Vous êtes sur la page 1sur 259

www.n-f-k.com sitesinin hizmetidir.

BU SAYIMIZA KATILANLAR

Hayat ve Kiilii zerine


MAVERA/BU SAYIYI SUNARKEN (S. 3) AKF NAN\HAYATINDAN ZGLER (S. 5) E. B./ESERLER (Bibliyografya, S. 9) RASM ZDENREN/NECP FAZIL KISAKREK (Kiilii zerine Notlar ERDEM BAYAZIT/STAD (S. 47) MUSTAFA MYASOLU/GABLERDEN BR SES (S. 52) OSMAN BAYRAKTAR/CNNET MSTATLNN BENC BUUDU (S. 56)

EDP GNENC/NECP FAZILDA KAREKTERN BOYUTLARI (S. 59) RECEP SEYHAN/STADI ANLAMAK (S. 64) CEML FT/FIRTINANIN ARDINDAK GEREK (S. 69) A.HAYDAR HAKSAL/NECP FAZILDAK BAZI UNSURLARA BR YAKLAIM DENEMES (S. 72)

Edeb Kiilii ve Eserleri zerine


EBUBEKR EROLU/Y BLRZ (S. 76) RAMAZAN DKMEN/NECP FAZIL N NASIL YAZMALI (S. 78) ABDULLAH UMAN/NECP FAZIL ve AA DERGS (S. 82) SAADEDDN ELBOL/MUTLAKA AIRAN DNR (S. 87) MEHMET KAHRAMAN/NECP FAZIL'I DEERLENDRMEDE DLEN BR YANLILIK (S. 89) BEKR OGUZBAARAN/NECP FAZIL'IN R N DYORLAR K (S. 98) SELHADDN PEK/TRK RNDE RPERT (S. 103) AKF NAN/NECP FAZIL KISAKREK (S. 112) MEHMET MARALIOLU/METAFZK YK (S. 117) LM KAHRAMAN/NECP FAZIL KISAKREK'N HKYES I (S. 121) HSEYN K. ECE/HKYELERM ZERNE (S. 127) MEHMED MUHSN/BR ADAM YARATMAK YA DA LM KORKUSU (S. 134) MEHMED CEMAL FTGZEL/GAZETEC NECP FAZIL (S. 139) NECP FAZIL'IN NGLZCEYE EVRLEN RLER (S. 145) BR PLK (S. 150)

Anlar-Anekdotlar
AKF NAN/STAD EVRESNDE (S. 151) CAHT ZARFOLU/NECP FAZIL'LA (S. 170) AL NAR /BR VARMI BR YOKMU (S.

178)

MUSTAFA ARAFATOLU/STAD'IN ARDINDAN (S. 181) M. SAT ZARFOLU/ TANIMAK (S. 187) AKF NANIN NOTLARINDAN/ STADLA BR BEKLEME ESNASINDA (S. 190)

Adanan iirler
FEHM KUYUMCU / (Bir Kta, S. 193) Y. MUHAMMED AKTRK / ER K NYETNE (S. 193) CAHT ZARFOLU/FL YRE GB BR YREK (S. 194) HAYDAR KPRLOLU/SON SAADET (S. 195) SEYFETTN NL/AILIMLAR (S. 196) KTP SEZER/GELEN GDYOR (S. 197) AKR ARSLAN/STAD GTT (S. 198) & STAD (S. 199) BRAHM SADR/GZLERNDEN YREKLERE (S. 202) RAMAZAN TUN/HAYAT (203)

Yaplan Konumalardan Semeler


BEKR OUZBAARANVNECP FAZILLA KONUMALAR (S. 204) YUSUF AHISKALI/NECP FAZILLA R ve ARE DAR HKMET MNR/DDALI SANATKAR ERKEKE SYLE/NECP FAZIL KISAKREK (S. 215) MLLYET/SPOR NECP FAZIL'IN GRLER (S. 223)

lm zerine Yazlanlar
OKTAY AKBAL/NECP FAZIL (S. 227) S. AHMET ARVAS/O YCE ARLERMZN KUMAINDAN YARATILMITI (S. 228) LHAN BARDAKI/LE BTT ADAM GTT (S. 229) ERDEM BAYAZIT/VE DA DA ELVADA! (S. 230) TARIK BURA/TEK (S. 231) TEKN ERER/ATATRK ve NECP FAZIL (S. 232) ERGUN GZE/EMSALSZ NCELK (S. 233) NAZLI ILICAK/KISAKREK N * FKR DAM ETMEK! (S. 235) AKF NAN/BYK GNE * STAD'IN EVRESNDE (S. 237) AHMET KABAKLI/HECE TALARI * TE SERVL UKUR ve LMSZ HAKKAT (S. 239) SEZA KARAKO/GKLERN EKT KARTAL * SOM MERMER GB * VE NECP FAZIL (S. 243) MEHMED KEMAL /BR AR LD (S. 246) ATLLA ZDR/MlRAS (S. 247) MUKBL ZYRK/SULTAN--UARA (S. 248) EVKET RADO/ONA PRENS DYE HTAP EDERDK (S. 250) GLTEKN SMANOLU/ESERLER LE YAAYACAK (S. 251)

LHAN SELUK/BR YARGITAY THADI (S. 251) M. NECAT SEPETOLU/ AKSYON ADAM (S. 253) Prof. Dr. AYHAN SONGAR/HER RNDE KORKUN BR TECRD VARDI (S. 253) MMTAZ SOYSAL/DL EHTLER (S. 254) GLTEKN TARI/NECP FAZILA LAYIK OLMAK (S. 255) A. GAFFAR TAKIN/STAD * STAD (2) * STAD HAKKINDA BR ALIMA KROKS (S. 256) Prof. Dr. SLEYMAN YALIN/ STAD FEVKALDE MSTESNA BR NSANDI (S. 260) CAHT ZARFOLU/NECP FAZIL KISAKREK TEK BAINA BR MEKTEPT (S. 260) KAPAK DZEN/ZKUL EREN

BU SAYIYI SUNARKEN
Necip Fazl Ksakrek hakknda bir zel say hazrlama dncemiz, bu derginin karma hazrl sralarndan beri tasarlarmz arasndayd. Derginin muhtevas ile ilgili olarak eitli seanslarda, eitli grler ortaya atld, sonunda bunlardan birini benimsedik ve uygulamaya aktarmaya giritik. Ancak bu kez de, grev stlenen arkadalar, stlendikleri konular drt ba mamur hazrlayabilmek iin sre stne sre istemeye baladlar, O kadar ki, kimi zaman verilen yazlar bile yeniden gzden geirilme gerekesiyle geri vermek zorunda kaldmz oldu. Planla, projeyle, bir takm n hazrlklarla kartamadmz ibu zel say, bu kez, stadn lmyle diyebiliriz ki kendiliinden km oldu. Kendiliinden diyoruz, nk itiraf edelim ki, bu sayda, bizim tasarladklarmzla ilgili olarak ve konusu nceden belirlenerek yazarlarmza sipari edilmi olan yazlarn pek az yer ald. Dergi btnyle incelendiinde, stadn sanat verimleriyle (iiri, yks, tiyatrosu) ve siyasal ve toplumsal dncelerini eitli cephelerden ele alan, tematik irdelemelerde bulunan yazlarn azl; bunun yerine daha ok genellemelere bavurulduu grlecektir. Byle olmasna ramen, lmnn acs daha soumamken kaleme alnan btn bu yazlar nemsediimizi, bu yazlarn btnyle stad hakknda derli toplu bir bilgi ve izlenim verdii, verecei kansnda olduumuzu belirtelim. Gene bu toplamn ilerde yaplacak incelemelerde, aratrmalarda kaynaklk edebileceine inanyoruz.

Bu yazlarn hemen hepsi, yetimelerinde dorudan veya dolayl biimde stadn pay bulunan yazarlarca kaleme alndndan, onlar tarafndan stadn nasl grlp anlald ve nasl deerlendirildii noktasndan da ayrca ilgi ekici saylmaldr. Yazlar, 6 ana balk altnda kmelendirdik : 1. NFK'in hayat ve kiilii, 2. Edeb kiilii ve eserleri, 3. Anlar, 4. Adanan iirler, 5. NFK ile yaplan konumalardan semeler, 6. lm zerine yazlanlar. Bu kmelendirmeyle, onun, siyasal ve kltr tarihimiz iindeki yerinin belirlenmesi amaland gibi, birey olarak tad kiiliin vurgulanmasna da allmtr. Ona adanarak gnderilen iirlerin hepsine sayfalarmzda yer veremediimizi belirtelim. Onunla yaplan konumalardan yaplan semelerinse mmkn olduu kadar eski tarihlerden olmasn zellikle istedik. lm zerine yazlanlardan yaptmz semelerde ise, her kesimden ve grten yazarlarn, bizim katldmz veya katlmadmz dncelerini yanstabilecek nitelikte olmasna dikkat ettik. * Bu saymz Temmuz-Austos aylarn kapsayacak biimde 2 ay bir arada olarak tasarlyorduk. Ancak yazlar toplannca, 2 aylk saymz bu zel sayya ayrmann yetmiyeceini grdk ve bylece imdi elinizde olan ve Temmuz-Austos-Eyll aylarn kapsayan 3 aylk toplam ortaya kt. Geri yazlarn bir ksm nmzdeki saylara aktarlabilirdi, fakat bunun okuyucu bakmndan sakncalar olabilecei gibi derlitopluluu ortadan kaldrabilecei, stelik derginin normal gidiini de aksatabilecei mlahazalaryla o yola gidilmedi. Bu zel saynn ne kadar doyurucu olduunu da ancak deerlendirmelerinize sunabiliyoruz. Bu vesile ile, stad hakknda zel veya arlkl saylar karan teki dergilerin almalarn takdirle karladmz burada belirtmeyi bir bor sayyoruz. Bu saymzda yer alan yazlarn fikr sorumluluunun, her saymzda olduu gibi, btnyle yazarlarna ait olduunu da hatrlatmalyz. Necip Fazl'a Rahmet adn koyduumuz bu zel saynn onun iin rahmete vesile olmasn diliyoruz. Selamlarmzla. MAVERA

HAYATI VE KL ZERNE

HAYATINDAN ZGLER

AKF NAN

emberlita'n Sultanahmed'e uzanan bir sokanda katl byk bir konak. Olduka kark, grkemli bir yap. Saysz odalar, sofalar, saa sola kvrlan koridorlar, dehlizleri var. Lo ve rtubet yayan havasyle insana esrarengiz duygular pskrtmekte. Alar, yamaklar, uaklar, dad, kadn hizmeti, zenci kle, arabac ve bir de Franszca retmeni ve mrebbiye rolnde altmlk bir kokona gibi kalabalk bir hizmetliler kadrosu var bu konan. Zaman, bu yzyln ilk yllardr. Devletin hzl bir tkenie doru kaymas iin kzaa bindirilme abalarnn younluk kazand bir dnem... Konan sahibi, daha bir ok akarlarn da sahibi Mehmet Hilmi Efendi'dir. Hilmi Efendi, aslen Mara'l. Ksakrekzdelerden. Yani daha yukarlarda Dulkadiroullanyle birleen bir beyolu. Ahmet Necip Bey'in olu. Sonradan Hariciye Mstear ve Zaptiye Nazr olan Halep Valisi Salim Paa, Vali bulunduu Haleb'in, bir Mutasarrfl olan Mara'a uradnda misafir indii bu Ahmet Necip Beyin konanda grd, zekasn ok beendii gen Hilmi'yi alp istanbul'a gtrecektir. Mehmet Hilmi, stanbul'da Salim Paa'nn denetiminde eitim ve retim grr. Paa, onu kendi kz Zafer Hanmla evlendirir. Hilmi Efendi zekas, yetenei ve devlete sdk hizmetleri ile sevilen, saylan bir kii olmutur. Birok nemli grevlerde bulunur. Adliye mensubudur. Ermeni Komitaclarnn Sultan Abdlhamit Han'a kar dzenledikleri bombal suikast olayn yarglayan mahkemeye de bakanlk etmitir. 1912 de vefat edecek olan Mehmet Hilmi Efendinin mezartana unlar yazlacaktr : Rtbe-i Bl ricalinden Mahkeme-i Cinayet ve stinaf Reisi Maral Mehmet Hilmi Efendi... Son yllarn 80 altn maala konanda kitaplar okuyarak geiren emekli Hilmi Efendinin bellibal uralarndan biri, babasnn adn verdii torunu Ahmet Necip'tir.

Hilmi Efendinin ei Zafer Hanm'sa acaip vehimleri olan lm korkusu iinde bunalan, ocuklardan hazzetmeyen, israfa dkn, kendini beenmi, ilalar kullanma merakls sinirli bir hanm. Konanda ziyafetler vermeyi seven, dillere destan elmaslar, armonik piyanosu ve ou bat dillerinden evirilmi sepet sepet romanlar olan bir hanm. ki de kzlar var. Biri Zafer Hanma teki Mehmet Hilmi Efendiye benzerler. Biricik oullar Fazl ise 'Deli Fazl' olarak lkapl. Cokun ve takn mizal. 'Kan bir yanarda gibi kaynayan bu ocuu kurtarmak iin, hemen tezinden bunu evlendirmeli demi Hilmi Efendinin yaknlar. Sonradan Hukuku bitirecek olan onalt onyedi yalarndaki Fazl Beyi evlendirmek iin, mtevaz bir ailenin ondrt onbe yalarndaki bir kzcazn bulurlar. nk kendilerine eit aileler, bu delimen delikanlya kzlarn vermekten ekinmilerdir. Bulunan kk kz, Akdeniz kylarndan stanbul'a gm, temiz ve dindar bir ailenin ocuudur. Nasibi, gelin geldii bu konakta bir ezilmilik yaam olacak olan bu kadndan Fzl Beyin bir olu olur. Tarih : 26 Mays 1904 (Hicr 1320, Rum Reblevvel 1323). Mehmet Hilmi Efendi'nin, baba adn verdii torunu Ahmet Necip. Hilmi Efendinin yakn ilgi ve sevgisi iinde byyen Ahmet Necip, konaktaki saylar dokuzu bulan, biri kzkardei, dierleri ise iki halasnn olan ocuklar arasnda en serbest olarak bytlen, haarla en ok hakk olan ocuktur. Drt be yalarnda okuyup yazmay renen bu olaanst zeki ocuk, bir yandan Kur'an dersleri alrken, te yandan da baz kitaplar okumaya da alacaktr. Onbir yalarnda okuduu Pol ve Virjini, Grazyella, La dam o Kamelya ile yerli Zavall Necdet romanlar ar duygusalla, Misel Zevako'lar ise onu ovalyelik heveslerine iteler. Vaktinden nce gelimee balayan hayal kuvveti ile dehetli korkularn da gtmee balad ocuk, ailesinin kendinde grd bu normal stlkler dolaysiyle bir ara kitap okumaktan alkonulur. Bir Fransz okuluna yazdrlr. Yl 1912 dir. Bu okulu sevemez. Ordan alnp bir Numune Mektebine, oradan da bir baka okul olan Rehber-i Ittihad'a verilir. Ayn yl, dede Hilmi Efendi vefat eder. Ahmet Necib'in o yllara ait hatrladklar arasnda, bir iki kz kskand, sevdii kalmtr. Nihayet Birinci Dnya Savann sonlarna doru Ahmet Necip artk Mekteb-i Fnun- Bahriye rencisidir. Be yl bu okuldadr. Eitimi Batya zentinin doruk noktasna karlm olan bu Okuldaki retmenler arasnda Ahmet Hamdi Akseki, Hamdullah Suphi ve Yahya Keml de vardr. Fakat, o dnemlerde iirler de yazmaya

Balam olan Ahmet necipin etkisinde kald hocas brahim akidir. Bu zat ona unutulmayacak bir armaan da vermitir ; Biri Sar Abdullah Efendinin Semerat l Fuad, (Gnl Verimleri), dieri Divan- Naki adl kitaplardr bunlar. Bu iki tasavvuf kitap onda, iinde kaynayan gizli eilimlere uygun dmtr. Hayat, lm, cennet, cehennem gibi iinde zplayan konular, aklnda yuvalanan sabit fikirler, madde ve madde tesi gibi sorunlarla bu dnemde kucak kucaa yaayan Ahmet Necip, ayn zamanda ingilizce aracl ile Bat Edebiyatn ve Fuzuli'den Ahmet Haim'e kadar da Trk edebiyatn yakndan tanma ve kavrama hummas iindedir. Kendinde beliren deiik zevkler ve alglar o yata Ahmet Necip'in gznde Edebiyat- Cedide'yi birden bire kltecektir. Bata Gkalp olmak zere hececiler, ak Trkeciler de ok basit gelir kendisine. O artk deiik bir iir yourma sancs ekmektedir. Bir ka snf yukardaki okul arkada Nazm Hikmet'in de iirle uramasna ramen Okul evresi, 'air' lakabn kendisine vermilerdir. Ahmet Necip, yllarca ok mutlu grnd bu okulun son snfn bitirdiinde birdenbire eklenen drdnc snf okumak islemez ve ' harp snfndan ibaret olan Bahriye Mektebini ikmal ettiini' bildiren vesikay alarak, annesiyle birlikte, Erzurum'da polis mdr olan daysnn yanna gider. K orada geirdikten sonra dnp tekrar stanbul'a gelir, Darlfunun'un Felsefe Blmne yazlr. 17 yalarndadr. Cumhuriyetin ilan, eli kulandadr. iirlerini toplad bir defteri kdam gazetesinden Yakup Kadri'ye gtrr. Bu iirler hemen, Ahmet Haim, Yahya Keml, Halide Edip, Refik Halit, Fuat Kprl gibi tannm imzalarn yer ald Yeni Mecmua'da yaynlanmaya balar. Faklte'den arkadalar Ahmet Kutsi ile Ahmet Hamdi Tanpnar'dr. Ayn dnemde Hasan li Ycel ve Peyami Safa ile de tanp arkada olurlar. Faklteye balamadan nce, 'hayat boyunca yakn bir alka gremedii babas Fazl Bey'i kaybetmi olan Ahmet Necip, yaynlanan iirlerinde artk Necip Fazl adyla grnmektedir. Cumhuriyet'in ilk ylnda Maarif Vekletinin at snava katlarak Paris'e gitmee hak kazandnda Fakltesinin son smestrlerini okumakta olan Necip Fazl, sonradan bir 'Kbus ehri' diye adlandraca Paris'te tam bir bohem hayat srdrecektir. Bu bohem hayatiyle i ie gemi mistik bir gerilimin de iindedir. rmcek A adl ilk iir kitabn oluturacak olan derin korkular, snrsz bir gurbet duygusu, srekli bir htila, byk ehrin boucu kbusu her an yanbandadr. Bir fildii kule sanatlnn cins rneklerini de dokuduu yllar bu yllardr. Paristen dnmtr.

Bohem hayata istanbul'da devam eder. Bir bankada grev de almtr. 1925'de yaynlad rmcek A'n, 1928'de Kaldrmlar izler. ok byk n kazanmtr. Bir ara yine bankac olarak Ankara'ya yerleir. Ankara'da iken temas Yakup Kadri ve Falih Rfk iledir daha ok. Nihayet on yl kadar alt bankadan da ayrlr. Yl, 1934. stanbul'a dnmtr. Ve bir gn Seyyid Abdlhakim Arvasi'yi tantrlar kendisine. Necip Fazl, bu zat tand an, kendi kendinin tam bir deiime uradn grr. nne yepyeni bir dnya almtr. Almtr ama, eski dnyasndan edindii alkanlklar da yle birden bire yakasn brakmaz. O zatn yannda iken ykanp arndn hisseder ve onun yanndan kopmak istemez ama, oradan ayrlr ayrlmaz da kendisini hep iptilalarnn iinde bulur. ptilalarnn banda kumar gelmektedir, sonra kadn. Ama her grmesi, onu biraz daha manevi bir atmosferin iine itelemektedir de. O zatn szl ya da szsz sohbetleri, yava yava ileyen bir fitil takmtr Necip Fazl'a. Ve her gn biraz daha balanr o zata. Fikir ve sanat anlaynda ve yaamnda gittike daha gr ve daha dourgan bir yne doru akmaya balayacaktr. Sonradan drt elle sarlaca slmi duyarln ve dnn ilk belirtileri yava yava skn edecektir. Tohum ve Bir Adam Yaratmak Piyeslerini yazmtr. 1936 da, kazand yeni bilincin ilk klarn parldatmaya balayan ve 17 say sren Aa Dergisini karr. Hem hretinin doruundadr, hem de erginleme sanclarnn en mthiini yaamakta. stad, kendisine artk ilelerin, hapishanelerin yolunu aacak olan Byk Dou adn verdii dergi ve lksnn ilk neir dnemine ayak atmtr ki, bal olduu zat, nce srgne urar ve bir sre sonra da dnyasn deitirir. Bu tarihten yani 1943 den, stadn da gt 1983 ylma kadar krk yllk zaman dilimi iinde, yaynlad eserlerin says Yz' bulan stad, bir yandan da eyleminin en keskin temsilcisi olan Byk Dou'lar karacaktr. 1943 de kan ilk Byk Dou'lar 33 say kabildi. 'Henz rengini tam belli etmek imkn bulamayan' bu balang dnem bile Bakanlar Kurulu Karar ile kapatld. ine : 'Allah'a itaat etmeyene itaat edilmez' mealindeki bir Hadis konuldu diye. Ve bu arada stad'n ilk hapsi vuku buluyor. 1945-46 Dnemi, son saysnn kapana 'Bamzda kulak istiyoruz' sz yazld iin, devrim Devlet Bakanna hakaret addedilerek kapatlyor. 1947 Dnemi daha ok maddi imknszlk yznden kapanyor.

1949 Dnemi nce gnlk gazete, daha sonra haftalk dergi eklinde kar. Bir de Byk Dou Cemiyeti kurulmutur. Saysz davalar alr haklarnda. 1950 dnemi, iktidar deiimi dolaysiyle kan af kanunundan istifade ile den eski dvalar sebebiyle rahat bir ortam bulabilir Gibi olursa da alan yeni davalar bir kez daha stad' hapise gnderdii iin 54 nc saydan sonra dergi yine kapanr. Bu arada lke sathnda yaygnlam bulunan B.D. Cemiyeti de kapatlacaktr. 1951-52 Dnemi, yine gnlk gazete olarak balar. Bu kerre de Malatya hadisesi dolaysiyle, stad yine tutuklanr. Sonunda beraat eder ama, 1 yl 3 gn tutuklu kalmtr cezaevinde. 1954 Dnemi dergi eklindedir. Yine kapanr. 1956 Dnemi gnlk gazetedir. Byk Dou karken, yine bir hapis. 8 ksur aylk. 1959 Dnemi, byk boy dergi olarak yaynlanr. 27 Mays 1960 da 9 uncu kez hapse der. Daha sonra 1978 e kadar 6 dnem daha Byk Doular kaktr. Aa yukar hepsi ayni engeller dolaysiyle kapanr. stad vefatndan nceki gnlerde bile Byk Dou'yu karma fikri ve heyecan iindeydi.

ESERLER

(Hazrlayan : E. B.)

iir Kitaplar :
RMCEK AI

(Arap Harfli) stanbul 1925. Necm-i stikbal Matbaas. 64 s. KALDIRIMLAR stanbul 1928. BEN VE TES stanbul 1931, Suhulet Ktphanesi. 153 s. SONSUZLUK KERVANI Ankara 1955. Yldz Matbaas. 186 s. Serdengeti Neriyat: 7 LE stanbul 1962, Ahmed Said Matbaas. 232 s. Bedir Yaynlar RLERM stanbul 1969, Fatih Yaynevi. 279 s.

LE 2. Bask; stanbul '1974, Toker Matbaas. 319 s. Byk Dou Yaynlan : 5 6. Bask, stanbul 1977, Sralar Matbaas. 392 s. 7. Bask, stanbul 1979, Doyuran Matbaas. 468-12 s. 8. Bask, stanbul 1981, Ota Matbaaclk. 468-12 s. Not : iir kitaplar listesindeki ilk 2 kitap mstakil olarak yaynlanmtr. 1931'de yaynlanan Ben ve tesi yeni iirleriyle birlikte ilk 2 kitabn da iermektedir. Daha sonra eitli isimler altnda yaynlanan kitaplar yeni yazlan iirlerinin eklenmesiyle meydana gelmitir.

Tiyatro Eserleri :
TOHUM stanbul 1935, Semih Ltfi Kitabevi. 85 s. 2. Bask, Ankara 1971, Aka Yaynlar. 92 s. BR ADAM YARATMAK stanbul 1939, Suhulet Kitabevi. 101 s. 2. Bask, Ankara 1959, Ayyldz Matbaas. Serdengeti Neriyat : 18 3- Bask, Ankara 1972, Aka Yaynlan : 15 Bu piyes 1977 ylnda Televizyon dizisi olarak da filme alnmtr. KNYE stanbul 1940, Semih Ltfi Kitabevi. 120 s. SABIR TAI stanbul 1940, Semih Ltfi Kitabevi. 89 s. PARA stanbul 1942. Semih Ltfi Kitabevi. 90 s. 2. Bask, stanbul 1970, Eskin Matbaas. 128 s. Aka Yaynlan : 3 NAMI DER PARMAKSIZ SALH stanbul 1948, Trk Neriyat Yurdu. 100 s. AHAP KONAK stanbul 1964, nar Matbaas. 78 s. bd. Yaynlan : 1 RES BEY stanbul 1964, tken Yaynevi. 92 s. 2. Bask, Ankara 1971 144 s. Aka Yaynlar : 7. SYAH PELERNL ADAM stanbul 1964, nar Matbaas. 30 s. bd. Yaynlan: 2 PYESLERM : ULU HAKAN ABDLHAMD HAN - YUNUS EMRE - SYAH PELERNL ADAM stanbul 1969, Toker Matbaas. 159 s.

KANLI SARIK stanbul 1970, Ekin Matbaas. 94 s. Aka Yaynlar : 1 TYATRO ESERLER Cilt 1, Eser 1-4 : BR ADAM YARATMAK - SABIR TAI - AHAP KONAK - SYAH PELERNL ADAM stanbul 1976, Mill Eitim Basmevi. 334 s. Kltr Bakanl Tiyatro Eserleri (dizisi). TYATRO ESERLER Cilt 2, Eser 5-8 : YUNUS EMRE - KANLI SARIK - PARA - MUKADDES EMANET

TYATRO ESERLER - Cilt 3. ESER 9-13 : BES BEY - PARMAKSIZ SALH KNYE - ABDULHAMD HAN - TOHUM stanbul 1976, Milli Eitim Basmevi 464 s. Kltr Bakanl Tiyatro Eserleri (dizisi).

BRAHM EDHEM stanbul 1978. Doyuran Matbaas. 71 s. Byk Dou Yaynlar : 32 KUMANDAN (Byk Douda tefrika edildi, tamamlanmad.) SIR (Byk Dou'da tefrika edildi, tamamlanmad.)

Hikye Kitaplar :
BRKA HKYE BRKA TAHLL Ankara 1933. Hakimiyeti Milliye Basmevi. 32 s. RUH BURKUNTULARINDAN HKYELER stanbul 1965, tken Yaynevi. 112 s. HKYELERM stanbul 1970, Dilek Matbaas. 240 s. Toker Yaynlar

Romanlar :
AYNADAK YALAN stanbul 1980, Doyuran Matbaas. 200 s. Byk Dou Yaynlar : KAFA KAIDI (Neredilmedi) Senaryolar : SENARYO ROMANLARI : SEN BANA LM YENDRDN (Zehra) -DEPREM (ile) - KATBM - VLLA SEMER - VATAN AR NAMIK KEMAL - CANIM STANBUL (Bir ksm deiik isimler altnda filme alnd.) stanbul 1972, Toker Matbaas. 357 s. BATTAL GAZ (Byk Dou'da tefrika edildi.) YANGIN VAR (Filmi yapld, senaryosu yaynlanmad). PARMAKSIZ SALH (Filmi yapld, piyesten uyarlama).

Otobiyografik Eserleri :
CNNET MUSTATL. Hapishane Notlar stanbul 1955. nklp Kitabevi. 201 s. 2. Basks YILANLI KUYUDAN ad ile. stanbul 1970, Eskin Matbaas 334 s. Aka Yaynlar : 2 3. Bask, stanbul 1977, zkaya Matbaaclk. 288 s. Byk Dou Yaynlar : 25 BYK KAPI stanbul 1965. Yeni ark Maarif Ktphanesi. 211 s. 2. Bask, stanbul 1966, Ahmed Said Matbaas. OKU Neriyat : 1 Daha sonraki basklar

O ve BEN stanbul 1974, Toker Matbaas. 2 3. Bask, stanbul 1978, Doyuran Matbaas. 264 s. HACDAN ZGLER, RENKLER VE SESLER VE NUR MAHYALARI stanbul 1973, Toker Matbaas. 160 s.

BABIL stanbul 1975, Fatih Vakf Matbaas. 343 s. Byk Dou Yaynlar : 11

Tarih, tahlil, biyografik eserleri :


NAMIK KEMAL, ahs - eseri - tesiri Ankara 1940, Recep Ulusolu Basmevi. 316-83 s. 2. Bask, stanbul 1966, Sebil Yaynevi. 304 s. VATAN AR NAMIK KEMAL, Senaryo Roman stanbul 1944. Semih Ltf Kitabevi. 59 s. O K O YZDEN VARIZ stanbul 1961, Burhanettin Erenler Matbaas. 444 s. Daha sonraki basklar : LE NEN NUR stanbul 1969, Toker Matbaas. 542 s. Toker Yaynlar 2. Bask, stanbul 1972, Toker Matbaas. 527 s. 3. Bask, stanbul 1975, Eskin Matbaas. 504 s. Byk Dou Yaynlar : 13 5. Bask. stanbul (1978) 6. Bask, stanbul 1979, Doyuran Matbaas. 544 s. HAZRET AL stanbul 1964. Bedir Yaynevi. 230 s. 2. Bask, stanbul 1973, Eskin Matbaas 272 s. Aka Yaynlar : 16 ULU HAKAN II. ABDULHAMD HAN stanbul 1965, tken Yaynevi. 320 s. 2. Bask, stanbul 1970, Dilek Matbaas. 607 s. Toker Yaynlar 3. Bask. stanbul 1977, Doyuran Matbaas. 638 s. Byk Dou Yaynlar : 24 VAHDDDN, VATAN HAN DEL BYK VATAN DOSTU stanbul 1968, Toker Yaynlar. 226 s. 2. Bask, Tashihi! ve ilaveli. VATAN HAN DEL BYK VATAN DOSTU 3. SULTAN VAHDDDN. stanbul 1975, Dilek Matbaas. 280 s. Byk Dou Yaynlar : 10 4. Bask, stanbul 1976. Gl Matbas. 248 s. TARH BOYUNCA BYK MAZLUMLAR stanbul 1966, Sebil Yaynevi. 1. Cilt 320 s 2. Cilt 320 s. 2. Bask, stanbul 1977. Hamet Matbaas. 592 s. Byk Dou Yaynlan : 29 BENM GZMDE MENDERES stanbul 1970, tken Yaynevi. 522 s. SON DEVRN DN MAZLUMLARI stanbul 1969, Toker Matbaas. 280 s.

2. Bask, stanbul 1970, Eskin Matbaas. 295 s. 3. Bask, stanbul 1974, Toker Matbaas. 319 s. Byk Dou Yaynlar : 8 1. Bask. stanbul 1976. Eskin Matbaas. 302 s. 5. Bask, stanbul 1977, Doyuran Matbaas. 336 s. 6. Bask, stanbul 1979, Doyuran Matbaas. 336 s. YENER, Olanca romanyla ve son hortlamalariyla stanbul 1970, Eskin Matbaas. 372 s. zbahar Yaynlar

TARHMZDE MOSKOF stanbul 1973. Toker Matbaas 377 s. Daha sonra ikinci basks MOSKOF stanbul 1979. Doyuran Matbaas. 355 s. Byk Dou Yaynlar : 16 HTLAL stanbul 1976, zkaya Matbaaclk. 344 s. Byk Dou Yaynlar : 17 SAHTE KAHRAMANLAR stanbul 1977, Doyuran Matbaas. 256 s. Byk Dou Yaynlar : 24

Dini eserler ve bu alanda derledikleri :


101 HADS, Manzum, Meal Tefsir stanbul 1951. lk Matbaas.

PEYGAMBER HALKASI stanbul 1968. Toker Matbaas. 200 s. Toker Yaynlar 2. bask stanbul 1972. Toker Matbaas. 270 s. 3. Bask, stanbul 1977, Gl Matbaas. 239 s. Byk Dou Yaynlar : 28 HLAFA- RADN MENKIBELERNE AT BR PIRILTI BNBR IIK stanbul 1965, Nuruosmaniye Matbaas. 61 s. Uur Yaynlar : 2 MAN VE SLAM ATLASI, ekil, Ruh, Amel, Hikmet istanbul 1981, Doyuran Matbaas. 547 - 10 s. Byk Dou Yaynlar : 44

Tasavvufi eserleri :
HALKADAN PIRILTILAR stanbul 1948. Trk Neriyat Yurdu. 315 s. 2. Bask, stanbul 1954, Trk Neriyat Yurdu. 260 s. 3. Bask, stanbul 1966, Trk Neriyat Yurdu. 270 s.

Daha sonraki basklar :


VELLER ORDUSUNDAN 333 -Halkadan Prltlarstanbul 1976, zkaya Matbaaclk. 525 s. Byk Dou Yaynlar : 21 2. Bask (Aslnda 5. Bask olmas gerekir), stanbul 1977, Eskin Matbaas. 525 s. BABU VELLERDEN 33, Altun Silsile stanbul 1974, Toker Matbaas. 351 s. Byk Dou Yaynlar : 7

Ayn konuda sadeletirdii eserler :


EL-MEVAHB-L-LEDNNYE, Gnl Nimetleri (mam- Kastaln'den sadeletiren) stanbul 1967, Bab- lide Sabah Neriyat. 196 s.

REAHAT, Ayn-el Hayat (Ali Bin Hseyni Sf'den zletiren) stanbul 1971, Eser Kitabevi. 401 s. RABITA- ERFE (Es-Seyyid Abdlhkim Arvas'den sadeletiren) stanbul 1974. Toker Matbaas. 157 s. Byk Dou Yaynlan : 6 2. Bask, stanbul 1976, zkaya Matbaaclk. 156 . 3. Bask, stanbul 1981, Ota Matbaas, 160 s. TASAVVUF BAHELER (Es'Seyid Abdulhakim Arvasiden sadeletiren) stanbul 1983, Doyuran Matbaas. 155 s

Fikr eserleri ve bir araya toplad yazlardan oluan kitaplar :


EREVE stanbul 1940, Semih Ltfi Kitabevi. 240 s. DEOLOCYA RGS, Byk Douya doru Ankara 1959, Dou Ltd. ti. Matbaas. VIII - 160 s. Hill Yaynlar : 13 2. Bask, stanbul 1968, Fatih Matbaas. 461 s. Kayseri Yksek slm Enstits Talebe Dernei Yaynlar : 1 3. Bask, stanbul 1973, Toker Matbaas. 535 s. Byk Dou Yaynlar : 4 4. Bask, stanbul 1976, Yaylack Matbaas. 507 s. TANRI KULUNDAN DNLEDKLERM, 1-2 cilt stanbul 1968, Toker Yaynlar. 1. Cilt 235 s. 2. Cilt 287 s. 1001 EREVE, 1-5 Cilt stanbul 1968-1969, Toker Matbaas. Birinci 1001 ereve 175 s. kinci 1001 ereve 168 s. nc 1001 ereve 160 s. Drdnc 1001 ereve 160 s. Beinci 1001 ereve 160 s. TRKYE'NN MANZARASI stanbul 1968, Toker Yaynlar. 188 s. TRKYE'NN MANZARASI, Cumhuriyetin 50. ylnda stanbul 1973, Toker Matbaas. 144 s. Byk Dou Yaynlar : 3

Deiik bir eser :


ATA SENFON (stanbul), 1958, Nurgk Matbaas. 158 s. Bibliyografya 157-158. sayfalar. Yaynlayan : Trkiye Jokey Kulb Mahkeme mdafaalarn ieren kitaplar : MDAFAA stanbul 1946, ktisad Yry Basmevi. 32 s. MDAFAALARIM stanbul 1969, Toker Matbas. 208 s. Toker Yaynlan

eitli konferans ve hitabelerini ieren kitaplar :


AKDLHAK HMD ve DOLAYISIYLA Zonguldak 1937 Karaelmas (Matbaas). 32 s. TRKYE'DE KOMNZMA VE KY ENSTTLER stanbul 1962, Doan Gne Yaynlar. 38 s. HER CEPHESYLE KOMNZMA stanbul 1962, Doan Gne Matbaas. 38 s. MAN VE AKSYON stanbul 1964. Bedir Yaynlar. 56 s. 2. Bask, stanbul 1970, Bedir Yaynevi. 80 s. 3. Bask, stanbul 1972

K HTABE : AYASOFYA MEHMETK Ankara 1966, ark Matbas. 24 s. bd. Fikir Kulb Yaynlar

HTABE , (1934-75 aras muhtelif vesilelerle ve muhtelif yerlerde verdii ksa konferans ve hitabeler : Materyalizma ve komnizma komnnizma geliyor beklenen sanatkar abdullhak Hamid ve dolaysyla ali fuat bagil Aksekili Ahmet Hamdi mimar Sinan yunus emre hassasiyeti Mehmet akif Mustafa bilgi Mehmetik Ayasofya fatih ve onun nesline selam Mara hitabesi hasbihal kayseri hitabesi tavanl hitabesi Ktahya hitabesi - Diyarbakr hitabesi aksiyon ruhu bir parti ve o parti ahlan mitingi hitabesi Konya hitabesi genlik beklenen zuhur) stanbul 1975, Fatih Genlik Vakf Matbaas. 232 s. Byk Dou Yaynlar : 12 YOLUMUZ, HALMZ, AREMZ stanbul 1977, zkaya Matbachk. 256 s. Byk Dou Yaynlar : 26

Byk Dou'nun kapanmasndan sonra deiik peryodlarla kart aktel raporlar : RAPOR 1
stanbul 1976, Diner Matbaas. 95 s. Byk Dou Yaynlan : 15

RAPOR 2
stanbul 1976, zkaya Matbaaclk. 102 s. Byk Dou Yaynlar : 22

RAPOR 3
stanbul 1977, Doyuran Matbaas. 88 s. Byk Dou Yaynlar : 30

RAPOR 4, Topyekn Anari


stanbul 1979, Doyuran Matbaas. 88 s. Byk Dou Yaynlar : 33

RAPOR 5
istanbul 1979, Doyuran Matbaas. 96 s. Byk Dou Yaynlar : 34

RAPOR 6
stanbul 1979, Doyuran Matbaas. 96 s. Byk Dou Yaynlar: 35

RAPOR 7 ve Yeni Dostlar


stanbul. Nisan 1980, Doyuran Matbaas. 96 s. Byk Dou Yaynlar : 36 Matbaas. 96 s. Byk Dou Yaynlar : 38

RAPOR 8 ve Yeni Dostlar


stanbul, Mays 1980, Doyuran

RAPOR 9, Erbakan'n Bahsettii Ar Sanayi ve Yeni Dostlar


istanbul. Nisan 1980, Doyuran Matbaas. 96 s. Byk Dou Yaynlar : 39

RAPOR 10, Ya Ramazan!. Ve Yeni Dostlar


stanbul, Temmuz 1980, Doyuran Matbaas. 96 s. Byk Dou Yaynlar : 40

RAPOR 11, Avrupa'nn Sahte Makinalamayla Alay Edii ve yeni dostlar


stanbul Austos 1980, Doyuran Matbaas. 96 s. Byk Dou Yaynlar : 41

RAPOR 12 ve Yeni Dostlar


stanbul, Eyll 1980, Doyuran Matbaas.

RAPOR 13, Muadele


stanbul, Aralk 1980, Emek Matbaaclk.

Kurucusu ve yneticisi olarak kard sreli yaynlarn yaynlandklar dnemler itibar ile tarih ve saylan AA (lk 6 Says Ankara'da, devam stanbul'da yaynlanmtr) Haftalk, 1936, 1-17. saylar BYK DOU (stanbul) Haftalk, 17 Eyll 1943 - 5 Mays 1944, 1-30. saylar Haftalk, 2 Kasm 1945 - 13 Aralk 1946, 1-58. saylar Haftalk, 18 Nisan 1947 - 6 Haziran 1947, 59-66. saylar Haftalk. 10 Ekim 1947 - 2 Mays 1948, 67-87. saylar Haftalk. 14 Ekim 1949 - 25 Mart 1950, 1-23. saylar Haftalk. 1 Eyll 1950 - 29 Haziran 1951, 24-62. saylar Gnlk, 16 Kasm 1951 - 12 Aralk 1951, 1-27. saylar Gnlk, 16 Mays 1952 - 19 Eyll 1952, 1-122. saylar Haftalk, 1 Nisan 1954 - 9 Temmuz 1954, 1-10. saylar Gnlk, 30 Mart 1956 - 3 Mays 1956, 1-35. saylar Haftalk, 6 Mart 1959 - 10 Ekim 1959, 1-33. saylar Haftalk, 30 Eyll 1964 - 25 Kasm 1964, 1-9. saylar Haftalk, 22 Eyll 1965 - 12 Ocak 1966, 1-17. saylar Haftalk, 19 Temmuz 1967 - 13 Aralk 1967. 1-22. saylar Aylk, Mays 1969 - Aralk 1969, 1-7. saylar Haftalk, 6 Ocak 1971 - 28 Nisan 1971, 1-17. saylar Haftalk, 6 Mays 1978 - 14 Haziran 1978, 1-5 saylar Necip Fazl, Byk Dounun kmad zamanlar, dnem dnem, zellikle 1960'tan sonra, deiik gazetelerde gnlk fkralar, eitli yazlar ve tefrikalar yazmtr. Bu gazetelerin balcalar srasyla unlardr : YEN STANBUL, SON POSTA. BABIL'DE SABAH, BUGN, MLL GAZETE. SABAH. HERGN, TERCMAN.

HAKKINDA YAZLANLAR (Tespit edebildiklerimizden bazlar) NECP FAZIL KISAKREK iiri - Sanat - Aksiyonu Hazrlayan : A. Arif Blendolu, stanbul 1968, eliker Matbaas. 160 s. (Hakknda derlenmi yazlardan oluan bir kitap) MADDE VE MANADA NECP FAZIL KISAKREK Yazan : Hasan ebi, stanbul 1981, Fatih Genlik Vakf Matbaa letmesi. 160 s. Bibliyografya 157-158. sayfalar NECP FAZIL, KISAKREK Yazan : Mehmet Behet Yazar, Yedi Gn Dergisi (stanbul, Cilt 14, say 352, 1940 NECP FAZIL VE SANATI Yazan : Ayhan Doan, Trk Sanat Dergisi (stanbul), 3. cilt 41 ve 44. saylarda, Kasm 1955, ubat 1959 BR ADAM YARATMAK Yazan : Sait Yeni (Sezai Karako), DRL aylk dergi (stanbul), 4. Dnem 14. say. Kasm 1970 NECP FAZIL'IN R, I-III Yazan : Sait Yeni (Sezai Karako), DRL aylk dergi (stanbul), 4. Dnem. 15, say Aralk 1970, 16. say Ocak 1970 ve Eyll/Ekim 1974 1-2. saylar ASMALIMESCT 74 (Eserin kahramanlar dnemin dier sanatkrlar ile birlikte Necip Fazl'dr) Yazan : Fikret Adil, stanbul 1953, 2. Bask.

BZM KUAK VE TEKLER Yazan: BMaki Sha Edibolu stanbul 1908, Varlk Yaynlar : 1426 (Necip Fazl Ksakrek 56-63. sayfalar) BATI TESRNDE TRK R ANTOLOJS Yazan ; Prof. Kenan Akyz, Ankara 1970, Dou Matbaaclk. 1034 s. Faal Ksakrek 924-970. sayfalar) CUMHURYET DEVR TRK R Yazan : Prof. Dr. Mehmet Kaplan. stanbul 1973, Mill Eitim Basmevi 664 s. (Necip Fazl Ksakrek, Kaldrmlar iiri tahlili, 5563. sayfalar) MAVERA Aylk Edebiyat Dergisi (Ankara) Essselam, Rasim zdenren Ocak 1977, 2. say Bir Adam Yaratmak zerine Oturum. Aralk 1977, 2. cilt, 13. say Trk Edebiyatnn Yz Ak ile, Mehmet Kahraman. Haziran 1978 ubat 1979. 19-27. saylar

STUN
Yaaan : Sezai Karako, st. 1969, Fatih Matbaas. 1 cilt, 400 s. (Byk Dou 165-167. sayfalar.) TRK EDEBYATINDA CEREYANLAR Edebiyat zerine Makaleler Yazan : A. Hamdi Tanpnar. Derleyen : Z. Kerman. stanbul 1977, Dergah Yaynlar (Necip Fazl ve Kop Dandaki Dkkan. Sayfa 368) TOHUM VE ANADOLU Yazan : Peyami Safa Hafta Mecmuas (stanbul). 1935. 4. say MLL EDEBYAT DEVR R SAHASINDA AIK TARZI TESRLER Yazan : Fevziye Abdullah Tansel. lk Dergisi (stanbul) Austos 1939 SONSUZLUK KERVANI Yazan : Mehmet Yasin (Sezai Karako). iir Sanat Dergisi (stanbul), 1953, 1. say BR RDEN Yazan : Turgut Uyar. stanbul 1983, Ada Yaynlan. 154 s. (Necip Fazl : Bu Yamur, 57-63. sayfalar)

THE PENGUN BOOK OF TURKISH VERSE


Edited by : Nermin Menemenciolu in Collaboration with Fahir z. England, Bangay-Suffolk 1978, Penguin Books Ltd. 416 p. (Necip Fazl Ksakrek. Page : 222-225) NECP FAZIL KISAKREK'LE BR KONUMA (Konuan : Nuri Pakdil) Edebiyat Aylk Dergi (Ankara). ubat 1972, Say : (19) + 4
stad NECP FAZIL ZERNE M. AKF NAN LE KONUMA A. Kaleli) Gurbet, Aylk Edebiyat Dergisi (Sivas). Temmuz (Konuan:

1983, 1. say

NECP FAZIL ZERNE AKF NAN'LA BR KONUMA (Konuanlar : Muammer etin - Hseyin Korkmaz) Gldeste. Aylk Edebiyat ve Kltr Dergisi (Konya) Austos 1983, Say : 19-20 BR ADAM YARATMAK Yazan : Akif nan. Yeni Devir (stanbul) 24-28 Ekim 1977 Dergi zel Saylan : TRK EDEBYATI AYLIK FKR VE SANAT DERGS (stanbul) Haziran 1980, zel Say Haziran 1983, eitli Yazlar Temmuz 1983, Necip Fazl'n Aziz Hatrasna... (zel Say) YNELLER, AYLIK SANAT VE KLTR DERGS (stanbul) Temmuz 1983, 25. say Necip Fazl Ksakrek zel Says ERCYES, Aylk Kltr Dergisi Haziran 1983, zel ek

(Kiilii zerine Notlar)

RASM ZDENREN

Necip Fazl'n kiiliini anlamaya ynelik bu deneme teebbsnn yetkin bir alma olmaktan uzak kalacan daha bandan biliyorum. Bu, yetersizliin balca iki nedeni var: birincisi kendimizden kaynaklanyor: bu alma iin hemen hemen hi bir aratrma yapma imknn bulamadk. Kendimize tandmz ksa sre iinde ancak baz eserlerini yeniden okuma veya gzden geirme frsatn bulabildik. Bu yzden ounlukla gzlemlerimize ve onun hakkndaki izlenimlerimize dayanmak zorunda kaldk- kinci zorluk ise bizzat merhum Necip Fazl'n kiiliinden kaynaklanmaktadr. Bu ok ynl ve zengin kiiliin anlalmas, dikkatli, sabrl, ok ynl aratrmalar, incelemeleri gerektirmektedir. Btn bu sabrl almalardan sonra bile onun laykyla anlalmas iin ayr bir aba harcanmas gerektiine inanyorum. Byle bir almada karmza dikilen bir baka zorluk da, onun, kendisini sevsin veya sevmesin, daha ilk tanmada bile karsndakine sayg telkin eden tavr ve edasdr. Bu saygnn karmza kartaca gl de tahminlere ve takdirlere brakyorum. Her eye ramen onun kiiliini anlama yolunda bu teebbse geme cesaretini kendimizde bulabilmisek, bu, bir grevi yerine getirme borcu ve arzusu olarak anlalsn. Necip Fazl'n kiiliini anlamaya yaklarken nce onun yzne bakmal. Bu yzde, ilk gze arpan ey muhteem bir alndr. Denebilir ki yz, kalaryla iki paraya ayrlmtr ve bu parann yardan ounu aln, br

Paray da yznn geri kalan oluturmaktadr. Bu genel dikkatten sonra bu yzden grlen ey onun karmakldr. Bu yz, izgilerle, ukurlarla alabora olmutur. Burun deliklerinin stnden yanaklarnn altna doru iki derin izgi iner, yanaklar saysz izgilerin kesitii bir alandr, aln kalarndan balayarak kat kat derinlemesine izgilerle ykselir. Ben, onun bir resminde, tabi duruu halinde alnnda tam onbir izgi saydm. Yzndeki bu kadar ok izgiye ramen alacak ey udur : bu yz, porsumu ve buruuk deildir. Tersine, cevval, enerjik fakat ayn zamanda mustarip ve aristokrat bir ifadeyi barndrmaktadr. Yznn her izgisi, zellikle de sol gznn kenar srekli biimde kprdar. nce dudaklarn zaman zaman oradaki mevhum bir eyi kovmak istercesine ve sanki glkle yapyormuasna saa veya sola doru kaydrr. Bu tikler, ondaki ukdelerin habercisi mevkiindedir. Tiklerle srekli kprdayan bu yzde, yanaklarnn pembeliini, gzlerinin klarn grebilmek iin sanyorum ayrca dikkat etmek gerekecektir. Ortaya yakn boyunu ve ufak tefek vcudunu da onun byk ba perdelemekte ve bu byk ba o ufak tefek vcuda heybetli bir manzara vermektedir. Nihayet konutuu zaman gr, tok ve yksek tonlu sesi bu heybet manzarasn tamamlar. Bu ses, kendine gvenen ve karsndakine gven telkin eden bir insann sesidir. stanbul ivesiyle zarif ve tonuyla hkmedici.. Bu yz, insanda bir ycelik duygusu uyandrr ve sayg telkin eder. Bu yzle, baklarla gerekletirilen ilk temasnzda sizi malayanilikten uzaklatran bir vekar vardr. Giyinii de daima sade ve tertiplidir. ou zaman boazna bir fular balama alkanlndadr. Eldiven kullanmasn da sever. Eldiveni acaba parmaklarnn ktln saklamak iin m kullanrd? Otobiyografisi olan Babli'nin bir yerinde, genliinde katld bir ziyafette bu kt parmaklardan utan duyduunu yazyordu. Konumas, sohbetleri daima renkli ve nktelidir. En girift meseleleri kimi zaman en basit cmlelerle gzlerinizin nnde resmederken, en basit konular da en girift cmlelerle ifade etmekte maharet sahibidir. Kimi zaman, sz konusu ettii belirli vakalar veya belirli kiileri anlatrken kulland bir tek kelime o kii veya vakay btn boyutlaryla zetlemeye yeterdi. Yceltmelerinde de, aalamalarnda da arla kaan bir atmosfer sezilir. Sanyorum bu durum onun kendine zg mantk diyalektiinin sonucudur. Bu diyalektiin zellii onun her eyi idealize eden zihin yapsndan kaynaklanmaktadr. Bu yanyla o, trajedi kahramanlarna benzer. Gndelik konumalarnda bile bir

havas vardr. dealize ederken ayn zamanda da trajikletirir. Bu yzden olmal, bu insan, sradan insann en tabi ihtiyalarn giderirkenki halleri iinde tasavvur edebilmek kolay hatta mmkn deildir. Misafirlerini karlarken, onlar arlarken, ay isterken ve ierken onda hep Grek trajedi kahramanlarnn veya bir Shakespeare kahramannn yksek edal ve hep ayakta duran tavrlarn gzlersiniz. Bu tavr onda tabidir. Taklit etmeye kalkanlar glnletirir. Sradan insan iin bedahat halinde ak olan hususlar, onun zihninde sorular, meseleler, hatta vehimler haline gelir. Zihni asla geveklie msaade etmez, hep uyank, hep gergin, hep soru soran, hep cevap arayan, hep bulular zerinde bulunan bir haldedir. evresinde pek ok insan bulunmasna, evinin kaps ziyaretilerine her an ak olmasna ramen o kendisini her zaman yalnz ve anlalmam hissetmekten geri durmaz. Kendimi nesli tkenmi bir orangotan maymunu kadar yalnz hissediyorum derken, evresindeki kalabaln kendi ruh yceliine uzakln, kafasnn iindeki binbir meseleye, ukdeye yabanc olduklarn ve bu zihnin verimlerine uzak bir lemde yaadklarn ve ona katlma imknlarndan yoksun bulunduklarn dnyordu. Bu durumu O ve Benin bir pasajnda ok zl biimde dile getirir. Mridi ile karlatktan sonra geirdii buhran gelgitlerinden birini naklederken szn birden keser ve Daha anlataym m?.. diye sorar ve ekler : Vazgein canm, siz meccani bedahat duygularnzla yrmeye baknz! (s. 112). Burada, karsndakini, onun sradanln kmseme ifadesi yoktur. Fakat ne kadar anlatlrsa anlatlsn bu hallere bakalarnn ruhen ortak olmalarnn imkanszl vurgulanr. Nitekim ayn kitabn bir baka yerinde de buhranyla ilgili olarak anlattklarn dinlemenin ancak kartpostal zerinde bir yangn seyretmeye benzediini syler. Babli kitab bu yalnzln trajik yksn sergiler. Genlik arkadalarnn hi biriyle, ama hi biriyle ruh bir ortaklk kurma imkn bulamamtr. Bunlarn hepsi entellektel olmasna, bir ouyla bir ok genlik maceralar yaam olmasna ramen, o daima sadece kendi ben'iyle beraberdir ve bu ben'in derinliklerine nfuz edebilecek kimse bulunmamaktadr. Peyami Safa onu dinlerken : Bunlarn hepsi not edilmeye deer fikirler demekten teye geemez. Bablideki u para onun bu konuda ne kadar yalnz kaldn arpc biimde anlatr. Necip Fazl, o sralarda karsyla evinde misafir bulunan ressam Bedri Rahmi ile beraberdir : Bir sabah salona girdii vakit, Bedri Rahmi'yi, koltuuna gml, duvardaki tabloya deli gzlerle, sabit ve hareketsiz bakarken grmt :
HTABET

Hayrola, Bedri! O ne bak yle, kendi eserine? Dndm bir ey var. Neymi o dndn? Gz ve grmek... Grmek nedir diye dnyorum! Mistik air birden donup kalmt. Bedri Rahmi'de, kendi ruhiyle akraba, (metafizik) bir dibe inme hummas m vard yoksa? Trk sanat ve fikir adamlarnda o zamana dein asla ahit olmad soylu straptan bir pay... Byle bir ey var myd acaba? (...) Mistik air, gayet mahrem tuttuu ve meccani igdleriyle yaayan insanlara amaktan ekindii i burkuntularndan Bedri Rahmi'de bir eyler vehmederken yanlmt. Ondaki, bir anlk bir imek akntsndan ve hemen kulak tkanabilmesi mmkn bir tkrtdan baka bir ey deildi. Nitekim ya ldrr, ya ererdin! sz zerine ieriye (karsna) seslenmiti : Eren, haydi kyoruz! (Babli, s. 223-224). Bu anlamda o tamamen yalnzdr. Ne zaman zaman iini dkt Peyami Safa ona ruh ortakl edebilmekte, ne bakalar. Nitekim bu ortakla ard ve mridine gtrd Abidin Dino, Burhan Toprak (ki genliinin en has arkadalarndan biridir) gibi entellektel zevkleri gelikin kimseler bile ona yoldalk edebilme yeteneini gsterememilerdir. Onun, bu yalnzlk ve anlalamama hissi dnem dnem hayatnn sonuna kadar srmtr. O, kendisini ruhen yalnz hissettii gibi terkedilmi olarak da hissedecektir. Babli kitab, bir ynyle de bu terkedilmiliklerin yksdr. Byk Dou dergisinin ilk knda evresine toplad kimi kendinden nceki nesilden, kimi kendi neslinden olanlar, kimi de daha yeni yetimekte olan nesiller, bu derginin, tezi gitgide daha belirgin biimde buharlap ortaya karken dalmlar, onu terkedip gitmilerdir. O, uzun yllar ruh yalnzlnn yan sra bu fikr yalnzl da yaamak ve ona katlanmak zorunda kalmtr. Necip Fazl, gelmi gemi hibir airin hibir msrana gpta ile bakmadn ve keke bunu ben yazsaydm diye dnmediini syler. Onun sayg duyduu ve dilinden drmedii ahsiyetler yok deildir. Bata Shakespeare olmak zere Goethe, Rimbaud, Baudelaire, Pascal bunlarn nde gelenleri arasndadr. Ama ona gre bunlarn hepsi byk de olsa neticede birer yank kafadan ibarettir. Kendisini onlarn hibiriyle mukayese etmez. Buna ramen piyeslerinde Shakespeare'den ve ksmen Goethe'den (Siyah Pelerinli Adam) kaynaklanan edalar yakalamamz mmkndr. Bu vesile ile onun eserine girmek ve eserleri zerinde bir zmlemeye girimek niyetini tamyoruz. Onun, eseriyle ve ahsiyetiyle mukayese edilmeye deer grd simalarn hangileri olduunu belirtiyoruz. Bu anlamda o, bizden de ancak Yunus'un ve Fuzulinin, bir de eyh Galibin adlarn anmaya layk grr. Geirdii

buhran ise ancak mam Gazali ile karlatrabilir. Nitekim ektii fikr ve ruh ilelerin nekahat dneminde mridi Abdlhakim Efendi hazretlerine sorar : mam Gazali'nin buhran m daha byk, benimki mi? Ondan ald cevap tek kelime : Seninki! (O ve Ben, s. 121). Fikir ve edebiyat dnyasnn doruklaryla, yaplan bu karlatrmalarda ona nisbet edilebilecek bir bbrlenme paynn bulunduu sanlmasn, sadece yaad yalnzlk hissinin vahameti dnlsn. Hayat boyunca kendi ruh derinliine denk bilecek ve ortak kabilecek birini bulamam olmas, onun hayatnn trajik vehelerinden biri olarak grlmelidir. Kendini anla mayan insanlara da sradan insanlar diye bakmasnda mazur deil midir? Getirdii leklerin haklln tartmyoruz, fakat byle bir ereve iinde yaad yalnzln boyutlarn ne sryoruz. O, kendisinin sradan biri olmadn, bakaln biliyordu. Bunun ylesine bilincindeydi ki, 20 yanda, felsefe tahsili iin gittii Pariste, birlikte bulunduu Trk arkadalar ,onun gznde, topyekn, bozulmasndan korktuklar cce muvazeneleri iinde sularn srkledii plerden ibarettir. Hibirinde, kt yolda da olsa, kendi kendisini ama hasreti yoktur. (Babli, s. 32). Oysa o, kendisine yle emretmektedir : Kendi kendini amaya bak! (a.e., s. 51). nk o, farkl bir insan olduunu bilmektedir. ocuk yalarda bile kendisi hakknda yle dnr : Ben baka trl, ayr yaratlta bir insanm ve hissettiklerimle br insanlarn duyduklar arasnda mthi bir fark var. (O ve Ben, s. 22). Atlarken, zplarken, koarken, talim ederken, vazife grrken, cevap verirken, dinlerken, konuurken, daima iimde bir his; birinci ve stn yaratlm olmak, muradlarma yakn bulunmak hissi... Baarmak iin yaratldm duygusu... (a.e., s. 40). Kendinin farknda olma hususundaki bu his, bir yandan onun itici gc olurken, bir yandan da onu nefs zebunluuna srklemekten geri durmaz. lk genlik dneminin edebiyat alanndaki stadlar bylece onun gznde slar ve karagzleirken, bir yandan da kendi durumunu yle deerlendirir : Bana gelince, nefs zebunluu bakmndan onlardan beterdim. Belirtmi olduum gibi neredilmi ilk iirimden balayarak, dnyada artk beni tanmayan tek kii kalmadn, kahvelerde, sokaklarda, salonlarda hep beni konutuklarn sanyordum... Herkes cce, bense dev... (O ve Ben, s. 55).

Necip Fazl'da arlk diye de adlandrlabilecek fakat aslnda bir eyi sonuna, en u noktalarna kadar gtrmek, o eyi o u noktalarda denemek, kurcalamak itiyak vardr. Bu zellii hayatnn amacn oluturacak hedeflerin belirlenmesinde grlebilecei gibi, gndelik hayatn ayrntlarnda da gzlenebilmektedir. Kararn verip de bir teebbse getiinde btn gemilerini yakan adamdr o. Gerilemez. Her frsatta biraz daha, biraz daha ileriye doru gider. evket Rado'nun aktard bir ans, onun bu yann iyi belirlemektedir. 1936 ylnda Aa dergisinin Ankara'da kt sralarda bir ara ayn evde birlikte oturmulardr. Rado anlatyor : Ankara'da bir k gecesi evimizde salamandramzn etrafnda oturmu atei seyrediyorduk. Bir ara salamandra sner gibi oldu ve bana : evket unu biraz kartr, dedi. Etrafma bakndm ve : Maa yok ki, dedim. te urada uzun bir klie var, onunla kartr, dedi tekrar. Klie, Erturul Muhsin'in boy kliesiydi. Salamandrann kapan atm. Klieyi sokup atei kartrr kartrmaz klie alev ald. Yeil, mavi, krmz, sar renkler yle harikulade yanmaya balad ki, yerinden frlayp odann elektriini sndrd : Bu ehrayin devam etsin, yakalm btn klieleri, dedi. yle de yaptk. Fakat o geceden sonra Aa mecmuas klie bakmndan ok skntl gnler yaad. (Tercman, 30 Mays 1983, s. 2). Bu anekdot, Necip Fazl'n kiilii hakknda ok ey anlatyor. Sradan insan iin, bir anlk bir keyf uruna derginin btn klielerini yakmak kukusuz bir dncesizlik diye grlecektir. Fakat Necip Fazl'da bu bir ruh cmertliinin ifadesidir. Onun iin nemli olan, o n' sonuna kadar, btn imknlarn kullanarak deerlendirebilmektir. Bu ruh cmertlii, iinde bir tevekkl de gizlemektedir : Ben, bana bahedilen bu n deerlendirmekle ykmlym, bu ndan sonra gelecek nlar bana ait deildir ve benim deildir, dncesi barnmaktadr bu davranta. Onun, para harcamadaki ustal da ruhunun bu kalitesinin bir tezahr ve tecellisi olarak ortaya kyor. Baki Sha Edibolu'nun aktard anekdotu izleyelim : Aa dergisini karyor, etrafn alan dostlarn, hayranlarn lokantalara, barlara gtryor, avu dolusu paralar sarfediyordu. Nemelzm, eli ak hatta msrif insandr. Para onun avucundan hazan yapraklan gibi uar gider. Bu yzden ona aramzda Prens adn vermitik. Bir akam yedi-sekiz kiilik bir grup halinde bizi Ankaradaki mehur

Tabarin Barna gtrmt. Aramzda hasisliiyle mehur rahmetli Nahit Srr rik de vard. Ge saatlere kadar yeyip iip elendikten sonra Necip Fazl hesap istedi. Hesab getiren garsona
da parann para olduu zaman tam elli lira bahi brakt. Hepimiz hayret iindeydik. Hele Nahit Srr o incecik sesiyle bararak isyan etti : Ayol siz delirdiniz mi? Hi elli lira verilir mi? Necip Fazl bir milyarder edasyla, ftursuz cevap verdi : Hani ben sizden bir zamanlar elli lira bor istemitim de paranz olduu halde, param yok veremem, demitiniz. ite imdi o elli liray ben bir garsona veriyorum. Sizi birazck olsun para kullanmaya altrmak istiyorum. (Bizim Kuak ve tekiler, s. 58). Onun iin elindeki imknlar yerli yerinde kullansayd, imdi zengin olurdu diye dnenlerin says az olmasa gerek. stelik bunlar, Necip Fazl'n elindeki imknlarn pek azn ellerinde bulundurduklar halde, onun deyiiyle cce muvazeneleri iinde gerekten zengin de olmann yolunu bulabilmi olan kimselerdir. Fakat acaba onlarn dedii anlamda Necip Fazl'n zengin olmas mmkn myd? Buna mmkndr gzyle bakmak, onu hi anlamam olmann eanlamdr. Necip Fazl, bir ehrayin grnts iin btn klieleri yakabilen, bir an sonra iddetle ihtiya duyabilecei paray son kuruuna kadar o nn ihtiyalar iin gzn krpmadan sarfedebilen bir zenginliin addr. O da, Dostoyevski gibi srekli para ihtiyac iindedir. Fakat para harcama konusunca ondan ok daha gzpektir. Berlin gurbetinde kumar oynamak iin saatini rehin veren Dostoyevski'ye tepeden bakar ve onun bu hareketini dehetten apm olarak seyreden Avrupa burjuvazisine dudak bker. Necip Fazl, Paris'teki talebeliini brakp yurda dnmesi iin Maarif Vekaletinin verdii paray kumara yatrdktan ve be parasz kaldktan sonra binbir glkle salad ikinci bir parayla Trkiye'ye gelecek bir vapurdan kamara bileti alm, fakat vapurun gn gecikeceini renince bu bileti gverte biletiyle deitirerek onu da kumara yatrm, yatrmay gze alabilmitir. Evet, O, sonuna kadar gidebilen adamdr. Sonuna kadar ve yeridnce sonundan biraz da teye.. Anlatyor : ... Nurullah At() tavla oyununa dalm, kendisini yolmak sanatnda mahir ve Esafil-i ark' budalalar dnda pratik bir adama kar, kan ter iinde savunmaya alyor. Bir ses iitildi : Yanl oynuyorsunuz, Nurulah bey, e oraya gitmez! Ayama gelin bakaym!

- Ben doru oynadm! Nurullah bey amura yatmayn!.. Nurullah At, drt-bir kaybetmek zere bulunduu tavlay at diye kapatt, ayaa kalkt ve salar dimdik, haykrd : Namusunuz varsa bana bir tokat vurun! Profesyonel kumarbaz usulca yerinden kalkp kapnn yolunu tutarken Gen air (Necip Fazl) mrldand : Borlu olduun paray ben vereyim de tokat ben patlataym! Seni, nefsine hakaret ettirme hastas Dotoyevski mukallidi, seni!.. Nurulah At : Sende insan tokatlayacak erkeklik ne gezer, 'rmcek A' airi! at!.. Gen airin be parma Nurullah At'nn tombul yanaklarnda... Siyah baa gzl de uup gitmi... (Babli, s. 42). Burda da sonuna (hatta daha da teye) kadar gtrr ii. Snrlar zorlar ve aar. te, ayn cinsten bir baka olay : Bankada alrken, aybana iki gn kala cazip bir kumar teklifiyle karlar. Fakat paras yoktur. Avans ister, fakat banka nizamna aykr olduu iin istedii avans vermezler ve alay olsun diye, istifa ederse 29 gnlk hakkn alacan sylerler. Tereddt etmez. Birka dakika iinde istifa mektubunu verir. Denebilir ki, onun hayat dairesel bir izgi zerinde yrmez. Kukusuz, bir takm ukdelerin gelgitlerine srekli aktr. Fakat bir daire evresinde dnen kimsenin yapaca gibi, bast yerden bir daha gemez. Dorusal (linear) bir izgi zerinde yrr ve bu izgi zerinde hep ileriye doru merhale kateder. lk genliinin alkantl araylarnda ve onu bulduu tasavvufta da hep kendi kendini ama cehdini tayan bu ayn ruhun cevherini gryoruz. Bu bulula birlikte btn genlik hatralarn, bohem arkadalarn, hatta baz iirlerini reddeder. Reddetmediklerini de, yeni edindii llerin erevesinde dzeltir, deitirir. Son yllarnn en cesur rnlerinden biri olan Babli, onun genlik anlarn bir zlem ve vefa duygusuyla dile getirmiyor, fakat zerinde yrd dorusal izgide yeni bir kilometre tann yerini belirliyor. Burada, Stefan Zvveig'in bir szn hatrlamann yeridir. Dotoyevski ile ilgili incelemesinin bir yerinde yle sylyordu : Snrlar amak, ly karmak' sradan insan iin bir tehlikedir; sanatkrn bykl ise buradan gelir. ( Byk Adam, s. 51). Necip Fazl, mridini tandktan sonra ona olan teslimiyetinde de snr tanmaz. Baz sohbetlerinden ve eserlerinden aldmz iaretlere gre o fenafieyh (eyhinde kaybolma) halini yayordu. Ne var ki, artk buras yle bir alandr ki, burada Zweigin szn ettii snrlar amak ve ly karmak tanm gerei

dnlmez. nk burada okyanus ufuklar gibi, alan her ufkun arkasnda yeni ufuklar grnr. O, kendi kendine ligi Kendini a! buyruunu byle bir snrszlkta denemeye soyunmutur. O, bir yandan bu snrszln ufuklarna doru mesafeleri geride brakrken, bir yandan da nefsinin zebunluu ile atmaktadr. Yeminler ve tvbeler eder fakat her defasnda yeminini bozmak zorunda kalr. Hali acaiptir. Acaba bozduu her tvbeden sonra yeniden tvbe kapsna snrken duyduu zillet vaktiyle kendisini dev sanmasnn bir kefareti midir? Nefs terbiyesi iin ona byle bir yol mu uygun grlmtr? nk netinin her yenik dnde o, mridine biraz daha sk balanmakta ve areyi baka hibir yerde aramakszn teslimiyetinin iddetini biraz daha arttrmaktadr. Nefs mcadelesinde ektii skntna en gzel kendisi anlatmaktadr. O ve Ben'in Topta zndan ile ilgili sayfalar bu canhra mcadeleyi yle resmediyor : Salarm numara ile dibinden kesik, tram on gnlk, ocuklarn kedi lsn srklemesi tarznda kendimi ta merdivenlerden koua doru ekerken, gen ve hoyrat gardiyann : htiyar Nereye?' diye barmasna kzmyorum. Bu haner sese kar en kk krgnlk derse iime, hemen tvbeye yapyorum. Ben artk kimseye kzmak, hi bir hakaretten krlmak hakkna malik deiilim. (...) Bana hakaret gziyle bakan, dolar kaaks, zengin kstah, aalk bir ruma serte bir laf ettim diye onun bile kalbini almak zorunda kalyorum. in iinde nefsim olduu iin, eriat llerini bile lehimde imdada aramyorum. Mukaddes llerin btnndaki sr byle emrediyor. Ferhad'n, sevgilisine kavumak iin deldii da, benim devirmek borcunda olduum nefse gre bir kum tanesi... (s. 244-245). Bankada alt gnlerin birinde bir kasabada rastlad ve kald otelin nndeki kaldrmda sabaha kadar kendi kendine : Beykoz'lu Ahmet, adam olamadn! Diye inleyen delinin sesi, bu defa kendi iinde tekrarlanmaya balyor : Ksakrek'li Ahmet (kk ad budur) adam olamadn!

Necip Fazl, kendi benliinin ve hayatn anlamn bulmutur, fakat o, bu anlam yaamakta glk eker; tasavvuftaki deyimiyle sylersek srekli bir hatarat halini yaar. Hatart, szlk anlamyla tehlikeler demek oluyor. Tasavvuftaysa, zellikle havtr- nefs trnde, nefsin ivasyla yasaklara meyletmek ve onlar ilemek.. Bu hale den kimse, inkrdan eitli kfrlere kadar, vehimlere, ters fikirlere kaplr. Necip Fazl her zaman ve daima bir mmin olmakla ve yle kalmakla birlikte, onun mizac bir bakma da ztlklarn bilekesidir. Hem gururludur, hem alakgnll. Buhrann imam Gazali'ninkiyle karlatrrken bir yandan da, onun ayann altndaki toz zerresinden daha hakir olduunu sylemekten ekinmez ve aklar : Bir azab daha derinden ve daha

byk hissetmi olmak, br ekenden stn bulunmak iddiasna yol amaz. Doutan getirdii baz ukdeleriyle yenilgiden yenilgiye urayarak savan srdrr. Onu daha iyi anlayabilmek iin bu ukdelerine daha yakndan bakmak gerekiyor. Babas, annesi, kzkardei.. Anlarnn hibirinde babasndan fazla sz etmez. Onun yerini deta bykbabas almtr. O ve Ben'de, babasyla ilgili olarak unlar reniyoruz : ocukluunda hayale smaz haarlklarndan tr Deli Fazl diye lkaplandrlm, kan bir yanarda gibi kaynayan garip bir insanm. Bu cokun hali yznden onu 16-17 yalarnda evlendirmek zorunda kalmlar. 33-34 yalarnda len babas iin Necip Fazl, hayat boyunca kendisine fazla bir alka gstermediim sylyor (s. 57). Annesi ise u cmleyle zetleniyor : uultulu konakta en hatrl hizmetiden bir derece daha stn, asl kadronun en knden de bir derece aa ve herkesin gel-git emrine memur ac bir mazlumluk rnei... (s. 13). Ve babasnn, annesine muamelesi : ona tahamml edemedii zamanlar gtrn diyor; ocuk kadn (14-15 yalarnda evlenmitir), konaa yakn tuttuklar bir evcie tayorlar; sonra getirin diyor, bu ocuk kadn yakapaa konaa dndryorlar.. Babasna kar duygularn hemen hemen hi amayan Necip Fazl annesine kar merhametli, efkatli ve ilidir (Anneciim iirini hatrlayalm). Hayatnn ilk byk vicdan azabn ekmesine yol aan kzkardei Selma.. Selma bir gn, ocuk Necip Fazl'n bykbabasndan kopard kzl bir eyrek liray, hafife srlm elmayla deitirmek istiyor. Necip Fazl, prltl lira eyreini ona veriyor fakat elmay da almak gafletine dyor. Sonra sonra bu olay kendisine ylesine koyuyor ki, yatl okuldayken, okulun Boazii'ne bakan pencereleri nnde, Rza Tevfik'in Selma sen de unut yavrum iirini okuyarak, 6 yanda len kzkardeinin hatrasna gzyalar dkyor. Ar derecede duyarl ve duygusaldr. Eserlerinin tm bu

duyarln ve duygusalln elle tutulur belgeleridir. Malatya davasnn gnl olan Cinnet Mustatili'nde onun bu yann en keskin ularyla grrz. Cinnete ramak kalan aclar iinde kvranr. Akln kaybedecek hallere der. Onu bu hallere dren, aslnda, evresinin olaanst kt artlar deildir. Bu artlar herkese olaan grnrken, onu ekilmez klan onun duyarldr. Hapisaneye girip de odalarnn kaps stlerine kilitlenince Osman Yksel'e soruyor: Bu ne i Osman? Darya kmak ihtiyacmz olunca ne yapacaz? Osman Yksel cevap veriyor : - Kapya vuracaksn. Bir, iki, on, yz.. Gardiyanlar duyarsa kapy aacaklar. htiyacn grp yine ieriye gireceksin. Yine kilitleneceksin. Mthi ! Yok, canm, neresi mthi?., te byle... Bakalarna olaan grlen durumlar ona ancak mthi keli,mesiyle ifade edilebilecek bir korkunlukta grnmekte ve dehet samaktadr. Nitekim Osman Yksel'in Neresi mthi szn de gene kendi duyarlnn szgecinden geirerek yle yorumluyor: O kadar mthiti ki, katiyen vasflandrmaya gelmezdi. Bu vaziyette dehetin en kk idraki, insan bir anda berhava edebilirdi. Dehet, bykl yznden, halavete dnyordu. Ne mthi, ne bir ey, ite byle... (Cinnet Mustatili, s. 90). stn zekas, bu duyarl alabildiine krklemekte, duyarln vehimlere ve korkulara dntrmektedir. Gece bekilerinin ve ayak satclarnn sesleri onda derin, yrtc, kanatc duygular uyandrr. Bir gece bekisinin : Yangn var! Azapkapsnda, Gngrmezlerdeee! diye haykr baknz onda neler uyandryor : Azapkaps.. Ne korkun isim.. Alt keli ivi balarna arplan kafalardan, kanl sa yoluntular yapm demir aprazl, iinden bir evcik geecek kadar geni ve yksek kap... Gngrmezler. Damlar birbirine yapk eri-br evlerin snrland ylankavi sokaklar. Cin yata ahap eve sokulan kundak. Kundakta buru buru bir ocuk yz. ocuk katla katla alyor. eytan alevlerin yaylanna bak! Birden ken dam ve bir ate pskrts, kvlcm tipisi... (O ve Ben, s. 23). Nihayet akam stleri satclarn Yourtu! veya Akam simidi! diye nlemeleri onu alamakl yapacak kadar duygular gergindir. O zaman, oturduu odann tavan kesine doru bir noktada can ekien gnn son klarna bakp sedire yzkoyun uzanmak ve hkra hkra, katla katla alamak ister. Bu duyarlk; korku, vehim, snrsz bir hayal gc ve tutkularla katlmtr. Kaldrmlar I iirinde geen : imde damla damla bir korku

birikiyor/Sanyorum her sokak ban kesmi devler beytindeki korku ve sokak ban kesen devler rastgele iirsel bir imaj deildir. Bu imajlar, onun gerek fizik korkularnn iir halinde da vurumlardr. Aslnda onun sanat verimleri de otobiyografisinden pasajlar yanstr. Nitekim O ve Ben'de, ocukluunda sokaa kt zaman geirdii korkulara da deinmektedir. Arada bir, bir romann o hafta kan formasn satn almak zere tek bana konaktan kp birka yz adm mesafedeki aktar dkknna vard zaman, mehul semtlerden gelen ve mehul semtlere giden mehul ahslara kar anlatlmaz bir korku duyar ve kendi kendine sorar : Ben de bydm zaman bunlar gibi korkmadan her tarafa gidip gelebilecek miyim? Hele bir memleketten bir memlekete nasl gidip gelebileceim? Bu korkunun ieriini cinler, periler, bycler, keiler, ller, hayaletler oluturur. Bu unsurlar, onun kafasnda vehimleir ve vehimler de iirsel imajlara dnr. Otel odalarnda, atlan elbiseler, boazlanm bir adam imaj haline gelir. ittii an sesleri ona, glge glge keilerin, adm adm ebed karanln (lmn) mahzenine inilerini hayal ettirir. Kar evin bo odalarnda hayaletler grr. Odasnda, derinlerden gelen nefesleriyle periler dolar. Onda bu korkularn olumasn, ok kk yalarda okuduu romanlardaki hayallere balamak mmkndr. Nitekim o romanlardan kendisinde kalan izlenimler unlardr : Krmz kadife mantolu ve apkal yeil tyl valye. Baykular ve kara kediler arasnda srtan tek dili byc kadn. Adadaki kuleden uval iinde denize atlan ceset. Siyah kukuletal kambur zango, beyazlar giyinmi bakire, silindir apkal ve ekme rugan potinli kont cenaplar. ato bahesinin mee aacndaki kazntlardan mn devirmeye alan kasketli ve pipolu dedektif. Ve bu izlenimlere kar u soruyu (ya da aklamay) getiriyor : Alt yedi yandaki bir ocuk muhayyilesinde bu kitaplar ne yapar? Kundaktaki ocua yalanc dolma yedirilince ne yaparsa onu. (s. 21). Ondaki korkularn kaynan, tamamiyle otobiyografik bir eser olduu, O ve Ben'in ilk cmlelerinde belirtilen Bir Yalnzlk Gecesinin Vehimleri balkl ksa yksnden reniyoruz. Bu yknn giri niteliindeki ilk blmnde doduu konak tasvir edilir. Ayrca, otobiyografisi olan O ve Ben'de hemen hemen aynyla tekrarlanan baz hayat paralar ilk kez, ilkgenliinin ilk yk-

Lerinden biri olan bu ykde dile getirilmitir. Bu ykde, konan d erevesi ksaca anlatldktan sonra yazar kendisine dner ve yirmi odal Koskoca bu eski konan, zerindeki etkilerini aktarr : te bu konaktr ki, beni bir akrebin kskac halindeki marazi bir hassasiyet diledi. lk merhale olarak korkuya girdim. Ka gece ortasnda pirin bir amdanda bedbaht bir mum alayan odamdaki yatamda, hedefsiz korkularla titreyip yandaki odada| Yatan anneme seslendiimi bilirim. Bu anlarda bana yle gelirdi ki Gecenin bir hisar kadar kaln ve heybetli sessizlii iinde, konaktaki takn hayatn uultusu, kapkaranlk bir ormanda duyulan alayan sedas gibi hl iitilmektedir. Hl esrarl ellerin ap kapad kaplar gcrdamakta, merdivenlerden, sofalardan, cinlerin ayak sesi gelmektedir. Sokak bekileri -ki ahs ve biimlerini ok merak ederdim- gecenin beklenmeyen bir saatinde sopalarn vurarak 'Yangn var!..' diye bardklar zaman, yatandan zplayp bir daha uyumak imknn bulamyan bir ben vardm. imde tedailer birbirini kovalard. Yangndan kundak sokmak tabirine geer ve 'kundak sokmak' tbirinin tedaisiyle gzmn nne alev alev yanan bir evin tavan arasnda unutulmu kundaktaki bir ocuk gelirdi. O ocuun yalnz ehresini grrdm. El ayas kadar kk ve alayan ehresini.. nik gz kapaklarnn altnda birer nohut tanesi gibi imi gzlerini ve keskin lklarn sen izgilerle buruturduu kpkrmz yzn grrdm. Bu ehre benim iin korkunun remzi olurdu. Herkes uyuduktan sonra odamdan darya kmak, hele tala inmek, benim iin 'imknsz mefhumunun yegne misaliydi. Yeryznde hibir ev tasavvur edemezdim ki, bizimki kadar korkun olsun. Evin hemen her odasnda, her kesinde, korktuum bir glge, bir hayalet tahayyl ederdim. Korkularmn membanda kaynaan bir ok hatra arasnda hele iki lm vak'as btn renkleri, sesleri ve kokulariyle canl kalmt. Kzkardeimle bykbabamn lm... Kzkardeimin ld gece, salondaki byk sedirde nasl stme kaln bir battaniye rttkleri, kaln rtnn altnda dilerim zangrdayarak titreyiim, hep gzmn nndedir./... Bykbabam teneirde upuzun yatyordu. Gz ap kapayncaya kadar baktm lden bana arpan ey, yalnz sakallar; sapsar derisinin stnde tane tane yaptrlm gibi duran seyrek ve beyaz sakal oldu. l bir tenden fkran, kurumu otlar gibi l ve kvrck teller... Korkularnn kaynandaki bu iki lm olaynn onu nasl etkiledii onun btn rnlerinde ak seik ve deiik yzleriyle grlmektedir.

