya çıkığı res i, di i ve kültürel ir erkezdir.
pıl ışır. Kazılarda taş üzeri e alçak ka- İçerisi de depolar, arşiv ölü ü, tapı akları irarada
art a ile dekore edil iş avlu ve giriş olduğu ilk kerpiç saray ör eğidir. Sarayda kadar
kapısı ı iki ya ı da iki asla heykeli yetkili e ura ait ola ühürleri tespii yapıl ışır.
ve karşısı da devril iş ir kral hey- Bu yetkililer e depoları ve i arei ko trolü ü ir
keli ile ir Geç Hiit Sarayı ulu - ak uz görevi i göre ühürlerle yapıl ış ol ası,
uştur. Bu eserler A kara A a- gü rük olayı ı da aşla gı ı ı ifade et ektedir.
dolu Mede iyetleri Müzesi’ de Yöre, su kay akları akı ı da ze gi dir. Tarı içi
sergile ektedir. Replikaları ise so dere e uygu dur. Sık sık taşa Fırat Ir ağı’ ı taş-
Malatya Valiliği taraı da kı ala ı dışı dadır. Bu gi i se epler, Arsla tepe’ i
yılı da yapırılarak Açık Hava kesi isiz olarak iskâ edil esi de ö e li etke dir.
Müzesi i ö ü e kazılarda u- Bu etke ler, yüksek tarı pota siyeli ile irleşi e,
lu duğu içi de yerleşiril iş- Arsla tepe, toprakları ı de ei alı da tuta ile
ir. Kazılarda ortaya çıkarıla ve ölgedeki ha addeyi işleye ir erkez hali e
M.Ö. - yıları a tarih- gel ektedir. Arsla tepe’de, kerpiçte yapıl ış a ıt-
le e Geç Kalkoliik dö e i e sal i aları ulu duğu ge iş ir ortak kulla ı ala ı
vardı. Bu ala da farklı işlevlere
sahip görke li i ari ve farklı
ölü lerde oluşa çeşitli ya-
pılar yer al aktaydı. Bu a ıtsal
yapı topluluğu, saray olarak i-
tele dirile ilir. Sarayı koridor
duvarları askı oif ve duvar
resi leri ile eze işir. Çe-
şitli ölü leri de çok sayıda
ühür askısı ı ulu ası,
idari etki likleri yoğu luğu u
ve u işlerde, alları depolar-
da al a ve ühürle e yetkisi
ulu a çok sayıda e uru
B u b i r i l a n d ı r.

esidir. Malatya ufağı da ’ı ulgurlu ol ak üzere


Her e kadar Malatya sofrası da ulgur çeşit köte olduğu söyle ektedir. A a alze esi ulgur
ağırlıklı köteler, dol alar, sar alar veya u lu ulgur çeşidi ola yar ada kiraz, ayva, üzü ,
ke di i hisseirse de ir de adalyo u ı dık, e ekşe, dut, fasulye, pazı, sar aşık ve ıspa ak yap-
öteki yüzü ü, ırı ye ekleri i de
rağı da o lar a köte yapıl aktadır. Dikkat edile ek olursa
ta ı ak tat ak gerekir. Ke t erkezi de
Malatya ufağı ı üyük ölü ü vejetarye ufağıdır.
Akpı ar se i de yoğu laşa tava ve
Bulgur, itki yaprağı, soğa , tuz, su ve Malatya’ya özgü ir
kağıt ke ap loka taları da ö ede
lezzet ola erik ekşisi ile yapıla sar alar, dol alar, köteler
ısııl ış taş ırı larda - saatlik pişiri
içi ir de hü erli ellere ihiyaç vardır.
so rası ’a yakı lezzet kağıt ke ap,
tava çeşitleri, ka urga ve kuzu dol a Merkez ve ilçelerde Malatya ufağı ı oluştura yiye ek-
da akları ıza özel ir tat su a akır. lerde ortak özellik olarak ekşi ile tatlı ı , tatlı ile tuzlu u ,
eyve ile et karışırılarak kulla ılır, sevilerek tükeilir. Yapıla
çor aları , ta eli ise etli; etsiz ise yoğurtlu, ter iyeli ya da
se ze karışı lı, doyuru u, yoğu kıva lı çor alar olduğu gö-
rülür. Hü erli eller ir araya geli e asıl a aç köte sar ak
olsa da, köteler sarılırke akra alar, ko şular köte e li-
si de uluşarak dertler, soru lar, hüzü ler, eşeler ve
sevi çler paylaşılır.
Malatyalı ha ı ları elleri de ortaya çıka ve şekil-
le e Malatya ufak kültürü, sırada ye ek yap-
a ı ötesi de sa ki da tel örer gi i, iğ e oyası
yapar gi i el e eği e ruhu u kat asıyla ortaya
çıkar. A ak ka ul et ek gerekir ki, u kültür
hazi esi gizli kal ışır.

Geleli ke a ı
çalışığı ı ortaya koy aktadır. Bu ütü etki likleri erke-
zileşirildiği, kayıt a a ıyla etki ir ühürle e siste i i
kulla ıldığı ve giderek ürokrasi i gelişiği, güçlü siyasi ve
di i kuru ları ola ir devlet siste i i doğuşu a ka ıır.
Geç işte daha çok di sel a açlar içi yapıla üyük yapı
ilk kez aşka işlevler de kaza ıp içi de ka u hiz etleri i
de görüldüğü, i ari açıda geliş iş, Yakı Doğu’da sara-
yı aşla gı ı ı oluştur uştur. Saray ko pleksi de arse ikli
akır alaşı lı, gü üş kak alı kılıç, ha çer gi i silahları ya ı
sıra yüksek ayaklıklı eyvelikler ve Mezopota ya ipi uzu
vazolar da ele geç işir.
Arsla tepe, Hiit İ paratorluğu’ u şehri olarak, Melidia-
Meliddu adıyla kulla ıl ışır. Bu yerleşi , Orta A adolu Hiit
ke tleri e e zeye , etraı toprak surla çevrili ir Geç Hiit
şehri olarak kulla ıl ışır.
Arsla tepe’deki kazılara Prof. Dr. Mar ella Fra gipa e aş-
ka lığı daki İtalya kazı heyei taraı da deva edil ekte-
dir. Bulu tular Malatya Müzesi’ de sergile ektedir. Ayrı a
Geç Uruk/Kalkoliik Dö e i’ e ait kerpiç Saray Ko pleksi
yılı da Açık Hava Müzesi hali e geiril iş, ge işlet e
çalış aları ise Malatya İl Kültür ve Turiz Müdürlüğü e de-
va eiril ektedir. Arsla tepe yılı da UNESCO geçi i
aday listesi e alı ış olup, kalı ı listeye alı ası içi çalış-
alar sürdürül ektedir.
Malatya, ö e li ede iyetleri ortaya çık ası a ze i
hazırla ışır. Birçok kültüre ev sahipliği yap ış, ye ek kül-
türleri i çeşitliliği i de etkile işir. Malatya ufağı ı e
ö e li özellikleri de iri de, farklı alze e kulla ada Kiraz yaprağı da
da aklara lezzet vere çeşit çeşit ye ekleri hazırla a il- ekşili köte
lkbahar aylar nda Atlas
Dağlar ’nda hava her an
deği ebiliyor. Mart ay nda
mlil Vadisi’nin 3 metrelik
yüksekleri karla kapl .
Vadinin ekibin bulunduğu
noktas Atlas Dağlar ’n n
yükseldiği jeolojik
dönemlerde meydana
gelmi bir geçit gibi.
Buradan sonra ba layan
ani ini le birlikte hava da
s nmaya ba l yor.

60 ATLAS · NİSAN 2018


FAS

25. yılda
Atlas Dağları
Afrika’nın kuzeybatısında Sahra
Çölü ile Atlas Okyanusu arasında
görkemli bir silsile uzanıyor. To“lam
uzunluğu 2 bin 400 kilometreyi
buluyor, yamaçlarına Berberi köyleri
sığınıyor, vadilerini soğuk ve kar
dolduruyor. Atlas, 25. yılında Atlas
Dağları’ndaydı. Yıldırım Güngör, Tunç
Fındık ve Ercan Selim Kolbakır’dan
oluşan eki“, dağların en yüksek
noktasına, Fas’ın 4 bin 167 metrelik
Toubkal Zirvesi’ne tırmandı.
YAZI VE FOTOĞRAFLAR: YILDIRIM GÜNGÖR

ATLAS DAĞLARI · ATLAS 61


KARA
TUTUNMAK
Atlas Dağlar ’n n en
yüksek zirvesi Toubkal’a
ilerleyen ekip, 3 bin
200 metrede bulunan
şefuge les Mouflons’dan
yola ç kar ç kmaz
sert bir kar örtüsüyle
kar la t . Bu nedenle
zirveye kadar genellikle
krampon takmak gerekti.
Birbirine oldukça yak n
üç etap geçildikten sonra
fotoğraftaki son etap
a larak zirve s rt na
ç k ld . Zirve, buradan
yakla k bir saatlik
t rman mesafesinde.

62 ATLAS · NİSAN 2018


ATLAS DAĞLARI · ATLAS 63
A
kşam güneşinin son
ışıkları Marakeş
Meydanı’nı çevrele-
yen binaların cam-
larından yansıyor.
Meydan kalabalık
mı kalabalık. Mü-
zik ve dans grupla-
rı, satıcılar, faytonlar, ellerindeki süs eşyalarını
satmaya çalışan satıcılar ve kobra oynatıcıları.
Hayatımda daha önce bir kobrayı yakından
görmediğim için müzik eşliğinde kafasını yu-
karı kaldıran yılana iyice yaklaşıyorum. Doğ-
rulmaya çalışırken kobra oynatıcılarından iki
kişi yanıma geliyor. Daha ne olduğunu anla-
madan kafası elimde, kuyruğu omzuma do-
lanmış bir yılanla kalakalıyorum meydanın
ortasında. Telefonumu elimden alan yılan oy-
natıcıları durmaksızın fotoğrafımı çekiyor. Yı-
lan elimde gayet sakin bir şekilde duruyor ama
ben çok da sakin değilim. Kısa bir süre sonra
gelerek kobrayı alıyorlar. Arkamı döndüğüm-
de ekip arkadaşım Tunç Fındık’ın da başına
aynı şeyin geldiğini görüyorum…

ATLAS DAĞLARI FAS, TUNUS


VE CEZAYIR SINIRLARI
IÇINDE TOPLAM 2 BIN 400
KILOMETRE UZUNLUĞA SAHIP
MUHTEŞEM BIR SILSILE.

Ertesi gün Marakeş’ten ayrılıyoruz ve yola


çıkar çıkmaz hedefimiz olan Atlas Dağları Yakla k 1800 metre yüksekliğindeki mlil Köyü’ne
güne li bir günde varan Atlas ekibi, geceyi burada
kendini gösteriyor. Afrika’nın kuzeybatısında,
geçirdi. Ertesi sabah erkenden yağan kar, bir anda
Atlas Okyanusu ile çöl arasında uzanan bu sil- tüm vadiyi beyaza boyad .
sile Fas’ın en bereketli topraklarının da oluşma
nedeni. Dağların derin vadilerinden milyon-
larca yıl boyunca akan sular, okyanus ile dağ
arasında muhteşem bir ekosistem geliştirmiş.
Kısa bir süre sonra ovalar geride kalıyor ve de-
rin vadilerde ilerlemeye başlıyoruz.
Gazella Turizm’in organizasyonuyla ger-
çekleşen tırmanışta rehberimiz Muhammed’le

64 ATLAS · NİSAN 2018


tanıştıktan sonra çantalarımızı sırtlanıp yola Bir iş makinesi zarar gören yolu düzeltmeye
koyuluyoruz. Diğer eşyalarımızı katırlar taşı- çalışıyor. Selin izleri yamaç boyunca yükselen
yacak. Kısa süre içinde yoldan çıkarak bir pati- patikada da görülüyor. Patika yer yer bozul-
kada yükselmeye başlıyoruz. Patika yükselerek muş, ama yürümemize engel değil.
karşı yamaca doğru devam ediyor. Kısa bir Kuzey Afrika’nın bu muhteşem coğrafyasın-
süre sonra sağımızda bir köy beliriyor. Bu dağ- da olmak, yıllardır hayalini kurduğum Atlas
lardaki tüm köyler yamaca yapılmış ve evler Dağları’nın içlerine yürümek beni çok heye-
birbirine çok benziyor. Yamaçların yerleşime canlandırıyor. Bu heyecan ile ne kadar yürü-
açılmayan kesimleri taraçalandırılarak tarıma düğümüzü fark etmiyorum bile. Yamaçta döne
elverişli hale getirilmiş. Köyün altından geçen döne yükselen patika bizi bir düzlüğe çıkardı-
derede birkaç gün önceki selin izleri duruyor. ğında burnumuza muhteşem yemek kokuları

ATLAS DAĞLARI · ATLAS 65


Atlas Dağlar ’ndan inen
çok say da dere mlil
Vadisi’nde birle erek
a ağ lara, verimli ovalara
doğru ak yor. Dağlardaki
Berberi köyleri vadilerin
ortas nda kalan yamaçlara
kurulmu , böylece olas bir
selden de kurtulmu lar.
Evler, yöreye özgü
bir teknikle çamurla
kaplan yor ve bütün köyler
birbirine benziyor. Yörede
düz alan az olduğu için
dağlardan gelen derenin
ta l k düzlüğüne toprak
dökülerek çocuklar n
oynamas için küçük bir
futbol sahas yap lm .

gelmeye başlıyor. Biraz daha ilerlediğimizde tırmanmaya başlıyoruz. Yaklaşık bir saat sonra
yemek kokularının bizim için hazırlanan sof- zirveye vardığımızda Atlas Dağları’nın görkem-
radan geldiğini anlıyoruz. Daha sonra Fas’taki li dorukları çıkıyor ortaya. Derin bir vadideki
günlerimizde aşina olacağımız tajini de ilk kez köyler ise manzarayı tamamlıyor. Rakımı 2 bin
burada görüyoruz. Tajin iki ayrı kaptan oluşan 370 metre olan tepeden sonra patikayı takip
basit bir tencere aslında. Üzeri kapatılan kap ederek aşağıdaki vadiye doğru inmeye başlıyo-
içeride buhar oluşturuyor ve yemek buharda ruz. Ekipten Tunç ile Ercan daha önce birlikte
pişiyor. İlk günümüzde tajinde pişmiş köfte tırmanmışlar, ben ilk kez onlarla olacağım. Bir-
vardı. birimize dağ anılarımızı anlatarak vadiye hâkim
Yemekten sonra tam karşımızdaki tepe- küçük bir tepenin yamacındaki patikadan ine-
ye doğru İspanyol ardıçlarının arasından rek geceleyeceğimiz İdaissa Köyü’ne ulaşıyoruz.

66 ATLAS · NİSAN 2018


BERBERI KÖYLERI Vadisi’ne geçmek için yola çıkıyoruz. 2 bin
Atlas Dağları’nın eteklerinde yer alan köy- 800 metredeki geçidi aşarak İmlil’e ulaşacağız.
lerde Berberiler yaşıyor. Kendilerine “Amazi- Yani bugün 1800 metreden 2 bin 800’e çıka-
gh” diyen Berberiler, Kuzey Afrika’nın yerli cak, sonra tekrar 1800 metreye ineceğiz. Zirve
halkı. Berberice 2011 yılında yapılan reform tırmanışı öncesi dağa büyük oranda uyum sağ-
sayesinde Fas Krallığı tarafından resmi olarak lamış olacağız. Yola çıkar çıkmaz dün ayağımı
kabul edilmiş. Özellikle son yıllarda Berberi- yoklayan acı tekrar oryaya çıkıyor. Üç yıldır
ler eğitime büyük önem veriyor, vadi içindeki giydiğim ayakkabılarımın sağ teki ayağımı vur-
köylerin her birinde devlet okulu bulunuyor ve maya başlıyor. Tunç, Ercan ve Muhammed’in
çocuklar okula yerel kıyafetleriyle gidiyor. arkasında ilerlerken yolun ortasında misket
Kahvaltıdan sonra 1800 metre rakımlı İmlil oynayan çocuklara rastlıyorum. Oynadıkları

ATLAS DAĞLARI · ATLAS 67


ATLAS DAĞLARI’NIN DERIN
VADILERINDEN AKAN SULAR, BÖLGEYE
ASIRLARDIR BEREKET TAŞIYOR.

mlil Köyü, Atlas Dağlar ’n n lojistik merkezi, t rman a gelenler köye mutlaka uğruyor. Ana caddeye
aç lan sokaklar hediyelik e ya satanlarla renkleniyor İalttaı. kinci gün daissa Köyü’nden ba layan
yürüyü , Atlas Dağlar ’n n dibinde yer alan köylerden dağlara doğru devam etti. Atlas ekibi yol boyunca
taraçalar nda çal maya giden köylülerle kar la t İsağdaı.

oyunun kuralları, benim çocukluğumda Ma- İndiğimiz patika Aladağlar’da Hacer Boğazı’na
lazgirt’te oynadığım misketin kurallarıyla aynı. inen patikaya çok benziyor.
Birkaç dakika onlarla oynadıktan sonra ekibe Geçitten sonra yaklaşık bir buçuk saat yü-
katılmak için tekrar yola çıkıyorum. rüyerek İmlil’de konaklayacağımız Otel Riad
Karşımızda Atlas Dağları’nın görkemli zir- Jnane İmlil’e varıyoruz. Otelin dış görünüşü-
veleri uzanıyor. Bu zirvelerin dibindeki köyler- nün köydeki diğer evlerden farkı yok, içi de
den geçerek, yine İspanyol ardıçlarıyla kaplı bir geleneksel şekilde döşenmiş. Daha önce hiç
yamacı aşıp 2 bin 800 metredeki dinlenme ye- buradaki kadar güler yüzlü, samimi bir perso-
rimize ulaşıyoruz. Bu arada sol ayakkabım ya- nel görmediğimi söylemeliyim.
vaş yavaş beni zorlamaya başlıyor. Bu faaliyet Akşam yemeğinde çorba ve tajinde yapılmış
benim için biraz acılı geçecek anlaşılan. Güzel limonlu tavuk yedikten tarasta Atlas Dağları
bir öğle yemeğinden sonra yola koyuluyoruz. manzarasına karşı çay içiyoruz. Burada çay

68 ATLAS · NİSAN 2018


denince akla nane çayı geliyor. Üzerine dö- bekliyor ve saat 11’de nihayet yola çıkıyo-
külen sıcak suyla demlenen nane, servis edi- ruz. Bugünkü hedefimiz Fransızlar tarafından
lirken bardağa yukarıdan dökülüyor, böylece 1940’lı yıllarda yapılan Refuge les Mouflons,
köpürüyor. Bu, çok makbul bir sunum şekli. yani Mouflons Sığınağı. Köyün içindeki bah-
Hava kararmaya başladığında soğuk birden et- çelerin arasından geçerek yükseliyor ve Atlas
kisini göstermeye başlıyor, biz de odalarımıza Dağları’ndan gelen bir dereye paralel yürüye-
çekiliyoruz. rek yükselmeye başlıyoruz. Yol boyunca pati-
ka üzerinde sık sık küçük dükkânlar dikkatimi
FAS’TA KAR çekiyor. Geleneksel giysiler, portakal suyu,
Sabah erken uyandığımızda doğanın beya- gazlı içecekler ile fosil ve mineral satıyorlar.
za büründüğünü görüyoruz, üstelik kar ya- Birkaç saat sonra oldukça dik bir etap başlı-
ğışı devam ediyor. Bir süre karın dinmesini yor. Bu dik etapta ayaklarım iyice zorlanmaya

ATLAS DAĞLARI · ATLAS 69


Atlas ekibinden Y ld r m başladığı için yavaşlamak zorunda kalıyorum. tırmanmak. Yarın erkenden zirve denemesi
Güngör İsoldakiı ve Tunç ve Ercan önden gidiyor. Yükseldikçe kar yapacağımız için yemeğimizi yiyerek odamıza
Tunç F nd k, Atlas
Dağlar ’n n en yüksek etkisini göstermeye başlıyor. Bu dik eğimli pa- çekiliyoruz. Yatmadan önce ayaklarımdaki kü-
noktas nda, Fas’taki 4 tikada bir süre ilerledikten sonra sağa doğru çük yaralara pansuman yapıyorum.
bin 167 metrelik Toubkal kıvrılarak sığınağın bulunduğu büyük vadiye Tırmanış günü dışarı çıktığımızda sert bir
Zirvesi’nde.
giriyoruz. Patika karla kaplanınca yürümem de rüzgârla karşılaşıyoruz. Dahası kar çok sert,
kolaylaşıyor. Ayakkabılarım karda daha az acı krampon takmak gerekiyor. Yola çıkar çıkmaz
veriyor. Yaklaşık bir saat kadar daha yürüyor dik eğimli bir yamaçtan yan geçiş yaparak iler-
ve bir iki gün önce düşmüş çığın üzerinden ge- lemeye başlıyoruz. Ayakkabılarım çok rahatsız
çerek sığınağa varmayı başarıyoruz. ettiği için zirveyi yapıp yapamayacağım belli
Sığınak üç farklı binadan oluşuyor. Odalar- değil. Bu nedenle yine Ercan ve Tunç önden gi-
daki ranzalarda dağcılar uyku tulumlarına gi- diyor. Ben de Muhammed’le ağır ağır ilerleme-
rerek yatıyor, tuvaletler ortak kullanılıyor. Alt ye başlıyorum. Rüzgâr bazen çok şiddetleniyor
katta üç büyük salon var. Akşamları sobalar ve sıcaklığı düşürüyor. İlk etabı geçtikten sonra
ve şömineler yanınca salonlar sıcacık oluyor. ikinci etaba, onu da geçtikten sonra üçüncü
Yemekler de bu salonlarda yeniyor. Sığınakta etaba başlıyoruz. Bir tırmanma etabı bitince
birçok ülkeden insan var. Tümünün amacı da diğeri başlıyor, arada soluklanmamızı sağlaya-
4 bin 167 metre rakımlı Toubkal Zirvesi’ne cak birkaç yüz metrelik düzlükler bulunmuyor.

70 ATLAS · NİSAN 2018


Ekip, Atlas Dağlar ’n n Muhammed yaklaşık 50 metre kadar önümden ilerlerken Tunç ve Ercan dönüyorlar. Kısa bir
zirvesi Toubkal’a yürüyor ve göz temasını asla kaybetmiyor. sohbet sonrasında sığınakta buluşmak üzere
ilerlerken 3 bin 200
metreden itibaren sert Yıllardır dağa gidiyorum. Birçok gruba zorlu ayrılıyoruz. Yaklaşık yarım saatlik bir tırma-
kar ve buzda t rmand . zirvelerde rehberlik de yaptım. Ancak ilk kez nış sonrasında Kuzey Afrika’nın en yüksek
Toubkal, zirveye kadar bir rehberle tırmanıyorum. İlk rehberli etkin- noktası Toubkal’ın tam karşısındaki zirve-
neredeyse hiç nefes
ald rmad . Fotoğrafta
liğimin Muhammed gibi iyi bir dağcıya denk ye varıyoruz. Aralarında çok büyük bir fark
en arkada görünen gelmesi benim için şans. Muhammed 31 yaşın- yok ama buradan daha 20 dakikalık yolumuz
s rt etab n n sonunda da. Ailesini dağ rehberliği yaparak geçindiri- var. Yola çıkmadan önce ayağa kalkarak bu
Toubkal Zirvesi yor. Onun yanı sıra Gazella Turizm adına bizi muhteşem zirvelere bakıyorum. Yol boyunca
bulunuyor.
buraya getiren, tüm organizasyonları yapan metamorfik kayaçlar, kumtaşı, granit ve son
Montis Turizm’den Ercan da muhteşem bir etaplarda da sürekli olarak andezit gördüm.
ekip arkadaşı. Afrika ve Asya plakalarının çarpılma izleri-
ni kumtaşlarındaki kıvrımlarda gözlemleme
ZIRVEYE BIR ADIM şansına sahip oldum.
Son yamacı çıktıktan sonra uzun zirve Yaklaşık 80 milyon yıl önce Afrika ve Asya
sırtından yükselmeye başlıyoruz. Bu, en ko- levhalarının çarpışmaya başlamasıyla yavaş ya-
lay, ama en sıkıcı etap. Biz zirveye doğru vaş ortaya çıkan Atlas Dağları, çarpışma devam

72 ATLAS · NİSAN 2018


Mart ay nda mlil Vadisi’nden yola ç kanlar şefuge les Mouflons’a İMouflons S ğ nağ ı kadar ettikçe yükseldi ve bugünkü halini aldı. Bu muh-
uzun ve yorucu bir yolculuk bekliyor. Frans zlar taraf ndan 1940’l y llarda yap lan s ğ nağa teşem dağlar Sahra Çölü ile Atlas Okyanusu ara-
ula mak, ekibin durumuna göre be -sekiz saat aras sürüyor İüstteı. 4 bin 167 metrelik Toukbal
Zirvesi’ne ç kan Atlas ekibi İsoldan sağaı Fasl rehber Muhammed, Y ld r m Güngör, Ercan Selim
sında büyük bir set oluşturarak aşağıdaki havzayı
Kolbak r, Tunç F nd k’tan olu uyordu. Atlas, 25. y l n Atlas Dağlar ’nda kutlad İalttaı. çölün etkisinden koruyor ve bünyesinden gön-
derdiği sular ile bu ovalara bereket getiriyor.
??????? ??????? Afrika kıtasının kuzeybatısında Fas, Tunus
??????? ??????? ve Cezayir sınırları içinde uzanan, toplam 2
??????? ???????
??????? ???????
bin 400 kilometre uzunluğa sahip bu muhte-
??????? ??????? şem silsilenin en yüksek zirvesine çıkmak için
??????? ??????? ilerliyoruz. Yaklaşık 20 dakika sonra nihayet 4
??????? ??????? bin 167 metrelik Toukbal Zirvesi’ne varmayı
???????
başarıyoruz.
Zirvede tam 25 yıl geriye gidiyorum. Şu an
üzerinde bulunduğum dağlar ile aynı ismi taşı-
yan Atlas dergisi, tam 25 yıldır en yüksek do-
ruklardan en derin vadilere dünyanın dört bir
yanına gitti dünyayı okurunun ayağına getirdi.
Geriye dönüp baktığımda benim de bunda bü-
yük katkımın olduğunu görüyorum. Bundan
daha büyük bir mutluluk olabilir mi? l

74 ATLAS · NİSAN 2018


TARİHİ VE DOĞAYI ANTALYA’DA KEŞFEDİN

Kaleiçi’nde tarih, Tünektepe’de manzara keyfi


Kaleiçi, Uluslararası Çiçek Açan Şehirler Proje Yarışması’nda birinci oldu. Yeni açılan Tünektepe
Teleferik Projesi ise Antalya’nın yeni cazibe merkezi haline geldi.

