Vous êtes sur la page 1sur 273

BELGE YAYINLARI : 56 iRAN

Ballman Nirumand, 1936 yihnda Tahran' .da dogdu, Munlh, Tiibingen ve Berlinde telsere, Alman ve Fars DiU - Edebiyati ogrenimi gbrdii,

1960 yilmda Brecht uzertne doktora yapti AYnJ vil iran'a dondu ve Tahran Universitesi'nde edebiyat docenti oldu, Siyasa l calisrnalarryla istihbarat orgutu SAVAK'in dlkkatini uzerma cektt ve Federal Almanyaya kacrnak zorunda kaldi.

Bur ada 1965 yrlindan 1979 oca gma kadar kalarak yazarlrk ve gaze tecilikle ugr astr. I,Iart 1967 ele, «Iran - Gallsrnekte Olan Bir tn. ;~~ 1\10dcli» adli kital:ll~lttl l Bu kitap 1969 y;[mdll Anadolu Yaymlari taraf indan, Hiir Dunva ru n Dikl:tlijdiigii; han adlylayaymIaridi l . Bundan tiC ay sonra, 2 haztranda, Berlin'de .;!ah'm ziyaretrne karst yapilan yiirli· yti~te' Benno Ohnesorg vuruldu,

9ah rejiminin clevrilmesinden bir kac : hafta once Irari'a dorierek Ulusal Demokratik Cephe'nin kurulrnasma katkida 'bulundu, Kasim 1981 de mollalar diktatorlug tinden Parts'e kacn ~imdi Berlin'de yasamaktadir

BELGE YAYISLARI: 56 Birinci Baski ; Mart 1"988

Copyr~ght; Bowonlt Taschellblu:i1 Vedag GmbH, 1985 ONK AJANS

IRAiV" - HINTER DER G1TTEi7,N VERDORREN DlE BLUMEN I Drzgl _ Bash Final Of'sat/Kapak. Pane Grafik _ OrhanOfse t/Cllt. Ozlem Mucellithanesi / BELGE Y A YINLARI: Basmusahlp Sokak, Talas Han 302/ CAGALOGLU

Bahman Nirumand

iRAN

Soluyor Cicekler Parmakhklar Ardinda

Turkcesi .

Kemal KURT

OCLm.aSlzca ktsaydt tirsat

hie; beklenmiyordu olaniar

§oyle bir doya doya seyredemedim bahan

l,;[mku soluyor r;ir;ehler parmatztietar tirdinda

Ahrnet Sarnli

Slirgiin

Ne zaman dog-up buyudugurn Tahrana giden dost VB akrabalari ugurlamaga havaalamna gitsem icimi buyuk bir ozlern "k aplar'd). Ucakla alb saat sonra ben de orada olabilirdim Once 'bir dolrnusla kentin merkezine gider, carsi sokaklannda dolasir ve eskiden yaptigim gibi bir buf'eye girerdim. Orada mutlaka bir kat; arkadasa rastlar, onlarla birlikte bir votka icer, yarnnda da ibir sandvic veya gig yiyerek guncel olaylar uzerins konusurduk, Ardmdan da yolumu uzatarak evime giderdirn. -Acaba yolumu bulabilecek rniyim?» diye sorardim kendi kendime. Hie sanrrnyordum. Cunku ailsm bu arada tasinrmsti ve anIatrlanlara gore de kent benim srgmik olarak surgunde gecirdigirn : yillarda cok degisrnisti. Memleket- . ten geleriler, yeni yapilan caddeleri, alanlari, g6kdelenleri, modern magazalari, lokantalan ve geee ku-

l uplerint anlata anlata bitirerniyorlardi -Tahrari'i bir gorsen tamyamazsin- diyorlardi. Bu tumce beni her def'asinda cok incitiyordu. lran'dan yeni gel en vatandaslarimla her karsilasmamda memleketime, kendi cocukluk ve gencligtrne yabancilasmis oldugurn duygusu yakami birakrruyordu. Ozellikle kendi aralarmda konusurlarken ve ben SUSkUD suskun yanlarrnda otururken, sanki kapilan bana kapah yabancrbir dunyadanrmslar onlar gibi geliyordu bana. Corup ge-

5

cirdlkleri, dilleri, istek ve gereksinimleri bana yabanci geliyordu. Bu da bent cok uzuyordu. Ve zaman geetikce de Irari'a dondukten sonra bir daha oraya alisarruyacagim korkusu Icimde buyuyordu,

Buna mutlaka bir yare bulmahydim Gazetelere abone oidum, kitaplar, fotograflar ve hatta Tahran'iri en yeni haritalarirn getirttirn, her gun Tahran radyosunu dinliyor ve her yeni gelene yeni yapilari ve ne gibi·degi9ikliklerin.oldugunu .scruvordum .. Neredeyse . her geee, Tahrari'da oldugumun dusunu gcruyordum. Cocuklugumu gecirdigim evdeydim.Onlinde bahcesi, icinde kirrmzi ve siyah ballklarm yuzdugil bir havuzu olan iki kath bir evdi bu. Havuza cepecevre cicekler dikilmisti. Aralannda ilkbaharda huni gibi kirrmzi cicek acari, son bahara kadar da yemislerinin 01- gunlasmasiyla ugrasan ibir riar agacimn da bulundugu bir kay meyva agaci .vardi bahcede. Ail ermz , en cok boyu evin catismi asan bir kava.kla ovunuyordu Kac kez diger cocuklarla bu agacin tepesine tirmanrmstirn l En ustteki dallanndan kornsurnuzun evin i gorebiliyor ve yaztn, okullar kapahyken, kornsumuzun iki kizrm yuzerken gczetlryebiliyorduk.

Eu evin ve dig er cocuklarla hirsiz-polis oynadigun cevredeki cadde ve dar sokaklarin dusuriu gor uyordum.O zamanlartaksilerdenba:;;ka faytonlarda vardi bizirn or ada. Surucusurie belli etmeden faytonun arkasina birier, 0 bizi gor up de kamcisiyla k ufur ederek kovuncaya kadar bir rnuddet boyle giderdik.

Kentin kuzeyirideki da§;"lann dusunu g cruy ordum: Susuzlugumu giderecek bir kaynak suyu buluncaya kadar kayaliklara trrmarnr, karsirna bir caglayan cikarsa soyunup suyun altinda yikarnr, serinlerdim. Yuksek bir kayanm uzerine oturur, kenti uzaktan seyrederek hafif bir melternin nagrnelert esligtnde bir tek vadidek] kopeklerin havlarnasiyla bozulan bu hos sessizligin tadmi cikarirdim.

6

Ama duslerim ne kadar guzel baslarsa baslasm bir karabasanla sana eriyordu. N erede 01 ursam olayirn, daglarda sokaklarda veya evimizde, izleniyordum. Gizli istihbarat orgutunun memurlan berii tutukluyordu. Hapishaneye goturuluyor, korku ve kan ter icinde uyanip da guvenlik icinde oldugumun sevincini duyuncaya kadar iskence ediliyordum.

Eu surgundeki yasam ne zaman sona erecek diye sorup duruyordum Kendi kendirne.

Sana erecege h ic de benzerniyordu. Buna bir turlu inanmak istermyordurn. Surgunde vatana idonme umudunu yitireri, hasretin acisrria dayanamaz. Bir kac yrl once Par is'te bir Rus Iokantasirida buyuk bir ciddiyetle yakinda vatana dorieceklerine lnanan Beyaz Ruslara rastlarmstirn.

Ama gorundugu kadanyla benim duygulanm ve umutlarim bosunaydi, Tavus kusu saltanati 'I'ahranm kuzeyindeki dagIar Kadar heybetliydi, Hukurndar, ·~rCln Irnparatoi-lug u'nun 25C·O y ilh k IT,_lr8.Si111 gozu gibi koruduguyla ovunuyordu, Persepolis'te, Sirus'un mezan basirida, dunyarnn tum belli bash ulkelerinin devlet baskanlari ve yuksek dereceli mernurlari onunde «Rahat uyu! Biz nobetitutuyoruz- demisti. Torerilerdeb davul ve borazan sesleri biz irn yurt drsinrlaki prctestolarrrmzi, hapishanelerden ve gecekondularclan gelen yakmrnalari bastrrmistt.

lrnparatorun ve guzel lrnparatoricenln buyuk planlan vardi. Ulusun -buyuk uygarhklar- arasmdaki yer ini .alacagi g uriun hazirhklarrni yapiyorlar, seksenii yillarda .Iapo nyayi gecip Irari'i Isvec'le ayni geIisme duzevine getirmek Istiyorlardi.

Persepoiis toreni birazida Irnparator ciftinin kafasindaki gelecegin toplumu hakkmda bir fikir verecekti. Irnparatorun gorkemli uniformasi ve Imparatoricenin giysileli Paris'teki moda evlerinde dikilrnis, yiyscekler, Icecekler ve hatta cicekler, takilar bile ucakla Bah Avrupa'dan, Arrierika'dan getirtilmisti. Egzo-

7

tik bir 1001 gece, basvezir ve $ehrazat, Dogu ve Dogulu anlayisi, batih veva batihlasrrus lranli sanatcilar tarafmdan tiyatro oyunlari, soyut yagh boya resimler, yontular, avangart ve elektroriik muzik bicirninde seyircilere sunulmustu. Halka ise bir tek caddelere dizilip alkislamak kalmrsti G6sterilere yalmz Irari'm yuksek sosyetesi cagrilrydi. Bunlar ld, Iran'in tarihindeki en kultursuz nestlolmalarina Rarsin 35 milyonluk bir ulusa egemendiler. Icleri bostu. Toprak agasi

. "veya ·c;:aqresnafl:ikenbirgecedebtirukkapitaHst 01- duklarindan, davramslarryla hoyden buyuk kente ilk kez gelen bir koyluyu andrrtvorlardi. Uretime hie katkilari yoktu arna tuketirnde birincivdiler Ba tiya bag'lmb olduklan icin toplurnsal V8 6z81 varoluslarmrn kaynak VB orneklerim de orada arryorlardi, Hafta sonunda Paris'te, Loridr-a'da, New Yorkta hangi filmlerin oynadrgrruve en seckin Iokantalarm nerede bulundug unu bilrneyenlerin bu vuksek cevrelerde yeri yoktu. lrari'da uretilen giysileri v~ ayakkabilari keyhi isi, Iranhlarrn orf VG adetlerini ise .ilkel buluyorIardi. Petrol gelirlerine borcluydular bu yasarn tarzini. Yalrnz bu yasam tarzizn degil, saat gibi calisan gizli' istihbarat orgutunu ve en modern silahlarIa donaulrms 400 000 kisilik orduyu da.

Hayir, tavus kusunun tahti ke sinlikle sallantida cl.egildi ve durumu nesnel olarak vargrlarsamvyakm. da vatanadonrnem olasideg ildi.

.. Disarrdan bakilirsa beriirn dururnurn da kotu 58.yilmazdi: Daha 1isedeykenyurt disrna gonderilmis ve son lise yillarinu Federal Almanya'da gecirmistim. Yuksek ogrenimimden 50n1'a .~ Alman dill ve edebiyati, felsefe ve FaTS edebryati okumustuzn - kafarnda binlerce plan ve f ikirle lran'a donmusturn. Arna . bu dusunceleri gerceklestirrriege kalkar kalkmaz gemim, umut kmci bir sekilde karaya oturdu. Devletin ustun gucu kendini her tarafta hissettiriyordu. K1rsal bolgelere gitrnis ve orada karmlarim sarnan ve

hurma cekirdekleriyle doyunnak zorunda .kalan in-

. sanlar gormustum: Yahnayak gezen, bir den bir kemik kalmis, bulasici hastahklardan kurtulamiyan, ne bir doktor, ne de herhangi bir tibbi yardimdan yararlanabilen cocuklar gorrnustum. Biribirinden apayri iki dunya vardi, Bir tarafta bolluk icinde sefa su"'" ren on bin kisilik list tabaka, cbur tarafta da achktan krrilan milycnlar. Ve bu farki yakmdan gordukC;8 de koklu cozurnlere clan eg ilimim artiyordu. Yasaklanrms kitaplara e1 attirn, Marx ve Lenin'i okudum ·V8- kisa bir zaman sonra akhmin her seye erdigini sanrnaga basladim. -Siddetten baska care yak, bu ulkeye de vrirn gerek- sonucunu cikarryordum okuduklanmdan ki, bu benim 0 zarnana kadar kabul etrnak isternedigim bir mantrkti, Boylelikle tum tOP1Ull1- sal ve politik sorunlarm cozumunun anahtanm buldugumu sarnyordum

Yer altinda calisan politik gruplarla il iski kurrnaga calisrms, arkadaslarimla yerii dgrendigim gercekleri tartismis ve onlari da inandirmaga-cahsrrustim, Aradan f azia bir zarnan gecrned en gizli istihbarat beni gozetlernege basladi, Bir rastlanti eseri uyarildirn ve oriunu ardini dusunmsden ulkemi terkettim.

Federal Almanya'ya donunce de yurt dismdaki

I

muhalefete katildirn, kitaplara ve dergilere yazrla'r

yazdirn, makaleler ve bildirtler kaleme aldim, aclik grevleri ve yuruyusler duzenledirn, baskalariyla vbirlikte yurt dismdaki Iran buyukelciliklermi ve korisclosluklanm isgal ettim.

A vrupa ve Amerika'dakt ogr'encl hareketleri, ogrencilerin ve aydinlarm ucuncu dunyadakj kurtulus savaslarina gosterdigi ilgi, bizi politik akimlarin odak noktasma getirdi. Kendi toplumlanm begenrniyen ve isteklerini, ulkulerini bize yorielten . A vrupali aydin ve ogrencilerin gozunde biz birer devrimci kahrararnandik ki, bu da bizirn gogsurnuzu kabartiyor ve bize verilen bu rolu ustlenip elimizden geldigince ye-

9

I

rine getirmemiz icin kamcilryordu. Biz ne kadar basarih olursak A vrupali seyircilerirnizin alkisi cia 0 deri.li g uclu oluyordu. Olacak bu ya, tam ogrenci hareketlerinin zirveye tirrnandigi bir sirada Sah, Feder'a.l Almanya'ya ve Bati Berlin'e geldi. Yine bir rastIanti sonucu bu ziyaretten kisa bir sure once benim iran'daki baski VB somuruyu batinm politikasiyla aciklamaga calisan bir yazrrn yaymlanrmsti .. Pek cok kimse bu kitabi okurrius, pek cogunun politik biliric-

... . ... . .... lenme sibuyazlylaba.;;taml.~ tLVe bu devle t . zryareti:

ogrericilere kendi toplumlarma DIan ofkelerirn ey1eme dcnusturms frrsati veriyordu. Sah Federal .Alrnanya' yi resmi ziyaretinde nerede parmagirun ucunu gasterse karsisina binlercs yur uyuscu cikryordu ..

Pek coklarrna gore 0 ana kadar 1001 geee rnasalIarindan biri alan $ah, sinidi kamuoyun un on une Amerika ve Bat! Avrupanm yillar ve yuzyiilar bo" yunca ucuncu dunya ulkelerino ettiklerinin bir sirngesi olarak cikiyordu. Devlet ziyaretinin simgesel yonLl.. Bati Berlin'ds 2 Haz irari'da daha da acikhk kazaridi. Sah ve Alman Cumhurbaskaru Lubke her iki ulken in yuksek rutbeli devlet adamlariyla operacla Mozartm Sibirll Flutunu dinlerken sokakta ogTencilerden Benno Ohnesorg bir polis kursunuyla olduruluyord u. Orada bulunanlann coguna, kafalanna i ndir ilen coplarla Federal AlrriEl..nya'dakiiktidann insan haklankonusundaki aciklamalarimn bos laf oldugu ve kapitalin cikarlarrrun :her yerde ve her zaman basta geldigikamtiandl. Bu; olaylardan ancak bir tek sonw;: cikarrlabilirdi, "Ba:=.;nakilerin uluslararasi oyunla.rina e1 ele verip karst koyalim- diye bir aciklarna yapildi. Bu eephede kahraman rolunu biz oynuyorduk. Savas sonrasi Alman kusag: ozlernlerint kendi toplurnunda giderernedigt icin bize urnut baglamisti. Federal Alman toplumunun ve ozgurluge susarnis gencligin kurtulus sureclerim iran, Vietnam va Kuba uzerinden gergeklegtiremiyecegi ancak bir kac yil sonra

anlasildi, 0 and a Almanya'daki politik akirrnn gozleri bizim uzerirnizdeydi ve bu bizim bayagi da hosurnuza gidiyordu.

Hayrr, '. disarrdan bakildrginda hie de kohl sayilmazdi durumum ama mutlu da deglldim. Ozellikle vatan ozlemi Icimi rahat ettirmiyor. bana surekli

. azap cektiriyordu. Hap kendi benligtrni anyor ama Almanya'da, hele bana verilen rolde, bulamiyordum onu. Politika ve gazetecilik dallarindaki basarilarimin bana guc vermesine ve hatta zarnan zarnan beni mutlu bile kilmasina karsm yurt disindaki yasarrurni hep gelip gecici olarak goruyordum. Benim yasarrurn degildi bu, bir hafta, bir ay veya bir yil sonra sana ere bilirdi. Kisacasi yasryorurn sayilmazdi Ya~amim bir takirn gorevleri yerine getirrnekten baska bir $8y deg ildi. Evli olmama ve bir kizim olrnasma karsin ozcl yasa ntim yak gibiydi, Bazen goziye t;lktlgunda tatil yapan aileleri gcruyor veya siradan bir meslegl alan, isten sonra keridini gercekten serbest sayabilen insanlar1a karsrlasiyordurn ve ke ndi kendime kizip politi k cahsmalarirna tepki gosteriyordum. -Ni ys belirsiz bir gelecek veya, dogr usunu soylernek gcrekirse, yakm bir zamanda gerceklesemiyccek arnaclar icin ug rasiyorum- diye dusunurdurn sik sik. «Nedir bu. yakarm birakrmyan Ve beru genel ahlaki deger ler ug runa kencli yasarrumdan vazgecmege 2:.01"Iayan vied an azabi 7".

Dog al olarak dostlanma ve yoldaslaruna bu dusuncelerimi acarrnvordum. Aksine uzerimizs bezginlik gelmesin dive Irandaki en uf'ak bir protesto belirtisini bile bir geriel ayaklanmanin baslangrci olarak yorumluyordum. -Sakin umudunuzu yitirrneyin- dive vaaz veriyordurn, -Yalnizca ve yalruzca ka vgaruzm kisrr d6nemlerinde manclarmi yitirmeyenler basariva ulasabilirler.»

Eu gcz boyamacalar benim uzerirnde eski etkisi-. ni yitirmlsti. Iran'da gerci Halkm Mucahitleri ve Hal-

kin Fedaileri diye iki gerilla orgiitu vardi arna bunlar gizli istlhbaratin ve ordunun ustun gucune karst ne yapabilirlerdi ki? Ve bizim devrimin on derliglni ustlenmesini bekledigimtz proletarya ise bu gorevinden haberdar bile degildi, parrnagrm bile kipirdatrmyordu.

Cok kez her $eyi bir yana anp iyi bir i9 aramayt ve diger insanlar gfbi yasamayi dusundum. «Alman d ilini ve kulturunu yakmdan taniyorum- diyordum kehdikeiidime.···,;Baria· her··,kapl···cii,;ikGer<;:ekleri.ka-

bul edip yasamima ona gore bir ceki duzen verrneIiyirn. Istesern de istemesem de burada kalaoagim kaf'arna girsin artik. Eu kadar yildan sonra Iran'da mutlu olacagimi nereden biliyorum kif Tahrari'da bile yolumu sasirrrim. Kent nasil deglstiyse insanlar da oyle degismislerdir, ben de barn baska biri oldurn. Politik etkinliklerimin gercekten f'akirlige haksizliga karsi bir yararr olup olrnadigi da belli degil.» Iran'da Ise (at bile cikmryordu $ah'm dostlari Iran'a «h uz ur adasi- diycrlardi, biz ise -rnezarhk- adini takrrnstik. Arada bir bir jandarma karakoluna saldrrihp silah- . Ian ahruyor veya bir Amerikah askeri damsmana suikast yapihyordu. Hapishanelerde zam.an zaman achk grevleri oluyordu. Ama hepsi bu kadardi. Toplu bir halk ayaklanmasi icin yeterlidegildi bunlar elbette. Yurt dl$ll1dakietkinlikler' (Ie yavas yavas azalrnaga baslarnisti Federal Almanya'daki ogrenci hareketi kucuk tekkelere bolunrnustu. Bizim orgutumuz Iranh Ogrenciler Konfederasyonu (CIS/NU) da bu bolunrnelertn disinda kalamadi. Harigi yolla sosyalizme gidil ecegi konusunda g6ru$ birl ig! yoktu. Sovyet. Cin, Kuba ve Arnavutluk modelleri, Marksizmin dogru yorurnlanmasi ve silahli ka vganm kuramlari hakkmda .kavga edryordukbirbtrtmizle. Her grup' digerlerini re~ vlzyonist, anarsist ve terorist olmakla sucluycrdu. Yurt dismdakj gruplar arasinda rlrmli ve reformeu bir akim yoktu. Hepirniz radikal isteklerde bulunu-

12

yor ama bu radikalligin ulkenin gercek ekonomik, toplurnsal ve kulturel kosullariyla bagdasip bagdasmiyacagim dusunmuyorduk. ,

Bolunmeden once orgut benim lcin bir dayanakn. Simdi yalrnzhk acisi cekrnege basladim, Hangt devrimci c;izginin dogru oldugu yolundaki kavgalartmizm,illkemizin sorunlarmi cozmege ne gibi bir katkisinin oldugunu sorup duruycrdum kendi kendime,

Politik calismalarmn bir robot gibi bastan savrna yapiyordurn. Hep ayrn Icer'ikli bildiriler, hep ayni sloganlar, hep aym savlar, hep ayni bir turlu gercekIesmek bilmeyen kehanetler. Her :;;eyi oldugu gibi birakip kimsenin beni tanimadigi bir ulkeye kacip gitmeyi dusunuycrdum sik sik. Iligtrnin, kemigrmin kurudugunu, omrumun yillarmi verdigim cahsmalarimin bosa gittigfni samyordum, Beni urkuten bir bosluk icimi sariyor, hie; olmazsa kisa bir sure icin kendim olmak istiyordum. -Kurarnin gercekler uzerindeki mutlakiyetini bir yana birakrp celtsmelere girebilsern, kuskularmn acik secik ortaya dokebilsem ne gilzel olurdu- diye dusunuyordurn. Ama bunu yaparruyacagirm da cok iyi blliyordum. Hele ortaligm biraz sakinlestigi arna bizim aramiza yeni katilan yoldasIarin ve dostlarin iplerini elden kacirmarnaga ugrastigrmiz siralarda hie; de yapamazdirn. Yasarrnrrun turn gecmis yillarirn hic;e sayamazdirn. «Biz devrimin zafere ulasrnasr icin bir kay kusak kendini feda etmeIidir, demiyor muyduk? Smrf kavgasi yillar bayu hazrrlanip orgtitlenmelidir derniyor muyduk?' Bu ereklerden vazgec;emem. Davamiz icin yasamak, gunluk yasantimn zevklerinden daha degerlidir.»

Yoldaslarirn ve dostlarim arasinda boyle dusunen bir tek ben degildim anlasilan, Cercekten politikaya sirt ceviren cok oldu. Bazilari ise goru:;;lerini turnuyIe yadsiyip rejim Icin cahsacak kadar Ileri gittiler. Bunlar bizlrn g6zumuzden dusup hain diys damgalamyorlar, aramizdan atihp cuzzamh gibi kimse yanlarma yaklasmiyordu.

13

Tahran'dakt rejimle : muhalefet arasinda ucurumlar var'di. Kim barismak sozcugunu agzina ahrsa, kim diktatorlugu zamanla, reforrnlar yoluyla alt etme gibi kuru la.fa kanarsa, karst devrimci veya yurt i<;in - . deki ve disindaki gizli istihbaratin isblrllkcisi diye darngalanryordu, Ben ve yoldaslarim scrunu tern elden cozrnek ve sistemi yikrn'ak istiyorduk. Yukaridan ge· len teror ve siddet ancak asagrdan gelen bir karst stddetle .. yokedilebWrdi,:E3arI:;;ma)c,. reforrnlar; .. ancak son cozurnun gecikmesine yarardi

Ve tam benim umutsuzlugum son kertesine ulasrp cikmaz sokakta oldugumuz bilincime yerlesmeye baslarken kendfliginden ve sanki g6kten inercesine bir yil sonra tarihe en buyuk halk ayaklanrnasi clive gececek bir hareket basladi. Ne kadar sevinrnistik! Fikirlerimize ve ereklerimize SIb .siki sarilmarmz bosuna degilmis demek.En sonunda bekledrgirniz gun gelrnisti, en sonunda ayaklarumzi saglarnca yere baSIP Iran'm tarihinde yen; bir cagin dogusunu mustuluya bilecektik.

~ah'ln Sonu

Olaylar, yasaklanmis iran Yazarlar Birligi'nin 0 zarnanki Basbakan Huveyda.'ya yazdigi bir mektupla basladi, Kirk unlu yazarin imzaladigi bu acik rnektupt.a birl.igin yeniden acilmasi, basina, edebiyata ve sariata konan sansurun kaldirtlrnasi, dusunce ve toplanma ozgurlug unun guvence altma alinmasi Isteniyordu,

13 Haziran 1977 tarihli bu mektubun sasirticr yam bu istekler degil de iktidarin kulturve basin poIitikasirn b6ylesine sert bir dille elestirmesiydi. Yillardan beri polis gucuyls uzerine olu topragi serpilmil? bir ulkede bu sert elestiri beklenmiyordu.

Politik gelismeleri yakindan izleyenler, bu yurek- 11 cikisi Cumhurbaskarn Carterin baslattigi vern Amerikan politikasma baghyorlardi. Carter daha secirn konusmalarinda kuracagi hukurnetin agirhkh olarak insan haklari koriusunda gayret gosterecegini belirtmig ve dunyamn dikkatini Iran'in uzerine cekmisti, Disisleri Bakaru Vance de 1977 Mayis'mda Tahrari'r ziyaretinde SahIa yaptigi bir gorusmede ins an hakIar'irnn cnemini vurgulamisti. Insan haklanrun <;ignenrnesinden soz edildiginde ilk nnce Iran'in akla gelmesinde ise yurt disindaki muhalefetin rolu buyuktu, Etkinliklerimiz, Ilerici orgiit ve kisilerden gordtigurnuz dayamsma, yurt. disindaki karnu oyunun dikkatini Iran'daki olaylara cekrnis, demokratik parti ve

15

hukumetlerin Iran'daki diktatorluge karst tavir takmrnasina neden olmustu. Sah'm yurt disinda sayginhgrni yitirmesiyle cahsmalarirmz Iran'da da ilk urunlerini vermege basladi.

1977 vilimn basmda Sah, gosteris icin de elsa bir kac odunde bulundu.Uluslararasl KIZII Bay orgutunun bir heyetine hapishaneleri gezme izni verildi. Basin, kisith da olsa, elestiri yapabiliyor ve bastakiler daha yumu9akba91~c.?vramyordu.Yinede Yazarlar Birltgi'nin mektubu 0 zarnanki kosullar icinda herkesi 9a91Ii,h. Bu mektup ve birligin diger etkinlikleri, yurt dismdakl muhalefet icinde sert tartismalara yol acti. Solcularin cogu mektubu yeterince radikal bulmuyordu, Devrimin ve koklu deg isikliklerin beklendigi bir ulkede burjuvazi-demokratik isteklerin yetrniyeceg ini ve Basbakari'a mektup yazilamayacagim one suruyorlardi, «Biz bir tek halkla konusuruz, diktatorlug-lin ve emperyalizmin ajanlanyla konusrnayiz- diyorlardr. Ben ve bazi dost.lanm bu g6rii$u paylasrnadigrmiz icin bizi buriuvaziyle flbrt etmekle sucluyorlardi,

. Bu yollu etkinliklerin yarari kisa zamanda ortaya C;IktL Yazarlann mektubundan bir hafta sonra, 19 Haziran 1977'de, Musaddik tarafrndan xurulmus olan bl.ltj1iva-dembkratikUlusa.J Cephefiihesk1 onderleri,Sah'a yillardir yururlukte olmayan anayasaya saygr gosterrnesi ve Iktidardan ayrihp sadece devletin ternsilcisi sif'atiyla yetinmesi konusunda uyarida bulundular.