Onda kadn fikri ve kadn kokusunu duyma melekesi de ok erken yalarda gelimitir. Misel Zevako'lardan kapt etkiyle bykbabasnn Sultanahmet taraflarndaki bir dostuna yapt gece ziyaretleri esnasnda, uaklarndan biri elinde feneriyle yol gsterirken onun da ini sobann uzun maasn beline kl diye takarak bykbabasnn muhafz bir valye edasyla arkadan yrd dnlrse; bu valye ruhunda kadn meselesinin bu kadar erken gelimesine almaz sanrm. Daha on yalarndayken kadn meselesi onda iini kavuran bir hs halindedir. O yalarda, Latinlerin odora di femina (kadn kokusu) dedikleri ey btn mesamelerini doldurmutur. Bu kokuyu yle tanmlyor : kadnn dardan srnd deil, ieriden gelen z kokusu, mn kokusu, cinsiyet kokusu, mcerret kadnlk kokusu... (Babli, s. 161). lk genlik yllarnn hercai, gelge ilikilerini bir yana koyarsak ilk gerek akn, Babli'de Nokta Nokta diye adlandrlan ve bir Osmanl paasnn kz olan, o zamanlar 40 yalarna yakn ve bandan iki evlilik gemi bu kadnda yaamtr. Kendisi de o sralar 30 yandadr ve o yaa kadar kadn davasnda mahkmluu (ak) tatmamtr (s. 164). Necip Fazl, btn arzusuna ve taktiklerine ramen, usta diye nitelendirdii bu kadna ulaamaz. Tam o sralarda, irket-i Hayriye vapurlarnn birinin salonunda rastlad garip ve esrarengiz kiiden mridinin adresini de alm ve tam bir hengme yaamaktadr. Odora di femina ylesine bir alev almtr ki, iddetle muhta olduu bu adrese gitmeyi haftalarca erteler, hatta unutur. Btn arzusu, sabit fikri imdi bu kadnda odaklamtr. Onu elde etmek iin elindeki btn imknlar kullanp harcar, yeni frsatlar kurar, fakat hepsi bouna.. Bu abalar srasnda, bir lise ocuu hamlyla onun karsna baka kadnlar karmay deneyecek kadar klr. Fakat skmez. Kendisinden memnun ve nefsinden raz olmad bulumalarn hncn karmak iin ona mektuplar yadrr. Ama dileke zerine dilekeyle i takibine benzeyen edeb bir takdirden teye bir baar kaydedemez. Yazd mektuplar konusundaki dncesi de udur : ii mektuba dken erkek zaten meydan muharebesini kaybetmi demektir. Kendisi, tavr, edas, fizik btnl dnda davay postac elinde fikre havale etmek, ne zaaf, ne zaaf! (s. 180). Buna ramen yine mektupla son bir taarruza gemeyi dener ve u mektubu yazar : Artk siz benim iin lzumsuz bir eysiniz. Size eriememenin inkisar iinde asl eriilmesi gerekenin kim olduunu dehetle gryorum. Siz bana ne verseniz neticede verebilmek kudretinde olmadnzn ihtarcsndan baka bir ey olamazsnz. Siz bana

istediimi veremezsiniz. Siz bir hayal, bir glge bir benzeyi, bir
remzden ibaretsiniz. Sz, mutlak yokluunuz iinde, malikiyetin mahrumlua dnen ekliyle karma mutlak varl, Allah kardnz. (s. 181). Bu veda mektubuyla, Nokta Nokta'y, kendi ifadesine gre kabzasna kadar cierine girmi bir bak gibi z eliyle skerek ple atmtr. Fizik planda sonuna kadar gitmeyi (vuslat) baaramayan Necip Fazl, bu kez ayn olay soyut planda, dnce dnyasnda sonuna kadar gtrmeyi dener. Odora di feminay Allah araynn ve ondan mahrumluun bir arac olarak yorumlar. Kadn artk kendisine (Allahtan) mahrumluunu anlatmaktan baka bir ey olarak grmediini ileri srer. Bu ayrln sonuyla, geirdii ilk kriz entellektel in balangc birbirine karmtr. Yceltmek, idealize etmek, trajedi haline getirmek onun kiiliinin bir parasdr. En basit olaylara bile ruhunun bu hallerini yanstr. Bu yzden bir vakay olduu gibi grmek ve ylece kabul etmek kendisine adeta menedilmitir. En gereki grnd zamanlarda bile, ele ald kiiye veya olaya trajik olmazsa dramatik bir boyut getirir. Bunun mmkn olmad zamanlardaysa onu glnletirmekten ekinmez. Komii grme, yakalama ve yanstma zellii onun yazlarndan ok, konumalarnda ve sohbetlerinde ortaya kar. Zekas ile micaz bu alanda el ele vermitir. Ya trajik hale getirecektir, ya komik; yahut da traji-komik.. Uzlamacla hibir zaman raz deildir. Fikirlerini dobra dobra ve cepheden syler. Bir eylerin arkasna gizlenmek, muvazaalara bavurmak onun yapabilecei ilerden deildir. Dolambal yollardan hedefe ulamak, muvazaaya bavurmak, bir eyin olup olmayacan nceden koklayp ona gre karar vermek, bu mizacn kmsedii ve reddettii eylerdir ve bu tr taktiklere fare stratejisi diyerek yanamaz. Bu zellii dolaysyla da ya hep ya hi veya ya ol ya l biiminde ifade ettii dsturlar, onun hayat boyunca btn fikirlerinde ve aksiyonunda hareket noktas olmutur, insanlar, fikr ve siyas hareketleri de bu dsturu erevesinde deerlendirir ve onlar da ya sonuna kadar kabul, ya sonuna kadar reddeder. Reddedileceini hissettii anda da kendisi daha abuk davranp reddetmekte acele gsterir. lk akn reddettiini belirten mektubunda da, onun, bu ya hep ya hi dsturunun bir yansmas grlmektedir. Reddettii bu kadnla bir daha hi grmemitir. Onun, kumara olan tutkusunu da belki bir lde bu ya hep ya hi dsturunun bir miza haline gelmesiyle aklamamz mmkndr. nk kumarda uzlama yoktur, ya kazanrsn, ya kaybedersin...

Evet, kumar.. Onun bu tutkusuna deinmeden kiilii hakkn da yazlacak her yaz eksik kalacaktr. Onun, ocukluunda veya ocukluktan genlie doru getii dnemlerde kumar oynamad bilinmektedir. Bu istidad onda, Pariste, felsefe okumak zere gittii Pariste birdenbire ortaya kar ve hayat boyunca bir daha yakasn brakmaz. stidat dedik. Bu kelimeyi aklamamz gerekiyor. Kelime, szlk anlamyla aklllk, anlayllk anlamlarnn yan sra; bir eyin kazanlmasna, bir eyin kabulne tabi meyli (doal, kendiliinden eilim) de kapsamaktadr. Bizim kullandmz, bu ikinci anlam.. Necip Fazl'da airlik nasl doutan getirdii bir istidat ise, kumar da yle.. Nitekim onun airliinin ve kumarbazlnn balangc arasnda alacak bir benzeyi grlmektedir. ile'nin airlerim ve airliim balkl nl nsznde airlie nasl baladn yle anlatyor : airliim oniki yamda balad. Bahanesi tuhaftr : Annem hastahanedeydi. Ziyaretine gitmitim. Beyaz yatak rtsnde, siyah kapl, kk ve eski bir defter... Bitiikte yatan veremli gen kzn iirleri varm defterde... Haberi veren annem, bir n gzlerimin iini tarayp : Senin, dedi, air olman ne kadar isterdim! Annemin dilei bana, iimde besleyip de oniki yama kadar farknda olmadm bir ey gibi grnd. Varlk hikmetimin ta kendisi... Gzlerim, hastahane odasnn penceresinde, savrulan kar ve uluyan rzgra kar, iimden kararm verdim : air olacam! Ve oldum. Bu kadar basit. Kendi deyiiyle bu kk ve di bahane onun air olmasna yetmitir. Bu istidadnn da vurmas iin herhangi bir bahane yeterliydi. nk airlik onun iinde zaten meknuz bulunuyordu. Onun kumara balamas da bylesine basit bir bahaneden kaynaklanmaktadr. Paris'te, bir lokantada bir Trkten pokerin ilkin nazariyesini renir ve hemen oynamaya balar. Bu da tabi bir istidat.. ylesine ki, kumar oynayan kimse ile kumarbaz, bu istidat noktasnda kesinlikle birbirinden ayrmak zorundayz. Her kumar oynayan kimse doutan kumarbaz deildir. Bir insan, hayat boyunca kumar oynayabilir de, bu anlay erevesinde gene de kumarbaz olmayabilir. nk bu i, bir tutku sorunu olmaktan ok, bir istidat, bir tabiat, bir yaradl sorunudur. stidat sonradan onu tutkuya dntrebilir. Fakat dikkatimizi ynelteceimiz husus, onun tutku halinde veya srekli biimde oynanp oynanmad deildir. Gelge heveslerle

kumar oynayan biri, bu ii srekli biimde ifa ediyor olsa, ona teknik
anlamda kumarbaz dememiz mmkndr, fakat hakiki anlamnda o kii bizce gene de kumarbaz deildir. Bu, bir miza, bir istidat konusudur. Kumar, uzlama kabul etmez bir oyunun addr. Kazanmann veya kaybetmenin ortalamas veya paylalmas sz konusu deildir. Aslnda gerek kumarbazda, kazanaca veya kaybedecei eyin konusu ve deeri de nemli deildir. Eer kazanlan eyin onun gznde bir deeri olsayd herhangi bir oyunda kazand ykl bir para ile yetinmeyi tercih eder ve bir daha kumar oynamaya yanamazd. Fakat gerek kumarbaz byle yapmaz. O, kazanma veya kaybetme nlarnda verdii kararn nevesine ve heyecanna baldr. O nlarda yaad heyecann hazzn tekrarlamak ister. Kukusuz ki, kumarbazn kumar oynamasnda sreklilik esastr. Gerek kumarbazn oyunu hayatnn u veya bu dneminde, u veya bu sebeple kesintiye urasa bile, onun kumara istidatl mizac onu bsbtn terketmez. O, zar veya kt bulamad zaman kumar oynamaktan vazgemiyecei gibi, karsnda kendisiyle kumar oynayacak birini bulamad zaman da oynamaktan vazgemez. Byle istisna durumlarda kumar oynama tutkusunu baka aralarla (gerekirse hayatnn seyrini deitirebilecek kararlarla) gerekletirir. Necip Fazl kumar bu anlamda, gerek anlamnda oynamtr. Bu szmz, hibir darkafalnn istismarna meydan vermeyecek bir aklkta sylyoruz. Kumar bir kusursa, ona peki diyelim; bir gnahsa ona da evet diyelim, hem de byk gnahlardan.. Fakat biz u anda onun kusur veya gnah olma yanyla ilgilenmiyoruz, bir mizacn anlalmasnda bu motifin aydnlatc ilevinden yararlanma abasn gsteriyoruz. Necip Fazl'n bu yann grmezlikten gelmek, rtbas etmeye almak, onun mizacnn en ilgi ekici ve aklayc yann karanla gmmek olur ve bu bir sayg deil saygszlktr. Kumar konusunda getirilecek aydnlklar, onun mizacn ve fikir diyalektiini anlamamza da yardmc olacak bir maymuncuk grevini yerine getirecektir. Necip Fazl bu kusurunu (veya zaaf m) gizlemek hususunda da hibir fare stratejisinin arkasna gizlenmeye tenezzl etmemitir. O ve Ben'de bu konuda unlar yazyor : Kumar : te felketim!.. Kendimden kamak ve iimdeki sabit fikirleri uyutmak iin bende ila haline gelen gebertici zehir... Beni rten, ahsiyetimi lif lif yolan, d hayata ve ccelere kar mdafaalarm tek tek dren bu zehir, eytann iime girmek iin ruh kalemde at en korkun gedikti. Paris'ten getirdiim ve ilkgenlik, genlik, olgunluk, hatta ihtiyarlk ana kadar kendimi su ve ekmek ihtiyacndan fazla kaptrdm, arada bir byk davranlar ve dvnmelerle arka evirip tekrar ana tutulduum bu zehir (Ail)in topuundaki zayf nokta hayaline ta kartacak apta, stne eytann

eli deer demez teslim oluverdiim bir ukde yayordu ruhumda... (s. 72). htiyarlk yalarna kadar, tvbe stne tvbe etmesine ramen hibir zaman vazgeemedii bu tutkusuyla, o gerek bir kumarbazdr. Fakat bu tutkuya, inanlarna ters den ve ahsiyetini lif lif yolan bu tutkuya niin benliini bylesine kaptrp koyvermiti? Bunun niin'i yoktur. Dardan gsterilebilecek her sebep yetersiz, eksik veya yanl kalacaktr. Bunun niin'ini dorudan doruya kumarbazn kiiliinde aramalyz. Freud, Dostoyevski zerine yapt bir incelemede dolayl olarak S. Zwieg'in bir kumarbaz konu edinen yksne (Bir Kadnn Yirmidrt Saati) de deinir ve bu yknn kahraman hakknda u aklamalar getirir : ...Mastrbasyon 'dknl'nn yerine kumar tutkusunun konulmu olduunu ve ellerin heyecan dolu hareketliliinin (ykde, kahramann elleri hep byle anlatlmaktadr-R..) bu kayna ele verdiini gryoruz Gerekten de kumar oynama tutkusu mastrbasyon eiliminin edeeridir. Nitekim ocuk bakmndan cinsel organlarn ellenmesi 'oynamak' kelimesiyle anlatlr. Bu eilimin nne geilmezlii, ardndan verilen kesin szler (bu szler hibir zaman yerine getirilemez), sersemletici zevkler ve kendini harcadn syleyip duran kabahatlilik duygusu (canna kymak, -bu yknn kahraman kendini ldrr- R. .) gibi btn eler, sz geen hikyede yerine koyma (substitution : ikame) sreci iinde deimeden kalmlardr. (Psikanaliz Asndan Edebiyat, s. 28). Freud'un bu aklamas ne kadar inandrcdr, geerliini ne kadar korumaktadr ve Necip Fazl'a ne lde uyarlanabilir, bilemiyoruz. Ancak bu metinde geen ellemek, oynamak fiilleriyle kumar oynamak fiili arasnda kurulan ve bunlar edeerde fiiller sayan gre kolay kolay katlnamyacan iaret etmek yerinde olur. Trkede kumar oynamak fiilinde geen oynamak kelimesi her dilde ayn deildir. Nitekim Ingilizcede bu fiil tek kelimeyle ifade edilmekte ve to gamble denilmektedir. Frud'un iddias doru olsayd bu fiilin Ingilizcede de to play gamble eklinde ifade edilmesi gerekirdi. Bylece kelimelerin benzemesinden hareket eden Freud'un gr, evrensel olma deeri ynnden bir hayli phe gtrmektedir. Kumar oynamak fiilinin teki dillerde ade edili biimi de aratrlarak bu grn tutarll irdelenebilir. Freud, yukarda alntladmz pasajdan sonra tekrar Dostoyevski'ye dnmekte ve onun kumar tutkusu hakknda u yorumlarda bulunmaktadr : Kumar alkanl, bu alkanl brakmak iin harcanan baarsz abalar ve salad kendine ceza verme olanaklar ile birlikte, mastrbasyon eiliminin bir tekrarysa, bu alkanln Dostoyevski'nin

hayatnda ok nemli bir yer kaplamasna amamak gerekir. nk hibir ar nevroz yoktur ki, ilk ocukluk ve ergenlik alarnn autoerotic doygunluunun etkisini dile getirmemi olsun, te yandan bu doygunluu ortadan kaldrmak abas ile babadan korku arasndaki balant aka bilinmektedir. (a.e., s. 29). Dostoyevski'nin kumardan vazgeme abalaryla Necip Fazl'n ayn konudaki abalar arasnda grlen benzeyilerden bir takm kesin karmlar elde edilebilir mi? Her olayn kendi btnl iindeki biricikliini unutmadan sz konusu analojilerden sonulara ulamay bu konunun uzman tabiplere brakalm biz.. uras var ki, daha on yandayken kadn kokusunun btn mesanelerini doldurduunu sylemesi (O ve Ben, s. 28) bu bakmdan bize olduka manidar gelmektedir. Annesine kar duyduu ili yaknlk ile babasna kar ilgisizlii de gene Freud'un icatlarndan olan Oidupus kompleksinin bir grnts diye alnabilir mi? Freud, az nce deindiimiz Stefan Zweig'in yksndeki kadn kahramann, delikanl tarafndan bir fahie diye grlmesi noktasnda unlar sylyor : Hikayedeki delikanlnn, kadn bir fahie gibi grmesi de yine ayn kuruntu ile ilintilidir. Ulalmas kabil olmayan kadn bylece kolayca elde edilebilen bir kadn haline sokulmutur. (s. 28). Necip Fazl'n Matmazel Fofo adl hikayesinde de, i anlam ynnden Zweig'n yksn hatrlatan paralellikler bulmak mmkndr. Hasta kumarbaz, her gece gittii batakhanede Matmazel Fofo adndaki kadna rastlar. En aa 60 yanda bir acuze. Krmadan lapalam, rm bir surat. Tavuk gzleri gibi ufack gzler. (...) (Hasta kumarbaz) masaya iliir ilimez kadnn en ehemmiyetli uzuvlarn grd. Elleri! Ah bu eler, yeil uhann stnde, yumruklarn skm bekleyen bu eller! Hasta kumarbaz, doduu memleketi unutabilir de onlar unutmaz. Drt ke, yamru yumru, parmaklarnn trna iki santimetrelik bir mbalayla kesilmi bir ift el... Matmazel Fofo, kumarda kazanr ve batakhaneden

kp gider. Kumarda kaybetmi olan hasta kumarbaz da onun arkasndan kar ve kadn izlemeye balar. Nihayet evinin yaknlarnda matmazele yetiir ve ona bu gece kendisini yanna almasn teklif eder. Bundan sonrasn hikyeden aynen izleyelim : Ah Panayamu! Siz deli misiniz? Hasta kumarbaz, byk bir mcevherci dkkannn en kymetli tan isteyen bir dilenci mitsizliiyle azn at : Matmazel Fofo! Sakn beni reddetmeyin, bana olamaz demeyin! Yalvaryorum size, beni bu gece yannza ln! Acuze, nnde barsaklar deilmi bir adama bakar gibi dehetle erkei szyor. Hasta kumarbazn beyninde, bir trl lisana gelemeyen bir kelime frtnas :

Aptal kar! Sen yz yandaki kaldrm faresinden daha irensin! Bunun iindir ki, seni istiyor ve btn genliimle param veriyorum! Beni bu gece koynuna al! Aptal kar, bu niin diye sorma, anlatamam! Beni bu gece koynuna al! Dudaklarmda rk nefesini, nabzlarmda ii kf dolu damarlarn, ellerimde trnaksz parmaklarn duymak ihtiyacndaym! Aptal kar, beni bu gece koynuna al! Ve sanki kadnn, iinden geenleri dinlediini zannetmi gibi sktu datt : Matmazel Fofo! Haydi a kapy da girelim! Hayr efendim, hayr efendim! Matmazel Fofo, muammay halletmiesine zplad. antasndan bir hamlede kard anahtaryla kapy at. Hayr efendim, hayr efendim! Kap hzla kapanyor. Rzgar, hasta kumarbazn yznde : Hayr efendim, hayr efendim! Sokak kaps gmbr gmbr kapand. Matmazel Fofo'nun ieriden gelen sesi : Hayr efendim, hayr efendim! Hasta kumarbaz, sokan ortasnda dimdik... Birden, btn kaplarn am, u anda kendisini bekleyen gen ve gzel kadn grd. Siyah ipekten bir zemin zerinde bembeyaz bir vcut... Nefretle irkildi. Kmldad. Yava yava yryor. Hasta kumarbaz, zerinde derinletirecek hi bir ey dnmeden ilerledi ve cebinde kalan 50 liray, ertesi gn kumar sermayesi yapmak zere keyi dnd. Hasta kumarbaza, adm banda rast geldii p tenekeleri, uyuz kediler, a kpekler ve zifiri karanlk yle diyor : Hayr efendim, hayr efendim!

Hikaye burada bitiyor. Psikanaliz adan bakldnda, bu ykdeki acuze Matmazel Fofo'yu, Zweig'n yksndeki delikanlnn gzyle fahie olarak farzedilen orta yal kadnla ayn fonksiyon iinde dnebiliriz. Ulalmas kabil olmayan kadn (anne), bylece kolayca elde edilebilen bir kadn haline sokulmutur. Hasta kumarbaz bylece ona teklifini aka sunmak cesaretini gsterebilmektedir. Fakat bunun niinini hasta kumarbazn kendisi de aklayamamaktadr : Aptal kar, bu niin diye sorma, anlatamam! Kadn tarafndan boyuna tekrarlanan veya delikanlnn kafasnda boyuna tekrarland sansn veren Hayr efendim! nakarat, bu reddiyenin ve ulalmazln iddetini pekitirmektedir. Kumarbaz, evresindeki her eyden nakarat halindeki bu reddiyeyi iiterek, yeniden kumar oynamaya, bir trl vazgeemedii bu tutkusuna dnmeye hazrlanmaktadr. Sanat ile eseri arasnda tam bir zdelik (ayniyet ) kurmann doru olmadn, olamyacan biliyoruz. Necip Fazl ile bu yks arasnda da bir zdelik kurma niyetinde deiliz. Fakat u iki hususu sylemeden gemek de mmkn deildir : Bunlardan birincisi, Necip Fazl, yksnde anlatt ukdelere yabanc bir kiilik tamamaktadr; ikincisi de, onun hemen hemen btn sanat verimlerinin otobiyografik bir nitelik tamas zelliidir. Hasta Kumarbaz serisinden hikayelerin bu zelliini Babli'de kendisi de sylemektedir (bkz., s. 68). Burada, yukarda baka bir vesile ile deindiimiz Kanaryann lm balkl ykye atfta bulunulmaktadr. Necip Fazl'n kiiliinin, zellikle cinsellik ve kumar arasndaki ilikilerinin belirlenmesinde daha fazla derinleebilmek konusunda kendimi fazla yetkili gremiyorum. Bir takm analojilerden yararlanarak bu kadarn aktarmakla yetiniyorum. Fakat kumar iptilsnn baka veheleri zerinde biraz daha durmak yararl olacaktr. Stefan Zweig, Dostoyevski'nin bu iptilasn aklarken u yaklam getirmektedir : Uzlama, yava yava, derece derece ykselme onun ateli sabrszlnn katlanamyaca bir eydi. Tasarruf ederek, tedbirli davranarak, hesabn kitabn bilerek Almanya'da sucuk, salam gibi eyler satan bir dkkn ap para kazanmak istememitir hibir zaman. Onu eken ey, kumardr, 'ya hep ya hi'tir. ( Byk Adam, s. 50). (Kumar konusunda, benim yukarda sylediklerimle Zweig'n belirlemesi arasndaki akmadan duyduum memnuniyeti de hemen belirtmeliyim.) Evet, tedbirli davranmak, hesabn kitabn bilmek, bir dk

kn aarak para kazanmak gibi eyler, Dostoyevski gibi Necip Fazl'a da terstir. Dorusal bir izgi zerinde, katettii her admda arkasndaki btn gemileri yakarak ilerleyen Necip Fazl'n mizac, daima ya hep ya hi'ten yana olmutur. Btn bir mevsim, Paris'te gndk n grmedim. Pariste gndz nasldr, haberim olmad. Gn doarken yatyor, gecenin balangcnda da hafakanlarla yatamdan frlayp klbe kouyordum. diyor (Babli, s. 28). Kendisini kumara bylesine kaptrmtr. Nasihatlar, akl vermeler vz gelir ona. Yukarda, bir baka vesile ile deindiimiz kamara biletini gverteyle deitirmeye karar verdii sralarda, eytann, kulana kadar eilip yle fsldadn iitir gibi olur : insan bu hale gelince mutlaka kumarda kazanr. Senin u andaki artlarna gre ansn byk! Ne yap yap, bir are ara! ans byle anlar gzler! rperir. Fakat sonunda eytann, belki daha dorusu nefsinin ivasna kar koyamayarak deitirdii biletten elde ettii birka yz frankla Marsilya'y hoplatmak umuduyla Paris'te ye olduu klbn kartyla ieriye dalar. Yolunur ve 10 parasz darya kar. Ertesi gn otelde kalacak paras bile yoktur cebinde. Bu haldeyken Dostoyevski'yi geirir aklndan : O da kumar hastas, diye dnr, Berlinde saatini satp kumara giden, z nefsine hakaret ihtiyacndaki bu mujik ruhlu romancnn cesareti btn Avrupa burjuvalarn hayret ve dehete drm ve dehasna, ukdeli seciyesine dair kasideler syletmiti. Hey gidi, hey, der kendi kendine, eer benim yaptklarm, nefsime ettiklerimi bilselerdi o ahmak burjuvalarn eneleri dizlerine derdi. (Babli, s. 33-34). Kumar oynamak onda kesinlikle para kazanmak hrsndan kaynaklanmyordu. Byle olsayd, bakalar gibi o da bunun yolunu bulmakta glk ekmezdi. Kumar dknlnn sebebini aklamakta kendisi de acizdir. Bir gn tarihi Emin li bunun sebebini anlamak iin onu sorguya eker, iyice sktrr. Emin li, bakalarnn para kazanmak iin, en kymetli ey bildikleri paray, baka bir rizikoya kabiliyetleri olmadndan riske etmenin heyecann tatmak iin vakit ldrmek, bunalmlarn gidermek iin oynadklarn syler. Fakat o niin oynamaktadr? Necip Fazl, bunalm kelimesi zerinde bir para durur, fakat ne kendisine, ne bakalarna doyurucu bir aklama getirebilir. Bu zorlama aklamalardan sonra da kendisini muhasebeye eker : Yalan sylyorsun; sen bir yalancsn! Sefil alkanlna bir zr tedarik etmek iin elleme ruh inceliklerine dair masallar uyduruyorsun.

Asl yalan da, srrn gya kendine saklayarak nefsine sylyorsun' Sabit fikirlerden kurtulmak iin kumar oynuyorsun, yle mi? Mutlak olan arayan, aradka kaybeden, kaybettike btn dayanaklarn yitiren, yitirdike cmbz cmbz lifleri sklen beynini susturmak iin, yle mi? Sen mehul kurcalamak ehveti yznden kumara yakalandn. Sabit fikirlere gelince onlarn ateine bir n iin bir kee atmsn, ne kar.. Kumar bitip kee de tutuunca, dn halin ne olur? Emsalsiz bir shhat ve hastalk aras insanlara kurum satma! Kendi kendini amaya bak! (a.e., s. 50-51). Bir gn, esrar alkanlnda olan Abidin Dino ile esrar ve kumar zerinde konuurlar. Necip Fazl, esrar zerine fikirlerini aklar. Abidin Dino, onu dinledikten sonra : Gzel tirad, der, ya senin kumarn nedir? Onu nasl izah edersin? Demek i yine izaha geldi, der Necip Fazl. Benim kumarm, senin esrarla davet ettiin cinnetten kamak iin... Tam tersi... Ben cinnetten kayorum, sen cinnete gidiyorsun... (Babli, s. 119). Kumar, kafasnda sabit bir fikirdir. Onun zerinde dnr, kafa patlatr, umutsuz aklamalara giriir fakat bu bilmeceye doyurucu bir cevap bulamaz. Btn bu aklama abalarnda, kendisine anlay gstermeyeceini bildii evresine kar, kumar anlamlandrmaya alarak kendini savunabilecek bir cephe kurma niyeti de sz konusu olabilir. Yemin balkl yksnde kumar anlamak veya anlamlandrmak iin, kafasn iyice zorlad grlmektedir. Hemen belirtmeli ki, onun, yapt iin mahiyetini bylesine itiyakla, hrsla, ldrrcasna anlamaya almas, kafasnn ve mizacnn bir baka zelliini ele verir : her ne olursa olsun, ayak bast yerin farknda ve bilincinde olmak ister! Ad geen yksndeki mlahazalar bu bakmdan da anlamldr. Hasta kumarbaz, halasnn kznn tabutu banda dnyor : Kumarbaz Allaha inanr diye bir kaide konamaz. Yahut Allaha inanmak iin kumarbaz olmak lazmdr diye dnmek, yanllarn en by. Allaha gnl ve kafa inandrr, yaplan i deil. Fakat bir iin gerektirdii seciye ile mmin karakter arasnda bir mnasebet ararsanz, greceksiniz ki, kumarn Allaha inandrma talihi, mesela tornac ustalndan daha fazladr./... kumarbaz Allah duymak hususunda doramacya veya banka memuruna nazaran biraz daha fazla ans sahibidir. Zira kumarbaz mehule gvenir, mehule tohum serper ve ondan mahsul ister; akl, mantk, hesap, bilgi stnde bir meleke arar, ancak bu melekenin grebilecei bir lem

bulunduuna inanr ve btn bunlar bilmeden yapar. (...) Demek ki, Allahn tecelli estetiiyle kumardaki let dehas arasnda bir yaknlk var. Ama yol batl.../Kumarbaz, her ite olduu gibi, gayenin Allah olduunu bilmeksizin, ona en yakn mehuller iklimini sakar bir kesinden kurcalyan ve kolunu kaptran zavall tuzak hayvandr./... bu batl itikatlar, insan alim inanlardan alkoyunca, akn bir iman hazrl deil de nedir? yle bir hazrlk ki, sonunda bulmak deil, kaybetmek var. Belki de onun iin Allah kumar yasak etti ve kumarbaz sevmedi./... Kumarn, kendisini Allahtan ve nimetlerinden alkoyduunu o kadar derinden duymutur ki... Btn bu mlahazalara ramen, kumar oynamay srdrr. Fakat oynamamak iin elinden gelen btn tedbirleri de alr. Bu tedbirler arasnda, kendisini kumar oynamaktan menedici fizik tedbirler de vardr. Bir gn, yannda alan genlerden birine, avet kendisini falan klpte kumar oynarken grrse btn itirazlarna, karkoymalarna ramen, yakapaa da olsa, oradan srkleyerek kartmasn tembih eder. Gen talimat yerine getirir. Onu, kumar masasndan zorla srkleyip kartmak ister. Necip Fazl'n yakasna sarlr. Fakat gene onun emri zerine bu toy delikanly salon yetkilileri yakapaa dar atarlar. Kumar oynamamak konusundaki kararlan ve niyeti ylesine gldr. Fakat oynamak tutkusu daha baskndr. radesinin bu noktadaki iflasn, her zaman hsranla, inkisarla, umutsuzlukla grr. Kumar oynamann bireysel psikolojisini irdelemeye alan Necip Fazl, onun toplumsal bir ktlk olduunu da herkesten daha iyi bilmektedir. Tasavvur ettii toplumsal dzende, kumar mefhumunun ifade ettii umumi fiil, btn ubeleri ve ekilleriyle yasaklanr. Hatta : kumar fiilinin mkerrer sulusu, vatandalk haklarndan drlr, hudut dna karlr ve memleket iindeki btn hak ve mlkiyetlerinden mahrum edilir. (deolocya rgs, s. 289). Byleyken, bu kadar iddetli cezalara mstahak grd bu fiilden kendisini kartabilecek gc ve iradeyi gstermekten yoksundur. Burada, Ferri'nin, Richet'den aktard u satrlar anlam kazanyor : Acaba din bir fikir veya itikadn herhangi bir suun ilenmesine mni olduu ne zamandan beri grlmtr? Mesel ayya, arabn muzr olduunu istedii kadar bilsin, bir arap iesini grd m, onu hemen iivermekten geri durmaz. nsanlar sevk ve idare eden, mcerret fikirler deil, ihtiraslardr. Bu yarg, u cmleyle tamamlanyor : Fikirlerin, realite ve hakikat leminde geip gereklemek hususundaki kudretsizliklerine ahit olmak, hayli garip ve zavall insan idrakimiz iin de olduka

kzartc bir haldir. (Sanat ve Edebiyatta Caniler, s. 193). O, bu halleri tekrar tekrar yaamtr. Yeminler etmi, yeminini her bozuunda da onun kefaretini demitir. Yemin yksnde, yk kahramannn boyuna bozduu bu yeminler yznden yemin hadisesini de Yksek Kaldrm orospusuna evirdii anlatlyor, yk kahraman, nihayet kendine bu yolu tkamak iin de u yemini eder : Allahm, artk bir daha kumar oynamyacama son defa olarak yemin ediyorum. Hem bu defa, bir daha kefaret vermiyeceime de yemin ediyorum. Btn ricat yollarm kendi kendime kesiyorum. Hi bir kurtulu yolu istemiyorum. Fakat bu yemin de bozulur ve kefareti verilirken tesellisi de bulunur : Kefaret hakkndan ben kendi kendimi mahrum edebilir miyim? O hakk Allah vermi.
YZ

Bir yknn kahramanna mal edilen bu hallerin bizzat onun bandan gemediine inanmamamz iin elimizde ne gibi inandrc deliller olabilir? Tekrar hatrlatalm ki, biz burada Necip Fazl'n insan olarak kiilii zerinde duruyoruz, sanat olarak kiilii zerinde deil.. Ama unutulmasn ki o ayn zamanda sanatdr da., Jung, Psikoloji ve Edebiyat balkl incelemesinde yaratc insan hakknda u aklamalar getiriyor : Her yaratc insan, eliken yatknlklarn bir sentezi ya da bir ikiliidir. Bir yandan, kiisel hayat olan bir insan bireyidir, te yandan kii d (gayr ahs), yaratc bir sretir. insan bireyi olarak salam ya da hasta olabileceine gre, kiiliini belirleyen eyleri bulmak iin psiik yapsna bakmamz gerekir. Ama onu sanat gc asndan anlamak istersek, mutlaka yaratc ilerine bakmamz gerekir. (...) Bunlar gznnde tutulunca, zmleyici bir metod kullanan psikologun gznde sanatnn niin ilgi ekici bir konu olduu aka grlr. Sanatnn hayatnn atmalarla dolu olmamas kabil deildir. nk onun yreinde iki g savap durmaktadr. Bu glerin birincisi, sradan insann, hayata, gvence, doygunlua, mutlulua kar duyduu zlem, tekisi her eit kiisel istei bir yana atacak dereceye varan kaba bir yaratma tutkusudur. Sanatlarn hayatnn genel olarak krk dkk (trajik dememek iin bu kelimeyi kullanyorum) gemesi, sinsi bir biimde cezaya arptrlmalarndan tr deil, insan ve kiisel bakmdan yoksul bir hayat srmelerinden trdr. (...) Bylece, yaratc g, insan itepilerini o lde kurutur ki, hayat kvlcmm srdrmek ve kendini kurtarabilmek iin, kiisel ego'nun her eit kt nitelikleri, yani kabalk, bencillik, kendini beenmilik (autoerotism denilen ey) gibi nitelikleri

edinmesi gerekir. Sanatnn auto-erotism'i, kk yalarda, kendilerini sevmeyen kimselerin ykc etkilerinden korunmak zorunda kalan gayrmeru ya da ihmal edilmi ocuklarn auto-erotism'ine benzer. Bu eit ocuklar, yukarda sz geen amac gerekletirmek iin, kt alkanlklar edinir ve daha sonralar, hayatlar boyunca ocuksu ve zavall kalarak ya da ahlk ve hukuk yasalarn ineyerek kaskat bir egosantirizme kaplrlar. Sanaty aklayan eyin, sanat deil de kiisel hayatnn yetersizlikleri ve atmalar olduunu nasl ileri srebiliriz? Btn bunlar, onun, bir sanat olmasndan doan esef edilecek sonulardr. Jung, yaratc insan hakkndaki bu mlahazalarn u cmlelerle balyor : O bir sanatdr, yani doduundan beri, sradan insann yapacandan ok daha byk bir greve arlm bir kimsedir. ok miktarda enerjinin belli bir ynde harcanmas, hayatn bir baka tarafnn kurutulmas demektir. (Psikanaliz Asndan Edebiyat, s. 75). Necip Fazl, hayat hmanist gzlerle alglayan birisi olsayd, Jung'un aklamalar hepimize ferahlk salam olacakt. Fakat o bir mslmandr ve hayat mslmanca alglamaktadr. slm yaamak dndaki baka hi bir yce hedef, mslmann hayatnn bu paralanmln mazur gsteremez. Burada ne znel olarak kendi sanat anlaymz sz konusu ediyoruz, ne de genelde bir sanat anlaynn szcln yapmak niyetindeyiz. Baka bir biimde sylersek ; kukusuz ki, mslmanlarn da sanat anlaylar ve sanat kiilikleri birbirinden farkl olacaktr. Fakat bu durum, onlarn mslmanca yaaylarn etkilemiyecektir. Dnceleri uruna defalarca hapislere girmeyi gze alan, hapisanelerde geirdii hayat niversite hayatndan daha uzun olan, ksacas mslmanca bir hayata talip olduunu hayatnn her nnda gsteren ve onu yaayan Necip Fazl'a, kumar hibir ey getirmemitir, deyip geecek miyiz? Bu ii, onun kiiliinin bir zaaf veya kusuru sayp grmezlikten gelmeyi tercih mi edeceiz? Kukusuz ki byle yapmak kolay olurdu ve byle yapsaydk belki bir takm dz ve dar kafal insanlardan aferin de alrdk. Fakat bu kusurunun ona neler kazandrdn da bilmeliyiz. Necip Fazl, belki de, hep gznn nnde duran bu kusuru yznden kimsenin yapamyaca kadar kendini sorgulamtr. Onun marur olmaya yatkn mizac, bylece trplenmi; bir zamanlar kendini dev sanan bu adam, hapisanelerdeki bir takm alaklardan bile zr dileyecek bir ruh inceliine, bir mahviyet duygusuna sahip olmutur. Necip Fazl, sulu gz deildi. Sulu gzl olmak baka, alayan adam olmak baka., islma ve mridine

olan ballnn ihlasndan, saffetinden gz yalar dkmesi eksik deildir. Kendisinde mevcut ne varsa btn iyileri mridine, btn ktleri de kendi nefsine mal eder. O ve Ben'in sonlarnda, bir ihvanndan bahsederken szn gelii o da benim gibi... der, fakat hemen inceliklerin en gzeli olan u aklamay yapar : Ona 'benim gibi' dediim iin Allahtan af dilerim. Bunu nisbet noktasndan sylemedim; yoksa asl, lyas gibi olabilmek benim iin ne devlet ve bana ne uzak! O, nefs muhasebelerinin gerekten de en zorlularn ekmitir. O, davasn savunurken gsterdii olaanst gzpekliin daha ounu belki nefsine saldrrken ve onu yarglarken gstermitir. Bu yarglamalar esnasnda kendisine layk grd nitelemeleri buraya almyorum. Fakat belirledii bir durumu hatrlamadan gemeyelim : Mslmanda, u halden biri, ikisi, yahut hepsi eksik olmazm : llet, kllet, zillet... Hastalk, darlk, horluk... Kaide deil, umumiyetle vasflarmz bunlar... diyor. Hayatnda, dnem dnem, bu halden birini veya ikisini veya hepsini birden ekmitir. Kimi zaman, hapisane yemeinden bakasn bulamyacak ve bol sulu birka fasulye tanesi ile yetinmek zorunda kalacak kadar darlk ekmitir; kimi zaman, srekli eker hastalnn yannda mide sanclan, di arlar, siyatik szlar.. Hor grlmesine gelince; kendi deyiiyle bu horluk, hor gr, ana baba katilinin veya hrszn gzlerine kadar yaylm... Ona, istihza olsun diye sper mrit diyorlar. Bu horlama karsnda da o, yle krediyor : mam Rabbani hazretleri, Allahn ve resulnn kitaplarndan sonra, dinin en byk eseri olan Mektubat'nda diyor ki : 'Allah nazarnda en stn dereceli insan, iyi olduu halde ktlnden bahsedilendir.' Bir de kt olduu halde iyiliinden bahsedilen insanlarn derecesini dnsenize! Devrimiz, ite byle insanlar ve kahramanlarla dolu... Bense ktym, iyi deilim; fakat size Allah zerine sylyorum ki, onlarn, dmanlarmn belirttii ekilde kt deilim, yleyse ben, nefsimde olmayan fenalklarla anlyorum; ve yleyse veller halkasnn en byk elmasndan fkran hikmet prltsndan bir zerre, bir zerrecik de benim zerimde tecelli ediyor. Yarabbi; nezdinde kendimi, en aa mminlik mertebesinin ancak ayak tozlarn silmee memur bir dereceye bile layk grmiyerek, byle bir iddiadan bile kemiklerim rpererek kaydediyorum : Sadece senin dininden, hak olan yolundan tek olan kapndan nefret ettikleri iin, nefret edilmek bana ne muazzam payedir. Bu payeyi bana sen, hayatm ve btn insanlarn hayat gibi, meccanen, yoktan, tek liyakat ve istihkakm olmadan

verdin ve benim azmla deil, dmanlarmn lisaniyle izhar ettin. A r t k b e n n a s l susabilirim? (Cinnet Mustatili, s. 25). Burada, bir de Mevlna'ya atfedilen u anekdotu aktaralm. Mevlna'ya demiler ki : Filan adam o kadar iyidir ki, kendisinden hibir ktlk kt grlmemitir. Vahvah, demi Mevlna, keke bir ok ktlk ileseydi de, sonunda nedamet getirmi ve iyilie dnm olsayd. Necip Fazl, sanki srekli olarak bir kefareti demek borcuyla dnyaya gelmitir. Onun hayat hikyesi, amz mslmanlarnn nefsleri ve bedenleri yznden katlanmak zorunda kaldklar skntlarn ve bu skntlardan kurtulmak iin ektikleri ezalarn tmn kendi bnyesinde toplam gibidir ve onlara bir sembol olma deerindedir. Kefaret demeye her an hazr olan vicdan yapsyla, bu bakmdan, onun hayatnda bir ikilik, bir paralanmlk grlemez. Bu heyecanl ve duyarl mizacn belki en muhta olduu ey, huzurlu ve sakin bir hayatken, o, mrnn sonuna kadar byle bir hayata hibir zaman talip grlmemitir. Boynunda tad mahkmiyet kararyla bu dnyaya gzlerini yummas da, bu halinin reddedilmez belgesidir.

Bibliyografya : Cinnet Mustatili, Necip Fazl Ksakrek, stanbul 1955, nklp Kitabevi. 201 s. Ruh Burkuntularndan Hikyeler, Necip Fazl, stanbul, 1965, ) tken Y. 110 s. ile, Necip Fazl Ksakrek, stanbul, 1962, Bedir Y. 232 s. deolocya rgs, Necip Fazl, stanbul, 1976, b.d. Y. 508 s. Babli, Necip Fazl Ksakrek, stanbul, 1975, b.d. Y. 344 s. O ve Ben, Necip Fazl Ksakrek, stanbul, 1974, b.d. Y. 256 s. Sanat ve Edebiyatta Caniler, Enrico Ferri, ev : Selmin Evrim, stanbul, (tarihsiz), Remzi Kitabevi, 272 s. Byk Adam : Dostoyevski, Balzac, Dickens, Stefan Zweig, ev : Ayda Yrken, Ankara, 1975, Tur Y. 259 s. Psikanaliz Asndan Edebiyat, Freud, Jung, Adler. ev : Selahattin Hilav, stanbul, (tarihsiz), Ata Kitabevi, 78 s. Bizim Kuak ve tekiler, Baki Sha Edibolu, stanbul, 1968, Varlk Y. 272 s.

STAD ERDEM BAYAZIT

Her milletin hayatnda ona muallimlik eden, onun ynlenmesinde; toplumun kltrel ve ideolojik hayat macerasnn oluumunda pay, milletin varlk uuru kazanmasnda rol sahibi olan dnr ve sanatkrlar vardr. te Necip Fazl Ksakrek, milletimizin sahip olduu bylesine nadir kiilerden biri olarak ebediyete intikal etmitir. Bu yazmzn amac Necip Fazln eser verdii dallar itibar ile bir deerlendirmesini yapmak veyahut herhangi belirgin bir yn zerinde durmak deil, belki toplumda oynad topyekn rol ortaya koymaktadr. Onun ballar ona stad diye hitabederlerdi. Onun verdii konferans ve hitabeler dinleyicileri vecd iinde takip eder, heyecanlarnn zaptedilmez hale geldii anlarda ona ballklarn ifade iin stad! stad! stad!... diye tezahratta bulunurlard. Dilimizde stad asl anlamyla yce retmenlii, stn sanatkrl yol gstericilii ifade eder. Necip Fazln toplumumuzda oynad rol gznne getirildiinde; air, dnr ve dava adam olarak onu belirleyecek en mnasip sfatn stad kelimesi olduu grlr. Necip Fazlin milletimizin dnce sanat ve ideoloji hayatndaki yerini belirleyebilmek iin ,onun zuhur ettii dnemin gerek dnya gerek lke artlarna bir gz atmakta zaruret vardr. nsanlk 20. yzyla tam bir inkr psikozuna tutulmu olarak girmiti. Din ve ona bal olarak tm ruhi deerler hayattan kovulmak isteniyordu. Adeta Allaha kar sava almt. Pozivitizm, materyalizm, Komnizm, Darwinizm gibi maddeperest cereyanlar insanln zerinde bir inkr frtnas gibi eserek mevcut deerleri alabora ediyor; fertlerin beyinlerini, toplumlarn dzenlerini sarsyordu. Bu genel havann yansra, slm aleminde uzun yllardan beri grlen rme ve zlme, Osmanl Devletinin k ile tam bir dalmaya mncer olmutu. Emperyalizm, bir yandan kendi bnyesindeki rk fikirleri mslman toplumlara da empoze ederek, dier yandan bagsteren ayrlk hevesleri krkleyip destekleyerek, slm alemini

paralamay baarm bylece, her para zerinde vesayet kurarak gdm altna almt. Batnn madde plnnda azmanlaan gc karsnda mslman toplumlarn zellikle entellktel kesimi derin bir aalk kompleksine dmt. Onlara gre dini savunmak en byk gericilikti. lericiliin ve entellektelliin tek art ise, Batnn maddeperest cereyanlarnn kendi toplumlarnda temsilcisi olmakt. 1925 ylnda ilk iir kitab rmcek A yaynlandnda Necip Fazl henz 20 yalarndayd. O, merkezi stanbul olan ve eski kta zerinde yaylm bulunan cihan devletinin k yllarnda dnyaya gelmi, genliini idrak ettii Cumhuriyet dneminin ilk yllarnda ise, Tanzimattan beri srp; gelen ve gittike hzn artran Batclk artk devletin resmi politikas olarak kurumlamt. Yukarda ana hatlaryla belirtmeye altmz genel hava cumhuriyet Trkiyesinde de iddetli bir biimde hkmrand. O dnemi gz nnde canlandrmak iin 1930lu yllarda Matbuat Umum Mdrlnn bir tamim ile basnda dini yaynlar yasakladn, geleneksel Trk Mziinin bile bir sre devlet radyolarnda yayndan kaldrldn hatrlatmak yeter sanrm. Bilinen dier uygulamalar tek tek saymaya gerek grmyoruz. Entellektel kesimde slm ve z kltrmze ait ne varsa reddetmek, Batya ait ne varsa vg dizmek tek geerli modayd. tibar sahibi olmann yolu, slm medeniyetini ktlemek, Bat medeniyetini yceltmekti. slm yaayanlar, dine sahip kanlar ancak kabuuna ekilmi bir ekilde toplumun derinliklerinde hayat hakk bulabiliyorlard. Su stne kmak, entellektel alanda grnmek eilimleri ya sindiriliyor, olmazsa tenkit ediliyordu. Estirilen bu hava Cumhuriyet Trkiyesini stikll Marn yazm olan aire bile nefes almak imkan vermemi Mehmet Akif, teden beri savunageldii slm davasnn sahibi olarak Msra hicret etmekten baka bir yol bulamamt. Bu noktada insan ister istemez slmn zuhur yllarnda karlalan engeller Allah Raslln slm teblii iin ektii ileyi hatrlyor: O gnlerde Kureyin zulm karsnda korumasz bir ok mslman Allah Raslnn tavsiyesi zerine Necainin lkesi Habeistana hicret etmi, Hazreti Peygamberin yannda kalan bir avu mslman ise, Mekkenin bir kesinde kalmt. Kureyli mriklerin ileri gelenleri oturup konumular. slm durdurmann tek yolunun Allah Rasln ldrmek olduuna karar vermilerdi. Bu ii gerekletirmeye ise, Necip Fazln tabiri ile Kureyin en byk kl ve kale valyelerinden Hattab olu mer talip olmutu. Bir gn nce Allah Rasl: - Yarabbi, slm iki merden biri ile aziz et! diye niyazda bulunmutu.

Yani, asl ad mer olan Ebu Cehil veya Hattab olu merden birinin hidayete ermesi iin Peygamber duas... Nasib, Hattab olu merin! O, elinde kl Allah Raslnn canna kasdetmek iin yola ksa daha Peygamber duas ile mucize olay gerekleecek yolda bilinen hadiseler vuku bulacak, mer kzkardeinin evinde okuduu Kuran ayetleri ile hidayete erecek, ldrmeye niyetlendii Allah Raslnn dizinin dibinde ehadet kelimesi getirerek mslman olacak ve bir ev iinde skp kalan mslmanlara ilk teklifi: -Buyurunuz imnmz kfrn suratna arpalm, namazmz Kabede klalm! olacakt. Ve bu mucizevi olay karsnda Kurey mrikleri app kalacaklard. te 1930lu yllarda da sebep ve tezahr ok deiik olsa da slm ve iman davas, gerek tm dnya genelinde gerek Trkiyede slmn ilk zuhur yllarndaki skkla benzer bir skklkl yayordu. O gnlerde artlarn gerektirdii hususiyet ve kaabiliyetlere sahip olmayan herhangi bir kii meydana atlp entellektel plnda slm ve iman davasn vaz edecek olsa, onun ne basnda, ne niversitede, ne aydn ve ne de genlik kesimlerinde sesini duyurup bir ayak yeri edinmesi ihtimali dnlemeyecei gibi, szm ona tm aydn kesim, en azndan ona bir meczup, bir lgn gz ile bakard phesiz. Benzetmek gibi olmasn. Hattab olu mer gibi biri gerekti. valye ruhlu, Nefsinden emin, Eilmez ve bklmez mizal, Keskin zekya, Gerei bir anda kavrayc tecrid melekesine, Anlatlmazlar anlatacak ifade kudretine sahip biri gerekti. Dahas hreti toplumu tutmu olmalyd. Dahas Hattab olu merin ilemeye niyetlendii crme e bir crmle sabkal olmalyd. Mesela kr gzlerinin almas iin, ifay sann elinden deil Kadn bacaklarndan beklemeliydi ve bylesine crmleri iin Allah dmanlar tarafndan alklanm biri olmalyd.

yle biri vard. yle birini hidayete erdirmesi iin dua edecek yle bir peygamber artk kyamete kadar gelmeyecekti kyamete kadar Allahn gkkubbesinin altn bo brakmayacak Peygamber varisi, irad kaps veli kullar da her zaman bulunacakt. Daha 30 yana basmadan nce yazd iir ve piyeslerde bile onun ne tr bir soy kafa olduu grlr. Varlk muhasebesinin sancsn eken stn zekann, mehulleri yakalamann cehdi ile kvranan delici akln, mutlak doyumu arayan kalbin ve bu yolda her trl ilenin arln kaldrmaya mda ihtirasl benliin tezahrlerini, Necip Fazln ilk eserlerinde btn nanslar ile grmek mmkndr. Eer Necip Fazl mrnn baharnda kaleme ald iir ve tiyatro eserleriyle Trk edebiyatnda yer alm olsayd, bu kadar bile ona milletimizin edebiyat tarihinde mstesna bir yer salamaya yeterdi. Ama kaderin ona bitii yer sadece byk airlik ve yazarlk deildi. Kader ona dava adaml, byk misyon sahiplii, nesillerin eiticilii grevini de mnasip grmt. Onun 40 yana doru trmanrken bu grevi omuzlamas iin bir irad hadisesi, bir rad edici gerekliydi. Bu olay 1934 ylnda vukubuldu ve Necip Fazl onu Byk Kapda anlatt. Necip Fazl iki msra ile zetledii irad olayn diriltici ve oldurucu Nazar yle iirletirecektir: Bana, yakan gzlerle bir kerecik baktnz. Ruhuma, byk temel ivisini aktnz! Mridini bulmutu ve geriye agoraya atlp l basmas kalyordu. Hattab olu merin hidayete ermesiyle Kurey mrikleri nasl bir anda app kalmlarsa Kadn Bacaklar airinin de slmi idraki, din ve Allah dman szm ona entellektelleri ilk anda aptrmt. 1936 ylnda yaynlamaya balad Aa dergisindeki ilk bayazsnn bal Allahsz Dnyadr. Ve o yaz yle noktalanr: Perian ruhumuzu dzene sokacak man! Davamz seninle... 17 say kan Aa Dergisinden sonra, Byk Kapda pimi ve olgunlam olarak 1943te artk devre devre imkn bulduka kartaca Byk Duyu yaynlamaya balar. Byk Dounun ilk saysnda dzenledii bir ankette devrenin eli kalem tutan entellektellerine ynelttii ilk soru Allaha inanyor musun?dur.

Artk Byk Dou toplumun her kesimine hitap eden basnda, niversitede, aydn evrelerde ayak yeri tutabilen bir mekteptir. Ad Necip Fazlla zdeleen bir mektep! O Mektepte insanlk varlk muhasebesine davet edilmektedir. O Mektepte millet, varlk uuruna davet edilmektedir. O mektepte Douda, yatrlmaktadr. Batda asli unsurlaryla terih masasna

O mektepte, yanl maceralara srlmek istenen bir milletin tarihine ve istikbaline sahip klmaktadr. Bir taraftan slm toplumu modeli, belki de bu sahada yazlm ilk orijinal eser olarak ideolocya rgsyle, fikir plnnda ekillenmektedir. Dier taraftan II. Abdlhamid Han tarihi bir tez olarak ele alnarak, gelecekte o modelin gerekletirimi iin siyaset yoluna bir iaret ta dikilmektedir. Milleti millet yapan kahramanlarn arasndan sahteleri ayklanmakta, bunlar msbet ve menfi tipleri ile tarih nnde tehir edilmektedir. Her konu hakikatin deimez ls ile ele alnmakta, tarif ve tasnife balanmaktadr. stad bir tarihi deildir, ama tarihiye yol gstermektedir. stad bir sosyolog deildir, ama sosyologlara en salam lleri sunmaktadr. stad bir din alimi deildir, ama ilmihal yazclarn nne dini kldan ince, kltan keskin llerle koymaktadr. Byk Dou, gerekten halk iin bir mektep entellektel iin niversite olmutur. Btn bunlar elbette ilesiz olmamtr. stadn verdii konferanslar takip etmek iin salonlar patlatrcasna dolduran genlik elbette sancsz domamtr. Nice tehditlere maruz kalnm, nice takiplere muhatap olunmu, nice hapishanelere girilip klmtr. Evinin elektirik, ocuklarn st, kendisini Kadkyden, Karakye geirecek yol parasnn bulunmad nice gnler yaanmtr. Ona Sper Mrid diye hcum eden Allah ve hikkat dmanlar bir noktada haklydlar. slmi bir messese olarak batn anlamyla phesiz o bir mrid deildi, ama

iradn peindeydi. In gerek mridden alan bir muallim, bir yol gsterici, bir stadt.

CNNET MUSTATLNN BENC BUUDU OSMAN BAYRAKTAR

Necip Fazl, eyhi Abdlhakim Arvsi Hazretlerini tandnda otuz yandadr. Aradan sarsntl, alkantl, gidili-gelili bir be yl geecek; i dnyasndaki azgn frtnalar ak bir tanma kavuturan; onlar bundan byle, btn varln vakfedecei davann yeermesi iin kullanacak olan air : 'Ver cceye onun olsun airlik, imdi gzm byk sanatkrlkta' Diyecektir. Bu msralarn yazld sralar o, egemen kltr evrelerince lkenin en nemli airi olarak kabul grmektedir. Bu msralarsa ,Aa mecmuasyla blk prk klar veren; kalyor mu gidiyor mu, mistik mi gerici mi, faisit mi- mslman m kuku ve korkularna yol aan bir kimliin bir protesta edasyla kendini ortaya koyuudur. Ayn yl, uzun sredir ok iyi maddi artlarla alt bankadan istifa eden air bir gazetede gnlk yaz yazmaya ve bir yksek renim kurumunda ders okutmaya balar. Abdlhakim Arvsi Hazretlerini sohbetleriyle isel olarak oluan, gnlk yazlarla da d artlarn arayan ereve tamamlanmaya doru giderken yl 1943 olmutur, ilk ocuu dnyaya gelen Necip Fazl otuzdokuz yandadr. Elinde Byk Dou'nun ilk says, Eyp Sultan'a, Dergaha komaktadr. Ama kader de an rmektedir : Bir balang, bir firakla birliktedir. Uyarc, onarc, yolgsterici Abdlhakim Arvsi Hazretleri yoktur artk. Elinde dergiyle koan adam, devredilen bir misyonu, bir devi emanet almaya gitmektedir sanki. Derginin ilk saysnda yer alan anket, entellektel kimliklerin yerlerini zorlayan dehetli bir soruyu iermektedir : Allaha inanyor musunuz? Yaz kadrosunu, dnce ayrm olmakszn devrin nde gelen bilim adam, sanat ve her eilimdeki gen yetenekler oluturur. Orkestray tek bana idare edense Necip Fazldr. Buradaki stnlk ve kendine gven tavrna dikkat etmeli. nk bunca kflenmi ve rm isim arasnda tek tezi olan, hem kendine, hem de darya kar hakkiyle muharebesini yapm tek kalem odur. Git gide kitlelere doru yol bulan dergi, hem kamu, hem de ynetim nezdinde tek gl muhalefet hareketidir. Hkmet bakan Recep Peker, bu muhalefet hareketinin nderini makamna artarak onu durdurmay dener. Susmaya tazminat oturak, demetlenmi Merkez Bankas banknotlar ihsas ettirilir.

Teklifin br seeneinde karanlk, uzun bir zindan yolu imlenmektedir.


ki ocuk babas olan Necip Fazl krkiki yandadr. Mahkemeler de ayr bir tebli, mekan, telkin yeri ve agoradr artk. Mdafalara baknca; kimin yarglayan, kimin yarglanan olduuna karar vermekte tereddt ediyor insan : slm nizam propaganda ettiimizi sylyorlar! phe mi var? Biz yalnz bu ii yapmyor, bu ii yapmak iin yayoruz. Fakat propaganda kelimesine itirak edemeyiz. Bu hasis ve sefil kelime, slmn ulviyet ve stnln tespit etmek gibi bir fiile alem olamaz. Yazl iddianamede (Bedeviyet) kelimesini koymayp bunu huzurunuzda syleyen ve yzlerce mslman bu odada can evinden yaralyan savcya, ellinci kuak byk babasyla ellinci kuak torunu davac olaca zaman kurtulabilmesi iin tek are olarak imdi ayaa kalkp nadim olduunu sylemesini ve istifar etmesini hatrlatmak mslmanlk vazifemdir. (Rejimi Ktleme Davas, 1949) Malatya olayyla ilgili davada gzlerini yere dikerek karan hakim Cemil Mill'ye hitab : Reis bey, gzlerinize muhtacm! Ne yapacaksnz gzlerimi? Onlara hakkm gstereceim! Hapse ilk girii, 1947'de, krk yandadr. En zorlu tutsaklklarn ise, babakann byk bir itenlikle destekleyip savunduu Demokrat Parti iktidarnda yaar. Buray da nemle kaydetmek gerekir : nk onun muhalefeti, salt mevcut siyasal gc hedef tutan basit bir kar hesab deil; bunun arkasndaki kksz ve yanl kltrel temellere ynelmi bir iten yenilenme hareketidir. Ahmet Emin Yalman'a suikast teebbs ile ilgili olarak tutukland; hem maddi hem manevi olarak korkun bask, sknt ve yoksullukla geen bir yllk bir tutukluluktan sonra; kendisine politikay brakmasn, salt sanat ve dnce ile ilgilenmesini tleyenlere kar yapt nefs muhasebesinde kendi kendine u cevab verir : O kadar yol alm ve bugnedek yle ufuklara varm bulunuyorsun ki, artk bir an iin duraklaman ve susman bile sana gre kfre yakn bir ey saylabilir. Sen artk sktu bile kfre denk hale gelmi bir ahssn. Yoluna devam etmekten baka aren yok.

Denizin br yakasnda, mcadeleden gayr btn gemiler yaklmtr. Dergi kapatlr, sonra gazete olur, gazete kapatlr, yine dergi olur, yine kapatlr, v.s. Ama yry durmaz : Acl, alkl, sancl, zlemli srer yry. Yolun ufkunda gen, prl prl imanl insanlar belirmektedir. Byk aydnlklarn mayas bir mrn karanlkta gemesine balysa ona katlanlacaktr. Topta'nda balad, Paakapsnda srdrd hapishane anlarnn nemli blmn Malatya olay nedeniyle tutuklu bulunduu Ankara Cezaevinde yazar. Kendi hesab ve artlarn ak gstergesine gre bu tutukluluun birka ayda biteceini dnd iin, tahmin ettii zaman sonunda notlarn 'Nihayet' der ve 'zafer destannn' yazlmasn kurtulutan sonraya brakr. Fakat hesaplanan birka ayn stnden oka birka aylar getii halde serbest kalamaz. Ve bu anlamda o, btn mr boyunca 'zafer destann' yazmaya imkan bulamayacaktr. Bu sefil dnyadan geerken, boynunda, belki de en kymetli armaan olarak, bilmem kanc basksn yapm bir kitabndan dolay verilen mahkumiyet kararyla gidecektir. Gnl gz ak olanlar, ehitlii andrr bu gidite aydnlk bir zafer destannn siluetini grebileceklerdir. Cinnet Mutatilinin beinci buududur bu. Yazlmadan okunmak durumunda olduumuz yaz. Bu kitabe biz miyiz?

NECP FAZILDA KAREKTERN BOYUTLARI EDP GNEN

Cins kafa mizacyla zaaflar arasna skan kiiliinin ykn duyumsadnda, kendini engellemenin, kendini inkar etmekle eanlaml olduunu alglar, fakat yine de kendini inkar etmenin; soyut balamda yadsmann tehlikesine bavurmann hazzn bir tarafa brakamaz. Kendine trmanma, kendinin zirvesini kefetme gibi i salglarla gelitirilen zel bir tutkunluk, bu tehlikenin engebelerini alabilir gsterdii akla gelmektedir. Bu, cins kafann, ya da kendini ayrmsayan sezginin iki farkl kiiliinin varolduu noktasna gtrmektedir bizi. Dalist bir kiilikle kar karya bulunduumuzu anlarz. Bunu biz mizaci kuatclk ve benlik zaaf olarak iki farkl ve fakat birbiriyle ilintili iki balamda ele alabiliriz. Bir odada ve yalnz balarna yaamak zorunda ve mahkumiyetindeki bu kiilik birimleri, aralarndaki atmann kavak noktasnda bizi vardklar sonula ilgilendirirler, ya da bu sonutur onlar bizlerle ilgili hale getiren. Bu farkl gibi gzken kategorik ayrm olmadan, kiiliin, zerine temellendii herhangi bir faz'la bakldnda, bu insanlarn sradan ve bizi ilgilendirir fazla hi bir taraflarnn olmadn grmek, btn insanlar yanstan doal varolu aynasna bakarkenki ftrlii yaamakla ilgili olsa gerektir. nk atmay gerektiren doal birim eksiklii, ya da yokluudur kar karya bulunduumuz. Dolaysyla cins kafada atmay oluturan nitelerde birbirine kout iki mkemmellik gremeyiz. Mkemmellik kiilik farkllnn ayni seviyeyi ifade edememelerinde deil, atmay salayacak itkiyi canl tutabilmelerinde aranmaldr. Sanat adamlar genellikle ilerinde bir atmann kprtlarn duyarak, zellikle de yaayarak sanatkar olduklarnn bilincine varrlar; daha dorusu sanata sreklilik kazandran ey, bu atmann varolduuna olan inantr. Bu inan nesnel bir takm dayanaklara sahip olabildii gibi, kiiye -sanatkara- gvence vermeyen, ounlukla da vehme bulanm kararsz mitler biiminde de gelebilir Ne ki, bu atmay yaamadan, duyumsamadan, onu kendi benliimizin mteradif bir glgesi olarak kabul etmeden sanat yaammz srdrmemiz olanakszdr. Sradan veya orta kategoride bir sanatkar ile cins kafaya sahip bir sanatkar arasndaki farkllk bu atmann iddetiyle ilgili olmak la birlikte biricik ltn bu olduunu sylemek olanana sahip

deiliz. Burada atmann nitelii olduka nemli bir yer tutmaktadr. 19. yzyln sonlarna doru edebiyat besleyen damarlarda fevkalade byk deiimlerin yaandna tank olmaktayz. Klasik kaynaklarn yedeine alan ve onun desteini reddetmeyen edebiyat, tasannu'a bulanm serazat araylarnda doyum noktasna ulam kabul edilebilinir. Sanayi ve makina genel anlamda insan benliinde ciddi ve yaygn atmalarn ba gstermesine yol amtr. Mekanik akln bir alternatif olarak insan benliini sarsacak bir nitelie kavumas, insann ve zellikle sanatkarlarn i atmalarn besleyen, ya da onlara bilinenin dnda yeni uzanmlar kazandran bir geliimle kaytl bulunmas bugn artk bizler iin ilgi ekici bir konu olmaktan kmtr. Ancak mekanik akln ideolojik bir hararet ve girikenlik desteine kavuturulmas, sanatn ainas olduu felsefeyi karamsar bir abann eiine getirdii kabul edilmektedir. Yzylmzn banda hzn alm bu telakki ideolojik oluumlarn biimlendirilmesinde olduu kadar uygulanmasnda da felsefi arpkln varolduu noktasna gtrmektedir bizi. stad Necip Fazl, Mehmed Kaplan'n da vurgulad gibi Trk edebiyatnda ilk ve belirgin biimde bir i atmay yaayan, zmleyen, zellikle de felsefi younluk ve duyarlk kazandran kii olarak dikkat ekmektedir. Bu atma her ne kadar Abdlhak Hamid ve Ahmed Haim'de farkl biimlerde yansyor olsa bile, ou eletirmenlerin belirlemi olduklar gibi bu konuda anlalabilir biimde farkllk ve ayrcalk gsteren Necip Fazl'dr. Abdlhak Hamid'de klasik lleri aamyan bu i atma Ahmed Haimde bsbtn sszlamakta ve kendisine sembolist bir air gzyle baklmasn gerekli klmaktadr. Oysa Ahmed Haim'de de duyumsanabilir lde bireyci yaklamla kvlcmlanabilme olana bulabilen ruhi gerilim, bir natrmort gibi seyyaliyet ansn yitirmek durumunda kalmtr. Necip Fazl'da younluk kazanan felsefi e devingen olduu lde zorlu bir miza tarafndan massedilerek biimlendirilmi, dolaysyla zgn hale getirilmitir. Bir baka ifadeyle Necip Fazl'da felsefi arlk, bir yaklam tr olarak dikkat ektii kadar, kiiliinin bir uzants olarak ayrcalk gstermektedir. Onun mizac sanatkarne olduu lde felsefenin derin ve anlam ykl gelgitleri arasnda yuvalanm bireysel patlamalar da iermektedir. Dolaysyla onun toplumsal abalarnda da felsefi bir mizacn kabartlarn gzlemleriz. nk bu davran

alageldiimiz sanatkar tanmnn dnda kalmaktadr. Cumhuriyetle birlikte yaanan rejim deiiklii aslnda teoride btnyle, pratikte de ksmen zaten yaanyordu. Necip Fazl'n byd kltr evresi olduu kadar genel anlamda Osmanl devlet karakteri btnyle kiiliini yitirmi, eski konakta yepyeni

bir misafir aamasna gelinmiti. Cumhuriyet rejimi kona da deitirmi, bylece byk deiim yarglanabilir, deerlendirilebilir bir temele oturtulmutu. Necip Fazl'n, ksa bir dnemi yoksayarsak yaanan bu kkl deiime, insan sorunsalna yeni almlar ve boyutlar kazandrmas noktasnda kendini pek mitli ve doyuma ulam kabul etmediini, bireysel olandan evrensel olana ynelik zlemini srdrdn greceiz. Ne var ki, bu belli bir program ve kltrel seyrin haslas olmaktan ok, karakterin ruha abanan biimsel sorumluluundan kaynaklanmaktadr veya balangcn bylesi bir kla ilgili grmeyi zorunlu klan kimi iaretlere raslamaktayz. Temel yaklam gerei, kktenci bir karakterin maharetini kullanmak hilkatindeki Necip Fazl'm bu ereveyi, verdii arpc rneklere karn toplumsal boyutlarna kavuturduu noktasna da bizi iddial klmaktan uzak gzkmesi mmkndr. Ne var ki, her eye ramen o, ite bu noktada cins kafa olduunu ve Cumhuriyet aydnlarnn teselli kayna olan eyde kendisini oyalayabilecek ve geici bir huzurun tohumlarm yeertecek herhangi bir yaklama kmser bir gzle bakt grlecektir. O Glgam gibi lmszl arayan bir kiiliin basncn tar ruhunda, istemese de bu zorlu karekterin seyyaliyetini tar. Denilebilir ki Necip Fazl ilknce karekter olarak ve kiilik olarak vardr, bu nanslar ve ayrcalklar gerekli birimlere oturtmadka onu tanmann, onunla hemhal olmann imkanszl hereyden ok ve hereyden nce kendini duyumsatacaktr. Necip Fazl bu karekter ve kiilik farkll asndan deerlendirilince yaklam gerei dnce ve sanat dnyasnn da karekteristik ve daha ok roman kahramanlar iin kullandmz tipe uygunluk arzettiini greceiz. Onun dnce ve ideoloji dnyasn da bu tip tanm iinde grmemiz bizi telalandrmamaldr. Kald ki, bu onun topluma yanstlma yetenei olan dncelerinin yokluu anlamna da gelmez. Denilebilir ki, hemen hemen her sanat adamnn dncesinde ve idealinde bu tip'in izlerini grebiliriz. Necip Fazl'n ounlukla evresi ve izleyicileri tarafndan yadsnan, kiminde hazmedilmeyen, dnce dnyasyla karakteri asnda yapt seyru slukn anlalabilmesi, ya da gerektii anlam da yerli yerine oturtulmas onu kii olarak, insan olarak kavramakla ilgili olduu artk her trl ideolojik ve dnsel hesaplamann dnda tutulacak zerk bir yaklamla mmkndr. Bunu bir sorumluluk deil, bir yaklam biimi olarak deerlendirmek gerekmektedir.

Necip Fazl'n yaklam ne lde toplumsal olursa olsun, bireysel kompozisyonu gerei o ideolize ettii tasavvurlarna bir jest olarak katlr ve bunun iin her trl zveride bulunmaktan kanmaz. Burada zellikle zerinde durmay kanlmaz grdm hususlardan biri de Necip Fazl'n tasavvufla olan ilgisidir. Necip Fazl'n tasavvufla kurduu ilgi bize kiiliiyle ilgili nemli sayabileceimiz kimi ipular verdiini kabul etmeliyiz. Sonradan ihtida edenlerde gzlemlediimiz bu meyil, Necip Fazl iin bir hususilik birimi olmamakla birlikte, her trl genellemeye dahil olmaya kar kan karekter tarz, tasavvufla girdii mnasebette de birey olmasn zorunlu klmtr. Onun tasavvufa olan ilgisini eyhine, yani bir kiiye olan ilgisi biiminde deerlendirmek, tasavvuf istilahlar veya protokol iinde dnlecek bir konu olmaktan ok uzaktr. Tarikatn kollektif bir ynetim biimi olduunu varsaysak bile, Necip Fazl ne yapar yapar sadece bir kiiye balanmann yolunu bulur, ya da ihdas ederdi. Necip Fazl kavramann yollarndan birisi de, ne olduu deil, ne olmadn dnmekle mmkn gibi gzkmektedir kiminde. eyhiyle mnasebetinde, eyhini, hatta muhabbetini hususiletirdiini, kendine ait kldn grmek bize bugn hayret vermemektedir. O, sahip olduu eye bir bakas tarafndan sahip olunmad, olunamyaca inancyla sahip olur. Yaamn her alanna kaydrd dikkatinin her eye ramen farkl kalmas, belki de bu zorlu karekterin hisarlar arkasna gizlenmi tahakkm psikolojisiyle ilgisi vardr. Tasavvuf sosyal menbalar olmakla birlikte, onda ruhi terakmn bavurduu bir ritm olarak dikkat ekebilir. Yk gerekten ar olan bu devin, kanl bir afakta kendisine tevdi edilen hediyeyi ancak tasavvuf kalplar iinde kaldrabilecei inanc, bu ritmin gerekelerinden birisi olsa gerektir. Ne var ki, keif yapmaya soyunmu zorlu bir mizacn arka plandaki ikinci beni durumundaki tasavvuf ereve, islamn toplumsal karekteri le kendisi arasnda dinamik ruhun akn ryalara boan bir aracnn olumasna frsat verdii hususu da bizi ilgilendirmektedir.

Tasavvufun, genel bir yaklamla deerlendirildiinde, slam kltrnn i benliini temsil edebilecei iddiasyla bir ileve sahiplendiini grrz. Adeta slam kltrnn ikinci kiilii, ya da gizli benlii iddiasndadr. Necip Fazl'n ihtidasn hazrlayan balca nedenlerden birisi, yazmzn banda ifade ettiimiz ikinci kiiliiyle sk skya bal olsa gerektir. Kendine kar gelitirdii savunmann bir trevi olarak dikkat eken ikinci kiilik, dorudan doruya karekterle uramay benimseyen tasavvufla gizli bir uyum iindedir.