Sarısu-Tünektepe teleferik hattı,


yolcuları dokuz dakikalık yolculukla
650 metre yükseğe çıkarıyor.

M
uhteşem doğası, birbirinden güzel sokaklarına yayılan çiçek kokuları ve anlatan Antalya Büyükşehir Belediye
koyları ve tarihi eserleriyle yerli ve liman kıyısında Akdeniz’in ve Beydağla- Başkanı Menderes Türel şu açıklamayı
yabancı milyonlarca turisti ağırla- rı’nın muhteşem manzarasıyla keşfedil- yaptı: “Hıdırlık Sokak, Mermerli Sokak,
yan Antalya, doğa ve tarih tutkunlarının meyi bekliyor. Hesapçı Sokak ve Eski Yanık Hastane
vazgeçilmezi. Antalya’nın tarihi ve doğal alanının içinde yaptığımız düzenleme-
güzellikleri saymakla bitmiyor. Biz siz- 5 ÇIÇEKLI ALTIN ŞEHIR lerle Kaleiçi çiçek açtı. Antalya’nın falez-
lere “5 Çiçekli Altın Şehir” ödüllü tarihi Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu leri üzerinde oluşturduğumuz 12 metre
Kaleiçi ve Antalya’nın eşsiz ve Osmanlı döneminden uzunluğundaki Yat Limanı ve Antalya
manzarasını izleyebileceğiniz çok sayıda tarihi ve kültürel manzaralı cam seyir terası en güzel
Tünektepe’yi anlatacağız. değeri barındıran Kaleiçi, fotoğraflarınıza ev sahipliği yapmak için
Tarihi dokusu, doğal Antalya Büyükşehir Beledi- sizleri bekliyor. Sürdürülebilirliği ön
güzellikleri ve yaşam rit- yesi’nin Antalya Valiliği ile planda tuttuğumuz proje kapsamında
miyle Antalya’nın kalbi olan yürüttüğü proje kapsamın- elektrik güneş panellerinden sağlanıyor.”
Kaleiçi, İÖ 4’üncü yüzyıl- da Kanada merkezli Com- Gündelik yaşamın içine karışmış
dan başlayarak günümüze munities in Bloom’un Ulus- tarihi dokusu ve keşfetme duygunuzu
kadar farklı kültürlere ev lararası Çiçek Açan Şehirler harekete geçirecek sokaklarıyla Kaleiçi’ni
BU BİR İLANDIR

sahipliği yapmış bir kültür Proje Yarışması’nda birinci gezerken antikçağlardan kalan Hıdırlık
hazinesi. Her noktasında oldu. “5 Çiçekli Altın Şehir” Kulesi’ni, Kesik Minare, Yivli Minare ve
geçmişin izlerine rastlayabi- ödülünü Antalya’ya kazan- Üçkapılar’ı (Hadrianus Kapısı) keşfetme-
leceğiniz Kaleiçi cumbalı evleri, daracık dıran çalışmalar kapsamında yapılanları den Kaleiçi gezinizi noktalamayın.
ZIRVEDE MANZARA KEYFI
Antalya’da görmeden dönmemeniz
gereken yerlerden biri de kentin man- Tünektepe’nin zirvesindeki sosyal tesis.

zarasını en iyi izleyebileceğiniz yer olan


Tünektepe. Antalya Büyükşehir Beledi-
yesi tarafından hizmete açılan Tünektepe
Teleferik Projesi, Antalya’nın yeni cazibe
merkezi oldu.
Büyükşehir Belediyesi’nin “ayaklarınız
yerden kesilecek” sloganı ile hizmete açtı-
ğı Sarısu-Tünektepe teleferik hattı ile Sarı-
su’dan bineceğiniz sekiz kişilik kabinlerle
dokuz dakikalık yolculukla 650 metre
yükseğe çıkıyorsunuz.
Tünektepe’nin zirvesinde bulunan ve
Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından
işletilen sosyal tesislerde muhteşem man-
zara eşliğinde zengin menüden seçeceği-
niz yiyecek ve içeceklerin keyfini çıkara-
bilirsiniz. Sonrasında ise kafenin etrafına
yerleştirilen dört adet dürbünle Antalya’yı
keşfetme imkânı bulabilirsiniz. olan teleferik hattının hizmete girme-
siyle başlayan Tünektepe Projesi kapsa-
KARTPOSTALLIK DÜNYA PROJESI mında 30 odalı bir turistik tesis, seyir
Hizmete girdikten sonra iki ayda 100 terasları ile cazibe merkezi ve yaşam
bin kişinin ziyaret ettiği projenin gördüğü alanı projesi hayat bulacak. Burası hal-
ilgiden son derece memnun olan Antalya kın da günübirlik ulaşabileceği, istifa-
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes de edebileceği bir tesis olarak hizmet
Türel, “kartpostalları süsleyecek bir dün- verecek. Projede Akdeniz fokunun
ya projesi” olarak tanımladığı Tünekte- arasında turuncu devasa bir küre yer
pe’de yeni bir projeyi de hayata geçirmeye alacak. Projenin gece görüntüsü ise
hazırlanıyor. Antalya’nın 50 yıllık hayali Antalya’ya ayrı bir görsellik getirecek.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı


Menderes Türel, Tünektepe’yi
“kartpostalları süsleyecek bir dünya
projesi” olarak tanımlıyor (üstte).
Kaleiçi’nde Yat Limanı ve Antalya
manzaralı cam seyir terası (sağda).
Tüm Laz coğrafyas nda
olduğu gibi eski ad yla
Vitze imdiki ad yla
F nd kl ’da da tulum
ve kemençe a k h z
kesmeden devam ediyor.
Y llar n kemençe ustas
Y lmaz i man’la İsoldaı
genç tulum virtüözü
Efekan Bekiroğlu İönde
sağdaı Berber Gürkan’ n
dükkân nda ak am üstünü
enlendiriyor. Amatör
olarak kemençe çalan
televizyon tamircisi Kâni
Usta da İsağda ayaktakiı
bu keyfe ortak oluyor.

78 ATLAS · NİSAN 2018


DOĞU KARADENİZ

Horonun
çocukları
Nazım Hikmet’in Kuvayı Milliye
Destanı’nda “sırtı lacivert hamsilerin
ve mısır ekmeğinin / zaferi için / hiç
kimseden hiçbir şey beklemeksizin /
bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler” diye
tanımladığı Lazlar, en az 3 bin yıldır
Karadeniz’in doğusunda yerleşik.
93 Harbi’nde Batum’un kaybedilmesiyle
Sapanca, Düzce, Akçakoca gibi
merkezlere “muhacir” giden Lazlar,
bugün Rize’nin Pazar, Ardeşen,
Çamlıhemşin, Fındıklı ilçeleri ile
Artvin’in Arhavi, Hopa, Kemalpaşa ve
Borçka ilçelerinde yaşıyorlar.
YAZI: HİLMİ HACALOĞLU / FOTOĞRAFLAR: UMUT KAÇAR

LAZLAR · ATLAS 79
Arhavi s rtlar ndaki Kamilet Vadisi’nden gelen Çifte
Köprü, Ciha Kalesi’yle birlikte Arhavi’nin en görkemleri
eserleri aras nda yer al yor. Köprülerin 18’inci yüzy la
ait olduğunu söylense de Arhavili amatör ara t rmac
Osman Büyüklü bu köprünün en az 700 y ll k bir eser
olduğu iddias nda. Büyüklü, Cenevizlilere ait olduğu
belirtilen Ciha Kalesi’nin de Laz mimarisi örneği
olduğunu savunuyor.

Y
ıl 1980. Sekiz yaşındayım. İlk kez
dede ocağına gidiyoruz. Hava karan-
lık. Trabzon-Hopa arasındaki asfalttan
Fındıklı’nın merkezini geçer geçmez
mıcırla kaplı köy yoluna girdiğimizde
bizi yutacakmış gibi çağlayan derenin
sesini hatırlıyorum. Korkmuştum. Altı
kilometre yolu yirmi dakikada aldıktan
sonra eski adıyla Abu yeni adıyla Çağ-
layan Köyü’ne vardık.
Cılız bir sokak lambasının aydınlattığı şadır-
vanı geçer geçmez penceresinden ışık sızan bir
evin bahçesine doğru saptık. Otomobilin sesini
duyan ev ahalisi kapıyı açtı. O kapının aslında
benim bilmediğim geçmişime açıldığı anlamam
fazla vakit almadı. Cumhuriyet’in ilanından 29
yıl önce doğmuş olan büyük babaannemin hepi-
mizi öpüp kokladıktan sonra “güliçkimi” (gülüm
benim/sevdiceğim) diye yüzümü sevdiğini hiç
unutmuyorum.
İçeri geçtik. Altı odalı, iki salonlu bir konak-
TURGUT TARHAN

tı burası. Ama benim için balkabaklarının göz


kırptığı; kilerinin armut ve üzüm pekmezleriy-
le, demir elmalarla dolup taştığı; kuzinenin bizi

80 ATLAS · NİSAN 2018


LAZLAR · ATLAS 81
bekleyen mısır ekmeği, mıhlama ve börek içinin Aynı soruyu 38 sene sonra yine Fındıklı’da bu
altında görünmez kaldığı; fındık, mısır, odun ve kez kemençe ustası Yılmaz Şişman’dan duydum.
bir kovan muhafaza eden iki serendere sahip fın- Artık bu sorunun cevabını biliyordum; “va miç-
dıklıkların arasında kaybolmuş dolma taştan bir kini” (bilmiyorum) diye yanıt verdim. Ama ger-
masal eviydi burası. çekten Lazca bilmiyorum.
Derken dedemle büyük babaannem ara ara Laz bir anne babadan 1940 yılında bu evde
Türkçeye dönseler de bilmediğim bir dilde soh- doğduktan birkaç ay sonra İstanbul’a giden ve
bete başladılar. Amca çocukları olan dedemle orada büyüyen babam da Lazcayı anladığı halde
babaannem de Teşvikiye’deki evlerinde kavga konuşamadan bu dünyadan göçüp gitti. 1926 yı-
ettiklerinde veya torunlarından gizli bir konu ko- lında başlatılan “Vatandaş Türkçe Konuş” kam-
nuştuklarında böyle yapıyorlardı. panyası sırasında ortaokulda olan dedem ve ilko-
kulda olan babaannem muhtemelen İstanbul’da
VA MIÇKINI/LAZCA BILMIYORUM yaşayan çocuklarının Türkçesinde bozukluk ol-
Büyük babaanneme sordum, “ne konuşuyorsu- masın diye Lazcayı öğretmemişlerdi. Lazuri Al-
nuz?” Pamuk ninem gülümsedi, “Lazuri giçkini?” buni (Lazca Alfabe), Lazuri Turkuli Nenapuna

82 ATLAS · NİSAN 2018


Lazlar geleneksel dolma ta ve ah ap evlerde ya yor. şize’nin Arde en
ilçesine bağl Tunca beldesi, ah ap mimarinin güzel örneklerine sahip. Bir
zamanlar her evde en az 6-7 ineğin olduğu beldede bugün k aylar nda
yaln zca birkaç aile kal yor İsoldaı.

Topluca Köyü, Çaml hem in’in en büyük Laz köyü. Karadeniz’in en bakir
bölgelerini dahi etkisi alt na alan betonla ma, son dönemlerde Topluca’n n
da kaderi oldu. Aile bireyleri, yaz n çay toplamak veya izinleri geçirmek
için bir araya geldikleri köylerinde kalmak için apartman dikiyor. “Bu
apartmanlar Lazlar n mimari geleneklerine ayk r değil mi” sorduğumuzda,
“herkese ayr ev yapt racak toprak yok, olsa da eski konaklardan yapmak
çok pahal ” yan t n al yoruz İalttaı.

(Lazca Türkçe Sözlük) gibi eserleri kaleme Laz “Lazların çoğu anadillerini küçümsüyor, on-
Enstitüsü Başkanı İsmail Avcı Bucaklişi bu soru- dan utanıyor, çoğu zaman bu dili bildiklerini ka-
nun Lazların karşı karşıya kaldığı en büyük tehdit bul etmiyorlar. Maddi durumu nispeten iyi olan
olduğu görüşünde: “Lazca yok oluyor. Yalnız şe- Atina’da (Rize’nin Pazar ilçesi) yaşayan Lazlarda
hirlerde değil, köylerde de durum farksız. Bugün durum oldukça vahim. Burada Lazca yok olmaya
Türkiye’de en az 1 milyon Laz var, ama dil bilen emin adımlarla ilerliyor. Atina’ya ait özdeyişleri
sayısı 250 bini geçmez. Büyük çoğunluk çocukla- Atinalılar (Pazarlılar) artık bilmiyor.”
rına anadillerini öğretmiyor.”
Aslında Rus dilbilimci Nikolay Marr 1910 yı- MODERN LAZ COĞRAFYASI
lında bölgeye yaptığı seyahat sonrasında Lazların Trabzon’da uçaktan inip Sürmene, Of, Rize
20’nci yüzyılın en başında Lazcadan uzaklaşmaya yönünde ilerlerken aklımda yalnız Lazcanın
başladığını yazıyor. Aras Yayınları’nca “Lazistan’a bugünü hakkında gözlem yapmak yoktu.
Yolculuk” adıyla basılan kitaba göre, Ani harabele- Aynı zamanda kültür, sosyoloji ve gündelik
rinin kazı çalışmalarını da yöneten dilbilimci, Laz hayattaki değişimin nabzını nasıl tutacağımı
ailelerinin dillerinden utandıklarını dile getirmiş. düşünüyordum. Derken Rize’nin en kalabalık

LAZLAR · ATLAS 83
Topluca Köyü’nde ya ayan Emine Sarpkaya, muhtemelen
Çaml hem in’in en ya l Laz kad n . Kulaklar ağ r i iten ve
sürekli Lazca konu an 105 ya ndaki Emine Nine, acem
ku ağ yla, “mendili”siyle, alvar yla geleneksel Laz kad n
k yafetini önemli ölçüde muhafaza ediyor İsağda üstteı.

F nd kl ’n n Çağlayan ve Ar l vadilerinde çok say da Laz konağ


var. Dolma ta konaklar, kestane ağac ve dere ta lar ndan
yap l yor. Eskiden evin etraf nda m s r veya f nd k bahçeleri
bulunurken yerlerini son k rk y ld r çay bahçeleri ne terk
ettiler. F nd kl ’n n Meyval Köyü’nden İÇanpetı brahim ve
Ay e Kurtoğlu dere k y s ndan toplad klar toprakta çay fidesi
yeti tiriyor. İsağda alttaı.

diyor. Recai Özgün “Lazlar” kitabında ise 6’ncı


yüzyıldan itibaren Lazların Çoruh havzasında yo-
ğunlaştığını belirtiyor.

TARIHI LAZ COĞRAFYASI NERESI?


Bu konuda dönemsel olarak değişen pek çok
iddia var ortada elbette. 1904 yılında Fındıklı’da
doğan ve Ekim Devrimi’nden sonra Batum’a gi-
den Bolşevik Laz İskender Tzitaşi’nin sonradan
Stalin’in Gizli Polis Şefi olacak Gürcistan Komü-
nist Partisi Birinci Sekreteri Lavrentiy Pavelviç
Beriya’ya yazdığı mektup da bu tartışmaya örnek
olarak verilebilir: “Çevirisi yapılan (8’inci yüz-
yılda yazılmış) bu Yunanca yapıtta “Lazika şehri
Trebizunt” ifadesine rastlanıyor.”
Antik Laz coğrafyasına dair tartışmayı geride
bırakıp Pazar’a giriyorum. Eski adıyla Atina, Laz-
ların Osmanlı döneminden beri en önemli yerle-
şimlerinden biri. 1851 yılında kurulan Lazistan
Sancağı’nın merkezi Batum’du. Ancak burası 93
Harbi’nde (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı) Rus-
ların hâkimiyetine geçince sancağın merkezi Ri-
ze’ye taşındı; Pazar da Hopa’yla birlikte sancağın
iki kazasından biri haline geldi.
Pazar’da ilk iş olarak Tarımsal Kalkınma Ko-
Dedelerinden miras ilçesi Çayeli’ni ardımda bıraktım. Eskiden Pazar operatifi Başkanı Hikmet Hatırnaz’ı buluyorum.
“unçamue”ye İdibek ta ı Köprüsü’nü geçerken istem dışı içime dolan Eski belediye başkanı, coğrafyanın makus talihin-
gözü gibi bakan Orta Hopal
Akif Oral, hâlâ toprakla huzur, şimdilerde Pazar Tünelleri’ne girerken den yana dertli: “Başta giyim kuşam gitti, mimari
ha r ne ir. Akif Dede’nin benliğimi kaplıyor. Çünkü tünelin ardı modern tarzımız gitti, derelerimiz gitti. Bir şeyimiz kal-
en büyük hobisi futbol. 92 Laz coğrafyası. madı. Çocuklarım ve yeğenlerim dil bilmez, onlar
ya nda olmas na rağmen
1. Amatör Lig’de 3. Lig’e
Modern Laz coğrafyası, Rize’nin Pazar, Arde- bilmeyince torunlarım da bilmeyecek. Göz göze
yükselme mücadelesi veren şen, Çamlıhemşin, Fındıklı ilçeleri ile Artvin’in göre bir kültür ölüyor.”
Hopaspor’un kendi evindeki Arhavi, Hopa, Kemalpaşa ve biraz da Borçka il- Kaçkarlar ve Karadeniz arasındaki engebeli
hiçbir maç n kaç rm yor. çelerini kapsıyor. topografyada sıkışan Lazlar, yüzyıllardır taş us-
Bugün Laz coğrafyası ne kadar belirginse tarihi talığı, marangozluk ve demircilikte nam saldı.
Laz coğrafyası aynı ölçüde muğlak. Rus dilbilimci Hünerli eller, kapitalizm ve şehirleşme baskısıyla
Marr, “Laz topluluklarının ilk yerleşim yerleri bü- hızla azalıyor.
yük olasılıkla Gürcistan’ın Rion Nehri’nden Kızı- Borçka’nın (eski adıyla Çkhala) Demirciler Kö-
lırmak’a kadar olan bölgeyi kapsıyordu. Bu ırma- yü’nde eskiden on tane demirci varken artık hiç
ğın ilk adı Lazca ırmak anlamına gelen Halys’ti” demirci yok. Pazar’da da durum farksız. Yirmi yıl

84 ATLAS · NİSAN 2018


LAZLAR · ATLAS 85
önce 12 demircinin olduğu ilçede bugün sadece uzaklaştı. Eskiden çay bıçağını, orağını, baltasını,
iki demirci çekiciyle örs dövebiliyor. Bilmem on- nacağını, koprisini benden alırlardı. Şimdi her şey
ların da çarşının çok dışında olduklarını söyleme- fabrikasyona döndü. (Kazmayı göstererek) Bunu
ye gerek var mı? fabrikasında demirden dövüyor. Ağzını beşlik
“Eskiden nacağı, kopriyi, orağı benden alırlar- sacla giyotin makasla kesip yirmi liraya satıyor.
dı artık her şey fabrikasyon.” Sen nasıl satacaksın 40 liraya? O demir, bu çelik;
Derinsu Köyü’nden Ahmet Hafızoğlu, bugün ama kimse bakmıyor. Halbuki bu araba makasın-
85 yaşında olan amcasının çırağı olarak 38 yıl önce dan olmadığı müddetçe toprağa dalmaz.”
başlamış demirciliğe. Boşta olan kardeşi şimdi Demirci ustasının işaret ettiği “araba maka-
çıraklığını yapıyor. Her ne kadar, “demircilik son- sı” ağır yük taşıtlarında kullanılan çelik taşıyıcı.
suza kadar yaşar” dese de Hafızoğlu ailesi için bu Bölgedeki demirciler, genelde eski araçların bu
zanaat onun köşesine çekildiği gün son bulacak. parçalarını satın aldıktan sonra geri dönüşüme
Demirci Ahmet Usta dertli. “Her şey mısırın sokuyorlar.
tamamen kalkmasıyla başladı. Millet, ana bahçe- Hafızoğlu bizimle konuşurken yeniden ateşi
leri çaya döndürdü. İnsan topraktan hayvandan harlıyor. Araba aksına yeni şeklini vermek için

86 ATLAS · NİSAN 2018


Bir yerden tulum sesi geliyorsa, mevsim k olmu , yaz
olmu , mekân yayla olmu , bahçe olmu fark etmez.
Ka la göz aras nda Lazlar horonu kurar. Mençuna
elalesi’nin üstünde yer alan Ar l Köyü’ndeki Ta l k
Yaylas ’nda bulu an Lazlar yakt klar ate in çevresinde
atalar n n yüzlerce y ld r yapt ğ gibi kendilerini tulumun
sesine b rakm lar İsoldaı.

Lazlar yaylac l kla bilinirdi. Nisan ay n n 15’i gibi köy


merkezinde toplanan yaylac lar, grup halinde yaylalara
ç karlard . Yaylalarda peynir ve tereyağ yapan Lazlar,
ekim sonu köylerine geri dönerlerdi. Yaylac l k art k çok
büyük ölçüde terk edilmi durumda. Fotoğrafta Avusur
Yaylas ’na giden bir köylü, patikalar takip ederek yayla
evine malzeme götürüyor İalttaı.
TURGUT TARHAN

TURGUT TARHAN
arka arkaya çekiciyle darbe indirirken anlatmaya 25-30 kilometre genişliğinde, 120 kilometre
devam ediyor: “Bu baltanın sapı gürgen ağacın- uzunluğunda olduğunu yazıyor. O gün olduğu
dan yapılıyor. Ama bunlar yarma. Eskiden bunlar gibi bugün de Laz coğrafyasının en batısında
biçmeydi, damarları hep görünürdü. O zamanlar Hopa bulunuyor. Benim ilk duyduğum yer ad-
ustaydı herkes. Bizden çeliği alır sapını kendileri larından biri Hopa. Çünkü annemin kız karde-
takarlardı. Körlendi, her şey körlendi. Bitti, da, şimi uyuturken duyduğum ninni, “nana nana
bitti. Herkes çaya bakar oldu. Millet tembelleşti. feluka muğli, vaskiri vaskiri Hopaşa uli” (anne
Kumda halat bükenler gitti. İş bitti.” Öldürücü anne kayık geliyor, yok kızım yok kızım Hopa’ya
darbeyi vedalaşırken indiriyor: “Pazar’a doğalgaz gidiyor) hâlâ kulaklarımda. Bu ninninin bizim
geldi, 3-5 sene işler daha da düşecek. Ben ne ka- çocukluğumuzun vazgeçilmezi olmasında annem
dar daha devam ederim Allah bilir.” evlenmeden ölen anneannemin Hopalı bir Laz
olmasının etkisi muhakkak çok büyük. Ninniden
LAZ COĞRAFYASININ EN BATISI HOPA de anlaşılacağı gibi deniz Hopalıların hayatında
Şemseddin Sami’nin kaleme aldığı ilk Türkçe güçlü bir yer kaplıyor. İnsan ve deniz arasına set
ansiklopedi Kamus-ül Âlam, Lazistan Sancağı’nın çeken Karadeniz otoyolu, birçok yerde olduğu

LAZLAR · ATLAS 87
Pazarl lokantac Yusuf Usta, atmacay k n yumurta
ve etle besleyerek b ld rc n av na haz rlam . Lazlar, bir
ya ndaki atmacaya “tüylek” diyorlar. B ld rc n av n bu di i
atmacalar yap yor. Atmacac lar, di inin yar s kadar olan
narin erkek atmacalara ise “mumulitsa” diyorlar İsağdaı.

