Kurtuluş Cephesi, Sayı: 127, Mayıs-Haziran 2012

http://www.kurtuluscephesi.
com YIL: 23 SAYI: 127 Mays-Haziran 2012

KURTULU CEPHES
Anti-Emperyalist ve Anti-Oligarik Mcadelede
Zafer Bizim Olacaktr!
Dn,
Bugn ve Yarn
Sar 1 Mays
[Kurtulu Cephesinin 1 Mays Bildirisi]
1 Mays
Nasl Saydamlat ve Sarard?
Keynesi
Yeni Byme ve stihdam Politikalar
Yunanistan:
Yol Ayrmnda m?
Krtaj, Sezeryan,
4+4+4
Hseyin Cevahir
Sinan Cemgil, Kadir Manga, Alpaslan zdoan
Deniz Gezmi, Yusuf Aslan, Hseyin nan
brahim Kaypakkaya
Leyla Doan, Aadede Sarkaya
KURTULU CEPHES Mays-Haziran 2012
KURTULU CEPHES
SORUMLU: Sezai Grr
Yazma Adresi:
Postfach 1414
55504 Bad Kreuznach / Deutschland
http://www.kurtuluscephesi.com
http://www.kurtuluscephesi.org
http://www.kurtuluscephesi.net
http://www.kurtuluscephesi.de
E-Posta Adresi:
kurcephe@kurtuluscephesi.org
Bu say LKER Matbaasnda baslmtr. Bask Tarihi: 1 Haziran 2012
DN,
BUGN
VE YARIN
SARI 1 MAYIS
[KURTULU CEPHESNN
1 MAYIS BLDRS]
1 MAYIS
NASIL
SAYDAMLATI
VE SARARDI?
KEYNES
YEN BYME VE
STHDAM
POLTKALARI
YUNANSTAN:
YOL AYRIMINDA MI?
KRTAJ,
SEZERYAN,
4+4+4
HSEYN CEVAHR
SNAN CEMGL, KADR MANGA,
ALPASLAN ZDOAN,
DENZ GEZM, YUSUF ASLAN,
HSEYN NAN
BRAHM KAYPAKKAYA
LEYLA DOAN
AADEDE SARIKAYA
AKP iktidarnn yasalarn erevesi
iinde uygulad siyasal zor karsnda
solun durumu ve silahl mcadelenin
kanlmazl zerine.
Kurtulu Cephesinin
1 Mays 2012 tarihinde
yaynlad bildiri.
Sarlatrlan, ayn zamanda polisin
hazrlad saydam pankartn glgesi
altnda yaplan 1 Mays zerine bir
deerlendirme.
Fransada sosyalist Hollondenin
cumhurbakan seilmesiyle yeniden
gndemin ilk srasna ykselen Neo-
Keynesi ekonomi politika zerine.
Yunanistanda yaplan 6 Mays seim-
lerinde ortaya kan siyasal duruma
ilikin bir irdeleme.
AKPnin eriat-islamc yaam tarzn
adm adm ina etmesinin bir adm
olarak krtajn yasaklanmas zerine
bir deerlendirme.
Ve yanndakinin kanl ba omzuna
deince,
ona sra gelince
saysn sayd...
Sz istemez
Yal gz istemez
elenk melenk lazm deil
Susun
Sra Neferi Uyusun...
3
7
9
13
19
24
27
28
29
30
Mays-Haziran 2012 KURTULU CEPHES
3
Dn,
Bugn
ve Yarn
Her ey daha ok belirginleiyor, netle-
iyor. Neyin ne olduu, kimin kim olduu,
olaylarn neden ve nasl ortaya kt, ne
ynde geliecei daha ak hale geliyor. e-
riatln ne olduu daha anlalr hale ge-
lirken, laikliin neden gerekli olduu (az da
olsa) daha net grlebiliyor. AKPnin takiy-
ye yapmaya geresinimi kalmadka, nn-
deki engellerin tek tek ve kolayca yok oldu-
unu grdke pervaszlamas, niyetinin,
amacnn ne olduunu daha ak grnr
klyor. Kimsenin yaam tarzna mdahale
etmedik diye grleyen babakan, artk
kolayca yaam tarz dikte edebilir hale ge-
liyor. Her yeni yaam tarz dikte etmeye
yneldiinde, bu yaam tarznn eriat
bir tarz- hayat olduu daha da belirginle-
iyor.
te yandan, belli belirsiz AKP iktidarnn
lkenin hayrna olmadn dnen, za-
man zaman takiyye yaptn, giderek e-
riat dzenine geileceini syleyen, ama
bir trl sylediklerine inanamayan, inana-
mad iin de bir ey yapmaktan uzak
duran insanlarda fke birikiyor. Son olaylar-
da (tiyatrocularn isyan, THY kabin grev-
lilerinin grevi vb.) bu fkenin giderek by-
d net olarak grlyor.
Popler kltrle nlenen, varln po-
pler kltre borlu olanlar bile (rnein
Aye Arman) kendi yaam tarzn savun-
ma adna politize oluyor.
Krtaj olaynda olduu gibi, yukardan ve-
rilmi (ne demekse!?*) haklar slami hayat
tarzna uygun olarak teker teker ortadan
kaldrlyor.
AKP iktidar, nndeki engellerin orta-
dan kalktn grdke ne kadar pervasz-
layorsa, o kadar da panie kaplyor, yap-
mak istediklerini birden ve hemen yapma-
ya kalkyor. Recep Tayyip Erdoann syle-
minde grld gibi, bu panik ve hemen
yapma abas, giderek faist uygulamalar
* u demektir, hak verilmez alnr. Eer bir hak,
hak sahiplerince, yani kitleler tarafndan mcadele
edilerek kazanlmamsa, yukardan verilmi haktr.
Dolaysyla, mcadeleyle kazanlm, yani aadan
elde edilmi bir hak olmad iin kazanlm hak
olarak kabul edilemez. Bu yzden, bu yukardan ve-
rilmi haklar, belli bir dnem sonunda, konjonktrel
deiime bal olarak verildii gibi kolayca geri alnr.
Doal olarak da, kazanlm hak olmad iin, yu-
kardan verilen hakkn yine yukardan geri alnmas
karsnda hak sahipleri tepki gstermezler, sessiz
kalrlar.
Bugne kadar solun belledii hak verilmez al-
nr sloganndan anlalan budur. rnein krtaj hak-
k, 12 Eyll dneminde, 1983 ylnda yukardan ve-
rilmi bir haktr. Dolaysyla aradan otuz yl getikten
sonra, bakalar tarafndan (AKP) yine yukardan orta-
dan kaldrlabilir. Bunda alacak bir durum yoktur!
Oysa tekil haklar iin verilen mcadelelerle bir
hakkn kazanlmas ile, yine haklar iin verilen mca-
deleler sonucunda bir hakkn kazanlmamas, yani so-
mut mcadelenin yitirilmesi de sz konusudur. An-
cak somut bir mcadelenin (kimilerinin ok sevdik-
leri szckle bir muharebenin) kaybedilmesi, tm
savan kaybedilmesi demek deildir. Krtaj hakk,
bir dnemdeki devrimci mcadelenin gzle grlme-
yen sonularndan birisidir. sttekilerin, yeni bir d-
nemde bu sorunu bir mcadele konusu olmaktan -
kartmak amacyla zmeye ynelmi olmalar, bu
hakkn yukardan verildii anlamna gelmemektedir.
Ama ne yazk ki, sol hareketler, her zaman pragma-
tist olmay yelemilerdir. Eer bir mcadelenin so-
nucunda elle tutulur somut sonular ortaya kma-
msa, o mcadelenin baarsz olduu kabul edilmi-
tir.
4
(ki buna Bat dnyasnda islamofaizm
ad veriliyor) belirginletiriyor.
fke birikiyor.
AKP iktidar ile AKP kartlar arasndaki
atma dinamikleri byrken, AKPnin
mevcut yasalar erevesindeki zor uygu-
lamalar yeterli olmaktan kyor. Mevcut,
yani eski dnemden devrald yasal ere-
ve AKP iktidar iin yeterli olmaktan hzla -
kyor. Kanlmaz olarak yeni yasalar kar-
mak, eski yasal ereveyi tmyle ortadan
kaldrmak zorunda kalyor. Bu da, yasallk
ile meruiyet arasndaki ince snr gide-
rek belirgin bir izgi haline getiriyor. Dier
bir deyile, AKP, kard her yeni yasayla
siyasal zoru daha fazla kullanmaya yne-
lirken, bugne kadar arkasna snd eski
dzenin meruiyetini de o lde yitirmeye
balyor.
Bugne kadar zor ya da siyasal zor-
dan sz edildiinde, sadece ve sadece as-
keri zoru gren ve anlayan kitleler asn-
dan, AKPnin eski yasal ereveye dayanan
zoru kolayca anlalabilir olmamtr. Hat-
ta pek ok durumda bu zor meru kabul
edilmitir. imdi, bu meruiyet ortadan kalk-
maktadr, ama zor belli yasalara dayan-
dndan, hala zor olarak kabul edilmek-
ten uzaktr. Hala baz protesto eylemlerine
kar gsterilen orantsz g kullanm ya
da ar biber gaz kullanm somut zor
uygulamas olarak grlyor. Ergenekon,
Balyoz, 28 ubat vb. operasyonlarn dayan-
drld yasal temel nedeniyle, bu operas-
yonlar, belli bir kart kesimin siyasal zor
ile ortadan kaldrlmas olarak grlmyor.
Ynetimin askeriletirilmesiyle uygula-
nan siyasal zora kar siyasal zora (dev-
rimci iddet yntemlerine) bavurmay me-
ru ve hakl kabul eden sol, bu trden ya-
sal zor karsnda elini kolunu balam du-
rumdadr. Uygulamalarn ak siyasal zor ol-
duu konusunda, ne kendisini, ne de ba-
kasn ikna edememektedir. kna olmadk-
lar iin de, gelien ve giderek yaygnlaan
siyasal zor karsnda ne yapacaklarn bile-
mez haldedirler.
Elbette ne yaplacann bilinememe-
sinin tek ve temel nedeni bu deildir.
Temel neden, 12 Eyll sonrasnda bala-
yan ve giderek yaygnlaan her trl idde-
te kar olmak trnden bir anlaytan t-
remektedir. Nereden ve kimden gelirse
gelsin her trl iddete kar olmak eklin-
de formle edilen ve dilden dile, zihinden
zihne, kuaktan kuaa aktarlan bu anlay,
gelien siyasal zor karsnda ilerici, demok-
rat, yurtsever ve hatta devrimci unsurlarn
elini kolunu balam, hareketsizletirmi ve
dzenin yasall iinde hareket etmek zo-
runda kalan zavall marjinaller haline ge-
tirmitir.
Ama dzenin yasall sabit ve dei-
mez deildir. Bizim gibi geri-braktrlm l-
kelerde bu yasallk srekli deiir ve her
seferinde eski ortadan kaldrlr, yeni bir ya-
sal ereve oluturulur. Dolaysyla bir d-
nemin yasall iinde hareket edenler, bu
yasall her eyin temeline yerletirenler,
yasal erevenin deitii koullarda birden
bolua derler. Kendileri eski yasallk
iinde ve bu yasalln kurallarna gre
oynarken, yeni yasal ereveyi oluturan-
lar oyunun kurallarn oktan deitirmiler-
dir. Eski yasallk varm gibi hareket edil-
dike, yeni yasal ereve kendi siyasal zo-
ru iin daha fazla meruiyet kazanmay sr-
drr. Yeni yasal ereve kendisini yerleti-
rip pekitirdikten sonra ise, eski yasalln
oyuncular bolua derler. Varolularn
borlu olduklar eski yasallk artk yoktur.
Yok olduu iin de, kendi varolularnn an-
lam da kalmaz. Yeni yasalla uyma aba-
s ise, bilmedikleri bir oyunu, bilmedikleri
kurallarla oynamaya kalkmak demektir. Do-
al olarak da, bu oyunda yenilgi kanlmaz-
dr.
Bugn AKP, eski yasal ereveyi byk
lde ortadan kaldrmtr. Yeni anayasa
sylemleriyle yeni bir yasal ereve yarat-
maya alt da kesindir. Ancak 12 Eyll
2010 referandumuyla eski yasal erevenin
byk lde ortadan kalkt gerektir.
AKPnin uygulamaya soktuu kendi yasal
erevesinin temel dayana ise, gerici kit-
lelerden elde edilen saysal meruiyet ve
muhalefete kar artan oranda ak yasal-
siyasal zor uygulamaktr.
AKPnin bugn iin hala kartlarna kar-
uygulad siyasal zorda yasal grnt-
ye gereksinme duymas, kendi yasal ere-
vesini tam olarak yaratamam olmasndan
kaynaklanmaktadr. Ama te yandan bu ya-
sal grntnn kendisinin elini kolunu faz-
laca balamad da ortadadr.
Mevcut yasalara (kendisinin saysal o-
unlua sahip olduu meclisten geirdii
yeni yasalar da dahil) dayanarak, zellikle
5
CMK 250. Maddeye dayanarak uygulad
siyasal zor, askeri zordan bakasn siya-
sal zor olarak grmeyen bir sol zihniyet
karsnda kendi meruiyetini kendi kendi-
ne salayabilmektedir.
Churchillin sabah vakti kapnz alnd-
zaman kapnz alann st olduundan
emin olduunuz rejimin ad demokrasidir
szn iselletirmi bir yasal sol (nam-
dier legalist sol) AKPnin siyasal zorunu
merulatrrken, sabah vakti stden
bakas kapy aldnda bunlara kar di-
renmeyen, direnmeyi aklnn ucundan bile
geirmeyenler de siyasal zoru merulatr-
mlardr.
Tarihsel olarak, egemenlerin siyasal zo-
runa kar siyasal zora bavurmak tm ezi-
lenlerin, bask grenlerin meru hakkdr.
Bu meru hak, aktr ki, egemen snflarn
siyasal zorunun gayr meru olmasnn bir
ifadesidir.
Toplumda AKP iktidarna kar tepki de-
il, fke byrken, AKPnin siyasal zorunun
dizginlenemez bir boyutta olduu bilinip g-
rnrken, neden buna kar direnilmedii,
buna zor aralaryla kar durulmaya all-
mad pek de anlalr bir durum deildir.
Anl-anl generallerin, genelkurmay ba-
kannn, aldklar devlet terbiyesi iinde
sabah vakti kaplarn alan st olma-
yan kiilere kuzu kuzu teslim olmalar, ev-
lerinin altnn stne getirilmesine kar di-
renmemeleri, ne olduunun pek nemi ol-
mayan iddialarla tutuklanmalar, belki an-
lalabilir bir ey kabul edilebilir. Ama uygu-
lamann ak ve net bir siyasal zor olduu
tartmasz bir gerektir.
phesiz bu anl-anl generallerden, ge-
nelkurmay bakanndan, hatta zinde g-
ler denilen temenlerden, yzbalardan
Resneli Niyazi olmalarn beklemek bo bir
hayaldir. Ama onlara kar yaplanlarn ak
siyasal zor olduunu grmemek de tam an-
lamyla hayal (sanal) dnyasnda yaa-
maktr. Yllar boyu 1 Mayslarda (toplam
olarak) binlerce temsili gerilla yrtenle-
rin (bugnk adlaryla tek tipler ya da
sancak bl), nasl olup da bu binler-
den be-on gerilla kartamadklarnn ger-
eklii de burada yatmaktadr.
Herhangi bir legalist ya da legal sol
yayn ap bakldnda, hemen hepsinin ne
kadar kitlesel olduklarna ilikin bolca yaz-
laryla karlalrken, nasl kadro sknts
ektiklerine ilikin yaknmalarnn satr
aralarna sktrld hemen grlecektir.
renci ve genlik eylemlerinin mer-
kezi stanbuldan Ankaraya kayarken, alan-
lara kanlarn, atanlarn azl kadar, bu
atmalarn sadece alanla snrl kalmas
da bir baka olgudur.
Kesin olan gerek udur ki, AKPnin gi-
derek artan ve kendi yasalln kendi kar-
d yasalarla salayan siyasal zoruna kar
silahl direni, siyasal zorla kar kma ey-
lemi bir yana, dncesi bile ortalkta grl-
memektedir. Bugn Trkiyenin temel soru-
nu, AKPnin yasalln, meruiyetini tmy-
le saysal ounluuyla salamaya alt
siyasal zoruna kar kitlesel ve devrimci si-
yasal zorun gndeme gelmemesidir.
En keskin sol yaplar, silahl mcadele
savunucusu sol rgtler, bugn artk silah-
tan, devrimci iddetten sz etmez hale gel-
milerdir. Yukarda da ifade ettiimiz gibi, bu
dnmn temelinde, devrimci iddeti
sadece oligarinin faist milis glerinin si-
yasal zoruna kar meru mdafaa arac
olarak gren, oligarinin askeri zoru kar-
snda yenilgiyi kanlmaz kabul eden bir
zihniyet yatmaktadr. Bu zihniyet, geni ve
yaygn biimde faist milis saldrlarn sz
konusu olmad bir ortamda devrimci id-
dete bavurmay tarihsel yanlg ya da k-
k-burjuva maceracl olarak grr ha-
le gelmitir (Birincisi DYnin, ikincisi ille-
gal TKPnin mirasdr). Bu nedenle de, or-
tada faist milis saldrlar bulunmazken ik-
tidarlarn uygulad siyasal zor, oligarinin
siyasal zoru olarak kabul edilmemektedir.
Bu teorik-ideolojik dnm elbette
tek belirleyici deildir. Globalizm propa-
gandalaryla paralel gelien ekonomik ve
toplumsal dnm Trkiyenin a atla-
d inancn yaratmtr. Hatta kimi aklev-
veller tarafndan Trkiyede demokratik
devrimin tamamland bile ileri srlm-
tr. Dnn solcular, devrimcileri, bugnn
babalar, anneleri, zenle ocuklarn (ve
hatta torunlarn) devrimci mcadeleden
uzak tutmaya almlardr. Politik olarak
balarn belaya sokmamalar iin apolitik
kiiler olarak bytmlerdir. 1980 ncesin-
deki devrimci mcadeleye ilikin anlatlan
hurafeler de silahl mcadelenin karalan-
mas iin bir ara olarak kullanlmtr.
Bugn eskiler de, yeni kuaklar da, oli-
garinin siyasal zoru karsnda aresiz ve
o
arasz braklmlardr. AKPnin islamc/e-
riat bir yaam tarzn dayatmas ve buna
ilikin her trl yasal dzenlemeyi gerek-
letirmesi karsnda ada, laik kesim-
lerin fkeleri ne denli artarsa artsn, dnden
bugne tanan zihniyet ellerini kollarn
balamaktadr.
Bugn AKPnin siyasal zoruna kar di-
renmekten uzak, hatta devrimci zoru akl-
na bile getirmeyen ilerici, yurtsever ve dev-
rimci kesimler, kendilerini baka lkeler-
deki direnilerle, silahl eylemlerle ya da
sol seim zaferleriyle avutmaya almak-
tadrlar.
Bylesi bir solun AKP iktidar tarafn-
dan uygulanan siyasal zorun ilk ve ba he-
defi olamayaca aktr. Biber gazndan
te bir iddete maruz kalmayan sol da,
kendisi iin ilk ve ba dman ilan ettii
TSKya ynelik operasyonlarda yedek g
olarak sahnede yer alabilmektedir.
Btn bunlar yine de aklanabilir ve
hatta anlalabilir eylerdir. Anlalamayan
ve aklanamayan olgu ise, elikilerin her
dnemkinden daha fazla keskinletii, ka-
zanlm (ya da yukardan verilmi) hakla-
rn teker teker geri alnd, daha tam ifa-
deyle, devrimin nesnel koullarnn olabildi-
ince mevcut olduu bir ortamda, bireysel
ya da grupsal dzeyde siyasal zora kar si-
lahl direnme eilimlerinin ortaya kmam
olmasdr.
Bu eilim ortaya kmad srece, silah-
l devrimci mcadelenin stratejik saptama-
lar ve deneyimleri de yerli yerinde kalma-
y srdrecektir.
Unutulmamaldr ki, asgari bir rgtllk
olmakszn hibir ey yaplamaz. Asgari bir
rgtllk ise, dnden ders kartarak, bu-
gn kavrayan ve yarn kurmak iin mca-
dele eden insanlarn varlyla olanakldr.
Dn dnde brakan, dnn dnle gittiini
kabul eden, bugn yeni eyler sylemek
lazm diyerek kendini avutan ve aldatan,
yarnlarn soyut bir gelecek olduuna
inandrlan insanlarn byle bir asgari rgt-
ll yaratamayaca aktr.
Sorun, birisinin kendisini solda tanm-
lamas ya da devrimci olarak grmesi de-
il, kendisini devrimci olarak gren herke-
sin stne den tarihsel sorumluluu yeri-
ne getirmek iin mcadele edip etmeyece-
idir.
Trkiye devrimi, uzun bir devrimci m-
cadele deneyimine sahiptir. deolojik-teorik
donanm pek ok lkeden ok daha geli-
kin ve yksektir. Artk olmadk mcadele
biimleriyle (yoksullar hareketi, isizler
hareketi, kadn hareketi vs.) kendilerine
devrimci diyenlerin kendilerini aldatmalar-
na son verilmelidir. Polis pankart altnda 1
Mays kutlamas yapmay ilerine sindiren-
ler phesiz bu armzn dndadr. Onlar
kendi setikleri yaam tarz iinde AKPnin
yeni tarz- hayatnn iinde yuvarlanp gi-
deceklerdir. Szmz, dayatlan islamc-e-
riat yaam tarzna kar direnmeye ilikin-
dir. Bu direni, her ne kadar laiklik ekse-
ninde bir eylem olarak grnse de, gerek-
likte demokratik devrimin gerekletirilme-
si eylemidir.
Ancak byle bir demokratik devrimle, la-
iklikten Krt ulusal sorununa kadar tm so-
runlar zmlenebilir. Asl olan byle bir
devrimin gerekletirilmesi iin, AKPnin si-
yasal zorunu bertaraf etmek iin devrimci
hareketin ncs olabilmektir.