STADI ANLAMAK

RECEP SEYHAN

Mevlana Hazretlerinin bir szn hatrlyorum : lnce mezarm peceine imdi yayorum, gel de yzm p. Sevdiimiz bir dostu btn zellikleriyle anlyabilmek iin illa lmesi mi gerekli. Nedendir bilmem, insan olarak ortak bir zaafmz bu. Necip Fazl'm beklenmedik bir anda aramzdan ayrl bana bunu dndrd. 1978 Maysndayd. O zaman okuldaydk. stadn konferanslarn, sohbetlerini dinlemitim daha nce, O'nu az ok eserleriyle tanyordum. Fakat hep uzaktan grmtm. Onunla tanmak, grmek istiyordum. Ayn istei duyan arkadala ziyaretini kararlatrdk. Caalolu'ndaki Byk Dou yazhanesinin ngrakl kolunu evirirken olduka heyecanlydk. Arkadalarla kapnn nnde nce sen gir, hayr sen biiminde fsltl tartma yapyorduk. Derken kapy bizim yatmzda gen bir arkada at. stad sorduk, ieride olduunu syledi, haber vereyim dedi. Bu arada ne itilen ben olutum. Buyurun haberiyle birlikte sklgan ve ekingen admlarla ieri daldk. alma odasna girdiimizde daktilonun bandayd. Ban kaldrd. Gngrm, vakur bir ehre, soylu bir bak ve buna uyumlu insan eriten bir ses tonu Buyurun evldm dedi, yer gsterdi. Oturduk. Dizlerimizi birbirine bititirmi, yaslanmadan, ellerimizi dizlerimiz zerine kavuturmu, ylece, kmldamadan duruyorduk. ilenin ve dev sanclarn, otuz yl akn soylu mcadelenin yzndeki izgileriydi bizi sklganla, ll davrana iten. stadn titizlii hakkndaki n bilgimizi de ekleyelim. Yallk tm bedenini kuatmt. Elleri titriyordu. Gzndeki tik sanki bizi ikaz eden bir alarm iaretiydi. Vakar eritiyordu bizi. Hemen kalkmay dnmeye balamtm. Ne diyebilirdik, ne sorabilirdik, buna hangimiz cesaret edecekti. Yanmdaki arkada ayann ucuyla hafife ayama dokunuyordu arada bir, konu demek istiyordu herhalde, meer kalkalm iaretiymi bu. Dar knca syledi bunu. Bereket ok ksa sren bu ter baskn stadn bize ynelttii sorularla ksmen yavalad. Sanrm onunla ilk karlaanlar ayn durumu yaamlardr. O da Efendisiyle ilk karlamasnda benzer duruma dmemi miydi?... Halimizi hatrmz, nerede okuduumuzu, eserlerini tanyp tanmadmz sordu. Yine arkadalar adna cevap vermek bana dt. Biz msade istemek iin hazrlanrken O Evladm dedi, kusura bakmayn u an ok megulm, bakn hep sizin iin alyorum, randevu aln

geni zaman grelim olmaz m? Bir kart verdi, evine davet etti. Yazk ki statla ilk ve son grmemiz oldu bu. Bu hafta u hafta derken nasip olmad. Biraz da cesaretsizliimizden oldu. Derken okulu bitirdik her birimiz retmen olarak Anadolu'ya daldk. lm haberini her an duyabilirdik, nk lmn keif kollar tm bedenini kuatmt... Ve duyuverdik. Nur Oluu : Cahit Zarifolu bir yazsnda stad iin O bir mektepti deyimini kullanmt. ok gzel buldum bu deyimi. Ersin Grdoan da Mehmet Efendi Hazretleri'nin ardndan yazd bir yazya Grnmeyen niversite baln koymutu. stadn kurduu niversite grnyordu ve adn da koymutu : Byk Dou. Onu yetitiren muhterem de grnmeyen niversitenin retim yesiydi. Byk bir iz brakt O. Bu gn ne kadar yazp izen mslman aydn varsa Byk Dou niversitesi'nin dolaysyla O'nun rencileridir denilebilir. Mslman kanatta (hangi gurupta olursa olsun) bizim kuakta, hatta bizden bir nceki kuakta stadn hakk ve emei vardr. Bunu kimse gzard edemez. Kurduu mektebin rencileri Anadoluya dalm bulunuyorlar. Kimi retmen, kimi yazar, kimi gazeteci, kimi avukat, kimi mhendis., vs. Ama hepsinde onun emei var. Hepimiz O'nun aktt nur oluundan itik. Onun mcadeleye atld artlar biz yaamadk, nerden nereye geldiimizi ondan rendik. Sonsuzlua gidiinin ardndan hakknda ilk yazlanlar okuyunca neler dnmyor insan. Onu ve eserlerini gerek aramzda iken, gerek aramzdan ayrldktan sonra deerlendirenlerde u noktay belirledim : a) Onu anlamyanlar : stad hayatta iken anlamyanlar veya anladn zannedenler biz mslmanlar olduk. O, anlalmamaya tahamml edemezdi, ar konuurdu. Onun kzd tiplerden biri de, ekilci, kabuku, yzeysel yaklamlarda bulunan mslmanlard. Onlar marka mslmanlar veya kabalar diye nitelendirirdi. Bunlar iinde cehalet iinde olan, okumayan, fakat ahkam kesen tiplere ham yobaz demekten kanmazd. Gnbirlik, geici, partisel yaklamlarda bulunanlara bir ara iyice kst, darld. O emek verdii genliin u veya bu kamplara blnp, partisel bak alarnn s kskacnda boulmasndan endieliydi. Bir o yana bir bu yana kotu. Bir kavak noktas aryordu. Fakat yn verdii, bilinlendirdii, rzgarn nndeki kuru yaprak olmaktan kurtard genlik, ayr kaynaklardan beslenme eilimindeydi. Bunda baz ellerin eli de vard. Genliin enerjisinin, arzu

etmedii, beklemedii alanlarda tketilmesinden kukuluydu. ocuuna verdii emeklerin heba olmasndan korkan bir babann rpnlar

iindeydi. Bir o yana bir bu yana kotu. Yazk ki stadn ileriye ynelik dncelerini anlamyanlar arasnda ben de bulunuyordum. Haftalk bir gazetede, o gnlerde yazdm bir yazda imal olarak bir cmleyle de olsa boyumdan byk szler etmitim. Yanlgm ve stadn nereleri dndn ancak iki yl sonra anlamtm. stad, tartlmaz bir tabu deildi elbette. Ama O'nu anlamak gerekti. Sanrm konunun baka bir alan da vard : stad emek verdii genliin dnsel aksiyon planndaki radikal (ilerici) davrannn kendisini izlemesini istemiti. Bu alanda kendisini ama (deyim yerinde mi bilmiyorum) eilimini grnce sanki Beni brakp nereye gidiyorsunuz diye barm ve kendisini yalnz hissetmiti. Onun mizac, hep nde olmaya, daima izlenilmeye eilimliydi. Sanatta da byleydi. iirde, tiyatroda, fkrada, tarih aratrma ve incelemelerinde, hatta son alma alan romanda bile hep nde olma eilimindeydi. Doal olarak kendisini ama eilimi gsteren ocuklarnn balarna bir kaza gelmesinden endieliydi. Onda ocuklarn kendisini izlemesini isteyen bir baba tavr vard. Her eye karn, mslman genliin dnsel geliimi asndan bunun yarar olduunu sanyorum. Bu konuda sylenecek szlerin yine de eksik olabileceini dnyorum. nk zaman erken henz. b) O'nu anlayamayanlar : stad (sosyal iliki bakmndan) ok ynl bir sanatkard. Bu O'nun sanatkar kiiliinin bir yn olmalyd. Soluunu geni evrelere ulatrmak, daha fazla anlalmak, okunmak isteyen engin bir dnyas vard. Bu ynyle Fuzul'ye benziyordu. Bilindii gibi Fuzul yaad dnemde byk bir hrete ulamasna karn, Osmanl snrlarnn dna tamak isteyen doyumsuz bir kiilie sahipti. Bu O'nun sonsuzluk tutkusundan kaynaklanyordu. Bu engin tutku statta da vard. ile, dnyaya smayan bir adamn ilesi deil midir? Sz uraya gelecek : stadn milliyeti, muhafazakar, klasik sa evrelerle de sk ilikisi vard. O sanatkar bir dava adamyd. Sanat bir dava adam iin bundan daha doal bir ey olamazd. Fakat bu evre de stad anlayamamt. nk beslenilen kaynaklar farklyd. ou iin stad sadece iirleri asndan nemliydi. Abdulhamid'e Ulu Hakan demesi bile yeterliydi. Bir ksm iinse

komnizme ve sosyal irki kurumlatrmak isteyen yal bir politikac ve onun uzants bir siyasal partiye sert hcumlar asndan byk bir dava adamyd. stad davasna ilien bir kii veya zmrenin pestilini karrd. Onunla kimse polemie girmeye cesaret edemezdi. Kimilerine gre stad bunun iin byk
bir dava adamyd. Bu evrenin O'nun aramzdan ayrlnn hemen arkasndan hakknda yazdklarn okuyunca bu olgu ak seik grlr. stadla her hafta (hi olmazsa bir telefonla) grme yapan, onunla sk ilikisi olan bu evreden bir yazar, vasiyetnameyi deerlendirirken, stadn uurlama srasnda elenk getirilmemesi, grkemli tren dzenlenmemesi isteini, ona yabanc olan nc gurup evredeki solcu aydnlara dargnlna balyor ve bir devlet treni yaplmamasna zlyordu. Oysa bu yaklam stada ne kadar uzakta bulunuyordu. nk onun istekleri btnyle mslman bir zihniyetin rnyd. stelik bir devlet treni beklentisi ne kadar O'na uzak bir yaklamd. deolocya rgs'n okuyanlarn bunu anlayamamasn anlamak olduka g. Kimileri de O'nun Trkeye hizmetinden dolay byk bir dava adam olduunu sylyor ve kaybyla Trke'nin ok ey kaybettiini belirtiyordu. Kukusuz stad sanatta bir zirveydi ve ayrl sanat iin byk bir kaypt. Ancak sanat onun iin ama deil arat, Kendi deyimiyle sanat mukaddes eiin sprgesi olmutu. O bu sprgeyle gzel ve doru grmedii btn pislikleri sprd mr boyunca. c) O'na yabanc savat. Bu yzden sylemediler. nk deerlendirmede bu yok. olanlar : stat mr boyunca onlarla (Kafirlerle) onlarn O'nun iin sylecekleri bir ey yoktu, O'nu duymamlard hibir zaman. O nedenle bu adan onlar iin bizim de syleyecek bir eyimiz

Aslmda bu yazy hazrlama dncesini aklma koyduumda, yaznn hacmi iinde stad iin yaplacak alma alanlarndan da sz etmeyi planlamtm. Bir sohbet srasnda bir arkadaa da sz amtm bundan. Ertesi gn bana Yeni Devir'i uzatarak Bak dedi. Rasim aabey aklndan geeni renmi. te stad hakknda bir alma krokisi. Dorusu mslmanlarn yreklerinin bu kadar uyumlu arptna hayret ettim. Bu beni yreklendirdi, kvan verdi bana. Bir farkla dedim arkadaa, benim aklmdan dn geti. Mavera ekibi yedi yl nce planlam fakat gereklememi.

Bilinen bir olgudur : Bir dnemin veya nemli bir olayn tarihinin yazlmas iin zerinden belirli bir zaman am gemesi gerekir. Byk zatlar gibi stad da bir tarihti. Onsuz mslman dncenin, sanat ve edebiyatn tarihi dnlemez. Daha otuz yanda edebiyat tarihlerine ansiklopedilere gemiti. Zaman getike o daha iyi deerlendirilecek, daha iyi anlalacak. Bilmiyorum, O'nun alma alanlarn veya eserlerinin belirli bir ynn rencilerine aratrma konusu olarak

verecek yrekli bir prof. kr m? Bu niversitede yaplmasa bile iimizde yaplacaktr. Szgelimi, akla ilk gelen, Necip Fazl'n eserlerinde lm ve sonsuzluk temi, Dava adam olarak Necip Fazl, Genlik ve N. Fazl, Necip Fazl'da sembolik anlatm ve mecazl bulular. ile ve Sakaryann anatomisi... vs. Nereden girilirse girilsin, hangi adan incelenirse incelensin (vasiyetinde belirttii gibi) slama varlacaktr. Eserleri bizi bekliyor. Ruhu ad olsun.

FIRTINANIN ARDINDAK GEREK CEML FT

emberlita'ta Sultanahmed'e doru inen sokaklardan birinde, kocaman konakta domuum... Harem ve selamlk halinde iki kapl, drt kati: ve bilmem ka odal bu konak, iinde, yakc hatralarn tts anadr. Renk renk, ekil ekil, fslt fslt hatralar... Bazen de lk klk... N. F. Ksakrek, byle bir konakta dodu. Kalabalk bir aile arasnda byd. Bu konaktan ve bu aileden izler tad. Bu konakta iki kiiye ilgi duydu. Birisi, konan ruhu dedii byk babas, dieri de; masum ve mazlum annesi. Aileden ald telkinler bu iki kiiden geliyor. Pek kk yata olmasna ramen konan gzde ocuudur. Bunun bir nedeni de erkek oulun erkek olu olmaktr. Konan sakin ve kalabalk olmas onu etkilememekte, srekli byk babasnn yannda bulunmaktadr. Bu yaknlk nedeniyle -kendisinin de aklad gibi- ilk dini telkinlerin byk babadan gelmesi olaandr. Annesinden gelen szl bir telkine rastlayamyoruz. Bu da annesinin mmi oluundan ve evin iinde sz sahibi olmayndandr. Annesi vastasyla tand bir kadn var ki; btn sr bunda dmleniyor. Bu kadn, anneannedir. Burnunun ucuna kadar kapal; btn mrnce Allah, resuln ve emirlerini anp alamaktan baka yapt bir ey yoktur. Gen torun bir gn, bu kadn dnceli bir annda yakalyor ve ylece sesleniyor : Anneanne neyi dnyorsun? Allah dnyorum! Ne dneceim? cevab karsnda nce afallayan sonra cierlerine kadar rperen gen air donup kalyor. Sr, anneanneden annesine geiyor. Annenin yaama biimi onu derinden etkiliyor. Hi bir ey sylememesine ramen kendisi ondan bir eyler reniyor. Aralarnda szsz ve sessiz bir konuma geiyor. Bu srr da ylece fsldyor : Mslmanlkta ve derinlikte anesine e, byk kadn.

Annesine olan ilgisi iki ynldr. Birinci ilgi, bu telkin nedeniyle gelmektedir. kinci ilgi de annesinin bu koca konak iinde varlnn sz konusu olmamas ve herkesin git-gel emrine memur olmasndandr. kisi arasndaki yaknla sebep olan dier bir olayda annesinin oluna iir yazmasn telkin etmesi ve air olman ne kadar isterdim, demesidir. Necip Fazl bu kk ve di bahaneyi unutmam, bunu bir emir kabul etmitir. Bu olay, duyup da farkna varamad eyin gereklemesine sebep olmutur. Bu olay nedeniyle Trk Edebiyat anne iirinin en gzel iki rneini kazanmtr. Kk yata annesinin yalnzln seziyor ama bunu senelerce sonra anlyor. Zaman zaman annesine kar ilgisiz kald gnleri anyor, bu ilgisizliinden dolay kendisini suluyor. Annesinin duasna smyor. Anne, seccaden gelsin; Bize dua et, emi? Necip Fazl gerek genlik dneminde, gerekse olgunluk dneminde kendine zg bir hayat yaad. Hi kimsenin yaamaya tahamml edemeyecei bir hayatt bu. Genlik dneminin banda ruhunda frtnalar esmeye balad. Grd, duygu ve yaad eyler onu doyuramad, tatmin edemedi. Bu tatminsizlik onu evresinden uzaklatrd, yalnz bir adam haline getirdi. zellikle Paris'te bir bohem hayat yaamaya balad. Bu hayatn deiik ekil ve grnmleri stanbul'da da devam etti. Bu hayat kendisini uuruma doru itti. Hi farknda olmadan bu uurumdan yuvarland, kendisini yeyip bitiren tedavisi g bir hastala yakaland. Tatminsizliini kumarla gidereceini, huzursuzluunu onunla dindireceini sand. Parmaksz Salih oyunuyla Matmazel Fofo, Rehinlik Maymun, Maa Kznn ntikam, Hasta Kumarbazn lm, Hasta Kumarbazn Not Defterinden... hikayelerinde bu hayatn deiik grntlerine tank olmaktayz. Hastaln birinden kurtulmak isterken dierine yakaland. Belki bu illetten kurtulurum umuduyla kendisini Anadolu'ya att. Anadolu'da skld, tekrar stanbul'a dnd. Korkun ve ldrtc buhranlar geirdi. Btn bunlar unutmak umuduyla bir ara at'la oyalanmaya balad. Ama iindeki bu frtnay at tutkusu da dindiremedi.

Bu frtnann dier bir nedeni de konakta balayan zlmeydi. Byk babann lmyle evin direi kmt. Bunun peinden babas yeni bir kadnla evlenmi, kendisi Paris'te iken babas da lmt. Annesi, daylarnn yanna snm, konak dalmt. Aile dzeninin olumsuz etkileri de onu babo bir hayatn iine srklemiti. Bu dzensizliin ve uyumsuzluun olumsuz etkisini Yahya Kemal'de de grrz. Her iki airin de anneleri arasnda yakn benzerlikler buluruz. Bu marazi hastalklardan kurtulmann buhrann yaad bir dnemde arayp da bulamad bir elin kendisini bu bataklktan ekip kardn grd. Ne aradn, neyi aradn da bundan sonra anlad. Annesinden ald telkinlerin nemini kavrad. Bu telkinler yeni bir anlam kazand.

EDEB KL VE ESERLER ZERNE

Y BLRZ EBUBEKR EROLU

Byk Mazlumlar'n bir yerinde Ben tarihi deilim ve olmaya da istekli bulunmuyorum. Benim faaliyet planm ve gayem sadece tefekkr ve sanat. diyen Necip Fazl, bu eserinin sonuna bir Ve... koymutur. Ele aldklarndan ok, ele al tarzna baktnzda ifade etmek istediiniz anlam szlerle deil bir davranla belirtebilirsiniz : Yutkunma, iinde, herkesle paylamak istedii bir fikir tayan, bu fikrin acsna ortak ve sahip kan, ve bunu kimselere anlatamayan kiiler zinciri. Etrafnda dnen ve yaayan dilden tr, iinde tadklarn anlalr klamayan, klmadka da o fikir tarafndan kemirilip asl zulm bylece yaam olan adamlar. Byk Mazlumlar' oluturuyor ve Necip Fazl bu eserin yazln, Ve... deyip basit bir sebebe balyor. Yasland anlamn geniliine ve kuvvetine gre basit bir sebep. Ama bu eserin her satrn buulayan bir ruh vardr ki, renk ekil ve hacm gibi mcerret manasiyle, btn kitaba hakim... yleyse eserdeki 'nahhas'larn ou bahane; ve herey Allahn 'insan ki zalm ve cehldur, emaneti kabul etti' fermanna uygun olarak tarihi zulm ve mazlumluk davasn ve buna en yakan gstermek iin esere ait btn kymet hkmlerini, her trl deer lsnn bekisiz ve koruyucusuz, uup gittii manevi bir yangn yeri arasnda rzgara salveriyor. Ben iirinde, insana ait sorumluluu kendi stnde toplamann yalnzl iindedir. Mminlerin acsnn zetini, yaaynda toplam olmakla mazlum ve madur bir eday srdrmtr. Bu anlamda mazlumlardan biridir. Hakikati, kendi dili iinde duyan ve bunu yalnz kendisi duyumsayan ve tekilerle bu slup iinde iletiim kuramayan, kursa dahi kaygsnn arlna denk bir gerekleim bulamayan ve bu yzden yalnz olan yalnzlardan biridir. Herkesin vazgetii bir zamanda deer kavramyla boyand. Bir zamanlar, kendimize ait deeri savunmak onurunu yklendi. Onun, bir insan olarak, onca hengme iinde, aydnlarn meselesiz bir dnyaya yneldii bir dnemde kalkp bir eyhin yanna gitmesi, insana verilmi olan bir insan btnnde tanmaya almas bile, tek bana bir ycelie iaretti. Sz m etmeli ondan? Eserinden mi? Etkisinden mi? Aclarndan m? Bir zamanlar zerine ullanan yazar kalabalndan m? Yoksa Necip Fazl'n, sade bir insan olarak, tm bunlarla ilikisinden mi? Gerek olan u ki

onun eserleri de, yorumsuz yaaymzn bir eki olarak kalmtr. O ise daima metin oldu. Boyuna, bouna bir komutan edas veren admlar metindi. Kark grnmne ramen bir nizam adamyd. Dzensizlie tepkisini ve intizam sevgisini, yazsndan giyiniine, sohbetinden yryne kadar her davrannda grmek mmkndr. Bu halleriyle mazlum olan Necip Fazl, ahsi duyum ve g ve dnce atmosferi itibariyle galip ve muzafferdir. Zaferi, sadece bir hengmeye galebe almasnda deildir. Harabelerin bile harap edildii bir tahrip ortamnda kendi iini, en gzel rzgarn bir geit yeri ve aynasn ebedi n bir ma'kesi yapt iin galiptir Ve muzafferdir. Eserine eilmek lazm. Ama eserlerinin btnndeki duyarlk, kiiliinin ayrlmaz paras olmu bir airin kiisel zelliklerini ve davranlarndaki anlam billurlatrmak da bo bir aba olmaz. ou zaman yaptmz gibi bunu da belki bir nkteye balamak en iyi ifade yoludur. Youn bir duyum... Kahrl bir ses. Belki de bu onu zetler. Bu ikisi. Birimizin, sonsuzluk yolculuuna knda; btn dnyevi ayrntlar zerimizden atarak tpk o yolcu gibi bir an iin dnyay brakp dnyada olanlar bir pul gibi umursamayarak, adeta bezm-i ezel'deki duruma dnerek sylediimiz bir sz vardr. Safralar atldnda, geride kalan zetlemek iin imam dner ve namazn eiinde bir soru sorar. Durup el balamaya hazr herkes, sonsuz yolculua kanla birlik olarak ve sonlu olan hereyi bir yana iterek hep bir azdan cevap verir : yi biliriz Hayat ve lmn snrnda, tenin eiinde toplanmken, bize armaan edilen bu sz ne gzeldir!

NECP FAZIL N NASIL YAZMALI RAMAZAN DKMEN Deimiyor. Ritel ayn ritel. Deien yerler ve ajanlardr yalnzca. Birinde bir mabet ats altnda toplanlr. Gzel sesleriyle yreklerin yaNI eriten hafzlarn, sansasyonel dualaryle gz yaarttan duahanlarn biri iner biri kar krsye, brndeyse bir periyodiin sayfalandr bu buluturma grevini stlenen. Hafzlarn yerini ise yazarlar almtr. (Burada kk bir fark da yok deildir elbet. lkinde meslein yalnz profesyonelleri yer alrken, bu berikinde yazarl meslek edinenlerin yannda lmden yazma frsatn bulanlar da azmsanamayacak bir say tekil eder). Geri ilkinde program yrtenler, Allah'n Rasul iin yazlm bir kasideyi okurlar, onun szlerine ayrca kendilerinden bir ey katmazlar, btn yaptklar sanatlarm sesleriyle icra etmekten ibarettir. Byle din bir programn yerine getirilmesinden doacak sevap lenin ruhuna balanr. Bunun iin dua edilir. Dua esnasnda duahann yeteneine gre lenin kiilii, bykl ballandra ballandra anlr. Program boyunca olayn tm gsteri ve debdebe eleri ihmal edilmez. Bu lenin yaknlar iin bir onur ve prestij sorunudur, kincisindeyse kasidelerin konusunu bizzat lenin kendisi tekil eder. Yalnz burada kasideler hem sayca fazladr hem de eitlilik arzeder : Dzyaz trnde olanlar vardr, sylei trnde olanlar vardr, iir trnde olanlar vardr. Kasideler bilindii gibi ele aldklar insan ven yaznsal rnlerdir. Burada da katlan yazarlarn hemen hepsi len konusunda bir vg yarma girmi gibidirler. rnein biri lene byk m dedi br hemen en byk der, biri falan falan konularda zirveydi diyecek olmasn bir bakas kalkar eriilmez zirveydi diye atlr, biri dahi desin bir dieri geri mi kalr dahilerin dahisi hkmn verir. Farkndaym, abartyorum, biraz da glnletiriyorum. Ama, aralarndaki ufak tefek farkllklar bir yana, br dnyaya gen yazarlar iin kartlan dergi zel saylar, llerin ardndan okunan sosyete mevltleriyle ortak bir ritele sahip. Bizde epeydir sregelen bir gelenek bu. Bu yazy yazmadan nce sac bir edebiyat dergisinin Necip Fazl zel says geti elime. Derginin tutumu tam anlamyla gz yal bir tutum. Yaynlanan yazlarn hemen hepsi yukarda deindiim trden bir vg havas iinde yazlm, derinlikten uzak yazlar. Yeri gelmiken hemen syliyelim. Dikkat edilirse, tadklar sfatlar ne olursa olsun, bu tr gz yal vg yazlarn yazanlarn,

daha ok dnce ve yazn alannda gz dolduracak bir rn ortaya koyamam tipler olduu hemen gze arpar. Bylelerinin pisikolojilerini anlamak zor deil. Bir tr kskanlk pisikolojisidir bu. Ve tabi, kskanln yaps gerei, bakalaryla kendi artlarm eitlemek isteyen bir pisikoloji. Bu gibiler, lenin kiiliini alabildiine ycelterek gizliden gizliye bir gz yanltmas oluturma peindedirler. Artk yaamayan, kendileri iin tehlike arzetmekten km birinin kiilii iin bir ycelik nt dikerlerse, halen hayatta bulunan, gerekten adna yarar yazar ve dnrlerin de grece kendi yeteneksizlikleri dzeyinde grneceini sanmaktadrlar. Adeta demek istemektedirler ki, kimse bouna rpnmasn, herkesin durumu bir, bu alanda tek kii vard o da ld, artk onun ulat noktaya ulalamaz. Nitekim sz geen dergi yle bir kartrlrsa, Necip Fazl'n eriilmez bir zirve olduunu, onun lmyle bir iirin de son bulduu, eildii konularda tek olduunu belirten pek ok yazyla karlamak mmkn. Kukusuz, Necip Fazl'n Trk Edebiyatnda, slamc dncenin oluumunda nemli bir yeri vardr. Buna kimsenin bir diyecei olamaz. Ama deindiimiz trden yazlarn onun sanatn, dnce ve eylemini anlamaya katk salayacan da sanmyoruz. Bu kabil yazlar olsa olsa, olay hakkn vererek, dnce ve sanatn isterlerini gzeterek zmlemek isteyenleri konudan soutur. Hemen denecektir ki, mslmanlar llerini hayrla anarlar. Amenna. Yalnz burada, Allah'n mslman bir kulu sfatyla len kiiyle, geride brakt eserlerde bir imza olarak yaayan kii birbirine kartrlmaktadr. Mutlak hayrdualarla anlmann konusu olan ilkidir, ikincisi ise aratrmalarn, incelemelerin, eletirilerin konusudur. nk ikincisi birincisinden bamszdr, braklan eserle zdelemitir, deerlendirilmesi, varislerince zerinde hukuki tasarruflarda bulunulmas iin braklan bir mirastr. Ve bu anlamda da hi bir dokunulmazl yoktur. Kald ki, hayrla anlsn anlmasn, len mslman bir yazar ardnda brakt eserlerle Hakka, hakikate bir hizmet vermise, bunun ecrini Allah zaten verecektir. Eseri onun iin bir sadaka-i cariyedir artk. Karanlar sadece bunlarla kalsa iyi. Daha da tehlikelisi, bir ly hayrla anmakla, hayrla anm olmak adna, artk bu dnyada bulunmayan duaya muhta bir insann srtndan, nice serlere kap aralayacak geleneklemi bir yorum ve eletiri anlaynn srdrlmesi de birbirine kartrlyor. yle oluyor. Ne zaman bir yazar vadesi yetti de br

dnyaya gt m bilerek veya bilmeyerek, nceki paragrafta, szn ettiimiz garip karklktan hareketle onun ad evresinde hayattayken rlmeye balanan dokunulmazlk emberleri iyice geniletiliyor, handiyse kutsallk boyutlarna vardrlyor. Dnce hayatmzn oldum olas ksrlnn, velud ve canl bir eletiri ortamndan yoksunluunun belli bal nedenlerinden biri de bu olsa gerek. Bu noktada, yllar yl kimi bilim kurulularyle kltr derneklerinde srdrlen Mehmet Akif'i anma toplantlar, kartlan Akif zel saylar hatrlanrsa demek istediimiz daha berraklaacaktr sanrm. Sanat ve dnce rnlerinin oluumunda yle ya da byle ama mutlaka belirleyicilii olan bir e var : ideoloji. Plekhanov'un dedii gibi tmyle ideolojik ierikten yoksun bir sanat yapt yoktur. Bu husus Necip Fazl szkonusu olduunda daha da kesinleiyor. Bilindii gibi o slama sonradan girmi bir yazar, ihtida onun hayatnn biricik dnemeci. Bu dnemeci aldktan sonradr ki o, kendisini Necip Fazl yapan dnce ve eylemi ortaya koymutur. Yine bunun yannda o, M. Akif'ten sonra, Cumhuriyet Trkiyesinde ders kitaplarna girmeyi, devletin bir bakanlnca konulan byk dl almay baarabilmi, kitaplar devlet eliyle bastrlan tek slamc yazardr. Yani her iki ynyle de konunun, zellikle mslman evrelerce ilk planda gznnde bulundurulmas gereken siyasal ve ideolojik bir boyutu var. Nitekim konuyu bu boyutuyla ele aldmzda, yukarda szn ettiimiz trden milliyeti sac dergilerin son dnemlerde Necip Fazl'a byk dller vermi olmalar, onun ad evresinde bir vg ve reklam kampanyasna girmi bulunmalar daha bir anlam kazanyor. Hele hele bu gibi dergilerin Ramazan sayfalariyle loteryacl birlikte yrten byk bir gazeteyle btn srm cinsiyet smrsne bal baka bir gazetenin ayn anda sahibi bulunan mukaddesat trstlerin finansal desteinde kt dnlrse. Aslnda bu evrelerin hesaplar belli : Her eyden nce Necip Fazl'n adn bir reklam esi olarak kullanp dergilerinin satn arttrmak. Dahas, Necip Fazl imajn yllardr urunda kavga verdii slamc dnce ve hareketin geliim izgisi iindeki asli yerinden koparp, kurulu dzenin ideolojisiyle rten sac-ulusu dncenin denetim emsiyesi altnda okuyucuya sunmak. Bylece Necip Fazl'a ramen Necip Fazl'c grnerek kendi dncelerine Trk kamuoyunda yaygnlk kazandrmak. Bunda baarsz olduklar da sylenemez. Hatrlayalm. Necip Fazl son dnemlerinde, kendi tarih dnce ve eylem izgisiyle elien szler sylemeye balamt. Aslna baklrsa bu

szler gzleri bile grmeyecek derecede rahatsz bir ihtiyarn durduk yerde syleyecei szler deildi. Ad geen evreler mizacndaki zaaflardan da yararlanarak, onu hukuki deyimiyle bir irade fesadna drerek syletmilerdi ona bu szleri. Yinelersek onlarn tutumunu anlamak gorld gibi hi de g deil. Ama Necip Fazl'n uruna bunca savam verdii dnce ve eylemine hakkyle bakmas, hakkyle sahip kmas gereken mslman yazarlar da m onlarla ayn yntemi kullanacak? Sanat eletirisinde bulandrclktan szederken Bulandrma, der John Berger, aklanmasa apak olacak eyleri aklamaya kalkmaktr. vg yoluyla bir esere anlalrlk, aklk kazandrmak istediinde de durum bundan farkl olmuyor. vg edebiyat, vlen eser zerinde olsa olsa bir pein yarg, bir grme kusuru, Berger'in belirttii anlamda bir bulanklk verebilir okuyucuya. Bununsa salkl bir dnce ortamn olumsuz etkiliyecei besbelli. Daha da tehlikelisi u : Kimi durumlarda, vlen kii ve eseri, vglerin onlara kazandrd ycelik ve dokunulmazln derecesi orannda, eitli maksatlar iin istismara ak bir mit haline gelebiliyor. Nitekim, biri kalkar da bir takm kitaplar ileri srerek, Said-i Nursi'nin bat ittifakna, Nato'ya, Ortak Pazara taraftar olduunu iddia ederse bu durum karsnda, teslim bayran ekmeyecek, konuyu enine boyuna dnp tartma cesaretini gsterebilecek ka kii vardr? (Bu konuda ayrntl bilgi iin Safa Mrsel'in Bedizzaman'm Devlet Felsefesi adl kitabna baklabilir.) Necip Fazl zerine yazmadan nce, onun zerine yaz yazmann yntemi konusunda ak bir anlamaya varmak gerekiyor. Yoksa yazlacak yazlarn ufak tefek kmltlar dnda, dnce hayatna farkna varmas g bulanklk lklardan te bir katks olmayan geleneklemi vg yazlarn aamayaca ortada. Bu durumdaysa kaybedecek olan, yalnzca slamc dncedir.

NECP FAZIL VE AA DERGS ABDULLAH UMAN

1922 ylndan itibaren devrin bellibal dergilerinde yaynlad iirleri, rmcek a (1925), Kaldrmlar (1928), Ben ve tesi (1932) adn tayan iir kitaplar, Birka hikye, birka tahlil (1933), gibi hikye fkralar kitab ve Tohum (1935) piyesi ile Trk okuyucusu tarafndan tannan Necip Fazl, Mart 1936'da Ankara'da Aa dergisini karmaa balar. Bu yllarn kltr ve sanat hayat iinde benzerlerinden farkl bir anlay srdren dergi, ok ksa mrl olmasna ramen, gerek kendisinden ncekilerden ayrlan yanlar, gerekse Necip Fazl'n eitlilik gsteren mizac asndan devir iinde nemli bir faaliyettir. Derginin devir iindeki yerini daha iyi grebilmek iin, devre yle bir gz atmakta fayda var. Trk edebiyat tarihinde ak bir ekilde balangta Servet-i fnn (1896-1901), II. Merutiyet'ten sonra ctihad ve Yeni mecmua (1918) gibi dergiler evresinde gelime ortam bulan pozitivist ve materyalist akmlara kar ciddi ekilde ilk tepkinin, yine batdan gelmekle beraber, yerli deerlerle de birleen Bergsonizm'den geldii dikkati eker. Son devir Trk kltr ve edebiyat dnyasnn byk simalarndan Yahya Kemal'in idaresinde kan Dergh mecmuas (1921), bu dnemde, daha ok ruha ve manev deerlere dayanan bir kltr ve sanat anlayn savunur. Hamle gcn insan ruhunda gren ve bu adan tesirleri Cumhuriyet'ten sonra da uzun yllar devam eden Bergsonizm, Dergh' karan grup tarafndan benimsendikten sonra, bir akm hviyeti kazanr. Aralarnda Darlfnun felsefe mderrisi Mustafa Sekip (Tun), smail Hakk (Baltacolu), Mehmed Emin (Eriirgil), Yahya Kemal, Ahmet Haim, Yakup Kadri, Halide Edip ve daha elliye yakn imzann yer ald mecmua 42 saylk yaynyla, Bergsonizm ve buna bal modern mistik akmn tesir sahasn geniletir. Dergide bata Yahya Kemal ve Mustafa Sekip olmak zere, onlarn evresinde toplanan gen Trk aydnlar, ayn yllarda din akm temsilcilerinin yaptklarndan farkl bir ekilde, bat mistisizmi ile yerli ve manev deerleri birletirmek suretiyle yeni bir terkibe giderler. Mill deerlere ve insan ruhuna n plnda yer veren ve Mtareke devrinde Trk edebiyatnda yeni bir mistik temayln douuna zemin hazrlayan Dergh evresindeki faaliyet, deiik

vadilerde Cumhuriyet'ten sonra da devam eder. Cumhuriyet inklplaryla birlikte resmen benimsenen yeni dnya gr dorultusunda eski hayat tarzna, yerli, mill ve mnevi deerlere, daha da te insan ruhuna kar genel erevede lkayitlik, bir horlama grlr. Buna karlk, eskiye duyulan zlemin giderek art, her trl madd imkann manev problemleri halledememesi ve bu gibi meselelere dayanan buhranlarn giderek artmas da tarih bir vaka olarak karmzda durmaktadr. Cumhuriyeti takip eden yllarda bilhassa eski yazl dnemin kapanmasyla birlikte, yeni rejimin ideolojisini savunan eitli yayn faaliyetiyle karlarz. Trk Tarih Kurumu, Trk Dil Kurumu gibi baz resm kurulularn yayn organlar dnda, geni okuyucu kitlesine hitap etmesi bakmndan, bu dnemde bata gelen dergi, Halkevleri'nin desteinde kan lk mecmuasdr. Resm ideolojinin btnyle ele alnp ilendii lk, 19331950 yllar arasnda, yirmi yla yakn bir sre, memleketin hemen her yannda varln devam ettirir. Bu dnemin dikkati eken ikinci dergisi ise Kadro'dur. 1932-1934 yllar arasnda Yakup Kadri, Burhan Belge ve evket Sreyya idaresinde kan dergi, devrin iktisat politikasn Marksist anlaya gre ynlendirmee alan ve daha sonra ok partili dneme geilince kayna darda baz yabanc akmlara msait ortam hazrlayan bir faaliyet olarak dikkati eker. Ayn yllarda Yaar Nabi'nin idaresinde bir edebiyat dergisi olarak yaynlanan Varlk (1933), Hseyin Cahit Yalnn tek bana kard Fikir hareketleri (1933-1940), smail Hakk Baltacolu'nun Yeni adam (1934)' ile Peyami Safa'nn idare ettii Kltr haftas (1936), birbirinden olduka farkl dnce, sanat ve kltr faaliyetlerini yanstan yayn organlardr. Ayn yllarda birbirinden farkl anlaylar temsil eden bu dergilerin arasnda Aa' ise, deyim yerindeyse, ruhlarn susuzluk ektii bir ortamda bata insan ruhu olmak zere, deien dnya karsnda gittike klen ve ezilen insan varln kendisine esas mesele edinen; madde dnyasnda boulmakta olan insanla doru yolu gstermee alan bir rehber olarak grmek hi de hatal olmaz. Birka istisna dnda, dergi sahifelerinde yer alan makale, iir, hikye, deneme, tercme ve dier yazlarn hemen hepsinde szkonusu esprinin hakimiyetini grmek ve sonuna kadar takip etmek mmkndr. T.C. i Bankas'nn bir kltr faaliyeti olarak 14 Mart 1936'da kmaa balayan derginin ilk saysnda Necip Fazl, Aa adnn niin

seildiini u cmlelerle aklar : Aa bize, dnyaya geldiimiz gnden bugne kadar iimizi dolduran anlama ve arama skntsnn dehetli anatomisi halinde grnyor. Gzlerimiz ona dald zaman, garip bir rontken altnda ruhumuzun bin bir kollu iskeletini grm gibi rkyoruz. Sanki bu fevkalade ahsiyetin hendesesindeki nizamla, iimizde Allah'n srlar yatan ruhumuzun hasret ektii nizam arasnda gizli bir yol meydana kyor. lk sayda, Necip Fazl'n yanbanda devrin tannm air ve yazarlarndan Ahmet Kutsi Tecer, Mustafa Sekip Tun, Abdlhak inasi Hisar, Burhan Toprak, Fikret Adil ve Sabahattin Ali'nin iir, hikye ve makaleleri yer alr. Necip Fazl'n, ikinci saynn banda yaynlanan Allahsz dnya adl makalesi, btn bir devrin olduu kadar, Trk insan da dahil, XX. yzyl idrak eden btn insanln lm tragedyas karsndaki mutlak aczini dile getiren bir epopedir. Yaznn sonlarnda u dehetli ifadelerle karlarz : Artk anlyoruz Allah dnyamzdan ekilmitir. Bu Allah ilmihal kitaplarndaki Allah deildir... Dnya ilk defa olarak Allahszdr. Artk ne bir harikulade telkkisi, ne bir sonsuzluk duygusu, ne bir gizlilik idraki, ne bir istikbal itiyak... Allah dnyamzdan ekildi. Bu ekili, bir insandan cesaretin ekilii, bir ehreden muhabbetin uuu, bir baheden baham gidii gibi kaba madde zerinde takibi mmkn bir i deil... Ve ite sklyoruz, sklyoruz. Gnn en ince izgisi bu. Rahatszz, mahduda samyoruz, hudutsuzu dolduramyoruz. Bu hal, har vasf ihmal edilen ruhun gze grnmez bir plnda, kinat kadar byk ahsiyetini teklif ediinden geliyor.. Perian ruhumuzu dzene sokacak iman!. Dvamz seninle!.. Yer yer, 1918'li yllarda ve daha deiik bir zeminde atlm bir l andran Yahya Kemal'in thaf iirini hatrlatan bu makale ile dergi, gerek istikametini iyice tayin etmi olur. 3. ve 4. saylarn kndan sonra derginin yaz kadrosunda da bir byme olur. Necip Fazl, Ahmet Muhip Dranas, Ahmet Kutsi Tecer, Ahmet Hamdi Tanpnar, Cahit Stk, evket Rado ve Ziya Osman iirleriyle; Mustafa Sekip, Necip Fazl, Suut Kemal Yetkin, Burhan Toprak, Nurettin azi Ksemihal, Ziyaettin Fahri Fndkolu fikr yazlaryla; Sabahattin Ali, Sait Faik ve Samet Aaolu hikayeleriyle; Fikret Adil, Sabahattin ve Bedri Rahmi Eybolu, Mira Katrcolu, Zahir Gvemli, Zhdi Mridolu, Nurullah Berk ve smail Galip Arcan sanat yazlaryla, Salih Zeki Aktay tercme-leriyle, Abdlhak inasi Hisar ve

Asaf Halet elebi denemeleriyle Aa kadrosunu olutururlar. Btn bu isimlerin yanbanda dergide ayrca, eitli edebiyat ve sanat dallarnda yerli ve yabanc kltr hayatnn da dikkatle takip edildii ve sanat olaylarnn derginin temel bak as dorultusunda deerlendirildii grlr. Dergide Necip Fazl'm srayla Yolculuk (nr. 1), Zaman (Nr. 2), ller (nr. 3), Gkler ve yollar (nr. 5), Bendedir (nr. 7), Bu yamur (nr. 9), Ne ileri ne geri (nr. 10) ve Ben (nr. 12) iirleri yaynlanr. Dikkat edilirse. rmcek a, Kaldrmlar, Ben ve tesi airinin lm ve sonsuzluk duygusunun hakim olduu bu iirlerde kendi ruh ikliminin derinliklerine doru daha da girdii ve sanatnn asl dokusunu bulduu grlr. Necip Fazl'n, iir dnda, derginin hemen her saysnda Trkiye'nin fikir asndan genel durumunu, Trk insann ve Trk sanat hayatn deerlendiren bir bamakalesi yer alr. Bu yazlarda ne srlen grlerin tesiri sadece dergi evresinde kalmaz, devrin eitli fikir ve sanat adamlar arasnda byk ilgi uyandrr. nceki dnemin Dergh mecmuasnn mistik izgisini 936'l yllarda Kltr haftas'nn yanbanda daha salam bir zeminde srdren Aa, ilk saysndan itibaren geni bir aydn kitle tarafndan byk bir ilgiyle takip edilir. Bir yazarn dedii gibi, XX. yzylda deil de Ortaa'da gelseydi mutlaka bir valye olabilecek yaradltaki Necip Fazl, derginin her sahifesinde yine kendi varln hissettirir. Onun yllar sonra gerek Babli'de, gerekse arkadalarnn eitli vesilelerle anlattklar gibi (msl. bk. Fikret Adil, Asmalmesit 74, 2. b., ist. 1953; Baki Sha Edibolu, Bizim kuak ve tekiler, st. 1968), bakalarnn iir, hikye ve makalelerini takdim ederken, imzal-imza-sz deerlendirmeler yaparken dahi, alayc, yerine gre hoyrat ve bazen en yaknlarn bile harcamaktan ayr bir haz duyan varln farketmemek mmkn deildir. O gnlerde bunlarn arasna Yaar Nabi, Nurullah Ata, Peyami Safa, A.H. Tanpnar ve daha kimler girmez ki!.. Btn bunlarla birlikte, yine de, daha sonra Byk dou karken olduu gibi. Aa demek btnyle Necip Fazl demek deildir. Necip Fazl'n yllar sonra hatralarnda yer yer aksini iddia ettii gibi, dergi, iirde, sanat anlaynda, hatt bazen dnya grlerinde bile birok ortak nokta bulunan bir sanat ve yazar kadrosunun mterek rndr. Gerek Aa, gerekse Byk dou'nun ilk dneminde yaayan edebiyat asndan dikkati eken bir husus da, Necip Fazl'm, zellikle 1950'li yllardan sonra fildii kulesine ekilmek yerine, bizzat agorada

yer al ve yaayan edebiyatn iinde, deta onu ynlendirir bir mevkide bulunuudur. Devrin tannm birok ismini biraraya getiren dergide ayn zamanda, Trk edebiyat tarihinde sk sk adlar geen Yamur duas, Halay (A. K. Tecer'in iirleri); iir, Gemi zaman elbiseleri (A. H. Tanpnar'n iir ve hikyesi); Minareler (Z. O. Sabann iiri), A. . Hisarn daha sonraki yllarda Boazii serisini meydana getirecek eserlerinin ilk paralan ile A. H. elebi'nin Mevlna'nn rubaileri adl eserinin nemli baz blmlerinin Aa sahifelerinde yaynlandklarn grrz. Necip Fazl'n, derginin kapanna gereke olarak okuyucu ve yazar kadrosundan umduu ilgiyi bulamad ve bu yzden yalnz kald iddias, tahkiki olduka g bir iddia.. Yalnz gerek olan u ki, 1936'l yllarn sanat, kltr ve edebiyat dnyasnda son derece nemli bir yeri olan ve mill-mnevi deerler adna gerek bir kprdanma mns tayan dergiyi, daha sonraki yllarda ortaya kan ve birer nesil yetitiren Hareket (1939), Byk dou (1943), Trk dncesi (1953-1960), Dirili (1960), Edebiyat (1969) ve Mavera (1976) gibi yayn organlarnn bir nvesi eklinde deerlendirmek hi de yanl olmaz.

MUTLAKA AIRAN DNR SAADEDDN ELBOL

Btn zorlamalara ramen, Tanpnar'IN szn ettii ikilik alamad. Belki hayatlarnda bu ikilikten kaynaklanan tedirginlii duymayanlar vardr. Bunlar, byk lde, teknolojik imkanlara bal olarak gelien elence ana dm olanlardr. Aray yetenei krelen insan, nasl hissetsin bu buhran? Yalnz hayatmzda deil, dncemizde de beliren bu ikilik zorunlu kltr deimesine bal bir olgudur. Bunun tasviri ok yapld. Fakat acsn etimizde bile duyuran bu ikilikten kurtulmann nasl mmkn olduu pek o kadar dnlp tartlmad. Soru u : Dncemizi ve hayatmz vahiy mant balamnda nasl ekillendireceiz? Necip Fazl'n bu ikilie yaklam tarz, bu adan bakldnda olduka anlaml grnyor. Bu anlaml olu, O'nun air kimliinden deil, dnr yapsndan kaynaklanyor. Geri, O, bilinen anlamda bir filozof deildi. Fakat derin bir gerek kaygs tayordu. Deyim yerindeyse, metodik bir pheyle gerei yakalamaya alyordu. iirinin iklimini kurma abas, O'nu, genelde Dou-Bat elikisi, zelde ise inan-inkar ztl zerinde dnmeye gtrmtr. ada sanatkrlar iinde, bu konulara onun kadar eilen bir bakas hemen hemen yok gibidir. O, bu bakmdan, tam bir cins kafadr. Btn dikkatlerin Bat'ya ayarland bir ortamda, Bat'dan phe etmek kolay olmasa gerektir. te, Necip Fazl Bt'nn kltr temellerine eilerek nce bunu yapmtr. Giderek, eski Yunan dncesi, Roma nizm ve hristiyan ahlk ile ekillenen Bat'l yaama tarznn kmazlarn sergilemitir. Salt yazmakla yetinmemi; bunlar duyurmak iin Agoraya bile kmtr. Kalabalklar nnde, en arpc rneklerle Bat'c mantn sefaletini tehir etmitir. Bat medeniyeti mi, diyorsunuz; ite arlo! demitir. O'nun yeni zamanlar filmiyle getirdii eletirinin altn izmitir. O, salt kaba maddeciliin deil, felsefe ekollerinin de gerei

ifadeden aciz olduklar dncesindedir. Sk sk, her felsefe akm yanl tesbitte dorudur, der. Yanl m? Necip Fazl, bu tavryla, seslendii kitlelerde felsefeye kar bir dmanlk yaratm olabilir mi? Sanmyoruz. Tam aksine, O, bilmeden inanmann da, bilmeden reddetmenin de karsnda olmutur. Byle tipleri hep eletirmitir. Kendisi Gazali'ye hayrandr ama bu, Bergson'u bilen bir kafann hayranldr. Peki sz edilmeye deer Batl filozof yok mudur? Vardr var olmasna, ama bunlar gerei bulma srecinde uranlabilecek duraklardr. Mesel bir Pascal, Bana peygamberlerin haber verdii Tanr gerek, diyebilir, bir Blondel, gerek olan aksiyonda belirir, iddiasnda bulunabilir, ama o kadar... Hibirisi insan vahiy kaynakl evrensel deerler katma ykseltemez. yle grnyor ki, Bat'l insan, kendi kltr temellerine bal kald srece, greceliin kaypak zemininde debelenmekten kurtulamyacaktr. lkemizde, etkisi giderek belirginleen herodyen hareket, son tahlilde, insanmza ayn zemini oluturma durumundadr. Necip Fazl'm mutlaka ars bu yzden daha bir nem kazanyor. Allah rahmet eylesin.

NECP FAZILI DEERLENDRMEDE DLEN BR YANLILIK MEHMET KAHRAMAN I. ada bilginin birok zellikleri, artk, hibir ilgisi olmad halde deerlendirmelerimize de girdi. En azndan biroklar iin geerlidir bu sylediim. Bu konuda hemen aklma gelen bir rnek u : 'Paralyarak anlamaya alma.' Hemen biroklar bu yntemin adn da biliyorlardr ve yine ada bilginin verdii bir kuruntuyla, bilimli bilimli syleyivereceklcrdir. 'Vah vah adn bile bilmiyOr' diyeceklerdir. imdi buna taklmann vakti deil... Bir nesneyi paralara ayra ayra en kk parasn yakalama ve elde edilen en kk paraya gre incelemeleri srdrme gelenei, belki kimyasal veya fiziksel bir nesne iin olduka elverili bir yntemdir, ama daha soyut varolular iin ayn yntemin kullanlrl giderek azalr, baz alanlar iin de imkanszlar. Bir sanat eseri iin, szmzn son blm aynyla geerlidir. Diyelim ki bir iir dizesini paralara ayrmak, bu yolla anlamaya almak mmkn deildir. Kelimeler anlalr, cmleler anlalr, ama iirdeki duygu yakalanamaz, iirin duygusu yakalanmadan da iir anlalamaz. Szlerimiz, bir yntemi yoksamak anlamna alnmasn sakn. Kullanm alan olan her bilgi veya yntem gerekli yerde kullanlmaldr. Bir kimyasal reaksiyon incelemesinde elde edilecek olan en kk para yani molekl bulunmal, moleklden karak da reaksiyon nesnesi stne bilgiler retilmelidir. Ama ayn alkanln -yntemler, gnlk hayata girince alkanlk olurlar-, her alanda kullanlmasna da allmamaldr. Her ey, bir kimyasal madde deildir nk. Bir takm yorumlarla, hereyin kimyasal bir yn bulunabilir, ama, yorumun, hibir deney laboratuvarnda incelenemiyeceini bilmek gerekir. II. Bir insan stne yazlp sylenenlerde, ayn yntemi kullanmaya kalkmak, yanllarn en byne yolveriyor, szgelimi, yeryz varlklar iinde en karmak olan, insandr. Hem yap, fizik yap olarak byledir, hem de metafizik yap olarak. nsan, bir neterle srekli blmlemek, onu, bazen konuan, bazen glen, bazen dnen, bazen de iki ayak stnde yryebilen bir varlk olarak alglamaya yol veriyor ki, byle deerlendirmeler, hep, insan tanmlamak deil, bir baka

varl tanmlamak demektir. Krlerin fili tanmlamalar gibi bir ey. insan, konuur, dnr ve yrr ama, ne sadece konuur ve dnr, ne de sadece konuur, dnr ve yrr. nsan, saysz eylemleri, yapp etmeleri gerekletirebilecek yetenektedir ve saysz organ sahibidir. Ancak tm sz-konusu edildiinde insana yakr bir tanm kar ortaya. III. Btn bunlar, Necip Fazl Ksakrek rahmetli olunca piyasaya kan yazlardan sonra dndm. Daha dorusu, eskiden beri dndklerim, yemden beni zorlamaya balad. Yanl deerlendirme yntemlerini veya diyelim yntemsizliklerini grdke de dndklerimi yazya aktarmaktan kendimi alamyorum. Hereyin bir yolu yordam vardr. Byle yolsuzluklara nasl dyorlar dersiniz? Belki yol bilinemiyor, belki de ve byk bir olaslkla srarla ayn yolsuzluk srdrlyor. Artniyet, iine bylesi geldii iin artniyet ve srar karm bir tavr. Necip Fazl rahmetliyle ilgili yolsuzlua getirelim szmz. Necip Fazl tiyatrocu mudur, evet, air midir, evet, eski dili mi savunur, evet, heceyi mi kullanr, evet, tarihi mi yorumlar, evet. Bunlarn hepsine evet demek mmkndr. Ama Necip Fazl', salt bunlarn birisiyle anlatmak, onu hi anlamamak demektir. Diyelim ki Necip Fazl, dil konusunda, yeni dile hi ruhsat vermemi. Hep onu eletirmi. Bu cmlem yanl oldu, yle deil, 'Onu, hep eletirmi' demek istiyordum. nemli bir anlam fark var nk) Yeni dile srekli alay etmi. Yeni dile kar tavr taknmaktan baka marifeti olmayan gdk dnceli birileri de tutuyor, srekli, Necip Fazl'n yeni dile olan hmn diline dolayp duruyor. Onun gznde Necip Fazl, salt, yeni dil dmandr. Bu, aslnda dorudur, ama tek doru deildir, asl doru deildir. Asl dorusu bu olan birileriyle, Necip Fazl'n ne yaknl olabilir?!... Renk diliyle dersek, adamn tablosunda sar renkler de varsa, asl rengi, zemini san olan tabloyla ne ilgisi olabilir! Sar da vardr, mavi de, beyaz" da. Sapsar bir g tablosu ile, iinde birka sar papatya grnts tayan tabloyu, nasl ayn kefeye korsunuz! Necip Fazl, kendisine temel olarak benimsedii merkez bir noktadan yola karak yeni dile tahamml edemiyor. bryse, ii gc yeni dile kar kmak, olanca davasn ve mesaisini buna harcamak gibi bir tavrn sahibi, Veya en azndan Necip Fazl'dan daha farkl bir temele dayanarak yeni dile kar kyor. Birbiri iine, girmi iki farkl geometrik ekil gibi birey. Diyelim ki biri bir elips, dieri bir yamuk, apayr ekiller; sadece yamuun bir Kesi ile elipsin bir kesi karm, o kadar.

Farkl temelleri merak edenler olabilir. Aslnda baz, yeni dile kar kanlarn, bu konuya, gnlerinin yirmi be saatlerini ayrmalarna bakarak bu eylemlerinin baka bir dayanann olmadn, bir baka dncenin, merkez dncenin uzants deil de, bizzat yeni dile kar kmann, temel dnce olabileceini dnyorum. nk farkl bir merkez dnce olsayd, ortada, diyelim, gnn onsekiz saatini o dnceye, alt saatim da bu kar ka ayrrd. Necip Fazl'sa drt saat konuur bir konferansnda, birka cmlesini de bu konuya ayrr. Drt saat ikiyzkrk dakika eder. Birka cmleye ayrlabilecek vakit de birka dakika, diyelim dakika. Nerdeyse yzde birlik bir sre. Bu durumda, nasl, kalkar da, Necip Fazl enbyk yeni dil dmandr dersiniz!... Necip Fazl, doru, byk adamdr, ama byklnn kayna, yeni dile kar olmasndan deildir. Yeni dile kar kanlarn yle ileri gitmileri var ki, rahmetlinin bu konuda yapp ettikleri bir arpa boyu kalr. Necip Fazl'n airlii konusunda da ayn eyleri sylemek gerekiyor. Hece iirinin enbyk ustas demek yanl deildir stad iin, ama ii gc hece iiri mdafilii olan birisinin byle sylemesi, benim bak ama gre ancak 'istismar'dr. nk ortada, kendine bir malzeme sayma durumu var. Adam, Necip Fazl'n sylediklerinden bin tanesini dikkate almyor, bir tanesi iine yaraynca, enbyk kurtarc oymu gibi ona yapyor. Ya onun asl merkez dncesini yerle bir etmise Necip Fazl, nasl kalkacak iin altndan? Diyelim ki, adam, gemiinden kopmak istemiyor, deimekten rkyor, 'nasldysam yle kalaym' diyor, Necip Fazl'sa mutlak doru ve gzel diye bilip inandnca deitirilmek, ona uymayan hereyi, en koyu gelenek ve alkanlk bile olsa derhal terketmek, ona uygun hereyi de 'inde bile olsa gidip almak' istiyorsa, Sana uymayan l hayat olsa teperim. diyorsa!...

NECP

FAZIL'IN

DYORLAR K

HAZIRLAYAN: BEKR OUZ BAARAN Salih Zeki Aktay : Senelere!en beri tersine evrilmi elbiseler veya usaresini kaybetmi posalar gibi o sahifeden o sahifeye, o azdan o aza, o omuzdan o omuza dolaan yrtk ve yi pratik nazmlardan artk gna gelmiti. Sahil, kumsal, sar sal kzlar, salar boyal sokak sevgilileri pek ziyade bktrmt. rmcek a, senelerden beri beklediimiz airden bir ses, senelerden beri beklediimiz airden bir damladr. Bu kitap yeni, taze, gzel, hakiki iir olmak itibariyle temiz lisann ilk kitaplarn-dandr. Fazl Bey'de en ziyade memnuniyetle grlen hassa ilhamn cokun bir elle gibi kalbine dklmesidir. Ninnisi ise bildiimiz (ninni)lerden deil. Hele Mehmet Emin bey stadmznkine asla benzememektedir. Bu lisan yeni, hayali geni; hisleri hakiki ve szleri samimi, bilhassa ilham tuyankr airin bu kk kitab yeni bir iirin vaadi ve yeni bir gzelliin balangcdr. (1925)

*
Abdullah Cevdet Karlda : Necip Fazl Bey, dier hemsinleri (yatlar) arasndan kan bir airdir. Nitekim Baudelaire arkadalarna hi benzemedi. Fazl Necip Bey, alelade olmayan normal bir ruhdur. Onun ruhunda bir gzellik var, ki eyay kendisine, bakalarna grnd gibi gstermiyor. (1928) * Nahid Srr rik : Necip Fazl Bey'in Kaldrmlar , rmcek A adl ilk eserinin Trk Edebiyat Tarihinde kendisine temin etmi olduu yeri tahkim ile kalmam fakat kendisini o yerden alp daha mhim ve daha yksek, kendi yandakilerden hibirinin eriemedii kadar mhim ve yksek bir mevkie ulatrmtr. Otuza gelmiyE daha 5-6 senesi olan Necip Fazl, eer bu kymette birka eser daha nerederse, imdiye kadar yz kere ve hakl-haksz O'nu tenkit etmi kimseler, hakl-haksz syledikleri szleri ihtiyarlklarnda tahattur ettike utanacak, O'nu tanm olmay ise

hayatlarnn En kymetli mazhariyetlerinden biri olarak hatrlayacaklardr. (1928) Reat Nuri Gntekin : Necip Fazl... nsan ilk hamlede yzne baknca, genliinin zevk ve akn yeni tatmaa balam, masum ve safdil bir delikanl ihtiba alyor. Fakat bu sade grnen genci bir de iirleriyle tanynz : derin, ac, amansz grleriyle hayata nasl nfuz etmi, onu yrtc vahiliiyle, hakiki acl ve irkinliiyle nasl tanm olduuna taaccp etmemek mmkn deil... (1928)

*
Mustafa Sekip Tun : rmcek A ve Kaldrmlar bizi nadir bir sanatkr ve hakiki bir airle karlatryor. NECP FAZIL. Kaldrmlar okuduktan sonra san'atkr ruhunu yeni ruhiyatn veheleri istikametinde ok derinden eelemek lzm geldiini bir kere daha anladm. yle grnyor ki hakiki san'at, hayattan ziyade ocukluk ve r'yaya yakndr. (1928)

*
Peyami Safa : O, baz, pamuk yorganlar iinde annesinin dizinde titreyen, gzleri nemli bir ocukdur, baz, gece yanlar kaldrmlarda, yrd yollarn adn unutacak kadar kendinden gemi ve dehetli havalarda at alt aramayan cesur ve engin bir adamdr; lm karsnda irkilir ve baz da onun stne atlr; en byk hakikatle en byk yalan ayn cesaretle syler; gzel yazar ve yazdn unutturmayan bir airdir. Her iiri hayatndan bir paradr. Bunun iin iirleri masa balarnda deil, yaarken, kaldrmlarda, otel odalarnda dalgalarda, katsz ve kalemsiz, nk evvel beynin siyah tahtasna yazlmtr, sonra kada geer, bunu bir not biyografik olarak haber veriyorum, dorudur. Kaldrmlar ismiyle kan ikinci kitab rmcek A adl birinci kitabn ne aratacak, ne de unutturacaktr. Bir zannm var ki Necip Fazl'n her msra bir iir mecmuasdr. Ve ner ettii, edecei btn iir mecmualar da bir msra doldurmak iindir. (1928) * Ziya Osman Saba : Bana, bilmem neden, Necip Fazl lmle konumu gibi geliyor..

lmden bahs eden msralarnda inam, bir elektrik telini

tutmu gibi sarsan bir kuvvet var. (1928)


Necip Fazl, belki en byk Trk airi deildir, fakat Trk edebiyatnn en kuvvetli iir kitab her halde Ben ve tesi'dir. En byk garp airlerinin kitaplarn anz, orada, Sndrn lmbalar uzaklara gideyim. Nurdan bir ehir gibi ruhumu seyredeyim. msralar kadar derin msralara, pek ender, belki de hi tesadf etmiyeceksiniz. Necip Fazl'n, imdiye kadar anlatmaya altm ve herkesin az ok ayn ekilde grd madd cephesinden baka, bir de manev taraf var ki, biz onu asl bu cihetten bizimle beraber ve hepimizden stn hissediyoruz. Zira Necip Fazl bizim de duyduumuz fakat syleyemediimiz eyleri syledi. (1932) Hereyin, her janrn ylnz iyi ksmlarm almak ve zerlerinde ilemek. te Necip Fazl'n muvaffakiyetinin srr... Zaten Necip Fazl hi bir mektep kaygusu ile de mukayyet deildir. Onun iirinde ne romantiklerin mfrit lirizmini, ne parnasyenlerin ancak bir mermer soukluunda bulabildikleri ekil mkemmeliyetini, ne de sembolistlerin zoraki iphamn bulacaksnz. inde Trk iirinin en byk derinlikleri bulunan bir deniz, dibinin yeil uurumlarn gsterecek kadar berraktr. (1933)

*
Nurullah Ata : iirden anlayan Nazm Hikmet Takvimdeki Denizi ok seviyor, biz bir ka kii o manzumeye ve Geen Dakikalarma baylyoruz. Fakat kraat ve mntahabat kitaplarna onlar deil, Otel Odalar ile Heykeli alyorlar. Necip Fazl, grd btn rabete ramen, henz bilinmiyen bir airdir. Ben ve tesini an, en az tanlan iirleri tekrar tekrar okuyun; zevkine yaramyorsanz o Poete mandityi brakp atn; sizi holandracak nice airler var. Fakat onlar sevebilirseniz sizde bizdensiniz; artk okuyabileceiniz airin adedi drd, bei gemez. Fakat onlarn her damlasnda alacanz zevk bir cihana bedeldir. (1932) * Vasf Mahir Kocatrk : Son devrin sathi alayl, baya iirlere doru giden edebiyatn iptizalden kurtararak ona ruhun asaletini Necip Fazl vermitir. Onun msralar, Faruk Nafiz'inkiler gibi kemikli, kurumlu, azl deildir, bizde i ahengin ilk rnekleridir. (1934) * Ahmet Hamdi Tanpnar : Ben kendi hesabma aadaki alt msra, Trkede ritmin

zaferlerinden biri tanr ve severim : Kim bilir nerdesiniz? Geen dakikalarm, Kim bilir nerdesiniz? Yldzlarn, korkarm. Dt yerdesiniz, Geen dakikalarm. (1936)

*
Halid Ziya Uaklgil : Burada gen neslin en ziyade beendii bir aire geliyorum. Onu beenmekde yalnz gen nesil deil, yallk namna ben de beraberim. nmdeki kitapda baslm olan paralarn pek derin bir zevkle okudum. Bunlardan Geen Dakikalarm, O Gn Gelecek, Bu Yamur paralar cidden nefis bir iirdir. Genlerin manzumelerinde pek ndir tesadf edilen ahenk srrna da vkf olan Necip Fazl yalnz bu para ile ban dimdik kaldrabilir. Onun gzel paralan bunlardan ibaret deildir; Kaldrmlar mecmuas hemen badanbaa byle derin duygulu, ince san'atl iirlerle doludur, hatt Feridun Fazl ondan rnek seerken biraz imsak etmi diyeceim. Bir gn Yeilky'de bana kadar gelmek ltfunda bulunan Nurullah Ata, Necip Fazl'dan bahsedilirken onun birka parasn okumudu. Onun azndan ve onun duygu-sile sslenerek dinlenen bu paralar hl kulaklarmda duyuyorum. (1938)

*
N. lhan Berk : Yalnz metafizik meselelerdir ki, lboratuvar kabul etmez. Artist, bu endienin araycs olduu zaman, bilmecesine yol gsterecek tek varln Allah olduunu bilir. Ona, yaklat nisbette sanatkr tatmin edileceini, aksi halde sualine cevab bulamyacan anlamtr. Necip Fazl iin sanat, bu yzden mistik bir idrakden baka bir ey deildir. Her mistik sanatkr, btn mnasebetlerinin Allahla kendisi arasnda olacan dnr. iire bir mesele vermek, onu bir mesele iinde cisimlendirmek her eyden nce bir dava iidir. Bu fikir Senfoni'nin merkez-i skletidir. Mesele, hi phesiz dnya kadar eskidir. Byk muamma fikri bir kitlenin maldr. Onun iire girmesi iiri elbette ferdi kaygudan uzaklatrmadr. Btn mesele, iirin byle bir davann mkesi olup olmamasdr. Belki bu yzden olacak, eserde poetique yaratma ikinci plana alnm gibi grnyor. iiri byle bir grn ii yapmak, bunu icab ettirecektir. Bizim Senfoni'yi (Ben ve tesi)nden bambaka bulmamz bu yzdendir. Senfoni'de btn bir fikir, bir duygu edas iinde eritilmek istenmitir. Duygu ve dnce unsurlar

vastasile bir fikri sabitin anlatlmas. Bir Adam Yaratmak'ta buna bilhassa byk mikyasta altk! Daha birinci tiyatro eseri ile (Tohum) balyan bu mystico-dicologique gr, ikinci eserde (Bir Adam Yaratmak) byk mikyasda grnyordu. Bir Adam Yaratmak, bir sual ve biraz da ispata yeltenitir. Senfoni, Bir Adam Yaratmak'taki sorulan sualin devamdr. (Her eyden nce budur) (1939) Hakk Sha Gezgin : Necip Fazl, bir ara baka bir aleme doru da kayd. Ruhunda yeni kaplar aarak mistik iklimlerin havasn ald. Byk zeklarn, arada srada bir kriz entellektele uradklar sylenir. Byk zek bazan sahibi iin bir cehennem halini alr. Onu doyurmak, sevindirmek, memnun etmek kabil olmaz. Derin dnler, ulvi duygular, yksek dereceli frnlar gibi ruhu eritip kaynatr. Bala gvde arasnda korkun bir kavga, amansz bir arpma balar. Dnk adam bu ayrl, kaynay, szl sonunda bambaka bir adam olacaktr. Darl sezmekten, muhitini zeksnn apndan kk grmekten, tatmin edilmez bir ihtiras iinde tamaktan doan bu kriz entellektele ancak pek seyrek fniler erebilir. (1940)

*
Nihat Sami Banarl : Son yirmi be yln, yine klsik vasflar tayan iir anlaynda, iirimizi yeni bir merhaleye ulatran airlerden biri de Necib Fzl Ksakrek (1905) tir. iir iklimlerine mistik temayllerle silen bu derin, duygulu ve vecidli airin ortaya koyduu eserler, en ok, sze telkinkr bir musiki kudreti vermesini bilen cepheleriyle gzeldir.

Onun Kaldrmlar isimli tannm manzumesinden, Geen Dakikalarm adndaki i rperileriyle ykl zarif iirine kadar, btn manzumelerinde seslenen temiz Trk dilinin, Trk iir lisannda muvaffakiyet kaydettiini ve Necip Fazl'a kadar, daha ok, kuvvetli bir nazm karakteri kazanabilmi olan hece ile syleyi'in, Necip Fazl'n iirlerinde, gerek manasiyle, iir iklimlerine ycelmek kudretini gsterdiini burada ehemmiyetle kaydetmek lzmdr. Duyan ve dnen insann, kendi i lemine dald anlardaki tahassslerine bir ifade kudreti ve musik lezzeti vermesi demek olan bu iirlerde, ayni zamanda derin bir ruh tahlilinin terennmleri duyulur. (1948) Sezai Karako : Necip Fazl Ksakrek Trkiye'de, hatta tannabildiimiz kadar Batda tannm, eletirmecilerimiz tarafndan ok lm, zerinde durulmu bir airimizdir. Sanatnda syleyii, i ve d ahengi, getirmek istedii ruh sarsc yeniliklerin yannda gzden karmayan, kapal ve dolgun kelimeleri uzun ve birbirine bir kale duvarndaki talar gibi sk skya bal msralara yerletirebilen, kitabn orijinal bir snflama erevesi iine alan, iirlerine paralel olarak iir grn tespit etmi, yani poetikasn vermi, en sonda iirini ve poetikasn davasna balayabilmi, ilerdeki nesillerin zerine daha ok eileceine inandmz bir sanatkr olarak karmza kyor. (1955) * Ayhan Doan : Necip Fazl'n iirinde sembolizmin olduu kadar srrealizmin de belirtileri yer yer duyulur. iiri, kendi ruhunun gidi gelilerine brakmtr. Baz kompleksleri de sk sk ortaya kar. Velhasl iirinde aka, bir rya hali grlr. ekil (form) ise son devrede de devam eden klasizmin deimez kaidelerine baldr, (fond) ise; Modern sanat; klasik ve msbet iirin getii yoldan geen, eskiyi cesedinden atarak bir ruh halinde szen, onu arkasnda brakan ve eski unsurlarla yeni bir terkip yapan bir telkkidir. - Hikmet Feridun : Bu Gn de diyorlar ki... say. 104 st. 1932 - hkmnn verimlerini tar. (1955) * Orhan Okay : Sonsuzluk Kervan'ndaki iirlerin bir kronolojisi yaplmak istenirse airin merhaleden gemi olduu grlr: Spritalist,

metafizik ve itimai. Sanatn san'at iin olduunu belirten (Ben ve tesi) airi psikoloji ve metafizik sahasnda idi. Son iirleriyle itima olduu anlalyor. (1955) * Ahmet Hamd Tanpnar : Tamamiyle yerli ve yetitii devre ait tesirlerle balayan Necip Fazl Ksakrek ok ykl bir irsiyetin gizliden gizliye idare ettii bir istidatla 1926 ile 1940 yllar arasnda olduka geni bir tesir brakan bir eser verdi. O da koma ekliyle balad ve yava yava kafiyenin delaletiyle yryor hissini vermesiyle baz srrealist tecrbeleri uzaktan hatrlatan bir manzume eklini ve dilini buldu. Konserto adl byk iirinde ilhamnn getii yollarn hemen hepsi toplanm gibidir. (1959) Mehmet Kaplan : Necip Fazl Ksakrek, rmcek A, Kaldrmlar, Ben ve tesi kitaplaryla kendi patetik ve mistik mizacna uygun bir iir dnyas vcuda getirerek marksist ve materyalist Nzm Hikmet'in karsnda bir kutup tekil etti. (1963) 1900 ylnda Mehmet Emin tarafndan ok basit ve iptidai bir ekilde kullanlan gnlk dil ve hece artk mkemmel iirler yazmaa elverili bir seviyeye ulamt. Necip Fazl Ksakrek, Ahmet Kutsi Tecer, Ahmet Hamdi Tanpnar ve Ahmet Muhip Dranas, bu hazrlklardan sonra Trkenin ve hecenin en gzel iirlerini verdiler. (1965) * Tuncer Gnen : Necip Fazl'da dnce salt duyguya dnmtr. iirinin d dzgn geometrik bir biim, ii sonsuz bir boluktur. Boyutsuz bir us boluu. Rimbaud'dan gelen destans bir boyut. Necip Fazl'n iirine birim uydurmak, lmek, bir bakma varlan (hi varlmayacaktr) sonsuz derinlie birim uydurmak gibi bir eydir. Eletirel l onun iirine saygsz bir davranta bulunur. O, iirinin temposunda oynayan sevimli bir kledir. Dnyasn iirinin ieriinde anlald kadaryla yorumlayan bir kle. Efendisine (iire) saygl, salam bir tavrn sahibidir. zn insandan alan iirinin ansl yapmcs air, her geen gn kendisini bir eskisinden daha insan olarak saptamtr. Kafasnda perinli gibi duran bu edim, air kiiliinin yorum gcyle olduka iirlemi ve sonunda salt duygu insan ortaya kmtr. Kutsal ve varlmaz olan AR DEHA'sna monoton, saf, duru bir beyin yetmez. Kar koymak, beenmemek ne kadar gse, beenivermek de o kadar kolay deil.

stediine, inandna ulaamam bir iirin airdir. O, Dilinin salam bir temelde oluu, iirinin trajik bir btnle varacakm gibi olmasyla ilgiyi eker. Kelime, duygu ve dnce a gibi rlm, dokunmu bir iirdir onun iiri. yle sanlyor ki, Necip Fazl, iir yazmaya ayrd vaktini iir ayklamak, dil szmekle geiriyor. Bylece iirinin beenilen iir olmasn kolaylatryor. Okurun sezgiyle babaa kalmas, sezilenin boyutsuzluu... te Necip Fazl'm yuvarlak bir deyile kiilii. Byle olmak onda bir tutku filn deil, bir lks deil. Salt inam sevmenin, insan ierme biiminin gereken tavr. Kendi iirinde (iir tarznda) yeterli bir olgunlua eriebilmi olan Necip Fazl'n ierdii, imledii dnya soyut, metafizik bir tavrdadr. Hep dnyann tesinde olan kiilii, bulut stnde, esrarl bir labaratuvarda, sihirli imbiklerden iir szmekle megul. Kendini insan olarak mekana oturtamam, madde olduunu bilmek istememitir. Her eyi sezerek yapmak ve dnerek bulmaktr grevi. Tanrya olan balln her frsatta belirtmek istemitir. Btn bunlar bir yana, airdir Ksakrek. yi bir airdir hem. Trajik bir lke, dramik bir tavr, ite Necip Fazl'n mistik dnyas. Ve Necip Fazl'n dnyas dehay aan, boyutsuz bir dnyadr. iirinin, halk edebiyatnn yapay teminden karak, karmak tem durumuna gelmesi. Yahya Kemal, dolayl olarak Baudelaire ve Rimbaud'nun iirlerindeki rgy anlamasyla balar. Baudelaire'in ac eken hastalkl kiilii Necip Fazl'da tanrsal nedenlerden doan nedenlerle grlm, Rimbaud'nun efsanevi kiilii, dizelerine egemen yce airlii Necip Fazl'da astronomik bir boyut oluturma bakmndan nemlidir. Dnyada ve Trk iirinde bir beden olarak deil de bir ruh olarak vardr. Yahya Kemal'in dnyadaki insan yapsnn uza grme as Fazl'da genilemitir. iire nereden ulalacam, iirin nasl sevileceini bilmek, Necip Fazl'n iirinin tarihsel aama iinde geni bir alan kaplad dorudur yargsna vardrmal bizi. (1968)

Halit Fahri Ozansoy : Necip Fazl iin, her iirinde bir sefere hazrlanm hissini veriyor demitim. Yalnz Kaldrmlarda deil, yalnz Sayklama yahut rmcek A gibi iirlerinde deil, ak iirlerinde de, dehet vermeden daha yumuak, daha hznl bir tonda yine onun bu yasl, bu strapl ruhunu, bu mitsizliini, bu ksknln buluyoruz : Kim demise, iir straptan doar diye, biraz doru sylemi galiba. Byle yaratlmak, engin ruhlu airlerin kaderidir. (1970) * Sezai Karako : Gerek Trk iirinin gelecekte yine kendisini bulmasnn en nemli bir kayna da Necip Fazl'n iiridir. Her ey bittikten, toplum btnyle adeta varolma savan yitirdikten, her trl umut kaybolduktan sonra sessizce topraa bir tohum dyordu. Bu, Necip Fazl'n, en genel insan, tabiat ve yaradl problemlerini derinden derine aratran ve onun gaybtaki srl cevaplarn yakalamaya alan iiriydi. Dncede de Necip Fazl'n k yine toplumun umut bakmndan en beklenmedik nnda olmutur. Necip Fazl'n iiri ve dncesi, knda, dorudan doruya insann, hakikati arama, gzelin, iyi ve dorunun en taze zlerini ve prespektiflerini benin en mahrem varolu kaygsyla karlatrma atlmlarndan domutur. iir, ilkin sknetli bir yaz akam gibi balyor, sonra bir denizin dalgalar gibi iten ie girdaplayor. lkin btn hayat younluunu toplayan anlar canlandrlyor, sonra eyann derinlii, sesin tesi aranyor. Ruhun kl blgelerine iniliyor. Yava yava lm, ldkten sonra dirilme, iiri drt bir yandan saryor, l, yaayan iinden aydnlatyor. Zaman, bir srekli strabn uurudur. Tende acsz yatan bir baktr. Hakikat zaman ve eya, (ben)in evresinde, yaradl hikmetinin dourduu sonsuz yce duygularla bilinmezliinin meydan verdii korkun aclar arasnda asl lmbalar gibi, bir , bir blgeyi getiriyor. Bu sonsuz nee ile byk ac, en byk kaynama haline ile'de ulayor. ile (Senfoni) iiri, sadece kiinin en yce varolu bunalmn dile getirmekle kalmaz, aslnda o, Trk toplumunun da lm can ekimesi haline gelip yokluun aznda terler dktkten sonra, birden kendini toplayp ebedi olmaya dnmesinin modern bir destandr, insan ve insanlk olduu kadar toplum da airin bu varolma savanda sembollemitir. Necip Fazl'n iiri, iirimizi

Bylece yaratl srrna, varolu (1970)

gereine gtrmtr. *

Ali Baolu : imdiye kadar Mslman bir air nazaryla baklan Necip Fazl'a Esselm'dan sonra artk sanrm herkes slm airi demekle birleecektir. (1973) Ergun Gze : Mesnevi, eti elinde evire evire terbiye eden ruhun nee ve ak feryatlardr... ile'de ise, etin elinde bunalan ruhun lklarn duyuyoruz. kisini de iimizde buluyoruz. (1974) Mustafa Miyasolu : Necip Fazl'n ruh ve inan temellerimize bal iiri, Garip ve kinci Yeni ihanetlerinden sonra, Sezai Karako'Ia yeniden ele alnm ve bu tutum bugn bir akm nitelii kazanmtr. Bunu, Fazl Hsn ve Cahit Stk'daki etkiden farkl deerlendirip ortak bir zde temellendirmek gerekir. (1974) * mer ztrkmen : Soysuz bir dncenin, ahsiyetsiz ve arpk bir sanat anlaynn kucana dm, onun perestikr olmu bir taklitiler topluluuna, ruhuyla, kalbiyle, sezgileriyle ve soylu sanat dehsiyle kar kan ileli adam : Necip Fazl Ksakrek. O'nun kadar duygu ve dnceyi ahenkletiren, O'nun kadar ekle bal olup da kalp ve lleri yenileyen ve hece iirine yeni sesler kazandran bir baka air daha gsteremezsiniz. Kendisini hretin zirvesine karan Kaldrmlar iiri Cumhuriyet neslinin azndan dmeyen bir yalnzlk senfonisidir. (1975) * kran Kurdakul : Kaldrmlar, Otel Odalar, Ben, Beklenen gibi kimi iirleri, tek balarna hece lsne kazandrdklar ilerlik ynnden olduu kadar, bulu, benzeti ve tamlamalar ynnden de 1930-40 dneminin etkili yaptlar arasnda saylabilir. (1976) * Taha Akyol : Akrep nokta nokta ruhumu sokmu, Mevsimden mevsime girdim bylece Grdm ki, atete, cmbzda yokmu Fikir ilesinden byk ikence...