Atmaca yakalamak için mutlaka “bağula” laz m. Lazlar n


“bağula” dediği serçe, atmaca yakalamada yem olarak
kullan l yor. Pazar’daki Atmacac lar Derneği’nin duvar na
çak lm dal n üzerinde ekmekle beslenen bu bağula,
atmaca yakaland ktan sonra yeniden doğaya sal verilecek
İsağda alttaı.

bir çırpıda çıkan sözler, ilk izlenimimi doğrular


nitelikte: “Burada 60 tekne var, bunlardan sekizi,
onu ancak balığa çıkıp para kazanır. Gerisi süs.
Bak ben yedi yaşından beri denizdeyim. Çocuklu-
ğumda, gençliğimde hangi ağı atarsan at, balık kı-
yamet gibiydi. O zaman ağ bulamıyorduk, kendir
iplerinden yapıyorduk. Satma da satamıyorduk,
millete dağıtıyorduk. Teknoloji ilerledi. Gırgır,
bir saldığında 100-150 ton balık alıyor. Çakıl olsa
biter. Ne tutuyorsun? Hamsi. Hamsi ne? Denizin
yemi. Onu tuttun, diğer balıklar da bitti. Kota
mota hikâye, yasak gelecek, avlanma yasağı. Üç
yıl balık avlanmasa Karadeniz kendini yeniler.”
Vahşi balıkçılık bir yandan, bir türlü önlene-
meyen çöp sorunu diğer taraftan Karadeniz’i fena
halde kuşatmış görünüyor. Bir dedesi mavnacı,
diğer dedesi balıkçı reisi Mehmet Demirci de ge-
lecekten umutsuz olduğunu söylüyor.
“Dereden çöp geliyor, gemiden çöp atılıyor,
deşarj yapılıyor. Bunları geçtim, buradan ta İs-
tanbul’a kadar denize çöp atmayan kaç belediye
var? Gırgırlar denizin dibini tarıyor. “Küçük ba-
lıkları denize döküyoruz” diyorlar. Pervanenin
doğradığı balık sağ kalır mı? Kota deniyor. Gır-
gırlar kendilerine verilen kotanın kat be kat fazla-
Önce tütün vard , sonra gibi Hopa’da da sahilin yapısını değiştirmiş olsa sını balık fabrikalarına veriyor. Devlet denetliyor
m s r. Ancak 1970’lerden bile, halkın denizle ilişkisi hâlâ çok güçlü. Ho- mu? Neyin kotası varmış?”
bu yana bu coğrafya
çay n hâkimiyeti alt nda.
palılar yaz kış demeden liman önü ve çevresinde Yalnız Hopa’da değil tüm Doğu Karadeniz
Havan n s nmas n akşam üstü sefası kabilinden yürüyüşler yapıyor. sahilinde küçük balıkçının çilesi büyük. “Küresel
f rsat bilen Arhavili bir ısınma” diyecek oluyorum, “o tamam da, biz ken-
kad n entepe Köyü’nde
ÜÇ YIL AV OLMASA DENIZ YENILENIR dimiz ne yapıyoruz, sen ona bak” diye lafı ağzıma
çay bahçesinde bahar
temizliği yap yor. Hopa’daki kılavuzlarımız Şefik Kalkan ve Eren tıkıyorlar. Haklılar.
Dağıstanlı bizi önce limandaki balıkçı barınağına Eskiden Hopa denince şimdi ilçe olan Kemal-
götürüyor. Barınak boyunca sıra sıra demirli Laz paşa ile Batum’a sınır Sarp’la birlikte Kise, Sun-
takalarının boynu bükük. En büyük Laz entelek- dura, Kaledibi ve Orta Hopa akla gelirdi. Herke-
tüellerinden 1907 Hopa doğumlu Hasan Helimi- sin ahırında ineği, hatta inekleri olur; mısırından
şi’nin çizdiği Laz balıkçıları ve takaları resimleri fasulyesine, lahanasından meyvasına neredeyse
gözümün önüne geliyor. İçleniyorum. Limanda o her ihtiyaç evin önündeki bahçesinden giderilir-
eski şaşaadan eser yok. Ertesi gün denize çıkacağı di. Orta Hopa’nın en büyüklerinden Akif Dede’yi
için pür dikkat ağını onaran Hüseyin Tuğaç 60 “emekli olunca baktım ki sabahçı kahvelerini aç-
yıldan fazladır denizde. Hüseyin Reis’in ağzından maya başladım hemen Hopa’ya döndüm” diyen

88 ATLAS · NİSAN 2018


“ Atmacayı
vurdular,
bir avuç kanı için”
nümüzde uçsuz bucaksız Karadeniz,

Ö arkamızda tepelerinde karla kaplı


Kaçkarlar var. İnsan biraz umutlanmak
istiyor. “Ya atmaca tutkusu” diyorum, “o da
mı unutulmaya yüz tuttu?” Berber Mikdat
Görmüş’ün kafasına iki yana salladıktan sonra
telefona davranıyor. Beş dakika sonra Hemşin
Deresi’nin denize kavuştuğu sahilin hemen
sol yanında Atmacacılar Derneği’nde soluğu
alıyoruz.
Atmaca sevdalılarının masasında Noğadihalı
(bugün Cumhuriyet Mahallesi) Ali Memişoğlu,
ortamı kahkahadan kırıp geçiriyor. Yetmiş olacaklarmış. Ali Dayı anlatıyor: “Yuva yapmaya O zaman kuşlar yem bulmak için aşağı inerlerdi.
yaşındaki Ali Dayı’nın sesini duymayıp yüzünü gidiyorlar Bağdat’a doğru. Ağustos ayında da Şimdi her yer oldu çaylık. Ne yiyecek bu kuş?”
gören, bıyıklarına kanıp Alevi dedesi sanabilir. geri dönecekler. Öyle zaman olur ki bir atmaca Üzerine bu kadar konuştuğumuz atmacayı, bir
Belediyede arabacı olduğu dönemde yıllık izinlerini bir seferde 20 tane, 30 tane bıldırcın tutar. Ama de yakından görmek gerek. Ancak çoğunluk kışın
atmaca dönemlerine denk düşürürmüş. Emekli şimdi nerede? Kaset olayından sonra burada bakmak istemediğinden atmacasını salmış. Elinde
olduğundan beri de tam zamanlı atmacacı. bıldırcın kalmadı. İtalyanların kasetlerinden çıkan olanlar da köydeki evlerinde olduğunu söylüyor.
Ali Dayı, “Allah-ı teala beni av için yaratmış. yalancı seslerle katliamlardan sonra kuşlar rotayı Kısa bir telefon trafiğinden sonra berber Mikdat
Domuz avına da giderim, ama asıl merakım değiştirdi. Vallahi Ardahan’da gitmesem atmaca Görmüş’ün rehberliğinde Pazar’da lokantacılık
atmacayla bıldırcın avı. 50 yıldır atmaca aşkıyla tutmam.” yapan Yahya Terzi’nin evine çıkıyoruz.
tutuşurum. Beş köpeğim var. Onlar koşar Eski adı Guleb olan Zafer Mahallesi’ndeki iki
bıldırcınlar uçar, atmaca avlar” diyor. Arada “BILDIRCIN INMIYOR, katlı evin bahçe duvarında birbirinden karizmatik
yakası açık hikâyelerle zenginleştirdiği sohbet HER YER ÇAY BAHÇESI” üç atmaca duruyor. En baştaki “tüylek”. Bir yaşını
koyulaştıkça masaya sandalye çekenlerin sayısı Ali Dayı’nın cümlesi biter bitmez bir başka doldurmuş atmacalar, tüylek olarak adlandırılıyor.
daha da artıyor. Birden arkamızdaki duvarda atmacacı İmdat Ayrılmış hararetle itiraz ediyor. Bu sıfat avcılığı tescilli atmacaların bir nevi ustalık
iple bağlı olduğu halde kanat çırpan küçük Ve galiba itirazında büyük ölçüde de haklı: “Aslı sertifikası.
bir kuş dikkatimi çekiyor. Yakından bakınca bu değil. Yem bitti yem. Eskiden her evde 100 kilo Hep birlikte eskiden top sahası olduğu halde ilçede
serçe olduğunu anlıyorum. Lazlar “bağula” pirinç yapardık, 100-200 kilo buğday yapardık. artan inşaatlar nedeniyle artık hafriyat döküm
diyorlar. Martta bu kuşla, ağustosta da “gaço” sahası görünümüne kavuşan engebeli araziden
denen kızıl kuşla yemliyorlar atmacaları. atmaca av sahasına gidiyoruz. Denize nazır bir
Avcılar atmaca tuzaklarında yem görevi yamaçta “tenta” adı verilen dallardan yapılmış
üstlenen bu kuşu da danaburnunu yem yaparak gizlenme kulübesini görüyoruz. İki hafta içinde
yakalıyorlar. Tecrübeli atmacacılardan Hasan başlayacak atmaca göçünde önüne ağ çekilip kuş
Parlak’a göre, “atmacacılıkta A’dan Z’ye her şey tutulmaya başlanacak.
organik.” Yusuf Usta, kışın et ve yumurtasını eksik
etmediği kolundaki tüyleği, “ bu benim kınalı kızım,
ERKEĞI DIŞISININ YARISI KADAR o benim kanatlı sevdam” diye sevdikten sonra
Bıldırcın avında dişi atmaca tercih ediliyor. ekliyor, “iki hafta sonra yine buyrun, kıyamet gibi
Çünkü “mumulitsa” denen atmacanın erkeği, atmaca olacak.”
dişisinin yarısı kadarmış. “Ezilir gider, eline dahi Bıldırcın avlamak şimdilerde “ata sporu”
alamazsın” diye alay ediyorlar mumulitsayla. görünümünde. Ancak etin az bulunduğu eski
Anlatılana göre, atmacalar bu mevsimde dönemlerde özellikle sahile uzak köylerde
Sibirya’dan sıcak topraklara doğru göçe bıldırcının önemli bir protein kaynağı olduğunu
başlıyorlarmış. Nisan ayında Karadeniz kıyılarında hatırlamak gerek.

LAZLAR · ATLAS 89
TURGUT TARHAN

Takalar, g rg r ve trollerin fink att ğ Karadeniz’de geçmi güzel günlerini mumla ar yor. Denizin dibini oğlu Erdoğan Oral’la birlikte bahçeyle uğraşırken
tarayan dev tekneler, Türkiye’nin bal k ambar olan Karadeniz’in ekolojik ya am n da tehdit ediyor
bulduk. Tevellüt 1926, ama hem hafızası, hem
İüstteı. Hopa liman nda 60 tekne bağl , ama ekmeğini denizden ç karan taka say s 10’u a m yor.
Bal kç bar nağ nda bal k ağ n itinayla onaran Hüseyin Tuğaç, “eskiden k yamet gibi hamsi olurdu, enerjisi hepimize taş çıkartıyor. 75 yıl önce kendi
öyle ki satamaz dağ t rd k, g rg r bir sald ğ nda 150 ton bal k tutuyor, çak l olsa biter” diyor İalttaı. yaptığı evin ardında bulunan baba ocağını gös-
termek için ayağında kara lastik, elinde değne-
ğiyle keçi gibi tırmandı. “Unçamue” denen dibek
taşını gösterirken Cordaniler, Losrtrailer, Ma-
moylar, Kaşoğlular ile birlikte mensubu olduğu
Poshorilerin Hopa’nın en köklü aileleri olduğunu
anlatıyor.

LAZLAR VE HEMŞINLILERIN ARASI


30 yıl öncesine kadar daha geride duran Hem-
şinlilerin artık Lazların önüne geçtiğini anlatıyor.
“Eskiden Hemşinli atıyla Hopa fırınına odun ge-
tirir, yumurta getirir satardı. Şimdi Lazları solla-
dılar. Şimdi çarşıya git Laz bulamazsın. Lazlardan
yükünü alan geçti gitti, yükünü almayan kaldı.”
Lazlar ve Hemşinliler Hopa’nın yanı sıra Fın-
dıklı, Pazar, Ardeşen ve Çamlıhemşin’de de ge-
nelde altlı üstlü yaşıyorlar. Bu ilçelerin yuka-
rı köylerinde daha çok Hemşinliler bulunuyor.
Ama Hopa’yla mukayese edildiğinde Çamlıhem-
şin’deki Hemşinliler daha önce gurbete çıkmışlar.

90 ATLAS · NİSAN 2018


F nd kl ’n n s rtlar ndaki Düzköy’de İeski ad Mğestiı Zengin ailesinde öğle Çamlıhemşin’in Topluca Köyü’nde yaşayan
yemeği için haz rl klar tamam. Kuzinedeki tereyağl yumurtan n kokusu en tok
Ahmet Çeboğlu durumu şöyle özetliyor: “Biz
insan bile ba tan ç kartabilir İüstteı. Pazar’da bir pazar günü öğleden sonras .
Ya l Pazarl lar pi pirik oynuyor İalttaı. kanaatkâr idik, onlar kanaat etmediler. Gurbete
çıktıklarında fırıncılık, pastacılık yaptılar. Çocuk-
larını okuttular, tahsilli kişilerden çevre edindiler.
Bizi geçtiler; ama çay işi değiştirdi; biz de yetiştik
sayılır.”
Ahmet ve Ali Çeboğlu’nun anneleri Emine
Sarpkaya, 105 yaşında. Acem kuşağıyla, “men-
dili”siyle bir hafta süren Doğu Karadeniz seya-
hatimde rastladığım geleneksel kıyafetine yakın
giyinmiş tek Laz kadındı. Bana ısrarla çay ve bal
ikram ettirdi, ama kulağı çok ağır işittiğinden bir
türlü ona Lazca ninni, ya da destan söyletmeyi
başaramadım. Daha sonra dik bir yamaçta yeni
açtıkları bahçeye çay tohumu ekerken gördüğüm
gelini Ayşe Çeboğlu ve onun iki gelinine de söy-
letemedim. Halbuki başta atma türküler olmak
üzere Lazların çok kuvvetli bir kültürü olduğuna
şüphe yok.
Bir zamanlar çok hiyerarşik olan gelin kay-
nana ilişkisi son dönemde iyice liberalleşmiş

92 ATLAS · NİSAN 2018


Laz coğrafyas , kestane bal yla me hur. Ar lar n beyaz
kumar ağac ndan toplad ğ polen ve nektarlar bu bal
benzersiz k l yor. Bölge bir zamanlar kara kovanlardan
geçilmezken imdi fenni kovanlar çoğunlukta.

kurduğu küçük marangozhanesinden çıkan Ali


Amca iklimin değişikliğine dikkat çekiyor: “70
yıldır ilk kez kar yağmadı. Burada üç metre kar
olurdu. Çatıdan kürekle kar atardık, iki senedir
çatıya çıkmıyoruz. Her şey değişince iklim de
değişiyor.”
İklimin ani değişimi herkesi endişelendiriyor.
Bizim seyahatimizde de Türkiye’nin en çok yağış
alan bölgesine neredeyse hiç yağmur yağmadı. 21
dereceyle haftanın en güneşli gününde balcıları
çekmek için Ardeşen’den Goktoni’ye tırmanışa
geçtik. Karayemiş ağaçları çiçek vermiş, gürgen-
ler uyanıyordu. Tunca beldesinin (eski adıyla
Duthe) merkezine varmazdan evvel karşılaştığı-
mız İslam Çakırusta kötü haberi veriyor, “toprak
kopmuş, yol çökmüş”.
70’lerindeki Çakırusta’nın elinde çiçekleri üze-
rinde bir dal var. Armut ağacının dalıymış. Geçen
yaz yemiş meyvesini. Havaların iyi olduğunu gö-
rünce ağacına aşılamak için çarşıdan motosikletle
çıkmış koparmış. İslam Dayı, “normalde bu mev-
simde buraya çıkmak mümkün olmazdı” diyor.
Biz bir ümit devam ettik ama üç metre yüksek-
liğinde toprak ve ağaç yolu tamamen kapamış.
Bize eşlik eden Hasan ve Adnan Ayçiçek’le mec-
bur evlerine geri dönüyoruz. Halbuki muhlama-
lık tereyağı ve peynir de yanımızdaydı.
TURGUT TARHAN

KARA KOVAN MI FENNI KOVAN MI?


Lazlar yüzyıllardır balcılık yapıyor. Yayla balı
daha fazla para etse de onlar kestane balı seviyor.
görünüyor. Ayşe Hanım’ın gelinleri gelin-kayna- Adnan Ayçiçek amcası Hasan Ayçiçek’ten öğren-
na ilişkisi hakkındaki sorum üzerine, “Az önce miş arıcılığın inceliklerini. Muhtarlık yapan aynı
gelseydiniz annemin (kayınvalidelerinden bahse- zamanda babasıyla birlikte inşaat malzemeleri
diyorlar) kayınvalidesinden neler çektiğini dinle- satan Ayçiçek anlatıyor: “Bizim mezrada arılar,
seydiniz. Üstelik iki tane vardı. Biz şimdi ana-ev- kumar ağaçlarından ve kestaneden çiçek toplu-
lat gibiyiz” diyorlar. Ektiği tohumu toprakla kap- yor. Ben kara kovan geleneğini sürdürüyorum.
ladıktan sonra kafasını kaldıran anne Çeboğlu Eskiden çok meşakkatliymiş bu iş. Yol yok, ara-
şöyle devam ediyor: “Bizim ödümüz patlardı baya yok. Amcamlar yalın ayak 20 kilometre yü-
kaynanalarımızdan, ben onların yorulduğunu rürlermiş sırtlarında kendi elleriyle kestane ağaç-
görünce yazıklanıyorum.” larından yaptıkları kovanlar. Şimdi hızarla daha
kolay. Ama fenni kovan da yapıyorum. İkisini de
70 YILDIR ILK KEZ KAR YAĞMADI tahlil ettirdim, aslında içerik olarak aynılar, ama
Kan ter içinde Çeboğlularının evine geri dö- kara kovan daha kıymetli.”
nüyoruz. Konu komşuya yardımcı olmak için Lazların atalarının, ilk kez Urartu yazıtlarında

94 ATLAS · NİSAN 2018


Yeni Dacia Duster

Hakkını ver.
dacia.com.tr

Yeni Duster’ın ortalama CO2 salımı - g/km, yakıt tüketimi , - lt/ km aralığındadır. Model üzerindeki aksesuarlar ile satılanlar farklılık gösterebilir.
Ayrıntılı bilgi Dacia Yetkili Satıcılarında.
Doğu Karadeniz, son adı geçen Kolkhlar olduğu sanılıyor. Gürcülerin gecenin bu geç vakitlerinde,
15 y lda HES’lere kar “Tçani” dediği halkın adı, ilk kez Doğu Roma kaçak silah ve asker ceketi yükleyen Laz takaları
büyük bir mücadele verdi.
Arde en’deki F rt na Deresi
kaynaklı metinlerde Lazika olarak geçiyor. Doğu hürriyet ve ümit,
ile F nd kl ’daki Çağlayan ve Romalı tarihçi Prokopius, “Savaşlar” adlı eserin- su ve rüzgârdılar.
Ar l İfotoğraftaı derelerine de “Laz kralları Tsate ve Gubaz’a Bizanslı eşler ve Onlar, suda ve rüzgârda ilk deniz yolculu-
hidroelektrik santral
hatırı sayılır Bizans unvanları önerilmişti; Bizans ğundan beri vardılar.”
sokulmad . Borçka’da
ya ayan Cavit Kaboğlu, sarayında eğitildiler, vaftiz edildiler ve beyaz kaf- Bunu dedikten sonra Lazları şöyle tanımlar:
beton setlerin suyla insan tanlarla donatıldılar. Fakat Lazlar imparatorluğa “Dümende ve başaltlarında insanları vardı ki
ve hayvan aras ndaki ili kiyi hiçbir zaman başarılı bir şekilde entegre olmadı- bunlar
kesmesinden ikâyetçi: “Bu
çeper yüzünden ben dereye
lar” diye yazmış. uzun eğri burunlu
giremiyorum, ineğim su ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı ki
içemiyor. Haydi bizi geçtik, NAZIM HIKMET VE ARHAVILI ISMAIL sırtı lacivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin
ay var, kurt var domuz var.
Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethiyle zaferi için
Onlar ne yapacak?”
başlayan Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran seferiyle hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin
devam eden süreçte Müslümanlaşan Lazlar, ken- bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler.”
dilerini Anadolu’da en son Müslümanlaşmış halk Şiire konu olan İsmail’in memleketi Arhavi, ta-
olarak görmekle birlikte son iki yüz yıldır dev- mamı Laz köylerinden oluşuyor. İlçede İslamiyet
letin her zaman yanında yer almışlar. 93 Harbi öncesine ait izler de var. Laz kültürü hakkında de-
ve 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu rinlemesine araştırmalar yapan Arhavili Osman
safında savaşan Lazların İstiklal Savaşı’na olan Şafak Büyüklü, Cenevizlilere ait olduğu söylenen
katkısını da Nazım Hikmet, Kuvayı Milliye Des- Arhavi sırtlarındaki Ciha Kalesi’nin Laz yapısı
tanı’ndaki dizelerinde görüyoruz. olduğu iddiasında: “Ciha, Lazcada yumruk veya
“Ve çok uzak, savunma yeri. Araştırmada Bizans dönemi öncesi
çok uzaklardaki İstanbul limanında, olduğu ortaya çıkınca “Cenevizlilere ait” dendi.

96 ATLAS · NİSAN 2018


20 Yıldır Bodrum’un Kalbinde Sizlerleyiz!
Denizde ve Karada Size Özel İndirim Fırsatları

Karada Denizde Günlük


Konaklama Bağlama Bağlamalarda 20. VİYA
%30 %30 %20’ye Yıla Özel
Kampanyalar
CARD
İndirim İndirim Varan İndirimler Avantajları
Haziran & Eylül Kasım & Nisan

www.miltabodrummarina.com
TURGUT TARHAN

F nd kl ve Arhavi’de Cenevizliler, soygun yapacağına kale mi yapmış? uzaktan görmüş ama selamlaşamamıştım. Yılmaz
art k para getirmeyen Burada “ohvame” (dua edilen yer) dediğimiz yer- Abi güldü: “Yahu geliyorlar, “Yılmaz amca öğretir
f nd k bahçelerini bir
yana b rak rsak bu
ler var. Bir tanesi birkaç yüz metre ötemizde. De- misin” diyorlar da, akşama kadar çalalım derdin-
coğrafyada dağ ta çay fine avcıları altın bulmak için duvarlarını patlattı. deler. Bu zormuş, emek harcamadan ne oluyor?
bahçeleriyle dolu. Ama bir kısmında fresk kalıntıları hâlâ var.” Fotokopi makinesi miyim ben? Bana kimse öğ-
Büyüklü’nün bahsettiği “ohvame”ye bir pa- retmedi. Bırak öğretmeyi, dedem günah diyordu.
tikadan çıktık. Hemen denizin üzerinde hâkim Dayımın kaç defa kemençesini kırdı ama aşk böy-
bir tepe. Müthiş esiyordu. Biz fresk göremedik, le şey işte. Gözün başka bir şey görmez.” Fındıklılı
ama uzun uzadıya inceleme fırsatımız olmadığını genç, ama usta tulumcu Efekan Bekiroğlu ile bir-
söylemeliyim. Daha sonra Ciha Kalesi’nin yolunu likte Berber Gürkan’a gittik. Onlar çaldı dükkân-
tuttuk. Arhavi’nin Hopa çıkışına doğru giderken dakilerle birlikte hepimiz neşemizi bulduk. Mini
Yukarı Hacılar istikametinde yarım saat tırman- konser sonrası Yılmaz Abi’ye sorduğum soruyu
dıktan sonra kırk beş dakika da yürüyerek kaleyi Efekan’a yönelttim. Onun yanıtı daha iyimserdi:
bulduk. O da çok görkemliydi. Yalnız bu iki yapı “Şimdiye kadar 12 tulumcu yetiştirdim. Tabii
değil, tüm bölge arkeolojik çalışmaları sonuna ka- Yılmaz Dede haklı. Emeksiz olmuyor. Ben de
dar hak ediyor. babaanneme sürekli türkü söyletirdim tulum çal-
mayı öğrenmek için. Bir de horonu iyi bilmek ge-
TULUM VE KEMENÇE SESI DUYMASIN! rekir iyi çalmak için. Genelde büyükler küçükleri
Horon, tulum ve kemençe. Laz hayatının üç horona almazlardı. Horonu babam oynattığı için
vazgeçilmezi. Gençlerin kemençeye düşkünlüğü- ben torpilliydim.”
nün durumunu öğrenmek için bölgenin en iyi Bahar geçiyor, yakında yaz gelecek. İnsanlar
kemençecilerinden biri olan Fındıklılı Yılmaz Şiş- büyük kentlerden, ilçe merkezlerinden köylerine
manoğlu’nun yanına uğradım. Gerçi Fındıklı’nın geri dönecek. Ve binlerce yıldır olduğu gibi Laz
kurtuluşunun 100’üncü yılı olan 11 Mart günü coğrafyası yeniden canlanacak l

98 ATLAS · NİSAN 2018


TAYVAN

Tekno-ada

100 ATLAS · NİSAN 2018


Eski ba kent Tainan’da
Hint inciri ağaçlar
taraf ndan sar lm eski
antrepo binas kolonyal
dönemde gümrük i leri
için kullan l yordu. Bu
özgün mekân günümüzde
ehrin sakinlerinin çe itli
amaçlar için kulland ğ
bir uğrak noktas .

Uzakdoğu’nun küçük ada ülkesi Tayvan kısa, ama çalkantılı


bir tarihe sahi“. Mao’nun Çin’iyle yıldızı barışmayan ve yoluna
Milliyetçi Çin adıyla devam eden Tayvan, Birleşmiş Milletler
üyesi olmayan, sadece 23 ülkenin tanıdığı sıra dışı bir yer.
Ama bu durum gelişmiş, şimdiden geleceği yaşayan bir
teknoloji cenneti olmasını engellemiyor.
YAZI: SERKAN SEYMEN / FOTOĞRAFLAR: ŞAHAN NUHOĞLU

TAYVAN · ATLAS 101


102 ATLAS · NİSAN 2018
SAHNE SIRASI
Tayvan, 1 Mart 2018’de
Köpek Y l ’na girdi.
Chiayi kentindeki yeni
y l kutlamalar n n
ba lang c n anons edecek
borazan tak m sahne
önünde s ras n bekliyor.

TAYVAN · ATLAS 103


Budizmin en yayg n din olduğu Tayvan’da
nüfusun yüzde 35’i bu inanca bağl . Budist
rahipler, Taipei’nin en i lek caddesinin
kenar nda günlük ayinlerini yap yor.

Ş
iirin ilk dizesi haklı. Bina “uzaktan bir
iğneye benziyor” hakikaten. Ve devamında
dendiği gibi; “yakından bakınca da bir
gökdelene”. Tayvanlı şair Yen Şang
uzaktan bakınca bir de bambu kamışına
benzetiyor devasa kuleyi. Bu sanki daha
yerinde. Sonuçta bahsi geçen bina Doğu Asya’da,
Çin kıyılarından 160 kilometre kadar açıkta, Büyük
Okyanus sularında yer alan ve bambunun mebzul
miktarda bulunduğu Tayvan Adası’nın başkentinde,
Taipei’de dimdik ayakta duruyor.

Yüksekliği 590 metreyi bulan gökdelenin yapımı-


na 1999 yılında başlandı. Açılış tarihi 2004. Resmi
adı Taipei Finans Merkezi, ama herkes Taipei 101
olarak anıyor. Doğru tahmin, bina tam 101 katlı.
Açılışının ardından ilk altı yıl boyunca Taipei
101, dünyanın en yüksek gökdeleni unvanını ta-
şıdı. Birleşik Arap Emirlikleri’nde 2010’da inşa
edilen 164 katlı, 864 metrelik Burç Halife tara-
fından geçilerek ikinciliğe düştü. Yine de bazı
şampiyonluk unvanlarını halen elinde tutuyor.
Mesela dünyanın en yüksek yeşil binası. Ve bir
de dünyanın en hızlı asansörü bu binada. Hızı
dakikada 1010 metre. 98’inci kata 30 küsur sani- ğıda insanlar, otomobiller... Klişeyi tekrarlamak-
yede çıkıveriyorsunuz. Sonraki üç kat mı? Artık tan başka bir şey gelmiyor elden; karınca gibiler.
o kadar merdivene de katlanırsanız, en üstteki Yen Şang, şiirini buradan kente bakarken mi
teras katına varabilirsiniz. Ve tepenizde bir anten. yazmıştı acaba? Şiirin bir yerinde, “Peki ya, hem
48 metre yüksekliğinde. Tüm Taipei’ye kesintisiz yakından hem uzaktan baksan aynı anda / O za-
wi-fi hizmeti sunuyor. Teras aşırı korunaklı ol- man neye benzer onun şekli? / Şaşırtır işte bu,
ması sebebiyle fotoğraf çekimine pek müsaade et- hem seni hem de beni...” diyor. Taipei halkının
mediğinden olsa gerek, ziyaretçi kalabalığı üç kat bu binayla olan ilişkisini de şöyle tarif etmiş: “Ta-
aşağıda kalmayı tercih ediyor. 98’inci katın man- ipei’de yaşayan insanlar beceremez / Bir şeyi aynı
zarası daha iyi. Ve arada cam bile olsa, aşağıya anda görmeyi, hem uzaktan hem de yakından...”
rahatça bakıp “benim yükseklik korkum yoktur” Belki sadece bir saptama, ya da belki bir serzeniş.
iddiasında bulunmak için iyi bir sınav yeri. Aşa- Yahut kendi toplumuna küçük bir dokundurma.