U9 hafta sonra 65 tarunrms avukat Basbakan'a bir mektup yazarak adaletin bagrmsizlastmlmasmi istediler.

Basbakan Huveyda, bu isteklere Ulusal Televizyon ve Radyo Kurumlan Kulubu'nde yaptigi. bir konusmayla tepki gosterdi., -Hepimiz basin 6zgurhigunun oldugu bir illkede yasamek Istiyoruz ... Iktidart-

16

nuz hie bir sekilde basini su vey~ bu yone zcrlamamaktadir ...

Saldm etkisini gostermistt anlasilan. Bu baskalarim da, agizlarmi acip insan haklarinm yam sira devletin iktisadi ve sosyal politikasmi da gitttkcesertlesen bir dille elestirrnesine yol acti. Ve 6 Agustos 1977'de carsi esnaflarirnn vuruyusunde ilk kez -kahrolsun Sah rejimi- slogarn atildi.

. Iran'in kentlerinde carsilar, ekonominin can damaridir. Tuccarlarin protestolan tum iktidarlar tarafindan ciddiye ahrnr. Biz yurtdismdan Isf'ahari'daki yuruyusleri devrimin rnujdecisi, Sah rejiminin yikrlmaga basladigimn ilk belirtist olarak yorumladik. Bir kac gun sonia Basbakan Huveyda makarmndan alimp maiyet bakani yapilmca olaylarin ciddiye alinmast gerektigi konusunda hie kuskumuz kalrnadi.

Her turlu elestirinin yasaklandigi bir ulkede yazarlarin ve sanatcilarin, sansurun kaldirilmasnn ve dusunce 6zgurlugu istemelerine sasmamak gerekir, . ama esnafm Sah saltanatmm yikilmasmdaki cikari ilk bakista anlasilmaz.

iran yilda alti milyon varile yakm petrol ihrac eder. Petrol gelirleri 30 milyar dolan bulur. Bu gelir cogunlukla ithal giderlerini karsilamada kullarnlir ki, bu da esnafin kazancini yukseltir, Yetrnisl i yillarda ic ticaret cok gelismisti.

Toprak reforrnundan sorira kentlere go<;: eden ve kenar semtlerde sef'alet icinds yasiyan yuz binlerce gecekondu halkirnn veva sapa kalmis kirsal yorelerdeki ins an gibi yasamak icin gerekli her ~eyden yoksun kovlulertn rejime ba$ kaldirmasi akla daha yakindi.

Niye tuccarlar Sah rejiminin yikilmasi g ib] radikal bir cozum istediler? Varolus bil.inci . belirler derler. Varolus ekonomik yonden ne kadar kotuyse politik bilinclenme de 0 denli gelisrnis olur ve radikallige egilim artar, diye yorumluyorduk biz bu turnceyi.

.Buna gore carsi esnafmm devrirn istemesinde ne anlam vardr? Zamanla anlasildi ki, esnaf ve son yillarda buyuyen orta tabaka, ekonomik bakirndan kotu degil de, iyi bir durumda olduklan icin Irari'daki devrirnde onemli bir rol oynarmslardir. Orta diregin duzelen ekonomik durumu, bilinclenmesine ve devletin baskisindan kurtulup politik kararlarda soz hakki isternesine .neden olmustu,

Bastan sun u soyleyeyirn, ben Iran'daki devrimin ..... ·~uiiQanaama9iayapi1C:hihkaillslridaYirii:

Birincisi, devletin politik alandaki tekelini kirrnak isteyenler vardi. Sah rejimi,politik yap Ida ref'ormlar yaparak, totaliter vonetimi yurnusatarak Ve devletin keyfi tutumuna son vererek ekonomik durumu duzelen orta dire gin ve ir;;<;:i sirnfinm bir bolumunun agztna birparmak bal calrnayi akil edernernisti. Irari'da . Imparatorun yakinlari disinda hie kimse varligrrn,

malmi, mulkunu devletin elinden kurtaracak gucte deg ildi. Yani ulkede ekcnornik durumu iyi ama politik durumu kctu olan bir gUQ dcgrnustu. Bu celi ski , eninde sonunda ortadan kaldirilmahydi.

Ama yalmz isadarnlari degil, tum halk dsvletin baskisi altindaydr. En sapa k6ylerde bile halk jaridarrna ve polisin elindenneler cekryordul DIke zaman-. la perif'er-kapitalist birtoplum olrnustu tama' merkez i y6netim halka, sorumluluk verh1eYidu~LUlmllyol'du Yalrnz askerlerle polisler degil, hakirn ve egretmenler, hatta copculer bile, hangi ken tte hangi keyde olursa olsunlar, emir ve talimatlarirn Tahrari'dan ahvortardi Tahran'dan gelen bir ogretrnenin. Kurdistan veva Azerbeycan'cladillerini anlamadlgl ogr enciIere .ders vermek zorunda kaldrg.i seyrek gorulen bir olay degildi. Hakimler ve savcilar, samk ve tamklarla tercumanlar araciligryla kcnusabfliyorlardi

Devletin yetkilerinin desantralize edilmesi isteginin ardinda politik, ekonornik, toplumsal ve kulturel bir suru nedenler .yatiyordu. Yerli isadarnlari, dev-

is

letle ve yabanct yatmmcilarla agrr bir rekabet icindeycliler. Iran halklan (Kurtler, Azeriler, Turkrnenler, Belucistanhlar) ozerklik istiycrlardi. Ogrenciler, profesorler ve ogretmenler, 6g:retim ve arastirrna dallarinda ozgurluk istiyorlardi.

Son olarak da ulusal benlik sorununa deginmek gerekir. Avrupa-Amerikanplastik kulturunun ve uygarligrn hizla yayilrnasi ulusal beuligin yitmesine neden olrnustu. Televizyonda ve sinernalarda gosterilen filmlerin halkin gercek yasannsryla hie; Ilgtsi yoktu. iran Yazarlar Bir ligi mektubunda, Irari'dan cikan kitaplann % so'imn ceviri : olduguna dikkati cekiyorduo Fars dili ve edebiyati hakkmdaki kitaplar bile yabanci yazartarin kaleminden cikrnaktaydi. iran'm universiteler-inde ve yuksek okullannda aricak yapitIan yabanci dergilerde ve yayinevlerinds basilanlar docent veya prof'esor unvarum alabilivorlardi. Tum kurumlarda, buyukce fabrikalarda, bakarihklarda ve elbette ki orduda ve polis orgutunde, Iranli rneslektaslarindan daha fazla aylik alan, sozleri daha cok gecen yabanci danismanlar calisryordu. Genel ozgurluk istegi, cok degisik nedenlerden kaynaklarnyordu. Yuksek devlet memurlan arasinda bile kendi baslarina karar verme yetkilertellerinden ahndigi icin bu istegi destekleyenler vardi.

Irari'm 0 zamank] Bonn Buyukelcisi'yls yaptigtrn bir konusmayi arnmsiyorum. -Iran hakkmda vazdiklarimz cok dogrudur, dernisti bana. ",Ben kendi basimdan gecen olaylardan bir suru ornekler verebilirim. Ama siz de benim kadar iyi biliyorsunuz ki, hepirnizin eli kolu bagli. Emirler yukandan gelmektedir, kimse karsi cikamaz, Bu durum degisecek olursa ben de cok sevinirim.» Irari'daki ayaklanma proleterya ile buriuvazi arasindaki bir simf kavgasi degil, devlet baskisina karst bir baskaldrrma, ozgurluk, demokrasi ve bagimsizhk icin verilen bir kavgaydi. islam dininin bu devrimdeki roluns daha sonra degine-

19

cegirn. Baslangicta ne Islam'in sozii ediliyordu, ne de bir islam devleti kurulacagmin,

Maliye Bakam iken Basbakanliga getirilen Amuzgar. gerci rejime hizrnet eden en yetenekli teknokrat.Iardan birtydi, arna politikadan hie anlamiyordu . . Olaylann tanhsel boyutlariru kavrarnaktan acizdi, Makarmna gectikten bir kac gun sonra protestolar ve

J - .•

grevler daha da artti. :

..." 1977 Eylul'unun ba~mdaRaliltkentindeQ6PGii.ler greve basladilar, Aym aym on dordunds 54 hakirn, adaletin 6zerkligini,' Parlarnento secimlerinin -vapilrnasim ve partilerin serbest brrakilmasim istediler. Ogrenciler de bu Istekleri desteklediler. Polis ve ordu oirlikleriyle surtusmeler oldu. Cerci bunlar «huzur adasmda- hie; alisilagelmis sayler degildi .arna bastakilerin telasa dusmesine de henuz gerek yoktu. An" cak 10 Ekim'de baslayip on geee boyunca suren olayIar mutlaka uykularrni kacrrrmstrr.

iran Yazarlar Birfigt, Tahran GOethe Enstitusu'nde bir siir okuma gecesi duzenleznisti. Bu haber cabuk duyulrnus ve ilk gecede beklenenin cok ustunde, on binden fazla tnsan gelmlsti. Goethe Enstitusu dolup tasiyordu, Disarrya hoparlorler takildi, Ve binleree ki!?i sokakta, yagrnur altinda sairleri, yazarlan din" .Iediler. Kcnusan yazarlarin hemen hemen hepsinin kitaplan yasaklanmisti.Xi aksam reiirni cok yerdiler, yine de karisan olmadi,

Niye karisan olmadi? Acaba Sah politik ihrnlasmanm birglin bile Ileriye atilamryacagim anlarnis miydi yoksa disaridan baski nu yapilrrnsti? Amerikan Disislerr Bakani Vance ~6yle diyordu. «7 Ternmuz 1977 gunu Curnhurbaskarn Carter, Irari'a yedi Awacs ucag; satmak icin kongreden izin istedi. Senatorlerin . ve kongre uyelerinin cogunlugu, Iran-Amerikan iliskilerinin onerni ve Golf b61gesinin guvenligi acisindan bu satima razi geldiler, Ama cenesi dusuk bir azinlik, ~ah'a 'vahsi ve acimasiz bir diktat6r' diye

saldirarak bu 6nergeye karsi ciktilar, Tumuyle reddedilrnesinl 6nleyebilmek icin onergeyi 28 Temmuz'da geIi cekmek zorunda kaldik.» Vance'in tfadesine gore onerge, bir kac degisiklikten sonra kongreden geemig. -Ama sonu gelmeyen tartismalar ve Tahran' daki rejimin sert elestirilmesi, Sah'rn Arnerika'ya alan guvenini epeyce sarsti, ;;'ah,. Birlesik Devletler'in kayrtsiz sartsiz destegine alan guvenini yitirdi.»

Sairler gecesine devlet guvenlik organlannca g6z yumutmasl,' sokakta,ki muhalefeti guclendirdi, Okullarda ve universitelerdeki huzursuzluk artti, esnaflarm ve iscilerin grevleri butun ulkeye yayildi. Devlet buolaylarla, Irari'da 0 gune kadar gorulmernis bir yumusak baslihkla basa cikrnaya cahsiyordu.

Pek coklari direnise katilrnaya hala korkuyorlardr. Idarnlar ve kovusturmalar dahabelleklerdensilinmemisti ve on binlerce siyasi tutuklu hapishanelerde yatryordu. Berkes biribirine, reiimin ne zaman sinirlenip sopanrn ucunu gosterecegint ve tahriklerin han-

gi kerteye kadar surdurulebileceginj soruyordu ..,:,,~'~

. . Ve ayaklanrnalarm gittikce etrafa vayildigr bir' sirada, Kasim ayinda, Sah Amerika'ya gittL

Sirndi sira bize gelrnisti. Yurt dismdak! turn muhalefet gozum; bu ziyarete dikti. Sah, her ne pahasma olursa olsun dersini almadan Iran'a donrnemeliydi. Sah esivle Amerika'ya inerken, Irari'in yurt dismdaki buyukelcilik ve konsolosluklanmn bir .cogu Isgal edilrnisti. Los Angeles'ten basliyarak tum Amerika'da, B. Avrupa'da ve Japonya'da yuruyusler yapildi, achk grevlert baslatildi. Ama 0 gunlerden aklunda kalan en guzel VEl gulunc olav, Beyaz Saray'm onunde cereyan etti. Carter ve Sah, konusmak icin esleriyle mikrofonlann onunds duruyorlardr. Dunyarun her taraf'mdan televizyon ... kameramanlan ve gazeteciler gelmi.;;ti,. On metre kadar 6tede binlerce yur-uyuscu bekliyordu, Sah agzini acar acmaz yuh seslen gelmeys basladi, Ardmdan, bir tarafta Sah taraf'-

21

tan Iranlilar va polisler, diger tarafta ise Sah'in karsitlari olmak uzere bir meydan kavgasi basladi, Kavga edenlerin uzerine sikilan 5U ve coplar, onlari ayirmaya yetmedi. Polis, goz yasartici bornba atmak zorunda kaldi. Ama Ulu Tanri da numayiscilerden yana cikti. Goz 0 yasartrci gazi konuklann ve evsahiplerinin uzerine ufleyer; bir vel estirdi. Ve bu dort zarif yaratik gozlerinden yaslar akarak, bitmek bilmeyen gbz yaslarini beyaz meridillerryle silerek dikilip kaldllarooayakta.~ah'loksuriiktuttuvekonu~masmloosilr-ooo durernedi, Nurnayisciler, yuksek sesle gillmege,alkl~ tutup tezahurat yap maya basladilar. Toren yanda birakildi. Boylesinayuz kizartici bir olay Beyaz Saray' da 0 gune dek gorulmernisti. Sah, butun dunyayrkendine guldurrnustu. Bu guldurucu olay Irari'da da duyuldu, Televtzyonda bazrsahneler gosterildi Halk sevince boguldu, Ayni aksarn binlerce kisi Tahran'in sokaklanna dokuldu ve -Sah aglar, halk giller,,- diye bagirdilar, Birdenbire tavus kusu tahtindaki guclu imparatorun ciddi pozu gulunc bir karikature donustu Sah, bir daha eski sayginligmi elde edemedi.

Yurtdisi muhalefeti, eylemlerinin basarisindan gurur duyuyordu. Moralimiz duzelrnisti. Kara kara dusundugumuz gi.inleri unutmustuk. 0 Uzerimizdeki kara bulutlar a cilrrus gunes cikmisti. Krallarin krah, Arilerin l$lgl, zedelenrnis olarak Tahran'a dondu. Eve gel ir gelrnez de gucunu gostermeye kalkti. Asker-

o Ierini ve parasutculertni yuruyus yapan ogrencilertn uzerine saldi. Bunun uzerine turn yi.iksek okul ve universitelerde ogrenciler genel boykota basladilar, pek cok docent ve profesor gorevlerinden ayrildi, Sah universiteleri kapatti.

Ondan sonraki haftalarda karisikhklar daha da artarak diger halk kesimlerine de srcradi, Ogrenciler ve ogretmenler, esnaflar, alt kademeden devlet me-

o murlari, Isciler ve gecekcndu sakinleri de baskaldirdilar. Ama kavgayi kimin kazanacagi henuz belli de- 0

22

gildi. Butun dunya, Sah'in dizginlari alinde tuttuguria ve isler ciddilesirse 400 000 kisilik ordusuyla duruma hemen hakim olacagina inamyordu. Yurticindeki muhalif politikacilar, halen Sah'in Istif'asr veya monarsinin yikilmasi gibi radikal cozumler istemeye ce-. saret sdemivorlardi, Arada bir «$ah'a alum» gibi 510- ganlann duyuldugu yuruyuslerin disindaherkes anayasaya saygr, insan haklarmin korunmasi, de mokratik ozgiirliiklerin verilmesi gibi ihrnh isteklerde bulunuyordu.

Yurtdisinda ise durum bambaskaydi. Makineli I tufekler bizim ensemizde degildi ki! Son olaylardan cesaret alarak rejimin devrilmesini direnisimizin ilk ilkesi diye duyurduk. Sisterni hemen devirmek isterniyen politikacilari liberal oportunist ve uzlasma taktikcileri diye damgallyorduk. Hatta bazr solcular da-· ha da Hen giderek bu politikacilara, Washington'dan koklu cozumleri engellemek icin sahte bir dernokrasi anlayismi yaymakla gorevlendirilrnis -Amerikan usaklari- adini taktilar,

Amerika'run iS8, Cumhurbaskaru'nm sozlerins bakrhrsa bu taraklarda bezi yoktu. Aksine, Carter Beyaz Saray onundeki olaylarin brraktigi izlenimi silrnekle ve ic karisikliklardan oturu kendine guvenini, saygmhgini yitiren Sah'i desteklemekle mesguldu.

Cumhurbaskarn, Avrupa uzerinden Hindistari'a ucarken Tahran'da 24 saatlik bir mala vermis ve yilbasi gecesini keridrsi ve esi seref'ine verilen gorkernli bir kabul toreninde gecirmisti, Torerun gostertsliliginden, dogulularin 'konukseverligfnden cok etkilenen, belki biraz da enfes Fransiz sampanyasindan cakrr keyif alan Carter, 1978 yilirun ilk dakikalannda kadeh.ini kaldirarak yalmz· orada bulunanlan degil, Iran'i yakmdan bilen herkesi sasirtan bir soylev cekti: -Dalgah bir denizin ortasmda guzel ve huzur dolu bir ada gibi burasi. Allah'in inayetiyle ve bir talih eseri olarak yeni yih kendilerihe sonsuz guvenimiz

23

alan, gunumuzun ve gelecegtrmztn sorumlulugunu paylastigirmz insanlar arasinda geciriyoruz ... Dostlugumuzun yerini hie bir sey tutamaz. Makarrnmda yeniyken beni comertce destekleyen Sehinsah'a tesekkuru bir bore bilirim. Butun dunyada bize daha yakm bir ulke ve kendisine daha derin sukran ve dostIuk hisleriyle bagli oldugumuz bir onder yoktur!-

Sah, bu dostluk gosterisine cok ssvirimistd ama Cumhurbaskam'mn bu duygusalhgr onu da biraz kuskulan[hrml~()lmahydL:bemek kiBe:iaz Saray, s aJi 'Ill koltugunun sallantida oldugunu goruyor ve ana yardun etme geregini duyuyordu.

Cumhurbaskarn, ertesi gun yoluna devam etti ve $ah'l halkiyla bas basa birakti.

, Bir hafta sonra hie beklenmeyen arna daha onceki olaylan bastiran ve devrirnin g idisatirn belirJeyen bir sey oldu. Ittilat gazetesinde 7 Ocak gunu 5u1'gunda yasiyan Ayetullah Humeyni'yi kar alayan bir yazi oikti. Bu gune kadar bu yazmm kimin kaleminden ciktig: belli olmadi, Uzun isure a zamanki Enformasyon Bakani Daryus Humayun'den kuskulanildi. o iS8, yazann kendisi oldugu yollu iddialarr yadsidi ve mektubun kendisine, Ittihat'ta bastirsm diye Saray' dan verildigint 6ne surdu. Bu if'ade, rnakalenin Sah'

,In istegiuzeriIl8 Perviz 'Nik;;ah tarafrndan yazildigr saviru guclendirdl. Niksah bir kac yil once karst taraf'a gecen ve zamanla rejimin sozcusu ve ideologu islevini ustlenen eski bir yoldasimizdi. Ucuncu bir soylentiye-gore ise makale, rakibi ve ha1efi Basbakan Amuzgardarroc almak isteyen Saray Bakarn Huveyda tarafindan yazilrmsti. Gercek su ki, kim yazarsa yazrms olsun, yaptigirun sonuclarmi gbrebilmekten aciz birisiydi, Yoksa yazmaktan vazgecerdi mutlaka.

Makale basihr basilmaz kutsal kent Gom'da on binlerce krsi sokaga dokuldu ve rejirnden Islarniyet'e ve ruhani onderlere vapilan bu . hakaretleri geri almasim istedi, Ve bu konuda rejim nedense kati dav-

2,1

randi. yii.Tuyii~leri bastrrmak Icin askerler ve polisler gonderildl. Acimasizca kalabaligm uzerine ates acildi. Ow sayisi uzerine her zarnan oldugu gibi degisik verilerde bulunuldu, Sah yedi, muhalefet ise 200 kisinin oldugunu iddia etti. Gen;ek clan, olulerin yam sira, yuzlerce yarali ve sayisiz tutuklarnalarm oldugudur.

Gom'da olanlar, ayaklanmalari hizlandirmakla kalmayip claylari da son kertesine getirdi.

islam geleneklerine gore, aradan yedi ve kirk gun gecince oluler icin biro toren yapihr. Boylelikle Gom' daki cinayetlerden sonra yuruyuslerin cereyarn da saptanrnis oluyordu. Gom'daki olaylardan tam kirk gun sonra en buyu.gu Azerbeycan eyaletinin baskeriti 'I'obr iz'do olmak uzere bir cok kentlerde yuruyusler yapildi, isyan sozcugu bu. vuruyuslari daha iy; tamrnJar. En az 50 000 kisi, iki gun boyuncn sokaklan doldurdular. Carsidaki butun dukkanlar kapali kaldi. Nurnayisciler bir suru bankayi, resmi binalari ve ozellikle Rastakis Partisi'nin merkezlermi ate$8 verdiley.

Rastakis Partisi, Sah taraf'mdan kurulmustu ve yasaklanmarms tek partfydi Iranda. Gam ve Tebriz' deki yuruyusler, bir noktayi gozler onune seriyordu. Onemi kueumsenerniyecek ama simdiye dele ne 801- cular ve aydm lar, ne de muhalefetin onderleri tara- . fmdan dikkate almrms bir guc ortaya cikiyordu. Islamiyet. Bir kay hafta icinde ulkedeki sayilari On bine varan tum moll alar harekete gecirilmisti. Her yere yetisiyorlardi, her kente, her koye, ve de Kuran'i okumus ruhani 6nderler olarak halktan saygi goruyorlardi, Devrirne hizmet verrneye basladilar, Her birj blr parti kodamam, mektep gormus bir kiskirtrnaciydi sanki. HiC;; bir silahh polisin veya askerin giremiyecegi camiler, parti rnerkezleri islevlni gormege basladi VB milyonlarca irnan sahibi partiye uye kaydedildiler. islam idecloiisi ve Siilertn sehit dusme tutkusuyIa silahlandmlrms, makineli tillek kursunlarina ve

25

tank mermilerine gogus germeye hazir olarak savas meydanma g6nderildiler. Onder olarak da On bes yildir kutsal Irak kenti Necef'te yasiyan Ayetullah Ruhullah Humeyn.i'yi sectiler,

'. . ····> .. 1~7.· · .. :· .. )····;L·,:IA··,·.··-······t··· •. ·('. C? 0.· .. ;;:.···. /.·k!CE.~I--

,IJ_.i"i.t ):--c>~ L. vi;; - t - i; d~/-

20

Ruhullah

Humeyni, altrnish yillarm basinda, Sah'in reformlanna ve -beyaz devrimine- karsi cikanlarin basina gec;erek kendine bir isim yaprrusti. 1963 Hazirari'mda, ayaklanmalar dolayisiyla tutuklanrms, dokuz ay yargilanmadan hapis yatrrnsti. Bu dokuz ay boyunca politikaya karismamasi icin kendisine telkinde bulunulduo Gizli istihbaratin 0 zarnariki sefi Pakravan, soylenenlere gore: «Ayetulla.h, politika pis bir istir. Yalan dolan, alcaklik ve yaltakhk gerektirir. Siz boyle isleri bize birakm, eUerinizi kirletrneyin- diye onu kandirmaga ·c;all.'?ml~. Hurneyni ise, "tslamiyet, politikadan

- - - ~

ba~ka bir sey degildir- diye karsihk, vermis.

DokuzEiyliKliuKumsuz tutukluluktan sorira, politikaya karismarnak kosuluyla Humeyrri'nin Corn'a d6nmesine izin verildi, Amao, bu yasaga aldirmadi. Vaazlannda reume sert saldirilarda bulundu, dagltlrmni yoluna inananlarin ustlendigi dini yazilar kaleme alarak iman sahiplerini direnise cagrrdi, Sah'a karst sert tutumu, ozellikle gent; din adarnlan arasmda taraf'tarlarinm cogalmasim sagladi. Hapisten saliverilmesinden bir yil sonra rejim, onun ne kadar tehlikeli oldugunu anladi, Once Turkiye'ys ardmdan da Irak'a, $iilerin rnerkezi alan Necef''e suruldu.

Humeyrii'nin radikalizminin ilericilikle hie ilgisi yaktu. Sah'm ref'ormlarma cok tutucu ve gerici bir

___________ -,n-'.

27.

bakis acismdan karsi cikryordu. Toprak reformunu, yeterince koklu bulrnadigi icin degil de, carnilerin malmi mulkunu tehlikede. gordugu ve kirsal alanlardaki millkiyet dagilirmrnn degiseceginden korktugu icin yeriyordu. Kadinlara oy hakki verilmesini, rejimin gostermelik bir demokrasi oyunu olarak de gil de, kadinlarm «edep», -narnus-, «rrz- ve «hayalariru- yitireceglnden korktugu icin elestiriyordu.

Sah'm reformlarma karsi cikan ve 0 zamamn gazets···ha.berlerine gOre· ·26b()ki~irii.i16hirriuYie sonuclanan 1963 isyarn, bu bakis acisindan yola cikildig; icin karsi-devrimcidir. Daha 0 zarnan farkindaydik biz bunun. Ama '78/79 devriminde vinellyecegimiz bir yanlli;;llga dustuk. Ama arnacirmz, hangi yolla olursa 01- sun Sah rejiminin yrpratihp yikilmasrydi, ardindan ne .gelecegini dusunrnuyorduk. Bu yuzden, daha sonraki yillarda, '63 ayaklanmalarmi Iran'daki kurtulus hareketinin zirvesi olarak gorduk. Ve Humeyni, Gam

. ve 'Tebriz'deki olaylardan sonra bu hareketin basina gecip devrimin onderl igini ustlemnce sesimizi cikart-

. madik, Hangi renkten olursa olsun turn sol kanat r . tum dernokratlar, liberaller ve uluscular Humeyni'yi desteklediler. Hepirniz, en sonunda Sah'a karst en etkili yolu buldugurnuz gorusunde btrlesiyorduk.

Biz solcular, en yak Humeyni'nin lJoyun egrnez, .radikal tutumurnlbegeniyorduk. Ne hatiri sayilrr din adamlari, ne de unlu politikacilar arasmda hie kimse o zamana kadar Sah rejiminin yikilmasim isteyecek yurekliligi gosterememisti. Tum haklar. elinden alinmrs kitleler, ayag; yahn, basi ciplaklar, soIcular ve aydinlar, en' onemlist.Tran halkmm yuzde altrmsim olusturan gencler, radikalizrne egilim gosterdikleri icin, Humeyni . dururnunu pekistirip ihmli politik gucleri de. devrimin kasirgasi icine cekebildi. Bu kasirgaya ayak uyduramayanlar vatan haini, karsi-devrirnci ve Sah ajarn diye damgalandi. Humeyru'nln Jcararhhgi tum kuskulari ortadan kaldrrdi ve kirnseye oturup

21

dusunme zamani birakmadi. Halk, ona bu kararhhgi yuzunden sukran borcluydu, Nihayet ortaya bir adam, cikip dakitleleri dusunme killfetinden kurtanyor, onlara yol gosterip ne yapmalan gerektigini s6yluyorduo Ona guvenmeyip de kime giivenilecekti ki! 0 ki, haw $ah'm boyundurugundan' kurtarabilecek tek adam Allah tarafrndan gondertlmis bir evliyadir, Gosterdigi yoldan gitmek yeterdi. Ve gitti gosterdigi yoldan tum halk, tum asagilanrnislar, kolelestirtlmisler,

. haklari elinden almmislar, .