Z
1 Mays, yasal tatil gn ilan edildi.
1 Mays, bayramlatrld.
1 Mays, her trl icazet araylarnn ve siyaset manevralarnn arac ola-
rak kullanld.
1 Mays, her cinsten ve her renkten insan ktlesinin meydanlara k-
t, halay ektii, elendii enlik havasna sokuldu.
1 Mays, SINIFININ BRLK, DAYANIMA ve MCADELE gn olmak-
tan kartlarak evcilletirildi.
imdi 1 Mays, sol kitlenin (iren bir ifadeyle) gaznn alnd bir g-
ne dntrlmektedir.
Sradan bir bahar bayram enlii grnmnde rutinletirilmeye al-
lmaktadr.
i snfnn kendisi-iin snf olma mcadelesinde nemli bir aamay ifa-
de eden 1 Mays, her cinsten ve her renkten kesimlerin kendi zel ve z-
gn sorunlarn ne kardklar serbest meydana dntrlmektedir.
1 Mays, geen yl olduu gibi, bu yl da, ii snfnn birliinin, dayan-
masnn ve mcadelesinin en ufak izinin bile grlmedii rutin bir protes-
to gnne dntrlmektedir.
Gereklikte ve tarihsel olarak her cinsten ve her renkten kesimlerin ken-
di zel ve zgn sorunlarnn szcs, savunucusu ve zcs tek devrim-
ci snf olan ii snf kendi birlik, dayanma ve mcadele gnnden dlan-
maktadr.
Uluslarn kendi kaderlerini belirleme hakknn, eitliin, zgrln, ka-
dn haklarnn vb. en kararl ve en tutarl savunucusu olan ii snf, kendi
mcadele gnn savunusunu yapt her kesimin seslerini duyurabilecek-
leri bir platform haline getirirken, kendi mcadele gnnden dlanmas, d-
lanmaya allmas tarihin garip bir ironisidir.
Bu ironi, ayaklarn ba olmasn kyametin belirtisi olarak grenlerin
kural, ahlak ve ilke tanmaz demagojileriyle yaamn her alannda srmekte-
dir.
Bugn siyasal iktidar, ekonomiden siyasete, eitimden sala kadar her
alanda neo-liberalizme uyumlandrlm kendi dinsel inanlarna uygun d-
nmler yaparken, daha dne kadar tabanda yaygn biimde kulland
demagojiyi de gnlk siyaset dili haline dntrmtr.
Faizmin ve her trden dinsel ideolojilerin temel yntemi olan demagoji,
bugn islamiletirilmi, imam ve hatibin belagat haline getirilmitir.
Kininin davacs olanlar, gemile hesaplama demagojisiyle intikam
SARI 1 MAYIS
[Kurtulu Cephesinin 1 Mays Bildirisi]
8
seferleri dzenlemektedirler. 12 Eyll ov mahkemesinde grld gibi, sol
yaplanmalar adliye kaplarnda halaya dururken bu demagojik intikam sefe-
rinin arac haline getirilmilerdir.
Geni halk kitleleri, zellikle de sol kitle, bu gelien ve ykselen faist de-
magoji karsnda aresiz kalrken, 1 Mays da kendine den pay almaktan
uzak tutulamamtr.
1 Mays, Trke kullanmyla bir bayram deildir!
1 Mays, her cinsten ve her renkten ktlelerin bir eyleri protesto ettikleri
bir gn de deildir.
1 Mays, insanlarn arkclarla, trkclerle, mzisyenlerle topland bir
konser alan hi deildir!
Eer 1 Mays, ii snfnn dayanma, birlik ve mcadele gnyse, 1 Ma-
ys gn Taksim Meydannda yaplanlar onun inkardr ve bu inkar gizleme-
nin arac da demagojidir.
Ama olanlar olmutur.
Artk 1 Mays, bar ve kardelik gndr!
Artk 1 Mays, arklarla, trklerle meydanlarda toplananlarn elendii
bir gndr!
Artk insanlar mcadeleye aran 1 Mays bildirilerinin yerini konser a-
rlar almtr.
Tm bunlar sar 1 Maysn grntleridir.
imdi yeni ve kzl 1 Mayslar yaratma zamandr.
i snfnn birlik, dayanma ve mcadelesini simgeleyen, ii snfnn
kurtulu mcadelesinin sloganlarnn haykrld kzl 1 Mays yaratma zama-
ndr.
Dmann okluuna, saymzn azlna bakmadan, ylmadan kurtulua
kadar savama iradesini ortaya koyma zamandr.
i snfnn kendisi-iin snf olma ynnde ileriye doru ataca her adm,
1 Mayslar daha da kzllatracak ve tm halk kitlelerini kendi evresinde
toplayacaktr.
Yaplmas gereken tek ey, ii snfna ve onun snf ideolojisine bal kal-
mak ve bu ideolojiyi her eyin stnde tutmaktr.
YAASIN KIZIL 1 MAYIS!
9
1 Mays
Nasl Saydamlat ve Sarard?
Yukardaki fotoraf 1 Mays 2012 gn e-
kilmitir. ok ak biimde 1 Maysn nasl
saydamlatn ve sarlatrldn gs-
termektedir.
Fotorafn n srasnda, ellerinde renga-
renk pankartlarla saf tutmu olan 300 bin
kiiden* oluan kitle bulunmaktadr. Fo-
torafn ortasnda, iki tarafndan vinlerin
kaldrd ve zerinde 1 Mays 77 Sulular
Yarglansnyazl saydam (effaf) dev
bir pankart asldr. Saydam pankartn ar-
kasnda ise, bir siluet gibi, kitleyi izleyen
ve her an mdahaleye hazr polis ktalar
bulunmaktadr.
te saydamlaan 1 Maysn fotorafta
grnen ahvalinin yazl ifadesi bu kadar-
dr.
Hibir sol syleme uymayan 1 Mays 77
Sulular Yarglansn szlerinin yer ald
dev pankart kimin hazrlad ise mehul-
dr. Medyann ksa sren ilgisi srasn-
da, bu dev pankartn, Atatrk heykelinin
mal ve can gvenliini korumak amacy-
la polis tarafndan hazrlatld ve asld
sylenmise de, ne miting organizasyon
komitesince, ne de bir baka yetkili tara-
fndan yalanlanmamtr. Bylece 2012nin
1 Mays, sadece sar 1 Mays olarak tari-
he gemekle kalmam, ayn zamanda say-
dam dev ii pankartnn polis tarafndan
yaptrlp, astrld 1 Mays olarak da tarihe
gemitir.
Kurtulu Cephesinin 1 Mays Bildirisinde
* Rivayet muhteliftir. Daha sonra greceimiz gi-
bi, kimilerine gre say 1 milyondur!
10
olacak olanlar yle ifade edilmitir:
1 Mays, yasal tatil gn ilan
edildi.
1 Mays, bayramlatrld.
1 Mays, her trl icazet arayla-
rnn ve siyaset manevralarnn arac
olarak kullanld.
1 Mays, her cinsten ve her renk-
ten insan ktlesinin meydanlara
kt, halay ektii, elendii enlik
havasna sokuldu.
1 Mays, SINIFININ BRLK,
DAYANIMA ve MCADELE gn ol-
maktan kartlarak evcilletirildi.
imdi 1 Mays, sol kitlenin (i-
ren bir ifadeyle) gaznn alnd bir
gne dntrlmektedir.
Sradan bir bahar bayram enli-
i grnmnde rutinletirilmeye
allmaktadr.
i snfnn kendisi-iin snf ol-
ma mcadelesinde nemli bir aa-
may ifade eden 1 Mays, her cinsten
ve her renkten kesimlerin kendi
zel ve zgn sorunlarn ne kar-
dklar serbest meydana dntrl-
mektedir.
Ve byle de oldu.
1 Mays kzlln yitirdi, renk cmb
altnda sarlat.
1 Mays saydamlap sarlarken, geen
ylkinden ok daha az katlmn olduu da
bir gerektir. Her ne kadar 1 Mays Mey-
dannda organizatrler 500 bin kiiden
sz etseler de, sol medya 300, olmad
400 bu da yetmez 500 bin kiiden sz et-
se de, meydann te biri saydam dev
pankartn arkasna gizlenmi polisler tara-
fndan igal edilmitir. Geriye kalan kesimin-
de ise, sadece meraktan Taksime km,
merakn giderdikten sonra meydandan
uzaklam insanlarn bolca bulunmasna
karn, profesyonel protestocular, konser
rgtleme komiteleri, umudun ordusu
diye yeri g inleten, grselliiyle gz ka-
matran, rap rap uygun adm yryen
tek tip sancak ekibi, anti-kapitalist ms-
lmanlar, feministler, ecinseller, ellerine
geirdikleri kat ya da kartonlara yazdkla-
r sloganlarla kendilerini meydana atm
her trden madurlar, her frsatta hala-
ya durmak iin yanp tutuan ve bu ama-
la yanlarnda profesyonel davulcu ve zur-
nac tayan kesimler ktleyi oluturmu-
lardr.
15 Nisanda Bakrkyde, kendi sayma-
calarna gre, 350 bin kiinin katld Zl-
f Livaneli ve Grup Yorumun Bamsz
Trkiye Konserinin hzyla konser rgt-
leme komitelerini 1 Mays komitelerine
dntrek meydana 500 bin kii getirmek-
ten sz edenler, sra 1 Mays gn meydan-
da ka kii olduunu sylemeye gelince
topu baka yere atmlardr. Daha on yl n-
ce saymaca timleri rgtleyerek, hangi
grubun ka kiiyle 1 Maysa katldnn e-
telesini tutanlarn artk etele tutmaktan
vazgemi grnmeleri de bir inkiaf ola-
rak kabul edilebilir. Hatta on yl ncesinin
temsili gerillalarnn zamanla tek tip me-
rasim taburuna ve bugn sancak ekibine
dnmesi de kendileri iin bir inkiaf sa-
ylmaldr. Ama gerekler ile inanlar arasn-
da ayrm yaplamad srece bu inkiaf
gibi grnenler de ok kolaylkla anlamsz-
laabilmektedir.
yle yazyor Yry dergisi:
Kitlesellii bakmndan. DSKin
aklamalarna gre 1 milyona yakn
kii katld. Yine herkesin ortak de-
erlendirmesi bugne kadar yaplan
en kitlesel 1 Mays kutlamalar oldu.
(Say: 316, s. 4.)
Halk Cephesinden DUYURU-
LUR! Kortej grevlilerinin yapt sa-
ym sonucu 2012 1 Maysnda korte-
jimizde yryen kitlenin toplam 36
bin olarak tespit edilmitir. (Say:
316, s. 4.)*
Yine de 2012 1 Maysnn gzdesi ve
gndem belirleyicisi anti-kapitalist ms-
lmanlar olmutur. Mlk Allahndr pan-
kart aarak, mlkiyeti her eyin bana ve
temeline koyanlarn, her trl mlkiyetin or-
tadan kaldrlmasn amalayan bir snfla
nasl bir ortaklaal olabilecei de ok
aktr. Ama olsun, yeter ki meydan dol-
sun!
Bu ahval ve erait altnda, 1 Mays g-
n ve akamndan itibaren legalist sol,
sol aydnlar vs. vs. homurdanmaya ba-
lad. Byle 1 Mays olmazd. SP-TKPli bir
yazara gre, bu 1 Mays, Rio Karnavalna
* Her ne kadar bu 36 bin yryen kitle, 1 mil-
yonluk kitlenin sadece %3,6sn oluturuyor ve geri-
ye kalan %96,4lk kitlenin kimlerden olutuu bi-
linmiyorsa da, sylediklerini doruymu gibi kabul
etmek durumundayz
11
benzemiti. Tm homurdananlarn ortak
paydas ise, ii snfnn birlik, dayanma
ve mcadele gnnn, her cinsten ve her
renkten insanlarn ya da gruplarn protes-
to gnne dntyd.
Bunlarn yannda ve bir lde dnda
gibi grnen Yry dergisi kesimi (ya
da kendilerinin sylemekten ok holandk-
lar ifadeyle halk cepheliler) ise, yukarda
da ifade ettiimiz gibi, 1 Mays ncesinde
ortaya attklar iddialarna sahip ktlar.
Her ne kadar kendi konser rgtleme
komiteleriyle Zlf Livaneli-Grup Yorum
konserine topladklarn iddia ettikleri 350
bin saysn aarak 500 bin kiiyi meyda-
na getireceklerini syleseler de, 1 milyon-
luk kitlenin katlm da onlarn sayesin-
de olmu gibi kabul edilip geilmelidir.
Ellerinde tuttuklar kzl bayraklara ba-
karak 2012 1 Maysnn kpkzl olduunu
syleyenler phesiz olacaktr. Ancak say-
dam ve sar 1 Mays olduu gerei de
ortada durmaktadr.
Pek ok sol yaplanma, gemi 1 Mays-
lardaki atmalar ve direnileri anmsata-
rak, bu yln 1 Maysnn bir kazanm ol-
duunu sylemeye almaktadrlar. Kaza-
nm olduu iin de, ne kadar saydam-
latrlrsa saydamlatrlsn, ne kadar
sarlatrlrsa sarlatrlsn, bu kazanl-
m 1 Maysa katlmay bir grev say-
maktadrlar. Bylece yozlaan, festival ha-
vasna dnen, ksacas sarlaan 1 Ma-
ys merulatrmaya almaktadrlar.
Gerek gerektir. Ortada bir meydan,
meydann ortasnda iki vin ve iki vincin
gndere ektii saydam bir pankart: 1 Ma-
ys 77 Sulular Yarglansn!
ster saynz 36 bin kii olsun, ister kat-
lm 1 milyon kii olsun, bu saydam pankar-
tn slogannn glgesi altnda (ve buna ses-
siz kalarak ya da hi nemsemeyerek) 1
Mays kutlamas yapmalarnn mantkl
bir aklamas yoktur. Tpk 12 Eyll mah-
kemesi nnde halay ekip, AKPnin hu-
kuk d ov mahkemesini kutsayanlar gi-
bi.
Herkesin artk ezbere bildii gibi, so-
lun 1 Mays 1977 katliamna ilikin temel ta-
lebi ve bunu ifade eden slogan, katliamn
sorumlularndan hesap sorulmas slogan
olmutur. Bugn, bu slogann yerini sulu-
lar yarglansn almtr (ya da aldrtlm-
tr).
Burada ak biimde bir sululardan
ve bunlarn yarglanmasndan sz edil-
mektedir. Sulular tartma konusu oldu-
u gibi, dzenin ve zellikle AKPnin hukuk
d yargsnn adilliinden sz etmek bi-
le olanakszdr. Buna ramen bu pankart
altnda toplanlabilmi ve halaya durulmu-
tur.
Hemen akla 1 Mays ncesinde Halil
Berktayn 1 Mays 1977 katliamna ilikin
yapt saptama gelmektedir:
TKP ve DSK, Maocular Taksime
sokmama karar almt. Maocular
barikata toslad, ate ald, izdiham
oldu. Otel ve Sular daresi atsndan
ate ald palavradr. Polis arala-
rndan da ate almad. Sol kendi re-
zaletinden bir maduriyet yaratt.