104 ATLAS · NİSAN 2018


Çok uzaklardan gezmeye gelip, öyle bir bakış- alt perdeden konuşmaları. Çinceyi anlamıyor
ta kolayca çözmek zor bunu. Ama belki bu ada olmanızın, hatta Çinceyi size son derece yabancı
ülkesinin çalkantılı geçmişine ve bugününe göz ve uzak bir ses olarak algılamanızın hiçbir önemi
atarak bir ipucu elde edebiliriz. yok. O sakinlikte konuşan birini anlamasanız da
sıkılmadan dinleyebilirsiniz.
SESSIZ ŞEHIR TAIPEI Bu adanın üzerinde 23 milyon insan yaşıyor.
İstanbul’dan 12 saati bulan, yüzüne ameliyat Orta bölgeler dağlık, ormanlık. İnsanlar çepe-
maskesi takmış insanlarla dolu bir uçakla yapılan çevre kıyılara yayılmış durumdalar. O yüzden
yolculuğun ardından Tayvan’a adım attığınızda kentler kalabalık. Metrekareye düşen insan sayısı
ilk şaşkınlığınız muhtemelen sessizlik. Sadece yüksek. Fay hattının üzerinde, deprem kuşağın-
şehrin sessizliği değil. İnsanların gözünüzün içine da yer alan ülkede bu sebeple binalar hayli yük-
bakarak inanılmaz dingin bir şekilde, son derece sek. Birbirini dik kesen geniş caddelerde yoğun

TAYVAN · ATLAS 105


Kökleri 2 bin y l öncesine bir otomobil ve motosiklet trafiği var. Ancak Gösterişe kaçan, parayı gözünüze sokan tek bir
uzanan Fener Festivali, keşmekeş sıfır. Her şey inanılmaz bir uyum ve şey bulmak mümkün değil. Yılda sadece Çin’e 12
Çin dünyas n n yeni y l
kutlamas olarak biliniyor. düzen içinde. Birbirlerine sinirlenen sürücüler, milyar dolar ihracat yapan bir ülkede olduğunuza
Tüm Tayvan gibi, Chiayi kenti ayaküstü yapılan yol verme kavgaları, zıvanadan inanmak zor. Yüksek binalarla dolu kentin yanı
de Köpek Y l ’na girerken çıkılıp basılan kornalar mı? Onların hepsi İstan- başında pirinç tarlaları, finans kapitalin merke-
düzenlenen festivalde birlik
bul’da kaldı. zinde kaldırıma bağdaş kurmuş, hiçliğin sırrına
ve mutluluk dileklerinde
bulundu. Ülke ekonomisinin, yurtiçi gayrı safi milli ha- ermiş Budist ya da Taoistler, dev gökdelenlerin
sılası 580 milyar doların üzerinde. Bu da Tayvan’ı altında sokakta istiridyeden ahtapota, her tür seb-
dünyanın en büyük 20’nci ekonomisi yapıyor. zeden tavuğa yemek pişirip satan seyyar satıcılar.
Taipei 101 başta olmak üzere tüm o dev gökde- Elbette liberal ekonomilerde rakamlar, yüzde-
lenler o ekonominin simgesi konumundalar. An- ler, istatistikler kâğıt üzerinde büyük zenginlik-
cak gene de tuhaf olan bir şey var. Geriye kalan lerden bahsetseler de bu, sıradan insanlar için pek
her şey inanılmaz bir sadelik ve basitlik içinde. bir şey ifade etmez. Sokaklarda batı başkentlerin-

106 ATLAS · NİSAN 2018


deki gibi evsizlere, ya da dilencilere rastlamak çok tam tersine düşüklüğü. Tayvan yüzde 0.9’luk do- Tayvan’ n kurucu lideri
nadir olsa da dünyanın çoğu yerinde olduğu gibi ğum oranıyla dünyanın nüfus artış hızı en düşük Çang Kay ek’in an t
mezar ba nda gün içinde
ev geçindirmek çalışanlar için burada da zor. As- olan bölgesi. Sebebi de Tayvanlı gençlerin evlen- s kl kla tekrarlanan askeri
gari ücret 700 dolar. Ve bir de; o ekonomik mu- mekten ve çocuk sahibi olmaktan imtina etme- merasime turistler yoğun
cizenin yaratılmasının sıradan insanların sırtına leri. Gençlik, geleneksel bir hal almış bu çalışma ilgi gösteriyor İen üstteı.
bindirdiği bir yük var: Fazla çalışmak! kültürüne, tüm hayatı para kazanmaya, çocuk Taipei’nin merkezindeki
an tsal meydan devlet
Tayvanlı işçilerin ortalama çalışma süreleri, bu büyütmeye vakfetmeye pek yanaşmıyor, bireysel tiyatrosu ve devlet operas
alanda dünya çapında şöhrete sahip Japonlardan hayatların peşinden gidiyor. Artan yaşlı nüfus binalar na da ev sahipliği
bile yüzde 20 daha fazla. Hele Avrupa’yla, mesela aynı zamanda artan emekli sayısı da demek. Bu yap yor İüstteı.
Almanya’yla mukayese edildiğinde bu fark yüzde da ekonomi için en büyük tehdit. Ve Tayvan
50’ye kadar çıkıyor. Ve bunun ilginç bir yan etkisi sokaklarında hükümet karşıtı gösterilerin başını
var: Nüfus artış hızı Tayvan’ın en önemli sorun- genelde emekli maaşlarında kısıntıya gidilmesine
larından biri. Ancak yüksekliği değil sorun olan, karşı çıkan ihtiyarların çektiği söyleniyor.

TAYVAN · ATLAS 107


Tayvan, ya am Başkent Taipei’in herkesin yere işaretlenmiş ristiyan olmaya karar vermiş bir asker. Duvarda
standartlar yüksek
alanda bekleyerek önceliği inenlere verdiği met- dev harflerle “Ahlak, Bilim, Demokrasi” yazıyor.
bir ülke. Bu refah ,
Tayvanl lar n çal ma rosunda hat üzerindeki durakları gösteren çizgi- Buradaki tören kıyafetli askerler saat başı nöbet
kültürü ve tüm de büyük işaretlenmiş bir istasyon var. Üzerinde değişim merasimi yapıyorlar. Ellerinde İkinci
ülkelerden daha “Çang Kay Şek Mozolesi” yazıyor. Çang Kay Şek, Dünya Savaşı’nda kullanılmış tüfeklerle epey zor
uzun çal ma saatleri
sağl yor. Ama dü ük modern Tayvan’ın kurucu babası. Devasa bir ve uzun bir koreografisi var törenin. Ve bir de il-
doğum oran ve emekli alanın ortasına inşa edilmiş anıtın birinci katın- ginç ayrıntısı. Askerler, 15 dakikadan fazla süren
say s n n giderek da makam aracı olarak kullandığı Cadillac’ı da bu tören sırasında asla gözlerini kırpmıyorlar.
artmas ekonominin
dahil kişisel eşyaları sergileniyor. Bir üst katta Çang Kay Şek’in 1968 yılında Türkiye basınına
geleceği için bir tehdit.
ise anıt mezar yer alıyor. Ulusal lideri koltuğun- bir özel röportaj vermişliği ve hatta “büyük bir
da oturmuş gülümseyerek bakarken tasvir eden hürmet duyduğunu özellikle belirtmek istedi-
dev bir heykel var. Biraz Buda’yı andırdığını ği Mustafa Kemal Paşa’nın ülkesi genç Türkiye
düşünebilirsiniz. Ancak Çang Kay Şek, babası Cumhuriyeti’ne selam” yollamışlığı var. Döne-
rahip olan eşiyle evlenme izni alabilmek için Hı- min en popüler yayınlarından Hayat dergisinin

108 ATLAS · NİSAN 2018


Çin Cumhuriyeti de nereden mi çıktı? Çin,
Tayvan’ın yanı başındaki devasa büyüklükteki
ülke değil mi? Bugün Çin olarak bildiğimiz ülke-
nin tam adı; Çin Halk Cumhuriyeti. Ve aslında
dünyanın her yerinde Tayvan olarak geçse de bu
ada ülkesinin resmi adı ise halen Çin Cumhuriye-
ti. Aradaki farkı simgeleyen o “halk” sözcüğü de
hikâyenin en kısa özeti.

“MILLIYETÇI” ÇIN
Çang Kay Şek, 1887 doğumlu. 1925 yılında
Çin’in yüzyıllar süren imparatorluk dönemine
son verip Çin Cumhuriyeti’ni kuran Sun Yat-
Sen’in ardından Çin Milliyetçi Partisi’nin başına
geçen bir isim. 1928-1948 yılları arasında iktidarı
elinde tutmuş bir lider aynı zamanda. Ve diğer
tarafta herkesin ismini daha çok bildiği Mao Ze-
dung ve Çin Komünist Partisi var. Aralarındaki

sahibi ve yayın yönetmeni olan Şevket Rado, oku- mücadele bir iç savaşa dönüşüp kaybedeni de Çin Tayvan’da ayak masaj
yucularına iki hafta süren tefrikasında hem Tay- Milliyetçi Partisi olunca, Şek askerleriyle birlikte salonlar çok yayg n. Bu,
asl nda ayaktaki belirli
van’ı tanıtmış, hem de ülke başkanının mesajla- Tayvan’a geçti. Ada üzerinde hâkimiyeti kısa sü- bölgelere bask yap p çe itli
rını iletmiş. Rado, kendisine o sırada 700 milyon rede sağlayıp Milliyetçi Çin hükümetini ilan etti. organlar iyile tirmeye
olan Çin nüfusunun çok büyük bir bölümünün 1975 yılındaki ölümüne dek, bir gün Çin’e dönüp yönelik alternatif bir tedavi
komünizme inanmadığını ve kendi fikirlerini komünistleri iktidardan indirme hayalini kay- yöntemi.

desteklediğini söyleyen Şek’i şöyle tarif etmiş: betmemiş olsa da 1970’den itibaren esas büyük
“Milliyetçi Çin Cumhuriyeti’nin dünya görüşü- yenilgisini yaşadı. 1970’e kadar ABD başta olmak
nü bizzat cumhurbaşkanının ağzından dinledik. üzere tüm Batı sistemi, hatta Çin Komünist Par-
Bunları söylerken o kadar imanlı görünüyordu tisi’yle itilaflı olduğu için Sovyetler Birliği bile
ki, ufacık bir adada mahdut bir askeri kuvvetle resmi Çin hükümeti olarak Tayvan’ı tanıdılar.
oturmakta olan bu ihtiyar askerin kararında en Ancak dünya siyaseti devasa Çin’i dışarda bıra-
ufak bir değişiklik yapmadığı, ümidini asla kay- kamayacağına hükmedince Tayvan’ın Birleşmiş
betmediği belli oluyordu.” Milletler’deki temsiline son verildi ve yerine Çin

TAYVAN · ATLAS 109


Tayvanl lar için pirinç her Halk Cumhuriyeti geçti. Bugün dünya üzerinde ve zaman zaman alevlenen krizlerin yaşandığı
ey demek. ehirlerin Tayvan’ı bir devlet olarak tanıyan sadece 23 ülke Çin Halk Cumhuriyeti ile onca yılın ardından
içlerine kadar giren
pirinç tarlalar n n hemen var: Bazı Latin Amerika devletleriyle, ufak tefek 2009’da ilk kez ilişki kurulmuş ve karşılıklı uçak
gerisinde devasa binalar ada devletçikleri. seferleri başlatılmış durumda.
yükseliyor. Bu tanınmayan ülke olma meselesi belki ak- Çin’in bir teklifi var Tayvan’a. “Bu ayrılık
lınıza KKTC’yi getirmiş olabilir. Hatta zaman gayrılık bitsin. Birleşelim. Sizin ne iç işlerinize,
zaman gazetelerde yer alan “KKTC’ye Tayvan ne liberal ekonominize, ne de yaşam tarzınıza
modeli olamaz mı” konu başlıklı makalelere denk karışacağız” diye açık açık çağrı yapıyor. Tayvan
gelmiş olabilirsiniz. KKTC Tayvan olur mu tar- için zor karar. Peki neden şu “Öz Çin Cumhuri-
tışması çok başka bir uzmanlık alanı, ama Tay- yeti” takıntısından vazgeçip Tayvan Cumhuriyeti
van’ın bir KKTC olmadığını söylemek çok kolay. olarak yollarına devam etmiyorlar? Bunu sorunca
Tanınmayan bir ülke olmasına karşın Tayvan pa- şu cevabı alıyorsunuz: “Orada Çin’in tavrından
saportu dünya üzerindeki en kıymetli pasaportla- çekiniliyor. Yoksa çok yakın bir gelecekte buraya
rın başında geliyor. Tayvan pasaportu taşıyan bir Çin’den göç eden kuşaktan kimse kalmayacak.
kişi dünya üzerinde ABD, Kanada, Avustralya, Tüm nüfus Tayvan doğumlu olacak. Yeni kuşak
Britanya ve tüm AB ülkeleri dahil olmak üzere Çinli olmak yerine Tayvanlılık kimliğini benim-
189 ülkeye vizesiz seyahat edebiliyor. KKTC’nin semeye yatkın olsa da böylesi bir kesin ayrılık ka-
aksine dünyanın her yerinden buraya direkt uçuş rarı var olan sorunlu halden çok daha fazla bela
olduğu gibi, diplomatik düzeyde bir ilişki ku- açabilir başımıza.”
rulmamasına, Tayvan herhangi bir uluslararası Bu kimlik krizi, aslında var olmayan bir ül-
örgütle ortak iş yapamamasına ve BM’de temsil kenin vatandaşı olmanın yarattığı tuhaf ruh hali
edilmemesine rağmen herhangi bir ekonomik ve belirsizlik bazı alanlarda yaratıcılığa da yol
yaptırım altında da değil. Hatta en büyük itilafın açabiliyor. Mesela sanat, popüler kültür, özellikle

110 ATLAS · NİSAN 2018


Taipei, metropoliten alan de Tayvan sineması buradan beslenerek dünya riyle başlayıp Tayvanlı kimliğine vurgu yapan bu
nüfusu 8 buçuk milyonu
çapında ilgiyle takip edilen ürünler veriyor. Çang akım, bugün dünya çapında bir izleyiciye sahip.
bulan, ama iyi planlanm ,
düzenli ve temiz bir ehir. Kay Şek’in ölümünün ardından sadece ekonomi- Tayvan’ın ekonomik mucizesi sadece elektro-
Dünyan n en büyük 20’nci de değil siyasette de liberalleşmeye başlayan Tay- nik ve kimya sanayisine dayanmıyor. Tekstilin
ekonomisi olan Tayvan’ n van’da 1980’lerin ortasından itibaren ortaya çıkan yanı sıra tarım ürünleri de önemli bir kalem.
ba kenti, modern yüzüyle
dikkat çekiyor.
Yeni Tayvan Dalgası olarak adlandırılan bir sanat Tayvan tüm gelişmişliğiyle aynı zamanda bir
akımı var. Etkisini en çok sinemada göstermiş ve tarım ülkesi de. Adanın iç kesimleri ormanlarla
80’lerde Edward Yang’ın “Taipei Hikâyesi”, ya da kaplı. Yengeç Dönencesi’nin üzerinden geçtiği
Hsiao-hsien Hou’nun “Acılar Kenti” gibi filmle- bu topraklarda sub-tropikal bir iklim hâkim ve
dört binin üzerinde farklı çeşitte ağaç yetişiyor.
Bu aynı zamanda çok verimli bir kerestecilik sek-
törü demek. Tüm dünyada kimya ve ilaç endüst-
risinde kullanılan ve kafur ağacından elde edilen
kafur kristalinin yüzde 70’i Tayvan’da üretiliyor.
Muzdan, ananasa uzanan her tür tropik mey-
venin yanı sıra Tayvan’ın bir de şaşırabilirsiniz,
ama tuzu meşhur. Aynı zamanda deniz ürünleri
büyük bir kazanç kaynağı. Ve bir de çay.
Portekizliler, Hollandalılar ve İngilizler tara-
fından 16’ncı yüzyıldan itibaren büyük ilgi gös-
terilen, ticaretine hâkim olmak için büyük siyasi
oyunlar oynanan bir yer burası. Tayvan adı daha
ortalıkta yokken Portekizliler Formosa adını tak-
mışlar bu adaya. “Olağanüstü, harika” manasın-
da. İngilizler afyon ticareti yüzünden epey zaman
geçirmişler, hatta o ticareti ellerinde tutabilmek
için Afyon Savaşları olarak tarihe geçen o meşhur

112 ATLAS · NİSAN 2018


Tayvan’ n ormanl k iç savaşları göze almışlar. Bugün Tayvan’ın liman caksınız. Kaybettiğiniz miktarda bir para ile ilgili
kesimlerinde geçmi te kenti Taynan’da bir zamanlar İngiliz tüccarların anons varsa, gidip paranızı talep edebilirsiniz.
adan n yerli topluluklar n n
ya ad ğ k rsal alan
afyon depoladığı binaları, ticareti kaydettikleri Sizin kaybettiğinizi nereden mi bilecekler? Öyle
Farmosa Aborjin Kültür defterleri, dört işlem için kullandıkları mekanik basit sorular bizim gibi herkesin aklına gelmiyor
Kasabas ad nda hesap makinelerini ve elbette, müptelası olmasa- olabilir!
devasa bir tema parka lar da en azından alıp sattıkları malı kontrol için Tayvan’ı ziyaret ederseniz ilk başta çok anlam
dönü türülmü
kullandıkları afyon çubuklarını görebilirsiniz. veremeyeceğiniz bir durum var. Herhangi bir res-
toranda, ya da otelde Türkiye’den geldiğiniz an-
SAYGI TOPLUMU laşılınca size “Müslüman mısınız” diye sorulacak.
Birçok farklı ulusun işgaline uğramış, iç savaş- “Bunu niye merak ediyorlar” diyeceksiniz muhte-
lar yaşamış bir toplumun kendisinden olmayana melen. Şu yüzden merak ediyorlar: Eğer “Müslü-
bu kadar ölçülü ve saygılı davranabiliyor olması, manım” derseniz, size sadece “helal ürün” sertifi-
Tayvan’ın herhangi bir kentinde herhangi bir kası olan yiyecekler sunacaklar ve hatta odanıza
saatte hiçbir endişe yaşamadan dolaşabiliyor ol- bir de seccade bırakıp kıblenin yönünü işaret eden
manızı anlamlandırmak zor geliyor insana. Geç oku gösterecekler. Sadece dini kimliğiniz değil,
saatlere dek epey dolaşıp yattığınız bir gecenin eğer vejetaryen, ya da vegan olduğunuzu söyler-
sabahında cebinizden hatırı sayılır bir miktarda seniz bunu da aynı saygıyla karşılamakla kalma-
parayı düşürdüğünüzü, ya da cüzdanınızı kaybet- yıp sundukları her yemek için bıkıp usanmadan
tiğinizi fark ettiğinizde yapabileceğiniz basit bir içerik açıklaması yapıp, yanlışlıkla hayvansal ürün
şey var. Bulunduğunuz bölgenin polis merkezinin içeren bir gıdaya el sürmemeniz için etrafınızda
internet sitesini ziyaret etmek. O gün o bölgede dört dönerek sizi uyaracaklar. Son derece alçak
bulunan sahipsiz paraların listesiyle karşılaşa- sesle, mütebessim bir yüzle ve saygıyla...

114 ATLAS · NİSAN 2018


GREE I-SHINE | PERFORMANS SANATI
GREE I-Shine Inverter Salon Tipi Klima, üstün performansı ve şık tasarımıyla ortama değer katar.
Tayvan, dünyada Tüm ekonomik başarılarının yanında Tay- yer sade bir yer yatağı. Son model led ekran
kaliteli çay yla da vanlılar turizmin nimetlerinden faydalanmak ve televizyon, isterseniz dışarı çıkarken yanınıza
ünlü. Alishan Ulusal
hizmet sektörünü büyütmek istiyorlar. Dünyanın alabileceğiniz aramalarınıza tahsis edilmiş, in-
Park ’n n yüksek
tepelerinde yörenin en çoğu yerinde insanların “oraya gidersem ne yiye- ternete bağlı ücretsiz bir cep telefonu ihmal edil-
değerli çay üretiliyor. ceğim” diye sorduklarının, “böcek ya da köpek memiş. İstediğiniz her şeyi şarj etmeniz için yer-
eti mi verecekler” şeklinde espri yaptıklarının far- yüzünün her elektrik sistemine uyan prizler ve
kındalar. O yüzden sakince köpek eti yemedikle- USB bağlantılarınız da mevcut. Şark köşelerinde
rini, hatta köpeklerin Tayvan’da bir aile üyesi gibi kullanılan sinilerin mantığında bir buçuk karış
itibar gösterilerek beslendiğini izah etmekten hiç yüksekliğinde bir masanız ve üzerinde demleyip
gocunmuyorlar. içmeniz için dünyaca meşhur kaliteli Tayvan
Nantou kentinde Sun Moon Lake (Güneş Ay çayınız, porselen demlik ve fincanlarınız var.
Gölü) olarak tanınan yüksek dağların ortasında Konforun bu düzeyde sadeleştirilmesine kafa yo-
doğa harikası kocaman bir gölün kıyısında otu- rarken televizyonun altındaki çekmeceyi çeker-
rurken, böylesi turistik ve böylesi kıymetli bir seniz; karşınıza Kuran ve İncil’in yanı sıra Budist
yere nasıl olup da bu kadar az bina yapılmış ola- öğretiler içeren bir kitap çıkacak. Ve bir de 1937
bilir diye düşünürken yakalıyorsunuz kendinizi. doğumlu, Dharma Master unvanlı, fotoğrafında
Ve göl kıyısındaki beş yıldızlı oteldeki odanızın saçlarını kazıtmış bir kadın olarak poz vermiş
kapısını açınca başka bir sürpriz bekliyor sizi. Cheng Yen’in kaleme aldığı aforizmaları içeren
Girişin hemen ardından odanız iki basamak yu- bir başka kitap. Rastgele açılan bir sayfada şöyle
karıda, yerlere hasır serili. Şart koşulmamış ama yazıyor: “Hayattaki tüm kaygılar; üç ihtirastan
ayakkabılarınızı çıkarıyorsunuz. Uyuyacağınız kabarır: Hırs, fesat ve cehalet...” l

116 ATLAS · NİSAN 2018


Mersin’in Silifke ilçesine
bağl Uzuncaburç
beldesinde bulunan
Zeus İOlbiosı Tap nağ
ve çevresinde olu an
Diokaisareia antik
kentinde bulunan
arkeolojik yaz tlar, buran n
Anadolu’nun en önemli
kutsal alanlar ndan biri
olduğunu dü ündürüyor.
Freiburg Üniversitesi
Arkeoloji Bölümü’nden
Doç. Dr. Detlef Wannagat
bu verilerden yola ç karak
“Zeus kültünün ne
zamandan beri tap n m
gördüğünü saptamaya
çal maktay z” diyor.

118 ATLAS · NİSAN 2018


DAĞLIK KİLİKYA
Tanrıçaların yurdu
Kadına danışmayı, onun sözünün, düşüncesinin, şefkatinin önemini bilenlerin
yurdu… Kilikya topraklarındaki Athena, Tykhe, Roma, Kybele, Artemis, Aphrodite,
Demeter, İsis, Hygieia, Hera, Selene, Hekate ve Thalassa salt Kilikya sikkelerinde
yer almadı. Kadına saygının da temelleri, söylenceleri, hikâyeleri oldular. Atlas,
tanrıçaların izinden giderek Dağlık Kilikya’ya konuk oldu.
YAZI: ALKIM DOĞAN / FOTOĞRAFLAR: TURGUT TARHAN

DAĞLIK KİLİKYA · ATLAS 119


SUYUN TONLARI
Mersin’e bağl Mut’un
Suçat Köyü yak nlar nda
Göksu’nun iki büyük
kolu, Hadim yönünden
gelen Gökçay ve Ermenek
yönünden gelen turkuvaz
renkli Gevne Çay ’n n
birle tiği yerde yağ lar
ve barajlar su renginde
farkl l klara neden oluyor.

120 ATLAS · NİSAN 2018


DAĞLIK KİLİKYA · ATLAS 121
öksu’nun Toroslar’dan, Taşeli yay-

G
lalarından getirdiklerini Akdeniz’e
bıraktığı ve 250 kilometrelik yolcu-
luğunun son bulduğu noktadayım.
Burası, uzaklarda heybetli dağ silü-
etlerinin seçildiği uçsuz bucaksız bir
kumul, tenha bir dünya. Bu coğraf-
yanın iki kadim sakini, Göksu ve
Akdeniz bu sessizlikte buluşuyor ve
tarihin kim bilir hangi ortak hikâye-
lerini paylaşıyor.
Göksu’nun yolculuğu Geyik Dağları’ndan çı-
kan Ermenek ve Haydar Dağları’ndan doğan
Hadım Suyu’nun birleştiği Mut’un Suçatı Kö-
yü’nden başlıyor. Bu coğrafyaya hayat verme-
sinin yanı sıra deltasında da sayısız su kuşuna
barınak oluyor. Evliya Çelebi Silifke’ye yaptığı
yolculukta nehirden “Göksu Nehri çok büyük bir
sudur” diye bahseder: “Bu iki nehir ol nehirler-
dir ki; Ermenek Kalesi’nden çıktığımız günlerde
görmüştük. Ol yaylalarından doğan bu iki nehir;
bir mahalde birbirleri ile birleşerek; Silifke’de
Paşa Sarayı dibinden güzar edip (geçip), heman
o mahalle yakın Çeltiklik nam mahalde Akde-
niz’e ulaşır.”
Göksu, Dağlık Kilikya’nın tarihinin de en bü-
yük tanıklarından biri, antikçağda Kilikya’nın
meşhur katran ağaçlarından, karaçamlarından
elde edilen ve gemi yapımında kullanılan, de-
nize dayanıklı, çürümez kerestelerin Akdeniz’e

122 ATLAS · NİSAN 2018


JEOLOJIK ANIT
Mut Yerköprü elalesi, Göksu’nun kolu Gevne Çay üzerinde. Kanyon duvar ndan ç kan yüksek mineralli su, binlerce
y lda biriktirdiği traverten çökellerden olu an doğal bir köprünün üzerinden ak yor.