Fikir ilesi ancak onu yaayan bir idrak tarafndan bu kadar belagatle tasvir edilebilirdi. Akrep'in nokta nokta soktuu bir ruh ve yle bir fikir ilesi ki, ate ve cmbzda bile onun ikencesi yok! Sanatna ve tefekkrne, btn vcut zerreleriyle konsantre olan bir dehann fikir ilesini btn zerreleriyle yaamas! ile deyince akla Necip Fazl geliyorsa, sadece ile iirini yazd iin deil, btn iirlerini ile ad altnda toplad iin de deil... Tefekkrn ve sanatn her fikir ve sanat dehasnda grlen cinsten bir ileyle yourduu iindir. (1977) * Vecdi Brn : Yllarca evvel, o sralarda vcudunun hikmetini Necip Fazl'm iirlerini vmekte bulan Nurullah Ata, Bayezid'deki mehur Kllk Kahvesinde, elindeki dergide Senfoni iirinin bulunduu sayfay ak tutarak : te, diyordu, Necip'in yine bir hrika iiri... 0 sralarda Garipin airleri arasnda yer almam ve aruzla msra'lar denen felsefe rencisi Orhan Veli, yzndeki ergenliklerle oynad srada sormutu : Harikaln neresinde buluyorsunuz? Soru, vagotonik sinir yapl Ata' coturmaya yetmiti : nk, bir riski, beenilmeme ve yadrganma tehlikesini gze alm air. Ve tabi, bu tehlikeleri kolaylkla aabilmi. Hrikal burada, bylesine muhataral bir macerada! airlerimiz arasnda en azndan P. Valery'nnkiyle kyaslanabilecek, iirin felsefesi diyebileceimiz Poetikaya sahip tek sanat Necip Fazl Ksakrek, Trk iirine elbette yenilik stne yenilik getirecekti. Bu yenilik hl her iirinde kendi kendisini amaktadr. Poetikasndan ayr olarak da, iirin nasl bir ekil ve ruha sahip bulunmas gerektii, neye iir denilebilecei hakknda tam bir fikir vermektedir. Trkiye'ye, Necip Fazl'n gerek iiri getirmesi kolay olmamtr : ri, hitabetin kardei sayarak tarihi hikaye etmek (Yahya Kemal), mphem saylabilecek cmlelerle sembolizm yaptn sanmak (Ahmet Haim), kelimelerle duygu kartrlm peyizaj izmek (Ziya Gkalp, yolundakiler ve Nzm Hikmet), grnnde anlayan ve anlatanlarn yllardr yerletirdikleri tesirleri skp atmak elbette tereyandan kl ekmeye benzemeyecekti. Necip Fazl, btn eserlerinde mantk ile bycy birletirmitir. Dima ilgi toplayacak ve sanatiyle daima byleyecektir. (1978)

TRK RNDE RPERT SELAHADDIN PEK

Trk iir tarihi boyunca lm bir ok aire malzeme olagelmitir. Szl edebiyattan destanlara, destanlardan gnmzn airlerine kadar bu tem hemen tm airleri megul etmi ve lm zerine iirler sylemee zorlamtr. Ayn sav btn bir dnya iiri iin ne srmek de mmkndr. lm olayn dn, alglay ve yorumlay toplumlarn yapsna ve dnemlerin zelliklerine gre deiik ekillerde olmutur. Bazan btn bir toplumu sarsan bir kahramann lm zerine iirler sylemi, bazen de insann iinde dm haline gelen lm dncesi yorumlanmaa allmtr. Olay, ister bir kahramann lm etrafnda isterse kiinin kendi iinde tezahr eden ekliyle olsun, hep bir bilinmezi, sknty ve rpertiyi beraberinde getirmitir. Bu rperti zaman zaman metafizik endieler, zaman zaman da kardan baklan bir olay olarak kendini gstermitir. Divan iirindeki Mersiye gelenei daha ok bu ikinci tre dahildir. Mersiyelerde bir bakasnn lm karsnda duyulan ac, strap, aresizlik ve ilenmeler anlatlr ama airin kendi iinde lm rperiini yaad grlmez. airler len insana darndan bakarlar. Dolaysyle lm olaynn da dndadrlar. iirlerde mcerred manada, br lm olgusu yoktur. Dikkatle bakldnda grlecektir ki, airler iin, itiye, bahariye veya medhiye sylemekle mersiye sylemek arasnda fazla bir fark yoktur. Hemen btn trlerde insann -airin- dnda cereyan eden bir olay ve o olayn insan zerinde brakt tesir anlatlr. Bu nedenledir ki mersiyelerde, air veya okuyan insan asndan, lm karsnda yrekten gelen bir irkilmee rastlanmaz. Ancak, airlerin byk bir ustalkla kullandklar kelimeler ve kelimelerin ses yaps insana ortada bir l, bir len olduunu hissettirir. rnek olarak sylemek gerekirse, her biri birer iir bidesi saylan Bk'-nin Kanuni Mersiyesi, eyh Glib'in Esrar Dede Mersiyesi, Yahya Be'in ehzade Mustafa Mersiyesi ve dierleri mcerred manada bir lmn lm olgusunun deil len bir insan zerine kurulmu iirlerdir. Bu ve benzer iirlerde lmden ok len insan ve o insan etrafnda dnen olaylar, o insann meziyetleri, o insann lmyle kaybedilenler, geride kalanlarn durumu vb. anlatlr. Ksaca o iirlerde, LM deil l olduu iin, metafizik bir vakann insan zerinde younlaan basks, insan kendi iine doru dnmee, lm ruh plannda yaamaa armaz. Bu nedenledir ki, izilen tablolar arpc olmaktan ziyade tasvirdir. Ayrca lm, kendisine mersiye sylenen insanla snrl sitatik bil yapya brndrld iin zamann ypratcl karsnda canlln koruyamamtr. Tasavvuf kkenli airlerde durum biraz farkldr. inde pitikleri

kltr, yaadklar hayat, tadklar deerler, yourulduklar slm edep ve ruh bu airlerin lme baklarn belirledii gibi lm karsndaki konumlarn da dzenleyici etken olmutur. Bir Yunus'da, bir Erefolu'da, bir Aziz Mahmut Hdai'de Baki'nin, Yahya Be'in veya eyh Galib'in bak ve anlaym bulmak mmkn deildir. lm olayna bak ve yaklamlar apayrdr. Yukarda sylediimiz gibi, Divan airleri iirlerini l zerine bina ederlerken Tasavvuf kkenli airler lm zerinde younlarlar. nk onlar lm duyan, yaayan hatta arzulayan insanlardr. lm bakalarn deil bizatihi kendilerinin mihveri etrafnda dnen, btn olumlu ve olumsuz etkilerini kendi zerlerinde icra eden bir olgudur. Aldklar her lm haberiyle, grdkleri her lyle kendileri lyormuasna duyarldrlar. iirlerine yansd kadaryle rpertileri kendi lmlerini yaamaklklarndan dolaydr. Bu, korkunun dourduu bir rperti ve irkilme de deildir. Zira onlar iin lm, korkulan bir vaka deil, gelmesi her an beklenilen bir konuk gibidir. Her an mcerred olarak gelen bu konuk bir gn de mahhas olarak gelecektir. nemli olan bu konuu karlamaa hazr bir ruh zindeliine sahip olmaktr. Onlar rperten l veya lm deil lmden sonraki hesap gndr. Onun deheti ve incelii karsnda rperirler. Btn bunlar Yunus'un iirlerine baktmzda en arpc rnekleriyle grebiliriz. lm her an iinde tayan ve lm karsnda son-derece bilinli olan Yunus lmn kimleri aldn, toprakta kimlerin yattn iirlerinde tekrar tekrar sayar. Bunlar Peygamberler, veliler, ehitler, sultanlar ve daha niceleridir. Bu tr iirlerinde korku ve rperiin yerine kabule hazr bir idraki buluruz Baz iirlerinde de mezarlklar ve mezarlardaki lleri anlatr. Bunlarda da Yunus, lmn insan zerindeki somutlaan varln tablolatrr. Anlatm o kadar etkileyici ve keskindir ki, insan mezarda yatann ve deiime urayann kendisi olduunu dnmekten kurtulamaz. Kefen bezinin presi/Sunue sarlm yatur, * Dklmtr kirpikleri kalar * Boanm damar akm kan/Batm kefenleri grdm gibi dizelerde bu deiim farkl ama arpc biimlerde verilmitir.

Yunus baz iirlerinde kendi lmn ikinci bir ahs gibi grrken baz iirlerinde de lm ortalkta gezen gl bir varlk olarak grr. Btn bunlarn tesinde Yunus'u srekli megul eden lm vakasnn kendisidir. Giderek bu megul edi rpertisi yerini bir derviin teslim oluuna brakr. NECP FAZIL'DA LM RPERTS : Necip Fazl'm iiri, btn bir Trk Edebiyat iinde, tad deerler ve iire ykledikleriyle kendine zg yeri olan bir iirdir. Geri btn airler kendi iir evrenleri iinde kendilerine zg bir yapy tarlar ve dier airlerden bu kendine zg olma zellikleriyle kiiliklerini ortaya koyarak ayrlrlar. Zamana kar direnen ve zamann getirdiklerini -bunlar olumlu veya olumsuz deerler olabilir- kelimelere ykleyerek insana duyurabilen air byk air, iiri de byk iirdir. Kiiselliin etrafnda dnen iirin zaman karsnda ansnn olduunu sylemek biraz zordur. nk insan kendisiyle beraber getirdiklerini yine kendisiyle beraber gtrmek durumundadr. Sanat olmann keyfiyeti belki de en ok bu noktada kendini gstermektedir. inde yaad zaman birimini ve bu zamann insana yklediklerini ve insana getirdiklerini ruhunda duyabilmek ve sanatn deiik ubelerinden birini veya bir kan kullanarak bunlar insana duyurabilmek sanatnn balca grevidir. Burada sanatya byklk veya ayrcalk izafe ettiimiz anlalmasn. Sanat da nihayet bir insandr. Ama Allah'n insanlara ltfettii farkl becerileri, tezahr keyfiyetindeki incelik ve ile asndan tadklar deer sanatlara byle bir ykmll yklemektedir. Tarih bunun saysz rnekleriyle doludur. Ana hatlariyle gemie baktmzda grrz ki, deiik zamanlarda yaam binlerce sanat -air- vardr. Bunlardan yaadklar dnemi omuzla-yamayanlar o dnem iinde erimi, zamannn bilincine varanlar ise bin yllar aarak, canllklarndan hi bir ey yitirmeden gelecee doru akmlardr. Salih bin erifin Endls'e Atm bugn okuyan bir insan, btn varlyle Endls'n acsn ruhunda duyabilir. Hassan bin Sabit'i yine bugn okuyan bir insan, Peygamberimizin savalarndaki incelii btn benliinde duyabilir. Bunlar zamann bilincini gelecee tayan eserlerdir. Necip Fazl'n iirine byle bir adan baktnzda karmza yaklak ayn dinamizmi yklenmi bir tablo kar. Zira O'nun iiri yaad zamann btn izgilerini yanstan bir ayna gibidir. Mnferit olarak insana gelenle btn bir topluma geleni onun iirlerinde bulabilir ve grebiliriz. Bir tarafta : Gaiblerden bir ses geldi: Bu adam Gezdirsin boluu ense kknde

diyerek mnferit olan vurgularken, dier taraftan : Durun kalabalklar bu cadde kmaz sokak diyerek toplumsal olan sergilemitir. Bununla beraber Necip Fazl'n iirinin ana temas lmdr diyebiliriz. lk iirlerinden son iirlerine kadar btn sylediklerinde -dz yazlan da dahil- lm vakasnn etkin varln hissederiz. Sanki karmzda lm ve getirdiklerinin dnda baka bir ey dnemeyen bir insan vardr. Bu noktada zamanla lm arasnda nasl bir ilginin olduu akla gelebilir. stad'n ilk genlik yllan, dnya savann getirdii lm kokular ve kaybedilen deerlerin bilinaltnda at onulmaz yaralarn depretii zamana rastlamtr. Bir yanda lm haberlerinin verdii arlk dier yanda yitirilmekte olan kymetlerin ruhlarda at grnmez yaralar. Zaman, belki de lmn en ok duyulduu vakitlerin birinden gemektedir. Bu gei de doal olarak insan metafizik etki alanna ekecektir. Zira insan varlyle direkt ilgili olan deerlerin sarslmas veya yklmas insan bunalma srkliyecektir. Bunalmsa byk lgnlklarn rahatlkla yaplabildii en msait ortamdr. iirin, isyann snrlarnda gezdii bir vakittir. Ki, Necip Fazl, ilk iirlerini bu dnceyle reddetmitir. nk bunlar isyan dolu iirlerdir. Necip Fazl'n iirindeki lm rpertisi Yunus ve dier airlerin rpertisinden mahiyet olarak farkldr. Onlarda lmle yorulmu bir hayat ve lmden sonrasnn insana yansyan bak as szkonusuyken Necip Fazl'da bizatihi lmn kendisi sz-konusudur. Bir yanda alabildiine hzl akan bir hayat, cokun ak duygusu, sla zlemi, dnya gzellikleri, dier yanda bunlar da iine alan ve airin benliini kemiren lm dncesi. air, her eyin lmle iice, lmn kucanda ve lmn rperten deheti iinde yzdn grmektedir. Ak, sonu lm olan duygu, deniz lmden bir sembol, tabiat, kadn, ehir, kaldrmlar lme alan kaplardr. stelik bu byk vakay kendi iinde salkl bir yoruma kavuturabilmi de deildir. Olaya, islm bir gzle de bakamad iin, ald her yeni kap iindeki dm bir kat daha bytmekte, bunalmn bir kat daha artrmaktadr. 1939'a kadar olan dnemde stad'n iirlerine bakan bir insan, O'nun lm karsndaki byk ilesini net olarak grebilir. ile iirindeki : Akrep nokta nokta ruhumu sokmu Mevsimden mevsime girdim bylece. Grdm ki, atete, cmbzda yokmu, Fikir ilesinden byk ikence. Dizeleri, bu dnemin en gzel ifadesidir.

Necip Fazl zamann arpkln giderek byyen inkr hezeyann grm ve bunu iirlerine yanstmtr. Bu durum, glgemi kovalayan bir insann ruh hali gibidir. Hzn artrdka glgesine yetiiyorum gibi olmas ama att her admda glgenin daha hzl kamas aire hep bir gerilim psikolojisini yaatmtr. Gece kaldrmlarn serin karanlna armas, stasyon'da bekleyi olarak gelen, skelede karsna dikilen veAydnlkda kendisini bomak zre olan hep ayn gerilim psikolojisinin lm rengine bulanm rpertisidir. airin cokun ruhunun ufuklarn epeevre kuatan bu keskin rperi O'nu, ben etrafnda dnmee zorlar. Krebe gibi, kendi ekseni etrafnda dnerken bile lm olgusunun ben zerinde younlaan basksn duyar. Bu bask airi : Yeryznde yalnz benim serseri Yeryznde yalnz ben derbederim Herkesin varsa dnyada bir yeri Ben de btn dnya benimdir derim gibi bir serserilie veya : Yollar ki, Allah'a kar, bendedir gibi bir k kapsna gtrr. Ama bu k kaps, iinde frtnalar koparan lm gerilimini amak iin yeterli deildir henz. nk, lm olaynn mahiyetini ve niinini kavryamamann bunalmm yllarca yaamaya mahkumdur. T ki, lmeden lmeyi anlayamadm kavrayncana kadar. iirlerinin bir blmnde lm dncesi canl bir varlk kazanr. lnn Odasnda kendi lsn rpertiyle seyreder. Tabloyu o denli canl vermitir ki, okuyan her insan kendi lmn grp yaayabilir. Yunus Emre'nin, Batm Kefen imajnda olduu gibi bu iirde de cansz nesneler lmn deheti karsnda dirilmi gibidir. Yerde plak bir gmlek, korkusundan dirilmi dizesindeki plak Gmlek imaj, Trk Edebiyatnda, lm somutlatran en arpc imajlardan biri olduu kadar, insann kendi lm karsndaki durumunu gsteren en rpertici imajlardan biridir de. Ortada btn plaklyle seyredilen bir lm vardr. air : Bu benim kendi lm, bu benim kendi lm Bana geldiinde byle gelecek lm dizeleriyle l'y deil, kendi iinde, benliinde tad lm' sergilemektedir. Btn bir hayat lm olarak yaayan Necip Fazl, dneminde hi bir airin ulaamad bir dinamizmi yaamtr. Bu rpertiyi

ukde gibi iinde tayan insann sakin bir hayata katlanmas mmkn deildir. O, hep bir felket ortamnn psikolojisini yaayan, arayan, kaan, yakalar gibi olan, kaybeden, bulmak iin didinen bir insandr. inde tadnn salt korku olduunu sylemek de zordur. Zira korkan insan ya tedbirini alr bekler veya aresiz, olduu gibi boyun eer. Necip Fazl'm ise ne beklemee ve ne de boyun emee tahamml vardr. O srekli bir mcadele iindedir. Ve bu mcadele, deniz diplerindeki anaforlar gibi Necip Fazl'n iinde dner, alkalanr durur. ilee kadar bu hal devam eder. ile ile birlikte iindeki ukdenin kaynan bulmu ve ona ynelmitir : Bildim seni ey Rab, bilinmez mehur. Abdlhakim Arvasi Hazretlerinden sonra sknet bulur gibi olan stad'n frtnas yn deitirerek meydanlara kmtr. Artk O, lm rpertisiyle kvranan biri deil, lm yedeine alm bir mslmandr. ADALARI ARASINDAK DURUMU : > Akif Paa'nn Tanzimat hazrlayan yllarda syledii Adem Kasidesi, son donemin metafizik adan deerlendirilmesine giri kabul edilebilir. Paa, kaynanda kiisellik yatyor gibi grnse de, aslnda toplumsal planda kendini gstermee balayan hatta doruk noktalarna trmanan bunalm yaam ve bunu iirletirmitir. Adem Kasidesi, bazlarnn syledii gibi, kiisel aclarn zerine bina edilmi olsayd iirin fk ynnn dar olmas gerekirdi. Oysa Kasidenin izdii tablo genel ve rpertiyle ykldr. Tanzimatn dier airlerinde bu espriden izler bulmak zordur. Ziya Paa'nn darb- mesel olmu syleyilerinde bile bu rperti yoktur. Yalnz Abdlhak Hamid, einin lm zerine metafizik basky duyar. Makberde zaman zaman st dzeye ulaan nefis syleyileriyle yaad rpertiyi izhar eder : Yasn nesi varsa kinatn Lkin bu derin skt dinsin (Makber) Tevfik Fikret'te varolan bunalmn byle bir endieyle ilgisi yoktur. Fikret bilerek veya yaad olaylarn evkiyle inkr semi ve bu inkr onun zerine kara bir kbus gibi kmtr. nkr iklimini teneffs eden bir insan iin de Fikret'in bunalm tabiidir. Tanzimatn son dnemi ve Servet-i Fnun airlerinin hepsinde youn bir karamsarlk hakimdir. Ama bu karamsarln kayna farkl, k kaps ise kapaldr Kalbyle msemma Yahya Kemal'de ne Akif Paa'dan ve ne de dierlerinden izler bulmak mmkndr.

Dnemin baarl fakat Baarl olduu kadar da garip airi Ahmet

Haim

:
Yollar, Ki gider kimsesiz, tehi, ebedi dizeleriyle ksmen yaam olsa bile, bunu karamsarlk ve yalnzlyle izah etmitir. Fraz- zirve-i Sina-y kahra ykselerek Oradan Oradan dmek, lmek istiyorum dizelerinde de metafizik bir rperti deil bkkn bir ruh hali hakimdir. Necip Fazl'm ilk iirlerini vermee balad yllar Haim ve Yahya Kemal'in zirvede olduu yllardr. Bir bakma dnem ve iir onlarla izah edilmekte ve onlarla, onlarn syleyileriyle kymetlendirilmektedir. Bu nedenledir ki, Necip Fazl'n ilk iirleri iin Haim, ocuk bu sesi nereden buldun demitir. Ve geen zaman, yaanan vakitler izahm ve anlamn stad'da bulmutur. O'nunla vuzuha kavumutur. Necip Fazl'da baskn olan rperti, o dnemin dier air ve yazarlarnda da grlebilir. Hemen hepsi ayn frtnann ayr ayr dallarn krd birer insan durumundadrlar. Bir farkla ki, dierlerinin dallar krld yerde kalm Necip Fazl'n ki ise krld yerden daha gr fkrmtr. Mesel : Peyami Safa'nn ilk romanndan son romanna kadar btn tipleri benzer hastalklarla mall tiplerdir. Ve yalnzca hastadrlar. Necip Fazl, olay metafizik bir rperti, lmn ve varoluun srrn arayan bir insann dram, ilesi olarak alglarken, yaklak ayn duygular Tanpnar'da zaman olarak tezahr eder. Zaman, Tanpnar'da, iinde yaadmz birim olmaktan te felsef ve metafizik bir boyut kazanr. Bir bakma her ey zamana kalbolmu gibi Tanpnar'n iinde dnmektedir. Bu dn Garip bir rya rengine bulanm olduu iin Tanpnar' bunalma, skntya srklemez. Aksine tatl bir rehavet verir. Tanpnar'n hayat da iiri gibi, hep ryada gezen bir somnambln yrrken kard hafif ve yumuak ptrtlarla doludur. Yer yer sert saylabilecek syleyiler olsa bile bu syleyiler byk zaman ahenginin akn bozacak gte deildir. Ey bitmek bilmeyen hnc zamann Herey bana kar kendi iimde derken bile olay, belirli notalara sdrlm bir musiki parasnn ritmi iinde yaamaktadr. Necip Fazl'm ise, zamana bak ve onu deerlendirii iindeki rpertinin lgn akyle doru orantldr :

Kulak verin ki, zaman, tahtay kemiriyor Tavan aralarnda, tavan aralarnda (Otel Odalar) Bu dizelerde, iirinin btnne hakim olan lm dncesi zaman olarak kendini gsterir. lmle zaman arasndaki en mahhas ba bu dizelerde ortaya kar, iki soyut kavramn iki somut nesneyi yiyip bitirmesi. Belki de budur Necip Fazl' hayatnda ve iirinde lgn ve arpc klan duygu. Tanpnar'n baz iirlerinde Necip Fazl'nkine benzer duygulan bulmak mmkndr. Ama bunlar firekans kk duygulardr. Hi bir zaman Tanpnar' lgnln ve cinnetin snrlarna tamazlar. lm konusunda da hayflanan, munis bir tavr vardr : Alnmda bahtmn krlmaz tac Ben de ey yolcu en yahut kavgac Admlarla gezdim hayat yolunu Ve bir avu toprak oldum en sonu. (Btn iirleri/l) Cumhuriyet dneminin lm zerinde en ok duran airlerinden biri de Cahit Stk'dr. Hemen btn iirlerinin ana temas lm olan Cahit Stk, lm korkusunu ahlk haline getirmi bir airdir. iirlerinin hepsi bu korkuyla rlm gibidir. Fakat gariptir ki, lm zerinde bu denli younlaan air bir trl kabuunu krarak engin dncelere alamaz ve hep ayn ksr dng iinde dner durur. Yani lm, O'nun iin byk ve zorlu dnyalarn kaps olmaktan ziyade fobiye dnr ve orada kalr. Onun iirinde lgnlklara, keskin syleyilere yer yoktur. Ayrca Necip Fazl gibi lmn srrn aramaa, bilmeceyi zmee de gayret etmez. Yalnzca iini karartan bir duygu olarak kalr. lm, Necip Fazl'da, aksiyona dnen itici bir g durumundayken Cahit Stk'da i kararmasna ve nedamete srkleyen bir saik durumundadr : Sznde durmad mavi gkler Gn kararyor gitgide lm Akam yeli nedameti syler Nedamet yer etti bende lm (mrnde Skt/lm) lmekten korkan bir insan iin hayat ekilmez olur. Bakt, grd, tuttuu her eyde lmden izler bulur. Aslnda lm olgusu, insan kendi varlnn geici, Allah'n ezel ve ebed oluuna gtren en gl kapdr. Ama bu, lme slm gzle bakan, lm yaamann az bilen insanlar iin byledir. lm hereyin sonu olarak grmekle, yeni ve ebed bir hayatn balangc olarak grmek insan iki kanlmaz sonutan birini semee zorlar. Birincisi hereyini bu dnyaya gre ayarlayp korku iinde yaamak -ki, bu seimde hayat zehir olur- ikincisi de, hayat

lmden sonrasna gre dzenlemek. kinci k bilin ve iman iidir. Ancak Allah'a ve ahirete inanan kii bunu gerekletirebilir. Bu halde de lm vuslat veya eb-i arus olur. Hayat, ahiretin balayc kaytlarnn dnda yaayan insan kk eylerin anda kaybolmaa mahkumdur. Gzleri hep geridedir, geride kalanlar, geride braktklar onun iin nedamet kayna olu r.Bu nedamette ise ibret almak, gemie yanarak geleceini lm saatine gre ayarlamaa almak yoktur. Cahit Stk'nn : Her mevsimiyle insan ayr ayn saran Bunca gzellii nasl koyup gideceiz Ne doan gne hkmm geer Ne halden anlayan bulunur Neylersin, lm herkesin banda Uyudun uyanamadn olacak gibi syleyileri ve Tereke iirinde sayp dktkleri hep bu ksr nedametin doal sonulandr. Necip Fazl'n iirindeki lm olgusu -iire ykledii ve iirinin getirdii dier elerle beraber- yaad hafakanlarn ve ilelerin temel kaynadr.. Ve kaynan O'nu bir yerlere gtrmesi de muhakkakt. Tanpnar'n deyimiyle bir deli veya bir ihtimalin son haddini zorlayan biri. Ama O, slam seti. Bu sei, O'nun frtnalarna da isabetli bir yn kazandrd. tiraf etmek borcun-dayz ki. Necip Fazl'n iirle sylediklerini hi bir air sylememitir. Bir zamanlar Kpek korkusuyle korktum lmden derken, seimini yaptktan sonra : lm gzel ey, budur perde ardndan haber Hi gzel olmasayd lr myd Peygamber beytiyle lmn srrn idrak etmi ve iindeki ukdeyi de zme kavuturmutur.

Aadaki para, M. Akif nan'in Faklte rencilii srasnda yapt Cumhuriyet Sonras Trk iiri konulu Mezuniyet Tezi almasndan alnmtr.

1925 lerden sonra tannmaya balayan Necip Fazl, gnmze kadar sregelen Trk iiri zerinde tesiri en bariz olan bir sanatkrdr. Necip Fazl gerek kendisinden nceki ve gerekse adalar olan airlerden de ok farkl bir muhteva arzeder. Kendisine kadarki edebiyatmzda, ayn iir anlay ierisinde bir baka airimiz yoktur. Fransz edebiyatnda Baudelaire ile Verlaine nasl yeni bir rperise bizim edebiyatmzda da Necip Fazl o kadar baka bir grntr. Duyu ve lirizm bakmndan kendi iimizde hibir stad yoktur. (1) Nazm Hikmet'in sanatm tersine eviriniz ve o sanatn btn inceliklerini tebellr ettiriniz, bundan N. Fazl'n sanat kar. (2) kanaati bizce ok yanl ve O haykryordu, bu inler. O da bakyordu, bu iine gml Onun muhayyilesi in u Maini, Hind u Sindi dolamaktadr, bunun kinat kendi kalbinin klarndan ibarettir. O kulan dnya ilerine evirmiti, bu kulan sadece kendi ruhunun sesine tutuyor. (3) zann gine onu yanl anlamaktr. Bir zamanlarn geni hret yapm olan bu iki airi kadar, belki edebiyatmzda gerek z ve gerekse ekil bakmndan birbirinden tamamen farkl iir anlaylarna sahip iki ada air gstermek gtr. Nazm'la Necip Fazl tersinden bile birbirine benzemezler, birbirini andrmazlar; tamamen farkldr-l anlamaktr. Bir zamanlarn geni hret yapm olan bu iki airin sanat anlay arasnda tezat deil, geni, byk farkllk vardr. Necip Fazl'n anlay deil Nazm gibi ayr bir yol tutmu airin. Ona kyasla kendisine daha yakn gibi duran dier adalar arasnda bile byk bir fark gsterir. Geri Cahit Stklar, Ahmet Muhipler, Fazl Hsnler sanat ve edebiyat dergilerine yerletikleri srada, nlerinde da gibi duran iki dev hret vard : Nazm Hikmet ve Necip Fazl Ksakrek. (1) Vasf Mahir Kocatrk : Yeni Trk Edebiyat; Necip Fazl ve Ruhun iiri, 1936, stanbul (2) (3) smail Habib Sevk : Trk Edebiyat Tarihi : N. F. Ksakrek, 1944, stanbul

kisinin de hreti memleket lsnde yaygn, ikisi de sanatlarnn en gl an yayorlard. Nazm'la Ksakrek'in uzun yllar devam eden gl soluklan yansra, gen kuan birinci plna kmas bir hayli gecikti. (4) nk ikisi de ortaya yepyeni bir iir koyuyordu. Bilhassa Necip Fazl Cumhuriyet sanat neslinin ilk yaayacak iir deeri olarak kabul ettiimiz, bir air olarak, batya dn ve yneliimizden sonra batdakiler apnda ilk orijinal bir estetik kuran sanat adammzd. (5) Baz kiilerin Onu batl airlerin, zellikle sembolistlerin izleyicisi olarak gstermelerini yanl bir tespit sayyoruz. Geri Onun iiri bat iiriyle ilgisiz deildir. ada airler arasnda baz yaknlklarn olaca tabiidir. O Baudelaire, Verlaine, Rimbaud ekolne sokulamaz. O Yeni Trk iirine bu Byk airlerin iirlerinden geri kalmayacak iirler kazandrmas bakmndan bu tespitte bir uygunluk varsa da N. Fazl' sadece bat sembolistlerinin Trkiyedeki bir izleyicisi olarak grmek Onu son derece kaba bir analojinin kurban olmak demekti, o edebiyat tarihi ve yazarlar iin. (6) Geri iirinde sembolist bir yap zaman zaman gze arpmaktadr. Ama, bu, bat iirinde daha ok bir estetik ve poetik kaygu olduu halde Necip Fazl'da hakikati arama ve bulma cehdinde ruhun zaman zaman brnd renk ve ulat ve ok defa da ast slp olay olmaktan baka bir ey deildir. Sembolizm, Mallarme'yi mzie, Verlaine'i arzu sislerine, evren sembolizmine, Valery'yi soyutun sknetine, Rimbaud'yu nefsle ruhu ayran cidarn titreimlerindeki ar uultusuna, ar oulu lirizmine ulatrmtr. Necip Fazl'daki sembolizm ise bu evren anlaynn tesinde, ruh dnyasn tasvir aralarndan biri, imknlarndan biridir. (7) O fizik tesi bir iir kurma yolunda sembollerden yararlanmtr. Sembolist airlerin etkisi altnda kalmamtr. Onun iirlerinde ani bir ruh sadmesi karsnda, btn nisbetleri ve lleriyle dnyasn kaybeden fikir ve sanat adamnn beyin ihtilli, ulv ve mcerret bir teze balanm olarak mevcuttur. (8) Eya ve hadiselerin kkne ulama cehti ile yklan kainattan sonra yerine gelen alemin mimarisi. (4) Baki Sha Edipoglu : Necip Fazl Ksakrek. Cumhuriyet Gazetesi, 5 ubat 1968 (5) Mehmet Yasin : Sonsuzluk Kervan. iir Sanat Dergisi S : 1, 1953, stanbul (6) (1) Salt Yeni : Necip Fazl'm iiri : Dirili Dergis, 4. Dnem, S : 15, Aralk 1970, stanbul (8) (9) Yunus Nadi : Necip Fazl'n Ye'ni Eseri Senfoni. Yeni Mecmua, S. 2, 1939, stanbul

Hazrlop ve itiyad (emri vaki)lor dnyasna kar ihtill aan sanatkr ruhunun ektii idrak ilesi ve o yoldan vard dnya. Byk ruh kasrgas ve o kasrgay takip eden yeni dzen. Mahduda samayan ve hudutsuzu dolduramyan desteksiz ruhun muallakta ektii cehennem azab ve peinden kavutuu cennet. (9) Onun iirinin bellibal zellii budur. Necip Fazl'n iirini metafizik, din bir kaynaa balayan aklamalarla, ondaki : 'metafizik heyecanlan din bir kaynaktan gelmez.' (10) eklindeki aklamann her ikisi de bir yanyle gerei ifade ederse de, eksiktir, daha dorusu bir yoruma muhtatr. Birinci gre itibar edilirse Necip Fazl', din, tasavvuf iir geleneimizin iine yerletirmek gibi bir yanlla debiliriz. kinci gre gvenildiinde de Onu lik bir sanat olarak sayma yanlgsna saplanlr. Ya da onu din'le balantsz, zel bir metafizik anlay olan bir sanat sanabiliriz. Oysa, Necip Fazl, slm Trk Edebiyatnda rastladmz mistik airlerden mesela Yunus Emre'nin mistii ile izah edilemeyecei gibi, mesela Mehmet Akif'in slamc sanat anlayyle de aklanamaz. Ve ayrca, bu mistik ve slamc anlay ile hibir alverii olmam, tamamen kendi kiiliinin bir icad olan bamsz br mistisizmin kuramcs ve sanats olarak da bilinmemeli. Dorusu u ki, onun iirindeki mistisizm, kaynak bakmndan tamamen slmdir ama, bu mistisizm bizim eski mutasavvuf airlerimizdeki ereve iinde deildir ve tam anlamyla zel ve yeni bir yaklamn, ada bir solumann, bakir imajlarla rl bir rndr. Orhan Veli ve arkadalarnn srdrd Garip iirine kar olarak gelien akm zerinde Necip Fazl etkisi ok byktr. kinci Yeni gerek Onun getirdii sesten ve gerekse insann iine ve dolaysyla topluma ve onun geirdii krize alan iirden byk lde yararlanmtr. Yeni iirin en belli bal zellii olan, sarsnt geiren deer lleri allak bullak olmu insan ve onun psikolojik halleri, uur alt sayklamalar, bizde kaynam hep Necip Fazl'da bulmutur. Bu yamur kanuni boan bir iplik, Tenimde acsz yatan bir bak. Bu yamur, yerde ta ve bende kemik Dayandka isil isil yaacak.
(10) Rasim zdenren : Sezai Karako ve Necip Fazl. k Dergisi, S. 3, 1968, Ankara

Necip Fazl iirinin en belli bal zellii olan korku, hafakan, ukde, tecrit, lm, insan temleri metafizie dayal bir ruh buhrannn kuvvetli bir tahkiye ile ortaya konuu, gnmz iirinin bu balca esaslarndandr. Yalnz aralarnda u nemli fark vardr : Necip fazl tehis ve terihini genellikle bir sonuca balar : Diz k ey zorlu nefs, nmde diz k. Heybem hayat dolu, deste ve yumak. Sen btn dallarn birletii kk; Biricik meselem, Sonsuza varmak... ve : Gece, bir hendee dercesine, Birden kucana dtm gerein. Sanki erdim etin bilmecesine, Hem gemi zamann hem gelecein, ve : Sanma bu tekerlek kalr tmsekte! Yarn elbet bizim, elbet bizimdir! Gn domu, gn batm; ebed bizimdir! Fakat bu sonuca varrken getii yollar; yaad buhran, uur alt patlamalar, duyduu byk yalnzlk, gvensizlik, ve bunlar anlatrken kulland imajlar yeni iirle bir paralellik ierisindedir. Aylarca gezindim ykk ve akn, Benliim bir kazan ve akimi kepe. Deliler kynden bir menzil akn, Her fikir iimde bir ift kelepe. Gzler parlaynca karanlklarda, Kemikten parmaklar terimi siler. Yokluk, o donduran buz, o sndren karanlk; Bsbtn bilgisizlik ve tam bir unutkanlk... Bu esaslar zerinde Necip Fazl'm iiri bir sreklilik belirtir, yani ondaki bu temler air olarak belirdikten, ta gnmze kadar ayn seyri takip eder. Bir ok airlerde grdmz yeni, farkl bir iir anlayna dnler onda yoktur. O adeta genliinden bu yana kurduu iir mimarsini hep gelitirme abas ierisindedir. Balangta ahs olan

metafizik duygularn gide gide bir sisteme kavumas, yani din bir karakter belirtmesi yukarda da belirtildii gibi kiisel bunalmlarn bir sonuca balanmas eklinde anlalmaldr. nk airi bu yeni sanat anlayna yneten tohumlar, kendisine -genliinden beri- 'grnen lemin arkasnda dima baka ve grnmeyen bir lemin varlm da sezdiren' yaradlndandr. Bu sebebledir ki yaymlad ilk iirlerinden balayarak, onun byle bir lemin varlm belli belirsiz sezmekten doan bir takm korkular, vehimler, rperiler iinde olduu; zihmen Tanr ile, lmle, ller, cinler ve perilerle yni 'grnmeyen lemle' megul bulunduu aka grlyor. (11) Netice olarak Necip Fazl btn sorunlarn (iirsel sorunlarn) zm bir airdir. iirleri teknik bakmndan, kendi duyarlna uyma asndan ou zaman kusursuzdur. (12)

(11) Prof. Kenan Akyz : Bat Teshinde TRK R ANTOLOJS. 3. bask, S. 937, Ankara (12) Turgut Uyar : Bu Yamur. Papirs Dergisi S. 21, 1968, stanbul

METAFZK YK MEHMET MARALIOLU

Btn byk sanatlarda olduu gibi Necip Fazl'n sanatn da eserinin bir blmyle aklamak zor, hatta imkanszdr. Bu glk, yk gibi, sanatnn asl temsil edici yan olan iire gre ikinci plandaki bir tr olduundan daha ak bir biimde ortaya kar. Sanat Necip Fazl her eyden nce airdir ve sanatnn dier blmleri iiriyle birlikte dnlmeksizin doru anlalamaz. Bu yarg, bir yandan onun belli bir tip iirin edebiyatmzdaki en byk temsilcisi olmasndan, bir yandan da onun dramatik eserlerinde bile eya ve hadiselerin adeta bir iir mantyla yorumlanmas bakmndan geerlidir. yksnn iirine oranla ikinci planda yer aldn syledik. Belki de iirde ulat dzeyin yksn -hatta tiyatrosunu- glgeledii sylenebilir. Yoksa Necip Fazl, yazd her trn imkanlarn baaryla kullanm bir byk sanatdr. iiri, tiyatrosu gibi yks de hep ayn ileke ruhun tecelli zemini, ayn dnya grnn yetkinlikle kullanlm bir telkin aracdr. Necip Fazl ykye de hemen hemen iirle ayn dnemde, ilk genlik yllarnda balam ve yarm yzyl akn sanat yaam boyunca aralklarla, yakn zamanlara kadar srdrmtr. lk yk kitab 1933'te Bir Hikaye Birka Tahlil adyla yaynlanmtr. kincisi Ruh Burkuntulanndan Hikyeler (1), sonuncusu ise, Hikyelerim (2) adn tamaktadr. Allah, lm, korku, mavera gibi temlerin ar bast ilk dnem yklerinde metafizik bir dikkatin egemen olduu grlr. te yandan bu ykler, savalarla yanp yklm Anadolu gereini buruk bir lirizmle dile getiren arpc rneklerdir. Ancak, hemen belirtelim ki bu yklerin gerek estetii, gerekse ierii bakmndan, o dnemde yaygn olan 'Memleket Edebiyat' cinsinden ilkel romantizmle bir ilgisi yoktur. Dikkatle okunursa grlr ki, onun yk alannda kendinden nceki edebiyata bir borcu olmad gibi, adalar arasnda da tmyle kendine zg, tezi ve duyarl yeni bir rnek ortaya koyabilmitir. nsandan hareket eder Necip Fazl. Onda bireyselin de toplumsaln da aynas insandr, insan ruhudur. Bu insan genellikle fizik-tesi araylar ierisinde bir 'ben' olarak tanrz. Bununla birlikte Necip Fazl'

salt kendi zerine eilmi 'ben'in sanats saymak yanltr. Sezai Karako'un belirttii gibi 'ben' 'insan'dr Necip Fazl'da; insandan sz etmenin bir aracdr. Onun yklerinde yalnzca metafizik sorunlarla

uraan bireyin servenini deil, ocuu ile ihtiyar arama elli ylda beyz yllk bir uurum girmi hasta bir toplumun yaral ehresini de seyrederiz. zellikle didaktik elerin ar bast son dnem yklerinde grlen olumsuz portreler bunun canl rnekleridir. Islahevlerinde kirlenen ocuklar, batan kartlm gen kzlar, saptm delikanllar, apan ihtiyarlar, bu hasta ehreden birer kesittir. nan temelleri yadsnm olan toplum gittike zlmekte, deerler bozulmakta, beeri ilikiler yozlamaktadr. Toplumsal zlmenin en somut rnei 'Aile'de ortaya kmaktadr. Estirilen sam yeliyle alttan ste ryen 'Ahap Konak', iirinde ve tiyatrosunda olduu gibi, yksnde de, ailenin kn simgeleyen tipik mekandr. 'Her kat ayr alem' olan bu katl ahap ev, birbiriyle atan ayr kuan sarst temel toplumsal birimdir ve yap gittike kmektedir. Metafizik bir mizaca sahiptir Necip Fazl'm inam : Kavray eyann tesine alr. Fiziktesi varlkla insan ve eya arasnda bir anlam ba kurar. 'Her eyde ilahi bir ihtar ve ifre gren mizatadr zetle (s. 103). Bu mizac yklerin balca romanesk kiisi olan 'Hasta Kumarbaz' tipinde izlemek mmkndr. Eyann ve insann hakikatini bulmaya ynelik srekli bir metafizik gerilim (3) halini yaar 'Hasta Kumarbaz'. 'Eyaya peesinin altndaki i ehreyi grme zevki, biraz da illetiyle bakar' (s. 119). nsan yznn karsnda ise 'ben nedir?' diye sorar : 'iimizdeki o mehul nokta ben nedir ve nerededir' (s. 232)". Adeta 'Ben nedir?'i yaar 'Hasta Kumarbaz'; 'lm, mesafe, boluk, zaman, .nedir?'i yaar. Musallat fikir halini alm bu metafizik kavramlar, onda birer, gizli dm', birer varlk sorunudur. indeki sorudan kurtulmak, dnmemek iin kumarn mistiine snr. 'Ruhuna en fikirlerin, beyin zarn yrtan vehimlerin biricik ilac' olarak grr kuman. Ayn ka imkann kadn'da bulamamas ilgintir. Kadn yznn arkasnda bir i surat, kadnda varlamazn, erilemezin izini gren 'Hasta Kumarbaz', insan ruhunun sonsuzluu karsnda fiziktesi bir rknt duyarak kaar ve 'aklm kurtarmak iin' ardnda baka surat bulunmayan 'Maa Kz'na snr : Maa Kz'nn srr yoktur nk! Ne ki

kurtulamyacaktr. 'nsan, kendini iinden saran kudrete kar dndan are sahibi deildir'. are 'teslim olmak'tr (s. 211), oysa kumar katr. Zira kumarn mistifikasyonu yalnzca akn bir iman hazrldr'. Ve kumarbaz, 'gayenin Allah olduunu bilmeksizin. O'na en yakn mehuller iklimini sakar bir kesinden kurcalayan zavall bir tuzak hayvandr. O bu yoldan Allah' bulacana bsbtn kaybetmeye mahkumdur' (s. 106). Ne ki 'mehul kurcalama ehveti iindeki' bu hasta adam iin kumar,
'dilinin altndaki inci kopana dein beslenmesi gereken bir ejderhadr', kapld tuzaktan bir trl kurtulamaz ve bu yolda lr. Sanatnn metafiziksel elere dayanndan hareketle, onda batl metafizikilerin izini arayanlar yanlmlardr. nk, Necip Fazl'n eseri kendi dnya grnn dnda doru anlalamaz. Dnya gr ve sanat anlay ile olduu kadar, metafiziin anlam ve ilevi bakmndan da onun eseri, gerek batl metafizikiler, gerekse ada baz mistikler karsnda tmyle kendine zg bir karakter gsterir. Bu adan bakldnda, onun 'Her eyde ilahi bir ihtar.ve ifre gren miza'taki inam ile Tanpnar'n 'Allahsz Mistii' (4) ya da Sait Faik'in 'Lzumsuz Adam' arasnda nasl bir ba kurulamazsa, byle bir ba szgelimi Poe ya da Maupassant ile de kurulamaz, rnein : Poe'nun metafizii tmyle akli bir dzlemde cereyan eder. Speklatiftir. Akl, eya ve hadiselerin gerisinde 'kendisi iin' bir anlalmaza hkmeder ve korkar, panie kaplr. Oluun akn bir varlkla yorumu szkonusu deildir Poe'da. Fizik varlkla fiziktesi arasndaki kurduu balca ilgi, salt, bilinmeyene duyulan korkudan ibarettir. Buradan hareketle Poe, insan yaamnda bir abese, tuhafa, anlalamaza varm bu da eserini adeta bir korku metafiziine dntrmtr. Necip Fazl'da ise metafizik, her eyden nce, akln bandan kurtulunmadka ulalamyacak bir keyfiyettir. Onda fiziktesi 'hassasiyetimiz tabiinin stne knca balyacak yepyeni bir alem'dir. Orada 'karlm anlarmz, llerimiz ve mazimiz yaamaktadr' Ancak 'akl, mantk, hesap ve bilgi st bir meleke ile girilebilecek' olan 'bu iklimde her ey deiiktir. Beeri mantk ve hendesenin kanunlar altsttr' (s. 119). Ancak bunu spirtel bir deney olmaktan kararak bir yaam biimi haline dntren asl olgu, metafizie yklemen ilevde gze arpar. Necip Fazl'm metafizii Poe'da olduu gibi ilevi kendinde bon bulan bir kavram deildir. Kiiyi yaad dnyann fevkine kararak ona kendiliinden bir aknlk salama gc yoktur. Baka bir deyile, aknln kendisi deil, arac mevkiindedir. Bu,

olgu Necip Fazl'n eserinde, Neyi ki O sanrsn, O'na perdedir hikmetinden hareketle Mutlak saran mehul biiminde tanmlanmtr. Necip Fazl'm metafizie ne gzle baktn ve ona hangi ilevi yklediini ok iyi zetleyen bu tanmdan anlalaca zere, hi bir biimde 'Mehul'e (metafizie) 'Mutlak'lk (tanrlk) fonksiyonu verilmez. Onu, metafizii ilahlatran batl metafizikilerden ayran en kaim izgiyi burada bulmak mmkndr. indeki soruyu susturmak amacyla kumarn mistifikasyonuna snan 'Hasta Kumarbazn onda aradm bulamay da bu tezin dramatik ynden doruland niteliindedir. Necip Fazl kadar eseri kendine zg bir yazara rnder rastlanr edebiyatmzda. Eserinin kendinden sonraki edebiyata etkisi bir ekol nitelii gstermemi, fakat, mnferit baarsyla sanat daha yaarken klasik haline gelmitir. yksnn bu baarda pay ku kuuz olduka snrldr. iirim srdrmeye alanlar olmutur. Fakat yks iin bu da sylenemez. 1960'lardan itibaren olumaya balayan metafizik eilimli yerli edebiyatla onu eseri arasnda iliki kurmaya kalkmak zorlama bir aba olur. Ama, eserinin btn olarak, byle bir dnce ve sanat ortamnn olumasna etkisi yadsnamaz. nsan anlatmay amalayan bir edebiyat hareketi iin onun eseri, henz deerlendirilmemi bir kaynak olarak ortada durmaktadr.

(1) tken Yaynevi, stanbul. 1965. (2) Toker Yaynevi, stanbul, 1970. Alntlar bu kitaptan yaplmtr. (3) Bu kavram iin bk. Sezai Karako, 'Metafizik Gerilim art', a ve lham. Dirili Yaynevi, stanbul. 1975. (4) Niteleme Tanpnar'a aittir. Bk. Abdullah Efendinin Ryalar, Byk Kitaplk Yaynlar, s. 52., stanbul. 1972.

NECP FAZIL KISAKREKN HKAYES LM KAHRAMAN

lk hikyeleri 1928 tarihini tayan Necip Fazl Ksakrek, bu tarihten 1969'a kadar zaman zaman yaynlad hikyelerini 1970 ylnda Hikyelerim - aheserlerden Krk Seme bal altnda tek bir kitapda toplamtr." 41 yllk uzun bir sreyi kapsayan bu dnem iinde Trkiyede hikye, yapsn etkileyen nemli bir ka dnm yaam olmasna ramen, N. Fazl hikyesi bu yenilenmelere kapal kalmtr. lk hikyelerinden itibaren aa-yukan ayn izgiyi srdrmtr yazar. Yazdklarn yaynladktan sonra da tekrar dnen N. Fazl, hikyelerini de ayn ileme tbi tutmutur. Hikyelerinin dayal olduu fikr ierii hep nde tutan yazarn onlarda sonradan yapt deiiklikler yapya ynelik deil anlama ilikindir. zerinde detayl olarak durmay dnmediimiz bu durum iin l Saklyan Mezarc ibaresinin ilk eklinin l Saklyan mam eklinde olduunu rnek vermekle yetinelim. N. Fazl Ksakrek'in eseri bir btn olarak dnlrse, hikyelerinde rastladmz yce fikirlerin, iirindeki dengenin bir kanadn yapan fikr ierikle nasl btnletii, bir uyum iinde olduu hemen farkedilecektir. Ancak, hikyeleri, iirinden ayrarak kendi balam iinde ele alrsak bu hikyelerde iirinde olduu gibi ekille ieriin meydana getirdii ll ve gl bir dengenin var olduunu sylemek pek mmkn olmuyor. iliin aleyhine olarak bozuluyor bu denge. Burada bir ayrm yapmak lazm. N. Fazl hikyesinin yapsal bir takm zaaflarndan sz aarken bu hikyenin yayld sre iinde hikye sanatnda katedilen mesafeyi biz konunun ikinci aamas olarak dnyoruz. Mesel 1950'lerden sonra ikinci Yeni olarak adlandrlan iire paralel olarak gelien hikyenin imkanlarna kar duyarsz kalmasn yazar iin ilk elde bir noksanlk kabul etmiyoruz. Buna ramen N. Fazl hikyesinin iinde olutuu klsik diyebileceimiz ykleme ynteminin imkanlarndan yeteri kadar faydalanp faydalanmad sorusunu ilk plna koyuyoruz. N. Fazl iiri devam ederken iirde de kkl deiiklikler olmu, yeni iirde gl saylabilecek rnekler verilmitir. Buna ramen N. Fazl iirinin deeri dahil olduu iir kuann imkanlarnda aranaca gibi, hikyesi iin de ayn durum szkonusudur.

N. Fazl H i k y e s i n i n Y a p s a l zell i k l e r i : N. Fazl'n hikyelerinde yazar bir anlatc deildir sadece : Hikye eder, bilgi verir, anlattklarn bir hkme balar. imdi Hikyelerimin ilk hikyesinden bir kesit alarak bu durumu inceleyelim : Byk babamn lsn hamama koymulard. te halamn oluyla beraber ly grmek iin baheye ktk ve hamamn yksek penceresine bir merdiven dayayarak ieriye gz attk. ocuk merak.. Byk babam, teneirde upuzun yatyordu, (sh : 12) lnn hamama konulduunu belirten bir cmle bulunmasna ve daha sonra nefis bir hikye cmlesiyle bykbabann hamamdaki durumu hikye edilmesine ramen yazar, ly grmek iin diyerek daha ilk aamada okuyucuya bilgi vermektedir. Bu bilgi ibaresinin bulunmamas aslnda hikyeye bir ey kaybettirmez. Okuyucu anlatmn akndan bunu kendisi karacaktr daha sonra. Bylece bir ey kaybedilmemesi bir yana anlatm bir younluk da kazanacaktr hikyenin lehine olarak., ki ocuun hamamdaki lye bakmak iin giritikleri, eylemi yine acele ederek bir hkme (karma) balar yazar : ocuk merak.. Bu cmlede olduu gibi yazar anlattklarn kendine gre bir anlama balamakla okuyucuyu hikayeyle babaa brakmamakta, hem hikayesini ve dolaysyla hem de okuyucuyu bir denetim altna almaya almaktadr. Bunun neticesinde; sezgi gcne hi i brakmyan yazarn bu tutumundan okuyucu rahatsz olmakta. ocuk merak.. cmlesinde olduu gibi hikyenin anlam daraltlp ksrlatrlmaktadr. Buradaki davrann anlam iin yeterli deildir (hatta basit kalmaktadr) bu cmle Yukarda anlatma ynelik olarak ele aldmz ek karmlarn bir baka grnm daha vardr, N. Fazl'da. Bu hikyede dncenin nde gelen bir zellik olduunu belirtmitik. ou zaman olay bir tarafa brakp fikr karmlara ynelir yazar. Bu karmlar iin hikyeyi kullanyor gibidir. Hikyelerde zaman zaman fikirler paralar halinde (erimemi olarak) su yzne kt gibi hikaye sonunda hikaye btnnn bir karm olarak da yer alabilmektedir. (*) N. Fazl ilk hikayelerini 1933'de yaynlad Bir Ka Hikye Bir Ka
Tahlil kitabnda toplamtr. Daha sonra 1965'de Buh Burkuntulanndan Hikyeleri yaynlar. Son olarak 1970'de bu iki kitapdaki hikyelerine 1965 sonrasnda yazdklarn da ekliyerek Hikyelerim aheserlerden 40 Seme kitabnda hikyelerini biraraya getirir. Bu yazmzda bu son kitab esas aldk.

Buna ramen asl yk hikyenin bir yerlerine sktrlmtr ou zaman. Onun zerine gitmez yazar. i vardr : Fikre doru gitmek! Yazar veya hikyedeki konumaclardan birisi zetleyiverir asl yky. Deli erifin, sbyan kouundaki ocuun vks bu ekilde zetlenir, rtdeki Sr'a, gen airle mini etekli kzn hikyesinin hikyesini anlatyor gibidir yazar. ehid hikyesinde kendisinden 50-60 yl nceki Gece Hikyelerinin anlatm yntemine ba vurur. N. Fazl'n hikyelerinde bir baka yapsal zaaf da konumalarn metin iinde gerek fonksiyonlaryla her almamasndan domaktadr. Bir vasta olarak baka maksatlar iin bavurulur oklukla konuturma ilemine. Konumalarda yazar; bilgi verir, bir fikri aktarr, hikye zetler. Bir olay meydana gelmitir veya gelmektedir. Yazar bunu biliyor. Fakat okuyucuya duyurmas lazm. Bunun iin hemen bir veya iki insan kar ortaya (biz onlarn sadece seslerini duyarz) ne olup bittiini okuyucuya aktarrlar : Yanbamda bir konuma : Ne olmu yahu? Ne diye atlam bu sersem paradiden? Bilmem ki vallahi? Atlayamazsn diyen bir arkadayla iddia m etmi ne? (sh : 23) Bazen de yazarn ortaya koymak istedii baz hazr fikirleri vardr, ki kiinin karlkl konuturulmasyla (diyalog : Bir hikyenin isminin Diyalog olmas bu bakmdan anlamldr.) bu fikir yava yava ekillendirilir. Bu durumun ak bir rportajclk havas iinde gerekletii de olur : Kader Byleymi hikyesinde retmenin Deli erifi maarasnda bulup onu konuturmas, sonra da bunlar not defterine kaydetmesi gibi. Daha nce de belirttiimiz gibi, hikye iine sktrlan asl ykler hikye kiilerinden birisi tarafndan konuma eklinde zetlenir. Hikyede Anlatm : N. Fazl'n hikyelerinde anlatm azdan gerekletirilir : yazar, olayla dorudan balantlar olmayan; varlktan sadece olay anlatmak iin gerekli olan konuucular, olay yaam veya yaamakta olan birinci ti Benin evresinde oluan hikyelerde anlatc olayn kahramandr ayn zamanda. Hikye birinci kii azndan anlatlr. N. Fazl hikyesinin nemli bir zelliini belirlemek iin bu kategoriye dahil edebileceimiz Bir Yalnzlk Gecesinin Vehimleri hikyesinden bir kesit alalm : Kz kardeimin ld gece, salondaki byk sedirde nasl stme kaln

bir battaniye rttkleri, kaln rtnn altnda dilerim zangrdayarak titreyiim, hep gzmn nndedir. (Vurgu bizim A.K.) (sh : 9) Burada birinci ahs gemiine ait bir yaantsn dile getirmektedir. Fakat anlatc ben anlatlan ben'i kendisinden ayrr; ayr bir nesne gibi ele alr. Anlatc ben okuyucuya yakndr. Okuyucunun tarafndan bakar gemiteki ben'e. Halbuki insan gemiteki ben'ini bir fotoraf gibi gznn nnde canlandrmaktan ziyade, o andaki duygularn ve evresini hatrlayabilir. Yukarda anlatlanlar o durumu yaayan tarafndan deil, durumu tank olan tarafndan gz nne getirilebilir ancak. Hayalet hikyesinde, hikyenin ba kiisi kadn, olayn iinde ve getii mekanda hi bulunmayan, fakat imdiki zaman takip edebilen yazar tarafndan anlatlmaktadr. Anlatm imdiki zamandan gemie kaydrmak isteyen yazar, gemii kadnn dncelerinden verecek gibi bir gei yapar : imdi onu, len delikanly dnyor : Kendisi her akam kyn kzlaryla mezarln yanndaki sette oturur. Ezandan biraz evvel nlerinden kyn delikanllar geer., (sh : 46) Burada gemi, dorudan doruya kadnn dncelerinden verilecekmi gibi bir balang yaplmasna ramen hikayeci azndan kadna dndrlyor. Yazar bazen bir gzlemci olarak vardr hikyelerde. Olaya tanktr fakat mdahaleci deildir. Olayla okuyucu arasndadr. Hikye iindeki varlyla olaya mdahale etmedii halde okuyucunun zihnine dorudan uzanmakta saknca grmez. Okuyucuyu olanlarla babaa brakmaz. Okuyucu iin uzunca yorumlar yapar (sh : 243), ona sorular sorar, bilgi verir. Varln birinci ahs olarak kendisinden bahsederek ortaya karr (Babanne hikyesi). Yazarn buradaki fonksiyonunu bazen hikye iindeki konuucular yklenir. Bunlar, olaya bulamadklar halde okuyucuyu hesaba katarak, olay iinde kendileri olduklar iin deil okuyucu iin var olduklarn bilerek konuan glge varlklardr.

Deniz hikyesi burada zerinde durduumuz anlatm zellikleri in tipik bir rnektir. Bu hikye; a) yazar Karadeniz sahil kylerinden birinde, etrafn lgn dalgalarn doland bir kaya zerinde, salar vantilatre takl kat eritler gibi uan gen bir kadn, ellerini enginlere uzatm haykryor, (sh : 199) b) hikye iinde bakaca ileri olmayan konuucular Kyller konuuyor : Kyn en gzel kzyd Zeynep.. Hl yle deil mi? Akln bozduktan sonra deiti. Kocasnn yelkenlisini aklarda devirdikten sonra bu kayann zerinden 8 yandaki kzn da alveren deniz onu ldrtt, (sh : 200) c) olayn etrafnda dnd kahraman Zeynep kayann stnde lk koparyor : Kzlmda, beni drt bucaktan istemeye gelenlere ben denizin nianlsym, kimseye varmam! derdim. Cilvemi doruladn! Sana hayinlik ederek aldm kocam boduktan sonra kzm da bu kayann zerinden ekip gtrverdin! te seninle, kar karya yapayalnz kaldk! Ne yapacaksan yap! (sh : 201) tarafndan kurulur. Ortada bir olay vardr. Yazar, yklemenin imkanlaryla bunu dorudan vermeye alacana bu olay tecrit etmekte, sonra da kuatmaya almaktadr. Grld gibi anlatc da okuyucunun varln hep akllarnda tutarak hikyenin oluumuna katlyorlar. Burada, hikye iilii asndan, yazarn dndakiler iin bu tavr ho karlamamza imkan yok. Ancak, unu da belirtelim ki, sahne artlar tarafndan zorlanan tiyatro yazarlarnn bavurmak zorunda kaldklar baz yntemleri hikyeye uygulamaya almaktadr, byle bir yola saparken yazar. Halbuki hikye sanatnn, tiyatrodan ayr olarak, kendine gre gelitirilmi bir takm anlatm imkanlar mevcuttur. Benzetme Ve Mbalaa : N. Fazl hikyesini deerli ve bu hikyelere eilmemizi gerekli klan etkenlerin banda ihtiva ettii fikirler gelmekteyse de, iilik zaaflarna ramen bu hikyeleri ayakta tutmaya alan diri taraf benzetmelerin parlak, orijinal ve arpc olmasdr. Benzetmelerin bu gc sayesinde okuyucunun zihninde zaman zaman canl sahneler izmeyi baarr yazar :

Kyn bu kadar kaim bir sessizlik iinde yoklua kart fevkalade bir eydi. Sanki sessizlik yerden bir yark halinde meydana km ve ky yutmutu. u anda delikanlnn sinirlerine birbirine anlatamyacaklar, bir vehmin dileri gemiti, (sh : 53) Ben, yalnz halis kuru kahve satan bir dkkan gibi, sadece kumara gmlmtm, (sh : 72) kimizin de pek tabii olarak metelii yoktu; fakat ikimizin de besledii, gndelik rzkn bulmaya mecbur olduu bir ejderha vard. Kumar! Dilinin altndaki inciyi koparncaya kadar bu ejderhay beslemeve mecburduk (sh : 73) Bu rnekleri oaltmak mmkn. N. Fazl'm anlatmn arpc klan bir baka e, mbalaadr. Sonsuz, korkun, benzeri olmayan, mthi, muhteem, tek, ahane, misilsiz, mutlak gibi sfatlar onun sk sk bavurduu mbalaa unsurlardr. Tanmlad olay, durum veya olgu dnyada bulunabilecek benzerlerinden esiz oluuyla ayrlmaktadr : Dnyada hi bir madde tasavvur edilemez ki, bir baka maddeye srtld zaman bu iren sesi karabilsin, (sh : 82)

HKAYELERM ZERNE HSEYN K. ECE

iirleri, fikir yazlar, piyesleri ve dier eserleri zerinde ok yazlan ok sylenilen Necip Fazl'n hikayeleri hakknda pek az ey sylendi sanyorum. Kalem oynatt sahalarn hakkn veren Necip Fazl, hikye trnde de ustaln ortaya koymutur. Btn eserlerine hakim olan tema hikyelerinde de az ok grlr. O'nun air yaratll oluu ve kiiliinin daha ok iirle, aksiyonla belirginlemesi nedeniyle ykc yn pek aa kmamtr. Bu alandaki etkisi pek grlmemitir. Bir fikir ve aksiyon adamdr Necip Fazl. Kalemini belli bir gayenin vastas olarak kullanmtr. Dilini, yklan bir binann top-yekn yeniden inas iin, yeni nesillere tarih hesaplamann yollarm gstermek iin kprdatmtr. Kaybedilen; ancak kaybedilmekle madd ve manev hibir ey kazanlamayan, mukaddes deerlerin savunucusu olmutur. Herkesin sz birlii etmiesine yanla doru kanat at yerlerde, yzn hak bildiine eviren bir ka insandan biridir. Fikir babas denildii gibi ile adam, dava adam da denilmitir kendisine. Dayanaklarndan yoksun braklm bir cemiyette, varlk nedeninin araycs olmu, yasak klman z deerlerin savunuculuunu yapmtr. O, nefis muhasebesinin yokluunda korkularla, vehimlerle, hafakanlarla gnn karartmaktan kurtard zamandan are ne yleyse? -Teslim olmak (Hikyelerim/211) dedii ana kadar inandnn ilesini ekmi ve artk teslim olduunun peinde yrmtr. Dudaklarn pekla hiler uruna alp kapandm bilerek, nefeslerinin hesabn dnerek ruh burkuntularn dindirmeyi denemitir. Hayatnn taze alar bir tkeniin grnts olmuken; olgunluk dnemleri bir dirilii beraberinde getirmitir. Artk metafizik korkularn yerini mukaddes emanete hakkyla riayet edememe endiesi almtr. (Hi/181) (ile/239) Artk an seslerinin sndrd mum klar, ba diz kapaa yerletirip Bu hal neyin nesi? sorusunu soran bir ruh haletini getirmektedir. Odalar, bacalar, kafalar, duvarlar, denizleri, ehirleri yok oluun korkusu deil; bir arayn hasreti kaplamtr. Yahut ta bir kaybediin sorumluluk endiesi sarmtr. Aylarca ykk ve akn gezen, deliler kynden kovulmu, aklm benlik kazanma kepe yapm, eyay bir raks iinde yzyor gren, hibir eyin srrn zemeyen ama yine de

darmadank anlay gitmi; onun yerine nizam vaktine ermi, bilinmeyen en Mehuru bilmi ve sonsuza ulamay biricik mesele yapm bir sevin gelmitir. Endielerinin kayna balangta lmd, tabut gcrtsyd, uzayan l kollaryd, an sesleriydi, mrltlard, karanlklard ve dierleriydi. Ancak glge varlktan bir teslimiyete kan akl; artk umut kapsn aralam, haddini bilmi, ezel ve ebed duygusuyla ykanmtr. Havann raks, eyann grnts, n hedefi, hayatn cmb, lmn srr anlamna kavumu ve Allah derim baka hibir ey demem ifadesi bir dnya gr haline gelmitir. airlerin ruhlar dinginlik bulmutur demek yanl bir tanmlama olur. Necip Fazl' hayata veda ettii ana kadar takip edenler bilirler ki, O; cokulu syleyiini terketmemitir. Ancak O'nun cokulu syleyiinde bir kahramanlk edasndan ok teslim olmuluun sevinci vardr. Varlk sebebinden tutun da, toplumu nizam adna nizamszla mahkum eden anlaya kadar, biricik gayeden ruhlarn azat lkesine kadar herey, O'nda bir dnceye kap am ve O'nu konuturmutur. Belki secde yerinde bana rahat arayan ruhu, orada skun noktasna ancak ulamtr. Hikayelerim'deki temalar bir ok ynyle O'nun teden beri savunduklardr. Bazlarnda klasik hikaye anlaynn izleri grnse de ounda sanatsallk alm, onun yerine fikr arlk gelmitir. Yer yer iirsellik korunmutur. Zaten O'nun btn eserlerinde bu iirsellii bulmak mmkndr. O cokun tavrlar, boyun eme iareti vermeyen anlaylar, metafizii kurcalayan cmleler, vurgulu tesbitler, dndren ve hrpalayan kelime birikimleri... O'nun kendisine has slubunu her sayfada berrak bir ekilde buluyoruz. Btn iddialar inandrclk sfat tarlar ve yan cmleler de ancak o iddialar destekler mahiyettedir. ou yklerde bir-eyler yapabilme kaygsndan ok mesaj vardr. Necip Fazl'n hikaye anlayn herhangi bir akma balamaya imkan yok. O tek bana bir mektebin temsilcisi olduu gibi, hikayede de kendine mahsus bir yerin sahibidir. Her eyden nce O, btn edebiyat trlerini bir ara olarak grmtr. Anladm ii, sanat Allah aramakm/Marifet bu, gerisi yalnz elik-omak' m... derken (ile/35) btn almalarnn gayesini ortaya koyuyordu. Ben iiri, her trl hasis gayenin stnde, dorudan doruya kendi zat gayesine sanat iin sanat-, fakat kendi zat gayesinin srryla da Allah'a ve Allah davasnn topluluuna -cemiyet iin sanat- bal kabul etmiim...

(ile/8) Dier trlerde de O'nun amac yukardaki ballktan baka bir ey olmasa gerek. Batl anlamda ykye deer vermedii anlalyor. Yerli yazarlarn etkisinde de kalmamtr. Baz hikayelerinde kssa geleneinden izler bulmak mmkn. Ancak tmne kssa gzyle baklamaz. Birok hikayesi mesajdan baka birey deildir. Olay rgleri bile, O'nun sunmak istedii bildirinin erevesinde geliir. Kimi olaylar da bildirinin snrlarn amak; daha dorusu anlalmak iin yryen payandalardr. Her olaydan sonra genellikle bir sunu ile kar karya kalrz. Beklenmeyen sonlar mer Seyfettin ykclnde olduu gibi sebepsiz deildir. Bunlar, mesaj btnleyen veya zetleyen ifadeler gibidir O'nun yklerinde. Bir ok yk bitmemi hissini verir. Hayat devam ettii mddete onlar da devam edecek izlenimi grlr. Hikyelerim'deki kahramanlar bizzat mesaj tarlar. Ancak yazar bazen olaylara mdahele eder, onlar mesajn dorultusuna eker ve ak yazarn istedii biime girer. Bu noktada Necip Fazl'm yky bir ama olarak kulland daha yakndan anlalr. Kimi sanatsal kayglar nemli deildir O'nun iin. Dili iyi kullanyor ve kendine ait tabirlerin alt iziliyor. Baz kahramanlar ya kendisidir veya O'nun geirdii fikir ilelerinin yanstcsdrlar. airleri gayb kurcalayan ilingir diye tanmlayan Necip Fazl, kimi hikyelerinde bu tezini baka alardan, yk diliyle ortaya koyuyor. Hasta Kumarbazn tavrlar bir ynyle idrak aray saylsa bile air duygularna da yneliktir. Bir ok kahramanda ayn idrak sancsn veya ruhsal etkinlikleri arayan; onlarda fikir dnyasnn dinginliini bulmaya alan gayreti bulabiliyoruz. Kahramanlarn tasavvuf dnceleri konularn enisi olduu gibi insan gereinin aynas rolndedir. ou hikyelerin ana temas zaten gayb, kader, lmszlk, srlar, duyular tesi dnyalar, metafizik, kalp, ruh, idrak ve benzerleridir. Konular bunlarn evresinde geliir ve okuyucuyu zihin idmanna, dnceye arr. Bu yolla okuyucu; varlk, Allah, sonsuzluk ve Emanet kavramlar hakknda oka duyarl olmaya adeta davet edilir. Hikyelerim'deki ilk ykler 1928 ncesine aittir ve yazarn hafakan, korku, biraz da dank ruh halinin yannda metafizik araylarnn yanstcs gibidirler. Metafizik gerilim daha youndur. Bir aray vardr. Sonsuzluk zlemi ar basar. Grnen fizik dnyann tesinde grnmeyen alemin hasreti mevcuttur. Veya onu hatrlatan iaretler

vardr. O halde, yok deil mi? Hibir ey yok... ster yle diyelim, ister herey var diyelim... Herhalde herey var diyelim. Gzmzn grmeyecei ve kulamzn duymayaca ekilsiz vcutlar ve vcutsuz ekiller var. Bilhassa ller ve mazi var. Hassasiyetimiz bir kere tabiinin stne knca bizim iin yepyeni bir lem balayacaktr. Girelim o leme. Orada karlm btn anlarmz, mazimizi ve llerimizi bulacaz... (Hi/15) Btn sorun o leme girebilmekte. O lemin varlm duyabilmekte veya bu halde iken o lemin halini yaamakta. Burada madde st olaylardan sz edilerek maddenin sahibine ve te dnya inancna iaretler gnderilmekte. Daha sonraki ykler nefs muhasebesinin uzantlar gibi; hayat, varl ve varlkla gelen dnceleri anyorlar. Hayatn ve varln ierisinde bir misyonu olan beni ele alyor. pheler ve hafakanlar terkedilerek hesaplama ve yarglama n plana geiyor. Sosyal deiimlerin insanmza ettiklerini, bir ka on yllk macerann etkilerini, basit ama oturmu rneklerle anlatyor. Bu iin temsilcisi mini etektir; ve yarm asrdr yukarya doru ekile eki le bayraklatrmak istedii manaya doru ykselen rt, nihayet mini etekle gayesine varmtr... (Hi/240) Nesiller aras yabanclamay Ahap Konak piyesi ifadesiyle dile getirirken, kaybedilenlerin zdrab anlatlmak isteniyor. Hereyin bir takdir lsyle var olduunu baz ykler srekli anmsatrlar. Bu imandan hareketle Allah'n tekvin sfatnn tecellilerini yeryznn her zerresinde ve her olayda anmak ister. Gerek teslimiyetle bu srrn beyni yakan etkisinden kurtulabileceini bildirir. Yoksa insan zihninin bu meseleyle delik deik olabileceim, kuru aklla bu iin stesinden gelinemiyeceini, tecrbelerin bu noktada yetersiz kalacan vurgular. Beni kader meselesi deli etti. (Hi/133) Allah'tan kalabilirse kasn da grelim... (Hi/111) teyi aratran fikirler yazarda sabittir ve sk sk kahramanlarnn diliyle bunun ifadesine giriir. Yalnz bu tr fikir ileleri kanlacak eyler deildir. Adeta insan zihni bunlarla var edilmitir. Bu fikirleri nasl kovaym? Glgenin stne toprak atmakla onu kapatabilir misiniz? (Hi/135) Hasta Kumarbazn ahsnda ekillenen metafizik drts bir nevi varlk srrnn idrak sancsdr. Kii bu srra her ne kadar uzaksa o kadar yakndr. Onu eer o srrn yaratcsnn tayin etmedii dzlemlerde ararsa zarar edecektir. Ve asla gaibin kendi zerinde, bsbtn akl artc etkisinden kurtulamayacaktr. O yzden Hasta Kumarbaz Hakk

hakta arama ve beyninin zarnda cerahatlar reten bu derdine derman bulma yerine, bambaka bir tlsm yakalad ve kafasn delik deik ettii fikirlerinden kurtulmak zere kumara komaktadr. Suratnda, kendisinden baka bir ey olmayan maa kzna gidiyorum. Dnmemek iin ondan ayrlmamaya mecburum. (Hi/166) Bu dorultuda hasta kumarbaz dndren birok ey var : Her ey onda bir dm : zaman, mesafe, boluk, renk, izgi, hacim... (Hi/165) Hasta Kumarbaz hibir eyi asl ile grememekte, her grnenin arkasnda baka bir grnenin varl onu rktmekte : Bu suratlar arka arkaya, sonsuza kadar kp gidiyor. Her surat, kendi arkasndakinin perdesi... Hep perde hep perde... (H/162) Bu perdeler ayn zamanda glgeler lkesi dnyay gizlemekte, saklamaktadr. Ayn kahraman yle demektedir : Halbuki ben, kuman dnmemek iin oynuyorum. Ruhuma en sabit fikirlerin, beyin zarm yrtan vehimlerin biricik ilac olarak onu buldum... Allah'n bu imtihan karsnda her defa hezimete urayan beni, bir de emanete kymak gnahndan kim kurtaracak... (Hi/181) u ifadeler insan tekinin nefis muhasebesidir. Baka bir deyile mr sermayesini ziyan edenlerin ve kulluk bilincini kaybedenlerin feryaddr: Allah beni, kendisine balamak iin yaratt. Ama ben, iimde bu balann sermayesi olarak ne varsa hepsini Allah tan uzaklamaya harcadm. Ben bir emanet hainiyim. (Hi/184) Baka bir hikayede bir kadn kahramann azndan emanetin hesab soruluyor. Bize de ayn hesab soruyor ve bizim de ayn hesabn sorucular olmamz ihtar ediyor: Haydi kalkp dkln sokaklara, sorun Emanete ne oldu? Nerede Mslmanlar? Nerede mslmanlarn diyar? (Hi/147) ile'de de bu sorgulamann devamn buluyoruz: Ne yaptlar mukaddes emaneti? (ile/239) yaptk ne

Necip Fazl zaten kendisini bu 'mukaddes emanetin' dnmez davacs olarak tantyor. (ile/236) Hikyelerim'de insan, zellikle 'ben' var. Olaylarn ou bu 'ben'in evresinde dner. Yarglamay o yapar, sonular o karr, ruh hallerini hep o yaar. Dier kahramanlar adeta 'ben'e konumunu kuvvetlendiren veya varln ortaya karmak iin birer yardmcdrlar. nsann yannda yok edilen gruhuyla ve yok olan ruhuyla toplumda yklere konu olur.

Bir yanda; Nerede o ideal cemiyet ki, sarhou, esrarkei, kumarbaz, unu bunu kamplara yerletirir ve oralarda kskvrak balayc bir madde zabtas ierisinde mana ile tedavi eder? (Hi/187) diyerek ideal toplum dzeni zlemini vurgularken, dier yanda toplumdan tek tuk sefil tablolar sunar, O tablolar da deerleri elinden alnm bir neslin dramndan baka birey deildir. Dnya gr deimi, muhasebesiz, ilesiz, fikirsiz, hedefsiz, mitsiz, davasz bir neslin konumudur anlatlan. Hikyelerim'de yer yer bu neslin hali vardr. Yazar durumu arpc rneklerle gstermeye alr, sylemediklerini okuyucunun anlayna brakr. Hasta kumarbaz tipi de bu neslin arm; ama mutlaka bir eyler bulma ihtiyacn duyan bir tanesidir. Akl nimeti ile srlar karsnda braklan insan; her ne kadar kr bir taklitle kaynandan mahrum braklsa da, iindeki kvlcmlara bir hedef bulma, sebep arama, cevap verme ihtiyacn duyar. Hilkatte mevcut olan rahmete koma sfat tebarz eder. O noktada irade hikmet kapsna dayanr. Byk bir hesaplama ondan sonra balayabilir. Hikyelerim'e hasta kumarbaz tipiyle beraber, vehimliler, ehitler, retmenler, ihtiyar kadnlar, gen kzlar, l saklayan mezarclar, hret merakls tazeler, sbyan kouu mensuplar, tasavvuf yolunun yolcular, eski elbiselerin hafzas, paradiler, dnenler ve dierleri kahraman olarak girerler. Her birinde durum deerlendirmesinin yannda birer soruturma balangc da gryoruz. Konularda sebep sonu ilikisinin uzantlar da bulunabilir. Necip Fazl yukarda da deindiimiz gibi, savunduu fikirleri kahramanlarnn olaylardaki rolleriyle veya szleri ile okuyucuya ulatrmak abasndadr. O'nun yk anlatmak diye bir sorunu yoktur. Benzer tavrn iirlerinde, piyeslerinde, romannda bulabiliriz. Aynadaki Yalan isimli roman pek beenilmemekle beraber Hikyelerinin biraz bytlmdr denilebilir. Hikyelerim, teknik ve kurgu ynnden ok baarl ykleri ieriyor denilemez. fade, betimleme, fikir salaml ynnden her ykde ustalk hakim. Ancak gnmzde hikye adna verilen dllere baklacak olursa, Hikyelerim, usta yklerden meydana geliyor diyebiliriz. Onu okuyanlar hep bir arayla, gaibi merak edile, tefekkrle,

metafizik gerilimle, tasavvuf lezzetle, lm olgusu ile, taklitilikten sonra z kaynaklarn kaybedi acsyla, nesiller aras kopukluun burkuntusu ile, bir teslimiyet edasyla kar karya kalrlar. Birka yk hari tutulursa Hikyelerime hep islm duyarlk sinmitir. ykleri okurken mslman bir sanatnn bak asn kolaylkla anlayabiliriz. Zaten bir ok yk bizzat mslmana seslenmekte, onu harekete geirmek istemektedir. Sesleni inandm diyene yaplmakta btn bir zln, tarihin kaybedilenlerin hesabnn yaplmas istenmektedir. yklerin tmnde insan psikolojisine temas edilmi ve onun etkiler karsndaki tavrlar Ok iyi gzlemlenmitir. Deerlendirmemizin sonunda stad' bir kez daha rahmetle anarak szmz O'nun kahramanlarndan birinin cmlesiyle balm : Ben burann garibiyim; bugn geldim yarn gidiyorum. 'H/198)

BR ADAM YARATMAK YA DA LM KORKUSU


MEHMED MUHSN Necip Fazl'n says bir hayli olan piyeslerinin zerinde en fazla durulan Bir Adam Yaratmak olmutur... Piyes, 1938 ylnda Suhulet Kitabevi'nce neredilmi, ayn yl stanbul ehir Tiyatrolar repertuvarna alnarak, Muhsin Erturul tarafndan sahneye konulmu, iki sezon oynanmtr. Eser, oynand yllarda ve daha sonraki yllarda gerek seyredenler ve gerekse tiyatro ve edebiyat mnekkidleri tarafndan byk bir sanat olay olarak nitelenmi, bize has bir tiyatronun bu tarz eserlerle kurulabilecei belirtilmitir. Nitekim, bu oyun zihinlerde yer etmi, 1945 ylnda yeniden sahnelenmitir. Bir Adam Yaratmak zerinden krk yl gemesine ramen unutulmam, 1972 ylnda Aka Kitaplk tarafndan yeni basks yaplmtr. 1977 ylnda ise, Ycel akmakl tarafndan televizyona uyarlanm, ve blm halinde yaynlanmtr. Bylelikle, Necip Fazl'n eserleri arasnda en geni okuyucu, seyirci topluluuna ulaan Bir Adam Yaratmak olmutur. Bir Adam Yaratmak gazeteci Turgut'un piyesin kahraman Husrev'le yapmakta olduu mlakatla balar. Hsrev piyes yazardr ve lm Korkusu adl oyunu yeni sahnelenmitir. Gazeteci Turgut'un zerinde nemle durduu husus, Hsrev'in piyesindeki olayn kendi hayatndan alnp alnmaddr. Turgut bu yzden konumaya u szlerle balar : Derler ki, baz sanatkrlar eserlerindeki vak'alar ok kere kendi hayatlarndan alrlar. Hi olmazsa grdkleri, tesadf ettikleri hdiselerden karlar (s. 12). Gazetecinin Hsrev'e bylesi bir soru yneltmesi bouna deildir. lm Korkusu'nun kahraman annesiyle birlikte, bahesinde incir aac bulunan bir yalda yaamaktadr. Gnn birinde bu adam, bir kaza neticesinde annesini ldryor. Kaza ispat edildii iin serbest kalyor. Fakat, vicdan azab gnden gne penesini beyninde derinletiriyor. Birdenbire gznde, o zamana kadar hi dikkat etmedii bir ey canlanyor. Babasnn akbeti! kide birde, babam kendisini bir incir dalna asmt, diye syleniyor. Muvazenesi gittike bozuluyor. Artk annesinin acs onda mcerret bir lm korkusu hlinde teceliye balyor. lm; sa, solu, n, arkas, her taraf lm. Piyes batanbaa bu adamn lm korkusuyla dolu. Zaten ismi de lm Korkusu. Nihayet bu korku, bu grlmemi korku onda o kadar byyor ki, lmden kaaca yerde, lmn kucana atlyor. Kendisini, evinin bahesindeki incir aacna asyo tpk babas gibi ve ayn aaca. Bir Adam Yaratmakn mihver kiisi Hsrev'in yazd lm Korkusunn konusu ksaca byle. Bir Adam Yaratmakn konusuna gelince... Bir-iki nemsiz ayrnt

dnda olay lm Korkusu'ndaki gibi. Hsrev ihtiyar annesiyle birlikte bir yalda oturmaktadr. Yalnn bahesinde lm Korkusu'nda olduu gibi bir incir aac vardr. Hsrev, yine kaza ile birini ldrmektedir. Fakat, annesini deil de, elinde byyen, belki annesinden ok sevdii hala kz Selma'y. Selma da iten ie Hsrev'i sevmektedir. Dier gelimeler de ayn. Yalnz, sonuta bir farkllk var. Hsrev, kendi yazd oyunda olduu gibi kendini incir aacna asmyor. Daha dorusu asamyor. nk, kendisini incir aacna asaca endiesiyle, aa annesi tarafndan kestirilmitir. Oyunun son sahnesinde Hsrev tedavi edilmek zere akl hastahanesine gtrlrken, annesi, evldm gitme, gitme, diye seslenir. Hsrev'in cevab yle olur : Ne yapaym anne? Kestiniz incir aacn! (s. 154). Bir Adam Yaratmak bu szlerle sona erer. Grld zere piyeste, oyun ierisinde oyun vardr. Ama ayn oyun... Gazetesi Turgut'un zerinde durduu, kendi hayatn yazma iddiasnn hi de yabana atlamyacak bir husus olduunu dorulayan bir oyun. Fakat, Hsrev ve iddiay kabul etmez. Ve bunu bir fikri sabit olarak niteleyerek yle der : Fikri sabitlerimiz bir eye takld zaman, o eyin basit, fakat ok esrarl hususiyetlerine k olur (s. 16). Piyes boyunca bu husus tartlr durur. Kanaatimce Necip Fazl'n bu son derece ilgin piyesini salkl bir ekilde deerlendirebilmek iin zerinde durduumuz bu ikili yapy iyi alglayabilmek gerekir. Bir kere, piyesin yazld yl dikkate alnrsa, bylesi bir yap zerine oyun bina etmek Trk tiyatrosu iin son derece nemli bir yeniliktir. Hem ekil, hem de muhteva ynnden. inasi'nin air Evlenmesinin zerinden nerdeyse yz yl gemitir, fakat yerli piyes adna sahnelenen oyunlar birer adapte eser olmaktan ileriye gidememilerdir. Bu ynyle, mesel Ahmet Vefik Paa'nn Moliere uyarlamalar ile Abdlhak Hmid Tarhan'n piyesleri arasnda nemli bir fark yoktur. Bu arpk yapya, Cumhuriyet'le beraber bir kambur daha eklenmitir. Yalnzca, Cumhuriyet'in getirdii faziletleri yazmak! Bu gln ve acnas tablonun sembol ismi de Musahibzde Cell. Osmanl'y btnyle aalayan Aynaroz Kads... vesairelerin yazar.