Solda olduunu dnen herkes, Halil
Berktayn bu durup dururken yapt ak-
lamaya tepki gsterdi. Hemen herkes Halil
Berktayn byle bir k neden imdi
yaptn tartmaya balad. Ortak kan, Ha-
lil Berktayn bir fitili ateledii ve arkasn-
dan 1 Mays 1977nin sulularna ynelik
bir zel yetkili savclk tarafndan operas-
yon balatlaca oldu.
Bylece 2012 1 Maysnda Taksime di-
kilen saydam pankartn srr da ortaya k-
t.
1 Mays 1977 katliamnn sorumlusu
solun kendisiydi, yle ise sulu onlard.
Doal olarak da onlardan hesap sorula-
caktr!
Aklamay yapan Halil Berktaydr. Yani
yllarca Dou Perinekin yannda siyaset
yapm birisidir. Eer 1 Mays 1977nin
sulusu maoistler ise, aktr ki, bu ma-
oistler Dou Perinek grubu olacaktr. Bu-
gn Dou Perinek I. Ergenekon davasnn
ba sanklarndan birisidir. Demek ki (de-
nilecektir), askeri darbeleri merulatrmak
amacyla tertipler yapan Ergenekon te-
rr rgt 1 Mays 1977 katliamnn da
sulusudur!
Elbette ba sulu Dou Perinek tay-
fas olsa da, tali failler de TKP ve DSK
olmaktadr. zel yetkili savclar 1 Mays
meydanndaki saydam pankartn talima-
tna uyarak soruturma atklarnda tm
bu ba ve tali failler sorgulanacak, gzal-
tna alnacak ve yarglanacaktr.
Tezgah zaten yllardr kuruluyordu. Er-
genekon terr rgt sylemiyle 1965-1980
12
dnemindeki devrimci mcadele bir pro-
vokasyon olarak sunulmaya allyordu.
Ama tekti: Askeri darbe iin zemin hazr-
lamak!
Halil Berktay bu tezgaha neredeyse son
noktay koymutur. Bundan sonras zel yet-
kili savclarn ne zaman ve nasl harekete
geecekleridir. Eer sol akll olursa,
AKPye sorun karmazsa, belki de bu
yarglama ahirete braklacaktr. Yok
eer akll olmazlarsa, zel yetkili savcla-
rn ellerinde bir iddia hazrdr ve her an
dmeye baslabilir.
Szn z, bir taraftan 1 Mays sarla-
trlrken, dier taraftan sola, zellikle de
legalist sola ynelik bir operasyon hazrl-
yaplmaktadr.*
phesiz bu noktaya ylece gelinmemi-
tir. zellikle 1995 ylndaki Gazi Mahallesi
olaylarndan sonra solda tedrici bir deiim
ortaya kmtr. Pek ok illegal-silahl r-
gt legalize olmaya balamtr. Legalizas-
yonla birlikte de, sylemler deimeye ba-
lamtr. Her ne kadar baz keskin slogan-
lar legal olarak da atlabilir olmusa da, t-
myle koullara ve ortama uygun slogan-
lar kefedilmi ve koullara ve ortama uy-
gun rgtlenmelere gidilmitir. Szcn
tam anlamyla, pragmatizm solun izgisi ha-
line gelmitir.
Bu ylesine bir dnmdr ki, dn-
enler bile nasl dntklerini fark etme-
milerdir. rnein yllarca nsanlk onuru
ikenceyi yenecektir slogan atlrken (ve
atarlarken) imdi ok ak biimde ken-
ce yapmak erefsizliktir (Yry, s. 317)
slogan atlabilmektedir. Genlik kamp-
lar, Hdrellez piknikleri vs.ler birer dev-
rimci kitle rgtlenmesi olarak sunulabil-
mektedir. Snf mcadelesi, ok yaln biim-
de alar ve yoksullar hareketine dnt-
rlebilmektedir.**
* Burada okuyucu, neden legalist sol diye sora-
bilir. Ne de olsa dzen asndan ba tehlike illegal
soldur. Yapmalar gereken bu illegal sola ynel-
mektir. Ancak illegal sol denilebilecek pek bir yap-
lanma kalmamtr. Kalan ise, bizim gibi, kendinden
menkul bir avu insandr. Eh, bylesine bir avu
insana ynelik operasyon yaparak kamuoyunu etki-
lemek pek cazip saylmaz. Bu nedenle legalist sol
hedefe oturtulmutur. Dier ifadeyle, illegal sol
nemsiz bir teferruat olunca, sra onlara gelmitir.
** Bu konuda nclk Halkevlerindedir. Ancak
bu kervana Yry kesimi de katlmtr. Bu kesim,
2012 1 Maysnn hedef kitlesini alar ve yoksullar
olarak ilan etmitir. (Yry, Say: 314, s. 5) Halkev-
leri bunun teorisini yaparken, Yry kesimi, iin
pragmatik yanyla ilgilenmektedir.
13
Hemen herkes Trkiye ekonomisinin de,
dnya ekonomisinin de pek tkrnda git-
mediinin farknda. Sorunlarn biriktii, gi-
derek byk ve global bir krize dne-
bilecei dncesi (ya da endiesi) eko-
nomistler arasnda olduu kadar finans
sektr yneticileri arasnda da yaygn bir
inan durumunda.
Ama nasl oluyorsa oluyor (burasna pek
ok insann akl kesmemektedir), sistem
(adyla sanyla emperyalist sistem) yine de
drt ayak zerine dyor. 1997 Asya Kri-
zinden gnmze kadar gelien tm glo-
bal krizlerin byk ykmlara yol amas ge-
rekirken, etkileri, zellikle sradan yurtta-
lar zerindeki etkileri snrl kalabiliyor. Do-
laysyla da, ekonomik krizler sadece eko-
nomistlerin, piyasa yapclarnn ve piya-
sa aktrlerinin (yani borsaclarn) kendi
aralarnda al klah-ver klah ilikiler ge-
litirdikleri bir zel konu olmaktan teye
gemiyor.
2007 Mortgage Krizinde olduu gibi,
ABD kaynakl global kriz Trkiyeyi etkin
biimde vurmusa da, Recep Tayyip Er-
doann sylemiyle insanlar teet ge-
mitir. Btn dnya Mortgage Krizi ile sar-
slrken, zlanda ve rlanda iflas noktasna
gelirken, Trkiyede her ey gllk glis-
tanlk olmu, birbiri ardna byme rekor-
lar krlmtr.
Bylece bir eyler ne kitaba uygun ol-
makta, ne de tarihteki benzerlerine benze-
memektedir. Doal olarak, ekonomistler
de, poplist politikaclar dndaki siya-
set dnyas da bu benzersiz, artc
ve kitaba uymayan gelimeler karsnda
Keynesi
Yeni Byme ve stihdam
Politikalar
ne yapacaklarn bilemez hale gelmilerdir.
Bunun sonucu olarak, her kriz syleminin
gndemin ilk srasna ykseldii gnlerde
Marks ve Kapital yeniden kefedilmekte, an-
cak ksa bir sre sonra yeni bir kriz syle-
mine kadar bir kenara itilip, unutulmakta-
dr.
2007 Mortgage Kriziyle birlikte ortaya -
kan artc ve sonular kitaba uygun ol-
mayan gelimelerin birincisi, iflas noktas-
na gelmi olan (bata ABD kkenliler olmak
zere) byk finans kurulularnn ABD
Merkez Bankasnn (FED) mdahalesiyle
kurtarlmas, yani drt ayak zerine d-
melerinin salanmas olmutur.
Anmsanabilecei gibi, ekonomistlerin
sylemiyle, Mortgage Krizi, ipotekli konut
kredisi veren byk ABD bankalarnn li-
kidite sknts iine dmesiyle balam-
tr. Bunun zerine ABD Merkez Bankas
(FED), tm neo-liberal ekonomi politika-
lara ve inanlara ramen piyasalara mda-
hale etmi, likidite skkln amak iin
piyasalara para vermeye balamtr.
ABD Merkez Bankasnn (FED) likidite
skkln amak iin piyasalara para
pompalamas, ekonomistlerin sylemiy-
le, I. Parasal Genileme (QE1) politikas
sonucunda 2007-2009 yllarnda piyasalara
1,75 trilyon dolar para verilmitir. (Bunun ya-
nnda, finans kesiminin elindeki toksit, ya-
ni ie yaramaz hale gelmi varlklar iin
10-15 trilyon dolarlk kat zerinden de-
i-toku ilemleri yaplmtr. Ancak bun-
lar kat zerinde yapldklarndan, doru-
dan piyasalara yansyan sonular verme-
diinden reel ekonomi asndan fazlaca
14
neme sahip deildir.)
Ancak ABD Merkez Bankasnn I. Para-
sal Genileme politikas sonucunda piya-
salara 1,75 trilyon dolar vermesine karn
likidite skkl alamam ve 2010 yln-
da II. Parasal Genileme (QE2) politikas
uygulanmtr. Bu yolla piyasalara 600 mil-
yar dolar nakit (likit) para verilmitir. By-
lece iki parasal genileme politikas sonu-
cunda ABD Merkez Bankas (FED) finans
sektrne 2,4 trilyon dolar nakit para
pompalamtr.
Btn bu nlemlerin yannda ABD bt-
e harcamalar artrlm ve ABD tarihinin
en yksek borlanma dzeyine ulamtr
(15 trilyon dolar). Bu ise, en ak ifadesini
Keynesi teoride bulan kamu harcama-
larnn artrlmasndan baka bir ey deil-
dir. Dier ifadeyle, kamu, yani devlet, pi-
yasalardaki skkl gidermek amacyla
ekonomiye mdahale eder, ek talep yara-
tr. Bunun en temel unsuru da askeri mal-
lar reten sektrlere ek talep yaratmaktr.
ABDnin son on yllk borlanmasna bakl-
dnda bunun byk lde askeri harca-
malara ynelik olduu ak olarak grlr.
Burada ABDde kamu harcamalarnn
artrlmasndan daha ok, ABD Merkez Ban-
kasnn likidite skkln amak ama-
cyla piyasalara verdii (ya da srd) 2,4
trilyon dolar nemli bir ileve sahiptir. Ama
ayn zamanda benzerlerine benzemeyen,
kitaba uymayan sonular da ortaya kar-
tan bu parasal genileme ad verilen kar-
lksz dolar basm olaydr.
Normal olarak, yani kitaba uygun ola-
rak, eer bir lkenin merkez bankas kar-
lksz olarak para basarsa, bunun sonu-
cunda fiyatlar artar, yani enflasyon ortaya -
kar. te 2007 Mortgage Krizi sonrasndaki
parasal genileme ad verilen karlksz
para basma olaynn normal olmayan so-
nucu da fiyat artlarnn ortaya kmamas,
enflasyonun artmamasdr.
Ekonomik krizin byk ve yaygn iflas-
lara, isizlie ve giderek de toplumsal pat-
lamalara yol ama beklentilerinin ger-
eklememesi, marksist ekonomistler ka-
dar sol siyasetiler asndan da d k-
rkl, umutsuzluk ve bezginlik yarat-
mtr.
Bu durum, pek ok uuk senaryolarn
retilmesine, sama sapan komplo teori-
lerinin piyasalara srlmesine yol aarken,
baz akl evvel solcularn da yeni teori-
ler ortaya atmasna yol amtr.
En ilgin gelime ise, ABde, zellikle
de Fransada yeni sosyalist cumhurbaka-
nnn (Hollande) seilmesiyle birlikte yeni
bir ekonomi politika uygulamasna gidilme
eiliminin ar basmaya balamasdr. Bu
yeni ekonomi politikann z, piyasalarda-
ki durgunluk ve kronik isizlik karsnda
byme ynl politikalar uygulamaktr. Bir
bakma ABD Merkez Bankasnn (FED)
Mortgage Kriziyle birlikte uygulad para-
sal genileme politikasnn bir benzerinin
uygulamaya sokulmasndan sz edilmekte-
dir. Hollanden Fransa Cumhurbakan se-
ilmesiyle birlikte bu politikann uygulanma
olasl byk lde artmtr.
Hollanden seim propagandasnda di-
le getirdii ve pek ok AB lkesi tarafndan
desteklenen bu yeni byme ynl ekono-
mi politika karsnda neo-liberal cenahn
ilk tepkisi, bu ekonomi politikann Keynes-
i politikalara geri dn anlamna geldii
ve bunun sonucu olarak da enfasyon ca-
navarn bir kez daha canlandraca ol-
mutur.
Fransadan Yunanistana, talyadan s-
panyaya kadar tm Avrupa ktasnda halk
kitleleri tarafndan desteklenen bu yeni eko-
nomi politikaya kar neo-liberallerin gs-
terdii tepki (enflasyon canavarn hortlat-
mak) kitaba uygun deerlendirmelerin
bir sonucudur. Oysa, yukarda da belirttii-
miz gibi, ABD-vari bir parasal genileme
politikas hi de beklendii gibi enflasyonu
azdracak sonular ortaya karmamakta-
dr.
Bylece kitapla, yani ekonomi teorile-
ri ile pratik, yani reel dnya arasnda
tm bir kutuplama ya da ztlk ortaya k-
mtr.
KARILIKSIZ PARA BASMA
VE ENFLASYON
Gerek gereklikte ise her ey kitaba
(ama u ya da bu kitaba ya da teoriye de-
il, marksist-leninist saptamalara) uygun-
dur.
Normal koullarda, bir lkede piyasada-
ki toplam emisyon miktar, yani toplam
para miktar, meta fiyatlarnn toplamnn,
parann ayn zaman diliminde yapt hare-
ket (el deitirme) saysna blnmesiyle el-
15
de edilen belirli bir sabitlie sahiptir. Para
miktar = meta fiyatlarnn toplam/para
devrinin hzdr.
Piyasadaki para miktar, meta fiyatlarnn
toplamnn parann devinim (dolam, elde-
itirme) hzna blnmesiyle elde edilen
bir sabitliktir. Eer devletin karm olduu
para miktar (emisyon) bu sabitlikten fazla
olursa, para ile ifade edilen fiyatlarda yk-
selme olur. Bir nceki dnem bir maln fi-
yat 100 lira iken, o maln deerinde ve bu-
nun sonucu olarak onun parasal ifadesi
olan fiyatnda bir deime szkonusu deil-
ken para miktarndaki art, fiyatnda artla
karlanr. nk piyasada o maln karl
olarak 100 lira varken, imdi (varsayalm)
200 lira vardr. Dolaysyla o maln fiyat 200
liraya kacaktr. Bu da kat para miktarn-
daki artn getirmi olduu fiyat artdr.
Ancak bu fiyat art, o maln deerindeki bir