DAĞLIK KİLİKYA · ATLAS 123


Göksu Irmağ , Silifke’nin taşınmasına, üzerine Roma köprülerinin yapıl- ettiğini söyler. Belki o da Anadolu düzlüklerin-
Evkafçiftliği Köyü yak nlar nda masına sahne oluyor. Mut’tan Silifke’ye doğru den sonra karşısına çıkan bu coğrafi çeşitliliğe
adeta bir kanyon görünümü
al yor İen üstteı. Alaaddin
giderken eski dünyada bir yolculuk yapıyor gi- kayıtsız kalamamıştır. Toroslar’ın şefkatli bir
Keykubat’ n 1230’da bisiniz, yol üstündeki inzivasından etrafa ba- tanrıça gibi kucakladığı bu yerler Dağlık Kilik-
yapt r ld ğ Mavga Kalesi, kan Alahan Manastırı, nicedir Keben Köyü’nün ya’nın bir parçası.
Mut ilçe merkezinin
tepelerinden Göksu Vadisi’ni seyreden Çolak Orta Toroslar’ın güney eteğinde, Göksu ke-
kuzeydoğusunda, Kozlar Yaylas
yak nlar ndad r. Doğal kayalar Kız kabartması ve nice saklı kalmış eski dünya narına kurulan Silifke, dağlık Kilikya’nın kalbi.
oyularak in a edilmi tir. sakiniyle birlikte Toroslar’ın dağ sıralarının ara- Burası Güney güneşinin eksik olmadığı verimli
Kuzeydoğu ucundaki kulenin sından geçiyorsunuz. toprakları, Akdeniz’e açılan korunaklı koyları,
üzerinde dikdörtgen bir ni
ve içinde Arapça kitabe
Evliya Çelebi de patikalardan yaptığı bu zorlu doğal limanlarıyla antikçağlardan bu yana gözde
bulunuyor. Etraf nda doğal yolu “çamlı beller, yalçın ve korkunç uçurum bir merkezdir diyebiliriz.
mağaralardan olu an bir yolları arkada bırakarak, büyük mağara ve ka- Kilikya aslında Alanya Burnu’ndan Suriye’ye
yerle im vard r İüstteı.
dim su yollarını temaşa ede ede” sekiz saatte kat kadar uzanıyor. Kuzeyi ve batısı Toroslar’la,

124 ATLAS · NİSAN 2018


güneyi Akdeniz mavisiyle çevrilidir. Doğuda Su- Herodotos ismin kaynağını, Finiklei Age- Dağl k Kilikya, pagan
devirlerden beri önemli
riye’yle Türkiye kesiti arasında Amanos Dağları nor’un oğlu Kiliks’e dayandırıyor… İki Kilikya’yı tar m alanlar ndan biri;
bulunuyor. Lamos, bugünkü adıyla Limonlu Çayı ayırıyor. Mut Dereköy’de çamlar n
Yunan yazımı, Kilikya’nın batı kesimine “Ki- Dağlık Kilikya, Romalıların “Cilicia Aspera” ard nda uzanan ve Göğden
Deresi’nin sulad ğ kay s
likya Trakheia / Dağlık Kilikya” doğu kesimine dediği coğrafya Alanya’yla Mersin arasında yer bahçeleri, bölgedeki
ise “Kilikya Pedias / Ovalık Kilikya” diyor. Ana- alıyor. Ben şimdi bu bölgenin bir kesitini keşfe- tar msal deği imin de
dolu, Mezopotamya ve Suriye arasında stratejik debileceğim ancak… İÖ 7’nci yüzyılda Grekler, göstergelerinden biri
önemi olan Kilikya, dağlık bölgelerde yaşayan bugünkü Taşucu yakınlarında Holmi kolonisini say l yor.

ve üreten topluluklarla liman bölgelerini, yani kuruyor. Büyük İskender’in kumandanlarından


Anadolu’yla Akdeniz’i birbirine bağlar. Bu ne- ve daha sonra Suriye kralı olan Selefkos Nika-
denle Gülek Boğazı’nın diğer adı “Kilikya Kapı- tor da deniz kıyısında yerleştiklerinden sürekli
sı,” Belen Geçidi ise “Suriye Kapısı” olarak geçer korsan tehdidi altında olan Holmi sakinlerini de
literatürde. bugünkü Silifke’ye taşıyarak Selefkos, yani Silifke

DAĞLIK KİLİKYA · ATLAS 125


kentini kuruyor.
Dağlık Kilikya bölgesi Roma hâkimiyetine
girdikten sonra büyük bir imar faaliyeti başlı-
yor; kaleler, kentleri birbirine bağlayan yollar ve
en önemlisi de bu susuz coğrafyaya su yolları,
sulama kanalları, bentler yapılıyor, tarımın önü
açılıyor. Zeytincilik, bağcılık ve harnup yetiş-
tiriciliği gözde tarım faaliyetleri oluyor. Kimi
yerlerde üretilen zeytinyağını doğrudan gemi-
lere aktarmak için büyük sarnıçlar yapılmış ve
bu sarnıçlardan denize uzanan bentlerin açıldığı
söyleniyor.
Daha sonra Arapların, Ermeni Krallığı’nın,
Karamanoğulları, Selçuklular ve Osmanlıların
egemenliğine giren topraklarda uygarlıklar de-
ğişse de coğrafyanın etkisiyle bir şeyler aynı ka-
lıyor. “Genius loci”den, yani bir yerin ruhundan
söz edilecekse burası tam yeri. Bu coğrafyanın
kendine has bir ruhu var. Belki de Göksu’nun su-

larına, kayalıkların Akdeniz güneşi altında uza- Silifke ilçesi, Narl kuyu beldesindeki Üç Güzeller mozaiği,
yan gölgelerine, kaç yüzyıldır bu yarlı yamaçlara Bizans devri bir hamam yap s nda bulundu. Döneminin
seçkinlerinden biri olan olan Poimenios, ayn bölgedeki
tutunan makilere ve dağ bitkilerine eşlik eden Cennet Obruğu’nun derinliklerinden geçerek Narl kuyu
bir ruh. Yolculuk sırasında ilkbahar görüntüleri Koyu’nda denize kar an tatl su kaynağ ndan yararlanarak
ve çam kokuları da eklenince insan ister istemez bir hamam yapt rm , taban da mozaikle kaplatm t
doğada bir ana tanrıça dokunuşunu hissediyor. İsoldaı. Helenistik dönemde Olba Krall ğ , önemli bir ticaret
ve dinsel merkezdi. Üzerinde, “Olbal lar n Kenti” yaz t olan
Karstik oluşumlarla yol boyu farklı sahne kişilik- su kemerinin bulunduğu akropol pek çok dinsel mimari
leri gibi önünüze dizilen kayalıklar, düzlüklerde yap y da bar nd r yor İüstteı.
çiçeklenmiş badem ve erik ağaçları, ağaçların
altına kadife gibi serilen taze çimen ve dağ çiçek-
leri hep bir bereketi ve doğurganlığı hatırlatıyor.

126 ATLAS · NİSAN 2018


Buraya sihirli dokunuşları olan tanrıçaların izini Zamane gezginleri bu coğrafyaya serpilmiş eski
takip ediyorum. dünyanın izlerinin peşine düşüyorlar.
Seleukeia’nın kuzeyine doğru Olba’daki antik
PRENSES ABA’NIN IZINDE Zeus kült kenti bölgedeki ikinci önemli yerleş-
Bu topraklara izini bırakan kadınlardan biri medir. Burada Antonius ve Kleopatra’nın des-
İÖ 1’inci yüzyılda Olba Krallığı’nın başına geç- teklemeleri sonucu, Teukrid Krallığı’nın gele-
miş olan Prenses Aba. “Prensesin Ayak İzi” nekleri dahilinde, nüfuzlu bir korsan kızı olan
isminde Uzuncaburç’tan başlayıp Uğuralanı, Aba, Olba Krallığı’nı koruyabilmiştir.
Cambazlı, Hüzeyinler üzerinden bir zamanla- Aba savaşçı kişiliğiyle öne çıkıyor ve bir za-
rın antik liman kenti Korykos’a (Kızkalesi) 40 manlar, Lamas Çayı ile Göksu arasındaki böl-
kilometrelik bir kültür rotasına ilham veriyor. gede kurulan Olba Krallığı’nın başına geçiyor.

DAĞLIK KİLİKYA · ATLAS 127


Aba, Olba yönetimini ikna edip rahip kralların
yapamadığını başarıyor ve Kleopatra ile anlaş-
maya varıyor.
Ben de yine bir eski zaman izini, eski bir su
kanalı yolunu takip ederek, Poyraz Doğa Gez-
ginleri ve Ayyıldız Gezginleri’yle birlikte Boza-
ğaç mevkisinden başlayarak Uzuncaburç yolunu
tutuyorum. Poyraz Doğa Gezginleri Derneği
başkanı Ümit H. Üçyıldız, her pazar doğa ve
kültür yürüyüşleri yaptıklarını belirtiyor. Silifke
Belediyesi’nde koruma uygulama ve denetim
bürosu sorumlusu İsa Yüksel, yürüyüş boyunca
Uzuncaburç’la ilgili bilgiler veriyor. Dağ me-
nekşelerinin, çiçeklenmiş badem ağaçlarının ya-
nından geçiyoruz, keçi sürülerine rastlıyoruz ve
antik şehrin kaya mezarlarının sıralandığı yöre
insanlarının “sıralı in” diye andığı nekropol ala-
nından geçerek varıyoruz Uzuncaburç’a. Etrafa
sessizlik hâkim.
1
Uzuncaburç’ta gezerken bağlarını çapalayan
köylüler görüyorum. Kimisi bir kenarda sakince
bal peteklerini yeniliyor. Bazı bağların ortasında
antikçağlardan kalma bir işlik duruyor, meydan-
Dağlık Kilikya, tarihi kalıntılar ve özellikle kaya
larda sarnıçlar, su kuyuları eski dünyayı hatırla-
tan varlıklarıyla köyün her yerinde karşıma çıkı-
yor. İsa Bey, 10 yıl öncesine kadar bu sarnıçların
ve su kuyularının köylü tarafından kullanıldığı- 4
nı, iki yıl öncesine kadar suyun olduğunu şimdi
kuruduğunu söylüyor. Su, Toroslar’ın zirvesin-
deki karın erimesiyle, Aksıfat Kanyonu aracılı-
ğıyla buralara geliyor ve bütün çayları besliyor.
Bu sarnıçlar ve üzüm bağları, antikçağlarla
bugün arasındaki bağı hâlâ koruyor. Bu toprak-
larda, hâlâ asırlar öncesinin yöntemleriyle üzüm
yetiştiriliyor. Adını köyün eski adı olan Recep-
li’den alarak Recepli veya Recep üzümü olarak
bilinen üzümlerin şarap üretimi için elverişli bir
üzüm olduğunu, ama son yıllarda şarap üretimi-
nin yapılmadığını öğreniyorum.
Uzuncaburç’lu Gonca Gül Uygun, hemen ka-
lıntıların yakınındaki anneannesinin evini göste-
riyor. Bir yamaca kurulmuş antik tiyatroda kral-
cılık ve kraliçecilik oynadığı günlerden söz edi-
yor. “Sırlı yerler buralar. Akşamüstleri özellikle

128 ATLAS · NİSAN 2018


4

2 3

1-Silifke Demircili Yapı piramidal


Köyü’ndeki mimarisiyle,
İmbriogion çatı mausoleum mezar
llikle kaya kabartmaları açısından oldukça zengin. örtüsü yıkılmış geleneğinin devam
iki katlı bir yapı. ettiğini gösteriyor.
Cephesinde altta
4- Silifke Keben
İon, üstte Korint
Köyü’ndeki Hititlerin
başlıkları taşıyan
son dönemlerine
5 dörder sütun var.
tarihlenen Kybele
2- Silifke Sömek Kaya Kabartması,
5 Köyü’nün kuzeyinde, halk arasında
Eleksi Boğazı’ndaki “Çolak Kız” olarak
Athena Kaya
anılıyor.
Kabartması.
Her tarafında 5- Erdemli
dinsel mimari Kanlıdivane’deki
izler ve kiliseler obruğun güney
bulunan bu alanın duvarında
Tanrıça Athena Armaronksas
kültüne adandığı ailesinin
düşünülüyor. kabartmaları
3- Aydıncık bulunuyor.
Kelenderis’te 4x2 metre
büyük kesme kireç boyutlarındaki
taşlarıyla yapılmış bir niş içinde yer
ve halk arasında alan kabartmanın
“Dört Ayak” olarak sağ tarafında beş
bilinen anıt mezar, satırlık bir yazıtta
İS 2 veya 3’üncü aile bireylerinin
yüzyıla tarihleniyor. isimleri yer alıyor.

DAĞLIK KİLİKYA · ATLAS 129


Göksu Irmağ ’n n mistik bir atmosfere dönüşür, çocukluğumda sumak solgun olur, ekşi olmaz” diyor.
Akdeniz’le bulu tuğu biraz ürkerdim o vakitlerden.” Aslında bu top- Uzuncaburç Olba zamanında dini bir merkez-
delta, göller ve büyük raklar efsaneleriyle, sembollerle örülü anlam ken daha sonra idari bir merkeze dönüşmüş. Ki-
kumul alanlarla zengin bir
ekosistem olu tururken dünyasıyla insana hep ikinci bir hayatın varlığını likya’nın en görkemli tapınaklarından olan Zeus
ayn zamanda göçmen sezdiriyor. Tapınağı ve Kader Tanrıçası Tyche adına yapıl-
ku lar ile Caretta caretta Mağaralar, obruklar, kayalar kültürle yoğrul- mış, zarif monolitik sütunlardan oluşan tapınak
kaplumbağalar için
önemli bir bar nma ve
muş diyebiliriz; coğrafyayla tarih iç içe geçiyor. yan yana bu sessizliği paylaşıyor.
üreme alan . Başka bir dünyanın yeryüzü meskeni duygusu Okeanos kızlarından biri olan Tyche, bu böl-
veren Cennet ve Cehennem mağaraları, sarp genin sikkelerinde sıkça yer alan tanrıçalar-
kayalıkların arasına kurulmuş Mavga Kalesi, dev dan biridir. Latince adı Fortuna olan bu tanrı-
bir mitoloji karakterinin ayak izini andıran oyu- ça Behçet Necatigil’in “Mitologya”sında şöyle
ğunda etrafına kiliselerin dizildiği Kanlı Divane tanımlanıyor:
bunu söylüyor, söyletiyor. “Uygun kader, şans, umulmayan başarı tan-
Burada bir yiyecek içecek dükkânı işleten Dür- rıçası, Homeros’un eserlerinde görülmez,
dane Hanım’ın yerine uğruyoruz, kenger kahvesi en eski şairler içinde onun en güzel tasviri
içiyoruz. Dürdane Hanım bana sumağıyla bilinen Pindaros’tadır.”
yörede sıkça kullanılan “sumağı gelin etmek” de- Fatih Erhan, Kilikya sikkeleri üzerine yazdığı
yimini anlatıyor. Sumağın kırmızı ve ekşi olması bir tezde bölgede, tanrıçalara ait tasvirlerin, kül-
için sıcak suyla ovulup ala tavlı ve çok sulu olma- tünün varlığı bilinen pek çok tanrıdan daha çok
dan serilmesine deniyormuş. “Gelin edilmeyen görülmesine dikkat çeker ve bunu da tanrıçaların

130 ATLAS · NİSAN 2018


Anamur ilçesinin alt kentler, bolluk ve bereket gibi sosyal ve ekono- aslan yetişiyor, Thekla’yı diğer hayvanlara karşı
kilometre güneybat s ndaki mik hayatın önemli alanlarına hükmetmelerine koruyor. Deniz yaratıklarıyla dolu bir havuza at-
Anamureum Nekropolü,
Anadolu’nun en iyi bağlanabileceğini söyler. Kent ve kentin temsil- layan Thekla, orada vaftiz oluyor. Silifke’ye gelip
korunmu nekropol cisi, Savaş ve Akıl Tanrıçası Athena, Tykhe, Kent bir mağarada yaşamaya ve yöre halkına birşeyler
alanlar ndan biridir. Tanrıçası, Tanrıça Roma, Ana Tanrıça Kybele anlatmaya ve onlara şifa sunmaya başlıyor. Paul
Mezarlar n say s 400
civar ndad r. Tonozlu
ve Artemis, Aşk Tanrıçası Aphrodite, Bereket ve ve Thekla’nın Amelleri isimli kitapta Thekla’nın
mezarlar n tek ve iki katl Tarım Tanrıçası Demeter ve İsis, Sağlık Tanrı- cezalandırıldığı sırada, bir kadın grubunun da
örneklerinin bir k sm n n çası Hygieia, Ailenin Koruyucu Tanrıçası Hera; eski Yunan tiyatrolarındaki korolarda olduğu
duvarlar nda freskler ve Ay Tanrıçası Selene ve Hekate; deniz tanrıçaları gibi, yapılan bu haksızlığa bir ağızdan feryat et-
mozaikler bulunur.
Thalassa ve İsis, Kilikya sikkeleri üzerinde yer tiği anlatılır.
alan başlıca figürlerdir. Elliye yakın mucizesi olduğu düşünülen Azi-
ze Thekla, Silifke’nin annesi, koruyucusu ve
AZİZE THEKLA VE DAĞLARIN ATHENA’SI öğretmeni olarak tasvir edilir. Meryemlik olarak
Azize Thekla, ruhani varlığıyla Silifke’ye dam- da bilinen yaşadığı mağarası, Silifke’nin mer-
gasını vuran bir başka kadın. Konya’da yaşayan kezine yakın bir tepede ve ziyaret edilebiliyor.
Thekla, Hıristiyanlığı yayan Paulus’un vaazlarını Öldüğüne değil de, buralarda gizemli bir şekilde
dinleyip çok etkileniyor. Annesi ve nişanlısı Pa- havaya karıştığına inanılıyor. Hacıların, uzun
ulus’u oradan uzaklaştırmak istiyor. Thekla ise hac yolculuklarından sonra Akdeniz’i, Göksu
yakalanıyor ve yakılmak üzere sirk meydanının Deltası’nı, Silifke Kalesi’ni ve akropolü bu tepe-
ortasına getiriyor. Ne var ki tam o sırada yağmur den seyrederken ne hissettiklerini tahmin etmek
yağıyor ve Thekla kurtuluyor. Ardından Pau- zor değil. Bizans ilk döneminin önemli alanla-
lus’u bulmaya Yalvaç’a gidiyor. Orada genç bir rından biridir buralar. Antikçağda Hıristiyan
adamın ona tecavüz etmeye kalkmasına cesurca hacılar, gemilerle Seleukai’ye en yakın liman
karşı koyuyor ve otoritelerce çırılçıplak biçimde olan Holmoi’ye (bugünkü Taşucu) geliyorlardı.
vahşi hayvanların önüne atılırarak cezalandırılı- Bugün hâlâ Ortodoks ve Katolik Hıristiyanların
yor. Orada, da imdadına tanrıçaların sadık ko- Eylül ayındaki yortular sırasında Aya Tekla’yı
ruyucusu olarak bilinen bir aslan, hatta bir dişi ziyaret ediyorlar.

132 ATLAS · NİSAN 2018


Mut ilçesindeki Mavga Azize Thekla, evlilik hayatını reddedip yalnız TANRIÇALARIN BUGÜNÜ
Kalesi önlerinde karstik yaşama kararıyla aslında bakire Yunan tanrı- YÖRÜK KADINLARI
kaya yap s ndaki doğal
çaları Artemis ve Athena’ya benzetilmektedir. Prenseslerin, azizelerin ve tanrıçaların hikâye-
a nma sonucu olu mu
kemer, bölgenin jeolojik Hatta Azize Tekla’nın Silifke’ye geldiği dönemde lerinden bugünkü Silifke’ye dönüyorum. Geçmiş
kültür varl klar ndan biri... pagan kültürünün hâlâ yaygın olması sebebiyle zamanlarda ara ara esen bu güçlü dişil rüzgârla-
Tekla’nın hikâyesinin tanrıça efsaneleriyle ortak rın bugünkü Silifke’de yansımalarını bulmak is-
noktaları olduğundan söz ediliyor. Athena kültü, tiyorum. Karşıma Yörük kadınlarının hikâyeleri
Kilikya Bölgesi’ndeki tüm dini tasvirler içerisin- ve Arife Abla’nın muazzam öyküsü çıkıyor.
de birinci sırada yer alır. Sömek Köyü yakınla- Yörükler hakkında, kendisini Silifke yöresinin
rındaki Eleksi Boğazı’nda yer alan yüksekçe bir folklorunu, kültürünü araştırmaya adamış ve
kayanın üzerindeki Athena kabartması da bunun kitaplar yazmış Mustafa İnceoğlu’yla görüşüyo-
göstergelerinden biri olarak görülebilir. Yüzü ve rum. Bana son göçer Yörük boyu olan Sarıke-
göğsü tahrip edilmiş bu kabartmanın İS 4’üncü çililerden ve genel olarak Silifke kültüründeki
yüzyılda yapılmış olabileceği düşünülüyor. Yu- akıl danışılan kadınlarından bahsediyor. “Bu
karı kaldırdığı sağ eliyle bir mızrak tutar, sol kadınlar sizi sözüyle sever, eliyle okşar, size şef-
kolunda ise bir kalkan vardır. Solunda şahlanmış kat ve yol gösterir, sizi şifalandırır. Rahmetli
bir at tasviri ve Zeus’un ışık demeti yer alır. Ete- eşim de böyle bir kadındı, şu anda yazdığım Si-
ği ile mızrağı arasındaki 13 satırlık yazıtta şöyle lifke dil kültürüyle ilgili kitabımın yüzde altmışı
der: “Menas’ın oğlu Hermophilos’un torunu onun bilgileriyle oluştu” diyor. Ebe sözünün,
Marcus’un eseri. Rhobozon oğlu Dionys tanrısal babaanne, anneanne için, aynı zamanda da bilge
buyruk gereğince Athena Krisoa Oreia’ya (Dağ- kadınlar için yaygın kullanımından bahsediyor.
larda oturan Athena’ya) adadı.” Bu ifadenin doğumla ilgili olması yine dişil bir

134 ATLAS · NİSAN 2018


Biz doğamızı
seviyoruz.
Nesillerimizin ağaçların gölgesinde
büyümesini istiyoruz. Ormanlarımızı yok
etmeden kurumuş dal ve ağaçlardan
yeni nesil parkeler üretiyoruz.

peliparke.com
Mersin-Erdemli-Silifke nitelik taşıyor. Yörüklerdeki kadın erkek rolleri- Aslında Silifke yakın zamana kadar Rumlar,
karayolu üzerindeki nin başkalığından bahsediyor: “Bir Yörük kadı- Ermeniler ve Türklerin bir arada yaşadığı bir
K zkalesi, Korykos antik
yerle iminin bir parças nı kocasını istediği zaman boşayabilir. Eskiden yerdi. Hatta paskalya ve nevruz kutlamalarının iç
olan bir adac ğ n üzerine mavi feracesini giyip köy meydanına çıkması içe geçmesiyle “nevruz yumurtası gibi âlâ bula”
kurulmu tur. şoma ve yeterliymiş.” deyimi hayat buluyor. Gayrımüslim halkın ken-
Bizans dönemlerinde
Evliya Çelebi, Silifke’ye geldiğinde karşısına çı- di kutsal günlerinde, eğlencelerinde rengârenk
yoğun olmak üzere,
slami devirlerde de iskân kan Türkmen kadını da akla, Mustafa Bey’in “bil- boyayıp kır eğlencelerinde etrafa dağıttıkları yu-
görmü tür. Nekropol ge ebe” diye nitelendirdiği bu kadınları getiriyor. murtalar “nevruz yumurtası” ismini dahi almış.
alan ndan ç kar lan Seyahatname’den izleyelim: “Kapıdan çok yaşlı, Silifke’de yaşayan Rumlar, Yunanistan’a topluca
eserlerden burada ilk
yerle imin Ö 4’üncü feleğin çemberinden geçmiş, kınalı saçlı, hartavi göçüp Silifke’yi arkalarında bırakmış olsalar da
yüzy la ait olduğu (keçe külah) sarıklı bir nuhi avrat elinde asası ile yerleştikleri yere Yeni Silifke (Nea Selefka) adını
anla lm t r. gelip selam verip musafaha edince hayretler için- vermişler.
de kalıp, “safa geldin kadın ana” dedim. Hemen, Kadınların bu coğrafyaya sihirli dokunuşla-
“siz safa geldiniz” deyip oturdu. Ve karşısına 30 rının en çağdaş örneklerinden biri de Silifke’ye
tane bıyığı kulak memesinin arkasında şahbazlar mal olmuş Arife Karcıoğlu. Ziraat mühendisi
el kavuşturup hizmette durdular.” olarak Silifke’ye gelen Arife Hanım, burada çilek
Silifke Belediyesi’nde çalışanların yarısından yetiştirmeyi kafasına koyar, fakat etraftaki üre-
fazlasının kadın olduğunu görmek benim için ticiler onu pek ciddiye almaz. Antalya’ya gelip
hoş bir sürpriz oluyor. Belediye Başkan Yardım- gider, çilek yetiştiriciliğinin inceliklerini öğrenir,
cısı Esen Tuba Tol, “Silifke’de pek çok meslek toprak tahlilleri yaptırır ve en sonunda Silifke
odasının birliğinin başkanı kadındır, kadınlar yakınlarındaki Tekir’de (Atayurt) bir tarla alıp
ekonomik hayatın içindedirler. Bu, Silifke’de çilek üretimine başlar ve Silifke Ovası onun sa-
daha hoşgörülü bir ortam yaratıyor” dedikten yesinde çilekle tanışır. Şu anda Silifke Türkiye
sonra ekliyor: “Farklılıklarla bir arada yaşaması- çilek üretiminin yüzde 40’ını ve ihracatın yüzde
nı bilen bir kültürüz. “ 70’ini yapıyor. Arife Abla olarak anılan Arife

136 ATLAS · NİSAN 2018


Karstik bölgelerde Karcıoğlu’nun halkın çabasıyla büstleri yapılmış, bir kadın karakteriyle özdeşleştiriyorum.
rastlanabilen dolinlerin, bunlardan biri de Atayurt Hali’nin girişinde. Bereket ve bilgelikle yoğrulan Dağlık Kilik-
yani boyutlar bölgenin
karstik özelliklerine bağl
ya topraklarında doğayla birlikte yaşama, onu
olarak deği en, kapal veya TANRIÇALAR DİYARINA VEDA kabullenme çabası ne kadar anaerkilse, doğa-
yar aç k çukurluklar n Silifke civarında gezdiğim süre boyunca yeni ya hükmetmeye çalışmak da o kadar aterkilliği
izlenebildiği dağlar
ve eski dünyanın hikâyeleri beni sarmalıyor. Bu- temsil ediyor. Taşucu’nda kaldığım yerde her
aras nda Bat ve Orta 
Toroslar da bulunuyor. güne kadar gelen hikâyelerde buraları kucakla- gün tam karşımda gördüğüm, dağın tepesindeki
Mut Küçükeyre Dağ ’ndaki yan bir ana tanrıçanın bilgeliği gizli, hepsi, duy- devasa maden ocağı, o koca beyaz leke bana bir-
çok say da dolin ve lapya mak isteyene sayısız öğreti sunmaya hazır sanki. şeyleri hatırlatmak istiyor sanki.
formasyonun pek çok bilim
insan tarf ndan jelolojik
Narlıkuyu’daki mozaiğin üç güzeli, Zeus’un kız- Gezinin sonunda kendimi yine Göksu’nun
miras say l yor. ları, buraların uğurlu kuşu keklik ve kumruların başında buluyorum. Gün yavaş yavaş çekiliyor.
arasında dans ederek, neşeyi, coşkuyu hatırlama- “Sabahı güzel Silifke”nin akşamüstlerinin de
yı daim kılıyor. ayrı bir sihri var, Roma Köprüsü’nün gerilerin-
Kızkalesi, uğursuz bir kehanetin gerçekleş- de uzaklarda Silifke Kalesi’nin karaltısını görü-
memesi için kendisine bir kale yapılan ve sonu yorum. Gecenin şefkatli bir tanrıça eli gibi ağır
üzüm sepetine giren bir yılanla gelen bir pren- ağır coğrafyanın bütün kanyonlarını ve görkemli
sesin efsanesiyle anlatılıyor yüzyıllardır; insan çukurlarını doldurduğunu ve kim bilir kaçıncı
hayatının kırılganlığıyla... keredir dağ zirvelerini bir kadife gibi sardığı dü-
Silifkeli yazar Celal Taşkıran’ın “Kale saçlı/ şünüyorum ve tanrıçaların, azizelerin, perilerin
Poyraz saçlı/Göksu kuşaklı bir gelindir Silifke” ve Yörük ruhlarının koruması altındaki bu güzel
diye andığı bu şehri ve hatta bu coğrafyayı ben de coğrafyaya veda ediyorum l

138 ATLAS · NİSAN 2018


VİYANA

Avrupa’nın
sahnesi

Doğa Tarihi Müzesi’nin çat s ,


Viyana’n n ünlü siluetini
seyretmek için birebir. Tam kar da
belediyenin neogotik tarzda
in a edilmi binas şathaus
yükseliyor, sağda ise Ulusal Tiyatro
İBurgtheaterı yer al yor.