Bir Adam Yaratmak ite bylesi kof ve ilkel bir tiyatro zihniyetinin zerine, malm deyile, yeni bir gne gibi domutur. Zamanna kadar yazlan piyeslerin lamet-i farikas olan hastalklarn hibiri ile mall deildir. Tiyatromuzu ekil olarak, Moliere'den Shakespeare'e getirmitir. Yani Bat tarz tiyatroyu, Batl ller ierisinde, ana yarar bir seviyeye ykseltmitir. Fakat daha mhimi, Bir Adam Yaratmaksn muhtevasnn getirdii yenilik ve seviyedir. Bu eserle tiyatromuz sahibinin sesi yani i ve d efendilerimizin sesi olmann dna km, aslna yabanclaan, kendini asacak bir incir aac arayan insanmzn hafakanna k tutmutur. Hsrev'e kulak verelim : te devrin gazetecileri... Sen kendi cebini kartrrsan saygszlk m etmi olursun? Biz onlarn ceplerinden farkl bir ey deiliz. Ellerini uzatyorlar ve bizi kartryorlar. Azmz an, dilerinizi sayacam dese, azn amya, dilerini saydrmaya mecbursun (s. 20). Kadn, kocas, dostu... Son nefesini verirken, belli olmasn diye srlarm avulayan lnn parmaklarn ap, bulduu eyle beni avlamak niyetindeki kadn! Sonra koca! Krlan erkekliini beni tmarhaneye attrmakla tamire kalkan koca! Sonra, sonra tmarhanesine dostunun ismiyle reklm yapmak fikrinde bir bakas! Evime benim kadar serbest girip kabilen arkadam. Kadnmla, dostumla, ne gzel cemiyet iindeyim (s. 95). ite dnen kafalarn cinneti... Manzaralar bazan skntmzn elbiselerini giyer (s. 34). im vehim, zevksizlik ve hasta hesaplarla dolu (s. 36). Kimse bana kendim kadar dman deil (s. 36). Hafzas, hayalin, teessr yok. ttiin zaman gidiyor, braknca duruyor. Bu mu tabi adam? (s. 39). Dnya benim iin artk o dnya deil. Krk sene iinde yaadm lem, o lem deil. Krk sene inandm hakikatler, bam bir yastk gibi dayandm emniyetler, stne binalar kurduum nisbetler, avucumdan kayp gidiyor. Hibir ey eskisini andrmyor. Her eyin iinden bir baka yz kyor (s. 70).

Ben ehirleri, sokaklar, kahveleri dolduran seri mal insanlar dandeilim, keke onlardan olsaydm. Onlar shhatli, tabii, mkemmel mahlklar... Kainat dolduran her ey, her hdise/her hareket benim in bir ikence vesilesi. Bir trl rolm, rahatm bulamyorum. Tabi zevkleriyle yaayan hayvanlara bakyorum da, ne gzel, ne emniyetli bir vastann ksz olduumu anlyorum. Ben iindeki hayvan rktm, incitmi bir hastaym (s. 78). Yaayamyoruz. Resimlerimiz, fotoraflarmz kadar yaayamyoruz. Mendilimiz, gmleimiz, potinlerimiz kadar yaayamyoruz. Kefenimizden nce ryoruz (s. 118). Fakat diiyle, trnayla ruh kkne tutunan, her eye ramen teslim olmayan insanmz ne yapsn? syan etmemesi ne mmkn! Herkesi dndrmee al, dndremezsin. Beni dndrmemee al! Yine elinden bir ey gelmez. Ben bakalarnn dnmemee mahkm olduu kadar, dnmee mahkmum (s. 116). Raz deilim Allah'm! Yok olmaya, kalmamaya, gelmemi olmaya, mevcut olmamaya raz deilim (s. 119). Fakat uurumu, bilmek, duymak, var olmak uurumu brakamam (s. 120). Her ey benim olsun vereyim; gkler, yldzlar, gkteki Samanyolu, ay, dnya vereyim. Fakat aklm bana kalsn (s. 120). Bir de baktm ki, eskiye ait her ey yanl, tik mektepte fizik, corafya dersinde okuduum eyler yanl. Ana, baba, dost, kadn hakknda bildiklerim yanl. Su yzne kan bir le srt gibi bambaka bir dnya, bambaka iklimleri, bambaka insanlaryla dnyamn yerini ald. Bir de baktm ki, her ey, ama her ey, yeniden muayeneye, yeniden tahkike muhta (s. 137). lm Korkusu'nun ba aktr Mansur'la bir muhavere : MANSUR Hsrev, kapa, rt, gm artk maziyi! HSREV Ya mazi her eyse, her eyi gmeyim mi? (s. 144). Yaratc neymi, yaratmaya kalkarak tandm. Yalanc ilh dorusunu tand. Glge artist z sanatkarn tand. Ben imdi u anda tanyorum Allah'. lminin, sanatnn karsnda aklm veriyorum. Aklm bir cephane deposu gibi patlyor, kl oluyor (s. 142).

Bir Adam Yaratmak gereinin ifresini bu szlerde buluyoruz. Akln ilahlatrm, ilh olana srt evirmi, bir adam yaratmak servenidir sz konusu olan. Bu serven sonunda Yaratc'y bulan iin yaplacak olan tek ey vardr : Yalanc ilh olan cephane deposu gibi patlatp, gerek olana, Allah'a ltica etmek. lm korkusunun da Bir Adam Yaratmakn da aynl, indir aacnda noktalanmas, sahte, anlamsz, insan gereine aykr bir dnyadan, gerek kurtulua, dr- bekaya kavumak arzusuyla aklanabilir. Bu arpk serven deimedike, netice de deimeyecektir. Bu anlamda, lmn ilc lmdr. u farkla ki, lm Korkusu'nda yani Hsrev'in piyesinde lm intihar eklinde tecelli ederken, Necip Fazl'n Bir Adam Yaratmak piyesinde incir aac kesilir, intihar akm kalr. Bylelikle, inanca aykrlk da nlenmitir.
(*) Necip Fazl'n dier piyesleri : Para, Nam Dier Parmaksz Salih, Siyah Pelerinli Adam, Reis Bey, Ahap Konak, Mukaddes Emanet, Sabrta, Tohum, Knye, Kanl Sark, Yunus Emre, Ulu Hakan Abdlhamit Han, brahim Edhem. Byk Dou dergisinde yaynlanrken yarm kalm oyunlar ise, Sr ve Kumandan.

GAZETEC NECP FAZIL

MEHMED CEMAL FTGZEL

MERHUM stad Necip Fazl Ksakrek'i ortaokul nc snfta iken tandm. stad Son Posta gazetesi'nde gnlk yazlar yaynlyordu. Ancak stad' tanmam Byk Doularla oldu. Kilis hcamii Mezzini aabey-dost Nihad Ferah kendi eliyle ciltledii Byk Doular bizlere birer elmas kymeti ve hassasiyeti ile verir, okuttururdu. Byk Dou'nun balk, fla ve spotlarn adeta ezberlemitik. Bir ortaokul talebesi iin o balklar bir filozof edasyla veriliyordu. stad Ya ol, ya l diyordu, mesel. Kafamzn zonkladn hissediyorduk stad'n satrlar altnda. Ufkumuz geniliyor, dnyaya yeni bir pencere alyordu sanki. Daha nce rendiimiz eylerin sahteliini ve sathiliini hissettik. stad o zaman bir ebeveyn efkati ve bir retmen muhabbetiyle iimize oturmutu. Silinmeye alldka, byyordu, gleniyordu. stad'tan uzaktk ama, ayr ve gayr deildik. O'nunla olmak iin, yazlarn okumak yeterliydi. Hseyin Rahmi Yananl bu halkada bize kol at, Bahri Zengin gnl verdi, el uzatt. stad' Kilis'e davet ettik. Necip Fazl Ksakrek'in konferans vecd iinde dinlendi. Belediye Dn Salonu'nda. Daha bir muhabbetimiz pekiti, daha uurlu, daha marur yola koyulduk. Ancak bu maruriyet dosta ok mtevazi idi. Vefa Lisesi'nde stad'a ok yakndm. stanbul Gedikpaa'da Byk Dou Fikir Kulb kuruldu. Aradaki mesafe bir sigara iimlikti. Alnda grkemli bir tren yapld. 147 no ile ye idim. Hi bir olay, beni byle mutlu edemezdi. Bir lise talebesi iin, bir fikir kulbne ye olmak, bir devre mhrn vuran, ses kartan bir mtefekkirle ayn at altnda almak, mcadele vermek oh ne gzel ey yarabbim. stad Yeni stanbul'da yazmaya balad. niversite genlii evrad gibi okuyordu ereveleri. Sahte Kahramanlar rendike gzlerimiz fal ta gibi alyordu. Bu ses, bir nefes gibiydi. stad Necip Fazl Ksakrek'in eserleri de yeniden birbiri ard sra baslmaya, elden ele, dilden dile dolamaya balad. (1964). Zaman zaman aksamasna ramen Byk Dou da yaynlanyordu. stad bu ara

bir yandan yazyor, bir yandan da dizi konferanslar veriyordu. Konferanslarn oda stanbul Caalolu'ndaki Milli Trk Talebe Birlii'ydi. stad buraya gzbebei gibi ehmmiyet verirdi. (1966) Anadolu batan baa Byk Dou'ya selam duruyordu. stad Edirne'den Ardahan'a, Ar'dan zmir'e gitmiyor uuyordu sanki. Kendi tabiriyle Byk Dou Genlii sel olmu akyordu, okuyordu, dokuyordu gergef gergef. Her grup ve her ekol faaliyetlerinde stad'tan destek alrd. Yahut da stad'a btn gcyle muhalefet ederdi. in kolayyd bu. Ancak stad'n gnl ve kaps herkese, her zaman akt. Siyasi kutuplamalar, cemaat srtmeleri stad' da mteessir ediyordu. O noktaya gelindi ki, stad da zaman zaman falan veya femekan cemaatin yannda yeralyordu. Ama gnl hep B yk Dou Genliindeydi. Genliine bir baka deer ve ehemmiyet veriyordu. Son yllarda kendisini o kadar lme hazrlamt ki, bir dervi, bir ermiti stad. Telefon ettim. 1982'nun Austos ayyd. stad'm dedim. Sizi Prodktr arkadam Mustafa Ruhi irinle ziyaret etmek, elinizi pmek, duanz almak istiyorum. Msade eder misiniz? Hemen de Ankara'ya dnmem gerektiini ilave ettim. Rahatszd. Yorgundu. Ama kabul buyurdu. Ruhi, bir ka program yapt stad'la. Ben hlini hatrn sordum. Mahkmiyet durumuyla ilgili gelimeleri anlatmasn rica ettim. Yalym. Yorgunum. dedi. Gerekten gzleri pek iyi grmyordu. Hafzasnda ise daha bir zindelik vard. Hatta, bu son iirlerine de yansmt. stad'm dedim. Biz, sizin memleketimiz kltrne, sanatna, genliine ettiiniz mstesna hizmeti muhtevi bir dilekeyi ilgililere iletelim. dedim. Gelimelerle ilgili olarak avukatnn ilgilendiini belirtti. Sonra da Merhum Seyyit Kutup'u misal gsterdi. Ve ekledi Olmaz yle ey, olmaz. Bize ettii vasiyetini sordum. Aynen geerli dedi. Ayrlrken, elini ptk stad'n, mtevazi odasnda. Eskimi eyalar arasnda yalnz braktk. Vefat bir ok tesiri yapt, le yemeyinde duydum 24 Mays gn. Telefon atm stanbul'a, ajanslar takip ettim; olay doruydu. stad Rahmeti Rahman'a kavumutu. Allah gani gani rahmet etsin. Ankara'dan cenaze trenine belki atm, belki yz atm otobs hareket etti. Fatih camii tklm tklm. Maheri bir kalabalk .i dolu, d anababa gn. Kayseri'den dostlar, Sivas'tan Erzurum'dan arkadalar grdm, Antalya'dan kalkp gelmiler genler. Sonra Ege Mnki stanbul'a gm. Gneydou'dan gelenler, istanbul'un o gnk scana

inanamadlar. Herkes birbiriyle sarlyor; birbirini grmenin mutluluu, stad' kaybetmenin zdrabyla sancl bir vaziyette. Btn gazeteler o gn stad'n vefat haberiyle zntlydler. Bunun istisnas yoktu. Bazlarna gre bir sanat devi, bazlarna gre byk air, bazlarna gre de byk islam mtefekkiri Necip Fazl Ksakrek dar- bekaya g etmiti. Genler stad'n cenazesini Fatih Camii'nden Eyp Sultan Camii'nin eteklerine kadar ellerinde gtrdler. Sonra ilgililer, ilgili yere kadar arabayla ulatrdlar. stad'n Eyp Sultan'daki Kabrine yollar kesildii iin tepelerden aarak, kan ter iinde vardk. Her eye ramen Eyp Sultan Kabristan' hnca hn yine doluydu. Bir hafz kur'an okuyordu.

Ksakrek Necip Fazl. stanbul. 1907. Annesi Mediha. Babas Fazl. Evli. Neslihan. ocuklar : Mehmet, mer, Aye, Osman, Zeynep, Edebiyat Fakltesi. Az ngilizce bilir. 1924'de Vakit Gazetesinde gazetecilie balad. Yazar. stanbul-Erenky Hac Hakk Sokak 16/8 noda oturur. Basn Yayn Genel Mdrl'nn yaynlad Trk Basn'nda Kim, Kimdir? isimli eserde stad byle anlatlr. 1924'de Vakit gazetesi'nde ilk gazetecilie balam; 19 yanda. lk dizisi dn ve sanat dergisi niteliinde olan (Byk Dou )'yu (1943-1954) karmaya baladktan sonra resm greve girmedi. Son Posta, Yeni stanbul gazetelerinde fkra yazarl yapt. Byk Dou'yu ikinci kez siyasal gazete olarak kard. 1945'te sonra rgtlenme yolunda nemli gelimeler gsteren geleneki, tutucu zmrelerin deer sayd konular, ileyerek, tarihsel ilerleme bilincine aykr dorultuda yazlar, kitaplaryla ada dnce verilerinin dnda kalan yazarlar arama katld. Yeni Mecmua'daki (1923) ilk deneylerinden sonra, Mill Mecmua (1924-28), Hayat (1928-29), Varlk (1933-36), kendi yaym Aa (1936), dergilerinde kan iirleriyle Cumhuriyet dneminde yetien air kuann en nllerinden biri durumuna geldi. Marksist duygularn ar bast yazlaryla tannan kran Yurdakul da airler ve Yazarlar Szlnde stad Necip Fazl iin byle diyor. Byk Dou. Siyasi Edeb dergi. (stanbul). 17 Eyll 1943 5 Mays 1944; 2 Kasm 1945 2 Nisan 1948, 14 Ekim 1949

29 Haziran 1951; 16 Kasm 1951 27 Kas ml951 (Gnlk); 16 Mays 1952 19 Eyll 1952 (gnlk); 28 Nisan 1954 9 Temmuz. 1954; 30 Mart 1956 30 Haziran 1956 (Gnlk); 6 Mart 1959 14 Ekim 1959; 30 Eyll 1964 25 Kasm 1964; 22 Eyll 1965 19 Aralk 1965; 19 Temmuz 1967 10 Ocak 1968 (Dergi); Mays 1969 Aralk 1969; 6 Ocak 1971 28 Nisan 1971. 1943 ile 1971 yllar arasnda 15 devre halinde Necip Fazl Ksakrek tarafndan ekseriya haftalk olarak yaymland. (Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi cilt 1 sahife 483) Byk Dou, ok partili demokratik parlamenter sisteme getikten sonra siyas yn ar olan bir politika izlemitir. Ancak Byk Dou btn saylarnda sanat ve edebiyata byk arlk vermitir. Byk Dou'da ayrca din, siyaset, tarih, tp, teknik ve hukuk gibi zel ihtisas isteyen konularda da ehline yazlar yaynlattrmtr. Merhum stad, gazete ve dergisinde bir trl kadrolamay yapamad. stikrarl olamad. Gen yazarlar, istidatlar toparlayamad, bireyler verdi, ama ileriye gtremedi. Bunlar biraz da stad'n ahsi tavrndan kaynaklanyordu. stad Necip Fazl Ksakrek Byk Douda vesikalar nerederek dikkat ekiyordu. Zamann mitlerine de mitler karyordu. lk yaynlad eserinden son yaynland eserlere kadar bunlar grmek her zaman mmkn. Mesela kinci Abdlhamid. simlere isimler, resimlere resimler yaynlyordu. Byk Dou ilk sayndan son saysna kadar klielerini muhafaza etti. Mesela; 1001 ereve, slam nkilab, Dedektif x Bir, le nen Nur, Tasavvuf, Dinimizi renelim, Hadislerin muhasebesi, tarih, sizinle babaa vs. Mizanpajndan esprilerine kadar hep ayn kald Byk Dou. Siyaset ok arlklayd. Neden?., tartlmas gereken bir sual bence. 1967 ylyd. Byk Dou karken Gne Matbaaclkta stada sordum ttihad'n istihbarat efiydim o zaman. stadm, matbaada mrettiplere bir izgi attrmak iin, alnmzn damar atlyor. Biz (ince ve kibar olsun) diyoruz, onlar (srf i bitsin de nasl biterse bitsin) diye dnyorlar. Gld stad. Sonra bunu mrettiplere anlattm. Mrettipler de bana gldler. Ve : stad bize her dergi iin ya Konyal'dan yemek yedirtir, ya da baklava getirirdi. stad'la almak bir zevk dediler. Biz ii anlamtk, ama neden sonra. Ayn yola bavurduk.

Cemaatimize gazete okuyucusu kazandran Necip Fazl Ksalkrektir. Belirli dnemlerde bakalarnn kitaplarnn dahi yasak edildii dnemlerde, Byk Dou her ekole girmeyi baarmt. Byk Dou Resime ehemmiyet verirdi. Resimsiz Byk Dou nammkn. Haberlerinin tm yorumludur. stad' aldatmak, bir ocuu aldatmaktan daha kolayd. Hele dostlarnn ve gnldalarnn dediklerine hemen inanrd. Onun iin, zaman zaman baka cemaatler lehinde, olmayan, yazlarn grdk. Her siyasi cemaatin gazetelerinde gnlk yazlar yazd, iirler yaynlattrd. Hergn, Mill Gazete, Tercman., Yeniden Mill Mcadele vs. Kendi kard yaynlarnda, bazen ilanlarna kadar kendi yazard. Ancak gazetelerine hi ilan almad dnemlerde oldu. 1968 senesinde Byk Dou'yu Toker Yaynlar'nn sahibine satt. Toker o zaman stad'n btn eserlerini yaynlyordu. Ancak okuyucularndan gelen tepki zerine, bir mddet sonra Byk dou'nun imtiyazn yeniden zerine ald. 1968 ylnda Bugn Gazetesi'yle TCK'nun 163'nc maddesiyle ilgili bir yaz dizisi hazrlamak iin anlamtm. Yaz dizisinde bu maddenin kabul, meclis mzakereleri, tatbikat, mahkmlar, mazlumlar canl olarak sergilemeye alacaktm. Sekiz stuna manetten ilan kmaya balad. stadn dikkatini ekmi. Gazetenin sahibini arm, sormu, (bu nedir, neyin nesidir) demi. evket Eygi de anlatm (Peki kim yazacak) diye eklemi stad. Benim olduumu renince Tabii, bunu ancak bir Byk Dou genlii mensubu gndeme getirebilir. Sevindim. demi. Beni ard. Gittim Erenky'deki evine. Dedi ki; Meseleye bu iin mahkmlarndan deil, bu iin ilesini ekmi kutuplarndan balamak gerekir. Bunu ben yapacam. Mukaddes davamz nasl bu noktaya gelmi, nasl ile ekilmi grsnler, anlasnlar, bilsinler. Dokmanlar stada verdim. Ve bir eser ortaya kt : Son Devrin Din Mazlumlar Yaynlandnda olay olmutu, tahminin zerinde dikkat ekmiti. Benim ki ise Yzaltm olarak yaynland. stad'n inanc, her eyin stnde idi. Yazdklaryla ilgili olarak mahkemelerde yapt savunmalar, basnda yapt kavgalar nldr. (*) Hapishane hatralar da bu olayn bir baka yndr. stad Necip Fazl Ksakrek'in son yllarda yaynlad Rapor lar da Byk Dou'larn bir nev'i devamdr. Onlar kitap olarak deil, dergi
olarak dnmek gerekir. 13 say yaynlanan Raporlarn dergilerinden tek deiik yan resim olmamasdr.

stad Necip Fazl'n yazlarnda ou zaman mahlas kullanln grmekteyiz. Bunlardan bazlar ise unlar : Addemez, Ne Fe Ka, Dedektif X Bir, Ahmed Abdlbak, Prof. .. vs. Byk Dou, okuyucusuna gsterdii ilgiyi yazarna gstermedi. Bu nedenle Byk Dou'nun yazileri ve sanat kadrosu devaml deiiklik gsterdi. Dergi stihbarattan ok, eline geen vesikalar yeliyordu, deerlendiriyordu. Byk Dou belirli bir dnem (1949-1964) her trl san yaz yazma imkn bulduu bir yayn organ oldu. Daha sonralar hissedilir bir deime gze arpt. Birara da Byk Dou Partisi'nin resmi yayn organ hviyetinde yayn yapt. (15 Haziran 1951 say 60) Necip Fazl Ksakrek mtefektir, yazar, sanat, air ve gazeteci olarak komple bir kltr adamyd. stad Necip Fazl gnmzde ei ender bulunan; gittii gazeteye, okuyucularn abidesiydi. air ve mtefekkir Necip Fazl lmnden sonra daha da byyecek. da birlikte srkleyen, tiraj kaydettiren bir gnl

(*) Basndaki kavgalarndan birka misal vermek istiyorum stad Necip Fazl'n : Hakkmzdaki tahrikin krkleyicilerinden Vatan. Elmalum,. dnme gazetesi. Nazm Hikmet ve zaman ve mekna gre komnizm mdafaas., btn dosyas hazrdr. Neri bu ceridenin ilk krprdanna baldr. Hakkmzdaki tahrikin krkleyicilerinden Yeni stanbul. Servetinin kayna btn bir efsane olan bir zatn, bamuharrirlik makamna en azl bir dnmeyi oturttuu gazete. Btn dosyas hazrdr. Neri bu ceridenin ilk kprdanna baldr. Hakkmzdaki tahrikin krkleyicilerinden iki byk gazete. Dorudan doruya yahudi kapitalizmasnn emrinde olan ve imdilik isimleri mahfuz bulunan bu iki byk gazetenin de akllara hayret verici dosyalarn tamamlamak zereyiz! kprdasalar da, kprdamasalar da, yaknda greceiz. (Byk Dou/26 Ocak 1951 Say 45) Vatan'a... Vatan'a Mektup bal altndaki anak tutuuna, ibret ve hayretle glmseyerek dikkat ettik., kanma! Yoksa seni o trl kandrrz ki, trnaklarn derini yolup bitirdikten sonra, kendi cierini de dilim dilim kesip dorayabilir.. Kanma.. Ve sus-pus-otur! Yoksa sonunda ve kendi kendine yle bir kaza oturursun ki, insan i kebabna evirir. Kanma!. Fani rahatna bak. Sus-pus-otur!.. (Byk Dou/20 Mart 1959 Say )

Necip Fazl Ksakrek'in Genlie Hitabesi ile, ((Zindandan Mehmed'e Mektup), Destan, Sakarya Trks, ile, Mu. hasebe ve Kaldrmlar iirlerini ieren bir pl 1976 ylnda KAYNAK YAYINLARI tarafndan kendi sesiyle baslmt. Aaya bu plan zarfndaki takdim yazsn alyoruz.

BU SES TANIYORSUNUZ...
Evet... Btn mrnzde bir kere bile yzn grmemi, bir kere bile kendisini yzyze dinlememi ve farz- muhal bir tek satrn okumam olsanz da, siz bu sesi tanyorsunuz; tanmak zorundasnz! Yarm yzyldr yreklerimizin paksma dayanp: Gen adam, dn! Evvel insanolunun dnmekten byk haysiyeti olmadn dn! diyerek bizi kendimize uyandrmaya, sarsmaya, silkelemeye, dorultup ayaa kaldrmaya alan ve yine yarm yzyldr adeta bu mazlum milletin vicdanymcasna Ne yaptk, ne yaptlar bu mukaddes emaneti! diye kan terleyen bu ileli kafay mutlaka tanyorsunuz; tanmak zorundasnz! Onu kimbilir hangi bilinmez ieklerle bezenmi maver hallarn dokuduu o rya diyarndaki altn tezghnn bandan kaldrp (Agora) mzn tozlu sokaklarna ektiimizden beri almad kap, seslenmedii kulak, rgalamad yrek rselemedii zek kald m? zbe hapisane kelerinden tklm tklm niversite anfilerine, psnden cumhurbakanna kadar btn cemiyet kadrosunu, tututurduu atein na aran bu mndnin yarm yzyl aan ilesine kar bunca sar ve nasipsiz olmanz mmkn m? yleyse, bu sesi tanmak zorundasnz! Ve ite bu ses, bir nr- beyza halinde yreklerimize den o ilenin sesidir.

Plan Knyesi : AKYAY KAYNAK YAYINLARI/YNETEN : FEHM KORU/AKEVLER STES YELYURT - ZMR TEL : 27 77 57/SES KAYDI : ESAT KRAL/ KAYIT TARH : ARALIK 1976/KAPAK FOTORAFI : AYHAN SONGAR/ MZKLEME : ERKUT ALKAN/HER HAKKI SAKLIDIR; HBR EKLDE OALTILAMAZ./KAPAK BASKISI : AKSSEDA MATBAASI, TEL : 27 21 99 PRODKSYON/AHMET KOT

ANILAR VE ANEKDOTLAR STAD EVRESNDE

AKF NAN

STAD Ona herkes 'stad' derdi. Kendisine zel ismiyle hitabedene bi tank olmadk. Ancak 'stad Necip Fazl' diye bahsedenler olurdu gyabnda. Ama yanndayken herkes iin ve daima 'stad't. Acaip bir alkanlk halinde bu gn, lokanta garsonlarndan, ayakkab boyaclarna ve mstahdemlere kadar nne gelen herkese 'stad!' diye seslenilmesi, emirler verilmesi, bu kelimenin bir hayli yalama haline getirildiini gsterebilir. Ama ne var ki stad Necip Fazlla bu kelime, olanca anlam ve muln korumakla birlikte, belki de tarihte ilk defa olarak bir kiiye, isminden de nce, fiilen alem olmutur. Rahmetli Eref Edip karlanca sorar : Naslsn stad? Osmanl Devletinin Yaverlerinden merhum Tark Mmtaz Gztepe Beyefendi : Hamdolsun shhat ve afiyetiniz yerinde stad'm Efendim. Diye konuurlard. Yalnz aydnlar, yazarlar, siyaset adamlarnn dilinde deildi bu 'stad' sfat. Halk ynlar da Onu 'stad, stad!' diye alklard. Galiba 1964 idi. Trkocaklar, bir anakkale Gn dzenlemiti. Konumaclar arasmda Prof. Osman Turan ile o zaman Trabzon Senatr olan Yusuf Demirda Paa da vard. Son hatip stad't. Hoca, ksa ve zl bir konumada bulundu. Paa ise uzattka uzatyordu konumasn. Mbarek sanki Harp Akademisinde ders anlatyordu; bir yn mesleki, teknik bilgiler veriyordu. stad'sa, binann st katndaki bir odada srasn beklemekteydi. Anlalan bu Anma Gnn dzenleyenler, stad'n salonda oturarak kendi konuma srasn beklemesini hakl olarak uygun grmemilerdi. nk tecrbelerle ortaya kmt ki, stad salonda iken, dinleyiciler, stad' bir an evvel dinlemek hususunda daima sabrszlk iinde bulunurlard ve teki konumaclara pek kulak amazlard. Hatta stad' takdim edenlerin takdimleri bile grltye gelirdi bazen. Evet, o gn de, herkes, heyecanla stad' beklemekteydi. Yusuf Paa'nn konumasn ksa tutmasn hatrlatmak amaciyle olmal. Gn dzenleyenler, yukar kata kp stad' aaya getirdiler. stad, konferans salonunun kapsna henz yaklamt ki, salonun iinden onu

hemen grveren, galiba Nuri Pakdil olacak, bir kii, btn gcyle bard : stad geliyor! O anda salon bir maher yerine dnmt. Binlerce insan ayaa frlam vaziyette 'stad, stad!' diye alk tutuyordu. Paa bu manzara karsnda ou duyulmayan bir ka kelime daha syleyerek szlerine son vermiti. Ynlarn da dilinde 'stad' olan O, herkes gibi bu sfat, tabii bir biimde benimsemi grnrd. 'stad' olarak anlmasnda kukusuz kendisinin en kk bir dahli olmamt. Fakat, herkes tarafndan yllar yldr stad diye anlmas, Onda o denli tabii bir ad halini almt ki, her hangi birinin, mesela alverite bulunduu bir maaza sahibinin ya da uak biletini hazrlayan bir Hava Yollan memurunun : Beyefendi eklindeki hitab karsnda adeta yabanclk duyard. stad lfznn, onun ahsiyle zdelemi, hususi adn bile geriye itelemi olduunu herkes kabul etmiti. Bir gn bir Arap Sefaretine telefon etmilerdi. Kendisiyle konuan Arap diplomat, 'eyh' diye hitabetmi kendisine. Konumasn bitirince dnp bize sormutu : Bu adam bana hep 'eyh, eyh' deyip durdu. Herhalde 'ihtiyar' manasna kullanmad bu kelimeyi deil mi? Hayr, stadm. Sayg ifade eden anlamlaryle kullanmtr. Dedik. Gerekten de yleydi. lim, mtefekkir, edip, nder gibi anlamlar iinde kullanyordu o zat eyh kelimesini stad'a kar. Yine bir gn, ok yakn bir arkadamz, belki de Ali Biraderolu'ydu, bir kiiden krgnlkla, kzgnlkla bahsediyordu. O adam, stad'n giyabnda, stad'tan : Bizim Necip, ya da Bizim Necip Fazl.

Diye bahsedesiymi gya. stad o arkadan ikyetini dinledikten sonra Bunda pek bir ey yok. Belki biraz laubalilie kaan bir samimiyet iddias grlebilir. Bir edep krkl bulunabilir. O da undan : Bize stad' diye hitabediyorlar. Benim bunda da bir talep paym olmamtr, ama yle diyorlar ve galiba yle denince bu memlekette yalnz ben akla geliyorum imdi. Bu bakmdan siz hassasiyetinizde hakl olabilirsiniz. eklinde konutu. air Abdlhak Hamid'e verilen Dahi, Dahi-i Azam, airi Ayam gibi unvanlarn tutarszlklarn anlatt. Bununla birlikte o adamn, o en azndan 'laubali' saylabilecek hitap ekli, mecliste hazr olanlar yine de incitmiti. Kimi yazarlara, bilginlere baz dostlar veya raklar tarafndan bazen daima ve bazen de arada srada sylenen 'stad' sfat, Trkiye'de, en az krk yl, her zaman ve her yerde ve herkes tarafndan, srekli olarak yalnzca Necip Fazl'a pardon yalnzca stad'a lyk bir unvan olarak kullanld. Parti bakanlar, yahut Bakanlar sorard : stad terif ettiler mi? niversite hocalar konuurdu : stad, Byk Dou'yu karacak yine. Ve halktan vatanda, dernek yneticilerinden isterdi : stad' konferansa ne zaman davet edeceksiniz? STAD'I BENMSEME stad' dinleyip de, yahut okuyup ta benimsemeyen insana rastlamak zordu. yle bir etkileme gc vard. stad bir konferans iin Ankara'ya gelecekti. ou renci olan, fukaradan hlis ballar Havaalanna gitmi ua beklemekteydiler. Bu arada onu karlamaya gelen daha baka guruplar da grld; zel lks arabalarla gelen guruplar. Bir de bir din grevlisi var aralarnda, olduka nl bilinen, fakat bilhassa genlerce hi sevilmedii anlalan biri. Etrafta tavus kuu iinip dolanyor Hocaefendi. Hararetle sahip kyor stad'a. Genlerin kimi glp geiyor onun yksek sesli medih szlerine, ama ou fiilen sinir oluyorlar adama. stad uaktan inipte karlayanlarna doru yaklamt ki, o Hoca, mbalaal iltifatlarla stad'n yanbanda biterek, bir rpda buyur ediverdi arabasna. O anda birden, genlerden biri hzla araya girerek, ok sert ve serbest bir tavrla Hocay azarlayarak tasfiye etti ve mtevazi bir piyasa taksisine bindiriverdi stad'. O gencin yapt d grn itibariyle ok kaba bir tavrd, bilhassa stad'n yannda ama, stad hi

yadrgamad bu durumu. Arabada akland ki o Hoca, stad'n Ba dman' olarak ilan ettii bir adama muhabbet izhar edermi. stad, bunu duyunca : Ah ocuklar, dedi, beni olanca hviyetimle tanyan bir siz ler varsnz bu memlekette, ireniyorum bakalarnn, benim bir baka vasfma dayanarak beni benimsemi grnmelerinden. Krkkale'de konferansn vermi, kendisini davet eden Dernein binasnda sohbette bulunmaktadrlar. eride o kalabalkta nasl girebilmise girmi bir kadn da var. yle Orta renim grm gibi hissettiren, ba yarmyamalak yamakl, orta yal bir kadn. Bir frsat bulup sze giriyor ve yle diyor stad'a : Siz gnmzn Namk Keml'isiniz. stad ac ac, homurtuyla glyor. Cevaplyor : O adam gznzde bytm olmanzn tezahr olarak, temelde yanl olan bir mukayeseyi, samimiyetle ifade ettiniz. Size teekkr ederim ama, Sahte Kahramanlar serisine koyduumuz onun yeriyle bizimki, ancak zddndan bir mukayeseye uygun debilir. O kadnn bu lflar hi anlamad anlalyordu ama belliydi ki yine de ok houna gidiyordu. Eminim ki, kendine mahsus llerle o kadn, stad'tan memnun ve Onu benimsemi olarak ayrld oradan. Bir evdeyiz. eriye birka kii daha girdi. Bunlardan biri stad'a tandk kan bir tavr ifadesindeydi. stad'dan bir zel ilgi gremeyince, hayret ykl bir sesle ve zel ivesiyle sordu : stad, beni tenimediniz mi? stad'dan : Hayr tanyamadm cevabn alnca, hayreti artm olarak, aklamada bulundu : Meletye'ye geldiinizde entenizi temtm. Bu temiz arkada, daha sonra yannda oturan kiilere yle fsldayacakt : stad tenimedii, inenmedii kimseye entesini tetmez. entede mehrem evrakleri vardr nk. stad' benimsemi olmann trl biimlerine tank olunmutur. Hele hele siyaset adamlarnn veya stad'n tabiriyle 'sucularn, bucularn' benimseyi slplar ki her biri bir baka lemdir. Benimsemelerden biri var ki, muhteem. Rahmetli Zihni Hizala ait, Zihni bey merhum, esiz bir iman ve yetenek sahibiydi. Pilottu. Birka eseri vard. nde gelen btn 'sac' yazarlarla ve kurulularla i ieydi. Ciddi, vakar sahibi bir fikir ve mcadele adamyd. Yanl olmayaym, galiba 1963'teki, o mahut uak kazasnda Ankara havaalanna derek ehit olmutu. stad'n da ok yaknyd. Onun vefatndan sonra bir mektubunu yaynlamt stad Byk Dou'da. Zihni Bey o mektupta stad'a : Tanmadnz lokantalarda yemek yemeyiniz. stnde kendi

adnz olan reete ile eczaneerden ila aldrmaynz. Diyordu. Bu benimseyi slbu, bu ince kurmay zekas, ok beenilirdi stad'a. stad, kendisini yarmyamalak tanyp benimseyen kiilerin bu hallerinden rahatszlk duyar myd? Duyard. Onlar eletirirdi.. Onlar tashihe aba da gsterirdi. Onlarn eri br taraflarn trpleyip dzeltmeye, bir ie yarar hale getirmee alrd. stad, dvasnn hatrna, dvasnn bymesi ve hzl yol almas adna, baz imknlar devreye sokmaya ok emekler vermitir. Kimileri onun bu tavrna bakarak stad' baz evrelerin istismar ettiklerini, kullandklarn sylemitir. Oysa stad her taktik ve stratejisinin hesabn bilirdi, yapard ve anlatrd da. Dolaysiyle baz 'harici' evrelerin anlayszlna, katlna sabr ve tahamml gsterirdi. Anlay eksikliine kar nefsinde pek tahamml olmayan stad, dvasnn hatr iin, bazen gerekten de ok sabur ve mtehammildi. Denebilir ki o sabr ve tahamml ok yaknlarna kar pek gsteremezdi. Hele hele 'kurmay'dan sayd baz kiilere kar, msamahaya pek yatkn deillerdi. nk onlar bir 'kemal' iinde grmee itiyak vard. Onlarda eksiksiz bir uyum; tam bir fikr ve hissi itirak bulmak, rahatlatrd, mutlu klard stad'. nk onlarla bir parack teselli olurlard. Sevdii, gvendii kiilerin deiik gr ve yaklamlar incitirdi kendisini. Hatrlyorum : 'Hac' hatralarn ihtiva eden eseri yeni yaynlanmt. O eserdeki baz kiilere ait mahedeleri, eletirileri bir yaknmz, yani stad'n bir yakn 'mnasip' grmemilerdi. Bu gr biri stad'a ulatrm. stad, fevkalade sinirlendi. Hatta bu 'kavrayszlk' iin bir beddua slbu ile mukabeleye kalkt. Nihayet, birimiz, araya girerek aklamaya yeltendik : stad'm, o gr, eseri h tenkit sadedinde deildir. O eserde sizin tenkil ettiiniz kiileri ve durumlar kimse savunmuyor. Hepsi dorudur yazdklarnzn. Yani demek isteniyor ki, o kii ve durumlar maalesef hi birimizin mehul deildir. Bir Hac ziyaretini, hararetle maddi alverilere; inci mercan ticaretine let etmek, phesiz ki o farizenin lyk olduu ak ve evkle yaplmadnn bir ispatdr. Siz de zaten bunlar yazyorsunuz. Bu gerei yazmanz tenkit edilmiyor arkadamz tarafndan, ancak, bir zlem dile getiriliyor. Deniliyor ki : Ah keke stad'n bu eserini batan sona baz kiileri hi eletirmeden, bu kutsal yolculuun o yksek gerilimini parldatan bir ak, evk ve cezbe destan olayd sadece. Ki eserin de byk blmleri zaten byledir. stad, hemen kavrad incelii ve birdenbire yumuad. Yumuad da hakl m buldu o arkada? Hayr. Onlardan, o 'itimai yaralar'dan

bahsetmemizin bir dva gerei olduunu, yalnz mcerretlerde kalmann eksik bir yaklam olduunu, meselelerin her yann demenin kanlmaz lzumunu anlatt. htarlarda bulundu. Yani yaknlarnn kendisiyle hep bir itirak iinde olmasn beklerdi stad. stad'a imdi sahip kanlarn bir blmne baknz; ne iin, ne sebeple sahip grndklerini hemeninden anlayabilirsiniz. Zaten bu sahip k gerekelerini yazp duruyorlar, syleyiveriyorlar. Neymi onlar? Bir, yaayan Trkenin dostuymu, dilimizi ok iyi kullanyormu. iki, yaayan en byk airimizmi.. falan. Doru deil mi bunlar? Elbette doru! Ama ya tesi? tesi, slk, sanrz ki bu adamlarn bazlar stad'n baz eserlerini, baz vasflarn ya gerekten bilmiyorlar ya da bilmezden geliyorlar. Hani filin orasn burasn tutarak kendince fili tarif eden krler misali. Bu meseleyi bilmem daha fazla somutlatrmaya gerek var m? Varsa, birkan sralayalm : Mesela : Namk Keml'den Gkalp'e kadarki izgi iinde kendilerine fikir mesnetleri bulmu olanlar, stad'n 'Sahte Kahramanlar' eserine ramen mi stad' benimserler? Mesela : Klasik anlamda sac olanlar, stadn 'deolocya rgs'n bile bile mi sahip karlar stad'a? Mesela : Tasavvufu reddedenler, Reahat tercmesine, Babu Velilerden 33, Veliler Ordusundan 333, O ve Ben kitaplarna ramen mi, stad' severler? Gerisini sizler oaltnz artk. Lkin unu da syleyivereyim : Mesela : Ona verilen Sultan uara unvannn belgesinde imzas bulunan eski Mill Eitim Bakanlarndan nl dil bilgini sayn Prof. Tahsin Banguolu, stad'n Abdlhamit Han ve Vahideddin gibi eserlerini bile bile ve onaylaya onaylaya m o vesikann altn imzalad dersiniz? nsanolu garip dorusu! Galiba 1970'lerdeydi stad, bir davette, sabk Cumhurbakanlarndan Bayar'la karlayor. Bayar, duvarda asl levhadaki yeti gstererek : Ben ite bu mnaya istinat ediyorum, gibilerinden bir sz sylyorlar. stad : - Bunca yl bizim ilesini ektiimiz, sizinse bize ile ektiren kadrolarda yer alnzdan sonra, bu sylediklerinize belki biraz sevinilebilir ama, ben daha ok hayret mevkiindeyim. Deyince karsndaki : Bu hal bende yeni deildir : Daha ncelerden beri ruhum da meknuz idi. imdi diyorum ki, acaba stad'a imdilerde sahip kanlarda, stad'n fikriyatn benimseme, teden beri 'ruhlarnda meknuz' muydu

ve o asrdide devlet bakannda olduu gibi 'zuhurunu daha sonra m buldu?' stad o ansn naklederken demiti ki : Eer Bayar : 'Hayr, evvelce yle deildim ama imdi byle dnyorum' deseydi bizim nezdimizde belki daha makbul ola bileceini bilemedi. Deiik fikir, kanaat ve hassasiyet sahibi kii ve evrelerde rastladmz bu stad hayranl, ya da yaknlk izhar, herhalde stad'n 'ok yanl' bir kiilik tamasndandr. ok yanl ama, kendi iinde bir btnlk ifade eden bir ok yanllkt bu. Lkin nerden bileydi, kavrayayd bu incelikleri o hariciler, o tufeyliler? Bir Cevat Rifat hayran vard. stad'n da yahudiler, dnmeler hakkndaki yazdklarna hayrand. stad'tan bir baka eser okumam olduu hemen belli olan o kiiye stad yle hitap etmiti : Siyonizm bahsi bende ancak, fikriyatm iinde bir ubedir Kimilerinde ise bir tez haline getirilmitir. Mcadele odaklarmn biridir, hepsi deil. Tezimizse slm. Rahatlkla sylenmelidir ki, stad'n tez'ine tam mnasiyle katlnmadan, kendisini sevmek, benimsemek; yalnzca u veya bu eserine bakarak, yahut birka sohbetini dinleyerek yaknlk duymak, acaip bir maymun itahllndan baka birey deildir. Ki bu durum stad' da hem zerdi, hem de gldrrd. Hlis mslmanlardan bakas onu tam anlamyla anlamamtr ve sevememitir dense yeri. Bu 'hlis' szcnn stnde iyi durmal. Kimi mslman vardr ki hem tasavvufu inkr eder, hem de stad' benimsemi grnr. Yahut kimi mslman da vardr ki : 'Brak efendim u kumarbaz!' diye hicap etmeden takva satmaya yellenir. Bunlarn bir ciddi fark var m, stad sz konusu olunca : haa u komnisti mi sylemek istiyorsun?' cinsinden kaslan kafaszlardan? Ama u var ki bu tr adamlar bile, yeri dtke stad'n byk air, byk yazar olduunu sylemeden geemezler. Tpk ona 'Sabk air' adn takp : Yazk etti iirine! Diyenler gibi. Yalnz iirini sevenler, ya da seviyormu gibi gnnenler misali. Elaman byle yarmyamalak takdirlerden. STAD'I ANLATMAK Bunun gerei ak. Hatta bu i iin bir enstit kurulsa yerinde olur. stad' srekli olarak gndemde tutmann ok yarar vardr. u da mutlu bir gerektir ki, stad hakknda yazlar yazabilecek, eserler

oluturabilecek bir evre de mevcuttur. Byle bir evreye sahip olma talihine ermi bir baka fikirci ve sanat yetimedi bizde. stad'n asl stadl, eli kalem tutan bir gurubun yetimesinde vesile oluudur dense yeridir. Onu, kendilerine fiilen stad sayan bugn, isimlerini herkesin bildii azmsanmayacak yekunda kalem erbab; gazeteci, fkra yazar, air, hikayeci, romanc ve mtefekkir mevcuttur. Bilim adamlar mevcuttur. stad'n, fevkalde zor artlar iinde yazarln ve eylemlerini srdrd gereine bakarak; kard Byk Dou'larn uratld inkitalar dnnce, byle bir yazarlar gurubunun nasl olupta yetiebildiine hayretler edilebilir. Adeta insann, 'eer stad kesintisiz olarak yaynda bulunmak, hi deilse Byk Dou'yu muntazaman karabilmek imknna kavuabilseydi, Trkiye'nin fikir ve sanat hayatna batanbaa Onun damgas hkim olurdu.' diyesi geliyor. nk bilindii gibi yaynclkta kadro kurmann, taban tutturabilmenin yolu, sreklilikten geiyor. stad hem bu sreklilii bulamad ve hem de u veya bu sebeplerden tr, mecmuaclnda da hep 'solo' yapmak zorunda kald. Btn bunlara ramen stad, bir kadronun olumasnda muvaffak olmutur. Peki bu nasl oldu? Yani stad hem solo yapt, yani stad'n izgisi iinde yetien yazarlarn ou, kalem denemelerini Byk Dou'da deil de daha baka organlarda yaptlar, hem de Byk Dou'cu olarak yetitiler. Bu nasl oldu? Bu sorunun kanaatimce cevab udur : stad'a ve onun dergisine, yaz kabiliyetleri olan zellikle genler, yle bir nem izafe ediyorlard ki, orada yazmaya kendilerini ehliyetli grmeyen bir edep hassasiyeti gsteriyorlard. Hatta stad'n iddetli srarna ramen Dergiye yaz vermiyorlard. Kendilerini Byk Dou'nun ancak bir okuyucusu olma, nihayet ra olma liyakatinde gryorlard. Bu duygumu stadn basklar zerine, yazdm son Byk Dou'lardaki bir yazmda da ifadeye almtm. Ve galiba bu ve buna yakn sebepler dolaysiyle bizzat stad'tan, onun dergisinden 'st emen' bir ok arkada, o dergide pek az grndkleri halde, stad'n evresini oluturdular. stad iin kurulacak olursa eer, bir enstitde eserleri kacak ok arkada var yani. Evet stad' yazmak lzm, incelemelerde bulunmak bir grev. eserleri zerinde aratrmalarda,

Lkin unu ise hi unutmamal ki, stad' en iyi anlatan, dncelerini, aksiyonunu en iyi sergileyen eserler de yine stad'n eserleridir. Denebilir ki o, hem dvas ve hem de kiiliini, bir baka kiilerin aratrmasna, yorumlamasna muhta kalmayacak boyutta eserlere kavuturmu biridir. Mesela stad'n hayatn m yazmak istiyorsunuz? stad yazm bunu. Hem de olanca berraklyla, zeletirinin en keskin yzyle.

Hangi aratrmacnn almas stad'n hayat hikyesi olan 'O ve Ben' ile 'Bbli'dekinden daha tamam, daha baarl olabilir? Onun fikriyat zerinde mi eser yazacaksnz? 'deolocya rgs' yeterli deil mi? airliini, iir anlayn m ortaya karmak iin yorulacaksnz? 'ile'ye ekledii 'Poetika'lar bu ii yapmamlar m? stad' anlatmak lzm, derken, galiba en iyisi, bizzat stad'n yazdklarn okutturmak lzm demek gerekiyor. Onlar daha yaygn biimde okutturma yolunda kalemlerimizi kullanmamz en mnasibi. Bir edebiyat prof.u ile stad'n sanat zerinde konuuyorduk. Antoloji'sinin yeni basksnda stad'a ok daha geni yer verilirse, ok isabetli olacan ifade etmitim. Bunun iin de, kendilerine mehaz olacak yazlar getirebileceimi sylemitim. Gtrdm de. Gerekten Hoca, Antoloji'nin son basksnda 'Necip Fazl' bahsini gayet geni ekilde yazmt. Yazy okuyunca grmtm ki getirilen yorumlarn hepsi, stad'n Poetika'sndan aktarlmayd. Dndm ve hak verdim Prof.a. nk stad', stad'tan doru, ondan daha eksiksiz biimde anlatmann yolu ve kayna yoktu. Belki de lzumu da yoktu. Btn bunlar, stad'n ne yaptn, ne yazdn ok iyi bilen birisi olmas ile ilgilidir phesiz. Anlamsz hi bir davran olmad gibi, gereksiz, hatta dinamik bir ilevi olmayan bir tek satr, bir tek msra ve bir tek cmle sarfetmemi olmasnn sonucudur.

BO SZ stad, zsz, arlksz, l lflardan rahatsz olurdu, 'idre-i kelm', 'dii sz', 'tatvili kelm', 'mugalata' onda asla msamaha Ermemitir. Yani 'bo szden vebadan kaar gibi kaard.' Sz aznda geveleyenleri karsnda konuturmazd. lgin cmlelerle konumayan, bir fikir kaynandan kmayan anlatmlar, onun mdahalesine urard. Yani karsndakinin szn kesmeme gibi nezaket kaideleri, ona mlyanilikleri dinletme sebebi olamazd. Hem sonra yle mthi bir sr'at-i intikal, yani karsndakinin syleyeceklerini nceden kestirme kabiliyeti vard ki stad'n, dehete derdiniz. Bu bakmdan bakalarn yle uzun uzun dinlemeye hem ihtiyac yoktu, hem de vakti. in dorusuna bakarsanz stad'n yannda konumaya yeltenmek, bir bakma budalalkt da. Aklllk, ondan bireyler dinleyip, renmekti. stad'n bu zelliini bilen yaknlar, onu konuturucu bahisler ama yolunda ustalkla sorular yneltme maharetinde idiler. te asl o zamanlar dinlemeliydiniz stad'. Zeksnn olanca dirilii, arpc bir anlatmla bir elle gibi akard. Bu durumlarda hem kendisi tatmin olur, mteselli olur, hem de dinleyenleri ihyaya urard. Ve o zaman stad'n stadln idrk ederdiniz. Onun yetitirmeleri, byle sohbetlerle yetimilerdir. Byle durumlarda o, hem bir yetitiriciydi, hem de esiz bir arkada. Bakardnz sizi birden bire kendine eitlemi can yolda, dva gnlda, eylem orta, sanat arkada oluverirdiniz. Hatta sizi, eserlerine bile intikal etmeyen hatralaryle, hasret ve mutluluklariyle ortak ederdi. inin zel, gizli mntkalarn aard. Bu durumlarda hissederdiniz ki onun ok derinden derine, arkada edinme zlem ve ihtiyac vardr. Kendisini yalnz stad bilen tbilere deil, mahrem-i esrar' olacak 'dostlara', 'sohbet erbabna' itiyak iindedir. Ka defa istemitir : Bu akam kalabalk olmayalm. Babaa bir nefs muhasebesi yapalm. Veya : Has odamzn esrarn konuabilecekleri ar. Byle meclisler, ok zor tatmin olan, daha dorusu tatmin olmayan, nk yetinmeyen ruhunu; hep eksiksizi ii, tastamaml kollayan beynini, olduka teselli ederdi. Biz ancak bir dolmuu dolduracak kadar ya varz, ya yokuz. Gibilerinden szlerini, ite bu yaknlarn kastederek sylerdi.

- Btn yaptmz, has odamza kavuabilmek iin yoldaki kanalizasyonu temizlemekten baka bir ey deildir. Derken, kurmay' diye adlandrd yaknlariyle, beraberlikten duyduu hazza iaret etmitir. Bir gn Peyami Safa, Burhan Toprak, Sekip Tun gibi eski arkadalariyle olan ilikilerini anlatyordu ki, birden szlerini keserek : Brak onlarn hepsini bir tarafa, diyorum ki, ya sen benim devrimin insan olmalydn, ya da ben seninle yata olmalydm. Bu szleri duyunca, iimi bir sevin deil, hzn kaplamt. Onun yaad yalnzlk, kalabalk iindeki yalnzlk, yreimi burkutmutu. Gen yata kavutuu hret, tad ve btn ilgileri stnde merkezletiren renkli kiilii, kalbini ve beynini doyuracak dostlar bulma mnasndan uzakt. Denebilir ki onun garip bir teselli ifadesini ieren, biraz da aristokrasizm kokan, o bir ok kii iin kulland 'yaknm', 'dost' gibi datt unvanlara ramen, hakikatte, tam dostu, yakn yok diyecek kadar azd. Gerei gibi anlalmamak galiba stn zeknn ezeli nasibi. stad'n yaad yalnzlk, anlalmamaktan ektii strap, yalnz kiisel bir strap hviyetinde deildi kukusuz. Dvasnn anlalmamas ile i ie olan bir strapt. Onun iin sk sk sylerdi : Biz dvamz Patagonya'da anlatsak daha byk alaka bulabilirdik. nk herkes, yeni bir ey duyuyor olarak kulak verirdi bize. Oysa burada bizi 'biliyorum' zanniyle, pein fikirle, bir baka eye irca ediyorlar. slm deyince ya babaannesinin yeldirmesine, ya da burnundaki orap kokusuna irca ediyorlar bizi. Ne ok severdi : Hznm anlamayan krn yzne tkrmek istiyorum. Cmlesini. Sanrm 1965 idi. Devrin olduka da entellektel bir Bakan ile konuuyordu. Anlattklarnn, karsndaki adamcazda hi bir kavray alameti belirtmediini, hatta onu aptrdn grnce 'kzm sana sylevim' cinsinden bir taktikle, yanmzda oturan drdnc kiiye dnerek, acyla : Beyin cidarlarnn arasndan bir trl idrak suyunu aktamyorum senin. Diyerek kkremiti. Aslnda stad'n dncesine ve slbuna in olmayan herkesin nasibiydi onu dinlerken app kalmak. ZARAFET Favori (sakal balarn uzatma)nn zppe evrelerde moda olduu yllard. Her kiilik sahibi insan gibi, stad da ok rahatsz

oluyordu favori brakmalardan. Zbeyir Yetik'le oturuyorduk. Birden stad kageldi yanmza. Zbeyir'in favorileri olduka uzun. Lakin bu uzunluk keyfilikten deil; ihml sebebiyle oktan beri salarn kestirememi olmaktan. Zbeyir bir ara, ksa bir sre yanmzdan ayrlnca stad bana : O favoriler de noluyor? Diye sordu. Doru drst cevap veremedim galiba. stad, Zbeyir'i ok severdi. Yzne kar birey sylemek, onu belki de zmek istememiti. Bana syledi : Byle eylerle uramak evvela abestir bize. Ve sonra estet birey de deil, Lbedi yani. Dedi. 'Dorusunuz stad'm' diye cevapladm. Kulam da kapdayd. Zbeyir'in tam ieriye girecei anda, sessizce darya kverdim. Zbeyir'iim, dedim, stad u seninkileri favoriden sayarak teessr beyannda bulunur gibi oldu. Artk sen bilirsin. Zbeyir birden kayboldu. 5-10 dakika sonra geldi. Hzla bir berbere koup kestirmiti. stad'sa, o teessrn benim Zbeyir'e ulatrdmn farkna varmamt. nk darya kp benim Zbeyir'le konumam kala gz arasnda olmutu deta. Dolaysyle o jesti, Zbeyir'in zarafetine hamletti sanyorum, yz gld. Oysa zarafetin en incesini gsteren, meseleyi yze getirmemek bakmndan, zarafetin en incesini gstermi olan bizzat stad't. * Bir mahkemesi iin stad Ankara'dayd. Yl sanrm 1964 olacak. stad muhteem bir savunma metni hazrlam. Mahkemeden nce biz dinleyelim.

Dedik. Bize :
Hayr, dedi, mahkemede dinleyin. Baylacaksnz. Mecburen : Olur, dedik. Bu 'olur' deyi, hepimizin stad'la birlikte, dinleyici olarak mahkemeye gitmemiz anlamndayd tabii. Ve gittik te. Hem de olduka kalabalk bir gurup halinde. Kk mahkeme salonunu tklm tklm doldurduk. stad girdi ieriye. Gayet din ve keyifli. antasndan savunmasn kard. Msadenizle mdafaam buradan okuyaym. Diye balad. Hkim mtebessim bir yzle ve gayet nezaketli olarak: Madem metin halindedir, isterseniz zahmet ekmeyiniz, onu bize veriniz, dosyanza koyalm. Baka ekleyeceiniz bir hu sus varsa, konuunuz.

Hakim bu szlerini gerekten de yle efendice bir tavr iinde sylemiti ki bu zarafet tablosu karsnda, elindeki metni Hkime uzatvereceini sandk. Dolaysiyle bizim dinlememiz de suya decekti Lkin birden bire stad, Hkimin de saygyle yarinden kck, bir referansla kprdanmasn salayan, yle yumuak ve tamamen dostane, artk reddi gayr mmkn bir jestle, szlerine el iaretini de katarak, kadifeden bir sesle, Hkime bir zel deer izafe edercesine. Srf sizin iin okuyacaktm... Dedi ki, Hkim bu mukabil zarafet gsterisi karsnda, birden bire daha memnun ve mutlu, bir muvafakat tavrna gmld. Dolaysiyle btn salon, o muhteem savunmay stad'n sesinden dinledi.
dr

stad muhataplarna iltifattan hazzederdi. Fikir fkesi iinde bulunmad zamanlar, ya da karsndakilerin bir idrk ve hassasiyet ifadesi tadklarn grnce, fevkalde ince iltifatlar yadrrd. Ankara'ya gelilerinden biri Rasim zdenren'in evlendii gne rastlamt. Rasim'se bu zel durumunu bir mazeret saymayarak, o geceki stad'n sohbetini karmamak iin, bizimle birlikte oldu. Sohbet ge saatlara kadar devam etmiti. Bir arkadamz, yanlmyorsam Pakdil olacak : stad'm izin verirseniz, Rasim erken ayrlsa.. Herkesi bir tebessm kuatt. Birimiz akladk : Rasim bugn evlendi de.. stad, efkat dolu bir hayret nidas kopard : Vah evldnn! Yani bu gece miydi? Evet, dedik. Gveimizi yolculadk. Rasim'in bu jesti stad' yle duygulandrm ti ki, gecenin kalan paras stad'n Rasim iin giyabi zarif iltifatlar ile ihya oldu. OCUK SEVGS stad'ta ocuk sevgisi had safhadayd. Bunu sonradan grdk, yani bizler ev bark olup oluk ocua karnca. Bize her geliinde, daha kapdan girer girmez, daha birka yanda olan kzma bararak seslenir: Evlaaat! Genellikle bireyler getirmitir, hemen verir ocua. Bir defasnda hediye getirmei unutmu. Eve birlikte geliyoruz. Evde ise bizi bekleyen bir kalabalk ta var. Yolda birden bire arabay durdurttu ve hemen bir maazaya girdi. Durumu anladm, vazgeirmek istedim. Nafile! stad dkkn velveleye veriyor : Baka neleriniz var, drt yanda bir ocuk iin, getirin bakalm. nnde bir sr elbiseler, kazaklar ylm. Beenmiyor.

u kk gelebilir, bu byk, onun rengi uymaz. Diye de konuuyor. Artk : dayanamadm : stad'm, dedim, kendinizi yormaynz, nihayet ocuktur. Birden bana : Yaa, sen yle mi sanyorsun? Diye cevap verdi. ocuklar bu derece nemsemesine hayret etmitim.

*
Bir gn bize benden evvel gelmi stad. Bizim kk 'buyur' etmi salona 'stad Amca'sn. Ve hemen yanna bebeklerini alm konumular: Gel, stad Amca, seninle evcilik oynayalm; sen baba ol, ben de anne. Peki. Haydi uras da evimiz olsun. Demi bizimki. Yani yemek masasnn altn gstermi. Buna da : Olur. Demi stad. stad'n masann altna, yani evlerine girmesini istemi bu sefer. Sokmu ta. Haydi imdi ayaklarn uzat, stce ocuu yatralm, salla uyusun. Ben eve girdiimde bu manzaray grdm. stad ayaklarnda bebei sallamakta. Kzm halayacaktm ki, stad haykrd : Bu ocuk bir dhi Azizim, bayldm. Mthi elendirdi beni. * Torunu Emrah olal, deta stad'a yeni bir konu kmt. Ankara'ya bir gnlne bile gelmi olsa, eve telefon eder, Emrah' sorard. stad'm Emrah nasl? eklindeki ilgimizden ok mutlu olurdu. ok kabiliyetli sayard torununu. yle derdi : Bazen kabiliyet, byle bir nesli atlayarak zuhur ediyor. Bende de yle olmutur; Babamla deil, Bykbabamla izah edebilirsiniz beni. Emrah'a her hangi bir hediye almadan gitmezdi Ankara'dan. Bir defasnda : ,

Hereyi var Emrah'n, ama yine de alyorum : Bir oda dolusu oyunca var. Uaklar, arabalar, tabancalar. Bizim Cahit Zarifolu da : O oyuncaklarla bir dkkn aalm stad'm. Diyerek stad' bir hayli keyiflendirmiti. ELETR stad, kendisinden baka hi kimseyi beenmez. Diyenler vardr. Bu tesbit hem dorudur, hem de eri. Beenmez, nk stad, mkemmelliyetin avcsyd. Kemlin, eksiksizliin zlemiyle yanard. drakte, fikirde, sanatta; darla, rkle, beceriksizlie tahamml gstermezdi. Bu sebeble getirdii eletiriler okkal olurdu, ama isabetsiz dmezdi. O eletirilerin ahsnda siz hem stad'n stnlklerini kefederdiniz,hem de olmas gerekeni alglardnz. Yani size fikr ve bedi zplamalar, hamleler kaydettirirdi stad o eletirileri araclyle. stad, beenmedii, ya da baz yanlarn eletirdii kiilerin, beenilecek yanlarn da asla ketmezdi. Bir gn, bizim neslimizden bir fikir ve sanat adammz eletiriyordu. Dinleyen arkadalarmzdan birisi, daha az ehemmiyetteki bir baka sanat arkadamzn ismini, bu arada, zikretmeye yeltenince, stad : Brak onu canm, benim bahsettiim yank bile olsa bir kafadr.

*
Yeteneklerinin ktlna ramen, yaz izi sahasnda grnmekte srar edenlere kar biraz kzan, biraz da hiddet gsteren bir tavr taknd olurdu stad'n. Byle bir gen arkada iin bir gn, bize : nsan diyemiyor ki, 'Evldm vaz ge bu ilerden'. Demiti.

*
Durum icabettirdii iin bir gn, bir air zat tantrmtm stad'la. smi lzm deil. Adam o zamanlar yaa elliyi gekin, olduka da tannm biri. Lkin yle ahm ahm bir sanat deil. stad'sa hi duymam adamn adn. Adamdan ayrlnca, bana: air miymi bu ihtiyar, ph! Dedi. Kendi kendime : Henz yirmibe yalarnda iken, hreti kendine ram etmi bir sanat olarak haklsn tabii stad.

Diye dndm. * stad'n bizim kullandmz baz kelimelere itiraz vard. Hele bir arkadamz, daha ok eletirirdi. Kendi neslinin dilini beenirdi, kendinin kullandndan daha sadesini yadrgard stad. te yandan adal, terkipli konuma alkanlnda olanlar da baya garipserdi. Mesela rahmetli Fethi Gemuhluolu aabeyimizin dilini. Rahmetli gayet zarif bir eski Osmanl diliyle konuurdu. ahsen benim ok houma giderdi ama stad'mz o dilden yana deildi asla. Hatrlyorum, bir kongrede Prof. Saffet Solak aabeyimizi dinlemitik stad'la. Konumasna 'Muhterem hzinin!' diye balam olan Saffet beyefendi de, olduka tumturakl bir Osmanl diliyle hitabediyordu. stad, o konumadan sonra, Saffet beyefendiye gayet nazik bir ekilde meseleyi tlatt ve ilve etti : Sevgilim, dedi, sen benim neslimden bile deilsin, ok gen sin o kelimeler iin. ETL 20 yl kadar nce. Yemee gidiyoruz. Cadde kenarndaki bir duvarda asl reklam afilerini gsterdi; o zamanlar ok nl, kadns giyim ve davranlariyle tannan bir erkek arkcnn resmini iaret ediyordu eleriyle. Ve : Putluun bu kadar aikresi grlmemitir. Diye bouk sesiyle grlemiti. * Bir pastahanede buluacaktk. Ben biraz ge gittim. Gittim ki hiddetler iinde. Oysa, ancak be dakika kadar gecikmiim : Nerde kaldn Sevgilim? Vakitlerdir beklerim, gelmezsin. Bu cenderenin iinde bekletilir mi? Ve devam ediyor : Herkesin gz zerimde. Tannmamak iin ne yapmal bilemiyorum. Bir orap m geireyim yzme, maske mi kullanmalym, ne yapaym ? Hl devam ediyorlar : Sa tarafmda bir srnak ift oturur, solumda dr dr dr diye biteyiye konuan bir baka pespaye ift ve bilhassa bir kz, karmdaki olansa yannda kini di mncklamalarla megul. Mide gurultusunu andrr ak konumalar. Nelere ahit kldn beni buralarda. Affedersiniz stad'm, dedim, isterseniz kalkalm.

Cahit'le ilgili, lgin bir hatra daha var. Cahit, stad'n evine gitmi. Tabii ok yllar nce ve galiba da ilk gidii. Cahit'in ok acaip bir serbest hli, havas vardr ya, oraya da gidince yine gayet rahat bir davran sergiliyor. stad sanki, kendisinin emsali, bir arkada. Herkesler stad'n yannda terbiyeli ve sessiz oturup stad' dinlerlerken, bizim Cahit kalkp babasnn eviymi gibi salonun orasn burasn kartryor, raftaki kitaplarla, masadaki katlarla notlarla ilgileniyor. stad'sa, huzurunda alk olmad bu davranlar dehet ve hayretle seyretmekte. Cahit'in hi aldrmadn grnce nihayet dayanamyor stad. una bakn yahu, diyor. Bestekr urada oturuyor, o kalkm onun notalarn kurcalamakla megul. in daha da ilgin yan, aradan belki yirmibe yl gemesine ramen bizim Cahit, hl o davrann savunmaktadr ve stad, bu olay, yeri dtnde anlattka Cahit : 'Bunda ne var?' dercesine bir savunma tavr almaktayd. CMERTLK stad, hediyelemeyi de ok severdi. Bize her geliinde ocuuma bir hediye getirdiini anlattm. Hediyeyi unuttuu zamanlarda da para verirdi ocua. Verdii hediyeyi kmser, kendisine edilen armaanlar ise byk grrd. Bir gn bana bir elbiselik kuma getirmi : Sana mtevazi bir kostmlk getirdim, ltfen kabul buyurula! Diyerek vermiti.

*
Kendisine bir deri eldiven gtrmtm. Bilindii gibi stad son yllarna kadar k yaz eldiven tard. Eldiveni verir vermez, bir sevin l kopard : Aaa eldiven! Avrupadan m getirttin Sevgilim? Sonra devam etti : Peki, elimin lsn nerden biliyordun? Evine giden misafirlerine mutlaka bol ikramlarda bulunurdu. kartt yemekleri severek yiyelim diye, alclarn methetmeyi de ihml etmezdi. Yemek zaman deilse aylar, kahveler, meyveler grla giderdi. Bir gn koca bir tepsi dolusu kiraz koydurmutu nmze :

Bol bol yiyin, demiti, geende bir kamyon geldi, buz dolab tklm tklm. * 1965 ler olacak, brosundayz, ben ve Pakdil. stad bir yerden para bekliyor. Parasn bir adam getirdi. Galiba bin lira civarnda bir para.. stad bir ara o gnler parasz olduunu da sylemiti. Paray ald, hep birlikte dar ktk. Sonra vedalap ayrldk. Pakdil tutturdu : stad'tan para isteyelim! Verirdi, vermezdi, ayp olurdu, olmazd gibilerinden konuuyoruz. Haydi ko iste! Diye hep beni ileriye sryor Pakdil. Canm istenmesine istenir de, ama gel vaz geelim. Falan diyorum, aldrmyor. 'Sen iste, yok sen iste, haydi ikimiz birlikte isteyelim gibi tartmalardan sonra, hizmet dayya dt, arnar koup yetitim stad'a. Pakdil, yz metre kadar geride keyifle ve merakla bizi seyrediyor. stad'm, dedim, biraz paraya ihtiyacmz var. Yani sen ve o. kiniz de imdi paraszsnz. Ve stanbul'dasnz. Tabii, elbette baka kimden istiyeceksiniz. Bendekiler yeter mi? Sonradan gnderme falan olmayacak. Baylrm parasz kalmalara, bilirim. Aln. Cebindeki parann nemli bir aldm. * Yeniden kacak olan Byk Dou'larn ebadn konuuyoruz. stad dnd ebad bize aklamak iin, Mehmet Soyak'a : Git bir Akbaba dergisi al gel. Diye talimat verdi. Mehmet kalkt, kapya doru gitti ve sonra geri dnp : Param yok stad'm. stad, birden bire neelendi. karp bir be lira verdi. Mehmet gidip dergiyle dnnce, parann stn de stad'n nnne brakmt. stad, bir Mehmet'in yzne, bir paralara bakt, sonra paralar toplayp kendi cebine att. Bizler, artan paralan normal olarak Mehmet'e brakr diye beklemekteydik oysa. stad ekledi : ook gzel, be paraszsn, houna gitti. Bana paraszlk gnlerimi hatrlatn, bayldm. blmn avucuma sktrd. Utana skla

Hep birlikte gltk. ok tatlyd stadmz. Unutamayacamz gnler yaadk


onunla. Yalnz eserlerini iercesine okumaktan baka; tabii, insani dostluk ilikilerimiz oldu. Daha belki yzlerce hatramz var. Bunlar kukusuz, byk blmyle onun kiiliini tantan, aklayan cinsten. nanyorum ki stad'n fikir ve sanat hayatn yazacaklar in, gznnde bulundurulmas gerekecek hatralar var bunlar arasnda. Byle bir insann sadece yazdklarna bal kalnarak anlatlmas, kuru bir anlatm olur. Fikir ve sanat adamlar, zel hayatlariyle de bir btn olarak ele alnp ilenmeli tabii.

CAHT ZARFOLU

12.7.1983 Sal, Ramazan Bayram. Tam iki yl nce, 1981 ylnda, Ramazan Bayramnn ilk gn, bayram namazndan sonra, stanbul'da, Bayram Namazn Erenky Camiinde kldktan sonra, iki araba dolusu insan, topluca, Etem Efendi Caddesine yneldik, Necip Fazl' ziyaret etmek zere. Aalar iindeki iki katl evin st katna ald olu bizi. Kendisi i ksma geti, haber vermek zere. Oturduk, bekliyoruz. Ben, Muhammed Kasm Arvas, Ahmet Arvas, Erenky camiinin imam brahim Bey ve dier tandklar. Az sonra, ierdeki buulu, yorgun ve biraz tedirgin fsltlardan sonra. Necip Fazl kapda belirdi, pijamas ve onun zerine ald oda robuyla. Ayanda terlikler vard ve ok ar ilerliyordu. Admlarn, ayan yerden kaldrmadan adeta sryerek atyordu. Halnn balad yerde ona takld ve sendeledi. im eziliyordu. Yardm etmiyor ve iimizden birine erimesini bekliyorduk. Hepimiz ayaa kalkm, hepimiz memnun, mutlu ama hepimiz ona rahatszlk vermekte olduumuzu dnerek zgn ve endieli. Yrd istikamette tam karsndaydm. Doru bana geldi. Ben ona ilerledim. Elini ptm. O da bana sarld. Benim bam, dierleriyle onun bann arasndayken korkun bir ey oldu : Sen kimsin, diye sordu bana. Hzl, emredercesine. Ve fsltyla. Ben de ayn tonda adm fsldadm. O zaman yksek sesle : Cahit, naslsn bakalm, arkadalar nasl diye sordu. Ben hrmetlerimi arzederken dierlerine yneldi. Muhammed Kasm Efendiyi, imam brahim beyi seslerinden tand ve onlara hal hatr sordu. Dierleriyle de bayramlamadan sonra oturuldu. Gzlerinin bu kadar zayfladn bilmiyordum. Srekli rahatszlnn yannda, son aylarda, ksa aralarla, st-ste iki ar grip geirmiti. Yksek ve bir trl dmeyen ate onu iyice zayflatmt. Bir ka gnlk sakal, adeta bembeyaz teniyle, alnnda ve ellerindeki ince ve souk ter tabakasyla hala hastayd. Onun yerinde herhangi biri olsa, kendisinden adn hatrlamas, doru drst bir tek ksa cmle yapmas bile istenemezdi. Fakat o, bu haliyle bile, bir ka dakika sonra hepimizi olduumuz yere mhlayarak, prl prl zekas ve idraki ile berrak bir Necip Fazl olarak ortaya kt ve bedensel btn zaaflarnn stne kp oturdu. Artk hepimizden daha zinde, daha aktifti. Gzlerindeki zaaf yznden kaybeder gibi olduu kendine gveni yakalamakta gecikmedi. Ahmet Arvas'a hitap ederek : - Sizi karamadm dedi. Ahmet Bey kendini tantnca : - Ziyaretler seyrekleince unutmalar oluyor, dedi. Neler yaptn sordu. Amir bir sesle : Sk sk grelim dedi ona.

Benden neler yaptm sordu. Kendisini bir ay kadar nce Ajanstan baz arkadalarla ziyaretimizi hatrlayarak, o gn konuulanlar sordu. Ankaraya ne zaman dnecektim, arkadalar, Akif, Erdem , Rasim nasllard. Reat gryor muydum. lerimiz iyi miydi. Herkese selamlar syledi ve bana : Grelim, bekliyorum dedi. Ankaraya da geleceini syledi. Herkesle her ey iin grmek istiyor, onlar bekliyor, onlara gideceini sylyor, btn bunlarn gereini hissettiriyor, bunlar yapmaya en az muktedir olduu bu zamanda bile, ocan altnda snmeye yz tutmu atei ile kartrp canlandrr gibi, pelpellemi ruhlarda alevler icat ediyor. Douya, Arvasa ve Nehriye gitmeyi de dnyor. Bunun iin zaman tayin ediliyor, planlar yaplyor. PARAYA UAK MUAMELES YAPARDI Daha sonra hi gremedim. Ankarada sk sk sylenen bir cmle vard : Yahu stada bir gidelim. Sylendii, arzu edildii gibi topluca hi gitmedik. Ama u veya bu ekilde istanbula gidenler (gelenler) uruyor ve izlenimlerini anlatyorlard. Gzleri daha da zayflamt. Sigara ierken nn deki bir hayli byk bir kl tablasna, ilkin eliyle yerini tayin ettikten sonra kl silkiyordu. Daha iki yla yakn bir zaman ve son ana kadar yazd. Yazmak, o esas YAZMAK fiili bir kenara alndktan sonra, bir para ve geim ilikisine dnyordu onda. Onun iin zaruri bir sonutu bu. Gider hanesi daima akt. Gider yollan daima akt. Daima gider vard ve karlanmas gerekiyordu. te bu karlama iinde onu prensipler iinde deil, fakat ciddiyet ve disiplin iinde gryorduk. Paraya bir ahsiyet balamt. Para diriydi. Ve artlar gerei, bu para, kiilii ve zlemleri, hrslar ve her trl oyunlaryla Necip Fazl'la birlikte yayor, ona kah yaltaklanyor, kah nazlanyor, kah hrnlk yapyor, kah ban alp gidiyordu. O ziyaretimizde, Ura, grelim diyerek nasl bana hazr olmadm bir paye veriyor, bende bir eyler vehmettiriyorsa, paraya bir ounu vehmettirmiti. Para kendini bir ey sanarak onun yannda duruyor, bir i yaptn sanyor, bir deeri olduunu vehmediyordu. Oysa onu rezil bir kle yapmt. Srekli olarak azarlyor, onu btn geceler rutubetli kmrlklerde gecelettiriyordu. Pis bir arat bu. Zaruri bir varlk, tebelle bir musibetti. YAZIYORDU. Yazarak geinen ender insanlardan biriydi. Elmaslar yontuyordu ama, karln deeri kadar deil, sadece arl kadar

alyordu. Kefenin bir gznde mcevherleri, tekinde bunu az bir miktarla tartan nikel veya kat paralar. te bu abesin acsn, intikamn paradan alyordu. Bu yzden onu sonuna kadar horlad ve ezdi. Ve bu yzden geriye yazdklarndan baka bir ey brakmad. BR VAN GEZS stadm, demitim, 1976 nn sonbaharna doru, (evleniyorum) nikah Van'da olacak, terif edebilir misiniz, ahidimiz olur musunuz? Kabul etti, ltfetti. stanbul'dan, Ankara balantl Van uayla geldi. Ayn uaa stanbul'dan rahmetli babam da binmiti. Necip Fazl'n da geleceini biliyordu. Uak Ankara'ya gelmi, yolcular kalk saatna kadar bekleme salonuna alnmt. Salona girdiimde babamla onu hemen hemen yan yana oturuyor buldum. Tanmamlard. Babam onu tanm fakat almamt. Onlar tantrdm. Necip Fazl'n elinde iinde tabak olduu anlalan bir paket vard. Onu bana verdi, atk, zerine Ayetel Krs yazl bakr byke bir tabakt bu. Arkasndaki yazy gsterdi. Bir yl kadar nce, bir konferans iin gittii Erzurum'da verilmiti kendisine, konferans dzenleyenlerce. O da, Benden de evlatlarma.. diye yazarak imzalad bir kartyla bana veriyordu. Nikah, sohbetler, ve ibtidai bir fotoraf makinas ile ekilmi bir ka resim.. Onu bir veya iki gn sonra uakla stanbul'a uurladk. Alanda: Evimin ne kadar byk olduunu biliyorsun. bekliyorum, kzm da alp gel. Dilediin kadar kaln, dedi. stanbul'da

Biz stanbul'a stad'a gidemedik. Ama bir ka ay sonra Ankara'ya geliinde btn davetlere ayn zr sralyarak bizi terif etti. Yemekte ok sevdii van orbas vard. Sabahleyin kalknca ayl kahvalt yerine yine ayn orbadan imeyi tercih etti. Ertesi gn Balum'a birlikte gittik. Orada diz kt, snd ve okudu.