art anlamna gelmemektedir. Bylece fi-
yatlar ile deerler arasnda bir sapma orta-
ya kar. Marksn tanmlamasyla, Meta fi-
yatlarndaki genel ykselme, ancak, para-
nn deeri sabit kalrken ya bunlarn deer-
lerinin ykselmesinin, ya da meta deerle-
ri sabit kald halde parann deerindeki bir
dn sonucu* olur.
Burada ele aldmz piyasadaki para
miktar devletin, yani merkez bankasnn
karm olduu para miktar olduundan,
ters bir tanmlamayla para arz olarak da
ifade edilir, yani devletin piyasaya verdii
(arz ettii) para miktardr.
Buradan yola klarak, piyasadaki para
miktarnn olmas gereken miktardan fazla
ya da az oluuna bal olarak meta fiyatla-
rnn belirlenebilecei dncesi oluturul-
mutur. Monetarizmde ifadesini bulan bu
dnceye gre, eer meta fiyatlar ykse-
liyorsa (enflasyon) bunun nedeni parasal
gstergelerde aranmaldr. Dolaysyla piya-
sadaki para miktar fiyatlarn genel seviye-
sinde arta yol amsa**, Merkez Banka-
lar para arzn (para miktarn) drerek
fiyatlarn dmesine yol aabilirler. Bylece
enflasyon, yani meta fiyatlarnn art kont-
rol altna alnabilecektir. Sk para politika-
s ad verilen bu dnceye gre, enflas-
yon ortamnda, merkez bankalarnn piya-
sadaki emisyon miktarn (para miktar)
azaltc uygulamalarla enflasyonu drebi-
lecekleri varsaylmtr.
Mortgage Kriziyle birlikte 2007-210 ylla-
rnda, yani ylda, ABD Merkez Bankas
(FED) I. ve II. parasal genileme politika-
s sonucunda piyasalara 2,4 trilyon dolar
karlksz likit (nakit) vermitir. 1980ler-
den gnmze kadar egemen olan mone-
tarist teoriye gre, bylesi bir parasal ge-
nileme sonucunda fiyatlar ykselerek enf-
lasyonun artmas gerekiyordu. Ama gerek
ABDdeki enflasyon oran, gerek dnya a-
pndaki enflasyon oran beklenildii gibi
artmamtr. Bylece monetarist kitaba uy-
gun bir sonu ortaya kmamtr.
Bu durum, bir kez daha Keynesi po-
litikalara geri dnlmesi iin yeni bir k
olarak kabul edilmektedir.
Oysa 1980 modeli monetarizm, doru-
dan doruya II. Yeniden Paylam Sava
sonrasnda (Bretton-Woods) uygulamaya
sokulan ve 35 yl srdrlen Keynesi po-
litikalarn iflas sonucu bir anti-tez ola-
rak ortaya kmtr. imdi aradan geen 30
yl sonra bu anti-tez km ve bir kez da-
ha Keynesi politikalar tez haline gel-
mitir.
Son otuz yldr srekli dillendirilen ve he-
men herkesin belledii sk para politika-
s, yani monetarizm, ABD Merkez Banka-
snn (FED) parasal genileme politikala-
ryla tam anlamyla iflas etmitir.
Ancak parasal genileme politikalar,
monetarist kitaba ya da Turgut zal d-
neminin moda sylemiyle Friedmanclka
hi uymazken, her ey dier kitaba uygun
olarak gelimektedir.
Bu dier kitapa gre, piyasalardaki
metalarn deerlerinde bir art olmakszn
piyasadaki para miktarnda meydana gele-
cek her art metalarn fiyatlarnn yksel-
mesine yol aar. Bugnk olgularn birinci
* Marks, Kapital, Cilt: I, s. 114.
** Piyasadaki para miktarndaki artn metalar-
dan bamsz nedeni olarak, devlet harcamalarnn
karlanmas amacyla karlksz para baslmas gs-
terilir. Gncel dilde kamu aklarnn finansman,
devlet harcamalar iin gerekli parann vergi gelirle-
rinden salanamamas sonucu devletin piyasaya me-
ta fiyatlarnn toplamnn gerektirdii miktardan daha
fazla para srmesi olarak tanmlanr. Bu yolla piyasa-
daki para miktar arttndan meta fiyatlarnn da art-
t kabul edilir. Gerekte ise, devlet belirli mal ve hiz-
metler karlnda demede bulunmak durumunda-
dr, dolaysyla piyasaya verdii para bu mal ve hiz-
metlerin karldr. Burada parann dolam arac ol-
masnn yannda deme arac olmas olgusu szko-
nusudur.
1o
srr burada yatmaktadr.
kinci sr, bir lkedeki parasal geni-
lemenin fiyatlar zerinde etkide bulunabil-
mesi iin ilk ve temel koul bu karlksz
parann o lke i pazarnda kullanlmas-
dr.
Eer metalarn deerleri artmyorsa, ter-
sine srekli olarak dyorsa ve parasal
genileme ad altnda finans sektrne ak-
tarlan karlksz para o lkenin i paza-
rna srlmyorsa, doal ve kanlmaz ola-
rak bu emisyon miktarndaki art o lke
i piyasasnda fiyatlarn ykselmesine yol
amaz. Dier bir ifadeyle, o lkede enflas-
yon oran, olaan seyri iinde hareket etme-
yi srdrr.
Bunlardan birincisi, yani metalarn de-
erlerinin artmamas, tersine srekli olarak
dmesi (in faktr) emperyalist-kapitaliz-
min 20 yldr kar karya olduu en temel
olgudur. Bugne kadar sacsndan solcu-
suna kadar hemen hibir ekonomistin ze-
rinde durmad, durmaya deer grmedi-
i olgu da budur.
Bugn emperyalist lkelerdeki kronik
isizlik ve in olgusu, metalarn maliyet fi-
yatlarnn srekli dmesine yol aarken,
ayn zamanda metalarn deerlerinin de s-
rekli dmesine yol amtr. Klasik kapita-
lizm koullarnda, yani serbest rekabeti ka-
pitalizm koullarnda metalarn deerlerin-
deki deime, belli bir ticari speklasyon d-
nda, hemen her durumda fiyatlara yansr-
d. Ama bugn metalarn deerleri akl al-
maz dzeyde dt halde, metalarn fi-
yatlar ya hi dmemekte ya da (baka et-
menler nedeniyle) ok az dmektedir. Do-
laysyla metalarn deerleri ile fiyatlar ara-
sndaki olaan denge ve karlkl iliki
bozulmutur.*
kinci olgu, parasal genileme ad al-
tnda piyasalara verilen karlksz parann
lke ii pazarlarda deil, global piyasalarda
kullanlmasdr. Bunun sonucu olarak da,
emisyon miktarndaki art sadece glo-
bal piyasalarda meydana gelen bir para-
sal genileme halini almaktadr. Eer ABD
Merkez Bankasnn (FED) I. ve II. parasal
genileme politikasyla finans sektrne
verdii 2,4 trilyon dolar ABD i pazarnda
kullanlm olsayd, aktr ki, ABDdeki enf-
lasyon oran tarihinde grlmemi boyutla-
ra ykselirdi. Bunun yerine, (Mortgage Kri-
zinin nitelii gerei) bu parasal genileme
ABD iinde deil, dnda gereklemitir.
Bu Mortgage Krizinin nitelii gereidir.
nk Mortgage Krizinin en temel zellii
ABD iindeki mortgage kredilerinin geri
denememesi olmakla birlikte, krizin bo-
yutlarn belirleyen bu mortgage katlar-
nn global lekte sata sunulmu olma-
sdr. ABD iindeki morgage kredilerinin ge-
ri denmesindeki tkanklk kanlmaz
olarak global lekte satlan mortgage
katlarnn alclarna yaplacak demele-
ri engellemitir. ABD i piyasasndaki bir kri-
zin global krize dnmesinin nedeni de
budur. Dolaysyla, parasal genileme ya
da piyasalara likidite salanmas politika-
s, asl olarak mortgage katlarnn glo-
bal sahiplerine yaplacak demeleri finan-
se etmek amacyla uygulanmtr.
Bu durum, bir lde 1960larda ortaya
kan Euro dolar olgusuyla benzetir. ABD
dnda dolaan karlksz dolarlar dnya
piyasalarnda deiim arac ve rezerv pa-
* Marks, metalarn deer-fiyat ilikisindeki bozul-
maya ilikin unlar yazar: Deer bykl, bir top-
lumsal retim ilikisi ifadesidir ve belli bir mal ve onu
retmek iin gerekli olan toplumsal emek-zaman b-
lm arasnda var olan zorunlu banty ifade eder.
Deer bykl fiyata evrilir evrilmez, bu zorunlu
iliki, tek bir meta ile bir deeri, para-meta arasnda-
ki az ya da ok raslansal deiim-oran biimini alr.
Ama bu deiim-oran, ya o metan deerinin gerek
bykln ifade edebilir ya da koullarn zoruyla
bu deerden sapan altn niceliini ifade edebilir. De-
mek ki, fiyatla deer bykl arasndaki nicel
uyumsuzluk olasl, ya da fiyatn deer bykln-
den sapma olasl, fiyat-biiminin kendisinde varo-
lan bir eydir. Bu bir kusur deil, ama tersine, fiyat-bi-
iminin, i yasalar birbirini gideren ak yasasz d-
zensizliklerin bir ortalamas olarak kendisini gsteren
bir retim biimine ok iyi bir biimde uyumlanma-
sdr.
Fiyat-biimi, bununla birlikte, yalnzca, deer b-
ykl ile fiyat, yani bu byklkle onun para ola-
rak ifadesi arasnda nicel bir uyumazlk olasl ile
badamakla kalmaz, ayn zamanda, nitel bir tutar-
szl da gizleyebilir, ve bu, o dereceye ular ki, pa-
ra, metalarn deer-biiminden baka bir ey olmad-
halde, fiyat, deeri ifade etmez olur. Kendileri me-
ta olmayan vicdan, onur vb. gibi eyler, sahipleri ta-
rafndan sata karlr hale gelirler ve bylece bir fi-
yatlar olduu iin meta biimini alrlar. Demek ki, bir
eyin deeri olmad halde, bir fiyat olabilir. Bu du-
rumda fiyat, matematikteki baz nicelikler gibi sanal-
dr. Ayrca, bu sanal fiyat-biimi, bazan dolaysz ya da
dolayl bir gerek deer-ilikisini gizleyebilir; rnein,
insan emei katlmad iin deeri olmayan ilenme-
mi topran fiyat gibi. (Marks, Kapital, Cilt: I, s.
117.)
1Z
ra olarak kullanld srece sorun olma-
mtr. Ancak Euro dolar fazlal dier
emperyalist lkelerin ulusal karlarna ay-
kr olarak, yani dier emperyalist lkelerin
zararna ilemeye balamasyla birlikte Eu-
ro dolar krizi patlak vermitir. Bu da, Bret-
ten-Woodstan beri ABD dolarnn altn e-
deerliinin ortadan kaldrlmasna ve zo-
runlu olarak dolarn devale edilmesine yol
amtr.
Gnmzde bylesi bir gelime, yani
global dolar krizi riski, sadece inin elin-
de bulundurduu ABD hazine bonolarn
nakite evirme olasl asndan mevcut-
tur. Bugn iin inin, (1960larn sonunda
Fransann elindeki Euro dolarlar Charles
de Gaullen yapt gibi) elindeki ABD ha-
zine bonolarn nakite evirme olasl
ok zayftr.
zetlersek, ABD Merkez Bankasnn
2007-2010 yllarnda piyasalara verdii 2,4
trilyon dolar likit para, global piyasalar-
da kullanldndan ABD i pazarnda enf-
lasyonist etkide bulunmamtr. Bu, bir l-
de ABDdeki enflasyonun ihra edilmesi
demektir. hra edilen enflasyon da, geli-
mekte olan piyasalarda deerlendirilen
parasal genilemenin rn karlksz
dolarlar araclyla bu piyasalar (lkeleri)
her an patlak verebilecek bir kriz ortamna
srklemitir.
Bugn Fransann ban ekmeye hazr-
land yeni Keynesi byme ve istih-
dam politikalar dorudan lke ii pazar-
lara ynelik olduu iin ABDnin parasal
genileme politikalarna benzer sonular
retmeyecei de aktr. Ancak Fransa gibi
emperyalist lkelerin ellerinde enflasyonu
ihra etme konusunda belli aralar bulun-
duundan, byme ve istihdam politikas-
nn lke iinde enflasyonu artrma riski
belli lde snrldr. Ama ayn durum bun-
dan yknecek gelien piyasalar iin
geerli deildir. Trkiyede AKP hkmeti-
nin geen yln Austos aynda yapt birbi-
rine zt politika dnmleri bunun ak r-
neidir.
Anmsanabilecei gibi, 2011 ylnn Aus-
tos ayna kadar scak parann yarataca
olas bir komploya kar T. C. Merkez Ban-
kas bir dizi uygulamay devreye sokmutur.
Austos aynda bu uygulamalarn yetersiz
kaldn saptayarak, i talebi ksma y-
nnde, zellikle de konut sektrndeki
ar talebi nlemek amacyla konut kredi-
lerine nemli snrlandrmalar getirmeye
kalklmtr. Ancak Merkez Bankasnn
teknik olarak yapmaya kalkt bu n-
lemler, usta Recep Tayyip Erdoann m-
dahalesiyle durdurulmutur. Ancak aradan
geen zaman iinde, i talepteki canl-
lk, kurlardaki oynamayla birlikte, hem ca-
ri ak sorununu bytm, hem de enflas-
yon sorununu yeniden ortaya karmtr. Ve
2011 ylnda cari ak (resmi olarak) 72
milyar dolar olurken, enflasyon iki haneli
rakamlara kmtr.
Burada bir parantez aarak belirtelim ki,
Trkiye gibi geri-braktrlm lkelerin (ge-
lien piyasalar) en temel sorunu cari ak-
tr. Ama ABD Merkez Bankasnn (FED) pa-
rasal genileme politikas sonucu global
piyasalara verilen likit para bir sreliine
bu lkelerin cari aklarn teleyebilme ola-
na yaratmtr. AKPnin ve Recep Tayyip
Erdoann bymede dnya rekoru krdk
rtkanlklarnn arkasnda yatan gerek de
ABDnin parasal genileme politikas yo-