140 ATLAS · NİSAN 2018


Tuna Nehri kıyılarında bir kültür sanat durağı, Avru“a’nın büyük
im“aratorluklarından birinin mirasçısı, valsin doğduğu, klasik müziğin
hiç susmadığı bir şehir… Avusturya’nın başkenti Viyana anıtsal
mimarisi, müzeleri, Freud’dan Strauss’a dek sayısız ismin hatırası ve
elbette kafeleriyle hayattan keyif almayı bilen bir yer.
YAZI VE FOTOĞRAFLAR: TOLGA İLDUN

VİYANA · ATLAS 141


Viyana, Küresel Yaşanılabilirlik Raporu’nda dünyanın en y

142 ATLAS · NİSAN 2018


şathaus ile Burgtheater aras ndaki şathauspark, k
aylar nda bir buz pistine ev sahipliği yap yor. Parkta bahar
aylar yla birlikte festivaller, konserler, her ya tan Viyanal ya
seslenen etkinlikler düzenleniyor.

A
vusturya’nın başkenti Viyana
tarih boyunca farklı impara-
torluklara ev sahipliği yapmış,
milyonlarca turistin ziyaret et-
tiği, dünyanın en yaşanabilir
şehirlerden biri. Aynı zamanda operaları ve ye-
tiştirdiği klasik müzik dâhileri ile Avrupa’nın
kültür ve sanata açılan kapısı. Valsin anavatanı,
Türklerden kalan zengin kahve mirasının tutkulu
bir şekilde yaşandığı ülkenin kültürel, politik ve
ekonomik merkezi…
Viyana’ya gelir gelmez ilk dikkatinizi çeken
sakinlik ve şehir merkezine ulaşımın çok kolay
olması. Her gelişmiş şehirde olduğu gibi Viya-
na’da da şehrin neredeyse tamamını kapsayan
bir ulaşım ağı mevcut. Metro başta olmak üzere
tramvay ve trenlerle ulaşılamayacak nokta yok
gibi. Tarihi bir doku içinde yaşayan bu şanslı
şehri neredeyse yere ayak bile basmadan rayla-
rın üzerinde gezmek mümkün. Hal böyle olunca
tarihi eserlerle süslü, İÖ 400’lü yıllarda Keltler
tarafından temelleri atılmış şehri gezmek kolay ve
zahmetsiz oluyor.

Almanya’nın güneyinden doğup Avrupa’da bir-


çok kentten geçerek Karadeniz’e dökülen Tuna
Nehri’nin ikiye ayırdığı şehirde, bu topraklarda
600 yıldan fazla bir süre hüküm süren Habs-
burg İmparatorluğu’ndan kalma çok sayıda sa-
ray, katedral, müze, opera ve sanat galerisi bu-
lunuyor. Hanedanlığın kalbi olan imparator-
luk sarayı, neo-rönesans tarzında tasarlanan ve
1869’da açılan Viyana Devlet Operası, Atina’da-
ki Erekhteion Tapınağı’ndan esinlenilmiş parla-
mento binası gibi yapılar, Roma döneminde şehri

n en yaşanılabilir şehirleri arasında bulunuyor.

VİYANA · ATLAS 143


Viyana’n n tam merkezinde yer alan, 1365 y l nda in a edilmi Aziz
Stephen Katedrali’nin çat s rengârenk motiflerle süslü İalttaı.
Katedralin yüksekliği 130 metreyi geçen kulesi, merkezdeki al veri
caddelerinde tüm heybetiyle kendini yans t yor İsağdaı.

koruyan hendeklerin doldurulması ile oluşmuş sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’ndan kalan


Viyana’nın ünlü alışveriş bölgesi Graben Cadde- silahların ve topların eritilmesiyle yapılmış. Ka-
si, şehrin merkezi olan “Innere Stadt” bölgesinde. tedral görevlisi Reinhard’ın anlattığına göre bu
Aynı zamanda UNESCO Dünya Kültür Mirası çan, 1534 yılından itibaren yaklaşan Osmanlı
Listesi’ndeki bölgede ortaçağdan kalma evlere, akıncılarını haber vermek için kullanılmış ve bu
barok yapılara hayran kalmamak imkânsız. iş için bir memur görevlendirilmiş. Belediye Mec-
lisi tarafından 1956’da bu görev kaldırılmış. 1956
AKINCI HEYKELİ tarihini duyunca yanlış anladığımı sandım ama
Şehir merkezi 23 bölgeye bölünmüş Viya- gerçekten tarih doğruymuş. Türkler Avusturya
na’nın birinci bölgesinin merkezinde yer alan tarihindeki Viyana kuşatmaları ile öylesine derin
Aziz Stephen Katedrali, Viyana’nın en dikkat izler bırakmışlar ki Osmanlı Devleti yıkılıp da ye-
çeken yapısı. Bu katedralin doğu yakasında, bir rine Türkiye Cumhuriyeti kurulmasına rağmen
azizin ayakları altına alınmış şekilde tasvir edil- bu görevi 1956 yılına kadar devam ettirmişler.
miş Osmanlı akıncısı heykeli bulunuyor. Kilise- 12’nci yüzyılda yapılan bu katedral Viyana’nın
nin 21 tonluk Pummerin çanı, Viyana kuşatması sembolü. Reinhard bu tarihi ve dini yapının aynı
zamanda ülkenin tarihi ile yakından bağlantılı ol-
duğunu söylüyor ve ekliyor: “Viyana’nın en eski
tarihsel belgelerinin arşivleri burada bulunmakta,
aslında burası sadece dini bir yapı değil, aynı za-
manda Viyana’nın belleği”.

A
ziz Stephen Katedrali ayrı-
ca her yıl paskalya ve Advent
konserlerine ev sahipliği ya-
pıyor. Kulelerin manzarası ise
müthiş. Yaklaşık 370 basamağı
tırmanmayı göze alabilirseniz katedralin kulesi-
ne çıkıp Viyana’yı uzun uzun seyredebilirsiniz.
Kentin ilk kez büyük ölçüde genişlemesi 12’nci
yüzyılın sonundan itibaren gerçekleşmiş, sınır-
ları yaklaşık olarak günümüzdeki Ringstrasse’ye,
yani Ring Caddesi’ne kadar ulaşmış. Ring Cad-
desi, adını eski kentin, yani Innere Stadt’ın etra-
fını adeta bir halka gibi çevreleyen bulvarlardan
alıyor. Viyanalılar ise bu ismi 1848-1916 yılları
arasında hüküm sürmüş, hatta Aziz Stephen
Katedrali çatısında baş harfleri yazılı Avustur-
ya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph’e borç-
lu. İmparator Joseph emir veriyor ve diyor ki:
Aziz Stephen Katedrali’nin 370 “Şehirdeki bütün surlar yıkılacak, iç ve dış şehir
birleşecek.” Türk istilası korkusu da nispeten ge-
basamağını tırmananları benzersiz çince 1850’ye kadar 1. bölgeyi çevreleyen surlar
Viyana manzarası bekliyor. tamamen yıkılıyor yerine bugünkü halka şek-
lindeki bulvarlar inşa ediliyor. Surlar yıkılınca
oluşan diğer açık alanlara ise ihtişamlı binaları ve
müzeleri inşa ediyorlar.

144 ATLAS · NİSAN 2018


VİYANA · ATLAS 145
Müzik, Viyana’da
günlük hayatın
her anında
karşınıza çıkıyor.

Aziz Stephen İç bölgenin ara sokaklarında dolaşırken karşı-


Katedrali’ndeki pazar nıza Roma dönemine ait kalıntılar çıkarsa şaşır-
ayininde bir araya
gelen cemaat korodan
mayın. Bu kalıntılar Avusturya tarihinden daha
ilahiler dinliyor eski ve Romalıların çok daha önceleri kurduğu
İüstteı. Burgtheater’a Vindobona’ya ait. 881 yılında ise bu yerleşim
pembe bir limuzinle
merkezi ilk kez “Venia” olarak isimlendirilmiş.
opera seyretmeye
gelmi bir grup turist, Kentteki 160’dan fazla müzenin çoğu Müzeler
ehrin en gösteri li Caddesi (Museumstrasse) çevresinde. Bunların
yap lar ndan şathaus içinde Doğa Tarihi Müzesi, Etnoloji ve Sanat Ta-
önünde ak am
ölümsüzle tirme
rihi gibi kraliyet müzeleri, 60 bin metrekare alan
pe inde İsağdaı. üzerine kurulu bir müze kompleksi olan Mu- etmesinde tarihi nedenler önemli rol oynamış.
seums Quartier, Modern Sanatlar Müzesi, Baca Mozart, Haydn, Schubert, Bruckner veya Mahler
Temizleyicileri Müzesi, hatta Cenaze Müzesi bile gibi birçok önemli besteci burada doğmuş ve baş-
mevcut. yapıtlarını burada bestelemiş. Bu yönüyle Viyana,
bir varmış bir yokmuş zamanlarından bu yana
KLASİK MÜZİK VE OPERA BAŞKENTI “müziğin kenti” olarak kabul ediliyor. Viyana
Yaşadıkları evler müzeye dönüştürülen Wolf- Devlet Operası, Viyana Kenti Konser Orkestrası,
gang Amadeus Mozart, Johann Strauss, Ludwig Viyana Senfoni Orkestrası ve Viyana Filarmoni
van Beethoven gibi dünyanın en önemli besteci- Orkestrası’nın konserleri başlıca müzik etkinlik-
lerine ev sahipliği yapan Viyana adeta dünyanın leri arasında hâlâ yerini koruyor.
klasik müzik ve opera başkenti. “Müziğin Ülkesi” Buna karşın Viyana’nın müzikle ilişkisi sadece
olarak kabul edilen Avusturya’nın bu sıfatı elde kapalı salonlardaki konserlerle sınırlı değil. Bu

146 ATLAS · NİSAN 2018


şehirde sokakların da birer konser mekânı oldu- evleri, kahve yapımını ve içimini bir sanat olarak
ğunu söylemek yanlış olmaz. Özellikle kalabalık gören Viyanalıların buluşma noktası. Kahvenin
saatlerde Stephansplatz’a çıkan birinin her köşe ardında yatan felsefe ise oldukça ilgi çekici. Doğa
başında ayrı bir konser dinlemesi mümkün. Üs- Tarihi Müzesi rehberlerinden Harald Bruckner,
telik yapılan müzik, kalitesiyle konser salonların- müzeyi gezdirirken, “günlük hayatta Viyanalıla-
dakini aratmıyor. Viyana, aynı zamanda klasik rın yaşam felsefesi nasıldır” sorusuna şu cevabı
müzik ile birlikte valsle anılan bir şehir. Vals ise veriyor: “Evet, Viyana bir kültür ve sanat şehri.
adı neredeyse Viyana’yla özdeşleşen bir dans ol- Fakat bu aslında bizim yaşam kaynağımız. Viya-
muş. İkisinin birleşimiyse, Strauss’un notalarında nalıların yaşam felsefesi hayattaki zorlukları dert
meşhur “Mavi Tuna Valsi” halini almış. etmemek, hayattan keyif almak ve rahat yaşamak.
Viyana kahve kültürü ve lezzetli kekleri ile Bu felsefenin çıkış noktası belki de alışkanlıkla-
de ünlü. Kaffeehaus diye adlandırdıkları kahve rımıza tutku ile bağlı olmamız. Kültür, sanat ve

VIYANA · ATLAS 147


Çağda mimarisiyle dikkat kahve ise en temel alışkanlıklarımızdan.” Belki kalmış sıvının çuvallardaki tanelerden yapıldığı-
çeken Viyana’n n ana de bu yüzden Viyana’da onlarca müze, ilk gün- nı, gayet hoş bir tadı ve kokusu olduğunu, içene
tren gar İHauptbahnhofı,
ülkenin dört yönünden
kü gibi korunmuş tarihi yapı, her hafta sonu bir zevk verdiğini anlatmış. Eğer mükâfat olarak bir
gelen demiryolu hatlar n opera, vals, klasik müzik festivali, belki daha da şey vermeyi düşünürlerse, bu kahve çuvallarını
birle tiriyor. Buradan önemlisi her köşe başında bir kahvehane görmek istediğini söylemiş ve bu isteği kabul edilmiş. İlk
sadece Avusturya değil, mümkün. Çünkü kahve, bu şehrin sakinleri için kahveyi, Viyana’nın meşhur Karntern Caddesi’n-
Avrupa’n n neredeyse her
bölgesine gidilebiliyor. vazgeçilmez bir tutku, sosyalleşme aracı. Ve bu de hâlâ işletilen, o zamanki adıyla “Mavi Şişe”
alışkanlık aslında Osmanlı’dan miras. denen mahzen benzeri bir mekânda müşterilere
Macaristan’ın fethinden sonra Osmanlı ordu- sunmaya başlamış. Ama acı acı içilen bu sıvı,
su 1529 yılında ilk kez Viyana kapılarına ulaştı. renginden de sevimsizlik kazanınca pek rağbet
1683 yılında ise üç ay süren İkinci Viyana Ku- görmemiş. Kolschitzki yılmamış. Bu sefer Türk
şatması’nda 200 bin kişi ile Viyana kapılarına kıyafetlerine bürünmüş, şark usulü az, orta, şe-
dayanmıştı Sadrazam Kara Mustafa Paşa’nın ko- kerli diye kahveyi takdim ede ede, yavaş yavaş
mutasındaki Osmanlı ordusu. Ancak bu kuşat- sevdirmeye başlamış. Bir yenilik olarak, hilal şek-
madan mağlup olarak ayrıldı. Kuşatmanın sona lindeki çöreklerle vermeye de başlayınca kahve
ermesinden sonra, Türk çadırlarını gezmeye çı- kendini iyiden iyiye kabul ettirmiş.
kan Alman kumandanı Kolschitzki, fincanlarda Kolschitzki, ilk Türk usulü kahvehaneyi,

148 ATLAS · NISAN 2018


28 Yıllık Tecrübe
Güzel Sanatlar Müzesi Viyana’nın IV’üncü bölgesinde açmış. Zihinler- dizeler, ne eserler kaleme alınmış. Bu nedenle
ile Doğa Tarihi Müzesi den silinmeyecek şöhretini de orada kazanmış. Viyanalılar için son derece önemi olan kahve
aras ndaki Maria Theresia
Meydan ’nda, Habsburg
Ölünce de, o sokağa adını vermişler ve Türk kültürünü ancak Viyanalıların arasına karışarak
mparatorluğu’nda kıyafetiyle kahve sunan heykelini yaparak anı- anlamak mümkün.
devleti bizzat yöneten sını yaşatmışlar. Viyana’nın işlek caddelerinden Tüm bu sosyal ve kültürel zenginliğin köke-
tek imparatoriçe olan Arbeiter Caddesi‘nin arka sokaklarından birine nindeki en önemli etkenlerden biri eğitim siste-
Maria Theresia’n n heykeli
yükseliyor. sapanlar, bir apartmanın duvarına mozaikten mi. Şehir nüfusunun yüzde 10’undan fazlası, özel
yapılmış, “1683’te Türkler Viyana’da” tablosunu ve devlet üniversitelerinde ve yüksek okullarında
görebilirler. eğitim gören öğrenciler. Bu özelliği ile Viyana,
Bir zamanlar bu yüksek tavanlı, mermer ze- Almanca konuşulan ülkeler arasında yüksek eği-
minli ve “Thonet” sandalyeli geleneksel Viyana tim olanakları en geniş olan şehir. Ülkede çok
kahvehaneleri Sigmund Freud, Alfred Adler, Al- sayıda öğrenim dalı, üniversite, akademi, mesleki
fred Polgar, Schubert, Mahler, Romy Schneider, yüksek okul ve özel üniversite bulunuyor. Avus-
Paul McCartney gibi isimlerin müdavimi olduğu, turya eğitim sistemi bu okullar vasıtasıyla kalifiye
fikirlerini özgürce paylaştığı mekânlar olmuş. ara eleman yetiştirmede de dünyanın en iyileri
Yüzyıllar boyu birçok dehanın sohbetlerine ta- arasında. Öyle ki, ortaokul sonrası eğitim veren
nıklık etmiş bu kahve evlerinde ne notalar, ne ve beş yıl süren, tekstilden ekonomiye, tarımdan

150 ATLAS · NİSAN 2018


“Truva’da ne oldu?”
“Truva kâşifi” –ve “yağmacısı”– olarak ünlenmiş olan Heinrich Schliemann’ın
bu kazı seferiyle ilgili anlatısı, sadece arkeoloji meraklılarını ilgilendirmiyor.
Schliemann’ın macerası –ve maceracılığı–, romantizmle “gerçekçiliğin” dünya
görüşlerinin alışverişine dair canlı bir örnektir. Ayrıca bu anlatı, o yılların
(Batı) Anadolusu’na dair canlı gözlemler içeriyor. Kahramanlar Çağının İzinde
aynı zamanda coğrafya ve peyzaja dair usta bir edebî anlatı zevki sunuyor.

ih, 280 sayfa


irel, Tar
: Hulki Dem
Çeviren

www.iletisim.com.tr iletisim@iletisim.com.tr facebook.com/iletisimyayin twitter.com/iletisimyayin vimeo.com/iletisim instagram.com/iletisimyayin


Bit Pazar İFlohmarktı, gastronomiye, inşaattan elektroniğe birçok farklı bulunan bağımsız Economist Intelligence Unit
cumartesi günleri dalda kalifiye eleman yetiştirmek için kurulmuş (EIU) adlı kuruluşun hazırladığı 2017 Küresel
Viyana’n n en ünlü daimi
meslek yüksekokulları bu iş için adeta biçilmiş Yaşanılabilirlik Raporu’nda Viyana, sekizinci
pazar Naschmarkt’ n
yan nda kuruluyor. kaftan. kez dünyanın en yaşanılabilir şehirleri arasında
Pazara Viyanal lar kadar Avusturya’nın Milli Kütüphanesi olan Öster- ilk beşe girdi. Küresel Yaşanılabilirlik Raporu,
ziyaretçiler de ilgi reichische Nationalbibliothek’ten bahsetmeden dünyadaki 140 şehrin istikrar, sağlık, kültürel
gösteriyor.
geçmek olmaz. 7.4 milyonluk envantere sahip bu çevre, eğitim ve altyapısı değerlendirilerek ha-
kütüphanenin eski ve yeni olmak üzere iki girişi zırlanıyor. Bununla birlikte şehirdeki kültürel
var. İlk başlarda Hof-Bibliothek (İmparatorluk ve sanatsal etkinlikler, eğitim seviyesi, gelir dü-
Kütüphanesi) olarak hizmet veren kütüphane, zeyi, temiz havası gibi etkenler de önemli.
günümüzde de Hofburg Sarayı’nın bir parçası Araştırmada şehirlere farklı alanlarda pu-
durumunda. Kütüphane içerisinde dört de sergi anlar veriliyor ve toplamda en çok puan alan
salonu var. Ayrıca pek çok Türkçe yazma ve bas- şehirler birbirleriyle kıyaslanıyor. Buna göre
ma eser de kütüphane envanterine kayıtlı. şehirler istikrar (yüzde 25), sağlık hizmetleri
(yüzde 20), kültür ve çevre (yüzde 25), eğitim
DÜNYANIN EN YAŞANABILIR ŞEHRİ (yüzde 10) ve altyapı (yüzde 20) üzerinden al-
The Economist dergisi grubu bünyesin- dıkları puanlarla değerlendiriliyor. Bu şehirler
de ekonomik analizler yapan ve öngörülerde suç oranlarını artırmadan ve altyapılarına aşırı

152 ATLAS · NİSAN 2018


Viyana’da birçok bira evi yüklenmeden vatandaşlarına geniş bir çeşitli- ve Fleamarkt gibi pazarlar şehrin gündelik ya-
mevcut ve bunlardan likle olanaklar sunabiliyor. Viyana’da polis is- şamında önemli yer tutuyor. Tarihi 1780’lere
baz lar biralar n kendileri
üretiyor. Mekânlar hafta
tatistiklerine göre 2016’da insanlara karşı 68 dayanan ve Viyana’nın en tanınmış pazarı olan
sonlar futbol maçlar n n suç kaydedilmiş. Ayrıca kişi başına düşen gelir Naschmarkt, Viyana’daki yeme içme nokta-
heyecan yla daha da açısından dünyanın en zengin ülkeleri arasında larının en önemlisi. Buradaki 120’den fazla
enleniyor.
yer alan Avusturya‘nın başkenti Viyana, refah pazar standında Vietnam’dan İtalya’ya, Hin-
düzeyi yüksek bir şehir. distan’dan Japonya’ya dünya mutfağının her
Viyana’nın 1.9 milyonluk nüfusunun yak- lezzetini bulmak mümkün. Cumartesi günleri
laşık 200 bini Türkiye’den. Eğitim sisteminin kurulan bit pazarı Fleamarkt bir diğer cazip
kalitesi ve diğer cazip özelliklerinden dolayı alışveriş noktası, evlerine antika eşya almayı
Viyana Üniversitesi, Viyana Teknik Üniver- seven Viyanalıların gözdesi.
sitesi gibi kurumlarda Türkiye’den çok sayıda Avrupa’nın büyük imparatorluklarından bi-
genç öğrenim görüyor. Sonuçta şehrin hemen rinin mirasçısı olan Viyana çok iyi korunmuş
hemen her caddesinde bir Türk lokantası, ya tarihi dokusu, sorunsuz işleyen trafiği, temiz
da dönerci bulunabiliyor. Yine birçok Türk es- sokakları, anıtları, canlı kültür sanat hayatı ve
nafın bulunduğu Brunnenmarkt, Naschmarkt gülümseyen yüzüyle cazip bir seyahat durağı l

154 ATLAS · NİSAN 2018


İSTİLACI BALIKLAR

Göldeki
yabancı
Verimi arttırmak, biyolojik mücadele
gibi gerekçelerle suya yabancı balık
türlerinin atılması, göllerin doğal
yapısını değiştiriyor. Eğirdir, Sapanca,
Ulubat, Azap, Bafa, Beyşehir ve daha
nice göl, balıklandırma çalışmaları
sonucu bambaşka bir çehreye büründü.
YAZI: EROL KESİCİ* / FOTOĞRAFLAR: ALİ ETHEM KESKİN

156 ATLAS · NİSAN 2018


Sudak, Türkiye’nin tatl sulara b rak lan ilk etçil bal k
türlerinden. Türkiye’deki sularda bulunmayan, Doğu Avrupa kökenli ve istilac
bir tür. Avrupa’daki göllerde yaratt ğ ekolojik y k m bilinmesine rağmen, doğal
göllerimize de ekonomik nedenlerle a land ve k sa sürede otçul ve yerli bal k
türlerini yok etti. Isparta’daki Eğirdir, bu sorunu en ağ r ya ayan göllerden.

İSTİLACI BALIKLAR · ATLAS 157


Ağdaki
alabalık
Afyon’un Dinar
ilçesindeki Eldere Gölü.
P narba ’nda Büyük
Menderes Nehri’nin
ç k noktas olan soğuk
su kaynağ üzerinde
alabal k üretim tesisi
bulunuyor. Gökku ağ
alabal ğ ağ kafeslerde
üretiliyor. Türkiye’nin
birçok yerinde üretimi
yap lan bu tür, ağ
kafeslerden kaçsa
bile etçil olmad ğ
için büyük bir sorun
yaratm yor.

158 ATLAS · NİSAN 2018


İSTİLACI BALIKLAR · ATLAS 159
S
ulak alanlara balık bırakılması,
bilinçli veya bilinçsiz olarak yüz-
yıllardır uygulanan bir yöntem.
“Balıklandırma” işlemi kısa sü-
reli ekonomik kazanç sağlayabi-
liyor, ama bilimsel gerçekler göz
ardı edilerek neyin, nerede, ne-
den yapılacağı hesaplanmadan
uygulandığında telafisi olmayan
sonuçlar doğuruyor. Doğal or-
tamlarda ve biyolojik çeşitlilik-
te tahribat, yerli balık türlerinin
yok olması, gölün canlılığını ve
verimini kaybetmesiyle kirlilik
bunların başında geliyor…
Göllere dışarıdan balık bırak-
manın verimliliği artırmak, eko-
nomik kaynak yaratmak, ya da
biyolojik mücadele gibi amaçları olduğu söyleni-
yor. Ama sonunda ne verimlilik artıyor, ne de bi-
yolojik mücadelede başarı sağlanıyor. Günümüzde
Türkiye’nin göllerinde bunun en üzücü sonuçları
yaşanıyor.
Her ne amaçla olursa olsun yanlış balıklandırma
nedeniyle yaşanan kayıpların ardından göllerdeki
istilacı balıkların yok edilmesi, girdikleri yerden
çıkarılması bir daha mümkün olmamakta. Doğal
göller milyonlarca yıllık oluşum süreçleriyle günü-
müze kadar gelmiş kusursuz doğal canlı varlıklar.
Yapay göller, baraj gölleri ise insanlar tarafından
Gökpınar Göleti’nin suyu, dipteki kaynaklar nedeniyle
çok soğuk ve berrak. Bu özelliğiyle alabal klar için uygun bir üreme ve büyüme ortam
sağl yor. Sivas’ n Gürün ilçesindeki Gökp nar’da doğal alabal klara çok ender rastlan yor,
oluşturulan sadece birkaç on yıllık geçmişe sahip yöredeki alabal k çiftliklerinden kaçan gökku ağ alabal klar İOnchorhynchus mykissı
ve yaşam süreleri az alanlar. Doğal su alanları fark- daha fazla görülüyor. Gökp nar bir yandan da kirlilik bask s alt nda.
lı yaşam ortamları içermesi ve bünyelerinde çok
sayıda ve çeşitte canlının yaşamasına izin vermesi
nedeniyle yerkürenin en önemli, en üretken ekosis-
temleri. Bu nedenle doğal göllere havuz, baraj gölü
gibi bakmak ve bu yönde uygulamalar yapmak çok
yanlış ve tehlikeli.