Bir kay hafta icinde Humeyni'ntn el bildirileri ve kasetleri, tum ulkeyi kapladi. 0, halkm sirtmi pekistiriyor, Sah'a ve devlet gucune clan nefretlerini korukluyor, olurlerse cennete gideceklerini vaadediyorduo

Humeyni'nm arnaci, bir tek Sah'i devirrnek degildi. Iktidari elinegec;:irip milyonlarca halkitek basma ybnetmek istiyordu. Ama baslangicta asil arnacim gizledi. Gozu iktidar hirsiyla dorimus olmasma karsin, taktik geregt bunu hie bellietmedi. Belli etseydi, hie kimse yuzune bile bakmazdi.

. Ben ve arkadaslarirn, Humeyni'nin goruslerim biliyor ve sik sik bunlar uzerine tartrsiyorduk. Ararruzdan iki k is], olaylarm gelismesine kuskuyla bp_.kryorlar ve her firsatta bizirn coskunlugumuzu dizginlemege ugrasivorlardi Bunlardanbiri,' Humeyni'riin yazilarirn okumus ve Islam Devleti hak1undak.i goruslerini inceiemisti, Bir aksam toplandigrmizda, bize okuduklanm anlatti ve bazi bolumleri oldugu gibi aktardi, Bunlari duyunca icirn karardi. «Bu adam

. akil hastasi, cehennemden de beter edecek ulkernizidedirn elimds olmryarak. AIDa politika ve taktik agir basti. «Su anda en onemlisi Sah'i devirmek, Onun isini bitirince Humeyni'yi ortadan kaldirmak cocuk oyuncagr,- Thi kuskucu arkadasirmz baska gorusteydiler. -Yamliyorsun- dedi birisi. -Bu boyle giderse, kitlelerin bu ihtiyara olan hayranhgi ayrn luzla art-

rnaga devam ederse, 0 da halkin gozdest, Allah'in elcisi ve peygamberin temsiloisi olarak iktidarkoltuguna oturursa, on u bir daha oradan indirinceye kadar yillar gecer. Bu da bizim icin pek hayirli olrnaz.»

Ilik bir yazgecesiydi. Irari'dan son gelen haberler beni 90k sevmdirmisti.tHarekettmtz, bir halk ayakIanrnasina donusrnustu ve devrim sell, reiimln kaleIerini birer birer yikryordu. Duslerim gen;:ekle~ir gibi 61mU$tu.Kuc;:ukbir'odada"oturuyorduk;Bu konusma keyfimi kacirmaya baslarrusti. «Biraz disari cikip s'uzel havanm tadmi cikaralim- dedim arkadaslarirna. Arkadasrmin son sozleri aklimdan cikrniyordu. Kendime alan guvenirn sarstlrrusti biraz, Disarida bir gol basina geldigirnizde kendimi toparladirn ve dedim ki. -Aydmlarm bu kuskucu tavirlari, onlari eylemsizlige rtiyor. Kitlelere hie mi hie guvenmiyorsunuz, Yillardir ugrasip duruyoruz, kur'amlar ortaya atiyoruz kitaplar, brosurler yazryoruz, aydmlatrna ve kiskirtrna eylemlerinde bulunuyoruz. Yuzbinlerco, milyonlarca kisi kavgaya basladi, siz daha hala kafa utuluyorsunuz. Kitleler, Humeyni devleti, seriat, Islam Cumhuriyeti rn] istiyor samyorsunuz siz? Bunun Jcin mi 01- meye hazrrlar? Soka.klar'da g6gu.slerini acip tanklann onune dikilince, ne diye bagirryorlar? Mollalar, bu buyuk ve kisrrien de elsa c;agda~ illkeyi nasil ybnetecekler, soyleyebilir misiniz bana? Aydinlar, tekriokratlar. ogretmenler, subaylar .arasinda mollalann aklina uyacak bir tek kisi bile yoktur. Ve bunlar biz yokuz derlerse isler yurumez. Eve't,' yalinayakhlar ve gecekon .; dularda oturanlar, rnezara kadar Ayetullah'in peslnden gider, ama bunlar kapitalist bir ulkeyi yorietemez ki.» Savlanm kulak ardr edilecek seyler degildi. S6z1erim beni de rahatlatti, -Olaylarin ardindakini goremiyorsun- dedi oteki kuskucu arkadas -Dogru, bugun lran'da yiinlyen ve ka,vgaveren kitleler, ozgurluk ve demokrasi istiyorlar. Ama nastl oluyor da, bunun icin olrneye bile razilar? Askerlerin tank ve ttl ~

30

fegine gogus gerecek gucu nereden alryorlar? Bir ideolojiye, Allah'a, cennete, cehenneme iman getirmeden murnkun rnudur sarnyorsun bunlar? Ideoloii 3$1- lanrrns klmselerle neler yaptlabilir ve butun bunlan kafalardan sokup atincaya kadar ne kadar zaman gecer, biliyor musun sen? Gordugumuz televizyon haberlerindeki ve fflmlerdeki . Icitlelere ve de bunlai in baslarrni cckenlere soyle bir dikkatlice baktin rru?» - «Devrirriin motoru ogr'enciler ve gencler- diye karst- 11k verdim .. -Yarulryorsun, dostum- dedi. «Baslangicta yaza.rlar, hukukcular ve aydrnlardi. Ogrenciler, sonradan katildilar. 0 ana dek hareket hie de radikal degildi, sehitclmaya da kimse heves: etrniyordu.» - «Solcular» diye sozunu kestim. «Haklism- dedi. «BunIar da Marksizmi din, Lenin'i peyg arnber sanarlar. Ardindan da» diye sozuno devarn etti, -carsi esnafi ve mollalar girdi isin icine -ki bana kalirsa en buyuk tehlike de onlardan geliyor- ve onlarla birlikte, bir iki sloganla olume gonderilebilecek kadar kolay kandirilabilen billlerce gecekondu halki. Mollalar, amaclarina ulasrnak icin ne -yaprrialari gerekttgini cok iyi biliyorlar, Kitlelerden soz ederken dikkatli 01. Yarin obur gun dizginleri ellerine gecirince neler yapacaklardir saruyorsun?»

Ha va aydmlanmak uzeraydi ama konusrnamrzin son una gelernemistik. Yorulmusturn. Eve gittirn. Kimse gelecegi gorernezdi. ~ah, semerden dusecege benzemiyordu daha ve Humeyni ise, kutsal kent Necef'te Saddam Huseyin'in kanatlan altindaydi. Islam Dev, leti'nin s6z11 bile edilmiyordu.

31

Sosyalizmirr-Boylesi

Yuruyusler ve grevler gittikce yaygtnlasryordu.

Kisa bir zaman sonra isciler, posta memurlan, gecekondu halki da greve girdiler ve Tahran hapishanestride yatan siyasi suclular aclik grevine basladilar. Hukurnet, daha hala isyancilarla, kediriin fareyle oynamasi gibi oynuyordu. Bazen askerler yuruyusculere ates acryor, polis, aralarmda mollalar da olmak uzere bazi tutuklamalarda bulunuyordu,bazen de polltikacilar yurnusak bash davramp anlayishhk ve iyi niyet gostertlerinde bul unuy or, tutuklulan serbest birakiyorlardi, Agustos basmda Sah, bir konusrnasinda 1979 yilinda -yuzde vyuz serb est secim- yapilaca~iIll1duyUrdu. 15 Agustos'ta 711 siyasI tutuklu seruest brrakildi.

Sah, anilarmda soyle diyordu ,,4 Agu stos 1978 tarihinde, monarsinin Ilarnmn yildonurnunde, Iran halkma pek yakmda illkede demokrasiyi gerceklestir ece. gimi vaadettim. Bu bos bir vaat d eg ild i, Oldukc;:a ya-

kill bir gun vermistim: gelecek ilkbaharda yapilacaktr serbest secimler, Ama bu duyuru da, bu yorideki butun cabalarim gibi bir zayif'hk belirtist olarak yorumlandi ve umut edildigi gibi ortaligi yatisnrmaga yaramadi. ,.

Sah'in hakki varciJ..S6ZJ.erioo inanrnak gercekten guctu. 25 yll boyunca balk, cok vaat dinlernisti, Bu

32

siralarda halka verilen her odun, ters tepki gosteriyordu. Her verilen odunle tsyancilarin kendilerine g11: venrartivor ve monarsinin gucunun tukenmek uzere oldugu anlasihyordu.

Sah'in konusmasmdan iki hafta sonra korkunc bir clay oldu. Golf kenti Abadan'da tiklrm tikhm dolu bir sinema kundaklandi. Butun kapilar disaridan kilitlenmisti Yardrrna cagrnlan iki sokak btedeki 1t- . fq.iye,insanlar yanmcaya kadar olay yerine gelmedi. 477 kisioldu. Muhalefet, sucu hukumetin uzerine attt ve bu caniee olayi propaganda amaclari icin kullandi. Biz' de yurtdrsmda soylernedigirnizj birakrnadik. Bir of'ke ve dehset dalgasi dunyayi dolasti lrari'daki hiddet.i sondurmeye olanak yoktu. Berkes biliyortlu ki, bu I;: olsa olsa Sah'in vegizli istihbaratm basinin altmdan cikardi, Ancak devrimden sonra, olenlerin yakmlannm baskisiyla olay arastirihp tarnklar din" lendikten sonra bu varsayim su goturur oldu. Acaoa ism Icinde halki hukumete karst kiskirtrnak isteyen mollalar rm vardi? Bu yond€? pek cok ipucu olrnasma karsin hie biri kamt niteliginde degildir. 01aY,hiQ bir zaman aydinliga kavusturulmadi,

Gorunuse bakilirsa, rejim birazcik aralanan styasi ozgurlukler kapisini daha da acmaya hazirdi. -Serbest pclitik : ortamdan- soz ediliyordu artik. Basin sansuru iyice gevsetilmisti. Sert elestiriler duyuluyordu. Hadyo ve teJevizyonda bile gazeteciler, rejimi acikca elestirebiliyorlardi. Halkin baskaldmsi 6y-

.le boyutlara ulasmisti ki, politikacilarin ve yuksek makamlardakt vdin adamlarimn bile geleceklerinden korktuklan g6zden kacmiyordu. Bunlar, arabuluculuk yapip iki tarafr cia ihrnli olmaya cagiriyorlardi, Sah, bu konuda sunlari yazmisti, "Agustos sonunda gizli Istihbarat orgutu SAY AK'm sefi General Mukaddem, bana yiiksek payeli bir din adarmndan bir mesaj getirdi (nufuz sahibi ama ihmli biri olan Aye· tullah ~eriatmadari'yi kastediyor - B.N.). Bu mesal-

33

da, aralarmda hukumetin degismesi de olan bir kac koklu onlem almam rica ediliyordu ben den. Ancak acil ve koklu bir degisikligtn ortaligi yatisttrip reji~in devarmm saghyacagi vurgulamyordu. Bas bakan Amuzgar bu korrusmada yanimdaydi. Isirni kolaylastirmak icin bana istifasirn onerdi, Onerisini kabul ettim ve Senato Baskani Serif Imaru'yi yerine atadim . Daha sonralari Sah bu karanndan pismarihk duyuyor. -Itiraf etmeliyim ki, 0 ortamda Amuzgar'm istifasrmvkabul-etmekle iyFetmedim,Amuzga,r,hukuga saygrh, f'edakar ve .anlayrsh bir adamdi ve bu buhr-anli gunlerde bize herkesten daha cok yarari olur-

du.» I

o siralarda Sah'r buhrandan kurtarmak isteyen 90ktU. 1 Eylul 1978'de Hua Kuo Feng Tahrari'a geldi ve Sah'a, Cin halkmm kayitsiz sartsiz baghligmr, dayarnsmasmi dile getirerek yardim teklif etti.

o gunlerde Dcgu Berlin'den bir telefon geldi. Bir tanidik, onumuzdeki gunlerden birinde Humboldt Universitesi'nde Iran hakkmda bir konusrna yapilacagirn ve bir film gosterileceginj bildirdi. . -Konusu

. riedrr?» diye sordum merakla, 0 da bilmiyordu. Am:'!, Alman Demokratik Cumhuriyeti'nde Iran hakkindaki bir g'ecenin, politik bir art niyet olmadarr yapilarrnyacagirn gayet iyi biliyordum. Bu yuzden toplantiya katilmaya karar verdim.

Yuze yakin insan gelrnisti. Beni en cok sasirtan, Cog;u BelEu'c:el,i' iran Buyukelcisi'nin de orada bulunmasi ve evsahipleri tarafmdan gereken saygiyla karsilanrnasi oldu. Alman Sosyalist Birlik Partisr'u.n bir kodamaru, rna] esteleri Sehinsah'in elcisina hos geldlniz dedikten sonra iki illke arasmdaki dostluk

, tliskilerini ovdu ve konusmasinin sonunda, iran lmparatorlugu'nun 2500. vildonumu toreni uzerina bir film gosterilecegini bildirdi. Duyduklanma inanarruyordum. -Olacak sev.degil- dedim. kendi kendirne biraz yUksekQ€l bir sesle, -Neden olmasinv, diye dusun-

31

diimsonra da. -Gercekci blr sosyalist ulkenin kafa yaprsi ve eylemleri de gercekc] olur. Karh ticaret illskilerinin yarnnda bir kac ufak tefek kusurun li:'i,fl mi olurrnus? Ama bu geee ve kapitalist ulkelerde bile sert elestirilere ugrayan bu - <>;osterigli torenin filmi de biraz fazlaya kaciyor. Gercekten fazla bu kadan da!-

Film, Imparatorun ve esmin buyuk boy goruntuleriyle basladi, iran ulusal marsr, daha dogrusu Sah' ill rnarsi soylenu ken ikisi birlikte Persepolis'te Slrus' tin mezan basmdaydilar. Sah, altm sirmah, beyaz bir bahriveli uniforrnasi giymisti. GogsUnUn sol tarafi madalya doluydu, Elinde de altmdan bir asa tutuyordu. E91 ise mucevheratla suslenrnisuzun bir beyaz elbise giymisti. Her ikisinin basmda pirlanta ve zurnrutlerle bezenrnis birer altm tat; vardi. .

Artik dayanamadim. -Yeter artik bu sacmahkdiye bagrrdim. -Sevgili ve saygideger imparatorunuzun, aralarinda sosyalist ve komunistlerin de bulundugu bir suru sucsuz insam oldurttugu bu gunlerde nasil olur da boyle bir oyun sahneliyebillrsiniz?» Once kirnse yerinden kimildamadi. Salonda cit cikrmyordu. Plan veprogram disi cikislara kimse hazrrIik- 11 degildi anlasilan, Film devarn ediyordu arna ben de rahatvermedtm. -Kesin sunu- diye bagirdim, -utanmiyor musunuz?- Ev sahipleri, majestelerinin buyukelcisi onunde k6tii duruma dusmuslerdi. Gecenin duo zerileyicrst, Disi sleri Bakanhgr'nm bir memuru elsa gerek, beni susturup durumu kurtarmak istedi -Lutfen sesinizi kesins dedi. «Siz.i kimse buraya gelrueya zorlamadi. Isinize gelmezse burada kalmak zorunda degilsiniz.» . - ~Ben bir Iranhyirn- dedim. -Elbetts ki Alman kamuoyunda Xilkem hakkmda nasil bir tzlenim brrakmak Istediginizi bilmek isterim. Sosyalist~ diye gecinen bir ulkenin .nasil 01 up da bir caniyi saygrdoger bir devlet baskam olarak tanrtabilecegi 80- rusuna Izln varirsiniz umanm» - -Sozlertmze dik-

35

kat etmenizt ogutlerim,., dedi bakanhk gorevlisi ... CanID1Z :i.sterse, daha soma tartasmava ikatilabllireiniz. Lutfen birakm da, sirndi rahathkla filmi tzleyelim>

Ister istemez sesimi kestim. Am-a bes dakika kadar sonra Iki adam yamma geldi. Bin, -Bir saniye

- bizimIe disariya gelir mlslniz?» diye kulagima fisildam. -Niye? Siz kim oluyorsunuz ki?» diye oldukca yuksek bir sesle sordum, Ama bana f'irsat birakrnadilar, Her biri, guC;lii elleriyle bir koluma vaprszmsti,

··Berii dl$an gbtUiUilEiikenaJelaceleSa,h'a karsi bir kao slogan daha haykirdim. Disarida kibarhgr biraktilar, Kimligimi gormek ve haneye tecavuzden hapse atrnakla gozumu korkutmak Tstediler. Guvenlik dairesinde iki saatlik bir sorgudan sonra simra getirildim ve Bati Berlin'e postalandim.

Dogu ve bati bloku, Sah'rn iktidarda kalmasi gerektiginde gorU§ birligtndeydt. Bir tek lranlilar istemiyordu onu.

4 Eyhil'den sonra daha da anlasildi bu. Saker bayrarnrydi. 0 gun Tahrari'da Iran tarihindeki en buyuk yur'uyus yapildi. YUrUyU$e izin bile verihnisti. Muhalefetin basta gelen politikacilari ve tum ruhani onderler halka cagrrda bulundu.. YUrUyU§e katilanlar, otuz kilometrelik bir kuyruk olusturuyordu. Siyasi tutuklularm serbest birakilmasr, anayasamnuyguIanmasi, sansurun kaldirilrnasi icin yaklasik bir milyon kisi toplanrnisti. Humeyni'nin resimlerini tasiyor ve yurda donrnesmi istryorlardr. Bu yuruyuse Ulusal Cephe'nin onderleri ve buriuvazi-Iiberal politikacilar da kanlrmsti ama din adamlarmrn sayica ustunlugu gozden kacrmyordu, ilk gaze· carpan, sasilacakderecedeki disiplin ve duzenlilikti, YfuiiYU9U duzenliyen- _ ler, kontrolu elden kacirmryordu Yaftalar ve slogan-

. lar tek elden cikmisti. Ahsilarun uzerindeki sayida kadinin katilmasr da dikkati cekiyordu. Neredeyse erkek kadar kadm vardi ve Qogu, kara pecelerle yuzlerini crtmuslerdi, ama bir tek basortusuyle veya acik

36

basla yuruyen de vardi, Kadmlar bloku erkeklerinkinden ayrrydi, Biner ki~iden olusan bloklar, bir ka~ dinlarinki, bir erkeklerinki olmak uzere ardarda -dizilmist]. Sloganlarin basmi kadinlar bloku, sonunu da erkekler blokuatiyordu ..

Yfuiiyu~, kavgasiz gurultusuz, bir bayram hava- 51 icinde gecti. Ramazan ay; sona errnisti. Yol kenarlarinda yiirUyu~QUlere bedava tatli, c;:ay, meyva suyu dagrtihyordu. Cicek verenler+ bile vardi. Bu yuruyusun en guzel ve en dikkati ceken yam, yur'uytlscule-

. rin, yol boyunca beceriksizce dikilip duran askerlere ve polislere karsi takmdiklari tavirdi, Kadin, erkek askerlere, cicek ativor, hatta bazilari, askerlerin yanma gidip tilleklerinin namlulanna cicek solcuycrdu. Erkekler, askerleri kucaklayip yanaklanndan opuyor, duo

-Askerler, siz bizim kardeslerimizsiniz. Yann ayTIl cephede savasacagiz. Yanm beklemeyin, bugun gelin». diys yazryordu yaftalann uzerinde. Veya, "Asker, kardeslerine kiyma-, «Asker, sen Muslumansin, emirlerini Allah'tarral.» Veyahutta. -Askerler kardesimizdlr, ordu dusmammiz.» Askerler cok sasirnusIardi, Nasil davranacaklarmi bilemiyorlardi, Insan kalabaligi ve yuruyusculerin onlara dostca davranmalari, cicekler venneleri, kucaklarnalari, onlari cok etkilernisti. Bazilari, gulurnseyip yuruyuslere . 81 salhyordu, digerlert ise ustlerinden korktuklan i~in ciddiliklerinf elden geldigi kadar bozrnarnaya calisiyorduo Alanlardaki tanklar cicek altinda kalrrusti, Dostluk ve dayarnsma duygularryla yukhrbu bariscil hava icinde hangi asker silahini cekebilirdi ki? Bundan boyle. tum illkede uygulanacak olan bu akillica taktigm, benim gorusurnce ordunun devreden cikarilmasina cok katkisi oldu.

Bu y;Uruyu~, ciddiye alinmasi gereken bir uyariydi hukumete. Daha sonralari genelkurmay ba::lkanlI-' gina atanan zamaniri ic;:i~leri Bakani General Kara-

/ I

37

bagi, ·$eker bayrarni ~ y\irtiyti.·$iiniln hernen ·ardmdan yapilan bir kabine o turumunda, Gizli Istihbarat ';ien General Mukaddem'in biu tur yuruyuslerden cok sndrselendtgim bildirrnektedir, Mukaddem, ylliiiyU~r;ulerin taktiginin askerlerin moralini bozdugunu ileri surerek sert onlernler almmasmi istemistlr,

Bu oturumunda kabine,· Tahran'da VB dlger on bir kentte sikiyonetim ~la.n etti.AclmaslzlIgtyla un -yapmis ... clan .Kara Kuvve'tlerLKomlJ,ta,mGeneral.tJveyzi, Tahran ve <;evresinin sorumlusu oldu.Hukllmetle , muhalefet arasindaki ked; kopek oyunu sona errnisti ve artik kuvvet -gosterileri bashyordu, Kanli olaylar, korkuyla bekleniyordu.

Icisleri Bakaru Karabagi soyle yaziyor. -Ka.bin=Din ye Ulusal Guvenlik Konseyi'mn kararlarindan ve sikiyonetunin ilanindan sonra muhalefetin ilerr ge .. lenlerinin ve elebasilarin tutuklanmasi bekleniyor-

. du ... Ne yazik ki, boyle bir-sey olmadi, Tahran sikiyonetirn komutarumn niye bu yonde bir adirn atrnadigim kimse anlryarmyordu.»

Uveyzr'nin yontemi baskaydi, 8 Eylul cuma gunu askerlerine, Tahran'dak'i Jale alarnnda toplanrms ve aralarinda 90k sayida ikadin. ve cocuk da olan yuruYU$.Qulere ates . acilrnasi kornutunu verdi. Savas helikopterleri gonderildi, iYuruyy.~9illerin uzartndersilah yoktu. OW sayisi tam olarak a<;lklanma,dl. ama300

. yakmlannda olrnasi gerekir. !iran tarihirie -Kara Curna- diye gecen bu gun uzerine cesitli s6ylentiler ve efsaneler vardir. Helikopterlerin Israil'li. pilotlar tara-

'findankullanlldlgrnl gorenler warmis. Birer, komutanma karst 91klP once onu: sonra da kendini vurmus: Cocuklar ve kadrnlar, kendilerint silahlarm onune iatip yuruyusculere siper iolmuslar .. Bir cokv er va

. 'hatta subay, yuruyuslere katilrmslar.

Bus6ylentilerin . ne kadannm dogru oldugunu kimse bilrniyor herhalde.

Olenler hesaba katilmazsa, bu saldirirnn muha-

38

·lefete yak yaran, saldirganlara Ise cok zararidokunduo Sah ve rejimi, yurt disinda iyice gozden dustu. Yurt icinde ise bu kiyim, muhalefetin daha da azmasina ve birlesmesine neden oidu. Bu andan itibaren tum ulkede «kahrolsun Sah rejimi!"slogam duyulur oldu.

Devrim zirveye tirmamyordu. -Kara Cuma'dansonra, yurt disinda biz de dahil olmak uzere, herkes hukumetin kararsiz tutumunu biraktigrna ve sahinlerin guvercinleri bastirdigrna inanryordu. Herkes, ordunun sert ve acimasizca saldiracagma emindi.

Humeyni, 10 Eylul guriu Necef'ten halki amausiz bir direnise gag-lrdl, Tum muhalefet bu vcagrryidestekledi. Onurnuzdeki gunlerde ne olacagmi kimse kestiremiyordu. Bir kac tutuklunun dismda muhalef'etin ileri gelen onderleri serbest dolasryor, evleriude oturabiliyorlarth. Her an tutuklanmalanbekleniyordu ama hie bir sevin de oldugu yoktu. Zarnanrn ingiliz Buyukelcisi Anthony Parsons, Sah'Ia 16 Eylul'ce yaptrgi bir gorusme hakkmda sunlari yazryor: «Tahran'a donusumden sonra ilk kez Sah'i ozel olarak ziyaret ediyordum. Dl~ gorunusu beni cok sasirtti. Sanki buzulup uf'acik kalrrusti. Yuzu solgunduve gUcD kalmarrusti, Devinimleri, alrsilagelenin disinda ya- . vas ve hantaldi. Ruhi bir baski altinda oldug unu g6rmernek olanaksizdi.»

Sah ve htrkumeti, ortak bir strate}i konusunda anlasarnadilar Asirrlarm hizini kesmek icin odun vermek rni, yoksa sert davramp elebasilari kistirrnak. yuruyusleri ve grevleri kirrnak rni gerekir, Her gun ve her ·an bu soruyla karsi karsryaydilar, Bu soruya son yamtrSahi'n vermesi gerskirdi, Mutlakci b.ir' diktatorolarak butun gUQ onun ellerindeydi. Her general, her bakan, istihbarat seff, emniyet muduru ve her yiiksek makarndaki devlet memuru komutlariru dogrudan ondan aliyordu. Kim buna boyun egrnezse Isinden .atihp suruluyordu, Bunun ceremesini Sah

sirndi cekiyordu, Tum gozler ona dikilmisti, Tarihsel karari onun vermesi gerekiyordu. Ama 0, bu i~i beceremedi. ..