luyla salanan ek finansmandan baka bir
ey deildir.
Bugn Fransa temelli byme ve istih-
dam politikalarnn, eski dnemin Key-
nesi politikalarnn yeni dnemde, yani
globalleen dnyada uygulamaya konul-
masndan baka bir ey olmad aktr. Bu
nedenle, bu yeni byme ve istihdam
politikalaryla kamu (devlet) bir kez da-
ha ekonomiye mdahale ederek reel sek-
tre ek talep yaratmak durumundadr. By-
lece, bir yandan reel sektre dk faizli
kredi olanaklar salanarak yeni yatrmlar
tevik edilirken (bu yolla istihdam art sa-
lanarak isizliin beli krlacaktr), dier
yandan artan kamu harcamalaryla kitlele-
rin tketim gc artrlarak i pazarda yeni
talep yaratlacaktr.
Fransa gibi emperyalist bir lke asn-
dan bu yeni Keynesi politikann z, d
lkelere (Yunanistan, spanya vb.) verilen
borlarn geri denmesindeki skklk
nedeniyle darboaza giren mali sektre
(zellikle bankalara) taze para vermek ve
bu yolla i piyasalardaki kredi hacmini ar-
trmaktr. Bu da ABDnin yapm olduu pa-
rasal genilemenin Fransz versiyonu ola-
rak ortaya kmaktadr.
Yakndan bakldnda, bu yeni Key-
nesi uygulamann eski Keynesi uygula-
18
ma ile benzelii sadece sylemseldir.
Bu byme ve istihdam politikalarnn
esas, bir yandan bor krizi nedeniyle zor
duruma dm olan mali sektr kurtar-
mak, dier yandan, ksmen kamu harcama-
larn artrarak, ksmen de bireylerin tke-
tim olanaklarn artrarak reel sektre
(zellikle de otomotiv ve inaat sektrne)
ek talep yaratmaktr.
Birinci blmdeki devlet mdahalesiyle,
ABD-vari bir parasal genileme yoluyla, l-
ke iinde kullanlmayacak bir parasal kay-
nan mali sektre aktarlmasdr. Bu a-
dan, bu yeni Keynesi politikann emper-
yalist olmayan, yani dardan bor para alan
lkeler asndan hibir deeri yoktur.
kinci blm ise, bugn tm geri-brak-
trlm lkelerde uygulanan geni ve yaygn
kredi kart ve tketici kredileri uygulamas-
nn bir benzerinden baka bir ey deildir.
Geri-braktrlm ya da AB tr bam-
l lkeler asndan (Yunanistan, spanya,
rlanda vb.) Fransann uygulayaca yeni
ekonomi politika (parasal genileme), bel-
li llerde iinde bulunduklar bor krizi
koullarnda nefes almalarn salayacak
bir gelimeye yol aabilecektir. Ama hepsi
de bu kadardr.
19
2009 verilerine gre, Yunanistann kamu d bor stoku 298,5 milyar
euroya (420 milyar dolar) ulamtr. Bu bor miktar Yunanistann GSYHnn
(356,7 milyar dolar) %113ne denk derken, bte a da GSYHnn
%13n oluturmaktadr. Bu iki veri, Yunanistann kar karya olduu eko-
nomik sorunlarn boyutlarn gstermeye yeterlidir. Ancak bu ekonomik so-
runlar, yaln biimde piyasalarn (borsalar) ini-klaryla deil, dorudan
d borlarn evrilemez hale gelmesinin ifadesidir.
Yunanistan, AB yesi olduu iin, d borlarn evrilebilirlii, yani d
bor faizlerinin ve ana paralarnn denmesi ve yeni borlanmaya gidilme-
si, tmyle AB lkelerine, zel olarak da Fransa ve Almanyaya bal olarak
yllarca srmtr. 2000 kriziyle birlikte Fransa ve Almanyann iine girdii
finansal darboaz ve ardndan 2007 Mortgage Kriziyle balayan finans kri-
zi, her eyden nce batk krediler sorununu ne karm ve trev ara-
larla tretilmi balonlarn patlamasna yol amtr. Bu durumda Almanya ve
Fransa, Yunanistann artan d borlanmasn evirebilir halde tutmak iin
yapabileceklerinin snrna ulamlardr. AB yaps iinde 2008e kadar d
borlarn evirebilen Yunanistan, bu tarihten itibaren eviremez duruma
dmtr.
Mortgage Kriziyle birlikte dnya kredi hacmindeki ve dnya ticaretinde-
ki daralma, tm lkeler gibi Yunanistan da etkilemitir. 2008 sonunda tek-
nik olarak resesyona giren Yunanistan, AB yaps iinde zel olarak destek-
lenen tarm rnleri ihracatnda nemli gerileme yaamtr. Tmyle AB pa-
zarna gre yaplandrlm olan Yunanistan tarm retimi, AB pazarndaki da-
ralmayla birlikte %50ler dzeyinde azalmtr. Bu da, Yunanistann ihracat
gelirlerinin azalmas demek olduundan, d borlarn ksmen ihracat gelir-
leriyle evrilebilirliini de olanaksz hale getirmitir.
Bugn medyaya yanstld gibi, Yunanistan krizi hi de beklenmedik
ve bilinmeyen bir olay deildir. Yunanistann d bor stoku verilerine bakl-
dnda grlecei gibi, 1995 ylndan itibaren Yunanistann d borlanma-
s GSYHnn %100ne eit dzeyde gereklemitir. 2000 ve 2008 kriz d-
nemlerinde bu oran %100 amtr.
Bu bilinen geree ramen, Yunanistann bor krizi beklenmedik bir
olay gibi sunulmutur.
Sorun, Yunanistann birden bire bor krizine girmesi deildir. Sz ko-
nusu olan, ABnin, zellikle de Almanya ve Fransann 2008 kriziyle birlikte
kendi finans kurulularnn iine girdii iflas sreci ve onlar kurtarmak iin
yaptklar mdahalelerdir. Bu mdahaleler, Almanya ve Fransann kredi ka-
pasitesini byk lde daraltmtr. Bu daralma nedeniyle de, artk Yuna-
nistann GSYHnn %100leri seviyesinde seyreden d borlanmasn finan-
se edemez hale gelmilerdir. Artk i Yunanistann bana kalmtr.
Yunanistan:
Yol Ayrmnda m?
20
D borlarn Almanya ve Fransa tarafndan finanse edilemedii ve edil-
mek istenmedii bir dnemde, Yunanistann borlarn evirebilmek iin
istikrar tedbirleri uygulamaktan baka seenei yoktur. Ve Yunanllarn da,
Trkiye insanlarnn da ok iyi bildii gibi, bu istikrar tedbirleri, ekonominin
ynetiminin IMFnin eline gemesiyle uygulanacak olan IMF istikrar pake-
tinden baka bir ey deildir.
stikrar tedbirleri, IMFnin klasik reetesinde yazldr.
1) Bte an kapatmak: Maa ve cretlerin dondurulmas, kamu har-
camalarnn kslmas (zellikle memurlarn saysnn azaltlmas), verimsiz
kamu kurulularnn tasfiyesi, vergi gelirlerinin artrlmas (zellikle ve ilk plan-
da KDV oranlarnn ykseltilmesi) vb. tedbirler alnmas.
2) D borlarn denmesi ya da evrilebilir hale gelmesi: hracatn art-
rlmas amacyla gereki kur uygulamasna gidilmesi, yani devalasyon ya-
plmas.*
3) Yeni ve taze para bulunmas: Kamu kurulularnn zelletirilmesi, do-
rudan sermaye yatrmlarnn daha fazla tevik edilmesi.
IMF patentli bu istikrar tedbirleri sonucunda, reel cretler decek, k-
k ve orta sermaye kesimleri byk lde iflasa srklenecek, yani mlk-
szletirilecektir.
Btn bu sonular, istikrar tedbirlerinin uyguland tm lkelerde halk
kitleleri tarafndan ok iyi bilinen sonulardr. Ana sorun, halk kitlelerinin bu
yoksullamay ve mlkszlemeyi ne kadar kabul edecekleri, yani ne oran-
da direnecekleri sorunudur. Latin-Amerika lkelerinde olduu gibi ve lke-
mizde de 24 Ocak Kararlar sonrasnda grld gibi, bu istikrar tedbirle-
rinin sivil iktidar koullarnda uygulanmas neredeyse olanakszdr. te bu
yzden, Yunanistann kar karya olduu ana sorun, bor krizini amak
iin klasik istikrar tedbirlerinin nasl uygulanaca deil, bu uygulamaya kar-
Yunan halknn direniinin nasl engelleneceidir.
Bugn, solcu PASOK iktidar, Yunan halknn istikrar tedbirlerine kar
direniini pasifize etmenin arac durumundadr. Bunu baarabildii oranda
PASOK bir sre daha iktidarda kalabilecektir. Ama baaramazsa? te
Yunanistandaki krizin en yaamsal sorunu ve sorusu budur.
Bu sorunun yant da, ABnin ne kadar demokrasi ittifak, uygarlk pro-
jesi olduunun da yant olacaktr.
[Kurtulu Cephesi, Say: 114, Mart-Nisan 2010]
* Gereki kur politikasnn ya da devalasyo-
nun Euro nedeniyle ulusal lekte gerekletirile-
meyecei ileri srlebilir. Bu tmyle Euroya ilikin
efsanelerden birisidir. Bugn Papandreu hkmeti
ikili para sistemi kullanacan aklamtr. Buna g-
re, lke iinde Euro para birimi olarak kullanlmaya
devam edilirken, d ticarette, zellikle Balkan lke-
leriyle olan ticarette devale edilmi Drahmi kullan-
lacaktr.
2010 ylnn balarnda Kurtulu Cephe-
sinin 114. saysnda ortaya koyduumuz bu
durumda ve bu koullarda, biimsel ve res-
mi olarak ABnin, zel olarak Almanya ve
Fransann basksyla solcu PASOK hk-
meti Kasm 2011de istifa ettirildi ve yerine
Avrupa Merkez Bankas eski bakan yar-
dmcs Lucas Papadimosun bakanlnda
teknokrat hkmeti getirildi.
Bylece solcu PASOK ile sac Yeni
Demokrasi Partisinin dardan desteiy-
le oluturulan Papadimosun teknokrat h-
kmetiyle ABnin istikrar tedbirlerinin oy
kaygs olmakszn uygulamaya sokulmas-
nn yolu alm oldu. Ancak Yunan halknn
istikrar tedbirlerine kar direnii karsn-
da son are olarak erken seime gidilme
karar alnd.
6 Mays gn yaplan erken seimlerde
solcu PASOK ve sac Yeni Demokrasi Par-
tisi byk oy kaybna uradlar. PASOK, 2009
genel seimlerine gre oylarnn yaklak ya-
rsn (%46) kaybederek %13,18 orannda oy
alrken, sac Yeni Demokrasi Partisi oylar-
nn %43n kaybederek oylarn %18,85ini
alabildi.
2009 genel seimlerinde oylarn %43,92-
sini alarak ak ara birinci parti olan sol-
cu PASOKun yaklak 2 milyonu bulan oy
kayb karsnda yepyeni ve ypranma-
m bir sol rgtler ittifak olarak ortaya
kan SYRZA (Birleik Toplumsal Hareket
ya da medya sylemiyle Radikal Sol Ko-
21
alisyon), 2009 seimlerine gre oylarn
%264 artrarak %16,78 orannda oy alarak
seimin galibi oldu.
Seimin dier galibi ise, Altn afak
(XA) adn tayan neo-nazi parti oldu. Bu
neo-nazi parti milliyeti sylemleriyle oyla-
rn %6,97sini almay becerdi.
Bylece Yunanistan krizi ve bunun kar-
snda AB temelli istikrar tedbirleri kar-
snda Yunan halk bir yanyla neo-liberal
sola ynelirken, dier yanyla milliyeti-fa-
ist partinin saflarnda toplanm oldu.
Her ne kadar uzun bir gemie sahip
olan Yunanistan Komnist Partisinin (KKE)
bylesi bir kriz ortamnda oylarn artrmas
beklenirken, beklentiler gereklememi,
oylarn sadece binde 9 orannda artrabil-
mitir. Saysal olarak ifade edersek, 2009 se-
imlerine gre Yunanistan KPsinin ald
oylar sadece 18.823 artmtr. Toplam se-
men says (9.949.401) asndan hibir ey
ifade etmeyen (binde 1) bu oy art,
PASOKun kaybettii 2.179.015 oyla kyasla-
namayacak kadar nemsiz ve deersiz-
dir.*
Belirttiimiz gibi, 6 Mays seimlerinin
kesin galibi SYRZAdr. Medyann radi-
kal sol koalisyon olarak sunduu, gerek-
te ise neo-liberal sol unsurlarn ban ek-
tii ve politikasn belirledii SYRZAnn 17
Haziranda yaplacak yeni seimlerden bi-
rinci parti olarak kaca beklenmektedir.
Bylece Yunanistan krizi sol grnm-
l ve sylemli neo-liberal bir tasarmla
almaya allacaktr. Dier bir ifadeyle, SY-
RZA ya da neo-liberal sol grnm Yu-
nanistan krizinin ABnin modern ya da
post-modern bir darbesiyle yeni bir evre-
ye dnmesinin ncesindeki son ans
olarak ortaya kmaktadr.
Yazmzn banda da belirttiimiz gibi,
Yunanistan krizi, szcn tam anlamyla
ve klasik biimiyle bir bor krizidir. Do-
laysyla bor krizine giren bir lkede ya-
plmas gerekenler yaplmak zorundadr.
Klasik haliyle IMFnin istikrar tedbirleri
olarak bilinen bu yaplmas gerekenler,
yukarda da ifade ettiimiz gibi, sk para
politikas, bte disiplini, kamu harca-
malarnn kslmas, cret ve maalarn re-
el ya da nominal olarak drlmesi gi-
bi temel nlemleri kapsamaktadr. Tm
bunlar, aktr ki, halk kitlelerinin yaam ko-
ullarnn daha fazla ktlemesine, kk
ve orta sermayenin yaygn iflasna, yoksul-
lamaya, isizlie vb. yol aacaktr. Ve yine
belirttiimiz gibi, sorun, geni halk kitleleri-
nin, bu istikrar tedbirlerinin bu sonular-
n bilerek, bunlara ne kadar boyun eecei
ya da edirileceidir.
te SYRZA, eski dnek Marksistlerden
feministlere, yoksullar hareketi yandala-
rndan neo-liberal globalist aydnlara kadar
kendilerini yeni sol olarak sunan herkesin
ve her kesimin bir araya geldii Birleik