160 ATLAS · NİSAN 2018


Sulak alanların insanlar için sosyal, ekonomik, olarak binlerce yıl yaşamlarını sürdürdü. Egzotik,
kültürel, bilimsel ve rekreasyon değeri var. Tüm istilacı, etçil türler ise belli bir alanda yaşayan ve
canlılar gibi insanlar da sulak alanlarla iç içe. Eko- birbirleriyle sürekli etkileşim içinde olan canlılara
sistemlerin bir bütün halindeki var oluşu ve sürdü- ve cansız öğelerinden oluşan doğal yapılara, yani
rebilirliği ise doğal dengeye bağlı. Bu nedenle, do- tüm bir ekosisteme zarar veriyor. Oradaki biyolo-
ğanın ekolojik zincir ve halkalarının eksiksiz olarak jik çeşitliliği, dokuyu etkileyerek ortamda üstün tür
korunması gerekiyor. haline geliyor. Doğal göllerimizde ilk balıklandır-
ma İstanbul Üniversitesi’nden Ord. Prof. Dr. Curt
SUDAKİ KISIRDÖNGÜ Koswigg ve Dr. Fethi Akşıray tarafından 1954-1955
Doğal göllerdeki balıklar, balıklandırma ön- yıllarında, Türkiye’nin ikinci büyük tatlısu gölü
cesinde birbiriyle uyumlu, barışçıl, otçul türler olan Eğirdir’de yapıldı. Avrupa ülkelerinde on

İSTİLACI BALIKLAR · ATLAS 161


Diğer ülkelerin daha önce yaptığı hatalar bile bile tekrarlandı ve g

Isparta’daki Yazılı Kanyon,


suyunun yaz k soğuk olmas nedeniyle doğal alabal k türlerine
ev sahipliği yap yor İsolda, en üstteı. B y kl bal k İBarbus
ercisianus ı, Nemrut’un yan s ra Van Gölü Havzas ’nda, Deliçay
ve Zilan akarsular nda da görülen yerli bir tür İsolda, ortadaı.
Bolu’daki Abant Gölü’ne bal kland rma amac yla at lan istilac
türler ve tatl su stakozlar İAstacus leptodactylusı, alabal klar
için bir tehlike kaynağ İsolda, alttaı. Yaz l Kanyon’un dip
k s mlar n n ta la kapl , kayal k olmas tatl su yengeçleri
İPotamon potamiosı gibi kabuklular için elveri li ortamlar
olu turuyor. Ama kanyonda kirliliğin artmas yüzünden ta lar n
üzeri yosunla kaplan yor İüstte, sağdaı.

162 ATLAS · NİSAN 2018


andı ve göllere yabancı balık türleri atıldı.

Türlerin mücadelesi
ürkiye suları dışarıdan getirilen egzotik tatlı ise sivrisinek balığı (Gambusia affanis) ve ot balığı, sudak, az da olsa eğrez, çöpçü balığı, dişli

T su balıkları ve yurtiçinde bölgeler arasında


taşınan türler listesinde 30’a yakın egzotik,
20’ye yakın yerli tür var. Verimliliği arttırmak için
sazanı (Ctenopharyngodon idella).
Türkiye’nin tatlı su göllerinde doğal olarak
bulunan balık türleri genellikle aynı. Balıklandırma
sazancık, kaya balığı.
Avrupa’da en çok tanınan karnivor (etçil)
tatlı su balığı olan turna balığı (Esox lucius) ise
sularımızda aşılaması yapılan türlerin en yaygın yapılmadan önce belirlenen doğal balık türleri Türkiye’de Sakarya Nehri ile Küçükçekmece,
olanları şöyle: Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus sazan (Cyprinus carpio), yağ balığı, kavinne, Sapanca, Manyas, İznik, Uluabat, Eber,
mykiss), sudak-dişlibalık (Sander lucioperca), şişek (Phoxinellus handlirschi), siraz (Capoeta Işıklı (Çivril) ve Çapalı göllerinde yaşıyor. Eti
gümüşi havuz balığı (Carassius auratus gibelio), pestai) ve eğrez (Vimba vimba), taşyiyen balıkları beğenilerek tüketilen turna balığı, sportif balık
gümüş balığı (Atherina boyeri), tatlısu levreği (Cobitis taenia, Cobitis turcica) gibi 14 türle büyük türü olarak da önem taşıyor. Sulak alanların
(Perca fluvatis), bayağı yayın balığı (Silurus çeşitlilik gösteriyordu. Ancak birçok yerli tür, kirlenmesi, göllerde biyolojik çeşitliliğin azalması
glanis), güneş balığı (Lepomis gibbosus) ve Tilapia istilacı balıklar yüzünden göllerimizden silindi. nedeniyle besinsiz kalma, av baskısı gibi
zillii. Biyolojik mücadele için aşılanan balık türleri Günümüzde mevcut olan balıklar gümüşi havuz nedenlerle sayıları giderek azalıyor.

ISTILACI BALIKLAR · ATLAS 163


Göllerde kirlilik
ve besin zincirinin
bozulması, oksijen
kaynağı olan bitkileri
de etkiliyor.

çeşitliliği ve ekolojik yapısıyla adeta kendisi de bir


canlı olan göl katledildi.
Bu felaketin bilinmesine karşın, daha sonra di-
ğer göllerde de aynı türle balıklandırma yapıldı.
Beyşehir, Akşehir ve diğer birçok gölde bile bile
lades dendi ve doğal göllerin sonu hazırlandı. Eko-
lojik yapılarını ve canlı türlerini kaybeden doğal
göller, bir su deposuna dönüştü…
Beyşehir Gölü’ne 1977 yılında sudak aşılandı ve
kaçınılmaz olarak aynı sonuçlar yaşandı. Burada da
doğal balık türleri büyük oranda kaybedildi, gölün
ve havzanın ekolojik yapısı bozuldu.
Popülist yaklaşımlarla 1990’lı yıllarda bu kez
gümüşi havuz balığını göllere atma yoluna gittiler.
İsrail sazanı olarak da bilinen bu balık çok kılçıklı
ve lezzetsiz, ekonomik değeri olmayan tür. Ayrıca
ekolojik kayıplara yol açıyor. Gümüşi havuz balığı
göllerde çok hızlı bir şekilde, diğer su canlılarını
tüketerek çoğalmaya başladı. Balıkçılar başlangıçta
mutluydu, ama bu durum fazla uzun sürmedi.
Türkiye çapında yaptığımız araştırmada göl-
lerde gümüşi havuz balığının adeta kaynadığını,
pazarda ucuza satıldığını gördük. “Balıklandırmayı
kim yaptı” diye yetkili kurumlara sorduğumuzda
B y kl bal k İBarbus yıllar önce uygulanmasına, sonuçlarının bilinme- hep övünerek “biz yaptık” yanıtını aldık. Ne umut-
ercisianusı, Bitlis’in Tatvan sine rağmen etçil, istilacı, egzotik bir tür olan 10 lar sunulmuştu göl insanlarına. “Göle öyle bir balık
ilçesi s n rlar ndaki Nemrut
Krater Gölü’nde yayg n olarak bin sudak (diğer adlarıyla dişli balık, tatlı su levre- bırakılacak ki şikâyetçi olduğunuz otlanmadan da
görülüyor. Dere, çay, doğal ve ği, akbalık, Alman levreği) yavrusu hiçbir koruma sizleri kurtaracak, hem de avı bol olacak” denilen
yapay göllerdeki kumlu-çak ll - tedbiri olmadan göle atıldı. balığın tam tersi etki yaptığını gördük. Diğer sa-
kayal k zeminli bölgelerde ve
Eğirdir Gölü’nün doğal balıklarını tüketerek zanlar gibi gölün dip kısmını eşelemedikleri ve su
otluk alanlarda bulunan bu
tür de kirlilik ve av bask s yla kendi besin zincirini oluşturan sudak balığı, 1960 bitkilerinin tohumlarıyla değil, taze uç kısımlarıyla
kar kar ya İüstteı. yılların başında avlanmaya başladı ve üretimi yılda beslendikleri için su bitkilerini bir nevi budadılar.
700 tona ulaştı. Fileto yapılarak yurt dışına satılan Gölde su bitkileri aşırı derecede çoğalmaya başladı
balık sayesinde yılda iki milyon dolar gelir sağlandı. ve balıkçı tekneleri yoğun ottan dolayı yol alamaz
Ama bu durum 10-15 yıl sürdü. Çünkü gölün doğal oldu. Bir yanda da biyolojik çeşitlilik azaldı. Balık
balık türlerinin sudak balığı tarafından bitirilmesi, para etmez, yenmez hale geldi. Fakat gümüşi havuz
sudağın da sonunu hazırladı. Beslenecek balık balığı istisnasız nerede göl, dere, gölet, su birikintisi
bulamayan sudaklar arasında kanibalizm (birbir- varsa yayıldı. Çareler arandı, “avı serbest bırakıl-
lerini yeme) başladı ve av baskısıyla birlikte gölde sın dedik”, yine de çözüm olmadı… Bu yaşanan
sudak üretimi yılda 5-10 tona, sonraları ise yılda olumsuzluklardan sonra bize daha önce “balığı biz
bir tonun altına düştü ve avı yasaklandı. Sonuçta attık diyenlere” gümüşi havuz balığını yine sorduk.
milyonlarca yıldır yaşamını sürdüren, biyolojik Bu kez “biz atmadık” dediler. Bir kısmı da, “biz

164 ATLAS · NISAN 2018


Eğirdir, Türkiye’nin su hacmi en büyük tatl su gölü. Ne yaz k ki a r su al m , bal kland rma balıklandırma yaptık ama o tür bu değildi, karış-
ve tar msal kirlilik nedeniyle doğal göl özelliğini kaybetti. Boyal Köyü kesimi, gölün adeta mış, kaçıvermiş” dediler. Bu arada göllere çok kü-
lagünü. Bal klar ve diğer su canl lar için önemli bir ya am ortam olmas n n yan s ra gölün ku
cenneti. Ama buras da kirlilik ve kuruma tehdidi alt nda İüstteı. Denizli’de, Çivril Ovas ’nda yer
çük, yumuşak pullu, mukuslu deri yapısına sahip
alan I kl Gölü sazl k alanlar , rengârenk su bitkileri, nilüferleri, turna ve k z lkanat bal klar , kadife balığı aşılandı. O da çok kısa süre içerisinde
ku lar yla ünlü. Ama buras da giderek batakl kla ma tehlikesiyle kar kar ya. Göllerin doğal av-avcı ve adaptasyon ilişkisinde yok oldu gitti…
yap lar n n bozulmas , k y s nda ya ayan insanlar da olumsuz etkiliyor İalttaı.

PEKİ NASIL YAPMALI?


Gölün otçul doğal balıkları, gölün birer orga-
nıdır, bitki, böcek ve diğer su canlılarıyla birlikte
denge içerisinde yaşar; gölün temizlenmesinde rol
oynar, flora ve fauna dengesini düzenler. Balıklan-
dırma ise göllerin adeta iç organlarını, canlılığını,
verimini, göl olma özelliğini yok etmiştir. Doğal
göller akvaryuma dönüşmüştür. Yani balık bıra-
kacaksın, yemleme yapacaksın, verirsen alacaksın!
Kontrol altına alınması mümkün olmayan göl-
lere balık aşılamanın bilimsel bir umudunun olma-
sı mümkün değil. Şimdiye dek çok sayıdaki bilim
insanının uyarılarına ve önerilerine rağmen yanlış,
popülist uygulamalar yapıldı. Bu nedenle Türki-
ye’nin birçok gölünde ne yazık ki endemik balık
türlerinin nesli tükendi, canlılık zarar gördü.
Son yıllarda “biz bu istilacı etçil balıkları yok
edemiyoruz, o zaman onları yem balıkları aşıla-
yarak besleyelim” düşüncesiyle balıklandırmanın
başka bir versiyonu uygulandı, ama sonuç yine

166 ATLAS · NİSAN 2018


Burdur’un Ye ilova sağlıklı olmadı. Bu yöntemle, Eğirdir Gölü örne-
ilçesinde bulunan, mavi ğinde olduğu gibi son birkaç yıldır besin bulabilen
rengiyle ünlü Salda
Gölü’nde endemik
sudak balıklarının popülasyonunda artış gözlendi.
yosun bal ğ İAphanius Ama bu balıkların neredeyse hepsinin aşırı oranda
splendensı ya yor. parazit taşıdığı ve hastalıklı olduğu biliniyor. Do-
Göl çevresinde ayr ca ğal dengenin bozulmasının yanı sıra aşırı su alımı,
s ğ rkuyruğu gibi
endemik bitkiler var kirlilik gibi tehditler de göllerdeki balık üretiminde
ama gölü besleyen kayıplara neden oluyor.
kaynaklara kurulan Balıklandırma ancak kontrol altında tutabilece-
barajlar, çevredeki
yoğun tar m ve ta
ğimiz küçük su ortamlarında, göletlerde, havuzlar-
ocaklar bütün bu da yapılmalı. Çünkü bu ortamlarda yaşanabilecek
zenginliği tehdit ediyor olumsuzlara müdahale edilebilir. Balıklandırma,
İüstteı. Salda’n n kontrollü yapıldığında su ürünlerini arttırır, eko-
dip kesimlerinde
ve hidromagnezit nomik kazanç sağlar. Fakat doğal göllerde rasgele
stromatolit kayaçlar yapıldığında durum böyle değildir. Çünkü kaybe-
üzerine geni bir yay l dilen doğal yaşam ne yapılırsa yapılsın asla geri
gösteren göle özgü
tatl su süngerleri, suyu
kazanılamaz.
süzerek besleniyor ve İstilacı türlerle ilgili olarak yurtiçinde ve yurt-
gölün temizlenmesine dışında birçok kurum geniş kapsamlı araştırmalar
katk da bulunuyor. yapıyor. Doğa ve Doğal Kaynakların Korunma-
Ama göldeki kirlilik
süngerlerin azalmas na sı için Uluslararası Birlik (IUCN) de bunlardan
ve renklerinin biri. Soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan
kararmas na neden türlerin korunmasıyla ilgili olarak IUCN Kırmızı
oluyor İsoldaı.
Listeleri de bulunuyor; ekonomik ve sosyal politika
bölümleri (CEESP) kaynakların korunması hak-
kında bilgiler veriyor. Bu bilgilerin ışığında istilacı
türlerle ilgili şimdiye kadar yapılamayan işbirlikleri

168 ATLAS · NİSAN 2018


Eğirdir Gölü çevresinde yoğun olarak tar m yap l yor ve tonlarca yapay gübre, tar m ilac gerçekleştirilmeli, hükümetler, üniversiteler, konu
kullan l yor. Suda azot, fosfor gibi besleyici tuzlarla birlikte suyosunu da a r derecede ile ilgili diğer tüm kurum ve kuruluşlar sorumluluk
art yor. Bu durum göldeki diğer canl lar n sonunu getirebilir İüstteı. Eğirdir’de tar msal
kökenli kirlilik, su seviyesinin azalmas , güne nlar n n gölün dibine ula mas , besleyici
alıp birlikte çalışmalı. Bunun sonunda iç sulardaki
elementler gibi nedenlerden dolay tabanda su yosunu çok artt . Bunun yan s ra bakteri (göller, dereler, baraj gölleri) su ürünleri üretimi-
art da gölde kirlilik ve çürüme etkisi yarat yor İalttaı. ni daha sağlıklı hale getirilebilir ve doğal göller
korunabilir.

GÖL İNSANLARININ İSYANI


Bugün doğal tatlı su göllerinin çevresinde yaşa-
yanlar, geçimini gölden sağlayanlar bu olan bitene
tepki duyuyor, doğal balıkları yok edenlere, sudaki
doğal dengenin bozulmasına ve karşı karşıya kal-
dıkları çevre sorunlarına isyan ediyor. Balıklandır-
mayla göl insanlarının damak tadı, balık kültürü
de yok ediliyor. “Eğirdir Gölü’nün hamsisi” ola-
rak bilinen kavinne balığı bu konuda en önemli
kayıplardan biri. Kavinnenin neslinin yok olması
göl çevresindeki yaşamı, ekonomiyi, turizmi de
baltaladı. Bugün göl havzalarında yılın altı ayına
yakın zamanı her günü esir alan, ışık yaktırmayan,
çay çorba içirmeyen, sineklerin (gümül) artmasına
neden oldu.
Eğirdir Gölü ve çevresindeki ekolojik dengenin
önemli bir parçası olan kavinne balıkları gölde
yumurtaları açılan sineklerle beslenirdi. Kavinne
yok edilince sinekler adeta yaşamı esir aldı. Gün
sineklerinin yaşam yerleri, biyolojileri bilinmesine

170 ATLAS · NİSAN 2018


DAHA ÇOK EĞLENİN
DAHA İYİ ÖĞRENİN KidzMondo’da
meslekleri deneyimleyerek daha çok eğlenin, daha iyi öğrenin.
Hepinizi KidzMondo’ya bekliyoruz.

#kidzmondoistanbul | www.kidzmondoistanbul.com SPONSORLARIMIZ


Balıklandırma sadece kontrol altında tutulabilen küçük su
ortamlarında, göletlerde, havuzlarda yapılmalı.
rağmen ve onları biyolojik yöntemlerle yok etmek bozulma, hastalık gibi nedenlerle balıkçılık, tarım,
varken; 40 yıldır mazot dumanıyla, son yıllarda da turizm gibi faaliyetler de olumsuz etkileniyor. Bir
zehirli kimyasallarla mücadele edilmeye çalışılı- yandan da büyük paralar harcanarak göllerde ba-
yor… Ekolojik ve biyolojik yapısı uygun olmayan, lıklandırmalar devam ediyor. Sudağın beslenmesi
kirliliği had safhaya ulaşmış göllerde balıklandır- için balık sayısının artması amaçlanıyor, ama so-
manın diğer bir sonucu gölün mikroskobik canlıla- nuç şimdiden belli…
rının da yok olması, hastalıklı, ağır metal ve parazit Bütün bu sonuçlardan hâlâ ders alınmadı! 2005
Göllerde k y kenar taşıyan balıklar. yılına gelindiğinde Türkiye’de sadece İznik Gölü ve
çizgisi ihlalleri, dolgu Sonuçta Türkiye’nin doğal gölleri 10 yıllık eko- Hirfanlı Baraj Gölü’nde olduğu bildirilen, yurtdışına
olu turmak için her türlü nomik kazanç uğruna kaybedildi. Çabuk para ka- da ihraç edilen gümüş balığı Eğirdir Gölü’ne atıldı.
at ğ n b rak lmas suyun
kalitesini etkiliyor. Bal klar
zanmak için milyonlarca yılda şekillenen doğal Bu istilacı balık da plankton ve bulabildiği diğer
üreme dönemlerinde denge değiştirildi. Kısaca Dimyat’a pirince gider- besinleri yiyerek birkaç yıl içinde aşırı derecede ço-
yumurta b rakmak için ken evdeki bulgurdan olduk… Eğirdir, İznik, Bey- ğaldı. İhraç edildi, köftesi, kızartması yapıldı. Ama
geldikleri alanlardaki
şehir göllerinde istilacı türler hâlâ bulunuyor. Ya- besin kalmayınca o da gelişemez oldu. Gümüş balığı
deği imlerden olumsuz
etkileniyor, canl l k giderek bancı türlere müdahale etmek çok zor olduğu için daha sonra Sapanca, Ulubat, Azap, Bafa, Beyşehir
son buluyor. bu tür büyük göllerde parazit, besin zincirinde göllerinde de belirlendi.

ÇÖZÜM MÜMKÜN MÜ?


Bilim insanları olarak yıllardır yaptığımız uyarı-
lara rağmen göle balık çalma, aşılama hâlâ sürüyor.
Örneğin besin zinciri yok edilen, kirletilen Eğirdir
Gölü’nde balıklandırma var gücüyle devam ediyor.
Ama çözüm hâlâ mümkün. Doğal göllere aşıla-
nan istilacı türler aç kalmış olsa da ortamdan tama-
men yok olmaları söz konusu değil. Göllerin sula-
rını boşaltıp, istilacı balıkları yok edip, suyu tekrar
dolduramayacağımıza göre İsrail sazanı ve sudak
balıklarının avına yılın her dönemi devam edilmeli.
Bu göllerde tekrar balıklandırma yaparak onlara
besin sağlamak hem ekonomik değil, hem de yıllar
önceki yanlışlara geri dönüştür. Göllerin tek kulla-
nım amacı balık üretimi değildir. Buralar öncelikle
içme-kullanma suyu havzalarıdır; doğal balıklar ise
buranın temizleyicisi ve besin verenidir.
Yüz yıl öncesinin balıklandırmalarıyla ilgili veri-
leri göz ardı edilmemeli. Üniversiteler ve kurumlar
arasındaki uyum sağlanmalı ve aynı hatalar yapıl-
mamalı. Bunun yanı sıra Türkiye’deki biyolojik
çeşitliliğin ulusal ve uluslararası ortamlarda geniş
kapsamlı veri tabanları oluşturulmalı. Bütün canlı
türlerinin “yerli-yabancı”, “zararlı-zararsız” şeklin-
de tanımlanıp toplandığı bir sistem oluşturulmalı.
Doğal ortamda bulunmayan türlerin aşılanmasın-
da çok hassas davranılmalı, popülist yaklaşımların
yerine veri tabanlarına dayanan türler tercih edil-
meli. En önemlisi de göllerin kendilerini iyileştir-
mesine engel olunmamalı… l
*
YRD. DOÇ. DR. EROL KESICI, SÜLEYMAN DEMIREL ÜNIVERSITESI EĞIRDIR SU ÜRÜNLERI
FAKÜLTESI EMEKLI ÖĞRETIM ÜYESI

172 ATLAS · NİSAN 2018


K
U K
MO
A D
NO
O

HUZURA
YÜRÜMEK

Kumano Kodo rotas nda yürümenin en güzel yanlar ndan


biri, s kl kla Japoncada ormanda ağaçlar aras ndan
süzülen k anlam nda gelen “komorebi”lere denk gelmek.

174 ATLAS · NİSAN 2018


KUMANO KODO · ATLAS 175
Japonya’nın Kii Yarımadası’nı bir ağ gibi sarıyor Kumano Kodo hac yolları. Burası Çin ve
Kore’den gelen Budizm ile yerel Shinto dininin kaynaştığı, insanların iç huzuru için yüzlerce
yıllık patikalarda kilometrelerce yürüdüğü özel bir kültür bölgesi. Burcu Başar, Nakahechi
rotasında geceleri tapınakta, köylerde konaklayarak günler boyu yol aldı.
YAZI VE FOTOĞRAFLAR: BURCU BAŞAR

S
aat sabahın beşi. Birazdan rahipler açılan kapıyı bulmam epey zaman alıyor. O esna-
ve rahip adaylarının ayak seslerini da sonradan deneyimleme fırsatı bulduğum dua
duymaya başlayacağım. Her sabah odasından geldiğini tahmin ettiğim şiddetli gonk
altıdan hemen önce başlayan sa- sesi, beni bir an ürküterek Umberto Eco’nun uzak
bah duası için mumların yakılma- bir manastırda geçen ünlü romanı Gülün Adı’n-
sı, onlarca fenerle dekore edilmiş daki gibi karanlık bir atmosferde hissettiriyor.
dua odasının ısıtılmasını da kapsayan hazırlıklar Neyse ki tedirginliğim uzun sürmüyor, ka-
saat beş buçukta başlıyor. Konakladığım tapınak pıyı bulduktan sonra önüme açılan dünya çok
800 metrelik irtifaya sahip Koya Dağı’nın sekiz daha kucaklayıcı. Tapınaktaki konaklama esna-
tepesi arasına konuşlanmış Koyasan’daki 117 sında tapınak hayatı ve ritüellerini bana hevesle
Shingon Budizmi tapınağından biri. Çin’de do- aktaran rahibe adayı sabah dualarına katılabi-
ğan ve Japonya’ya Kobo Daishi tarafından yakla- leceğimi söylüyor. Akşam yemeğini odamda,
şık 1200 yıl önce getirilen Budist okulu Shingon’a kahvaltıyı ise tapınakta konaklayan diğer mi-
ait bu tapınaklardan 52 tanesi gece konaklama safirlerle birlikte ayrı bir salonda yiyeceğimi
için kapılarını misafirlere de açıyor. Ben de bu 52 öğreniyorum. Özellikle akşam yemeği oldukça
tapınaktan biri olan Joki-in Tapınağı’na bir öğle önemli; et ve balığın tamamen dışarıda tutul-
vakti varıyorum. Eksi beş derece havada etrafta duğu Koyasan Budist (shojin ryori) mutfağı beş
tek bir kişi bile yokken odaların olduğu bölgeye tat ve beş renk üzerine kurulu. Yemeğin tamamı

Kumano Kodo hac Ise-Jingu


yollar birçok farkl rota
içeriyor. Burcu Ba ar,
bölgede Nakahechi Iseji Rotası
rotas nda yürüdü İsağdaı. Koyasan
Hosshinmon-oji ve
Hongu Taisha aras ndaki
parkurun en güzel sürprizi,
Japonya’da fiziksel dünya Kochechi Rotası
ile ruhsal dünyay ay ran Kiiji Rotası
kap olduğu dü ünülen
“tori”lerin en büyüğü
Otorii’yi bir tepeden Kumano Hongu
izlemek. Sadece yürürken Taisha
görebileceğiniz bu
Kumanoshi
manzara, belki de Kumano
Kodo rotas n n en güzel Nakahechi Kumano Hayatama
noktas İkar sayfadaı. Tanabe Rotası Taisha

Kumano Nachi
Ohechi Rotası Taisha

176 ATLAS · NİSAN 2018


KUMANO KODO · ATLAS 177
Rotada herhangi bir araç kullanmadan günler boyu yürürken gündelik
her şeyden adım adım uzaklaştığınızı hissediyorsunuz.

beş renk ve beş farklı tat içermeli. Hazırlanışı Japon. Hangi dinden olursanız olun duaları izle-
da dini bir ritüel olarak görülen yemeklerde en yebiliyor, hatta katılabiliyorsunuz. Tıpkı kelime
önemli nokta yediklerinizle mevsimler arasın- anlamı “en içsel mabet” olan ve yine hiçbir ay-
daki uyum. Etin dışarıda tutulmasına ek olarak rım yapmadan konuklarını ağırlayan Koyasan’ın
sarımsak, soğan gibi ağır kokulu olan ve bu ne- sonundaki Okunoin Mezarlığı gibi. Mezarlığın
denle vücutta huzursuzluk yarattığı düşünülen bu ev sahipliği ağaçlar altındaki 200 binden fazla
malzemeler de kesinlikle kullanılmıyor. mezar taşı arasında dolaşmak isteyen günübirlik
Ertesi sabah tapınaktaki konuklara yaklaşım- ziyaretçilerle sınırlı değil. Ebedi konaklamalar
dan çok etkilendiğimi fark eden ve Tokyo’da için de din veya ırk ayrımı gözetilmiyor.
işletme öğrencisiyken Koyasan’a yerleşmeye ka-
Tap naklarla bezeli Koyasan rar verip Koyasan Üniversitesinde rahibe olmak ATA JAPON
bölgesi, UNESCO Dünya
için eğitimine devam eden tapınak mensubu Çin’de geçirdiği yıllar esnasında öğrendiği
Kültür Miras Listesi’nde
yer al yor ve tüm dünyadan bana bilgiler veriyor. Tapınaklarda misafir kabul Shingon Ezoterik Budizmin sonradan Japonya’da
ziyaretçi çekiyor. UNESCO etmenin geçmişinin 1200 yıl öncesine gittiğini, kurucusu olan Kobo Daeshi tarafından 815 yılın-
buray “insan ve doğan n Koyasan’ın tapınaklarının kuruldukları yıllar- da kuruldu Koyasan. “Kukai” olarak da isimlendi-
birlikte yaratt ğ kültürel
değer” olarak tan ml yor
dan beri din adamı olsun olmasın özellikle haç rilen ve Okunoin Mezarlığı’nda mozolesi bulunan
İalttaı. Koyasan bölgesinde yürüyüşü yapanlara kapılarını açtığını söylüyor. Kobo Daeshi “Ata Japon” olarak adlandırılmasına
rahip ve rahip adaylar n Birlikte dua odasına geçiyoruz. Tam altıya da yol açacak şekilde yalnızca din alanında değil
kasaban n gündelik
on kala mumlar ve tütsü eşliğinde başrahibin sanat, edebiyat, dil gibi konulardaki öğretileriyle
hayat içinde, örneğin bir
pazar yürüyü ü yaparken komutasında dua başlıyor. Bugün benimle bir- de önemli bir figürdü. Belki de “halen öyle” de-
görebilirsiniz İkar sayfadaı. likte iki misafir daha var. Benim dışımda herkes mek daha doğru olur. Kobo Daishi’nin ölmediği

LEISA TYLER

178 ATLAS · NİSAN 2018


MABETLERİN
SÖYLEŞİSİ
KKTC’nin Dipkarpaz
Köyü’nünün giri inde
Ayios Synesios Kilisesi
ve Dipkarpaz Camisi bir
arada. Hemen önlerinde
aha kalkm at yla halk
selamlayan Atatürk heykeli
yer al yor.