NEYD....
Bana kalrsa Onun sadece sanatkar ynyle ilgileniyordum. Dier btn ynlerini onun almlar olarak alglyordum. Konumas, sr ve yumuak fikirleri ve eylemleri hep birer sanatkarlkt. Bunda yanlmyordum. Eksik ve yanl olmasna ramen. Onu ilk grdm gn hayal meyal, daha ok da Rasim zdenren'in anlattklaryla hatrlar gibi oluyorum. Kzl Toprakda, tren yoluna yakn bir apartmann giri kapsndan baka kendiliimden hatrladm bir ey yok aslnda. Byle garip. Anadoludan gelmi, mahcub ve garip bir delikanlnn, arkadalarna kaplarak nl bir yazar, ok nl bir airi ziyarete gitmesi hep olmutur. yle iime kapanktm ki, kendime bakmaktan bam kaldrp ona bakmamtm bile. Rasim de ilk kez gryordu. Diyor ki bizlerden bir ka kiiyi iaret ederek sizler Maralsnz dedi. Mara kkenli olanlarn alnlarnda nasl bir iz varsa Necip Fazl bu ize bakarak kolaylkla tehis ediyordu onlar. Bu basit grnml olgu, Necip Fazl' oluturan ana ktleye dnkt. Marallkla, Anadoluculukla, sununla bununla yakn uzak hi bir ilgisi olmayan bir hassasiyetti bu. Belki sadece Maral St mamla ilgiliydi. Bana kalrsa onun sadece sanatkar ynyle ilgiliydim. Ama yle oldu. ilk grmzden bir iki yl sonra galiba. Erenky'de, pek iyi bilmediim bu semtte, evini, cam kenarna konmu, dardan da grnen iri abajurlardan tanyarak ziyaretine gittiimiz gnlerde. Bir ka arkada bir akam ona gidecektik. Geleceimizi biliyor. Ancak dierleri bir sebeble gitmekten vazgemiler ve kendisine telefon edip zr beyan etmiler. Necip Fazl da bunlar gelmiyecek diye o akam ailecek gidilecek bir yere program yapm. Bunlardan habersiz olduum iin tek bama gittiimde hem ben ardm hem kendisi. Arkadalardan habersiz olmam ve tek bama davranmam doru bulmad. Beni yine de be on dakika ieri ald. urada otur sen dedi. Oturdum ve o ierde dars iin hazrlanyor. Arada bir giriyor salona, bir ka saniye kalp kyor. Bense koltuun hemen yannda, yakn bir raftaki kitaplarla ilgileniyorum. Baktm ok iyi baskl bir Pikasso albm Onu kartryorum. Onu dizimin zerine koydum ve sayfalarn evirmeye baladm. Biraz sonra salona girdi. Bana bir eyler anlatmaya balad. Bense albm hala dizlerimin zerinde ak, gvdem hemen tekrar dnmek ister gibi albme eik, bam kaldrm onu dinliyorum. Neler anlatyordu acaba. Ah hatrlayabilseydim. Konumasnn devam olarak salonun teki ucunda bana bir ey gstermesi gerekiyordu. Kalktm, ona doru giderken, albmn kaldm yerine parmam koyarak ve elimden brakmyarak bulunduu keye gititm. Bana bir hayli eski, byk bir radyo gsterdi. Bunun mthi bir radyo olduunu syledi. Dnyann her tarafn dinlemek mmknd

bununla. BiBiSiyi her taraf. Ve at, ibreyi gezdirmeye balad. Ama o kadar ok parazit vard ki.. Albm, kaldm yerine parmam sktrarak birlikte getirdiim gznden kamamt. Bireyler syledi ve ben yerime otururken ilave etti. Sen byk bir virtze gidiyorsun, ama onu dinleyeceine am notalara bakyorsun. Bana kalrsa, szm ona onun sanatkarlyla ilgileniim daima byle bir ey miydi acaba. TOPU TOPU BE ON KEZ.. Anlattklarma baknca kendimi yllar boyu Necip Fazlla hair neir olmu biri sanyorum. Oysa ilk ziyareti takip eden be alt yl iinde en ok be ziyaret. Yllar sonra, hemen hemen 10 yl sonra ise yeniden, bu defa Ankara'da tekrar grmeye baladm. Siyasi iler iin olacak olduka sk geliyordu. Reat'n yazhanesine iniyordu. Onda, ya da Bahri'de veya Akif'te kalyordu. Gndz gryorduk. Gece uzun saatler boyunca bir arada olunuyordu. Beni tanmt, ama ben olarak deil. stanbul'da talebelik yllarnda kendisini ziyaret eden yzlerce insann iinde bir ka kere gidip gelmi biri olarak deil. Zira Ankara'daki, belki de ilk karlamada, Reat'n brosunda otururken, beni takdim ettiklerinde. Sen dedi, evvelki yl, zifiri karanlk bir gece yars, yamurlu, frtnal bir havada, zerine iki iri kpek de durmadan hrlad halde, gm gm kapm vurup, san, stn ban perian ve meczup, adeta yakama yaparak beni sen mahfettin, beynimi allak bullak ettin diyen ahs deil misin? Deildim. Fakat o : Sana bakarken hayalimi biraz oynattmda o oluyorsun. Yanldm zannetmiyorum, dedi ve adeta srar etti. stad o kadar inandrc, ve orada bulunan btn tandklar airliklerime ve minik hafakanlarma o kadar aina idiler ki, bir anda, etrafma baknnca, inkarm anlayla karlamaya hazr dost baklar grdm.

stada hangi yl olduunu sordum. Niyetim ondan kati bir tarih almak ve o tarihte su mahallinde olmadm ispat etmek. Fakat belli bir tarih vermedi. Askerde, Sarkam'ta olduum bir tarihi vermesini bouna bekledim. Bunun dnda eer stanbul'da Yaadm bir zaman verecek olsayd, ben deildim dememin hi bir anlam yoktu. Zira btn tandklardan kopuk, deniz kenarlarnda, mayasz ve imdiki bakmla anlamsz bir hayat sryordum. stad bir tarih vermedi ve yle kald. Hatta ben deildim deyiimle stad'n ikna olduunu da sandm. Ne var ki o gnlerde arkadalara olay daha teferruatl olarak anlatm, ve Cahit'ti demi. Zihnim o kiiyi arad ve yanlmyorsam buldu : Boyu boyum kadar. ncelii, yani vcuta, inceliim kadar. Benim kadar esmer. Kafatas yaps benimki gibi. Mimikleri ve konuurken jestleri de yle. Sesi benimkine benzeyen, ama geldii yrenin tonlar ve aksanyla konuan, sanatkar mizal ve yazan biri. iirleri ve dz yazlar var. Bir benzerlik daha : Adeta tabii bir enerjiyle deil, bir sinir enerjisiyle deviniyor. Kprdyor. Huzursuz. Daima terliyor gibi. te buradan itibaren stad'n izdii insan. Ve en belirgin zellii, stad' adeta delicesine okumu olmas. Bense stad'tan topu topu krk elli iir okudum. Bir iki piyesinin dnda sonuna kadar bitirdiim kitab olmad. Hemen hemen benim yamdaki o delikanly 1970 veya 71 ylnda tandm. stad'n cmleleri ile konuuyordu. Yazlarnda tpa tp onun slubu vard. Bu sluba bakarak yazdklarn stad'n sanmak bile mmknd. Onu bu derece benimseyip, bir buhran annda onun kapsna gidip Beni ldrdn, diyecek, tandm tek insan olsa olsa buydu. Doru sylemitir bir anlamda, eer bu anlattm insan sylemise. Kendinde stad'tan baka bir ey kalmamt. Demek gnn birinde habersiz faile hesap sormaya gitti. Necip Fazl'm nsanlar iirleri ve yazlaryla nasl etkilediini bilenler bu ekstrem rnei ok iyi anlyacaklardr. KANAAT BU DNYA NDR Mslmanlara kanaatkar olmalar tlenmitir. Ancak kanaat bu dnya iindir. Bu dnyada alk ho karlanmaz ve sonularna kulun tahamml edemiyecei bilinir. Dnya al atele komudur. Ancak ki te dnya iin kul kanaat sahibi olmayacaktr. Kerem sahibinden istedii kadar isteyecektir, bu konuda olabildiince a gzl olacaktr. Ve elbet bunun iin de gerektii gibi davranmasn bilecektir. ki abit zat varm. Ayn hayat yaamlar. Ayn miktarda mr srmler, ayn ibadetleri yapmlar. Ve neredeyse ayn dakikalarda lmler. Her ikisi

de cennete gitmi. Ancak bunlardan biri, tekinin cennetteki makamnn bir hayli yksek olduunu grerek dert yanm : Yarabbi demi, onunla dnyada iken aramzda ne fark oldu, fazlaca ne yapt ki ona byle yksek makam verdin de bana vermedin? Allah Tel yle emretmi : kiniz de cenneti dilerdiniz. Ancak o Allahm bana orada yksek bir makam da ver diye niyaz ederdi. Sense byle niyazda bulunmazdn. Kul elinden geldii kadar kulluunu yapacak, gnahlardan uzak duracak ve dileyebildii kadar dileyecek sonsuz Kerem sahibinden. Ama steyebileceklerinin en knn bile ibadet ve ta-atnn karl olmadn da bilerek. yle anlatlr. Bir zat varm. Ya Rabbi diye niyaz etmi, bana yle bir hayat bahet ki sen den baka hi bir nesne dikkatimi ekmesin, senden baka hi bir ey dnmiyeyim, yalnz sana ibadet edeyim. Allah onu kk bir adaya karm. Orada tatl bir su yaratm. Glgelik ve yiyecekler bahetmi. Ve ona 300 yl mr vermi. O da btn bu mr yalnz ve sadece Allaha ibadetle geirmi. Ve hesap gn Allah ona Ltuf ve keremimle gir cennete demi. Fakat adam itiraz etmi. Ltuf ve kereminle deil ya Rabbi demi, ben 300 yl senden baka bir ey dnmedim, ibadetten baka bir v-v yapmadm, cennete ibadet ve taatmla girsem, gerek. O halde demi Allah meleklerine, gtrn ibadet ve taat-n tartn? ' Gtrmler ve grmler ki 300 yllk youn ibadet ve taat, Allahn kendisine verdiklerinden sadece gz nurunu karlamaya bile yetmiyor. Dier btn azalarnn, onca mrn ve nimetlerin hakk zerinde kalyor. O zaman kul Ya Rabbi diyor, ltuf ve keremine snyorum. Hadisi erifi de hatrlyalm. Fakirler Efendimize ba vuruyorlar.

Ya resulallah diyorlar! zenginler sadaka ve zekatlaryla sevap kazanyorlar, bizimse byle bir imkanmz yok. Bize yle bir dua ret ki onunla zenginlerin elde ettiklerini elde edebilelim. Efendimiz de onlara namazlardan sonra yaptmz tesbihat emrediyorlar. Onlar da buna devam ediyorlar. Fakat ksa zaman sonra zenginler bunu reniyor ve kendileri de tatbik etmeye balyorlar. O zaman fakirler tekrar geliyor : Ya Resulallah zenginler bize emrettiin tesbihat renmi ler. imdi herkes bu tesbihat yapyor, bize bir ey daha ret, onlar yine ne geti. Efendimiz : Madem yle, bundan sonra ihlas fazla olann kazanc ok olacak, mealinde bir emirde bulunuyorlar. Necip Fazl'n yaynlanan vasiyetindeki bir madde bana bu anlattklarm hatrlatt : zerinde ufak bir hakkm bulunan herkesten, benim iin bir gnlk oru ve bir gnlk namaz kaza etmesini istiyorum diyor. te dnya iin kanaat sahibi olmamak konusundaki inceliklere vakf biri, bu maddeye iaret ederek ite dervilik budur, demi. NECP FAZIL ENSTTS Byle bir enstit kurulmaldr. Necip Fazl' gerei ile, esas misyonu ile kavram kiiler tarafndan. Onu bir kysndan tanmakta srar edenler, bir zelliini ne srenler tarafndan deil. NECP FAZIL DLLER Ve bu isimde, her yl dnya apnda datlmak zere, bir ok dalda byk bir dl teesss etmelidir. Ancak Necip Fazl' gerei ile, esas misyonu ile kavram kiiler tarafndan. Onu bir edebiyat kysndan tanmakta srar edenler, bir tek zelliini ne srenler tarafndan deil. Onu ok sevmitik. Onu Yasini eriflerle, Fatihalarla analm. Allann af ve mafiretini dileyelim. Yani hatalarn rterek balamasn..

BR VARMI BR YOKMU AL NAR LK ANI

stad'la yzyze gelmek ansna eren herkesin, muhakkak arpc birtakm anlar vardr... Onlardan haz duyar an sahibi ve vnebilir de!... Onu 1953'lerden itibaren isim olarak iitmee, 1960'lardan sonra da grmee balamtm. Bu benim yam gereiydi. Nihayet eitli hitabeleri yannda man ve Aksiyon aheserini (1964 yl, Ramazan ayndayd) Aydnlar ocann Beyazttaki darack ve bask salonunda, iki gece stste devam artyla ve ayak zre tam drt saat dinlemitim. O gnden itibaren de hayranlar ve takipileri safna girmitim... 1964 Haziran 28'i. Yksek renim tamamlanm ve retmenlie tayin iin bakente doru yola kmtk. Ama garibin garibi, mutlu bir terslik oldu da, mezuniyet arkadalarm topluca otobs yolculuunu tercih ederken ben trene yneldim. Fikrimin ve mstakbel yazarlmn nasibi ekmi meer! Sleyman Nazif'in, M. Akif iin syledii aklma gelir : Ben onu nasl olsa tanyacaktm. Ama o beni nasl tanyacakt?.. te byle bir cilve... Trene binip III. snf kompartmana dalyorum. Doulu vatandalar balarnda kasketleri, raflarda uval ve sepetleri, dizilmiler kanepelere. Ama pencerenin dibinde yn gidi istikametine, nnde bir para kat elinde kalem, bir apayr zat. Dikkat ve hayretle bakyorum... Hi yzyze konuma imkn bulamam ve kendisine bir hitapta bulunmamken. (Yllardr hasretini ektii sevgilisini, bir tenhada yalnzca bulup da, durumdan yararlanarak akn ilan eden meczup gibi) : stadm, ne garip tesadf!... cmlesi kyor azmdan. Ve hemen bu cesareti nasl bulduuma, kendime ayorum. O, sus ve otur, iareti veriyor. Kimsin, nesin? diye soruyor. Tantyorum kendimi. Muvaffakiyetler diliyor. imdi bende bir durgunluk balyor. Hayret iinde onu seyrediyorum. Kat zerinde yazp izmeleri sryor... Vatandalar, kim bu zat- muhterem, der gibi meraklarn belirtiyorlar. Ben acemice tantmaya yelteniyorum... Hemen susturuyor, Lzum yok! diyor.

Motorluya yetiemedim. Otobs yolculuundan holanmam. Sapanca'ya gidiyorum... diye zetliyor. Artk ben, akll eyler sormak iin kelime ve cmleler aryorum. Derken bir satc dikiliyor kapya. Ve Ooo, Necip Abi! Nereye byle diye konuuyor. stad ise : Nereden hapisaneden mi, askerlikten mi tanyoruz? deyince adam : Hapisaneden, diyor. Ve saygsn bildirip, durumunu zetleyip gidiyor. Tren Sapanya'ya yaklanca, aklma geliyor. stad'm, bu iyi bir tesadf. Ben okulu yeni bitirdim. Hatra defterimi yanma almtm. Hissiyatm yazacaktm. Mmknse, bir tavsiyeniz ve imzanz bulunsun! Ve memnuniyetle alyor, unu yazyor : Sapanca yolunda karlatm ve adna tesadf dediimiz bu bulumadan sonra; bir gn tam kavumak midiyle, Ali Nar'a. Saati soruyor ve 10'u 20 gee diye kaydedip imzalyor. Bu hal ire karanla dalp gidiyorum. Yllar geiyor. stad, Anadoluyu konferanslaryla fkrdatmaya balamtr. Diyarbakr'a da davet ediyoruz. Ve geliyor. Uaktan alan kiiden biri oluyorum. Hatrlatyorum, Sapanca yolculuunu. Memnun oluyor. Ve tam kavuma temennisini yeniliyor... Gn oluyor onu Palandken eteklerinde, dadalar diyarnda dinliyoruz. Oradan Bayburt'a kadar izliyor ve Kop dan birlikte ayoruz. Dalara bakyor : Yaln dalara baylrm. Mthi bir ahsiyet ifade ediyorlar! diyor. Ben de bir cevap eklemee cr'et ediyorum. Evet stad'm : br dalar herkes iner. Yaln dalara ancak kartallar konabilir belki!.. Son An 1983'n Mart ay, gneli bir gndr. Katar'dan gelen bir dergi muhabiriyle stad' ziyarete gidiyoruz. Onun zaman disiplinini bildiimiz iin saat tam drtte zile bastk. eri aldlar. stad kk bir odann kesinde alma masasnn banda. Bembeyaz sa ve sakalyla (Kendi tabirinden alarak syleyeceim : Mavera dede) oturuyor. Sorularmza verdii cevaplarn zeti : 1 islam dnyasnda ciddi bir gelime gremiyorum. Derme atma, ou sahtelerin elinde... Ve byk plandan mahrum...

2 Sanat anlaym ve slam asndan iir konusunda, grm kitaplarmdan alrsnz... 3 Benim, sanat asndan, batl mehurlardan etkilendiimi syliyen mi var? Bu dpedz hamakattr. Bir mslman bakasnn etkisinde kalmaz... Ancak, hikmet mminin yitiidir. Esasen olun maldr. Nerde grse alr. Kendi z ve asliyetine inklab ettirir. Bu da asl vazifesidir. Yayacak stad.

STADIN ARDINDAN MUSTAFA ARAFATOLU

Bir gne daha batt!... stad Necip FaZIL KISAKREK Hakka yrd! O Kesrette Vahdetin srrna erien ender insanlardan birisiydi! O bir Dava Adam idi! Davas urunda her trl ileye katland!... O kabna smayan bir deha di! Adeta bir atom reaktr gibiydi!... O srekli bir mcadelenin tam ortasndayd! Kavgac bir mizac vard! Durup dinlenmeden srtlad Hak dava uruna etkin bir sava verdi! O bir kavga adamyd! lnceye kadar Kalem ve Kelamyla bunu srdrd.. O bir airdi! airler sultanyd! O bir yazard! Yazarlarn stadyd! O bir hatipti! Hitabet stadyd! Ktleleri peinden srklerdi! O bir mtefekkirdi! Cins kafa idi! stn zeklyd. Yce Rabbimiz onu bu stn zellikleriyle donatp gndermiti! Nasip alp-Nasip vermi, seilmilerdendi! O'nun ekillendirdii Byk Dou ekolnde yetienler bunun zgn birer rneidir! O'ndan feyz alan sanat ve edebiyatlarmz stadn izgisinde yrmektedirler. stadn gz arkada kalmad! Gnldalar bayra yere drmeden b.d. dncesini gndere ekmek iin yanyorlar! O sessiz yaamad! Sesi srekli yankland gkkubbede Geni ktlelere ulat. Sanat ve edebiyat dnyasnda zirvedeydi. O'nu ekemeyenler ve kklk kompleksine kaplanlar eksik olmazd. O'na satamak cretinde bulunanlar her seferinde derslerini alrlar, yedikleri Osmanl tokatlaryla perian olurlard. O bir polemik ustasyd! lm haberini ge rendim. Seyahatta olduumdan cenazesinde bulunamadm. Tv'deki muazzam kalabal grnce gzyalarm tutamadm. Yllar nce yazd vasiyetini anmsadm. Bir otobs dolusu Mslman'a raz olduu otuzdokuzlu yllarda, drt inanm adam alp beni gtrsn demiti!... Son gn olmasn dostum, elengim top arabam. Alp beni gtrsn, tam drt inanm adam... stadm! Seni drt inanm adam deil, binlerce inanm adam, ok sevdiin gnldalarn eller stnde tadlar! Seni ebedi aleme, dostuna, o zlediin nesil yolcu etti! Drt tam inanm adam bulmakta zorluk ektiin o dnemleri bizde yaadk. Herkesin adn bile sylemekten ekindii o devirlerde tabutunu tayacak drt inanm adama raz olmutun! Bunda haklydn da!... Zaman zaman sylerdin : Biz buz llerinde seralarda limon yetitiren bahevan gibiyiz. Tohum'un atlamas iin gnlmzn scakln verdik! Yetien fideleri terlerimizle suladk! derdin. ite imdi o yetitirdiin neslin omuzlarndasn! Sanrm mutlusun! Dualarn boa gitmedi. Hak katnda kabul oldu! inin tm sevgisini verdiin o genler yine evrende toplanmlar. Bu kez stadlarna son grevlerini yapmak iin bir aradalar!... Dudaklarnda msralarn bir du gibi...

Yarn elbet bizim, elbet bizimdir! Gn domu gn batm ebed bizimdir! stadm! Biliyorum. Seni kalem ve kelam anlatabilmekten acizdir! Ancak : Sana olan sevimizi biraz olsun dile getirebilmek iin yazp sylemek bir vefa borcumuzdur! Senden rendiklerimizi yeni nesle anlatmak grevimizdir! Yaknnzda olanlarn, etrafnzda halkalananlarn. sizden feyz alanlarn, bu asli grevleridir. Siz Fikir ve Aksiyon derdiniz. Mutlak doru fikir derdiniz. Fikrin aksiyonu sonsuza dek srecek! stad nasl tandm? O'nunla nasl karlatk? Her ey sanki dn olmu gibi. O gn hi unutamam, b.d. Fikir Kulb'n kurduumuz altmbeli yllardayd. Arkadalar stad geliyor! diye mjdelediklerinde sevinten yerimde duramaz olmutum. imi tarifsiz bir heyecan sarmt. O'nu ok merak ediyordum. Dne kadar Beeri felsefelerin penesindeydim. Henz yeni yeni bilinlenmeye balamtm. Yazlarn Yeni stanbul'da okuyordum. Kitap apndaki konular bir ereveye sdran stadn karsnda nasl davranacak/Nasl konuacaktm? Bir ey bilmiyordum. Geride yitirilmi koskoca krk yl vard! Bu iimde kapanmaz bir yarayd. Beklediimiz gn geldi. Kurtulutaki byk dou fikir kulbndeyiz! stad can kulayla dinliyoruz! Mutlak doru fikir. diyor, fikir ve Aksiyon! diyordu. Anlatlanlarn ou yabanc olduum terimlerdi. O'nun her syledii sz, benim iin bir hikmet bir vecizeydi! Yeni bir dnyaya douyordum. Kendi kendimi tahlil ettiimde : Ben de artk bir Byk Douluyum! diyordum. Baka trl olamazdm. imdiye kadar kimse beni bylesine etkileyememiti! Birgn arkadalara sordum : Neden stad bir konferans iin davet etmiyoruz? Bu teklif onaylannca genler bir salon tedarikine baladlar. Nereye bavurdularsa. stadn adn duyar duymaz adamlar oke olmu gibi Hayrr! Olmaz! bastrmlar. Sonunda Cebeci'de bir salon bulabildik. lk kez byle bir organizasyona giren arkadalar ok heyecanlydlar. Acaba toplanty sabote ederler mi? Ynetimin tavr nasl olacak? gibi somlarla endielerini aa vuruyorlard. Haksz da deillerdi. Anadolu'nun bir ok yerinde stadn konferanslar sabote edilmek istenmiti. Beklediimiz gn geldi. stad bekliyoruz. Salon doldu, dar tat! Ben herkesten daha heyecanl gibiyim! Arkadalar stad. stad diye tempo tutmaya baladlar. Bu srada Sakaryay okumaya balayan genci dinliyoruz. lk kez byle bir toplantda bulunuyorum. Bu bir baka alemi burann havas benliimi ylesine sard ki. Hele, iirin bir yerinde : Sakarya, saf ocuu, masum Anadolu'nun, Divanesi ikimiz kaldk Allah yolunun! msralar beni kendimden geirdi. Yarabbi bu heyecana dayanabilecek miyim? stad salona alnrken yaplan cokun tezahrat, anlatlr gibi deil! imdiye kadar yabancs olduum eyleri gryor, yayorum! imdiye kadar duymadm eyler duyuyorum. stadn dilinden dklenleri bir bengisu gibi iiyorum. Yeni nesili anlatyor : Yepyeni bir nesil yourmak borcundayz! Potininin burnundaki ividen sann en st teline kadar, yepyeni, dipdiri, yakn maziye doru hibir rnek tanmayan, esiz bir zerafet, dikkat, heybet, hakimiyet prldatc bir nesil... Dndan gne gibi aydnlk bu neslin btn nuru iinden gelecektir. O nurun ismi de, olanca asliyet ve saffetiyle slamdr. diyordu. Salon yklacak gibi. Bana bir eyler oluyor. Buna kalbim dayanacak m? Toplant nasl bitti? Eve nasl geldim? Bilmiyorum. Uyumak bile kolay deil. Artk durmak olmaz! ok zaman kaybetmiiz. diye diye, dalmm. Sabah ilk iim arkadalar bulup duygu ve dncelerimi anlatmak oluyordu! Onlara : kinci konferans ne zaman? diye soruyorum. Gnlerimiz o gecenin heyecanyla dolu. Genler de bana soruyorlar : stad ne zaman gelecek? kinci konferans daha iyi bir yerde olmalyd. Ama. nasl? Arkadalar : Dil Tarih Corafya Fakltesini tutalm! deyince ardm

Muhal bir eyden szediliyor gibi geldi bana. Acaba verirler miydi? sonunda verdiler. Nasl seviniyoruz. ylesi bir meknda konferans bizim iin bir zafer!... Ancak daha nce 18 Mart anakkale Zaferi dolaysyla Trkoca'nda bir toplant var. stad bu gn iin ayrca davet edildi. O zamanlar Trk-ocann mdrln M. Akif NAN kardeimiz yapyordu. Bu bir tevafuk idi. Trkocandaki kutlamann arkasndan D.T.C salonundaki konferans ok muhteemdi. Ankara fkrdyordu. Her geen gn bilinlenen ve stad dinledike daha bir bileylenen bir genlik boy veriyordu. Bunu somut olarak gryorduk. stad da durumdan ok memnundu. Hele D.T.C'nin elde edilmesi onu ok sevindirmiti. imdiye kadar bu ilk kez oluyordu. Hem de salonun dna taan bir dinleyiciye hitap ederek!... stad artk ylda bir ka kez Ankara'dayd. O'nun sohbetlerinde bulunmak bizim iin bir tutku olmutu. O'nu dinlemek iin sk sk vesileler icad ediyorduk. D.T.C.'de bir/iki/derken, nc konferansmz var. Bu kez binann ii d dolu! Bu binada son konferansyd stad'n. Byle sylemiler Bir daha bu salonu size veremiyeceiz! demiler. stad da bunu duymutu. Bir gerilim iine girmemesi iin ben daha nce duyurulmamasn rica etmitim. Ama, naslsa bir syleyen km. Nitekim bir punduna getirip yaplan bu hakszl yle vurgulad. Genler size burada son defa hitap ediyorum. Bu mekn da bu at altnda ilmi ters/ yz edenler, burada sesimizin duyrulmasn istemeyenler kna yakabilirler! Ama, bizim sesimizi ksmak isteyenler ok sevinmesinler! Biz artk Agora'dayz! Bizim iin her yer bir Agora! te zlediimiz Nesil GEREK, kelimenin tam manasiyle gerek Trk genlii! Seni kenedleen ruhlarmzn en ekici mknatsiyeti iinde kara sevdal bir itiyakla kucaklarm! Yeni bir aya ezelde ve bir aya ebedde yepyeni bir genlik douyor! Bu yeni genlikten rkenler, d patlayanlar, umac gibi kaanlar var... Onlar arasnda en hafifi, atsnn altnda Hakiki mrid ilimdir yazl olan bu fakltenin idarecileri... lim, yani hakikati tanmann ve tantmann aziz vastas... yleyse hemen haber verelim ki, bize bu salonu, Ankara'daki Genlik Parknn havuzlarn ay kaklaryle Haymana lne boaltmaktan daha etin uramalar sonunda veren bu Fakltede, at altndaki yaftaya ramen hala hakikatten korkan ve ilmi kendi anlayna uydurmak isteyen zihniyet srp gitmektedir. , imdi onlara, hakiki mrid olan ilmin ne olduunu retmee kalyor. Sadece ilim korkusuna ve samimiyetsizlie yataklk eden binalarn kendilerine brakyor ve Allah'n bize, anl kubbelerle birarada, caddeleri ehrahlan, meydanlar, byk (Agora)yi nasip etmesini diliyoruz!

Anadolu tarihine dayal muazzez ve mbeccel genlik! Artk saadetle grmekteyiz ki, sen varsn; gnden gne daha keskin var olmakta ve yepyeni bir olula meydana gelmektesin; ve olanca fahrimiz, midimiz, hasretimiz, ryamz, senedimiz, mesnedimiz, her eyimiz sensin! Diyordu. Ve ZAMAN*! anlatyordu! Hayatmda Zaman kavramn bylesine yorumlayan bir konuma daha duymadm! O anlatrken tek kelimeyle mest oluyorduk. Tebihler, mecazlar, icazlar birbirini kovalyordu. Zaman, fiziktesi en byk sr... Cins kafalar, (Paskal, ekspir, Gte, mam-i Gzli) kl eden yakc vaka... Zaman Allah'n, her trl madde ve hareket stne att a... Dnda hibir ey yok... Belki sadece ruhumuz... Zaman, Allah'n her kayttan mnezzeh varlndan, mutlak vcudundan en canl burhan... Zaman, onu kavramaya alan kl eden ilahi yldrm. Her an, her hareketi kaydeden film kareleri... Kaderin eridi... Zaman tefekkrnden alacamz tek ders, zaman amaya bakmak ve yaanmaya deer hayat bulmak... Zaman iinde zaman st hayat ideline ermek... Zamana maddeyle mukavemet muhal... Ehramlar misali. Firavunlarn zamana meydan okumak iin diktikleri gurur abidesi... Yllardr zamana meydan okumak sevdasndalar... Ama, zaman onlar da bir kalemtran kalemi yeyip tkettii gibi yokedecek. Bebin yldr zamana meydan okuyan ehramlar daha ne kadar dayanacaklar? Onbin sene, yirmibin, otuzbin, krkbin, daha daha yzbin sene dayansnlar. Sonunda unufak olup gidecekler... Ancak cemiyetle beraber ferdi tekeffl edici ve onu zaman stne karc bir sisteme balanlabilir. Gerisini mide gurultusu sayarz. Bu sistem slamiyettir! Ve ne kuyu hayat yznden sulara gmlerek intihar, ne de kuyu hayatn saadetin ta kendisi bilmek... Biricik dava, kuyudan, kuyu iinde kuyunun btn hakkn vererek ve ilesine dayanarak, ta, ta, yukarya trmanabilmekte... te fanilik, ebediyet, zaman ve slam... En haysiyetli bir tecritle girmeye altmz dava, nihayet, zamana en parlak tecelli mihrakn tekil eden, zaman tasarrufun en zengin hazinesi olan genlik zerinde karar klyoruz!... O yllarn heyecan unutulur gibi deil... stad durup dinlenmeden Anadolu genliini fkrdatyordu. Tam bu sralarda 12 Mart hareketi oldu. Her eyin kvama eritii bir anda... 12 Mart'la birlikte pek ok ey deiti. stad 27 Maysta olduu gibi, yine aranyordu. Ankara'da Soukkuyu'da bir dostun otelinde kalyordu. O'nu her ziyarete gittiimde harl harl alr buluyordum. Kars'n Kurtuluu'nu simgeleyen Kanl Sark bu otel odasnda yazld. Bylesi bir ortamda eser telif etmek herkesin harc deildi. En kritik anlarda bile dinamiini koruyordu... Kard Sark onun o gnk ruh halini yanstr! Zaman hzl seyrediyordu. Biz kendimizi bir anda siyaset ortamnda buluverdik. Aklmzn kesinden geirmediimiz grevler stlendik. stad bizim bu davranmz onaylamyordu. Biz ise davamza bu alanda da yer amak niyetini tayorduk! stad arayp soramyorduk. Ancak kalb ilgimiz sryordu. O'nu unutmamz

imknszd. Szleri belleimizde yerini almt.

Her cmlesi bir vecize niteliinde olan szlerini unutmamz sz konunu deildi... Ondan feyz almtk. Zaman zaman, karlatmz M. Akif NAN, Rasim ZDENREN ve Hasan SEYTHANOLUnun haberini alyorduk. stada kar bir vefa borcumuz vard. Gel gr ki, hzl dnen bir arkn iinde zaman denen deere yetiemiyorduk. Zaman bizi ayordu. Siyasetin ark insan eline almaya grsn. Ne salnz, ne hasta olan hane halkn dnecek zaman bulabilirsiniz stesenizde elinizden baka bir ey gelmez. Hele davanz Hak ise... Yetmldrtl yllardayd. K. Mara'a S. Bakan A. Kerim Doru'yla gidiyoruz. Oradan da Hatay'a gideceiz. K. Mara'ta bizi bir srpriz, bekliyormu... Camiden kar kmaz Maral dostlar etrafmz sardlar. Mjdeyi de verdiler Aabey stad burada. Bu akam da konferans var! Bundan daha gzel bir haber olur muydu? A. Kerim beyi de ikna ederek toplantya gittik, n sralarda bir yere oturtulduk. stad bizi grd. Yz glyordu. Bir punduna getirip bana bakarak bir soru yneltti. Cevabn verdik. stad bizi affetmiti. Eski gnler geri gelmi gibiydi. Toplant dalrken Bakan bey ve ben stad' kapda bekledik. Koup eline sarldm. Koluma girdi. Bizi de misafir olarak kald Erdem Bayazt beyin evine davet etti. O etmese de biz onu brakacak deildik. Erdem beyin evindeki o esiz geceyi hi unutamam. Yorgun olmasna ramen gece yansn oktan geirdiimizi grdm. O gece bizim iin nur st nurdu. Son kez bizim Antakya'l M.T.T.B. genlerinden Metin Kalkan ve Hasan Kaya : Aabey, Birliin yldnm dolaysyla bir programmz var. Siz stadn yaknsnz. Ancak sizi krmaz. Bir konferans iin davet eder misiniz? dediler. Ben de bu ii Reat Aksoy kardeimize havale ettim. stad selammz alnca Olur demi. Gn gelip att. Ben Antakya'daym. Bizim genlerin kutlama program olduka zengindi. Gece eytann Dzeni oyununu sahneye koymulard. Sabah, yani pazar sabah namaz mteakip Adana'ya gidip stadn uan karlyacaz. Sabah gece ge yattmz halde stad almak zre Hasan Kaya'yla yola koyulduk. Hava meydanna vardmzda bizi bir srpriz bekliyordu. Reat Aksoy da orada deil mi? Sevincimiz bir kat daha artt. Uan merdivenlerinden yava yava inen stad grnce ok duygulandm. Bu mbarek insan taa buralara kadar yormutuk. sene inde biraz daha yalanmt. Koup elini ptk. Kolumuza girdi. Araba da yol boyunca eski gnlerden szettik. Bizimkilerin pazar gn spor salonunda bir spor gsterileri vard. stad Oteline braktktan sonra doru salona kotuk. Saat bete Reat Aksoy konuacak, saat dokuzda da stad hitabesini verecekti. stad ilk kez bizim Hatay'a geliyordu. Hem de ilerlemi yama ramen... Hatay bylesi bir toplanty ilk gryordu. Bu inanm insanlarn burada Bizde varz demeleriydi. Konferansn sonunda sabahki uaa yetimek isteyen stad gece Adana'ya dnd. Reat O'nu alp gtrd. Yreimde bir burukluk hissettim. Bu stad son grm oldu. Ancak durumunu yakndan izledim. Bir iki kez ziyaret etmeyi dndm. Bir trl cesaret edip gidemedim. Nasip deilmi. imdi arkasndan O'na at yakyoruz. Musalla tanda kymetini bilmek yeter mi? Salnda kadrini bilemiyenler vicdanlarnda bir sz duyarlar m, bilemiyorum. Onun hakknda ok dncelerim vard. Yaknnda olmak, ona hizmet etmek istemitim. Bu bir tasar olarak kald.

Buna ne maddi, ne de manevi gcm hibir zaman yetmeyecekti. Eer. onun ruhunu ad etmek istiyor isek yaplacak bir eyler var. Btn Gnldalar seferber olmal; dnceler aksiyona dklmeli! Ad bir simge gibi yeni nesillere ulatrlmal. Allah meknn Cennet eylesin. Ruhuna Fatiha.

TANIMAK M. SAT ZARFOLU

Sene ellibe elialtdr. Mara'n belli bal sokaklar akamdan sonralar bizim. Bir arkadam var, ad Ali. Btn msralarn ba yine kelimesiyle balayan iirler yazyoruz. Bir o bir ben okuyoruz, sray arp bir-iki benim fazladan okumam saymazsak. Ve birgn Ali yle iirler okuyor ki, dipsiz, karanlk bir aalk kuyusu ierisinde artk iir okuma sram hep ona veriyorum. Ta ki Ali'nin abisi erefin ktphanesindeki iir kitaplarn grene kadar. O zamandan balyor stad' tanmam. Hemen herkes gibi ilk ezberlediim iiri Kaldrmlar Klc knndan karmann zamandr diye hayaller kurduum devirde Sakarya gibi, her deien dnce devremde birbaka iiri gnlmn ba kelerini alyordu. Tipik bir Mara evinin lo kl bir odasnda Mehmet Bayazt'n gr ama yumuak sesiyle Byk Douyu tanmam da bu devrelere yakndr. Ve elime geirebildiim btn eserleri... Baka bir sesti stad, baka bir haykrt, kula trmalamayan ama insan hep ayakta tutan, hep koturan bir haykr. Aynalar syleyin bana ben kimim msra, gnlerce beni aynalarn karsnda kendime kar tutmutu, iki ok tandk yabanc insan gibi. Yaknl kadar acmasz iki insan, top ekmi tfenk dorultmu iki insan, kelimesiz, suskun, birbirine baran iki insan. Yeryznde yalnz benim serseri ucuzundan kurtulduum ayna sohbetleri... ok sevdiim bir arkadam vard. Sessiz, kibar, dnceli, imanl ve daha saylamayacak kadar iyi meziyetleri olan bir arkadam. Alper Ycetrk. Uzun seneler nce, ok sevdii Allahna kavutu. Kainatn yaratcs gzel Rabbimin rahmeti zerine olsun. 1958'lerin bir sonbaharnn bir gneli gnnde stanbul'da Anadolu yakasnda bir bulvarn zerinde bir kkn d kaps nnde saat onaltya doru bir aa, bir yukar tedirgin ve korkak korkak admlyoruz. Girip kkn kapsn alamyoruz. yi hatrlyorum, imtihan kaplarnda bile bu kadar korku ve heyecan duymammdr. Nerde miyiz, neden mi burdayz, durun bandan anlataym.

Bakrclarda bir yurt vard. Orda kalrdm. Bakrclar .. bahe duvarnn dousuna der. yleyse niversitenin batsnda, ikinci sokak zerinde (O sokan adn Rasim dn syledi ama ben yine unuttum) Kadir Msrolu'nun bir yurdu vard. stad oraya gelecekmi. ple ektik o gn. stad gelecekmi, konuacakm, mjdenin hayrls, hou byle olur, demitim. Kap giriine gre saa

doru sokaa bakan duvarn dibinde ortada bir masa ve duvar boyunca dizili sandalyeler. stiyorum ki stad' ok yakndan greyim, yle greyim ki her gzm kapadmda gzmn nnde olsun ve ben onun azyla iir okuyaym, onun sesiyle konuaym! Tikine bile hayran kalmtm da gnlerce taklit etmitim, olmamt. imdi kelimeleri hatrlamyorum ama herkesin kendisini tantmasn isteyen bir komuttu. Maralym (O zaman henz Kahraman ismimiz yoktu) dedim. Baklar akld, tabii benim cierlerimde de nefesim.. Hem hemehrisi olmak, hem henz gidip kendimi tantmamak, hem hareket iinde olmamak... (iimden : idamma ferman ksa yeridir, hakkdr..) Ama geleceksin komutuna da, komut bitmeden bastneyi ekmekle byk hayallerin iine, samn telinden trnamn ucuna kadar dalmam bir olmutu. Ne konutu, neler dedi, bilmiyorum : o saat btn dnyay teker teker fethedip dizinin dibine kertmitim bile. Vakit gemi, konuma bitmi, Alper'le bana, kendisine gelmemiz iin, gn ve saatini emrediyormu. Zaten onda akl gzm uyand, bakn grdm, gayri ihtiyari bastneyi ektim. O bastneyi nasl ektiimi hl merak ettiini Rahmetli Alper sonradan bir ka sefer syledi. stad randevu verirken beni bir-iki sefer dirseklemi ama ben hi kprdanmamm... te o talimat zerine Alper'le o kapnn nndeyiz. Tedirginliimiz, randevu zamannn saati dakikas zerinde.. stad'n an titizliini arkadalar sylemilerdi. Saat onalt m, yoksa onaltotuz mu? Muhakkak ikisinden biri. Ama biliyoruz ki ortas deil. Tartmaya zaman da yok. Ya onalt ise? Henz Kahramanlk ismimiz yok ama, serde Marallk var, biraz da gzmz kara. Girelim dedik. Alper adm arkada; ben hemen kapy aldm. Uak kapy at. Yol gsterdi, girie gre sada bir alma odasna ald. Girdik ayaklarmzn ucuna basa basa. stad, girite, solda bir masa zerindeki dosyaya bakyordu. Ayaktayd. Oturun, dedi. St dkm kediler gibi oturduk. Ben size kata gelin dedim? sorusu ciddi bir yzle, tabanca gibi patlad. Cevap vermek yine bana dt. (O zaman olduu gibi bugn de her soruya benim cevap vermem gerekmediini bilemem...) stad'm drt-drtbuuk deyiverdim. Ben drt-drtbuuk demem. Ya drt demiimdir ya drt-buuk. Size de drtbuuk dedim dedi. Susuldu. Oturuldu (Tabii biz oturduk o almasna dnd). Katlar, dosyalara girdi kt. Dosyann kapa br kapan zerine tam kapanrken saat drt-buuu vurdu. stad dar kt, kap kapanrken biz de szlemi gibi ayaa kalktk, szlemi gibi ikimiz birden kaalm dedik.

Dvecek muhakkak bizi dedik. Ama korkumuzdan kaamadk da. Oturduk, kaderimize rza gstererek, mtevekkil. Geldi, ho geldiniz derdemez tekmil gibi saolunu ektik. Byk Dou bilmiyorum kanc sefer yeniden kma hazrl ierisinde idi. Rahmetli Alper'in ok iyi Franszcas vard. Byk Dounun Caalolundaki brosunda almaya balad. almas esnasnda stad'a hayranl da artyordu. Aksi mmkn m... O'nda herey devaml idi. Fatihalarmz da devaml olmal.

STADLA BR BEKLEME ESNASINDA (AKF NAN'IN NOTLARINDAN)

27 Ocak 1977. Saat : 20.30 Bir otel lobisinde. stad Necip Fazl Ksakrek'te grmeden notlar : stad : Konferans iin tutulan yer kk bir sinema salonuymu, nasl olacak? Akif nan : Artk ayakta dinlerler efendim. stad : Dinle imdi, Mavera'y beeniyorum. Bu beenme sznn senin iin ne ifade ettiini anlyorsun. Evet stadm. i ve dyla bir ciddiyet ve dzen belirtiyor. Rapor 3 te bahsedeceim. Fiyat fazla! Datmnn snrl olmas sebebiyle... stad : Sizin iin umumi datclarla konuaym. stad : Rapor 3 kyor, tamam. ok sevindik. Tercmanda kacak eseri beeneceksiniz. stad : Kltr Bakanl Piyesleri tekrar basacak m, tkenmi. Bizler bile edinemedik. Niye az bastlar? Galiba 7 bin baslm. Piyes olduu iin fazla sat yapamaz sanlm olmal. imdi de iirlerinizi bassalar. Sahte Kahramanlar geldi mi Ankara'ya? Abdlhamid Han da geldi. Nasl?

yi gidiyor. Arkadalar vitrini bunlarla dzenlediler. Kapaklar Mehmet iziyor. Dardan da artk sipariler Kyo Nefs. Bir irkette alyor Mehmet, iyi para alyor. stadm, Mehmet keski bd Yaynlarnn fiilen bana gese. Bunu sylemen iyi oldu. Ben de dnyorum, yapabilir. Kaabiliyetli. Osman da yardm eder. Ben de btn vaktimi esere veririm.

stad : 80 cilt oldu. Keyfiyetinin ne olduunu biliyorsunuz, gein bunu, (Mehmet Soyak'a dnerek) ii kaba bir kemmiyet asndan bile ele alarak herkesten sormalsnz bunlar, var m baka biri! Mavera kitap da yaynlayacak m? Evet. Kendi kitaplarnzdan baka, baz derleme ve sadeletirmeler de yapabilirsiniz. (Devamla) : Mavera ismi de gzel. Mavera dede den mlhem stadm. stad : ibrahim Cehdi bey gm, ok zldm. Sizin hocanz olan zat. lk tasavvuf kltrm kendinden ve verdii kitaplardan aldm. Bir fazl, lim ve edipti, deha idi. 102 yandayd. Allah rahmet eylesin. Amin. Zaman, mr, nasl abuk geiyor. Onu yz yl sayn siz, mr 24 saat. stad : Evet 24 saat. Vaktiyle haremime : Hanm, hele u harp bir bitsin. demitim. Geende hatrlattm da : Evet, bizim iin da ha bitmedi harp. dedi. Cinnet Mustatili kyor. nemli eserlerimdendir. Bu sahada Malraux, Andre Gide ve bir de Dostoyevski vard.

stad : Rasim gelmedi. Matbaa ii bu, bir saatte biter dersin alt saatte bitmeyebilir bakarsn. Yarn erkenden Balum'a gideceiz. Ali Biraderolu burada deil mi? Hafta sonlarnda Kayse-i'ye gider o. Bu hafta konferans dinlemek iin herhalde kalr burada. Mutlaka. stad : Sigaran deitirmisin. Birinci, sonra Bafra iiyordun. Sigaramn cinsinden hicap Alaeddin. Erkek sigarayd onlar. eden arkadalar vard, bata

ADANAN RLER 26.5.1983 Tekbirle uurladk Fatih'den, Necip Fazl'dn, Eyyub Ensari tmeni kadrosuna yazldn. Demitin: Namazn hakikati, bin safl namaz Bin safl namazda gnl levhasna kazldn. Fehmi Kuyumcu

Y. MUHAMMED AKTRK

ER K NYETNE

Necip Fazl'a ykan ve hazrlan, o dost ki her an gelir kesilir kaldrmlarda ses ve o zaman gelir srp gitsin grltler, dinlesin deniz ve da omuzlarnda drt m'minin huzura kumandan gelir o ile ki yreklere ilenmi tm hametiyle o ile ki, onunla lm yreklere can gelir omuz omuza yiitler, gzleri keskin ve kararl bir ses Nil'den ykselir, br Sakarya'dan gelir selselbil edilmi tarih, yklm hanman ah imdi kaleme gzya, katil duvar ve zindan gelir stanbul'dur tarihin bir ucu, bir ucu nur stunu zaman durlanr ellerinde erlerin, nice bin mekan gelir biz ki korunduk kfrden kllarla, kollandk huzuruna ilhi, imdi bir kahraman gelir

FL YRE GB BR YREK

Bir sesti yle Kskvrak bir zaman urgan gibi boynuna dolal Belleten Heheyleyen Hreleyen stadm krk aznz Fil yrei gibi bir yreiniz olmal Belleten Eeleyen klleri te bir kk kz te bir nine parma Bir sesti yle Bir rpda hem kiri ve ok Gsn yaymadnsa yay nne stadm bir elif klcnz olmal nce uzun bir merhametle Bir grznz olmal dolgun bir kal Yedi devi arka arkaya yollamal Zrhsz ve kalkansz Bir kl ve grz Kra toprak Obasz bir l O ses ssz dolaan bir sesti yle Bir sesti,yle Bast apansz kalabalk evler dolusu uykular Ta ki vakit saat Sanki gz klim sapsar Anlar Ne ok dostun var Hatrladk Kaldrmlar' Tek dostumuzdu Hani ocuktuk ve sevdal

Bir gn baktk bir sesti yle Hapishanede Zrhsz ve kalkansz Kl ve dizlerinin zerinde Grz yerde Baktk Bir nazar Besinliyor n de Bir damar denize alan Salan kk aylara derelere Byk rmaklara da sulan

HAYDAR KPRLOLU

SON SAADET
Geti setten, kprden, grnd gl ve cennet, Dmdz oldu bataklk, souk gl, dere suyu, Dindi artk frtna, kanat brakt kuu Ummanlarda dolat, Tesnmine* azadet. Kh k, kh karanlk, bilinmeyen kesafet, Hohlatt ona cam, gn stnde buu; Beyaz bir bulut oldu, kelimenin soluu Geliyor sana doru, Rabbim sana emanet. Araland has oda, balad son saadet; Siyah iinde beyaz ve sonsuz... byk dou; Kavutu varlna,

kapand yer kabuu, Geliyor ehli-kelm, kelime-i ahadet. * Cennette bir su

SEYFEDDN NL

AILIMLAR

Necip Fazl iin

I nsan kular grnce umay dener Yrein en derin ahlar ekilir ilere Hep acl bir aile fotorafdr dnya Paralansn bir su ortasndan ikiye ayrlsn lle de gelir yanmza alamay koyarlar Biz ocukken almtk mavilikleri Ve sonra kymetini bildiimiz sonsuzu Gitmek nedir dnp bulamaynca plik gibi bir yamuru dizeriz yrek gne Ka gergefler dokunur baucumuzda Sahipsiz yalnzlklarn sahibi oluruz Bir gne anszn alnmzdan parlar Ve ite tadarz bir tuz gibi hereyi Tutkunu oluruz gidipte gelmeyisin II nsan kular grnce lme gler Bir ak pencere kalr yal gzlere Hibir yeri grmeyiz heryan kapkara Artk burdan te bsbtn sonsuz Ar ar beklenir gelmesi bir soluun Sonra her sokan kysndan dnlr Admba sessizlik admba korkular Biri anszn soruyor gzya ne zaman yaar Hi katlananlayz titrek haykrlara Bir akam devleir konuumuz olur Daha konuuruz koca yeryzn

GELEN GDYOR

Geldi
Dnyann dibinin kaynad gn Payitahtta, sultan cihana geldi. gelmiyordu saraylara cins konuk Tevazu iinde bu hana geldi. slam, sanatla sunmakt gaye airlik yazarlk bahane geldi. Velveleye verdi btn ruhlar manlar yeniden imana geldi. Gitti Herkes bataklkta debelenirken Nur'u karanlktan soydu da gitti. yi gider kt kalrm yurtta Fikirde en sekin boydu da gitti. Sylenmedik bir gerek brakmad slam sanatla oydu da gitti. Sz bitti duymad sar vicdanlar Kalemi defteri koydu da gitti.

AKR ARSLAN STAD GTT...

Gitti stad da gitti; iirde tat da gitti... Ve doduu tarihte, Yrd Hakka gitti... Neymi top arabas? Tahta tabutta gitti. Sarlmad ipee, Beyaz kaputta gitti... Bir iyi insan daha, Bir iyi atta gitti... iiri kurun gibiydi, Kurun, barut da gitti. Yzde fikir izgisi mr beratta gitti... Sakarya'yla beraber Nil de frat da gitti... Mslman genlik iin, Hamur karp da gitti... Mukaddes emneti Yumak sarp da gitti... Kfr elik kal'ayd Bir bir krp ta gitti... Elde Hak mealesi Sisi yarp da gitti... Hakk pe atana, Hesap sorup ta gitti... BYK DOU neslini. Byr grp te gitti... Y Rab bu nesli koru Diye yalvarp gitti... Bu hayat danteline LE'yi rp gitti... Bindi kheylanlara, EYB'e srp gitti... Hakk iin, slm iin Yanp, eriyip gitti... Kfr defterlerinin,
Hepsini drp gitti... Durun kalabalklar! Diye haykrp gitti... ESSELMda selmdan iirler derip gitti... Bu din ki garip geldi Diyerek

garip gitti... Asr- Sdet zlemi le muzdarip gitti... Kalemi kl gibi Olan muharip gitti... San'atn her dalnda Eserler verip gitti... Susuzduk hakikata Bizi suvarp gitti... Bat yara amt, Yaray sarp gitti... SONSUZLUK KERVANInn zini srp gitti... nallah Cennet'teki Makamn grp gitti... Gitti stat da gitti, iirde tat da gitti...

STAD

stad Necip FAZIL iin Gnl szlar iin iin Byk randevu n, Ecel geldi Necib'e... Onu hayrla anmak stmze vecbe... iirden ve nesirden, Nedir o nizam nedir? Boyun emektir Rabbe... Milliyet ruha bal, Kymet sdece kalbe... Davet gc SLAMDA: Komnisti edebe... Herey, herey SLAMDA: Ferde ve kavme rtbe... Bizde kuts emnet,

Bizde yarn galebe... Diyen byle stada, Olur isen talebe, Taleple alrsan: stediin gele be!.. mitsiz olma sakn, Hele davran hele be!.. Aldrma sadan soldan Ters ters eden yele be!.. Surda gedik olur da, Alnmaz m kale be!.. nananlar stndr, nananda galebe!.. nananda galebe!

BRAHM SADRI

GZLERNDEN YREKLERE

gzlerinden en kavi genlikler sadalarla lmenin aziz klnd konumdan kalem emelerinden herdemzre ile yryor gzlerinden

sen ey Mehmed evet sen zindanda gl yetitirriken nam ayan olurdu mahpus pencerelerinden insan ve fikir alnlarnda baharlar terleyen insan sevdasz yaama avular dolusu fikir hasretle ykselirken omuzlarda yer eden gzlerinden bir kelm imann temiz lehelerinden bir selm balum bahelerinden...

HAYAT

RAMAZAN TUN

stad Necip Fazl'a Hayat, o bir deli seldi Doymadk k, baharna Bir n cotu geldi geti Ne kald surda yarna tyor bizi zaman Ev, eya, n falan filan Taklm bir ac yalan Saatin tik laklarna Ya bir sabah, ya bir akam Yakan gne krk bir cam Dm gibi, kanar yaram Sz gemez gz yalarna Kamsndan telerin Gel de dinle ince, derin Seslerini llerin Yaslanp ta talarna.

YAPILAN KONUMALARDAN SEMELER NECP FAZIL'LA KONUMALAR

BEKR OUZBAARAN stad Necip Fazl Ksakrek'in eitli gazete, dergi ve kitaplarda kalm elli kadar konumasn derledim. Bunlar, ya sanat-Edebiyat anketlerine verdii cevaplar, ya kendisiyle yaplm mlakat, rportaj ve konumalardr. Byk sanatkr, fikir ve dva adamnn bir ok nemli gr konuma canll iinde bunlardan yansmakta ve kiiliinin baka baka ynlerini akla kavuturmaktadr. Kronolojik sraya gre dzenlenen bu konumalarn bir blm edebiyat evrelerince az-ok bilinmekte, ancak byk bir ksm eski gazete ve dergi koleksiyonlar arasnda aratrcsn beklemekteydi. Byk ktphanelerin tozlu ciltlerinin bir yn emekle taranmasyla gn na karlabilmi olan bu konumalar, nmzdeki gnlerde NECP FAZIL'LA KONUMALAR adyla Byk Dou Yaynlar arasnda kitap haline gelecektir. Edebiyatn hemen her trnde 60 yl, hem say, hem de kalite ynnden yksek, nc eserler veren bir byk insann muhtelif konulardaki grlerini ihtiva eden bu konumalarn fikir, sanat, edebiyat ve kltr tarihi asndan byk bir nem ve orijinallik tad inancndaym. Bunlardan hemen hi bilinmeyen ikisini; Necip Fazl'n 1939 da, stanbul'da yaynlanmakta olan S.E.S. Sanat, Edebiyat, Sosyoloji, dergisinde kan iir ve aire Dair balkl konumas ile 1941 de Yedign'de yaynlanm ve birincisini btnleyen bir a konumasn sunmaktan zevk duyuyorum. ** * NECP FAZIL'LA R VE ARE DAR BR KONUMA Geenlerde ankaradan istanbula geliyordum. Kendisine kar hususi bir hrmet beslediim nurullah atala ayn kompartmanda bulumak frsatna erdim.
Kendisile ne konuulurdu? Tabii iir.. O'na irin ne olduunu sordum. Bence iir mlkten ibarettir dedi. Sonra gzlerini yumdu, ban yasta dayad ve Bak'den bir iir okudu. Yenilerden Mustafa Seyid'in, ok beendii bir iirini hatrlatt. Bu gencin de SES mecmuasna girmesini tavsiye etti. Ayni ekilde, Necip Fazl'a da ikinci bir seyahatimde Ankara treninde rastgeldim. Ankara'dakl profesrlk iine her hafta gidip gelmek sretile devam eden sant'atkrn yeni vaziyetini hepimiz biliyoruz.

Dersini verdikten sonra stanbul'a dnnde rastgeldiim Necip Fazl' da ayn mevzuda konuturabilmek gayemdi. Deerli gen airimize iir hakknda fikrini sordum : O'na dedim ki : Nurullah Ata iiri sadece mzik telkki ediyor. O'nca yeni iirin ls ahenk ile samimiyettir. Siz de iiri bu mnada m kabul ediyorsunuz? Asla! dedi. Ve devam etti : iirin gayesi bence stn idraktir. O, mutlak hakikati arar. iirde mzik, ed. nak, iilik gibi kymetler, btn bunlardan evvel bulunmas icap eden, bir cevhere bal olmak iktiza eder. Ben muallkta ve kendi bana, yani sath- mevhum zerine nak kabul edemem. Dnyada tek bir muhallet (lmsz) san'atkr gsterilemez ki iilik kymetler'! ayr ve mstakil bir tahasss ve tefekkr bnyesi, bir dnya gr zerine kurmam olsun. Mesel nak kymetlerile tannm airlerden Rimbaud, Baudelaire, Heredia ve hatt Valery birer byk muhteva sahipleridir. Bunlarn iiri yerlerindeki mzik ve plstisite, kendilerinde daha evvel mevcut hususi bir duyu ve dn maddesi etrafndaki klfa benzetilebilir. Bizde byk muhteva sahibi olmadan muallkta nak ve iiliklerile iir boluunu doldurmaa alan bir iki isim saylabilir. Mesel Yahya Kemal. Yahya Kemal, yakndan bal olduu divan edebiyatnn bedi llerini o edebiyatn nak muhtevasna tetabuk edemeden taklide kalkmtr. Her hangi ed ve nak son derecede muayyen bir ruh ve zihin haletinin sembolik ifadesi olduuna gre, ifadeye varmadan onun taklidinden bir ey kacana inanmamalyz. iirde sadece mzik aramaa gelince : Bu gayet bayat bir telkkidir. Vcrlain de : De la musique avant toutes choses demiti. Ne mzii bu? Beinci senfoni mi, Leblebici Horhor mu? Vorlaln'ln ve onun gibi kaba ahenk taraftarlarnn anlad mzik, asndaki akrabaln esrarl mna ihtizazlar deil, gonk senine benzer d ve kaba mzkasdr. Mzka, bak bu tabir iyi! Ben iirde MU amma. mzka deil. Mzkaya bir misal : Koptu evden ac bir vaveyla Odalar inledi Leyla Leyla ! Yahya kemal

Derin ve gizli mana mziine gelince : Yrabben eimden Eimden yoldamdan... Aklm alma bamdan Kabre vardm gece. Yunus Emre Nurullah Ata'n bu tarzda mzik aramad ne malm? Aram olsayd, kasdettii mzii, umum mnadaki mzikten ayrt etmek iin bir tarif yapmak zahmetine giriirdi. Demin iirde gayenin, mutlak hakikati aramak olduunu sylemitiniz. Bu hkme gre, itima hdiselerle ve onlarn dmlerini zmee alan bir air, ayni zamanda bir politikac saylmaz m? Bizde politikac air, yani siyas hadsi olan kimleri tanyorsunuz? Eskilerden ve yenilerden?.. Benim anladm mnadaki iirin hdiseler zerinde byk bir murakabe ve keif hakk olduunu kabul ederim. Politikaya gelince: Gndelik ve basit politikay iirin dnda grrm. Fakat btn itimai, iktisadi ve fikr illiyetlere kadar nfuz eden byk dnya gr politikasn iirin bizzat hedefi diye gsterebilirim. Bu itibarla airin siyas had-sinden ne kasdettiim anlalm oluyor. Bizde politikac edebiyat adam olarak tannan Ziya Paa. Namk Kemal, Rza Tevfik. Tevfik Fikret gibi ahslarn urat politika, ccelerin politikasdr. San'atta stn politikacya misal gsterebileceklerim birbirine tamamile zt olmalarna ve hassaten birinin bana yzde yz zt olmasna ramen Mehmet Akif'le. Nzm Hikmet'tir. Sizi, san'atte politik gayesi olmyan bir ahsiyet telkki etmememize imkn yok. Fakat, neslinizin adam olan Nzm Hikmet'le yzde yz zt olduunuza gre, onun stn bir politikac olduunu nasl kabul ediyorsunuz? Ve hakikatin tek olduuna gre, mensup olmadnz bir hakikatin mensubuna nasl stn politikac san'atkr gzile bakabiliyorsunuz? Nazm Hikmet'e bu gzle bakm benim adaletim, ve yalnz aplar tabiye eden objektif gr imkanmdr. En byk apta bir iman ideolojisine karlk o apa yakn inkr fikriyat da bulunabilir. Denizin seviyesinden itibaren Everes'in tepesi ne kadar yksekse, Okyanusun o kadar ukur-olduu gibi... Bunlar These ile Antithese'in kalite bakmndan mutabakatn fade eder. En byk ve stn kavga da ite bu apta Theselerle Antitheseler arasnda olur. Filhakika bir olan ve iki olmasna ihtimal olmayan hakikat bu kavgann sonunda kutuplardan biri tarafndan kazanlr. Davann en etin taraf, icabnda dmann da apn tayin etmeyi bilmekte ve her eyden evvel kalitesizlikten renmei n plna almaktadr. Eskiden, yeni skolastik devrimizde aire byk bir ehemmiyet verir lerdi. Hatta Cennetin anahtarlar airin dilindedir gibi bir hadis de olacak. imdi aire verilen yer nedir? Ve sizce airin siyas rol ve mevkii ne olmaldr? Horairos'tanberi air, dnyadaki benim kafamdaki sosyal rol ve mevkiini alabilmi deildir. O gn bugn tarihin ak iinde airin mevkii muhtelif zaman ve mekn karekterlerine gre baka baka oldu. Eski Yunanda air,

mitolojik ve mehul bir kudret mmessili, bir yar ilh, bir yar kahin, ulv fakat ne olduu belirsiz topraa lzm fakat gkte yaayan bir nesnedir. Bir latin airinin: Sensiz de seninle de yaanmaz (*). Sz, eski airin ne canl sosyal ifadesi! Hakikaten ilk mteksif insan cemiyetleri onsuz da, onunla da yaayamamtr. Rnesans hamlesile fkran kudret, yzde yz san'atkra ait olduu halde san'atkr yine sosyal mertebesine ermi deil, 16, 17 ve 18 inci asrlarda eski mitolojik esrar ve kymetini olduka muhafaza eden san'atkr, 19 uncu asrda sosyal faaliyet ve mertebe bakmndan tamamile ifls etmitir. 19 uncu asrda cemiyet, san'atkn, herca, ilca, babo ve serseri bir mahlk farzetmee balarken san'atkr da kendisini baka bir ey zan-netmemi ve pasif bir grevci oca olan bohemlii kurmutur. San'atkrn az ok problem tekil ettii ve itima bir dava temsil ettii asr yeni 20 inci asrdr. 1914 Cihan harbinden sonraki devir... Bilhassa 19 uncu asrda kapitalist dnyann koltuk kabartc basit bir meddah telkki edilen san'atkr, 1914 den sonra bu dnyann geirdii buhranlar iinde kendisini de mtalea etmi, istikbalin cemiyetinde en mhim sosyal rol yklenmesi lzmgeldiine dair yeni bir hads sahibi olmutur. Bu ana kadar tam mnasile zlemiyen ve sistemletirilemiyen bu hads ite bence devrimizin en heybetli dava mihrakdr. Btn dnya bu davay tezatsz bir rg halinde dokuyacak olan fikirci asn'atkr bekliyor... iimi hummalarla dolduran bu azametli dava mevzuunda imdilik syliyebileceim unlardan ibaret : stikbalin iktidar mevkii sanatkrn ve san'at culte'ne mensup olanlarndr. Trk edebiyatnda da san'atkr, eski yunanda olduu gibi, bir zamanlar uursuz bir hrmet kazanmam deildi. Benim lme gre bu hrmet, Nedim'e gelinceye kadar devam etmitir. Trk san'atnda, basit ve fni politikaclara dalkavukluun ilk rnei olan Nedim, devir devir, tereddi ede ede Behet Kemal'e kadar ulamtr. Hem de Nedim'in cidden san'atkrca olan baz istidarlarndan bsbtn mahrum olarak.. Bugnn nesline den bor, san'atine ve dnya grne haysiyetli hedefler tayin etmek olduu kadar, san'atkrn memleketimizde kaybedilmi olan itibarn iade etmektir. lk defa olarak bizim nesildir ki kafasile ruhunu en titiz inbiklerden geirip tezatsz bir dnya grne varacak ve san'atkrn sosyal faaliyet ve mertebesini yeni bir cemiyet beraberine sokacaktr. (*) Nec sine te nec 'tecm vivere possum (Ovide). Yusuf AHISKALI (Ses, Say : 4/8 Sayfa : 4 18, 1939)

** * DDALI SANATKR
NECP FAZIL KISAKREKK ANLATIYOR

Cemiyetimiz, Necip fazl Ksakrek gibi bir muharriri bulunduuna memnun olmaldr. Hadiseler kapal bir ufuk ve gerisinde neler sakland bilinmez olduuna gre, bize, bu skntl
karanln esrarn yrtp aan bir sihirli kalemden nasl memnun olmyalm? Gnden gne fenalaan bir hastann kurtuluu veya lm hkmn bir an iinde aa vurabilen insana, sadece hrmet lzmdr. Dnyamz, u kck dnyamz, geirdii buhran ve hezeyan alar iinde bizi her gn endieden endieye drrken, beynelmilel bulac hastalklar mtahasss sfatile gazete sayfalarna binbir faydasz siyasi reete yazan muharrirler yannda, Necip Fazl Ksakrek, ksaca hakikati syledi. Bu otuz alt yanda asr bilgine dair, birka ay evvel Yedigne yazdmz ankette, en zl meziyetlerinden birini kaydetmeyi unuttuumuza mteessifim. Bu eksii tamamlamak, hem de iiri ve felsefesi hakknda en ok alka uyandracak en yeni malmat almak zere kendisile, bir kere daha grtm. Bu grmeyi enteresan klacak unsur, yukarda sylediim gibi, Necip Fazl Ksakrek'in hemen hemen gaipten haber vermek derecesini bulan ayan hayret siyasi tehisleridir. Bu adam, ne derse kyor! Bulunduu gazetedeki odasnda, nne ald iki yaprak kda, pirin zerine Kulhvallah yazmay andran gayet ince bir tina le kck harfleri birbiri ardnca dizmi ve yavrusunu muhafazaya alan bir ana ku telile, bu ktlarn zerine eilerek kendi kendine mini mrl okuyordu. Mlakatmz nceden kararlatrm olduumuz iin, sze kolaylkla baladk. Dedikleriniz, nasl oluyor da aynen kyor? diye sordum. Ayaa kalkt : Drt esasl ve en byk ehemmiyeti haiz hdise zerinde, dediklerimin aynen kn ylece hulsa edebilirim diyerek sra-sile unlar anlatt : O 1939 eyllne kadar tek bama harp olacak diye iddia eden muharrir bendim. 1939 ubatndan balyarak, dardan gelen tamamen maks cereyanlara ramen, emsalsiz bir dnya kyametine gidileceini sylyordum. 1939 austos sonunda Rus - Alman pakt olunca, bunu, baz bamuharrirler tam bir sulh meyyidesi diye gsterirken, ben, harbin birka gn meselesi olduunu yazdm... gn sonra da harp patlad. 2) Britanya adasnn, Fransann sukutundan sonra istil edilemiyecei ve bu yzden Almanlarn istilya teebbs etmiyecei yolundaki iddiam... Ayni bamuharrirler istily bir arife gn halinde gsterdiler. Ben, iddiam kmazsa, kalemimi krar ve bileklerimi keserim dedim. 3) Harbin mutlaka Balkanlara gelecei, Balkanlar caddesinden gemeyince, harbin kmaz sokakta olacan iddia ediim... 4) Sovyet - Alman harbi balamadan , drt gn evvel, Almanlarn ark stikametine tevecch edecei ve bunun ancak ngilizlerle gizli bir uyuma neticesinde olaca hususundaki tehisim.. Bunun da, imdilik ilk ksm, tahakkuk etmitir, br ksmn, zaman gsterecektir.

kmyan iddianz olmad m? Evet, o da oldu. Mesel bir hususta tamamen mahcup olmuumdur. Fransann o kadar abuk yklacan tahmin etmemi, o yolda ddia yrtmtm. Fakat bu iddiamn kmayndan memnunum. nk her dedii kan adam olmak istemem. nk akln hakk yanlmaktr. Fransa mevzuunda yanlmak da, akla yakan bir haldir. Bu yanlmak, bu bakmdan beni teselli etmitir. Pekl stat, bu i nasl oluyor? Bildiimize gre insanlarn gaipten haber vermelerine hakk ve imkn yoktur? Evet; bence de yle... Yalnz btn insan hedef, ilim ve sanat gibi insan ibda hamlesinin balca hedefi, gaibi aratrmaktan baka bir ey deildir. Binaenaleyh insanda, esasl bir kltr, tecrbe, anlay ve hesaplay gibi melekelerin yannda, bir de sezi gibi balca hassa vardr, ite ben, unun bunun arada bir kehanet diye vasflandrmya kalkt bulularm, insan had ve imknna riayetten ayrlmadan bu hassalar kullanarak elde ettiime kailim. Fakat bu mevzuda syliyeceim en dikkate lyk sz, byk Fransz air Rimbaud'nun sanat, gaibi kefetmektir dsturu tarznda, politikay bir sanatkr mizac ile ele almak ve sanatkrn itima ve siyas hdiseler zerindeki duyu ve gr vazifesini bylece ihtar etmektir. Yoksa, gndelik politika tekerlemecilii, sanatkrn ulvifaaliyetine yakmyan bir i olduu kadar, benim de iim deildir. Necip Fazl'n bu szleri, ulv faaliyetlere dorudan doruya temas etmiye sra getirmiti : Sanat faaliyetini bihakkin brakm gibi gzkyorsunuz, dedim. O mehur iirlerinizden neretmiyorsunuz. iir yazma faaliyetimi muvakkaten terkedilmi gsteren sebep, ierisinde yaadmz siyasi aksiyon devresinin saf fikir ve sanata bir tahayyz hassas brakmamasdr. Ben bu devirlerde, sanatkrn vazifesini byk mikyasta aksiyona karmaktan ibaret gryorum. Aslnda saf fikirden kopan bu kyamet, saf fikre eski mevkiini iade edinciye kadar, sanatkrn Agora dedikleri byk halk meydannda mstesna sezilerle, istikamet ve hedef gsteren faaliyette bulunmasn doru buluyorum. Sanatkr bu arada kendisile babaa kald zamanlar, yine z ve hakiki faaliyetini tanzim edebilir. Siz de bunu yapabiliyorsunuz deil mi? phesiz!.. Bu kyamet iinde ne nisbette saf iire altm, devr sonunda belli olacaktr. Bir sr daha vereyim : Elimde, neredilmemi krk, elliden fazla iir vardr. Benim gibi her iirini be, on kere neretmekle maruf bir insann bu defa da yeni ve orijinal hareketi, btn eserlerini birden karmak suretinde olacaktr. Yeni yazdnz eserin ismini olsun syliyemez misiniz? Syliyebilirim... Byk ile adnda itima bir iir... Hatt bir msran da okuyabilirim. Necip Fazl burada, bana, hakikaten byk bir itima ktle imiim gibi, u msra ile hitap etti : Durun kalabalklar!.. Bu cadde kmaz sokak!.. Msran kuvveti houma gitti. Bir ikincisini rica ettim. Bu defa manzum olarak

cevap verdi : Yedi renkli peygamber kuann altnda, Kervanm yola kt... ncs kratnda. Gen air bundan sonra, nesir halinde iir syler gibi, kalemimi, cokun bir ilham frtnasnn zikzana takarak sre sre koturdu. Hayatmda byk bir dnm noktas var, diyordu, 36 yamdaym. Kendimi g bulduumu sanyorum. Yirmi ikisinden otuzuna kadar babo durulmak stidadndan uzak bir heyecan adam idim. fakat gitgide zaman kendini gsteriyor. Nefsime mhlet vermek istemiyorum. En byk deiiklik urada olmutur : Daha evvel cemiyeti deildim. iiri, en b -yk zek, akl ve irade problemi olarak kabul etsem de, sanatkrn, dorudan doruya cemiyete mdahalesini, cemiyet ekilleri zerinde, ideal dnya cenneti zerinde rey sahibi olarak kabul etmiyordum. Bu, tamamen bende deiti. Bilhassa saf fikir ve ideologya cephesiyle zayf olan memleketimde beklenen byk sanatkrn, btn bu ubeleri dolduracak mikyasta heyl gibi bir insan olmas lzm geldiini anladm. Bu iktidar kendimde asla grememekle beraber, memlekette byk sanatkrm misyonu bu olduuna inandm. Ben de muhteris bir sanatkr olmak itibarile bu misyonu kahramanca kabul etmiye ve bu uurda savamya karar verdim. Bunun iin her eyden evvel, yepyeni bir dnya gr ve cemiyet sistemi telkkisi lzmd. Gn geldii zaman mcadelem grlecektir. Bu telkkinin ismini, Byk Dou koydum : syac, Avrupaya yalnz msbet ilimleriyle taraftar, ruh kutuplarn Asya kaynaklarnda aramak ve Avrupaya tatbik etmek davasnda Allahc, ahsiyeti, faizm komnizm ve liberalizm dman ve mlkiyette tahditi (fakat komnist deil) bir telkki... Zamannda, hayatm dahi bu uurda vererek, davam rgletirmiye alacam. Bunu bitirdikten sonra kendimi saf iire vereceim. Kendi ruhumun ve kafamn iklimini kurduktan sonra, yalnz onun duygularm temsil eden iire almaktan baka gayem yok! Necip Fazl Ksakrek'in szlerini, buraya kadar nefes nefese zaptedebildim. Fakat siz okuduktan sonra, bir rahatlk hissedeceksiniz sanyorum. Hikmet MNR (YEDlGN, Sene : 9. No : 437, Cilt : 17, Sayfa : 7-9, 21 Temmuz 1941)

ERKEKE SYLE: NECP FAZIL KISAKREK Bu konuma Erkeke dergisinin ubat 1983 saysnda yaynlanmtr. Ancak geliim yaynevinin bir baka dergisi iin staddan alnan bu mlakat, ad geen dergide yaynlannca stadn talebi ve mahkeme karar ile ve bu sebeple toplatlmtr. [Erenky'de, zerinde kurulduu araziyle karlatrldnda kulbe saylabilecek kadar kk, kar beyaza boyal bir konak yavrusu. Mekann geniliinden dolay uzaktan bakldnda yedi cceler evini andran yapnn konak boyutunda olduu ancak yakna gelince farkedilebiliyor. Bir ka basamak merdivenle klan geni veranday geince giri kapsna ulayoruz. Buras Necip Fazl Ksakrek'n "hane"si... Kapy aan sekiz-on yalarndaki erkek ocuu "dedemi mi aryorsunuz?" sorusuna "evet" cevabn alnca, yukar kata kmamz iin yol gsteriyor. Koridorun sa tarafnda klasik Osmanl tarznda denmi bir antre ve salon gze arpyor, ilerde sol tarafta ise, belki de; bu konak yavrusunun en kk odas var. Bir karyola, duvara yaslanm bir alma masas ve bir ka sandalye.. Btn eya bundan ibaret. Dardaki aalar pencereyi kapattndan ieride srekli elektrik yanyor. te buras da Ksakrek'in " hcre" si... Bahe kapsndan eve bakldnda verilen "bol gelmilik" hkmn ilk bakta Necip Fazl iin de tekrarlamamak iin bir sebep yok. Simasn karakterize eden derin izgiler, brakt sakaldan dolay kaybolunca, geriye orta boylu seksenlik bir ihtiyar kalm. Ama, dedik ya, bu "ilk bak"ta vereceiniz hkm. Konuma baladktan sonra, boyutlarnn odann, evin ve bahenin tesinde olduu anlalyor. Necip Fazl bir kuan son adam. Trk edebiyatnn semasnda fikir yelpazesinin deiik yerlerinde mevzilenmi "Samanyolu" denebilecek oklukta yldzlarn "devler kua"..]

Nazm Hikmet, Peyami Safa Mehmet Akif, Yahya Kemal, Sabahattin Ali, Ahmet Haim birer birer ebediyete gnce O, tek kalm.

Necip Fazl, hukuku Abdlbaki beyin Mediha hanmla olan evliliinden dnyaya gelmi. Delikanllk ana kadar pederahi aile gelenei uyarnca dedesinin emberlita'taki konanda yaam. Dedesi de hukuku. Sanat hayatnda yazdktan bu kalabalk konan izleriyle dolu. Ailesi iyi renim grmesi iin Amerikan Kolejinde okumasn istemi. Ancak, daha sonra bu okuldan ayrlp Bahriye Mektebi'ne (Deniz Lisesi) kaydolmu. Namzet ve Harp snflarn bitirmi. 1921'de Darlfunun'un felsefe blmne girmi. 1924'de mezun olduktan sonra Fransa gnleri balam. Sorbonne'un felsefe blmnde geen iki yl.. Bu yllarn tam bir bohem hayat olarak anyor.

*
hayatna atlmas Trkiye'ye dndkten sonra bankaclk alannda. Hollanda, Osmanl ve Bankalar'nda mfettilik ve muhasebe mdrlkleri..

Ankara Devlet Konservetuvar stanbul Devlet Gzel Sanatlar Akademisi, Robert Kolej ve DTCF'de hocalk dnemi geliyor sonra 1924'de Vakit gazetesinde yaynlanan bir rportajla ucundan kenarndan balayan basn hayatna boylu boyunca girii 1943 ylnda. O yldan sonra tek ura alan yazarlk. Adyla zde hale gelen Byk Dou dergisini de bu yl yaynlamaya balyor. 1980'de Trk Edebiyat Vakf tarafndan verilen Sultan-s uara-airler Sultan unvann tayan Necip Fazl'n tiyatro yazarla da var. Muhsin Erturul'un tevikiyle oyunlar kaleme alm. Sabrta piyesi CHP yarmasnda birincilik dl kazanm (1940). Ancak, edebiyat nn 1928'de yazd Kaldrmlar iiri salyor. Adnn yanna kaldrmlar airi sfat ekleniyor. Kumarbaz bir babann dramn anlatan Nam- Dier Parmaksz Salih adl eseri filme alnrken. Bir Adam Yaratmak (1938) m Ycel akmakl 1978 ylnda televizyon filmi olarak ekmi.

*
Necip Fazl'n Klliyat bir hayli kabark: Hepsini elden geirip tek bir kitaba indirgedii sekiz iir kitab, on drt tiyatro oyunu, iki senaryo hikaye kitab, bir roman, drt an kitab, on drt dini ve tasavvuf eser, otuz inceleme.