Toplumsal Hareket, bu koullar altnda, Yu-
nan halkna istikrar tedbirlerinin ac ila-
2009 6 Mays 2012
Semen Says 9.929.065 9.949.401
Kullanlan Oy 7.044.606 6.476.745
Katlm Oran %70,95 %65,10
Ald Oy
Oy Oran
(%)
Ald Oy
Oy Oran
(%)
Milletvekili
Says
Pan-Helenik Sosyalist Hareket (PASOK) 3.012.542 43,92 833.527 13,18 41
Yeni Demokrasi Partisi (ND) 2.295.719 33,47 1.192.051 18,85 108
Birleik Toplumsal Hareket (SYRZA) 315.665 4,60 1.061.282 16,78 52
Yunanistan Komnist Partisi (KKE) 517.249 7,54 536.072 8,48 26
Bamsz Yunanlar (ANEL) - - 670.957 10,61 33
Altn afak (XA) 19.624 0,29 441.018 6,97 21
Demokratik Sol Parti (DIMAR) - - 386.263 6,11 19
* Yunanistan KPsinin durumu byle olmasna
ramen, bundan byk zafer ve baar karma-
ya alanlar phesiz olmutur. Kendilerini Yunanis-
tan KPsinin karde partisi olarak sunmaktan ok
holanan SP-TKPsinin seim sonrasnda Yunanistan
KPsine gnderdii mesajda yle denilmektedir:
Deerli yoldalar, ilkelerinden ve devrimci progra-
mndan taviz vermeksizin oylarn artran, burjuva si-
yasetine zg frsat bir tutumdan srarla kanarak
Yunanistan ii snfnn nc snf partisine yakr bir
politika izleyen KKE yesi tm yoldalarmz kutluyo-
ruz.
22
cn gnll olarak imeye ikna etmekten
baka seenee sahip deildir.
Emperyalist sistem 1980 ylndan gn-
mze kadar tam bir belirsizlik ve dalgalan-
ma iinde ayakta durmaya almaktadr.
Emperyalist sistem, Sovyetler Birliinin da-
tlmlna, toprak olarak pazarlarn geni-
lemesine ramen, nispi bir istikrar sala-
yamamtr. 1980lerde Teatcher-Reagen iki-
lisinin monetarist politikalarn, 1990larda
Tony Blair-Bill Clinton-Gerhard Schrder -
lsnn nc yol ad verilen neo-libe-
ral sol politikalar izlemise de, hibiri ka-
lc ve zc olamamtr. Bugn Avrupa
merkezli bor krizi koullarnda bir kez
daha denenmi olanlar denemekten ba-
ka seenekleri de yoktur.
Ya klasik istikrar tedbirleri uygulana-
caktr, ki bu durumda eski monetarist po-
litikalar gndeme gelecektir, ya da neo-
liberalizmin sol versiyonu uygulanacak-
tr. Birincisi, istikrar tedbirlerinin uzlamaz
bir biimde uygulanmas olurken, ikincisi,
yumuak geile, altra altra istikrar
tedbirlerini geni halk kitlelerinin kabul et-
melerini salamaya alr.
Elbette birincisi iin sylenmesi gereken
yeni bir ey yoktur. Bu klasik politikalar
temsili demokrasi grnm iinde uygu-
lanabilecei gibi, demokrasinin bir sreli-
ine askya alnd teknokratlar hkme-
ti araclyla da uygulanabilmektedir. Bun-
lardan hangisinin gerekleecei ise, do-
rudan doruya halk kitlelerinin tutumuna
baldr.
kincisi ise, yani neo-liberal sol gr-
nm altnda istikrar tedbirlerinin uygulan-
mas, szcn tam anlamyla ekonomik
kriz koullarnda sola ynelen ve bunun so-
nucu olarak sistem dna kma dinamik-
leri tayan halk kitlelerinin tepkilerini pasi-
fize etmeyi amalar. Tony Blair ya da Al-
manyada G. Schrder olaylarnda olduu
gibi, ilk dnemdeki sol grnm, halk kit-
lelerinin tepkilerini nemli lde pasifize
edebilmektedir. Bu pasifikasyondan sonra,
neo-liberal sol, ilk dnemde elde ettii
sol grnme dayanarak klasik istikrar
tedbirlerini uygulamaya sokabilmektedir.
Bylece klasik sosyal-demokrasi ile neo-
liberal sol arasndaki her trl snr izgisi
ortadan kalkmaktadr.
Bugn Yunan halknn kaderi, sosyal-
demokrat PASOKun yerine neo-liberal
sol SYRZAnn ikame edilmesiyle grnt-
sel olarak ortaya kacak olan yumuak ge-
i dnemini kabul edip etmemeye bal-
dr.*
2009 6 Mays 2012
* phesiz burada bir de ekonomik-teknik bir
konu da gndemin ilk sralarnda yer almaktadr. Bu
da, Yunanistann Euro blgesinden karak yeniden
Drahmiye dnp dnmeyeceidir. Bu sadece eko-
nomik-teknik bir sorundur. Euro lkelerinin bylesi
ekonomik kriz koullarnda istikrar tedbiri olarak
para politikalarna nasl bavurup bavuramayaca-
belirlenmi ve saptanm bir durum deildir. Dola-
ysyla yaplacak her uygulama bir deneyden teye
gemeyecektir. ABnin ne lde pragmatist olabile-
cei de bu deneylerle ortaya kacaktr.
23
Kamuoyu yoklamalarna baklrsa, neo-
liberal solun ans ok yksektir. phesiz
gemiteki Almanya ve ngiltere deneyim-
lerinde neo-liberal sol belli lde kitlele-
ri pasifize etmekte ve sistemin yeniden res-
tore edilmesinde etkin bir rol oynamtr. Bu
adan SYRZAnn Yunanistan krizinin al-
masnda, dier bir ifadeyle, geni halk kitle-
lerinin tepkilerinin pasifize edilerek istikrar
tedbirlerinin uygulanmasnda baarl olma
olasl da yksektir.
te yandan 6 Mays seimlerinde krsal
blgelerde Yeni Demokrasi Partisinin bi-
rinci parti olmasndan yola kldnda, Yu-
nanistan krizinin Yunan kyls tarafndan
kentlerin sorunu olarak grldn sy-
lemek pek yanl olmayacaktr. Bu kesimin
AB yeliiyle birlikte ABnin tarm fonlarn-
dan byk lde desteklendii gz nne
alnrsa, byle bir algnn ortaya kmas-
na da armamak gerekir.
Tm bu olgulara ramen, 17 Haziran se-
imlerinin bir iktidar ve bir zm orta-
ya karmama olasl da byktr. Her ne
kadar SYRZA seimlerden birinci parti ola-
rak ksa bile, tek bana hkmet kurama-
yaca iin, ya koalisyon hkmeti kur-
mak ya da yeniden erken seime gitmek
seeneiyle kar karya kalacaktr. SYR-
ZAnn neo-liberal solculuu, kanlmaz
olarak siyasi istikrar adna uzlama ara-
maya ynelmesine yol aacaktr. Bu uzla-
ma, bir yerden sonra milli birlik hkme-
ti trnden geni katlml koalisyon hk-
meti olmaktan da teye geemeyecektir.
Yine de sorun, SYRZAnn tm uzlama-
clna ramen ABnin istikrar tedbirlerinin
tam olarak uygulanamamasdr. Bu durum-
da, uygarlk projesi olarak ilan edilen AB-
nin, zellikle de Almanyann ne kadar uy-
gar ve demokratik olduu da test edi-
lecektir.
Kapitalizmin i dinamikle gelimedii
her lkenin kaderi gibi, Yunanistann da ka-
deri da baldr. Bu d, bugn AB ba-
lamnda ifade ediliyor olsa da, asl olarak
Almanyadr. Angela Merkelin Yunanistan
cumhurbakanna AB referandumu yapl-
mas ynndeki basks da asl patronun
kim olduunu gstermektedir.
Her yol ve ynteme ramen, mevcut sis-
tem iinde ve temsili demokrasi ereve-
sinde gerekli zmler ilemez hale gel-
diinde ise, Yunanistann tek seenei AB
temelli bir coup detatdan baka bir ey
deildir. Bu hkmet darbesinin nasl ola-
ca, yani modern ya da post-modern
bir darbe olup olmayaca fazlaca nemli
deildir. Krsal nfusun, AB yanls oluu,
sac ve gerici nitelie sahip olmas, byle
bir hkmet darbesi iin kitlesel bir des-
tein varln gstermektedir. Buna Yeni De-
mokrasi Partisinin geleneksel sac-muha-
fazakar nitelii, ykselen neo-nazi partinin
varl, milliyeti bir grnt altnda bir
hkmet darbesinin yaplabilmesinin ze-
minini oluturmaktadr. Bunun yolu da, bir
seenek olarak ortaya kan neo-liberal
solun seenek olmaktan kmasndan
gemektedir.
phesiz 1967 ylndaki Albaylar Cunta-
s trnden bir hkmet darbesi bugn
iin gndem konusu deildir. Bu adan bi-
imi sonradan oluturulacak olan bir post-
modern darbe Yunanistan krizinin belki de
en nemli seeneklerinden birisi olarak or-
taya kmaktadr.
Burada u soru sorulabilir: Peki devrim
bir seenek deil midir?
Devrim, her zaman ve her dnemde ol-
duu gibi Yunanistan halk iin gerek tek
seenektir. Ancak devrimin nesnel koulla-
r ne kadar olgun olursa olsun, her durum-
da znel koullarn varl arttr. Bu da dev-
rimci bir ncnn varln ngerektirir. Yu-
nanistan KPsi (KKE) byle bir ncl ye-
rine getirebilecek ideolojiye ve yaplanma-
ya sahip deildir. Bu nedenle, devrim see-
nei, bir taraftan KKEnin revizyonist-opor-
tnist gcnn krlmasna, dier yandan
neo-liberal solun umut olmaktan kma-
sna baldr. Bu koullarda, phesiz dev-
rimci nc de ortaya kacaktr. Yunanistan
halknn bu konuda tarihsel deneyimine da-
yanaca kesindir.
24
Her ey bir plan dahilinde gndeme
getiriliyor ve uygulanyor. Pek ok solcunun
artk nemsemedii eriat dzenine adm
adm ilerleniyor. Hereyin bir vakti ve bir
zaman oluyor. Vakit geldiinde, zaman
dolduunda, tepkiler clzlatnda, yani ko-
ullar olgunlatnda amaca doru salam
ve kalc admlar atlyor. ster Atlantik te-
sinde planlanm olsun, ister AKP kurmay-
lar (ya da mehteran takm) tarafndan
planlanm olsun, nce nabz yoklanyor,
ardndan dk nabz saptandnda icra-
ata geiliyor. Her yaplan bir sonra yapla-
cak olann zeminini olutururken, ayn za-
manda pekitiriliyor, kalclatrlyor.
Recep Tayyip Erdoan, camdan yapt-
konumalar arasnda nce ocuk is-
terim diye nikah masasnda balad. Ar-
dndan bir baka nikah masasnda
yetmez be olsun dedi. Henz sra me-
deni nikaha gelmediinden imam nika-
hndan dem vurmadan bunlar syledi.
Ve bir sre sustu.
Bu suskunluk dneminde, dindar ne-
sil-kindar nesil sylemine geti. Daha he-
nz elalem dindar genlik tartmas ya-
parken, 4+4+4 yasallatrld. Kimilerine g-
re, eitim sisteminde yaplan bu deiiklik
yaln biimde imam-hatiplerin orta ksm-
n ama giriiminden baka bir ey deil-
di. Oysa 4+4+4 denilen yeni eitim siste-
mi, temel olarak 12 yllk zorunlu eitim
demagojisiyle 10 yandan itibaren ocuk-
larn altrlabilir hale getirilmesini ama-
lyordu. Yine de nemsenmedi. Hem zaten
tm dzen partileri reel sektrn ara ele-
man sknts iinde olduunu ve buna bir
Krtaj,
Sezeryan,
4+4+4
zm retilmesi gerektiini kabul ediyor-
du. Byle olunca da, 4+4+4 sistemiyle
ocuklarn (zellikle erkek ocuklarn) 10
yandan itibaren meslek eitimi ad altn-
da sanayici ve iadamlarna ucuz igc
olarak sunulmasnn zne itiraz eden k-
mad. ocuk emei, ocuklarn altrl-
mas bylece yasal hale getirildi.
Zaten ama byyk Trkiye olmak,
blgesel g olmak olunca, byk bir n-
fus ve ucuz igc olmakszn byle oluna-
mayacandan nfus artn tevik etmek
de kanlmazd. Hem zaten dnya devi
haline gelen inin en byk sermayesi
byk nfusu deil miydi? yleyse Trkiye
nfusunu artrmak iin her koldan ve her
yerden almak gerekirdi.
Ama yine de istedikleri gibi sonular or-
taya kmyordu. kmas iin zamana ih-
tiyalar vard ve sene 2023 olunca da, 100
milyonluk Trkiye hlyasna ulalm ola-
caksa da, ii salam kaza balamak ge-
rekiyordu.
lk frsat deerlendirildi.
UNFPAnn* (Birlemi Milletler Nfus Fo-
* Birlemi Milletlerin bu fonunun Trke ana
sayfasnda unlar yazldr:
2050 ylnda Trkiye nfusu 100 milyona ulaa-
cak ve Avrupa Birlii nfusunun yaklak drtte birini
kapsayacaktr. Trkiye bugnk mevcut nfusu ile
(70.5 milyon 2007 TUK Adrese Dayal Nfus Kayt Sis-
temi) Avrupa Birlii lkeleri arasnda en byk ikinci
lkedir.
2010lu yllardan itibaren Trkiye bir demografik
gei srecine girecektir. alabilir nfusun toplam
nfus iindeki pay en yksek noktaya ulaacaktr. Bu
gei, lkenin kalknmasnda nemli bir frsat pence-
resi yaratacaktr.
25
nu) 24-25 Mays 2012 tarihinde stanbulda
dzenledii Uluslararas Nfus ve Kalkn-
ma Konferans erevesindeki bir toplant
bu frsat yaratt.
Ve kkredi:
Ben sezaryenle douma kar
olan bir Babakanm ve bunlarn
planl yapldn, zellikle planl ya-
pldn biliyorum. Bunun bu lke
nfusunun artmamas iin atlan
admlar olduunu biliyorum. Bunun
bir taraftan da kendilerine mali kay-
nak tekil etmesi iin atlan admlar
olduunu biliyorum ve bununla bu
lkenin nfusu bir yerde dondurulu-
yor. Krtaj bir cinayet olarak gryo-
rum, krtaj bir cinayet olarak gr-
yorum ve bu ifademe kar kan ba-
z evrelere, medya mensuplarna da
sesleniyorum; yatyorsunuz, kalkyor-
sunuz Uludere diyorsunuz. Her kr-
taj bir Uluderedir diyorum.