Boyle bir durumda kimin ne yapmasi gerektigine Iliskin bir genel plan olmadigi icin herkes aklina eseni yapmaya basladi, Bazi generaller, erlerine aci.masiz davranmalanm buyurdu. Bazi kentlerde siddet olaylarma rastlandi. Bazi gensraller btl, cekingen davrandilar .... AralarnndaLileriyi gorebilenler, muhalefetle gizlice iliski bile kurdular. Hukumet ise, hala isyancilarla uzlasma yolunu ariyordu. Basbakan $eriC Irn ani, din adamlarirnn isteklerini yerine getire bilrne ~{ icin tum kumarhaneleri i ve gece kuluplerini kapattirdi Basma ozgurIuk tarundi. Bazi millstvekillerinin, rnuhalefete yaranrnak icin hukiimetin politikasinr yerdigi parlamento tartismalari bile televizyonda nak- . len yayinlandi,

Bu celiskiler, sikryonetimii kimsenin ciddiye almamasina ne~t:!n oldu. Devlet rnernurlari bile grevlere katildilar. Muhalefet, tum emekcileri genel greve cagiran bir gre» komitesi kurdu. Eir tek elektrik ve su idaresi g ibi can alici sektcrlervgrev disi birakildi, Bu cagrrya herkes uydu. Devletin yikilmasina artik ramak kalrmsti. \

4J

Elma Agaclnln Altindaki Evliya

Bu daha bir ~ey degildi, 16 Ekimde rnuhalef'et sen kozunu oynadi, Hie kirnsenin beklemedigi bir anda Ayetullah Humeyni, Paris'e indi. Irak Devlet Baskani Saddarn Huseyin, Ayetullah'in him politik etkinliklerini yasaklarms, Kuveyt de anu ulkeye sokmamisti. Ani bir kararla Humeyni Paris'e ucmustu, Musluman

rnuhalefet onderanm hristryan "du.nyasmm gobegine, ve he1e Paris gibi eglencs ve gunanin vatarn diye bilinen bit kente kapagi atmasi, onceleri muhalefet Slralarinda bir gaf olarak nitelendirildi. Ayetullah'in sayginhgirn yitireceginden, siki egrtimden .gecmis ve "bu isin daniskasmi bilen batih gazeteciler tarafmdan

koseye sikistmlip deneyimslzligiyle onlann rnaksath sorularina karsilik veremiyecegtnden korkuluyord u Ama herkes yarnlrmsti bu konuda. Humeyni, bu dururnda verebilecegi en akillrca karari vermisti, Irana gelseydi rnutlaka tutuklanaeak, belki de kursuna dizilecekti, Ayrrca Irari'da, buyuk bir kismi hapiste yatan diger radikal Ayetullah'lar arasinda, hie bir zaman Paris'te bir kac hafta icinde eristig! onernli mevkiye gelemezdi. Her musluman ulkede elikolu baglr olacakti, iran halkina seslenebilmek icin daha iyi bir yer bularnazdi. Parrs'te tum dunya basini onun agzi-

na bakiyordu. "

Her gun Farsca yaym yapan yabanci kokenli radyo istasyonlari, Ayetullah'in iran halkma dogrudan

41

dogruya seslenmesini sagladilar, Bunlann arasinda Iran devriminde 6nemli bir nol oynayan BEC basta Ben bunu butun dunyaonunde soylemek icin geldim. Milyonlarca masum cam, bu seytanrn elinden kurtaracagiz. Cumle ezilmi91et,ta~.kire ugrarmslar, suistimal edilmisler ve ac birakilrruslar, nihayet hurriyet-

-lerine kavusacaklardir. Butun mesakkat cekmis keyluler, canim disine takipcalisan isciler, ayag; ciplak

.. gecekondulular, .iskence .. VB. hakaret gol'miii rriahpuslar, mallari elinden ahnrms esnaflar,ezilmif;l' mekteplrve universiteli genclerirnizarki ve dini ekalliyetler, hurriyetin tadini tadacaklardrr. Gidin ve butun dunyaya yeni bir asrin basladigtru anlatm. Unutmayin ki, kim istibdada ve sef'ahata karf;ll bu rnukaddes savasta olurse sehit sayilir. Cennetin kapilari aciktir ona. Ebedi saadet baklemektedir vonu. K6l'kmaym,. mukavemetiniz kirtlmasin. Allah sizinle beraberdir.»

Ayetullah bu sozleri soylerken Sah, Tahran'lIl kuzeyindekiSaadabad sarayinda dalkavuklari arasinda, pariltisi barice duvarlarmi a~mlyan, altin . 1:;;lerneli yapmacrk bir dunya Icinde kara kara ne yaprnasi gerektigini du~unuy-or,arria bir turlu bir <;,~_~,ar yoL bularmyordu. Bir aksambakanlarim ve generallerinl bir araya topladi, • Imparatorice de yarundaydi.

. Herkese fikrini sordu arha,kimse ne yaprriak g erektigini bilerni vord U.

-Majeste hazretleri, bu if;l boyle gitrnez» dedi Basbakan.. «Sikryonetimln bize yaranndanGok zaran 01- duo Halk iyice zivanadan t;:11\t1. Mutlaka bir $8y1,,1' yaprnaliytz.» - .. Cok dogru- diye onayladrSah. «Sikiy6netim dissiz bir aslangibi. Bize Juc yarari olrnadi .

. Ne yapsak ki? Bir seyler onerin!,,-«Halkln ofkesini bastirmak .icin aramizdan bir kac kisiyt mahkeme . onfuie cikarmalr, Halk boyle seyler istiyor- dedi Egitim ve Yuksek Ogretim J?akam.· «Cok dogru; diyerek Devlet Bakam da bu gOrU$e katildi. «Maiesteleri devrlrnin basina gecmelidir. Halkin gozunden dusrnus bir

\ .

42

kac sorumludan hesap sorulrnah. Bu, halki yatistirir.» - -Sayin Bakan, bu6neriyle bindigmiz dah kesmiyor musunuz? .. · diye soze karisti Gizli Istihbarat Sefi. Orada bulunan herkes, bu sakada bir gercelcpayi olabilecegini dusunrneden kahkayi bash,

-Butun oyun mollalarin basirun alnndan cikiyordedi Kara Kuvvetleri Kornutam. -Bu mollalar pek para canlisrolur. Parayla gonullerini almz. Majesteleri eli me yeterince para verirse, ben bu sorunu 48 saat

icinde cozerirn.» .. .

«Her seyderi once ulkede nizarn veusayisi saglamahyiz gorusundeyim- dedi Silahli Kuvvetler Genel Kurmay Baskani. -Majesteleri, hukumeti kurma gorevini bir : generale vermek isterse, anu elimden geldigi kadar 'desteklerneye hazirrm. Guclerimizi bir ara-

ya katip bu taskmliklara bir son verelim .»

-Onerilerinizt dinledirn- dedi Sah, "Once bir dusuneyim.sson kararnni onurnuzdekj gunlerde size bildirecegirn.» Bu otururndan sonra, caresizligi oricekinden bir kat daha artmisti,

Ertesi gun isfahan maden ocaklannda otuz bin gelir, BEe, neredeyse dis muhalefetle isyancilar arasinda koordinator rolunu ustlenrnisti. Cunde iki kez birer saat, .. en son gelisrneleri duyuruyor ve Hurney, ni'nin talimatlarim halka naklediyordu, Bu siralarda BBC'ye, Tahran Radyosu'ndan cok daha fazla dinleyici izlryordu. It;: savasin kocrdinasyonundakt ronerni kucumsenerniyen BBC'nin bu tutumunu bazi gozlernoiler, iran'daki ayaklanmamn Londra tarafmdan desteklenmesine yoruyordu. Ingiltere'nin Iran buyukelctsi, Sah'I ziyaretlerinde bu yollu kuskulari gidennek icin cok caba gosterrnek zorunda kalryordu.

Ben bu savaInanmryorurn-Tngfltere, kendi cikarIan acisindan Sah'tan daha Iyisin! bulamazdi,

Humeyni'nin Paris'e yerlesmesi, yurtdisindaki karnu oyunu etkileme bakimmdan da yerinde bir ka-

43

rardi, 0 ana kadar awhile bilinmeyen bir hoc a, boyIelikle bir gUn icinde dunya ccapmda une kavustu, Surgundeki odasmda on bes yil boyunca Allah'la

. ba~bafia kalan bu molla, buttingllnboyunca· kendi . ken dine dualar mmldanan, evinden disari bir adim bile at mayan ve insan ypzu gorrneyen bu catik kash ihtiyar, birdenbire televizyon kameralannm lfilgl al-

. tmda, dunyanin her kosesinden gelrnis gazetecilcr arasmda.ipolitika sahnesinacikrmstt.ve.Las rolUoy~ nuyordu. Seksen yasina yaklasmasma karsin yeni dogrnus bir cocuk gibiydi sanki.

- Ruhani onder, Neauphle-le-Chateau'daki bir evin bahcesinde elma agacinin altinda bir Acem halisi uzerinde oturuyordu, Yuzlerce cornezi onunde <Hz cokrnustu, Vebu saygideger :evliya, beyaz sakaliyla, basinda kara sarrgtyla, crnuzlarmda genis harman i-

- style, ciddi ve insamn icine isleyen gozlerfni cevresinde toplananlann basi ruzerinden goge yoneltiyor ve isaret parmagryla gogu gostererek Allah'm Iradesinr kullarina iletiyordu. Allah'in vekillnin sozler.nl kt':'"l"mamak icin herkes, gozlertni onun ince dudaklanna dikiyordu. Ayaga kalkip da adim adirn. evine giderken herkes on un yaninda cuce gibi kaliycrdu. Onun cekicilig! yanmda herkes soluk kaliyordu. I§lgl, ilrni ve inaner simgelryordu . d. Insanhgi kurtaracak-Mesih'ti o. Yeni bir cagin d6gw:?unu rnustulayan bu ada-

. mill yuzunu gormek, elirit opmek, sozlerini. ve ogutlerini dinlemek icin dunyarnn dort bucagrndan iranhlar ve tum Muslurnan dunyasi akin akin Neauphlele-Chateau'ya geliyordu. Her gun dcgarken 03"1811 vakti ve bir de gun batimmda Ayetullah namaz kilmak icin bahceye cikryordu. Cemaati, ardindan gelerek yere -diz cokuyor, ahnlarmi topraga dayayarak evllyanm okudugu dual an tekrarhyorlardi. . Hurneyni, -Allahu ekber, Allah buyuktur» diye soze baslaYIP konusmasma soyle devam ediyordu- -Allah'in adaleti yakinda yerine gelecektir. Sahdenilen bu sey-

44

tanm w~agI,. ba$UUIZa curum ve bela getirdi. Bir suIuk gib1 genclerimizin kamni emdi ·ve onl arm kamy-

.la kendini, ailesini besledi. Oria acimak yak artik. 0 ve maiyeti, Allah'm gazabmdan kurtulamryacaklar. i~9i greve girdi. Gazeteler, 78 buyuk fabrikada grey oldugunu yaziyordu,

Hukumst, grevcilerin isteklerfnden birint yerine getirip baSID sansurunun kaldirildigtm duyurdu. Birden bire turn gazeteler muhalef'etin organi oluverdiler. Brrinci sayfalarda Ayetullah Humeyni'nin namaz kilarken ve' Neauphle-Ie-Chateau'daki elrna agacunn altinda otururken buyuk boy resimleri yayinlarnyorduo Hukumete uyanlan, halka duyuru ve yonergeleri, her gun bas haber olarak veriliyordu. Radyo ve Televizyon Kurumu bile hukumets karst geliyordu. Hatta irntiyazh konurnlarmi rejime kayrtsiz sartsiz baghliklari sayesinde elde etmis olan bir cok meclis uyesi bile, trent kacirmak .kerkusuyla bir kac hafta icinde gecekondularda yasryan baldm ciplaklarla dayanismalarini coskuyla dile getiren guclu bir muhalefet kurdular. Yirmi bes yildir parlamentoda boyle sozler duyulmarmsti, Vlkellin durumu hakkinda bir ' raper okunurken bit milletvekili -Kara Cuma'yi- kastederek: -Utanin l Elleriniz sucsuz insanlarin kamyla kirlenmis. Sizi mahkeme onune cikarmanm zamam geldi- diyecek kadar Ileri gitti.

Sah'in caresizligi glttikce artiyordu. Yakin Dogu' nun bu en gu<;lu devlet adarni, 400 000 kisilik bir ordunun komutani, 60 000 ajanm ustU, bakanlan ve generalleri korkudan titreten bu kararli diktatOr, vas- 11 bir adamin ominde .mi diz cokecekti? Amerikan ve Ingiliz buyukelcilerini yanma Qagrrttl. GiinIerden 31 Ekim'di, Onlara guveni vardi, g6ru~lerini almak istiyordu. -Suva dusmus bir kar tapu gibi eriyip gidiyoruz- diya yakmdi on1ara .... Mutlaka bir cozum bulmahyiz.» Ama onlarda bir cikar yo!" goremiyarlardl.

Caresizlikler icinde krvranan Sah aylardan bed

45

Beyaz Saray'dakiler'i de eridiselendiriyordu. - -Kara Curna'dan» on gun kadar sonra Guvenlik Danismam Brzezinski ve Dislsleri Bakarn Vance, !)ah'm Amarika'nm yardimina gereksinimijoldugu konusunda gorus bir ligino vardilar, Curnhurbaskani Cartera, Sah'a tel!;;fen etmesini bgutlecliler.' Carter, $ah'a telefonda Iran' daki .durumdan cok eridise duydugunu bildirdi. Sorunlarinm cozumunde Amerikan hukumetinln Sah'i clElstek:1iyecegiIliekledi sozlerine, . Ulkenin huzurunu bozrnak ic;;in t}eytanca planlc1.rduzenleridi,· diyel,{arsilrk verdi Sah, Ha1ka gerektiginden fazla ozgiirliikler vererek bindigi dah: kestigini isoyledi. Ama rotavi degiE}tirrn,eyecegini, Birlesik - Devletler'in desteginin onun Ictncok onemli oldugunu da belirtti. Bu destek olmasaydi dusmanlarim coktan ruzerirne cullannusti, diyeyakmdi,

. Ama _ -VVashington'da da, ;;ah'a gosterilecek yol hakkinda gorus birligi yoktu, Brzezinski,$ah'm sert bir tuturna girip isyanrbastirabilecek gucte bir askcrt vonetimi Ts basinavgetirmesinl iIsterken, Vance, Talrran buyukelcisiyle'<anlasarak Sah\n muhalefete daha fazla odunlervvermesini, ihrnh tutumunustirdurmesirn istiyordu Carter ise, trpki yakin dostu Sah gibi, iki cemaat arasinda kalmis, ne yapacagmi bir

WtW kestirerniyordu. . '. ..

Beyaz _ Saray' daki gcrusrnelerin urunu, Brezins.ki'nin Saha.vcektig], her anlama yorulabilecek bir ,telgraf cldu. ABD bu buhranh gtinlerinde Sah'i kayitsiz sartsiz desteklernektedir, deniyordu telgrafta. Amerikan hukumetinrol ;;ah' a guven, sonsuzdur ve verecegi karari, hangi yoride: olursa olsun, kabul edecektir, dive sonaeriyordu telgraf',

Top yineBah'taydr.] Herkes karari ona birakiyordu Turn. umutlarmin yam sira, yurtic;:L.'1dEl· ve disindaki dostlarina guvenini de jyitirmisti.' En vakin-cevreslndekilere bileguvenemivordu. Sarayindaki guvenIik onlemlerini sikilastirdi rve ayricalik gostermeden

'. i

413

her ziyaretcinin ustunun aranmasuu buyurdu. -Her ziyaretcinin mi? ... diye saskinlikla sordu hassa alayinm komutam. -Evet, herkesin- diys vurguladi sozlerini Sah. -Imparatoricenin de ml?- - -Evet, herkesin dedim, duymadm ml?" diye yarutladi $ah kizgin kizgm.

Petrol endustrisinde calisan 37 000 isci de greve girrni:;:ti.Petrol uretimi, giinde alti milyon varilden bir milyona dusmustu. Iktisadi bakirndan ulks bir f'elaketin e~igjndeydi. Grevciler, politik odunfstiyorlardi. Kazanclari, zaten diger iscilere gore cole iyi saYll1rdl.Siyasal tutuklularin serbest birakilmasi, serbest secirn, istihbarat orgutu SAVAK'm feshi gib1 isteklerde bulunmuslardi. Kar'gasahklar, ulkenin her

taraflllda gittikce artiyordu. Bir karar vermenin zarnaru coktan gelmisti Ve gecrnek uzereydi,

Sah, helikopteriyle Tahran'in uzerinde soyle bir dolasti, Baskenti bu durumda hie; gorrnernisti Nereye baksa, yumrugunu sikrms yuruyu$Quler goruyordu. -Ne olacakbu ulkenin durumu? , diye sordu ken ... di kendine. Bu sorunun yamtim kendi de bilmiyorduo

Yurtdisindaki dostlan, Sah'i bu kara gunlerinde yalniz birakrnak isterniyorlardi, Ozellikle Alman dostlari, ister Dogu, ister Eat! Alman olsun, bu kon u. da cok kararhydilar. Federal Almanya Iktisat Bakaill Kont Lambsdorff, 29 Ekim 1978 gunu apar topar Tahrana gitti ve donusunde Iran'daki ortarni cok dengeli buldugunu iddia etti. Sadece .hir avuc gerici patirti gurilltu cikarmaktaymis.

Dogu Alman Cumhuriyeti, Sah'i Arahk sonunda resmi olarak davet etti. Ticaret ticarettir .. i9te bu ilke . her Uti Almanya'da da politikamn temelint olusturuyordu demek ki!

Bir kac kentte hukumet yanlisi g6steriler duzenIendi, Tebriz'de koyluler otobuslerle kente tasmdilar. Araya araya bir kac bin ki~i bulundu. -Yasasin Se-

47

hinsah- diye bagirdi yiirii.yii~t;:iller. Ama boyle orta oyunlarininzamam coktan gecmisti. 5 Kasirri'da olaylar alevlendi, Tahran'da l bankalar, sinernalar kundaklandi, alkol satan dukkanlarm, barlarrn ve lokantalarrn kapilari, pencerelerf kirildi. ingiliz BuyukelQiligine Malotof kokteyli atildi ve binamn on cephesl tutusturuldu. Tum kent bir harabeyedonmustu, Her taraft an dumanlar cikryor, yamp hurda olmus arab alar yollarin ortasinda duruyordu. .Ama, sasilacak sey

.... 'ki;ortallkta nabtr askerva:r:dl;nedebirpolis;

Bu, bir takirn soylerrtilere yol acti, Bu.turi bu olaylarin ardinda ordunun 've gfzli istihbaratm parrnagi oldugu soyleniyordu. Sah'i bu yolla hukumeti askerlere devretmeye zorlarnak istryorlarrrus.

Icisleri Bakam General Karabagi 0 gunleri soyle anlatryordu -Altinci kattaki bur orndan turn kenti gorebiliyordum. Her taraf'tan alevler ve durnanlar yukseliyordu goge. 'tmniyet mudurune telefon edip polisIerin niye kundakcilarr ve tahrtpcileri engellernedigini sordum, 'Sikiyonetirn Kornutam General Uveyzi, bize, hie bir seve karismarnarruzi emretti' dedi. 'Itf'aiye nerede kaldi?' diye sordurn. 'Itfaiyeciler grevdeler' dedi. Hemen Sah'a telefcn ettim. Kentin durumunu ve emniyet rnudurunun bana soylediklermi anlattim, 'Peki, siz ne oneriyorsunuz bu dururnda?' diye sordu bana, Dedirrrki. 'Ben,ancaX9ihidiye kadar bit kac kez yaptigim bir oneriyi.tekrarlayabiIirim. Sikiy6netim hukumlerine harfi . harfine uyulmahdir, lsyancilarm elebasilari hernen tutuklanmalldlL Y0ksa' asayisi saglayamayiz.' - 'Olur' dedi Sah. 'Yakmda bir karara varacagiz.'-

Ama hukumdarin karar vermeyetenegj gunden giine azahyordu. HiQ beklenmedik bir anda patlak .veren devrim mi, ABD ve Ingiltere'ye DIan guvensizllgi mi, generallerine ve yakmlanna guvenememesi ml, yoksa iein iOin yiyip bltiren, iradesini kiran hastallgl mr onu bu duruma getirmisti, bilinmez. ~ah-.

4A

kanserdi. Ecelin onu bir tek distan degil, icten de kemirdigini cok iyi biliyordu, Ama kimseye soylemiyorduo Kendisinden ve doktorlarindan baska kimsenin, hatta esinin bile, bu oldurucu .hastahktan haberi yoktu. Bir duyulsaydi hernen tahti brrakmasi gerekecekii.

S Kasim olaylarmdan sonra, verilecek karan bir gun bile ertelernenin olanagi kalmamisti. Gecenin gee; saatinde ABD ve Ingtliz buyukelcileri Sullivan ve Parsons'u yanma cagirdi, Politik cahsmalarin bir yararmi gorrnedigini, i9i orduya birakmaktan baska bir caresi kalrnadigirn bildirdi. Bir kac gun once Brzezinski de telgrafta bunu ogutlernisti Iki hukumetin bu plana karsi resmi tutumlarrrn ve Arnerika'rnn bu plam destekleyip· desteklemeyeceginr og renmek Istlyordu.

Amaci, sorurnlulugu bu iki guclu ulkeyle paylasrnakti. Ama elciier ona kesin bir yarnt verrnediler. Hukumdar sizsiniz, en iyi karan siz verirsiniz, Us.Jller,

Ertesi gun, Genel Kurmay Baskarn General Azari'nin emrinde brr askeri yonetirnin kuruldugu duyuruldu. Ama Sah, butun dunyanin bekledigi bu karari verir vermez, hemen ardmdart orasmda burasinda . duzeltrneler yapmaya kalkisti, Ayrn gun televizvonda bir konusma yaparak halka yaranrnaya calisti. Despotluga ve bozuk duzene kaT91 yapilarrsanh halk ayaklanmsmdan soz ederek Iran lrnparatoru ve vatandasi olarak halkmm devrunir.!n disinda kalami) acagim belirttt. -Devrimin ki vilcirm bana da 15.1 eradi- dedi dokurrakli birsesle. ki saat once halkin ayuklanmasini bastirrnak icin yorietimi askerlere veron biri, sirndi devrrnun onderi rolunu oynuyordu.

Paris'ten karsilik hemen geldi. Cok sayida gazeteet onunde Ayetullah, Sah'in pismanhk duyrnakta gee; kaldigmi belirtti. "C:eb:~ 2';~:,il1.· halki kaderiyle ~ basa biraksm- dedi. «Uzlasmaya imkan yok- dedi

49

Humeyni kelimesi kelimesinc. «Var mi bugun Iran' da Sah'Ia barismaya hazir bir din adarm, polittkacr esnaf veva : yuksek tahsilh? Cocuklarirmza, gencleri-

mizi jildurup ulkernizj yalup iyikan birini bagislayabilir miyiz? Hayir, yoluinuzdan donrnek yak. Kim do" nerse, vatan hainidir.. Ardmdan d a , isyancilara , S8SIendi. «Sah'a zaman birakmaytn. ~ Nef'est kesilincaye kadar girtlagim sikm: Allah sizl korusunve bu 98Ytarim elinden kurtarsm.»

AskefCyonetirri, ha~ta:ribetiba$atisizlIga mankurndu. Kentlerde taskinhklar suruyordu, 7 Kasmi'da . grevci isciler. petrol musluklarirn ryicekapattilar. Uretim durdu. Bakanhklarda ve devletidalrelerinde bile

'genel grey cagrtsma uyulmustu, Dsvlet. hava yollannda calisan iqr;:i ve mernurlarm grevi, ucak SS'fb-lerini durdurmustu. .Mem urlar, bilet saus vburolarrm kapatrmslardi, Merkez vbankasi bile, grey nedeniyle calismalarirn ancak dusuk bir duzeyde surdurcbiliyordu. Askeri yonetim.vbasma yine sansur kcyunca turn gazeteler greve basladilar. Radyo ve Televizyon Kurumunun mernurlari " Ise gitrniyorlardi. Kururn, '3.5- kerler tarafmdan yonetiliyordu, Bir tek. haberve muzik yayinlarr yapiliyordu, Ama her gun, tam haberler sirasirida, tum ulkede elektrikler kesiliyordu. Elektrik Kurumu· iscilerinin devrirne katkrsiydr bu. Huku-

, ".' .... ... "I • '..

metin eli kolu baghydi. Boylesirie iyi planlanrnisVe

dUzenlenmi~ bir tepki beklerniyorlardi.

Sirndi artik sert bir da vnarns bekleniyor, otekilerine goz dag; verrnek icin bazi i~9i ve memurlann kursuna dizilmesi bekleniyordu, Arna hie; de bekleridigi gibi olrnadi Gercek asked yonetim bir cok tutuklamalarda bulunmustu arna muhalefetten degil de hukumet siralarmdan. Askeri yonetim de dissiz bir aslandan baska bir sey degtldi.iEskf SA V AK 1lefi General Nasiri, eski basbakan .Huveyda ve ' aralarinda

. bir kac eski bakanda olmak uzere belli bash devlet. adamlari tutuklandilar.:

$0

Aym gun Washington'a ~ektiki telgrafta buyukelc;lSullivan :?oyle diyordu: .. ~imdiki durumda Sah'r dasteklemekten baska carerniz yak. Ama akla gelmeyecek seylers bile haztrhkli olmahyiz.-

Sullivan'in aklina gelmiyen $ey. muhalefet icin

. erisilmesine az kalrrus bir hedefti, Ba$llllHumeyni' nin cektigi asin uc, yalniz, $ah't degil, tumuyle monarsiyi devirecegint ve cumhuriyeti ilan edecegini bildirrmsti. Sancabi'nin onderligindeki Ulusal Cephe' yi ve Ayetullah Seriatmadar i gibi nilfuz sahibi din adamlanm da kapsryan 111mh kanat ise, 1905 anayasasmi istiyordu Onlara gore, Sah istifaya zorlarup anayasa yururluge konmahydl.' Tarihsel gelisrneler dikkate ahnirsa, soz hakki bu kanadindi. 1953 CIA darbesiyle Sah diktatorlugunun yeniden kurulmasi, f) zamanki basbakan Musaddik tarafindan baslatilan dernokrasi ve liberalizm akunlarim aniden sana ordirmisti. Musaddik, kendisinin kurdugu Ulusa] Cephe'nin basina gecerek petroliendustrtslni devletlestirmis, ulusal bagrmsizhgi ve politik, sosyal alanlarda ulkenin demokrasiye acilmasirn saglarmsti, 1953 Y1- linda tutuklanan Musaddik sonralan Tahran yakmlarindaki: kay evine .suruldu. Bir kac yil sonra orada hayata gozlerini yumdu.

Musaddrk'm olumunden isonra Ulusal Cephe, her frrsatta anayasanm yeniden yururluge konrnasim istedi. Sa.h, devleti ternsil etrneli, arna yonstmemeliydi. Cephenin politik prograrru, kuvvetlerin ayriltguu, ulusal ve bagimsiz bir politikayi, burjuvaz] ozgurluklerin korunmasirn : ve ozel mulkiyetin idokunulmazhg'ml kapsiycrdu. Solculann ve silahll-gizli orgutlerin disinda kalan diger rnuhalefetciler, uzun bir zaman bu prograrnin disrna cikmadilar Humeyni Paris's gelip durneni ele ahnca, bu program bir kenara atildi,

Daha yazin, ayaklanrnamn daha zirveye ulasmadigi, ama chalkm odunlerle ve kuru s6z1erle kandmlamiyacagmm belli oldugu siralarda, rejimin ileriyi

51

g6rebilen .politikacilari, muhalefetin ihrnh kesimiyle baglanti kurmustu. Hatta bir: koa1isyonun veva ulusal birlik hukumetinin planlan bile hazirlanrmsti, Bu plant kimin nasil hazrrladigr: bilinmiyordu, Bir tek, Ulusal Cephe, ilimh din' adamlan ve Sahvrejirninin ileri gelen adamlan arasinda 1978 Eylul'unden bert surekli illskiler oldugu kesinliklebiliniyordu. Amerikan VEl ingiliz Buyukelcilikleri de bu cevrelerle tliski kur.mustu. Devrima~;ilnUQlarakaylpdinaciaIIllanll11J. VB solcularin etkisi artmca, .bu plan daha yak oriern 11: a - zandi.

Askeri yonetirn deolaylarla basa cikarnaymca Sah'a, IhmJI politikacilarla bir masaya oturup koalisyon pazarliklarma gir'ismekten baska yare kalmadi. AIDa Sah, durumun ciddiligm; halen anlamamisa benziyordu. Dizginleri elden verrnek istemiyor, ordu onun emrmde kalsm istiyordu. Gunlermin sayili 01- dugunu vhala anlarnarmsti. Ihrnli polrtikacrlar bile, Sah'm istif'asmi istemek zorundaydi artik.