KUMANO KODO · ATLAS 179


ve 835 yılından beri edebi meditasyonda olduğu-
na inanılıyor. Her sabah altı buçuk ve on buçukta
mozolesine rahipler tarafından iki kez yemek
götürülen Kukai’nin çare arayanlara da halen yol
gösterdiği düşünülüyor. Sonradan gözlemliyorum
ki konakladığım tapınakta da gün içinde yemeğe
ayırdıkları süreyi Kobo Daishi gibi kısıtlayan ra-
hip, rahibe adayları var. Bu esasında bir zorun-
luluk değil, meditasyona daha fazla yoğunlaşabil-
mek için tercih ediyorlar.
Koyasan, 2004 yılında UNESCO Dünya Kül-
tür Mirası Listesi’ne eklenen Kii Dağları’nda
yer alan kutsal mekânlar ve hac yollarının en
önemli parçalarından da biri. Yoshino ve Omi-
ne, Kumano Sanzan ve Koyasan’ı içeren ve hem
birbirlerine, hem de Japonya’nın eski başkent-
leri Nara ve Kyoto’ya hac yolları ile bağlanan
bölgenin bir parçası. Japonya’nın yerel dini
olan Shinto ve Çin’den gelen Budizmin bütün-
leşmesini yansıtması nedeniyle de oldukça özel.
UNESCO’nın bölgeyi listesine almasının sebep-
lerinden biri de bu. UNESCO bölgeyi “insan ve
doğanın birlikte yarattığı kültürel değerler” an-
lamında “kültür coğrafyası” olarak niteliyor. Kii
Yarımadası’nı saran ve birbirlerine bir ağ gibi
bağlanan hac rotalarının tümü ise “Kumano
Kodo” olarak isimlendiriliyor.

KADİM HAC YOLU


Benim de aslında Kii Yarımadası’ndaki ma-
ceram Koyasan’a varmadan dört gün önceye
gidiyor ve “hac yolu” olarak bilinen, tarihi en az
bin yıl önceye dayanan Kumano Kodo’da başlı-
yor. Koyasan’ı hak etmeden önce bu yürüyüşü
çok daha kısıtlı imkânlar ile yapan insanların
takip ettiği rotayı kısmen de olsa deneyimle-
mek istiyorum. Nakahechi Rotası kapsamında
üç günlük bir yürüyüş rotası çiziyorum kendi-
me. Japonya’nın benim için her daim en özel
şehri olan, son dönemde ziyaretçi sayısından

Konpon Daito Pagodas ’n n yap m yakla k 71 y l sürdü. n aat,


Kobo Daishi hayattayken ba lasa da bitirili ini göremedi. Kobo
Daishi, Çin’de doğan Budist okulu Shingonu 1200 y l önce
Japonya’ya getiren ki i olmas yla önem ta yor İüstte soldaı.
Sabah duas nda rahipler s rayla önlerindeki kitaplardan dualar
okuyor. Tap naklarda konaklayan misafirler bu dualar izleyebiliyor,
hatta kat labiliyor İüstte sağdaı. En güzel Shinto tap naklar ndan
biri olan Kumano Hongu Taisha, çok say da seremoniye ev
sahipliği yap yor. Kar lama görevini ise genellikle gönüllüler
üstleniyor İaltta soldaı. Kumano Kodo rotas n n en cazip
duraklar ndan biri de Japonya’daki en eski kapl calardan Tsubo-
yu’ya ev sahipliği yapan Yunomine kasabas İaltta sağdaı.

180 ATLAS · NİSAN 2018


Yakla k 200 bin mezar yakınacak hale gelen (hatta turistlere ek vergi tüm Kumano Kodo rotasının en zor ikinci kısmı
ta na ev sahipliği yapan getirmeyi dahi değerlendiren) Kyoto’dan kalkan olarak biliniyor. Yürüyüşe başladıktan kısa süre
Okunoin Mezarl ğ ’n n
kelime anlam “en içsel
trenim Wakayama bölgesinin küçük şehirlerin- sonra neden öyle olduğunu anlıyorum. En az
mabed”. Burada yürüyü den Tanabe’ye varıyor. Sonrasında ise kısa bir bir saat boyunca ara vermeksizin tırmanıyoruz.
yapanlara, hatta ailece otobüs yolculuğu ile rotanın ilk durağı Takiji- Kennis geçmiş dönemlerde hac yolunu yürüyen
gelenlere rastlamak doğal.
ri’ye ulaşıyorum. Tanabe’den çıkar çıkmaz yol kişilerin sandaletlerle yol aldığını ve rotanın o
kenarında başlayan orman ve nehirler, Japon- zaman bu kadar bakımlı olmadığını anımsatı-
ya’nın çoğunlukla sevimsiz olarak niteleyebile- yor. Hac yolu geçmişte o denli tehlikeliydi ki,
ceğimiz şehir ve kasaba mimarisinden uzaklaştı- hacı adayları önce yolu beyaz kıyafetlerle kat
ğımı gösteriyor. Takijiri’de bana yürüyüşümün ediyordu. Bunun sebebi yolu yürürken ölme ih-
ilk iki gününde eşlik edecek olan ve 20 yıldır bu timalinin oldukça yüksek olması ve bu ihtimalin
bölgede yaşayan Kennis Wong ile buluşuyorum. gerçekleşmesi halinde ölümü, saflığı simgeleyen
Kendisi haftada bir Kumano Kodo yolunun bir beyaz renkle kucaklama isteğiydi. Haliyle şimdi
bölümünü yürümeye çalıştığını not ediyor. kendi giydiğim kıyafetin ve özellikle botlarımın
Ana rota Wakayama’nin batısındaki Taki- rahatlığından biraz utanıyorum. Bir daha da yo-
jiri’den doğusundaki Shingu’ya gidiyor, ama rulmak kelimesini kullanmamaya çalışıyorum.
bununla birlikte arada birçok farklı alternatif Aylardan şubat, rotada yalnızca ben ve Ken-
yol da mevcut. İlk gün için yolumuz kısa, ancak nis varız. Bölgenin görece daha yoğun olduğu

182 ATLAS · NİSAN 2018


şahip adaylar n n eğitim dönem mart sonunda başlıyor ve Japonların yürüyüş rotasında da gözlemlemek mümkün,
döneminin bir parças da, “bizim beş mevsimimiz var” demesine sebep doğal orman-ekilmiş orman ayrımını sıklıkla
100 gün boyunca her gün
toplu olarak Danjo Garan
olan yağmur mevsimi haziran başına kadar gözlemliyorsunuz.
ve Okunion Mezarl ğ ’na sürüyor. Yolda bize sayısız sedir ağacı eşlik Japonya’ya ilişkin bir yabancının bakış açı-
giderek dua etmek. ediyor. Kimi bölgelerde bu sedir ağaçları dik- sından yazılan en iyi kitaplardan kabul edilen
kat çekecek şekilde intizamlı duruyor. Zan- Lost Japan: Last Glimpse at Beautiful Japan
netmeyin ki bu olumlu bir duruma işaret (Kayıp Japonya: Güzel Japonya’ya Son Bir Ba-
ediyor. Japonya ve sedir ormanları esasında kış) kitabının yazarı Alex Kerr bu duruma
birçok tartışmanın da konusu. İkinci Dünya oldukça eleştirel yaklaşıyor. Doğal ağaçları sö-
Savaşı’nın ülkede yarattığı ekonomik çökü- kerek başka ağaç dikmenin bu ormanları ne-
şe cevaben geliştirilen hükümet politikaların- redeyse bir çöle çevirdiğini, artık bitkilerini ve
dan birisi de ticari değeri olmadığı düşünülen hayvanların nefesini hissederek yürümenin ne-
ağaçları keserek, yerlerine daha hızlı büyüyen redeyse imkânsız olduğunu yazıyor. Ben neyse
ve ticari değeri olan ağaçları dikmekti. Bu ne- ki şanslıyım. Yaban domuzu, maymun ve ge-
denle Japonya ormanlarında yürüdüğünüzde, yiklere de ev sahipliği yapan Kumano Kodo’yu
ki bu durumu Kumano Kodo dışındaki birçok 2011 Eylül’ünde ağır bir şekilde vuran tayfun

184 ATLAS · NİSAN 2018


Koyasan’ n en büyük nedeniyle yıkılan, derin bir yokuşun aşağısın- oldukça övündüğü ve kaplıca anlamına gelen
tap nak kompleksi Danjo da dizili ağaçları incelerken bir ses duyuyoruz. “onsen”de günün yorgunluğunu atıyorum. Bu,
Garan, bölgede en çok
Sesin geldiği yöne baktığımda üç dünya gü- rotada deneyimleme şansına sahip olduğum ilk
ziyaret edilen yerlerden.
Buras toplam 20 tap nak zeli geyik bize bakıyor. Belki iki saniye süren onsen. Rotanın sonunda beni bekleyen Tsu-
ve hizmet binas na ev bu an sonrası Kennis çok şanslı olduğumu, bo-yu ise Japonya’nın bilinen en eski kaplıcası.
sahipliği yap yor. çünkü hayvanların normalde sadece sabahın Sabah altıda uyandığımda köyün takma adının
çok erken saatlerinde görülebildiğini söylüyor. ne denli yerinde olduğunu görüyorum. Adeta
Yaklaşık dört saat tırmanışla süren ilk günkü yılan gibi dağları saran ve odamdan seyredebil-
yürüyüşümüz bizi 70 kişi nüfuslu, takma adı diğim sisten gözlerimi alamıyorum.
Kiri-na-Sato (sisler altındaki köy) olan Takaha-
ra’ya ulaştırıyor. ÇİFTE HACILIK
Artık Kennis’den ayrılıyorum. O yaşadığı İkinci gün bizi Takahara’dan Tsugizaku-
ve eşinin restoran işlettiği Tanabe’ye dönüyor. ra-oji’ya götürecek rotamız çok daha uzun, an-
Bizim bugün ormandan dört saatte kat ettiği- cak biraz daha nazik bir eğimde ilerliyoruz. İlk
miz yolu arabayla sadece on dakikada geçecek. gün olduğu gibi bugün de yol boyunca birçok
Konaklama yerinde sadece ben ve iş için köye “oji” geçiyoruz. Oji, Kumano Kodo’da yol bo-
gelen iki Japon var. Yürüyüş rotasında konak- yunca yürüyenleri korumak için dizilmiş kutsal
ladığım hemen her yerde bulunan, Japonların mekânlar. Öğle yemeğine kadar olan sürede

186 ATLAS · NİSAN 2018


Shinto tap naklar na ormanlardan ve yarısı donmuş bir gölden geçi- olarak da bilinen rotayı yürümek zorundaymış
girmek için gereken yoruz. Yolda yine sadece biz varız. Bu mevsim- gibi hissettiklerini söylüyorlar. İlginç bir tesa-
safl ğa, giri te bulunan
çe mede yüzünüzü
de yolu sadece bizim yürüdüğümüze kanaat düf, günün sonunda konakladığım köy evinin
ve ellerinizi y kayarak getirmek üzereyken öğle yemeği için durakla- sahipleri ise Kumano Kodo’da yaşamalarına
eri ebiliyorsunuz. dığımız mekânda bizle aynı rotayı yürüyen iki rağmen Kumano Kodo rotasını değil, Camino
İspanyol ile karşılaşıyorum. UNESCO Dünya de Santiago’yu yürümüşler.
Mirası Listesi’ndeki iki hac yolundan diğeri Yaklaşık sekiz saatlik yürüyüş sonrasında
olan ve 2015 yılından beri Kumano Kodo ile vardığımız Mui Pansiyonu, kendisine en ya-
birlikte “çifte hacılık” programına dahil edilen kın kasabaya yarım saatlik yürüme mesafe-
İspanya’daki Camino de Santiago sonrasında sinde. Bu gece sadece benim konaklayacağım
mı burada yürüdüklerini merak ediyorum. pansiyonda Tokyo’dan birkaç yıl önce böl-
“Hayır” diyorlar. Doğa ile daha iç içe oldukla- geye yerleşen ev sahipleri ve onların evcil iki
rını düşündükleri Kumano Kodo rotasına ön- keçisi var. Mui’ye varışımdan kısa süre sonra
celik vermişler. Ancak Kumano Kodo sonrası saat beş oluyor. Japonya köylerinde bunu at-
kendilerini ülkelerindeki Aziz James’in Yolu lamak imkânsız. Zarif bir melodi yükseliyor

188 ATLAS · NİSAN 2018


Japonya’n n eski ba kenti köy hoparlörlerinden. Bu ses kimilerine göre olarak- tepelerde ve kırlarda yürümeye ada-
Kyoto’daki say s z çocuklara artık eve dönme saatini söylüyor. mazsam akıl ve zihinsel sağlığımı koruyabile-
tap naktan biri olan Toji
Tap nağ , 8’inci yüzy l n
Japonya seyahatim boyunca köylerde sadece ceğimi sanmıyorum.”
sonlar nda yap ld . akşam değil, köyüne göre sabah altı veya ye- Son gün ise dört saatlik rota Kumano Ko-
Kumano Kodo yolunu dide de çalan bu zarif zile o kadar alıştım ki, do’nun en önemli hac duraklarından olan Ku-
yürüyen birçok ki i için
dönüşte muhakkak yokluğunu çekeceğim. mano Hongu Taisha’ya götürüyor bizi. Bugün
Kyoto ve tap naklar , yola
ba lamadan önce veya Bu ikinci günün sonunda uzun, geceleri bana eskiden ilkokul öğretmenliği yapan Kim
bitiminde çok önemli bir yolda konaklamalı yürüyüşlerin hac amaçlı Kuribayashi eşlik ediyor. Kumano Hongu Ta-
ziyaret noktas . olsun, ya da olmasın insanda ne şekilde bir isha bir tapınak değil. Yerel shinto dinine ait
etkisi olabildiğini hissediyorum. Herhangi kutsal bir mekân. Kumano Kodo’da ne zaman
bir araç kullanmadan günlerce bir hedefe bir tapınakta, ne zaman bu tür bir mekânda
doğru ilerlerken, gerçekten de gündelik her olduğunuzu karıştırsanız da bölgeyi bu ka-
şeyden adım adım uzaklaştığınızı hissedi- dar özel kılan sebep iki din arasındaki sentezi
yorsunuz. Yürümek kavramı ile ilgili yazıl- yansıtması. En fazla 50-60 kişilik köylerden ve
mış şüphesiz en güzel deneme olan Henri çoğunlukla orman içinde yürüdükten sonra
David Thoreau’nun Yürümek eserindeki şu 4 bin nüfuslu Hongu kasabası bana fazlasıyla
sözlerin anlamını galiba şimdi daha da iyi büyük geliyor. Bir an önce tapınaklar diyarı
anlıyorum: “Günde en az dört saatimi -dün- Koyasan’a çıkıp kasaba ve şehirleri bir kez
yevi tüm yükümlülükleri geride bırakmış daha geride bırakmaya çoktan hazırım… l

190 ATLAS · NİSAN 2018


HAFTA SONU YILDIRIM GÜNGÖR

BURSA

İZNİK’TE BAHAR
Küçük balaban, alaca balıkçıl, çeltikçi, erguvan balıkçıl, angıt, Macar ördeği, yılan kartalı, karabatak,
karabaş martı, bahri, yeşilbaş ve elmabaş patka... Bütün bu türleri ağırlıyor İznik Gölü... Baharda
şeftali, kiraz ve elma bahçeleri, farklı renklerde çiçekleriyle İznik doğasını süslüyor.

B
aharın geldiğini havalar-
dan önce leylekler haber
verir. Hava soğuk olsa bile
leylekler havada sürü halinde
görülmeye başladı mı bahar
gelmiş denektir. Baharın gel-
diğini anlamanın ikinci yolu
da bahar dallarıdır. Havalar
biraz ısınmaya görsün. Bir
anda tomurcuklanan ağaçlar
doğayı farklı renklere boyar.
Bursa’nın İznik İlçesi mart
ortasından nisan ortasına
kadar bahar dallarının en
güzellerinin gözlendiği yer-
lerden biri. Ancak bahar dal-
larından önce İznik ve elbet-
te göl hakkında bilgi sahibi
olmak gerek. Bir yeri keşfet-
meye giderken sadece hedefe
odaklanmak bazen etkinliğin
amacından sapmasına neden yapmak, özellikle gün batımı- znik tarihten beri çinileriyle ünlü. Sanatç lar n eserleri çini atölyelerinin
olabilir. nı izlemek veya fotoğraflamak önünde sergileniyor.
İznik denince akla doğal her mevsim favorimdir.
olarak İznik Gölü geliyor. İznik tarihi açıdan da rastlanan türler. Göl aynı Bahar aylarında şeftali,
İznik Gölü, Bursa’nın İznik önemli bir şehir. Kent yakın- zamanda çeltikçi, küçük ak kiraz ve elma bahçeleri fark-
ve Orhangazi ilçeleri arasın- larındaki Karadin, Çiçekli, balıkçıl, küçük balaban ve lı renklerde çiçekleriyle İznik
da, tektonik hareketler sonu- Yüğücek ve Çakırca höyükle- gece balıkçılı için bir üreme doğasını süslüyor. Kelebekler
cu oluşan bir tatlı su gölü. rinde çağlar öncesine dayanan alanı. ve arılar bu çiçeklerin vazge-
Gölün ana beslenme kay- uygarlık izleri saklıdır. İznik, Kış aylarında kuşların çilmez konukları. Bir şefta-
nakları kuzeyindeki Samanlı burada toplanan konsüller pek tercih etmediği göl, İç li veya kiraz bahçesi içinde
Dağları ve güneyindeki Katırlı nedeniyle Hıristiyanlık tari- Anadolu’daki sulak alanlar yürüyenler kendilerini Akira
Dağları’ndan gelen dereler. hinde de önemlidir. donduğu zamanlarda önem Kurosava’nın Düşler Tarlası
Gölü besleyen akarsuların en İznik Gölü, önemli kuş ala- kazanıyor. İlkbahar aylarında filminin sahnesi içinde bula-
büyükleri Karadere ve Sölüz nı statüsünde. Küçük balaban, yüksek bir noktadan bakıldı- bilir. Gölü çevreleyen tüm
Deresi. Yüzölçümü 298 kilo- alaca balıkçıl, çeltikçi, erguvan ğında mavi göl ve çevresinde- tepeler bu renk cümbüşünden
metrekare, uzunluğu 32 kilo- balıkçıl, angıt, Macar ördeği, ki meyve bahçeleri muhteşem nasibini alır.
metre. Gölün en geniş yeri 11 yılan kartalı gibi kuşlara ev bir renk cümbüşü sunuyor. Araçla göl kanarında yapı-
kilometre, en derin noktası ise sahipliği yapıyor. Karabatak, Gölün mavisinin İznik çinile- lacak bir bahar yolculuğu hem
yaklaşık olarak 65 metre civa- karabaş martı, bahri, yeşil- rine ilham kaynağı olduğu da gölü yukarıdan görmenizi,
rında. Göl kenarında yürüyüş baş ve elmabaş patka en sık rivayet ediliyor. hem de bahar dallarının her

192 ATLAS · NİSAN 2018


ATLAS DİJİTAL
HAFTA SONU ARŞİV ŞİFRENİZ
Şifrenin kullanımının açıklaması
için 16. sayfaya bakınız.

türlüsünü barındıran çiçek Bahar n


bahçelerinin içinde büyülü geli iyle
birlikte meyve
bir keşif yapmanız sağlayacak. bahçeleri
Sonbaharda yapraklar dökü- çiçeklenmeye,
lür ve doğa yavaş yavaş içine eftali ağaçlar
doğay beyaza
kapanmaya ve yenilenmek
boyamaya
için bahar aylarını beklemeye ba l yor.
başlar. Bahar geldiğinde tüm
doğada bir yenilenme başlar.
Çiçekler, böcekler, otlar her
bahar yeniden doğar ve doğa-
ya can verir.
Çiçek ne kadar bolsa
meyve de o kadar bol olur.
Eğer soğuk vurursa çiçekler
ağacı terk ederek zemini
kaplar. Bu görüntü biraz
cansızdır. Ancak çiçekler
olgunlaşıp kendiliklerinden
düştüklerinde toprağa hem töreninin ağaçlarda yaşan- için yola çıkmanız. Giderken arasından geçen yol yavaş
ürün bol olur, hem de toprağa dığı olağanüstü bir coğraf- Karamürsel’den geçen dağ yavaş tırmanır ve bir tepede
düşen çiçeklerin kokusu ya. Yapacağınız tek şey bir yolunu öneririm. Yol boyun- İznik Gölü manzarası çıkar
yayılır etrafa. günlüğüne de olsa sabah ca tüm düzlüklerin, leylek- ortaya. Aracınızı sağa çekin
İznik Gölü ve civarı bahar erkenden kalkarak bu ola- ler tarafından işgal edildiğini ve bu muhteşem görüntüleri
aylarının yeniden doğuş ğanüstü görüntüleri görmek görürsünüz. Çiçek bahçelerini belleğinize kaydedin. l

GEZGİNİN SIRT ÇANTASI

İYİ BİR YÜRÜYÜŞ İÇİN


as’ta gerçekleştirdiğimiz ve Atlas’ın bu sayısında yayımlanan olmasıdır. Ancak bu
F Atlas Dağları tırmanışından iki ayağımda da vurukla döndüm.
Tunç Fındık ve Ercan Selim Kolbakır ile tırmanış öncesinde
ikisinden de önemli
olan bir nokta
yaptığımız üç günlük yürüyüş için götürdüğüm bir ayakkabının ayakkabının tabanıdır.
aslında yürüyüş ayakkabısı olmadığını, orta karar bir dağ ayakkabısı Yürüyüş ayakkabılarının
olduğunu acı da olsa öğrendim. Genelde dağa giderken dağ tabanlarının dağ ayakkabılarının aksine esnek olması gereklidir.
ayakkabısı, giyeceğim noktaya kadar mutlaka yürüyüş ayakkabısı Ayrıca hem hafif hem de dayanıklı olmaları da diğer bir tercih
veya en azından spor ayakkabı giyerim. Ancak bu kez bazı detayları nedeni. Eskiden yürüyüş ayakkabılarının boğazlı olması tercih
ihmal ettim. Acısını da dağda fazlasıyla çektim. Ayakkabının sert edilirdi ancak son yıllardaki ayakkabıların tasarımları ayakkabının
tabanı fazla esnemediği için ayakkabı topuklarıma sürtündü ve iz boğazlı olma şartını kaldırdı. Bu sadece yürüyüş ayakkabıları için
yaptı. Ayakkabı iz yaptıktan sonra giyeceğiniz diğer ayakkabının geçerli. Dağ ayakkabılarında bu söz konusu değil. Ayakkabının
konforu ne olursa olsun mutlaka ayağınızı vurur. Bu nedenle hafif su geçirmez olmasına, en az yarım numara büyük olmasına
ve tabanı esneyebilen bir yürüyüş ayakkabısı tırmanış sırasında mutlaka dikkat edilmeli. Ayakkabı ne kadar rahat olursa olsun,
başınıza gelebilecek en küçük tatsız bir olayı bile önleyebilir. satın aldıktan sonra şehirde birkaç kez giyerek ayağınıza uyup
Bu tür bir ayakkabının en önemli iki özelliği sağlam bir topuk uymadığını kontrol etmek gerek. Bu tür ayakkabıların fiyatları
kalıbı ve yere sağlam basarak kaymayı önleyecek dişlere sahip 200-500 TL arasında değişiyor.

194 ATLAS · NİSAN 2018

Vous aimerez peut-être aussi