Anne karnnda bir yavruyu ldr-
menin doumdan sonra ldrmeyle
ne fark var? Soruyorum size. Bunun
mcadelesini hep birlikte vermeye
mecburuz. Bu milleti dnya sahne-
sinden silmek iin sinsice bir plan ol-
duunu biliyoruz. Bu milletin oal-
mas iin asla bu oyunlara prim ver-
memeliyiz. Biz, siyasi rant peinde
deiliz. Bizim tek hesabmz var, bu
millet muhasr medeniyetler seviye-
sinin zerine kacak, kmaldr. Bu-
nun iin de gen, dinamik nfusa ih-
tiyacmz var. Bilesiniz ki insan eko-
nominin temelidir, insan varsa ser-
maye, emek var, insan varsa tketim,
retim var. nsan yoksa bunlarn hi-
biri yok. Onun iin ok gayret edece-
iz, gen nfusu artrmann gayreti
ierisinde olacaz. Aksi takdirde
2037de ihtiyar bir nfusla gerileme
dnemine balarz.
Kimisine gre azndan kan kula
duymuyordu! Kimine gre, yalan yanl
eyler sylyordu.* Ama Trk Tabipler Bir-
lii hi de ayn kanda deildir:
Kadnlarn ka ocuk doura-
caklarn, nasl douracaklarn belir-
lemeye kadar varm olan basklar,
kadn mcadelesinin tm kazanm-
larna uzanacak gibi grnmektedir.
Bu aklama; en az ocuk dou-
run, o da yetmez be ocuk arsy-
la kadnlar eve kapatmaya ynelik
dayatmann, gerekirse krtaj yasa
ile ve zor yoluyla uygulanmak istedi-
inin de gstergesidir.
Failleri hala bulunmam olan
Uludere ile krtaj arasnda benzerlik
kurulmas, hem Uluderede yaknla-
rn kaybetmi olanlarn zntsne
aldrmamak, hem de hedef saptr-
mak anlamn tamaktadr. Bu iki du-
rum arasnda fark grememek mm-
kn deildir.
Kadnlarla erkeklerin eit olmad-
na inanan, bunu her frsatta dile ge-
tiren iktidarn amac, kadnlar aile
iinde ikincil konuma hapsetmek,
sermayeye ucuz, gvencesiz igc
oluturmak, boaz tokluuna ala-
cak binlerce isiz yaratmaktr. Gere-
inde savaa srlecek askerler ola-
rak hazrlanacak isizler ordusunun
iyi bir eitim sistemine ihtiyac olma-
yaca, eitim sistemindeki deiik-
liklerle ortaya konmutur
Krtajn yasal bir hak, bir seim
zgrl olarak savunulmas kadar,
sosyal bir hak olarak savunulmas da
yaamsaldr. nk kadnlar iin z-
Trkiye nfusu yalanmaktadr. 2006 ylnda n-
fusun yzde 6s 65 veya daha st ya grubunday-
ken, bu oran 2050 ylnda %18e kadar kacaktr.
Trkiyede etkili kalknma politikalarnn gelitiri-
lebilmesi iin: Genler, reme sal, g, yalanan
nfus ve dier kalknma ile ilgili alanlarda daha kap-
saml ve gvenilir verilere acil ihtiya bulunmakta-
dr.
Grlecei gibi, bu fonun Trkiye tespiti ile
Recep Tayyip Erdoann konumas byk lde a-
kmaktadr. Birlemi Milletlere bal bir fon, ok
ak biimde AKP iktidaryla ibirlii yapmaktadr.
* Hi phesiz Recep Tayyip Erdoann nfus ile
sermaye, emek, tketim ve retim konusunda kur-
duu paralellik doru deildir. Ancak tacir zihniyeti
asndan her ey nfusla balar. Mal satlacak, yani
ticaret yaplacak yerin nfusu ne kadar ok olursa,
mallarn sat da o kadar ok ve bereketli olacak-
tr. Bu yaklam, kesinkes kapitalist zihniyet deildir.
Ama gnmzde emperyalist-kapitalizmin gereksin-
mesi genilemi pazarlar ve bu pazarlarda kendi me-
talarn satacak tacirlerdir. Bu adan Recep Tayyip Er-
doann zihniyeti ile emperyalist-kapitalizmin gerek-
sinmesi arasnda bir uyum bulunmaktadr. Bir lkede
ticaret yapan, emperyalist metalar pazarlayan stn
mnevverler aristokrasya ile onlarn pazarlad her
mal kapan 100 milyon insan emperyalizmin bile
kolay kolay hayal edebilecei bir ey deildir.
2o
gr, cretsiz, ulalabilir, yasal bir kr-
taj hakk ayn zamanda yaam hak-
kdr. Kadnlar devlete deil, kendile-
rine aittir!
Gerek bu kadar yalndr.
Ama gerein bu kadar yaln olmas, in-
sanlar tarafndan ayn yalnlkta kavranld-
, anlald ve benimsendii anlamna gel-
memektedir.
Recep Tayyip Erdoann hedef kitlesi
her ne kadar kadnlarsa da, kadnlara deil
erkeklere hitap etmektedir; erkekleri gre-
ve armaktadr. Tabipler Odasnn do-
ru biimde saptad gibi, ataerkil kapita-
list sistemin ihtiyalarna karlk verilirken,
doal olarak ataerkil bir g devreye so-
kulmak istenmektedir. Hemen her gn
medyada yer alan kadn cinayetleri de
bu ataerkil gcn ne kadar zorba ve kan
dkc olabileceini de gstermitir.
AKP iktidar, herhangi bir dzen parti-
sinin yaptklaryla ve yapabilecekleriyle k-
yaslanamaz. Onlarn amac, eriat dzeni-
ne ulamaktr. Ve bilinmelidir ki, eriat d-
zeni, sadece styapsal bir dnm deil,
ayn zamanda ekonomik ve toplumsal d-
nm zorunlu klar. Globalleen dnya-
da ya da daha bildik szle kapitalizm ko-
ullarnda ortaaa zg bir eriat dzeni-
nin var olamayacan iddia ederek, gelien
olaylar karsnda sessiz kalmak aymazlk-
tan baka bir ey deildir. nk kapitalizm,
tekelci kapitalizm, en bildik szle emperya-
lizm, her trl toplumsal dzenle ibirlii ya-
pabilir.
Herkesin, zellikle solda yer alan herke-
sin aka bilmesi gereken gerek, bu e-
riat dzeni amacnn hi de sylemsel ol-
mad, adm adm ina edildiidir. Nasl ki,
globalleen dnyada emperyalizm, pozi-
tif ayrmclk ad ve grnm altnda ka-
dn emeini ucuz igc olarak piyasaya
sunarken kadnlar (feminizm vb. sylemle-
rin de katksyla) kendi saflarna ekerek ba-
arya ulamsa, AKP iktidar da ayn eyi
yapmaya almaktadr. Aralarndaki tek
fark, birincisi erkek egemen/ataerkil iliki-
leri kadnlar yoluyla altst ederken, ikinci-
si, yani AKP, ayn yolla, ama erkekleri de
kullanarak (ve birincisinin yapt altst olu-
a duyulan tepkiyi kanalize ederek) ataer-
kil ilikileri yeniden ina etmeye alma-
sdr. Neo-liberallemi eski solcularn
sand ya da sanlmasn istedikleri gibi, bu
kar-altste kar ne ABden ne de baka
uluslararas kurulutan yeterli bir tepki or-
taya kmayacaktr. nk yaplanlar, bir
yandan islamn modernizasyonunu sa-
larken, yani islam deforme ederken, dier
yandan emperyalist sistemin aktel karla-
rna uygun dmektedir. Bu nedenle yapl-
mas gereken, feminizm vb. sylemlerle
devrimci sola, devrimci dncelere saldr-
mak yerine, bu gelimelere kar durmak-
tr.
2Z
1947de Tuncelide dodu. Yksek renim iin Ankara Siyasal Bilgiler Fa-
kltesine girdi. Burada devrimci genlik hareketlerine katld. Dev-Gen iin-
de yer alan Hseyin yolda, Mahir ayan yoldala bu mcadele iinde tan-
t. THKP-Cnin oluum srecinde yer ald ve kurucularndan oldu. Oluturu-
lan ilk Genel Komitede yer alarak, Dou Anadolu Blge Sorumluluunu st-
lendi.
THKP-Cnin 1971 ylnda balatt nc Savann ilk evresinde gerek-
letirilen merkezi eylemlerin iinde yer ald. stanbulda ehir gerillasnn ya-
ratlmas amacyla alnan karar zerine Mahir yoldala birlikte buraya geti.
Haslarn gnlk haslatlarnn kamulatrlmas ve siyonist ajan E. Elromun
tutsak alnmas eylemlerine katld.
Elrom eylemi zerine oligarinin balatt kuatma ve imha operasyonu
srasnda, 29 Mays 1971de Mahir yoldala birlikte stanbul-Maltepede kuatl-
dlar. Bu iki adalnn gn sren kuatmas, 1 Haziran gn balatlan ope-
rasyonla sonlanrken, Cevahir yolda ehit dt, Mahir yolda ar yaral
olarak tutsak edildi.
Cevahir yoldan sanat ve kltr zerine yaynlanm eitli yazlar yann-
da, Kba Devrimi zerine bir yazs bulunmaktadr.
TRKYE HALK KURTULU PARTS-CEPHES
lk Genel Komite yesi
HSEYN CEVAHR
1 HAZRAN 1971
STANBUL/MALTEPE
28
6 Mays 1972 / Ankara
DENZ GEZM YUSUF ASLAN HSEYN NAN
TRKYE HALK KURTULU ORDUSU
KURUCU VE NDERLER
KADR MANGA ALPASLAN ZDOAN SNAN CEMGL
31 Mays 1971 / Nurhak
29
TKP(M-L) VE TKKONUN
KURUCUSU VE NDER
BRAHM KAYPAKKAYA
18 MAYIS 1973
DYARBAKIR
1949 ylnda orumda dodu. lkokulu bitirdikten sonra Hasanolan -
retmen Okuluna girdi. Buray bitirdikten sonra stanbul apa Yksek ret-
men Okuluna balad. Ayn zamanda stanbul niversitesi Fen Fakltesi-Fi-
zik Blm rencisi olan Kaypakkaya, sol dncelerle burada tant. Mart
1968de apa Fikir Kulbnn kurucular arasnda yer ald. apa Fikir Kul-
bnn bakan olan Kaypakkaya, 6. Filoya kar bildiri yaynlad gereke-
siyle Kasm 1968de okuldan atld.
FKF ve TP iinde ortaya kan ayrmada MDD kesiminde yer ald. i-
Kyl gazetesinin stanbuldaki brosunda alan Kaypakkaya, Aydnlk ve
Trk Solu dergilerine yazlar yazd. Aydnlk iinde meydana gelen ayrma-
da D. Perinekin ban ektii PDA saflarnda yer ald. 1972 ylna kadar PDA
(TKP) saflarnda alt ve DABK yesi olarak grev yapt. Bu tarihte PDA
oportnistleriyle yollar ayrld. D. Perinek ve evresinin revizyonist ve opor-
tnist olduklarn syleyen Kaypakkaya, ayrlk sonrasnda TKP(ML)-TKKOyu
kurdu.
TKP(ML) faaliyetlerinin younlatrld Dersim blgesinde mcadele
ederken, 24 Ocak 1973de Vartinik mezrasnda oligarinin resmi zor gleri
tarafndan sarld. atma srasnda Ali Haydar Yldz ehit derken, Kaypak-
kaya yaral olarak atma alanndan uzaklat. Ancak be gn sonra kendi-
sinin kald kydeki bir retmenin ihbaryla yakaland. Drt ay sren iken-
celerde hibir eyi kabul etmedi ve bu ikenceler sonucu 18 Mays 1973de
ehit dt.
30
1963 ylnda Kayseride dodu. Daha he-
nz Ortaokul sralarndayken devrimci mca-
deleyle tant. THKP-C/HD sempatizan ola-
rak rgtsel almalarda kendisinden iste-
nen her eyi yerine getirmek iin olanca g-
cyle alt. rgt saflarnda ortaya kan II.
Sa-sapmann yaratt kargaa iinde bir s-
re Kayseri ile snrl bir iliki iinde bulundu.
1979 sonlarnda bu sac unsurlara ynelik
polis operasyonunda tutsak edildi. Ankara/
Mamak cezaevinde yatt. Tutsaklnn ilk g-
nnden itibaren rgtle balant kurdu ve TH-
KP-C/HDnin rgtsel ileyiine dahil edildi.
1981de tutsakl sona erdikten sonra dei-
ik kentlerdeki rgt yeleri arasnda balan-
tlarn kurulmasnda alt. Her koulda ce-
zaevindeki tutsak yoldalaryla balant kur-
may baard. Bu grevini 1986 ylna kadar
aksatmadan srdrd. kenceler sonucu
meydana gelen rahatszl nedeniyle Anka-
rada kaldrld hastanede 21 Mays 1986da
yaamn yitirdi.
1960 ylnda Karsda dodu. 1977de dev-
rimci mcadeleye THKP-C/HD saflarnda
katld. 1977-1979 yllar arasnda Kars blge-
sinde rgtsel faaliyette bulunan Dede, bu
dnemde faist milis glere kar THKP-C/
HDnin gerekletirdii silahl eylemlerde
yer ald. MHP Kars l Bakannn cezaland-
rlmas eylemine katld.12 Eyll askeri darbe-
si koullarnda tutsak edildi. 1986 ylna kadar
Selimiye, Metris, Samalclar ve Erzurum As-
keri Cezaevlerinde yatt.
1986 ylnda tutsakl sona erer ermez
pratik rgtsel faaliyet iinde yer ald. 1991-
1993 yllar arasnda THKP-C/HDnin gerek-
letirdii 30 Mart-Kzldere Harekt (1991);
Eyll Harekt (1992) ve 15 Mart Harek-
t (1993) iinde yer ald. THKP-C/HD stan-
bul l Komitesi yesi olan Dede yolda, bir
ehir gerillas olarak savan tm zorluklar-
na ve olanakszlklarna ramen stlendii g-
revleri yerine getirmekte tereddt etmedi.
9 Mays 1993 Pazar gn saat 12de stan-
bul/Fatihteki rgt evinin oligarinin zor g-
lerince baslmasyla balayan atmada kat-
ledildi.
AADEDE SARIKAYA
1960/KARS
9 MAYIS 1993/STANBUL
LEYLA DOAN
1963/KAYSER
21 MAYIS 1986/ANKARA
ER YAYINLARI
MAHR AYAN: KESNTSZ DEVRM I
MAHR AYAN: KESNTSZ DEVRM II-III
LKER AKMAN: MEVCUT DURUM VE DEVRMC TAKTMZ
*** TRKYE DEVRMNN ACL SORUNLARI-I
*** OLGAR NEDR?
*** MARKSZM-LENNZM BR DOGMA DEL, EYLEM KILAVUZUDUR-III
*** THKP-C/HD VE 15 YIL
*** POLTKLEM ASKER SAVA STRATEJS VE DEVRMC TAKTMZ
*** GRAMSC ZERNE
*** REVZYONZMN REVZYONU
*** ULUSAL SORUN ZERNE
*** BDS: BR PRAGMATK SAPMA
*** YEN OPORTNZM ZERNE
*** ZAFER BZM OLACAKTIR! [Ankara Davas Savunmas]
*** DEVRM PROGRAMLARI
*** RUS DEVRMNDEN IKAN DERSLER
*** ESK BR GERLLANIN EMEK
*** PASS VE YEN ZMN FIRSATILII