Corusrnelerde "bir sonuca varilamamasi, bir tek $ah'm sucu degildi.i.Burjuvazi-Iiberal politikacilar da tarihsel gorevlerini yerine getirecek yetenekte degfldiler. Musaddrk'm mirasmi koruduklanm iddia ediyorlardi ama sinsi ve kqrkak, kendilerina guvensiz, davramslariyla, baslarini] kurtarma cabasi icin.de, Humeyni'd.en ve halktan odleri l patlryordu, Ne istedikler ini acikca soyleyebilrnekten: acizdiler. gaga sola yararnp tuzlarrni rslatrnanm iktidar koltugunun gokten arrnut duser gibi kucaklarina dusecegi . .' sanryorlardi. Devrim, boylelerini coktan geride ulxakmu;;tl. Onlar dakaderlerine boyun egerek gittikge cosan devrirnin akrsina biraktilar kendllerini. Ulusal Cephemn onderi Sancabi'nin eliride.n, .r , :-de gidip Humevni'nin ayaklarina kapanmaktan baska bir sey gelmiyordu, Saricabi, Ht;"~"yl. ;'nin yamna girebilmek icin Sah'Ia uzlasrnaya karsi oldugunu belirten bir kagit irnzalamak zorunda kalrrnsti,

52

Paris'e gelen herkes, boyle bir kagit imzalamak zorundaydi, Gelenlerin arkasi kesilmiyordu. Yash evIiya, herkest buyuluyordu.

Harikalar harikasi evliyaya saygtlarini sunmak uzere solcular bile Paris'e gittiler. Ayetullah'm kararIiligi, demir gibiiradesi, amacmdan sasmamasi, Sah'i oltamn ucundaki bir bahk gibi oynatmasi, herkesi hayran brrekryorduBah'r devirdikten sonra yapacakIan ve gelecek hakkmdaki planlari, tum kotumserlerin ve kuskulularin canina ot tikiyordu.

S6z ve dusunce ozgurlugu, insanlartn temel haklarmdan biridir, diyordu, Hie; bir nedenle bu kisitlanarnaz. Her vatandas, kendi kaderini kendi cizrneli, diyordu. -Vatana ihanet cdenlerin» dismda, tum politik partilere ve orgutlere her serbestiyi taniyacagma soz veriyordu. Halki ezen tum idevlet kuruluslarrm 'kaldiracag uu soyluyordu. lran'da boyle kuruluslarm yer'i olmayacakti, Radyo ve televizyon halkm rnahdir, diyordu. Hukumet, bunlan denetlemeyecektL Sansur u tumuyle kaldiracagma soz veriyordu. Gelecekte Irari' da herkes Istedigini yazip okuyabilecekti. «Istihbarat orgutu SA VAK'} ve turn guvenlik kurumlanm kaldiracagrz- diyordu, -Halkimiz, ve serbest secimlerls is basina gelmis bir h ukumet, .filkemizin gU. venliginj koruyacaktrr.» inane; ozgurlugunden soz ediyordu ~ii molla. Israil gibi istihbarat orgut\inun kandirmacasryIa Israil'e goc eden Yahudiler He yurda dbnmekte serbesttirler, diyordu, Her sektorde vatandas, kendi kendin] yorietecektir, merkezi hukumet, her tarafa bur-

. nunu sokup hallu denetlemeyecektir, diyordu.Oll bes yil once, kadinlara oy hakki verdigi icin Sah'a karst cikan Ayetullah, gelecegm Iran Cumhuriyeti'nde kadmlarm basbakan bile olabileceklerini herkesin onunde soyluyordu. Kadmlarla erkekler arasmdaki esitsizlfkleri kaldiracagma soz veriyordu «Soz veriyorum kit memleketimizin kadmlan, meslek, rnesgale ve gayet tabii ki kiyafet tercihinde, bazi kaideler cer-

. cevesinde tam amen serbest olacaklardir.»

53

_ Yasamimn son on bes yihni Irak'in sapa bir ye- . rindeevine kapanip duayla gectren. bir mollamn agzrndan bunlan duymak hayret vericiydl. Dstelik onderligini· herkestrrtartismasiz : kabul ettigt Humeyni, ne. kendisi, ne de yandaslari I icin pastadan pay .istiyordu. Tam tersine, cumhuriyet kurulunca basa gecip gecmsyecegini soranlara I~oyle: yamt verivordu. «Yetenekli ve guvenilir bir aday S89ip ulkenin yonetimlyle gorevlendirrnek, halkmi ~9idir, Ben uzerirne gorev almayacagirn. Ben bir+gozlemcr olarakhalkmm yanin.da olacagim ve din isleriyle ugrasacagim.» Din adamIarirnn, devletin islarine karisrnarnasi gerekirmis. «Ruhani isler le ugrasarilar, devlet makamlannda vazife

. alrnayacaklar, Musahid ve musavir olarak calisacaklar.»

Humeyni'nin sozleri, genel dini felsefeyi yansitiyordu, Ama .lslamiyetin birden fazla yorumu 'vardi . . Son yillarda Iran'dakj Islam bilginleri ve arastirrnacilari, din de reform yapmak ~e dini cagdas toplurnun kosullarina gore degistirrnek ~gilimini gosterrnislerdi. Bunlarin arasinda en tanmrrusi, ~ii umrnetininuzerinde buyuk nufuzu clan, din uzerine bili~sel yazilari yazarrBeriati idi. Ser'ia tit devrimden kisa bir sure once, Londra'da bir otelde esrarengiz bir sekilde oldu.

Sah zarnaninda yeralt: etkinlikleri g6steren Halkin Mucahitleri de,tsH'trildinine Iler-icl vve . soIcu bir cehro vermeye cahsiyorlardi, Bundan dolayi Sah bunlara Islarnci Marksistlen ctiyardu, Humeyni'nln s6ilerl, onun aradan gecen zarnan icinds bu goruslerf benirnsedigi umudunu doguruycrdu.

Butun bunlar, bazi yabanci gazetecilertnHurneynt'nin iktidart ele gecirecegi yolundaki korkularmrn, Iran halki tarafindan paylasilmasina yol ar;tl.Humeyni'nin aciklamalari ve vaazlari yurt dismdaki muhalefeti de vatistirrmsti, Surgund~ .yasiyanlar, 6grenciler. yuksek ogrenimltler, Paris's giderek Ayetullah'idesteklediklerini bildiri yorlardi. ":

Benim gonlum, aym sevi yapmaga hie slvermiyordu. Mollalan cocuklugurndan bert hie ssvmezdim. Iran'da adet oldugu iizere, bizirn evde de serrede bir .veya iki kez, mollalarin da cag'rrldrgi dini veya aile vi toplantilar yapilirdi. Molla evimize adim atar atmaz, anne vebabamm haberi olmadan kacar, a gidinceye kadar saklamrdim. Uzun sakalli, sarigi, kara veya kahvererigi harrnanisi VB nalinlari, icirni korkuvla doldururdu. En cok carnmi sikan da, vaaz sirasmda. biribirinden ayri ayri oturan kadin ve erkeklerin yukse k sesle aglamaya baslamalarrydi. Mollanm soyledik-' lerinden bir tek kelime anlarmyordurn. Sadece buyukloriri icler parcalayrci bir sekilde agladiklarmi C6r'~lyordum. Bazan haykirip yakarmaya bile bashyorlardi. Vaaz biter bitrnez, herkes gul.up eg lenrneye basliyorduo Gay icip tatli yiyorlardi. Molla da bu eglencelere katilryor, ardindan da parasini alip baska mevlide kosuyordu. Butur; bunlar hie hosuma gitrniycrdu. Hele annemin huzurilenmesine ve g ozyasr d6krnesine hie dayanarmyordum.

Mollalar genellikle lran'da pek sevilmiyordu. Ternbel tembel yatrp baskasimn sirtindan gecinen birer parazit gozuyle bakiliyordu orilara. Birisi kandrrihnca, «Mella aid 1 goturdu- denirdi. Mollalann ici baska, disi baskaydi. Ve hatta mollalarin bir taraftan ickiyi yasakladigi, dige r taraftan ise caylarina votka . veya viskikatip ictikleri iddia ediliyordu.

Hayir, ne Neauphle-le-Chateau'ya gittim, nc COl Humeyni budalasi oldurn. Ama pek cok kimse gibi ben de, .onu desteklernekten baska carerniz .olmadigina inamyordum. Humeyni, en radikal gorusleri rlile getir iycr, ~ah!la uzlasmaya vanasrruyor, devrirnin ge-: rekliliginden, kurulu duzenin ternelinden degistirilecegtnden soz ediyordu. Biz solcular da ayni gorusteydik. Kitlelerin ayaklanmasiyla olusan gU~,son demine kadar kullamlmahydi, Bu bakirndan, ihmlrlari degil de, Humeyni'yi yegledik. Aynca ben, devrimin dinci

alum olrnadan basariva ulasacagmi sanmivordum. Humeyni, buakirmn tartisrna goturmez onderrydi ve dincilerin' devrimvsaflarindaki yerini almasrm sagh-

yordu. . ..

Her sevden once de, mollalarin tek ba9111a illkeyi y6netemiyeceklen kanismdaydim. Bu yuzden Ilerisi icin bir tehlike gorrnuyor, konusrnalarunla ve yazilarirnla, devrimi gerrciligfn ihortlarnasi diye nitelendiren, mollalarin !ran'dadiktat6rh.ik kuracaklarrrn 6 n e sureriIerekar~lp()leriiikyaprybrd lith;

1978 Kasim'inm sonuna kadar boyle bir tehlikenin belirtist bile yoktu, Arahkaymdan itibaren rnollalar. devrirni kendi yorilerine cekmegs basladilar, Orne gin,

. vur'uyuslerde ve grevlerde baskalar'ina soz hakki tanirnamag a, solcularm ve liberallerin sloganlanm, yaftalarun yasaklamaya basladilar, Dernckrasi, ozgurluk bagimsiz.lik sozlerinin yerini gitgide Kur'an sureleri ve dini slcganlar almaya basladi. Islamiyet on plana gecti,

Yurtdisinda da kuvivetler dengesi dine! gruplai lehine degisiyordu. Bir kac;: ay icinde, 0 zamana ka : dar sesleri duyulrnaya.n' bu gruplar, politik olaylann odak noktasi oldular. DYe sayilari artti, yaymlari yuksek sayida basihp dagrtilmayarbaslandi.

Saha karsi birhkte kavga verrnek icin biz Li,n

.. larlatemas kurmaya lcalkinca, onertlerimizi kesinlikle geri cevirdiler. Humeynimin tali mati geregmce muslurnanlar ve kornunistler !birlikte cansamazrms. Ve tam bu aylarda bent cok dusunduren iki olay oldu.

Uluslararasi Af Orgutunun 1978'de Amsterdam' da yapilan lran'da insan haklan hakkmdaki kongresine ben de cagrilrmstrm Devrimden sonra Radyo ve Televizyon KurumuMudurlugu'no daha sonra da Disisler i Bakanhgi na getirilen, Humeyni'nin yakmlarmdan biri ohm Kutupzade, bu korigrede Iran hapisha-

.nelerinde komunist olrnadigmi yatanlann cogurn,n musluman oldugunu ilert sur.du, Bu cok sacma bir id-:

diaydr, lran'i biraz yakmdan tamyan herkes bilmekteydi ki, Iran hapishaneleri cogunlukla kornunistlerle doludur. Toplantidan sonra onunu kesip neden bu yalarn uydurmak geregini duydugunu sorunca.bana. -Bundan boyle agzrmzi fazla acmamamzi tavsiye ederim. Komunistlerin devrimimizi karalamasina goz yummayacagiz. Yakmda f'arkina. varacaksirnz bunundedi.

Kutupzad'e .sozunun adami ciktr, Sah devrildikten sonra mollalann iktidara gelrnesirit isteyenlerin ve 11.0- rnunist-avma cikanlarin basrnda 0 geliyordu Ama bes Yll sonra, bastan buyuk konusan bir cok kimse gibi o da, devrime karsi gelmek sucundan olume rriahkurn edilerek idarn edildi.

Ikirici olay, Berlin Hur Universitesi'nde oldu. Islamer gruplar, Hadi Gaffari adinda 0 zamana kadar adi hie duyulrnamis bir mollanm yapacagi bir koriusmaya cagrrmislardi. Anlasildigr . kadanyla Caffari, Tahran ve Gom'daki yuruyusleri duzenliyenlerden bir iydl ve muhalef'eti pekistirrnsk icin yurtdisma igonuel·l~mir;;ti.

Kasrrn sonuydu.rSalon tikhrn tiklim doluydu. Son aylardaki olaylari goren, cnlari yonlendiren biriyle konusmaga can atiyorduk. Caffart salona girer gir-

'mez tum imuslumanlar ayaga kalkti. «Allah buyuktur, Hurneyrii onderirniz!- diye uc kez bagrrdilar, BeD ve dostlarim, bastan biraz duraksadik, ama sonunda

mnllayi kizdirrnamak icin ayaga kalktik .. I

Manzara cok gulunctu, Hur Umversitesi'nin buyuk anfisinde sarikli, harmanfli, uzun beyaz gornlekIi, bol salvarh, takunyah ve uzun sakalli bir molla!

Gaff'ari.ikursuyecikinca, gosterish bir sekilde harmanisini cikardi ve yere atti. Ortaligi bir ugultu kapladL. Berkes sasirrrnsti. Hit; kimse bunun ne anlama geldigini anhyamarmsti.

-Evet- dedi Malia suclayici bir tonla. «Biz, basi ve baldiri ciplaklarm oturdugu gecekondulardan, ar-

57

ka sakaklardan geliyoruz, Pislik Icinde yetistik, ornur boyu achk cektik, Bizimle, zenginler, zengin evlatlari, sushi kizlar ve. kibar bayanlar arasinda ucururnrar var. Bizi, onlardan parazitlerle, kan emicilerle, .iman-' .srzlarla ve batrhlasrms aydmlarla do1u bir dunya ayiriyor. Ararnizdan kan dolu bir irmak geciyor. Biz, Allah'a ve Allah-in adaletihe inarnyoruz. Allah'in ada-

• - I .'

Ieti intikamdir. Ihtilalimiz sayesinde adalet yerine ge-.

lecektir. Cemiyet,alt usf olacaktir. Sirndi altta olanTar"usfe"Gikacak,' 'usUe91arilar' isecehennemegidecektir, Allah buyuktur, Humeyni onderirniz.»

Bunlan dinlerken bit tuhaf oldum Toplumun altmm ustune gelmesini, basive baldiri ciplaklarin hakIarim elde etmelerinieibette ki ben de istiyorduffi. Ama iboyle degil. Proleter dsvrimi ben boyle tasarlamarmstim. -Bu nef'ret ve OC; hirsryla yanan adarnlar basa .gecerse, ulkemizin. sonu kotu olur .. diye dusundurn.

Ben ve yoldaslarim' ! once sesimizl cikarrna nk.

Gaffari tahtaya gitti ve! arapca Kur'an'dan bir sure yazdi. Geb;i okulda yabanci dil olarak arapca cg renrnistirn, ama coktan unutrnustum bile: Molla iki saat boyunca busureyi acikladi. Dinleyiciler sikrlmaya basladilar. Kimse rnollayr kltmak istemiyordu ama dayamlacak gibi de degildi. Ozellikle cocuklarm cam burnuna gelmi~ti.Eri sonuri~a bir~oGuk aglamaya baslaymca, molla annesine ernreder gibi cocugunu disa-

1- ! .

riya .91karmasllll soyledi.] «Cocuk yuvasi degil buras 1»

dedi kinayarak. Benim de sabrim tasmisti, Arka siraIarda oturuyordum. Oturdugum yerden, onun kuracagl devlette cocuklarin ye~i olup olmayacagmi sordum, Bu ins am sikintilara began .aciklamalardan vazgecip Iran'daki guncel dururnu anlatrnasim bekledigtmizt sczlerime ekledim.

Bu krskrrttcr sozler onu varalamista. Ofke ve nefret-dolu bir tepki gosterdi. Elbette cocuklarin da hir yen olacakti islam Curnhuriyet' in de. -Ama bizlm g-:Js.-

58

terecegimiz bir yer- diye ekledi sozlerine. Verdigi, ya-

. rnttan kendi de tatmin olrnarrus gibi ikinct bir saldiriya daha gecti, OG hirsim sozcuklers aktarabilrnek icin kisa bir duraklama yaparak sozleririe soyls dsvam etti: <.< Yalmz cocuklari degfl, ukala aydinlari. dunyayi d uzelteceklerini sanan Marksistleri, yurticinde ve disindaki butun parazitleride hizaya getirecegiz. isIa.m Cumhur iyeti vatandasiarrrnn, hangi ahlaki, siya- 51 ve Ictimai kaidelere gore yasarnasi leap ettigini hepinize agretecegiz. Ne anarsiye, ne de Bati medeniyetsizligine goz yumacagtz.»

o son tumcesini bitirir bifirmez.: "Allah buyuktur, ~-{umeyni oriderimiz- diye uc;: kez bagrrdi salondaki dinleyiciler.

Berlin Universitesi'nde Gaff'ari'ye dersini ve rebileeekkadar gucluyduk. «Arna Tahran nasildir kim biIir?» diye akhmdan .gecti. 0 gece uyuyarnadim «Bu adam dupeduz deli. Gozunu iktidar hirsi burumus. Omru boyunca, bir buyuk adam olrnamn dusunugormus uf'acik biri bu- diye du;;undiim."Ya otekiler de bunun gtbiyse? Bunun gibileri basa gecerlerse ne olur ulkemiztn sonu? Nofret ve OC;: hirsiyla yamp tutusan bu adamlar iktidanele gecirirse neler· yaprnazlar?» Seytamn kulagrna kursun dokrneli. Kuskularrrm gi c derecek olumlu belrrtiler de vardi yeterince. Hurneyrii'nin aciklarnalart, ayaklanrnacilarm demokrasi, ozgurluk ve bagimsizhk istemeleri. Kitlelere guvenivor. . dogru yolu gorup Gaffari gibilehne kanrruyacaklari-

na inanryordum, .

59

«Allaht; Ek ber»

. Iranda yas ayina az kalrmsti, Bu, Humeyni icin, siyasal ayaklanrnayi lslamiyetin ilkeleri dogrultusui.da yonlendirrnek ' icin i'yi bir f'irsatti. Yas ayindan, -kan ve hancerler ayi- diyesoz ediyor ve amlari tazeleneri din sehitlerint orriek gostererek, iman sahiple-

. rinin, despotluga karsi verilen savasta olurnden korkrnarnalari gerektiglni ileri suruyordu. Imansizlara a,91- lan savasta sehit dusmek en buyuk mutluluktu. -Sehit du seriin butun gunahlari silinir. Din ug runa basi- 111 veren obur dunyada] hakiki huzurun ve ebedi bahtiyarhgin tadmi cikarrr» diyordu. Mollalardan, koylere gidip halki yas ayinda dini t6renlere ve politik etkinliklere hazirlarnalarirn istryordu.

'I'amvbu rsirada, askerler de govds gosterrne geregini duvdularvYuruyusler ve dini torenler yasaklandi. Carniler disinda ~it; bir yerde toplanilmayacak ve yas tutulmayacaktr: Geee saat S'dc_n sabah (?'Ycl kadar disarryacikma yasagi koridu.

Yas ayindan oncekt son bir kat; gun, hava 90k gerg indi. Kimse neler olacagim bilerniyordu. Herkes biribirlne, «lean govdeyi goturecek rni?» diye soruyor-

, du, Cogu kimse, Sah'in artik askerleri halkm uzer.ue salmaktan baska caresi kalmadigi gorusundeydi, Ya siddet gosterecek, ya da istifa edecektL Sah'in goriul rizasiyla sapkasim alip gitrneyecegt dogrultusunda

60

blrlesiycrdu cogu g6n1~ler.Ulusun kaderi yakinda belli olacakti, Korku ve umut elele gidiyordu, HeTkes, basi baltamn altinda bir . idarn rnahkumu gibi hissediyordu kendini. Cellat, son hazirliklarim tarnarnIryordu, Son anda uf'ukta mahkfunun yardimina kosanlar beliriyordu, Aeaba yetisip kurtarabilecekler rniydioriu?

Yas ayinin ilk gunu, herkesin beklediginin aksine, cok sakin gee;:ti. Tahrari'da her kOl?€ basinda tanklar ve askeri araclar saldirrya hazir bekliyordu. Ama hie bir sey olrnadi. Sokaklarda ahsilagelenden cck daha az insan vardi, Aym gunun aksami askeri yorietim kornutarn televizyona cikti. Raha tlarms, utkul u ve yapma bir alcakgonullulukle .halka, yasaklara U~'dugu ve olay cikartmadrgi icin tesekkur etti.Ben, dururnu ogrenmek icin her saat basi Tahrau'a telefon ediyordurn. Yeni bir haber yoktu. Biraz bekle, aksarn ola, hayir ola, gibi ustu kapali seder soylediler bana,· Aksam saat 21'de Tahran sut Iimandi. Sokaklar bornbostu. Askerler, duruma egemen olduklan duygusundavdilar.

Ama gonklar dokuzuncu kez vurup disari cikma yasagi baslaymca butun Tahran halki evlerinin catisina . cikt» ve Allahu ekber, Allah buyuktur, diye 'bagrrrnaga basladi,

21.30'da Tahran'dan telefon geldi, K1z kardeslrn-

di. Sevine;: ve mutluluk Icinde guluyordu, -Dur, ahizeyi penceredsn disari tutayim- dedi. Allahu ekber seslerini ben de duydum. ,

. Ayni anda butun Tahrari'da elektrikler kesildi, Elektrik kurumunun iscileri cereyani kesmislerdi. Erlerin ve subaylann tepkileri gulunmeyecek gib] degildi. Tam- yatmaya hazrrlamrken cikan bu gurultu patirti, odlerini koparrmsti. Hepsi sasirmisti. De.iler gibi karanlik sokaklarda bir oraya bir buraya gidip geIiyorlar; havaya ates sikiyorlardi arna ne yaparlarsa

61

yapsmlar sesler kesilmiyordu. Gece yarisma kadar da kesilmedi.

Ertesigiin herkes, sanki hit; 'bir sey olmarrns, sanki cinler periler -Allahu ekber- diyebaglrml$lar gtbi davraridilar. Resmi haberlerde de gece olanlar yer almryordu. Gazeteler, grey dolayisryla cikrruyordu. Hikumetin cikarttig; gazeteler de bu konuda bir haber vermediler.

, Ikinci. gunde90ks~kin ger;ttSaatcl()ki.1Zl1 vurur

vurmaz vine aym tiyatrobasladi, '

Tahran bir hortlaklar kentine benziyordu Gunduzleri her ;;ey normaldi, aksamlari hor tlaklar geliyordu, Tankla tufekle basa cikilarnayacak birpsikolo~ jik savas baslarrusti,

Tahran'daki olaylar, diger kentlere de ornek 01- duo Ucuncu gece oteki kentlerdede ayni oyun baslardi, Her aksam saat s'dan gune$in dogusuna kadar tum ulks -Allahu ekber- seslertyle cinlryordu. '

Bunurruzertne asker'ler de hie bir sey duymuyormus gibi yaparnaz oldular. Yabanci gazeteciler ve ajanslar, bu ga.rip olayi turn dunyayaxluyurrrruslardt. Askerler, bir seyler yapmak zorundaydilar. General Azari, parlamentoda bir konusrna yapti, Bizi kandirmagacalisryorlar, dedi. Bir kaccatmrn iizerine hepar- 161'10re baglanrrusteypler konuldugunu iddiaetti. Hatta polis bir kay teybeel koyrnus.

General ve parlamento uyeleri, bunun boyle 01- madigmi kendi gozleriyle gorme : olanagiru buldular.

Devrimin onderleri, en atilardan -Allahu 8\- ,

ber» dive bagrran ,bir s yuruyusune cagirdilar.

Ayru and _ umeyni dee __ gU91i.i. silahim kullandi. 2 Aralil 978 gunu silahh ku vetleri .dayalll~maya. katilmaga agrrdi. Bu Allah'in mridir,kim karst gelirse Allah karst geliyor dem ktir, dedi. Humeyni, erlerin ve 'stsubaylann son ay, ardald olaylardan cok etkilendigi i biliycrdu.vBunla akrabalan, arkadaslari, tarndi lari, komsulari atilivordu yiiriiyu$lere.

62

Nasil olur da llahlarirn yakinlarina, kars kullanabilirlerdi?nca, gerci erler ve subaylar bagn z dinci degildir r arna Allah'a da inamyorlardi. All koi - kusu, on nn da kerniklerine kadar islemisti. ir -de. gene su ay ve erler arasmda solcu ve dernol ,atik gorusler gi tikce yayginlasiyordu.

Yine e boyle bir cagrida bulu ak yurek ister-

di. Humeyrri in bu kozu son a kadar elinde tut-

masi.vertnde bir .

Hurneyni'nin cagrisi ve politik yam su goturmeyen yas yuruyusu, hukumeti cok eridiselendirdi. Ulusal Cuverilik Konseyi'nin toplantisinda Icisleri Bakaill Karabagi, yuruyusun yasaklarimasr g6ru;;unu savundu. Askeri ybnetirn altmda yuruyus, ayaklanrna olmasi gulunctur, ,dedi. Genelkunnay Baskarn Gene-

ral Hatarn ise, tam karst gorusteydi, Yuruyusu yasaklamarun cok tehlikeli olaylara yol acabilecegini savunuyordu. Gizli istihbarat raparlanna gore, bir yak asker 'silahlariru birakrrus, Aynca erlerin yuruyusculere kursun sikmaktan kacinacaklarmdan korkuluyordu. Emre karsi gelip karst tarafa, gecebilirlerdi.

Cuvenlik Konseyi bir karara vararnadi. Sonunda Azari: -Ben zaten Sah'Ia gorusecektim. Bakalim 0 ne diyecek- diye konusmayi noktaladi.

Ertesi gun yuru.yuslere resmi izin cikti Bu teslim anlarnina geliyordu, Tahrari'da iki mil yon un UZ8- rinde insan yuruyuse katildi. Yuruyusculer, '«Arnan Azari, yaman Azari, teypler bile, yuruyor gayri- diye tempo tuttular.

Yuruyuste dini ogeler 90k a€nr basryord u. Aym zarnanda bu yuruyuslerle Humeyni'mn onderligt iyice belirlendi. Yuruyusun ardmdan yapilan rnitingte okunan blldtrinin birinci maddesinde. -Ayetullah Humeyni, bizim onderimizdir. Onun iradesi, halkin iradesidir- deniyordu. Ayni bildiride ~ah'm devrilmosi monarsiye son verilmesi ve -halkin Iradesi cerceve-

63

. sinde adaletli bir musluman devletinin- kurulmasi isteniyordu.

Bundan boyle devrim bayraklarina -bagunsizhk, ozgurluk, islam Cumhuriyeti- sloganlan yazildi.

Humeyni'nin orduya cagrisi, kisa zamanda etkisini gosterdi. Tahran yakmlanndaki Lavizan kislasinda devrimi destekleyenler ve devrime karst olanlar arasinda silahli catismalar oldu. Bir kac kistoldu. Hu-

.... kUil1t olayr gizh tutrnaya cahsti. Ama hukumet, saf'larinda dafiaber .siid.irarilarvatdl.ve~avizan'daki olaylar gun isigma cikti. Bu: olaylar, ab~rtlhp buyutulerek kulaktan kulaga] gitti :ve erleri.vsubaylarr bas-

. tan cikarma yonunde c;o:k yararli oldu.

64

VatanaDonus

Halkin basarih direriisi beni oylesine sevindiriyordu ki; pek coklari gibi ben de devrimin puruzlu yanlarim ve islarnci gruplarin basi cekrnesmi gcrerniyor, ya da gormek istemiyordum. Zaten 0 kadar rnutluydum ki, ne olursa olsun, hie bir 1,18Y keyfimi kaciramazdi. Bavullan toparlamamn zamani gelrnisti artik. Yerimde duramiyordum. Arkadaslarim, Iran'a donmekte pek acele etmememi ogutlUyorlardl. Sah daha devrilmermsti, SA V AK da sapasaglam iayakta duroyordu. Ayrica yurtdrsmda bana daha cok gereksinim vardl.' Cocuksu sabirsizligmu yenip sakin kafayla vermeliymisim kararirrn.