*
Peki airliinin hikayesi? Acl bir tesadf: Annesi rahatszlanp hastaneye kaldrlmasayd (hadi diyelim ki kaldrld) yatt odada yatak komusu veremli kz iir merakls olmasayd (tutun ki oldu) oniki yandaki erkek ocuk ziyarete gittiinde, bu gen kzn msralarla, zihnini doldurduu annesi Senin air olman ok isterdim.. demeseydi.. Necip Fazl idrakin en ileri merhalesi dedii iir iin kaleme sarlr myd ? Sarlrdm.. Annemin dilei bana iimde besleyip farknda olmadm bir his gibi grnd. Varlk hikmetimin ta kendisi diyor. Geri bugn o ilk sarlta kaleme ald msralarn pek ounu reddetmi durumda. Ama, inkar etmedii bir gerek var : Yldznn parlay dk ocuklar olarak adlandrd bu iirler sayesinde. Dk ocuklar ple atlr diyor mal sahibi bensem, bunlar istemediim, tanmadm ve ple attm bilinsin. ounluuna otuz yana kadar yazd iirlerini oluturan yzlerce msra ple frlatp atnca, geriye yz elli iir ve iki yz gekin beyiti ieren tek iir kitab kalm : ile. ile'yi ite iir kitabm bu.. Hepsi bu kadar; ve bu kitaba gelinceye dek baka hi bir iir, bana, adma ve ruhuma mal edilemez szleriyle tanmlyor. Red sebebi? Bu iirler edebi adan kt m? Yooo.. Hatta lerinde belki atarken Necip Fazl'm bile damarlarnn ekilir gibi olduunu hissettikleri var. Ama ple atlanlarn hepsi, airin kendisini neredeyse yaamam sayd yllara ait.

*
Nedir bu dnm noktas? Tam otuz yl saatim ilemi, ben durmuum/Gkyznden habersiz, uurtma uurmuum msralaryla simgelenen olay ne? 1934'e kadar Necip Fazl daldan dala uuyor, haarlklar., uarlklar.. iirinde mistik temalar hep var ama, kadn bacaklarndan da vaz gemiyor. O yl Nakibendi eyhi Seyyid Abdlhakim Ar vasi/Haz -retleri ile tanyor :

Allah dostunu grdm, bundan alt yl evvel/Bir akamd ki, zaman, donacak kadar gzel O yldan itibaren Necip Fazl airliinin yanna slam Davas diye tanmlad siyasi mcadele bayran asyor. Bu yle bir as ki fazlaca mttefik arad Falan yok. Hatta tek kiilik ordu olmak, kendisine haz veriyor, ilahi gc kabulleni ve itaatteki mizacna uymayan usluluu-nun tam zddn 1947 yllarnn tek parti iktidarna kar gsteriyor : ... Ve sonra kelimeler; kutlu, mutlu, ulusal/Mavallar bastrd devrim isimli masal/Yeni irkine mahkum, eskisi gzellerin/Allah kuluna hakim, kullar heykellerin Bulutururlar bizi, elbet bir gn hesapta/Lafn ok dinledik, imdi i inklapta... Ah, kk hokkabazlk, sefil aynal dolap;/Bir apka bir eldiven, bir maymun ve inklap.. Bu meydan okuyu sonucu nn devrinde hapishaneyle tanyor air. Demokrat Parti iktidar srasnda da bana ayn akbet geliyor. ktidarlarn gznde pimi aa su katc saylyor. 1950-60 arasnda balca megalesi Byk Dou dergisi. Bu on yl iinde sadece on iir yazyor. Yans da iki msralk, Siyasi grmeler, pazarlklar yapyor. Partilere aday listeleri sunuyor, Byk Dou bir parti deil. Ama bir siyasi kulp. Sada bir ekol, bir politika tarz olarak varln srdryor. DP iktidar yardm kesince Byk Dou maddi imkanszlktan batyor, Ama, Necip Fazl'n sadaki faaliyetleri devam etmektedir. Parti ayrm da yapmaz. Szn dinletebildiine fazla nazlanmaz. Ama, O'na verdii szleri tutana da pek rastlanmaz. Necip Fazl sa kanat politikaclar ve taraftarlar iin dedii dinlenecek, ama gsterdii yoldan gidilmeyecek biridir. Kimse ardndan gelmiyorum demez; ama, airin sert admlarla elde bayrak yrd yolda pek fazla kalabalk da grlmez. Bazen oluan takipi kmeleri frsat knca, yeri gelince, uygun grdkleri ynlere sapverirler. Hayal krklklar, yalnz brakllar, iirine yansr hemen : Ben kimsesiz seyyah, mehuller caddesinin/Ben, yanksndan kaan ocuk, kendi sesinin/Ben, usanmaz bekisi, yolcu inmez hanlarn/Ben, tkenmez orman, snmaz klhanlarn/Ben, ben, ben; haritada deniz grm boulmu/Dokuz kyn sahibi, dokuz kyden kovulmu. Safndakiler iin de sert ve balamazdr Necip Fazl. slamiyeti yalnz namaz klmak sananlar eletirir : Niceleri namazda gaflet perendebaz/Kurgulu oyuncak da klar byle namaz.. Szde slam.. Bir ferdi bir ferdine kaynamaz;/Bu halle, utanmadan, camide saf saf namaz amz insan diye tarif ettii kimseler iin de insafsz ve alaycdr: Kubak izmiler, bir merkezden pergelle/Belden aa i, tepesi zpzp kelle Bylesine bir saldr tutkusu sonunda kendi kendine de dner : yle bir devim ki, ben, hakikatte pireyim/Bir delik, gsterin de utancmdan gireyim..

*
Ruhi bir nce hastala yakalanm gibi bir ileri bir geri gider gelir artk

Necip Fazl. Beden aczini haykrr Gvdesine Kafdann ykl olduunu syler. Dev sanclarnn sebebini Ara gebe olmak diye izah eder. Yani yklendii iin cesametini hem bilir hem de zayf omuzlarn uzakmaktan ekinmez. Yklmadn grnce kendi de hayret edip, tanmaz srtladm grmeyenlere dolu dizgin saldrr. 70'li yllarn sonunda slamiyet iin kendine zg bir ilmihal denemesi kaleme alr : man Atlas.

*
Genlik eylemlerinin balad 1968'lerde Ksakrek Kulb yesi genler Milli Trk Talebe Birlii'nde etkendirler. Bu yllar, seri konferanslar nedeniyle btn Trkiye'yi batan baa dolat devirdir. Genlere isyann anlatr. Mesajnn anlaldn ve benimsendiini sanr. Dnemin yneticileri de ayn kandadrlar. Ksakrek'i sa kanat genlii zerinde tek sz. sahibi fikir adam olarak grrler. niversite olaylar baladnda sa eilimli genlerin yattrlmas iin Necip Fazl grev yklenir. Artk, mid balad gen nesilde mayann tuttuuna o kadar inanldr ki, toplantlarn ayak ilerini dahi heyecanla stne alr. Ortalk yatnca yine umut krkl hakim olur. Dn haykranlardan ses kmaz artk. Bedbinleir, kser, iine kapanr... Dostlarm ev eyamd, bir bir gitti, diyorum/Artk bo odalarda lm bekliyorum lme hasretinin en parltl gsterisi Vasiyet'ini yazp yaynlamasdr (Tabii maddi deildir vasiyet) Ama, inatla bu olay kendi tarznda yorumlar: Bir ok kii daha genken yaparlar bu ii iyi ederler. Ben vasiyetimi yazmakla birlikte yle kemde lm falan bekliyor deilim. Vcudumda da fazla bir hrabiyet yok zaten Biraz kkrtlrsa tekrar Byk Dou'yu karmaya svanabilecek olan Necip Fazl lmle evvel eski barktr. Dilinden ne karsa ksn kaleminden akan hep ayndr. O demde ki, perdeler kalkar, perdeler iner/Aarail'e ho geldin diyebilmekte hner

Necip Fazl, Nazm Hikmet ile ta Deniz Lisesi'ndeki gnlerden tanmaktadr. Nazm'n fikirlerinin her zaman karsnda olmutur, ama O'nun air kiiliini de her zaman takdir etmitir. Bir ok sacnn tylerini diken diken etmeye yetecek kadar Nazm' sever. Yeni stanbul gazetesinde yaynlanan anlarnda Nazm'dan yle sz etmektedir : kinci Dnya Harbi arefesinde, kendisini, akam vakti, yanmda Vakit gazetesi mdr ve Haber gazetesi sahibi Rasim Us olduu hlde Sultanahmet Cezaevi'nde ziyaret ettim. Telrglere geldi. Nzm, benim rejimim olsa seni asardm. Fakat bu hilik rejimin de (inn Devri) fikirsiz ve imansz insanlarn seni srndrmesinden mteessirim. Onun iin ziyaretine geldim, dedim.

Gzlerinde iki damla ya, cevap verdi : Benim de rejimim olsa, ben de seni asardm. Sonra da daraacnn banda alardm. Seni anlyorum. Bil ki ,bu soylu tarafnn daima takdircisi kalacam... Bu, O'nunla son karlamam ve konumam oldu. Bu tarihten sonra Nzm yllarca hapiste yatp veya Bursa sokaklarnda dolap. Demokrat Parti iktidarnn banda zindan kayd silindi ve doru Rusya'ya dmen krd. O'nun bu kan vatan hainlii telakki edenlerle ayn fikirde deilim. Nazm'n bilinen mnda vatan hainlii yoktu. Fakat. Trk'n ruhuna ihanet vard. Bu ihanet yzbin vatan satmaktan beterdir. Ve zerinde durulmas gerekli biricik noktadr. Nice vatanperver gecinen insanlar vardr ki, yurdumuzda sular Nzmnkinden aa deildir. Onlar, hi olmazsa inand btla sdk kalm olan Nzm'n fikir namusundan bile mahrumdurlar. Nzm, ite bu gibilerini yetitiren son asr baboluk ikliminden kurtulaym derken kendisim atee atm, yank bir kafadr. Cemiyet, ona ve kendisine bakp ban dvsn.

Necip Fazl Ksakrek ERKEKCE'nin sorularn cevaplandrd. Deiik biyografilerde doum yeriniz ve yl konusunda farkl bilgiler var. Dorusu hangisi? stanbul'da dodum. 1904'te.. Kkten, Maralym. Dulkadir oullar'na kadar uzanan bir aile ecereniz bulunduu... Evet., evet.. Mevlna Bektut'a kadar gider.. Kendisi eyhlislmdr. Byk babam Mara'tan gelmedir. Abdlhamit devrinin adliye ricalinden. Ermeniler tarafndan Abdlhamit'e yaplan suikast hadisesini muhakeme eden mahkemenin reisiydi. Artk tek tk iir yazyorsunuz. Yeni nesil iir anlayn benimsemediinizden, ksknlnzden mi, yoksa baka bir sebebi mi var? Anlaylar, be duyu ile ifade edilen bir dnyadan ibaret. Yani, bu be duyunun birletii ruh dediimiz idrak merkezinin bu kadar iptal edildii bir devir grlmemitir. an, teknolojinin vesairenin getirdii bir durum mu bu, yoksa bize has bir tesbitiniz mi var? Neden byle oldu?... te bunun cevab benim btn fikriyatmn ortaya konulmasn icap ettirir. Bu tanzimattan sonraki geliin, dorudan doruya bir nefs muhasebesi yapmadan Avrupallama gayretinin ve ahsiyet kaybnn bir neticesidir. Yani bir sosyal kiilik erozyonu mu? Evet byle diyebiliriz. Sadece bir air deil, bir dnce adam olarak tanyoruz sizi...

Poetik.. yani iir hikmeti. iir satannn temeli. Bu poetik yazlar dnyada be mtefekkirin elindedir. Aristo'dan balar Paul Valery'e kadar gelir... Trkiye'de iir yok ki poetik olsun. Poetiini de yazan ilk airim ben. iir benim iin Mutlak Hakikati arama davasdr. Ama polis nasl niformal olarak rap rap basarak arar, ilim yle arar. O da mutlak hakikati arar. iirse hrsz gibi bacadan girerek arar. Mutlak hakikat da Allah olduuna gre, iir Allah' arama sanatdr. Orada cemadla nebatla, hayvanla konuulur. Deli midir air? iirlerinizde korku ve korkutucu semboller hakim. Hortlaklar, cinler, periler, kara-kediler var. Bunun sebebi ne? Tabi umacdan korkan ocuunki gibi bir korku deildir bu. Bu metafizik bir trmalama. Bir gaibi trmalama hadisesi. Bir takm marazi insanlarn korkusu gibi bir ruh sakatl eklinde deildir bendeki korku. Bu ilh esrarn bir nevi aranmas cehdidir. Sras gelmiken anlataym. Bir gn mtefekkir geinen birisi; Ben Allah'tan korkmam, Allah' severim! dedi. Dedim ki, sen cahilsin. Sevilen her eyden korkulur. Sevmek korkmay da beraberinde mi getiriyor? Korkusuz sevgi olmaz. Sizinle ilgili edeb aratrmalarda sanatn doruu olarak tiyatroyu grdnz ifade ediliyor. Halbuki siz imdi iirin gayeniz olan mutlak hakikati arama sanat bulunduunu sylyorsunuz. Benim hakkmda yazlanlar kendi eserlerimin belki de yz misliydi. Fakat bu yazlardan bir dirhem cevher karamazsnz. Anlayan, gren, takip eden, lebilen yok. Bizim en byk problemimiz bir jandarmavari (nizam) kuramaymzdr! Bu tanzimattan evvelki airlerde mkemmel olarak vard. Kendileri bizzat hem kritiktiler hem airdiler. Kltr piyedestalleri (temelleri) vard. Ondan sonra herey bozuldu. Bir yldzlar dnemi yaand herhalde imparatorluk dalrken. Mehmet Akif, Tevfik Fikret, Yahya Kemal, Nazm Hikmet.. Siz o neslin son temsilcisi gibisiniz. Ben bulu yam Cumhuriyet'le beraber idrak etmi vaziyetteyim. Binaanaleyh beni Cumhuriyet devrine dahil edebilirsiniz. Ktlk yeni deil. 1839'dan beri apal hale getirilmitir Trkiye. Mustafa Reit Paa var.. Byk Reit Paa denilen kn de k adam ve malum sadrazamlar, Ali Paa, Fuat Paa ve peinden korkun bir sahte kahraman olan Mithat Paa.. Geli o geli.. Bu tabi cemiyete, edebiyata, hereye tesir ediyor. nk Avrupal artk o devirde hata etmez kabul ediliyor ve onun alglaryla besteler uydurulmaya allyor. Mesel roman.. Romann kk var bizde. Halk masallarnda vesairede. Ama, roman mill bir kisve giyemiyor. Rus roman gibi mesel. Rus roman garp romann ezmitir. Kendinizi Cumhuriyet dnemine dahil etmitiniz.. Cumhuriyet dnemi, lmemek iradesiyle ahlanan Trk milletini madde aleminde kurtarm, ama mana aleminde tanzimattan bu yana gelen cereyan ok iddetli dereceler ulatrarak, manda rselemitir. Bakyoruz evreye, okuyoruz yazanlar.. Bir Cahit Stk bile kmyor artk.. Bile derken Cahit Stk'y kmsediimizden deil ama.. Yok., yok... bile, demek dorudur O'na.. Sonradan ok byttler.. Bir ey buldular zahir benim bulamadm. Bir dnem deniz lisesi talebeliiniz var herhalde?.. Evet.. Nazm Hikmetle birlikte.. O benden iki devre nceydi. Yahya Kemal de edebiyat hocanzm. Evet... hocamzd. Yahya Kemal, eskinin, kubbede snen kandil gibi, ok maharetli bir habercisidir. Eski kymetin, kaybolan kymetin yani. Fakat kendisi

naktan ve kremadan ibarettir. Aziz ekmek taraf, muhtevas zayftr. Metafizik muhtevas yani. Ama sevdiim birisidir. Ben ondan edeb bir ey almadm. Biraz zor beenen, beendiini de belli etmemeye dikkat eden birisi olarak biliniyor. yle ama ok iyi sezerdi kymeti. Tab olarak da; -Allah'tan rahmet dilerim, zira mmin insand- biraz hasede kaard. Mesela irkini grmekte mahirdi. yiyi de belli etmek istemezdi. Bir gn ben Suadiye'deki otele gittim. Kendisi mebustu. Beni yemee alkoydu. O srada benim bir iirim kendi mecmuamda kmt. Aa mecmuasnda. Yemee oturduumuzda kendisi birden bire bana iirimi ezbere okuyuverdi. O kremada, nakta ileriydi. imdi nerde o nak.. Muhtevada beendiiniz olmad m hi? Yok canm., eski devirde evet.. Kim? Ooooo.. Fuzul, Bak, hatta Nedim... uhluuna ramen. eyh Galib.. Bunlar mthi abideler. Bunlar yetitiren cemiyet kklerini nereye, hangi temel gre daldrm ki?.. Mesel bizde bir Lessing yok, bir Raskin yok.. Mnekkit demek, Nurullah Ata gibi vaktiyle, bu iyi, bu kt, bu eh., filan... Byle mi konuur mnekkit. Bunlar, insanlar imar eden insanlardr. O zaman hi deilse tenkitilik manasnda batl gibi insan yetitirmek mi gerekli? Ben bu batlmatl gibiyi anlamyorum. yi rnekleri oradan getiriyorsunuz ama.. nsan olmak lzm.. nsan olmak.. Hakikat herkesin maldr. Nitekim hadis var: Mmin hakikati nerede bulursa mal gibi alr.. Ama bu almak, kopya etmek deildir. Biz kopyada bile beinci snfz. Bizde byk kopistlerden bakas yetimemitir. Biz kendimizde tefekkr manda bir istidatslk tesbit etmek mevkiindeyiz. Kusuru bilmek ona gre almak iin bu tesbitin yaplmas art. Yeni dller, fikir dlleri elde etmek.. Bakn kelimelere.., bak, ak, tak, pak., tek heceli kelimeler. Vakti yok dnmeye. Sen tut bir de bu nizam bsbtn uydurma hale getir.. Maydanozdan bahsedemezsiniz Arapa kk kaldrsanz. Prasadan bahsedemezsiniz. Biri prhassa'dan gelir, biri midenvaz'dan gelir. Dil kurumu almalar... Burdan bir hal alnsa ev halk tela eder gitti diye. Halbuki, ruhumuz alnyor yahu.. u sralarda solda da baz imzalar Dil Kurumu'nun almalarna tenkitler yneltiyor.. Ecevit'i biliyorsunuz.. Robert Kolej'deyken benim talebemdi. Kitab var kendisinin, evvela Necip Fazl'n tesiri altnda kaldm, diyor. Ben kendisini snftan hatrlamyorum. Demek ki pek parlak bir talebe deildi. Ama talih ona bir imkan verdi. O bunu dili tahrip istikametinde kulland. Bualo"nun bir sz var: Bir milletin diliyle oynamak, ona en byk suikast yapmaktr, diyor. Bunlarn hepsini yazdm. nandklar garbn fikirleri. Bakyorum Allah dememek iin zel gayret sarfediyorlar. Tanr kelimesini bir iman tavr olarak kullanyorlar. Tanr ilh demek. Allah ise ismi has (zel isim). Bir tek kyl gsterin ki Allah yerine tanr desin.. Benim, al veri edilen bakkaln, ahnn, esnafn bilmedii kullanmad Trke, Trke olamaz. Dnyann hi bir yerinde byle bir hadise yok. Ruslar mesel.. Btn eskiye dmanlar. nk eskinin ok bayatlam taraflar vardr, bunu grmek de bir hnerdir. Cemiyetin eski enkaz zerine kurmaya kalktklar bina batldr. Yoksa birok tenkitlerinde hakl olabilirler.. Kapitalizm tenkitlerinde, unda bunda hakl olabilirler. Ama arede sfrdrlar. Onlar bile, dile bunu reva grmedi.

Benim imdi bu lafmn bir tarafn kapatp bir tarafn aarsanz beni komnist diye takdim edebilirsiniz ... Kapitalizme kar olmak komnist diye takdiminizi gerektirmiyor herhalde... Ben Bursa'da bir konferans verdim. Beni takdim eden kii bir yerde imammym ne.. Komnizme dair stadn konferans, biz ki kapitalistiz, dedi.. diye bardm arkadan. Biz kapitalist miyiz? Mlkiyet baka kapitalizm mezhebi baka. Zaman zaman eserlerinizi gzden geirip dzeltmeler yapyorsunuz. Son olarak da imdiye kadar yazdklarnz arasndan bir seme yapp gerisini edebiyat aratrclar tarafndan incelenmesini dahi istemediinizi sylediniz. Yani baz iirlerinizi reddettiniz. Tashihi, yapyorum. Yirmi yanda yazdm bir iirin yetmi yanda bir kelimesini deitirdiim olmutur. Bir oklarn da skartaya atmmdr. Yani bu kuvvetli bir airdir.. unlar da unlar da onun eserleridir.. stemiyorum bunu. Marulun gbek tarafnn yapraklar olmak istiyorum. Dtaki yapraklar edeb bakmdan kymetsiz mi? Kymetli de olsa istemiyorum. Baz iirler tamamen benim bugnk konsept anlaymn dndadr. Onlar atmm.. Kadn Bacaklaryd uydu buydu gibi olanlar.. Ama sizi deerlendirirken yazdklarnzn tamamna baklmasna kar olmak doru mu? Vaktiyle bunu yazmt desinler, bana ne.. nk benim yolumda byk bir deiiklik olmutur. Otuz yama kadar biraz fazla bohem hayatna dalmmdr. Fransa'da bulunduunuz yllar iin byle bir deerlendirmeniz var yanlmyorsak. Evet yle., bir devrim var. Ama o devirden sonra bir ok eyimi borlu olduum bir byk zata intisab ettim. Ondan sonraki istikametim ayrdr. Ben Fransa'da aylarca mevsimlerce gne yz grmedim desem yalan olmaz. Geceleri uyumazdm.. O devre kapand. yle haar bir tablo.. Sizin bir de kahin diye nitelendirildiiniz dnem var.. ereve bal ile yazdnz yazlarda zellikle ikinci dnya harbinin geliimi konusundaki yorumlarnz o yllarda evrenizde bir hale oluturacak kadar isabetliymi. Kehanet diye bir ey slmda yok. Allah'n verdii akl selimle, selim duyguyla baz isabetler olabilir. Mesel Almanlar Msr'a tecavz ettiklerinde bir yaz yazmtm. Harbi Almanlarn kaybedeceine dair muhtelif yazlarmdan sonra bu igal olunca, oras Msr'sa ben de musrrm, yani srarlym... aynen tahakkuk etmiti... Bunca yldr iirlerin dnda siyasi yazlar da yazyorsunuz. Meramnz anlatabildiniz mi? Daha dorusu hitabettiiniz insanlar sizi anlayabildiler mi? Katiyyen efendim katiyyen.. Uzun sre zppelik dediler buna sonra ii yobazla evirdiler. Geri Yahya Kemal'i tenkit ederken beenmezliine attnz. Ama siz de az beenen bir mizaca sahipsiniz.. Evet.. Beenmem. Onda samimiyim.. Beendiiniz veya hi deilse okumaya deer bulduunuz air.. Ziya Gkalp neslinin bir hececiler devresi var. Nazm Hikmet bu hececiler devresinin iinde ie balad. Ve belki Yusuf Ziya, Faruk Nafiz, Orhan Seyfi gibi insanlar iinde daha kalitelidir. Ondan sonra O'nun macerasn biliyorsunuz. Fikirlerini kabul etmediiniz ifade ederken sanat yann ls iinde teslim ediyorsunuz..

Her hakikat hakikattir.. Hakikat azizdir. Kendisiyle bir tanklnz da var m? Tabii.. Bahriye mektebinde benden iki snf yksekti. Benim mektep arkadam yani. Sonra Rusya macerasn biliyorsunuz. Mektepteyken komnizmle alakas yoktu! Ben de mridinim ite Mevlna, diye bir iiri var. Bu adamda bir etof, kuma, bir ey olduu muhakkak.. Fakat ondan sonra muayyen bir kanaat zerine mhland. Btn mazisini kopard, ocukluunu, fikriyatn reddetti. Hafz Kapital olmak istiyorum... Ne demek bu.. Biliyorsunuz, hafz, Kur'an' ezberleyene denir., imdi onun bal olduu dnya gr-ayr bir davadr ve o davada benim en byk zddmdr. Fakat bir de fason de parle var ya., konuma tarz., ifade tarz., onda kuvvetli taraflar olduunu inkara imkan yok. iirin nizamn da bozdu bu adam. Bunu bozarken orjinal deildi. Mayakovsky'nin mukallidi oldu. Mayakovsky, Rus ihtilalinin balarnda parlam bir airdir. Sonu intiharla bitmitir. Ben bu davaya inanmyorum, demi ve tabancay bana boaltm. Nazm Hikmet'in de ayn noktaya geldiini sanyor musunuz? Bilmem.. Bir gn bana burada yani stanbul'da bir sefaret mensubu, Nazm iin, bizim iin orjinal olan o deildir. O'nun yolunun orjinalleri bizde var. Bize sizin gibi adam lazm, demitir. Hadi ismini vereyim bu ajann ad Mihailoftu. Klhanbey lgatini yazard burada. Byle bir eserin de sahibidir. imdi sa mdr bilmem. imdi Nazm'da bu etof var. Benim dnya grmle onun dnya grn alrsanz, iki gr yanyana ama yar olarak durur. Benim dnya grme zt olan da o gr nasl mdafaa ettiim hakknda bir kymet hkm verebilir. Zddm olmayan, bal olansa bsbtn kymetlendirir. Bunlar birbirinden tefrik etmek gerekir. Ben daima hakikati sylemiimdir. iirde ben dorudan doruya cevheri aryorum. Keyfiyeti aryorum, seviyeyi aryorum. Nazm' brakalm bir yana, bu seviye hi bir airde teekkl edemedi. Yusuf Ziyalar, Faruk Nafzlar benim iin prasa kabuu gibi bir eydir. Byle cr'etli kelimelerimden dolay beni affedin ama, mesele budur. Nazm'dan sonra i bsbtn sarpa sard. Mide gurultusuna bile iir gzyle bakan tipler peydah oldu. Bu tasnifte kendinizi bir yere koymadnz?.. Ahmet Hamdi Tanpnar, Kutsi ve ben keyfiyet zerinde alan ilk devresiyiz hecenin. Form meselesi ise ayr bir hadisedir. Formun, ben mistiine, srriliine inanrm. Bir- kafiyenin bile sanki bir hakikati isbat eder gibi ahitlii vardr. Nizam arttr. Nasl bir damla toplanr toplanr olgun hale gelince p diye derse, hilkatte, tabiatte hereyin bir formu vardr. Mesele formu form iinde amaktadr. Sizce bu zoru baarabilmi air kim? Fuzul.. Su Kasidesi saf iirin en gzel numunesidir. Form iinde formu amak deyince.. Kimse karsndakini seyrederken onun iskeletini dnmez. Allah yle giydirmitir ki onu, iskelet bir nevi temel gibi olur, ama iskeleti meydana kan iir felakettir. Form dmanl ise iskelet dmanldr. Bakalarn tenkit ederken gsterdiiniz acmaszlk kendiniz iin de sz konusu mu? Tabi, tabi, kendim hakknda konuamam ama unu syleyebilirim ki, aruzun inkar kabul etmez bir taraf vardr, ahengi. O da sundir benim iin. iir duygulam fikirdir. Ben bu ekoln adamym. Belirttiiniz ekol iinde fonksiyonunuzu yerine getirdiiniz kanaatinde misiniz? iirlerim iinde en ok dikkate ayan olan ile isimli olandr. ektiim bir byk buhrann neticesidir. O dahi bula bula bir tek takdirkr olarak, Abidin Dino'yu bulmutur. O da iirde, sonsuz madde ifadesi getii iin, beni zdd olduum bir kategoriye sokmaya yeltenmitir. Hale bakn.. Bu iirim baka dillere tercme

edildi, okundu incelendi, bizde dikkat eden bile olmamtr. Benim bir eserim var, Es'selam diye. 63 paradan ibaret. Resulullah' anlatyor.. Zaten hayat da 63 sene. "Bu Mslman nesiller, tahasss seven nesiller. Eer gaye taka taka inip kmak olsayd namazda onu bir robota da yaptrmak kabildir. Bunlarn kld namazla, namazn hakikati arasndaki fark acaba ne kadardr? Komnist nesil ise, eskinin dman olarak, eskinin kusurlarn grrken baz yerlerde hakldrlar, fakat yeniyi getirmekte insan ebed lme gtren bir noktada kalmlardr. Eskinin bzarlndan istifade ederler, btaplndan istifade ederler. te bu eski denilen eye nasl yeniyi zerketmek iin ona yepyeni bir takat getirmek lazmdr, iirde, edebiyatta, fikriyatta... Ben krk senedir buna alyorum. Ancak meramnz da pek anlatamadnz herhalde'? Bir marabaya Marmara'y dksem, maraba yine alaca kadarn alr. Ama ben marabay doldurmuumdur. Bir ok politikacnn istifade ettii, hatta ii istismarcla gtrd slamiyet davasnda, bunlar benim dk ocuklarm halinde peydah olmu tiplerdir. Biroklar decek, ama bir tanesi tutacak, doacak, yaayacak, yaatacak... Dnce adam ve sanatkrlarn hemen hepsinin sknts anlalamamak. Ama siz her halde bu sknty buhran halinde yayorsunuz? Dnce adam tabirini sevdim.. Trkiye'de o yok ite. Byk Dou gibi bir derginin kapan dndm geen gn. u mehur Rodin'in Dnen Adam heykeli., heykeli var kendisi yok, diye.. Neticede btn sol bir bayatn etrafnda birleiyor, bayat kendi bayat deil de temsil eden ellerde bayat., ondan ald gerilme ile ileriye zplamaya kalkyor. Ve bsbtn dyor. Bundan bu yeni solcu nesiller ferden mesul deil. Bundan devlet mesul. Doymuyor efendim, doyurulamyor gen... neye inansn. Hep maneviyat dediniz.. Bir de para denilen bir ey var. Onunla aranz nasl?.. Para hi bir zaman benim iin gaye olmad. Halen ayda ikiyz bin lira ile dnen bir evin reisiyim. Yetimi ocuklarm babalarnn srtndadr. Bir eserin hayatta para getirdii ilk defa grlyor. Ben seksenine gelmi yata, bu ykn altndaym. Ama kendim bakmndan sorarsanz bundan on sene evvel yaplm kostmlerimin bir kandan baka bir ey "giymemiim, istarpin de almammdr. Paraya hrsm yok. Ama olsayd eer, milyarla hesab gerekirdi. yle tekliflerle karlatm.. Mahkeme zabtlarna gemi teklifler vardr bunlar arasnda.. Bir al-veri vastas olarak parann mahiyeti konusunda ne dnyorsunuz? Bilmiyorum mizacnza bunu neretmek uygun der mi.. Para bir Yahudi icaddr. Parann tekil ettii zulme kar anti kapitalizm keza Yahudi icaddr. Velhasl bu Yahudi garip eydir. Tahribe memurdur. Nerede mkemmeliyet grrse onu tahrip eder. Marks, Yahudidir. Ama Yahudiye dehetli atar, ft diye.. Acayip bir ey; tezi Yahudi, anti tezi Yahudi, sentezi Yahudi, analizi Yahudi.. Bu ince itir.. Benim Abdlhamit'le ilgili kitabm okunursa pek ok sorunun cevab bulunur. TRT de Abdlhamit konusundaki tavrn, zellikle TV'de deitirdi herhalde. Onu TRT anlayarak m yapyor? Bilmiyorlar efendim bilmeden yapyorlar bir ey yapyorlarsa ayet. br tarafta da tutuyor Evliyagil bilmem ne diye bir adam iir program yapmnn bana getiriyor. Adam air nasbetmeye memur.. Ona bu kadar, sana bu kadar., bahi verir gibi bir tavr. Hi duyulmam, tek kelimesi iitilmemi adamlar air diye prenzante ediyor efendim.. Bir de deiik sanat dallarnda mstehcenlik konusu var.. O felaket... O benim tabirimle gbekten aa em'a ksm btn matbuat zaten ona hitab ediyor. Hi yukar kt yok., dima ksma.

Rusya ile ilgili tenkitlerinizi ifade ettiniz.. Kapitalizme ynelik eletirilerinizi de aldk. Amarika'y nasl gryorsunuz? Amerika denilen ey byk bir teksir makinesidir. Hi bir keyfiyetin orada yeri yoktur. Kemmiyet kprtsyle keyfiyeti ldrr. Amerika ile Rusya arasnda bir fark yoktur, tersyz farkndan baka.. Biri materyalisttir kafada, mistiktir ruhta. br anti-materyalisttir kafada, ruhta materyalisttir. Bir de ortalarnda zavall bir Avrupa var. Btn bu illetlerin menei ve menba olmu. Doktor Barnard diye biri var. Kalbe kalp diken adam hani.. imdi de biliyorsunuz kalbe bir suni alet taktlar.. Kee gibi bir ey.. Barnard hilkate yani yaradla kendi mdahale edince onu klfna uydurdu, imdi bunlarn yaptna bakp ihanetle itham ediyor. Yaradla hrmet duygusu uyanyor.. Hani sen o deildin.. Kendin yapyordun.. Bunlarn davalarna sadakati de bir gariptir. Bizde de tanzimat dneminde li Paa, Mustafa Reit Paa ile Tanzimat Ferman'n hazrlarken, ayrlyor onlardan, yani bir mensubiyet devri var. O zaman bir ikinci ferman kyor, ikinci ferman birincinin devam olduu halde Ali Paa dnyor Mustafa Reit Paa ve hempasna, yaptnz vatan ihanetidir, diyor. Sonuta, zellikle genler iin geometrik bir ablon gibi man Atlas yaynladnz. Bu ihtiya nereden kt? Yazmakla kalmadm izdim de.. O kadar m anlamaktan uzak gryorsunuz yetien kua? Daima bir kemal, bir zevalle birlikte terakki ediyor.. Yetien genlikten elimizde bir ekirdek var tabii. Ama yetersiz. Adamakll bir talim ve terbiyeden geirilmeleri lazm. Sonra biraz ilerledi i, partilerde genlik kollar kt.. Aman ne sun' iti o.. Hepsi birbirinin kopyas. Sizin tanmlamanzla tefekkr noksan... Bir gzel misal, konumuz sanat olduu iin filmciliktir. Mevzuunu Avrupa'dan alyor, artistlerinin kl kyafeti Avrupa modeli, film oradan geliyor, tekrar banyoya oraya gidiyor., hurda yerli film diye kyor. Al sana bir nevi montaj sanayiinin en sefili.. Dn radyoda dinledim tylerim rperiyor., bir ila maddesi dnn. Bu ila hammaddeleri tabiatta bizim memlekette en fazla miktarda mevcut. Ama bir tefekkr kafas yok ki onun dnsn.. Yemek yerken ka nasl azna denk getiriyor bazlar ayorum. Size evimin aylk masrafn syledim.. almaya msait olmayan bir i yerinde alanlar dnyorum. Bunlar ne yapyor., sesleri de kmyor efendim.. lyoruz diye bir feryad da yok efendim.. Yeni nesilden bizarsnz ama siz de ocuk sahibisiniz?.. Evleninceye kadar ocuktan nefret ederdim. Mansz bir surat baracak, edecek falan.. Fakat efendi hazretleri srar etti.. Evlen., evlen., evlen de evine geleyim, derdi. Niye o zamana kadar evlenmemitiniz? Bu kadar derine gitmeyin.. Bin tane sebep bulunabilir., ne bileyim ben.. Serbest olmak istiyordum vesaire.. Bkknlk ok abuk musallat olur bana. ocuk diyorduk.. Evet., ondan sonra babalk mthi istila etti beni. erkek iki kz ocuum oldu. Sonra, torundan ekinirken ben, btn btn bir zevk getirdi bana. Toplumda kadnlar da var., artk alma hayatna da girdi kadn... Cemiyetin tanzimattan sonra ald ekilsizlik, kadn da ortaya dkmtr. imdi yeni bir nesil peydah oldu bartl falan... Onlar nasl gryorsunuz?

Rehbersiz buluyorum. yi buluyorum da... Kimisi gidiyor filan adama eyh diyor falan. Ortalkta bir de eyhlik enflasyonu var. Bizim efendi hazretleri der ki, tekkeleri hkmet kapatmad, onlar kendi kendilerini kapattlar. Doru bu. Cumhuriyet dneminde bizim verdiimiz bir mcadele var. Ortada bir buz da vard fleye fleye erittik., ama imdi de ge geebilirsen amurdan.. (Erkeke, stanbul, ubat 1983)

YAHYA KEMAL'N, NECP FAZIL'DAN EZBERLED R : BENDEDR


Ne azap, ne sitem bu yalnzlktan, Kime ne, almaz duvar beridedir. Sslenmi gemiler gese aktan, Sanrm gittii diyar bendedir. Yaram var, havanlar dvemez merhem; Ykm var, bulamaz pazarlar dirhem. Ne kar, bir yola dmemi glgem; Yollar ki, Allaha kar, bendedir.

*
SPOR NECP FAZIL'IN GRLER :
Genliinizde hi spor yaptnz m? Krek ve at sporu. Fkra yazar ve dnce insan olarak Trkiye ile ilgili her konuda her gn fikrinizi sylyorsunuz. Ama spor iin sylemiyorsunuz. Sporu dnce d tutmanzn bir nedeni var m? Hibir ey dnce d kalamayaca gibi spor da onun iindedir ve bu bahse ou menfi tatbikat olarak temas etmiimdir. Kendi ocuklarnz ve spor hakknda tercihinizi syler misiniz? Milli sporlar... spanya'daki Dnya Kupas finallerini, birok devlet adam, babakan, kral ve kralielerin izlemesi size neler anmsatyor? Kafas meinden insanlarla mein topu birbirinden ayrmak lzmdr.

Hi spor msabakas izlediniz mi? mrmde bir kere stada gittim; o da birini grmek iin... Gre karlamalar mstesna... TVde gznze ilimitir. "Yaam boyu salkl kaln" slogan altnda kitle halinde koular dzenleniyor. Bu koularda yalar 50-60 arasndaki bir kua asfalta dkyoruz. Bu lkede 10-12 yandaki ocuklar m, yoksa 50-60 yana basan bir kua m koturmak nemlidir? te sporun ifrata gtrlm bir misali... 50-60 ya aras bir kua "spor yap" diye asfalta dken Trkiye'ye, spor aragere tketimini pompalayan dengesiz bir lke denebilir mi?. Veya baka ne denir?.. Kolaylkla byle denir. "Daha ok okul, daha ok spor tesisi, daha az kilise" diyen Avrupa ile, "Daha ok cami, daha az okul daha az spor tesisi" diyen Trkiye gerei konusunda grlerinizi renebilir miyiz? slm her eyin kvam ve derecesini tesbit etmitir. Trkiye'de sporcu deyince, ka nlnn adn sayabilirsiniz?.. Vaktiyle Ankara Palas salonlarnda uzaktan tandm birka siyas sporcu dnda hibirini tanmam. Orta retimde haftada iki (O da retmensizlikten ou bo geer) yksek retimde adam yerine konulmad iin ortadan tamamen kaldrlan cimnastik dersinin hazin akbeti sizi nasl duygulandryor. Eski Yunan'da kafa ile denk giden beden hareketleri okullarda ihmal edilirse sporun ruhu kaybedilmi olur. Trkiye'de aa yukar 1905'lerden beri futbol oynanyor. 1905'ten beri oynanan futbola, aradan 77 yl gemesine ramen doru drst bir klk veremedik. Trkiye'ye doru drst bir futbol kl ile, doru drst bir ynetimi 77 yldr getiremeyen fubol uzmanlarna bir reete verebilir misiniz?... Bir reete deil ancak bir tehis raporu verebilirim: Anlayszlk ve zevksizlik... stanbul'a iki ey insanla hncahn dolu... belediye otobsleri ile, futbol sahalar... Belediye otobslerinde yankesiciler, futbol stadlarnda kalitesiz profesyonel futbolcular kt futbolla halkn paralarn devaml almalarna ramen, insanlar ne otobse binmekten, ve de stad kapsndan ieri girmekten vazgeiyor. Sizce bu vazgemezliin nedenleri nelerdir? Otobs kalabaln nleyemezsiniz. Fakat stad kalabaln halkn ve genliin ruh sporundan mahrumluuna balayabilirsiniz. Asgari cretin brt 16.200 lira olduu Trkiye'de vasat bir futbolcu, 25-30 milyon lira denerek transfer ediliyor. Ekonomik denge iinde bu terslie ne denir? Rezalet! MLLYET 28 yldr Trkiye'ye soruyor "Yln sporcusu kim?" Ayn soruyu ilk defa size sorarsak, bize cevap m, yoksa t m verirsiniz? t veririm!.. Sporun sf aktan karlp ihtikr ve istismar vastas olmaya yneltilmesi... ok partili rejime getiimiz 1946'dan 12 Eyll 1980 ylna kadar, tm partilerin hkmet programlarnda spor olgusuna ayrlan nem, be-alt daktilo satrn gemiyor. Bu Trk sporu iin bir talihsizlik mi, yoksa siyas iktidarlar iin bir ciddiyetsizlik midir? Samim olmamann en modaya uymann neticeleri...

ok partili dnemde, parlamenter sfatn kazanan hibir milletvekilinin spor konusunda tek aratrma ve kovalama yapmamas veya bakanlk divanna sporla ilgili tek nerge vermemesi, parlamentoda sporla ilgili tek genel grme almamas, ksacas sporun parlamentodan kap dar edilii size neler dndryor? Yoksa parlamenterlerin ok cidd, ok kltrl, ok evrensel insan olduklarn Trkiye'ye anlatmalar iin, mutlaka spor olgusunu "kafad" yapmalar m gerekirdi? Yukardaki cevaplarm bu suale de karlk tekil edebilir. Sporu devaml parlamento d tutan siyasal kadrolarn politik takviminde rnein 1950-60'l yllarda bir partinin kendi kodamanlarn meclis dna karp F. Bahe, G. Saray ve Beikta'n bakanlk koltuklarna oturtmalar, bir baka partinin futbolcu Lefter'i stanbul millevetvekili aday yapma giriimlerinin altnda neler yatyordu? Sefil taktik, di hrs ve gnbirlik politikaclk... 1982 yl ltlerine gre, stanbul'da kilometrekareye 516 vatanda dyor. Ayn istanbul'da kii bana den yeil alan ise 1 metre 3 santim... Trkiye nfusunun onda ikisinin toplad stanbul'da seyir stadlar hari, tek spor yaplacak tesis yok, yirminci yzyl biterken stanbul kentine insan mezarl denebelir mi? Ancak iin ruhuna nfus edememek denebilir. Mnih olimpiyatlarnda yedi altn madalya kazanan Amerikal yzc Mark Spitz, tm olimpiyat tarihinin en byk sporcusu saylyor. Amerika, Mark Spitz'i olimpiyatlara hazrlamak iin, 1.5 ylda 750 bin dolar (yaklak 16 milyon Trk liras) sarfetmitir. Bu rnek sizce Trk vatandan nasl dndrmeli? Amerika ve biz ayr kklerdeniz. Mill zevk ve anlay hakim olmadka sporda ve bu mevzuuda edilecek fedakrlklar da sz konusu olamaz. Trkiye'de profesyonel futbol ylda 10-15 milyar lira bir para retiyor. Buna karlk 1983 ylnda Futbol Federasyonu'na bte olarak verilen para 90 milyon lira... Sonra birlikte baryoruz: "Milli Takm yeniliyor." Siz bu olaya nasl tavr koyarsnz? Ayn tehis kelimelerini sralyorum. Halic'in neresinden bir bardak su alsanz tahlili hep ayn kar. Bir baka istatistik sylyor: Trkiye'de ayda bir kiinin yedii et 1900 lira, bir kiinin yuttuu ila ise 2000 lira... Bu ikilem dnya apnda sporcu karmaya uygun mudur? Bu bir iktisad meseledir ve altst oluumuzun ayr bir tecellisidir. Avrupa lkelerinde ve zellikle Amerika'da dinsel yaplarn bahelerinde spor tesislerine rastlamak mmkn oluyor da, Trkiye'de cami avlularnda gvercinden baka eye rastlanmyor. Mslman trelerine gre cami avlusunda spor tesisi yapmak gnah mdr? Bu sualiniz garip ve geree zttr. Amerika'y bilmem ama kilise bahelerinde Avrupa'da mevcut hibir spor tesisi hatrlamyorum. Camilere gelince vecd dairesinin iine madd hareket talimgahlar sokmak herhalde abes olur. (Milliyet 27 ubat 1983)

LM ZERNE YAZILANLAR
(Yazarlarn Soyadlarna gre alfabetik srayla)

OKTAY AKBAL NECP FAZIL


Ver cceye onun olsun airlik imdi gzm byk sanatkarlkta Byle dedi, sonra iiri brakt! Belki de iir onu brakmt. Byk Sanatkardk yolunda yryecekti. Ama neydi bu Byk Sanatkrlk? Sonraki yllarda kendisine airliiniz olmasa sizinle konumak bile gereksizdir dediimde; oradakilere dner Oktay beni en kk yanmla sever derdi. Gizliden gizliye bir sevin duygusuyla... airlik ccelere braklmayacak nemli bir urat, bunu kmseyen kimse bir daha iirle iliki kuramazd elbet. Kuramad da... Son gzel iiri Senfoni oldu, sonra adn ileye evirdii o uzun yapt... Eski esvablarm tutun elimden Aynalar syleyin bana ben kimim? diye kendine, evresine seslendii iir... Ardndan politika bataklna dald, bir daha da ordan kamad. iirde, ykde, oyun alannda belirli bir dzeye ulamt. Ama yetmedi ona bunlar, politikada bir r amak, nder olmak istedi. Ona Mrit dediler, daha sonra da Sper Mrit diye adlandrdlar. Dnm noktas 1940 larn ilk yllar oldu. Krk yl geti ardndan... Boa geen upuzun bir zaman! iirde de, dzyazda da eski dzeyini bulamad, bir daha gerek anlamda 'iir' yazamad. Bambaka evrelerin insan oldu. Eskiden beenmedii, horlad, aalad grlerin kiileriyle ili dl oldu. Onlarn yannda, kimi zaman banda yer ald. Son soluunu da, tutucu, Atatrk dman, uygarla, adala ters denlerin saflarnda verdi. Ac bir yazg, ac bir sonu! Yaznmzn iyi bir airiydi Genliinde yazd iirler bugn de yayor; yarn da yaayacak. Bir airi lmsz klmak iin on gzel iir yeter. Necip Faza da, 'Otel Odalar', 'Geen Dakikalarm', 'Kaldrmlar', 'Takvimdeki Deniz' gibi iirleriyle yazn tarihinde yer alacaktr, pek ok dizesi dillerden dmeyecektir. Gen air Necip Fazl in 1930'larda yaynlad iirler Trk yaznnn nemli rnlerinden saylacaktr. Bir merhamettir yanan darack odalarn - sli lambalarnda, isli lambalarnda - Gelip geen her yzden gizli bir akis kalm - Kfl aynalarnda, kfl aynalarnda - Alayn ainasz sessiz can verenlere -Otel odalarnda, otel odalarnda gibi dizelerle kuaklarn belleinde yerlemi bir kii elbette ki unutulamaz. Ben Necip Fazl'la 1942'de tanmtm. Otuz yalarn sonlarndayd. 'Aa' dergisi gibi yeni bir dergi karmaya hazrlanyordu. O gnlerin gen yazarlarn, airlerini evresinde toplamak istiyordu. Babli adl anlarnda belirttii gibi, eski kuaktan umudunu kesmiti, adalarn da beenmiyordu, gen kuaktan umutluydu. Bu yzden 1943'te kan Byk Dou

adl yazn ve sanat dergisinde bizleri toplad. Sait Faik, Bedri Rahmi, Dalarca, zdemir Asaf. Zahir Gvemli, Cell Slay, Fahri Erdin ve daha bakalar ilk saylarda Necip Fazl'm dergisinde grndler. Benim de nm yapan yklerim bu dergide kt; daha sonra ksa ke yazlarm da... Erenky'deydi evi. ben de o 1943-45 yllarnda Caddebostannda oturuyordum. Hemen her sabah, her akam beraberdik. Evindeki toplantlara katlyordum. Peyami Safa, Burhan Belge, Cell Slay, Vecdi Brn vb kiilerle birlikte.. zdemir Asaf'la beni Suadiye Gazinosuna gtrr, yaznda yeni bir atlm yapmak konusunda tartrdk. Yaa bykt, ama yazn sevgisiyle bizleri eit grrd kendisiyle... Ama ok srmedi bu. Dergi, yava yava deiti. Bambaka bir grn, bir ierik kazand. Atatrk devrimlerini ykp yok etmek isteyenlerle ibirliine kalkt. Hatta onlarn ncs oldu. Bizleri de etkilemeye alt, ama baaramad. 1945 gz aylarnda karmzdaki 'Byk Dou' dergisi sahibi Necip Fazl'n 'air' Necip Fazl'dan ok daha baka bir insan olduunu anladk, kendisiyle ilgiyi kestik. 1945'ten sonra hzla, ilkellie, doru koarcasna ilerledi, her admda sanattan, iirden, kendisini seven sanat dostlarndan koparak... Gidi o gidi! Krk yl sonra ulat yer, 'gen air Necip Fazl'a yakan bir yer deildi. air Necip Fazl, 1945 ten nce lmt. iiri ccelere braktn syler sylemez kendi lmn armt. 78 yanda len Necip Fazl dizeleri ezberimde duran air Necip Fazl deildir. Gerek kiiliini, sanatn yadsm, kmazlara, bataklara saplanm, kendine kendi eliyle kym biri!.. Geriye o gzel'genlik iirleri kalyor. O kadar uratysa da o iirleri bsbtn bozamad, yok edemedi. nsanolu gelip geer, onun hesab ayr yaplr: yazn tarihi iin, bir ulusun bellei iin, nemli olan yaptlardr.

* SEYYD AHMET ARVAS O, YCE RLERMZN KUMAINDAN YARATILMITI


Zaman, stadn bykln ve deerini daha iyi anlamamza yardm edecektir. Necip Fazl Bey, dehsna inandm byk mtefekkir ve irlerimizdendir. Ben, onu piyasay igal eden vr zvr isimlerle mukayese etmeyi abes bulurum. O, Trk-slm medeniyeti iinde parlayan Fuzul, Sleyman elebi ve Yunus Emre gibi yce irlerin kumandan yaratlmt. O, anl Peygamber'e hizmet etmeyi eref bilir ve bu hizmetle nrd. Zaman, Necip Fazl Bey'in bykln ce deerini daha iyi anlamamza yardm edecektir. slam, insann lmezliine inanmaktr diyen stada ebedi hayatnda saadetler dilerim. (Tercman, 29 Mays 1983)
, * . .

LHAN BARDAKI LE BTT, ADAM GTT...


Kldan ince bir billur kadeh hayal ediniz ki, her fiskede kinata gkkua misali ahenk ahenk bir musiki ve huzur duas gibi uzanan seslerin sahibidir... Ve o kadeh iindeki bir iksiri dleniniz ki, tadana verdii salkm salkm sknetin srrnda, nice azap zmlerinin sancs dile gelir. Tanyabildiim kadar Necip Fazl merhum bu idi... Evet; Tanyabildiim kadar diyorum... Bir kefedilmemi rntgen uasndan geercesine O Byk Adam'n srrna erebilmi olanlarn varlna inanmam g de, ondan. Mn'da madde'nin ve madde'de mn'nn srrna erebilen ender kiilerdendi. Genliinin frtnal hayatn kendisi de anlatr. Bir alevli beyin frtnas, dndaki akrep kuyruklarna hep mstani, ama hi teslim bayra ekmi deil. Rahmetli Fikret Adil, beraberce yaadklar o Bankas yllarn ne gzel anlatr... Her deha'nn mayasnda mndaki istikrara ramen, maddede rpnan bir serazat hayat soluklanr. Necip Fazl bu idi. Trke'nin sadece son devire has deil, fakat btn tarih zinciri iindeki en byk ustalarndan birisiydi. O eriilmez Trke'sini Trk milliyetiliinin ve insan insan yapan mnevi iklimin ve slm-Trk tefekkrnn hizmetine vermiti... 1927 ylndaki iirlerini alnz... Mn'y bir kenara braknz, o Trke'nin ulviyetini baka hibir satrda, msrada ve ruh infilakinde bulamazsnz... Necip Fazl bu idi... Yaarken bir ksmmzn, ama ebediyete intikalinden sonra sadece bizim deil, dnyann incelemek maksadyla eserlerine eilecei insand. nsan sarho eden bir Dou ve Bat kltr ve ikisinin inanlmaz gzellikteki sentezi onun beyninden yaratlp dudaklarndan ve kaleminden dklmtr. Kendine hayran olduu tenkid edilir. Dorudur da, o apn o kltrn, o sentezin, o dilleniin ve o madde ve ruh ksesindeki erbetin sahibi olacak ve hayranlk yaratacak bir baka isim tanyor musunuz? 1956'da hapisteydi... Hemen hergn arard... Af kacak m? diye sorard. Vcudu ve ailesi iin, sual ederdi, kendisi iin deil. Hibir kudret, hibir madd g o zincirlenmesi mmkn olmayan deha'y zabtedecek kuvvete sahip olamamt. ilesi bitti gerek. Gerek sevgilisine kavutu. Bu da doru... Fakat ya cenazesinde saf balayanlarn iinde Necip Fazl' hatrlamayan, ama bir zamanlar peinden koan iktidar ve holding'ildir neredeydiler... Anatole France'n tbutu, ardna zincirlenen Fransz devlet erknn ac ile hatrladm. Bizdekiler bir zaman satn almak istedikleri rman kayna kurudu sanmlard. Oysa sel olup hepsini ezip gemitir... Bir teselli vard... TERCMAN ve Ilcak... Yal ve hasta bir babann ellerini avularna alp efkatle okayp huzur veren ve karlk beklemeyen tek dost idi TERCMAN ve Ilcak... Necip Fazl byle, bizler yle idik. (Tercman, 31 Mays 1983)

ERDEM BAYAZIT VE DA DA ELVEDA!


stad' teye yolculadk. Haberi duyduumdan beri, iimde duygular, dnceler, anlar dm dm. Onlar zmek ve yazya dkmek bu gn iin ne mmkn! Bizim nesilden, kimimiz dnyaya henz gzn at, kimimizin ise daha dnyaya bile gelmedii gnlerde, kfrn, ortal taun gibi istil ettii, toplumda islam davasn dile getirenlerin parmakla saylabilecek kadar az olduu bir dnemde, taa 1940'larda kaleme ald VASYET adl beyitiyie O yle demiti : Son gnm olmasn dosttum, elengini, top arabam. Alp gtrsn beni tam drt inanm adam. Drt inanm adam deil, duyunca lkesinin drt bir tarafndan komu; her birinin slm adna bilinlenmelerinde babalarndan ok stad-larnn hakk olan, onbinlerce inanm adam gtrd O'nu lmszln kapsna! imdi stad Necip Fazl: nsandan murad onlar, lm ldrenler! tenin tesinde sonsuz hayat srenler! diye iirletirdii slam kahramanlarnn arasndadr. M'min iin zindandan baka bir ey midir dnya? O, eer sal elverseydi, Allah yolunda cihada adad mrn zindan iinde zindanda tamamlam olacakt. 20 yl nce yazd bir kitapta dile getirdii fikirleri iin hkm giymiti. Dnyadan tek nokta seecek kadar gzlerinde fer, ayakta duracak kadar dizlerinde derman kalm olsayd, kanun onu zindana koyacakt. imdi ise hkm sadece Allah'ndr! Gideriz, nur yolu izde gideriz Ta barda, sular dizde gideriz. Bir gn akam olur biz de gideriz Kalr dudaklarda arkmz bizim imdi O'nun arksn, yetimeleri iin uruna mrn vakfettii BYK DOU NESL terennm edecek; ta ki Allah'n hkm galip olsun! Mehmedim sevinin balar yksekte! lsek de sevinin, eve dnsek de!

Sanma bu teker kalr tmsekte! Yarn, elbet bizim, elbet bizimdir! gun domu, gn batm; ebed bizimdir! O, kk cihadn frtnal anaforundan syrlp; byk cihadn sessiz sularn ald anlarda Merhamet! suumdan akn merhamet! diye nlerdi. imdi yetitirdii Byk Dou Nesli Onu; Rahmet! Yce Allah'mz stadmza Rahmet! diye uurluyor... (Yeni Devir, 27 Mays 1983)

TARIK BURA TEK


NECP FAZIL KISAKREK vefat etti. Topraa verildi. Btn mrnce lm dnmt. lm tatt. imdi o btn insanlarn gidecei ve hi bir canimin bilmedii yerdedir. Necip Fazl Ksakrek btn lenlerle eitleti : Bak olan Allah'dr. Necip Fazl Ksakrek, tek yaratlan ender insanlardan biriydi; mizacyla ve bu mizacn ynettii yaayla tek'ti : Bir zaman kesiti ierisinde birlikte yaad milyonlarca ve milyonlarca insanla benzerlii, iltisak, paralellii yoktu; ender rastlanan tek mizalardan biriydi. Bu miza teklii has sanatnn, bir baka deyile, gerek ir'in yanltmaz ve en salam belirtisidir; Necip Fazl Ksakrek, has bir sanat, gerek bir irdi : Miza ld, ir, Trk Edebiyat ve Trke yaadka yaayacaktr, tek olarak yaayacaktr.

*
EDEBYAT tarihlerinin yzyllar iinde, her yzyla pek az den doruklar vardr; Necip Fazl Ksakrek'in, Trk Edebiyat Tarihi'nde bunlardan biri olduuna ve yayvanlarndan biri olmadna inanyorum. Necip Fazl Ksakrek'i eitli ortam ve durumlarda, biri teki ile ilgisiz ilikilerde grdm; ama hepsinde de, artc potansiyelini; iirinin dnda hkim olamad ve hkim olunamaz enerjisini grdm; ona ekstremler arasnda seksek oynatan enerjisini grdm. Bu fren ve kontrol tanmaz enerji, sanatnn hem sebebi saylacak kadar kuvvetli olmu, hem de zaaflarn hazrlamtr; iirinin kuvveti bu enerji piyes ve hikyelerinin zaaf gene bu enerjidir; bana yle gelir. nk -tekrarlarm- gerek iiri iir yapan disiplinin ancak kontrol altna alabilecei bu potansiyel, bu enerji, piyes ve hikyelerinde bir armlar dehs, armlar seli olup kyor, her kelime cmleler, paragraflar getiriyordu. Ve, gene bu enerjinin atlganl yznden, Necip Fazl Ksakrek, ban evirip geriye bakmak, ayklamak imkn bulamyordu.

Bu potansiyel bu enerji takn, Bir Adam Yaratmak, Tohum ve Reis Bey gibi piyeslerinde ona ihanet etmitir. Okunduklar zaman kafa ve gnl besleyen bu eserleri elmelemitir. Tpk onun zamanlarn ve imknlarn elmeledii gibi. Syleyecek ok eyi olan ender yaratllarn dramdr bu ve dram iin arpc rnekler vardr; Abdlhak Hmid de bunlardan biridir.

*
BELK erken -ve zamansz- konuuyorum; ama Necip Fazl'n da, daha baka birka byk deerimiz gibi, mitletirilmemesi iin, yni iirinin de ldrlmemesi iin, bir aratrma, bir anlama, benimseme ve besleme pnar olarak yaamas iin sylenmesi gerektir sandm eyleri sylemeye alyorum. Ve, tekrarlamak ihtiyacn duyuyorum : Necip Fazl Ksakrek, Trk iiri'nin, Trke ile iir syleyebilmenin, minnet duymamz ve daima rahmetle anmamz gereken doruklarndan biridir. ir Necip Fazl Ksakrek, Trke yaadka parl parl yaayacak, gnl zenginletirecek, bize ayna tutacaktr; bize bizi bulduracaktr. Bizi Yunus Emre'nin, ycelten, arndran ile'sine gtrecektir. (Tercman 29 Haziran 1983)

TEKN ERER ATATRK VE NECP FAZIL


RAHMETL Necip Fazl Ksakrek hakknda Cumhuriyetsin Pencere yazar baz iddialar ileri sryor. 17 Haziran 1983 gnl yazsnda pencere yazar Necip Fazl iin kesin bir ifade ile yle diyor : Atatrk dmanl Necip Fazl'm yalnz yaynlarna deil iliklerine sinmiti. Taznn baka bir yerinde de unlar okuyoruz : . Ulu Hakan Abdlhamit Han hayranyd Necip Fazl. Mstebit padiah byle anard. Acaba byle mi di? Necip Fazl Atatrk dmanln yalnz yaynlarna deil, iliklerine kadar sindirmi mi idi? Hayatta olsayd, elbette kendisine byle bir sual sorulur, cevab alnrd. Ama o herhalde Pencere yazarna cevap vermek lzumunu bile duymazd. BZ Cumhuriyet yazarna, yine Cumhuriyet Gazetesinde Necip Fazl'n Atatrk hakknda yazd br yaz ile cevap verelim. 26 Kasm 1938 Tarihli Cumhuriyette, O Trke hem Trk', hem Avrupaly inandrd balkl yazsnda Ksakrek unlar yazyordu : Fndn kabuunu krmadan iini yiyen korkun bir sihirbaz edasyla lm, Atatrk', hviyeti etrafndaki byk zarfa el dedirmeksizin ald gtrd. ...Hibir Trk, kendi Devlet Reisine btn dnyann bu trl bir sayg gstereceini mit etmezdi. Osmanl imparatorluunun yar dnyaya sahip olduu devirlerde bile byle bir ihtirama hedef olabilmi hkmdar yoktu. Avrupann bize en yabanc milletlerine kadar heyetlere askeri ktalar ve en byk mamessilleriyle ankaraya komu olmas gsteriyor ki garp Atatrkn

ahsnda Trk ehliyet ve kymetine artk inanmtr. Bu inandrn byk aksiyonunu yapan milli kahramann ls karsnda da hibir protokol kaidesinin almad ve hibir garplnn bir yabancya gstermedii bir hrmetle apkasn karmaktadr. O Trke hem Trk hem Avrupaly inandrabildi. ...Benim gzmde birbirine bal iki iin sahibi olarak iki Atatrk var. Zaman tasnifiyle bunlardan biri dman denize dkne, br de bu gne kadar srer. Biri, lm hkm giydirilmi bir milleti ahlandrd. Mucize apnda bir barla madde ve askerlik plnnda muzaffer kldrd. br fikir ve cemiyet plnnda yeni bir dnya inasna giriti. Bu deerleriyle Atatrk, insanlk tarihinde says birka gemeyen hakiki millet kurtarclarndan bir tanesidir. Dehasnn srr da ne askeri, ne itimai, ne de aklidir. Tamamiyle ferdi ve insiyakidir. Hi kimse Samsun'a kndan zmir'e giriine kadar, O'nun tad i kymet ve imann tayamaz! ... nkilp Atatrk'e btn talih ve salhiyetini asker Atatrk hazrlad. nklp Atatrk, Tanzimat'tan beri Trk Cemiyetinin Avrupa medeniyet, manzumesine kavuturulmas yolunda giriilen yarm ve ksr teebbsleri tam ve yzde yz randmanl hamleler haline getirdi. Trk Cemiyetinin Tanzimattan beri alev alev yanan kafas ve ruhu ile bir trl kararn bulamad, hududunu izemedii, mevcutlardan neyi alp neyi alamayacan kestiremedii medenileme davasn, btn ark' topyekn vermek ve yerine btn Garp' topyekn almak eklinde kknden halletti. Tanzimat tabii seyrinde devam etseydi, belki daha asrlarca, Atatrk'n vard bu telkki ve cesaret merhalesine ulatrlamayacakt. ... Atatrk, Islahatlk tarihimizin en byk ehresidir. Fakat ilk merhalenin Atatrk' ayn soydan hadiseler arasnda, btn beer tarihinin en ulvi ifadesini tayacaktr. ... Milli Kahramann lm nnde duyduumuz matem hissini, tek bir emniyet duygusuyle teselliye muktediriz : Teknesinde Atatrk' youran soylu Trk Milletinin iin iin olumalaryla ayn apta kahramanlara daima gebe kalaca emniyeti.. NECP Fazl Ksakrek'in Atatrk tasviri ite byle! Ben, Pencere yazarnn Atatrklnden Necip Fazl'm yukarda ifadelerini bulan Atatrkln tercih ederim. (Son Havadis, 24 Haziran 1983 Z

ERGUN GZE EMSALSZ NCELK


Dn stad'in cenaze namaz Ftih Camii erifi'nde klnd. Bu fikir ve sanat zirvesinin yazlmaya deer taraf bir deil. Amma, akn burjuvay da, takn Marksist militan da aptracak husus muhakkak ki bir baka tarafdr. Gerekten akn burjuva da, azgn Marksist de onun vasiyetini dikkatle okumaldrlar. Trk sanat ve fikir hayatnn zirvesine km bulunan adam kendisi iin sadece namaz klnmasn, oru tutulmasn talep ediyor. Bir sanat ve fikir zirvesi olmann niceliini haykryor. Hem de o zirveye, elinin tersiyle baykular, saksaanlar srnerek kmaya alan ylanlar defederek kmken.

Sen cce sanatkrlk, sana bsbtn paydos. Herkesin, kmak iin en byk alaklklara inmeye raz olduu bir seviyeyi, bu byk sanatkr acaba neyin, nasl bir gzelliin ve ulviyye-tin uruna p sepetine frlatr gibi atmtr. Sanat tarihi byle bir misali, sanatkr psikolojisi byle bir 'hali grm mdr? Sanrm hayr. Bunun ei yoktur. nsanlk tarihinde sanatna kskan, iddial ve bu kadar zirvelemi bir insann byle bir jestine rastlamak mmkn deildir. Bu misilsiz davran stada nasip ve cmei hayatnn noktas olmutur. Bu emsalsiz incelie iaretten sonra onun Babli ile olan macerasna eilelim. Babli birok mtefekkir gibi onun da havaalan idi. Amma ne var ki Babli'de fikir, yerini ok abuk baka eylere brakmtr. Onun iindir ki stad Babli'ye Bab adi derdi. Gerekten de bu sokam ok adiliklerini grmt. Onun fikir fkes dolu polemikleri etraf biraz tedirgin edince, iirlerini basmak iin sraya giren patronlardan bir tanesi hemence Kimmi bu Necip Fazl? Babli'de byle birisi var mym? diye yazmt. stad hapishaneden kar kmaz nerettii ilk B-ykdou'da. o patronun kendi hakknda vg dolu cmlelerle bir resmini nasl nerettiini kliesini koyarak aklam ve imdi nasl bir pikinlikle srttn ortaya koymutu. Amma bu br ey miydi ki? Elimde kibrit ku-ttsu kadar bir neir imknm olunca, kuyruklarn art bacaklar arasna sktrp kaanlara cevaptr diye nerettii bir zel hem ok zel say vardr ki, Tk basn tarihinde de, dnya basn tarihinde de pek eine rastlanr cinsten deildir. Aslnda ona yaplan hcumlar ahsna deildi, her eyi, uruna feda ettii ite o ulvyyet iindi,.. Bu bakmdan biz de byk straplarla, hapisten kmasn ve cevap vermesini bekliyorduk. Nitekim te vermiti. Bunlar, diyordu, tiraj iin kendi z kzlarnn mahrem yerini magnezyumla fotorafa eker, gazetelerine basar, yle tiplerdir... Bunlar bir cenaze merasimi ncesi anlatlacak eyler midir? Muhakkak deildir, amma bu cenaze basit bir cenaze deildir ve bir yanyla cemiyetin ta kendisidir. O tabutta biraz da bu cemiyet yatmaktadr. Nitekim o da bunu sylemiyor muydu : Bendedir duymad dertlerle kalabalk. Nitekim, onu bir yabanc cisim gibi reddeden Babli de rotatiflerine gnah ve dnya hrsn soluta soluta Trkiye'yi bugnk noktaya getirdi. Resim yazy, haber fikri ldrd. Ka sene nce yazmtm, Resimli roman, roman ldrd diye. Fotoroman da resimli roman ldrd diye. imdi neredeyse video gazeteler devri balyor: O, buna ramen Babli'nin bir kesinde, bir sr cazbantn imark kakafonisi arasnda kemanyla virtozitesini gstermeye usanmadan uraan bir sanatkr gibi kitaplarm neretmeye devam etti. Daima solo yapt. Kaderi byleydi. Hibir zaman orkestra kurmad, kuramad Tenekere orkestralarla hep alay etti. Bir ara hitabeleriyle de Anadolu'yu fethe kmt, verdii seri konferanslarla vatan sathn rpertti. Mehmetik konferans Mehmetik kadar gzeldi. imdi onun ncecik kalm vcudunu tayan tabutun nnde dnlecek tek ey, ona rahmet dilemek ve onun uruna her eyini, bir sanatkar iin her eyinden mhim olan sanatkrln bile feda ettii ulviyetten onun her eyini affetmesini niyaz etmektir. (Tercman 27 Mays 1983)

NAZLI ILICAK KISAKREK N


Necip Fazl Ksakrek, usta bir ir, byk bir fikir adamyd. Onu byk yapan, sadece kelimeleri yanyana getiriinde ve Trke'yi ileyiin-deki maharet deil, duygularndaki younluk ve dncelerindeki derinlikti. Bizi en ok etkileyen eseri, hayatnn btn devrelerini, zaaflar ve tutkularyla dile getirdii Babli kitab olmutur. Bu kitapta ir, kumar iptilsn, ak, onlardan kurtulmak iin verdii etin mcadeleyi anlatr. Ksakrek, kendisinden Gen ir diye bahseder : Prl prl cadde... Paris kaynyor... O Gen ir, ehrin kapkara atlar, esrarl bacalar ve her an gz krpan klar ortasnda kaybolmu bir ocuk gibi kimsesiz ve on parasz. Ve Ik Beldesi diye anlan Paris'te, hibir yerden, hibir mit kvlcm gstermez bir karanlkta... Gzleri kaldrmlarda, Kaldrmlar iirini iinde biriktire biriktire, saatlerce, yayan oteline gitti. Odasna kt, aynann karsna geti, ular simsiyah trnaklaryla, yanaklarn kanatrcasna tarayarak alamaya balad : Allah'm, beni kendi kendimden kurtar!. Ksakrek, devaml bir aray iindedir. Anadolu'ya gider. Ama yrein-deki ac dinmez : Gen ir, Anadolu'yu bulacana, kaybettii Ceyhan'da yle manev bir gs darlna dt ki, stanbul'a naklini istedi. Kumar bir trl yakasn brakmaz. Nihayet aynaya her bakta, suratna tkrmek iin salarn sfr numarayla tra ettirir. Gen ir, dnmemitir ki, sa, toihumundan iptal edilmedike, yine kar, yine byr, bu illeHse, a brakld kadar, itah ve hnc arHarak, tepesine gln bir tka (kurtulmu yanarda gibi patlar, lavlarn kusar. Necip Fazl, Babli kitabnda, kendisini yabanc biriymi gibi dardan seyrediyor, zaaflarn, tutkularn byk bir samimiyetle ifade ediyor. te ilk ak... Nokta Nokta : Bankada fi imzalarken, bir 'toplama yaparken, kendisiyle konuanlar dinler gibi dururken, hep onu dnyor (Nokta Nokta) y... En iddetli bir zehir gibi, en ksa zamanda bu ne tesirdir byle!.. Hli, masallarda dnya gzelini grr grmez tutuluveren arkas st dp baylan, yataa den ehzadeninkinden daha romantik, daha iptidi, daha gln... Artk (Nokta Nokta), Gen irde dinmez bir di ars, silinmez bir sabit fikir. Artk o. boyuna kaan bir hayl, Gen irse, kaldrmlarda geceyi kovalayc mizacyla et ve kemikten bir kalp. Ondan bir temas gibi, rzgr beni brr de Tutmak, tutmak isterim, onu koynuma alp.

Bir trl yetiemem fecre kadar yrr de. Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalp. Ksakrek, inan ve idealiyle olduu kadar, tutkularyla insan insan yapan elikili ve aprak duygularyla da byk bir irdi. Sadece belirli bir fikre hizmet eden iirleriyle deil, gnle hitap eden emsalsiz msralaryla, herkesin kalbinde yaayacaktr. Kendisine Allah'tan rahmet dilerken su zerine yazd ve yalnz bizde bulunan baz msralarn stunlarmza alyoruz : Su, ekil st ruh, kalplarda gizlenen; Yerde kire batnca, bulutta temizlenen. Su, kesiliiz hareket, zikir, ahenk, rlt, Akmayan kokar diye, ahenkli bir mrlt. nsanlar habersizken yollarn versndan Gkle toprak aras, su amaz mecrasndan. Kinatta ne varsa suda yaad nce; stmzden su geer, dounca ve lnce. (Tercman 28 Mays 1983)

FKR DAM ETMEK!