DEVRMC MARLAR VE EZGLER
DNYADA VE TRKYEDE EKONOMK BUNALIM [Kurtulu Cephesi Semeler-I]
DNYADA VE TRKYEDE EKONOMK BUNALIM II [Kurtulu Cephesi Semeler-III]
LAKLK VE ERATILIK ZERNE [Kurtulu Cephesi Semeler-II]
TARHTE, GNMZDE VE DEVRMC MCADELEDE KADINLAR
nternet Adresi:
www.kurtuluscephesi.com
www.kurtuluscephesi.org
www.kurtuluscephesi.net
E-Posta Adresi:
kurcephe@kurtuluscephesi.org
erisyayinlari@kurtuluscephesi.org
lkede srekli bir dengesizliin olmas, emperyalist-kapitalist retim ilikile-
rinin mevcut durumu devam ettirebilmek iin glerini kullanmasnn ve dengeyi
bu ekilde kurmaya ynelmesinin objektif temelidir.
lkedeki retici glerin gelime seviyesi, dengesini metropollerde bulduun-
dan, oligari, retim ilikilerini devam ettirme grevini, siyasal zoru askeri biim-
de maddeletirmenin artlar iinde yerine getirebilir. Bu durum, geri-braktrlm
lkelerin ayn zamanda emperyalizmin zayf halkalar olmalar da demektir.
Emperyalizmin dnya leinde uygulamak zorunda olduu zor, lkede oligar-
inin siyasal zoru olarak somutlar. Ve emperyalist-kapitalist retim ilikileri ya-
ad srece, bu siyasal zor da varln devam ettirecektir. Ve kendisine ynelen
her snfsal tavra kar askeri bir biimde maddeleecektir. Siyasal zorun askeri bi-
imde maddelemesi, lkedeki dengesizlik nedeniyle, aslnda srekli bir nitelik-
tir...
lkedeki emperyalist-kapitalist retim ilikilerine uygun olarak gelien retim,
kendi hayat srecini de artlandrr. Bu artlandrma iinde ortaya kan elikile-
re ve snflarn tepkilerine kar, oligarinin bir st belirlenme olan siyasal yaant-
sn srdrme art, siyasal zorunu kullanmas (onu kullanmaya zorunlu klnma-
s) eklindedir.
Siyasal zor, oligarinin elinde ilk art olarak, oligarinin siyasal hakimiyetini ko-
rumas eklinde grevini somutlatrr. Kukusuz en nemli ara, devlet aygtdr.
Devlet bu dnemde, hakim snflarn karakterine brnerek, oligarik devlet nite-
liini almtr. Siyasal zorun bu biimdeki grevi ona, retim ilikileri tarafndan
verilmitir. Ve temel grevi, mevcut retim ilikilerinin devamn salamay yerine
getirmektir. Bu grevin yerine getiriliinde zorun askeri bir biimde maddele-
mesi ve grnr olmas, a) Hakim snflarn kendi i elikileri yznden ida-
re edememeleri, b) Gelien snfsal muhalefetlerin mevcut retim ilikilerini
tehdit eder bir nitelik almalar, c) Dorudan doruya iktidara ynelik bir si-
yasal alternatifin ortaya kmas durumlarnda olur. lkemizde zellikle 12
Mart ertesi uygulamalardan sonra, hakim snflarn kendi i elikilerinden dolay
ynetimin askerilemesi beklenemez. Bu nedenle, siyasal zorun askeri bir biim-
de kendini gstermesi, mevcut retim ilikilerine ynelik muhalefetin grl-
d yerlerde ve oligariye alternatif bir gcn ortaya kmas zamanlarn-
da olacaktr.
[lker Akman, Mevcut Durum ve Devrimci Taktiimiz]

Kurtuluş Cephesi, Sayı: 127, Mayıs-Haziran 2012

Transféré par

Informations du document

Copyright

Formats disponibles

Partager ce document

Partager ou intégrer le document

Options de partage

Avez-vous trouvé ce document utile ?

Ce contenu est-il inapproprié ?

Droits d'auteur :

Formats disponibles

Kurtuluş Cephesi, Sayı: 127, Mayıs-Haziran 2012

Transféré par

Droits d'auteur :

Formats disponibles

http://www.kurtuluscephesi.

com YIL: 23 SAYI: 127 Mays-Haziran 2012

Vous aimerez peut-être aussi