Arkadaslarim yarnliyorlardi. Ben on planda politik nedenlerden oturu yurda dbnmek istiyordurn. Kararnrn, yurtdisinda mi, yoksa yurticmdu rni daha yararh olacagrmi dusunrneden vermistim, Dayanarruyordum .artik. ,Olay'9_TI baskalarmdan duymaktansa kendi gbzlerimle gorrnek istiyordum, Yillarca hep bu gunleri duslemistim. Dtislerimin gerceklestigl su gunlerde Berlin, Frankfurt veya Parfs'te oturup olaylan televizyon ve gazetelerden izleyemezdim.

Devrim denen seyi, simdiye 'dek bir tek kitaplardan biliyordum. Artik devrtmi, ustelik kendi ulkerndeki birdevrirhi,yakmdan g6nuek, -tum tehlikeli, coskulu ve sevinc veren yanlanyla yasamak firsati

65

elime gecmisti, Macera! sevdasi mi? Olabilir. Merak. tan oluyordum, SA V AK.'m listesinde oldugumu, girtste smirda yakalanabilecegimi de biliyordum. Arna sahte pasaportla giris yapmak istemiyordum. Yasalara uygun ve kendi adimi kullanarak yurda donmeyi

yegledirn. : .

Esim. Nesrin de yurda d6nmek istiyordu, Ikimiz de Berlin'e geri donmek istemedigirniz icin birinin kahp kitaplan paket yaprnasl, eyi bosaltrnasi gerekiyordurPiyango onaQ~tl.Kadmve erkeginefjitligini savunurdum hep.iama uygulamaya gelince Isler degi§ti. 0 gunlerin coskusu icinde boyle seyler, akhrmn kosesinden bile gecrnedi. .

Yolculuk icin ufak :tefek: bir kay sey yanmda bir de bir takim eibise aldim kendime. Yillardir takirn elbise glymemistim. Hepblucfu ve kadife ceketle dolasiyordum. Ama daha giriste .gtyimirnle gaze carpmamak icin ulkemin orf ve adetlerine uymarn gerekiyordU:. Bir kac gun icinde hazrrhklarimt tamamlamis ve ucak biletimi.valma mutluluguna erisrnistim. Bileti satan ve 'rezervasyonu yapan rnemur, icimden gecen-

· leri bir bilseydi! Kay kez Iran'dan dostlarla buraya ge-

· lip onlara bilet alnnstim ve ne kadar uzulrnustum her kezinde onlarla aym ucaga binemedigime l Memur ba-

· yan, ban a kestig] biletle 'ya§amlmlll onernli bir bolurnunun altina bir 9izgi ¢ektiginih f'arkinda bile' degil~ di. Neredeyse on bes Yl~ suren bir. surgun yasarru sona eriyordu boylelikle. Krvaric vemutluluk doluydum bileti cebime koyarken.! Evet, Tahran'a bilet! Benim

. . ~ .

adima kesilmis bir bilet! ' . ' .

. Bir cok Alman ve itanll arkadasrm, Tegel hava limamna beni ugurlarnaya geldiler. Basta N esrin olrnak . uzere hepsini kucakladim. Herkesin gozleri yasarrmsti, Frankfurt'a indim. Kulaklarirna -inanamlyordum.

· bu tun ~~1l!t!}';g~ferlen,·clpt~fi".~.ci1}fi'riS"ti:;". ~M~Ya.lirnanl J,;.p.8'rs6neli,.j~ada,fulannin " .. ylJ,ks ekdereceli'(·m_lem.Jlr:la-

~~:";:~i,-·.',~_".:·~.'(·,-cj,-:"·'" .:.-' .. ,.:_ .... _ .... _-:,.;. >,l. .'.,.',_.~." _.'--.-, •• , .. ~ 'C'o_ ,1.,.:,','. _,"'. '1'·:-, , ...... ,;. " . _. ," '.' - _ -.-.", ..

.. !.I1i1,vesubaylann kacrnasim cnlemek. i<;inseferlcrt

.. ;~:!r.&~,/;: •. ~~··~'r··:···' '.' -_'_-' '.", _._ "', - . .. ,,,,I· ," ...

66

~lgirnP§tl: Beklemekten baska care yoktu. Son gunlerde askeri yonetimin de asayisi saglamaktari aciz oldugu iyica anlasilmisti, Ihmli rnuhalefetle bir koalisyon kurma cabalari arttirilrrnsti. Muhalefetin basta gelenleriyle Sah kendisi temaslara baslarrusti, Arna son zamanlarda kimse buna yanasrruyordu. Mollalarin yas aymdaki g6vd€l gosterisinden sonra, Hurneynisiz hie bir sey olmayacagim, onun rizasi olrnadan Sah'la yapilan I anlasmalarm bir sonuc vermiyecegini herkes anlamisti, Bu yuzden Ulusal Cephe de,Ara- 11k basmda yayinladigi on iki maddelik programinda genel politik. isteklerle yetiniyor, Sah'in sozunu bile etrniyordu. Humevni'nin ·yasa.,Yl basinda soyledikleri unutulmamisti: «Kim Sah'Ia: anlasip da hukumet kurmaya kalkarsa sunu iyi bilsin ki,onu vatan haini va din dusmani diye darngalayip aramizdan atacagiz .»

Bu sozlerin anlami apacikti ve sakaya gehr yam yoktu. Bundan dolayi Sah'in temas kurdugu her politi. kaci, ilk olarak onun istifasmi istiyordu Tek pazarlik konusu, monarsinin kaldirihp kaldrrtlmayacagrydi.

Sah'm kurtarilamayacagi yavas yavas Washington, Moskova ve Paris'ts deanlasrldi. Bonn ise, ancak •. Sah ucakla Kahire'ye kactiktan sonra Inanabildi buna. 'Amerikan Cumhurbaskanr'nrn guvenlik idarnsmaill Brzezinski, aralik ayi baslarmdakj dusuncelerini

soyle ozetliyor, .

-Onumuzdeki haftalarda Sah'rgozden cikardik ve Iran'! nasil kurtannz diya kaf'a yormaya basladik. Ayaklanmarun ilk devresinde Sah'i, y6netimi .askerlere vermege VB ayni zamanda da bir kac reform yapmaya zorlamak .yanhsiydim. Ama daha sonralari askerlerin $ah qlmadandaha basarih olacaklari kanrsr. na vardim, 0 zamana kadar Sah'a bir koalisyon kurmasim Bgutleyen meslektaslartm ise, sonralari yone-timin rlimh politikacilara verilrnesigorU$Unu benimsediler. Iran'da bunahm art.tikca Amerikan hukumetinde de g6rU~ ayrihklan artti, Ama. sasilacak seydlr

67

,

ki, gorusler ne kadar aYn olursa olsun,' bir noktada herkes birlesiyordu. .Ongorulen eozumlerin turnu iQin

Sah, bir engeldi... ,

Brzezinski aralik a~md'a,. yonetimin tumuyle askerlere verllmesinin veya bir askeri darbenin tek ;6- zum yolu oldugu kamsma varrmsti ama Vance, mu-. halefetin uktidara gelmesini yegliyordu: -Yeni rejim ister. monarsi, ister islam cumhurtyeti volsun, bizim

icin ikisi de btr.» , '

Zavamlmpatatbt!;Butililika.PIJEj,.rkapanml~h----ona ve kimse yardim elini uzatmiyordu, Yasarm boyunca hizmet ettig! sadrk yabanci dostlari bile sirt cevirrnislerdi ana, en bunahmli bir zamarnrida.

1980 Mayis'inda, ' olumunden kisa bir sure once verdigt SOn .demecindeeoyle diyordu Sa.h. «En buyuk yanhsirn, ulkernizin sorunlan konusunda kendim karar verecegirne Amerika'ya ve ingiltere'ye akil darnsmarn ve onlarin celiskili bgutlerini ciddiya almarn -11- duo Bir kay teroristi ve suikastciy] serbest birakmak, onlarm bulusuydu, Ama bunlar, terorist gruplarr or.gutleyip hukumetin devrilmesini sagladilar. Son Arne-

rikan Buyukelcisi Sullivan, ikide bir bana muhalef'etIe anlasip onlan hukumete almarm ve boylelikle ayaklanmalari bastirmami soyluybrdu, Ama bu politikanin yanlis oldugu bugiirl anlasrlmis durumda. Askerlerin muhalefeti ortadan kaldirmalarina 'izinverme-" Iiydirn.v. Benim devrtlmemdej.Amerika'rnn yanhs politikasmin onemli bir rolu' olduj-

Bir yandan koltugunun i sallanmasma ve diger yandan da basa getirdig] aske;" _;-bnetim komutanmm 21' Aralik'ta kalp sektesi gecirip .gcrevini hasta yatagindan yapmaya cahsmasina: karsin Sah, .hala sirca saraymda oturup yeni planiar kuruyordu. Icten kar.ser, distan ise herkese karst duydugu-guvensizhk. yiyin bitrriycrd» onu. Bunahm artrrns, tum un~e bir savas alanina donmustu, :nf~ ",uk r ubay ve pclrtikaci, geQ kalmadan toz olmaya baluyordu. Kara Kuvvetleri

63

! '

Komutam ve Tahran sikryonetim sorunilusu General Uveyzi bile, hastalik bahanesiyle apar topar yurtdisina kacrrnsti. Cogu isadarm canlarim yurtdu)ma. atmis, buyukelcilikler bosaltilrrusti, 23. Arahk'ta Iran, Petrol Sirketi'nde cahsan bir Amerikah, bir suikast SOhUCU oldu. 24'unde Tahran'daki Arnerikan BuyukelC;;iligi bir kat; saat isga] edildi ve elciligin bir kisrm atese rverfldi. Iktisadi y6nden ulke cokrnek uzereydL Humeyni'nin izniyle grevci isciler, ancak ie; tuketime yetecek kadar petrol vabenzin .uretrneye baslarnislardi. Devrimin utkusunu rnustulayan borazan 883181'i duyulur gibfolmustu artik. Bir tek ~ahkulaklanm nkamis, . bir rsey duymuyor, odun vererek durum.u kurtarrnaya cahsiyordu. BiT yandan Brzezinski, bir karar vermesi icin bastirryor, diger yandan da generalleri, siddet kullamlrnasina izin verrnesi icin yalvartp yakarryorlardi. Kellesinin istendigini biliyordu, halk sokaklarda «Sah'a. olum- diye bagiriyordu, Ama yine de 25 yildir yemedigiihalt kalmayan bu adam, son deminde baris ve dostluktan soz ediyordu, Davrarnslarina kimse akil erdiremiyordu. Belki de cok hastaydi ve olumuri esiginde kan dokrnek Istemiyorduo Dostluk elini uzatiyordu ama kimse sikrmyordu bu eli. C;ok kanbulasrmsti bu ele.

Sonurida elini sikan biri cikti. Sapur vBahtiyar.

Ulusun kurtaricisi kihgrna burunup ihmh politikasryla mollalarin ve solcularin gucunu kirmak istiyordu Bahtiyar. Bahtiyar, Musaddrk'm yakin dostlarm·dan biriydi ve Ulusal Cephe uyesiydi ama parti dostlanna niyetini bildirmernisti, Tek basrna vgirtyordu bu i$e. Sa h'Ia anlasmaya vardi. $ah, dinlenmek ve tedavi olmak icin yurtdisina gidecek, mcnarsi bir korisey tarafmdan yonetilecekti, .Silahh Kuvvetler,

,$ah'lll emrindeolacaktl. B6ylelikle ~ah)her Istedigt anbir askeri darbe yapabilirdi.

31 Arahk'ta Bahtiyar, hukumeti kurmakla gbrevlendirilcli.

69

Ben hala Tahran'a kalkacak ucagt bekliyordum.

En sonunda bazi yabanci hava yollari.. grey komitesinderi yabanci uyruklulann yurtdrsina cikabilmesi icin ozel sefer yapma Izriini koparttilar. Boyle bir 6z81 sefer yapan ucakta 3 Ocak 1979 gunune yer bulabildim.

Bu karisikhk icinde hie kimsenin benimle ugrasacagina inanmamama karsin, guvenlik onlernleri almalar; .': rein Iran 'daki .... dnstlarrmaigelece gimglln .. (}il~

di ril"iy or. ,

Ucak, sabah yedide kalkacak. Kalkis saatinden biraz once Alman televizyonu ikinci prograrrundan bir ekip hava limanrna: geliyor.Iran'daki gelismaler ve Bahtiyar hakkmdaki gorusferimt soruyorlar. Ben' de vbilgiclik taslayaraki idevrimln arnacma ulastigim Bahttyarm davranismn bir anlam verernedigimi, kendisini gulunc duruma soktugunu ve Sah'm istifa ederek halki kaderiyle bas basa birakmasi gerektigini anlatiyorum. Bu frrsatla Almanya'yla ve arkadaslanmla cla vedalasiyorum.

En .sonunda ucakta j yerum aldim. Yolcularin cog u Iranh muhalifler. Onlar da benirn gibi hie 'olmazsa 2.500 villik kralligm ~lJ.r ... rll~inm son perdesine yeti~mek istiyorlar. Cogunu [tanrycrum Ararrnzda tartisiyoruz. . Hepimiz.L.devrtmtr, basarismdan dolayi gok mutluyuz, Arna son anda bir askert darbe yapilabilecegi 01as111g1 uzerinde! de duruyoruz. Birlikte devrim turkuleri soyleyip her turkunun sonunda -Marg bar Sah - Saha olum- d[ye bagirryoruz,

Buslogan, lran'da ioldU~U gibi btzirn aramizda. da, selarn yerine geciyordu. Ikrkis! yolda karsrlasinca «Begumarg bar Sah- diye selamlryordu biriblrinl. Cok yorgunurn.. Butunl gees heyecandan uyuyamarmstim. Ayrica kafarm ItoparlaYlp rlikkatimi Tahran' da olabilecek olaylara vermek istiyordum. Bu yuzden gruptan ayrilrp pencere :yanmda,ki yerime oturdum ve disarisim seytetmeye basladim, Daha Avrupa'dayiz.

70

Yuksek daglarin, ormanlarm, kucuk ev kumeciklerirun ve cayirlarm uzerinde u<;:uyoruz.· Irmaklar, guinustenbir iplik gibi gorunuyor yukaridan, Hava acik, Poncereden girip yuzurnu isitan gunes ismlari uykumu getiriyoi Gozlerimi ac;::tlg'lmda A vrupa cok gerilerde kalmisti. Asagiya baktigirnda ulu ,r;aplak daglar, kayahklar, arada bir kerpic evler ve bir kay vaha, bir iki agac, kuculc bir; gel, ince bir irmak goruyorum Biraz caba gosterdigimde, yuksek daglarin sirtmda. kara .keci 'surulertnin ortasinda bir iki coban bile goTebiliyorlim. Cok seviyorum bu manzarayi ve zamaru unutturan, sorisuzlugu tattiran bu buyuleytct yalnizhgi, Burada bir at, bir cicek, bir agac gormeden saatlerce bir kayadan otekine, bir tepeden obit-rune nrmanabfhrsin. Kertenkeleler,- kavalarm ustunda gU1189- lenir, yilanlar, tislayarak yamndan gee;:: erler, kayalarin rcngi gunun durusuna gore deg'if?ir ve blrderibrre, rue beklenmedik bir and a, bir kaynak, yamnda da bir agac ve belki de bir tutam at cikar karsina. Sicaktan terlemissin, yorulmussun. Yatarsin karnmm uzerine, sokarsm agziru soguk suya ve icersin kana kana. Ardindan da oturursun bir agacrn altrna, yakarsrn bir sigara ve seyreder kalirsm bu .gercekdisi manzarap .. Sessizlige kulak verirsin ve daglarla, sorunlarirun kafa yorrnaya degrnryecak kajar cnemsiz seyler oldugunda g~rli§ birligirievarirsin.

·Bu manzarayi goruncs Tahran'm kuzeyindski daglar geldi aklirna. Her cuma, bazen de hafta arasi, bir kac arkadasla daga cikardim. Turn yollan, buyukhi kucuklu, nerede bir caglayan, nerede bir kaynak, bir agac var, b+ltrdtm. Cocuklugumdan bert severdirn buralari. Cum alan .yamnnza yiyecek de ahr, butun gun daglardan inmezdik. Yine bulabileeek miydim 0 yollari acaba?

Yillarirm surgunde gecirmern yazik olznustu dogrusu, Sah olmasaydi, memleketimi hit; terketmek zorunda kalmayacaktim.

71

Pilot, iran simrmdan gec;mek uzere oldugumuzu . duyurdu. Birde~ tum ucak sevinc <;:lgbklanyla doldu. -Begu marg bar Sah!»

Ucak dusse .bile memleketime duser, diye dusunuyordum. Aklima, kisa bir sure once duydugum bir

. f'ikra geldi. Sah, esi ve bir kac generaliyle ucaga bin- . mis, Koylerin uzerinden gecerksn karasapanla tarlaIan siirenkbylilleri gorup fakirliklerinden oturu aciml§onlara .. $ah.Cebindencjlzqi}l:1)111~11~nI1n 0n ... 1"1'11 alnus ve yanindakilere.v-Bu parayi asagiya atacagrm. Bulan koylu sevinsin- dernis.] Bunun uzerrne. -Maieste hazretleri, iki tane a tiri da iki koylu sevlnsin- de-

. D.1i9 esi. Generallerden biri la:fa karisip «On banknot atin, Majeste hazretleri.von koylu sevinsin» demis. Sonunda pilot dayanamayrp «Majesteleri kendilerini asagrya atsinlar da 35 rnilyon kisi sevinsin, daha iyi clur» dernis.

.Tahr-ari'a yaklasryoruz. Yuregirnin carpmtisi gitgide artryor. Cok seyrek duymustum boylesine nil' mutlulugu. -Hava limarnnda Isler yolunda . gidecek rni? Insallah ibir sorun cikarmadan birakirlar beni.

,. Neler bekliyor beni?- diye dusunrriekten de alarmyor- . dum kendimi. ilk isim, .bir yere kapagi atip saklanmak olacakti. Gelecegfrni bir kay yoldastan baska kirnse bilmiyordu: Annermn.i babarnm ve kardesleri-

min hie bir seyden ha ben' yoktu. I .

Iniae gecerken heyecandan yerimde duramiyordum. Tahran' a son bir i kez daha yukaridan baktirn, Ucak inise gecti. «Begu lmarg' barBah» diye bagirdik bir kac kez daha hep bi~ agizdan Bazilarr isadikkat,li olmarmzi ogutluyor, Sah ~.~ adamlari daha basinuzda, diyorlardi.

U caktan indik. On dort Yll sorira ilk kez ayak basiyordum iran topraklarina. ,G6kte bir tek bulut bile yoktu, Ogleden sonrasi gunesinin isinlari karda yansiyordu. Hava Iimarnnin tam cahsmadigi belliydi. Pistlertn sadece birinde karlar kurenmisti. Bir kac ucak

72

yapayalniz duruyordu oracikta. Bekleyis icinde yiin}yoruz bekleme salonuna. Burasi da yillardrr kulla- . nilmayan bir tren istasyonu gibi kohne ve terkedilmis,

Bir uniformahyla bir sivilin oturdugu pasaport kontrolunun onunde kuyruk oluyoruz. Onumde-cn kisi var. Kontrolun ardinda beni almaya gelen yolo' daslardan birini goruyorum. Onumdeki on kisinin i$i

. cabuk bitiyor ve sira bana geliyor. Butun vucudum gerilmis durumda. Bent sokacaklar mi acaba? Devlet mekanizrnasimn isleyip islemedigl simdi anlasilacak.

Gizli istihbarattanoldugunu sandigim sivil memur pasaportumu aliyor, bir liste cikartiyor, basini salhyor . ve g6z1erimin icine -bakarak. «Ozur dilerim, biraz beklemek zorundasrniz- diyor naz ikce.

Demek ki listede adirn var. Biraz yana cekiliyorum ve obur tarafta bent bekleyen yoldaslara bir i$aret veriyorurn. I Diger yolculann i.$i uzun surmuvor, Cogu obur taraf'ta bekleyip benimle ne yapacaklarim g6rmek istiyorlar. Btr kismi, akrabalan ve tamdiklari tarafrndan karsrlamyor Dokunakh kucaklasmalar, opusup koklasmalardan gecilmiyor.

Son yolcunun ]$i de bitiyor. Sivil mernur, elinde liste ve pasaporturri kulubesiriden cikivor. -Lutfen benimle gelir misirnz?» diyoribana. -Nereye?» diye soruyorum. -Buroya, diye karsilik verryor. -Bir seyi daha incelernemiz garekiyor.» - «Ne varmis incelenecek?» diye soruyorum kizgin kizgin. -Hala boyle Isler mi yapryorsunuz? Ileride basimza bir i~ gelebi- . lir- deyip sanki onun gelecegi benim elirndeymis gibi bir ta VIr takimyorurn. Kendine gUveninin sarsrldigrm belli eden bir sesle. "Ben gorevimi yapiyorurn. Sefirnle konusun, belki 0 birakir- diyor.

Tam bu anda bent belcleyen yoldas yarnmiza geliyor ve mernura, ne oldugunu soruyor. Memur ana kisa vbir aciklarna yaparken pasaportumu elinden kapryor. .Aym anda benirnle ucaktan inenler mernurun

73

etrafrru ceviriyorlar. Mernurun benzi solrnus, korktugu belli: «Fazla ileri gittiniz artik- diye bagirarak meslektaslaruun dikkatini uzerirnize ,c;ekmek tstiyor, Bir taraftan da arkadasimdari pasaportu geri istiyor. -Sakin olun biraz- diyor yoldasim, «Yoksa sonra hesabiru sorariz bunun.»

Onlar ikisi boyle tartisirken, arkadan birinin ceketirnden tutup cektigint farkediyorurn, Donup bakiyorurn, baska biryalda~~ Bana, kas gcz: isaretiyle hie belli etrneclen ortallktankaybcilmaml soYluYor. Yavasca ayrihyorum oradan. Ardimdan pasaportum yetistiriliyor, Kosarak cikiyoruz bekleme salonundan. Disarrda bir araba bizi bekliyor. Iki eski arkadasim oturuyor icinde. Arabaya binip «Begu marg bar Sah- c1iye bagrrdiktan : sonra gaza basiyoruz. Ana caddelerden birine sapiyoruz. Arkarruzdan gelen yak. «Obur yoldas ne olacak?» diye soruyorum. «Onu dusunrnene gerek yck. 0 bakar basmin caresine- diyorlar.

bnce bir yoldasm evine,ardmdan cla sak1anabilecegim bir yere goturulecegim. Kentin merkezine tlogru gidiyoruz. Aklimda kaldigi kadarryla eslnden bu yolun iki yamnda da ibir tek yapi bile yoktu Sirneli kent, neredeyse havaIimarnna kadar gelismis. Yolun solu da, sag; da daha bitrnemis, cirkin, beton yaprlarla dol m us Aralannqa ciliz yam agar,:lanekilmi$ bir bosluk val'. -Bu ne?- diye soruyorum. "Orman olacak» diyor arabadakilerden btri. «Oriun arkasinda da bir stadyum yapildi, Sah'rn gozbebegt bu proje.»

Kentinmerkezine yaklastikca, benim desaskinhgrm artiyor. Her' $ey degi~mi~. Son yillarde; bir cok yollar yapilmts, magazalar acilrrus. -Yolumu yordamimi ogreninceye kadar biraz zarnan gececek- diye dusunuyorum. Ama bendecagrtsrmlar yapanve yurdumda oldugumu karutliyan goruntuler de cikryor karsrma. Trafigin karrsikhgt ve suruculerin basibozuklugu 6rnegm. "Alman trafik polisleri . bunu bir gorseler, kalp sektesinden giderler» diye geciriyorum

74

icimden, Kaldmmlarda, yol kenarlarinda portakal, mandalina, €lIma, frndik, fistik, badem ve sekerlerne yuklu arabalar duruyor. Gunes batmis ama ortahk daha iyice kararmarnis-Baticilar, gaz ve petrol lambalarimyakmislar, bagira cagira mallanm ovuyorlar. Hit; kimsede telall yok. Bir kac kis; toplanmis, ayakta konusuyor, bazilan da agir agir kaldmmda geziniyor. Alisveris .yapanlar, karpuz cekirdegi yiyip kabugunu yere atanlar! Sokaklar cocuk dolu. iveeen, s1-' nirli davranan yak Herkes, sanki tatildeymis de deniz kryismda gezinryorrnus gibi rahat. Sokaktakileri goren, bukentte devrim yapildigma inanamaz. Ancak

. 07 duvarlarmdaki ince buluslara dayanan renkli re-· simleri, karikaturleri goriince anlasilrycr isin ,1.s11. Arabayla gecerken bir tkisini okuyorum. «Hain Sah'a blum" -" Son raunt basladi, vikm koca burunluyu (yani Sa h'i) bir yumrukta yere. - «Hala akillanmadin mi? Cek git artik» ~ -Odun yok! Sah'a ve monar~lye hayir» - «$ah'l gormek isteyen pantolonunu cikartip arkadan aynaya baksm- - -Beyaz Saray'in kapegi, Iran halkirun kicmi yalryor- - ":;lah mat 01- du-. Bir cop tenekesinin uzeriride «Allah .rizast Win Sah'a bir sadaka» yaziyordu. Bir karikaturde Sah, Carter'm kollarmda bir kadin olarak canlandirrlmtstl... Bir kosede mangal atesinde ~i§e gecirilmis .et VB ciger kizartildigun goruyorum. Durup birer porsiyon almamizi onerryorum «Onun da srrasi gelecek- diyor surucumuz "Once seni guvenilrr bir yere goturelirn de.»

Bu soz hie hosuma gitmiyor. Boylesine abartilrnis 'bir ozenle uzerime tdusmelerinin nedenlerini cok iyi billyorum. Ama daha ilk gundsn arkadaslarimmicamill sikmak Isternedigtm icin sesimtcikartrrnyorum .

. Hie ammsayamadigrm bir kac cadde ve dar sokak- , tan daha geciyoruz, Nerede oldugumuzu cikartamiyorum, kafam cok dagimk, En sonunda araba, arkadas.larimdan birininevinin onunde duruyor. Arkadasrrn,

75

annesi, babasi ve kardesleriyle birlikte oturuyor, Hepsi de evdeyrnis Beni icten karsilryorlar, Dahabir nef'es bile alamadan, yurtdisinda iran hakkinda neler dusunuldugunu soruyorlar. Bir sure eerie cahyor, cay iQip tatli yiyoruz. Bu ar ada aksarn oluyor: Biraz sonra bir yoldasin gelip benia'laca.g:llll, guvenilir bir yere blrakacagml soyluycrlar. iHiQ hosurna gitmiyorbu. Eve gitmeye can atiyorurn. ,«Ne salkincasi olabilir ki?» di-

o ye cl D.$:Llll vyorum.I3\l 0 saklarr; ba:99Y'1l1lUTl lin, 0 keridikendirnizi buyuk gbrmekten ve .hukumetin bizi ciddiye 0 aldigrna kendimizi inandirmaktan baska bir seve yaran yok. Oysa $U' anda' hukurnetin derdi bizirnle ugrasamayacak kadar 90k.Kenctimizi buyuk gorrnemiz, hie bir' rnantikla bagdasmiyor. Daha yolculugumun basrnda bu sacma davramslara karsi cikrnaya karat verrnistim. -Firsat bu f'irsat l Karanmdan caymamaIryim- diye dusundurn -Yoldaslarim, saklanmayi gB- 0 reksiz buluyorum- dedim. -Ben evime gtdecegim.»