Necip Fazl Ksakrek, Babli kitabnda, Sedat Simavi'yle bir hatrasn nakleder. Simavi, Hrriyet gazetesini kurma hazrlklar iindedir. Ksakrek'te arasnda yle bir konuma geer. Greceksin, fikri idam edeceim. Sadece resim ve gze hitap! Ya zya gre resim deil, resme gre yaz... sini deil... Halbuki istikbalin gazeteciliinde, asl posa fikirdir; portakal suyunu ekip posasn satmaya kalkmak kadar gln olmaz m? Misali tersinden koyuyorsun!.. Halk, portakaln suyunu ster, posasn deil... Halbuki istikbalin gazeteciliinde, asl posa fikirdir; portakal suyu da hadiselerin d yz ve gze hitap eden eyler. Sedat Simavi, magazin gazeteciliini biraz renkli bir slpta tarif edebilmek iin, her halde fikrin idamndan ve portakaln posasndan bahsetmiti. Yoksa o da, her gazeteci gibi, fikre byk sayg duyard.

dam sehpasnda can ekien fikir... Boynuna cellatn ilmii taklan fikir... Demir parmaklklar ardna hapsedilen fikir... Limon gibi sklsa bile, fikir klmez, byr!.. Eer o fikir doruysa, haklysa, laser nlar gibi en sert cisimleri deler de geer. Man ve dnce dnyas, kuvvet gsterleri iin ok kaygan bir zemindir. Fikri, ancak fikirle yenebilirsiniz. G, doru fikir karsnda dalma ifls eder. Fikir adam, derler. Adam lr ama, fikir yaar. O fikre, bakalar sahip kar ve yaatr. Fikir, usuz bucaksz bir denize benzer. Can alan deli dalgalar yoktur. Haklln verdii derin sknet iinde, belki zaman zaman biraz rpererek, byk kitlesini tabiatn kucanda dinlendirir. Onu bir su birikintisi gibi ufak grecek kadar ufkunuz darsa, tala, toprakla doldurmaa alrsnz... Aman dikkat!.. te o zaman, kpk kpk olur. Deli deli dalgalar sahile vurur da, aar kalrsnz. Fikrin fkesinden korkulur... Rahmetli Ksakrek, magazin gazeteciliini bir inklp olarak vasflandryor : Fibrin sefaletini s pata kalkmann, katil inkilb diyor. Fikr sefalet iinde olan insanlar vardr ama, fikir, asla sefil deildir. (Tercman 2 Haziran 1983)

AKF NAN BYK GNE


24 mays 1983'n gecesi, sabaha kar inan, fikir ve sanat dnyamzn en grkemli gnei gurub etti. Bir baka dnyada tulu etmee yrd. O bir gneti, gne olmasna ama bu dnyann bulutlan, nne zor yrtlr sedler ekmiti. Onun iin ancak, gnei gzleyen gzler snd, yararland, onun hayat sunan nlarndan. Zaman oldu, yrtt bulutlarn elik kanatlarn ve sald her bir yana aydnln ama, bulutlarda ok kaviydi. Denebilir ki o bulutlarn en koyulat, en katlat bir an gneiydi. Bulutlarn bulutluunu, bildii bir baka, yani tabii bir ada domu olsayd, an bu denli kararmad zamanlarda yzn gsterseydi, kukusuz btn yeryzn kuatrd klar onun. Ne var ki byk gnelerin kaderi en karanlk zamanlarda domaktr. Bu gneler ki, dnemlerinde ziyalar iklimleri kucaklayamam olsa bile. onun ziyalarn toplayp demetleyen yaknlar, bir vakit sonra, stokladklar o ziyalar yeryzne salarak, stadlarnn mesajlarn hkm-ferma klarlar. Adeta Kz. sa (AS)'m havarileri gibi. Yani bir hal krda galebe, gne tarafndadr. nanc da, sanat da, fikirleri de hep suikastlere urad stad Necip Fazl'm. Grltlere bouldu. Nasl ki mrikler ki Cihan Sultan'mn ilh bildirileri kulaklardan aarak kalplere girmesin diye 'grlt'ler karmak iin emir almlard, ite o misal stad'a da hep grltlerle, patrtlarla, ikencelerle cevaplar verildi. Blbl akmasna, kargalar korosu ile mukabele edildi. Cenk davuluna, makine ve hayvan grltleriyle cevap verildi. airlii iin 'sabk air' dediler. Tiyatro eserleri iin, temsil sahneleri demirden perdelerle rld. Fikirleri iin, hapishane yolu ald. nancna sa yaftas vuruldu. Arkasnda, uzun yanklarla nlayacak bir ses hatta sayha brakarak gt stad Necip Fazl te dnyaya. Orada sesi boulmayacaktr. Bu dnyadaki sayhas

orada azk olacaktr kendisine. Burada alman karalar, orada birer berat belgesi olacaktr kendisine. Ondan st emmi bir nesil, onun emanetini koruyarak ve gelitirerek amacn burlarna dikecektir. Eserleri, yani kitaplaryla ve eittii nesillerle, onun eserleri, yrylerinden, hazrlkl sava yrynden dnc deillerdir. stad'n gnden duyduumuz ar aclarla, saysz anlarmzn sana altnda bulunduumuz u saatler, kalemimize, szlerimize dm stne dmnn de reklendii saatlerdir. Siz okuyucularm, onun aziz ruhuna hediye buyurulmak zere Fati-ha'ya davet eyliyorum, Allah meknn cennet eylesin, taksiratn ltf ve keremiyle af buyursun, amin. (Yeni Devir, 27 Mays 1983

STADIN EVRESNDE
Cahit Zarifolu dn bana : Oturup stad' yazmalsn. Hepimiz yazmalyz ama onu en derin den bilenimiz tanyanmz sensin. Evet, yazmalyz. Diyorum, fakat nasl? Cenazeyi kaldracamz gnn sabah, hznn paralad Bir sesle Mustafa Yazgan. Arada bir ar topla bizleri. Artk sen varsn. Olur! Makamnda bam sallayabildim. stad'tan st emmi olan gnldalar, bilimekte devam etmeli elbette. Ama bu gl destesine zavall ben mi ba olaym? Nasl? Kendisinin de davasnn da anlalmadndan, anlatlamadndan yaknrd stad hep. Her defasnda da dnp bana : Fikir, sanat ve aksiyonumu ereveleyecek biyografim yazlmam tr benim. Bunu ancak senden bekleyebilirim. Derdi. Susardm. Bunun ne denli gerekli, lakin ne azim bir i olduunu bildiim ve buna asla gcmn yetemeyeceini kavradm, bundan da utandm iin susardm. tiraf etmeliyim. stad her hatrma geldiinde ben, yazdklarmdan utanmmdr. Beni yazmaya iddetle zorlad halde yazdklarmda onun huzuruna kabilecek bir liyakati bulamadm iin utanrdm. nsanlar bizi okumaktansa, onu okusunlar, biz gereksiz yere, bouna milleti oyalamayalm. Dava onun seviyesinden halka ulamal anlatlmaldr.

eklinde dnmmdr. Hep o yalnz o konusun istemiimdir. nk ben bata kendim olmak zere hi kimsede ondaki keskin bilincin meseleyi kknden kavrayn, hurda ayrntlardan ayklanm bilgi ve slubun benzerini bulamammdr. stad't o. iir mi diyorsunuz? En halisini yazd. Tiyatro eseri mi? Bir tek tiyatro yazarmz yetimitir, o da o. Hikayeyi mi sorarsnz? rnda biriciktir. Tenkittahlil mi? Bu bo arsada yalnz onun yazdklar var. Biyografi trnde gayeyi red edilmesi imkansz biimde billurlatrmada, bir ikinci benzeri yoktur. Terkib tarihilii r bizde onunla balad. Polemikiliimizin rakipsiz kalemi o idi. Peygamberimizin hayatn bir ak ellalesi iinde baka kim yazabildi ondan baka? Tasavvufun, halktan entellektel kadar herkesi bir yeniden kavramas, onun yazdklarnn sonucu deil midir? Hangi hatrat kitab onunkiler kadar btn okuyanlar fikrin, duyarln, estetein doruklarna perinlemitir? Hangi yazar bu kadar ok yanl olabildi? Yalnz bizde deil btn dnyada? stad tek bana bir akademinin yapamayacan baarmtr, hem de esiz biimde. lmihalden tarihe edebiyata kadar uzanan geni sahann, yani zerinde belki yzlerce kiinin emei ile o da ya oluur ya olumaz, bir klliyatn sahibidir o. Ve hepsinden nemlisi bu yazdklanyle bir kadro ve kamuoyu oluturdu, yazdklarm anlatt, anlattklarn yazd ve btn bunlar bir eyleme dntrmenin srekli giriimlerinde bulundu. Bu muhtevaya huru zeminleri kollad. Onun 1950 lerden yakn zamanlara kadar ki youn siyasi giriim ve ilikileri, fikriyatnn mayasn alamak cehdiyle denedii zemin fethi aknlardr. Evet btn bunlar, yani onun yazdklar ve yaptklar, yazlmaldr, anlatlmaldr. Bunlar hi kimse birinden beklememeli, herkes bir ucundan balamaldr. Hepimizi bekliyor bu grev. Eli kalemle tank olan herkesi. Bir akademi gibi almalyz. Birbirimizi yreklendirmeliyiz, tamamlamalyz. slubumuz, anlatmmz, elbette onun dzeyini tutturamaz ama, ondan da heberler verir. Bu ileri tertip ve tanzimde ilk ve en nemli yk Mavera dergisinin ve Akabe Yaynlarnndr. Orada yazlmaldr, orada toplanmaldr evvela. (Yeni Devir, 31 Mays 1983)

AHMET KABAKLI HECE TALARI


25 Mays aramba gn evden ie gitmek zere idim ki, Prof. Ayhan Songar, telefonla ac haberi verdi : stad Necip Fazl Ksakrek'i, Sal'y aramba'ya balayan o gece kaybetmitik. O anda. karlkl yanan yreklerle, u dnceleri sylemitik :

Dnyann cifesinden, maddenin snrndan, hastalkln inin ili den kurtuldu. O kurtuldu ya, bu ksz milletin kltrne, sanatna HM alamal! Ar, oul vermiyor. Gidenin yeri dolmuyor. Kltr ve sanat nesilleri srp gitmiyor. Yce narlar, filiz vererek deil, kknden devriliyor. Bir daha Necip Fazl'lan, Akif'leri, Yahya Kemal'leri, Tanpnar'lar nereden bulacaksn? Ne onlar ycelten kltr kalmtr, ne o dil, ne nkteler, ne slm, mill, ada dnce... Hadi, yanllkla yle bir adam kt diyelim : Kim okuyacak, kim dinleyecek! Ne mthi bozgun bu Yarabb Ecdadmzn mezar talarn nasl okuyamyorsak, giden airlerimizi, ediblerimizi de artk okuyamyor, okutamyoruz... Kendisiyle yaptmz 12 Sohbetin sonuncusu bir ay nce idi. Bana ve arkadalarma, Erzurumlu brahim Hakk'y verken : Byk fikir, inan ve ile adam idi dedi. Sonra durup dururken M'rifetnme'nin fihristinden bir bal hatrlad : Bakn ne isim koymu: htiyarln reziletini ve mevtin faziletini beyan eder. Demek, olduka zahmet veren son aylarnda, brahm Hakk Hz'nin htiyarln ktlklerini ve lmn iyiliklerini anlatan dncelerini hatrlamt. 78 ya, kmil bir mr saylr evet. Fakat stad'da, vcuduna arz olan baz yavalamalarn dnda, hibir ihtiyarlk almeti gremezdiniz. Sesi, 20-30 yalarndaki tesirli, sert ve gr hatibin sesi idi. Konuurken insan artan ve hayran brakan bysn aynen muhafaza ediyordu. Fikirlerini anlatrken dald incelik, kltr, bilgi, tebih, mecaz, nkte lemi, akllara durgunluk veriyor, huzurunda konuma cesaretimizi kryordu. Tecesss, merak, dnyaya ilgi derecesi o miktarda idi ki, her akam, mutlaka beni arar, baka" dostlarn, yaknlarn arar, dnyann, siyasetin, TERCMAN'm, gazetelerin hallerini, haberlerini sorard. Bir yldan beri, koltuunda oturan bu stad, ok defa bir nktesi, bir fkesi, bir buluu ile, telefon banda, aklmz, duygumuzu yerinden oynatrd. Son telefon grmelerimizden birisi, vefatndan gece evvel meslekte elji yln dolduran gazetecilere armaan verilmesi dolaysyle oldu. Beni gldren ve dndren ne nktelerdi onlar. gece aramad, hi de ktye yormadm. Telefonla ayrlmz da ite ylesine canl, hayranlk verici bir maceradr. O telefon grmelerini de, kimbilir ne kadar arayacam! Dnyada garip tesadfler, kerametler oluyor. nanr msnz ki, onun ld 25 Mays tarihi, kendisine, Trk Edebiyat Vakf olarak Sultan'-uaralk (airler Sultan, Yaayan En Byk Trk iri) unvan verdiimiz tarihe rastlamaktadr. O tarih de, 25 Mays 1980'di. yl nce, onun 75. doum yln kutlamtk. O gn, edebiyat severlerin, Trk aydnlarnn koridorlara kadar doldurduu Kltr Saray salonunda, esiz nezaketi ile ne gzel bir konuma yapmt. Biroklarmzn gznde Necip Fazl, o gnk olgun, vakarl, marur, tok szl hayli ile kald. Daima, byk sanatkrlar, fikir adamlar olsa, daima 75. yllar kut-lasak, o da duygulansa bizler de sevinsek ya, olmuyor ite. imdi, vefatndan sonra, o kadar yakndan bildiim iirlerini, elime dilime ate yapr gibi, baka bir titremeyle, tirpermeyle okuyorum. Aman yarabbi bu air, hep lm, ileyi, hafakan, strab, cemiyeti kendinde btnletiren byk derdi sylemi. stad'in son szleri gibi son msralar, TRK EDEBYATI dergisinin 116. Haziran saysnda kacak : ocukken haftalar bana asrd;

Derken saat oldu, derken saniye Sonum .yokluk olsa, bu varlk niye? Vokluk sen de yoksun, bir var bir yoksun! varlk, yokluk, Allah muammas. Yunus'tan sonra en ok dnen, ile eken, beynini akreplere srtan airimiz Necip Fazl Bey'di. Dncede, asalette, yiitlikte bir ncyd, bey olu beydi. ay nceki bir sohbetimizde. Yunus Emre, mthi! demiti. imdi orada bulutuklarn umduum o 700 yllk stadndan iki msra sylemiti : Balar stnde hece talar Ne -sylerler, ne bir haber verirler. (Tercman, 27 Mays 1983)

im
TE SERVL UKUR VE LMSZ HAKKAT
Mehmet Akif'in cenaze trenini grmedim, 12 yanda ve ok uzaklarda idim. Mareal Fevzi Paa'nn, stanbul'un elleri zerinde tann da grmedim. Diyarbakr'daki retmenliime yeni yollanmtm. Ancak, perembe gn. Necip Fazl' Ftih Camii'nden, edebiyete uurlayan insan maherini grdm : Milyonlar toplanm gibiydi. Bir yceye inanm hznl yzler, bir airin debdebeli, destanl mcadelesinde ve mn hamlesinde Trke'nin var gcn gsteren stad'n son namaznda birlemilerdi. Fatih Camii'nde, ben diyeyim 10 bin, siz deyiniz 15 bin m'min, deta birbirlerinin srt zerinde namaz kldlar. Camiin nndeki meydanda 60 binlerin cenaze namaz kldm tahmin edilebilir. Yalnz bu gelenler, Efendisi Abdlhakm Arvas'nin Eyp'teki makam civarnda bulunan son istirahaghna onu uurlamak iin toplananlarn, belki yzde birisiydi. Mehmet Akif'le Fevzi akmak'n ve Necip Fazl'n, stanbul caddelerini hl velvele ile dolduran Hak'ka yry trenlerini hatrlaym, se"bepsiz deil : Bunlarn her , devletin hi katlmad, hatt ilk ikisine devleti engel yapmak istedikleri hdiselerdir. Demek ki, milletin byk aclarnda, devlet yok... Bu hznl dram milletin kendisi ile brokratlar arasndaki ayrl gsteriyor. Necip Fazl, Fatih Camii'nde, nur kuanm tabutu iinde bir mer-hum'dan baka bir ey deildi. Salnda da, kimseye para, mevki, makam, nfuz datmas imkn olmayan, netamesinden saknlr bir dvann adam, bir slm kahraman, bir benzersiz airdi... Peki ama, bu 60 bin insan, (bana bile yalnz memleketin deil dnyann her yerinden binlerce telgraf ekerek basal dileyen Mslmanlar) onun son huzuruna neden kotular? O kadar duygulanlar, straplar, alaylar nedendi? Demek ki hikmet iinde hikmet vardr : Millet kendi hlis evldn, z yiidini, mn urunda ba koyan, zindanlar hie sayan tanmakta, kutlamakta, unutmamaktadr. Bir devlet ancak, milleti ve onun mnevi kanaviesi zerine kurulabildiine gre bu hikmeti anlamaya almalyz. Kimse zorla kahraman yaplamaz ve kahramanlar, ihmal le, kahr ile, a braklarak milletlerin gnllerinde yok edilemez... Devleti tekil eden hkmetler ve kurulular tez elden bunu kavramaldr.

Gnl isterdi ki, dnk trene devlet de katlsnd. nk Necip Fazl kolay rastlanlacak bir air deildi. Asrlarda ndir geleceklerdendi. Hu gnk Trke'mizin zirvelerini de asarak : Ben ki toz kanatl bir kelebeim, Minicik gvdeme ykl Kafda. Bir zerreciim ki Ar'a gebeyim, Dev sanclarmn budur kayna gibi fizik-tesi dnceler, maveradan mecazlarla dolu msralar syleyebilen bir stad dnyann her yerinde mill airdir. Geri Necip Fazl : Son gn olmasn dostum, elengim, top arabam diyorsa da, bu kendisini daima hapislerde rten, 78 yanda bile zindana koymaya hazrlanan, onu grmezlikten, anlamazlktan gelenlere ve aydn denilenlere gcenik ve krgn oluundandr. Devletin gz, gnl ve kula, o gn Fatih Camii'nde olmal idi. Bir millet kimleri sever, hangi airleri nasl ve niin sever, sevince nasl tutar da onu dualar senalar ile arlya ykseltir, grmeli, anlamal idi. Bundan sonralar olsun bari, milletini, dinini, devletini seven byk sanatkrlarna, ylesine efkatli, saygl davranmay renmeliyiz. TRT, Trk dilinin, tarihinin ve milletinin bu esiz airi iin, az ok bir eyler yapmtr. Ama, bu millet Necip Fazl' anacak yeni programlar, temsiller beklemektedir. TRT, mill sanatkra bak konusunda, devletin yeni gz olmaldr. Daktilonun bana oturdum, gnlmz yangn yerine eviren stad iin imdi binlerce sayfa yazabilirim... Sade bir dncemi srarla nnze srerek kalemimi imdilik tutaym : Yunus Emre'den Necip Fazl'a diye bir kitap yazlabilir. O kitapta dne dne vurgulanacak fikir : Bu iki byk airin yedi asrlk zaman mesafesinden, mn leminde kucaklatklardr : nanta, tasavvufta, Allah, Peygamber sevgisinde, varlk yokluk, lm dirim muammasnda, Trke'nin gzelliinde, metafizik rpertilerinde, asl vatan zleyite bu iki benzersiz adam birletiren 700 yl, milletimizin tslm-Trk terkibinde ortaya koyduu btn kltr ve medeniyetin z, zetidir. imdi biz kalkmz, 700 yln o kadar gayretlerle, mstesna kafalar ve gnllerle meydana koyduu o, kristalden terkib aynasn, rastgele duygusuz kayalara arpyor... tuzbuz ediyoruz. Sanki milletimizin baka bir dnyas olacakm gibi, gkleri ve yerleri gsteren o billurun paralarna bile dnp bakmyoruz. Krklarn dahi toplamyoruz. Ettiimiz hayrsz evltla, yaramaz ocuklua zlmyoruz bile. Hatt aramzdan kan bazlar : yi oldu, eski khne fikir ve duyulardan, Osmanl'dan, mazinin kfl dnyasndan ve ortaams inanlardan kurtulduk!!! bile diyebiliyorlar.

Kainatn, dnyasn, yceler alemini, iman ve huzurunu kaybeden nesillerimize Yunus Emre'lerden, Mevln'lardan. Necip Fazllardan bir duygu, bir nefes, bir msra ile... Yce Kur'n'ndan ilhamlar, kurtulular Allahm. Rzgara bir koku ver ki hrkandan, Geleyim izine doru arkandan; Brakmam tutmuum artk yakandan, Medet ey derviim, Yunus'um medet! (Tercman 28 Mays 1983)

SEZA KARAKO GKLERN EKT KARTAL


Altm yl durmadan dinlenmeden bin bir ile iinde, eserler vererek, mcadeleler yaparak Milletinin varolu savanda yerini alan bir Millet By, dnce ve edebiyat hayatmzn dinmez ve sinmez kalemi, yerinden oynamaz slubuyla kendini edebiyat tarihine hakkeden kalem, stad Necip Fazl, aramzdan syrlp, adeta bir ku gibi uup gitti. Fanilik arkadadr artk. Dev sulara kar bir mr boyu gerilmi kollar dt. Ve yz ylmza eref olan iir saati, durdu. Ve doru, iyi ve gzel iin ykselen ses sustu. Yanklar alarn ufkunda nlayacak. slmin onuru iin an elik yzne kar koyan elmas kas, gevedi. Atalarmz bir an iin ebed megalelerini brakarak bizim bu dnyamza doru dnp baktlar : kim geliyor? Bu gelen kim? Ey lm, sen ne srl bir gle donanmsn ki, en yaln kayalklarn tepesinde, zamann stnde dimdik duran kartallar bile avn olur. Gk ahini ana, tuzana der. ada bir destand, bir kahramanlk destanyd, sonuna nokta konan. Ama bu bir ara noktasdr. Destann br yz bundan sonra sylenecek. Dnya ann bu ikindisinde ne byk glgeydi vurdu kar ufuklara, gnein doduu ufuklara. Evet, bir kahraman dt topraa. Bir kez daha bin kez daha yeerip boy atacak bir tohum olarak. En nde koan atlnn at kapakland. Ve en birinci svariyi toprak barna bast. Herkeslerden daha ok seven ana gibi. Gaib, onu kurcalayan ilingir!, canl cenazelerin stnden ararak gzlerden gizledi. O gzler ki zaten grmyorlard. Ve perde kalkt. Ten maskesi syrlarak, ruh, potada saf altna kayboldu. Kartal szlp gitti, sonsuz gklerde kayboldu. Bize ne der, btn bu manzara karsnda, susmaktan baka. (Dirili 26 Mays 1983)

SOM MERMER GB
nsan, phesiz eserindedir. Fakat, eserdeki ben brt bir bendir. Saf beni bulup karacak ok az okuyucu vardr. Bir de eserleri olmakla birlikte, onlardan taan kiilikler vardr. Esere konan kadar olan yazarlar vardr. Eserine koyduundan fazlasn hayatn koyan yazarlar da az deildir, yle ki, o, bir olaansty yaar; eser vererek de, szleriyle de, davranlaryla da. air ya da yazar eserini ortaya korken, ondan nce ve ondan sonra nice dnceleri, hayalleri, bulular sarf eder, adeta savurur. Andre Gide, Oscar VVlde' bize anlatrken dehasn eserine koyduundan ok hayatna koyduunu belirtir. Eserinin dnda alelade olan ya da en azndan alelade gzken yazarlar ve airler vardr. Eserinde de, hayatnda da ayni fevkaldelii gsterenler olduu gibi. Kimi eserinin altnda gzkr. Kimi eserinin stnde. Kimi eserini aar, kimisini de eseri. Bunlar, yazarla, airle eseri arasndaki iliki konusunda bir takm dnceler. Bunlar bir yazar, bir airi tanmak iin eserini yeterli bulsak bile shhatli bir tankln bu tanmay daha da glendireceine inanmamz, gerektiini belirtmek iin sylyorum. Dn her nefs, lm tadacaktr kesin Tanr buyruu uyarnca topraa teslim etmek zorunda kaldmz Merhum stad Necip Fazl'n da en byk zelliklerinden biri. bu dncelerin nda tesbit edilebilir. stad Necip Fazl, eseri, szleri, davranlar ve jestiyle bir btn olarak dnlmesi gerekli bir ahsiyetti. Blnmez, paralanmaz bir btn. Necip Fazl'n airliini dnrlnden, dnrln gazeteciliinden, gazeteciliini yaantsndan aynp dnemezdiniz. Bunlarn arasna bir mesafe koyamazdnz. Sreklice yayordu iiri, dnceyi, din ve ahlk gemi ve gelecek dncesini. Necip Fazl demek, yle bir kuma demek idi ki, onda btn bu saydklarmdan iplikler birbiriyle iice dokunmular. En soyut bir dnceden en somut bir eyleme gei mmknd onun diyalektiinde. nk : tmn, tek bir sentez halinde yayordu. Ik gibi. Som mermer gibi. Bir yaant ki, bir anda duyarllk ar bast iin iir oluyor, bir an duruluyor, zek patlamalaryla dnce alam gibi alyor, bir noktada da eylem, davran ya da jest olarak gzkyor. stadn, toplumumuzda, zamannda ve yeterince anlalmamasnda baka faktrlerin yanmda bu zelliinin de rol oynadn samyorum. O, klasik tariflere uyan air, dnce adam, gazeteci ya da politikac tanmlarndan hi birine uymuyordu. Her kesimden etkinlii olan kiiler, bu sebeple onu izlemekte, deerlendirmekte ve tehiste glk ekiyorlard. Onlar istiyordu ki, o, kafalarndaki tanma uygun olarak, istdikleri kimse olsun. Oysa, o, bu lleri ve ereveleri tanmyor, mutlaka onlar paralyor ve dna tayordu. air olmasn istedikleri yerde dnr olarak karlarna kyordu. Dnr olarak kalmasn istedikleri yerde de bir toplum dzelticisi gibi gzkyordu. Oysa, o, hep ayn kiiydi; yani adyla sanyla Necip Fazl. (Dirili, 27 Mays 1983)

VE NECP FAZIL
Ya kemale ermiti. Bu bakmdan hazr olmalydk stad'n gidiine. Fakat almak kolay deil. Ancak zamann gemesiyle tahamml gcne eriyor insan byle acya. Bu yazmda da, elimden geldiince, Rahmetli stadn bir cephesini anlataym diyorum. Bunu bir vazife biliyorum. phesiz byk bir airdi. iiri hakknda en uzun incelemeyi yapm biri olarak burada onun zerinde durmay fazla bulurum. O inceleme ki, nice incelemelerin, doktora tezlerinin hazrlanmasnda bir kaynak oldu. Bir dnrd stad. nemli bir piyes yazaryd. Polemik yan, tartma kalemi ve cesareti nlyd. Nice tabu konulara el atmt. Fakat asl zellii bunlarn tesinde. nk air olarak, piyes yazar olarak gemite ya da ada, bizde ya da darda emsali bulunabilir. Ama, yle bir zellii var ki, bu, geldii a gerei, yalnz ona mahsus bir zellik. Misyonu da bu noktada gizli stad'n. O zellik, o misyon neydi? Bu misyon, lkemizde, entellektel planda, sadece bilim alannda deil, yaama plannda islmn gndeme getirilmesidir. 1930'lardan sonra iirde, romanda ve felsefede mistik eilimler bagstermiti. Bunlar Peyami Sefa'da, Necip Fazl ve o gnn airlerinde grebiliriz. Unsurlar halinde dou-bat sentezi cinsinden dncelere de rastlanabilir. Yahya Kemal'in sohbetinde de bu nevi dnceler vardr. Ancak islm idealini tm bir tez olarak alp savunan kimse yoktu. Halk, islm yayordu kendi gcnce. Din alan bilginleri vard. Fakat, entellektel planda artk gizli ak baka tezler savunuluyordu. te, Trkiye'de, entellektellerin islma dnn bakmalar gerektiini amzda ilk haykran, ve tezini sistemletirmee alan ilk O oldu diyebiliriz, tslm amz insan iin de, gelecek zaman insan iin de yaanacak bir hayat tarz olarak sememiz gerektiini O syledi. O, bunu bir bilim konusu gibi deil, canl bir savam eklinde srdrd. Yani, islm, Onun iin ekzistansiyel bir sorundu. Var olmak ve yok olmak sorunuydu. Hem kendisi, hem toplum iin. Bu yzden, hem kendi nefsiyle, hem kar dncelilerle savat. Btn bunlar gzmzn nnde oldu. Ve derken, bu ekzistansiyel kayg topluma aland. Onu, evvelsi gn Fatih Camii'nden uurlayan kitle, bu rpertiyi hisseden kiilerdi. Toplum entellicansiyasnda islma ekzistansiyel ilgi ve toplum ruhunda bir rperti uyandrmt stad. Sonra bu yol ald Donmu ta terliyor artk. (Dirili, 28 Mays 1983)

MEHMED KEMAL BR AR LD
Necip Fazl Ksakrek ld. Politik izginin ister sanda olsun, ister solunda olsun, len bir airdir. Necip Fazl'n siyasal inanlarn, dinsel amalarn, gncel davranlarn onaylamayabiliriz, ancak byk bir air olduunu kimse yadsyamaz. Byk bir aire lmnde gereken sayg, kendi gen airliine uygun kiiler ortamnda yaamad iin gsterilemedi. Sayg gsterenlerse, onun iirlerinden tat alamayanlar, yanl yorumlayanlar ve siyasal, toplumsal inancna balananlardr. Necip Fazl'n dinsel, kumarsal, ahlaksal dillenmi kusurlar olabilir. Bunlar ileri srebilirsiniz ama, ya iirleri? Ya Trk diline olan emei ve hizmeti? Bunlar kolay-kolay gz ve kulak ard edilemez. iir alanna ilk admn attnda yatlar arasnda nde geliyordu. Kaldrmlar airi, Kaldrmlar yazdnda bohem kiilii ile tannmt. Fakat bohem olamad. Genlik arkada Fikret Adil, bohem olamadn onaylar. Fikret Adil anlatr. Bir gn sormu, Nereye kyorsunuz? Tokatl'nn arka salonuna. Ya bu akam? Bu akam para yok, sende var m? Necip, bir an dnyor, Durun diyor. imdi on lira bulacam. Gidiyor, on dakika sonra geliyor. te diyor on liray gsteriyor. Sonra ekliyor : Hayat dergisine bir iir sattm. Peyam Safa soruyor : Hangi iiri? Necip Fazl susuyor, Peyami Safa direniyor ; Cumhuriyefin edebiyat sayfas iin verdiin iiri mi? Gerekten o iiri ikinci kez satyor. Hangi gen airin bohemlik yllarnda benzer eyler yoktur? Genlik ve bohemlik arkadalar bir Necip Fazl' balamamlardr. Kumar, at yans olur, drt ke bir masann stnde kt oyunlar olur. Hangi airin yaamnda yoktur? Necip Fazl iin bu da genel affn kapsamna girmemitir. Kalemiyle koruduu siyasiler, bundan vazgetiinde, siyasal cinayetlere bulatrarak almak istemilerdir. nanmak, inanmaya davranmak, oynamak, dergi karmak, dergi batrmak, tarikatlk etmek, sanrm, Necip Fazl iin iir d bir arlk olmutur. Tanmlmz birka grmeyi gemez. Kiiliini sevecek kadar tanmadm. Ama irlerini her zaman beendim ve sevdim. etrefil sluplu dzyazlar, sahnelenmi oyunlar, ke yazlar iin bir ey syleyemeyeceim. iirleri edebiyatmzn byk akarsulanndan biriydi. Sadece bunlar yazm ohnak bile bir air olmaya yeterdi. Kart olan bir airi sevmezmi, kskanrm. Hangi air tekini sever? Hangi air tekini kskanmaz? Ben iktidara gelirsem seni asarm. teki, Ben gelirsem seni keserim dermi. Bir airane afidir, denir de, denmez de... Hangi air tekini kesmi, hangi air tekini asmtr?. Ne hasta bekler sabah Ne gen ly mezar

Ne de eytan bir gnah Seni beklediini kadar nan ve inan iirleri ieriini deitirdiiniz zaman her inann ve nancn simgesi olabilirdi. Herkesi ayn inana yneltmek gibi zorbalk olamaz. Byle bir zorbal akl banda kimse benimsemez. araptan keskindi dudanda kan ebnemden effaft sakanda ter Ne kan iti, ne ba yedi bu meydan Bu meydanda sen de kendini gster Tanrs ile kulu arasna girilmez. Btn przlerini, unutulan yaramaz ocuk oyuncaklar gibi dnyada brakarak bir air ld. Dilimizin bir byk ustasnn ardndan saygyla eilmek, dilimizi seviyorsak, borcumuzdur. (Cumhuriyet, 2 Haziran 1983)

ATT LA ZDR MRAS


STAD'IN cenazesine gidenler korkun bir manzara ile karlatlar. stad'n ifadesiyle, dinin en korkun suikasts olan ve Kainatn Fahri'ne bilmek ve anlamakszn ihanet eden tayla zar kafal tiplerden tek eser yoktu. Camiin ii ve d, avlusu ve meydan orta yan altnda ve stnde, amma her halkrda dinamik m'minlerin secdegah olmutu. insan ve cemiyet hayatn yeni bir fayda ve kymete ulatran her bulu ve hamle, eer dine aykr deilse, bizzat ona kar bir teyid ve hizmettir. Bu incelii bizzat eriat hamilinin bin bir emriyle tandmz halde, otomobile eytan arabas, matbaaya, kfr aleti, Nizam- Cedid kaputuna kfr HbaVs ve daha bilmem nelere bilmem ne hkmn veren ham ve kaba softay, din ve hakikat hizmetisi mi, dn ve hakikat kaatili mi telakki etmek gerekir? Heyhat ki, btn saffet ve asllyetiyle dinin, en korkun suikasts olan ve Kinatn Fahri'ne bilmek ve anlamakszm ihanet eden bu tavla zar kafal tip, hakikatte dinin mmessili bilinmi, din ve hakikat de bu tipin sylediklerinden ibaret sanlm... Kanuni'den sonra Tanzimata kadar zararl ve ykc faaliyetlerini grdmz ve hatta bugn dahi ksmen deitirilmi taktik ve metodlaryle ayni yndeki zararl ve ykc faaliyetlerine hzla devam edebilen tavla zar kafal tipin. sz konusu secdegh alannda olanca merakmzla'aramamza ramen, en ufak bir iz ve eserine rastlayamadk. stad Merhum, geriliimize sfli hayata mahkumiyetimize, toplum olarak iten ve dtan her nne gelence itilip kaklp hor ve hakir grltimze sebeb kabul ettii tavla zar kafal tip hakkndaki hkmnde muarzlar tarafndan da desteklenmi olmasna ramen, hi bir zaman bunlar tarafndan tasvip edilmemitir.

Salt Batclk atndan, Batc dncenin kendi kendisiyle elikisidir bu hal... Batc dnce taraftarlar da, tpk Necip Fazl Merhum gibi, stad'n gr asndan yobazla amansz bir dmanlk beslemi olmalarna ramen, neyi nasl halletme konusuna gelindiinde, tenkit ettikleri yobazln daha da kirelenmiini kendi davranlanyle ortaya koymulardr. M'min ve mslman olarak ortalkta vcud bulmasna izin ve ruhsat tannan tip, Merhum'un slm adna ahkm kesmesine tahamml edemedii tipin bizatihi taa kendisidir. stad'n cenaze namaznda ortaya kan manzarann korkunluunu teyid eden bir baka hususu, zellikle okuyucularmzn af ve hogrlerine snarak burada ksaca zikredelim... Btn ilerimizin oturup sabr ettiimiz takdirde kendiliinden dzeliverecei inanc ierisinde, ibadet, taat ve zikirle megul olan ve yzlerinde snnet-i seniyenin zahir grntsne uygun sakal, srtlarnda uzunca ve bolca birer cbbe ve ayaklarnda da alvar ile, kafalarnda da, apka ile ilgili kanunu ihll etmenin kendilerine cenneti kazandraca inanc ile renkli ya da renksiz fakat her halkrda taban ve kenar yzleri arasndaki sert izgi halini koruyan takke ile ulu orta yerlerde dolaanlara; Banz sa olsun... dediimizde, Hayrola cevabn ahverdik... Necip Fazl Merhum'un topraa veriliini takip eden gnde bile tavla zar kafal bu tipler stad'n vefat gibi slm camiasnn bu byk kaybndan bihaber, sabr ederek slm adna geleceim Nur'unu bekliyorlard... ierisinde yaadmz dnyann egemen glerinin sillesini her an ensemizde hissederek yaamak, stadmzdan bizlere kalan yegne mi rastr... (Mill Gazete, 2 Haziran 1983)

MUKBL ZYRK SULTAN--UAR (RLER SULTANI]


Hakkn rahmetine kavuan Sultan--uar Necip Fazl Ksakrek'i tanym, bir ortaokul rencisiyken Trke ve Kraat (Okuma) kitaplarmzda grp sevdiim iirleriyle balar. Snf arkadalarmzdan birinin aabeyi olduunu bilmekle kendisine ayrca zel sempati de duyardk. O yalarda ve hatt ondan sonraki sorumsuz, serzd bir serpilmililn yllarnda, yazarlar, irleri ince elenmi sk dokunmu bir ncelik-sonralk srasna koymak ocuklarn ii olamayaca gibi, olsa da ocuka bir i olup kalrd, zel bir sempatimiz de vard ama, deerlendirme in fikir ve san'at kurallarna dayandrlm llerimiz elbette yoktu. Edebiyat, bir edibi veya iri beenmek ve sevmek baka, tahlil ederek hkmlere varmak gene bakadr tabi... Aradan zaman geti. Merhum, kh gazete, kh dergi kard. Aldm, okudum . merhumun bandan trl hdiseler geiyor, batyor, kyor. nde ve lehinde konuanlarn says, daima kabark oluyordu. Bu, kendisine

kar srekli ve youn bir ilginin mevcudiyet ve devamllna bir iaret, bir dellet idi. Seneler ve senelerce srm ve srdrlm bir lgi, ne mahiyette olursa olsun, bouna bir ey deildir. Necip Fazl edebiyat ve sanatta, kimsenin inkr edemedii stadlnn tesinde, o yllarda bir baka aray, bir rpnn iindeydi. Bu insann, fikir ve his leminde srekli byk kvranmalar, zdraplar ektii, kuvvetli kanatlarn, bir yerlere, bir ynlere doru aabilmek iin rpnp durduu besbelliydi. Tartlmaz san'at kudretine ve ortaya koyduu kudetli eserlerine ramen tatminsizlik ve aray iindeydi. Bir insann kendi kendisini amak iin rpn, fevkalde ulvi bir haslettir. Necip Fazl, bir bakasnn doyum noktas diye kabul ederek kaslp kalaca, byk tatminler duyaca bir san'at irtifandan, san'at ve fikir kanatlar zerinde, genliindeki akran ve emsallerinin, mevcudiyetine akl bile erdiremedikleri bambaka ve muhteem bir irtifaa doru u^tu ve ykseldi, ykseldi... Onun karalamak, yermek iin kalem oynatanlar, O'nun utuu ve ulat semlarn, maver'nn varlndan bile bihaber srngen tifesidir. 35-38 yl kadar nce bir gn aabey yanda bir dostum, stanbul'da bana Gel, seni Necip Fazl'a gtreyim... Ben kendisiyle bir ey konuacam. Sen de ahsen grm tanm olursun dedi. Erenky taraflarnda, bir yaz gn, ikindiden sonra onun evine doru yrrken stadn gezintiye kmakta olduunu grdk. Kaldrmda bulutuk ve epey bir mddet, imdiki gibi kalabalk olmayan o semtte birlikte gezindik. stad, ilgi duydu. Bana son Osmanl dnemi hakknda baz sualler soruyor ve ald cevaplar karsnda, adet san ban yoluyordu. nki kendisine ancak resm bir tarih gr erevesinde cevap verebiliyordum. Bana ve kendi kardeine, tahsil srasnda ne retilmise, onu naklediyordum. stad, benim btn resm bilgi hazinemin iine, tbir caizse, birka dinamit att. Baz yollar, kprleri uurdu... O yllarda o, kendi bilgi hazinesini de kendi kendine dinamitlemi, san'atn zirvesinde ama. bir harabe sayd o noktadan da ykselebilmenin, szn ettiim rpnlar iindeydi. stad' bir daha ziyaret edemedim. Yazl-kl baka ehirlerde yayorduk. Bir tek defa bulumu olmakla kaldm. Fakat o gezintimizde, bir iki saat, kendisinden dinlediklerim, bana mteaddit merak ve aratrmalarn yollarn amtr. Her gn dirsek dirsee yaadm nice stadlardan, yle bir iki saatin bir iki saniyesini bile alamammdr. Nitekim bu yazy da merhuma kar bir minnet ve kran borcunu yerine getirmek iin yazyorum. 'Fikrimde ve yreimde, aheste aheste yandnn farknda olduum bek bek atelerden birounu, o ksack sre iinde o kurcalad, havalandrd ve alevlendirdi. Cenab Hakk'n sonsuz rahmet ve mafireti irler Sultan'nn zerine olsun!.. (Tercman 3 Mays 1983)

EVKET RADO ONA PRENS DYE HTAP EDERDK


stad Necip Fazl'n daha ok genlik devrini biliyorum. 1935-36 yllarnda Ankara'da Akam gazetesinin muharrirliini yaptm srada onunla beraberdik. Mehur Aa mecmuasn karmtk. Bu srada Shhiye Bakanl'nn arkasndaki bir apartmann dairesinde 6 ay birlikte oturduk. Unutulmaz hatralarmzla dolu bir 6 ay idi bu. O zaman Necip 30-31 yalarndayd. Bizim arkadalk ettiimiz, kendisinin piyesler yazd devirdeki haliyle Necip Fazl, kendisinden baka kimseye benzemeyen, muhakkak ki, normalin stnde, ka gz oynarken alnnda zek imekleri akan prltl bir adamd. Kurduu hayaller, yapt tebihler, mukayeseleri bulular, lleri artc idi. Kendisinin her bakmdan stn bir adam olduuna inanr ve bunu sylemekten de ekinmezdi. Asalete ok meraklyd. Ksakrek ailesinin Mara'ta kkl bir hanedan olduunu, Avrupa llerine gre kendisinin, Prens saylmas gerektiini iddia ederdi. Bizler de, onun ok houna gittiini bildiimiz iin kendisine Prens diye hitap ederdik. Asil bir adam gibi, ata binmesi ve izmeleri ile nrd. Beraber olduumuz zaman kendisini bir kitap veya mecmua okurken grmedim. Fakat, baz bahisleri nasl olur da bu kadar derinlemesine bilir... aardm. Grdn kapma ve duyduunu kullarma kabiliyeti harikuladeydi. Daima para sknts ekerdi. Fakat eline para geer gemez de derhal harcar. Yeniden para aramaya koyulurdu. Kendisinin byk bir bankac olduunu iddia etmesine ramen hesabn kitabn bilmezdi. Kendisinin beendii her ey Necip iin bir harika idi. Hem de kendi tabiri ile (Haaaaaarikaaaaaa) idi. Olaanst her gzellik onu lgna evirirdi. Ankara'da bir k gecesi evimizde "saiamandramzm etrafnda oturmu atei seyrediyorduk. Bir ara salamandra sner gibi oldu ve bana : evket unu biraz kanatr. dedi. Maa yok ki dedim. te urada uzun bir klie var, onunla kartr dedi tekrar. Klie, Erturul Muhsin'in boy kliesiydi. Salamandranm kapam atm. Klieyi sokup atei kartrr kartrmaz klie alev ald. Yeil, mavi, krmz, sar renkler yle harikulade yanmaya balad ki, yerinden frlayp odann elektriini sndrd : Bu ehrayin devam etsin, yakalm btitn klieleri... dedi. yle de yaptk. Fakat, o geceden sonra Aa mecmuas klie bakmndan ok skntl gnler yaad. Normalin ok stnde bir adamd Necip. Zaman zaman delilie varan lgnca davranlar olmutur. Ama hi phe yok ki, o byk airdir. Trk iir semasnn daima parlayan bir yldz olarak kalacak byk bir air hem de... (Tercman 30 Mays 1983)

GLTEKN SMANOLU ESERLERYLE YAAYACAK


ok cepheli, deerli ve yeri kolay kolay doldurulamayacak bir stad', Necip Fazl Ksakreki kaybettik. airdi, hatipti. Tiyatro, fkra, makale yazaryd. Hikayeciydi, romancyd, tarihiydi, mnekkitti. nceleme, monografi veya biyografi ustasyd. Filozoftu, mtefekkirdi. Topyekn san'atkrd. Byk Dou'cuydu. Ama bence hepsinden nce irdi, hepsinden sonra da ir. Hem de hlis bir ir. Ama her sahada derin ve rpcyd. Krlmay eilmeye tercih eden, tvizi semtine uratmayan, inancnn doruunda, Ben, Ben, Ben demi; kendisine inanan byk bir ounlua da. Sen, Sen, Sen dedirtebilmitir. Rzgra bir koku ver de hrkandan/ Geleyim izine doru arkandan/Brakmam tutmuum artk yakandan /Medet ey airim Tunus'um medet! demesini de bilen stad imdi Yunus Emre ile bulutu. Ayn zamanda nurdan bir ehir gibi ruhunu seyrediyor. Sk sk ezbere tekrar ettiimiz msralar yannda, Tanrkulu'ndan dinlediklerini, Halkadan Prltlarn unutmak ne mmkn? Kendi tabiriyle ideolocya rgs, tam mansyla bir Trk-slam senteziydi. En son iirinde, Tokluk, sen de yoksun, bir var bir yoksun! demi. Onun madd yokluu bizim byk zntmz. Fakat, brakt eserler tek tesellimizdir. O halde kendisine seslenelim : Ey byk stad, eserlerinle hep varsn, varsn, varsn... Hep var olacaksn!.. (Tercman 29 Mays 1983)

LHAN SELUK BR YARGTAY THADI


On bir ayn sultan ramazan baladndan beri Tercman gazetesi airler Sultan Necip Fazl Ksakrek'in son iirlerini birinci sayfasnda grkemli biimde yaynlyor. Kimi zaman bunlar okurken ister istemez glyorum. Szgelimi 15 Haziran gn Tercman'da Necip Fazl'n u ikilisi var : Allah dostu odur ki, nefsine tek pay bimez; Krk yl bir eki ayran z,ler de onu imez.. Sermayeciliin kr motoruna balanm bir dnya grnn savunulduu gazetede bu felsefe krnts suda bir zeytinya damlas gibi kalmyor mu?... Ancak bu elikinin nedenleri stnde duracak deilim. Tercman le Necip Fazl arasndaki ba eski yllara dayanr. Ksakrek'in Atatrk dman ve Abdlhamiti olmas bu dayanmann omurgasn oluturmutur.

*
Masamda bir kitap duruyor :

Trk tihatlar Klliyat. Prof. Ferit Hakk Saymen, Doent Sahir Erman (imdi Tercman'n avukatdr) ve Doent Halid Kemal Elbir'in hazrladklar kitabin 1117'inci sayfasn ayorum, okuyorum. Necip Fazl'n nl Byk Dou dergisine ilikin Yargtay kararnn arpc anlam yle zetlenebilir : Atatrk gibi tarihe ve millete malolmu, vatana byk hizmetler etmi bir ahsa kar vaki 'tecavzler ve ar hakaretler milli vicdan rencide edeceinden, buna kar yazlan yazlarda tahkir olsa bile kusur asla ar olmaz. Atatrk' tahkir ve tezlil etmek (zelil etmek, aalamak) iin azlan Dalkavuklar Gecesi adl yaznn Byk Douda tekrar yaynlanmas milli vicdan rencide etmitir. Atatrk'e kar ar isnad ve tezyiflerin uyandrd tepkiyle ve milli heyecanla yazlan yazlar, ok ar tahrikle yazlm saylmazdr. Atatrk'e hakarete yeltenenleri tahkir etse de bu yazlar temelinde hakl bir neden vardr. Byk Dou dergisinin Atatrk dmanl Yargtayn itihatlarna gemitir. Bu durumda Tercman gazetesinin Necip Fazl' batac ediine amak yersiz olmaz m?

*
Herkesin e dncede ve inanta olmas bir dlemdir. Necip Fazl'n kinci Dnya Savandan sonra balyan ok partili rejimde padiah, hilafeti, Abdlhamiti bir siyasetin kavgasn Byk Dou dergisiyle srdrdn herkes bilir. Mritlerince Ksakrek'e Mridi Azam denirdi. Ulu Hakan Abdlhamit Han hayranyd Necip Fazl mstebit Padiah byle anard. Atatrk dmanl Necip Fazl'n yalnz yaynlarna deil iliklerine sinmiti. Balangta fikirlerini sahibi bulunduu dergilerde srdren ve siyasal kavgaya girien Ksakrek, Babli'de dergicilik dnemi kapandktan sonra Tercman gazetesinde krs kurdu. Bu krsnn vaazlar 1983 yl ramazannda da Tercman'n birinci sayfasnda sryor. Ancak bugn yaynlananlar suya sabuna dokunmyan felsefe krntlardr.

*
Bir toplumun her yne ak fikir zgrlne ulamas kolay deildir Ben hi kimsenin fikirlerinden tr cezalandrlmasndan yana deilim. Abdlhamiti olan dncelerini yazsn; Atatrk'e kar olan kartlnn gerekelerini ortaya dksn. ada toplumda gerekler tartlarak ortaya karlr; ama Atatrk' tartmak baka ey, Atatrk'e hakarete yeltenmek baka ey... Yukardaki Yargtay karar Atatrk'n tartlmasn engellemiyor; Atatrk'e hakareti nlyor; bu da her yurtta iin geerli bir hakkn vurgulanmasdr.

M. NECAT SEPETIOLU AKSYON ADAM


nan sisteminin salaml ve btnl, sradan bir airi yceltebilir. Aksi de mmkndr. Duygular dnyasnn zenginliine ramen dnce yaps blk prk, inan sistemi rk nice airlerin sradan bile saylmad ok grlmtr. Sanat adam her eyden nce, bir dengenin insandr. Duygular dnyasn, dnce yaps ve inan sistemi ile bir dengede tutabilen sanat adam, i ve d gereklerin dmn kolayca zebilir. Bu, bir air iin iirin akaca vadiyi bulmas demektir. Rahmetli Necip Fazl Ksakrek, ayrca son 200 ylmzn, zellikle Cumhuriyetken sonraki Trk iirinin Ahmet Haim - Yahya Kemal zirvelerinde llebilecek bir byk airdir. Onun karsnda olanlarn en ok onun etkisinden bunaldklar ve baka bir re bulamaynca da O'na satamaya yeltendikleri garip bir gerektir. Necip Fazl Ksakrek'in ulat nokta, tabii gpta ile birlikte kskanlar da younlatracakt. Ayrca bir inkr devrinin basksna kar k, yani, sanat adamlnn hareket adaml haline dnmesi de, o younlamay katlatrd. Necip Fazl' dnrken Ahmet Haim ve Yahya Kemal zirvelerinden ayr bir doruu, bu younlamalar iinde ve sebepsiz sislerden arndrarak dnmek daha doru olur sanyorum. Allah rahmetini esirgemesin. (Tercman 29 Mays 1983)

Prof. Dr. AYHAN SONGAR HER RNDE KORKUN BR TECRD VARDI


insan dier canllardan ayran tek ve byk mmeyyiz vasf Mcerred dnce yani tecrid kabiliyetedir. Hayvanlar, hatt nebatlar bile, aralarnda belli bir Dil ile haberleirler. Kedinin miyavlamasndan aslann kkremesine ve nebatlarn renk renk iek amalarna kadar eitli canllarn birbirinden farkl lisanlan vardr. Ama yalnz insandr ki, duygu ve dncelerini, eitli hdiseleri ve eyay onlar basite tarif etmenin tesinde, mahhas'lktan kurtulmu birtakm sembollerle ifade eder. Zek, mcerred dnce kabiliyeti, tecrid melekesi ile paraleldir. Ne kadar mahhas'dan kurtulabiliyorsak ne kadar evremizi mcerred sembollerle idrk ve ifade edebiliyorsak o kadar zekiyizdir. Necip Fazl Ksakrek, tecrid kabiliyeti bakmndan emsaline dnya durduka pek de rastlanlmas mmkn olmayacak seviyede bir dahi idi. nsanlar bilmediini bildiine kyas edebilse, biliyorum kelimesi ortadan kalkard. Biz de bilmemenin biliyorum zann ierisinde gerisindeyiz diyen Necip Fazl'n her iirinde, hayr; sadece her iirinde deil, pek basit ihtiyalarn bile dile getiren her konumasnda, korkun bir tecrid, dehetli bir sembolizasyon hemen dikkati ekerdi. Sanki burnum dedi burnuna yok'un Kustum z azmdan kafa" tasm diyebilecek artk hangi zek, hangi kelm stad vardr ki? Bugn ne o Trke kald ne de onu bylesine kullanacak kimse. Gelin hep beraber derdimize yanalm : Eyvah!, ne yer ne yr kald

Gnlm dolu h zr kald... (Tercman 29 Mays 1983)

MMTAZ SOYSAL DL EHTLER


Dil, tek birletiricimizdir. Deiik inanlar deiik llerde paylaabiliriz. Deiik karlar iin deiik cephelerdeyizdir. Birbirimize dman kesildiimiz de olur. Hatta, birbirimizi vatan hainliiyle bile sularz, sorumsuzca. Ama. anadilimizi ortaklaa sevmeden de edemeyiz. Edemediimiz iindir ki, o dili ustaca kullananlardan biri aramzdan eksildii zaman yreimiz szlar. Necip Fazl'n kavgalarna kzabilirsiniz, tutkular konusunda farkl deer yarglarnz olabilir. Ama, hibir eyini sevmemi olsanz bile, Trk-eyi s6vdiiniz iin onun iirini de sevmisinizdir. HEM de, iin iin, gizli gizli, da vurmadan deil. Tam tersine, dudaklarnz kprdatarak, hatta elinizde olmadan sesinizi ykselterek, aznzdan msralar dkle dkle... Bazen, gece karanlnda yalnz yrrken, kaldrmlarla bir derdin potasndan erir gibi olursunuz. O srada, skut gibi kimsesiz, lk gibi hrsnz dr. Banz gkyzne kaldrdnz geceler, yitirdiklerinizi onun diliyle dndnz olur : Bir yldz olur da, Krprlar havada, Kupkuru bir kafada Apak giden gzler. Yldzlardan balayp gemi zamana doru akmak da yine onun diliyledir : Kimbilir nerdeslniz, Geen dakikalarm? Kimbilir nerdesiniz? yldzlarn, korkarm, Dt yerdesiniz, Geen dakikalarm. Kendi kendinize Ben, kutup yelkenlisi, sipsivri kayalarda dediiniz anlar, onun msralaryla insan yazgs zerine dndnz anlardr : Ben, ba ar gelmi, bolukta den fikir; Benliin dolabnda kr ve ileke beygir.
I

Bir dili kuyumcu gibi ileyip dudaklarda lmszce gezdirmek kolay i deildir. air yaratln duygu yuman herkesin her gn kulland szcklerle zebilmek, herhalde, bir mumun sar alevinde erimek gibi, insan benliini derin sanclarla sarsan bir olay olmal... airler, ka yanda lrlerse lsnler, bilin ki

bundan lrler : lm hi de gzel deil, ne sabah var ne akam diyerek yirmi yalarnn balangcnda geip giden Muzaffer Tayyip'ten Sylenmedik cmlenin hasreti dudamda diye diye gen yal Necip Fazl'a kadar... Onun iindir ki, dnn byk airi Necip Fazl gibi, gemi yllarn btn unutulmaz airleri de, yaamlarn ve kavgalarn ister beenelim ister beenmeyelim, bir utan br uca, Ahmet Haim'inden Orhan Velisine, Mehmet Akif'inden Nazm Hikmet'ine, Trk dilini alndka byyen gzel bir senfoni olutururcasna ileyip kendilerinden sonrakilere aktardklar iin hep saygyla anlmalar gereken ortak deerlerimizdir. (Milliyet 27 Mays 1983)

GLTEKN TARI NECP FAZILA LYIK OLMAK


KEDERN, pimanln, ayrln akln ve duygunun harman olduu bir ruh atmosfer iinde; lezzetine doyulmaz msralarnn fkeyi snger gibi emmi fikir ykl cmlelerinin; kitaplar, konumalar ve sohbetlerinin; bir yandan da derin bir szyla iten ie zonklayan lmnn ihsas ettii dnce kaosunun saana altndaym. Mslman'n lm karsndaki tavr rahattr, inanmsan lm trajedya haline sokmazsn diyen iki sade cmlesiyle, karde lmnn dalad yreimizdeki arl kaldrveren; bizi yeniden gnna karan ve aklmzn erdiinden beri iir, fkra, makale, tiyatro, din yazlar, nkteler, derin olduu kadar da bereketli bir kaynaktan alarak benzersiz bir ekil mukemmeliyetiyle avu avu datt, deta bezlettii mnevi gda ile beslenen ruhumuzun bugnk halini tasvire yine ancak o muktedir olabilirdi. O, Trk fikir hayatna bir intfilk gibi geldi, hep yle yaad; yle ld. Hayl ettii cemiyetin insann yetitirmek in serptii fikir tohumlarndan, sahip olduumuz liyakat lsnde paymz aldk. Bu pay, msbet ve menfi rneklerimizin hibirinde muvazaa tynetinde olmad. Onu ya lesiye sevdik ve yaklatk, ya fkelendik ve uzaklatk. Liyakatleri hamakat derekesinde olanlarmzsa. Necip Fazl gerei nnde akn, tenis ma seyircisi gibi bazen birimizin, bazen brmzn azna bakakald. Herhalde youn bir kederle, Mcerret itima hitaplardan ayr ayr nefs paylar karmann yce hassasiyetine oktandr uzak yayor dedii toplumumuzun iinden fkracak, ba iki elinin arasndaki gen adam kadar onun ruhunu taziz edecek bnka bir zuhur tasavvur edemiyorum. Akl ve kalbiyle nar- beyza halinde ortaya kp cemiyetimizin meselelerini kucaklayacak byle bir rnektir ki Necip Fazl'n hafakanlarla ykl ruhunu huzura kavuturabilir. Ve Trk mnevveri ancak bu olula. Ustada kalrsa bu ksz yap, Onu srdrmeyen rak utansn! inkisarnn vebalinden kurtulabilir. (Tercman 30 Mays 1983)

A. GAFFAR TAKIN STAD

STAD Necip Fazl Ksakrek deyince tek boyutlu bir insan gelmez akla. Hayatyla, aksiyonuyla, eserleriyle ve bunlarn her birinde gsterdii eitlilikte, o, bir ka insan mr yaamtr. Bu bakmdan mrn dolu dolu yaamtr. Doum tarihi hakknda 1903'le 1907 yllar arasnda tarihler sylendi. Fakat stad gerek doum tarihini daima mphem brakmtr. Galiba ona yakan da buydu. nk stad son nna kadar srekli bir dinamizm ve enerji iindeydi. Enerjiyle dolup tasard. Bizler ilk genlik dnemlerimizi srdmz gnlerde o olgun yalarndayd, buna ramen onun enerjisini, teebbs gcn, hamle yeteneini hayranlkla izlerdik. Bylesi dnyamza bir daha gelir mi, bilemem. i iine smayan bir mizac vard. Hayat, srekli mcadelelerle geti. Bir Fransz ansiklopedisinde, hakknda : Hayat nversite tahsilinden ok hapishanelerde gemitir denildiini naklederdi. Son ylarda, ska syledii bir sz daha vard : Beni anlamyorsunuz benim acelem var. Biz, bu szn gizledii anlam bilir ve susardk. stad, kelimenin tam anlamyla stn zeklyd. Fevkalde abuk karar verebilme yeteneine sahipti. Hazr cevapt. Ksack bir sohbet esnasnda bile o kadar ok ve anlaml nkteler yapard ki, onunla bir kere karlam olanlar bile, mrleri boyunca unutamayacaklar hatralar edinirlerdi. imdi birileri ksa da stad'n srf nktelerini toplayp bir araya getirse, sanrm edebiyatmza zgn bir eser kazandrlm olurdu. stad', her tarafyla anlatabilmek iin masa bana sabrla oturmak gerek. Bense u anda daha yarasndan bak ekilmemi birine benziyorum. Onu 1962 ylnn Nisan ve Mays aynda tanmtm. Evinde ziyaretine gitmitik. Onu daha ok air yanyla grmek istediimden olacak, bizden nce ziyaretine gelmi olan bir grup misafiriyle di dolgusunun er'i vehesi zerindeki konumasn birazck yadrgamtm. Sonra seneler bizi Ankara'ya att. stanbul'a gidilerimizde ziyaretine giderdik. stanbul'a gidilerimin birinde ziyaretimi ihmal etmitim Ksa birsre sonra kendisi Ankara'ya geldiinde, nasl renmise renmi bu ihmalimin sebebini sormutu. stad'm, dedim, ben baka bir i iin stanbul'a gelmitim, sizi ziyaret etmeyi baka vesilelerin aleti etmek istemedim. stad biraz nmde yryordu. Bana doru yarm dnerek : -Bu mantk sofistlerde bile yoktur. Dedi. Bylece benim hem bilgie bir cevap verdiimi hem kaytardm daha akas mugalata yaptm ima ediyordu. Medeni cesarat denilen haslet stad'ta doruk noktasndayd. Ben onun hi kimsenin karsnda eilip bkldn grmedim. Yksek makamlardaki devlet veya hkmet adamlaryla konuurken bile mirane ve vakur bir tavr vard. Kendi zel dertleri yznden yese dt grlmemitir. Kald ki, bu tr dertlen de bandan hi eksik olmazd. stad sadece gereklemesini grmeyi ok arzulad genel davalarn gecikmesine hznlenirdi. Son yllarnda Benim acelem var diye tekrarlamas da bu yzdendi. Kitaplmda, onun kitaplar iin ayrdm blme bakyorum : ile, Cinnet Mstatili, Son Devrin Din Mazlumlar, Byk Mazlumlar, Veliler Ordusundan 333. Babli, Esselam, Hac, Piyesleri, Hikayeler, Byk Kap, Menderes, Namk Kemal. Sahte Kahramanlar vs. vs. Bir neslin yetimesinde, onun dorudan veya dolayl katksz etkileri olmutur. imdi u yazy bitirirken hakknda ne diyeceimi bilemiyorum. Onu bir gn, Abdulhakim Arvasi Hz.lerinin mezar banda alarken de grmtm. ihlasl, heybetli bir mslmand. ok alt, ama yorulmadan ld. (Yeni Devir, 27 Mays 1983)

STAD (2)
STAD, byk ounluka bir fikir ve dava adam olarak bilinirdi. Onun, iirlerinden ok, fikir yazlar ve eserleri okunurdu. 1960'l yllarla 1970'li yllarn bir ksm eitli Anadolu kentleriyle Ankara ve istanbul'da konferanslar vermekle geti. hretinin doruklarndayd o sralar. Sanrm bundan biraz rahatsz da oluyordu. Konferans'a gelen kalabalklar iin zaman zaman : Bunlar beni dinlemeye deil, seyretmeye geliyorlar kabilinden szler ederdi. O zamann nde gelen politikaclarndan birisi iin Akif nan soruyor : stadm, acaba bu zat sizin iirlerinizden bir msra olsun okumu mudur? stad cevap veriyor : Hayr. Fakat iyi ki okumamtr. O zat benim air olduumu bilse kmseyebilirdi. Bu konferanslarn ilklerinden birisini stanbul Aydnlar Oca'nda vermiti. 27 Mays darbesinden sonra mahkm edilmi, tahliyesinden ksa bir sre sonra szn ettiimiz konferansn vermiti. Konferansn konusu ihtilldi. Kk bir salonda kalabalk bir dinleyici grubu vard. stad gncel konulara deinmeksizin dnya ihtilllerinden ve ihtillcilerden bahsediyordu. Fakat konuyu yle noktalardan ele alyordu ki, gncel olanla ister istemez bantlar kurulabiliyordu. Bu yzden de konumas alklarla sk sk kesiliyordu. Bunun zerine stad unutulmaz nktelerinden birini daha ibda ediverdi : Benim konumam deil, fakat sizin alklarnz tehlikeli olabilir. dedi. stad bu konferanslarna uzunca bir sre, bkmadan, yorulmadan devam etti. Her eye ramen bu konferanslar her yerde ilgiyle, yararlanlarak izleniyordu. Konferanslarn Ankara'da olduu zamanlar stad, Akif nan'n evinde kalrd. Eve hep birlikte dnlerimizde daha uzun sre sohbetlere, daha dorusu stad'n sohbetine devam ederdik. O zaman stad, bizlere bakarak: te Byk Dou'nun hususi odas burasdr. Byk Dou'nun kurmaylar sizlersiniz, diyerek bizlere iltifat ederdi. Bulunduu meclisi doldururdu. Onun bulunduu mecliste ondan baka kimse gze arpmazd. Bulunduu mecliste daima yksek bir fikir tonu hkim olurdu. Malayanilik akla gelmezdi. Bu durumu ben ender insanda gzlemiimdir. Katld meclise kendi rengini vermek ve o meclise katlanlar kendi seviyesine ykseltmek... stad, ayn zamanda mthi bir polemikiydi. Babli'de onun karsna kmaya cesaret edebilenler pek bulunmazd. Cesaret etmeyi gze alanlarsa bu polemiklerden azlarnn payn alm olarak karlard. Gene 27 Mays'tan sonraki mahkmiyetinden sonra Son Posta Gazetesi'nde gnlk yazlar yazyordu. Bu yazlardan birini, o gnk gazetecilerden biri jurnal etmeye kalkmt. stad o zata Al baln tayan bir yazyla cevap vermi, bylece bir polemik balamt. Bu polemikler bittikten bir mddet sonra, stad'a muhatap olmay gze alan gazeteci, vapurda Ulunay'a rastlar ve : Nasl, Necip Fazl'a verdiim cevaplar okudunuz mu? Diye sorar. Ulunay da ona : Yahu, der, sen Necip Fazl'n o yazlarndan sonra hl insan iine kabiliyor musun?

Dn de sylemitim. stad hakknda derli toplu bir eyler yazabilmek iin vakit henz erken. Kafamza en hatralar, szleri bir sraya koymakta glk ekiyoruz. Cins bir insan, cins bir kafa kaybettik. air ve mtefekkir tarafn sylemiyorum. ahsiyetinin dinamizmini, enerjisini, yorulmak bilmezliini, her yeri dolduran ses tonunu... bunlar dnyorum. O bu yanlaryla da kendine mahsustu ve Necip Fazl denilince akla bu imajlar da beraberinde gelirdi. (Yeni Devir, 28 Mays 1983

STAD HAKKINDA BR ALIMA KROKS


Mavera Dergisi, 7 yl nce kmaya baladnda bir Necip Fazl Ksakrek zel Says karmay program arasna almt. Bu program olduka geni boyutluydu. Drt ba mamur bir alma olarak dnlyordu. Belki biraz daha mtevazi bir ereve iinde ele alnmak dnlseydi bu say imdiye kadar oktan km olacakt. Yaplan programn gerekletirilmesi dikkatli bir koordinasyon gerektiriyordu. stad'la ilgili hibir alan dta braklmakszn onun hayat ve eserleriyle ilgili hibir alan dta braklmakszn her trl almalar kapsayacak nitelikte bir kaynak eser oluturulmak niyeti tanyordu. Bu programn gerekletirilmesinde eitli grevler yannda iin koordinasyonu da byk lde bize tevdi edilmiti. Hazrlk almalarmz arasnda bu zel say ile ilgili olarak izdiimiz krokiyi dosyalarmn arasnda buldum. Mavera Dergisi dnd almay meydana getirmek isterken baz hasis mlahazalarn peinde olmadndan szn ettiimizi krokiyi buraya aktaryorum. Bylece bu konuda almak isteyenlere yararl olabileceini umuyorum. Bu kroki, bir yandan gerekletirilmek istenen programn geniliini gsterirken, bir yandan da stad'n ne kadar ok cepheli bir ahsiyet olduunu ifade etmektedir. Krokide, Necip Fazl Ksakrek adnn altnda ana izgi (balk) var. Bunlar srasyla : 1. Hayat, 2. Aksiyon, 3. Eseri. Hayat bal tek bana braklm. Aksiyonu balnn altnda u tli balklar yer alyor : 1. Dernek faaliyetleri. 2. Konferanslar, 3. Siyaset adamlaryla ilikileri, 4. Tesirleri. Eseri balnn altnda da u tli balklar var : 1. iiri, 2. Hikayeleri, 3. Denemeleri, 4. Tiyatro eserleri, 5. Tefekkr, 7. Sinema, 8. Hatrat, 9. Muhtelif eserlerindeki muhtelif temalar, motifler (Allah, insan, cemiyet, tabiat vs.). 10. Gazetecilik, 11. Bibliyografya (kendisinin eserleri, bask tarihleri ve bask saylar olarak: hakknda kan yazlar, eserler, referans olarak), 12. Hakknda yazlanlardan semeler. Grlecei gibi, bu tli balklarn her biri zerinde ayrca uzun uzadya almalar gerektiriyor. Bunun yannda, bu kadar ok alana yaylm olan bir mtefekkir yazarn, her birinde mstakil basan grafikleri gstermesindeki fevkaldeliin bir ahsiyet resmetmesine yaryor. Acaba altndan kalklamyacak bir program tasarland iin mi bu alma akim kald, yoksa tembellikten mi, yahut arkadalarn yklendikleri grevi yz akyla kartabilmek iin fazla titizlenmelerinden mi, nedendir, bilemiyorum. Fakat artk stad hakknda byle ortaklaa bir almann gerekletirilmesi zaruretine

inanyorum. stad'n, bu kadar ok ve eitli olan eserleri tek bir hedefe yneliktir : slm. stad, slm fikriyatn aktaliteden koparmadan yaygnlatrmaya alt. slm srekli olarak aktel planda anlatmaya aba gsterdi. Gnmz dnyasndaki arpklklar slmn mihengine vurarak sergiledi. 1950'li yllarn balarnda kard gnlk Byk Dou gazetesinde de, bizim yapacamz (yapmamz gereken) gazeteciliin ilk ciddi rneini verdi. kard Byk: Dou dergileriyle Byk Dou gazetesini, ilk kelimesinden son kelimesine kadar denetlerdi. Hibir yaz geliigzel ve kontrol edilmeden bu yaynlarda kesinlikle yer almazd. Bu iin ne kadar yorucu ve hrpalayc olduunu, iin iinde olanlar bilir. stad'n yaynlarnda kendisine mahsus bir jargon kulland da bilinir. Bu alanda yaplacak bir alma ile bir Necip fazl lgatesi hazrlamak mmkndr sanyorum. Onu sevenler ve onunla helallemek isteyenler, btn bu alnmalar gerekletirmeye teebbs etmelidirler. (Yeni Devir, 30 Mays 1983)

Prof. Dr. SLEYMAN YALIN STAD FEVKALDE MSTESNA BR NSANDI


stad hakknda ayr adan deerlendirme yapmak istiyorum. Birincisi, 35 seneyi aan bir beraberlik ve dostluun mns. kincisi, yakn bir hekimi olmann deerlendirmesi. ncs de bir Trk aydn olarak gzmdeki Necip Fazl... stad'n bir yakn dostu olarak, dnyamdan en deerli saydm bir varln kopup gitmesinin acs ile kar karya ve babaaym. Hekimi olarak fevkalde mstesna bir insan yapsnn karsnda olduumu zannediyorum. Gerekten de yle. Asrlar iinde nadir grlen bir dehann fizik bnyesini yakndan tanyorum. yle ki, entellektel yaps yannda bedeninin anatomik ve fizyolojik almas ile fevkalde mstesna bir insan karsnda olduumu her zaman olduu gibi imdi bile hssediyorum. 35 seneye yaklaan eker hastalna ramen daha -drt sene ncesine kadar gzlksz okuyupyazabilen en ince teferruat dahi net ve vazh olarak hatrlayabilen bir hafza ve bitip-tkenmeyen bir alma ile eserler verme kabiliyeti bir hekim olarak beni her zaman artmtr. Bir Trk aydn olarak, milltimin Necip Fazl gibi bir dehaya sahip olmasyla iftihar ediyorum. Gsm kabaryor. Trk'n tarih ak iinde onun gerek ruh kkn tesbit eden ve nesiller boyu bu gerei ok gzel ifadelerle, eriilmez eserlerle dile getiren bir Necip Fazl zannederim, tarih iindeki bir Shakespeare, bir Goethe veya doru tabiriyle bir mam Gazali gibi kayp giden ama, ismi ve tesiri asrlar boyu devam eden mstesna ahsyeti nnde hrmetle ve rahmetle eilinecek kiiliin sahibidir. (Tercman. 29 Mays 1983)

CAHT ZARFOLU NECP FAZIL KISAKREK TEK BAINA BR MEKTEPT


EMN Garbi Aabey lm haberini duyurduu zaman bir ka saniye hi bir ey dnemedim. Nice sonra nnalillah ve inna ileyhi raciun diyebildim. Ve ilk aklma gelen stad'n hep bilinen, kendisinin azndan da bir ok defa duyduum arzusu, vasiyeti aklma geldi. Balum'a, Abdulhakim Arvas Hazretlerinin bulunduu kabristana defnedilmek isterdi. Getirilecek mi diye sordum. Garbi bey : Hayr dedi. Eyube defnedilecek. Ve devam etti. Bir hafta nce stad bir rya grm. Tevfik beye telefon etmi. Tevfik demi, bir rya grdm, Allahualem bugnlerde yolcuyum. Biliyorsun hep Balumu istedim. Sen ne dersin. Emri Hak vuku bulunca nereye defnolaym? Nasl vasiyet edeyim. Tevfik Bey stanbul'a olmas mnasiptir demi, o da peki yle olsun demi.

Necip Fazlla ilgili bir ka yazm oldu, an trnde. Onun hakknda yzlerce, binlerce yaz kaleme alnd. Bir ok konumalar yapld. Fakat eksik bir ey vard. Onun dikkatten kaan, zerinde fazla durulmam, siyasi bir alkant iinde ihmal edilmi bir yn. Deilmemi bir yn. Sanatkarl. Bu yaz inaallah stanbul'da olacak ve onunla eer raz olur, frsat ve istek duyarsa, gnlerce srecek seanslarla, kitaplk hacimde uzun bir rportaj yapmay hayal ediyordum. Sayfalar dolusu sorular hazrlamtm. Ksmet deilmi.

*
Tek bana bir okuldu Necip Fazl. Be on kiiyi deil, nesilleri okutmutu. ki nesil srd onun retmenlii. Bugnk anlamda islmi duyarln temelini, tohumunu o att. Kuruyan emeler onunla yeniden gr sularn aktmaya balad. Fakat O'na gre su hep bulank akt. Bir trl durulmad. Sularn apaydnlk, berrak akaca gnlerin hasretiyle yand durdu. O kavi, bilinli nesillerin, kl ehrelerin tariflerini veren eserleri, onlarn yokluu ile kszler gibi durup bekledi.

*
Ona hayrandk. Etrafnda Anadoludan kyller, iiler de vard, niversiteden profesrler de, renciler de, memurlar, emekliler de. esnaf da. yle bir kaynakt ki kim gidip azn dayasa ecek bir ey vard. Btn bu insanlar birletiren, onda kaynatran ey ise slmd. ou zaman etrafna toplananlar onu anlamyor ama duygulamyor ve couyorlard. Bir ok kez onu uzun zaman dinledikten sonra aklmda sadece baz arpc cmleler kalyor, sylediklerinin tmn bir trl kavramyordum. Sonuna kadar da byle devan etti. Kimi benim gibi az ve zel bir ynn, kimi ok daha azn, kimbilir belki bir ksm da onu btnyle anlyor, ona balanyordu. O belki de herkes iin evvel emirde bir deal adam, bir dava adamyd

Yapacam hayal ettiim ve hazrlklarn yapmakta olduum uzun rportaj da ise, belirttiim gibi onun sanatkar ynn demek sevdasn-daydm ve btn yapp ettiklerinde benim iin ilgin olan, beni cezbeden de buydu. Trkeyi kullanna baylyordum. Mimiklerine baylyordum. Ehli bey t ten szederken, szlerinin iinden berrak bir bilin ve idrakle taan cokun sevgiye ve onu bizlere alayna byk hayranlk duyuyordum. Fakat her defasnda her ey. alabildiimiz her ey az kalyordu. Eksik kalyordu. O veriyordu ama, kabmz dard, ondan akp gelenlere havuz olamyor, sohbetlerini zaptedemiyorduk.

*
stad, sevgili stad, aziz stad... Son defa evvelki Ramazan Bayram'nda hasta haliyle, zorlukla misafirlerini arlayan, artk gzleri iyice zayfl iin konuklarn ancak sesleriyle tehis eden ve bu haliyle bizleri derin derin dndren, zntlere garkeden stad. Hastayd. Ama zihni en ufak bir sisin glgesi dmemi olarak prl prl ortadayd. Hl dev gibiydi. Allah'n rahmeti zerine olsun (Yeni Devir, 27 Mays 1983)

*
ANKARA 1976. Onbir Ocak. stad Necip Fazl' karladk. Yirmi otuzda trenle geldi. Reat, Akif, Hasan, Bahri, Rasim ve ben. stad son kez k yirmibir Ocaa ertelenen Byk Dou'nun kmamasna kesin karar verdiini syledi. Ve nedenlerini anlatt. Buna ramen yine de kmas iin bir ok sebeb sralad. Bunun iin mevcut imkanlarndan da sz etti. stiare edelim dedi bize Byk adamn bu sz syledii topluluk iinde olmakla iime ani bir olgunlama hcum etti. Nice denizlerde sokaklarda kaldktan sonra u Ankara'da yakam avular iinde toparlanp iine alndm iklimde, iimin bu ani hamlelenmesi ile fiziim de harekete geecek ve oturduum koltuktan taacam, sigara azmn kvrmlarnda kaybolacak, gvdeme yer bulanamayacak sandm rezil oldum. Neyseki kendimi toparladm stad dinledim : Byk Dou hareketinin oluturduu zmreyi emeden en bata akan suyun bulank ksm-na benzetti, dk deyimini de kulland. Esas meyvesi ilerde gelecek dedi. Bu bulank suyun iinde sizleri ayryorum dedi. Tek tek birer ahsiyet istidad gsteriyorsunuz. Deminki szlerim 'toplum iindir. Cemiyet mcerrettir dedi. Aradan saatler geiyor... eitli konulardan yeni frlaylardan Yeni varlardan geiyor. Necip Fazl' onbe-yirmi dakika dinleyen biri kendi dnyasnn ne kadar kk, deersiz olduunu derin derin anlar. Sohbetlerin, byklerin dizlerinin dibine oturmann neler ifade ettiini anlyorum. Tasavvuftaki sohbet medeniyetini anlyorum. stad btn o alabldiine geni ufuklarna, o derin idrakine, bulularna, dile hakimiyetine, o nefis istanbul ivesine, ve dnleyen herkesin onun, verdii eserlerden de byk olduunu tasdik etmesine ve temel konularda btn hassasiyetine ramen, baz pratik konularda bir ocuk kadar saf. Kendi de farknda bunun : Beni herkes kandrabilir diyor. Mesela para konusuda, dnya menfaatleri konusunda. Teorik zekasnn bykln gryorum ki onda pratik ve zellikle aldatc, kandrc, kurnazlk edici zekaya yer brakmam, bu yana

ramen kalbi ocuk kalbleri gibi temiz ve berrak. Onda hesabilik yoktur. Onun bize menfi ya da msbet grnen her hareketinde, ve eyleminde, sadece tarihi byk misyonunu yerine getirdiine inanrm. Televizyonda uzay filmi gsterilirken onunla ilgili olarak bunlar insan fantazisi ile alay etmektir eklinde konuurken yandaki torunu elini ekrana uzatarak Bunlar benim oyuncaklarm demi. Tam isabet, tam tehis diyor stad, mehul arayan zeka budur ite diyor. Torununa hayran. nsan ister ki odalar dolusu para nasl harcanrm seyre dalsn. Necip Fazl batllardan Wagnere benziyor. O da elik gibi sinirleri olan bir ho dehadr. stad'a basn eref kart verildi. Toplant bir hayli ekimeli gemi. eref kartnn basit bir maddesi var. Basnda elli ylm doldurmu olanlara verilir gibi. Ama yllardr elli yl doldurmu olan stad'a bu kart layk grmezlermi. Gafil sefilcikler. stad unutulmaz bir jestle bu yldzl kart kard gsterdi. Bir deyim kulland ki yazmam. Uzun masann ba tarafnda oturmay ve bizlerin onun etrafnda evrelenmemizi tercih ediyor. Bir Genel dare Kurulu havas iinde, bakan o. Konuurken, jesti, ses tonu. mimii, heyecan ile hayret zinde. Ancak ayaa kalkp yrmeye balaynca biraz yalanyor. ok dikkatli yryor. Yoldayz, arabaya doru giderken, lambalarn aydnlnda, glge mi baka bir ey mi olduu belli olmayan su birikintisine basverdi. Yanndaydm zldm. Merdiven inerken admn birden peydahlanan bir bolua attn gryorum. Ama bir melek bu adm onun dengesini bozmadan dzeltiyor ve basamaa koyuyor. (Yaamak, Ankara 1980, Akabe Yaynlan Sayfa 47-49)

*
ANKARA 28 Kasm 1978 stad Necip Fazl' Mola otelinde ziyaret ettik. Byk Dou'yu son be say karp kapayndan sonra, arkadalar Akif, Erdem, Rasim onunla ilk kez karlayorlar. Alaeddln ve Me'-met de var. stad: Byk Dou son knda en parlak dnemini yaad. Kapanmasnda eitli nedenler oldu. Ama en byk amil siz oldunuz, dedi. Otelin ilk katnda, lobideyiz. stad sakin, stad sakin, yumuak ve yalnz. Saat 18'de beni Akabeden aradnda : Arkadalara da haber ver gelsinler, dedi, son bir grme yapalm, dedi. Erdem'le Rasim'i grebileceimi syledim. Bu telefondan hemen nce, bu ikisine stad'n nceki geliinde yine kendilerini istediini, ancak kendilerine haber veremediimi anlatyordum. te telefon tam o anda ald. Broya ktk. Yine stadn telefonu. Bu kez Akif'le Hasan' da haberdar etmemi istedi. Lobi tenha. stad. Bana giran geldiniz, diyor. Geen olaylar ksaca zetliyor. Rapor 4'de yazdklarn lml bir dille tekrarlyor bir bakma. Sizi btn olanlara ramen, hatralara dayanarak istedim. Mnasebetimiz olaylarn stndedir. Kendisine yollanan mektuptan sz ediyor : Cahitin ismi var ama imzas yoktu. Size katlmadndan deil, fakat baz ailevi ilikiler nedeniyle imzalamam. Gerisini tahkik etmedim. ( ........) Bizden sonraki nesilden bir sizler varsnz.

Baz isimler sayyor : Sizin nesilden diyor, ama bizden bir hayli yal ki umutsuz. Sizden sonrakiler bir felaket diyor. Kendisine yollanan bir iir kitabndan sz ediyor ve airi' karsndaym gibi ona hitap ederek : Sen bu ii brak evladm, diyor. Nesiller arasndaki yl fark iin 25 yldr diyor. Baz sosyal hadiseler bu yl farkn ok ksaltabilir. Uzatabilir de. Ama ortalama 25 yldr. Bylece kendisinden sonra gelen nesil nerdeyse bizler oluyoruz. Bir takm profesr isimleri, Aydnlar Oca gibi kurulu isimleri ve umutsuzluk mimikleri. stad'n sylediklerini, arada yirmidrt saat bile gemedii halde nenen hemen hi hatrlamyorum. Tek tek cmleler aklma geliyor. Mesela Yalnzm, dedi. Ondan byle bir eyi ilk defa duydum. Korku veren bir cmle. Ve balyor ocuklarn anlatmaya. Bir ka cmleyle. Evlat, diyor. Omuz ve eliyle jestleri ve bir ton mimik bu bir tek cmleye elik ediyor ve sanki kanlmaz bir hal, bir kader demek istiyor bunlarla. Elde olmadan, kader gerei evlat ve baba ve ekliyor : Sizler bana daha yaknsnz. Herkes mutlu ve yzleri sevgiyle l l ona bakyor. Fakat kimse konumuyor. Buna dikkati ekiyor. Ve tuhaf gerekten de sylenecek bir ey yok. Tiyatroda perde arasnda gibiyiz, garip bir ara, bir boluk. Tek tek durumlarn soruyor arkadalarn. Akif, Rasim ve Alaeddin'in. Erdem, malum, diyor. Smestir tatillerini soruyor ve bizleri ubat'ta stanbul'a evine aryor. Bir grelim, diyor. Tam iki ksur ay sonras iin. rperiyorum. Hepimiz peki diyoruz. stad'm, torununuz nasl, diye sordum. ok iyi, ok iyi, dedi hemen. Geenlerde vefat eden birinden sz etti. Duymadnz m, dedi. Duymamz. Hayret etti. Efendinin izgilerini ard, dedi. Yarn Sanatoryumun nnde Garbi bekleyecek. Merkade giderken alacam onu. Her geliinde olduu gibi Balum'a, Seyyid Abdulhakim Arvasi Hazretlerini ziyarete gidecek yarn. Byle bir ziyaretini Rasim anlatmt. Bizi de gtrd. Bir Fatiha 11 hlas okuyun dedi. Orada, mezarn banda bizleri adeta unuttu. Deiti. Ayrlrken, bir ocuk nasl alarsa yle alad. Bir de Mft Efendi onun Arvas Kynde eyh Fehim Hazretlerinin mezarn ziyaret ediini anlatmt : Renkten renge girmeye balad. Ate gibi kzard. Sonra ite unun gibi sapsar kesildi. Kendisine birey olacak zannettik. Eve giderken y klmasn diye kollarna girdik. (Yaamak, Sayfa : 202, 204) (Yeni Devir, 28-29 Mays 1083)

BYK DOUDAN 1 Necip Fazl Ksakrek 25 Mays 1983 tarihinde vefat etmitir. 2 O'nun 23 yandan (1927) 78 yana kadar (1983) 56 yllk sre iinde yaynlad eserlerinin says 100 cilde yaklamaktadr. 3 Vefat annda dahi hakknda kesinlemi mahkmiyet kararlar bulunan Necip Fazl Ksakrek, eserlerini iinde bulunduu zor artlar yznden ok arzu ettii nizam ve estetie vardramam, deiik yaynevlerine deiik grnler iinde nerettirmek zorunda kalmtr. 4 Yaynevimiz, vasiyetinin de gerei olarak, Trk sanat ve dnce dnyasna bu apta bir klliyat kazandrmak iin hazrlklarn tamamlamtr. 5 b.d. yaynlar, Necip Fazl Ksakrek Btn Eserleri dizisini, ayr kapak dzeni iinde ve en az iki ayda 3 kitap olmak zere titizlikle hazrlamak ve 5 ylda tamamlamak kararndadr. 6 Dizinin ilk kitab Eyll banda hazrlanm olacak, dierleri de pepee gelecektir. 7 Siz O'nun htrasna, inanlarna, kavgalarna bal ve bunlar muhakkak srdrmek isteyenler, bize yardmc olacaksnz ! 8 nk bu teebbs ancak gnldalarmzn fert fert tadklar sorumluluk duygusuyle gerekleebilecektir. Eserler kapann elinde kalamaz ve kapka yaynclarn cebini dolduramaz! 9 Bunun iin de yaklak ilk 5 kitabn abone bedeli olan 2 bin TL.'sn en yakn PTT merkezine giderek adresimize havale etmeniz kfidir. 10 Abonelerimize kitaplar zaman zaman O'nun el yazs ile baz iirleri ve fotoraflar da eklenerek gnderilecek ve Eyll ayndan sonra kesinlikle abone kaydedilmeyecektir. Bu kampanyamza katlanlar ise bilhare abonelerini yenileyebileceklerdir. 11 tik 6 ay iinde yaym plnlanan 10 kitap unlardr : 1 Hikyelerim 2 Af a Senfoni 3 Kafa Kd 4 ile S fke ve Hiciv 6 Babli 7 Aynadaki Yalan 8 --Hazret-i Ali 9 - Cinnet Mustatili 10 Peygamber Halkas... Adres: BD yaynlar alaykk caalolu istanbul Teekkrlerimizle Bd. Yaynlar adna Mehmed Ksakrek

www.n-f-k.com sitesinin hizmetidir.

Vous aimerez peut-être aussi