«Kesinlikle olmaz- diye karsi cikiyor biri. «Biraz onc8$h} kebap ve ciger yernek istedin, simdi de anacigrnm yamnagitmek istiyorsun. Kucuk bir cocuk gibisin. Burasi Berlin degil, Tahran. Sok bunu kafana. Seni bir ellerine gecirtrlerse isin bitiktir.Bu kargasalik arasmda bir kist daha olrnus, kirnsefarkma varmaz. Biz her seyi dusunduk, Orada canm guvence al-

tinda.» :

Bu sozleri duyunca, benim iyiligfm! bu kadar i8- teyen yoldaslarirndan aymlmayi: iyice kafaya koyuyorum ... Siz beni Humeyni [mi samyorsunuz?- diyorum. "Ben kirnirn ki sunun alt .tarafryMilvonlarca ki$i 50- kaga dokuluyor, unlu politikacilar elini kolunu salhyarak geziyor da, hUkiimetonlan birakip benirnle rniugrasacak?»

.. Dinle beni- diycr arkadaslardan bin yumusak bir sesle .. -Hava alarnndaki olayla dikkatleri vuzerine cektin. Seni arryorlardir. 11k ionce nereye bakarlar? Elbette ki, annenin babanm evine .. Adresin] rnutlaka

76

bilryorlardir; Evet, 'hakhsin, bir suru politikaci elini kolunu salhyarak geziyor. Arna bunlarm hepsi ilimh liberal. Solculardan ve asm uclardan kimse ortahkta goztikmuyor. Rejim, dusmanlanni iYi biliyor. Sozurne

. in an, Istedigin gibi gezebilrrsin. Ama her yerde yatip kalkamazsin.»

"Biz .. solcularin yaptigten buyuk yanhs da bu yadiyorum, -Hep saklaniyoruz. Hie birimizin adi duyulmuyor. Herkesi bize dusman saniyoruz, Kitaplarirmzi, makalelerimizi takma adlar altinda yazryoruz. Fikir olarak dogru bu. Biz bireyci degiliz. Elbirligiylecahamall, hepimiz ayni haklara, ayni yetkilere sahip olrna- 11Y1Z, Arna halkrmiz, ona yol gosterecek bir adam istiyor,fig0ran degil. Bu gidisle halkrn guvenini kazanarnayiz. Bu gun secirn yapilsa, hangim:izi secerler? Hangirnizi tamyorlar ki? Fikirler, halki pesins takamaz. Birinin, bir bireyin ortaya cikip bu f'ikirleri yaymasi gerek. Orgu tlerln,kuramlann, takma adlarm ardina saklanrnayip halka yuzumi gosteren biri olmali bu. Diktatorlukolan yerde dikkatli olmak gerekir, buria karst degilim. Ama ash astari olmayan gere kcelerIe, kendi kendini tatmin icin asiri 6nlemler alinrnasina karsiyrrn.»

. Cokkizmistim. Belki de yaptigrm cilos biraz abartihydi. Keyfim kacmis, yurda kavusma sevincirn kursagirnda kalmistr, Ayaga k alkip yurnusak bir sesle. -Yoldaslarim,» diyorum, «Bir gun bu sorunu tum ayrmtrlarryla itarnsmahviz. Darilmaym ama canirn eve gitmek istiyor.» Bavulumu alip kapiya dogru gidiyorum, «Sen bilirsin- diyor aralanndan oiri. -Mutlaka gitrnek istiyorsan sana engel olarnayiz. Am.a hie 01- mazsa eve kadar goturelirn seni.»

. Ve en sonunda yillardir bir tek duslerimda gorrlugum evimizin on unde duruyorum. Isik yanryor, demek ki evdeler. Dis kapi a ctkrnis , merdivenleri crkiyorum, Evirmz ucuncu katta. Zili cahyorum. Kapi acihyor ve birden onumde annem] buluyorum, Bir sure

77

gozlerine inanarnryarak oylece bakryor bana, Ardin.. dan' bir ciglik atip boynuma sanlryor. Babarn kosarak kaprya geliyor. Babarn ernekli subay, duygularma daha hakirn, -Nereden ciktin boyle?" deyip girtste bir . sorun C;:IklP cikmadigmr soruyor. Basimdan gecenleri anlatmiyorum onlara, -Hic bir sorun cikmadi. Sizleri gordugume cok sevindirn- diyorum.

Dahayarim saat gecrneden akrabalarin cogu geldigimi duyuyor.. Bir saat Icinde ev insanla doluyor. Bizirrl evde·1€mden ·bai}ka.·politika:;yla ugra$anyokgi~·· bi, Herkes olaylann nasil gelisecegini, askeri darbe olup ,olmayacagml bana soruyor, Sanki ben Cenelkurrriayliktan geliyorurri da. Geee yansma kadar politika uzerine konusuyoruz. Hi9 kuskusuz cok sey degismis beriim yoklugumda Ben Tahran'dan ayrrldigimda ailemizden hie kimse alcak sesle bile politika hakkmda konusrnaya cesaretedemezdi. Simdi ise herkesin, hatta politikayr : hie sevmeyen annemin bile, olup bitenlerden haberi' var. Beni en 90k sasrrtan da, toplumdaki konumu ntspeten iyi sayilan ailemden hie; kimsenin $ah'tan yana: cikmarnasi oldu. Humeyni'nin adirn korkuyla kartsikbir saygryla amyorlar. Hurneyni'yi Paris'te ziyaret edip vetrnedlgimi ogrenmek Isti-. yorlar. Kadmlari en GOM. ilgilendiren, Humeyni'nln ileride ozgurluklermi kisitlayrp :klSltlamayacah Akraba-. Iarirmzm arasinda bir tek halam pece takiyor. Simdi bagnaz bir Humeyni taraftarrolmus ve kadinlari seferber etmek gibi onernli bili gorev ustlenrnis.

Berkes evine gittikten- sonra . annemle catidald terasa cikiyoruz. Evimiz kentin kuzeyinde, Semirari' da, Terastan tum kenti gorebiliyoruz. Gecenin yarisi olmus, gbkyilzii acik ve yildizli, Isiklarin yandigina bakilirsa cok kimse daha yatmamis. Tek tuk silah sesleri geliyor.

Ertesi giln, 6 Ocak'ta, Bahtiyar hukumett kuruyor, Bakan bulmakta cok zorluk cekmist], Kimse carnni tehlikeye sokmak istemiyordu, Humeyni, aym gun

78

Bahtiyar'i vatan hainligtyla sucluyor, Ulusal Cephe de onu uyelikten atiyor. SOka1darda yuruyu~ yapanlar. .. Bahtiyar, sen bir kuklasin- diye bagrriyorlar.

Daha yolculuga cikmadan once Bahtiyar'in yurticinde ve yurtdisinda haril hartl kabinesine bakan aradigmi ve destek saglamaga cahstigim duyrnustum. Kendisine bakanlik teklif edilen bir arkadasim, telefon ederek bana akil damsiyor ... Sakm hal- diye uyarryorum onu. -Herkesi kendine guldurursun. Iki gun

sonra duser' bu hukurnet.» .

Annem' ve babam.veskiden kentin .merkezinde oturuyorlardi. Simdi Semirari'a tasmrrnslar. 0 zarnanlar Semiran bir me sire yeriydi. Dopdogru, genis we on iki kilometre uzunlugunda bir yol, kentin merkezinden kuzeydeki daglarin etegine kadar uzarnyordu. Yo-

-Juri iki yanmda cmar agaclari ,yayalan arabalardan ayiran iki genis dere vardi, Yol, yaz aylannda gezinrneye cikanlarla dolup tasan bir alanda sona eriyorduo Semiran, Tahran'dan daha serindi Gunes batar batrnaz Tahranhlar coluk cocuk yola dokulur, dere kenannda uygun bir yer bulup kilimlerini sererler, beraberlerinde getirdiklerini ortaya koyarlardi, Sernaver ve izgara getirenler de oluyordu. Votka ve bira siseleri derede sogutulurdu, Ak$am oldu mu sarki- . lar, oyunlar girla giderdi. Buyuk alanda, kibar takirrunm gittigi restoranlarin yarnsira sokak ortasinda yiyecek, icecek satanlar da bulunurdu. Ben orada arkadaslarimla -dohtarbazt-ye, yani kiz tavlamaya cikardtrn. Ccgunlukla elimiz bos d6nerdik. Ama bir guIumseme, bir bakis veya bir hos soz bizi mutlu etrne-

ye, gonlumuzu almaya yetiyordu. .

Aradan ge<;:en. yillarda Tahran Semiran'a kadar buyumus, Ama uiu daglar hep eski yerlerinde, bu huzur yiizu gormeyen kente tepeden bakryorlar.

Kahvaltidan sorira vola dusuvorum. Bir kac arkadasla bulusup kentte gezinecegiz, Oturdugumuz sernt, oyuncak yapi taslarryla, bebek evleriyle darmadagmik

79

olmus, bir cocuk odasina benziyor. Evler duzensiz, plansiz yapilrms, G6kdelenler ve biribirine hie mi hie uymayan Fransiz, Alman, .ltalyan ve hatta Japan tarzmda villalar, yan yana, duruyorlar, Nereys baksan, akil almaz bir zenginlik ve savurganhk gaze carpiyor. Gents ve zevkle dekore edilmis vitrinlerinde Avrupadan en son gelen mallarin fiyat etiketleriyle birlikte sergilendigi son derecamodern magazalarin iki adim 6tesindernallanlukaldfnma yayml$, Iran tarzl

" "manavve bak.kailar ba!?llyof. < Bunlarda etiket man yak, yani pazarhk edilebilinir. -Bunlar halkm bilincirn nasil etkiliyor acaba?» aiye;:a;:lyorum. Benzin

• i l - ,

krtligtna karsin traffk.colc yOgun. Dart yol agrzlarm-

da trafigt gencler yonetiyor.' Suruculer de, onlann dedigini yapiyor. Gorurrur'lerde polis Ialan yak.

Kalorifer yakiti da lsatari benzin istasyonlarmda insanlar, yanlarmda bidcnlari kuyruk olmus bekliyorlar, Benzin bidonlari sira karisrnasm diye bir iple biribirine baglanmis. Bazi evlerin kapilarmda "Hastalara bakma girtsimi .. , -Yiyecek tanzim girig:imi» g ibi levhalar goruyorum .. Bu halk girisimlerl hakkmda daha A vrupa'dayken cok seyler duymusturn. Cogunlukla genclerden olusan ve fakirlere, issizlere, grevciJere, hastalara 'yardlm eden bu gruplar, devrime paralel clarak' neredeysshersemtts orgutlenrnisler. Carrii hocalari da varrms iara1a!rmda. Esnaflarin ve sunun bunun bagislarryla finanse ediliyorlarrms. Zamanla milvarlari bulan! bu bagislar vo ozveriyle 901> hsan binlerce yardrmsever olmasa, grevcilerin bu kadar uzun zaman dayanrnasi olanaksizdi. Grevleri pa- . raca destekleyen sendikalar olmadigi icin ozel bagisLarin onemi buyuktu,

Cozume en cok carpan, sokaktakilerin sevinei ve . glileryuzlilluguoldu. Boyle dostca davramslari sim'diye dek ne Iran'da, ne de baska bir iilkede gormustum. -Devrim vne guzel gey~' diye geciriyorum icirnden. -Insanlari blribirtna yaklastirip mutlu ediyor.»

80

Bir taksi tutup merkeze gldecegirn. Yol kiyismda beklerken onumde bir ozel araba duruyor. -Buyurundiyor surucusu. -Kente gitmek .tstiyorsunuz her halde. Benzini idarelt kullanmak zorundayiz.» Yoldan uc kisi daha alnus, Sah, Bahtiyar ve Humeyni .hakkmda konusmaya bashyoruz .. Hepsi umut dolu. «Yakinda ozgurlugumuze kavusacagiz- diyor Iclertnden biri. Ama hepsinin bir askeIi darbederrkorktugu belli.

Tahran Universitesi'nin onunde iki arkadasirnla bulusuyorum. Bu kadar uzuri bir zaman sonra gorusmek ne guzel bir sey, lkisi de yaslanmislar.

Berlin'de, yola cikmadan once aldigrm takirn eibiserni giymistim arna icinde bir turlu rahat ederni. yordum. Coklari, YE\91an ne olursa olsun. blucin, parka ve yazhk ceketlerle dolasiyordu. Universltenin ici

.tikhrn tiklim doluydu. Yalniz ogrencilerin degil turn muhalef'etin toplaridig i yerdi universite. Buyuklu ku· yuklu gruplar, aralarinda konusup tartrsiyorlar, kulaktan kulaga en akil alrnaz soylentileri yayryorlardi. Hurneyni'nin yetenekleri, kudreti hakkinda destanlar

.' yazihyordu, Biri, 118 kadar az yiyip az uyudugundan, bir digeri ise ne kadar dakik oldugundan sbz ediyorduo Necefliler, Humeyni camiye giderken vsaatlerini avarIarrms. Carniye ilkin, sag ayagiru bastigim goren olmarms, Humeyni tum dunyada sayihyor, diyordu bir kadm. Bir cok devlet baskani onunla konusrnak icin can atiyorrnus arna 0 istemiyorrnus

';lah ve Farah hakkmda anlatilanlarin hepsi mustehcen seylerdi. Solcularla muslumanlar arasmda oriemli ve ciddi tartismalar yapihyordu, Silahli ka vganin gerekliligi, orduya kars I uygulanacak taktik, emperyalizmle savas gibi konular konusuluyordu.:

Tartismalar alevlenir gfbi olunca bir kat; ki9i gelip tartisrnayi kesrnelerini rica, ediyordu, -Hele bir Sah dussun, ondan sonra tartisrnaya devam ederiz- deyip gruplan birbirinden ayirryorlardi. Ben de arkadaslarrmla bir 0 yana, bir bu yana gidip her taraf'tan bir

81

sayler kapmaya cahsiyordum. Londra'da Hyde Park' taki gibi bir konusmacinm 'cevresins toplananlar da vardi, Konusanlarrn cogu mollaydi. Her tarafta devrimci .sloganlar yazilrydi, Iki eliyle basimn uzerinde bir slogan tutup oyle gezinenler bile vardi,

Bir duvar gazetesinin oriunde duran bir insan kalabahgma rrastlryoruz. «Dikkat» dive casliyan ;iilyuruyu okuyunca sasrnaktan kendimi alarruycrum. -Bir- kay gun once Alman istihbarat orgutunun onern-

libita:ja:tiiTa:hrau'a;gelmi$tir.Bu ajan;Iranlldrf VB kendini solcu olarak tamtrnaktadir: Hatta Tudeli Partisi'nin uyesi oldug unu] iddia etrnektedir. Bah Alman istihbaratina cahsan bu aianm adi Bahman Nirurnand'dir, Tum yoldas [ve kardeslerimlz] bu tehlikeli ajandan uyaririz,» lmza] -Tudeh Partisi-.

Beynimden vurulrriusa dondurn. Yammdaki arkadaslarin da dili tutuldu, Kalabaligi yarrp duyuruyu yirtrnak istiyorlar. Birakrruyorum, -Durun, isin asl1111

ogrenelim- diyorurn. ,

Duyuruyu okuyanlar da, okuduklarma bir anlam vererniyorlar. -Eee, ne olacakmis yani?» dive soruyor birisi. «Boyle duyurular cok yararlidir- diyor baska . biri. -Yabanci ulkelerin gizli istihbaratlari devrimimizi lekelemek istiyor.» .

Ite kaka one geciyorum Butun bunlar, duyurunun iki yamnda duran guclu kuvvetli iki gencin basmm altindan cikrmsa benziyor. Nazikce selarn verip bana bu adam hakkinda bilgi verrnelerinl rica ediyorum. -Evet- diyor birisi. "Ben sahsen tamyorum bu adarm, Hatta eskiden arkadastik. Bir' gun kuskulanmaya basladim ve kuskularrmi arkadaslarima bildirdim. Bir kay hafta gozetledik ve kendisi yokken evine girip Bati Alman istihbaratma cahstrgini karntlayan belgeler bulduk. Elimize gecen banka dekontlarindan istihbarattan yukssk miktarda para aldigt anl asihyordu. -Pekiyi.ne yaptrmz.bu adami?» diye soruyo-

82

rum. Cevrernizde toplananlar, konusmarmza ilgi goste- . riyor, bizi dikkatle dinliyorlardi. -Ne yapacagiz? Once bir guzel dovduk, sonra da aramizdan atttk, diver oteki. «Sen de tamyor musun onu?» diye soruyorum. "E1-

bette taniyorum .• -<.< Yanimzda bir resmi var mi?» diye soruyorurn. -Hayir, yok- diyorlar. -Anlatm, nasil biri. Belki adirn degtstirmistir. Belki rastlarrz da tam-yamayiz .» _ -Uzun boylu, bir doksan val', VEl sismari, Kivircik siyah sacli, kahn kash, iri siyah gozleri ve sert bir yuz ifadesi var.» diyor birisi. -Buralarda bir yerde olmasin. Gorseriiz tamr rmsuuz?- - -Yok, burada gormedik- diyor ayni gene, Sordugum sorulardan biraz sasirrmsa benziyor. -Siz de tamyor .musunuz yoksa 7" diyor. -Evet- diyorum. «Su ana kadar tanidigrnu saniyordurn. Yalniz sizin anlattiklarimza hie benzemiyor, ne bayu posu, ne de baska biryani.» Ayrn arida cebimden pasaportumu cikartip g6zlerinin onune tutuyorum. -Yuksek sesle oku- diyorum. Bir an sasirryorlar. Cevrernizdeki kalabahk merakla beklivor. Iki gene saskin saskin pasaporta bakryorlar ve dillerini cyutrnus gibi susuyorlar. -Oku bakalim, ne yaziyor» diyor kalabaliktan biri. Ama ikisi de agzini acarmyor, Baska bin bagrriyor kalabaliktan. -Niye okumuyorsun adrni?» Sessiz lik uzadikca kalabahgrn meraki da artryor. Sonunda genclerden bin agzini acip okuyor: «Bahman Nirumand.» Herkes gulrnektsn krrihyor. Iki gene .duyuruyu ahp bir .tek soz.eoyleme-

dan ortadan kayboluyorlar, .

Karsit goruste olanlann,olumlu bir tartisma ortamma gireceklerine bu gibi yonternlerle blribirlerini karaladiklarim cole gormustum, Stalinizrn yanhsi Tudeh Partisi, bu isin tam ustasi. Ama ,diger siyasal orgutler de aym seyi yapryorlar, Ulkemizin gecmisinde bu yontemlertn kurbani cok.

, Ontversite binalarma girip anfilera bakryoruz, Her tarafta tartismalar yapiliyor, i~9iler, ogrenciler, gorevliler, profesorler gunluk olaylar.: toplumsal ve

83

iktisadl sorunlar uzerine: tartisiyorlar . .Dniversite. gercekten bir forum. bir halk egitim merkezi olmus, Okurna yazrnasr olmayan ve egitimf kit olanlarm-aydmlara karst duydugu tutukluk kalkmis ortadan.

Disarrda, universite onunde kitaplar satihyor, Her adim basinda bir kitapci kitaplarim tkaldirima yaynus, Sansur, yasak diye bir sey yok.K.rsa bir sure oncesine kadar ahmi ve satimi yasaklannus kitaplar herkesin .g6zuniinoniincie.· .. duruyor ... .Meraklisi .. da .. cok. Her-kes, kesesinin gucuyettigi kadar alryor. YIHa.r 00- yu kitapcilarin bodrumlarmda bu kadar kitabi sakIamis olmalarma sasmamak elde degil. Bazilari da kacak kitap basarak dunyanin parasirn krrryor. Ara-

.. lannda kendi arastirma. yazrlarirrun degisik baskilarill 1 g6ruyorum.· Hatta: bazilari baska bir ad altinda yayinlanrms. Halkin herIstedigfnj okuyabilmesive bu hakkini boyle gents bir-capta kullanrnasr beni sevin-

dirryor. .

. . Yava:;; yavas Tudeh Partisi'rnn utanmazhgina

olan kizgmhgrm geciyor. Buyuk bir mutluluk duyuyorum. Camm biraz kentte tek basima dolasmak istiyor. Arkadaslarimdan ayrilryorum. Onlarla zaten aksama, baskalarmin cia katilacagi ve son dururnun gorU$wecegt bir toplantida bulusacagrm.

Dog-up biiyudug-6m ey,iiniversitEmin .... yakimnda. ilk isim oraya igitrnek.Ioluyor. Degisip degismedigini cok merak ediyorum. : '

Ama evimizin yerinde yeller esiycr, Ailernizin gururu cinar agac; bile yerinde yok. Yenne bir klinik yapilmis, Eskiden' kizlarmr havuzdayiizerken gozetledigimiz kornsumuzun evi, oldugu gibi duruyor. Zile

. bakiyorum, ayrn Isim. Bir an duraksiyorum, icimden zile basmak geliyor. Ama vazgecip yoluma devam

ediyorum. .

. Kentin guneyine dogru geldikce, sokaklari, evleri tammaya ibaslryorurn: Buralan hie; degismemis Sanki buralarda zamanma1rr~ldurtnufJ.· Sonunda kentin

84

kenarindaki gecekondulara geliyorum' Gorduklerim, beni korkuya veuzuntuye boguyor, Kisa ve havanin sogukluguna karsin, siska cocuklar pislik ve carnur icinde yahnayak kosusuyorlar, Cogu vpenceresiz kerpic evlerin ve ten eke barakalarm icinde afyon duskunu adamlar dunyalarmi unutmuslar, oturuyorlar. Pis bir derede kadmlar camasir yikryor. Bir kac diIenci ve cocuk yamma gelip benden sadaka istiyor. Kentin kuzeyi geliyor aklima, genis vitrinler, parklar VB bahceler icindeki modem evler.. cocuklariyla pastanelerde, lokantalarda oturan son moda giyimli kadmlar ve erkekler. Iki apayri dunya, Brri, batihlasrms,

. bah kulturu ve uygarhgryla tortulasmis bir tuketirn toplumu. Digeri ise iran geleneklertne -bagh, yokluk ve hastahktan baska bir !ley gormemis, unutulmus bir dunya. -Bu iki xlurrya biribiriyle "bagdaqamaz" diye

. dusunuycrum. -Cunun birinde bir patlama rolacagi belliydi.» Devrimin asil motoru acaba bu mu diye soruyorum kendi kendime,

85

Frrtrna KusununSarkrsi

Bahtiyar, Sah'a ka1J,inesif.ti sunarken gerekli ba.kanlarin ancak yansffil biraraya toplavabilmisti . Sah. . bu nedenle kisa bir konusma yapti: «Size televizyondan son seslenisimde ~erdigim sozu unutrnadrm ve bunlan yerine getirmeye cahsiyorum. Politik sorunlarimiza ise yarar cozumler bulmak, bunlardan biridir. Yeni hukurnetin kurulusu, bu' yonde atilan oriernli bir adimdir .. Ulkemizdeki ayaklanmalar konusunda cok buyuk bir sabir gosterdim, Artik -yoruldum, huzura ve dinlenmeye ihtiyacim var. Dinlenmek icin yurt disma cikmarn , gerekirse, anayasaya ve geleneklerimize gore, ben yokken anayasayi guvence altma alacak bir konseyin kurulrriasi g'erE:lkir -".". ..». Dernek ki i.,?ler

'.0 kerteye gelmisti. $a11l ulkey; . terketrneye hazirdi.

Halk, amacma ulasmis sayihrdi. Ama <;aY1 gormeden pacalari srvarnarnak igerekir. ~ah'l!l, pabucu bu kadar cabuk brrakacagtna kimse inanarmyordu. Bahtiyar, Sah'in yenilgistn] ~endibaqanSl olarak goruyordu. Verdig! kararm dogruluguna inandirmak.

'ic;:in arkadaslarina, bu kara : gfullerde sorumlulugu . yuklenrnekle kan dokulrnesini onledigtni anlatiyordu.

Artik politika sahnesindeki raklplertnin.ikarsisina da. ha alrn acik ve kendine gUvenle cikabilecegini samyordu, Bakanlarirn Sah'a sunduktan sonra yaptJ81 bir basm toplanttsinda suntan s6yledi:

86

.. islam dininin yayilmasma calisacagima ve ayrn zamanda ulkemizdeki diger dinlere gereken saygryi gosterecegtrne yemin ederirn ...

Siyasal suclardan yatan turn tutuklulan seroest birakacagima yernin ederim ...

Anayasada ve uluslararasi Insan haklan anlasmalarinda yeri olan tum haklarr ve ozgurlukleri en kisa zamanda gerceklestirecegime yemin ederim ...

Zamanla srkryonetirni kaldiracagim ... En kisa zamanda basirun, yasalar cercevesi icinde gorevint ser-

. best ve sansursuz yapabilmesini saglayacagim, Yasalarca yasaklanmarms tum siyasi partiler, §U andan itibaren calrsrnala.rirra oashyabilirler. Yasak orgutler de, yapilan arastirmalar sanueu dis devletlerin gucumunde olmadiklari anlasrhrsa, serbesttirler. Ulkernizin l.:,.il1- de bulundugu tehlikeli dururnu goz onunde bulundurarak ... hepinizden sunu rica ediyarum ki, baltaiayicl,.huzuru bozucu etkinliklerden vazgecin, Ulu Tanri' run VB beni taruyan herkesin bu yolda bana yardirnci olrnasuu dilertm, H~C bir tehdit, hie bir kusku beni hafkima hizmetten alikoyarnaz.»

Bahtiyar, basin aciklamasmi 9U dizeyle bitirdi:

Bir tirtuui ku;uyum, ahlim tinrim tirtina, Denizden: horisup kacmam, ben Izeruiimim bir dalga,

Bahtiyar, istihbarat orgutu SA V AK'I ve bazi bakanhklari lagvedecegmi, Sah'in dirtlenmek icin yurt disina cikacagmi ve daha sonra gerrdonecegint bildirdi, Irari'da monarsinin kalip kalrnayacagi sorusunu -Evet, insallah kalacaktir» diye yanrtladi.

Iran'da Bahtiyar'la bu umudu paylasan yaktu.

Belki de Sah'la yaptlA"l anlasma geregi boyle konusmasi gerekiyordu.· Bahtiyar ve Sah, bu Qozumun ve verdikleri odunlerin artik bir yaran olmayacagtru bil-

. miyorlardi. Sah, kararmi alti ay once verseydi, durum

87

bambaska olabilirdi. Ama artik i9 isten gecmisti. Ne Sah'm, ne de yeni basbakanin elinden bir seygelirdi:

Washington'dakiler bunu i biliyordu. Ocak ayimn basmda Cumhurbaskani Carter, Fransiz, Ingiliz ve FBderal Alman devlet baskanlarmi dunya politikasmdaki guncel sorunlar konusundal gayn resmibir toplantiya cagirrmsti. iran hakkindada konusuidu ve bu durumda Sahtan vazgecrnekten .baska care kalrnadigm.da.gorusbirligtne.varildu .:.

. Beyaz Saray'da, Cumhurbaskani'mn giivenhk da-

.nisrnaru Brzezinski'nin: yonetimi 'altmda, ,lran'daki olavlari gumi gunune izleyen bir komisyon kurulmustu. BuLornisyon Carter'an da onayiyla Sah'a bir telgraf cekerek ulkeyi terketme. karanm ve Bahtiyarin hukumetini destekledlklerini .bildi rmeyi kararrastir(lI12::r,

.Ama Arnerikalilar, Bahtiyar'm olrnayacak duaya amin dedigini cok iyi biliyorlardi. Bu yuzden NATO Cenelkurmay Vekili General Robert, Heuser'i, askeri darusrnan olarak Tanrari'a igondertyorlar, Heuser, .lran'i cok yakmdan tamyan, uzun sure Irari'da kalmis ve orduylacok yakin ve iiyi iliskileri clan biri. 5 Ocak' ta Heuser Tahran'a geliyor.

Heuser, Sah'in ll1keyi bir an once terketme sini v€: ordunun Bahtivar'r.desteklernesini saglamakla go-

revlendirtlrnisti. ;. .

-Bahtiyar'in desteklenrnesine karst degildirn, ama Bahtiyar ba"ianSlzhga: ugrarsa . Heuserin orduyu darbeye hazirlamasini istiyordurn- diye yaziyor ani-

Iarmda BrzezinskL.i , .

. Curnhurbaskani Carterda! bu plandan yana. Yalniz Disisleri Bakam Vance ile Tahrari'dakj Amerikan 1311- yukelcisrSullivan, asken bir operasyona karsilar Onlar, rnuhalefetle ve. oze1likle Humeyni'yle viliskj kurulrnasmdan yanalar. Carter'a gore, bu Iliskiler Bahtiyar'm durumunu zayifiattigi gibi orduyuda yipratabilir, Yine de 8 Ocak tarihli bir gizlttslgraf Fransiz

88

hukumeti aracihgryla Humeyni'ye gonderiliyor. Bu telgrafta, Carter, Humeyni'den, Bahtiyar'a karst dogabilecek tepki1eri engellemek icin nufuzunu kullanmasini istiyor. Bu tepkiler, herkes icin tehlikeli olabilir, diyor Carter. Bir yandan Sah'myakinda ulkeyi terk edscegine 'ilii;'kin garanti .veriyor, diger yandan da Ayetullah'in askeri darbeyle gozunu korktitarak sesini cikartrnamasim istiyordu.

Humeyni'rrin Carter'a yaniti, tehditlerden ve tehlikeden sakmmadigun bir kez daha kamthyor. «Bahtiyar konusunda bize kendi yasalarimiza karsrgelrnemizi ogutluyorsunuz. Ben bu yanlisi yapsam bile halkirmz hie bir zaman yapmaz. Halkirmz, monarsmin ve Pehlevi rejiminin boyundurugundan kurtulmak icln 0 kadareziyet cekti VB 0 kadar can yitirdi ki, Sah'Ia uzlasmaya kesinlikle razr gelernez. Sah'l bir daha ulkeye sokmayacagaz..'. Onun konseyini de istemivoruz .. , Ulkemizin huzura ve asayise kavusrnaSIDl biz de istiyoruz, Ama$ah oldugu rnuddetce bu olanak disi,

Bize yardirn etrnek istiyorsamz ve ulkemizde kan dokulmesini dstemiyorsaruz, Sah'in bir an once gitmesini saglaym ve Bahtiyar'r desteklerneyin ...

Darbeye gelelim, Ben de biraz once Tahran'dan, bir askeri darbenm planlandigi ve cok kan dokulecegi haberini aldim. iran halkrm, Amerikari mallarini boykota cagirmam ve boylece Amerika'yi uyarmam oneriliyor, cunku bu planda Amerika'mn parmagi varrms. Halkirmzin iyiligini istiyorsamz bu dar':' beyi. engelleyiniz. Aynca, darbe yapilirsa halkrrmzi: orduya karsi cihadada cagrrmam oneriliyor. Askeri darbe, halkimizm da, ABD'nin de cikarlarma aykiridir .... Tekrar soyluyorum. Irari'da huzur istiyorsaUlZ, bununtek yolu monarsinin kaldirilmasidrr ... iran halki kaderiyle basbasa brrakrlmahdir. Halkin sectigi bir hukumet isbasina gec;inceye kadar iktidan elinde tutacak bir devrim konseyi kuracagim ... lran'

89

da bir asker! darbe, kimseniri denetleyemeyecegl bir patlamaya yol acar, Halkirruz darbeden korkrnaz. Ordu, aylardir halkmuzi sindinneye cahsiyor ama yine de huzur ve asavist saglayarnadi. Ayrica ordu gucunu yitirdi, celiskiler icinde kivrarnyor. Saflanndan cok kisi bize gecti. Yine de kan dokulmesini istemiyorum. Hazirlanan darbeyi engellemenizi salik. veri:

rim size ... »

'Humeyni, dunyamn ' en guclu devletine kafa tu- 1;arkerifuffilrarihalkiriiri ·aidlridaoldugunli "blllyordu. Kitleler, onun kararhhgina, ~emir gibi iradesine ve boyun eymemesine hayrandi. 0, Allah'in gonderdlgi kurtaricilari, Peygamberin halefi Im ' nun 'her ricasi, Allah'in ernri, agzrndan an her soz ah'in sozu yerine gecivordu. bzelli. . -mostafazinlers , yani gecekondulular, baldiri QlplJklar, ezileriler, or g6- rulenler, sadece ve sadece Hum~ n yoksulluktan kurtarabilecegine tnamyorlardi. Kasetlerden sesini duyunca kendilerinden geciyorlardi, Onun icin olrneye bile hazrrdilar. Onlara gore Humeyni, Allah' In ta kendisi, ozlem ve .isteklerinin odak noktasi, dusIerinin gerceklesmesi demektt, Bir tek bu aziz, bu keskin bakislarmi goge dikrnis, 'verdigi karardan bir daha dbnmeyen bu yasli adam.: Sah'a ve Sah'rn yanisira yurtiGindeki ve . d19111claki. :irili ufakh tum seytanlara haddini bildirebilirdi.Bi~tek ona guvenleri vardi. Onun sayesinde bllinclenmisler, insan olduklanm

anlarruslardi. '

Yuzbinlerce kisi her aksam dcgan ayda Hurneyni'nln cehresini gorduklerini jsamyorlardi, Bir aksam Tahran'm guneyindeki semtlerde dolasirken, aya bakan ve Humeyni'yi gorduklerini iddla eden bir grup dilenci, niyet satrcist ve delikanli gordum, Kendilerin'den gecmisler, .. Allahu ekber, getiriyorlardi, Yanla-

rmda durarak ben de, g6ge bakmaya basladim. '

"Sen de, goruyor' musun?» diye soruyor bin bana, sankt bir tanSlga tanik 'olrnus gfbi. -Evet- diyorum .

.. goruyorum.,. 90

Humeyni'ye karst beslenen bu asm hayranlik, lien, gelen din adamlarini bile rahatsiz etmeye bashyor. Bir aciklama yaparak, aydaki cehrenin. devrim dusmanlari, siyonistler ve .emperyalistlerin cikarttrgi bir soylentiden baska bir gey olmadigmi duyuruyorlar, Ama pek cogu, bu aciklamaya inanmiyor. Ayda ille onderlerirun nur yuzuriu g6rmek istiyorlar. Ve goruyorlar da,

islam dini; Humeyni sayesinde yenibir guc kazanrycr, yeti ve g6gu, bu ve6teki dunyayi, icinde bulundugumuz am ve sonsuzlugu biribirine yaklastiriyor, Ezilenler ve cahiller, bu her seyi kapsayan gucun merkezini olusturuyor ve bu yollakendi benliklerini buluyor. Humeyni, bunlann bilincini deg·il bilin calt 1111, kafalanm degIl ruhlariru harekete geciriyor. Elindeler artik, ruhlariru kaptirmrslar, akla gelebilecek her ~eyi yapmaya hazrrIar onun icin: "Sen bizim ruhum uzsun, Humeyni- diye bagiranlar, onun icin olrneye, §Ghit dusnieye hazlrlar.$ahOrn ordusu n0 yapsin bunlara karst? Yuruyuslerde goguslerini acip -Bize top tufek islernez- diyerek tanklann, makinelilerin uzerine yuruyen kitlelere karst ne yapsin dunyarun en buyuk ordusu? Glu sayisi arttikca, sehij dusme heveslileri

.. de cogalryordu. Kan aktikca, olumdsn korkulan azahyordu.

Ve tam din ve imarnn egemenligtnt surdurdugu bu gunlerde -f'irtma kusu- Bahtiyar, ortaya cikip SOn peygambere, Neauple-le-Chateau'nun evliyasina, meydan OkUYOL Bu kus gerci cok guzel otUyor, ozgurluk ve adalet sarkilarr soyluyor, ama dinleyen yak, cunku bu kusun sesi. randevuevinden, . lmparatorun

<sarayindan, gunah ve ahlaksizlik dunyasmdan geliyor. Bahtiyar, seytanla i.'lbirligi, yapiyordu, $ah tarafindan atanmisti, Amerikalilar ve ordu tarafmdan destekleniyordu. Daha ilk adiminda yirmi bes yllhk zorba, .hukumdar'hgzn pisligirie bulastrrnusn kendini. Kim ona yaklasmaya cesaret edebilirdi ki?

Hi

Tahran'a gelisimin dorduncu guminde eski bir arkadasim sabah saat altida bana . telefon ediyor. Telefonda anlatilarnayacak kadar bnernli bir. konuda IJenirnle goru§rnek istedigini soyluvor. Saat yedide bi.rini gorrneye. gidecekmisiz, yanm saat icinde beni almaya gelecekmis. Arabasmaverlestikten sonra bile bana . kime gidecegimizf soylemek istemiyor. Cok onernli bir Is oldugunu.: zaman gecirmememiz gerekt:gini tekrarlayip duruvbr. «Dur surada» diyorum 50- nllnda,;'YabI:rakbeiiritie~iiin,Ya dakimsegittigitniZr soyle.» - -Bahtiyar'a gidiyoruz- diyor bunun tizer'ine. «Onunla konusmarmz gerekiyor. Bu kotu gu.nle-· rinde elirnizden gelen yardirtn esrrgememeliviz.» 50- zunu kesiyorum. «Lutfen birak beni ineyim» diyorum

,dfkeyle, -Aklmi rru kacirdin sen? Neler diyorsun oyIe? Benim gibi yasarm boyunca Sah'a karst kavga vermis ve devrimin ozlernin! cekrnis bir solcu nasil olur da, halkin devrimini engellemekfsteyen bir rnaceraorya, bu Don Kisot'a, yardrm eder?» - «Hie; dogru degil soylediklerin- diyor arkadasim. "Ben seni daha akli basmda samyordurn Evet, Bahtiyar+otekiler gibi degfl. Digerleri gibi . Aye tullah'a yaltaklik etmivor. Hakkm var, tehlikeli bir ise giristl. .Ama prograrmru bir oku. Siyasal tutuklulan serbest birakmak Istiyor.: bir <;cog-unu birakti bile.' Istihbarat6rgutlinu lagvedip Sah'in adarnlarmdan hesap sormak ishyor. Sah, cnumuzdeki gunlerde gekip gidecek. Bahtiyar, sansuru kaldiracagrna ve demoltratik ozgurlukleri gerceklestirecegine soz verdi. Sed de biliyorsur. ki, bunlar kuru lafdegil.,Unutma ki, oidu daha ensemizde, Bahtiyar bu isi beceremezse,ordu tepernize binecek. Siz devriminize kavusacaksiniz diye ille kan dckulmesi mi gerekir? Simdiye kadar dokulen yetrniyor mu? Kansiz devrim, devrim saylimaz' ml? Ya' devrim olursa ne olacak? Mollalar, Bahtiyar'dan daha rni iyi, daha rrn cok ozgurluk verecekler bize?» - «Bu sacmaliklara sen de mt inanrycrsun?- dryorum. -Mollalar, iran

93

~

gibi bir" eyi yonetemezler, h~le Inl:z,:paglanna hie, Bir z an sonra ister istemez camil ~ine geri cekilecekl r.» - -Pekiyi..» zaman kim gel cek basa?; diye so yor arkadasim beni kiskirtmaya calisarak. «Halkimiz- diyorum hie duraksamadan Sanki bana iki

. kere'\lklnin . kac ettigini sorrnus )51bi guvenliyim yamtlrntlan. -Halkimiz ve halkmuzin sectigi rnilletvekil-

I . "-::;.. '" ./"

erl.» ~~...._. . . .-

uDostu~gulduriiyorsun» diyor arkadasim, "'Hal~d~~imdir? _.?si.1~ald~da a vaZl y~khgl ka~ 1-113 ~n ve ayda.--Xveiullah'l goren bu kitleler kimi IV.

secerler? Hie bunu dusundun .rnu?» _ «Kitleler e hie; -

~hmiyorsun" diyorum amabtr parti kodamani si-

bi koriustugumun d"a, farkma varryorurn. Kendime gu-

venim biraz sarsilryor. «Ayrica sen ibagaranlara bak-

rna. Greve giren, yuruyus yapan vuzbinlerce isciyi, mernuru ogr'etrneni, ogrenciyi dusun, Bunlar da rni mollalari sececek? Bun.lar da mi Islam Cumhuriyeti" istiyor? Islamiyeti degil, ozgurluk, bagimsizhk veada-

let istediklerini sen de cok iyi biliyorsun.» - -Senin politikaya aklm ermiyor. Belki gunun birinde anlar-

SIn." diyor. -Ne- olursa olsun,gelmiyorum" diyorum.

«Sah'm i~ basina getirdigi ve Amerika'mn onayladigi

bir hukumeti desteklemek yak yanhs. Ayrica benim

ona ne yaranm olabilir? Ben kimim ki? Bahtiyar bu .

oyunu daha basmdan kaybetti. Belk] de hemen parlamentoyu dagitip monarsinin kalip kalrnamasi hak-

kmda bir balk oylarnasi yaparsa basirn kurtarabilir.

Belki. bu yolla Humeyrii'nin hizim kesebilir. Yalmz

San da hernen giderse tabii.» ._ -Ordu buna seyirci

kalir fir samyorsun?- diyor arkadasim -Sonunda anlayabildin» diyarum. «Turn sorun da burada ya, Bah-

tiyar, Amerikahlarm, ordunun ve Sah'rn dediginden cikamaz. Bir ikilem icinde.»

Basbakanhk koskune gelmis bulunuyoruz, Ben inerken, arkadasim sunlari soyluyor- -Hangirnizin hakli . oldugu yakinda anlasilacak. Dusmanim olsay-

93

din, Ayetullah ve su agzmdan dusurrnedigin halk y6~ netimi basina gelsin de, gor gununu, derdirn .•

Ordunun nasil bir tepki gosterecegint ve bir darbe yapabilecek gucte olup olmadigrni kimse bilemiyor. Eger Bahtiyar koltugunda kalmak istiyorsa, bu tehlikeyi gaze almaktan baska caresi yak. Parlarnentoyu dagitrp monarsi hakkmda bir oylama yaprnasi

gerek, baska hie bir yolu yok. ..

Sah, gerc;:i yurtdl!?mac;.lkacagllll bildirrrusti . ama hala duraksiyordu. 13irtaraftanWashington veLond-

· ra, ulkeyi terketmesiJcin baski yaparken, diger ta-

· raf'tan da bazi gerieraller gezisini ertelemesi icin direttyorlardi. $ah'myoklugunda ordunun bozulmasindan korkuluyorrlu. Eskiden Icisleri Bakanligi yaprms alan Genelkurmay Baskarn, Sah'a her gun ordunun dururnu hakkinda raper veriyordu. Karsi tarafa gecenlerin saY131 artivormus. Sah'in gidecegi haberi uzerine erler ve subaylar ne yapacaklarrm sasirmislar.

· Genelkurmay Baskarn, Sah'tan bir sure daha yurtta kalmasini rica ediyor. «Ne diyorsunuz?» diye yanitliyor onu Sah. «Biraz once Amerikan Buyukelcisi ve General Heuser buradaydilar Hangi gun gidecegimi ogrenmege. gelrnisler.» Boynunu bukerek sozlerine

· sunlari ekliyor. -Benirn arkamdan bir oyun oynuyorlar gaJi ba.»

Sah, onu defterc1en sildiklerini, Amerikalilarrn, Ingilizlerin, Bahtiyar'm. ve bazi genarallerin yurticindeki ve disindaki muhalefetin bnderleriyle Illski kurduklarim bilmiyordu, Hurneyni ile Beyaz Saray arasinda bi' efhskiler vardi. Ama rejimlnin Amerika'ya ne kadar bagrmh oldugunuve ne kadar cabuk . girzden dusup tek basina brrakildigirn mutlaka anlarrusti

bu gunlerde. . .

Bahtiyar hukumetinin ilk isi, basin sansurunu kaldirmak oluyor, Buntin uzerine gazeteler grevt bira-

· kiyorlar ve Iran halki, ceyrek yuzyilllk bir aradan i sonra serbest basmin :ue oldugunu ilk kez goruyor,

94

Butun bu yorurn, rnakale, sutun yazarlarimn, karikaturistlertn mesleklerini nerede 6gtendiklerine §a~lp kaliyorurn. Teknik ve dil bakimindan kusursuz deriebilecek bu gazeteler, iran kosullarina gore rekor sayida baski yapiyorlar. Sabahlari ve ogleden sonraID;.n gazetecilerin onunde, buyuk gazetelerin ikinci ve U<;UllCU baskisirn bekleyenler kuyruga giriycrlar,

Basin ozgurlugu, Bahtiyara pek yaramiyor. Tersine, gazeteler her gun onun hakkinda atip tutuyorIar, Bahtiyar'dan yana cikan yak gibi. Boylelikle Bahtiyara karsi diren.is artiyor. Grevdeki de vlet mernurIan .ve hizrnetlilert bir bildiri yaymlayarak Bahtiyar'in . kq binesin] tarnmadtklarmi, bakanligrn ytinergelerini hice saydiklarini bildiriyorlar. Cogu kentlerde yuruyuslerin, mitinglerin, grevlerin ardi kesilrniyor. Bah\tij'ar da, ordunun ive polisin yardirmyla anayasaya saygr yuruyuslert duzenletiyor ama ancak bir kac bin .kistyl bir araya toplayabiliyor. Bunlann sayisi, muhalefetin yuruyuslerirn, katilanlarmkiyls kryaslanmca 0 kadar az ki, kirnsenin dikkatini bile cekernivorlar.

Gunlerden 30 Ocak 1979. 11k kez buyuk bir Yli,iiyuse katiliyorum. Universitelerin ve yuksek okullarm acilmasi nedeniyle Universiteliler Dernegi halki Tahran Universitesi bahcesinde bir mitinge cagirrmsn, Butun yasamim boyunca bu kadar 90k insarn bir arada gorrnemisttm. Yuz bin kisinin sigdigr buyuk bahcede insanlar kutuda sardalya gibi sikisik duruvorlardr Cevredek; sokaklar bile tikhrn tiklim doluyduo Konusrnacilarm kursusu yarnnda ryibir yer bulmusturn ve buradan tum alam gorebiliyordum. Insanlarin baslari, siyah bir halmm uzerindeki dugumler gibtkucucuk duruyordu. Bu kalabahk bent cok etkile· rnis ama biraz da korkutmustu. Yuzlerinden we giyimlerinden cogunun kentin guneyindeki gecekondulardan, teneke batakalardan geldiklert anlasihyordu, Neler. vardi kafalannm Icinde, dunya gorusleri, ulku-

05

leri neydi, ulkenin gelecegi hakkinda neler du~Unu~ yorlardi? Ulkulerimiz, dileklerimlz bir miydi? Bir yanit bularmyordum. Mitingin baslamasmdan az once askeri helikopterler bahcenin uzerinde alcaktan W;:Uyorlar Sesleri duyulur duyulrnaz, yuzbin sikilrrus yurnruk havaya kalkiyor. -Marg bar Sah - Sah'a olurn- haykrrislari, pilotlarm kulagina kadar .gidiyor. Yirmibes 'ylldlr birikrnis ve birden Iplerini koparmis bir saldirganhk okunuyor yuzlerden. Bu saldrrganlik

'fukiitD.YClr·be:riC ' '

11k olarak klsa bir $ure once serbest birakilan ve Islam cephesinde Humeyni'den sonra en cok adi duyulan Ayetullah Talegani cikiyor kursuye, Dinleyicileri, devrim sehitleri adina bir dakika saygi durusuna cagirryor. Yiizbin ki:9inin crt bile cikarrnadan yan yana durmasi, kargalarir, seslnden baska btr sov duyulrnarnasi, tuylerirni urpertiycr. Gozleri yasaranlar

da var. :

Talegani'den baska.ibazi tanmmis politikaci ve pro.

Iesorlerln kisa birer konusma yaptigr mitingten sonra kentin rnerkezine dogru bir YUruYU9 yapihyor. Binleree karanfil ve gill dagrtihyor. Bunlar, askerlerin tufeklerinin narnlularma: veya tanklarm, askeriaraclarm uzerine atilryor. Humeyrii'nin ve Musaddrk'm resirnleri de tan:klarm uzerine, askert iaraclarin camta-. rmaryapistmhyor. Askerler' gulllyor, yuruyenlers el salhyor. Biribirlerini kucaklayanlar da var, Bir bay-

ram havasresiyor. ' , '

«Askerler kardesimizdir, Humeyni onderimiz- diye bagiriyor yuruyenler ..

Kentin guneyine gelince birkac arkadasla yuruyusten rayrihyorum. Kapahcarsrya giriyoruz, Burasi hie degisrnernts. Ustu kapali, dar yollarin lki yamnda cesit cesit rnallar sergilenrnis, Alanlar, satanlar, tadini cikara cikara pazarlik edenler, usta elleriyle canak comlek yapanlar, pml pml pirildayan, albenili takilar, deri kokan magazalar ... Pilavli sis satan kebapcilari cok meshur kapahcarsinm. Carsi gibi ke- 96

bapcilar da zamanla hie degi~ige ugramamis. Kebap yemek ictn pek cok kimsa kentin kuzeyinden kapahcarsiya .gelir,

Kebapcida yemek yerken politikadan konusuyoruz. Sah ve yeni basbakan hakkmda fikralar anlatiliyor. Bahtiyar'm, partiden arkadaslarina sezdirmeden Gizli Istihbarat Sefi Muka.ddan'la bulusrnasive ondan Sah'la gorusebilmek icin aracilik yaprnasini istemesini alay konusu yapryoruz. .

Ogleden sonra kentteki hava biraz gergin. Bir kac verden gage dumanlar yukseliyor. Aksama dogru yine kentin kuzeyine gidiyorum. Bir kavsakta bir kaIabalik goruyorum, Kalabahgin ortasinda biri, basin dan gecenleri anlatiyordu «Eve girdik. Once gozumuze nir sey carpmadi, Herhangi bir evde sandik kendimizL Aina sonra bodruma inip degenis bir cdaya kadar giden 150 rnetrelik hir dehliz gorunce sasip Iraldik. Ne vardr idersiniz bu odada? Iskence aletleri! . Bazilarmm uzerinde kurum U$ kan lekeleri vardi. Odarun bir kosesinde bir yigm kana bulanmis kadin ve erkek ic camasm bulduk. Bir kac kemik, oracikta oyIeee duruyordu. El fenerlerimizi yakip da karanhk dehlize dikkatliee bakinca, icinde bir insanin bile oturamayacagi kadar kUQUk, demirparmakhkh huereler gcrduk, Agir iskence gormus insanlarm resimleri duvarlarda aSlhydl.BinaYl atese verctik. Evin,

. gizli istihbarattan Namazi admda bir albayin oldugu soyleniyor. Yuzlerce krzirrve kadimn irzina gecip i!}kenceetmis.»

-Nerede bu ev?» diye soruyor biri. «Bir kac sokak otede, Bahar sokaginda .• - «Gidip bakahrn- diyor bir baska biri.

Ben de gidiyorum. Ev gercekten yanrnis, itfaiye isin] bitirmis, Duman kokusu genzimi yakiyor, Evin onundabtr kay asker durmus, kimseyi iceri birakrmyor, -Tuyler rurperten ev- adi talolan bu iskence yuvasinm Unii aksarna kadar butun Tahran'da duyulu-. vor,

97.

_ Bir Avuc 'I'oprak

Sah ve est, Bahtiyar'in parlamentodaki yemin torenini beklemek istiyorlar. Ailenin diger bireyleri; kimseye belli etm eden (ilkeyi terketmislerdi. . 120cak'ta Humeyni siyasal prograrrum acikhyor.

Bir Islam Devrim Konseyi kurdugunu resmen biidiriyor ama konsey uyelerinin adirn aciklarmyor.

Aynca gecici bir hukumetin kurulacagini duyuruyor. Bu gecicl hukurnet, secimleri hazrrIayacak vaiktid an basa gececek h ukumete devredecekti.

Humeyni'ye gore, Bahtiyar'in hukurn eti yasalara aykirrydi. Bu hukurnetle isbirligi yapmak dini acidan gunah, yasal yoriden ise suctu. !;lah'm son care olarak bir asked darbe yaprnasi cia rnumkun, diyordu Humeyni, -Arna eminim ki,» diyordu, «birkac gozunu kan burumusun disinda .ordumuaboylebir cinayete kalkismaz. Ordu halkrrriizrn, halkirniz da ordunun m alid 11'. S&.n gittikten sorira da boyle kalacaktir bu."

Humeyni sozlerini, halktan arnacina erisinceye kadar kavgayi surdurmesim istiyerek bitlriyordu. -Grevler ve yuruyusler surdurulmelidir. Kim stzi engellemeye kalkarsa, onu oldurmeye hakkimz vardir.»

Bu Son tumce, durumun nazikligi g6z onunds tutulsa bile,Qok yersiz. Helle halktan «son ctrpmrnalari kesilinceye kadar $ah'In: girtlagim sikmalarmi- istemesi bir evliyadan cok bir cellada yakisir.

Bahtiyar'm kabinesi, parlamento ve senate onun-

98

de yamin ediyor, KraIiyet Konseyi de kuruluyor. Sah'a artik gitmekten baska care kalrmyor. Oyun bitti, perde kapamyor. Gitmenin zarnarn geldi.

.. Eskiden Sah, yurtdisina cikarken hukumet merkezinden hava alanina arabayla gottirulllrdll ve iyolun iki yanma ellerinde bayraklarla okul cocuklari dizilirdi, Bu kez iS8, 14 Ocak 1979 gunu oglen vaktinde, esini de alarak havaalanina sakh gizli helikopterle

gitti. ,

Hava alanmda da durum hie ic aQICI degildi. Na yuksek rutbeli devlet ve din gorevlileri, ne asked bando, ne kirmizi hall, ne de atalarina buket veren «kG.,> QUk, . cici- kizlar gelrnisti, Bir kac generalden, bir kac gazeteciden ve Basbakan Bahtiyar'dan baska gelen 01- marmstrBah, ozel pavyonunda toplananlara yasli gaz·· lerle son sozlerini soyluyor: -Kabirientn yernin toreninde de soyledigirn gibi, coktandircok yorgunum ve dinlenmem gerekiyor ... Artik sirasi geldi. Tahran'dan ayrilarak Misir'a, Assuari'a gidiyorum ... Umanmki, hukumet yapilan yanhshklari duzeltip gelecegln temelini saglam atar. Basariya ulasmak icin yurt sevgist gereklidir. Ekonomimiz rayma oturmah, guriluk yasarn baslarnah ve hal kin gelecegi guvence altma almrnalidir. Soyleyecek baska sozurn yak."

Oradaki gazetecilerden biri, son bir sille yerine geceri bir soruyu sormaktan ksndini alamryor. -Ma[este hazre tlert acaba yurtdismda ne kadar kalrnayr . dusunuyorlar?» Sah, bu ignelerneye aldirmiyor. «Sag- 11k durumurna bagli- diyor. -Su .anda donus tarihini

kesinlikle soyleyerniyecegim.» \

Ardindan, Farah'i sag kolundan tutup, pesinde bir avuc gununu doldurmus kalburustu takimiyla ucagma dogru yuruycr, Yuruyen merdivenin basinda bir . kat; dakika sirti pesinden gelenlere-donuk duruyor, sonra yuziinu donup cebinden mendilini cikanyor ve gozyaslarim siliyor. Huzunlu ve yava!j bir sesIe Gerielkurmay Baskaru'na, ,,,Bana bir avuc toprak

99

Vous aimerez peut-être aussi